ANORGANİK KİMYADA SPEKTROSKOPİK YÖNTEMLER Yrd. Doç. Dr. Mehmet GÜLCAN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANORGANİK KİMYADA SPEKTROSKOPİK YÖNTEMLER Yrd. Doç. Dr. Mehmet GÜLCAN"

Transkript

1 yy YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ VAN ANORGANİK KİMYADA SPEKTROSKOPİK YÖNTEMLER Yrd. Doç. Dr. Mehmet GÜLCAN 2012 F e n F a k ü l t e s i K i m y a B ö l ü m ü

2 GİRİŞ Hidrokarbonlu bileşikler ve türevlerinin kimyası olan organik kimya alanı göz önüne alınırsa, anorganik kimya sözü edilen bileşikler dışında kalanların kimyası olarak düşünülebilir. Başka bir ifadeyle karbon dışındaki elementlerin ve bileşiklerin yapılarını, kimyasal ve fiziksel özelliklerini, tepkime verme eğilimlerini inceleyen bir bilim dalı olarak tanımlanabilir. Yapılan tanımlar iyi analiz edildiğinde anorganik bileşik olarak değerlendirilebilecek çok sayıda maddenin var olduğu anlaşılacaktır. En basit anlamıyla ışık-madde etkileşimi olarak ifade edilebilecek spektroskopi; elektromanyetik ışımanın ve bazı parçacıkların bir cisim (bir miktar madde) tarafından saçılması, yansıtılması, soğrulması veya salınması ile ilgilenen fen bilimi dalıdır. Organometalik bileşikler, koordinasyon bileşikleri, katalizör sistemleri, nanomalzemeler, ftalosiyanin bileşikleri gibi sayısı çok geniş bir yelpazede değerlendirilebilecek anorganik molekül ve bileşiklerin yapılarını ortaya koymak amacıyla mevcut spektral metotlar kullanılmış, bunun yanısıra son dönemlerde yeni spektral ve analitik metotlar geliştirilmiş ve anorganik kimya alanındaki çalışmalara uygulanmaya başlanmıştır. Tüm bu spektral ve analitik metotlar anorganik maddelerin yapılarını karakterize etmek amacıyla kullanılır. Anorganik bir maddenin yapısının belirlenmesinde yöntemin uygulanabilmesi için önce bir dizi işlemden geçirilerek analize hazırlanması sağlanır. Bu basamaklar şu şekilde sıralanabilir: Örneğin katı, sıvı veya gaz olması dikkate alınarak uygun yöntem seçilir veya yönteme uygun hale getirilir. Anorganik bileşikler, hal bakımından genelde katı halde bulunurlar. Daha az olmakla birlikte sıvı halde de bulunabilirler. Analiz edilecek örneğin bazı önemli özellikleri, tahmini madde grubu tespit edilir. Doğal bir örnek; tarihi eser, kil, toprak, yapı malzemesi, kompleks bir ürün gibi. Yeni elde edilen bir bileşik ise yıkama, destilasyon, süblimleştirme, ekstraksiyon, kristallendirme ve kromatografi gibi teknikler kullanılarak saflaştırılır. Maddenin saf olup olmadığını kontrol etmek için erime ve kaynama noktasının tespitiyle kabaca bilgi sahibi olunabilir. Ancak madde sıcaklıkla bozunabilen türden bir madde ise bu yöntemler kullanılmaz. Bunun için ince tabaka kromatografisi kullanılır. 1

3 1. SAFLAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Reaksiyon sonucu oluşan ürün yeterince saf değildir. Saflaştırılmamış ürünün yapısının aydınlatılması da mümkün değildir. Tam olarak saflaştırılmadan yapısı aydınlatılmaya çalışılan maddelerden sonuç alınamamakta zaman, madde, emek ve ekonomik kayba neden olmaktadır. Bunun için saflaştırma işlemi karakterizasyonun en önemli alt basamağını teşkil etmektedir. Saflaştırma, oluşan ürünlerin özelliğine bağlı olarak oldukça basit olabileceği gibi çok daha karmaşık da olabilir. Yaygın olarak kullanılan saflaştırma yöntemleri şunlardır: 1. Yıkama (Olgunlaştırma) 2. Destilasyon 3. Ekstraksiyon 4. Süblimleşme 5. Kristallendirme Sıcaklık değişimi Çözünürlük farkı 6. Kromatografi Gaz kromatografisi Sıvı kromatografisi İnce tabaka-kağıt kromatografisi Kristallendirme ve kromatografi teknikleri inorganik ve organik bileşiklerin saflaştırılmasında yaygın olarak kullanıldıklarından üzerinde durulmasında fayda vardır Kristallendirme Katı anorganik bileşiklerin saflaştırılması için en çok kullanılan yöntemdir. Maddenin çözünürlüğü genellikle değişik ortam ve sıcaklıklarda farklıdır. Bu nedenle kristallendirme işlemi genellikle sıcaklık değişimi ve çözünürlük farkı ile olmak üzere iki şekilde yapılır. Sıcaklık değişimiyle; maddeyi soğukta çözmeyen fakat ısıtıldığı zaman çözen ve safsızlıkları çözmeyen bir çözücü seçilir. Maddenin sıcakta çözünmesi sağlanır. Süzülerek safsızlıklardan ayrılan çözelti soğumaya bırakılınca madde saf olarak kristallenir. İşlemin tekrarlanması gerekebilir. Çok saf madde elde etmek için çoğunlukla birkaç defa kristallendirme yapılır. 2

4 Çözünürlük farkıyla; safsızlıkları çözmeyen, maddeyi çözen veya maddeyi çözmeyip safsızlıkları çözen bir çözücü seçilir ve muamele edilir. Süzme ile safsızlıklar ve madde birbirinden ayrılmış olur. Safsızlıkları çözen, maddeyi çözmeyen bir çözücü olması durumunda süzgeç kağıdında kalan saf maddedir. Maddeyi çözen safsızlıkları çözmeyen bir çözücüde ise madde çözeltidedir. Maddenin saf olarak elde edilebilmesi için süzme işleminden sonra bir çöktürücüye ihtiyaç vardır. Çöktürücü olarak saf bir sıvı kullanılabileceği gibi sıvı karışımları da kullanılabilir. Kristallendirme işlemi için gerekli olan çözücü, sıcaklık, soğutma ve kristallere ayırma gibi işlemler saflaştırılacak maddenin özelliğine göre seçilmelidir. Bu işlem çöktürücü olmadan da yapılabilir. Bunun için çözeltinin buharlaştırılması ve maddenin çökmesi beklenir. Başka bir işlemde çözücü ve maddeden oluşan çözelti üzerine çöktürücü ilave edilir. Sonra tekrar çözücü ilave edilir ve çözücünün buharlaşması beklenir. Çöktürücünün de bulunduğu ortamda çökme işlemi daha kolay olur Kromatografi Kromatografi, çeşitli maddelerin, hareketli bir faz yardımıyla, sabit bir faz üzerinde, değişik hızlarda hareket etmeleri veya sürüklenmeleri esasına dayanır. Kromatografi yardımıyla başka metotlarla birbirinden ayrılmaları çok zor hatta imkansız olan maddeleri saf olarak ayırmak mümkündür. Kromatografi metotları cam veya metal borular içinde gerçekleştirilirler. Cam veya metal borular, bu amaçla ince veya gözenekli bir katıyla iyice doldurulurlar. Böyle bir dolguya sabit faz veya kolon denir. Sistem ya bu haliyle kullanılır veya bu katıya bir sıvı emdirilir ve bu sıvı sabit sıvı faz gibi kullanılır. Yukarıda adı geçen gözenekli sabit fazın yerini, özel olarak yapılmış kalın süzgeç kağıtları veya cam levha üzerine tutturulmuş toz halinde maddelerden meydana gelmiş ince bir tabaka da alabilir. Bu fazların içinden bir hareketli faz geçirilerek veya yürütülerek maddeler ayrılır. Kromatografi günümüzde: Elde var olan karışımın kaç bileşenden oluştuğunu bulmak, Bu bileşenlerden her birinin ne olduğunu ve hangi oranda bulunduğunu saptamak, Herhangi bir maddenin bir karışımda var olup olmadığını anlamak, Devam etmekte olan bir reaksiyonun bitip bitmediğini anlamak, Karışımı oluşturan bileşenlerin her birini saf olarak elde etmek için kullanılır. Farklı bileşiklerin kromatografik sistemde birbirinden ayrılması bileşiklerin polarite farkı, çözünürlük farkı, uçuculuk farkı, molekül büyüklüğü farkı nedeniyle olur. 3

5 Kromatografi çeşitleri başlıca şunlardır: Adsorpsiyon Kromatografisi Dağılma Kromatografisi Kağıt Kromatografisi İnce Tabaka Kromatografisi İyon Değiştirme Kromatografisi Gaz Kromatografisi Adsorpsiyon Kromatografisi; adsorpsiyon olayı üzerine kurulmuş olup ilk keşfedilen kromatografi çeşididir. Günümüzde bu metotla çalışmalarda sabit faz olarak ince ezilmiş kalsiyum karbonat, alüminyum oksit, talk, silikajel gibi maddeler, hareketli faz olarak da su, alkol, aseton, kloroform, nitrobenzen, toluen, benzen gibi çözücüler kullanılmaktadır. Gerek hareketli gerekse sabit fazların seçimi oldukça ampriktir. Seçilen sabit faz, bir büretin alt kısmına pamuk veya cam pamuğu konduktan sonra sıkıca doldurulur. Ondan sonra kromatogramı yapılacak maddelerin çözüldüğü çözücüyle iyice ıslatılır ve bir kere daha sabit fazın iyice yerleşmesi sağlanır. Daha sonra ayrılması istenen maddeleri içeren çözelti kolonun üstüne konur. Maddelerin yerleri kolonda ayrı ayrı görülünceye kadar daha önceki çözücüden ilave edilir. Sıvı-sıvı Dağılma Kromatografisi; Martin ve Synge tarafından geliştirilmiştir. Dağılma kromatografisinde kullanılan sabit faz başlıca slikajeldir. Bunun nedeni; silikajelin suyu şiddetle adsorbe etmesi ve yüzeyinde sabit bir sıvı faz meydana getirmesidir. Slikajel üzerinde sudan başka sıvı faz olarak alkoller, glikoller ve nitrometan gibi sıvı fazlar da tutturulabilir. Silikajelden başka, diatomeli topraklar, toz halinde cam, selüloz ve nişasta gibi maddeler de sabit faz olarak kullanılabilirler. Bunların üzerine de yine su veya bir organik madde adsorbe ettirilir. Hareketli faz olarak denemeyle seçilmiş tek halde veya karışım halindeki çözücüler kullanılır. Dağılma kromatografisi en kuvvetli ayırma yöntemlerinden birisidir. Bu metotla özellikleri birbirine çok yakın maddeler bile ayrılabilirler. Örneğin; bir protein hidrolizinden meydana gelen amino asitler,asitler, şeker türevleri, alkoller vs bu metotla ayrılabilir. Kağıt Kromatografisi; uygulaması en basit olan bir kromatografi çeşididir. Dağılma kromatografisindeki sabit fazın yerini burada özel olarak yapılmış kaba bir süzgeç kağıdı almaktadır. Süzgeç kağıdı da suyu çok kolay ve kuvvetle adsorbladığından sabit sıvı faz rolünü oynar. Bu kromatografide hareketli faz, suyla doyurulup öyle kullanılır, yalnız hareketli fazın suyla çok az karışan bir faz olması gerekir. Kağıt kromatografisinde birbirinde 4

6 çözünmeyen iki sıvı kullanılır. Bunlardan birisi genellikle sudur. Analizi yapılacak sulu maddeden mikro bir büretle alınan bir kısım, süzgeç kağıdının belirli bir kısmına emdirilir ve orada kurutulur. Bu leke suyla doyurulmuş bir organik çözücü(fenol, bütanol gibi) içine daldırılır. Suyla doyurulmuş çözelti yükselirken beraberinde bu leke içindeki maddeleri de yükseltir ve çeşitli lekeler meydana getirir. Bu lekelerden her biri bir maddeyi gösterir. Maddeler renkliyse lekeler kolaylıkla görülür. Renkli değilse bir ayrıçla renklendirilir. Her maddenin hareketli fazla sürüklenmesi farklıdır. Buna sürüklenme derecesi veya alıkonma faktörü denir, R f ile gösterilir. R f = Maddenin cm olarak sürüklenmesi / Çözücünün cm olarak sürüklenmesi R f, aynı bir madde ve çözücü çifti için sabittir. Birçok defa, önceden tespit edilen R f değerleri yardımıyla bilinmeyen çözelti içinde ne gibi maddelerin bulunduğu teşhis edilir. Şekillerin kapladığı alan ve şiddetinden de maddelerin kantitatif miktarları hesaplanabilir. İnce Tabaka Kromatografisi; yapılış tekniğine göre kağıt ve adsorbsiyon kromatografilerine benzer. Bu kromatografi çeşidinde, sabit faz olarak, slikajel, talk, alüminyum oksit, toz selüloz, diatomeli topraklar gibi maddeler kullanılır. Bunlar suyla bulamaç haline getirilerek özel olarak hazırlanmış cam levhalar üzerine ince bir tabaka halinde yayılıp kurutulurlar. İnce tabaka kromatografisinde miktarca daha az maddelerin ayrılması mümkündür. Neticeler daha kısa zamanda alınır. Ayrılma daha iyi, lekeler daha keskindir. İyon Değiştirme Kromatogafisi; bir katı maddenin yapısında bulunan iyonları, temasta bulunduğu çözelti içindeki aynı cinsten yüklü başka iyonlarla bir dengeye göre değiştirmesi özelliğine dayanır. Bu amaçla kullanılan katı maddeler, çözelti ortamında hiç çözünmeyen büyük moleküllü doğal ve yapma maddelerdir. Bunlar inorganik ve organik olarak ikiye ayrılırlar. İnorganik olanlar killer ve zeolitler( Na 2 Al 2 Si 4 O 12 ) dir. Kolon Kromatografisi; Kolon kromatografisi bir karışımdaki maddeleri ayrı ayrı elde etmek için kullanılan yöntemlerden birisidir. Ayrılacak olan karışım, kolon içine doldurulmuş sabit bir faz (adsorban) üzerinden hareketli faz (elüent) aracılığıyla geçirilerek ayrılmaya çalışılır. En çok karşılaşılan uygulama şekli katı-sıvı kromatografisi şeklindedir. Sabit faz olarak silikajel, alümina, kiselgur, florisil, aktif kömür gibi adsorban malzemeler kullanılabilir. Hareketli faz olarak ise uygun bir çözücü ya da çözücü karışımı kullanılabilir. 5

7 Şekil. Kolon kromatografisi için genel gösterim Kolon kromatografisine geçmeden önce, uygun koşul bulmak için TLC yapılır. Uygun hareketli faz-sabit faz sistemi bulunduktan sonra kolon kromatografisi uygulanır. Ayrılması istenen karışım sabit faz üzerinden hareketli faz yardımıyla sürüklenir (elüe edilir) ve her bir madde farklı özelliklerine göre ayrılarak kolonu farklı zamanlarda terk eder. Kolon kromatografisinin maddeleri ayırma gücü pek çok parametreye bağlıdır. Öncelikle uygun koşulların seçilmiş olması ve uygulamanın doğru yapılması gerekmektedir. Kolon kromatografisinde ayırma kalitesini etkileyen faktörler: Sabit fazın seçimi Hareketli fazın seçimi Kolon boyu ve çapı Hareketli fazın akış hızı Sabit faz seçiminde dikkat edilmesi gerekenler: Ayrılması istenen bileşiklerin sabit faz ile reaksiyon vermemesi gerekmektedir. Sabit fazın ayrılması istenen bileşenlere karşı yüksek seçiciliği olmalıdır. Bu sayede etkin ayırım gerçekleştirilebilir. 6

8 Sabit fazın tanecik boyutu etkin ayırım için yeterince küçük ancak çözücü akışına izin verecek kadar da büyük olmalı ve tanecikler aynı boyda olmalıdır. Sabit faz kullanılan çözücü içerisinde çözünmemelidir. Toksik olmamalı ve ucuz olmalıdır. Kolon kromatografisi için en sık kullanılan dolgu maddeleri silikajel ve alüminadır. Her ikisi de polar dolgu maddeleridir ve polar olmayan bileşenlerin öncelikle kolondan ayrılmalarını sağlarlar. Silikajel, alümina kadar güçlü değildir fakat çok çeşitli polaritelere sahip maddelerin ayrılmasını sağlar. Ayrıca alüminaya oranla kimyasal reaksiyon verme olasılığı daha azdır. Silikajel ile genel olarak alkol, keton, ester, azo bileşikleri, aminler, karboksilli asitler ayrılabilir. Alümina, kuvvetli adsorblayıcı özelliğe sahiptir. Polar olmayan ve orta derecede polar maddelerin ayrılmasında kullanılır. Alümina bazik, asidik ve nötral olarak satılmaktadır. Bazik alümina aminlerin ve aside duyarlı maddelerin, asidik alümina karboksilli asitler, amino asitler ve baza duyarlı maddelerin ayrılmasında, nötral alümina ise nötral maddeler ile asit ve baza duyarlı maddelerin ayrılmasında kullanılır Hareketli Faz (Çözücü) Seçimi Çözücü seçimi de ayrılacak bileşenlerin polaritesine göre yapılmalıdır. Polar maddeler için polar, apolar maddeler için apolar çözücüler uygundur. Maddelerin kolondan ayrılma hızı adsorbanın tutucu aktivitesi ile çözücünün polaritesi arasındaki dengeye bağlıdır. Çözücünün polaritesi az olursa ayrılması beklenen polar madde kolonu yavaş terk eder. Bu durumda çözücünün polaritesi arttırılmalıdır. Eğer çözücünün polaritesi fazla gelirse bileşikler kolonda hızlı ilerler ve ayrılma kötü olabilir. Bu durumda da çözücünün polaritesi azaltılmalıdır. Genellikle uygun adsorban ve çözücü seçimi için uygulanan pratik yöntemlerden biri TLC dir. TLC de uygun ayırım sağlayan bir sistemi kolon kromatografisi için de kullanmak mümkündür ancak yöntemler birebir aynı olmadığından TLC de uygulanan koşulun polaritesi biraz azaltılarak kolonda uygulamak ayırım kalitesini arttırır Kolon Seçimi Etkin bir ayırım için adsorban miktarı, ayrılacak madde miktarının katı kadar olmalıdır. Bu miktar 200 katına kadar arttırılabilir. Ancak adsorban miktarı çok fazla olursa ayırım süresi uzayacaktır. Kullanılacak kolonun boyu ve çapı da kullanılacak adsorban miktarı ile orantılı olarak artacaktır. Kolonun boyu uzun, çapı küçük olduğu takdirde ayırım 7

9 süresi uzadığı halde daha etkin bir ayırım gerçekleştirmek mümkün olabilir. Özellikle R f değerleri birbirine çok yakın olan maddelerin ayırımı için dar ve uzun bir kolon tercih edilir Kolon Kromatografisinin Uygulanması Kolon kromatografisinde kullanılan kolon, altı musluklu silindirik bir borudan oluşmaktadır. Ayrılacak karışımı kolona vermeden önce; Kolonun en alt kısmına küçük bir miktar cam pamuğu yerleştirilir. Böylece kolon içindeki adsorbanın aşağıdan kaçması engellenir. Kullanılan adsorbanın düzgün bir şekilde (yere paralel) durması, ayırım kalitesi için önemli olduğundan pamuğun üzerine yaklaşık 1 cm yüksekliğinde kuartz kumu konur. Kullanılacak adsorban, hareketli faz olarak belirlenmiş çözücü ya da çözücü karışımının bir kısmıyla karıştırılarak bulamaç haline getirilir. Hava kabarcığı kalmaması için iyice çalkalanır. Kolonun musluğu kapatılır ve ilk olarak bir miktar çözücü konur. Sonrasında adsorban bulamacı dikkatli bir şekilde kolona doldurulur. Adsorban kolona iyice yerleştikten sonra musluk açılarak fazla çözücünün akması sağlanır. Adsorbanın üst yüzeyinin düzgün ve yere paralel olması, üst yüzeyinin ıslak kalması önemlidir. Üst yüzeyin düzgünlüğünü korumak için tekrar kuartz kum kullanılarak kolon kullanıma hazır hale getirilir. 8

10 Şekil. Kromatografik Ayırma Basamakları Ayırımın başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi için karışımın kolona çok dikkatli ve düzgün bir şekilde verilmesi gerekmektedir. Karışımı mümkün olduğunca dar bir zon halinde vermek en idealidir. Sıvı maddeler çok viskoz değilse çözücüsüz verilebilir, katı maddeler çok seyreltik olmayan çözelti halinde verilmelidir. Çözelti hacmi çok fazla olmamalıdır. Çünkü öyle olduğu takdirde karışımdaki maddeler kolona farklı zamanda gireceğinden ayrılmada sorunlar olabilir. Ayrılacak karışım kolona verilirken; Kolon çözücüsü üstteki kum yüzeyine kadar boşaltılır. Musluk kapatılarak karışım çözeltisi bir damlalık yardımıyla yavaşça kolona verilir. Kum yüzeyinde çökmelerin önlenmesi için çözelti doğrudan kum üzerine damlatılmaz; kolon çeperlerinden yavaşça uygulanır. Kolon kenarlarında kalan maddeler az miktarda çözücü ile yıkanır, musluk tekrar açılarak çözeltinin kum yüzeyine gelmesi sağlanır. Kolon yürütücü çözücü ile doldurulur. 9

11 Kolona madde uygulanıp yürütücü çözücü eklendikten sonra, çözücü etkisiyle karışımdaki maddeler yavaş yavaş bantlar şeklinde birbirinden ayrılır. Bantlar halinde ayrılan maddelerin toplanması ve çözücülerin uçurulmasıyla kromatografi sonlandırılır Gaz kromatografisi Gaz kromatografisi mol kütlesi g/mol arasında olan organik ve anorganik gazların, kolayca buharlaşabilen sıvı ve katıların uçucu bir çözücü içinde çözünmüş haldeki örneklerini analiz etmek için kullanılır. Gaz kromatografisinin; giriş bölümünde bahsedilen avantajlarının yanısıra ppm ve ppb seviyesinde duyarlı ve kolay ölçüm yapabilme, kütle spektrometresi ile birlikte kullanılabilme, yüksek doğrulukla nicel analiz yapabilme, mikrolitre seviyesinde az miktarda örnek ile çalışabilme ve güvenilir olma gibi avantajları da vardır. Bu avantajlarının yanı sıra; uçucu örneklerle çalışma zorunluluğu, ısıl olarak kararsız örnekler için pek uygun olmaması, preparatif örneklerle çalışmanın oldukça zor olması, kromatografik olarak ayrılan maddenin karakterizasyonu için genellikle kütle spektrometrisi başta olmak üzere başka spektroskopi yöntemleri gerektirmesi gibi dezavantajları vardır. GC cihazı ile analiz edilecek örneklerin, oldukça yüksek buhar basıncına sahip olması gerektiği için, GC cihazı için kullanışlı üst sıcaklık limiti genellikle C'dir. Bu sıcaklık limitini de sabit faz olarak kullanılan maddenin (uçucu olmayan sıvının filmin) kararlılığı belirler. Kaynama noktası aşağı-yukarı 500 C yi, mol kütlesi de 1000 g/mol ü aşmayan maddeler GC cihazı ile analize uygun olup, bu kriterlere uygun yüz binlerce hatta milyonlarca maddenin GC cihazı ile nitel ve nicel analizi yapılabilmektedir. Bu nedenle gaz kromatografisi cihazının olmadığı bir kimya analiz laboratuvarı düşünmek zordur. 10

12 Şekil. Gaz Kromatografi cihazının şematik gösterimi Çözelti halinde örneklerin GC ile analizi şu şekilde gerçekleştirilir. Önce uçucu bir çözücü içinde çözünmüş örnek, mikrolitre kapasiteli bir enjektör yardımıyla cihazın enjeksiyon ünitesine enjekte edilir. Enjeksiyon ünitesi, cihaz tarafından sıcaklığı kontrol edilen bir bölmedir ve mümkün olduğunca, örnekteki en yüksek kaynama noktasına sahip bileşenin kaynama noktasından daha yüksek bir sıcaklığa ayarlanır. Böylece enjekte edilen örnek bileşenlerinin kolayca buharlaşması sağlanır. Hareketli faz olarak kullanılan taşıyıcı gaz ile enjeksiyon ünitesinde buharlaşan örnek bileşenlerinin kolona taşınması sağlanır. Bileşenler kolonda sabit faz ile etkileşimleri sonucu farklı hızlarda hareket ederek kolon boyunca ilerler ve böylece birbirlerinden ayrılarak farklı zamanlarda kolonu terk ederler. Örnekteki bir maddenin enjeksiyon anından kolonu terk etmesine kadar geçen süreye alıkonma zamanı denir. Kolon ucunda bulunan bir dedektör sayesinde her bileşenin miktarıyla orantılı sinyali elde edilir. Bu sinyaller bir bilgisayar programı yardımıyla örneğe ait kromatograma dönüştürülür ve böylece bir gaz kromatografisi analiz süreci tamamlanmış olur Gaz Kromatografisinin Uygulamaları Gaz kromatografisi, kolayca buharlaştırılabilen maddelerin kalitatif ve kantitatif analizinde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Bugün için kaynama noktası

13 450 C ye kadar olan maddelerin analizi gaz kromatografisi cihazı ile gerçekleştirilebilmektedir Kalitatif Analiz Gaz kromatografisinde bir maddenin enjeksiyon anından kolonu terk etmesine kadar geçen süreye alıkonma zamanı dendiği daha önce tanımlanmıştı. Aynı kolonda, aynı sıcaklık programında ve aynı taşıyıcı gaz akış hızında yapılan analizler sonucu bir bileşenin alıkonma zamanı için aynı değer elde edilir. Bir gaz kromatografisi analiz sonucu elde edilen kromatogramdaki bileşenlerin alıkonma zamanlarına bakılarak kalitatif analiz yapılabilmektedir. Kalitatif analiz amacıyla önce karışımın gaz kromatografisi cihazı ile analizi yapılarak karışıma ait kromatogram elde edilir. Sonra karışımdaki bir bileşenin ne olduğunu belirlemek için, o bileşenin hangi bileşen olduğu düşünülüyorsa, o maddenin saf bir örneğinin aynı şartlarda analizi yapılır ve elde edilen kromatogramlardaki alıkonma zamanları karşılaştırılır. Eğer alıkonma zamanları aynı ise bu iki madde kesin olmasa da büyük olasılıkla aynı maddedir. Bu amaçla kullanılan başka bir yöntem de; kromatogramı alınmış analiz karışımına, bileşenlerden biri olduğu düşünülen madde ilave edilir ve aynı şartlarda analizi yapılır. Bu şekilde elde edilen yeni kromatogramda, herhangi bir yeni pik gözlenmiyorsa ve ilk kromatograma göre madde ilavesinden sonra elde edilen kromatogramdaki piklerden birinin pik alanında (veya pik yüksekliğinde) bir artış gözleniyorsa, bu durumda pik alanında artış gözlenen bileşenin, ilave edilen madde olduğu düşünülür. Bu yöntemlerin herhangi biri kullanılarak gaz kromatografisi ile kalitatif analiz yapılabilmektedir. Ancak her iki yöntem de bir maddenin %100 ne olduğunu belirlemede yeterli değildir. Çünkü alıkonma zamanı her madde için spesifik bir değer değildir. Bu amaçla başka kanıtlara da ihtiyaç vardır. Kalitatif tayinde en yaygın kullanılan yöntem gaz kromatografisinde dedektör olarak kütle spektrometresini (GC-MS) kullanmaktır. Kalitatif analiz amacıyla GC-MS in yanı sıra gaz kromatografisi ile Fourier Transform Infrared in (FTIR) birleşik kullanıldığı sistemler de vardır. Hatta gaz kromatografisi kolonunun ardına bu iki sistemin ardı ardına konulduğu sistemlerde mevcuttur Kantitatif Analiz Gaz kromatografisi ile kantitatif analiz, elde edilen kromatogramdaki piklerin altında kalan alan veya pik yüksekliğinden yararlanılarak yapılır. Ancak gaz kromatografisinde 12

14 kullanılan dedektörlerin, her tür maddeye aynı derecede cevap vermediği unutulmamalıdır. En yaygın kullanılan alev iyonlaştırma dedektöründe de aynı sorunla karşılaşılır. Bu nedenle gaz kromatografisi ile kantitatif analizdeki hatayı en aza indirmek için dedektör cevap verme faktörünü (DCVF) belirlemek oldukça yararlı olur. DCVF nü belirlemek için maddenin saf halinin elde olması gerekmektedir. DCVF ü belirlenirken önce bir madde standart madde olarak belirlenir ve bu maddenin DCVF ü 1 olarak alınır. Daha sonra kantitatif analizi yapılacak madde veya maddelerin saf hallerinin ve standart maddenin belirli miktarları ile hazırlanan karışımın analizi yapılır ve kromatogram elde edilir. İstenirse bu işlem her madde ile standart madde için tek tek de yapılabilir. Kantitatif analizi yapılacak bileşenin ve standart maddenin kütleleri ve elde edilen kromatogramdaki pik alanları aşağıdaki denklemde yerine konarak bileşenin DCVF nün değeri belirlenir. Karışımda kantitatif analizi yapılacak her bileşen için bu hesaplama yapılır. Analiz edilecek örnek için enjeksiyondan gelebilecek hataları da engellemek adına, örnek karışımın içine DCVF ünü belirlemede kullanılan standart maddeden belirli bir miktarda eklenerek örneğin analizi yapılır. Örnek karışımının elde edilen kromatogramındaki bir bileşenin pik alanı, bir önceki aşamada o bileşen için hesaplanan DCVF ü ve örneğe eklenen standart maddenin kütlesinin değeri aşağıdaki denklemde yerine konarak bileşenin kütle değeri belirlenir. Örnekte kantitatif analizi yapılmak istenen her bileşen için bu hesaplama yapılır. Şimdi yukarıda verilen formülleri kullanarak aşağıda verilen kromatogramlardaki B maddesinin önce DCVF nü ardından gram olarak miktarını bulalım. 13

15 14

16 2. SPEKTROSKOPİK YÖNTEMLER Ultraviyole ve Görünür Alan Spektroskopisi Floresans ve Fosforesans Spektroskopisi Atomik Absorbsiyon Spektroskopisi Titreşim(İnfrared + Raman) Spektroskopisi Nükleer Mağnetik Rezonans( NMR) Spektroskopisi Kütle Spektroskopisi Elementel Analiz X-ışınları Spektroskopisi Yüzey Analiz Metotları Mağnetik Süsseptibilite Termal Analiz Metotları 15

17 2.1. ULTRAVİYOLE ve GÖRÜNÜR ALAN SPEKTROSKOPİSİ (UV-vis) Dalga boyları nm arası olan ışınların kullanıldığı spektroskopidir nm arası ultraviyole (morötesi), nm arası görünür bölgedir. Bu bölgeye düşen ışınların enerjileri kkal/mol arasındadır. Bu büyüklükteki enerji molekülün temel hal orbitallerindeki elektronların uyarılmasına yani uyarılmış hal orbitallerine geçmesine neden olur. Bu olaya Elektronik Geçiş denir UV-Görünür Bölge Spektroskopisi UV-Görünür bölge ışınlarının bir molekül veya çok atomlu iyonlar tarafından absorbsiyonu ile molekülün bağ elektronları veya değerlik elektronları temel düzeyden daha yüksek enerji düzeyli bir orbitale geçer ve uyarılmış molekül (M*) oluşur. M + hv M* Uyarılmış molekül s gibi kısa bir sürede tekrar temel hale döner ve bu duruma durulma adı verilir. Temel duruma dönüş ışımasız yolla (çarpışma vb.) veya ışımalı yolla (floresans veya fosforesans) olabilir. Durulmaya uğrayan tür, çevresinde hafif bir sıcaklık artışına neden olur. M* M + ısı Bir molekülün elektronlarının yüksek enerjili düzeylere uyarılmasında absorplanan veya uyarılmış molekülün temel düzeye dönüşü sırasında yayılan ışıma enerjileri, elektromağnetik spektrumun ultraviyole veya görünür bölgesi sınırları içindedir. Moleküler 16

18 spektrum, elektronik düzeyler arasındaki geçişlere ek olarak dönme ve titreşim düzeylerinde de geçişleri içerir. Çünkü elektronik düzeyler arasında titreşim, titreşim düzeyleri arasında da dönme düzeyleri bulunur. Bunun sonucunda şekilde görüldüğü gibi bir elektron E 0 elektronik düzeyinden E 1 elektronik düzeyine geçtiğinde titreşim düzeyleri ve dönme düzeylerinde geçişler olur. Bir molekülün toplam enerjisi, E, aşağıda verildiği gibi ifade edilir. E = E elektronik + E titreşim + E dönme Burada E elektronik molekülün dış orbitallerindeki elektronlara ilişkin enerji, E titreşim atomlar arası titreşimlere ilişkin enerji ve E dönme molekülün ağırlık merkezi etrafında dönmesine ilişkin enerjidir. Bu nedenle moleküllerin spektrumları, çok sayıda yakın dalga boylu, fakat ayrı ayrı çizgilerden oluşan bir bant spektrumu olarak gözlenir ve atom spektrumlarına oranla daha karmaşıktır. UV-Görünür alanda absorpsiyon, genellikle bağ elektronlarının uyarılmasından kaynaklanır. Bu nedenle, absorpsiyon piklerinin dalga boyları, incelenen molekülün bağları hakkında bilgi verir ve bir moleküldeki fonksiyonel grupları tanımak için kullanılır Absorplayıcı Türler UV-Görünür bölge ışınları hem organik hem de anorganik moleküller tarafından absorplanabilir. Anorganik moleküllerde metalin d ve f elektronlarının uyarılması söz konusu 17

19 iken organik moleküllerde moleküler orbitaller arası geçiş söz konusudur. Moleküler orbital bağ teorisine göre bir molekülde σ, π bağ orbitalleri, σ*, π* antibağ orbitalleri ve n ile gösterilen bağlanmaya katılmayan serbest elektronların yerleştiği orbitalleri vardır. İki atomik orbital birleştiğinde, ya düşük enerjili bir bağ molekül orbitali veya yüksek enerjili bir antibağ molekül orbitali oluşur. Molekülün değerlik elektronları temel durumda bu orbitallerden herhangi birinde bulunabilir ve ışın absorplayarak daha üst enerjili orbitale geçebilir. Kararlı halde bir molekülün elektronları, bağ orbitallerini işgal eder. Bağ yapmayan bir elektronun enerji seviyesi, bağ ve anti bağ orbitallerinin enerji düzeyleri arasında yer alır. Şekil'de moleküler orbitallerin enerji farklılıklar gösterilmiştir ve görüldüğü gibi dört tür elektronik geçiş olasıdır. Bir molekülde sadece tek bağlar varsa, tek bağ daima σ bağıdır ve o molekül için σ σ* geçişi olabilir. Çift ve üçlü bağlarda ise biri σ diğerleri daima π bağıdır. Oksijen, kükürt ve azot gibi bazı atomları içeren moleküllerde σ ve π orbitallerine ilaveten n orbitali de vardır. σ, π, n, σ*, π* orbitallerini içeren bir molekülde teorik olarak σ-σ*, π-π*, n-σ*, n-π*, σ-π*, π-σ* geçişleri olabilir. Bu geçişlerden ilk dördü daha önemlidir. Son ikisi çok zayıf geçişlerdir. UV-Görünür bölge ışınlarının absorpsiyonu sonucunda bir elektronun temel düzeyden uyarılmış düzeye çıkmasında, absorplanan ışımanın dalga boyunu atomların bağlanma türleri belirler. Yani tekli bağlardan oluşan moleküller ile çiftli ve üçlü bağlardan oluşan moleküllerin absopladıkları ışının enerjisi farklılık gösterir. Çünkü şekilde görüldüğü gibi bu bağlanmalara ait elektronların geçişleri için gerekli enerji miktarları farklıdır. Uyarılmış ve temel düzeyler arasındaki enerji farkı ΔE ile gösterilirse, ΔE σ-σ* > ΔE n-σ* ΔE π-π* > ΔE 18

20 n-π*'dır. Moleküllerde, ışın absorplanmasından sorumlu olan fonksiyonel gruplara kromofor denir. Kromofor üzerinde absorpsiyonun dalga boyunu ve şiddetini değiştiren gruplara ise oksokrom denir. Oksokromlar ışın absorplayan kromofor grubunun elektron yoğunluğunu değiştirirler. Örneğin benzenin 256 nm dalga boyundaki absorpsiyonu, yapısına sübstitüe hidroksil (-OH) grubunun takılması ile (fenol molekülü) 270 nm ye, amin (-NH 2 ) grubunun takılması ile de (anilin molekülü) 280 nm ye kayar. Bir molekülün absorpsiyon bandının daha uzun dalga boylarına kaymasına kırmızıya kayma (batokromik etki), daha kısa dalga boylarına kaymasına maviye kayma (hipsokromik etki), absorpsiyon bandının şiddetinin azalmasına hipokromik etki ve artmasına ise hiperkromik etki adı verilir. Molekül orbitallerinin enerjileri, çözücü, sübstitüent ve konjugasyon gibi birçok faktör tarafından etkilenir. Örneğin bütadien türevlerinde, konjugasyonun dalga boyuna etkisi aşağıda verilmiştir ve görüldüğü gibi konjugasyon sayısının artması ile dalga boyu kırmızıya kaymıştır. 19

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY GİRİŞ Esası: Temel düzeydeki element atomlarının UV-Görünür bölgedeki monokromatik ışınları Lambert-Beer yasasına göre

Detaylı

Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi

Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi Atomik Absorpsiyon Spektrofotometresi Özet AAS eser miktardaki metallerin (ppm ve ppb düzeyde) kantitatif analiz için kullanılmaktadır. Öncelikle analizi yapılacak örneğin çözeltisi hazırlanır. Hangi

Detaylı

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ 1. SPEKTROSKOPİ Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ UV-Görünür Bölge Moleküler Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç.Dr. Gökçe MEREY GENEL BİLGİ Çözelti içindeki madde miktarını çözeltiden geçen veya çözeltinin tuttuğu ışık miktarından

Detaylı

Nanomalzemelerin Karakterizasyonu. Yapısal Karakterizasyon Kimyasal Karakterizasyon

Nanomalzemelerin Karakterizasyonu. Yapısal Karakterizasyon Kimyasal Karakterizasyon Nanomalzemelerin Karakterizasyonu Yapısal Karakterizasyon Kimyasal Karakterizasyon 1 Nanomalzemlerin Yapısal Karakterizasyonu X ışını difraksiyonu (XRD) Çeşitli elektronik mikroskoplar(sem, TEM) Atomik

Detaylı

SPEKTROSKOPİ. Spektroskopi ile İlgili Terimler

SPEKTROSKOPİ. Spektroskopi ile İlgili Terimler SPEKTROSKOPİ Spektroskopi ile İlgili Terimler Bir örnekteki atom, molekül veya iyonlardaki elektronların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Spektroskopiye Giriş Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY SPEKTROSKOPİ Işın-madde etkileşmesini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir. Spektroskopi, Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların

Detaylı

KROMATOGRAFİ. Bir parça kağıt şeridin aşağı hizasından 1 cm kadar yukarısına bir damla siyah mürekkep damlatınız.

KROMATOGRAFİ. Bir parça kağıt şeridin aşağı hizasından 1 cm kadar yukarısına bir damla siyah mürekkep damlatınız. KROMATOGRAFİ Kromatografi, bir karışımda bulunan maddelerin, biri sabit diğeri hareketli faz olmak üzere birbirleriyle karışmayan iki fazlı bir sistemde ayrılması ve saflaştırılması yöntemidir. KROMATOGRAFİ

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Infrared (IR) ve Raman Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY TİTREŞİM Molekülleri oluşturan atomlar sürekli bir hareket içindedir. Molekülde: Öteleme hareketleri, Bir eksen

Detaylı

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04. Laboratuvar Tekniği Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.2014) 1 9. Haftanın Ders İçeriği Beer-Lambert Kanunu Spektrofotometre 2 Beer-Lambert

Detaylı

İnfrared spektroskopisi ENSTRÜMANTAL ANALİZ

İnfrared spektroskopisi ENSTRÜMANTAL ANALİZ İnfrared spektroskopisi Infrared veya biraz daha uzun dalga boylu ışınların kullanılmasıyla yapılan her türlü analize IR analizleri denir. ENSTRÜMANTAL ANALİZ IR ışınları dalga boylarına göre: 800-2500

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

Infrared Spektroskopisi ve Kütle Spektrometrisi

Infrared Spektroskopisi ve Kütle Spektrometrisi Infrared Spektroskopisi ve Kütle Spektrometrisi 1 Giriş Spektroskopi, yapı tayininde kullanılan analitik bir tekniktir. Nümuneyi hiç bozmaz veya çok az bozar. Nümuneden geçirilen ışımanın dalga boyu değiştirilir

Detaylı

Sıvılardan ekstraksiyon:

Sıvılardan ekstraksiyon: Sıvılardan ekstraksiyon: Sıvı haldeki bir karışımdan bir maddenin, bu maddenin içinde bulunduğu çözücü ile karışmayan ve bu maddeyi çözen bir başka çözücü ile çalkalanarak ilgili maddenin ikinci çözücüye

Detaylı

Spektroskopi. Elektromanyetik ışımanın madde ile etkileşimini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir.

Spektroskopi. Elektromanyetik ışımanın madde ile etkileşimini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir. Spektroskopi Elektromanyetik ışımanın madde ile etkileşimini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir. Bu etkileşim absorbsiyon (soğurma) ya da emisyon (yayınma) şeklinde olabilir. Elektromanyetik ışımanın

Detaylı

Raman Spektroskopisi

Raman Spektroskopisi Raman Spektroskopisi Çalışma İlkesi: Bir numunenin GB veya yakın-ir monokromatik ışından oluşan güçlü bir lazer kaynağıyla ışınlanmasıyla saçılan ışının belirli bir açıdan ölçümüne dayanır. Moleküllerin

Detaylı

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC)

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC) YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC) 1 Kromatografi nedir? Kromatografi, karışımlardaki çeşitli maddeleri birbirinden ayırmaya ve böylece kalitatif

Detaylı

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar 10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar kanunları Demir (II) sülfür bileşiğinin elde edilmesi Kimyasal

Detaylı

Ultraviyole-Görünür Bölge Absorpsiyon Spektroskopisi

Ultraviyole-Görünür Bölge Absorpsiyon Spektroskopisi UV Ultraviyole-Görünür Bölge Absorpsiyon Spektroskopisi Doğrudan alınan güneşışığı %47 kızılötesi, %46 görünür ışık ve %7 morötesi ışınımdan oluşur. Spektroskopik Yöntemler Spektrofotometri (UV-Visible,

Detaylı

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR İki atom veya atom grubu

Detaylı

R RAMAN SPEKTROSKOPİSİ CAN EROL

R RAMAN SPEKTROSKOPİSİ CAN EROL R RAMAN SPEKTROSKOPİSİ CAN EROL Spektroskopi nedir? x Spektroskopi, çeşitli tipte ışınların madde ile etkileşimini inceleyen bilim dalıdır. Lazer radyasyon ışını örnekten geçer örnekten radyasyon çıkarken

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI

Detaylı

KROMOTOGRAFİK YÖNTEMLER

KROMOTOGRAFİK YÖNTEMLER KROMOTOGRAFİK YÖNTEMLER A. METODUN ÖZETİ Kromatografi, bir karışımda bulunan maddelerin, biri sabit diğeri hareketli faz olmak üzere birbirleriyle karışmayan iki fazlı bir sistemde ayrılması ve saflaştırılması

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» Uygun bir çözücü içerisinde bir ya da birden fazla maddenin çözündüğü veya moleküler düzeyde disperse olduğu tektür (homojen: her tarafta aynı oranda çözünmüş veya dağılmış

Detaylı

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Adsorbsiyon, malzeme(lerin) derişiminin ara yüzeyde (katı yüzeyinde) yığın derişimine göre artışı şeklinde tanımlanabilir. Adsorpsiyon yüzeyde tutunma olarak

Detaylı

PERİYODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR

PERİYODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR PERİODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR 1. Bir elementin periyodik cetveldeki yeri aşağıdakilerden hangisi ile belirlenir? A) Atom ağırlığı B) Değerliği C) Atom numarası D) Kimyasal özellikleri E) Fiziksel

Detaylı

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC)

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC) YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC) 1 Ayırma teknikleri Bir analiz sürecinde karşılaşılan numuneler büyük çoğunlukla farklı maddelerin karışımı

Detaylı

Spektroskopi. Madde ile ışın arasındaki etkileşmeyi inceleyen bilim dalıdır.

Spektroskopi. Madde ile ışın arasındaki etkileşmeyi inceleyen bilim dalıdır. Spektroskopi Madde ile ışın arasındaki etkileşmeyi inceleyen bilim dalıdır. Bu yöntemde bir örnekteki atom, molekül veya iyonların, bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ. X-Işını Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ. X-Işını Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ X-Işını Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY X-IŞINI SPEKTROSKOPİSİ X-ışını spektroskopisi, X-ışınlarının emisyonu, absorbsiyonu ve difraksiyonuna (saçılması) dayanır. Kalitatif

Detaylı

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir. GENEL KİMYA 1 LABORATUARI ÇALIŞMA NOTLARI DENEY: 8 ÇÖZELTİLER Dr. Bahadır KESKİN, 2011 @ YTÜ Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir

Detaylı

DENEY RAPORU. Atomik Absorbsiyon Spektroskopisiyle Bakır Tayini (1 No lu deney)

DENEY RAPORU. Atomik Absorbsiyon Spektroskopisiyle Bakır Tayini (1 No lu deney) M.Hilmi EREN 04-98 - 66 Enstrümantel Analiz II Lab. 9.Deney Grubu DENEY RAPORU DENEY ADI Atomik Absorbsiyon Spektroskopisiyle Bakır Tayini (1 No lu deney) DENEY TARH 14 Kasım 200 Cuma AMAÇ Atomik Absorbsiyon

Detaylı

Total protein miktarının bilinmesi şarttır:

Total protein miktarının bilinmesi şarttır: Total protein miktarının bilinmesi şarttır: protein veriminin belirlenmesi saflık kontrolu deneylerin optimizasyonu spesifik aktivite tayini ve saflaştırma derecesinin belirlenmesi (enzimler için) KULLANILAN

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Atom, birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacıktır. Atom, elementlerin özelliklerini taşıyan en küçük yapı birimi olup çekirdekteki

Detaylı

Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) Spektroskopi Nedir?

Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) Spektroskopi Nedir? Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) Spektroskopi Nedir? Spektroskopi, atom ya da molekül tarafından absorplanan, yayınan ya da saçılan Elektromagnetik Radyasyonun (EMR) ölçülmesi ve yorumlanmasıdır.

Detaylı

METAL ANALİZ YÖNTEMİ (ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRE CİHAZI İLE )

METAL ANALİZ YÖNTEMİ (ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRE CİHAZI İLE ) METAL ANALİZ YÖNTEMİ (ALEVLİ ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROMETRE CİHAZI İLE ) YÖNTEM YÖNTEMĐN ESASI VE PRENSĐBĐ Atomik absorpsiyon spektrometresi cihazında numune alevin içerisine püskürtülür ve atomize edilir.

Detaylı

(ICP-OES) Atomlaştırmada artış. Daha fazla element tayini Çoklu türlerin eşzamanlı tayini Ve Geniş çalışma aralığı sağlanmış olur.

(ICP-OES) Atomlaştırmada artış. Daha fazla element tayini Çoklu türlerin eşzamanlı tayini Ve Geniş çalışma aralığı sağlanmış olur. Örneği atomlaştırmak ve uyarmak için enerji kaynağı olarak argon gazı ile oluşturulan plazma kullanılır. Bu yöntemle elementlerin tespit edilmesi sağlanır. Bu uyarılma ile; İndüktif Eşleşmiş Plazma Optik

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 Elektron Kütlesi 9,11x10-31 kg Proton Kütlesi Nötron Kütlesi 1,67x10-27 kg Bir kimyasal elementin atom numarası (Z) çekirdeğindeki

Detaylı

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. KİMYASAL DENGE AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. TEORİ Bir kimyasal tepkimenin yönü bazı reaksiyonlar için tek bazıları için ise çift yönlüdür.

Detaylı

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur). Bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere

Detaylı

Moleküler Lüminesans Spektroskopisi. (Floresans, Fosforesans, Kemilüminesans)

Moleküler Lüminesans Spektroskopisi. (Floresans, Fosforesans, Kemilüminesans) Moleküler Lüminesans Spektroskopisi (Floresans, Fosforesans, Kemilüminesans) Çalışma ilkesi: Bu yöntemlerin her birinde, analit molekülleri, emisyon (floresans, fosforesans ve kemilüminesans) spektrumları

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY SIVI KROMATOGRAFİSİ Hareketli fazın sıvı olduğu bu kromatografi türünde sabit faz bir dolgu maddesi üzerine

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA ÇÖZELTİLER Homojen karışımlara çözelti denir. Çözelti bileşiminin ve özelliklerinin çözeltinin her yerinde aynı olması sebebiyle çözelti, «homojen» olarak nitelendirilir. Çözeltinin değişen

Detaylı

Her madde atomlardan oluşur

Her madde atomlardan oluşur 2 Yaşamın kimyası Figure 2.1 Helyum Atomu Çekirdek Her madde atomlardan oluşur 2.1 Atom yapısı - madde özelliği Elektron göz ardı edilebilir kütle; eksi yük Çekirdek: Protonlar kütlesi var; artı yük Nötronlar

Detaylı

Genel Kimya Prensipleri ve Modern Uygulamaları Petrucci Harwood Herring 8. Baskı. Bölüm 4: Kimyasal Tepkimeler

Genel Kimya Prensipleri ve Modern Uygulamaları Petrucci Harwood Herring 8. Baskı. Bölüm 4: Kimyasal Tepkimeler Genel Kimya Prensipleri ve Modern Uygulamaları Petrucci Harwood Herring 8. Baskı Bölüm 4: Kimyasal Tepkimeler İçindekiler 4-1 Kimyasal Tepkimeler ve Kimyasal Eşitlikler 4-2 Kimyasal Eşitlik ve Stokiyometri

Detaylı

Bileşiğin basit formülünün bulunması (moleküldeki C, H, O, X atomlarının oranından, veya molekül ağırlığından)

Bileşiğin basit formülünün bulunması (moleküldeki C, H, O, X atomlarının oranından, veya molekül ağırlığından) 1 SPEKTROSKOPİ PROBLEMLERİ Ref. e_makaleleri, Enstrümantal Analiz, Kütle Spektrometre Uygulamaları Molekül yapısı bilinmeyen bir organik molekülün yapısal formülünün tayin edilmesi istendiğinde, başlangıç

Detaylı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani madde yani bileşik

Detaylı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri : Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

Ultraviyole (morötesi) / Visible (Görünür Bölge) Moleküler Absorpsiyon spektroskopisi

Ultraviyole (morötesi) / Visible (Görünür Bölge) Moleküler Absorpsiyon spektroskopisi Ultraviyole (morötesi) / Visible (Görünür Bölge) Moleküler Absorpsiyon spektroskopisi Çalışma ilkesi: Moleküler absorpsiyon spektroskopisi 160-780 nm dalga boyları arasındaki ışığın b ışın yoluna sahip

Detaylı

Ayırma ve Đzolasyon Teknikleri : Ekstraksiyon

Ayırma ve Đzolasyon Teknikleri : Ekstraksiyon 3. Deney Ayırma ve Đzolasyon Teknikleri : Ekstraksiyon Sentezlerde istenen ürünü yan ürünlerden, fazla miktardaki veya tepkimeye girmemiş başlangıç bileşiklerinden, safsızlıklardan ve çözeltiden ayırmak

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Nükleer Manyetik Rezonans (NMR) Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY GİRİŞ NMR organik bilesiklerin yapılarının belirlenmesinde kullanılan en güçlü tekniktir. Çok çesitli çekirdeklerin

Detaylı

3.1 ATOM KÜTLELERİ... 75 3.2 MOL VE MOLEKÜL KAVRAMLARI... 77 3.2.1 Mol Hesapları... 79 SORULAR 3... 84

3.1 ATOM KÜTLELERİ... 75 3.2 MOL VE MOLEKÜL KAVRAMLARI... 77 3.2.1 Mol Hesapları... 79 SORULAR 3... 84 v İçindekiler KİMYA VE MADDE... 1 1.1 KİMYA... 1 1.2 BİRİM SİSTEMİ... 2 1.2.1 SI Uluslararası Birim Sistemi... 2 1.2.2 SI Birimleri Dışında Kalan Birimlerin Kullanılması... 3 1.2.3 Doğal Birimler... 4

Detaylı

ALEV FOTOMETRESİ İLE SODYUM VE POTASYUM ANALİZİ. Alev fotometresinde kullanılan düzeneğin şematik gösterimi şekil 1 deki gibidir.

ALEV FOTOMETRESİ İLE SODYUM VE POTASYUM ANALİZİ. Alev fotometresinde kullanılan düzeneğin şematik gösterimi şekil 1 deki gibidir. ALEV FOTOMETRESİ İLE SODYUM VE POTASYUM ANALİZİ ALEV FOTOMETRESİ Alev fotometresinde kullanılan düzeneğin şematik gösterimi şekil 1 deki gibidir. Slit Slit Ayna Numune Filtre Dedektör Alev Galvanometre

Detaylı

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri a) ELEMENTLER Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

ELEMENT VE BİLEŞİKLER

ELEMENT VE BİLEŞİKLER ELEMENT VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri: a) Elementler: Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

ELEMETLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ

ELEMETLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ Elementler Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere element denir. Elementler çok sayıda

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

KANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ

KANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ KANTİTATİF ANALİTİK KİMYA PRATİKLERİ Kantitatif analiz yöntemleri, maddenin miktar tayinlerine dayalı analiz yöntemleridir. Günümüzde miktar tayinine yönelik birçok yöntem bilinmektedir. Pratik çalışmalarda

Detaylı

ENSTRÜMANTAL ANALİZ. Lambert-Beer Yasası ABSORPSİYON SPEKTROFOTOMETRİSİ. Absorpsiyometride kullanılan temel kavramlar

ENSTRÜMANTAL ANALİZ. Lambert-Beer Yasası ABSORPSİYON SPEKTROFOTOMETRİSİ. Absorpsiyometride kullanılan temel kavramlar ABSORPSİYON SPEKTROFOTOMETRİSİ Işının absorpsiyon düzeyinin ölçülmesi ile gerçekleştirilen analizlere absorpsiyometri denir. ENSTRÜMANTAL ANALİZ Spektrofotometrik yöntemler Doğal olarak renkli veya sonradan

Detaylı

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir.

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. Her maddenin bir kütlesi vardır ve bu tartılarak bulunur. Ayrıca her

Detaylı

HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi)

HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi) HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi) HPLC yöntemi bir sıvıda çözünmüş bileşenlerin, bir kolon içerisinde bulunan genellikle katı bir destek üzerindeki sabit faz ile değişik etkileşimlere girmesi,

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 5 DENEYİN ADI: SUYUN ELEKTRİK ENERJİSİ İLE AYRIŞMASI

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 5 DENEYİN ADI: SUYUN ELEKTRİK ENERJİSİ İLE AYRIŞMASI HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 5 DENEYİN ADI: SUYUN ELEKTRİK ENERJİSİ İLE AYRIŞMASI DENEYİN AMACI: ELEKTRİK ENERJİSİNİ KULLANARAK SUYU KENDİSİNİ OLUŞTURAN SAF MADDELERİNE

Detaylı

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Genel Kimya Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü ÇÖZELTİ VE TÜRLERİ Eğer bir madde diğer bir madde içinde molekül, atom veya iyonları

Detaylı

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL Kromatografi, katı veya sıvı bir durağan fazın yüzeyine veya içine uygulanmış bir karışımdaki moleküllerin, sıvı veya gaz halindeki bir hareketli

Detaylı

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir. Bir fuel cell in teorik açık devre gerilimi: Formülüne göre 100 oc altinda yaklaşık 1.2 V dur. Fakat gerçekte bu değere hiçbir zaman ulaşılamaz. Şekil 3.1 de normal hava basıncında ve yaklaşık 70 oc da

Detaylı

HPLC/YPSK HIGH PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ

HPLC/YPSK HIGH PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ HPLC/YPSK HIGH PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ Kromatografi: Kimyasal bir karışımı oluşturan farklı yapıdaki maddelerin birbiriyle karışmayan biri hareketli, diğeri

Detaylı

MADDENİN HALLERİ VE TANECİKLİ YAPI

MADDENİN HALLERİ VE TANECİKLİ YAPI MADDENİN HALLERİ VE TANECİKLİ YAPI MADDE BİLGİSİ Kütlesi hacmi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddenin şekil almış haline cisim denir. Cam bir madde iken cam bardak bir cisimdir. Maddeler doğada

Detaylı

Atomik Emisyon Spektroskopisi

Atomik Emisyon Spektroskopisi Atomik Emisyon Spektroskopisi Çalışma İlkesi: Uyarılmış enerji düzeyine çıkarılan atomların ve tek atomlu iyonların daha düşük enerjili düzeylere geçişlerinde yaydıkları ultraviyole ve görünür bölge ışımasının

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ DENEYİN AMACI Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı

Detaylı

İYON TEPKİMELERİ. Prof. Dr. Mustafa DEMİR. (Kimyasal tepkimelerin eşitlenmesi) 03-İYON TEPKİMELERİ-KİMYASAL TEPKİMELERİN EŞİTLENMESİ 1 M.

İYON TEPKİMELERİ. Prof. Dr. Mustafa DEMİR. (Kimyasal tepkimelerin eşitlenmesi) 03-İYON TEPKİMELERİ-KİMYASAL TEPKİMELERİN EŞİTLENMESİ 1 M. İYN TEPKİMELERİ (Kimyasal tepkimelerin eşitlenmesi) Prof. Dr. Mustafa DEMİR 0İYN TEPKİMELERİKİMYASAL TEPKİMELERİN EŞİTLENMESİ 1 Bir kimyasal madde ısı, elektrik veya çözücü gibi çeşitli fiziksel veya kimyasal

Detaylı

3) Oksijenin pek çok bileşiğindeki yükseltgenme sayısı -2 dir. Ancak, H 2. gibi peroksit bileşiklerinde oksijenin yükseltgenme sayısı -1 dir.

3) Oksijenin pek çok bileşiğindeki yükseltgenme sayısı -2 dir. Ancak, H 2. gibi peroksit bileşiklerinde oksijenin yükseltgenme sayısı -1 dir. 5.111 Ders Özeti #25 Yükseltgenme/İndirgenme Ders 2 Konular: Elektrokimyasal Piller, Faraday Yasaları, Gibbs Serbest Enerjisi ile Pil-Potansiyelleri Arasındaki İlişkiler Bölüm 12 YÜKSELTGENME/İNDİRGENME

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ DENEYİN AMACI: Doymuş NaCl çözeltisinin elektroliz sonucu elementlerine ayrışmasının

Detaylı

İletkenlik, maddenin elektrik akımını iletebilmesinin ölçüsüdür.

İletkenlik, maddenin elektrik akımını iletebilmesinin ölçüsüdür. İletkenlik, maddenin elektrik akımını iletebilmesinin ölçüsüdür. C= 1/R dir. Yani direncin tersidir. Birimi S.m -1 dir. (Siemens birimi Alman bilim insanı ve mucit Werner von Siemens e ithafen verilmiştir)

Detaylı

X-IŞINI FLORESANS SPEKTROSKOPİSİ. X-ışınları spektrometresi ile numunelerin yarı kantitatif olarak içeriğinin belirlenmesi.

X-IŞINI FLORESANS SPEKTROSKOPİSİ. X-ışınları spektrometresi ile numunelerin yarı kantitatif olarak içeriğinin belirlenmesi. X-IŞINI FLORESANS SPEKTROSKOPİSİ 1. DENEYİN AMACI X-ışınları spektrometresi ile numunelerin yarı kantitatif olarak içeriğinin belirlenmesi. 2. TEORİK BİLGİ X-ışınları, yüksek enerjiye sahip elektronların

Detaylı

ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ

ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Spektroskopi,bir örnekteki atom, molekül veya iyonların, bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın ölçülmesi ve

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK İÇERİK Elementlere, Bileşiklere ve Karışımlara atomik boyutta bakış Dalton Atom Modeli Atom Fiziğinde Buluşlar - Elektronların Keşfi - Atom Çekirdeği Keşfi Günümüz Atom Modeli Kimyasal Elementler Periyodik

Detaylı

DENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması

DENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması DENEYĐN ADI Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması Deneyin amacı Organik bir bileşikte karbon ve hidrojen elementlerinin nitel olarak tayin etmek. Nicel ve nitel analiz

Detaylı

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom KASET Röntgen filmi kasetleri; radyografi işlemi sırasında filmin ışık almasını önleyen ve ranforsatör-film temasını sağlayan metal kutulardır. Özel kilitli kapakları vardır. Kasetin röntgen tüpüne bakan

Detaylı

ÇÖZELTİ HAZIRLAMA. Kimyasal analizin temel kavramlarından olan çözeltinin anlamı, hazırlanışı ve kullanılışının öğrenilmesidir.

ÇÖZELTİ HAZIRLAMA. Kimyasal analizin temel kavramlarından olan çözeltinin anlamı, hazırlanışı ve kullanılışının öğrenilmesidir. 1. DENEYİN AMACI ÇÖZELTİ HAZIRLAMA Kimyasal analizin temel kavramlarından olan çözeltinin anlamı, hazırlanışı ve kullanılışının öğrenilmesidir. 2. DENEYİN ANLAM VE ÖNEMİ Bir kimyasal bileşikte veya karışımda

Detaylı

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU Güneş ışınımı değişik dalga boylarında yayılır. Yayılan bu dalga boylarının sıralı görünümü de güneş spektrumu olarak isimlendirilir. Tam olarak ifade edilecek olursa;

Detaylı

KYM 342 Enstrümental Analiz ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROSKOPİSİ (AAS) Prof. Dr. Zeki AKTAŞ Doç. Dr. Emine YAĞMUR

KYM 342 Enstrümental Analiz ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROSKOPİSİ (AAS) Prof. Dr. Zeki AKTAŞ Doç. Dr. Emine YAĞMUR KYM 342 Enstrümental Analiz ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROSKOPİSİ (AAS) Prof. Dr. Zeki AKTAŞ Doç. Dr. Emine YAĞMUR Giriş Spektroskopi; atomlar, moleküller veya diğer kimyasal maddeler tarafından absorplanmış,

Detaylı

Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı

Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı 1. Elektromanyetik Işıma: Elektrik ve manyetik alanın dalgalar şeklinde taşınmasıdır. Her dalganın frekansı ve dalga boyu vardır. Dalga boyu (ʎ) : İki dalga tepeciği arasındaki

Detaylı

GARP LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

GARP LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GARP LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ANALİZLERDE KULLANILAN CİHAZLAR Laboratuvarımız, Kömür Analiz Laboratuvarı, AR-GE Laboratuvarı ve Numune Hazırlama olmak üzere

Detaylı

12-B. 31. I. 4p II. 5d III. 6s

12-B. 31. I. 4p II. 5d III. 6s -B.. 4p. 5d. 6s Baş kuantum sayısı n, açısal kuantum sayısı olmak üzere yukarıda verilen orbitallerin enerjilerinin karşılaştırılması hangisinde doğru verilmiştir? A) == B) >> C) >> D) >> E) >> ÖLÇME,

Detaylı

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ Çözeltilerin sadece derişimine bağlı olarak değişen özelliklerine koligatif özellikler denir. Buhar basıncı düşmesi, Kaynama noktası yükselmesi, Donma noktası azalması

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU hasanyolcu.wordpress.com En az iki atomun belli bir düzenlemeyle kimyasal bağ oluşturmak suretiyle bir araya gelmesidir. Aynı atomda olabilir farklı atomlarda olabilir. H 2,

Detaylı

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır.

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır. KİMYASAL BAĞLAR Kimyasal bağ, moleküllerde atomları birarada tutan kuvvettir. Bir bağın oluşabilmesi için atomlar tek başına bulundukları zamankinden daha kararlı (az enerjiye sahip) olmalıdırlar. Genelleme

Detaylı

Enstrümantal Analiz, Elektromagnetik Işının Özellikleri

Enstrümantal Analiz, Elektromagnetik Işının Özellikleri 1 ELEKTROMAGNETİK IŞIN Absorbsiyon ve Emisyon Enstrümantal Analiz, Elektromagnetik Işının Özellikleri Vakumdan gelerek bir maddenin yüzeyleri arasına giren ışının elektriksel vektörü, ortamda bulunan atom

Detaylı

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez Elektrot Potansiyeli Uzun metal parçası, M, elektrokimyasal çalışmalarda kullanıldığında elektrot adını alır. M n+ metal iyonları içeren bir çözeltiye daldırılan bir elektrot bir yarı-hücre oluşturur.

Detaylı

SEZEN DEMİR MADDE DOĞADA KARIŞIK HALDE BULUNUR

SEZEN DEMİR MADDE DOĞADA KARIŞIK HALDE BULUNUR Kütlesi, hacmi ve eylemsizliği olan her şey maddedir. Buna göre kütle hacim ve eylemsizlik maddenin ortak özelliklerindendir. Çevremizde gördüğümüz, hava, su, toprak v.s gibi her şey maddedir. Maddeler

Detaylı

Kimya Mühendisliği Bölümü, 2014/2015 Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı 0102-Genel Kimya-II Dersi, Dönem Sonu Sınavı

Kimya Mühendisliği Bölümü, 2014/2015 Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı 0102-Genel Kimya-II Dersi, Dönem Sonu Sınavı Kimya Mühendisliği Bölümü, 2014/2015 Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı 0102-Genel Kimya-II Dersi, Dönem Sonu Sınavı 20.05.2015 Soru (puan) 1 (20 ) 2 (20 ) 3 (20 ) 4 (25) 5 (20 ) 6 (20 ) Toplam Alınan Puan Not:

Detaylı

Termal Enerji Depolama Nedir

Termal Enerji Depolama Nedir RAŞİT AYTAŞ 1 Termal Enerji Depolama Nedir 1.1. Duyulur Isı 1.2. Gizli Isı Depolama 1.3. Termokimyasal Enerji Depolama 2 Termal Enerji Depolama Nedir Termal enerji depolama sistemleriyle ozon tabakasına

Detaylı

İÇİNDEKİLER TEMEL KAVRAMLAR - 2. 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36. 1.2. Atomlar...36. 1.2. Moleküller...37. 1.3. İyonlar...37

İÇİNDEKİLER TEMEL KAVRAMLAR - 2. 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36. 1.2. Atomlar...36. 1.2. Moleküller...37. 1.3. İyonlar...37 vi TEMEL KAVRAMLAR - 2 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36 1.2. Atomlar...36 1.2. Moleküller...37 1.3. İyonlar...37 2. Kimyasal Türlerin Adlandırılması...38 2.1. İyonların Adlandırılması...38 2.2. İyonik

Detaylı

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER Biyokimyanın tanımı yaşamın temel kimyası ile ilgilenen bilim dalı (Bios, Yunancada yaşam demektir.) canlı sistemin yapısını ve fonksiyonlarını kimyasal

Detaylı

Continuous Spectrum continued

Continuous Spectrum continued fftinsaat.com Continuous Spectrum continued Hotter objects Shift toward this end Longer wavelength Shorter wavelength Cooler objects Shift toward this end Discrete Spectrum Absorption Ex: stars, planets

Detaylı

Maddeyi Oluşturan Tanecikler

Maddeyi Oluşturan Tanecikler Maddeyi Oluşturan Tanecikler a) Saf Madde : Kendine özgü fiziksel ve kimyasal özellikleri olan, ayırt edici özellikleri bulunan ve bu ayırt edici özellikleri sabit olan maddelere saf madde denir. Elementler

Detaylı

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri 1. Atom Modelleri BÖLÜM2 Maddenin atom adı verilen bir takım taneciklerden oluştuğu fikri çok eskiye dayanmaktadır. Ancak, bilimsel bir (deneye dayalı) atom modeli ilk defa Dalton tarafından ileri sürülmüştür.

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI-2 KİMYA TESTİ 25 HAZİRAN 2016 CUMARTESİ Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının

Detaylı

EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR

EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR KĐMYA ĐLE ĐLĐŞKĐSĐ ve GÜNLÜK HAYATLA ĐLĐŞKĐSĐ ŞEKERĐN ÇAYDA YA DA BAŞKA BĐR SIVIDA KARIŞTIRILDIĞINDA KAYBOLMASI, KĐMYADA ÇÖZÜNME OLGUSUYLA AÇIKLANABĐLĐR.

Detaylı