TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BÖLGESEL GELİŞMİŞLİK FARKLILIKLARI, DOĞU ANADOLUNUN BÖLGESEL GELİŞMEDEKİ YERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BÖLGESEL GELİŞMİŞLİK FARKLILIKLARI, DOĞU ANADOLUNUN BÖLGESEL GELİŞMEDEKİ YERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ"

Transkript

1 TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BÖLGESEL GELİŞMİŞLİK FARKLILIKLARI, DOĞU ANADOLUNUN BÖLGESEL GELİŞMEDEKİ YERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. Nisan 2012

2 Hazırlayanlar: Bayram Ali EŞİYOK Kıdemli Uzman Faruk SEKMEN Uzman EKONOMİK VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ ii

3 İÇİNDEKİLER Sayfa No: 1.GİRİŞ TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BÖLGESEL GELİŞMİŞLİK FARKLILIKLARI Gelirin (GSYH) Bölgesel Dağılımı Kişi Başı GSYH nin Bölgesel Dağılımı Gayri Safi Katma Değerin (GSKD) Bölgesel Dağılımı Kişibaşına Gayri Safi Katma Değer DIŞ TİCARET GÖSTERGELERİ AÇISINDAN ÖNE ÇIKAN KENTLER Dış Ticarette Bölgeler Arası Karşılaştırma ve Doğu Anadolu Bölgesinin Yeri Dış Ticarette İller ve Bölgeler İtibariyle Sektörel Yoğunlaşma Analizi İMALAT SANAYİİNİN BÖLGESEL DAĞILIMI Bölgesel Tesis Sayısı Payları Bölgesel İstihdam Payları Bölgesel Katma Değer Payları İmalat Sanayi Sektörlerinde Mekânsal Yoğunlaşma Analizi: Katma Değer ve İstihdama Göre Bölgesel/Sektörel Karşılaştırma İMALAT DIŞI GÖSTERGELERE GÖRE BÖLGELERİN KARŞILAŞTIRILMASI Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanayi Bölgeleri Bankacılık Göstergeleri Tarımsal Hasıla Sosyal Göstergeler Nüfus ve Şehirleşme Eğitim ve Sağlık Göstergeleri Okullaşma Oranları Sağlık Göstergeleri Ulaştırma ve Enerji Tüketimi Ulaştırma Enerji Tüketimi Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Endeksi ve İnsani Gelişmişlik Endeksi İnsani Gelişme Endeksi (İGE) BÖLGESEL GELİŞME FARKLILIKLARINI GİDERMEYE YÖNELİK UYGULAMALAR Doğu Anaolu Projesi (DAP) iii

4 6.2. Teşvik Uygulamaları Yeni Teşvik Sistemi: Yatırımlarda Devlet Yardımı Genel Çerçevesi (5 Nisan 2012) Kamu Sabit Yatırımları BÖLGESEL KALKINMAYA İLİŞKİN TESPİTLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ KAYNAKÇA EKLER EK 1: Nace Rev. 1 Sektör Kodları EK 2: Alt Sektörler İtibariyle Düzey 2 Bölgelerinin Toplam İhracattaki Payları (2010, %) EK 3: Alt Sektörler İtibariyle Düzey 2 Bölgelerinin Toplam İthalattaki Payları (2010, %) EK 4: Düzey 2 Bölgelerinde İstihdama Göre İmalat Sanayiinin Bölgeiçi Dağılımı EK 5: İstihdama Göre İmalat Sanayiinin Türkiye İçinde Sektörel Ve Bölgesel Yoğunlaşması TABLOLAR Sayfa No: Tablo 1: Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın Bölgesel Dağılımı ( , %)... 2 Tablo 2: Düzey 2 Bölgeleri Kişibaşına GSYH (Cari Fiyatlarla, 2001)... 3 Tablo 3: Düzey 1 Bazında Dilimler İtibariyle Gelir Dağılımı ve Gini Katsayısı Değerleri... 4 Tablo 4: Dönemler İtibariyle Düzey 1 Bölgelerinin Gayri Safi Katma Değer Payları (%)... 7 Tablo 5: Düzey 1 Bazında GSKD in Sektörel Dağılımı (2008, %)... 8 Tablo 6: Bölgesel GSKD nin Sektörel Dağılımı (2008)... 9 Tablo 7: Düzey 2 Bölgeleri İtibariyle Kişi Başına GSKD ( ) Tablo 8: Düzey 1 Bölgeleri İtibariyle Dış Ticaret (USD, 2010) Tablo 9: Doğu Anadolu İllerinin Dış Ticaret Değerleri ve 81 İl İçindeki Sıralamaları (2011) Tablo 10: Net İhracatçı ve Net İthalatçı Konumundaki İller (2011) Tablo 11: Düzey 2 Bölgelerinin Toplam İhracatı İçinde İlk 5 Sektör Payı (2010, %) Tablo 12: Düzey 2 Bölgelerinin Toplam İthalatı İçinde İlk 5 Sektör Payı (2010, %) Tablo 13: Bölgeler İtibariyle Tesis Sayısındaki Gelişme: Bölge Payları (%) Tablo 14: Bölgeler İtibariyle İmalat Sanayi İstihdamının Dağılımı (%) Tablo 15: Bölgeler İtibariyle İmalat Sanayi Katma Değer Oranları (%) Tablo 16: İmalat Sanayinin Düzey 2 Bölgelerine Göre Dağılımı (2001) Tablo 17: İmalat Sanayi Gelişmişlik Sıralaması ile Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi Sıralaması Tablo 18: İmalat Sanayide Doğu Anadolu Bölgesi İstihdamının Türkiye İsthdamı İçerisindeki Yeri Tablo 19: Doğu Anadolu Bölgesinde İmalat Sanayi İstihdamının Sektörel Dağılımı iv

5 Tablo 20: Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) Dağılımı (2010) Tablo 21: Küçük Sanayi Sitelerinin (KSS) Bölgesel Dağılımı (2010) Tablo 22: Düzey 1 Bölgeleri İtibariyle Bankacılık Göstergeleri (2010) Tablo 23: Tarımsal Üretim Değerlerinin Karşılaştırılması Tablo 24: Doğu Anadolu Nüfus Göstergeleri Tablo 25: Düzey 1 Bölgeleri İtibariyle Ortaöğretimde Okullaşma Oranları (2010) Tablo 26: Sağlık Göstergeleri (2010) Tablo 27: Düzey 1 Bölgeleri İtibariyle Yol Uzunlukları Ve Kişibaşına Otomobil Sayısı Tablo 28: Düzey 1 Bölgelerine Göre Elektrik Tüketimi (2009) Tablo 29: Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksine Göre Bölgeler (2003) Tablo 30: Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksine Göre Kademli İl Grupları Tablo 31: Seçilmiş Ülkeler Bazında İGE Değerleri ve Ülke Sıralamaları Tablo 32: Düzey 2 Bölgeleri Bazında İnsani Gelişme Endeksi ve GSYH Endeksi Tablo 33: Dönemindeki Yatırım Teşviklerinin Sektörel Dağılımı Tablo 34: Yatırım Teşviklerinin Coğrafi Bölgelere Göre Yüzde Dağılımı ( ) Tablo 35: Yatırım Teşviklerinin Coğrafi Bölgelere Göre Dağılımı ( ) Tablo 36: Yeni Teşvik Sistemine Göre 6 Bölge ve Kapsadıkları İller Tablo 37: Yeni Teşvik Sistemine Göre Bölgesel Teşviklerin Farklılaşması Tablo 38: Dönemi İtibariyle Kamu Yatırımlarının Coğrafi Dağılımı (%) ŞEKİLLER Sayfa No: Şekil 1: SGP ye Göre Düzey 1 Bölgeleri ve Doğu Anadolu... 5 Şekil 2: AB, Türkiye ve TRA2 Bölgesinin SGP ye Göre Yakınsaması... 6 Şekil 3: Doğu Anadolu Bölgesi İhracatının İllere Göre Dağılımı (2011) (%) Şekil 4: Yeni Teşvik Sistemine Göre Teşvik Unsurları v

6 1.GİRİŞ Türkiye ekonomisinin yaşadığı en temel sorunların başında bölgelerarası gelişmişlik farkları gelmektedir. Ülkemizde bölgeler arasında kalkınma farklılıklarını doğuran belli başlı faktörler olarak; bölgelerin içerisinde yer aldığı coğrafi koşullar, yetişmiş insan gücü (beşeri sermaye), uygulanan kalkınma modelleri, alt yapı kapasitesi, pazara ve girdi piyasalarına yakınlık gibi birçok parametrenin etkisi sıralanabilir. Bölgelerarası gelişmişlik farklılıkları sonucunda, görece az gelişmiş bölgeler ülkenin diğer bölgeleri ile entegre olamamakta, bunun sonucunda iç pazarın derinleşmesi ve entegrasyonu gerçekleşmemektedir. Ülkemizde geçmiş yıllarda bölgesel kalkınma farklılıklarını gidermeye yönelik uygulamalar başarılı olamamış, bölgeler arasında var olan kalkınma farklılıkları artarak devam etmiştir. İthal ikameci dönemde ve 1980 yılı ile birlikte uygulamaya konan ihracata dayalı büyüme modelinde özel kesim kaynak tahsis tercihini başta Marmara bölgesi olmak üzere, ülkemizin gelişmiş Batı bölgeleri lehine kullanmıştır. Böylelikle ülkenin az gelişmiş bölgeleri yatırım tercihlerinin dışında kalmış, bölgeler arasında var olan kalkınma (sanayileşme) farklılıkları daha da artarak, birçok sosyoekonomik soruna kaynaklık etmiştir. Bu çalışmada bölgesel gelişmişlik farklılıkları üzerinde durulmakta ve Doğu Anadolu nun bölgesel gelişmişlik düzeyinin nicel olarak ortaya konması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda kısa giriş bölümünü izleyen çalışmanın ikinci bölümünde Türkiye ekonomisinde bölgesel gelişmişlik farklılıklarının seçilmiş göstergeler bağlamında ampirik olarak ortaya konması amaçlanmaktadır. Dış ticaret göstergeleri (ihracat ve ithalat parametreleri) açısından öne çıkan kentler üçüncü bölümde çözümlenirken, dördüncü bölümün konusunu ticarete konu olan sektörlerin başında gelen, ekonominin en dinamik sektörünü oluşturan imalat sanayiinin bölgesel dağılımında meydana gelen gelişmeler oluşturmaktadır. İmalat dışı sektörlerde meydana gelen gelişmeler beşinci bölümde çözümlenirken, bölgesel dengesizlikleri gidermeye yönelik kullanılan araçlar (bir bölgesel kalkınma projesi olarak DAP, kamu sabit yatırımları ve teşvikler) altıncı bölümde değerlendirilmektedir. Yedinci ve son bölümde ise bölgesel kalkınmaya ilişkin tespitlere ve çözüm önerilerine yer verilmiştir. 2. TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BÖLGESEL GELİŞMİŞLİK FARKLILIKLARI Türkiye ekonomisinde bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının hangi boyutlarda olduğunun anlaşılabilmesi için bölgelere ilişkin başta gelir düzeyi olmak üzere seçilmiş temel göstergelerin ampirik olarak incelenmesi gerekir. Bu çerçevede aşağıdaki satırlarda Doğu Anadolu bölgesi ekseninde, seçilmiş bazı göstergelerin bölgesel bazda değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. 2.1.Gelirin (GSYH) Bölgesel Dağılımı Türkiye de TÜİK tarafından çeyrek dönemler halinde yayınlanan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verileri bölgeler ve iller bazında en son 2001 yılında yayımlanmıştır. Bu çerçevede bölgelerin gelir paylarını gösteren Tablo 1 verileri incelendiğinde, Marmara bölgesinin 2001 yılı itibariyle tek başına ulusal gelirin %37.2 sini yarattığı, bu bölgemizin ulusal gelirden aldıgı payın döneminde %35.3 den %37.2 ye yükseldigi anlaşılmaktadır. Marmara bölgesinin döneminde ulusal gelirden aldığı pay yıllık ortalama %36.7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Marmara bölgesinden sonra ulusal gelirden aldığı pay açısından ikinci sırada bulunan Ege bölgesinin milli gelirden aldığı pay döneminde neredeyse aynı kalırken, yıllık ortalama %16.7 düzeyinde gerçekleşmiştir. Akdeniz bölgesinin payının ele

7 aldığımız dönem boyunca %12 ler düzeyinde salındığı görülmektedir yılında %4.1 olan Doğu Anadolu bölgesinin gelir payının zamanla azalarak 2001 yılında %3.5 oranına gerilediği anlaşılmaktadır yılı nüfus sayımına göre Türkiye nüfusunun %9.2 sini teşkil eden Doğu Anadolu nun gelirden yalnızca %3.7 pay alması bölgeler arası bölüşüm dengesizliğinin açık bir göstergesidir döneminde Doğu Anadolu, İç Anadolu, ve Karadeniz bölgelerinin bölgesel gelir paylarının aşındığı görülürken, Marmara bölgesinin Türkiye ulusal hasılasından aldığı pay arasında %35.3 oranından %37.2 oranına yükselmiştir. Tablo 1: Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın Bölgesel Dağılımı ( , %) Yıllar Akdeniz Doğu A. Ege G. Doğu İç A. Karadeniz Marmara Türkiye Kaynak: Eşiyok (2005). 2.2.Kişi Başı GSYH nin Bölgesel Dağılımı İBBS düzey 1 bazında kişi başı GSYH değerleri incelendiğinde, 2001 yılında Türkiye nin kişi başı ortalama geliri 2,146 USD iken, sanayisiyle ön plana çıkan Doğu Marmara 3,268 USD ile en yüksek kişi başı GSYH ya sahip bölgemiz olarak dikkat çekmektedir. İkinci sırada yer alan İstanbul bölgesinde kişi başı GSYH ise 3,063 USD olarak tespit edilmiştir. Bu bölgeleri sırasıyla Ege, Batı Marmara ve Batı Anadolu bölgeleri takip etmektedir. 12 düzey 1 bölgesi içinde kişi başı gelirin en yüksek olduğu ilk beş bölge Türkiye nin batısında yer almaktadır. Bu beş bölge aynı zamanda Türkiye ortalamasının üzerinde olan bölgelerdir. Son sıradaki bölgelerimiz ise Doğu Anadolu yu temsil eden TRA Kuzey Doğu Anadolu bölgesi ve TRB Ortadoğu Anadolu bölgeleridir. Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan illerini kapsayan Kuzey Doğu Anadolu nun 919 USD lik kişi başı gelir düzeyi, Doğu Marmara Bölgesinin %28 ine ve Türkiye ortalamasının ise %43 üne tekabül etmektedir. Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Van, Muş, Bitlis ve Hakkâri illerini kapsayan TRB Ortadoğu Anadolu bölgesinin kişi başı gelir düzeyi ise 1,071 USD dir. Bu bulgular da açıkça göstermektedir ki, Doğu Anadolu Bölgesi ülkemizin en fakir bölgelerinin başında gelmektedir. Kişi başı GSYH değerleri Düzey 2 temelinde ele alındığında, bölgeler arası gelir farklılıkları daha da dramatik düzeylere çıkmaktadır. En yüksek kişi başı hasılaya sahip Düzey 2 bölgesi olan TR42 Kocaeli alt bölgesi (4,109 USD) yaklaşık olarak Türkiye ortalamasının 2 katı 2

8 gelire sahip gözükmektedir. Bölgenin bu yüksek gelir düzeyine sahip olmasının en temel nedeni sanayiinin bu bölgemizde yoğunlaşmasıdır. Kocaeli alt bölgesinin ardından sırasıyla üçü de tek ilden oluşan İzmir, İstanbul ve Ankara alt bölgeleri gelmektedir. En düşük kişi başı gelire sahip bölgeler ise Ağrı (730 USD), Van (749 USD) ve Mardin (993 USD) alt bölgeleridir. Türkiye kişi başı geliri 100 kabul edildiğinde, TR42 Kocaeli bölgesi 192, TR31 İzmir bölgesi 150 değerine sahipken, Doğu Anadolu bölgesinin alt bölgeleri olan TRB1 Malatya 67, TRA1 Erzurum 50, TRB2 Van 35 ve TRA2 Ağrı alt bölgesi ise 34 endeks değerine sahip bulunmaktadır. Ağrı alt bölgesinin kişi başı hasılası, en yüksek gelire sahip Kocaeli alt bölgesinin %18 ine, Türkiye ortalamasının ise %34 üne tekabül etmektedir. Tablo 2: Düzey 2 Bölgeleri Kişibaşına GSYH (Cari Fiyatlarla, 2001) BÖLGE ADI USD ($) Türkiye=100 TR Türkiye 2, TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova 4, TR31 İzmir 3, TR10 İstanbul 3, TR51 Ankara 2, TR21 Tekirdağ, Edirne, Kırklareli 2, TR41 Bursa, Eskişehir, Bilecik 2, TR32 Aydın, Denizli, Muğla 2, TR62 Adana, Mersin 2, TR81 Zonguldak, Karabük, Bartın 2, TR22 Balıkesir, Çanakkale 2, TR61 Antalya, Isparta, Burdur 2, TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak 1, TR71 Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir 1, TR52 Konya, Karaman 1, TR63 Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye 1, TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya 1, TR82 Kastamonu, Çankırı, Sinop 1, TRB1 Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli 1, TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane 1, TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat 1, TRC1 Gaziantep, Adıyaman, Kilis 1, TRC2 Şanlıurfa, Diyarbakır 1, TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt 1, TRC3 Mardin, Batman, Şırnak, Siirt TRB2 Van, Muş, Bitlis, Hakkâri TRA2 Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan Kaynak: TÜİK veri tabanı ve Eşiyok (2005). Gelir dağılımı eşitsizliğini değerlendirmede kullanılan en önemli göstergelerden birisi de Gini katsayısıdır. Gini katsayısı, mutlak eşitlik doğrusu ile Lorenz eğrisi arasında kalan alanın mutlak eşitlik doğrusu altında kalan üçgenin alanına oranını ifade etmektedir. Yüzde yüz gelir dağılımı eşitliği halinde Gini katsayısı sıfır değerini almakta, Gini katsayısı bire yaklaştıkça gelir dağılımı eşitsizliği artmaktadır. Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere TÜİK tarafından 2010 yılına ait eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir istatistiklerine göre Türkiye de gelir 3

9 dağılımını gösteren Gini katsayısı dir yılı verilerine göre; eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelirlere göre oluşturulan yüzde 20 lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay %46.4 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay %5.8 dir. Buna göre, son yüzde 20 lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20 lik gruba göre 8 kattır. İstanbul Bölgesi 13,382 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge durumundadır. Bunu, 11 bin 116 TL ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izlemektedir. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 5 bin 144 TL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi dir. Gelir dağılımının adaletsizliğini gösteren en yüksek katsayı değeri Ortadoğu Anadolu (0.417), Güneydoğu Anadolu (0.404) ve Kuzeydoğu Anadolu (0.404) bölgeleridir. Gini katsayısının en düşük olduğu, dolayısıyla gelir dağılımı adaletsizliğinin görece daha düşük düzeyde olduğu bölge ise değeriyle Doğu Karadeniz bölgesidir. En gelişmiş bölgelerimizden İstanbul un Gini katsayı değeri iken, Doğu Marmara nın ise dir. Bu sonuçlara göre Türkiye nin görece az gelişmiş bölgelerindeki gelir dağılımı, ülkenin görece gelişmiş bölgelerine oranla daha adaletsiz bir görünüm arz etmektedir. Gelirden en az pay alan ilk %20 lik dilim Türkiye toplam gelirinden ancak %6 oranında pay almaktadır. Buna karşılık en fazla pay alan son %20 lik dilime dâhil kesim toplam gelirin %46 sını paylaşmaktadır. Gelir bakımından tabandaki dilim ile tavandaki dilim arasındaki gelir farkını bariz şekilde ortaya koyan P80/P20 göstergesi; en yüksek gelir elde eden %20 lik dilimin payının en düşük gelire sahip %20 lik dilimin payına oranını ifade etmektedir. Buna göre bu oran Türkiye genelinde 8 kat iken Doğu Marmara da 5.5 Kuzeydoğu Anadolu ve Ortadoğu Anadolu da ise 7.6 kattır. Tablo 3: Düzey 1 Bazında Dilimler İtibariyle Gelir Dağılımı ve Gini Katsayısı Değerleri Bölge Adı 2010 Genel* İlk % 20 Son %20 Gini katsayısı TR Türkiye 9,735 2,841 22, TR Kent 11,076 3,510 25, TR Kır 6,762 2,105 14, TR1 İstanbul 13,382 4,712 30, TR2 Batı Marmara 9,777 3,240 21, TR3 Ege 11,085 3,681 25, TR4 Doğu Marmara 10,147 3,874 21, TR5 Batı Anadolu 11,116 3,681 24, TR6 Akdeniz 9,546 3,137 22, TR7 Orta Anadolu 8,338 2,955 18, TR8 Batı Karadeniz 8,231 2,816 17, TR9 Doğu Karadeniz 8,403 3,171 16, TRA Kuzeydoğu Anadolu 6,429 1,982 15, TRB Ortadoğu Anadolu 6,174 1,987 15, TRC Güneydoğu Anadolu 5,144 1,674 12, Kaynak: TÜİK veritabanı, *: TL Yukarıdaki tablo bize gelir dağılımın adaletsizliğini bölgesel bazda göstermenin dışında gelir dağılımının bizatihi kendisi hakkında da önemli detaylar vermektedir. Görece en az gelişmiş bölgelerimizden Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki ilk %20 lik dilimin gelirden aldığı pay 5,114 TL, son %20 lik dilimin aldığı gelir ise 12,298 TL dir. En gelişmiş bölgemiz olan İstanbul da ise ilk %20 lik dilim 4,712 TL gelire sahipken, son %20 lik dilim 30,075 TL gelir elde etmektedir. Buradan Güneydoğu daki en yüksek gelir diliminin, İstanbul daki en yüksek 4

10 gelir grubunun %41 i kadar gelir elde ettiği sonucunu çıkarabiliriz. Aynı şekilde kentlerde yıllık ortalama hane halkı eş değer kullanılabilir geliri 11,076 TL iken, kırda ise 6,762 TL olduğu dikkat çekmektedir. GSYH gibi gelir ve yaşam standardını gösteren bir başka gösterge de Satın alma Gücü Paritesidir. Satın alma Gücü Paritesi (SGP) nin temel amacı, Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) ve bileşenlerinin uluslararası reel karşılaştırmasına yönelik imkân vermesidir. Satın alma Gücü Paritesi, farklı ulusal para birimiyle ifade edilen ekonomik göstergelerin ortak para birimine dönüştürülmesinde kullanılan, ulusal para birimlerinin satın alma gücünü eşitleyen bir değişim oranıdır yılı satın alma gücü paritesine göre hesaplanan GSYH rakamları incelendiğinde; Türkiye GSYH nin 10,500 USD olduğu görülürken, en yüksek kişi başı gelirin 17,200 USD ile İstanbul ve 15,200 USD ile Doğu Marmara bölgesinde olduğu ve en düşük kişi başı gelire sahip bölgenin de 4,600 USD ile Ortadoğu Anadolu olduğu görülmektedir. Kişi başına hacim endeksinde Türkiye 100 kabul edildiğinde ise, İstanbul bölgesi 164 endeks değeri ile en yüksek GSYH endeks değerini almaktadır. Doğu Marmara bölgesi (145), Batı Anadolu (113), Batı Marmara (110) ve Ege bölgeleri (107) Türkiye ortalamasının üzerinde endeks değerine sahiptir. En düşük endeks ise Ortadoğu Anadolu bölgesi 44 endeks değerine sahipken, Doğu Anadolu bölgesinin diğer düzey 1 bölgesi olan Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi de 47 değerine sahiptir. Sonuç olarak Doğu Anadolu bölgesi illeri Türkiye ortalamasının yarısının da altında kişi başı gelire sahip gözükmektedirler. Şekil 1: SGP ye Göre Düzey 1 Bölgeleri ve Doğu Anadolu Satın alma gücüne göre Milli gelirin AB, Türkiye, TR10 (İstanbul) ve TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) bazında, dönemine ilişkin yapılan yakınsama çalışmasına ait grafik incelendiğinde, bölgeler arasındaki gelir farklılıkları ve yıllar itibariyle seyrinde bir 5

11 yakınsama olmadığı dikkat çekmektedir. İstanbul ve Ağrı alt bölgeleri arasındaki gelir uçurumu son derece çarpıcıdır. AB/Türkiye oranı, 1997 de 3.2 iken, 2006 itibariyle 2.3 e gerilemiştir. Yani Türkiye (özellikle de TRA2 alt bölgesi) ile AB arasındaki gelir farkında bir düşüş görülmektedir. Yukarıda ele alınan veriler ve yapılan ampirik çalışmalar göz önüne alındığında, bölgeler itibariyle gelir düzeylerinin bir birine yakınlaşmadığı söylenebilir. Başka bir anlatımla, Neoklasik büyüme modelinin temel varsayımı olan yakınsama hipotezinin Türkiye için geçerli olmadığı, kişi başına düşen geliri nispeten düşük olan bölgelerin (Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve İç Anadolu bölgesi) kişi başına düşen geliri nispeten yüksek olan bölgeler (Marmara, Akdeniz ve Ege bölgesi) ile aralarındaki farkın kapatılabilmesi için aktif bölgesel gelişme politikalarının uygulanması gerektiğini ortaya koymaktadır. Şekil 2: AB, Türkiye ve TRA2 Bölgesinin SGP ye Göre Yakınsaması 2.3. Gayri Safi Katma Değerin (GSKD) Bölgesel Dağılımı Bir üretim sürecinde ortaya çıkan çıktı ile kullanılan girdi arasındaki fark kısaca Katma Değer olarak ifade edilmektedir. Başka bir ifadeyle katma değer, üretilen çıktı değerinden, o değerin üretilmesi için kullanılan girdilerin düşülmesiyle elde edilen değer olarak tanımlanmaktadır. Gayrisafi Katma Değer (GSKD) ise bir bölgede yerleşik ekonomik birimlerin belli bir dönemde, bu bölgedeki ekonomik faaliyetleri sonucunda ürettikleri mal ve hizmetlerin (çıktı) üretim değerinden, bu üretimde bulunabilmek için kullandıkları mal ve hizmetler (ara tüketim) değerinin çıkarılması sonucu elde edilen değerdir. GSKD (temel fiyatlarla) = Çıktı (temel fiyatlarla) - Ara Tüketim (alıcı fiyatlarıyla) Gayrisafi katma değere ürünler üzerindeki vergiler eklenmesi ve sübvansiyonların çıkarılması sonucunda GSYH ya ulaşılmaktadır. 6

12 GSYH = GSKD + (ürünler üzerindeki vergiler-sübvansiyonlar) Bölgelerimize ilişkin 1980, 2000 ve 2008 yıllarına ait bölgesel katma değerleri incelendiğinde, katma değerin ülkemizde dengeli dağılmadığı görülmektedir yılı itibariyle, Düzey 1 sınıflaması bazında en yüksek katma değer üreten bölgemiz %27.7 pay oranına sahip İstanbul dur. İstanbul u sırasıyla %13.7 ve %10.5 oranlarıyla Ege ve Akdeniz bölgeleri takip etmektedir. GSKD olarak en düşük pay alan bölgelerimiz ise Doğu Anadolu bölgesini teşkil eden Kuzeydoğu Anadolu (%1.5) ve Ortadoğu Anadolu (%2.3) bölgeleridir. 1980, 2000 ve 2008 yıllarına ait katma değer payları incelenirken dikkat çeken en önemli nokta ise, bölgelerarası dengesizliğin ele alınan tüm yıllarda görülmekle beraber, aradaki uçurumun giderek arttığı şeklindedir. Nitekim İstanbul bölgesinin Türkiye toplam GSKD içindeki payı 1980 yılında %19.4 iken, 2008 yılında 8.3 puan artarak %27.7 ye yükseldiği dikkati çekmektedir. Katma değer payını artıran diğer bölgelerimiz ise Doğu Marmara (2.3 puan) ve Batı Anadolu dur (0.7 puan). Diğer bölgelerimiz Türkiye toplam GSKD içindeki paylarını artıramamışlar, GSKD payları aşınmıştır. Örneğin, Batı Karadeniz Bölgesi 3.5 puan gerileyerek en yüksek düşüşü göstermiştir. Yine Ortadoğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu Bölgelerinin zaten düşük düzeyde olan katma değer payları bu dönem zarfında toplam bir puan düşüş kaydetmiştir. Doğu Anadolu bölgesinin GSKD payı 1980 de %4.9 iken, 2008 yılına gelindiğinde %3.8 e düşmüştür. Sonuç olarak, katma değer oranlarından bölgesel dengesizliğin giderek arttığı, aradaki makasın açıldığı görülmektedir. En yüksek katma değere sahip İstanbul bölgesi ile en düşük katma değer üreten Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi arasında 18 kat fark olması, üretimin ülke bazında dengesiz dağıldığının en temel kanıtlarından birisidir. Tablo 4: Dönemler İtibariyle Düzey 1 Bölgelerinin Gayri Safi Katma Değer Payları (%) Düzey 1 Bölgeleri Türkiye İstanbul Ege Akdeniz Doğu Marmara Batı Anadolu Batı Karadeniz Batı Marmara Orta Anadolu Güneydoğu Anadolu Doğu Karadeniz Ortadoğu Anadolu Kuzeydoğu Anadolu Kaynak: TÜSİAD (2008). Bölgesel GSKD in sektörel içeriğini İBBS düzey 1 sınıflamasına göre incelediğimizde ise, 12 bölge içinde İstanbul Bölgesinin sanayi ve hizmetler sektöründe aldığı payın diğer bölgelerden önemli ölçüde ayrıştığı göze çarpmaktadır. Sanayi sektöründe İstanbul, Doğu Marmara ve Ege sırasıyla %27, %19 ve %13.6 lık payları ile Türkiye sanayi katma değerinin %60 nı oluşturmaktadırlar. Sanayi sektörü en düşük katma değere sahip olan Doğu Anadolu bölgesinde (Ortadoğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu toplamı) ise sadece %2.4 dür. Burada tarım sektörüne yönelik dikkat çeken iki noktaya vurgulamak gerekir. Birincisi, tarım sektöründe yaratılan katma değerin sanayi ve hizmetler sektörüne göre daha normal dağılım 7

13 göstermesi, diğeri ise Ege ve Akdeniz bölgelerinin tarım sektöründe yüksek oranda katma değer yaratmalarıdır. Batı Karadeniz ve Batı Marmara Bölgeleri de yaklaşık %9 pay ile tarımda önemli bir yere sahiptir. Güneydoğu Anadolu nun da tarımda aşama kaydettiği ve Türkiye ortalamasına yakın bir değer (%8) aldığı görülmektedir. Tarımsal katma değer açısından Doğu Anadolu nun, (Ortadoğu Anadolu %4.8 ve Kuzeydoğu Anadolu %3.6) katma değer payı ise %8.4 oranında tespit edilmiştir. Hizmetler sektöründe de yine İstanbul ve Ege başta olmak üzere, yurdumuzun batı bölgeleri toplam katma değerin büyük bölümünü almaktadır. İstanbul tek başına %31 lik paya sahipken, Ege %13, Batı Anadolu %12, Doğu Marmara %11 ve Akdeniz %10 luk oranlarıyla hizmetler sektöründeki ön plana çıkan bölgelerimizdir. Doğu Anadolu bölgesinin hizmetler sektörü payı sadece %3.9 iken toplam GSKD payı ise %3.8 olarak dikkat çekmektedir. Tablo 5: Düzey 1 Bazında GSKD in Sektörel Dağılımı (2008, %) Bölge Adı GSKD Tarım Sanayi Hizmetler TR Türkiye TR1 İstanbul TR3 Ege TR4 Doğu Marmara TR5 Batı Anadolu TR6 Akdeniz TR2 Batı Marmara TR8 Batı Karadeniz TRC Güneydoğu Anadolu TR7 Orta Anadolu TR9 Doğu Karadeniz TRB Ortadoğu Anadolu TRA Kuzeydoğu Anadolu Kaynak: TÜİK veri tabanından hareketle kendi hesaplamamız. Bölgelerin ürettiği katma değerlerin sektörel dağılımları incelendiğinde ise dikkat çeken ilk husus hizmetler sektörünün çok büyük bir paya sahip olduğudur. Hizmetler sektörünün toplam katma değer içindeki payı Türkiye ortalaması için %64 oranında tespit edilirken, İstanbul için %73 oranında tespit edilmiştir. Türkiye de her 100 birim katma değerin %64 ü hizmetler sektöründe, %27 si sanayi ve %8.5 i de tarım sektöründe üretilmektedir. En gelişmiş bölge olarak İstanbul un hizmetler sektöründeki payı %73 iken, sanayinin payı %26.7 ve tarımın payı ise neredeyse yok sayılacak düzeydedir. Doğu Anadolu bölgesinde hizmetler sektörünün payı ortalama %64 civarındayken, sanayinin payı %16, tarımın payı ise %19 oranında bulunmaktadır. Bölgesel GSKD üretiminde sanayi sektörünün ön plana çıktığı bölgeler ise TR41 Bursa, Kocaeli, Zonguldak ve Tekirdağ alt bölgeleri ile Anadolu Kaplanları olarak ifade edilen Kayseri, Gaziantap ve Manisa alt bölgeleridir. Tarım sektörünün katma değeri yüksek olan bölgelerimiz Ağrı, Van, Şanlıurfa gibi yurdumuzun doğusunda kalan alt bölgeler ile Ege de yer alan Balıkesir ve Manisa alt bölgeleridir. 8

14 Tablo 6: Bölgesel GSKD nin Sektörel Dağılımı (2008) Bölgeler Tarım Sanayi Hizmetler TR Türkiye TR10 İstanbul TR21 Tekirdağ, Edirne, Kırklareli TR22 Balıkesir, Çanakkale TR31 İzmir TR32 Aydın, Denizli, Muğla TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak TR41 Bursa, Eskişehir, Bilecik TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova TR51 Ankara TR52 Konya, Karaman TR61 Antalya, Isparta, Burdur TR62 Adana, Mersin TR63 Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye TR71 Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat TR81 Zonguldak, Karabük, Bartın TR82 Kastamonu, Çankırı, Sinop TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt TRA2 Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan TRB1 Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli TRB2 Van, Muş, Bitlis, Hakkâri TRC1 Gaziantep, Adıyaman, Kilis TRC2 Şanlıurfa, Diyarbakır TRC3 Mardin, Batman, Şırnak, Siirt Kaynak: TÜİK veri tabanından hareketle tarafımızdan oluşturuldu Kişibaşına Gayri Safi Katma Değer Kişibaşına GSKD, bölgesel katma değerin nüfusa bölünmesiyle elde edilen bir göstergedir. TÜİK tarafından yayınlanan veriler incelendiğinde, döneminde Türkiye kişibaşı GSKD ortalamasının %84 oranında arttığı görülmektedir te 5,103 USD olan Türkiye kişibaşı katma değeri, 2008 itibariyle 9,384 USD düzeyine yükselmiştir yılı itibariyle 26 Düzey 2 bölgesi içinde TR10 İstanbul Bölgesi 14,591 USD lik kişibaşı katma değeri ile ilk sırada yer almaktadır. İkinci sırada ise 13,265 USD ile TR42 Kocaeli alt bölgesi, üçüncü ve dördüncü olarak da Bursa (13,USD) ve Ankara (12,600 USD) alt bölgeleri gelmektedir. Doğu Anadolu bölgesindeki alt bölgelerden TRA1 Erzurum bölgesi 26 düzey iki bölgesi içinde 20 nci, TRB1 Malatya 21 nci, TRA2 Ağrı 25 nci ve TRB2 Van alt bölgesi 26 ıncı sırada yer almaktadır. Doğu Anadolu bölgesi kişibaşı katma değerde de Güneydoğu Anadolu bölgesi ile birlikte son sırada yer almaktadır. 3,419 USD ile en az kişibaşı GSKD yaratan Van alt bölgesinin kişi başı katma değeri birinci sıradaki İstanbul alt bölgesinin %23 üne, Türkiye ortalamasının ise %36 sına eşdeğerdir. 9

15 Tablo 7: Düzey 2 Bölgeleri İtibariyle Kişi Başına GSKD ( ) Bölge Adı Kişi başına GSKD (USD) 2004 Sıra 2008 Sıra TR Türkiye 5,103-9,384 - TR10 İstanbul 7, ,591 1 TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova 7, ,265 2 TR41 Bursa, Eskişehir, Bilecik 6, ,983 3 TR51 Ankara 6, ,598 4 TR21 Tekirdağ, Edirne, Kırklareli 6, ,243 5 TR31 İzmir 6, ,568 6 TR61 Antalya, Isparta, Burdur 6, ,334 7 TR32 Aydın, Denizli, Muğla 5, ,076 8 TR22 Balıkesir, Çanakkale 4, ,000 9 TR81 Zonguldak, Karabük, Bartın 5, , TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak 4, , TR62 Adana, Mersin 4, , TR52 Konya, Karaman 3, , TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane 3, , TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya 3, , TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat 3, , TR71 Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir 3, , TR82 Kastamonu, Çankırı, Sinop 4, , TR63 Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye 3, , TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt 2, , TRB1 Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli 3, , TRC1 Gaziantep, Adıyaman, Kilis 2, , TRC3 Mardin, Batman, Şırnak, Siirt 1, , TRC2 Şanlıurfa, Diyarbakır 2, , TRA2 Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan 2, , TRB2 Van, Muş, Bitlis, Hakkâri 1, , Kaynak: TÜİK veri tabanından hareketle tarafımızdan düzenlendi. 3. DIŞ TİCARET GÖSTERGELERİ AÇISINDAN ÖNE ÇIKAN KENTLER Bu bölümün konusunu seçilmiş dış ticaret göstergeleri (ihracat, ithalat ve dış ticaret dengesi gibi parametreler göz önüne alınarak) açısından kentlerin göreli konumlarının çözümlenmesi amaçlanmaktadır. Başka bir anlatımla, D. Anadolu da yer alan kentler başta olmak üzere, net ithalatçı ve net ihracatçı kentlerin ortaya konması hedeflenmektedir Dış Ticarette Bölgeler Arası Karşılaştırma ve Doğu Anadolu Bölgesinin Yeri Bölgesel gelişme ve gelir düzeyi hakkında fikir veren bir diğer gösterge de bölgesel dış ticaret göstergesidir. Ülkemiz dış ticaret hacmi; ihracatı ve ithalatı sürekli artış kaydetmektedir. İhracattaki artışlar oldukça olumlu karşılanırken, ithalattaki dolayısıyla dış ticaret açığındaki artışlar ise cari açık nedeniyle endişe ile izlenmektedir. Bölgesel bazda gerçekleştirilen dış ticaret rakamları incelendiğinde, İstanbul un tek başına Türkiye ihracatının %47 sini, ithalatının ise %53 ünü yaptığı anlaşılmaktadır. Sahip olduğu jeopolitik konum, tarihi, nüfusu ve limanları ile İstanbul ekonominin ve dış ticaretin çekim merkezi konumundadır. Sanayinin en çok geliştiği bölgemiz olan Doğu Marmara da üretimden kaynaklanan mal ihracatı ve aramalı ithalatının yoğunluğu nedeniyle toplam ihracatın %20 sini ve toplam ithalatın ise 10

16 %12 sini gerçekleştirmektedir. Hem ihracatta hem de ithalatta sırasıyla %12 ve %7 lik payıyla 12 Düzey 1 bölgesi içinde üçüncü olan bölge ise Ege Bölgesi dir. Türkiye ihracatında ve ithalatında %1 ve altında katkı sağlayan bölgelerimiz ise Orta Anadolu, Batı Karadeniz, Ortadoğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgelerimiz gelmektedir. Tablo 8: Düzey 1 Bölgeleri İtibariyle Dış Ticaret (USD, 2010) Bölge Adı İhracat (Milyon Kişi başı Kişi başı İthalat (Milyon USD) USD) ihracat ithalat TR Türkiye 113,883 (%100) 1, ,544 (%100) 2,517 TR1 İstanbul 53,134 (%47) 4,008 98,437 (%53) 7,426 TR4 Doğu Marmara 22,686 (%20) 3,316 22,265 (%12) 3,254 TR3 Ege 13,467 (%12) 1,389 13,768 (%7) 1,420 TR5 Batı Anadolu 6,776 (%6) 965 9,945 (%5) 1,417 TR6 Akdeniz 6,024 (%5) 639 8,481 (%5) 900 TRC G. Doğu Anadolu 5,178 (%5) 682 4,018 (%2) 529 TR9 Doğu Karadeniz 1,915 (%2) (%0.1) 99 TR7 Orta Anadolu 1,573 (%1) 409 1,832 (%1) 476 TR2 Batı Marmara 1,234 (%1) 390 1,305 (%0.7) 412 TR8 Batı Karadeniz 969 (%1) 214 2,662 (%1) 589 TRB Ortadoğu Anadolu 668 (%0.6) (%0.1) 57 TRA K. Doğu Anadolu 225 (%0.2) (%0.1) 48 Kaynak: TÜİK veritabanı Kişi başı ihracat ve kişi başı ithalat da bölgesel ihracat tutarıyla doğru orantılı olarak gerçekleşmektedir. Türkiye kişi başı ihracat tutarı 1,545 USD iken, İstanbul 4,008 USD ve Doğu Marmara 3,316 USD ile Türkiye ortalamasının üzerinde seyretmektedir. Diğer 10 bölge ise Türkiye ortalamasının altında değere sahiptir. Kişi başı ithalat değerlerinde de bu iki bölgemiz Türkiye ortalamasının üzerinde, diğer on bölge ise altında bir değer sahiptir. Doğu Anadolu Bölgesi hem toplam dış ticaret göstergelerinde hem de kişi başı dış ticaret göstergelerinde Türkiye nin en geri bölgesi konumundadır. Klasik coğrafi bölgeler ayrımına göre de baktığımızda ihracatın çok büyük oranda (%67 pay ile) Marmara bölgesinde yoğunlaştığını görmekteyiz. Marmara Bölgesini Ege (%12) ve İç Anadolu Bölgesi (%8) takip etmektedir. Akdeniz Bölgesi %5 pay alırken Karadeniz ise ülke ihracatının %3 ünü gerçekleştirmektedir. Güneydoğu Anadolu nun ihracattaki payı %4 iken Doğu Anadolu Bölgesinin payı ise sadece %1 dir. Doğu Anadolu nun ihracat payının son derece düşük olması, bu bölgemizin sanayi üretim tabanının zayıf olduğunun diğer kanıtıdır. Türkiye toplam ihracatında bölgeler arası dağılımı dengeli olmadığı gibi aynı bölge içinde de homojen bir dağılım göstermediği izlenmektedir. Nitekim Marmara Bölgesinde toplam ihracatın %70 ini tek başına İstanbul gerçekleştirirken, %14 ünü Bursa ve %12 sini de Kocaeli gerçekleştirmektedir. Bu üç şehir Marmara Bölgesi toplam ihracatının %96 sını, başka bir ifadeyle, neredeyse tamamını oluşturmaktır. Ege Bölgesinin toplam ihracatının %92 sinin üç kent tarafından yapıldığı görülmektedir: İzmir (%50), Manisa (%26) ve Denizli (%16). İç Anadolu Bölgesinde de Ankara (%62), Kayseri (%13) ve Konya (%11) nın bölgenin toplam ihracatının %86 sını oluşturdukları görülmektedir. Günaydoğu Anadolu Bölgesinde Gaziantep tek başına bölge ihracatının %68 sini gerçekleştirirken, Doğu Anadolu 11

17 Bölgesinde Hakkari ve Malatya bölge ihracatının %66 sını gerçekleştirmektedir. Karadeniz de Trabzon ili ön plana çıkarken, Akdeniz Bölgesinde Hatay, Adana ve Mersin bölge ihracatının %70 ini karşılamaktadırlar. Şekil 3: Doğu Anadolu Bölgesi İhracatının İllere Göre Dağılımı (2011) (%) Kaynak: TÜİK veri tabanından hareketle kendi hesaplamamız. Aşağıda tablo 9 da, 2011 verileri dikkate alınarak, Doğu Anadolu bölgesinde yer alan kentlere ilişkin ihracat, ithalat ve net ihracatçı ve net ithalatçı kentlerin konumu belirlenmiştir. Tablo 9: Doğu Anadolu İllerinin Dış Ticaret Değerleri ve 81 İl İçindeki Sıralamaları (2011) İl İhracat Sırası İthalat Sırası Dış Ticaret Dengesi Türkiye 134,971, ,838, ,869,000 Hakkâri 339, , ,105 Malatya 280, , ,451 Iğdır 98, , ,760 Ağrı 77, , ,614 Elazığ 42, , ,137 Erzurum 22, , ,933 Van 20, , ,417 Muş 7, , ,158 Bingöl 4, ,984 Bayburt 3, , Bitlis 2, , ,434 Erzincan 2, , ,217 Ardahan 1, ,347 Kars 1, , Tunceli Doğu Anadolu 904, , ,584 Kaynak ve Notlar: Kendi hesaplamamız. İhracat, ithalat değerleri bin dolardır. 12

18 Tablo incelendiğinde, açıkça görüleceği üzere, Doğu Anadolu bölgesi illeri dış ticaret göstergeleri açısından genellikle son sırada yer almaktadır. Ancak Hakkari ve Malatya gibi görece yüksek ihracat performansı gösteren kentlerimiz Türkiye de 81 kent içerisinde orta sıralarda bulunmaktadırlar. Doğu Anadolu bölgesine ilişkin net ihracatçı ve net ithalatçı illerin yapısı incelendiğinde, bu bölgemizde yer alan kentlerimizden Erzurum 2010 yılı itibariyle yaklaşık 27 milyon dolar net ithalatçı iken, bu ilimizi Erzincan, Van, Elazığ ve Bitlis izlemektedir. D. Anadolu bölgemizde net ihracatçı kentler olarak da Hakkari, Malatya, Iğdır, Ağrı, Muş ve Bingöl kentleri öne çıkmaktadır. Tablo 10: Net İhracatçı ve Net İthalatçı Konumundaki İller (2011) Net İthalatçı İller Net İhracatçı İller (Bin USD) Sıralaması Sıralaması (Bin USD) Türkiye - 71,661,113 Hakkâri 306,105 Erzurum -26,933 Malatya 174,451 Erzincan -23,217 Iğdır 89,760 Van -18,417 Ağrı 6,614 Elazığ -15,137 Muş 5,158 Bitlis -6,434 Bingöl 3,984 Kaynak: TÜİK verilerinden hareketle kendi hesaplamamız. Sonuç olarak, D. Anadolu bölgesinin gerek ihracat ve gerekse de ithalat değerlerine göre Türkiye dış ticareti içerisindeki payı son derece düşük olup, marjinal düzeyde kalmaktadır. Başka bir anlatımla, D. Anadolu da yer alan kentlerimizin sanayi tabanı son derece cılız olduğundan ihracat kapasitesi zayıf kalmıştır. İhracata dayalı büyüme modelinin uygulanması ile birlikte birçok Anadolu kenti (Denizli, Kayseri, Çorum, Edirne, G. Antep, Konya) sanayi üretiminde ve ihracatta önemli gelişmeler gösterirken D. Anadolu bölgesinde yer alan kentlerimiz bu sürecin dışında kalmıştır. Bu bağlamda bu bölgemizde yer alan kentlerin sanayi üretim yapılarını güçlendirecek, deyim yerindeyse bu kentlerimize yönelik bir sanayileşme seferberliğinin başlatılması (hazırlanacak bölgesel kalkınma planları ve sanayileşme politikaları çerçevesinde) gelinen bu aşamada kaçınılmaz gözükmektedir Dış Ticarette İller ve Bölgeler İtibariyle Sektörel Yoğunlaşma Analizi Dış ticarette hem bölgesel hem sektörel yoğunlaşma birlikte değerlendirildiğinde, oldukça dikkat çekici sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Her bir düzey 2 bölgesinin ihracatında ve ithalatında öne çıkan ilk beş sektör bulunup, bölgenin dış ticaretindeki payları ve bu beş sektörün toplamının bölge içindeki yoğunlaşması hesaplanmıştır. Buna göre düzey 2 bölgelerinin ihracatında ve ithalatında en önemli katkıyı yapan sektörler NACE REV. 1 e göre Tablo 11 de gösterilmiştir *. * Nace Rev. 1 kodları için bkz EK 1. 13

19 Türkiye toplam ihracatında öne çıkan sektörler sırasıyla, 34 kodlu motorlu kara taşıtları ve römorklar (%13), 27 kodlu ana metal sanayi (%12.7), 17 kodlu tekstil ürünleri (%9.6), 18 kodlu giyim eşyası (%9.3) ve 29 kodlu bys makine ve teçhizat (%7.9) sektörüdür. İhracatta en yüksek değere sahip TR10 (İstanbul bölgesi) ihracatında ise, tekstil, giyim eşyası, bys makine ve teçhizat, ana metal ve kimyasal madde ve ürünler sektörü en yüksek paya sahiptir. İstanbul bölgesinin Türkiye ihracatı ile oldukça paralel bir sektörel dağılım izlediğini görmekteyiz. Doğu Anadolu bölgesinin ihracat profiline baktığımızda ise; TRA1 Erzurum alt bölgesinde 25 kodlu plastik ve kauçuk ürünleri imalatı ile 26 kodlu metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı sektörlerinin ön plana çıktığı görülmektedir. TRA2 Ağrı alt bölgesi ihracatında, metalik olmayan mineral ürünler, gıda ve tekstil ürünleri imalatı sektörleri önde görülürken, TRB1 Malatya bölgesinde gıda sektörü çok büyük oranda öne çıkmakta, tarım sektörü de ikinci sırada gelmektedir. TRB2 Van bölgesi ihracatında ise ana metal sanayii ve tekstil ürünleri imalatı ile makine ve teçhizat imalatı önemli yer tutmaktadır. Tablo 11: Düzey 2 Bölgelerinin Toplam İhracatı İçinde İlk 5 Sektör Payı (2010, %) Bölgeler İhracatta İlk 5 sektör İlk 5 sektör payı TR Türkiye 17 (%9.6) 18 (%9.3) 27 (%12.7) 29 (%7.9) 34 (%13) 52.6% TR10 İstanbul 17 (%10.4) 18 (%15.9) 24 (%5.8) 27 (%18.6) 29 (%8.6) 59.2% TR21 Tekirdağ 15 (%12.1) 17 (%16.6) 18 (12.1) 25 (%9.4) 29 (%14.9) 65.1% TR22 Balıkesir 14 (%8.4) 15 (%23.7) 17 (%13) 26 (%15.6) 31 (%9.8) 70.6% TR31 İzmir 1 (%10.9) 15 (%11.3) 18 (13.5) 24 (%9.9) 29 (%8.1) 53.7% TR32 Aydın 17 (%29.1) 18 (%12.7) 27 (%14.4) 28 (%5.6) 31 (%7.8) 69.6% TR33 Manisa 15 (%9.5) 28 (%6.7) 29 (%17.4) 31 (%10.9) 32 (%35.1) 79.6% TR41 Bursa 17 (%9.7) 29 (%5) 34 (%60) % TR42 Kocaeli 23 (%25.5) 25 (%5.3) 29 (%4.5) 31 (%5.8) 34 (%40.9) 82.0% TR51 Ankara 24 (%12.4) 27 (%8.2) 28 (%11.7) 29 (%17.5) 34 (%6.8) 56.6% TR52 Konya 15 (%27) 27 (% (%4.6) 29 (%20.4) 34 (%16.3) 78.9% TR61 Antalya 1 (%37.6) 14 (%6.7) 17 (%3.7) 20 (%6.2) 26 (%21.5) 75.7% TR62 Adana 1 (%27.6) 15 (%12.1) 17 (%10.1) 24 (%11.1) 26 (%5.5) 66.4% TR63 Hatay 1 (%25.7) 15 (%4.4) 17 (%18) 27 (%35) 29 (%3.4) 86.5% TR71 Kırıkkale 15 (%8.8) 17 (%9.3) 25 (%34.4) 28 (%7.9) 29 (%11.2) 71.6% TR72 Kayseri 17 (%21.4) 28 (%8.3) 29 (%10.9) 31 (%8.7) 36 (%21.6) 70.9% TR81 Zonguldak 26 (%9.5) 27 (%70.1) 28 (%3.8) 29 (%5.2) % TR82 Kastamonu 1 (%35.1) 13 (%3.5) 14 (%3.7) 15 (%42.1) 33 (%3.8) 88.2% TR83 Samsun 1 (%9.9) 15 (%24.9) 18 (%8.5) 27 (%12.8) 29 (%16.7) 72.8% TR90 Trabzon 1 (%48.3) 13 (%13.5) 15 (%25.1) % TRA1 Erzurum 18 (%6) 20 (%5.8) 24 (%7.1) 25 (%45.7) 26 (%10.9) 75.6% TRA2 Ağrı 15 (%15.5) 17 (%15.5) 18 (%8.8) 26 (%11.8) 29 (%10) 61.5% TRB1 Malatya 1 (%9.4) 14 (%5.2) 15 (%65.4) 17 (%3.8) 26 (%5.7) 89.5% TRB2 Van 17 (%9) 24 (%7.4) 26 (%6.5) 27 (%37) 29 (%8.1) 67.9% TRC1 Gaziantep 15 (%20.2) 17 (%43.3) 24 (%5.1) 25 (%8.3) 27 (%5.7) 82.6% TRC2 Şanlıurfa 14 (%12.5) 15 (%19.3) 26 (%25.4) 27 (%9) 31 (%10.3) 76.5% TRC3 Mardin 15 (%21.4) 18 (%6.3) 26 (%21.6) 27 (%30.8) % Kaynak: TÜİK verilerinden hareketle kendi hesaplamamız. Tablodan çıkarılan bir başka önemli sonuç ise, sanayileşmede daha önde olan Kocaeli, Bursa, Zonguldak ve İstanbul gibi alt bölgelerde ana metal sanayi, makine ve teçhizat ve motorlu kara taşıtları temel sektörler olarak öne çıkmaktadır. Malatya, Gaziantep, Mardin, Ağrı ve Şanlıurfa gibi Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerimizde yer alan kentlerde ise gıda, tekstil, giyim eşyası, metalik olmayan diğer mineral ürünler sektörlerinin öne çıktıkları görülmektedir. Dikkat çeken diğer bir nokta ise, sanayileşmiş veya daha gelişmiş olan bölgeler ihracatta sektörel olarak daha fazla çeşitlilik arz ederken, görece geri olan bölgeler 14

20 sektörel çeşitlilikten ziyade, birkaç sektörde yoğunlaşmışlardır. Ekonomi Bakanlığı nın da üzerinde önemle durduğu bir gösterge olan çeşitlilik; bir ilde ihracata konu olan ürünleri değil ilde üretilip ihraç edilen ürünleri esas almaktadır (Ekonomi Bakanlığı, 2012). Çeşitliliği yüksek olan bir ilde var olan beceriler çok sayıda ürünün rekabetçi avantajla üretilmesi ve ihraç edilmesi için uygundur. Aynı şekilde, çeşitliliği düşük olan bir ilde ise az sayıda ihracata konu ürün üretilmektedir. Buna göre çeşitlilik performansı hesaplanan illerimizden, ihracata konu malların üretiminde en çok çeşitliliğe sahip ilk on il sırasıyla İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Adana, Mersin, Kocaeli, Tekirdağ, Antalya ve Kayseri dir. Doğu Anadolu bölgesi illeri ise genellikle en az çeşitlilik gösteren iller konumundadırlar. Düzey 2 bölgeleri ithalatındaki sektörel yoğunlaşmada ise şu bulgulara ulaşmaktayız: Türkiye ithalatında en yüksek paya sahip olan sektörler sırasıyla, 24 kodlu kimyasal madde ve ürünler, 11 kodlu ham petrol ve doğalgaz, 27 kodlu ana metal sanayi, 34 kodlu motorlu kara taşıtı ve römorklar ve 29 kodlu bys makine ve teçhizat sektörüdür. Doğu Anadolu Bölgesi ithalatında tarım ve hayvancılık sektörü, kimyasal madde ve ürünler sektörü ile bys makine ve teçhizatı imalatı, elektrikli makine ve cihazların imalatı ile kara taşıtları sektörü ithalatı toplam bölge ithalatı içinde öne çıkmaktadır. Tablo 12: Düzey 2 Bölgelerinin Toplam İthalatı İçinde İlk 5 Sektör Payı (2010, %) Bölgeler İthalatta İlk 5 sektör İlk 5 sektör payı TR Türkiye 11 (%11.6) 24 (%14.6) 27 (%10.1) 29 (%8.4) 34 (%8.5) 53.1% TR10 İstanbul 23 (%9.3) 24 (%18) 27 (%10.6) 29 (%8.4) 34(%8.1) 54.5% TR21 Tekirdağ 1 (%16.9) 15 (%11.2) 24 (%15.1) 27 (%10.5) 29 (%13.5) 67.2% TR22 Balıkesir 1 (%16.8) 15 (%18.5) 24 (%16.5) 27 (%7.3) 29 (%12.5) 71.6% TR31 İzmir 23 (%12.2) 24 (%15.2) 29 (%7.3) 34 (%12.2) 51 (%9.2) 56.1% TR32 Aydın 1 (%4.7) 17 (%15.7) 24 (%5.8) 27 (%54.2) 29 (%6.4) 86.9% TR33 Manisa 24 (%11.1) 27 (%9.3) 29 (%10.8) 31 (%43.9) 32 (%8.1) 83.2% TR41 Bursa 17 (%7.1) 24 (%13.0) 27 (%14.5) 29 (%11.3) 34 (%28.6) 74.5% TR42 Kocaeli 11 (%40.4) 23 (%11) 24 (%7.2) 27 (%8.4) 34 (%12.1) 79.2% TR51 Ankara 11 (%52.8) 24 (%4.3) 27 (%4.4) 29 (%9.6) 35 (%5.3) 76.4% TR52 Konya 1 (%15.3) 15 (%10.2) 24 (%21.9) 27 (%11.2) 29 (%13.9) 72.4% TR61 Antalya 1 (%9.2) 24 (%16.4) 25 (%6) 29 (%8.7) 35 (%31.5) 71.9% TR62 Adana 1 (%20.6) 23 (%10.1) 24 (%20.9) 29 (%9.5) 36 (%7) 68.0% TR63 Hatay 1 (%12.6) 10 (%19.4) 27 (%10.6) 29 (%8.4) 51 (%28) 79.0% TR71 Kırıkkale 1 (%25.2) 17 (%9.1) 24 (%29.5) 27 (%8.6) 29 (%10.3) 82.7% TR72 Kayseri 1 (%7.8) 17 (%3.8) 24 (%15.3) 27 (%43.8) 29 (%7.7) 78.5% TR81 Zonguldak 10 (%32.1) 13 (%34.2) 27 (%18.4) 29 (%4.3) 51 (%5.9) 94.9% TR82 Kastamonu 1 (%8.1) 2 (%10.4) 15 (%8.8) 23 (%7.4) 29 (%32.2) 66.9% TR83 Samsun 1 (%21.7) 10 (%19) 29 (%6.6) 35 (%6.4) 51 (%22.7) 76.4% TR90 Trabzon 2 (%4.6) 10 (%39.2) 21 (%5.3) 24 (%8.6) 29 (%10.4) 68.2% TRA1 Erzurum 10 (%32.2) 17 (%7.1) 26 (%6.3) 29 (%16.4) 31 (%19.4) 81.3% TRA2 Ağrı 1 (%32.5) 15 (%8.8) 20 (%8.4) 26 (%10.6) 36 (%10.3) 70.7% TRB1 Malatya 1 (%16) 23 (%15.7) 24 (%13.6) 29 (%22.6) 31 (%15) 82.8% TRB2 Van 20 (%5.2) 23 (%31.8) 29 (%14.3) 32 (%5.4) 36 (%31.8) 88.6% TRC1 Gaziantep 1 (%15.4) 15 (%4.7) 17 (%7.6) 24 (%46.4) 29 (%14) 88.0% TRC2 Şanlıurfa 1 (%44.6) 24 (%11) 26 (%5.7) 29 (%5.3) 36 (%10.7) 77.3% TRC3 Mardin 1 (%22.5) 23 (%23) 24 (%4.8) 29 (%28.4) 31 (%4.2) 20.9% Kaynak: TÜİK verilerinden hareketle kendi hesaplamamız. Tabloda dikkat çeken önemli bir nokta da, tarım ve hayvancılık sektörü ithalatının 16 alt bölgede ilk beş sektör içinde olmasıdır. Geniş tarım arazileri ve tarımsal nüfus düşünüldüğünde, Türkiye nin tarım ve hayvancılık sektöründe ithalatın daha düşük 15

21 seviyelerde olması beklenebilirdi. Petrol ve petrol türevleri de (ithalatta dışa bağımlı olmamız nedeniyle) hemen hemen tüm bölgelerimizin ithalatında önemli bir yer tutmaktadır. Yukarıdaki satırlarda düzey 2 bölgelerinin toplam ihracatında ve toplam ithalatında öne çıkan sektörleri inceledik. Aşağıdaki satırlarda ise tarım ve hayvancılık sektörü ile imalat sanayi sektörlerinin ihracat ve ithalat parametrelerine göre düzey 2 bölgelerinin payının incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu defa sektörler bazında bölgesel yoğunlaşmaya odaklanacağız. Alt sektörler itibariyle düzey 2 bölgelerinin toplam ihracat payları incelendiğinde, ilk dikkat çeken husus İstanbul un tek başına tarım ve hayvancılık sektörü, rafine edilmiş petrol ürünleri ile kara taşıtları sektörleri hariç tüm sektörlerde Türkiye ihracatının çok büyük kısmını gerçekleştirmesinde izlenmektedir. Başka bir anlatımla, İstanbul, imalat sanayi ihracatında da monopolleşmiş bir yapı göstermektedir. 7 düzey 2 bölgesini barındıran (24 il) Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgeleri toplam ihracatının Türkiye toplam ihracatı içindeki payı %5.4 tür. Bu iki bölgenin Türkiye toplam ihracatından göreli olarak önemli pay aldığı sektörler; gıda ürünleri ve içecek imalatı (%19), tekstil ürünleri imalatı (%15), kâğıt ve kâğıt ürünleri (%16), plastik ve kauçuk ürünleri (%8), tabaklanmış deri, bavul, el çantası, saraciye ve ayakkabı sektörü (%9) ile metalik olmayan diğer mineral ürünlerin imalatıdır (%12). Diğer sektörlerin ise %5 in altında paya sahip oldukları görülmektedir. Alt sektörler itibariyle düzey 2 bölgelerinin toplam ithalat payları incelendiğinde, İstanbul bölgesinin, Türkiye toplam ithalatının %53 ünü gerçekleştirmekle birlikte, hemen hemen bütün sektörlerde ithalatta ilk sırada yer aldığı izlenmektedir. Kocaeli ve Ankara alt bölgeleri de ithalatta ikinci ve üçüncü sırayı paylaşmaktadırlar. Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinin toplam ithalatının Türkiye toplam ithalatı içindeki payı %2.3 tür. Bu iki bölgenin Türkiye toplam ithalatından göreli olarak önemli pay aldığı sektörler; tarım ve hayvancılık (%12.2), gıda ürünleri ve içecek imalatı (%5.4) ile kimyasal madde ve ürünler (%6.4) sektörleridir. Başka bir ifadeyle, kimyasal madde ve ürünler sektörü istisna kabul edilirse, bu bölgelerimizin ağırlıklı olarak emek yoğun sektörlerde uzmanlaştığı görülmektedir. Kuşkusuz bu yapı orta ve uzun dönemde sürdürülebilir bir bölgesel kalkınma için son derece olumsuz öğeler taşımaktadır. Zira düşük katma değer üreten sektörlere dayalı bir bölgesel uzmanlaşma zamanla bölgenin diğer bölgeler karşısında fakirleşmesine yol açacaktır. 4. İMALAT SANAYİİNİN BÖLGESEL DAĞILIMI Bu bölümde tarihsel açıdan bölgesel sanayileşmenin genel bir çözümlenmesi amaçlanmaktadır. Bu çerçevede imalat sanayine ilişkin kullanacağımız göstergeler; tesis sayısı, istihdam ve katma değerdir. Çalışmada kullandığımız veriler TÜİK in sanayi sayımlarına ve imalat sanayi istatistiklerine dayanmaktadır. Düzey 2 bölgeleri bazında ihracatın sektörel dağılımı tablosu için bkz EK 2. Düzey 2 bölgeleri bazında ithalatın sektörel dağılımı tablosu için bkz EK 3. 16

22 4.1. Bölgesel Tesis Sayısı Payları Bölgeler itibariyle tesis sayısı paylarını gösteren Tablo verileri incelendiğinde, 1927 yıllarında imalat sanayi tesislerinin 2000 li yıllara göre daha dengeli dağıldığı söylenebilir yılında Marmara bölgesinin imalat sanayi tesis payı %29.4 iken, izleyen yıllarda hızla artmaya başlamış, 2000 yılında %50.4 e, 2001 yılında ise %52.4 e yükselmiştir. Günümüzde bölgesel sanayileşme düzeyi açısından en geri konumda bulunan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin imalat sanayi tesis payı sırasıyla %5.1 ve %7.4 olarak tespit edilmiştir li yıllara gelindiğinde sanayileşme açısından en geri konumda bulunan Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin tesis payı 1927 yılına göre sırasıyla 3.9 ve 4.6 puan aşınmış gözükmektedir. Cumhuriyet in ilk yıllarında Doğu Anadolu bölgesinin, görece daha iyi bir konumda olduğu görülmektedir. Bu iki bölgemiz ile birlikte, tesis sayısı payı azalan diğer bölgelerimiz Ege, Karadeniz ve İç Anadolu bölgesidir. Tabloda dikkat çeken bulgulardan birisi de, Marmara bölgesinin tek başına Türkiye imalat sanayi tesislerinin yarıdan fazlasına sahip olmasıdır. Kuşkusuz bu bulgu bile tek başına ülkemizde sanayinin Marmara bölgesinde kutuplaştığını, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz başta olmak üzere Karadeniz ve Akdeniz bölgelerimizde imalat sanayi tesislerinin sınırlı kaldığını göstermektedir. Tablo 13: Bölgeler İtibariyle Tesis Sayısındaki Gelişme: Bölge Payları (%) Bölgeler Marmara Ege İç Anadolu Karadeniz Akdeniz Güneydoğu Anadolu Doğu Anadolu Kaynak: verileri Eşiyok tan (2003) alınmıştır ve 2001 verileri ise TÜİK imalat sanayi verilerinden hareketle tarafımızdan hesaplandı Bölgesel İstihdam Payları Bölgeler itibariyle istihdam paylarını gösteren Tablo 14 verileri incelendiğinde, istihdam payı göstergesine göre de Marmara bölgesinin belirleyici karakteri öne çıkmaktadır yılında %30 olan Marmara bölgesinin istihdam payı, 1964 lı yıllar ile birlikte artmaya başlamış, 2001 yılında %53.3 oranına yükselmiştir döneminde Marmara ve İç Anadolu bölgelerinin dışında diğer tüm bölgelerin istihdam payında düşüş gerçekleşirken, istihdam payı dramatik düzeyde düşen bölgelerimizin başında Karadeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerimiz gelmektedir. Buna göre Karadeniz bölgesinin 1927 yılında %15.7 olan istihdam payı, 2001 yılında %6.5 e, Güneydoğu nun payı %7.1 den %2.5 e gerilerken, aynı yıllar arasında Doğu Anadolu bölgesinin zaten oldukça düşük olan istihdam payı %3.2 oranından %1.5 e düşmüştür. 17

23 Tablo 14: Bölgeler İtibariyle İmalat Sanayi İstihdamının Dağılımı (%) Bölgeler Marmara Ege İç Anadolu Karadeniz Akdeniz Güneydoğu Anadolu Doğu Anadolu Kaynak ve Notlar: verileri Eşiyok tan (2003) alınmıştır ve 2001 verileri ise kendi hesaplamamız Bölgesel Katma Değer Payları Bölgeler itibariyle katma değer verilerini gösteren Tablo 15 incelendiğinde, Marmara bölgesinin imalat sanayinden yaratılan katma değerin %50 den fazlasını tek başına yarattığı izlenmektedir. Bölgesel katma değer payı sıralamasına göre öne çıkan diğer bir bölgemiz Ege dir. Ege bölgesi 1973 verilerine göre Türkiye imalat sanayi katma değerinin %13.3 ünü karşılarken, 2001 itibariyle ise %20.2 sini üretmektedir. Karadeniz ve Akdeniz bölgeleri ise katma değer bakımından önemli gerileme kaydetmişlerdir. Nitekim Karadeniz bölgesi 1973 de %9.6 paya sahipken 2001 itibariyle %4.3 e, Akdeniz bölgesi ise %11 den %7.1 e gerilemiştir. Görece geri bölgelerimizin başında gelen Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerimizin imalat sanayi katma değer paylarının son derece yetersiz olduğu görülmektedir. Doğu Anadolu bölgesinin 1973 yılında %1.7 olan imalat sanayi katma değer payı, zamanla azalarak 2001 yılında %0.9 oranına gerilemiştir. Tablo 15: Bölgeler İtibariyle İmalat Sanayi Katma Değer Oranları (%) Bölgeler Marmara Ege İç Anadolu Karadeniz Akdeniz Güneydoğu Anadolu Doğu Anadolu Kaynak ve Notlar: verileri Eşiyok tan (2003) alınmıştır ve 2001 verileri ise kendi hesaplamamız İmalat sanayinin coğrafi bölge ayrıma göre ayrıntılı incelemesini yaptıktan sonra son olarak da İBBS sınıflamasına göre karşılaştırma yapmak, yeni bölge anlayışı açısından faydalı olacaktır. TÜİK tarafından 2001 yılında kapsamlı şekilde yayınlanan imalat sanayi verileri bu tarihten sonra katma değer olmaksızın açıklanmaktadır. Bu nedenle katma değer verilerinin güncel dağılımı yerine 2001 yılı verilerini kullanmak durumundayız. İstanbul, 2001 yılında imalat sanayi toplam işyeri sayısının %25 ini, istihdamın %33 ünü ve katma değerin %23 ünü oluştururken, 2008 yılında ise istihdam oranı aynı kalırken, işyeri sayısı oranının %33 düzeyine yükseldiği görülmektedir. İstanbul alt bölgesinden sonra işyeri sayısı açısından Ankara ve İzmir bölgeleri %6 şar pay ile ikinci ve üçüncü sırada bulunurken, Bursa alt 18

24 bölgesi dördüncü, Aydın alt bölgesi de beşinci sırada yer almaktadır. Bu beş bölge, imalat sanayii genelindeki işyeri sayısının %55 ini oluştururken, ilk on bölge bazında bu oran %73 e çıkmaktadır. İstihdam açısından da İzmir ve Ankara gibi geleneksel bölge merkezleri ön plana çıkarken, geleneksel bölge merkezlerinden özellikle İstanbul a komşu olan art bölge illerinin oluşturduğu bölgelerin de istihdamda önemli yer tuttuğu görülmektedir. Bu bölgelerden Bursa alt bölgesi toplam istihdam içinde %10 luk bir paya sahipken, Kocaeli alt bölgesi %7.5 lik bir oranı temsil etmektedir. İlk beş bölge, imalat sanayi genelindeki istihdamın %63 ünü karşılarken, bu oran ilk on bölgede %79 a yükselmektedir. Doğu Anadolu bölgesini teşkil eden TRA1 Erzurum, TRA2 Ağrı, TRB1 Malatya ve TRB2 Van alt bölgelerinin toplamı, 2001 de Türkiye işyeri sayısının %3 ünü teşkil ederken 2008 de %3.2 sini oluşturmaktadır. Yine istihdam bakımından 2001 de %1.6 olan payı 2008 itibariyle %1.9 olarak gerçekleşmiştir. Doğu Anadolu bölgesinin 2008 yılında imalat sanayi verilerinde az da olsa daha iyi konumda olduğu görülmektedir. En son 2001 yılında yayınlanan imalat sanayi katma değer rakamlarına göre ise Türkiye toplam katma değerinin ancak %1.1 i Doğu Anadolu da üretilmektedir. Tablo 16: İmalat Sanayinin Düzey 2 Bölgelerine Göre Dağılımı (2001) Düzey 2 İşyeri Sayısı (%) İstihdam (%) Katma Değer (%) Bölgeleri TR10 İstanbul TR21 Tekirdağ TR22 Balıkesir TR31 İzmir TR32 Aydın TR33 Manisa TR41 Bursa TR42 Kocaeli TR51 Ankara TR52 Konya TR61 Antalya TR62 Adana TR63 Hatay TR71 Kırıkkale TR72 Kayseri TR81 Zonguldak TR82 Kastamonu TR83 Samsun TR90 Trabzon TRA1 Erzurum TRA2 Ağrı TRB1 Malatya TRB2 Van TRC1 Gaziantep TRC2 Şanlıurfa TRC3 Mardin Toplam Kaynak: TÜİK veri tabanından hareketle hesaplamamız. Sonuç olarak, 1920 li yıllarda bölgesel sanayileşmede Marmara bölgesinin baskın karakteri öne çıkmakla birlikte, 2000 li yıllarla kıyaslandığında görece daha az belirgindir. Kuşkusuz bunun temel nedenlerinden birisi, 1920 li yıllarda modern anlamda bir sanayileşmeden söz 19

25 edilemeyeceği gerçeğidir. Osmanlı dan Cumhuriyet e bakiye kalan sanayi birikimi son derece cılız ve temel olarak el zanaatlarına dayalı atölye biçiminde küçük ölçekli işletmelerdir. Türkiye nin modern anlamda sanayi tesislerine kavuşması ve sanayileşme süreci 1930 lu yıllarda hazırlanan sanayi planları sayesinde gerçekleşmiş, hayata geçirilen Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı sayesinde Cumhuriyet in ilk modern tesisleri kurulmuştur lu yıllarda sanayi tesislerinin kuruluş yeri belirlenirken bölgesel gelişme farklılıkları göz önüne alınarak da bazı sanayi tesislerinin görece az gelişmiş bölgelerimize kurulması yoluna gidilmiştir. Ülkemizde özel sermaye birikimine dayalı sanayileşme süreci ile birlikte bölgesel sanayileşme farklıkları daha da belirginleşmeye başlamıştır. Pazara ve girdi piyasalarına yakınlık, işgücü temininde karşılaşılan güçlükler ve taşıma maliyetlerinin sağladığı avantajlardan dolayı sanayi tesisleri giderek Marmara ve Ege bölgelerimizde yoğunlaşmaya başlamış, bu gelişme var olan sanayileşme farklılıklarının daha da artması ile sonuçlanmıştır li yıllarla birlikte Denizli, Kayseri, Edirne, Konya ve Çorum gibi bazı kentlerde (yeni gelişen sanayi odaklarında) hızlı bir sanayileşme görülmekle birlikte, bu gelişme görece az gelişmiş bölgelerimizde yer alan kentlerde gerçekleşmemiş, bu çerçevede bu gelişmenin bölgeler arasında var olan sanayileşme farklılıklarının azaltılmasına katkısı sınırlı olmuştur. İmalat sanayiine fazla vurgu yapmamız tesadüfi değildir. Çünkü bir ülke ya da yörenin sürdürülebilir kalkınması için imalat sanayi hayati önem taşımaktadır. İmalat sanayiye sahip şehirlerin kalkınması diğerlerine göre daha hızlı olmaktadır. Benzer şekilde DPT nin yaptığı Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi bölge sıralaması, imalat sanayi bölge sıralaması ile birebir örtüşmektedir. Bu da bize bölgesel kalkınma için sanayinin ne kadar önemli olduğu hakkında çarpıcı bir bulgu sunmaktadır. Her iki endekste de birinci sırada Marmara, ikinci sırada Ege bölgesi gelirken, son sırayı ise Doğu Anadolu bölgesi almaktadır. Tablo 17: İmalat Sanayi Gelişmişlik Sıralaması ile Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi Sıralaması Bölgeler İmalat Sanayi İmalat Sanayi Genel Gelişmişlik Gelişmişlik Endeksi Gelişmişlik Sırası Sırası Marmara Ege İç Anadolu Akdeniz Karadeniz Güneydoğu Anadolu Doğu Anadolu Kaynak: Eşiyok (2005). Aynı şekilde imalat sanayi gelişmişlik endeksi sırası ve sosyoekonomik gelişmişlik sıraları Düzey 2 bazında karşılaştırıldığında da benzer bir sonuç çıkmaktadır. Eşiyok un çalışmasına göre, imalat sanayi gelişmişlik sıralaması ile genel gelişmişlik sıralaması arasında oldukça yüksek bir korelasyon gözlenmektedir. Çıplak gözle görülen bu ilişki sıra korelasyon katsayısı yöntemi ile test edildiğinde, bu iki değişken arasındaki korelasyon katsayısının %77 gibi yüksek bir oranda gerçekleştiği saptanmaktadır (Eşiyok, 2005). Başka bir ifadeyle, genel gelişmişlik düzeyi ile imalat sanayi gelişmişlik düzeyi arasında yüksek sayılabilecek bir korelasyon mevcuttur. 20

26 4.4. İmalat Sanayi Sektörlerinde Mekânsal Yoğunlaşma Analizi: Katma Değer ve İstihdama Göre Bölgesel/Sektörel Karşılaştırma Bu alt bölümde illerin ve bölgelerin imalat sanayiinde uzmanlaştıkları sektörlerin tespiti için iller düzeyinde sektörel yoğunlaşmanın incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu konuda ilk olarak Eşiyok un (2005) çalışmasından yararlanacağız. Bu sıralamanın yapılması için, 2000 yılı imalat sanayi verileri kullanılarak, her ilin ilgili sektörde imalat sanayi katma değeri içerisindeki payları hesaplanmış ve %1 in üzerinde bulunan değerler sıralamaya alınmıştır (Eşiyok, 2005). Doğu Anadolu bölgesi illerinden sadece Malatya, gıda sektöründe %1 in üzerinde katma değer sahip bulunmaktadır. Yani Doğu Anadolu bölgesinde Malatya hariç hiçbir il Türkiye de %1 in üzerinde bir katma değer payına sahip değildir. İmalat sanayi sektörlerinin düzey 2 bölgelerinde ve Türkiye de ne oranda yoğunlaştığını incelemenin bir başka yöntemi de istihdam verileri odaklı yoğunlaşma analizidir yılı hane halkı iş gücü istatistikleri kullanılarak, istihdam verilerine göre imalat sanayi sektörlerinin hem ülke geneli hem de 26 düzey 2 bölgesi içinde ne oranda yoğunlaştığı hesaplandığında şu bulgulara ulaşılmaktadır: İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Ankara olmak üzere dört büyük sanayi merkezinin Türkiye imalat sanayi içindeki istihdam oranlarına bakıldığında, bu illerde önemli ölçüde kümelenme olduğu görülmektedir. Örneğin, bu dört merkezin toplam istihdam içindeki payı; gıda sektöründe %34, giyim eşyası sektöründe %69, deri imalatında %70, basım yayın sektöründe %74, plastik ürünlerde %57, metal eşya %60, büro malzemeleri %83, bys elektrikli makina ve teçhizatlarda %70, tıbbi cihazlarda %75 ve tadyo-tv sektöründe %64 olarak hesaplanmıştır. Doğu Anadolu bölgesinin imalat sanayi istihdamı bakımından Türkiye istihdamı içinde %2 ve üstü pay alabildiği sektörler ve oranları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Buna göre gıda ve içecek sektöründe %5, kâğıt ve kâğıt ürünlerinde %5.2, metalik olmayan diğer mineral ürünlerin imalatı sektöründe %3.1 ve tıbbi aletlerin imalatında %3.1 paya sahiptir. Motorlu kara taşıtlarında %4 ve tekstil ürünleri imalatında %1.9 paya sahip olan bölge, diğer sektörlerde %1 ve altında pay alabilmektedir. Tablo 18: İmalat Sanayide Doğu Anadolu Bölgesi İstihdamının Türkiye İsthdamı İçerisindeki Yeri Bölgeler/Sektörler TRA1-Erzurum TRA2-Ağrı TRB1-Malatya TRB2-Van Doğu Anadolu 5,0 1,9 5,0 5, Kaynak: TÜİK veri tabanından hareketle kendi hesaplamamız. Doğu Anadolu bölgesine ilişkin imalat sanayi istihdamı alt bölgeler bazında incelendiğinde, Erzurum, Ağrı ve Van alt bölgesinde istihdamın büyük bölümü gıda ve içecek sektöründe İmalat sanayi sektörlerinin Türkiye içinde mekânsal yoğunlaşma tablosu için bkz EK 4 21

27 yoğunlaştığı görülmektedir **. Malatya da ise birinci sıradaki sektör tekstil ürünleri imalatı iken gıda ve içecek imalatı ikinci sırada bulunmaktadır. Doğu Anadolu bölgesinde, istihdamın yoğun olduğu diğer sektörler 26 kodlu metalik olmayan diğer mineral ürünlerin imalatı sektörü, metal eşya sanayi, 18 kodlu giyim eşyası imalatı ve 20 kodlu ağaç ve mantar ürünleri imalatıdır. Van alt bölgesinde 34 kodlu motorlu kara taşıtları ve römork imalatı ile mobilya imalatı da öne çıkmaktadır. Tablo 19: Doğu Anadolu Bölgesinde İmalat Sanayi İstihdamının Sektörel Dağılımı Bölge/Sektörler Toplam TRA1-Erzurum TRA2-Ağrı TRB1-Malatya TRB2-Van Kaynak: TÜİK veri tabanından hareketle kendi hesaplamamız. Ülkemizin görece daha az gelişmiş olan bölgelerinde, bölge içi yoğunlaşmanın geleneksel/emek yoğun sektörler ağırlıklı olduğu, bununla birlikte hemen hemen hiçbir sektörde ülke çapında yüksek bir orana ulaşamadığı görülmektedir. Buna göre, düşük ve ortadüşük teknolojiye sahip olmalarından dolayı, gıda, giyim, tekstil ve metal eşya sektörleri görece az gelişmiş bölgelerimizde yoğunlaşmıştır. Ancak bu bölgelerin ülke toplamı içindeki oranları %1 ler seviyesinde kalmaktadır. Örneğin, gıda ve içecek sektörü istihdamının Trabzon, Samsun, Erzurum ve Van alt bölgeleri toplam istihdamı içindeki oranları sırasıyla %48, %27, %51 ve %35 gibi oldukça yüksek düzeylerdedir. Ancak bu alt bölgelerin Türkiye gıda sektörü istihdamı ise sırasıyla %7, %5, %1.2 ve %1.3 gibi düşük seviyelerde kalmaktadır. Bununla birlikte İstanbul un toplam istihdamı içinde gıda ve içecek sektörünün payı sadece %5 iken, Türkiye toplam gıda sektörü istihdamı içindeki payı ise %15 tir. 5. İMALAT DIŞI GÖSTERGELERE GÖRE BÖLGELERİN KARŞILAŞTIRILMASI Bu bölümde daha önce yaptığımız analizlere ek olarak, OSB, küçük sanayi siteleri, bankacılık göstergeleri, enerji ve tarımsal hâsıla gibi göstergelerden hareketle bölgesel analizi daha da geliştirmeyi amaçlıyoruz. 5.1.Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanayi Bölgeleri Organize sanayi bölgeleri, ulaşım, enerji ve diğer kamu hizmetleri gibi altyapı imkânlarının, sanayilerin büyümesini kolaylaştırmak ve çevre üzerindeki etkilerini en az seviyeye indirmek amacıyla sunulduğu, endüstriyel faaliyetler için tasarlanmış özel alanlar olarak tanımlanmaktadır. Sanayi bölgeleri, fabrika atığı sıvıların işlem görmesi; katı ve zehirli atıkların toplanması, işleme tabi tutulması ve elden çıkarılması; hava kirliliği ve bunun izlenmesi; kirliliği önlemeye yönelik teknik hizmetler kalite yönetimi (kalite teminatı ve kontrolü); ve laboratuvar hizmetlerini de içerebilir. ** İmalat sanayi sektörlerinin düzey 2 bazında bölge içi yoğunlaşma tablosu için bkz EK 5 22

28 Tablo 20: Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) Dağılımı (2010) 2010 SONU İTİBARİYLE TAMAMLANANLAR 2011 YILI YATIRIM PROGRAMINDA OLANLAR BÖLGE ADI ADET ALAN (Ha) % % Hektar ADET (**) ALAN (Ha) Hektar MARMARA (11 İL) 22 5, EGE (8 İL) 21 3, , AKDENİZ (8 İL) 16 3, İÇ ANADOLU (13 İL) 28 5, , KARADENİZ (18 İL) 29 3, , DOĞU ANADOLU (14 İL) 13 2, , G.DOĞU ANADOLU (9 İL) 14 4, , TÜRKİYE TOPLAMI (81 İL) , , Kaynak: Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere Türkiye de mevcut 143 OSB ye ilave olarak yatırım programında 72 OSB bulunmaktadır. OSB lerin en üst verimlilikte çalıştığı bölge olan Marmara bölgemiz, alan olarak birinci sırada yer alırken OSB sayısı olarak ikinci sırada gelmektedir. Doğu Anadolu Bölgesi ise OSB sayısı ve alanı bakımından en son sıradaki bölgemizdir. Halen 13 OSB çalışırken, 13 OSB nin daha yapılması planlanan bölgede yeni OSB lerin devreye girmesiyle, istihdamın ve üretimin önemli ölçüde artış kaydedeceği açıktır. Küçük Sanayi Siteleri (KSS); Kent içinde dağınık şekilde yerleşmiş ve elverişsiz çalışma koşulları altında çalışan yapımcı ve onarımcı küçük sanayicileri çağdaş ve düzenli birer işyerine kavuşturmak, onların çalışma koşullarını iyileştirip aralarında dayanışma ve organizasyonu geliştirerek, ihtiyaçlarının daha kolay ve ekonomik olarak karşılanabilmesini ve işyerlerine yeni teknolojilerin sokulmasını sağlayarak ana sanayi/yan sanayi ilişkilerinin geliştirilmesini teminen benzer iş kollarında çalışan küçük işletmeleri aynı yerde toplayan siteler olarak tanımlanmaktadır. Türkiye de Küçük Sanayi Sitelerinin nispeten daha homojen bir dağılım gösterdiğini söylemek mümkündür. İç Anadolu ve Karadeniz bölgeleri hem KSS sayısında hem de işyeri bazında ilk sıralarda yer almaktadırlar. Hem KSS sayısı hem de işyeri sayısı açısından son iki sırada ise Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri yer almaktadırlar. Doğu Anadolu bölgesinde 47 KSS bulunurken, yaklaşık 8,000 işyeri mevcuttur yatırım programında bölgeye 16 KSS daha yapılması hedeflenmiştir. 23

29 Tablo 21: Küçük Sanayi Sitelerinin (KSS) Bölgesel Dağılımı (2010) Bölge Adı Tamamlanan Projeler 2010 Sonu 2011 Yılı Yatırım Programında Olan İşyeri Oranı İşyeri Oranı Adet Sayısı % Adet Sayısı % Marmara ( 11 il ) 65 13, Ege ( 8 il ) 67 14, Akdeniz ( 8 il ) 49 12, İç Anadolu ( 13 il ) 91 18, Karadeniz ( 18 il ) 89 15, Doğu Anadolu (14 il) 47 7, , Güney Doğu Anadolu ( 9 il ) 33 9, Türkiye Toplamı (81 il) , , Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. 5.2.Bankacılık Göstergeleri Bölgelerimiz mevduat ve kredi oranları açısından karşılaştırıldığında, bölgeler arasında dengesizlik olduğu açıktır. Türkiye toplamı 100 olarak endekslendiğinde, toplam mevduatın %46 sı, kredilerin ise %43 ü İstanbul da toplanmıştır. Resmi kuruluşların büyük bölümü Ankara da olmasına karşın İstanbul finans piyasasının merkezi konumundadır. Ankara nın içinde olduğu TR5 Batı Anadolu ise mevduatın %19 una, kredilerin ise %13 üne sahiptir. Toplam mevduatta Doğu Anadolu bölgesini teşkil eden bölgelerimizden TRB Ortadoğu Anadolu %1 ve TRA Kuzeydoğu Anadolu %0.7 paya sahiplerdir. Toplam Krediler içindeki pay sıralamasında da son iki sırada olan bu bölgelerimizin krediler içindeki payı sırasıyla %1.2 ve %0.8 dir. Tabloya bakıldığında Doğu, Kuzeydoğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde finans piyasalarının yeteri kadar gelişmediği görülmektedir. Tablo 22: Düzey 1 Bölgeleri İtibariyle Bankacılık Göstergeleri (2010) Bölge Adı Mevduat (%) Kredi (%) TR Türkiye TR1 İstanbul TR5 Batı Anadolu TR3 Ege TR6 Akdeniz TR4 Doğu Marmara TR2 Batı Marmara TR8 Batı Karadeniz TR7 Orta Anadolu TRC Güneydoğu Anadolu TR9 Doğu Karadeniz TRB Ortadoğu Anadolu TRA Kuzeydoğu Anadolu Kaynak: TÜİK veritabanından hareketle tarafımızdan oluşturuldu. 24

30 5.3.Tarımsal Hasıla Tarım sektöründe üretilen toplam ürün değerini bitkisel ve hayvansal üretim olarak incelemek mümkündür. Bitkisel üretim değerinde Türkiye nin 80 milyar TL lik toplam üretim değerinin %26 sını, büyük ve verimli araziye sahip Çukurova yöresini barındıran Akdeniz Bölgesi (21 milyar TL) karşılamaktadır. En yüksek bitkisel üretim sıralamasında %17 pay ve 14 milyar TL ile Ege Bölgesi ikinci sırada ve %11 pay ve 9 milyar TL ile Güneydoğu Bölgesi üçüncü sırada gelmektedir. Bitkisel üretimde en fakir bölgemiz ise şehirleşmenin en yüksek seviyede olduğu İstanbul bölgesidir. İstanbul gerek bitkisel üretimde, gerek hayvansal üretimde gerekse canlı hayvan değerinde 12 bölge içinde en geride bulunmaktadır. Bunda İstanbul un daha ziyade sanayi ve hizmetler sektöründe yoğunlaşması ve uygun tarımsal alan sıkıntısı etkin olmaktadır. İstanbul tarımsal ve hayvansal ürünlerin üretim yeri olmamakla beraber, yüksek düzeydeki talebi ile en önemli pazar konumundadır. Doğu Anadolu bölgesi ise bitkisel üretimden %3.8 oranında pay ile sondan ikinci sırada gelmektedir. Ülkemizdeki 39 milyar TL lik toplam hayvansal ürünler değerinin bölgeler itibariyle dağılımına baktığımızda en önemli paya sahip bölgelerin başında Ege (%18.5), Doğu Marmara (%13) ve Batı Marmara (%11) bölgeleri gelmektedir. Bu bölgelerimizde büyük ölçekli entegre tesislerde büyük baş hayvancılığa dayalı hayvansal üretim büyük revaç görmektedir. Batı Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu da engebeli tarımsal arazisi nedeniyle tarımsal üretimde kısıtlarla karşı karşıya olduklarından, hayvansal üretime yönelmişlerdir. Doğu Anadolu bölgesi hayvansal ürünler değerinin %15 gibi önemli bir paya sahiptir. Yurdumuzda toplam 46 milyar TL olan canlı hayvan değeri, genelde daha dengeli bir dağılım göstermektedir. Doğu Anadolu Bölgesi canlı hayvan değerinin %20.7 sini karşılarken, Türkiye hayvan yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Tablo 23: Tarımsal Üretim Değerlerinin Karşılaştırılması Bitkisel üretim Canlı hayvanlar Hayvansal ürünler Bölge Adı değeri (Mil. TL,%) değeri (Mil. TL, %) değeri (Mil. TL, %) TR Türkiye 80,083 (%100) 46,873 (%100) 38,873 (%100) TR6 Akdeniz 20,904 (%26.1) 4,301 (%9.2) 3,338 (%8.8) TR3 Ege 13,592 (%17.0) 7,645 (%16.3) 7,042 (%18.5) TRC Güneydoğu Anadolu 8,655 (%10.8) 3,966 (%8.5) 2,246 (%5.9) TR8 Batı Karadeniz 6,471 (%8.1) 4,307 (%9.2) 3,466 (%9.1) TR2 Batı Marmara 6,346 (%7.9) 4,534 (%9.7) 4,041 (%10.6) TR5 Batı Anadolu 6,022 (%7.5) 3,373 (%7.2) 2,427 (%6.4) TR4 Doğu Marmara 5,818 (%7.3) 3,276 (%7.0) 5,041 (%13.2) TR7 Orta Anadolu 5,631 (%7.0) 4,199 (%9.0) 3,141 (%8.2) TR9 Doğu Karadeniz 3,226 (%4.0) 1,237 (%2.6) 1,412 (%3.7) TRB Ortadoğu Anadolu 1,958 (%2.4) 4,617 (%9.8) 2,435 (%6.4) TRA Kuzeydoğu Anadolu 1,153 (%1.4) 5,098 (%10.9) 3,270 (%8.6) TR1 İstanbul 262 (%0.3) 321 (%0.7) 267 (%0.7) Kaynak: TÜİK veritabanından hareketle kendi hesaplamamız. 25

31 5.4. Sosyal Göstergeler Nüfus ve Şehirleşme Türkiye geniş bir coğrafyaya ve birbirinden farklı özellikler taşıyan bölgelere sahiptir. Nüfusumuz da ülkemizin her yanına orantılı dağılmamıştır. Kimi bölgelerde büyük metropollere büyük bir yığılma görülürken, kimi geniş alanlarımızda da düşük bir nüfus yoğunluğu bulunmaktadır yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemine (ADNKS) göre Türkiye nin nüfusu yaklaşık 74.7 milyondur. Nüfus yoğunluğu (kişi/km 2 ) 97, şehir nüfusunun toplam nüfusa oranı ise %77 dir. Nüfusumuzun yapısı ve yaş dağılımı göz önüne alındığında, Avrupa ve birçok gelişmiş/gelişmekte olan ülkeye nispeten avantajlı bir durum sözkonusudur. Çünkü Avrupa ve gelişmiş ülkelerdeki orta yaşlı nüfusa karşılık genç nüfus yapımız, özellikle önümüzdeki 10 yıllar boyunca ekonomimiz açısından oldukça olumlu sonuçlar doğuracaktır. Ancak sahip olduğumuz genç nüfusun önümüzdeki 10 yıllar boyunca korunması da çok önemlidir. Nitekim dünya nüfusunun giderek yaşlandığı bir durumda, üretim gücü açısından emek piyasasının dinamizmi hayati öneme sahiptir. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına (İBBS) göre Doğu Anadolu bölgesinin toplam nüfusu 5.9 milyon olup, Türkiye nüfusunun yaklaşık %8 ini oluşturmaktadır. Doğu Anadolu Bölgesini teşkil eden Ortadoğu Anadolu (48 kişi/km 2 ) ve Kuzeydoğu Anadolu (32 kişi/km 2 ) nüfus yoğunluğunun en düşük olduğu bölgeleridir. Türkiye de şehir nüfusunun oranı %77 civarındayken, dağınık bir yerleşim yapısına sahip olan Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesi illeri şehirleşme bakımından en geri yöreler olarak öne çıkmaktadır. Tablo 24: Doğu Anadolu Nüfus Göstergeleri Bölge Adı Nüfus Yoğunluğu Toplam Nüfus Şehir Nüfusu Oranı Net Göç Net Göç Hızı ( ) Nüfus artış Hızı ( ) TR Türkiye 97 74,724, TRA Kuzeydoğu A. 32 2,230, TRA11 Erzurum , , TRA12 Erzincan , , TRA13 Bayburt 21 76, TRA21 Ağrı , , TRA22 Kars , , TRA23 Iğdır , , TRA24 Ardahan , , TRB Ortadoğu A. 48 3,709, TRB11 Malatya , , TRB12 Elazığ , , TRB13 Bingöl , , TRB14 Tunceli 11 85, TRB21 Van 53 1,022, , TRB22 Muş , , TRB23 Bitlis , , TRB24 Hakkâri , Kaynak: TÜİK veri tabanı 26

32 5.4.2.Eğitim ve Sağlık Göstergeleri Okullaşma Oranları Eğitim, ekonomik ve sosyal ihtiyaçların karşılanması için gereken nitelikli işgücünün yetişmesinde, kalkınma hedeflerine göre değişen talep yapısına uygun beceri ve bilgilerin aktarılmasında, kaynakların genel olarak daha rasyonel bir biçimde ve verimli olarak kullanılmasında, sağlıklı ve nitelikli istihdama hazır bir nüfusun oluşmasında en temel öğelerin başında gelmektedir. Eğitim, bir insan hakkı olmasının yanında, sürdürülebilir kalkınma için bir önkoşul ve iyi yönetim ile bilgiye dayalı kararlar alma ve demokrasinin geliştirilmesi için de etkili bir araçtır. Dolayısıyla rekabete dayalı yeni dünya düzeninde eğitime en fazla yatırım yapan ve eğitilmiş insan gücüne sahip ülkelerin avantaj sağlayacağı gerçeği göz önüne alındığında, eğitimin önemi daha da belirgin hale gelmektedir. Türkiye okullaşma oranlarında ilkokul için gelişmiş ülke standartlarını yakalamış olmakla beraber, ortaöğretim için henüz istenilen düzeye gelindiği söylenemez. Sosyo-kültürel gelişmişliğin bir göstergesi olarak cinsiyete göre okullaşmada ise kız çocuklarının erkeklere kıyasla geri kaldığı açıkça görülmektedir. Ortaöğretimde Türkiye ortalaması %69 iken, bu oran erkek öğrencilerde %72, kız öğrencilerde ise %66 düzeyindedir. Bu konuda Marmara, Karadeniz ve Ege bölgeleri nispeten yüksek seviyeleri yakalamış olmakla beraber, Doğu, Kuzeydoğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kız çocuklarının ortaöğretime katılımı %40 lar seviyesinden henüz kurtulamamıştır. Ortaöğretimde okullaşma oranlarına göre bölgelerimiz sıralandığında Doğu Marmara ve Batı Marmara Bölgesinin yaklaşık %82 ve %81 oranlarıyla yurdumuzun ortaöğretimde en gelişmiş bölgeleridir. Ortaöğretime katılım bakımından en geride bulunan bölgeler ise Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleridir. Yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim üyeleri sayısında da doğal olarak üniversitelerin yoğun olduğu Ankara, İstanbul ve Eskişehir illeri öne çıkmaktadır. Doğu Anadolu, Kuzeydoğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri üniversite sayısının görece az olması nedeniyle öğretim elemanı sayısında da geride kalmışlardır. Tablo 25: Düzey 1 Bölgeleri İtibariyle Ortaöğretimde Okullaşma Oranları (2010) Bölge Adı Ortaöğretimde okullaşma Yükseköğretimde Öğretim Toplam Erkek Kız Elemanı Sayısı TR Türkiye ,495 TR4 Doğu Marmara ,897 TR2 Batı Marmara ,446 TR5 Batı Anadolu ,608 TR9 Doğu Karadeniz ,304 TR3 Ege ,059 TR1 İstanbul ,707 TR8 Batı Karadeniz ,353 TR7 Orta Anadolu ,633 TR6 Akdeniz ,444 TRB Ortadoğu Anadolu ,936 TRA Kuzeydoğu Anadolu ,586 TRC Güneydoğu Anadolu ,522 Kaynak: TÜİK veritabanından hareketle tarafımızca oluşturuldu. 27

33 5.4.3.Sağlık Göstergeleri Bireylerin ve toplumun beden ve ruh sağlığının korunması, hasta bireylerin tedavilerinin yapılması, tüm tıbbî müdahalelere rağmen sağlığına tam anlamıyla kavuşması mümkün olamayanların veya engelli vatandaşları başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilmelerini temin amacıyla rehabilitasyonlarının yapılması faaliyetlerini de kapsayacak şekilde, toplumların sağlık düzeyini yükseltebilmek için yürütülen planlı çalışmaların tümüne birden "sağlık hizmetleri sunumu denilmektedir. Kişi başına düşen milli gelirin adil bir şekilde dağılımı, sanayileşme düzeyi, işsizlik oranının hafifletilmesi, altyapı imkânlarının iyileştirilmesi, beslenme ve eğitim düzeyinin yükseltilmesi gibi bazı temel sosyo-ekonomik göstergelerin bir arada değerlendirilmesiyle açıklanmaya çalışılan klasik anlamda kalkınma kavramı, yeni benimsenen yaklaşımda, beşeri kalkınma nosyonu ön plana alınarak, eğitim ve sağlık göstergeleriyle özdeşleştirilmeye başlamıştır. Dolayısıyla diğer göstergelerle birlikte, toplam sağlık harcamalarının topluma yansıması olan kişi başına hekim sayısı, yatak sayısı, ilaç tüketimi, sağlık hizmetlerinin kalitesi ile bu hizmetlere ulaşılabilirlik ve bunların doğal uzantısı olan bebek ölüm oranı, genel ölüm oranı ve ortalama ömür gibi temel sağlık göstergeleri, toplumun kalkınmışlık düzeyini belirleyen faktörler olarak değerlendirilmektedir Ülkemiz sağlık sektöründe özellikle son dönemlerde teknolojik yenilikler ve teknikler bakımından önemli ilerleme kat etmiştir. Ancak sağlıktaki gelişmenin tüm bölgelere eşit dağıldığını söylemek pek olanaklı görünmemektedir. Nitekim Türkiye de hastanelerin, doğal olarak nüfusun yoğunlaştığı şehirlerde kümelendiği söylenebilir. Türkiye de 2010 yılı itibariyle 63,563 olan toplam uzman hekim sayısının %23 ü İstanbul da, % 13 ü Ankara da ve %7 si de İzmir de görev yapmaktadır. Bu üç metropol ilimizin toplamı Türkiye nin %43 üne karşılık gelirken, Doğu Anadolu bölgesi ise 3,693 uzman hekim ile %6 pay almaktadır. Sağlık sektöründeki hizmet kalitesini ölçmek adına diğer önemli gösterge ise yüzbin kişi başına yatak sayısıdır. Bu göstergede Batı Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgeleri ilk sırada gelirken, en yetersiz olan bölgeler Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu dur. Doğu Anadolu bölgesi ise hemen hemen Türkiye ortalamasıyla aynı değere sahiptir. Tablo 26: Sağlık Göstergeleri (2010) Bölge Adı Uzman Hekim Yatak Sayısı Toplam Hekim Yüzbin Kişi Başına Yatak Sayısı TR Türkiye 63, , , TR1 İstanbul 14,437 30,881 25, TR5 Batı Anadolu 10,209 23,841 19, TR3 Ege 8,748 24,366 16, TR6 Akdeniz 7,163 21,444 13, TR4 Doğu Marmara 5,206 16,491 10, TRC Güneydoğu Anadolu 4,141 13,173 8, TR8 Batı Karadeniz 3,124 12,751 6, TR7 Orta Anadolu 2,768 9,986 5, TRB Ortadoğu Anadolu 2,359 9,355 5, TR2 Batı Anadolu 2,246 8,171 4, TR9 Doğu Karadeniz 1,828 7,963 3, TRA Kuzeydoğu Anadolu 1,334 5,628 2, Kaynak: TÜİK veri tabanı 28

34 5.5. Ulaştırma ve Enerji Tüketimi Ulaştırma Ülkemizde yolcu ve yük taşıma yaygın olarak karayolu olmak üzere, demiryolu, havayolu ve deniz yolu ile yapılmaktadır. Son yıllarda hava yolu ulaşımında önemli gelişmeler ve büyüme söz konusudur. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına karşın deniz yolu taşımacılığının geliştiği söylenemez. Karayolu taşımacılığı, kendi bünyesi içinde başlı başına ekonomik bir faaliyet olması yanında, diğer bütün sektörlerle de çok yakın ilişkisi olan ve bu sektörleri direkt etkileyen bir hizmet türü konumundadır. Otomotiv, petrol, lojistik, taşımacılık, inşaat sektörleri başta olmak üzere tüm sektörler karayolları altyapısı hizmet seviyesi durumuna bağlı olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Bugün dünyadaki ülkelerin büyük bir çoğunluğunda karayolları, yolcu ve yük taşımacılığında en fazla tercih edilen ulaşım türüdür. Bu nedenle bugün taşımacılık sektörünün etkinliği ve verimliliği karayollarının etkinliği ve verimliliği ile ölçülmektedir. Türkiye de karayolu trafiğinin yük ve yolcu taşıma payı bir hayli yüksektir. Avrupa Birliği ülkelerinde karayollarının yük taşıma payı %45, yolcu taşıma payı %79 olmasına karşılık, ülkemizde yük taşıma payı %92, yolcu taşıma payı ise %95 civarındadır [Kafalı, Sekmen, 2010] li yıllardan sonra Türkiye genelinde yaşanan gelişmeye paralel olarak Anadolu nun uzak şehirlerine kadar karayolu ulaşım altyapısına öncelik verilmesi, yük ve yolcu taşımacılığında karayollarının kullanım oranını arttırmıştır. TÜİK tarafından yayımlanan ulaşım istatistiklerine göre il ve devlet yolu uzunluklarına bakıldığında bölgelerimiz açısından birbirine yakın değerler bulunduğunu söylemek mümkündür. Türkiye de 1973 te toplam 24 km otoyol bulunurken, yıllarında 800 km otoyol uzunluğu yatırımı yapılmış, daha sonraki yıllarda küçük oranlarda ilavelerle toplam uzunluk artırılmıştır. Son dönemlerde özellikle kaza oranlarında önemli düşüş kaydedilmesinde büyük rol oynayan otoyollara verilen önem artmış, toplam otoyol uzunluğumuz 2,112 km ye ulaşmıştır. Ancak otoyollar bölgelere orantılı dağılmamıştır. Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde henüz otoyol bulunmamaktadır. Hava yolu taşımacılığında da önemli ilerlemeler gelişmeler olmakla beraber, havaalanların en yoğun olduğu bölgeler nüfus yoğunluğu ve merkez olması dolayısıyla İstanbul ve turizm merkezi olan Akdeniz bölgeleridir. 103 milyon yolcunun taşındığı hava yolu ulaşımında 43 milyon yolcu İstanbul ve 26 milyon yolcu ise Akdeniz bölgesine seyahat ederken, Doğu Anadolu ya ise 3.3 milyon kişi hava yolu ile seyahat etmiştir. Son olarak refahın bir başka göstergesi olarak kabul edilen araç sayısına bakıldığında ise Türkiye ortalamasının 102 olduğu bin kişi başına otomobil sayısı, Batı Anadolu da 166 araç ve İstanbul da 137 araç ile 12 bölge içinde ilk sırada bulunmaktadır. Doğu Anadolu bölgesinde bin kişi başına otomobil sayısı 38 araç olarak, en düşük değerleri almaktadır. Doğu Anadolu bölgesinin otoyol, hava yolu, demir yolu ve bin kişi başına araç sayılarında Türkiye ortalamasının çok altında olduğu görülmektedir. 29

35 Tablo 27: Düzey 1 Bölgeleri İtibariyle Yol Uzunlukları Ve Kişibaşına Otomobil Sayısı Bölge Adı Otoyol (km) İl ve devlet yolu (km) Hava yolu yolcu sayısı Demir yolu (km) Bin kişi başına otomobil sayısı TR Türkiye 2,112 62, ,800,392 9, TR5 Batı Anadolu 198 5,405 8,309,411 1, TR1 İstanbul ,333, TR3 Ege 264 7,278 14,506,958 1, TR2 Batı Marmara 165 4, , TR6 Akdeniz 513 6,988 25,520, TR4 Doğu Marmara 405 4, , TR7 Orta Anadolu 98 6,598 1,189,611 1, TR8 Batı Karadeniz - 6,661 1,122, TR9 Doğu Karadeniz - 4,112 1,963, TRC Güneydoğu A ,981 3,266, TRA Kuzeydoğu A. - 4,615 1,228, TRB Ortadoğu A. - 6,138 2,062, Kaynak: TÜİK veritabanı Enerji Tüketimi Enerji tüketimi teknolojinin ve gelişmişliğin bir göstergesi sayılmakta, kişi başı elektrik tüketiminin toplam yaşam kalitesinin düzeyi için fikir verdiği düşünülmektedir. Buna göre Türkiye de 2000 yılında toplam elektrik tüketimi 98 milyon MWh iken 2009 itibariyle %38 artış kaydederek 157 MWh yükselmiştir yılsonu verileri doğrultusunda bölgeler itibariyle elektrik tüketimin en yüksek olduğu bölgemiz İstanbul dur. Ege Bölgesi ve sanayinin kümelendiği Doğu Marmara da en fazla elektrik tüketimine sahip bölgelerimiz olarak dikkat çekmektedir. Toplam elektrik tüketiminde en düşük tüketime sahip bölgemiz Doğu Anadolu (Ortadoğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu) ile Doğu Karadeniz bölgeleridir. Doğu Anadolu bölgesi toplam elektrik tüketiminin ancak %3 ünü oluşturmaktadır. Tablo 28: Düzey 1 Bölgelerine Göre Elektrik Tüketimi (2009) Bölge Adı Toplam tüketim (MWh) Kişi başı tüketim (KWh) Toplam Sanayi TR Türkiye 156,894,070 % 100 2, TR1 İstanbul 29,147,130 % 19 2, TR3 Ege 24,267,268 % 15 2,550 1,172 TR4 Doğu Marmara 24,128,123 % 15 3,600 2,437 TR6 Akdeniz 21,936,537 % 14 2,371 1,129 TR5 Batı Anadolu 12,994,754 % 8 1, TR2 Batı Marmara 12,354,712 % 8 3,947 2,673 TRC Güneydoğu Anadolu 8,998,069 % 6 1, TR8 Batı Karadeniz 8,213,319 % 5 1, TR7 Orta Anadolu 6,368,596 % 4 1, TRB Ortadoğu Anadolu 3,375,535 % TR9 Doğu Karadeniz 3,241,115 % 2 1, TRA Kuzeydoğu Anadolu 1,868,912 % Kaynak: TÜİK veritabanı. 30

36 Burada elektrik tüketimleri bölgelerin gelişmişlik düzeyleriyle olduğu kadar nüfuslarıyla da doğru orantılı olarak arttığını belirtmek gerekir. Bu nedenle nüfus göz önüne alınmadan bir karşılaştırma yapmak doğru sonuçlar vermeyecektir. Bu bağlamda kişi başına elektrik tüketimi bize daha sağlıklı bir karşılaştırma olanağı verecektir. Kişi başı elektrik tüketimine baktığımızda sanayi tesislerinin yoğun şekilde kümelendiği Batı Marmara Bölgesi yaklaşık 4 bin KWh elektrik tüketimi ile birlikte, kişi başı sanayi elektriği kullanımında da 2.7 bin KWh ile ilk sırada bulunmaktadır. Bölgenin 12 milyon KWh elektrik tüketiminin 8 milyonluk kısmı sanayiye aittir. Doğu Marmara Bölgesi kişi başı yaklaşık 3.6 bin KWh (sanayide kişi başı 2.4 bin kwh) ile 12 bölge içinde ikinci sırada gelmektedir. Kişi başı elektrik kullanımında Doğu Marmara, Ege, Akdeniz ve İstanbul da yüksek elektrik tüketimine sahiptir. Hem kişi başı elektrik tüketiminde hem de kişi başı sanayi elektriği tüketiminde en düşük tüketime sahip bölge ise, Türkiye ortalamasının yarısının da altında değer alan Doğu Anadolu (Ortadoğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu) bölgesidir Sosyo-ekonomik Gelişmişlik Endeksi ve İnsani Gelişmişlik Endeksi 1970 li yıllara kadar gelişmenin temel göstergesi olarak görülen kişi başına gelir, toplumsal gelişmişliği yeterince açıklayamayan, yalnızca talep genişlemesini açıklayabilen ancak istatistiki analizlerde yaygın olarak kullanılan bir göstergedir. Gelişme kavramı; fiziki kapasite büyüklüğü ve gelir artışı gibi iktisadi gelişmeler yanında, bunların gelir grupları ve bölgeler arası dağılımı ile sosyal ve kültürel birikimlerin yansıtılabildiği toplumsal gelişme düzeyini de ifade etmektedir. Bu çerçevede gelişme kavramı; ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel yapılarındaki ilerlemeyi kapsamakta ve bir bütün oluşturmaktadır. Bu bakımdan, illerin ve bölgelerin gelişmişlik sıralamasında; kişi başına düşen milli gelirin artırılması şeklinde özetlenebilecek iktisadi büyüme kavramıyla beraber, yapısal ve insani gelişmeyi içine alan ve ölçülebilen bütün sosyal değişkenleri de içeren bir sosyoekonomik gelişme - SEGE ölçütü daha anlamlı olabilmektedir (Kafalı & Sekmen, 2010: 97.) SEGE serilerinde Temel Bileşenler Analizi tekniğiyle ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardan seçilen ve çok sayıda değişkenin içerildiği bir veri seti kullanmaktadır. Sosyoekonomik gelişmişlik endeksleri hesaplanırken; kişi başına gelir düzeyinin yanı sıra, ekonomik, sosyal, kültürel göstergeler de ele alınıp değerlendirilmiştir. Bölgelerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleri incelenirken; Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü nce 1996 ve 2003 yıllarında yapılmış olan İllerin ve Bölgelerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması ndan yararlanılmıştır. Tablo 29: Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksine Göre Bölgeler (2003) Coğrafi Bölgeler Gelişmişlik Endeksi Türkiye Ortalaması 0.00 Marmara Bölgesi 1.70 Ege Bölgesi 0.48 İç Anadolu Bölgesi 0.48 Akdeniz Bölgesi 0.02 Karadeniz Bölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi Doğu Anadolu Bölgesi Kaynak: DPT, (2008). 31

37 Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyini gösteren endeks değerleriyle ülke ortalamasının altında kalan bölgeler; Karadeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu dur. Bunlardan, endeks değeriyle, toplam 18 ilden oluşan Karadeniz Bölgesi, beşinci sırada yer almaktadır. Bölgeler içerisinde en çok ile sahip olan Karadeniz Bölgesi, sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi açısından ülke ortalamasına yakın, ancak altında yer almaktadır. Toplam 9 ilden oluşan Güneydoğu Anadolu Bölgesi lük endeks değeri ile altıncı sırada bulunmaktadır. En son sırada bulunan bölge ise, endeks değeriyle, 14 ilden oluşan Doğu Anadolu Bölgesi dir. Bölgesel sıralamada ülke ortalamalarının altında değerler alan bu üç bölgemizde; coğrafi yapı, iklim özellikleri ve gelişmiş batı pazarlarına uzaklıklar gibi faktörler, durgunluğun başlıca unsurlarıdır. Bu nedenlerden dolayı, her üç bölgemizden de diğer bölgelere yoğun bir göç yaşanmaktadır. Bununla birlikte yoğun göç olgusu, nüfus yanında, gelişmenin mekansal dağılımını da olumsuz yönde etkilemektedir. Bu bölgelerimizin durgunluğundan kaynaklanan göçler, iş gücü ve sermaye kaybı anlamına da gelmekte ve mevcut durgunluğu pekiştirmektedir. Sosyoekonomik gelişmişlik sıralaması araştırmasının amaçlarından biri de, eşdeğer gelişmişlik seviyesine sahip illerin belirlenmesi ve ülke genelinde homojen alanların saptanmasıdır. Yapılan çözümlemeler ve değerlendirmeler sonucunda ülke farklı gelişmişlik düzeylerinde 5 ayrı gruba ayrılmıştır. Tablo 30: Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksine Göre Kademli İl Grupları 1. Derecede Gelişmiş İller 2. Derecede Gelişmiş İller 3. Derecede Gelişmiş İller 4. Derecede Gelişmiş İller 5. Derecede Gelişmiş İller 1. İstanbul 1. Eskişehir 1. Konya 1. Osmaniye 1. Bayburt 2. Ankara 2. Tekirdağ, 2. Karabük 2. K. Maraş 2. Kars 3. İzmir 3. Adana 3. Isparta 3. Niğde 3. Şanlıurfa 4. Kocaeli 4. Yalova 4. Hatay 4. Giresun 4. Iğdır 5. Bursa 5. Antalya 5. Uşak 5. Kastamonu 5. Batman 6. Kırklareli 6. Burdur 6. Tunceli 6. Gümüşhane 7. Denizli 7. Samsun 7. Sivas 7. Mardin 8. Muğla 8. Kırıkkale 8. Kilis 8. Siirt 9. Bolu 9. Nevşehir 9. Bartın 9. Ardahan 10. Balıkesir 10. Karaman 10. Aksaray 10. Van 11. Edirne 11. Elazığ 11. Sinop 11. Bingöl 12. Mersin 12. Rize 12. Erzincan 12. Hakkâri 13. Bilecik 13. Trabzon 13. Çankırı 13. Şırnak 14. Kayseri 14. Amasya 14. Erzurum 14. Bitlis 15. Gaziantep 15. Kütahya 15. Tokat 15. Ağrı 16. Zonguldak 16. Malatya 16. Ordu 16. Muş 17. Aydın 17. Kırşehir 17. Diyarbakır 18. Sakarya 18. Artvin 18. Yozgat 19. Çanakkale 19. Afyon 19. Adıyaman 20. Manisa 20. Düzce 21. Çorum Kaynak: DPT, İllerin ve Bölgelerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması,2003 Bu ayrıma göre birinci grupta 5, ikinci grupta 20, üçüncü grupta 21, dördüncü grupta 19 ve beşinci grupta ise 16 il yer almaktadır. Birinci guruptaki 6 ilin tamamı, ikinci guruptaki 20 ilden de Gaziantep hariç tüm iller yurdumuzun batısında yer almaktadır. En az gelişmiş illeri 32

38 temsil eden beşinci guruptaki illerin ise genellikle yurdumuzun kuzeydoğu, doğu ve güneydoğu bölgelerindeki iller olduğu dikkat çekmektedir. Doğu Anadolu bölgesi illerinden hiçbiri, birinci ve ikinci derecede gelişmiş iller kategorisinde yer almaz iken, 10 il (Bayburt, Kars, Iğdır, Ardahan, Van, Bingöl, Hakkari, Bitlis, Ağrı ve Muş) en az gelişmiş iller kategorisini gösteren 5. derecede bulunmaktadır. Sadece Elazığ ve Malatya orta gelişmişlik düzeyini gösteren üçüncü derecede gelişmiş iller kategorisinde yer alırken, dördüncü derecede gelişmiş (az gelişmiş) iller kategorisinde de üç il (Tunceli, Erzincan ve Erzurum) yer almaktadır. Bu bulgular da açıkça göstermektedir ki, Doğu Anadolu bölgesinde yer alan illerin gelişmişlik düzeyi Türkiye ortalamasının oldukça altında bulunmakta, Güneydoğu Anadolu bölgesi ile birlikte, gelişmişlik düzeyi açısından en az gelişmiş bölge konumundadır. 5.7.İnsani Gelişme Endeksi (İGE) Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yapılan İnsani Gelişme Endeksi (İGE); üç göstergeye dayanan birleşik bir endekstir: Doğumda yaşam beklentisi, erişkin okuryazarlık oranı ve birleşik ilk, orta ve yüksekokul kayıt oranları kombinasyonu ile ölçülen eğitim düzeyi ve kişi başına gelir yılında UNDP tarafından yirmincisi yayımlanan İnsani Gelişme Raporu (İGR) her yıl düzenli olarak yayımlanmakta olan, tüm dünya ülkelerinin insani gelişme açısından performansını değerlendiren, uluslararası arenada geçerliliği kabul edilmiş prestijli bir rapordur. İGR de yer alan en önemli gösterge İnsani gelişme Endeksi (İGE) dir. Tablo 31: Seçilmiş Ülkeler Bazında İGE Değerleri ve Ülke Sıralamaları Ülkeler İGE Yaşam Ortalama Kişi başı İGE Gelir Hariç Beklentisi Okullaşma Yılı Gelir Sırası İGE sırası Norveç , Avustralya , Hollanda , ABD , Almanya , İtalya , Arjantin , Rusya , Brezilya , Romanya , Çin , Irak , Türkiye , Kaynak: TÜİK veritabanı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından tarihinde yayımlanan Uluslar arası İnsani Gelişme Raporu Sonuçları na göre dünya için İGE rakamı olarak hesaplanmıştır yılında İGE nin bileşenleri olan doğuşta yaşam beklentisi dünya genelinde 69.8 yıl, ortalama okullaşma yılı 7.4 yıl ve kişi başına gayri safi milli gelir rakamı da 10,082 USD olmuştur. Toplam 187 ülke 47 şer olarak 4 kategoriye ayrılmışlardır: Çok yüksek, yüksek, orta ve düşük İGE grupları yılında çok yüksek İGE kategorisindeki ülkelerde kişi başına GSMG rakamı, düşük İGE kategorisindeki ülkelerin 21 katı kadar daha yüksektir. Yüksek İGE kategorisinde yer alan Türkiye 1980 yılında İGE değerine sahipken, 1990 da 0.558; 2000 de ve 2011 yılında değerine ulaşarak 187 ülke 33

39 içerisinde 92. sırada bulunmaktadır. Ülkemizde doğuşta yaşam beklentisi 74.0 yıl, ortalama okullaşma yılı 6.5 yıl, kişi başına GSMG rakamı 12,246 USD dir. Gelir hariç tutulduğunda 187 ülke içinde İGE sıralamamız 24 sıra birden geriye düşerek 116 olmaktadır. İllere ait İGE değerinden hareketle, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü nce hesaplanan bölgesel İGE değerleri incelendiğinde, en yüksek İGE değerine İstanbul bölgesinin sahip olduğu ve onu, Kocaeli, İzmir; Bursa ve Ankara alt bölgelerinin izlediği görülmektedir. En düşük İGE değerine sahip son üç alt bölge ise Mardin, Ağrı ve Van alt bölgeleri olarak görünmektedir. Doğu Anadolu bölgesi alt bölgelerinden Malatya 26 alt bölge içinde 21., Erzurum 22., Ağrı 25. ve Van bölgesi sonuncu sıradadır. Tablo 32: Düzey 2 Bölgeleri Bazında İnsani Gelişme Endeksi ve GSYH Endeksi Düzey 2 Alt Bölgeler Yaşam Beklentisi Endeksi Eğitim Endeksi GSYİH Endeksi İnsani Gelişme Endeksi İGE Değeri TR10- İstanbul TR42- Kocaeli TR31- İzmir TR41- Bursa TR32- Aydın TR51- Ankara TR22- Balıkesir TR21- Tekirdağ TR61- Antalya TR62- Adana TR81- Zonguldak TR33- Manisa TR52- Konya TR83- Samsun TRC1- Gaziantep TR72- Kayseri TR63- Hatay TR71- Kırıkkale TR90- Trabzon TR82-Kastamonu TRB1- Malatya TRA1- Erzurum TRC2- Şanlıurfa TRC3- Mardin TRA2- Ağrı TRB2- Van Kaynak ve Notlar: Bölgesel bazda İGE değeri, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü nce hesaplanmıştır. Hesaplamalarda, UNDP, Türkiye 2004, İnsani Gelişme Raporu verilerinden yararlanılmış ve illerin bölge nüfusu içindeki ağırlıkları dikkate alınmıştır. Sonuç olarak, görece geri bölgelerimizin başında gelen D. Anadolu Bölgesi sanayi açısından son derece olumsuz koşullara sahip iken, sanayi dışındaki alt-yapı, eğitim, sağlık gibi göstergeler açısından da yetersiz imkanlara sahip gözükmektedir. Ekonomik kalkınma açısından eğitim ve alt yapı başta olmak üzere diğer sosyal yapının belli bir düzeye ulaşması kaçınılmazdır. Türkiye de 1980 sonrasında uygulanmaya konan iktisat politikaları kamuyu üretici bir aktör olarak iktisadi faaliyetlerin dışına itmiş, kamunun esas işlevi alt-yapı yatırım 34

40 harcamaları ile sınırlandırılmıştır. Bu yaklaşıma göre kamu görece geri bölgerimizde sadece altyapı eksikliklerini giderecek, üretken sabit yatırımları ise (imalat sektörü başta olmak üzere) özel kesim üstlenecektir. Bu çalışmada da gösterildiği üzere, kamu görece geri bölgelerimizdeki altyapı sorunlarını çözmede arzulanan hedeflere ulaşamaz iken, özel kesim de görece geri bölgelerimize yönelik tesisler kurmada gönülsüz davranmış, bunun sonucunda D.Anadolu bölgesi başta olmak üzere görece geri bölgeler sanayileşmenin dışına itilirken, altyapıda da arzulanan hedeflere ulaşılamamıştır. Bu bağlamda gelinen bu noktada D.Anadolu bölgesinin kalkınması için bölgenin sosyal ve ekonomik koşullarını birlikte gözeten ve orta ve uzun dönemde bölgenin kalkınmasını hedefleyen bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç bulunmaktadır. Bu bütüncül yaklaşımın en temel bileşenleri ise hazırlanacak bir bölgesel kalkınma planına ve bu planın alt bileşenleri olarak ekonomik ve sosyal yapıdaki dönüşüme bağlı gözükmektedir. 6. BÖLGESEL GELİŞME FARKLILIKLARINI GİDERMEYE YÖNELİK UYGULAMALAR Bu bölümün konusunu bölgesel gelişme farklılıklarını gidermeye yönelik olarak kullanılan temel araçlardan bir bölgesel kalkınma projesi olarak Doğu Anadolu Projesi (DAP), teşvikler ve kamu sabit yatırımlarının incelemesi oluşturmaktadır Doğu Anaolu Projesi (DAP) DAP Projesi, Doğu Anadolu Bölgesi nde bulunan 14 il (Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkâri, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli, Van) ile bölgeyle homojen özellik gösteren Gümüşhane ve Bayburt illerini kapsamaktadır. Proje DPT nin denetiminde ve koordinasyonunda bölgede bulunan Atatürk, Fırat, İnönü, Yüzüncü Yıl ve Kafkas Üniversiteleri nin oluşturduğu ortak girişimce hazırlanmıştır. Planın amaçlarını şu şekilde özetlemek mümkündür: a) Doğu Anadolu Bölgesi nde mevcut durumun sektörel bazda incelenerek sektörel analizler yapmak ve sektör önceliklerinin belirlenerek, bölgesel kaynakların değerlendirilmesi b) Bölgenin Türkiye içindeki konumunun diğer bölgeler ile karşılaştırmalı olarak belirlenmesi, bölgesel gelişme stratejisi ve senaryoların oluşturulması, c) Orta ve uzun dönem bölgesel gelişme planının hazırlanması d) Bölgedeki kırsal ve kentsel gelişmeyi sağlamaya yönelik önemli kamu yatırımlarını belirlenmesi, e) Özel kesim yatırımlarını özendirici teşvikler uygulamak, f) Bölgenin diğer bölgelere kıyasla geride olan sosyoekonomik gelişmesini hızlandırmak, g) Bölgedeki girişimciliği teşvik etmeye, bölgesel iç dinamikleri harekete geçirmeye çalışmak, 35

41 h) Seçilmiş yatırım konularında mevcut potansiyelin değerlendirilmesi ve yatırımlara yön göstermek amacıyla değişik konularda fizibilite çalışmaları yapmak şeklinde sıralanabilir. DAP Ana Planına göre bölgenin geri kalmışlığının ve gelişmişlik endeksinde alt sıralarda olmasının nedenleri olarak; tarım ve diğer sektörler arasında iş gücü verimliliği farklılıkları, yeterli ölçüde sanayiye, özellikle imalat sanayiine sahip olmaması, sanayide ve diğer sektörlerde bölgeler arası verimlilik farklılıkları ve iklim ve yükselti olarak sıralanmıştır. Proje kapsamında 3 adet gelişim senaryosu planlanmıştır. Öngörülen kamu yatırımları, senaryolar ve dönemlere göre, bölgesel gayrisafi hasılanın yaklaşık %4 ü ile %6 sı arasında değişmektedir. Yine dönemlere ve senaryolara göre özel sektör yatırımlarının, gayrisafi bölgesel hasılanın %17.3 ü ile %23.7 si arasında olması öngörülmektedir. Ülke deneyimi göz önüne alındığında, Bölge nin kendi tasarruflarıyla, gayrisafi hasılasının %22-30 una varan bir oranda yatırımı finanse etmesi güç görünmektedir. Bu, senaryolarda öngörülen büyüme ve istihdam hedeflerinin yakalanabilmesi için Bölge nin, senaryolarda kabul edilen sermaye/hasıla oranı varsayımları çerçevesinde, Bölge dışından yüksek miktarlarda sermaye ithal etmesi gerekeceği anlamına gelmektedir. Bölgenin sosyoekonomik kalkınması için girişimlerde bulunulmuştur. Ancak proje tam olarak uygulama aşamasına geçmemiştir. Proje çalışmaları halen devam etmektedir. DAP veya GAP gibi bölgesel kalkınmayı amaçlayan projelerin ancak bir bölgesel planlama çerçevesinde ele alınması halinde etkin sonuçlar vereceğini belirtmek gerekir. Başka bir anlatımla, bir birinden kopuk fiziki ve sosyal projelerin ancak bir bölgesel planlamanın bileşenleri olarak ele alınması halinde bölgesel kalkınmaya önemli katkı yapacağı söylenebilir. Ülkemizde gerek GAP ve gerekse de DAP gibi büyük bölgesel projelerin en büyük eksikliği tam da planlama noktasında ortaya çıkmakta, sektörlerin diğer sektörlerle ileri ve geri bağıntıları ortaya konmadan alt-yapı yatırımları dışında, özellikle imalat gibi üretken yatırımlarda süreç bireysel yatırımcıların inisiyatifine bırakılmaktadır. Bu bağlamda sektörlerin diğer sektörlerle ilişkisini ortaya koyan, bölgenin sosyo-ekonomik yapısını da bölgesel kalkınmanın bir bileşeni olarak değerlendiren bölge planlarının hazırlanarak uygulanması halinde DAP ın D. Anadolu bölgesinin kalkınmasına önemli katkılar sunacağını belirtmek istiyoruz Teşvik Uygulamaları Teşvik kavramı, belirli ekonomik ve sosyal faaliyetlerin diğerlerine oranla daha fazla ve hızlı gelişmesini sağlamak amacıyla, kamu tarafından çeşitli yöntemlerle verilen nakdi ve/veya gayri nakdi destek, yardım ve özendirmeler olarak tanımlanmaktadır (Özkök, 2009). Bir başka tanımda ise teşvik; bölgeler arası dengesizlikleri gidermek, sermayeyi tabana yaymak, istihdamı artırmak, katma değeri yüksek ileri ve uygun teknolojilerin kullanılmasını sağlamak amacıyla uluslararası yükümlülüklerin de dikkate alınması koşulu ile yatırımların kamu tarafından desteklenmesi olarak tanımlanmaktadır (Eşiyok, 2005). Teşvikler, bölgelerarası kalkınma farklarını dengeleme hedefinde kullanılan araçların başında gelmekte ve birçok ülke teşviklerden etkin bir şekilde yararlanmaktadır. Bilindiği üzere, az gelişmiş bölgeler yatırım iklimi açısından olumsuz koşullar içermekte, bu olumsuz koşullar teşvikler yolu ile mutlak düzeyde olmasa da göreceli olarak hafifletilebilmektedir. 36

42 Teşvik uygulamaları bir ekonomi için son derece önemli bir araçtır. Teşvikler ekonomik büyüme, istikrar, sanayileşme ve teknoloji politikası gibi ekonomik hedefler yanında bölgesel dengesizlikler ve göç gibi sosyo-ekonomik problemlerin çözümünde de önemli bir işleve sahiptir. Osmanlı döneminde gündeme gelen 1913 tarihli Teşvik-i Sanayi Muvakkatı değiştirilerek 1927 de Teşvik-i Sanayi Kanunu adıyla uygulamaya sokulmuştur. Teşvikler Cumhuriyet döneminde sıklıkla başvurulan bir araç olmuştur. Ancak yatırım teşviklerinin bir bölgesel kalkınma aracı olarak kullanılmaya başlanması 1960 lı yılların sonunda gündeme gelmiştir (Yavan, 2011). Ülkemizde uygulanan teşvik tedbirleri yıllar içinde dönemsel olarak değişikliklere uğramıştır li yıllarda ithal ikameci sanayi politikasından ihracata dayalı sanayi ve büyüme politikasına geçilmesiyle birlikte nakdi devlet yardımı uygulamaları hız kazanmıştır lı yılların başından itibaren ise kamuda ortaya çıkan kaynak sıkıntısı, yatırımların teşvik edilmesi amacıyla bütçeden tahsis edilen kaynakların azalmasına yol açmıştır. Ayrıca DTÖ kuralları, Serbest Ticaret Antlaşmaları ve AB Mevzuatı gibi uluslararası yükümlülüklerimiz çerçevesinde destek unsurlarının çeşitliliği giderek azalmıştır. Bu dönemde nakdi destek unsurlarının yerini vergi muafiyet ve istisnalarından oluşan teşvik tedbirleri almıştır. Yatırım teşviklerinin uygulama sonuçları, yalnızca düzenlenen belge sayıları, belge kapsamındaki yatırımlar ve istihdam verileri üzerinde değerlendirilecektir. Türkiye de yatırım teşvik belgesi verilmesine 1968 yılında başlanmış olmasına karşın, 1980 yılından öncesi döneme ilişkin sağlıklı veri bulunmamaktadır. Ayrıca ileriki sayfalarda bahsedileceği üzere, 2009 yılında uygulamaya konulan yeni yatırım teşvik sistemi farklı bir istatistik tutulmasını da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle de dönemi ve dönemine ilişkin uygulama verileri ayrı ayrı değerlendirmeye alınmıştır. Buna göre döneminde yerli firmalar için toplam 84,751 adet yatırım teşvik belgesi düzenlendiği, teşvik belgesi kapsamında toplam 855 milyar dolarlık yatırım ve bu yatırımlar çerçevesinde 4.8 milyon kişilik istihdam yaratılması öngörülmüştür (Narin, 2012). Tablo 33: Dönemindeki Yatırım Teşviklerinin Sektörel Dağılımı Sektörler Belge Sayısı (adet) Pay (%) Yatırım (milyon TL) Pay (%) İstihdam (bin kişi) Pay (%) Tarım 4, , Madencilik 3, , İmalat Sanayi 48, , Enerji 1, , Hizmetler 26, , Toplam 84, , Kaynak: Narin, Müslime, Türkiye de Yatırımlar ve Yatırım Teşvikleri, 3. Ulusal İktisat Kongresi Aynı dönemde yatırım teşvik sisteminde teşvik belgelerinin %57.3 ü imalat sanayi (48,540 adet belge), %31.8 i hizmetlere (26,977 adet), %5.8 i tarıma (4,943 adet), %3.8 madencilik (3,181) ve %1.3 ü enerji (1,110 adet) sektörüne verilmiştir. Teşvik belgeleri kapsamında gerçekleştirilen toplam yatırımın %47.8 i imalat sanayi (105,091 milyon TL), %34.5 i hizmetler (75,920 milyon TL), %14 ü enerji (30,688 milyon TL), %2.3 ü madencilik (5,153 milyon TL) ve %1.4 ü tarım (3,112 milyon TL) sektöründe yapılmıştır. Toplam istihdamın ise %60.3 ü imalat sanayi (2,939 bin kişi), %31.9 u hizmetler (1,551 bin kişi) sektöründe yer almaktadır. Bu sektörleri sırasıyla madencilik, tarım ve enerji izlemektedir (Narin, 2012). 37

43 Türkiye de yatırım teşviklerinin bölgelere göre dağılımını incelediğimizde teşviklerin verilmesinin arkasındaki hedefle tam uyuşmayan bir tablo ile karşı karşıya kalmaktayız. Çünkü bölgesel ve sektörel dengesizleri azalmak ve dengeli kalkınmayı sağlamak üzere verilen yatırım teşviklerinin ülkemizin en gelişmiş bölgesi olan Marmara bölgesinde yoğunlaştığını görmekteyiz. Aşağıda kolaylık olması ve sayfa düzenine uyum sağlaması açısından örnek olarak seçilmiş bazı yılara göre tarihsel süreç içerisinde yatırım teşvik belgelerinin bölgelerimize göre dağılımı verilmektedir. Buna göre görece gelişmiş bölgemiz olan Marmara Bölgesi 1970 li yıllardan itibaren verilen yatırım teşviklerinden her yıl en çok yararlanan bölge konumundadır. Ege ve Akdeniz bölgeleri de istikrarlı bir şekilde her dönem %15 lere yakın oranlarda teşviklerden yararlanmaktadır. Ekonomik açıdan görece az gelişmiş bölgelerimizden Karadeniz Bölgesi yatırım teşviklerinden genelde %10 un altında bir pay almaktadır. Görece en geri bölgelerimizden Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ise yatırım teşvik belgelerinden en az yararlanan bölgelerdir. Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğünden alınan veriler doğrultusunda dönemini kapsayan 20 yıllık periyod için oluşturulan aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere yatırım teşvik belgeli yatırım tutarlarının %42 si Marmara Bölgesi ne, %15 lik bölümü Akdeniz Bölgesi ne ve %13 lük kısmı ise diğer gelişmiş bölgemiz olan Ege Bölgesi ne yönelmiştir. Marmara Bölgesi aynı zamanda hem yatırım teşvik belgesi sayısında hem de teşvikli yatırım kapsamında oluşturulan istihdam açısından da %38 lik paya sahiptir. Tablo 34: Yatırım Teşviklerinin Coğrafi Bölgelere Göre Yüzde Dağılımı ( ) Bölgeler Belge sayısı Sabit yatırım tutarı İstihdam Marmara İç Anadolu Ege Akdeniz Karadeniz Doğu Anadolu G.D. Anadolu Yatırım teşvikleriyle kalkınma süreci hızlandırılması amaçlanan Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerimiz ise teşvik belgeli sabit yatırım tutarlarının sırasıyla sadece %6 sını ve %3 ünü almıştır. Teşviklerden yeteri kadar yararlanamayan bir diğer bölgemiz de teşvikli yatırımların yaklaşık %8 ini alan Karadeniz Bölgesidir. Çalışmada daha güncel ve anlaşılabilir olması dolayısıyla yatırım teşviklerinin son dönem bölgesel dağılımına ayrıca bakmayı faydalı buluyoruz. Buna göre Marmara Bölgesi son 6 yıllık dönemde düzenlenen teşvik belgelerinin %29 unu, teşvikli sabit yatırım tutarının %37 sini ve teşvikli yatırım kapsamındaki istihdamın da %35 ini tek başına almıştır. Marmara Bölgesinde arasında teşvikli yatırım tutarının %43, belge sayısı ve istihdam oranının ise %38 olduğunu göz önüne aldığımızda, son dönemlerde Marmara Bölgesinin payında göreceli bir düşüş yaşandığını söylemek mümkündür. Son 6 yıla ait teşvik istatistiklerine göre Doğu Anadolu bölgesinin teşviklerden yararlanma düzeyi ( dönemine kıyasla) artış eğilimindedir. 38

44 Tablo 35: Yatırım Teşviklerinin Coğrafi Bölgelere Göre Dağılımı ( ) Bölgeler Belge sayısı (%) Yatırım tutarı (%) İstihdam (%) Marmara İç Anadolu Ege Akdeniz Karadeniz Doğu Anadolu Güneydoğu A Kaynak: Ekonomi Bakanlığı, Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü Veri tabanından hareketle kendi hesaplamamız. Türkiye de genel olarak teşviklerde şarta bağlılık (reciprocal) veya performans ilkesi uygulanmamıştır (Eşiyok, 2002). Başka bir ifadeyle, teşvik belgeleri düzenlenirken belgeye çeşitli yaptırımlar işlenmekte ancak, performans kriteri getirilmemektedir. Böylece pratikte teşvik sisteminin bağış niteliğine büründüğü düşünülmektedir. Eşiyok a göre sektörel teşvik yerine, proje esasına dayalı bir teşvik sisteminin daha etkin olacağı düşünülmektedir. Böylelikle sektörel düzeyde aşırı kapasitenin önlenmesi yanında kamuoyunu rahatsız eden kimi uygulamalar da ortadan kalkmış olacaktır. Ancak proje bazlı teşvik sisteminde de etkin bir denetim sistemi yanında, teşvikle ilgili mevcut uzman kadrosunun proje esasına göre eğitilmesi kaçınılmaz gözükmektedir. Sektör ve alt sektör yerine, projelere dayalı bir teşvik sistemi, teşvik tedbirleri yoluyla sağlanan avantajları bir avanta olmaktan çıkaracaktır. Böylelikle verilen teşviklerin amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı ortaya konup, suiistimallere olanak verilmeyecektir. Teşvikler, herhangi bir sektörü ne pahasına olursa olsun koruma mantığı taşımamalı, korumaya muhtaç olan, ancak gelecekte önemli rekabet gücüne potansiyel olarak sahip sektörler seçilip desteklenmelidir. Verilen teşviklerin büyüklüğü, söz konusu teşvikten yararlanan işletmelerin yaşamasını sağlayabilecek nitelikte olmalıdır. Ayrıca teşvik önlemlerinin etkin olması için bölgede potansiyel girişimcilerin olması veya teşviklerin dışardaki girişimcileri çekici düzeyde olması gerekmektedir. Teşvik tedbirlerinin etkinliği için bir başka şart ise altyapı yatırımlarının belirli bir seviyeye kavuşturulmasına bağlıdır. Teşvikler işletmelerin ilk hızı sağlayacakları kadar olmalı, zamanla azaltılmalı ki işletmeleri atalete ve bağımlılığa sürüklenmemelidir. Unutulmamalıdır ki teşvik tedbirlerinin etkinliği, ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrarla doğrudan bağlantılıdır. İstikrarsızlığın hâkim olduğu ortamlarda girişimciler yatırıma geçme konusunda ürkek davranacaklardır (Dinler, 2005). Avrupa Birliği ile 1995 te yapılan 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı gereği, ihracat performansına dayalı destek ve sektörel bazlı teşvikler uygulanamaz hale getirilmiştir sonlarında, Türkiye, uluslararası taahhütleri dolayısıyla da sanayi politikaları teşviklerini ve dolayısıyla yatırım politikası teşviklerini alana özgü, selektif olmayan ve şartsız teşvikler ya da politikalar alanına uygulamaya başlamıştır. Uluslararası teşviklerin izin verdiği ölçüde uygulanan alana özgü teşvikler; çevre korumayı, bölgesel teşvikleri, küçük ve orta ölçekli işletmelerin teşviklerini ve Ar-Ge teşviklerini kapsamaktadır. Seçici olan, şarta bağlı ve belirlenen alana yönelik olmayan türden teşviklerin uygulama alanı kısılmıştır. 39

45 6.2.1.Yeni Teşvik Sistemi: Yatırımlarda Devlet Yardımı Genel Çerçevesi (5 Nisan 2012) Türkiye de yatırımlara sağlanan kamu desteklerinin çerçevesi, 2012 Nisan ayı itibariyle Ekonomi Bakanı tarafından tanıtılan yeni teşvik paketi ile yeniden düzenlenmiştir (Ekonomi Bakanlığı, 2012). Böylece teşvik sistemi son on yılda dört defa değiştirilmiş ve geliştirilmiş oldu yılında uygulanmaya başlanan ve kamuoyunda 5084 olarak bilinen kanunun ardından ikinci olarak, 2006 yılında 5084 de değişiklik yapan 5350 sayılı kanun yürürlüğe girdi. Üçüncü değişiklik ise yukarıdaki satırlarda anlatıldığı üzere, 2009 yılında yeni baştan tasarlanan teşvik sistemiyle hayata geçirildi da yürürlüğe giren teşvik sisteminin ardından Ekonomi Bakanlığı, 2012 yılında yeni bir teşvik sistemi tasarlayarak bu sistemi kamuoyuna duyurdu. Kanunun Bakan tarafından resmi duyurusu yapılmakla birlikte henüz Resmi Gazete de yayımlanmış bir Bakanlar Kurulu Kararı bulunmadığı için, yeni teşvik sisteminin Doğu Anadolu bölgesi illerine yönelik uygulamaları, Ekonomi Bakanlığı tarafından duyurulduğu şekli ile ele alınacaktır. Yeni teşvik sisteminin amacı; cari açığın azaltılması, üretimin katma değerinin arttırılması, en az gelişmiş bölgelerde kalkınmanın sağlanması, destek araçlarının etkinliğinin arttırılması, bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi, kümelenmeleri ve ileri teknoloji yatırımlarını destekleyerek küresel rekabet gücünün arttırılması olarak ifade edilmiştir. Ayrıca 2011 sonu itibariyle azalan destek oran ve sürelerinin artırılması, desteklenen yatırım konularının gözden geçirilmesi, stratejik ve teknolojik dönüşümü sağlayacak yatırımların desteklenmesi, en az gelişmiş bölgelerde, yatırımlara sağlanan destek miktarının artırılması yılında uygulamaya başlanan sistemle Türkiye, DPT nin 2001 yılı verileri kullanılarak sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine göre dört farklı gruba ayrılmış, destek araçları ve miktarları, illerin bulundukları bölge grubuna göre farklılaştırılmıştı yılında hayata geçecek yeni sistemde ise, bölge sayısı 4 ten 6 ya çıkarılmakta ve en az gelişmiş bölgelere sağlanan destek miktarı, gelişmiş bölgelere kıyasla yükseltilmektedir. Türkiye sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine göre altı bölgeye ayrılmaktadır. Tablo 36: Yeni Teşvik Sistemine Göre 6 Bölge ve Kapsadıkları İller 1. Bölge 2. Bölge 3. Bölge 4. Bölge 5. Bölge 6. Bölge Ankara Adana Balıkesir Afyonkarahisar Adıyaman Ağrı Antalya Aydın Bilecik Amasya Aksaray Ardahan Bursa Bolu Burdur Artvin Bayburt Batman Eskişehir Çanakkale Gaziantep Bartın Çankırı Bingöl İstanbul Denizli Karabük Çorum Erzurum Bitlis İzmir Edirne Karaman Düzce Giresun Diyarbakır Kocaeli Isparta Manisa Elazığ Gümüşhane Hakkâri Muğla Kayseri Mersin Erzincan Kahramanmaraş Iğdır Kırklareli Samsun Hatay Kilis Kars Konya Trabzon Kastamonu Niğde Mardin Sakarya Uşak Kırıkkale Ordu Muş Tekirdağ Zonguldak Kırşehir Osmaniye Siirt Yalova Kütahya Sinop Şanlıurfa Malatya Tokat Şırnak Nevşehir Tunceli Van Rize Yozgat Sivas 40

46 Aşağıda yeni yatırım teşvik sisteminin genel görünümü ve bölgesel teşviklerin ayrımı tablo halinde verilmiştir. Şekil 4: Yeni Teşvik Sistemine Göre Teşvik Unsurları Tablo 37: Yeni Teşvik Sistemine Göre Bölgesel Teşviklerin Farklılaşması Kaynak: Ekonomi Bakanlığı, Yeni Teşvik sistemi sunumu. ( 41

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ HANEHALKI İŞGÜCÜ İSTATİSTİKLERİ BİLGİ NOTU 2013 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 06/03/2014 tarihinde 2013 yılı Hanehalkı İşgücü İstatistikleri haber bültenini yayımladı. 2013 yılında bir önceki yıla göre;

Detaylı

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. a r k a. o r g.

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir.   a r k a. o r g. Ulusal Gelişmeler Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. %10 veya fazla %6-%10 %3-%6 %0-%3 %0 dan küçük Veri yok Kaynak: TÜİK- Dünya Bankası; *:

Detaylı

Gayri Safi Katma Değer

Gayri Safi Katma Değer Artıyor Ekonomik birimlerin belli bir dönemde bir bölgedeki ekonomik faaliyetleri sonucunda ürettikleri mal ve hizmetlerin (çıktı) değerinden, bu üretimde bulunabilmek için kullandıkları mal ve hizmetler

Detaylı

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%)   a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III 18.01.2019 Ulusal Gelişmeler Büyüme Hızı (%) %10 veya fazla %6-%10 %3-%6 %0-%3 %0 dan küçük Veri yok 2016 2017 2018* 14 II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III 12 10 8 6 11,5 4

Detaylı

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r 11,5 7,5 5,8 7,4 7,4 7,3 7,2 3,6 6,1 5,3 3,2 5,3 5,3 4,9 4,8 4,2 2,6 1,8 -3, ,8

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%)   a r k a. o r g. t r 11,5 7,5 5,8 7,4 7,4 7,3 7,2 3,6 6,1 5,3 3,2 5,3 5,3 4,9 4,8 4,2 2,6 1,8 -3, ,8 Büyüme Hızı (%) %10 veya fazla %6-%10 %3-%6 %0-%3 %0 dan küçük Veri yok 2018* 2017 2016 2015 YILLIK 2,6 IV -3,0 III 1,8 II 5,3 I 7,4 YILLIK 7,4 IV 7,3 III 11,5 II 5,3 I 5,3 YILLIK 3,2 IV 4,2 III -0,8 II

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU EYLÜL 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 03/10/2016 tarihinde 2016 yılı Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU MAYIS 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 03/06/2016 tarihinde 2016 yılı Mayıs ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU MAYIS 2017 Türkiye İstatistik Kurumu 05/06/2017 tarihinde 2017 yılı Mayıs ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU TEMMUZ 2017 Türkiye İstatistik Kurumu 03/08/2017 tarihinde 2017 yılı Temmuz ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU NİSAN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 05/05/2014 tarihinde 2014 yılı Nisan ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU EYLÜL 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 03/10/2014 tarihinde 2014 yılı Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU AĞUSTOS 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 05/09/2016 tarihinde 2016 yılı Ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU OCAK 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 03/02/2016 tarihinde 2016 yılı Ocak ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) ( 2017 )

Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) ( 2017 ) Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) İller ve Bölgeler (2) Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam İstanbul 18.257

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU EYLÜL 2015 Türkiye İstatistik Kurumu 05/10/2015 tarihinde 2015 yılı Eylül ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU EKİM 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 03/11/2014 tarihinde 2014 yılı Ekim ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU AĞUSTOS 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 03/09/2014 tarihinde 2014 yılı Ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU HAZİRAN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 03/07/2014 tarihinde 2014 yılı Haziran ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU ARALIK 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 05/01/2015 tarihinde 2014 yılı Aralık ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU HAZİRAN 2015 Türkiye İstatistik Kurumu 03/07/2015 tarihinde 2015 yılı Haziran ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ (ADNKS) 2014 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 28/01/2015 tarihinde 2014 yılı Adrese Dayalı Kayıt Sistemi Sonuçları haber bültenini yayımladı. 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle;

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU KASIM 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 05/12/2016 tarihinde 2016 yılı Kasım ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU OCAK 2015 Türkiye İstatistik Kurumu 03/02/2015 tarihinde 2015 yılı Ocak ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU AĞUSTOS 2015 Türkiye İstatistik Kurumu 03/09/2015 tarihinde 2015 yılı Ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU ARALIK 2015 Türkiye İstatistik Kurumu 04/01/2016 tarihinde 2015 yılı Aralık ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. Tüketici Fiyat Endeksi

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ (TÜFE) BİLGİ NOTU HAZİRAN 2013 Türkiye İstatistik Kurumu 03/07/2013 tarihinde 2013 yılı Haziran ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) haber bültenini yayımladı. 2013 yılı Haziran

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ (ADNKS) 2015 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 28/01/2016 tarihinde 2015 yılı Adrese Dayalı Kayıt Sistemi Sonuçları haber bültenini yayımladı. 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle;

Detaylı

Fren Test Cihazları Satış Bayiler. Administrator tarafından yazıldı. Perşembe, 05 Mayıs :26 - Son Güncelleme Pazartesi, 30 Kasım :22

Fren Test Cihazları Satış Bayiler. Administrator tarafından yazıldı. Perşembe, 05 Mayıs :26 - Son Güncelleme Pazartesi, 30 Kasım :22 FDR Adana Fren Test Cihazları FDR Adıyaman Fren Test Cihazları FDR AfyonFren Test Cihazları FDR Ağrı Fren Test Cihazları FDR Amasya Fren Test Cihazları FDR Ankara Fren Test Cihazları FDR Antalya Fren Test

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tahsin KARABULUT

Yrd. Doç. Dr. Tahsin KARABULUT Yrd. Doç. Dr. Tahsin KARABULUT -İllerin Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeylerinin belirlenmesi amacıyla yapılan bu çalışmada niceliksel bir büyüme anlayışından ziyade, niteliksel bir Sosyo-ekonomik gelişme

Detaylı

Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler

Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler 1. Bölge: Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Muğla 2. Bölge: Adana, Aydın, Bolu, Çanakkale (Bozcaada ve Gökçeada İlçeleri Hariç), Denizli,

Detaylı

BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ METAVERİ

BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ METAVERİ BÖLGESEL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ METAVERİ Kapsam Sektörel Kapsam 2003-2008 yılları için Avrupa Topluluğu nda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması NACE REV.1.1 e göre; B C D E F G H I J K M

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ (ADNKS) 2013 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 29/01/2014 tarihinde 2013 yılı Adrese Dayalı Kayıt Sistemi Sonuçları haber bültenini yayımladı. 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle;

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 01 10 2014 Sayı 31 TEPAV İSTİHDAM İZLEME TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Haziran 2014 verilerinin değerlendirildiği- 31. sayısında sigortalı

Detaylı

3. basamak. Otomobil Kamyonet Motorsiklet

3. basamak. Otomobil Kamyonet Motorsiklet Tablo-1: İndirim veya artırım uygulanmayan iller için azami primler (TL)* İzmir, Yalova, Erzurum, Kayseri Otomobil 018 614 211 807 686 565 444 Kamyonet 638 110 583 055 897 739 580 Motorsiklet 823 658 494

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 07.08.2015 Sayı 41 Genel Değerlendirme Nisan 2015 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Nisan 2015 verilerinin değerlendirildiği- 41. sayısında sigortalı

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Nisan Ayı TÜFE Göstergeleri TÜİK tarafından tarihinde açıklanan, 2011 yılı Nisan ayı

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2013 Yılı Mart Ayı TÜFE Göstergeleri TÜİK tarafından 03/04/2013 tarihinde açıklanan, 2013 yılı Mart ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) haber bültenine göre Endeks; Aylık

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2013 Yılı Mayıs Ayı TÜFE Göstergeleri TÜİK tarafından 03/05/2013 tarihinde açıklanan, 2013 yılı Mayıs ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) haber bültenine göre Endeks; Aylık

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2013 Yılı Nisan Ayı TÜFE Göstergeleri TÜİK tarafından 03/05/2013 tarihinde açıklanan, 2013 yılı Nisan ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) haber bültenine göre Endeks; Aylık

Detaylı

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 ) 7769 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur ADANA TÜM İLÇELER Taşra GİH 7 17 4001 7770 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur ADIYAMAN TÜM İLÇELER Taşra GİH 7 9 4001 7771 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur AFYONKARAHİSAR TÜM İLÇELER

Detaylı

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 ) 7858 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur ADANA TÜM İLÇELER Taşra GİH 10 8 ### 7859 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur ADIYAMAN TÜM İLÇELER Taşra GİH 10 4 ### 7860 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Memur AFYONKARAHİSAR TÜM İLÇELER

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 01 10 2014 Sayı 30 TEPAV İSTİHDAM İZLEME TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Mayıs 2014 verilerinin değerlendirildiği- 30. sayısında sigortalı ücretli

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 12 08 2014 Sayı 28 Genel Değerlendirme Mart 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Mart 2014 verilerinin değerlendirildiği- 28. sayısında sigortalı

Detaylı

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU Temel Ekonomik Göstergeler: Temmuz ayında; Üretici fiyatları genel indeksinde(üfe), Bir önceki aya göre %1,25 artış Bir önceki yılın Aralık

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 19 05 2014 Sayı 26 Genel Değerlendirme Ocak 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Ocak 2014 verilerinin değerlendirildiği- 26. sayısında sigortalı ücretli istihdamı, kadın

Detaylı

Ekonomik Rapor Bileşik faiz formülü ile hesaplanmış olan, nüfus artış hızıdır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Ekonomik Rapor Bileşik faiz formülü ile hesaplanmış olan, nüfus artış hızıdır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 3. SOSYO-EKONOMİK GÖSTERGELER 3.1 Nüfus 2011 yılı ADNKS sonuçlarına göre; ülkemizin toplam nüfusu 74.724.269 olup, bunun %52,2 si olan 37.532.954 ü erkek, %49,8 i olan 37.191.315 i ise kadın nüfustur.

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Haziran Ayı TÜFE Göstergeleri TÜİK tarafından tarihinde açıklanan, 2011 yılı Haziran ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) haber bültenine göre Endeks; Aylık bazda

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 29 11 2014 Sayı 32 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni Temmuz 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Temmuz 2014 verilerinin değerlendirildiği- 32.

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 11.06.2015 Sayı 39 Eki-08 Oca-09 Nis-09 Tem-09 Eki-09 Oca-10 Nis-10 Tem-10 Eki-10 Oca-11 Nis-11 Tem-11 Eki-11 Oca-12 Nis-12 Tem-12 Eki-12 Oca-13 Nis-13 Tem-13 Eki-13 Oca-14 Nis-14 Tem-14 Eki-14 Oca-15

Detaylı

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARINDA TÜRKİYE, TR52 BÖLGESİ (KONYA/KARAMAN)

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARINDA TÜRKİYE, TR52 BÖLGESİ (KONYA/KARAMAN) Araştırma Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü AHMET ÇELİK KONYA EKİM, 2017 www.kto.org.tr İçindekiler 1. GİRİŞ... 1 2. 2016 VERİLERİ İLE GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI... 2 2.1 Hanehalkı Kullanılabilir

Detaylı

Tablo Yılında İnternet Erişimi Olan Girişimlerin, İnterneti Kullanım Amaçları

Tablo Yılında İnternet Erişimi Olan Girişimlerin, İnterneti Kullanım Amaçları gayrimenkul faaliyetleri gösteren girişimlerde %7,9 oranı ile en düşük düzeyde gerçekleşmiştir. 2010 yılında İnternet erişimine sahip girişimlerin %78,1 i interneti bankacılık ve finansal hizmetler için,

Detaylı

OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO

OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO Oto Kalorifer Peteği Temizleme Makinası, Araç Kalorifer Petek Temizliği Cihazı. kalorifer peteği nasıl temizlenir, kalorifer peteği temizleme fiyatları, kalorifer

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 01 07 2014 Sayı 27 Genel Değerlendirme Şubat 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Şubat 2014 verilerinin değerlendirildiği- 27. sayısında sigortalı

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 16 09 2014 Sayı 29 Genel Değerlendirme Nisan 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Nisan 2014 verilerinin değerlendirildiği- 29. sayısında sigortalı

Detaylı

İL ADI UNVAN KODU UNVAN ADI BRANŞ KODU BRANŞ ADI PLANLANAN SAYI ÖĞRENİM DÜZEYİ

İL ADI UNVAN KODU UNVAN ADI BRANŞ KODU BRANŞ ADI PLANLANAN SAYI ÖĞRENİM DÜZEYİ ADANA 8140 BİYOLOG 0 1 LİSANS ADANA 8315 ÇOCUK GELİŞİMCİSİ 0 1 LİSANS ADANA 8225 DİYETİSYEN 0 1 LİSANS ADANA 8155 PSİKOLOG 0 1 LİSANS ADANA 8410 SAĞLIK MEMURU 6000 ÇEVRE SAĞLIĞI 4 LİSE ADANA 8410 SAĞLIK

Detaylı

HANEHALKI İŞGÜCÜ ARAŞTIRMASI Bölgesel Sonuçlar 2004-2013 İşgücü ve Yaşam Koşulları Daire Başkanlığı İşgücü İstatistikleri Grubu İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 3 TEMEL İŞGÜCÜ GÖSTERGELERİ... 5 YE İLİŞKİN İŞGÜCÜ GÖSTERGELERİ,

Detaylı

1. KDV İstisnası. 4. Faiz desteği

1. KDV İstisnası. 4. Faiz desteği YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI HAKKINDA KARAR Karar Tarihi:14.07.2009 Karar Sayısı:2009/15199 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih ve Sayısı:16.07.2009/227290 Yürürlükte olan düzenleme üç farklı kategoride

Detaylı

BÖLGE BAZINDA DESTEKLENECEK SEKTÖRLER (TASLAK) (US 97 ULUSAL FAALİYET VE ÜRÜN SINIFLAMASI KODLARIYLA)

BÖLGE BAZINDA DESTEKLENECEK SEKTÖRLER (TASLAK) (US 97 ULUSAL FAALİYET VE ÜRÜN SINIFLAMASI KODLARIYLA) BÖLGE BAZINDA DESTEKLENECEK SEKTÖRLER (TASLAK) (US 97 ULUSAL FAALİYET VE ÜRÜN SINIFLAMASI KODLARIYLA) Bölgeler Düzey 2 30 *büro, muhasebe ve bilgi işlem makineleri imalatı 1.BÖLGE TR10 (İstanbul) 2423

Detaylı

ADNAN BEDLEK TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRÜ 13/07/2016

ADNAN BEDLEK TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRÜ 13/07/2016 ADNAN BEDLEK TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRÜ 13/07/2016 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ 2015 TEMMUZ- AĞUSTOS EKONOMİK İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ Erdem ALPTEKİN Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; 2014 yılında ülkemizde işsizlik oranı % 9,9 seviyesinde gerçekleşti.

Detaylı

YEREL SEÇİM ANALİZLERİ. Şubat, 2014

YEREL SEÇİM ANALİZLERİ. Şubat, 2014 YEREL SEÇİM ANALİZLERİ Şubat, 2014 Partilerin Kazanacağı Belediye Sayıları Partilere Göre 81İlin Yerel Seçimlerde Alınması Muhtemel Oy Oranları # % AK Parti 37 45,7 CHP 9 11,1 MHP 5 6,2 BDP/HDP 8 9,9 Rekabet

Detaylı

DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014

DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014 DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA 1 ADANA EBE 4 1 ADANA SAĞLIK MEMURU RÖNTGEN TEKNİSYENİ 1 1 ADANA SAĞLIK MEMURU TIBBİ SEKRETER 2 2 ADIYAMAN DİYETİSYEN 2 2 ADIYAMAN EBE 2 2 ADIYAMAN HEMŞİRE 1 2 ADIYAMAN SAĞLIK MEMURU TIBBİ SEKRETER 1 2

Detaylı

KOSGEB KOBİGEL KOBİ GELİŞİM DESTEK PROGRAMI İLLERDE REKABET AVANTAJINA SAHİP İMALAT SANAYİ SEKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ ÇALIŞTAYLARI SONUÇ RAPORU

KOSGEB KOBİGEL KOBİ GELİŞİM DESTEK PROGRAMI İLLERDE REKABET AVANTAJINA SAHİP İMALAT SANAYİ SEKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ ÇALIŞTAYLARI SONUÇ RAPORU KOSGEB KOBİGEL KOBİ GELİŞİM DESTEK PROGRAMI İLLERDE REKABET AVANTAJINA SAHİP İMALAT SANAYİ SEKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ ÇALIŞTAYLARI SONUÇ RAPORU 27 Mart 2018 İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ... 1 ÇALIŞTAY METODOLOJİSİ...

Detaylı

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 307

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /  307 2.9 Bölgesel Düzeyde Seçilmiş Özet Göstergeler Bu bölümde gerek İBBS Düzey-2, gerekse İBBS Düzey-3 e göre seçilmiş olan özet göstergeleri çok daha yalın bir şekilde yorumlayabilmek üzere, sınıf sayısı

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

2016 YILI DIŞ TİCARET RAKAMLARI

2016 YILI DIŞ TİCARET RAKAMLARI 2016 YILI DIŞ TİCARET RAKAMLARI 2016 yılında 726 firma ile 777 milyon dolar ihracat, 44 firma ile 344 milyon dolar ithalat yaparak 1 milyar 121 milyon dolar dış ticaret hacmi gerçekleştirmiştir. 2016 yılı

Detaylı

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 Diyarbakır Bölge Müdürlüğü 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli

Detaylı

İleri Teknolojili Tıbbi Görüntüleme Cihazları Yoğunluğu. Prepared by: Siemens Turkey Strategy and Business Development, SBD Istanbul, March 2010

İleri Teknolojili Tıbbi Görüntüleme Cihazları Yoğunluğu. Prepared by: Siemens Turkey Strategy and Business Development, SBD Istanbul, March 2010 İleri Teknolojili Tıbbi Görüntüleme Cihazları Yoğunluğu Prepared by: Siemens Turkey Strategy and Business Development, SBD Istanbul, March 200 Bilgisayarlı Tomografi milyon kişiye düşen cihaz sayısı İlk

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

TAŞRA TEŞKİLATI MÜNHAL TEKNİKER KADROLARI

TAŞRA TEŞKİLATI MÜNHAL TEKNİKER KADROLARI ADANA MERKEZ 111918 İL MEM İNŞAAT 1 ADANA MERKEZ 111918 İL MEM ELEKTRİK 2 ADIYAMAN MERKEZ 114014 İL MEM İNŞAAT 1 ADIYAMAN MERKEZ 114014 İL MEM ELEKTRİK 1 AFYONKARAHİSARMERKEZ 114972 İL MEM İNŞAAT 1 AFYONKARAHİSARMERKEZ

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı Ruhsatı Konut Satış

Detaylı

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA YER DEĞİŞİKLİĞİ BAŞVURULARI İÇİN İLAN EDİLEN LİSTESİ 1 ADANA BİYOLOG GENEL BÜTÇE 1 1 ADANA EBE GENEL BÜTÇE 6 1 ADANA HEMŞİRE GENEL BÜTÇE 2 1 ADANA SAĞLIK MEMURU ÇEVRE SAĞLIĞI TEKNİSYENİ GENEL BÜTÇE 1 1

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/11/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/11/2015 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/11/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

Doğal Gaz Sektör Raporu

Doğal Gaz Sektör Raporu GAZBİR Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği TEMMUZ Doğal Gaz Sektör Raporu İthalat 4.5, 4., Temmuz ayında yılının aynı ayına göre ülke ithalat miktarında 915,37 milyon sm 3, %28,43 lük bir artış meydana

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Ocak Ayı TÜFE Göstergeleri TÜİK tarafından tarihinde açıklanan, 2011 yılı Ocak ayı Tüketici

Detaylı

İllere ve yıllara göre konut satış sayıları, House sales by provinces and years,

İllere ve yıllara göre konut satış sayıları, House sales by provinces and years, 2013 Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam January February March April May June July August September October November December Total Türkiye 87 444 88 519

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 12/12/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 12/12/2017 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 12/12/2017 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI KARABÜK ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI Yıllara Göre Akademik Personel,İdari Personel ve Öğrenci Sayıları Öğrenci Sayıları Akademik Personel 9.877..79.78 İdari Personel.7..79.. 9 9 9 977 7.99 8.78

Detaylı

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI İL KADIN ADI ERKEK ADI ADANA ADIYAMAN AFYONKARAHİSAR AKSARAY SULTAN SULTAN İBRAHİM RAMAZAN 1/17 2/17 AMASYA ANKARA ANTALYA ARDAHAN

Detaylı

Türkiye Bankacılık Sistemi Banka, Şube, Mevduat ve Kredilerin İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı

Türkiye Bankacılık Sistemi Banka, Şube, Mevduat ve Kredilerin İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı Bankacılar Dergisi, Sayı 61, 2007 Türkiye Bankacılık Sistemi Banka, Şube, Mevduat ve Kredilerin İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı 1. Banka ve şube sayısı Türkiye de 2006 yıl sonu itibariyle 46 banka, 6.802

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/01/2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/01/2018 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/01/2018 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014

ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014 ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 İKTİSADİ RAPORLAMA VE İSTATİSTİK MÜDÜRLÜĞÜ Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı Temmuz Ayı TÜFE Göstergeleri TÜİK tarafından

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

2016 Ocak İşkolu İstatistiklerinin İllere Göre Dağılımı 1

2016 Ocak İşkolu İstatistiklerinin İllere Göre Dağılımı 1 2016 Ocak İşkolu İstatistiklerinin İllere Göre Dağılımı 1 1 30 Ocak 2016 tarih ve 29609 sayılı Resmi Gazete de Yayınlanan İşkollarındaki Ve Sendikaların Üye na İlişkin 2016 Ocak Ayı İstatistikleri Hakkında

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017

Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017 Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

LİMANLAR GERİ SAHA KARAYOLU VE DEMİRYOLU BAĞLANTILARI MASTER PLAN ÇALIŞMASI

LİMANLAR GERİ SAHA KARAYOLU VE DEMİRYOLU BAĞLANTILARI MASTER PLAN ÇALIŞMASI T.C. ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI ALTYAPI YATIRIMLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LİMANLAR GERİ SAHA KARAYOLU VE DEMİRYOLU BAĞLANTILARI MASTER PLAN ÇALIŞMASI SONUÇ RAPORU-EKLER Mühendislik Anonim

Detaylı

Doğal Gaz Sektör Raporu

Doğal Gaz Sektör Raporu GAZBİR MAYIS Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Doğal Gaz Sektör Raporu İthalat mayıs ayında yılının aynı ayına göre ülke ithalat miktarında 513 milyon sm3, %15,92 lik bir artış meydana gelmiştir.

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/03/2016

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/03/2016 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/03/2016 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma Yaşam Endeksi İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli Gelir Dış Ticaret

Detaylı

TABLO 27: Türkiye'deki İllerin 2006 Yılındaki Tahmini Nüfusu, Eczane Sayısı ve Eczane Başına Düşen Nüfus (2S34>

TABLO 27: Türkiye'deki İllerin 2006 Yılındaki Tahmini Nüfusu, Eczane Sayısı ve Eczane Başına Düşen Nüfus (2S34> 3.2.2. ECZANELER Osmanlı İmparatorluğu döneminde en eski eczane 1757 yılında Bahçekapı semtinde açılmış olan İki Kapılı Eczahane'dir. İstanbul'da sahibi Türk olan ilk eczahane ise "Eczahane-i Hamdi" adıyla

Detaylı

Doğal Gaz Sektör Raporu

Doğal Gaz Sektör Raporu GAZBİR HAZİRAN Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Doğal Gaz Sektör Raporu İthalat Haziran ayında yılının aynı ayına göre ülke ithalat miktarında 434 milyon sm3, %13,76 lik bir artış meydana gelmiştir.

Detaylı

Türkiye'nin en rekabetçi illeri "yorgun devleri"

Türkiye'nin en rekabetçi illeri yorgun devleri Türkiye'nin en rekabetçi illeri "yorgun devleri" Türkiye nin kalkınmasında önemli rol üstlenen İstanbul, Ankara ve İzmir, iller arasında rekabet sıralamasında da öne çıktı. İSTANBUL - Elif Ferhan Yeşilyurt

Detaylı

EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE YENİLİKÇİLİK ÖDÜLLERİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI ÖDÜL SÜRECİ. Rapor Yazım Esasları

EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE YENİLİKÇİLİK ÖDÜLLERİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI ÖDÜL SÜRECİ. Rapor Yazım Esasları Ek-1 EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE YENİLİKÇİLİK ÖDÜLLERİ 2015-2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI ÖDÜL SÜRECİ Raporun Biçimsel Düzeni Rapor Yazım Esasları Times New Roman, 11 punto, 1,15 satır aralığı kullanılacaktır. Paragraf

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2016

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2016 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2016 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

Türkiye den bir eşitsizlik fotoğrafı daha: Yaşlanmadan ölenler! / Kayıhan Pala

Türkiye den bir eşitsizlik fotoğrafı daha: Yaşlanmadan ölenler! / Kayıhan Pala Türkiye den bir eşitsizlik fotoğrafı daha: Yaşlanmadan ölenler! / Kayıhan Pala Yeni açıklanan 2015 yılı ölüm istatistikleri Türkiye nin eşitsizliklerle dolu karnesini bir kez daha gündeme getiriyor. Türkiye

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/02/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/02/2015 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/02/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 11/10/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 11/10/2017 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 11/10/2017 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı