Ç O R U M İ L M İ L L İ E Ğ İ T İ M M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü. " hazineye malik viraneler var " "AMELE MEKTEBİ"

Transkript

1 "KENDİNE UÇAR" MART 2022 SAYI 02 ÇALIKUŞU Ç O R U M İ L M İ L L İ E Ğ İ T İ M M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü " hazineye malik viraneler var " "AMELE MEKTEBİ" MISRALARIN DİLİ KÖKLERDEN GELECEĞE BENİM SANAT OKULUM

2 KÜNYE İmtiyaz Sahibi Genel Yayın Yönetmeni Editörya Abdullah KODEK Çorum İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet ÇAYLAK Strateji Geliştirme Şube Müdürü Hasan BAYRAM Galip D. ÇAĞLAYAN Yelda K. KILIÇARSLAN Tasarım ASKE Mehmet BİÇER Rabia DÖNDER Hasan BAYRAM Mehmet FİDAN Filiz OBUZ Mehmet BİÇER PEK Galip Devrim ÇAĞLAYAN Yelda KUŞÇU KILIÇARSLAN Rabia KAĞIZMAN Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü Eşref Hoca Cad. NO: 8 (0 364)

3 S U N U Ş Değerli okurlarımız, Çalıkuşu Dergisi 2. Sayısı ile sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkelerin iktisadi ve sosyal kalkınmasında kritik öneme sahip meslek ve teknik eğitimde öğrencilerimize ilgi ve yeteneklerine göre mesleğin getirdiği bilgi, beceri, tutum ve meslek ahlakını kazandırmaktır. Bakanlığımızın son dönemde mesleki ve teknik eğitim işleyişinde yaptığı geliştirmeler mesleki eğitimin sektörün iş gücü ihtiyacına cevap verebilecek niteliğe sahip, gelişen teknolojiye uyum sağlayabilen, paydaşların planlama ve karar alma süreçlerine etkin katıldığı bir yapıya kavuşmasını amaçlamaktadır. Eğitim ve meslek sektörleri arasındaki çalışan işçi ihtiyacını karşılamaya dönük bu yenileştirmeler toplumda büyük karşılık bulmuş ve mesleki ve teknik eğitim merkezlerine başvuru sayıları fark edilebilir oranda artmıştır. Anadolu'nun kültürel zenginliğini yaşatıp gelecek kuşaklara aktarmak için 60 yıl çekiç sallayıp metale şekil veren emekli öğretmen Hasan Tuluk un hikayesi üzerinden ilimizde mesleki eğitimin geçmişine uzanıyoruz. "Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri" ödülünü geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN ın elinden alan TULUK, yıllar içinde ürettiği eserlerini bir müzede toplumla buluşturmayı planlıyor. Biz de hatırı sayılır bir süre boyunca ilimizin mesleki eleman ihtiyacını karşılayan, mesleki eğitim deyince ilk akla gelen kurumlardan olan halk arasında bilinen ismiyle Taş Mektep in tarihine yer verdik. Toplumda mesleki eğitim hakkındaki olumsuz algıyı değiştiren, akademik ders yoğunluğunun azaltıldığı, mesleki müfredatın güncel şartlara uyum sağladığı, iş başında eğitim olanaklarının artırıldığı, okulların altyapı ve donanımının hızla değişen ve gelişen teknolojiyle uyumlu hâle getirildiği, sektör öncüleriyle eşgüdümlü çalışma imkanının artırıldığı, mezunlarının kendi alanlarında yükseköğretime geçişlerini sağlayacak bütünleşik bir yapının kurulduğu bir sistemin ülkemizin geleceği için çok önemli olduğunu biliyor ve bu farkındalıkla çalışmalarımıza heyecanla devam ediyoruz. Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak Ar-Ge çalışmalarımızla ilimizde eğitim kalitesini sürekli olarak artırmayı hedefliyoruz. Tüm öğrencilerimize modern eğitim anlayışının gerektirdiği tüm olanakları sunabilmek, akademik ve idari personelimizin yetkinliklerini artırmak için var gücümüzle çalışmaktayız. Kurumumuzun Misyon ve Vizyonu çerçevesinde ideallerini gerçekleştirecek yenilikçi eğitsel çalışmalara yer verdiğimiz Çalıkuşu Dergisi nin hazırlanmasında emeği geçen ve bültende yer alan projeleri yürüten tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum. ABDULLAH KODEK ÇORUM İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ

4 İ Ç İ N D E K İ L E R K A P A K D O S Y A S I MESLEK EĞİTİMİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ Çorum'daki tarihi mesleki eğitim yuvası "Taş Mektep"in hikayesi üzerinden ilimizde mesleki eğitimin dününü ve bugününü ele alıyoruz. O K U L P R O J E L E R İ EĞİTİMİN PRATİK YAŞAMLA BULUŞMASI Teorik bilgilerin yaşam pratiği kazandığı okul projelerimiz öğrencilerimize unutulmaz yaşam becerileri kazandırıyor. E Ğ İ T İ M C İ N İ N K A L E M İ OKUYARAK İNŞA EDİLEN ZİHİNLERİN YAZIDAKİ YANSIMALARI Öğretmen ve öğrencilerimizin kaleme aldığı yazılar sizlerle buluşuyor.

5 TARİHİ EĞİTİM YUVAMIZ: TAŞ MEKTEP Çorum'da mesleki eğitimin geçmişine ayna tutan, ilimize farklı alanlarda hizmetler sunan ve nice badireler atlatan "Taş Mektep"e yakından bakıyoruz. Yapılar, yaşam biçiminin mekâna yansımasıdır ve dönemlerinin yaşamını yansıtan somut örnekler olarak belge değeri taşırlar. Modern mimarlık ürünleri de tasarlandıkları dönemin ve onu tasarlayan mimarın içinde yaşadığı toplumun anlayış, gereksinme ve ilişkilerinin somut göstergeleri olarak ait oldukları dönemin resmini veren belgelerdir. Şehrimizde ilk olarak Sıhhat Mektebi olarak inşa edilen günümüzde ise Çorum Müzesi olarak hizmet veren Taş Mektep zaman içinde kullanım amacı değişse de şehrimizdeki meslek eğitiminin en köklü yuvasıdır. Zaman içinde Ziraat Mektebi, Sanat Okulu, Ticaret Lisesi, Makine Meslek Yüksek Okulu ve Atatürk Lisesi olarak kullanılan yapıdan sayısız meslek erbabı yetişmiş, ilimizin meslek ustası ihtiyacını gidermede yeri doldurulamaz bir rol üstlenmiştir. İşte bu meslek erbaplarından biri de değerli hocamız Hasan TULUK Beyefendi dir. 16 Mayıs 1943, Çorum doğumlu olan TULUK, hem bir metal sanatçısı hem de araştırmacı yazar. Zira yazımıza eşlik eden fotoğraflar kendisinin hazırlamış olduğu ve 2016 yılında basımı yapılan Taş Mektep kitabından alıntılardır. Demir, bakır ve pirinç metallerle; rölyef, yüzey süsleme, dövme yöntemiyle şekillendirme, ferforje (sıcak şekillendirme) ve maket çalışmaları yaptı ve bu eserlerini 6'sı yurt dışında olmak üzere 49 sergide toplumla buluşturdu yılında Paris'te düzenlenen uluslararası Les Mains d'or (Altın Eller) sergisine şeref konuğu olarak davet edildi Mayıs 1996 tarihleri arasında Lyon - Fontaines Sur Saone beldesinde düzenlenen 3. Altın Eller Bienalinde; halk oylamasında birincilik, sanat otoritelerinden oluşan jüri tarafından en büyük ödül olan birincilik madalyası ile iki dalda ödül aldı Mayıs 1998 tarihinde Köln' de Cumhuriyetimizin 75. yılı nedeniyle düzenlenen Türk Haftasına Köln Başkonsolosluğumuzun davetlisi olarak katıldı.

6 Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcisi Anadolu'nun kültürel zenginliğini yaşatıp gelecek kuşaklara aktarmak için 60 yıl çekiç sallayıp metale şekil veren emekli öğretmen Hasan Tuluk, bugünlerde 2022 yılı Ocak ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan aldığı "Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri" ödülü ile emeğinin karşılık görmesinin mutluluğunu yaşıyor. Sayın TULUK ile sizler için Çorum da mesleki eğitimin dünü ve bugününü ele alan kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. "İlkokuldan sonra yolunu tuttuğumuz Sanat Okulu'nda elimize tutuşturulan çekiçle demircilik, eğeyle tesviyecilik, testereyle marangozluk sanatıyla tanışmıştık." diyor Hasan Hoca ve ekliyor "O yıllarda tarihi Taş Mektep okulumuza ev sahipliği yapıyordu. Yolu bu binadan geçsin geçmesin bugün hayatta olmayan 1940'lı yılların orta ve yaşlı kuşağı tüm Çorumlular için bu bina, tabiri yerinde ise "adam olmak"la eş anlamlar çağrıştırırdı. İsmi her ne kadar bazı okullar arasında "amele mektebi" olarak geçse de eğitim şartlarının pek de elverişli olmadığı, okuma yazma bilmenin "okumak, adam olmak"la eş tutulduğu o yıllarda, şehrin dışında hafif bir tepe üzerine oturan bu görkemli yapı hiç kuşkusuz hemen her yetişkin için "medeniyet şiarı"na ulaşmanın en önemli göstergesiydi." Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yayınlanan Çorum Kazı ve Araştırmalar Sempozyumu kitabındaki "Sanat Okullu Olmak" adlı yazısında o yıllara dair eşsiz bilgiler sunan TULUK "1950'li yıllarda Sanat Okullu olmak, her ne kadar halk arasında "amele mektebi" olarak anılsa ve riskli yanları olsa da bizim için altın tepside sunulan bir armağana sahip olmaktı. Çünkü okuldan mezun olduğumuzda aldığımız eğitim doğrultusunda işyeri açabileceğimiz gibi, üniversiteyi kazanıp yükseköğrenim yapma imkanımız da olurdu. Zira 5 yıl boyunca yabancı dil dersi dışında kültür derslerinin hemen hepsini okumuştuk. Bugün bile yarım yüzyılı aşmış bir eğitim kurumundan (73 yıl) söz edebiliyorsak onun topluma kazanımlarını da araştırmak gerekir." diyerek meslek liseli olmanın bir şans olduğunu belirtiyor.

7 "Atölyemiz bizim ekmek teknemiz, duygularımın şekillendiği ve huzur bulunduğumuz mekandı. Demir atölyesinde aplik, şamdan, avize ve saksılık, tesviyeciler çekiç, pense, ceviz kıracağı ve meyve sıkma makinesi yaparken, marangoz bölümündeki öğrenciler de masa, sandalye ve dolap gibi işlerle evlerimizi süslerdi." "Bizden önceki mezunlar gibi biz de işsiz kalmamış, bir elimizde icazet belgesi diplomamız, diğer elimizde ise geleceğimizi şekillendirecek altın bileziğimiz, yani sanatımızla hayata atılmıştık." diyen TULUK'a göre sanat okullarının orta dereceli okullardan önemli bir ayrıcalığı eğitiminin yanı sıra piyasada yapılamayan işlerin okulda öğretmen-usta işbirliği ile çözüme kavuşturulmasıydı. Sanat okulları bu özelliğiyle günümüze de ışık tutmuş, yıllar öncesinde okul-sanayi işbirliğinin öncüsü olmuştur. TULUK, kitapta "Taş Mektep"in o yıllardaki işleyişine dair de önemli bilgiler paylaşıyor: "Kurulduğu 1942 yılından beri, okulların yaz tatiline girmeleriyle Erkek Sanat Enstitüsü öğrencilerinin staj çalışmaları başlardı. Yıl içerisinde Cumartesi öğleden sonra ve Pazar günü dışında haftanın yarısı atölyede geçer 1 haftada 22 saat pratik çalışma yapılırdı. Staj süresince ise haftalık çalışma 44 saat olup bir ayda 976 saat çalışarak el becerimiz geliştirilirdi. Stajda döner sermaye işi varsa onu, yoksa yıl sonunda açılacak sergi için halkın ihtiyacı olan işler yapılırdı. Bu çalışma sonunda bir işi ortaya çıkarmanın tadına varıp, bir de maddi karşılığı alınınca sevincimiz katlanırdı. Ayrıca stajda ders kaygımız olmadığı için bedenimiz yorulsa da o çalışmalar bizim için kamp yapmış gibi eğlenceliydi." "Taş Mektep"in ilimize kazandırılmasında, faaliyetlerini sürdürmesinde emeği geçen herkesi minnettarlık ve rahmetle yad ediyor, ülkemizin gelecek vizyonunda çok önemli bir yer tutan meslek okullarına ilginin daha da artmasını umuyoruz.

8 Milli Eğitim Bakanlığı'nın mesleki eğitimi güçlendirmek amacıyla yaptığı düzenlemelerden biri de mesleki eğitim merkezi mezunlarının lise diploması alabilmeleri amacıyla esnek bir yapının kurulması oldu. Mesleki eğitim merkezlerinin, öğrencilerin haftada bir gün okulda, diğer günler işletmede gerçek ortamda mesleki eğitim aldıkları bu eğitim türünün Çorum'da da çok büyük karşılık buldu. Konuyla ilgili merak edilenleri ve diğer detayları Müdürlüğümüz Strateji Geliştirme ve Mesleki ve Teknik Eğitim Şube Müdürü Sayın Ahmet ÇAYLAK ile yaptığımız söyleşide bulabilirsiniz. ÇORUM'DA MESLEKİ EĞİTİMİN BUGÜNÜ

9 RAKAMLARLA ÇORUM'DA MESLEKİ EĞİTİM MESLEK OKULU ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ Ülkemizin iktisadi ve sosyal kalkınmasında önemli rol oynayan mesleki ve teknik eğitimde bireylere ilgi, yetenek ve mizaçları doğrultusunda mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri, tutum, tavır ve meslek ahlakını kazandırmak son derece stratejiktir. Mesleki ve teknik eğitimde sektörün iş gücü ihtiyacına cevap verebilecek niteliğe sahip, gelişen teknolojiye uyum sağlayabilen, paydaşların planlama ve karar alma süreçlerine etkin katıldığı bir yapıya ihtiyaç vardır. Mesleki ve teknik eğitime yönelik var olan toplumsal algıyı olumlu yönde değiştirmeyi hedefleyen, öğrencilerin mesleki ilgi ve yeteneklerini tespit eden ve çocuklarla ailelerini bu doğrultuda yönlendiren, akademik ders yoğunluğunun azaltıldığı, mesleki ders içeriklerinin güncellendiği, öğretmenlerin iş başında eğitim olanaklarının artırıldığı, ulusal ve uluslararası sektör ve kamu finansal kaynaklarının kullanımı yoluyla okulların altyapı ve donanımının hızla değişen ve gelişen teknolojiyle uyumlu hâle getirildiği, mezunlarına istihdamda öncelik sağlandığı ve farklı ücret politikalarının uygulandığı, sektörün mesleki ve teknik eğitim süreçlerinde daha fazla yer aldığı, sektör liderleriyle iş birliği imkânlarının artırıldığı, ulusal ve uluslararası düzeyde sektörel iş birliği protokolleri ve iyi uygulama modeli olabilecek projelerin hayata geçirildiği, mezunlarının kendi alanlarında yükseköğretime geçişlerini sağlayacak bütünleşik bir yapının kurulduğu ve ülkemiz 2023 hedefleriyle uyumlu bir sistem oluşturulması planlanmıştır. Bu hedefler doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı'nın mesleki eğitimi güçlendirmek amacıyla yaptığı düzenlemelerden biri de mesleki eğitim merkezi mezunlarının lise diploması alabilmeleri amacıyla esnek bir yapının kurulması oldu. Müdürlüğümüz, Strateji Geliştirme ve Mesleki ve Teknik Eğitim Hizmetleri Şube Müdürü Sayın Ahmet ÇAYLAY " Ülkemizde Mesleki Eğitim açısından çok önemli düzenlemeler yapılmaktadır. İstihdamı artıracak, gençlerin meslek edinmesini ve hayata tutunmasını sağlayacak yeni istihdam modeli olarak da adlandırabileceğimiz yasanın çıkmasıyla mesleki eğitim daha büyük önem kazanmıştır." diyerek mesleki eğitim süreçlerindeki yeniliklere dikkat çekti.

10 Söz konusu yasa 25 Aralık 2021 Cumartesi günü sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun ile yasalaşmıştır. Bu kanunda yapılan değişikliğe göre, 1. Mesleki Eğitim Merkezlerinde eğitim gören öğrencilerin her ay aldıkları asgari ücretin üçte biri kadar ücretin tamamı artık devlet tarafından ödenecek. 2. Üçüncü sınıf sonunda kalfa olan öğrencilerin aldıkları ücret, asgari ücretin üçte birinden asgari ücretin yarısına yükseltildi. 3. Ustalık yeterliliği kazanmış olanlar, mesleklerinde en az on yıl çalıştıklarını belgelemeleri durumunda bakanlık tarafından açılan İş Pedagojisi sınavına doğrudan katılabilecek ve başarılı olanlara usta öğreticilik belgesi verilebilecektir. ÇAYLAK, yapılan değişikliğin toplumda çok büyük karşılık bulduğunu belirterek "Devletimizin verdiği bu destekle ve tüm meslek liselerimizin bünyesinde Mesleki Eğitim Merkezi programının açılmasıyla tüm Türkiye de olduğu gibi ilimizde de Mesleki Eğitim Merkezi e MESEM kayıtları artışa geçti ve toplamda iki binin üzerinde kayıt yapıldı." dedi. Mesleki Eğitimin yaygınlaşmasına dair çalışmalar kapsamında yapılan bir başka yeniliğin de Organize Sanayi bölgelerinde OSB Mesleki Eğitim Merkezi İrtibat Bürosu açılması olduğunu belirten ÇAYLAK "Milli Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında yapılan Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği Protokolü ile Çorum Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü bünyesinde OSB Mesleki Eğitim Merkezi İrtibat Bürosu açtık ve dönüşümlü görev yapmak üzere beş öğretmenimiz görevlendirdik. OSB Mesleki Eğitim Merkezi İrtibat Bürosunun açılmasıyla, sanayi sektöründe meydana gelen gelişmeler ile eğitim sisteminin eş güdümünü sağlamak, sanayi sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücü ihtiyacını karşılamak, istihdama katkı sağlamak ve Mesleki ve Teknik Eğitim okullarımızla sektör arasında köprü olarak görev yapmasını sağladık." diyerek yapılan yeniliklerin topluma yaygınlaştırılması çalışmalarına dikkat çekti. Meslek eğitiminde yaşanan bu yenilikçi gelişmelerin önümüzdeki yıllarda ülkemizin sanayi alanındaki ara-eleman ihtiyacını kapatması bekleniyor.

11 MİMAR VE MÜHENDİS GÖZÜYLE TASARLIYORUM Necip Fazıl Kısakürek Ortaokulu öğrencileri eğitim öğretim yılında yeni bir etwinning projesini daha hayata geçirdiler. Proje Kurucu Ortaklığını okulumuzun yaptığı, danışman öğretmenleri Abbas KOLCU (Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni) ve Murat Doğan (İngilizce öğretmeni) rehberliğinde yürüttükleri MİMAR VE MÜHENDİS GÖZÜYLE TASARLIYORUM adlı projede öğrenciler Çorum ilindeki Tarihi yapıların maket tasarımlarını yapıp sergilediler. Tarihi eserlerimiz hakkında katılımcıları bilgilendirdiler. İstanbul, Gaziantep ve Çorumdan Dört Okulun Ortaklaşa Yürüttüğü Çalışmada; Teknoloji ve Tasarım dersi 7. Sınıf konuları olan Mimari Tasarım ve Enerjinin dönüşümü konularında öğrencilerin tasarladıkları maket ve modelleri diğer okullarla birlikte bir etkileşim halinde oluşturmak, akranlarıyla ortak bir platformda tartışmak, 21. Yüzyıl becerileriyle projelerini geliştirmek ve ürün gelişim süreçlerini paylaşarak ortak ürünler ortaya çıkartabilmek, bunun yanı sıra özgün fikirlerin teknolojik ilerlemeye katkısının bilincini kazandırmak amaçlanmıştır. Sergiye Katılan Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü Arge Birimi Yetkilileri Yelda Kuşcu Kılıçarslan ve Rabia Kağızman Proje hakkında bilgi aldı. Emeği geçen öğrencileri ve öğretmenleri kutladı.

12 KEŞİF DÜNYASI ONLİNE KİMYA ATÖLYELERİ Serap HOZANTAŞ/Kemal DEMİR Kargı Atatürk İlkokulu Yaratıcı Çocuklar Derneğinin, Türkiye geneli resmî/özel ilkokullarda öğrenim gören 3. ve 4. sınıf öğrencilerine yönelik olarak düzenlediği "Keşif Dünyası Online Kimya Atölyeleri" ne okulumuz 3/A Sınıfı ve 4/B Sınıfı katıldı. Yaratıcı Çocuklar Derneği ve Henkel işbirliğinde hazırlanan "Keşif Dünyası" adlı proje, ilkokul 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin ilk bilimsel deneylerini gerçekleştirmeleri ve çevre adına sürdürülebilirlik kavramını yaratıcı ve eğlenceli bir şekilde vurgulama amacını taşıyan bir projedir. Bu Proje Kapsamında Çocuklar Tuba Karabey rehberliğinde Sürdürülebilirlik Kavramını Kaynakların Tasarruflu kullanılması gerektiği Konusunda bilgilendirildi. Daha Sonra sıvılardaki asit miktarını ölçme deneyi ve asitlerin diş üzerindeki etkilerini gösteren deneyleri gerçekleştirdik. Yaparak yaşayarak bilimsel bilgiye ulaşmanın sevincini yaşayan çocuklar hem çok eğlendiler hem de bilgiye kendilerinin ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşadılar.

13 KÖKLERDEN GELECEĞE Arzu ÖZDEMİR Necip Fazıl KISAKÜREK ORTAOKULU İslam ın altın çağı ya da İslam Rönesansı olarak adlandırılan 8. yüzyıldan 13. yüzyıla hatta 14. ve 15. yüzyıllara kadar uzanan İslâm dünyasının yükselişini ifâde eden dönem esnasında Müslüman bilim insanları, mühendisler, bilginler, tüccarlar; sanata, tarıma, ekonomiye, sanayiye, hukuka, edebiyata, gemiciliğe, felsefeye ve tabii ki bilim ve teknolojiye büyük katkı vermişti. Türkler, yüzyıllar öncesinden günümüze değin buluşları ile bilim dünyasına ışık tutmayı başaran bilim adamları yetiştirmiştir. Semerkant, Bağdat ve İstanbul gibi şehirlerde yetişen bu bilim adamları, zamanla unutulmuş olsalar bile buluşları günümüz bilimin temelini oluşturmaktadır. Çalışmamızda Türk İslam bilim adamlarından İBN-İ SİNA. BURUNİ, EL CEZERİ nin bilim dünyasına katkısı araştırılarak 7. Ve 8. Sınıflar öğrencilerin bilgilenmeleri sağlanmıştır. Türk İslam bilim insanlarının yaptıkları faaliyetleri bilmekle çocuklarımız hem atalarıyla övünecekler hem de ileride onların da yapacakları işlerde ışık tutacaklardır. Orta çağda Avrupa da insanlar araştırma yaptıkları için, düşündükleri için, idama mahkum edilirken bizim bilim insanlarımız, katarakt ameliyatı yapıyor, matematikte hiç kullanılmayan bilinmeyen tabirleri, formülleri buluyorlardı. İBN i SİNA'nın kitapları Avrupa da üniversitelerde yıllarca Avrupa'daki doktorlar tarafından okutulmuş, yıllarca Avrupa da ki doktorlar bir İslam bilginin eseriyle yetişmiştir. Bunu duyan bilen öğrencilerimiz de atalarımız yaptıysa biz de icatlar yapıp eserler ortaya koyarak sesimizi tüm dünyaya duyurabiliriz diyebilirler. Bu çalışmada Türk İslam bilim insanları araştırılmış, özellikle İBN İ SİNA,BİRUNİ,EL CEZERİ nin hayatı bilime katkıları araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre metinler hazırlanmıstır. Hazırlanan metinler sonucunda metinler okunarak,ses kaydı oluşturulmuştur. Sahne olusturulmuş. ses kaydı sahneye verilerek bilim insanlarının canlandırılmaları yapılmıştır. Canlandırma sonucunda izleyicilere görüşleri sorularak yazmaları istenmiştir.

14 STEM BİZİM İŞİMİZ GÜLDEN BÜKE İKBALEVLER ANAOKULU STEM, Science, Technology, Engineering ve Math in (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) kısaltılmış halidir. STEM eğitimi, öğretim modelleri arasında dünyanın merkezinde yer almakta olup popüler bir eğitim sistemdir. Aynı zamanda teknolojinin gelişmesiyle beraber geleceğin meslekleri de değişime uğramakta ve hatta ileriki nesillerin yapacağı mesleklerin adını dahi bilmediğimiz ve STEM eğitiminin bireyleri gelecekteki mesleklere hazırladığı da söylenmektedir. STEM eğitimi çocukların ezbere dayalı bir sistem ile öğrendiği daha sonra öğrendiğini unuttuğu bir eğitimin dışında olup çocukların sınıf dışı ortamlarda yaparak yaşayarak öğrendiği ve öğrendiklerini kalıcı hale getirdiği bir sistemdir. STEM eğitiminin amacı bireylerin fen, bilim, teknoloji, matematik, mühendislik alanlarından edindiği bilgiler ile günlük yaşamındaki var olan sorunlara yaratıcı çözümler üretebilme, eleştirel düşünme gibi 21. yüzyıl becerileri kazanmalarını sağlamaktadır. Çocukların okul öncesi dönemde STEM eğitimi ile tanışması ise onların erken yaşta bu becerileri kazanmasını ve içselleştirmelerini sağlayacaktır. Projemizde eğlenerek öğrenme bakış açısı ile günlük hayattaki problemlere çözümler üretme, her problemin bir çözümü olduğunu, matematik, fen, teknoloji, mühendislik dallarının günlük hayatta her zaman yanımızda olduğunu anlamalarını sağlamak.

15 BENİM GÖZÜMDEN BİLİM İNSANLARI ZEYNEP KARAHASAN Kargı Atatürk Ortaokulu Öğrenciler günümüzden geçmişe bilim insanlarını daha yakında tanıyarak kendi hayal dünyalarını geliştirme ve bilim insanları ile kendileri arasında ortak özellikleri fark edebilme, bilim insanlarının ortak özelliklerini tümevarım yolu ile ortaya koyabilme becerilerini geliştirmek amaçlanmıştır. Bilim insanları çalışmalarını yaparken neyi nasıl düşündüklerini, çalışmalarını nasıl yaptıklarını hayal edip bunları resimleştirmeleri, şarkı yapmaları ve hikâye oluşturmaları hedeflenmiştir. WEB 2.0 araçlarını kullanmayı öğrenmek amaçlanmıştır. Ayrıca bilişim teknolojileri kullanılarak öğrencinin teknolojik anlamda gelişimini destekleme, sosyalleşmesini sağlama, literatür taraması yapma becerisini kazanma amaçlanmıştır. Bu ay etkinliğimizde Aziz SANCAR, Canan DAĞDEVİREN, Burçin MUTLU PAKDİL, Uğur ŞAHİN, Michio KAKU gibi önemli bilim insanlarımızın öğrencilerimiz tarafından küçük sınıflara tanıtımları yapılmış. Küçükler ile güzel bilgi alışverişi gerçekleştirilmiştir.

16 MISRALARIN DİLİ Yağmur YILMAZ İskilip Atatürk Ortaokulu İskilip Atatürk Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Yağmur YILMAZ tarafından yürütülen uluslararası e twinning projesi Mısraların Dili bir edebiyat projesidir. Ülke genelinde dokuz okulun bir Letonyalı okulun ortak olduğu proje kasım ayında başlamıştır. Her ay belirlenen temalarda öğrenciler beğendikleri şair ve şiirleri araştırıyor defterlerine yazıyor ve okuma performansı gerçekleştiriyor. Proje kapsamında hem teknolojiyi kullanabilme becerileri hedeflenirken edebi zevkin oluşması dil hakimiyetinin arttırılması amaçlanmaktadır.ortak şiir yazma etkinlikleri de yapılırken şubat ayında Çevrim içi Şair Tanıma etkinliği gerçekleştirildi. Tanıtımı yapılan İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy yine öğrenciler tarafından anketle belirlendi. Letonyalı öğrenciler ise şair RAİNİS i Türk öğrencilerine tanıttı.

17 STEM ile HER ŞEY MÜMKÜN EVERYTHING IS POSSIBLE WITH STEM Emine BİLGİN CERİTLER İLKOKULU ALACA/ÇORUM STEM ile HER ŞEY MÜMKÜN projesi anasınıfı çocuklarının fen, bilim, teknoloji, matematik, mühendislik alanlarından edindiği bilgiler ile günlük yaşamındaki var olan sorunlara yaratıcı çözümler üretebilme, eleştirel düşünme gibi 21. yüzyıl becerileri kazanmalarını sağlamaktadır. Projenin tüm katılımcıları anasınıflarından oluşmaktadır ve okullar arasında işbirliğinin geliştirilmesi de hedeflemektedir. Sınıf içinde ve dışında yapılacak stem etkinlikleri ile gerçek zamanlı uygulamalar ve öğrenme deneyimleri kazanmaları beklenmektedir. Proje süresince düzenlenecek öğretmen ve öğrenci webinarlarıyla projenin online olarak görüşülmesi, proje çalışmalarının belirlenmesi, değerlendirilmesi sağlanacaktır. Twinspace forum, sohbet alanında proje görüşmeleri ve tartışmaları yapılacaktır. Proje ortakları, oluşturulacak sanal medya hesapları üzerinden de proje süresince görüşmeleri sürdüreceklerdir. Okul öncesi müfredatıyla eş güdümlü olarak yürütülecek projemizde; katılımcıların tamamı Anasınıflarından oluşturulmuş ve anasınıfları müfredatı temel alınarak çalışmaya sunulmuştur. Proje süresince, ders müfredatı ve kazanımları ele alınarak çalışmalar yürütülecektir. hava olayları nesli tükenmekte olan hayvanlar evcil hayvanlar doğanın canlanışı bitkilerin oluşumu

18 BESLENME ÇANTAM Serap HOZANTAŞ KARGI ATATÜRK İLKOKULU Beslenme, anne karnından başlayarak insan sağlığının korumasında ve iyileştirilmesinde en önemli faktörlerden biridir. Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme herkes için, özellikle de çocuklar için gereklidir; çünkü bu dönemde kazanılacak beslenme alışkanlıkları yaşam boyu sürdürülmektedir. Özellikle hızlı büyüme ve gelişme süreci olan bebeklik, çocukluk ve adölesan döneminde kazanılan doğru beslenme alışkanlıkları bireylerin yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmelerinin sağlanması açısından da önem kazanmaktadır. Büyüme ve gelişme; beslenme, genetik yapı, cinsiyet, çevresel etmenler, sosyo-ekonomik durum kültür ve gelenekler gibi çeşitli etmenlerin etkisi altındadır. Kalıtsal özellikleri ve çevresel etmenleri kontrol etmemiz, her zaman mümkün olmasa da bilinçli bir beslenme ile daha sağlıklı, mutlu, verimli ve uzun bir yaşama; çocukluktan başlayan doğru beslenme alışkanlıkları kazanarak, adımımızı atabiliriz. Çocukların sağlıklı yaşayabilmek için dengeli beslenmeyle ilgili davranışları gösterebilmelerini sağlamak için,sağlıklı beslenmeme sonucu oluşan hastalıklara dikkat çekmek için,dengeli beslenmenin içeriği hakkında bilgi sahibi olmaları için,aşırı unlu, yağlı, şekerli gıdalardan neden uzak durulması gerektiğini kavramaları için,beslenmenin bedeni etkilediği kadar yaşamın her yönünü etkilediğini fark edebilmeleri için,paketli yiyeceklerdeki saklı olan zararları anlayabilmeleri için,büyüme ve gelişmenin sağlıklı tamamlanabilmesi için besin içeriklerinin önemini anlamaları için bu projeyi yapıyoruz.

19 DÜNYAM SANAT Gülden BÜKE İKBALEVLER ANAOKULU Okul öncesi dönem çocukları için kendilerini ifade etmenin yolları arasında oyun ve resim etkinlikleri yer almaktadır. Bebeklikten itibaren eline aldığı bir parça pastel boya ya da kalem ile bir yüzey üzerinde iz bıraktığını fark eden bir çocuk ilk sanatsal deneyimine de adım atmış olur. Resim yapma, güçlü bir vurgulama, kendini ifade etme ve karmaşık öğrenme potansiyelini kapsayan çok yönlü bir etkinlik olarak görülmektedir. Çocukların yaratıcılığını, hayal gücünü, özgün ürünler tasarlama becerilerini geliştirmek ve sanata olan ilgisini artırmak amacı ile yapılmıştır. Çalışma sürecinde çocuklara dünyaya etki etmiş yerli ve yabancı sanatçıların hayatı ve eserleri tanıtılacaktır. İçerik olarak resim, müzik, heykel, dans,sinema, tiyatro, edebiyat, alanları ele alınacaktır Çocuklar sanatsal etkinlikler gerçekleştirdikçe daha kontrollü ve tanımlanabilir sembol ve desenler oluşturabilir, hatta duygularını bu yolla aktarabilirler. Ancak ilk başlarda sanat deneyimleri duygusallıktan uzaktır, çocuklar çok az düşünce kullanarak çoğunlukla motor performanslarını denemek için çizim yaparken sonrasında göze hoş görünen, görsel zevk almayı sağlayacak şekilde çizim yapmayı başarırlar. Bu onların kendilerine özgü keyif alma yoluna ve çevreden aldıkları iyi ve güzel mesajlara dayanmaktadır.

20 100 GÜNE 100 KİTAP Gülden BÜKE İKBALEVLER ANAOKULU Kitap, çocukların dil becerilerini geliştiren, onları bilişsel, duygusal, ruhsal ve ahlaki açıdan geliştiren en önemli araçtır. Çocuklar kitaplar sayesinde düşünmeyi ve etrafında olan şeyleri sorgulamayı öğrenir. Çocuklarda kitap okumanın belli bir yaşı yoktur. Bebekler bile kendilerine uygun kitaplar okunduğunda çok eğlenir ve öğrenirler. Kitap okuma alışkanlığı, kitap okumayı öğrendikten sonra bu işi zevkle ve sürekli olarak devam ettirebilme sürecidir. Çocukları için kitap seçen anne babalar kitapların çocuğun yaş ve cinsiyetine uygun olmasına dikkat etmelidir. Bu konuda anne ve baba çocuk için rehber rolündedir. Evde mutlaka bir kütüphane oluşturulmalı, çocuğa oyuncakların yanı sıra kitaplar alınmalı ve her şeyden önemlisi çocuğun yanında kitap okunmalıdır. Biz de öğretmenler olarak çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak için velilerle işbirliği içinde 100 Güne 100 Kitap projesini başlatmaya karar verdik. Projemizin amaçları: - Çocuklara kitap okuma sevgisini aşılamak - Çocuklarımızın karakter gelişimlerine olumlu katkılar sağlamak - Akademik başarılarının artırılmasına katkı sağlamak - Dikkat eksikliği ya da dikkat dağınıklığı gibi yaygın sorunların çözümüne katkıda bulunmak Aileden sonra ikinci sırada öğretmenler, kitap okuma alışkanlığı konusunda çocuklar üzerinde çok etkilidir. Kreşlerden başlayarak tüm öğretim kurumlarında kitapları sevdirecek aktiviteler yapılmalıdır. Kitapçılara, kütüphanelere ve kitap fuarlarına geziler düzenlenmelidir. Ödev hazırlayan çocuklar, İnternet yerine kitaplardan araştırmaya yapılmaya yönlendirilmelidir.

21 ÖZÜME GÜVENİYORUM Özlem SÜER Dr. Sadık Ahmet Ortaokulu Bu proje ortaokul öğrencilerini, 5. sınıftan 8. sınıfa kadar kapsamaktadır. Milli kültür bilincini artırmak, milli değerlerin önemini vurgulamak ve Türk kültürü hakkındaki farkındalığı artırmayı hedefliyoruz. Eğlenceli ve öğretici etkinlikler gerçekleştirerek, öğrencilerin öz güven, öz benlik ve öz saygı duygularını artırmayı amaçlıyoruz. Günümüzde gençlerin kültürümüzden uzaklaştığını görüyoruz. Çocuklarımızın sevgi, saygı ve dayanışma ortamı içerisinde kültürüne bağlı, sorumluluk bilincinde bireyler olmasını hedefliyoruz. Projemizde el ele verip gençlerin unutmaya yüz tuttuğu değerlerimizle kültürümüzü canlandıracağız.

22 HAYAT PAYLAŞTIKÇA GÜZEL Serap HOZANTAŞ Kargı Atatürk İlk/Ortaokulu Okulumuzda değerler eğitimi kapsamında bu ay yardımlaşma ve empati ayı olarak çeşitli aktivitelerde bulunduk. Hayat Paylaştıkça Güzel sloganıyla yola çıkarak her sınıfımıza kumbaralar konuldu ve belirlenen süre zarfında öğrenciler bu kumbaralara harçlıklarından artırarak yardımda bulundular. Toplanan bu paralarla okulumuzda ihtiyaç sahibi bir aileye erzak yardımı ve sokaktaki can dostlarımız içinde mama yardımı yapıldı. Yapılan bu etkinlik süresince öğrenciler yardımlaşma ve empati değerini birebir etkileşime girerek yaşamış oldular. Diğer aylarda da değerler eğitimi ile ilgili değerlerimizle öğrencilerimiz de farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz.

23 FARK YARATAN ÇOCUKLAR Leyla KÜLCÜ İKBALEVLER ANAOKULU Çocuklarımıza doğa sevgisi aşılamak ve çevre bilinci oluşturabilmek adına onları küçük yaştan itibaren doğayla tanıştırmamız gerekir. Doğayı korumak, ortak kullanım alanlarımıza saygı duymak, çevreye duyarlılık kazandırmak, canlıların yaşam alanlarına zarar vermemek çocuklarda çevre bilinci kazandırmanın temel amaçlarını oluşturmaktadır. Özellikle çocukların doğaya ve doğada bulunan tüm hayvanlara, bitkilere biraz daha ilgisi olduğunu düşünürsek bu süreç onlar için çok daha keyifli geçecektir. Çocuklar için farklı hayvan ve bitkileri incelemek, koşmak, ağaçlara tırmanmak, toprakla oynamak her daim keyif alabileceği aktivitelerin başında gelmektedir. Biz de bunun için neler yapabiliriz diye düşündük ve ortaya bu proje çıktı. Proje; Türkiye den 10 öğretmenin katılımıyla sürdürülen bir e-twinning projesidir. Gelişen teknoloji, küresel ısınma ve insan kaynaklı doğa kirliliğinden dolayı doğada büyük değişimler görülmektedir. Doğamız her geçen gün kirlenmektedir. Bu sorunların bir nebze önüne geçebilmek amacıyla başlatılan projede bütün öğrencilerimizin bir saksı çiçeği oldu ve bakımını üstlendiler, okul bahçesinde doğal malzemelerle etkinlik saatleri oluşturuldu.kozalaklarla taşlarla yapraklarla etkinlikler yapıldı.hayvan sevgisi, orman sevgisi ve çevre temizliği bilinci oluşturuldu. Sıfır atık,pillerin zararları,atık materyallerle oyuncak yapımı,sokak hayvanlarına yardım konularında farkındalık oluşturuldu.

24 ÇEVREYİ KEŞFEDEN MİNİKLER Fatma ŞAHİN AKDAĞ (KURUCU) Kübra TAŞTEMUR, Hasan ÇAĞLAR DEMİRTAŞ DEMİRŞEYH İLKOKULU Yasemin YİĞİTBAŞŞEHİT Yasin KEYVANOĞLU ANAOKULU Nahide Elçin ÇELİK DUYAR HABİB GÜLESER ÖZTAŞ İLKOKULU Projemize çorumdan üç okul olarak katılıyoruz. Toplamda diğer illerle birlikte 10 öğretmeniz bir de yabancı ortağımız bulunmaktadır. Proje süresince çocukların doğal merak duygusunun tatmin edilmesi, araştırarak yeni bilgiler keşfetmelerini, yaparak yaşayarak öğrenmelerini ve böylece bilginin kalıcı olmasını sağlamayı, bilime karşı olumlu tutum sergilemeyi, etkinlikler ile belli bir objeye ve uyarıcı üzerinde dikkatini toplayabilmeyi, kendi çevresini algılayabilmeyi, olaylar ve nesneler arasında ilişki kurabilmeyi, akıl yürütebilmeyi, problem çözebilme hedeflerine uygun davranışlar geliştirmesini hedeflemekteyiz. Fen ve doğa etkinlikleri çocukların duyu organlarını en iyi şekilde kullanmalarına, gözlem yapabilmelerine ve doğal yollarla öğrenebilmelerine olanak sağladıkları için eğitim programlarında önemli bir yere sahiptir. Biz de öğrencilerimizin fen ve doğa çalışmalarıyla,gözlem yapma, iletişim kurma, tahminler yürütme, deneyler yapma yoluyla doğayı keşfedebilmelerine ve yeni beceriler kazanılarak bir çok yeni bilgi öğrenmelerine destek olmaya çalışıyoruz. Projemizin yaprak, taş, böcek, kuş, ağaç, toprak olmak üzere altı tane teması bulunup bu temaları tanıtıp, inceleyip sınıftaki etkinliklerimize entegre ediyoruz. Ayrıca her ay bir tane web2 aracınızı öğrencilerimizin kullanmasını sağlayarak çocukların teknolojiye olan ilgilerinin artmasına destek oluyoruz.

25 TUTUM, YATIRIM VE YERLİ MALI HAFTASI Fatma AKPINAR / Zeynep KARAHASAN Kargı Atatürk İlk/Ortaokulu Çocuklarımızın gelecek kuşaklara taşıyacağı bir kültürel miras olan "Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası" kutlamalarımızı 16 Aralık 2021 Perşembe günü gerçekleştirdik. Böyle önemli bir haftayı okulumuzun girişine hazırladığımız stantla çekici hale getirmeye çalıştık. Okulumuzda yapılan yerli malı etkinlikleri ile öğrencilerimize tüketilecek ürünlerin ülkemizde üretilen yerli ürünlerden seçilmesinin önemini anlattık. Etkinlikler esnasında Türk malları hakkında çeşitli bilgiler verdik, konuyla ilgili şiir ve yazılar okundu. Tüm okul öğrencileri program sonunda hazırlan stanttaki yiyeceklerden(meyve ve sebzeler, kuruyemiş, baklagil vb.) istediklerini alarak mesafe kurallarına uygun bir şekilde tükettiler.

26 PLAY, RECYCLE! SAVE THE FOREST! Nurcan CEYLAN ÖZDEMİR Atatürk İlkokulu Çocuklarımıza doğa sevgisi aşılamak ve çevre bilinci oluşturabilmek adına onları küçük yaştan itibaren doğayla tanıştırmamız gerekir. Doğayı korumak, ortak kullanım alanlarımıza saygı duymak, çevreye duyarlılık kazandırmak, canlıların yaşam alanlarına zarar vermemek çocuklarda çevre bilinci kazandırmanın temel amaçlarını oluşturmaktadır. Özellikle çocukların doğaya ve doğada bulunan tüm hayvanlara, bitkilere biraz daha ilgisi olduğunu düşünürsek bu süreç onlar için çok daha keyifli geçecektir. Çocuklar için farklı hayvan ve bitkileri incelemek, koşmak, ağaçlara tırmanmak, toprakla oynamak her daim keyif alabileceği aktivitelerin başında gelmektedir. Biz de bunun için neler yapabiliriz diye düşündük ve ortaya bu proje çıktı. Proje; Türkiye den 10 öğretmenin katılımıyla sürdürülen bir e-twinning projesidir. Gelişen teknoloji, küresel ısınma ve insan kaynaklı doğa kirliliğinden dolayı doğada büyük değişimler görülmektedir. Doğamız her geçen gün kirlenmektedir. Bu sorunların bir nebze önüne geçebilmek amacıyla başlatılan projede bütün öğrencilerimizin bir saksı çiçeği oldu ve bakımını üstlendiler, okul bahçesinde doğal malzemelerle etkinlik saatleri oluşturuldu. Kozalaklarla taşlarla yapraklarla etkinlikler yapıldı. Hayvan sevgisi, orman sevgisi ve çevre temizliği bilinci oluşturuldu. Sıfır atık, pillerin zararları, atık materyallerle oyuncak yapımı, sokak hayvanlarına yardım konularında farkındalık oluşturuldu.

27 SCRATCH4MATH Nurgül ÇAKIR DEMİRAY Suheybi Rumi İmam Hatip Ortaokulu Yürüttüğümüz bu projede öğrencilere blok kodlama araçlarından Scratch anlatılıyor. Scratch, ABD de bulunan MIT in (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) geliştirdiği, 8-16 yaş arası çocukların kullanımına göre tasarlanmış ve basit bir ara yüze sahip bir programlama dilidir. Kullanıcıların dijital hikayeler, oyunlar ve animasyonlar oluşturmasına olanak sağlıyor. Bu proje ile öğrencilerimiz Scratch ile kod yazarak çeşitli matematik etkinlikleri hazırlayıp, bu etkinliklerini arkadaşlarıyla paylaşıyor. Böylece öğrenciler tasarım oluşturma, algoritmaya dayalı düşünme, çözüm odaklı olma gibi bilişsel becerilerinin yanı sıra iletişim kurma, iş birliği yapma, dili güzel kullanma gibi çeşitli sosyal becerilerini de geliştiriyor. Ayrıca projemiz ile öğrencilerin matematiğe karşı olumlu tutum geliştirmesi amaçlanıyor. Projemizde yaklaşık 4 ay geride kalmış olup, bu süre içerisinde projeye ait logo, slogan ve afiş tasarımları yapılmasının yanında 6 haftalık Scratch eğitimi verilmiştir. Bu eğitimlerin bitmesi ile ara değerlendirmeler yapılmış ve öğrencilerin etkinlik tasarımları başlamış ve halen devam etmektedir.

28 Çocuklarımıza doğa sevgisi aşılamak ve çevre bilinci oluşturabilmek adına onları küçük yaştan itibaren doğayla tanıştırmamız gerekir. Doğayı korumak, ortak kullanım alanlarımıza saygı duymak, çevreye duyarlılık kazandırmak, canlıların yaşam alanlarına zarar vermemek çocuklarda çevre bilinci kazandırmanın temel amaçlarını oluşturmaktadır. Özellikle çocukların doğaya ve doğada bulunan tüm hayvanlara, bitkilere biraz daha ilgisi olduğunu düşünürsek bu süreç onlar için çok daha keyifli geçecektir. Çocuklar için farklı hayvan ve bitkileri incelemek, koşmak, ağaçlara tırmanmak, toprakla oynamak her daim keyif alabileceği aktivitelerin başında gelmektedir. Biz de bunun için neler yapabiliriz diye düşündük ve ortaya bu proje çıktı. Proje; Türkiye den 10 öğretmenin katılımıyla sürdürülen bir e-twinning projesidir. Gelişen teknoloji, küresel ısınma ve insan kaynaklı doğa kirliliğinden dolayı doğada büyük değişimler görülmektedir. Doğamız her geçen gün kirlenmektedir. Bu sorunların bir nebze önüne geçebilmek amacıyla başlatılan projede bütün öğrencilerimizin bir saksı çiçeği oldu ve bakımını üstlendiler, okul bahçesinde doğal malzemelerle etkinlik saatleri oluşturuldu.kozalaklarla taşlarla yapraklarla etkinlikler yapıldı.hayvan sevgisi, orman sevgisi ve çevre temizliği bilinci oluşturuldu. Sıfır atık,pillerin zararları,atık materyallerle oyuncak yapımı,sokak hayvanlarına yardım konularında farkındalık oluşturuldu. YABANCI DİL KONUŞAN KAHRAMANLAR Kübra GAMSIZ CERİTLER ORTAOKULU

29 DOĞA İÇİN EL ELE LEYLA KÜLCÜ İKBALEVLER ANAOKULU Sevgi küçük yaşta öğrenilir. Doğanın ve çevrenin korunması çocukken kazanılan doğa sevgisi ile mümkündür. Çocuğunuza doğa sevgisini doğanın içinde zaman geçirerek kazandırabilirsiniz. Çocuğunuzun doğrudan deneyim kazanmasını, toprağa ve çiçeklere dokunmasına sağlamalısınız. Büyük bir şehirde yaşamayı bir engel olarak görmemeli ve çocuğunuzu düzenli olarak parklara veya doğal alanlara götürmelisiniz. Çocuklarda en etkili öğrenme yolu oyundur. Doğada oynayabileceğiniz çeşitli oyunlarla çocuğunuzun çevresini keşfetmesini ve doğayı sevmesini sağlayabilirsiniz. Çocuğunuzun doğada geçireceği eğlenceli vakit, onun doğada bulunma isteğini arttıracaktır. Projemiz; Sırbistan, Hırvatistan, Bulgaristan, İspanya, Polonya, Arnavutluk ve İtalya dan birer öğretmenin, Türkiye den ise 10 öğretmenin katılımıyla sürdürülen bir e- Twinning projesidir. Doğa ve doğa sevgisini konu alan projede doğa sevgisi, ağaç ve orman sevgisi, geri dönüşüm, orman yangınları, fidan dikme, çiçek yetiştirme, evde ve okulda çiçek bakımı çevre temizliği ve çevreyi koruyup güzelleştirme,canlıların hayatını sürdürebilmesi için duyarlı olma gibi konulara yer verilmiş olup, açık havada eğitim, gezi ve incelemelere sıklıkla yer verilmiştir.

30 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ÇOCUK OYUNLARI Nurcan CEYLAN ÖZDEMİR Atatürk İlkokulu Geçmişten Günümüze Çocuk Oyunları" adlı projemizle çocuklarımızın günümüz teknolojik araçlarla yapılan oyuncaklardan uzaklaşarak akranlarıyla birlikte evde ve çocuk parklarında oynayabilecekleri oyunlarla vakit geçirmelerini sağlamak amaçlanmıştır. Çocuk yaşam içinde gerekli olan davranış, bilgi ve becerileri oyun oynarken farkında olmadan öğrenmektedir. Çocukların sözlü ve kinestetik zekasını hedef alarak hem akıl hem de vücudu meşgul eden oyunlar, öğrenme faaliyetini psiko-motor, sosyal ve bilişsel alanlarda değiştirme potansiyeline sahiptir. Oyunlar öğrencilerin stres ve kaygı düzeylerini düşürür; paylaşma, birlikte hareket etme, kendine güvenme duygularını geliştirmekte olup derslere daha etkili katılımını sağlamaktadır. Öğrencilerim ilkokul 1. sınıf öğrencileriydi. Okullarımızın bazen açık bazen kapalı olduğu dönemlerde projemizdeki amaçlarımıza ve beklenen sonuçlara oynadığımız oyunlarla eğlenerek ulaştık.

31 FARKLILIKLARIYLA FARK YARATANLAR Yağmur YILMAZ, Ebru DEĞİRMENCİ İSKİLİP ATATÜRK ORTAOKULU Kuruculuğunu İskilip Atatürk OrtaokuluTürkçe Öğretmeni Yağmur YILMAZ tarafından yapılan ve okulumuz Fen Bilimleri Öğretme Ebru DEĞİRMENCİ nin ortak olduğu Farklılıklarıyla Fark Yaratanlar e twinning projesi etkinlikleriyle göz dolduruyor. Kasım ayında başlayan ve İskilip teki ortaokulların( Atatürk Ortaokulu, Azmimilli Ortaokulu, Erenler Cumhuriyet Ortaokulu, Paşaçayırı Fatih Ortaokulu, Aşağıörenseki Ortaokulu, Hacı İsmail Kavlu Kız İmam Hatip Ortaokulu) ortak olarak yürüttüğü proje kapsamında öğrenciler tarafından yapılan etkinlerde her ay farklı etkinliklerle ön yargıları yıkmayı, farklılıklara saygı duymayı, empati kurmayı, farklılıklarıyla ön plana çıkabilen insanları anlamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda öğrencilerimiz hikaye yazdılar, çevrimiçi toplantılarda kişisel farklılıklar hakkında fikirlerini belirttiler, hikayeler yazıp resimler çizerek duygularını ve düşüncelerini ifade ettiler.

32 OKUMAK CAN VERİR Atanur YILMAZ Sakarya İlkokulu Okumak tüm insanlık için en temel ihtiyaçtır. 6-9 yaş aralığındaki öğrencilerimize öncelikle okumayı öğreteceğiz. Her canlı için kitap okumanın ne kadar önemli olduğunu hissedeceğiz. Her öğrenci yangın çıkan bölgeleri hatırlayacak, ağaç dikecek ve ağacına kitap okuyacak. Bu bilinci çocuklara aşılamak,kitap okumaya her kesimin dikkatini çekmek için kültürel değerlerimizi tanıtarak kitap okuyacağız ve dünyaya bir mesaj vereceğiz 'OKUMAK CAN VERİR' Bu kapsamda projemiz 7 ay sürecek olup 30 eylül -30 Mayıs arasında yapılacaktır. proje İngilizce ve Türkçe yapılacak ve sonucunda elde ettiğimiz verileri güzel bir organizasyonla sergileyeceğiz. Okuma sevgisini, doğa sevgisini, kültürümüzü tanıtmayı projemize ortak olacak tüm okullarla ve ülkelerle yürütmek istiyoruz.

33 ARTIK KORKMUYORUM! (ZENOGLOSOFOBİ) GELECEK GENÇLERİN (FUTURE IS THE YOUTH) Zenoglosofobi yabancı dil korkusu demektir. Ama yabancı dili öğrenmekten değil öğrendiklerini konuşmaktan korkmak anlamına geliyor. Ülkemizde en çok önem verilen yabancı dil İngilizce olduğu için yabancı dil yerine İngilizcedeki "zenoglosofobi" olarak değerlendirilebilir. Bu durumda olanlar hata yapma korkusuyla ya ağzını açmaz, yada konuşulan ortamdan uzaklaşır. Bu tarz kişileri konuşmaya zorladığınız zaman, tereddüt, kekeleme, hemen anadile dönme, hafif terleme ve yüzde kızarıklık meydana geldiği gözlenmiştir. Projemizin amacı, projemiz sürecinde uygulayacağımız etkinlikler ile öğrencilerimizin yabancı dile karşı olan ön yargılarını kırmak, öğrenme duvarlarını yıkmak onlara yabancı dil öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek ve dil öğrenme sürecini sevdirmektir. GÜVENLE BAĞLANIYORUM Projemizde öğrencilerimizle BİT kullanarak teknolojiyi eğitime entegre edeceğimiz bir model tasarlayacağız. Öğrencilerimiz dijital içerikler geliştireceklerdir. Her ay proje ortaklarımızla belirleyeceğimiz bir tema üzerinden, eğitim tasarımları yapacağız. Yapılacak tasarımlar öğrencilerimizin dijital becerilerini geliştirmeye ve içerik üretmeye yönelik olacaktır. Proje sonunda içeriklerimizi bir kitapta birleştireceğiz. Aylık tasarlayacağımız eğitim içeriklerinin geniş bir şekilde yaygınlaştırmasını yapacağız. Öğrencilerimiz tasarım yapma, içerik üretme, geliştirme, web2 araçlarını eğitime entegre etme noktasında yaparak yaşayarak tecrübeler kazanacaklardır. Ahu Ferda ARMUTÇU ÇORUM ŞEHİT EMİN GÜNER MTAL Görünen yüzüyle internette bugün İletişim, bilgiye ulaşma, eğlence, bankacılık, alışveriş ve diğer pek çok şeyi yapabiliyoruz. Peki, internette başka neler var? Suçlar, suçlular, dolandırıcılar, istismarcılar, siber zorbalar, tacizciler, teşhirler Teknoloji hızla gelişirken, sanal alemin görünmeyen, bu karanlık yüzünde olanlar da artarak devam ediyor. Çocuklarımızı internet ortamındaki bu tehlikelerden korumak için neler yapabiliriz diye düşündük ve ortaya bu proje çıktı. Projemizin amacı, öğrencilerimizde internete güvenilir biçimde bağlanma bilinci oluşturmak, internet güvenliğinin önemini kavratmak, öğrencilerimizin sanal ortamda karşılaşabilecekleri problemlere karşı farkındalık oluşturmak; bu farkındalığı oluşturacak etkinlikler ile genç kitlelere ulaşmak amacıyla derslerimize entegre ederek çalışmalar yapmaktır.

34 DOĞADAN GELENİ DOĞAYA GÖNDER NURAY CANSU UYSAL ATATÜRK LİSESİ Ülkemizde ve dünyada son zamanlarda yaşanan orman yangınlarından sonra bizim de doğa için bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündük. Öğrencilerimizle birlikte evde yediğimiz meyvelerin çekirdeklerini kurutup karton bir kutuda biriktirmeye karar verdik. Dünya bütün canlılarla birlikte hepimizin ortak evimizdir ve hepimizin ortak yaşam alanıdır. Bu yüzden doğaya zarar vermek evine ve evdeki ailene zarar vermektir. O halde biz insanlar, dikkatsizce orman yangınlarına sebep olarak hem bitkilerin hem hayvanların hem de direk kendi yaşam alanımızı tehlikeye atmış oluyoruz. Amaçlarımız -Ormanların ve ormanda yaşayan canlıların korunması için meyve çekirdeklerinin ayrı toplanmasını sağlamak. -Meyve çekirdeklerinin doğaya ve doğadaki canlılara faydası konusunda öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi ve çevre sakinlerini bilinçlendirmek. -Öğrencilerimizde sosyal sorumluluk duygusunu geliştirmek. -Öğrencilerimizde grup çalışması ve iletişim becerisini geliştirmek. -Kazanılan doğa, orman ve doğada yaşayan diğer canlılar konusunda ki duyarlılığın öğrencilerde ve çevre sakinlerinde sürdürülebilir hale getirmek ve kalıcı çözümler bulmak. Bu nedenle doğadan geleni doğaya göndermek istedik. Bizler meyve seven çokça tüketen toplumlarız. Yediğimiz meyveler tek kullanımlık ve çöp değildir, onların çekirdeklerinidoğaya atarak devamını ve çoğalmasını sağlamak gerekir. Aynı zamanda doğada bulunan diğer canlıların da kolayca ulaşabileceği besin kaynağı oluşturmak hepimizin ortak evi olan dünya evimizde ki canlıları da yaşatmak istedik. "Doğa insansız yaşayabilir, ama insan doğasız yaşamayaz." Doğal çevrenin korunmasına yardımcı olmak için meyve çekirdeklerinin toplanması ve tekrar geri dönüştürülmesini sağlamak çok önemlidir.

35 ATMAYALIM, DÖNÜŞTÜRELİM NURAY CANSU UYSAL ATATÜRK LİSESİ Doğaya baktığımızda sürekli yıprandığını farkediyoruz. Çöpe atılan kağıtların ve hiçe sayılan kitapların tekrar elde edilebilmesi için ne kadar çok ağaç kesilmesi gerektiğini görüyoruz. Aynı zamanda hem milli servetin hem de doğanın korunması adına kağıtların ve kullanılmış kitapların toplanarak yeniden kullanıma hazır hale gelmesi hem ülkemizin hem de dünyamızın geleceği için sürekli bir fayda sağlayacaktır. Ayrıca doğaya bırakılan ve doğayı hem kirleten hem de doğaya zarar veren pet şişelerin ve kapakların geri dönüşümle bize daha faydalı hale geleceği tartışmasız bilinen bir gerçektir. Kağıtlar, kullanılmış kitaplar ve pet şişeler ve kapakları pek çok evde kullanılmaktadır.. Doğal çevrenin korunmasına yardımcı olmak için kullanılmış kağıtların, kitapların, pet şişe ve kapaklarının toplanarak geri dönüştürülmesini sağlamak çok önemlidir. Bu proje ile doğaya bir çok zararı olan atık kağıt, kullanılmış kitap, pet şişe ve kapaklarının faydalı bir şekilde dönüştürülmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Atıklar, projemiz ile her evde ve birçok kurumda kullanılan ve çöpe atılan veya yakılan kullanılmış kağıt, kitap, pet şişe ve kapaklarının geri dönüşümle nasıl yaralı hale geleceği konusunda öğrencilerimizi ve ailelerini bilinçlendirmek hedeflenmiştir.

36 GÖKÇE CANDAN ÇORUM KALE ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA OKULU BENİM SANAT OKULUM Çocukların hayal dünyaları çok geniştir. Duygularını, hayallerini sanatsal etkinlikler yoluyla açığa vururlar. Sanat çocuklar için kendilerini ifade etme biçimidir. Sanatsal etkinlikler çocuk üzerinde sağ ve sol beynin birlikte çalışması, konsantrasyon gücü, öz güvenin artması gibi bir çok olumlu etkiye sahiptir. Bu proje kapsamında origami çalışmaları ve kelime bulutu gibi öğrencilerimizin kendi yaratıcılıklarını ifade edebilecekleri çalışmalara yer veriyoruz. Bu projeyle çocuklarda sanat bilincini ve sanata olan yönelimlerin arttırılması, yaratıcılıklarını geliştirilmesi, iç dünyalarının, kontrolünü fark etmelerini sağlamak, görsel anlatımlarını kuvvetlendirmek, isteklerine ve hayallerine olan inançlarını arttırmayı amaçladık.

37 MUTLULUĞUN RESMİNİ YAPAR MISIN? Nuray Cansu UYSAL ATATÜRK LİSESİ Sınıfta öğrencilere; mutlu musunuz? diye sorduğumda genel olarak mutlu değilim cevabını alıyordum. Bu soru üzerinde öğrencilerle konuşmaya başladığımızda, kendilerinin mutluluk konusunu yeniden tanımladıklarını izledim. Bu nedenle mutluluğun ne olduğunu bir projeyle araştırmak ve incelemek istedik. Bu projemizle mutluluğun ne olduğunu göstermeyi amaçladık. Herkesin sürekli kendine sorduğu ancak cevabını verirken düşünmeden acele davrandığı bir konudur mutluluk. Bu projemizle mutluluğun ne olduğunu duygularımızı resimlerle anlatmak istedik. Mutluluk nedir, mutluluğa giden yol nedir, mutluluğun farkında mıyız sorularının cevabını resimlerle anlatmak ve göstermek istedik. Mutluluk konusunda farkındalık yaratmayı amaçladık. Yaşadığımız yerden mutluluk resimlerini toplamak ve paylaşmayı amaç edindik. Mutlu insanlar, mutlu aileler, mutlu toplumlar, mutlu hayvanlar, mutlu doğa ve mutlu dünya görüşünü yaygınlaştırmayı amaç edindik. Projemiz, Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Biyoloji ve Sağlık Bilgisi dersi kapsamında yaş gurubundaki öğrencilerle yapılacaktır. Temel amaçlarımız; -Mutluluğun ne olduğunun öğrencilerimizin bakış açısıyla tanımlanması ve bu tanımların toplanmasını sağlamak. -Öğretmenlerin ve ailelerin mutluluk konusunda görüşlerini toplamak ve kaydetmek. -Öğrencilerimizde grup çalışması ve iletişim becerisini geliştirmek.

38 O K U L Y O L U D Ü Z G İ D E R A T A N U R Y I L M A Z S A K A R Y A İ L K O K U L U Ç o c u ğ u n s o s y a l - d u y g u s a l e s e n l i ğ i, o k u l b a ş a r ı s ı n d a ç o k ö n e m l i d i r. S o s y a l - d u y g u s a l e s e n l i ğ i n t e m e l i n d e i s e b a ğ l a n m a y e r a l m a k t a d ı r. B u n e d e n l e e ğ i t i m c i l e r, o k u l ö n c e s i n d e n l i s e y e k a d a r b a ğ ı n ö ğ r e n c i l e r i n i n a s ı l e t k i l e d i ğ i n i a n l a y a b i l i r l e r s e d a h a e t k i l i o l a b i l i r l e r. D o l a y ı s ı y l a o k u l l a r ı n s a d e c e a k a d e m i k h e d e f l e r e k o n s a n t r e o l m a s ı g e r e k t i ğ i n i i d d i a e t m e k e t i k v e u y g u l a m a a ç ı s ı n d a n y a n l ı ş o l u r. Ç o c u k l a r k e n d i l e r i i l e i l g i l e n i l m e d i k ç e a k a d e m i k o l a r a k d a b a ş a r ı l ı o l a m a z l a r. B ü t ü n ö ğ r e n c i l e r ö ğ r e n m e k i s t e r a m a h e r z a m a n o k u l d a k e n d i l e r i n e ö ğ r e t i l e n i d e ğ i l. Ö z e l i k l e a k a d e m i k b a ş a r ı s ı d ü ş ü k ç o c u k l a r l a i y i b i r b a ğ k u r u l m a s ı ö ğ r e n m e y e d a h a a ç ı k o l m a l a r ı n ı v e i l e r l e m e g ö s t e r m e l e r i n i s a ğ l a r. Ç o c u k l a r ö ğ r e t m e n l e o l a n i l i ş k i l e r i n d e k e n d i l e r i n i g ü v e n d e h i s s e t m e l i d i r. A y r ı c a k a f a l a r ı k a r ı ş t ı ğ ı n d a, h a t a y a p t ı k l a r ı n d a h a t t a k o n u y u b e ğ e n m e d i k l e r i n d e b u n u d i l e g e t i r e b i l m e l i d i r l e r. E l b e t t e b i r k o n u y a o l a n t u t k u l a r ı n ı p a y l a ş a n ç o c u k l a r ö ğ r e t m e n l e r i ç i n d a h a ç e k i c i o l a b i l i r a m a b ü t ü n ç o c u k l a r, ö ğ r e t m e n i n k i n d e n f a r k l ı i l g i a l a n l a r ı o l a n l a r d a h i l, d e ğ e r v e ş e f k a t g ö r m e k i s t e r l e r. P o z i t i f ö ğ r e n c i v e ö ğ r e t m e n i l i ş k i s i ö z e l l i k l e a k a d e m i k b a ş a r ı s ı d ü ş ü k ö ğ r e n c i l e r i ç i n d a h a ö n e m l i o l a b i l i r. D a h a k a l i t e l i b i r i l i ş k i o k u l ö n c e s i n d e n l i s e y e k a d a r k a l i t e l i b i r ö ğ r e n m e y e s e b e p o l u r. Ö ğ r e n c i l e r i m i z i n o k u l, a i l e v e ç e v r e s i i l e i l g i l i g ö r e v v e s o r u m l u l u k l a r ı h a k k ı n d a b i l g i v e d e n e y i m k a z a n m a s ı, o k u l a u y u m s a ğ l a m a l a r ı, e t k i n l i k l e r y o l u y l a g ö r e v v e s o r u m l u l u k l a r ı n ı y e r i n e g e t i r m e s i d ü ş ü n c e s i y l e o l u ş t u r u l a n p r o j e m i z d e, ç o c u k l a r ı m ı z ı n b i r b i r i y l e k a y n a ş m a s ı, o k u l a i s t e k l i g e l m e s i n e y ö n e l i k a k t i v i t e l e r l e b i r b a ğ o l u ş t u r m a s ı h e d e f l e n m e k t e d i r.

39 GÖKÇE CANDAN FATMA ÇAKIR ÇORUM KALE ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA OKULU Okulumuzda bulunan ilkokul öğrencilerimizin gelişimlerini destekleyecek 5 ay sürecek bir proje yapacağız. Her ay belirlediğimiz temalar ile öğrencilerin gelişimlerini destekleyecek çalışmalar planladık. Bu çalışmalar arasında öğrencilerimizin fiziksel becerilerini geliştirirken duygusal gelişimlerine de katkı saylayan geri dönüşüm, sağlıklı beslenme, fidan dikimi, dedemden masallar dinliyorum gibi etkinliklere yer verdik. Seçilen temalara uygun etkinliklerde öğrencilerimizin alışılmış sınıf ortamından çıkıp deneyimleyerek eğlenerek öğrenme ortamları hazırlamaktayız. Bu yapılan çalışma ve etkinlikleri sınıf ortamlarında sunmalarını sağlayacağız. Yaptığımız çalışmalarla öğrencilerin özgüvenlerini ve iletişim becerilerini geliştireceğiz. Öğrencilerimiz zaman zaman takım çalışması yapacak takım ruhuna uygun çalışma becerisi kazanacaklardır. Bu proje ile çocukların yaşantılarına dokunmak onları aktif hale getirmek istiyoruz. BEN BEYAZ BİR SAYFAYIM

40 Özel gereksinimli öğrencilerin eğitimindeki temel amaç, yetersizlik tür ve derecelerine göre sahip oldukları farklılaşan sınırlılıklarını azaltarak, yaşamlarını bağımsız bir şekilde sürdürmeleri ve toplumla bütünleşmelerini sağlamaktır. Özel gereksinimli öğrencilerin eğitiminde akademik becerilerin kazandırılmasının yanı sıra öz bakım becerileri, bağımsız yasam becerileri, sosyalleşme becerilerinin kazandırılması da ön planda yer almaktadır. Eğlenerek Öğreniyorum Etkinliği ile atık malzemelerden tasarladığımız oyunlar öğrencilerimizin el-göz koordinasyonu, küçük kas becerileri, renkleri tanımayı sağlarken bu oyunlar evde aile ile birlikte tekrar oynanarak pekişme ve aile katılımı sağlanmıştır. P A Y L A Ş T I K Ç A B Ü Y Ü Y O R U M H A T İ C E A K P I N A R A T A T Ü R K O R T A O K U L U Bireyler, birbirinden farklı bireysel özelliklere ve yeterliliklere sahip olup, farklılıkları doğrultusunda gelişmekte ve değişmekte olan dünyaya ayak uydurmalarını sağlayacak bir eğitim sürecine ihtiyaç duyarlar. Farklılıkların belirgin olduğu bireylerde genel eğitim hizmetleri yetersiz kalmakta, özel eğitim hizmetlerine ihtiyaç duyulmaktadır.

41 ÖZELİZ ÇEVREMİZLE GÜZELİZ Projenin amacı, özel gereksinimli bireylerin çevresinde bulunan canlılar ve bu canlıların özellikleri hakkında farkındalık oluştururken, akranlarıyla eğitsel ve sosyal yönden başarabilecekleri alanlarda kaynaşmalarını ve bütünleşmelerini sağlamaktır. Akranlarıyla düzenlenecek aktivitelerde diğer bireylere kazandırılacak davranışlar ise empati kurma duygusunu geliştirecek, bireysel farklılıkları doğal karşılayacaktır. Yapılacak etkinlikler Bölgemizdeki hayvan barınağının ziyaret edilmesi Çevremizde bulunan sokak hayvanları için beslenme alanları ve araçları oluşturma ve sokaklara yerleştirme. Çevremizdeki bitkileri tanıma ve kullanım alanları etkinliği Bitki ekim ve yetiştirme etkinliği (roka, Soğan ve nane) Fidan dikim etkinliği Özeliz ama farklı değiliz etkinliği (Kaynaştırma uygulamaları) Oyuncak yapım etkinliği Eşli ve tekli dans etkinliği GÖKÇE CANDAN FATMA ÇAKIR SABIR PASO KALE ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA OKULU

42 KARAKTERİME DEĞER KAT ÖĞRETMENİM ATANUR YILMAZ Sakarya İlkokulu Çorum- İskilip Sakarya İlkokulu'ndan Şerife ÇOBAN ile Mersin- Yenişehir Elif Pırlantalar Anaokulu'ndan Tuğba AKER in kuruculuğunu yaptığı 9 öğretmenimizin ortaklığı ve 4-6 yaş arası 45 öğrencimizin katıldığı Karakterime Değer Kat Öğretmenim etwinning projemizin amacı, akademik başarının sağlam temeller üzerine kurulabilmesi için öğrencilerimizin gönüllerini sevgi ve saygı ile doldurup, ahlâk çerçevesinde doğruluktan sapmayan, huzurlu, duyarlı bir karakterle, temel insani ve ahlaki değerlerini benimsemiş ve çağımızın getirdiği olumsuzluklar karşısında "doğru" tercihler yapabilen bireyler yetiştirmektir. Bu süreç içerisinde öğrencilerimizin geleneksel, evrensel ve kültürel değerleri koruma ve geliştirme, değerleri geleceğe taşıyacak değer zinciri ve öğrencide bakış açısı oluşturma, değerlerimiz hakkında bilgi ve deneyim kazanması, etkinlikler yoluyla öğrendiği değerleri, ahlakı ve erdemi içselleştirerek davranışa dönüştürebilmesini sağlamaktır. P R O J E O R T A K L A R I İskilip Sakarya İlkokulu / Şerife ÇOBAN Yenişehir Elif Pırlantalar Anaokulu / Tuğba AKER Nene Hatun Anaokulu Merve Büşra DARICI Kargı 125. Yıl Anaokulu / İpek YILMAZ ÇETİNER Kargı 125. Yıl Anaokulu / Seher AKINCI TOLGA, Dodurga Alpagut İlkokulu / Rana ÇAKMAK Bahçelievler MTAL / Aylin VARAN TÜFEKÇİ Sungurlu Kaledere İlkokulu / Huriye HAMARAT Battalgazi Hayrettin Sönmezay İlkokulu / Sibel KARAMAN

43 F A R K I M F A R K I N D A L I Ğ I M D U Y A R S I Z K A L A M A Z D I K ATANUR YILMAZ Sakarya İlkokulu A n n e - b a b a l a r ç o c u k l a r ı n ı n d u y g u l a r ı n ı k e ş f e t m e l e r i v e o l u m l u i l i ş k i l e r k u r m a l a r ı i ç i n b i r t e m e l o l u ş t u r a r a k ; s o s y a l - d u y g u s a l ö ğ r e n m e k o n u s u n d a o n l a r a i l k e ğ i t i m i n i v e r i r. Ç o c u k l a r ı n a s a d e c e n a s ı l d a v r a n m a l a r ı g e r e k t i ğ i n i a ç ı k l a y a r a k d e ğ i l ; b a ş k a l a r ı n a k a r ş ı o l a n d a v r a n ı ş l a r ı s a y e s i n d e d e ö ğ r e t i c i b i r r o l ü s t l e n m e k t e d i r l e r. B u s a y e d e, ç o c u k l a r k e n d i d u y g u v e d ü ş ü n c e l e r i n i i f a d e e t m e n i n y a n ı n d a b a ş k a l a r ı n ı n d u y g u l a r ı n ı n a s ı l i f a d e e t t i k l e r i n i a n l a m a y ı ö ğ r e n i r l e r. B u d u r u m, o n l a r ı n o k u l y a ş a m l a r ı n ı e t k i l e r. Ö z e l l i k l e, o k u l ö n c e s i v e i l k o k u l d ö n e m i n d e k i ö ğ r e n c i l e r i n a k r a n l a r ı v e ö ğ r e t m e n l e r i i l e o l a n i l e t i ş i m l e r i, s ı n ı f o r t a m ı n d a g ö s t e r d i k l e r i d a v r a n ı ş l a r v e o l a y l a r a b a k ı ş a ç ı l a r ı a n n e - b a b a l a r ı n d a n ö ğ r e n d i k l e r i n i n y a n s ı m a s ı n ı i ç e r i r. B u h u s u s g ö z ö n ü n d e b u l u n d u r u l d u ğ u n d a, a n n e - b a b a l a r ı n ö ğ r e n c i l e r i n s o s y a l - d u y g u s a l b e c e r i l e r i n i g e l i ş t i r m e d e o k u l i l e i ş b i r l i ğ i i ç i n d e b u l u n m a l a r ı o k u l d a b u k o n u d a g e r ç e k l e ş t i r i l e n u y g u l a m a l a r ı n p e k i ş t i r i l m e s i n e o l a n a k s a ğ l a r. B i z d e b u g e r ç e k l i k t e n h a r e k e t l e ( 1 0 ) T Ü R K İ Y E ( 1 ) İ T A L Y A ( 2 ) R O M A N Y A o r t a k l ı e t k i n b i r s o s y a l s o r u m l u l u k p r o j e s i b a ş l a t m a y a k a r a r v e r d i k. P r o j e m i z i n o r t a y a ç ı k ı ş s e b e b i y a ş a d ı ğ ı m ı z t o p l u m s a l d e ğ i ş i k l i k l e r i n ö ğ r e n c i l e r i m i z i n h a y a t ı n ı d o ğ r u d a n e t k i l e y e n p r o b l e m l e r e s e b e p o l m a s ı d ı r. D e ğ e r l e r i m i z i n u n u t u l m a s ı v e e m p a t i d u y g u s u n u n z a y ı f l a m a s ı b u s o r u n l a r d a n s a d e c e i k i s i d i r. B u p r o j e d e k i a m a c ı m ı z ö ğ r e n c i l e r e t o p l u m s a l d e ğ i ş i m l e r i n f a r k ı n a v a r a b i l m e v e b u k o n u l a r d a f a r k ı n d a l ı k g e l i ş t i r e r e k s o s y a l - d u y g u s a l e s e n l i k l e r i n i k o r u y a b i l m e b e c e r i s i k a z a n d ı r m a k t ı r. Ç e v r e y e k a r ş ı d u y a r l ı l ı k, e n g e l l i b i r e y l e r i n y a ş a d ı ğ ı s o r u n l a r, k a d ı n v e ç o c u k l a r a y ö n e l i k ş i d d e t, y a ş l ı l a r ı m ı z a k a r ş ı g ö r e v l e r i m i z, t r a f i k k u r a l l a r ı v e b u k o n u d a b i l i n ç d ü z e y i n i a r t t ı r m a k v e s o s y a l s o r u m l u l u k l a r ı m ı z ı y e r i n e g e t i r e b i l m e k ö n c e l i k l i k o n u l a r ı m ı z a r a s ı n d a d ı r.

44 alaca halk eğitim

45 hayat boyu öğrenme İl merkezine 52 km uzaklıkta bulunan Alaca da örgün eğitim dışına çıkmış vatandaşlarımızın öğrenen bireyden öğrenen topluma ulaşmasını sağlamak vizyonu ile yola çıktığımız kurumumuz çatısı altında birçok kurs faaliyeti yürütülmektedir yılından itibaren Alaca halkına hizmet veren kurumumuz, toplum üyelerinin Atatürk devrimlerine bağlı bilimsel, özgür ve demokratik düşünme güçlerini geliştirici çalışmalar yapmaktadır. Ulusal kültür değerlerini korumak, evrensel kültüre açık olarak geliştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla yerel özellikler ve gereksinimlere göre eğitimüretim-istihdam, pazarlama ve örgütlenmeye yönelik çalışmaları ile sosyal ve kültürel etkinliklerle halkın yanında olmayı hedeflemektedir. Yıl içerisinde 100 ün üzerinde kurs ve 2000 e yakın kursiyer ile yolumuza devam ederek ilçe bazındaki kararlılığımızı sürdürmekteyiz. Bahçecilik kurslarından tarım teknolojisi kurslarına, dil kurslarından çocuk gelişimine, kişisel gelişimden el sanatlarına, spor kurslarından hayvancılık kurslarına kadar yüzlerce kurs programı ile ilçe halkının yanında yer almaktayız. Alaca Halk Eğitimi Merkezi olarak yıl boyunca kurslar, sergiler, konferanslar, sempozyumlar, paneller ve geziler başta olmak üzere bir dizi etkinlik düzenlenmekteyiz. Açılacak kurslarımızda önceliğimiz her zaman halktan gelen talepler olmuştur. Bunun yanında yenilikçi yüzümüzü kurum personelinin yaptığı alan taramaları ile halka duyurup yeni talep noktaları da oluşturuyoruz. İlçe vatandaşlarımıza hayat boyu öğrenmeyi yaşam hedefi haline getirecek çalışmalarda bulundurarak onlara güzel ve anlamlı bir gelecek inşa etmelerinde katkıda bulunuyoruz. İnsan merkezli düşünen bireyler misyonu ile açtığımız kurslarımızda yaşadığımız ilçeye yaptığımız her bir hizmeti kendimize görev edinmekteyiz.

46 Birçok alanda açtığımız kurslarımızdan biri de el sanatları çatısı altındaki takı tasarımı kursudur. Takı tasarımı değerli taşların ve yarı değerli taşların işleyerek takı üretme işidir. Takı yapma geleneğinin kökleri 5000 yıl öncesine Çin e kadar dayandığı yapılan araştırmalar ile mevcuttur. Bu dönemde insanlar doğada buldukları birçok malzeme ile kendilerine takı yapmışlardır. Günümüzde ise aynı merakla devam eden takı tasarım işi sadece malzeme farklılığına uğramış, doğadaki malzemelerin yerini daha şaşalı taşlar almış, üretim ve tasarım bir zevk haline gelmiştir. Kurumumuzda da bu üretim ve tasarım işini en orijinal hali ile prototipini hazırlayıp elinin sanatını her dokunuşunda taşları ahenkli bir şekilde buluşturan Sebiha Emniyet hocamızla beraber yürütmekteyiz. Sebiha Emniyet Hocamız kendisi ve sevdikleri için başladığı tasarlama işini 8 yıldır büyük bir özveri ile yerine getirirken son 2 yıldır da bu yılların deneyimlerini öğrencileri ile paylaşmaktadır. İyi tasarım güzel işler sloganı ile yola çıkan hocamız büyük özverilerle kurumumuzda ve ilçemizde yeni heyecan yakalamıştır. Sebiha Hocamız takı tasarım kursunda öncelikle yapacağı takının tasarım kısmına uzun emek vermektedir. Tasarlanma aşaması motiflenmeye dökülerek işin büyük bir kısmını aslında halletmiş oluyor. Sıra geliyor değerli ya da yarı değerlerin taşların işlenmesine. Bundan sonraki aşama hayal edilen her şeyin reele dökülmesi. Kolyeler, küpeler, broşlar, bileklikler, kemerler Ortaya çıkan ürünler hayal edilen, eşsiz değerlerde, emek verilmiş yeni işler. el emeği, göz nuru

47 GÖNÜLLÜLÜK ÜZERİNE Yelda KILIÇARSLAN Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Gönüllülük, kalpten bir elin gelip diğer bir kalbe gülümseyerek dokunmasıdır. Ağızdan bir cümle çıkmasa da kalplerin konuşması, kucaklaşmasıdır. Yaşadığımız toplumu, doğayı ve dünyayı güzelleştirebilir, insanın sıcaklığını hissedebilir ve her defasında insani boyutumuzu hatırlayabiliriz. Hiç kimse bu dünyaya boşa gelmemiştir. Herhangi biri birinin yarasına, birinin yüreğine dokunamamış, bir başı okşamamış, bir sırtı sıvazlamamış, bir yaraya merhem olmamış, bir hayvana, bir çocuğa, bir yaşlıya sevgi dolu gözlerle bakmamışsa ona insan diyebilir miyiz? Bugüne kadar edindiğim bilgi, beceri ve mesleki yetkinliklerimi hiç tanımadığım insanlara aktarmanın heyecanını, tadını hiç bir şeyde bulamadım. "Sana para da vermiyorlar neden çalışıyorsun "diyenlere yıllardır söylediğim şey şudur: "Edinilen bilginin zekatını vermek lazım". Her şeyin para olmadığını bir gün tüm insanların anlamlandırmasını diliyorum... Sadece isteyin, araştırın, üretin, bağlantılar kurun, üşenmeyin ve eyleme geçin; hayat inanın çok kısa... Bu kısacık ömre, bir çok kalp sığdırın... Çocuklara kitap okumak, kıyafetler bulmak, birine sarılmak, birini dinlemek, eğitimine katkıda bulunmak, "Başarabilirsin" demek, birinin kararan ruhuna umut olmak... Küçük ya da büyük demeden yaptığımız her şey kendimizi gerçekleştirme yolunda bir adımdır. Yeter ki isteyin... Kendinizi tüketmez aksine çoğaltırsınız. Çoğaldım, çoğaldıkça kelimelerim, kalbim kadar yumuşak sardı sarmaladı tüm çocuklarımı. Kelimelerim,öğütlerim yıldız olsun gözlerinde kandil kandil aydınlatsın geleceklerini. Ve iz bırakmak bugünden yarına... Daralan, sevimsizleşen hayatın tantanasından kurtulup can olmak bir ideal uğruna... Hesapsız çıkarsız, beklentisiz... Sonra boyut kazanmak, çoğalmak, müthiş bir umutla düzinelerce insan olmak bir bedende... Kutsal bir emanet gibi görmek tüm öğrencileri... Tüm insanlara kutsal bir görev gibi özen göstermek gerek... Ağaç gibi olmalıyız, tabiata benzemeliyiz; onun kadar cömert, onun kadar sonsuz, onun kadar sabırlı... Gökten bir gün ışık yağarken yeryüzüne biz de melek olup kanatlanıp bakmalıyız gökyüzünden gururla her birine ve "Boşa yaşamadım" demeliyiz...

48 EDUCATION Mustafa ÖRSKAYA TECHNOLOGY Cumhuriyet Anadolu Lisesi 10/C Sınıfı Öğrencisi Technology has become a part of us, a vital one. And we always use the technology to improve, advance forth. So, this is going to help the education to get easier and better as well. "How?" you may ask. The answer is simple as this: 1- The sources for information are so many that we can say that we can't count it, 2- People can learn almost anything with the help of technology. 3- We can save information... And with like this, we can count a lot of things in there. Think of it, we can do online classes with the help of technology! Yeah, I can already hear you're saying, "But, it is not as effective as face-to-face education isn't it!" and yeah, you are right. Because face-to-face education is the way we have been taught as our primary education. But if we think just as Musashi said, "You can only fight the way you practice" we can easily understand why do we learn better face-to-face. Because we've only been taught with it. If we teach the next generation with technology, they are going to use it as their primary, best, way. And come to think of it, maybe we're going to use VR technology to learn online. This could help the handicapped people in a country to learn. Because you are going to feel like you are in the class and the teacher is just teaching you with the others. This would help the handicapped people to adapt to the class and his/her friends. If I have to cut this short, I believe that when we improve in technology, we can almost do everything that we couldn't do face-to-face. Trying new stuff, new experiments, no short budget depression. Everyone could do their best!

49 EĞİTİMDE Mustafa ÖRSKAYA TEKNOLOJİ Cumhuriyet Anadolu Lisesi 10/C Sınıfı Öğrencisi Teknoloji bizim bir parçamız haline gelmiştir, hem de hayati bir parçamız. Ve teknolojiyi her zaman gelişmek, ilerlemek için kullanırız. Dolayısıyla bu, eğitimin daha kolay ve daha iyi olmasına da yardımcı olacaktır. "Nasıl?" diye sorabilirsiniz. Bence cevabı şudur: 1- Sayısız bilgi kaynağı sağlar, 2- İnsanlar teknolojinin yardımıyla hemen hemen her şeyi öğrenebilirler. 3- Bilgileri kaydederek gelecek nesillere aktarabiliriz. Ve bunun gibi, orada pek çok şey sayabiliriz. Bir düşünün, teknolojinin yardımıyla online dersler yapabiliriz! Evet, "Fakat yüz yüze eğitim kadar etkili değil, değil mi?" dediğinizi duyar gibiyim. ve evet, haklı olabilirsiniz. Çünkü yüz yüze eğitim methodu okula ilk başladığımız andan itibaren bize öğretilen yoldur. Ama Musashi'nin dediği gibi "Ancak antrenman yaptığınız gibi dövüşebilirsiniz" diye düşünürsek, neden yüz yüze daha iyi öğrendiğimizi kolayca anlayabiliriz. Çünkü bize şimdiye kadar sadece onunla öğretildi. Gelecek nesile teknolojiyi öğretirsek, onu birincil, en iyi yöntem olarak kullanacaklar. Ve durup düşününce, belki çevrimiçi öğrenmek için VR teknolojisini kullanacağız. Bu, bir ülkedeki engelli insanların öğrenmesine yardımcı olabilir. Bu, engellilerin sınıfa ve arkadaşlarına uyum sağlamasına yardımcı olacaktır. Kısaca, teknoloji geliştikçe yüz yüze yapamadığımız her şeyi hemen hemen yapabileceğimize inanıyorum. Yeni şeyler denemek, yeni deneyler, düşük bütçe sorunu yok. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmalıdır!

50 "Ey oğul! Anneler - babalar vardır, kendisi için çocuklarını feda ederler. Anneler - babalar vardır, çocukları için kendini feda ederler. Kendini feda eden anne - babaların kadrini, kıymetini bir kat daha fazla bilmeye çalış oğul. Ey oğul! Çevrendeki arkadaş kıtlığı, sosyal paylaşım sitelerinde arkadaş çokluğuna sebep olur. Onun için çevrende iyi arkadaşlar edinmeye çalış ki, sanal arkadaş çokluğuna ihtiyaç olmasın oğul. Ey oğul! Bir makama geldiğinde, önemli değildir gelecek çiçekler, lakin çok önemlidir giderken güle güle diyecekler. Onun için daha makamda iken, ayrılma vakti geldiğinde güle güle diyecekleri biriktirmeye çalış oğul. Ey oğul! Eskiden okullarda öğrenciler hizmetlilere, öğretmenlere gösterdiği kadar saygı gösterirdi. Şimdi artık öğretmenlere bile saygı gösterilmez oldu. Sen herkese daima saygı göstermeye çalış oğul. MAHİRANE SÖYLEMLER Ey oğul! Yolda giderken tanımasan da kötü bir hareketini gördüğün insana gıyaben dua et; Allah ım ıslah et de. İyi bir davranışını görürsen de Allah ım daim et, Cennetine de dâhil et deyiver. Unutma ki Allah rızası için yapılan gıyabi dualar kabul olur. Sen gıyabi dua edersen sana da dua edenler çıkar oğul." Yukarıdaki satırlar Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü Sivil Savunma Uzmanı Mahir ODABAŞI'ya ait. YIllardır yerel basında köşe yazılarıyla okurlarıyla buluşan ODABAŞI hayata ilişkin görüşlerini yeni nesillere rehber olması açısından "Mahirane Söylemler" kitabında bir araya getirdi.

51 ARİHÇE Çorum ili ve çevresinde tarih öncesi çağlardan, (Paleolitik) Yontma Taş ile,(neolitik) Cilalı Taş evresinin varlığını işaret eden bazı taş aletlere rastlanmışsa da gerçek anlamda erleşmelerin Kalkolitik Çağ da başladığı hatta yoğunlaştığı görülmektedir. (Yaklaşık M.Ö ) Boğazköy de Büyükkaya üzerindeki Kalkolitik Çağ a ait yerleşimm.ö 6.bine arihlenir. Bölgenin diğer Kalkolitik Çağ yerleşimleri biraz daha geç döneme aittir. Boğazköy yakınlarındaki Yarıkkaya, Büyük Güllücek, Alacahöyük, Kuşsaray gibi yerleşmeler ekonomileri arım ve hayvancılığa dayalı, yalnızca birkaç konuttan oluşan küçük köylerden oluşmaktaydı. Eski Tunç Çağı nda (yaklaşık M.Ö /1900) bölgede Hattiler oturmaktadır. Bu önemde Çorum, Anadolu nun kültür gelişimi merkezlerinden biri olmuştur. Çorum da bu döneme ait, aralarında altın, gümüş ve tunç eserlerin de bulunduğu önemli buluntular, lacahöyük te yerel yönetici ve ailesine ait olabilecek zengin mezarlarda ele geçmiştir. Daha sonraki Hitit döneminde başkent olacak olan Boğazköy / Hattuşa da, bu dönemde Hattuş dlı bir yerleşim yeri vardı. Takip eden Asur Ticaret Kolonileri Çağı nda (yaklaşık M.Ö ) burada Asurlu tüccarların bir kolonisi kurulmuş ve böylece zengin bir ticaret merkezi elişmiştir. M.Ö 18. ve 17. yüzyıllar, yerli Hatti beyleri ile Anadolu ya dışardan gelmiş Hitit grupları arasında güç mücadelesine sahne olmuş ve sonuç olarak M.Ö 1650/1600 dehattuşa yeni urulmuş Hitit devletinin başkenti olmuştur. Eski Hitit Krallığı olarak adlandırılan, ilk döneme (M.Ö civarında) ait yerleşime şimdilik Alacahöyük, Ferzant ve Sungurlu akınlarındaki Yörüklü de rastlanmaktadır. Hitit Büyük Kralları, Batı Anadolu sahillerinden Suriye içlerine kadar yayılan hâkimiyetleri altındaki bölgeyi, idari ve dini başkent olan attuşa dan yönetiyorlardı. M.Ö 13. yüzyıl sonuna doğru, taht kavgaları, Mezopotamya ya olan ticari yollarının kaybedilmesi ve belki de iklimsel değişiklerden doğan kıtlık ve benzeri edenler, Hitit İmparatorluğu nun sonunu getirmiştir. M.Ö 1200/1180 civarında imparatorluk tamamen çökmüştür. Takip eden Erken Demir Çağı (MÖ ), bilgi azlığı nedeniyle aranlık Çağ olarak adlandırılır. Boğazköy de bu döneme ait bir yerleşim kazılarla saptanmıştır. Ayrıca Eskiyapar ve Alacahöyük kazılarındaki buluntular bu döneme ait yerleşmelere şaret etmektedir. Bir sonraki, Frig Çağı olarak da adlandırılan döneme ait (MÖ ) elimizde daha fazla bilgi vardır. Boğazköy, Eskiyapar, Pazarlı ve Alacahöyük yöresel merkezler larak gelişmişlerdir. M.Ö 612 civarında neredeyse Orta Anadolu ya kadar kontrolü sağlayan (Geç) Asur devleti İran da kontrolü sağlayan Medler tarafından yıkılmıştır. Med kralının nadolu yu ele geçirme çabaları Lidya ve Med ordusunun M.Ö585 te tahminen Çorum çevresinde Kızılırmak boyunda yaptıkları savaş tarihe geçmiştir. Savaş sırasında güneşin tutulması zerine iki büyük güç arasında Kızılırmak sınır olmak üzere barış yapılmıştır (M.Ö 585). Çorum ve çevresi Medlerden sonra Pers kontrolüne geçer. Bu sefer Persler, Lidyalılarla Kızılırmak ivarında tekrar savaşmışlar, yenilen Lidya ordusu batıya kadar geri çekilmiştir. Makedonya kralı İskender in Anadolu yu alması ile (M.Ö 332) yeni bir dönem başlamıştır. Bölge, elenistik/galat döneminde (M.Ö ) Kelt kökenli Trokmi boyunun hâkimiyet bölgesine dâhil olmuştur. İskender den sonra Anadolu komutanlarından Selefkoslar Çorum ve evresinde yönetimi sağlarlar. Bunların zayıfladığı dönemde Boğazlardan geçerek gelen Galatların bir kolu Anadolu ya akınlara başlar. Çorum unda içinde yer aldığı coğrafyaya erleşirler. Galatlar Anadolu da dört ayrı bölge oluşturmuşlardır. Bunlardan Paflagonya bölgesine bugünkü Çorum ilinin yer aldığı alan ve diğerleri girmektedir. Aynı dönemlerde doğuya oğru genişleyen Roma imparatorluğu Galatlarla işbirliği yapmaktadır. Anadolu da Roma kontrolünün sağlanmasıyla Galat ülkesi Roma ya bağlı bir prenslik haline gelir. Daha sonra alatya krallığı kaldırılarak Roma ya bağlı bir vilayet haline getirilir. Pontus krallığının Roma İmparatoru J.Sezar a yenilmesiyle Pontus ve Galat bölgeleri tamamen Roma ya ağlanmıştır. Roma döneminde Çorum bölgesi, Roma nın Kapadokya bölgesine bağlıdır. Sonraki Bizans döneminde de Çorum bölgesinde yerleşim izlerine rastlanmaktadır. Daha sonraki önemlerde Emevi ve Abbasiler, Bizans ile Çorum topraklarında çok mücadele etmişler ancak bir üstünlük sağlayamamışlardır. Selçuklularla birlikte Çorum toprakları Bizans tan Türklere eçmiştir. Melik Ahmet Gazi o zamanki Nikonya (Çorum) kentini Bizans tan alarak, Alayuntlu Oğuz boyundan, Çorumlu oymağının başı İlyas Bey i bu yeni kente vali olarak atar (1075). ine aynı boydan Osman Bey de bugünkü Osmancık ı alır. Danişmend Beyliği zamanında Çorum, Sivas a bağlıdır de Selçukluların Moğollara yenilmesiyle Çorum, bir süre Moğol ontrolünde kalmıştır. Daha sonra 1308 civarında İlhanlı Devletine bağlı bir il olmuştur. Osmanlı dönemine kadar olan dönemde Anadolu Selçuklu Devleti nin yıkılmasıyla karışık ve atışmalı günler yaşanmıştır. Ankara Meydan Savaşı ndan sonra Osmanlı birliğini sağlayan Çelebi Mehmet, oğlu (1413) II. Murat ı Amasya ya vali yapmıştır. Bu dönemde Çorum sancağı masya ya bağlıdır. Çorum, Cumhuriyet dönemi ile birlikte, 20 Nisan 1924 tarihinde ilk kez kent statüsüne kavuşmuştur. Yaklaşık km2genişliğindeki Çorum toprakları yıl oyunca birçok kültürü ve yerleşimi barındırmıştır. Her dönemde Çorum un farklı bir köşesi tarih sahnesine çıkmıştır. Gerek yollar üzerindeki merkezi konumu gerekse her köşesindeki arklı coğrafik özellikleri ile Çorum her dönem dikkat çeken bir kent olmuştur. Ayrıca kargaşa dönemlerinde gördüğü tahribat, yıkımlar ve sürekli kontrol değişikliği antik dönem apılarına zarar vermiş ve birçoğunun korunamamasına yol açmıştır. Ancak coğrafi yapısı ve orta Anadolu bölgesindeki yollar üzerindeki merkezi konumu Çorum u her dönemde bir anıt ent haline getirmiştir. Çorum adının kaynakları ile ilgili muhtelif rivayetler ve bilgiler vardır. Bizans (Doğu Roma) Kaynaklarına Göre: Anadolu nun Türkleşmeye başladığı 1071 Malazgirt eydan Savaşı ndan çok önce Türk boyları yavaş yavaş Anadolu ya sızmaya ve yerleşmeye başlamışlardır. Bu tarihte Bizans a bağlı olan Çorum, Nikonya (Yankoniye) adını aşımaktaydı. Danişmendname ye Göre: Melik Ahmet Danişmend, çetin savaşlardan sonra Bizans ın elinden Çorum bölgesini alır. Halk müslüman olup bağlılık gösterir. Ancak bu utumları, Melik Ahmed i ve ileri gelen komutanları bir ziyafette zehirlemek istemelerinden dolayı bir tuzaktır. Bu kötü niyetlerini ve şehrin bir depremle tamamen yıkılacağını Melik hmet bir gece rüyasında görür. Melik Ahmet bu rüyanın verdiği endişe ile uyanırken şehir sallanmaya başlar. Askerlerini ve arkadaşlarını derhal kaleden çıkarır. Kaledeki Bizanslılar üslümanların çekilişinden memnun kalarak kaleyi tekrar kapatarak savaş hazırlığına başlarlar ve yeniden dinlerine dönerler. Fakat deprem yeniden şiddetlenerek kale ve şehir amamen harabeye döner. Bizanslılara bu saldırılarından dolayı, suçlu anlamına gelen Cürümlü adı verilir, zamanla bu Çorumlu olur. Evliya Çelebi Seyahatnamesine Göre: Evliya elebi Seyahatnamesi nin II. Cildi 407. sahifesinde bölgenin havasının astım hastalarına iyi gelmesi nedeniyle, Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan hasta oğlu Yakup Mirza yı ve yüzlerce çorluyu bakımsız, zayıf, hastaları) buraya göndermiş ve bu kişiler sağlığına kavuşmuştur. Bundan dolayı şehre Çorum denilmiştir. Çorum un çevresinin dağlarla çevrili oldukça geniş bir ova lmasından dolayı (Çevrim) denildiği, halk ağzında Çorum a dönüştüğü söylenmektedir. Çorum (önceleri bazen Çorumlu) Türklerin bölgeye gelmesiyle bu adı almıştır. Çorum veya orumlu adının Oğuz boylarından Alayunt lu boyunun bir oymağına ait olduğu belirtilmektedir. Yapmadan Dönme: Anadolu nun her yerinde kültürel mirası ve yapıtlarıyla hala yaşayan amanın en büyük askeri ve politik gücü; Mısır ın güçlü firavunlarının en zorlu rakibi, yakındoğunun çehresini daimi olarak değiştirmiş 3500 yıllık bir uygarlık olan Hititler ve onlara 450 ıl başkentlik yapmış Boğazkale-Hattuşa, Alacahöyük ve Ortaköy-Şapinuva arkeolojik alanları, Kazılardan çıkan eşiz eserlerin tarihi mekanlarda 7000 yıllık gelişiminin sergilendiği orum, Alacahöyük ve Boğazköy Müzelerinde tarihsel bir yolculuğa çıkmadan, 94 yıl aradan sonra asli vatanı Boğazköy Müzesi ne dönen Tarihi Boğazköy Sfenksi ile tanışmadan, skilip ilçesinin tarihi sokakları ve arastasını gezmeden, Kargı ve İskilip in çam kokulu yaylalarını görmeden, Masmavi göletlerde kano keyfi yapmadan, Hitit Yolu rotalarını dımlamadan, Kızılırmak Havzası Yürüyüş Yolu nu keşfetmeden, Kızılırmak Havzası boyunca çeltik tarlalarının izini sürmeden, Osmancık Kunduz ormanlarında jip safari yapmadan, Özellikle sonbahar döneminde Kargı ve Osmancık yaylalarında renklerin dansını fotoğraflamadan, Çorum yöresel yemeklerini tatmadan, İskilip te ünlü İskilip Dolması yemeden, eblebi, pirinç, Kargı bezi, Yoncalı yolluğu, Eskialibey dokumaları satın almadan Şu uzun gecenin gecesi olsam ONUR ŞAN 2. İğdenin dalları yerdedir GÜLŞEN KUTLU 3. Hem kudum hem de yazdım KUBAT 4. Bugün bize hoşgeldiniz erenler NAZLI ÖKSÜZ 5. Gayrı dayanamam ben bu hasrete GÖKHAN ERTEK 6. Gezsem de dünyanın dört bucağını EVCAN ORHAN 7. Kara kaş boyanır mı HÜSEYİN TURAN 8. Kader seninle bir mahkemem var TÜLAY ÖRTEN YILDIZ 9. Kayayı gırcı tuttu(ilvanlım) SÜMER EZGÜ 10. Halimi rzettim dağlara taşa EMEL TAŞÇIOĞLU 11. Bağdat ellerinden gelen turnalar ERDAL ERZİNCAN 12. Ne elmadır ne de nar CEMALETTİN KURTOĞLU 13. Çorum Halayı 14. Çorum iftetellisi Çorum yemek kültürü, zengin ve çeşitlilik gösteren yapısıyla ayrı bir yere sahiptir. Özellikle Çorum beşlisi olarak bilinen ve düğünlerde yapılan; düğün çorbası, yahni, pilav, u böreği ve baklava gibi başlıca lezzetlerin yanı sıra, il merkezinde, ilçelerde ve köylerde, kendine mahsus özellik gösteren yemek türleri ve pişirme çeşitleri vardır. Yapıldığı bölgenin oğrafi, ekonomik ve tarımsal özelliklerini yansıtan yemekler, iletişimin ve teknolojinin gelişmesiyle zamanla herhangi bir yöreye ya da şehre ait olmaktan çıkmış; aynı malzemeyle apılan yemek farklı bir ad veya sunumla Türkiye nin değişik yörelerinde yapılır hale gelmiştir. Bu da yaygınlık kazanarak bir tanınmayı beraberinde getirmiştir. Çorum halk kültüründe, eçmişte, mutfak tabiri kullanımı kadar, daha yaygın olarak aşevi veya aşocağı söyleyişi tercih edilmekteydi. İlin, geleneksel mimarisine uygun olarak, bu mutfak-aşevi-aşocağı üstakil bir yerde teşkilatlanmıştır. İki katlı yapıların alt kısmında, tek katlı yapıların da yan tarafları genelde bu amaç için kullanılmaktaydı. Yemeğin pişirildiği bu mekânın, tamamlayıcı iğer unsurları da olmakla birlikte, doğal olarak en önemli yerini ocak ocakbaşı, ocakeşiği tutmaktadır. Ocağın iki yanında ufak tefek eşya koymak için duvar içlerine gömülmüş medine terece denilen, alçıdan yapılmış hücrecikler, bunların yanlarında yine duvarların içine girmiş, tahtalarla üst üste gözlere bölünmüş bucaklık lar bulunur. Rafların üstüne, üyüklü küçüklü, kalaylanmış pırıl pırıl görünen ve kapaklık denilen bakır sahanlar, masaf denilen bakır tepsiler dizilidir. Ayrıca, hemen her evde, üstü tuğla ile örtülmüş, ekseriya trafı açık bir hangar-depo haymalık bulunur. Bu hangarın uygun bir yerinde, dört beş metre uzunluk, iki metre derinliğinde çok geniş bir ocak vardır. Bu ocağın içinde pekmez aynatmaya yarayan, hususî tarzda yapılmış küre denilen diğer bir ocak, yufka ekmeği pişirmek için tandır, şıra kestirmeye, çamaşır suyunu kaynatmaya yarayan büyük kazan oyulabilecek başka bir ocak daha vardır. Haymalıkta bağ zamanında üzümler ezilir şıra yapılır. Reçeller, pekmezler pişirilir ve çarpılır, çamaşır yıkanır, boş köşelere odun yığınları istif dilir. Bir tarafında da bağdan üzüm getirmeye mahsus, şınavat denilen tahtadan yapılmış oluk, şapşal adı verilen üzüm taşımaya yarayan küfe ve üzüm sıkmaya yarayan cendere ulunur77. Çorum da şehirleşmenin etkisiyle apartman hayatı gelişmiş ve geleneksel mutfak tipi değişime uğramıştır. Ancak, düzayak diye tabir olunan müstakil evlerde ve köy vlerinde geleneksel mutfak tipi korunmuştur. Apartmanlarda mutfak genellikle salonun yanındadır. Mutfak, dolaplarla ve çeşitli beyaz eşyalarla doludur. Tereklerin önüne kapatılan tül erdelerin yerini apartmanlarda kapaklı dolaplar almıştır. Tozdan korumak amaçlı başlayan örtü geleneği, zamanla ev hanımlarının ve genç kızların dantellerle mutfaklarını süslediği, arifetlerini gösterdikleri bir vitrin hâline gelmiştir. Günümüzde de bu dantel kültürü devam ederken bazı evlerde mıknatıslı dolap süslerini de görmekteyiz. Ayrıca, geleneksel Çorum ayatında, yemeklerde misafirlere verilen oyalı mendillerin yerini kâğıt peçeteler almıştır. Yaklaşık yüze yakın yemek çeşidine sahip olan Leblebisi ile ünlü Çorum mutfağı, binlerce yıllık eçmişinde biriktirdiklerini yansıtır sofralara. Yöresel tatları yaşatan değişik mekanlarda mayalı (saç mayalısı, tava mayalısı), yanıç, cızlak, göğ domates, söbelek dolması, kömbe, ğmaç, hingal, haşhaşlı çörek, borhani (hamurlu, yumurtalı, mantarlı), helise, çullama, madımak, tirit, İskilip dolması, kuru mantı, keşkek, kara çuval helvası, hedik, teltel, has baklava, alak ve hasıda gibi lezzetleri tadabilirsiniz. ÇORUM İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Ar-Ge Birimi