AVRUPA BİRLİĞİ NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIK SEKTÖRÜNDEKİ MEVZUAT UYUMUNDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "AVRUPA BİRLİĞİ NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIK SEKTÖRÜNDEKİ MEVZUAT UYUMUNDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ"

Transkript

1 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ KOORDİNASYON DAİRESİ BAŞKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIK SEKTÖRÜNDEKİ MEVZUAT UYUMUNDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ BEŞİNCİ GENİŞLEME SÜRECİNDEKİ ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRMALI İNCELEME AZMİ EKMEN 16 Kasım 1989 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Avrupa Topluluğu Uzman Yardımcılığı ve Uzmanlık Sınav Yönetmeliği nin 17. maddesi uyarınca AB UZMANLIK TEZİ olarak hazırlanmıştır ANKARA 2006

2 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ KOORDİNASYON DAİRESİ BAŞKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIK SEKTÖRÜNDEKİ MEVZUAT UYUMUNDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ BEŞİNCİ GENİŞLEME SÜRECİNDEKİ ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRMALI İNCELEME AZMİ EKMEN 16 Kasım 1989 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Avrupa Topluluğu Uzman Yardımcılığı ve Uzmanlık Sınav Yönetmeliği nin 17. maddesi uyarınca AB UZMANLIK TEZİ olarak hazırlanmıştır ANKARA 2006

3 Avrupa Birliği ne Tam Üyelik Sürecinde Sağlık Sektöründeki Mevzuat Uyumunda Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Beşinci Genişleme Sürecindeki Ülkelerle Karşılaştırmalı İnceleme Bu kitabın basılması Sağlık Bakanlığı Yayın Kurulu nun tarih ve 2006/3 sayılı kararı gereğince uygun görülmüştür. HAZIRLAYAN : Azmi EKMEN BAKANLIK YAYIN NO : 702 ISBN : Talep Adresi : Sağlık Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı Konur Sokak No: 37 Kat: 3-4 Kızılay / ANKARA Telefon : Faks : e-posta : abkd@saglik.gov.tr Basım Yeri : Sağlık Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Basım Tarihi : Aralık 2006

4 Ankara, T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI AVRUPA KOORDİNASYON DAİRESİ BAŞKANLIĞINA AB Uzman Yardımcısı Azmi Ekmen in Avrupa Birliği'ne Tam Üyelik Sürecinde Sağlık Sektöründeki Mevzuat Uyumunda Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri başlıklı uzmanlık tezi, Avrupa Birliği nin 1 Mayıs 2004 tarihinde tamamladığı ve 10 ülkenin AB ye dahil olduğu son genişleme süreci içinde Sağlık Politikası alanında yapılan çalışmaları ve uyum sürecini inceleme konusu olarak seçmiştir. Söz konusu tez, Avrupa Birliği nin mevzuat düzeyinde sağlık konusuna yaklaşımını ele aldıktan sonra, son genişleme dalgasında yer alan ülkelerin ulusal mevzuatlarına yönelmiştir. Bu bağlamada çalışmada müzakere sürecinde aday ülkelerin Topluluk mevzuatını kabul ederken karşılaştıkları sorunlar ve çözüm yolları ele alınmıştır. Söz konusu uzmanlık tezi, bilimsel yöntem kullanılarak hazırlanmıştır. Çalışmada hukuki analiz derinliği vardır. Bu çalışma, karşılaştırmalı bir yöntemle analiz gücünü de üst düzeye çıkarabilmiştir. Sonuç olarak söz konusu çalışma savunmaya alınmaya uygun bulunmuştur. Doç.Dr.Çınar ÖZEN Yrd. Doç. Dr. Burça KIZILIRMAK

5 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı AVRUPA BİRLİĞİ UZMANLIK TEZİ TÜRKÇE SÖZLÜ SAVUNMA SINAVI DEĞERLENDİRME TUTANAĞI Avrupa Topluluğu Uzman Yardımcılığı ve Uzmanlık Sınav Yönetmeliği gereğince, Bakanlık Makamının tarih ve 601 sayılı Olurları ile oluşturulan ve aşağıda isim ve unvanları belirtilen Mesleki Bilgi Sınav Kurulu tarafından, tarihinde saat 'de AB Uzman Yardımcısı Azmi EKMEN'in Avrupa Birliği'ne Tam Üyelik Sürecinde Sağlık Sektöründeki Mevzuat Uyumunda Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri isimli Avrupa Birliği Uzmanlık Tezi Türkçe Sözlü Savunma Sınavı yapılmış ve adayın başarı durumu Kurul üyeleri tarafından aşağıdaki şekilde değerlendirilmiştir. Abdülkadir ATALIK Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Çınar ÖZEN Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Burca KIZILIRMAK ATAUM Müdür Yardımcısı Dr. Arslan Ümit GİRAY Daire Başkanı 5

6 TEŞEKKÜR Tez çalışmamın ortaya çıkarılmasında çalışmalarımı yönlendiren, araştırmalarımın her aşamasında bilgi, öneri ve yardımlarını esirgemeyen tüm mesai arkadaşlarıma, özellikle anket sonuçlarının istatistiksel açıdan değerlendirilmesi ve yorumlanmasında pratik çözümleriyle bir hoca bir arkadaş olarak destek olan Sayın Yrd. Doç. Dr. Ersen ALOĞLU na ve çalışmalarım süresince büyük fedakârlık göstererek beni destekleyen eşim Serap EKMEN e en derin duygularla teşekkür ederim. 6

7 ÖZET Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri son derece kritik bir dönemden geçmektedir. Aralık 2004 teki Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi nde, Komisyon un rapor ve tavsiyesi üzerine, Türkiye nin Kopenhag siyasi kriterlerini karşıladığını belirtilerek, Türkiye ile katılım müzakerelerinin 3 Ekim 2005 te başlatılmasına karar verilmiştir. Avrupa Birliği ne tam üyelik sürecinde Türkiye nin karşılaşabileceği sorunlardan biri de sağlık alanındaki mevzuat uyumu konusudur. Türkiye, Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı nın sağlığı ilgilendiren başlıkları altında belirtilen taahhütler doğrultusunda uyum çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmada, sağlık alanındaki mevzuat uyum çalışmalarında karşılaşılan sorunlar tespit edilmiş ve bunlara ilişkin çözüm önerileri ortaya konmuştur. Anahtar Kelimeler : Avrupa Birliği, Ulusal Program, müktesebat başlıkları, sağlık sistemi, genişleme, mevzuat uyumu, karşılaştırmalı inceleme, idari kapasite. 7

8 ABSTRACT The relations between European Union and Turkey have been going through a quite crucial period. The European Council in December 2004, on the basis of a report and a recommendation from the Commission, decided that Turkey fulfilled the Copenhagen political criteria and the accession negotiations with Turkey will be opened on 3 October One of the main problems for the accession period between EU and Turkey is the harmonization practices in the field of health. Turkey has launched the harmonization practices in line with the commitments stated under the chapters related to health in the Turkish National Programme for the Adoption of the Acquis. In this study, the problems arising from harmonization practices have been defined and the solutions are suggested. Keywords : European Union, National Programme for the Adoption of the Acquis, acquis chapters, health care system, enlargement, harmonization, comparative study, administrative capacity. 8

9 İÇİNDEKİLER GİRİŞ AVRUPA BİRLİĞİ ve SAĞLIK Avrupa Birliği nin Sağlık Konusuna Yaklaşımı Roma Antlaşması nda Sağlık Konusu Tek Senet te Sağlık Konusu Beyaz Kitapta (White Paper) Sağlık Konusu Maastricht Antlaşması nda Sağlık Konusu Amsterdam Antlaşması nda Sağlık Konusu Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı nda Sağlık Konusu Avrupa Anayasası nda Sağlık Konusu AVRUPA BİRLİĞİ NİN GENİŞLEMESİ VE SAĞLIK Genişleme ile İlgili Genel Bilgiler Genişleme ve Sağlık yılı Sağlık ve Genişleme Raporu Genişlemenin Sağlık Üzerindeki Etkisi Genişleme Sürecinde Sağlık Alanında Büyük Bir Adım : Avrupa Birliği Halk Sağlığı Eylem Programı ( ) Genel Olarak Topluluk Programları Halk Sağlığı Kavramı Halk Sağlığı Eylem Programı BEŞİNCİ GENİŞLEME DALGASINDA AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYE OLAN ÜLKELERİN SAĞLIK SİSTEMLERİ HAKKINDA GENEL BİLGİ Çek Cumhuriyeti Sağlık Sistemi Estonya Sağlık Sistemi

10 3.3. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Sağlık Sistemi Letonya Sağlık Sistemi Macaristan Sağlık Sistemi Litvanya Sağlık Sistemi Malta Sağlık Sistemi Polonya Sağlık Sistemi Slovakya Sağlık Sistemi Slovenya Sağlık Sistemi Beşinci Genişleme Dalgasında Avrupa Birliği ne Üye Olan Ülkelerin Sağlık Sistemlerinin Değerlendirilmesi SON GENİŞLEME DALGASINDA AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYE OLAN ÜLKELERİN TAM ÜYELİK MÜZAKERELERİNDE OLUŞTURDUKLARI İDARİ YAPILANMALAR Müzakere Sürecinde İdari Yapılanmanın Önemi Müzakere Sürecinde Aday Ülkelerin Oluşturdukları İdari Yapılanma Örnekleri Çek Cumhuriyeti nin Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Estonya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nin Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Letonya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Litvanya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Macaristan ın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Malta nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma 57 10

11 Polonya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Slovakya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Slovenya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Aday Ülkelerin Oluşturdukları İdari Yapılanmaların Karşılaştırılması TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ VE TÜRK SAĞLIK SİSTEMİNE GENEL BİR BAKIŞ Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerinin Tarihsel Gelişimi Türk Sağlık Sisteminin Özellikleri Türk Sağlık Sistemin Yapısı Türkiye de Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı Türkiye de Sağlık Sisteminin Yeniden Yapılandırılmasına Yönelik Reform Çalışmaları Sağlıkta Dönüşüm Programı Sağlıkta Dönüşüm Programının Temel İlkeleri Sağlıkta Dönüşüm Programının Avrupa Birliği İle İlişkisi Sağlıkta Dönüşüm Programının Bileşenleri BEŞİNCİ GENİŞLEME DALGASINDA AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYE OLAN ÜLKELERİN SAĞLIK SEKTÖRÜNDE AVRUPA BİRLİĞİ MEVZUATINA UYUMLARI ve KARŞILAŞILAN SORUNLARIN KARŞILAŞTIRMALI İNCELENMESİ Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nin AB Sağlık Mevzuatına Uyumu ve Karşılaşılan Sorunlar Estonya nın AB Sağlık Mevzuatına Uyumu ve Karşılaşılan Sorunlar

12 6.3. Çek Cumhuriyeti nin AB Sağlık Mevzuatına Uyumu ve Karşılaşılan Sorunlar Macaristan ın AB Sağlık Mevzuatına Uyumu ve Karşılaşılan Sorunlar Letonya nın AB Sağlık Mevzuatına Uyumu ve Karşılaşılan Sorunlar Litvanya nın AB Sağlık Mevzuatına Uyumu ve Karşılaşılan Sorunlar Malta nın AB Sağlık Mevzuatına Uyumu ve Karşılaşılan Sorunlar Slovakya nın AB Sağlık Mevzuatına Uyumu ve Karşılaşılan Sorunlar Slovenya nın AB Sağlık Mevzuatına Uyumu ve Karşılaşılan Sorunlar Polonya nın AB Sağlık Mevzuatına Uyumu ve Karşılaşılan Sorunlar Son Genişleme Sürecinde AB Üyesi Olan Ülkelerde AB Sağlık Mevzuatına Uyumda Karşılaşılan Sorunların Karşılaştırmalı İncelemesi Malların Serbest Dolaşımı Alanında Yaşanan Sorunların Karşılaştırması Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanında Yaşanan Sorunların Karşılaştırması Sosyal Politika ve İstihdam Alanında Yaşanan Sorunların Karşılaştırması Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Soruunların Karşılaştırması Müktesebatın Üstlenilmesi İçin Gerekli İdari Kapasite Alanındaki Sorunların Karşılaştırması ULUSAL PROGRAMDA SAĞLIK ve BU ALANDAKİ MEVZUAT UYUM ÇALIŞMALARINDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR Ulusal Program ve Sağlık Ulusal Programda Sağlıkla İlgili Düzenlemelerin Yer Aldığı Başlıklar Malların Serbest Dolaşımı İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunum Serbestisi (Kişilerin Serbest Dolaşımı) İstatistik Sosyal Politikalar ve İstihdam Çevre

13 Tüketicinin Korunması ve Sağlık Gümrük Birliği Adalet ve İçişleri Sağlık Sektöründe Mevcut Sorunlar Sistemden Kaynaklanan Sorunlar Sağlık İnsan gücü Sorunları Sağlık Sektöründeki Mevzuat Uyumunda Karşılaşılan Sorunlar Malların Serbest Dolaşımı Alanında Karşılaşılan Sorunlar İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunum Serbestisi Alanında Karşılaşılan Sorunlar Sosyal Politika ve İstihdam Alanında Karşılaşılan Sorunlar Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanında Karşılaşılan Sorunlar İdari Kapasite Eksikliğinden Kaynaklanan Sorunlar ARAŞTIRMA ve PROBLEMİN TANIMI Araştırma Problemi (Sorun) Problem Cümlesi Tezin Konusu Tezin Amacı Tezin Önemi Yöntem Araştırma Evreni ve Örneklem Veri Toplama Teknikleri BULGULAR VE TARTIŞMA SAĞLIK ALANINDAKİ MEVZUAT UYUM ÇALIŞMALARINDA KARŞILAŞILAN SORUNLARA İLİŞKİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

14 10.1. Sağlık Sisteminin Genel Yapısına İlişkin Çözüm Önerileri Mevzuat Uyumunda Yaşanan Sorunlara İlişkin Çözüm Önerileri Malların Serbest Dolaşımı Başlığına İlişkin Çözüm Önerileri İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunum Serbestisi Başlığında Çözüm Önerileri Sosyal Politika ve İstihdam Başlığına İlişkin Çözüm Önerileri Tüketicinin Korunması ve Sağlık Başlığına İlişkin Çözüm Önerileri İdari Kapasite Eksikliğinin Giderilmesine Yönelik Çözüm Önerileri BAZI KARŞILAŞTIMALI TABLOLAR SONUÇ KAYNAKÇA... EKLER 14

15 KISALTMALAR AB : Avrupa Birliği ABD : Amerika Birleşik Devletleri ABGS : Avrupa Birliği Genel Sekreterliği AET : Avrupa Ekonomik Topluluğu AKÇT : Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu AT : Avrupa Topluluğu CEN : Avrupa Standardizasyon Komitesi (Comiteé Européenne de Normalization) DPT : Devlet Planlama Teşkilatı DSÖ : Dünya Sağlık Örgütü EPHA : Avrupa Halk Sağlığı Birliği (European Public Health Alliance) EU : European Union GKRY : Güney Kıbrıs Rum Yönetimi GSMH : Gayri Safi Milli Hasıla GSYİH : Gayri Safi Yurt içi Hasıla KOB : Katılım Ortaklığı Belgesi MDAÜ : Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri OECD : Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (Organization for Economic Co-operation and Development) PHARE : Polonya ve Macaristan İçin Ekonominin Yeniden Yapılandırılmasına Yönelik Eylem Programı (Poland and Hungary Assitance for Restructuring Economies) RSHMB : Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkez Başkanlığı SDP : Sağlıkta Dönüşüm Programı SSK : Sosyal Sigortalar Kurumu TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi TTB : Türk Tabipler Birliği UP : Ulusal Program WHO : World Health Organization 15

16 TABLOLAR DİZİNİ Tablo 3.1. Son Genişleme Dalgasında Avrupa Birliği ne Katılan Ülkelerde Temel Demografik Göstergeler Sayfa 47 Tablo 3.2. Son Genişleme Dalgasında Avrupa Birliği ne Katılan Ülkelerdeki Tedarik Yöntemleri Sayfa 48 Tablo 5.1. AB ve Türkiye de Sağlık Harcamalarının GSMH ye Oranı Sayfa 73 Tablo 5.2. İlaca Yapılan Sağlık Harcamalarının Oranı, Türkiye, Sayfa 74 Tablo 5.3. Ulusal Sağlık Hesapları Araştırması Ön Sonuçları Sayfa 75 Tablo 6.1. Ülkelerin Yaşadıkları Sorunlar - Karşılaştırmalı Tablo Sayfa 135 Tablo 7.1. Doktor ve Ebe Bulunmayan Sağlık Ocakları ve Sağlık Evleri Sayfa 142 Tablo 9.1 AB ye Uyum Sürecinde Sağlık Alanında Mevzuat Uyumunda Karşılaşılan En Genel Sorun Sayfa 155 Tablo 9.2. Sağlık Sektöründe Mevzuat Uyumu Sonrası Uygulamada Karşılaşılan Sorun Sayfa 156 Tablo 9.3. Sağlık Sektöründeki Genel İdari Kapasite Sorunu Sayfa 157 Tablo 9.4. Sağlık Sektöründe AB Felsefesinin Algılanmasından Kaynaklanan Sorun Sayfa 158 Tablo 9.5. AB ye Uyum Sürecinde Sağlık Alanında En Fazla Sorunla Karşılaşılan Müktesebat Başlığı Sayfa 159 Tablo 9.6. AB ye Uyum Sürecinde Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Sorun Alanı Sayfa 160 Tablo 9.7. AB ye Uyum Sürecinde Beşeri Tıbbi Ürünler Alanındaki Sorun Sayfa

17 Tablo 9.8. AB ye Uyum Sürecinde Yeni Yaklaşım Grubuna Ürünlerinde Yaşanan Sorun Sayfa 163 Tablo 9.9. AB ye Uyum Sürecinde Malların Serbest Dolaşımı Başlığı Altında Yaşanan Sorunların Kaynağı Sayfa 164 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Karşılaşılan Sorun Sayfa 165 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Piyasa Gözetim ve Denetiminde Karşılaşılan Sorun Sayfa 166 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Genel Ürün Güvenliği Sorunu Sayfa 167 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Sorunu Sayfa 168 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Sorun Sayfa 169 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Sorunu Sayfa 170 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Sosyal Politikalar ve İstihdam Başlığındaki Sorun Sayfa 171 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Sosyal Politikalar ve İstihdam Başlığındaki İdari Kapasite Sorunu Sayfa 172 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Tüketicinin Korunması ve Sağlık Başlığındaki Sorun Sayfa 173 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki İdari Kapasite Sorunu Sayfa

18 Tablo Kişi Başı Sağlık Harcaması - Avrupa Ülkeleri Sayfa 185 Tablo GSYİH nın % si Olarak Toplam Sağlık Harcamaları Sayfa 186 Tablo Bin (1000)Nüfusa Düşen Hekim Sayısı Sayfa 187 Tablo Bin Nüfusa Düşen Hastane Yatağı Sayısı Sayfa 188 Tablo Doğumda Beklenen Yaşam Süresi Sayfa 189 Tablo Bebek Ölüm Hızı (Her Bin Doğumda) Sayfa

19 GİRİŞ II. Dünya Savaşı sonrası, Avrupa ülkeleri arasında her alanda daha sıkı işbirliğinin sağlanması gereği ortaya çıkmıştır. Ekonomik entegrasyonlar hız kazanmış, siyasal ve ekonomik yaşamda bir yeniden örgütlenme dönemi başlamıştır. Oluşturulan kurumlar arasında Avrupa nın geliştirdiği topluluk (community) kavramı yeni bir buluş olma özelliğine sahiptir. Bu kurumun ilginç yanı, salt ekonomik bir işlevi başaran uluslararası bir örgütlenme olmakla yetinmeyip, uzun erimde siyasal birleşme (political union) için bir araç olarak görülmesidir 1. Kurucu ülkelerin başlangıçtaki temel amacı, Almanya ve Fransa yı bir araya getirecek ve böylece iki devletin kalıcı dostluğunu sağlayacak bir formül arayışı idi 2. Ancak uzun vadede, daha çok ekonomik ve siyasi bütünleşmeyi öngören bir yapı amaçlanmıştı. 1 Ocak 1952 tarihinde Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu nun (AKÇT) kurulmasıyla başlayan Avrupa entegrasyon süreci, kurulduğu ilk yıllarda yalnızca ekonomik ve ticari işbirliğini amaçlayan, ancak yıllar içinde tarım, sanayi, ticaret, çevre, maliye ve vergiler gibi bir takım ortak politikalar oluşturan, dünyada başka hiçbir uluslararası örgütte olmayan bir kurumsal yapıya sahip olan, ortak bir para birimi ve anayasası olan ve üye ülkeler arasında iç sınırların kaldırıldığı büyük bir süper güç haline gelmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi, Avrupa bütünleşme süreci, sosyal değil ekonomik bir temele dayalı olarak başlamış ve bütünleşmenin ilk 30 yılına bu yaklaşım egemen olmuştur 3. Avrupa Ekonomik Topluluğu nu (AET) kuran liberal yaklaşımlı Roma Antlaşması (1957) sosyal boyutu piyasaya, bir diğer 1 İlhan Tekeli, Selim İlkin, Türkiye ve Avrupa Topluluğu I, Ümit Yayınları, Ankara,1993, s Haluk Günuğur, Avrupa Birliği Bütünleşmesinin Tarihsel Gelişimi: Dünü, Bugünü, Yarını, Avrupa Birliği El Kitabı içinde, M. Özdemir ve S. Altınışık (ed), T.C. Merkez Bankası, Ankara, 1995, s Mesut Gülmez, Avrupa Birliğinde Sosyal Politika, Türkiye-AB Sendikal Koordinasyon Komisyonu, Ankara, s.2. 19

20 deyişle ekonomide sağlanan bütünleşmeye bağlamıştır. Başarılı bir ekonomik bütünleşmenin sonucunda Topluluk içinde bir sosyal bütünleşme kendiliğinden sağlanacaktı 4. Bu nedenle Roma Antlaşması nda son derece sınırlı sosyal hükümler yer almıştır ve kuruluştan 1970 lere kadar AET nin ortak bir sosyal politikasından söz edilememektedir 5. Sosyal Politika alanında, 1989 yılında kabul edilen Avrupa Sosyal Şartı önemli bir dönüm noktasıdır. Bu tarihten itibaren sosyal politikalar, merkezinde insanın yer aldığı, yüksek standartlarda bir yaşam sağlayabilmek için uygulanan ve yüksek bir refah düzeyine ulaşmak için oluşturulan politikalar arasında ön plana çıkmaya başlamıştır. Avrupa Birliği de, sosyal politikasını, temel hedefi bireyin sağlıklı şartlarda bir yaşam sürdürmesinin sağlanması ve halk sağlığının üst düzeyde korunması temelinde şekillendirmeye başlamıştır. Sosyal politikaların temel hedefi bireyin sağlıklı şartlarda bir yaşam sürdürmesinin sağlanmasıdır. Bu çerçevede bir bütün olarak Halk Sağlığı nın üst düzeyde korunması ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi önemli bir rol oynamaktadır. Uzun yıllar Sosyal Politikalar içinde yer alan sağlık konusu ise, Avrupa Birliği nin günümüzün değişen hedefleri ve sorunları doğrultusunda yeniden şekillenmekte ve bu alanda yeni hedeflere ulaşmak için hazırlanan eylem programı ile ortak bir amaca doğru yönelmektedir. Sağlık konusu, günümüzde gitgide önem kazanan bir alan haline gelmiştir. Öyle ki; Birlik, ortak bir sağlık politikasının oluşturulmasını temin amacıyla, bir takım Topluluk Programları yürütmüş ve yürütmektedir. 4 Ibid., s.3. 5 Ali Güzel, Roma ve Maastricht Antlaşmaları Sürecinde Avrupa Sosyal Modeli ve Türkiye, Metin Kutal a Armağan, TÜHİS, Ankara, 1998, s

21 Avrupa Birliği Müktesebatı nda, sağlıkla ilgili düzenlemeler ortak bir başlık altında toplanmamış olup, bir çok müktesebat başlığına serpiştirilmiş durumdadır. Sağlıkla ilgili düzenlemeler ağırlıklı olarak malların serbest dolaşımı, kişilerin serbest dolaşımı, sosyal politika ve istihdam, çevre, tüketicinin korunması ve sağlık ve gümrük birliği gibi başlıklarda yer almakta, diğer bazı başlıklarda da dolaylı olarak sağlığı ilgilendiren konulara yer verilmektedir. Bir aday ülke olarak Türkiye de, Ulusal Program da (UP) yer alan taahhütler ve gerçekleştirdiği reformlar aracılığıyla, Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerine başlama yolunda önemli adımlar atmıştır. Aralık 1999 da Helsinki Zirvesi nde Türkiye nin AB ye adaylığının resmen ilan edilmesinin ardından AB Komisyonu tarafından Türkiye ye yönelik Katılım Ortaklığı Belgesi nin (KOB) hazırlanması ve buna istinaden Türkiye nin hazırladığı Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı, Türkiye nin tam üyeliğe hazırlık aşamasında öncelikli alanlarını tespit etmekte ve üyeliğe hazırlanmak için yerine getirilecek temel öncelikleri belirtmektedir. Türkiye, Ulusal Program da taahhüt ettiği takvim doğrultusunda Avrupa Birliği Müktesebatı nı uyumlaştırma çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye nin 1963 yılından beri ortaklık ilişkisini sürdürdüğü Avrupa Birliği ne en kısa zamanda tam üye olabilmesi için, yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Bu ödevi yerine getirirken, sadece siyasi alanda yoğunlaşmakla kalmayıp, Ulusal Program da yer alan diğer önceliklerin de bir an önce yerine getirilmesi şarttır. Bu öncelikler arasında yer alan sağlık konusu ile ilgili başlıklar ve bu alandaki uyum çalışmaları büyük bir önem arz etmektedir. Bu çalışmalar, halkın sağlık durumunun AB ülkelerindeki seviyeye çıkarılması ve sağlık sektöründe AB standartlarına ulaşılması açısından önem arz etmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde tezin amacı ve konusuna ilişkin bilgiler verilmiş, araştırmanın yöntemi ve kuramsal çerçevesi saptanmıştır. 21

22 İkinci bölümde ise, Avrupa Birliği nin sağlık konusuna yaklaşımı incelenmiştir. Kuruluşundan günümüze kadar geçen süreçte AB nin sağlık politikasının gelişimi ve son dönemde bir Ortak Sağlık Politikası oluşturulması yönündeki faaliyetlere yer verilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde, Avrupa Birliği nin 1 Mayıs 2004 tarihinde yaşadığı son genişleme ve bu genişlemenin sağlık üzerindeki etkisi ortaya konmuştur. Tarihindeki en büyük genişlemeyi yaşayan AB nin, yeni katılan ülkeler ile birlikte sağlık alanındaki yaşayacağı sorunlar ve bu ülkelerin katılımıyla yaşanabilecek muhtemel sağlık sorunları incelenmiştir. Dördüncü bölümde ise, son genişleme sürecine dahil olan on ülkenin sağlık sistemleri incelenmiş ve bu ülkelerdeki sağlık sistemin oluşumunda benimsenen modeller gözden geçirilmiştir. Ülkeden ülkeye farklılık arz eden sağlık sistemlerinin son yıllarda yaşadığı reformlar da bu bölümün konusunu oluşturmaktadır. Beşinci bölümde, AB ye yeni katılan ülkelerin, katılım müzakerelerinde oluşturdukları yapılanmalar ve bu aşamadaki prosedürler irdelenmiştir. Tam üyelik müzakereleri sürecinin tüm boyutlarını ve diğer aday ülkelerin deneyimlerini daha iyi kavramak ve uyum sürecinde karşılaşılacak sorunları, bu deneyimler ışığında aşabilmek amacıyla, bu ülkelerin oluşturdukları idari yapılanmalar çalışmanın içeriği açısından büyük önem arz etmektedir. Ayrıca bu idari yapılanmalardaki farklılıklar ve ortak noktalar belirlenmiş, Türkiye nin de bu alandaki yapılanmasını oluştururken yol gösterici tespitler yer almıştır. Altıncı bölümde, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin kısa bir tarihçesinin ardından Türk Sağlık Sistemi ile ilgili özet bilgilere yer verilmiştir. Bu bölümde ayrıca, ülkemizde son yıllarda uygulanmaya çalışılan sağlık reformları ve mevcut sağlık sisteminin yapısına ilişkin genel bilgiler verilmiştir. 22

23 Yedinci bölümde, son genişleme dalgasıyla birlikte Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerin, sağlık sektöründeki mevzuat uyum çalışmaları ve bu alanda karşılaştıkları sorunlar karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Sekizinci bölümde ise, ülkemizde Ulusal Program kapsamındaki sağlığı ilgilendiren müktesebat başlıklarının uyum çalışmalarında karşılaşılan sorunlara yer verilmiştir. Dokuzuncu bölüm, anket sonuçlarının değerlendirildiği Bulgular ve Tartışma bölümüdür. Bu bölümde Ulusal Program kapsamında sağlık alanında yürütülen mevzuat uyum çalışmaları ve bu çalışmalardaki aksaklıkların tespiti amacıyla ilgili taraflara uygulanan anketlerin sonuçları analiz edilmektedir. Son bölümde ise, sağlık sektöründe mevzuat uyum çalışmalarında yaşanan sorunlara ilişkin çözüm önerileri yer almış ve Türkiye ile Avrupa Birliği ülkelerindeki bazı sağlık göstergelerine yer verilmiştir. Avrupa Birliği ne entegrasyon sürecinde, Türkiye nin sağlık göstergeleri ile AB ülkelerinin sağlık göstergeleri arasındaki farklılıkların azaltılması ve sağlık hizmetlerinin verimliliğinin artırılması yolunda, sağlık sektörünün durumunu ve sağlık sektöründeki mevzuat uyum çalışmalarında karşılaşılan sorunları incelemeyi amaçlayan bu çalışma, müzakere sürecinde başvuranların faydalanabileceği temel kaynaklardan biri olacaktır. 23

24 BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ ve SAĞLIK 1.1. Avrupa Birliği nin Sağlık Konusuna Yaklaşımı Avrupa Birliği nde, subsidiarite ilkesi 6 (subsidiarity principle) uyarınca sağlık hizmetlerinin organizasyonu, finansmanı ve sunumu üye ülkelerin sorumluluğuna bırakılmıştır 7. Birlik üyesi ülkeler, sosyal politikalarını değiştirme, tek tip veya ülkeler üstü bir sosyal politika uygulama yönünde bir düzenlemeye gitmemiştir. Başka bir deyişle, Birliğin, üye ülkelere tek tip bir sağlık politikası uygulatma veya uygulamaları birbirine benzetme yönünde bir zorlaması yoktur. Tam tersine üye ülkelerin kendi sağlık politikalarına sahip olmaları ilkesi benimsenmiştir 8. Üye ülkelerdeki sağlık politikaları tamamen ülkelere özgü olup, sağlık hizmetleri ulusal düzeyde organize edilmektedir. Bu nedenle, ülkeler arasında sağlığın finansmansı, hizmet sunumu, insan gücü uygulamaları ve sağlık mevzuatı konularında derin farklılıklar bulunmaktadır. 6 Alınacak kararlar ve izlenecek politikaların vatandaşa en yakın olan, yani en küçük idari birim bazında alınmasını ifade eder. Diğer bir ifadeyle, kararların en etkili idari birim tarafından uygulanmasını, gerekli olmadığı durumlar dışında Topluluk müdahalelerinin sınırlandırılması ve bu alanda yetki ve sorumlulukların üye ülkeye bırakılmasını ifade eder. Konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için bkz. Ruşen Keleş, Hizmette Halka Yakınlık (Subsidiarite) İlkesi ve Yerel Yönetimler, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Vol. 4, No: 1, 1995, s Carl-Ardy Dubois and Martin McKee, Health and health care in the candidate countries to the European Union: Common challenges, different circumstances, diverse policies, Health Policy and European Union Enlargement, Martin McKee, Laura Maclehose and Ellen Nolte (eds.), European Observatory on Health Systems and Policies Series, Open University Pres, Berkshire, 2004, s.44 8 Recep Akdur, Sağlık Sektörü Temel Kavramlar, Türkiye ve Avrupa Birliği nde Durum ve Türkiye nin Birliğe Uyumu, Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Araştırma Dizisi No : 17, Ankara, 2003, s

25 Avrupa Birliği, son yıllarda artan bir şekilde, halk sağlığı alanında faaliyetlerini yoğunlaştırarak vatandaşlarının sağlığını koruma yönündeki çabalarını artırmaktadır 9. AB, yaşam kalitesini yükseltmeyi hedef olarak benimsediği halde, bu hedefe ulaşmada en önemli unsur olan insan sağlığına yönelik sağlık politikası oluşturmayı ve hizmetlerin iyileştirilmesine yönelik doğrudan düzenlemeleri 1990 yılına kadar gerçekleştirmemiştir 10. Avrupa Birliği nde sağlık politikaları, 1999 yılından bu yana Komisyon un yeniden yapılanması çabaları doğrultusunda Sağlık ve Tüketicinin Korunması Genel Müdürlüğü (Health and Consumer Protection General Directorate) tarafından organize edilmektedir. Birliğin ortak bir sağlık politikası olmamasına karşın, sağlık konusuna bakışı kuruluşundan bu yana çok ağır olarak değişime uğramıştır. Bu değişimi Toplulukları kuran ve geliştiren mevzuatı inceleyerek izlemek mümkündür Roma Antlaşması nda Sağlık Konusu Üye ülkeler arasında yalnızca ticari ve ekonomik entegrasyonu amaçlayan 1957 Roma Antlaşması nda, doğrudan sağlık ve sağlık politikalarını düzenleyen bir madde bulunmamaktadır 11. Ekonomik konuların ağırlıklı olarak yer aldığı antlaşmanın giriş bölümünde, üye devletlerin, Avrupa yı bölen engelleri azaltarak ekonomik ve sosyal gelişmeyi garanti altına almayı ve Birlik yurttaşlarının çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesinin değişmez hedefleri olacağını garanti ettikleri belirtilmesine karşın sağlık ve sağlık politikaları ile ilgili ayrı bir madde bulunmamaktadır. 9 European Commission, The Health Status of The European Union - Narrowing The Health Gap, Luxembourg, Office for Official Publications of the European Communities, 2003, s Alain Lefebvre, The Future of European Health Policy, Eurohealth, Volume 4, Number 5, Winter : 1-2, 1998, s Akdur, op. cit., s

26 1.3. Tek Senet te Sağlık Konusu 1987 yılında yürürlüğe giren Avrupa Tek Senedi, topluluk ülkeleri arasında sağlığın korunması ve mesleki ortamda asgari sağlık koşullarının uyumunu hedefleyen bir işbirliğini gündeme getirmiştir 12. Bu yaklaşımla, sağlık ile ilgili çalışmalar genel olarak kanser, AIDS ve uyuşturucu bağımlılığı üzerine yoğunlaşmıştır. Bunlardan Kansere Karşı Avrupa 13 adlı çalışma, topluluk halk sağlığı faaliyetleri içinde, en geniş olarak tanınıp en uzun süreli uygulanan halk sağlığı programıdır. Avrupa Tek Senedi, Çevre ve Sosyal Politikalar ile ilgili hükümleri ile yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedefini vurgulamakta ve Avrupa Birliğini salt ekonomik bir birleşme kimliğinden kurtarmaktadır. Tek Senet ile birlikte, Avrupa Topluluğu'nun kuruluşundan bu yana ilk kez, çevre sorunları, doğrudan kurucu antlaşmalar içine dahil edilmiştir 14. Senet in çevreyle ilgili alt bölümünde, bu konuda girişilecek eylemlerin insan sağlığını korumaya katkıda bulunmak amacını güden maddesi ile insan sağlığı konusuna değinilmiştir Beyaz Kitapta (White Paper) 15 Sağlık Konusu Avrupa Sosyal Politikalarının geliştirilmesi ve uygulanması amacıyla 27 Temmuz 1994 yılında çıkarılan Beyaz Kitap, sosyal politikalar alanında bir kilometre taşıdır. AB ye üye ülkelerde sosyal politikaların, ekonomik politikaların tamamlayıcısı olarak ve eş zamanlı gerçekleştirilmesine ilişkindir. Bu politikaların içerisinde çalışma alanı, eğitim, barınma ve yaşama koşulları, işyerinde sağlık ve güvenlik, serbest dolaşım, kadın-erkek eşitliği, sosyal güvenlik ve sosyal korunma 12 The European Communities Developing Role in Health, The European Commission, Belgium, 2000, s tarihli Tek Avrupa Senedi ile 1957 tarihli Roma Anlaşma sına sağlık mevzuatıyla ilgili maddeler eklenmiş ve ilk Halk Sağlığı Programı olan Kansere Karşı Avrupa kabul edilmiştir. 14 Gülün Egeli, Avrupa Birliği ve Türkiye de Çevre Politikaları, Türkiye Çevre Vakfı Yayını, 1996, s White Paper-European Social Policy, European Community,

27 ve halk sağlığında herkese eşit fırsat (aile yaşamı; ailelerin, yaşlıların, özürlülerin ve marjinal grupların sağlığı da dahil olmak üzere) ve demografik yapı yer almaktadır 16. Amacı, 21. yüzyıla girerken üye ülkelerde yaşayan insanlar için ekonomik refahın eşsiz uyumunu, sosyal birlikteliği ve yaşamın her evresinde yüksek kaliteyi sağlayarak, bir Avrupa sosyal modeli geliştirmek ve korumaktır. Raporda, önümüzdeki 20 yıl içinde Birliğin demografik yapısında çok büyük değişmelerin yaşanacak olmasına dikkat çekilmektedir. Özellikle nüfusun yaşlanması sonucu yaşlıların korunması, entegrasyonu ve bakımlarının sağlanması gereklidir yılı itibariyle 20 yaş altı nüfus oranının %24 ten %21 e düşmesi beklenirken, 60 yaş ve üzeri nüfus oranının %20 den %23 e yükseleceği beklenmektedir. Yaşam beklentisinin her 5 yılda 1 yıl artacağı öngörülmektedir. Yaşlı insanları aktif kılmak ve bunlara sağlık ve sosyal yönden destek vermek için toplumun güçlendirilmesi gerektiğinin altı çizilmektedir Maastricht Antlaşması nda Sağlık Konusu Avrupa Birliği nde sağlığa ilişkin politikaların ve uygulamaların ilk yasal zemini 1993 yılında Avrupa Birliği ni kuran Maastricht Antlaşması 17 ile oluşturulmuştur (madde 129). Anlaşma, AB vatandaşlarının sağlığını yüksek düzeyde korumak ve iyileştirmek amacına hukuki bir zemin oluşturmak bakımından reform niteliği taşımaktadır. Maastricht Anlaşması na 129. maddenin 16 Nuray Tanrıtanır, Türkiye ve Avrupa Birliği ndeki Sağlık Politikaları ve Göstergelerin Karşılaştırılması, Devlet Planlama Teşkilatı Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 1997, s Maastricht Anlaşması ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. 27

28 dahil edilmesi ile Komisyon ilk kez halk sağlığının iyileştirilmesi ve korunması konusunda özel bir görev üstlenmiştir 18. Maastricht Antlaşması ile gittikçe artan faaliyet alanlarının içine halkın sağlığının korunması konusu da katılmış bulunmaktadır. Konuya genel yaklaşımı itibariyle Avrupa Birliği, tam rekabete dayalı tek bir ortak pazarın gerçekleşmesini teminen, gittikçe artan bir şekilde mal ve hizmetlerde standardizasyona giderken, sağlık hizmetleri ve tıbbi araç gereç-cihazların niteliği de bundan etkilenmekte, yapılan tüm düzenlemelerde tüketicinin sağlık ve güvenliğinin korunması nın temel hareket noktası olduğu fark edilmektedir 19. a. Maastricht Antlaşması Madde 129 Topluluk, üye ülkeler arasında işbirliğini teşvik ederek ve gerekirse, faaliyetlerine destek vererek, insan sağlığının yüksek düzeyde korunmasının sağlanmasına yardım edecektir. Topluluk faaliyeti, hastalıkların, özellikle de uyuşturucu bağımlılığı da dahil, başlıca sağlık felaketlerinin, sağlık bilgisi ve eğitimin yanı sıra bunların nedenlerinin ve bulaşma yollarının araştırılması yoluyla önlenmesine yönelik olacaktır. Sağlık koruma şartları, Topluluğun diğer politikalarında bir unsur teşkil edecektir. Topluluk ve üye ülkeler, halk sağlığı alanında üçüncü ülkelerle ve yetkili uluslar arası kuruluşlarla işbirliğini teşvik edecektir. Maastricht Antlaşmasının 129. maddesi, Topluluk çapında sağlık politikası için güvenli bir yasal ortam sağlamış ve uyuşturucu karşıtı, AIDS ve kansere karşı 18 Pascale Megal, Public Health : The New Common Denominator, Belgian Presidency of the European Union, Brussels, June s.4 19 Nilüfer Avcı Işık, Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri ve Sağlık, Sağlık Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı, Yayın No : 642, Ankara, 2002, s

29 programlarda Topluluğun görevini güçlendirmiş ve özellikle Komisyonun görevlerini artırmıştır Amsterdam Antlaşması nda Sağlık Konusu AB nin sağlık alanındaki sorumluluk ve yetkilerinin artışı, AB nin kurucu antlaşmalarından biri olan Amsterdam Antlaşması (1997) iledir. Antlaşma da kamu sağlığı ve tüketicinin korunması ile ilgili XIII. ve XIV. başlıklar altında yer alan 152 ve 153. maddeler, bu alanda yeni düzenlemeler getirmiştir. Yeniden gözden geçirilen maddeler, sağlığın çalışmalarındaki her alana entegre edilmesini sağlamak amacıyla, Komisyonun tüm çabalarının idare edilmesi için tasarlanmıştır madde ile birlikte, AB den insan sağlığını sadece koruması için değil, aynı zamanda onu geliştirmek için gerekenleri yapması istenmiştir 20. a. Amsterdam Antlaşması Madde 152 Bütün Topluluk politika ve faaliyetlerinin tanımlanmasında ve uygulanmasında, yüksek seviyeli bir insan sağlığı koruması temin edilir. Ulusal politikaları tamamlayacak olan Topluluk eylemi, kamu sağlığına, insan hastalıklarının önlenmesine ve insan sağlığı için tehlike yaratan kaynakları ortadan kaldırmaya yöneliktir. Bu eylemler, sağlık konusunda bilgilendirme ve yanı sıra sebepleri, bulaşma yolları ve önlenmelerine ilişkin araştırmaların geliştirilmesi yoluyla, önemli sağlık sorunlarına karşı mücadeleyi kapsar. Topluluk, bilgilendirme ve önleme dahil olmak üzere, Üye devletlerin uyuşturucu bağlantılı sağlık sorunlarının azaltılmasına ilişkin eylemlerini tamamlar. Topluluk ve üye devletler, üçüncü ülkelerle ve yetkili uluslararası kuruluşlarla kamu sağlığı konusunda işbirliğini artırırlar. 20 İktisadi Kalkınma Vakfı, Amsterdam Antlaşması, İKV Yayınları No:162, İstanbul, 2000, s.21 29

30 b. Amsterdam Antlaşması Madde 153 Tüketicilerin çıkarlarını desteklemek ve yüksek seviyeli bir tüketici koruması temin etmek amacıyla Topluluk, tüketicilerin bilgilendirme, eğitim ve çıkarlarını korumaları için örgütlenme haklarının desteklenmesinin yanı sıra, tüketicilerin sağlık, güvenlik ve ekonomik çıkarlarının korunmasına katkıda bulunur Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı nda Sağlık Konusu 3 4 Haziran 1999 tarihlerinde gerçekleştirilen Köln Zirvesi nin sonuç bildirgesinde, Avrupa Birliği nin geldiği aşamada, Birlik düzeyinde uygulanan temel hakların, bir Şart ta toplanmak suretiyle açıklığa kavuşturulmasının gerekliliği vurgulanmıştır. Köln Zirvesi nin bu direktifi doğrultusunda sürdürülen çalışmalar, Fransa nın Nice kentinde 7 Aralık 2000 tarihinde Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı nın 21 imzalanmasıyla sonuçlanmıştır. Temel Haklar Şartı nın 35. maddesi sağlık konusuna yer vermiştir. Bu maddede Herkes, ulusal yasalar ve uygulamalarda belirtilen şartlar çerçevesinde koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına ve tıbbi tedaviden yararlanma hakkına sahiptir. Bütün Birlik politikaları ve faaliyetlerinin tanımlanmasında ve uygulanmasında yüksek düzeyde bir insan sağlığı koruması hedeflenir denmiştir Avrupa Anayasası nda Sağlık Konusu Avrupa Birliği nin entegrasyon sürecinde tarihi bir adım olan ve 29 Ekim 2004 tarihinde imzalanan 22 Avrupa Anayasası nda 23 sağlık konusu öncelikle, Herkes koruyucu sağlık hizmetlerine erişme hakkına ve ulusal yasalarla 21 Temel Haklar Şartı ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı, Devlet Planlama Teşkilatı Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü, Ankara, Avrupa Anayasası Anlaşması nı AB üyesi 25 ülkenin Devlet ya da Hükümet Başkanları ile Dışişleri Bakanları imzalamıştır. Türkiye, Romanya ve Bulgaristan ise sadece nihai senedi imzalamıştır. 23 Avrupa Anayasası ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. 30

31 uygulamalar tarafından belirlenen koşullar altında tıbbi tedaviden yararlanma hakkına sahiptir ifadesi ile II 95. maddede yer almıştır. Avrupa Temel Haklar Şartı nda da yer alan bu bölüm aynı şekilde Anayasa ya da aktarılmış ve sağlık hizmetlerine erişim hakkı anayasal güvenceye kavuşturulmuştur. Avrupa Anayasası nda sağlıkla ilgili ifadelere daha sonra, Birliğin Koordine Edici, Tamamlayıcı veya Destekleyici Şekilde Faaliyet Gösterebileceği Alanlar bölümünde, III-278 inci maddede Halk Sağlığı başlığı altında rastlanmaktadır. Buna göre; 1. Tüm Birlik politikalarının ve etkinliklerinin tanımında ve uygulanmasında, insan sağlığının yüksek ölçüde korunması sağlanacaktır. Birlik tarafından ulusal politikaları tamamlayan faaliyetler, halk sağlığının iyileştirilmesi, hastalıklarının önlenmesi ile fiziksel ve zihinsel sağlığa yönelik tehlikelerin önüne geçilmesi yönündedir. Söz konusu faaliyetler, nedenleri, yayılmaları ve önlenmeleri üzerine araştırmaların yanı sıra, sağlık bilgileri ve eğitimin teşvik edilmesi yoluyla, tüm temel sağlık felaketlerine karşı mücadele verilmesini kapsar. Birlik, bilgilendirme ve önleme dahil olmak üzere, üye ülkelerin uyuşturucuyla ilgili sağlık bozulmalarını azaltma yönündeki faaliyetlerini tamamlar. 2. Birlik, bu maddede anılan alanlarda üye ülkeler arasındaki işbirliğini teşvik eder ve faaliyetlerine destek verir. Üye ülkeler, Komisyon la bağlantılı olarak, 1. paragrafta belirtilen alanlardaki politikalarını ve programlarını kendi aralarında koordine ederler. Komisyon, üye ülkelerle yakın temas halinde, söz konusu koordinasyonun teşvik edilmesi için özellikle de ana hatlar ve göstergelerin belirlenmesini, en iyi uygulama alışverişinin düzenlenmesini ve düzenli izleme ve değerlendirme için gerekli 31

32 öğelerin hazırlanmasını amaçlayan girişimler olmak üzere tüm faydalı girişimlerde bulunur. Avrupa Parlamentosu sürekli olarak bilgilendirilir. 3. Birlik ve üye ülkeler, üçüncü ülkelerle ve halk sağlığı alanında yetkili uluslararası örgütlerle işbirliğinde bulunur. 4. Avrupa yasaları veya çerçeve yasaları, ortak güvenlik konularının yerine getirilmesi için aşağıdaki tedbirleri oluşturarak, bu maddede belirtilen hedeflere ulaşılmasına katkıda bulunur: a) İnsan kökenli organlar ve maddelerin, kan ve kan türevlerinin kalitesi ve güvenliği konularında yüksek standartlar getiren tedbirler; söz konusu tedbirler herhangi bir üye ülkenin daha sıkı koruyucu tedbirleri sürdürmesini ya da bu tedbirleri uygulamasını engellemez. b) Doğrudan hedefleri halk sağlığının korunması olan veterinerlik ve bitki sağlığı alanlarındaki tedbirleri alır. Avrupa yasaları veya çerçeve yasaları, Bölgeler Komitesi ile Ekonomik ve Sosyal Komite ye danışıldıktan sonra kabul edilir. 5. Avrupa yasaları veya çerçeve yasaları aynı zamanda, üye ülkelerin yasalarının ve tüzüğünün herhangi bir şekilde uyumlaştırılması dışında, insan sağlığının korunması ve iyileştirilmesi ile sınırlar ötesi büyük sağlık felaketleri için tasarlanan teşvik edici tedbirleri alır. Söz konusu yasa veya çerçeve yasası, Bölgeler Komitesi ile Ekonomik ve Sosyal Komite ye danışıldıktan sonra kabul edilir. 6. Konsey, bu maddede belirtilen amaçlar açısından, Komisyon un bir teklifi üzerine tavsiyeler de kabul edebilir. 7. Halk sağlığı alanındaki Birlik faaliyetleri, üye ülkelerin sağlık hizmetlerinin ve tıbbi bakımın organize edilmesi ve ulaştırılması konularındaki 32

33 sorumluluklarına saygı gösterir. Özellikle, 4. paragrafın (a) alt paragrafında belirtilen tedbirler, organların ve kanın bağışı ve tıbbi kullanımı hakkındaki ulusal hükümleri etkilemez. 33

34 İKİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ NİN GENİŞLEMESİ VE SAĞLIK 2.1. Genişleme ile İlgili Genel Bilgiler Avrupa da Soğuk Savaş ın bitmesi, 9 Kasım 1989 tarihinde Berlin Duvarı nın yıkılması ve 3 Ekim 1990 da iki Almanya nın birleşmesiyle, Avrupa için tarihi bir fırsat doğmuştur. Avrupa da 1990 lı yılların başında Doğu Bloku nun çökmesinin ardından Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri nin (MDAÜ) AB nin genişleme sürecine dahil edilmesi, Avrupa da bir dönüm noktası olmuştur. Böylece, Avrupa tarihinde Doğu Avrupa yı da içine alacak bir genişlemenin mümkün olabileceği görülmüş ve 1990 ların başından itibaren genişleme süreci Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Malta ve Türkiye yi de içine alacak şekilde başlamıştır. AB nin MDAÜ yü genişlemeye hazırlama politikaları çerçevesinde, Avrupa Komisyonu, 1997 yılında bir rapor yayınlamıştır. Gündem 2000 adlı söz konusu rapor AB nin aday ülkeler ile ilişkilerinin nasıl ve ne şekilde gelişeceğini ve genişlemenin etkileri ile ilgili ayrıntılı bir analizi kapsamaktadır 24. Bu raporun ardından, 1997 Lüksemburg Zirvesi nde genişleme ile ilgili olarak on Merkezi ve Doğu Avrupa ülkesi, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Malta ile tam üyelik görüşmelerine başlanılması onaylanmış, gerekli takvim, usul ve destek mekanizmaları belirlenmiştir. Bu ülkelerden Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovenya, Estonya ve GKRY ile katılım müzakerelerinin hemen başlatılması kararlaştırılmıştır. Lüksemburg Zirvesi sonrasında Türkiye nin AB nin genişleme sürecinin dışında bırakılmasının ardından 14 Aralık 1997 tarihinde Türkiye ve AB arasında bundan böyle siyasi 24 Cengiz Aktar, Avrupa Birliği nin Genişleme Süreci, İletişim Yayınları, İstanbul, 2002, s.28 34

35 diyalogun olmayacağını ifade edilmiş, AB nin Kıbrıs ile üyelik müzakerelerini başlatması durumunda Türkiye nin KKTC ile bütünleşmeye gitme fikri üzerine ciddi olarak eğileceği açıklanmıştır 25. Türkiye nin AB nin genişleme sürecinin dışında bırakılmasının ardından, Zirve sonrasında Türk Hükümeti, Mart 1998 de yapılacak konferansa katılmama ve AB ile siyasi ilişkileri askıya alma kararı almıştır. Dönemin Başbakanı Mesut YILMAZ, 14 Aralık 1997 tarihinde yaptığı basın toplantısında, diğer aday başvuran ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye ye ayrımcı bir muamele yapıldığını belirterek, AB nin, bu yaklaşım ve zihniyetini değiştirmediği müddetçe Türkiye-AB İlişkilerinin yapıcı ve çok yönlü bir diyalog içinde geliştirilmesinin beklenemeyeceğini vurgulamıştır 26. Bu gelişmenin ardından, Aralık 1999 da Helsinki de düzenlenen Avrupa Birliği Zirvesi nde Türkiye nin de AB üyeliğine aday ilan edilmesiyle aday ülke sayısı 13 e çıkmıştır. Aralık 1999 da, Helsinki Zirvesi nde, Avrupa Birliği Konseyi, altı adayla daha katılım müzakereleri başlatmaya karar vermiştir. Bulgaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Romanya ve Slovak Cumhuriyeti ile müzakereler 15 Şubat 2000 tarihinde başlamıştır. 1 Mayıs 2004 tarihinde, bugüne kadar en büyük genişlemesini yaşayan Avrupa Birliği, 10 yeni üyenin daha katılmasıyla birlikte 25 üyeli bir Birlik haline gelmiştir. Nüfusu 450 milyona ulaşan Birlik; 188 bölgeli ve 20 resmi dilli bir dev olmuştur. Bu yeni katılımlarla birlikte Avrupa haritası dörtte bir oranında genişlemiş ve Avrupa Birliği, doğuya doğru 1000 kilometre genişleyerek sınırlarını Belarus, Rusya ve Ukrayna'ya dayandırmıştır. Yeni üyelerle birlikte Birliğin nüfusu da 75 milyon artmıştır. Avrupa Birliği nin bu beşinci genişleme süreci çok sancılı bir şekilde gerçekleşmiş olsa da tüm Avrupa kıtası için getirisi orta ve uzun vadeli olarak 25 Rıdvan Karluk, Genişleyen Avrupa ve Türkiye, Türkiye Sorunlarına Çözüm Konferansı I, Aralık 1997, Ankara, s < 14 Aralık

36 büyük olacaktır 27. Bu son genişleme Avrupa nın çehresini değiştirecek ve Birliğin tüm politika alanlarını etkileyecektir. Bu alanlardan biri de kuşkusuz sağlıktır Genişleme ve Sağlık Avrupa Birliği Müktesebatı nın sağlıkla ilgili bölümleri, genişleme sürecinde yer alan ülkeler için bir öncelik teşkil etmemektedir. Aday ülkelerde sosyal yönlerden çok, ekonomik kalkınmaya önem verilmektedir. Bunun temel nedeni yukarıda da belirtildiği gibi sağlık konusunun, müktesebat başlıklarından birçoğunu ilgilendirmesi, daha doğrusu sağlıkla ilgili konuların diğer müktesebat başlıklarına serpiştirilmesidir. Ancak son yıllarda, sağlık, Avrupa Birliği gündemindeki yerini almaya başlamıştır. Özellikle sağlığın korunması, sağlık mesleklerinin serbest dolaşımı, gıda güvenliği, tütün, bulaşıcı hastalıklar, ilaçlar, uyuşturucu maddeler, sağlık bilgi sisteminin geliştirilmesi ve sağlık hizmetlerinin yeniden yapılandırılması gibi konularda Avrupa Birliği genelinde bir ortak eylem oluşturulması çalışmaları devam etmektedir Mayıs ayında, Komisyon Sağlık ve Genişleme 28 başlıklı bir çalışma raporu yayınlamıştır. Raporun amacı, hem üye ülkelerin, hem de aday ülkelerin bilinçlenmesini artırmak, genişleme ile birlikte yaşanabilecek sorunları belirlemek ve bu alanda alınabilecek önlemleri belirlemekti. Sağlık ve Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü nün hazırladığı genişleme raporunda, Komisyon Üyesi David Bryne nın son konuşmasına yer verilerek, sağlık göstergelerinin AB üyesi ülkeler ile karşılaştırıldığında, mevcut durumun oldukça geri olduğu, bulaşıcı hastalıklar konusunda ciddi sorunlarla karşılaşıldığı tespit edilerek, sağlık 27 M. Nail Alkan, Avrupa Birliği nin Genişleme Süreci ve Sonrası, Avrupa Birliği Üzerine Notlar, ed. Oğuz Kaymakçı, Nobel Yayınları, Ankara, 2005, s Commission Staff Working Paper on Health and Enlargement, European Commission, Brussels: EC; Report No: SEC(1999)

37 sistemleri önemli reform ihtiyacı içinde olduğu ve birkaç ülke haricinde aday ülkelerde sağlığa yapılan yatırımların azlığı açıkça görülmektedir 29. Avrupa Birliği ne yeni katılan ülkelerin birçoğunun sağlık durumuna bakıldığında, mevcut durumun önemli oranda AB ülkelerinin altında olduğu ve sağlık için ayrılan kaynakların sınırlı olduğu görülmektedir. Ülkelerin büyük bir çoğunluğunun, sosyalist ekonomiden pazar ekonomisine geçiş süreci nedeniyle yaşadığı mali problemler ve toplumdaki bir takım eşitsizlikler sebebiyle sağlık sorunları da artmaktadır. Ancak, çevre, sağlıkla ilgili malların ve hizmetlerin serbest dolaşımı ile sağlık mesleklerin niteliklerinin tanınması gibi alanlarda yapılan ve yapılmakta olan bir çok kurumsal değişiklik, bu ülkeler için devrim niteliğindedir 30. Yeni üyeler için, Avrupa Birliği ne katılmanın birçok yararı olacaktır. Ancak bu yararların yanı sıra, bu ülkelerin bazı engellerle karşılaşması da kaçınılmazdır. Aşağıda daha ayrıntılı olarak değineceğimiz bu sorunların büyük bir çoğunluğu halk sağlığı konusuyla yakından ilgilidir. Halk sağlığı alanında da, tütün kontrolü ve bulaşıcı hastalıklar konusunda yaşanabilecek problemler buna örnek olarak gösterilebilir. Avrupa Halk Sağlığı Birliği (European Public Health Alliance-EPHA) tarafından Temmuz 2002 de Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri nde yapılan bir araştırmada 31, sağlık için daha fazla finansman kaynağı, bu alandaki karar alma süreçlerine daha fazla katılım, sağlık bilgisinde kalite ve ağlara katılım imkanı talep ettikleri tespit edilmiştir. Araştırmanın amacı, önceliklerin ve ihtiyaçların tespit edilerek bunların nasıl karşılanabileceğinin belirlenmesidir. 29 Carlos Artundo Purroy, Esteban De Manuel Keenoy, Avrupa Bölgesinde Hızlı Geçiş Ülkeleri İle DSÖ Avrupa Bölge Ofisinin İşbirliği, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi, Nisan 2003, s.12. Raporun tam metni için bkz. birimler/abkd/hizligecisulkeleri.pdf 30 < 21 Şubat < 21 Şubat

38 Araştırmada aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: % 74 finansman yetersizliği % 36 karar alma süreçlerine katılımın azlığı, % 87 kamu kurumları ile olan iletişimin yetersizliği, % 28 sağlık bilgisinde kalite eksikliği, % 26 topluluk ağlarına katılım imkanlarının azlığı, % 9 internete erişimde yaşanan problemler nedeniyle halk sağlığı alanında engellerle karşılaşılmaktadır yılı Sağlık ve Genişleme Raporu Avrupa Birliği Komisyonu tarafından 2000 yılında hazırlanan Rapor da 32, genişleme süreciyle birlikte, sağlık sorunlarının daha da artacağına, üye ülkelerin sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerine ek bir yük bineceğine işaret edilmektedir. Genişlemeyle birlikte sağlık mesleklerinin ve AB vatandaşlarının serbest dolaşımının artması sonucu, aday ülkelerin sağlık durumlarının Topluluk üzerine ekonomik bir yük getireceğine dikkat çekilmektedir. Raporun dikkat çeken diğer önemli noktalar şu şekildedir: Aday ülkelerin çoğunun sağlık durumu; ekonomik krizler nedeniyle artan eşitsizlikler, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve bağımlılık oranlarının yüksek olması gibi nedenlerle oldukça kötü durumdadır. Sağlığı tehdit eden unsurlar olan alkol, sigara tüketimi, çevre kirliliği ve giderek artan bulaşıcı hastalıklar aday ülkelerin sağlığı için önemli tehlikeler oluşturmaktadır. 32 Commission Staff Working Paper on Health and Enlargement, European Commission, Brussels: EC; Report No: SEC(1999)

39 Aday ülkelerin, doğumda beklenen yaşam süresi ve bebek ölüm hızları üye ülkelerden düşüktür li yıllarda AB ülkeleri ve aday ülkeler arsındaki yaşam süreleri farkı 2 3 yıl iken günümüzde bu fark 6 yıla ulaşmıştır. Tütün, dengesiz beslenme, kötü yaşam koşulları ve çevre kirliliği nedeniyle aday ülkelerde bazı kronik hastalıklar artmaktadır. Ayrıca cinsel yolla bulaşan AİDS gibi hastalıklar aday ülkelerde daha sık görülmektedir. Aday ülkelerin genç nüfusu giderek azalmakta, yaşlı nüfus oranı giderek artmaktadır. Sağlığa ayrılan kaynakların, üye ülkelerle aday ülkeler karşılaştırıldığında oldukça yetersiz olduğu görülmektedir. Milli gelirden sağlığa ayrılan pay aday ülkelerde yalnızca %4,5 seviyesindeyken bu oran AB ülkelerinde ortalama %8,5 olarak saptanmıştır. Genişleme sürecinde AB ye tam üye olma amacını taşıyan ülkeler de kendi karakteristikleri dahilinde bu gelişmeleri yakından takip etmektedir 33. Genel olarak, bu ülkelerin sağlık durumları; ülkelerin gelir düzeylerinin düşüklüğü, eğitim düzeylerindeki farklılıklar ve halk sağlığı politikalarının farklılığı bakımından, genişleme öncesi Avrupa Birliği üyesi 15 ülkenin durumundan daha kötü durumundadır. Ancak bu ülkeler, bu durumu telafi etmek amacıyla projeler geliştirmektedirler. 33 < 17 Ocak

40 2.4. Genişlemenin Sağlık Üzerindeki Etkisi Avrupa Birliği nin genişlemesinin tüm Avrupa çapında, sağlık ve sağlık politikaları üzerinde büyük etkisi olması ve bu genişlemenin, diğer genişlemelere oranla daha büyük etkiler yaratması kaçınılmazdır. Genişlemenin, hem genişleme öncesi AB üyesi olan ülkelerin, hem son genişleme sürecine dahil olan ülkelerin, hem de aday ülkelerin sağlık durumları ve politikaları üzerinde etkisi olacaktır. Fakat bu etkinin büyüklüğünün ne olacağı önceden tahmin edilememektedir. Bunun yanında, genişleme sonucunda AB de iç pazarla bağlantılı olarak muhtemel bazı sorunlar da gündeme gelecektir. Hastaların serbest dolaşımı, sağlık mesleklerinin serbest dolaşımı (mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması, beyin göçü gibi), ilaç politikası, tütün ürünlerinin reklamı ve gıda güvenliği gibi konular bu sorunlara örnek olarak gösterilebilir. Kurumsal kapasitelerinin zayıflığı ve tecrübe eksikliği de, bazı ülkelerin bulaşıcı hastalıklar ağına ve AB Halk Sağlığı Eylem Programı na katılımı için bir engel teşkil edebilir. Ayrıca uyumlaştırılan sağlık mevzuatının yeterli şekilde uygulanamaması da söz konusu olabilir 34. Diğer taraftan, bu genişleme sağlıkla ilgili bir takım riskler barındırmasına rağmen, bunun yanında bazı fırsatlar da sunmaktadır. Buna örnek olarak, Avrupalı siyasetçilerin ve meslek örgütlerinin, Avrupa da, tüm AB vatandaşlarının yararlanabileceği etkili bir sağlık politikasının nasıl oluşturulabileceği konusundaki tartışmaların sürdürülmesine sağlayacağı katkıdır Magdalene Rosenmöller, The European Health Policy Forum s Recommendations on Health and Enlargement, Presentation at the Greek Presidency Conference on European Enlargement, Health and Health Care. Prospects and Challenges, held at Athens, May 2003, s Mckee Martin, Ellen Nolte, The Implications for Health of EU Enlargement, Challenges and Opportunities Lie Ahead, British Medical Journal, Volume 328, London, s

41 Sonuç olarak, genişleme süreciyle birlikte AB genelinde sağlık alanındaki sorunların artması kaçınılmazdır. Yeni katılan ülkelerin yetersiz altyapıları, kaynakların yetersizliği ve sağlık sistemlerinin idari problemleri nedeniyle AB deki sağlık durumu etkileyeceği bir gerçektir. Bu durumda da, bugüne kadar sağlık konusunda ortak bir politika benimsemeyen Avrupa Birliği nin, sağlık politikası ile ilgili adımlar atması ve konuyu öncelikleri arasına alması da gündeme gelmektedir. Nitekim son zamanlarda Avrupa Komisyonu da, sağlığın aday ülkeler için temel önceliklerden biri olacağını açık bir şekilde belirtmektedir Genişleme Sürecinde Sağlık Alanında Büyük Bir Adım: Avrupa Birliği Halk Sağlığı Eylem Programı ( ) Genel Olarak Topluluk Programları Topluluk Programları, eğitimden kültüre, sağlıktan çevreye, araştırma geliştirmeden enerjiye kadar çok geniş bir alanda Avrupa Birliği ülkeleri arasında işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla oluşturulmuş eylemlerdir. Programlar aracılığıyla başta Avrupa da refahın artırılması, yüksek bir Avrupalılık bilincinin benimsenmesi, Topluluk politikalarının ve mevzuatının uygulanması, Birliğin karşılaştığı sorunlara ortak çözümler bulunması, bu alandaki bilgi ve deneyimlerin paylaşılması, teknoloji kullanımının yaygınlaştırılması ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi gibi çeşitli hedeflerin gerçekleştirilmesine katkıda bulunulmasına çalışılmaktadır Helsinki Zirvesi nde, Türkiye nin, diğer aday ülkelere uygulanan kriterler çerçevesinde aday ülke olduğunun ilan edilmesinin yanı sıra, üyelik bakımından gerekli olan reformların gerçekleştirilmesine yönelik olarak Türkiye 36 < 18 Ocak Elif Ülkü Arslan, Türkiye nin Katıldığı Avrupa Topluluğu Programları-Sokrates II Programı, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları, Yayın No: 181/2, 2004, s.4. 41

42 için bir Katılım Öncesi Strateji 38 geliştirileceği belirtilmiştir. Bununla birlikte, katılım öncesinde Türkiye nin de, aday ülkelere yönelik Topluluk Programlarından yararlanacağı ve diğer aday ülkeler arasında yapılacak toplantılara katılacağı açıklanmıştır 39. Topluluk programları, topluluk müktesebatının uygulanmasının önemli araçlarından birisidir. Topluluk programları ve ajansları, Avrupa Birliği üyeleri arasındaki iş birliğini geliştirmektedir. Bu iş birliğini geliştirme amacıyla oluşturulan programlardan biri de Halk Sağlığı Eylem Programı dır Halk Sağlığı Kavramı Son yıllarda Avrupa çapında sağlık hizmetlerinde gerçekleştirilen reformlar, büyük ölçüde hizmet sunumu, örgütlenme, kaynakların etkin kullanımı ve finansman sorunları üzerinde odaklanmıştır. Ancak bu sorunlarla ilgilenilirken, halkın sağlığını tehdit eden unsurlar göz ardı edilmiş, halk sağlığı konusu uzun süre ihmal edilmiştir. Halk sağlığının tanımı 1952 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından şu şekilde yapılmıştır 40 : Hastalıkları önleme, daha uzun yaşam süresi sağlama, çevrenin korunması, ruhsal ve fiziksel sağlığını iyileştirilmesi, bulaşıcı hastalıkların kontrolü, toplumun hijyen konusunda eğitimi, erken tanı ve hastalıkların tedavisi için tıp ve hemşirelik hizmetlerinin örgütlenmesi, uygun yaşam standardı için sosyal mekanizmaların gelişimi, böylece bu faydaların, her vatandaşın kendisinin 38 Katılım Öncesi Strateji hakkında ayrıntılı bilgi için bkz Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz : Avrupa Birliği Program ve Ajanslarına Aday Ülke Statüsü İle Türkiye'nin Katılımı, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları, Yayın No:164, İstanbul, Şubat Avrupa Sağlık Reformu-Mevcut Stratejilerin Analizi, Sağlık Projesi Genel Koordinatörlüğü, Ankara, Aralık 1998, s

43 doğuştan hakkı olan sağlık ve uzun yaşama hakkının farkına varmasını sağlayacak şekilde organize edilmesidir Halk Sağlığı Eylem Programı Avrupa Birliği, 23 Eylül 2002 tarihinde, halk sağlığı alanında Avrupa çapında ortak bir eylem geliştirmek üzere yıllarını kapsayacak bir program oluşturma kararı 41 almıştır. Bu karar uyarınca Halk Sağlığı Eylem Programı 42, Topluluğun sağlık stratejisinin gelişimini destekleyen ana programlardan biri olmuştur. AB düzeyinde sağlık alanında gerçekleşen eylemlerin bütünleştirilmesini teşvik etmek için tasarlanan Halk Sağlığı Eylem Programı, bu alanda belirlenen hedeflerden kalıcı sonuçlar elde edilmesine ve Avrupa çapında sağlık sorunlarına etkili çözümlerin bulunmasına katkıda bulunmaktadır. Uzun vadede oluşturulması öngörülen Sağlık Avrupası nın temellerinden biri olan programın odak noktasını, geniş bir araştırma-geliştirme faaliyeti yürütülerek sağlığın korunması ve sağlık alanında hizmet kapasitesinin güçlendirilmesi teşkil etmektedir yıllarını kapsayan Halk Sağlığı Eylem Programı aşağıdaki genel hedefler çerçevesinde yürütülmektedir: Halk sağlığının iyileştirilmesi amacıyla bilgi ve birikimin geliştirilmesi, 41 Halk Sağlığı alanında bir Topluluk eylem programını ( ) kabul eden 23 Eylül 2002 tarihli Avrupa Parlamentosu ve Konsey Kararı No. 1786/2002/EC, OJ No L Topluluk Halk Sağlığı Eylem Programı hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz Ceyda Goral, Türkiye nin Katıldığı Avrupa Topluluğu Programları - Halk Sağlığı Programı, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları, Yayın No: 181/6, 2004, s.5. 43

44 Sağlığı tehdit eden tehlikelere karşı hızlı ve eşgüdümlü müdahale edebilme kapasitesinin geliştirilmesi, Sağlık kalitesinin artırılması ve bu alanda tüm politika ve faaliyetler aracılığıyla sağlığın belirleyici unsurlarına müdahale ederek hastalıklara karşı önlem alınması, üzerinde odaklanılarak Avrupa Birliği çapında yüksek seviyede sağlığa ve refaha katkıda bulunma amaçlanmıştır. Programın diğer amaçları şu şekilde sıralanabilir: Sağlığın ve sağlığı belirleyen unsurların izlenmesi için etkili politikalar üretilmesi, Sağlık ile ilgili verilerin korunması, Sağlık mesleklerine ve sağlık sektöründeki diğer taraflara, resmi bilgi ve veri üretme, toplama, işleme ve yayma, Sağlığın izlenmesi için yöntemler ve araçlar geliştirmek, Sağlık sorunlarını analiz etmek ve öncelendirmek ve Sağlık sisteminin gelişmesine yardım etmek, Bulaşıcı hastalık sürveyansını güçlendirmek, Sağlık risklerini azaltma amacıyla politikalar geliştirmek, Sağlığın yüksek seviyede korunmasını amacıyla bilgi alışverişinde bulunmak ve tecrübeleri paylaşmak, Sağlıkla ilgili araştırmaları ve teknolojik gelişmeleri desteklemek, sağlık ve sağlıkla ilgili alanlarda uygulamalar üzerinde danışmanlık geliştirmek, Uygun durumlarda, bu sektördeki aktörlerle işbirliği içerisinde kaynakları harekete geçirmek ve koordine etmek, doğal afetlerde işbirliği yapmak. 44

45 Bu amaçlar çerçevesinde programa dahil ülkeler tarafından geliştirilecek projelerin, sağlığın yüksek seviyede korunmasına ve halk sağlığının iyileştirilmesine katkıda bulunması gerekmektedir. 45

46 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BEŞİNCİ GENİŞLEME DALGASINDA AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYE OLAN ÜLKELERİN SAĞLIK SİSTEMLERİ HAKKINDA GENEL BİLGİ Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri, 1990 lı yıllardan başlayarak, yüksek düzeyde merkezileştirilmiş ve hastane odaklı bir modelden, sağlık bakımını finanse eden mekanizmalardaki değişiklik ile daha fazla desantralize edilmiş ve pazar odaklı sistemlere geçişi benimseyerek, sağlık reformları gerçekleştirmiştir 44. Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri adıyla bilinen ülkelerin büyük bir kısmında sağlık sistemleri tarihsel olarak hiyerarşik bir modele dayanmaktadır. Bu ülkelerin sağlık sistemi, doktorlar dahil tüm sağlık personelinin devlet memuru olduğu ve ulusal olarak kontrol edilen Semashko Modeli ni 45 temel almaktadır. Bu gruptaki pek çok ülke, Bismarck modelinden esinlenen sigortaya dayalı sisteme geçiş yapmaya başlaşmışlar ve bu geçiş hala devam etmektedir 46. Aşağıda, 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerin sağlık sistemleri hakkında genel bilgiler yer almaktadır Çek Cumhuriyeti Sağlık Sistemi Son yıllarda büyük bir reform sürecine giren Çek Cumhuriyeti sağlık sisteminde, hizmetlerin sunumu ve finansmanı birbirinden ayrılmıştır 47. Hizmetlerin finansmanı, Sağlık Bakanlığı denetiminde bulunan sağlık sigortası şirketleri tarafından sağlanmaktadır. Hastaneler genellikle Sağlık Bakanlığı nın ya 44 Purroy ve Keenoy, op. cit., s öncesi sosyalist MDAÜ ülkelerinde uygulanan sağlık hizmetleri örgütlenmesinin adı, Semashko Modeli ydi. Halkın sağlığı, birinci basamaktan tedavi edici hizmetlere kadar, büyük ölçüde devlet tarafından güvenceye alınmıştı. Hemen tüm sosyalist iktidarların ilk önceliklerinden biri, yaygın, parasız, kamusal bir sağlık hizmeti sağlamaktı. 46 Avrupa Sağlık Reformu-Mevcut Stratejilerin Analizi, s Peter Struk and Tom Marshall, Health Care Systems in Transition - The Czech Republic, World Health Organization Regional Office for Europe, Copenhagen, 2001, s.5 46

47 da belediyelerin elindedir, ancak sınırlı sayıda da olsa özel hastane mevcuttur. Belediyelerin temel sağlık hizmeti veren ayrıca kendi sağlık merkezleri ve poliklinikleri vardır. Bütün sağlık sigortası şirketleri ve sistem devlet garantisi altındadır ve devlet sağlık sigortası şirketlerinin teftiş kurullarının yönetimine katılmaktadır. Sağlık Bakanlığı ayrıca, tüm sağlık mevzuatının uygulanmasından, tıbbi araştırmalardan, tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılmasından ve ülkedeki tıp eğitiminin düzenlenmesinden sorumludur. Çek Cumhuriyeti ndeki mevcut sağlık sistemi, devletin rolünü azaltıp sigorta sistemi temelinde bir modeli benimsemektedir. Bu sistem, komşu ülkeleri, bilhassa Almanya yı örnek alarak oluşturulmuştur 48. Devletin rolünün azaltılması yönünde diğer bir aşama olan hastanelerin özelleştirilmesi fikri bir dönem gündeme gelmiş, ancak politik ve mesleki anlaşmazlıklar nedeniyle ertelenmiştir. Bazı politikacıların ve halkın hastanelerin özelleştirilmesi konusunda şüpheleri mevcuttur 49. Görüldüğü gibi, Çek Cumhuriyeti nde sağlık sisteminde son yıllarda hızlı bir değişim içerisine girilmiş ve sosyalist ekonominin etkileri aşılmaya çalışılarak yeni bir model benimsenmiştir. Sağlık sisteminde devletin rolü azaltılıp özelleştirmeye hız verilerek, Sağlık Bakanlığı na yalnızca denetleyici bir rol verilmesi öngörülmüştür Estonya Sağlık Sistemi Estonya da Sosyal İşler Bakanlığı, ülkedeki sağlık politikasının ve hizmetlerinin sunumundan sorumlu tek yetkilidir yılında, Sağlık Bakanlığı 48 Highlights on Health in Czech Republic, European Commission, WHO Regional Office for Europe, Denmark, November 2001, s Struk and Marshall, s

48 ile Sosyal Refah ve Çalışma Bakanlığı nın birleştirilmesiyle oluşturulan Sosyal İşler Bakanlığı, tüm sağlık hizmetleri ve sosyal hizmetlerden, bu alanlarda politika oluşturulmasından, planlamadan ve veri toplamadan sorumludur 50. Sosyal İşler Bakanlığı ayrıca toplumun sağlık durumunun analizi ve geliştirilmesinden ve sağlık hizmetlerinin planlanmasından da sorumludur. Bakanlık tarafından geliştirilen strateji ve mevzuat, 15 vilayet ve 264 belediye tarafından yerel düzeyde uygulanmaktadır 51. Estonya da temel sağlık hizmetleri 1998 yılına kadar, sınırlı sayıda personel ile hizmet veren gezici sağlık servisleri tarafından sağlanmaktaydı. Ancak daha sonra bu sistem birçok problem doğurdu. Öncelikle, toplumda ve sağlık çalışanları arasında temel sağlık hizmetlerinde pratisyen olarak çalışmak düşük bir prestije sahipti. İkincisi, bu merkezlerde yeteri kadar donanım mevcut değildi. Son olarak buralarda çalışan personeli gelirleri aynı statüdeki sağlık personeli ile karşılaştırıldığında düşüktü ve bu da düşük motivasyona ve düşük verimliliğe neden olmaktaydı. Ayrıca hastalar birinci basamak sağlık merkezlerini tercih etmeyip direk uzmanlara yönelmeye başlamışlardı. İşte bu sorunlar nedeniyle Estonya da gezici sağlık servisi sistemi terk edilip aile hekimliği sistemine geçilmiştir Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Sağlık Sistemi Güney Kıbrıs ta sağlık hizmetlerinin finansmanı genel bütçeden karşılanmaktadır. Ancak Avrupa Sağlık Sistemleri ve Politikaları Gözlemcisi (European Observatory on Health Care Systems and Policies) tarafından Kıbrıs Sağlık Sistemi ni inceleme amacıyla hazırlanan Healthcare Systems in Transition: Cyprus yayında sağlık sisteminin yetersiz ve modern olmayan bir 50 Highlights on Health in Estonia, European Commission, WHO Regional Office for Europe, Denmark, December, 2001, s Maris Jesse, Health Care Systems in Transition - Estonia, World Health Organization Regional Office for Europe, Denmark, 1996, s Highlights on Health in Estonia, s

49 yapıda olduğu belirtilmektedir 53. Bu sorunlar, özel sektörün gelişmesine fırsat tanımıştır. Halkın büyük bir çoğunluğu, özellikle de gençler ve varlıklı aileler özel sektörü tercih eder duruma gelmiştir. Son yıllarda, bu sağlık kuruluşlarına olan talebin artması, uzmanlaşmış tedaviler sunan birçok özel kliniğin de sektörde yer almasına yol açmıştır. Bu durum, Güney Kıbrıs taki kamu sağlık harcamalarına ayrılan payın, tüm sağlık harcamalarına ayrılan payın %40 dan daha düşük bir seviyede olması sonucunu doğurmuştur. Bu, diğer AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında oldukça düşük bir orandır 54. Güney Kıbrıs sağlık sistemi birçok tehditle karşı karşıyadır. Bir ulusal yardım paketi oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Ayrıca doktorlar ve hastaneler için düzenli ve yeterli ödeme yapabilecek mekanizmalara ve teşvik kuruluşlarına ihtiyaç vardır. Hali hazırda sınırlı sayıda bu organizasyonlar faaliyet göstermektedir. Güney Kıbrıs nüfusu giderek yaşlanmaktadır. Bu durumun sağlık sisteminde önemli etkiler yaratacağı kaçınılmazdır. Özellikle, çalışan iş gücü sayısında azalma, sosyal güvenlik gelirlerinde düşüşler ve sağlık hizmetlerinin maliyetlerinde artışlar meydana gelecektir. Mevcut tıp eğitimi, sınırlı imkanlar dolayısıyla yetersizdir. Ayrıca, özellikle hastanelerde kapsamlı bir sağlık verilerini toplama sistemine ve bilgi teknolojisinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Özel sektörde hizmet veren sağlık kuruluşlarının denetimi yetersizdir. Hastanelerde kalitenin ve yeterliliğin gelişmesi için yeni yönetim sistemleri gereklidir. Gelecek 5 yıl içinde faaliyete geçecek olan Ulusal Sağlık Sigortası Planı (National Health Insurance Scheme - NHIS) ile birlikte, kamu sağlık sektörünün desteklenmesi amacıyla altyapı çalışmalarına hız verilecek, zorunlu sigorta katkısı sağlanarak sağlık sisteminin finansmanı güvence altına alınacak, halkın sağlık 53 Christina Golna, Panos Pashardes, Allin SM, Elias M. Theodorou, Sherry Merkur, Elias Mossialos, Health Care Systems in Transition: Cyprus. Copenhagen, WHO Regional Office for Europe on behalf of the European Observatory on Health Systems and Policies, Golna et. al, op. cit., s

50 hizmetlerine adil bir şekilde ulaşması sağlanacak ve ödeme mekanizmaları değiştirilecektir. Son olarak kamu ve özel kesim arasındaki rekabetin gelişiminin halkın sağlık durumunda ve sağlık altyapısının gelişmesinde önemli katkılar sağlaması beklenmektedir. Bu yeniliklerle birlikte, Güney Kıbrıs halkının daha kaliteli ve yeterli sağlık hizmetlerine erişebilmelerine imkan verecek özel ve kamu sağlık kuruluşlarının hizmetlerinin kalitesinde de bir artış olacağı umulmaktadır Letonya Sağlık Sistemi Letonya da sağlık hizmetlerinin sunumu belediyeler ve Refah Bakanlığı arasında paylaşılmış durumdadır. Sağlık sisteminin yapılanmasında temel ilke, yerel yapıların rolünü geliştirerek sağlık hizmetlerinde desantralizasyonun sağlanmasıdır yılında Sağlık Bakanlığı ile Sosyal Refah Bakanlığı birleşerek Refah Bakanlığı adı altında toplanmıştır 56. Bu Bakanlıkta hali hazırda sağlıktan sorumlu dört birim vardır: Sağlık Birimi, Çevre Sağlığı Birimi, İlaç Birimi ve Narkotik Kontrol Komitesi 57. Letonya da kamu sağlık hizmetlerinin finansmanı genel vergilerden karşılanmaktadır Ieva Marga, Health Care Systems in Transition - Latvia, World Health Organization Regional Office for Europe, Copenhagen, 1996, s.5 56 Highlights on Health in Latvia, European Commission, WHO Regional Office for Europe, Denmark, April 2001, s Marga, s Highlights on Health in Latvia, s

51 Sağlık Birimi, genel sağlık politikasının belirlenmesinden sağlık mevzuatının uygulanmasından sorumlu olduğu gibi, ulusal düzeyde sağlık hizmetlerinin sunumundan ve koordinasyonundan da sorumludur. Çevre Sağlığı Birimi, çevre sağlığı ile ilgili önceliklerin belirlenmesi ve yönetimi, bu alandaki mevzuatın uygulanmasından, hijyenik ve epidemiyolojik denetimlerden ve normların belirlenmesinden sorumludur. Bu birim, görevlerini yerine getirirken, Ulusal Çevre Sağlığı Merkezi nden de destek almaktadır. Bu merkeze bağlı yerel komiteler temel sağlık hizmetlerinin bir parçası olarak yerel düzeyde çevre sağlığının yönetimi ve finansmanından sorumludur. İlaç Birimi, ilaç alanındaki tüm mevzuat ve politikalardan, ilaç ile ilgili hizmetlerin ruhsatlandırılmasından ve bunların denetiminden sorumludur. Ayrıca farmasötik ürünlerin kaydını tutma ve ilgili taraflara bilgi sağlama görevi de bu birime aittir. Eczacılıkla ilgili düzenlemeler ise, Eczacılık Denetim Komitesi nin sorumluluğundadır. Narkotik Kontrol Komitesi ise, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu, Psikotrop Maddeler ve Prekürsör Dağıtımı Sözleşmesi nin uygulanmasında rol oynar. Bu birim, uyuşturucu konusundaki uluslararası sistemdeki düzenlemeleri uygular ve bu alandaki devlet politikasını yürütür. Bu bilgilerden hareketle, Letonya daki sağlık sisteminin, yerel yönetimlerin rolünün daha da artırılarak geliştirilmesi ve birçok MDAÜ de olduğu gibi sağlık hizmetlerinde desantralizasyon sistemine geçişin sağlanması temeli üzerine kurulduğu söylenebilir Macaristan Sağlık Sistemi Macaristan da mevcut sağlık sisteminin temeli, 1980 lerin sonunda komünizmin çöküşünün ardından yaşanan siyasal, sosyal ve ekonomik 51

52 değişimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır yılında Macar Anayasası nda yapılan değişiklikler, yeni cumhuriyetin demokratik yapısını ve temel ilkelerini belirlemiş ve mevcut sağlık sisteminin de altyapısını oluşturmuştur 59. Sağlık hizmetlerinin sunumu anayasal bir zorunluluk olarak devletin sorumluluğundadır. Devlet, tüm vatandaşlarının sağlık hizmetlerine erişimini sağlamak zorundadır. Macar Anayasası sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını vatandaşlarına tanımaktadır. Bu hak, iş sağlığı ve güvenliği, sağlık hizmetleri, düzenli fiziksel faaliyet ve çevrenin korunması aracılığıyla uygulanmalıdır. Macar sağlık sisteminin mevcut yapısı, 1989 öncesi var olan merkeziyetçi ve sosyalist modelden tamamen farklıdır dan sonra sağlık sistemi, çeşitli aktörler arasında sorumlulukların paylaştırılması sonucu çoğulcu bir yapıya kavuşturulmuştur. Macar sağlık sistemi büyük bir değişim yaşayarak önceki hiyerarşik ilişkiler sistemi değiştirilmiştir. Macar sağlık sisteminin hizmet sunumu 3 temel aktör tarafından sağlanmaktadır: 60 Sağlık Bakanlığı nın ve diğer bakanlıkların, Ulusal Sağlık Sigortası Fonu Yönetimi nin, Ulusal Ambulans Hizmetleri ve Ulusal Halk Sağlığı Hizmetleri gibi uzman kuruluşların ve sağlık meslek birliklerinin de içinde bulunduğu Ulusal Düzey, Halk sağlığı hizmeti veren yerel ofislerin, sağlık sigortası fonu yönetimi temsilciliklerinin ve belediyelerin sağlık hizmeti birimlerinden oluşan Alt- Ulusal Düzey, 59 Peter Gaál, Health care systems in transition: Hungary, Copenhagen, WHO Regional Office for Europe on behalf of the European Observatory on Health Systems and Policies, 2004, s Highlights on Health in Hungary, European Commission, WHO Regional Office for Europe, Denmark, December 2000, s

53 Özel hastaneler ve eczaneler gibi özel sağlık hizmeti sunan kesim. Ulusal Hükümet, ülkedeki sağlık politikasını belirler ve aynı zamanda sağlığın en önemli düzenleyicisidir yılında, hükümete sağlık politikası konusunda tavsiyelerde bulunmak, sağlıkla ilgili öncelikleri belirlemek ve uygulamaları kolaylaştırmak amacıyla Ulusal Sağlık Konseyi oluşturulmuştur 61. Sağlık hizmetlerinin finansmanı Ulusal Sağlık Sigortası Fonu Yönetimi tarafından yönetilen Sağlık Sigortası Fonu tarafından karşılanmaktadır. Hükümet, sağlık hizmetlerinin temel düzenleyicisi, Sağlık Sigortası Fonu nun denetleyicisi ve Ulusal Sağlık Sigortası Fonu Yönetimi nin kontrolünü elinde tutan otoritedir. Temel sağlık hizmetlerinin sunumunda belediyeler asıl görevlidir. Belediyeler; aile hekimliği hizmetleri, diş hekimliği hizmetleri, ana ve çocuk sağlığı hizmetleri ve okul sağlığı hizmetlerini yerel düzeyde vermek zorundadır. Başta aile hekimliği sisteminin getirilmesi olmak üzere, temel sağlık hizmetlerinde yapılan reformlar sağlık sektörünün yeniden yapılanmasında öncelik etmiştir 62. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin sunumu ise; belediyeler, yerel yönetim birimleri, ulusal hükümet ve küçük çapta da olsa özel sektör tarafından yürütülmektedir 63. Sonuç olarak, Macaristan daki sağlık sistemi, komünizmin çöküşünün ardından meydana gelen radikal değişikliklerin bir sonucu olarak büyük bir değişime uğramış ve önceki merkeziyetçi sistem terk edilerek, diğer ülkeler gibi desantralizasyon sitemine geçişin temelleri atılmıştır. 61 Peter Gaál, op.cit., s Ibid., s Highlights on Health in Hungary, s

54 3.6. Litvanya Sağlık Sistemi Sağlık Bakanlığı, ülkedeki bütün sağlık sisteminin denetiminden sorumludur dan bu yana Litvanya sağlık sistemi, bütünleşmiş bir modelden sözleşmeye dayalı bir modele geçmeye başlamıştır. Sistemdeki köklü değişiklikler iki önemli gelişme sonucu başlamıştır: 64 Sağlık sigortası sistemi ve Sağlık hizmeti veren kuruluşların statüsünü yeniden belirleyen mevzuatın uygulanmaya başlaması. Bu uygulamalarla birlikte Litvanya sağlık sistemi büyük bir değişim sürecine girmiştir. Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmeti veren kuruluşların doğrudan yönetimindeki etkisinin azalmasının ardından üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve sürdürülmesinde etkin bir konuma gelmiştir. Ayrıca Bakanlık, Devlet Halk Sağlığı Merkezi (yerel halk sağlığı otoritelerinin bağlı bulunduğu) aracılığıyla ülkedeki halk sağlığı hizmetlerinin de yürütülmesinden sorumludur 65. Bölgesel düzeyde vilayetlerde, ulusal hükümet tarafından atanan, sağlık politikasının uygulanmasından ve sağlık hizmetlerinden de sorumlu olan, vilayet devlet görevlileri bulunmamaktadır. Belediyeler, bulundukları bölgelerde, temel sağlık hizmetleri sunumundan sorumludur. Ayrıca, bölgelerinde bulunan hastanelerin yönetimi ile de ilgilenirler. 64 Gediminas Cerniauskas and Liuba Murauskiene, Health care systems in transition: Lithuania, Copenhagen, WHO Regional Office for Europe on behalf of the European Observatory on Health Systems and Policies, 2000, s Ibid., s

55 Litvanya da sağlık sektöründe özel kesim oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle diş tedavisi, kozmetik cerrahi, psikoterapi ve jinekoloji alanında özel sektörün rolü büyüktür. Sağlık Bakanlığı sağlık mesleklerinin kayıtlarını tutmak ve bu mesleğe mensup kişilerin belgelerini temin etmekle yükümlüdür. Genel pratisyenlerin ve hemşirelerin hizmet içi eğitimleri için de finansman sağlar. Sağlık Bakanlığı na bağlı Devlet Akreditasyon Ajansı, kamu ve özel sağlık kuruluşlarının ruhsatlandırılmasından ve halk sağlığı enstitülerine akreditasyon imkanı sağlanmasından sorumludur 66. Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, PHARE Programı ve Dünya Bankası ndan sağlanan teknik yardımlar, Litvanya sağlık sisteminin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde Halk Sağlığı İzleme Servisi kurulmuştur. Bu servis, yerel birimlerdeki temsilcilikleri ve diğer kuruluşlarla iş birliği içinde bulaşıcı hastalıkların kontrolü, AIDS, bağımlılık, gıda kontrolü, işçi sağlığı ve çevre sağlığı konularıyla ilgilenmektedir 68. AB ye son katılan diğer ülkeler gibi, Litvanya sağlık sistemi de son yıllarda büyük bir değişim sürecine girmiş ve Sağlık Bakanlığı yalnızca denetleyici ve düzenleyici bir rol üstlenerek hizmetlerin halka daha yakın birimlerde çözülmesi yolunda bir reform gerçekleştirmiştir. 66 Ibid., s Ibid., s Ibid., s

56 3.7. Malta Sağlık Sistemi Malta sağlık sistemi, ulusal düzeyde organize edilen bütüncül bir sistemdir. Halk sağlığı hizmetleri sistemde önemli bir rol oynamaktadır. Malta parlamentosu, sağlık mevzuatının kanunlaşmasını sağlar ve sağlık hizmetlerine bütçeden ayrılacak payı belirler. Sağlık hizmetleri ile ilgili diğer bir çok karar ise, Sağlık Bakanlığı tarafından alınmaktadır. Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmetlerinin sunumundan ve finansmanından sorumludur 69. Malta sağlık sistemi, yukarıda da belirtildiği gibi merkezden yönetilen ve düzenlenen bir sistemdir. Sistem, tüm vatandaşları kapsaması ve hakkaniyete uygun olması nedeniyle övgüye değer bir sistemdir 70. Ülkedeki nüfusun az olmasının yanında kaynakların da sınırlı olmasına rağmen, sağlık sistemi oldukça bütüncül ve herkesi kapsayan bir sistemdir. Malta sağlık sisteminin karşılaştığı sorunlar arasında, sistemin devamlılığının sağlanması, mikro alanda etkinliğin sağlanması ve kalite ve giderlerin ölçülebilmesi için mekanizmalar oluşturulmasıdır yılında başlayan reform süreci yavaş gelişmektedir. Halkın sağlık durumu ile ilgili göstergeler ise genel olarak tatmin edicidir. Halk sağlığı hizmetleri oldukça iyi organize edilmiştir. Ülkedeki sağlık harcamaları, hem kamuda hem de özel sektörde artış eğilimindedir. 69 Natasha Azzopardi Muscat, Health care systems in transition: Malta, Copenhagen, WHO Regional Office for Europe on behalf of the European Observatory on Health Systems and Policies, 1999, s Ibid., s

57 Temel sağlık hizmetlerinin ülke çapında yaygınlaştırılması ve 1995 yılından itibaren bir çok özel hastanenin açılması, halkın tercih yapma imkanını büyük oranda artırmıştır 71. Malta sağlık sisteminin en güçlü yönlerinden biri de sağlık insan gücünün yüksek derecede profesyonel olması ve mesleğine kendini adamasıdır. Bazı dönemlerde hastanelerde yaşanan yığılmalar klinik bakımların yüksek standartlarda uygulanmasını zorlaştırsa da, sağlık personeli büyük bir özveri ile çalışmaktadır. Temel sağlık hizmetlerinin daha da güçlendirilmesi ve sektörler arası iş birliği ile bu sorunun üstesinden gelinebilecektir. İyi gelişmiş bir halk sağlığı hizmetleri ile desteklenmiş, temel sağlık hizmetleri ve hastane hizmetleri arasında oluşturulacak bir iş birliği ile sağlık sisteminin gelecek yıllarda daha da gelişmesi sağlanacaktır Polonya Sağlık Sistemi Polonya, eski komünist blok ülkeleri içinde ekonomik bir lider görünümünde olmasına rağmen, sağlık sistemi reformu oldukça geç gerçekleştirilmiştir 73. Polonya da komünizmin çöküşünden on yıl sonra, Ulusal Sağlık Sigortası Sistemi uygulamaya konulmuştur. Daha sonra merkezden kontrol edilen bütçeye dayalı sistemden, desantralizasyon sistemine geçilmiştir. Aile hekimlerinin rolünün artırılmasıyla birlikte temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve sağlık hizmetlerinin sunumunda etkinlik sağlanması amaçlanmıştır. Desantralizasyonla birlikte, sağlık hizmetlerinin idari sorumluluğu bölgesel ve yerel düzeyde sağlık hizmeti sunan bağımsız birimlere devredilmiştir. Temel sağlık hizmetleri, aile hekimlerinin becerilerini, imkanlarını ve eğitimlerini geliştirme amacıyla Aile Hekimliği Sistemi ne doğru yönelmiştir. 71 Ibid., s Ibid., s Best Practices in the European Countries : Poland, Centre for Administrative Innovation in the Euro Mediterranean Region, 2003, s.5 57

58 Bu modelle ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin koruyucusu olacak aile hekimleri yetiştirerek, hizmetlerde kalite sağlanması amaçlanmıştır. Sağlık sigortası şirketleri ile yapılan sözleşmeler ve hasta ödemeleri, temel sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi, otonominin ve aile hekimlerinin gelirlerinin artırılmasını sağlamaktadır 74. Sağlık ve Sosyal Refah Bakanlığı genel olarak ülkedeki ulusal sağlık politikasının uygulanmasından ve büyük çaptaki sermaye yatırımlarından sorumludur 75. Polonya sağlık sistemi; kısmen ülkenin eski idari yapılanmasına bağlı olarak, hizmetleri oldukça karmaşık üç katmanlı bir yapı aracılığıyla sunmaktadır. Bu üç katman; merkezi düzey, bölgesel düzey ve özerk sağlık hizmeti idari birimlerinin bulunduğu yerel düzeyden oluşur. Merkezi düzeyde Sağlık Bakanlığı, tıp fakülteleri hastaneleri, tıbbi araştırma enstitüleri ve sağlık personelinin mezuniyet öncesi ve sonrası eğitimi de dahil, ulusal sağlık hizmetleri programlarından doğrudan sorumludur. Yetkinin bölgelere ve komünlere devredilmesi ve özelleştirmenin hızlanmasıyla birlikte Sağlık Bakanlığı nın sağlık hizmetleri sunumundaki rolü azalmıştır. Ayrıca, sağlık sigortası uygulamasıyla da, merkezi hükümetin finansman sağlayan rolü de azalmıştır. Bölgesel düzeyde, hastaneler düzenli bir bakım ve hastanecilik hizmeti sağlamaktadır ve genellikle bir acil üniteleri vardır. Ayakta tedavi hizmeti veren sağlık merkezleri, uzmanlaşmış temel sağlık hizmeti sunarlar. Bölgelerin özerkliği ve Sağlık Bakanlığı ndan bağımsızlığı, 1992 yılında Maliye Bakanlığı nda doğrudan finansa yönteminin benimsenmesi ile birlikte daha da güçlendirilmiştir. 74 Jerzy B. Karski and Andrzej Koronkiewicz, Health care systems in transition: Poland, Copenhagen, WHO Regional Office for Europe on behalf of the European Observatory on Health Systems and Policies, 1999, s Ibid., s.8. 58

59 Kamu sağlık sektörü büyük ölçüde gelirlerden alınan primlerle finanse edilmektedir. Çalışanlar, ücretlerinden sosyal sigorta primleri kesildikten sonra kalan brüt gelirleri üzerinden %7,5 ödemektedir. Sakatlık, emeklilik gibi diğer teminatlar da prim kesintisine tabidir 76. Özerk sağlık hizmeti idari birimlerinin bulunduğu yerel düzeyde ise, temel sağlık hizmeti sunmak üzere, 1970 lerin ortasında özerk sağlık yönetim birimleri kurulmuştur. Her bir birim, ile arası bir nüfusa sağlık hizmeti sunmaktadır. Birinci ve ikinci basamak sağlık hizmetleri dikey olarak bu birimlere bağlanmıştır. Her birinin en azından bir hastane ve çeşitli gezici sağlık hizmeti veren hizmetlerinin olması gerekmektedir. Uzun dönem sağlık bakımı genel hastanelerde ve sanatoryumlarda verilmektedir. Yerel hastaneler, uzman ayakta tedavi klinikleri, tanı ve fizik tedavi merkezleri ve acil üniteleri aracılığıyla ayakta tedavi hizmetleri vermektedir. Sonuç olarak, MDAÜ ülkeleri içinde en kalabalık nüfusa sahip Polonya da da, sağlık hizmetlerinin sunumunda desantralizasyon modeli benimsenmiştir da yeni bir ulusal sağlık sigorta sistemini uygulamaya koyan Polonya da aile hekimleri, temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesinde önemli bir paya sahip olmuştur. Sağlık hizmetlerinin yönetiminin yerel birimlere devredilmesi desantralizasyona geçişte önemli yer tutmuştur. Bu reform ile birlikte merkezi kontrol sisteminden, desantralize ve sigortaya dayalı sisteme geçilerek önemli bir değişim süreci başlamıştır. Ancak, GSMH den sağlık hizmetlerine ayrılan payın az olması, kaynakların etkili kullanılamaması ve uygun olmayan sevk sistemi sorunları ülkenin önemli sorunlarındandır. 76 Organization for Economic Co-operation and Development (OECD) (2000a), The Health Care System in Poland, Economics Department Working Papers No. 257 Paris,

60 3.9. Slovakya Sağlık Sistemi Slovak Anayasası na göre, herkesin, sağlığının korunması, sağlık hizmetlerine ve tıbbi yardımlara ücretsiz erişme hakkı vardır ve bu haklar kanunlarla da güvence altına alınmıştır. Devlet; kamu ve özel kuruluşlar tarafından sağlanan sürekli, kapsayıcı ve erişilebilir sağlık hizmetlerine ulaşılabilmesi için gerekli ortamı yaratmakla yükümlüdür 77. Slovakya da sağlık hizmetleri çeşitli kurum ve kuruluşların sorumluluğundadır. Sağlık Bakanlığı, sigorta şirketleri, diğer bazı bakanlıklar, yerel düzeyde çalışan devlet doktorları, meslek odaları ve gönüllü kuruluşlar bunlara örnek olarak gösterilebilir. Sağlık sisteminin yapısı, 1989 yılından itibaren radikal bir değişikliğe uğramıştır. Sağlık sisteminin hiyerarşik yapısında yer alan ve ulusal, bölgesel ve yerel düzey olmak üzere hizmetlerin üç düzeyde sunulduğu yapı tamamen ortadan kaldırılmış, tüm sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığı nın sorumluluğuna bırakılmıştır 78. Sağlık Bakanlığı sağlık hizmetlerinden ve sağlığın korunmasından sorumlu temel birimdir. Halk sağlığı politikasının önceliklerini belirler, sağlık hizmetlerini yönetir ve hizmetlerin sunumunu gözetmekle yükümlüdür. Sağlık hizmetlerinin korunmasını, sürekliliğini ve geliştirilmesi amaçlayan ulusal programların uygulanması da Sağlık Bakanlığı nın sorumluluğundadır. Ayrıca, sağlık eğitiminin yürütülmesi ve kontrolü de Bakanlığın sorumluluğundadır 79. Sağlığın finansmanı reformu, 1992 yılında Sağlık Sigortası Enstitüsü nün kurulması ile başlamıştır. Bu enstitünün çalışmalarının bir sonucu olarak, sağlık hizmetlerini finanse etmek üzere, ulusal sigorta şirketi kurulmuştur. 77 Dagmar Skacková, Health Care Systems in Transition: Slovakia, Copenhagen, WHO Regional Office for Europe on behalf of the European Observatory on Health Systems and Policies, 1996, s Ibid., s Ibid., s.5. 60

61 Temel sağlık hizmetleri, evden eve hizmetler de dahil koruyucu ve tedavi edici hizmetleri içermektedir. Temel sağlık hizmetlerinden sorumlu hekimler, yalnızca temel muayene, tanı, tedavi ve müdahaleler yapabilmektedir. Sağlık Bakanlığı, halk sağlığı enstitüleri aracılığıyla halk sağlığının korunmasını da sağlamaktadır. Yerel düzeyde örgütlenen ve tamamıyla devlet bütçesinden finanse edilen bu halk sağlığı enstitülerinin faaliyetleri, Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü tarafından koordine edilmektedir. İkinci basamak sağlık hizmetleri ise; poliklinikler, hastaneler ve diğer sağlık kuruluşları tarafından verilmektedir Slovenya Sağlık Sistemi Slovenya 1991 yılında bağımsızlığını kazanmış ve piyasa ekonomisine yönelik dönüşüm sürecine girmiştir yılında zorunlu sağlık sigortası sisteminde reform yapılarak gönüllü sağlık sigortası sistemi getirilmiş ve sağlık hizmetleri özelleştirilmeye başlanmıştır 81. Avrupa daki birçok sisteme benzer şekilde, Slovenya sağlık sistemi hem bütüncül hem de sözleşmeli sağlık sisteminin özelliklerini taşımaktadır. Sağlık Hizmetleri ve Sağlık Sigortası Yasası, yürürlükte olan zorunlu ve gönüllü sağlık sigortası sistemlerinin temel dayanağını oluşturmuş, sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesini sağlamış ve bazı idari görevleri de mesleki birliklere devretmiştir. Devletin yasama ve yürütme organları idari ve düzenleyici görevleri yerine getirmektedir. Bu görevi de yasalar, kanun hükmünde kararnameler, standartlar ve diğer yasal düzenlemeler hazırlayarak ve kabul ederek gerçekleştirmektedir. Devlet aynı zamanda ulusal sağlık politikasının geliştirilmesi ve hastalıkları önleme ve sağlığın teşviki programlarının 80 Ibid., s Highlights on Health in Slovenia, European Commission, WHO Regional Office for Europe, Denmark, December 2001, s.26 61

62 uygulanmasından da sorumludur. Dahası, devlet ikinci ve üçüncü basamak kamu sağlık kuruluşlarının da sahibi ve yöneticisidir 82. Ulusal Sağlık Kurulu, Slovenya da hükümetin danışma birimlerinden olup, sağlık konularını hükümet ve meclisin gündemine taşımakla sorumludur den beri Sağlık Hizmetleri ve Sağlık Sigortası Yasasında tanımlandığı şekliyle Kurulun görevi, sosyal ve fiziksel çevrenin sağlık üzerindeki olası etkilerini, kalkınma planları ve yasalar hazırlayarak değerlendirmek ve sağlık politikasını iyileştirmektir 83. Sağlık Bakanlığının görevleri, sağlık hizmetlerinin koruması için yasal mevzuatı hazırlamak ve mevzuatın uygulanmasını gözetmektir. Bakanlığın faaliyetleri, birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerini finansmanları da dahil yakından ilgilendirmektedir. Bakanlık ayrıca halk sağlığının korunmasını gözetir, sağlığın teşviki için programlar hazırlar ve uygular, kişilerin sağlık eğitimi için uygun ortamı da sağlamakla yükümlüdür 84. Dokuz bölgesel halk sağlığı enstitüsünden oluşan Slovenya Halk Sağlığı Enstitüsü, Aralık 1992 de bir hükümet kararı ile sosyal tıp, hijyen, çevre sağlığı, epidemiyoloji, enformasyon ve araştırma faaliyetleri konularında çalışmak üzere kurulmuştur. Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü nün en önemli faaliyetleri, ulusal önleme programını uygulamak, halkın sağlık durumuna ve sağlık hizmetlerine ilişkin veriler toplamak, bu verileri analiz etmek, güvenilir verilere dayanarak sağlık politikası dokümanları hazırlamak ve sağlığı korumak ve iyileştirmek için önerilerde bulunmaktır Ibid., s Ibid., s Ibid., s Ibid., s

63 1992 yılındaki sağlık reformu yasasını takiben, kâr amacı gütmeyen kamusal bir birim olarak Slovenya Sağlık Sigortası Enstitüsü kurulmuş olup, bu Enstitü devlet tarafından denetlenmektedir. Enstitü, tüzüğü gereğince halka zorunlu sağlık sigortası temin etmekle yükümlüdür ve zorunlu sağlık sigortası sunmakla sorumlu tek kuruluştur. Görevleri arasında; zorunlu sigorta hizmeti sunmak, sağlık hizmetleri sunanlarla ve teknik donanım sunucularıyla sözleşmeler yapmak, denetim ve idari görevler, sigortalılara yasal ve diğer destek hizmetleri, sağlık sigortasına ilişkin bir veri tabanı ve istatistik oluşturmak vs.. yer almaktadır 86. Sağlık sistemi, birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri olmak üzere üç basamakta yapılanmıştır. Birinci basamakta sağlık merkezleri halka sağlık hizmeti sunmaktadır. İkinci basamakta sunulan uzmanlık hizmeti bölgesel hastanelerde, belli alanlarda uzmanlaşmış hastanelerde ve sağlık merkezleri ya da bağımsız klinikler bünyesindeki ayakta tedavi hizmeti sunan kliniklerde verilmektedir. Üçüncü basamak, üst uzmanlık hizmetleri (eğitim, araştırma, bilgi ve gelişim transferi) sunan üniversite hastaneleri ve enstitülerden oluşmaktadır. Üçüncü basamaktaki hizmetler genellikle ulusal düzeyde örgütlenmiştir yılında yapılan Slovenya da yapılan bir kamuoyu araştırmasında, sağlık ve sağlık hizmetleri ile ilgili bir bölüm de bulunmaktaydı. Ankete katılanların yarısından fazlası ayaktan tedavi, uzmanlık ve diş tedavisi hizmetlerinden memnuniyetini ifade etmekte ve sağlık sistemini adil bulmaktaydı. Şikayet edilen hususlar ise bekleme süreleri ve karmaşık idari yapıydı. Ankete katılanlar, özel kliniklerin açılmasının sağlık hizmetlerinde kaliteyi artıracağı konusunda görüş birliğine varmış, özel kliniklerde tedavi görenler kamuda tedavi görenlere nazaran daha çok memnuniyetlerini belirtmekteydi Ibid., s Ibid., s Ibid., s

64 3.11. Beşinci Genişleme Dalgasında Avrupa Birliği ne Üye Olan Ülkelerin Sağlık Sistemlerinin Değerlendirilmesi Yukarıdaki bilgiler ışığında, bu ülkelerin sağlık sistemlerine ilişkin tespitler kısaca şu şekilde özetlenebilir: Sağlığa ayrılan kaynakların yetersizliği, Bölgesel eşitsizlikler ve dengesizlikler, Ödemelerdeki artışlar, Ülkeler arasındaki uçurumlar, Tüm bu olumsuzlukların yanında, sistemin yeniden yapılandırılması ile ilgili temel reformların başlatılması, Desantralize ve piyasa odaklı sistemlerin başlatılması, Geri ödeme ve kontrol mekanizmaları ile ajanslar arasındaki eş zamanlılık ihtiyacı, Zayıf temel sağlık hizmetleri, Sağlık çalışanları ve hastane yöneticileri için idari kapasite, Artan sorumluluklarına bağlı olarak pratisyen hekimler için uygun eğitim programları, AB ortalamasının altında hekim ve hemşire sayısı, Belirli alanlardaki uzmanlara ve hemşire eksikliğine rağmen aşırı personel çalıştıran sağlık bakım kuruluşlarının varlığı, gibi tespitlere ulaşılabilir. 1 Mayıs 2004 tarihi itibariyle AB üyesi olan ülkelerin sağlık sistemleri ve sağlık göstergeleri arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklara ilişkin bazı veriler, Tablo-1 de gösterilmektedir. 64

65 Tablo 3.1. Son Genişleme Dalgasında Avrupa Birliği ne Katılan Ülkelerde Temel Demografik Göstergeler 65

66 Tablo 3.2. Son Genişleme Dalgasında Avrupa Birliği ne Katılan Ülkelerdeki Tedarik Yöntemleri 66

67 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM SON GENİŞLEME DALGASINDA AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYE OLAN ÜLKELERİN TAM ÜYELİK MÜZAKERELERİNDE OLUŞTURDUKLARI İDARİ YAPILANMALAR 4.1. Müzakere Sürecinde İdari Yapılanmanın Önemi Aday ülkelerin tam üyelik sürecinde, Topluluk mevzuatını ulusal mevzuata aktarması yanında, uygun idari ve adli yapılar yoluyla, üstlenilen mevzuatın etkin uygulanmasının sağlaması da oldukça önem taşımaktadır. 16 Aralık 1995 tarihinde yapılan Madrid Zirvesinde, AB müktesebatının etkin bir şekilde uygulanabilmesi için gereken idari altyapının oluşturulmasının önemine dikkat çekilmiş ve bu oluşumun gerçekleştirilmesi üyelik koşullarına dahil edilmiştir te Madrid te yapılan Zirve de Avrupa Konseyi aday ülkelerle yapılacak müzakerelerin ilerlemesinin, mevzuatın etkin bir biçimde uygulanmasını sağlayacak idari ve adli yapının oluşturulmasına bağlı olduğu belirtilmiştir. Bu koşulun katılım müzakerelerinin temel bir önkoşulu olduğu vurgulanmıştır. Bu konu, üyeliğe hazırlanmanın çok önemli bir yönüdür ve üyelik için vazgeçilmez olan karşılıklı güvenin yaratılmasının çok gerekli bir ön koşuludur. Üyelik yükümlülüklerini üstlenebilme yeteneğinin, müktesebatın benimsenmesi ve uygulanmasının gerektirdiği, Santa Maria da Feira Zirvesi nde 89 de şöyle hatırlatılmıştır: Müzakere konularına çözümler bulunması yanında, müzakerelerde başarı özellikle, aday ülkelerin müktesebatı etkin biçimde uygulama ve icra etme kapasitelerine bağlıdır. Bunun için, özellikle idari ve adli Haziran 2000 tarihlerinde düzenlenen Santa Maria da Feira Zirvesi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz

68 yapılarını güçlendirerek, aday ülkelerin, yurtiçi reformlarını sürdürmeye yönelik önemli çabalarda bulunmaları gerekir ifadesi ile konunun önemi bir kez daha vurgulanmıştır Müzakere Sürecinde Aday Ülkelerin Oluşturdukları İdari Yapılanma Örnekleri Türkiye nin 17 Aralık 2005 te Brüksel de Avrupa Birliği üyeliği için 3 Ekim 2005 olarak müzakere tarihi almasının ardından, Türkiye nin müzakere sürecinde nasıl bir idari yapılanmaya gideceğine ilişkin farklı kesimler tarafından bazı modeller önerilmiştir. Türkiye müzakerelere kurumlar bazında nasıl hazırlanacak, müzakereleri kim yürütecek, nasıl bir müzakere stratejisi uygulanacak gibi sorularla ilgili bir görüş birliği söz konusu değildir. Oldukça zorlu geçmesi beklenen müzakere süreci öncesinde Türkiye nin izleyebileceği stratejiler ve oluşturacağı yapılanmalar konusunda AB ye 1 Mayıs 2004 te katılan ülkelerin bu konuda izledikleri yol haritasını incelendiğinde farklı uygulamalar göze çarpmaktadır. Avrupa Birliği 5.Genişleme Dalgası na dahil olan ülkeler, yukarıda belirtildiği gibi müktesebatı etkin biçimde uygulamak ve müzakerelerde başarı sağlamak amacıyla bir takım yapılanmalar oluşturmuştur. Bu yapılanmalar ve son genişleme dalgasında AB üyesi olan ülkelerle yürütülen katılım müzakerelerinin yapısına ilişkin bilgiler aşağıda ayrıntılarıyla verilmiştir Bu bölüm İktisadi Kalkınma Vakfı nın Avrupa Birliği İle Katılım Müzakereleri adlı yayınında yer alan bilgilerden yararlanılarak hazırlanmıştır. Ayrıca bkz. Kamuran Reçber, Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri, Aktüel Yayınları, İstanbul, Kasım 2004, s

69 Çek Cumhuriyeti nin Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Çek Cumhuriyeti nde bir Avrupa Birliği İşlerinden Sorumlu Bakanlık bulunmaktadır. Müzakere sürecine ilişkin en yetkili kurum Avrupa Entegrasyon Konseyi olarak belirlenmiştir. Müzakere sürecinin koordinasyonu ve AB üyeliğine hazırlık sürecinde Hükümet e danışmanlık görevini yürüten Konsey in başkanlığını Başbakan, yardımcılığını ise Dışişleri Bakanı yürütmüştür. Konsey üyeleri arasında AB İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı ve ilgili diğer bakanlar yer almıştır 91. Konsey, her müktesebat başlığı için, üyelerini belirlediği Çalışma Komiteleri oluşturmuştur. Konsey üyelerinin başkanlığında faaliyetlerini sürdüren çalışma komiteleri, yine Konsey tarafından belirlenen görevler doğrultusunda müzakere hazırlık çalışmalarını yürütmüş, alınan tedbirlerin uygulanmasını sağlamıştır. Avrupa Entegrasyon Konseyi ayrıca gerekli durumlarda geçici çalışma grupları da oluşturmuş, bu gruplara kamu görevlileri dışında katılım da sağlanmıştır. müzakere heyeti başkanı, Dışişleri Bakan Yardımcısıdır 92. Müzakere heyeti 12 üyeden oluşmuştur. Maliye Bakan Yardımcısı, Tarım Bakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Entegrasyon Dairesi Genel Müdürü, Dışişleri Bakanlığı AB ve Batı Avrupa Dairesi Genel Müdürü, Charles Üniversitesi Çevre Merkezi Başkanı, Çek Cumhuriyeti Bankası AB Bölümü Genel Müdürü, Maliye Bakanlığı Bölüm Müdürü, İçişleri Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Bölümü Yetkilisi, Mevzuat Uyumlaştırma Dairesi Yetkilisi, heyet üyeleri arasında yer almıştır İktisadi Kalkınma Vakfı, Avrupa Birliği İle Katılım Müzakereleri, s Ibid., s Ibid., s

70 Estonya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Estonya da bir Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanlık bulunmaktadır. Müzakere sürecine ilişkin en yetkili kurum Başbakanlığa bağlı Avrupa Entegrasyonu Ofisi olmuştur. Ayrıca tüm bakanlıklar ilgili oldukları AB mevzuatı alanında sorumluluk üstlenmiştir 94. Müzakere sürecinin koordinasyonu farklı düzeylerde farklı kurumlarca yürütülmüştür. Bakanlıklar ve Merkez Bankası yetkililerinden oluşan Üst Düzey Yetkililer Konseyi, bakanlıklar arasında eşgüdümün sağlanmasına ve birden fazla bakanlığı ilgilendiren konularda ortak pozisyon oluşturulmasına yönelik çalışmaları yürütmüştür. Avrupa Entegrasyonu Ofisi ise uyum çalışmalarının genel koordinasyonu ile görevlendirilmiştir. Müzakere Heyet Başkanı Dışişleri Bakanıdır. Müzakere heyeti 47 kişiden oluşmuştur. Heyette Savunma Bakanlığı dışında tüm bakanlıklar, Avrupa Entegrasyonu Ofisi yetkilileri ve Estonya nın AB Nezdindeki Temsilcisi yer almıştır 95. Müzakere hazırlık çalışmaları çekirdek grup ve çalışma grupları olmak üzere iki grup tarafından yürütülmüştür. Çekirdek grupta müzakere heyet başkanı olan Dışişleri Bakanı, heyet başkan yardımcısı olarak görevli Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve tüm bakanlıklardan üst düzey yetkililer, Avrupa Entegrasyonu Ofisi Başkanı ve Estonya nın AB Nezdindeki Temsilcisi yer almıştır. Bunun yanı sıra müzakere başlıklarına karşılık gelecek şekilde çalışma grupları oluşturulmuştur. Bu gruplar, müzakere hazırlıklarının yürütülmesi ve izleme 94 Ibid., s Ibid., s

71 sürecinde görev almışlardır. Çalışma gruplarının koordinasyonu ve sürecin organizasyonu ise Müzakere Görev Birimi tarafından sağlanmıştır 96. Müzakere pozisyonlarına Çekirdek Grup tarafından nihai hali verilmiştir. Çekirdek grup ayrıca çalışma gruplarının faaliyetlerini koordine etmiştir. Ayrıca, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve iş dünyasının temsilcilerinden oluşan bir Danışma Komitesi oluşturulmuştur. Söz konusu komite, müzakere konuları ile ilgili kamuoyu görüşünü ve müzakere konularının olası etkilerine ilişkin görüş ve önerilerini müzakere heyetine iletmiş, gerekli görülen hallerde Danışma Komitesi nin değerlendirmeleri Hükümet e ve Parlamento ya da sunulmuştur Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nin Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Müzakere sürecinde en yetkili kurum Müzakere Heyet Başkanlığı Ofisi olarak belirlenmiştir. Müzakere hazırlık çalışmaları Müzakere Heyet Başkanlığı Ofisi ve Planlama Bürosu nun işbirliği içerisinde ilgili bakanlıklar tarafından yürütülmüş, Müzakere pozisyonları da bu işbirliği sonucunda oluşturulmuştur. Müzakere pozisyonuna son şekli verilmeden önce ilgili alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına danışılmış ve görüşleri alınmıştır. Müzakere Heyet Başkanlığını Devlet Başkanı tarafından Mart 1998 tarihinde atanmış olan bir muhalefet partisi lideri yürütmüştür. Partisinin mecliste sınırlı sayıda sandalyesi olmakla birlikte kendisi Meclis te yer almamıştır Ibid., s Ibid., s Ibid., s

72 Müzakere heyetini Başkan, Başkan Yardımcısı, Avrupa İşlerinden Sorumlu Müdür, Devlet Hukuk İşleri Ofisi nden iki yetkili, Dışişleri Bakanlığı nda Avrupa işlerinden sorumlu bir müdür ile bir planlama müdürü oluşturmuştur. Yedi kişiden oluşan heyet, müzakereleri ilgili konulardaki bakanlık yetkililerinin katılımı ile yürütmüştür Letonya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma Müzakere sürecinde sorumlu kurumlar Dışişleri Bakanlığı Avrupa Entegrasyonu Konseyi, Üst Düzey Yetkililer Konseyi ve Avrupa Entegrasyonu Bürosu olarak belirlenmiştir. Müzakerelerin koordinasyonu çeşitli düzeylerde farklı kurumlarca yürütülmüştür. Dışişleri Bakanlığı dış koordinasyon görevini üstlenmiştir. Ayrıca Bakanlık bünyesinde müzakere heyeti için çalışmalar yapan bir sekreterlik oluşturulmuştur 100. Avrupa Entegrasyonu Konseyi, Başbakan ın başkanlığında bakanlardan oluşturulmuştur. Siyasi entegrasyon sürecinden sorumlu olan Konsey, konu başlığına göre ilgili bakanların katılımı ile her ay düzenli toplantılar yapmıştır. Avrupa Entegrasyonu Bürosu ise, Başbakanlığa bağlı bir kurum olarak uyum sürecinin izlenmesi ile görevlendirilmiştir. Ayrıca Maliye Bakanlığı ve iki devlet bakanlığı (Devlet Reformundan ve Uluslararası Mali Kuruluşlarla İlişkilerden Sorumlu Bakanlıklar) ile birlikte uyum sürecinin iç koordinasyonunu yürütmüştür 101. Üst Düzey Yetkililer Konseyi, Müsteşar veya Müsteşar Yardımcısı düzeyinde tüm bakanlıkların temsilcilerinden oluşturulmuştur. Konsey in görevi, Bakanlıklar arası koordinasyon olarak belirlenmiştir. Müzakere Pozisyonlarının 99 Ibid., s Ibid., s Ibid., s

73 hazırlanmasında müzakere konu başlıklarına karşılık gelen 30 alanda Bakanlıklar arası Çalışma Grupları oluşturulmuştur Litvanya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma 102 Müzakere sürecinde en yetkili kurum, Avrupa Komitesi olarak belirlenmiştir. Müzakere sürecinin koordinasyonu, Avrupa Birliği ile bütünleşme çalışmalarının planlanması, kontrolü ve müzakerelerin sonuçlandırılmasından sorumlu olan Komite, aynı zamanda AB ile ilişkiler konusunda kamuoyunu bilgilendirme görevini üstlenmiştir. Altmış beş kişiden oluşan Komite de üç bölüm ve dokuz alt bölüm oluşturulmuş ve Komite nin yönetimi bir Genel Müdür ve üç Genel Müdür Yardımcısı tarafından yürütülmüştür. Müzakere hazırlık çalışmaları ve müzakere pozisyonları Hükümet bünyesinde yapılandırılmış olan geçici bir Delegasyon tarafından gerçekleştirilmiştir. Delegasyon ayrıca AB kurumları ile iletişimin sağlanması ile görevlendirilmiştir. Müzakere Heyet Başkanı aynı zamanda Delegasyon un da Başkanı olan Dışişleri Bakanı olmuştur. Müzakere Heyeti de Delegasyon bünyesinde oluşturulmuştur. Avrupa Komitesi nin Genel Müdürü, yardımcıları ile birlikte Delegasyon içerisinde yer almıştır. Delegasyon Başkan Yardımcısı olan Komite Genel Müdürü nün yardımcıları ise Litvanya nın AB Nezdindeki Temsilcisi ve Dışişleri Bakanlığı Avrupa ile Bütünleşme Dairesi Müdürü dür. Delegasyon bünyesinde iç koordinasyondan sorumlu bir Koordinasyon Grubu da yer almıştır. Delegasyonun sekreteryası Avrupa Komitesi altında yapılandırılmıştır. Sekreterya müzakere heyetine teknik ve siyasi destek sağlamak, müzakereler için 102 Ibid., s

74 gerekli ek bilgileri hazırlamak ve sunmak, müktesebat uyum çalışmalarının koordinasyonunu yürütmekle görevlendirilmiştir. Delegasyon üyelerinin oluşturduğu müzakere konu başlıklarına karşılık gelen 30 çalışma grubu sekreteryaya bağlı olarak çalışmalarını sürdürmüştür Macaristan ın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma 103 Müzakere sürecinde en yetkili kurum olarak, Dışişleri Bakanlığı Entegrasyon ve Dış Ekonomik İlişkiler Müsteşarlığı görevlendirilmiştir. Müzakere sürecinin yatay koordinasyonu ve AB ile iletişim, söz konusu müsteşarlık tarafından yürütülmüştür. Her bakanlık kendi alanındaki AB mevzuatından sorumlu kılınmıştır. Müzakere konu başlıklarına karşılık gelen alanlarda ilgili bakanlıklar bünyesinde otuz çalışma grubu oluşturulmuştur. Bazı çalışma grupları birden fazla bakanlığın çalışma alanını içermiştir. Ayrıca Dışişleri Bakanlığı koordinasyonunda kurulan ve sosyal taraflar ile sivil toplum kuruluşlarının katıldığı Avrupa Entegrasyon Konseyi ile Başbakanlık Ofisi ne bağlı olarak kurulan ve akademisyenlerden oluşan Entegrasyon ve Kalkınma Çalışma Grubu istişari nitelikli ancak müzakere pozisyonlarının belirlenmesine etkisi son derece sınırlı olan çalışmalar yapmıştır. Hükümet düzeyindeki koordinasyon ise danışma organı niteliğindeki Avrupa Entegrasyonu Bakanlıklar arası Komitesi tarafından yürütülmüştür. Müzakere Heyet Başkanı Dışişleri Bakanı olmuş, sekreteryasını, Bakanlığın AB Koordinasyon Dairesi yürütmüştür. Müzakere Heyeti ilgili bakanlık ve kamu kurumu yetkililerinin katılımıyla 12 daimi üyeden oluşturulmuştur. Heyette, Dışişleri Bakanlığı Entegrasyon ve Dış Ekonomik İlişkiler Müsteşarlığı nda ilgili müzakere başlığından sorumlu koordinatör, AB 103 Ibid., s

75 Koordinasyon Dairesi yetkilisi ve ana müzakereci konumuyla tüm teknik müzakereleri yürüten Macaristan ın AB nezdindeki temsilcisi de yer almıştır Malta nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma 104 Müzakere sürecinde en yetkili kurum Hükümete bağlı AB Ortaklık Komitesi Kabinesi olarak belirlenmiştir. Bakanlardan oluşan Kabine, Başbakan ın başkanlığında çalışmıştır. Müzakere sürecinin koordinasyonu Malta-AB İdare ve Eylem Komitesi tarafından yürütülmüştür. Avrupa Birliği Müdürlüğü, Avrupa Destek ve İşbirliği Bürosu ve Bakanlıklar, müzakere hazırlık çalışmalarında görev yapan diğer kurumlardır. Müzakere konu başlığına göre ilgili bakanlık yetkilileri de görüşlerini Avrupa Birliği Müdürlüğü ne iletmiştir. Müzakere pozisyonları Avrupa Birliği Müdürlüğü tarafından Malta nın AB Nezdindeki Temsilciliği ve Avrupa Destek ve İşbirliği Bürosu na danışılarak hazırlanmıştır. Müzakere pozisyonlarının nihai hali, Malta-AB İdare ve Eylem Komitesi tarafından oluşturulmuştur. Komite, görüşlerini müzakere pozisyonlarını onaylama yetkisine sahip olan en yetkili organ konumundaki AB Ortaklık Komitesi Kabinesi ne iletmiştir. Malta-AB İdare ve Eylem Komitesi ayrıca katılım çalışmalarının yönlendirilmesi, Hükümetin taahhütleri doğrultusunda üyelik sürecinin her aşamasına ilgili sektörlerin katılarak görüşmelerde şeffaflığın sağlanması ve AB Ortaklık Komitesi Kabinesi ne tarama görüşmeleri dahil olmak üzere müzakere süreci boyunca tavsiyelerde bulunma sorumluluklarını üstlenmiştir. İdare ve Eylem Komitesi nin Başkanlığını Dışişleri Bakanı yürütmüştür. Komite üyeleri Dışişleri Bakanı, Temel Müzakere Grubu üyeleri, üst düzey 104 Ibid., s

76 hükümet yetkilileri, teknik uzmanlar, siyasi parti temsilcileri, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşturulmuştur. Malta-AB İdare ve Eylem Komitesi ayrıca, müzakereler hakkında kamuoyunu bilgilendirmekle görevli Avrupa Bilgi Merkezi ne süreç boyunca düzenli bilgi aktarmıştır. Müzakere Heyet Başkanlığı nı, Başbakan ın Özel Danışmanı yürütmüştür. Müzakere Heyeti, Temel Müzakere Grubu olarak adlandırılan ve Başbakan ın Özel Danışmanı Başkanlığında Malta nın AB Nezdindeki Temsilcisi, AB Genel Müdürü, Malta AB Bilgi Merkezi Başkanı ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ndan oluşmuştur. Temel Müzakere Grubu, onaylanan müzakere pozisyonları çerçevesinde Başbakan ın Müzakere Sekreteryası ve görüşülen müzakere başlığı kapsamında devletin çeşitli kademelerdeki üst düzey yetkilileri tarafından desteklenmiştir Polonya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma 105 Polonya da bir AB İşlerinden Sorumlu Bakanlık bulunmaktadır. Müzakere sürecinde en yetkili kurum olarak Avrupa Entegrasyonu Komitesi-Avrupa Sekreterliği görevlendirilmiştir. Müzakere sürecinin koordinasyonu da aynı kurum tarafından yürütülmüştür. Komite ye Avrupa işlerinden sorumlu Bakan başkanlık etmiştir. Bakanın altında, Müzakerelerden Sorumlu Müsteşar, Mevzuat Uyumu ve Katılım Ortaklığının Uygulanmasından Sorumlu Müsteşar ve PHARE, ISPA, SAPARD Programlarından Sorumlu Müsteşar görev almışlardır. Müzakere pozisyonlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar, Bakanlar Kurulu, Avrupa Entegrasyonu Komitesi ve Müzakere heyeti tarafından 105 Ibid., s

77 yürütülmüştür. Müzakere Heyet Başkanlığını Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı yürütmüştür. Müzakere heyeti, müzakerelerin başlangıç aşamasında ilgili bakanlık müsteşarları, ilgili kurumların başkan yardımcıları ve Polonya nın AB nezdindeki temsilcisinin yer aldığı 19 kişilik bir heyetten oluşturulmuşken, zaman içinde etkinliğin artırılması ve karar alma sürecinin hızlandırılması amacıyla 11 kişiye indirilmiştir. Müzakereleri Bakanlar Kurulu ile Müzakere heyeti birlikte yürütmüşlerdir Slovakya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma 106 Müzakere çalışmaları ve koordinasyonu, Hükümet tarafından atanan Müzakere Heyet Başkanı tarafından yürütülmüştür. Müzakere Heyet Başkanı Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı olarak belirlenmiştir. Heyet Başkanı na bağlı olarak tüm müzakere konu başlıklarını kapsayan alanlarda çalışan sekiz Müzakere Heyet Başkanlığı Grubu oluşturulmuştur. Ayrıca ilgili bakanlıkların bünyesinde müzakere konu başlıklarına karşılık gelen 30 Çalışma Grubu yapılandırılmıştır. Bazı bakanlıklarda birden çok çalışma grubu belirleniştir. (Ekonomi Bakanlığı nın farklı birimleri altında enerji, tüketici ve halk sağlığı, dış ekonomik ilişkiler, Gümrükler ve KOBİ çalışma grupları yer almıştır). Çalışma gruplarının başkanları ve üyeleri ilgili bakanlık ya da Hükümet tarafından atanmıştır. Müzakere Pozisyonları, Çalışma grupları ve Müzakere Heyet Başkanı koordinasyonunda hazırlanmıştır. Çalışma gruplarının başkanlarınca gerekli görülen durumlarda alt çalışma grupları oluşturulmuş, Başkan tarafından idari 106 Ibid., s

78 işlerin koordinasyonundan sorumlu bir sekreter ve grup üyelerinin eğitimi için ilgili konularda çalışan örgüt veya kurumlardan uzmanlar atanmıştır. Çalışma grupları müzakerelere katılmıştır. Çalışma gruplarının üyeleri ilgili bakanlık yetkilileri, diğer bakanlıklarda çalışan uzmanlar, bütünleşme süreci üzerine çalışan ekonomi ve mevzuat alanlarındaki sivil toplum kuruluşları ve diğer kurumların yeterli tecrübeye sahip uzmanları, AB işlerinden sorumlu kamu kurumlarındaki yetkililer ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile Mevzuat Uyumu Enstitüsü nden seçilmiştir Slovenya nın Müzakere Sürecinde Oluşturduğu İdari Yapılanma 107 Slovenya da bir Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanlığı bulunmaktadır. Müzakere sürecinden ve koordinasyonundan sorumlu kuruluş, Avrupa İşleri Hükümet Ofisi olarak belirlenmiştir. Müzakere çalışmaları Ofis in bünyesinde yer alan Müzakere Departmanı tarafından yürütülmüştür. Departman: Müzakere Heyeti Başkanı na ve üyelerine müzakerelerde destek sağlamak, Müzakere pozisyonunun hazırlanmasında müzakere heyetinin çalışmalarını organize etmek, Dokümanların hazırlanmasında Müzakere heyetine danışmanlık yapmak, Müzakere için özel metinleri tercüme etmek ve tercümelerin birliğini sağlamak, 107 Ibid., s

79 AB ye katılım konusunda iç ve dış kamuoyunu konferanslar, toplantı ve ziyaretler, belge ve çalışmalarla bilgilendirmek, kamuoyuna müzakere süreci ve ilerlemeleri konusunda güncel bilgi vermek, Müzakere pozisyonunda yer alan taahhütlerin nasıl yerine getirildiğini izlemek, bu konuda rapor hazırlamak ve sorun yaratabilecek potansiyel noktaları belirlemek, müzakere pozisyonlarını onaylamak görevlerini üstlenmiştir. Müktesebat uyumu konusunda çalışmak üzere 31 Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Bakanlık temsilcileri ile işçi işveren temsilcilerinden oluşan çalışma gruplarının Başkanlığını ilgili başlıktan sorumlu bakanlığın ya da bir devlet kurumunun üst düzey yetkilisi yürütmüştür. Müzakere Pozisyonu Müzakere Heyeti ile birlikte çalışma gruplarınca hazırlanmıştır. Müzakere Heyet Başkanlığını aynı zamanda Avrupa İşleri Hükümet Ofisi nin Başkanı olan Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı yürütmüştür. Müzakere Heyeti 10 uzman üyeden oluşturulmuş, Avrupa İşleri Hükümet Ofisi ile işbirliği içerisinde 31 ana başlıkta müzakereleri sürdürmüştür. Heyet, ayrıca gerçekleştirdiği çalışmalar ve müzakere sürecinde kaydedilen ilerlemeler konusunda kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirmiştir. 4.3.Aday Ülkelerin Oluşturdukları İdari Yapılanmaların Karşılaştırılması Aday ülkeler, yukarıda da görüldüğü gibi tam üyelik müzakereleri için kendi ihtiyaçlarına ve koşullarına göre farklı idari yapılanmalar gidebilmektedirler. Bu konuda AB nin tek tip bir uygulaması bulunmamaktadır. Müzakere sürecinin başarılı bir şekilde sürdürülebilmesi için, tesis edilen idari yapılanmaların sağlıklı işlemesi ve bu idari yapılanmalar içerisinde görev üstlenen kişilerin Topluluk hukuku dolayısıyla AB konusunda derin bir bilgiye sahip olmaları gerekmektedir. 79

80 Aday ülkelerde, müzakereler için oluşturulan idari yapılanmalarda farklılıkların yanı sıra ortak noktalar da bulunmamaktadır. Bunları şu şekilde özetlemek mümkündür 108 : Aday ülkelerde, müzakere sürecinden ve koordinasyonundan sorumlu, geniş yetkilerle donatılmış bir kurum tesis edilmiştir. Aday ülkelerde, AB ye sunulacak müzakere pozisyon taslaklarının hazırlanması, ilgili Bakanlıklar veya müzakere sürecinden sorumlu kurum bünyesinde oluşturulan çalışma grupları tarafından yapılmaktadır. Tam üyelik müzakerelerini yürütmek üzere, müzakere heyeti ve bu heyete başkanlık etmek üzere bir Baş Müzakereci atanmaktadır. Baş Müzakereci olarak prensipte, müzakere çalışmalarından sorumlu kuruluşun başındaki yetkili kişi görevlendirilmektedir. Müzakere heyetinde, yukarıda belirtilen müktesebata ilişkin 31 konu başlığına göre, ilgili Bakanlık ve kurum temsilcileri görev üstlenmektedir. Ayrıca prensip olarak tüm müzakerelerde, Dışişleri Bakanlığı nın bir üst düzey yetkilisi ile aday ülkenin AB nezdindeki temsilcisi yer almaktadır. Her aday ülkenin parlamentosunda AB işlerinden sorumlu bir komisyon/komite tesis edilmektedir. Bazı aday ülkelerde, müzakere hazırlık sürecinde, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin görüşlerine danışılmakta, bazı aday 108 Kamuran Reçber, Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri, Aktüel Yayınları, İstanbul, Kasım 2004, s

81 ülkelerde ise, bu örgüt ve kuruluşların temsilcileri, doğrudan oluşturulan idari yapı içinde daimi üye olarak görev üstlenmektedir 109. Müzakerelere hazırlık ve müzakerelerin yürütülmesi için gerekli koordinasyonun sağlanması, aday ülkelerin idari birimleri ve hükümetleri için temel sorun olmuştur. Çünkü müktesebatın genişliği ve yeni hukuki düzenlemelerin fazla olmasının yanı sıra hükümetler, kamuoyunun farklı beklentilerini de dikkate almak zorunda kalmışlardır. Adayı ülkeler arasında yapılan karşılaştırmalar göstermektedir ki bütün ülkeler müzakerelerin sürdürülmesinde farklı kurumsal düzenlemelere gitmişlerdir. Bu farklılığın sebebi hükümetlerin politik oluşumu, kamuoyunun ve siyasi partilerin rolü, karar alma mekanizmalarının yapıları, milli gelenekler, bürokratların konulara yaklaşımı ve diğer katılımcı ülkelerin deneyimleri sayılabilir. 109 Ibid., s

82 BEŞİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ VE TÜRK SAĞLIK SİSTEMİNE GENEL BİR BAKIŞ Avrupa Birliği ni ve dolayısıyla onun yarattığı hukuk kurallarını, diğer uluslararası örgütlerden ve onların yarattığı hukuk kurallarından ayıran önemli bir nokta vardır. O da, Birlik organlarının aldığı bazı kararların Üye Devletlerde doğrudan doğruya uygulanması zorunluluğudur. Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve Birliğe aday ülkeler, başta anayasaları olmak üzere ulusal hukuk düzenlerini AB hukuk düzenine uyumlu hale getirmek zorundadır. AB Müktesebatının üstlenilmesi ve uygulanması süreci aday ülkelerin kurumsal yapılarında ve politikalarında temel değişikliklere yol açmaktadır. Tam üye olabilmek için, her ülke, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünü benimsemek, işleyen bir pazar ekonomisine geçmek ve ulusal mevzuatlarını, 35 başlık altında toplanan ve sayfadan fazla olduğu bilinen AB Müktesebatına uyumlu hale getirmek durumundadırlar. Ancak, Türkiye nin katılım öncesi süreçte yerine getirmesi gereken yükümlülükler değerlendirilirken daha çok Kopenhag kriterleri üzerinde durulmakta, ancak Madrid kriteri olarak bilinen, AB Müktesebatının Uygulanması İçin Gerekli İdari Kapasitenin Oluşturulması konusuna gereken önem verilmemektedir. Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerinin tarihsel gelişimine bakıldığında mevzuat uyumu ve buna uygun idari yapılanma çalışmaları genelde göz ardı edilmiştir Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerinin Tarihsel Gelişimi Türkiye nin o dönemki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu na (AET) bakışının şekillenmesinde, içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan kurtuluşunu 82

83 kolaylaştıracak bazı imkanlar elde edebileceği yönündeki beklentiler etkili olmuştur. AET çerçevesinde bir Avrupa Ortak Pazarının kurulduğu yıllar, Türkiye nin ekonomik açıdan en üst derecede bağımlı hale geldiği ABD ile ilişkilerinin gerginleştiği bir döneme rastlamıştır 110. Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri, Adnan Menderes Hükümeti döneminde, Roma Anlaşması nın yürürlüğe girmesinden ondokuz ay sonra, bu Anlaşma nın 238 inci uyarınca ortak üye olmak şeklinde, 31 Temmuz 1959 da Topluluklar Konseyi ne müracaatı ile başlamıştır Eylül 1959 da toplanan Bakanlar Konseyi toplantısı sonucunda Türkiye nin talebi olumlu karşılanmış, Komisyon Türkiye ile ortaklık şartlarını belirlemek için görüşmeler yapmakla görevlendirilmiştir. Avrupa Topluluğu ile birinci görüşmeler Eylül 1959 tarihleri arasında Brüksel de istişari nitelikte yürütülmüştür 112. Böylece Türkiye-Avrupa Topluluğu ilişkileri resmen başlamıştır. Bunun üzerine başlayan görüşmelerin Ankara Anlaşması nın imzası ile sonuçlanması tam 4 yıl sürmüştür 113. Bu dönemde gerçekleşen 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi ilişkileri olumsuz etkilemiştir. Daha sonra koalisyon hükümetleri döneminde devam eden görüşmeler sırasında Topluluk tarafından önerilen tercihli ticaret anlaşması seçeneğini ise Türkiye reddetmiş, yapılan müzakereler sonunda 25 Haziran 1963 te Komisyon un ve Türk hükümetinin temsilcileri tarafından Brüksel de parafe edilen Ortaklık Anlaşması almıştır. Anlaşma 12 Eylül 1963 te İnönü Hükümeti ve Topluluk yetkilileri arasında Ankara da imzalanıp 1 Aralık 1964 te yürürlüğe girmiştir Baskın Oran (ed.), Türk Dış Politikası: Kurtuluş Savaşı ndan Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt 1, İletişim Yayınları, İstanbul, 2001, s Rıdvan Karluk, Avrupa Birliği ve Türkiye, 4. Baskı, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yayınları, İstanbul, 1996, s Ibid., s Ayşe Ceyhan, Avrupa Topluluğu Terimleri Sözlüğü, Afa Yayınları, İstanbul, 1991, s Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu Arasında Bir Ortaklık Yaratan Anlaşma, RG. Sayı : 11858, 17 Kasım

84 Ankara Anlaşması, başlangıç bölümünde de belirtildiği üzere, iki taraf arasında giderek daha sıkı bağlar kurularak Türkiye deki yaşam koşullarının hızlı bir ekonomi ilerleyişi ve Toplulukla uyumlu bir alışveriş içinde geliştirilmesini; böylece Türk ekonomisi ile Topluluk ekonomisi arasındaki farkı azaltmayı; bunun için gerekli görülen ekonomik yardımı da göz önünde bulundurarak, Türk halkının yaşam düzeyini yükseltme çabasına AET nin getireceği destek ile ileride Türkiye nin Topluluğa katılmasının kolaylaştırılmasını hedefler 115. Ankara Anlaşması nın 2 nci maddesinde, ortaklığın bir hazırlık, bir geçiş ve bir de son döneminden söz edilmiştir. Ankara Anlaşması, Roma Antlaşması nın 238 inci maddesine dayanan ve Türkiye - Topluluk ortaklığının temel ilkelerini belirleyen bir çerçeve anlaşma olup Topluluk mevzuatının bir parçasıdır. Ankara Anlaşması nın 28 nci maddesi, Türkiye nin Roma Antlaşması ndan doğan yükümlülüklerinin tamamını üstlenebileceği bir duruma geldiğini göstermesi durumunda, akit tarafların üyeliği görüşebileceklerini öngörmüştür 116. Taraflar arasında ortaklığın geçiş dönemi 1 Ocak 1996 tarihinde Türkiye ile AT arasında gümrük birliğinin gerçekleştirilmesiyle tamamlanmıştır. Türkiye- Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ortaklığında Ankara Anlaşması tarafından çerçevesi çizilen ve Katma Protokol tarafından uygulanma yöntemleri belirlenen Gümrük Birliği, Türkiye ile AET arasındaki bütünleşmenin ekonomik temelini oluşturmak bakımından en önemli politika olarak öngörülmüştür. Türkiye ile AET arasında entegrasyon (bütünleşme) motoru olarak kabul edilen gümrük birliği AET nin, 1958 yılı başlarında, kendi bünyesinde aşamalı biçimde yürürlüğe koyduğu bir uygulamadır Ankara Anlaşması ile ilgili daha geniş bilgi için bkz. Avrupa Birliği ve Türkiye, T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Yayını, Ankara, 1999, s Avrupa Birliği Genişleme Süreci ve Türkiye, İktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları Yayın No:170, İstanbul, Ağustos 2002, s Çınar Özen, Türkiye-Avrupa Topluluğu Gümrük Birliği ve Tam Üyelik Süreci Üzerine Etkileri, Ceylan Kitabevi, İzmir, 2002, s

85 Bu durumda Türkiye, Ankara Anlaşması kapsamında son döneme girmiştir. Son dönem, AB ye tam üyelikle sonuçlanacak olan dönemdir. Fakat hiçbir zaman sonsuz dönem anlamına gelmemektedir 118. İlişkilerde zaman zaman çalkantılı dönemlerde de yaşanmıştır. Türk siyasi hayatının önemli dönüm noktalarından biri olan 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra, her ne kadar Kenan Evren Türkiye nin Avrupa Toplulukları (AT), Avrupa Konseyi ve demokratik ülkelerin üyesi bulunduğu diğer kuruluşlarla mevcut anlaşmalar çerçevesinde ilişkilerin yürütüleceğini 119 vurgulasa da, darbenin Türkiye-AB ilişkilerini etkilemediğini söylemek yanlış olur. 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası Turgut Özal ın başbakanlığıyla sivil yönetime geçen ülkede, başvuru fikri tekrar gündeme oturmuştur. Özal, Topluluk ile kötü giden ilişkilere yeni bir ivme kazandırmak niyetindeydi. Yeni hükümet programında, ilişkilerde asıl hedefin tam üyelik olduğu belirtiliyor, ancak bu süreçte karşılıklı çıkarların dengelenmesi gereği vurgulanıyordu. Hatta Özal, The Times gazetesine verdiği demeçte eğer bedel çok ağırsa Türkiye nin AT üyesi olmayı amaçlamaktan vazgeçeceğini belirtmişti 120. Tam üyelik başvurusu hazırlık çalışmalarının ardından Turgut Özal başvurunun 14 Nisan 1987 de yapılması için Ali Bozer e talimat verdi. Ankara Anlaşması nın 28. maddesine ve Toplulukların kurucu antlaşmalarındaki ilgili maddelere istinaden tam üyelik başvurusu 14 Nisan 1987 tarihinde yapılmıştır. Ancak 1980 sonrası AT açısından Türkiye nin üyeliğinden bahsetmenin zamansızlığının en önemli sebebi bu tarihlerde İspanya ve Portekiz in tam üyeliği konusundaki görüşmelerin sonlanmış ve bu ülkelerin 1986 dan itibaren AT ye 118 Rıdvan Karluk, Sadece Gümrük Birliği Yeterli mi?, Gümrük Birliği Sürecinde Türkiye, Özel Sayı, İstanbul, Mayıs-Eylül 1995, s Çağrı Erhan, Tuğrul Arat, AT yle İlişkiler, Baskın Oran (ed.), Türk Dış Politikası, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, cilt.ii, İstanbul, İletişim Yayınları, 2001, s İlhan Tekeli, Selim İlkin, Türkiye ve Avrupa Birliği-3, Ulus Devletini Aşma Çabasındaki Avrupa ya Türkiye nin Yaklaşımı, Ankara, Ümit Yayıncılık, 2000, s

86 üye olacaklarının kararlaştırılmış olmasıdır. Bu iki ülke diğer üyelere nispeten fakir ülkelerdi ve AT nin bu üyeleri hazmedebilmesi için en az on yıl daha yeni bir üyeye yer yoktu 121. AT bu yıllarda entegrasyon aşamalarında hızla ilerlemekteydi. Genişleme sürecinin devam ederken, bir yandan da derinleşme sürecine girilmişti da kabul edilen Tek Senetle birlikte tek Pazar hedefine doğru gidilmekteydi sonrası dönemde Türkiye ile Topluluk arasındaki ilişkiler durgun bir seyir izlemiştir. İlişkilerde bir başka çalkantı ise 1997 Lüksemburg Zirvesi sonrası yaşanmıştır. Lüksemburg Zirvesi sonrasında Türkiye nin AB nin genişleme sürecinin dışında bırakılmasının ardından 14 Aralık 1997 tarihinde Türkiye ve AB arasında bundan böyle siyasi diyalogun olmayacağını ifade edilmiştir. Türkiye nin AB nin genişleme sürecinin dışında bırakılmasının ardından, Zirve sonrasında Türk Hükümeti, Mart 1998 de yapılacak konferansa katılmama ve AB ile siyasi ilişkileri askıya alma kararı almıştır. Daha önce ikinci bölümde de belirtildiği gibi Dönemin Başbakanı Mesut YILMAZ, 14 Aralık 1997 tarihinde yaptığı basın toplantısında, Türkiye ye ayrımcı bir muamele yapıldığını belirterek, AB nin, bu yaklaşım ve zihniyetini değiştirmediği müddetçe Türkiye-AB İlişkilerinin yapıcı ve çok yönlü bir diyalog içinde geliştirilmesinin beklenemeyeceğini vurgulamıştır. Ancak iki yıl sonra Aralık 1999 da gerçekleştirilen Helsinki Zirvesi sonucunda Türkiye nin AB ye aday bir ülke olduğu resmen onaylanmıştır. AB nin bu tarihi kararı, Aralık 1997 de gerçekleştirilen Lüksemburg Zirvesi nin ardından, AB ile üst düzey siyasi işbirliğini reddeden Türkiye ile AB arasında yaşanan sıkıntılı dönemin aşılmasını sağlamıştır. Türkiye nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinde Kopenhag Kriterleri kuşkusuz en önemli hususlardan biridir. Özellikle siyasi kriterler bölümü Türkiye nin en fazla başını ağrıtan kriterler olmuştur. Helsinki Zirvesi nde, 121 Erhan ve Arat, op.cit., s

87 Türkiye ile katılım müzakerelerinin, Türkiye nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmesinin ardından başlatılacağı ifade edilmiştir. Türkiye de tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasının Kopenhag siyasi kriterlerine bağlı olduğunu göz önünde bulundurarak, demokratikleşme sürecindeki eksikliklerini gidermeye başlamış ve Kopenhag siyasi kriterlerine uyumu büyük ölçüde gerçekleştirmiştir. Bu amaçla TBMM den dokuz uyum paketi Uyum Yasa Paketi 122 geçirilmiştir. Bu uyum paketlerinin getirdiği reformlar ve demokratikleşme sürecinde atılan önemli adımlar sonucu, Avrupa Birliği Komisyonu 6 Ekim 2004 tarihinde açıkladığı tavsiye kararında, Türkiye ile müzakerelerin başlatılmasını önermiş 123, 17 Aralık 2004 tarihinde Brüksel de toplanan Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi nde de alınan karar uyarınca da tam üyelik müzakerelerine 3 Ekim 2005 tarihinde başlanması ile ilişkilerde yeni bir dönem başlamıştır. Türkiye-AB ilişkilerinde Helsinki Zirvesi'nde Türkiye nin AB ye adaylığının resmen ilan edilmesinin ardından yaşanan önemli aşamalardan biri de, AB Komisyonu tarafından Türkiye ye yönelik Katılım Ortaklığı Belgesi"nin hazırlanması ve bu belgede yer alan önceliklerin hayata geçirilmesi konusundaki program ve takvimimizi içeren Ulusal Programın yayınlanmasıdır. İlki 24 Mart 2001 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak AB Komisyonu na sunulan ve ardından revize edilerek 24 Temmuz 2003 tarihinde yayımlanan İkinci Ulusal Program da, Birinci Ulusal Program da öngörüldüğü şekilde temel hak ve özgürlükleri, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, azınlıkların korunması ve saygı görmesi konusundaki düzenlemeleri güçlendiren ve güvence altına alan kapsamlı anayasal ve yasal reformların gerçekleştirildiği vurgulanmıştır. Gerçekleştirilen reformların etkin bir şekilde uygulanmasına yönelik olarak başlatılan çalışmalar, Ulusal Program da öngörüldüğü gibi devam etmektedir. 122 Uyum yasaları ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz: Avrupa Birliği ne Uyum Yasaları, Nobel Yayınları, 2.Baskı, Ankara, Communities of the European Union, Recommendation of the European Commission on Turkey s Progress Towards Accession, Brussels, (6 Ekim 2004), COM(2004)

88 Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerinde diğer bir dönüm noktası da müzakere sürecinin başlamasıdır. Ülkemizin 1999 Helsinki Zirvesi sonrasındaki siyasi reform süreci boyunca gerçekleştirmiş olduğu ilerleme, 17 Aralık 2004 tarihinde teyit edilmiş ve katılım müzakerelerinin 3 Ekim 2005 tarihinde başlatılmasına karar verilmiştir. 2-3 Ekim 2005 tarihinde Lüksemburg da düzenlenen Zirve sonucunda da Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki katılım müzakerelerinin başlatılması kararı alınmış ve müzakere sürecinin ilk aşaması olan tarama süreci Ekim 2006 tarihinde Bilim ve Araştırma faslındaki toplantılarla resmen başlamıştır. Müzakerelerin başlatılması, adaylık sürecinin bir sonraki aşamasına geçişi sağlayacak en önemli adımdır. Türkiye artık sadece AB ye aday bir ülke değil, müzakerelere başlamış katılımcı bir ülkedir. Ancak asıl önemli olan, Avrupa Birliği nin politikaları çerçevesinde 35 başlık altında sürdürülen ve çok kapsamlı bir hazırlık sürecini gerektiren bu aşamanın en kısa sürede tamamlanmasıdır. 88

89 5.2. Türk Sağlık Sisteminin Özellikleri Türk Sağlık Sistemin Yapısı Oldukça karmaşık bir yapıya sahip olan Türk Sağlık Sistemi nde mevcut durum, rasyonel planlama süreçlerinin sonucu olmaktan çok, tarihi gelişmelerin neticesinde meydana gelmiştir. Bu nedenle karar veren ve uygulayan organların biçim, yapı ve hedefleri farklılıklar göstermektedir 124. Sağlık hizmeti kamu kuruluşları, özerk kurumlar, özel girişimler ve insani yardım kuruluşları tarafından sunulmaktadır. Bu aktörler arasındaki ilişkiler iyi yapılandırılmış ve düzenlenmiş değildir. Sağlık hizmetinin finansmanı ise hükümet (Maliye Bakanlığı vasıtası ile), Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), Bağ- Kur, Emekli Sandığı ve hastalar tarafından karşılanmaktadır. Sağlık Bakanlığı birinci ve ikinci basamak sağlık hizmetlerinin temel sunucusu, koruyucu sağlık hizmetlerinin ise tek sağlayıcısıdır. Merkezde Sağlık Bakanlığı sağlık politikası ve sağlık hizmetlerinden sorumludur. İl düzeyinde ise Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanan sağlık hizmeti, valilere karşı sorumlu olan İl Sağlık Müdürlükleri tarafından idare edilir Serdar Savaş, Ömer Karahan, R. Ömer Saka, Health Systems in Transition-Turkey, European Observatory on Health Care Systems, Volume 4, No: 4, Copenhagen,2002, s Ibid., s

90 Türkiye de Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı Türkiye de sağlık hizmetleri finansmanının 3 temel kaynağı vardır 126 : Devlet bütçesi: Vergiler ile oluşturulan devlet bütçesi Sağlık ve Savunma Bakanlıkları na, üniversitelere, hastanelere ve diğer kamu kuruluşlarına ve halen çalışmakta olan devlet memurlarının sağlık hizmeti harcamalarına aktarılır. Sosyal sigorta fonları: SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı üyelerinin katkıları. Cepten harcamalar: Özel kurumlara ve doktorlara doğrudan ödeme, ihtiyari sağlık sigortası için ödenen primler, katkı payı şeklinde yapılan ödemeler. Türk sağlık hizmetleri sektörünü finansmanının karmaşık yapısı, sağlık hizmeti ve finansmanını sağlayan kurumların sayıca çokluğundan ve bu kurumlar arasındaki ilişkilerden kaynaklanmaktadır Ibid., s Ibid., s

91 Ülkemizdeki sağlık harcamalarının Gayri safi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payı, AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında oldukça düşüktür (bkz.tablo-3). Tablo 5.1.AB ve Türkiye de Sağlık Harcamalarının GSMH ye Oranı Ülkeler Sağlık Harcamalarının GSMH ye Oranı Kamu Sağlık Harcamalarının Bütçeye Oranı Almanya 10,8 16, Danimarka 8,4 12, Fransa 9,6 13, İsveç 8,7 13, Belçika 8,9 13, İtalya 8,4 13, Hollanda 8,9 12, İngiltere 7,6 15, Avusturya 8,0 10, İrlanda 6,5 14, Finlandiya 7,0 10, İspanya 7,5 13, Portekiz 9,2 13, Çek Cum. 7,4 14, Yunanistan 9,4 11,2 852 Macaristan 6,8 11,5 686 Slovakya 5,7 8,9 608 Polonya 6,1 10,9 452 Estonya 5,5 12,1 438 Romanya 6,5 15,9 365 Litvanya 6,4 9,1 337 Bulgaristan 4,8 9,3 248 Türkiye 5,0 9,1 209 Kişi Başına Sağlık Harcaması (Dolar) Kaynak : Eurostat 2003 Verileri 91

92 Türkiye de yapılan sağlık harcamalarının önemli bir kısmı maaşlara ve ilaç harcamalarına gitmektedir (bkz. Tablo 4). İlaç tüketimi açısından ülkemizin temel çelişkisi tüketim miktarından çok, tüketimin sağlık harcamaları içerisindeki yüksekliği ve ne derece uygun yapıldığıdır. Ülkemiz sağlık harcamalarının % 10 undan azı koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılırken, sağlık harcamalarının da yaklaşık yarıya yakınını ilaç harcamaları oluşturmaktadır 128. Tablo 5.2.İlaca Yapılan Sağlık Harcamalarının Oranı, Türkiye, Sağlıkta Dönüşüm Projesi Konsept Notu, Sağlık Bakanlığı, Ankara, 2003, s

93 Tablo 5.3.Ulusal Sağlık Hesapları Araştırması Ön Sonuçları

94 Türkiye de Sağlık Sisteminin Yeniden Yapılandırılmasına Yönelik Reform Çalışmaları Sağlık sektörünü açık pazar ekonomisine adapte etme yolundaki ilk girişim 1987 de kabul edilen Temel Sağlık Hizmetleri Kanunu dur. Kanun genel bir sağlık sigortası oluşturmanın ilk adımlarını tanımlamakta, kamu hastanelerinin merkeziyetçi idareden çıkarılması için gerekli değişiklikleri ve hastanelerin kendi işletme ve personel politikalarını ortaya koyabilmelerine olanak sağlayacak düzenlemeleri içermekteydi. Bu kanunun bazı kritik bölümleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Kanun, reddedilen maddeler haricinde kabul edilmiş ve halen yürürlükte olmakla birlikte bu güne kadar uygulanmaya konmamıştır yılında ulusal bir sağlık politikası oluşturulması için bir ön çalışma yapılmış fakat bu çalışmalar o tarihteki hükümet politikaları üzerinde etki yaratmayı sağlayamamıştır da Türkiye sağlık sektörü master planı özel bir firma tarafından gerçekleştirildi. Detaylı bir durum raporu ortaya konmuş ve uygulanabilecek politikalar hakkında öneriler getirilmiş olsa da yine politik nedenlerden ötürü bu çalışma sürdürülemedi 130. Daha detaylı ve tutarlı bir çalışma da arasında gerçekleştirilmiştir. Sağlık Bakanlığı bünyesinde bir proje ünitesi oluşturulmuş ve Birinci Sağlık Projesi nden bir kısım fon (Dünya Bankası kredilerinin bir parçası olarak) reformların hazırlanmasında kullanılmak üzere sağlanmıştır. Ülkenin sağlık sistemi problemleri hakkında farkındalığı arttırmak ve uygulanabilecek politikalar üzerinde mutabakat sağlayabilmek için bir süreç başlatılmıştır. Özetle, 1990 lı yıllardaki sağlık hizmetleri reformunun temel hedefleri aşağıdaki şekilde özetlenebilir: 129 Ibid., s Ibid., s

95 Tüm toplumu sosyal sağlık sigortası kapsamına alarak tüm nüfusun sağlık durumunun geliştirilmesi, Sağlık hizmetlerinde hakkaniyetin sağlanması, Koruyucu hizmetlere gereken önemin verilmesi, Hizmet sunumunda verimliliğin artırılması, Sağlık hizmetlerinin finansmanının ve sunumunun birbirinden ayrılması, Hizmet sunucular arasında rekabet ortamının yaratılması, Sağlık hizmetlerinde sektörler arası işbirliğinin geliştirilmesi, gibi hedefler, 1990 lu yıllarda uygulanmaya çalışılan reformların ana hatlarıdır. Bakanlığın yeniden yapılandırılması kapsamında uygulamaya konulan son reform çalışması Sağlıkta Dönüşüm Programı dır Sağlıkta Dönüşüm Programı 131 Türkiye de 2002 yılında yapılan genel seçimlerden sonra, Hükümet bir Acil Eylem Planı hazırlamıştır. Bu plan; tüm nüfusu kapsayan bir sosyal güvenlik sisteminin kurulacağını ve devletin tüm vatandaşlarına temel sağlık hizmetlerini sunmakla sorumlu olduğunu açık bir şekilde ifade etmektedir. Acil Eylem Planı nın uygulanmasının bir parçası olarak Sağlık Bakanlığı tarafından Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) başlatılmıştır. Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir şekilde organizasyonu, finansmanının sağlanması ve sunulması amacıyla hazırlanmıştır. 131 Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Sağlıkta Dönüşüm Programı, Sağlık Bakanlığı, Ankara, Aralık

96 Sağlıkta Dönüşüm Programının Temel İlkeleri 132 İnsan merkezlilik: Bireyin ihtiyaç, talep ve beklentilerinin esas alınmasıdır. Sürdürülebilirlik: Sistemin ülkemiz koşulları ve kaynakları ile uyumlu olarak kendini finanse etmesi ve hizmet sürekliliğinin sağlanmasıdır. Sürekli kalite gelişimi: Sistemin sürekli kendini değerlendirerek, hatalarından öğrenmeyi sağlayacak bir geri bildirim mekanizması oluşturulmasıdır. Katılımcılık: İlgili tüm tarafların görüş ve önerilerinin alınması, yapıcı bir tartışma ortamı sağlayacak platformların oluşturulması, ayrıca sağlık sektörünün bütün bileşenlerinin sistemin kapsamı içine alınarak, uygulamada kaynak birliğinin sağlanmasıdır. Uzlaşmacılık: Demokratik bir yönetimin gereği olarak sektörün farklı bölümleri arasında karşılıklı çıkarları gözeterek ortak noktalarda buluşma arayışıdır. Gönüllülük: Sistemde hizmet üreten ve hizmet alan kesimlerin, teşvik edici önlemler doğrultusunda gönüllü bir şekilde yer almalarıdır. Güçler ayrılığı: Sağlık hizmetlerinin finansmanını sağlayan, planlamasını yapan, denetimi üstlenen ve hizmeti üreten güçlerin birbirinden ayrılması ilkesidir. Desantralizasyon: Değişip gelişen koşullara ve çağdaş anlayışa uygun olarak yerinden yönetim ilkesinin hayata geçirilmesidir. 132 Sağlıkta Dönüşüm Programı, Sağlık Bakanlığı, Ankara, Aralık 2003, s

97 Hizmette rekabet: Sağlık hizmet sunumunun tekel olmaktan çıkarılıp, farklı hizmet sunucularının yarışmasının sağlanmasıdır. Böylece sürekli kalite artırımına ve maliyet azalmasına yönelik bir teşvik ortamı oluşacaktır Sağlıkta Dönüşüm Programının Avrupa Birliği İle İlişkisi Sağlıkta Dönüşüm Programı nın 26 ıncı sayfasında, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde amaçlara ulaşırken, Dünya Sağlık Teşkilatının 21. Yüzyılda Herkese Sağlık politikasını, Avrupa Birliği tarafından açıklanan Katılım Ortaklığı Belgesi ve ülkemiz tarafından hazırlanan Ulusal Program doğrultusunda Türk Sağlık Mevzuatı nın, Avrupa Birliği Sağlık Mevzuatı ile uyumlu hale getirilmesi ihtiyacını ve diğer uluslararası deneyimleri de dikkate alacağı belirtilmiştir Sağlıkta Dönüşüm Programının Bileşenleri 134 Sağlıkta Dönüşüm Programı, sektörü bütün boyutları ile kavramak üzere şekillendirilmiş toplam 8 bileşenden oluşmaktadır. Her bileşen bir diğeri ile ilişkilendirilmiş olup, programın bütünlüğü içinde uygun olabilecek çözümleri ihtiva etmektedir. Bu bileşenleri şunlardır: gücü - Planlayıcı ve denetleyici bir Sağlık Bakanlığı - Herkesi tek çatı altında toplayan Genel Sağlık Sigortası - Yaygın, erişimi kolay ve güler yüzlü sağlık hizmet sistemi - Güçlendirilmiş temel sağlık hizmetleri ve aile hekimliği - Etkili, kademeli sevk zinciri - İdari ve mali özerkliğe sahip sağlık işletmeleri - Bilgi ve beceri ile donanmış, yüksek motivasyonla çalışan sağlık insan - Sistemi destekleyecek eğitim ve bilim kurumları - Nitelikli ve etkili sağlık hizmetleri için kalite ve akreditasyon 133 Ibid., s Ibid., s

98 - Akılcı ilaç ve malzeme yönetiminde kurumsal yapılanma - Ulusal İlaç Kurumu - Tıbbi Cihaz Kurumu - Karar sürecinde etkili bilgiye erişim: Sağlık Bilgi Sistemi. Sonuç olarak bu dönüşüm projesi; halkımızın ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetlerini hakkaniyete uygun, kaliteli, ulaşılabilir ve sürdürülebilir bir biçimde sunmayı amaçlamaktadır. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ulaşılması amaçlanan hedeflerin büyük bir kısmı, yukarıda örnekleri sunulan AB ülkelerinin birçoğunda uygulanmakta olan politikalardır. Sağlık Bakanlığı nın teşkilat yapısı ve görev tanımlarının günün koşullarına değiştirilmesi, mevzuat altyapısının tamamlanması, yönetim ve organizasyon eksikliklerinin giderilmesi, planlayıcı ve denetleyici bir Sağlık Bakanlığı, desantralizasyon, kaliteli sağlık hizmeti sunumu ve işletme yönetimi ve aile hekimliği gibi kavramlar bu politikalara örnek olarak gösterilebilir. 98

99 ALTINCI BÖLÜM BEŞİNCİ GENİŞLEME DALGASINDA AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYE OLAN ÜLKELERİN SAĞLIK SEKTÖRÜNDE AVRUPA BİRLİĞİ MEVZUATINA UYUMLARI ve KARŞILAŞILAN SORUNLARIN KARŞILAŞTIRMALI İNCELENMESİ AB nin son genişleme sürecinde yer alan ülkeler, Avrupa Birliği nden sağladığı mali yardımlar yoluyla yürüttükleri projelerle sağlık sistemlerinde önemli değişiklikler gerçekleştirmiştir. PHARE 135 programı aracılığıyla, katılım sürecine doğru sağlık sistemindeki ihtiyaçlarını karşılamışlardır. Twinning (Eşleştirme) mekanizması aracılığıyla yürütülen projeler ise bu ülkelere, sağlıkla ilgili müktesebatın üstlenilmesi ve uygulanmasında (örneğin gıda güvenliği önlemleri) yardımcı olmuştur. Ayrıca Dünya Bankası, Dünya Sağlık Örgütü ve diğer aktörler de bu ülkelerin sağlık sistemlerinin gelişimine katkıda bulunmuş, birçok AB ülkesi de bu ülkelere ikili yardımlar sağlamıştır. Bu yardımların birçoğu ülke bazında veya kurumsal bazda yararlı olmasına rağmen, bu ülkelerde AB düzeyinde bir halk sağlığı stratejisi olmaması ve her ülkenin/kurumun kendi stratejisini benimsemesi nedeniyle bütüncül bir yaklaşımla ele alınamamıştır. Uygun ölçüt ve göstergelerle birlikte genişleme sürecine dahil edilmiş ve net bir şekilde koordine edilmiş bir sağlık stratejisine dayanan sağlık odaklı yaklaşım, bütün gelişme ve reformların doğru şekilde ilerlemesini sağlayacaktır 136. Aday ülkeler, Üst Düzey Sağlık Yöneticileri Komitesi gibi oluşumlar aracılığıyla AB düzeyinde sağlıkla ilgili faaliyetlerini artırmaya başlamıştır. Tüm bu gelişmelere rağmen, ülkeler arası uçurumlar ve sağlık alanındaki mevcut 135 PHARE programı MDAÜ nün katılım öncesi stratejisi kapsamında temel mali araçtır. Aday ülkelerin önceliklerine göre Birlik müktesebatına uyumu kolaylaştırmayı hedeflemektedir. PHARE dan 10 MDAÜ ile birlikte Arnavutluk, Bosna Hersek ve Makedonya yararlanmaktadır. 136 Rosenmöller, op. cit., s.4 99

100 riskler, yapılması gereken daha birçok faaliyetin olduğunu göstermektedir GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ NİN AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR Güney Kıbrıs Rum Yönetimi AB ye son genişleme dalgasında katılan ülkeler içinde AB mevzuatını başarı ile uyumlaştıran ilk ülkedir 137. Kıbrıs, 31 adet müktesebat başlığından sağlıkla ilgili olan bölümleri aşağıdaki çalışmaları yürüterek uyumlaştırmıştır Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Malların serbest dolaşımı alanında karşılaşılan sorunları çözmek amacıyla, gerekli olan tüm mevzuat değişikliği ve düzeltmeleri gerçekleştirilerek, gıda maddeleri, tıbbi ürünler, kozmetikler, psikotrop maddeler (prekürsörler) ve tıbbi cihazlarla ilgili tüm AB Mevzuatını üstlenilmiş ve halihazırda uygulanmaktadır Yeni Yaklaşım ve Klasik Yaklaşım Direktifleri Alanında Yaşanan Sorunlar GKRY, tıbbi ürünler ve kozmetikler gibi klasik yaklaşım direktifleri alanında fazla sorun yaşamadan bu alandaki mevzuatını AB müktesebatı ile uyumlu hale getirmiştir. Ancak yeni yaklaşım direktifleri kapsamındaki müktesebatı uygulama kapasitesini mevcut yapıyı geliştirerek güçlendirmelidir Golna et. al, op. cit., s Comprehensive Monitoring Report on Cyprus s Preparations for Membership, Commission of The European Communities, Brussels, 2003, s

101 Tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılması Alanında Yaşanan Sorunlar Tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılmasına ilişkin mevzuat uyumunu katılım öncesinde gerçekleştiremeyen Kıbrıs, bu yöndeki sorunları aşma amacıyla 2005 yılı sonuna kadar bir geçiş süreci talep etmiştir Genel ürün güvenliği Alanında Yaşanan Sorunlar Genel ürün güvenliği konusundaki mevzuat uyumu ileri seviyededir. Ayrıca bu ürünlere ilişkin piyasa gözetim ve denetimi de gelişmiş seviyededir Laboratuarların Akreditasyonu Alanında Yaşanan Sorunlar Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nde sadece gıda maddeleri laboratuarları akredite edilmiş olup, malların serbest dolaşımı kapsamındaki diğer ürünlere ilişkin laboratuarların altyapılarının da geliştirilmesi gerekmektedir Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Kıbrıs ın malların serbest dolaşımına ilişkin idari kapasitesi genel olarak bakıldığında yerinde olmakla birlikte, standardizasyon kurumlarının daha düzgün işleyebilmesi için, bu kurumların kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesine ihtiyaç olduğu katılım öncesi son düzenli raporda belirtilmiştir Ibid., s Comprehensive Monitoring Report on Cyprus s Preparations for Membership, s Ibid., s

102 Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, kişilerin serbest dolaşımı alanında önemli bir sorunla karşılaşmamıştır. Bu alandaki AB müktesebatının üstlenilmesi için, gerekli tüm mevzuat değişiklikleri yapılmış ve bu başlık altında sorun yaşanmamıştır. Yapılan mevzuat değişikliği ile doktorların, diş hekimlerinin, eczacıların, hemşirelerin, ebelerin ve paramedikal personelin serbest dolaşımı ile ilgili AB mevzuatına uyum sağlanmıştır Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanındaki mevzuat uyumunu başarı ile üstlenilen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nin bu alandaki idari kapasitesi de yerindedir Sosyal Politikalar ve İstihdam Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Halk Sağlığı alanında, bulaşıcı hastalıkların kontrolü ve izlenmesi ile ilgili Sağlık Bakanlığı bünyesinde, bir ağ oluşturulmuştur. Bu sistem, AB ülkelerindeki benzer sistemler ile bulaşıcı hastalıklar konusunda bilgi alışverişini sağlayacaktır 142. Diğer taraftan Halk Sağlığı Kanunu ve buna bağlı yönetmelikler, Nisan 2003 te revize edilerek Halk Sağlığı alanındaki AB müktesebatı uyumlaştırılmıştır. Ancak, sağlığın izlenmesi ve bilgi sisteminin, AB sisteminde yer alan veri ve göstergelerle karşılaştırılabilmesinin sağlanması amacıyla geliştirilmesi gerekmektedir Ibid., s Ibid., s

103 Yukarıda da belirtildiği gibi, Kıbrıs AB müktesebatını başarı ile üstlenen ilk ülkedir ve sağlık alanındaki sorunların birçoğunu da çözmüş durumdadır. Kıbrıs ayrıca Halk Sağlığı Eylem Programı na da katılmaktadır Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, tüketicinin korunması ve sağlık alanında önemli bir sorunla karşılaşmamıştır. Tüketici sağlığı ve güvenliği alanında, Sanayi, Ticaret ve Turizm Bakanlığı na bağlı Tüketici Sağlığı Birimi yetkili olarak belirlenmiş, sağlık ve güvenlik alanında etkili koruma sağlama sorumluluğunu üstlenmiştir 144. Bu alandaki müktesebat uyumu tamamıyla gerçekleştirilmiş oldukça uyum ileri seviyededir Genel Olarak GKRY nin İdari Kapasite Alanındaki Sorunları Tüm müktesebat başlıkları kapsamındaki mevzuat uyumu göz önüne alındığında, yukarıdaki bilgiler ışığında, sağlığı ilgilendiren dört başlık olan malların serbest dolaşımı, kişilerin serbest dolaşımı, sosyal politikalar ve istihdam ile tüketicinin korunması ve sağlık başlıklarında gerçekleştirilen mevzuat uyumunu uygulayabilecek olan idari kapasite, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nde yerinde olmakla tam etkinliğinin birlikte geliştirilmesi gerekmektedir ESTONYA NIN AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR Estonya 2002 Eylül ayının sonuna kadar, 31 adet müktesebat başlığının 28 adedini kapatarak bu alanlarda müzakereleri tamamlamıştır 146. Bu başlıklar arasında malların serbest dolaşımı, kişilerin serbest dolaşımı, sosyal politika ve 144 Ibid. s Ibid. s Commission of the European Communities, 2002 Regular Report on Estonia s Progress Towards Accession, Brussels, , SEC(2002) 1402, s

104 istihdam ile tüketicinin ve sağlığın korunması gibi sağlığı yakından ilgilendiren bölümler de vardır Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Komisyon, 1997 deki görüşünde de belirttiği gibi malların serbest dolaşımı alanında Estonya nın ciddi bir sorun yaşamayacağı sonucuna varmıştır. Bu görüşü destekler nitelikte, Estonya, özellikle son yıllarda bu alandaki çalışmalarına hız vererek ve müktesebatı uygulayabilecek idari kapasitesini artırarak AB mevzuatını uyumlaştırma konusunda büyük bir gelişme sağlamıştır Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Estonya, özellikle katılım müzakerelerine başladığı 1998 yılından itibaren son yıllarda mevzuat uyum çalışmalarına hız vermiştir. Bu başarısında da en önemli pay, malların serbest dolaşımı alanındaki gerekli AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin idari kapasitesini artırmasına aittir. Estonya nın idari kapasitesi, bu alandaki AB mevzuatını uyumlaştırma konusunda büyük bir gelişme sağlamıştır Piyasa Gözetim ve Denetimi Alanında Yaşanan Sorunlar Piyasa gözetim ve denetimi konusundaki sorunların çözümü için, 2002 Temmuz unda uygunluk değerlendirmesi kapsamında Ürün Uygunluğunu Doğrulama Kanunu (Product Conformity Attestation Act) yürürlüğe konmuştur. Bu Kanun kapsamında gerekli tüm yönetmelikler de uyumlaştırılmış ve yürürlüğe girmiştir. Ancak, piyasa gözetim ve denetimi faaliyetlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. 104

105 Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Yaşanan Sorunlar Standardizasyon konusu ile ilgili olarak Teknik Düzenlemeler ve Standartlar Kanunu revize edilerek Nisan 2002 itibariyle yürürlüğe konmuştur. Ayrıca, Ekonomik İşler Bakanlığı bünyesinde bir piyasa gözetim ve denetim stratejisi oluşturulmuştur 147. Haziran 2002 itibariyle Estonya Akreditasyon Merkezi, 90 adet laboratuar, 11 adet denetim organı ve 15 adet sertifikasyon kurumunu akredite etmiştir Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Estonya, kişilerin serbest dolaşımı alanında da sorun yaşamayan ülkelerin başında gelmektedir. Bu başlığa ilişkin gerekli olan, sağlık profesyonellerinin mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması ile ilgili olarak, Yabancı Mesleklerin Niteliklerinin Tanınması Kanunu ile (Recognition of Foreign Professional Qualifications Act) Estonya nın, diplomaların ve mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması alanındaki müktesebata büyük ölçüde uyumlu olduğu, 2002 İlerleme raporunda belirtilmiştir 148. Komisyon, zaten 1997 deki Estonya ile ilgili görüşünde, kişilerin serbest dolaşımı alanında katılım öncesi kısa vadede büyük bir problem yaşanmayacağını dile getirmiştir Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Estonya nın katılım öncesi son düzenli raporunda, kişilerin serbest dolaşımı başlığına ilişkin idari kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir 150. Bu alandaki idari yapılanmanın zayıf olduğunun altı çizilmiştir. 147 Ibid., s Ibid., s Ibid., s Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on The Estonia s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s

106 Sosyal Politikalar ve İstihdam Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Estonya, Sosyal Politika ve İstihdam başlığı altında, 1995 yılında çıkarılan Halk Sağlığı Kanunu ile kamu sağlığı ağının yasal statüsü, yapısı, işlevleri ve finansmanını belirlemiştir. Söz konusu Kanun daha sonra, AB katılım müzakereleri sürecinde birçok kez revize edilerek uyumlu hale getirilmiştir Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Tüketicinin korunması ve sağlık alanında, genel ürün güvenliği direktifinin iç mevzuata aktarılmasının gecikmesi haricinde, yukarıda da değinilen Ürün Uygunluğunu Doğrulama Kanunu nun yürürlüğe konması ve buna bağlı yönetmeliklerin uyumlaştırılması ile bu alanda sorun yaşanmadığı 2003 ilerleme raporunda belirtilmiştir Genel Olarak Estonya nın İdari Kapasite Durumu Sonuç olarak Estonya, malların serbest dolaşımı alanındaki AB Müktesebatının üstlenilmesi ile ilgili yeterli gelişme sağlamış durumundadır 152. Genel olarak Estonya, müktesebat alanlarının çoğunda kendi mevzuatını uyumlaştırma yönünde katılım müzakerelerine başladığı tarihten itibaren önemli gelişmeler sağlanmıştır Müzakere başlıklarının çoğuna yönelik idari yapılar kurulması için önemli adımlar atılmış ve önemli bir sorunla karşılaşılmamıştır. 151 Ibid., s Ibid., s

107 6.3. ÇEK CUMHURİYETİ NİN AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR AB Komisyonu nun 2003 yılında, tam üyeliğe hazırlanan ve 1 Mayıs 2004 yılında AB üyesi olan ülkeler için hazırladığı kapsamlı izleme raporunda, Çek Cumhuriyeti nin birçok politika alanında AB müktesebatına uyum sağlamış düzeye ulaştığı belirtilmektedir Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Yukarıda sözü edilen ve son genişleme sürecine dahil olan ülkelerin katılım öncesi mevcut durumlarının değerlendirildiği bütüncül ilerleme raporunda Çek Cumhuriyeti nin malların serbest dolaşımı alanında, gıda maddeleri de dahil neredeyse bütün Avrupa standartlarını uyumlaştırmıştır. Ayrıca yine Avrupa Birliği Komisyonu tarafından 2002 yılında yayımlanan Towards The Enlarged Union - Strategy Paper and Report of The European Commission on The Progress Towards Accession By Each of The Candidate Countries 154 raporuna göre malların serbest dolaşımında sorun yaşamayan bir ülkedir Yeni ve Klasik Yaklaşım Direktifleri Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımı alanındaki başarılı ülkelerden olan Çek Cumhuriyeti nin katılım öncesi son izleme raporu olan 2003 İlerleme Raporu nda 155 ise, malların serbest dolaşımı alanında yeni yaklaşım direktifleri European Commission, Comprehensive Monitoring Report of the European Commission on the State of Preparedness for EU Membership of the Czech Republic, Estonia, Latvia, Lithuania, Hungary, Malta, Poland, Slovenia and Malta, Brussells, 2003, s Commission of The European Communities, Towards The Enlarged Unıon - Strategy Paper and Report of The European Commission on The Progress Towards Accession By Each of The Candidate Countries, Brussels, , COM(2002) 700 final 155 Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on The Czech Republic s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s Yeni yaklaşım direktifleri; oyuncaklar, makineler gibi direktiflerden oluşurken; eski yaklaşım direktifleri, kimyasallar, tekstil, motorlu taşıtlar gibi direktiflerden oluşmaktadır. 107

108 alanında bir takım sorunlar bulunmasına rağmen klasik yaklaşım direktiflerinin gerekliliklerinin yerine getirildiği belirtilmektedir Piyasa Gözetim ve Denetimi Alanında Yaşanan Sorunlar Çek Cumhuriyeti ndeki piyasa gözetim ve denetim kapasitesinin memnun edici bir yapıya sahip olduğu, buna rağmen, tam uyumun gerçekleştirilebilmesini teminen piyasa gözetim ve denetimini gerçekleştirecek organların daha da geliştirilmesi gerektiği Ekim 2003 te yayınlanan ilerleme raporunda belirtilmektedir 158. Çek Cumhuriyeti ndeki piyasa gözetim ve denetimi sistemi ve uygulama altyapısı, kurumlar ve birimler arası koordinasyon ve görev dağılımının belirginleştirilmesi ihtiyacı dışında oldukça yerindedir Genel Ürün Güvenliği Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımının bir unsuru olan genel ürün güvenliği ile ilgili önlemleri geniş ölçüde alan Çek Cumhuriyeti, Genel Ürün Güvenliği Kanunu nu, AB düzenlemeleri doğrultusunda yürürlüğe koymuştur. Bu alandaki gereklilikleri büyük ölçüde yerine getiren Çek Cumhuriyeti nin, genel ürün güvenliği alanındaki mevcut yapılarını güçlendirdiği takdirde herhangi bir sorunla karşılaşmayacağı 2003 ilerleme raporunda belirtilmektedir Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Çek Cumhuriyeti nin iç pazar kapsamındaki malların serbest dolaşımı müktesebatına uyum ileri düzeyde olduğu hem 2002 yılında yayınlanan strategy 157 Ibid., s Ibid., s Comprehensive Monitoring Report on The Czech Republic s Preparations for Membership, s Ibid., s

109 paper da, hem de 2003 yılında yayınlanan kapsamlı izleme rapor da açıkça belirtilmektedir. Her iki raporda da müktesebatın üstlenilmesi için gerekli olan idari kapasite genel olarak yeterli durumda olduğu belirtilmiştir Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Çek Cumhuriyeti, malların serbest dolaşımı alanındaki başarılı performansını, kişilerin serbest dolaşımı başlığında gösterememiştir. Bu ülkenin 2003 İlerleme Raporu nda, kişilerin serbest dolaşımı alanında, acil olarak mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması konusunda çalışmaların tamamlanması gerektiği belirtilmiştir. Diğer yandan kişilerin serbest dolaşımı konusunun, bir an önce ve kararlı bir şekilde çözülmesi gereken 3 sorunlu başlıktan biri olduğu (diğerleri tarım ve ulaşım) dile getirilmiştir. Bu başlıkta yer alan sağlık personelinin de içinde bulunduğu meslek gruplarının niteliklerinin karşılıklı tanınması için çalışmaların tamamlanması gerektiği 2003 İlerleme Raporu nda ifade edilmiştir Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanındaki mevzuat uyumun tam olarak gerçekleştiremeyen Çek Cumhuriyeti nin bu alandaki idari kapasitesi de zayıftır Sosyal Politikalar ve İstihdam Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Sosyal Politikalar ve İstihdam başlığı altında, halk sağlığı alanında tütün konusundaki mevzuat uyumunu gerçekleştirmiş ve bulaşıcı hastalıklar konusunda uyum sağlayarak 161 bu alanda önemli bir sorunla karşılaşmamıştır. 161 Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on The Czech Republic s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s

110 Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Çek Cumhuriyeti, tüketicinin korunması ve sağlık başlığı altında önemli bir sorunla karşılaşmamıştır. Sağlık ve tüketici güvenliği ile ilgili önlemleri geniş ölçüde alan Çek Cumhuriyeti nin yukarıda da daha önce ayrıntılarıyla değinilen ve genel ürün güvenliği ile ilgili önlemlerin alınması açısından büyük önem arz eden Genel Ürün Güvenliği Kanunu nu, AB düzenlemeleri doğrultusunda yürürlüğe koyması, halkın sağlık ve güvenliğini sağlama yolunda önemli bir aşamadır MACARİSTAN IN AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Macaristan, malların serbest dolaşımı alanında, eski yaklaşım direktifleri kapsamındaki kozmetikler, tıbbi cihazlar ve beşeri ve veteriner tıbbi ürünler konusundaki mevzuat uyumunu 2002 yılında büyük ölçüde tamamlamıştır. Bu ürünler göz önüne alınarak değerlendirme yaptığımızda Macaristan ın bu alanda bir sorun yaşamadığı varsayılsa da tıbbi ürünlere ilişkin AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin sorunlar yaşadığı sık sık AB Komisyonu tarafından eleştiri konusu olmuştur. Bu noktadan hareketle aşağıdaki tespitler yapılabilir Klasik Yaklaşım ve Yeni Yaklaşık Direktifleri Alanında Yaşanan Sorunlar Macaristan ın 2002 İlerleme Raporu nda, eski yaklaşım grubu ürünlerle ilgili olumlu gelişmelere atıf yapılmakla birlikte sorunlara da değinilmektedir. 110

111 Tıbbi Ürünler - Fiyatlandırma Alanında Yaşanan Sorunlar Macaristan ın 2003 ilerleme raporunda tıbbi ürünler alanında önemli başlıklardan biri olan fiyatlandırma konusu ile ilgili yasal uyumun henüz tamamlanmadığı ve bu alandaki mevzuat uyumunun gerçekleştirilmesine özel önem gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir Tıbbi ürünler - Veri Koruma Alanında Yaşanan Sorunlar Yine Macaristan ın 2003 ilerleme raporunda tıbbi ürünler alanında önemli başlıklardan biri olan veri koruma konusu ile ilgili olarak da yasal uyumun henüz tamamlanmadığı ve bu alandaki mevzuat uyumunun gerçekleştirilmesine özel önem gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir Tıbbi Cihazlar Alanında Yaşanan Sorunlar In-vitro tıbbi tanı cihazları konusunda hala bir takım sorunlar olduğu belirtilmiş, bu alanda daha fazla çabaya ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Bu alandaki diğer gelişmelere değinmek gerekirse, oyuncaklar da dahil olmak üzere, yeni yaklaşım direktifleri kapsamındaki mevzuatın çoğunu uyumlaştıran Macaristan, Ocak 2003 tarihi itibariyle Avrupa Standardizasyon Komitesi (Comiteé Européenne de Normalization) CEN e tam üye olmuştur Genel Ürün Güvenliği Alanında Yaşanan Sorunlar Macaristan, malların serbest dolaşımı alanındaki en büyük sorunu genel ürün güvenliği ilgili direktifi uyumlaştırmasında yaşamaktadır. Tüketicinin sağlık ve güvenliği açısından da büyük önem arz eden genel ürün güvenliğine ilişkin mevzuatın uyumlaştırılması, yine bu ürünlerin piyasa gözetim ve denetimini yürütecek olan idari yapılanmaların, mevcut idari yapılarını, mali durumlarını ve mevcut insan gücü durumunu güçlendirmesi gerektiği de belirtilmiştir. 111

112 Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımına ilişkin idari yapılanma konusunda önemli adımlar atan Macaristan, ayrıca; standardizasyon, akreditasyon ve uygunluk değerlendirme kuruluşlarının oluşturulması ve güçlendirilmesi için gerekli altyapıyı da hazırlamış olduğu 2002 ilerleme raporunda belirtilmektedir Piyasa Gözetim ve Denetimi Alanında Yaşanan Sorunlar Macaristan, piyasa gözetim ve denetimi alanındaki sorununu da Piyasa Gözetimi Merkezi Bilgi Sistemi ve Piyasa Gözetim Konseyi kurarak çözmeyi hedeflemiştir. Ürün güvenliğinin kontrolü ile ilgili yetkili düzenleyici kuruluş ile piyasa gözetim ve denetiminden sorumlu kuruluşlar arasındaki idari işbirliğini geliştirmek amacıyla Temmuz 2002 de Piyasa Gözetimi Merkezi Bilgi Sistemi (Central Information System on Market Surveillance) kurulmuştur. Piyasa gözetimi alanında Ocak 2002 de kurulan Piyasa Gözetim Konseyi ile ilerleme kaydedilmiştir. Bu birim piyasa gözetim kuruluşları arasında bir danışma ve iş birliği görevi görmekte ve Ekonomi Bakanlığı na bağlı çalışmaktadır. Piyasa gözetim ve denetim kapasitesi kısmen yeterli olan Macaristan da, bu faaliyetleri gerçekleştirecek olan organ ve kurumların kapasitesini güçlendirmesi gerektiği 2003 ilerleme raporunda belirtilmiştir Commission of The European Communities, 2002 Regular Report on Hungary s Progress Towards Accession {COM(2002) 700 final}, Brussels, , SEC(2002) 1404, s Comprehensive Monitoring Report on Hungary s Preparations for Membership, s

113 Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Tüm bu gelişmeler ışığında malların serbest dolaşımına ilişkin mevzuatı ve bu uyumun gerektirdiği uygulamaları gerçekleştirecek idari kapasiteyi değerlendirmek gerekirse, Macaristan ın başarılı sayılması gerekmektedir. Komisyon un 2002 raporu da bu tespiti doğrular nitelikte, Macaristan ın malların serbest dolaşımı başlığı altındaki uyum sonucu gerçekleştirilen reformları etkin olarak uygulaması halinde ve idari yapılarını mali ve insan gücü açısından güçlendirmesi halinde, malların serbest dolaşımı alanındaki mevzuat uyumunda sorun yaşamayacağını belirtilmiştir. Özetle, bu reformları uygulayacak gerekli idari kapasite Macaristan da mevcuttur Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanında, mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması alanında oldukça önemli ilerlemeler sağlayan Macaristan bu alandaki sorununu, Yabancı Derece, Diploma ve Sertifikaların Tanınması Kanunu nun Ocak 2002 de yürürlüğe girmesi ile aşmıştır. Bu Kanun, çerçeve bir Kanun olup, yürürlüğe girmesiyle birlikte Macaristan da, Topluluk müktesebatı ile uyumlu bir karşılıklı tanıma sistemi oluşturulması için genel bir çerçeve çizilmiştir 165. Bu Kanun un ardından daha sonra, sağlık meslekleri ile ilgili mevzuat da uyumlaştırılmıştır. Kamu Sağlık Hizmetlerinin Sunumu ve Tıbbi Uygulamalara İlişkin Yasa (The Act on Provision of Public Health Care Services and on Forms of Practising Medicine), eczacılığa ilişkin birtakım istisnalar taşımakla beraber Mart 2002 de yürürlüğe girmiştir. Mevzuatı daha önce uyumlaştırılmış olan ebeler hariç, sektörel direktifler kapsamındaki tüm tıp meslekleri için Ocak ve Mayıs 2002 de yeni mevzuat kabul edilmiştir. Ancak, eczacıların ve veteriner hekimlerin 164 Ibid., s Ibid., s

114 eğitimi ile ilgili mevzuatın Topluluk müktesebatıyla uyumlaştırılmasında bir takım sorunlar yaşanmaktadır Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Macaristan mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması alanında müktesebat uyumunu hemen hemen tümüyle gerçekleştirmiştir. Yapılması gereken, üyelikle beraber tam uyumu sağlamak ve bu alanda çalışacak yetkili kuruluşlardaki idari kapasitenin artırılması ve nitelikli personeli tedarik edilmesidir. Gerekli idari yapılar mevcut olmakla beraber, bu yapıların idari kapasiteleri daha da güçlendirilmelidir Sosyal Politika ve İstihdam Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Sosyal Politika ve İstihdam başlığı altında Macaristan, halk sağlığına ilişkin politikalar, stratejiler ve programlar ile bu alanda önemli adımlar atmıştır. Haziran 2001 de onaylanan ve 10 yıllık bir halk sağlığı eylem programı olan Sağlıklı Bir Ulus İçin hali hazırda uygulamadadır 168. Mevcut yapıların yeniden yapılandırılması yoluyla idari kapasitenin geliştirilmesine çalışılmaktadır. Bu alandaki sorunları çözmek için, halk sağlığı hizmetlerinde piyasa gözetiminden sorumlu olmak üzere, Sağlık Bakanlığı na bağlı Halk Sağlığı Hizmetleri Birimi kurulmuştur 169. Bulaşıcı hastalıklara ilişkin sorunlar kapsamında, bulaşıcı hastalıkların gözetimi ve kontrolü için, Ulusal Halk Sağlığı ve Tıp Çalışanları Hizmetleri Birimi nde Ulusal Epidemiyoloji Merkezi oluşturulmuştur. Merkez, Topluluk ağ faaliyetlerine tam katılım için kurulmuştur. Bulaşıcı hastalıkların gözetimi ve 166 Ibid., s Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on Hungary s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s Regular Report on Hungary s Progress Towards Accessıon, s Ibid., s

115 denetimi konusunda AB mevzuatına uyum için Macaristan ın gerekli idari kapasitesi mevcuttur. Bu alandaki mevzuat, Topluluk mevzuatıyla uyumludur Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Macaristan, tüketicinin korunması ve sağlık başlığı altında çok fazla sorun yaşamasa da bazı yapması gerekenler hala mevcuttur. Daha önce de belirtildiği gibi genel ürün güvenliği ilgili direktifi uyumlaştırması gerektiği ve idari yapılarını mali ve insan gücü açısından güçlendirmesi gerektiği, bu ürünlerin piyasa gözetim ve denetimini yürütecek organ ve kurumların kısmen yeterli olan idari kapasitesini güçlendirmesi gerektiğinin tüketici sağlık ve güvenliği açısından önemi 2003 ilerleme raporunda belirtilmiştir LETONYA NIN AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Letonya, malların serbest dolaşımı alanındaki mevzuatın üstlenilmesinde sorun yaşamayan ülkelerin başında gelmektedir. Letonya nın malların serbest dolaşımı alanındaki mevzuatı AB müktesebatı ile uyumludur. Bu alandaki mevzuatın uyumlaştırıldığı ve bu başlıktaki müzakerelerin tamamlandığı 2002 İlerleme Raporu nda da belirtilmiştir Ibid., s Comprehensive Monitoring Report on Hungary s Preparations for Membership, s Commission of The European Communities, 2002 Regular Report on Latvia s Progress Towards Accession, s

116 Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımına ilişkin AB müktesebatının üstlenilmesinin yanında uygulamaya yönelik yapılanmalar olan standardizasyon ve akreditasyon, kurumları da Letonya da oluşturulmuştur Piyasa Gözetim ve Denetimi Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımın en önemli unsurlarından biri olan uygunluk piyasa gözetim ve denetimi, Letonya da bir piyasa gözetim ve denetim stratejisi ile başarı ile yürütülmektedir. Bu strateji ile birlikte uygunluk değerlendirme kuruluşlarına işlerlik kazandırılmış ve bu alanda sorun yaşanmaması için, bu kuruluşların etkinliğini artırma amacıyla eğitim programları hazırlanmıştır. Diğer taraftan ülkedeki tüm piyasa gözetim ve denetim kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla Piyasa Gözetim ve Denetim Konseyi kurulmuştur Genel Ürün Güvenliği Alanında Yaşanan Sorunlar Letonya da genel ürün güvenliği ile ilgili mevzuat uyumunda sorun mevcuttur. Bu alandaki mevcut mevzuat AB nin genel ürün güvenliği ilgili revize edilmiş direktifi kapsamında yeniden gözden geçirilmelidir Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımına ilişkin idari kapasiteyi geliştirme çabaları katılım öncesi Letonya da oldukça hız kazanmış ve özellikle piyasa gözetim ve 173 Ibid., s Comprehensive Monitoring Report on Latvia s Preparations for Membership, s

117 denetimi konusunda idari kapasite geliştirme çalışmaları ile birlikte bu alanda önemli adımlar atılmıştır. İdari kapasite çalışmalarına 2002 yılında hız veren Letonya da, yukarıda da belirtildiği gibi Piyasa Gözetim ve Denetim Konseyi kurulmuştur 175. Bu Konsey ile ülkedeki piyasa gözetim ve denetim kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamak amacı güdülmüş ve bu idari yapıların mali ve insan gücü açısından eksiklikleri giderildiği takdirde, malların serbest dolaşımına ilişkin müktesebatın uygulanmasına yönelik idari kapasitenin yeterli olduğu görülmektedir Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanında yaşanan sorunlar, mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması ile ilgili olarak, Haziran 2001 de çıkarılan Düzenlenmiş Meslekler ve Mesleki Niteliklerin Tanınması Kanunu nun uygulanmasını sağlayacak olan düzenlemelerin hazırlanmasıyla sınırlı da olsa çözülmeye çalışılmıştır. Kanun çıkarılmasına rağmen uygulamada hala sıkıntıların bulunduğu, dolayısıyla bu alanda daha fazla çabaya ihtiyaç olduğu 2002 İlerleme Raporu nda belirtilmiştir 176. Bu alanda tam uyumun sağlanması için; hemşire, ebe, diş hekimleri ve eczacılar gibi sağlık mesleklerinin de içinde bulunduğu çeşitli meslek grupları ile ilgili sektörel direktiflerin uyumlaştırılması ve uygulamaya yönelik bazı adımlar atılması gerektiği de 2002 İlerleme Raporu nda belirtilmektedir İlerleme Raporu ndaki bu uyarılara rağmen, Letonya nın katılım öncesi son ilerleme raporu olan 2003 İlerleme Raporu nda da mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması ile ilgili eleştiriler devam etmiştir. Bu alandaki mevzuatın müktesebat ile uyumlu olmadığı, genel sistemle ilgili mevzuatın yeniden düzenlemesi gerektiği, diğer taraftan, doktorların, genel bakımdan sorumlu hemşirelerin, diş hekimlerinin, ebelerin, veteriner hekimlerin ve eczacıların Regular Report on Latvia s Progress Towards Accession, s Ibid., s Ibid., s

118 mesleki niteliklerinin karşılıklı tanınması ile ilgili mevzuatın da uygulanmasında da yetersizlik bulunduğu ve mutlak surette geliştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Uygulama alanında daha fazla yasal düzenlemenin gerekli olduğu bu raporda da önemle vurgulanmıştır Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanındaki yukarıdaki bilgiler ışığında, genel sistem direktifleri yeniden düzenleyecek ve sağlık mesleklerinin niteliklerinin karşılıklı tanınması ile ilgili mevzuatın da uygulanmasında da yetersizlik olması nedeniyle, Letonya nın kişilerin serbest dolaşımına ilişkin idari kapasitesinin mutlak surette geliştirilmesi gerekmektedir. Bu tespiti doğrular nitelikte, bu alandaki mevzuatın uygulanması kapsamında daha fazla yasal düzenlemenin gerekli olduğu ve bu düzenlemelere ilişkin idari kapasitenin mutlak surette geliştirilmesi gerektiği Letonya nın AB ye üye olmadan önceki son düzenli raporu olan 2003 bu raporda da önemle vurgulanmıştır Sosyal Politikalar ve İstihdam Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Sosyal Politika ve İstihdam başlığı altında, halk sağlığı alanında, tütün ve bulaşıcı hastalıklar ile ilgili müktesebatın üstlenilmesi yolundaki yasal düzenlemelerin bir an önce tamamlanması gerektiği, Topluluk bulaşıcı hastalıklar izleme ve kontrol mekanizmasıyla uyumlu bir izleme mekanizması kurulması yönünde daha fazla çabanın gösterilmesi gerektiği 2003 İlerleme Raporu nun diğer bir eleştiri konusudur. AB ortalamasının altında bulunan halkın sağlık durumunun geliştirilmesi ve sağlık için daha fazla kaynak sağlanması amacıyla halk sağlığı alanındaki reformlara devam edilmesi gerektiği, bazı bulaşıcı hastalıklar ile ilgili durumun endişe verici olduğu, ancak Ocak 2003 te Sağlık 178 Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on Latvia s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s

119 Bakanlığı nın kurulmasının, bu sorunların giderilmesi yönünde olumlu bir gelişme olduğu da Letonya nın katılım öncesi son İlerleme Raporu nda belirtilmiştir Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Tüketicinin korunması ve sağlık başlığı altındaki Letonya mevzuatı, yukarıda malların serbest dolaşımı başlığındaki mevzuat uyumunda yaşanan sorunlar bölümünde de belirtildiği gibi henüz uyumlaştırılmayan genel ürün güvenliğinin revize edilmiş direktifi haricinde müktesebat ile uyumludur. Bu alandaki idari yapılanmalar da finansal ve insan gücü açısından güçlendirilmelidir 180. Sonuç olarak Letonya nın, tüketicinin korunması ve sağlık alanındaki mevzuat uyumu kısmen gerçekleşmiş olup, genel ürün güvenliği direktifinin uyumlaştırılması ve piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin güçlendirilmesi beklenmektedir LİTVANYA NIN AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Piyasa Gözetim ve Denetimi Alanında Yaşanan Sorunlar Litvanya malların serbest dolaşımı alanında büyük önem taşıyan piyasa gözetim ve denetim sitemi oluşturulması kapsamında, 2002 yılında Uygunluk Değerlendirme Altyapı Geliştirme Programı için yaklaşık 95,000 Euro tahsis 179 Ibid., s Comprehensive Monitoring Report on Latvia s Preparations for Membership, s Ibid., s

120 ederek önemli bir adım atmıştır 182. Yine piyasa gözetimi alanında Ulusal Tüketici Haklarını Koruma Konseyi aktif olarak çalışmaya başlamış ve Devlet Gıda Dışı Ürünler Müfettişliği nin imkanları artırılmıştır Yeni Yaklaşım ve Klasik Yaklaşım Direktifleri Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımına ilişkin mevzuatın benimsenmesinde önemli adımlar atılmıştır. Yeni Yaklaşım Direktifleri alanında, sorun yaşanan in-vitro tıbbi tanı cihazları ile ilgili mevzuat da 2002 yılında yürürlüğe girmiş ve bu alandaki uyum büyük ölçüde tamamlanmıştır. Eski yaklaşım direktifleri kapsamındaki alanlarda da piyasa öncesi yetkili kuruluşların Ocak 2002 de ortadan kaldırılması ile uyum sağlanmıştır. Litvanya nın katılım öncesi son düzenli raporu olan 2003 İlerleme Raporu nda eski yaklaşım direktifleri alanında önemli adımların atıldığı önemle belirtilmiştir İn-vitro Tıbbi Tanı Cihazları Alanında Yaşanan Sorunlar İn-vitro Tıbbi Tanı Cihazları ile mevzuat uyumu, malların serbest dolaşımı başlığı altındaki en son gerçekleşen mevzuat uyumu konusudur Tıbbi Ürünlerin Ruhsatlandırılması Alanında Yaşanan Sorunlar Beşeri tıbbi ürünler alanındaki uyum çalışmaları kapsamında, Aralık 2001 de tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılması ilgili mevzuat da uyumlaştırılmış ve böylece tıbbi ürünlerle ilgili Topluluk müktesebatına uyumu genişletilmiştir. 182 Commission of The European Communities, 2002 Regular Report Lithuania s Progress Towards Accession, {COM(2002) 700 final}, Brussels, SEC(2002) 1406, s

121 Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Yaşanan Sorunlar 2003 yılında da uygulamaya yönelik çalışmalara hız verilmiş ve akreditasyon, uygunluk değerlendirme ve piyasa gözetimi alanındaki altyapı, eğitim ve idari kapasiteyi çalışmalarına artırma hız verilmiştir Genel Ürün Güvenliği Alanında Yaşanan Sorunlar Litvanya da da Letonya da olduğu gibi genel ürün güvenliği ile ilgili mevzuat uyumunda sorun mevcuttur. Bu alandaki mevcut mevzuat AB nin genel ürün güvenliği ilgili revize edilmiş direktifi kapsamında yeniden gözden geçirilmelidir Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Litvanya nın 2003 ilerleme raporu, malların serbest dolaşımı alanındaki üstlenilen müktesebatı uygulayacak kurumların idari kapasitelerinin geliştirilmesi yoluyla bu alanda herhangi bir sorunun yaşanmayacağını dile getirmiştir. Genel ürün güvenliğine ilişkin idari yapılanmaların finansal ve insan gücü açısından güçlendirilmesi haricinde malların serbest dolaşımındaki idari kapasite yerindedir. Bu başlıkta yer alan düzenlemeler ve uygulamalar genel olarak yerine getirilmiş olup, bu nedenle bu başlıktaki müzakereler geçici olarak kapanmıştır Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Litvanya, kişilerin serbest dolaşımı başlığı altında, mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması alanında yaşanan sorunları çözmek amacıyla Mayıs 2002 de bir Ulusal Mesleki Yeterlilikler Bilgi Merkezi kurma çalışmalarını başlatmıştır. 183 Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on Lithuania s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s Comprehensive Monitoring Report on Lithuania s Preparations for Membership, s

122 Bazı önemli adımlar atılmasına rağmen hala mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması alanında mevzuat uyumunun sağlanması için sıkıntılar mevcut olup daha fazla çabaya ihtiyaç vardır 185. Doktor, diş hekimi, ebe ve hemşirelerin müfredatları ve eğitimleri konusunda Topluluk mevzuatından sapmaların bulunduğu 2002 İlerleme Raporu nda belirtilmiştir. Litvanya nın katılıma kadar bu sorunları çözmesi gerektiği, müktesebatın gerekliliklerine uyum sağlaması için uyrukluk, yerleşim ve dil konusundaki çabaların artırılması hususunun önemle altı çizilmiştir Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması alanında ilgili tüm Bakanlıklar ve kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevlendirilmiştir 186. Uygulama alanında gerekli diğer idari yapılanmalar oluşturulması ve güçlendirilmesi ihtiyacı da, katılım öncesi son düzenli rapor olan 2003 İlerleme Raporu nda yer alan diğer bir husustur. Raporun kişilerin serbest dolaşımı ile ilgili bölümünün sonuç kısmında, henüz bu başlıkta tam uyumun sağlanmadığı, acil bir eylem planı geliştirilmediği takdirde, Litvanya nın bu alandaki müktesebatın gerekliliklerini yerine getiremeyeceği belirtilmiştir Sosyal Politikalar ve İstihdam Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Litvanya, sosyal politikalar ve istihdam başlığında başarılı bir ülke olarak görülebilir. Özellikle halk sağlığı alanında, Topluluk genelindeki sağlık göstergeleri ile karşılaştırılabilecek sağlık verileri ve göstergeleri elde edebilmek Regular Report Lithuania s Progress Towards Accession, s Ibid., s Comprehensive Monitoring Report on Lithuania s Preparations for Membership, s

123 amacıyla, özellikle, sağlık izleme sisteminin geliştirilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Diğer taraftan, AB halk sağlığı politikasının gereklilikleri temel alınarak hazırlanmış olan Ulusal Halk Sağlığı Stratejisi nin devamı olarak, Aralık 2001 de üç yıllık bir dönemi kapsayan Ulusal Sağlık Eylem Planı kabul edilmiştir. Bunun yanı sıra, müktesebatın öngördüğü şekilde bir Bulaşıcı Hastalıkların Epidemiyolojik Sürveyansı ve Kontrolü Ağı oluşturulmasını teminen, Bulaşıcı Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun da kabul edilmiştir. Ayrıca, Mayıs 2002 de Halk Sağlığı Sürveyansı Kanunu, Temmuz 2002 de ise, Halk Sağlığının İzlenmesi Hakkında Kanun uyumlaştırılmıştır. Kasım 2001 de kurulmuş olan Ulusal Uyuşturucu Danışma Merkezi, Nisan 2002 de, Devlet Halk Sağlığı Servisi bünyesine dahil edilmiştir Sosyal Politika ve İstihdam Başlığına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Yukarıdaki gelişmeler ışığında halk sağlığı alanındaki sorunlarını çözme yolunda önemli adımlar atan Litvanya da, idari kapasiteyi geliştirme de dahil halk sağlığı sisteminde önemli yapısal ve idari reformlar gerçekleştirmiştir. Sonuç olarak halk sağlığı alanındaki uyum büyük ölçüde sağlanmıştır. Bu başlıktaki müktesebatın gerektirdiği idari yapılanmalar ise genel olarak yeterli olup geliştirilmesi yerinde olacaktır Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Tüketicinin korunması ve sağlık başlığı altındaki Letonya mevzuatı, malların serbest dolaşımı başlığında da ayrıca belirtildiği üzere, henüz 123

124 uyumlaştırılmayan genel ürün güvenliğinin revize edilmiş direktifi haricinde, müktesebat ile uyumludur 188. Litvanya nın sağlık alanındaki en büyük sorunu, artan sağlık harcamaları ve halkın sağlık durumunun AB ortalamasının altında olmasıdır MALTA NIN AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Malta, müzakere sürecinde malların serbest dolaşımı alanında önemli bir sorunla karşılaşmamıştır. Bu başlık altında yer alan ürünler kapsamında incelendiğinde ise aşağıdaki hususlar göze çarpmaktadır Yeni Yaklaşım ve Eski Yaklaşım Direktifleri Alanında Yaşanan Sorunlar Malta nın özellikle eski yaklaşım direktifleri kapsamındaki mevzuatı AB müktesebatı ile uyumlu olup 190, uygulamaya yönelik adımlar da atılmıştır. Eski yaklaşım direktifleri kapsamında ise bazı sorunlar ve eksiklikler yaşanmaktadır. Bu ürünlerin başında tıbbi ürünler ve uyuşturucu madde yapımında kullanılan prekürsörler gelmektedir Tıbbi Ürünler Alanında Yaşanan Sorunlar Malta nın malların serbest dolaşımı alanındaki en büyük sorunu tıbbi ürünler alanındadır. Tıbbi ürünlerle ilgili mevzuatın uyumu konusunda eksiklikler bulunduğu 2002 ve 2003 İlerleme Raporları nda belirtilmiştir. Malta, tıbbi 188 Comprehensive Monitoring Report on Lithuania s Preparations for Membership, s Ibid., s Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on Malta s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s

125 ürünlerle ilgili ruhsatlandırma konusunda 2006 yılına kadar bir geçiş süreci talep etmiş ve Malta nın bu başlıktaki AB ile yaptığı müzakereler, 2003 yılı sonunda geçici olarak kapatılmıştır Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımındaki mevzuat uyumunun uygulanmasına yönelik çalışmalar kapsamında, Malta Standartlar Otoritesi Kanunu ve buna bağlı bir tüzükle Akreditasyon Genel Müdürlüğü oluşturulmuştur 191. Bu alanda sorunla karşılaşılmamıştır Piyasa Gözetim ve Denetimi Alanında Yaşanan Sorunlar Piyasa gözetim ve denetim kapasitesi açısından bakıldığında, bu alan da yine fazla sorunla karşılaşılmayan bir alan olarak göze çarpmaktadır. Yukarıda değinilen standardizasyon ve akreditasyon kurumlarının yanı sıra malların serbest dolaşımı alanındaki mevzuatın gerektirdiği piyasa gözetim ve denetim kapasitesinin de tam olmamakla birlikte yeterli olduğu 2002 ilerleme raporunda belirtilmiş 192, bu alandaki kapasitesi kısmen yeterli olan Malta da bu faaliyetleri gerçekleştirecek olan organ ve kurumların idari kapasitesini güçlendirmesi gerektiği 2003 ilerleme raporunda belirtilmiştir Genel Ürün Güvenliği Alanında Yaşanan Sorunlar Malta da da son genişleme ülkelerin birçoğu gibi genel ürün güvenliği ile ilgili mevzuat uyumunda sorunlarla yüzü yüze kalmıştır. Bu alandaki mevcut mevzuat AB nin genel ürün güvenliği ilgili revize edilmiş direktifi kapsamında yeniden gözden geçirilmelidir. 191 Commission of The European Communities, 2002 Regular Report Malta s Progress Towards Accession, {COM(2002) 700 final}, Brussels, SEC(2002) 1407, s Ibid., s

126 Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımı alanında yalnızca tıbbi ürünler ve özellikle de bu ürünlerin ruhsatlandırılması konusunda sorun yaşayan Malta nın, malların serbest dolaşımına ilişkin idari kapasitesi değerlendirildiğinde yukarıda da değinildiği gibi gerekli idari yapılanmaların oluşturulması suretiyle yerindedir Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Malların serbest dolaşımı alanındaki müzakerelerde büyük bir sorunla karşılaşmayan Malta, kişilerin serbest dolaşımı alanında da önemli gelişmeler sağlamıştır. Mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması alanında, 2002 yılında bu alandaki müktesebata uyumu için genel bir çerçeve sağlayacak Mesleki Niteliklerin Karşılıklı Tanınması Kanunu kabul edilmiştir 193. Bu Kanun ve Kanun un uygulanmasına yönelik çıkarılan ve genel sistem direktiflerinin uyumlaştırılması sonucu kabul edilen düzenlemeler genel olarak müktesebat ile uyumludur Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanındaki mevzuat uyumunda başarılı ülkelerden olan Malta da, müktesebatın üstlenilmesine ilişkin gerekli idari yapılanmalar da oluşturulmuştur. Bu alanda da önemli bir sorun yaşamayan Malta ile, kişilerin serbest dolaşımı başlığındaki müzakereler geçici olarak tamamlanmıştır. 193 Ibid., s

127 Sosyal Politikalar ve İstihdam Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Malların ve kişilerin serbest dolaşımı alanında önemli bir sorun yaşamayan Malta, sosyal politikalar ve istihdam müktesebat başlığında aynı başarıyı gösterememiştir. Katılım öncesi en fazla sorun yaşanan başlık olarak sosyal politikalar ve istihdam göze çarpmaktadır. Bu başlık altında yer alan halk sağlığı alanında, tütün mevzuatı ile ilgili mevzuat uyumunda sorunlar devam etmiş ve kayda değer bir gelişme sağlanamamıştır 194. Bu alandaki mevzuat uyum çalışmalarına ancak 2003 yılında başlanabilmiştir. Ancak, sağlık izleme sisteminin kurulması ve idari kapasitenin geliştirilmesi çabaları 2002 ve 2003 yıllarında devam ederek önemli adımlar atılmıştır. Yine halk sağlığı alanında diğer bir sorun olan bulaşıcı hastalıkların kontrolü ve epidemiyolojik sürveyansı ile ilgili Topluluk ağına katılım için önlemler alınması gerektiği 2002 ve 2003 İlerleme Raporları nın eleştirilen konularından biridir. Topluluk sağlık göstergeleri ile karşılaştırılabilecek sağlık verileri ve göstergeleri elde edebilmek için, sağlık izleme sisteminin geliştirilmesine yönelik çabalara da hız verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak bu alandaki müzakereler 2003 yılında geçici olarak kapanmasına rağmen, katılım öncesi bu alandaki müktesebata tam olarak uyum sağlanmadığını görmekteyiz. 194 Ibid., s

128 Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Tüketicinin korunması ve sağlık başlığına baktığımızda ise, yukarıda da değinildiği gibi genel ürün güvenliğine ilişkin direktifinin uyumlaştırılmadığını görmekteyiz. Malta nın bu alanda sorun yaşamaması için, genel ürün güvenliği ile ilgili direktifi uyumlaştırmalı ve tüketicinin korunması ve sağlık alanında büyük önem taşıyan genel ürün güvenliği ile ilgili müktesebatı üstlenebilecek ve uygulayabilecek idari yapılarını mali ve insan gücü açısından güçlendirmelidir SLOVAKYA NIN AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Slovakya özellikle müzakerelere başladığı 2000 yılından itibaren malların serbest dolaşımı alanında belirgin bir ilerleme sağlamıştır Yeni Yaklaşım ve Eski Yaklaşım Direktifleri Alanında Yaşanan Sorunlar Slovakya, yeni yaklaşım direktifleri alanında tam uyum sağlama amacıyla ve bu alanda sağlam temel bir oluşturma yolunda belirgin ilerleme kaydetmiştir. Yeni yaklaşım direktifleri kapsamında, tıbbi cihazlar, in-vitro tıbbi tanı cihazları ve vücuda yerleştirilebilir aktif tıbbi cihazlar ile ilgili AB direktifleri uyumlaştırılmıştır Comprehensive Monitoring Report on Malta s Preparations for Membership, s Commission of The European Communities, 2002 Regular Report Slovakia s Progress Towards Accession, {COM(2002) 700 final}, Brussels, SEC(2002) 1410, s

129 Tıbbi Ürünlerin Ruhsatlandırılması ve Veri Koruma Alanında Yaşanan Sorunlar Slovakya, yeni yaklaşım direktifleri alanındaki başarısını, eski yaklaşım direktifleri alanında gösterememektedir. Tıbbi ürünler ile ilgili ruhsatlandırma prosedürlerinin AB müktesebatı ile uyumlu olmadığı 2002 İlerleme Raporu nda olduğu gibi 2003 İlerleme Raporu nda da yer almıştır. Veri münhasıriyeti ile ilgili olarak ise Slovakya da 2001 Aralık ayında çıkarılan İlaçlar ve Tıbbi Cihazlar Kanunu ile ileri teknoloji ile üretilen tıbbi ürünlerde on yıllık bir veri münhasıriyeti süresi kabul edilmiştir Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Yaşanan Sorunlar Yeni yaklaşım alanında tam uyumlulaşma alanında belirgin ilerlemeler kaydeden Slovakya, malların serbest dolaşımı alanında, yeni yaklaşım direktiflerinin uygulanması için standardizasyon ve akreditasyon kurumları da oluşturularak büyük ölçüde bu alandaki sorunlar aşılmıştır Piyasa Gözetim ve Denetimi Alanında Yaşanan Sorunlar Standardizasyon ve akreditasyon kuruluşlarını 2001 yılında oluşturan Slovakya, piyasa gözetim ve denetiminde yaşanan sorunları aşmayı hedeflemiştir. Slovakya da bulunan piyasa ve gözetim faaliyetlerini yürüten akreditasyon ve standardizasyon kuruluşları faaliyetlerini birkaç yıldır oldukça başarılı bir şekilde yürütmektedir yılının sonundan itibaren, Slovak Ulusal Akreditasyon Servisi, Avrupa Akreditasyon İşbirliği ne üye olmuş ve çok taraflı anlaşmalara da tamamen taraf olmuştur Ibid., s Commission of the European Communities, Towards the Enlarged Union, Strategy Paper and Report of the European Commission on the progress towards accession by each of the candidate countries {SEC (2002) }, Brussels, , COM(2002)700 final, s

130 Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Slovakya, idari kapasite alanında da başarılı bir ülkedir. Slovakya, özellikle 2000 yılından sonra müktesebat ile uyumlulaşma konusunda önemli ilerleme kaydetmeye devam etmiş, böylece üyelik yükümlülüklerini üstlenme yeteneğini arttırmıştır. Aynı zamanda, mevzuatın uyumlaştırılması ve uygulanmasından sorumlu kurumların güçlendirilmesinde de ilerleme kaydedilmiştir. Bu gelişmeler, Slovakya nın piyasa gözetim ve denetimi gibi idari kapasite alanında sorunlar yaşamadığının bir göstergesidir. Avrupa Birliği de, 2002 İlerleme Raporu nda bu başlıktaki yükümlülüklerin yerine getirildiğini ve müzakerelerin geçici olarak tamamlandığını belirtmiştir Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanında, mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması ile ilgili olarak, Haziran 2002 de bu alandaki genel sistem direktifleri kapsamındaki müktesebata uyum için genel bir çerçeve sağlayan Mesleki Niteliklerin Karşılıklı Tanınması Kanunu kabul edilmiştir. Şubat 2002 de de mesleki niteliklerin profesyonel ve akademik tanınması arasındaki farkı açıklığa kavuşturmak amacıyla, Yüksek Öğretim Kanunu kabul edilmiştir. Nisan 2002 de ise, Parlamento sağlık meslekleri ile ilgili sektörel direktiflere uyum çalışmalarının hızlandırılması amacıyla da kanunlar çıkarılmıştır 199. Bu gelişmelere rağmen, mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması alanında henüz müktesebata tam uyum sağlayamadığı, doktorlar, diş hekimleri, hemşireler, Regular Report Slovakia s Progress Towards Accession, s

131 ebeler ve eczacılar ile ilgili mevzuat uyumlaştırılmasına rağmen uygulanması gerektiği de 2003 İlerleme Raporu nda belirtilmiştir Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Genel sistem direktifleri ile ilgili müktesebata uyum için Haziran 2002 de çıkarılan Mesleki Niteliklerin Karşılıklı Tanınması Kanunu ile birlikte, Eğitim Bakanlığı altında Diplomaların Denkliği Merkezi de kurulmuştur. Ancak bu kurumun varlığı bazı sorunların yaşanmasına engel olamamıştır. Mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması ile ilgili müktesebatın uygulanmasına yönelik idari yapılanmalar mevcut olmasına rağmen güçlendirilmesine ihtiyaç duyulduğu da 2003 ilerleme raporunda yer alan hususlardan biridir Sosyal Politikalar ve İstihdam Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Halk sağlığı alanında, 2001 yılında Sağlığı Korunması Ulusal Programı başlatılarak bu alandaki sorunlar aşılmaya çalışılmıştır. Bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıkların gözetim ve denetimi Slovak mevzuatına göre zorunludur. Bu gözetim, Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan İnsan Sağlığının Korunması Kanunu, ilgili programlar ve düzenlemeler aracılığıyla yürütülmektedir. Ancak bu alanda bazı sorunlar da mevcuttur. Topluluk sağlık göstergeleri ile karşılaştırılabilecek sağlık verileri ve göstergeleri elde edebilmek için, sağlık izleme sisteminin geliştirilmesine yönelik çabalara da hız verilmesi gerektiği de 2002 İlerleme Raporu nda belirtilmiştir. Ayrıca tütün mevzuatı da AB müktesebatı ile uyumlu değildir. Halkın sağlık durumunun AB ortalamasının altında olması da diğer bir sorundur Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on Slovakia s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s Ibid., s

132 İlerleme Raporu nda halkın sağlık durumunun geliştirilmesi gerektiği ve sağlık harcamalarının arttığına önemle işaret edilmiştir 202. Gittikçe artan diğer bir sorun da, özellikle gençler arasında uyuşturucu ve sigara kullanımının artmasıdır Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Tüketicinin korunması ve sağlık başlığı altında, diğer ülkelerle kıyaslandığında başarılı sayılabilecek olan Slovakya, genel ürün güvenliği ile ilgili başlatılan uyumun katılım öncesi henüz tamamlanmaması dışında herhangi bir sorunla karşılaşmamıştır Genel Olarak Slovakya nın İdari Kapasite Alanındaki Sorunları Sağlığı yakından ilgilendiren başlıklardaki idari kapasitenin gelişmişlik düzeyini bütüncül bir yaklaşımla değerlendirmek gerekirse, ülkedeki piyasa gözetim ve denetim kapasitesi yeterli olmakla birlikte, bu faaliyetleri yürütecek olan kurumların idari kapasitelerini güçlendirilmesi gerektiği 2003 ilerleme raporunda belirtilmektedir SLOVENYA NIN AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR Slovenya müktesebatın sağlıkla ilgili başlıklarında aşağıdaki çalışmaları yürütmüş ve bu alandaki sorularını aşmaya çalışmıştır. 202 Ibid., s Regular Report Slovakia s Progress Towards Accession, s Comprehensive Monitoring Report on Slovakia s Preparations for Membership, s

133 Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Slovenya malların serbest dolaşımına ilişkin müktesebatın üstlenilmesinde genel olarak bir sorun yaşamamış ve özellikle AB ile müzakerelere başladığı 1998 yılından itibaren bu alanda iyi bir ilerleme göstermiştir. Malların serbest dolaşımı için mevzuat çerçevesinin kurulmasında esaslı ilerleme kaydedilmiştir. Malların serbest dolaşımı kapsamındaki bazı ürünlerde ise durum aşağıdaki şekildedir Tıbbi Ürünler Alanında Yaşanan Sorunlar Tıbbi ürünler alanında önemli yasal değişiklikler yapılmıştır. Ocak 2002 de, klinik deneyler hakkında veri münhasıriyeti ile ilgili tıbbi ürünler konusundaki kanunda değişiklik yapılarak, bazı ülkelerde sorun olan bu alanda büyük oranda uyum sağlanmıştır. Slovenya, tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılması ile ilgili müktesebatın uyumlaştırılması için 31 Aralık 2007 tarihine kadar bir geçiş süreci talep etmiştir Yeni Yaklaşım Direktifleri Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımı kapsamında yer alan yeni yaklaşım direktiflerine tabi, tıbbi cihazlar, CE işareti ile ilgili uygunluk değerlendirme modülleri ve kuralları, iyi laboratuar uygulamaları gibi konularda da sorun yaşanmamaktadır. Ancak, deterjanlar ve oyuncaklar konusunda müktesebatın uyumlaştırılması ve uygulanması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği de 2002 İlerleme Raporu nda belirtilmiştir Commission of The European Communities, 2002 Regular Report Slovenia s Progress Towards Accession, {COM(2002) 700 final}, Brussels, SEC(2002) 1411, Ibid., s Ibid., s

134 Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımı alanında, uygulama alanında yaşanan sorunları aşmak amacıyla Slovenya Akreditasyon Enstitüsü ve Slovenya Standardizasyon Enstitüsü kurulmuştur. Denetleyici ve uygulayıcı kurumların tesis edilmesi ve standardizasyon, akreditasyon ve belgeleme kurumlarının ayrılması ile önemli ilerleme kaydedilmiştir Genel Ürün Güvenliği Alanında Yaşanan Sorunlar Slovenya, genel ürün güvenliği direktifinin uyumlaştırılmasında diğer ülkeler gibi sorun yaşamış ve bu konudaki mevzuat uyumunu gerçekleştirememiştir. Bu alandaki mevzuat uyumu, genel ürün güvenliği ile ilgili direktifi uyumlaştırması ve idari yapılarını mali ve insan gücü açısından güçlendirmesi halinde tamamlanacaktır Piyasa Gözetim ve Denetimi Alanında Yaşanan Sorunlar Piyasa gözetim ve denetim kapasitesi kısmen yeterli olan Slovenya da, piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerini gerçekleştirecek olan organ ve kurumların idari kapasitesini güçlendirmesi gerektiği 2003 ilerleme raporunda belirtilmiştir Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Genel olarak, Slovenya nın malların serbest dolaşımına ilişkin müktesebatı uygulamaya yönelik idari kapasitesini artırdığı, AB ile katılım müzakerelerine 207 Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on Slovakia s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s Ibid., s

135 başladığı 1998 yılından beri belirtilmektedir. Bu alandaki müktesebatın uygulanması için gerekli olan idari kapasite de Slovenya da mevcuttur. Tüm bu gelişmeler ışığında, malların serbest dolaşımı alanındaki müzakereler 2002 yılında geçici olarak kapatılmıştır. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi Slovenya, tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılması ile ilgili müktesebatın uyumlaştırılması için 31 Aralık 2007 tarihine kadar bir geçiş süreci talep etmiştir Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanında ise, Şubat 2002 de mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması hakkındaki kanun kabul edilerek, mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması için temel altyapı oluşturulmuştur. Ancak 2003 İlerleme Raporu nda bu alandaki mevzuat uyumunda henüz istenen düzeye gelinmediği, genel sistem direktifleri ile ilgili mevzuatın kabul edilmesi, sağlık meslekleri ile ilgili direktiflerinde aralarında bulunduğu sektörel direktiflerin benimsenmesi gerektiğini önemle altı çizilmiş, sağlık mesleklerinin niteliklerinin tanınması da dahil bu alanda önemli adımlar atılmadığı takdirde, müktesebat uyumunun gerçekleşmemiş olacağı belirtilmiştir Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanındaki mevzuat uyumun tam olarak gerçekleştiremeyen Slovenya nın bu alandaki idari kapasitesi de zayıftır. 209 Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on Slovenia s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s

136 Sosyal Politikalar ve İstihdam Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Halk sağlığı alanında, bulaşıcı hastalıkların kontrolü ve izlenmesi konusundaki AB müktesebatına tam uyumun sağlanması ile ilgili olarak eksiklikler bulunduğu, epidemiyoloji laboratuarlarının altyapılarının, kalite kontrol sistemlerinin ve izleme sistemlerinin geliştirilmesi gerektiği, idari kapasiteyi geliştirme çabalarının devam etmesi gerektiği de 2003 İlerleme Raporu nda belirtilmiştir Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Tüketicinin korunması ve sağlık başlığında Slovenya, daha önce de değinildiği gibi genel ürün güvenliği direktifinin uyumlaştırılmaması haricinde herhangi bir sorun yaşamamıştır Genel Olarak Slovenya nın İdari Kapasite Alanındaki Sorunları Sağlığı yakından ilgilendiren başlıklardaki idari kapasiteye genel bir bakış yapılırsa, müktesebatı uygulamaya yönelik idari kapasitesinin yerinde olduğu, ancak mevcut idari yapıların, finansal açıdan ve insangücü takviyesi açısından güçlendirmesi halinde sorun yaşanmayacağı belirtilmektedir Ibid., s Ibid., s

137 6.10. POLONYA NIN AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Tıbbi Ürünler Alanında Yaşanan Sorunlar Tıbbi ürünler ile ilgili olarak, veri koruma haricindeki mevzuatın büyük bir kısmı Ekim 2002 de çıkarılan bir paket kanunla uyumlaştırılmıştır. İdari kapasitenin geliştirilmesi koşuluyla bu başlıktaki müzakerelerin, tıbbi cihazlar ve tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılması konularında 2008 yılına kadar istenen bir geçiş süreci dışında, 2002 İlerleme Raporu nda geçici olarak kapatıldığı belirtilmiştir Genel Ürün Güvenliği Alanında Yaşanan Sorunlar Polonya nın da diğer ülkeler gibi genel ürün güvenliği ile direktifi uyumlaştırmada sorun yaşadığı ve katılım öncesi uyumlaştırmadığı görülmektedir. Polonya nın katılım sonrasında da bu alanda sorun yaşamaması için, genel ürün güvenliği ile ilgili direktifi uyumlaştırması ve idari yapılarını mali ve insangücü açısından güçlendirmesi gerekmektedir Piyasa Gözetim ve Denetimi Alanında Yaşanan Sorunlar Polonya malların serbest dolaşımı alanında piyasa gözetimi ve denetimi konusunda yaşadığı sorunları çözebilmek amacıyla, Ağustos 2002 de Uygunluk Değerlendirmesi Kanunu nda bir değişiklik yaparak ve Temmuz 2002 de yeni standardizasyon kanunu kabul ederek bu alanda bazı adımlar atmıştır. Piyasa gözetim ve denetim kapasitesi kısmen yeterli olan Polonya da, piyasa gözetim ve 212 Commission of The European Communities, 2002 Regular Report Poland s Progress Towards Accession, {COM(2002) 700 final}, Brussels, SEC(2002) 1408, s

138 denetim faaliyetlerini gerçekleştirecek olan organ ve kurumların idari kapasitesini güçlendirmesi gerektiği 2003 ilerleme raporunda belirtilmiştir Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Yaşanan Sorunlar Polonya da standardizasyon, akreditasyon, uygunluk değerlendirmesi ve piyasa gözetim ve denetimi kuruluşları kurulmasına rağmen, bu kuruluşlarda çalışacak personelin eğitimler ve operasyonel etkinlikleri konusunda sorunlar yaşandığı 2003 İlerleme Raporu nda belirtilmiştir Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Polonya 2002 yılında, malların serbest dolaşımı alanındaki idari kapasitenin güçlendirilmesi çalışmalarına hız vermiştir. Polonya, mevzuatını daha ileri ölçüde uyumlulaştırma açısından kayda değer ilerleme sağlamıştır. Ancak, uygulamaya yönelik olarak gerekli yapıların oluşturulması ve güçlendirilmesinde bu çabayı aynı ölçüde sergileyebilmek için daha çok çabaya ihtiyaç vardır Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanında Mayıs 2002 de Mesleki Niteliklerin Karşılıklı Tanınması İle İlgili Kurallar Kanunu kabul edilmiştir. Sağlık mesleklerinin serbest dolaşımı ile ilgili sorunları çözecek düzenlemeler de 2002 yılında çıkarılmıştır. Polonya nın hemşireler ve ebelerin eğitimleri konusundaki sorunları ve diğer sağlık meslekleri ile ilgili uyrukluk, dil ve ikamet konusundaki sorunlarını mutlak surette çözmesi gerektiği de 2002 İlerleme Raporu nda 213 Comprehensive Monitoring Report on Poland s Preparations for Membership, s Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on Poland s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s

139 belirtilmiştir 215. Ayrıca aynı sorunun devam ettiği ve ciddi bir şekilde açıklığa kavuşturulmayı beklediği 2003 İlerleme Raporu nda da eleştirilmiştir Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Mayıs 2002 de kabul edilen Mesleki Niteliklerin Karşılıklı Tanınması İle İlgili Kurallar Kanunu kapsamında, uygulamadan sorumlu olmak, bilgi akışını sağlamak ve tüm çalışmaları koordine etmek üzere Ekonomi Bakanlığı görevlendirilmiştir. Bu alandaki müzakereler, 2002 yılında geçici olarak kapatılmasına rağmen, acil önlemler alınmadığı, bu alandaki müktesebatı üstlenecek ve uygulayacak kurumlar oluşturulmadığı ve idari kapasitenin geliştirilmediği takdirde, Polonya nın kişilerin serbest dolaşımı alanındaki üyelik gerekliliklerini getiremeyeceği de 2003 İlerleme Raporu nda özellikle vurgulanmıştır 217. Polonya bu sorunu katılım öncesi çözememiştir Sosyal Politikalar ve İstihdam Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Halk sağlığı alanında yaşanan sorunları çözmek ve bu alanda müktesebata uyum sağlamak amacıyla, Eylül 2001 de Bulaşıcı Hastalıklar ve Enfeksiyonlarla Mücadele Kanunu kabul edilmiş ve önemli bir adım atılmıştır. Ancak diğer ülkelerde olduğu gibi tütün konusunda yaşana problemler bu Polonya da da devam etmiştir. Topluluk genelindeki sağlık göstergeleri ile karşılaştırılabilecek sağlık verileri ve göstergeleri elde edebilmek amacıyla, sağlık izleme sisteminin geliştirilmesine yönelik çalışmalar da gerçekleştirilmesine rağmen, halkın sağlık durumu 2002 yılında AB ortalamasının altındadır Ibid., s Comprehensive Monitoring Report on Poland s Preparations for Membership, s Ibid., s Regular Report Poland s Progress Towards Accession, s

140 Sonuç olarak halk sağlığı alanın da tütün konusu dahil, Topluluk izleme sistemine katılım ve bu alandaki idari kapasitenin geliştirilmesi gerektiği de Polonya nın katılım öncesi son iki İlerleme Raporu nda bir eleştiri konusu olarak yer almıştır Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki Mevzuat Uyumu ve Sorunlar Polonya nın da diğer ülkeler gibi tüketici sağlığı ve güvenliği ile ilgili en önemli sorunu diğer ülkeler de olduğu gibi, genel ürün güvenliği ile direktifi uyumlaştırılamamasıdır. Katılım öncesi uyumlaştıramadığı mevzuata ilişkin katılım sonrasında da sorun yaşamaması için, gerekli düzenlemelerin yapılması ve mevcut idari yapılarını güçlendirmesi gerekmektedir. 140

141 6.11. SON GENİŞLEME SÜRECİNDE AB ÜYESİ OLAN ÜLKELERDE AB SAĞLIK MEVZUATINA UYUMDA KARŞILAŞILAN SORUNLARIN KARŞILAŞTIRMALI İNCELEMESİ Yukarıda tek tek incelediğimiz, 1 Mayıs 2004 tarihi itibariyle AB üyesi olan ülkelerin sağlık alanındaki AB müktesebatını üstlenme konusunda özellikle 2002 ve 2003 yıllarında önemli gelişmeler sağladığı söylenebilir. Özellikle tek pazar kapsamında malların serbest dolaşımı ve sosyal politikalar alanında başarılı olurken, kişilerin serbest dolaşımı alanındaki mevzuatın uygulanması alanında diğer müktesebat başlıklarına oranla daha fazla sorunlar yaşamışlardır. Bazı ülkeler bu alandaki mevzuatın uygulanması için geçiş süreleri talep etmişlerdir. Söz konusu ülkeler, AB müktesebatını uyumlaştırma yolunda başarı göstermişlerdir. Müktesebatı etkin biçimde uygulamak ve icra etmek için, mevcut kurumsal yapılarını güçlendirme yönünde çaba göstermişlerdir. AB müktesebatının gerektirdiği yeni oluşumları büyük oranda yaratmalarına rağmen ve müktesebatın benimsenmesi alanında ilerleme kaydedilmesine rağmen, aday ülkelerin uygulama kapasitesi, bazı durumlarda zayıf idari yapılar nedeniyle yetersiz kalmıştır. Bir çok kaynakta 219, 220 sağlık alanındaki düzenlemelerin malların serbest dolaşımı, kişilerin serbest dolaşımı, sosyal politika ve istihdam (halk sağlığını da içine alan başlık) ve tüketicinin korunması ve sağlık gibi dört alanına yayıldığı belirtilmektedir. Bu nedenle yukarıda da görüldüğü gibi, ülkelerin sağlık alanındaki mevzuat uyumunda yaşadığı sorunlar, genel olarak bu 4 müktesebat başlığı üzerinden incelenmiştir. Ancak bu çalışmada son olarak, bu 4 müktesebat başlığının üstlenilmesi ve uygulanması için gerekli olan idari 219 Purroy ve Keenoy, op. cit., s Martin McKee, Magdalene Rosenmöller, Laura MacLehose and Monika Zajac, The Process of Enlargement, Health Policy and EU Enlargement, Edited by Martin McKee Laura MacLehose Ellen Nolte, European Observatory on Health Care Systems and Policies Series, Open University Pres, London, s

142 kapasite başlığı da diğer bir sorun olarak incelemenin konusunu oluşturmuştur. Tüm ülkelerin yaşadığı sorunlar arasında idari kapasite konusu da yer bulmuş, AB müktesebatının üstlenilmesi için gerekli idari kapasiteyi oluşturma hususu, bu ülkelerin ilerleme raporunda öncelikli alanlar arasında yerini almıştır. Bu çerçevede aşağıda karşılaştırmalı olarak incelenen sorunlar malların serbest dolaşımı, kişilerin serbest dolaşımı, sosyal politikalar ve istihdam ve tüketicinin korunması ve sağlık başlıklarının yanı sıra, bu başlıkları yakından ilgilendiren idari kapasite konusu da araştırmanın önemli bir başlığı haline gelmiştir. Genel olarak bakıldığında, 1 Mayıs 2004 tarihi itibariyle AB üyesi olan ülkelerin sağlık alanındaki mevzuat uyumları ve bu alanda karşılaştıkları sorunlar, çoğu ülkenin eski sosyalist ülke olması nedeniyle benzerlik göstermektedir. Uyumlaştırılan müktesebatı uygulamak ve icra etmek için gereken kurumların oluşturulması ve güçlendirilmesi alanında benzer zorluklarla karşılaşılmıştır Malların Serbest Dolaşımı Alanında Karşılaşılan Sorunların Karşılaştırılması Son genişleme dalgasında üye olan ülkelerin malların serbest dolaşımı alanındaki yaşadığı sorunlar ve bu alandaki başarı durumları göz önüne alındığında birçoğunun, özellikle standardizasyon, akreditasyon, iç pazar müktesebatına uyumluluğun sağlanması ve piyasa gözetimi konusunda gerekli yapılanmaları oluşturma yönündeki başarısına rağmen, genel ürün güvenliği ve tıbbi ürünlerle ilgili mevzuat uyumu konusunda sorun yaşandığını görmekteyiz. Ayrıca idari kapasite ve üstlenilen müktesebatı uygulayabilecek yapılarda görev yapacak personel ile bu personelin eğitimi alanında bazı adımlar atılmasına rağmen bazı yetersizlikler de söz konusu olmuştur. 142

143 Malların serbest dolaşımı alanında sorun yaşayan ülkeler ise bir takım geçiş süreci talepleri ile bu sorunlarının aşılması için çaba göstereceklerini Avrupa Birliği ne taahhüt etmiştir. Malların serbest dolaşımı alanında ülkelerin yaşadıkları sorunları, en çok sorun yaşanan ve karşılaştırma imkanı olan başlıklar olarak ele aldığımızda aşağıdaki müktesebat başlıklarının öne çıktığını görmekteyiz Yeni Yaklaşım Direktifleri Alanında Yaşanan Sorunlar Yeni yaklaşım direktiflerinin uyumunda sorun yaşayan ülkelerin başında Çek Cumhuriyeti gelmektedir. Özellikle tıbbi cihazlar mevzuatının uyumu uzun süre gecikmiş, daha sonra uygulanmasında da sorunlar yaşanmıştır. Polonya tıbbi cihazlarla ilgili olarak, Macaristan ise yeni yaklaşım direktiflerinin bir parçası olan in-vitro tıbbi cihazları alanındaki mevzuat uyumunda, Slovenya ise oyuncaklar direktifinin uyumlaştırılmasında diğer ülkelere oranla daha fazla sorun yaşamıştır. Bu alanda sorun yaşamayan ve yeni yaklaşım direktiflerini başarılı ile iç mevzuatlarına aktaran ülkeler ise Letonya, GKRY, Litvanya, Malta, Slovakya ve Polonya Klasik Yaklaşım Direktifleri Alanında Yaşanan Sorunlar Son genişleme dalgasıyla AB üyesi olan ülkeler klasik (eski) yaklaşım direktifleri alanında genel olarak balkıdığında başarılı bir performans göstermişlerdir. Bu alanda sorun yaşamadan bu alandaki mevzuatını AB müktesebatı ile başarılı bir şekilde uyumlu hale getiren ülkeler Estonya, Çek Cumhuriyeti, Letonya ve Slovakya dır. Bu ülkeler hiçbir sorun yaşamadan klasik yaklaşım direktiflerini başarı ile üstlenmiştir. 143

144 Klasik yaklaşım grubu ürünleri mevzuatının üstlenilmesinde diğer ülkeler ile karşılaştırma yapıldığında en fazla sorun yaşayan ülke Macaristan dır. Özellikle tıbbi ürünler alanında, fiyatlandırma ve veri koruma ile ilgili yasal uyumun tamamlanmasında problemle karşılaşmıştır. Daha az sorun yaşayan ve bu alanda AB den geçiş süreci talep eden ülkeler de söz konusudur. Klasik yaklaşım grubu ürünlerden tıbbi ürünlerle ilgili mevzuat uyumunda ise, özellikle ruhsatlandırma konusunda aşağıda sayılan ülkelerin mevzuat uyumunda gecikme yaşadığını ve sorunların çözümü için ortalama 3 4 yıl süre talebinde bulunmuşlardır. Bu bilgiler ışığında 2001/83 sayılı direktif kapsamında uyumlaştırılması gereken tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılması konusundaki mevzuat uyum çalışmaları için geçiş süreci talep eden ülkeler ve süreleri aşağıda verilmektedir 221. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Malta Litvanya Polonya Slovenya : 31 Aralık 2005 tarihine kadar : 31 Aralık 2006 tarihine kadar : 01 Ocak 2007 tarihine kadar : 31 Aralık 2008 tarihine kadar : 31 Aralık 2008 tarihine kadar Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Yaşanan Sorunlar Standardizasyon ve akreditasyon konusu malların serbest dolaşımı başlığının en önemli ayağıdır. Bu durum ülkelerin bu alandaki altyapılarını geliştirme çalışmalarına da önemli katkılar sağlamıştır. 221 Report on the results of the negotiations on the accession of Cyprus, Malta, Hungary, Poland, the Slovak Republic, Latvia, Estonia, Lithuania, the Czech Republic and Slovenia to the European Union, Prepared by the Commission s Departments, European Commission, January 2003, s

145 Bu alanda genel olarak tüm ülkeler başarılı bir performans sergilerken Polonya standardizasyon ve akreditasyon kuruluşlarında çalışacak personelin eğitimleri konusunda, GKRY ise gıda maddeleri haricindeki diğer ürünlere ilişkin laboratuarların akreditasyonunda uyum sağlayamamıştır. Ancak genel olarak değerlendirme yapıldığında standardizasyon ve akreditasyon kuruluşlarının kurulmasına yönelik adımlar atılmıştır. Estonya, Çek Cumhuriyeti, Letonya ve Slovakya, Slovenya, Macaristan, Malta ve Litvanya ise başarılı ülkeler olarak göze çarpmaktadır Piyasa Gözetim ve Denetimi Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımı konusundaki mevzuat uyumu sonrası oluşturulması gereken olmazsa olmaz koşullardan biri de piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri ve bu faaliyetleri yürütecek yapılanmalardır. Piyasa gözetim ve denetimi alanında en başarılı ülkelere baktığımızda GKRY, Letonya, Litvanya ve Slovakya dır. Bu alanda başarısız olarak görülemeyecek, ancak yukarıdaki 4 ülkeye oranla piyasa gözetim ve denetimi alanında daha olumlu gelişmeler sağlaması ve piyasa gözetim kapasitesini artırması gereken ülkeler ise Estonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Malta, Polonya ve Slovenya dır. Yukarıda da belirtildiği gibi bu ülkeler bu alanda göze çarpan bir sorun yaşamamıştır. Piyasa gözetim ve denetim kapasiteleri kısmen yeterli olan bu ülkelerin son ilerleme raporlarında piyasa gözetim ve denetimi faaliyetlerini geliştirmeleri gerektiği belirtilmiştir Genel Ürün Güvenliği Alanında Yaşanan Sorunlar Son genişleme dalgasıyla birlikte 1 Mayıs 2004 te AB üyesi olan ülkelerin malların serbest dolaşımı başlığı altındaki mevzuat uyum çalışmalarında en fazla 145

146 sorunla karşılaştığı alan genel ürün güvenliği konusudur. 92/59/EEC sayılı Genel Ürün Güvenliği Direktifi, piyasaya sürülmüş olan tüketim ürünlerinin normal veya öngörülen kullanım koşullarında herhangi bir risk oluşturmamasını temin etmeyi amaçlamaktadır. GKRY, Estonya ve Çek Cumhuriyeti dışındaki tüm ülkeler yukarıda bahsedilen direktifin uyumlaştırılmasında sorun yaşamıştır. Bu 3 ülke dışındaki diğer ülkeler (Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovenya ve Slovakya), bu alandaki mevcut mevzuatını AB nin genel ürün güvenliği ilgili revize edilmiş direktifi kapsamında yeniden gözden geçirmelidir Malların Serbest Dolaşımına İlişki İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Malların serbest dolaşımı müktesebatının üstlenilmesi için gerekli olan idari kapasite genel olarak tüm ülkelerde mevcut olmakla birlikte yeterli durumda olmayan ülkeler de vardır. Ülkeler bazında inceleme yapıldığında ortaya çıkan durum aşağıdaki şekilde özetlenebilir. Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Letonya, Slovenya ve Malta nın malların serbest dolaşımına ilişkin idari kapasitesi ileri düzeyde olup en başarılı ülkeler olarak göze çarpmaktadır. Sorun yaşayan ülkelerden Macaristan ın etkin olarak uygulama sorununu gidermesi, GKRY nin mevcut yapılarının kurumsal kapasitelerini geliştirmesi, Litvanya nın mevcut idari yapılarının finansal ve insan gücü açısından güçlendirmesi, Polonya uygulamaya yönelik olarak gerekli yapıları oluşturulması için çaba göstermesi gerekmektedir. Özetle, son genişleme dalgasında üye olan ülkelerin birçoğu, özellikle standardizasyon ve belgelendirme alanlarında, iç pazar müktesebatına 146

147 uyumluluğun sağlanması ve piyasa gözetimi konusunda gerekli yapılanmaları oluşturma yönündeki başarısına rağmen, bu yapılarda görev yapacak personel ve bunların eğitimi alanında yetersiz kalmışlardır Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanında Karşılaşılan Sorunların Karşılaştırılması Son genişleme sürecine dahil olan ve 1 Mayıs 2004 tarihi itibariyle AB üyesi olan ülkelerin en fazla sorun yaşadığı başlıkların başında kişilerin serbest dolaşımı gelmektedir. Birkaç ülke dışında bu alanda sorunla karşılaşmayan ve mevzuat uyumun tam olarak gerçekleştiren ülke hemen hemen yok gibidir. Bu alanda en fazla sorun yaşayan ülkelere baktığımızda Polonya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Litvanya ve Letonya, mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması alanında, katılım öncesi son iki ilerleme raporu da dahil eleştiri almışlardır. Bu alanda başarılı olan ülkeler ise, Macaristan, Malta ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi dir. Bu başlıkta en fazla sorun yaşayan ve en çok eleştiri alan ülkelerin başında Çek Cumhuriyeti gelmektedir İlerleme Raporu nda bu alandaki mevzuat uyumunun bir an önce ve kararlı bir şekilde çözülmesi gereken 3 sorunlu başlıktan biri olduğu belirtilmiştir 222. Bu 3 ülke gerek mesleki niteliklerin tanınması ile ilgili mevzuat uyumunda, gerekse sağlık personelinin eğitimleri, uyrukluk, yerleşim ve dil konularında AB müktesebatından sapma göstermiştir. Macaristan ve Letonya ise sağlık mesleklerinin de içinde bulunduğu çeşitli meslek grupları ile ilgili eğitim konusunda ve direktiflerin uyumlaştırılmasında sorun yaşayan ülkeler olarak değerlendirilmekle birlikte, yine de bu alandaki mevzuatı diğer başarısız ülkelere oranla kısmen uyumludur. Letonya, uyum 222 Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on The Czech Republic s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s

148 yönünde bir kanun çıkarmasına rağmen, sağlık mesleklerinin de içinde bulunduğu bazı meslek grupları ile ilgili sektörel direktiflerin uyumlaştırılmasında sorunlar yaşamaktadır. Uygulama alanında daha fazla yasal düzenlemenin gerekli olduğu 2003 ilerleme raporunda da önemle vurgulanmıştır 223. Litvanya ise bu alanda tam uyumu gerçekleştirmeyen ve sorunlar yaşayan diğer bir ülkedir. Polonya da kişilerin serbest dolaşımı alanında yaşadığı sorunları katılım öncesi çözememiştir Bu alandaki müzakereler, 2002 yılında geçici olarak kapatılmasına rağmen, bu alandaki müktesebatı üstlenecek ve uygulayacak kurumlar oluşturulmadığı ve idari kapasitenin geliştirilmediği takdirde, Polonya nın kişilerin serbest dolaşımı alanındaki üyelik gerekliliklerini getiremeyeceği de 2003 İlerleme Raporu nda özellikle vurgulanmıştır 224. Slovakya ise bu alandaki mevzuat uyumunu tamamlamasına rağmen uygulamada aksaklıklar söz konusudur. Slovenya da da genel sistem direktifleri ile ilgili mevzuat kabul edilmediği için mevzuat uyumunda henüz istenen düzeye gelinememiştir. Sağlık mesleklerinin serbest dolaşımı ile ilgili sorunların bir an önce çözülmesi, daha önce de ayrıntılarıyla değinildiği gibi bu ülkelerin 2002 ilerleme raporlarında belirtilmiştir. Kişilerin serbest dolaşımı alanında önemli bir sorunla karşılaşmayan ve bu alandaki AB müktesebatının üstlenilmesi için, gerekli tüm mevzuat değişikliklerini başarı ile gerçekleştiren ülkeler GKRY, Estonya ve Malta dır. Bu 3 ülke diğer ülkelere oranla en başarılı ülkelerdir. 223 Commission of The European Communities, Comprehensive Monitoring Report on Latvia s Preparations for Membership, Brussels, 2003, s Comprehensive Monitoring Report on Poland s Preparations for Membership, s

149 Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanında Yaşanan Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı alanındaki mevzuatın uygulanmasında etkin rol oynayan idari kapasite konusunda Çek Cumhuriyeti, Letonya, Slovenya, Polonya ve Litvanya nın kişilerin serbest dolaşımına ilişkin idari kapasitesi oldukça yetersiz olup mutlak surette geliştirilmesi gerekmektedir. Bu ülkeler kişilerin serbest dolaşımına idari kapasitenin oluşturulmasında başarısız olmuştur. Kişilerin serbest dolaşımı alanındaki mevzuat uyumunda başarılı ülkelerden olan GKRY ve Malta da müktesebatın üstlenilmesine ilişkin gerekli idari yapılanmalar da oluşturulmuştur. Bu 2 ülke bu alanda en başarılı ülkeler olarak göze çarpmaktadır. Macaristan, Estonya ve Slovakya ise bu alanda olumlu adımlar atmasına rağmen mevcut idari kapasitesini daha da artırmalı ve güçlendirmelidir Sosyal Politika ve İstihdam (Halk Sağlığı Dahil) Alanında Karşılaşılan Sorunların Karşılaştırılması Sosyal politikalar ve istihdam alanında da genel olarak bakıldığında hemen hemen tüm ülkelerin gerekli mevzuat değişikliklerini gerçekleştirerek başarı sağladığını görmekteyiz. Bu alanda en fazla sorun yaşayan ülke, halk sağlığı alanındaki tütün ve bulaşıcı hastalıklar ile ilgili müktesebatın üstlenemeyen Letonya ve bu alanda kayda değer bir gelişme sağlayamayan Malta dır. Katılım öncesi bu alana ilişkin uyum bu ülkeler tarafından gerçekleştirilememiştir. Bu ülkelerin ilgili AB müktesebatını üstlenme amacıyla yasal düzenlemelerini bir an önce çıkarması gerektiği, bu ülkelerin genişleme öncesi son ilerleme raporlarında önemle belirtilmiştir. 149

150 Bu alanda başarılı olan ülkeler ise GKRY, Estonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan olarak dikkat çekmektedir. Bu ülkeler halk sağlığı alanındaki gerekli yasal düzenlemeleri çıkararak bu alanda AB müktesebatını başarı ile üstlenen ülkeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alanda çok fazla sorun yaşamamasına rağmen hali hazırda yapması gereken ve az başarılı olarak nitelendirilebilecek ülkeler ise Litvanya, Slovenya, Slovakya ve Polonya dır. Bu ülkeler halk sağlığı alanındaki tütün ve bulaşıcı hastalıklar ile ilgili müktesebatın üstlenilmesi yolunda daha fazla çaba göstermelidirler. Topluluk bulaşıcı hastalıklar izleme ve kontrol mekanizmasıyla uyumlu bir izleme mekanizması kuramamışlardır. Bu yönde daha fazla çabaya ihtiyaç vardır. Litvanya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Polonya ise sosyal politikalar ve istihdam başlığındaki mevzuat uyum çalışmalarında az başarılı ülkeler olarak sayılabilir. Bu ülkeler bazı adımlar atmakla birlikte, tütün ve bulaşıcı hastalıkların kontrolü ile bu alandaki idari kapasitenin eksikliği alanında sorunlar yaşayan ülkeler olarak göze çarpmaktadır Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanında Karşılaşılan Sorunların Karşılaştırılması Tüketicinin korunması ve sağlık alanında genel değerlendirme ve karşılaştırma yapılacak olursa, söz konusu ülkelerin birçoğunun bu alanda başarılı olduğunu görmekteyiz. Daha önce incelenen diğer 3 müktesebat başlığının aksine, tüketicinin korunması ve sağlık müktesebat başlığı ülkelerin en başarılı olduğu alan olarak göze çarpmaktadır. Ülkelerin büyük bir çoğunluğu bu alandaki mevzuat uyumunu büyük oranda sorun yaşamadan tamamlamış ve uygulamaya yönelik idari yapıları oluşturma yolunda önemli adımlar atmışlardır. Piyasa gözetim ve denetim faaliyetleri kısmen yeterli olmakla birlikte finansal ve insan gücü açısından geliştirilmesi gereklidir. 150

151 Bu alanda hemen tüm ülkelerin yaşadığı ortak sorun, genel ürün güvenliği ile ilgili direktifin uyumlaştırılması konusudur. Ülkelerin ortak sorunu, genel ürün güvenliği direktifinin katılım öncesi uyumlaştırılmamış olmasıdır. Ayrıca bu alandaki piyasa gözetim faaliyetleri ve bu faaliyetleri yürütecek kurumların idari kapasitelerinin de geliştirilmesi gerektiği de ülkelerin katılım öncesi son ilerleme raporlarında yer almıştır. Bu başlıkta başarılı olan ve önemli bir sorunla karşılaşmayan ülkeler sayılacak olursa GKRY, Estonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya dır. Bu alanda çok fazla sorun yaşamamasına rağmen hali hazırda yapması gereken ve az başarılı olarak nitelendirilebilecek ülkeler ise Macaristan, Letonya, Litvanya, Slovenya, Malta ve Polonya dır. Yaşanan en önemli ortak sorun, daha önce malların serbest dolaşımının bir alt başlığı olarak incelenen genel ürün güvenliği ile ilgili direktifinin uyumlaştırılmasındaki gecikme ve tüketici sağlığı açısından önem taşıyan bu alandaki gerekli idari yapıların güçlendirilememesidir. Sonuç olarak, tüketicinin korunması ve sağlık alanında aslında tüm ülkelerin durumunun benzerlik gösterdiği ve ortak bazı sorunlar dışında diğer başlıklara oranla daha başarılı bir uyumun sağlandığı görülmektedir Müktesebatın Uygulanması İçin Gerekli İdari Kapasite Alanında Karşılaşılan Sorunların Karşılaştırılması Yukarıda incelenen 4 müktesebat başlığına ilave olarak idari kapasite konusu da karşılaştırma yapılan ve ülkelerin başarı durumunu ortaya koyan bir husustur. Birliğe 1 Mayıs 2004 tarihinde katılan tüm ülkelerin yaşadığı sorunlar arasında idari kapasite konusu da yer almakta, AB müktesebatının üstlenilmesi 151

152 ve mevzuat uyum çalışmalarının uygulanması için gerekli idari kapasiteyi oluşturma hususu da giderek önem kazanan bir başlık haline gelmiştir. Bu alanda başarılı sayılan ülkeler arasında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Estonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Letonya sayılabilecekken, bu alandaki faaliyetlerini ve idari kapasitelerini mevcut halinden daha geliştirmesi gereken ülkeler ise; Litvanya, Malta, Slovakya, Slovenya ve Polonya dır. 152

153 Tablo 6.1.Ülkelerin Yaşadıkları Sorunlar Karşılaştırmalı Tablo MALLARIN KİŞİLERİN SOSYAL TÜKETİCİNİN MÜKTESEBATIN SERBEST SERBEST POLİTİKA VE KORUNMASI UYGULANMASI DOLAŞIMI DOLAŞIMI İSTİHDAM VE SAĞLIK İÇİN GEREKLİ İDARİ KAPASİTE GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ Başarılı Başarılı Başarılı Başarılı Yeterli ESTONYA Başarılı Az Başarılı Başarılı Başarılı Yeterli ÇEK CUMHURİYETİ Az Başarılı Başarısız Başarılı Başarılı Yeterli LETONYA Başarılı Başarısız Başarısız Az Başarılı Yeterli LİTVANYA Başarılı Başarısız Az Başarılı Az Başarılı Geliştirilmesi Gerekli MACARİSTAN Başarısız Başarılı Başarılı Az Başarılı Yeterli SLOVENYA Az Başarılı Az Başarılı Az Başarılı Az Başarılı Geliştirilmesi Gerekli SLOVAKYA Az Başarılı Az Başarılı Az Başarılı Başarılı Geliştirilmesi Gerekli MALTA Az Başarılı Başarılı Başarısız Az Başarılı Geliştirilmesi Gerekli POLONYA Az Başarılı Az Başarılı Az Başarılı Az Başarılı Geliştirilmesi Gerekli 153

154 YEDİNCİ BÖLÜM ULUSAL PROGRAMDA SAĞLIK ve BU ALANDAKİ MEVZUAT UYUM ÇALIŞMALARINDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR 7.1. Ulusal Program ve Sağlık Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Program 225 incelendiğinde, sağlığa ilişkin hedeflerin toplumun genel sağlık düzeyinin ülkede yaşayan herkesi kapsayacak biçimde yükseltilmesi, yaşam sürelerinin ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, bölgeler ve gelir grupları arasındaki sağlık düzeyi farklarının mümkün olduğu ölçüde azaltılması ve buna ilişkin gerekli altyapının oluşturulması amaçlanmaktadır. Sağlık Bakanlığı nın yeniden yapılandırılması, devlet hastanesi, sigorta hastanesi ve kurum hastanesi ayırımının kaldırılarak tüm hastanelerin tek çatı altında toplanması ve hastanelerin idari ve mali yönden özerk bir yapıya kavuşturulmasına yönelik olarak başlatılan çalışmaların tamamlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca, aile hekimliği uygulamasına geçilmesi, sağlık hizmet kademeleri arasında etkili bir hasta sevk sistemi geliştirilmesi, anne ve çocuk sağlığına özel önem verilmesi ve koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. AB nin bulaşıcı hastalıkların gözetimi ve kontrolü ağına katılım sonrasında, belirlenen hastalıkların takibi ve verilerin toplanmasına yönelik alt yapı oluşturulacak ve böylece söz konusu hastalıklarla mücadele daha etkin biçimde sürdürülebilecektir. Ayrıca, AB nin dönemini içeren Yeni Halk Sağlığı Programına katılım sağlanması ile birlikte, programa taraf olan diğer ülkelerle sağlık alanında işbirliği imkanından yararlanılması beklenmektedir. 225 Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Yayınları, Ankara,

155 59. hükümetin gündeminde olan Acil Eylem Planında 2003 yılı sonuna kadar sağlık hizmetlerinin sosyal güvenlik sisteminden ayrılması ve herkese sağlık hizmeti sunacak olan Genel Sağlık Sigortası sistemine geçilmesi, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), Bağ-Kur ve Emekli Sandığı nda norm ve standart birliğinin sağlanması, uzun vadeli ve kısa vadeli sigorta kollarının birbirinden ayrılması, bütün sosyal güvenlik kuruluşlarının tek çatı altında toplanması, prim karşılığı olmayan ödemelerin kaldırılması öngörülmekte olup, konuyla ilgili komisyon çalışmaları devam etmektedir. Ulusal Programın Üyelik Yükümlülüklerini Üstlenebilme Yeteneği bölümünde sağlık konularının ele alındığı görülmektedir. Bu bölümde yer alan alt konu başlıkları altında, sağlık sektöründe mevzuat uyumuna yönelik düzenlemeler yer almaktadır. Alt konu başlıkları altında sağlık alanında mevzuat uyumunun yapılması öngörülen konular aşağıdaki şekilde özetlenebilir Ulusal Programda Sağlıkla İlgili Düzenlemelerin Yer Aldığı Başlıklar Malların Serbest Dolaşımı Malların serbest dolaşımı ilkesi genel olarak, Birliğin bütününde ürün ticaretinin serbestçe yapılabilmesi anlamına gelmektedir. Bu başlık altında Sağlık Bakanlığı nın yürüttüğü mevzuat uyum çalışmaları; tıbbi ürünler, kozmetikler, gıda maddeleri, uyuşturucu ve psikotrop maddeler, tıbbi cihazlar ve oyuncaklarla ilgili çalışmalardır. Bu alana ilişkin mevzuatın benimsenerek AB mevzuatına tam uyumu öngörülmektedir. Ayrıca, bu alanlarda laboratuar, belgelendirme ve muayene hizmetlerini yürüten/yürütecek kuruluşların, yaptıkları faaliyetlerin ve verdikleri belgelerin uluslararası kabul görmesi için, AB ülkelerinde faaliyet gösteren benzerlerine uyum sağlaması gerekmektedir. 155

156 İş Kurma (Yerleşme) Hakkı ve Hizmet Sunum Serbestisi (Kişilerin Serbest Dolaşımı) Genel olarak bu başlık altında üye devletler, AB nin her yerinde iş kurma hakkı ve hizmet sunma serbestisinin ulusal mevzuat tarafından engellenmemesini sağlamakla yükümlüdür. Bu çerçevede, belli mesleklerin icra edilmesini kolaylaştırmak amacıyla, mesleki niteliklerin ve diplomaların karşılıklı tanınmasına ilişkin özel kurallar getirilmektedir. Belli meslekler bakımından, söz konusu mesleki niteliğin AB üyesi bir devlette otomatikman tanınması için, uyumlaştırılmış bir müfredatın izlenmesi gerekmektedir. Bu başlık altında Sağlık Bakanlığı nın yürüttüğü mevzuat uyum çalışmaları; sağlık mesleklerinden öncelikle beş meslek grubunun eğitimleri ve serbest dolaşımlarıyla ilgili yeni düzenlemelerin oluşturulması kapsamında yürütülen çalışmalardır. Bu mesleklerin başlıcaları; tıp doktorları, diş hekimleri, eczacılar, hemşire ve ebelerdir. Diğer sağlık meslekler ile ilgili çalışmalar da düzenlenmemiş alan kapsamında sürdürülmektedir İstatistik İstatistik alanındaki AB müktesebatı; tarafsızlık, güvenirlik, şeffaflık, kişisel bilgilerin gizliliği ve resmi istatistiklerin dağıtılması ile ilgili temel ilkelere uyumu gerektirmektedir. Bu başlık altında Sağlık Bakanlığı nın yürüttüğü mevzuat uyum çalışmaları kapsamında, ülkemizin istatistiksel verilerinin uluslararası normlara göre toplanması ve yayımlanması öngörülmektedir. Bu çerçevede, uluslararası kabul gören Ulusal Sağlık İstatistikleri ile ilgili sistemin oluşturulması için altyapının tamamlanması hedeflenmektedir. 156

157 Sosyal Politikalar ve İstihdam Sosyal politika ve istihdam alandaki müktesebat; iş hukuku, istihdam ve sosyal güvenlik bakımından kadın ve erkek arasında eşit muamele, iş sağlığı ve güvenliği gibi alanlardaki minimum standartları içerdiği gibi, halk sağlığına (tütün kontrolü ve gözetimi ve bulaşıcı hastalıkların kontrolü konularında) ilişkin düzenlemeleri de içermektedir. Bu başlık altında Sağlık Bakanlığı nın yürüttüğü mevzuat uyum çalışmaları kapsamında, halk sağlığı alanındaki çalışmalar yer almakta ve halk sağlığın geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu kapsamda; bulaşıcı hastalıkların izlenmesi için oluşturulan AB ağına katılım, çalışanların iş yerlerinde fiziksel, kimyasal ve biyolojik maddelere maruz kalmalarının engellenmesi, tütün ve tütün ürünlerinde her türlü reklam ve sponsorluğun yasaklanarak, sigara paketlerinin etiketlenmesi ve sigaradaki katran ve nikotin oranlarının ayarlanması, AIDS, diğer bulaşıcı hastalıklar, kanser, sağlığın izlenmesi ve sağlığın geliştirilmesi gibi konularda mevcut AB programlarına katılım öngörülmektedir Çevre Topluluğun çevre politikasının amacı, mevcut ve gelecekteki nesiller için çevrenin korunması ve bu çerçevede sürdürülebilir kalkınmanın geliştirilmesidir. Bu alandaki AB müktesebatı; su ve hava kirliliği, atık ve kimyasalların yönetimi, bio-teknoloji, doğa koruma, endüstriyel kirlilik ve risk yönetimi, gürültü ve radyasyondan korunmayı gibi birçok hukuki düzenlemeyi kapsamaktadır. Bu başlık altında yer alan çalışmalar asıl olarak Çevre Bakanlığı nın sorumluluğunda olmasına rağmen, bazı konularda Sağlık Bakanlığı nın da sorumlulukları ve uyumlaştırmak zorunda olduğu düzenlemeler mevcuttur. Hava kalitesi, su kalitesi ve biosidal ürünler ile ilgili mevzuat uyum çalışmaları sağlık Bakanlığı nın sorumluğundadır. 157

158 Tüketicinin Korunması ve Sağlık Bu alandaki AB müktesebatı genel olarak, tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması ve genel ürün güvenliği konularını kapsamaktadır. Bu başlık altındaki Sağlık Bakanlığı nın sorumluluğu, etkin bir piyasa gözetim ve denetimi ile tüketicinin sağlık ve güvenliği için tehlikeli olan ürünlerin piyasaya arzının engellenmesi ve bu çerçevede yürütülen çalışmaları kapsamaktadır Gümrük Birliği Bu başlık altında; doku tipleyici ayıraçların, insan kaynaklı terapotik maddelerin ve kan gruplandırma ayıraçlarının değişimine ilişkin Avrupa Konseyi nin anlaşma, protokol ve ek protokollerine taraf olunması hedeflenmektedir Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Bu başlık altındaki AB politikalarının amacı, Birliği bir özgürlük, güvenlik ve adalet alanı olarak muhafaza etmek ve daha da geliştirmektir. Sınır kontrolü, vize, göç, iltica, uyuşturucu madde kaçakçılığı ve kara para aklama, örgütlü suçlar, terörizm, sahtecilik ve yolsuzlukla mücadele gibi konularda, üye devletler, yeterli ve kabul edilebilir uygulama standartlarını temin etmekle yükümlüdür. Bu başlık altında Sağlık Bakanlığı nın sorumluluğunda bulunan bir düzenleme olmamasına rağmen, Ulusal Program da uyuşturucu maddeler ile ilgili iki adet direktifin uyumlaştırılmasında İçişleri Bakanlığı ile ortak çalışmalar yürütülmektedir. 158

159 7.3. Sağlık Sektöründeki Mevcut Sorunlar Sistemden Kaynaklanan Sorunlar Türkiye'de sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde, Sağlık Bakanlığı dışında pek çok kurum ve kuruluşa da görev ve yetki verilmesi, sağlık hizmeti sunan pek çok kurum ve kuruluş olmasına rağmen, bunlar arasında bir koordinasyon bulunmaması Sağlık Bakanlığı nın yetkilerini etkin olarak kullanamamasına yol açmaktadır 226. Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmeti sunan bir kuruma dönüşmüştür. Sağlık Bakanlığı nın asıl görevi, sağlık sistemini kurmak, denetlemek, makro düzeyde planlar yapmak, sağlık standartlarını ve hukukunu oluşturmak olmalıdır. Bu kapsamda ülkedeki tüm sağlık hizmetlerinin tek elden yürütülmesi amacıyla çalışmalar devam etmektedir. Sağlık Bakanlığı nın merkez ve taşra teşkilatı fonksiyonel olarak da hizmet vermeye elverişli değildir. Merkez organizasyon yapısında yatay olarak Tedavi Hizmetleri ve Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlükleri gibi hizmet modeline dayalı birimler oluşturu1muşken, diğer taraftan, Verem Savaş, Sıtma Savaş, Kanser Savaş Daire Başkanlıklar gibi dikey örgütlenme modeline dayalı birimler hala teşkilat yapısında mevcuttur. Bunun sonucu olarak, birbirinden farklı temel prensiplere sahip yönetim modellerinin aynı anda uygulanmaya çalışılması, sağlık hizmetleri organizasyonunda karmaşık bir yapı oluşturmaktadır Sağlık İnsangücü Sorunları Türkiye de rasyonel bir sağlık insangücü planlaması olmaması nedeniyle, iller ve bölgeler arası sağlık insan gücü dağılımında bir adaletsizlik söz konusudur. Ülke genelinde sağlık personeli dengesiz bir şekilde dağılmaktadır. 226 Birinci Ulusal Sağlık Kongresi Çalışma Grupları Raporları, Sağlık Bakanlığı, Mart 1992, s Türkiye Sağlık Reformu-Sağlıkta Mega Proje, Sağlık Projesi Genel Koordinatörlüğü, Ankara, 1992, s

160 Personelin büyük bir çoğunluğu büyük şehirlerde toplanmıştır. Kırsal kesimde ve özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde ise sağlık insan gücü yetersizdir. Örneğin, ortalama olarak nüfus/hekim oranı en zengin 10 ilde 413 iken, en yoksul 10 ilde 1,823 tür 228. Tablo 7.1. Doktor ve Ebe Bulunmayan Sağlık Ocakları ve Sağlık Evleri 228 World Bank, Turkey: Reforming the Health Sector for Improved Access ve Efficiency, Human Development Sector Unit, Europe and Central Asia Region - Report No TU. World Bank: Washington, DC, March 2003, s

161 7.4. Sağlık Sektöründeki Mevzuat Uyumunda Karşılaşılan Sorunlar Malların Serbest Dolaşımı Alanında Karşılaşılan Sorunlar Malların serbest dolaşımı alanında yaşanan sorunların başında, henüz onaylanmış kuruluşların atanmaması gelmektedir. Sağlık Bakanlığı, piyasa gözetim ve denetimi açısından, oyuncaklar, tıbbi cihazlar ve deterjanlar konusunda piyasa gözetim ve denetim stratejisini hazırlamasına rağmen, onaylanmış kuruluş atanmaması 2004 İlerleme Raporu nda 229 ve 2005 İlerleme Raporu nda 230 da eleştirilmiştir. Bunun yanında, uygunluk değerlendirmesi ile ilgili olarak bu alana ilişkin mevcut AB yapıları konusunda bilgi yetersizliği de mevcuttur. Eğitilmiş personel konusunda eksiklikler vardır. Bu tip altyapı sorunları onaylanmış kuruluşların atanmasını geciktirmektedir. Ürünler bazında karşılaşılan sorunlara değinecek olursak, tıbbi cihazlar ile ilgili mevzuat uyumunda karşılaşılan sorunların başında, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde, tıbbi cihazlar konusunda her türlü işlemi yapan tek bir birimin bulunmaması gelmektedir. Tıbbi cihaz ithalatında kontrol işlemini yürüten birimlerin, teknik bilgi ve altyapı yetersizliği nedeniyle Sağlık Bakanlığı bünyesinde, 28 Aralık 1999 tarihinde Tıbbi Ürün Güvenliği Daire Başkanlığı oluşturulmasına rağmen daha sonra kapatılmıştır 231. Diğer taraftan, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü nün tıbbi cihaz ve aletlerini birçok yönden kapsayan sorumlulukları bulunmasına rağmen, Türkiye nin sağlık hizmetleri sistemi çok parçalı bir yapıya sahip olması 229 Commission of the European Communities, Regular Report on Turkey s Progress Towards Accession, Brussels, , SEC(2004) 1201, s European Commission, Turkey 2005 Progress Report, Brussels, 9 November 2005, SEC (2005), 1426, {COM(2005) 561 Final}, s Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı-2001, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Yayınları, Ankara, 2001, s

162 ve sınırlı personel ve olanakları olması nedeniyle pratikte bu genel müdürlük ulusal çapta bir düzenleyici ve denetleyici bir rol üstlenmekte tam etkili olamamaktadır 232. Oyuncak güvenliği ile ilgili olarak yaşanan sorunların başında da yukarıda değinilen onaylanmış kuruluşların atanmaması konusu gelmektedir. Oyuncaklar Hakkında Yönetmelik, 17 Mayıs 2002 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Ancak, AB Komisyonu ndan gelen görüş ve eleştiriler çerçevesinde söz konusu Yönetmelik te değişiklikler yapılmış ve Oyuncaklar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 18 Kasım 2003 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Her iki yönetmelik de yürürlükte olmasına rağmen, piyasa gözetim ve denetiminden sorumlu olacak mekanizma halen atanamamıştır. Sağlık Bakanlığı personelinin, bu mevzuat uyumunun getirdiği yeni hukuki durum ve uygulamalar hakkındaki bilgi eksikliği diğer bir sorundur. Oyuncaklar konusunda yaşanan sorunlardan biri de Ulusal Program da sorumluluğunun Sağlık Bakanlığı nda olmasıdır. AB ülkelerinde oyuncakların güvenliği ile ilgili mevzuat genellikle Ekonomi veya Sanayi Bakanlıklarının sorumluluğundadır. Örneğin Bulgaristan da Ekonomi Bakanlığı 233, Çek Cumhuriyeti nde Sanayi Bakanlığı 234, Danimarka da Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 235 oyuncaklar konusunda yetkili kuruluştur. Ülkemizde ise, oyuncak güvenliği ile ilgili mevzuat Sağlık Bakanlığı nın yetkisine bırakılmıştır. Malların serbest dolaşımı başlığı altında yer alan ürünlerden biri de tıbbi ürünlerdir. Öncelikle AB üyelerinin birçoğunda oluşturulmuş olan İlaç 232 Sağlıkta Dönüşüm Projesi Konsept Notu, s < 28 Nisan < >, 28 Nisan < 28 Nisan

163 Kurumunun 236 kurulamaması sorunların başında gelmektedir. Beşeri tıbbi ürünlerin ve kozmetik ürünlerin mevzuat uygulamaları için ilgili Sağlık Bakanlığı personelinin de eğitimleri yeterli değildir. Türkiye, AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamında yapılması gerekli olan veri koruma ile ilgili mevzuatını, AB müktesebatına uyumlu hale getirmemiştir. Bu durum 2004 ve 2005 ilerleme raporlarında da eleştiri konusu olmuştur ilerleme raporunun 79. sayfasında Türkiye veri koruma konusunda herhangi bir bilgi verememektedir denilerek bu alanda bir ilerleme kaydedilmediği belirtilmiştir ilerleme raporunda veri koruma ile ilgili şu ifadeye yer verilmiştir. Veri korunmasının uygulanması, Türkiye nin Gümrük Birliği Kararını imzalamasıyla üstlenmiş olduğu ve yerine getirmekte geciktiği bir gereklilik olup, halihazırda tamamen halledilmemiş olan ciddi bir anlaşmazlık kaynağıdır 238 Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere veri koruma konusu, malların serbest dolaşımına ilişkin AB müktesebatının üstlenilmesinde hala büyük bir sorun olmaya devam etmektedir ilerleme raporunda eleştirilen konulardan biri olan kozmetikler alanındaki mevzuat uyumu konusu 30 Mart 2005 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Kozmetik Kanunu 239 ve bu kanuna bağlı yönetmeliklerin yayımlanmasıyla 2005 ilerleme raporunda olumlu olarak nitelendirilen konulardan biri haline gelmiştir Avrupa Birliği ülkelerinde kurulmuş olan İlaç Kurumları ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz Regular Report on Turkey s Progress Towards Accession, s Turkey Progress Report, s Kozmetik Kanunu ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz Turkey Progress Report, s

164 Tıbbi ürünler ve kozmetiklerin mevzuata uygunluğunun kontrolü için bir kontrol ve denetim mekanizmasının oluşturulamaması bu alandaki yaşanan sorunlara örnek olarak gösterilebilir İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunum Serbestisi (Kişilerin Serbest Dolaşımı) Alanında Karşılaşılan Sorunlar Bu alanda yaşanan sorunlara değinmeden önce, ülkemizde sağlık sektöründe yer alan personelin durumuna bakmak yerinde olacaktır. Geçen yirmi yıl içinde sağlık sektöründe, eğitimdeki önemli artışa rağmen, Türkiye nin sağlık personeli sayısı diğer ülkelerle karşılaştırıldığında düşük seviyededir. Halihazırda her 1,000 kişiye 1,3 hekim düşmekte olup, bu oran Avrupa ülkeleri arasındaki en düşük orandır. İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunum Serbestisi alanındaki temel sorunlardan biri de tıp eğitimi konusunda yaşanan sorunlardır. Ülkemizdeki tıp eğitimi müfredatını; zorunlu konuları ve asgari eğitim sürelerini Yüksek Öğretim Kurulu belirlemektedir. Ancak bu gerekliliklerin uygulanma tarzında önemli farklılıklar vardır. Ülkemizdeki birçok tıp fakültesindeki temel eğitimin AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında müfredatın yeterli olmadığı, uygulamalı eğitim olanaklarının az olduğu, yüksek nitelikli tıp fakültesi öğretim üyelerinin sayısının azlığı da bu alandaki sorunlar arasında sayılabilir 241. Serbest dolaşımın sağlanabilmesi açısından, diplomaların karşılıklı tanınması ve bu amaçla eğitim müfredatlarında gerekli değişikliklerin yapılması, uyum amaçlı düzenlemelerin korunması alanında sorunlar devam etmektedir. 241 Savaş et. al, op. cit., s

165 Bu alanda yaşanan diğer bir sorun da hemşirelik mesleğine ilişkin sorunlardır. AB de uygulanan sistemin aksine Türkiye de hemşirelik alanında üç kategori vardır 242. Birinci kategori, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen dört yıllık lise eğitimine dayalı diploma programlarıdır (Türkiye deki hemşirelerin yaklaşık %90 ı bu okullardan mezundur). Hemşirelik eğitimindeki ikinci kategori, temel amacı lider hemşire yetiştirmeye yönelik lisans programlarıdır. Diğer kategori ise, temel amacı hemşire yetiştirmeye ve hemşire açığını azaltmaya yönelik üniversiteye dayalı ön-lisans programlarıdır. Avrupa Birliği nde ise hemşire tanımı tektir. Hemşirelik müfredatını ve asgari eğitim koşullarını düzenleyen ilgili AB direktiflerinde (77/452/EEC ve 77/453/EEC) 243, 10 yıllık temel eğitim üzerine 4600 saatlik mesleki eğitim alanlar hemşire olarak tanımlanmıştır. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi ülkemizde üç ayrı hemşire tanımı vardır. Daha doğru bir ifadeyle, farklı eğitim süreçlerinden geçmiş üç farklı hemşirelik kategorisi mesleğini icra etmektedir. Hemşirelik müfredatının AB ülkelerinde uygulanmakta olan eğitim programına yakınlaştırılması amacıyla eğitim-öğretim yılından itibaren bazı yüksek okullarda (Örn: Trakya Üniversitesi-Hemşirelik Yüksek Okulu) AB direktifinin öngördüğü eğitim uygulanmaya başlanmıştır. Ayrıca hemşirelik mesleğinin -diğer sağlık mesleklerinde olduğu gibi- yabancı ülke vatandaşlarına kapalı olması 2005 ilerleme raporunda eleştiri konusu olmuştur TÜSİAD Sağlık Raporu, Sağlıklı Bir Gelecek: Sağlık Reformu Yolunda Uygulanabilir Çözüm Önerileri, TÜSİAD Yayın No : TUSİAD-T/ /380, İstanbul, Eylül 2004, s Söz konusu direktiflerin tam metni için bkz. Official Journal L 176, 15/07/1977 P ve Official Journal L 176, 15/07/1977 P Turkey Progress Report, s

166 Sonuç olarak, 2005 ilerleme raporunda da belirtildiği gibi 245, bu başlık altındaki AB müktesebatı ile uyum son derece düşüktür. Mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması hususu ilgili AB direktiflerinin ulusal hukuka aktarılması ve idari kapasite üzerinde daha fazla çaba gösterilmesini gerektirmektedir Sosyal Politika ve İstihdam Alanında Karşılaşılan Sorunlar Bu başlığın en önemli konusu kuşkusuz halk sağlıdır. Ülkemizde güçlü bir sürveyans sisteminin olmayışı ve mevcut epidemiolojik verilerin yetersizliği bu alanda bir proje oluşturulmasını zorunlu kılmıştır. Bu kapsamda Bakanlık Bulaşıcı Hastalıkların Epidemiyolojik Sürveyansı Projesi ni hazırlanmış ve halihazırda uygulamaktadır. Bunun yanında, su ve gıda kaynaklı hastalıklar için bir sürveyans sisteminin yokluğu; risk değerlendirmesini ve önleme stratejilerini kurmayı zorlaştırmaktadır Kasım 2002 tarihinde imzalanan bir Mutabakat Zaptı ile, AB Halk Sağlığı Eylem Programına katılan ülkemiz, 2003 yılında Euro, 2004 yılında da Euro katkı payı ödemesine rağmen, bu program kapsamında henüz bir proje kabul ettirememiştir. Bunun nedeni, proje hazırlama konusundaki yetersizlik ve sadece belli dönemlerde proje hazırlama çalışmalarına girişilmesi, Avrupa katma değeri sağlayacak projelere önem verilmemesi, Bakanlık personelin rutin işler nedeniyle proje konusuna gereken önemi verememesidir. 245 Op.cit., s Purroy ve Keenoy, op. cit., s

167 Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanında Karşılaşılan Sorunlar AB Komisyonu tarafından hazırlanan 2004 ilerleme raporunda, Türkiye nin tüketicinin korunması ve sağlık başlığı altında son ilerleme raporu olan 2003 ilerleme raporundan bu yana sağladığı gelişmelerin memnuniyet verici olduğu belirtilmiştir 247. Ancak piyasa gözetimi ve denetimi açısından bakıldığında, 2004 ilerleme raporunda, tüketicinin korunması ve sağlık başlığına ilişkin Genel Değerlendirme (Overall Assessment) bölümünde Türkiye nin piyasa gözetim ve denetim altyapısının oluşturulması için mevzuat, düzenleme ve uygulama açısından önemli adımlar attığı belirtilmiş 248, ancak te yayınlanan son ilerleme raporunda ise Sağlık Bakanlığı nın oyuncaklar, tıbbi cihazlar ve deterjanlar konusunda piyasa gözetim ve denetim stratejisini henüz uygulayamaması eleştiri konusu olmuştur ilerleme raporun bu başlığa ilişkin sonuç bölümünde, bu alanındaki mevzuat uyumuna bakıldığında, müktesebatın üstlenilme düzeyinin hala düşük seviyelerde olduğu; etkin uygulama için, idari kapasitenin geliştirilmesi ve mevcut yapıların yeniden organizasyonuna ihtiyaç olduğu da belirtilmekte 250 ; 2005 ilerleme raporunun sonuç bölümünde de aynı eleştirilere yer verilerek, Sağlık Bakanlığı nın kurumsal ve idari kapasitesinin güçlendirilmesine ihtiyaç olduğu dile getirilmektedir Regular Report on Turkey s Progress Towards Accession, s Ibid., s Turkey Progress Report, s Regular Report on Turkey s Progress Towards Accession, s Turkey Progress Report, s

168 Sonuç olarak Türkiye nin tüketicinin korunması ve sağlık alanındaki mevzuat uyumunda yaşadığı sorunlar, piyasa gözetim ve denetim sisteminin oluşturulmasına ilişkin olumlu adımlara rağmen, gelişmiş bir piyasa gözetim ve denetim sistemini yeterli uygulayamaması olarak sayılabilir. Türkiye, uygun seviyede bir tüketici korunması sağlamak için ülke çapında piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerini genişletmek zorundadır İdari Kapasite Eksikliğinden Kaynaklanan Sorunlar Aday ülkelerin müktesebatı uygulamaları ve icra etmelerinin önemi, Avrupa Birliği Konseyi tarafından birçok defa vurgulanmıştır yılında Madrid Zirvesi nde aday ülkelerin kademeli ve uyumlu bütünleşmesinin koşullarını yaratmak için kendi idari yapılarının oluşturulmasının önemini vurgulamıştır yılında, Feira Konseyi ise, müzakerelerdeki ilerlemenin aday ülkelerce müktesebatın kendi ulusal mevzuatlarına aktarılmasına ve özellikle, idari ve adli yapılarını güçlendirerek, müktesebatı etkili biçimde uygulama ve icra etme kapasitelerine bağlı olduğunu belirtmiştir. Haziran 2001 de, Göteborg Konseyi, aday ülkelerin müktesebatı aktarmak, uygulamak ve icra etmekte devamlı ilerleme kaydetmelerinin, yeterli idari yapılar kurulmasına ve kendi adli sistemleri ile kamu yönetimlerinde reform yapılmasına özel dikkat göstermelerinin önemini bir kez daha vurgulamıştır 252. AB müktesebatının uygulanması için Türkiye nin idari kapasitesini de geliştirmesi gerektiği AB tarafından her fırsatta dile getirilmektedir. Türkiye müktesebatı etkin bir şekilde uygulamak için, kurumlarını, idari kapasitesini ve idari ve yargı sistemlerini, hem ulusal hem bölgesel düzeyde ve gerekiyorsa, katılımdan belli bir süre önce Birlik standartları seviyesine getirmek zorundadır. Bu, genel olarak, etkin ve tarafsız kamu hizmeti ile bağımsız ve etkin yargı sistemi üzerine inşa edilmiş istikrarlı ve iyi işleyen bir kamu idaresini gerektirmektedir. 252 Aktar, op.cit., s

169 SEKİZİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMA ve PROBLEMİN TANIMI 8.1.Araştırma Problemi (Sorun) : Ülkemizde sağlık sektörü; mevzuat, finansman yetersizliği, kaynakların verimli ve etkili kullanılamaması, istihdam ve sağlık insan gücünün bölgelerarası dengesiz dağılımı ile kurumlar arası koordinasyon ve sağlık idaresindeki yetersizlikler gibi nedenlerle Avrupa Birliği ne tam üyelik sürecinde bir takım sorunlarla karşılaşmaktadır. Ayrıca ülkemizin sağlık göstergelerinin tatmin edici olmaması sonucu halkın sağlık düzeyi de AB ülkelerinin sağlık düzeyinden düşüktür. Diğer taraftan Avrupa Birliği Müktesebatı nın Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı kapsamında sağlık hizmetlerini yakından ilgilendiren müktesebat başlıkları ile ilgili mevzuat uyum çalışmalarında sorunlar yaşandığı da bilinmektedir. Mevzuat uyumunun yavaş gelişmesi, mevzuat uyumunun tam gerçekleşmemesi, uyumlaştırılan mevzuatın uygulamaya geçememesi, daha doğru bir ifadeyle, mevzuat uyumu gerçekleşmiş olmasına rağmen uygulamada eksiklikler yaşanması da, Avrupa Birliği tarafından her yıl Türkiye ye yönelik hazırlanan ilerleme raporlarında eleştiri konusu olmaktadır Problem Cümlesi Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı kapsamında, sağlık alanındaki mevzuat uyum çalışmalarında yaşanan sorunlar nelerdir? araştırmanın problem cümlesini oluşturmaktadır. 169

170 8.2. Tezin Konusu: Avrupa Birliği ne tam üyelik sürecinde sağlık alanındaki müktesebatın üstlenilmesi ve uygulanması esnasında karşılaşılan sorunlar ile son genişleme sürecinde yer alan Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yaşanan problemlerle karşılaştırmalı olarak incelenmesi tezin konusunu oluşturmaktadır Tezin Amacı : Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ulusal sağlık politikalarının farklılıklar göstermesi ve bunun sonucu olarak üye ülkelerin kendi ulusal sağlık politikalarına sahip olmaları ilkesinin benimsenmesi, Türkiye nin bu alanda belli bir standardı yakalayamamasına yol açmıştır. Ülkemizde hükümetlerin; halkın sağlık düzeyinin iyileştirilmesi, sağlık hizmeti sunumunda adaletin ve verimliliğin sağlanması, sağlık hizmetlerinde sektörler arası işbirliğinin güçlendirilmesi gibi, öncelikleri doğru tespit etmesine rağmen bu konularda zamanında politika oluşturup uygulayamamaları, sağlık alanındaki sorunların artmasına ve Avrupa Birliği ülkelerinin de gerisinde kalmasına yol açmıştır. Bu çalışmanın amacı, AB ye üyelik hazırlıkları çerçevesinde, halkın sağlık durumunun düzeltilmesi, coğrafi bölgeler, kırsal/kentsel alanlar arası eşitsizliklerin azaltılması, Avrupa Birliği ülkelerinin sağlık standartlarının yakalanması ve uyum sağlanması aşamasında karşılaşılan sorunlara Birlik üyesi ülkelerin ve bazı aday ülkelerin getirdiği çözümleri karşılaştırmalı olarak incelemek ve araştırılarak, bu yönde ülkemizde yürütülen çalışmalara ışık tutacak doğru tespitlerde bulunmaktır. Ayrıca, sağlık alanındaki Avrupa Birliği Müktesebatı na uyumun sağlanması, idari kapasitenin güçlendirilmesi çalışmalarında ortaya çıkan 170

171 sorunları tespit etmek ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri getirmektir. Çalışmada, son genişleme sürecinde Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerin sağlık alanındaki mevzuat uyum çalışmaları ve sorunların çözümüne ilişkin oluşturdukları yapılanmalar da irdelenecektir. Bu şekilde, söz konusu ülkelerle karşılaştırmalı olarak yapılan analiz sonucu, sağlık sektöründeki mevzuat uyumu çalışmalarının hızlandırılmasına ve uygulamaya yönelik idari yapılanmalar oluşturulmasına katkıda bulunulacaktır Tezin Önemi : Aday ülke statüsü kapsamında, AB müktesebatına uyum sağlanması için; Türk mevzuatında ihtiyaç duyulan değişiklikler, yenilikler ve oluşturulması gereken yeni kurumlar tespit edilecektir. Ayrıca, Ulusal Program kapsamında, AB ülkeleri ile Türkiye nin sağlık göstergeleri arasındaki farklılıkların azaltılması ve sağlık hizmetlerinin etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması için, sağlık alanında da mevzuat uyumunun ve işbirliğinin daha da artırılmasının ve mevzuat uyumu çalışmalarına ivme kazandırılmasının önündeki engeller, tezin uygulama aşamasında uygulanacak anket çalışması ile bilimsel olarak tespit edilecek ve çözüm önerileri ile bu alandaki çalışmalara ışık tutacak bir kaynak olacaktır. Bu alanda yapılan çalışmaların azlığı ve son katılan ülkelerin sağlık sistemlerinin incelendiği bilimsel kaynakların yetersizliği nedeniyle çalışmanın önemi de artmaktadır. 8.5.Yöntem: Uygulanacak yöntem ile ilgili olarak karma bir yöntem benimsenmesi öngörülmüştür. Veri toplarken bilimsel kaynakların yanı sıra, Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatı ile diğer ilgili kurum / kuruluşlardan ve sektörden bazı kesimlerin (odalar, birlikler) de görüşlerini almak üzere anket uygulanmıştır. 171

172 Araştırma Evreni ve Örneklem: Tez kapsamında, Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı kapsamında sağlık alanında yürütülen mevzuat uyum çalışmaları ve bu çalışmalardaki aksaklıkların İlerleme Raporlarına yansıyan yönleri, bu eleştiriler doğrultusunda atılan adımlar, aday ülkelerdeki benzer durumlar ve bunlarla nasıl baş edildiği konuları incelenecektir. Mevzuat uyum çalışmaları, sadece Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatı tarafından yürütüldüğü için, uygulanması düşünülen anketlerin evreni, Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatı ve Ankara daki diğer ilgili taraflardır (sağlık alanındaki mevzuat uyum çalışmalarına katkı veren Bakanlıklar ve ilgili sivil toplum örgütleri) Veri Toplama Teknikleri: Tezde, uygulama aşamasında ilgili taraflara yöneltilmesi düşünülen soruları yanıtlamak veya varsayımları sınamak için anket uygulanmıştır. 172

173 DOKUZUNCU BÖLÜM BULGULAR VE TARTIŞMA Bu bölümde saha araştırmasında elde edilen, mevzuat uyum çalışmalarına katkı veren taraflara uygulanan anketlerin değerlendirilmesine ilişkin bulgular ele alınmaktadır. Saha araştırması aracı olarak kullanılan ve çoktan seçmeli soruların yer aldığı ankete katılımcıların verdiği yanıtların genel değerlendirmesi, genel eğilimler ve kurumlar/bazı meslek grupları arasındaki farklılıklar sunulmaya çalışılmaktadır. Bir bütünlük olması açısından anketteki soru sırasına göre değerlendirilme yapılmaktadır Mevzuat Uyumunda Karşılaşılan En Genel Sorun Araştırma kapsamında görüşülen kişilere yöneltilen ilk soru Size göre AB ye uyum sürecinde sağlık alanında mevzuat uyumunda karşılaşılan en genel sorun hangisidir? sorusudur. Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Tablo 9.1 AB ye Uyum Sürecinde Sağlık Alanında Mevzuat Uyumunda Karşılaşılan En Genel Sorun (n=108) AB müktesebatında ortak bir sağlık başlığı olmaması % 7,3 AB mevzuat uyum çalışmalarının Ulusal Programda belirtilen sürelerde tamamlanamaması % 3,6 Geçici olarak siyasi ve ekonomik tercihlerin ağır basması % 10,9 AB mevzuat uyum çalışmalarında; gerekli bilgi birikimine sahip, lisan bilen ve konunun uzmanı kişilerin yeterince yer alamaması ve mevcut personelin % 67,3 rutin işler nedeniyle AB konularına zaman ayıramaması Diğer % 9,1 173

174 Tablodaki dağılımdan da görüldüğü gibi ankete katılanların % 67.3 gibi büyük bir çoğunluğu sağlık alanındaki mevzuat uyum çalışmalarında yaşanan en genel sorunu AB mevzuat uyum çalışmalarında; gerekli bilgi birikimine sahip, lisan bilen ve konunun uzmanı kişilerin yeterince yer alamaması ve mevcut personelin rutin işler nedeniyle AB konularına zaman ayıramaması olarak görmektedir. Bu çerçevede katılımcılar mevzuat uyumunda yaşanan sorunların kaynağını; ülkedeki siyasi gündemin ya da tercihlerin veya AB nin sağlık konusuna bakışına değil de, Bakanlıktaki personel ve idari kapasite yetersizliğine ve uyum çalışmalarının uzmanlar tarafından yeterince etkili yürütülmemesine bağlamaktadır Mevzuat Uyumu Sonrası Uygulamada Karşılaşılan En Genel Sorun Araştırma kapsamında görüşülen kişilere yöneltilen ikinci soru Size göre AB ye uyum sürecinde sağlık sektöründe mevzuat uyumu sonrası uygulamada karşılaşılan en büyük sorun hangisidir? sorusudur. Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Tablo 9.2. Sağlık Sektöründe Mevzuat Uyumu Sonrası Uygulamada Karşılaşılan Sorun (n=107) Mevzuat uyumu doğrultusunda ihtiyaçların belirlenememesi % 5,5 Uyumlaştırılan mevzuatın gerektiği şekilde uygulanamaması % 16,4 Uyumlaştırılan mevzuatın uygulanmasına yönelik yeterli, kaliteli ve yüksek finansmanlı projeler hazırlanamaması % 17,3 Mevzuat uyumunun gerektirdiği yeni oluşumların ve yeni yapılanmaların oluşturulmaması % 51,8 Diğer % 6,4 174

175 İkinci soruya verilen yanıtların dağılımına bakıldığında ankete katılanların % 51,8 i AB ye uyum sürecinde sağlık sektöründe mevzuat uyumu sonrası uygulamada karşılaşılan en büyük sorunu Mevzuat uyumunun gerektirdiği yeni oluşumların ve yeni yapılanmaların oluşturulmaması olarak görmektedir. Bu çerçevede katılımcıların yarısından fazlası, uygulamada karşılaşılan sorunların kaynağı olarak mevzuat uyumu sonrası gerekli olan ve söz konusu müktesebatı etkin bir şekilde uygulayabilecek olan idari yapılanmanın zamanında oluşturulamadığı kanısındadırlar Genel İdari Kapasite Sorunu Araştırma kapsamında görüşülen kişilere yöneltilen üçüncü soru Size göre AB ye uyum sürecinde sağlık sektöründeki genel idari kapasite göz önüne alındığında karşılaşılan en büyük sorun hangisidir? sorusudur. Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Tablo 9.3. Sağlık Sektöründeki Genel İdari Kapasite Sorunu (n=106) AB Projesine inanç ve motivasyon eksikliği % 5,5 Bakanlıkta AB Müktesebatının uygulanması için gerekli ve yeterli idari kadroların oluşturulamaması (lisan, nitelik ve sayı bakımından) AB mevzuat uyum çalışmalarında konunu uzmanı ya da gerekli bilgi birikimine sahip teknik personelin görevlendirilmemesi veya görevli personelin görev yerinin sık sık değişmesi % 51,8 % 25,5 Sağlık Bakanlığı nda idari kapasite oluşturulması için gereken projelerin hazırlanamaması ve uygulamaya yönelik maddi kaynağın sağlanamaması % 6,4 Diğer % 7,3 175

176 Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımına bakıldığında ise ankete katılanların % 51,8 inin Bakanlıkta AB müktesebatını üstlenecek ve lisan, sayı ve nitelik bakımından gerekli ve yeterli bir idari kadronun olmadığı görüşünde birleştiği görülmektedir. Diğer yanıtlara bakıldığında ise katılımcıların %25,5 lik bir kesimi, aslında mevcut olan idari ve teknik personelin yeterince verimli kullanılamadığı ya da bu kişilerin görev yerlerinin zamanla değişmesi nedeniyle gene idari kapasite sorununun ortaya çıktığı görüşündedir AB Felsefesinin Algılanmasından Kaynaklanan Sorun Katılımcılara yöneltilen dördüncü soru Size göre AB ye uyum sürecinde sağlık sektöründeki mevzuat uyum çalışmalarında Avrupa Birliği felsefesinin algılanmasından kaynaklanan en büyük sorun hangisidir? şeklindedir. Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Tablo 9.4. Sağlık Sektöründe AB Felsefesinin Algılanmasından Kaynaklanan Sorun (n=106) AB mevzuat uyum çalışmalarının ikinci planda tutulması % 17.3 AB konularına ilişkin bilgi edinmenin sadece medya bilgisiyle sınırlı kalması, bilimsel kaynakların yeterince okunmaması AB mevzuatı uyumlaştırılırken, AB Hukuku nun gerekliliklerinin göz ardı edilmesi % 37,3 % 7,3 Mevzuat uyum çalışmalarında zaman zaman ülke koşulları öne sürülerek tam uyumun gerçekleşememesi % 30,9 Diğer % 3,6 176

177 Bu soruya verilen yanıtların dağılımına bakıldığında ise, ağırlık olarak birbirine yakın iki cevabın varlığı göze çarpmaktadır. Katılımcıların % 37,3 ü Avrupa Birliği felsefesinin algılanmasından kaynaklanan sorunların temelinde sadece medya bilgisine bağlı bir AB kültürünün varlığının ve derinlemesine AB bilgisine ulaşmak için yeterince bilimsel kaynakların kullanılmayışının var olduğunu belirtmektedir. Katılımcıların %30,9 u ise, AB müktesebatını üstlenirken zaman zaman ülke koşullarının öne sürülerek, söz konusu mevzuatın tam olarak uyumlaştırılmadığı ya da hiç uyumlaştırılmadığı kanısındadır. Müzakere sürecinde bu tür gerekçelerin öne sürülemeyeceği, yalnızca bazı alanlarda uyumlaştırma için ek süreler talep edilebileceği de göz önüne alınırsa ülke koşulları öne sürülerek mevzuat uyumundan kaçınılması söz konusu olamayacaktır. 9.5.En Çok Sorun Yaşanan Müktesebat Başlığı Anket kapsamında görüşülen kişilere yöneltilen beşinci soru Size göre AB ye uyum sürecinde sağlık alanında aşağıdaki müktesebat başlıklarından hangisinde en fazla sorunla karşılaşılmaktadır? olmuştur. Cevapların dağılımı şöyledir: Tablo 9.5. AB ye Uyum Sürecinde Sağlık Alanında En Fazla Sorunla Karşılaşılan Müktesebat Başlığı (n=105) Malların Serbest Dolaşımı % 16,4 Kişilerin Serbest Dolaşımı % 17,3 Sosyal Politikalar ve İstihdam % 7,3 Sağlık ve Tüketicinin Korunması % 12,7 Müktesebatın Üstlenilmesi İçin Gerekli İdari Kapasite % 37,3 177

178 Tablodan da anlaşılacağı üzere birbirine yakın cevaplar olmakla birlikte, müktesebatın üstlenilmesi için gerekli idari kapasite eksikliği katılımcıların en fazla üzerinde durduğu başlık olarak göze çarpmaktadır. Ankete katılanların %37,3 ü idari kapasite konusuna önem vermekte, %17,3 ü kişilerin serbest dolaşımı yani sağlık mesleklerinin serbest dolaşımı ve niteliklerinin tanınması konusuna, %16,4 ü malların serbest dolaşımı, %12,7 si ise tüketicinin korunması ve sağlık başlıklarının öncelikli olduğuna dikkat çekmektedir Malların Serbest Dolaşımı Başlığı Altındaki Sorunların Kaynağı Katılımcılara yöneltilen altıncı soru Size göre AB ye uyum sürecinde genel olarak malların serbest dolaşımı başlığı altında en fazla sorunla karşılaşılan alan hangisidir? sorusudur. Bu soruya verilen yanıtların dağılımı aşağıda görülmektedir: Tablo 9.6. AB ye Uyum Sürecinde Malların Serbest Dolaşımı Alanındaki Sorun Alanı (n=102) Klasik yaklaşım grubu ürünlerin mevzuat uyumu % 11,8 Yeni yaklaşım grubu ürünlerin mevzuat uyumu % 4,5 Standardizasyon ve akreditasyon % 30,0 Piyasa gözetim ve denetimi % 35,5 Genel Ürün Güvenliği % 3,6 Malların serbest dolaşımına ilişkin idari kapasitenin oluşturulamaması % 7,3 178

179 Bu soruda da birbirine yakın ağırlıkta iki cevap dikkati çekmektedir. Ankete katılanların %35,5 i malların serbest dolaşımı başlığı altında yaşanan en önemli sorunun piyasa gözetim ve denetimi alanında yaşandığı görüşündedir. Piyasa gözetim ve denetimi alanında yaşanan sorunların kaynağına ise daha sonraki sorularda yanıt aranacağından burada ayrıntılı olarak değinilmeyecektir. Ancak katılımcılar bu soruna öncelik vermişlerdir. Ankete katılanların 30 u ise malların serbest dolaşımı alanındaki diğer bir sorun olarak standardizasyon ve akreditasyon konusunu görmektedirler. Ürün güvenliği bakımından önemli bir konu olan bu alandaki sorunun ayrıntılarına da daha sonraki sorularda değinileceğinden, şimdilik sadece genel başlık olan malların serbest dolaşımındaki sorunlara ilişkin veriler incelenmektedir Beşeri Tıbbi Ürünler Alanındaki Sorunların Kaynağı Malların serbest dolaşımı başlığının önemli konularından biri olan beşeri tıbbi ürünler alanındaki sorunların kaynağına ilişkin katılımcılara yöneltilen Size göre AB ye uyum sürecinde klasik yaklaşım grubuna dahil beşeri tıbbi ürünler alanında en fazla sorunla karşılaşılan konu hangisidir? sorusuna verilen yanıtlar şu şekildedir: Tablo 9.7. AB ye Uyum Sürecinde Beşeri Tıbbi Ürünler Alanındaki Sorun (n=95) Beşeri tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılması % 9,1 Beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılması % 1,8 Veri koruma % 17,3 Ulusal Programda taahhüt edilen ana idari yapılanmaların (Ulusal İlaç Kurumu gibi) oluşturulamaması % 55,5 Diğer % 2,7 179

180 Bu soruya verilen yanıtlarda ise yine idari kapasite ve idari yapılanma konusu bir kez daha altı çizilen konu olarak dikkat çekmektedir. Katılımcıların %55.5 i beşeri tıbbi ürünler alanında yaşanan en önemli sorun olarak Ulusal Programda taahhüt edilen Ulusal İlaç Kurumu benzeri bir idari yapılanmanın henüz oluşturulamamasını görmektedir. Yine diğer bir önemli konu olan ve AB tarafından her fırsatta eleştiri konusu olarak karşımıza çıkan veri koruma hususu, katılımcıların 17,3 ü tarafından sorun olarak belirtilmiştir. Katılımcıların bulundukları kurum ya da birim bakımından yaklaşıldığında ve beşeri tıbbi ürünlere ilişkin çalışmaların yürütüldüğü İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü çalışanlarından ankete katılanların verdiği yanıtlar incelendiğinde ise yedi kişiden altısının (6/7) Ulusal İlaç Kurumunun oluşturulamamasını, dolayısıyla idari yapılanma eksikliğini en önemli sorun olarak gördükleri ortaya çıkmaktadır Yeni Yaklaşım Grubuna Dahil Ürünlerdeki Sorunların Kaynağı AB müktesebat başlıklarından biri olan malların serbest dolaşımı başlığı altındaki Sağlık Bakanlığı sorumluluğunda bulunan tıbbi cihazlar ve oyuncaklar gibi ürünlerin dahil olduğu yeni yaklaşım grubu ürünlerine ilişkin sorunların tespiti amacıyla katılımcılara yöneltilen Size göre AB ye uyum sürecinde yeni yaklaşım grubuna dahil ürünlerle ilgili en fazla sorunla karşılaşılan konu aşağıdakilerden hangisidir? sorusuna verilen yanıtlar aşağıda gösterilmiştir: 180

181 Tablo 9.8. AB ye Uyum Sürecinde Yeni Yaklaşım Grubuna Ürünlerinde Yaşanan Sorun (n=92) Tıbbi cihazlar % 10,9 Vücuda yerleştirilebilir aktif tıbbi cihazlar % 1,8 İn-vitro tıbbi tanı cihazları % 0,9 Oyuncaklar % 2,7 Bu alana ilişkin onaylanmış kuruluşların-uygunluk değerlendirme kuruluşlarının atanamaması % 59,1 Yanıt Yok % 16,4 Bu soruya verilen yanıtlarda ise yine idari bir idari yapılanma örneği olan onaylanmış kuruluşların atanamaması, katılımcılar tarafından en önemli sorun olarak gösterilmiştir. Ankete katılanların %59,1 i yeni yaklaşım grubu ürünleri olan tıbbi cihazlar ve oyuncaklarla ilgili piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerini yürütecek ve bu alandaki mevzuatın etkili olarak uygulanmasında önemli bir role sahip olacak onaylanmış kuruluş ve uygunluk değerlendirme kuruluşlarının atanmamasının en büyük sorun olduğuna işaret etmektedirler. Yeni yaklaşım grubu konusunun oldukça spesifik bir nitelik taşıması nedeniyle, katılımcıların % 16,4 lük önemli bir çoğunluğu, bilgisi dışında olması nedeniyle bu soruya yanıt verememiştir. 9.9.Genel Olarak Malların Serbest Dolaşımı Başlığındaki Sorunların Kaynağı Malların serbest dolaşımı başlığı altındaki karşılaşılan sorunların kaynağına yönelik Size göre AB ye uyum sürecinde malların serbest dolaşımı başlığı altında yaşanan sorunların kaynağı nedir? sorusuna verilen yanıtlar ise şu şekildedir: 181

182 Tablo 9.9. AB ye Uyum Sürecinde Malların Serbest Dolaşımı Başlığı Altında Yaşanan Sorunların Kaynağı (n=99) Piyasa gözetim ve denetimi stratejisinin henüz oluşturulamaması % 17,3 Onaylanmış kuruluş-uygunluk değerlendirme kuruluşlarının atanamaması % 17,3 Sağlık Bakanlığı nda malların serbest dolaşımına ilişkin AB Müktesebatının uygulanması için gerekli yapılanmaların ve idari kapasitenin oluşturulamaması Malların serbest dolaşımı alanındaki mevzuat uyumuna yönelik proje hazırlanamaması, AB den yeterli teknik ve destek alınamaması Malların serbest dolaşımına ilişkin uyumlaştırılan mevzuatın gerekli şekilde uygulanamaması % 41,8 % 1,8 % 6,4 Diğer bir çok cevapta olduğu gibi bu soruya verilen yanıtlarda da aynı hususa işaret edilmiştir. Ankete katılanların %41,8 i, AB ye uyum sürecinde malların serbest dolaşımı başlığı altında yaşanan sorunların kaynağı olarak Sağlık Bakanlığı nda malların serbest dolaşımına ilişkin müktesebatın uygulanması için gerekli yapılanmaların ve idari kapasitenin oluşturulamaması konusunda hemfikirdir. Diğer ağırlıklı cevaplar da aslında bu şıkla bağlantılı olan, piyasa gözetim ve denetim stratejisinin oluşturulamaması ve onaylanmış kuruluşuygunluk değerlendirme kuruluşlarının atanamaması hususları da %17,3 erlik oranlarla ankette önemli yer tutmuştur Standardizasyon ve Akreditasyon Konusunda Karşılaşılan Sorun Katılımcılara yöneltilen diğer bir soruda ise standardizasyon ve akreditasyon hususunda karşılaşılan en büyük sorun tespit edilmeye çalışılmıştır. 182

183 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Standardizasyon ve Akreditasyon Alanında Karşılaşılan Sorun (n=98) Standardizasyon ve akreditasyon konusuna gereken önemin verilmemesi % 20,9 Sağlık hizmetlerinde ve ürünlerinde standart ve akreditasyon eksikliği % 23,6 Sağlık sektöründe standartları belirleyecek bir yapının oluşturulamaması % 20,0 Standardizasyon ve akreditasyon konularında eğitim ve rehberlik eksikliği % 20,0 Yanıt Yok % 10,9 Birbirine yakın ağırlıkta cevapların verildiği soruların başında standardizasyon ve akreditasyon ile ilgili onuncu soru gelmektedir. Bu soruya verilen dört yanıt da birbirine yakın olmasına rağmen, katılımcıların en fazla yoğunlaştığı cevap %23,6 ile sağlık hizmetlerinde ve ürünlerinde standart ve akreditasyon eksikliği başta gelmektedir. Diğer şıklara verilen cevaplar ise aynı ağırlıktadır. %20,9 luk kesim standardizasyon ve akreditasyon konusuna gereken önemin verilmemesini sorunun kaynağı olarak görürken, %20 si sağlık sektöründe standartları belirleyecek bir yapının oluşturulamamasını, yine %20 si ise standardizasyon ve akreditasyon konularında eğitim ve rehberlik eksikliğini sorunun kaynağı olarak görmektedir. Yine önemli sayılabilecek bir kesim (%10,9) soruya yanıt vermemiştir Piyasa Gözetim ve Denetiminde Karşılaşılan En Büyük Sorun Katılımcılara yöneltilen diğer bir soru Size göre AB ye uyum sürecinde malların serbest dolaşımı alanındaki piyasa gözetim ve denetiminde karşılaşılan en büyük sorun hangisidir? sorusudur. Bu soruya katılımcılar tarafından verilen yanıtların dağılımı aşağıda verilmiştir: 183

184 Tablo 9.11.AB ye Uyum Sürecinde Piyasa Gözetim ve Denetiminde Karşılaşılan Sorun (n=101) Piyasa gözetim ve denetimi stratejisinin henüz oluşturulamaması % 31,8 Piyasa gözetim ve denetimi yapacak yapıların oluşturulamaması % 33,6 Piyasa gözetim ve denetimi yapacak denetçilerin atanamaması % 3,6 Bakanlık birimleri arasında piyasa gözetim ve denetimi yapacak birimin belirginleştirilememesi Yanıt Yok % 14,5 % 8,2 Bu soruda da birbirine yakın ağırlıkta iki cevap dikkati çekmektedir. Ankete katılanların %33,6 sı yine bir idari kapasite sorununa işaret etmekte ve piyasa gözetim ve denetiminde karşılaşılan en büyük sorun olarak henüz bu alana ilişkin idari yapılanmanın oluşturulamamasını sorunların temeli olarak göstermektedirler. Yine % 31,8 lik büyük bir çoğunluk ise piyasa gözetim ve denetimi stratejisinin henüz oluşturulamamasını sorunların kaynağı olarak görmektedir Genel Ürün Güvenliği Alanında Karşılaşılan En Büyük Sorun Anket kapsamında görüşülen kişilere yöneltilen sorulardan biri de Size göre AB ye uyum sürecinde malların serbest dolaşımı alanında genel ürün güvenliğine ilişkin en önemli sorun hangisidir? sorusudur. Cevapların dağılımı şöyledir: 184

185 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Genel Ürün Güvenliği Sorunu (n=96) 4703 sayılı Çerçeve Kanunun gereklerinin yerine getirilememesi % 6,4 Piyasadaki ürünlerin riskleri hakkında bilgi verilememesi % 4,5 Genel ürün güvenliği için önem taşıyan piyasa gözetim ve denetim stratejisinin eksikliği % 42,7 Onaylanmış kuruluş-uygunluk değerlendirme kuruluşlarının atanamaması % 30,9 Yanıt Yok % 12,7 Bu konunun da spesifik bir nitelik taşıması itibariyle katılımcıların %12,7 si soruya yanıt verememiştir. Katılımcıların %42,7 si genel ürün güvenliğine ilişkin en önemli sorun olarak, daha önce de ayrıntılı olarak üzerinde durulan ve genel ürün güvenliği için büyük önem taşıyan piyasa gözetim ve denetim stratejisinin eksikliğini görmektedirler. Diğer taraftan katılımcıların %30,9 u ise onaylanmış kuruluşuygunluk değerlendirme kuruluşlarının atanamamasını bu alandaki sorunların kaynağı olarak tespit etmişlerdir. Yine katılımcıların bulundukları kurum ya da birim bakımından yaklaşıldığında ise, genel ürün güvenliğine ilişkin Çerçeve Kanunun (4703 sayılı Kanun) uygulanmasında sorumlu olan Dış Ticaret Müsteşarlığı ndan katılan yedi kişinin de bu soruya aynı cevabı vererek, sorunun temelinde genel ürün güvenliği için büyük önem taşıyan piyasa gözetim ve denetim stratejisinin eksikliğinin yattığına işaret etmeleri önemlidir Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Sorunu Malların serbest dolaşımı ile ilgili yöneltilen son soru AB ye uyum sürecinde malların serbest dolaşımına ilişkin idari kapasite oluşturma 185

186 çalışmalarında karşılaşılan en büyük sorun hangisidir? sorusudur. Bu soruya verilen yanıtlar aşağıda gösterilmiştir: Tablo AB ye Uyum Sürecinde Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Sorunu (n=100) Sağlık Bakanlığı nda malların serbest dolaşımına ilişkin AB Müktesebatının %31,8 uygulanması için gerekli yapılanmaların oluşturulamaması AB müktesebatının uygulanmasını denetleyecek bir mekanizmanın olmaması AB mevzuatının gerektirdiği yapılanmalarda istihdam edilecek yeterli idari kadroların ve teknik personelin bulunmaması Sağlık Bakanlığı nda yeterli ve yetişmiş insangücünün eğitimi için gerekli maddi kaynak sağlanamaması % 4,5 % 38,2 %13,6 Yanıt Yok % 9,1 Katılımcıların %9,1 inin bu soruya yanıt verememesi bu konunun da nispeten spesifik bir nitelikte olduğunun göstergesidir. Ankete katılanların % 38,2 si malların serbest dolaşımına ilişkin idari kapasite oluşturma çalışmalarında karşılaşılan en büyük sorun olarak AB mevzuatının gerektirdiği yapılanmalarda istihdam edilecek yeterli idari kadroların ve teknik personelin bulunmaması nı görürken %31,8 i Sağlık Bakanlığı nda malların serbest dolaşımına ilişkin AB Müktesebatının uygulanması için gerekli yapılanmaların oluşturulamaması nı görmektedir Kişilerin Serbest Dolaşımı Başlığı Altındaki Sorunlar Kişilerin serbest dolaşımı başlığında en fazla sorunla karşılaşılan alanın tespiti amacıyla sorulan soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. 186

187 Tablo 9.14.AB ye Uyum Sürecinde Kişilerin Serbest Dolaşımı Alanındaki Sorun (n=105) Mesleki niteliklerin karşılıklı tanınmasına ilişkin mevzuat uyumunun % 60,0 gerçekleştirilememesi Ülkemizdeki sağlık personelinin eğitimlerinin AB mevzuatının gerektirdiği eğitime uymaması % 11,8 Uyrukluk ve dil konusundaki uyumsuzluklar % 8,2 Eğitim müfredatlarının AB eğitim müfredatı ile uyumsuzluğu % 8,2 Diğer % 7,3 Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımına bakıldığında ankete katılanların % 60 ının mesleki niteliklerin karşılıklı tanınmasına ilişkin mevzuat uyumunun gerçekleştirilememesi nin en önemli sorun olduğu görüşünde birleştiği görülmektedir. AB ilerleme raporlarında da eleştiri konusu olan bu hususun katılımcılar tarafından da tespit edilmesi önemle üzerinde durulması gereken bir noktadır Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Alanındaki Sorunlar Ankette kişilerin serbest dolaşımı başlığına ilişkin diğer bir soru ise Size göre AB ye uyum sürecinde kişilerin serbest dolaşımına ilişkin idari kapasite oluşturma çalışmalarında karşılaşılan en büyük sorun hangisidir? sorusudur. Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. 187

188 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin İdari Kapasite Sorunu (n=101) Bakanlıklar arası ve sivil toplum-bakanlıklar arası koordinasyon eksikliği % 10,9 Gerekli idari yapılanmaların oluşturulmaması (Ulusal Meslek Standartları Kurumu vs.) % 49,1 Mesleki niteliklerin tanınması sistemine yönelik idari kapasite eksikliği % 20 Bakanlıkta mevzuat uyumunu uygulayabilecek yeterli ve yetişmiş işgücünün eğitimi için gereken maddi kaynağın sağlanamaması % 5,5 Yanıt Yok % 8,2 Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımına bakıldığında da katılımcıların yine bir idari yapılanma sorununa işaret ettikleri tespit edilmiştir. Ankete katılanların % 49,1 gibi büyük bir çoğunluğu kişilerin serbest dolaşımına ilişkin idari kapasite oluşturma çalışmalarında karşılaşılan en büyük sorunu Ulusal Meslek Standartları Kurumu benzeri idari yapılanmaların oluşturulmamasına bağlamışlardır. Mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınmasına ilişkin mevzuat uyumunun bir parçası olan bu yapılanmanın önemi katılımcılar tarafından da dile getirilmiştir Sosyal Politika ve İstihdam Başlığında Karşılaşılan En Büyük Sorun Ulusal Programda Sağlık Bakanlığı nı ilgilendiren başlıklardan biri olan bu alana ilişkin yöneltilen Size göre AB ye uyum sürecinde sosyal politikalar ve istihdam başlığı altındaki önemli sorun aşağıdakilerden hangisidir? sorusuna verilen yanıtların ağırlıklı dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. 188

189 Tablo AB ye Uyum Sürecinde Sosyal Politikalar ve İstihdam Başlığındaki Sorun (n=90) Bulaşıcı hastalıklar konusunda topluluk verileri ile karşılaştırılabilir % 12,7 istatistiki verilerin mevcut olmaması Halk Sağlığı Eylem Programına katılım sağlanmasına rağmen asıl yürütücü olarak bir projenin kabul ettirilememesi % 8,2 Bulaşıcı hastalıkların kontrolü ve izlenmesi konusundaki veri yetersizlikleri % 5,5 Halk Sağlığı Eylem Programı projelerine gereken önemin dönemsel olarak verilmesi, proje hazırlama ve sunma dönemi haricinde proje geliştirilememesi % 52,7 Yanıt Yok % 18,2 Bu başlık altında yürütülen çalışmaların büyük oranda Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sorumluluğunda bulunması nedeniyle katılımcıların birçoğu (%18,2) bu soruyu yanıtsız bırakmışlardır. Verilen yanıtların ağırlıklı dağılımına bakıldığında, katılımcıların %52,7 lik büyük bir çoğunluğu Halk Sağlığı Eylem Programı projelerine gereken önemin dönemsel olarak verilmesi, proje hazırlama ve sunma dönemi haricinde proje geliştirilememesi konusunu ön planda tutmuşlardır yılı sonu itibariyle henüz bu program çerçevesinde asıl yürütücü olarak kabul edilmiş bir projenin olmayışı da göz önünde bulundurulursa, katılımcıların sorunun temeline ilişkin tespitleri büyük önem arz etmektedir. 189

190 9.17. Sosyal Politikalar ve İstihdam Başlığına İlişkin İdari Kapasite Oluşturulmasında Karşılaşılan En Büyük Sorun Sosyal politikalar ve istihdam başlığı altında yürütülen çalışmaların bir uzantısı olan idari kapasite oluşturma çabalarına ilişkin soruya verilen yanıtlar aşağıda verilmiştir: Tablo AB ye Uyum Sürecinde Sosyal Politikalar ve İstihdam Başlığındaki İdari Kapasite Sorunu (n=85) Bulaşıcı hastalıkların kontrolü ve izlenmesi ile ilgili Bakanlık bünyesinde % 33,6 ilgili tarafların dahil olacağı bir network oluşturulamaması Epidemiyoloji laboratuarlarının altyapılarının geliştirilememesi % 7,3 Bulaşıcı hastalıklar izleme sisteminin AB ülkelerinde uygulanan sistemden farklı olması % 10,0 Bulaşıcı hastalıklar, tütün ve halk sağlığı konularında çalışan personel yetersizliği % 24,5 Yanıt Yok % 22,7 Yukarıda da belirtildiği üzere konunun büyük oranda Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sorumluluğunda bulunması nedeniyle yine katılımcıların önemli bir kısmı (%22,7) bu soruyu yanıtsız bırakmışlardır. Ankete katılanların verdiği yanıtların ağırlıklı dağılımına bakıldığında, katılımcıların % 33,6 sının bulaşıcı hastalıkların kontrolü ve izlenmesi için bir network oluşturulamamasını, % 24,5 inin ise bulaşıcı hastalıklar, tütün ve halk sağlığı konularında çalışan personel yetersizliğini öncelikli iki sorun olarak gördükleri belirlenmiştir. 190

191 9.18. Tüketicinin Korunması ve Sağlık Başlığı Altında Karşılaşılan Sorunlar Ulusal Programda Sağlık Bakanlığı nı ilgilendiren başlıklardan bir diğeri de tüketicinin korunması ve sağlık başlığıdır. Bu başlıktaki sorunları tespit etmeye yönelik Size göre AB ye uyum sürecinde tüketicinin korunması ve sağlık başlığı altında karşılaşılan en önemli sorun aşağıdakilerden hangisidir? sorusuna verilen yanıtların ağırlıklı dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Tablo AB ye Uyum Sürecinde Tüketicinin Korunması ve Sağlık Başlığındaki Sorun (n=85) Tüketici sağlığına ilişkin ürün güvenliği direktifinin tam olarak % 13,6 uygulanamaması (Çerçeve Kanun) Tüketici sağlığı ile ilgili bir birimin kurulamaması % 2,7 Üreticilerin güvenli ürünleri piyasaya sürülmesi ve bu ürünlerin riskleri hakkında kamuoyuna yeterince bilgi verememeleri % 8,2 Tüketici sağlığı açısından önem taşıyan ürünlerin gözetim ve denetimini yürütecek idari yapıların oluşturulamaması % 61,8 Yanıt Yok % 12,7 Katılımcıların % 12,7 sinin bu soruya yanıt verememesi, bu konunun nispeten spesifik bir nitelikte olmasından kaynaklanmaktadır. Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımına bakıldığında ankete katılanların 61,8 inin gibi büyük bir çoğunluğu tüketicinin korunması ve sağlık başlığı altında karşılaşılan sorunu ürünlerin gözetim ve denetimini yürütecek idari yapıların oluşturulamamasına bağlamışlardır. Bir sonraki soruda idari yapılanma ile ilgili ayrıntılı yanıtlar yer almaktadır. 191

192 9.19. Tüketicinin Korunması ve Sağlık Başlığına İlişkin İdari Kapasite Oluşturma Çalışmalarında Karşılaşılan Sorunlar Çalışma kapsamında katılımcılara sunulan ankette yer alan son soru Size göre AB ye uyum sürecinde tüketicinin korunması ve sağlık başlığına ilişkin idari kapasite oluşturma çalışmalarında karşılaşılan en büyük sorun hangisidir? sorusudur. Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımları aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Tablo AB ye Uyum Sürecinde Tüketicinin Korunması ve Sağlık Alanındaki İdari Kapasite Sorunu (n=96) AB ülkelerindekinin benzeri tüketici sağlığına ilişkin idari yapıların % 16,4 oluşturulamaması Kurulacak idari yapılar için gerekli mali kaynak ve insan gücü yetersizliği % 15,5 Tüketici sağlığı açısından büyük önem taşıyan ürün güvenliği direktifinin uygulanması için idari kapasite oluşturulamaması % 27,3 Bu alandaki eğitim ve alt yapı eksikliği % 30,9 Yanıt Yok % 8,2 Yukarıda da belirtildiği gibi, konunun spesifik bir nitelikte olması katılımcıların % 8,2 sinin bu soruya yanıt verememesine yol açmıştır. Bu soruya verilen yanıtların ağırlıklı dağılımına bakıldığında birbirine yakın cevaplar dikkat çekmektedir. Ankete katılanların 30,9 u tüketicinin korunması ve sağlık başlığı altındaki idari kapasite oluşturma çalışmalarına ilişkin sorunun kaynağını bu alandaki eğitim ve alt yapı eksikliği ne, %27,3 lük bir kısmı ürün güvenliği direktifinin uygulanması için idari kapasite oluşturulamaması na, % 16,4 lük bir kısmı AB ülkelerindekinin benzeri tüketici sağlığına ilişkin idari yapıların oluşturulamaması na, % 15,5 lik bir kesimin ise 192

193 Kurulacak idari yapılar için gerekli mali kaynak ve insan gücü yetersizliği ne bağlamışlardır. Bir çok alanda olduğu gibi bu alandaki sorunun kaynağı olarak da idari yapılanma ve altyapı eksikliği göze çarpmaktadır. 193

194 ONUNCU BÖLÜM SAĞLIK ALANINDAKİ MEVZUAT UYUM ÇALIŞMALARINDA KARŞILAŞILAN SORUNLARA İLİŞKİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Sağlık Sisteminin Genel Yapısına İlişkin Çözüm Önerileri Sosyal güvenlik alanında, sosyal güvenlik kurumları tek bir çatı altında toplanmalı ve Genel Sağlık Sigortası uygulamasına bir an önce geçilmelidir. Genel Sağlık Sigortası nın yanında, isteğe bağlı özel sigortalar ve tamamlayıcı programlar teşvik edilmelidir. Sağlık sisteminin finansmanı, ücretlerden alınan primler ve bunu destekleyecek genel vergilerle sağlanmalıdır. Türkiye deki mevcut çok parçalı sağlık finansman yapısı bütünleştirilmiş bir kamu sağlık finansman sistemi ile değiştirilmelidir. Türkiye deki toplam sağlık harcamalarının koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payı düşüktür. Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan oranın arttırılması durumunda, tedavi edici sağlık hizmetlerinden uzun dönemde tasarruf etme imkanı sağlanabilecektir. Sağlıkta Dönüşüm Programı nın hedeflerinden biri olan, Sağlık Bakanlığı nın sağlık hizmeti sunan bir kurum değil, hizmetin bedelini ödeyen konumda olması için çalışmalar devam ettirilmelidir. Temel sağlık hizmetleri (bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve tedavisi, ana ve çocuk sağlığı hizmetleri, aile planlaması, halkın sağlık eğitimi ve okul sağlığı gibi faaliyetler) güçlendirilmelidir. Ayrıca koruyucu hekimliğin güçlendirilmesi için de politikalar oluşturulmalıdır. Sağlık personelinin adil dağılımı sağlanmalıdır. Sağlık insangücünün, iller ve bölgeler arası dağılımındaki adaletsizlik bir an önce giderilmelidir. Diğer 194

195 taraftan, sağlık insangücünün, ülkenin ihtiyacı doğrultusunda eğitim alması sağlanmalıdır Mevzuat Uyumunda Yaşanan Sorunlara İlişkin Çözüm Önerileri Malların Serbest Dolaşımı Başlığına İlişkin Çözüm Önerileri Müktesebatı etkin biçimde uygulamak ve icra etmek için, mevcut kurumlar güçlendirilmeli ve gerekli yeni yapılanmalar (Tıbbi Cihaz Kurumu, İlaç Kurumu vb..) bir an önce oluşturulmalıdır. Bu kapsamda, uyumlaştırılan mevzuatın uygulamaya geçirilmesi için piyasa gözetimi ve uygunluk değerlendirme sistemi oluşturulması ve işletilmeye başlaması gerekmektedir. Tıbbi cihazlar konusunda AB düzenlemelerinin ülkemizde tamamen uygulanmaya başlanmasıyla birlikte, piyasa gözetim sistemi ve CE işaretlemesinin kontrol ve denetim mekanizmasının oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda, iyi işleyen gözetim ve denetim sisteminin oluşturulmasına ve bu işlemleri yürütecek kalifiye personelin yetiştirilmesine ihtiyaç duyulacaktır. Avrupa Birliği nden alınabilecek teknik destek ve/veya uzman desteği ile bu personelin eğitimi alması sağlanabilir. Tıbbi cihazlarla ilgili tüm işlemlerin yürütülmesinden sorumlu, Sağlık Bakanlığı çatısı altında bir birimin oluşturulması gerekmektedir. Bu birim Tıbbi Cihaz Kurumu adı altında bir yapılanma olabilir. Tıbbi cihazlara ilişkin faaliyetleri ve insan kaynaklarını diğer ülkelerde bulunan benzer kurumlara paralel olarak ve işbirliği içerisinde düzenlemek, denetlemek, izlemek ve akredite etmek amacıyla ulusal çapta görevler, sorumluluklar ve yetki ile donatılmış bir kurumun kurulmasına ihtiyaç bulunmaktadır 253. Birçok ülkede bu çeşit enstitüler, ajanslar veya kuruluşlar bulunmaktadır. Amerika daki Gıda ve İlaç İdaresi ve İngiltere de Tıbbi Cihaz Ajansı (Medical Devices Agency) bu çeşit kuruluşlara sadece birkaç örnektir. 253 Sağlıkta Dönüşüm Projesi Konsept Notu, s

196 Ayrıca bu kapsamda, söz konusu yeni yapılanmayı mümkün kılacak kurumsal değişikliklerin yapılması, konuya ilişkin yasal mevzuatın (Tıbbi Cihaz Kurumu Kanunu) bir an önce çıkarılması gerekmektedir. Diğer yandan, Sağlık Bakanlığı bünyesinde tıbbi cihazlar konusunda görev yapacak personele yönelik de eğitim verilmesi gerekmektedir. Etkin bir piyasa gözetim ve denetim sisteminin oluşturulması ve onaylanmış kuruluş atanması gibi eksikliklerin bir an önce giderilmesi zorunludur. Onaylanmış kuruluşların atanması ilgili sürecin tamamlanmasıyla, bu konulardaki eksikliklerin giderilecek ve ilgili alanlarda AB ile işbirliği yapılması imkanı doğacaktır. Mevzuat uyumu sonrası oluşacak yeni yapılanmalara uygun olarak, gerekli eleman ihtiyacını karşılamak ve mevcut elemanların niteliklerini artırmak üzere eğitim programlarının düzenlenmesi gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı personeli, malların serbest dolaşımı alanındaki mevzuat uyumunun getirdiği yeni hukuki durum ve uygulamalar hakkında bilgilendirilmelidir. Piyasa gözetim ve denetimi konusunda etkin rol üstlenecek Refik Saydam Hıfzısıhha Başkanlığı Laboratuarlarının alt yapısı güçlendirilmeli ve akreditasyonu tamamlanmalıdır. Ayrıca, bu birimin eksik personel kadrolarını tedarik etmesi ve ilgili personelinin hizmet içi ve ileri eğitimini tamamlaması gerekmektedir 254. Tıbbi ürünlerle ilgili temel politikaların belirlenmesi, ruhsatlandırılması vb. faaliyetlerinin yönlendirilmesi gibi konularda düzenleyici ve destekleyici olmak üzere Ulusal İlaç Kurumu nun oluşturulması gerekmektedir. Bu yapının benzeri oluşumlar, tüm AB üyesi ülkelerde oluşturulmuştur 255. Türk İlaç Kurumunun 254 Türkiye Ulusal Sağlık Programı, Sağlık Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2003, s Avrupa Birliği ülkelerinde kurulmuş olan İlaç Kurumları ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz

197 kurulmasıyla Sağlık Bakanlığı, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğünün yeniden yapılanması statüsünün yeniden belirlenmesi de söz konusudur. Son İlerleme Raporu da dahil, AB tarafından eleştirilen veri koruma ile ilgili mevzuatın, bir an önce müktesebata uygun hale getirip gecikmeden yürürlüğe konması gerekmektedir. Veri koruma alanındaki yükümlülüğün yerine getirilmesi, Türkiye nin Gümrük Birliği Kararı nı imzalamasıyla üstlenmiş olduğu ve yerine getirmekte geciktiği bir zorunluluktur. İlaç güvenliğinin izlenmesine ve değerlendirilmesine ilişkin farmakovijilans 256 sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Bakanlık, kendisine ulaşan tüm ilaç güvenliği bilgisini değerlendirerek, gerekli önlemleri almak, bildirimleri yapan kişileri ve kurumları gizli tutmak, halk sağlığı açısından, gerekli önlemlerin en kısa zamanda alınmasını sağlayabilmek için Bakanlık ile Sağlık personeli ve İlaç Endüstrisi arasında aktif ve etkili bir işbirliğini sağlamak durumundadır. Kozmetikler alanında ise uyumlaştırılan mevzuatın uygulanmasına yönelik çalışmalar yoğunlaştırılmalıdır. Kozmetiklerle ilgili Türkiye de piyasaya arz edilmeden önce izin alma zorunluluğunun, ticarette teknik engel oluşturması sorununun giderilmesi, AB ülkelerinde uygulanan piyasa kontrol (in market control) yöntemlerine geçilmesi ile mümkün olacaktır. 256 Farmakovijilans kısaca ilaç güvenliğini izleme ve değerlendirme çalışmalarını tanımlamaktadır. Sistemin amacı ruhsatlanmış veya ruhsatlanacak ilaçların neden olduğu yan etkilerin sistematik bir şekilde izlenmesi, toplanması, kayıt altına alınması, değerlendirilmesi, ilgililer arasında iletişimin oluşturulması ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak üzere öngörülen ilke, esas ve yöntemleri belirlemek ve yürütülmesini sağlamaktır. 197

198 İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunum Serbestisi (Kişilerin Serbest Dolaşımı) Başlığına İlişkin Çözüm Önerileri Sağlık insangücü planlaması tek bir kamu otoritesi altında toplanmalı, sağlık mesleklerinin mevcut görev tanımları; ilgili Avrupa Birliği mevzuatı da dikkate alınarak gözden geçirilmelidir. Öncelikle mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması hususu ilgili AB direktiflerinin ulusal hukuka aktarılması ve idari kapasite üzerinde daha fazla çaba gösterilmesi zorunludur. Mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması (mutual recognition of professional qualifications) ilgili mevzuatın yürürlüğe girmesiyle birlikte, mevzuatın gerektirdiği asgari eğitim koşulları belirlenecek ve eğitimde koordinasyonu sağlayacak bir organ aracılığıyla bu alandaki iletişim ve koordinasyon eksikliğinin giderilecektir. Diğer taraftan serbest dolaşıma engel teşkil edebilecek, uyruk, ikamet ve dil ile ilgili kısıtlamaların da tam üyeliğe kadar kademeli olarak kaldırılıp müktesebat ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Henüz meslek tanımlamaları olmayan ya da meslek tanımları netleştirilmemiş olan meslek gruplarına ilişkin çalışmalar da tamamlanmalıdır. Bu alana ilişkin mevzuat uyumu tamamlandığında sağlıkla ilgili bütün meslek gruplarının, gerek eğitim müfredatları ve gerekse eğitim süreleri, Avrupa Birliği ülkelerindeki meslektaşları ile denkleşecektir. Bu durum, sağlık hizmeti sunumunda kalite ve verimin artmasına da neden olacaktır. Sağlık eğitimi alanındaki sorunların aşılabilmesi için, tıpta eğitim, eğitimin planlaması ve denetimi konularında Sağlık Bakanlığı nın, ilgili meslek kuruluşları ile birlikte hareket etmesi yerinde olacaktır. Sağlık çalışanları için sürekli eğitim programları oluşturulmalıdır. 198

199 Mevzuat uyumu sonrası, asgari koşullara uyulmasını zorlayacak yeterli yapıların da tesis edilmesi şarttır. Mesleki yeterliliklerin tasdik edilmesi ve diğer ülke vatandaşlarının denklik taleplerini karşılamayı sağlayacak idari kapasitenin oluşturulması kaçınılmazdır. Bu alanındaki idari kapasiteyi geliştirme çalışmaları kapsamında da mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması sistemi çerçevesinde görev alacak otoritelerde yeniden yapılanma ve eğitim çalışmaları planlanmalı ve meslek birliklerinin idari yapıları güçlendirilmelidir. Hemşirelik müfredatına ilişkin sorunların çözümü için ise, AB ülkelerinde uygulanmakta olan eğitim programı gözden geçirilmeli ve uygulamadaki üç kategoride mesleğini icra eden hemşirelerle ilgili yapı, AB direktifleri doğrultusunda değiştirilmelidir Sosyal Politika ve İstihdam Başlığına İlişkin Çözüm Önerileri Yukarıda da belirtildiği gibi, bu başlığın en önemli konusu kuşkusuz halk sağlıdır. Bakanlığın da bu paralelde, halk sağlığı hizmetlerine daha fazla önem vermesi ve bu alanda daha aktif bir rol üstlenmesi gerekmektedir. Halk sağlığı konularına öncelik tanınması AB nin son yıllarda özellikle üzerinde durduğu bir konudur. AB halk sağlığı programlarını takip etmek ve bunlara katılmak için uygun ve yeterli idari altyapılar oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda yukarıda, sağlık sistemleri incelenen bazı ülkelerde halk sağlığının izlenmesine ilişkin oluşturulan yapılanmalar (Litvanya daki Devlet Halk Sağlığı Merkezi, Slovakya daki Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü, Slovenya daki Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü örnekleri gibi) model olarak alınabilir. Diğer yandan, AB nin bulaşıcı hastalıkların gözetimi ve kontrolü ağına katılım sağlanması ve belirlenen hastalıkların takibi ve verilerin toplanmasına 199

200 yönelik alt yapı oluşturulması gerekmektedir. Böylece söz konusu hastalıklarla mücadele daha etkin biçimde sürdürülebilecektir. Halk sağlığı ile ilgili sorunları tespit ederken de özellikle vurgulanan proje hazırlama ve uygulama konusundaki yetersizlikleri aşabilmek için, Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı tarafından merkez ve taşra teşkilatına yönelik hazırlanan proje eğitimlerine devam edilmeli, proje hazırlama konusunda çalışan personelin desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye nin AB proje hazırlama standartlarına erişimi için özellikle İngilizce bilen personelin, proje faaliyetlerinde görevlendirilmesi ve proje süresince görev yerinin değiştirilmemesi gerekmektedir. Bu zorunluluk sadece halk sağlığı projeleri için değil, tüm AB kaynaklı projeler için de söz konusudur. Sosyal Politikalar ve İstihdam başlığı altında yer alan konulardan biri de içme ve yüzme suları konusudur. Bu konu ile ilgili sorunların çözümü için, Sağlık Bakanlığı merkez kadrosu, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkez Başkanlığı (RSHMB) çalışanları ve İl Sağlık Müdürlükleri düzeyinde içme ve kullanma suyu kalitesi ile yüzme suyu kalitesi konusunda görev yapacak elemanların mevzuat ve uygulama konusunda eğitimi gerekmektedir. Sağlık Bakanlığında, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıkların gözetimi ve kontrolü sisteminin güçlendirilmesi ve AB ağına katılım için gerekli kurumsal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, halk sağlığı istatistiklerine uyum sağlanması amacıyla Sağlık Bakanlığı bünyesinde gerekli altyapının oluşturulması, danışmanlık hizmeti alınması, personel istihdamı ve eğitimi de gereklidir. 200

201 Sonuç olarak 2005 ilerleme raporunda da belirtildiği gibi 257, halk sağlığı alanında Sağlık Bakanlığı nın kurumsal ve idari kapasitesinin, nüfusun sağlık ve güvenlik durumunu koruma ve iyileştirmeyle ilgili görevlerini yerine getirecek şekilde güçlendirilmesine ihtiyaç vardır Tüketicinin Korunması ve Sağlık Başlığına İlişkin Çözüm Önerileri Sağlık Bakanlığı nın tüketicinin korunması ve sağlık başlığı altındaki en önemli sorumluluğu hiç kuşkusuz piyasa gözetim ve denetimidir. Bu alandaki mevzuat uyumuna bakıldığında, müktesebatın üstlenilme düzeyinin düşük olması etkin uygulama için yetersizdir. Türkiye, uygun seviyede bir tüketici korunması sağlamak için ülke çapında piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerini genişletmek zorundadır. Bu amaçla, Sağlık Bakanlığı nın başta mevzuat uyumu büyük ölçüde tamamlanmış olan yeni yaklaşım direktifleri olmak üzere piyasa gözetim stratejisini oluşturması ve bu çerçevede idari kapasitesinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Piyasa gözetim ve denetim stratejisini kabulünün ardından denetim faaliyetlerini yürütecek denetçilerin istihdamı için de gerekli insangücü planlamasının yapılması ve buna yönelik kaynakların ayrılması gerekmektedir İdari Kapasite Eksikliğinin Giderilmesine Yönelik Çözüm Önerileri AB tarafından her fırsatta dile getirildiği gibi, müktesebatının uygulanması için Türkiye nin idari kapasitesini geliştirmesi en önemli hususlardan biridir. Ülkemiz AB müktesebatını etkin bir şekilde uygulamak için; kurumlarını, idari kapasitesini ve idari ve yargı sistemlerini, hem ulusal hem bölgesel düzeyde geliştirmelidir Turkey Progress Report, s

202 Bu kapsamda mevzuat uyum çalışmalarında ve uygulamaya yönelik faaliyetlerde görev alacak yabancı dil bilen personel istihdamının sağlanması, idari kapasite geliştirme çalışmalarının en önemli önceliklerinden biridir. Ülkemiz tam üyelik sürecinde yeterli ve nitelikli insangücü yetiştirme amacıyla çalışmalarını hızlandırmalıdır. Diğer bir önemli husus ise, mevzuat uyumuna üst düzeyde gereken önemin de verilmesidir. Araştırma kapsamında uygulanan ankete katılan kişilerin bir çoğu, üst düzey sahiplenme olmadığı sürece uyumun kağıt üzerinde kalabileceği tehlikesine işaret etmişlerdir. Bu nedenle ilgili tüm tarafların AB mevzuat uyum çalışmaları konusunda duyarlılığının artırılması gerekmektedir. Yine anketin son bölümünde yer alan çözüm önerilerine göz atıldığında, katılımcıların bir çoğunun uyum çalışmalarına tüm tarafların katılımının ve sivil toplum kuruluşlarının sürece dahil edilmesinin önemine değinmesi de göze çarpan diğer önemli bir husustur. Diğer taraftan, idari kapasitenin geliştrirlmesi için Bakanlık içinde eğitim ve proje faaliyetlerine de hız verilmelidir. Bakanlık personelinin proje geliştirmesi teşvik edilmeli ve eğitimler için daha fazla kaynak ayrılmalıdır. Sonuç olarak AB müktesebatını tam ve etkin bir şekilde uygulayacak ve zaman içerisinde yeni oluşumlara uyum sağlayabilecek şekilde yapılanmalar oluşturulmalı, bu yapılanmalar bünyesinde çalışmak üzere nitelikli personel istihdam edilmeli ve bunlar için gerekli ekonomik kaynaklar da tahsis edilmelidir. 202

203 ONBİRİNCİ BÖLÜM BAZI KARŞILAŞTIRMALI TABLOLAR Tablo 11.1.Kişi Başı Sağlık Harcaması - Avrupa Ülkeleri Kaynak: OECD, Health at a Glance - OECD Indicators

204 Tablo 11.2.GSYİH nın % si Olarak Toplam Sağlık Harcamaları Kaynak: OECD, Health at a Glance - OECD Indicators

205 Tablo 11.3.Bin (1000)Nüfusa Düşen Hekim Sayısı Kaynak: OECD, Health at a Glance - OECD Indicators

206 Tablo 11.4.Bin Nüfusa Düşen Hastane Yatağı Sayısı Kaynak: OECD, Health at a Glance - OECD Indicators

207 Tablo 11.5.Doğumda Beklenen Yaşam Süresi Kadın Erkek Kaynak: OECD, Health at a Glance - OECD Indicators

208 Tablo 11.6.Bebek Ölüm Hızı (Her Bin Doğumda) Kaynak: OECD, Health at a Glance - OECD Indicators

AVRUPA BİRLİĞİ NİN TÜRKİYE YE YÖNELİK MALİ YARDIMLARININ VERGİSEL DURUMU

AVRUPA BİRLİĞİ NİN TÜRKİYE YE YÖNELİK MALİ YARDIMLARININ VERGİSEL DURUMU T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MALİYE ANABİLİM DALI AVRUPA BİRLİĞİ NİN TÜRKİYE YE YÖNELİK MALİ YARDIMLARININ VERGİSEL DURUMU YÜKSEK LİSANS TEZİ ENES ÖZKAN Tez Danışmanı: Doç.

Detaylı

NO 02 AB YE GENEL BAKIŞ T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI. www.ab.gov.tr

NO 02 AB YE GENEL BAKIŞ T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI. www.ab.gov.tr NO 02 T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI NO 02 İçindekiler 1 Avrupa Birliği Nedir? 1 AVRUPA BİRLİĞİ NİN KURUMLARI 6 Avrupa Parlamentosu 6 Avrupa Birliği Zirvesi 8 Konsey ( Bakanlar Konseyi ya da AB Konseyi

Detaylı

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNİN AB'YE MUHTEMEL ETKİLERİ

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNİN AB'YE MUHTEMEL ETKİLERİ DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNİN AB'YE MUHTEMEL ETKİLERİ Kasım 2004 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1 A- HUKUKİ DURUM 4 1. Türkiye-AB İlişkileri 4 B- SİYASİ KONULAR 7 1. Siyasi Kriterlere

Detaylı

NO 10 TEMEL AB TERİMLERİ T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI. www.ab.gov.tr

NO 10 TEMEL AB TERİMLERİ T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI. www.ab.gov.tr NO 10 TEMEL AB TERİMLERİ T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI NO 10 İçindekiler T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Adres: Mustafa Kemal Mah. 2082.Cad. No: 4 06800 Bilkent /ANKARA Telefon: 0 (312) 218 13 00 Faks: 0

Detaylı

Türkiye de Sürdürülebilir Kalkınmanın Mevcut Durumu

Türkiye de Sürdürülebilir Kalkınmanın Mevcut Durumu Türkiye nin 2012 BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansına (Rio+20) Hazırlıklarının Desteklenmesi Rio dan Rio ya: Türkiye de Sürdürülebilir Kalkınmanın Mevcut Durumu -2012- Rio dan Rio ya: Türkiye de Sürdürülebilir

Detaylı

Avrupa Birligi ve Türkiye de Yerel Yönetim. Fikret Toksöz

Avrupa Birligi ve Türkiye de Yerel Yönetim. Fikret Toksöz Avrupa Birligi ve Türkiye de Yerel Yönetim Fikret Toksöz Sunus Türkiye Belediyeler Birliği ülkemizdeki bütün belediyelerin doğal üye olduğu, kamu tüzel kişiliğine sahip ulusal düzeyde kurulan tek yerel

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ 2009-2013 STRATEJİK PLAN 3 COUNTRY İÇİNDEKİLER CONTEXT 1- BAKAN SUNUŞU...5 2- GENEL SEKRETER SUNUŞU...7 3- STRATEJİK PLANLAMA EKİBİ SUNUŞU...9 4- STRATEJİK PLAN ÇALIŞMALARINDA

Detaylı

TÜSÜ AVRUPA TOPLULUKLARI ( HUKUK ) ANAB

TÜSÜ AVRUPA TOPLULUKLARI ( HUKUK ) ANAB T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ AVRUPA TOPLULUKLARI ( HUKUK ) ANABİLİM DALI AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNDA ÇALIŞMA SÜRELERİNİN DÜZENLENMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ EBRU YEŞİM SARGICI ANKARA 2006

Detaylı

AVRUPA ANAYASASI NIN GENEL ÇERÇEVESİ VE SOSYAL POLİTİKALARA İLİŞKİN TEMEL DÜZENLEMELERİ *

AVRUPA ANAYASASI NIN GENEL ÇERÇEVESİ VE SOSYAL POLİTİKALARA İLİŞKİN TEMEL DÜZENLEMELERİ * AVRUPA ANAYASASI NIN GENEL ÇERÇEVESİ VE SOSYAL POLİTİKALARA İLİŞKİN TEMEL DÜZENLEMELERİ * Yrd.Doç.Dr.Banu UÇKAN ** ABSTRACT The European Union has entered to a new phase with signing of the European Constitution

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ: TÜRKİYE DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARININ ETKİNLİK DÜZEYİNİN ÖLÇÜLMESİ

AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ: TÜRKİYE DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARININ ETKİNLİK DÜZEYİNİN ÖLÇÜLMESİ T. C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ ANABİLİM DALI Doktora Tezi AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ: TÜRKİYE DE İŞ SAĞLIĞI VE

Detaylı

İŞGÜCÜ PİYASASINDA TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EL KİTABI

İŞGÜCÜ PİYASASINDA TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EL KİTABI 1 İŞGÜCÜ PİYASASINDA TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EL KİTABI 2 İŞGÜCÜ PİYASASINDA TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EL KİTABI Yıldız Ecevit Şubat 2010 Hazırlayan: Yıldız Ecevit Tasarım: TORNA Tasarım (www.tornatasarim.com)

Detaylı

TÜRKİYE DE EN KÖTÜ BİÇİMLERDEKİ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN SONLANDIRILMASI: 2014 HEDEFİNE DOĞRU YOL HARİTASI

TÜRKİYE DE EN KÖTÜ BİÇİMLERDEKİ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN SONLANDIRILMASI: 2014 HEDEFİNE DOĞRU YOL HARİTASI TÜRKİYE DE EN KÖTÜ BİÇİMLERDEKİ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN SONLANDIRILMASI: 2014 HEDEFİNE DOĞRU YOL HARİTASI Dr. Şule Çağlar KISALTMALAR...4 ÖNSÖZ...5 GİRİŞ...6 ULUSLARARASI ÇERÇEVE...8 ULUSAL ÇERÇEVE... 12 ELDE

Detaylı

YAYIN NO DPT: 2741 TÜRKİYE DE YAŞLILARIN DURUMU VE YAŞLANMA ULUSAL EYLEM PLANI

YAYIN NO DPT: 2741 TÜRKİYE DE YAŞLILARIN DURUMU VE YAŞLANMA ULUSAL EYLEM PLANI YAYIN NO DPT: 2741 TÜRKİYE DE YAŞLILARIN DURUMU VE YAŞLANMA ULUSAL EYLEM PLANI SOSYAL SEKTÖRLER VE KOORDİNASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2007 ISBN 978 975 19-4115 - 5 (basılı nüsha) Bu Çalışma Devlet Planlama Teşkilatının

Detaylı

Türkiye de Kurumsal Sosyal Sorumluluk Değerlendirme Raporu

Türkiye de Kurumsal Sosyal Sorumluluk Değerlendirme Raporu Türkiye de Kurumsal Sosyal Sorumluluk Değerlendirme Raporu Değerli Okur, Türkiye de Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) kavramının durumunu incelemeyi ve KSS konusunda Türkiye için bir dayanak noktası tanımlamayı

Detaylı

Çevreye İlişkin Önemli Toplantı ve Belgeler

Çevreye İlişkin Önemli Toplantı ve Belgeler Derleme/Review Article Çevreye İlişkin Önemli Toplantı ve Belgeler Derya Çamur*, Songül A. Vaizoğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD, Ankara *Derya Çamur, Hacettepe Üniversitesi Tıp

Detaylı

T.C. SOSYAL GÜVENLİK UZMANLIĞI TEZİ

T.C. SOSYAL GÜVENLİK UZMANLIĞI TEZİ T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI SOSYAL GÜVENLİK UZMANLIĞI TEZİ AVRUPA BİRLİĞİ NDE ESNEK GÜVENCE VE TÜRKİYE UYGULAMALARI Varol DUR TEZ DANIŞMANI: Sosyal Güvenlik Uzmanı Umut GÖÇMEZ Ocak 2009 I T.C.

Detaylı

AB KONSEYİ, Avrupa Topluluğunu kuran Antlaşmayı göz önünde bulundurarak,

AB KONSEYİ, Avrupa Topluluğunu kuran Antlaşmayı göz önünde bulundurarak, Türkiye Cumhuriyeti İle Katılım Ortaklığında Yer Alan İlkeler, Öncelikler, Ara Hedefler ve Koşullara İlişkin 8 Mart 2001 tarihli KONSEY KARARI (2001/235/AT)) AB KONSEYİ, Avrupa Topluluğunu kuran Antlaşmayı

Detaylı

İNSAN HAKLARININ KORUNMASI AÇISINDAN İL VE İLÇE İNSAN HAKLARI KURULLARI

İNSAN HAKLARININ KORUNMASI AÇISINDAN İL VE İLÇE İNSAN HAKLARI KURULLARI Türk İdare Dergisi Sayı: 466 Mart 2010 95 İNSAN HAKLARININ KORUNMASI AÇISINDAN İL VE İLÇE İNSAN HAKLARI KURULLARI ÖZET Suat DERVİŞOĞLU 1* İnsan haklarının tanınması ve güvence altına alınması kadar bu

Detaylı

Birlikte çalışmak: Avrupa Birliği ve Türkiye de sendikalar

Birlikte çalışmak: Avrupa Birliği ve Türkiye de sendikalar Birlikte çalışmak: Avrupa Birliği ve Türkiye de sendikalar Bu yayın, iddialı bir Avrupa projesi olan Sivil Toplum Diyalogu: Ortak çalışma kültürü aracılığıyla Avrupa Birliği ve Türkiye den işçilerin bir

Detaylı

KALKINMA AJANSI UYGULAMASININ GELİŞMİŞ VE AZ GELİŞMİŞ ÜLKE ÖRNEKLERİ AÇISINDAN SONUÇLARI

KALKINMA AJANSI UYGULAMASININ GELİŞMİŞ VE AZ GELİŞMİŞ ÜLKE ÖRNEKLERİ AÇISINDAN SONUÇLARI T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı KALKINMA AJANSI UYGULAMASININ GELİŞMİŞ VE AZ GELİŞMİŞ ÜLKE ÖRNEKLERİ AÇISINDAN SONUÇLARI Ayşenur SEZGİN Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI Devlet Denetleme Kurulu ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU RAPORUN KONUSU

T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI Devlet Denetleme Kurulu ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU RAPORUN KONUSU T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI Devlet Denetleme Kurulu ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU RAPORUN KONUSU Türkiye de Sosyal Yardımlar ve Sosyal Hizmetler Alanındaki Yasal ve Kurumsal Yapının İncelenmesi, Aile, Çocuk,

Detaylı

AVRUPA BÝRLÝÐÝ BÜTÇESÝ

AVRUPA BÝRLÝÐÝ BÜTÇESÝ AVRUPA BÝRLÝÐÝ BÜTÇESÝ Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Araştırma ve İnceleme Serisi: 1 AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİ Müge H. GÜVENÇ 1 Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış

Detaylı

T.C. Sayıştay Başkanlığı. Türkiye'de Atık Yönetimi. Ulusal Düzenlemeler ve Uygulama Sonuçlarının Değerlendirilmesi. Performans Denetimi Raporu

T.C. Sayıştay Başkanlığı. Türkiye'de Atık Yönetimi. Ulusal Düzenlemeler ve Uygulama Sonuçlarının Değerlendirilmesi. Performans Denetimi Raporu T.C. Sayıştay Başkanlığı Türkiye'de Atık Yönetimi Ulusal Düzenlemeler ve Uygulama Sonuçlarının Değerlendirilmesi Performans Denetimi Raporu Ocak 2007 Türkiye'de Atık Yönetimi Ulusal Düzenlemeler ve Uygulama

Detaylı

TÜRKİYE DE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM

TÜRKİYE DE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM TÜRKİYE DE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM Yıldız Ecevit Uluslararası Çalışma Ofisi - ANKARA Copyright Uluslararası Çalışma Örgütü 2007 Birinci baskı 2007 Uluslararası Çalışma Ofisi yayınları,

Detaylı

Vedat LAÇİNER * Yrd.Doç.Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Vedat LAÇİNER * Yrd.Doç.Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi SOSYAL DİYALOG PERSPEKTİFİNDE ULUSAL İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONSEYİ THE NATIONAL OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY COUNCIL FROM A SOCIAL DIALOG PERSPECTIVE Vedat LAÇİNER * 1 Özet: Kişilerin kendilerini ilgilendiren

Detaylı

Avrupa Birliği ne Yönelik Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Tarım Politikaları ve Sektörün Geleceği Üzerine Etkisi

Avrupa Birliği ne Yönelik Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Tarım Politikaları ve Sektörün Geleceği Üzerine Etkisi YÖNETİM VE EKONOMİ Yıl:2006 Cilt:13 Sayı:2 Celal Bayar Üniversitesi İ.İ.B.F. MANİSA Avrupa Birliği ne Yönelik Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Tarım Politikaları ve Sektörün Geleceği Üzerine Etkisi Neslihan

Detaylı

Analiz. seta TÜRKİYE DE SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ: MEVCUT DURUM, SORUNLAR VE ÖNERİLER ERDAL GÜMÜŞ

Analiz. seta TÜRKİYE DE SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ: MEVCUT DURUM, SORUNLAR VE ÖNERİLER ERDAL GÜMÜŞ seta Analiz. S E T A S i y a s e t, E k o n o m i v e T o p l u m A r a ş t ı r m a l a r ı V a k f ı w w w. s e t a v. o r g A ğ u s t o s 2 0 1 0 TÜRKİYE DE SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ: MEVCUT DURUM, SORUNLAR

Detaylı

5355 SAYILI MAHALLİ İDARE BİRLİKLERİ KANUNU VE KÖY BİRLİKLERİ - TOPLUM KALKINMASI İLİŞKİSİ

5355 SAYILI MAHALLİ İDARE BİRLİKLERİ KANUNU VE KÖY BİRLİKLERİ - TOPLUM KALKINMASI İLİŞKİSİ Çalışmanın yayınlanmış son hali için lütfen bkz. Palabıyık, H., Kara, M., 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ve Köy Birlikleri-Toplum Kalkınması İlişkisi, Yerel Yönetimler Üzerine Güncel Yazılar-2:

Detaylı

BECERI 10. UzmanlaşmışMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi. UzmanlasmisMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi. Her beceri bir altın bilezik...

BECERI 10. UzmanlaşmışMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi. UzmanlasmisMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi. Her beceri bir altın bilezik... BECERI 10 Beceri Beceri kazandirma kazandırma ve ve meslek ve iş edindirme seferberligi... seferberliği... UzmanlaşmışMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi UzmanlasmisMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi Her beceri

Detaylı