4. MULTİPLE SKLEROZDA FİZYOTERAPİ VE NÖROREHABİLİTASYON SEMPOZYUMU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "4. MULTİPLE SKLEROZDA FİZYOTERAPİ VE NÖROREHABİLİTASYON SEMPOZYUMU"

Transkript

1

2 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu 4. MULTİPLE SKLEROZDA FİZYOTERAPİ VE NÖROREHABİLİTASYON SEMPOZYUMU Ekim 2019 Kütahya Program ve Özet Kitabı 2

3 04 06 Ekim 2019, Kütahya İÇİNDEKİLER KURULLAR... 4 ÖNSÖZ... 5 BİLİMSEL PROGRAM... 6 KONUŞMA METİN ve ÖZETLERİ SÖZEL BİLDİRİLER

4 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu KURULLAR DÜZENLEME KURULU (ALFABETİK SIRA İLE) Bilge Kara Cihan Caner Aksoy Egemen İdiman Nilay Yürekdeler Şahin Merve Leblebiciler Murat Terzi Sibel Canbaz Kabay Sevgi Özalevli Vural Kavuncu 4

5 04 06 Ekim 2019, Kütahya ÖNSÖZ Değerli Katılımcılarımız, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve İzmir MS Derneği tarafından düzenlenen 4. Multipl Sklerozda Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu nun 4-5 Ekim 2019 tarihleri arasında Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bünyesinde Tıp Fakültesi Konferans salonunda gerçekleştirdik. MS li bireylerin hastalıkları nedeni ile ortaya çıkan aktivitelerdeki kısıtlılıkları veya günlük yaşama katılımdaki yetersizlikleri, sosyal çekilme ile baş edebilmelerini, optimal fonksiyonlarının sağlanması ve yaşamlarını bağımsız sürdürebilmelerini hedeflediğimiz ve ortak bir amaç üzerine bir araya gelen Nöroloji, Fizik tedavi uzmanları ve Fizyoterapistlerden oluşan multidisipliner ekip çalışması ile ortaya çıkan bilimsel etkinliğimizin bu yıl dördüncüsünü yapmaktan dolayı onur duymaktayız. Multipl Skleroz hastalığında fiziksel, bilişsel ve sosyal yönü ile nörorehabilitasyon uygulamaları ve yeniliklerin tartışıldığı, alanında geniş bilgi ve tecrübeye sahip değerli hocalarımızın deneyimlerini bizlerle paylaştığı bu multidisipliner sempozyumda, deneyim ve bilgilerin aktarımı hepimiz için yol gösterici bir bakış açısı kazandırmıştır. Sempozyumumuz her geçen yıl daha çok ilgi çekerek aktif ve geniş bir katılımcı sayısına ulaşmıştır. Sempozyum boyunca gerçekleştirilen sunumlar, workshop lar ve ayrıca bilimsel ve güncel çalışmaların sunulduğu sözel bildiri oturumları da katkılarınızla gerçekleşmiştir. Saygılarımızla, Düzenleme kurulu adına Prof. Dr. Sibel Canbaz Kabay 5

6 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu BİLİMSEL PROGRAM 04 Ekim 2019, Cuma 11:00-13:30 13:30-13:45 Kayıt Açılış Konuşmaları Sibel Canbaz Kabay, Vural Kavuncu 1. Oturum Oturum Başkanları: Aysun Ünal, Sibel Canbaz Kabay 13:45-14:05 14:05-14:25 14:25-14:45 14:45-15:05 15:05-15:20 Multipl Skleroz da Klinik ve Demografik Özellikler Aysun Ünal Multipl Skleroz da Etiyoloji ve Çevresel Faktörler Meral Seferoğlu Multipl Skleroz da Atak ve Semptomatik Tedavi Fatma Akkoyun Arıkan Multipl Skleroz Tedavisinde Yeni Ufuklar (Oral tedaviler ve monoklonal antikorlar) Münire Kılınç Toprak Kahve Arası 2. Oturum Oturum Başkanları: Ömer Faruk Turan, Vural Kavuncu, Bilge Kara 15:20-15:40 15:40-16:00 16:00-16:20 16:20-16:40 MS te Nöroplastisite ve Fonksiyonel İyileşme Ferah Kızılay Fonksiyonel İyileşmeyi Etkileyen Durumlar Merve Akdeniz Leblebiciler Nöroplastik Değişikliklerin Görüntülenmesi ve Fonksiyonel MR İbrahim Öztoprak MS te TMS ve Nöroplastisite Aysun Özlü 6

7 04 06 Ekim 2019, Kütahya 16:40-17:00 Kahve Arası 3. Oturum Oturum Başkanları: Murat Terzi, Fatma Karantay Mutluay 17:00-17:20 17:20-17:40 17:40-18:00 18:00-18:20 18:20-18:40 20:30-21:30 Multipl Sklerozda Nöroplastisitenin Önemi, Nöroplastisitenin Klinik Etkileri Hatice Ayan Nörorehabilitasyon Nedir? Mehmet Özkeskin MS te Nörorehabilitasyon için Gerekenler, Şimdiye Kadar Yapılanlar Gülbin Ergin MS ten Nöroplastisiteyi Sağlamayla İlgili Fitnes Düzeyi Nedir? Egzersizler Nöroprotektif Etkilere Sahip midir? Fadime Küçük Nörorehabilitasyonda Müzik Temelli Uygulamalar ve Nöroplastisite Şükrü Torun Hayatın Bir Ritmi Var (İnteraktif Müzik Terapi Atölyesi) Şükrü Torun (Hilton Garden Inn Otel'de gerçekleştirilecektir.) 05 Ekim 2019, Cumartesi 4. Oturum Oturum Başkanları: Münife Neyal 09:00-09:20 09:20-09:40 09:40-10:00 MS Hastalarının Egzersize Kardiovasküler Cevapları Hazal Yakut Yüksek Yoğunluklu Dirençli Egzersizlerin MS e Etkisi Yonca Zenginler Yazgan Görev Odaklı Eğitim ve Nöroplastisiteye Etkisi Nilay Yürekdeler Şahin 7

8 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu 10:00-10:20 10:20-10:40 Sensory Motor Integration Tedavisi ve Nöroplastisiteye Etkisi Burcu Ersöz Hüseyinsinoğlu Kahve Arası 5. Oturum Oturum Başkanları: Sevgi Özalevli, Ela Tarakçı, Şükrü Torun 10:40-11:00 11:00-11:20 11:20-11:40 11:40-12:00 12:30-13:30 Nöroplastisiteyi Artıran Teknoloji Destekli Egzersiz Yaklaşımları Muhammed Zahid Uz MS te Uygulanan Özel Egzersiz Yaklaşımları ve Nöroplastisiteye Etkileri Özge Çakır MS te Vestibüler Rehabilitasyon ve Nöroplastisiteye Etkisi Çağla Özkul MS te Dil Konuşma ve Yutma Bozukluklarının Değerlendirilmesi ve Tedavisi Seren Düzenli Öztürk Öğle Yemeği 6. Oturum Oturum Başkanları: Hatice Mavioğlu, Bilge Kara, Cihan Caner Aksoy 13:30-13:50 13:50-14:10 14:10-14:30 14:30-14:45 MS te Bilişsel Fonksiyonların Etkilenimi ve Değerlendirilmesi Şermin Tükel MS te Bilişsel Disfonksiyonların Tedavisi Zümrüt Gedik MS te Görülen Co-morbid Durumlar Nilüfer Kale Kahve Arası 8

9 04 06 Ekim 2019, Kütahya 7. Oturum Oturum Başkanı: Ceyla İrkeç 14:45-15:05 15:05-15:25 15:25-15:45 15:45-16:00 MS te Uyku Kalitesinin Günlük Yaşama ve Nöroplastisiteye Etkisi Gönül Akdağ Progresif Multipl Sklerozda Rehabilitasyon Uygulamaları Fatıma Yaman MS te Bakım Verenlerin Yükü Sema Üstündağ Kahve Arası Sözel Bildiri Oturumu Oturum Başkanları: Sibel Canbaz Kabay, Münire Kılınç, Gülnur Tekgöl Uzuner, Nilüfer Kale Multipl Skleroz Tanılı Hastada Core Stabilizasyon Egzersizlerinin Gövde Pozisyon Duyusu İle Denge Üzerine Etkilerinin İncelenmesi: Olgu Sunumu Merve Bulguroğlu, Halil İbrahim Bulguroğlu, Aynur Ayşe Karaduman 16:00-18:00 Multipl Skleroz Hastalarında Apraksi, Kognitif Durum ve Yorgunluk Şiddeti Arasındaki İlişki Fadime Küçük, Zeynep Yıldız, Emine Atıcı Multipl Sklerozlu Hastalarda Yorgunluk, Denge ve Bilişsel Bozukluklar Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi Simla Turan, Elif Develi MS li Bireylerde Koordinasyonun Kavrama Kuvveti, Manuel Beceri ve Depresyonla İlişkisi Dudu Şimşek, Nilüfer Çetişli Korkmaz, Levent Sinan BİR Hafif Düzey Relapsing Remitting Multipl Sklerozlu Bireylerde Solunum Parametreleri ve Aerobik Kapasitenin Azalması Kognitif İşleme Hızı, Uyku ve Yaşam Kalitesini Etkiler mi? Feray Güngör, Kübra Nur Menengiç, Uğur Ovacık, Zeynep Özdemir Acar, Aysun Soysal, Ela Tarakcı 9

10 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu 18:00-18:30 Akılcı İlaç Kullanımı Oturumu Gönül Akdağ 10

11 04 06 Ekim 2019, Kütahya KONUŞMA METİN ve ÖZETLERİ 11

12 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu Dr. Aysun ÜNAL MULTİPL SKLEROZ DA KLİNİK VE DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nöroloji AD Dünya üzerinde yaklaşık kişi Multipl Skleroz (MS) hastalığı ile yaşamaktadır. Multipl Skleroz demyelinizasyon ve akson hasarı ile karakterize, kronik bir santral sinir sistemi hastalığıdır. Hastalık ile ilişkili lezyonlar merkezi sinir sisteminin farklı bölümlerinde oluşabildiğinden klinik belirtiler ve yakınmalar da birbirinden farklı olabilir. Birçok klinik ve demografik faktörün MS in seyrini etkilediği bilinmektedir. Günümüze dek gerçekleştirilen çalışmalar MS insidansının yıllar içerisinde arttığını göstermektedir. Bunun nedeninin MS nin giderek yaygınlaşması mı, yoksa teşhis oranlarının giderek artması mı olduğu kesin olarak bilinmemektedir. MS için ortalama başlangıç yaşı 30, en sık görülen başlangıç yaşı ise olarak tespit edilmiştir. Olguların yaklaşık %70 i 20 ve 40 yaş arasındayken, %10 u daha erken, %20 si ise daha geç ortaya çıkmıştır. Onbeş yaşından önce ya da 50 yaşından sonra hastalık başlangıcına daha nadir rastlanır. Çalışmalar hastalığın kadınlarda erkeklere oranla daha sık olduğunu göstermektedir. Bu oran kabaca 2-3 kadına bir erkek olarak söylenebilir. Dünya üzerinde MS in dağılımı konusunda veriler net değildir. Ekvatordan kuzeye ya da güneye uzaklaştıkça hastalık prevalansı artar. Ekvatora yakın olan Asya, Avrupa ve Amerika bölgelerinde oldukça düşük oranda hastalık gözlenirken, Kanada ve İskoçya da oran oldukça yüksektir. 12

13 04 06 Ekim 2019, Kütahya MULTİPLE SKLEROZ'DA ATAK VE SEMPTOMATİK TEDAVİ Atak ve Psödoatak Tanımı Fatma Akkoyun Arıkan KSBÜ Tıp Fakültesi Nöroloji ABD Multipl skleroz (MS) hastalığının relapsing-remitting, relapsing-progresif ve sekonder progresif formunda ataklar gözlenebilir. Günümüzde progresif seyirli MS ler aktif veya aktif olmayan olarak tanımlanmaktadır. Aktivite de manyetik rezonans görüntülemede (MRG) yeni lezyonların belirmesi veya var olanların büyümesi ya da ilerleyici seyir sırasında atak olarak kabul edilen alevlenmelerin olması şeklinde tanımlanmaktadır. MS de atak, enflamatuvar ve demiyelinizan nedenlerden kaynaklanan, yeni bulguların ortaya çıktığı veya daha önceden var olan bulguların arttığı, en az 24 saat süren yeni nörolojik bulguların saptandığı, kötüleşme dönemi olarak tanımlanmaktadır. Psödoatak (yalancı atak) ise enfeksiyon, yoğun stres, uykusuzluk, açlık, menstrüasyon ve benzeri durumlarda daha önce yaşanmış semptomların tekrar belirmesi veya var olanların kötüleşmesi durumudur. Her türlü fiziksel, biyolojik, psikojen etkenler yalancı atağı tetikleyebilir. Bazen yalancı atak olarak kabul edilen semptomlar 24 saatten daha uzun sürebilir. Bu durum gereksiz kortizon uygulamasına ya da uzun süreli tedaviye yanıt kaybı olarak değerlendirilip tedavi değişimine sebep olabilir. Bu nedenle yalancı atakların gerçek ataktan ayrılmasını belirlemek büyük önem taşır. Bunun yanı sıra trigeminal nevralji, tonik spazmlar gibi paroksismal belirtiler 24 saatten uzun sürerse atak akla gelmelidir. Her atak tedavi edilmeyebilir. Hastada fonksiyonel kayıplara yol açan ya da günlük aktivitelerini engelleyecek ağırlıktaki ataklar tedavi edilmelidir. Atak Tedavisi İntravenöz Metilprednizolon MS atak tedavisinde intravenöz metilprednizolon (IVMP) 1 gr/gün dozunda 3-10 gün uygulanır. Bazı ciddi ataklarda 2 gr/gün dozunda 5 gün süreyle uygulanabilir. IVMP tedavisinin ACTH sentezini en az inhibe edebilmek amacı ile sabahları, tek doz olarak dk da uygulanması en uygun yöntemdir. IVMP tedavisi öncesinde hastada metabolik bir sorun ve subklinik bir enfeksiyon olup olmadığını göstemek için hemogram, sedimentasyon, CRP, açlık kan şekeri, HbA1c, elektrolitler, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, tam idrar tahlili, idrar kültürü, şüpheli durumlarda akciğer grafisi ve daha önce yapılmadıysa DEXA mutlaka yapılmalıdır. Tedavi süresince tuz ve karbonhidrat alımı kısıtlanmalıdır. Diyet kısıtlaması tedavi bitiminden sonraki 1 hafta içinde hafifletilerek sonlandırılır. MS atak tedavisinde IVMP tedavisi bitiminde oral kortizon ile azaltılarak kesilmesi önerilmemektedir. MS atak tedavisi ayaktan yapılabilir ancak bazı durumlarda hastaneye yatış tercih edilir: Hipertansiyon, diyabetes mellitus, geçirilmiş ülser, bilinen duygu durum bozukluğu, psikotik hastalık öyküsü vb. gibi ilaç yan etkisi olasılığını arttıran durumlar, Enfeksiyonu olan ve IVMP tedavisine bir an önce başlanılması gereken ataklar, 13

14 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu Çocuklar ve 50 yaş üstü hastalar, Hamilelik gibi özel durumlar, Hasta veya yakınının sosyokültürel durumu nedeniyle tedavi uygulamasında yanlışlıklar olabileceği düşünülüyorsa hastaneye yatış yapılabilir. Atak tedavisi süresinde hastanın kullanmakta olduğu semptomatik ve immünmodülatör ilaçlar da devam edilir. Atak tedavisinin etkisi genellikle ilk günlerde başlasa da bazen birinci hafta bitmeden belirgin bir etki ortaya çıkmayabilir. Tedavi süresince yeni bulguların oluşması veya var olan belirtilerin kötüleşmesi tedavinin etkisiz olduğunu düşündürtmemelidir. Bu tür durumlarda dozun artırılması ya da akut ağır ataklarda plazmaferez tedavisi de uygulanabilir. Hamilelik ve Emzirme Döneminde Atak Tedavisi Hamilelikte tedavi gerektiren ağır ataklarda IVMP tedavisi kontrendike değildir. Ancak çok gerekli olmadıkça özellikle birinci trimesterda tedaviden kaçınılması önerilir. Emziren annelerde de IVMP tedavisi kontrendike değildir. Kortikosteroidler anne sütünde düşük konsantrasyonda bulunmaktadır ve yarı ömürleri de kısadır. Pratikteki uygulama şu şekildedir; IVMP tedavisinden önce emzirme önerilir ya da anne sütü alınır, tedaviden 6 saat sonra da tekrar emzirmeye başlanabilir. Kortikosteroidlerin Yan Etkileri Enfeksiyon GİS yan etkileri (dispepsi, epigastrik ağrı, yanma) Hiperglisemi Osteoporoz Avasküler nekroz Hipertansiyon, taşikardi, bradikardi Ağızda metalik tat Artralji Ateş basması, yüz kızarması Duygu durum bozuklukları ve psikotik tablolar Uykusuzluk Yorgunluk, halsizlik Menstrüel bozukluklar Hirsutizm Akne Kilo artışı Adrenokortikotropik Hormon (ACTH) ACTH ın MS atak tedavisinde kullanılabileceği ancak antienflamatuvar etkisinin IVMP den daha düşük olduğu gösterilmiştir. 14

15 04 06 Ekim 2019, Kütahya IVMP uygulanmasında zorlukla karşılaşılan durumlarda, tekrarlanan IVMP ye cevapsız ataklarda ya da steroid tipinin değişmesi gereken durumlarda alternatif atak tedavisi olarak kullanılabilir. Plazmaferez Kortikosteroidlere yanıt vermeyen ağır ataklarda, hamilelikte, ADEM, NMO/NMOSD de uygulanabilir. IVIG MS ataklarının tedavisinde IVIG kullanımının etkinliğine yönelik kanıta dayalı veri yoktur. Multiple Skleroz Sürecinde İzlenen Semptomlar ve Tedavi Yaklaşımları Kognitif Disfonksiyon Yaşla beraber yıllık olarak beyin hacminde kayıp ortaya çıkmakta, ancak MS li bireylerde sağlıklı bireylere göre yıllık kayıp oranları daha fazladır. Progresif seyirli hastalarda ataklı seyirli olan hastalara göre kognitif bozulma daha belirgindir. Özellikle epizodik bellek, işlem hızında yavaşlama, yürütücü işlevler, kelime akıcılığı ve görsel-uzaysal algı bozukluğu sık görülür. Hasta ve hasta yakınları mutlaka her muayenede depresyon, yorgunluk ve kognitif bozulma yönünden sorgulanmalı ve kognitif kötüleşme hastalık aktivasyonu parametresi olarak değerlendirilmelidir. Hastalara entelektüel faaliyetler, düzenli egzersiz yapmaları ve sigarasız bir hayat önerilmelidir. MS de kognitif bozukluk tedavisinde onay almış bir ilaç yoktur. Demans tedavisinde kullanılan rivastigmin, donepezil ve memantin ile yapılmış çalışmalar vardır ancak sonuçları tartışmalıdır.bu ilaçların MS te kullanım şekli genel popülasyonla aynıdır. Ayrıca hastalık modifiye edici ajanların da kognitif bozulma üzerine olumlu etkileri bildirilmektedir. Psikiyatrik Bozukluklar Depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk, psikoz gibi psikiyatrik hastalıklar sağlıklı bireylere göre MS hastalarında daha sık görülür. Ayrıca MS lilerin %1 inde ilk belirtiler psikiyatrik semptomlarla olabilmektedir. Hastalarda fonksiyonel kötüleşme, ilaca uyumda azalma ve yaşam kalitesinde bozulmaya sebep olduğu için psikiyatrik bozukluklar tanınmalı ve tedavi edilmelidir. Bu hastalıkların farmakolojik tedavisi genel popülasyon ile aynıdır. Psikiyatrik bozuklukların tedavisinde psikoterapinin de yer alması önerilmektedir. MS hastalarının yaklaşık %10 unda ve hastalığın progresif evresinde uygunsuz ağlama ve gülmeler ile karakterize psödobulber affekt de görülebilmektedir. Tedavide SSRI, SNRI ve trisiklik antidepresanlar kullanılabilir. Yorgunluk Hasta ya da yakını tarafından tanımlanan, her gün yapılan günlük aktivitelerin gerçekleştirilmesini engelleyen fiziksel ve/veya mental enerji azalmasıdır. MS de altı haftadan daha uzun süren ve günün yarısından daha fazlasında izlenen yorgunluk anlamlı olarak kabul edilmiştir. Hastalar tarafından azalmış enerji hissi, aktivite sırasında güçsüzlük, halsizlik, konsantre olmakta zorluk şeklinde tanımlanabilir. Genellikle 15

16 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu stres ile tetiklenir ve ısı artışı ile kötüleşir. Günlük yaşam aktiviteleri üzerinde sınırlayıcı etkisi çok belirgindir. MS hastaları her muayenede yorgunluk açısından mutlaka sorgulanmalıdır. Yorgunluk yakınması olan bir MS hastasında; - Yeni atak, - Enfeksiyon varlığı (özellikle idrar yolu enfeksiyonu), - Sürekli sıcak ile karşılaşım, - İlaç yan etkisi (interferonlar, antispastik ajanlar, trisiklik antidepresan ajanlar, benzodiazepin ve antikonvülzanlar), - Diğer yorgunluk sebepleri (tiroid fonksiyon testleri, tam kan sayımı, biyokimya, idrar tetkik ve kültürü), - Depresyon varlığı mutlaka değerlendirilmelidir. Tedavi, medikal tedavi, fizik tedavi ve kişiye özgü çözüm önerileri şeklinde multidisipliner olmalıdır. Medikal tedavide amantadin, modafinil, SSRI lar, karnitin, metilfenidat, fampridin kullanılabilir. Ağrı Sendromları MS de akut ağrılar başağrısı, trigeminal nevralji, Lhermitte belirtisi ve distonik spazmlar şeklinde olabilir. Başağrısı, trigeminal nevralji ve distonik spazm tedavisi genel popülasyon ile aynıdır. Lhermitte belirtisi genellikle aylar içerisinde kendiliğinden kaybolur, bunun için tedavi gerekmez. Kronik ağrılar, santral nöropatik ağrı, spastisite ilişkili ağrılar ve kompleks bölgesel ağrı sendromu şeklinde görülebilir. Tedavide non-steroid antienflamatuvar ilaçlar, opioid narkotik analjezikler, trisiklik antidepresanlar kullanılabilir. Paroksismal Belirtiler Motor ya da duyusal belirtiler olup, saniyeler ya da dakikalar süren genellikle sterotipi gösteren ve gün içinde defalarca olabilen, atak tanımına uymayan belirtilerdir. Lhermitte belirtisi, Uthoff fenomeni, tonik spazm, epilepsi, paroksismal dizartri ve ataksi, paroksismal kaşıntı, diplopi, disfaji şeklinde görülebilir. Spastisite Kas tonus artışı olarak tanımlanabilir. Stres, yorgunluk, enfeksiyon varlığı, soğuk ile artış gösterebilir. Hastalığın her döneminde ortaya çıkabilir. Ancak her hastada spastisiteyi tedavi etmek gerekmez. Özellikle ambülasyonu olan hastalarda kas tonusunu azatlamak yorgunluğu arttırabilir ve hastanın sık düşmesine sebep olabilir. Ambülasyonu olmayan hastalarda ise yaşam kalitesini arttırmak ve hastanın bakımını kolaylaştırmak için spastisite tedavi edilmelidir. Tedavide egzersiz, elektroterapi yöntemleri, baklofen, tizanidin, klonazepam, botulinum toksini kullanılabilir. Baklofen hem oral hem de intratekal yolla verilebilir. Yürüme Bozukluğu Yürüme bozukluğu MS in her evresinde ve farklı alt gruplarında ortaya çıkabilir. Tedavide voltaj kapılı potasyum kanal blokörü olan fampridin kullanılabilir. 16

17 04 06 Ekim 2019, Kütahya Alt Üriner Sistem Disfonksiyonu Alt üriner sistem semptomları idrarın depolanması veya işeme bozukluğu şeklinde ortaya çıkabilir. Depolama bozukluğu (aşırı aktif mesane) idrara sıkışma hissi, sık idrara çıkma, inkontinans ve noktüri şeklinde bulgu verebilir. İşeme bozukluğu ise idrar kaçırma, zayıf ve kesintili akım, idrara başlamada güçlük, işeme sonrası mesanenin tam boşalmaması hissi ile karakterizedir. Ürodinami ayırıcı tanıda önemli bir yöntemdir. Alt üriner sistem disfonksiyonunun tedavisinde hastaların semptomlarının ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesine, üst üriner sistemin korunmasına ve ürolojik komplikasyonların önlenmesine (idrar yolu enfeksiyonları, mesane taşları ve böbrek yetmezliği) odaklanılmalıdır. Sıvı alımının yönetimi, pelvik taban egzersileri, medikal tedaviler, botulinum toksin enjeksiyonu, intravesikal tedaviler, nöromodülasyon tedavileri (Perkütan ve transkütan tibial sinir stimülasyonu (PTNS), sakral nöromodülasyon), aralıklı kateterizasyon ve cerrahi tedaviler uygulanabilir. Barsak Disfonksiyonu MS hastalarında konstipasyon ve fekal inkontinans sık bildirilen yakınmalardır. Konstipasyon tedavisi için yeterli sıvı ve lifli gıda alımı, fizyoterapi ve laktüloz kullanılabilir. Fekal inkontinans için son zamanlarda PTNS den fayda gören hastalar bildirilmiştir. Cinsel İşlev Bozukluğu Kadın MS hastalarında libido kaybı, orgazm bozukluğu, lubrikasyon azalması, genital his kusuru, erkek hastalarda ise erektil disfonksiyon, ejakülasyon bozukluğu ve libido kaybı görülebilir. Ayrıca MS semptomlarına ve kullanılan ilaçlara bağlı olarak da hastalarda cinsel işlev bozukluğu gelişebilir. Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde ürolog, jinekolog, nörolog, psikiyatristler ve hemşireler tedavi ekibine katılmalıdır. Tedavi cinsel işlev bozukluğuna yol açan sebebe ve semptoma yönelik olmalıdır. 17

18 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu MS DE KULLANILAN ORAL DMT İLAÇLAR: DİMETİL FUMARAT, FİNGOLİMOD, TERİFLUNOMİD, KLADRİBİNE Münire Kılınç Toprak Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Ankara Dimetil Fumarat, Nrf2 yolağının aktivasyonu ile Antioksidan ve Antiinflamatuar yanıtları aktive eder; 2013 de EMA ve FDA 2016 da da SGK tarafından MS de kullanımı onaylandı. Fingolimod 2010 da FDA, 2011 de EMA ve Nisan 2011 de SGK dan onay aldı. Fingolimod, lenfositlerin lenf nodundan çıkışını sağlayan sfingozin 1 fosfat reseptörlerini modüle ederek lenfositler lenf nodundan çıkmasına engel olur. Teriflunomid, primidin sentezini bozar; tirozin kinazı inhibe eder, T hücrelerini baskılar. Yarılanma süresi 19 gündür ve kararlı plazma konsantrasyonuna 3 ayda ulaşır. Tedaviyi ani olarak kesmeyi gerektirecek yan etkilerin ortaya çıkması halinde ilacın eliminasyonunu hızlandıran kolestiramin tedavisinin verilmesi önerilmektedir. S1P reseptör modülatörleri; Siponimod: S1P1 ve S1P5 e etkili:faz II (BOLD) (Selmaj, 2013); T2 lezyon sayısı 0,25mg grubunda <%35, 10mg grubunda %82; SPMS da (EXPAND) çalışması sürüyor Ponesimod: S1P1 e etkili:faz II (Olsson, 2014); T2 lezyon sayısı 20mg grubunda <%35, 10mg grubunda %82; RRMS da (OPTİMUM) çalışması sürüyor. Ozanimod:Faz II-III (RADIANCE) (Cohen, 2016), T2 lezyon sayısı 0,5mg grubunda <%84, 1mg grubunda %89 RRMS da IFß1b karşılaştırma çalışması (SUNBEAM) sürüyor Diğer üzerinde çalışılan oral ajanlar Firategrast: Anti -α4β-integrin molekülü, Faz II: mg gruplarında T1C lezyonlarında %49 (Miller, 2012), RRMS da Faz III çalışması sürüyor. Masitinib : Tirozin kinaz inhibitörü, PMS da pilot çalışmada MSFC ye etkili (Vermersch, 2012); İbudilast: Fosfodiesteraz inhibitörü; PMS da Faz Iıb çalışması sürüyor (SPRINT-MS). İdebenon: Airilmwkt ontioksidan, PPMS da Faz II çalışması sürüyor (IPPoMS-E) Simvastatin: SPMS (MS-STAT) Monoklonal antikorlar Antijenlerde, antikorların bağlandığı epitop adı verilen bölgeler bulunur. Tek bir epitopa özgü tek bir çeşit bağışıklık hücresinden üretilmiş antikora monoklonal antikor denir. Monokolonal antikorların kanser, otoimmün hastalıklar, astım, organ nakli reddi, HIV, Alzheimer gibi farklı tıp alanlarında kullanımı giderek artıyor. 18

19 04 06 Ekim 2019, Kütahya Monoklon al antikor üretimi: Bir fareye antijenler aşılanır ve hayvanda B-lenfositleri bunlara karşı antikor üretir. Antikor üreten B-lenfositleri fareden alınır. İnsandan alınan kanserleşmiş B-lenfositleri ile fareden alınan B- lenfositleri laboratuvar ortamında birleştirilir. Kültürde üretilip izole edilir. IgG sınıfı olan bu antikorlar antikor bağımlı hücre aracılı sitotoksisite, kompleman bağımlı sitotoksisite, apoptoz veya antikor bağımlı hücre aracılı fagositoz gibi birkaç farklı yoldan etkilerini gösterebilir. Natalizumab, nötrofiller dışında tüm lökositlerin yüzeylerinde bulunan integrin VLA-4 adezyon kompleksini bloke edip lökositlerin adezyonu ve aktive T hücre, B hücre ve monositlerin kan beyin bariyerini geçişini engelleyen, humanize monoklonal antikordur. Faz 3 çalışmada IV 300 mg natalizumab monoterapi olarak 4 haftada bir uygulama ile plaseboya kıyasla atak oranında %68, 3 aylık özürlülük progresyonunda %42-54, MRG aktivitesinde %83-92 azalma sağlamıştır. İki yılın üzerindeki analizde klinik ve MRG aktivitesinde olumlu etkinin sürdüğü görülmüştür. IFN-β 1a IM monoterapi ile karşılaştırıldığı çalışmada IFN-β 1a IM ile kombine tedavinin atak oranında %55, 3 aylık özürlülük progresyonunda %24 ve MRG aktivitesinde %83-89 azalma sağladığı görülmüştür. FDA ve Sağlık Bakanlığı tarafından MS hastalığında, immünomodülatör tedavi (İMT) olarak onaylanmıştır. Çok aktif durumdaki RRMS hastalarında hızlı kontrol sağlamak amacıyla 2. basamakta kullanılır Alemtuzumab T ve B lenfositler üzerinde yoğun olarak bulunan CD52 proteinini seçici olarak hedef alan humanize bir monoklonal antikordur. Antikor bağımlı hücre aracılı sitotoksisite kompleman bağımlı sitotoksisite ve apopitoz yoluyla lenfositlerin seçici yok edilmesi gerçekleşir. IV alemtuzumab ile yaygın ve kalıcı lenfosit deplesyonu ardından B hücre ve sonunda T hücrelerinde yeniden çoğalma meydana gelir. İmmün hücre dengesinde daha az otoreaktif fenotip lehine kayma meydana gelir. B lenfositlerinde yeniden çoğalma immün aracılı yan etkilerin temelini oluşturduğu düşünülür. Doğal immünite hücreleri üzerinde geçici minimal etkisi vardır. Ocrelizumab Rekombinant olarak elde edilmiş humanize bir monoklonal antikordur. Kimerik rituksimab gibi etkisini, B hücrelerin yüzeyindeki CD20 molekülü ile etkileşime geçerek gerçekleştirir. Ancak rituksimabda olduğu gibi anti-kimerik nötralizan antikor oluşumu görülmez. İnfüzyon ile ilişkili reaksiyonlar daha azdır. Ocrelizumab, B hücrelerinin CD20 molekülüne bağlanarak apopitozuna dolayısıyla dolaşımdaki B hücrelerin azalmasına yol açarak MS teki faydalı etkilerini gerçekleştirir. CD20+ B lenfositleri üzerinde antikor aracılı sitotoksik etki ilk kez hematolojik kanserlerde ve otoimmun hastalıklarda kullanıldı. MS de kullanımı ile ilişkili FDA den Mart 2017 de, EMA dan Ocak 2018 de ve Türkiye de SGK dan Haziran 2018 de onay aldı. Tedaviye başlamadan önce hepatit belirteçleri, suçiçeği antikoru, ANA, quantiferon veya ppd yapılarak hastanın durumu değerlendirilmeli, yapılması gereken koruyu aşılar tamamlanmalıdır. Aktif malignite olguları veya rekürrens açısından izlene kanser hastalarında verilmemelidir. 19

20 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu MULTİPL SKLEROZ DA FONKSİYONELLİĞİ ETKİLEYEN DURUMLAR Dr. Merve Akdeniz Leblebicier Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi FTR A.D. Multipl skleroz (MS) santral sinir sisteminde demyelinizasyonla giden, inflamatuar ve nörodejeneratif değişikliklerin birlikte rol aldığı, intermittan nörolojik bozukluklarla seyreden otoimmun bir hastalıktır (1). Etiyolojisinde genetik, çevresel, hormonal faktörler ve infeksiyonlar yer almaktadır (2). Genç yaş grubunda görülmesi, yaşam kalitesini etkilemesi, özürlülüğe ve iş gücü kaybına yol açması nedeniyle MS in erken tanı ve tedavisi önemlidir. MS klinik tipleri, ataklarla seyreden, primer progresif, sekonder progresif ve progresif relasping tip olmak üzere sınıflandırılmıştır. MS semptomları ilerleyici olup belirtiler demiyelinize alanın genişliğine veya aksonal hasar bölgesindeki ileti bloğuna bağlıdır. Motor kayıp başta olmak üzere, duyusal bozukluklar, denge problemleri, mesane disfonksiyonu, seksüel disfonksiyon, optik nörit, görme bulanıklığı, diplopi, dizartri, kognitif bozukluklar, uyku bozukluğu, yorgunluk, depresyon MS de görülen başlıca semptomlardır (3). Bu semptomların şiddeti ve atak sıklığı hastanın fonksiyonelliğini etkileyen en önemli unsurdur. MS de fonksiyonelliği değerlendirirken kullanılan ölçetlerin başında Genişletilmiş Özürlülük Durum Ölçeği (EDSS) yer almaktadır. EDSS ile hastanın ambulasyonu ve yürüme mesafesi değerlerlendirilir. EDSS hastanın prognozunu belirlemede ve takipte önemli bir yere sahiptir. Bunun dışında yetersizlik durum ölçeği ile hastanın ambulasyon, transfer, beslenme, öz bakım, görme, duyma, konuşma, duygu durum, bilişsel fonksiyonlar ve cinsel fonksiyonları değerlendirilir. Çevresel durum ölçeği ile hastanın toplum içindeki katılımı değerlendirilir. Yorgunluk ölçeği ve diğer yaşam kalite ölçetleri ile takip sırasında hastanın fonksiyonel durumunu gösteren ölçetlerdendir (4). MS hastalarında erkek cinsiyet, geç başlangıç (40 yaş üzeri), progresif tip, başlangıçta piramidal, serebellar ve spinal tutulum olması, EDSS nin 3 olmasına kadar geçen sürenin kısa olması kötü prognoz göstergesidir. Kadın cinsiyet, genç yaşta başlangıç, ataklar arasında hastalık aktivitesinin düşük seyretmesi, seyrek atak ve düşük sosyoekonomik düzey prognozu olumlu yönde etkiler. MR bulgularında lezyon yoğunluğunun fazla olması, atrofi ve ventriküler genişleme bulguları, gadolinium tutulumu prognozu olumsuz etkileyen faktörlerdir. MS de fonksiyonelliği etkileyen semptomların başında yorgunluk gelir. Yorgunluğu olan hastada fiziksel ve mental semptomlar sorgulanmalı, yeni atak, infeksiyon ve ilaç yan etkileri ekarte edilmelidir. Spastisitenin de fonksiyonellik üzerine etkisi olup, bu etkinin olumlu ya da olumsuz olduğu değerlendirilmeli, spastisite tedavi edilmeli mi sorusu mutlaka sorulmalıdır. İnfeksiyonlar, bası yaraları, nöropatik ağrı varlığı, farklı ilaç kullanımları (immunmodulatuar,antidepresan ilaçlar) gibi pek çok faktör spastisiteyi artırır, bu nedenle öncelikle bu nedenlerin çözümlenmesi gereklidir. MS hastalarının ortalama %75 inde mesane disfonksiyonu hastalık süreci boyunca izlenmektedir. Hastanın fonksiyonelliğinde mesane disfonksiyonun yeri önemli olup, disfonksiyonun tipine göre medikal tedavi ve rehabilitasyonun planlanması prognozu belirlemede önemlidir. Konstipasyon ve fekal inkontinans semptomlar da fonksiyonelliği olumsuz yönde etkiler. 20

21 04 06 Ekim 2019, Kütahya Kognitif bozulukluk MS hastalarında sık görülmekte olup, fonksiyonelliği olumsuz yönde etkiler. Bu hastalarda kognitif rehabilitasyon ve medikal tedavi ile hasta ve ailesini kapsayan psikoterapi süreci önem taşımaktadır. Paroksismal semptomlar hastalık süreci sırasında tekrarlayıcı ve sterotipik olarak ortaya çıkan kısa motor ve sensorial bulgulardır. Ataksi, nöbet öyküsü, hemifasial spazm, nistagmus, akinezi gibi paroksismal semptomların varlığı da hastanın fonksiyonelliğini olumsuz yönde etkiler (6). Sonuç olarak MS hastalarında hastalığın başlangıç şekli, klinik tip ve hastalığın başlangıç bulguları fonksiyonelliği etkiler. Fakat hastalığın seyri sırasında ortaya çıkan semptomlar da fonksiyonellik üzerinde önemli rol oynar. KAYNAKLAR 1) Elibol B. Parkinson hastalığında nöron kaybının moleküler mekanizmaları. In Elibol B (Editör): Hareket bozuklukları. 2011: ) Cooper JA, Sagar HJ, Tidswell P et al. Slowed central processing in simple and go/no-go reaction time tasks in Parkinson s disease. Brain 1994;117(3): ) Orkun S. Multipl Skleroz. In Oğuz H (Editör): Tıbbi Rehabilitasyon, 2015: ) Özakbaş S. Multipl Sklerozda Özürlülüğün Değerlendirilmesi. Nöropsikiyatri Arşivi 2008; 45 Özel Sayı:6-9. 5) Editör :Herndon RM. Prognostic Indicators. Supplement to the International Journal of MS Care. 2006;8: ) Tuncer A, Karabudak R. Multipl Skleroz Surecinde İzlenen Semptomların Tedavisi. Multipl Skleroz Tanı ve Tedavi Kılavuzu. 2013:

22 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu İbrahim Öztoprak NÖROPLASTİK DEĞİŞİKLİKLERİN GÖRÜNTÜLENMESİ VE FONKSİYONEL MR Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji AD, Çanakkale Nöroplastisitedeki karmaşık nöronal değişiklikler ve nöronal olmayan doku bileşenleri (vasküler yapılar, astrosit, mikroglia, oligodentrosit ve ilişkili myelin kılıflar) ile ilgili biyolojik değişiklikler başlıca elektron mikroskobu ve immünhistokimyasal çalışmalar ile ortaya konmuştur. Bu çalışmalarda hayvan modelleri kullanılmış ve in vitro yöntemlerle veriler elde edilmiştir. Hayvanlarda manyetik rezonans görüntüleme(mrg) ve sonrasında yapılan histolojik inceleme, bazı hücresel ve moleküler mekanizmaları açıklamada yardımcı olsada, bilişsel düzey gibi bazı değişimleri değerlendirmede hayvan modelleri MRG için uygun değildir. İnsanda beynin mikroyapısının ve işlevinin değişmesi, bir bütün olarak, zamana karşı, in vivo ve noninvazif olarak MRG ile değerlendirilebilmektedir. Fakat MRG nörobiyolojik ve fonksiyonel değişiklikler hakkında genellikle dolaylı bilgi verir. Nöroplastisitede gerek konvansiyonel MRG gerekse ileri MRG yöntemleri önemli bilgiler sunmaktadır. Konvansiyonel MRG yöntemleri: Konvansiyonel T1 ve T2 ağırlıklı görüntüler ile makroskopik yapısal değişiklikler gösterilebilir. Örneğin, nöroplastisite ile ilişkili korpus kallozum genişlemesi, hipokampal büyüme ve gri cevher hacminde artış gösterilmiştir. İleri MRG yöntemleri: Bu yöntemler anatomiye ek olarak doku fizyolojisi ve biyokimyası hakkında da bilgi verebilmektedir. Difüzyon Ağırlıklı Görüntüleme: Bu yöntem ile beyin dokusunda ekstraselüler mesafedeki su moleküllerinin birim zamandaki hareketi ölçülebilmektedir. Difüzyon değerlerinde artış, doku hasarı, tekrar normale doğru değişmesi ise mikroanatominin onarımı ve nöroplastisite lehine dolaylı bir veri olarak kabul edilmektedir. Difüzyon Tensör Görüntüleme: Bu yöntem beyin mikroyapısını, fiber traktları ve değişimlerini in vivo gösterebilmektedir. Özellikle beyaz cevher plastisitesini değerlendirmede yaygın kullanılmaktadır. MR spektroskopi: Beyin dokusundaki kolin, N-asetil aspartat, kreatin, gulutamat-gulutamin, laktat, miyoinositol gibi birçok metabolitin pik integrallerini vermektedir. Nöroplastisitede bazı metabolitlerin oranlarında değişim tanımlanmıştır. Fonksiyonel MRG: Son yıllarda nöroplastisite konusunda fonksiyonel MRG (fmri) ön plana çıkmıştır. Kandaki oksijen düzeyine bağımlı (BOLD) sinyal verisi oluşturan bu yöntemde, bir bütün olarak beynin fonksiyonel veya nonfonksiyonel plastisitesi hakkında bilgi edinilebilir. Spesifik dinlenme durumu r-fmri ile, normal ve ek foksiyon gösteren beyin alanları t-fmri ile belirlenerek mevcut ve olası plastisite hakkında fikir edinilebilir. Cihazın Tesla gücüne ve diğer birçok parametreye bağlı olarak zamansal ve uzaysal rezolüsyonu değişen bu yöntem nöroplastisitenin değerlendirilmesi açısından ileriye yönelik umut vadetmektedir. 22

23 04 06 Ekim 2019, Kütahya Kaynaklar 1. Tardif CL, Gauthier CJ, Steele CJ, et al. Advanced MRI techniques to improve our understanding of experience-induced neuroplasticity. Neuroimage 2016;131: doi: /j.neuroimage Laura G, Silvia T, Nikolaos P, Patrizia P. The Role of fmri in the Assessment of Neuroplasticity in MS: A Systematic Review. Neural Plast. doi: /2018/ Michou E, Williams S, Vidyasagar R, et al. fmri and MRS measures of neuroplasticity in the pharyngeal motor cortex. Neuroimage 2015;117:1-10. doi: /j.neuroimage

24 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu Aysun Özlü NÖROPLASTİSİTE VE TRANSKRANYAL MANYETİK STİMÜLASYON NÖROPLASTİSİTE Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi, FTR AD., Kütahya Nöroplastisite; beyindeki nöronların ve bu nöronların oluşturdukları sinapsların çeşitli çevresel uyaranlara bağlı olarak yapısal özellikleri ve işlevlerindeki değişikliklerdir. Beyin dokusundaki nöral yolların değişiklikleri, yeniden organize olma yetenekleri ve organizmanın çevreye uyumu için gerekli bu adaptif değişiklikler nöroplastisite olarak tanımlanmıştır (1). Nöroplastisite beynin öğrenme, hatırlama ve unutma yeteneklerine işaret eder. Bu nedenle yoğun olarak nöroplastisite; hipokampus, amigdala, frontal korteks gibi beyin bölgelerinde görülmektedir. Hipokampustaki subgranüler zon (SGZ) ve subventriküler zon (SVZ) nöral kök hücrelerin oluştuğu en etkin alanlardır. Ayrıca amigdala, frontal korteks ve olfaktör bulbus da etkin olarak yeni nöronların oluşturulduğu ve plastisite yetilerinin diğer bölgelere göre daha yüksek olduğu bilinmektedir (2). TRANSKRANYAL MANYETİK STİMÜLASYON Transkranyal manyetik stimülasyonunun (TMS) altında yatan sinaptik plastisite ve hücresel nörobiyolojik mekanizmaları anlamamızı sağlayan kanıtların büyük çoğunluğu hayvan araştırmalarından gelen deneysel çalışmalara dayanmaktadır. Kanıtlar TMS nin ilk direkt sonucunun, aksiyon potansiyelinin oluşumunda veya dinlenme membran potansiyelinde değişiklik olduğunu gösterir. TMS protokolleri tarafından indüklenen hem (N-metil-D-aspartik asit) NMDA reseptörleri hem de Ca+2 bağımlı modifikasyonları, hücresel çalışmalarda ve hayvan çalışmalarında açıklananları büyük ölçüde sinaptik mekanizmalara işaret etmektedir (3,4). Serebral korteksi uyarmak için bir cihaz olarak geliştirilen transkranyal manyetik stimülasyon cihazı, elektrik enerjisini manyetik enerjiye dönüştüren bobin ve yüksek akım deşarj sistemlerini içerir. İndüklenen manyetik alan 1-2,5 Tesla gücünde ve çok kısa sürelidir ( 1 msn). Oluşan manyetik alan beyin dışı dokuları (kafaderisi, kafatası kemiği, meninksler ve beyin omurilik sıvısı tabakaları) tarafından zayıflatılsa da yüzeyel aksonların depolarize edilmesi ve korteksteki sinir ağlarının etkinleştirilmesi için yeterli elektrik alanı sağlayabilir.yaklaşık 2-3 cm derinliğe ulaşır ve bu kafatasına komşu korteks beyaz ve gri maddelerini etkilemek için yeterlidir. Beyinde üretilen akım yoğunluğunun etki derecesi, bobinin tipi ve yönelimi, bobin ile beyin arasındaki mesafe, manyetik darbe dalga formu, stimülasyonun yoğunluğu, frekansı ve paterni, mevcut çizgilerin ve uyarılabilen sinir unsurlarının beyindeki ilgili yönelimine bağlıdır (5). Nörotrofinler, sinaptik plastisiteyi aktif olarak düzenleyen protein ailesidir. Bu proteinler nöronal sağ kalımı ve farklılaşmayı, aynı zamanda apoptozu etkilerler. TMS etkileri üzerinden en fazla çalışılan BDNF(beyin türevli nörotrofik faktör) dir. İnsanlarda TMS nin BDNF plazma seviyelerine etkileri tartışmalıdır; tekrarlayan TMS tedavisinden sonra klinik parametrelerle korelasyon ile ilişkili olarak plazma BDNF düzeylerinde artış bildirilmiştir ve daha çok geç dönem etki ile ilişkilidir.(6) TMS çalışmalarında fokal etki oluşturmak için sekiz şekilli ya da kelebek bobin, yaygın etki için ise yuvarlak bobin kullanılır (7) Motor korteks üzerine motor eşikten daha büyük TMS uygulaması kas kontraksiyonuna ve MUP 24

25 04 06 Ekim 2019, Kütahya (motor unit potansiyel) a yol açabilir. Baş parmak hareketleri ile özellikle Abductor Pollicis Brevis kası TMS arasındaki zaman kaydedilebilir ve buna ileti zamanı adı verilir (8) Tekrarlayıcı TMS (ttms) TMS nin yüksek frekanslı (>1 Hz) kısa süreli ya da düşük frekanslı ( 1 Hz) uzun süreli uyarım dizileri şeklinde uygulanmasıdır. Tekrarlayıcı TMS ile uyarımın zamanla katlanan etkileri nöronal aktivitede tek uyarımdan daha büyük değişikliğe neden olur. Bu özelliği, tek uyarımla etkilenmeyen fonksiyonları çalışmaya olanak sağlar. >5Hz frekanslı ttms eksitatör, 5Hz frekans ise inhibitör etki gösterir. Uygulama sırasında bilinç kaybı meydana gelmez, ürperme gibi bir his duyulabilir. İşlem sırasında manyetik alan yaklaşık 100 desibellik bir ses çıkarır. Bu nedenle kulakların korunması gerekir. Nöbetler ve artmış manik durum, hafif ve orta şiddette geçici baş ağrısı çalışmalarda gösterilmiş olan yan etkileridir ve genellikle hastalar tarafından tolore edilebilmektedir. Ciddi yan etki olan epileptik nöbet ise aslında 1989 daki ilk güvenlik protokolünün yayınlanmasından sonra sadece 9 hastada bildirilmiştir (9) TMS kontraendikasyonları ise; anevrizma klipleri, altın yada gümüş elektrod ya da implantlar, koklear implantlar ve kalp pili olması olarak tanımlanmıştır (10). TMS tedavisi kullanım alanlarına baktığımızda psiyatrik hastalıklar, demans, parkinson, inme, travmatik beyin hasarı, serebral palsi gibi geniş bir spektrumda kullanılmaktadır. Her ne kadar nöral plastisite üzerindeki önemli olumlu etkiler söz konusuysa da; klinik kullanımın yaygınlaşmasını engelleyen en önemli sorun, uygulamaların metodolojik ve deneklerin /hastaların bireysel değişkenliklerin varlığıdır. TMS protokollerinin değişken etkisini açıklamak için biyolojik ve metodolojik faktörler de dahil olmak üzere birçok belirleyici faktör ortaya konulmuştur. Yaş, cinsiyet, günün saati, kas aktivitesinin geçmiş öyküsü, yaşam tarzı etkileri, genetik gibi biyolojik faktörler ve diğerleri olası biyolojik yanıtı etkilemektedir. Bu açıdan bakıldığında tedavi etkinliği değerlendirme parametrelerinden fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fmrg), pozitron emisyon tomografisi (PET) ve yakın kızılötesi spektroskopi (NIRS) gibi fonksiyonel görüntüleme teknikleriyle uygun hastaya en uygun tedavi dozu uygun yaklaşım olacaktır. Kaynaklar 1) Apak S. Gelişim Nörolojisi. 2. Baskı. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları; ) Ma DK, Bonaguidi MA, Ming GL, Song H. Adult Neural Stem Cells in the Mammalian Central Nervous System. Cell Research. 2009; 19(6): ) Yulug B, Hanoglu L, Kilic E, Polat B, Schabitz WR. The Neuroprotective Role of Repetitive Transcranial Magnetic Stimulation (rtms) for Neurodegenerative Diseases: A Short Review on Experimental Studies. Mini Rev Med Chem 2016;16(16): ). Yulug B, Hanoglu L, Tavli AM, Yılmaz NH, Kılıc E.The Brain Protective Effect of rtms (Repetitive Transcranial Magnetic Stimulation) in Depression: A Mini-Review in Animal Studies. Med Chem 2016;12(6): )Lefaucheur JP, André-Obadia N, Antal A, Ayache SS, Baeken C, Benninger DH, et al. Evidencebased guidelines on the therapeutic use of repetitive transcranial magnetic stimulation (rtms). Clinical Neurophysiology 2014;125(11): ) 6) Yulug B, Hanoglu L, Ksanmemmedov E, Düz OA, Polat B, Hanoglu T, et al. Beyond The Therapeutic Effect Of Rtms In Alzheimer's Disease: A Possible Neuroprotective 25

26 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu Role Of Hippocampal Bdnf?: A Minireview. Mini Rev Med Chem ) Deng ZD, Lisanby SH, Peterchev AV. Electric field depth-focality tradeoff in transcranial magnetic stimulation comparison of 50 coil designs. Brain Stimulation 2013;6(1): ) Alpay N, Karşıdağ Ç, Kükürt R. Transkraniyal Manyetik Stimülasyon. Düşünen Adam 2005;18(3): ) Fitzgerald PB, Daskalakis ZJ. Side effects of rtms treatment in repetitive transcranial magnetic stimulation treatment for depressive disorders. Springer Berlin Heidelberg; p.7-12.) 10) Rossi S, Hallett M, Rossini PM, Pascual- Leone A. Safety, ethical considerations, and application guidelines for the use of transcranial magnetic stimulation in clinical practice and research. Clinical Neurophysiology 2009;120(12):

27 Hatice Ayan Ekim 2019, Kütahya MULTİPL SKLEROZ DA NÖROPLASTİSİTENİN ÖNEMİ VE KLİNİK ETKİLERİ İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Nöroplastisite terimi beyin hücrelerinin çoğalmadıkları halde değişim göstermeleridir. Beyin dokusunun çevresel etkilere, deneyimlere ve hasarın yol açtığı doku değişikliklerine adaptasyonu ve yeniden yapılanma yeteneği ve değişim potansiyeli olarak tanımlanabilir. Primatlar üzerinde yapılan çalışmalarda beyindeki nöronal bağlantıların sabit olmadığı, plastik olduğu yani değişime uğrayabildiği ve böylece de beynin kendisini tekrar organize etme (reorganizasyon) yeteneğine sahip olduğu belirlenmiştir (Merzenich MM,1984). Nöroplastisite ile oluşan kortikal haritadaki değişim iki hemisferde de gerçekleşir. Bir hemisferde oluşan plastisite aynı anda diğer hemisfere de yansır. Bir hemisferde oluşan plastisiteyi diğer hemisfer öğrenir ve değişen duyu haritasını aynı şekilde kopyalar (Calford, MB,1990). İki çeşit plastisite vardır. Tecrübeye dayalı plastisite ; yetişkin beyninin çevresel koşullara göre yeniden şekillenmesi olarak tanımlanabilir. Bu süreç belirli bir becerinin gelişmesi için motivasyon ve konsantrasyon gereken işleri içeren özel çalışma gerektiren bir süreçtir. Cross-modal plastisite; bir duyusal modalitenin diğerinin yerine geçtiği durumlarda bu terimden söz edilir. En iyi örneği görme özürlü bireylerde dokunma duyusunun çok gelişmiş olmasıdır. Bir başka tanımlamada ise kortikal plastisitenin iki temel durumda oluştuğundan bahsedilir: 1. Normal beyin gelişimi sırasında immatür beyin dokusunun aldığı duysal verilerle erişkinliğe kadar geçen süreçte gelişen plastisitedir. Buna öğrenme ve hafıza plastisitesi ya da gelişim plastisitesi denir. 2. Adaptif plastisite ise yaralanma sonrası fonksiyon kayıplarının kompansasyonu sağlayan plastisitedir. Nöroplastisite, Multipl Skleroz (MS) te farklı seviyelerinde meydana gelen fonksiyonel adaptasyonları içerir. Hücresel düzeydeki değişiklikler, aksonal filizlenme, sinaptik stabilite değişimleri ve sinapsların yeniden düzenlenmesidir. Doku düzeyinde, ödem resorbsiyonu ve aksonlardaki Na kanallarının yeniden düzenlenmesi sağlanır ve aynı zamanda remiyelinizasyon meydana gelir. Sistem düzeyinde ise, kontralateral homolog korteks ve temsil bölgelerinin arttırılması yoluyla fonksiyonların tekrar kazanılması gerçekleşir. Progresif hastalıklarda nöroplastisitenin azalmış olup olmadığı net olarak bilinmemektedir. Yapılan bir çalışmada (Tomassini V, 2012), beyin plastisitesinin (visuomotor görevleri gerçekleştirmedeki gelişmelerin ölçüldüğü), yüksek miktarda beyin patolojisi olan MS hastalarında korunduğu bulunmuştur. Bir diğer çalışmada (Tomassini V, 2011) ise bireylere visuomotor takip görevleri verilmiş ve yapılan pratiklerle, MS'teki nöroplastisitenin, sağlıklı kontrollerle neredeyse aynı seviyeye gelebileceği fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fmri) ile gösterilmiştir. Bununla birlikte, bazı araştırmalar ise primer progresif MS, hastalarındaki nöroplastisitenin iyi seyirli olan RRMS'li hastalara göre daha kötü olduğunu belirtmektedir (Mori F, 2013). 27

28 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu FMRI kullanılan çalışmalarda MS hastalarında sağlıklılara göre eli hareket ettirmek gibi basit fonksiyonlarda daha fazla enerji harcandığı ve daha fazla beyin bölgesinin aktif olduğu gösterilmiştir (Filippi M, 2004, Reddy H,2002). MS 'teki diğer çeşitli MRI çalışmaları, spesifik bir lezyonda hasar meydana geldikten sonra ilgili beyin bölgelerinde iyileşme olduğunu göstermiştir. Beynin networkünde meydana gelen bu değişiklikler motor fonksiyon, bilişsel durum ve hafıza gibi çeşitli fonksiyonları etkilemektedir (Rocca MA, 2014,Valsasina S, 2011). Araştırmalar ayrıca, MS te ortaya çıkan beyindeki fonksiyonel bağlantı artışının 2 yıl sonra azaldığını, bunun da nöronal hasarı telafi etme yeteneğini azaltarak yeti yitiminin ilerlemesine yol açtığını göstermiştir (Faivre A, 2016). Bu çalışmalar, MS'teki yaralanma veya lezyonlardan uzak olan beyin bölgelerinde fonksiyonel değişimin kanıtını sağlamakta ve geri dönüşümü olmayan yeti yitimi ilerlemesini önlemek için nöroplastisite ve beyin rezervini korumaya yönelik tedavilerin önemini vurgulamaktadır. Nörorehabilitasyonda nöroplastisiteyi kullanmak için, beyindeki klinik olarak anlamlı fonksiyonel ve yapısal değişikliklerin izlenmesi ile güçlü bilimsel ve biyolojik mantığı birleştiren müdahalelere ihtiyaç vardır. Nöroplastisite hem fonksiyonel iyileşme hem de gelecekteki tedavileri yönlendirmede önemli bir kavramdır. Nöroplastisite, merkezi sinir sistemindeki gri ve beyaz maddeyle birlikte glial hücreler gibi diğer dokularda meydana gelen değişikliklerle ve anjiyogenezle sağlanır. İşlevsel iyileşmenin altında yatan plastisiteyi teşvik edecek yeni müdahaleler geliştirmek için, hem deneysel kanıtlara hem de klinik çalışmalara ihtiyaç vardır. MS 'li bireylerde en etkili rehabilitasyonu sağlamak için, vücut ile sinir sistemi arasındaki karşılıklı ilişkiyi ve motor, duyusal, bilişsel fonksiyonlara katkıda bulunan faktörleri dikkate almak gerekmektedir. MS 'in çoğu aşamasında, bireyi nörorehabilitasyon uygulamalarına aktif olarak katılmaya teşvik ederek nöroplastisiteyi en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan kişiselleştirilmiş uygulamalara büyük ihtiyaç duyulmaktadır. İnsan beyni, MS lezyonundan uzak bölgelerde işlevlerin geri kazanımı için hasarı kompanse eden karmaşık mekanizmalara sahiptir. Bu değişmiş nöronal fonksiyon, MS hastaları üzerindeki fmri çalışmalarında açıkça gösterilmiştir. Bununla birlikte, bu tür mekanizmaların uyarılması, hastadan gelen çabayı ve sağlık ekibinin teşvik ve rehberliğini gerektirir. Başarılı nörorehabilitasyon, ilerlemenin sıkça takip edildiği, net ulaşılabilir hedefleri olan, hasta ve bakım verenlerin merkezde yer aldığı multidisipliner bir ekiple olmaktadır. Nörorehabilitasyon, her hastadaki hastalığın çeşitli fiziksel veya zihinsel belirtilerine ve karşılaştıkları sorunlara bağlı olarak çeşitli biçimler alır. Bu semptomların bazıları, yanıt veren hastalarda mobilite, mesane kontrolünü artırmak için kullanılacak olan farmakolojik ilaçlarla birlikte egzersiz programları ve yürüyüş eğitimi gibi fizyoterapi yöntemlerini, bilişsel, psikiyatrik tedavileri gerektirir. MS tanısı alan hastalarda kaybedilen fonksiyonlardaki bazı iyileşmelerin olması ve genel anlamda daha iyi sonuçlara ulaşılmasıyla daha aktif bir yaşam beklentisi içerisinde olunması, nöroplastisitenin klinik etkileriyle olmaktadır (Kesselring J,2017). 28

29 NÖROKREATIF MÜZİK TERAPI ATÖLYESİ Ekim 2019, Kütahya Şükrü Torun HAYATIN BİR RİTMİ VAR - Ritim Temelli Grup Doğaçlama Çalışması- Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü & TÜDAM Nörokreatif Müzik Terapi Ünitesi Sensorimotor, kognitif ve emosyonel alanlarda işlevselliği arttırmaya yönelik nörorehabilitasyon yaklaşımları arasında, hasta ile terapötik bir ilişki içinde yakın ve olumlu bir etkileşim evreni oluşturma gücü nedeniyle müzik terapi müdahaleleri özel bir konuma sahiptir. Nörorehabilitasyon uygulamalarını desteklemeye yönelik olarak Dr. Torun tarafından fenomenolojik bir anlayışla yapılandırılan Nörokreatif Müzik Terapi, bireyin/grubun nöropsikososyal gereksinim ve beklentilerini karşılamaya uygun çeşitli müzik terapi yöntemlerini belirli esneklik sınırları içinde kullanan eklektik ve bütüncül bir müzik terapi yaklaşımıdır. Bu atölyenin amacı; Ritim Temelli Grup Doğaçlama çalışmasına katılanların, kendi bireysel özellikleri çerçevesinde yaşayacağı deneyimlerden yola çıkarak, müzik terapinin bilişsel ve motor işlevleri destekleme, emosyonel algı ve ifadeyi güçlendirme, dil-iletişim-sosyal etkileşim becerilerini arttırma, bireysel yetenekleri ve sınırlılıkların keşfetme, özgüven duygusunu pekiştirme ve ağrı, anksiyete, depresyon, ajitasyon ve yorgunluk gibi olumsuz duygulanımları azaltma amacı ile kullanım potansiyeline ilişkin çıkarımlarda bulunmasını kolaylaştırmaktır. 29

30 4. MS Fizyoterapi ve Nörorehabilitasyon Sempozyumu Hazal Yakut MULTİPL SKLEROZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER ETKİLENİM Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İzmir Multipl Skleroz (MS), genç yetişkinlerde nörolojik problemlere en yaygın neden olup, dünya genelinde 2.3 milyondan fazla kişiyi etkilemektedir. MS, fonksiyonel kapasitenin azalmasına, özürlülüğün artmasına ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilen sayısız bulgu ve semptomlarla karakterize bir hastalık olarak belirtilmektedir(1). MS hastalarında nörolojik defisit, ventilasyon ve metabolik bozuklukların yanı sıra kardiyak fonksiyonlarda da bozulmalar görülmektedir. MS'teki kardiyak fonksiyonlar değerlendirildiğinde, sağlıklı bireylere kıyasla; bozulmuş kardiyak otonomik kontrol ve sol ventrikül fonksiyonlarında bozulma olmak üzere iki majör anormallik öne çıkmaktadır(2,3). MS, kan basıncı ve kalp hızı yanıtlarında, kalp ritminde, sol ventrikül fonksiyonlarında anormalliklere, ani kalp ölümlerine neden olarak kardiak fonksiyonları etkilemektedir. MS hastaları iskemik kalp rahatsızlığı ve kalp yetersizliği gelişimi açısından daha büyük bir risk oluşturmaktadır. MS hastaları genel populasyona kıyasla daha yüksek bir mortalite oranına sahiptir ve bu durum daha yüksek kardiyovasküler hastalık insidansı ile ilişkili olabilmektedir(4). Multipl Skleroz Hastalarının Egzersize Kardiyovasküler Cevapları MS hastalarında sağlıklı bireylere göre kalbin otonomik nöral kontrol sisteminin bozuk ve vagal güçlerinin daha düşük olduğu belirtilmektedir. Kardiyak fonksiyon ve kardiyak otonomik kontroldeki bu anormallikler, MS'te egzersiz sırasında kardiyak fonksiyonu etkilemektedir. MS hastalarında egzersiz sırasında kalp hızı egzersiz yükü ile linear artış göstermektedir ancak sağlıklı bireylere kıyasla daha düşüktür. Sağlıklı bireylere kıyasla MS hastalarının egzersiz sırasındaki maksimal oksijen tüketimlerinin (maksvo2) daha düşük olduğu belirtilmektedir. Artmış kalp hızı ve azalmış maksvo2 değerine bağlı olarak; oksijen tüketiminin kalp hızına olan oranı (VO2/HR) sıklıkla MS hastalarında daha düşük bir seyir göstermektedir. Bu durum azalmış stroke volüm ve/veya periferik oksijen kullanım kapasitesini ifade etmektedir(5-7). MS hastalarında azalmış ventilasyon etkinliği ve bozulmuş sol ventrikül fonksiyonu, egzersiz sırasında ventilasyonun karbondioksit üretimine olan oranını (VE/ VCO2) daha da yükseltmektedir. Bu durumun; end-tidal parsiyal karbondioksit basıncını (PETCO2) değiştirerek arteryal pulmoner hipertansiyona neden olduğu belirtilmektedir. Bu tablo, dolayısıyla ventilatör disfonksiyona benzemektedir (8). Sonuç olarak, egzersiz sırasında kardiyak fonksiyon bozukluğu, ventilasyon parametrelerindeki anormallikler sayesinde de tespit edilebilmektedir. Kalp hızı ve kan basıncı anormallikleri stroke volümdeki azalma ile birlikte görülmektedir. Bu durum MS hastalarında kardiyovasküler sistemin otonomik disfonksiyonu ile açıklanmaktadır. Ayrıca, kardiyak stroke volümde azalma; kalp debisinde azalmaya yol açmakta ve düşük kardiyovasküler rezerv de egzersiz intoleransına neden olmaktadır (9). MS'te egzersiz başlangıcında kalp hızı artışının (ilk 20 saniyede) önemli derecede yavaşladığı ve kalp hızı artış hızındaki bu bozulmanın MS'teki yürüme kapasitesi ile anlamlı derecede ilişkili olduğu belirtilmektedir. MS teki kalp hızı artışının ilk 20 saniyesindeki yavaşlamanın spesifik otonomik kardiak kontroldeki bozulmayı destekler nitelikte olduğu vurgulanmaktadır. Genel olarak, egzersiz başlangıcında, hızlı kalp hızı artışı, tonik vagal aktivitenin geri çekilmesine bağlıdır. MS hastalarındaki egzersiz başlangıcındaki azalmış kalp hızı artışı vagal tonusun geri çekilme aktivitesindeki düşüşten kaynaklanmaktadır (10). 30

MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır.

MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır. Fzt. Damla DUMAN MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir. 1822 de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır. Kuvvetsizlik, spastisite, duyusal problemler, ataksi

Detaylı

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MS Hasta Okulu 28.05.2013 Multipl skleroz (MS) hastalığını basitçe, merkezi sinir sistemine

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ Doç.Dr. Cemil ÇELİK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Sunumun Hedefleri Genel Bilgiler mtbi

Detaylı

HOŞGELDİNİZ. Dr. Dilek İnce Günal Nöroloji AD Öğretim Üyesi

HOŞGELDİNİZ. Dr. Dilek İnce Günal Nöroloji AD Öğretim Üyesi HOŞGELDİNİZ Dr. Dilek İnce Günal Nöroloji AD Öğretim Üyesi Multipl Skleroz (MS) nedir? n Kronik, potansiyel olarak kişiye zorluk çıkarabilecek n Merkezi sinir sistemini (beyin ve omurilik) etkileyen bir

Detaylı

MULTİPL SKLEROZ (MS)

MULTİPL SKLEROZ (MS) MULTİPL SKLEROZ (MS) Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları

Detaylı

KEMOTERAPİ İLE İLİŞKİLİ KOGNİTİF BOZUKLUKLARDA

KEMOTERAPİ İLE İLİŞKİLİ KOGNİTİF BOZUKLUKLARDA TFD Nörolojik Fizyoterapi Grubu Bülteni Cilt/Vol:3 Sayı/Issue:10 Ekim/October 2017 www.norofzt.org KEMOTERAPİ İLE İLİŞKİLİ KOGNİTİF BOZUKLUKLARDA TEDAVİ YAKLAŞIMLARI Kemoterapi ile ilişkili kognitif bozukluklar

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

Progresif Multipl Skleroz. Ayşe Kocaman

Progresif Multipl Skleroz. Ayşe Kocaman Progresif Multipl Skleroz Ayşe Kocaman Lublin ve Reingold Neurology 1996 MS in klinik formları Relapsing- Remiting Sekonder- Progresif Primer- Progresif Progresif- Relapsing Lyon MS Doğal Seyir Grubu Relapsing-

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

TFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni

TFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni TFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni Cilt/Vol:2 Sayı/Issue:2 Şubat/February 2016 www.norofzt.org İNME HASTALARINDA EGZERSİZİN KOGNİTİF FONKSİYONLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Yrd. Doç. Dr. Gözde İyigün Doğu

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

Demans ve Alzheimer Nedir?

Demans ve Alzheimer Nedir? DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun

Detaylı

NÖROBİLİM ve FİZYOTERAPİ

NÖROBİLİM ve FİZYOTERAPİ TFD Nörolojik Fizyoterapi Grubu Bülteni Cilt/Vol:1 Sayı/Issue:5 Kasım/November 2015 www.norofzt.org DOÇ. DR. BİRGÜL BALCI YENİ BİR ALAN!!!! Sinir bilim veya nörobilim; günümüzün sinir sistemi bilimlerinin

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir

Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir KÜÇÜK DAMAR HASTALIĞINDA KLİNİK BULGULAR Yok Özel fokal nöroloik semptomlar Sinsi gelişen global nörolojik

Detaylı

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Hastalıkların tedavisinde kat edilen yol, bulaşıcı hastalıklarla başarılı mücadele, yaşam koşullarında düzelme gibi

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND

Detaylı

Yazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma

Detaylı

MULTİPL SKLEROZDA SEMPTOMATİK TEDAVİ

MULTİPL SKLEROZDA SEMPTOMATİK TEDAVİ MULTİPL SKLEROZDA SEMPTOMATİK TEDAVİ Doç.Dr.Recai Türkoğlu MULTİPL SKLEROZDA SEMPTOMATİK TEDAVİ Doç.Dr.Recai Türkoğlu Multipl skleroz hasta için oluşturabileceği yoğun sıkıntıların yanı sıra, genç yaşta

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI NA GİRİŞ KOŞULLARI : Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokullarının veya Yüksekokul ve Fakültelerin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri

Detaylı

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 AÇIKLAMA 2012-2017 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok Olgu 60 yaşında kadın, evli, 2 çocuğu var,

Detaylı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a Fizyoloji PSİ 123 Hafta 8 Sinir Sisteminin Organizasyonu Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi Beyin Omurilik Periferik Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi (MSS) Oluşturan Hücreler Ara nöronlar ve motor

Detaylı

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? Tuvalet eğitimi döneminde, nörolojik olarak normal bazı çocuklarda yanlış edinilmiş işeme alışkanlıkları neticesinde ortaya çıkan işeme fazındaki

Detaylı

Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması

Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması 6. ULUDAĞ NÖROLOJİ GÜNLERİ Mart 2011 - BURSA Nöropatik Ağrı Tedavi Algoritması Dr. Aslı Tuncer Kurne Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Nöropatik Ağrı -Tanım Somatosensorial sistemi

Detaylı

SUNUM PLANI. Genel değerlendirme EKT TMU tdcs

SUNUM PLANI. Genel değerlendirme EKT TMU tdcs KISSADAN HİSSE SUNUM PLANI Genel değerlendirme EKT TMU tdcs ŞİZOFRENİ TEDAVİSİNDE PSIKOFARMAKOLOJİ DIŞI YAKLAŞIMLAR Biyopsikososyal Yaklaşım Etyoloji ve Patofizyoloji Psikolojik Faktörler B i r e y s e

Detaylı

09:50 10:00 Isınma Ölçmeden Olmaz Dr. Serkan Özakbaş. 10:00 10:20 Ölçmenin Tarihinden Öğrendiklerimiz, EDSS de puanlama Dr.

09:50 10:00 Isınma Ölçmeden Olmaz Dr. Serkan Özakbaş. 10:00 10:20 Ölçmenin Tarihinden Öğrendiklerimiz, EDSS de puanlama Dr. 19 Mayıs 2018 09:00 09:50 Kayıt ve İzmir Kahvaltısı 09:50 10:00 Isınma Ölçmeden Olmaz Dr. Serkan Özakbaş 10:00 11:40 EDSS Neurostatus Oturum Başkanları: Dr. Yeşim Beckmann, Dr. Hüsnü Efendi 10:00 10:20

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

KEMOTERAPİNİN SİNİR SİSTEMİ VE PSİKOLOJİK GEÇ YAN ETKİLERİ DR. FİLİZ ÇAY ŞENLER A.Ü.T.F. TIBBİ ONKOLOJİ B.D.

KEMOTERAPİNİN SİNİR SİSTEMİ VE PSİKOLOJİK GEÇ YAN ETKİLERİ DR. FİLİZ ÇAY ŞENLER A.Ü.T.F. TIBBİ ONKOLOJİ B.D. KEMOTERAPİNİN SİNİR SİSTEMİ VE PSİKOLOJİK GEÇ YAN ETKİLERİ DR. FİLİZ ÇAY ŞENLER A.Ü.T.F. TIBBİ ONKOLOJİ B.D. PLAN Kemoterapiye bağlı geç gelişen ya da kronik nöropsikiyatrik toksisiteleri tanımlamak Ayırıcı

Detaylı

Kuzey Kıbrıs ta MS Tanı ve Tedavi İmkanları Gelecekte Ortak Neler Yapabiliriz? Dr. Sıla Usar İncirli

Kuzey Kıbrıs ta MS Tanı ve Tedavi İmkanları Gelecekte Ortak Neler Yapabiliriz? Dr. Sıla Usar İncirli Kuzey Kıbrıs ta MS Tanı ve Tedavi İmkanları Gelecekte Ortak Neler Yapabiliriz? Dr. Sıla Usar İncirli silausar@gmail.com MS de Tanı Amaç: -Erken Tanı -Doğru Tanı -Erken Tedavi -Gerektiğinde, zamanında tedavi

Detaylı

Aducanumab antikorunun Alzheimer hastalarında Aβ plaklarını azaltması

Aducanumab antikorunun Alzheimer hastalarında Aβ plaklarını azaltması Aducanumab antikorunun Alzheimer hastalarında Aβ plaklarını azaltması Dr. Berker DUMAN Ankara Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD 53.Ulusal Psikiyatri Kongresi

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Spinal Kord Yaralanmaları ve Ağrı. Dr. Ayşegül Ketenci İstanbul Tıp Fak. FTR AD

Spinal Kord Yaralanmaları ve Ağrı. Dr. Ayşegül Ketenci İstanbul Tıp Fak. FTR AD Spinal Kord Yaralanmaları ve Ağrı Dr. Ayşegül Ketenci İstanbul Tıp Fak. FTR AD SKY- Sıklık 1 275 000 Kişi 259 000 Kişi Ağrı % 48-94 Yaşamı sınırlayan şiddetli ağrı % 11-34 Yaşam kalitesini en fazla düşüren

Detaylı

Multipl Skleroz da semptomatik tedavi

Multipl Skleroz da semptomatik tedavi Multipl Skleroz da semptomatik tedavi Spastisite ve tremorun tedavisi Dr. Muammer KORKMAZ Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği 1 Multipl skleroz (MS) santral sinir

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes

Detaylı

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD ANTİEPİLEPTİKLER Karbamezepin Okskarbazepin Lamotrijin Riluzol Valproik

Detaylı

BIRINCI BASAMAKTA NE ZAMAN TEDAVI, NE ZAMAN SEVK? DOÇ. DR. ÖZLEM TANRIÖVER YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ VE TIP EĞİTİMİ A.D.

BIRINCI BASAMAKTA NE ZAMAN TEDAVI, NE ZAMAN SEVK? DOÇ. DR. ÖZLEM TANRIÖVER YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ VE TIP EĞİTİMİ A.D. BIRINCI BASAMAKTA NE ZAMAN TEDAVI, NE ZAMAN SEVK? DOÇ. DR. ÖZLEM TANRIÖVER YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ VE TIP EĞİTİMİ A.D. Amaç: Bu oturumun sonunda katılımcıların birinci basamakta

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK 1 LERDE LABORATUVAR İPUÇLARI GENEL TARAMA TESTLERİ Tam kan sayımı Periferik yayma İmmünglobulin düzeyleri (IgG, A, M, E) İzohemaglutinin titresi (Anti A, Anti B titresi) Aşıya karşı antikor yanıtı (Hepatit

Detaylı

GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK

GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK Master Yoda: 900 yıl 546 yıl Jean Louise Calment 122 yaş Tanrılar yaşlandıkça hayatı daha mutsuz ve hoş olmayan bir hale getirerek ne kadar merhametli olduklarını gösteriyor.

Detaylı

ATRİYAL FİBRİLASYON Atriyal fibrilasyon En sık görülen aritmi Epidemiyoloji Aritmiye bağlı hastaneye yatanların 1/3 ü AF li. ABD de tahmini 2.3 milyon, Avrupa da 4.5 milyon insan AF ye sahip. Sıklığı

Detaylı

TFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni

TFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni TFD Nö rölöjik Fizyöterapi Grubu Bu lteni Cilt/Vol:3 Sayı/Issue:7 Temmuz/July 2017 www.norofzt.org NÖROLOJİK REHABİLİTASYONDA GÖREV ODAKLI EĞİTİM YAKLAŞIMLARI Dr. Fzt. Kamer Ünal Eren Bezmialem Vakıf Üniversitesi

Detaylı

Çocukluk çağı santral sinir sistemi demiyelinizan hastalıkları. Prof.Dr. Sebahattin VURUCU

Çocukluk çağı santral sinir sistemi demiyelinizan hastalıkları. Prof.Dr. Sebahattin VURUCU Çocukluk çağı santral sinir sistemi demiyelinizan hastalıkları Prof.Dr. Sebahattin VURUCU Santral sinir sistemi demiyelinizan hastalıkları Genetik olarak yatkın kişilerde Çevresel etkenler tarafından tetiklenen

Detaylı

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener Motor Nöron ve Kas Hastalıkları Uzm Dr Pınar Gelener Genel Bilgiler Vücudun herhangi bir bölümünde kas kuvveti azalması: parezi Tam kaybı (felç) : paralizi / pleji Vücudun yarısını tutarsa (kol+bacak)

Detaylı

TRSM de Rehabilitasyonun

TRSM de Rehabilitasyonun TRSM de Rehabilitasyonun Yeri Dr. Ayla Yazıcı BRSHH Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü 7.10.2010 Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi

AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi Pulmoner ven izolasyonu Pulmoner ven izolasyonu AF ablasyonunun temel taşıdır. Hedef PV ile

Detaylı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes Mellitus Akut Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus akut komplikasyonlar Hipoglisemi Hiperglisemi ilişkili ketonemi

Detaylı

www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro

www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro CANDLE 2016 un türevi 1. CANDLE NEDİR 1.1 Nedir? Kronik Atipik Nötrofilik Dermatosiz, Lipodistrofi ve Yüksek ateş (CANDLE) sendromu nadir görülen genetik bir

Detaylı

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. Habib BİLEN Atatürk Üniversitesi Tıp fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı SUNU PLANI Örnek olgu

Detaylı

Amaç; SAĞLIK BİLİMLERİNDE ÖĞRENCİ OLMAK Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü. Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü

Amaç; SAĞLIK BİLİMLERİNDE ÖĞRENCİ OLMAK Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü. Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü SAĞLIK BİLİMLERİNDE ÖĞRENCİ OLMAK DİL VE KONUŞMA TERAPİSİ Hakan GÖLAÇ Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Dil ve Konuşma Terapisi

Detaylı

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur. NÖR 23 NÖROLOJİ Dr. Ali Kemal ERDEMOĞLU /1 Dr. Ersel DAĞ /2 Dr. Yakup TÜRKEL /3 KOD DERS ADI ÖÜ T P KREDİ AKTS NOR 7001 MAKALE SAATİ Nöroloji alanında yabancı dergilerde güncel gelişmelere yönelik yayınlanan

Detaylı

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin

Detaylı

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 DSÖ tahminlerine

Detaylı

8 Merdiven çıkmak, yürümek gibi hareketler baş ağrınızın şiddetini etkiliyor mu? (azaltıyor, etkisiz, arttırıyor)

8 Merdiven çıkmak, yürümek gibi hareketler baş ağrınızın şiddetini etkiliyor mu? (azaltıyor, etkisiz, arttırıyor) Baş ağrısı yakınması ile gelen hastalarda şu yol izlenmelidir: Anamnez FM NM Gerekirse tetkikler/primer-sekonder baş ağrısı ayrımı Tanı Tedavi Baş ağrısı anamnezi alırken şu sorular sorulmalıdır: 1 Başınızın

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

Depresyonda Güncel Tedaviler. Doç. Dr. Murat ERKIRAN

Depresyonda Güncel Tedaviler. Doç. Dr. Murat ERKIRAN Depresyonda Güncel Tedaviler Doç. Dr. Murat ERKIRAN Akış Major depresif bozuklukta yeni antidepresanlar Major depresif bozukluk tedavisi Psikotik özellikli depresyon tedavisi Geliştirme aşamasında olan

Detaylı

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Lilly Konuşmacı: Lundbeck Sunum

Detaylı

Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon

Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon Dr.Canan Aykut Bingöl Yeditepe Üniversite Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Kardiak Arrest 200 000-375 000 kardiak arrest/yıl (ABD) %20 spontan dolaşım sağlanıyor

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI Kronik böbrek hastalığı-tanım Glomerül filtrasyon hızında (GFH=GFR) azalma olsun veya olmasın, böbrekte

Detaylı

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ III. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE

Detaylı

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Dr. Ali Ayberk Beşen Başkent Üniversitesi Tıbbi Onkoloji BD Giriş Sitotoksik tedaviler herhangi

Detaylı

Yeni Tanı Atrial Fibrilasyona Yaklaşım

Yeni Tanı Atrial Fibrilasyona Yaklaşım Yeni Tanı Atrial Fibrilasyona Yaklaşım Dr Özlem Özcan Çelebi Atrial Fibrilasyon Zirvesi 2014 Yeni Tanı Atrial Fibrilasyon Akut atak (Hemodinamik bozulma var-yok) Paroksismal Persistant Longstanding persistant

Detaylı

Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Fizyoloji

Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Fizyoloji Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Fizyoloji 1 1 4 4 6 Ön Koşul Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Zorunlu Dersi Veren Öğretim Elemanı Dersin Yardımcıları Dersin Amacı Dersin

Detaylı

PALYATİF BAKIMA KABUL VE TABURCU KRİTERLERİ GAMZE SEZER

PALYATİF BAKIMA KABUL VE TABURCU KRİTERLERİ GAMZE SEZER PALYATİF BAKIMA KABUL VE TABURCU KRİTERLERİ GAMZE SEZER PALYATIF BAKIM HIZMETLERI YÖNERGESI «Palyatif Bakım Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönergesi» 09.10.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir*.

Detaylı

DERS ADI STATÜ Teorik+Uygu lama. 1 FTR 518 Egzersiz fizyolojisi Z saat 2 FTR 501 Ortopedik saat 4 FTR 522 Nörolojik Reh.

DERS ADI STATÜ Teorik+Uygu lama. 1 FTR 518 Egzersiz fizyolojisi Z saat 2 FTR 501 Ortopedik saat 4 FTR 522 Nörolojik Reh. DERS PLANI 1. YARIYIL SIRA DERS KODU DERS ADI STATÜ Teorik+Uygu lama KREDİ AKTS 1 FTR 518 Egzersiz fizyolojisi Z 2+2 3 7.5 saat 2 FTR 501 Ortopedik S 2+2 3 7.5 rehabilitasyon 1 saat 3 FTR 520 Kardiyopulmoner

Detaylı

BİYOELEKTRİK UYGULAMA ARAÇLARI

BİYOELEKTRİK UYGULAMA ARAÇLARI BİYOELEKTRİK UYGULAMA ARAÇLARI 1 2 Elektrik Akımının Biyolojik Etkileri: Elektriksel uyaran, elektrofizyolojik deneylerde kontrol ve ayarlama kolaylığı tercih edilebilir Elektrik akımının; Isı Elektrokimyasal

Detaylı

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı)

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı) Sevgili Arkadaşlarım, CANTAB için en önemli çalışmamız CHARM Çalışmasıdır.. Eğitimlerde söylediğim gibi adınız-soyadınız gibi çalışmayı bilmeniz ve doğru yorumlayarak kullanmanız son derece önemlidir.

Detaylı

Olaya Ġlişkin Potansiyel Kayıt Yöntemleri Kognitif Paradigmalar

Olaya Ġlişkin Potansiyel Kayıt Yöntemleri Kognitif Paradigmalar Olaya Ġlişkin Potansiyel Kayıt Yöntemleri Kognitif Paradigmalar Prof. Dr. Sacit Karamürsel İstanbul Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı sacit@istanbul.edu.tr Elektroansefalogram (EEG), merkezi sinir

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati : Terminoloji Tip A Akut karaciğer yetmezliği ile birlikte Tip B Porto-sistemik Bypass ile birlikte (intrensek hepatosellüler yetmezlik

Detaylı

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Yasemin ELİTOK Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Tanı olanaklarının gelişmesi ve sağlık kuruluşlarından yararlanma olanaklarının artması, Toplumun bilgi seviyesinin

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

ݤRehabilitasyon Fizyolojik yada anatomik yetersizliği ve çevreye uyumsuzluğu olan kişinin fiziksel, ruhsal, toplumsal, mesleki, özel uğraşı ve eğitsel

ݤRehabilitasyon Fizyolojik yada anatomik yetersizliği ve çevreye uyumsuzluğu olan kişinin fiziksel, ruhsal, toplumsal, mesleki, özel uğraşı ve eğitsel REHABİLİTASYONA GİRİŞ Prof.Dr.Sibel Çubukçu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD ݤRehabilitasyon Fizyolojik yada anatomik yetersizliği ve çevreye uyumsuzluğu olan kişinin

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan oluşan bir grup

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan oluşan bir grup DÖNEM I İYİ KLİNİK UYGULAMALAR KAPSAMINDA ALTERNATİF TIP DERSİ DERSİN İÇERİĞİ: Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan

Detaylı

Vajinal Gençleştirne Vajinal Daraltma Stres Üriner İnkontinans Tedavisi İdrar Kaçırma Tedavisi Vajinal Kuruluk Menopoz Sonrası Rehabilitasyon Tekrarlayan Enfeksiyonlar Doğum Sonrası Rehabilitasyonu Labia

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum MENOPOZ Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum 1 MENOPOZ NEDİR?? Son adet(mesntruasyon) periyodudur Oniki aylık bir süre ile menstruasyonun durmasıdır Östrojenin

Detaylı

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 1 2 3 4 ANTİRETROVİRAL TEDAVİ HIV eradiksayonu yeni tedavilerle HENÜZ mümkün değil

Detaylı

İstanbul Beyin Merkezleri

İstanbul Beyin Merkezleri İstanbul Beyin Merkezleri KAFA TRAVMALARI-YAŞLILIK-ALZHEİMER N ew Y ork Institute for M edical Research, Inc., (aff. w ith N ew Y ork U niversity) O rtho& Sport M erkezi Beyin Rehabilitasyonu ve Beyin

Detaylı