OPEN-END ROTOR İPLİKÇİLİĞİNDE NAVEL İN İPLİK TÜYLÜLÜĞÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Transkript

1 TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ ve TEKSTİL MAKİNALARI KONGRESİ, 11 1 Kasım 5, Gaziantep-Türkiye OPEN-END ROTOR İPLİKÇİLİĞİNDE NAVEL İN İPLİK TÜYLÜLÜĞÜ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Arş.Gör.Yılmaz ERBİL ve Doç.Dr.Osman BABAARSLAN Çukurova Üniversitesi, Tekstil Mühendisliği Bölümü, Balcalı/ADANA Özet: İplik tüylülüğü, birim uzunluk veya alan başına iplik yüzeyinden dışarı doğru çıkan liflerin sayısı yada iplik yüzeyine dik olarak ölçülebilen lif uzunluğu olarak tanımlanmaktadır. İplik tüylülüğü üzerinde önemli olan faktörler; hammadde özellikleri, iplik üretim aşamalarının etkisi ve iplik üretimini takip eden işlemlerin etkisi şeklinde ana başlıklar altında sıralanabilir. Open-End (Açık-Uç) Rotor iplik eğirme sisteminde ise iplik özelliklerini etkilemesi bakımından 3 önemli eğirme elemanı bulunmaktadır. Bunlar; açıcı silindir, rotor ve naveldir. İplik, eğirme esnasında izlediği yolda, navel üzerinden yaptığı yaklaşık 9 o lik dönüş açısının etkisiyle yüksek bir sürtünmeye maruz kalmaktadır. Bu yüksek sürtünme etkisi, iplik oluşumunun hemen ardından ve bobinlemeden hemen önce olması nedeniyle elde edilen ipliğin tüylülüğü üzerinde önemli derecede etkilidir. Navel formunun düz, spiral veya çentikli olması sebep olduğu tüylülüğü de direkt olarak etkileyen diğer önemli faktördür. Bu çalışmada polyester/pamuk ve polyester/viskon karışımlı 4 farklı cer şeridiyle aynı makine ve çalışma şartlarında 4 farklı navel ile aynı numarada iplikler üretilmiş ve elde edilen ipliklerin tüylülüğü test edilmiştir. Test sonuçları 4 farklı karışımdaki hammadde için istatistiksel analiz yöntemleriyle irdelenerek, farklı tipteki navellerin aynı hammadde ile aynı şartlarda üretilen ipliklerin tüylülüğü üzerinde ne gibi değişikliklere neden olduğu araştırılmıştır. Anahtar Kelimeler: Tüylülük, OE-Rotor İpliği, Eğirme Elemanı, Navel, Navel Formu, İstatistiksel Analiz 1. Giriş Dünya tekstil ihtiyacının büyük bölümü, yaklaşık milyon tonluk miktar, kesikli lif ipliklerinden karşılanmaktadır. Kesikli lif ipliklerinin üretilmesi içinse dünyada yılda 4 milyon ring iği ve 35. rotor ünitesi devreye alınmaktadır. Kurulu rotor iplik tesislerinde yılda ortalama 8 milyon ton Nm 4-6 arası numarada open-end ipliği üretilmektedir. Yine aynı incelikte çalışan 35-4 milyon ring iği mevcut olup, OE ile yaklaşık olarak aynı miktarda ring ipliği üretilmektedir. Bu kapasite içinde OE iplikleri % 5 paya sahiptir (Artzt, 4). Open-End iplikçiliği ile Ring iplikçiliği arasında 1/7 lik bir üretim orantısı vardır. Yani bir Open-End iği yedi Ring iğine eşittir (Belcoro Navelleri, 3). Bu hız/üretim farkı, eğirme sistemi ve proses aşamalarındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. OE iplikçiliği günümüze kadar süregelen gelişmelerle 15. d/dk rotor hızı ve 5 m/dk iplik çıkış hızı ile çalışabilmektedir. Ancak bunlar makine tasarımlarının ulaşabildiği rakamlardır. Optimum iplik kalitesi için yine de bu değerlerin altında çalışılması gerekmektedir. Buna rağmen toplam üretimde Ring İplikçiliği ile baş eden OE-Rotor İplikçiliği yüksek üretim kapasitesi ve düşük proses kademelerinin sağladığı avantajlar ile üreticiler açısından çekiciliğini arttırmaktadır. Ancak bu avantajlara rağmen OE-Rotor ipliğinin bazı fiziksel özellikleri (mukavemet, düzgünsüzlük, iplik hataları vb.) günümüzde henüz Ring ipliğinin kalitesine ulaşamamıştır. OE-Rotor iplikçiliğinde eğirme sisteminin, iplik kalitesi üzerindeki etkisi eğirmeye etki eden elemanları vasıtasıyla ortaya çıkmaktadır. Bunlar ise; - Açıcı silindir, - Rotor ve - Navel (Düse / Huni) dir. Bu elemanlardan navel, ipliğin yaklaşık 9 o lik açıyla sürtünerek geçtiği bir yüzey olması nedeniyle iplik kalitesine önemli ölçüde etki etmektedir. Örneğin düz yüzeyli navel tipi ipliğin daha düzgün (düşük düzgünsüzlük derecesinde) bir yapıda oluşmasına katkı sağlarken çentikli naveller iplik tüylülüğünü arttırıcı yönde etki etmektedirler. İpliğin kullanım alanına göre bu etkiler düşük düzgünsüzlükte, mukavemetli, tüylü yada daha az tüylü gibi değişik şekillerde istenebilir. Bu nedenle navel tiplerinin ipliğe verdikleri etkiler çok iyi bilinmeli ve uygun navel tipi tercih edilmelidir. 1

2 TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ ve TEKSTİL MAKİNALARI KONGRESİ, 11 1 Kasım 5, Gaziantep-Türkiye. OE-Rotor İplikçiliğinde Temel Eğirme Elamanlarından Navel Açıcı silindir vasıtasıyla açılarak tek lif formuna gelen lifler lif iletim kanalı ile vakum etkisinde rotora iletilirler. Ardından rotorun dönüşüyle oluşan merkezkaç kuvvetiyle lifler rotor duvarına itilirler ve rotor duvarında dönmekte olan açık iplik ucuna dâhil olurlar. İplik ucunun dönüşüyle büküm alarak iplik formuna geldikten sonra sarım silindirlerine iletilmek üzere navel üzerinden keskin bir yön değişimi yaparak ve bu esnada navele sürtünerek sarım ünitesine iletilirler. Şekil 1 de çeşitli tipte naveller, Şekil de ise şematik olarak gösterilen open-end rotor iplik eğirme sisteminde navel (kırmızı renkli olarak) görülmektedir. Şekil 1 Çeşitli Tipte Naveller Şekil OE-Rotor Eğirme Sistemi'nde Navel Şekil 3 de ipliğin rotor içerisinde oluşmasının ardından navelin içinden navel yüzeyine sürtünerek geçmesi esnasında ipliğe etkiyen kuvvetler görülmektedir (Kadoğlu, ). İplik çekme kuvveti ve rotordaki merkezkaç kuvveti etkisiyle oluşan bu kuvvetler ipliğin navele sürtünmesi ile iplik yüzeyinde ve formunda değişikliklere neden olabilmektedir. Navellerin sahip olduğu form özellikle ipliğin hacimlilik ve tüylülük özellikleri başta olmak üzere birtakım etkilere sahiptir. Bu nedenle diğer koşullar aynı olsa bile farklı naveller kullanılarak üretilen ipliklerin aynı kumaşta kullanılmaması gerekir. Aksi takdirde kumaşta çizgi veya band şeklinde hatalar meydana gelmektedir. Navelleri temel olarak iki türlü sınıflandırmak mümkündür (Bozkurt, 1997); F Yapılarına göre yani düz, çentikli ve spiral veya F Malzemelerine göre yani seramik ve metal gibi.

3 TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ ve TEKSTİL MAKİNALARI KONGRESİ, 11 1 Kasım 5, Gaziantep-Türkiye Şekil 3 Navel Üzerinden Geçişi Esnasında İpliğe Etkiyen Kuvvetler F Ç: Sarım ünitesi tarafından çekilen ipliği navel kenarlarına doğru bastıran iplik çekme kuvveti F R: Rotorun dönüşünden kaynaklanan merkezkaç kuvveti Düz yüzeye sahip naveller; yüksek mukavemetli, düzgün ve az tüylü ipliklerin imali için uygundur. Bu tip naveller özellikle sentetik liflerin eğrilmesinde ve dokuma ipliği imalinde kullanılırlar. Düz navellerin kullanımında rotor kirlenmesi çentiklilere kıyasla daha az olur (Klein, 1993). Çentikli naveller ile; hacimli, yumuşak ve daha tüylü iplikler elde edilmektedir. Navel yüzeyindeki çentik sayısı arttıkça bu etkiler güçlenmektedir. Çentiğin naveldeki adedi, genişliği ve konumu ipliğin hacimli/hacimsiz, tüylü/az tüylü, sert/yumuşak elde edilmesini sağlar. Çentikli navellerde iplik; navel yüzeyinde yuvarlandıkça, yüzeyden sürekli olarak yükselerek titreşim hareketi yapar. Bu titreşim hareketi iplikte tüylülüğünü arttırıcı yönde etki yapmaktadır. Spiral yüzeyli naveller sadece seramikten imal edilirler. Bu naveller; düşük büküm seviyeli, nispeten hacimli ipliklerin üretiminde uygundur. Elde edilen iplik özellikleri dört çentikli seramik navellerden elde edilenlere benzemektedir. Ancak spiral navellerle daha yüksek mukavemetli, daha yumuşak iplikler imal edilmektedir. Spiral naveller ile iplik kalite değerleri nispeten daha yükselmiştir. Navel formunun çentiksiz düz formdan çentikli forma geçişi ile ve sonrasında da çentik sayısının artışı ile oluşan tüylülük ve iplik hacmi ilişkisi Şekil 4 de gösterilmiştir (Rieter, ). Şekil 4 'nin Tüylülük ve İplik Hacmi'ne Etkisi Şekil 4 den de görüldüğü gibi navelin çentikli olması ve çentik sayısındaki artış iplik tüylülüğünü artırıcı yönde etkimektedir. Çentiğin formu da (girinti yada çıkıntı şeklinde olması gibi) tüylülüğü direkt olarak etkilemektedir. Örneğin K4KK tipi navelde çentikler girinti halindedir. Aynı sayıda çentik bulunan K4KS navelinde ise çentikler çıkıntı halindedir. Aynı çentik sayısında olmasına rağmen bu iki navel arasında hemen hemen tüm hammaddelerle üretimlerde tüylülük bakımından yüksek fark ortaya çıkmaktadır. K4KS naveli yüksek tüylülüğe neden olmaktadır. 3

4 3. Materyal ve Metod TMMOB Makina Mühendisleri Odası TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ ve TEKSTİL MAKİNALARI KONGRESİ, 11 1 Kasım 5, Gaziantep-Türkiye Çalışmada hammadde olarak tekstilde en çok kullanılan elyaflar olan Pamuk (CO), Polyester (PES) ve Viskon (CV) liflerinin karışımları olan 5/5 PES/CO, 5/75 PES/CO, 5/5 PES/CV, 7/3 PES/CV şeritler kullanılmıştır. Bu karışımlara uygun olarak seçilen naveller ise K4KK, K8KK, K4KS ve K6KF tipi navellerdir. Şeritler Rieter R rotor kutusu bulunan laboratuar tipi tek üniteli iplik eğirme sistemi olan Quickspin makinasında aynı şartlarda ve aynı çalışma ayarlarında eğrilmiştir. Navellerden K4KK naveli; seramik, 4 çentikli, kısa, K8KK naveli; seramik, 8 çentikli, kısa, K4KS naveli; seramik, 4 çentikli, spiral formlu ve K6KF naveli; seramik, 6 çentikli ve düz formlu bir naveldir. Kullanılan naveller Şekil 5 de görülmektedir. Şekil 5 Çalışmada Kullanılan Naveller Dört farklı karışımdaki şerit ile Ne 1 numarada üretilen iplikler, iplik özelliklerinin test edilmesi amacıyla Uster Tester 4 ve Zweigle G 565 Tüylülük test cihazında test edilmiştir. Test verilerine varyans analizi ve Tukey HSD Gerçekten Önemli Farklılık analizi uygulanmıştır. İplik tüylülüğü bakımından elde edilen bulgular aşağıda verilmektedir. 4. Bulgular ve Tartışma PES/CO 5/5 hammadde ile K4KK, K8KK ve K4KS tipi naveller kullanılarak üretilen ipliklere uygulanan varyans analizi testinde Uster H tüylülük değeri için K4KS navelinin tüylülüğe etkisi K4KK ve K8KK navellerinden %99 luk anlamlılık seviyesinde farklıdır. Ancak K4KK ve K8KK navelleri %95 lik anlamlılık seviyesinde bile H tüylülük değeri için farklı etkiye sahip değildir. Bu durum Şekil 6-a da açıkça görülmektedir. Uster H tüylülük değerindeki durum Zweigle Index değerinde de aynı şekilde gerçekleşmiştir. Navel tipleri arasındaki tüylülük değerlerinin eğilimleri bile aynı tarzda gerçekleşmiştir (Şekil 6-b). Farklı yaklaşımlarla yapılan tüylülük analizlerinin verdiği tüylülük ifadelerinde naveller bakımından aynı sonuç elde edilmiştir. Uster "H" Değeri 6,5 6 5,5 5 4,5 6,16 5,3 5, K4KK K8KK K4KS Zweigle Index Değeri K4KK K8KK K4KS (a): Uster H Değeri (b): Zweigle Index Değeri Şekil 6 PES/CO (5/5) ile Üretilen İpliklerin Tüylülük Değerleri PES/CO 5/75 hammadde ile üretilen ipliklerin Uster H tüylülük sonuçları, her üç navel tipi için %99 luk anlamlılık seviyesinde birbirinden farklıdır. Bu durum Zweigle Index tüylülük değerlerinde de 4

5 TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ ve TEKSTİL MAKİNALARI KONGRESİ, 11 1 Kasım 5, Gaziantep-Türkiye aynı şekilde gerçekleşmiştir. PES/CO 5/5 hammadde ile üretilen ipliklerin tüylülük durumu göz önüne alındığında karışımdaki pamuk oranı arttıkça navel tipinin tüylülüğe etkisinin arttığını göstermektedir. Aynı zamanda bu sonuçtan pamuk elyafının tüylülük bakımından navel tipi farklılığından polyester elyafına göre çok daha fazla etkilendiği de çıkarılabilecek bir sonuçtur. H ve Index değerleri için bu farklılıklar Şekil 7-a ve b den de görülebilmektedir. Uster "H" Değeri ,95 5,1 6,4 Zweigle Index Değeri K4KK K8KK K4KS (a): Uster H Değeri K4KK K8KK K4KS (b): Zweigle Index Değeri Şekil 7 PES/CO (5/75) ile Üretilen İpliklerin Tüylülük Değerleri PES/CV 5/5 hammadde için H tüylülük değerlerinin analizine göre K4KK ve K8KK navelleri arasında anlamlı farklılık yoktur ancak diğer tüm ikili karşılaştırmalarda navel tipleri arasında %99 luk seviyede anlamlı farklılık bulunmuştur. K4KS naveli ve K6KF naveli diğer iki navelden ve birbirlerinden farklı etki göstermişlerdir. Navellerin tüylülük ortalamaları Şekil 8-a ve b de görülmektedir. Uster "H" Değeri 4 3 1,35,35 3,19,9 Zweigle Index Değeri (a): Uster H Değeri (b): Zweigle Index Değeri Şekil 8 PES/CV (5/5) ile Üretilen İpliklerin Tüylülük Değerleri Zweigle Index tüylülük değerlerinde K4KK ve K8KK navel tipleri %95 lik seviyede anlamlı farklılık gösterirken %99 luk seviyede anlamlı farklılık göstermemişlerdir. Bu da navel tiplerinin tüylülüğe etkilerinin farklı olduğunu ancak bu farklılığın çok yüksek olmadığını göstermektedir. Navel tipleri arasındaki diğer ikili karşılaştırmalar için durum Uster H tüylülük değerinde olduğu gibi %99 luk seviyede birbirlerinden anlamlı farklılık şeklinde ortaya çıkmıştır. Uster H ve Zweigle Index değerlerinin bu durumu Şekil 8-a ve b den görülmektedir. PES/CV 7/3 hammadde için Uster H değerleri için yapılan analizde tün navel tiplerini birbirlerinden %99 luk seviyede anlamlı derecede farklıdır. Zweigle Index değerleri için yapılan analizde de aynı şekilde tüm navel tiplerinin birbirlerinden %99 luk derecede anlamlı farklılık gösterdiği bulunmuştur. Bu durum aşağıdaki şekillerden de görülebilmektedir (Şekil 9-a ve b). 5

6 TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ ve TEKSTİL MAKİNALARI KONGRESİ, 11 1 Kasım 5, Gaziantep-Türkiye Uster "H" Değeri 1,5 1,5,94,9 1,5,9 Zweigle Index Değeri (a): Uster H Değeri K4KK K8KK K4KS K6KF (b): Zweigle Index Değeri Şekil 9 PES/CV (7/3) ile Üretilen İpliklerin Tüylülük Değerleri PES/CO karışımlı hammadde ile yapılan üretimlerin analizleri de göz önüne alınırsa karışımdaki viskon elyafının navel tipi farklılığından pamuk elyafı gibi yüksek derecede etkilendiği ortaya çıkmaktadır. Tüm hammaddelere ve navellere ait Uster H tüylülük değerlerinin gösterildiği Şekil 1 dan görüldüğü üzere hammadde farklılığı, tüylülüğü navel tipinden daha fazla etkilemektedir. Karışım oranının da tüylülük durumunda etkisi olmakla birlikte, karışımı oluşturan elyaf türlerinin tüylülük durumuna daha fazla etki ettiği görülmektedir. Karışım oranı elyaf türlerinden sonra daha düşük bir miktarda tüylülük değerinde değişikliğe neden olmaktadır. Navel tipleri arasında K4KS tipi navelin tüylülük üzerinde önemli derecede bir etkisi olduğu görülmektedir. K4KS navel tipi, elyaf türü ve karışım oranından bağımsız olarak tüylülük değeri üzerinde önemli derecede farklılık (yükseklik) sağlamaktadır. Uster H Tüylülük Değerleri PES/CO 5/5 PES/CO 5/75 PES/CV 5/5 PES/CV 7/3 Şekil 1 Tüm Hammaddeler için Uster "H" Tüylülük Değerleri Zweigle Index tüylülük değerlerinde de Uster H tüylülük değerlerinde ortaya çıkan duruma çok benzer bir durum ortaya çıkmıştır (Şekil 11). Elyaf türü ve karışımdaki oranları tüylülük üzerinde farklı etkilere neden olmaktadır. K4KS tipi navelin tüylülük üzerindeki önemli derecede farklı etkisi Zweigle Index tüylülük değerlerinde de kendini açıkça ortaya koymaktadır. Ancak Uster H tüylülük değerlerinden farklı olarak Zweigle Index değerlerinde PES/CV karışımlı ipliklerin tüylülük değerleri daha yüksek olarak ortaya çıkmıştır. Bu durum Uster H tüylülük değerlerinde tam tersi olarak görülmektedir. Uster H tüylülük değerlerinde PES/CV karışımlı ipliklerde daha düşük tüylülük görülmektedir. Bu farklılık sistemlerin elde ettikleri sayısal değerleri farklı yorumlama tarzlarından kaynaklanmaktadır. Sayısal değerler farklı olsa da aynı şartlarda aynı hammaddeden üretilmiş iplikler arasında yapılan kıyaslamalar için her iki sistem de benzer sonuçlar vermektedir. 6

7 TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ ve TEKSTİL MAKİNALARI KONGRESİ, 11 1 Kasım 5, Gaziantep-Türkiye Zweigle Index Tüylülük Değerleri PES/CO 5/5 PES/CO 5/75 PES/CV 5/5 PES/CV 7/3 Şekil 11 Tüm Hammaddeler için Zweigle Index Tüylülük Değerleri 5. Sonuçlar Yapılan test ve analizler neticesinde navel tipinin tüylülüğe etkisi bakımından bulgular ve araştırma bölümünde sayısal değerleri de verilen sonuçların hammaddelere göre ayrı ayrı olmak üzere naveller bakımından tüylülük değerleri iyiden kötüye doğru aşağıda verilmektedir. PES/CO 5/5 karışımı için; K4KK - K8KK - K4KS PES/CO 5/75 karışımı için; K4KK - K8KK - K4KS PES/CV 5/5 karışımı için; K6KF - K4KK - K8KK - K4KS PES/CV 7/3 karışımı için; K6KF - K4KK - K8KK - K4KS Tüm karışımlarda tüylülük bakımından en yüksek değerler hep K4KS naveliyle elde edilmiştir. Ancak aynı zamanda düzgünsüzlük ve iplik hataları bakımından da en kötü sonuçlar K4KS naveliyle elde edilmiştir. Navel üreticisi firma tarafından da örme iplikleri için veya yüksek tüylülük istenen iplikler için tavsiye edilen K4KS naveli amaca uygun olarak tasarlanan yapısından dolayı tüylülüğü artırırken bunun yanında düzgünsüzlük ve iplik hataları değerlerinin artmasına ve çoğu durumda iplik mukavemetinin de düşmesine neden olmaktadır. PES/CO 5/5 hammaddede K4KK ve K8KK navelleri aynı tüylülük değerlerini sağlarken PES/CO 5/75 hammaddesinde tüylülük değerlerinde küçük miktarda bir farklılaşmanın ortaya çıktığı görülmüştür. Bu durum karışımdaki pamuk elyafı oranının artışıyla gerçekleştiği için pamuk elyafının bu iki navelden etkilenme oranının polyester elyafından daha fazla olduğunu göstermektedir. %1 pamuk elyafı şeridi ile aynı çalışma tekrarlandığı taktirde K4KK ve K8KK navelleri arasında tüylülük açısından oluşacak farkın daha fazla olması, K8KK navelinin tüylülükte K4KK navelinden daha fazla artışa neden olması muhtemeldir. PES/CO karışımlı hammaddeler ile elde edilen sonuçlara benzer bir durum PES/CV karışımlı hammaddelerde de görülmüştür. K4KK ve K8KK navelleri çok yakın tüylülük değerleri vermişlerdir. Uster H tüylülük değerleri aynı çıkmış ancak Zweigle Index değerlerinde K8KK navelinin sağladığı tüylülük değerleri bir miktar daha fazla çıkmıştır. Ancak karışım oranının değişimi ile naveller arasındaki durum pek değişmemiştir. Bu durum sentetik elyaflarda K4KK ve K8KK navellerinin tüylülük açısından pek fark göstermediğini ortaya koymaktadır. Sentetik elyaflarda tüylülük durumu incelendiğinde yüksek tüylülük istenen durumlarda K4KS naveli, düşük tüylülük istenen durumlarda ise K6KF naveli tercih edilebilir. K4KK ve K8KK navelleri bu iki navele göre daha ortalama değerler vermektedir. Düşük tüylülükle birlikte mukavemetin de önem kazandığı durumlarda K6KF naveli en iyi sonuçları vermektedir. 7

8 TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ ve TEKSTİL MAKİNALARI KONGRESİ, 11 1 Kasım 5, Gaziantep-Türkiye Kaynaklar Artzt, P., Yüksek Aşınma Haslığına Sahip Ring ve OE İpliklerinin Üretimi İçin Eğirme Malzemesi Geliştirilmesi, Tekstil Maraton Dergisi, Temmuz-Ağustos 4/4 Babaarslan, O., Open-End Rotor İplikçiliği Notları, Ç.Ü. Tekstil Mühendisliği Bölümü, 4 Belcoro Navelleri, Bir Adım Önde Olmanın Garantisi, Tekstil Teknoloji Derigisi, Sayfa , Nisan 3 Bozkurt, Y., OE-Rotor İplik Teknolojisinde Üretim Parametreleri, Pamuk İplikçiliğindeki Gelişmeler ve Sektörel Sorunlar Semineri, İTÜ Makine Fakültesi, Gümüşsuyu/İstanbul, 1- Şubat 1997 Erbil, Y., Karışım OE-Rotor İpliği Üretiminde Eğirme Elemanlarından Düsenin İplik Kalitesi Üzerindeki Etkisinin Araştırılmazı, Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tekstil Mühendisliği Ana Bilimdalı, Temmuz 5 Kadoğlu, H., Open-End Rotor İplik Eğirme Teknolojisi Ege Üniversitesi Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma-Uygulama Merkezi Yayını, Yayın No:16, ISBN No: , 141 sayfa, Bornova, Klein, W., New Spinning Systems, The Textile Institute, U.K., 1993 Rieter, Rieter Textile Systems Bülten, Yıl:1, Sayı:3, Aralık, Özgeçmiş YILMAZ ERBİL, 198 yılında Şanlıurfa da doğdu. İlk öğrenimini Şanlıurfa da tamamladıktan sonra Orta öğrenimini Malatya Fen Lisesi nde devam etti yılında orta öğreniminden mezuniyetiyle beraber Çukurova Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü nde yüksek öğrenimine başladı. yılında yüksek öğrenimini tamamlayarak aynı yıl Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı nda başladığı Yüksek Lisans öğrenimini Temmuz 5 tarihinde tamamladı. 8