Sena Nur İymen - Bana Aitsin

Transkript

1 Sena Nur İymen - Bana Aitsin Bana Aitsin Her zaman olduğu gibi yine onu görmüştüm ve koşarak uzaklaşmıştım oradan. Üniversiteyi kazandığım ilk yıl, okula başladığımın ikinci haftasında çıkma teklifi etmişti. Ama kabul etmemiştim, şimdi ise kabul etmememin cezasını çekiyorum. Ona hayır cevabını verdikten sonra bana Cehennemi yaşamaya hazır ol! demişti. Ve şimdi yaşadığım şey tam olarak buydu cehennem. Aslında çok yakışıklıydı Ayaz, ama ondan deli gibi korktuğum için kabul etmemiştim teklifini, okula ilk geldiğim gün hep bana bakmıştı, ama bakışlarında ki soğukluk, sertlik bende onun yanından koşarak uzaklaşma hissi vermişti. İki hafta boyunca nereye gitsem onu görmüştüm ve bana bakışlarını, bugün de bana teklif etmişti ama kabul etmemiştim. Asıl korkum ondan kaçamayacağımı bilmek, her ne kadar ona hayır desemde onun izni olmadan adım dahi atamıyorum. Kahvemi içerken yine o gün geldi aklıma, bana teklif ettiği gün. Sınıftan çıkmış yurda doğru yürüyordum ve arkamdan bana seslendi : Hera

2 sesini duyduğum anda vücudumda ki bütün kanın çekildiğini hissettim, sesi bile korkmama yetiyordu. Yavaşca arkamı döndüm : Efendim dedim. Yaklaş konuşacağız. dedi, yavaş adımlarla yanına gittim tam karşısında durdum. Ne konuşacağız dedim. Ama tam gözlerime baktığı icin sesim titremisti. Bundan sonra benden kaçmayacaksın, haberim olmadan hiçbir şey yapmayacaksın, benimsin ve ona göre davranacaksın. dedi. Aslında tam olarak teklif değil emrivaki yapmıştı. Her ne kadar bu sözlere sinirlenip ters cevap vermek istesemde, yapabileceklerinden korkuğum için daha olumlu cevap vermiştim. Çünkü bir hafta önce kantinde arkadaşlarımla otururken kantine gelmişti, gözleri beni bulduğunda oturduğum masaya baktı ve yumruklarını sıktı. Sinirlenmisti! Ama neye sinirlendiğini anlamamıstım. Sonra hızlı adımlarla yanımıza gelip bir saattir şakalarıyla bizi gülme krizine sokan Can ' ın boğazına yapışıp yere atmış ve üstüne çıkarak yumruklamaya başlamıştı. Kimse ona dokunmaya cesaret edemiyordu ve ben ağlamaktan başka birsey yapamıyordum. Can bayıldıktan sonra bir iki kere daha vurup ayağa kalktı ve bana dönerek herkese beni gösterdi. Sonra da : Bu kızın yanına, kız ve erkek kimse yaklaşmayacak. Eğer yaklaşan olursa, kız ve ya erkek farketmez öldürürüm. demişti. Ve ben bunları hatırladığım icin ona ters cevap vermekten korkuyordum bunun icin sadece : Hayır demiş Ve oradan kosarak uzaklasmıstım. Ama hayatımın hatasını yaptığımı bilmiyordum. Arkamdan bağırarak O zaman cehennemi yasamaya hazır ol! demisti. O günden sonra beni takip etmeye başlamıştı. Her nereye gitsem bir kac adım arkamdan geliyordu ve hic gizlenmek gibi bir derdi yoktu. Yurdumun önüne kadar geliyor sabaha kadar beni bekleyip ben çıkınca beraber okula gidiyorduk. Tam anlamıyla psikopattı ve ben onun oldugumu biliyorum! ilk Gün Bugün üniversite ' nin ilk günü ve ben cok heyecanlıyım. Uludag üniversitesi! Aslında hep İstanbul istemistim ama kısmet degilmis demek ki. Bu arada ben Hera Kaya uzun siyah saclarım, kahverengi gözlerim ve esmerliğimle gayet sıradan bir kızım ve hayatım boyunca unutamayacagım bir ask yasamadım. Yani sıradan bir lise hayatım oldu zaten fazla arkadas çevresi olsan populer kızlardan olamadım hicbir zaman. Ve göze batmayı da hiç sevmem. O yüzden ilk dersten geç kalmak istemedigim icin, erkenden uyandım. Rutin islerimi hallettikten sonra, en sona saçlarımı bıraktığım için aynanın karşısına geçtim. Uzun siyah saçlarımı topladığım zaman kötü duracağını düsündüğüm için, kalın masa yaptım. Zaten kalın masa bana en yakısan seydir. Saçlarımı hallettikten sonra, üzerime toz pembe bilekte biten bir kot ve üzerine bir kot gömlek giyip kollarını kıvırdım. Babetlerimi de giydikten sonra hazırdım. Ekonometri bölümü okuduğum için matematik dersine girmistim. Ve tanısma faslı gibi birsey olmadığı için hoca kısa bir konusmanın ardından derse baslamıstı. İlk 30 dakikası dinlesem bile, sonradan sıkıldığım için dersi dinlemeyi bıraktım. Ve yanı basımda uyuyan çocuğu gördüm. O kadar komik gelmisti ki. Uyumak lise de kalmamısmıydı ya! Zaten çocuk da rahat edemeyip kafayı kaldırdı. En sonunda ve göz göze geldik ve bana göz kırptı. Esmer oldugum için hiçbir zaman kızaramasam da suan utanctan dolayı ölebilirdim. Hemen kafamı çevirdim. Zaten oda anladı galiba çünkü sırıtmaya basladı. Sonra da biraz daha yanıma yaklasıp Selam ben Can dedi. Bende Hera dedim. Tanıstığıma memnun oldum samara! dedi.

3 Samara? Hani halka filminde kız vardıya. Saçları önde olan, aynı ona benziyosun. dedi ve kahkaha attı. Sağol ya! dedim ve kalktım. Sınıfın hangi ara bosaldığını anlamamıstım zaten tam kapıyı açıp çıkıyodum ki birisiyle çarpıstım. Siyah kot pantolon ve beyaz vücuduna yapısan bir badi giymis, bütün kaslarını belli ediyordu. Hafif çıkmıs kirli sakalları ve buz gibi bakan bir cift siyah göz. O gözlere bakınca bir süre ne diyeceğimi bilemedim, o kadar sert bakıyorduki ö özür dilerim dedim. O sadece baktı ve kosar adım yanından ayrıldım ama o gözlerin benden ayrılmadıgını biliyordum. * Adı Ayazmıs Koridor da ilerlerken nereye gittiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sadece onun bakıslarının benim üzerinde olmasının verdiği rahatsızlık vardı. Nedenini bilmiyorum ama ürkmüstüm o bakıslardan. Alt kata kantine gitmeye karar verdiğim için, hızla yönümü değistirdim ve sağa döndüm. Kendi düsüncelerime dalmıs ilerlerken, omzuma değen bir elle bakıslarımı oraya çevirdim. Can yanıma gelmisti. Sanırım biraz kosmus cünkü ; Hızlı nefes alıp veriyor, hiçbir sey söylemeden yüzüne bakmaya basladım. Oda konusmayacağımı anlamıs olacak ki konusmaya basladı : Üzgünüm alınacagını düsünmemistim, sadece sakaydı. dedi. Aslında haklıydı sadece bir saka ama lise de bu ve bunun benzeri bir sürü saka duyduğum için artık sinirlerim bozuluyordu. Hem artık üniversite ' deyiz bazı saka anlayıslarının degismesi lazım dimi ama. Tabi bu düsüncelerimi karsımda yaramazlık yapmıs ve suçunu bekleyen çocuk gibi yüzüme bakan Can'a söyliyemedim Bu tarz sakaları pek begenmiyorum. dedim biraz tebessüm ederek. Can ' da hemen gülümseyerek Yeter ki sen iste esmerim bir daha demem. dedi. İlk baslarda hafif tebesüm etse de cümlesinin sonuna doğru otuz iki dis gülüyodu. Aslında kızmam gerekirdi esmerim sözüne ama ona ısınmıstım, samimiydi en azından Anladım bana adımla seslenmiyceksin peki o zaman kıvırcık dedim Sacları kıvırcık olduğu için böyle demistim ama ona yakısmıstı. Oda benim söylediğim seyi beğenmis olacak ki sırıttı ve Bende bayılıyorum saclarıma. dedi. Bu kadar öz güvenli ve sımarık olması ona çok baska bir hava veriyordu. Zaten bunu söyledikten sonra ikimizde kahkahayı patlatmıstık. Kantine girip iki tane kahve aldık, cam kenarındaki bir masaya gecip oturduk. Bir yandan etrafı süzüyor bir yandanda sohbetimize devam ediyorduk. Can masaya oturduğundan beri geçen iki kisiden birisine selam veriyordu. Benle onunla aynı gün okula basladım ama bir çocuğun çevresine bak bir de benim. Hos benim çevrem Can ' dan ibaret gerci de böyle Can ' ın selam vermesi devam ederken bu duruma sinirlendigimi fark ettim : Can senle aynı gün okula basladık ama sen bu kadar kisiyle hangi ara tanıstın? diye sordum. Yalan değil gerçekten merak ediyordum. Benim bu sorum üzerine arkasına yaslanarak baya bir kahkaha attı, bu asırı tepkisini anlamayarak ayagına sert olmayan bir tekme attım. Oda gülmeyi keserek bana baktı Ben okula basladıgımdan beri yurt ve okul arası mekik dokumuyorum cünkü. İnsanlarla tanısıyorum eğer benle konusmasaydın suan ben dahil bir arkadasın olamayacaktı. dedi. Her ne kadar bu sözlerine sinirlenmis olsam da haklıydı can yani sinirlenmem saçmalıktı ama ne yapıyım ki girisken bir insan olamadım hicbir zaman ben Haklısın ama girisken bir insan olmadım hiç. dedim. Oda beni sessizce süzdü bir süre sonra da

4 Seni arkadaslarımla tanıstırabilirim istersen. dedi. Aslında isterdim ama arkadaslarının yanına gitmeye bile utanırdım ben! Sey aslına bakarsan yani ben... konusamadım neden bu kadar stres oldugumu bile bilmiyorum ama Can '! la bile daha yeni tanıstım sonucta. Tamam esmerim anladım dört yıl boyunca yalnız takılıp gizemli kız olucam diyosun. dedi. Of can samalama. dedim öyle bir istegim yok. Tamam o zaman güzellik gel benimle. diyerek ayaga kalktı. Mecbur bende onla birlikte kalktım ve arkasından yürümeye basladım. Kantin baya doluydu merdivenlere yakın olan iki kız üc erkegin oldugu masa ya gitti ve oturdu bende bir sandalye cekip yanına oturdum. Kızlardan kumral uzun düz sacları olan bir kız yavasca beni süzdü sonra da Can ' a dönerek göz kırptı Can ' da bir bana birde masa da bana dönmüs bakısları fark ederek konusmaya basladı Arkadaslar bu Hera matematik dersinden arkadasım dedi Sonrada sırayla tanıstırmaya basladı Berk, Furkan, Yavuz,Yasemin,Gizem Hepsiyle tanıstım beni süzen kızın adı Gizem ' mis ve Can ' ın ikiziymis. İkiz olduklarını ögrendigimde çok sasırdim ama birbirine de benzemiyolardı. Biraz oturup sohbet ettik, kızlarla cok iyi anlasmıstım zaten Gizem, Can ' la sadece arkadas oldugumu ögrendiginde cok sasırdı. Hatta Can ' ı baya sıkıstırdı. Aşıkmısın? diye. Tabi boyle bir sey olmadığını anlayınca bana açıklama da bulundular. Can ' ın su ana kadar onlarla tanıstırdığı tek kız arkadasıymısım. Tabi bunları duyunca gülmeye basladım, benle birlikte hepsi gülmeye basladı. Gülerken Can ' ın dik dik birine baktığını fark ettim. Sınıftan çıkarken çarpıstığım çocuğa bakıyordu ama o Can ' a değil bana bakıyordu. Onunla göz göze geldiğimde yüzümde ki gülümseme yavasca silindi ve bakıslarındaki sertlikten korkmaya basladım. Neden bana böyle baktıgını anlayamıyordum. Sabah ki olay yüzünden degildi, cünkü canını yaktığımı zannetmiyorum. Sadece çarpısmaydı, ben kendi düsüncelerime dalmıs ve o cocukla bakısmayı sürdürürken Gizem ' in bana seslendigini duydum ama ne dedidigini anlamamıstım Efendim? dedim. O da : Siz tanısıyor musunuz? diye sordu. O çocuğa bakarak. Ben de : Hayır kim ki o cocuk? dedim. Bu sözüm üzerine masada ki herkes gülmeye basladı. Furkan : Doğru demissin Can bu kız cidden kimseyi tanımıyor okulun sahibini bile. dedi. Kahkahalarının arasından ben baya sasırmıstım. Ne yani o çocuk okulun sahibi ' miydi ama biz devlet okulundaydık. Buranın sahibi olmasına imkan yoktu. Yavuz benim saskın ve anlamamıs yüz ifademden anlamıs olacak ki acıklama yaptı Furkan sahibi dediyse ciddi anlamda değil sadece ona kimse karısmaz hocalar da dahil zaten sizden büyük olduğu için burada ki herkesi tanır. Okuldan hiçbir kızla görülmemis. Bu zamana kadar yanına gelenleri de geri göndermis. Onun arkasından gay ' mis diyen bir çocuğu döverek komaya soktu. Kimse de araya giremedi ve hocalar da ona hiçbir sey yapamadılar. Aksine dayak yiyen çocuk okuldan atıldı. Sende böyle onla bakısınca merak ettik tanıyomusun diye. Sonuçta onun gözlerine bakan tek kisisin! dedi. Duyduklarımla baya sasırmıstım o çocuk kimdi acaba? Neden ona karısamıyorlardı? Ve neden bana bakıyordu? Gizem ' e doğru döndüm O çocuğun adı ne? diye sordum. Yavasça bana doğru eğildi, sanki baska birisinin duymasını istemiyormus gibi sessizce kulagıma Ayaz Demir dedi.

5 *Neden? Neden onun adını sessiz söyledigini anlamamıstım ama üstelemedim de. Bir sey dikkatimden kacmamıstı ben onu tanımıyorum dedigimde Yasemin in yüzünde olusan gülümseme dikkatimi cekmisti galiba ondan hoslanıyordu yada telefonuyla ugrastıgı icin orada gördügü bir seye gülmüstü, acıkcası Yasemin uzun sarı sacları ve ela gözleri ile bana bin basardı yani Ayaz'ı begenmis olsa onun karsısında hic sansım olmazdı. Bu arada masadakiler baska bir konu hakkında muhabbete baslamıslardı Ayaz da bizim capraz arka tarafımıza gecmisti yani onu tam olarak göremiyorum hafif kafamı cevirip baktıgımda yine göz göze geldim neden bana batıgını cidden anlamıyordum ama onda bir sey vardı nedenini bilmiyorum ama ben de ona bakma hissi uyandırıyordu zaten her baktıgım da göz göze geliyorduk. Tam bir saat olmustu ama diger derse girmeme daha yarım saat vardı ve ben fazlasıyla rahatsız olmaya baslamıstım hem masada ki konusmadan, yan masamızdaki 1.70 boylarında kızıl ve gercekten fazla güzel olan kız hakkında konusuyorlardı, hem de sürekli sürekli göz göze geldigim Ayaz dan aslında o tarafa bakmasan onu görmezdim ama bana bakıp bakmadıgını merak ediyordum nedenini bilmiyorum ama onun bana bakması beni deli gibi korkutmasına ragmen icimde hic bilmedigim duygularında ortaya cıkmasına neden oluyordu cünkü daha önce hic bakıstıgım ve bana bakan birisi olmamıstı daha fazla oturmaya dayanamayıp ayaga kalktım tabi hicbir acıklama yapmadan kalktıgım icin masadakilerin bakısları bana döndü bir acıklama bekledikleri belliydi derse gec kalmak istemiyorum hem belki kendi basıma bir arkadas edinebilirim dedim cünkü onların derse girmek gibi bir fikirleri yoktu ilk basta tebessum olan gülmeleri kahkaya dönüstü neden bu kadar güldüklerini anlamamıstım can tamam esmerim git ve kendin gibi hanım hanımcık bir kız bul dedi. Gülmelerinin nedenini anlamıstım ama ne yapayım yani fazla popüler olan ortamlarda rahat edemiyorum cünkü arkalarından ne konustuklarını biliyorum kac yasında olursak olalım insanlar gıcık oldukları, hosuna gitmeyen kisiler hakkında hep konusur ve ben arkasından konusulan bir insan olmak istemiyorum, birisinin bana bakmasını da istemiyorum sadece derslerime girmek benim gibi birilerini bulup arkadas olmak, zamanın da asık olup evlenmek istiyorum masa dan kalkıp üst kata cıkmaya basladıgım da telefonumun calmasıyla kendime geldim ablam arıyordu canım benim ya onu cok özlemistim o benim herseyim di her konu da ablamla konusurdum annemle de hep kavga ederdim ama zamanla annemle de aram iyi olmustu telefonu actım ablaaam dedim daha geleli üc gün olmustu ama özlemistim onu balııım seni cok özledim nasıl gidiyo evlilik? bu yaz evlenmisti ablam yani daha bir iki aylık evliydi gayet güzel gidiyo senin nasıl geciyo ilk gün? gayet iyi ablacım saol, kapatmam lazım simdi derse giricem öpüyorum cok dedim sınıfa girdim. Sınıfa girdigimde ders islenmeye baslamıstı en nefret ettigim sey gec kalmak cunku ben sınıfa herkesten sonra girmeye utanırım neden diye sormayın kendimi bildim bileli böyle. Dogal olarak herkesin yüzü bana dönmüstü hoca da sert sert bana bakıyordu ne zoru vardı buradaki insanların benimle, niye bana sertce bakıyorlar, ben de bir sorun mu var diycem yokta hocanın hala bana baktıgını fark edince ö özür dilerim dedim yine kekelemistim ve ne kadar gülünc gözüktügüm hakkında en ufak bir fi krim yoktu hoca biraz daha yüzüme baktıktan sonra gec dedi ters bir sekilde sınıf anfi seklindeydi nereye otursam diye bakarken onla göz göze geldim ama onunla nasıl aynı derse girebilirdim ki acaba yanlıs sınıfa mı geldim derken benle derse giren bir kac kisiyi gördüm dogru sınıftaydım ama onun burada ne isi vardı ki hem o benden büyüktü böyle düsünmeye devam ederken ayaklarım benden istemsiz olarak onun iki sıra arkasına gitti ve tam olarak onun arkasına oturdum hala nasıl aynı derse girdigimizi düsünüyordum ve onun sırtına odaklanmıs sekilde bakıyordum sonra birden arkasını döndü ve göz göze geldik bir iki saniye kadar bana baktı sonra yavasca sıradan kalktı ve yanıma gelip oturdu hoca hala ders anlatıyordu.

6 Ama sınıftakilerin gözleri bizim üzerimizdeydi onun yanıma oturması ve herkesin bana bakmasıyla terlemeye basladım terliyorum ama üsüyorum da nasıl böyle oluyor bende anlamıs degilim ama oluyordu ben bu kadar gerilmis ve ondan biraz daha uzaklasmak icin saga dogru kayarken oda biraz bana yaklastı neden böyle yaptıgını anlamıyorum ama korkmaya da baslıyorum yavasca ona baktım, ben bu kadar kötü haldeyken o hicbir sey olmamis ve bütün sınıfın gözlerinin bizim üzerimizde olmasını umursamamıs ve direk gözlerini bana dikmis yine o sert ve anlayamadıgım bir sekilde bakıyordu. Bakislarinda hic yumusama yoktu sadece bitmez tükenmez kapkara bir körkuyu, sogukluk ve sertlik vardı. Bana Aitsin - Göz göze gelen tek kızsın Dersin onuncu dakikasındaydık ama hala Ayaz bana bakıyordu yavasca kafamı cevirip ona baktıgımda cok sert baktıgını gördüm sanki suc islemisim ve beni öldürmek istiyomus gibi bakıyordu kafamı tekrar defterime cevirdim ve sıranın üzerine koydugu ellerine kaydı gözlerim ellerini yumruk yapmıs, sıkıyordu bileklerinde beliren damarları görebiliyordum ve bendeki zaten var olan korkum daha da artıyordu neydi bakislarindaki gizem beni urkek bir kelebek yapan ne hissediyordu, bana bakislariyla anlatmak istedigi neydi? dusuncelerim beni dahada sessizlige burerken hocanın sesiyle sicradim, yutkundum ve hizli bir sekilde toparlanıp uzun koridorda buldum kendimi adimlarim gittikce yavaslıyordu takip edilme hissiyle durdum ve yavasca arkami dondum donmemle soguk buz gibi bakislariyla beni ürküten adam karsımdaydı. Ne diyecegimi bilemedim bir an nefesimin kesildigini hissederken gözlerimin doldugunu hissedebiliyordum ben böyleydim iste korkup ürktügüm zaman kücük bir kız cocugu gibi gözlerim doluyordu. İkimizde sadece bakısıyorduk onun konusmayacagı belliydi ama bu sefer susamazdım yavasca nefesimi dısarı verdim ve Neden beni takip ediyorsun? dedim derin bir nefes cekti ve hicbir sey demedi biraz daha bekledim hala karsımda duruyordu ama ben gövdesine baktıgım icin ne yaptıgını göremiyordum sırtımdan bir damla ter akarken basımı yavasca yukarı kaldırdım ve gözlerine baktım ama öyle bir bakıyordu ki gözlerimi kacırdım hala karsıklıklı durmus birbirimize bakıyorduk ve koridorda ki bir cok kisi bize bakıyordu ve herkes suskundu herhangi bir ses cıksa koridor da yankılanırdı heralde kimseden cıt cıkmıyodu. Tekrar bakıslarımı Ayaz'a cevirdigimde bir adım attı bana dogru böyle bir sey beklemedigim icin hicbir sey yapamadım geri bile gidemedim ama o bir adım daha attı ve aramızda yok denebilecek kadar bir mesafe bıraktı yavasca elini kaldırıp ceneme getirdi ve yere dogru egilmis olan basımı yukarı kaldırdı ama korktugum icin gözlerine bakamamıstım hemde Furkan'ın söyledikleri geldi aklıma Su zamana kadar hic bir kızla görülmemis yanına gelenleri de göndermis ona gay diyen cocugu dövmekten komalık etmis ve onunla göz göze gelen tek kızsın demisti. Bunlar aklıma gelince biraz daha ürktüm onun gözlerine bakan tek kızım. Gözlerine bakmadıgım icin biraz daha kaldırdı basımı ben de yavasca gözlerine baktım ama onda hicbir degisiklik yoktu hala sert bakıyodu sonra yavasca elini cenemden cekti ve yanımdan gecip gitti. Hızla nefesimi dısarı verdim ve etrafıma baktım koridordakiler hala bana bakıyorlardı onlara hızlıca göz gezdirip koridordan gectim ve okuldan cıktım yürüyerek yurda gittim banyo yapmak istiyordum ama devlet yurdun da oldugum icin istedigim zaman banyo yapmak gibi bir lüksüm yoktu daha dogrusu var ama sırayı beklemem lazım. Odama girip bornozumu ve gerekli esyalarımı alıp banyoya gittim sansıma sıra fazla yoktu hızla dusumu alıp giyindim saclarımı kurutmayacaktım odaya cıkıp oda arkadasım hatice ye saclarımı ördürdüm. Cam kenarında olan kücük masaya kitaplarımı koyup oturdum ilk konuyu okumaya basladıgım da ders de bana olan bakısları aklıma geldi sonra ön sıradan kalkıp yanıma oturusu cıkarken arkamdan gelisi ve koridorda ki anlar bir türlü kendimi derslere veremiyordum biraz daha ders calısmaya calıstım ama calısamayacagımı anlayınca uyumaya karar verdim zaten

7 saat ' du yataga girip uzandıgım da uyuyamadım sürekli bugun olanlar aklıma geliyordu ve dokunusları. Bana Aitsin - İkinci Gün İnsan en sevdigi sarkıdan nefret eder mi? Emin olunki o sarkı alarm sesiyse nefret eder. Her zaman ki rutin islerimi yaptıktan sonra dolabımı actım ve en kısa zamanda alıs veris yapmam gerektigi gercegiyle karsilastım neyse artık beyaz bluzumla nar cicegi pantolonumu alıp uykulu uykulu giyinmeye koyuldum zaman durmak bilmeyen bir yarıs atı gibi akıp geciyor. Çantamı hazırladıktan sonra tamamım kahvaltı alıskanlıgım olmadıgı icin okulda bol sütlü bir kahve her zaman tercihimdir annem duymasın bu alıskanlıgımdan nefret eder kendileri, neymis kafam calısmazmıs iyide ben kaymagın üzerine bal sürersem midem kendinden gecer üzgünüm anne bu konuda sana katılmıyorum cantamı aldıgım gibi dısarı cıktım hızlı hızlı yürürken yerin fayans oldugunu fark etmemle birlikte kaymam bir oldu ama düsmemistim dirsegimde hissettigim eller düsmeme engel oldu. Basımı yavasca arkaya cevirdigimde furkan'ın sırıtmasıyla karsılastım kekeleyerek t tesekkür ederim dedim oda daha cok sırıtarak önemli degil ufaklık dedi ve gitti. Bende kahvemi alıp hızla kantinden cıkıyordum ki masa da ellerini yumruk yapmıs Ayaz ı gördüm ama bana bakmıyordu. Bunu daha fazla düsünmemeye karar vererek kantinden cıktım ve sınıfa dogru yürümeye basladım yürürken koridordaki insanların konusmalarını duyabiliyordum Yaseminin yanında gördügüm uzun boylu sarısın güzel kız yasemin e Bu kız da geldigi gibi Can'ı Ayaz'ı simdide Furkan'ı ayartmaya calısıyor heralde dedi Yasemin de Aman o kıza kim bakar ana kuzusu dedi ve güldü Yasemin den hoslanmamam gerektigini anlamisim su zamana kadar arkamdam konusulanları takmadım simdi de kendini bir sey sanan birinin ardımdan konusmasını takacak degilim onların yanından gecerken Yaseminle göz göze geldim bide yüzüme gülüp yüzük dolu elini salladı takmadım yanından gecip sınıfa girdim ortalarda bir sıraya gecip oturdum bu sefer Ayaz'ı görememistim demekki bir seferligine gelmisti bizim sınıfa ama bunu da düsünmiycem benimle konusmayıp sadece bakan birini düsünmiycem Can da yanıma gelip oturmustu ders de kısa konusmalar ve sakalasmalardan baska bir sey yapmamıstık en sonunda okuldan cıkarken bugün gercekten yoruldugumu hissetmistim Ayaz'ı da sadece kantinde gormustum Can bir kac kere onların yanına gitmem hakkında ısrar etse de kabul etmedim arkamda konusanların yanına gidemezdim zaten bu sayede bir arkadasım olmustu. Kantinde nescafe mi icerken yanıma oda arkadasım Hatice ve bir arkadası Ceren gelmisti beyaz tenli siyah sacları vardı o da ben ve Hatice gibi dogal ve sıradan bir kızdı gercekten ilk güne nazaran üniversite deki ikinci gun guzel gecmisti Haticeyle beraber yurda geldigimizde benim bilgisayarımdan Game Of Thrones izlemistik aslında Haticeyle bir cok ortak yönümüz varmıs bugun konusurken bunları da ogrenmis oldum dizinin dördüncü sezonun da ilk dört bölüm izledikten sonra ikimizin de gözlerinden uyku akıyordu tabi Jaime yede küfür ediyorduk sonra da yattık zaten. Bu sabah diger günlerden farklı olarak bagırıs sesleriyle actım gözlerimi yine bizim kızlar kavga ediyordu ve benim meraklı oda arkadasım kapıya kulagını dayamıs onları dinliyordu bu görüntüye gülerek tuvalete gittim saclarım kabarmıs ve cidden berbat duruyordu hic yapmak icin ugrasmayacaktım topuz yapıp tuvaletteki rutin islerimi yaptıktan sonra giyinmek icin dolabın karsısına gectim ve kalın askılı beyaz üzerine pembe tonlarının agırlıkta oldugu ciceklerle kaplı belden oturtmalı ve kalın pilelerle bollasan diz üstün de elbisemi giydim pembe babet ve cantamı giyip Hatice nin hazırlanmasmı bekledim on dk sonra yurttan cıkıp okula dogru yürümeye basladık dünün dedikodusunu ve hocalarla ilgili hos sahbetimize dalmıs giderken sag tarafımız daki ara sokakta siyah Range Rover arkasında duvara yaslanmıs Furkan ve yakasından tutan Ayaz'ı gordum Hatice de benimle birlikte durmus orayı izliyordu ne dediklerini

8 pek anlayamıyordum, Furkan'ın yanına gitmek istiyordum ama Ayazdan deli gibi korktugum icin gidemiyordum oraya dogru biraz yaklastım ve yavas yavas ne dediklerini duymaya basladım Furkan Ayaz'ı ittirmeye calısırken bagırıyordu Sana mı sorucam lan kiminle konusup konusmayacagımı dedi Bana sorucaksın lan o kızla ilgili her seyi bana sorucaksın o benim dedi kimden bahsettiklerini anlamamıstım ama aralarına da girmeyecektim de tam arkamı dönmüs giderken Hatice'nin ayagına takılıp yere düstüm düserken bagırmıstımda benimle birlikte Hatice de bagırdıgı icin sesimizi duymuslardı ikisi de bizim yanımıza geldigin de ne diyecegimi bilemedim zaten yere düsmenin ve onları dinlemenin verdigi utancta vardı üzerimde ikisinin de yüzlerine bakamıyordum Ayaz beni görünce sessizse küfür mırıldandı siktir ve bana dogru geldi kolumdan tutup yukarı kaldırdıgından yüzüne bakamayıp boynuna baktıgım icin boynunda beliren damarını gördüm sinirlenmisti ama bu sinirini neden bana gösterdigini anlamıyordum ayaga kalktıgımda Hatice yanıma gelip koluma girdi ve beni Ayaz'ın kollarının arasından cekmeye calıstı ama Ayaz'ın güclü kollarından cekemedi beni kafamı yere egmis onlara bakamıyordum cünkü onları dinledigimi anlamıslardı hayatım boyunca hic kızarmadım ama suan da kızardıgıma emindim hemde Ayaz'ın kokusunu bu kadar yakından solarken bir anda aklım basıma geldi suan da ben Ayaz'ın kollarının arasındaydım ve basım gögsündeydi ve Hatice beni cekmeye calısıyordu kendime gelip ellerimi Ayaz'ın gögsüne koydum ve ittirmeye calıstım ama bir milim bile kıpırdamamıstı Furkan bu cabalarımı görüp Ayaz'a bagırmaya basladı Bıraksana lan kızı Sana mı sorucam Evet bana sorucaksın bırak kızı Bırakmıyorum alabiliyosan alsana dedi Ayaz ilk defa Ayaz'ın bu kadar konustugunu görüyordum ve asırı soktaydım, Furkan Ayazla olan durumu bildigi icin beni korumaya calisiyordu ama bu Ayaz'ı etkilemiyor daha vahsi olmasını saglıyordu ben hala onu ittirmeye calısırken sol kolumdan tutup siyah Range Rover'in kapısını actı ve icine ittirdi beni ustunede kapıyı kilitledi sonra Haticenin yanına giderek biseyler söylemeye basladı Hatice de cevap veriyordu Ayaz Haticeye birsey dedikten sonra Hatice yavasca basını cevirip bana baktı yüzünden korktugunu anlayabiliyordum ve sinirlenmeye baslamıstım kendini ne zannediyordu da beni arabaya kilitleyebiliyordu cama vurmaya basladım Hatice bana bakıp dudaklarını kıpırdatarak özür dilerim dedi ve arabanın yanından gecip okula dogru yürümeye basladı Furkan'ı görmeye calıstım ama yoktu anlasılan gitmisti Ayaz da arabaya dogru yürüyüp sürücü koltuguna gecti ve bana ters bir bakıs atıp arabayı sürmeye basladı. Bana Aitsin - Kaba Adam Arabada ilerlerken sertce Ayaz'a baktım hep o böyle bakacak degildi dimi? O da bana dogru baktı ama bir sey demeden önüne döndü basımı cama dayayıp düsünmeye basladım neden böyle davrandıgını anlayamıyordum beni sevmedigi belliydi insan sevdigi kisiye böyle davranmazdı degil mi? Peki neden böyle davranıyordu düsünerek bir sonuca varamadıgımı anladıgım icin ona sormaya karar verdim Neden bana böyle davranıyorsun seni anlayamıyorum dedim ilk defa utanmıyor ya da korkmuyordum neden böyle davrandıgını anlamaya calısıyordum Anlaman gerekmiyor zaten dedi Tam agzımı acıp cevap verecektim ama öyle bir baktı ki hicbir sey diyemedim kafamı cama döndürüp dısarıyı izlemeye basladım okula yaklasırken onun yanında görünmek istemedigim icin inmek istedigimi söyledim ama yine ters bir sekilde bakıp cevap vermedi ben de bir sey demedim ne söylersem söyleyeyim beni dinlemeyecegini biliyordum okulun önüne geldihimiz de yine utanmaya baslamıstım cünkü bahcede olan kisiler bize bakıyordu Ayaz'ın yanında olmak bu kadar mı önemliydi yani kimdi bu cocuk birkac kisiyi dövdü diye mi bu

9 kadar tanınmıs ve herkesi korkutmustu tam anlamıyla sacmalıktı ama bu ondan korktugum gercegini degistirmiyordu. Ben düsünlerimle ugrasırken Ayaz arabadan inmis ben oldugum tarafa dogru gelip kapımı actı sanki ben inemezmisim gibi kolumdan tutup arabadan indirdi göz ucuyla bahcedeki insanlara baktım bize bakıyorlardı ama ben bize bakmalarını istemiyordum. Ayaz elini yanagıma koyup ona dogru bakmamı sagladı anlamıstı onlardan rahatsız oldugumu bir eli sol yanagımdayken diger eli sacımı oksadı ve basımın tepesine bir öpücük koyup arabasına dogru yürümeye basladı arabanın yanında öylece donup kalmıstım hic böyle birsey beklemiyordum ve utanıyordum da Ayaz coktan arabasını calıstırıp gitmisti bende hızlı adımlarla okula dogru yürümeye baslamıstım. Yine arkamdan konusuyorlardı ama iki günde alısmıstım bu duruma, sınıfa girdigimde Can'ın yanına gittim her zaman ki gülümsemesini bekliyordum ama o endiseli bir sesle İyimisin? diye sordu iyiyim neden ki? dedim bir sey anlamamıstım Furkan olanları anlattı ondan uzak durmalısın o cocugun sagı solu belli olmaz Elimde olan bir seymis gibi konusma bende onun yanın da olmak istemiyorum dedim sinirliydim sanki Ayaz'ı istiyormusum gibi davranıyorlardı Can da benim sinirlendigimi fark etti Tamam seni anlıyorum ama senin iyligin icin dedim seni de kardesim olarak görüyorum üzülmeni istemem dedi Ben de seni cok yakın görüyorum ama digerleri gibi düsünüyorsun sen de Düsünmüyorum ama sabahki halinizi görünce dedi ve sustu. İki saat dersde kalmıstık sabah ki derslerim bu kadardı bir de ögleden sonra iki saatim vardı okuldan cıkıp bahcedeki kafeye gittim kitaplarımı cıkarıp kendime bnol kremalı kahve aldım ve ders calısmaya basladım matematik lise de en zorlandıgım dersdi ama calısmıyordum sonradan calısınca yapabilecegimi anladım ve simdi bir soru üzerinde on dakikadır ugrasıyorum tamam soruları hemen cözemiyorum ama on dakikada ugrasmıyorum yani telefonumun titremesiyle dikkatim dagıldı zaten sıkılmıstım mesaj : Hatice Nerdesin canım? demisti bende oldugum kafenin adını yazdım ve Haticeyi beklemeye basladım on dakika sonra kapıdan iceri girmisti yanıma geldi o da bol kremalı bir kahve aldı ögleden sonraki derse kadar beraber takıldık Haticeyle olmak eglenceliydi Ayaz'ı unutmamı saglıyordu ders zamanı geldiginde derse girdim sıradan bir sekilde dersi dinledikten sonra kitaplarımı toplayıp Can'ın da gelmesini bekledim ve sınıftan cıktık Can bana gecen gün Haticenin yanında ki Ceren'i sordu ondan hoslandıgını anlamıstım ama bende Cerenle o kadar samimi degildim bunu ona söyledim ama Haticeyle konusabilecegini de söyledigim de cok sevindi beraber okulun cıkısına dogru gidiyorduk Can bana lisede Can'a asık olan kızın yaptıklarını anlatırken gülmekten karnıma agrılar girmisti birden sol kolumda hissettigin hafiflemeyle kitaplarımın yere düstügünü anladım basımı sola dogru cevirdigim de Ayazla karsılastım ilk defa bana bakmayıp Can'a baktı sasırmıstım cünkü hic bana bakmamıstı arkasından baktım insan bir özür diler ya da pardon der kaba adam iste ne bekliyosam hata bende. Bu sabah erken kalkmıstım dus alsam iyi olurdu bornozumu ve gerekli esyalarımı alıp asagıya indim bir iki kabin doluydu digerleri bostu buna minnet ederek kabine girdim sıcak suyun altında ne kadar durdugumu bilmiyorum saclarımı yıkayıp dus jelimi sürdüm ve yavasca durulandım yan kabinden kızların seslerini duyabiliyordum bir kızdan bahsediyorlardı sanırsam kız sürtük gibi bir sey cünkü bircok erkegi tavlamıs aman dedikoduları da sevdigim kisilerle yapmayi severim saclarımdaki suyu sıkıp bornozumu giydim ve kabinden cıktım cantamı alırken birisinin bana bakarak buradaymıs kızımız dedi bana söyleyip söylemedigini anlamamıstım odama cıktım üzerimi degistirip sacımı ördüm basımada rayban gözlüklerimi

10 taktım ve dısarı cıktım okula geldigimde Gizem yanıma gelmisti Can'ın kardesi oldugu icin seviyordum Gizemi ama hic iyi bakmıyordu bana kolumdan cekip otogarın arkasına cekti beni ne oldugunu anlamamıstım ve sinirlenmistim hic kimse bana bu sekilde davranamazdı. Ne yapıyorsun? dedim Gruba girdigin ilk günden beri ilk önce Can'ı simdi de Furkan'ımı ayartmaya calısıyorsun? Ne diyorsun sen? Ben ne dedighimi cok iyi biliyorum Furkan dan uzak durucaksın! Sacmalıyosun Gizem Furkanla aramda bir sey yok dedim bagırarak oda sesini yükseltip Olamaz zaten dedi ve gitti bütün sinirlerim bozulmustu altı üstü cocuk düsmiyim diye beni tuttu yani ama bu okulda dokundugun anda adın cıkıyo galiba cok sinirliydim ve kırgındım da Gizemi gervekten seviyordum tekrar bahceye cıktıgım ve okula dogru yürümeye basladım sabah dus da gördügüm kız yine bana bakarak Bu kız da hic utanma yok anlasılan kac kisiden duyması lazım erkeklere yavsamaması gerektigini dedi bu sefer bana söyledigini anlamıstım sabahki sözlerinde benim jcin söylendigini fark etmemle gözümden bir damla yas düstü sonra bitmek tükenmek bilmeyen aglama krizi okula giremedim bu haldeyken okulu düsünecek bir halim yoktu dısarı cıkıp yürümeye basladım kampüsten cıkarken siyah Range Rover'ın önümde durması bir oldu. Bana Aitsin - Ögrendiklerin hosuna gittimi? Arabadan kimin cıkacagını bildigim icin sinirlendim sonucta onun yuzunden arkamdan konusuyorlar, insanlar da hic utanma yok bir insanı suclayıp arkasından konusmak o kadar kolay ki onlar icin hic dusunmeden sadece konusmak icin konusuyorlar utanmadan iftara atıp adını kirletmeye calısıyorlar halbuki üniversiteyi hic böyle dusunmemistim. Arabanın yanından gecerken Ayaz arabadan indi ve bana dogru yürümeye basladı bende hic arkama bakmadan yürüyordum onu bekleyecek halim yok! Kolumdan tutup durdurmasıyla ona döndüm Ne var? diye sordum Yürü dedi okula dogru götürmeye basladı beni o kim oluyodu da bana sormadan beni okula götürüyordu hatta resmen sürüklüyordu ona yetisicem diye yere kapaklanıcam o olucak yani! Daha fazla bu sacmalıga dayanamayıp kolumu cekmeye calistım ama bir ise yaramadı yine cekmeye calistim bu sefer daha hizli cektim bahcenin ortasinda durup sertce bana bakti yine bizi izliyorlardi bunu bildigim icin tepki vermem gerekiyordu ama o kadar sert bakiyorki ne diyecegimi bilemiyorum Beni rahat bırak istedigin gibi davranamazsın bana dedim ama bu cevabım üzerine daha cok sinirlendi kolumu tutan eli sıkılasmaya basladı canım yakıyordu bide o kadar sert bakınca tekrar gozlerim dolmaya basladı kısaca etrafa goz gezdirdim bahcedekiler bize bakıyorlardı kapinin onunde de Gizem ve arkadaslari vardi Gizem bana sırıtınca sinirlerim iyice bozuldu ve daha cok aglamaya basladim bu sirada Ayaz diger kolumuda tutup beni kendine dondurdu ve iki kolumu sıkmaya basladı kimsenin duyamayacagi alcak bir sesle Sana istedigim gibi davranırım kimseye de hesap vermem bir daha insanların icinde bana sesini yukseltirsen senin icin kotu olur dedi Bana istedigin gibi davranamazsın hicbir seyim degilsin dedim kısık sesimle duyacagından bile süpheliydim kolumdaki eli yavasca enseme cikti ve sıkmaya basladı alnını alnıma dayadıp Sansını zorlama dedi bu sözü üzerine daha cok sinirlendim o kimdiki tam cevap vericekken Tek kelime daha edersen seni bitiririm dedi hicbir sey diyemedim sadece aglamaya devam ettim oda elimi tutup beni sınıfın onune getirdi ve gitti herkes bana bakıyordu ne diyecegimi ne yapacagımı bilemez haldeydim sınıfa girip en arkaya gectim. Sabah hala dün olanları dusunuyordum bana sana istedigimi yaparim demisti beni ne olarak goruyordu bilmiyorum ama kollarimdaki ve ensemdeki morluklar ondan uzak durmam

11 gerektigini soyluyordu. Benim de amacim buydu zaten ondan uzak durmak ama o benden uzak durmuyordu ki. Okuldan cıktıktan sonra Haticeyle bulusmaya gittim her zamanki Orange kafe de bulustuk dün olanları konustuktan sonra havadan sudan bahsettik dun üzerinde fazla konusmak istemedigimi anlamis olacakki ustelemedi Haticenin bu huyunu cok seviyorum seni bazi seyleri anlatman konusunda zorlamiyor zaten bir sure sonra sen ona anlatmaya basliyorsun bende de boyle oldu iki saat sonra Ayazla olanları anlatmaya basladım bahcede ki konusmayi bana karsi olan tavirlarini herkesin bizi izlemesini ve zorla beni sinifa birakmasini anlattim hic bekledigim gibi bir tepki vermedi yani sasirmadi zaten bildigi birseyi anlatiyormus gibi hissettim kendimi bir sure sonra bu tavrina sinirlendim ya beni takmiyordu yada gercekten biliyordu olanları Hatice sen neden anlattıklarıma bir tepki vermiyorsun? Canım seni sinirledirmek istemem ama siz bu konusmaları yaparken Ceren de oradaymıs o anlattı bana Anladım peki o ne dusunuyor olanlar hakkında digerleri gibi mi? Hayır canım Ceren'e anlattım zaten Peki o zaman artık bu durumdan rahatsız olmaya basladım yani benim hicbir seyim degil ama bana bu kadar karismasi sinirlerimi bozuyor Haklısın canım ama Ayaz hakkında duyduklarım pekte tekin bir insanmıs gibi degil Bende duydum Sen ne duydun dedi bende ilk gün Furkan'ın bana anlattıklarını anlattım bunları dinleyip kendisi konusmaya basladı ama konusurken sürekli etrafına bakınıp birisi duyuyormu diye kontrol ediyordu Bunları bende duydum birde sey diyolar onun hakkında adam öldürmekten hapis'e giricekmis ama yakın cevresi nedeniyle yurt dısına cıkıp olayın ustunu kapatmıslar dediginde ne diyecegimi bilemedim resmen basimdan asagı kaynar sular dokuldu nefes alamazmıs gibi oldum bir insanı nasıl öldürebilirdi? hicmi korkmadı onlar ölürken? hicmi üzülmedi? Nasıl insandı bu böyle neden öldürmüstü ki ne yapmıslardı ona, belkinde sadece söylentidir sonucta herkes bazı seyleri abartmayı sever heleki bizim okulda biri bese katlayıp anlatır ögrenciler kesin yalandır bir insanı öldürmek bu kadar kolay olamaz hem Ayaz ne kadar sert olsada onun bir insanı öldürebilecegini zannetmiyorum o öyle bir insan degil olmaz olmamalı. Haticenin yüzüne bakıp ne diyecegimi bilemezken Hatice'nin bakısları arkama dogru kaydı bende onun baktıgı yere yavasca basımı döndürecekken kulagımda hissettigim nefesle basımı döndüremedim sonra tanıdık gelen o buz gibi ses konusmaya basladı Ögrendiklerin hosuna gittimi? Bana Aitsin - Böyle Olmamalıydı Ögrendiklerin hosuna gitti mi? Ögrendiklerin hosuna gitti mi? Duyduklarım zihnimde dönüp dururken bu sesi ic sesim mi yoksa onun sesi mi ayırt edemiyordum ama yanı basımda hissettigim nefes onun oldugunun habercisiydi ona bakamıyordum bakmakta istemiyordum suan ne hissedecegimi nasıl hareket edip davranacagımı bilmiyorum. Bunların benimle hicbir alakası olmamasına ragmen neden bu kadar etkilendigimi de anlamıyorum bana neydin ki ama öyle olmuyordu iste nedenini bilmedigim birsey beni ona cekiyordu ama bu ask veya sevgiyle alakalı birsey degil bu cok farklı bir duygu adlandıramıyorum. Daha ne kadar arkamda duracagını bilmiyorum ama yüzü yüzümün yanında duruyor ben düsüncelerimde bogulurken belime koydugu elini daha yeni fark ettim bir sey söylemeye

12 mecalim yoktu yavasca yüzüne baktım cok yakındık biraz daha yaklassa yüzümüz birbirine degerdi belimdeki eli sıkılastı baskısları daha sert bir hale gelirken belimdeki eli yavasca koluma geldi ve elimden tutup kendine dogru cekti ayaga kalktım mecburen ayaga kalkınca vücutlarımız birbirine degdi kokusu ister istemez beni kendine cekiyodu ama duyduklarım ona yakınlasmamı engelliyordu bir adım geriye atıcakken sol eliyle belimden tutup kendine cekti yine vücütlarımız birbirine degiyordu utanmaya basladım basımı' yere egmistim yüzüne bakamıyordum oda basını boynuma dogru egdi ne yapacagını merak ederken yavasca boynuma dogru yaklasmaya basladı ve dudaklarını boynumda hissettim optukten sonra dudaklarını geri cekti ama bası hala boynumdaydı ve derince nefes aldı rahatsız olmustum böyle seylere alısık degildim bir erkekle ilk defa bu kadar yakınlasıyordum ve ne yapacagımı bilmiyorum ellerimi kollarına koydum amacım onu ittirmekti ama sıkılı olan kaslarını hissedince kıpırdayamadım karnımın altından baslayan bir sızı bütün vüduma yayılırken titrek bir nefes aldım yavasca basını boynumdan cekip yüzüme baktı ne halde oldugumu anlamıs olacak ki alnımdan öpüp elimi tuttu ve kafeden dısarı dogru yürümeye basladık kapıya geldigimizde Can ve grubunun bize baktıgını gördüm ama ne telaslanacak nede üzülecek halim vardı duygu karmasası icerisindeydim. Bahcede ilerlerken bile ona karsı cıkacak gücü bulamıyorum kendimde hesap sorup ne yapfyorsun sen diye kızacagıma sok'a girmis gibi o beni nereye yönlendirirse oraya gidiyorum elimi daha cok sıkmasıyla ona baktım ama o bana bakmıyıp arabasına dogru yürüyordu elimi cekmeye calıstıgımda daha cok elimi sıkıp kendine cekti canımı yakıyordu ama bunu farketmiyordu bu sefer canım acıdıgı icin elimi cekmeye calıstıgımda arabanın kapısını acıp icine ittirdi beni yine aynı seyi yapıyordu bana sormadan istedigi gibi hareket ediyordu arabaya bindi bana bakmaya basladı sinirliydi her halinden belli oluyordu ama gec kalmamısmıydı hala bana bakarken bende ona bakıp kapının kolunu actım arabadan inicektim ama kolumdan tutup kapıyı kapatmasıyla cıkamadım arabayı calıstırıp kapıları kilitledi ama hareket etmedik direksiyonu tutan elini iyice sıkmaya basladı basını direksiyona dayayıp derin derin nefes almaya basladı basını kaldırıp direksiyona yumruk atarken Böyle olmamalıydı. dedi Yumruk attıgı yer korna yeri oldugu icin vurmasıyla bahcedekiler bize bakmıstı ama ben Ayaz'ın bu kadar sinirli haline daha önce karsılasmadıgım icin korkumdan ve utancımdan baska birsey yapamıyordum bir kez daha bana bakfp arabayı calıstırdı. Can Ayaz'ın adını okula gelmeden önce cok duymustum Furkan bana anlatıyordu aslında Furkanlarla aynı yastaydım ama bir yıl kazanamadıgım icin onlardan gec baslamıstım okula okulun ilk günü matematik dersini kim koyduysa artık dinlemeden dersi uyudum yanımda kıkırdama sesi duyunca bana gülen kıza baktım esmer bir kızdı ve cok tatlıydı kardesim Gizeme benzettigim o an kızı ve tanıstık ona kücük bir saka yaptım ama benim nasıl bir insan oldugumu bilmedigi icin alındı kapıdan cıkarken de Ayazla carpıstı bana anlattıklarından sonra onun kızı dövmesini yada baska bir sekilde rezil etmesini beklerdim ama bir sey yapmadı buda beni epey sasırttı ama birsey demedim yanına gidip konustugumda bu tarz sakaların sürekli yapıldıgını anlamıstım ve bu onun sinirini bozuyordu kantine indigimde bizimkilerin yanına gidicektim ama Hera'nın oturdugu masanın caprazında güzel bir kızı görünce onu kesmek icin Hera'nın yanına oturdum ( güzel kız derken Ceren den bahsediyor Haticenin arkadası ) Herayla konustukca aslında onun gercekten masum bir kız oldugunu anladım erkeklerin pesinden kosucakmıs gibi bir tavrı yoktu bu yüzden onu bizimkilerle tanıstırmaya karar verdim biraz nazlansada geldi hepsiyle tanıstıktan sonra konusmaya basladık Ayaz'ın kantine gelmesiyle yine Herayla bakıstılar birsey yapıcak diye bekledim ama yapamadı masadakilerde bakıstıklarını görünce haliyle sasırmısları Ayaz hakkında anlattıklarını duyunca Hera da cok sasırdı ama bunun üzerinde fazla durmadı ya da bana öyle geldi bilmiyorum.

13 Gözüme kestirdigim kıza bakarken Hera ayaklandı ve sınıfa gidecegini söyledi ben derse girmiycektim o yüzden yanına gitmedim, ertesi gün ders arasında Herayı gördüm kafede oturuyordu tek basına biraz sonra yanına bir kızla bu kızın oda arkadası oldugunu biliyordum yanında hoslandıgım kız geldi iste bu benim icin iyi olmustu kızı tavlamam daha kolaydı. Bana Aitsin - Takıntılı Ayaz Demir Nereye gittigimize dair bir fikrim yoktu Ayaz sinirlenince üstüne gitmemem gerktigini anladıgım icin bir seyde soramıyordum ve bu benim sinirimi bozuyordu ara sokaklara girmeye basladıgımızda korkmaya basladım yollar o kadar dardı ki araba cok büyük kalıyordu bazı sokaklarda kaldırımlara cıkarak ilerliyordu etrafta hic düzgün ev yoktu hepsini boyaları eskimis bazıları insaat halinde yarım bırakılmıs geneli iki katlı evler etrafta hic insan yoktu ve bu beni daha cok korkutuyordu araban inmek istiyordum yanımda arabayı kullanan cocugu bile tanımıyordum tam olarak sadece onun hakkında söylediklerini biliyordum burada bana bir sey yapsa yardım edecek kimse yoktu hos olsa bile yardım edeceklerini pek zannetmem ilersen saga dönünce cıkmaz sokaga girdik simdi terlemeye baslamıstım ne yapacagını ve burada ne isimiz oldugunu bilmiyordum ve bu benim korkumu arttırıyordu kilitli olan kapıları actı inecegimizi zannediyordum ama o camını indirip duvara dogru birsey attı ne yaptıgını anlamaya calısıyordum biraz bekledikten sonra duvardan kücük bir bölüm acıldı yüzünde büyük benleri olan ve belli yerlerde kıllar olan bir adam basını uzattı arabayı görünce gözlerini saskınlıkla actı sora o kücük bölmeyi kapayıp iceri girdi duvarın ardından sesler geliyordu ama ne dediklerini anlayamıyordum bir iki dakika sonra duvar büyük bir gürültüyla yana kaymaya basladı burası nasıl bir yerdi böyle bursa da böyle yerlerin isi neydi ki iceri girmek istemiyorum o adamı gördükten sonra iyice korkmaya basladım beni niye böyle bir yere getirmisti? ne isimiz vardı burada? bana bir sey mi yapacaktı? Ayaz arabayı iceri sürmüstü yine kimse yoktu ama üstümüz kapalı oldugu icin icerisi karanlıktı ve benim gözlerim henüz bu karanlıga alısmamıstı arabayla asagı dogu gittigimizi anlamıstım ama nereye gittigimizi ayırt edemiyordum arabayı durdurdu ve kapısını acıp asagı indi arabadan cıkmak istemiyordum burada ki en güvenli yer arabanın iciydi ama Ayaz benim kapımı acıp kolumdan tutarak asagıya indirdi bastıgım yer cukur oldugu icin az kalsın yere düsüyordum ama kolumdan cekince düsmedim arabanın kenarından gecip hol gibi bir yere cıktık ortada dikdörtgen yüksek olmayan bir masa ve iki tarafında deri ikili koltuklar vardı daire gibi olan holde dört tane de kapı vardı soldaki kapıyı acıp iceri girdi ısıklarf acıp benide kolumdan tutarak iceri getirdi girdigimiz oda cok büyüktü kapının karsısında iki yatak vardı üstünde taba rengi nevresim örtülüydü duvarlarda taba rengine yakın bir renge boyanmıstı bir duvarda büyük bir plazma ve hemen altında koyu kahve tonlarında bir masa vardı ve üzeri kagıtlarla doluydu diger yerlerde de bir seyler vardı ama ısık los oldugu icin oraları pek göremiyorum Ayaz hemen arkamdaydı vücütlarımız neredeyse birbirine degiyordu kulagıma dogru egilip Neden burada oldugunu biliyor musun? dedi H hayır korkuyordum ve korkmam kekelememe sebep oluyordu. Elini boynuma getirip sıkarak Hayır! dedi Eli boynumu iyice sıkmaya baslamıstı nefes alamıyordum elimi eline götürüp cekmeye calıstım ama cekemiyordum birden ne olmustu anlamamıstım nefes almak icin agzımı actım diger eliyle agzımı kapattı sırtım gögsüne degdigi icin basımı geri cekemiyordum iyice nefes alamadım gözümden yaslar akıyordu bayılacak gibi oldugumda ellerini cekti ayaklarına düstüm deli gibi öksürüyordum ve aglıyordum nefes almaya calısırken yerde yatar konuma geldim öksürmem kesilmisti ama aglamam hala kesilmemisti aksine hıckırarak aglıyordum Ayaz ise hala basucum da ayaktaydı hicbir sey yapmıyordu bir süre sonra etraf kararmaya basladı.

14 Ayaz Yine aynı seyi yapıyorum kendime hakim olamıyorum orda onu öldürmek istedim yok etmek istedim. Okula kayıt olmaya geldigi gün görmüstüm onu babasının elin tutuyordu üniversiteyi kazanmıs ve okula kayıt olmaya gelen kız babasının elini tutuyordu diger kızlardan farklı oldugu belliydi ve bu saatten sonra benimdi düsünmeye onu tavlamaya calısmama gerek yok ben Ayaz Demir'im Takıntılı Ayaz Demir. Psikopat Ayaz Demir Sadist Ayaz Demir. Cocuklugumdan beri bu boyleydi bir seyi gorup begendigim zaman ne olursa olsun benim yapardım oyuncaklar cicekler arkadaslar arabalar hep böyle olmustu ama bu baskaydı ilk defa bir kızı begenmistim ve ilk defa bir kızı benim yapacaktım gecelik olanları kız yerine bile koymuyorum bez bebek gibiler sadece nefes alıyorlar ama bu kız baska sadece benim olucak kızı arastırmama gerek yok davranıslarından bakire oldugu belli baska türlü bu kadar saf olamaz sevgilisinin olup olmaması umrumda bile degil bu saatten sonra bu kız benim bana ait ömrünün sonuna kadar! Onun sınıfında derse girdim bana soru sormasına ragmen cevap vermedim ama agzını acıp tek kelime söyleyemedi korktugunu anlayabiliyordum ama onun benim olması ona anlayıslı ve yumusak davranmamı gerektirmiyor ben buyum ve hic kimse icin degismem bunu kücük kız da anlıyacak. Kafe de arkadasıyla konusurken benim hakkımda konusulanları duydu tam arkasındaydım arkadası beni gördügünde susucak gibi oldu ama devam etmesini söyledim yavasca oda devam etti bazı insanları hastanelik ettigim dogruydu ama umrundamı dersen sikimde bile degil. Bazılarını öldürdügümde dogru fakat bundan her zaman zevk almısımdır onların kafasına silah dayayıp öldürmem onlara beni öldürmeleri icin sans veririm ama sanslarını kullanamadıkları icin onlar ölür. Kücük kız bunları duyunca ne tepki vericegini bilemedi acıkcası aglamasını beklerdim ama aglamadı ona yaklastıgımda terledigini fark edebiliyordum korkusu gözle görülür bicimdeydi sinirlenmeye baslıyordum benim olan kız benden korkamaz ellerim belindeyi ama o bunu fark etmedi ellerimi sıkılastırıp elini tuttum ayagı kaldırıp kendime cektim ama bir adım geri cıkmaya calıstı yanlıs hareket bebegim. Bir daha kendime cekince kacamayacagını anlayıp uysallastı onu öpünce ilk defa birisinin onu böyle öptügünü anladım verdigi tepkiden bu bariz belliydi onu bahceye cıkardıgımda amacım onu buraya getirmek degildi ama bahcede hırcınlasması iyi sinirlerimi bozmustu sinirlerim bozulunca düzgün düsünemem on ne aklıma eserse onu yaparım annemide bu yüzden kaybetmistim sinirlenince aklıma ilk gelen sey karsımdakini yok etmek ve öylede yapmıstım onu cöplüge getirip bitiriyordum ama lanet olasıya bir sey yapmamıstım yapamamıstım ilk defa böyle olmustu annemde bile kendimi durdurmayı basaramamısken bu kızda durmustum. Bana Aitsin - Ayaz Demir Bana Sarılıyor! Gözümü açtığımda yatakta uzanıyordum. Hala bu odadaydım, Ayaz ' a baktım ama göremedim. Zaten los olan ısık iyice azalmıstı. Yataktan kalkmam için çabalamam gerekti. Gereğinden fazla büyük ve yüksekti, yataktan indiğimde esyalarımı aradım ama en son Ayaz ' ın arabasında kalmıstı. Suan da esyalarımı düsünecek halim yoktu. Kapıya doğru ilerlemek için etrafıma baktım ama dört duvardı burası, nereden çıkacağımı bilmiyorum ama girdiğim yer tam yatağın karsısındaydı. O yüzden oraya doğru ilerledim, bir kapı kolu aradım ama yoktu. Buradan nasıl çıkacaktım? Dokunduğum da duvar olmadığı belliydi, demirdi ama açabileceğim bir yeri yoktu. Dokunmaya devam ederken tuşlar olan bir yere dokundum. Anladığım kadarıyla hem içeriden hem de dısarıdan sifreli kapıydı. Birkaç tuşa bastım belki açılır diye ama açılmadı. Korkuyordum! Beni burada öldürmeye çalısmıstı. Boynum hala ağrıyordu ve morardığına emindim. Ondan nefret ediyorum! Ve deli gibi korkuyorum!

15 Kapı ' nın yanında yere çöküp ağlamaya basladım. Buradan çıkmak istiyorum, hos buradan çıksam da olduğum yerden nasıl çıkacağıma dair bir fikrim yok. Ağlamamı durduramıyordum sinir krizi gibi bir sey geçiriyordum. Ayağa kalkıp kapıya vurmaya basladım ama kimse açmıyordu. Ayaz? diye bağırdım kapıya vururken. Ama ses gelmedi. Kapıya tekme, yumruk atıp biraz daha adını bağırdım ama yine kapıyı açmadı. Burada değildi galiba yoksa kapıyı açardı. Ya da açmazdı. Ne yapıp ne yapmayacağını artık çözemiyordum. Tahmin bile yürütemiyordum son yaptığı seyden sonra. Beni öldürmeye çalıstı!!! Amacı neydi? Ne yapmıstım? Beni tanımıyordu bile okulun ilk günü yanlıslıkla çarptığım içinmiydi beni öldürme çabası? Peki niye öldürmemisti? Yer soğuktu, üşüyordum ama sorular o kadar çoktu ki kalkmaya halim yoktu. On bes -yirmi dakika sonra ayağa kalkıp yatağa gittim ve üzerine uzandım. Buradan çıkamayacağım belliydi, ışığın los olması ve burada bulunmanın yorgunluğuyla gözlerimi kapattım. Ayaz gelene kadar yapabileceğim bir seyde yoktu. Esyalarım yanım da olmadığı için uyumak en mantıklı seydi. Uyandığım da yanımda Ayaz ' ı aradım ama bulamadım. Yanım da saatte yoktu ki kaç saat uyuduğumu bilmiyorum. Yine kapıya gidip : Ayaz? diye bağırdım. Sesler geliyordu ama konusma sesleri değil ray sesi gibi. Ayak sesleri kapıya yaklastı ve sifre girilme sesi geliyordu. Sifreyi görebilmek için bakıyordum ama o kadar hızlı girdi ki anlayamadım. Kapı yavasça kenara çekilmeye basladı. Bir kaç adım geri gittim. Kapı açıldığında Ayaz bana doğru bir adım attı, bende reflex olarak bir adım geri attım, bir kaç adım daha böyle ilerledikten sonra Ayaz hızlanıp beni belimden çekti ve kendi vücuduna yasladı. Neredeyse ağlayacaktım, ya beni yine öldürmeye çalısırsa? Elini çeneme getirip basımı yukarı kaldırdı. Gözlerine bakacak cesaretim yoktu ama göz ucuyla baktığım da gözlerime bakmıyordu, bakısları boynumda izini bıraktığı morluklardaydı. Parmaklarının izi çıkmıstı, parmaklarını izlerin olduğu yerde dolastırdı ve şah damarımın üzerine küçük bir öpücük kondurdu, irkildim ve bir adım geri çıkmaya çalıstım ama belimde ki elini sıkılastırarak geri gitmeme izin vermedi. Ellerimi gögsüne koyup ittirmeye çalıstım ama o kadar kaslıydı ki yerinden bile kıpırdamadı. Gözümden yaslar bosalırken seslice nefesini verdi. Ve gözümden akan yası silip basımdan tutarak gögsüne yasladı ve basımın üzerine minik bir öpücük bırakıp geri çekildi. Çıkısa doğru yürümeye basladı. Çıkarken ; Gel demeyi de ihmal etmedi. Psikopat diye mırıldanıp pesinden gittim. Okuduğum kitaplar da çocuk kızın canını acıtıp, bir yerini morarttığı zaman ya pansuman yapardı ya da kıza merhem sürerdi. Peki Ayaz ne yaptı hiçbir sey! CAN Kampüste bulunan kafeye gidip oturmustuk bizim grupla, tam kapının yanındaydık. Hera ' da bar ' ın yanında oturuyordu oda arkadasıyla beraber. Her zaman ki muhabbet geçiyordu masa da. Kızlar duydukları dedikoduları anlatıyordu, bizimkiler de dalga geçiyor, dikkatlerini çeken bir seyse de dinliyorlardı. Bir ara yanımız da bir araba durdu. Siyah Range Rover. Ayaz beyimizin bizim kafede ne isi vardı acaba. Kapıdan içeri girdiğin de doğal olarak herkesin gözü ona döndü. Onu böyle bir yerde ilk defa görüyorlardı. Bizim kızlara baktım, Gizem öylesine bir bakmıs geri sohbete dönmüstü. Açıkçası mutlu olmustum, kardesimin Ayaz ' dan hoslanmasını