OKULÖNCESİ EĞİTİMDE ÖĞRETMENLERİN OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARINA YÖNELİK UYGULAMALARININ VE GÖRÜŞLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "OKULÖNCESİ EĞİTİMDE ÖĞRETMENLERİN OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARINA YÖNELİK UYGULAMALARININ VE GÖRÜŞLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ"

Transkript

1 XIII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı, 6-9 Temmuz 2004 İnönü Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Malatya OKULÖNCESİ EĞİTİMDE ÖĞRETMENLERİN OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARINA YÖNELİK UYGULAMALARININ VE GÖRÜŞLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Arş.Gör.Belgin Parlakyıldız Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okulöncesi Öğretmenliği A.B.D TEL: /2874 Yrd.Doç.Dr.Füsun Yıldızbaş Abant İzzet Baysal Üniversitesi,Eğitim Fakültesi,İlköğretim Bölümü,Okulöncesi Öğretmenliği A.B.D. ÖZET Okulöncesi eğitim çevresini merak eden, öğrenmeye ve düşünmeye güdülenmiş çocuğun bu özelliklerini yönetme, teşvik etme ve geliştirme gibi çok önemli bir görevi üstlenmiştir.çocukların bu yöndeki gelişimlerini desteklemek amacı ile, onların araştırabilecekleri, meraklarını giderebilecekleri, çeşitli fikirler öne sürerek tahminde bulunabilecekleri, neden-sonuç ilişkisini görebilecekleri fırsatlar verilmeli ve eğitim programları bu doğrultuda hazırlanmalıdır.zorunlu eğitimden önce çocuğun gelişiminin hızlandırılması ile ilgili temel beceri ve alıştırmalar okuma yazmaya hazırlık çalışmalarında şu hedeflere yönelik olmalıdır: Yönergeleri dinleme ve anlayabilme, el-göz koordinasyonu kurabilme, kalem tutmaya alışabilme, mekan-yön tayin edebilme, şekiller arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ayırt edebilme, sözlü ifadeyi geliştirebilme, yeni kelimeler öğrenebilme, dikkat süresini artırabilme, dikkat yoğunluğunu geliştirebilmedir.okuma yazmaya hazırlık çalışmaları ile ilgili yapılacak alıştırmalar; çizgi çekme, resim yapma ve küçük kas geliştirme etkinliklerinden öteye geçmemelidir. Bu çalışma, Okulöncesi öğretmenlerinin okuma yazma çalışmalarına yönelik bilgilerini ve uygulamalarını incelemek amacı ile planlanmıştır.araştırmada nitel ve nicel teknikler birlikte kullanılmıştır.araştırmanın evrenini Bolu il merkezindeki okulöncesi öğretmenleri oluşturmuştur. Örneklem olarak tesadüfi örnekleme yöntemi ile öğretmenler seçilmiştir. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen anket sorularının öğretmenlerle birebir görüşme yapılarak uygulanması ve okuma yazma çalışmalarının gözlenmesi, çalışmalarda kullanılan dökümanların incelenmesi ile elde edilmiştir. Öğretmenlerin anket sorularına verdikleri cevap ile uygulamaları karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Sonuçta, okulöncesi öğretmenlerin okuma yazmaya hazırlık çalışmalarında, çocukların ilköğretime hazır bulunuşluk düzeyine ulaşması açısından bilgi,beceri eksiklerini tamamlama ve geliştirme, yeni teknolojiyi kullanma ve geliştirme gibi hedefleri gerçekleştirme yönünden beklenen verimliliği gösteremedikleri ortaya çıkmıştır. Anahtar kelimeler: Okulöncesi Eğitim, Okuma Yazmaya Hazırlık Çalışmaları, Öğretmen Görüşleri ABSTRACT Preschool education has carried out the duty of leading,encouraging and improving the qualities of the child who wonders everything in the environment, who is motivated to learn and to think.in order to support the development of the children,they should be given the opportunities to project and to see the cause and result relationship and training programmes shoul be developed accordingly. Basic skills and exercises related to the faciliteting the growth of children before the compulsory education should be related to these objeectives: to be able listen and to understand the directives, to be able to coordinate the hand and eye activities, to be used to handle pencil, to be able to find the directron, to identify the similarities and differences among figures,to improve verbal expression, to learn new words, to increase the duration of concentration and to improve the carefullness. The exercises should be in the framework of to drow to make lines and to improve handly skills. This study was planned to analyze the knowledge and applications related to the literacy activities of preschool teachers.the qualitative and quantitative techniques were used together. The population of the research covers the preschool teachers in Bolu.The teachers were selected with random method.the questions of the quetronnaaire developed by ressearchers were asked by interview method and literacy activities were compared evaluated. At the end, it was found that preschool teachers couldn t show the effectiveness of enabling the children to reach the readiness to the primary education,completing the deficiencies of knowledge and skills and using the new technology. Key words:preschool education, Preparation activities to literacy, Teachers opinions.

2 GİRİŞ İçinde bulunduğumuz bilgi çağı, problemlere yeni bir bakış açısıyla bakabilen, yaratıcı ve aynı zamanda çevresinde gelişen olaylara karşı duyarlı, onların farkında olan bireylere gereksinim duymaktadır. Eğitim alanındaki tüm planlamalar, yatırımlar ve etkinlikler bu sayılan niteliklerde insan yetiştirebilme amacına yöneliktir. Okulöncesi eğitimden yüksek öğrenime kadar tüm kademelerde hedef; yaratıcı, üretken, problem çözebilen, analiz, sentez yapabilen, özdenetimi gelişmiş, dili iyi kullanabilen, vatandaşlık ve çevre bilincine sahip v.b. pek çok özelliği kişilik haline getirmiş bireyler yetiştirmektir. Eğitim programı, başta çocuğun yaş ve gelişim düzeyine uygun olmak üzere, bulunduğu çevrenin özelliklerine, çocuğun ve toplumun ihtiyaçlarına göre çeşitlenip şekillenmektedir.türk Milli Eğitim Sisteminin genel hedeflerine ve okulöncesi eğitimin hedeflerine ulaşmak belli bir eğitim programı sayesinde gerçekleştirilebileceğine göre; eğitim programlarında belirlenen hedef ve hedef davranışlar, bunların hangi eğitim durumları yolu ile kazandırılabileceği ve sonuçta nasıl bir değerlendirmenin yapılacağı da büyük önem taşımaktadır. Bu kurumlardan çocuğun beklenilen düzeyde yararlanabilmesi ve öğretmenin verimli olabilmesi, ancak eğitim programının çok iyi bilinmesi ve uygulanması ile mümkün olabilecektir (Kandır, 1999). Okulöncesi eğitim çevresini merak eden, öğrenmeye ve düşünmeye güdülenmiş çocuğun bu özelliklerini yönetme, teşvik etme ve geliştirme gibi çok önemli bir görevi üstlenmiştir (Senemoğlu, 1994). Okulöncesi eğitim kurumlarında, çocukların bu yöndeki gelişimlerini desteklemek amacı ile, onların araştırabilecekleri, meraklarını giderebilecekleri, çeşitli fikirler öne sürerek tahminde bulunabilecekleri, neden-sonuç ilişkisini görebilecekleri fırsatlar verilmeli ve eğitim programları bu doğrultuda hazırlanmalıdır. Okulöncesi eğitim programlarında yer alan okuma yazmaya hazırlık çalışmaları; çocuklara ilköğretime başlamadan önce okuma-yazma becerilerinin gelişimini destekleme fırsatı sunmakta ve okulöncesi eğitim programının bir parçası olup, pek çok etkinliği de kapsamaktadır (Oğuzkan, Oral,1983). Okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının, okulöncesi dönemdeki çocukların eğitiminde, diğer etkinliklerin yanı sıra onların algılayabilmelerini, dikkatlerini toplayabilmelerini, hatırlayabilmelerini, akıl yürütme, problem çözme, el-göz koordinasyonu ve kalem tutma becerilerini geliştirebilmelerini, eşleştirme, ilişki kurma, sıralama, gruplama gibi bilişsel fonksiyonlarını kullanabilmelerini kolaylaştırmayı sağlayan resimli alıştırmaları içerdiği ifade edilmektedir (Demiral ve diğ, 1989). Willert ve Kamii (1985) e göre, okuma yazmaya hazırlık çalışmaları, çocukların yetişkinlerle bir arada bulunup fikir alışverişi yapmalarını, bağımsız, atak, meraklı ve kendi becerilerine güvenmelerini amaçlamaktadır (Akt: Dere ve Ömeroğlu, 2001). Okulöncesi dönemdeki çocuklar, ilk okuma yazma deneyimlerini ev ortamında edinmektedirler. Çocukların okuma yazma deneyimlerinin şekillenmesinde ebeveynlerin ve kardeşlerin önemli rolleri vardır. Çocuklar, okuma yazmadaki ilk deneyimlerini onlarla kurduğu etkileşimlerle kazanmaktadırlar. Çocuğun çevresinde yer alan resimli kitaplar çocuğun merakını uyandırarak ebeveynleri veya kardeşleri ile etkileşime geçmesine yardım etmektedir. Ebeveynler, çocuğa resimli kitapları okurken, çocuk sayfalar üzerindeki sembollerle konuşma arasındaki ilişkileri anlamaya başlar. Okunan resimli kitaplar, çocuğun konuşma dili ile yazı dili arasındaki farklılıkları ayırt etmesine ve

3 anlamasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca, çocuğun çevresinde yer alan zengin uyarıcılar, onun okuma yazmaya karşı isteğinin artmasını sağlamaktadır. Çocukların okulöncesi dönemde edindiği okuma yazma deneyimleri, okumaya başlangıçta karşılaştıkları materyalleri tanıma, anlama ve yorumlama becerilerinin gelişimini desteklemektedir.genellikle çocuğun eğitiminin evde başladığı ve okulun görevinin evde edinilen deneyimlerin yeni öğretilen bilgilerle birleştirilmesi olduğu kabul edilmektedir (Yazıcı, 2002). Wortham (1998) e göre, çocuklar annelerinin kucağına oturup resimli bir kitaba bakma aşamasına geldiğinde, okuma öğrenim süreci başlamış olur. Çocuk kitap okurken, sayfalar üzerindeki semboller ile konuşma arasındaki bağıntıyı da anlamaktadır (Akt, Dere ve Ömeroğlu, 2001). Cunnigham (1995) e göre, okulöncesi çocukların aile ortamı incelendiğinde, ailelerin çocuklarına düzeyine uygun öykü, masal, şiir gibi resimli çocuk kitapları okudukları ve çocukları ile tartıştıkları görülmektedir. Bu okumalar, çocukların okunan kitapların resimlerini görüp yazılarını izleyebildikleri diz üstü pozisyonunda gerçekleşmektedir. Çocuklar beğendikleri kitapları ailelerine tekrar tekrar okutmaktadırlar. Bu kitaplar yalancı okuma kitapları olup, çocuklara inanılmaz düzeyde okuma deneyimi kazandırmaktadır. Aynı zamanda çocuklar yazma etkinliklerinde de bulunmaktadırlar (Akt, Çelenk, 1999). Çocuklar oyunlarında, elbiselerinde, televizyon, tabela, resimlerin altındaki yazılarda, afiş, lego gibi birçok deneyimlerinde yazıyla karşılaşmaktadır. Saracho (1985) günlük yaşam içinde çocuklar, yazıyı ve yetişkinlerin yazıyı neden kullandıklarının farkına vardıklarını ifade etmektedir (Akt, Dere ve Ömeroğlu, 2001). Ev ve okul ortamında zengin, uyarıcı ortamın hazırlanması çocuklarda okuma bilincini geliştirmektedir. Örneğin, ev veya okul ortamında çocuklara düzenli olarak okunan resimli hikaye kitapları, çocukların konuşma dili ile yazı dili arasında ilişki kurmalarını sağlayarak, okuma yazma becerilerinin gelişmesine yardımcı olmaktadır (Yazıcı, 2002). Isemberg ve Jalongo (1993) göre, çocukların okuma ve yazmaya ilk deneyimleri oyun, okul ve mağazadaki listeleri, çevredeki yazıları okuma gibi dramatik oyunları sırasında ortaya çıkmaktadır. Çocuklar hikayelerdeki, karakter, plan, ortam, amaç, zıtlaşma gibi ilginç buldukları şeyleri dramatize etmektedirler (Akt: Dere ve Ömeroğlu, 2001). Wifret (1993) göre okuma yazma becerilerinin gelişmesi için, çocukların dilsel becerileri, görsel ve işitsel algı, motor becerileri, sayı bilgisi, verilen yönergeleri izleyebilme ve anlayabilme gibi becerilerin gelişmesi gerekmektedir (Akt: Yazıcı, 2002). Bu becerilerin gelişmesine yönelik okulöncesi eğitim programlarında şu tür etkinlikler hazırlanabilir: Dil Becerisi: okumaya hazırlık için en önemli beceridir. Çocuklar okuma yazmaya başlamadan önce dinlemeyi ve konuşmayı öğrenmektedirler.ifade edici dili geliştirmek için, çocuğun diğer çocuklarla iletişime geçebileceği, kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebileceği, deneyimlerini ve izlenimlerini paylaşabileceği uygun ortamlar hazırlanmalıdır. Örneğin, hikaye okuma, tamamlama, yeni bir hikaye oluşturmaya teşvik, şiir okuma ve dinleme, açık hava oyunları, inceleme gezileri, dramatik oyunlar, fen ve doğa çalışmaları, kitap resimlerinin veya kendi yaptıkları hikaye resimlerinin yorumlanması gibi etkinlikler, çocuklarda ifade edici dilin gelişmesini sağlamaktadır. Görsel algı: küçük detayların fark edilmesi ile ilgili beceriler okuma yazma ile ilgili etkinliklere temel oluşturmaktadır. Okulöncesi eğitim programlarında yer alan nesne, resim arasındaki benzerlik veya farklılıkları bulma, geometrik şekillerin ya da resimlerin eşleştirilmesi, renk, şekil, zemin ilişkisini ayırt etme

4 gibi etkinlikler görsel ayırt etmeye yöneliktir. Bu etkinlikler çocukların harf-kelime analizi yapmalarını sağlayarak; kelime biçimlerini tanıma ve analiz etme becerilerinin gelişimini desteklemektedir. Aynı zamanda kelimeler ve cümlelerin birbirine bağlanmasına yardımcı olmaktadır. Çizme, boyama, resim yapma ve yaptığı resimlerdeki olayları ve konumları anlatma gibi etkinlikler ise, görsel motor algısını geliştirmeye yöneliktir. Bu tür etkinlikler, çocukların dil deneyimlerini kazanma, yer-yön tayin etme, el-göz koordinasyonu kurma gibi, okuma yazma için gerekli olan becerilerin gelişimini sağlamaktadır (Akt, yazıcı, 2002). Bu çalışmalar, serbest zaman etkinliği içinde, hazır olan çocuklardan oluşan küçük gruplarla, baskı ve zorlama olmadan her çocuğa kendi özelliğine uygun çalışmalar verilerek sürdürülebilir (Baykan ve Turla, 1995). Okulöncesi dönem okuma yazmaya hazırlık çalışmaları programında, çocuğun yaşantılarından başlayarak, hikaye anlatma ve diğer dil çalışmaları, çocuğun basılı materyalle ilişki kurmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca, çocuklara kitap okumak, onlara yeni kavramlar kazandırarak, kitaplara karşı ilgi duymalarına yol açmaktadır (Oğuzkan ve Oral, 1983). Ryan (1999) e göre, okulöncesi dönemde okuma gelişimi sürecinde, görsel ayrımlaştırma becerisine sahip olan bir çocuk kitaplara, işaretlere ve başlıklara ilgi gösterir; nesneler arasındaki farklılıkları algılar, ana-ara renkleri tanır, konum ve yön (aşağı- yukarı, sağ-sol, üst-alt) belirlemelerini yapar, okurken duyacağı görsel yönleri (soldan sağa, önden arkaya) bilir, sembolik formları ayırt edebilir. Bu beceriler, onun harfleri öğrenebileceği ve kelimeleri algılayabileceği düzeye getirmeye yardımcı olacaktır.aynı şekilde, işitsel ayrımlaştırma becerisine sahip olan bir çocuk, harf ve kelimelerin söylenişlerini kavrar, kelimelerin başlangıç ve bitişlerindeki ses farklılıklarını ayırt eder, kelimelerin söylenişlerine ilişkin oyunlardan hoşlanır, kendisine okunan şiir ve hikayeleri dinlemekten zevk duydukları ifade edilmektedir (Akt; Oktay ve Aktan, 2004). Schickedanz (1990) e göre, okulöncesi günlük etkinliklerde, sınıfta not almaya yarayan küçük kağıtlar ve kalemlerin bulunması, dramatik oyun sırasında alış-verişe okula giderken yazı yazma, not alma gibi etkinlikler kullanılabilir. Öğretmenlerin yaptığı telefon rehberleri de çocukların telefon numaralarına bakmalarını sağlar. Çocuklar oyun olarak, pizzacının, çocuk doktorunun telefonlarına bakabilir, yemek pişirme projesi kapsamında, resimli-sözcüklü yemek tarifleri kullanabilirler. Böylece çocuklar taklit yolu ile yazma etkinliklerine de ısınmış olurlar (Akt, Dere ve Ömeroğlu, 2001). Çocuklara genellikle 5 yaş ( 60 ay ) civarında verilmeye başlanan bu çalışmalar, onların bilişsel ve psikomotor gelişimleri açısından istenilen davranışları kazanmalarına yardımcı olmasının yanı sıra, bazı konularda bilgi kazanmalarına da katkıda bulunabilir. Ayrıca öğretmene çocukların okuma yazmaya hazır olup olmadıkları yönünde de fikir verebilir. Öğretmen bu çalışmaları planlarken veya seçerken önce hedeflerini belirlemeli daha sonra çocukların gelişim düzeylerini dikkate alarak, çalışmanın onlara uygun olmasına ve basitten karmaşığa doğru aşamalı bir yol izlemeye özen göstermelidir. Öğretmen zaman zaman hedeflere ve çocuklara uygun hazır çalışmalar kullanabileceği gibi gerektiğinde kendisi de hazırlayabilmelidir. Her iki şekilde de resimlerin açık ve anlaşılır olmasına ve onları çelişkiye düşürmemesine dikkat etmelidir. Çocuklardan nasıl bir çalışma istendiği, onların anlayabileceği bir dille yönerge verilmelidir. Örneğin: Baştaki resmin aynısını bul, işaretle, Farklı olanı bul, boya gibi. Okuma

5 yazmaya hazırlık çalışmaları günlük programda belirlenen süre içinde uygulanacağı gibi öğretmenin belirleyeceği başka bir sürede de yapılabilir. Hazırlanan çalışmalar önceden çocuk sayısı kadar çoğaltılmalıdır (Demiral ve diğ, 1989). Bu çalışmalar yürütülürken dikkat edilmesi gereken noktalar şöyle sıralanabilir: * Çocuklar rahat çalışabilecekleri aralıklarla masaya oturtulur, * Örnek teksirler çoğaltılarak her çocuğa bir tane verilir, * Çalışma süresi her gün 10 dakika kadar olmalıdır, * Kağıt üzerinde yapılacak işlemler önceleri pastel veya mum boya ile yapılır. Yıl sonuna doğru renkli boya kalemine geçilmelidir, * Çocuklar çalışmaya hazır oldukları zaman, öğretmen onlarla birlikte masaya oturur; yönergeyi sade, kısa ve kesin bir dille açıklamalıdır, * Öğretmen çalışma bitinceye kadar çocuklarla oturur. Onları gözleyerek ileriki çalışmalarına materyal oluşturmalıdır, * Aşırı zorlama, baskı ya da çocuklar arasında bir yarışma havası yaratmak öğrenmeyi engelleyeceğinden müdahale edilmemelidir, gerektiğinde notlar alınmalıdır * Çocukların isimleri ve günün tarihi atılarak her çocuk için ayrı dosyalanan çalışmalar, gelişmeleri görebilmek amacı ile, belirli aralıklarla değerlendirilmelidir (Baykan,Turla, 1995). Okulöncesi dönemde, okula zengin okuma-yazma deneyimi kazanmış olarak gelen çocuklar oldukça deneyimlidirler.yazının soldan sağa yazıldığını, satır bittiğinde bir alt satıra geçildiğini, sayfa akış düzeninin soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru olduğu konusunda deneyim ve birikime sahiptirler (Çelenk, 1999). Bu çalışma,okulöncesi eğitimde yer alan etkinliklerden biri olan okuma yazma çalışmalarına yönelik uygulanmaların incelenmesi ve öğretmenlerin bu çalışmalara ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla planlanmıştır. YÖNTEM Araştırmada nitel ve nicel teknikler birlikte kullanılmıştır.araştırmanın evrenini Bolu il merkezindeki okulöncesi öğretmenleri (N=88) oluşturmuştur. Örneklem olarak tesadüfi örnekleme yöntemi ile öğretmenler (n=36) seçilmiştir.veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen anketin, öğretmenlerle birebir görüşme yapılarak uygulanması, okuma yazma çalışmalarının gözlenmesi, okuma yazma çalışmalarında kullanılan dökümanların incelenmesi ile elde edilmiştir. Anket soruları,üç bölümden oluşmuştur.birinci bölümde, kişisel bilgilere, ikinci bölümde, okuma yazmaya hazırlık çalışmaları ile yapılan etkinliklerle ilgili açık uçlu sorulara, üçüncü bölümde ise, planlama, uygulama ve değerlendirme boyutu ile ilgili sorulara yer verilmiştir.

6 BULGULAR Bu bölümde, öğretmenlere uygulanan anket, görüşme, gözlem ve dökümanların incelenmesi ile elde edilen bulgulara yer verilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin öğrenim durumu ve hizmet yılına göre sayı ve yüzde dağılımı Tablo1. de verilmiştir. Tablo 1: Öğretmenlerin Öğrenim Durumları ve Hizmet Yıllarına Göre Dağılımı. Öğrenim Durumları Ön Lisans Mezunu Lisans Mezunu N % Toplam Hizmet yılı 15 yıl ve altı yıl yıl ve üstü Toplam Tablo 1 de öğretmenlerin öğrenim durumu incelendiğinde, %72.2 sinin ön lisans mezunu ve % 27.8 inin lisans mezunu olduğu, hizmet yıllarına bakıldığında %36.1 inin 15 yıl ve altı, %41.7 sinin yıl, %22.2 sinin 21yıl ve üstü olduğu görülmektedir. Tablo 2: Öğretmenlerin Öğrenim Durumuna Göre Okuma Yazma Hazırlık Çalışmalarının Gelişim Alanları ile İlişkilendirilmesindeki Başarı Durumları. Öğrenimdur./Gel.Alan. Başarılı Başarısız Toplam Sayı % Sayı % Önlisans Lisans Toplam Tablo 2 de öğretmenlerin öğrenim durumuna göre okuma yazma hazırlık çalışmalarının gelişim alanları ile ilişkilendirilmesindeki başarı durumlarına bakıldığında; ön lisans mezunu olanların %88.5 başarılı, lisans mezunu olanların ise %90 başarılı oldukları görülmüştür. Tablo 3: Öğretmenlerin Öğrenim Durumuna Göre Okuma Yazma Hazırlık Çalışmalarını Planlama Aşamasındaki Başarı Durumları. Öğrenim Başarılı Başarısız Toplam dur./planlama Sayı % Sayı % Önlisans Lisans Toplam

7 Tablo 3 de öğretmenlerin öğrenim durumuna göre okuma yazma hazırlık çalışmalarının planlama aşamasında başarı durumları incelendiğinde; lisans mezunu öğretmenler %100 başarılıyken, ön lisans mezunu olan öğretmenlerde başarı oranı %77 bulunmuştur. Öğretmenlerin öğrenim durumuna göre okuma yazma hazırlık çalışmalarının uygulama ve değerlendirme aşamalarında; ön lisans ve lisans mezunları %100 başarılı olmuşlardır. Tablo 4: Öğretmenlerin Hizmet Yıllarına Göre Okuma Yazma Yazırlık Çalışmalarının Gelişim Alanları ile İlişkilendirilmesindeki Başarı Durumları. Hizmet yılı/gel.alan Başarılı Başarısız Toplam Sayı % Sayı % ve üstü Toplam Tablo 4 de öğretmenlerin hizmet yılına göre okuma yazma hazırlık çalışmalarının gelişim alanları ile ilişkilendirilmesindeki başarı durumlarına bakıldığında; hizmet yılı 1-5 yıl olanlar %75, hizmet yılı 21 yıl ve üstü olanların % 66.6 başarılı iken, hizmet yılı 6-20 yıl olanların tamamı %100 ü başarılı bulunmuştur. Tablo 5: Öğretmenlerin Hizmet Yıllarına Göre Okuma Yazma Hazırlık Çalışmalarını Planlama Aşamasındaki Başarı Durumları. Hizmet yılı/gel.alan Başarılı Başarısız Toplam Sayı % Sayı % ve üstü Toplam Tablo 5 de öğretmenlerin hizmet yılına göre okuma yazma hazırlık çalışmalarının planlama aşamasındaki başarı durumları incelendiğinde; hizmet yılı 21 ve üstü olan öğretmenlerin % 77.7 si başarılıyken, hizmet yılı 1-20 yıl olanların %100 başarılı olduğu görülmüştür.öğretmenler hizmet yılına göre okuma yazma hazırlık çalışmalarının uygulama ve değerlendirme aşamalarında %100 başarılı olmuşlardır. Öğretmenlerin okuma yazmaya hazırlık çalışmalarına ilişkin sorulara verdikleri yanıtlar ise şöyledir: 1. Okulöncesi eğitimde sizce yeri ve önemi nedir? Öğretmenlerin bir kısmı; 5-6 yaş grup çocuklarında, el-göz koordinasyonu dikkatlerini belirli bir süre aynı çalışmada tutabilmeleri, algılamalarını hızlandırma ve düşünmeye sevk etme gibi çocukta zihinsel süreçleri geliştirmede ve kavramları hafızasında tutma, renk, sayı vb. ayırt etme, şekil ve diğer kavramları

8 kazandırmada, problem çözme yeteneklerini geliştirme, gözlem yapma, inceleme ve çevrelerinde gördükleri obje ve olaylara karşı meraklarını artırma, soyut kavramları resimlerle somut olarak öğretmede İlköğretime hazırlanmaları açısından önemli olduğunu ifade etmişlerdir. İki öğretmen, çocukları ilköğretime hazırlamak açısından okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının okulöncesi eğitimin hedefleri arasında olduğunu belirtmişlerdir. Öğretmenlerin biri ise; okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının, kavramların ne oranda anlaşıldığını gösteren bir etkinlik niteliği taşımasının yanı sıra, pekiştireç olarak da kullanılabileceğini belirtmiştir. 2. Etkinlik sırasını nasıl belirlersiniz? Araştırmaya katılan öğretmenler genel olarak, öğrenme ilkelerini göz önünde bulundurarak kolaydan zora, basitten karmaşığa doğru bir yol izlediklerini ve çocukların ilgi, istek ve ihtiyaçları ile hareketli etkinlik, arkasından biraz daha pasif etkinlik seçerek belirlediklerini ifade etmişlerdir. Farklı görüş bildiren öğretmenlerden ikisi, okuma yazma çalışmalarına sadece kağıt üzerinde değil, günlük etkinlikler içinde nesneler kullanarak da çalışmalar yaptıklarını ve fırsat eğitiminden yararlanarak, günlük planlarda hedeflenen davranışlara ulaşmak için çaba gösterdiklerini belirtmişlerdir. Bir öğretmen de, sınıfında önce nesnelerle oyun şeklinde çalışmalar yaparak hedeflediği davranışlara ulaştığında, çocuklara çalışma sayfaları vererek etkinliği tamamladığını, diğer bir öğretmen ise, etkinliklerin içinde sözel kullanılan kavramları çoğunlukla gün sonunda kağıt üzerinde çalışmalar yaparak düzenlediğini ifade etmiştir. 3. Uygularken ne gibi güçlüklerle karşılaşıyorsunuz? Öğretmenlerin çoğunluğunun karşılaştıkları güçlükler sıralandığında, ilk sırada sınıfta çocuk sayısının fazla olması yer almıştır. Bunu izleyen güçlükleri ; Çocukların dikkat ve algı sürelerinin çok farklı olması nedeniyle etkinliklere geçişlerde problem olması ya da bazı çocukların etkinliklere katılmak istememesi sorun olmaktadır. Bazen çocukların ilgilerini çekeceği düşünülen çalışmalar ilgilerini çekmemekte ya da çocuklar zorlanabilmektedir. Özellikle de ailelerin pek desteği olmadığı için okuma yazmaya hazırlık çalışmalarında güçlük yaşanmaktadır. Dikkat dağınıklığı olan, hiperaktif ve uyum bozukluğu olan çocuklarda dikkat toplama ve sınıf kontrolünü sağlamada zorluk çekilmektedir. şeklinde ifade etmişlerdir. Öğretmenlerin bir kısmı ise, çalışmalarda çok fazla güçlük çekmediklerini, çok az çocuğun çalışma sayfalarına yeterince ilgi göstermediği ya da kendine güvenmediği için yapmakta çekindiği, destek verildiğinde ise, tamamlayabildiklerini belirtmişlerdir.

9 Çocukların yaş, ilgi, istek ve ihtiyaçları doğrultusunda planlama yapıldığında güçlük çekilmemektedir. Çalışma sayfaları, yönergeler doğru açıklandığında bir sorun yaşanmadığını ifade etmişlerdir. Öğretmenlerden beşi, araç-kaynak sıkıntısı olmadığından okuma yazmaya hazırlık çalışmalarını bilgisayarla desteklediklerini ifade etmişlerdir.bir öğretmen ise, ailelerin eğitimli olmadıklarından genelde sene başında zorlandığını belirtmiştir. 4. Materyal seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz? Öğretmenlerin yarısına yakını bilinenden bilinmeyene, basitten karmaşığa, kolaydan zora doğru bir sıra izlemesine, özen gösterdiklerini belirtmişlerdir. Öğretmenlerden üçü; çocukların yaş gruplarına ve kavramlarla ilgili olmasına, birçok duyu alanına hitap edebilmesine ve çocuğun ilgi ve dikkatini çekmesini dikkat ettiklerini ifade etmişlerdir. Öğretmenlerden biri; çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına, bireysel özelliklerine, rahat kullanabilecekleri ortam ve araca, hedef ve hedef davranışların kazandırılmasına yönelik materyaller olmasına önem verdiğini belirtmiştir. Diğer bir öğretmen, kullanılan çalışma sayfaları ya da kitapların seçiminde, çocukların anlayabileceği şekilde ve birebir çalışabilecekleri özellikte olmasına özen gösterdiğini belirtmiştir. Öğretmenlerden üçü ise,okuma yazmaya hazırlık çalışmaları dışında genel anlamda kullanılan materyallere yönelik yanıtlar vermişlerdir. 5. Ailelerle işbirliği yapma gereği duyuyor musunuz? Öğretmenlerin çoğunluğu ailenin de çocuğu ile birlikte eğitime katılmasını ve okuma yazmaya hazırlık çalışmaları hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. İki öğretmen; az sayıda çocuğun harf ve rakamları yazmaya ilgisi olduğu ve ters yazabildiklerini, böyle durumlarda da ailelere broşür yada bilgi yaprakları hazırladıklarını, okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının nasıl yapılacağını ve çocuğun istekli yada ilgisiz tutumu konusunda ailelerle sürekli iletişim içinde olduklarını ifade etmişlerdir. Bir öğretmen, ailelerle iyi bir iletişim kurulmasına rağmen, ailelerin eğitim durumlarının düşük olması nedeniyle okuma yazmaya hazırlık çalışmaları açısından pek fazla katkı sağlayamadığını belirtmiştir. Diğer bir öğretmen ise, kavramlarda zorlanıldığında aileye bilgi verdiğini, evde yapabileceklerini örneklerle açıkladığını ifade etmektedir. 6. Bu etkinlik öğrenme süreçlerinin hangi aşamalarına yönelik düzenlenmelidir? Öğretmenlerin çoğu okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının öğrenme süreçlerinin hangi aşamalarında yapılması gerektiğine yönelik sorulara tam olarak karşılayan yanıtlar verememişler yada yanıtsız bırakmışlardır. Öğretmenlerden birkaçı; bilişsel alanın tüm basamaklarına yönelik olarak düzenlenmesinin gerektiğini ifade etmişlerdir.

10 7. Bu çalışmalar hangi etkinliklerle ilişkili olarak düzenlenmelidir? Öğretmenlerin tamamına yakını; okuma yazmaya hazırlık çalışmaları serbest zaman etkinlikleri, Türkçe dil etkinliği, oyun, müzik, drama, fen ve doğa çalışmaları ile ilişkili düzenlenebileceğini ifade etmişlerdir. Bir öğretmen; kavram çalışmaları ile ilişkili olduğunu belirtmiştir.öğretmenlerden sekizi ise, bu soruya yanıt vermemişlerdir. SONUÇ ve YORUM Öğretmenlerin öğrenim durumuna göre okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının gelişim özellikleri ( görsel olgunluk, renkleri ayırt etme, görsel hafıza, el-göz koordinasyonu, işitsel ayırt etme, sosyal ve duygusal etkenler, dikkat süresi ) ile ilişkilendirilmesinde; önemli bir fark olmadığı ancak planlama aşamasında, lisans mezunu öğretmenlerin (% 100) ön lisans mezunu öğretmenlere (% 77) göre daha başarılı oldukları, uygulama ve değerlendirme aşamalarında ise, tüm öğretmenlerin %100 başarılı oldukları görülmüştür. Bu durum, okulöncesi eğitimde gelişimsel hedeflerin gerçekleştirilmesi açısından öğretmenlerin lisans mezunu olmalarının daha fazla katkı sağlayacağını göstermektedir. Öğretmenlerin hizmet yılına göre okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının gelişim özellikleri ile ilişkilendirilmesinde; hizmet yılı 1-5 yıl olanların %75 i, 21 yıl ve üstü olanların % 66.6 sı başarılı olurken 6-20 yıl olanların ise %100 başarılı oldukları görülmüştür. Öğretmenlerin hizmet yılına göre okuma yazmaya hazırlık çalışmalarının planlama aşamasında; hizmet yılı 1-20 yıl olanların tamamı % 100 başarı gösterirken, hizmet yılı 21 yıl ve yukarısı olanların ancak %77.7 si başarılı olmuştur. Uygulama ve değerlendirme aşamalarında ise, öğretmenlerin tamamının % 100 başarılı oldukları saptanmıştır. Bu sonuçlar, okulöncesi eğitimde hizmet yılı 5 yıl ve altında olan öğretmenlerin yeterli deneyime sahip olmadıklarını, hizmet yılı 21 ve üstü olanların 5 yıl ve altında olanlara göre daha düşük başarı göstermesinin ise, alanda beklenen performansı gösteremediklerini ve verimli olamadıklarını düşündürmektedir. Gözlemler ve döküman incelemelerine göre, öğretmenlerin okuma yazmaya hazırlık çalışmalarında kullandıkları yazılı materyallerin genel olarak biçimsel ve içerik yönünden, bu etkinlikler yolu ile kazanılması beklenen hedef davranışların gerçekleştirilmesine uygun olmadıkları görülmüştür. Sonuçta, okulöncesi öğretmenlerin okuma yazmaya hazırlık çalışmalarında,çocukların ilköğretime hazır bulunuşluk düzeyine ulaşması açısından bilgi, beceri eksiklerini tamamlama ve geliştirme, yeni teknolojiyi kullanma ve geliştirme gibi hedefleri gerçekleştirme yönünden beklenen verimliliği gösteremedikleri ortaya çıkmıştır.bu nedenle, belirli süreçlerde, okul yöneticileri tarafından okulöncesi eğitim öğretmenlerinin öğrenim durumları ve hizmet yılları göz önüne alınarak gereksinim duydukları alanların belirlenmesi ve buna yönelik hizmet-içi eğitim programlarının düzenlenerek desteklenmelerine ihtiyaç duyulmaktadır.

11 ÖNERİLER Okulöncesi dönemde çocukların genel olarak gelişimsel hazır bulunuşluk düzeyleri göz önünde bulundurularak, okulöncesi eğitimde öğretmenlerin okuma yazmaya hazırlık çalışmalarını, ilköğretim birinci sınıfta yer alan İlk okuma yazma öğretimi çalışmalarına eşdeğer nitelikte etkinlikler biçiminde ele almamaları gerekmektedir.bu nedenle, öğretmenlere; * Çocukların bireysel ayrılıklarının farkında olunması ve ihtiyaçlarının karşılanmasında esnek davranılması ve yarıştan çok diğerleriyle işbirliği ve olumlu ilişkilerin pekiştirilmesi, * Öğretmenlerin çocukların doyum sağlayıcı ve mutlu bir sınıf ortamında daha iyi motive oldukları dikkate alarak çocukların çaba göstermeleri için cesaretlendirildiği ve çabalarının ödüllendirdiği, bunu yaparken de doğruların pekiştirildiği, yanlışların düzeltildiği, eksiklerin tamamlandığı bir yol izlenmesi, * Çocuklara düşünce ve görüşlerini açıklamaları için zaman verilmesi ve bütün bunlar yargılayıcı olmayan bir şekilde kabul edilmesi, * Eğitim lideri olarak öğretmenin, her bir küçük grup çocukla meşgul olması, çeşitli evrensel kaynaklarla desteklenmiş farklı öğrenme merkezine rehberlik ederek, çocukları sabırla izlemesi, * Okuma yazmaya hazırlık çalışmalarında çocukların dikkat sürelerini uzatma, verilen yönergeleri anlayarak uygulama, küçük kas gelişimlerini desteklemek ve el-göz koordinasyonunu geliştirmek amacıyla; yumuşak materyalleri şekillendirme, yuvarlama, yırtma, katlama, makas tutma, kağıt kesme, sınırlı boyama, doğru kalem tutma çalışmalarına öncelikli olarak yer verilmesi gibi., konuların yer alacağı hizmet içi seminerler düzenlenmelidir.bu programlara, öğretmenlerin aktif katılımlarının sağlanması,onların niteliklerini ve verimliliğini arttırma açısından büyük katkı sağlayacaktır.

12 KAYNAKLAR Çelenk, S (1999). İlkokuma-Yazma Programı ve Öğretimi. Artım Yayınevi, Ankara. Demiral, Ö., Genç, Ş., Kepsütlu, B ve diğ (1989). Okulöncesi Eğitim Kurumlarında Uygulama. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fak. Yayın no: 24, Ankara. Baykan, S., Turla, A (1995). Okulöncesi Eğitimde İlke ve Yöntemler. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fak. Yayın no: 5 Ankara. Kandır, A (1999). Okulöncesi Eğitim Kurumlarında Etkinliklerin Planlanması G. Ü.Anaokulu, Anasınıfı Öğretmen El Kitabı. 3. Öğretmen Eğitim Semineri, Turan ofset, Ankara: Oğuzkan, Ş., Oral, G (1983). Okulöncesi Eğitimi. Milli Eğitim Basımevi, İstanbul. Oktay, A., Aktan, E (2004) Okulöncesi Dönem (5-6 Yaş) Çocuklarına Yönelik Okumaya Hazırlık Programı /bildiriler/ayla%20 oktay.doc Senemoğlu, N (1997). Gelişim Öğrenme ve Öğretim.Kuramdan Uygulamaya, Spot Matbaacılık, Ankara. Senemoğlu, N (1994). Okulöncesi Eğitim Programları Hangi Yeterlilikleri Kazandırmalıdır Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Ankara: (10) Temel, F., Dere, H (1999). Okulöncesi Eğitimde Yaklaşımlar, G.Ü.Anaokulu, Anasınıfı Öğretmen El Kitabı 3. Öğretmen Eğitim Semineri, Turan ofset, Ankara: Yazıcı, Z (2002). Okulöncesi Eğitiminin Okul Olgunluğu Üzerine Etkisinin İncelenmesi, Milli Eğitim Dergisi, (yaz-güz)