20. IBF KONGRESİ Açılışı. 10 Kasım Perşembe, İstanbul. Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Sn. Sheikh Ahmed bin Jassim Al Thani

Transkript

1 20. IBF KONGRESİ Açılışı 10 Kasım Perşembe, İstanbul Başbakan Yardımcım Sn. Mehmet Şimşek, Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Sn. Sheikh Ahmed bin Jassim Al Thani Dost ve Kardeş Ülkelerin Değerli Bakanları, IBF Başkanım Sn. Erol Yarar Değerli misafirler, Değerli Basın Mensupları, 20. IBF Kongresi nin açılış oturumunda, MÜSİAD Başkanı ve IBF Başkan Yardımcısı olarak sizleri saygıyla selamlıyorum; hoş geldiniz, şeref verdiniz. Her sene dünyanın farklı ülkelerinden, değerli katılımcıları bir araya getiren İş Forumumuzda; hem güncel iktisadın önemli sorunlarına farklı yaklaşımlarla çözüm getirmeye, hem de üye ülkeler arasındaki iletişimi ve ekonomik iş birliğini geliştirmek için projeler üretiyoruz. Bu bakımdan, IBF Kongreleri, ihtiyaç duyduğumuz fikir alışverişinin yanında, bu fikirleri uygulamaya geçirmek için yapılması gerekenlerin de konuşulduğu, ayrıcalıklı bir buluşma zemini sağlıyor. İnovasyon Ekonomisi ve Yatırım Ekosistemi konulu 20. IBF Kongresi nde de, yine değerli isimler, sonuçları itibariyle başta biz işadamları olmak üzere, konuyla ilgilenen herkese yol gösterecek bir düşünce fırtınası estirecekler.

2 Kongremizin ülkemiz ve İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Sayın Bakanlarım, Değerli Misafirler, Günümüzde, bilim ve teknoloji alanında yaşanan ilerlemeler, kısa sürede ve her alanda, büyük değişimler getirebilecek seviyeye ulaştı. Çok değil, bir süre önce, yalnızca hayali kurulan teknolojiler, artık gündelik hayatta kullandığımız sıradan araçlara dönüşürken; Dünya, 4.0 Sanayi Devrimi ne, kendi aralarında haberleşen makinelerin üretim süreçlerini bütünüyle değiştireceği bir geleceğe doğru ilerliyor. Bu kadar hızlı gelişen teknoloji, elbette ekonomiyi de, tepeden tırnağa etkiledi. Teknoloji, üretimin hem sürecini, hem de sonucunu belirlediği için, mal piyasalarında üstünlüğü, katma değeri yüksek ürünlerin ele geçirdiğini görüyoruz. Küresel ekonomide, artık fiyat yerine, niteliği merkeze alan bir rekabet ortamı işliyor. Mühendislik bilgisiyle ve ileri teknolojiyle üretilen, yenilikçi pazarlama ve yenilikçi fikirlerle markalaşan ürünler, pazara hakim oluyor. Takdir edersiniz ki, bu rekabet ortamında, kopyala-yapıştır fikirlerle ayakta kalmak mümkün değil. Artık, iş gücünün niteliğini bile, bugünü işlemeye yarayan bilgilerden çok, geleceği biçimlendiren beceriler belirliyor. Bilgiyle birlikte hayal, algıyla birlikte vizyon, zekayla birlikte cesaret aranıyor.

3 Değer üretmenin değeri anlaşıldı. Yenilik katabilme yeteneği önem kazanıyor. Öyle ki, bugün kurumların geleceğini, Ar-Ge ve İnovasyon yatırımları üzerinden okuyoruz. Yine bu nedenle, girişimciler ve yenilikçiler, geçmişte olduğundan daha fazla rağbet görmeye başladı. Ekonomi, girişimleri ve girişimcileri seviyor, doğru. Çünkü her yeni işletmeyle, dolaşıma daha fazla mal ve hizmet girer, bu da ticari hayatı canlandırır. Öyleyse girişimlerin başarıya ulaşabilmesi için, devletlerin de piyasadaki engelleri azaltacak önlemler almasını beklemek gerekir. Peki, bu engeller nelerdir? Tümünü saymadan bu engellerin 2'sini şöyle sıralayabiliriz. Birincisi, finansman sorunu. Fikir, yatırıma dönüşmek için sermayeyle buluşmalıdır. Projesini hayata geçirmek isteyen girişimci, sermayeye ihtiyaç duyar. Eğer bu sermayeye sahip değilse, borç almak ister. Bu borcu sağlayan bankalarımız, bizim ülkemizde, yakın bir zamana kadar, ne yazık ki yalnızca tapu teminatı ilkesiyle çalışıyordu. Fakat, taşınmazların da teminat sayılması konusunda düzenlemeler yapıldı ve bu alanda önemli bir adım atılmış oldu. İkinci sorun, yüksek faiz oranları. Bugün, girişimciye sağlanan kredilerin faiz oranları, neredeyse mevcut enflasyon oranlarının 2 katına kadar çıkıyor.

4 Bu da geri ödeme konusunda girişimcinin gözünü korkutuyor ve birçok güzel projenin yalnızca fikir olarak kalmasına sebep oluyor. Halbuki ülkemizde büyük bir girişimcilik potansiyeli var. Sözün burasında, çarpıcı bir istatistik paylaşmak isterim: Global Entrepreneurship Monitor, Küresel Girişimcilik Monitörü nün 2014 yılında yaptığı bir çalışmaya göre, potansiyel girişimci sayısı bakımından Türkiye, %53,17 ile ABD nin ardından ikinci sırada yer alıyor. Bir diğer istatistik. Girişimciliği kariyer olarak gören kişiler bakımından Türkiye, %75,13 ile birinci sırada yer alıyor. Bu rakamlar şu anlama geliyor: Türkiye nin önünde büyük bir fırsat var. Engelleri yeterince ortadan kaldırabilirsek, bu fırsatı yeterince değerlendirebiliriz. Bu noktada, 26 yıl önce, Türkiye de yeni bir hikaye yazılması gerektiğine inanan işadamları tarafından kurulan MÜSİAD ın kendisi en önemli girişimcilik projelerinden birisidir. 26 yıl önce İstanbul da ekilen bir fikir tohumu, bugün gölgesi bütün dünyaya yayılan bir ağaç oldu. Bugün, dünyanın dört bir yanından gelen siz değerli misafirlerimizle, bu ağacın altında buluştuk. İşte girişimciliğin neticesi! Değerli Katılımcılar, Bir diğer meselemiz, elbette, teknolojik gelişmeleri izlerken ve ekonomik rekabete katılırken, aynı zamanda, Müslüman olmanın

5 gerektirdiği değerlerin muhafaza edilmesine imkân veren bir iktisadi ve içtimai düzeni kurabilmek meselesidir. İstikameti, tabiatı kavramak değil, ona hükmetmek fikrinden hareketle çizilen teknolojik gelişmelerin, insanın hayatını kolaylaştırmak ya da dünyayı daha yaşanılır bir yere dönüştürmek amacıyla ilerlemediğini biliyoruz. Bu nedenle, biz, sürdürülebilirlik derken, yalnızca yeniliklerin devamını ve işlerliğini değil; aynı zamanda, başta insanın tabiatı olmak üzere, bütün yaratılmışların varoluş anlamıyla arasında bir ahengi gözetmesi ihtiyacına vurgu yapıyoruz. Zannediyorum, asıl önemli olan da bu ahengi başarmaktır. Kısacası; kendi varoluş anlayışımızdan yola çıkarak, teknolojik ilerlemeyi, toplumsal kalkınmayı, ekonomik büyümeyi yeniden ele almalıyız. Bu konuda; çağdaş dünyadaki değişimlerin süratini aşacak derinlikte fikirlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Çünkü, değişimin süratini aşabilen fikirler, aynı zamanda, değişimin istikametini belirleyen fikirlerdir. IBF gibi önemli kongrelerin, değişimin istikametini belirleyecek fikirlerin ortaya çıkmasına vesile olacağına inanıyorum. Sözlerime son verirken, başta Başbakan Yardımcımız Sn Mehmet Şimşek ve Misafir Bakanımız, Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Sayın Thani olmak üzere, dünyanın farklı yerlerinden uzun yolculuklar yaparak gelen siz değerli misafirlerimize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Nail Olpak

6 MÜSİAD Genel Başkanı