4 İSTATİSTİK GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

Transkript

1

2 MOVE YOUR TOURISM m 2 fuar alanı 2000 nin üzerinde yabancı seyahat acentesi yetkilisi 8000 turizm profesyoneli İletişim aplikasyonu Sanal Fuar uygulaması B2B Speed network Speaker Arena Panel Sunum Show arena ATF Welcome Party ATF Cosmopolitan Gala

3

4 4 İSTATİSTİK GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

5 GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ İSTATİSTİK 5

6 titanic.com.tr #MyTitanicStory

7

8 İmtiyaz Sahibi Soymer Turizm İletişim Basın Yayın Hiz. Ltd. Şti. Adına Selçuk MERAL Genel Yayın Yönetmeni Selçuk MERAL Yazı İşleri Sabriye ÇAY Art Direktör Muzaffer YÜZGEÇ Grafik Tasarım GMEDİA Muhasebe Operasyon Engin PAMUK Baskı / Dağılım Emsal Matbaa İnter Global Bülent Ecevit Bulvarı Bal Plaza No:142 K.5 Tel : Fax: info@gm-center.com TURİZM EKONOMİDİR 16 TURİZM SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİNE YÖN VERECEK 4 ALTIN ÖNERİ 20 PAZARLARDAKİ DEĞİŞİM, HANGİ PAZARDAN KAÇ KİŞİ GELDİ? 22 ANTALYA 1 MİLYONU GEÇTİ 24 TÜRK TURİZMİNİN 7 AYLIK VERİLERİ 32 OTELLERDE GÜVENLİ TURİZM 34 ANTALYA TURİZM FUARI HAREKETE GEÇİYOR 62 PANDEMİ SONRASI ÖNE ÇIKAN LİDERLİK ÖZELLİKLERİ 68 KRİZ DÖNEMLERİNDE HIZLI EKİP AĞI OLUŞTURMAK İÇİN 4 ADIM 70 MARKALAR YENİ NORMAL E NASIL ADAPTE OLACAK? 72 YENİ DÜNYA DÜZENİ VE YENİ LÜKS KAVRAMI 82 ALIŞVERİŞ 88 ANTALYA TURİZM FUARI 1 QM AWARDS GM Turizm ve Yönetim Dergisi'nde yayınlanan reklam ve yazılardaki görüşler sadece yazarlarına ve reklam verenlere aittir. LİMAK HOTELS 2 ANTALYA TURİZM FUARI 7 MİRAY SEBZE VE MEYVE 9 DK TEKSTİL 11 GRANADA HOTELS 13 QM AWARDS MY TİME GLOBAL 19 ASİSİA 25 GRASS GROUP COMPANY 26 SAN TOURISM SOFTWARE GROUP 55 LA BLANCHE HOTELS 60 ASA DANIŞMANLIK 66 EMİTT 73 MİRAGE PARK RESORT 74 HOTECH BİLİŞİM 85 COLOR GLOBAL STEPS PRODUCTION YIL : 16 SAYI : 138 EYLÜL KKTC SATIŞ FİYATI 35

9 ATF B2B Acente İletişim Aplikasyonu ATF tarihinden 1 ay önce kullanıma açacağı uygulama ile ziyaretçi profesyonel acenteleri ile 7/24 iletişime geçebilecek, randevularınızı oluşturabilecek ve temas kurabileceksiniz. Bunu da anında 4 dilde tercüme ile birebir ve toplu iletişim ile yapabileceksiniz. Aplikasyonumuz ile çığır açacağımızın garantisini veriyoruz. Yine sadece ATF Antalya Turizm Fuarına ait bir hizmet olacak olan bu uygulama ile organisazyonumuz ile gelen acentelerden iletişime geçemediğiniz kalmayacak. Sanal Fuar Hizmeti Antalya Turizm Fuarı olarak ayrıca 360 derece gerçeklikte Sanal Fuar hizmetimizi de devreye almaktayız. Bu hizmetimiz ile son tüketici için satış-pazarlama, personel arayışlarınız için insan kaynakları ve satın alma için satın alma departmanlarınıza anında iletişim kurulabilecek kanallar oluşturacağız. Böylelikle ATF tüm elzem ihtiyaçlarınıza yanıt verebilmesinin platformunu kurmuş olmaktayız. Yine bu hizmetimiz de ilk ve tektir. antalyaturizmfuari.com

10 Hareket Covid ile birlikte sağlıklı olanın sürdürülebilir olduğu bir doğruya gitmekteyiz. Bu insanlar için olduğu gibi şirketler içinde geçerli. Sağlıklı şirketler veya bir başka deyişle hasta olmayan şirketler, çalışma, çalıştırma potansiyellerini korumaya devam etmekteler. Çalışılan ve çalıştırılan da bu sinsile de sağlıklı işlemeyi sürdürerek sağlıklı ekonomi, sağlıklı sosyal hayat, sağlıklı aile ve bireyler oluşturacak. Aynı zincirleme bir reaksiyon gibi. Tabii bu reaksiyonun olumsuzu da mümkün. Hatta sağlıklı versiyonundan daha kolay yayılma alışkanlığında olan da o. Kötü olanın her daim yayılma oranı iyi olandan daha kolaydır. Kötü söz, kötü alışkanlık, kötü beslenme, kötü durum iyi olandan birkaç adım önde görünür genelde. Ancak finali gayreti ile iyi olan yapar. Demem o ki mağlup olmak istemiyorsanız hızlı olacaksınız. Kötünün bizi boğmaya çalıştığı bu süreçte hızlı ataklar ve kararlar ile yol haritası belirleyen Bakanımız Sn. Mehmet Nuri Ersoy ve aynı atiklikte kararları uygulayan ve üzerinde de geliştirmelerde bulunan Turizm sektörü öncü ve oyun kurucu güçte bir sektör olduğumuzu kanıtladı. Önemli eksiklerimiz olduğu gerçeğini yadsımadan, yapılanların da kıymetini bilmemiz gereken bir süreç yaşadık. Tabii coğrafyanın bir gerçeği bu dönemde yine kendini hatırlattı. Sen güçlü ve sağlıklı olmaz isen pek kimse seni kurtarmaya koşmaz. O halde zinde, bağışıklığı güçlü kurum ve bireyler olmak zorundayız. Artık kimsenin hor davranabilme lüksü olmadığı gibi iki bağ bostan yan gel yat Osman devri de geçti. Bir kaç aylık kayıp ile açılan turizm sezonu artan bir ivmede yukarı doğru tırmanıyor. Türkiye, İlk 7 aylık verilerde toplam 5 milyon 440 bin ziyaretçi sayısını yakaladı. Son iki ayda 1 milyon turist sayısını geçen turizmin başkenti Antalya yeni havalimanlarından uçaklara ev sahipliği yapıyor. V bir yükseliş gösteren Türk Turizminin başarılarının konuşulacağı bir altın çağ bizleri bekliyor diyebiliriz. Aranan bir çok özelliğe sahibiz. Becerimiz ile oyunu şekillendirmeyi başarabiliriz. Sadece bu sefer daha iyisini başarmak zorundayız. Biraz daha dikkatle ipi göğüsleyebiliriz. Zaman zaman tünel karanlık gibi görünse de sonunun çok aydınlık olduğunu görenlerdenim. Ve bir kez daha yinelemek isterim ki dünyada en eski meslekler arasında yer alan turizm, gelecekte her ne koşulda olursa olsun, kaybolmayacak. Dikkatlice bakılırsa içinde bulunduğumuz süreçte yaşanılanlar da bunun adeta bir kanıtı. Dünya var oldukça insanlar da gezme isteği asla tükenmeyecek. Ancak, şu bir gerçek ki yukarıda da dediğim gibi kartların yeniden dağıtıldığı bu koşullarda aklımızın sınırlarını zorlamalı, bugüne kadar yapmadıklarımızı var gücümüzle ortaya koymalı ve dünyaya sahanın her mevkisinde doğru oyunu ortaya koyarak ne denli önemli ve vazgeçilmez bir destinasyon olduğumuzu yine yeniden kanıtlamalıyız. Bu konudaki naçizane fikrim ise; daha çok istişare, daha çok birlik, daha çok hareket. İnanıyorum ki Türk Turizmcisi her zorluğun üzerinden gelecektir. İşte tam da bu yüzden evimizde, Turizmin Kalbi Antalya'da tüm Dünya Turizm profesyonellerini kucaklayarak ortak duyguda, ortak kazançta buluşabileceğimiz Antalya Turizm Fuarı Türk Turizm gelişiminin bir kanıtı olarak yılın en iddialı Turizm fuarı olacak. Kimse için değil, önce kendimiz için tüm dinamiklerimiz ile süratle yeni yol haritaları belirlemeliyiz. Çünkü yeni dedikleri oyunun, en dinamik oyuncusu biz olmalıyız. Tabii oyunda saklanarak maç kazanabileceğimizi düşünmüyorsak. Farkında kalın, harekette kalın Turizm sektörünün tekrar şekillenebileceği bir döneme doğru geçiş sürecinde olabileceğimiz bir dönemdeyiz. Bu aşamada her kriz sonrasında

11

12 ANTALYA HAVALIMANI 2 AYDA 16 BIN 24 UÇUŞA HIZMET ETTI Antalya'daki havalimanı, temmuz ve ağustosta 31 ülkeden 117 rotada 2 milyon 342 bin 959 yolcuya hizmet uçuşa ev sahipliği yaptı. Turizm sezonunun yeniden hareketlenmeye başladığı Antalya, "güvenli ve sağlıklı tatil" konusunda ağustos ayında 798 bin 524 turistin adresi oldu. Turizm sezonunun başlamasıyla Antalya Havalimanı'nda yoğunluk oluşmaya başladı. Fraport TAV Antalya Havalimanı Genel Müdürü Deniz Varol, AA muhabirine, temmuz ve ağustosta dış hatlarda 11 bin 247, iç hatlarda da 4 bin 777 olmak üzere toplam 16 bin 24 uçağın iniş ve kalkış yaptığını söyledi. Havalimanında 31 ülke 117 rotada 1 milyon 727 bin 118'i dış hatlarda olmak üzere toplam 2 milyon 342 bin 959 yolcuya hizmet verildiğini aktaran Varol, ağırlıklı olarak yoğunluğun ağustosta yaşandığını belirtti. KİŞİSEL MARKAMIZI NASIL OLUŞTURURUZ? Kişisel markalaşma yolunda atılacak en önemli adım Kişisel Farkındalık tan geçiyor. Ben kimim? Ne istiyorum? Neyi hedefliyorum? Diğerlerinin gözünde olan algımın farkında mıyım? Güçlü yönlerim neler? Bu soruların cevabını kendimizde arayarak markalaşma sürecine başlamamız gerekiyor. Kişisel markalaşma yolculuğunu, stratejik bir süreç olarak değerlendirmelidir. Etkilemek istediğimiz hedef kitle özelinde; imajımızı, sözel kimliğimizi, görünürlüğümüzü ve itibarımızı gözden geçirmemiz gereken stratejik bir süreçtir. Tom Peters ın da dediği gibi Çağımız artık kendini pazarlama çağı. Hedefiniz ne ise o alanda bilinen ve akla gelen ilk isim olmanızdan bahsediyoruz. Yani imajınızı, görsel ve sözel kimliğinizi, görünürlüğünüzü ve itibarınızı kastediyoruz. Tabii işin sırrı, tüm bunları kendi değerlerinizle, yaşantınızla ve vizyonunuzla tutarlı olacak şekilde uygulayabilmenizde. İŞTE CORONA VİRÜS SONRASI İÇİN TASARLANAN YENİ UÇAK KABİNLERİ İngiliz tasarım firması PriestmanGoode tarafından tasarlanan Pure Skies isimli yeni uçak kabini, corona virüsü sonrası seyahatler için ortaya çıktı. Özel tasarım uçak kabinlerinin özellikleri neler sorusunun yanıtı ise Kabinler müşterilere daha sağlıklı bir uçuş deneyimi sunacak. Bu özel tasarım kabinlerde bölücü paneller bulunuyor. Aşamalı koltuklar ve birbirinden bağımsız çıkarılabilir ve içinde eğlence sistemi de var. Uçak kabininde business class ve ekonomi koltukları ayrı ayrı tasarlanmış. Koltuklar, photochromic ve thermochromic inks adı verilen bir sistemle virüslere karşı özel olarak temizleniyor. KRİZ VE KRİZ SONRASINA HAZIRLANABİLMEK İÇİN 3 ÖNEMLİ NOKTA Organizasyonunuzun krize ve kriz sonrası yükselişe hazırlanabilmesi için şu 3 noktaya dikkat edilmeli.1.çevik Organizasyon yapısı: Kriz durumlarında alınan kararları etkin uygulayabilen ve gerektiğinde inisiyatif alabilecek çevik organizasyonel yapılara ihtiyaç vardır. Maliyetleri doğru planlamak adına organizasyonun sağlıklı büyüklükte olması rekabeti farklılaştıran bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Kriz dönemini avantajlı atlatabilmek adına satış ekiplerinin etkinliği ve alternatif pazara giriş yöntemleri rekabeti farklılaştırmaktadır. 2. Kararlı Liderlik: Kriz dönemlerinin etkin yönetilmesi ve sonrasında başarılı yükselişin yakalanması için her zamankinden daha fazla etkili olan liderlik özelliklerine ihtiyaç vardır. Bu dönemde kararlı ve güçlü liderler çalışanlarına güven verirken, organizasyonu belirli bir amaca odaklayan, çevik hareket edebilen ve en önemlisi de Önce insan bakış açısına sahip olan liderler, yükseliş için çalışanlarını motive edebilir ve kriz sonrası çıkışı yakalayabilirler. 3.Performans ve Ödüllendirme: Şirket performansını arttıracak kırılma noktalarını hedeflemek ve bu kırılma noktalarındaki başarıları ödüllendirmek, organizasyonu amaca yöneltmek için oldukça önem taşıyor. Kriz sonrası ivmeyi arttırmak adına proje bazlı sistemler uygulanabilir. Özellikle salgın gibi sosyoekonomik durumları etkileyen konularda şirketlerin çalışanlarını destekleyici ve teşvik edici uygulama, aktivite, baz ücret ve izinlerin yönetimiyle ilgili alacağı bazı aksiyonlar çalışanlar üzerinde pozitif bir etki bırakacaktır. 12 KISA... KISA... GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

13

14 OFISE DÖNME KONUSUNDAKI POZITIF DÜŞÜNCELER HER GEÇEN GÜN ARTIYOR Koronavirüs ve iş hayatı araştırmamızın 8. döneminde en dikkat çeken başlıklardan biri, ofise dönme konusundaki düşüncelerle ilgili oldu. Dönemler arasında küçük farklar göstermekle birlikte beyaz yaka çalışanların yaklaşık yarısı, ofise dönüşle ilgili tedirgin olduğunu belirtti. Diğer yandan son dönemde ofise dönme konusunda mutsuz, buruk ya da hüzünlü olduğunu söyleyenlerin oranının azaldığı, özellikle heyecanlı ve umutlu olduğunu söyleyenlerin oranın ise önceki döneme göre arttığı görüldü. Haziran ayı itibarıyla kademeli de olsa ofise dönüşlerin başlamasıyla birlikte, beyaz yaka çalışanların önümüzdeki döneme ilişkin beklentiler listesinde ilk sırada Şirket içi hijyenin arttırılması nın yer aldığı görüldü. Normalleşmeyle birlikte salgına ilişkin endişelerin de yeniden artmaya başladığı son dönemde, İK yetkililerinin ofise dönüş çalışmaları kapsamında planladıkları düzenlemelerin başında, hijyen ve sosyal mesafeyi sağlamaya yönelik aksiyonların yer almaya devam ettiği anlaşıldı. Diğer yandan çalışanların ofise eve ulaşımlarıyla ilgili düzenlemelerin (servis hizmeti olmayanlara servis hizmeti ve özel araçla gelenlerin yol masrafının karşılanması vb.) son dönemde kayda değer bir artışta olması dikkat çekti. ALMANYA EKONOMİSİ İKİNCİ ÇEYREKTE YÜZDE 0,1 KÜÇÜLDÜ Almanya ekonomisi, küresel ticaret ihtilaflarının Alman ihracatını etkilemesiyle bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 daraldı. Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) yayımladığı verilere göre, ülkede mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH), bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,1 azaldı. Beklenti ekonominin yüzde 0,2 daralacağı yönündeydi. Böylece Avrupa'nın en büyük ve dünyanın dördüncü büyük ekonomisi bu yılın birinci çeyreğinde yüzde 0,4 büyümesinin ardından otomotiv sanayisinde yaşanan sorunların, özellikle ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret ihtilaflarının ve Brexit e yönelik belirsizliklerin Alman ihracatını etkilemesiyle ikinci çeyrekte küçülmüş oldu. Çeyrek bazda ele alındığında, büyümeye olumsuz katkı dış ticaretten geldi. İkinci çeyrekte ihracat ithalattan daha güçlü düşüş gösterdi. Bu da GSYH üzerinde olumsuz bir etki yaptı. Bu dönemde hane halkının nihai tüketim harcamaları ve nihai kamu harcamalarının artması büyümeye olumlu katkı yaptı. İkinci çeyrekte takvim etkisinden arındırılmış yıllık GSYH artışı yüzde 0,4 seviyesinde kaydedildi. Alman hükümeti ve AB Komisyonu, bu yıl büyümenin yüzde 0,5'te kalmasını bekliyor. NE YİYORSAN OSUN! Psikolojik ve psikiyatrik rahatsızlıkların beyinsel ve travma kaynaklı olduğu düşünülür. Bu görüş yanlış olmamakla birlikte, bağırsak sorunlarının psikolojik ve psikiyatrik etkileri pek bilinmez. Ancak bağırsak, vücutta beyinle birlikte en çok nöron akışına sahip organdır. Öyle ki mutluluk hormonu olarak bilinen "seratonin"in %90'ı bağırsaklarda salgılanmaktadır. 19. yüzyılın ortalarında, Alman Nörolog Dr. Leopold Auerbach, bir bağırsaktan parçacık alıyor ve inceliyor. Bu inceleme sonucunda bağırsakların duvarında, iki katmanlı, sinir hücrelerinden oluşan bir iletişim ağı saptıyor. Günümüze kadar devam eden araştırmalar bilim adamlarını şu sonuca götürüyor: Bağırsak vücudun ikinci beynidir. Sonuç olarak bağırsakların ikinci bir beyin olduğu ve sindirim sistemi ile merkezi sinir sistemi arasındaki ilişkinin, bağırsak mikropları tarafından yönlendirildiği, araştırmalar ve deneyler tarafından saptanmıştır. Bu da, mikrobiatanın beslenmemizle olan ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda, davranışlarımızın, ruh halimizin, psikolojik dengemizin üzerinde tükettiğimiz besinlerin ne kadar etkili olduğunu bize göstermektedir. 14 KISA... KISA... GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

15 . Okurcalar. Belek. Beach follow us bizi takip edin

16 RUSYA YENIDEN 'BORÇLU BIR ÜLKE' Genel kanının aksine işlerini tek başına Koronavirüs salgını Rusya'yı kağıt üzerinde yeniden borçlu bir ülke haline getirdi. Pandemi krizi, düşen petrol fiyatları ve Sberbank'ın Varlık Fonu kaynakları ile satın alınması gibi gelişmeler nedeniyle, Rusya'nın likit rezervlerinin büyüklüğü uzun bir aradan sonra borç miktarının altına indi yaz aylarında Rusya'nın likit rezervleri, ülkenin iç ve dış borçlarının üzerine çıkmıştı. Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı raporlarını kaynak gösteren RBC gazetesi, gelişmelere rağmen bütçe istikrarı açısından bir tehdidin söz konusu olmadığını yazıyor. Habere göre, 1 Nisan itibarıyla bütçeye ait likit rezervlerin büyüklüğü 17 trilyon ruble seviyesinde idi (232 milyar dolar). Aynı tarihte borç tutarı 14,5 trilyon ruble olarak kayda geçmişti. Aradan geçen 2 aylık sürede rezervler 14,3 trilyon rubleye gerilerken borç tutuarı da 14,4 trilyon ruble seviyesinde gerçekleşti. Bir başka deyişle borçlar rezervleri 1,55 trilyon ruble aştı. İLK FIRSATTA ALMANLAR TÜRKİYE YE TATİL İÇİN GELİYOR Alman Travel Data + Analytics İş Geliştirme Direktörü Roland Gaßner Türkiye'ye yönelik rezervasyonlarda sevindiri gelişmeler olduğunu vurguladı. Travel Data + Analytics İş Geliştirme Direktörü Roland Gaßner: Neredeyse dünyadaki Tüm turizm ülkelerinde belirsizlik hakim. Ancak buna rağmen Türkiye'ye yönelik satışlarda sevindirici bir gelişme olduğunu ifade etti. Deutsche Welle Türkçe'den Elmas Topçu'ya konuşan Gaßner, "Türkiye'ye yönelik genel seyahat uyarısının kalkmasıyla haftalık rezervasyonların sayısı üçe katlandı. Bu da Almanların seyahate istekli olduğunu ortaya koyuyor. Gaßner; Genel koşullar elverir elvermez yani ilk fırsatta sevilen destinasyonlara yönelmeye başlıyorlar. Koronavirüs insanların seyahat etmekten zevk aldığı bölgelere gitme alışkanlığını tamamen değiştiremeyecek. Türkiye ye haftalık rezervasyonların artması da 3 kat bunu gösteriyor." dedi. PANDEMI SONRASI LÜKS TÜKETICI DAVRANIŞ TRENDLERI NE OLACAK? 2025 yılına kadar dünya çapında lüks pazarın % 45 ini yeni jenerasyonun oluşturması bekleniyor. Özellikle, bu genç müşteri dijital dünyada büyüdü. Lüks ürünleri araştırıyor ve satın alıyorlar. Z Y jenerasyonu ve arkasından gelen diğer yeni jenerasyonları kişisel lükste dijital kanalları ve yolları sürekli benimseyecek olmasından dolayı dijitalizmde daha hızlı bir gelişim görülecek.gelecek yıllarda işletmeleri en çok etkilemesi beklenen teknolojiler için ise şu öngörüler yer alıyor:yapay Zeka Nesnelerin İnterneti Blockchain Robotik 3D Baskı Cloud 5G Ağları AR & VR GPS İzleme Otonom Arabalar. Yeni jenerasyonları haricinde, Lüks tüketicilerin Covid-19 sürecindeki davranışlarında da değişiklikler dikkat çekti. Dokunmasız ve temassız satışların en uç uzantısı olan Robot uygulamaları, tüketicilere cazip gelmeye başladı. Büyüyen lüks sektör popülasyonunu temsil eden tüketiciler, ister dijital ister çevrimdışı olsun, alışveriş deneyimlerinde keşif ve zevk bekliyorlar. Özel uygulamalar, artırılmış gerçeklik ve video içeriği gibi mobil cihazlarla ve markalarla fiziksel etkileşimlerde deneyimsel satış yoluyla bilgi, eğlence ve bu ikisinin bir kombinasyonunu, bilgi-eğlenceyi tercih ediyorlar. Bir zamanlar en iyi lüks oteller veya kaplıcalarda hizmet veren sauna, spa, sağlıklı yaşam uygulamalarını, lüks tüketiciler daha özel ve kişiselleştirilmiş hizmetle almaya özen göstermeye başladı. Tüketici davranışındaki bu değişim, pandeminin geçmesinden sonra da, benzer özel taleplerin hızlanmaya devam edeceği öngörülüyor. 16 KISA... KISA... GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

17

18 Turizm sektörü özellikle gelişmekte olan ülke ekonomilerinin önemli bir parçasıdır. Bu bağlamda turizm gelirleri, bu ülkelerin büyüme süreçlerinde gereksinim duydukları sermaye artışlarına da katkı sağlamaktadır. Türkiye ekonomisinde gerek ödemeler bilançosu açıklarının karşılanması gerekse sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanmasında turizm sektörü belirleyici bir rol oynamaktadır. Türkiye özellikle son yıllarda dış turizm gelirlerini artırma ve bu gelirlerle ödemeler dengesi açıklarını kapatma yolunda önemli oranda başarı sağlamıştır. Ödemeler dengesini olumlu etkileyen en önemli kalemlerden birisinin turizm olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Türkiye'nin ithalat ve ihracat arasında oluşan bütçe açığı turizm gelirlerinin artmasıyla dengelenmektedir. Türkiye, yılları arasındaki turizm sektörüne ait veriler makro göstergelerle incelendiğinde 13 yıllık süreç içerisinde Türkiye nin turizm gelirlerinde yüzde 236 lık bir artış olduğu saptanmıştır. Türkiye bu dönemde uluslararası turizm gelirlerinden aldığı payı da arttırmıştır. Turist sayısı açısından bakıldığında da Türkiye nin yirminci sıradan yedinci sıraya yükselerek ülkeye turist çekme konusunda önemli bir başarı elde ettiği de görülmektedir. KRİZLERDEN ÇIKIŞ NOKTASINDA KİLİT SEKTÖR TURİZM Özellikle kriz dönemlerinden sonra turizm gelirlerinin önemli derece artması krizden çıkış noktasında da turizm sektörünün önemini göstermektedir. Türkiye nin net turizm gelirleri Türkiye ekonomisinin iki temel sorunu olan dış ticaret açığı ve cari işlemler açığının kapanmasında önemli bir faktördür. Türkiye de turizmin dış ticaret açığını kapatmadaki payı söz konusu dönemde ( ) ortalama yüzde 34 iken, cari açığı kapama payı ortalama yüzde 78 olarak gerçekleşmiştir. Bu açıdan bakıldığında turizm sektörü, ekonomik kalkınmanın itici gücüdür ve ödemeler dengesi açıklarının hafifletilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. 18 ANA KONU GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

19 Dış ticaret açığının azaltılmasında turizm gelirlerinin payına ilişkin veriler tabloda yer almaktadır. DIŞ TICARET AÇIĞININ AZALTILMASINDA TURİZM GELİRLERİNİN PAYINA İLİŞKİN VERİLER Yıllar Dış Ticaret Turizm Turizm Net Turizm Net Turizm Cari İşlemler Açığı Gelirleri Giderleri Gelirleri Gelirlerinin Açığı (Milyar Dolar) (Milyar Dolar) (Milyar Dolar) (Milyar Dolar) Dış Ticaret (Milyar Dolar) Açığına Oranı (%) Kaynak: World Bank (2019a, 2019b, 2019e); TCMB-EVDS (2019b); KTB (2019). Tabloda yer alan göre; net turizm gelirleri 2003 yılında Türkiye nin dış ticaret açığının yüzde 52.6 sını, 2009 yılında yüzde 52.8 ini, 2018 yılında ise yüzde 48.8 ini karşılamıştır ki bu, Türk Turizm Sektörü adına büyük bir başarıdır yılında yüzde 21.9 a kadar gerileyen bu pay, 2018 yılı itibariyle yüzde 44.8 seviyesindedir. Turizm gelirleri artırıldığında, dış ticaret açığı ve cari açık sorunlarının da büyük oranda ortadan kalkacağı söylenebilir. SON BEŞ YILIN EN YÜKSEK ORANI 2019 yılında ise turizm gelirlerinin GSYH içindeki oranı, son 5 yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşerek yüzde 4,6 ya yükseldiği görülmektedir. TURİZM GELİRLERİ 2019 YÜZDE 16,9 ARTTI TÜİK in Turizm İstatistikleri kapsamında Türkiye ye gelen ziyaretçilerin sayısı son beş yılın verilerine baktığımızda, çıkış yapan yabancı sayısında 2016 yılında ciddi bir düşüş yaşandığını ancak sonraki yıllarda bu sayının düzenli olarak arttığını görmektedir. Bu doğrultuda 2019 yılında çıkış yapan yabancı sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 11,5 artarak 44,7 milyon kişiye ulaşmıştır. Turizm istatistikleri içinde turizm gelirleri de sektöre dair önemli bir göstergedir. Bu bağlamda ziyaretçilerin seyahatleri süresince yaptıkları harcamalar sonucunda elde edilen turizm gelirlerine bakarak turizmin ekonomideki yerine ilişkin değerlendirme yapmak mümkündür. Kültür ve Turizm Bakanlığı nın TÜİK verilerini kullanarak oluşturduğu Turizm İstatistikleri Genel Değerlendirme Raporu na göre turizm geliri, 2019 da bir önceki yıla göre yüzde 16,9 artarak 34,5 milyar dolara ulaşmıştır. Bakanlığın açıkladığı üzere söz konusu turizm gelirinin yüzde 83,2 sinin kaynağı yabancı ziyaretçilerdir yılında yabancı ziyaretçilerin kişi başı ortalama harcaması, GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ANA KONU 19

20 642 dolara yükselirken geçtiğimiz yıl bir yabancı ziyaretçi, ortalama 8,8 gün kadar Türkiye de kalmıştır. Yurt dışında ikamet eden vatandaşların kişi başı ortalama harcaması ise 2019 da 796 dolar olmuştur. TURİZM YATIRIMLARININ EKONOMİYE ETKİSİ Son iki yıldır ekonomide yıldızı parlayan tek sektörün turizm olduğunu söylemek mümkündür. Bu da daralan ekonomik koşullarda dahi sekteye uğramadan yatırımların yapıldığı nadide bir sektör olduğunu ortaya koymaktadır. Bodrum dan İstanbul a, Trabzon dan Kapadokya ya kadar Türkiye nin değişik coğrafyalarında yükselen bu otellere milyonlarca dolarlık yatırım yapılmaktadır. Turizm, dünyanın önde gelen lüks otel markalarının ilgisini de ülkemize çekmektedir. Turizm, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların ülke ekonomisine değer sağlamasında önemli bir görev üstlenmektedir. 20 Milyon dolardan başlayıp 450 milyon dolara kadar yükselen yatırım değerlerine sahip olan oteller Türk ekonomisine ve diğer sektörlere büyük katkı sunmaktadır. PANDEMİ SÜRECİNE RAĞMEN YATIRIMLAR HIZLA DEVAM EDİYOR 2020 Temmuz ayında 14 yeni otel projesi teşvike bağlanmıştır. Türk turizmine 2020 yılında dördü 5 yıldızlı 14 yeni otel eklenecektir. Gerçekleşecek projelerin toplam maliyeti ise 340 Milyon liradır. Turizm sektöründeki yatırımlar inşaat sektörüne de can suyu olacaktır. Beraberinde karadeniz-hava trafiğini de artıracaktır. Yatırımlar, bölgenin ekonomik kalkınmasına uzun yıllar kaktı sağlayacaktır. Altyapısını değiştirmekte ve geliştirmektedir. Dünyaya açılmasında tanıtımda öncülük etmektedir. TURİZMİN EKONOMİYE ŞELALE ETKİSİ Turizm sektörünün ekonomik önemini gösteren bir diğer önemli unsurda diğer sektörlere sağladığı ekonomik kalkındırmadır. Örneğin, turizm sektöründe, turizm ürünlerinden faydalanmak için o ürünlerin bulunduğu ülke ya da bölgeye gelinmesiyle çeşitli mal ve hizmetler için harcamalarda bulunulması turizme evsahipliği yapan ekonomilerde şelale etkisi oluşturmaktadır. Turizmin 54 sektöre direkt kazanç sağladığını ve Türk ekonomisine katkı sağlayacak yegane ve birincil sektör olduğunu ifade edebiliriz. Söz gelişi taksi, oteller, restoran, benzeri turistik arz faktörleri cephesinde başlayan harcamalar daha sonra ekonominin diğer sahalarına doğru aşama aşama yayılmaktadır. Bu durum özellikle turizm sektörünün ekonominin diğer sektörleriyle önemli ölçüde girdi alış verişi olan bir sektör özelliğine sahip olmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle turizm sektörü hem diğer sektörlerdeki gelişmelerden etkilenmekte hem de öteki sektörlerin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Ekonomik gelişme süreci içerisinde bu karşılıklı ilişki, teoride yapısal bağlılık kavramı içinde yer alarak bir sektörün ekonomik gelişmedeki önemini de göstermektedir. DİĞER SEKTÖRLERİ DE KUCAKLIYOR Turizmin 54 sektöre direkt kazanç sağladığını ve Türk ekonomisine katkı sağlayacak yegane ve birincil sektör olduğunu ifade edebiliriz. Turizmde meydana gelen bir birimlik gelişme, Türkiye ekonomisinde iki birimlik canlanma yaratığı araştırma sonuçlarında da ortaya konmuştur. Türkiye nin Covid-19 nedeniyle ortaya çıkan fırsatlardan yararlanması, turizm sektöründe yenilikleri beraberinde getirecektir. Bu değişimden Türk Turizmi de faydalanmalı bunu bir fırsat olarak değerlendirmelidir. Bu bakış açısıyla Turizm sektörünün içinde bulunduğumuz Covid-19 korona virüs krizinin bitmesiyle geçmişteki krizlerden sonra atağa geçtiği gibi bu dönemin ardından da V şeklinde bir yükselişin oluşacağını söylemek mümkündür. Yakın gelecekte turizmin daha çok gelişmesi için hükümetler üstü sürdürülebilir bir politikanın benimsenerek Türk turizminin başarılı mimarları olan turizm yatırımcılarının ve profesyonellerinin daha çok desteklenmesi ülke ekonomisinin geleceği açısından da elzemdir. 20 ANA KONU GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

21

22 "DEĞİŞMEYENİ DEĞİŞTİR" TURİZM SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİNE YÖN VERECEK 4 ALTIN ÖNERİ Covid-19 ile birlikte iş yapış şeklimiz, zamanı yönetim şeklimiz, misafirlerimizin alışkanlıkları, bizim alışkanlıklarımız kısacası dünyamız değişti. Evet, güvenlik ve sağlık baş köşeye oturdu. Ve geleceğimizi bu iki sihirli sözcük yönetecek. Artık, henüz keşfedilmemiş bir dünya karşımızda! Onu anlamalı, kabul etmeli ve buna uyum sağlamalıyız! Covid-19 ile birlikte seyahat kısıtlamalarının kademeli olarak kaldırılmasıyla birlikte dünyada ve ülkemizde seyahat endüstrisinde hareketlenmelerin yaşandığı süreçlerdeyiz. Bu süreçte, güvenli turizm sertifikalarını alan Türk turizmi ara verdiği hizmetlerine geri döndü. Bu dönüş ile birlikte artık değişme ayak uydururken, değişmeyini değiştirme cesaretini de kendimizde bulmalı ve farklı bakış açılarıyla yeniden turizmimizi daha iyi noktalara taşımalıyız. Bu konuda UCLA Profesörü Jared Diamond, 'Upheaval: How Nations Cope with Crisis and Change' adlı kitapta, "dış veya iç baskılarla başarılı bir şekilde başa çıkmanın seçici bir değişiklik gerektirdiğini" yazıyor. Yazar Diamond, burada "Seçici" kelimesine vurgu yapıyor. "Baskı altındaki bireylerin veya ulusların yetenekleri ve değerlerini dürüst bir şekilde değerlendirmeleri gerektiğini" savunuyor. Ve bu nedenle, Zorluk, "kimliklerinin hangi kısımlarının hali hazırda iyi işlediğini, değişmeye ihtiyaç duymadığını ve hangi kısımların artık çalışmadığını ve değişmesi gerektiğini anlamaktır diyor. Cesaretin Var Mı? Ve sözlerine işte buradayız; potansiyel bir iyileşme başlangıcından birkaç ay uzaktayız. Ve sonra ne olacak? Seyahat kısıtlamaları hafifletiliyor; ulusal seyahatler yavaş yavaş artıyor; oteller düşük, ancak sabit doluluk oranıyla çalışıyor. Uzun vadeli kazanma şansının Diamond, Neyin değiştirilmesi gerektiğini fark etme cesaretine sahip olmaktan geçtiğini ifade ediyor. Sektörümüzün bu mevcut kaotik durumdan uyanacağı değişiklik nedir? Sorusuna yanıtları bu bakış açısıyla bulabileceğini sözlerine ekliyor. 22 ARAŞTIRMA GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

23 Biz de Gm Turizm ve Yönetim Dergisi olarak bir altın değerindeki 4 öneriyi yaptığımız araştırmalar sonucunda derledik. Hadi Cesur Olan Kazanacak! Neyi Değiştireceğini Keşfet! Birinci Öneri : Yerele Yönel! Dünyanın bir çok köşesinde yerel yönetimler, kalabalığı azaltmak, yerel ekonomide daha fazla para tutmak ve çevreyi koruyanlar da dahil olmak üzere yerel düzenlemeleri uygulamak için turizm stratejilerini yeniden tasarlayacaklar. Birçok sağlık protokolünü kalıcı hale getirecekler. Diğer yandan hükümetler, dibe vurarak, seyahat endüstrisinin kendi kendini düzenlemesine izin vererek, otelleri ve uçakları doldurmak ve turizmi canlandırmak için ciddi indirimler kullanarak, azalan turist geliri için rekabet edecekler. Bu bakış açısında yerel yönetimlere gelecek dönemde büyük görev düşüyor. Yeni normalde yerel ekonominin turizmden daha fazla pay alabilmesi için yerelleşmeye önem vermek zorunluluk haline gelecek. İkinci Öneri : Otelinizde Bireysel Gezginler İçin Özel Köşeniz Olsun! Artık bireysel gezginler ön planda olacak. Onların ilk önceliği ise güvenlik ve sağlık tabi ki. Bireysel gezginler artık daha az gezecek, ama daha uzun kalmak için kendilerine özel yerlere yönelecekler.. Evet, her şey dahil sistemde otellerimizi tedbirlerle açmaya ve hizmet vermeye devam ederken, özellikle kış aylarında daha da azalan doluluklarımızda bireysel gezginler için özel konseptler oluşturabilir, onlar için uzun soluklu bir tatilin adresi olabilirsiniz! Neden olmasın! Üçüncü Öneri: Popüler Değil, Yaratıcı Kişiselleştirilmiş Ürünler Bulun! Eskiden en popüler 10 tatil destinasyonu neresi diye arama yapan turist artık bundan vazgeçecek. Daha çok keşfetmeye, daha az kalabalığa yönelecek. Kendini güvende hissedeceği yer onun için önem arz edecek. Yani artık en popüler olmamıza gerek yok! En orijinal fikirleriniz ile sizin bir SPA nızı, bir lezzetinizi ya da kişiye özel uygulayacağınız yeni programınızı keşfetmek için sizin otelinize gelecek misafir kitleniz olacak! Hadi yaratıcılığınızla fark yaratın! Dördüncü Öneri: Bu Sözcükler Pusulanız Olsun! Kültürel, ekonomik ve sosyal değer üreten turizm faaliyetleri elbette ki bir düzene girecek. Ve düzelecek. Ancak sektördeki profesyonellere bağlı bu yeni dünya anlayışına uyum sağlama ve değerleri aktarma kapasitesi ön planda olacak. Güvenlik, özgürlük, özgünlük, güvende yaşama ve gezegene saygı ise aklımızdan çıkarılmaması gereken sözcükler olarak yer alacak. Her alınacak kararda ve her atılacak adımda bu sözcükler pusulanız olacak! GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ARAŞTIRMA 23

24 TÜRK TURİZMİNDE PAZARLARDAKİ DEĞİŞİM, HANGİ PAZARDAN KAÇ KİŞİ GELDİ? Koronavirüs salgını nedeniyle kısıtlayıcı tedbirlerin uygulandığı dönemlere ilişkin gelen ilk ekonomik göstergeler, turizm sektörünün ağır darbe aldığını ortaya koysa da. Tüm dünyada olduğu gibi kademeli olarak açılan oteller ve hava trafiği ülkemize gelmeye başyalan turistler umutlarımızı yeşertti. Pazarlardaki gözle görülür düşüşler, turizmcinin moralini bozsa da seyahat sınırlamalarının kademeli olarak kalkması bu durumu biraz olsun hafifletti. Şimdi hareketlenen turizmcilerle turizmin yüzü bir nebze güldü. Düşüşlerin tüm dünya turizminde olduğunu göz önüne aldığımızda moralimizi bozmak yerine var olan işimize daha motive bir şekilde kanalize olmalıyız. Biz de GM Turizm ve Yönetim Dergisi olarak pandemi döneminde Türk turizmindeki pazarların Ocak- Temmuz arasındaki istatistiklerini elde ettik. Geçtiğimiz son üç yılın pazarlarını karşılaştırmalı olarak sizlere sunduk. Tablo da 2018, 2019 ve 2020 yıllarındaki pazarların durumu yer alıyor. 24 İSTATİSTİK GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

25 OCAK TEMMUZ AYI PAZARLARDAKI YILLARA GÖRE DEĞIŞIM ORANLARI Uyruk Değişim Alman % Rus % Ukrayna % UK-İngiltere % Ortadoğu % BDT % İskandinav % Polonya % Romen % İsviçre % Hollanda % Avusturya % Adriyatik Ülkeleri % Belçika % Sırbistan % Fransa % Diğer % Çek-Slovak % Macar % Kosova % Baltık Ülkeleri % Genel Toplam % Dönem-Ocak-Temmuz Uyruk Değişim Avrupa % Rus-BDT % Diğer % Genel Toplam % GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ İSTATİSTİK 25

26 ANTALYA, 1 MiLYONU GEÇTi! İŞTE 1 MİLYONU GEÇEN ANTALYA TURİZMİNİN SAYISAL VERİLERİ Antalya'daki 2 havalimanından derlenen tahmini paket tur sayılarına göre, 20 Ağustos itibarıyla kente gelen toplam turist sayısı 1 milyon 87 bin 959 kişi oldu. Ocak ayından bu yana en çok turist gelen ülke 299 bin 967 kişiyle Ukrayna oldu. Diğer ülkeler ise şöyle sıralandı: Rusya 281 bin 398, Almanya 221 bin 151, İngiltere 85 bin 850, BDT ülkeleri 33 bin 675, İsviçre 25 bin 435, Polonya 21 bin 908, Ortadoğu 19 bin 627, Romanya 17 bin 897, İskandinav 15 bin 790, Sırbistan 11 bin 387 ve Moldova 10 bin 812. Ukrayna Rus Alman Uk-İngiltere BDT İsviçre Polonya Ortadoğu Romen İskandinav Sırbistan Moldova AdriyatikÜlkeleri Avusturya Hollanda Fransa Belçika Kosova Diğer Bosna Makedon Arnavut Çek-Slovak 457 Macar 432 Baltık Ülkeleri 285 Genel Toplam İSTATİSTİK GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

27 GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ KÖŞE YAZISI 27

28 Farklı renk ve dokulardaki sentetik çim halının beton, tuğla, ahşap, PVC, doğal taş, ytong gibi yüzeylere farklı yapı kimyasallarıyla uygulanır.perde beton çirkinliğini kamufle etmek için estetik çözümler sunar.karolaj ve homojen uygulamaları ile farklı opsiyonlar sunar. Aynalar, klinger kaplama tuğlaları, ahşaplar, kaplama taşları ve mermerlerlede çeşitli cephe kompozisyonları oluşturulabilir. grassgroupcompany/ SHOWROOM Muratpaşa Mah. Evliya Çelebi Cad. Niyazi Akdağ Apt. No: 74/D MURATPAŞA/ANTALYA Showroom Tel Fabrika Mandırlar Mah. Altın Oluk Cad. No: 223/1 AKSU/ANTALYA İstanbul İrt.Tel E-posta

29 Dekorasyon ve peyzaj ürünleri; çevre düzenleme çalışmaları ve mimari tasarımlarında da kullanılmaktadır. Küresel ısınmanın günden güne iyice hissedildiği Dünya'mızda sulama gerektirmeyen sentetik çim ürünleri, dekorasyon ve peyzaj alanlarında her geçen gün daha çok talep görmektedir.kullanıcısına birçok açıdan fayda sağlayan suni çimlerin;çevreye duyarlı olmasının yanı sıra, sulama ve bakım masraflarını azaltması itibariyle; dekorasyon ve peyzaj alanında da tercih edilme sebebidir. -Çamur Oluşturmaz. -Yabani ot yetişmez. -Biçilmesi gerekmez. -Çevre dostudur. -Bakım gerektirmez. Tematik çocuk oyun alanları,darbe ve sakatlığı önleyebilen grassfoam kullanılarak uygulanır.anaokulu,kreş,kids clup,şehir parkları ve bahçelerde güvenle kullanılabilecek alanlar tasarlamaya olanak sağlar.grassfoam, 2.5 cm lik bir darbe emici süngerden oluşur.üzerine 3 cm yüksekliğinde çim halı eklenir.alt kısım 3mm asfaltlı olup 1 cm çapraz bağlı crosslink bulunmaktadır.

30 İŞTE TÜRKİYE DEKİ OTEL DOLULUKLARI VE FİYATLARINDAKİ SON DURUM Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Türkiye genelinde ortalama dolulukların yüzde 31.4 olarak kaydedildiğini açıkladı. İstanbul başta olmak üzere yarıdan fazlası hâlâ kapalı olan şehir otellerinde kayda değer artış olmadı. Yine büyük bir bölümü kapalı kıyılardaki tatil beldelerinde otellerin dolulukları yüzde bandında gerçekleşti. Turizmde başlayan iç turizm kaynaklı hareket temmuz ayında da devam ederken, Türkiye genelinde ortalama doluluklar yüzde 31.4 olarak kaydedildi. İstanbul başta olmak üzere yarıdan fazlası hâlâ kapalı olan şehir otellerinde kayda değer bir artış olmadı. Yine büyük bir bölümü kapalı olan kıyı bölgelerdeki açık olan otellerden sağlanan verilere göre, kıyılardaki tatil beldelerinde doluluklar ortalama yüzde bandında gerçekleşti. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), temmuz ayına ilişkin otel doluluklarını açıkladı. Dünya çapında veri ve analiz şirketi STR'nin TÜROB için hazırladığı Temmuz Destinasyon Performans Raporu na göre, Türkiye'nin Temmuz 2020 otel dolulukları, 2019 yılının aynı ayına göre yüzde 58.4 azalarak yüzde 31.4 e geriledi. Temmuz ayında ADR (Average Daily Rate) olarak ifade edilen ortalama günlük satılan oda bedeli yüzde 15.7 düşüşle 82.7 Euro olarak gerçekleşti. Konaklama sektörünün en önemli gelir kalemi olarak kabul edilen toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler (RevPAR) ise yüzde 64.9 düşüşle 26.0 Euro ya geriledi. Türkiye nin Ocak Temmuz 2020 dönemini kapsayan 7 ayda ise doluluk oranı yüzde 49.3 düşüşle yüzde 33.0, ortalama günlük satılan oda bedeli yüzde 17.3 düşüşle 61.2 Euro, oda başı elde edilen gelir yüzde 58.3 düşüşle 20.1 Euro oldu. AVRUPA DA DURUM Temmuz 2020 de Avrupa destinasyonları doluluk ortalaması ise yüzde 56.6 düşüşle yüzde 34.2 olurken, ortalama oda fiyatı yüzde 21.6 düşüşle 93.6 Euro, oda geliri yüzde 66 düşüşle 32.0 Euro olarak tespit edildi. İSTANBUL KIMILDADI AMA Kıyılardaki hareket henüz başta İstanbul olmak üzere şehir otellerine yansımadı. İstanbul'da faaliyetlerine geçici olarak ara veren otellerin yüzde 50 den fazlası hâlâ açılamadı. Açık olan otellerden alınan verilere göre, doluluk oranları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 68.2 azalarak yüzde 26 olarak ölçüldü. Temmuz 2019 da İstanbul da ortalama doluluklar yüzde 81.7 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli 71.1 Euro ile 2019'a göre yüzde 29.9 düştü. Temmuz 2019 da bu tutar Euro olmuştu. Odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 77.1 düşüş yaşandı ve 18.4 Euro olarak ölçüldü. Temmuz 2019 da bu tutar 82.9 Euro olmuştu. İstanbul da ilk 7 ayda doluluk oranı yüzde 50.3 düşüşle yüzde 35.4, ortalama günlük satılan oda bedeli yüzde 16.7 düşüşle 71.7 Euro, oda başı elde edilen gelir yüzde 58.6 düşüşle 25.4 Euro oldu. 30 İSTATİSTİK GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

31 ANTALYA DA DOLULUK YÜZDE 42.7 Antalya da da otellerin önemli bir kısmı hâlâ kapalı. Açık olan otellerden alınan verilere göre, Antalya da Temmuz 2019 da yüzde 77.4 olan doluluklar Temmuz 2020 de yüzde 44.8 azalarak yüzde 42.7 oldu. Ortalama günlük satılan oda bedeli yüzde 1.1 düşüşle Euro olarak gerçekleşti. Odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 45.4 düşüş yaşandı ve 68.4 Euro olarak ölçüldü. Antalya da ilk 7 ayda doluluk oranları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 46.8 düşüşle yüzde 33.7, ortalama günlük satılan oda bedeli yüzde 16.0 düşüşle 69.4 Euro, oda başı elde edilen gelir yüzde 55.3 düşüşle 23.4 Euro ya geriledi. ŞEHİR OTELLERİ SIKINTILI TÜROB Başkanı Müberra Eresin, temmuz ayı doluluklarıyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: İç turizm kaynaklı bir hareket temmuz ayı itibariyle devam etti. Kurban Bayramı döneminin de etkisiyle doluluklar arttı. Ancak bu veriler, şehir otellerinde ve kıyı bölgelerde açık olan otellerin verileriyle oluşturuldu. Hem şehir otellerinde hem de kıyı bölgelerdeki otelleri arasında hâlâ büyük bir bölümünün faaliyete geçemediğine dikkat çekeriz. Bu sıkıntı İstanbul da daha derin bir şekilde yaşanıyor. İstanbul'da faaliyetlerine geçici olarak ara veren otellerin yüzde 50 den fazlası hâlâ açılamadı. OTEL DOLULUKLARININ VE FİYATLARIN YILLARA GÖRE SEYRİ TÜRKİYE Yıl Doluluk (%) Ortalama Oda başı ortalama oda fiyatı (ADR)- Euro gelir (RevPAR) -Euro (ilk 7 ay) (Temmuz) İSTANBUL Yıl Doluluk (%) Ortalama Oda başı ortalama oda fiyatı (ADR)-Euro gelir (ADR)- Euro (İlk 7 ay) (Temmuz) GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ İSTATİSTİK 31

32

33

34 İŞTE TÜRK TURİZMİNİN 7 AYLIK VERİLERİ Kültür ve Turizm Bakanlığı, temmuz ayı ve 2020 nin ilk 7 aylık döneminde ülkeye gelen ziyaretçi verilerini paylaştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı nın açıkladığı verilere göre, temmuz ayında Türkiye ye gelen ziyaretçi sayısı bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 85,90 oranında azalarak 932 bin olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayında bu rakam 6 milyon 617 bin olarak kayıtlara geçmişti. TÜRKİYE'YE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI YILLAR % DEĞİŞİM ORANI AYLAR * 2019/ /2019 OCAK ,33 16,11 ŞUBAT ,38 3,76 MART ,33-67,83 NİSAN ,01-99,26 MAYIS ,35-99,26 HAZİRAN ,05-95,96 TEMMUZ ,67-85,90 AĞUSTOS ,17 EYLÜL ,23 EKİM ,28 KASIM ,41 ARALIK ,11 TOPLAM ,11 7 AYLIK TOPLAM ,11-77,97 * Veriler geçicidir. 34 İSTATİSTİK GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

35 Ocak-temmuz aylarında 7 aylık dönemde Türkiye ye gelen ziyaretçi sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 77,97 düşüşle 5 milyon 440 bin oldu. Böylelikle, Türkiye nin ilk 7 aydaki ziyaretçi kaybı toplamda 19 milyon 250 bine olarak kayıtlara geçti. TEMMUZ AYININ İLK 5 LERİ Temmuz ayında ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ilk 5 il aşağıdaki şekilde gerçekleşti: 1-İstanbul %32,36 ( ) 2-Antalya %21,92 ( ) 3-Edirne %19,57 ( ) 4-İzmir %6,20 (57.861) 5-Muğla %5,94 (55.370) 2020 yılı Ocak-Temmuz döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77,97 azalış kaydedilmiştir yılı Ocak-Temmuz döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77,97 azalış göstererek olmuştur yılı Ocak-Temmuz döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçinin (yüzde 0.77) günübirlikçidir. Ocak-Temmuz döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ilk 5 il aşağıdaki şekilde gerçekleşti. 1-İstanbul %50,07 ( ) 2-Edirne %15,02 ( ) 3-Antalya %11,92 ( ) 4-Artvin %6,83 ( ) 5-İzmir %2,68 ( ) YILLARI TEMMUZ AYINDA ÜLKEMİZE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLERİN MİLLİYETLERE GÖRE DAĞILIMI İLK 5 ÜLKE ÜLKELER 2020* MİL.PAYI % MİL.PAYI % MİL.PAYI % Almanya , , ,42 Ukrayna , , ,52 İngiltere , , ,26 Hollanda , , ,86 Fransa , , ,87 DİĞER , , ,08 GENEL TOPLAM , , ,00 * Veriler geçicidir YILLARI OCAK-TEMMUZ DÖNEMİNDE ÜLKEMİZE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLERİN MİLLİYETLERE GÖRE DAĞILIMI İLK 5 ÜLKE ÜLKELER 2020* MİL.PAYI % MİL.PAYI % MİL.PAYI % Almanya , , ,73 Bulgaristan , , ,41 Gürcistan , , ,73 Rusya Fed , , ,14 Ukrayna , , ,80 DİĞER , , ,20 GENEL TOPLAM , , ,00 * Veriler geçicidir. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ İSTATİSTİK 35

36 OTELLERDE GÜVENLİ TURİZM Koronavirüs Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirler birçok sektör gibi turizmi de sekteye uğrattı. Ancak normalleşme süreciyle birlikte kapılarını Güvenli Turizm Sertifikası yla açan tesisler, misafirlerini gerekli üst düzey önlemler alarak yeniden ağırlamaya başladılar. İŞTE TÜRK TURİZMİ VE "GÜVENLİ TURİZM SERTİFİKASI"NIN SAYISAL VERİLERİ Dünya ekonomisi, Covid-19 salgını nedeniyle değişen koşullar, her sektörde yeni tedbirleri hayatımıza adapte etti. Normalleşme süreci ile birlikte yeni düzene ayak uydurmak için tüm sektörler büyük emek veriyor. Hiç şüphesiz ki bu sektörlerden biri de Turizm. Değişen dünya ile birlikte artık tatilcilerin seçim kriterlerinde sağlık ve hijyen birinci sıraya yerleşmiş durumda. Bunun bilincinde olan konaklama tesisleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı nın Güvenli Turizm Sertifikası nın dışında üst düzey önlemler ve tedbirler alarak faaliyetlerini sürdürüyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın koronavirüs sürecinde 'güvenli tatil' amacıyla başlattığı ve 50 oda üzeri tüm otellere zorunlu olan 'Güvenli Turizm Sertifikası' için Türkiye genelinde 2 bin 480 otel başvuru yaparken, 2 bin 189'una belge verildi. Turizmin başkenti Antalya, 560'ı belgelendirilen 631 otel başvurusuyla Türkiye'de ilk sırada yer alıyor. Koronavirüs salgını sürecinde zor günlerin yaşandığı turizm sektöründe Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın öncülüğünde dünyada örnek bir uygulama olan 'Güvenli Turizm Sertifikası', 1 Temmuz'dan itibaren 50 oda ve üzeri otellere zorunlu hale getirildi. 22 Ağustos itibarıyla 'Güvenli Turizm Sertifikası' için başvuru sayısı Türkiye genelinde 1761'i Kültür ve Turizm Bakanlığı, 719'u belediyelerden belgeli olmak üzere toplam 2 bin 480'e yükseldi. Uluslararası akreditasyon kuruluşları tarafından başvuruları incelenen 1588'i bakanlık, 601'i belediye belgeli olmak üzere toplam 2 bin 189 otele sertifika verildi. 36 ÖZEL DOSYA GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

37 ANTALYA İLK SIRADA 'Güvenli Turizm Sertifikası' için hem başvuru hem de belge verilen otel sayıları bakımından Antalya, Türkiye'de ilk sırada yer alıyor. Antalya'da 431'i bakanlık, 200'i belediye belgeli olmak üzere toplam 631 otel başvuru yapıldı. Bu başvurulardan incelemeleri tamamlanan 393'ü bakanlık, 167'si belediye belgeli olmak üzere toplam 560 otele sertifika verildi. İKİNCİ MUĞLA Türk turizminin önde gelen illerinden Muğla ise 'Güvenli Turizm Sertifikası'na sahip otel sayısı bakımından Türkiye'de ikinci sırada bulunuyor. Muğla'da 204'ü bakanlık, 146'sı belediye belgeli toplam 350 başvurudan 195'i bakanlık, 134'ü belediye belgeli toplam 329 otele sertifika verildi. ÜÇÜNCÜ İSTANBUL Türkiye'de yabancı turist sayısında Antalya'nın ardından ikinci sıradaki İstanbul ise sertifikalı otel sayısında üçüncü sırada yer alıyor. İstanbul'da 250'si bakanlık, 61'i belediye belgeli toplam 311 başvurudan 210'u bakanlık, 48'i belediye belgeli toplam 258 otele sertifika verildi. İZMİR VE ANKARA Sertifikalı otel sayısında Antalya, Muğla ve İstanbul'u İzmir ve Ankara takip ediyor. İzmir'de 100'ü bakanlık, 40' belediye belgeli toplam 140 başvurudan 94'ü bakanlık, 36'sı belediye belgeli toplam 130 otele sertifika verildi. Başkent Ankara'da ise 91'i bakanlık, 23'ü belediye belgeli toplam 114 başvurudan 86'sı bakanlık, 20'si belediye belgeli toplam 106 otel sertifika aldı. Sertifikalı otellerin verilerinin ardından GM Turizm ve Yönetim Dergisi olarak otellerimiz ile yaptığımız görüşmeler ışığında konaklama endüstrisinin güvenli turizm stratejilerini sizler için derledik. Ela Quality Resort Belek Granada Luxury Belek IC Hotels La Blanche Island Hotel Limak International Hotels & Resorts Maxx Royal Resorts Mirage Park Resort MP Hotels Sherwood Resorts & Hotels Titanic Hotels Alfabetik sıraya göre sıralanmıştır. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ÖZEL DOSYA 37

38 ÖZEL DOSYA: EMRE TATAR Ela Quality Resort Belek Satış ve Pazarlama Müdürü EN İNCE AYRINTIYI DÜŞÜNEREK TASARLADIK Ela Quality Resort Belek te bulunan 200 göl evi müstakil tatil ayrıcalığını resort otel konforuyla sunuyor. Otele giriş yapan misafirler müstakil göl evlerine adım attıktan sonra lobi, asansör gibi ortak alanlara girmeden, sağlıklı ve konforlu bir şekilde keyifle tatil yapabiliyorlar. Akdeniz Bölgesi nin en çok tercih edilen çocuk dostu aile oteli Ela Quality Resort Belek, uluslararası geçerliliği olan güvenli turizm sertifikasıyla, misafirlerine pandemi sonrasında en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, güvenli bir tatil deneyimi yaşatıyor. Ela Quality Resort, 110 dönüm arazide, 270 metrelik geniş sahili ve 10 farklı havuzu ile misafirlerine izole bir tatil imkânı sunarken, 200 göl evi ile de müstakil tatili resort otel konforunu sunuyor. Güvenli turizm sertifikasına sahip Ela Quality de, 24 saat yardım sağlamak için kurulan ekip aynı zamanda prosedürlerin uygulanmasını da takip ediyor. Otele giriş anında ateş ölçümleri yapılan misafirler, sosyal mesafe kurallarına uygun olarak düzenlenen resepsiyonda otele giriş işlemlerini yaptıktan sonra, dezenfekte edilen bagajları ULV cihazlarıyla dezenfekte edilen odalarına teslim ediliyor. Odalarda ayrıca tek kullanımlık banyo ekipmanlarının yanı sıra bornoz, havlu ve çarşaf gibi tekstil ürünleri de Bakanlık onaylı kimyasallarla derece arasında yıkanıp özel olarak paketleniyor. Ziyaretçilerinden aldığı oylarla Tripadvisor 2020 Travellers Choice ödülünü de alan Ela Quality de konuklar, kendilerine özel pavilyonlarda vakit geçirip, denizden ya da havuzdan sonra hiçbir kapalı alana girmeden direk odalarına girebiliyor. Her türlü önlemin alındığı SPA ve Wellness tesislerine ek 38 ÖZEL DOSYA GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

39 olarak Ela Quality Resort da misafirler yeni normale göre düzenlenmiş ve tek kullanımlık ürünler kullanılan açık büfe ana restorana ek olarak otelde bulunan farklı restoranlarda ünlü şeflerin hazırladığı dünya lezzetlerini açık havada tadabiliyor. Çalışan personelin gerekli eğitimi aldığı ve sürekli sağlık kontrolünden geçtiği Ela Quality Resort ta tüm ortak kullanım alanları da sürekli dezenfekte ediliyor ve el dezenfektanları misafirlerin kolayca ulaşabileceği yerlerde konumlandırılmış durumda. Eğlencenin de yeni normale göre düzenlendiği otelde, amfi tiyatro gibi mekanların oturma düzeni yeniden yapılandırılarak etkinlikler de sosyal mesafe kurallarına göre düzenlendi ve geniş yeşil alanlarda uçurtma şenliği, aileler yarışıyor gibi etkinlikler kurgulandı. Geniş sahilde Belek in eşsiz denizinden sosyal mesafeye uygun şekilde konumlandırılmış şezlonglarla faydalanabilen misafirler ayrıca, yarı olimpik, aktivite, dinlenme ve sessiz alan havuzları gibi birbirinden farklı 10 havuzda suyun keyfini rahatça ve sosyal mesafe kaygısı yaşamadan çıkarabiliyor. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ÖZEL DOSYA 39

40 ÖZEL DOSYA: ENIS ÖZSINAN Granada Luxury Belek Genel Müdürü MİSAFİRLERİN SAĞLIĞI İÇİN GEREKLİ ÖNLEMLERİN DAHA FAZLASINI SUNUYOR Granada Luxury Belek Covid-19 kapsamında bakanlık tarafından yayınlanan genelge doğrultusunda tüm tedbirleri uyguladıklarını çok daha fazla önlem aldıklarını açıkladı. Granada Luxury Belek Genel Müdürü Enis Özsinan yaptığı açıklamada Tüm sektörleri özellikle turizmi etkileyen Covid-19 salgınında misafirlerimizi ve çalışanlarımızı korumak adına bakanlıklardan gelen yönergeler doğrultusunda, misafirlerimizin rahatı ve güvenliği için yasal gereklilikleri eksiksiz yerine getirerek Bureau Veritas Firması'ndan Güvenli Turizm Sertifkası aldık, belirlenen yasal şartlara ek önlemler ekledik. Haziran ayı itibariyle otelimizi açtık. Tüm pandemi süreci uygulamalarını yasal şartları takip ederek ve yaşayarak güncelledik. Misafir odalarında bulunan teması artırabilecek malzemeleri kullanımdan kaldırdık, odalarımızı sadeleştirdik. Misafirlerimizin sağlığını korumak için kapalı alan aktivite ve etkinliklerini süreç bitene kadar yapmama kararı aldık. Misafir odalarını check-out sonrası dezenfekte edip 12 saat boş bırakarak odanız sizin için dezenfekte edilmiştir etiketi yapıştırıyoruz. Şezlongları her misafir kullanımı sonrası dezenfekte ediyoruz ve misafirlerimizin yaptığımız uygulamalardan haberdar olması, kendilerini konforlu, güvenli ve rahat hissetmeleri için sağlığınız için dezenfekte edilmiştir yazısı asıyoruz. Otel içerisine günlük misafir veya personel ziyaretçisi, tedarikçi firma kabulü yapmıyoruz. Tesis içerisinde 24 saat ambulans bulunduruyoruz." dedi. 40 ÖZEL DOSYA GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

41 "Misafirlerimizin yanında personellerimize ve personellerimizin yaşam alanlarına önem veriyoruz. Personellerimize çoklu maske ambalajlarının bulaşı riskini arttırmasından dolayı tek kullanım poşetli maske temin ediyoruz. Personellerin birbirleri ile olan temasını azaltmak için lojman odalarında max. 2 kişi olacak şekilde konaklatıyoruz. Personel servislerinde koltuklar kişiye özel sabitlendi ve personel servislerini her servis sonrası ULV ile dezenfekte ediyoruz. En ufak şikâyeti olan personelimizi anlaşmalı sağlık kuruluşuna yönlendiriyoruz ve doktor onayı ile çalıştırıyor veya izin veriyoruz. Personellerimizin düğün, nişan, asker uğurlaması gibi kalabalık ortamlara girmesi, etkinliklere katılması yasaklandı. Toplu aktivitelere katılım sağlayan ve 3 günden fazla izin kullanan personel işe dönüşte antikor testi yaptırarak negatif test sonucu ile iş başı yapıyor. İzolasyon odalarımız ana binadan ve tüm misafirlerden izole bir alanda bulunuyor. İzolasyon oda sayımızı yasal sınır sayısı üzerinde tuttuk, izolasyon odasında çalışacak personeller için ayrı izolasyon odası hazırladık ve tanımladık" şeklinde ifade etti. Özsinan "Tüm yasal merciler tarafından haberli habersiz Covid-19 denetimlerini hiçbir eksiklik tespit edilmeden geçiriyoruz. Personel bilincinin fazla olmasının süreci sorunsuz atlatmakta en önemli faktör olduğunun farkındayız ve personellerimize sürekli eğitim veriyoruz. Misafirlerimizin tatilleri boyunca kendilerini rahat hissetmeleri ve birbirleriyle etkileşimlerini minimum seviyede tutabilmek için doluluklarımıza da özen gösteriyoruz, otelimizin açıldığı tarihten bu yana maksimum doluluklarımızı %65 oranında tutmaya özen gösteriyoruz. Otelimizin konumlandığı metrekarelik geniş alan, misafir kapasitemizin kontrol altında tutulmasıyla birlikte mevcut misafirlerimize otelimizin tüm alanlarında maksimum konforu sağlıyor. Misafirlerimizin ve personellerimizin konforu, rahatı, güveni ve sağlığı bizler için en hassas konu dedi. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ÖZEL DOSYA 41

42 ÖZEL DOSYA: İLKER YEŞİLMEN La Blanche Island Hotel Genel Müdür YARIMADA ÜZERİNDE TATİL KEYFİNİ LA BLANCHE ISLAND TA YAŞATIYORUZ Ege nin incisi Bodrum da, Güvercinlik te, yarımada üzerine konumlanmış olan La Blanche Island, metrekare alana kurulu, 851 metrelik, Ege Bölgesi nin en uzun, kesintisiz plajıyla izole bir tatil imkanı sunuyor. Bodrum un en büyük iskelesine sahip olan otel, aynı zamanda 5 a la carte restoran, 7 yüzme havuzu gibi geniş imkanlarla, konaklayan misafirlerine eşsiz bir deneyim sağlıyor. Güvenli Turizm Sertifikası'na sahip olan otelde, güvenlik ve hijyen standartları ile ilgili olarak ilk göze çarpan nokta, girişte Termal kamera ile misafirlerine temas etmeden ateşlerini ölçüyor olması. Otele giriş yapan misafirlerin bavulları ULV cihazları ile dezenfekte edilerek, daha önceden tamamıyla dezenfekte edilmiş olan odalarına götürülüyor. Misafir Odaları, Restoranlar, Barlar, SPA ve Genel Mekanlar, Toplantı Odaları, Kongre Salonları ve tüm diğer misafir alanları ile Mutfak Alanları, Personel Kullanım Alanları, ofisler ve depolar detaylı bir şekilde, etkileri bilinen ve onaylanan Hidrojen Peroksit bazlı malzeme ile dezenfekte ediliyor. Misafirler; kumsalda ve iskele üzerinde bulunan kişiye özel pavillionlarda izole bir şekilde günün keyfini çıkarabiliyor ve ücretsiz olarak hizmet veren, dünyaca ünlü, birbirinden farklı mutfaklardan tatlar sunan a la carte restoranlarda akşam yemeğini Ege denizi manzarasıyla taçlandırabiliyor. Tüm ortak kullanım alanları ve genel mekânlardaki oturma grupları güvenli fiziki mesafeler dikkate alınarak düzenleniyor ve otelin birçok yerinde bulunan el dezenfektanlarıyla misafirler el hijyeni sağlayabiliyor. Gündüz aktiviteleri ve gece eğlenceleri ile de La Blanche Island, misafirlerine güvenli bir eğlence imkanı sunuyor. Tüm çalışanlarının rutin olarak eğitim aldığı ve sağlık kontrolünden geçtiği La Blanche Island ta misafirler güvenli olduğunu hissederek ve gönül rahatlığıyla tatil imkanı buluyor. 42 ÖZEL DOSYA GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

43 ÖZEL DOSYA: IC HOTELS MİSAFİRLERİNE TEMASSIZ MENÜ İMKANI SUNUYOR IC Hotels, tüm tedbirlerini alıp denetimden geçerek Güvenli Turizm Sertifikası'yla misafirlerini tekrardan ağırlamanın mutluluğunu yaşıyor. Misafirlerine tatilin keyfini çıkarmaları için tüm tedbirlerle hizmetlerine devam ediyor. Covid-19 koronavirüs önlemleri kapsamında sertifikasyon programının dışında IC Hotels olarak farklı uygulamalar kapsamında restoran menülerinin formatını değiştirdi. El temasını azaltmak için, menülerini kaldırdı. Menü isteyen misafirlerine vermek amacıyla da tek kullanımlık menüler tasarladı. Alakart restoranlarında menülerini QR koda yükledi. Misafirler akıllı telefonlarından kodu okutarak menüye ulaşıp, sipariş veriyorlar. Otel, bu uygulaması ile misafirlerin tatillerini güvenli ve hijyenik ortamda rahat bir şekilde geçirmelerine imkan sunuyor. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ÖZEL DOSYA 43

44 ÖZEL DOSYA: MAXX ROYAL RESORTS MAXX ROYAL RESORTS TA LÜKS, KONFORLU VE YALNIZCA SİZE ÖZEL BIR DÜNYA Her detayı misafirlerin konforu ve memnuniyeti için tasarlanan Maxx Royal Resorts, denizi, doğası ve huzurlu atmosferiyle unutulmaz tatillere imza atıyor. Akdeniz de hizmet veren Maxx Royal Resorts; özel konaklama alternatifleri, dünya mutfaklarının seçkin lezzetlerini sunan restoranları ve kişiye özel hizmetleriyle misafirlerine harika bir tatil deneyimi yaşatıyor. Tüm stresinizden arınmak ve yılın yorgunluğunu üzerinizden atmak için doğanın kalbinde kişiye özel hizmetleriyle ayrıcalıklı bir tatil sunan Maxx Royal, doğayla uyumlu mimarisiyle de dikkat çekiyor. Kurulduğu yıldan bu yana lüks anlayışını hep bir adım öteye taşıyarak, sunduğu hizmetlerle misafirlerin konforunu en üst düzeyde tutmayı hedefliyor. Maxx Royal Resorts, özel tasarıma sahip süit ve villaları ile misafirlerinin hafızalarına işlenen tatillere ev sahipliği yapıyor. Geniş yaşam alanları sunan süitlerin yanı sıra ailece konaklamak isteyenler için havız veya deniz manzarasına açılan aile süitleri de şık alternatifler oluşturuyor. Harika bir tatil yaşarken aklınızda sadece bu güzel anların olduğu ve yalnızca bu mükemmel dünyanın keyfini çıkarmaya odaklanacağınız bir tatil için Maxx Royal Resorts, sizi bekliyor. VİLLALARDA MÜSTAKİL TATİL AYRICALIĞI Maxx Royal Resorts un zarif ve göz alıcı dekorasyonlara sahip villaları, Akdeniz in tüm güzelliklerini kalabalıklardan uzakta yaşama fırsatı sunuyor. Büyüklükleri 630 m2 lere kadar ulaşan farklı dizayn ve özellikteki villalar, geniş aileler için keyifli bir konaklama alternatifi oluyor. Özellikle ailece çıkılan uzun tatillerde sevdiklerinizle keyifli zaman geçirirken her detayı sizin için tasarlanan yaşam alanlarında konforlu bir konaklamaya ulaşmak mümkün. İster Kemer in orman ile denizi buluşturan eşsiz koylarında ister Belek te Montgomerie imzalı özel tasarım golf sahalarının uçsuz bucaksız yeşilinin kalbinde Kendinizi nerede hayal ediyorsanız, orada yeriniz hazır! Maxx Royal Kemer Resort un 5 odaya kadar çıkan geniş villalarında kendine ait veranda, bahçe, ortak havuz veya özel havuz seçenekleri ile misafirlerin mutluluğu en üst düzeyde tutuluyor. Villasından çıkmak istemeyen misafirler, 24 saat sunulan oda servisi sayesinde tüm öğünlerini ev konforunda ve sevdikleriyle birlikte yiyebiliyor. Özel açık havuzlu, bahçe ve teraslı, teras jakuzili, bir adım ötesinde kum plajı bulunan ve genişliği 450 m2 ye kadar ulaşabilen ferah salonlarından gün batımını izleyebileceğiniz deniz manzaralı müstakil dubleks villalarını bir kere deneyimlediyseniz, vazgeçmeniz çok zor olacak! Farklı büyüklüklerde ve özelliklerdeki ebeveyn ve çocuk odaları, çalışma odası, misafir yatak odası, kendine ait özel mutfağı, özel tasarım giyinme odaları, farklı özellikteki banyoları, saunası, buhar odası, Türk hamamı, kapalı havuzu, fitness ı ve plajda özel pavilion olanağı, Royalty dünyasının ayrıcalıklı hizmetlerinden yalnızca birkaçı 44 ÖZEL DOSYA GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

45 KİŞİYE ÖZEL HİZMETLER Hayalinizdeki tatili her anı unutulmaz bir deneyime dönüştürmek için kişiye özel konaklama deneyimini kusursuzlaştıran Maxx Royal Resorts, otele adımınızı attığınız ilk andan itibaren başlayıp, tatilinizin son gününe kadar sunduğu hizmetlerle ayrıcalıklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Klasik hizmetlerin ötesinde hafızalardan silinmeyecek deneyimler yaşatmaya odaklanan Maxx Royal Resorts, misafir tercihlerine uygun ortam hazırlama ve kişiye özel hizmetler konusunda da yaratıcılığını konuşturuyor. Maxx Royal dünyası, otelde sunulan eşsiz hizmetlerin yanı sıra isteklerine uygun şekilde karşılanma ve oda hizmeti gibi pek çok alanda özel beklenti içerisinde olan misafirleri, fazlasıyla memnun etmeye hazır! Maxx Royal, kişisel tatil asistanı (Maxx Assistant) hizmeti ile tatil başlamadan, tatilin her anında ve tatil sonrasında hep yanınızda Her bir misafir için özel olarak atanan tatil asistanı, misafirin profiline, tatilden beklentisine ve isteğine göre tüm tatili yönlendirebiliyor. Tatiliniz daha başlamadan önce sizinle iletişime geçerek konaklama esnasında ihtiyaç duyabileceğiniz tüm detayları öğrenip, şartları tam da sizin istediğiniz gibi şekillendiriyor. Sizin için restoran rezervasyonlarından yastık seçimine, spor takviminizi hazırlamaktan özel taleplerinize kadar her detayı gerçekleştiren asistanınız sayesinde, yalnızca size özel unutulmaz bir tatilin kapıları aralanıyor. Dilediğiniz restorandan talep ettiğiniz diyet, vegan veya glütensiz özel menüler, spor rutininizi devam ettirecek profesyonel eğitmenler, özel günleriniz için özenli kutlamalar gibi tatilinizi en iyi şekilde geçirmeniz için gerekli olan tüm detaylar düşünülüyor. Daha önce tesiste konaklayan misafirlerin talepleri ise önceden kayıtlı olduğundan tüm hazırlıklar yapılıyor. Kahve seçiminizden en çok hangi mutfağı sevdiğinize hatta rahat ve huzurlu bir uyku için nasıl bir yastık tercih ettiğinize kadar pek çok ayrıntıyı hatırlayan ve bunu tesiste sadece bir kez konaklamanızdan yola çıkarak yapan bir sistemden bahsediyoruz. Konfor alanınızı genişleten tüm bu ayrıntılar sayesinde size yalnızca mükemmel tatilinizin tadını çıkarmak kalıyor. SINIRSIZ HİZMET, TEKNOLOJİK ÇÖZÜMLER Maxx Royal Resorts, sürekli olarak geliştirmekte olduğu hizmet konseptinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için teknolojik çözümlere ve misafir dostu uygulamalar oldukça önem veriyor. Lüks konut anlayışının sınırlarını zorlayan villaların, teknolojik donanımları da tamamen misafirlerin rahatına yönelik olarak tasarlanmış. Akıllı mobil cihaz ile yönetilen bireysel kontrollü merkezi klima sistemi, elektronik anahtar, ışıklandırma ve perde sistemi ile konfor alanınızı genişleterek kişiye özel tatil anlayışına sıra dışı bir soluk getiriyor. Ayrıca QR kodu ve Maxx Royal Resorts mobil uygulaması üzerinden erişilebilen tüm yiyecek ve içecek menüleri, dilediğiniz restoranda online rezervasyon imkanı da bu uygulamalardan bazıları. Villalarınızda sosyal mesafe kontrolüne gerek duymadan ailenizle geçireceğiniz muhteşem tatilinizde, size kişisel garsonunuz hizmet veriyor. Usta şeflerin a la carte lezzetlerini villanızda değil de restoran ortamında yaşamak isterseniz, Maxx Royal Belek te Royal Villa Restoran, Maxx Royal Kemer de ise Emerald Restoran sadece sizler için ve ücretsiz olarak hizmet veriyor. VE ÇOK DAHA FAZLASI Her anı unutulmaz bir tatil yaşarken aynı zamanda bağışıklık sisteminizi güçlendirmek isterseniz; sağlıklı yiyecek seçeneklerinden çeşitli detoks içeceklerine, özel spor programlarından villanızda alabileceğiniz kişisel bakım ve masaj hizmetlerine pek çok ayrıcalıktan yararlanabilirsiniz. Villanızı bir oyun alanına dönüştürmek üzere hazır olan deneyimli Maxxiland ekibi, minik misafirlerin güzel zaman geçirebileceği benzersiz bir tatil yaşatıyor. Çocuklar için masal diyarı olarak nitelendirilebilen bu eğlence ortamında oyun ve hobi setleri, özel kozmetik setler, bakım setleri, bornozlar ve terlikler gibi ürünler; ilk olarak çocukların temas edebilmesi için özel olarak paketlendi. Villalar, Maxx Royal in eğitimli Hijyen Uzmanları kontrolünde hazırlanıyor, ihtiyaç duyabileceğiniz her şey organize ediliyor ve özel tatil asistanları tarafından dilediğiniz tüm hizmetler ayağınıza geliyor. Gözlerinizi kapatın ve kendinizi uyku çayınızdan rahatlatıcı müzik listenize kadar her şeyi düşünen profesyonel bir ekibin kollarına bırakın. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ÖZEL DOSYA 45

46 ÖZEL DOSYA: KAAN KAŞIF KAVALOĞLU Limak Turizm Grubu Koordinatörü LİMAK OTELLERİ NDE BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ TOPLUM SAĞLIĞI Limak International Hotels & Resorts grubu, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı bir Hijyen Manifestosu yayınladı. Grup, misafirlerine tatillerinin başlangıcından sonuna kadar huzurlu ve sağlıklı bir tatil sözü veriyor Sıcak misafirperverlik ve mükemmel hizmet garantisiyle turizm sektörünün önde gelen markalarından biri olan Limak International Hotels & Resorts grubu, çalışanlarının ve misafirlerinin sağlığı için koronavirüs pandemisi sürecinde yaşanabilecek olası salgın risklerinde karşı hijyen ve temizlik önlemlerini artırdı. Limak International Hotels & Resorts grubu Türkiye ve Kıbrıs taki toplam 8 otelde uygulanmakta olan standartlara ilaveten pandemi nedeni ile gerekli tüm hijyen önlemlerini aldığını duyurdu. Konuyla ilgili bir Hijyen Manifestosu yayınlayan şirket, misafirlerinin tatilinin başlangıcından bitişine kadar mükemmel, huzurlu ve sağlıklı geçmesi için her detayı düşünerek hizmet verecek. BİRİNCİ ÖNCELİK TOPLUM SAĞLIĞI İnsan odaklı hizmet anlayışıyla ilk günden bu yana çalışmalarını sürdürdüklerine dikkat çeken Limak Turizm Grubu Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, Koronavirüs vakasının ülkemizde ilk defa tespit edildiği andan itibaren oluşturduğumuz Kriz Yönetim Birimi, Departman İçi Komiteler ve İşyeri Sağlık & Güvenlik Ekibimiz ile gündemi ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Salgın ile ilgili tespitler ve önerilerle gelişen yeni durumlara göre Limak Post Covid Aksiyon Planı nı uygulamaya devam ediyoruz. 46 ÖZEL DOSYA GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

47 : Böylesi olağanüstü bir dönemde tesislerimizde tatil yapma kararı alan misafirlerimize karşı olan sorumluluğumuzun bilinciyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Almış olduğumuz tüm önlemler misafirlerimizin ve personelimizin dolayısıyla tüm toplumumuzun sağlığını koruma hedeflidir; bu nedenle uyarı ve yönergelerimizi misafirlerimizle paylaşarak, bize bu konuda destek vermenizi önemle rica ediyoruz. Bu zor günleri tüm önlemlere uyarak geride bırakacağımıza yürekten inanıyorum şeklinde konuştu. PERSONEL İÇİN KATI ÖNLEMLER ALINDI Bu noktada alınan önlemlerle ilgili bilgiler paylaşan Kavaloğlu, Her bir personelimize ayrı ayrı olmak üzere, işbaşı yapmadan önce gerekli sağlık kontrolleri düzenli olarak yapılıyor. 24 saat gözetim altında bulunan personel lojmanlarına dışardan ziyaretçi girişi kabul edilmiyor dedi. VİRÜSE KARŞI ÖZEL ETKİLİ DEZENFEKTAN Tüm otellerin ince püskürtme tekniğine sahip ULV cihazlarıyla düzenli olarak dezenfekte edildiğine de dikkat çeken Kavaloğlu, şu bilgileri paylaştı: Misafir odaları, restoranlar, barlar, rekreasyon alanları, çocuk kulübü ve oyun alanları, toplantı, kongre salonları eğitimli dezenfeksiyon ekipleri tarafından 24 saat boyunca ULV cihazlar ve dezenfektanlarla dezenfekte ediliyor. Yine mutfak alanları, depolar, ofisler ve genel kullanım alanları da aynı titizlikle virüsten arındırılıyor. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ HABER 47

48 ÖZEL DOSYA: ROULA JOUNY MP Hotels Ceo MP HOTELS HİJYEN PROGRAMINI GÜÇLENDİRDİ! MP Hotels, kapsamlı bir hijyen planını hayata geçirdi. Alanında lider iki hijyen ve güvenlik firması ile geliştirilen yeni ve gelişmiş planın adı, Temiz 2.0 MP Hotels, Mart ayından bu yana COVID-19 risklerini ele almak için bir hijyen planı üzerinde çalıştı. Aylar süren araştırma ve planlamadan sonra otel grubu detaylı eylem planını mayıs ayında duyurdu. Otel grubu, küresel hijyen lideri Ecolab ve uluslararası üne sahip sağlık, güvenlik ve hijyen belgelendirme kuruluşu Cristal International Standards ile bir araya geldi. Amaç, hem misafirlerin hem de çalışanların güvenliğini sağlamak için bütünsel bir program oluşturmak. MP Hotels CEO su Roula Jouny Grup olarak COVID-19'u kontrol altında tutmak için benimsediğimiz gelişmiş süreçlere ve değişikliklere verilen Temiz 2.0 adlı yeni projemizi duyurduk." dedi. Kendimizi COVID- 19'suz bir dünyaya adadık. Uygulamalarımız, en üst seviyede misafirperverlik sunmak için, gelişmiş bir güvenlik, sağlık koruması ve empati sağlayarak, bu hastalık tehdidini ortadan kaldırmak için gerekli kolektif küresel insan çabasının bir parçasıdır diye devam etti Jouny.MP Hotels, Temiz 2.0'ın otellerinde uygulanmasını sağlamak için ünlü hijyen uzmanları Ecolab ve Cristal International Standards'ı seçti. Böylece tüm otellerde POSI (Enfeksiyonun Yayılmasını Önleme) sertifikası ve odasına giren her yeni misafir için günlük oda kontrol güvencesi etiketi sunuluyor. Oteller tüm otel alanlarında güçlendirilmiş ve uzmanlaşmış temizlik prosedürlerini uyguluyor. Bunlara lobiler, asansörler, restoranlar, Spa, fitnes alanları, misafir odaları, mutfak ve personel kullanım alanları dahil. Ekip üyeleri her alan için ayrı temizlik talimatları ve kontrol listeleri ile eğitilmekte. Bu şekilde, yeni önlemler daha kolay benimsendi ve uyum sağlandı. Temizlik önlemlerine ek olarak, yoğun yaya trafiğine sahip noktalara el dezenfektanları yerleştirildi. Ekip üyelerine maske ve eldiven gibi koruyucu donanımların sağlanması, restoran ve bar alanlarında sosyal mesafe önlemleri tüm otellerde uygulanıyor. Otel girişlerindeki ateş ölçer kontrolleri de riski azaltarak güvenliği sağlamak için bu kapsamlı yaklaşımın bir parçası olarak standart hale geldi. Jouny, "Misafirlerimizin ve çalışanlarımızın kendilerini güvende ve rahat hissetmeleri bizim için çok önemli." dedi. Bu zorlu zamandan sonra, bir çok insan kaygısız bir tatil ve güvenli bir çalışma ortamı istiyor ve her birine böyle bir deneyim ve alan sağlamak için gerekli olanı yapıyoruz., diye bitirdi Jouny. 48 RÖPORTAJ ÖZEL DOSYA GM GM TURİZM && YÖNETİM DERGİSİ

49 ÖZEL DOSYA: FIKRET DEMIRTÜRK Mirage Park Resort Genel Müdürü & Mimar Turizm Koordinatörü GÜVENLİ VE KUSURSUZ BİR TATİLDEN BEKLEDİĞİNİZ HER ŞEY MIRAGE PARK RESORT TE Mirage Park Resort Genel Müdürü & Mimar Turizm Koordinatörü Fikret Demirtürk; Mirage Park Resort, yeni önemlere uygun olarak 10 Ağustos 2020 tarihinde yeniden kapılarını açtı, Birçok ödül ile başarısı kanıtlanmış olan hizmetlerimiz gibi, geniş açık alanlara sahip olmanın getirdiği ferahlıkla artık sosyal mesafe ve konusunda da iddialıyız. dedi. Sözlerine Fikret Demirtürk şu cümlelerle devam etti. Tesisimizde kalabalık ortamlardan uzak, doğa ve deniz ile baş başa kalınabilecek birçok izole alan mevcut. İnsanların pandemi döneminde kalabalık ortamlardan olabildiğince uzak kalmak istediğini göz önüne alarak tesisimizin kapasitesini %40 oranında kısıtladık. Bununla birlikte sadece kapasite kısıtlamakla kalmayıp, güvenli bir tatil için alınması gereken tüm önlemleri titizlikle yerine getirdik. Bu önlemleri şöyle özetleyebiliriz; sunumlarda minimum temas için misafir alanlarında yapılan yapısal değişiklikler, personel işleyişi ve eğitimi, mal tedarikleri, depolama, gıda hazırlama gibi birçok arka plan operasyonları kapsayan bir dizi yeni yöntem ve tüm alanların maksimum hijyen esasına göre temizlenmesi vb.bu çalışmalarımızı otelimizde mevcut bulunan; ISO 9001 Kalite, ISO Çevre, ISO Gıda Güvenliği, TS İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, Glutensiz Mutfak Hizmet Uygunluk Belgesi, Su ve Gıda Güvenliği Aylık Hijyen Denetimleri sertifikalarına ek olarak, Konaklama Tesisleri Covid-19 Hijyen Uygulamaları denetimi sonucunda Güvenli Turizm Sertifikasını almaya hak kazandık. dedi. Demirtürk Doluluklar hakkında ise Misafirlerimizin işletmemize olan yoğun ilgisiyle, faaliyetlere başlamamızdan birkaç gün sonra planladığımız maksimum doluluk oranlarına ulaştık. Pandemi döneminde dahi işletmemize olan yoğun ilgi ve güvenin, bizler için unutulmaz bir motivasyon kaynağı olduğunu belirtmeden geçemeyiz. Bu motivasyonun sağladığı güç ile ülkemiz turizm sektörünün yeniden ayağa kalkmasına katkı sunabilmek için tüm çalışanlarımızla, misafirlerimizin bizlerden beklediği yüksek kalite standartlarımızdan ödün vermeden, konuklarımızın pandemi döneminin zorluklarını geride bırakmaları için tüm gücümüzle çalışıyoruz. dedi. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ÖZEL DOSYA 49

50 ÖZEL DOSYA: SEZER ŞENER Sherwood Resorts & Hotels Satış Pazarlama Müdürü SHERWOOD RESORTS OLARAK GÜVENLİ TATİL VE KONFORU BİR ARADA SUNUYORUZ Sherwood Resorts & Hotels Satış Pazarlama Müdürü Sezer Şener; grup olarak aldıkları önlemleri ve hizmetlerini şu sözlerle açıkladı. Şener; "Özellikle son 4 yılda yaptığımız çalışmalar ve büyük yatırımlarla özel bir kalite çizgisi yarattık. Konuklara özel konseptler, yaşam alanları ve damak tatları oluşturduk." dedi. ve birçok çalışmayı hayata geçirdik. Gerçekten zor bir süreçten geçiyoruz. Sherwood Resorts olarak dersimize iyi çalıştık diyebiliriz. Grup olarak bulunduğumuz her bölgede en az bir otelimizi açmayı başardık ve bugün yedi otelimizin dördünde misafir ağırlıyoruz. dedi. Şener, "Misafirlerin oylarıyla belirlenen Tripadvisor, Otelpuan, Holidaycheck, Tophotels gibi bağımsız platformlardan birçok ödüle layık görüldük. Bize bu ödülleri layık gören misafirlerimize ve özverili çalışmaları ile katkı sağlayan otel yönetimlerine teşekkür ederiz. Pandeminin dillendiği ilk gün itibariyle süreci gözlemledik, detaylı düşündük Şener; Güvenli tatil ve gerekliliklerini hayata geçirmek birinci önceliğimiz. Bu kapsamda grup olarak birçok ilke imza atıyoruz. Misafirlerimize Güvenli Tatil Kılavuzu adı altında bir bilgilendirme kitapçığı sunuyoruz. Bu süreç için yaptıklarımız ve hazırlıklarımızı detaylı şekilde anlatıyoruz. Olağan koşullarda uygulamakta olduğumuz prosedürleri pandemi ile mücadele kapsamında daha da güçlendirdik ve kalıcı olacak şekilde özel protokoller haline getirdik. Yeni düzene göre ekip arkadaşlarımızın uygulamalı eğitimlerini tamamlayıp süreçle ilgili ortak bilinç oluşturmaya çalıştık. Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tavsiyeleri ile POSI (Prevention of Spread of Infections) Prosedürü, gıda ve su güvenliği prosedürleri, risk analizleri ve acil durum prosedürlerini hali hazırda uyguluyoruz. 50 ÖZEL DOSYA GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

51 şeklinde konuştu. Şener uygulamalarla ilgili olarak misafirlerden olumlu dönüşler aldıklarını belirterek konu hakkında Yönetim Kurulumuz, Satış Pazarlama ve CRM birimimiz ve Otel Genel Müdürlerimizin katılım gösterdiği ve düzenli olarak toplandığımız bir komitemiz var. Bu toplantılarda hem güncel gelişmeleri konuşuyor hem de pandemi ve paralelinde yapmamız gereken faaliyet ve işleri planlıyoruz. Özellikle pandemi sürecinde bu komite sayesinde büyük projeleri hızlıca hayata geçirdik. Otellerimizin kapalı olduğu dönemde misafirlerimizle iletişimde kaldık. Sosyal medya, e-posta ve telefon gibi tüm mecraları kullandık, sağlıkları hakkında bilgiler edindik, fikir alışverişinde bulunduk. Mevcut rezervasyon yapmış tüm misafirlerimize tarih değişiklikleri ve rezervasyon detaylarında tüm esnekliği sağladık. Bu dönemde elimizden geldiğince misafirlerimizin rezervasyonlarını canlı tutmaya çalıştık. Misafirlerimizle olan bağımızı güçlü tuttuk ve çok güzel dönüşler alıyoruz. ifadelerini kullandı. Şener sözlerine şu cümlelerde devam etti: Yine pandemi sürecinde misafirlerimizin evde olduklarını düşünerek onlara özel videolar ve etkinlikler hazırladık. Bu anlamda Sherwood TV projemizi hayata geçti. Canlı yayınlar ve işin başındaki yöneticilerle oteldeki yenilikler hakkında röportajlar yaptık, yemek ve kokteyl tarifleri verdik, çocuklara yönelik faaliyetleri hayata geçirip dans, el işi videoları paylaştık, 4 dilde masallar seslendirdik. Hizmete açtığımız otellerdeki faaliyet alanlarını en verimli şekilde kullanıyoruz. Misafirlerimize güvenli tatil ve konforu bir arada sunuyoruz. Üç yıldır otellerimizde uyguladığımız Alakart Snack Restoran hizmetimizin kapsamını daha da genişlettik. Öğünlerde misafirlere daha özgür alanlar sunup kaliteli hizmet veriyoruz. Bu sene Kişiselleştirilmiş Menüler oluşturarak Vegan, Vejeteryan, Alerjen gibi hassasiyetlere sahip konuklarımıza istedikleri yerde ve her saatte bu menüleri sunuyoruz. dedi. Şener son olarak; Kendi yazılım ekibimiz ile teknolojik yatırımlarımıza da hız kesmeden devam ettik. Otelimizin tüm alanlarına kurduğumuz yüksek hızlı internet ile misafirlerimize her noktadan dünyaya ulaşım imkânı sunuyoruz, cihaz başı minimum 10 megabit internet hızı taahhüt ediyoruz. Web sayfası üzerinden online check in imkânı, mobil uygulama alt yapısı ve hot spot üzerinden misafirle kurmuş olduğumuz istek hattı, yine tüm otellerimizden 24 saat ulaşılabilen Guest Service İstek / Talep Hattı bu yenilik ve uygulamalarımızdan birkaçı. Bu yapılanlar ile misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlayıp, dinlenmiş olarak kaygı ve stresten uzak bir şekilde evlerine göndermeyi hedefliyoruz. Bu sıkıntılı sürecin en kısa sürede son bulmasını diliyorum. dedi. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ÖZEL DOSYA 51

52 ÖZEL DOSYA: GÖKHAN ÖZBATIR Titanic Hotels Group Genel Direktörü TITANIC HOTELS "SAFE TOUCH" TEMİZLİK VE HİJYEN MANİFESTOSU İLE HİZMETLERİNE DEVAM EDİYOR Titanic Hotels Group, COVID-19 pandemisi ve daha sonra oluşabilecek diğer salgın riskleri nedeni ile yeni bir derinlemesine temizlik ve dezenfeksiyon prosedürünü devreye aldığını duyurdu. Aldığı tüm hijyen ve temizlik önlemlerini Safe Touch Hijyen Manifestosu adı altında açıkladı. Yaşanan pandemi sürecinin hemen başında oluşturduğu Merkezi Pandemi İzleme Kurulu ile gündemi ve gelişmeleri devamlı takip eden Titanic Hotels Group, Dünya Sağlık Örgütü nün (WHO) Konaklama Sektörü ile ilgili yayınları ve T.C. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu nun açıklamaları ve tavsiye kararları ile yüzlerce detaydan oluşturulan yeni hijyen prosedürünün bir özeti olan Safe Touch - Hijyen Manifestosu nu hazırladı. Tüm mevcut sağlık ve güvenlik süreçlerini kapsamlı bir şekilde gözden geçiren Titanic Hotels Group, misafirlerinin check-in den check-out a kadar güvenliğini ve içlerinin rahat etmesini sağlamak amacıyla uzmanlardan oluşan bir ekiple çalıştı. Hazırlanan temizlik ve hijyen protokolleri, Titanic Hotels Group un Türkiye ve Almanya da işletmekte olduğu tüm otellerinde uygulanarak Safe Touch damgasıyla temizlik, dezenfeksiyon ve hijyen garantisi sunuyor. Safe Touch Hijyen Manifestosu çerçevesinde; tüm girişlerde dezenfektan üniteleri, kişisel koruyucu ekipman, temizlik ve dezenfeksiyon sıklığının artırılması ve kaydedilmesi, toplantı ve etkinlik mekanları dahil otellerin her alanında sosyal mesafe uygulanması, hastalık kontrol ve korunma merkezleri, T.C. Sağlık Bakanlığı veya Dünya Sağlık Örgütü tavsiyeleri ve sağlık yönlendirmeleri, gıda güvenliği standartlarının vurgulanması, çalışanlara kapsamlı eğitimler verilmesi olarak sıralanabilir. Titanic Hotels Group un geliştirilmiş temizlik ve dezenfeksiyon standartları, global hijyen çözümleri sunan Diversey şirketi iş birliği ile geliştirildi, sınıfının en iyisi temizlik ve hijyen çözümleri ile harmanlayarak ve güçlendirilmiş protokoller ve sağlık hizmetine yönelik patentli teknolojiler ile pekiştirildi. Manifestosunu tüm iş ortakları ve misafirleriyle paylaşan, tüm iletişim kanallarında duyuran alınan tedbirleri uygulama alanlarında birebir gösteren kısa videolar ile kolay anlaşılır hale getiren Titanic Hotels Group, iş ortakları, tedarikçileri ve misafirlerinden gelen tüm soruları en ince detayına kadar cevaplıyor ve önerileri varsa uygulama süreçlerine adapte ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı nın öncülüğünde başlatılan Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı kapsamında belirlenen kriterleri yerine getirerek açılan otellerinde Güvenli Turizm Sertifikası alan Titanic Hotels Group aldığı tedbirleri şöyle sıralıyor; 52 ÖZEL DOSYA GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

53 Öncelikli olarak iç mekanlarda ve restoranlarda maske takılması zorunlu. Her iç mekanın girişinde yapay zekalı sensörlü ateş ölçerlerimiz bulunuyor ve maskesiz ateş ölçümü yapmıyor. Maske takana kadar uyarıyor, misafirlerimiz ile konuşuyor, teşekkür ediyor. Prosedürde yazılı tüm kuralları istisnasız uyguluyoruz, personel&personel, misafir&personel ilişkilerine büyük önem veriyoruz. Misafirlerimizi fiziki mesafe kuralına dikkat ederek karşılıyoruz. Hijyen paspasından geçen misafirlerimizin valizleri ULV makinesi ile dezenfekte ediliyor. Otellerimize gelen tüm misafirlerimiz güvenlik personeli eşliğinde termal kameranın önünden geçtikten sonra güvenli mesafeye dikkat ederek check in işlemleri için resepsiyona yönlendiriliyor. Misafeğı/jö76irlerimiz ödeme işlemlerini temassız teknoloji ile yapabiliyor. Kullandıkları materyalleri dezenfekte ediyor, oda kartlarını korumalı kılıflarla teslim ediyoruz.oda temizlik arabalarının temizliği ve dezenfeksiyonu düzenli olarak iş başlangıcında ve bitiminde yapılıyor. Tekstil malzemeleri temiz eldiven giyilerek arabaya yerleştiriliyor. Temizlik arabası ULV Makinesi ile dezenfekte ediliyor. Misafirlerimiz çıkış yaptıktan sonra odalar titizlikle temizlenip dezenfekte ediliyor ve son kontrolleri yapıldıktan sonra özel etiket vasıtası ile yeniden kullanıma kadar mühürleniyor. Oda temizlikleri pandemi ile ilgili tüm eğitimleri almış ve gerekli tüm kişisel koruyucu ekipmanları kullanan personel tarafından, yüzeyin niteliğine göre, standartlara uygun dezenfeksiyon malzemeleri ile ve günlük olarak yapılıyor. Buklet malzemeleri odaya konulmadan önce özel olarak dezenfekte ediyor ve sonra özenle odalara yerleştiriyoruz. Bu uygulamaların izlenebilirlik kayıtlarını tutuyor ve doğrulamalarını yapıyoruz. Sık dokunulan yüzeyler (kritik kontrol noktaları kapı ve pencere kolları, elektrik düğmeleri, mobilya kulpları, oda kasası, tv kumandası, telefon, klima kontrol paneli, su ısıtıcıları, klozet kapağı, rezervuar düğmesi, duş ve lavabo bataryaları, buklet malzemeleri) mutlaka günlük olarak dezenfekte ediliyor, stabil alanlar Ulv Makinesi ile son dezenfeksiyon işlemi yapılıyor Misafirlerimiz için her odada Maske, antiseptik el losyonu ve hijyenik mendilden oluşan hijyen seti bulunduruyoruz. Her oda temizliği öncesi eldiven, bez ve mop değişimi yapılıyor. Titanic Hotels in enfes mutfağında hazırlanan lezzetler yeniden düzenlenen büfelerimizde aşçılarımız tarafından servis ediliyor. Misafirlerimize eşlik ederek sosyal mesafe kuralına uygun olarak önceden belirlenmiş masalarına yönlendiriyoruz. Misafirlerimizi kapıda karşılayarak oturacakları alana yönlendiriyoruz Misafirlerimiz QR kod uygulaması sayesinde tüm menülere temassız bir şekilde ulaşabiliyor. Hijyen esasına göre düzenlenmiş menülerimize misafirlerimiz odalarında QR kod uygulamasıyla ulaşabilir ve siparişlerini room servis hattından verebilir. Bütün yiyecek ve içecekler özenle hazırlanmış ve dezenfekte edilmiş servis araçlarında korunaklı olarak servis ediliyor. Toplantı için gelen misafirlerimizi otel karşılama protokolleri kapsamında karşılıyoruz. Misafirlerimizi Ulv Makinesi ile dezenfekte işlemi yapılmış ve sosyal mesafe kurallarına göre oturma düzeni planlanmış salonlarımızda ağırlıyoruz. Çalışan bütün personelimiz gerekli kişisel korunma kuralları doğrultusunda donanımlı. Her salon girişinde misafirlerimiz için el dezenfektan cihazı bulunuyor.misafirlerimizin toplantı esnasında kullandığı tüm araç gereçler her toplantı için ayrı ayrı dezenfekte ediliyor. Toplantı, seminer ve kongre için gelen misafirlerimizin farkındalıklarına katkı sağlamak amacıyla görebilecekleri alanlarda pandemi bilgilendirme afişlerimiz mevcut.toplantı salonlarımızda belirli periyodik zamanlarda ısıtma, soğutma ve hava şartlarına göre (temiz hava) ile havalandırma yaparak tüm riskleri ortadan kaldırıyoruz. Pandemi süresince otel ısıtma ve soğutma sistemi yeniden dizayn edildi. Tamamıyla dış ünitelerden alınmakta olan temiz havayı soğutmak ve ısıtmak suretiyle içeriye verebilmekte, hava yolu ile oluşabilecek tüm risklerin önüne geçmekteyiz Misafir&Misafir, Misafir&Çalışan ve Çalışan&Çalışan ilişkilerinin son derece önemli olduğunun altını çizen Titanic Oteller Grubu, bu bilinç ile en hijyenik ve güvenli şekilde misafirlerini yeni hikayelerde buluşmaya davet ediyor. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ÖZEL DOSYA 53

54 PROF. DR. MEHMET OĞUZHAN İLBAN BALIKESİR ÜNİ. BURHANİYE MYO. MÜDÜRÜ COVID-19 SONRASI KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE PAZARLAMA STRATEJİLERİ 54 KÖŞE YAZISI GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

55 COVID-19 pandemisi günümüzde birçok sektörü olumsuz etkilediği gibi konaklama sektörünü de olumsuz etkilemektedir. Pandeminin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için yeni normale adapte olmak önemli konulardan biri haline gelmiştir. Bütün sektörlerde olduğu gibi konaklama sektöründe de yeni normalde üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biri pazarlama faaliyetleridir. Tatil amacıyla seyahatlerini gerçekleştiren misafirlerin, kendilerini güvende hissedebilecekleri, sağlıklı bir tatil için uygun ortamı bulabilecekleri ve pandemi sonrası iş hayatlarında daha da artan stres yükünden kurtulma motivasyonuna uygun konaklama işletmelerinin pazarlanabilmesi konu kapsamında incelenmesi gereken alt başlıklardır. Bu noktada konaklama sektörü öncelikle COVID-19 pandemisini doğru teşhis edebilmeli, insan-insan etkileşiminden doğan bu sektörde misafirlerin korku ve endişelerini, isteklerini, ihtiyaçlarını ve beklentilerini doğru belirleyebilmelidir. Örneğin, tatile çıkmayı düşünmektesiniz ve size göre dünyanın en güzel yerinde bir konaklama işletmesi seçtiniz. Eğer konaklama işletmesinin pandemi sonrası için yarattığı bir sağlıklı tatil imajı yoksa, o konaklama işletmesine gitme isteğiniz minimum seviyeye düşecektir ve hatta gitmeme kararı alacaksınızdır. Konaklama işletmeleri öncelikle yeni normalde sağlıklı, tatil ve güvenlik içerikli mottolar üretmeli ve yaptıkları bu faaliyetleri hedef pazarlarına duyurmaları önem arz etmektedir. Bu örnekten de hareketle, konaklama işletmeleri öncelikle yeni normalde sağlıklı tatil ve güvenlik içerikli mottolar üretmeli ve yaptıkları bu faaliyetleri hedef pazarlarına duyurmaları önem arz etmektedir. Burada en önemli nokta; işletmenin yeni normal kapsamında gerekli olan tüm tedbirleri alması, dolayısıyla sağlıklı ve güvenli turizm mottosunu ön plana çıkarması gerekliliğidir. Bu bağlamda da işletme; Vizyonunu ve misyonunu tekrardan gözden geçirerek sağlıklı ve güvenli turizm mottosunu ön plana çıkarmalı, Alanında yetkin olan bir pazarlama ajansıyla en az 3 aylık bir anlaşma yaparak pazarlama faaliyeti sürecinin iyi bir şekilde yönetilmesini sağlamalı, Yeni normal kapsamında yaptıkları çalışmaları hedef pazarına duyurmalıdır. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ KÖŞE YAZISI 55

56 Yeni normal diye ifade ettiğimiz dönemde sağlıklı ve güvenli bir konaklama hizmeti (içinde yiyecek içecek hizmetleri, eğlence hizmetleri de bulunan) sunacağınıza öncelikle kendinizi ikna etmeniz gerekmektedir. Peki yeni normal dönemde sağlıklı ve güvenli bir konaklama hizmeti kapsamında neler yapabiliriz; Yeni normalde sunacakları hizmetlerin sağlıklı ve güvenli olduğunu tescilleyenzorunlu ve zorunlu olmayan sertifikalar alınmalıdır. Bu noktada en önemli husus sizin ve çalışma paydaşlarınızın da bu duruma ikna olmasıdır. Unutulmamalıdır ki en önemli müşteri iç müşteridir. Çalışma paydaşlarınızdan personelinizi, dağıtım kanallarınızı (Seyahat Acenteleri, Tur Operatörleri, Satış ekibiniz) mutlaka eğitimlerle desteklemeli ve onların istek ve ihtiyaçlarını dinlemelisiniz.ayrıca personeliniz için sağlıklı ve güvenli yeme-içme ve konaklama alanlarını yeni normale göre planlayın ve yaptığınız planlamayı uygulamaya geçirin. En önemli imaj çalışmalarından birisi; şüphesiz personelinize yarattığınız iş olanaklarının, müşteri gözünde kendisine verilecek hizmetin de en az o kadar kaliteli olacağı yönündedir. Ve tabi ki yeni normal kapsamında yapılan tüm faaliyetlerden ve alınan sertifikalardan dijital pazarlama kapsamında sosyal medya mecralarında yapılacak paylaşımlarla hedef pazarınızın da haberdar olmasını sağlayın. Aynı zamanda üst yönetim ile işgörenleri aynı ortamda birlikte hizmet sunmalarına olanak sağlayın. Özellikle yeme-içme organizasyonlarında mutfaktaki kısım şeflerinin de organizasyonun başında olmasını sağlayın. Böylece hem işgören işini gerçekleştirirken denetim sürekli sağlanmış olacak hem de yapılan işte eksiklik ve/veya hata varsa bunlar anında giderilecektir. Buda kaliteli hizmetin devamını ve müşterilerin kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olacaktır. Ayrıca mutfak ve kat hizmetleri departmanlarında çalışan personellerin beyaz üniforma giymelerini sağlayarak, misafirlerde işletmede temizlik ve hijyene önem verildiği algısının oluşmasını sağlayabilirsiniz. Çalıştığınız seyahat acenteleri ile iletişiminizi geliştirmeye önem vermelisiniz. Çeşitli ziyaretler, toplantılar, gerekirse otelinizde düzenleyeceğiniz bir kokteyl ile seyahat acenteleri ile şirket temsilcilerinizi bir araya getirmeniz önemlidir. Bu sayede hem onların talep ve önerilerini dinlemiş olursunuz hem de hizmet standartlarında yapılan düzenlemelerden onları haberdar etmiş olursunuz. COVİD-19 sonrası hem personelinize yaklaşımınızla hem de almış olduğunuz tedbirlerle, misafirlerinizde pandemi ile ilgili olarak pandemi sürecinin tüm yönleriyle mücadele edildiği izlenimi oluşturun. Satış ekibinizi gözden geçirin! Sosyal medya ekibinizi gözden geçirin! Satış ve sosyal medya ekipleriniz yeni normale uygun stratejiler, planlamalar üretemiyorlar ise mutlaka profesyonel pazarlama şirketleri ile bir süreliğine de olsa yeni anlaşmalar yapın. Fiyatlama stratejilerinizde bu dönem için düşük fiyat politikaları yerine, promosyonlu fiyatlamaları (erken rezervasyon indirimi, 7 gün kal 5 gün öde, 10 gün üzeri konaklamalarda bölgesel turlar vb.) tercih etmeniz önemli bir etken olacaktır. Diğer taraftan COVID-19 pandemisi nedeniyle oteller için hazırlanan genelgeye ve tesis içi salgın tedbir planına hakim olmanız da oldukça önemlidir. Tavsiyeler de dahil olmak üzere mutlaka uygulamaya koyun ve web sitelerinden misafirlerinizin bilgi almasını sağlayın. Genelge kapsamında misafir girişlerindeki prosedürlerde misafirlerin hissedebileceği huzursuzluğu, nazik, güleryüzlü personeller seçerek, anlayışla geçirmeye çalışın. Otel odalarında maske ve dezenfektan kitlerinin olmasını sağlayın, hatta bunları maliyetlerinin çok az üzerinde satışa sunun. Kahvaltısını odasında almak isteye misafirler için yeni konseptler geliştirin ve bunları makul bir fiyatla sunun. Sağlıklı Tatil, Güvenli Tatil, D vitamin dahil konsept gibi sloganların uygulanabilirliğine yönelik faaliyetler geliştirin. En önemlisi de Sağlık alanında başarıyla yürütülen bu sürecin turizm açısından da muhakkak değerlendirilmesi gerektiğidir. Sağlıklı Tatilin Yeni Adresi Türkiye sloganı ve benzerleriyle hem iç turizmde hem de dış turizmde bir avantaj sağlayacağımız kesindir. Ancak bu dönemde ve sonrasında turizmin ilacı iç turizmdir. Dolayısıyla önceliğimiz iç pazar olmalıdır ve bölgedeki yerli halk ve yerel pazarlar ihmal edilmemelidir. Hazırlayacağımız tanıtımlar ve otel içerisindeki tüm bilgilendirmeler Türkçe olmalıdır. Fiyat dengesi sağlanmalı hatta iç Pazar fiyatlaması ile vatandaşlarımız daha fazla memnun edilmeli, yabancı ziyaretçilere göre kendilerini daha özel hissetmeleri sağlanmalıdır. Yeni normalde "Turizmde en sağlıklı destinasyonlar Türkiye de" mottosuyla "sağlıklı ve güvenilir" turizm günlerinde buluşmak üzere. Unutmayın! Yeni normal yeni başlıyor 56 KÖŞE YAZISI GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

57 Georgia is the 71st country in the world where SAN T.S.G. products are used

58 RECEP YAVUZ NBK TOURISTIC GENEL MÜDÜRÜ 2020 YILINDA 1 MİLYAR TURİST BUHARLAŞTI DÜNYA ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR İnsanların hem sağlığı, hem de geleceği söz konusu. Öncelik tabii ki hayatta kalıp, yaşama tutunmak ve koronadan kaçırıp, kurtarılan hayatı yeniden inşa etmek... Ancak bu süreçten hasar almadan çıkmak çok zor. HERKESİN KAYIPLARI OLACAK! Korona sürecinde Ekonomik olarak en büyük tahribata maruz olan sektörlerin başında elbette Turizm geliyor. Turizm, büyük bir kısmı sınırlar ötesi yapılan, ulaşım, konaklama ve ziyaretin ön planda olduğu hareket barındıran bir sektör. Koronanın beslenme kaynağı ise hareket. Bu yüzden bu kaynağı kurutabilmek amacı ile başlatılan hareketin sınırlandırıldığı bir süreçteyiz aylardır. 200 ülkenin birbiri ile bağlantı hatları koptu. Bir yerlere gidip gelebilmek dünyanın en zor işi oldu.1 milyar 400 milyon kişinin hareket ettiği turizm faaliyeti 4 aylığına sıfırlandı. Bunun sonucunda turizmci de dönem dönem koronadan değil, açlıktan öleceğiz hissiyatına dönüştü. Portekiz den, Dubai ye, Hırvatistan dan, Güney Afrika ya işini, aşını kaybeden insanların çığlıkları yankılanıyor bütün dünyada. İki gün önce Macaristan kapılarını dış dünyaya kapadı, Almanya da parlemento önünde gösteriler yapıldı. Bu nereye kadar gider? Krizin biz insanlara zararı hangi boyutta olur? Bilmek, öngörmek çok zor. Bu konudaki en makul çalışmayı Dünya turizm örgütü (UWNTO) yaparak, ortaya çıkabilecek hasarın boyutunu tahmin etmeye çalıştı. Dünya turizm örgütü yaptığı çalışmalar sonucu muhtemel 3 (iyi-orta-kötü) farklı senaryo öngörüyor: 1. Temmuz ayı başlarında uçuşlar başlar ve yasaklar azalır, KAYIP: yüzde 58 2.Eylül başlarında uçuşlar başlar ve yasaklar kalkar, KAYIP : yüzde Aralık ayında uçuşlar başlar ve yasaklar hafifletilir. KAYIP: yüzde -78 Bu 3 senaryoya göre Dünya turizminin küçülmesinin Turizm sektörüne 3 önemli yansıması olacak; milyon ila 1 Milyar civarında turist kaybı, milyar ila 1,2 trilyon Dolar ekonomik kayıp, ila 120 milyon turizm çalışanının işsiz kalması. 58 KÖŞE YAZISI GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

59 Bu, istisnasız 1950 yılından beri Turizm sektörünün aldığı en ağır darbedir. İyi senaryo ile 850 milyon, kötü senaryo ile 1 milyar turistin seyahati iptal oldu. Dünya turizm örgütünün öngörüleri doğrultusunda bu verilere bende bir iki katkıda bulunayım; -Kabaca bir hesapla bu, 10 milyon uçuşun (gidişdönüş) yapılmaması demektir. -7 milyar (7 geceden yola çıkarak)konaklamanın gerçekleşmemesi demektir. -bütün bunlar turizm dışındaki yüzlerce sektöre de dolaylı olarak zarar vermektedir. Bu sonuçlar gerçekten çok ağır!.. Bu yaraları sarmak uzun yıllar alacak. Belki turizm hareketliliği bir iki seneye eski günlerine dönecek ama turizmcide bıraktığı izler çok daha uzun sürecek. Büyük bir olasılıkla hem hayatımızda, hem turizm dünyamızda her şeyin yeniden yazılacağı, yapılandırılacağı bir döneme gireceğiz. Korona belasının tek yararı da bu olur: bugüne kadar turizmdeki hatalarımızı gözden geçirmek için önemli bir fırsat bu, herkes bu süreçten önemli sonuçlar çıkaracaktır Bugüne kadar tren hızlı geçtiği için tabiatı görme şansımız pek olmuyordu. PEKİ NE YAPMALI? İçinizi karartmasın bu veriler, hayat devam ediyor ve edecek ve Turizm de hayatın içinde yerini yine alacak. Ne yapmaktan ziyade ne yapmamalıyız? dan başlayalım. Öncelikle tarihte çok az insanın başına gelebilecek böyle bir olayın gerçeklerini göz ardı edemeyeceğimizi kabullenelim. Dünya genelinde 25 milyon kişiye bulaşan ve insanın hayatını kaybettiği Korona süreci bütün insanlar üzerinde ağır bir travma yaratacaktır. Bilim ve Tıp bunun önüne geçmek için var gücü ile çalışıyor. İnsanoğlu bununla birlikte darmadağın olan düzenini yeniden inşa etmeyi de sürdürüyor. Bundan sonrası nasıl olacak? bunu bilen hiç kimse yok. Ancak turizm bitmeyecek, insanlar en yakın zamanda en büyük ihtiyaçlarından biri olan seyahat etme, gezme arzusunu gerçekleştirmeye çalışacaktır. Hele böyle stresli bir süreçten sonra, -gerekli bütçeyi yaratabilirlerse- travmayı atlatmanın en önemli vasıtası yine Turizm olacaktır. Biz ne yapmalıyız şimdi? diye sürekli kendimize ve birbirimize soruyoruz. Biz de dünyadaki bütün insanlar gibi ağır aksak da olsa, kulağımız aşıya ve ilaçlara dair gelecek müjdede yolumuza devam etmeyi sürdüreceğiz. Bütün dünyanın alt üst olduğu bu süreçte özellikle Antalya kapsamında Turizmciler olarak bazı şeyleri bu vesile ile tecrübe ettik: Önemsiyoruz, çabuk hareket edebiliyoruz ve çözüm üretebiliyoruz. Kimseden biz ne krizler gördük!.. gibi bir küçümseme ve duyarsızlık duymadım. Tam aksine bu süreçte herkes elinden geldiğince meslektaşları ile diyaloga geçerek, otelinde, tesisinde, havalimanında, ofisinde, personelinde tedbirlerini almaya çalıştı. Bu süreçte bu konuya dair yapılan online Programlarda dünya rekoru kırmış olabiliriz. Takip edebildiğim kadarı ile şunu söyleyebilirim: şu anda dünyada hiçbir yerde kayda değer bir turizm faaliyeti gerçekleşmiyor. Ülkeler kendi içlerindeki turizmi biraz gevşeterek, yurt dışına gidişleri bin bir çeşit engellemelerle kısıtladılar. Ya da en fazla sınır komşularına izin verildi. O da tutmadı. İnsanlar bunaltıcı yaz günlerinde denize ve açık havaya özlem duydular. Mesela bir Alman temmuz ortasında Polonya da ne yapar? Kıtalar arası hareket ise neredeyse sıfır... Kimse uzak diyarlarda Koronaya yakalanıp zor durumda kalmak istemiyor. Dönemsel olarak yoğunluk Akdeniz ülkeleri ve yaz tatilinde. Buradaki en önemli destinasyonlar olan Girit, Mayorka, Rodos, Dubrovnik geliş sayıları Antalya nın altında. Antalya hiç şüphesiz dünyanın en önemli turizm şehirlerinden biridir. Bunu sürdürmek bizim görevimiz. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ KÖŞE YAZISI 59

60 HAYDAR ÇETİN Turizm Hotel Manager Turizm Hotel Manager Haydar Çetin; Dünya herşey dahile yeni isim bulamadı? başlıklı yazıyı Gm Dergi Okuyucuları için kaleme aldı. DÜNYA HER ŞEY DAHİLE YENİ İSİM BULAMADI Turizme erken rezervasyonlarla, daha iyisi olma hayali söz konusuydu. Covid-19 uygulaması, Her şey dahil sistemi de, özlenen uygulama ile nasıl olacağıydı. Gelinen noktada maliyetlerin ve işleyişin nasıl olması fikrinin, tartışılmaz olduğunu gördük. Sadece belirlenen kurallara uygunluk gösterip, sistemi en iyisi olması konusunda yarışır hale geldik. Sezon başında pandeminin uzun süre devam edeceğini anladığımızda, turizmin özeleştirisini ilk defa tartışılır bulduk. Her şey dahili acentenin talebi deyip, isteklerin en iyisini yapmaya odaklandık. Hiçbir zaman arz talep dengelerini sorgulamadık. Ufakta olsa çatlak sesler çıksa da geçiştirmeyi seçtik. Bazı işletmecilere eski sistem h/b veya f/b sistemlerini getirtti. Öyle ki + 16 ile +60 yaş aralığında değişik konseptler üretilerek, pazardan pay almaya başlandı. İşletme ve misafir arasındaki sistemi, düzgün işletenlerin sayesinde memnuniyeti sağladık. Hizmet kalitesinin ve kuralların belirlenmemiş olması, ileride bizlere sıkıntıya sokacağını hesaplamadık. Maalesef gidişat kontrolsüz olunca kaliteden ve hizmetten ödün verilerek daha fazla kâr amacı güdülmeye başlandı. Önceleri ufak ufak başlayan bu kontrolsüzlük, ilerleyen zamanlarda raydan çıktı. Kimse her şey dahili sorgulamamış ve daha fazla istedikleri verilerek, her şeyin iyi olunacağı düşünüldü. Pandemi öncesi gelinen son noktada sistemin irdelenmesi ve tekrar kalitede hizmetin daha iyi olması çığlıkları duyulmaya başlandı. Pandemi bu durumda imdat çığlığına yetişir gibi ilaç olarak geldi. Gerek sosyal medyada, gerekse canlı yayınlarda üzerine vazife edinen tüm turizmciler 60 KÖŞE YAZISI GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

61 eleştirilere katıldı. Olumlu ve olumsuz eleştirilerin gölgesinde nihai karar Covid-19 sertifikası ile belirlendi. Şimdi uygulanan sistem ne her şey dahil, ne de eski sistem. İsmi henüz konulmayan hizmetin ismi, misafir arzuları hijyen sistemiyle devam eder. Her şey dahil irdelenmesinde anlatılamayan, hizmette kalite nedir. Turizm hizmet gönüllülerinin, mesleğine sahip çıkmak ve icra etmek isteyişi çözümsüz kaldı. Turizm okulu veya meslek kuruluşlarının önü, kapalı bir kutu anlayışında. Kimsenin kendisini daha ileriye taşıyacak bilgisi eksik ve meslek olmasından uzaklaştırmakta. Her şey dahil demenin mesleğe yakıştırılması, doldur boşalt la özdeşleşti. Buda turizm adına iltifat değil, hakaret konumunda algılandığı da aşikardır. Gastronomide bilgiler kısır döngü oldu. Menüler bir yılda dönemsel yapıları hiç bozulmadan aynen devam edilmekte. İşe alınacaklara mesleğe dair, hep aynı sorular ve cevaplar oldu. Gerek Servis ve bar, gerekse mutfak ta, neredeyse her şey monotonlaştı. Alakart çeşitleri belli, menüler belli, içecekler belli. Mesleği icra etmek bol şekilli dekorla oyalan ve sanatsal içerikli modellerle geçiştir. Bizim mesleğin tekrar heyecanlanması için çalışanların ve çalışacak olanların sesine kulak verilmeli. istiyor. Dünyanın en pahalı değeri, en ince kaliteli ipeğin, işçiliğinden çıkmış halı değil mi.! Ne kadar bilgi birikiminin uygulanılır lığı olursa, o kadar değeri olur. Ucuz işçiliğin ederi de, kalitesiz olmaya mahkum dur. Şimdi sorgulama dönemi değil, uygulama dönemidir. Mesleğimiz dediğimiz ve ekmek yediğimiz değerlere sahip çıkılması gerekir. Eleştirileri dozunda ve uygulanıla bilir olması konusunda, hem fikir olmak zorundayız. Turizm söz konusu olduğunda, her kesimin bilinçli konuşması zorunludur. Nedenleri ve ne edecekleri belli olması gerekir. Seviyor isek her kesin taşın altına eline koyması kaçınılmazdır. Hem sevip hem de bana nemilazım cılık düşünülemez. Turizmin daha iyi yerlere gelmesi adına, zor geçen bu süreci atlatmaya çalışmalıyız. Çalışanlar ve işsiz bekleyen herkesin, rollerinin bir gün değişerek farklı yerlerde olunacağı bilinmeli. Bizleri bekleyen turizm li geleceğe, daha güvenli ve istikralı karşılamak nasip olsun. Turizm gönüllülerinin sıkıntılı günlerde dayanışma örneği sergileyerek, atlatılacağına eminim. Turizm bir aile birliği olmaya daima devam edecektir. Geleceğin turizm inşasında, dayanışma örneğinin asırlarca devam etmesini temenni ederim. Sevgi ve Saygılarımla Turizm çalışanların ne zamandır fikirleri alınır ve sorgulanır oldu sizce.! Departman müdürlerinin ve çalışanların sözlerine, ne zaman itibar gösterildi. Her seferinde sen sus mesleğinde tek departmanı bilirsin, oysaki biz her şeyi ön safta duranlar bilir denilmedi mi.! Her şey dahilde kişilerin bilgi becerisi ilerleyemedi.! Meslek edinilmesi için, bilgiler yetersiz olduğundan sevdirilemedi.! Olumsuzlukların piyangosu her seferinde, turizmcilerin biletlerine çıktı. Hani aşçı kızdığında arkadaşına, hiçbir şey yapamasam köfte yoğurur satarım, sen ne iş yaparsın alınganlığı vardır ya. Sahillerde her şey dahil sistemde yetişmiş servis müdüründen, kaç kişi büyük şehirlerin lüks lokantalarında garsonluk yapabilir. Sahillerde yetişmiş kaç aşçı başı, standart öğrendiği menülerin ve alakartların dışında, lüks mutfakta kısım şefi olarak çalışabilir. Meslekleri yüceltmek ve yapılan işlerin sonu gelmez bilgi deryasında ilerlemesini sağlamak, yöneticilerin görevi değil mi.! Her şey dahil sistemi tartışılırken, hayır kesin olmaz, olamaz, bu şekilde kalması gerekli diyenler kimlerdi. Neden ve kimlerin yararınadır ki, mesleğin icraatına engel her şey dahilin devam etmesini Şimdi uygulanan sistem ne her şey dahil, ne de eski sistem. İsmi henüz konulmayan hizmetin ismi, misafir arzuları hijyen sistemiyle devam eder. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ KÖŞE YAZISI 61

62

63

64 ANTALYA TURİZM FUARI HAREKETE GEÇİYOR Antalya Turizm Fuarı Ekim tarihinde en önemli kaynak pazarların paydaşları ile Turizm endüstrisini bir araya getirmek üzere harekete geçiyor. ATF, Kaygının tedavisi hareket halinde olmaktır, sözünden yola çıkarak Türk Turizm endüstrisini de hareket etmeye davet ediyor. Antalya Turizm Fuarı, yaklaşık 2000 i yabancı olmak üzere 3000 seyahat acentesi ile birlikte Ekim tarihlerinde 8000 üst düzey turizm profesyonelinin katılımıyla gerçekleştirmek üzere sezonun en önemli sinerjisine imza atmak için hazırlanıyor. ATF nin Kurucusu Selçuk MERAL konuya dair, Partnerlerimiz, destekçilerimiz ve katılımcılarımızla, Turizm endüstrisine ATF ile hareket kazandırarak 2021 satış pazarlama sezonuna proaktif bir giriş yapmak istiyoruz dedi. Selçuk MERAL; yaklaşık 2000 i yabancı olmak üzere 3000 seyahat acentesi ve 8000 üst düzey turizm paydaşı ile Antalya da 2021 sezonuna start vererek, Turizm endüstrisini ATF nin yaratacağı devinime katılmaya davet etti. MERAL sözlerine; 2020 hiç kimsenin beklemediği derecede zor bir yıl olarak tarihi zamanlar yaşamamıza sebep oldu. Sektör çok zarar gördü ancak bu da tarihin tozlu sayfalarında yerini alacak. Türk Turizm sektörü nasıl şimdiye kadar her türlü zorluğu yendi ise bunu da yenecek. Her zamankinden daha güçlü, daha emin adımlar ile ilerleyişimizi sürdüreceğiz. Türkiye nin dünyanın en önemli turizm merkezi olabileceğine yürekten inanıyorum. Tabii ki ev ödevlerimiz var. Bu ödevlerimizi de yine sektörün devinimi ile yapabiliriz. Daha çok istişare, daha çok birlik, daha çok hareket ile Türk Turizmcisi her zorluğun üzerinden gelecektir. İşte tam da bu yüzden evimizde, Turizmin Kalbi Antalya da tüm dünya Turizm profesyonellerini kucaklayarak ortak duyguda, ortak kazançta buluşabiliriz ki ATF bu yılın en iddialı ilk Turizm fuarı olacak. Kimse için değil önce kendimiz için tüm dinamiklerimiz ile süratle yeni yol haritaları belirlemeliyiz. Yeni dedikleri oyunun, en dinamik oyuncusu biz olmalıyız. ATF çok kısa bir süre de dünya Turizm camiasının en önemli buluşma noktalarından biri olacak, buna katılmaya davet ediyorum. diyerek iddiasını bir kez daha ortaya koydu. İŞ BİRLİĞİ FIRSATLARI İLE ATF Dünya turizminin en önemli kaynak pazarlarının paydaşları ile Türkiye Turizm endüstrisini, en son gelişmeleri değerlendirmek üzere bir araya getirecek olan ATF, işbirliği fırsatları oluşturarak; Heyecanlı; Mutlu ve Umutlu olabilmenize fırsat yaratacaktır. 64 ATF 2020 GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

65 Çünkü ATF, katılımcıları için akla gelebilecek hemen hemen herşeyi düşünerek anahtar teslim bir paket ile hizmet vermekte. Standlar, catering, wifi, workshoplar, sunumlar, B2b görüşmeler, Speed Network çalışmaları, yurtiçi ve yurtdışı ziyaretçileri ve organisazyonları ile katılımcısına sadece işine konsantre olma şansı veren inovatif yapısı sayesinde size mutlak suret ile değerlendirmeniz gereken bir fırsat sunmaktadır. ATF ile Antalya da farklı pazar ve uzmanlıkları olan turizm acentelerinin, tur operatörlerinin, konaklama tesislerinin ve turizm endüstrisinin bileşenleri olan hizmet sağlayıcılarının profesyonelleri ile ilişkilerinizi pekiştirebilir, yeni ortaklıklar kurabilir ve işbirliği imkanı bulabilirsiniz. İşletmelerinizin ve bölgelerinizin hizmetlerini sunabilir ve yeni sezona taze bir vizyon ile start vererek rekabette fark yaratabilirsiniz. ikincisini düzenleyeceği ATF de katılımcıları ve profesyonel acente ziyaretçileri için özel bir iletişim altyapısı da kazandırarak katma değer yaratacaktır. MOTTO : HAREKET ET 2021 yılına vakit kaybetmeden hazırlanabilmek için harekete geçen ATF, Türkiye ve Antalya için çok önemli bir misyon üstlenerek Dünya Turizm Profesyonellerinin yeni merkezi olmak için büyük bir adım atarak, sizleri de hareket etmeye davet ediyor. B2B İLE ANTALYA TURİZM FUARI ATF, turizm endüstrisinin paydaşlarını bir araya getirerek kalbinde sürdürülebilirliği olan işletmeleri geliştirmek üzere Türk ve Dünya turizm sektörü için kurduğu bu inovatif Turizm bilgi ve iş paylaşım platformunda B2B ve Speed Network görüşmelerine de yer vererek profesyonel bir iş geliştirme zemini yaratacaktır. ATF, Antalya Turizm Fuarı, Türk Turizminin kalbi Antalya da yeni bir vizyon ile turizm fuarlarına yenilikçi bir anlayış getirerek 2019 yılında 1000 i yabancı olmak üzere 6000 profesyonel ziyaretçi ile ilk fuarında sektöre yepyeni bir soluk ve çözüm platformu kazandırmıştı. TURİZMİN KALBİ KONULAR İLE SEKTÖRÜN NABZI TUTULACAK Turizm organisazyonumuzun ve kaynak pazarlarımızın en önemli konularında paylaşımlar yapılacak olan toplantılarda uzman katılımcılarının sunumları ses getirecek. B2B görüşmelerin ve Speed Network çalışmalarının yanısıra workshop, sunum ve toplantılar ile Turizmin kalbi olan konularda Sektörün nabzı tutulacak yılında 150 ye yakın profesyonel ve uzman ile 12 ana başlıkta sivil insiyatif ile hazırlanan ilk Turizm Swot Analizine de imza atan Antalya Turizm Fuarı. yine Türkiye turizmine gönül vermiş kurumların destekleriyle iki gün sürecek olan etkinliğinde Turizmin Kalbi Konuları vurgulayacak. ATF Antalya Turizm Fuarı, Ekim tarihinde B2B görüşmeler, özel tasarım standlar, sunum salonları, workshoplar ve toplantıları ile gerçekleşecektir. ATF TEKNOLOJİSİ İLE DE FARK YARATACAK ATF, Antalya Turizm Fuarı, sektöre kazandırdığı yepyeni anlayışı, geliştirdiği iletişim teknolojisi ile de taçlandıracak. GMT Fuarcılık inovatif yaklaşımı ile fark yaratan anlayışına Ekim tarihinde EKİM 2020 ATF Turizm paydaşlarını bu dev devinime katılmaya davet ederek adresinden katılım ve akreditasyon için adım atabileceğinizi gmt@antalyaturizmfuari.com mail adresinden ve nolu telefondan da sorularınıza cevap bulabileceğinizi belirterek hareket vaktinin geldiğini belirtiyor. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ATF

66 ATF - Antalya Turizm Fuarı YENİLİKLERİNE DEVAM EDİYOR ATF, B2B Acente İletişim Aplikasyonu Sanal Fuar Hizmeti ATF DEN YENİLİKLER GMT Fuarcılık olarak düzenlediğimiz ANTALYA TURİZM FUARI, Ekim tarihinde Antalya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleşecek olup aşağıda yazılı olan ana başlıklarda şekillenecektir. Antalya Turizm Fuarı Turizmin Kalbi m 2 fuar alanı 2000 nin üzerinde yabancı seyahat acentesi yetkilisi 8000 turizm profesyoneli İletişim aplikasyonu Sanal Fuar uygulaması B2B Speed network Speaker Arena Panel Sunum Show arena ATF Welcome Party ATF Cosmopolitan Gala ATF COSMOPOLITAN GALA GECESİ Antalya Turizm Fuarı, ilişkileri daha da pekiştirmek adına akşamı Kundu da NİRVANA COSMOPOLİTAN HOTEL de müzik, kokteyl, dev ekranda canlı röportajlar ile büyük bir gala gecesinde hepimizi buluşturarak ATF süresince yapmış olduğunuz tüm temasları keyifli bir ortama taşıyarak siz değerli katılımcılarımızı eğlence ve müzik dolu bir gece de buluşturacak. ULUSLARARASI MULTIMEDIA TURİZM FİLMLERİ ÖDÜL TÖRENİ THE GOLDEN CITY GATE Bu yıl ATF de kazananlarına Sonnenklar TV. TV yayını eşliğinde takdim edilecek. SONNENKLAR TV Canlı yayın ve program çekimleri ile Antalya Turizm Fuarı nda yer lacak. Alman Televizyonlarının uzun zaman en popüler sunucularından olan Harry Wijnvoord Antalya Turizm Fuarı nda Promis im Uralubsparadies TATİL CENNETİNDEKİ ÜNLÜLER adlı programı için cekimler yapacak ve golf oynayacak. Almanya da oldukça ünlü olan Sunucu Alman tatilciler için de iyi bir rol model olacak. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yurtiçi fuar düzenlemesi ile ilgili kuralları gereğince fuar alanımızdaki standlar ve etkinlik alanları sosyal mesafe kurallarına uygun olarak planlanmış ve gerekli hijyen koşulları oluşturulmuştur. 66 ATF 2020 GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

67 ATF Speaker METE VARDAR Jolly Tour Yönetim Kurulu Başkanı Domestic 21 SUAT ÖZBEK ETS Tur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Domestic 21 MÜNCİ KARAKAYA MTS Globe / OTS Partner Genel Müdür Incoming 21 ALİM KARACA Fethiye Belediye Başkanı Aeagen 21 MEHMET OKTAY Marmaris Belediye Başkanı ÖMER GÜNEL Kuşadası Belediye Başkanı YILDIRAY KARAER Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı HİCABİ AYHAN FTI Group Türkiye Destinasyon Direktörü Aeagen 21 Aeagen 21 Europe 21 Europe 21 Dr. ERKAN YAĞCI AKTOB Başkanı (Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği) Tourism 21 KORHAN ALŞAN Amara World Hotels & NIRVANA Hotels CEO Hotels 21 GÖKHAN ÖZBATIR Titanic Hotels Group Genel Direktörü Hotels 21 KAAN KAVALOĞLU Limak Turizm Grubu Koordinatörü Hotels 21 SURURİ ÇORABATIR TÜROFED Başkanı (Türkiye Otelciler Federasyonu) Tourism 21 Global Market 21 GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ ATF

68

69

70 Pandemi Sonrası Öne Çıkan Liderlik Özellikleri Konuk Yazar: Bertay Fişekçi, Çalışan Bağlılığı Uzmanı Pandemi sonrasında oluşacak yeni iş düzeninde, önceki döneme göre daha farklı liderlik özelliklerinin gerekli olacağına dair bir uzlaşı söz konusu. Çalışan Bağlılığı Uzmanı Bertay Fişekçi, Yeni normalde liderlerin hangi özellikleri taşıması gerektiğini yazımızda anlattı. Oldukça sözü edilen fakat çok da yerleşmemiş bazı liderlik özelliklerinin, pandemi sonrası çalışan bağlılığını sağlayabilmek için bir ön koşul olarak ortaya çıkması bekleniyor. Peki bu özellikler neler? Gelin, bu beklenen yeni liderlik özelliklerinden bazılarını maddeler halinde inceleyelim. 70 LİDERLİK GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

71 ÇALIŞANINA GÜVENEN LİDER Çalışanlarla karşılıklı güven ilişkisi kurabilen liderler etkinliklerini de arttırabiliyor. Bu güven ilişkisini kurabilmek içinse, öncelikle çalışanların verilecek görevi en iyi şekilde yapacağı düşüncesini çalışana hissettirmek gerekiyor. Pandemi sonrasında çalışanların belli bir bölümünün evlerinden çalışmaya devam etmesi veya hibrit bir düzene geçilmesi tasarlanıyor. Yani eskinin her şeye karışan ve çalışanın ofisteki masasında oturduğu dakikaları takip eden liderlerin dönemi kapanıyor. Bu bağlamda iş sonuçları üzerinden çalışanın performansının değerlendirilmesi, çalışanın iş ve özel hayat sınırlarına saygı gösterilmesi ve çalışana belli bir özgürlük alanı tanınması yeni liderin özellikleri arasında olacak. Bu davranışın hemen devamında çalışanların bir sorunu ifade edebilme özgürlüğüne sahip olması geliyor. İş sonuçları üzerinden takip ve diyalog kurulabilir; ancak çalışanlar, sorumluluğundaki konulardan birinde bir sorun olduğunu rahatça ve zamanında ifade edemiyorsa, sıkıntı büyüyerek devam edecek demektir. Bu noktada çalışanlar, yetişkin sorumluluğu göstermeli, üzerine aldıkları sorumluluğun gereğini yerine getirmeli, getiremiyorlarsa da zamanında bunu ifade etmeli ve takımın ya da liderin desteğini isteyebilmelidir. Eğer fikirler, görüşler özgürce tartışılarak şirket ve ekip için en doğru yol bulunursa, başarıya da ulaşılabilir. İşte, bu kültürü yaratacak bir kişi, yeni dönem lideridir. ÇALIŞANINDAN TAVSİYE VE FİKİR ALAN LİDER Her şeyi ben bilirim diyen liderlerin dönemi hızla kapanıyor. Uzak noktalarda çalışan, birbiriyle kısıtlı iletişimi olan farklı takımların ve çalışanların her birinin yönlendirilmesi artık bir lider için imkansız hale geldi. Bu noktada çalışanları dinleyen, uzmanlıklarına saygı gösteren, otoriter bir yaklaşım yerine ortak karar alınması yaklaşımını benimseyen liderler öne çıkacak. Bunu destekleyen başka bir davranış da şeffaf liderliktir. Lider, bilgi paylaşımını sürekli ve dürüstçe yaparsa, çalışanlar kendilerini daha önemli hissediyorlar ve başarı da böyle geliyor. Lider kendi hayatındaki zorluklardan, kendi müdürüyle ilişkisinden ekibine bahsederse, ekibi onun amaçlarına ulaşması için desteğini arttırıyor. Bilgi ve duygu paylaşımı, liderin ekibine Aynı gemideyiz mesajını ve duygusunu yansıtmada en önemli parametrelerden biri. Bilgi saklayan, bilgiyi çalışanları için değil çalışanlarına karşı kullanmayı adet edinen liderlerin dönemi kapanıyor. ÇALIŞANININ BAŞARISINI ÖNE ÇIKARAN LİDER Yeni lider, bireysel olarak başarılı olmuş çalışanını öne çıkarmak için fırsat kollayan, bunu açıkça ve geniş yüreklilikle yapan kişidir. Liderliğin bilinen tanımında Lider yetiştirmek önemli bir madde olarak anılır ve üzerinde durulur. Yeni dönemde çalışanları bireysel olarak tanıyan, onların kişilik özelliklerini bilen, nasıl motive olduklarını kavramış, bireyselleştirilmiş liderlik davranışı gösteren liderler öne çıkacak. Bir lider, küçük zaferlerin takımları büyük başarılara götüreceğini bilir ve ekip içinde bireylerin yarattıkları başarıları yüksek sesle ve tüm ekibe ilham olacak şekilde paylaşır. Başarılarının fark edildiğini bilen çalışanlarsa hem işlerine hem de şirketlerine daha çok aidiyet duyar. Bu konuyla ilgili söylenebilecek daha pek çok şey var. Bir sonraki yazımızda kaldığımız yerden devam edeceğiz. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ LİDERLİK 71

72 KRİZ DÖNEMLERİNDE HIZLI EKİP AĞI OLUŞTURMAK İÇİN COVID-19 salgını gibi kriz ortamlarında, kurumların olaylara oldukça hızlı tepki vermesi gerekiyor. Bazen karar vermeyi ya da üst düzey yönetici onayını almayı beklemek yapılabilecek hatalardan biri olabiliyor. Peki, etkili bir organizasyonel müdahale için ekipler ve faaliyetler arasında nasıl bir koordinasyon kurmak gerekiyor? 72 İŞ DÜNYASI GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

73 Koordinasyon zorluğunun çözümü, kurumun mevcut hiyerarşisi ve bürokratik yapılarının dışında faaliyet gösterebilecek güçlü bir ekip ağı oluşturmakta yatıyor. Yapılan görüşmeler ve gözlemlerin sonucunda liderlerin hızlı bir şekilde bilgi toplayan, çözümler geliştiren, bunları uygulamaya koyan ve sonuçları iyileştiren, ortak bir amaçla birleştirilmiş, uyumlu ve uyarlanabilir bir ekipler ağı oluşturmak için aşağıdaki dört adıma odaklanması gerekiyor. Hızla yola çıkın ve gerekli değişiklikleri yolda gerçekleştirin Yönlendirme ve koordine etme becerisi yüksek merkezi bir hub modeli oluşturmaya odaklanın. Eldeki görevlere en uygun takım liderlerini seçin. Dayanıklı ve kritik düşünme becerilerine sahip, yaratıcı problem çözücüler gibi Daha sonra hangi becerilerin, deneyimlerin ve perspektiflerin en önemli olduğunu göz önünde bulundurarak anlamlı bir ilerleme sağlamak için her bir takımı küçük tutun. Ekip liderleriyle birlikte çalışın. Takımlar kurulduktan sonra, hızlı kararlar almalarını sağlayın. Her zamanki gibi çalışanlar da dahil olmak üzere tüm kuruluşa, bu ekiplerin kendilerine delege edilen yetki dahilinde hareket ettiklerini ve başkalarının iznine ihtiyaçları olmadığını açıkça belirtin. Yoldan çekilin, ama bağlantıda kalın İlk takımları oluşturduktan sonra, yalnızca ağ içindeki takımlar arasında değil, aynı zamanda bu takımlar ve kuruluşun geri kalanı arasında da çok yönlü iletişimin gerçekleştiğinden emin olun. Ekip merkeziyle günlük toplantılar düzenlemek iyi olabilir. Bu noktada, katalizör ve koçun rollerine adım atmanın zamanı geldi. Katalizör olarak, fırsatları belirleyin, ekipler arasında bağlantı kurun, ekiplerin göz önünde bulundurması için fikirler öne çıkarın ve bu çabaları besleyecek kaynakları sağlayın. Düzenli olarak ekip liderleri ve üyeleriyle etkileşime girmek, çalışanların barikatları aşmalarına ve zorluklarla baş etmelerine yardımcı olur. Buradaki amaç, mikro yönetim olmadan ekipleri aynı anda güçlendirmek ve desteklemektir. Şeffaflığı koruyun İletişim için iş birliği, şeffaflık ve psikolojik güven ortamını geliştirin. Psikolojik güvenlik; değişen hedeflere ulaşmak için bilginin hızlı bir şekilde paylaşılmasını sağlar. İletişimde özgün ve endişeli olanlara karşı empatik olun. İnsanları risk alıp başarısız olduklarında cezalandırmayın. Organizasyon becerinizi gösterin İlk ekip ağı oluşturulduktan sonra ekibiniz, kendi kendini idame ettirmeli ve yönetmelidir. İyi işleyen bir ağda, merkezi hub tüm etkinliklere bağlı kalır, ancak hızı yavaşlatan etkilerden kaçınır. Evrim genellikle başarılı bir ağda organik olarak gerçekleşse de bunun devam etmesi çok önemlidir. Takımlar arasındaki bağlantıları teşvik edin. Tonu ayarlamaya, görmek istediğiniz eylemleri modellemeye, ekipler için engelleri kaldırmaya ve ağdaki kişileri birbirine bağlamaya devam edin. Kaynak: McKinsey & Company GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ İŞ DÜNYASI 73

74 Markalar Yeni Normal e Nasıl Adapte Olacak? Markalar Covid-19 salgınıyla birlikte yeni normal e nasıl adapte olmalı? Peki, bu süreçte markaların yoğunlaşması gereken ana temalar neler olmalı? Hey Honey CEO su Chris Adams anlatıyor İYİLİK İÇİN BİR GÜÇ OLUN Kantar tarafından yürütülen araştırmaya katılanların büyük bir kısmı (yüzde 92) markaların kriz sırasında birlikte reklam yayınlamayı bırakmaları gerektiğini düşünmediğini belirtiyor. Bununla birlikte katılımcılar, kitle ile kriz hakkında iletişim kurmayı seçen bir marka için, mesajlarının marka değerlerine sadık kalırken yerel yönetimleri ve sağlık kuruluşlarını desteklemesi gerektiğini de belirtiyor. Şirketlerin kendi üzerlerine düşeni yapmaları ancak varlıklarını sosyal medyada kullanırken bu durumdan faydalanmamaları gerektiği konusunda açık bir beklenti vardı. Bu şekilde markaların yaptığı çalışmalara dair bazı örnekler: Daha iyi şeyler yapmak için hala çok fazla fırsat var, bu yüzden kollarınızı sıvamanızı ve yaratıcı olmanızı öneririz! KİTLENİZİ İLK SIRAYA KOYUN Dürüst olmak gerekirse, kitlenizi her zaman ilk sıraya koymalısınız, ancak şu anda markalı içeriğinizden ne görmek istediklerini gerçekten anlamanız her zamankinden daha önemli. Bu kapsamda göz önünde bulundurabileceğiniz birkaç öneri: ORİJİNAL VE GERÇEKÇİ OLMALI Günümüzde insanların sosyal medyada paylaştığı içeriklerin çoğu evde üretilen içerikler. Dolayısıyla insanlar artık bağlantı kurabilecekleri bir şey istedikleri için küresel bir pandemiden bağımsız olarak da sosyal içerik yaratmak her zamankinden daha önemli. Zira şu anda sosyal mesafeye uyan insanlar evde üstünde gömlek altında pijama ile otururken milyon dolarlık setler ve güzel modellerle bağlantı kuramıyor. Bu içgörüden hareketle adidas ın gerçekleştirdiği #HomeTeam kampanyası incelemeye değer. ETKİLEŞİM KURUN Şu anda özlem duyulan tek şey bağlantı, özellikle de yalnız yaşayan insanlar için. Bir oyunda, bir kampanyada, bir TikTok challenge ında, Instagram da, YouTube da veya Twitch te canlı yayın üzerinden Bu kapsamda izleyicilerle etkileşimi destekleyen farklı platform özellikleri ve işlevleri de yaratıcı çalışmalar gerçekleştirmeye başladı. İşte bunlardan bazıları: KİTLENİZİN ZAMANLARINI NEREDE GEÇİRDİĞİNİ BİLİN Kitlenizin zamanını genellikle hangi online kanallarda geçirdiğini bilmelisiniz. Karantina süresince bu kanalları kullanım oranları da aynı zamanda değişim gösterdi. Instagram Live, Twitch, Zoom ve TikTok gibi görüntülü sohbet uygulamalarının kullanım oranları hızla artmaya devam ediyor. Whatsapp ve Facebook Messenger gibi özel mesajlaşma uygulamalarında yüzde 70 e varan bir artış gözlendi. YARATICI İÇERİKLER ÜRETİN Koronavirüs salgını reklam ve pazarlama sektörünü de derinden etkiledi. Özellikle salgın döneminde yaratıcı içerikler oluşturmanın önemi ise aynı hızla arttı. Aynı zamanda da internet ve dijital dünya markaların kitleleriyle bağlantı kurmanın birçok yoluna sahip. İşte keşfedebileceğiniz birkaç örnek: AR VE VR DENEYİMLERİ Koronavirüs salgınıyla birlikte değişen davranışlara ve yeni düzene adapte olmak için markalar satış mesajlarını koronavirüsün arkasından itmemelidir, çünkü bu evde olan kitlenizi ve sosyal mesafeyi yabancılaştırmanın kesin bir yolu olur. Aksine markalar iletişim çalışmalarına güvenmeli ve yaratıcılık konusunda cesur olmalılar. Kaynak: The Drum 74 HABER GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

75 YIL ÇEYREK ASIRDIR DÜNYA TURİZMİNİN BULUŞMA NOKTASI Şubat 2021 TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi Büyükçekmece / İSTANBUL / TÜRKİYE Yerinizi Ayırttınız mı? İş Ortakları Organizatör

76 mirageparkresort

77

78 MİLENYUM ÇAĞINDA DÜNYADA VE İNSANDA GELİŞİM, TURİZM DE DEĞİŞİM ŞART MERHABA Değerli Meslektaşlarım, Dostlarım; Milenyum çağının başlangıcında, tüm dünya insanını şaşkına çeviren ve çaresizce evlerine kapatan Covid 19 Corona Pandemisi, aslında bize çok şey söylüyor. Doğaya, tabiata verdiğimiz zararlar, yanı sıra kendimizden başka hiçbir canlıya değer vermememiz, hoyratça atılan gıda zaiyatı, doğaya ve canlılara zarar veren petrol türevi, zehirli kimyasal atıklar ve çöpler, ekolojik dengenin bozulmasıyla beraber gezegenimizde ki yaşam için ağır bedeller ortaya koyuyor. Gelinen noktayı ve yaşananları tam ve doğru anlayabilmenin yolu, geçmişe yolculukla mümkün gözüküyor. Aslında insanlığın geçmişi inanılmaz derin, çok bilgi ve farklı kültürler ile dolu. (Pastacı amca pasta yapmayı nereden ve kimden öğrendi?) sorusu ve cevabı kadar basit. "Dünü bilmeden bugünü anlamak mümkün değil." Hayatımızda ki her şeyin oluştuğu ve günümüze ulaştığı gerçeği ile geçmişi, bilgiyi ve değerleri unutmamak, sahip çıkmak gerekiyor. İnsanoğlu farklı yüzyıllarda, birçok çağ açmış ve kapatmış, her birimizin şaşkına döneceği süreçlerden geçmiş, araştırarak, deneyerek, öğrenerek, yaşayarak, yanıla, düzelte, yaparak hatta bozarak oluşturduğu değerler ile günümüzde ki yaşam biçimine, günümüz teknolojine, ilim ve bilimine ulaşmıştır. Geçmişe yapılacak içerikli keşif yolculukları için bakılması gereken birçok kaynak incelendiğinde, hemen, hemen her yüz yılda salgın hastalıklar yaşanmış. İnsanoğlu, tarımı, ekmeyi, dikmeyi bulup geliştirdiği gibi, farklı yüzyıllar da, yaşanan salgın hastalıklara aşıyı, hastalıklara ilacı Nevzat Ahmet ÇELEBİ Profesyonel Otel Yöneticisi da bulmuş. Demiri, çeliği, petrolü ve sanayileşmeyi başarmış. Günümüzde elektronik, dijital, uzay çağına ulaşmış olan İnsanoğlunun her dönem bulduğu bu değerler üzerinden nasıl üstünlük kazanarak tarihini yazıp, yazıp değiştirdiğini anlamak çok ta zor değil. Kısaca; İnsanlık tarihini anlamak geçmişten günümüze temel yaşamı algılamak ile mümkün olabilir kanımca. Yüz yıllardır insanlık tarihinin seyrinde yaşanmış olan salgın hastalıklar, savaşlar, ülkelerin kurulması, icatlar, tarih ve seyri değiştiren tüm olaylar ile insanlık tarihinin nasıl değişip şekillendiğini anlarsak, günümüzde yaşadığımız Covid 19 Pandemisinin de nasıl çözüleceğini yeni normalin yaşam standart ve şartlarının nasıl olacağını, bu sürecin bizden aldıkları ve alacaklarının yanı sıra sonu itibariyle bizlere yenilik ve değişim anlamı ile neler katacağını da yaşayarak görüp öğreneceğiz. Bu tarihe ve yaşananlara şahit olacağız. Öncelikle; Biraz geçmişe gidip, günümüz ile karşılaştırma yapmanın faydası olacağını düşünerek, medeniyetler, kültürler arasında ki fark ve kıtalar arası farkı farketmek gerektiğini 78 KÖŞE YAZISI GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

79 düşünüyorum. Bizim sektörümüz, turizm sektörü birçok değerden beslenir. Bunların başında, kültürel miras, doğal güzellikler, tarihi geçmiş ve gastronomi çeşitliliği gelir ki bu değerlere sahip bölgeler her zaman büyük avantajlar ile oyunun liderliğine koşarlar. Bizim ülkemizde bunların fazlası mevcut. Akıl ile sahip olduğumuz değerlere bakarsak, refah ve medeniyetin zirvesinde varlık içinde yaşayan bir millet olmalıydık. Tanrının cenneti tohumu taşa atsan, taş filizlenir. Tarım alanı ve iklim olarak değerli topraklara sahibiz. Yeraltı zenginliğimiz yirmiden fazla maden var. İncil deki yedi kilisenin yedisi de bizim ülkemizde. Meryem Ananın mezarı bu topraklarda, Nuh un gemisinin karaya indiği topraklar bizim ülkemiz. Mezopotamya nın yanı, Göbekli tepe, Hitit, Bizans, Selçuklu tarihi fışkırıyor. Saymakla bitmeyecek tarih ve kültürün bir arada olduğu Dünyanın en büyük açık hava müzesi denilebilecek topraklar bizim memleketimiz. Yetmezse üç yanı deniz. Turizmin değerli kabul ettiği birçok şeye hatta fazlasına sahibiz. İklim olarak dört mevsimin her yönüyle yaşandığı, kar, yağmur, güneş, hepsine sahibiz. Diğer yandan; Dünyada gerek nitelik, gerek kapasitel anlamda en donanımlı ve kaliteli konaklama tesislerine sahibiz. Ekonomik olarak fakir kalmamız imkansızken, halkın yarısı açlık sınırında. İnsanlarımız işsiz, gençlerimiz işsiz ve gelecek kaygısıyla boğuşuyorlar. Bunun sebebi de, ortada; Cehalet, İhanet ve Sahiplenmeme. MEDENİYETLER VE KÜLTÜRLER ARASI FARK: Kültür ile medeniyet, aralarında karşılıklı ve sürekli ilişkiler bulunmakla birlikte, aslında birbirinden farklı değerlerdir. Medeniyet, milletlere ait bazı kültür değerlerinin, birçok millet tarafından benimsenerek ortak duruma gelmiş bütününe verilen bir isimken, kültür yaşanan, medeniyet öğrenilen bir değerdir. Medeniyete ait öğrenilen her değer hayata aktarıldığında kültür haline gelir. Kültür, toplumu; medeniyet, bireyi öne çıkarır. Kültür kimi zaman akıl dışı olabilir. Medeniyet ise daima aklı rehber edinir. Kültür bazı durumlarda sert ve kıyıcı olabilir. Medeniyet ise her durumda anlayışlı ve hoşgörülüdür. Kültür, milli, medeniyet, milletler arası bir değerdir. Medeniyet aklı ve bilimi öncelik ve rehber edindiği için sürekli bir gelişim halindedir. Bu nedenle medeni toplumlar modern toplumları oluşturur. Kültürel olarak köklü geçmişe sahip olsalar bile, medeni olmayan toplumların gelişimi oldukça durağan, hatta geriye bile gidebilir. Çok köklü bir kültürel geçmişe sahip olsalar bile arap ülkelerinin günümüz dünyasındaki durumu bu farkı çok güzel özetliyor. Bu nedenle, kültürlü ve medeni toplumların yaşadığı turizm bölgelerinde çok farklı uluslararası değerler oluşur. O bölgenin insanı da bu faaliyetlerden çok ciddi kazançlar sağlar. Turizm bölgelerinde ki faaliyetlerden elde edilen kazanç sadece para değildir. İnsancıl barış, huzur ve güven içinde bir yaşam, kültürel alış veriş ve dostluk, anlama ve anlaşılabilme ortamı ki bunlar doğru kullanıldığında, hiçbir paranın ve gücün satın alamayacağı değerleri oluşturur. KITALAR ARASI FARK: Hepimizin de bildiği üzere, insanlar karınları doymadan yaşayamaz, çoğalamaz, düşünemez. İnsanların düşünebilmesi için önce temel ihtiyaçlarını gidermesi gerekir. İnsanoğlu doğası gereği, her zaman gizemin peşinden gidip merakını doyurmak istemiştir. Dünya tarihinde, kıtalararası farkın temelinde birincil derecede bitkilerin evcilleştirmesi, ardından da hayvanların evcilleştirilmesi yatıyor. Bizim kültürümüzde kutsal sayılan ekmek bu nedenle bulunduğu konuma ve değere kavuşuyor sanırım. Buna bağlı olarak, tarım gelişmiş ve yine buna bağlı olarak karınlarını doyuran insanlar çoğalarak siyasi bir oluşum içine girmişler. Bu oluşum sonrasında ise medeniyetler doğmuş ve düşünceye zaman kaldığı için teknoloji gelişmiş. İlim ve bilim alanlarına ihtiyaç ile bu alanlar oluşmuş ve gelişerek günümüzde ki yerine ulaşmıştır. İnsanların her birisinin yaşadığı dönemlerde, bulunduğu coğrafya, içerisinde olduğu yaşam koşulları ve şartlar, bulunduğu bölgenin yaşam kültürü, ellerinde ki imkanlar ve değerler gibi bir çok etken faktör kaderlerini, gelişmişliklerini ve geleceklerini, kesinlikle coğrafi faktörler belirliyor. Bu durum; Dünya ya bakış açısını çok anlamlandırılamayacak kadar karmaşık hislerle değişkenliklerle dolduruyor. Bu da aslında hayatı birçok alanda ve şartta çekilmez ve katlanılmaz hale getiriyor. Geçmişe bakarak bir örnek verecek olursak; Teknolojik üstünlüğü ellerinde bulunduran Avrupalı kaşifler Amerikayı keşfedip oradaki cahil insanları üstün bilgileri sonucunda yenmiş ve topraklarına sahip olmuşlar gibi bir düşünce, çok yanlış olur. Avrupalıların zeka olarak hiçbir üstünlüğü yoktur. Amerika yerlilerine karşı tek üstünlükleri coğrafi olarak daha zengin kaynaklara sahip bir yerden gelmelerinden kaynaklanır. O dönem Avrupalılar; Hayvanlarla daha önce tanışıp onları evcilleştirmiş ve onların mikroplarını almışlardı. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ KÖŞE YAZISI 79

80 Ama Amerika yerlileri daha önce bu mikroplarla hiç karşılaşmamışlardı ve buna bağışıklıkları yoktu. Avrupalılar tarafından Amerika yerlilerine bulaşan şuan günümüzün en basit hastalıklarından biri olan çiçek hastalığı tüm İnka imparatorluğunun daha savaşamadan yok olmasına neden oldu. (Tabi ki unutmadan, daha önce hiç bir şekilde ne tüfek ne de kılıç görmemiş olan Amerikalı yerlilerin kılıç ve tüfeği görünce şaşırarak ne yapacaklarını bilemediklerini, korktukları için de karşı koyamadıklarını da belirtmekte yarar var.) İnsanlığın birçok kitapta Avrasya'dan başlayarak medeniyete ulaştığı, bununda, coğrafi farklılık, ırksal sorunlar, bedensel kuvvet ve daha nice insani koşulların dünyayı ve insanı şekillendirişini ve şu anki boyuta ulaşma evrelerini akıl, mantık ve tarihsel gerçeklerle birleştirerek anlamak gerekiyor. Yaşadığımız coğrafyanın sahip olduğu gerek kültürel gerek yer altı, gerek yer üstünde ki değerlerine rağmen zorluklarla dolu olmasının altında değerlerimize sahip çıkmamamız yatmakta. Nasıl oldu da yüz yıllar önce Anadolu'da yaşayan çiftçiler dillerini modern dünyanın bu kadar büyük bir kısmına yayabildiler? Sadece dillerini değil, zamanla metal aletler, yazı, merkezi yönetim gibi medeniyetin elzem gereksinimlerini de yaydılar da, tarım batıya Anadolu üzerinden yayıldı? Günümüzde Dünyaya malolmuş ilkeli, doğru ve dürüst gerçek akademisyenlerin eserlerini okuduğumda, çözemediğim ve net cevabını henüz bulamadığım iki soruyu kendime soruyorum. (Neden modern dünyanın Türkiye'ye bu kadar büyük bir borcu var? Ve neden modern ve medeni dünyanın liderleri Türkiye ye bu kadar düşmanlar?) Bunu yazan insanlar bunca değerli bilgiyi neden bizim topraklarımızda, yaşanmış olan medeniyetlere malediyorlar? Çünkü; Önemli akademisyenler o dönem için, Avrasya doğu batı ekseninde olduğu için gelişebilmiş. Amerika ve Afrika kuzey güney eksenli olduğu için gelişememiş derler. Günümüzde, Afrika birçok Avrupa ülkesi tarafından daha hala sömürülmekte ve hala gelişememiş açlık ve yokluk halde bir yaşam sürmektedir. Tarih yalanı kabul etmez ve yazmaz. Gerçekler böyle. Bizlerin, sahip olduğumuz değerlerin ne olduğunu anlayarak, değerlerimize sahip çıkmayı öğrenmemiz ve değerlerimiz ile yaşarken, yeni nesillere öğretmemiz gerekiyor. Yaşadığımız Dünyada günümüzde de, halen kıtaların farklı yaşam dinamiklerinin, imkan ve yaşam kalitesinin oluşmasının temelinde daha hala coğrafik faktörler yattığı gerçeği hakimdir. Yine kısacık geçmiş yüz yıllardaki salgın hastalıkların insanlığı uğrattığı kayıplara bakacak olursak, Baş döndürücü bir hızla gelişen ulaşım ve iletişim teknolojileri insanları dünyanın her bölgesine ulaşabilir, erişebilir hale getirerek çekici, hareketli, heyecan ve adrenalin dolu coşkulu bir yaşam şeklinin oluşmasına ortam ve imkan sağlamışken, tam Milenyum çağının başlangıcında, bu fiziksel mobilitenin insan neslinin geleceğine yönelik tehlikelere de kapı araladığı Covid-19 pandemisiyle kendisini apaçık ortaya çıkardı. Corona virüsünün nitelik olarak hızlı ve çabuk yayılma özelliği, ne devlet gücü ne teknolojik imkanları tanımadı. Güçlü ve donanımlı, ulus devletleri önlem alamadan bir anda sarması ile tüm dünya ya yayılması aynı zamanda gelişti. Güçlü görülen bir çok ulus devletin sağlık sistemi bu çağda sahip olunan nitelikli imkanlara rağmen çökme aşamasına geldi. Yetersiz kaldı. Geçmişe şöyle bir göz atarsak; yıllarından yaklaşık 200 milyon can alan Avrupa da çok ciddi sosyal, ekonomik ve siyasi sonuçlar yaratan Kara Veba Salgınının da gizemli ve dramatik sonucu ortada. 19. yüzyılda tıp alanında önemli gelişmelerin kaydedilmesiyle veba, çiçek, kolera gibi salgınları önleyici yöntemler geliştirildi. Fakat 1800 lerin sonlarından itibaren bulaşıcılığıyla pandemiye yol açan etkenler grip virüsü varyantları ve koronovirüsler oldu. Rus gribi olarak da adlandırılan pandemisinde hastalık ilk kez 1889 Aralık ayında St. Petersburg kentinde kaydedildi. Ocak 1890 da ise ABD de bu hastalıktan ölümler tepe noktasına ulaşmıştı. Bu salgından sonra bir dünya savaşının içinde yayılan İspanyol Gribi, asker hareketliliği nedeniyle 80 KÖŞE YAZISI GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

81 dünya çapında 50 milyona yakın insanın ölmesine neden oldu. Son 20 yılda Domuz Gribi, Mers ve Sars dünya çapında salgın hastalıklar olarak öne çıksa da, eski salgınların neden oldukları ölüm sayılarına yaklaşamadılar. Yaşamakta olduğumuz son günlerde ki Covid-19 pandemisinin gösterdiği artışa bakarsak, bu yayılma hızıyla devam ettiği takdirde, ölümcüllük anlamında da son yıllarda karşılaşılan salgınların hepsini geçmesi muhtemel görünüyor. Bu tür küresel salgınlar, birçok halk sağlığı uzmanının korkulu rüyası. Günümüz yaşam biçiminde ki hareketliliğin kolaylığı ve küresel ulaşımın kapasitesi, hızı, ağ dağılımı ve kolaylığı göz önüne alındığında, nüfusu yok edebilecek hızla yayılan bir hastalığın hayal edilmesi hiç de zor değil gibi kanımca. Pandemi sonrası turizm sektörü için akademisyenler ve sektör profesyonelleri iki farklı öngörü ortaya koyuyorlar. Bir kısmı çok şey değişecek istesek te istemesek te derken, diğer kısım hiçbir şeyin değişmeyeceğini iddia ediyorlar. Şu anda turizmin içerisinde bulunduğu bitmişlik sendromu bakın sektörde taşları nasıl yerinden oynatıyor. Günümüzde turizm sektörünün yaşadığı sıkıntılarda pandeminin etkisi çok büyük ve ön planda olsa da, yaşananların sadece pandemi kaynaklı olmadığını sektörün tüm aktörleri realite de bilirler. Diğer yandan açılan ve çalışmaya başlayan oteller için sektörümüzde çalışma hayatı herhalde hiç bu dönem kadar zor ve acımasız olmamıştır. Sezonun en yüksek fiyat döneminde açılabilen otelden beklenen fiyattan tutunda, pandemi gereği hizmet standartlarında ki zorluklara, hastalık bulaşan çalışanların yaşadığı zorluklara kadar, içinden çıkılması çok zor olan bulaşma yoğunluğu ve hızı yanı sıra iş yükünün artması gibi birçok zorluk çalışanın sırtına yüklenmiş durumda. Pandemi öncesi, son yıllarda, bir yandan ağırlanan turist sayısında ciddi rakamlara ulaşırlırken, diğer yandan maliyetlerin artması ile karlılığın düşmesi, zaiyatların artması, vergilerin artması, satışlarda ki başarının tamamen fiyat odaklı hale getirilmesi ile oluşan acımasız ve yıkıcı rekabet ortamının doğru işi üreten tesislere verdiği zararlar. Diğer yandan kuşakların (Jenerasyonun) farklı bakış açısı ve davranış biçimleri, yatırımcıların imkansız olan beklentileri ve şirketlerin, tesislerin ailenin oyun bahçesi haline getirilmesi ile kurumsal yapının ekip ruhunun hafızasının boşalması ile buna tuz biber olarak politik etkenler, ülkemizdeki ve bulunduğumuz bölgede yaşananların sektöre yansıması ve etkileri. Yeni açılan her tesisin kendini ispat etme çabaları kapsamında, eski tesislerden misafirlerini fiyat veya ekstra fazla konaklama yöntemleri ile çalıyor olması. (Arz, talep dengesinin gün geçtikçe daha da bozulması ile maalesef içerisinde bulunduğumuz şartlar bunu var ediyor.) Tüm bunların değişip düzelebilmesi için de köklü bir değişimin/gelişimin olması gerekiyor ki; aslında herkes bundan bahsediyor. Onlarca yıldır kamuda ve özel sektörde değişim ve gelişim konuşuluyor. Hatta, bizi yönetenler de DeğişiM diyorlar. Ama, DeğişiN diye bastırıyorlar. Önce siz değişin ki yaptığınızın adı DeğişiN liderliği olmasın. Değişim tek kişilik veya bir gurup gösterisi değildir. Değişimi emrederek yönetmek istiyorsanız, bunun adı DeğişiM Yönetimi değil, DeğişiN Yönetimi dir. Kısaca; Gelişmek ile zenginleşmekte farklı değerlerdir. Gelişmek: büyüyüp boy atmak, yetişmek ilerlemek, olgunlaşmak, bilgi, görgü, kültür sahibi olmak, tecrübeli olmak, refah düzeyini yükseltmek, uygarlık ve medeniyeti yakalamaktır. Zenginleşmek: Para, mal, mülk sahibi olmaktır. Örneğin araplar zengindir. Fakat, gelişmiş, medeni, uygar değillerdir. Gördüğüm ve yıllardır anladığım kadarıyla ülkemde ki insanlar da gelişmek değil, zenginleşmek istiyorlar. Bu yüzden bilgili ve kültürlü değil, paralı ve nüfuslu insanlara saygı duyuluyor memlekette. Ev de kalmaya başladığımız bahar ayları ve sıcak yaz aylarını geride bırakırken, yaşam umudu taşıyan gelecek günlerde, sağlığımızın her şeyden önemli olduğunu, bunun için de, günümüz şartları gereği, pandemi den sakınmanın en iyi yolunun korunmak (temizlik, sosyal mesafe ve maske) olduğunu unutmamamız gerekiyor. İnsanoğlunun yaşadığı her yüzyılın avantaj ve dezavantajlarının olduğu apaçık görünüyor. Günümüzde en çok kullanılan, yeni normal lafına alışamasak ve sevemesek te, görünen o ki, çağımız insanının bebeklikten itibaren, çocuklar maske ile tanışıyor ve onunla yaşamayı öğrenecekler. Benim esasen merak ettiğim şey, Covid 19 Corona Pandemisinin sonunda, yaşamlarımızda pek çok önemli değişiklikler ve yenilikler olurken, tarihin seyrini değiştirecek nelerin olacağı ve bunları belirleyen faktörlerin nasıl oluşacağı. Yeni normal kavramı gibi, duymaya alışmamız gereken yeni bir kavram da, Millennials yani (Milenyum Kuşağı) Son dönemlerde tüm dünya üniversitelerinde çok konuşulan ve yakında devlet başkanlarının da çok sıklıkla kullanacağı Milenyum Çağı ve Milenyum Kuşağı cümlelerine şimdiden alışmakta yarar var. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ KÖŞE YAZISI 81

82 ARTIK ÇIPLAK ŞİRKETLER ZAMANI Adil Gürkan Kilit Hospitality Group Kurumsal İletişim ve Eğitim Direktörü Adil Gürkan ın Artık Çıplak Şirketler Zamanı yazısını GM Turizm ve Yönetim Dergisi okurları için paylaştık. Artık şirketler, içeriye ve dışarıya karşı uyguladıkları Suskunluk Yasası nı bozmalılar. O devirler geçti. Hayatın hiçbir alanında sır, gizlilik diye bir kavram kalmadı. İş hayatı herkesten gizlenmesi gereken özel bir alan olmaktan çıktı. Şimdi çıplaklık zamanı. Bu gün iş dünyasının ahlakını oluşturan temel değerler şunlardır; Çevreye ve bütün canlılara saygı duymak Samimiyet Dürüstlük Güvenilir olmak Kurumlar bu değerlere göre hareket etmedikleri takdirde piyasalara güven veremeyecek ve dışlanacaktır. Dışlanan şirketler ise piyasaların ayrımcılığına maruz kalır. Sadece bu kadarla kalsa iyi İnsanlar artık sizin iş yapma yöntemlerinizden, politikalarınızdan çok daha fazlası ile ilgileniyorlar. Adeta işletmenizin ultrasonunu çekiyorlar. Onlar artık sadece sizi sorgulamıyor. Kimlerle iş yaptığınıza da bakıyorlar. Sadece sizin etik değerlere sahip olmanız yeterli değil. Tedarik zincirinizi de mercek altına yerleştiriyorlar. O zincirin içinde bir yerlerde insani olmayan uygulamalar varsa, bu konuda da eleştirilere hazır olun. Gelen kuşak böyle detaycı ve sorgulayıcı. Eğer şu ana kadar yazılanları, sizinle ilgisiz, çok uzak bir geleceğe ait tahminler olarak okuduysanız, geçmiş olsun. 82 KÖŞE YAZISI GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

83 Güven ve şeffaflık el ele hareket eder. Ne saklıyorlar? sorusu şeffaflık ve güven arasındaki ilişkiyi gösterir. Eğer bir şey saklıyorsanız, çoğu insan güvenilir olmadığınız sonucuna varacaktır. Örneğin, finansçı Warren Buffet, bir şirketin finansal durumunu 2 dakika içinde anlayamazsa, onların bir şey sakladığını ve onlara güvenilmemesi gerektiğini söyler. Biraz kapalı olmak sona mı erdi? Her şey tamamen ortada mı olmalı? Hayır, elbette değil. Bazı durumlarda biraz kapalı, donuk olmak istenir ve gereklidirde. Örneğin, ticari sırlar ve kişisel veriler gizli kalır. Bazen açıklık pahalıya patlar. Ancak, genellikle kapalılık, daha az şeffaf olma hali sadece derin sorunları örtmek için kullanılır. Kurumsal avukat orduları açıklığa karşı iyi bir iş yapıyormuşçasına savaşırlar. Eski kültürler, dünün şirketlerinin dar kafalı modelleri kötü bir şekilde ölür. Ama açık bir iş dünyasının teknolojik, ekonomik ve sosyopolitik yönlendiricileri her zaman galip gelir. Şeffaf bir şirket tüketicilerin satın alma alışkanlıklarını şekillendirmede rol oynuyor mu? Artık Dünyada SIR diye bir kavram kalmadı Tüketiciler hangi ürünlerin en iyi ya da en düşük fiyatlı olduğunu rahatça öğrenebiliyorlar. Kötü bir şeyi ne kadar süslerseniz süsleyin onu güzel gösteremezsiniz. Gerçek değer ortaya çıkar ve tüketicileri kolayca aldatamaz ya da kandıramazsınız. Ya en iyi ya da en ucuz ürüne sahip olmak zorundasınız. Tüketiciler bu tarz bir bölünmeye uğradılar. İkisinin ortası neredeyse kalmadı. Eğer bu iki kategoride ürün ve hizmet üretmiyorsanız, tüketiciler nezdinde işiniz zor. Bir endüstrinin tümü şeffaflaşabilir mi yoksa şeffaflık sadece şirketler için mi yararlıdır? Bir endüstrinin kendi içinde şeffaflık hareketi doğabilir mi? Her ne kadar bahsettiğim güçler her endüstriyi etkilese de bazı şirketler, içinde bulundukları endüstrilerde liderdirler. Bunlar pürüzsüz olma eğilimindeki şirketlerdir ve dürüst oldukları için de rakiplerinden daha fazla güven telkin ederler. Bir kurumu açık yapan en önemli özellikler Yönetişim: Çağımızda, yeni kuşakların iş hayatına katılması ile birlikte yönetim kavramının tanımı ve kapsamı değişti. Artık karşılıklı pozitif etkileşim ve yönetişim var. Açık liderlik: Kurumun bütün liderleri, çalışanlara ve pazara karşı açıktır. Çok özel bilgiler dışında, her şey ortadadır. Kurumsal karakter: Kurumun kendine özel yapısı, işleyişi ve davranışlarıdır. Onu emsallerinden ayıran farklılıklardır. İç iletişimde, performans yönetiminde ve eğitimlerde kendini gösterir. Markanın saygınlığı: Marka, işletmenin bütün fiziksel varlığı yok olsa bile, onu insanların aklında ve gönlünde tutacak olan bir değerdir. Titizlikle korunmalıdır. Dış çevre ile ilişkiler: İşletmeyi çevreleyen her şey ve herkes, kendi etki alanı ve erişim potansiyeli ile, marka için bir müttefik ya da düşman olabilir. Açık Şirket neden daha güçlüdür? Şeffaf şirkette işler hızlı ve doğru yürür. Süreçler tekrarlanmadığı için de genel anlamda zaman, işgücü ve para kaybı minimuma iner. Şeffaf olmayan şirketlerde güvensizlik vardır. Bu da işleyişi yavaşlatır. İnsanlar kolay kolay insiyatif alıp hızlı karar veremezler. Çoğu zaman da yanlış kararlar alırlar. Şeffaf şirketlerde, ne yönetim ne de çalışanlar bilgi saklamak için ekstra zaman ve enerji harcamazlar. Bunun sonucu olarak, daha kaliteli üretim, daha parlak düşünceler, daha yüksek sadakat ortaya çıkar. Bu da çalışanlara güç ve moral verir. Şeffaf şirketler ile müşteriler arasındaki ilişkide baskın duygu güven ve sempatidir. Müşteriler her durumda markanın gönüllü avukatı olmaya hazırdır. En iyi şirketler açık liderlik uygulamalarına sahipler. Açık liderlik, geçen yüzyıldan kalma liderlik modellerini adeta kum torbasına döndürüyor. Piyasalar açık liderliği gördüğünde, o işletme ile iş yapmak için çok arzulu oluyor. İyi yönetişim ve şeffaflık, işletmelere, verimli iş ilişkileri, yüksek kalite, maliyetlere hakimiyet ve yüksek performans olarak geri dönüyor. Şeffaf şirketler, donanımlı işgücü ve yetenekler tarafından öncelikle tercih edilen işletmelerdir. Onlar kendi çevrelerinde hep bu şirketleri konuşuyor. Şeffaflık, açık liderliğe sahip şirketlerin çevresine güven ve sempatiden oluşmuş bir hale oluşturur. Bu hale ise, markayı her türlü saldırıdan ve eleştiriden korur. Artık şirketlerinize sosyal striptiz yaptırmanızda yarar var. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ KÖŞE YAZISI 83

84 Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Lüks Kavramı Kübra Anaç - Ogussto Yeni dünya düzenini, bu düzende değişen lüks kavramını ve bu değişimin farklı alanlardaki etkilerini inceledik. Lüks sektörüne dair tarihteki büyük krizlerden alınabilecek bir ders varsa, o da bu sektörün ayakta kalmayı hep başardığı ve çoğu zaman ilk toparlananlardan biri olduğudur. Peki, nasıl? İşin sırrı, değişime direnmemek ve onu anlamaya çalışıp kendini yeni gerçekliğe adapte etmekten geçiyor. Pandemi sebebi ile yaşanan küresel kriz de bir dizi değişikliğe sebep olup herkes için yepyeni bir gerçeklik yarattı. Lükse dair en büyük değişiklik ise tüketicilerin bakış açılarında ve önceliklerindeki değişim oldu. Sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürdürmenin her zamankinden daha önemli olduğu bu dönemde; gastronomiden kozmetiğe, modadan seyahata lüksün her alanında doğallık ve sadelik arayışı içerisine girildi. Az olsun ama iyisi olsun. prensibiyle bilinçli bir biçimde hareket eden tüketiciler, önümüzdeki dönemde de lüks tüketimlerini bu bakış açısı ile yapmaya devam edecekler. Bilinçli tüketimin bir uzantısı olarak sürdürülebilirliği de öncelikleri haline getirecek olan tüketiciler, gösterişten uzaklaşacak ve iyi hissetmenin peşinde koşacaklar. Yeni lüks de tüketicilere bu hissi sunabilen ürün ve deneyimler olacak. Bu değişimin her alanda farklı etkileri olacak. Karantina boyunca 3-5 kıyafetle hayatlarını devam ettirebildiklerini fark edenler gereksiz tüketimden kaçarken, fondötensiz ciltleriyle barışan çok sayıda insan ise kusur kapatmayı vaad edenleri değil, sağlık odaklı ve temiz içerikli ürünleri tercih edecekler. İşlevsellik ve kalitenin önemi artarken, bu bakış açısının gastronomide de bir yansıması olacak elbette 20 aşamalı akşam yemekleri değil; hangi tarladan ya da çiftlikten geldiği belli olan malzemelerle yapılan sade tabaklar lüks tüketicilerinin gözdesi olacak. Yani konu ne olursa olsun, tüketiciler sadece almış olmak için değil; zihinlerini, bedenlerini ve ruhlarını beslemek için tüketim yapacaklar. Mesele zihni, bedeni ve ruhu beslemek olunca, akla ilk gelen kavramlardan biri seyahat oluyor tabii. İçerisinde bulunduğumuz bu yeni dönemde; tüketicilerin seyahat tercihleri de değişecek. Dünya nın öbür ucundaki tropik destinasyonlara yapılan 2 haftalık tatiller rafa kalkarken Paris ve Londra gibi dünyanın en ünlü metropolleri de eski cazibelerini yitirecek. Yurt içi seyahat ivme kazanırken, bu destinasyonların yerini ise doğanın içinde, şehrin kaosundan uzak ve huzur veren noktalar alacak. Kişisel değerlerin sorgulandığı ve doğanın öneminin farkına varıldığı bu dönemde, yaşam alanlarına atfedilen anlamlarda da büyük değişikliklikler oldu. Çok uzun zamandır evlerinde hiç bu kadar çok vakit geçirmemiş olan bireyler; evlerinin konumundan 84 HABER GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

85 aydınlatmaya, parkelerden oturma gruplarına pek çok tercihlerini yeniden gözden geçirdiler. Sadece uyumak için gelinen evlerin; ofis, spor salonu, restoran vb. olması ile birlikte, bu tercihlerin hem işlevsel olması hem de kişisel zevki yansıtması önem kazandı. Yeşile hasret kalanlar ise; doğada vakit geçirmenin ve bahçe ya da balkonlu, iç açıcı manzaraları olan evlere sahip olmanın peşine düşecekler. Ülkemizde ise en popüler destinasyonlardan biri hiç kuşkusuz Bodrum olacak. Büyük şehirlerin stresinden, insan ve bina kalabalığından bunalanlar için doğaya dönüşün vazgeçilmez adresi haline gelecek olan Bodrum un gördüğü ilgi son yıllarda artmaya başlamıştı bile! Son yıllarda dünyaca ünlü otel zincirleri, hastaneler ve okulların yatırımları ile sadece bir tatil beldesi olmaktan çıkan Bodrum, yaşamın 12 ay sürdüğü bir huzur yarımadası olarak dikkat çekiyor. Yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını bir arada sunan bu belde; yeni dünya düzeninde lüks olarak kabul edilen özgürlük hissi, minimalist yaşam stili ve doğaya saygılı bir hayat imkanı sunuyor. Haliyle, Bodrum da kaliteli vakit geçirmek de başlı başına bir lüks haline geliyor. Bu istek ile Bodrum a gelenler için ise istikamet belli! Çağdaş Holding tarafından Bodrum girişi Yokuşbaşı mevkiinde hayata geçirilen Swissôtel Residences Bodrum Hill, tüm yıl yaşayacak çok özel bir proje olarak tasarlandı. Şehrin merkezinde yer almasına rağmen yatırımcılarına doğa ve yeşilin içinde bir hayat fırsatı sunan bu proje, yeni dünya düzenindeki lüks kavramının karşılığını tam anlamıyla veriyor. The Luxury of Freedom konsepti ile dikkat çeken Swissôtel Residences Bodrum Hill, önemi pandemi ile daha çok anlaşılan ve adeta yeni lüks haline gelen hayatı kendi tercihlerine göre yaşama özgürlüğünü savunuyor. Son dönemde yaşam alanlarında da kişisel tercihleri ve zevki yansıtabilmek önem kazanmışken, 32 dönümlük alan üzerine inşa edilen Swissôtel Residences Bodrum Hill; metrekare aralığındaki flat daireler, dubleks ve tripleks villalar ile farklı ihtiyaçlar ve yaşam tarzlarına alternatifler sunuyor. Tarihi Bodrum Kalesi ne karşı konumlanmış olan projede yer alan tüm konutların inşası an itibariyle tamamlanmış durumda. Villalar ise sahiplerinin tercihlerini tamamen yansıtabilmek adına Natamam durumda bekletiliyorlar. Bölgenin gayrimenkul getirisi en yüksek noktalarından birinde yer alan projedeki konutlar, yatırımcıları tarafından Swissôtel Kiralama Sistemi sayesinde Swissôtel ve Çağdaş Holding güvencesiyle kiraya verilebiliyor. Son etap teslimlerinin 2021 de başlaması planlanan projede yer alan 124 odalı otel ise şehrin kalabalığından uzak, doğayla iç içe ve izole bir tatil peşinde koşanlar için ideal. Swissotel Resort Bodrum Beach, Bodrum un en büyük spor kompleksi, 2021 de tamamlanması planlanan otel bünyesinde yer alan balo salonu, sergi salonları, iş merkezleri ve restaurantlar, iş ve sosyal amaçlı buluşmaların yeni merkezi olmaya hazırlanıyor. Yeni dünya düzeninde yaşam alanları aynı zamanda ofis, spor salonu, eğlence mekanı ve buluşma noktası haline gelmişken, Swissôtel Residences Bodrum Hill böylece tüm ihtiyaçlara çözümler sunuyor. Uzmanların da söylediği gibi bu dönem tamamen geride bırakılsa bile kişilerin bakış açılarındaki değişim kolay kolay eskiye dönmeyecek. Yaşam alanlarına ve kişiselleştirmeye verilen önem, Az, çoktur. yaklaşımı, doğada olma ihtiyacı ve sakin bir yaşam arzusu kolay kolay yok olmayacak. Bu yüzden Swissôtel Residences Bodrum Hill gibi yeni dünya düzenini anlamış ve yeni lüks anlayışı yaratılan projelerin önemi de artacak. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ HABER 85

86 HER YÖNETİCİNİN BİLMESİ GEREKEN 8 İK ANALİZİ Bir şirketin başarılı olabilmesi büyük ölçüde çalışanlarına bağlı. Bu noktada doğru yetenekleri iş gücüne katabilmek için İK yetkililerine ve yöneticilere büyük görev düşüyor. Sahip olunan İK verilerinin doğru analiz edilmesi ise işleri kolaylaştırıyor. Peki, ama nasıl? Günümüzde aynı pozisyona başvuran binlerce kişi göz önünde bulundurulduğunda, adaylar arasında doğru bir değerlendirme yapmanın önemi de artıyor. Özellikle yönetici pozisyonunda çalışanların, işlerinin insanlarla ilgili yönlerini daha iyi anlayabilmeleri için bazı analitiklerden yararlanmaları gerekiyor. İŞTE, HER YÖNETİCİNİN BİLMESİ GEREKEN İK ANALİZLERİ Yetenek analizi Yetenek analizi; işinizde istediğiniz ve ihtiyacınız olan yetenekleri tanımlamanızı sağlayan bir yetenek yönetim süreci olarak açıklanabilir. Bu yeteneklerin ne olduğunu öğrendikten sonra, herhangi bir eksiklik olmadığını görmek için şu anda sahip olunan yeteneklerle bir karşılaştırma yapabilirsiniz. Yetenekler sadece nitelikler ve becerilerle ilgili olmadığından İlişkiler geliştirme ve sürdürme gibi resmi olarak tanınmayan özellikleri de karşılaştırmaya dahil edebilirsiniz. Uzmanlık edinme analizi Yeteneğin kazanılması ve yönetimi genellikle işin büyümesinde kritik bir faktördür. Yetkinlik edinimi analizi; işletmenizin istenen yetkinlikleri ne kadar iyi veya başka şekilde edindiğini değerlendirme sürecidir. İşletmenizin şimdi ve gelecekte ihtiyaç duyacağı temel yetkinlikleri belirleyerek işe başlamanız gerekir. Ardından, işinizdeki bu yetkinliklerin mevcut düzeylerini değerlendirmeniz ve eksik kalan noktaları belirlemeniz gerekir. Daha sonra bu yetkinlikleri şirket içinde geliştirmede veya yetkinliklere sahip adayları tespit edip, işe alma konusunda ne kadar etkili olduğunuzu görebilirsiniz. 86 İNSAN KAYNAKLARI GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

87 Kapasite analizi Kapasite genel olarak geliri etkiler. Kapasite analizi, bir işletmede operasyonel olarak verimli insanların ne kadar işe yaradığını belirlemeye çalışır. Örneğin; çok fazla zaman harcanmasına rağmen kârlı işlere imza atılamıyor mu? Böyle bir durumda hata nereden, kimden kaynaklanıyor? Bu gibi sorulara verilecek cevaplar, sağlıklı ve gerçekçi büyüme hedeflerinin konulmasına olanak tanır. Çalışan karmaşası analizi Çalışanları işe almak, eğitmek zaman ve para gerektirir. Çalışan karmaşası analizi; geleceği tahmin etmek ve çalışan karmaşasını azaltmak amacıyla personel devir oranlarını değerlendirme süreci olarak açıklanabilir. Tarihsel çalışan karmaşası, çalışan memnuniyeti endeksi, çalışan bağlılığı düzeyi ve personel savunuculuğu puanı gibi geleneksel KPI lar aracılığıyla tanımlanabilir. Anketler ve çıkış görüşmeleri bu analizi yaparken yararlanılabilecek araçlardandır. Kurum kültürü analizi Kültürü değiştirmeye çalışmak oldukça zordur. Bu nedenle kurum kültürü analizi yaparak, kuruluşunuzda var olan farklı kültürleri anlamanız oldukça önemlidir. Bu, daha sonra yapmak istediğiniz kültürel değişiklikleri izlemenize, kültürün nasıl değiştiğini anlamanıza ve kurum kültürüyle çatışmayan kişileri işe almanızı sağlar. İşe alım kanalı analizi Çalışanlar, çoğu işletmede en büyük maliyeti ve en büyük fırsatı temsil eder. İşe alım kanalı analizi; en iyi çalışanlarınızın nereden geldiğini ve hangi işe alım kanallarının süreçte etkili olduğunu belirleme sürecidir. Anketler ve giriş görüşmeleri bu noktada yararlı veri kaynaklarıdır. Liderlik analizi Bir işletmenin, bölümün veya ekibin iyi yönetilmemesi işletmeye maddi manevi kayıp getirmekle birlikte, işletmenin potansiyelini yerine getirmesine de engel olur. Liderlik analitiği; iyi ve kötüyü ortaya çıkarmak için liderlik performansının çeşitli boyutlarını veri yoluyla açar. Liderlik performansı ile ilgili veriler, anketler, odak grupları, çalışan görüşmeleri kullanılarak elde edilebilir. Çalışan performans analizi İşletmelerin ayakta kalabilmesi ve başarılı olabilmesi için yüksek performanslı çalışanlara ihtiyaç vardır. Çalışan performans analizi; bireysel çalışan performansını değerlendirmeye çalışır. Ortaya çıkan bilgiler, kimin iyi performans gösterdiğini ve kimin kendini geliştirmesi gerektiğini ortaya koyar. Ancak doğru sonuçlar elde etmek için klasik ve güncel olmayan performans incelemelerinden uzaklaşmakta fayda var. Modern veri analiz teknikleriyle performans ölçümü yapmak daha gerçekçi ve sağlıklı sonuçlar verecektir. / Forbes yönetici pozisyonunda çalışanların, işlerinin insanlarla ilgili yönlerini daha iyi anlayabilmeleri için bazı analitiklerden yararlanmaları gerekiyor. GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ İNSAN KAYNAKLARI 87

88 DİJİTAL PAZARLAMA PASTASI BİR YILDA YÜZDE 13 ARTACAK Statista verilerine göre, dünya çapındaki dijital reklam harcamaları 2020 sonunda 384 milyar dolara ulaşacak. Araştırmaya göre, 2021 de pazar hacminin 435 milyar dolara çıkması öngörülüyor. Şirketler, Covid-19 un olumsuz etkilerini azaltmak için dijital pazarlamaya ağırlık verme eğiliminde. Koronavirüs günlerinde oluşan sosyal hareketsizlik ekonomideki canlılığın önünü kesiyor. McKinsey in paylaştığı verilere göre, küresel ekonomik büyüme oranı salgın nedeniyle 2020 nin başında öngörülen yüzde 2,5 yerine yüzde 1,8 e kadar düşecek. Türkiye de başta KOBİ ler olmak üzere iş dünyası, Covid-19 un olumsuz etkilerini azaltmak için dijital pazarlamaya ağırlık verme eğiliminde. KOBİ LERİN YÜZDE 56 SI ÜRÜN SATIŞI İÇİN ONLINE Facebook un Future of Business raporuna göre, Türkiye deki KOBİ lerin yüzde 71 i yeni ürün veya hizmetlerini tanıtmak için dijital platformları kullanıyor. Online araçları, müşteriler ve tedarikçilerle iletişim kurma amacıyla kullananların oranı yüzde 63. İnterneti ürün veya hizmet satışı için kullanan KOBİ lerin oranı yüzde 56 iken, bilgi edinmek amacıyla kullananlarınki ise yüzde MİLYON VATANDAŞ İNTERNETE BAĞLI Şirketlerin koronavirüs belirsizliğinde dijital pazarlamaya yoğunlaştıklarını belirten Google SMB Premier Partnerı EG Bilişim Teknolojileri CEO su Gökhan Bülbül, Küresel Dijital Raporu na göre, Türkiye de 59 milyon internet kullanıcısı var. Kullanıcıların yüzde 84 ü her gün internete giriyor. Toplam nüfusumuzun yüzde 63 ü sosyal medya platformlarını kullanıyor. Doğru hedef kitle analizi, pazarlama stratejisi ve uygulamayla hedeflenen satış oranına ulaşmak ve marka değerini artırmak mümkün. sözleriyle dijital pazarlamanın marka bilinirliğini ve satışları artırdığına dikkat çekti./ marketingtürkiye 88 HABER GM TURİZM & YÖNETİM DERGİSİ

89

90 MSGM JW Anderson Prada Bu sezonun en heyecan verici trendi hepimiz için büyük bir sürpriz! Stil, desen ve dokuları karıştırmakta bir sorun görmeyen tasarımcılar, kişisel stillerini, podyumdaki moda anlayışlarıyla çatıştırarak; alakasız parçaların aynı görünümde buluşunca ortaya neler çıktığını gösterdi. Chloe Christian Dior Fendi Son birkaç sezonun maskülen görünümlerinin başrol oyuncusu takım elbiseler, daha burjuvazi bir yol çizerek eteklerle koalisyon kuruyor. Christian Dior'un 70'ler havası estiren takımından Fendi'nin deri etek-ceket ikilisine, ciddiyet ve zarafeti aynı anda vaadeden ikili Sonbahar/Kış sezonunda trend çanlarını çaldırıyor. Off White Erdem Bottega Veneta Zincirler, inciler, kristaller ve kolyeler Sonbahar/Kış sezonunda aksesuarlar kıyafetlerin önüne geçmek için atakta. Hazır giyim parçalarından ayrı olarak anılmak istemeyen tasarımlar, kıyafetlerden rol çalma peşinde. Kenzo Anna Sui Alexander McQueen Geçtiğimiz yıllarda trend çanını çok kez çaldıran vahşi hayvan desenleri, yerini hayvanların kendi siluetlerinin baskılarına bıraktı. Kenzo'nun ikonik kaplanı, Alexander McQueen'in kedi baskılı takım elbisesi ve Anna Sui'nin kelebek istilasına uğrayan tasırımları, gelecek sezon modanın hayvan baskılarıyla arasının daha da iyiye gittiğine işaret etti SONBAHAR / KIŞ TRENDLERİ

91 ÖNEMSİYORUZ

92