Bilge Kağan Abidesi nde Niteleme Sıfatları
|
|
- Mehmet Turk
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Uluslararası Sosyal ve Ekonomik Bilimler Dergisi International Journal of Social and Economic Sciences 1 (1): 47-57, 2011 ISSN: , E-ISSN: , Bilge Kağan Abidesi nde Niteleme Sıfatları Emine TEMEL * Yeditepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü, İstanbul *Sorumlu Yazar emine-1@hotmail.com Özet Türk yazı dilinin ilk evresi olarak kabul edilen Eski Türkçe dönemi VIII. yüzyıl ile XI. yüzyıl arasını kapsayan ve Runik harfli Köktürkçe ile Uygur harfli metinleri bünyesinde barındıran ana evredir. Türkçe nin ilk yazılı kaynakları olarak bilinen Orhun abideleri, VIII. yüzyılda dahi Türkçe nin ne kadar sağlam bir dilsel zemine sahip olduğunu gözler önüne seren belgelerdir. Bu çalışmada Orhun abidelerinden Bilge Kağan metninde yer alan niteleme sıfatlarının tasnifi üzerine bir sunum yapılacaktır. Niteleme sıfatlarının tespitinde Muharrem Ergin in Boğaziçi Yayınları ndan çıkan Orhun Abideleri adlı eseri kaynak olarak kullanılmıştır. Yapılarına ve işlevlerine göre sınıflandırılan niteleme sıfatlarının, yer aldığı cümleler içinde verilmesine özen gösterilmiştir. Dil üzerine çalışan araştırmacılar, bir dili güçlü gösteren en önemli unsurun o dilin söz varlığı ve söz varlığındaki birimler olduğunu savunurlar. Bundan hareketle söz varlığını incelediğimiz Orhun Abideleri nde karşımıza çıkan sıfatların Eski Türkçe den itibaren yadsınamayacak derecede önemli bir yere sahip olduğunu görürüz. Bu yazıda Türkçe nin edebî bir üsluba sahip olmasında sıfatların ne derece etkili olduğu gösterilecek ve bununla bağlantılı olarak niteleme sıfatlarının analizi yapılacaktır. Anahtar Sözcükler: Orhun Abideleri, Söz varlığı, Niteleme Sıfatları, Yapılarına göre Sıfatlar, İşlevlerine göre Sıfatlar Abstract The Old Turkish period which is accepted as the first phase of Turkish Literary Language is the main phase containing between 8th and 11th centuries and incorporating Köktürkçe with the Runic Script and texts with Uyghur letter. Orkhon inscriptions, known as the first written source in Turkish, are the documents revealing that Turkish has such a lasting linguistic base even in the 8th century. In this study, it is going to be made a presentation on classification of the qualificative adjectives taking place in Bilge Qaghan text that is one of the Orkhon Inscriptions. The work of Muharrem Ergin, called Orkhon Inscriptions, is used as a source in determination of the qualificative adjectives. It is given a particular importance on stating in the original sentences of the qualificative adjectives which are classified according to their structures and functions. The researchers studying on language asserts that the most important factor that regards language as strong is vocabulary and units in the vocabulary.from this point of view we consider adjectives that we face with while studying the vocabulary of Orkhon Inscriptions have an important place that cannot be denied since Old Turkish. In this article, it is going to be indicated in having literary style of Turkish how efficient the adjectives are; in connection with this it is going to be done analysis of the qualificative adjectives. Key Words: Orkhon Inscriptions,Vocabulary, Qualificative Adjectives,Adjectives according to the Structures,Adjectives according to the Functions. GİRİŞ Türk dilinin yazı dili olarak ilk evresi, Köktürk devletinin batı kanadında teşekkül eden İstemi Yabgu nun 568 tarihinde Bizans devletine gönderdiği bir mektupla başlatılmaktadır ( Özönder 2002: ).VI. yüzyılın ikinci çeyreğinden XI. yüzyılın ilk çeyreğine kadar devam eden bu dönem Eski Türkçe olarak adlandırılmaktadır. Eski Türkçe dönemi de kendi içinde VI. yüzyılın ikinci çeyreği ile VIII. yüzyılın ilk çeyreği arası Runik harfli Köktürkçe, VIII. yüzyılın son çeyreği ile XI. yüzyılın ilk çeyreği arası Uygur harfli metinlerden oluşan ve İkinci Eski Türkçe dönemi olarak adlandırılan Uygurca şeklinde ayrılmaktadır. Türk yazı dilinin VIII. yüzyıla ait olan ve işlenmiş bir yazı (Ergin 2007: 13) dili bünyesinde varlık gösteren ilk metinleri Orhun Abideleridir. Köktürk yazılı metinlerin varlığından ilk defa XIII. yüzyılda Tarih-i Cihangüşâ yı yazan İlhanlı tarihçisi Alaeddin Ata Melik Cüveynî bahsetmiş olup bu metinlerin bilim dünyasına tanıtılışı İsveçli yüzbaşı Johann Philipp Strahlenberg ile Alman araştırıcısı Daniel Gottlieb Messerschmidt in çalışmalarıyla başlamış ve Strahlenberg in 1730 yılında neşretmiş olduğu Das Nord und Östliche Teil von Europa und Asia adlı eser ile mevcut bilgilerimiz yazı diline aktarılmıştır (Ercilasun 2007: ). Köktürk tarihine ve Türk dilinin tarihi gelişim çizgisine ışık tutan Orhun Abideleri II. Köktürk Kağanlığına ( )
2 48 ait olup Tonyukuk, Kül Tigin ve Bilge Kağan bengü taşlarından teşekkül etmektedir. Türk adının ilk defa bir siyasî birliğin adı olarak geçtiği bu yazıtlardan Bilge Kağan ile Kül Tigin abidesi 1889 yılında etnograf ve aynı zaman da gazeteci olan Nikolay M. Yadrintsev tarafından, Tonyukuk abidesi ise sekiz yıl sonra botanikçi Yelizaveta Klements tarafından keşfedilmiştir (Ercilasun 1985: 62-64). İki kağan (Bilge Kağan, Kül Tigin) ve bir vezirin (Tonyukuk) ağzından çeşitli Türk kavimlerinin savaşlarının anlatıldığı bu yazıtlar ulusa hitap niteliğindeki belgelerdir. Türk dili ve tarihinin aydınlanması bağlamında yazıtlardaki metinlerin çözümünü yapan Danimarkalı dilci V. Thomsen bu husustaki çalışmalarını yayımlamakta geç kalarak V.V. Radloff söz konusu yazıtları ilk defa neşreden araştırmacı statüsüne sahip olmuştur. Türkiye de ise Köktürk yazıtlarını Necip Asım Yazıksız tanıtmıştır. Söz konusu yazıtlardan Bilge Kağan metni makalemizin yapısına yön verecek şekilde içerdiği niteleme sıfatları bağlamında incelenmeye çalışılacaktır. Bu hususta yapılmış olan çalışmaya geçmeden önce söz varlığı kavramı üzerinde durmak yerinde olacaktır. Bir dilin söz varlığı, o dilin hangi dillerle etkileşimde bulunduğunu, tarihsel süreç içerisinde fonetik, morfolojik, semantik bağlamda ve sözdizimi bağlamında ne gibi değişimlerden geçtiğini gözler önüne seren ve kelimelerin haricinde aynı zamanda çeşitli kalıp ifadeleri, deyimleri, atasözleri de bünyesinde barındıran önemli bir yapıdır. Türkçe nin söz varlığı incelenecek olursa, bu dönemin yazılı kaynakları olan Orhun Abidelerine gitmek gerekecektir. Türkçe nin bu en eski ürünlerinin söz varlığında 900 sözcüğü barındırdığı ve bugünkü Türkiye Türkçesi nin söz varlığı ile kıyaslandığında yaklaşık %90 lık bir örtüşme içinde olduğu görülmektedir. 32 boydan meydana gelmiş bir konfederasyon olan Köktürk devletinin resmî yazı dili Köktürkçe ile bugünkü Türkiye Türkçesi nin dayandığı edebi dilin Oğuzca olması bu örtüşmenin haklı nedenini göstermektedir. Bir toplumun maddî ve manevî kültürünü, kavramlar dünyasını ve dünya görüşünü yansıtan söz varlığının muhteviyatı dilden dile değişiklik göstermektedir. Söz gelimi İngilizce de akrabalık adları birkaç kelime ile ifade edilirken Türkçe de her bir akrabalık adı için ayrı ayrı kelimeler kullanılmıştır. Türkçe nin söz varlığında dil-dünya görüşünün bir sonucu olarak sıfatların oldukça geniş bir yer kapladığı görülmektedir. Anlatımı güçlü kılan birçok anlam olayının, söz sanatının yansıtıcısı niteliğindeki sıfatları Zeynep Korkmaz, kökenlerine, yapılarına ve işlevlerine göre üç başlık altında sınıflandırmış; işlevlerine göre sıfatları da niteleme ve belirtme sıfatları olmak üzere iki alt başlığa ayırmıştır (Korkmaz 2009: ). Muharrem Ergin ise sıfatları iki başlık altında ve vasıf ve belirtme isimleri şeklinde ele almıştır (Ergin 2007: 244). Ergin e göre sıfatlar nesnelerin kendilerinin adları değil vasıflarının ve belirtilerinin adlarıdır. Eğer nesne birçok vasfı olan bir varlık değil de yalnız vasıftan ibaretse bu koşulda sıfat nesnenin ismi olur. Meselâ kırmızı, bayrağın vasfının bir adıdır. Öte yandan tek başına kullanıldığı zaman bir rengin ismi olur. Aslında bu durumun sıfatların yanı sıra diğer sözcük türlerini de kapsadığı söylenebilir. Zira edat, zamir ve zarfların da tek başına isim olarak ele alınmalarına rağmen birtakım sözcüklerle birlikte kullanıldıkları zaman işlevleri değişir ve edat, zamir, zarf başlıkları altında incelenmesi uygun görülür. Söz konusu makalenin bu hususlar göz önünde bulundurularak oluşturulduğunu söyleyebiliriz. Orhun yazıtlarının Bilge Kağan metninde yer alan niteleme sıfatlarını belirlemek için Muharrem Ergin in Orhun Abideleri adlı eserinde yer alan Bilge Kağan abidesinin öncelikle doğu, güney-doğu ve güney yüzündeki metinleri incelenmiş akabinde kuzey, batı ve güney-batı yüzündeki metinleri ele alınmış ve 92 tanesi abidenin doğu yüzünde, 35 tanesi kuzey yüzünde, 1 tanesi güney-doğu yüzünde ve 15 tanesi güney yüzünde olmak üzere toplam 143 niteleme sıfatı tespit edilmiştir. Bu sıfatlardan beglük, işilik, ıġar, ķazganmış, yımşaķ, süçig, anyıġ, ķara, adınçıġ, yaratmış, bilge, Bökli, besgü, ögüm, urı, ķız ikişer defa, temir, igidmiş, kök, alp, inim üçer defa, tört bulusdakı, uluġ dörder defa, eçüm beşer defa, edgü, ıduķ altışar defa ve ķasım on ikişer defa olmak suretiyle farklı kelime veya kelime grupları ile birlikte kullanılmıştır. Bu da Bilge Kağan metninde farklı semantik ve dilbilgisel düzlemde ayrı ayrı 76 tane niteleme sıfatının yer aldığını göstermektedir. Anlatıma canlılık katan ve kullanıldığı dilin üslûbunu güçlendiren sıfatlardan inceleme alanımıza giren niteleme sıfatlarını gramatikal ve semantik bağlamda analiz etme yolunu tercih ettik. Gramatikal bağlamda yapılarına göre ve semantik bağlamda işlevlerine göre analiz ettiğimiz niteleme sıfatlarının kullanıldığı cümleler ve bu cümlelerin Türkiye Türkçesi aktarımları 1 içinde verilmesini uygun gördük. Niteleme Sıfatları Bir dil, söz varlığında yer alan sıfatların kapladığı alan ölçüsünde zengin bir kelime hazinesine ve edebi bir üsluba sahiptir. Araştırmamız Bilge Kağan metninde tespit ettiğimiz sıfatları içerecektir. 1.Yapılarına Göre Niteleme Sıfatları a. Basit Sıfatlar Bugün dilimizde pek çok sözcüğün kökenini, ya o köken unutulduğu için ya da o sözcüğün zamanla değişim geçirmesi dolayısıyla ilk bakışta rahatlıkla anlayamayız. Hâlbuki çoğu zaman bir sözcüğün hiç beklenmedik bir anda yerli ya da yabancı sözcükten türetilmiş ve büyük değişiklikler geçirmiş olduğu ile karşılaşılır (Aksan 2006: 17). Bu bilgiler ışığı altında hiçbir yapım eki almamış kök hâlindeki sözcükleri esas alarak Bilge Kağan metnindeki mevcut basit sıfatları gün yüzüne çıkarmaya çalıştık. Tesri teg Tesri yaratmış Türk Bilge Ķaġan sabım: (BG, D, 32/1) (Ergin 2008: 32). Tanrı gibi [gökte yaratılmış] 2 Türk Bilge Kağanı, sözüm: Ķasım Türk Bilge [Ķaġan ] ti Sir Tokuz Oġuz İki Ediz kerekülüg begleri bodunı 3 Tü]rk tes[ri ] üze ķaġan olurtum. (BG, D,32/1-2) Babam Türk Bilge Kağanı Sir, 1. Sıfatların yer aldığı cümlelerin Türkiye Türkçesi aktarımlarında Muharrem Ergin in yaptığı çalışmaya sadık kalınmıştır. 2. Bilge Kağan metninin Türkiye Türkçesi aktarımlarında geçecek olan bu [ ] işaret söz konusu aktarımlarda kendi yapmış olduğum müdahaleleri göstermektedir. 3. bodun kelimesi Muharrem Ergin in Orhun Abideleri nde budun şeklinde geçmektedir fakat biz bu kelimeyi Şinasi Tekin in de İştikakçının Köşesi Türk Dilinde Kelimelerin ve Eklerin Üzerine Denemeler inde (s ) ileri sürdüğü üzere boy anlamına tekabül eden bod sözcüğünün aldığı Moğolca çokluk eki n ile bodun sözcüğünde vücut bulması dolayısıyla bu şekilde ifade etmenin yerinde olacağını düşündük.
3 Dokuz Oğuz, İki Ediz çadırlı beyleri, milleti Türk tanrısı[? ] üzerinde kağan [olarak] oturdum. Bödke özüm olurup bunça aġır törüg tört bulusdaķı [ ] dim. (BG, D, 32/2) Bu zamanda tahta çıkıp bunca ağır töreyi dört taraftaki.dim. Üze kök tesri as[ra yaġız yir ķılınduķda ikin ara kişi oġlı ķılınmış]. (BG, D, 32/2) Üstte mavi gök, altta [kara] yer [yaratıldığında] ikisi arasında insanoğlu [yaratılmış]. Bilge ķaġan ermiş, alp ķaġan ermiş. (BG, D, 32/4) Bilgili kağan imiş, cesur kağan imiş. Yoġçı sıġıtçı ösre kün toġsıķdaķı Bökli çöl[l]üg il 4 Tabġaç Tüpüt Apar Purum Ķırķız Üç Ķurıķan Otuz Tatar Ķıtany Tatabı bunça bodun kelipen sıġtamış, yoġlamış. (BG, D, 34/5) Yasçı, ağlayıcı, doğuda gün doğusundan Bökli Çöllü halk, Tibet, Avar, Bizans, Kırgız, Üç Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı, bunca millet gelip ağlamış, yas tutmuş. Biligsiz ķaġan olurmış erinç, yablaķ ķaġan olurmış erinç. (BK, D, 34/6) Bilgisiz kağan oturmuş, kötü kağan oturmuş [şüphesiz]. Tabġaç bodunķa beglik urı oġlın ķul ķıltı, işilik ķız oġlın küs ķıldı. (BK, D, 34/7) Çin milletine beylik erkek evladını kul kıldı, hanımlık kız evladını cariye kıldı. İlgerü kün toġsıķ[ķ]a Bökli ķaġanķa tegi süleyü birmiş. (BK, D, 34/8) Doğuda gün doğusunda Bökli kağana kadar ordu sevk edivermiş. Ķurıġaru Temir Ķapıġķa süleyü birmiş. (BK, D, 34/8) Batıda Demir Kapıya ordu sevk edivermiş. Eçim ķaġan birle ilgerü Yaşıl ögüz Şantus yazıķa tegi süledimiz. (BK, D, 38/15) Amcam kağan ile doğuda Yeşil Nehire, Şantung ovasına kadar ordu sevk ettik. Ķurıġaru Temir Ķapıġķa tegi süledimiz. (BK, D, 38/15) Batıda Demir Kapıya kadar ordu sevk ettik. Küregüngün üçün igidmiş ķaġanısa ermiş [barmış edgü] ilise kentü yasıldıġ, yablaġ kigürtüg. (BK, D, 40/19) Disiplinsizliğinden dolayı, [seni] beslemiş olan kağanına, hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, [iline] düşman [fitne] soktun. [İşilig ķız oġlusın] küs ķıldıġ. (BK, D, 40/20) Hanımlık kız evladını cariye kıldın. Beglik urı oġlısın ķul ķıldıġ. (BK, D, 40/20) Beylik erkek evladını kul kıldın. Yalıs bodunuġ tonluġ ķıldım. (BK, D, 42/23) Çıplak milleti elbiseli kıldım. Çıġany bod[unuġ] bay ķı[ldım]. (BK, D, 42/23) Fakir milleti zengin kıldım. Iġar illigde ı[ġar] ķaġanlıķda yig ķıldım. (BK, D, 42/24) Değerli illiden, değerli kağanlıdan daha iyi kıldım. Yalabaçı edgü sabı ötügi kelmez tiyin yayın süledim. 4. Talat Tekin (2008: 82) Orhon Yazıtları nda Bökli çöl(l)üg il ibaresinin aktarımı hususundaki mevcut düşünceleri gözler önüne sermiştir. Radloff tarafından Bökli çöllüg äl şeklinde okunup die Stämme der Bökli Steppe Bökli bozkırı kabileleri olarak aktarılan bu ibareyi Thomsen başlangıçta bökli çölig il şeklinde okumuş les puissants peuples du désert güçlü çöl halkı olarak aktardıktan sonra buradaki Bökli (Bükli) kelimesinin yer adı olması gerektiğini düşünerek aktarımını Bökli halkı olarak değiştirmeyi uygun görmüştür. Radloff un ve Thomsen in yapmış olduğu aktarımlarda isim tamlaması şeklinde karşımıza çıkan Bökli çöl(l)üg il ibaresinde söz konusu çalışmamızda il ismini niteleyen Bökli ve çöl(l)üg kelimeleri ayrı ayrı sıfat olarak değerlendirilmiştir. Zira ifade orijinal şekliyle incelendiğinde hâlihazırda sıfat tamlaması olarak dikkati çekmektedir. 49 (BK, D, 50/39) Elçisi, iyi sözü, niyazı gelmiyor diye yazın ordu sevk ettim. Kiçig atlıġ [ ]. (BK, D, 50/41) Küçük adlı Alp erin ölürüp [bal]bal ķılu birtim. (BK, G, 52/7) Kahraman erini öldürüp balbal kılıverdim. Edgü özlük atın ķara kişin kök teyesin sansız kelürüp ķop ķotı. (BK, G, 54/12) İyi binek atını, kara samurunu, mavi sincabını sayısız getirip hep bıraktı. Tesri teg Tesri yaratmış Türk Bilge [Ķaġan s]abım: Ķasım Türk Bilge Ķaġan olurtuķında Türk amtı begler kisre Tarduş begler Kül Çor başlayu ulayu şadpıt begler Apa Tarķa[n] başlayu ulayu şad[pıt] begler bu [ ] Taman Tarķan Tonyuķuķ Boyla Baġa Tarķan ulayu buyruķ [ ] iç buyruķ Sebig Kül İrkin başlayu ulayu buyruķ bunça amtı begler ķasım ķaġanķa ertisü ertisü ti umuġ i[tdi?... (BK, G, 54/13-15) Tanrı gibi [gökte yaratılmış] Türk Bilge Kağanı, sözüm: Babam Türk Bilge Kağanı oturduğunda şimdiki Türk beyleri, sonra Tarduş beyleri; Kül Çor başta olarak, arkasından şadpıt beyleri; önde Tölis beyleri; Apa Tarkan başta olarak, arkasından şadpıt beyleri; bu Taman Tarkan, Tonyukuk Boyla Baga Tarkan ve buyruk iç buyruk Sebig Kül İrkin başta olarak, arkasından buyruk; bunca şimdiki beyler, babam kağana fevkalade fevkalade çok iltica etti [ ķasım] ķaġan [ ] ça aġar taşıġ yoġun ıġ Türk begler bodun i[ ]irti. (BK, G, 54/15) Babam kağan ağır taşı, kalın ağacı Türk beyleri, milleti Tesri teg tesride bolmış Türk Bilge Ķaġan bödke olurtum. (BK, K, 56/1) Tanrı gibi gökte olmuş [gökten gelmiş] Türk Bilge Kağanı, bu [devirde] oturdum. Ulayu ini yigünüm oġlanım biriki oġuşum [bodunum biriye şadpıt begler yırıya tarķat buyruķ begler Otuz Tatar, Toķuz Oġuz begleri bodunı bu sabımın edgüti eşid, ķatıġdı tısla: (BK, K, 56/1) Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar, Dokuz Oğuz beyleri milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Ķurıġaru yinçü ögüz keçe Temir Ķapıġķa tegi süledim. (BK, K, 56/3) Batıda İnci nehrini geçerek Demir Kapıya kadar ordu sevk ettim. Süçig sabın yımşaķ aġın arıp ıraķ [bodunuġ ança] yaġutır ermiş. (BK, K, 56/4) Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. [Yaġuru] ķond[uķda] kisre anyıġ biligin anda ö[yür ermi]ş. (BK, K, 56/4) Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. Edgü bil[ge] kişig edgü alp kişig yo[rıtmaz] ermiş. (BK, K, 56/4) İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Anda anyıġ kişi ança boş[ġurur] ermiş: (BK, K, 58/5) Or[a]da kötü kişi şöyle öğretiyormuş: Iraķ erser yablaķ aġı birür, yaġuķ erser edgü aġı birür tip ança boşġurur ermiş. (BK, K, 58/5) Uzak ise kötü mal verir, yakın ise iyi mal verir deyip öyle öğretiyormuş. Çıġany bodunuġ bay ķıldım. (BK, K, 58/7) Fakir milleti zengin kıldım. Nes n[es sab[ım erse]r besgü taşķa urtum. (BK, K, 58/8) Her ne sözüm varsa ebedi taşa vurdum. Üze tesri asra yir yarlıķaduķ üç[ün ] közün körmedük ķulķaķın eşidmedük bodunumun ilgerü kün to[ġsıķısa?] birigerü [ ] ka ķurıġaru [ sarıġ altunı]n ürüs kümüşin ķırġaġlıġ ķutayın kinlig işg[itis]in özlük atın adġırın ķara
4 50 k[işin] kök teyesin Türküme bodunuma ķazġanu birtim, iti birtim. (BK, K, 60/10-12) Üstte Tanrı, altta yer bahşettiği için gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen milletimi doğuda gün doğusuna, güneyde batıda Sarı altınını, beyaz gümüşünü, kenarlı ipeğini, ipekli kumaşını, binek atını, aygırını, kara samurunu, mavi sincabını Türküme, milletime kazanıverdim, tanzim ediverdim Besgü taş [toķıtdım ] toķıtdım, bitid[d] im. (BK, K, 62/15) Ebedi taş yontturdum yontturdum, yazdırdım. [ ] ol taş barķın [ ] (BK, K, 62/15) O taş türbesini Morfolojik olarak analiz etmeye çalıştığımız sıfatların basit yapıda olanları toplam 52 tane olmasına rağmen bu sıfatlardan ayrı anlamlara tekabül eden ve birbirini tekrar etmeyecek şekilde kullanılmış olan sadece 28 tane basit sıfat mevcuttur. b. Türemiş Sıfatlar İsim kök ve gövdelerine türetme ekleri getirilmesi suretiyle kurulan ve yeni kavramlara işaret eden türemiş kelimeler (köken) (Banguoğlu 2007: 149) birlikte kullanıldığı kelime veya kelime gruplarına göre farklı işlevler kazanırlar. Bilge Kağan metninde sıfat görevinde kullanılmış olan türemiş kelimeleri şu başlıklar altında sıralamak mümkündür: 1. İsiṁden Sifat Türeten Ekler Yoluyla Oluşanlar -lıġ/-lig/-luġ/-lüg: Ķasım Türk Bilge [Ķaġan ] ti Sir Toķuz Oġuz İki Ediz kerekülüg begleri bodunı Tü]rk tes[ri ] üze ķaġan olurtum. (BK, D,32/1-2) Babam Türk Bilge Kağanı Sir, Dokuz Oğuz, İki Ediz çadırlı beyleri, milleti Türk tanrısı üzerinde kağan [olarak] oturdum. Yoġçı sıġıtçı ösre kün toġsıķdaķı Bökli çöl[l]üg il Tabġaç Tüpüt Apar Purum Ķırķız Üç Ķurıķan Otuz Tatar Ķıtany Tatabı bunça bodun kelipen sıġtamış, yoġlamış. (BK, D, 34/5) Yasçı, ağlayıcı, doğuda gün doğusundan Bökli Çöllü halk, Tibet, Avar, Bizans, Kırgız, Üç Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı, bunca millet gelip ağlamış, yas tutmuş. Antaġ külüg ķaġan ermiş. (BK, D, 34/5) Öyle ünlü kağan imiş. Tabġaç bodunķa beglik urı oġlın ķul ķıltı, işilik ķız oġlın küs ķıldı. (BK, D, 34/7) Çin milletine beylik erkek evladını kul kıldı, hanımlık kız evladını cariye kıldı. İllig bodun [ertim, ilim amtı ķanı, kimke ilig ķazġanur men tir ermiş]. (BK, D, 34/8) İlli millet idim, ilim şimdi hani, kime ili kazanıyorum der imiş. Ķaġanlıġ bodun ertim, ķaġanım ķanı. (BK, D, 36/9) Kağanlı millet idim, kağanım hani. [İşilig ķız oġlusın] küs ķıldıġ. (BK, D, 40/20) Hanımlık kız evladını cariye kıldın. Beglik urı oġlısın ķul ķıldıġ. (BK, D, 40/20) Beylik erkek evladını kul kıldın. Aġuda iki uluġ süsüş süsüşdüm. (BK, D, 48/34) Aguda iki büyük savaş yaptım. Ödsig ötülüg küç igidmiş al[p ķaġanısa ya]sıldı. (BK, D, 48/34-35) Seçkin, muhterem, güç beslemiş olan kahraman[,] İki ilteberlig bodun [..] (BK, D, 50/38) İki valili millet Uluġ oġlum aġrıp yoķ bolça Ķuġ Sengünüg balbal tike birtim. (BK, G, 54/9) Büyük oğlum hastalanıp yok olunca Ku yu, generali balbal olarak dikiverdim. Tür[ giş ķaġan] ķızın ertisü uluġ törün oġlıma alı birtim. [ ertisü u]luġ [törün alı] birtim, ya [ ]t ertü [rtü]m. (BK, K, 60/9-10) Türgiş kağanının kızını fevkalade büyük törenle oğluma alı verdim fevkalade büyük törenle alı verdim yaptırdım Üze tesri asra yir yarlıķaduķ üç[ün ] közün körmedük ķulķaķın eşidmedük bodunumun ilgerü kün to[ġsıķısa?] birigerü [ ] ķa ķurıġaru [ sarıġ altunı]n ürüs kümüşin ķırġaġlıġ ķutayın kinlig işg[itis]in özlük atın adġırın ķara k[işin] kök teyesin Türküme bodunuma ķazġanu birtim, iti birtim. (BK, K, 60/10-12) Üstte Tanrı, altta yer bahşettiği için gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen milletimi doğuda gün doğusuna, güneyde batıda Sarı altınını, beyaz gümüşünü, kenarlı ipeğini, ipekli kumaşını, binek atını, aygırını, kara samurunu, mavi sincabını Türküme, milletime kazanıverdim, tanzim ediverdim -lıġ/-lig/-luġ/-lüg ekleri yoluyla kurulmuş olan toplam 17 tane türemiş sıfat mevcut olup bunların 3 tanesi farklı kelimelerle birlikte kullanılarak tekrar etmiştir. -sız/-siz/-suz/-süz: İkin ara idi oķsuz Kök Türk iti ança olurur ermiş. (BK, D, 32/4) İkisi arasında pek teşkilatsız Kök Türkü düzene sokarak öylece oturuyormuş. Biligsiz ķaġan olurmış erinç, yablaķ ķaġan olurmış erinç. (BK, D, 34/6) Bilgisiz kağan oturmuş, kötü kağan oturmuş [şüphesiz]. İçre aşsız taşra tonsuz yabız yablaķ bodunda [üze olurtum]. (BK, D, 42/21) İçte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan millet üzerine oturdum. -sız/-siz/-suz/-süz ekleri aracılığıyla türetilmiş olan toplam 4 sıfata rastlamaktayız. -çı/-çi/-çu/-çü: Çoraķķa tegip yulıġçı [eri]g k[ ]s Keçinke tegi [ ] (BK, GD, 52/1) Çorağa ulaşıp yağmacı askeri Keçine kadar -çı/-çi/-çu/-çü eki ile türetilmiş 1 tane sıfat tespit edilmiştir. -sıġ/-sig/-çıġ/-çig: Nes yılsıġ bodunda üze olurmadım. (BK, D, 42/21) Varlıklı, zengin millet üzerine oturmadım. Ödsig ötülüg küç igidmiş al[p ķaġanısa ya]sıldı. (BK, D, 48/34-35) Seçkin, muhterem, güç beslemiş olan kahraman[,] Asar adınçıġ barķ yaratıd[d]ım. İçin taşın adınçıġ bediz [urturtum. (BK, K, 62/14) Ona bambaşka türbe yaptırdım. İçine dışına bambaşka resim vurdurdum. -sıġ/-sig/-çıġ/-çig ekleri ile türetilmiş toplam 4 sıfat olup bunlardan bir tanesi farklı kelimelerle kullanılarak kendini tekrarlamıştır. 2.Fiilden Sıfat Türeten Ekler Yoluyla Oluşanlar 2.1.Fiilden Geçici Sıfat Türeten Ekler (Sıfat-Fiil Eki) Yoluyla Oluşanlar -mış/-miş/-muş/-müş: Olurtuķuma ölteçiçe saķınıġma Türk begler bodun ögirip sebinip tostamış közi yügerü körti.(bk, D, 32/2) Oturduğumda ölecek gibi düşünen Türk beyleri, milleti memnun olup sevinip, yere dikilmiş gözü yukarı baktı. Yiti yüz er bolup [ilseremiş ķaġansıramış bodunuġ küsedmiş ķuladmış bodu]nuġ Tü[rk tö]rüsin [ıçġınmış] bodunuġ eçüm apam törüsinçe yaratmış boşġurmış. (BK,
5 D, 36/11-12) Yedi yüz er olup ilsizleşmiş, kağansızlaşmış milleti, cariye olmuş, kul olmuş milleti, Türk töresini bırakmış milleti, ecdadımın töresince yaratmış, yetiştirmiş. Ança ķazġanmış ança itmiş ilim[iz törümiz erti. (BK, D, 40/18) Öyle kazanılmış, öyle düzene sokulmuş ilimiz, töremiz vardı. Küregüngün üçün igidmiş ķaġanısa ermiş [barmış edgü] ilinge kentü yasıldıġ, yablaķ kigürtüg. (BK, D, 40/19) Disiplinsizliğinden dolayı, [seni] beslemiş olan kağanına, hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, [iline] düşman [fitne] soktun. Ödsig ötülüg küç igidmiş al[p ķaġanısa ya]sıldı. (BK, D, 48/34-35) Seçkin, muhterem, güç beslemiş olan kahraman[,] Bu başlık altında sıraladığımız sıfatlar toplam 9 tane olup bir tanesi farklı kelimelerle kullanılarak kendini tekrarlamıştır. dıķ/-dik/-duķ/-dük: Begleri bodunı tüzsüz üçün Tabġaç bodun tebligin kürlügin [üçün armaķçıs]ın üçün inili [eçili kingşürtükin üçün begli bodunluġ] yosşurtuķın üçün Türk bodun illedük ilin ıçġınu ıdmış ķaġanladuķ kaġanın yitürü ıdmış. (BK, D, 34/6-7) Beyleri, milleti [düzgün olmadığı] için, aldatıcı olduğu için, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için, bey ve milleti karşılıklı çekiştirttiği için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış, kağan yaptığı kağanını kaybedivermiş. Üze Türk tengrisi ıduķ yiri subı ança itmiş erinç. (BK, D,36/9-10) Yukarıda Türk Tanrısı, mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiş [şüphesiz]. Iduķ Ötüken yı]ş bodun bardıġ. (BK, D, 40/19) Mukaddes Ötüken ormanının milleti, gittik! Iduķ Başta süsüşdüm. (BK, D, 44/25) Iduk Başta savaştım. Yigirmi yaşıma Basmıl Iduķ [Ķu]t oġuşum bodun erti, arķış ıdmaz tiyin süledim. (BK, D, 44/25) Yirmi yaşımda, Basmıl Iduk Kut soyumdan olan kavim idi, kervan göndermiyor diye ordu sevk ettim. Tamaġ Iduķ Başta süsüşdümiz. (BK, D, 46/29) Tamag Iduk Başta savaştım. Üze Tesri ıduķ yir sub [eçim ķa]ġan ķut taplamadı erinç.(bk, D, 48/35) Üstte Tanrı, mukaddes yer, su, amcam kağanın devleti kabul etmedi olacak. -dıķ/-dik/-duķ/-dük eki ile toplam 8 sıfat türetilmişken birbirinden farklı sadece 3 tane sıfat gözlenmektedir. ġma/gme: Türk amtı bodun begler bödke körügme [begler gü yasıldaçı siz]. (BK, K, 58/8) Şimdiki Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mı yanılacaksınız? Bu başlık altında toplam 1 sıfat tespit ettik. taçı/-teçi: Anda kisre tesri yarlıķaduķ üçün kutum ülügüm bar üçün ölteçi bodunuġ [tirgür]ü igit[t]im. (BK, D, 42/23) Ondan sonra Tanrı buyurduğu için, devletim, kısmetim var olduğu için, ölecek milleti diriltip besledim. -taçı/-teçi eki ile türetilmiş olan sadece 1 sıfat tespit ettik. 2.2.Fiilden Kalıcı Sıfat Türeten Ekler Yoluyla Oluşanlar -ıġ/-ig: Süçig sabın yımşaķ aġın arıp ıraķ [bodunuġ ança] 51 yaġutur ermiş. (BK, K, 56/4) Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Süçig sabısa yımşak aġısısa arturup öküş Türk bodun öltüg.(bk, K, 58/5) Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün. Süçig sıfatı aynı kelime ile farklı cümleler içinde tekrarlanarak kullanılmıştır Diğer sıfatlar: Bilge ķaġan ermiş, alp ķaġan ermiş. (BK, D, 32/4) Bilgili kağan imiş, cesur kağan imiş. Edgü bil[ge] kişig edgü alp kişig yo[rıtmaz] ermiş. (BK, K, 56/4) İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bilge kelimesi metin içinde kişi adı olarak Bilge Kağan şeklinde yer aldığı gibi bir ismin önüne gelip ismi niteleme görevinde de kullanılabilir. Verdiğimiz örneklerde bilge sözcüğünün ayrı ayrı iki farklı ismi niteleme görevinde kullanıldığını görmekteyiz. 3.Kelime Gruplarından Oluşan Sıfatlar 3.1.Sıfat-Fiil Grubu Biçiminde Oluşanlar -ġma/-gme: Olurtuķuma ölteçiçe saķınıġma Türk begler bodun ögirip sebinip tostamış közi yügerü körti.(bk, D, 32/2) Oturduğumda ölecek gibi düşünen Türk beyleri, milleti memnun olup sevinip, yere dikilmiş gözü yukarı baktı. Türk bodun atı küsi yok bolmazun tiyin ķasım ķaġanıġ ögüm ķatunuġ kötürügme tesri il birig[me te]sri Türk bodun atı küsi yok bolmazun tiyin özümün ol tesri ķaġan olurt[dı erinç.(bk, D, 40-42/20-21) Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, babam kağanı, annem hatunu yükselten Tanrı, il veren Tanrı, Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, kendimi o Tanrı kağan oturttu tabii. Oza yanya keligme süsin aġıt[t]ım. (BK, D, 46/31) İlerleyip yayarak gelen ordusunu püskürttüm. -ġma/-gme sıfat-fiil ekinin oluşturduğu sıfat-fiil grubu yoluyla kurulmuş olan toplam 4 tane sıfat tespit edilmiştir. -mış/-miş/-muş/-müş: Tesri teg Tesri yaratmış Türk Bilge Ķaġan sabım: (BK, D, 32/1) Tanrı gibi [gökte yaratılmış] Türk Bilge Kağanı, sözüm: Yiti yüz er bolup [ilseremiş ķaġansıramış bodunuġ küsedmiş ķuladmış bodu]nuġ Tü[rk tö]rüsin [ıçġınmış] bodunuġ eçüm apam törüsinçe yaratmış boşġurmış. (BK, D, 36/11-12) Yedi yüz er olup ilsizleşmiş, kağansızlaşmış milleti, cariye olmuş, kul olmuş milleti, Türk töresini bırakmış milleti, ecdadımın töresince yaratmış, yetiştirmiş. Eç[ümiz apamız tutmış yir sub idi]siz ķalmazun [tiyin Az bodunuġ itip yaratıp (BK, D, 38/16) Ecdadımızın tutmuş olduğu yer, su sahipsiz kalmasın diye Az milletini tanzim ve tertip edip [Ķasımız] eçimiz ķazġanmış bodun atı küsi yoķ bo[lmaz]un tiyin, Türk bodun üçün tün udımadım.(bk, D, 42/21-22) Babamızın, amcamızın kazanmış olduğu milletin adı sanı yok olmasın diye Türk milleti için gece uyuyamadım, gündüz oturmadım. Men [özüm ķaġan olurtuķuma] yir sayu barmış bo[dun yadaġın yalısın?] ölü yitü yana kelti. (BK, D, 42/22-23) Ben kendim kağan [olarak] oturduğumdan her yere gitmiş olan millet yaya olarak, çıplak olarak, öle yite geri geldi.
6 52 Ödsig ötülüg küç igidmiş al[p ķaġanısa ya]sıldı. (BK, D, 48/34-35) Seçkin, muhterem, güç beslemiş olan kahraman[,] Tesri teg tesride bolmış Türk Bilge Ķaġan bödke olurtum. (BK, K, 56/1) Tanrı gibi gökte olmuş [gökten gelmiş] Türk Bilge Kağanı, bu [devirde] oturdum. Toplam 7 sıfat tespit edilmiştir. -maz/-mez Bi[lig] bilmez kişi ol sabıġ alıp yaġuru barıp öküş kişi öltüg.(bk, K, 58/5-6) Bilgi bilmez kişi o sözü alıp, yakına varıp, çok insan öldün! Bu başlık altında toplam 1 sıfat mevcuttur. -sıķ/-sik: İl [tutsıķ yir Ö]tük[en] yış ermiş. (BK, K, 56/3) İl tutacak yer Ötüken ormanı imiş. Bu başlık altında toplam 1 sıfat mevcuttur. -dıķ/-dik/-duķ/-dük: Üze tesri asra yir yarlıķaduķ üç[ün ] közün körmedük ķulķaķın eşidmedük bodunumun ilgerü kün to[ġsıķısa?] birigerü [ ] ķa ķurıġaru [ sarıġ altunu]n ürüs kümüşin ķırġaġlıġ ķutayın kinlig işg[itiş] özlük atın adġırın ķara k[işin] kök teyesin Türküme bodunuma ķazġanu birtim, iti birtim. (BK, K, 60/10-12) Üstte Tanrı, altta yer bahşettiği için gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen milletimi doğuda gün doğusuna, güneyde batıda Sarı altınını, beyaz gümüşünü, kenarlı ipeğini, ipekli kumaşını, binek atını, aygırını, kara samurunu, mavi sincabını Türküme, milletime kazanıverdim, tanzim ediverdim -dıķ,-dik,-duķ,-dük eki yoluyla türetilen 2 sıfat tespit ettik Ķı/-Ki Ekleri Yoluyla Kurulan Sıfat Tamlaması Biçiminde Oluşanlar Bödke özüm olurup bunça aġır törüg tört bulusdaķı [ ]dim. (BK, D, 32/1) Bu zamanda kendim oturup bunca ağır töreyi dört taraftaki.dim. Sü sülepen tört bulusdaķı bodunuġ [ķop almış, ķop baz ķılmış]. (BK, D, 32/3) Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tabi kılmış. Tört bulusdaķı bodunuġ ķop baz ķıldım, yaġısız ķıldım. (BK, D, 42/24) Dört taraftaki milleti hep tabi kıldım, düşmansız kıldım. [Ķasım] ķaġan eçim ķaġan olurtuķında tört bulusdaķı bodunuġ nençe itm[iş ]. (BK, K, 58-60/8-9) Babam kağan, amcam kağan oturduğunda dört taraftaki milleti nasıl düzene sokmuş Anda içreki ne kişi tin [ ] i yok [bolda]çı er [ti ]a oķıgalı kelti. (BK, D, 44/28) Onun içindeki ne kadar insan yok olacaktı çağırmak için geldi. Toplam 5 tane sıfatın tespit edildiği bu bölümde ayrı ayrı 2 farklı sıfatın kullanıldığına tanık olunmaktadır. 3.3.Tekrar Grubu Biçiminde Oluşanlar İçre aşsız taşra tonsuz yabız yablaķ bodunda [üze olurtum]. (BK, D, 42/21) İçte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan millet üzerine oturdum. Ķaġan olurup yok çıġany bodunuġ ķop ķubratdım. (BK, D, 58/7) Kağan oturup aç, fakir milleti hep toplattım. Türkçe bütün tarihsel dönemlerde anlatımı güçlü kılmak için ikileme kullanımına ağırlık vermiştir. Bir dilde yer alan ikilemelerin çokluğu o dilin ne kadar sanatlı bir üslûba sahip olduğunun en önemli göstergelerindendir. Henüz VIII. yüzyılda dahi ikileme kullanımlarına rastlamamız Türkçe nin daha o zamanlar ne kadar sanatlı bir dile sahip olduğunu kanıtlar niteliğindedir. Tespitlerimiz arasında tekrar grubu şeklinde kurulmuş toplam 2 sıfata rastlamaktayız. 4. İyeli k Eki Almiş İsiṁlerle Kurulan Sifat Ķasım Türk Bilge [Ķaġan ] ti Sir Toķuz Oġuz İki Ediz kerekülüg begleri bodunı Tü]rk tes[ri ] üze ķaġan olurtum. (BK, D,32/1-2) Babam [olan] 5 Türk Bilge Kağanı Sir, Dokuz Oğuz, İki Ediz çadırlı beyleri, milleti Türk tanrısı üzerinde kağan oturdum. Kişi oġlında üze eçüm apam Bumin Ķaġan İstemi Ķaġan olurmış. (BK, D, 32/2) İnsanoğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Türk bodun yoķ bolmazun tiyin kasım İltiriş ķaġanıġ ögüm İlbilge Ķatunuġ tesri töpüsinde tutup yügerü kötürti erinç. (BK, D, 36/10) Türk milleti yok olmasın diye [rek] millet olsun diye[rek] babam İlteriş Kağanı, annem İlbilge Hatunu [ (O) Tanrı] başlarından tutup [şüphesiz] yukarı kaldırmıştır. Tesri küç birtük üçün ķasım ķaġan süsi böri teg ermiş, yaġısı kony teg ermiş. (BK, D, 36/11) Tanrı kuvvet verdiği için, babam kağanın askeri kurt gibi imiş, düşmanı koyun gibi imiş. Ķasım ķaġan [ança ilig törüg ķazganıp uça barmış]. (BK, D, 38/13) Babam kağan öylece ili, töreyi kazanıp, [ölüp] gitmiş. Ķasım [ķaġanķa] baş[lay]u Baz Ķaġanıġ balbal [tikmiş. Ķasım] ķaġan uçduķda özüm sekiz yaşda ķaltım. (BK, D, 38/13-14) Babam kağan için [ilk olarak] Baz Kağanı balbal olarak dikmiş. Babam kağan [öldüğünde] kendim sekiz yaşında [idim.] O törüde üze eçim ķagan olurtı. (BK, D, 38/14) O töre üzerinde amcam kağan oturdu. Eçim ķaġan olurtuķ[d]a özüm tigin erk [ ] iy[.] tesri [yarlıķaduķ üçün] tört yigirmi yaşımķa Tarduş bodun üze şad olurtum. (BK, D, 38/14-15) Amcam kağan oturduğunda kendim prens Tanrı buyurduğu için on dört yaşımda Tarduş milleti üzerinde şad oturdum. Eçim ķaġan birle Yaşıl ögüz Şantus yazıķa tegi süledimiz. (BK, D, 38/15) Amcam kağan ile doğuda Yeşil Nehire, Şantung ovasına kadar ordu sevk ettik. Ol bilmedükügün üçün yablaķısın üçün eçim ķaġan uça bardı. (BK, D, 40/20) O bilmemenden dolayı, kötülüğün yüzünden amcam kağan uçup gitti. Türk bodun atı küsi yok bolmazun tiyin ķasım ķaġanıġ ögüm ķatunuġ kötürügme tesri il birig[me te]sri Türk bodun atı küsi yoķ bolmazun tiyin özümün ol tesri ķaġan olurt[dı erinç. (BG, D, 42/20-21) Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, babam kağanı, annem hatunu yükselten Tanrı, il veren Tanrı, Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, kendimi o Tanrı kağan oturttu tabiî. [İnim Kül Ti]gin iki şad inim Kül Tigin [birle] sözleşdimiz.(bk, D, 42/21) Küçük kardeşim Kül Tigin, iki şad, küçük kardeşim Kül Tigin ile konuştuk. İnim [Kül Tigin birle iki şad] birle ölü yitü ķazġandım. (BK, D, 42/22) Küçük kardeşim Kül Tigin ile iki şad ile öle 5. İyelik eki almış isimlerin sıfat görevinde kullanım şekillerini sıfat ile isim arasına yerleştirdiğimiz [olan] sıfat-fiili ile açıklamak mümkündür. Bunda sonraki örnek cümleler bu doğrultuda düşünülmelidir.
7 yite kazandım. Bunça ķazġanıp [ķasım ķaġan ı]t yıl onunç ay altı otuzķa uça bardı.(bk, G, 54/9) Bu kadar kazanıp babam kağan köpek yılı onuncu ay, yirmi altında uçup gitti. Ķasım Türk Bilge Ķaġan olurtuķında Türk amtı begler kisre Tarduş begler Kül Çor başlayu ulayu şadpıt begler Apa Tarķa[n] başlayu ulayu şad[pıt] begler bu [ ] Taman Tarķan Tonyukuk Boyla Baġa Tarķan ulayu buyruķ [ ] iç buyruķ Sebig Kül İrkin başlayu ulayu buyruk bunça amtı begler kangım kaganka ertingü ertingü ti umug i[tdi?... (BK, G, 54/13-15) Babam Türk Bilge Kağanı oturduğunda şimdiki Türk beyleri, sonra Tarduş beyleri; Kül Çor başta olarak, arkasından şadpıt beyleri; önde Tölis beyleri; Apa Tarkan başta olarak, arkasından şadpıt beyleri; bu Taman Tarkan, Tonyukuk Boyla Baga Tarkan ve buyruk iç buyruk Sebig Kül İrkin başta olarak, arkasından buyruk; bunca şimdiki beyler, babam kağana fevkalade fevkalade çok iltica etti ķasım] ķaġan [ ] ça aġar taşıġ yoġun ıg Türk begler bodun i [ ] irti.(bk, G,54/ 15) babam kağan ağır taşı, kalın ağacı Türk beyleri, milleti [Ķasım] ķaġan eçim ķaġan olurtuķında tört bulusdaķı bodunuġ nençe itm[iş ]. (BK, D, 60/9) Babam kağan, amcam kağan oturduğunda dört taraftaki milleti nasıl düzene sokmuş. Toplam 23 tane sıfat belirlenmiş olup bunların sadece 5 tanesi farklı anlamdaki kelimelere işaret etmektedir. Gramatikal bağlamda tespit ettiğimiz niteleme sıfatlarını şimdi semantik bağlamda işlevlerine göre niteleme sıfatları başlığı altında ortaya koymaya çalışacağız. 2. İşlevleriṅe Göre Niṫeleme Sifatlari 1. Renk Bildiren Sıfatlar Üze kök tesri as[ra yaġız yir ķılınduķda ikin ara kişi oġlı ķılınmış]. (BK, D, 32/2) Üstte mavi gök, altta [kara] yer [yaratıldığında] ikisi arasında insanoğlu [yaratılmış]. Edgü özlük atın ķara kişin kök teyesin sansız kelürüp ķop ķotı. (BK, G, 54/12) İyi binek atını, kara samurunu, mavi sincabını sayısız getirip hep bıraktı. Üze tesri asra yir yarlıķaduķ üç[ün ] közün körmedük ķulķaķın eşidmedük bodunumun ilgerü kün to[ġsıķısa?] birigerü [ ] ķa ķurıġaru [ sarıġ altunı] n ürüs kümüşin ķırġaġlıġ ķutayın kinlig işg[itis]in özlük atın adġırın ķara k[işin] kök teyesin Türküme bodunuma ķazġanu birtim, iti birtim. (BK, K, 60/10-12) Üstte Tanrı, altta yer bahşettiği için gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen milletimi doğuda gün doğusuna, güneyde batıda Sarı altınını, beyaz gümüşünü, kenarlı ipeğini, ipekli kumaşını, binek atını, aygırını, kara samurunu, mavi sincabını Türküme, milletime kazanıverdim, tanzim ediverdim. Edebiyat, sosyoloji ve sanatın inceleme alanına giren renk kavramı ülke, coğrafya, iklim, yaşam tarzı, ekonomi, siyaset, düşünce ve inanç boyutunda toplumdan topluma farklılık gösterir (Küçük 2010: 556). Anlatıma çeşitlilik ve yaratıcılık katan renk adları üslûbu güçlü kılan önemli unsurlardır. Renk kültürü bakımından geniş bir söz varlığına sahip olan Türkçe de renk kavramının tarihsel gelişim sürecine bağlı olarak zamanla değişime uğradığı gözlenmektedir. 53 Bilge Kağan metninde tespit ettiğimiz 7 farklı renk sıfatından Arapça da beyaz Türkçe de ak kelimesinde varlık bulan ürüs günümüz Türkiye Türkçesi nde kullanılmamaktadır. Öte yandan Eski Türkçe de mavi, gök rengi, yeşil anlamlarına denk gelen kök sözcüğü zamanla anlam daralmasına uğramış ve bugün mavi sözcüğünde yaşam alanı bulmuştur. Günümüzde ķara kelimesi de eş anlamlısı olan siyah kelimesi ile birlikte varlığını devam ettirmektedir. 2.2.Varlıkların İyi, Kötü, Güzel, Çirkin Gibi Soyut Niteliklerini Belirten Sıfatlar Bödke özüm olurup bunça aġır törüg tört bulusdaķı [ ] dim. (BK, D, 32/2) Bu zamanda kendim oturup bunca ağır töreyi dört taraftaki.dim. Bilge ķaġan ermiş, alp ķaġan ermiş. (BK, D, 32/4) Bilgili kağan imiş, cesur kağan imiş. Antaġ külüg ķaġan ermiş. (BK, D, 34/5) Öyle ünlü kağan imiş. Biligsiz ķaġan olurmış erinç, yablaķ ķaġan olurmış erinç. (BK, D, 34/6) Bilgisiz kağan oturmuş, kötü kağan oturmuş [şüphesiz]. Üze Türk tesrisi ıduķ yiri subı ança itmiş erinç. (BK, D,36/9-10) Yukarıda Türk Tanrısı, mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiş [şüphesiz]. Küregüsün üçün igidmiş ķaġanısa ermiş [barmış edgü] ilinge kentü yasıldıġ, yablaķ kigürtü. (BK, D, 40/19) Disiplinsizliğinden dolayı, [seni] beslemiş olan kağanına[,] hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, [iline] düşman [fitne] soktun. Iduķ Ötüken yı]ş bodun bardıġ. (BK, D, 40/19) Mukaddes Ötüken ormanının milleti, gittin! Nes yılsıġ bodunda üze olurmadım. (BK, D, 42/21) Varlıklı, zengin millet üzerinde oturmadım. İçre aşsız taşra tonsuz yabız yablaķ bodunda [üze olurtum]. (BK, D, 42/21) İçte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan millet üzerine oturdum. Yalıs bodunuġ tonluġ ķıldım. (BK, D, 42/23) Çıplak milleti elbiseli kıldım. Çıġany bod[unuġ] bay ķı[ldım]. (BK, D, 42/23) Fakir milleti zengin kıldım. Iġar illigde ı[ġar] ķaġanlıķda yig ķıldım. (BK, D, 42/24) Değerli illiden, değerli kağanlıdan daha iyi kıldım. Iduķ Başta süsüşdüm. (BK, D, 44/25) Iduk Başta savaştım. Yigirmi yaşıma Basmıl Iduķ [Ķu]t oġuşum bodun erti, arķış ıdmaz tiyin süledim. (BK, D, 44/25) Yirmi yaşımda, Basmıl Iduk Kut soyumdan olan kavim idi, kervan göndermiyor diye ordu sevk ettim. Anda içreki ne kişi tin [ ] i yoķ [bolda]çı er [ti ]a oķıġalı kelti. (BK, D, 44/28) Onun içindeki ne kadar insan yok olacaktı çağırmak için geldi. Tamaġ Iduķ Başta süsüşdümiz. (BK, D, 46/29) Tamag Iduk Başta savaştım. Aġuda iki uluġ süsüş süsüşdüm. (BK, D, 48/34) Aguda iki büyük savaş yaptım. Üze Tengri ıduķ yir sub [eçim ķa]ġan kut taplamadı erinç.(bk, D, 48/35) Üstte Tanrı, mukaddes yer, su, amcam kağanın devleti kabul etmedi olacak.
8 54 Ödsig ötülüg küç igidmiş al[p ķaġanısa ya]sıldı. (BG, D, 48/34-35) Seçkin, muhterem, güç beslemiş olan kahraman[,] Yalabaçı edgü sabı ötügi kelmez tiyin yayın süledim. (BK, D, 50/39) Elçisi, iyi sözü, niyazı gelmiyor diye yazın ordu sevk ettim. Kiçig atlıġ [ ]. (BK, D, 50/41) Küçük adlı Çorakka tegip yulıgçı [eri]g k[ ]s Keçinke tegi [ ] (BK, GD, 52/1) Çorağa ulaşıp yağmacı askeri Keçine kadar Alp erin ölürüp [bal]bal ķılu birtim. (BK, G, 53/7) Kahraman erini öldürüp balbal kılıverdim. Uluġ oġlum aġrıp yok bolça Kuġ Sesünüg balbal tike birtim. (BK, G, 54/9) Büyük oğlum hastalanıp yok olunca Ku yu, generali balbal olarak dikiverdim. Edgü özlük atın ķara kişin kök teyesin sansız kelürüp ķop ķotı. (BK, G, 54/12) İyi binek atını, kara samurunu, mavi sincabını sayısız getirip hep bıraktı. Ķasım Türk Bilge Ķaġan olurtuķında Türk amtı begler kisre Tarduş begler Kül Çor başlayu ulayu şadpıt begler Apa Tarķa[n] başlayu ulayu şad[pıt] begler bu [ ] Taman Tarķan Tonyuķuķ Boyla Baġa Tarķan ulayu buyruķ [ ] iç buyruķ Sebig Kül İrkin başlayu ulayu buyruķ bunça amtı begler ķasım kaganka ertisü ertisü ti umuġ i[tdi?... (BK, G, 54/13-15) Babam Türk Bilge Kağanı oturduğunda şimdiki Türk beyleri, sonra Tarduş beyleri; Kül Çor başta olarak, arkasından şadpıt beyleri; önde Tölis beyleri; Apa Tarkan başta olarak, arkasından şadpıt beyleri; bu Taman Tarkan, Tonyukuk Boyla Baga Tarkan ve buyruk iç buyruk Sebig Kül İrkin başta olarak, arkasından buyruk; bunca şimdiki beyler, babam kağana fevkalade fevkalade çok iltica etti Edgü bil[ge] kişig edgü alp kişig yo[rıtmaz] ermiş. (BK, K, 56/4) İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. [Yaġuru] ķond[uķda] kisre anyıġ biligin anda ö[yür ermi]ş. (BK, K, 56/4) Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. Anda anyıġ kişi ança boş[ġurur] ermiş: (BK, K, 58/5) Orada kötü kişi şöyle öğretiyormuş. Iraķ erser yablaķ aġı birür, yaġuķ erser edgü aġı birür tip ança boşġurur ermiş. (BK, K, 58/5) Uzak ise kötü mal verir, yakın ise iyi mal verir diyip öyle öğretiyormuş. Ķaġan olurup yoķ çıġany bodunuġ ķop ķubratdım. (BK, D, 58/7) Kağan oturup aç, fakir milleti hep toplattım. Çıġany bodunuġ bay ķıldım. (BK, K, 58/7) Fakir milleti zengin kıldım. Nes n[es sab[ım erse]r besgü taşķa urtum. (BK, K, 58/8) Her ne sözüm varsa ebedi taşa vurdum. Tür[ giş ķaġan] ķızın ertisü uluġ törün oġlıma alı birtim. [ ertisü u]luġ [törün alı] birtim, ya [ ] t ertü [rtü]m. (BK, K, 60/9-10) Türgiş kağanının kızını fevkalade büyük törenle oğluma alıverdim fevkalade büyük törenle alı verdim yaptırdım Besgü taş [toķıtdım ] toķıtdım, bitid[d] im. (BGK, K, 62/15) Ebedi taş yontturdum yontturdum, yazdırdım. Toplam 43 tane tespit ettiğimiz bu sıfatlardan çoğu günümüzde kullanılmamaktadır. Bu sıfatlardan 21 tanesi farklı sözcüklerle birlikte tekrarlanmıştır Varlıkların Dış Görünüşlerini, Beden Yapılarını Veya Fiziksel Özelliklerini Niteleyen Sıfatlar Tabġaç bodunķa beglik urı oġlın ķul ķıltı, işilik ķız oġlın küs ķıldı. (BK, D, 34/7) Çin milletine beylik erkek evladını kul kıldı, hanımlık kız evladını cariye kıldı. Beglik urı oġlısın ķul ķıldıġ. (BK, D, 40/20) Beylik erkek evladını kul kıldın. [İşilig ķız oġlusın] küs ķıldıġ. (BK, D, 40/20) Hanımlık kız evladını cariye kıldın. [ ķasım] ķaġan [ ] ça aġar taşıg yoġun ıġ Türk begler bodun i[ ]irti. (BK, G, 54/15) Babam kağan ağır taşı, kalın ağacı Türk beyleri, milleti Ulayu ini yigünüm oġlanım biriki oġuşum [bodunum biriye şadpıt begler yırıya tarķat buyruķ begler Otuz Tatar, Toķuz Oġuz begleri bodunı bu sabımın edgüti eşid, ķatıġdı tısla: (BK, K, 56/1) Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar, Dokuz Oğuz beyleri milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Bu başlık altında toplam 7 sıfat, birbirinden farklı olarak da 5 sıfatın yer aldığını tespit ettik. 2.4.Mekânda Ve Zamanda Mesafe Niteliği Bildiren Sıfatlar Bödke özüm olurup bunça aġır törüg tört bulusdaķı [ ]dim. (BK, D, 32/1) Bu zamanda kendim oturup bunca ağır töreyi dört taraftaki.dim. Sü sülepen tört bulusdaķı bodunuġ [ķop almış, ķop baz ķılmış]. (BK, D, 32/3) Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tabi kılmış. Tört bulusdaķı bodunuġ kop baz ķıldım, yaġısız ķıldım. (BK, D, 42/23) Dört taraftaki milleti hep tabi kıldım, düşmansız kıldım. Süçig sabın yımşaķ aġın arıp ıraķ [bodunuġ ança] yaġutur ermiş. (BK, K, 56/4) Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. [Ķasım] ķaġan eçim ķaġan olurtuķında tört bulusdaķı bodunuġ nençe itm[iş ]. (BK, K, 60/8-9) Babam kağan, amcam kağan oturduğunda dört taraftaki milleti nasıl düzene sokmuş Türkçe de -ki ekinin üç farklı kullanım alanına şahit olmaktayız. İsmin yerini tutarak zamir görevinde kullanılan -ki ile kendisinden sonra gelen ismi niteleme ve belirtme yoluyla sıfat görevinde kullanılan ki eki eklendiği sözcüğe bitişik yazılırken kelime ve kelime grupları ile cümleleri birbirine bağlama yoluyla bağlama edatı görevinde kullanılan -ki eki daima ayrı yazılmaktadır. Bilge Kağan metnini incelediğimizde sıfat görevinde kullanılan -ki ekinin semantik zeminde farklı noktalara işaret ettiğine tanık oluruz Varlıkların Duyu Organları İle Algılanan Niteliklerini Bildiren Sıfatlar Süçig sabın yımşaķ aġın arıp ıraķ [bodunuġ ança] yaġutur ermiş. (BK, K, 56/4) Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Duyu organları ile algılanan nitelikleri belirten 1 sıfat kullanılmıştır İsme Herhangi Biṙ Özelli ğe Sahiṗ Olma, O Özelli ği Taşima Niṫeli ği Katan Ķasım Türk Bilge [Ķaġan ] ti Sir Toķuz Oġuz İki
9 Ediz kerekülüg begleri bodunı Tü]rk tes[ri ] üze ķaġan olurtum. (BK, D, 32/1-2) Babam Türk Bilge Kağanı Sir, Dokuz Oğuz, İki Ediz çadırlı beyleri, milleti Türk tanrısı üzerinde kağan oturdum. Kişi oġlında üze eçüm apam Bumin Ķaġan İstemi Ķaġan olurmış. (BK, D, 32/2) İnsanoğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Yoġçı sıġıtçı ösre kün toġsıķdaķı Bökli çöl[l]üg il Tabġaç Tüpüt Apar Purum Ķırķız Üç Ķurıķan Otuz Tatar Ķıtany Tatabı bunça bodun kelipen sıġtamış, yoġlamış. (BK, D, 34/5) Yasçı, ağlayıcı, doğuda gün doğusundan Bökli Çöllü halk, Tibet, Avar, Bizans, Kırgız, Üç, Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı, bunca millet gelip ağlamış, yas tutmuş. Tabġaç bodunķa beglik urı oġlın ķul ķıltı, işilik ķız oġlın küs ķıldı. (BK, D, 34/7) Çin milletine beylik erkek evladını kul kıldı, hanımlık kız evladını cariye kıldı. İllig bodun [ertim, ilim amtı ķanı, kimke ilig ķazġanur men tir ermiş]. (BK, D, 34/8) İlli millet idim, ilim şimdi hani, kime ili kazanıyorum der imiş. Ķaġanlıġ bodun ertim, kaġanım kanı. (BK, D, 36/9) Kağanlı millet idim, kağanım hani. Türk bodun yoķ bolmazun tiyin kasım İltiriş ķaġanıġ ögüm İlbilge Ķatunuġ tesri töpüsinde tutup yügerü kötürti erinç. (BK, D, 36/10) Türk milleti yok olmasın diye [rek ] millet olsun diye[rek] babam İlteriş Kağanı, annem İlbilge Hatunu [ (O) Tanrı] başlarından tutup [şüphesiz] yukarı kaldırmış. Tesri küç birtük üçün ķasım ķaġan süsi böri teg ermiş, yaġısı ķony teg ermiş. (BK, D, 36/11) Tanrı kuvvet verdiği için, babam kağanın askeri kurt gibi imiş, düşmanı koyun gibi imiş. Ķasım ķaġan [ança ilig törüg ķazġanıp uça barmış]. (BK, D, 38/13) Babam kağan öylece ili, töreyi kazanıp, [ölüp] gitmiş. Ķasım [ķaġanķa] baş[lay]u Baz Ķaġanıġ balbal [tikmiş. Ķasım] ķaġan uçduķda özüm sekiz yaşda ķaltım. (BK, D, 38/13-14) Babam kağan için [ilk olarak] Baz Kağanı balbal olarak dikmiş. Babam kağan [öldüğünde] kendim sekiz yaşında [idim.] O törüde üze eçim ķaġan olurtı. (BK, K, 38/14) O töre üzerinde amcam kağan oturdu. Eçim ķaġan olurtuķ[d]a özüm tigin erk [ ] iy[.] tesri [yarlıķaduķ üçün] tört yigirmi yaşımķa Tarduş bodun üze şad olurtum. (BK, D, 38/14-15) Amcam kağan oturduğunda kendim prens Tanrı buyurduğu için on dört yaşımda Tarduş milleti üzerinde şad oturdum. Eçim ķaġan birle Yaşıl ögüz Şantus yazıķa tegi süledimiz. (BK, D, 38/15) Amcam kağan ile doğuda Yeşil Nehire, Şantung ovasına kadar ordu sevk ettik. Ol bilmedükügün üçün yablaķısın üçün eçim ķaġan uça bardı. (BK, D, 40/20) O bilmemenden dolayı, kötülüğün yüzünden amcam kağan uçup gitti. [İşilig kız oġlusın] küs ķıldıġ. (BK, D, 40/20) Hanımlık kız evladını cariye kıldın. Beglik urı oġlısın ķul ķıldıġ. (BK, D, 40/20) Beylik erkek evladını kul kıldın. Türk bodun atı küsi yoķ bolmazun tiyin ķasım ķaġanıġ ögüm ķatunuġ kötürügme tesri il birig[me te]sri Türk bodun atı küsi yoķ bolmazun tiyin özümün ol tesri ķaġan olurt[dı erinç. (BK, D, 42/20-21) Türk milletinin adı sanı yok olmasın 55 diye, babam kağanı, annem hatunu yükselten Tanrı, il veren Tanrı, Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, kendimi o Tanrı kağan oturttu tabiî. [İnim Kül Ti]gin iki şad, inim Kül Tigin [birle] sözleşdimiz.(bk, D, 42/21) Küçük kardeşim Kül Tigin, iki şad, küçük kardeşim Kül Tigin ile konuştuk. İnim [Kül Tigin birle iki şad] birle ölü yitü ķazġandım. (BK, D, 42/22) Küçük kardeşim Kül Tigin ile iki şad ile öle yite kazandım. İki ilteberlig bodun [..] (BK, D, 50/38) İki valili millet Bunça ķazġanıp [ķasım ķaġan ı]t yıl onunç ay altı otuzķa uça bardı.(bk, G, 54/9) Bu kadar kazanıp babam kağan köpek yılı onuncu ay, yirmi altında uçup gitti. Tesri teg Tesri yaratmış Türk Bilge [Ķaġan s]abım: Ķasım Türk Bilge Ķaġan olurtuķında Türk amtı begler kisre Tarduş begler Kül Çor başlayu ulayu şadpıt begler Apa Tarķa[n] başlayu ulayu şad[pıt] begler bu [ ] Taman Tarķan Tonyuķuķ Boyla Baġa Tarķan ulayu buyruķ [ ] iç buyruķ Sebig Kül İrkin başlayu ulayu buyruķ bunça amtı begler ķasım ķaġanķa ertisü ertisü ti umuġ i[tdi?... (BK, G, 54/13-15) Tanrı gibi [gökte yaratılmış] Türk Bilge Kağanı, sözüm: Babam Türk Bilge Kağanı oturduğunda şimdiki Türk beyleri, sonra Tarduş beyleri; Kül Çor başta olarak, arkasından şadpıt beyleri; önde Tölis beyleri; Apa Tarkan başta olarak, arkasından şadpıt beyleri; bu Taman Tarkan, Tonyukuk Boyla Baga Tarkan ve buyruk iç buyruk Sebig Kül İrkin başta olarak, arkasından buyruk; bunca şimdiki beyler, babam kağana fevkalade fevkalade çok iltica etti...t]ürk beglerin bodunın ertisü ti umuġ itdi ögd[i ķasım] ķaġan [ ] ça aġar taşıġ yoġun ıġ Türk begler bodun i [ ] irti.(bk, G, 54/15) Türk beylerini, milletini fevkalade çok yüceltti, övdü babam kağan ağır taşı, kalın ağacı Türk beyleri, milleti Tesri teg tesride bolmış Türk Bilge Ķaġan bödke olurtum. (BK, K, 56/1) Tanrı gibi gökte olmuş [gökten gelmiş] Türk Bilge Kağanı, bu [devirde] oturdum. [Ķasım] ķaġan eçim ķaġan olurtuķında tört bulusdaķı bodunuġ nençe itm[iş ]. (BK, D, 58-60/8-9) Babam kağan, amcam kağan oturduğunda dört taraftaki milleti nasıl düzene sokmuş. Üze tesri asra yir yarlıķaduķ üç[ün ] közün körmedük ķulķaķın eşidmedük bodunumun ilgerü kün to[ġsıķısa?] birigerü [ ] ķa ķurıġaru [ sarıġ altunı]n ürüs kümüşin ķırġaġlıġ ķutayın kinlig işg[itis]in özlük atın adġırın ķara k[işin] kök teyesin Türküme bodunuma ķazġanu birtim, iti birtim.(bk, K, 60/10-12) Üstte Tanrı, altta yer bahşettiği için gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen milletimi doğuda gün doğusuna, güneyde batıda Sarı altınını, beyaz gümüşünü, kenarlı ipeğini, ipekli kumaşını, binek atını, aygırını, kara samurunu, mavi sincabını Türküme, milletime kazanıverdim, tanzim ediverdim. -lıġ/-lig/-luġ/-lüg eki isimden isim türeten bir ek olduğu gibi aynı zamanda bir şey için anlamında ve tahsis işlevinde sıfatlar türeten canlı ve işlek bir ektir (Korkmaz 2009: 341). Bu başlık altında ele aldığımız sıfatlar arasında bu yolla kurulmuş olanları da mevcut olup toplam 38 tane sıfat yer almaktadır fakat bunlardan 24 tanesinin tekrarlandığını gözlemleriz.
10 Bir Varlık Veya Nesnede Bir Niteliğin Eksikliğini, Yokluğunu Gösteren Sıfatlar İkin ara idi oķsuz Kök Türk iti ança olurur ermiş. (BG, D, 32/2) İkisi arasında pek teşkilatsız Kök Türkü düzene sokarak öylece oturuyormuş. Biligsiz ķaġan olurmış erinç, yablaķ ķaġan olurmış erinç. (BG, D, 34/6) Bilgisiz kağan oturmuş, kötü kağan oturmış [şüphesiz]. İçre aşsız taşra tonsuz yabız yablaķ bodunda [üze olurtum]. (BG, D, 42/21) İçte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan millet üzerine oturdum. Adlarda yokluk, eksiklik anlamında sıfatlar türeten -sız,- siz,-suz,-süz eki yoluyla kurulan sıfatları bu bölüm altında değerlendirmek uygun görülerek toplam 4 sıfat belirlenmiştir. 2.8.Bir Nesnenin Yapıldığı Maddeyi Gösteren Veya O Duyguyu Veren Sıfatlar [ ] ol taş barķın [ ] (BG, K, 62/15) O taş türbesini Yukarıda ifade ettiğimiz taş sözcüğünün bugünde hiçbir değişikliğe uğramamış olarak kullanıldığı görülmektedir. 2.9.Adlara Anlamca Bir Bildirme Ve Pekiştirme Niteliği Katan Sıfatlar Asar adınçıġ barķ yaratıd[d]ım. İçin taşın adınçıġ bediz [urturtum. (BG, K, 62/14) Ona bambaşka türbe yaptırdım. İçine dışına bambaşka resim vurdurdum. Adınçıġ kelimesini morfolojik olarak ele aldığımızda bu kelimede günümüz Türkçesi ndeki pekiştirme sıfatlarının sahip olduğu gibi bir yapıyı gözlemleyemiyoruz. Öte yandan Eski Türkçe de rastladığımız bu adınçıġ kelimesi o günün dilbilgisel düzleminde semantik açıdan pekiştirme niteliğine sahip bir sıfat olarak karşımıza çıkmaktadır Yer Bildiren Sıfatlar Iduķ Başta süsüşdüm. (BG, D, 44/25) Iduk Başta savaştım. Tamaġ Iduķ Başta süsüşdümiz. (BG, D, 46/29) Tamag Iduk Başta savaştım. Yoġçı sıġıtçı ösre kün toġsıķdaķı Bökli çöl[l]üg il Tabġaç Tüpüt Apar Purum Ķırķız Üç Ķurıķan Otuz Tatar Ķıtany Tatabı bunça bodun kelipen sıġtamış, yoġlamış. (BG, D, 34/5) Yasçı, ağlayıcı, doğuda gün doğusundan Bökli Çöllü halk, Tibet, Avar, Bizans, Kırgız, Üç, Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı, bunca millet gelip ağlamış, yas tutmuş. İlgerü kün toġsıķ[ķ]a Bökli ķaġanķa tegi süleyü birmiş. (BG, D, 34/8) Doğuda gün doğusunda Bökli kağana kadar ordu sevk edivermiş. Bilge Kağan metninde yer bildiren 4 sözcüğün sıfat fonksiyonunda kullanıldığını söylemek mümkündür Unvan Bildiren Sıfatlar Yigirmi yaşıma Basmıl Iduķ [Ķu]t oġuşum bodun erti, arķış ıdmaz tiyin süledim. (BG, D, 44/25) Yirmi yaşımda, Basmıl Iduk Kut soyumdan olan kavim idi, kervan göndermiyor diye ordu sevk ettim. Yer bildiren sıfat olarak ele aldığımız ıduķ sözcüğü bu bölümde unvan bildiren sıfat işlevindedir Niteleme Sıfatlarından Kalıplaşmış Özel Adlar Ķurıġaru Temir Ķapıġķa süleyü birmiş. (BG, D, 34/8) Batıda Demir Kapıya ordu sevk edivermiş. Eçim ķaġan birle ilgerü Yaşıl ögüz Şantus yazıķa tegi süledimiz. (BK, D, 38/15) Amcam kağan ile doğuda Yeşil Nehire, Şantung ovasına kadar ordu sevk ettik. ĶurıġaruTemir Ķapıġķa tegi süledimiz. (BG, D, 38/15) Batıda Demir Kapıya kadar ordu sevk ettik. Ķurıġaru yinçü ögüz keçe Temir Ķapıġķa tegi süledim. (BG, K, 56/3) Batıda İnci nehrini geçerek Demir Kapıya kadar ordu sevk ettim. Niteleme sıfatı fonksiyonunda olan ve özel ad olarak karşımıza çıkan toplam 4 tane sözcük tespit edilmiştir Kendilerinde Var Olan Hareket Ve Zaman Kavramlarını Bir Varlığa Veya Nesneye Geçici Olarak Bağlayan Sıfatlar Bu sıfatlar taşıdıkları zaman özelliği bakımından üçe ayrılırlar: Geçmiş Zaman Gösterenler: -dıķ/-dik, -mış/- miş ekleri yoluyla oluşanlar Tesri teg Tesri yaratmış Türk Bilge Ķaġan sabım: (BG, D, 32/1) Tanrı gibi [gökte yaratılmış] Türk Bilge Kağanı, sözüm: Olurtuķuma ölteçiçe saķınıġma Türk begler bodun ögirip sebinip tostamış közi yügerü körti.(bg, D, 32/2) Oturduğumda ölecek gibi düşünen Türk beyleri, milleti memnun olup sevinip, yere dikilmiş gözü yukarı baktı. Begleri bodunı tüzsüz üçün Tabġaç bodun tebligin kürlügin [üçün armaķçıs]ın üçün inili [eçili kingşürtükin üçün begli bodunluġ] yosşurtuķın üçün Türk bodun illedük ilin ıçġınu ıdmış ķaġanladuķ ķaġanın yitürü ıdmış. (BG, D, 34/6-7) Beyleri, milleti ahenksiz olduğu için, aldatıcı olduğu için, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için, bey ve milleti karşılıklı çekiştirttiği için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış, kağan yaptığı kağanını kaybedivermiş. Yiti yüz er bolup [ilseremiş ķaġansıramış bodunuġ küsedmiş ķuladmış bodu]nuġ Tü[rk tö]rüsin [ıçġınmış] bodunuġ eçüm apam törüsinçe yaratmış boşġurmış. (BG, D, 36/11-12) Yedi yüz er olup ilsizleşmiş, kağansızlaşmış milleti, cariye olmuş, kul olmuş milleti, Türk töresini bırakmış milleti, ecdadımın töresince yaratmış, yetiştirmiş. Eç[ümiz apamız tutmış yir sub idi]siz ķalmazun [tiyin Az bodunuġ itip yaratıp (BG, D, 38/16) Ecdadımızın tutmuş olduğu yer, su sahipsiz kalmasın diye Az milletini tanzim ve tertip edip Ança ķazġanmış ança itmiş ilim[iz törümiz erti. (BG, D, 40/18) Öyle kazanılmış, öyle düzene sokulmuş ilimiz, töremiz vardı. Küregüngün üçün igidmiş ķaġanısa ermiş [barmış edgü] ilise kentü yasıldıġ, yablaķ kigürtü. (BG, D, 40/19) Disiplinsizliğinden dolayı, [seni] beslemiş olan kağanına, hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, [iline] düşman [fitne] soktun. [Ķasımız] eçimiz ķazġanmış bodun atı küsi yoķ bo[lmaz]un tiyin, Türk bodun üçün tün udımadım.(bg, D, 42/21-22) Babamızın, amcamızın kazanmış olduğu milletin adı sanı yok olmasın diye Türk milleti için gece uyuyamadım, gündüz oturmadım. Men [özüm ķaġan olurtuķuma] yir sayu barmış bo[dun yadaġın yalısın?] ölü yitü yana kelti. (BG, D, 42/22-23) Ben
11 kendim kağan [olarak] oturduğumdan her yere gitmiş olan millet yaya olarak, çıplak olarak, öle yite geri geldi. Ödsig ötülüg küç igidmiş al[p ķaġanısa ya]sıldı. (BG, D, 48/34) Seçkin, muhterem, güç beslemiş olan kahraman[,] Tesri teg tesride bolmış Türk Bilge Ķaġan bödke olurtum. (BG, K, 56/1) Tanrı gibi gökte olmuş [gökten gelmiş] Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Bi[lig] bilmez kişi ol sabıġ alıp yaġuru barıp öküş kişi öltüg.(bg, K, 58/5-6) Bilgi bilmez kişi o sözü alıp, yakına varıp, çok insan öldün! Üze tesri asra yir yarlıķaduķ üç[ün ] közün körmedük ķulķaķın eşidmedük bodunumun ilgerü kün to[ġsıķısa?] birigerü [ ] ķa ķurıġaru[ sarıġ altunu]n ürüs kümüşin ķırġaġlıġ ķutayın kinlig işg[itiş] özlük atın adġırın ķara k[işin] kök teyesin Türküme bodunuma ķazganu birtim, iti birtim. (BG, K, 60/10-12) Üstte Tanrı, altta yer bahşettiği için gözle görülmeyen, kulakla işitilmeyen milletimi doğuda gün doğusuna, güneyde batıda Sarı altınını, beyaz gümüşünü, kenarlı ipeğini, ipekli kumaşını, binek atını, aygırını, kara samurunu, mavi sincabını Türküme, milletime kazanıverdim, tanzim ediverdim Geçmiş zaman gösteren toplam 20 sıfat tespit etmiş olup bu sıfatlardan 2 tanesi farklı kelimelerle birlikte tekrarlanmıştır Geniş Zaman Gösterenler: -ġma/-gme ekleri yoluyla oluşanlar Olurtuķuma ölteçiçe saķınıġma Türk begler bodun ögirip sebinip tostamış közi yügerü körti.(bg, D, 32/2) Oturduğumda ölecek gibi düşünen Türk beyleri, milleti memnun olup sevinip, yere dikilmiş gözü yukarı baktı. Türk bodun atı küsi yok bolmazun tiyin ķasım ķaġanıġ ögüm ķatunuġ kötürügme tesri il birig[me te]sri Türk bodun atı küsi yoķ bolmazun tiyin özümün ol tesri ķaġan olurt[dı erinç.(bg, D, 40-42/20-21) Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, babam kağanı, annem hatunu yükselten Tanrı, il veren Tanrı, Türk milletinin adı sanı yok olmasın diye, kendimi o Tanrı kağan oturttu tabii. Oza yanya keligme süsin aġıt[t]ım. (BG, D, 46/31) İlerleyip yayarak gelen ordusunu püskürttüm. Geniş zaman anlamına işaret eden -gme/-gma eki yoluyla türetilen 4 tane sıfat tespit edilmiştir Gelecek Zaman Gösterenler: -taçı/-teçi, -sıķ/- sik ekleri yoluyla oluşanlar Anda kisre tesri yarlıķaduķ üçün ķutum ülügüm bar üçün ölteçi bodunuġ [tirgür]ü igit[t]im. (BG, D, 42/23) Ondan sonra Tanrı buyurduğu için, devletim, kısmetim var olduğu için, ölecek milleti diriltip besledim. İl [tutsıķ yir Ö]tük[en] yış ermiş. (BG, K, 56/3) İl tutacak yer Ötüken ormanı imiş. -teçi ve -sıķ eki yoluyla gelecek zaman anlamının kazandırıldığı 2 tane örnek kullanıma rastlamaktayız. SONUÇ 57 Ural-Altay dil ailesinin Altay koluna bağlı sondan eklemeli bir dil olan Türkçe yi edebi ve sanatlı bir dil kılan en güçlü etmen söz varlığında yer alan birimlerden sıfat türündeki sözcüklerin geniş bir yer kaplamasıdır. Orhun Abidelerinden Bilge Kağan yazıtını bu bağlamda incelediğimizde varmış olduğumuz bu sonucun yerinde bir karar olduğu ortaya çıkmaktadır. VIII. yüzyılda karşılaştığımız sıfat türündeki sözcüklerin bir kısmı bugün yerini farklı kelimelere bırakmış bir kısmı ise bazı fonetik ve morfolojik değişiklikler sonucu esas yapısını koruyarak kullanılmaya devam etmiştir. O halde Türkçe nin bu kadar ihtişamlı bir yapıya sahip olması tesadüfi olmayıp bunun bir öncesinin olduğu, önce olarak kastedilenin de Eski Türkçe dönemini aydınlatan ilk yazılı belge niteliğindeki Orhun Abideleri olması gerektiği tanıklatılmıştır. KAYNAKÇA [1] Aksan, Doğan (2000), En Eski Türkçe nin İzlerinde Orhun ve Yenisey Yazıtları Üzerinde Sözcükbilim, Anlambilim ve Biçembilim İncelemelerinin Aydınlattığı Gerçekler, İstanbul: Simurg Yayınları. [2] Aksan, Doğan (2006), Türkçenin Sözvarlığı, Ankara: Engin Yayınevi. [3] Banguoğlu, Tahsin ( 2007), Türkçenin Grameri, İstanbul: TDK Yayınları. [4] Barutçu Özönder, F. Sema (2002), Eski Türklerde Dil ve Edebiyat, TÜRKLER, c. 3, Ankara: Yeni Türk Yayınları, s [5] Ercilasun, A. Bican (2007), Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi, Ankara: Akçağ Yayınları. [6] Ercilasun, A. Bican (1985), Büyük Türk Klasikleri, Bengütaş Edebiyatı, c.1, İstanbul: Ötüken Neşriyat, s [7] Ergin, Muharrem (2007), Türk Dil Bilgisi, İstanbul: Bayrak Yayınları. [8] Ergin, Muharrem (2008), Orhun Abideleri, İstanbul: Boğaziçi Yayınları. [9] Korkmaz, Zeynep (2009), Türkiye Türkçesi Grameri Şekil Bilgisi, Ankara: TDK Yayınları. [10] Küçük, Salim (2010), Tarihi Türk Lehçelerinde Renk Adlandırmaları, Turkish Studies-Türkoloji Araştırmaları Dergisi, Vol.5/1, Winter 2010, s [11] Tekin, Şinasi (2001), İştikakçının Köşesi Türk Dilinde Kelimelerin ve Eklerin Hayatı Üzerine Denemeler, İstanbul: Simurg Yayınları, s [12] Tekin, Talât (2000), Orhun Türkçesi Grameri, Çev. Ölmez, Mehmet, Ankara: Türk Dilleri Araştırmaları Dizisi. [13] Tekin, Talât (2008), Orhun Yazıtları, Ankara: TDK Yayınları.
Almanca da Sıfatlar (Adjektive) ve Sıfat Tamlamaları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
- I. SIFATLAR Varlıkların durumlarını, renklerini, biçimlerini, sayılarını, sıralarını, yerlerini vs. özelliklerini belirten sözcüklere sıfat denir. Sıfatlar, isimlerden önce gelir ve isimlerle birlikte
DetaylıDİL BİLGİSİ SÖZCÜK TÜRLERİ Zarflar ve edatlar
şlkşlllll DİL BİLGİSİ SÖZCÜK TÜRLERİ Zarflar ve edatlar PROJE: TUTKU YILMAZTÜRK FİDAN ÇİFTÇİ ÖMER BÖLÜKMEŞE BİRNUR EKİZ HAZIRLAYAN: FİDAN ÇİFTÇİ 20110904030 TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 2. SINIF BİLGİSAYAR DERSİ
DetaylıOrigami. Bu kitapç n sahibi. Haz rlayan: Asl Zülal Foto raflar: Burak Murat Bayram Tasar m: Ay egül Do an Bircan Çizimler: Bengi Gencer
Origami Bu kitapç n sahibi Haz rlayan: Asl Zülal Foto raflar: Burak Murat Bayram Tasar m: Ay egül Do an Bircan Çizimler: Bengi Gencer A ustosböce i 1 2 Kâ d üçgen Üçgenin uzun kenar n n iki kö esi üçüncü
DetaylıSoma Belediye Başkanlığı. Birleşme Raporu
Soma Belediye Başkanlığı Birleşme Raporu 2012 i GİRİŞ 1 MEVZUAT 2 2 SOMA NIN NÜFUSU 3 SOMA-TURGUTALP ARASINDAKİ MESAFE 4 GENEL İMAR DURUMU 5 TEMEL ALT YAPI HİZMETLERİ 8 DİĞER HUSUSLAR 13 25. Coğrafi Durum;
DetaylıKATEGORİSEL VERİ ANALİZİ (χ 2 testi)
KATEGORİSEL VERİ ANALİZİ (χ 2 testi) 1 Giriş.. Değişkenleri nitel ve nicel değişkenler olarak iki kısımda inceleyebiliriz. Şimdiye kadar hep nicel değişkenler için hesaplamalar ve testler yaptık. Fakat
DetaylıSANAYİNİN KÂRLILIK ORANLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI
SANAYİNİN KÂRLILIK ORANLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI 23 Kasım 2013 Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), hazırladığı araştırmaya dayalı olarak aşağıdaki görüşleri bildirdi: 2001 Krizi sonrasında
DetaylıTürk Dili I (TURK 101) Ders Detayları
Türk Dili I (TURK 101) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Türk Dili I TURK 101 Güz 2 0 0 2 2 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü Dersin
DetaylıBülent Gündağ Mert ile Söyleşi
Bülent Gündağ Mert ile Söyleşi Dürüst olmak, artı bir özellik değildir. Dürüst olmak, bir insanın nefes alması kadar doğal bir davranış olmalıdır. Bir hayatın içine yalan girdiyse, ne olursa olsun eşler
DetaylıAy Kağan'ın yüzü gök, ağzı ateş, gözleri elâ, saçları ve kaşları kara perilerden daha güzel bir oğlu oldu. Bu çocuk annesinden ilk sütü emdikten sonra
DESTANI Ay Kağan'ın yüzü gök, ağzı ateş, gözleri elâ, saçları ve kaşları kara perilerden daha güzel bir oğlu oldu. Bu çocuk annesinden ilk sütü emdikten sonra konuştu ve çiğ et,çorba ve şarap istedi.kırk
Detaylı5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BİR ÜLKE BİR BAYRAK TESTİ
1- I Başkalarının düşüncelerine saygı duymamak. II Trafik kurallarına uymamak. III Kapalı alanlarda sigara içmek. IV Konuşurken nezaket kurallarına uymak. Yukarıda verilen kurallardan hangilerinin yaptırımı
DetaylıYAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ
YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262
DetaylıTEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız
1 2 TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız Tunç Tort a ve kütüphane sorumlusu Tansu Hanım
DetaylıDÜZLEM AYNALAR ÇÖZÜMLER . 60 N N 45. N 75 N N I 20 . 30
Tİ Tİ 49 3 75 75 4 5 5 80 80 6 35 7 8 0 0 70 70 80 0 0 80 9 0 50 0 50 0 DÜZE AAAR DÜZE AAAR BÖÜ BÖÜ AŞTRAAR AŞTRAAR DÜZE AAAR ÇÖZÜER 5 9 3 3 3 6 0 3 3 3 3 7 3 3 3 4 8 3 3 3 50 Tİ 3 5 9 6 0 3 7 4 8 Tİ 5
DetaylıKursların Genel Görünümü
Yayınlanma tarihi: 15 Haziran 2013 YÖNETİCİ ÖZETİ İlki 15 Mart 2012 tarihinde yayınlanan UMEM Beceri 10 Meslek Kursları İzleme Bülteni, geçmiş dönemlere ait verilerin sistematik olarak takip edilmesi ihtiyacına
DetaylıFaaliyet Alanları. 22 Aralık 2014. Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü
22 Aralık 214 Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 214 eğitim yılında doldurulmuş olan Bölümü Değerlendirme Anket Formları Raporu. Öğrencilerin staj yaptıkları firmaların doldurduğu
DetaylıKamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan:
RESMÎ GAZETE 29 Temmuz 2015 Sayı : 29429 Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan: DÜZENLEMEYE DAYALI ERTELEME HESAPLARINA İLİŞKİN TÜRKİYE FİNANSAL RAPORLAMA STANDARDI (TFRS 14) HAKKINDA
DetaylıTEMEL İSTATİSTİK KAVRAMLAR
TEMEL İSTATİSTİK KAVRAMLAR Y.Doç.Dr. İbrahim Turan Mart 2011 İSTATİSTİK NEDİR? Bir olay veya olguyu sayısal verilere dayanarak açıklamaktır. Metod Olarak İstatistik: İstatistiğe konu olabilen olaylara
DetaylıCÜMLE BİRİMLERİ ANALİZİNDE YENİ EĞİLİMLER
CÜMLE BİRİMLERİ ANALİZİNDE YENİ EĞİLİMLER Henriette GEZUNDHAYJT Türkçeye Uygulama: R. FİLİZOK Geleneksel Dil bilgisi ve Yapısal Dil bilimi Geleneksel dil bilgisi, kelime türlerini farklı ölçütlere dayanarak
DetaylıDünya Turizm Organizasyonu 2011 Turizminin Öne Çıkanları
Dünya Turizm Organizasyonu 2011 Turizminin Öne Çıkanları Uluslar arası Turizm Gelirleri 2011 yılının uluslararası turizm gelirleri, 1.030 milyar Amerikan dolarına ulaştı. Geçen sene bu rakam 927 milyar
DetaylıFon Bülteni Haziran 2016. Önce Sen
Fon Bülteni Haziran 216 Önce Sen Fon Bülteni Haziran 216 NN Hayat ve Emeklilik Fonları Sektör Karşılaştırmaları Yüksek Getiri! Son 1 Yıl - 31/5/215-31/5/216 % 25 2 15 1 5-5 -1 9,88 7,82 11,7 6,36 1,5 9,81
Detaylı-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onuncu kez gerçekleştirilmiştir.
Bursa nın 25 Büyük Firması araştırması; -Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onuncu kez gerçekleştirilmiştir. -Bu çalışma Bursa il genelinde yapılmış,
Detaylı8. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ
EKİM 8. SINIF TÜRKÇE İ KURS I VE LERİ AY 1 Sözcükte Anlam Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim anlam)/ Sözcükler Arası Anlam İlişkisi/ Sözcük Gruplarında Anlam/ Deyimler ve Atasözleri/Söz Sanatları
DetaylıDR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
TÜRK MİTOLOJİSİNDE ÖNEMLİ RENKLER DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 RENKLER Türk mitolojisinde renklerin sembolik anlamları ilk olarak batılı Türkologların dikkatini çekmiş ve çalışmalarında bu hususa işaret etmişlerdir.
DetaylıDEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog
DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,
DetaylıÇılgın Yıldızlar. Soru:
Çılgın Yıldızlar Ayşe'nin dört adet plastik yıldızı vardır. Her yıldızın büyüklüğü, rengi, kenar kalınlığı ve köşe sayısı farklıdır. Ayşe, yıldızlarını bu özelliklerine göre sıralamayı seviyor. Örneğin,
DetaylıAnaokulu /aile yuvası anketi 2015
Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Araştırma sonucu Göteborg daki anaokulları ve aile yuvaları ( familjedaghem) faaliyetlerinde kalitenin geliştirilmesinde kullanılacaktır. Soruları ebeveyn veya veli olarak
Detaylıİstanbul da TEK çalışanların organize ettikleri sendikalaşma çalışmaları, 21 Mart 1992 de yapılan bir toplantıyla hazırlandırılmıştır.
Bugünlere Nasıl Geldik?.. Enerji işkolundaki sendikalaşma çalışmaları 1991 yılının son aylarında TEK de başlamıştır. İlk olarak TEK İstanbul Müessese Müdürlüğünde sendikalaşma tartışılmaya başlanmış ve
DetaylıKümenin özellikleri. KÜMELER Burada x : ifadesi öyle x lerden oluşur ki diye okunur. Örnek: Kilis in ilçeleri
Canlı yada cansız varlıkların oluşturduğu iyi tanımlanmış nesneler topluluğuna küme denir. KÜMELER urada x : ifadesi öyle x lerden oluşur ki diye okunur. iyi tanımlanmış: herkes tarafından kabul edilen
DetaylıAmaç Günümüzde birçok alanda kullanılmakta olan belirtisiz (Fuzzy) kümelerin ve belirtisiz istatistiğin matematik kaygısı ve tutumun belirlenmesinde k
Matematik Kaygısının Belirlenmesinde Belirtisiz İstatistiğin Kullanılması Doç. Dr. Necla Turanlı Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi OFMA Bölümü Matematik Eğitimi Anabilim Dalı turanli@hacettepe.edu.tr
Detaylı6. İkinci Orhun (Bilge Kağan) KONUYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ORHUN TÜRKÇESİ DERS NOTLARI 2. Sınıf - 1. Dönem İsa SARI www.isa-sari.com GÖKTÜRK DEVLETİ 552 yılında kurulmuştur. 630 yılında Doğu Göktürk Kağanlığı Çin tutsaklığına girmiş
DetaylıYAZAN Özgül BATTAL NAMLI. EDİTÖR Ziya SİCAK. RESİMLEYEN ve KAPAK L. Zeki OKSEV. GRAFİK Sinan FIRAT
YAZAN Özgül BATTAL NAMLI EDİTÖR Ziya SİCAK RESİMLEYEN ve KAPAK L. Zeki OKSEV GRAFİK Sinan FIRAT BASIM YERİ ve YILI PRİZMA PRESS - 2011 2 Değerli Eğitimciler, Anne ve Babalar Hepinizin bildiği gibi okul
DetaylıDERS KATEGORİSİ TEORİ+UYGULAMA (SAAT)
KAFKAS ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ/YÜKSEKOKULU/MESLEK YÜKSEKOKULU/ENSTİTÜSÜ DOĞU DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DERS TANITIM VE UYGULAMA BİLGİLERİ DERSİN ADI DERS KODU TEORİ+UYGULAMA (SAAT) KREDİSİ
DetaylıTopluma Hizmet Uygulamaları ve Altındağ Belediyesi İş Birliği Örneği
Topluma Hizmet Uygulamaları ve Altındağ Belediyesi İş Birliği Örneği Yrd.Doç.Dr. İlknur M. GÖNENÇ Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü ANKARA ÜNİVERSİTESİ-ALTINDAĞ BELEDİYESi İŞ
DetaylıDaha Ne Kadar Sessiz Kalacaksınız?
Daha Ne Kadar Sessiz Kalacaksınız? 3 Eylül 2015 tarihinde Roman Hakları Derneği Başkanı Yücel TUTAL ve İzmir Çağdaş Romanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Halit KESER ile birlikte Bayındır
DetaylıTopoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.
Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol
DetaylıCümlede Anlam İlişkileri
Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,
DetaylıTÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ
2015 Kasım ayında kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre %6,29 artış oldu. Kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre %6,29 ve gerçek kişi ticari işletme sayısında %9,23 artış olurken, kooperatif
Detaylı1- Düz ( düzlem ) Ayna
AYNALAR VE KULLANIM ALANLARI Düz aynada ışık ışınları düzgün olarak yansımaya uğrar. Bunun sonucunda düz ayna çok parlak görünür ve düz aynada cisimlerin çok net görüntüsü oluşur. Düz ayna önünde duran
DetaylıTEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU
I TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Adem AKYOL tarafından hazırlanan Denizli İli Honaz İlçesinde
DetaylıSORU- Neden sosyal hizmetler? Neden Sivas? Bu okulu yazmadan önce ve su an duygularınız arasında ne farklar var?
Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Hizmet Uzmanlığı Bölümü Öğrencisi Suat Abdan Sosyal Hizmet Uzmanlığı İnsanlara Yardım etmeyi sevenler için ideal bir bölümdür. SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
DetaylıTÜRKİYE CUMHURİYETİ ORDU ÜNİVERSİTESİ 2012 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ORDU ÜNİVERSİTESİ 212 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU TEMMUZ 212 1 İÇİNDEKİLER SUNUŞ... 3 I. Ocak - Haziran 212 Dönemi Bütçe Uygulama Sonuçları... 4 A. Bütçe Giderleri...
Detaylıİçindekiler Şekiller Listesi
1 İçindekiler 1.GĠRĠġ 3 2. Mekânsal Sentez ve Analiz ÇalıĢmaları... 4 3. Konsept....5 4. Stratejiler.....6 5.1/1000 Koruma Amaçlı Ġmar Planı.....7 6.1/500 Vaziyet Planı Sokak Tasarımı....7 7.1/200 Özel
DetaylıDers Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Yazma Becerileri 2 YDA 106 2 4+0 4 5
DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Yazma Becerileri 2 YDA 106 2 4+0 4 5 Ön Koşul Dersleri Yazma Becerileri 1 Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Almanca Lisans Zorunlu
DetaylıVeri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün
Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi
DetaylıDers içeriği (10. Hafta)
Ders içeriği (10. Hafta) 10. Makro ekonomik kavramlar 10.1. Mikro Ekonomi ve Makro Ekonomi Ayrımı 10.2. Makro Ekonominin İlgilendiği Konular 10.3. Ekonomik Süreç 10.1. Mikro Ekonomi ve Makro Ekonomi Ayrımı
DetaylıAraştırma Notu 15/188
Araştırma Notu 15/188 10 Kasım 2015 ÇALIŞAN 757 BİN KİŞİ İŞ ARIYOR Seyfettin Gürsel *, Gökçe Uysal ** ve Mine Durmaz *** Yönetici özeti İşsizlerin ve çalışmak istediği halde iş aramaktan vazgeçmiş olan
DetaylıYAZILIYA HAZIRLIK SINAVI TÜRKÇE 7. SINIF
TÜRKÇE 7. SINIF 1 Metnin bağlamından hareketle kelime ve kelime gruplarının anlamlarını çıkarır. 2 Metindeki anahtar kelimeleri belirler. 3 Metnin konusunu belirler. 4 Metnin ana fikrini/ana duygusunu
Detaylı2013 YGS MATEMATİK Soruları
0 YGS MTEMTİK Soruları. 0 YGS + m = olduğuna göre, m kaçtır? ) ) ) D) 6 E) 7. 0 YGS a ve b birer gerçel sayı olmak üzere, a a = b b a.b = olduğuna göre, a + b toplamı kaçtır? ) 6 ) ) D) E). 0 YGS.(0,)
DetaylıTablo 5 Hukuk Temel Alanı
Kod Bilim Alanı Koşul No 502 Anayasa Hukuku 51 503 Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku 51 504 Genel Kamu Hukuku 51 505 Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi 51 506 Hukuk Tarihi 51 507 İdare Hukuku 51 50 İş ve Sosyal
DetaylıCebir Notları. Bağıntı. 1. (9 x-3, 2) = (27, 3 y ) olduğuna göre x + y toplamı kaçtır? 2. (x 2 y 2, 2) = (8, x y) olduğuna göre x y çarpımı kaçtır?
www.mustafayagci.com, 003 Cebir Notları Mustafa YAĞCI, yagcimustafa@yahoo.com (a, b) şeklinde sıra gözetilerek yazılan ifadeye sıralı ikili Burada a ve b birer sayı olabileceği gibi herhangi iki nesne
DetaylıAlgoritmalara Giriş 6.046J/18.401J
Algoritmalara Giriş 6.046J/18.401J DERS 13 Amortize Edilmiş Analiz Dinamik Tablolar Birleşik Metod Hesaplama Metodu Potansiyel Metodu Prof. Charles E. Leiserson Kıyım tablosu ne kadar büyük olmalı? Amaç
DetaylıEmtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması
Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı Panel Konuşması Erdem BAŞÇI 7 Nisan 2012, İstanbul Değerli Konuklar, Dünya ekonomisinin son on yılda sergilediği gelişmeler emtia fiyatları üzerinde
Detaylıken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö
G R ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö rencilerin Türkçe ö renirken yapt anla malardan dolay,
DetaylıCSD-OS İşletim Sistemi Projesi - Fonksiyon Açıklama Standardı
CSD-OS İşletim Sistemi Projesi - Fonksiyon Açıklama Standardı C ve Sistem Programcıları Derneği Kasım 2002 İçindekiler: 1 -GIRIŞ 3 1.1.NEDEN STANDARTLARA IHTIYACIMIZ VAR? 3 2 -İMLA VE YAZIM 3 2.1.TÜRKÇE
Detaylı2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU
2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU I- 2008 Mali Yılı Bütçe Sonuçları: Mali Disiplin Sağlandı mı? Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan 2008 mali yılı geçici bütçe uygulama sonuçlarına
DetaylıTablo 2 Fen Bilimleri ve Matematik Temel Alanı
Kod Bilim Alanı Koşul No 20 Biyoloji 21 202 Fizik 21 205 İstatistik 21 201 Kimya 21 204 Matematik 21 206 Moleküler Biyoloji ve Genetik 21 Koşul No Başvuru Şartları Puan 21 Fen Bilimleri ve Matematik temel
DetaylıOKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ GÖZLEM FORMU. Adı Soyadı :... Yaşı :... Gözlem Dönemi :... Okul Adı :... Öğretmen :... Sınıfı :...
EK-1/A OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ GÖZLEM FORMU Adı Soyadı :... Yaşı :... Gözlem Dönemi :... Okul Adı :... Öğretmen :... Sınıfı :... AÇIKLAMA : Lütfen öğrencileri aşağıda sıralanan davranışlara göre derecelendiriniz.
Detaylıİçinde x, y, z gibi değişkenler geçen önermelere açık önerme denir.
2. Niceleme Mantığı (Yüklemler Mantığı) Önermeler mantığı önermeleri nitelik yönünden ele aldığı için önermelerin niceliğini göstermede yetersizdir. Örneğin, "Bazı hayvanlar dört ayaklıdır." ve "Bütün
DetaylıAFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015
AFET YÖNETİMİ Afyonkarahisar il merkezi 2. derece deprem bölgesi olmakla birlikte ilin önemli bir kısmı 1. derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Afyonkarahisar ve çevresini etkileyen tektonik sistemler;
DetaylıCümlelerin mantıksal özellikleri
Cümlelerin mantıksal özellikleri Cümleler (önermeler) arasındaki mantıksal ilişkiler Gerektirme ör. P Q Bu bir köpektir. Bu bir hayvandır. Can arıyı öldürdü. Arı öldü. Tüm köpekler mordur. Köpeğim mor.
DetaylıVEGA OKULLARI 2. SINIF BEN NEREDEYİM SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA
VEGA OKULLARI 2. SINIF BEN NEREDEYİM SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA ZAMAN VE MEKÂNDA YERİMİZ: Mekân ve zaman hakkında sorgulama; kişisel tarihimiz evler ve seyahatler, insanlığın keşifleri,
DetaylıBAŞLARKEN Okul öncesi yıllar çocukların örgün eğitime başlamadan önce çok sayıda bilgi, beceri ve tutum kazandığı, hayata hazırlandığı kritik bir dönemdir. Bu yıllarda kazanılan bilgi, beceri ve tutumlar
DetaylıTürk Dili II (TURK 102) Ders Detayları
Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Türk Dili II TURK 102 Her İkisi 2 0 0 2 2 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü
DetaylıVII. VELİLER İÇİN ANKET GİRİŞİ
VII. VELİLER İÇİN ANKET GİRİŞİ 27 1. Kurum Standartları anketine MEBBİS (http://mebbis.meb.gov.tr) ana sayfasında bulunan "Kurum Standartları Öğrenci ve Veli Girişleri" bağlantısını kullanarak veya e-okul
DetaylıDavranışçı Yaklaşımda Öğrenme Kuramları
Davranışçı Yaklaşımda Öğrenme Kuramları K LASİK K O ŞULLA M A : I. PAVL O V E D İMSE L K O ŞULLAMA: B U R K HUS F R E D E R IC SKıNNER KLASİK KOŞULLAMA Pavlov un, köpeklerin mide ve tükürük salgılarını
Detaylı9. SINIF KONU TARAMA TESTLERİ LİSTESİ / DİL VE ANLATIM
9. SINIF KONU TARAMA TESTLERİ LİSTESİ / DİL VE ANLATIM İletişim, Dil ve Kültür - I İletişim, Dil ve Kültür - II İletişim, Dil ve Kültür Dillerin Sınıflandırılması ve Türk Dilinin Tarihi Gelişimi Dillerin
DetaylıCimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu.
Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu. Önündeki deftere, son yazdıklarına baktı ve sayfayı delmeye kararlıymış gibi, bastıra bastıra sildi. Az ötede duran kitabı önüne çekti ve elindeki kurşunkalemi
DetaylıARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY
ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü 29.03.2012 / ÇANAKKALE Fen Lisesi ARAŞTIRMA PROJESİ
DetaylıTANER ÖZDEMİR TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ
İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ 1) Türk Devletlerinde en çok kullanılan unvan--------------------------------------- 2) İslam Öncesinde yaşayan en eski topluluk----------------------------------------- 3)
DetaylıGörsel Tasarım İlkelerinin BÖTE Bölümü Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi
Görsel Tasarım İlkelerinin BÖTE Bölümü Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi Cahit CENGİZHAN Duygu ATEŞ Öğretim Görevlisi Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri
DetaylıKesirler. Yrd.Doç. Dr. Güney HACIÖMEROĞLU BAHAR 2011
Kesirler Yrd.Doç. Dr. Güney HACIÖMEROĞLU BAHAR 2011 Kesirler Kesirlere neden ihcyaç duyarız? Neden gereklidir? Kesirler Doğal sayılarla ifade edemeyeceğimiz değerleri ifade ihcyacından kesir kavramı doğmuştur.
DetaylıTürk Musikisinde Makamların 53 Ton Eşit Tamperamana Göre Tanımlanması Yönünde Bir Adım
Türk Musikisinde Makamların 53 Ton Eşit Tamperamana Göre Tanımlanması Yönünde Bir Adım Türk musikisinde makam tanımları günümüzde çoğunlukla Çargâh makamı temelinde 24 perdeli Arel Ezgi Uzdilek () sistemine
DetaylıTemel Bilgisayar Programlama
BÖLÜM 9: Fonksiyonlara dizi aktarma Fonksiyonlara dizi aktarmak değişken aktarmaya benzer. Örnek olarak verilen öğrenci notlarını ekrana yazan bir program kodlayalım. Fonksiyon prototipi yazılırken, dizinin
DetaylıİKİ BOYUTLU GÖRSEL ARAÇLAR HARİTALAR
İKİ BOYUTLU GÖRSEL ARAÇLAR HARİTALAR 1 Bir dersin sunumunda, sözel anlatımlar yanında çizimler, şemalar ve grafikler kullanılması; bilginin aktarılmasında, hem duyu organı olarak gözün, hem de düşünme-ilişkilendirme
DetaylıSERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL
SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya
DetaylıERENLER BELEDİYE MECLİSİNİN 07/12/2015 TARİHİNDE YAPMIŞ OLDUĞU TOPLANTISINA AİT TUTANAK ÖZETİ
ERENLER N 07/12/2015 TARİHİNDE YAPMIŞ OLDUĞU TOPLANTISINA AİT TUTANAK ÖZETİ G Ü N D E M : Bir evvelki Meclis Toplantısına ait Tutanağın okunarak kabulü 1.Emirler Mahallesi Revizyon Uygulama İmar Planına
DetaylıÜniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi
Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi özcan DEMİREL 1750 Üniversiteler Yasası nın 2. maddesinde üniversiteler, fakülte, bölüm, kürsü ve benzeri kuruluşlarla hizmet birimlerinden oluşan özerkliğe ve kamu
DetaylıGeleceğin Mimarları MKÜ de Buluştu
Geleceğin Mimarları MKÜ de Buluştu Üniversit emiz, 29 uncu Ulusal Mimarlık Öğrencileri Buluşması na Ev sahipliği Yapt ı Türkiye nin farklı üniversitelerinden mimarlık bölümü akademisyenlerini ve öğrencilerini
DetaylıII- İŞÇİLERİN HAFTALIK KANUNİ ÇALIŞMA SÜRESİ VE FAZLA MESAİ ÜCRET ALACAKLARI
I- GİRİŞ 1475 sayılı İş Kanunu nun 61. maddesinde işçilerin haftalık çalışma süresi 48 saat olarak belirlendiği için, 30.07.1983 tarihine kadar, 1475 sayılı Kanunu na göre çalışan işçilere, bir aylık dönemde,
DetaylıATATÜRK ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ DERGİSİ
DEĞERLENDİRMELER ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ DERGİSİ Kürşat Çağrı BOZKIRLI * 1. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü 1 1957 yılında kurulan Atatürk Üniversitesindeki
DetaylıANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER
ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER Şekil-1: BREADBOARD Yukarıda, deneylerde kullandığımız breadboard un şekli görünmektedir. Bu board üzerinde harflerle isimlendirilen satırlar ve numaralarla
Detaylı2010-2011 9. SINIF. Yayın Planı
2010-2011 Yayın Planı 2010-2011 İÇİNDEKİLER 1- Yaprak ler 2- Kitaplar Soru Bankaları Anlatımlı Kitaplar 3- Sınavlar Düzey Belirleme Sınavları (DBS) Düzey Kontrol Sınavları (DKS) Deneme Sınavları Dağılım
DetaylıTekstil ve Konfeksiyon Ürünleri Daire Başkanlığı
Tekstil ve Konfeksiyon Ürünleri Daire Başkanlığı 1. ÜRÜNÜN TANIMI: Ev tekstili, genel olarak evleri dekore etmek amacıyla kullanılan ürünler olarak tanımlanmaktadır. Sentetik iplikler ve kumaşların yanı
DetaylıBiçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların
Plastik Cerrahlar Biçimli Bacaklar için Çalışıyor Biçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların kapısını çalıyor. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel,
DetaylıProje konularından istediğiniz bir konuyu seçip, hazırlamalısınız.
5. SINIF MATEMATİK PROJE KONULARI (2012-2013) Atatürk ün geometri alanında yaptığı çalışmaların ülkemizdeki geometri öğretimine katkılarını açıklayınız. Geometrik cisimlerin (prizmalar ve piramitler) günlük
DetaylıBilardo: Simetri ve Pisagor Teoremi
Bilardo: Simetri ve Pisagor Teoremi Meral Tosun 30 Ağustos 2015 Bilardo, uzunluğu genişliğinin iki katı olan masalarda en az 3 top ile oynanır. Oyundaki toplam top sayısına ve vuruş kurallarına göre değişik
DetaylıİSEDAK SERMAYE PİYASASI DÜZENLEYİCİ KURULUŞLARI FORUMU
İSEDAK SERMAYE PİYASASI DÜZENLEYİCİ KURULUŞLARI FORUMU 19 EYLÜL 2013 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI İSEDAK SERMAYE PİYASASI DÜZENLEYİCİ KURULUŞLARI FORUMU BAŞKANI KONUŞMA METNİ İSEDAK
DetaylıSayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,
Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sn. Veysel Eroğlu nun katılımları ile gerçekleştiriyor olacağımız toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ediyor,
DetaylıSosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları Uşak
Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları Uşak SGK 11.02.2013 tarihinde Uşak Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları konulu konferans düzenledi.
DetaylıMüşteri Şikayetleri Hakem Heyeti Yıllık Faaliyet Raporu. 1 Ocak 2012 31 Aralık 2012
Müşteri Şikayetleri Hakem Heyeti Yıllık Faaliyet Raporu 1 Ocak 2012 31 Aralık 2012 Temmuz 2013 İçindekiler 1. Genel Değerlendirme 2. 1 Ocak 2012 31 Aralık 2012 Dönemi İstatistiki Verileri 2.1. Hakem Heyetleri
Detaylı11. TASARIM ŞABLONU KULLANARAK SUNU HAZIRLAMAK
BÖLÜM 10 11. TASARIM ŞABLONU KULLANARAK SUNU HAZIRLAMAK Powerpoint programında hazır bulunan bir dizi renk ve metin özelliğine sahip sunu dosyalarına Tasarım şablonu ismi verilir. Kullanıcı bu dosyaları
DetaylıMEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)
T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ ALANI ANKARA 2007 ÖĞRENME FAALİYETİ -24 KUYUMCULUK TEKNOLOJİSİ AMAÇ Bu faaliyette
DetaylıBAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR
BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR 1 Aralık 2008 de hilal şeklini almış ay ile Venüs yıldızı birbirlerine o kadar yaklaştılar ki, tam bir Türk Bayrağı görüntüsü oluştu. Ay ve Venüs ün bu hali bana hemen Üsküp
DetaylıVektör Uzayları ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Yazar Öğr.Grv.Dr.Nevin ORHUN
Vektör Uzayları Yazar Öğr.Grv.Dr.Nevin ORHUN ÜNİTE 4 Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Matematik ve mühendislikte birçok uygulamaları olan cebirsel yapılardan vektör uzayı ve alt uzay kavramlarını
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. Eğilmeyen Adamlar
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Eğilmeyen Adamlar Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Uyarlayan: Mary-Anne S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2011 Bible
Detaylı"Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu, insanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu."
"Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu, insanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu." "Her yıl yapılan 'en iyi buğday' yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu.
DetaylıUzaktan Algılama Teknolojileri
Uzaktan Algılama Teknolojileri Ders 9 Hiperspektral Görüntülemenin Sivil, Endüstriyel ve Askeri Uygulamaları Alp Ertürk alp.erturk@kocaeli.edu.tr Arkeoloji: Eser Analizi Arkeoloji: Eser Analizi Hiperspektral
DetaylıSİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.
SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması
DetaylıGüncel Ekonomik Yorum
AĞUSTOS 16 Güncel Ekonomik Yorum Temmuz ayında piyasalardan çok siyasetten söz edeceğiz. Başbakan değişikliğinin ve İngiltere nin Avrupa Birliği nden ayrılık kararı sonrası piyasalar toparlanmaya çalışırken
Detaylı