PSİKOLOG ve FİLOZOF OLARAK JOHN DEWEY ^

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PSİKOLOG ve FİLOZOF OLARAK JOHN DEWEY ^"

Transkript

1 PSİKOLOG ve FİLOZOF OLARAK JOHN DEWEY ^ Yazan :.W. Peters Tercüme eden: Suat 'Tavlan. Dünyanın küçük veya büyük ansiklopedilerinden birinde J'ohn Dewey ismine bakacak olursanız, onun heryerde Birleşik Amerika Devletlerinin başta gelen filozoflarından biri olarak tavsif edildiğini göreceksiniz. İmdi belki de şu suali soracaksınız: Acaba bu John Dewey, muhtemelen en büyük bir muasır pedagoji nazariyecis*, demokratik bir cemiyette terbiyenin rolü hakkında esaslar koyan bir eserin yazarı ve üç kıt'ada tahsil ve kültür sistemleri üzerine tesir etmiş bir adam olarak her zaman ismini işittiğimiz John Dewey'le aynı adam mıdır? Eğer bunlar aym adamlar ise bu adam aslında nedir? Bir filozof mudur? Yoksa bir pedagog mudur? Yahut ta her ikisini birden midir? Lâkin bu sual dardır. J o h n D e w e y ismindeki bir adamın fikirlerinin zamanının Amerikan psikolojisinde ihtilâl koparıp, kendi rehberliği altında o zaman Amerikada hâkim bulunan Alman psikolojisininkinden başka bir hedefe yönelen bir Amerikan psikoloji mektebinin kuruluşundan beri elli sene geçmiştir. Bu adamın da aym John Dewey olduğunu duyunca sualimizi genişletmemiz, şöyle sormamız lâzımdır: Bu adam filozof mudur, pedagog mudur, psikolog mudur yahut ta ayrı ayrı bunların hepsini birden midir? Yahut ta bu üç disiplin bu adamın zihninde ayrı ayrı kalmamış, fakat içden bir bağlılık kazanmış mıdır? Bu disiplinler onun düşünüşünde manâlı bir bütün halinde birbirine bağlanmış mıdır? Eğer bu böyleyse, bu bağlayıcı manâ nedir? Bir şeyi unutmamamız lâzımdır. Psikoloji ve terbiye nazariyesi başlangıçta felsefeye dahil bulunan ve ondan çok geç ayrılmış olan disiplinlerdir. Şimdi doksan yaşında bulunan John Dewey'nin (1) Bu yazı Dewev'nin 90 mcı doğum yıl dönümü münasebetiyle Eylül 1949 da yapılmak istenen bir merasimde pedagog olarak Dewey ve Dewey' nin Türk tedris sistemine tesiri mevzuunda iki konferanstan sonra verilecek olan bir konferansın metni idi. Bazı sebeplerden dolayı bu merasim yapılamadı.

2 doğduğu zamanlar psikolojinin felsefeden ayrıtenası hazırlanmış, fakat henüz gerçekleşmemişti, O zamanlar eski, felsefî psikolojinin yanında yeni bir psikoloji olan tecrübî psikoloji meydana çıkmıştı. Pedagoji ise terbiyenin hedef ve vasıtaları üzerinde yapılan felsefî spekülâsyonlardan başka bir şey değildi. Terbiyenin müşahhas problemleri ise bir teknolojiden ibaret bulunan tatbikî pedagojiye ait bulunuyordu ki, bu disiplinle öğretmen okullarında meşgul olunup, üniversitelerde buna yer verilmiyordu. John Dewey bütün hayatı boyunca sadece bir felsefe profesörü olarak çalışmıştır. Evvelâ Michigan ve Minnesota üniversitelerinde, 1894 den itibaren Chicago'da ve 1904 der itibaren New York'daki Columbia üniversitesinde felsefe profesörlüğü yapmıştır. Chicago'ya geldiği zaman felsefe ile psikolojinin ayrılması hiç olmazsa Birleşik Amerikada gerçekleştirilmiş bulunuyordu. Memuriyeti bakımından Dewey 'nin psikoloji ile hiç bir alâkası yoktu. Bununla beraber çok geçmeden tecrübl psikoloji profesörü James R. Angell'le temas etti ve onunla birlikte psikoloji hakkındaki yeni fikirlerini inkişaf ettirdi. Dewey bu fikirleri ile hiç bir zaman eski felsefî usikolojiye dönmek istemiyordu. Fikirleri münhasıran yeni tecrübî psikolojiyle ilgiliydi. Pedagoji o zamanlar daha henüz felsefeden ayrılmamıştı. Fakat Chicago Üniversitesinin Felsefe bölümüne bağlı olan Terbiye Mektebine (School of Education) Dewey müdür oldu. O bu mektepte felsefî pedagojinin eskimiş köhne hikmetlerini tedris etmeyip, müşahhas pratik pedagojinin can alıcı meselelerini esasi: bir surette tetkike girişti. New York'ta Columbia Üniversitesine geçince, Felsefe Fakültesinde değil, fakat Teachers College denilen Pedagoji Fakültesinde felsefe hocası oldu. Dewey 'nin eser vermekteki verimliliği hakkında bir fikir edinmemiz için onun 1931 senesine kadar bizim elimizde bulunan liste onun neşriyatını ancak bu seneye kadar takip edebilmektedir aşağı yukarı 270 kitap ve ilmî mecmualarda çıkmış büyük ve küçük etüd neşretmiş olduğunu hatırlamamız kâfidir. Bu eserlerin üçde birinden fazlası felsefeye, üçte birinden biraz küçük bir kısmı pedagojiye ve ancak yüzde onu psikolojiye aittir. Neşriyatının geriye kalan dörtte birinden biraz sonra bahsedeceğiz. Dewey'nin felsefeye taallûk eden eserleri arasında mantığa, bilgi na-^ u

3 12 zariyesine, metafiziğe, kıymetler nazariyesine, muhtelif bilgi ve metafizik çığırlarına, empirizm, pragmatizm ve Kant, Spencer, James gibi münferit filozoflara ait eserleri vardır. Çok okunan bir eseri "Nasıl düşünüyoruz?" adlı kitabıdır ki, bu mantıkla psikolojinin sımn arasında bulunan bir eserdir (1910). Psikolojiye ait eserleri arasında 1891 de yayınlanan ve onun ilk eseri olan psikoloji hakkında umumî bir tasvir; refleks yayı, ruhî inkişaf, çocuk psikolojisi ve pedagojik psikoloji hakkında etüdleri vardır. - Eğer yazılarım meydana geliş sırasına göre tanzim edersek 1900 senesine kadar çalışmasını hakimane bir surette psikolojiye, arası felsefeye, arası pedagojiye, arası ise sosyal, millî ve politik meselelere hasrettiğini görürüz. Fakat bütün bu zaman arahkları içinde Dewey 'nin tercihan meşgul olduğu sahanın haricinde kalan diğer sahalar hakkında tetkiklerde bu Ilınmaktadır. Dewey 'nin en son zikrettiğimiz sosyal, millî ve siyasî meselelere ait yazıları, eserlerinden felsefe, pedagoji, ve psikolojiye ait olan kısmı çıkarırsak geriye kalan dörtte biri teşkil eder. Bu yazılar ilk defa Birinci Dünya Harbinde neşrolunmaya başlandı ve Dewey harpten sonra tedris ve tetkikat maksadı için yabancı memleketlerde bulunduğu ve bu memleketlerin sosyal yapısı ve kültür şartları hakkında raporlar hazırladığı zamanlar sayıları arttı, îlk bakışta o zamanlar 60 yaşında bulunan Dewey 'nin yepyeni meselelerle uğraşması garip görülebilir. Bir de buna 1915 den sonra Demokrasi ve Terbiye adlı eserini, sosyal ilimler ve bir sosyal psikolojinin lüzumu hakkındaki makalelerini ve sosyal psikoloiiye bir giriş olarak takdim ettiği psikoloiiye dair ana eseri olan "İnsan tabiatı ve Aksiyon" u neşrettiğini ilâve edecek olursak, artık bundan böyle filozof, pedagog ve psikolog D e w e y 'e yeni bir D e - wey'nin, sosyolog Dew ey'nin katılmış olduğu fikrine varabiliriz. Fakat bu tamamiyle yanlış bir anlayış olurdu. Dewey'de "Tipveni bir alâka sahası meydana çıkmış de&ildir. Süohesiz harp, harbi takip eden siyasî değişmeler, yabancı memleketleri daha yakından tanıması Dewey'din düşüncesini daha kuvvetle sosyal ve siyasî problemlere çekmiştir. Fakat sosyal aksiyonların ve sosyal hayatın problemleri öteden beri onun problematiğinin temel di-

4 rekleri olmuştur. Bu noktayı Dewey'nin neşrettiği ilk eserlerde ki bu geçen asrın doksanıncı senelerine rastlar görmek mümkündür. Dewey her zaman bir sosyal filozof, bir sosyal pedagog ve bir sosyal psikolog olmuştur. Düşüncesinin mihrakını daima insan cemiyetinin ihtiyaçları, onun daha yüksek bir gelişmesi ve ferdin cemiyete intibakı meselesi teşkil etmiştir. İşte onun felsefî, psikolojik ve pedagojik alâkalarını birbirine bağlayan ve bunlardan muhtelif sahalara ait birbiri ile rabıtası olmayan muhtelif başarılar yerine vahdetli bir eserin meydana çıkmasına imkân veren bu temel sosyal temayüldür. Bu temel sosyal temayül Dewey'nin pedagojisinde en açık bir şekilde kendini gösterir. Bu pedagoji, terbiye problenıelrine tatbik edilmiş sosyal felsefeden başka bir şey değildir ve başka bir şey olmak da istemez. Dewey'nin sosyal felsefesi ve bununla da pedagojisi hususî bir bilgi nazariyesine dayanır, ki bu sosyal felsefenin bir ilk basamağını teşkil eder. Bu teoriye göre her türlü bilginin kaynağı görgüdür. Fakat görgüye eşya ve eşyadaki değişikliği sadece pasif bir şekilde tecrübe etmek (erleben) veyahut sadece müşahede etmekle değil, fakat onun üzerinde ve onunla faal bir surette çalışarak erişilebilir. Görgü eşyanın bize olan tesirini, hareketimizi ona ne şekilde uydurmamız gerektiğini ve onunla neler yapabileceğimizi bize öğretir. Görgü vasıtasiyle edindiğimiz bilgi pasif bir bilgi olmayıp aksiyonlarımıza müncer olan bir bilgidir. Bilginin bizatihi hiç bir değeri yoktur. Onun değeri daha çok insan faaliyetinin bir enstrümanı olmasındadır. Her türlü bilgide bulunan bu enstrümantal vasıf günlük hayatın ufak yahut büyük bilgilerinde değil, fakat ilmî bilgide de kendini gösterir. Her ilmin en son hedefi tatbikattır, aksiyondur. Binaenaleyh pür ilimle tatbikî ilim arasında bir zıtlık mevcut olamaz. Pür denilen ilim sadece tatbikatı hazırlar; bunun bizzat ilim adamları yahut da başkaları tarafından gerçekleştirilmesinin önemi yoktur. Atom araştırmalarının ve atom enerjisinin pratik tatbikatı üzerine tecrübelerin yapıldığı devirde bu anlayışı daha fazla açıklamağa lüzum yoktur. Fakat bu anlayış, D e w e y'e göre hiç bir şekilde sadece tabiat ilimleri hakkında muteber değildir. Felsefe mekteplerinin ekserisi bilginin, aksiyonun bir âleti olarak haiz olduğu önemi görememiştir. Dewey nazariyesine pragmatizm is- 13

5 "mini verir."bu pragmatizmle Dewey'nin büyük hemşerisi Willi â m J a m e s 'in temsil ettiği daha çok tanınmış olan pragmatizm aynı değildir; bununla beraber bu iki nazariye arasında yakın bir akrabalık vardır. James'in pragmatizmi bilgilerin doğruluğu hakkında bir nazariyedir. Doğru bilgiler "tesir eden" yahut daha kât'î bir ifade ile insanların terakkisi bakımından müsbet bir tesire sahip olan bilgilerdir. Dewey'nin pragmatizmi ise bilgi ile faaliyet arasında devamlılık, bilmekle aksiyonda bulunmak arasında vahdetli bağlılık fikrinden başka bir şey değildir. Pragmatizm D e w e y'nin sosyal felsefesinde bir ilk basamağı temsil eder; aynı şekilde onun sosyal psikolojisinde de "pragmatik" diyebileceğimiz bir ilk basamak vardır. Sadece sosyal temayül felyefe ve psikolojisini birbirine bağlamaz; fakat bu sosyal temayüle giriş kapısı dahi esasında aynı şeydir. Dewey psikoloji meseleleri ile uğraşmağa başladığı zaman Amerikalı psikologların ekserisi Almanlardan alma olan ve unsur psikolojisi denilen psikolojinin zemini üezrinde bulunuyorlardı. Amerikalılar bu psikolojiye başka bir isim verdiler: "strüktürel psikoloji" yahut "strüktür psikolojisi" dediler. Ancak bü isim aldatıcıdır, zira aynı isim geçen asrın sonunda Dewey'nin psikoloji hakkında ortaya attığı reform fikirleri gibi unsur psikolojisi ile mücadele eden diğer bir psikoloji istikametine de verilmiştir. Onun reform yapan bu düşüncelerine fonksiyonel psikoloji adı verildi ve bu isim muhafaza olundu. Unsur psikolojisi vazifesini şuur hâdiselerini en basit kısımları olan duyumlara, hatırlama hayallerine ve hislere ayırmada görüyordu; tıpkı bir kimyagerin şekeri karbon, idrojen ve oksijene, tuzu klor ve sodyuma ayırması gibi. Bu ruhî unsurlara tekabül eden vetireler beyin kabuğunda (Kortex'de) aranıyordu. Psikolojik tahlilî inceleştiçmek için daima yeni tecrübî metodlar düşünülüyordu. Aksiyonları dahi daha basit kısımlarına ayırmak, meselâ göz, kulak, deri v.s. gibi duyulardan elde edilen bir intiba ile basit bir hareket arasındaki, bağlantıdan ibaret olan refleks denilen en basit şekillerine irca etmek isteniyordu. D e w ey, bu gibi psikolojik tahlillerin imkânını münakaşa etmeyi düşünmüyordu. O sadece bunların faydasız olduklarını göstermek istiyordu. Şuur hâdiselerinin tahlili bunları birbirine bağlıyan şeyi yani manâlarını tahrif eder. Bir aksiyon bir hedefe yö-

6 15 nelmiş olan ve kısımlârı bü hedefe varmak için birer vasıta teşkil edecek şekilde organize edilmiş olan vahdetti bir bütündür. Aksiyonun vahdeti "fonksiyonunda", yani bir hedefe erişmeye hizmet etmesindedir. İnsan hedeflerine erişerek muhitinin taleplerine intibak eder. D a r w i n 'in anladığı manâda hayat mücadelesini 'struggle for life" kazanmağa muktedir hale gelir. Binaenaleyh şuur hâdiselerinin, pratik bakımdan hiç bir manâsı olmayan unsürî tahlilî yerine aksiyonun, bir hedefe erişmek için aksiyonun kısımlarının teşkil ettiği bağlılığın ve bu hedefin insanlığı terakki ettiren tesirinin "pragmatik" tetkiki konulmalıdır. Psikoloji böylece ve Dëwey'nin kanaatine göre bir tek bu şekilde pratiğe tatbiki kabil bir ilim haline gelebilir. Fonksiyonel psikolojide Darwin'- nin intibak nazariyesi yanında tekâmül fikrinin de bir yeri vardır, ki çocük psikolojisi ve pedagojik psikoloji buna istinad ederler. Dewey 1900 senesinde vermiş olduğu "psikoloji ve sosyal icraat" adlı hitabede bir fonksiyonel pedagojik psikolojinin taslağını çizer. Dëwey'nin fonksiyonel psikolojisi, psikolojinin mevzuu ve vazifeleri hakkında yeni bir anlayış psikolojik araştırmaların buna dayanan bir programından ibaretti. Eski unsur psikolojisi karşısında bu yeni telâkki bir ihtilâl mahiyeti arzediyordu. Bir çok mühim Amerikan psikologu bu anlayışa taraftar oldu. Fakat bu anlayışın elde ettiği başarının sırrı belki de onun o zamanlar yapılmakta olan tecrübî araştırmaları nazarî bakımdan unsur psikolojiğinden çıkarılamıyan bir tarzda temellendirmesidir. Fonksiyonel psikolojinin çerçevesi içine istidatlar ve zekâ hakkındaki bütün test araştırmaları, ye. psikolojinin bütün pratik tatbikatı girebiliyordu. Fonksiyonel psikolojinin merkezinde unsur pşikolojisinde olduğu gibi idrâk değil, fakat aksiyon bulunduğu için bu psikoloji, psikolojide..başka bir hareketin, behaviorizmin, mübeşşiri oldu. Behaviorizmin kusucusu olan John W a t s o n. fonksiyonel psikoloji mektebindendi. Fakat o fonksiyonel psikolojiyi konsekan olmamak ye yarı yolda kalmış olmakla itham etti. Behaviorizm psikolojiyi objektif bir ilim yapmak ister. Psikoloji sadece objektif olarak idrâk edilebilen ve ölçülebilen "davranışla", yani aksiyonun organizmanın hareketlerinde tezahür eden görülebilir değişiklikleriyle ve aksiyonun neticeleri olan muhitteki değişmelerle meşgul olmalıdır. Behaviorizmin gittikçe yayılmasiyle fonksiyonel psikoloji yâvaş? yavaş ortadan kayboldu.

7 16 Dewey sosyal psikolojiye ait temel düşüncelerim "insan tabiatı ve aksiyon" adlı kitabının önsözünde bir tek cümle ile ifade eder: "İtiyadın ve itiyadın muhtelif tiplerinin anlaşılması sosyal psikolojinin, insiyakların ve zekânın tesirlerinin anlaşılması ise ferdî fikrî faaliyetin anahtarını teşkil eder." İnsiyak ve zekâ insanın doğuştan birlikte getirdiği şeylerdir. İnsanın istediği ve yapabildiği ve yaptığı bütün şeyler haricî muhitin tahrik ettiği itiyatların, ferdin muhitine intibakımn birer mahsulüdürler. İnsiyak ve zekâ zaman bakımından, itiyattan evvel gelir, çünkü bu sonuncunun edinilmesi lâzımdır. Buna rağmen itiyatlar aksiyonun daha kuvvetli saikleridir. Dewey 'nin sosyal psikolojisinin ana kavramı olan "itiyat", umumiyetle bu kavramdan anlaşılandan başka ve fazla bir şeydir. İngilizce "habit" kelimesi Almanca "Gewohnheit" kelimesinden manâca daha geniş olan bir kelimedir. İtiyada dayanan bir aksiyon, aynı aksiyonun aynı yahut benzer bir sitüasyonda yeknâsak bir surette tekrarı demek değildir. Bir insanın hayatında yalnız bir defa ortaya çıkan bir aksiyon dahi itiyada dayanabilir. İtiyat münferit aksiyonun kendisini değil, fakat onun yolunu, tarzını ve istikametini tayin eder. D e w e y 'e göre itiyat aksiyonun iktisap edilmiş olan istikamet verici bir temayülüdür; yahut ta Alman felsefesinin daha umumî bir kavramı ile söylersek itiyat bir hayat formudur (Lebensform). İtiyatların teşekkülü hemen doğumdan sonra, erginlerin muhitinin çocuk üzerine tesir etmesi ile birlikte başlar. Bu tesirler çocuk üzerine yapılan ilk sosyal tesirlerdir. Çocuğun gittikçe daha fazla inkişaf etmesiyle birlikte bu sosyal tesirlerde daha büyük bir tenevvü, genişlik ve derinlik kazanırlar ve fıtrî insiyakları tadil ederek sosyal itiyatlar şeklinde tanzim ederler. İnsanın insiyakları katı şeyler olmayıp eğilebilen, plâstik şeylerdir. Ancak bu sayede onların sosyal tesirlerle tâdil edilmeleri mümkün olmaktadır. Fıtrî zekâ dahi itiyatların teşekkülünün bir yardımcısı veya âletidir. O genç insanın cemiyete intibakına yardım eder ve sonunda teşekkül eden itiyadın içine yerleşir. Fakat hususî vaziyetlerde insiyak veya zekâ yahut her ikisi birden itiyattan tekrar kopup ayrılabilirler ve itiyadı, az veya çok derine giden bir şekilde, tâdil veya yeniden teşkil ederler. Hangi tarzda itiyatların teşekkül edeceği kat'î olarak insanın içinde yetiştiği sosyal şartlara tabidir. İnsanın aksiyonları

8 il sosyal şartların fıtrî zekâsı ve fıtrî insiyakları üzerine yaptığı tesire tâbidir. Dewey 'nin hemen hemen bütün yazıları gibi sosyal psikolojiye girişi de sosyal felsefeye ait fikirlerle doludur. Bu sonuncuda bilhassa ahlâk felsefesine ait meselelerin mühim bir rol oynadıklarını görüyoruz. Dar manâda alınan felsefenin sahalarından olan etik ve bunun yanında mantık Dewey 'nin ilk meşgul olduğu mevzulardır. O ahlâkî ile sosyal arasına bir sınır çekmez. Ahlâkî kavramı onda diğer insanlarla olan münasebetlerimizle ilgili bütün aksiyonlarımıza teşmil edilmiştir. Umumiyetle bir insanın pratik bakımdan bütün aksiyonları bu tarz aksiyonlardır. Ahlâkî olarak hareket etmek demek sosyal bakımdan lüzumlu görülen ve istenilen şekilde hareket etmek demektir. Fakat sosyal bakımdan lüzumlu görülen veya istenilen şeyi Dewey bu sosyal ide'sinden yahut idealinden çıkartmak, yani kavramlarla inşa etmek istemez. Fakat buna sosyal teşekkülleri, bütün olarak cemiyetleri ve onun içinde mevcut olan gurupları, sınıfları, kastları, haydut çetelerini v.s.'yi basit bir şekilde tasvir etmekle de varılamaz. Yapılacak iş realitede mevcut cemiyet şekillerinde bulunan değerli vasıfları bulup meydana çıkarmak ve bunlarla o veya başka bir cemiyetin değersiz, asosyal vasıflarını tenkide tâbi tutmaktır. Değerli olan vasıflar o vasıflardır ki, her cemiyette bulunan iki ana farikanın kuvvetlenmesine, ıslâhına yahut mükemmelleşmesine yardım ederler. Sosyal olanın iki miyarı ise şunlardır: Evvelâ sosyal bir gurubun azaları arasında bulunan ve karşılıklı bağlılık ve birlikte çalışmaya dayanan alâka beraberliği, ikinci olarak bir sosyal gurupla diğer sosyal guruplar arasında olan geniş karşılıklı tesir ve birlikte çalışma. Bu iki miyar bütünlüğüyle ele alınan milletler için olduğu gibi bir millet içinde bulunan guruplar, sınıflar, meslek gurupları, akide birliğinin meydana getirdiği guruplar için de muteberdir. Bütün bunların sosyal vasıfların aralarındaki geniş alâka beraberliğine ve diğer milletlerle veya milletin başka sınıf veya meslek gurupları ile olan bağlılığına tâbidir. Sosyal bakımdan değersiz olan gurupların azaları arasında dahi belirli bir alâka beraberliği vardır. Meselâ bir haydut çetesinde olduğu gibi. Fakat buradaki alâka beraberliği Pedagoji Ders if! 2

9 çok dar olan ve ne genişlemeye, ne büyümeye elverişli olmıyan bir alâka beraberliğidir. Küçük veya büyük bir insan gurubunun azaları ne kadar kuvvetli bir karşılıklı tabiiyet dahilinde bulunuyorlarsa, aralarındaki karşılıklı tesir de o derece samimî olur. Her münferit insan bu takdirde aynı zamanda hem verici, hem alıcıdır. Bu alıcılık ve vericilik münferit insanın hareketlerinin muvazenesini teşkil ettiği takdirde alâka beraberliği en açık bir şekilde tebarüz etmiş olur. Bir toplulukta veya insan gurubunda münferit azaların bazıları aldıklarından çok daha fazla verir, bazıları verdiklerinden fazla alırlarsa topluluk veya gurup içindeki muvazene bozulmuş demektir, iktidar sahibi olmak demek başkalarından aldığından daha fazlasını onlara vermek demektir. Milletler ve gurupların birbirlerine olan karşılıklı tesirleri dahi her iki istikamette de. vermek ve almak muvazeneyi temin ettiği takdirde, sıkılaşır. Demokrasi idesi sosyal itiyatlardan mütemadi bir değişiklik, mütemadi bir yeniden intibak talep eder ki bu sayede, bir gurup dahilinde ferdî alâkaların, guruplar arasında ise gurup alâkalarının birbirleri içine nüfuz etmeleri mümkün olur. Alâkalar birbirlerine ne kadar kuvvetle nüfuz ederlerse, topluluğun, gurupun yahut birbirlerine bağlı olan gurupların verme ve alma muvazenesine yaklaşmaları o nisbette fazla olur. Keza gurubun münferit ferdi de şahsî kabiliyet ve temayüllerini geniş alâka beraberliğinin yararına olarak kullanmıya o nisbette fazla fırsat bulur. Demokrasi, sosyal'in iki miyarının mümkün olan en büyük gerçekleşmesini temin eden cemiyet formudur. Bilindiği gibi H e g e 1 meşrutî mutlakıyetin en mükemmel devlet şekli olduğunu telkin etmiştir. Dewey 'nin fikirlerini buna tekabül eden bir formülle ifade etmek istersek şöyle dememiz lâzımdır: en mükemmel devlet şekli demokratik cumhuriyettir. Çünkü demokrasi iki sosyal ana farikanın gerçekleşmesini temin eder, cumhuriyet ise iktidarın temerküzüne mâni olur.

İçindekiler. İndeks. İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19

İçindekiler. İndeks. İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19 İçindekiler Önsöz. İndeks Sahif e: III XI İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19 1) İktisadî düşünce tarihine düşen vazife 1 2) İktisadî ilimler zümresinin muhtelif disiplinleri arasında bir mukayese 3

Detaylı

TEMEİ, ESER II II II

TEMEİ, ESER II II II 1000 TEMEİ, ESER II II II v r 6n ıztj BEHÇET K E M A L Ç A Ğ L A R MALAZGİRT ZAFERİNDEN İSTANBUL FETHİNE (Dört destan) BİRİNCİ BASILIŞ DEVLET KİTAPLARI MİLLİ EĞİTİM BASIMEVİ _ İSTANBUL 1971 1000 TEM EL

Detaylı

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI

TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI TÜRKİYE HÜKÜMETİ İLE MİLLETLER ARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATI ARASINDA TÜRKİYEDE BİR ÇALIŞMA ENSTİTÜSÜ KURULMASINA MÜTEALLİK 13 SAYILI EK ANLAŞMA Milletlerarası Çalışma Teşkilatı (Badema Teşkilatı diye anılacaktır.)

Detaylı

V Ön Söz Birinci fasıl: İşletme İktisadının Esasları 3 A. İşletme ve işletme iktisadının mahiyeti 3 I. İşletmenin mâna ve tarifi 3 II. İşletme iktisadı ilminin mahiyeti 8 III. İşletme iktisadı ilminin

Detaylı

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun 626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun (Resmî Gazete ile ilâm : 14. V. 1958 - Sayı: 9906) No. Kabııl tarihi 7115 7. V. 1958

Detaylı

DİN EĞİTİMİ - 7. Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI.

DİN EĞİTİMİ - 7. Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI. DİN EĞİTİMİ - 7 Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com Öğretim Yöntemleri Eğitim tarihimiz boyunca klasik yöntemler başarı ile uygulanmıştır. Günümüzde de uygulanmaya devam edecektir.

Detaylı

SOSYAL EVRİM MESELESİ. Dr. BEHİCE SADIK BORAN

SOSYAL EVRİM MESELESİ. Dr. BEHİCE SADIK BORAN SOSYAL EVRİM MESELESİ Dr. BEHİCE SADIK BORAN Sosyoloji Doçenti Canlılar âleminde ve insan sosyal âleminde evrim (tekâmül) olduğu fikri XIX uncu asırda belirmiştir; evrim görüşünün geçen asırda belirmesi

Detaylı

Psİkolojİde Kavramların Değerİ ve Bİr Örnek Olarak Normalİn Ölçüsü ve Çeşİtlerİ. Osman Sezgİn Marmara Üniversitesi

Psİkolojİde Kavramların Değerİ ve Bİr Örnek Olarak Normalİn Ölçüsü ve Çeşİtlerİ. Osman Sezgİn Marmara Üniversitesi Psİkolojİde Kavramların Değerİ ve Bİr Örnek Olarak Normalİn Ölçüsü ve Çeşİtlerİ Osman Sezgİn Marmara Üniversitesi 1. Günümüz psikolojisinin çözmesi gereken problemleri 1.1. ontos 1.1.1. Psikolojinin kategorizasyonu

Detaylı

532 R. Ş. Suvla. R. Ş. Suvla

532 R. Ş. Suvla. R. Ş. Suvla RENÉ GONNARD, Lyon Üniversitesi Profesörlerinden: Muhtasar Para Ekonomisi, (tercüme: Dr. Refii-Şükrü Suvla). Üniversite Kitabevi neşriyatından, İstanbul 1939. «Muhtasar Para Ekonomisi» Profesör René Gonnard'm

Detaylı

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME Bu sözleşme, ILO'nun temel haklara ilişkin 8 sözleşmesinden biridir. ILO Kabul Tarihi: 18 Haziran 1949 Kanun Tarih

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

Cumhuriyet Döneminde O rtaöğretim P ro g ra m la rın d a Felsefe Grubu Derslerinin Analizi

Cumhuriyet Döneminde O rtaöğretim P ro g ra m la rın d a Felsefe Grubu Derslerinin Analizi Cumhuriyet Döneminde O rtaöğretim P ro g ra m la rın d a Felsefe Grubu Derslerinin Analizi Yrd. Doç. Dr. Hasan CİCİOĞLLU*) Ortaöğretimin Tanımı : Ortaöğretim, temeleğitime dayalı en az üç yıllık öğretim

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI :

Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI : Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI : 225 Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Mukavelesinin tasdiki hakkında kanun lâyihası ve Hariciye ve Maarif encümenleri mazbataları (1 /678)

Detaylı

Doç. Dr. Oğuz ARI Boğaziçi Üniversitesi

Doç. Dr. Oğuz ARI Boğaziçi Üniversitesi ORD. PROF. HİLMİ ZİYA ÜLKEN Doç. Dr. Oğuz ARI Boğaziçi Üniversitesi Ord. Prof. Hilmi Ziya Ülken, Türkiye'de sosyolojinin kurucuları arasındadır. Hem kendisi, hem kendinden öncekiler, hem çağdaşları bu

Detaylı

İÇİNDEKİLER K 1 T A P : I METODOLOJİ

İÇİNDEKİLER K 1 T A P : I METODOLOJİ İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1 Dersin Konusu I Modern kanunlarımızın dayandığı fikir temeller... 3 H Toplumsal hayat 4 m Sosyoloji ve felsefe bakımından hukuk 5 2 Bibliyografya 6 K 1 T A P : I METODOLOJİ S timin

Detaylı

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME 34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME Aynı konudaki 96 sayılı sözleşmenin onaylanması sonucu yürürlükten kalkmıştır ILO Kabul Tarihi: 8 Haziran 1933 Kanun Tarih ve

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık Yılmaz Özakpınar İNSAN İnanan BIr Varlık Yılmaz Özakpınar; 1934 te Boyabat ta doğdu. 1957 de İs tanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü n den, 1960 ta Cambridge Üniversitesi Biyoloji Fakültesi

Detaylı

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944 hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944 Madde 1 - İstanbul Yüksek Mühendis Okulu, bütün hak ve vecibeleriyle birlikte İstanbul Teknik Üniversitesi olarak bu kanun hükümlerine göre teşkilatlandırılmıştır.

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Bölüm I GİRİŞ. Bölüm II EĞİTİMİN KELİME ANLAMLARI VE FARKLI AÇILARDAN GÖRÜNÜŞÜ

İÇİNDEKİLER. Bölüm I GİRİŞ. Bölüm II EĞİTİMİN KELİME ANLAMLARI VE FARKLI AÇILARDAN GÖRÜNÜŞÜ İÇİNDEKİLER Bölüm I GİRİŞ A. EĞİTİMDE TANIŞMA - İLK VE SON HAFTALAR...1 B. ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ...5 1. ÖĞRETMENLİK VE ÖNEMİ...5 a. Öğretmenliğin Kısa Tarihçesi...5 b. Mesleğin Önemi...8 c. Pedagojik Sevgi...10

Detaylı

ORTAOKULLARA GİRİŞ SINAVLARI İLE DERS BAŞARILARININ MUKAYESESİ COMPARISON OF SCORES IN ENTRANCE EXAMS TO SECONDARY SCHOOLS AND SCHOOL ACHIEVEMENT.

ORTAOKULLARA GİRİŞ SINAVLARI İLE DERS BAŞARILARININ MUKAYESESİ COMPARISON OF SCORES IN ENTRANCE EXAMS TO SECONDARY SCHOOLS AND SCHOOL ACHIEVEMENT. ORTAOKULLARA GİRİŞ SINAVLARI İLE DERS BAŞARILARININ MUKAYESESİ COMPARISON OF SCORES IN ENTRANCE EXAMS TO SECONDARY SCHOOLS AND SCHOOL ACHIEVEMENT. O. GÖKÇAY Istanbul Erkek Lisesi Psikolojik Danışma ve

Detaylı

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun - 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun (Resmî Gazele ile neşir ve ilâm : 24/V/9S3 - Sayı : 2409) No. Kabul tarihi 23 - V -933 BÎRİNCİ MADDE İstatistik umum müdürlüğü; umum müdürlük, müşavirlik,

Detaylı

ALEXANDER RUSSEL WEBB-MUHAMMED

ALEXANDER RUSSEL WEBB-MUHAMMED ALEXANDER RUSSEL WEBB-MUHAMMED Benim araştırıcı, meraklı bir ahlâkım vardı. Her şeyin sebebini ve maksadını arıyordum. Bunlar için mantıkî cevaplar bekliyordum. Hâlbuki râhiplerin ve diğer Hıristiyan din

Detaylı

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI : İçindekiler B Î R İ N C İ K İ T A P GENEL PRENSİPLER Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI : 1. Hukuk ne demektir? Sah. 1 2. Hukuk bir ilim midir?» 1 3. Hukuk nizamı ve hukuk mekanizması» 3 4. Beşerî cemiyetler»

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB211 3 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

(Resmî Gazete ile ilânı : 28. V. 1949 - Sayı: 7218) Kabul tarihi 5394 < 24. V. 1949

(Resmî Gazete ile ilânı : 28. V. 1949 - Sayı: 7218) Kabul tarihi 5394 < 24. V. 1949 698, ^ New - York'ta Lake Success'te imzalanan (Kadın ve Çocuk Ticaretinin kaldırılması) ve (Müstehcen neşriyatın tedavül ve ticaretinin kaldırılması) hakkındaki Protokollerin onanmasına dair Kanun (Resmî

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME ILO Kabul Tarihi: 4 Haziran 1935 Kanun Tarih ve Sayısı: 9 Haziran 1937 / 3229 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı:

Detaylı

İkinci Basımın Ön Sözü

İkinci Basımın Ön Sözü İkinci Basımın Ön Sözü Bu basım kısmen eleştirilerin sonucunda, kısmen öncekindeki belli boşluklardan dolayı ve içinde yer aldığım etkinliğin doğasına -eğitime ve özellikle eğitimde araştırmaya felsefenin

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM FELSEFE TARİHİ I Ders No : 0070040158 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

İNTERNET DÜNYANIN GİDİŞİNİ NASIL DEĞİŞTİRDİ?

İNTERNET DÜNYANIN GİDİŞİNİ NASIL DEĞİŞTİRDİ? İNTERNET DÜNYANIN GİDİŞİNİ NASIL DEĞİŞTİRDİ? İnternet ile ilgili çalışmalar 1962 ye uzanır. İlk bilgisayarlar arası iletişim 1969 da ABD de Stanford ve California Üniversiteleri arasında oldu. İnternet

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

?ELSEFE DERNEGİ YAYINI

?ELSEFE DERNEGİ YAYINI ?ELSEFE DERNEGİ YAYINI SAYI: 1 TEMMUZ 1991 G. EDWARD MOORE'UN AHLAK FELSEFESi RECEP KILIÇ* Moore'a göre pek çok filozof ahlak felsefesini, 'insan davranışındaki iyi veya kötü olan şey nedir?' sualiyle

Detaylı

1933 Üniversite Reformu. ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı. Durmuş Demir. İYTE Fizik Bölümü

1933 Üniversite Reformu. ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı. Durmuş Demir. İYTE Fizik Bölümü 1933 Üniversite Reformu ve «Tematik Üniversite» İhtiyacı Durmuş Demir İYTE Fizik Bölümü 1 Haziran 1453: Sultan Mehmed, Ayasofya ve Pontokrator manastırlarını medreseye çevirtir; önde gelen bilim insanları

Detaylı

Aristo Metafiziği ile Gazali Metafiziğinin Karşılaştırılması- SH. Bolay.Kültür Bak. Yay. 1976 s.40-46

Aristo Metafiziği ile Gazali Metafiziğinin Karşılaştırılması- SH. Bolay.Kültür Bak. Yay. 1976 s.40-46 Madde ve Sûret Anlayışı Aristo, Metafizik'in VIII. kitabında daima sorulmuş olan "varlık nedir?" sorusunun aslında "cevher nedir?" sorusundan ibaret olduğunu söylüyordu." 9 Bu bakımdan cevher aynı zamanda

Detaylı

İBN RÜŞD PSİKOLOJİSİ -Fizikten Metafiziğe İbn Rüşd ün İnsan Tasavvuru- Atilla ARKAN, İz yay. 376 s. Sadi YILMAZ

İBN RÜŞD PSİKOLOJİSİ -Fizikten Metafiziğe İbn Rüşd ün İnsan Tasavvuru- Atilla ARKAN, İz yay. 376 s. Sadi YILMAZ sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 15 / 2007, s. 203-208 kitap tanıtımı İBN RÜŞD PSİKOLOJİSİ -Fizikten Metafiziğe İbn Rüşd ün İnsan Tasavvuru- Atilla ARKAN, İz yay. 376 s. Sadi YILMAZ Gerek

Detaylı

SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME

SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME Künye----------------------------------------------- Adı: SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME

Detaylı

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. Vergi İncelemeleri Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır. İncelemeye yetkili olanlar tarafından lüzum görüldüğü takdirde inceleme,

Detaylı

2. Enver Paşa. 3. Rıza Tevfik Bölükbaşı

2. Enver Paşa. 3. Rıza Tevfik Bölükbaşı Osmanlı Devleti nin en kritik devrinde otuz üç sene hükümdarlık yapmış İkinci Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayısı gittikçe azalmakla beraber, yapılan iftiralar ve hakaretlerin kötü

Detaylı

80 NOLU SÖZLEŞME. Bu tekliflerin, bir milletlerarası Sözleşme şeklini alması lazım geldiği mütalaasında bulunarak;

80 NOLU SÖZLEŞME. Bu tekliflerin, bir milletlerarası Sözleşme şeklini alması lazım geldiği mütalaasında bulunarak; 80 NOLU SÖZLEŞME MİLLETLERARASI ÇALIŞMA TEŞKİLATININ 1946 YILINDA MONTREAL DE AKDETTİĞİ 29 UNCU TOPLANTISINDA KABUL EDİLEN SON MADDELERİN DEĞİŞTİRİLMESİ HAKKINDA SÖZLEŞME ILO Kabul Tarihi: 19 Eylül 1946

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ FELSEFE FEL0* İLKÇAĞ FELSEFESİ 5 5 FEL04* FELSEFİ KAVRAMLAR VE TERİMLER 5 5 FEL06* VARLIK FELSEFESİ 5 5 FEL08* KLASİK MANTIK 4 5 5 FEL0* BİLİM TARİHİ 4 4 FEL0* İSLAM FELSEFESİ TARİHİ I +0 5 5 FEL04* AHLAK

Detaylı

Yusuf Kemal TENGIRŞENK ( )

Yusuf Kemal TENGIRŞENK ( ) Yusuf Kemal TENGIRŞENK (1878 1969 ) PROFESÖR YUSUF KEMAL TENGİRŞENK Prof. Mahmut KOLOGLU Profesör Yusuf Kemal Tengirşenk'in ölümü ile, memleketin değerli evlâtlarından birisi daha tarihin sahifelerine

Detaylı

İÇİNDEKİLER: Birinci bölüm DIŞ TİCARET SİYASETİ

İÇİNDEKİLER: Birinci bölüm DIŞ TİCARET SİYASETİ İÇİNDEKİLER: Birinci bölüm DIŞ TİCARET SİYASETİ 1) Cihan ekonomisinin gelişmesi 1 2) Emperyalizm 11 3) Türkiyenin dış ticareti 14 4) Ticaret ve ödeme bilânçoları 18 5) Dış ticaret kuramları 27 a) Ricardo

Detaylı

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım:

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım: Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım: Listede zımpara müstesna - ki yalnız iki, üç yüz tonluk bir tenakus göstermiştir,

Detaylı

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU Ortaklığın Ünvanı/Ortakların Adı : Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. Adresi : Ömerbey Mah. Bursa Asfaltı Cad. No:51, Mudanya / Bursa Telefon / Faks : (0224) 270 30 00 / (0224)

Detaylı

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM EĞİTİM REHBERLİK ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK NİN YERİ ve ÖNEMİ Eğitim? İnsana en iyi olgunluğu vermektir (Eflatun). İnsana tabiatında bulunan gizli bütün kabiliyetlerin geliştirilmesidir (Kant). Bireyin

Detaylı

Eğitimin Psikolojik Temelleri

Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitim sürecinin daima iki boyutu olmuştur. Bunlardan birincisi yukarıda değindiğimiz toplumsal ya da sosyal boyut, diğeri ise bireysel boyuttur. Eğitim ne kadar sosyal amaçlarla

Detaylı

Aristoteles (M.Ö ) Felsefesi

Aristoteles (M.Ö ) Felsefesi Aristoteles (M.Ö. 384-322) Felsefesi -Aristoteles 17-18 yaşlarındayken Platon un Akademisine girmiş ve filozofun ölümüne kadar (367-347) 20 yıl onun derslerini dinlemiştir. Platon un öğrencisi iken ruhun

Detaylı

GİBİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM : TİCARİ HESAP A. YÜZDE HESAPLARI 3

GİBİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM : TİCARİ HESAP A. YÜZDE HESAPLARI 3 İ Ç İ N D E K İ L E R - Sahife GİBİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM : TİCARİ HESAP S A. YÜZDE HESAPLARI 3 I. Adi yüzde hesabı 3 1.f Yüzde tutarının hesaplanması 4 2.) Yüzde nisbetinin hesaplanması 6 3.) Esas tutarın

Detaylı

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf

Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Sultan Abdülhamid Han hakkında 7 itiraf Osmanlı Devleti'nin en kritik bir devrinde otuz üç yıl hükümdarlık yapmış İkinci Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayısı gittikçe azalmakla birlikte,

Detaylı

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Editörler Prof. Dr. İsmail Erdoğan - Doç. Dr. Enver Demirpolat İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Yazarlar Prof. Dr. İsmail Erdoğan Doç.Dr. Enver Demirpolat Doç.Dr. İrfan Görkaş Dr. Öğr.Üyesi Ahmet Pirinç

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ FELSEFE %0 HESAPLAMASINDA DİKKATE ALINACAK ASGARİ DERSLER FEL0* İLKÇAĞ FELSEFESİ 5 5 FEL04* FELSEFİ KAVRAMLAR VE TERİMLER 5 5 FEL06* VARLIK FELSEFESİ 5 5 FEL08* KLASİK MANTIK 4 5 5 FEL0* BİLİM TARİHİ 4

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.10.2016 Diploma Program Adı : HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM, LİSANS PROGRAMI, (UZAKTAN ÖĞRETİM)

Detaylı

Sofya'da Vassil Kolarov Kütüphanesi (Millî Kütüphane)

Sofya'da Vassil Kolarov Kütüphanesi (Millî Kütüphane) Sofya'da Vassil Kolarov Kütüphanesi (Millî Kütüphane) Sofya'da Vassil Kolarov Kütüphanesi'nin Katalog ve İare Servisi Sofya'da Vassil Kolarov Kütüphanesi'nin Okuma Salonu BULGARİSTAN'DA KÜTÜPHANELERİN

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 3. BÖLÜM BİLİM OLARAK EĞİTİMİN TEMELLERİ 3.1. Psikoloji Sosyoloji Felsefe...51

İÇİNDEKİLER. 3. BÖLÜM BİLİM OLARAK EĞİTİMİN TEMELLERİ 3.1. Psikoloji Sosyoloji Felsefe...51 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 1. BÖLÜM EĞİTİM BİLİMLERİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 1.1. Eğitim...11 1.1.1. Birey...12 1.1.2. Davranış...15 1.1.3. Yaşantı...16 1.1.4. İstendik...17 1.1.5. Değişme...17 1.1.6. Süreç...17

Detaylı

İÇİNDEKİLER BUGÜNKÜ ŞEKLİYLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİ YETİ NDE HUKUKÇULARIN YETİŞTİRİLMESİ

İÇİNDEKİLER BUGÜNKÜ ŞEKLİYLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİ YETİ NDE HUKUKÇULARIN YETİŞTİRİLMESİ İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM BUGÜNKÜ ŞEKLİYLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİ YETİ NDE HUKUKÇULARIN YETİŞTİRİLMESİ I. Üniversite Tahsili 1. Giriş ders ve çalışmaları 2. Genel öğretim vasıtaları a) Ders b) Pratik

Detaylı

KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*]

KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*] KRONİK! 1957 yılı mevzuatı; II. Mahkeme içtihatları; m. Eser tahlil ve tenkitleri. 1 1957 YILI MEVZUATI [*] (l/vti/1957 31/XII/1957) A) Kanunlar; B) T.B.M.M. kararları; C) Tefsirler; D) Nizamnameler; E)

Detaylı

Economic Policy. Opening Lecture

Economic Policy. Opening Lecture Economic Policy Opening Lecture Neden buradasın? economic policy iktisat üniversite Neden buradasın? iktisat öğrenmek (varsayalım!) geleceğin için üniversite diploma bilgi Neden buradasın? bilgi bilmek

Detaylı

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri

Detaylı

İçindekiler KIYMETLİ EVRAK. Yirmi Dördüncü Bölüm ESASLAR :

İçindekiler KIYMETLİ EVRAK. Yirmi Dördüncü Bölüm ESASLAR : İçindekiler D Ö R D Ü N C Ü K İ T A P KIYMETLİ EVRAK Yirmi Dördüncü Bölüm ESASLAR : Sahife 301. Şekil serbestisi prensipi 1 :i02. Vazıı kanunca istenilen şekil 1 303. Akitte mahfuz kalan şekil 2 304. Fikir

Detaylı

İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı Zorunlu Dersleri. Teorik Dersler

İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı Zorunlu Dersleri. Teorik Dersler İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı Zorunlu Dersleri Teorik Dersler Eğitim Bilimine Giriş 2 0 2 Öğretim İlke ve Yöntemleri 2 0 2 Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme

Detaylı

VİNNETKA SİSTEMİ. (Sınıf Sistemi Bozulduğuna göre)

VİNNETKA SİSTEMİ. (Sınıf Sistemi Bozulduğuna göre) 1. BAŞLANGIÇ VİNNETKA SİSTEMİ (Sınıf Sistemi Bozulduğuna göre) Asrımız psikolojisi, iki ferdin tamamen biribirine benzemediğini artık isbat etmiş ve her ferdi aynı tarzda terbiye edemeyeceğimiz esasını

Detaylı

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir ÖN SÖZ Hepimiz biliyoruz ki, felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir. Bu, felsefede ortaya konulan görüşlerden çok, onların nasıl oluşturulduklarına dikkat çekmek bakımından son derece önemlidir. Felsefeyi

Detaylı

KENDİMİZİ DÜZENLEME BİÇİMİMİZ

KENDİMİZİ DÜZENLEME BİÇİMİMİZ 3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ KENDİMİZİ DÜZENLEME BİÇİMİMİZ (24 Mart 9 Mayıs 2014) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında 24 Mart 9 Mayıs 2014 tarihleri arasında işlediğimiz beşinci

Detaylı

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- MEVZUAT

Detaylı

KONSTRÜKSİYON SİSTEMATİĞİ

KONSTRÜKSİYON SİSTEMATİĞİ 2009 Kasım KONSTRÜKSİYON SİSTEMATİĞİ DEYİMLER Ve TANIMLAMALARI 30-10 M. Güven KUTAY 30_10_ks_terimler.doc K o n s t r u k s i y o n s i s t e m a t i ğ i 10.1 10 Deyimler ve tanımlanmaları Alet İçinde

Detaylı

ÖZET yıllarında yaşayan, Osmanlı'nın son döneminde

ÖZET yıllarında yaşayan, Osmanlı'nın son döneminde "KANT' A GöRE T ARİII FELSEFESi: TERAKKİ NEDİR?" ADLI MAKALENİN SADELEŞTİRİLMESİ* Mehmet Emin ERİŞİRGİL Nihat DURMAZ Sadeleştiren: ÖZET 1891-1965 yıllarında yaşayan, Osmanlı'nın son döneminde çeşitli görevlerde

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Davranış Bilimleri I. Fizyobiyolojik Sistem A Biyolojik Yaklaşım II. Psikolojik Sistem B. Davranışçı Yaklaşım C. Gestalt

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Devletler Genel Hukuku I LAW213 3 3 + 0 3 6 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi

Detaylı

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI SİVİL HAVACILIK DAİRESİ UÇUŞ HAREKAT UZMANI (DISPEÇER) LİSANS YÖNETMELİĞİ (SHD: T-44)

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI SİVİL HAVACILIK DAİRESİ UÇUŞ HAREKAT UZMANI (DISPEÇER) LİSANS YÖNETMELİĞİ (SHD: T-44) ULAŞTIRMA BAKANLIĞI SİVİL HAVACILIK DAİRESİ UÇUŞ HAREKAT UZMANI (DISPEÇER) LİSANS YÖNETMELİĞİ (SHD: T-44) A- GENEL HÜKÜMLER Madde 1- Türkiye dahilinde faaliyette bulunan bütün sivil uçak uçuş harekat uzmanlarının

Detaylı

Ders Adı : YÜZYIL ASYA TÜRK TARİHİ I Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5. Ders Bilgileri.

Ders Adı : YÜZYIL ASYA TÜRK TARİHİ I Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5. Ders Bilgileri. Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : 13-20. YÜZYIL ASYA TÜRK TARİHİ I Ders No : 0020100022 : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ

İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1948 Kanun Tarih ve Sayısı: 30.11.1949 / 5448 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 7.12.1949 / 7373 www.bilgit.com Milletlerarası

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.10.2016 Diploma Program Adı : HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM, LİSANS PROGRAMI, (UZAKTAN ÖĞRETİM)

Detaylı

BILIMSEL Eğitimde ortaya çıkan problemlere bilimsel arastırma yöntemlerini kullanarak çözüm arama EKONOMİK Mevcut olanaklarla uyumlu,

BILIMSEL Eğitimde ortaya çıkan problemlere bilimsel arastırma yöntemlerini kullanarak çözüm arama EKONOMİK Mevcut olanaklarla uyumlu, PROGRAMIN TEMELLERİ PROGRAMIN TEMELLERİ BILIMSEL Eğitimde ortaya çıkan problemlere bilimsel arastırma yöntemlerini kullanarak çözüm arama EKONOMİK Mevcut olanaklarla uyumlu, SOSYAL Programlar bireyin sosyal

Detaylı

Bir Kitabın Hikâyesi. Tunceli-Dersim Coğrafyası. Ömer Kemal Ağar. İstanbul, Türkiye Basımevi, 1940, 66 s. Ömer ÖZCAN

Bir Kitabın Hikâyesi. Tunceli-Dersim Coğrafyası. Ömer Kemal Ağar. İstanbul, Türkiye Basımevi, 1940, 66 s. Ömer ÖZCAN Bir Kitabın Hikâyesi Tunceli-Dersim Coğrafyası Ömer Kemal Ağar İstanbul, Türkiye Basımevi, 1940, 66 s. Ömer ÖZCAN Cumhuriyet sonrası maarif ordusunda görev yapan vatanperver, çalışkan öğretmenlerden biride

Detaylı

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri) ARAŞTIRMA ALANLARI 1 Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı alanlarına dair araştırmaları kapsar. 1. Kur an tarihi 2. Kıraat 3. Memlükler ve

Detaylı

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS 2018 Afrika Ülkelerinin Değerli Büyükelçileri, Sayın Valim, Belediye Başkanım, İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

GÖZ KASLARININ ESNETİLMESİ

GÖZ KASLARININ ESNETİLMESİ GÖZ KASLARININ ESNETİLMESİ Bu alıştırmada, öncelikle sayfaya bütünsel bir bakış açısı ile fotoğrafa bakar gibi bakın. Daha sonra 1-2-3-4 numaralan tarif edildiği şekilde; metronomun hızına uygun olarak

Detaylı

"ARAŞTIEMA" DA İŞBİRLİĞİ (*)

ARAŞTIEMA DA İŞBİRLİĞİ (*) 433 "ARAŞTIEMA" DA İŞBİRLİĞİ (*) Fuat İ. KARAVAZICI Endüstrinin gelişme hızı, uzun vadede, ilim ve teknolojide elde edilen ilerlemelerin endüstride muntazam bir şekilde tatbik edilmesine bağlı ise de istihsalde

Detaylı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır. TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri

Detaylı

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken Engin Deniz İpek 21301292 Üniversite Üzerine Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken formüllerden ya da analitik zekayı çalıştırma bahanesiyle öğrencilerin önüne

Detaylı

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Ekim 2017 Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi nde bulunan, Haldun Özen tarafından bir araya getirilen Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu na

Detaylı

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam) ve referanslar ve elbette tarihsel ve entelektüel ardalan ileri derecede önemlidir. Çünkü genelde Batýlý kavramlar, kendilerinde ne olduklarý na bakýlmaksýzýn (aslýnda akademik ve entelektüel bir soruþturmanýn

Detaylı

PROJE USULÜ PLÂTON PLÂN

PROJE USULÜ PLÂTON PLÂN HASİP A. AYTUNA Gazi Terbiye Enstitüsü Pedagoji ve Didaktika Öğretmeni YENİ MEKTEP SİSTEMLERİ VE PROJE USULÜ PLÂTON PLÂN İSTANBUL AYDINLIK BASIMEVİ 1937 ĐÇĐ DEKĐLER Tedrisle Đrtibat Tesisi: A. Ders Sistemi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I Ders No : 0020020021 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ I - Tarih Biliminin Konusu II - Tarih Biliminin Yöntemi III Tarihin Tasnifi (sınıflandırılması)

Detaylı

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : 00004003 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya ÖTÜKEN MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya Üniversitesi, Tarih Bölümü nden mezun oldu. 2008 yılında

Detaylı

TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı

TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı Seçim değil, nesil kurtarma zamanı diyen TED, 7 Haziran genel seçimleri sonrası için eğitimde mutabakat çağrısında bulundu. TED, Ulusal Eğitim Programı ile

Detaylı

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL

Detaylı

İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ

İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ İŞ VE İŞÇİ BULMA SERVİSİ KURULMASI SÖZLEŞMESİ ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1948 Kanun Tarih ve Sayısı: 30.11.1949 / 5448 Resmi Gazete Yayım Tarihi ve Sayısı: 7.12.1949 / 7373 Milletlerarası Çalışma Bürosu

Detaylı

TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ALİ KEMAL YİĞİTOĞLU KÜTÜPHANESİ

TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ALİ KEMAL YİĞİTOĞLU KÜTÜPHANESİ TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ ALİ KEMAL YİĞİTOĞLU KÜTÜPHANESİ Ali Kemal YİĞİTOĞLU Kimdir? Ali Kemal YİĞİTOĞLU 1901 yılında Amasya da dünyaya geldi. 1923 yılında Yüksek Orman Mektebi nden Orman Yüksek Mühendisi

Detaylı

Birinci Bölüm : İşletme faaliyetlerinin muhtelif safhmları 1

Birinci Bölüm : İşletme faaliyetlerinin muhtelif safhmları 1 İ Ç İ N D E K İ L E R Sakile Birinci Bölüm : İşletme faaliyetlerinin muhtelif safhmları 1 A UMUMÎ MÜLÂHAZALAR 1 B - İŞLETME FAALİYETLERİNDE TEDARİK SAFHASI 2 I Uumumî mülâhazalar 2 II Tedarik faaliyetlerinin

Detaylı

ilgi ve dikkati zorunlu kılmaktadır. Tarihte felsefî bütünlüğü kurulmamış, epistemolojik, etik, estetik ve metafizik boyutları düşünülmemiş hiçbir

ilgi ve dikkati zorunlu kılmaktadır. Tarihte felsefî bütünlüğü kurulmamış, epistemolojik, etik, estetik ve metafizik boyutları düşünülmemiş hiçbir Önsöz İnsanoğlunun yeryüzündeki varlığı, kendisini bir özne olarak inşa etmesine bağlıdır. Tabiattaki bütün diğer canlılar kendi türsel belirlenimleri çerçevesinde bir hayat sürerken, bir tek insan kendi

Detaylı