Alt Üst Modern Sanat Enstalasyonu

Transkript

1 Alt Üst Modern Sanat Enstalasyonu

2 Bir Varmış Dünya Yokmuş İnsan. Onun deyimiyle dünyanın en akıllı canlısı. Dünyanın fiziki varlığından bu yana hiçlikten üretilen onca iğne ipliğin, teknolojinin ve tanımların, dillerin yaratıcısı. Her ürününe bir anlam yükleyen, kabul görsün görmesin peşinden giden varlık. Doğru ve yanlış, güzel ve çirkin gibi zıtlıkların her beyinde farklı türevlerini sorgulatan ve genel diye başka bir kavramla kurallarını pekiştirmeye çalışan ucube. Basit yaşamsal ihtiyaçların yoksunluğuyla henüz tam olarak yüzleşmemiş olmasından büyük ihtimalle, kendini her yeni gününde, üstelik sonuna doğru yol kat etmesine rağmen, dünyanın merkezinde gören insan, çağımızda kendi doğurduklarına savaş açmış biçimde nefes almaya devam ediyor. Bu cümleleri de yazan bir insan olduğundan, aslında çok da anlamlı değiller. Bu bilinçle, bir insanın kendi içindeki algılar ve bu günün dünyasına bakışını okurken onu (beni) yadırgamayınız. Kabul ediniz lütfen. Tüm dünya barış ve huzur içinde olsun dileklerimizle birlikte nefreti doğurduk. İsteklerimiz ve arzularımız bu nefretin kaynağını oluşturdu. Yapılacak bir şey yoktu. Tamahkârdık, böyle yaratılmışız dedik çıktık işin içinden. Genlerimizin şifrelerini bile çözdük ancak ruhun doymak bilmeyen obur bir canavar olduğunu yüksek sesle söyleyemedik birbirimize. Bu da çok doğal bir sonuçtu. Nitekim bu açlığı doyurabilmek için uzak doğu insanın kimi zaman yıllar süren dingin öğretilerini uygulayabilip başarıya ulaşmış bazı örnekler dışında, dünyanın gidişatını değiştirecek bir ilaç henüz keşfedilmemişti. Velev ki icat edildi, aynı açlıktan ve birilerinin sahip olduklarını kaybetme korkusundan paylaşılması imkansızdı. Altı-yedi milyar küsur insanı ehlileştirmeyi başarmış, çizgi çizgi dünya sistemi kendi içinde başarılıydı. Çarklar tıkır tıkır dönüyor, renkler birbirine karışmadan yan yana duruyorlardı artık. Kısacası yaşıyor ve ölüyorduk. Ben de bugün yaşıyorum ve ölüyorum yavaş yavaş. Beş duyumuzun her birini, sonsuz limitli bir kredi kartı gibi harcıyorduk. Her yeni sanayi ve teknoloji ürünü, bizi birbirimize daha çok yaklaştırmayı hedeflediklerini belirten akıl almaz reklam propagandalarıyla cebimize giriyor ancak bizi, daha da içimizde yalnız kalmaya doğru itecek şekilde uzaklaştırıyordu. Duyularımızın sınırsızlığı, çeşitli öğretilmiş odaklardan öteye geçemiyordu, ki hepsini aynı anda uyandıramıyorduk zaten. Bakarken duyamıyor, biri bize dokununca konuşamıyorduk. Kendimizi bu dünyada acılar, mutluluklar ve hedefler içinde yuvarlarken her kim olursak olalım değişmeyecek fiziki açlıklarımız da vardı elbette. Sevişmek istiyorduk. Başka bir bedenle bütün olmak vazgeçilmezimizdi. Bazen tüm hırsımız bundandı. Ya sevişemiyorduk, ya da sevişecek kadar cesaretli değildik. Bu bir seçme ve seçilmeydi aynı zamanda. Sevişmemizin kalitesi ve zamanı bile dünya düzenin güzel ve çirkin kavramları arasında bir üst kurul tarafından belirleniyordu sanki. Her ne olursa olsun en az iki bedenden oluşan bu sıradışı ama doğal etkinlik hayat kalitemizin ölçümlemesinde bir araçtı. Üstelik sadece o anlarda tüm duyularımız aynı anda serbest kalabiliyordu. Tatmak, görmek, dokunmak, duymak ve koklamak mümkündü aynı anda. Ama bunun bilincinde değildik. Aslında tüm bu düzen ve nefret çılgınlıkları biz sevişirken oluyordu. Zaman biz sevişirken akıyor, sevişmezken onun içinde kayboluyorduk. Bir noktadan sonra, o algımızın en açık olduğu anlarda, her şeyi bir kenara bırakıyor umursamıyorduk. Yaşamın altı üstü kısacık bir zaman olduğunu unutup onun neresindeyiz bilmiyorduk. Gerisi hikaye, lafı güzaf

3 Enstalasyon Bu enstalasyonla, insanların algılarının en açık olduğunu düşündüğüm anlarda, dış dünyada olan bitenden kendilerini soyutlamalarının nelere mal olduğunu hatırlatmak ve gerçek hislerimizin tüm bedenimizin de çıplaklığıyla ortaya konduğu o anlardaki algımızla dışarı bakarak, kendi ürettiğimiz nefreti sorgulatmayı hedefliyorum. Enstalasyon için en az 4 metreye 3 metre 12 m 2 alan ve en az standart tavan yüksekliği gerekmektedir. Ayrıca alanda zeminden elektrik tesisatına erişim imkanı olmalıdır. Çekilecek elektrik gücü 220W Projeksiyon cihazı, 220W Fan ve 12W görüntü aktarıcı oranındadır. Enstalasyon 190x90 cm tek kişilik yataktan oluşmaktadır. Yatağın yerden yüksekliği yatak dahil 60 cm dir. Yatağın baş kısmına altında görüntü oluşturmak üzere bir projeksiyon cihazı yastık tarafından kapatılacak şekilde çaprazlama yerleştirilmiştir. Yatağın üstünde, yatak zemininin en az iki katı genişliğinde (230x190) boyacı muşambası dediğimiz naylon büzülerek çarşaf biçiminde yatağa yerleştirilmiştir.

4 Ayrıca yatağın başucunun iki yanında yerde şarj kabloları üzerlerinde takılı telefonlar yer almaktadır. Yatağın ayakucunda ise 6 adet havalandırma deliği ve çift taraflı dönebilen fan bulunmaktadır.

5 Havalandırma delikleri. Yatağın iç bölmesine gizlenmiş görüntü oynatıcı, projeksiyon cihazı ve fanın enerji gücü, yatağın sağ ön ayağının içindeki kablo oyuğundan içeri ulaşacaktır. Zemine yansıtılacak olan video fotoğraf slideshow dur. Background müziği ise projeksiyon cihazının kendi ses çıkışı gücünde yansıtılacaktır. Enstalasyon Nasıl Yaşar? Tek kişilik yatağımız modellerde görüldüğü tasarımı ve objeleriyle birlikte mekanda yalnızdır. Hava üfleyici fan yer yer üfleyerek yer yer havayı çekerek (Hocaya not: aslında bu deneyerek karar verilecek bir durum, belki de boşluklardan dolayı sadece üfleme yeterli olacak) yatağın üstündeki muşamba çarşafın içinde, iki kişilik bir hareket doğaçlamasını anımsatacaktır. Yatağın altında ise projeksiyon, zemine belli ölçüde hazırlanan 4 dakikalık görüntü akışını sonsuz tekrar halinde oynatacaktır. Arka planda kullanılan ses bass tek ton bir sürekliliktir. Yatağın başucunda yer alan iki adet telefona ise çeşitli zaman aralıklarında yine çeşitli sosyal medya uygulamalarından bildirimler düşecektir. Bu bildirim sesleri her uygulama için farklılık gösterecektir.

6 Bu enstalasyonun yaşam akışı sonsuzdur. Bu durum onun anlatısının da temelini oluşturmaktadır. Enstalasyonun bulunduğu mekanda, yukardan bir lokal ışıkla net olarak aydınlanan enstalasyon dışında kalan yerler nispeten daha loştur. O yaşarken biz ona bakarız. Biraz cesareti olanlar ona dokunabilir hatta içine girebilirler. Biri fişi çekene dek, bu hikaye bitmez.

7 Zemine Yansıyan SlideShow Öğeleri (Görüntülenme Sırasıyla)

8

9 Saygılarımla R. Ömer Yavuz Creative Director Mayıs 2015

10 Ç ş ö Ç ş ö Ç ç İş ö ş ş ığı İş ı ı ğ ı ı İş ı ı ı ı ı İş ş ı İş öş çı ı çı ışı İş ö İş ğ ı ş ı ö ö ğ ç ç ö ö ğ ş ı ö İş ö ı ö İ