ISTANBUL ÜNIVERSITESI ÖNLISANS-LISANS-LISANSÜSTÜ AKADEMIK TAKV...

Transkript

1 ISTANBUL ÜNIVERSITESI ÖNLISANS-LISANS-LISANSÜSTÜ AKADEMIK TAKV... Portal : İçeriği : Eğitim Tarih : Adres : İstanbul Üniversitesi Önlisans-Lisans-Lisansüstü Akademik Takvimi Bu yazımızda sizlere İstanbul Üniversitesi Önlisans-Lisans-Lisansüstü Akademik Takvimi hakkında bilgiler vereceğiz Önlisans-Lisans Akademik Takvim Eğitim-Öğretim Yılı Önlisans-Lisans Özet Akademik Takvimi için TIKLAYINIZ Eğitim-Öğretim Yılı Önlisans-Lisans Ayrıntılı Akademik Takvimi için TIKLAYINIZ Eğitim-Öğretim Yılı İstanbul Tıp Fakültesi Akademik Takvimi için TIKLAYINIZ Eğitim-Öğretim Yılı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Akademik Takvimi için TIKLAYINIZ Eğitim-Öğretim Yılı Hukuk Fakültesi Akademik Takvimi için TIKLAYINIZ Eğitim-Öğretim Yılı Diş Hekimliği Fakültesi Akademik Takvimi için TIKLAYINIZ Eğitim-Öğretim Yılı Devlet Konservatuvarı Akademik Takvimi için TIKLAYINIZ Eğitim-Öğretim Yılı Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Akademik Takvim (Söz konusu Takvim daha sonra ilan edilecektir.) Lisansüstü Akademik Takvimi Eğitim-Öğretim Yılı Lisansüstü Özet Akademik Takvimi TIKLAYINIZ Eğitim-Öğretim Yılı Lisansüstü Ayrıntılı Akademik Takvimi TIKLAYINIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖNLİSANS VE LİSANS AKADEMİK TAKVİMİ(Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Devlet Konservatuvarı hariç) YENİ ÖĞRENCİLERİN KAYITLARI İLE YETERLİLİK SINAVLARIÖSYS, DGS,Türkiye Bursları ve Özel Yetenek Sınavı vb. İle Kayıt Hakkı Kazananların Kesin Kayıt Tarihleri E-Devlet Kapısı Üzerinden Kayıt Yapacaklar için Kesin Kayıt Tarihi Başlangıçı ösym tarafından belirleneceke-devlet Kapısı Üzerinden Kayıt Yapacaklar için Kesin Kayıt Tarihi Bitişi ösym tarafından belirleneceke-devlet Kapısı Üzerinden Kayıt Yapmayacaklar için Kesin Kayıt Tarihi Başlangıçı ösym tarafından belirleneceke-devlet Kapısı Üzerinden Kayıt Yapmayacaklar için Kesin Kayıt Tarihi Bitişi ösym tarafından belirlenecek İÜYÖS İle Kayıt Hakkı Kazananların Kesin Kayıt TarihleriKesin Kayıtlar Başlangıcı 21 Ağustos 2017Kesin Kayıt Tarihleri İçin Son Gün 25 Ağustos 2017 Yeterlilik SınavlarıYabancı Uyruklu Öğrenci Türkçe Yeterlilik Sınavı (Güz Dönemi) 7 Eylül 2017 saat:10:00yabancı Dil Zorunlu Hazırlık Yeterlilik Sınavı (Güz Dönemi) 8 Eylül 2017 saat:10:00zorunlu / Kredili Yabancı Dil Yeterlilik Sınavı Eylül 2017 Saat: 10.00/12.00/14.00/16.00Yabancı Uyruklu Öğrenci Türkçe Yeterlilik Sınavı (Bahar Dönemi) 15 Ocak 2018 Saat:10:00Yabancı Dil Zorunlu Hazırlık Yeterlilik Sınavı (Bahar Dönemi) 16 Ocak 2018 Saat:10:00 GÜZ VE BAHAR YARIYILI EĞİTİM-ÖĞRETİM, YARIYIL SONU SINAVLARI, SINAV SONUÇLARI İLAN TARİHLERİGüz Yarıyılı (I.Yarıyıl)Eğitim - Öğretim Başlangıcı 18 Eylül 2017Eğitim - Öğretim Bitişi 22 Aralık 2017Yarıyıl/Yıl Sonu Bitirme Sınavları Başlangıcı 25 Aralık 2017Yarıyıl/Yıl Sonu Bitirme Sınavları Bitiş Tarihi 5 Ocak 2018Yarıyıl/Yıl Sonu Bütünleme Sınavlarının Başlangıcı 15 Ocak 2018Yarıyıl/Yıl Sonu Bütünleme Sınavları Bitiş Tarihi 26 Ocak 2018 Bahar Yarıyılı (II.Yarıyıl)Eğitim - Öğretim Başlangıcı 12 Şubat 2018Eğitim - Öğretim Bitişi 18 Mayıs 2018Yarıyıl/Yıl Sonu Bitirme Sınavları Başlangıcı 21 Mayıs 2018Yarıyıl/Yıl Sonu Bitirme Sınavları Bitiş Tarihi 1 Haziran 2018Yarıyıl/Yıl Sonu Bütünleme Sınavlarının Başlangıcı 11 Haziran 2018Yarıyıl/Yıl Sonu Bütünleme Sınavları Bitiş Tarihi 29 Haziran 2018 NOT 1: Güz ve Bahar Yarıyılları Ara Sınavlarının sayısı ve sınav tarihleri, ilgili birimlerin yetkili kurullarınca belirlenir ve her yarıyılın başında öğrencilere duyurulur.not 2: Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Hukuk Fakültesi, İstanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin Akademik Takvimleri ayrı olarak belirlenir.not 3: Güncel bilgiler için İstanbul Üniversitesinin sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

2 AÖF TEN SINAVSIZ IKINCI ÜNIVERSITE IMKANI Portal : İçeriği : Gündem Adres : AÖF ten sınavsız ikinci üniversite imkanı Eskişehir Anadolu Üniversitesi, örgün veya Açıköğretim olmak üzere bütün öğrenci ve mezunlara sınava girmeden ikinci üniversite okuma imkanı sunuyor.merkezi Eskişehir de olan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi nin (AÖF)... Eskişehir Anadolu Üniversitesi, örgün veya Açıköğretim olmak üzere bütün öğrenci ve mezunlara sınava girmeden ikinci üniversite okuma imkanı sunuyor. Merkezi Eskişehir de olan Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi nin (AÖF) İstanbul Avcılar Bürosu, İkinci Üniversite uygulamasının tanıtımını yaptı. İstanbul Üniversitesi Avcılar Yerleşkesi Öğrenci Yemekhanesi (MENZA) yanında açtıkları stantta ikinci üniversite okumayı düşünenlere bilgiler veren AÖF İstanbul Avcılar Bürosu personeli, merak edilen soruları yanıtladı. Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerinde, 17 lisans ve 38 önlisans olmak üzere toplam 55 program bulunduğu, bunlardan 16 lisans ile 36 önlisans olmak üzere toplam 52 bölüme öğrencilerin ikinci üniversite kapsamında kayıt yaptırılabilecekleri belirtildi. Örgün/uzaktan eğitim yükseköğretim programlarında kayıtlı öğrenciler ile bu programların mezunlarından, meslek yüksekokullarında okuyan/mezun olanlar ile örgün lisans programlarından ön lisans diploması alarak, ayrılmış olanlar, lisans programlarında okuyan/mezun olanlar, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemine göre, öğretim yapan fakültelerden mezun olanlar (halen kayıtlı olanlar başvuru yapamazlar) ve diğer yükseköğretim kurumlarının açıköğretim programlarında okuyan/mezun olanlar, Herhangi bir yükseköğretim kurumunun ön lisans programından mezun olan veya okuyan öğrenciler açıköğretim sistemine göre öğretim yapan Açıköğretim Fakültesinin ön lisans programlarından birinde okumakta veya mezun oldukları alanlarda olmamak kaydıyla, sınava girmeden ve örgün/uzaktan öğretimdeki kayıtlarını sildirmeden doğrudan Anadolu Üniversitesine başvurmak suretiyle kayıt yaptırabilecekler. Ayrıca adayların ikinciuniversite.anadolu.edu.tr adresinden ön başvuru işlemlerini gerçekleştirebilecekleri gibi ön başvuru yapan veya yapmayan adaylar için tahmini kayıt tarihi olan 5-25 Eylül 2017 tarihleri arasında mutlaka İnternet Başvuru Belgesi ile kayıt için gerekli belgelerini hazırlayarak, banka ödemesini yaptıktan sonra AÖF bürolarına gidip kayıt işlerini tamamlamaları gerekiyor. Öte yandan büro personeli, önlisans bölümlerine YGS puan türü ve lisans bölümlerine de LYS puanlarına göre de kayıt yaptırılabileceği konusunda öğrencilere bilgiler verdi. Meslek yüksekokulundan mezun öğrencilere de ikinci üniversite dışında Dikey Geçiş Sınavı ve Açıköğretim Sistemi ile eğitim veren fakültelerin lisans bölümlerine 3 üncü sınıftan başlayabilecekleri hakkında bilgiler de verildi.

3 'OSMANLI, ROMA DÖNEMI INSANLARI GÜNÜMÜZE GÖRE DAHA KISA' Portal : İçeriği : Haber Adres : 'Osmanlı, Roma dönemi insanları günümüze göre daha kısa' BÜŞRA NUR ÖZCAN - Sinop'taki Balatlar Kilisesi kazısından çıkarılan iskeletler üzerinde yapılan antropolojik incelemeler sonucunda, Roma dönemi iskeletleriyle geç Osmanlı dönemi iskeletlerinde boy farkı bulunmadığı ve o dönemlerde yaşayanların şimdiki ortalama insan boyundan kısa oldukları belirlendi. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Duyar, bir program kapsamında geldiği Bursa'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sinop'ta 'Balatlar Kilisesi' olarak anılan bölgede, 2010'da başlayan arkeolojik kazının antropolojik çalışmaları kapsamında gün yüzüne çıkarılan mezarları ve bu mezarlardaki buluntuları, iskeletleri incelediklerini söyledi. Kazı yapılan alanda bir Roma hamamı olduğunu, hamamın 1920'lere kadar kullanıldığının tespit edildiğini belirten Duyar, 'Burası, Hristiyan tebaanın yaşadığı bir alan olmuş. Dolayısıyla bir toplulukta, zaman içinde nasıl bir değişim olduğunu gözlemlemenin çok güzel bir materyalini oluşturuyor. Bölgede, M.S yüzyıldan günümüze kadar neredeyse her dönemden insan iskeleti var. Bu iskeletler üzerinde çalışarak, zaman içinde insan hastalıklarında, yapısında nasıl bir değişim olduğunu anlamaya çalışıyoruz.' diye konuştu. Duyar, kazıların ve antropolojik çalışmaların devam ettiğini, bu kapsamda 2 bine yakın materyalden yaklaşık 900'ünün incelendiğini dile getirerek, materyal sayısının 2 bin 500'e çıkabileceğini aktardı. - 'Çok iri bir insan yapısı yok' Bazı mezarlardan iskeletlerin tam çıktığını anlatan Duyar, şöyle devam etti: 'Günümüzde bir hesaplama metoduyla iskelet boylarını yaklaşık 2-3 santimetre hatayla hesaplayabiliyoruz. Bu iş için geliştirilmiş özel formüller var. Özellikle bacak, uyluk ve kaval kemiği, bu anlamda çok iyi sonuç veriyor. İnsan boyu, zaman içinde değişiyor. Örneğin son yıl içinde insan boyu, uzama gösteriyor. Bu durumun beslenme, yaşam, çevre koşulları ve pek çok faktörle ilişkisi var. Savaşlar, kıtlıklar bir şekilde insan yapısına yansıyor. Bunları göz önünde bulundurarak incelediğimiz iskeletlerde Roma dönemi iskeletleriyle geç Osmanlı dönemi iskeletlerinde boy farkı olmadığını gördük.' Anadolu'nun birçok yerinde bin iskelet incelediğini belirten Duyar, şunları kaydetti: 'Osmanlı, Selçuklu dönemi ve daha eski dönemlerden iskeletler inceledim. Şunu görüyoruz ki çok iri bir insan yapısı yok. Hatta Osmanlı, Roma insanları günümüzdeki insanlara göre daha kısa. Eskiden 3-5 metre boyunda, bir adım attığında kaç metre ilerleyen insanlar olduğu, bir söylentiden ibaret. Bu, belki de ataları yüceltme yönünde yapılan bir inanış. Biz incelediğimiz iskeletlerde böyle bir şey görmüyoruz. Şu ana kadar 2 metre, hatta 1,90 boyunda bir insan iskeletiyle bile hiç karşılaşmadım.' - 'Kireçleme ve eklem bozulmaları azalmış' Duyar, iskeletlerden yola çıkarak eklem hastalıklarını ve bu hastalıklardaki değişimi de gözlemlediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: 'İlk veriler, bölgede, aynı topluluğun yaşamını sürdürdüğünü gösteriyor. Zorlanmayla ortaya çıkan, aşırı yüklenme, yük taşıma, çok fazla hareket etme ve periyodik, zorlu işler yapma sonucunda dizlerde, kalçada, dirsekte ve omuzda oluşan değişimleri de gözlemledik. Burada yaptığımız incelemelerde, 5-6. yüzyıl erken Roma döneminden, yüzyıl geç Osmanlı dönemine, aradaki bin 200 yılık zaman diliminde insanların artrit ve eklem bozulmalarının azaldığını gördük. Demek ki zaman içinde insana binen yük giderek azalmış. Biz, bunu ortaya koyduk. Artritin göstergesi olan kişinin daha fazla yük altında kalmasının giderek azaldığı gözleniyor. Erken Roma döneminde yaşayanlar, daha fazla yüklenme altında kalıyor. 'Daha şanssızlar' diyebiliriz. Geç Osmanlı yüzyıl insanları ise daha rahat. Bu verileri günümüz hastane verileriyle karşılaştırarak, daha da ilginç sonuçlar da elde edebiliriz. Böylece bir bölgede aynı toplumun zaman içinde nasıl değişim geçirdiğini anlayabiliriz.' Duyar, ilerleyen dönemlerde kazıdan çıkan materyaller üzerinde DNA çalışmaları da yapacaklarını sözlerine ekledi.

4 KIREÇLENMEYE AMELIYATSIZ ÇÖZÜM! Portal : İçeriği : Gündem Adres : Kireçlenmeye ameliyatsız çözüm! İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı ndan Doç. Dr. Demirhan Dıraçoğlu, kireçlenme (Osteoartrit) ve tedavi yöntemlerinde güncel yaklaşımlar hakkında bilgi verdi Fizik Tedavi ve Ağrı Uzmanı Doç. Dr. Demirhan Dıraçoğlu, kireçlenmeye (osteoartrit) karşı son dönemde oluşan yeni yaklaşımları ve bu doğrultuda kabul edilen tedavi yöntemlerini anlattı. Kireçlenme ilerleme sürecini yavaşlatarak, ameliyatsız tedavi imkânı sunan, eklem-içi enjeksiyonların tüm dünyada kabul edilen bir tedavi metodu olduğunu belirten Dr. Dıraçoğlu, viskoelastik sodyum hyaluronat çözeltisi içeren intra-artiküler enjeksiyonların kullanımı ve sağladığı katkılar üzerinde durdu. İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı ndan Doç. Dr. Demirhan Dıraçoğlu ndan Kireçlenme (Osteoartrit) ve tedavi yöntemlerinde güncel yaklaşımlar hakkında bilgi verdi. KİREÇLENME (OSTEOARTRİT) NEDİR?

5 TOPLU BALIK ÖLÜMLERI ARTIYOR! 'BASKA IZNIK GÖLÜ YOK' Portal : İçeriği : Haber Adres : Toplu balık ölümleri artıyor! 'Başka İznik Gölü yok' CHP Bursa Milletvekili Altaca'dan çağrı! CHP Bursa Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, son günlerde kirlilikle gündeme gelen İznik Gölü kıyısında ölü balıkları görüntüleyip, sosyal medya hesabından canlı yayın yaparak, Bursa milletvekillerine göldeki kirliliğin önlenmesi için işbirliği çağrısı yaptı. Türkiye nin beşinci doğal büyük gölü olan İznik, son yıllarda kirlilik nedeniyle sık sık gündeme geliyor. Geçen 5 Mayıs'ta İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay, 24 kişiden oluşan bölüm öğrencileri ile birlikte İznik Gölü'ndeki araştırmasının ardından 'İznik Gölü ekolojik ve biyolojik tehdit altında. Acil yönetim planının hayata geçirilmesi gerekiyor. Yoksa çok geç kalınacak. Başka İznik gölü yok' dedi. Geçtiğimiz günlerde de balık ölümleri üzerine dikkatlerin yeniden çevrildiği göldeki kirlilik iddiaları üzerine İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, konuyla ilgili açıklama yaparak, yapılan analizler sonrası gölde balıkları öldürecek kadar bir kirlilik olmadığını söyledi. Sargın, 'Fakat bu balıkların ölüm nedeni nedir diye sorular soruluyor. Bu balıklar genelde bizim saka gibi ve diğer balık tutmak için konulan tuzak diye tabir ettiğimiz araçlar göle konularak günlerce ellenmiyor. Bunlara takılan balıklar da açlıktan ve ya diğer sebeplerden ölüyor. Bunları toplayan vatandaşlar ise ölü balıkları göle geri atıyor. Sebeplerden biri bu. Ayrıca ölümü en zor gerçekleşen balık İsrail Sazanı diye tabir edilen balık. Farkındaysanız başka bir türden ölü balık göremiyoruz. Eğer suda kirlilik olsaydı bizim kızılkanat diye tabir ettiğimiz balıklar, sarıbalıklar, akbalıklar, yayın balıkları da kıyılarda görürdük. Ve yapılan son analiz ve incelemelerde gölde kirliliğe rastlanmamıştır' dedi. Göl kıyısındaki Darka Tatil Köyü sahilinde önceki gün bölgede koruma altında bulunan bir su samurunun da telef olup kıyıya vurması tartışmaları daha da alevlendirdi. Hafta sonu Nazım Hikmet in anma töreni için Müşküle Mahallesi ne giden CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, göl kıyısında inceleme yaptı. Kıyıya vuran ölü balıkları görüntüleyen ve sosyal medya hesabından canlı yayın yapan Kayışoğlu, İznik in Marmara nın en büyük gölü olduğunu vurgulayarak, 'İznik Gölü bölgenin can damarı. Son dönemde yapılan araştırmalarda İznik Gölü ekolojik ve biyolojik olarak kayboluyor. Bu sebeple İznik Gölü yönetim planının hayata geçirilmesi lazım. Şu anda İznik Gölü kıyılarında balık ölümleri mevcut. Burası bir cennet parçası ama insan eliyle yok ediliyor. Böyle giderse İznik gölü diye bir şey kalmayacak. Kıyıya vuran ölü balıklar içimizi acıtıyor' dedi. Göldeki kirliliğin gölü besleyen derelere yapılan barajların yanı sıra tarım ilaçları ve gübre kullanımından kaynaklandığını savunan Kayışoğlu, 'İznik Gölü için TBMM ye daha önce verdiğimiz araştırma önergesi raflarda bekliyor. Diğer parti vekillerine sesleniyorum; gelin birlik olup, bu gölü geleceğimiz için kurtaralım. Öncelikle kirlilik nedenleri belirlensin. Ardından kurtarma projesi hazırlayalım. Bunun dünyada örnekleri mevcut' diye konuştu.