İBN-İ ARABÎ YLE "ZAMAN'IN RUHU"NU OKUMAK *

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İBN-İ ARABÎ YLE "ZAMAN'IN RUHU"NU OKUMAK *"

Transkript

1 Tasavvuf İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi (İbnü l-arabî Özel Sayısı-2), [2009], sayı: 23, ss İBN-İ ARABÎ YLE "ZAMAN'IN RUHU"NU OKUMAK * Mahmud Erol KILIÇ ** Bilindiği üzere Selçuklu-Osmanlı kültür çizgisinde İbn-i Arabî nin adının anılmadığı ve fikirlerinin değmediği hiçbir köşe adeta yok gibidir. Tabii görmesini bilirsek< Bir Mimar Sinan ın eserlerinin arkasında, bir Selçuklu Darü ş-şifâ sının arkasında, bir Osmanlı şairinin görüşlerinin arkasında, bir Osmanlı sultanının yönetim vizyonunun arkasında Muhyiddin İbn Arabî nin görüşlerinin bulunduğunu izlemek mümkündür. Asrın başında yaşamış olduğumuz dönüşümler neticesinde bizi besleyen bu geleneksel irfan damarlarımızla irtibatımız değişik sebeplerden dolayı zedelendiyse de her zedelenen canlı organizma, zedelenen bölgesini yine kendi içinden tamir ederek hayatiyetini sürdürür fehvası bugün de geçerlidir. Yeniden onun gibi insanlara olan hasret kendisini genel anlamda bütün insanlığı, özel anlamda Müslümanları ve özellikle de ülkemiz insanını çok yakından ilgilendirecek bir şahıs haline getirmiştir. Bugünün sorunlarını çözmede böylesi bilgelerin fikirlerinden istifadeyle büyük mesafeler katedileceği kanaatindeyim. Muhyiddin İbn Arabî nin modern çağda özellikle Müslümanlar tarafın- * 23 Mayıs 2008 tarihinde Istanbul da gerçekleştirilen uluslararasımodern Çağ ve İbn-i Arabî Sempozyumunda yapılmış açılış konuşmasının banttan çözülmüş halidir. ** Prof. Dr., İslâm Konferansı Örgütü Parlamento Birliği (İKOPAB) Genel Sekreteri

2 54 Prof. Dr. Mahmut Erol KILIÇ dan yeniden keşfedilmesi aslında kendi içerisinde bir araştırma konusudur. O, geleneksel kültür dünyamızda fikirleriyle en etkileyici şahsiyetlerden biri ve İslâm dünyasının Endülüs den Yeni Delhi ye, Hicaz dan Kırım a kadar çok geniş bir coğrafyasında eserlerinin okunduğu ve bunların üzerlerine şerhler yazıldığı bir şahsiyettir. Bir taraftan Tac Mahal de gerçekleştirilen o muhteşem eserin mimari özelliklerinin Fütûhat-ı Mekkiyye deki bir çizimden ilhamla yapıldığı, diğer taraftan Osmanlı nın çoklu etnik, kültürel, dinî toplulukları bir üst şemsiye altında bir arada yaşatırken onun vahdette kesret prensibinden hareket edildiği ileri sürülmüştür. Onun burada, Anadolu da geçirdiği günler ve peşinde bıraktığı tesirler ayrı bir araştırma mevzusudur. Malatya da on yıl civarında yaşayıp ardından Sivas, Kayseri ve Larende, Karaman üzerinden Konya ya gelerek görüşlerini rahat bir şekilde anlatabileceği bir zemini bulabilmesi çok mühim bir konudur. Çünkü takdir edersiniz ki, yüksek irfan kabul göreceği yere doğru akar. Kabul edicilerin, alıcıların olmadığı yerlerde ise kendilerini setrederler, örterler. Bu bir bakıma işin tabiatı icabıdır. İrfanî bilgi kendini nâdâna karşı örter. Doğduğu topraklar olan Endülüs den Doğuya doğru seyahatinde İbn-i Arabî öyle bölgelerden geçti ki, yemeğine zehir katılmak suretiyle öldürülmeye bile çalışıldı. Mekke de Kâbe nin karşısında murakabede Hacerü l- Esved e yönelik iken almış olduğu Kalk ve Anadolu ya git! emr-i ilâhîsi üzerine Anadolu ya yolculuğu başladı. Buna biz sevk-i ilahî diyoruz. Yani Anadolu ya gelişi kendi iradesi ile olmamıştır. Selçuklu sultanlarının bazılarının yetişmesinde çok büyük emeği geçer. I. Gıyâseddîn Keyhüsrev, oğulları I. İzzeddin Keykâvus ve Alaaddin Keykûbâd ile doğrudan irtibatı olmuştur. Şöyle ki, Malatya da iken hocalığını yaptığı şehzâde Konya da tahta geçince hocasını daha Konya girişinde karşılamış ve atından inmek suretiyle Gerçek sultan sizsiniz Efendim diyerek İbn-i Arabî ye olan bağlılığını tekrarlamıştır. Tabii bu sadece Muhyiddin İbn Arabî ile sınırlı bir durum değildir. Geçen sene (2007) doğumunun 800. Yılı münasebetiyle pek çok toplantıyla kendisini andığımız bir Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî de birçok kere böylesi iltifatlara maruz kalmıştır. Şu bir gerçek ki, modern dünya birazdan temas etmeye çalışacağımız şekliyle, biz Müslümanları da kendine döndürdü ve benzetti. İsim olarak ve sosyolojik bakımdan Müslüman diye tanımlanabiliyoruz ama dikey/enfüsî anlamda Hakikat-i Muhammediyye ile olan irtibatımız bağlamında Muhammedîliğimiz ne kadar köklü, o ayrı bir konu. Meydanları doldurmak anlamında ben Müslümanım diyen bir hayli kalabalık var. Fakat bu kitle, içinde derinlik olan bir topluluk haline gelmedikçe, medeniyet oluşturamayan ve sadece karşı tarafın ithamlarına cevap verirken

3 İbn-i Arabî yle "Zaman'ın Ruhu"nu Okumak 55 kükreyen bir kitle olacaktır. Bu kalite düşmesi modern Müslümanın önündeki en önemli problemlerden biridir. Tarihte her zaman bizlere yönelik ithamlar ve saldırılar olabilmişti, ama bunlara çok yüksek seviyede sanat, edebiyat ve felsefesiyle öyle cevaplar verilmişti ki; bu cevaplar karşı tarafı cezbettiği kadar kendi insanımızı yani Müslümanları da eğitmiş ve olgunlaştırmıştı. Sempozyumumuzun ana teması malum olduğu üzre Modern Çağ ve İbn-i Arabî. Peki bundan 700 küsür sene evvel yaşamış olan bir zatın görüşleriyle modern çağ arasında nasıl bir irtibat kurabiliriz? Bu açıdan önce Modern Çağı tanımlamamız gerekmekte ve buradan hareketle İbn-i Arabî yi ve onun gibi bilgeleri konuşturmaya çalışmalıyız. Sayın Hüseyin Beyin de takdim konuşmasında söylediği gibi güzel bir tevafuk olarak bugün İstanbul da farklı bir damarı temsil eden büyük bilge İbn-i Sina üzerine de uluslararası sempozyum gerçekleştirilmektedir. İslâm dünyasının başka bazı köşelerinde şu an çok sığ ve basit düzeylerde bazı Müslümanlık yorumları yapılırken biz İstanbul da bir taraftan Muhyiddin İbn Arabî gibi bir zâtı anlamaya, diğer taraftan İbn-i Sina gibi bir diğer bilgeyi öğrenmeye çalışıyoruz. Bu da tarihin tekerrür ettiğini gösteriyor. Çünkü ârifler iltifat isterler ve onu gördükleri yerlere doğru meylederler; iltifat görmedikleri yerlerden de kaçarlar. Nazlı bir gelin gibidirler diye edebiyatımızda çokça anlatılır bu meseleler. Modern çağı tanımlamak için bütün dünyada entelektüel çevrelerde birbirinden farklı konferanslar düzenleniyor. Modern çağın kronolojik olarak ne zaman başladığı ve temel özelliklerinin neler olduğu konularında çok uzun sözler söylemek belki mümkün, ama kısaca toplayacak olursak; modern çağın öteler ötesiyle yani mavera ile referans noktalarını koparıp bunu yeryüzüne indiren dönem ile başladığı söylenir. Yani prometeci bir anlayışla, Ey insan sen tanrısal olduğunu iddia ediyorsun, ama zaten tanrı diye bir şey yok, ne varsa senin elinde. Sensin o, yaradan da sen, yapıp eden de sen, her şey sende olup bitiyor. demek suretiyle 18. yüzyıldan sonra gelişmesi ivme kazanan, özellikle aydınlanma döneminden itibaren gelişen ve günümüzde materyalizm haline gelen bu aşırı profanlaştırılmış, sekülerleştirilmiş hümanizm anlayışı sonunda insanı ait olduğu asli yerden kopardığından dolayı onu yalnızlaştırmış ve ne halin varsa gör, ben sana çözüm üretemem noktasına getirmiştir. Çünkü insan, ilahi bir varlıktır. İnsan bir bütünün parçasıdır. O, bütünün içinde anlam kazanır ve belki de o bütünün ana eksenidir. Şüphesiz biz insanı en mükemmel surette yarattık. sözüyle bütün yaradılışın eşref-i mahluku yapılan - ki bu insana biçilen en yüksek makam-

4 56 Prof. Dr. Mahmut Erol KILIÇ dır - insanı o yüceler yücesinden alıp en aşağılara indiren bir anlayış< Bu anlayış neticesinde tıpkı anne ve babasından koparılmış küçük bir çocuk gibi yalnız bırakıldı modern insan< Modern insanı esas ait olduğu öteler ötesinden koparttığınız vakit, o insanın yapmayacağı bir şey yoktur. Yaradılış merdiveninde, Muhyiddin İbn Arabî nin görüşlerinden öğrendiğimize göre, her mertebe yaratıldığı mertebenin hakkını verir. Üstelik insanın Ben sana kendi ruhumdan üfledim. ayetinde de açıkca belirtildiği gibi Allah Teâlâ nın ruhunu kendi içinde taşıyan ilâhî bir tarafı vardır< Sonra aşağılara inmek suretiyle o insanda bir de maddeye meyleden taraf, hayvaniyet tarafı oluştu. Binâenaleyh insan ikisi arasında inip çıkabilen bir varlıktır. Bu yönüyle bir muhteşem varlıktır insan< İşte insanı metafiziğinden kopardığımızda, yani kaynağından kopardığımız zaman onu annesinin memesinden koparılıp ormana atılmış bir bebek gibi düşünebilirsiniz. O çocuk kendi başına yaşamaya çalışıyor ama o ortamda ne kadar yaşayabileceğini bir düşünün. Takdir edersiniz ki, bunda başarılı olabilmesi mümkün değil. O zaman insanın tekrar asli konumuna yüceltilmesi yani memesinin ağzına verilmesi gerekmektedir. Bu şuur haliyle insanın özgüvenini tekrar kazandığı görülecektir. Bunu tesis edecek bilgelere ihtiyacımız her zamankinden çok daha fazla. Modernlik öncesi dönemde de bunlara ihtiyacımız vardı, ama kopma o kadar sert değildi. Fakat modern zamanda insanı tamamen metafizikten, ana kaynağından, yani Rabbi nden kopardılar. Rabbi ile olan irtibatını ötekileştirdiler. Oysa Ben ve Rabbim birbiriyle hiç alakası olmayan iki ayrı kategori değildi. Bazı anlayışların Tanrı ile kul arasındaki irtibatı kopartmaya, soğutmaya dayalı teolojik yaklaşımlarının aksine, sufî teoloji kurbiyyet esaslı bir teolojidir. Şer i çerçeve içerisindeki kurbiyet esaslı teolojide ise Ben size şah damarınızdan daha yakınım., Ben sizdeyim anlayışı ayrı bir zevk verir yalnız insana. Rabbimizi dışarılarda, yukarılarda, yani taşrada aramak yerine bizzat kendi içimizde aramayı bize öğreten bir anlayış. O sizde ama görmüyorsunuz. ayetinden beslenen bir anlayış. İslâm dininde bu anlayışı Hz. Muhammed (s) Efendimizin getirmiş olduğu ana esasları açmak suretiyle ortaya çıkaran kimselere biz İslâm düşüncesi kervanında ârifler demekteyiz. İşte bu âriflerin içinde Muhyiddin-i Arabî nin yeri müstesnadır. Mütevazidir, der ki: Bunları ilk defa dile getiren ben değilim. Benden evvel de bunları bilenler vardı. Fakat zaman müsait değildi. Şimdi müsait olduğu ve insanlar bu düşünceleri hazmedebilir hale geldiği için bana destur verildi, aç denildi. Ben de İslâm irfanını en yüksek ilmeklerinden açmaya çalışıyorum. Ama şunu bilin ki, benim de bir sınırım var, ben de bana biçilen o sınırda duru-

5 İbn-i Arabî yle "Zaman'ın Ruhu"nu Okumak 57 yorum. Bütün sırları açıyor değilim. Bir açıdan ona bağlı olduğunu iddia edenler ve diğer açıdan da ona karşı olduğunu söyleyenler özellikle bilsinler ki Şeyh-i Ekber: Açtığım bütün sırlar Hz. Kur an dan, yani Kur an mertebesinden alınmış ve tamamen Muhammedî mirasın açılımından ibarettir. Yani düşüncelerimin kaynağı ne Aristo dur ne Platon. Herhangi bir felsefî okul içinde eğitim alarak onların görüşlerini naklediyor değilim. Ben bana ne ilka ediliyorsa - ki ona ilka-i ilahî ve imla-i rabbânî diyor - onu naklediyorum. demektedir. Bu surette o Tercüman-ı Hak vazifesini yerine getirmektedir. Yani veliler nebiye inen vahyi tercüme eden kimselerdir. Şeyh-i Ekber in yapmış olduğu şey, kalb-i Muhammedîye'ye inen vahyin insanlığa inmesinde tercümanlık etmek, aracılık etmek< Bu mertebe velâyet mertebesidir ki, nebiye bağlı olarak çalışır. Velâyet mertebesi, şâhidler, şârihler ve açıklayıcılardır. Her nebinin yanında bulunur. Hz. Musa (s) nın yanında Hz. Harun (s) gibi... Her nebinin yanında onun velâyetini sürdürenler gelmiştir. Bu kervan başlarından birisi de Şeyh-i Ekber Muhyiddin-i Arabî dir. Kendisi der ki: Her asırda öyle biri vardır ki, onunla o asır yükselir. İşte bu asır ve bundan sonraki asırların da irfânî yükseklik kriteri bir bakıma benim. Nitekim bugün eserleri, fikirleri kendi talebelerinden Sadeddin-i Konevî, Müeyyededdin-i Cendî, Davud-ı Kayserî vb. gibi zâtlar eliyle doğuya ve batıya taşınmak suretiyle üzerine yüzlerce şerhler yazılmıştır. Bugün İslâm irfânı dediğimiz o devasa literatür meydana gelmiştir. Bu literatürü bir bakıma İslâm felsefesi içerisinde değerlendirmemiz mümkündür. Tabii ki, bazı İslâm felsefesi anlayışlarından ayrılan noktaları bulunmaktadır. Bir kere Şeyh-i Ekber kendisinin Hakikat-i Muhammediyye den ilham alarak bu görüşleri serdettiğini ve her hangi bir yazılı kitaptan nakletmediğini söyler. Aslında İslâm felsefesinde de hikmet faal akılla ittisal kurularak elde edilir. Ama faal akıl nedir, nasıl ittisal ve irtibat kurulur? Buralar muğlak geçilir. Çünkü İslâm felsefesinde terbiye ve eğitim yoktur. Size o hakikatler yaşatılmaz sadece anlatılır. Kavramsal ve zihinseldir. Ne var ki, nasibiniz varsa buradan bir kapı açılabilir size. Gazzalî nin, İbn Sinâ nın açıldığı gibi. Felsefe zihinsel tasavvurlara dayanır. Fakat tasavvur görüntü esaslı formatlanmıştır. Oysa ki, bu bir yanılsamadır. Görüntü bir yanılsamadan ibarettir. Muhyiddin İbn Arabî der ki: görüntüye aldanma, bunlar, şeyler ve nesneler birer görüntü. Görüntü ise tamamen yaratılmış bir şeydir ve dört unsurun bir araya gelmesiyle meydana gelir. Bu bir tür göz yanılsamasıdır ve siz aslında buna illüzyon diyebilirsiniz. Oysa hakikat bunun içinde, bâtınındadır. Der ki, Aynü l-âlem Haktır. Onun bu

6 58 Prof. Dr. Mahmut Erol KILIÇ ifadesini âlemin aynı, özü Hak tır diye tercüme edebiliriz. Yalnız buradaki ayn kelimesine dikkat etmemiz gerekiyor. Türkçede bazen yanlış anlama oluşabiliyor burada. Aynısı, tıpkısı anlamındaki ayn ile kökenleri bir ise de kullanım alanları farklılaşmıştır. Arapçada bu kelime; göz bebeği anlamında ve göze dediğimiz suyun çıktığı, fışkırdığı kaynak anlamlarına gelmektedir. Bu durumda Şeyh-i Ekber Hakk âlemin aynıdır derken gözüdür, göz bebeğidir demek istemektedir. İşte o âlemin içinde bulunan ve her asırda bir tane olan veliyy-i asr yani asrın velisi ayn dır. Oradan Cenab ı Hak âleme bakar, tedbir eder, idare eder. O zaman o göz ilahî bir gözdür. İbn-i Arabî bir şiirinde der ki: Yeryüzünde yürürken dahi ayağını sert yere vurma, zira o Hakkın gözüdür. Yani toprak zemin üzerinde yürürken dahi sert bir harekette bulunma sonuçta O nu incitirsin. Hayata bu gözle bakıldığı zaman, bir bütün olarak kutsal bir varlık, kutsal bir enerji alanı haline gelmektedir. Diyor ki: Hayat ilâhiyet hazretidir. Yani içinde bulunduğumuz bu hayat kutsaldır, kutsallığın bir açılımıdır, hazretidir. Lokman fassında da şu beyitlerle devam ediyor: İlâh, bir rızk irade etmeye yöneldiğinde kevnin tamamı onun için gıdadır. Bütün kâinat onun gıdasıdır. Eğer İlah, ilahî meşiyet bizim için bir rızk irade etmeye yönelirse; meşiyetin gereği o bizim için gıdadır. Bakınız! bir yönüyle kâinat onun gıdası, bir yönüyle biz onun gıdasıyız. Bu beslenmeyi tabii kii fizikî âlemdeki beslenme olarak anlamamamız gerekiyor. Manevî köklerinden koparılmış modern hayata gelindiğinde ise, hayatın bu kutsallığından soyulduğunu, de-sacredition yapıldığını bütün sonuçlarıyla beraber müşahede etmekteyiz. Yani sen öteler ötesine bakma, her şey burada kutsal diye bir şey yok. Bunun tabii bir sonucu olarak tabiata, canlı veya cansız varlıklara, bitkilere, hayvanlara tahakküm edilebilirliğin, tecavüz edilebilirliğin yolu açılmış oldu. Azgın insan doğayı sömüreceği bir alan olarak görmeye başladı. Bu düşüncelerin bir yansıması olarak modern kapitalizm bugün bütün dünyayı global bir kumarhaneye çevirmiştir. Oturduğunuz yerden dolarla oynamak, borsaya girmek-çıkmak suretiyle bunlardan bîhaber üçüncü dünya ülkelerini ellerinde oynatan bir azınlık grubunun kumarhanesi haline gelmiştir yeryüzü. Bu bir zulümdür, adaletsizliktir. Oysa ki yeryüzü ve her ne varsa Allah ın bize kutsal bir emanetidir. Komşusu açken tok yatan bizden değildir. anlayışı ile bakan bir peygamberin gözünden baktığımız zaman kendi kurtuluşunun bütün insanlığın kurtuluşuyla beraber olduğunu anlarsın. İslâm metafiziğinin zirve açılımı olan vahdet-i vücut anlayışında da bütünün her bir parçasının birbiri ile organik bir irtibatta olduğunu anlarsınız. Bunu idrak ettiğiniz zaman siz bir ağaca dahi

7 İbn-i Arabî yle "Zaman'ın Ruhu"nu Okumak 59 tekme atamazsınız. Bu felsefenin yaygınlaşmasıyla eğitilmiş bir ormancı dahi ormana girdiği zaman kesilecek ağaca gidinceye kadar baltasının ağzını diğer ağaçlar görüp de rencide olmasınlar diye gizler, örter. İşte bütün bu tavırların arkasında bütün varlığı bir gör anlayışı yatmaktadır. İbn-i Arabî der ki: Kesret dediğimiz bu çokluk âlemi aslında birliğe bağlıdır. Bütün var oluş birliktedir. Kesret, yani çokluğun varlığı yoktur aslında. Buradan hareketle kötülük probleminin çokluğa bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Çokluk olduğu için kötülük vardır. Çokluk ise arızîdir, aslî değildir. Dolayısıyla kötülüğün var oluşsal yeri yoktur. Yani Arabî ye göre şer problemi varoluşsal değildir. Var olan yalnız mutluluk ve huzurdur. Yalnız hayırdır. Onun ikame edilmediği yerde geçici bir dönem için ortaya çıkan durumun adına şer denir. Ondan dolayı Hak gelince bâtıl zâil olur. ayetinde olduğu gibi hakkın ikame edilemediği durumlarda arızî olarak ortaya çıkan duruma şer diyoruz. Yoksa felsefede olduğu gibi bir hak var bir de şer var, bir iyilik var bir kötülük var değildir. İkicilik, düalizm yoktur İslâm tasavvufunda, özellikle Muhyiddin İbn Arabî mektebinde. Var olan yalnız ve yalnız Bir dir. Hakk âlemin aynıdır demiştik. İnsan da Hakk ın aynıdır. Zira onunla âleme bakar ve ona rahmet eder. Allah yeryüzüne insanla bakar. İnsanı ilk yarattığında Ben sizin Rabbiniz değil miyim? dediğinde, ilk muhatabı ve evet demek suretiyle onu tasdik eden insandır. Bu açıdan Şeyh-i Ekber: İlahî surete benzer bir yapıda yaratılmış yegâne varlık insandır yani kâmil insandır. der. Bu sebepten insanlık, insan-ı kâmil olmaya doğru bir özlem içindedir. Nasıl ki, kadim kimya ilmi (simya) cansız varlıkların içindeki altın olma özlemini tahrik etmek suretiyle kıymetsiz madenleri altına doğru döndürülebileceğini ileri sürüyor ise, bunun bir benzerini insanlık içinde, ister mümin ister kâfir, ister dile getirsin ister dile getirmesin bütün insanların insan-ı kâmil olmaya doğru, kemale doğru olan bir özlemi olduğunda görebiliyoruz. İnsanı bu yönde eğitmediğimiz zaman, modern hayat ve felsefeler - buna medya da aracılık etmek suretiyle - modern insanın önünde hedef sapması gerçekleşmektedir. Yani insan, aslî hedefinden, gitmesi gerekli olduğu yerden uzaklaştırılmakta ve önüne sahte hedefler konulmaktadır. Ona sen ancak şöyle olursan mutlu olabilirsin imajı yerleştirilmektedir. Mesela dünyanın değişik coğrafyalarında manken olursan mutlu olabilirsin denilerek eğitilen yüzlerce genç kız bulunmaktadır. O yolu izleyen sonunda bir şekilde mutluluğu hangi düzeyde elde edebilecekse oraya kadar elde edebilmekte. Oysa ki, bu bir insanın hayatında iş olarak yapacağı şey değildir. Farkında olsun olmasın insanın esas gayesi içinin yöneldiği yere kavuşmasıdır. Çünkü onun içi ilahîdir ve suyun suya kavuşmak istemesi gibi ilahî

8 60 Prof. Dr. Mahmut Erol KILIÇ olan da ilahî olana kavuşmak ister. İnsanın cevheri, aslı, özü, aynı, kökeni ilahîdir. Bu görüşümüzün kaynağı hem Kur ân da hem de sünnette yer almaktadır. Biz insana kendi ruhumuzdan üfledik. ayeti insanın kutsal bir varlık olduğunun en temel delilidir. Hayat kutsaldır. Kutsal olarak baktığımız zaman da onun kutsallığını bozmamamız gerekmektedir. Hasılı modern hayatın başta ekolojik problemleri, çevre sorunları, eşitsiz gelir dağılımı vb. gibi meselelerine İbn-i Arabî nin görüşlerinden yola çıkarak çözüm ileri sürebileceğimiz o kadar konu var ki. Hatta bu görüşler ileride, vahhabizmin döneminin geçmesinin ardından Müslümanların siyaset teorisi olacak görüşlerdir. İbn-i Arabî Yusuf fassında der ki: Aynını tanı. Sen kimsin? Hüviyetin nedir? Hakk a nispetin nedir? Ne ile Haksın, ne ile âlemsin? Yani hangi noktada sen Hakk lasın, hangi noktada gayrısın? Bakınız bu noktaya çok dikkat edilmelidir. Vahdet-i vücut anlayışını tam anlayamayan kişiler İbn-i Arabî nin her şeye Tanrı dediğini iddia ederler ki, böyle bir şey tamamıyla iftiradır. Ben size kendi ruhumdan üfledim. diyen Cenabı Allah (cc) ın kendisi İbn-i Arabî söylemiyor. Benim ruhanî ve ilahî bir tarafım olduğunu söyleyen Cenab-ı Allah (cc) < Dolayısıyla, bakınız bir yönüyle evet ben ondanım. Bunu demediğiniz zaman başka bir çıkış yeri bulmamız gerekiyor insana. İnsana Tanrı dan başka bir çıkış yeri bulduğumuzda bu sefer biz O ndan geldik, tekrar O na döneceğiz ayetine muhalif olmaktayız. Bizi böyle düşünmeye sevk eden ayetler bulunmakta. Elimizde çok fazla örnekler var bu konuda. İbn-i Arabî kainatı bir kitap olarak görüyor. Açık bir kitap. O kitabın satırları ve harfleri üzerinde düşün. Bizler bir zamanlar yüksek harfler idik, o satırlara indik. Bu kainatın her şeyi sana bir mektuptur. Sana okumak ve yorumlamak üzere gönderilmiş, kainatta gördüğün her şey< İnsan, insanın cemali, yeryüzü, varlık, bitki, hayvan vs. bunların hepsi sana gönderilmiş bir mektuptan ibarettir. Onları okuyabilirsen varlığın sırrını elde edebilirsin< Allah tan sâdır olan isimler konusunda kelam ilmi, İslâm felsefesi, İslâm düşünürleri değişik görüşler bildirmişlerdir. O nun 99 ismini biliyoruz. Bildirdiği kadarıyla biliyoruz< Peki, bu isimler birden bire mi çıktı? Denilir ki, Allah tan önce bir isim, sonra 7 isim (ümmühât-ı seb a) zuhur eder. Sonra bunun furuatı vardır. İlahî isimler şeması vardır. Kainat isim isim böyle tanzim edilir. İlk isim hangisidir? Konusunda muhtelif görüşler bildirilir. Âlim ismiyle başladı, diyen vardır. İbn-i Arabî Hazretleri Hay ismini esas alır. Yani kün (ol) denilmesi suretiyle hayat başlamıştır. Dolayısıyla İbn-i Arabî ye göre İlim ismi Hay ismi içinde vardır. Hay ismi canlılık enerjisini veren, hayatı daim olarak sürdüren bir isimdir. İbn-i Arabî ye göre o, isimlerin anasıdır, babası-

9 İbn-i Arabî yle "Zaman'ın Ruhu"nu Okumak 61 dır. Bu isim üzerinde yapılan çalışmalarla hayatın kutsallığı anlaşılır. Bakınız bir kere bütün insan hayatı, tarihiyle, zamanıyla, geçmişiyle hepsi kutsal olur. İbn-i Arabî her dönemin kendine göre tecellisi bulunduğunu söyler. Tecelli tecelliyi takip eder. Bunlar devrîdir, çevrimseldir. İbn-i Arabî nin yaradılış felsefesi, düz bir çizgi halinde, lineer bir şekilde ilerlemez. Devrî olduğundan dolayı; zahir batından, batın zahirden; kabz bastan, bast kabzdan çıkarak bu şekilde deverân ettiğinden dolayı; bazı dönemler, Hakk ın Velî isminin zahire çıktığı, bazı dönemler de Hakk ın Velî isminin bâtında kendini setrettiği dönemlerdir. O açıdan dönemini iyi tanı, ona göre hareket et der. Hiçbir dönemi kötülemez, hiçbir döneme küfretmez. Sövmez, sövmemeyi tavsiye eder. Daha doğrusu bize bunu öğretir. Bizim içinde yaşadığımız şu modern çağ belki de en problemli çağlardan biridir. Bize asırlar öncesinden der ki: Bu asrın da sıkıntıları zorlukları vardır, ama hayır, her bir asrın içinde Allah ın ayn ı, gözü hep bulunduğundan, Hay isminden dolayı, sen bu sıkıntıların içinde güzellikleri bulabilirsin. Küçük, sığ ve parçalayıcı düşünmekten ziyade bütüncül bir düşünceye doğru geçersek bütün bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Binâenaleyh, zamana sövülmemesi meselesi önemlidir. Çünkü Allah kün demek suretiyle bir emirle her şeyi toptan yarattığı için, sonra bast edilmek suretiyle her şey zamanın içine yayıldığından dolayı aslında geçmiş ve gelecek, şimdi ve sonra hepsi birden ilâhîdir. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz an da kutsaldır. Bizim irtibatımız kopuktur sadece, irtibat kurulduğu noktada hayat yeniden kutsallığını elde edecektir. Çünkü esas olan kutsallıktır. Kutsallıktan soyuluş geçici bir dönemdir ve her şey aslına rücû edecektir. Sözlerimin sonunda zaman problemlerinden bir tanesine de kısaca temas etmek isterim. Bu problem de şudur: Bu modern zaman nasıl ana esasları bozdu ise, yani bazı doktirinel prensipleri bozdu ise, ister istemez bunu maneviyat sahasına da taşır. Yani modernizm spirütüel, manevî denilen alanda da dejenerasyon yapmaya başladı. Kendine benzetmeye çalıştı herşeyi. Bu da bir başka açıdan dikkat çekilmesi gereken husustur. Şöyle demeye başladı artık: Madem maneviyat var. Bunu yok edemedik ve edemiyoruz. O zaman maneviyatı kabul edelim, ama buradan kendimize yontalım. Mesela manevî konuları kitleleri uyutmak ve kapitalizmin daha iyi kâr elde etmesi için kullanalım. Meditasyon yaptıralım ki, daha kaliteli işçi olsunlar. Bakınız! Rabbimizi tanımak, hayatın sırrını keşfetmek için araç olarak kullandığımız bazı manevî temrinler asıl maksadından koparılmak suretiyle bir takım başka amaçlar için kullanılabilir hale getirilmiştir. Bu da bir diğer tehlikedir. Çağımızın önemli bilgelerinden Şeyh Abdülvahid Yahya bunu

10 62 Prof. Dr. Mahmut Erol KILIÇ istikametten yani ortodoksiden kopma olarak tanımlar ve Modern Dünyanın Bunalımı isimli eserinde özellikle buna dikkat çeker. O, pseudo-inisiyasyon dediği sahte maneviyatlara dikkat çeker. Yani modernizm sahte maneviyatların da çıkmasına sebebiyet veriyor. Bu açıdan İbn-i Arabî mektebi nin vurgulamaya çalıştığı şey çok hassas bir dengedir. İyi anlamak lazım. Fütuhat ın 2. cildinin 88. bölümünde der ki: Riyâzetlerimizin, mücadelelerimizin, amellerimizin sonunda ortaya çıkan ilimler ve zahire taşıdığımız eserler, hepsi bizim kitabullâh ve sünnet-i Resulullah ile olan amelimiz neticesindedir. Yani Hz. Muhammed (s) e ittiba ile yaşadığımız o manevî hayat tecrübesi sonucunda çıkmıştır bunlar ortaya. Yani bu ârifleri doğru anlama ve doğru okuma problemiyle karşı karşıyayız. Önümüzde böyle bir problem olduğunu da unutmamız gerekiyor. Zira modernizm bazen bizim bu bilgelerimizi, âriflerimizi de aslî kaynağından koparma teşebbüslerinde bulunmaktadır. Yani bunlar çok güzel mistik görüşler, biz bunları alalım, fakat onların ait olduğu, beslendikleri kaynak bir kenarda dursun, demek suretiyle bir ayrım yapıyor. Bu da bir diğer problemdir. İbn-i Arabî nin kendisi bunu izah ettiği gibi, Kur an ve sünnetten beslenen bir bütündür. İkisi bir biriyle etle kemik gibi kaynamış vaziyettedirler. Bu açılardan sui-istimal ve manüpülasyon İbn-i Arabî gibi âriflerin görüşleri üzerinde çalışanların dikkat etmesi gereken en temel hususların başında gelir. Zira temellerle oynamak isteyen bazı art niyetliler hep bu zâtların görüşlerini ters okuyarak bu emellerini gerçekleştirmek istemişlerdir. Şunu hususen belirtmek isterim, başta İbn-i Arabî olmak üzere sûfî mütefekkirlerin görüşlerini her zaman İslâm tasavvuf geleneğinin içinde değerlendirmek gerekir. Bu kimselerin görüşlerini cımbızla çekerek ait oldukları bağlamından koparttığınız zaman, o sözlerden çok başka noktalara varmak mümkün hale gelir. Bir iki örnek vereyim isterseniz. Mesela yüzyılın başında ülkemize materyalist düşüncelerin gelmesine aracılık eden, o dönem icabı öyle düşünen, hayatını okuduğunuz zaman aslında çok ızdıraplı ve farklı bir düşünür ve bir o kadar da çok zeki bir insan olan Abdullah Cevdet in felsefî materyalizme giderken Muhyiddin İbn Arabî yi ters okuduğunu göreceksiniz. Onu, fikirlerini ikincil bazı kaynaklardan, batılı kaynaklardan okuyarak kendi materyalizmine adeta temel teşkil ettirmeye çalışmıştır. Diğer taraftan Cemalettin Kasımî gibi katıksız selefî düşünürler veyahut Musa Carullah Bigiyev gibi modernist-selefî düşüncenin yüzyılın başındaki önemli temsilcilerinden olan kimseler İbn-i Arabî nin bazı sözlerini yine böyle cımbızlamak suretiyle kendi anlayışlarının temellendirilmesinde kullanmış-

11 İbn-i Arabî yle "Zaman'ın Ruhu"nu Okumak 63 lardır. Yani İbn-i Arabî nin görüşleri o kadar geniş ve kuşatıcıdır ki, görüleceği üzere bir taraf materyalizm anlayışları için, öbür taraf da kıyası reddederlerken selefî anlayışları için kaynak olarak kullanabilmişlerdir. Oysa onun görüşleri bütünüyle alındığında ancak hakiki maksadı anlaşılır. Sözlerimi yine anlaşılması kimilerince hep problem olmuş ve olmaya devam eden bir diğer bilgenin mısralarıyla tamamlamak istiyorum. Ömer Hayyam, çok sevdiğim büyük bir sûfî, ârif< Onun sözleri bütün tartışmalarımıza, kîyl ü kâllere cevap verir mahiyettedir. Der ki: Zamanın sırlarını ne sen bilirsin ne ben Bu muammayı ne sen çözebilirsin ne ben. Perdenin önünde benimle senin dedikodularımız var ancak Perde kalkınca ne sen kalırsın ne ben Hepinizi hürmet ve sevgiyle selamlıyorum efendim.

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder. Hak dostlarından Üftâde Hazretleri(*), bir gün müritleriyle bir kır sohbetine çıkar. Emri üzerine bütün dervişler, kırın rengârenk çiçeklerle bezenmiş yerlerini dolaşarak hocalarına birer demet çiçek getirirler.

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu. Türk İslam Bilginleri: İslam dini insanların sadece inanç dünyalarını etkilemekle kalmamış, siyaset, ekonomi, sanat, bilim ve düşünce gibi hayatın tüm alanlarını da etkilemiş ve geliştirmiştir Tabiatı

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL. İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya ISBN 978-605-4829-05-7 869 sayfa, 45 TL. VII. yüzyılın başlarında kadim medeniyet havzalarında canlılığını neredeyse kaybetmiş olan felsefe,

Detaylı

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Tevafuk birbirine denk gelmek, birbiriyle uygun vaziyet almak demektir. Tevafuklu Kur anda tam 2806 Allah lafzı pek az müstesnalar

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok uzun yıllar önce yazdığım bir yazıyı hatırladım. Onaltı yaşında, lisede iken yazdığım bir yazıyı. Cesaret edip, bir gazetenin araştırma merkezine göndermiştim.

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

Mutluluk nedir? Kenan Kolday

Mutluluk nedir? Kenan Kolday Mutluluk nedir? Kenan Kolday İzmir 2017 1 2 KENAN KOLDAY Holistik gelişim, ruhsal yolculuk, yaşam koçluğu, hakikati arayış, üst düzey yöneticilik 1975 yılında İzmir de Dünya ya geldi. Özel İzmir Amerikan

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Tel: / e-posta:

Tel: / e-posta: 1-Sempozyuma Davet: ULUSLARARASI CÂMİ SEMPOZYUMU (SOSYO-KÜLTÜREL VE MİMARÎ AÇIDAN) 01-02/ Ekim/ 2018 Tarih boyunca câmiler Müslümanların itikat, ibadet, ilim, sosyal, kültürel ve mimari açıdan hayatın

Detaylı

PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

KÖRLER ÜLKESİNİN GÖREN GÖZLÜLERİ

KÖRLER ÜLKESİNİN GÖREN GÖZLÜLERİ KÖRLER ÜLKESİNİN GÖREN GÖZLÜLERİ Bir memlekette sihirli bir su vardır.ondan içen herkes delirmektedir.memlekette bulunan herkes o sudan içmiş ancak memleketin yöneticisi ve yardımcısı içmemiştir.delilerin

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI 1- Soru: Allah ın insanlar arasından seçip vahiy indirdiği kişiye ne ad verilir? Cevap: Peygamber/Resul/Nebi denir. 2- Soru: Kuran da peygamber hangi kelimelerle ifade edilmektedir? Cevap: Resul ve nebi

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de

ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de Çaturanga, dört çatu yol ranga anlamlarına gelir. Şatranc-ı Urefa,

Detaylı

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ 1 2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ DÜZENLEYEN Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü SEMPOZYUMUN GEREKÇESİ Yüce Allah, tekamül ve gelişime

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) 7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH 307 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde!

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde! Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde! İstanbul, bu yıl ikinci kez Mevlana Celaleddin-i Rumi nin ölüm yıldönümü olan Şeb-i Arus törenlerine ev sahipliği yapıyor.

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM FELSEFE TARİHİ I Ders No : 0070040158 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık İslam Coğrafyasının en batısı ile en doğusunu bir araya getiren Asya- Afrika- Balkan- Ortadoğu Üniversiteler Konseyi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde resmen kuruldu.

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Lütfi ŞAHİN /

Lütfi ŞAHİN / Lütfi ŞAHİN / www.lutfisahininsitesi.com Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel, Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU 25 Ders 3 İnsan Bir gün ağaçtan küçük bir çocuk oyan, ünlü bir ağaç oymacısı hakkında ünlü bir öykü vardır. Çok güzel olmuştu ve adam onun adını Pinokyo koydu. Eserinden büyük gurur duyuyordu ama oyma

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA 16.06.2017 Sayın Milletvekillerim, Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım Sayın Mardin Şube Başkanım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, Şanlıurfa

Detaylı

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü Selman DEVECİOĞLU Gönül Gözü SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER BİRİMİ YAYINLARI Yayın No: 4 Editör Prof. Dr. Recep Toparlı Baskı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Matbaası Kapak ve İç Düzen Sivas Cumhuriyet

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı Eposta: hakpinar@harran.edu.tr ; akpinar64@hotmail.com Telefon: 0414 318 (1003), (1707); 552 216 36 12 ÖĞRENİM

Detaylı

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; 1) Güçlük içinde ve çok zor durumda olan insanın, 2) Savaş altındaki insanın

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR V İLH 403 7 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 7. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 7.1. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kelam; naslardan hareketle inanç esaslarını ve insanın düşünce yapısına ilişkin temel

Detaylı

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS 2018 Afrika Ülkelerinin Değerli Büyükelçileri, Sayın Valim, Belediye Başkanım, İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURÂN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR ILH333 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

KOZMOLOJİK DEVİR 1 MİLET MEKTEBİ, PYTAGORASÇILIK Milet Mektebi

KOZMOLOJİK DEVİR 1 MİLET MEKTEBİ, PYTAGORASÇILIK Milet Mektebi KOZMOLOJİK DEVİR 1 MİLET MEKTEBİ, PYTAGORASÇILIK Milet Mektebi Fizikçiler ismi ile de tanınan bu felsefe akımı Batı Anadolu kıyılarında, İzmir in güneyinde, Söke-Milas yolu üzerindeki bugünkü Balat köyünün

Detaylı

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص Ünlü İslam bilgini Taberi, tefsirinde, mukattaa harfleri ile ilgili, Abdullah b. Abbas, Said b. Cübeyr ve Abdullah b. Mesud dan şu görüşü nakletmiştir: Her bir

Detaylı

İslâm Felsefesi Tarihi 2

İslâm Felsefesi Tarihi 2 İslâm Felsefesi Tarihi 2 Genel Editör ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Eyüp Baş Editör Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya Yazarlar Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar Prof. Dr. Süleyman Hayri

Detaylı

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU 02 04 Kasım 2012, Antalya P r o g r a m 1. Gün (2 Kasım 2012 Cuma): Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu, Kampüs

Detaylı

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden Kavrama 1 ECE KAVRAMA 21102516 TURK 101 Ali TURAN GÖRGÜ SEVGİNİN GÜCÜ 1918 yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden biridir. Şiirlerinde genellikle değişim içinde

Detaylı

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

Yayın Değerlendirme / Book Reviews 343-347 Yayın Değerlendirme / Book Reviews Divan-ı Hikmet Sohbetleri (Editör: Prof. Dr. Zülfikar Güngör.) (2018). Ankara: Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı Yayınları.* Bülent Kaya**

Detaylı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir. Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan Recep ve Şaban ayını mübarek kılıp bizi ramazan ayına ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bu yazımızda sizinle ramazan ayıyla ilgili terimlerin anlamını inceleyelim. Ramazan: Hicri

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH 210 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI ALANLAR ve ÖNCELİKLER AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI 1- Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı na dair araştırmaları 1. Kur an tarihi 2. Kıraat

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi. Malum ülkemiz son dönemde Globalleşen dünya ile birlikte oldukça sıkıntılı. Halk olarak bizlerde de pek çok sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar, sabotaj planları, suikast planları. Darbe

Detaylı

İbni Arabi ve Ekberi Mektebi Salı, 05 Ocak :49

İbni Arabi ve Ekberi Mektebi Salı, 05 Ocak :49 Bugün ki İslam âleminin içinde bulunduğu durum vicdan sahibi bütün Müslümanların canını yakıyor. İslam âlemi son yıllarda büyük âlim ve mütefekkir yetiştiremiyor. Bunun eksikliğini çok derinden hissediyoruz.

Detaylı

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT: 4 SAYI 1 s MOLLA FENÂRÎ DE TASAVVUF METAFİZİĞİ

SİİRT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT: 4 SAYI 1 s MOLLA FENÂRÎ DE TASAVVUF METAFİZİĞİ SİİRT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT: 4 SAYI 1 s. 183-188 MOLLA FENÂRÎ DE TASAVVUF METAFİZİĞİ Muammer İskenderoğlu, Değişim Yayınları, İstanbul-2016, s. 133. Yakup ÖZKAN* Geneli bakımından

Detaylı

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER İnsana eliyle kazandığından başkası yoktur. Simyacılık gafil işidir HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER BU BÖLÜMDE: Kim vardı diyâr-ı kîmyâya (Ayrıca bakınız: Gaflet içinde yaşamak) Allah bes, baki

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS SİYER II İLH 114 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur. 33 Ders 4 Günah Bir dostunuzun size, içi güzel şeylerle dolu ve bütün bu güzelliklerin tadını çıkarmanız için bir saray verdiğini düşünelim. Buradaki her şey sizindir. Dostunuzun sizden istediği tek şey,

Detaylı

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma Question İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma (s.a)'nın mushafı hakkındaki sözleri idi. Allah-u Teâlâ tarafından Hz. Fatıma Zehra (s.a)'ya ilham edilen

Detaylı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15 İçindekiler Önsöz 11 Kısaltmalar 15 EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ 17 Hayatı 17 Siyasî ve İlmî Çevresi 20 İlmî Şahsiyeti 22 Eserleri 25 a. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 25 b. Usûl-i Fıkıh 29 c. Tefsir ve Kur an İlimleri

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız. Sual: Kur'an harflerini yazmanın maddi sırları var mıdır? Bazı rivayetlerde, Kur'an harfi ile yazılmış olan dua, ayet gibi kıymetli şeyleri yazmak, üzerinde taşımak veya okumaktan bahs ediliyor Bunları

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP İÇİNDEKİLER GİRİŞ Afrika ve Afrikalılar 13 BİRİNCİ KİTAP Bir Yuruba Efsanesi: Dünyanın Yaratılışı 23 Küçük Tanrı Obatala, Beş Parmaklı Beyaz Horoz ve Kara Kaplan 23 Kara Kaplan'la Beş Parmaklı Beyaz Horoz

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı Haziran 17, 2016-1:22:00 Başbakan Yıldırım, "Terör örgütünün telkinlerine gençlerimiz asla ve asla itibar etmesinler. Onlar bizim

Detaylı

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) Ben seni sevdiğim için eğer bahâ derler ise İki cihân mülkün verem dahı bahâsı yetmeye (Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) İki cihân

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 İçindekiler Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 Ebû Mansûr el-mâtürîdî 1. Hayatı 21 2. Siyasî ve İlmî Çevresi 25 3. İlmî Şahsiyeti 28 4. Eserleri 31 4.1. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 31 4.2.

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir ÖN SÖZ Hepimiz biliyoruz ki, felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir. Bu, felsefede ortaya konulan görüşlerden çok, onların nasıl oluşturulduklarına dikkat çekmek bakımından son derece önemlidir. Felsefeyi

Detaylı

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İslam coğrafyasında gelişen tıp tarihi üzerine çalışan bilim adamlarının bir kısmı İslam Tıbbı adını verdikleri., ayetler ve hadisler ışığında oluşan bir yapı olarak

Detaylı

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet. BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME ETKİNLİK Ders: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ Sınıf: 9.Sınıf Ünite: İslam da İman Esasları Konu: Kitaplara İman Etkinliğin adı: İlahi Mesaj Süre: 40 dak + 40 dak Yine onlar, sana indirilene

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı