SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ-II

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ-II"

Transkript

1 T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2861 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1818 SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ-II Yazarlar Yrd.Doç.Dr. Özgür UĞURLUOĞLU (Ünite 1) Prof.Dr. Yusuf ÇELİK (Ünite 2, 3, 5) Prof.Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU (Ünite 4) Doç.Dr. Mustafa KILIÇ (Ünite 6) Prof.Dr. Afsun Ezel ESATOĞLU (Ünite 7) Doç.Dr. Bayram ŞAHİN (Ünite 8) Editör Prof.Dr. Yusuf ÇELİK ANADOLU ÜNİVERSİTESİ i

2 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir. Uzaktan Öğretim tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Copyright 2013 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic tape or otherwise, without permission in writing from the University. UZAKTAN ÖĞRETİM TASARIM BİRİMİ Genel Koordinatör Doç.Dr. Müjgan Bozkaya Genel Koordinatör Yardımcısı Doç.Dr. Hasan Çalışkan Öğretim Tasarımcıları Yrd.Doç.Dr. Seçil Banar Öğr.Gör.Dr. Mediha Tezcan Grafik Tasarım Yönetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uçar Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız Öğr.Gör. Nilgün Salur Kitap Koordinasyon Birimi Uzm. Nermin Özgür Kapak Düzeni Prof. Tevfik Fikret Uçar Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız Grafikerler Gülşah Karabulut Kenan Çetinkaya Özlem Ceylan Dizgi Açıköğretim Fakültesi Dizgi Ekibi Sağlık Kurumları Yönetimi-II ISBN Baskı Bu kitap ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Web-Ofset Tesislerinde adet basılmıştır. ESKİŞEHİR, Ocak 2013 ii

3 İçindekiler Önsöz... iv 1. Sağlık Kurumları Kuruluş Yeri Çalışmaları Poliklinik ve Klinik Hizmetleri Yönetimi Klinik Destek Hizmetleri Yönetimi Hastane Destek Hizmetleri Yönetimi Sağlık Kurumlarında Karar Verme Süreci ve Problem Çözme Sağlık Kurumlarında Ekip Çalışması ve Çatışma Yönetimi Sağlık Kurumlarında Koordinasyon ve İletişim Sağlık Kurumlarında Performans Yönetimi. 200 iii

4 Önsöz Sağlık kurumlarını yönetmek çok yönlü liderliği, sağlık sektörünü iyi tanımayı, sağlık bilgi ve teknolojisinde yaşanan gelişmeleri takip etmeyi ve herşeyden önemlisi sağlık kurumlarını, sağlık personelini ve çalışma şekillerini iyi bilmeyi gerekli kılar. Sağlık kurumunu diğer işletme ve kurumlardan ayıran özellikler, sağlık kurumlarında çalışmakta olan sağlık çalışanlarının iş yapma şekillerine ve tutumlarına da yansıyabilmektedir. Bu durumda diğer kurum ve işletmelerde iyi işlediği tecrübe edilen bir yaklaşım sağlık kurumlarında geçerli olamayabilir. Sağlık Kurumları Yönetimi-II kitabı, sağlık kurumları yönetiminde önemli olan ve sağlık kurumları yönetimine ilgi duyan öğrenci ve okuyucuların sağlık kurumlarını, sağlık kurumları tarafından yerine getirilmekte olan fonksiyonları ve sağlık çalışanlarının yönetiminde önemli olan bazı ilke ve kavramları daha yakından öğrenmelerine imkân sağlayacaktır. Bu amaçla çok değerli akademisyen ve bilim adamlarınca hazırlanan toplam sekiz bölüm Sağlık Kurumları Yönetimi-II kitabının içeriğini oluşturmaktadır. Sağlık Kurumları Yönetimi-II kitabının ilk dört bölümü sağlık kurumlarının daha yakından tanınmasına imkân sağlayacak olan konular üzerinde odaklanmıştır. Sağlık Kurumları Kuruluş Yeri Çalışmaları başlıklı birinci bölümde Yrd.Doç.Dr. Özgür Uğurluoğlu, sağlık kurumlarının kendilerinden beklenilen fonksiyonları verimli ve etkili bir şekilde yerine getirebilmesi için sağlık kurumu kurulmadan önce yapılması gereken çalışmaları ve hastane mimarisi özelliklerini ayrıntılı bir şekilde açıklamaktadır. Poliklinik ve klinik hizmetleri sunumu sağlık kurumlarının varlık nedenidir. Sağlık kurumları içinde hangi poliklinik ve klinik hizmetlerinin sunulduğu, sunulmakta olan bu hizmetlerin tanımları ve özellikleri, etkili sağlık hizmeti sunumunda kullanılması gerekli olan komisyonlar, tıbbi hizmet yöneticileri ve görevleri Poliklinik ve Klinik Hizmetleri Yönetimi başlıklı ikinci bölümde Prof.Dr. Yusuf Çelik tarafından açıklanmaktadır. Poliklinik ve klinik hizmetleri sunumu her ne kadar bir sağlık kurumunun varlık nedeni sayılsa bile bu hizmetlerin etkili ve verimli sunumu büyük ölçüde laboratuvar ve görüntüleme gibi klinik destek hizmetlerinin iyi sunumu ve örgütlenmesine bağlıdır. Prof.Dr. Yusuf Çelik, Klinik Destek Hizmetleri Yönetimi başlıklı üçüncü bölümde; klinik destek hizmetlerini, türlerini ve önemini tanımlamakta, etkili klinik destek hizmetleri yönetimi için gerekli olan ilke ve kavramlar üzerinde durmaktadır. Sağlık kurumlarının temel hizmetleri olarak görülmese ve hatta çoğu hasta ve yakınının farkında bile olmadığı, ev idaresi, satınalma ve bina yönetimi gibi çok farklı alanlarda verilmekte olan hizmetler hem poliklinik ve klinik hizmetleri hem de klinik destek hizmetlerini kuşatan son derece önemli hizmetlerdir. Destek hizmetlerinin önemi ve türleri, Prof.Dr. Dilaver Tengilimoğlu tarafından dördüncü bölümde tartışılmaktadır. Bu kitabın son dört bölümü ise daha çok sağlık çalışanları ve yönetim arasındaki etkileşimi konu almaktadır. Bu amaçla, Sağlık Kurumlarında Karar Verme Süreci ve Problem Çözme başlıklı beşinci bölümde Prof.Dr. Yusuf Çelik tarafından karar tipleri, karar verme süreci, karar verme yaklaşımları, problem tanımı ve türleri ve problem çözme yaklaşımları ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmuştur. Sağlık kurumlarında yapılan her iş önemlidir. Bunun için sağlık kurumlarında yapılmakta olan her işin önceden planlandığı gibi yapıldığından ve kendisinden beklenilen sonuçları ortaya çıkaracağından emin olunmalıdır. Çünkü, doğru yapılmayan işlerin sonucu telefi edilemez nitelikte olabilir. Bu da sağlık çalışanları arasında yakın işbirliğini ve ekip çalışmasını gerekli kılar. Sağlık Kurumlarında Ekip Çalışması ve Çatışma Yönetimi başlıklı altıncı bölümde Doç.Dr. Mustafa Kılıç, ekip çalışması ve önemi ile birlikte sağlık kurumlarında çok sık karşılaşılan çatışma türlerini ve çatışma yönetimini açıklamaktadır. Yine sağlık çalışanları yönetiminde son derece önemli bir yere sahip olan koordinasyon ve iletişim kavramları, sağlık kurumları açısından bu kavramların önemi Prof.Dr. Afsun Ezel Esatoğlu tarafından yedinci bölümde anlatılmaktadır. Bu kitabın son bölümünde ise Sağlık Kurumlarında Performans Yönetimi işlenmektedir. Performans kavramı ve boyutları, performans yönetimi süreci ve amacı ve performans değerlendirme yöntemleri Doç.Dr. Bayram Şahin tarafından açıklanmıştır. Sağlık Kurumları Yönetimi-II kitabı, sağlık kurumlarına daha mikro bir bakış açısı kazandırmayı amaçlamaktadır. Sağlık Kurumlarına olan makro bakış açısı ise Sağlık Kurumları Yönetimi I kitabında kazandırılmaya çalışılmıştır. Sağlık Kurumları Yönetimi I ve II kitapları her ne kadar iki ayrı kitap olarak hazırlanmış olsa da birbirlerini tamamladıkları göz önünde bulundurulmalıdır. Sağlık Kurumları Yönetimi-II kitabının hazırlanmasında emeği geçen başta bölüm yazarlarına olmak üzere bütün çalışma arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ederim. Saygılarımla. iv Editör Prof.Dr. Yusuf ÇELİK

5

6 1 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Kuruluş çalışmaları ve temel kavramları anlatabilecek, İşletmelerde kuruluş çalışmalarının nasıl planlandığı ve yapıldığını aktarabilecek, Sağlık kuruluşlarında yürütülen fizibilite araştırmalarının aşamalarını oluşturan ekonomik analiz, teknik analiz, mali analiz ve yasal analizi açıklayabilecek, Hastane yapı tiplerini açıklayabilecek bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Kuruluş Yeri Seçimi Yatırım Projesi Fizibilite Ekonomik Analiz Piyasa Araştırması Kapasite Seçimi Kuruluş Yeri Faktörleri Hastane Yapı Tipleri Teknik Analiz Mali Analiz İçindekiler Giriş Kuruluş Çalışmaları ile İlgili Temel Kavramlar İşletmelerde Kuruluş Çalışmaları ve Planlanması Sağlık Kuruluşlarında Fizibilite Araştırmaları Ekonomik Analiz Teknik Analiz Mali Analiz Yasal Analiz 2

7 Sağlık Kurumları Kuruluş Yeri Çalışmaları GİRİŞ Tüm insan faaliyetleri gibi ekonomik faaliyetler de zaman ve mekân içinde süregelmektedir. Zaman unsuru, geçmişten geleceğe doğru uzanan, değiştirilmesi ve geri dönülmesi imkânsız, içinde tüm faaliyetlerin süregeldiği tek boyutlu bir yaşam kategorisidir. Buna karşılık mekân unsuru, değiştirilebilen ve geri dönülebilen, üzerinde tüm faaliyetlerin gerçekleştiği en azından iki (enlem ve boylam) veya üç (yükseklik) boyutlu bir kategoridir. İşte üzerinde ekonomik faaliyetlerin gerçekleştirildiği bu seçilebilir mekân parçaları (konumlar) söz konusu faaliyetlere ilişkin kuruluş yerleridir. Kuruluş yerleri fiziksel anlamda enlem, boylam ve yükseklikten meydana gelen soyut bir mekân parçası değil, üzerinde yaşanabilen ve söz konusu faaliyetlerin gerçekleşmesine uygun somut mekân parçaları olarak kuruluş yeri seçimine konu olabilirler. Son yıllarda sayıları hızla artan sağlık kuruluşları için kuruluşun büyüklüğü, yatak sayısı ve personel sayısı gibi faktörler kuruluş aşamasında dikkate alınması gereken unsurlardır. Geçmiş yıllarda planlama gereği duyulmadan hizmete girmiş olan kurumların hedeflerini sağlayamamış oldukları sıklıkla gözlenmiştir. Bir sağlık kurumunun açılması için ilk aşama, kuruluş yerinin belirlenmesidir. Konum itibariyle mümkün olan en iyi yerleşimin sağlandığı sağlık kuruluşları, en hızlı ve en iyi sağlık hizmetini sunabilmede rakiplerinden bir adım önde yer almaktadırlar. Bir sağlık kuruluşunun artan hasta bakım maliyetleri ve müşteri beklentileri karşısında rakiplerinden bir adım önde olması için sağlık hizmetlerinin, insan kaynakları kapasitesinin, teknik donanımının yeterli olması yetmemektedir. Daha etkin bir sistem için hizmet verdiği binanın özellikleri ve şehir içinde bulunduğu konum da en uygun şekilde seçilmelidir. Sağlık kuruluşlarını bir bölge içerisinde konumlandırmak, sağlık kurumları yöneticileri için her gün verilen bir karar değildir. Bununla birlikte sağlık kuruluşlarını konumlandırmanın bu kadar önemli olmasının sebebi, günümüz sağlık kuruluşlarının içinde bulundukları rekabetçi pazarlarda ve sağlık kuruluşlarını kurma ve yeniden konumlandırma kararlarının hataların tolere edilemediği stratejik kararlar olmasında yatmaktadır. Kurulmuş olan bir sağlık kuruluşunun konumunun ilerleyen zamanlarda değiştirilemeyeceği ya da değiştirilmesinin çok maliyetli olacağı düşünüldüğünde, başlangıçta doğru yerin seçilmesi büyük önem taşımaktadır. Doğru seçilmemiş bir yerleşim yeri, rekabetçi ortamda birtakım dezavantajları birlikte getirmektedir. Örneğin, hastaların ve sağlık kuruluşu personelinin en kısa sürede kuruluşa ulaşmalarının sağlanması yer seçimi yapılırken mutlaka dikkate alınması gereken bir faktör olmalıdır. Ayrıca sağlık kuruluşunun görülebilir olması, toplu taşım araçları ile kolayca ulaşılabilir olması diğer önemli faktörlerdir. Sağlık kuruluşunun kolayca görülebilir olması, kuruluşun bulunması için harcanan zamanı en aza indirebilecektir. Ek olarak sağlık kuruluşuna ulaştıktan sonra, gerek hastalar gerekse personel göz önüne alınarak yeterli otoparkın bulunması gerekmektedir. Sağlık kuruluşunun yerini etkileyen bir diğer önemli faktör de, konumun yoğun trafikten etkilenmemesidir. Özellikle bölgedeki yoğun saatler dikkate alınarak, gerektiğinde alternatif yollarla ulaşımın sağlanması gerekmektedir. Çevresel faktörlerde dikkate alınması gereken unsurlardır ve sağlık kuruluşları mümkün olduğunca gürültü ve kirlilikten uzak olmalıdır. Bu gibi faktörlere dikkat edilmemesi durumunda kuruluşun zamanla hasta sayısının ve gelirinin düşeceği açıktır. Sağlık kuruluşlarında yer seçimi çalışmaları yapılırken kullanılan önemli kriterler ile örneğin bir fabrika yeri seçimi yapılırken kullanılan faktörler birbiriyle benzerlik göstermektedir. Bir sağlık kuruluşu ya da bir fabrika kurulurken, bu tür faktörler dikkate alınmadan konumlandırılırsa, artan maliyetler ya da 3

8 müşteri hizmetlerinin zarar görmesi gibi sonuçlarla karşılaşılabilir. Ancak sağlık kuruluşları söz konusu olduğunda yanlış ya da başarısız kuruluş yeri seçimi, maliyetler ya da müşteri beklentilerinin de ötesinde, ölüm ve hastalık oranlarında bir artışa da sebep olabilir. Bu bölümde sağlık kuruluşlarında yürütülen kuruluş çalışmalarına, işletme kurma fikrinden kuruluş çalışmalarının planlamasına ve kuruluş araştırmalarına kadar ayrıntılı olarak yer verilecektir. Ancak ilk önce bu bölümde sıklıkla kullanılacak olan temel bazı kavramları açıklamanın faydalı olacağı düşünülmektedir. KURULUŞ ÇALIŞMALARI İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Bir işletmenin kuruluş çalışmalarına değinilmeden önce, açıklanmasında fayda görülen kavramlar, yatırım, yatırım projesi ve fizibilite etüdüdür. Yatırım, farklı literatürlerde değişik anlamlar ifade eden bir kavramdır. Örneğin, ülke ekonomisi açısından yatırım, ülkede bir dönem içerisinde üretilen ve dışalımı yapılan mallardan tüketilmeyerek ve dışsatımı yapılmayarak sonraki döneme aktarılan bölümdür. Aynı açıdan yatırımın ülkenin üretim gücüne yapılan eklemeler olarak tanımlandığı da görülmektedir. Finansman açısından yatırım, gelir getirmeyen parasal varlığın daha az likit hale çevrilerek gelir getirir şekle dönüştürülmesidir. Bu açıdan örneğin bir bankanın müşterilerinin bankaya yatırmış oldukları paralarını çekerek, daha yüksek faiz veren devlet tahvillerini satın almaları, bir yatırım olarak değerlendirilmektedir. İşletme açısından ise, işletmelerin üretim güçlerinde (kapasite) artış ya da süreklilik sağlanması yatırım olarak belirlenmektedir. Bu açıdan işletmeye uzun süre gelir (para girişi) sağlayacak her türlü harcamalar yatırım olarak tanımlanabilir. Bu tanıma göre, girişimci faaliyetlerinin yürütülebilmesi için zorunlu olan arazi, bina, materyal, araç ve gereçler gibi sürekli kullanma vasıtalarının tedariki için yapılan harcamalar yatırım kapsamına girer. İşletmeci açısından yatırım, parasal sermayenin bina, arazi, makine ve stoklar gibi maddi ve patent veya imtiyaz şeklindeki maddi olmayan değerlere dönüştürülmesidir. Yatırım sonucunda girişimci, çaba ve masraflarının karşılığını kar olarak geri alır. Söz konusu yatırımlar, pazarda yeni olan bir ürünün üretilmesi şeklinde olabileceği gibi, mevcut işletmeler tarafından yeterince karşılanmayan potansiyel ihtiyaçları gidermek için yapılan yatırımlar şeklinde de olabilir. Yatırıma göre daha kapsamlı bir kavram olan yatırım projesi kavramı, ileride belli bir ekonomik yarar sağlayacağı umularak yapılan yatırımla ilgili olarak geliştirilen bir plandır. Bir başka tanıma göre, yatırım projesi, bir toplumda belirli bir zaman diliminde mal ve hizmetlerin üretimini artırmak için kimi olanakları yaratma, genişletme ve/veya geliştirmeye yönelik öneridir. Bu tanıma göre, yeni bir işletmenin kurulması, mevcut bir tesisin genişletilmesi, işletmenin kullandığı teknolojinin yenilenmesi, alt yapı hizmetleri gibi her türlü çaba yatırım projesi kapsamında değerlendirilir. Yatırım projesinin hazırlanması ve bu konuda gerekli tüm ön bilgilerin derlenmesi, yapılacak yatırımın niteliğine göre güç, masraflı, karmaşık, zaman isteyen ve uzmanlık gerektiren bir iştir. Bu nedenle, özellikle büyük nitelikli yatırımların proje aşaması, önemli finansal harcamaları zorunlu kılabilir. Fizibilite etüdü (ön proje) ise, bir yatırım projesi hazırlanırken kesin yatırım kararı alabilmek için girişimcinin, yapacağı yatırıma yönelik bazı ön bilgileri elde etmesine imkan veren çalışmalardan oluşan bölüme denir. Fizibilite etüdü, yatırımcının ne üreteceği, nasıl üreteceği, üretilen malı nereye satacağı, ne kadarlık bir yatırım yapacağı, ne kazanacağı ve benzeri sorulara cevap arar. Fizibilite etüdü kesin projenin hazırlanmasından önce yapılan ekonomik, teknik, mali ve yasal analizleri kapsar. Bu analizler sonucu yatırımın beklenen karlılığı sağlayamayacağı anlaşılırsa, yatırım fikrinden, çok az masraf ve zaman kaybıyla vazgeçmek mümkün olabilmektedir. 4

9 İŞLETMELERDE KURULUŞ ÇALIŞMALARI VE PLANLANMASI İşletme kurma fikri ile başlatılıp işletmenin kesin olarak kuruluşunun tamamlanmasına kadar sürdürülen çalışma ve araştırmalara kuruluş çalışmaları denmektedir. İşletme kurulmadan önce, belirli bir alanda, belli bir büyüklükte ve belli hukuksal yapıda üretim yapma düşüncesi önce girişimcinin kafasında oluşur. Aynı zamanda pazarda talebin artması, işletmenin büyüme eğilimi, yeni bir işkolunda yeni bir iş türüne geçiş, maliyetleri düşürme çabası, teknolojik yenileme gibi etkenler, yeni bir yatırım düşüncesinin oluşmasını sağlar. İş kurma fikir aşamasında iken ülkenin genel ekonomik durumu, pazarın yapısı, rekabet durumu, ithalat ve ihracat, yeni üretim teknolojileri ve yöntemleri, farklı doğal kaynakların kullanımı gibi etkenler, yeni iş fikirlerinin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Her yatırımın mutlaka alternatif bir maliyeti vardır ve kesin yatırım kararı vermeden önce alternatif maliyeti en düşük proje fikrini belirlemek gerekir. İşletmelerin kurulması, ekonomik, teknik, mali ve yasal yönleri olan bir süreçtir. Bu bakımdan başarılı bir işletme kurmak için bir dizi ana ilkeye uygun bir şekilde kuruluş çalışmalarının yapılması gerekir. Bu ilkeler, kuruluş aşamalarının her birinde ayrıntılı planlama ve araştırma gerektirir. İşletme kurma çok yönlü bir süreç olduğu için, işletme kurma fikrinden başlamak üzere, kesin olarak işletmenin faaliyet yapabilecek duruma gelinceye kadar yapılması gerekli tüm işlemlerin önceden belirlenen bir plan çerçevesinde yürütülmesi bir zorunluluk olmaktadır. Aslında böyle bir zorunluluk, işletmenin kurulması için yararlanılacak kaynakların en iyi şekilde kullanımına olanak verirken, bir yandan da kuruluş anında veya sonrası doğabilecek tüm güçlüklerin önceden görülmesine ve gerekli önlemlerin alınmasına ortam sağlayacaktır. İşletme kurma, işletmecilik açısından bir yatırım yapma şeklinde değerlendirilir. Dolayısıyla kuruluş çalışmalarının planlanması, yatırım projelendirilmesi veya yatırım planlaması olarak adlandırılır. Kuruluş aşamasındaki bu planlama çalışmaları, yatırım projesinin hazırlanması sürecini oluştururlar. Yatırım projesinin hazırlanmasında izlenecek süreci Şekil 1.1 de de görüldüğü gibi sekiz aşamada incelemek mümkündür. Bir yatırım projesinin hazırlanması sürecinin ilk aşamasında proje fikri çeşitli nedenlerle girişimcinin zihninde bir fikir olarak doğar. Yatırım fikrinin ortaya çıkmasına işletmelerde kullanılmayan kaynakların varlığı, üretilen mal/hizmet serisini tamamlamak, prestij gibi faktörler etkili olabilir. İkinci aşamada yatırım yapma fikrinin karlılık beklentileriyle ne denli uyuştuğu konusunda, bazı araştırmalar yapılarak bilgi toplanması gerekmektedir. Hazırlanacak ön-proje çalışmalarına temel oluşturacak bu araştırmalar ekonomik, teknik, mali ve yasal analizlerden oluşur. Bu analizler sonucu elde edilen bilgilerin değerlendirilip düzenlenmesi sonucu ortaya yatırım projesinin birinci kısmı çıkar. Ön proje esas itibariyle girişimci ve yatırım yapma fikrine sahip diğer kişilere, beklentilerine ulaşabilme konusunda, projenin neler sağlayabileceği konusunda bilgiler verir ve yatırım yapma fikirlerini yeniden gözden geçirmelerine imkân tanır. Değerlendirme aşaması olarak adlandırılan dördüncü aşamada, ön proje olarak sunulan belgedeki bilgiler ışığında, yatırım yapma fikri kabul ya da reddedilir. Yatırım kararı ile ön proje kesin proje haline dönüşür. Kesin yatırım projesinin hazırlanması aşamasında kurulacak olan işletmenin hukuki şekli, yapılacak tesislerin kesin teknik hesapları, sipariş verilecek makine ve teçhizatın kesin kapasite ve maliyetleri gibi konularda kesin planlar yapılır. Kesin projenin uygulama aşamasında ise, yatırım fiziksel olarak gerçekleştirilmekte ve yatırım için asıl büyük harcamalar bu aşamada yapılmaktadır. Arsa alınması, inşaatın yapımı, makinelerin alınması, donanımın kurulması gibi faaliyetler bu aşamada gerçekleştirilir ve işletme faaliyete hazır hale getirilir. Kuruluş aşamasını tamamlayan işletme, önce bir deneme üretiminden geçer. Deneme üretimi aşamasında esas üretime geçmeden aksayan yönler tespit edilir. Üretilen mal ve hizmetlerin tüketicilerin eline geçmeden son kontrolü yapılır. Müşterilerden gelen geribildirimler süratle değerlendirilir ve deneme üretimini başarıyla tamamlayan işletme açılış töreni ile birlikte daha önce amaçlanan ve planlanan faaliyetlerine başlar. Böylece işletmenin kurulması ile ilgili yatırım projesi sona ermiş olur. Görüldüğü gibi, girişimcinin zihninde yatırım fikrinin doğuşundan sonra, yapılacak işler iki ana grupta toplanır. Bunlar yatırım öncesi işler ve yatırım dönemindeki işlerdir. Yatırım öncesi dönemde, yatırım fikirleri değerlendirilir ve en uygunu yatırım konusu olarak seçilir. Daha sonra, işletmenin kuruluşu ile ilgili ekonomik, teknik, mali ve yasal incelemeler yapılarak yatırımın gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği karara bağlanır. Yatırım döneminde ise tesisin kuruluşu ve inşası ile ilgili görüşmeler ve sözleşmelerin yapılması, ayrıntılı uygulama projelerinin hazırlanması, inşaat çalışmaları ile işletmeye alma denemesi gibi faaliyetler söz konusudur. Son aşamada ise, işletme artık piyasa için mal ve hizmet üretir hale gelmiş, başka bir deyişle kuruluşu tamamlanmıştır. 5

10 1.AŞAMA Yatırım Yapma Fikri 2.AŞAMA Ekonomik Araştırma Teknik Araştırma Mali Araştırma Yasal Araştırma 3.AŞAMA Ön Proje 4.AŞAMA Değerlendirme ve Yatırım Kararı 5.AŞAMA Kesin Yatırım Projesinin Hazırlanması 6.AŞAMA Projenin Uygulanması 7.AŞAMA Deneme Üretimi 8.AŞAMA Açılış ve Projenin Sona Ermesi Şekil 1.1: Yatırım Projesi Aşamaları (Kaynak: Can ve diğerleri, 1995: 56) SAĞLIK KURULUŞLARINDA FİZİBİLİTE ARAŞTIRMALARI Genel işletmelerin kuruluş çalışmalarında yapılan araştırmaların sağlık kuruluşlarının kuruluş çalışmalarında da yapılması gerekmektedir. Çağımızın getirdiği birçok hastalık ve sağlığı etkileyen olumsuz şartlarla mücadele edilebilmesi bakımından hastane işletmeciliği ayrı bir önem kazanmıştır. Bu işletmelerin daha iyi hizmet verebilmeleri, kuruluş sürecindeki sorunları tamamen ortadan kaldırılması ile mümkün olmasa da kuruluş evresinde yapılan hazırlık ve alınan tedbirlerle bu sorunların en aza indirilmesi ve çözüm yollarının bulunması mümkün olacaktır. Gerek kamu ve gerekse özel sağlık kuruluşlarının verimli ve etkin bir şekilde çalışması ve kar getirmesi isteniyorsa, genel işletmelerde olduğu gibi sağlık yatırım projelerinin de ekonomik, teknik, mali ve yasal analizlerinin planlı bir şekilde yapılması gerekmektedir. Sağlık kuruluşlarında fizibilite araştırmaları ekonomik, teknik, mali ve yasal analiz olmak üzere dört aşamada gerçekleştirilir ve bu analizlerin sonuçlarına göre yatırım yapılır ya da yatırım fikrinden vazgeçilir. EKONOMİK ANALİZ Ekonomik analiz aşamasında yatırımın rasyonel olup olmayacağı ekonomik yönden incelenir. Ekonomik analiz kapsamı içinde öncelikle işletmenin üretim konusu, üretim kapasitesi gibi hususlar, istatistiksel verilerden yararlanılarak talep tahmin durumu ve pazar araştırması yapılır. Ayrıca bu aşamada işgücü, enerji, yakıt, ulaşım ve taşıma kolaylıkları incelenir. Ekonomik analizde işletmenin ne üreteceği, kimin için üreteceği, ne kadar üreteceği gibi soruların cevabı aranır. 6

11 Ekonomik analiz kapsamına giren konular üç bölüme ayrılarak incelenebilir: Piyasa araştırması ve talep tahmini Büyüklük ve kapasite seçimi Kuruluş yeri seçimi Piyasa Araştırması ve Talep Tahmini Sağlık hizmetlerinde piyasa araştırması yürütülürken incelenmesi gereken temel konu başlıkları, üretilmesi planlanan hizmete ilişkin mevcut ve gelecekte beklenen talep miktarı, aynı ya da benzer hizmetleri üreten rakiplerin olması durumunda rakiplerin yapısı ve rekabet ortamının analizi ve üretim faktörlerinin genel yapısının yani sağlık hizmetleri arz durumunun belirlenmesidir. Sağlık Hizmetleri Talebi Talep piyasa araştırmasının temelini oluşturur. Piyasa araştırması temel olarak iç ve dış piyasalarda bir ürün ya da hizmete olan talebi, bu talebin bileşimini ve yatırım projesinin ekonomik ömrü boyunca bu konudaki muhtemel değişimi belirleme çabasıdır. Her yatırım projesi bir ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak tasarımlanır ve projecilikte bu ihtiyacın ifadesi taleptir. Talep, yatırım projesinin temel dayanak noktası, gerekçesinin ve hedefinin somut göstergesidir. Bu nedenle, talebin oluştuğu piyasanın ileriye yönelik olarak sağlıklı analiz edilmesi, talebin büyüklüğü, bileşimi, etkilendiği faktörler vb. hususların doğru ölçülmesi şarttır. Bu yapılmadığı zaman projeden beklenen faydanın sağlıklı bir şekilde tahmin edilmesi mümkün değildir. Sağlık hizmetleri talebi, toplumun sosyo-ekonomik, demografik ve ekonomik yapısına göre nüfusun hasta kısmının ortaya koyduğu her türlü sağlık hizmeti, ilaç ve tıbbi alet ve malzeme ihtiyacını içerir. Sağlık hizmetleri talebinin belirlenmesi için, talep üzerinde etkili olan faktörlerin belirlenmesi gerekmektedir. Sağlık hizmetleri talebini etkileyen başlıca faktörler şunlardır: Fiyat, gelir düzeyi, ikame malların varlığı, sağlık güvencesi, kişisel özellikler, sanayileşme ve kentleşme. Sağlık hizmetleri alanında yapılan çalışmalar genel olarak zorunlu tüketim özelliği gösteren sağlık hizmetlerinin fiyat değişmelerine karşı göstermiş olduğu duyarlılığın zayıf olduğunu göstermektedir. Yani sağlık hizmetlerinin fiyatlarının yükselmesi veya düşmesi hasta talebini önemli ölçüde değiştirmez. Bunun sebebi, sağlık hizmetleri talebinin katı esnekliğe sahip olmasıdır. Ancak, sağlık hizmetlerinin bütünü için ifade edilen bu yargı, sağlık hizmetlerinin tek tek incelenmesi durumunda aynı niteliği ifade etmemektedir. Örneğin, fiyat esnekliği ilaç ve tedavi araçlarında en yüksek, doktor ve hastane hizmetleri alanında ise en düşük orandadır. Sağlık hizmetleri talebi üzerinde etkili olan bir diğer faktör gelir düzeyidir. Bireyler ve aileler gelirleri oranında mal ve hizmet tüketirler. Ancak gelirdeki değişme, birey veya aile tarafından tüketilen bütün mallarda aynı oranda artış göstermeyecektir. Sağlık hizmetleri için yapılan bazı araştırmalar, sağlık hizmetlerinde gelir esnekliği katsayısının esnek olduğunu göstermiştir. Yani gelir artıkça tüketilmek istenen sağlık hizmeti miktarı artmaktadır. Burada yine spesifik olmak sağlık hizmetleri için önemlidir. Örneğin durduk yerde insanlar gelirim arttı diye, hastane hizmetlerini kullanıp ameliyat olmak istemezler. Ama ertelenmiş ve kişisel sağlık ihtiyaçlarını gidermeye yönelik estetik ameliyatlar gibi bazı sağlık hizmetlerinin kullanımı artabilir. İkame malların varlığı da sağlık hizmetleri talebini etkiler. Bilindiği üzere bazı ihtiyaçlar birbirinin alternatifi olan mal ve hizmetler kullanılarak karşılanır. Eğer bir mal veya hizmetin alternatifi varsa bu durumda talep esnekliği esnek olma eğiliminde olacaktır. Eğer alternatiflerden birinin fiyatı yükselirse tüketiciler aynı ihtiyacı karşılamaya yönelik diğer alternatifi kullanmaya başlayacaklardır. Sağlık hizmeti türünün ne olduğu konusunda spesifik olunduğunda, sağlık hizmeti ihtiyacını karşılamaya yönelik birbirinin alternatifi olan tedavi yöntemlerinin olduğu görülmektedir. Örneğin prostat kanseri, lazer tedavi yöntemiyle ya da açık cerrahi girişimle tedavi edilebilir. Sağlık hizmeti talebini etkileyen önemli faktörlerden biri de, kişilerin sağlık sigortası sistemine dâhil olup olmayışıdır. Kişilerin özellikle zorunlu sağlık sigortası kapsamına alınması, fiyat ve gelirin talep 7

12 üzerine etkisini ortadan kaldırmakta ve talebi artırmaktadır. Nitekim genel sağlık sigortasının uygulandığı ülkelerde sağlık hizmetleri talebinin çok yüksek boyutlara ulaştığı görülmektedir. Sağlık hizmetleri talebini etkileyen kişisel özellikleri cinsiyet, kültür, eğitim ve yaş gibi çok sayıda faktör belirlemektedir. Erkek ve kadınların karşılaştıkları hastalıkların farklı oluşu yanında, değişik yaş gruplarında karşılaştıkları farklı hastalıklar nedeniyle talepleri de farklıdır. Özellikle bebek, çocuk ve yaşlılık hastalıklarının farklı oluşu, hem sağlık hizmeti ihtiyacının türünü hem de yöntemini etkilemektedir. Sağlık hizmetleri talebi yaratma konusunda kültür ve buna bağlı olarak yaşam tarzları ve alınan eğitim düzeyinin etkisi de kuşkusuz önemlidir. Ancak eğitim düzeyi faktörü, bölgelere ve diğer koşullara göre farklılık gösterebilir. Eğitim düzeyi talep düzeyini bazen artırdığı gibi bazen de düşüren bir faktör olabilir. Eğitim düzeyi yüksek olan toplumlarda hijyen kurallarına uygun bir yaşam tarzı benimsendiğinden sağlık hizmetleri talebi daha az olabilir. Diğer yandan örneğin, eğitim düzeyi yüksek olan bireylerde diş ve göz hastalıklarıyla ilgili hizmetlere karşı olan talep düzeyi oldukça yüksektir. Sanayileşme ve kentleşmenin artması nedeniyle, yerleşme ve yaşam biçimleri, çalışma koşulları da değişmeye başlamıştır. Bu değişiklikten kaynaklanan birtakım hastalıklar giderek yaygınlaşmıştır. Sürekli ofis ve bürolarda masada çalışanların yaşadığı ortopedik rahatsızlıklar, iş kazaları ve stres buna örnek olarak verilebilir. Diğer yandan kentleşme nedeniyle daha büyük sayıda insan için sağlık mal ve hizmetleri sağlama gereği ortaya çıkmaktadır. Kentleşme olgusu da sağlık hizmetleri talebini artıran bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık hizmetleri talebi ve talep esnekliğini etkileyen faktörler hakkında daha ayrıntılı bilgi edinebilmek için Yusuf Çelik in Siyasal Kitabevi nden basılmış Sağlık Ekonomisi (2011) kitabını okuyabilirsiniz. Tüm bu açıklamalar sağlık hizmetleri talebinin çeşitli faktörlerin etkisi altında olduğunu göstermektedir. Piyasa araştırması yapan kişi tüm bu etkenleri belirlemek ve hesaplamak zorundadır. Talep üzerinde etkili olan bazı faktörler ölçülmeleri kolay olmadığı için veya yatırımcıların farkında olmamaları nedeniyle ihmal edilecek olursa, talep belirlemeleri muhtemelen hatalı çıkacaktır. Geleceğe yönelik talep tahmininde çeşitli yöntemlerden yararlanılmaktadır. Bir talep tahminin güvenilir sonuçlar vermesi talep tahmini yapan kişiye, kullanılan veri ve talep tahmin yöntemine bağlıdır. Tahmini yapan kişi ne kadar objektif ise, elde edilen bilgiler ne kadar doğruysa ve yöntem ne kadar doğru uygulanırsa tahminin doğruluk derecesi de o kadar fazla olmaktadır. Talep tahmini yaparken bazı temel unsurlar unutulmamalıdır. Buna göre: Tahmin geleceğe yönelik yapılmaktadır ve geçmişteki eğilimin gelecekte devam edeceği varsayılmaktadır. Gelecek belirsizlik içermektedir. Talebin %100 doğru tahmini, yöntemlerden beklenmemelidir. Talep tahmininde iki temel yöntemden yararlanılır. Birinci yöntem, geçmişe ait sayısal verilerin olmadığı durumlarda bilgisi olan bireylere ve uzmanlara başvurulan nitel yöntemdir. İkinci yöntem ise nicel yöntem olup geçmiş verilerden hareketle zaman serisi analizlerini ve sebep-sonuç ilişkileri analizini kapsamaktadır. Nitel yöntemler ve nicel yöntemler temel olarak rakip yöntemler olmaktan çok birbirini tamamlayıcı yöntemlerdir. Nicel yöntemlerle ortaya koyulan analiz sonuçları geçmişteki eğilimi verirken, nitel yöntemler geleceğe yönelik gelişmeleri de kapsayarak elde edilen nicel sonuçları yorumlamak açısından önem taşır. Sağlık hizmetlerine ilişkin talep tahmininde hem nitel hem de nicel yöntemlerden yararlanılabilir. Örneğin nitel yöntemlerden birisi olan sübjektif talep tahmini yönteminde, hekimler, akademisyenler ya da sağlık idarecileri gibi uzman kişilerin görüşlerine başvurulur ve onların deneyimlerinden yararlanılır. Yöntem basit fakat hata payı yüksektir. Talebin tahmin edilmesinde kıyaslama yöntemi, grafik yöntemi, en küçük kareler yöntemi, anket yöntemi, hareketli ortalama yöntemi gibi pek çok nicel yöntem bulunmasına karşın, sağlık hizmetlerine ilişkin talep tahmin edilirken daha çok geçmiş deneyimler yoluyla ve ihtiyacın tahmini yoluyla tahmin yöntemleri kullanılmaktadır. Geçmiş dönemlerde yaşanan deneyim ve gerçekleşen rakamlar yoluyla talebin tahmin edilmesinde önceki yıl rakamları temel alınmaktadır. 8

13 Örneğin, talebin tahmin edileceği yıldan bir önceki dönemde psikiyatri servisine gelen hasta sayısına bakılarak gelecek yıldaki ortalama hasta sayısı tahmini yapılabilir. Sağlık hizmetleri ihtiyacının tahmini yoluyla talep tahmini yapabilmek için ise, bazı parametrelerin bilinmesine gereksinim vardır. Örneğin, geçen yıl hastaneye 500 kişi doğum için müracaat etmiş olsa ve yine geçen yılki araştırmalara göre prematüre oranı %10 ise, prematüre servisi için 50 yataklı bir birimin ayrılması gerekir. Ya da örneğin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından, gelişmekte olan ülkeler için önerilen kişiye 2 hasta yatağı parametresine göre planlamalar yapılabilir. Sağlık hizmetlerine olan talebin tahmin edilmesinde ayrıca zaman serileri analizi de sıkça kullanılmaktadır. Zaman serileri, sayısal verileri oluş zamanı esas alınarak dizmek suretiyle elde edilen serilerdir. Örneğin, Türkiye de yılları arasındaki yıllık ölüm ya da doğum oranları birer zaman serisidir. Zaman serisi analizindeki amaç, geçmişe ait verilerden yararlanarak geleceğe ilişkin tahminlerde bulunmaktır. Geçmişte belirli devreler için derlenen istatistik verilere dayanarak, söz konusu yılların trendi tespit edilir ve gelecekteki talebin de aynı oranlarda devam edeceği varsayılır. Bazı hastalıkların görülme sıklıklarının, ölüm ve doğum hızlarının, doktora ya da hastaneye başvuru sayılarının belirli zaman birimleri içinde nasıl bir değişime uğradığının incelenmesi zaman serileri analizini sağlık alanındaki kullanımı için verilebilecek birkaç örnektir. Zaman serileri analizinde, geçmiş yıllara ait verileri hangi yöntemleri kullanarak analiz edebileceğinizi biliyor musunuz? Rekabet Ortamının Analizi Yatırım projelerinin ekonomik analizi kapsamında üretilmesi planlanan ürün ya da hizmete ilişkin yapılacak piyasa araştırmasının talep analizinden sonra ikinci aşamasını rekabet ortamının analizi oluşturmaktadır. İşletmelerin sadece talebin tahminine odaklanıp sadece kendini analiz etmesi, rekabetin olduğu bir ortamda yeterli olmamaktadır. Hedef piyasada geçmiş ve şimdiki rekabet ortamının da analize dâhil edilerek talep yapısıyla birlikte dikkate alınması gerekmektedir. Bunun temel nedeni, talebin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik üretilmesi planlanan ürün ya da hizmetin piyasada rekabet edebilme gücünün de gerekli olmasıdır. Rekabetin bulunduğu ortamlarda rekabetin şiddetine bağlı olarak talebi çekecek şekilde planlama yapmak gerekmektedir. Rekabet ortamının analizi kapsamında öncelikle pazardaki rakiplerin kapasiteleri, pazar payları ve temel özellikleri analiz edilmelidir. Rekabet ortamının analizi yatırım projelerinin analizinde hem pazar payının hem de rakiplerin eksiklik ve üstünlüklerinin tespitine ilişkin yol gösterici olurken, üretilmesi planlanan ürün ya da hizmete ilişkin her türlü özelliğin belirlenmesinde karar vericilere yol gösterici olmaktadır. Sağlık kuruluşları da hizmet alanlarındaki rakiplerine odaklanmak zorundadırlar. Ticari işletmeler için rakipleri ve içinde bulunulan pazarı anlama ve tanıma görevi önemli bir zorluk taşımaktadır. Ancak tüketicilerin çeşitli sağlık hizmetleri için uzun mesafelerde bile yolculuk etmeyi göze alabilmesi, bu görevi sağlık kuruluşları için daha da zor bir hale getirmektedir. Rekabet analizi yapan bir sağlık kuruluşu, hizmet alanı içerisindeki rakipleri hakkında genel bir fikir edinebilir, rakiplerin açıklarını ve hassasiyetlerini tanımlayabilir ve belirli rakiplere karşı stratejik hamlelerinin sonuçlarını önceden değerlendirebilir. Sağlık kuruluşları için rakip analizi, temel olarak pazarı anlama ve rakipleri tanımlayıp değerlendirme sürecidir. Özellikle kuruluş aşamasında rakipleri analiz etmek bir sağlık kuruluşuna net bir rekabetçi avantaj kazandırabilir. Rekabetçi avantaj, sağlık kuruluşunun bir maliyet avantajı geliştirmesini ya da kendini diğer sağlık kuruluşlarından farklılaştırmasını birlikte getirmektedir. Şekil 1.2 de de görüldüğü üzere sağlık kuruluşlarında rakip analizi, temel olarak altı aşamadan oluşan bir süreç olarak incelenebilir. 9

14 Şekil 1.2: Sağlık Kuruluşlarında Rakip Analizi Süreci (Swayne ve diğerleri, 2006: 109) Sürecin ilk aşamasını, sağlık kuruluşunun hizmet kategorisini tanımlaması oluşturur. Pek çok sağlık kuruluşu birtakım hizmet kategorilerine sahiptir ve her bir hizmet kategorisi farklı coğrafi ya da demografik hizmet alanlarına sahip olabilir. Pek çok sağlık hizmeti, daha spesifik alt hizmetlere bölündüğü için hizmet kategorisi düzeyini netleştirmek rakip analizi öncesi önem taşır. Örneğin çocuk hastalıklarına yönelik sağlık hizmetleri (pediatri), sağlıklı bebek bakımı, bulaşıcı hastalıklar, gelişimsel pediatri, pediatrik hematoloji-onkoloji gibi alt dal sağlık hizmeti kategorilerine bölünebilir. Açıktır ki, pediatrik hematoloji-onkoloji bir hizmet kategorisi olarak, sağlıklı bebek bakımından daha geniş bir hizmet alanına sahiptir. Rakip analizinin ikinci aşaması, hizmet alanı sınırlarını belirlemektir. Bu aşamada sağlık kuruluşunun hizmet sunmayı planladığı coğrafi sınırlar tanımlanır ve coğrafi sınırların anlaşılması, hizmet alanının belirlenmesinde büyük önem taşır. Ancak hizmet alanının sınırlarını belirlemek, sunulan hizmetin çeşitliliği nedeniyle oldukça güçtür. Örneğin bir genel hastanede, kalp hastalıkları birimi için hizmet alanı tüm ülke ya da bölge olabilirken, acil servis için hizmet alanı yalnızca çevredeki birkaç mahalleden ibaret olabilir. Dolayısıyla, çeşitli hizmet kategorilerinde hizmet sunan bir sağlık kuruluşunun, birden fazla hizmet alanı belirleyerek rakip analizi yürütmesi gerekebilir. Hizmet alanının coğrafi sınırları belirlendikten sonra, üçüncü aşamada genel bir hizmet alanı profili geliştirilmelidir. Hizmet alanı profili ekonomik, demografik, psikografik (yaşam biçimi) ve sağlık statüsü bilgisi göstergelerini kapsar. Rakip analizi yürütecek sağlık kuruluşunun hizmet alanı profilini hazırlarken, gelir dağılımı, sektördeki başlıca işverenler, bölgedeki işsizlik oranı gibi ekonomik faktörleri; hizmet alanındaki yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu gibi demografik faktörleri; hizmet alanındaki değerler, tutumlar ve yaşam biçimi gibi psikografik faktörleri ve nüfusun fiziksel ve ruhsal iyilik halini ifade eden her türlü sağlık statüsü bilgisini (mortalite ve morbidite oranları gibi) incelemesi gerekmektedir. Rakip analizinin dördüncü aşamasında ise, hizmet alanı yapısal analizi gerçekleştirilir. Hizmet alanı yapısal analizi, rekabetçi dinamiklerin anlaşılabilmesi için bir altyapı sunmakta ve bir endüstrinin çekiciliğinin iç yüzünü yansıtmaktadır. Ayrıca hizmet kategorisinin geçerliliğini belirleyebilmek için rekabet dinamiklerini anlamayı sağlar. Sağlık hizmetlerinde Porter ın Beş Güç Modeli hizmet alanı yapısal analizi olarak anılabilir. Porter işletmelerin gelecekteki rekabet durumunu etkileyebilecek beş ana faktörün iş çevrelerinde bulunduğunu ve bu ana faktörlerin ayrı ayrı incelenmesi gerektiğini ifade etmektedir. Rekabeti etkileyen beş güç, iş çevresine yeni girebilecek olan kuruluşların yarattığı tehdit, işletmenin ürün ya da hizmetine alternatif olabilecek ikame malların yarattığı tehdit, tedarikçilerin pazarlık gücü, müşterilerin pazarlık gücü ve pazarda yer alan rakipler arasındaki rekabetin şiddetidir. Bu beş gücün kuvvet ve etkilerinin, hizmet kategorilerinin geçerliliğini belirleyebilmek ve bu kategorilerde gelecekte meydana gelebilecek değişiklikleri tespit etmek için, dikkatli bir şekilde izlenmesi ve değerlendirmesi gerekmektedir. 10

15 Porter ın Beş Güç Modeli hakkında daha ayrıntılı bilgi edinebilmek için Hayri Ülgen ve S. Kadri Mirze nin Literatür Yayınları ndan basılmış İşletmelerde Stratejik Yönetim (2004) kitabını okuyabilirsiniz. Rakip analizinin bir sonraki aşamasında, rakiplerin güçlü ve zayıf yanlarının değerlendirilerek uyguladıkları stratejilere göre gruplanması yer almaktadır. Rakiplerin güçlü ve zayıf yanlarının değerlendirilmesi, rakiplerin gelecekteki stratejileri ve rekabetçi avantajın nerelerde kazanılabileceği ile ilgili ipuçları sağlayacaktır. Rakiplerin güçlü ve zayıf yanları tanımlanırken, kalitatif ve kantitatif bilgiler kullanılabilir. Fakat rakiplere ilişkin bilgilerin edinilmesi her zaman kolay değildir. Bu tür bilgiler yerel gazetelerden, dergilerden, internet sitelerinden, tüketici ve paydaşlardan, sektördeki uzmanlardan edinilebilir. Rakiplerin güçlü yanlarına ayırt edici yetenekler, pozitif imaj, yeni ürün/hizmet geliştirebilme kapasitesi ve finansal kaynaklar; zayıf yanlarına ise, net bir stratejik yönelim eksikliği, sınırlı ürün/hizmet çeşitliliği, ortalamanın altında karlılık gibi faktörler örnek gösterilebilir. Rakiplerle ilgili toplanan bilgiler ışığında, hizmet alanı içerisinde rekabet eden sağlık kuruluşları hizmet kategorilerine, benzerliklerine, farklılıklarına ve çeşitli özelliklerine göre gruplanabilir. Stratejik grup analizi olarak adlandırılabilecek bu aşama, hizmet alanı içerisindeki rekabetin doğasını anlamaya yardım ederken hizmet alanının gelişimine de katkıda bulunabilir. Rakip analizinin son aşamasında ise, rakip analizi sonucunda elde edilen bilgiler yorumlanır ve çok fazla bilgi altında boğulmamak için sonuçlar, anahtar konu ve trendler şeklinde özetlenir. Sağlık Hizmetleri Arz Durumunun Analizi Piyasa araştırması kapsamında incelenmesi gereken bir başka konu ise, sağlık hizmetleri arzıdır. Piyasa araştırmasında üretilmesi planlanan ürün ya da hizmetin talep edilebilirliği yanında üretilebilirliği de ölçülmelidir. Yatırım projelerinin değerlendirilmesinde amaç, en düşük maliyetli ve işletme değerini maksimum kılan projelerin kabul edilmesi iken, yüksek maliyetli ve değer yaratmayan projelerin reddedilmesidir. Bu amaçla, sağlık hizmetlerinin bulunduğu bölgedeki üretim faktörleri de analiz edilmelidir. Arz, belirli bir zamanda, üreticilerin çeşitli fiyatlardan satmak üzere piyasaya sundukları mal veya hizmet miktarı olarak tanımlanabilir. Sağlık hizmetleri arzını farklı türden sağlık hizmeti ihtiyaçlarını karşılamak üzere aile sağlığı merkezi, toplum sağlığı merkezi, dispanserler ve hastaneler gibi temel sağlık hizmeti birimlerinde, hekim muayenehanelerinde ve tahlil ve tetkik laboratuarlarında üretilen ayakta ve yataklı tedavi hizmetleri olarak tanımlayabiliriz. Sağlık hizmetleri arzı içine ayrıca ilaç, tıbbi malzeme, alet ve donanım üretimi de girmektedir. Sağlık hizmetlerinin arz edilmesi, ekonomi de üretimi yapılan diğer mal ve hizmetlerin arzından bazı özellikleri nedeniyle farklıdır. Her bir mal veya hizmetin arz miktarını artırmak ilgili mal veya hizmet üretimi için gerekli olan üretim faktörlerinin sayısına ve niteliğine bağlı olarak değişen göreceli bir durumdur. Eğer ihtiyaç duyulan üretim faktörlerinin niteliği önemli değilse ve üretim faktörleri piyasasında kolayca elde edilebiliyorsa, fiyat yükseltilerek kısa zamanda daha fazla üretimde bulunulabilir. Ancak, sağlık hizmetleri üretimi için kullanılacak olan gerekli üretim faktörlerini (sağlık kurumları, sağlık insangücü ve sağlık bilgisi gibi) kısa vadede artırmak mümkün değildir. Sağlık hizmetleri arzı, fiyat yükselmelerine karşı anında cevap verme şansına sahip değildir. Bir hekimin üretime girmesi için en az 6-7 yıllık bir süreye ihtiyaç duymaktadır. Aynı şekilde hastane hizmetlerinin fiyatlarının yükselmesi durumunda pahalı ve zamana bağlı hastane yatırımı da belirli bir süre sonunda piyasaya girme şansına sahip olabilir. Dolayısıyla kısa dönemde sağlık hizmetleri üretim miktarını artırmak verimliliği artırmak ile (personel verimliliğinin ve yatak kapasite kullanım oranının artırılması gibi) mümkün olurken, uzun vadede yeni sağlık kurumları inşası veya daha fazla sağlık personeli yetiştirmek şeklinde olmaktadır. Özellikle sağlık hizmetlerinin ertelenemezliği nedeniyle arz yetersizliği ciddi sakıncalar doğuracaktır. Bu nedenle devlet sağlık hizmetleri sunumuna müdahalede bulunur. Dolayısıyla sağlık hizmetleri arzı gerçekleştirilirken, üreticiler bağımsız hareket edemezler ve devlet müdahalesinin etkisi altında kalırlar. Devlet ya teşvikte bulunur, ya da üretimi bizzat kendisi gerçekleştirir. Sağlık kurumlarının kuruluş çalışmalarında, sağlık hizmetleri arzı ile ilgili tüm bu durumların göz önünde bulundurulması ve tespit edilen talebin mevcut kapasitelerle karşılanıp karşılanamayacağı hakkında bilgilerin toplanması gerekmektedir. 11

16 Büyüklük ve Kapasite Seçimi Herhangi bir yatırım projesinde piyasa araştırması ve talep tahmininden sonra yapılacak iş, işletmenin hangi kapasite ile kurulacağının tespit edilmesidir. Pazar araştırması ve talep tahmini çalışmalarından elde edilen bilgilere göre kurulacak işletmenin kapasitesi belirlenir. Özellikle planlama ve programlama çalışmalarında kapasite seçimi çok önemli bir rol oynamaktadır. Kapasite, bir işletmenin elindeki tüm üretim faktörlerini maksimum düzeyde kullanarak yapabileceği üretim miktarıdır. Kapasitenin tanımlanması girdiler açısından yapılabileceği gibi genel olarak çıktılar açısından da yapılmaktadır. Girdiler açısından kapasite, belirli bir dönemde tüketilecek hammadde miktarı, kullanılacak işçilik sayısı ve işçilik saati, kullanılan makine sayısı vb. olarak ifade edilebilir. Çıktılar açısından ise, belirli bir dönem içerisinde üretilebilecek maksimum çıktı miktarıdır. Birden çok ürünün üretildiği sistemlerde ve özellikle hizmet üreten sistemlerde, kapasitenin çıktı cinsinden ölçümü güçtür. Bu durumda kapasitenin belirli bir dönemde işletmede mevcut girdiler cinsinden ifade edilmesi mümkündür. Hastane kapasitesinin ölçülmesinde en çok temel alınan ölçüt, mevcut yatak sayısıdır. Hastane yatak kapasitesi kararı ise, hedeflenen doluluk oranına/yatak işgal oranına bağlı olarak belirlenir. İşletme literatürüne bakıldığında, kapasite konusunda değişik amaçlara hizmet etmek üzere oluşturulmuş birçok tanım bulunmaktadır. Bunlardan önemli görülen bazıları maksimum (teorik) kapasite, gerçekleştirilebilir normal kapasite, fiili kapasite ve optimum kapasitedir. Maksimum kapasite, bir işletmenin hiç durmadan çalıştırılması sonucu yapabileceği azami üretim miktarıdır. Uygulamada maksimum kapasitenin pek fazla bir anlamı yoktur. Normal kapasite, uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçlar (bakım, onarım vb.) ve eksiklikler (işçi kalitesinde ve organizasyonda yetersizlik vb.) çerçevesinde gerçekleştirilebilir üretim hacmidir. Fiili kapasite, talep yetersizliği, hammadde temininde güçlükler, iş akımı düzenindeki eksiklikler gibi çeşitli nedenlerle gerçekte ulaşılan üretim hacmidir. Optimum kapasite ise, karı maksimum, maliyetleri minimum yapan üretim miktarıdır. Bir işletme kurulurken temel amacı optimum kapasite düzeyinde üretim yapmaktır. Bunun sağlanıp sağlanamayacağının anlamak için talep hacmi, kuruluş yeri özellikleri, finansman kaynakları, işi genişletme olanakları, karlılık, verimlilik ve maliyet durumu, dağıtım kanalları, alternatif kapasite, hammadde gibi faktörler dikkate alınmalıdır. Hastane işletmeleri için yapılan araştırmalarda 400 yataktan sonra hastane maliyetlerinin arttığı görülmüştür. Öte yandan işletme büyüklüğünün artması sonucu, makineleşme ve özellikle ileri teknolojilerden yararlanma imkânlarının artması birim başına maliyetleri düşürebilir. Bir kuruluşun yanlış kapasite seçiminin sonuçlarının neler olabileceğini biliyor musunuz? Kuruluş Yeri Seçimi Yeni bir işletmenin kuruluş çalışmaları sırasında sürdürülen ekonomik analizlerin kapsamına giren diğer önemli bir konu işletmenin kuruluş yeri seçimidir. Kuruluş yeri, işletmenin faaliyetlerini gerçekleştirme yerini ifade etmektedir. İşletmenin kuruluş yerini seçerken çok dikkatli olunması gerekir. Çünkü bu karar bir defa verilince uzun bir dönem için, işletme aynı yerde çalışmak zorunda kalacaktır. Kuruluş yeri bir defa seçilip işletme oraya yerleştikten sonra kuruluş yerinin isabetsizliği anlaşılsa bile, artık işletme orada faaliyette bulunmak zorunda kalacaktır. Bu nedenle girişimci kurmayı düşündüğü işletmenin iktisadi amaçlarına en uygun gelecek bir kuruluş yeri olmasını ister. İktisadi amaçlara en uygun kuruluş yeri, işletmenin üretim ve /veya pazarlama maliyetlerinin en az olduğu yerdir. Kuruluş yeri kararının verilmesi hammadde tedariki, işgücü temini, bina yapısı, tesisin yerleşme planı gibi kararları da şekillendireceğinden dolayı stratejik öneme sahiptir. Ancak kuruluş yeri seçimi, sadece işletme için önemli olmakla kalmamakta; gelir dağılımı, bölgesel gelişmişlik farklarını etkileme, birbirleri ile ilişkileri işletmelerin aynı mekânda toplanması sonucunda oluşacak dışsallıklar, çevresel faktörler ile teşvik tedbirlerinden faydalanabilme gibi boyutları da içermektedir. Bütün bu yönleri dikkate alındığında, yer seçimi işletme bazında olduğu kadar ulusal planlama ve siyasi karar alma süreçleri açsından da merkezi bir öneme sahiptir. 12

17 Sağlık alanında yapılacak yer seçimlerinde de kendi içsel gerekliliklerine bağlı olarak belirlenmiş yer seçim kriterleri gerek kamu sektörü gerekse özel sektör yatırımcıları için büyük önem taşımaktadır. Kullanıcılara en hızlı ve en iyi sağlık hizmetini verebilmek için birinci basamak sağlık kuruluşlarından dal merkezlerine kadar tüm sağlık işletmeleri için en uygun yerde faaliyet göstermek zarurettir. Bu şekilde hem toplumsal kaynaklar en verimli şekilde kullanılmış olacak hem yatırımcının riski en aza indirilmiş olacaktır. Bu açıklamaların ışığı altında, kuruluş yeri seçilirken rastgele bir seçim yapmak yerine, bilimsel bir dizi çalışmaların da katkısıyla ve biraz sonra değinilecek kuruluş yeri faktörlerinin göz önünde bulundurulması sonucu karar vermek gerekecektir. Böylece işletmenin en az diğer işletmeler kadar verimli, ekonomik ve karlı çalışabilmesi sağlanmış olacaktır. Kuruluş Yeri Faktörleri İşletmelerin en uygun kuruluş yeri ve seçimini yapabilmek için çok dikkatli bir inceleme ve hazırlık çalışması yapmak gerekmektedir. Kuruluş yer seçimini etkileyen birçok faktör vardır. Ancak bazı durumlarda tek bir faktörün kuruluş yerini belirleyici rol oynaması mümkündür. Kuruluş yeri faktörleri, belirli bir yerde yapılan üretim faaliyetine üstünlükler sağlayan (özellikle maliyet üstünlükleri sağlayan) her şey olarak tanımlanabilir. Kuruluş yeri seçiminde, kuruluş yeri faktörlerinin, daha sonra ayrıntılı olarak değinilecek olan verimlilik, ekonomiklik ve karlılık olarak adlandırılan üç etkililik ölçütü çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. İşletmelerde olduğu gibi, sağlık kuruluşlarının inşasında da kuruluş yeri faktörleri olarak belirlenebilecek aşağıdaki değişik faktörlerin bir tanesinin, birkaçını ya da tümünün kuruluş yeri seçiminde etkili olabileceği düşünülmektedir. Sağlık kuruluşlarının yer seçiminde göz önüne alınması gereken faktörler şu şekilde özetlenebilir: Pazara Yakınlık Sağlık kuruluşları gibi hizmet işletmeleri açısından pazara yakınlık faktörü birinci derecede önemlidir. Bu tür işletmeler, tüketicilerin yoğun olduğu veya sunulan hizmete talebin oluştuğu bölgeleri kuruluş yeri olarak seçmektedirler. İşletmeler talebe ne kadar yakın olursa tüketici tercihlerini o derece iyi tespit ederler ve talebi karşılayacak hizmetleri üretme imkânına sahip olurlar. Sağlık hizmetleri açısından düşünüldüğünde, hizmetin niteliğinden ötürü talebe yakın olmak bir zorunluluktur. Sağlık kuruluşlarının kuruluş yerinin, üretilecek olan hizmetin pazarlanabileceği niteliklere sahip olması gerekmektedir ki bu da önceden yapılacak olan doğru talep tahminlerine bağlıdır. Sağlık hizmetleri arzı (veya pazarlaması) o hizmete duyulan talebin şiddeti ile doğru orantılıdır. Türü tespit edilmiş bir sağlık kuruluşunun üreteceği hizmetin pazarlanması ancak o bölgedeki insanların o hizmete duyabileceği talep ile belirlenir. Örneğin, özel hastane yatırımları genellikle büyük kentlerde yoğunlaşmıştır. Bunun en önemli nedenlerinden birisi, büyük illerdeki kişi başına ortalama milli gelirin yüksekliğidir. Ancak yıllar itibariyle sağlık mevzuatından yapılan değişikliklerin Sosyal Güvenlik Kurumu mensuplarının da özel hastanelerden yararlanmasına imkân vermesi üzerine, hemen her ilde özel sağlık hizmetlerine yönelik yatırımların arttığı görülmektedir. Sağlık kuruluşlarının büyüklüğü ve küçüklüğü, pazara yakınlık konusunu farklı şekillerde etkiler. Devlet hastaneleri gibi küçük ve orta büyüklükteki kuruluşlar belli bir yörenin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak faaliyet gösterirken, üniversite hastaneleri gibi büyük kuruluşlar tüm ülkenin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere kurulurlar. Ancak üniversite hastaneleri gibi ülke çapında dağınık bir pazara hitabeden kuruluşların pazarın bütününe yakın olmaları mümkün değildir. Büyük kuruluşlar çeşitli yerlerde tesisler kurarak, yani kapasitelerini farklı yerlere dağıtarak pazarın bütününe yakın olmaya çalışmaktadırlar. 13

18 Hammaddeye Yakınlık Hammaddelerin kuruluş yeri açısından önemi, işletmeye getirilmelerindeki kolaylık ve maliyetleri ile ilgilidir. Sağlık hizmetlerinde hem mamul hem de yarı mamul malzemeler girdi olarak kullanılmaktadır. Bu malzemelerin tedarik imkânı ne kadar kolay olursa hizmetin üretimi de o derece süratli ve verimli olur. Sağlık kuruluşlarının faaliyet konusuna giren ilaç, tıbbi malzeme ve laboratuar malzemeleri gibi hammadde kaynaklarına yakın bulunması, hammadde maliyetlerini düşürecektir. Hammadde giderlerinin yüksek olması, işletmelerin rekabet gücünü olumsuz yönde etkiler. Öte yandan günümüzde eskiyle kıyaslandığında ulaşımın kolay ve ulaşım maliyetlerinin düşük olduğu düşünüldüğünde, yer seçiminde hammaddeye yakınlık faktörünün öneminin azaldığı söylenebilir. Ulaşım İmkânları Ulaşım imkânları faktörü, sağlık kuruluşunun üreteceği sağlık hizmetinden yararlanacak kişilerin kuruluşa ulaşım durumu ile ilgilidir. Sağlık kuruluşları hizmet sunacakları dalda talep duyan bireylere ulaşılabilirlik sınırları içerisinde kurulmalıdırlar. Yer seçiminde ulaşılabilirlik faktörünü etkileyen önemli bir husus sağlık kuruluşunun türüdür. Örneğin bir acil yardım hastanesi genellikle transit veya şehirlerarası yolların geçtiği bölgelere kurulurken, bir doğumevi şehrin ulaşımı kolay olan merkezi bölgelerinde kurulur. Dolayısıyla, kuruluş yeri ulaşılabilirlik sınırları göz önüne alınarak hizmetten yararlanacak kişilerin sağlık kuruluşuna en kısa sürede, en emniyetli ve en ekonomik şartlarda ulaşabileceği yer olarak belirlenmelidir. İşgücü Temini İşletmelerin ihtiyaç duydukları işgücü sayısı ve işgücünde aranan özellikler, endüstri kollarına ve kullanılan teknolojiye bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Emek yoğun teknolojiler çok sayıda işgücü çalıştırılmasını gerektirirler. Bu tür işletmelerin kuruluş yeri seçiminde işgücü maliyetleri ve işgücünün temin edilebilirliği önemlidir. İşgücü maliyetlerinin ve kalifiye işgücü temin edilebilme olanaklarının bölgeden bölgeye farklılık göstermesi mümkündür. Özellikle sağlık kuruluşları gibi hizmet üreten işletmeler bu faktöre karşı daha duyarlıdır. Sağlık kuruluşlarının işgücü kaynakları olan doktorlar, hemşireler, yardımcı sağlık personeli ve idari personel sağlık hizmetini bir ekip hizmeti olarak yürütmektedir. Bu personelin temininin kolay olduğu bölgeler kuruluş yeri açısından uygun olarak nitelendirilmektedir. İşgücü temininde sayısal açıdan yeterlik yanında, özellikle ileri teknoloji kullanımı gerekmekte ise personelin niteliklerinin de yeterli olması söz konusudur. İşgücünün ucuz olması işletme açısından maliyetleri düşürse de uzmanlaşmış işgücüne ihtiyaç duyan hastane gibi işletmelerde işgücü maliyetlerinin ucuzluğu hizmetin verimliliğini olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle işgücünün nitelik ve özelliklerinin de çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Arsa Bedeli Arsa bedeli, işletmenin kurulacağı arsanın alınması için ödenen bedel, vergi ile arsanın düzenlenmesi için yapılan masraflar toplamını ifade etmektedir. Kuruluş yerinin şehrin içerisinde ve dışında olması, büyük bir yerleşim yeri veya küçük bir kasabada kurulması, arsa bedeli bakımından farklı sonuçlar verir. Arsa fiyatı, coğrafi duruma ve toprağın cinsine göre arz ve talep arasındaki ilişkiye dayanır. Büyük yerleşim yerlerinin ticaret merkezlerinde arsa bedelleri çok yüksektir. Buraları kuruluş yeri olarak seçen bir işletme ya yüksek kira ödemek durumunda kalacaktır veya araziyi satın alması durumunda büyük bir sermayeyi bağlayacak ve bunun için de yüksek bir faize katlanacaktır. Kuruluş yerinin bu elverişli durumdan temin edilecek yararların, ödenecek yüksek kira veya faizi karşılaması durumunda, işletmenin burada kurulması uygun olacaktır. Sağlık kuruluşları da daha önce bahsedildiği gibi talebe yakın olmak zorunda oldukları için genellikle şehir merkezlerinde faaliyette bulunmakta ve tüketici kitlesine yaklaştıkça sağladıkları yarar artmaktadır. Enerji ve Su Kaynakları Kullanılacak enerjinin elektrik, akaryakıt ya da kömür olmasına göre, enerji gereksinmelerini karşılama olanağı, kuruluş yeri seçimini bağımlı kılabilir. Sağlık kuruluşlarının enerji olarak temelde 14

19 elektrik ile doğalgaz ve kömür gibi yakıtları kullandığı düşünüldüğünde, elektrik enerjisi temininin kolay olduğu bölgelerin ve yakıtların taşıma ve ulaştırma giderlerinin düşük olduğu yerlerin kuruluş yeri açısından uygun olarak nitelendirilebileceği söylenebilir. Kuruluş yeri seçiminde özellikle bölgenin mevcut elektrik sisteminin kuruluşun ihtiyacına yeterli olup olmadığı, ilerde olası gelişmeler de göz önüne alınarak incelenmeli, ayrıca bölgedeki elektrik kesintilerinin sıklığı ve voltaj düşüklüğü gibi noktalara da dikkat edilmelidir. Sağlık kuruluşları su ihtiyacı büyük olan işletmeler arasında yer alır. Bu nedenle suyun bol ve su temininin kolay olduğu bölgeler ve yerlerin kuruluş yeri olarak seçilmesi gerekir. Ayrıca kullanılacak suyun miktarı ile birlikte kalitesinin de iyi olması gerekir. Sağlık kuruluşlarında bireysel temizlik yanında birçok alet ve cihazlarda da çeşitli amaçlarla su kullanılmaktadır. Temiz suya ihtiyaç duyan işletmeler arasında yer alan sağlık kuruluşlarında, çok kireçli ve bulanık olan suların arıtımı büyük masraflara yol açabilir. Su ihtiyacı ya şehir şu şebekesinden veya yer altı sularından karşılanır. Şehir suyundan yararlanmanın bir bedeli vardır. Artezyen kuyuları açılması yoluyla su elde edilebilmesi için de bazı yatırımlara ihtiyaç vardır. İklim Koşulları Sıcaklık, soğukluk, yağış, nemlilik, rüzgâr veya kuraklık gibi doğal etkenlerden oluşan iklim koşulları, bir yandan işletmenin çalışmalarını doğrudan etkilerken, örneğin üretilen ürünün bozulması gibi yollarla birçok işletmeyi dolaylı olarak da etkileyebilir. Örneğin, işletmede çalışanların sağlığını bozma, yetenek ve verimliliklerini azaltma veya araç ve gereçlerin sık sık arızalanmasına neden olma gibi. İklim koşullarının bu olumsuz etkilerine karşı bir ölçüde önlemler alınabilir. Ama bu önlemlerin kuruluş ve işleyiş masraflarını artıracağını unutmamak gerekir. Tüm bu sebeplerle sağlık kuruluşlarının yer seçiminde ve yönlendirilmesinde de çok dikkatli davranmak gerekmektedir. Örneğin, sıcaklık düzeyi çok yüksek bir bölgede hastaların iyileşme süresi daha uzun olacaktır. Sıcaklığın artması ameliyat sonrası enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle sağlık kuruluşlarının kuruluş yeri seçiminde iklim koşulları, mutlaka çok iyi bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Teşvikler ve Sınırlamalar Hükümetler bölgelere göre farklı kalkınma ve teşvik politikaları uygularlar. Hükümetlerin uyguladığı vergi, resim ve harçlar ve bunların teşvik oranları kuruluş yeri seçimini etkiler. Vergi indirimleri, prim oranları, indirim ve muafiyet oranları, düşük faizli yatırım kredilerinden yararlanma imkânları, işletmeleri bu teşviklerin uygulandığı yörelere teşvik etmeye, işsizliğin azaltılmasına, şehirlerarası göçün engellenmesine ya da geri kalmış bölgelerin kalkındırılmasına yöneliktir. Burada dikkat edilmesi önemli bir husus, teşviklerden elde edilen yarar ile o bölgede bir işletme kurmanın maliyeti arasında olumlu bir farkın bulunmasıdır. Yatırım ve işletme maliyetlerini azaltmak amacıyla bu teşviklerden yararlanmak avantajlı ise de, çok geri kalmış bir bölgede veya şehirlerden çok uzak bir yerde kurulacak tesislerin yükleyeceği ek giderler de dikkate alınmalıdır. Sağlık alanında yapılacak olan yatırımlar devlet tarafından teşvik kapsamına alınmış yatırımlardır. Devlet tarafından sağlanan yatırım teşvikleri, yatırım indirimi, gümrük muafiyeti, KDV muafiyeti, özel önem taşıyan sektörler ile kalkınmada öncelikli yörelerde çalışanların ücretlerinin vergilendirilmesinde indirim ve vergi, resim ve harç istisnası gibi başlıklar altında ele alınabilir. Teşvikler dışında, yasal düzenlemelerle bazı bölgelerde ve şehir merkezlerinde üretim tesislerinin kurulmasını engelleyici ve sınırlayıcı hükümler de konulabilmektedir. Bu durumda da bu tür kuruluş yerlerinden kaçınılması gerekmektedir. Sosyal ve Kültürel Koşullar Sosyal ve kültürel koşullar, işletmede çalışacak personelin aile fertlerinin değişik ihtiyaçlarına cevap verebilecek kültürel ve sosyal kurumların bulunması veya yakınlığı şeklinde ortaya çıkar. Örneğin, kuruluş yeri yakınlarında, çocukların eğitim ihtiyaçlarını karşılayacak okulların bulunması, bunun yanında dinlenme, eğlenme, spor vs. gibi tesis ve lojmanların bulunması gibi. Özellikle sağlık kuruluşlarında olduğu gibi, çalışan personelin eğitim düzeyi yüksekse, eğitim düzeyi ile birlikte insanların sosyal ve kültürel ihtiyaçları da, en az yeme içme ve barınma gibi temel ihtiyaçları kadar önemli olacaktır. Dolayısıyla sağlık kuruluşları açısından personelin ve yakınlarının sosyo kültürel 15

20 yaşantılarına katkıda bulunabilecek yerlerin kuruluş yeri seçilmesi ilke olarak benimsenmelidir. Bu ilke aynı zamanda sağlık kuruluşlarında çalıştırılacak personelin kolaylıkla bulunmasına da katkı sağlayacaktır. Yukarıda açıklanan kuruluş yeri faktörlerine ilave olarak onlar kadar önemli olmayan, ancak bazı durumlarda önemi artan diğer faktörlerin neler olduğunu biliyor musunuz? Kuruluş yeri seçiminde etkili olan faktörlerden, rakamlarla ifade edilebilen ve maliyete çevrilebilenler nicel (objektif) faktörler; rakamlarla ölçülemeyen ve maliyete çevirebilme olanağı bulunmayanlar ise nitel (sübjektif) faktörlerdir. Hammadde temini giderleri, işçilik ücretleri, arazi fiyatları, taşıma ve ulaştırma giderleri, enerji ve su temini giderleri gibi objektif faktörlerin her bir alternatif bölge için hesaplanması mümkündür. Dolayısıyla bunlar nicel yöntemlerle değerlendirilebilir. Optimal kuruluş yerinin, kuruluşa minimum maliyetle üretme ve dağıtma olanağı veren yer olarak tanımlanması, maliyete dönüştürülebilir faktörlerin önemini vurgulamaktadır. Ancak kuruluş yeri seçiminde, alternatiflerin karşılaştırılabilmesi için işgücü, iklim koşulları, sosyo-kültürel koşullar gibi nitel faktörlerin de sübjektif olarak değerlendirilmesi gerekir. Sübjektif değerlendirmede yalnızca sağduyu kullanılabilir veya sistematik bir değerlendirme sonucu karar verilebilir. Kuruluş yeri seçiminde, kuruluş yeri üçgeni ve eş maliyet eğrileri gibi geleneksel kuruluş yeri seçim yöntemleri ve ulaştırma modeli, doğrusal programlama modeli, deneme ve simülasyon modeli ve karşılaştırmalı yöntemler (maliyetleri karşılaştırma, karlılıkları karşılaştırma, faktör karşılaştırma ve puanlama) gibi çağdaş kuruluş yeri seçim yöntemleri bulunmakta ve kullanılmaktadır. Ancak bu teknik yöntemler daha çok üretim yönetimi kapsamında değerlendirildiği için bu bölümde ele alınmamışlardır. En Uygun Kuruluş Yeri En uygun kuruluş yeri, kuruluş ve faaliyet için zorunlu tüm masraf elemanlarını en düşük düzeyde sağlayan yer ya da işletmelerin maliyetleri ile geliri arasındaki farkı maksimum kılan yer olarak ifade edilebilir. Pazara ve hammadde kaynaklarına yakın olma, uygun ücretle nitelikli işgücü sağlayabilme, enerji kaynaklarını düşük fiyatla kullanabilme ve teşviklerden yararlanabilme gibi kuruluş yeri faktörleri, optimum şekilde bir araya getirilerek kuruluş yeri belirlenmişse, bu kuruluş yeri o işletme için en uygun kuruluş yeridir. En uygun kuruluş yeri ile ilgili kararlar, kuruluş yeri faktörlerinin, üç etkililik ölçütü olarak nitelendirilen verimlilik, ekonomiklik ve karlılık açısından yapılan değerlendirmeler sonucu alınır. Bu üç etkinlik ölçütü birbirini olumlu veya olumsuz şekilde etkileyebilir. İşletmelerin ve özellikle sağlık işletmelerinin amacı yalnızca karlılığını artırmak değildir. Karlılığın önemini göz ardı etmemekle birlikte, iktisadi faaliyetlerin asıl amacı karlılık ile sınırlandırılamaz; zira işletmeler açısından karlılık kadar, hatta ondan daha da önemli olan ekonomiklik ve verimliliktir. Verimlilik İşletmenin üretim miktarı bakımından verimliliğini ifade eder. Eldeki mevcut üretim faktörlerini kullanarak daha fazla mal veya hizmet üretilmesidir. En basit tanımıyla verimlilik, üretim veya başka bir girişim faaliyetinden elde edilen çıktıyla, bu faaliyet için kullanılan girdilerin fiziki miktarlarının birbirine oranıdır. Bir kuruluş yeri ne kadar az girdiyle, ne kadar yüksek çıktı elde ediyorsa o ölçüde verimlidir. Verimlilik, işgücü ve materyalin verimliliğine bağlıdır. Kuruluş yeri, işgücü ve materyalin en verimli koşullar içerisinde ele geçirileceği yer olarak seçilmelidir. Sağlık kuruluşlarının sistem yapısı içerisinde girdileri hastalar ve kaynaklardır. Kaynakları işgücü, malzeme, parasal ve fiziksel kaynaklar olarak sıralanabilir. Çıktı olarak ise, üretilen sağlık hizmeti 16

21 görülmektedir. Hastaları girdiler dışında tutarsak, diğer girdilerden en azını kullanarak en fazla ve en kaliteli hizmet üretebileceğimiz kuruluş yerleri sağlık kuruluşları için en verimli yerler olarak kabul edilir. Ekonomiklik En az maliyet ile istenilen amaca en çok ulaşabilmeyi sağlayan yerler kuruluş açısından ekonomik olarak nitelendirilir. Ekonomiklik kavramı, üretilen mal veya hizmetlerin satışından elde edilen gelir tutarının, üretim sırasında meydana gelen maliyet tutarına oranıdır. Bu tanım, verimlilik ile aynı anlama gelmekte ancak verimlilikte girdi ve çıktı kavramları yerine, burada maliyet ve gelir kavramları kullanılmaktadır. Kuruluş yeri açısından ekonomiklik, örneğin bir sağlık kuruluşunun temin edeceği girdilerin en az maliyetle sağlanması, yani daha düşük maliyetli işgücü, personel ve malzeme bulabileceği ve tesisi en ucuza mal edebileceği yer olarak düşünülmelidir. Hasta dışındaki girdilerle daha düşük maliyet arama yanında hizmetin üretebilirliği ve kalitesi de çok önemli olmaktadır. Ekonomik olsun diye çok düşük maliyetli malzeme ve işgücü kullanmak verimliliği düşürmektedir. Bu nedenle maliyet ve verimlilik faktörlerinin en uygun olduğu yeri kuruluş yeri olarak seçmek sağlık kurumları işletmecilerinin temel görevi olmalıdır. Bir projenin ekonomik olabilmesi; Üretimin maliyet giderleri tutarı sabitken üretimin satış tutarında olumlu bir değişmenin ve artışın, Üretimin satış tutarı sabitken, üretimin maliyet giderleri tutarında bir azalmanın, Ya da üretimin satış tutarı artarken, üretimin maliyet giderleri tutarında bir azalmanın gerçekleşmesi ile mümkündür. Karlılık İşletmeye yatırılan sermayenin verimliliğinin ölçüsüdür. Belirli bir dönemde işletmenin öz varlığındaki net artışların (kar) sermayeye oranlanması ile bulunur. Bu oranın yüksek olacağı yerlerin kuruluş yeri olarak seçilmesi uygun olacaktır. İşletmeler için karlılık araştırmasının ayrı bir önemi vardır. Kuruluş faaliyetlerinden sonra gündeme gelen karlılık araştırması işletmenin mevcut koşullarda faaliyetlerine devam edip edemeyeceğinin ölçütünü verir. Aslında bir yatırım projesinin verimlilik ve ekonomiklik ölçütlerine uygun olarak değerlendirilmesi, aynı zamanda karlılık açısından da uygun yatırım koşullarının belirlenmesi anlamına da gelebilecektir. Bu açıklamalardan sonra işletmenin verimlilik, ekonomiklik ve karlılığını en iyi biçimde gerçekleştirecek yerin kuruluş yeri olabileceği ortaya çıkar. Böylece kuruluş yerini şu şekilde tanımlamak mümkündür: Kuruluş yeri, üretim için sabit masrafları en düşük düzeyde gerçekleştiren yerdir veya başka bir ifade ile üretim için gerekli olan teknik ve iktisadi ortamı öteki yerlere göre en uygun biçimde sağlayan yerdir. Hastane Yapı Tipleri Hastane yapı tipleri, genelde pavyon sistemi ve blok sistemi olmak üzere iki modele uygun olarak yapılmaktadır. Pavyon sistemi, 1850 lerde Avrupa ve Amerika da kıta savaşlarının çıkmasının ardından ve tıpta hastalıkların bulaşması ve bakteriler üzerine yapılan araştırmaların da etkisiyle, hastalık geçişini önlemek üzere hastaları ayrı binalarda barındırmak düşünülmüş, bu nedenle hastanelerin küçük ve ayrı binalara bölünmüş pavyon şeklinde inşa edilmesine karar verilmiştir. Hastane mimarisi için ilk adım sayılabilecek pavyon tipi hastane tasarımı, hiç şüphesiz hastalık teorisi ile yakından ilgilidir. Bu teoriye göre hasta yatakları arasındaki uzaklık, hasta bakım ünitelerindeki hava akımı ve hasta bakım üniteleri arasındaki havalandırma hastane mimarisinin temel elemanlarıdır. Pavyon sisteminde, hastaneye ait hasta istasyonları, idare, hasta kabul, servisler, operasyon kısmı, tedavi kısmı gibi bölümler her biri ayrı ayrı olarak binalara yerleştirilmiştir (bkz. Resim 1.1). Hasta istasyonlarının ayrı ayrı binalarda bulunmaları bulaşma tehlikesini azaltmaktadır. Özellikle tek katlı pavyon sisteminde hastanın bahçeyle kolay irtibatı ve açık havadan yararlanabilmesi bu sistemin başlıca 17

22 avantajını oluşturur. Pavyon sisteminin üç ana prensibi, hastaların tümünün gözlenebilmesi, hava akımının sağlanması ve yapının ekonomik olmasıdır. Buna karşın, hasta istasyonları, tedavi, operasyon, servis, idare irtibatı zor ve uzundur. Bu sistem işletme masraflarını fazlalaştırır. Binaların dağınık, kat sayısının az olması büyük bir alana yayılmayı gerektirir. Ayrıca bunların yanında gürültü, mahremiyetin yoksunluğu ve her hasta için farklı olabilecek olan ısı kontrolünün sağlanamaması ve çapraz enfeksiyon denilen enfeksiyon geçişi gibi dezavantajları nedeniyle zaman içerisinde değişime uğramıştır. Hastalıkların birçoğunun bulaşıcı olmadığının ortaya çıkması, aynı bina içinde izolasyon tedbirlerinin alınması imkanlarının bulunması neticesinde, hastane inşaatında bilhassa inşa ve işletme bakımından pahalı olan pavyon sistemi terk edilmiş ve daha ekonomik olan blok sistemine geçilmiştir. Bununla birlikte, pavyon sistemi sağladıkları kolaylıklar nedeniyle bazı yerlerde hala kullanılmaktadır. Resim 1.1: Pavyon Tipi Hastane Modeli (St. Thomas Hastanesi, Londra) Kaynak: Blok sistemi, ilk kez 1900 lü yıllarda Amerika da yapılmış daha sonrada Almanya ve tüm Avrupa da uygulanmıştır. Günümüzde uygulanmakta olan blok sistemde hastanenin çeşitli kısımları aynı bina içinde yer alır. Çeşitli hasta istasyonları yan yana ve üst üste konulmuş, bunlar gerek birbirlerine gerekse operasyon, tedavi, servis vb. ünitelere koridor, hol, asansör ve merdivenlerle bağlanmıştır. Yolların fazla uzamaması, asansör bağının daha kolay ve çabuk olması, küçük arsaya sığmak veya daha büyük alan elde etmek endişeleri blok hastaneleri çok katlı hale getirmiştir (bkz. Resim 1.2) lı yıllardan sonra blok hastane denilen hastane yapı tipi çeşitlenmiş ve gelişerek T tipi, H tipi, Y tipi, Kamm tipi ve Breitfuss tipi olmak üzere çeşitli modellere dönüşmüştür. Bu modeller arasından kuruluş yerinin özelliğine göre en uygun olanı hastane modeli olarak seçilebilir. T tipi blok modeli, hastane farklı fonksiyonların birbirinden ayrıldığı, modüllerden oluşmuş bir yaklaşımdır. Özellikle küçük ve orta büyüklükteki hastaneler için uygun olan bu modelde, hastane bölümleri aynı bina içinde düzenlenmiş, çeşitli hasta istasyonları aynı kata veya farklı kata yerleştirilmiş, operasyon, poliklinik, röntgen bölümleri ayrı katlarda çözülmüş, bu bölümler koridor, merdiven ve asansörlerle ilişkilendirilmiştir. Hastanenin iç koridor bağlantıları bakımından oldukça ekonomiktir ve 18

23 yönetim ve denetim bakımından da hastane yönetimi için uygun bir modeldir. H tipi blok modeli de küçük ve orta büyüklükteki hastanelerde kullanılır. T tipi blok modelinin biraz daha ferahlatılmış şeklidir. Genellikle bir kol daha küçüktür. Poliklinikler bu kolda yer alır. Hastanenin ilerde büyüme gereksinimi olduğu durumlarda bu ihtiyacı rahatlıkla karşılayabilmektedir. Hastanenin yönetim ve denetimi açısından kolaylıklar sağlayan bu modelde bloklar arası bağlantılar kısa olduğu için hizmetin verilmesinde zamanı olumlu yönde etkilemektedir. Resim 1.2: Blok Tipi Hastane Modeli (Royal Hallamshire Hastanesi, Sheffield, İngiltere) Kaynak: Y tipi blok model, T tipi blok modelinin biraz değiştirilmiş şeklidir. Orta büyüklükteki hastanelerde tercih edilen bir modeldir. İdari ve hizmet üniteleri hasta tedavi servislerinden ayrı olarak bir ünitede toplanmışlardır. Kamm tipi model ise, birkaç tane T modelinin yan yana gelmesinden oluşmuştur. Hastanenin tedavi kısımları ve diğer hizmet üniteleri arasında işbirliği sağlanması zordur. Büyük kapasiteli hastaneler için kullanılan bir modeldir. Hastane planlaması aşamasında bu model düşünüldüğü zaman arsanın büyük tutulması gerekmektedir. 19

24 Resim 1.3: Breitfuss Tipi Blok Modeli (Wales Üniversite Hastanesi, Cardiff, İngiltere) Kaynak: Breitfuss tipi blok modelinin temel özelliği, geniş tabanlı bir blok üzerine oturtulmuş uzun bir bloğun yer almasıdır. Taban kısmında yer alan geniş blokta poliklinik, laboratuar ve idari birimler ve blok şeklindeki katlarda ise tedavi hizmetlerinin yürütüldüğü klinikler bulunmaktadır (bkz. Resim 1.3). Bu modelde klinik hizmetlerin yürütüldüğü sabit bloklar ile daha alt katlarda yer alan hareketli departmanlar arasında net bir ayrım söz konusudur. Breitfuss tipi blok modeli, göreceli olarak kısa yürüme mesafeleri ile sıkıştırılmış bir bina yapı tipidir. Fakat personel ve ziyaretçiler bina içerisinde sıklıkla asansör kullanmak zorundadırlar. Hastane tasarımlarını etkileyen yeni paradigmalar ve hastane binaları ile ilgili bilgi edinmek için aşağıdaki adresi ziyaret ederek ilgili makaleyi okuyabilirsiniz. TEKNİK ANALİZ Yatırım projeleri kapsamında yapılan fizibilite araştırmalarının ilk aşamasını oluşturan ekonomik analizden sonraki aşamayı teknik analiz oluşturmaktadır. Ekonomik analiz kapsamındaki piyasa araştırmaları sonucunda yeterli talep imkânının olduğu tespit edilen ürün ya da hizmetin teknik açıdan üretilebilir olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla yapılan teknik analiz daha çok mühendislik konularını kapsamakla birlikte pek çok çalışmayı bir arada gerekli kılmaktadır. Temel olarak teknik analiz, yatırım kararının alınması ve fizibilite raporunun hazırlanması için, teklif alma ve mühendislik projelerini oluşturmak amacıyla teknik elemanlar tarafından yapılan analize denilmektedir. Teknik analiz, projenin teknik olarak yapılabilirliğini araştırmak amacıyla yapılan analizdir. Projenin gerçekleştirilmesinde kullanılabilecek alternatif teknolojilerin olup olmadığı, varsa bunların değerlendirilmesi, uygun teknolojilerin seçimi, söz konusu teknolojilere sahip olmak için gerekli sabit sermaye miktarlarının tahmin edilmesi teknik analiz aşamasında yapılacak işler arasındadır. Teknik analiz aşamasında sorulması gereken temel sorular şunlardır: Konunun gerektirdiği bütün teknolojik ayrıntılar ele alınmış mı? Konuyla ilgili bütün teknoloji seçenekleri dikkate alınmış mı? Alternatif çözümler, maliyet, fayda ve hammadde ihtiyacı yönünden karşılaştırılmış mı? 20

25 Seçilen teknoloji, ülkenin, sektörün ve/veya bölgenin yapısına uygun mu? Seçilen teknoloji ülkenin bilim ve teknoloji kapasitesini geliştiriyor mu? Seçilen teknoloji ticari ölçekte uygulanmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiş mi? Talep ve donanım yapısına göre kapasite ne kadar olmalı? Ürün ya da hizmetler teknik olarak üretilebilir nitelikte mi? Hammadde-malzeme ve işçilik tedarikinde sorunla karşılaşılabilir mi? Yukarıdaki soruların yanıtlanabilmesi için teknik analiz sırasında incelenmesi gereken konular ise şunlardır: Ürün ya da hizmetin teknik özellikleri ve kalite standartları Optimum üretim kapasitesinin seçilmesi Projenin ekonomik ömrü Üretim süreci ve alternatif teknolojiler Teknoloji seçimi ve gerekçesi Teknoloji ihtiyacı ve maliyeti Yerli ve yabancı donanım seçimi Mevcut ve ihtiyaç duyulan altyapı hizmetleri Yerleşim düzeni İnşaat ve montaj programı Üretim programı Zemin etütleri İşgücü ihtiyacının belirlenmesi Örgütsel yapının belirlenmesi Görüldüğü gibi teknik analiz yatırım kararları için çok önemli bulguların ve verilerin elde edilmesi amacını taşımaktadır. Bu bilgiler bir yandan teknolojik tercihleri irdelemeye ortam hazırlarken, diğer yandan mali hesaplar için de gerekli temel bilgileri ortaya koymaktadır. Mali analiz, teknik analiz yanında ekonomik analizin sonuçları da dikkate alınarak yapılır. Bu nedenle bu iki analizin yetersiz olması, mali analizinde yanlış olmasına neden olur. MALİ ANALİZ Genel olarak mali analiz, bir yatırım projesine ilişkin nakit giriş ve çıkışları ışığında gerekli mali kaynakların ihtiyacını, bunların nereden ve nasıl sağlanacağını belirleyerek projenin ekonomik açıdan arzu edilebilirlik derecesini (karlılık ve fayda düzeyini) ve potansiyel bir işletme olarak faaliyetini ya da işleyişini devam ettirip ettiremeyeceğini değerlendirmeyi amaçlar. Mali analiz, proje maliyeti ile proje getirisini karşılaştırıp alternatif yatırımlarla mukayese ederek projenin ekonomik açıdan uygun olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılır. Mali analiz yapılırken aşağıdaki çalışmalar yürütülür: Kurulacak işletmenin yatırım tutarının hesaplanması İşletmenin gelir ve gider tahminleri Finansal kaynakların hesaplanması İşletmenin karlılığının belirlenmesi ve bununla ilgili analizler 21

26 Mali analiz, ilk planda yatırım giderlerinin saptanmasına yönelik rol oynar. Bu açıdan ele alınan gider kalemleri ve hesapları önemlidir. Mali analiz aşamasında göz önünde bulundurulacak bazı gider kalemleri şunlardır: Tüm etüt ve proje giderleri Arsa bedelleri İnşaat ve kiralama giderleri Makine ve teçhizat giderleri Taşıt ve diğer araç giderleri Patent ve lisans haklarını satın alma Teknik bilgi (know-how) transferi giderleri vb. Söz konusu yatırım giderleri, işletmenin kuruluş faaliyetleri süresince ortaya çıkabilecek tüm giderlerden oluşur. Ayrıca işletmenin faaliyetlerini sürdürmesi açısından en azından faaliyetlerinin karşılığını elde edinceye kadar işletme sermayesi ihtiyacı da olacaktır. Bu sermaye ile hammadde satın alacak, işgörenlere ücretleri verilecek ve diğer tüm doğrudan veya dolaylı işleyiş giderleri yapılacaktır. Bunların da mali analiz çerçevesinde belirli dönemler itibariyle tahmini rakamlarının belirlenmesi gerekmektedir. Mali analiz kapsamında yatırım ve işleyiş sermayesi ihtiyacı hesaplandıktan sonra, bu yatırımın hangi kaynaklardan ve ne şekilde finanse edileceği sorusunun da cevaplanması gerekmektedir. Mali analizin temel hedeflerinden birisi, işletmenin en uygun şekilde ve zamanında para ihtiyacının karşılanması, bu amaçla alınacak önlemlerin işletme kurulmadan belirlenmesidir. Mali analizde, yapılacak yatırımla ilgili olarak aşağıdaki değerleme ve yatırım kararı alma ölçütleri ve bilgileri de bulunabilir: Karlılık (vergi öncesi ve sonrası karlılık, yatırımın yıllar itibariyle sağlayacağı gelirlerin bugünkü değerlerle ifadesi sonucu elde edilen karlılık gibi) İşletmenin borç ödeme yeteneği ve katsayısı Yatırımın ülkeye döviz tasarrufu sağlama yönü Yatırımın ulusal ekonomiye sağlayacağı katma değer İnsangücü verimliliği açısından yatırımın değerlendirilmesi Sermaye-verim oranı açısından yatırımın durumu. YASAL ANALİZ Yatırım projesi uygulamaya koyulmadan önce değerlendirilmesi gereken bir diğer faktör yasal yapıdır. Hammadde temininden ürün ya da hizmetin tüketiciye teslimi ve hatta satış sonrası hizmeti süresince işletmeler çeşitli yasal düzenlemeler altında faaliyet gösterirler. Dolayısıyla yasal düzenlemelerin yatırım projesi üzerindeki etkisinin de analiz edilmesi gerekmektedir. İşletmelerin kurulması belirli yasal prosedürlere bağlıdır. İşletmenin faaliyette bulunacağı binanın ruhsatı, iskân belgesi belediyelerden alınır ve işletme bulunduğu yerdeki vergi dairesine kayıt olmak zorundadır. Bütün bu faaliyetler yasal analizin konusudur. İşletmenin vergi oranları, çalışanların sosyal güvenlik prim ödemeleri gibi faktörlerin de yasal analiz aşamasında analiz edilmesi gerekir. Özendirme önlemleri, bunların süresi, miktarı, oranları gibi konular da yasal analiz konularıdır. Özetle, yasal analiz yapılırken aşağıdaki sorulara cevap bulunmaya çalışılır: Ülkede kalkınma planı var mı, varsa kapsamına hangi bölgeler ve sektörler giriyor? Yatırım teşvikleri kapsamına giren yatırım türleri nelerdir? Yatırım teşvikleri kapsamında ne tür teşvikler var? Projenin uygulamaya konulması ve üretime geçmesi ile ilgili yasal bir kısıtlama var mı? Ödenmesi gereken vergi oranları ve tutarları ne kadar? 22

27 Özet İşletme kurma fikri ile başlatılıp işletmenin kesin kuruluşunun tamamlanmasına kadar sürdürülen çalışma ve araştırmalara kuruluş çalışmaları denmektedir. Sağlık kuruluşları için kuruluş çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Genel işletmelerde kuruluş çalışmalarında yapılan araştırmaların sağlık kuruluşlarının kuruluş çalışmalarında da yapılması gerekmektedir. Sağlık kuruluşlarının daha iyi hizmet verebilmelerinde, kuruluş evresinde yapılacak hazırlık ve alınan tedbirler pek çok avantaj sağlayacaktır. Gerek kamu ve gerekse özel sağlık kuruluşlarının verimli ve etkin bir şekilde çalışması ve kar getirmesi isteniyorsa, genel işletmelerde olduğu gibi sağlık yatırım projelerinin de ekonomik, teknik, mali ve yasal analizlerinin planlı bir şekilde yapılması gerekir. Ekonomik analiz aşamasında bir yatırımın rasyonel olup olmayacağı ekonomik yönden incelenir. Ekonomik analiz kapsamında piyasa araştırması ve talep tahmini, büyüklük ve kapasite seçimi ve kuruluş yeri seçimi konuları yer almaktadır. Sağlık hizmetlerinde piyasa araştırması yürütülürken öncelikle sunulacak olan hizmete yönelik talep miktarı, benzer hizmeti üreten rakiplerin durumu ve sağlık hizmetlerinin arz durumu belirlenir. Sağlık hizmetlerine yönelik talep belirlenirken özellikle fiyat, gelir, ikame malların varlığı, sağlık güvencesi ve tüketicilerin kişisel özellikleri gibi belirleyiciler dikkatle incelenmelidir. Talebin belirlenmesinde nicel ve nitel pek çok yöntem kullanılabilir. Talebin belirlenmesinin ardından sağlık kurumunun içinde bulunduğu rekabet ortamı analiz edilmeli ve rakiplere ilişkin özellikler tespit edilmelidir. Piyasa araştırmanın son aşamasında ise, üretilmesi planlanan ürün ya da hizmetin üretilebilirliği yani sağlık hizmetleri arz durumu değerlendirilmelidir. Sağlık hizmetleri arzını kısa sürede artırmanın mümkün olmadığı unutulmamalıdır. Sağlık kurumlarının kapasitesinin ölçülmesinde en çok temel alınan ölçüt mevcut yatak sayısıdır ve sağlık kuruluşu yatak kapasitesi kararı, hedeflenen doluluk oranı dikkate alınarak belirlenir. Sağlık kuruluşlarının kuruluş yeri belirlenirken birtakım kuruluş yeri faktörleri dikkatle incelenmelidir. Bunlara örnek olarak, pazara ve hammaddeye yakınlık, ulaşım imkanları, işgücü temini, arsa bedeli, enerji ve su kaynakları, iklim koşulları, teşvikler ve sınırlamalar, sosyal ve kültürel koşullar gibi faktörler gösterilebilir. Bu faktörlerden rakamlarla ifade edilebilen ve maliyete çevrilebilenler nicel faktörler ve rakamlarla ölçülemeyen ve maliyete çevrilebilme olanağı bulunmayanlar ise nitel faktörler olarak adlandırılırlar. Kuruluş yeri seçilirken her iki faktör türünün birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bir sağlık kuruluşu için en uygun kuruluş yeri, kuruluş ve faaliyet için zorunlu tüm masraf elemanlarını en düşük düzeyde sağlayan yerdir. En uygun kuruluş yeri ile ilgili kararlar, kuruluş yeri faktörlerinin üç etkililik ölçütü olarak nitelendirilen verimlilik, ekonomiklik ve karlılık açısından yapılan değerlendirmeler sonucu alınması gerekmektedir. Sağlık kuruluşları ve özellikle hastaneler için belirlenmiş iki yapı tipi bulunmaktadır. Bunlardan ilki, günümüzde nadiren uygulanma olanağı bulunan fakat hastane mimarisi için ilk adım sayılabilecek pavyon tipi ve pavyon tipi modelin sakıncaları üzerine kullanılmaya başlanmış olan blok tipi hastane modelleridir. Blok tipi hastane modelleri, kuruluşun amacına ve büyülüğüne göre kullanılabilecek olan T tipi, H tipi, Y tipi, Kamm tipi ve Breitfuss tipi olmak üzere çeşitli modellerden oluşmaktadır. Sağlık kuruluşlarının kuruluş çalışmaları kapsamında yürütülen analizlerden bir diğeri teknik analizdir. Teknik analiz, bir yatırım projesinin teknik olarak yapılabilirliğini araştırmak üzere yürütülür. Bu aşamada özellikle, ürün ya da hizmetin teknik özellikleri ve kalite standartları, teknoloji seçimi ve gerekçesi, teknoloji maliyeti gibi konular ele alınmaktadır. Mali analizde, yatırım projesi için gerekli mali kaynakların ihtiyacı ve bunların nereden ve nasıl sağlanacağı sorularına cevap aranmaktadır. Yasal analizde ise, yasal düzenlemelerin yatırım projesi üzerindeki etkileri incelenmektedir. 23

28 Kendimizi Sınayalım 1. Bir yatırım projesi hazırlanırken girişimcinin yapacağı yatırıma yönelik bazı ön bilgileri elde etmesine imkan veren çalışmalara verilen genel isim aşağıdakilerden hangisidir? a. Kuruluş yeri seçimi b. Pazar araştırması c. Fizibilite etüdü d. Kapasite seçimi e. Rekabet analizi 2. Aşağıdakilerden hangisi yatırım projesinin hazırlanmasında takip edilecek aşamalardan birisi değildir? a. Ön proje b. Geribildirim ve süreç yönetimi c. Değerlendirme ve yatırım kararı d. Projenin uygulanması e. Deneme üretimi 3. Aşağıdakilerden hangisi ekonomik analiz kapsamında incelenecek konulardan birisi değildir? a. Talep tahmini b. Rakip analizi c. Büyüklük ve kapasite seçimi d. Mali durumun analizi e. Kuruluş yeri seçimi 4. Aşağıdakilerden hangisi karı maksimum ve maliyetleri minimum yapan üretim miktarını gösteren kapasite türüdür? a. Atıl kapasite b. Maksimum kapasite c. Optimum kapasite d. Fiili kapasite e. Normal kapasite 5. Aşağıdakilerden hangisi sağlık hizmeti talebini etkileyen faktörlerden birisi değildir? a. Karlılık b. Fiyat c. Gelir durumu d. Kişisel özellikler e. Sağlık güvencesi Talebe yakın olmak şeklinde tanımlanabilecek kuruluş yeri faktörü aşağıdakilerden hangisidir? a. Tedarik kolaylıkları b. İnsangücü faktörlerine yakınlık c. Teşvikler d. Hammaddeye yakınlık e. Pazara yakınlık 7. Aşağıdakilerden hangisi kuruluş yeri seçiminde etkili olan objektif faktörlerden birisi değildir? a. Hammadde temin giderleri b. İklim koşulları c. Arazi fiyatları d. Taşıma ve ulaştırma giderleri e. İşçilik ücretleri 8. Üretim faaliyetlerinden elde edilen çıktıyla bu faaliyetler için kullanılan giderlerin fiziki miktarlarının birbirine oranı şeklinde tanımlanabilecek kuruluş yeri seçimi etkililik ölçütü aşağıdakilerden hangisidir? a. Ekonomiklik b. Verimlilik c. İktisadilik d. Karlılık e. Etkinlik 9. Geniş tabanlı bir blok üzerine oturtulmuş uzun bir bloğun yer aldığı hastane yapı tipi aşağıdakilerden hangisidir? a. Breitfuss tipi b. Kamm tipi c. Y tipi d. T tipi e. H tipi 10. Aşağıdakilerden hangisi pavyon tipi hastane modelinin dayandırıldığı temel prensiplerden birisi değildir? a. Hastaların tümünün gözlenebilmesi b. Hava akımının sağlanması c. Hastane içerisinde yolların fazla uzamaması d. Bulaşıcı hastalıkların kontrolü e. Her bölümün birbirinden ayrılması

29 Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. c Yanıtınız yanlış ise Kuruluş Çalışmaları ile İlgili Temel Kavramlar başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 2. b Yanıtınız yanlış ise İşletmelerde Kuruluş Çalışmaları ve Planlanması başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 3. d Yanıtınız yanlış ise Ekonomik Analiz başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 4. c Yanıtınız yanlış ise Büyüklük ve Kapasite Seçimi başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 5. a Yanıtınız yanlış ise Piyasa Araştırması ve Talep Tahmini başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 6. e Yanıtınız yanlış ise Kuruluş Yeri Seçimi başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 7. b Yanıtınız yanlış ise Kuruluş Yeri Seçimi başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 8. b Yanıtınız yanlış ise En Uygun Kuruluş Yeri başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 9. a Yanıtınız yanlış ise Hastane Yapı Tipleri başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 10. c Yanıtınız yanlış ise Hastane Yapı Tipleri başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 Zaman serileri analizinde geçmiş yıllara ait verileri, basit trend yöntemi, göz kararıyla çizim (serbest çizim) yöntemi, hareketli ortalama yöntemi, yarım ortalama yöntemi ve en küçük kareler yöntemini kullanarak analiz edebilirsiniz. Sıra Sizde 2 İşletmelerin kuruluş ölçeği, pazarın talep durumuna göre belirlenmezse ya atıl kapasite söz konusu olur ya da mevcut kapasite ile müşteri ihtiyaç ve beklentilerine cevap verilemez. İşletme düşük kapasite ile çalışırsa, makine ve işgücü gibi üretim faktörleri belirli ölçüde atıl kalacağından, maliyetler yükselir ve bu da fiyata yansır. İşletme, kapasitesinin üzerinde çalıştırılırsa, aşırı kullanım veya aşırı yüklenme çalışanların ve de makinelerin yıpranmasına neden olur. Sıra Sizde 3 İşletmenin dışındaki nedenlerden kaynaklanan işletme dışı tasarruflar (dışsal ekonomiler), yardımcı hizmetlerin mevcudiyeti, gerekli altyapının mevcudiyeti, atıkların çevreye etkileri, toplumsal yapı ve toplumun işletmeye karşı tutum ve tavırları gibi etmenler diğer kuruluş yeri faktörlerine örnek olarak gösterilebilir. 25

30 Yararlanılan Kaynaklar Ak, B., Akar, Ç. ve Karaca, H. (1986). Hastane Kuruluş Yerinin Seçimi ve Mimari Organizasyonu. Hacettepe Üniversitesi, Sağlık İdaresi Yüksek Okulu, Ankara. Ayanoğlu, K., Düzyol, M.C., İlter, N. ve Yılmaz, C. (1996). Kamu Yatırım Projelerinin Planlanması ve Analizi. Devlet Planlama Teşkilatı, Ankara. Aydın, D. (2001). Genel Hastanelerde Teknolojik Gelişmelerin Bina İhtiyaç Programına Etkilerinin Araştırılması. Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Konya. Aydın, Ö. (2009). Bulanık AHP ile Ankara İçin Hastane Yer Seçimi. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 24 (2): Aydın, Ö., Öznehir, S. ve Akçalı E. (2009). Ankara İçin Optimal Hastane Yeri Seçiminin Analitik Hiyerarşi Süreci İle Modellenmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 14 (2): Balçık, B. (2003). Yatırım Projelerinin Hazırlanması ve Değerlendirilmesi. Nobel Yayın Dağıtım, 2. Baskı, Ankara. Can, H., Tuncer, D. ve Ayhan, D. Y. (1995). Genel İşletmecilik Bilgileri. Siyasal Kitabevi, 7. Baskı, Ankara. Çelik, Y. (2011). Sağlık Ekonomisi. Siyasal Kitabevi, Ankara. Daskin, M.S., Dean L.K. (2004). Location of Health Care Facilities. Sainfort, F., Brandeau, M. ve Pierskalla, W. (Ed.). Handbook of OR/MS in Health Care: A Handbook of Methods and Applications (ss ). Ertürk. M. (2000). İşletme Biliminin Temel İlkeleri. Beta Basım, İstanbul. Güvemli, O. (2001). Yatırım Projelerinin Düzenlenmesi Değerlendirilmesi ve İzlenmesi. Atlas Yayın Dağıtım, 7. Baskı, İstanbul. Kabukçuoğlu, S. (2005). Herkes İçin Fizibilite. rkes-icin-fizibilite-guzel.pdf. Erişim Tarihi: Kobu, B. (2008). Üretim Yönetimi. Beta Basım, 14. Baskı, İstanbul. Konakçı, E. (2006). Sağlık Kuruluşlarında Fizibilite: İzmir de Bir Geriatrik Hastane Kuruluş Örneği. Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Hastane ve Sağlık Kuruluşları Yönetimi, Yüksek Lisans Tezi, İzmir. Mutlu, A. ve Işık, A. (2002). Sağlık Ekonomisi ve Politikaları. Marmara Üniversitesi, Maliye Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayın No: 14, İstanbul. Müftüoğlu, T. (1983). Sanayi İşletmelerinde Kurluş Yeri Seçimi ve Ölçek Sorunu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara. Netherlands Board for Hospital Facilities (2002). The General Hospital: Building Guidelines for New Buildings. Report Number: /English/Full%20Reports/english_general_hospit al.pdf. Erişim Tarihi: Önüt, S., Tuzkaya, U. R. ve Kemer, B. (2007). Hastane Yeri Seçimine Bir Analitik Ağ Süreci Yaklaşımı. Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi, 25 (4): Özcan, Y.A. (2005). Quantitative Methods in Health Care Management: Techniques and Applications. Jossey-Bass/Willey., San Francisco. Sağlık Bakanlığı (2010). Türkiye Sağlık Yapıları Asgari Tasarım Standartları. Yayın No: 800, Ankara. Sarıaslan, H. (1994). Yatırım Projelerinin Hazırlanması ve Değerlendirilmesi: Planlama, Analiz, Fizibilite. Turhan Kitabevi, Ankara. Swayne, L.E., Duncan, W.J. ve Ginter, P.M. (2006). Strategic Management of Health Care Organizations. Blackwell Publishing, United Kingdom. Tengilimoğlu, D., Işık, O. ve Akbolat, M. (2009). Sağlık İşletmeleri Yönetimi. Nobel Yayın Dağıtım, Ankara. Tokat, M. (1994). Sağlık Ekonomisi. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi, Yayın No: 403, Eskişehir. Tutar, H. (2010). İşletme Yönetimi. Seçkin Yayıncılık, Ankara. 26

31 Ülgen, H. ve Mirze, S.K. (2004). İşletmelerde Stratejik Yönetim. Literatür Yayınları, Yayın No: 113, İstanbul. Üreten, S. (2004). Üretim/İşlemler Yönetimi: Stratejik Kararlar ve Karar Modelleri. Gazi Kitabevi, Ankara. Yalçıner, K. ve Aksoy, E. E. (2011). Yatırım Projelerinin Değerlendirilmesi. Detay Yayıncılık, Ankara. Yolcu, E. (1997). Hastanede Hacim Tasarımı ve Donatımında İnsan, Hasta, Mobilya Bağıntısı. Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Enstitüsü, İç Mimarlık Ana Sanat Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. 27

32 2 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Sağlık kurumlarında sunulmakta olan sağlık hizmeti türlerini tanımlayabilecek, Hastanelerde tıbbi hizmetlerin hangi uzmanlık alanlarında sunulduğunu açıklayabilecek, Sağlık kurumlarında kurulması önemli olan bilimsel kurul ve tıbbi komiteleri listeleyebilecek, Sağlık kurumlarındaki tıbbi hizmetlerin yönetiminden sorumlu yönetici ve görevlerini aktarabilecek, Tıbbi personel ve sağlık kurumu yöneticilerinin birlikte çalışırken nelere dikkat etmeleri gerektiğini saptayabilecek bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Poliklinik Klinik Hizmetler Tıpta Uzmanlık Alanları Bilimsel Kurullar Tıbbi Komiteler Başhekim Klinik Şefi Başhemşire Hastane Yönetimi İletişim İçindekiler Giriş Tıbbi Hizmetler Tıbbi Hizmetler, Bilimsel Kurullar ve Komiteler Tıbbi Hizmet Yöneticileri ve Görevleri Hastane Yönetimi ve Tıbbi Personelle İlişkiler 28

33 Poliklinik ve Klinik Hizmetleri Yönetimi GİRİŞ Sağlık Kurumları, hasta ve yaralıların, hastalıktan şüphe edenlerin ve sağlık durumlarını kontrol ettirmek isteyenlerin, ayaktan veya yatarak müşahede, muayene, teşhis, tedavi ve rehabilite edildikleri, aynı zamanda doğum yapılan kurumlardır. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere sağlık kurumları çok farklı sağlık hizmeti üretebilmektedirler. Üretilen sağlık hizmetlerinin çok farklı olması bu hizmetlerin üretiminden sorumlu sağlık çalışanlarının da farklı bilgi ve becerilere sahip olmalarını gerekli kılmaktadır. Bazen sağlık çalışanları çok uzun süren bir uzmanlık eğitiminden sonra sağlık hizmeti sunum sürecine girmekte ve uzmanlaşma seviyesi çok yüksek olabilmektedir. Sağlık kurumu yöneticilerinin, iyi yönetim uygulamaları sergileyebilmeleri için üretilen sağlık hizmeti türlerinin ne olduğunu bilmeleri kadar farklı sağlık hizmetlerini üretmede hangi bilgi, beceri ve teknolojilerinin kullanılmakta olduğunu bilmeleri ve takip etmeleri de son derece önemlidir. Bunu bilme, sağlık kurumu yöneticilerini yönettiği sağlık kurumlarını daha iyi tanımalarına fırsat sağlayacak ve bu da başarılı yönetim uygulamalarını beraberinde getirecektir. Sağlık kurumunun türü ne olursa olsun sağlık kurumlarında yapılmakta olan hizmetler ve işler genel olarak 4 grup altında toplanabilir. Bu gruplar tıbbi hizmetler, tıbbi destek hizmetler, yönetim hizmetleri ve teknik hizmetlerdir. Türkiye de Sağlık Bakanlığı Hastanelerinin yanı sıra üniversite ve özel hastanelerin de büyük ölçüde uymak durumunda olduğu Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği nde, laboratuvar, ameliyathane, radyoloji ve eczane gibi klinik destek hizmeti olarak adlandırılan bazı hizmetlerin Tıbbi Hizmetler başlığı altında incelendiği bilinmektedir. Tıp ve Diş Hekimliği Fakültesi mezunu pratisyen hekim ve diş hekimlerinin uzmanlık alanları sağlık kurumlarında poliklinik ve klinik hizmetlerinin örgütlenmesinde önemli bir belirleyicidir. Pratisyen hekim ve diş hekimlerinin uzmanlık yapabilecekleri ana ve yan dal uzmanlık alanları ve uzmanlık koşulları da kısaca bu bölümde üzerinde durulacak konular arasında yer almaktadır. Ayrıca, tıbbi hizmetler başlığı altında yer alan poliklinik ve klinik hizmetleri kısaca tanıtılacak ve önemli yönetsel görevleri olan poliklinik ve klinik hizmetleri yöneticilerinin bazılarının görevleri tanıtılacaktır. Sağlık hizmeti üretiminde çok önemli görevleri olan ve yönetsel görevleri olmayan ve genel olarak tıbbi personel olarak adlandırılan sağlık çalışanları ile yönetsel görevi olan yönetici ve diğer sağlık çalışanları arasındaki ilişkiyi anlamak hem ekip çalışması anlayışı içinde sağlık hizmetlerini sunmak hem de sınırlı kaynakları daha iyi kullanabilmek için ayrı bir öneme sahiptir. Hastane yönetimi ve tıbbi personel arasındaki ilişkinin doğasını anlamak da bu bölümün önemli amaçları arasında yer almaktadır. Verimli ve kaliteli sağlık hizmeti sunmadaki önemlerinden dolayı tıbbi destek hizmetleri Bölüm 3, yönetim ve teknik hizmetler ise Bölüm 4 de ayrı bir başlık altında ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. TIBBİ HİZMETLER Tıbbi hizmetler, hekimlerin önemli bir kısmını oluşturduğu sağlık personeli tarafından sunulan koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici tüm hizmetleri kapsamaktadır. Bütün sağlık personelinin sağlık hizmetleri sunumunda oynamış oldukları roller çok önemli olsa bile özellikle hekimler tarafından sunulmakta olan hizmetler diğer sağlık personeli tarafından yerine getirilen hizmetleri yönlendirdiği için sağlık hizmetleri sunumunda hekimlerin ayrı bir yeri ve önemi vardır. 29

34 Hastanelerde esas hizmet üretim yerleri poliklinik ve kliniklerdir. Diğer hizmet üretim birimleri poliklinik ve kliniklere yardımcı olan ve destek veren birimlerdir. Poliklinik ve kliniklere ayrılma hekimlerin uzmanlaşması sonucudur. Poliklinik Hizmetleri Hasta, hastaneye yatırılmadan birinci basamak sağlık hizmetlerinin verilmekte olduğu kurumlarda ihtiyaç duyduğu hizmeti alarak sağlığına kavuşabilir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin sunulduğu alternatif sağlık kurumları vardır. Bunlar; aile hekimliği merkezleri, özel muayenehaneler, tıp merkezleri ve özel veya kamu hastanelerinin poliklinik birimleridir. İşte hastaların yatırılmadan ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerinin sunuldukları yerlere poliklinik adı verilmektedir. Poliklinikler, ayaktan muayene, tetkik, teşhis ve tedavi hizmetlerinin yapıldığı hastaların yataklı tedavi kurumlarında ilk müracaat üniteleridir. Poliklinik muayenelerinde gizlilik prensiblerine uymak son derece önemlidir. Poliklinik odalarının önünde çoğu zaman fazla sayıda hasta ve hasta yakının bekliyor olmaları ve muayene odalarına izin bile almadan girebilmeleri nedeni ile sağlık hizmeti sunucularının muayene esnasında yaptıkları işlerin aksamasına neden olmakla birlikte muayene odasında hizmeti almakta olan hastaların mahremiyet hakları da zedelenmektedir. Ayrıca hastalar çok farklı inanç ve değerlere sahip olabilirler. Bunun için polikliniklerde görevli sağlık çalışanlarının, halkın gelenek ve ahlak kurallarına saygı göstermeleri gerekir. Hastaların teker teker muayene edilmeleri esastır. Muayene esnasında poliklinik odasında, sağlık personelinden başka kimsenin bulunmaması gerekir. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemelerde, yataklı tedavi kurumlarında mevcut her klinisyen uzmanın poliklinik hizmeti vermesine yönelik düzenleme yapılarak hastaların hekim seçmesine imkan sağlanmıştır. Özellikle hekim personelin hem yataklı tedavinin verildiği servislerde hem de polikliniklerde çalışması gerekmektedir. Bu durumda klinik ve poliklinik hizmetlerinin aksamaması için polikliniklerde hangi hekimin çalışacağına dair düzenlemeler hastane yönetimi tarafından yapılmalıdır. Ayrıca, aynı cerrahi dalda tek uzman tabip olursa; hastane yönetimince bu uzmanın görüşü de alınarak ameliyat ve poliklinik günleri ayrılabilir. Böylece, poliklinik günü dışında sağlık kurumuna gelen acil vak'alar bekletilmemiş olur. Kadrolarında diş tabibi bulunan yataklı tedavi kurumlarında diş tabipleri de bu hükümlere göre poliklinik yaparlar. Polikliniklere başvuran hastalara sıra numarası verilir. Muayene buna göre yapılır. Ağır, acil, yaşlı hastalarla sakatlar ve adli vakalara öncelik verilmelidir. Adli vakalara, poliklinikte ve diğer gerekli işlemlerin tamamlanmasında, geçici ve kesin raporların düzenlenmesinde öncelik tanınır. Poliklinik muayene başlama ve bitiş saatleri hastane yönetimince belirlenerek duyurulur ve belirlenen saatler içerisinde kesintisiz olarak sürdürülür. Polikliniklerde bakılacak günlük hasta adedi branşlara, tabip sayısına ve hizmetin gereğine göre hastane yönetimi tarafından tespit edilebilir. Poliklinik ve tedavi hizmetleri mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde de verilebilir. Bu durumda gerekli düzenlemeler hastane yönetimince yapılır. Yataklı tedavi kurumlarında yatırılarak tedavi oldukça pahalı olduğundan dolayı hastaların polikliniklerde ayakta tedavi hizmetlerini almaları artan sağlık harcamalarını dengelemede ve azaltmada oldukça önemli bir role sahiptir. Ancak polikliniklerde sunulmakta olan ayakta tedavi hizmetlerinin kendilerinden beklenilen faydaları ortaya çıkarabilmeleri için poliklinik tetkik ve tedavilerinin çok yeterli olmaları gerekir. Poliklinikler hastane hizmetlerinin en değerli bölümlerinden biridir. Bilhassa büyük hastanelerde, kalabalık nüfusu olan yerlerde, bu değer daha da artmaktadır. Polikliniklerde hasta bakımı ile beraber halk sağlığı, koruyucu sağlık hizmeti ve sağlık eğitimi hizmetleri de verilmektedir. Son yıllarda hastanelerin ağırlık merkezi yavaş yavaş klinik hizmetlerinin sunulduğu servislerden polikliniklere dönmektedir. Bunun iki önemli nedeni vardır. Birincisi, daha önceden hastaneye yatarak tetkik ve teşhisi icap ettiren birçok işler, bugün çok iyi bir şekilde teçhiz edilmiş polikliniklerde yapılmaktadır. Böylece büyük masraflar önlendiği gibi, hastanın hastanede lüzumsuz kalması sureti ile sosyal hayatı da aksatılmamış olur. İkincisi ise polikliniklerde sunulan hizmetler çoğu hastane yönetimi için karlı bir gelir kaynağı olarak değerlendirilmektedir. 30

35 Polikliniklerde tetkiklerden başka küçük müdahaleler ve tedaviler de ayaktan yapılır hale gelmiştir. Artık hastanelerde günü birlik bakım ve cerrahi merkezlerinin her geçen gün yaygınlaşmasının nedeni budur. Günübirlik kategorisine düşen sağlık hizmetlerinin artık sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenmeye başlanmasıyla birlikte bu türden hizmetlerin önemi her geçen artmaktadır. Çünkü bu hizmetler hem sunumu açısından ucuz hem de sağlık hizmeti kullanıcılarının memnuniyet düzeyini artırıcı potansiyele sahiptir. Polikliniklerde sunulmakta olan bu hizmetlerin maliyet ve sağlık hizmeti kullanıcılarının memnuniyetini daha fazla artırdığından dolayı Sağlık Bakanlığı son dönemlerde evde bakım sağlık hizmetlerine ağırlık vermeye başlamıştır. Poliklinik, hastane ile halkın ilk irtibat yeridir. Birçok hasta, daha poliklinikte hastane hakkında bir yargıya varır. Eğer polikliniklerde hastalara iyi hizmetler sunulursa hastane hakkında hastalarda olumlu yargılar oluşurken aksi takdirde hastane hakkında olumsuz imaj oluşabilecektir. Bunun için, poliklinikte hastaları samimi ve hoş karşılayacak bir havayı yaratmak için her türlü tedbir alınmalıdır. Bu, bir yandan polikliniğin düzenlenmesi, iş akımının esaslı olarak incelenmesi, dekoru ile ilgili olmakla beraber, daha çok hastane personelinin davranışına bağlıdır. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, birçok kimsenin hastaneye gelişleri ürkütücü bir olaydır. Bunun için, ilk olarak bir emniyet havası ve fazla formaliteden uzak bir samimiyet tesis edilmelidir. Poliklinikler hastanenin en hızlı büyüyen birimleri arasında yer alırlar. Çünkü teşhis usulleri artmakta, laboratuarlar gelişmektedir. Tıp bilgisi gelişmekte ve buna bağlı olarak hekimlik uygulamaları çok hızlı bir şekilde değişmektedir. Bunun için, poliklinikler daha ilk planlanırken mimari proje genişlemeye çok müsait olmalıdır. Ayrıca, sağlık hizmetlerinin farklı disiplinlerin bir arada olmasını gerektirdiği gerçeğinden hareketle, fonksiyonel açıdan birbiriyle yakın ilişkide olan poliklinik birimlerinin bir arada toparlanmaları önemlidir. Ayrıca, poliklinik hastane içinde hastaların kolayca ulaşabilecekleri bir yerde tesis edilmelidir. Ayrıca röntgen veya laboratuarlar poliklinik içinde veya yakınında olmalıdır. Polikliniklerde sağlık hizmeti almak isteyen vatandaşların kaliteli ve uygun ortamda sağlık hizmetlerine ulaşabilmeleri için polikliniklerde yer alacak bölümlere ve bunların mimari düzenlerine önem verilmelidir. Polikliniklerde bulunan ve özen gösterilmesi gereken bölümler kısaca şunlardır: Bekleme Salonu Birinci basamak sağlık hizmetlerinin ülke çapında iyi örgütlenmemiş olması ve mevcut birinci basamak sağlık kurumlarının teknoloji ve sağlık hizmeti altyapılarının uygun olmaması sebebi ile sağlık hizmeti kullanıcıları çoğu zaman hastane polikliniklerini tercih etmektedirler. Bu sebeple bazen poliklinikler önünde önemli miktarda kalabalığa rastlamak mümkün olabilmektedir. Her ne kadar randevu sistemi ile hastalara poliklinik hizmetleri verilmeye gayret edilse bile hastalar bazen randevularına erken gelebilmekte, bazen kendilerine verilen saatte hizmete ulaşamamakta ya da hastalıkları acil olduğundan dolayı poliklinikler önünde kuyruklar oluşabilmektedir. Bunun için zaten moral düzeyi düşük olan hasta ve yakınlarının bekleyebilecekleri geniş bekleme salonlarının inşa edilmesi son derece gereklidir. Polikliniklerde bekleme salonları geniş, rahat, iyi tefriş ve dekore edilmiş ve temiz olmalıdır. Bazı polikliniklerde çiçeklerle süslenmiş iç bahçe düzenlenmeleri bile yapılabilir. Bekleme salonlarında ihtiyaç duyulduğu anda kullanılabilecek telefonlar, kadın ve erkek için yeteri kadar ayrı tuvalet bulunmalıdır. Hasta ve yakınlarının oyalanması ve beklerken vakit geçirebilmeleri için dergi, gazeteler ve hastane ve polikliniğin hizmet verdiği önemli hastalıklar konusunda bilgilendirici el ilanları veya broşürler bulundurulmalıdır. Ayrıca hasta ve yakınlarının kişisel ve yemek ihtiyaçlarını karşılayabilecek olan kantin veya büfelerin varlığı önemli olabilir. Bazen, hekim muayene odasına girmeden önce hastaların muayene için kendilerini hazırlayabilecekleri veya muayene sonrasında kılık kıyafetlerini düzenleyebilecekleri küçük bekleme yerleri de gerekir. Bekleme salonunun büyüklüğünün hesaplanmasında, hasta ve beraberindekilerin sayısı dikkate alınmalıdır. Çocukları ile gelen hastalar ve çocuk hastalar için diğer bekleyenleri rahatsız etmemek maksadı ile ayrı bir bekleme salonu hazırlanmalı, çocukları burada oyalayarak gürültüsüz oyun imkânları sağlanmalı, çocuklar burada beklerken ebeveynleri de muayene olabilmelidirler. 31

36 Poliklinik, tercihen zemin kata yerleştirilmelidir. Çünkü bazı hastalara merdiven çıkmak zor geldiği gibi, sedye ve araba bakımından da merdiven çıkmak güç olabilir. Yer müsait değilse o zaman asansörlerin olduğu fazla katlı poliklinik yapılabilir. Gerek dışarıdan, gerekse içeriden lüzumlu yerlere yönlendirici levhalar konmalıdır. Bu, hem lüzumsuz sormayı önler hem de hastaneye güven verir. Muayene ve İstirahat Odaları Muayenede mahremiyet esastır. Birkaç hastanın bir yerde muayenesi veya aynı yerde hastalık öykülerinin alınması tavsiye edilmez. Doktor odası yanında muayene odalarının yapılması tavsiye edilir. Muayene odalarının hastaların muayenesi için gerekli olan her türlü araç gereçle donatıldığından emin olunmalıdır. Poliklinikte tedavi odası, temiz malzeme, kirli malzeme odaları, idrar ve kan alma yerleri ayrıca düzenlenmelidir. Genel olarak poliklinik ünitelerinin ve muayene odalarının sağlık çalışanları için de uygunluğu önemlidir. Poliklinik ve muayene odalarının sağlık çalışanlarının zamanlarını en verimli şekilde kullanmalarına imkan vermeli, hastaya en kısa zamanda müdahale etmeye uygun olmalı, sağlık çalışanlarını enfeksiyondan ve şiddetten korumaya yönelik tedbirlerin alınmış olması gerekir. nelerdir? Polikliniklerde bulunan ve özen gösterilmesi gereken bölümler Poliklinikler ve Teşhis Üniteleri Poliklinik hekimleri genellikle, teşhis için röntgen ve laboratuar tetkikleri isterler. Bu sebeple hastalar, hastaneye birden fazla gelmek zorunda kalabilirler. Özellikle görüntüleme biriminden ihtiyaç duyulan tetkikler için ayrı bir gün ve tarihe randevu verilebilir. Ayrıca numuneler aynı gün alınmış olsa bile bazı laboratuar tahlil sonuçlarının çıkması birkaç gün veya aylar alabilir. Eğer laboratuarlar polikliniğe yakın değilse, burada sağlık personeli tarafından numunelerin alınması için küçük laboratuarlar tertiplenebilir. Alınan numunelerin hasta ve yakınlarına verilerek tahlil yapılacak laboratuarlara kendilerinin götürmeleri tavsiye edilmez. Mümkünse ileri teknolojilerin kullanıldığı akıllı bina sistemleri inşa edilerek kapalı ortamda alınan numuneler laboratuarlara gönderilmeli ya da numuneler biriktirilip sağlık personeli aracılığı ile laboratuarlara taşınmalıdır. Hasta ve yakınları numuneleri kaybedebilirler, kirletebilirler ve geç ulaştırdıklarından dolayı numunelerde bozulmalar olabilir. Bu da ya numune alma işleminin tekrarını ya da yanlış teşhis konulmasına kadar farklı aralıkta istenmeyen durumların ortaya çıkmasına neden olabilir. Poliklinik Hizmetleri ve Personeli Bir hastanenin şöhreti, büyük ölçüde polikliniklerde sunulan hizmetin kalitesine bağlıdır. Bu sebeple poliklinikte çalışan doktorların tecrübeli ve iyi kaliteli olması gerekir. Polikliniklerde rastlanan ilginç ve komplike vakalara, laboratuar tetkikleri tamamlandıktan sonra, muayyen bir saatte tecrübeli hekimlerin görmelerine imkân sağlanmalıdır. Polikliniklerde hasta bakımında önemli rolü olan kalifiye hemşirelere de yer vermek gerekir. Çok zaman hemşire yetersizliği dolayısı ile polikliniklerde hasta bakıcılar veya hemşirelik eğitimi almamış olan paramedikal personel çalıştırılmaktadır. Ancak bu ilgili yasal mevzuata ve hasta bakım kalitesi için uygun değildir. İlk Müracat Yeri Polikliniklerin en önemli personelinden birisi de müracaat birimi çalışanlarıdır. Hasta ve yakınları ile ilk karşılaşan bu personelin güler yüzlü, nazik, tatlı dilli olması, hastalara yol göstermekten usanmaması, her bakımdan yardımcı olması gerekir. Hastalar endişeli, ruhi ve bedeni ıstırap içinde olduklarından her türlü lüzumsuz ve yersiz sorular sorabilirler, söyleneni yanlış anlayabilirler veya kaba konuşabilirler. Bunları müracaat personeli çok iyi bilmeli ve her zaman sabır, sempati ve anlayışla cevaplandırmalıdır. 32

37 Diğer Gerekli Bölümler Poliklinikte sedye, araba, bebek arabası ve tekerlekli sandalye yeri de düzenlenmelidir. Giriş yerlerinde şoförler ve hasta bakıcıları için uygun yerler dizayn edilmelidir. Yataklı Tedavi Servislerinde Sunulan Klinik Hizmetler Hastanelerde yatarak sunulmakta olan tedavi hizmetleri klinik veya servis olarak adlandırılan birimlerde sunulmaktadır. Hastanenin büyüklüğüne veya eğitim amaçlı olup olmaması gibi pek çok kritere göre hastaneler farklı sayıda klinik veya servise sahip olabilirler. Hastanelerde yatarak tedavi hizmetinin sunulduğu klinikler büyük ölçüde, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği nde geçen uzmanlık alanlarına göre isimlendirilirler. Bu yönetmeliğe göre klinik hizmetlerini sunmaktan büyük ölçüde sorumlu olan hekimler 43 farklı alanda uzmanlık yapabilirler. Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri ve Hastanelerinde ise Diş Hekimliği Fakültelerinden mezun olan diş hekimlerinin uzmanlık yapabilecekleri ve işlerini yapabilecekleri 5 farklı uzmanlık alanı vardır. Bu bölümde, hastanelerde klinik hizmetlerinin verildiği klinikler, bu kliniklerde tedavilerinin yapıldığı önemli hastalıklar, tedavi yöntemleri, mevcut uzmanlık dalları ve yan dalları konusunda bilgi verilecektir. Servis hizmetleri uzman, uzmanlık eğitimi görenler, hemşire ile eczacı, diyetisyen, fizyoterapist, psikolog gibi branşla ilgili diğer meslek mensupları tarafından birlikte yürütülen bir ekip çalışması olup, hastaya en iyi koşullarda, güvenilir araçlarla isabetli teşhisi koyarak, bakımının ve en kısa zamanda tedavisinin sağlanmasını, eğitim hastanelerinde ayrıca hasta başı eğitimlerini de gerçekleştirmeyi amaçlar. Tıp ve Diş Hekimliği Fakültesi Mezunlarının uzmanlık yapabilecekleri alanlar hangi yönetmeliğe göre düzenlenmiştir? İç Hastalıkları (Dahiliye) Hastanelerde en sık rastlanan servislerden biridir. Cerrahi hastalıklar dışında kalan çok geniş bir hastalık grubunun tedavisi ile ilgilenen bir bölümdür. Çocukluk çağını aşmış bireylerin iç organ sistemleri ile ilgili incelemeleri yapar. Bu sisteme ait organların fonksiyon bozukluklarıyla ilgili teşhis ve tedavi hizmetini verir. İç Hastalıkları Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak ve 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Hastanede, iç hastalıkları poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir iç hastalıkları uzmanının bulunması gereklidir. İç Hastalıkları servisi genel hastanelerde bulunması gereken dört temel servisten biridir. İç Hastalıkları Uzmanlık eğitimi almış olanlar; Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Gastroenteroloji, Geriatri, Hematoloji, İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları, İş ve Meslek Hastalıkları, Nefroloji, Romatoloji, Tıbbi Onkoloji ve Yoğun Bakım alanlarında yan dal uzmanlık eğitimi yapabilirler. Kardiyoloji Kalp ve damar sisteminin dahili hastalıkları ile ilgilenen, kalbin ve damarların anatomi, fizyoloji ve patolojisini inceleyen bilim dalıdır. Eskiden dâhiliyenin bir alt branşı olan bu bilim dalı, daha sonra başlı başına bir uzmanlık alanı olmuştur. Kardiyoloji kalp ve damarlara âit bozuklukların teşhis ve tedâvisi ile uğraşır. Kardiyoloji uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak ve dört yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Bu dört yıllık süre, iç hastalıkları uzmanları için 2 yıldır. İlgilendiği başlıca hastalık grupları: Arteroskleroz (atheroma adıyla bilinen lokalize lipid birikimlerine bağlı olarak intimina (damarın en iç tabakası) tabakasının kalınlaşması ile kendini gösteren bir arter lezyonu), hipertansiyon, hipotansiyon (kan basıncının düşmesi), senkop (bayılma), şok ve kalp yetmezliği (kalbin çalışmasının zayıflaması nedeniyle dokulara giden kan miktarının normalin altına düşmesine yol açan klinik bir sendromdur) gibi. 33

38 Göğüs Hastalıkları Solunum sisteminin dahili hastalıkları ile ilgilenen tıp dalıdır. Özellikle akciğerlerin ve alt solunum yollarının hastalıkları ile ilgilenir. Göğüs Hastalıkları Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak ve 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Bu dört yıllık süre iç hastalıkları uzmanları için 2 yıldır. Akciğer kanseri, verem - tüberküloz, astım, bronşit, zatüre gibi hastalıklar bu uzmanlık alanının ilgilendiği başlıca akciğer ve göğüs hastalıklarıdır. Göğüs Hastalıkları uzmanları, İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları ile İş ve Meslek Hastalıkları alanlarında yan dal eğitimi alabilmektedirler. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Spesifik veya patojen bir mikroorganizmanın herhangi bir yoldan insan vücuduna girerek yaptığı genel veya lokal yerleşme sonucunda, kendileri veya toksinleri ile oluşturdukları patolojik belirtilerle tanımlanan ve özel şartlarda insandan insana bulaşabilen hastalık gurubuna enfeksiyon (intani bulaşıcı) hastalıkları adı verilir. Enfeksiyon hastalıkları, eski adıyla intaniye, mikroorganizmaların neden olduğu hastalıkların tanı ve tedavisi ile uğraşan uzmanlık alanıdır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde enfeksiyon hastalıkları en sık görülen hastalıklardır. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak ve 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Bu beş yıllık süre tıbbi mikrobiyoloji uzmanları için 3 yıldır. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanları, Temel İmmünoloji ve Yoğun Bakım alanlarında yan dal uzmanlık eğitimi alabilmektedirler. Enfeksiyon nedenleri virus, riketsiya, bakteri, mantar, parazit (protozoer ve metazoer) gruplarında toplanmaktadır.tipik enfeksiyon belirtileri ateş yükselmesi ve lökosit sayısının artmasıdır. İlgilendiği başlıca hastalık grupları: Virus, (kızamık, kızamıkçık, riketsiya hastalıkları (küçük pleomorfik yani bir çok değişik şekiller arz eden paraziter mikroorganizmalar), bakteri (tifo, basili dizanteri, kolera ve veba gibi), mantar hastalıkları parazit hastalıklarıdır (sıtma, amebiasis, giardiasis, şark çıbanı ve sinir sistemini tutan bir hastalık olan toksoplazmoz gibi). Bu uzmanlık alanının kapsamında bulunan veba, çiçek, sarıhumma, boğmaca, difteri, tifus, kolera, enfeksiyöz hepatit, sifiliz (frengi), AIDS, yaz ishalleri gibi hastalıkların bildirimi zorunludur. Ayrıca bu kapsamda olmamasına rağmen kanserde bildirimi zorunlu hastalıklar arasına alınmıştır. İlgilendiği hastalıklar bulaşıcı özelliği nedeniyle servisin düzenlenmesine dikkat edilmelidir (bulaşmayı önleyici koruyucu önlemler alınmalı). Nöroloji Genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve periferik sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, teşhis ve cerrahi dışındaki tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Nöroloji; beyin ve sinir hastalığı demektir. Beyin ve vücuttaki tüm sinirlerin hastalıklarıyla ve bu sistemlerin hastalığı sonucu bozulan vücudun diğer organlarının hastalıkları ile uğraşır. Nöroloji Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak ve 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Nöroloji uzmanlarının yan dal eğitimi yapabilecekleri alanlar ise Algoloji ve Yoğun Bakımdır. Sık görülen nörolojik belirtiler arasında bilinç bozukluğu, ağrı, baş ağrısı, baş dönmesi ve hıçkırıktır. İlgilendiği başlıca hastalıklar: Delirium ve konfüzyon durumları, bunama (demantia), epilepsi, uykusuzluk, uyku nöbetleri, beyin apsesi ve beyin tümörleridir. Teşhise yönelik olarak normal laboratuvar tetkikleri yanında bu bölüme özgü bazı tetkikler bulunmaktadır. Bunlar; bilgisayarlı tomografi (CT ve BBT gibi), myelografi (omurilik grafisi), elektroensefolografi (EEG - beyin hücrelerindeki ve sinir yollarındaki elekrik faaliyetlerini kaydeden yöntem), serebral anjiyografi, elekromiyografi (EMG, kasların elektriksel potansiyelini kaydeder), ekoesefalografi (ultrosonografinin kafa içi anatomisinin incelenmesinde kullanılması), sinir stimülasyon çalışmaları (bir sinire elektrik şoku verilerek kasın buna verdiği tepkinin incelenmesi), lomber fonksiyon (beyin - omurilik sıvısı örneği almak üzere yapılan işlem). 34

39 Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bu alanda günlük dilde akıl hastalığı, ruh hastalığı, sinirlilik halleri gibi durumlar yer alır. Bu hastalıklar düşünce, davranış, duygu değişiklikleri ile kendini gösterir. Bu hastalıkların tanı ve tedavileriyle uğraşır. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. İlgilendiği başlıça hastalıklar; kişilik bozuklukları, ilaç-alkol-uyuşturucu bağımlılığı, psikoseksüel hastalıklar, anksiyete, şizofreni, depresyon ve intihar girişimidir. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları, Askeri Psikiyatri alanında yan dal eğitimi yapabilmektedirler. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Sağlam çocukların gelişimleri ve dahili hastalıkları ile ilgilenen çok yönlü ve geniş kapsamlı tıpta uzmanlık dalıdır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarının 15 yan dalı bulunmaktadır. Bunlar; Çocuk Acil, Çocuk Endokrinolojisi, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları, Çocuk Gastroenterolojisi, Çocuk Genetik Hastalıkları, Çocuk Göğüs Hastalıkları, Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi, Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları, Çocuk Kardiyolojisi, Çocuk Metabolizma Hastalıkları, Çocuk Nefrolojisi, Çocuk Nörolojisi, Çocuk Romatolojisi, Çocuk Yoğun Bakımı ve Neonatolojidir. Deri ve Zührevi Hastalıklar Cilt hastalıkları ve tedavisiyle ilgilenen tıp dalıdır. Deri bilimi olarak da adlandırılmaktadır. Deri ve tenasül organları hastalıkları ile ilgilenir. Deri ve Zührevi Hastalıklar uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. İlgilendiği başlıca hastalıklar: Kaşıntı, dermatit (derinin yüzeysel iltihabı), yılancık (bakteri tarafından meydana getirilen yüzeysel bir selülit), çıban, uyuz, uçuk, isilik, behçet hastalığı, lepra ve frengidir. Deri ve Zührevi Hastalıklar uzmanları, İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları alanında yan dal eğitimi yapabilmektedirler. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle sakatlanan ve hekim tarafından teşhisi konup tedavisi belirlenen hastalara, gerekli fizik tedavi ve rehabilitasyon programını planlayıp uygulayacak sağlık personelinin yetiştirilmesi alanında eğitim ve araştırma yapılır. Eklem, sinir, kemik, adale hastalıkları, travmatik ve ortopedik bazı hastalıkların tedavisi ve rehabilitasyonu ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerinin yapılması zorunludur. Hastanede, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanının bulunması gereklidir. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyonun 2 yan dalı bulunmaktadır. Algoloji alanında yan dal eğitimi almak isteyen Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanları 2 yıl eğitim almak zorunda iken Romatoloji alanında yan dal eğitimi süresi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanları için 3 yıldır. Fizik tedavi şekilleri ve bu tedavinin uygulandığı alanlar: Elektrik tedavisi, sıcak hava ve ısı tedavisidir. Fizik tedavi genellikle meşguliyet tedavisi ile birlikte yürütülmektedir. Bu uzmanlık alanın önemli bir uğraşısı da rehabilitasyondur. Rehabilitasyonda amaç, iyileşmeyi hızlandırmak ve kalıcı sakatlıkları en aza indirmektir. Fiziksel rehabilitasyon ve sosyal rehabilitasyon olmak üzere iki boyutu bulunmaktadır. Tedavi işlemleri sırasında hidroterapi havuzlarından, mekanoterapi (hareket tedavisi) salonlarından, kum havuzlarından, jimnastik salonlarından yararlanılır. Genel Cerrahi Vücutta sistemik ve lokal sorunların cerrahi yöntemlerle tedavisi yanında, yara iyileşmesi, yaralanmaya metabolik ve endokrin cevap gibi konuları içeren ve gelişimleri açısından pek çok cerrahi ve temel tıp dalını etkilemiş bir disiplindir. Genel Cerrahi, ilgi alanın genişliği nedeni ile birçok disiplin ile işbirliği 35

40 içinde ve eş güdümlü olarak çalışmaktadır. Genellikle karın boşluğunda yer alan organların cerrahi tedavisi ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Genel Cerrahi servisi genel hastanelerde bulunması gereken dört temel servisten biridir. Genel Cerrahi Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Hastanede, Genel Cerrahi poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir Genel Cerrahi uzmanının bulunması gereklidir. Genel Cerrahi uzmanları, Cerrahi Onkoloji, Gastroentereloji Cerrahisi, Harp Cerrahisi, Periferik Damar Cerrahisi ve Yoğun Bakım alanlarında yan dal uzmanlık eğitimi yapabilmektedirler. Genel Cerrahi uzmanlık alanının ilgilendiği bazı hastalıklar ve yapılan işlemler; apandisit, mide, dalak, barsak, karaciğer ve pankreas kist ve tümörleri, fıtıklar, guatr, tiroid kanserleri, organ transplantasyonu, hemoroidektomi, kolesistektomi, mastektomi, apendektomi, mide, barsak, karaciğer ve pankreas kist ve tümör rezeksiyonları, troidektomi (troid bezinin ameliyatla alınması) gibi hastalık ve işlemlerdir. Çocuk Cerrahisi Doğumu takip eden günlerden başlayarak 18 yaşına kadar, çocuklarda cerrahi girişim gerektiren hastalıkların tanısı, ameliyat öncesi, ameliyat ve ameliyat sonrası dönemleri ile ilgilenen bilim dalıdır. Genel cerrahi bölümünde belirtilen hastalıklardan çocuklarda görülenlerin tedavisi ile ilgilenmektedir. Çocuk Cerrahisi Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Hastanede, Çocuk Cerrahisi poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir çocuk cerrahisi uzmanının bulunması gereklidir. Çocuk Cerrahisinin bir yan dalı bulunmaktadır. Çocuk Ürolojisi olan bu yan dalda uzman olabilmek için Çocuk Cerrahisi uzmanı olmak, girilen sınavda başarılı olmak 3 yıl süre ile ilgili yan dalda uzmanlık eğitimi almak ve gereklerini yapmak zorunludur. Çocuk Ürolojisi, çocuklardaki ürolojik hastalıkların cerrahi tedavisi ile ilgilenmektedir. Göğüs Cerrahisi Kalp ve büyük damarlar hariç, göğüs kafesi ve içerisindeki oluşumların cerrahi hastalıklarıyla ilgilenen tıp disiplinidir. Göğüs Cerrahisi Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Bu beş yıllık süre, Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanları için 2 yıl iken Genel Cerrahi uzmanları için 3 yıldır. Hastanede, Göğüs Cerrahisi poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir Göğüs Cerrahisi uzmanının bulunması gereklidir. Bu uzmanlık alanının ilgilendiği başlıca hastalıklar ve yapılan işlemler: Göğüs travmaları, akciğer kist ve kanserleri, plevra kist ve kanserleri; kapalı göğüs drenajı göğüs tüpü takılması, akciğer ve plevra biyopsisi ve akciğer rezeksiyonu gibi hastalık ve işlemlerdir. Kalp ve Damar Cerrahisi Kroner kalp hastalıkları, damar hastalıkları ve doğuştan gelen anormallikler gibi kalp ve damar cerrahisi ile ilgili tüm hastalıkların tanı ve tedavi işlemleri gerçekleştirilmektedir. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Bu beş yıllık süre Genel Cerrahi ve Göğüs Cerrahisi Uzmanları için 3 yıldır. Hastanede, Kalp ve Damar Cerrahisi poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanının bulunması gereklidir. Kalp ve Damar Cerrahisinin 1 yan dalı bulunmaktadır. Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi olan bu yan dalda uzman olabilmek için Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanı olmak, girilen sınavda başarılı olmak ve 2 yıl süre ile ilgili yan dalda uzmanlık eğitimi alınması ve gereklerinin yapılması zorunludur. Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi çocuklardaki kalp damar sistemi hastalıkların cerrahi tedavisi ile ilgilenmektedir. İlgilendiği bazı hastalıklar ve yapılan ameliyatlar: Kalp kapakçık hastalıkları, koroner damar hastalıkları, arter tıkanmaları, anevrizmalar; kalp ve damar transplantasyonları, kalp pili takılması, kalp tümörleri, koroner arter bypass, greft, kalp transplantasyonu, mitral kapak cerrahisi gibi hastalık ve işlemlerdir. 36

41 Beyin ve Sinir Cerrahisi Beyin, omurilik, sinir ve kas sisteminin hastalıklarının cerrahi tedavisi ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerinin yapılması zorunludur. Hastanede, Beyin ve Sinir Cerrahisi poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanının bulunması gereklidir. İlgilendiği bazı hastalıklar ve yapılan ameliyatlar: Kafa travmaları, beyin tümör ve kistleri, omurilik tümör ve kistleri, hidrosefali, beyin biyopsisi, beyin apsesi drenajı, hipofiz ameliyatları, epileptik cerrahi, hidrosefali ameliyatı, kranioplasti (kafatasına uygulanan plastik ameliyat), laminektomi (omurlar arasına yapılan ameliyat), lomber disk cerrahisi, parkinsonizm cerrahisi, sinir tamiri, nörektomi (sinir ameliyatı) ve rizotomy (spinal sinir kökü ameliyatı) gibi hastalık ve işlemlerdir. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Doğuştan var olan veya sonradan çeşitli sebeplerle meydana gelen şekil bozuklukları ile doğuştan ya da bir hastalık nedeniyle oluşmayan ancak kişinin kendinde kusur olarak gördüğü şekil bozukluklarının cerrahi müdahale ile düzeltilmesi ile ilgilenen tıpta uzmanlık alanıdır. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Bu süre Genel Cerrahi uzmanları için 3 yıldır. Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahinin bir yan dalı bulunmaktadır. El Cerrahisi olan bu yan dalda uzman olabilmek için Plastik, Rekonsrüktif Cerrahi uzmanı olmak, girilen sınavda başarılı olmak ve 2 yıl süre ile ilgili yan dalda uzmanlık eğitimi alınması ve gereklerinin yapılması zorunludur. El Cerrahisi ağırlıklı olarak el, parmak, bilek ve kol kesiklerinin dikilmesi ile ilgilenmektedir. Hastanede, Plastik, Rekonsrüktif ve Estetik Cerrahi poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir Plastik, Rekonsrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanının bulunması gereklidir. İlgilendiği bazı hastalıklar ve yapılan ameliyatlar: Konjenital şekil bozuklukları (yarık dudak, yarık damak), hastalık ve yaralanmalar nedeniyle oluşan şekil bozukluklarının düzeltilmesi, yanıkların plastik cerrahi sistemle tedavisi, yaşlanma ile meydana gelen şekil bozukluklarının düzeltilmesi, kişilerin kendilerinde kusur olarak gördüğü bozuklukların düzeltilmesi, faringoplasti, kantoplasti (göz kapakları arasındaki aralığın genişletilmesi), kas rekonstürüksiyonu, laser ile yüz gençleştirme, estetik nazoplasti, vestibuloplasti (bir kanal veya boşluğun başlangıcındaki genişlik), platismoplasti, el replantasyonu, nörolisis [sinirlerin etrafindaki iltisaklardan (yapışkan şeyler) kurtarılması], fasyotomi (organları örten zarların ameliyatı), onikoplasti (tırnak ameliyatı) ve flepler (ekleme) gibi hastalık ve işlemlerdir. Ortopedi ve Travmatoloji Hareket sisteminin (kemikler, kaslar) cerrahi ve dahili hastalıkları ile travmalar ve kırıklar ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Hastanede, Ortopedi ve Travmatoloji poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir Ortopedi ve Travmatoloji uzmanının bulunması gereklidir. Ortopedi ve Travmatolojinin bir yan dalı bulunmaktadır. El Cerrahisi olan bu yan dalda uzman olabilmek için girilen sınavda başarılı olmak ve 2 yıl süre ile ilgili yan dalda uzmanlık eğitimi alınması ve gereklerinin yapılması zorunludur. El Cerrahisi ağırlıklı olarak el, parmak, bilek ve kol kesiklerinin dikilmesi ile ilgilenmektedir. Kemik kırık ve çıkıkları, kemik tümörleri, kemik ve eklem tüberkülozu, konjenital malformasyonlar, raşitizm, kemik iltihapları, skorbit (C vitamini eksikliği nedeniyle oluşan bir hastalık) ve skolyoz (sağa-sola kamburluk) gibi hastalık ve işlemler bu uzmanlık alanının ilgilendiği bazı hastalık ve işlemlerdir. Üroloji Bayanlarda üriner sistem, erkeklerde ürogenital sistem hastalıkları ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Böbreğin sadece cerrahi, diğer organların hem dahili hastalıkları hem de bu hastalıkların cerrahi tedavisi ile ilgilenmektedir. Üroloji Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak 37

42 zorunludur. Hastanede, Üroloji poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir Üroloji uzmanının bulunması gereklidir. Ürolojinin bir yan dalı bulunmaktadır. Çocuk ürolojisi olan bu yan dalda uzman olabilmek için girilen sınavda başarılı olmak ve 3 yıl süre ile ilgili yan dalda uzmanlık eğitimi alınması ve gereklerinin yapılması zorunludur. İlgilendiği bazı hastalıklar ve yapılan ameliyatlar: Böbrek tümör ve kistleri, böbrek taşları, mesane tümör ve taşları, ürogenital sistem travmaları, ürogenital sistem enfeksiyonları, prostat hipertrofisi, prostat kanseri ve infertilitedir. Bu uzmanlık alanının ilgilendiği cerrahi hastalık ve girişimler ise prostatektomi, penil protez implantasyonu, böbrek biyopsisi, sistoskopi, hipospadias onarımı, nefrolitotomi (böbrekten taş çıkarılması ameliyatı), nefrektomi (böbreğin alınması ameliyatı), orşiektomi(testis alınması ameliyatı) ve tümör rezeksiyonudur. Kulak-Burun-Boğaz (KBB) Hastalıkları Kulak, burun ve boğazda yer alan organların dahili hastalıkları ve cerrahi tedavileri ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. KBB Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Hastanede, KBB poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir KBB uzmanının bulunması gereklidir. İlgilendiği bazı hastalıklar ve yapılan ameliyatlar: Sinizüt, otitis media (orta kulak iltihabı), otitis externa (dış kulak iltihabı), sağırlık, kulak ve burun yaralanmaları, üst solunum yolu enfeksiyonları, tümörler, tonsillit (bademcik iltihabı), ses telleri hastalıkları, larenjit, farenjit, adenoidektomi (adenoidin burundan çıkarılması), sinüs cerrahisi, mastoidektomi (mukazada oluşan mememsi görüntünün alınması), parasentez (orta kulak iltihabı ameliyatı), tonsilektomi (bademcik ameliyatı), trakeotomi (trakea ameliyatı), paroditektomi (kulak altı tükürük bezi ameliyatı) ve şakak kemiği ameliyatıdır. Göz Hastalıkları Gözün hem dahili hastalıkları hem de bu hastalıkların cerrahi tedavisi ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Hastanede, Göz Hastalıkları poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir Göz Hastalıkları uzmanının bulunması gereklidir. İlgilendiği bazı hastalıklar ve yapılan ameliyatlar: Göz yaralanmaları, glokom (göz içi basıncın artması), göz tümör ve kistleri, şaşılık, refraksiyon kusurları (görme bozuklukları), konjonktivit (göz iltihapları), vitrektomi (göz içi yabancı cisim çıkarılması), blefaroplasti (kapak ameliyatı), katarakt ve şaşılık ameliyatları, kapak ve konjuktiva tümör eksizyonu ve göz çukuru ameliyatıdır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Kadınların, genital organlarının dahili hastalıkları ve bu hastalıkların cerrahi tedavisi ile gebelik, normal ve müdahaleli doğum ile lohusalık dönemi sorunları ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Kadın Hastalıkları (jinekoloji) ve Doğum Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Hastanede, Kadın Hastalıkları ve Doğum poliklinik ve klinik hizmeti verilebilmesi için en az bir Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanının bulunması gereklidir. Kadın Hastalıkları ve Doğumun iki yan dalı bulunmaktadır. Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi ve Perinatoloji olan bu yan dallarda uzman olabilmek için Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı olmak, girilen sınavda başarılı olmak ve 3 yıl süre ile ilgili yan dalda uzmanlık eğitimi alınması ve gereklerinin yapılması zorunludur. İlgilendiği bazı hastalıklar ve yapılan ameliyatlar: Normal doğum, cerrahi müdahaleli doğum, doğum komplikasyonları, infertilite, genital sistem enfeksiyonları, genital sistem kist ve tümörleri, adet bozuklukları, konjenital anomaliler, sezaryen, histerektomi, miyomektomi (myom ameliyatı), kolpotomi, oferektomi (yumurtalık ameliyatı), vajinektomi (vajina ameliyatı), vulvektomi (vulva: kadın üreme organı dış kısmı - bu bölümün ameliyatı) vb. Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anestezik maddeler, bunların etkileri, kullanılış şekilleri ve ağrı ile ilgili tıpta uzmanlık dalıdır. Hastanelerde genel olarak hastaların ameliyattan önce ameliyata hazırlanması, ameliyat sırasında anestezi uygulanması, ameliyattan sonra uyandırılmaları işleri ile ilgilenmektedir. Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl 38

43 süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Anesteziyoloji ve Reanimasyonu uzmanlarının yan dal uzmanlığı eğitimi yapabilecekleri alanlar ise Algoloji ve Yoğun Bakımdır. Bu yan dallarda uzman olabilmek için girilen sınavda başarılı olmak ve Algoloji yan dal eğitimi için 2 yıl, Yoğun Bakım yan dal eğitimi için ise 3 yıl süre ile ilgili yan dalda uzmanlık eğitimi alınması ve gereklerinin yapılması zorunludur. Radyasyon Onkolojisi Kanserin radyoterapi yöntemleriyle tedavi edilmesi ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Radyasyon Onkolojisi Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Radyoloji Röntgen ışınları ve etkileri ile bunlardan elde edilen görüntüleri inceleyen tıpta uzmanlık dalıdır. Radyoloji Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Radyoloji uzmanlarının yan dal uzmanlık eğitimi alabilecekleri alan ise Çocuk Radyolojisidir. Çocuk radyolojisi yan dalında uzman olabilmek için radyoloji uzmanı olmak, girilen sınavda başarılı olmak ve 2 yıl süre ile ilgili yan dalda uzmanlık eğitimi alınması ve gereklerinin yapılması zorunludur. Nükleer Tıp Çeşitli radyoaktif maddeleri vücuda vererek, bunların belirli zamanlarda çeşitli organlarda tutunmalarından yararlanarak o organlarla ilgili bozuklukların tespiti ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Nükleer Tıp Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Radyoaktivite, bazı maddelerin çözülmesi suretiyle alfa, beta ve gamma ışınları yayması durumudur. Radyoizotoplar kendiliklerinden radyasyon veren radyoaktif maddelerdir. Radyoizotoplar hem tedavide hem de teşhiste kullanılmaktadır. Tıbbi Patoloji Hastalık sebebiyle vücutta meydana gelen değişiklikleri inceleyen tıp uzmanlık dalıdır. Tıbbi Patoloji Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak ve 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi alınması ve bu eğitimin gereklerinin yapılması zorunludur. Tıbbi Patoloji uzmanlarının uzmanlık eğitimi yapabilecekleri yan dal ise Sitopatolojidir. Bu yan dalda uzman olabilmek için Tıbbi Patoloji uzmanı olmak, girilen sınavda başarılı olmak, 2 yıl süre ile ilgili yan dalda uzmanlık eğitimi almak ve gereklerini yapmak zorunludur. Patoloji laboratuvarında tetkik yapılabilmesi için hastanın, hasta organı veya dokusundan alınmış bir parçaya ihtiyaç vardır. Alınan bu parça (operatif yolla parça alınmasına biyopsi denir) öncelikle makroskopik olarak incelenir. Daha sonra parçanın hastalıklı veya şüpheli bölgesinden alınan parça çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilerek, mikrotom ismi verilen bir alet ile kesitlere bölünerek boyanır ve mikroskopik tetkike tabi tutulur. Yapılan bu patolojik tetkik ile kanser, enfeksiyon ve immünolojik gibi hastalıkların kesin tanıları konur. Tıbbi Genetik Hastalığa yol açan genlerin ailelerde ve toplumda nasıl yayıldığını ve hangi mekanizmalarla klinik belirtilere yol açtığını inceleyen tıpta uzmanlık dalıdır. İnsan hücrelerindeki kromozomlar incelenerek çeşitli genetik bozukluklar bulunur. Tıbbi Genetik Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Tıbbi Biyokimya İnsan vücudundaki kimyasal olayların incelenmesiyle ilgilenen tıp uzmanlık dalıdır. Bu nedenle çeşitli moleküllerin, çeşitli vücut sıvılarındaki düzeylerinin tayin edilmesi amaçlanmaktadır. Tıbbi Biyokimya Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Tıbbi Biyokimya bölümüne bağlı olarak hastanelerde biyokimya, idrar ve hematoloji laboratuvarları toplu veya ayrı olarak 39

44 hizmet verirler. Bu laboratuvarların hastanelerde bulunması zorunludur. Biyokimya laboratuvarında kan ve kan serumunun çeşitli tetkikleri yapılır. İdrar laboratuvarında idrar tetkikleri, hematoloji laboratuvarında ise kan elemanları ve bunların fonksiyonları ile ilgili tetkikler yapılmaktadır. Tıbbi Mikrobiyoloji Mikroplarla ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Tıbbi Mikrobiyolojinin dört yan dalı bulunmaktadır. Temel İmmünoloji (bağışıklık bilimi), Tıbbi Mikoloji (mantar ve mantar hastalıkları bilimi), Tıbbi Parazitoloji (parazitler ile ilgilenen bilim dalı) ve Tıbbi Viroloji (virüs bilimi). Bu yan dallarda uzman olabilmek için Tıbbi Mikrobiyoloji uzmanı olmak, girilen sınavda başarılı olmak, 2 yıl süre ile ilgili yan dalda uzmanlık eğitimi almak ve gereklerini yapmak zorunludur. Tıbbi Mikrobiyoloji bölümüne bağlı olarak hastanelerde mikrobiyoloji, bakteriyoloji, seroloji, parazitoloji, elisa gibi laboratuvarlar toplu olarak ya da ayrı hizmet verirler. Bu laboratuvarlarda her türlü kültür, antibiyotik rezistans (direnç) testleri ve parazit araştırmaları yapılmaktadır. Tıbbi Farmakoloji Tıbbi kararlarla ilaçlar arasındaki ilişkiyi inceleyen tıpta uzmanlık dalıdır. Tıbbi Farmakoloji Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Spor Hekimliği Sporcuların sağlığı ve hastalıkları ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Spor Hekimliği Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Bu süre Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Ortopedi ve Travmatoloji ile Fizyoloji uzmanları için 2 yıldır. Askeri Sağlık Hizmetleri Savaş koşullarında verilecek sağlık hizmetleri ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Askeri Sahra Hekimliği Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Hava ve Uzay Hekimliği Havada ve uzayda insan vücudunda meydana gelen değişmeleri ve sağlık sorunları ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Hava ve Uzay Hekimliği Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Su altında insan vücudunda meydana gelen değişmeleri ve sağlık sorunları ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Hiperbarik tıpta ise bazı sağlık sorunları oksijenle tedavi edilmektedir. Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Acil Tıp Acil sağlık hizmetleri ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Acil Tıp Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Bu süre İç Hastalıkları ve Genel Cerrahi uzmanları için 2 yıldır. 40

45 Adli Tıp Adli vakalarla ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Adli Tıp Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Bu süre Patoloji uzmanları için 2 yıldır. Halk Sağlığı Halk Sağlığı sorunları ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Halk Sağlığı Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Halk Sağlığı uzmanları üç farklı alanda yan dal uzmanlık eğitimi alabilirler. Bunlar Epidemiyoloji, Çevre Sağlığı ve İş ve Meslek Hastalıkları alanlarıdır. Epidemiyoloji ve Çevre Sağlığı yan dal programları 2 yıl sürerken İş ve Meslek Hastalıkları programı 3 yılda tamamlanmaktadır. Fizyoloji Hücre, doku ve organların görevleri ile bu görevlerin nasıl yerine geldiklerini inceleyen tıpta uzmanlık dalıdır. Fizyoloji Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Aile Hekimliği Aile fertlerinin sağlığı ve bazı hastalıklarının tedavisi ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Aile Hekimliği Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Anatomi Vücudun yapısı ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Anatomi Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Histoloji ve Embriyoloji Doğumdan önceki dönemdeki gelişmeler ve dokuların incelenmesi ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır. Histoloji ve Embriyoloji Uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Ağız, Yüz ve Çene Cerrahisi Ağız-Çene ve Yüz diş hekimliğinin son yıllarda en çok gelişme gösteren branşlarından biri olarak kabul edilmektedir. Ağız, Yüz ve Çene Cerrahisi uzmanı olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 5 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. KBB ve Plastik-Rekonstrüktif-Estetik Cerrahi uzmanları için bu süre 2 yıldır. Bu uzmanlık alanının ilgilendiği başlıca hastalıklar ise çene-yüz deformiteleri, çene eklemi ve yüz ağrıları, diş implantları, kaza ve tümörlere bağlı çene kayıplarının düzeltilmesi, çene kırıkları ve yaralanmaları, gömük dişler, spor güvenliği ve ağız kanserleridir. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk ve ergen ruh sağlığının başlıca alanı çocuklarda görülen davranış, düşünce, duygu ve bunlarla ilişkili gelişimsel sorunların değerlendirilmesi, tanının konulması ve tedavinin belirlenmesidir. Bu alanda uzman olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Ruh sağlığı ve Hastalıkları uzmanları için bu süre 2 yıldır. 41

46 Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji İnsan ile özellikle doğal çevresi ve doğal çevresel faktörler arasındaki karşılıklı ilişkinin incelenmesi, fizyolojik ve patolojik çerçevede değerlendirilmesinin yanı sıra termo-mineral sular, çamurlar, gazlar ve hidrosfer kaynaklı deniz ve göl sularının kimyasal, fiziksel, jeolojik, biyolojik ve hidrolojik incelenmesi, bunların tıbbi amaçlı kullanımı, iklimsel faktörlerin insan üzerine fizyolojik ve patolojik etkilerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi konusunda uzmanlaşan tıpta uzmanlık alanıdır. Bu alanda uzman olabilmek için tıp fakültesini bitirmek, girilecek tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Diş Hekimleri ile İlgili Uzmanlık Dalları Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Dişler ve çene kemiklerinde görülen hastalıklar ve cerrahi tedavisi ile ilgilenen Diş Hekimliği uzmanlık dalıdır. Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı olabilmek için Diş Hekimliği fakültesini bitirmek, girilecek Diş Hekimliği uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Endodonti Endodonti, diş pulpasına kadar ilerlemiş problemler ile ilgilenen diş hekimliği dalıdır. Pulpa dişin merkezinde ve her diş kökünün kanallarında yer almaktadır. Dişi besleyen bağlayıcı doku, kan damarları ve sinirlerden oluşur. Diş oluştuktan sonra pulpa, pulpa odasından ve kök kanallarından güvenli bir şekilde alınabilir. Endodontik tedavi de kanal tedavisi olarak bilinen pulpanın yerinden alınması işlemidir. Endodenti Uzmanı olabilmek için Diş Hekimliği fakültesini bitirmek, girilecek Diş Hekimliği uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Ortodonti Dişlerde görülen yapı bozuklukları ve çapraşık dişlerin düzeltilmesi gibi dişlerin ortopedik yapısı ile ilgilenen Diş Hekimliği uzmanlık dalıdır. Ortodonti Uzmanı olabilmek için Diş Hekimliği fakültesini bitirmek, girilecek Diş Hekimliği uzmanlık sınavında başarılı olmak, 4 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Pedodonti Çocuk dişleri ile ilgilenen Diş Hekimliği uzmanlık dalıdır. Pedodonti Uzmanı olabilmek için Diş Hekimliği fakültesini bitirmek, girilecek Diş Hekimliği uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Protetik Diş Tedavisi Çekilmiş veya herhangi bir nedenle (düşme, travma gibi) yerinden yok olmuş dişlerin yerine yapay dişlerin takılması ile ilgilenen Diş Hekimliği uzmanlık dalıdır. Halk arasında porselen diş, kuron, köprü, çivi diş, implant diş, takma diş, damak, kancalı diş diye tabir edilen hepimizin duyduğu bu terimlerin hepsi bu branşın hizmetleridir. Yani en büyük diş hekimliği branşıdır. Estetik diş hekimliğinde yaygın olarak kullanılan lamina kaplama, zirkonyum porselenler, empress porselenler yani kısacası metalsiz porselenleri uygularlar. Protetik Diş Tedavisi Uzmanı olabilmek için Diş Hekimliği fakültesini bitirmek, girilecek Diş Hekimliği uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. Periodontoloji Dişin dış yüzeyindeki tabakalar ve buralarda meydana gelen hastalıklar ile ilgilenen Diş Hekimliği uzmanlık dalıdır. Periodontoloji Uzmanı olabilmek için Diş Hekimliği fakültesini bitirmek, girilecek Diş Hekimliği uzmanlık sınavında başarılı olmak, 3 yıl süre ile uzmanlık eğitimi almak ve bu eğitimin gereklerini yapmak zorunludur. 42

47 Tıbbi hizmetlerin Sunulduğu Diğer Birimler Poliklinik ve klinik hizmetlerinin sunulduğu birimlerin dışında hasta bakım ve tedavisi ile ilgili tıbbi hizmetlerin sunulduğu diğer birimler de vardır. Bu birimler çoğu zaman klinik destek hizmet birimleri olarak bilinirler. Klinik destek hizmeti birimleri Bölüm Üçte ayrıntılı bir şekilde analtılacaktır. TIBBİ HİZMETLER, BİLİMSEL KURULLAR VE KOMİTELER Hastane Konseyi Türkiye de mevcut mevzuat ve düzenlemelere göre yataklı tedavi kurumlarında baştabibin başkanlığı altında bütün servis, laboratuvar şef veya uzmanları, hastane müdürü ve başhemşirenin katılması ile bu konsey kurulur. Konsey, salt çoğunlukla yılda en az 4 defa toplanır. Bunun dışında baştabip lüzum gördükçe gündemli olarak konseyi her zaman toplantıya çağırabilir. Bu toplantılarda kurumla ilgili ilmi ve idari konular görüşülerek çoğunluk ile alınan kararlar özel karar defterine kaydedilir. Oyların eşitliği halinde baştabibin bulunduğu tarafın oyu geçerli sayılır. Bu kararların uygulanması ve takibi baştabipliğe aittir. Ayrıca bilimsel çalışmaları, hasta teşhis ve tedavisi ile ilgili hususları düzenleyecek ve yönetecek görevliler veya komiteler seçilir. Bu komitelerin çeşitleri ve üye adetleri yılın ilk toplantısında kurumun fonksiyonuna göre konsey tarafından tespit edilir. Eğitim Planlama ve Koordinasyon Kurulu Türkiye de mevcut mevzuat ve düzenlemelere göre eğitim hastanelerinde ayrıca baştabiple birlikte genel dal yataklı tedavi kurumlarında 5, özel dal tedavi kurumları ile yataksız kurumlarda 3 şeften oluşan Eğitim Planlama ve Koordinasyon Kurulu kurulur. Kurum amiri kurulun başkanıdır. Üyeler arasından bir başkan yardımcısı seçilir. Başkanın bulunmadığı hallerde yardımcısı ona vekalet eder. Ayrıca aynı sayıda yedek üye de seçilir. Asıl ve yedek üyeler kurumda mevcut şef ve şef yardımcıları tarafından gizli oyla seçilir. Üyelerin görev süresi 3 yıldır. Tekrar seçilebilirler. Sağlık Kurulları Türkiye de mevcut mevzuat ve düzenlemelere göre sağlık kurulları tek tabibin yetkisi dışında kalan hususlarda veya mevzuatta sağlık kurulu raporu öngörüldüğü hallerde, kişilerin sağlık durumları hakkında karar vermeye yetkili organlardır. Tedavi, hastalık bildirir, istirahat, ortez protez için gerekli sağlık kurulu raporları; var ise ilgili daldan üç uzmanın katılımı ile, aynı dalda üç uzman bulunmaması halinde ise ilgili dal uzmanı ile birlikte öncelikle bu uzmanlık dalına en yakın uzmanlık dalından olmak üzere, baştabibin seçeceği diğer dallardan uzmanların katılımı ile üç uzman tabipten oluşturulacak sağlık kurulunca verilir. İlaç kullanımı ve katkı payı muafiyeti için gerekli sağlık raporları, her yıl sağlık uygulama tebliğinde belirlenen esas ve usullere göre verilir. Durum bildirir sağlık raporları için; kurumda en az üç ayrı dal uzmanının bulunması, varsa bu kurula iç hastalıkları, genel cerrahi, göz, kulak burun boğaz, nöroloji veya ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanının dahil edilmesi, ayrıca, raporun kullanılacağı iş veya yerin özelliğinin gerektirdiği dal uzmanının veya uzmanlarının bulunması zorunludur. Bu uzmanlık dallarından herhangi birinin bulunmadığı hallerde bunun yerine veya çok çeşitli dal uzmanlarının bulunduğu yataklı tedavi kurumlarında da bunlara ilaveten kurula iştirak edecek diğer uzmanları baştabip tespit eder. Bünyesinde iç hastalıkları, genel cerrahi, göz, kulak-burun-boğaz, nöroloji veya ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları bulunan ve bu uzmanların katılımıyla sağlık kurulu/kurulları teşekkül edebilen sağlık kurumları tam teşekküllü hastane sayılır. Eğitim hastanelerinde sağlık kurullarına şefler, bulunmadığı zaman yerine şef yardımcıları girerler. Özel dal hastaneleri sağlık kurulu, ana daldan en az üç uzmanın/başasistanın iştiraki ile oluşur. Ana dalda üç uzman bulunmadığı hallerde kurul, baştabibin seçeceği diğer uzmanlarla tamamlanır. Kurul başkanı baştabiptir. Bulunmadığı zaman başkanlığı baştabibin görevlendireceği bir üye yapar. Sağlık kurulu kararları çoğunlukla alınır. Eşitlik halinde kurul başkanının katıldığı görüş kararlaştırılmış sayılır. 43

48 Tıbbi Personel Komitesi Sağlık kurumlarında sıklıkla karşılaşılan komitelerden birisidir. Bu komite belirli aralıklarla yaptığı toplantılarda tıbbi personelin görev alanındaki işleri yapmakta ve organize etmektedir. Bu komite çoğunlukla tıbbi personel işlerini takip etmek için ayda bir kez toplanmaktadır. Hastane yöneticisi de bu toplantılara katılmaktadır. Tıbbi personel komitesi farklı komitelerin faaliyetlerini koordine etmekte ve farklı kliniklerde çalışan personeli etkileyecek olan kuralları belirlemektedir. Tıbbi Kayıtlar Komitesi Bu komite bütün hastane hastaları için tutulan dosyaların tam olarak tutulmasını garanti altına alır. Aynı zamanda bu komite, tıbbi kayıtlar ve hasta dosyaları konusundaki formlara, politikalara ve işlemlere karar verir. Tıbbi kayıtlar hastanelerde kalite güvencesini değerlendirmede çok önemli bir araç haline geldiği için son zamanlarda tıbbi kayıt komitesi son derece önemli bir rol oynamaya başlamıştır. Temelde tıbbi kayıt komitesi arşiv amaçlı olarak tutulan formları değerlendirmekle sorumludur. Ancak son dönemlerde bu komite hekim, hemşire ve diğer sağlık personeli tarafından tutulan kayıtların kalitesi ve miktarını da değerlendirmektedir. Bu komite aynı zamanda hatalı tıbbi kayıt tutabilecek olan sağlık personelini de izlemektedir. Bu komite hastane arşiv yöneticisiyle çok yakın işbirliği içerisinde çalışmaktadır. Kullanım Değerlendirme ve Doku Kontrol Komitesi Bu komite hastanede yapılan bütün cerrahi müdahalelerin gerekli olup olmadığını inceler. İnsan vücudundan alınan organların alınmasının gerekli olup olmadığı konusundaki bütün kararlar bu komite tarafından verilmektedir. Çok genel olarak bu komite şu üç temel sorunun cevabını arar: (1) işlem gerekli mi? (2) işlem uygun bir tarzda yapılmış mı? (3) Yapılan iş tatmin edici veya uygun mu? Ayrıca bu komite hastanedeki cerrahi müdahaleler konusunda bir veri tabanı geliştirmek sorumluluğuna da sahiptir. Etkili bir tıbbi değerlendirme komitesi ve iyi işleyen bir doku kontrol komitesi günümüzde kaliteyi değerlendirmede çok önemli araçlardır. Doku komitesi, cerrahi tanı konulmuş olan hastalara yapılan işlemleri gözden geçirerek bir anlamda hastanedeki gereksiz ameliyatları azaltmaya yönelik bir tür kontrol mekanizması olarak görev yapar. Ameliyat yapan hekimler ve hastane pataloji biriminden birisi bu komitenin üyeleridir. Doku komitesi, cerrahi tanı konulmuş hastadan alınan örnekleri inceleyerek yapılan cerrahi girişimin gerekli olup olmadığı kararını verir. Ayrıca ameliyat sonrası hastadan alınan doku, pataloji laboratuvarına gönderilerek daha ileri incelemelerde bulunulur. Tıbbi değerlendirme komitesi bazen kalite kontrol komitesi olarak adlandırılır. Hastanede sunulan kaliteli hizmetler için bir güvence olarak görülür. Bu komite bazı yönetsel sorumluluklara da sahip olan hekimlerden oluşmaktadır. Bu komite, bütün tıp uzmanlıklarındaki uygulamaları değerlendirir. Klinik problem çözme ve klinik çıktılara özel bir ilgi gösterilir. Enfeksiyon Kontrol Komitesi Bu komite hem hastaneye yatan hastaların hem de hastane personelinin herhangi bir enfeksiyona yakalanma riskini minimuma indirme sorumluluğuna sahiptir. Bu komite aynı zamanda enfeksiyon kontrolü konusundaki politika ve prosedürleri geliştirir ve hastanede görülen bütün enfeksiyonları raporlama sorumluluğunu da taşır. Eczane ve İlaç Komitesi Bu komite ilaçların hastane içinde kullanımı ve kliniklere dağıtımı konusunda politikalar geliştirir. Hastane ilaç deposunda bulundurulması ve tıbbi personel tarafından kullanılması öngörülen ilaç listesini onaylar. Ayrıca hastane içinde ilaçların nasıl ve hangi amaçlarla kullanıldığını, ilaç masraflarını ve ilaçların yan etkilerini izler. Bu komitenin son zamanlarda bir başka önemli bir fonksiyonu da hastane içinde antibiyotik ilaçların kullanımını izlemektir. Hatta bazı hastanelerde bu amaç için ayrı bir komite dahi kurulabilmektedir. 44

49 Kalite Güvence Komitesi Bu komite hasta bakımını değerlendirmede geniş bir sorumluluğa sahiptir. Komite hasta bakım çıktıları konusunda gerekli bilgileri toplar ve analiz eder, hastane personel ve diğer komitelerden ihtiyaç duyduğu bilgilere ulaşır ve daha önceden planlandığı gibi hasta bakımı değerlendirme çalışmalarını yürütür. Problem alanlarını belirleme, ihtiyaç duyulan değişiklikleri teklif etme ve düzeltici eylemlerin yeterince yerine getirilip getirilmediğini izleme sorumluluklarına sahiptir. Personel Değerlendirme Komitesi Hastane tıbbi personeli olmak için başvuran kişilerin başvurularını değerlendirir ve başvuruda olması gereken bütün bilgi ve belgelerin olmasını sağlar, başvuru sahibi kişilerin diğer hastane ve kurumlardaki önceki deneyimlerini gözden geçirir ve sonunda başvuruları kabul veya reddeder. Bu komite aynı zamanda eski çalışanların yeniden atanabilmeleri için hastane içindeki önceki performanslarını da değerlendirmektedir. Kan Kullanım Komitesi Bu komite hastane içinde kan ve kan ürünleri konusundaki bilgi ve belgeleri toplar ve değerlendirir; hastanede yapılan kan transfüzyonlarının gerekli olup olmadığını değerlendirir; kan ve kan ürünlerinin uygun bir şekilde depolanması, kullanılması ve yönetimi konusunda politika ve prosedürleri geliştirir. Tıbbi Eğitim Komitesi Bu komite tıbbi personelin eğitim ihtiyaçlarını değerlendirmek ve bu ihtiyaçlara ve aynı zamanda sürekli kalite güvence aktiviteleri sonunda belirlenen problemlere uygun eğitim programlarını planlamakla sorumludur. Yönetmelik Komitesi Bu komite sağlık çalışanları ve çalışma şekilleri ile ilgili hastane yönetmeliklerini geliştirir ve ihtiyaç duyulduğunda yönetmelikte, kurallarda ve düzenlemelerde yapılması gereken değişiklikleri teklif eder. Diğer Komiteler Yukarda sıralanan ve çoğu hastanede olan genel komitelerin yanı sıra bazı hastanelerde çok daha özel bazı sorumlulukları olan başka komitelerin kurulduğu görülmektedir. Bu komitelerin önemli olanlarından bazıları etik ve araştırma değerlendirme komitesidir. Bu komitelerden Etik Komitesi, sağlık hizmetlerinin sunulmasında ortaya çıkan ahlaki bazı problemler konusunda rehber ve standartlar geliştirirken Araştırma-Değerlendirme Komitesi, hastalara verilen bütün deneysel terapileri onaylar ve hastane içinde yapılan deneysel araştırmalar sırasında muhtemel etik, ahlaki ve hukuki gerekliliklerin yerine getirilmesini sağlar. Ayrıca, satın alma komisyonu ve muayene-kontrol komisyonları da idari birimlerde kurulması gerekli olan komitelere örnek olarak verilebilir. Her hastaneye özgü olarak yönetsel ve tıbbi birimler arasında ortaya çıkan problemlere yönelik bazı ilave komitelerin de kurulduğu gözlemlenebilmektedir. Bu komitelerin genellikle hasta bakımı ve yasa koyucuların istedikleri koşulların sağlanıp sağlanmadığı konusunda özel bazı sorumlulukları vardır. Bir hastanede kurulabilecek olan komiteler aşağıda Şekil 2.1 de gösterilmiştir. 45

50 Şekil 2.1: Bir Hastanede Kurulması Olası Komiteler Kaynak: Paris, M. (1995). The Medical Staff. L.F. Wolper (Ed.) Health Care Administration: Principles, Practices, Structure, and Delivery (s ). Maryland: An Aspen Publication. Sayfa: 36 TIBBİ HİZMET YÖNETİCİLERİ VE GÖREVLERİ Sağlık kurumlarındaki poliklinik ve klinik hizmetlerin sunumu ve yönetiminde sorumlu yöneticilerin ünvan, çeşit ve görevleri ve kendi aralarındaki koordinasyon şekilleri hastaneden hastaneye farklılık göstermektedir. Üniversite veya eğitim hastaneleri daha küçük olan genel hastanelerden farklıdır ve daha karmaşıktır. Ancak klinik hizmetleri yönetiminde belirli standartların olması arzu edilir. Bu standartlar, kliniklerde bireysel sağlık hizmeti sunucuları tarafından sağlanan sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve üst yönetime karşı sorumluluğu yerine getirmede önemlidir. Tıbbi hizmetler, hekim, hemşire, eczacı, diyetisyen, fizyoterapist, psikolog gibi branşla ilgili diğer sağlık çalışanları tarafından birlikte yürütülen bir ekip çalışması olup, hastaya en iyi koşullarda, güvenilir araçlarla isabetli teşhisi koyarak, bakımının ve en kısa zamanda tedavisinin sağlanmasını, eğitim hastanelerinde ayrıca hasta başı eğitimlerini de gerçekleştirmeyi amaçlar. Ancak oldukça farklı eğitim ve sorumluluğa sahip olan sağlık çalışanları içinde sağlık kurumlarındaki hem sayıları hem de hasta üzerinde doğrudan girişimde bulunduklarından dolayı hekimlik ve hemşirelik hizmetleri üzerinde kısaca durmakta fayda vardır. Hekimlik Hizmetleri ve Organizasyonu Sağlık kurumlarında hekimlik hizmetlerinin organizasyonu genellikle tıbbi uzmanlıklar içinde yapılmaktadır. Örneğin dâhiliye, cerrahi ve kadın hastalıkları ve doğum bölümleri olabilir. Daha büyük hastanelerde bu ana bölümler daha alt dallara ayrılabilir. Bu bölümlerden her birinin başına tıbbi yönetim başı olarak bir hekim getirilir ve çoğu zaman bu yöneticiler klinik veya servis şefi olarak adlandırılırlar. Bu kişi genellikle mevcut yasa ve yönetmeliklere göre seçilir. Bazen hastanenin mülkiyetine bağlı olarak her hastanenin kendine özgü düzenlemeleri de olabilir. Ancak klinik yöneticilerin seçimi ve atanmasında hastane klinik hizmeti sunucuları ile birlikte üst yönetim organları da önemli hale gelebilmektedir. Farklı isimlerle anılıyor olsalar bile tıbbi hizmetler sunumunda önemli yönetsel sorumlulukları olan tıbbi personel yöneticilerinden önemli olanlarından bazıları aşağıda kısaca tanıtılmıştır. Başhekim veya Tıbbi Direktör Genellikle hastaneler tam gün çalışan bir başhekime veya tıbbi direktöre sahiptirler. Tıbbi hizmetlerin özellikle de hekimler eliyle yürütülmekte olan sağlık hizmetlerinin yönetiminden sorumluluğu olan bu yönetici, kaliteli sağlık hizmeti sunma sorumluluğunun yerine getirilmesinde en uygun yol olarak 46

51 görülmektedir. Ancak, son derece özerk bir ortamda çalışmayı arzulayan ve işleri de özerk şekilde çalışmaya daha uygun olan bazı tıbbi personel böyle bir uygulamayı kendilerinin sağlık hizmeti sunma sürecindeki özerkliklerine bir tehdit olarak görebilmektedirler. Başhekimin veya tıbbi direktörün hastane içindeki rolü, klinik performansı değerlendirmek ve kaliteli sağlık hizmeti ile ilgili hastane politikalarını geliştirmektir. Ancak diğer yönetim görevlerinde olduğu gibi başhekim de bazen çok farklı görevleri yapmak zorunda kalabilmektedir. Ancak bir sağlık kurumunda bir başhekim veya tıbbi direktör olmadan hekimlik hizmetlerinin yönetilmesi mümkün olamayacağından dolayı bu yöneticilerin bulundurulması neredeyse bir zorunluluktur. Türkiye de, başhekim veya tıbbi direktörün kim olacağı sağlık kurumlarının mülkiyetlerine göre farklılık göstermektedir. Ancak Sağlık Bakanlığı na bağlı hastanelerde başhekimlerin kimler olabileceği ve bunların görevleri Yataklı Tedavi Kurumları Yönetmeliği nde ayrıntılı bir şekilde belirlenmiştir. Yönetmelik hükümlerine göre, eğitim ve araştırma hastanelerinin servis ve laboratuvar şefleri veya şef yardımcıları ile tıp alanında doçent veya profesör tabipler arasından, Sağlık Bakanlığınca atanacak baştabipler tarafından yönetilmesi esastır. Diğer hastaneler ise; uzman tabipler veya tıp alanında doktora yapmış tabipler ya da iktisat, işletme, kamu yönetimi, hukuk, maliye, sağlık yönetimi, muhasebe alanlarında lisans, yüksek lisans veya doktora eğitimi almış tabipler arasından, Sağlık Bakanlığınca atanacak baştabipler tarafından yönetilir hükmü yer almaktadır. Ancak yeni 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kurulacak olan Kamu Hastane Birliklerinde hastane başhekimlerin kimler olacağı ve nasıl seçileceği daha sonradan çıkacak olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenecektir. Sağlık Bakanlığı uygun gördüğü illerde sağlık hizmetinin daha verimli ve etkin sunumunu sağlamak üzere koordinatör baştabip atayabilir. Koordinatör baştabibin görev yetki ve sorumlulukları Yönerge ile belirlenir. Özel Dal hastanelerinde ve rehabilitasyon merkezlerinde baştabip aynı zamanda bilimsel direktörlük görevini de yapar. Baştabip diğer kurumlarda da imkan ölçüsünde klinik ve laboratuvarların bilimsel çalışmaları ile ilgilenir ve bunlara yön verir. Hastanenin özelliğine göre değişmekle birlikte başhekim veya tıbbi direktörün başlıca görevleri Kavuncubaşı tarafından aşağıda olduğu gibi sıralanmıştır: Hastane yönetimi, hemşirelik hizmetleri ve diğer hizmet birimleri ile tıp personeli arasında eşgüdümü sağlamak, Tıp personelinin düzenli yürütülen hastane değerlendirme toplantılarında temsil edilmesini sağlamak, Hizmet kalitesi ile ilgili sorunları hastane yönetimine ve yönetim kuruluna bildirmek, Tıp personeli ile ilgili tüzük, kural ve düzenlemelerin, eşitlik ilkesine göre uygulanmasını sağlamak, Servis şefleri ve komite önderleri ile işbirliği yaparak tıbbi komitelere girecek üyelerin belirlenmesini sağlamak, Tıbbi toplantılar düzenlemek ve ilgililerin toplantılara katılımını sağlamak, Hizmet kalitesini yükseltmek ve uyumlu çalışma ilişkilerini geliştirmek için hastane yönetimi ile düzenli görüş alış verişinde bulunmak. Türkiye de özellikle Sağlık Bakanlığı Hastanelerinde başhekimlerin görevleri daha ayrıntılı olarak Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinde sıralanmıştır. 47

52 Klinik Şefleri Hastane servisleri kendi içinde dahiliye, cerrahi, çocuk, kadın hastalıkları ve doğum, radyoloji veya kardiyoloji gibi birimlere ayrılarak örgütlenmektedir. Hastane içinde bu birimlerden hangilerinin olacağına karar verilir verilmez, her birimin, (1) klinikte genel yönetimi sağlayan bir klinik şefine, (2) klinik çalışanlarına rehberlik edecek ve çabaları koordine edecek olan kural ve düzenlemelere sahip olması zorunluluk haline gelir. Hastane yönetiminin, kliniklerinden istediği şey belirli dönemlerde ama düzenli olarak klinik hasta bakım hizmetlerinin gözden geçirilmesi ve gerekli görüldüğünde düzeltici eylemlerde bulunulmasıdır. Çok geniş sorumluklara sahip olan klinik şefleri tarafından yerine getirilen en önemli görevler aşağıda olduğu gibi sıralanabilir: Klinik çalışanlarının yerine getirdiği profesyonel hizmetlerden sorumlu olmak, Klinik çalışanlarının yerine getirdiği profesyonel hizmetlerin sürekli olarak izlenmesi, Klinik çalışanlarına yeni gelişmeler ve uygulamalar konusunda önerilerde bulunmak, Kliniklerde yapılmakta olan veya yapılması planlanan işler konusunda gereken standartları teklif etmek veya hazırlamak, Klinik sürekli eğitim programlarını planlamak, Klinikte tedavi gören hastalara ait çıktıları değerlendirmek. Hemşirelik Hizmetleri ve Organizasyonu Türkiye de hemşirelik ve hemşirelik hizmetleri, kapsamı, organizasyonu, hemşirelerin görev, yetki ve sorumlulukları 6283 Sayılı Hemşirelik Kanunu ve 8 Mart 2010 Tarih ve Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Hemşirelik Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmektedir. Ayrıca 19 Nisan 2011 Tarih ve Sayılı Resmi Gazetete Yayımalanan ve Hemşirelik Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle, Çalışılan Birim/Servis/Ünite/Alanlara Göre Hemşirelerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Hemşirelik Girişimleri Listesi belirlenmiş ve ilgili Yönetmeliğe eklenmiştir. Bu değişiklikle birlikte hemşirelerin bazı girişimleri hekimlerden bağımsız olarak yapabilmelerinin önü açılmıştır. Söz konusu yönetmelikte yer alan en önemli yeniliklerden biri de uzman hemşire ve yetki belgesine sahip hemşire kavramlarıdır. Yönetmeliğe göre; lisans mezunu hemşirelerden, yurtiçinde hemşirelik anabilim dallarında ve bunların altında açılan lisansüstü eğitim programlarından mezun olan ve diplomaları Bakanlıkça tescil edilen hemşireler ile yurtdışında bu programlardan mezun olup, diplomalarının denklikleri onaylanan ve diplomaları Bakanlıkça tescil edilen hemşireler alanlarında uzman hemşire olarak çalışırlar. Uzman hemşireler, temel hemşirelik rollerinin yanı sıra uzmanlığını yaptığı alana yönelik klinik bilgi, beceri, sağlık araştırmaları, danışmanlık hizmetleri, sağlık eğitim hizmetlerinin programlanması, uygulanması ve değerlendirilmesinde sorumluluk alır, uygular ve değerlendirir. Yetki belgesine sahip hemşireler ise hemşirelik mesleği ile ilgili özellik arz eden birim ve alanlarda yetki belgesine sahip ve bu alanlara ilişkin hemşirelik bakım hizmetlerinden sorumlu hemşiredir. Yetki belgesine sahip hemşirelerin görev, yetki ve sorumlulukları, sahip oldukları yetki belgeleri ve çalıştıkları özellikli alana göre Bakanlıkça düzenlenir. Çalıştıkları sağlık kurumlarında hemşirelerden aşağıda sıralanan görevleri yerine getirmeleri beklenir: Her ortamda bireyin, ailenin ve toplumun hemşirelik girişimleri ile karşılanabilecek sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını belirler ve hemşirelik tanılama süreci kapsamında belirlenen ihtiyaçlar çerçevesinde hemşirelik bakımını kanıta dayalı olarak planlar, uygular, değerlendirir ve denetler. 48

53 Verilen hemşirelik bakımının kalitesini ve sonuçlarını değerlendirir, hizmet sunumunda bu sonuçlardan yararlanarak gerekli iyileştirmeleri yapar ve sonuçları ilgili birime iletir. Tıbbi tanı ve tedavi planının uygulanmasında; hekim tarafından, acil durumlar dışında yazılı olarak verilen tedavileri uygular, hastada beklenmeyen veya ani gelişen durumlar ile acil uygulanması gereken tanı ve tedavi planlarında müdavi hekimin şifahi tıbbi istemini kabul eder. Bu süreçte hasta ve çalışan güvenliği açısından gerekli tedbirleri alır. Hastaya lüzumu halinde uygulanmak üzere hekim tarafından reçete edilen tıbbi talepleri bilimsel esaslara göre belirlenen sağlık bakım, tanı ve tedavi protokolleri doğrultusunda yerine getirir. Tıbbi tanı ve tedavi işlemlerinin hizmetten faydalanana zarar vereceğini öngördüğü durumlarda, müdavi hekim ile durumu görüşür, hekim işlemin uygulanmasında ısrar ederse durumu kayıt altına alarak hekimin yazılı talebi üzerine söz konusu işlemi uygular. Tıbbi tanı ve tedavi girişimlerinin hasta üzerindeki etkilerini izler, istenmeyen durumların oluşması halinde gerekli kayıtları tutarak hekime bildirir ve gerekli önlemleri alır. Görevi teslim alacak hemşire gelmeden ve gerekli bilgiyi hasta başında sözlü ve yazılı olarak teslim etmeden ve doğal afet, toplu kazalar gibi olağanüstü durumlarda ise hemşireye olan ihtiyaç ortadan kalkmadan kurumdan ayrılamaz. Hemşirelikle ilgili eğitim, danışmanlık, araştırma faaliyetlerini yürütür. Mesleği ile ilgili bilimsel etkinliklere katılır. Toplumun, öğrenci hemşirelerin, sağlık çalışanlarının ve adaylarının eğitimine destek verir ve katkıda bulunur. Sağlık hizmetlerinin verildiği tüm alanlarda etkin bir şekilde görev alır, oluşturulan sağlık politikalarının yürütülmesinde, mevzuat çerçevesinde karar mekanizmalarına katılır. Hizmet sunumunda, hizmetten faydalananların bireysel farklılıklarını kabul ederek, insan onurunu, mahremiyetini ve kültürel değerlerini azami ölçüde göz önünde bulundurur. Tüm uygulamalarını kayıt altına alır. Başhemşireler Başhemşire olabilmek için hemşirelikte en az lisans eğitimine sahip olmak gerekir. Ancak kurum/kuruluşta, hemşirelikte lisans eğitimine sahip hemşire bulunmaması halinde diğer hemşirelerden de görevlendirme yapılabilir. Başhemşire bağlı olduğu kurum/kuruluş üst amirine karşı sorumlu olarak: Hemşirelik hizmetlerinin planlanmasını, yürütülmesini, değerlendirilmesini, geliştirilmesini ve kayıt altına alınmasını sağlar. Hemşirelik hizmetleri organizasyonu doğrultusunda görevli hemşirelerin mevzuata ve meslek ilkelerine uygun olarak görev yapmalarından, hemşirelik hizmetlerinin etkin ve verimli sunumundan sorumludur. İstenmeyen olaylar ve hatalı hemşirelik uygulamalarını önleyici tedbirleri alır, meydana gelen menfi olayların kaydının tutulmasını ve bildirilmesini sağlar. Hemşirelik hizmetlerinde istihdam edilen personeli ilgili birimlere görevlendirir ve göreve uyumunu sağlar. Hizmet birimlerinde görevlendirilecek hemşirelerin sayısını ve niteliğini belirler. Hemşirelik hizmetleri ile ilgili tüm kayıt sistemlerinin ve formların geliştirilmesini ve düzenli olarak kullanılmasını sağlar. Hemşirelerin bilgi ve deneyimlerini göz önünde bulundurarak görev dağılımlarının ve çalışma çizelgelerinin yapılmasını, izlenmesini sağlar ve onaylar. Göreve yeni başlayan hemşireler için uyum eğitimi, görevdeki hemşireler için hizmet içi eğitim programlarının planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesini sağlar. 49

54 Öğrenci hemşirelerin eğitimi için uygun çalışma ortamını oluşturur, öğretim elemanları ile işbirliği yaparak okul-hastane işbirliğini sağlar. Hemşirelerin mesleki gelişimleri için sürekli eğitimlerini destekler. Hemşirelik hizmetlerinin geliştirilmesi için yapılacak bilimsel araştırma faaliyetlerine destek olur. Hemşirelik hizmetleri bütçesinin planlanmasında yer alır. Hemşirelik hizmetlerine ilişkin stratejik çalışma planlarını yapar ve uygulanmasını sağlar. Hastane ve sağlık kurumlarının ilgili yöneticileriyle işbirliği yapar. Olağanüstü durumlarda afet planları doğrultusunda ilgili birimlerle işbirliği içinde, acil durum planlamaları yapar, protokol geliştirir ve/veya geliştirilmesini sağlar ve gerekli durumlarda uygulamaya koymak üzere ekibini hazırlar. Komite, konsey, yönetim kurulu toplantılarına üye olarak katılır. Başhemşirenin görevleri normal mesai dışında ve resmi tatil günlerinde gözetmen hemşire tarafından yürütülür. Bu hemşireler meslekte beş yıl deneyimli, lisans mezunu hemşireler arasından başhemşire tarafından seçilir ve görevlendirilir. Ancak, kurum/kuruluşta, hemşirelikte lisans eğitimine sahip hemşire bulunmaması halinde diğer hemşirelerden de görevlendirme yapılabilir. Sorumlu Hemşire Sorumlu hemşire yatan hasta üniteleri/klinikleri, yoğun bakım üniteleri, ayaktan tanı ve tedavi birimleri, acil, evde bakım gibi alanlarda hemşirelik hizmetlerinin yerine getirilmesinde başhemşireye karşı sorumlu olup, öncelikle ilgili alanda uzman hemşireler, yoksa üç yıl deneyimli ve hemşirelikte lisans mezunları arasından başhemşire tarafından görevlendirilir. Ancak, kurum/kuruluşta, hemşirelikte lisans eğitimine sahip hemşire bulunmaması halinde diğer hemşirelerden de görevlendirme yapılabilir. Sorumlu hemşire görevlendirildiği alanda öncelikle gündüz mesai saatlerinde görev yapar. Sorumlu hemşire; Servis ve ünitedeki hastaların bakım gereksinimlerinin hemşirelik süreci doğrultusunda belirlenmesine ve karşılanmasına yönelik hemşirelik hizmetlerinin yürütülmesinden sorumludur. Servis/üniteye yeni başlayan hemşirelerin uyumunu sağlar. Hemşirelerinin mesleki gelişimlerinde, hasta bakımında rehberlik ve danışmanlık yapar, iş doyumu ve motivasyonu yükseltici düzenlemeler yapar. Eğitim hemşiresi ile işbirliği yaparak hemşirelerin eğitim gereksinimlerine yönelik önerilerde bulunur. Hizmet içi eğitim programlarına katılır ve ünite/servis hemşirelerinin katılmalarını sağlar. Hastaların tedavi planlarının güvenli bir şekilde uygulanmasını, eczane tarafından kliniğe gönderilen ilaçların güvenli bir şekilde kullanımını ve korunmasını sağlar. Hastanın muayene ve tedavi girişimleri sırasında ilgili hemşirelik işlevlerinin yerine getirilmesini sağlar. Kurum politikaları doğrultusunda hemşirelerin gelişimi için performans değerlendirmelerini yapar, geri bildirimde bulunur. Kendisine bağlı hemşirelerin özlük işleri ve hakları ile ilgili konularda servis/ünite içinde gerekli düzenlemeleri sağlar. Hemşirelerin çalışma çizelgelerini ve izinlerini düzenler, başhemşirenin onayına sunar. Servis/ünitenin fiziksel yapısı ve donanımı konusunda yönetime önerilerde bulunur. Hastaları bakım gereksinimlerine göre sınıflayarak uygun oda ve yatak ayırımını yapar. İlgili birimlerle koordinasyonu sağlar. Hasta ile ilgili vizit, kurul ve konseylere katılarak bilgi alışverişinde bulunur. Öğrenci hemşirelerin eğitiminde uygun eğitim ortamını sağlar. 50

55 HASTANE YÖNETİMİ VE TIBBİ PERSONEL İLE İLİŞKİLER Hastane içi karar verme sürecinde yönetmelikler ve yönergeler önemli olmasına rağmen kişisel etkileşimler, yerel politik faktörler, ekonomik çıkarlar, bireysel rekabet, tıbbi personel, hastane yönetimi ve yönetim kurulu arasındaki karşılıklı iletişim verilen kararı önemli ölçüde etkilemektedir. Ancak, her hastane uzun dönemli amaçlarını gerçekleştirmesine olanak sağlayacak kendine uygun bir çalışma sistemi geliştirmelidir. Geliştirilecek çalışma sistemi kolay değildir. Tıbbi personel ve hastane amaçlarının birbirleriyle rekabet ediyor gibi algılanması nedeni ile böyle bir çalışma sistemini geliştirmek çok daha karmaşık bir hal alır. Bunun için hastane içinde öncelikleri belirleyen ve tıbbi personel çatışmalarını çözecek olan bir mekanizmanın kurulması gereklidir. Bunun için yapılacak en önemli iş, hastanelerde kurulması neredeyse zorunlu olan komitelerin ve bu komitelerin çalışma şekillerinin iyi tasarlanmasıdır. Aslında modern hastanenin iç yapısı karmaşık adalet sistemine benzer. Hastane içindeki işler yönetim kurulu, tıbbi personel, hastane yönetimi ve karma komitelerin oluşturulması yoluyla yerine getirilir. Bütün bu komiteler anlayışı ve uzlaşıyı temel alarak çalışırlar. Komiteler hastane yönetimi ve tıbbi personel arasında iki temel niteliği sağlamalıdır: İLETİŞİM ve GÜVEN. Ne yazık ki bu iki temel niteliğe ulaşmak her zaman mümkün değildir. Ancak hastane sektöründe gittikçe artan rekabet ve sorunların her geçen gün artması hastanedeki üç önemli güç arasında güvene dayanan bir diyalogun varlığını zorlaştırmaktadır. Tıbbi personelle uyuşmazlığı olan bir hastane hiçbir zaman tıbbi personelini uygun bir tarzda organize edemeyecek ve tıbbi personel/yönetim rekabetini besleyen bir hastane olarak kalacaktır. Hastane yönetimi ve tıbbi personel arasındaki ilişkilerde çalışma zemini hangi unsurlar üzerine inşa edilmelidir? Tıbbi personelin uzmanlaşma ve mesleki güçlerinin varlığı bilinmelidir. Bu güçlerini ve bazen örgütlü hareket edebilme yeteneklerini kullanan bu personel bazen hastane yönetimini de aşarak hastane yönetimine yön veren karar verici ve politikacılara erişebilirler. Alınacak olan stratejik kararları kendi lehlerine olacak şekilde değiştirmeye gayret edebilirler. Hastane yönetiminin de üstünde olan üst düzey kurul ve yöneticiler hastanede görev yapmakta olan tıbbi personelin görüşlerini bilmek ister ve hatta bazen bunun için çaba sarf eder. Bu gerçek göz önüne alındığında, hastane yönetiminin tıbbi personeli ve yapabileceklerini göz ardı etme serbestliği yoktur. Bunun için tıbbi personeli kararlara katacak ve onların görüşlerini toplayacak bir mekanizmanın kurulması önem arzeder. Ancak dolaylı ilişki bir başka önemli etkileşim yöntemidir. Hastane tıbbi personelinin yeni ve eski üyeleri sosyal münasebetler nedeni ile yönetim kurulu üyeleri ile daha sık bir araya gelebilirler. Sonuçta hekimler, hastane yöneticisi ile karşılaştırıldığında daha avantajlı bir konuma gelebilirler. Tıbbi personel ve hastane yönetimi arasındaki ilişki çoğu zaman bürokratiktir. Komiteler, hastane yönetimi ve tıbbi personel arasındaki iletişimi sağlamada kritik bir rol üstlenir. İletişim sürecinde, iç yazışmalar, hatırlatıcı yazılar ve gündemli toplantı yapma gibi araçlar kullanılır. Çoğu hastanede, hastane yönetimi ve tıbbi personel arasındaki ilişki bir gerilim ile karakterize edilebilir. Bu iki grup arasındaki ilişki her iki tarafın birbirlerine ihtiyatlı yaklaşım, gerilim ve şüphe ile yaptıkları ve kolay olmayan bir ateşkes antlaşmasına benzetilebilir ve bu iki grup arasındaki ilişki bazen açıktan açığa bir yanardağ gibi alevlenebilir. Çoğu iyi hastanede bu iki grup arasındaki gerilim minimize edilmiştir ancak bu gerilimin tamamen ortadan kalkmasını beklemek de gerçekçi değildir. Bu iki grup arasındaki gerilim ise bir parça hastanenin ekonomik beklentileri ve bununla ilgili olarak sunucular arasındaki farklılıktan, bir parça da hekim ve yöneticilerin olaylara bakış açılarının farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Çoğu hekim bireysel hekim özerkliğini daha fazla önemserken çoğu yönetici de ekip yaklaşımını ve sağlık hizmeti sunumunda ortak çabaya daha fazla önem verir. Hekimler vermiş oldukları kararlarda daha kısa süreli geleceği düşünürler çünkü hastalarını tedavi etmek belki de bunu zorunlu kılmaktadır. Buna karşın yöneticiler ise hastaneyi daha uzun dönemde etkileyecek olan genel problemler ve finansal zorluklar üzerinde odaklaşır. Hastane 51

56 yöneticisinin tatmin etmek zorunda olduğu çok fazla grup olmasından dolayı, hastane yöneticileri ani kararlardan ziyade daha çok bürokratik süreci işletir ve bu da hekimlerin beklentilerine ters düşer. Bu iki grup arasındaki düşünce farkı hastane iç problemlerin çözümünde anlayışı ve karşılıklı saygıyı gerekli kılar. Ne yazık ki her iki grubun beklentileri her zaman farklılaştığı için bu iki grup arasında anlayışı ve saygıyı düzenli olarak sürdürmek çok zordur ve nadiren yapılabilir. Tıbbi Personel ve Hastane Yönetimi Arasındaki İletişimde Değişen Eğilimler Türk Sağlık Sistemi çok radikal bir değişim süreci yaşamaktadır ve bu değişimlerden tıbbi personel ve hastane yönetimi arasındaki iletişim yapısı da nasibini almaktadır. Geri ödemelerde yaşanan sıkıntılar, akreditasyon, hasta hakları ve performans yönetimi gibi alanlarda yaşanan gelişmelerden dolayı hastane içinde bireysel olarak hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının yeri çok önemli bir şekilde değişmektedir. Yeni sağlık sistemi çevresinde hastane yöneticileri, daha iyi yönetme ve mevcut durumlarını koruma veya daha iyiye götürmeye yönelik yeni bazı stratejileri geliştirmek zorundadırlar. Ancak bu amaçlara ulaşmak bütçeleme, planlama ve pazarlama alanlarında daha iyi olmayı zorunlu kılar. Her ne kadar bu alanlarda hekimlerin rolü çok daha yeni olsa da hekimlerin katkısını ve desteğini almadan bunları daha iyi yapmak mümkün değildir. Sağlık sektöründe yaşanan gelişmeler aslında bir yönden birbiriyle zıt olan bazı durumları da ortaya çıkarmaktadır. Örneğin bir taraftan hastane ve tıbbi personel arasında her geçen gün artan çok sıkı rekabet ve yarışma, öbür yandan her iki grup arasında belirlenmiş ortak amaçlara ulaşma yönünde uyumlu ve koordineli bir şekilde çalışma isteği vardır. Ancak bu iki grup arasında her geçen gün artan rekabet oldukça açıktır. Aynı hastane içinde çalışmakta olan sağlık personeli bile bazen hastane yönetiminin uygulamalarına karşı çıkabilmektedir. Gelecekte sağlık sistemleri ayakta bakım hizmetlerinden tutun da rehabilitasyon ve evde bakım gibi bütün hizmetlerin tek bir çatı altında toplanması yönünde yeniden yapılanma yoluna gideceklerdir. Çünkü sosyal güvenlik kurumları ve sağlık sigortaları hem üyelerinin sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıracak hem de daha ucuz ancak kaliteli sağlık hizmeti alabileceği çok değişik alanlarda hizmet sunan güçlü sağlık hizmeti sunucularıyla anlaşma yoluna gitmeyi daha fazla tercih etmektedirler. Teoride olmasa bile uygulamada hastane ve tıbbi personel gücünün ayrılması veya ayrı olarak görülmesi gerektiği hususu giderek eskimeye başlamıştır. Hekim-hasta ilişkisi her zaman önemli bir husus olarak kalmaya devam etse bile gelecekte hastaneye hastalar hekimler tarafından değil, büyük bir sağlık kurumu olma, ilan ve reklam, sosyal pazarlama ve sözleşme araçlarını etkili olarak kullanan hastaneler tarafından hastalar hekimlere getirilecektir. Çoğu hekim için ya rakip ya da potansiyel işveren olarak hastanelerin devamlı olması ihtimali daha gerçekçi olsa bile aslında bu durum hekimlerin huzurunu kaçıran bir ihtimaldir. Her iki grup arasında çok yakın işbirliği ihtiyacı da oldukça açıktır. Bu gerçek aşağıda sıralanan üç önemli gerçekle daha iyi açıklanabilir: Sağlık kurumlarının amacı hastaya kaliteli bakım vermektir, Hekimler, hastane olmaksızın hasta bakım hizmetini tatminkar bir seviyede veremezler, Hastaneler de hasta bakım hizmeti sunacak olan personel olmadan hayatta kalamazlar. Hastane-Tıbbi Personel İlişkileri: Temel Unsurlar Hastaneler ve tıbbi personel geleneksel ilişkilerini yeniden tanımlamalı ve güçlendirmelidirler, ancak bu nasıl ve ne şekilde olacaktır? Hastane ve tıbbi personelin, bu amaca ulaşmak için göz önünde bulunduracağı temel unsurlar Martin Paris tarafından ana başlıklar altında şöyle sıralanmaktadır: Sağlık hizmetlerinin yeni çevresi bütün sağlık hizmeti sunucuları için farklı ekonomik teşvikleri olan bir çevredir. Bu durumda yeni ekonomik beklentilerle toplumun haklı sağlık ihtiyaçları ve beklentileri arasındaki dengeyi sağlamada en iyi örgütlenme biçimi nasıl olmalıdır? 52

57 Sağlık hizmetlerinin yeni çevresi sağlık hizmetlerinin maliyet-etkili bir tarzda verilmesini öncelikli kılmaktadır. Hastaneler ve tıbbi personel sağlık hizmetini maliyet-etkili tarzda sunabilmek için gerekli stratejileri için ortaklaşa nasıl belirleyeceklerdir? Sağlık hizmetlerinin yeni çevresi hastaneleri hastaların sevk edildikleri birimler olarak konumlarını güçlendirmelerini ve sağlık sunum sistemi olarak yeniden organize olmalarını zorunlu kılmaktadır. Bunu yapabilmek için ise hekim istihdam etme ve yetiştirme, yeni programlar geliştirme, ortak yeniden yapılandırma yoluna gitme, yeni hizmet türleri sunma ve bunları etkili bir şekilde pazarlama ve yeni hizmet alıcılarıyla sözleşmeler imzalama görevlerinin yapılması gereklidir. Ancak yapılması gerekenler sadece bunlarla sınırlı değildir. Bu durumda hastaneler bu görevleri yerine getirirken gerekli olduğunda hekimleri maksimum şekilde karara katmayı ve yapılacak olanları tehdit etme ihtimali olduğunda hekimleri kararın dışında tutmayı nasıl başaracaktır? Gelirlerin giderek azaldığı, rekabetin ve kullanım değerlendirme aktivitelerinin arttığı bir dönemde en iyi kalitede sağlık hizmeti nasıl sağlanacak ve denetlenecektir? Hastaneler ve tıbbi personel pazar paylarını nasıl devam ettirecek ve sonuçta elde edilen gelir iki grup arasında nasıl pay edilecektir? Hastaneler ve tıbbi personel aralarında diyalog, güven ve iletişimi sağlayacak olan hastane içindeki en iyi mekanizmayı nasıl kuracaklardır? Gelecekte tıbbi personelin örgütlenme biçimi günümüzdeki örgütlenme biçiminden oldukça farklı bir şekil alacaktır. Bazıları oldukça özellikli olmasına rağmen gelecekteki örgütlenme biçimlerinin genel olarak hatları şöyle olacaktır: Gelecekte tıbbi personel daha katı olarak örgütlenecek, daha yakından kontrol edilecek ve yönetim kurulu ve hastane yöneticisine karşı daha fazla sorumluluk taşıyacaktır. Hastanelerdeki örgütsel yapı mevcut durumda olduğundan daha fazla ortak anlayışı ve birliği gerekli kılacak, hastane yönetim kurulunda daha fazla sorumluluk ve merkeziyetçi bir yapı ve hastane yöneticisine daha fazla yetki devri söz konusu olacaktır. Hastaneler de diğer büyük ve karmaşık organizasyonlar gibi çok ayrıntılı inceleme, eylem ve danışma fonksiyonu olan komiteler vasıtasıyla hastane içinde yapılan işleri koordine etmeye çalışacaktır. Ancak, hastane ve tıbbi personel arasındaki görüş farklılığı gittikçe azalacaktır. Bir ekonomik değer olarak sağlık hizmetleri sunumunu ön plana çıkaran bir sağlık sistemi, hastane içinde gücün bağımsız gruplar arasında paylaşılmasının sürekli olmasını gereksiz kılacaktır. Temelde hastane ile sözleşme yapan tam zamanlı hekimlerin sayısı her geçen gün artacaktır. Hastaneler tarafından istihdam edilen tam zamanlı hekim yöneticilerin sayısı her geçen gün artacaktır. Sadece tek bir hastaneye bağlı olan hekim sayısı gittikçe artacak ve çok farklı hastanede hekimlik yapmayacaklardır. Hekim olmayan personel de sağlık hizmetleri sunumunda aktif rol alacaklardır. Fizyoterapist ve psikolog gibi meslek çalışanları hastane tıbbi personeli olarak değerlendirilmek ve hekimlerin sahip oldukları ayrıcalıklara sahip olmak için baskılarını arttıracaklardır. Hastane tıp personeli ve hastane arasında gerekli görülen etkileşim hastane sınırlarının dışına taşacaktır. Hastane ve hekimler aynı ekonomik işletmenin ayrılmaz iki ayrı parçası olarak hizmet edecekler ve birbirlerinin tamamlayıcısı olacaklardır. Daha önceki dönemlerle karşılaştırıldığında son zamanlarda sağlık endüstrisinde ortaya çıkan gelişmelerin ortaya çıkardığı değişimlerin daha önemli olması hastaneleri ve tıbbi personeli daha sıkı olarak birbirine bağlamıştır. Hastane endüstrisinde yaşanan gelişme ise yönetici ve yönetim kurulunun hekimlerle daha sıkı işbirliği içinde çalışmaları gerektiği yönündedir. İşbirliği içinde yakın olarak çalışmak hastane yöneticileri ve hekimler için kolay bir iş değildir. Hekim ve yöneticilerin almış oldukları eğitim onların farklı düşünmelerine neden olmaktadır. Örneğin hekimlerin bağımsız çalışmaları gerektiği öğretilirken yöneticilere grup veya ekip halinde çalışmanın önemi vurgulanmaktadır. Ayrıca daha önceki deneyimler bu iki grubun birbirlerine önyargılı olarak yaklaşmalarına neden olmaktadır. 53

58 Özet Bütün kurumlar belirli bir hizmeti veya malı üretmek için kurulurlar. Bir kurumu diğer kurumlardan ayıran en önemli kriter üretmek için kurulduğu hizmeti veya malıdır. İşletme yazınında buna çekirdek hizmet veya mal adı verilmektedir. Sağlık kurumlarının amacı insanların farklı sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak olan sağlık hizmetleri üretmektir. Sağlık kurumları açısından önemli bir yere sahip olan poliklinik hizmetleri günümüzde sağlık kurumlarının önemli gelir kalemleri arasında yer almaktadır. Ancak sunulan hizmetlerin niteliğinden dolayı hem poliklinik hizmetleri sunumundan görevli sağlık personelinin hem de poliklinik hizmetlerinin sunulduğu fiziksel mekanın belirli özelliklere sahip olması gerekir. En önemli fonksiyonu yataklı tedavi hizmeti sunmak olan sağlık kurumlarının çekirdek hizmetini ise klinik hizmetleri oluşturmaktadır. Sağlık hizmetlerindeki uzmanlaşma sonucu bir yataklı tedavi kurumunun spesifik tek bir klinik hizmeti sunması durumu ile çok fazla karşılaşılmamaktadır. Tıpta Uzmanlık Tüzüğü ne göre kırk üç (43) farklı alanda uzmanlık yapmanın yanı sıra ayrıca yan dal alanlarında da uzmanlık yapmak ihtimal dahilindedir. Tıp hizmetleri alanında uzmanlaşma yönünde yaşanan bu gelişmeler diş sağlığı hizmetlerinde de görülmüş ve Diş Hekimliği Fakültesi mezunu diş hekimlerinin uzmanlaşabilecekleri alanlar da beş olarak belirlenmiştir. Geçmişte sadece ayakta diş sağlığı hizmetleri sunmak yaygın bir anlayış iken artık ağız ve diş sağlığı hastaneleri sağlık sistemlerinde daha fazla görünür hale gelmektedir. Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin kendilerine ait özellikler göz önüne alındığında bu kurumların yönetiminde farklı becerilere sahip olunması gerektiğini bilmek önemlidir. Artan uzmanlaşma seviyesi, sağlık kurumları yönetiminde bilimsel kurulların ve komitelerin kurulmasını zorunlu hale getirmektedir. Komitelerin kurulması ve etkili bir şekilde görevlerini yerine getirmesi sadece yönetimin işini kolaylaştırmamakta aynı zamanda sağlık kurumunda sunulan hizmetlerin değerlendirilmesini ve ileriye yönelik daha doğru planların da yapılmasına imkan sağlamaktadır. Sağlık hizmetleri bir ekip işidir. Sağlık kurumunda yapılan her bir iş önemlidir. Ancak poliklinik ve klinik hizmetleri söz konusu olduğunda hekim ve hemşire personel daha fazla sorumluluğa sahiptir. Hekimlik ve hemşirelik mesleği ile ilgili işlerin yönetilmesinde hekim ve hemşirelik hizmetlerinden sorumlu fonksiyonel yöneticilere önemli sorumluluklar düşmektedir. Türkiye de bu hizmetlerden sorumlu yöneticiler çoğu zaman başhekim ve başhemşire olarak adlandırılmaktadırlar ve görevleri ayrıntılı bir şekilde tanımlanmaktadır. Sağlık kurumunda hizmet sunumunda aktif rol oynayan fakat yönetsel sorumluluğu olmayan sağlık çalışanları ile yönetsel sorumluluğu olan fonksiyonel yöneticiler ve tıp veya herhangi bir sağlık mesleği ile ilgili bir eğitim almamış olan genel yöneticiler, sağlık kurumunun hedeflerine ulaşmak için birlikte çalışmak zorunadırlar. Ancak, birlikte çalışma sürecinde bazen çatışma yaşayabilmektedirler. Yaşanılan çatışmanın en önemli sebebi ise yapılan işlerin ve alınan sorumlulukların çoğu zaman birbiri ile uyuşmamasıdır. Ancak, sağlık kurumu hedeflerine ulaşmak bütün çalışanlar için fayda sağlayacak ise birlikte çalışılabilecek bir zeminin oluşturulması gerekir. İşte bu zeminin güven ve iletişime dayanması gerekmektedir. 54

59 Kendimizi Sınayalım 1. Hastaların yatırılmadan, ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerini aldıkları ve sağlık harcamalarının aşağıya çekilmesinde de önemli olan hizmetler nasıl adlandırılır? a. Kardiyoloji b. Poliklinik c. Radyoloji d. Laboratuvar e. Ameliyathane 2. Tıp Fakültesi mezunlarının uzmanlık yapabilecekleri alanlar aşağıda sıralanan hangi Tüzük veya Yönetmelik tarafından düzenlenir? a. Dişte Uzmanlık Tüzüğü b. Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği c. Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği d. Özel Hastaneler Yönetmeliği e. Klinik Hizmetler Yönetmeliği 3. Aşağıda sıralanan klinik servislerden hangisi, genel hastanelerde bulunması gereken dört temel servisten biridir? a. İç Hastalıkları Servisi b. Göğüs Hastalıkları Servisi c. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Servisi d. Kalp ve Damar Cerrahisi Servisi e. Ortopedi ve Travmatoloji Servisi 4. Kanserin radyoterapi yöntemleriyle tedavi edilmesi ile ilgilenen tıpta uzmanlık dalıdır aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? a. Radyoloji b. Nükleer Tıp c. Tıbbi Patoloji d. Radyasyon Onkolojisi e. Tıbbi Genetik 5. Aşağıda sıralanan uzmanlık alanlarından hangisi Diş Hekimliği Fakültesi mezunu diş hekimlerinin, uzmanlık yapabilecekleri Diş Hekimliğinde Uzmanlık Ana Dalları arasında yer almaz? a. Endodonti b. Ortodonti c. Pedodonti d. Periodontoloji e. Tıbbi Mikrobiyoloji 6. Türkiye de mevcut mevzuat ve düzenlemelere göre yataklı tedavi kurumlarında baştabibin başkanlığı altında bütün servis, laboratuvar şef veya uzmanları, hastane müdürü ve başhemşirenin katılması kurulan kurul, aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? a. Hastane Konseyi b. Sağlık Kurulu c. Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi d. Doku Kontrol Komitesi e. Kalite Güvence Komitesi 7. Hastanede yapılan bütün cerrahi müdahalelerin gerekli olup olmadığını inceler. İnsan vücudundan alınan organların alınmasının gerekli olup olmadığı konusundaki bütün kararlar bu komite tarafından verilmektedir. Görevi kısaca özetlenen bu komite aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? a. Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi b. Kullanım Değerlendirme ve Doku Kontrol Komitesi c. Kalite Güvence Komitesi d. Eczane ve İlaç Komitesi e. Tıbbi Kayıtlar Komitesi 8. Görevleri arasında, klinik çalışanlarının yerine getirdiği profesyonel hizmetlerden sorumlu olmak ve bu hizmetleri sürekli olarak izlemek olan yönetici aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? a. Baştabip b. Başhemşire c. Klinik Şefi d. Servis Sorumlu Hemşiresi e. Hastane Müdürü 55

60 9. Hastane içindeki işler yönetim kurulu, tıbbi personel, hastane yönetimi ve karma komitelerin oluşturulması yoluyla yerine getirilir. Bütün bu komiteler anlayışı ve uzlaşıyı temel alarak çalışırlar. Ancak bu ilişkilerde iki önemli özellik ön plana çıkar. Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde bu iki özellik doğru olarak verilmiştir? a. İletişim - Güç b. Güven - Yetenek c. Yetenek- İletişim d. İletişim - Güven e. Güven - Güç 10. Aşağıda sıralanan ve Hastane ve Tıbbi Personel arasındaki ilişkileri tanımlayan ifadelerden hangisi yanlıştır? a. Gelecekte tıbbi personel daha katı olarak örgütlenecek, daha yakından kontrol edilecek ve yönetim kurulu ve hastane yöneticisine karşı daha fazla sorumluluk taşıyacaktır. b. Hastaneler tarafından istihdam edilen tam zamanlı hekim yöneticilerin sayısı her geçen gün artacaktır. c. Sadece tek bir hastaneye bağlı olan hekim sayısı gittikçe artacak ve çok farklı hastanede hekimlik yapmayacaklardır. d. Hekim olmayan personel de sağlık hizmetleri sunumunda aktif rol alacaklardır. e. Fizyoterapist ve psikolog gibi meslek çalışanları hastane tıbbi personeli olarak değerlendirilmeyip, hekimlerin sahip oldukları ayrıcalıklara sahip olmak için çaba harcamayacaklardır. Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. b Yanıtınız yanlış ise Poliklinik Hizmetleri başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 2. c Yanıtınız yanlış ise Yataklı Tedavi Servislerinde Sunulan Klinik Hizmetler başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 3. a Yanıtınız yanlış ise Yataklı Tedavi Servislerinde Sunulan Klinik Hizmetler başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 4. d Yanıtınız yanlış ise Yataklı Tedavi Servislerinde Sunulan Klinik Hizmetler başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 5. e Yanıtınız yanlış ise Yataklı Tedavi Servislerinde Sunulan Klinik Hizmetler başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 6. a Yanıtınız yanlış ise Tıbbi Hizmetler, Bilimsel Kurullar ve Komiteler başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 7. b Yanıtınız yanlış ise Tıbbi Hizmetler, Bilimsel Kurullar ve Komiteler başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 8. c Yanıtınız yanlış ise Tıbbi Hizmet Yöneticileri ve Görevleri başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 9. d Yanıtınız yanlış ise Hastane Yönetimi ve Tıbbi Personelle İlişkiler başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 10. e Yanıtınız yanlış ise Hastane Yönetimi ve Tıbbi Personelle İlişkiler başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 Bekleme salonu, muayene ve istirahat odaları. Sıra Sizde 2 Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği. Sıra Sizde 3 İletişim ve Güven 56

61 Yararlanılan Kaynaklar Griffith, J.R. (1995). The Well-Managed Health Care Organization. AUPHA Press. Ann Arbor, Michigan. Kavuncubaşı, Ş. (2002). Sağlık Kurumları Yöneticiliğ. (Ed. Nuray Uzkesici, Sağlık Kurumları Yönetimi). Anadolu Üniversitesi Yayın No: 1429, Açıköğretim Fakültesi Yayın No: 767, Eskişehir. Özdilek, Ş., Akgün, A. (1970). Hastane İdaresi ve Organizasyonu. Ankara. Paris, M. (1995). The Medical Staff. L.F. Wolper (Ed.) Health Care Administration: Principles, Practices, Structure, and Delivery (s ). Maryland: An Aspen Publication. Sağlık Bakanlığı (2009). Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği. Resmi Gazete. Tarih: 18 Temmuz 2009, Sayı: Sağlık Bakanlığı (2010). Hemşirelik Yönetmeliği. Resmi Gazete. Tarih: 8 Mart 2010, Sayı: Sağlık Bakanlığı (1982). Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği. Resmi Gazete, Tarih: , No: Mük.. 57

62 3 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Klinik destek hizmeti türlerini anlatabilecek, Klinik destek hizmetlerinin önemini tanımlayabilecek, Klinik destek hizmeti birimlerinin planlanmasını gerçekleştirebilecek, Klinik destek hizmeti birimlerinin değerlendirilmesini açıklayabilecek, Klinik destek hizmeti birimlerinde insan kaynakları yönetimini tartışabilecek, Klinik destek hizmeti birimleri yönetimi ve organizasyonunu betimleyebilecek, Klinik destek hizmeti sunan birimler ve personeli listeleyebilecek bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Klinik Destek Hizmetleri (KDH) KDH Fonksiyonları Hizmet Karması Teknik Kalite Hasta İhtiyaçlarına Uygunluk Hasta Sınıflandırma Randevu Sistemi KDH Personeli KDH Bilgi Sistemi KDH Yönetimi ve Organizasyonu İçindekiler Giriş Klinik Destek Hizmetlerinin (KDH) Önemi, Görev ve Fonksiyonları KDH Birimlerinin Planlanması KDH Birimlerinde Sunulan Hizmetlerin Değerlendirilmesi KDH İnsan Kaynakları Yönetimi KDH Yönetimi ve Organizasyonu KDH Bilgi Sistemleri Temel KDH Birimleri ve Görevleri KDH Personeli ve Ünvanları 58

63 Klinik Destek Hizmetleri Yönetimi GİRİŞ Büyük olsun veya küçük olsun bütün sağlık kurumlarında sunulmakta olan hizmetler dört ana grup altında toplanabilmektedir. Bunlar; tıbbi hizmetler, yönetim hizmetleri, mali hizmetler ve teknik hizmetlerdir. Tıbbi hizmetler olarak adlandırılan hizmetlerin sunulduğu birimlerde doğrudan hastalık tedavisi ile ilgili hizmetler sunulurken diğer birimlerde tedavi hizmetlerinin başarısını artırabilmek için tanı ve tedaviye yardımcı hizmetler sunulmaktadır. Ara hizmetler olarak da adlandırılabilecek bu hizmetler genellikle klinik destek hizmetler veya tıbbi destek hizmetleri olarak bilinmektedir. Bu hizmetlerin bazıları hastalara doğrudan müdahaleyi gerekli kılmakta, bazıları hastalık teşhisini kolaylaştırmakta, bazıları tedaviye yardımcı olmakta bazıları ise tıbbi eğitimi desteklemektedir. Bazı hizmetler ise hem tanı hem de tedavi amaçlı olarak kullanılabilmektedir. Bu hizmetlerin sunulduğu birimlerin ortak bir özelliği çok farklı eğitim almış sağlık çalışanın birlikte ve ekip anlayışı içinde çalışmaları zorunluluğudur. Günümüz sağlık hizmetleri sunumunda, kliniklerde önemli tedavi hizmeti veren hekimlerin yanı sıra hastaların teşhis ve aynı zamanda tedavilerinde önemli yeri olan ve kliniklere destek veren birimlerde sunulan klinik destek hizmetleri (KDH) önemli bir rol oynamaktadır. Bu birimlerde çalışanların önemli bir bölümü ileri eğitim almış olan profesyonellerdir. Laboratuvarlar, ameliyathaneler, eczane, fiziktedavi-rehabilitaston ünitesi, sosyal hizmet birimleri ve bazen psikologlar tarafından verilen hizmetler klinik destek hizmetlerine olan örneklerdir. KDH birimlerinin tamamı olmamakla birlikte çoğu bir hekim tarafından yönetilir. Sağlık kurumları KDH ni doğru, hızlı, ucuz ve sağlık hizmeti kullanıcıları ve sunucuları için cazip olacak şekilde sunmalıdırlar. KDH birimlerinin hastaların ihtiyaç duydukları hizmetleri uygun sayıda ve nitelikte sunabilmeleri önemlidir. Bu birimlerde gereğinden fazla sayıda veya az sayıda hizmeti sunmak, yapılan işleri yanlış yapmak veya düşük kalitede hizmet vermek genel olarak sağlık kurumlarında sunulan hizmetlerin toplam kalitesini düşürerek sunulan hizmetlerin toplam maliyetlerini artıracaktır. Sunulan hizmetlerin verimli olabilmesi için, KDH birimlerinin çeşitliliğinin ve sunulan hizmetlerin uygun olması gerekir. Her KDH biriminin kendi teknolojisi ve uymak durumunda oldukları kendilerine ait iş süreçleri vardır. Bununla birlikte KDH birimlerinin benzer yanlarının olduğu da bilinmelidir. Sağlık hizmeti sunum ve hasta tedavisi sürecinde KDH birimlerinden bir yandan daha fazla rol oynama beklentisi varken diğer yandan artan sağlık hizmeti maliyetlerinin düşürülmesi açısından daha etkili ve verimli çalışmaları yönünde baskılar da vardır. Ayrıca, sayıları her geçen gün artan mülkiyeti özel ve tek amacı KDH sunmak olan kurumlarla karşılaştırıldığında, hastane KDH birimlerinin daha rekabetçi olmaları gerektiği yönündeki inançlar da yaygınlaşmaktadır. Bu beklentileri karşılamak ve artan baskılarla mücadele etmek isteyen KDH birimleri, gelişen ve yeni teknolojiyi sunmuş olduğu hizmetlerine yansıtmak ve mevcut durumda sunmuş olduğu hizmetlerini sürekli olarak değerlendirmek zorundadırlar. Bunun için laboratuvarların geleneksel yönetim şekillerinden farklı biçimde yönetilmeleri ve pazarlama ilkelerini daha fazla kullanmaları bir zorunluluk haline gelmektedir. 59

64 KLİNİK DESTEK HİZMETİ BİRİMLERİNİN ÖNEMİ, GÖREV VE FONKSİYONLARI KDH birimlerinde sunulan hizmetler, her bir hastanın tedavisinde izlenilen sürecin bir parçası olarak önemli rol oynarlar. Bununla birlikte sağlık eğitimi, aşılama, idrar tetkiki, kan sayımı ve görüntüleme gibi hizmetler genel hasta tedavisinde önemli bir yere sahip olsalar bile bu hizmetler hastanın asıl tedavisini üstlenen hekimin, bu hizmetlerin sunumuna doğrudan katılması nadiren görülen bir durumdur. Bunun için bu hizmetlerin sunumunda yer alan çalışanlarla hastanın asıl tedavisini üstlenen birim ve çalışanlar arasında iyi bir koordinasyon, KDH birim ve çalışanlarının birbirlerine destek olmaları arzu edilir. KDH birimlerinin amacı, ara hizmetlerin kalitesini artırarak ve maliyetini azaltarak genel olarak sağlık kurumunun hasta tedavisindeki mükemmelliğini artırmaktır. KDH lerinin hastane bakım ve tedavi sürecine olan en önemli katkısı bazı hizmetlerin özel eğitimi ve yeteneği olan kişiler tarafından özel araçgereçlerin kullanılarak verilmesi durumunda daha etkili olmasıdır. Ancak bir KDH nin hem hastane içinde yapılmaya başlanmasına karar vermek hem de sürekliliğini sağlamak bu hizmetin alternatiflerinden daha iyi veya daha ucuza yapılmasına bağlıdır. KDH birimlerine önemli ölçüde sabit yatırım yapmak gerekli olduğundan dolayı sunulmakta olan hizmetler belirli miktarda kullanılmadığı zaman hastaneye olan maliyetleri oldukça yüksek olacaktır. Ayrıca hizmetler ne kadar fazla ve büyük miktarlarda sunulursa bu birimlerde çalışan personelin becerisi ve hizmetleri daha uygun ve kaliteli bir şekilde sunma ihtimalleri de artmış olacaktır. Küçük hastanelerde büyük hastanelerden daha az KDH birimi vardır. Klinik laboratuvarlar, radyoloji birimi, eczane ve EKG birimleri neredeyse bütün hastanelerde görülen önemli KDH birimleridir. Aslında KDH birimlerinde sunulmakta olan hizmetler tanı, tedavi ve genel amaçlı hizmetler olmak üzere üç ana grup altında toplanabilirler. Büyük bir hastanede olması muhtemel KDH birimlerinde sunulan hizmetler ve amaçları Tablo 3.1 de gösterilmiştir: Tablo 3.1: Büyük Bir Sağlık Kurumunda Görülebilecek Olan Klinik Destek Hizmetleri Birimleri Tanı Amaçlı Hizmetler Tedavi Amaçlı Hizmetler Genel Amaçlı Hizmetler Kardiyo-Pulmoner Laboratuvar Elektrokardiyoloji Pulmoner fonksiyon Kalp kateterizasyonu Klinik laboratuvarlar Biyokimya Hematoloji Histopatoloji Bakteriyoloji ve viroloji Otopsi ve morg Radyoloji-Rontgen Radyografi Tomografi Radyoizotop çalışmaları MR Ultrason Diğerleri Elektroensefalografi Elektromyografi Odyoloji Doğum ünitesi Kan bankası Acil servis Ameliyathane Anestezi Cerrahi Reanimasyon Eczane Reçetelerin hazırlanması İntravenöz solüsyon Manevi destek Psikolojik danışma Radyoterapi Megavoltaj radyasyon terapisi Radyoizotop terapisi Rehabilitasyon servisleri Fizik tedavi Solunum terapisi Konuşma bozuklukları Meslek terapisi Tıbbi sosyal hizmetler Aşılama ve sağlam çocuk Kardiyo-pulmoner Resüssitasyon Eğitim Aile planlaması Sigarayı bıraktırma programı Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı Hemşire danışmanlığı Ev Destek Hizmetleri Evde hasta bakımı Terminal dönem bakımı Cankurtaran Hasta nakil Beslenme ve diyet Kaynak: Griffith, J.R. (1995). The Well-Managed Health Care Organization. AUPHA Press. Ann Arbor, Michigan. SS

65 Ciddi bir hastalığı olan bir hasta Tablo 3.1 de sıralanan KDH lerinden çok büyük bir bölümünü kullanmak zorunda kalabilir. Sunulan hizmetlerin dört önemli yönü vardır: Teknik kalite, uygunluk, memnuniyet ve hizmetlerin verimliliği. Bu dört yön kendi aralarında ilişkili olmakla beraber, aslında her bir unsur ayrıca ulaşılması gereken önemli bir amaçtır ve bu amaçlara ulaşmada farklı eylemlerin yerine getirilmesi gereklidir. Ancak bunların arasında teknik kalite sanki daha önemlidir ve geriye kalan diğer üç ana amaca ulaşmak için teknik kalite temel sayılır. Çünkü diğer üç amaç teknik kaliteye bağlıdır. Teknik kalite ise ihtiyaçların sürekli olarak farklılaştığı durumlarda hasta için sürekli doğru olan şeyi yapmaktır. Verilen hizmetlerin teknik kalitesinin uygunluğu yapılan işlemlerin sonuçlarının sürekli olarak ölçülmesi ile değerlendirilir. Değerlendirme sürecinde ise izlenen süreçler, kullanılan araç-gereç ve diğer kaynaklar, eğitim ve uygulama göz önüne alınır. yönleri nelerdir? KDH birimlerinde sunulan hizmetlerin sürekli izlenmesi gereken Teknik kaliteyi garanti altına almada KDH lerini sunmakta olan personelin gerekli sertifika veya eğitim derecelerine sahip olmaları arzu edilir. Ancak, maliyeti azaltmak için temel bazı KDH türleri profesyonel eğitimi olmayan yardımcılar ve teknisyenler tarafından uygulanabilmektedir. Alınan eğitim ile birlikte kalite güvencesinin sürekli olması aşağıda sıralanan üç unsura da bağlıdır: Hizmet sunan personel becerilerinin güncellenmesi ve yeni becerilerin kazandırılması, Çalışan personel arasındaki farklılıkların giderilmesi veya azaltılması, Profesyonel olmayan personelin eğitim ve denetimi. KDH birimlerinde yürütülmekte olan hizmetler klinik ve idari hizmetler olmak üzere iki ana grup altında toplanabilir. Bu hizmetlerin kısa açıklamaları ve örnekleri Tablo 3.2 de verilmiştir. Tablo 3.2: Klinik Destek Hizmetlerinin Fonksiyonları Tip Fonksiyon Tanımlama Ameliyathaneden Örnekler Klinik Kalite Teknik olarak doğru klinik girişimlerin yapılması İdari Uygunluk Tesis, araçgereç ve personel planlaması Fiziksel mekan ve pazarlama Hasta planlama ve randevu Sürekli iyileşme Bütçeleme İnsan kaynakları yönetimi Her hasta için en uygun hizmetin sunumu Gelecekteki araç-gereç ve tesis ihtiyaçlarının ortaya konması ve kabul edilebilir talep hacminin gözden geçirilmesi Hastalar ve doktorlara yönelik hizmetler Diğer KDH birimleri ile koordineli ve zamanında hizmet sunumu Performans ölçütlerini değerlendirme, karşılaştırmalar yapma ve sürekli iyileşme için olası değişiklikleri planlama Performansın her yönü ile ilgili beklentilerin belirlenmesi Verimli çalışma ekibinin oluşturulması, elde tutulması ve motivasyonu Doğru hasta hazırlığı, eğitimli personel, ekipman Kullanılacak olan ortopedik cihaz ve malzemelerin uygun olması. Oda sayısı, personel, yatan ve ayaktan hasta talepleri Doktor dinlenme odası, aile ve hasta bekleme odaları, doktorlar için bilgilendirme hizmetleri Hasta yatışından sonra gecikme olmaması, laboratuvar, röntgen ve anestezi çalışmalarının zamanında tamamlanması Yeni cerrahi gereçlerin ve tekniklerin belirlenmesi, personel görevlerinin değerlendirilmesi Ameliyata hazırlık süreçlerinin ve çalışan çapraz eğitimlerinin belirlenmesi Hemşire alınması, teknisyen eğitimi, çalışma ekibinin güçlendirilmesi, personel planlaması Kaynak: Griffith, J.R. (1995). The Well-Managed Health Care Organization. AUPHA Press. Ann Arbor, Michigan. SS

66 KLİNİK DESTEK HİZMETİ BİRİMLERİNİN PLANLANMASI Hastalıkların teşhis ve tedavisinde oldukça önemli bir yere sahip olan KDH birimlerinde sunulacak hizmetlerin çeşidinin, çalıştırılacak personel sayı ve niteliğinin, kullanılacak olan araç-gerecin ve hizmet sunulacak birimlerin fiziki koşullarının önceden titizlikle planlanması gerekir. Yapılacak olan titiz planlama hem sunulan hizmetlerin kalitesini hem de maliyetini olumlu yönde etkileyecektir. Fiziksel Mimari, Cihazlar ve Hijyen İnsan kaynaklarından sonra KDH birimlerinin fiziki unsurları en önemli konudur. KDH birimlerinin hizmet karması, iş yükü, insan kaynakları ve iş akımı gibi unsurlarının göz önünde bulundurulması gerekir. Hizmet karması ve iş yükü, ne kadar personel çalıştırılacağını ve hangi cihazların kullanılacağını ortaya koyarken aynı zamanda ne kadarlık bir alana ihtiyaç duyulduğunu da ortaya koyar. İş akışı ile birlikte hastanenin büyüklüğü ve tipi, KDH birimlerinin hastane içinde nereye yerleştirileceğini belirler. Yeni teknolojik gelişmelerin sonucunda KDH birimlerinde kullanılmakta olan cihazlar her geçen gün daha da küçülmekte, daha karmaşık işleri yapar hale gelmekte ve daha iyi sonuçlar üretebilme potansiyeline sahip olmaktadır. Sonuçta, KDH birimleri için daha küçük alanların ayrılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bununla birlikte güvenlik önlemleri ve zararlı atıklar halen düşünülmesi gereken önemli konular arasında yer almaktadır. Artık çoğu test hastanın yattığı kliniklerde hasta yanında sunulur hale gelmektedir. Bu eğilim muhtemelen devam edecektir. Bütün bu gelişmeler hastane KDH birimlerinin fiziki olarak tasarımını daha kolay hale getirmektedir. Hastane içinde KDH birimlerinin nereye yerleştirileceğini etkileyen diğer önemli unsur ise KDH birimlerini kullanmakta olan diğer hastane birimleri ile KDH birimleri arasındaki fonksiyonel ilişkidir. KDH birimlerini yoğun bakımların, acil servislerin, ameliyathanelerin ve kliniklerin bulunduğu alanların yakınına yerleştirmek çoğu zaman arzu edilir. Hastanelerin önemli KDH birimlerinden biri olan radyoloji birimlerinin, fiziksel görünüm ve şekillerinin sürekli olarak değiştirilmesi neredeyse bu birimlerin bir kaderidir. Sunulan hizmet miktarını artırmak veya teknolojide yaşanan gelişmeler sonucu radyoloji birimlerinde yapılan işlerin ve iş yapma şekillerinin sürekli olarak değişmesi fiziksel mekânda yapılan bu değişiklikleri neredeyse bir zorunluluk haline getirmektedir. Radyoloji birimlerinin hem geleneksel hem de yeni teknolojiyi bir arada barındırabilmesi gerektiği kadar, radyoloji biriminin sunduğu hizmetleri kullanmakta olan hastaların da birim içindeki trafikleri göz önüne alınmalıdır. KDH birimlerinde tutulmakta olan bilgilerin yönetiminde genellikle bilgisayar destekli KDH bilgi sistemi programları kullanılmaktadır. Bu programlar hasta randevularının ayarlanmasında, hastaların takip edilmesinde, çekilen görüntülerin izlenmesi ve saklanmasında, kodlamada, sonuçların raporlanmasında ve faturalandırmada kullanılabilmektedir. Çekilen görüntülerin bilgisayar ortamında tutulması biraz maliyetli olsa bile, verilmekte olan hizmetlere olan katkısı nedeniyle tercih edilmektedir. Radyoloji birimlerinde kullanılmakta olan çoğu görüntüleme sistemi bilgisayar destekli olduğu için hastanedeki birimler arasında network ve internet iletişimine entegre olmakta büyük bir sorunla karşılaşılmamaktadır. Bütün bu teknolojik gelişmeler radyoloji biriminin fiziksel planını sürekli gözden geçirmeye neden olmaktadır çünkü kullanılmakta olan alet ve gereçler sıcaklığa ve elektrik akımlarına son derece duyarlıdır. Bu nedenle, son derece ileri ekipmanı korumak için havalandırma sistemine ve birimdeki elektrik kesintilerine karşı jeneratör donanımına önem verilmelidir. Hastanelerdeki KDH birimlerinin en önemli amaçlarından biri de hastanede yatarak tedavi edilmekte olan hastalara ait sonuçları zamanında ve verimli bir şekilde üretmek ve aynı zamanda hastanın tedavisinden sorumlu olan diğer hekimlere doğru bilgi aktarımında bulunmaktır. Bu şekilde çalışmak hastaların hastanedeki kalış sürelerini kısaltmaya yardımcı olacaktır. Yatış sürelerinin kısalması ise hastane kaynaklarının verimli kullanılması ile birlikte geri ödeyici kuruluşların beklentilerinin de karşılanmasına katkıda bulunacaktır. Hem hasta trafiğinin düzenlenmesinde hem de birim kaynaklarının verimli kullanılmasında birim içinde yer alan hizmet alanlarının yerlerinin doğru belirlenmesi gereklidir. Örneğin, radyoloji biriminde görüntüleme odalarının stratejik yerleştirilmesi, birim içindeki hasta akımını minimize etme ilkesi üzerine kurulur. Göğüs ve genel röntgenlerinin çekileceği birimler danışma 62

67 veya hasta kabul birimine yakın olmalıdır. Çünkü birime gelen hastaların çoğunluğu bu hizmet birimlerini kullanmaktadırlar. Daha az kullanılmakta olan birimler merkeze bir yere yerleştirilirken birimde çalışanların odaları birimin en arka kısımlarına yerleştirilmelidir. Ayrıca radyoloji biriminin, hasta odalarına, acil servise ve ameliyathanelere yakın yerlerde olması hastaların acil ihtiyaçlarının zamanında karşılanması ve diğer birimlerde çalışan sağlık çalışanlarına daha kısa süre içinde geri bildirimde bulunmak açısından önemlidir. Hastane KDH birimlerinin hem yatan hastalara hem de bu hastaların sorumlu hekimlerine karşı yerine getirmek zorunda oldukları oldukça önemli görevleri vardır. Yatan hastalara yönelik hizmetlerin etkili bir şekilde yerine getirilebilmesi için etkili bir programlamanın yapılması, iyi bir hasta transfer sistemi ve hastane içinde etkili bir hasta bakım sistemi gereklidir. Yatan hastalara yönelik hizmetleri garanti altına alan bu gerekliliklerden sonra ancak hastane poliklinik hastalarına yönelik planlamaların yapılması söz konusu olabilecektir. Bu süreçte hastane dışından hastaneye KDH birimlerini kullanmak üzere hasta sevk eden diğer hekimlerle iyi bir iletişim kurmak son derece önemlidir. Hastaneler büyüdükçe ve yeni sistemler kullanılmaya başladıkça yeni yeni problemler ortaya çıkmaktadır. Örneğin, artık hastalara ait bütün radyoloji görüntüleri dijital bir ortamda saklanabilmektedir. Filmlerin nasıl saklanması gerektiği konusunda gelişmeler, filmleri saklama maliyeti düştükçe ve sunulan hizmet kalitesi iyileştikçe gelişmeye devam edecektir. Hizmet Karması KDH birimlerinde gerçekleştirilen test ve tetkiklerin çeşitliliği KDH birimlerinin hizmet karmasını değerlendirmek için kullanılan en önemli kriterdir. Sunulan hizmet karmasının uygun bir şekilde belirlenmesi KDH birimlerinin daha verimli çalışmasına önemli ölçüde etki eder. Çünkü bu hizmet karmasına bağlı olarak çalıştırılacak olan personel sayısı ve meslekleri, personelin sahip olması gereken yetenekleri, kullanılacak olan araç-gereç, mimari planlama ve genel olarak iş planlaması konusunda önemli kararların verilmesi gerekecektir. Hizmet karmasının belirlenmesinde ise aşağıda sıralanan unsurlar önemli rol oynarlar; Tıbbi ihtiyaçlar Yasal ve mesleki gereklilikler Teknik kapasite ve personel becerileri İdari unsurlar. Yukarıda sıralanan unsurların bir arada değerlendirilmesi için bu duruma özel olarak geliştirilecek anketler veya fikir alma araçları kullanılmalıdır. Bu süreçte idari, mali, klinik ve KDH personelden hepsinin görüşleri nihai hizmet karması kararının verilmesinde göz önüne alınmalıdır. Hizmet karması belirlenir belirlenmez, hastane yönetimi KDH verilmesi için gerekli olan diğer KDH birimi özelliklerini belirlemeye başlar. Klinik Destek Hizmetleri Birimlerinin Büyüklüğünün Belirlenmesi ve Bütçe KDH planlaması ile hizmet sunulacak olan her birimin büyüklüğü ve sunacağı hizmetler ve hizmet sunumu için gerekli araç-gerecin ne olması gerektiği ile ilgili kararlar verilmektedir. KDH birimlerinin toplam maliyetleri içinde sabit maliyetler oldukça önemli bir paya sahip olduğu için planlama son derece önemlidir. Planlama ile her bir KDH biriminin sunacağı hizmetlere hastalar veya diğer kullanıcı taraflardan gelecek olan talebin bilinmesi ve bu talebe uygun büyüklükte ve hizmet çeşitliliği olan birimlerin kurulması gerekir. KDH büyüklüğünü belirlemede genellikle aşağıdaki formül kullanılır: KDH Talebi = Hizmet için risk altında bulunan nüfus x insidans oranı x vaka başına kullanım oranı x pazar payı Yukarıdaki eşitlikle KDH birimlerine olacak tahmini talep belirlenmeye çalışılır ve bu eşitlikte ilgili birim tarafından sunulan hizmetleri kullanma ihtimali olan nüfusun bilinmesi son derece önemlidir. İnsidans oranı, söz konusu nüfusta ilgili KDH birimi tarafından sunulan hizmeti kullanmaya neden olacak 63

68 hastalığa sahip olan bireylerin oranını gösterirken pazar payı diğer rakip hastaneler de göz önüne alınarak ilgili KDH pazarında bizim hastanenin gerçek veya arzulanan payı hesaba katılmaktadır. Örneğin, bir hastanede yatan hastalara ait ameliyat talebi tahmin edilmek istenirse yukarıdaki formül aşağıdaki eşitlik halini alacaktır: Ameliyat talebi = Yıllık yatan hasta sayısı x ameliyat olan hasta sayısı x ameliyat olan hasta başına düşen işlem sayısı x 1 Yukarıdaki eşitlikte pazar payı 1 olarak alınmıştır. Çünkü tek bir hastane içinde ameliyat talebi tahmin edilmeye çalışılmaktadır ve ameliyat ihtiyacı olan yatan hastaların tümü bu hastaneden ameliyat hizmetini alacaklardır. İleriye yönelik planların yapılmasında eşitliğin sağında yer alan bütün rakamların sürekli olarak incelenmesi gerekmektedir. Bu şekilde hesaplanan tahminler, çalıştırılacak personel sayısını, bu personelde hangi yeteneklerin olması gerektiğini, kullanılacak olan cihaz ve araç-gereci ve sunulan hizmetlerin birim maliyetlerini belirlemek için kullanılacaktır. KDH birimi yöneticileri, genellikle birimde sunulmakta olan hizmetlerle ilgili uzmanlık alanlarında eğitim alırlar ve kendi başlarına tahminleri ve iş planını hazırlayabilecek donanımları yoktur. Bunun için talebi en uygun şekilde tahmin etmek ve sonuçları doğru bir şekilde yorumlayabilmek için planlama personeline birim içinde ihtiyaç duyulabilir. Günümüzde sağlık hizmetlerinde meydana gelen önemli değişiklikler nedeniyle çoğu KDH birimi tarafından sunulan hizmetlere olan talepte bir düşüş yaşanmaktadır. Bunun sonucu olarak bazı sağlık kurumlarında KDH birimlerinin bazılarını kapatmak gerekli olabilir. Bu süreçte planlama personeli hangi KDH birimlerinin kapatılacağı veya hangi KDH biriminde küçülmelere gidileceği gibi kararlarda kritik kararların verilmesine yardımcı olurlar. Bununla birlikte profesyonel eğitim almış KDH çalışanlarının bu sürece olan önemli katkıları göz ardı edilmemelidir çünkü ilgili alanda ne tür değişikliklerin olduğunu ve bunun hizmet sunumuna yansımasının nasıl olacağını yine en iyi şekilde onlar öngörürler ve planlama personeline rehber olurlar. KDH birimlerinin bütçeleri hazırlanırken, sunulmakta olan hizmetlerde yaşanan teknolojik gelişmeler ve değerlendirmeler sonucunda kullanılmakta olan sabit maliyetlerde veya yeni katlanılacak olan yatırımların ne olacağına karar verilmektedir. KDH birimi yöneticilerinin gerekli değişikliklerin yapılmasına yön verecek olan değişiklikleri izleme ve belirleme sorumlulukları vardır. Bu yöneticiler yenilikleri belirlemek için teknolojik ilerlemeleri izlemek ve hizmet kullanıcılarının değişen beklentilerini karşılamak için birim içinde ne tür değişikliklerin yapılması gerektiğini belirlemek zorundadırlar. Yöneticiler aynı zamanda hasta ve sorumlu hekim memnuniyetlerini de değerlendirmek ve bu değerlendirmelerini daha rekabetçi bir birim olma yönünde kullanabilmelidirler. Sadece kaliteli hizmeti sunmak veya maliyetleri düşürmekle yetinmeyip eğer KDH birimlerine yeteri kadar talep yok ise bu birimlerin kapatılmasına da karar verebilmelidirler. Bu değişiklikleri yaparken, planlama ve pazarlama ekibinden de ihtiyaç duyulan yardımlar talep edilmelidir. Yeni KDH birimlerine veya hizmetlerine karar verirken veya bütçeleme yaparken ulaşılacak faydaları kantitatif olarak tahmin etmek nadiren karşılaşılan bir durumdur. Bunun için yapılacak yatırım ve değişikliklerin sonuçlarını değerlendirmede subjektif değerlendirmelerin yanı sıra ilgili tarafların katılımıyla düzenlenecek olan panellerden çıkan sonuçlar da göz önüne alınmalıdır. Yapılacak yeni yatırımlar veya değişikliklerin faydalarının değerlendirilmesinde şu unsurlar göz önüne alınmalıdır: Kalite ile ilgili faydalar, Maliyetle ilişkili faydalar Rekabete ilişkin faydalar Hazırlanacak olan bütçede şu üç unsurun üzerinde durulması gerekir: Maliyet, kalite, hasta tatmini. Bütün olarak sağlık kurumuna katkı yapabilme potansiyeli olan ve ve herkesin kabul edebileceği bir rehberi hazırlamak son derece önemlidir. Bu rehberde, sunulacak olan hizmetlerin hangi gider kalemlerinden oluştuğu ve her gider kaleminin neyi hedeflediği ayrıntılı bir şekilde açıklanmalıdır. Eğer bu yapılmaz ise her birim kendi ihtiyaçları üzerinde odaklaşacak ve bütün olarak hastane göz ardı edilebilecektir. 64

69 KDH birimlerinin bütçesinin hazırlanmasında hangi unsurların üzerinde durulması gerekir? KLİNİK HİZMETİ BİRİMLERİNDE SUNULAN HİZMETLERİ DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ KDH birimlerinde sunulmakta olan hizmetlerin değerlendirilmesinde dört önemli nokta göz önüne alınır: Teknik kalite, hasta ihtiyaçlarına uygunluk, hizmet sunucu ve kullanıcıların memnuniyeti ve hizmetlerin etkili ve verimli sunumudur. Teknik Kalite KDH birimlerinde sunulmakta olan hizmetlerin teknik kalitesi ile hastanın faydasına olacak şekilde en yüksek kaliteli hizmet sunumu arzu edilir. Teknik kalitesi düşük hizmetlerin nedenleri ise uygun olmayan dozaj, kullanılan cihazların kalibrasyonlarının yapılmamış olması veya hasta trafiğinin uygun bir şekilde yönlendirilmemesi olabilir. Ancak, hasta ve hastane için gereksiz hizmetlerin ortaya çıkaracağı sonuçlar önemsiz ve maliyetleri düşük ise bu durumda bu hizmetler konusunda rehber geliştirmek için fazla kaynak ayırmaya gerek olmayabilir. Aynı zamanda, hastaları korkutarak gereksiz hizmetleri sunmak da iyi bir şey değildir. Bunun için her ne yapılırsa yapılsın hastanın elde edeceği fayda KDH birimlerine rehberlik etmelidir. Düşük teknik kalite, sonuçta hekimin güvenilirliğini azaltır ve gereksiz yere yapılan işlemlerin görmezden gelinmesine neden olabilir. Sağlık sektörüne ayrılan kaynakların her geçen gün daha da azaldığı ve sosyal güvenlik kuruluşlarının almış oldukları hizmetleri sürekli olarak değerlendirdikleri bir dönemde sunulan KDH nin yüksek maliyeti, KDH çalışanlarının hastaların ihtiyaçlarına uygun hizmet vermelerinin önünde bir engel teşkil edebilir. İyi yönetilmekte olan sağlık kurumları, KDH birimlerinde sunulmakta olan hizmetleri en iyi şekilde sunabilmek için son derece dikkatli bir şekilde geliştirilmiş hizmet üretim veya klinik rehberlerini kullanmalıdırlar. Bu rehberlerin geliştirilmesi, çalışan personel için aynı zamanda bir eğitim süreci olarak da değerlendirilmelidir. Hizmet sunumu esnasında karşılaşılan sorun ve farklılıkların ortaya konulması, çatışma nedenlerini netliğe kavuştururken, çalışanlar arasında çözümler konusunda bir uzlaşının olmasına da yardımcı olur. Bu rehberler çalışanlar için mükemmel bir eğitim ortamıdır çünkü bu rehberlerde süreç küçük parçalara ayrılarak en küçük ayrıntılarına kadar incelenmektedir ve süreçte yapılan her iş net bir şekilde tanımlanmaktadır. Bu rehberler kulanılmakta olan araç ve gereçlere yönelik talebin nasıl oluştuğunu ortaya koyarak daha önceden gerekli stok planlarının yapılmasına imkan sağlamaktadır. Özet olarak bu rehberler oldukça kompleks olan lojistik süreci son darece basit bir şekilde inceleyerek daha az maliyetli alternatiflerin belirlenmesine imkan sağlamaktadır. Klinik rehber, (bazen tıbbi rehber, tıbbi protokol veya klinik uygulama rehberi olarak da adlandırılır) belirli hastalıkların veya belirli bir tür sağlık hizmetlerinin sunumunda teşhis, tedavi veya yapılması gereken eylemlerle ilgili kararlara ve kriterlere yol göstermek amacıyla hazırlanan dokümanlardır. Rehberler çalışanlar arasında bir uzlaşı ortamı yaratmada son derece önemli olsa bile sunulan hizmetlerin sürekli olarak değerlendirilmesi halen önemlidir. İyi işleyen KDH birimleri, düzenli olarak performans ölçümleri yapmak ve gerekli performans denetimlerini gerçekleştirebilmek için ucuz ancak aynı zamanda doğru sonuçları üretmeye yönelik yaklaşımları kullanabilme kabiliyetine sahip olmalıdır. Hasta İhtiyaçlarına Uygunluk Gereksiz yere istenen herhangi bir KDH maliyeti yükseltir ve potansiyel olarak kaliteyi düşürebilir. Çünkü yapılan her işlemin olumsuz sonuç çıkarmak gibi az da olsa bir riski vardır. Bunun için KDH birimleri tarafından sunulan hizmetlerin toplam hasta bakımına ve tedavisine olan katkıları sürekli gözden geçirilmelidir. 65

70 KDH birimleri, hastane içindeki tedavi ve klinik rehberlerin hazırlanması ve genel olarak diğer alanlardaki sürekli iyileşme ile ilgili hizmetlere katkıda bulunmak için birden fazla fonksiyonu olan ekiplere aktif olarak katılırlar. Bu görevlerinin yanı sıra, kendi birimlerindeki sürekli iyileşmeyi sağlamak için alternatifleri sürekli olarak arar, bu alternatifleri analiz eder ve en iyi sonuç verme ihtimali olan eylemleri geliştirir. Sürekli iyileşme ile ilgili önerilerin çok önemli bir bölümü çapraz fonksiyonu olan ekiplerden gelirken, önerilerin gelebileceği farklı kaynakların olduğu göz ardı edilmemelidir. Bu farklı kaynaklar, rutin izleme faaliyetleri, kıyaslama, yeni teknloji veya nihai hizmeti iyileştirme çalışmaları olabilir. Birim içinde önceden beri yapılan işlerin sürekli izlenmesi gerekir. Bu işlerde yapılacak olan revizyonlar, kalitenin yükseltilmesine ve maliyetin düşürülmesine imkan sağlarken hasta, hekim ve çalışan tatminin yükseltilmesine de olanak sağlar. Birim içinde sürekli iyileşme sağlamanın en iyi yolu birim içinde çalışanların ekip yaklaşımı içinde çalışmaları ve kendi aralarında proje ekipleri şeklinde çalışabilmeleridir. İhtiyaç duyulduğunda bu ekiplere hastanenin planlama, pazarlama, finans ve bilgi işlem biriminden katkı verilebilmelidir. Hizmet Sunucu ve Kullanıcıların Memnuniyeti Memnuniyetin yüksek olması, hastanın kendisine verilen önerilere uymada kolaylaştırıcı rol oynar. Ancak memnun olmayan hastalar bu memnuniyetsizliklerini sorumlu hekimlerine aktarırlar ve bu da KDH birimleri ve sorumlu hekimler arasında bazı çatışmaların yaşanmasına neden olabilir. Çoğu memnuniyetsizlik durumunun hizmetlerin zamanlanması ve koordinasyonuyla ilgili olduğu bilinmektedir. Yüksek kalite, uygun konsültasyon, iyi programlama, etkili planlama ve bütçeleme faaliyetlerinin hepsi hekim ve hastaların KDH birimlerini daha fazla tercih etmelerini sağlamaya yöneliktir. Rekabetçi olmak isteyen bir KDH birimi kalite, maliyet, fiyat, hastalara ve hekimlere yönelik hizmetler arasında iyi bir denge kurabilmelidir. Hastaların planlanması, park kolaylığı, temizlik ve rahat bir ortamda hizmeti beklemek gibi hastalara yönelik hizmetler göz önüne alınıp hasta memnuniyet çalışmaları ile bu faaliyetleri hastanenin ne kadar iyi yaptığı sürekli olarak değerlendirilmelidir. KDH birimlerinde çalışanların hastalara yönelik davranışları, hasta memnuniyetinin yükseltilmesinde diğer fiziksel çevre ile ilgili unsurlardan daha önemlidir. Çoğu hastanın hastalıklarından veya yaşadıkları ağrıdan dolayı büyük bir stres altında oldukları hiçbir zaman unutulmamalıdır. Bunun için kendilerine nazik bir şekilde yaklaşılması ve güven aşılanması hastalar için son derece önemlidir. Bu şekilde hastalara davranma, hastaları hastanenin sadık müşterileri haline getirecektir. Bu söylenenler, bütün KDH birimi çalışanlarının hastaların gösterebilecekleri reaksiyonlara karşı eğitilmeleri gerektiği anlamına gelmektedir. Sorumlu hekimlere yönelik hizmetler ise yapılan tetkik sonuçlarına göre uygun önerilerde bulunmak ve zamanında sonuçları iletmekle ilgili faaliyetleri içerir. Bu hizmetler, aynı zamanda hastaların KDH birimlerinden olan memnuniyet derecelerini önemli ölçüde etkileyecektir. Son zamanlarda sorumlu hekimlerle elektronik iletişim araçlarını kullanarak doğrudan iletişim içinde olma yaygın hale gelmiştir. Bu olanakları kullanmak, hastaların sahip oldukları sosyal güvence durumlarını sorgulamak, verilen orderleri tamamlamak, özel ihtiyaçları bilmek ve karşılamak, sonuçları zamanında ve hızlı bir şekilde sorumlu hekime ulaştırmak gibi önemli faydaları sağlamaktadır. Eğer hastane, KDH konusunda diğer hastaneler ve merkezlerle rekabetin içine girecekse sunulan hizmetlerin maliyetlerini düşürmenin ve hastalara ve onların ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmanın ne kadar önemli olduğu bilinmelidir. Burada en önemli ilke, kalite standartları karşılanmadığı zaman ortaya çıkacak olan hataların sunulan hizmetlerin maliyetlerini artırdığını bilmektir. Hizmetlerin Etkili ve Verimli Sunumu KDH birimleri hem hekimler hem de hastalarla sürekli olarak temas halindedirler. Başarıları ise mümkün olan en yüksek miktarda hizmet üretmenin yanı sıra maliyet ve kalite standartlarının yakalanmasına ve hızlı, güvenilir, uygun ve konforlu hizmetin verilebilmesine bağlıdır. KDH birimlerinde yüksek miktarda sabit yatırımların olduğu bilinmektedir. Bu birimlerin verimli kullanılması ise sabit yatırımların mümkün olan en yüksek kapasitede kullanılmasına imkan sağlayacak seviyede tetkikin yapılmasına veya hastaya hizmet sunulmasına bağlıdır. Ancak, hastane KDH 66

71 birimlerinin kullanımını artırmaya yönelik reklamlar yapmak çoğu hastane için uygun kabul edilmemektedir. Çünkü kulanılacak olan KDH birimi veya hizmeti hastanın sorumlu hekimleri tarafından belirlenir. Ancak KDH birimlerinin kullanımında etkili olan iki başka durum daha vardır. Bunlardan birisi, bazı KDH sorumlu hekimin tercihi olmadan da verilebilmektedir ve böyle KDH nin reklamı yapılabilir. Örneğin topluma yönelik olarak sunulmakta olan genel amaçlı KDH bu duruma bir örnektir. Bu türden hizmetlerin temel amacı bu hizmetlerin kullanımını artırarak insanların davranış ve yaşama şekillerini değiştirmektir. Bunun için risk altındaki nüfusu belirleyerek uygun pazarlama araçlarını kullanmak bu hizmetlerin verimliliğini artıracaktır. İkincisi ise, eğer hekim belirli bir KDH nin alınmasını önerir ancak hizmetin nereden alınması gerektiği tercihini hastaya bırakır ise bu durumda da pazarlama faaliyetleri önemli olabilir. Ancak burada ülkelere göre farklılık gösteren sağlık hizmetlerinde reklam yapma ile ilgili yasal düzenlemeleri ve kuralları bilmek gereklidir. Aynı zamanda, hekim ve belirli bir hizmeti sunanlar arasında açık olmayan ve kendi maddi çıkarlarını artırmaya yönelik ilişkilerden dolayı hastalar belirli yerlere yönlendiriliyor ise bu etik olarak doğru olmayan bir durum olarak değerlendirilmeli ve sağlık hizmetlerinde böyle ilişkilerin olabileceği gerçeği hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. İyi yönetilen sağlık kurumları etik sorunlara saygı duymalı ve hekimlerini ve hizmet sunucularını zor duruma sokacak bir eyleme kesinlikle izin vermemelidirler. KDH nin daha fazla kullanımının sağlanmasında yazılı ve görsel kitle iletişim araçları ve hasta ilişkilerini güçlendirme gibi farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Bazen, fazla hasta getireceği veya sabit maliyetlerin daha iyi kullanımına olanak sağlayacağı durumlarda daha önceden belirlenmiş olan fiyatlardan daha düşük düzeyde hizmetlerin verilmesine de karar verilebilir. Ancak bu kararlardan önce birim yöneticilerinin görüşlerine başvurulması ve mümkünse maliyetlerin sürekli olarak güncellenmesinde fayda vardır. Sonuçta, pazarlama karması olarak bilinen ve hizmet pazarlaması söz konusu olduğunda sayısı yediye (7) kadar çıkan unsurların (hizmet, fiyat, yer, promosyon, süreç, çalışanlar ve fiziki mekan) birbirini tamamlar şekilde bir araya getirilmeleri önem kazanmaktadır. Hasta Planlama, Sınıflandırma ve Randevu Sistemi KDH nin programlanması son derece kritik ve aynı zamanda son derece zor bir görevdir. Bütün hastalar mümkün olan en kısa zamanda ihtiyaç duydukları hizmeti almayı arzu ederler. Hastalıklarının tedavisinin bir gün uzaması onlar için ekonomik kayıp anlamına gelebilir veya çektikleri acı ve strese bir gün daha katlanmak olarak algılanabilir. Bir ameliyathane veya yoğun bakım ünitesinde veya bir evde bakım merkezinde ilave bir saat daha fazla kalmak veya hastayı tutmak bu merkezlerde sunulmakta olan hizmetlerin maliyetini artırmak olarak da düşünülebilir. Bunun için KDH birimlerinde sunulmakta olan hizmetlerin koordinasyonu önemlidir. Aslında, tedavi hizmeti belirli bir sırada sunulur. Teşhisten sonra tedavi, anesteziden sonra cerrahi girişim, tedaviden sonra rehabilitasyon gelir. Hastalara verilen hizmetlerin bazen bir arada sunulmaları gerekli olabilir. Bazı testler, diğer test veya tetkiklerin yapılmasına engel olabilir veya yapılmalarını gerekli kılabilir veya hastaya uygulanan bir tedavi hastanın diğer organlarına zarar verebilir. Hasataya verilen hizmetler ne kadar yoğun ve fazla ise bu hizmetlerin sıralamaları ve zamanlamaları son derece kritik hale gelecektir. Örneğin, cerrahi bir işlemden önce önemli ölçüde KDH nin yapılması gereklidir. KDH birimlerine gelen çok acil istekler ise çoğunlukla yoğun bakım üniteleri veya acil servislerden olmaktadır. Bu birimlerden gelen isteklerin zamanında karşılanmaması hastaların hayatlarını tehlikeye düşürebildiği gibi sonuçların da hatalı çıkmasına neden olabilmektedir. KDH birimlerinin zamanlama problemini çözmede iki araç son derece önemlidir: Klinik rehberleri ve tedavi planları. Bu rehber ve planlar KDH birimlerinin iş yüklerini tahmin etmede son derece yardımcıdırlar. Aslında, sağlık ihityaçlarının farklı aciliyetleri vardır ve tahmin edilebilirlikleri son derece değişkendir. İyi bir programlama sistemi ile KDH birimlerinin rutin ve tahmin edilebilir ihtiyaçlarının yanı sıra acil olarak ortaya çıkan ve tahmin edilemeyen ihtiyaçları belirleme kabiliyeti artırılır. Ancak hem acil olan hem de tahmin edilemeyen sağlık ihtiyaçları hiçbir şekilde önceden programlanamaz. Böyle durumlarda sınırlı olan kaynakları verimli bir şekilde kullanma ihtimali azalır. Ancak yaygın olan inancın aksine çoğu sağlık ihtiyacı düzensiz ve tahmin edilemez değildir. Bazı sağlık ihtiyaçları saatlerce ve bazen günlerce ertelenebilir. Eğer böyle ertelenebilir ihtiyaçlar önceden öngörülür ve gerekli planlamalar buna göre yapılırsa sınırlı kaynakların daha verimli kullanılacağı açıktır. 67

72 İyi bir programlama sistemi, sunulacak hizmetlerin uygunluğunun değerlendirilmesine yardımcı olur. Herhangi bir KDH nin yapılmasının ne kadar uygun olduğu, söz konusu test veya tetkik yapılmadan önce değerlendirilmiş olur. Acil ihtiyaçlar ise ortaya çıktıklarında karşılanmalıdırlar. Ancak, böyle bir durumda hangi hastaların hizmetlerinin ertelenebileceği önceden belirlenmiş olmalıdır. İyi bir programlama sistemi için şu üç unsurun iyi bilinmesi gereklidir: Hastaların ihtiyaçlarının yapısı, kaynakların mevcudiyeti ve sunulan hizmetin kalite ve maliyete olan etkisi. KDH birimlerine gelen istemler veya bazen hastaların hizmet alımı sürecinde önceliklendirilmesi gerekli olabilir. KDH birimlerine çok fazla talep olduğu durumlarda, polikliniklere gelmiş olan hastaların ihtiyaçlarının yanı sıra acil servise gelmiş ve ihtiyaçlarının mümkün olan en kısa süre içinde karşılanması gereken hastaların durumu öncelikli hizmet edilecek hastaların belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. KDH birimi çalışanlarının, hangi hastalara öncelik verileceği konusundaki birtakım kriterler konusunda fikir birliği içinde olmaları gereklidir. Bu sınıflandırmanın nasıl yapıldığı konusunda hastane içindeki diğer birim çalışanları, özellikle ameliyathane ve acil servis gibi birimlerin bilgilendirilmeleri son derece önemlidir. Böyle bir bilgilendirme yapılmadığı zaman, KDH birimlerine hasta gönderen birim ve hekimler, hastalarının ne zaman hizmet alacağı konusunda bilgiye sahip olamayacaklardır. Gelen hastaların sınıflandırılması konusundaki kriterlere sıkı sıkıya bağlı kalmak, bazı hastaların öncelik değiştirmesini önlemek açısından son derece önemlidir. Önceliklendirme sisteminin kurulması, acil hastaların uygunluk açısından sürekli olarak izlenmesine, hastaların uygun tedavisinin yapılmasına ve hastalara hizmet sunumundaki suistimallerin önlenmesine yardımcı olacaktır. Bazı hastaların ihtiyaçlarını ertelemek söz konusu olabilir. Böyle durumlarda bu hastaların hastane içinde bazı birimlerde (acil servis gibi) karşılanıp karşılanmayacağı araştırılmalıdır. Ancak yapılan işlem ne olursa olsun böyle hastaların önceden mutlaka bilgilendirilmeleri gereklidir. Hasta randevu sistemleri, hizmet sunumunda kullanılacak kaynakları göz önüne almalıdırlar. Bu kaynaklar odalar, araç-gereç ve personeldir. Hasta taleplerinin özelliği de hasta randevu sistemleri için önemli bir kaynak olarak değerlendirilmelidir. Hasta talepleri önceliklendirilirken, acil ihtiyaçtan sonsuz ertelenebilir ihtiyaç arasında bir sıralama ölçütü kullanılabilir. Hasta talepleri genellikle üç ana kategori altında toplanabilirler: acil, acele ve programlanabilir. Her kategori kısaca şöyle açıklanabilir: 1. Acil: Sonuçta ortaya çıkacak verimlilik kaybına rağmen hemen karşılanması gerekir. 2. Acele: Verimlilik ve diğer birim hedeflerini ciddi şekilde etkilemeden mümkün olan en kısa zamanda karşılanması gerekir. Bu sınıftaki hasta taleplerinin biraz ertelenmesi memnuniyeti veya kaliteyi azaltmayacaktır. Acele talep önceden belirlenen zaman aralığında karşılanamadığında veya hastanın durumu bozulduğunda acil olur. 3. Programlanabilir: Hasta, sorumlu hekim veya hastanın tedavi edildiği birim tarafından da kabul edilebilir bir zaman diliminde karşılanmasının uygun olduğuna karar verilen ihtiyaçlardır. Şekil 3.1: Klinik Destek Hizmeti Birimlerine Yönelik Hasta Taleplerinin Sınıflandırılması Süreci Kaynak: Griffith,J.R.(1995). The Well-Managed Healt Care Organization. AUPHA Press. Ann Arbor. Michigan. ss. 582 KDH birimlerinde öncelik belirlemek söz konusu birime göre farklılık gösterebilir. Örneğin, fizik tedavi birimlerinde hiç acil yoktur ve çok az acele talep vardır. KDH birimi olan klinik laboratuvarlar ise 68

73 çok farklı isteklerle karşı karşıya kalırlar. Çünkü laboratuvarlar hastalardan çok numuneler üzerinde çalışırlar ve çoğu zaman aynı numune üzerinde birkaç test gerçekleştirirler. Acil servislerden gelen isteklere acil istek adı verilir. Laboratuvarlarda acil istekleri tanımlama son derece zordur. Yapılan programlamalar genellikle saatler olarak tanımlanır fakat benzer testleri toplu halde çalışmak imkan dahilinde olduğu için verimliliği artırmak mümkün olabilir. sınıflanabilir? KDH birimlerine olan hasta talepleri hangi kategoriler altında Öncelik kategorilerini belirlemenin yanı sıra talebin günün belli saatlerinde, haftanın belli günlerinde, yılın belli mevsimlerinde değişkenlik gösterebileceğini bilmek de önemlidir. Tahminler ve gelişmeler randevu sistemine eklenir ve gerekli kaynak ve bütçeyi hazırlamak için kullanılır. Temel KDH birimleri için hasta hizmetleri ve kapasite yönetimi için karmaşık ve otomatik programlama sistemleri mevcuttur. Bu sistemler kayıtları tutar, bilgilendirmeleri yazdırır ve çalışan personele gerçek zamanlı uyarılarda bulunur. Otomatik olarak iptalleri, iş yüklerini ve türlerini ve verimliliği izler. KLİNİK DESTEK HİZMETLERİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ KDH birimleri, profesyonel olan ve olmayan personeli işe almalı, eğitmeli ve motive etmelidir. KDH birim liderinin, birim atmosferi ve kültüründe kritik rolü vardır. KDH birimlerinde insan kaynakları yönetimi söz konusu olduğunda şu unsurlar önem kazanır: İşe alma, oryantasyon ve başlangıç eğitimi, Personelin çapraz eğitimi, Ödül ve teşvikler, Personel programlama, İş güvenliği. KDH birimlerinde eğitim düzeyleri farklı, çeşitliliği fazla, görev ve sorumlulukları da oldukça farklı olan pek çok personel çeşidi çalışmaktadır. Bu birimlerde en fazla görülen personel türleri kısaca aşağıda başlıklar halinde belirtilip açıklanmıştır. Personel Türleri Hekimler Radyoloji, biyokimya, nükleer tıp ve ameliyathane gibi KDH birimlerinde önemli miktarda hekim personel bulunur ve bu hekimler bu alanlarda uzmanlık eğitimi de alırlar. Uzmanlaşmış olan hekimler ya belirli bir cihazın kullanımı ya da insan vücudunun belirli bir organı üzerinde uzmanlaşmışlardır. Uzmanlaşma konusunda son eğilim belirli bir organ üzerinde uzmanlaşmak şeklindedir. Örneğin ortopedi radyolojisti buna bir örnektir. Bilgisayarlı tomografi ve MR gibi cihazları kullanan bir ortopedi radyolojisti iskelet sistemi ile ilgili hastalıklara tanı koymaya çalışmaktadır. Teknisyenler Teknisyenler, genellikle belirli bir cihazın kullanılmasında uzmandırlar. Son zamanlarda radyoloji teknisyenlerinin de kendi aralarında daha alt uzmanlık alanlarına ayrıldıkları gözlemlenmektedir. Aslında bu genel olarak radyoloji alanında yaşanılan ileri uzmanlaşmanın bir sonucudur. Ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte radyoloji teknisyenlerinin, radyoloji biriminde yer alan cihazlarını kullanımı konusunda formal bir eğitim almaları gerekmektedir. Örneğin Türkiye de radyoloji teknikeri yetiştiren iki yıllık yüksekokulların yanı sıra halen sağlık meslek liselerinde öğrenim görmüş sağlık memurlarının da 69

74 radyoloji teknisyeni olarak çalıştıklarına şahit olunmaktadır. Ancak ideal olan iki yıllık yüksek okul mezunu olmaktır. Bu genel eğitimi alan teknisyenler daha sonra iş başında verilen eğitimlerle bilgisayar destekli röntgen, nero veya abdominal anjiyografi gibi daha alt dallarda uzmanlaşabilmektedirler. Aşırı uzmanlaşma beraberinde teknisyen azlığını ve maliyet artışlarını getirdiği için son zamanlarda teknisyenleri çapraz eğitimlere tabi tutularak farklı cihazları kullanabilmelerinin yolu açılmaya çalışılmaktadır. Böylece teknisyenlerin verimliliği artırılabilmekte ve maliyetleri düşürmek olası hale gelebilmektedir. Destek Hizmetleri Personeli Başka alanlarda uzmanlaşmış olan sağlık çalışanları KDH birimlerinde yürütülmekte olan hizmetleri desteklemektedirler. Özellikle girişimsel tetkiklerin yapılacağı durumlarda hastaların ihtiyaç duydukları bakımı vermekten dolayı hemşireler özel bir öneme sahiptirler. Hastalara refakat eden ve bazen onları taşıyan çalışanlar da önemlidir. Birim sekreterleri, görüntülerin muhafaza edildiği arşivlerde çalışanlar, rapor yazanlar, faturalama memurları, kalite kontrol elemanları ve tıbbi sekreterler KDH birimlerinde destek hizmeti gören çalışan gruplarıdır. Biyomedikal Mühendisleri Orijinal cihaz üreticileri tarafından sağlanmakta olan bakımların yüksek maliyetinden dolayı çoğu sağlık kurumu cihazlara gerekli bakımları vermekten dolayı özellikle biyomedikal mühendislerini çalıştırmak durumunda kalmaktadırlar. Üreticilerin vermiş oldukları bakımları satın almaktan ziyade kendi mühendisleri eliyle bu bakımları sağlayan sağlık kurumlarının avantajı fazla olabilmektedir. Cihazlar satın alınırken belirli bir süre cihazlara verilecek bakımın da fiyata dahil edilmesi ve sözleşmede yer alması istenebilmektedir. Rutin bakımların yanı sıra, arıza çıkması durumlarında da üretici firmaların sorumluluklarını yerine getirmeleri takip edilebilmelidir. Bunun için sağlık kurumu ve bu firmalar arasındaki koordinasyon önemli olmaktadır. İnsan Kaynakları Yönetimi Günümüz KDH birimlerinde insan kaynakları yönetiminin daha iyi gerçekleştirilebilmesi için şu unsurların göz önüne alınması gerekir: İş yükü, personel görevleri, iş istasyonları arasındaki ilişki, yetenek karması ve çapraz eğitim. Bu noktaların dikkatli bir şekilde incelenmesi personel yönetimini daha etkili kılacaktır. İş Yükü ve Personel Görevleri İş yükü iki genel kategoriye ayrılabilir: Teknik ve teknik olmayan. Teknik iş yükü, KDH birimi tarafından analiz edilmesi gereken testlerin sayısı olarak tanımlanır. Bu analizleri tamamlamak için ihtiyaç duyulan zamanın hesaplanması, birimlerde ne kadar personel çalıştırılacağının ve bu personelde hangi yeteneklerin olacağının belirlenmesine yardımcı olacaktır. Teknik olmayan iş yükünün belirlenmesinde hesaba katılan işler ise ihtiyaç duyulan malzemelerin tedarik edilmesi ve sipariş verilmesi, sürekli eğitim ve alınan malzemelerin değerlendirilmesi gibi faaliyetlerdir. Ancak bu işlere ait iş yükünü kesin olarak hesaplamak son derece zordur. Hastanenin organizasyonu, misyonu, büyüklüğü, destek hizmetleri ve mimari özellikleri, KDH sektörüne ait düzenleme ve standartların hepsi teknik olmayan iş yükünün belirlenmesinde göz önüne alınması gereken unsurlardır. Örneğin, laboratuvarda geçen zamanın yaklaşık %30 ile 40 ı teknik olmayan işlere, iki iş arasında harcanan zamana, tatil ve hastalık gibi nedenlerle laboratuvarda geçmeyen zamanlara ayrılmaktadır. Teknik olmayan işlere ne kadar zaman ayrıldığını belirlemek için sayısal bir takım analizlerin yapılması gereklidir. KDH birimlerinde iş ölçümü çalışmaları teknik olan işleri de kapsayacak şekilde ayrıntılı bir şekilde yapılmalıdır. Bu çalışmalarda bütün faaliyetlerin ve işle ilgili bütün kabiliyetlerin göz önünde bulundurulması önemlidir. Son zamanlarda bu türden çalışmaların önemi daha da artmaktadır. Artan maliyetlerle birlikte, maliyetlerini azaltmak isteyen ve gereksiz iş süreçlerini belirlemek isteyen hastane yönetimleri artık kendi içinde iş etüdü ve analizi çalışmalarına daha fazla ağırlık vermeye başlamışlardır. Bu çalışmalar, hastane içinde sürmekte olan maliyet analizi gibi diğer çalışmalarla birlikte yapılır ve o araştırmalarla bir işbirliği yapılırsa daha faydalı sonuçlara ulaşılabilecektir. İş ölçümü ve analizi çalışmaları biter bitmez, çalıştırılacak personel sayısı belirlenmeye başlanır. 70

75 İş İstasyonlarının Tasarımı İş istasyonları, KDH birimlerinde işlerin yapıldığı temel fonksiyonel ünitelerdir. Yani işlerin gruplandığı ve aynı tür işlerin yapıldığı iş merkezleridir. Her iş istasyonunda yapılan testler aynı yeteneği, cihazı veya diğer kaynakları kullanır ve aynı klinik bilginin üretilmesine yardımcı olur. İş istasyonları, personel kadrolama çalışmalarında temel birimler olarak kullanılmasına rağmen, bu istasyonlarda çalışan personelin bütün mesaisini aynı iş istasyonunda geçirmesine gerek olmayabilir. Eğer iş istasyonları arasındaki fonksiyonel ilişkiler uygun bir şekilde tasarlanırsa bir iş istasyonunda çalışan personel başka bir iş istasyonunda da çalışabilir. Bu mevcut personelin verimliliğini artırmaya yardımcı olacaktır. Ancak bu durumda personelin çapraz eğitimi bir zorunluluk haline gelecektir. Büyük hastanelerde her iş istasyonunda iki veya üç kişi çalışır. Her çalışan çok az çeşitlilikteki testleri yaparlar. Küçük hastanelerde ise bir çalışana bazen mesai saati içinde çok farklı testleri yapma görevi verilir. Kişilere farklı işler veriliyorsa, bu durum yöneticiler için bilinmesi gereken bir husustur. Çünkü, bu durum çalıştırılacak personelin yetenek karmasını ve personele çapraz eğitim verilip verilmemesini etkileyecektir. Yetenek Karması ve Çapraz Eğitim KDH birimi çalışanlarının yetenek karmalarını iyi anlayabilmek için şu hesaplamaların yapılması gerekir: Destek personeli yüzdesi (memur/yardımcı personel) Tekniker ve sertifikalı çalışanların oranı Tam zamanlı ve yarı zamanlı çalışan personel oranı Destek personeli sayısının az olması demek, sekreter ve memurlar tarafından yapılması gereken işlerin teknisyenler tarafından yapılması gerektiği anlamına gelecektir. Memurlar tarafından yapılması gereken bazı işler bilgisayarlar nedeniyle otomatikleştirilmiş olabilir ya da bazı işler hiç yapılmayabilir. Sertifikalı pesonel veya tekniker oranının fazla olması KDH birimlerinde sunulan hizmetlerin birim maliyetlerini artıracaktır. Teknisyen, tekniker ve sertifikalı çalışan arasındaki ayrım çoğu zaman bu tür personelinalmış oldukları eğitime göre yapılır. Teknisyenler, genellikle lise seviyesinde eğitim alırlar ve KDH birimlerinde kendilerine verilmiş belirli bir görevi yerine getirirler. Genellikle kendi başlarına karar veremezler. Tekniker çalışanlar ise, sunmuş oldukları hizmet ile ilgili iki yıllık ön lisans eğitimi alırlar. Belirli hizmetlerin sunumunda teknisyen çalışanlara göre daha donanımlı oldukları için kendi başlarına karar verebilir ve sorumluluk alabilirler. Sertifika ise personele belirli bir hizmetin sunumu veya belirli bir araç-gerecin nasıl kullanılacağı konusunda yoğun ve kısa sürekli bir eğitim sonucunda verilen belgedir. Sertifikalı personele, sertifika eğitimi sonrası kazanmış oldukları bilgi ve becerilerine uygun görevleri yapmaları veya araç-gereci kullanmaları konusunda yetki verilir. Küçük KDH birimleri, daha fazla sayıda tekniker çalıştırma fakat daha az sayıda tıbbi teknisyen ve destek personeli bulundurma yolunu tercih ederler. Bu birimlerde teknikerler daha bağımsız çalışma, kendi problemlerini kendileri çözme, daha az otomasyona sahip olma ve daha yoğun çapraz eğitime sahip olma eğilimindedirler. Çünkü bir tekniker, bir memurun yaptığı işleri yapabilir fakat bir memur bir testi yapamaz. Teknikerler daha eğitimli oldukları için bunlara ödenen ücret daha yüksektir. Bu durum küçük laboratuvarlarda birim maliyetin niye yüksek olduğunun açıklanmasında kullanılabilecek bir faktördür. Bunun için çapraz eğitimler esnekliği sağlamada oldukça önemli olsa bile, büyük hastane laboratuvarları, iş istasyonları arasındaki rotasyonu daha az kullanırlar. 71

76 Çalışan Rolleri İyi yönetilen sağlık kurumlarında bütün yöneticilerinin yönetim rolleri iyi bir şekilde tanımlanmıştır. Buna göre bir KDH birimi yöneticisinin şunları yapması beklenir: Sunulan hizmetlerdeki ve birim bütçesindeki değişiklikleri izlemek, Kalite, memnuniyet ve uygunluğu gözden geçirerek gelecek yıl için tahminler yapmak, Bütçe yöneticisi tarafından hazırlanan talep tahminlerini gözden geçirerek birimde önceden belirlenen seviyelere ulaştırmak ve mevcut bilgiler ışığında gerekli değişiklikleri önermek, Personel, iş gücü verimliliği, kalite ve zamanlama ile ilgili tahminler ve varsayımlarla uyumlu tahminler yapmak, Gelecek yıl kullanılabilecek teşvikleri belirlemek. Bir KDH birimi bütçe yöneticisinin şunları yapması beklenir: Önceki yıl bütçesi ile ilgili veriyi hazırlamak, Hastane çapında KDH talep tahminlerini hazırlamak, Toplam harcama, gelir ve yatırım ile ilgili değişiklikleri belirlemek ve ilgili birimlere iletmek, Ücret ve malzeme fiyatlarını takip etmek, Üst düzey yöneticilere finansal konularda yardımcı olmak. KDH birimi fonksiyonel yöneticilerinin görevler ise şunlardır: Bütçe önerilerinin, kalite ve memnuniyeti tehlikeye sokmadığından emin olurlar Kararlı fakat gerçekçi iyileşmeyi hedefler, Bütçe hazırlama sürecinde diğer birimlerle koordinasyon sağlar, Diğer KDH birimleri arasındaki olası çatışmaları çözümlerler Birim performansını izler ve ödüllerin dağıtımına yardımcı mekanizma oluştururlar, Performans Yönetimi Bir KDH daha önceden hazırlanan ve mutlaka uyulması gereken rehberleri izlemez ise ilk olarak organizasyonun bir bütün olarak stratejisi, ikinci olarak da KDH birminin kendisi ve sunduğu hizmetler sorgulanır. Bunun için KDH birimlerinde performans kriterlerinin belirlenmesi ve bunların izlenmesi önem taşır. Her bir KDH birimi için uygun göstergeler geliştirilmelidir. Aşağıda Tablo 3.3 de radyoloji birimi için olası performans göstergeleri örnek olarak gösterilmiştir. Tablo 3.3: Radyoloji Birimi Performans Göstergeleri Sorun veya İşlem Kullanılabilecek Araç Göstergeler Hasta zamanlamasını ve sonuç raporlama gecikmelerini düzelt Yeniden çekimleri azalt Uygun olmayan tetkikler Departmana ait bilgi sistemini değerlendir ve kur Personel eğitimini geliştir, ara ürün veya hizmet rehberleri Nihai hizmet özelliklerine ait dokümanları hazırla Hekim eğitimi Hizmet saatleri süresince muayeneden raporlamaya hasta gecikmeleri Yeniden çekim sayısı Hasta başına ve hastalığa özel tetkikler Kaynak: Griffith,J.R.(1995). The Well-Managed Health Care Organization. AUPHA Press.Ann Arbor. Michigan. ss

77 KLİNİK DESTEK HİZMETLERİ YÖNETİMİ VE ORGANİZASYONU KDH birimlerinde çalışanların özel uzmanlık alanı eğitimlerine ihtiyaçları vardır. Ayrıca, KDH birimlerinde yapılan işler farklı tıp dallarının, teknik, idari, profesyonel ve destek hizmetlerinin bir arada yürütülmesini gerekli kılar. Bunun KDH birimleri çalışanlarının genel yönetim, teknik bilgi, hekimlik, teknisyen, destek hizmetleri ve bunların dışında ayrı bazı yeteneklere sahip olmaları gerekir. Genel Yönetim KDH birimi üst yöneticisi (farklı isimler alabilir) genellikle bir hekimdir. Hekim yönetici ile birlikte KDH birimi konusunda bilgi sahibi olan, ancak sağlık kurumları yönetimi ya da işletme yönetimi konusunda eğitimi olan birisi de KDH birimi genel yöneticisi olarak çalışabilir. Hem hekim hem de yönetim eğitimi almış yöneticilerin birlikte çalışması da söz konusu olabilir. İki farklı eğitime sahip yöneticinin birlikte çalışması tercih edildiği zaman bu iki yöneticinin birlikte bir ekip olarak çalışabilme yeterliliğine sahip olmaları gereklidir. Bu durumda işlerin tıbbi ve tıbbi olmayan (idari, mali ve destek işler) diye iki ayrı grup altında toplanmaları gerekir. Hastane KDH birimlerinde çok hızlı gelişmeler yaşanmaktadır. Hızlı gelişmenin en önemli sebebi ise bu alandaki değişimlerin teknolojik olduğu kadar, daha ekonomik yöntemlerin bulunması yönündeki arayışlardır. Bunun için KDH birimlerinde farklı sorumlulukları olan bütün yöneticilerin teknolojik ve ekonomik gelişmelerle yüz yüze gelmeleri bir gerekliliktir. Özellikle yeni süreçler ve teknolojiler birimde kullanılmaya başlandığı zaman, bütün birim çalışanlarının desteğini almak gerekli olacaktır. Çünkü, temsil gücü iyi olan komisyon tarafından alınmış olan kötü bir karar, fikir alınmadan alınmış ve uygulanması zorlanan iyi bir karardan daha kolay bir şekilde kabul görecektir. Uzman ve genellikle hekim olan yöneticiler mümkün olduğunca daha iyi teknik kaliteli KDH sunmak isterken, yönetim eğitimi almış olan birim yöneticileri birimin mümkün olduğunca daha fazla gelir getirmesi ile ilgilenirler. Teknik kalitenin iyi olması arayışı içinde odalar ve cihazlar çok büyük maliyetlere neden olurken, ödeyici taraf dediğimiz sosyal güvenlik veya sağlık sigortası kurumları artan maliyetleri ödeme gönüllülüğünü göstermemektedirler. Daha kaliteli hizmet sunumunun yanı sıra çalışan güvenliğini sağlamak için birimlerin yenilenmesi gerekmektedir. Ya yeni teknolojiyi kullanan yeni cihazları talep etmek ya da eski cihazların yenilenmesini hastane yönetiminden sürekli olarak istemek KDH birimleri için neredeyse bir kuraldır. Sürekli yeni isteklerle ve yerleşim yerlerinin değiştirilmesi ile uğraşılmak istenmiyorsa bütün tarafların katılımıyla uzun vadeli planların yapılması gereklidir. Teknik Yönetim KDH birimlerinin teknik yönetimi, birim içinde yürütülen faaliyetleri koordine eden, farklı uzmanlık alanları olan hekim ve diğer teknisyenlerle yakın işbirliği içinde çalışan teknik yönetici ve şef ünvanı olan bir teknisyen tarafından yerine getirilebilir. Bu görevi yerine getiren kişinin ilgili KDH teknolojisi konusunda bilgisinin ve iş deneyiminin olması, yönetim ve diğer bölüm işleri konusunda formal veya hizmet içi eğitime katılmış olması arzu edilir. Yönetim ve Organizasyon KDH birimi yöneticilerinin, yönetsel ve mesleki becerileri birlikte kullanmaları son derece önemlidir. Kompleks teknoloji, hastalara uygun hizmetleri sunma ve KDH birimleri arasında artan koordinasyon ihtiyacı sağlık kurumlarının cevaplaması gereken önemli yönetsel sorunlar olarak ortada durmaktadır. Bir kurumun belki de en önemli görevlerinden birisi bürokrasiyi azaltmak ve birimler arasında çok açık bir iletişim ve raporlama yapısı kurmaktır. Bu anlamda problemlerin yaşandığı en önemli alan KDH birimi yöneticilerinin yönetsel rolleridir. Çoğu zaman KDH yöneticisinin hem tıbbi direktöre veya başhekime hem de hastane müdürüne karşı sorumlulukları olabilmektedir. Hastane tıbbi direktörü veya başhekimin KDH birimlerinden temel beklentileri şunlardır: Mevcut bilgiler ışığında uygun hizmet karmasının belirlenmesi, Uygun test çeşitliliğinin belirlenmesi, 73

78 Çalışılan testlerle ilgili uygun tamamlanma sürelerinin belirlenmesi, Kalite ve verimlilik açısından tolerans limitlerinin belirlenmesi. Yukarıda sıralanan beklentiler KDH birimi yöneticisine iletilir ve yönetici bu beklentiler ışığında çalışmaya başlar. Fiziki mekan, uygun personel ve yetenek karması, bilgi sistemleri ve ihtiyaç duyulan cihazlar öncelikle gözden geçirilir. Yukarıda sıralanan beklentilerin, hastanenin yönetsel ve finansal sınırlılıkları dahilinde karşılanması gerekmektedir. Ancak hastane tıbbi direktörü veya başhekiminin bazen KDH birimi yöneticisinin işini kolaylaştırıcı görevleri de yerine getirmesi önemlidir. Örneğin, verimliliği artırmak için diğer hekimlerin uygun testi isteme davranışını kazanmaları için onları etkilemesi gibi. Ancak bu konuda tıbbi direktör veya başhekimin başarılı olabilmesi için elinde doğru ve güncel bilgilerin olması gerekir. KDH birimi yöneticisi de ihtiyaç duyulan doğru ve güncel bilgileri sağlayabilmelidir. Bu görevin başarılması ise iyi bir KDH yönetim ekibinin olmasını, tıbbi direktör veya başhekimin sürekli olarak bilgilendirilmesini ve günlük birim işleriyle uğraşabilmeyi gerekli kılar. Bu görevlerin dışında bir KDH birimi yöneticisi şu görevleri de yerine getirmelidir: Personel verimliliğini iyileştirmek için stratejiler geliştirmelidir, Maliyetleri azaltmalıdır, Yönetsel raporları hazırlamalı ve yorumlayabilmelidir. KDH birim yöneticisine bütçe performansı, hizmetlerin uygun sunumu ve personel yönetimi konusunda sorumluluklar verilmelidir. Bu sorumlulukları yerine getiren KDH yöneticilerinin ihtiyaç duydukları anlarda ilgili diğer yönetici ve çalışanlara ulaşabilmeli ve onların desteklerini alabilmelidirler. KDH birimi yöneticilerinin mesleki beceriye sahip olmaları arzu edilse bile çoğu zaman bir gereklilik olarak görülemeyebilmektedir. Ameliyathane ve doğumhanede olduğu gibi özel olarak bu alanlarda eğitilmiş olan hemşireler bu bölümlerin yöneticileri olarak görevlendirilebilmektedirler. Laboratuvar, radyoloji ve radyosyon terapisi gibi daha pek çok alanda KDH birim yöneticileri hekimler arasından seçilmektedir. Ancak bu birimlerin çoğunda yönetici olarak görev yapacak olanlar hekim olabileceği gibi hekim olmayan diğer sağlık personeli de olabilir. KDH birim yöneticilerinin ilgili birimin sunmuş olduğu hizmetler konusunda tecrübeli olmaları tercih edilir. Hekim yöneticinin olmadığı birimlerde yönetici görevi olan sağlık çalışanları ise genellikle bir hekim yöneticiye bağlı olarak çalışmaktadırlar. KDH birimi yönetiminde hekim yöneticiler diğer hekimlerle birlikte çalışırken hekim olmayan yöneticiler de diğer personelle yakından çalışmaktadır. Hekimler daha stratejik ve daha teknik sorumluluklar alırlarken, diğer yöneticiler fiziksel alan yönetimi, pazarlama ve hasta randevu ve sevki gibi alanlarda sorumluluk almaktadırlar. Kalite, uygunluk, sürekli gelişme, planlama ve bütçeleme gibi sorumluluklar ise paylaşılmaktadır. KDH birimlerinin yönetiminde izlenebilecek farklı organizasyonlar vardır. Örnek olarak Şekil 3.2 deki yapılar verilebilir: A. Hekim Tarafından Yönetilirse 74

79 B. Hekim Olmayan Uzman Tarafından Yönetilirse C. Genel Yönetici Kullanılırsa Şekil 3.2: KDH Yönetim Modelleri Kaynak: Griffith, J.R. (1995). The Well-Managed Health Care Organization. AUPHA Press. Ann Arbor. Michigan.ss.595 Mesleki tecrübelerinin yanı sıra KDH birim yöneticilerinin personel seçimi, komite yönetimi, sürekli iyileşme, veri analizi ve katılımcı yönetim analyışı gibi alanlarda da eğitimli olmaları gerekir. Büyük çaplı KDH birimi yöneticilerinin ayrıca bir yüksek lisans eğitimi almış olması da önemlidir. Klinik destek hizmetleri büyüklük ve aktivite olarak büyük farklılıklar gösterirler. Genellikle en büyüğü 100 den fazla çalışanı olabilen klinik laboratuvarıdır. En küçük birimlerin ise bir veya iki uzmanı vardır. Büyük olan KDH birimleri kullanmış oldukları teknik, araç-gereç veya yöntemlerine göre organize olurlar. Son zamanlarda KDH birimleri arasında, çapraz eğitime ve tek ekip yapısına karşı artan bir ilgi vardır. Ekip içinde işbirliği daha büyük verimliliğe imkân sağlar. Büyük veya küçük çoğu KDH birimleri hem yatan hem de ayaktan hastalara hizmet verirler. Şekil 3.3 kullanılan teknoloji ve hizmet sunulan birimlere göre organize edilmiş bir görüntüleme servisini göstermektedir. Şekil 3.3: Radyoloji Birminin Organizasyonuna Bir Örnek Kaynak: Griffith, J.R. (1995). The Well-Managed Health Care Organization. AUPHA Press. Ann Arbor. Michigan.ss

80 Şekil 3.4 de bir sağlık kurumu içinde KDH birimlerinin nasıl organize edilebileceği gösterilmiştir. Bu örgütlenme şekli değiştirilerek genişletilebilir veya daraltılabilir. Bu örgütlenme tipinde iki farklı kavramsal yaklaşım vardır. Birincisi, KDH birimlerini, nihai ürünü veya hizmeti ön plana çıkaracak şekilde matriks bir yapı veya ürüne göre gruplandırmaktır. Radyoloji, eczane ve patoloji öylesine fazla hizmet sunmaktadır ki fonksiyonel olarak ayrı bir birim olabilirler. Bu durumda bir başkan yardımcısı, ürüne göre örgütlenme yapısının dışında kalan bazı hizmetlerin koordinasyonuna yardımcı olmak için kalabilir. İkinci yaklaşımda ise başkan yardımcısı ve çoğu grup yöneticisi pozisyonları kaldırılıp, KDH birimlerinin tamamı bir operasyon ekibine bağlanabilir. Operasyon ekibi gerektiğinde, birimlerin hizmetlerinin koordinasyonuna yardımcı olur ve KDH birimlerinin ihtiyaç duyacakları teknik ve lojistik hizmetlerine erişimleri kolaylaştırılır. Şekil 3.4: Muhtemel KDH Organizasyonu Kaynak: Griffith, J.R. (1995). The Well-Managed Health Care Organization. AUPHA Press. Ann Arbor. Michigan.ss.600 KLİNİK DESTEK HİZMETLERİ BİLGİ SİSTEMLERİ Bir KDH biriminin nihai ürünü bilgidir. KDH bilgi sisteminin en temel amacı bilgiyi en güvenilir, zamanında ve sıralı bir şekilde üretmektir. KDH birimlerinde bilgi artık yüksek derecede otomatik ve ileri sistemlerle kontrol edilmektedir. Bu teknolojilerin KDH birimlerine olan en büyük faydası ise KDH birimi ile ilgili verilerin sıralı ve zamanlı bir şekilde elde edilmesi gibi geleneksel kullanım alanlarının dışında hekimlerin test isteme davranışlarındaki değişikliği, KDH performansındaki ve antibiyotik kullanımındaki değişiklikleri izleme gibi alanlarda da ortaya çıkmaktadır. Yeni KDH bilgi sistemlerinde işi planlama, numunelere ait verileri toplama, klinik raporları üretme ve faturaları kesme gibi faaliyetlerin haricinde artık denetim sonuçlarını takip etme, kalite kontrol çalışmalarını izleme, iş yükünü hesaplama, birimlere ait politika ve süreçleri online olarak takip etme gibi işler de yapılabilmektedir. Bu amaçlarla bazı laboratuvarlarda daha küçük bilgisayarlar kullanılırken bazı laboratuvarlarda network sistemler kullanılabilmektedir. Veri tabanlarına hızlı erişim ve birimler arasında iyileşen haberleşme bu sistemlerin sayısız avantajlarını ortaya çıkarmaktadır. Gelecekte KDH yöneticileri, kendi birimleri ve hastanenin günlük bilgi yönetim sistemleriyle daha yakından ilgilenmek zorunda kalacaklardır. Bunun nedenleri kısaca şöyle sıralanabilir; Kalite ve verimliliğin sağlanmasında laboratuvar bilgi sistemleri daha fazla kullanılacaktır, KDH birimlerinin başarısı, KDH veri tabanına yapılan katkının değerlendirilmesi ile ölçülecektir, KDH ve diğer klinik veri tabanları arasında giderek artan çatışma durumunda hastane genel bilgi yönetim sistemi yöneticileri, KDH yöneticileri ile daha yakın işbirliği içinde çalışmak isteyeceklerdir. Günümüzde, çoğu KDH biriminin bilgi ihtiyacı çok fazladır ve bu ihtiyacı karşılamak için teknoloji mevcuttur. Bütün büyük KDH sadece performans ölçütlerini değil, aynı zamanda uygun hasta zamanlamasını yapabilen, personel ihtiyaçlarını ve zamanlamasını verebilen, kalite ve memnuniyet için örnekleme yapabilen, maliyet analizi yapabilen ve örnek bir bütçe geliştiren birim karar destek sistemlerine sahiptir. Bir bilgi sisteminde hangi ana bileşenlerin olması gerektiği konusunda bir 76

81 fikirbirliği yoktur ancak mevcut bileşenlerin birbirleriyle veya başka birimlerle etkileşim içinde olması gerekir. Bilgi sistemlerinde şu ana bileşenlerin olması arzu edilir: Hasta planlama, Personel planlama, İsteklerin işlenmesi, Sonuç raporlama, Hasta tıbbi kayıtları, Klinik performans değerlendirmesi. İletişim Sistemi KDH birimlerinin düzenli ve etkili çalışması için iyi bir iletişim sistemi olmalıdır. İyi bir iletişim sistemi sayesinde, acil durumlarda sorumlu hekime ulaşılmalıdır ve daha önceden KDH biriminden hizmet almış hastalara ait kayıtlar tutulabilmelidir. Bu sisteme, yetki verilmiş kişiler hastanenin diğer birimlerinden ve hatta hastane dışından erişebilmelidir. Böyle bir sistem bazen pahalı olsa bile, diğer birim ve hekimlerin ihtiyaç duyduğu bilgilere erişimlerini kolaylaştıracağı ve rapor yazılmasına gerek kalmayacağı için faydalıdır. Sonuçlar ise mümkün olan en kısa süre içinde hasta veya sorumlu hekimlere verilebilmelidir. Eğer hasta ne kadar acil ve yapılan hizmet ne kadar ileri teknolojiyi gerektiriyorsa sonuçların da o kadar kısa süre içinde verilmesi neredeyse bir kural niteliğindedir. Bunun için böyle hizmetlerin önceliklendirilmesi bir zorunluluktur. Sonuçların Verilmesi Hastaları gönderen hekim ve birimlere sonuçların verilmesinin önemi, raporların zamanında ve uygun bir şekilde hazırlanmasının daha ötesinde bir durumdur. Son zamanlarda radyoloji uzmanları ve birimleri hastalara ait sonuçların uygun hekim ve hastalara verilmesinden sorumlu tutulmaktadırlar. Eğer hasta hakkında önemli bir sonuca uygun olmayan veya hastanın sorumlu hekimi olmayan bir kişiye verilirse bu hukuki bir durumu ortaya çıkarmaktadır. Kayıt, Rapor ve Faturalama Ortaya çıkarabileceği hukuki sonuçların öneminin yanı sıra birim hizmetlerinin değerlendirilmesi ve izlenebilmesi için belirli kayıtların tutulması ve bu kayıtların iyi ve güvenli bir şekilde saklanması gereklidir. KDH nin sunulduğu her alanda hem hastalara (yaş, cinsiyet gibi), hem hastaların hastalıklarına (hastalık kodları gibi), hem de hastayı gönderen sorumlu hekime ve birimlere ilişkin bilgiler tutulmalı ve bunlar gerektiğinde radyoloji birimi hizmetlerini değerlendirebilmek için kullanılmalıdır. Tutulan bilgiler arasında verilen hizmet esnasında kullanılmış olan kaynak miktarı ve bunların karşılıklarının da olması faturalama için önemlidir. Geri ödeme kurumlarının çekincelerini ortadan kaldırabilmek için hastalık kodu gibi hastalığa ait bilgilerin yanı sıra hastaya ait bilgilerin veya sosyal güvenlik kurumlarının istediği bilgilerin toplandığından ve hazırlanan raporlarda bu bilgilerin yer aldığından emin olunmalıdır. Veri Yönetimi Her bir KDH birimi için, talep, kalite, memnuniyet, kapasite, maliyet, insan kaynakları ve performans göstergeleri belirlenmelidir. Çoğu gösterge ya birbirinin aynısı ya da benzeridir. Değişen göstergeler ise kısmen talep ve sunulan hizmetlerin kalitesine bağlıdır. Tablo 3.4, KDH birimleri hakkında genel bir bilgi sunmaktadır. Ancak iyi yönetilen sağlık kurumları bu tabloda özetlenen bilgilerden daha fazlasını toplamak istemektedirler. 77

82 Tablo 3.4: KDH Ölçütleri Boyut Rutin olarak rapor edilen ölçütler Veri tabanında bulunanlar Talep Sunulmakta olan hizmetlere olan talepteki değişim Gecikmeler ve birime ulaşmayan istem ve hastalar Sevk sistemi ve ödeme yöntemi şekli Nedenleri bulmaya yönelik detaylı araştırma yapmak Pazar payı Pazar payı Rakiplere ve sunulan hizmetlere göre pazar payını hesaplamak Rakip bilgileri Rakipler tarafından verilen hizmetler Ayrıntılı bilgiler Çıktı kalitesi Hastalık gruplarına özgü çıktılar Hasta, sevk kaynağı, demografik ve hastalık bilgileri Kazalar ve hasarlar Süreç kalitesi Hasta memnuniyeti Hekim memnuniyeti Maliyetler İnsan kaynakları Kötü ve zararlı hizmetler, hasta ve çalışan güvenliği Sunulmakta olan hizmetler ve sunma şekilleri ile ilgili değişim Genel memnuniyet oranlarındaki değişim Genel memnuniyet oranlarındaki değişim Sabit/değişken, direkt/indirek toplam maliyet, birim ve son ürün maliyetleri; maliyetlerdeki değişimler Personel seçimi ve elde tutma, memnuniyet seviyeleri Kaza ve yaralanma türleri ve nedenleri Hizmet, çalışan, zaman ve hasta kategorilerine göre süreçler Hizmet, çalışan, zaman ve hasta kategorilerine göre memnuniyet Hekim, sevk kaynağı, hasta kategorilerine göre memnuniyet Hizmet başına birim maliyetler Çalışan grupları, çapraz eğitim, kişisel kayıtlar Performans Maliyet yönergeleri, rakip fiyatları Son ürün maliyetleri, göreceli performans kıyaslamaları Kaynak: Griffith, J.R. (1995). The Well-Managed Health Care Organization. AUPHA Press. Ann Arbor. Michigan.ss.600 TEMEL KLİNİK DESTEK HİZMETİ BİRİMLERİ VE GÖREVLERİ Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğine göre sağlık kurumlarında sunulmakta olan klinik destek hizmetlerinden bazıları ve kısa açıklamaları aşağıda başlıklar halinde açıklanmıştır. Acil Hizmetleri Acil hizmetleri, sağlık kurumunun acil polikliniği veya acil servisi, bunlar yoksa nöbetçi tabibi tarafından yürütülür. Bu hizmetler 24 saat süre ile kesiksiz olarak yürütülür. Acil servis baştabibin teklifi ve Valilik onayı ile kurulur ve tescil için Sağlık Bakanlığına bildirilir. Bu hizmetlerde, hizmetin sürekliliğini sağlayacak şekilde, yeteri kadar sağlık ve yardımcı sağlık personeli ile hayati önemi haiz araç, gereç ve nöbetçi eczacı bulunmayan kurumlarda da lüzumlu ilaçlar bulundurulur. Laboratuvar Hizmetleri Tıbbi veya klinik laboratuvarlar; teşhis, tedavi ve hastalıkların önlenmesine yardımcı olmak üzere hastaların sağlık durumları konusunda bilgi edinmek amacıyla hastalardan alınan numuneler üzerinde gerekli inceleme işlemlerinin yapıldığı yerlerdir. Laboratuvar hizmetleri; poliklinik ve servis hastaları ile gereğinde Sağlık Bakanlığının halk sağlığı gibi diğer laboratuvar ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte ve ayrıca poliklinik laboratuvarı bulunmayan yataklı tedavi kurumlarında servis ve polikliniklere göre merkezi bir yerde düzenlenir. 78

83 Radyoloji Günümüzde radyoloji birimleri çok yüklü miktarda paranın harcanması ile kurulan ve çok farklı ve oldukça uzmanlaşmış hizmetlerin verildiği yerler haline gelmişlerdir. Bu özellikli hizmetler, çoğunlukla yüksek öğrenim görmüş personel tarafından pahalı, karmaşık ve çoğu zaman bilgisayar destekli araç gereçler kullanılarak sunulmaktadır. Radyoloji birimleri, çoğu hastanenin gurur kaynağıdırlar. Çünkü ileri teknolojiyi kullanan radyoloji birimleri hasta ve hekimler için bir cazibe kaynağı olarak değerlendirilirken çoğu hastane için en fazla finansal kaynağın üretildiği yerlerdir. Ameliyathane Hizmetleri Ameliyathanelerin yönetimi, hizmete devamlı hazır bulundurulması, alet ve malzemenin sağlanması, bakım, onarım ihtiyaçlarının saptanarak yaptırılmak üzere ilgililere bildirilmesi ve burada çalışan personelin yönetimi ve eğitimlerinin yapılması ile genel cerrahi uzmanı görevli olup, bu hususlarda baştabipliğe karşı doğrudan sorumludur. Çeşitli cerrahi dalların ya da birçok cerrahın bulunduğu kurumlarda, ilgili uzmanların görüşü alınarak baştabip tarafından seçilecek cerrahi dal uzmanı ameliyathane sorumlusu olarak görevlendirilir. Bu sorumlu, anesteziyoloji uzmanının bulunmadığı kurumlarda, uyandırma odası hizmetlerinin yürütülmesi ve narkoz personeli ile uyandırma odası personelinin yönetim ve eğitimi ile de görevlidir. Bütün bu hizmetlerin yürütülmesi için ameliyat salonu adedine ve iş hacmine göre sorumlu uzmanın emrinde çalışmak üzere eczacı, ameliyathane başhemşiresi, ameliyathane narkoz teknisyeni, hemşire, ameliyathane teknisyeni ve hastane hizmetlisi gibi gerekli görülen personel görevlendirilir. Merkezi Sterilizasyon Hizmetleri Merkezi sterilizasyonda ameliyathane, tüm hasta servisleri, poliklinikler, laboratuvarlar, endoskopi, müdahale ve doğum odaları, yoğun bakım gibi hizmet bölümlerinde kullanılacak alet ve malzemeler hizmete uygun olarak kağıt veya özel bohçalar içerisinde, setler halinde topluca sterilize edilerek kullanılmaya hazır vaziyette buradan dağıtılır. Sterilizasyon sorumlusu, kullanan bölüm tarafından yıkanarak sterilizasyona hazır hale getirilen setleri teslim alarak, aldığı miktar kadarını steril halde verir. Merkezi sterilizasyon hizmetleri ve burada çalışanlar ameliyathane sorumlusuna bağlıdır. Yoğun Bakım ve Reanimasyon Hizmetleri Yoğun bakım ve reanimasyon hizmetlerinin yapıldığı yerler; tabip ve hemşire hizmetleri ile diğer teknik, sağlık ve laboratuvar hizmetleri bakımından sürekli olarak gözlem ve kontrol altında bulundurulması gereken hayati tehlike içindeki hastaların, bakımlarının sağlandığı yataklı bakım üniteleridir. Burada hayati fonksiyonları izleyecek ve gereğinde destekleyecek cihazlar bulundurulur. Hemşire ve diğer gerekli görülen personelin çalışmaları 24 saat görev yapacak şekilde düzenlenir. Yoğun bakımda hizmetlerin düzenli bir şekilde yürütülmesinden o yoğun bakımın fonksiyonuyla ilgili klinik ve bu kliniğin bir uzmanı sorumludur. Şayet yoğun bakımda çeşitli kliniklere ait yataklar bulunuyorsa bu takdirde baştabibin seçeceği bir veya daha fazla uzman burada görevlendirilir. Bunlar gerekli hallerde ilgili dal uzmanı ile birlikte hastaların takip ve tedavisini yaparlar. Yataklı tedavi kurumlarının fonksiyonlarına uygun şekilde açılacak yoğun bakım üniteleri, baştabibin teklifi ve Valilik onayı ile kurulur ve tescil için Sağlık Bakanlığına bildirilir. Uyandırma ve Ameliyat Sonu Bakım Ünitesi Hizmetleri Ameliyat sonrası hastaların servise nakledilmeden önce uyanmaları ve kısa süreli cerrahi komplikasyonların düzeltilmesi için en fazla 24 saat kaldıkları yataklı bakım üniteleridir. Burada yeterli cihaz ve malzeme ile 24 saat sürekli hizmet görecek şekilde hemşire ve gerekli personel bulundurulur. Ünitenin yönetim ve tıbbi bakım hizmetlerinden anesteziyoloji uzmanı, yoksa ameliyathane sorumlusu olan genel cerrah sorumludur. Bu sorumlu gerekli hallerde ameliyatı yapan uzman ile işbirliği yapar. Bu hizmet, kurumun personel, araç, gereç imkanları ve fizik yapısı elvermediği takdirde yoğun bakım ünitesi ile bir arada yürütülür. 79

84 Eczane Hizmetleri Kurum eczaneleri yatan hastalarla, kanun, tüzük, yönetmelik ve emirler gereğince ilaç verilmesine lüzum görülen hastalara ilaç ve sıhhi malzeme sağlanan yerlerdir. Günümüzde bilinçsiz ilaç kullanımı önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlanmaktadır. Özellikle antibiyotiklerin gereksiz yere kullanılması hem hastalık ajanlarının antibiyotiklere karşı olan direncini artırmakta, hem hastalar üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmekte hem de sağlık hizmeti sunum maliyetini önemli ölçüde artırabilmektedir. Antibiyotik gibi ruh sağlığı hastalıklarının tedavisinde kullanılması gerekli olan ilaçların da yakından takip edilmesi ve sadece ihtiyaç anında uygun hasta tarafından kullanıldığından emin olunması gerekmektedir. Bu amaçla geliştirilmiş ilaç takip sistemleri vardır. Merkezi Tıbbi Arşiv Her yataklı tedavi kurumunda bir merkezi tıbbi arşiv kurulur. Bütün servislerin ve olanakları ölçüsünde polikliniklerin işi biten dosyaları, bilimsel çalışmalar, istatistik değerlendirmeler ve hastaların diğer müracaatlarında kullanılmak üzere bir sıra ve düzen içersinde muhafaza edilir. Dosyanın çabuk ve kolay bulunması için; isme, hastalığa ve protokol numarasına göre lüzumlu görülen çeşitli bulma kolaylıkları sağlayacak kartoteks sistemleri uygulanır. Kitaplık Kitaplık temiz, tertipli ve usulüne uygun bir şekilde tasnif edilir. Aranan kitapların kolay bulunacağı bir şekilde gerekli kayıt ve kartoteks sistemi tutulur. Tıbbi Fotoğrafhane Özellikle eğitim hastanelerinde bilimsel çalışmalar ve eğitim, öğretim materyali sağlamak için bir tıbbi fotoğrafhane bulunur. Bu fotoğrafhanede, uzmanların lüzum gösterdiği vak'aların ilk durumları ile hastalığın seyir ve sonucunu tespit için filim, fotoğraf ve slayt çekilir. Bunlar fotoğrafhanenin özel arşivinde isme, hastalığa ve kullanılması istenen diğer ihtiyaçlara göre arandığında kolayca bulunacak şekilde kaydedilerek muhafaza edilir. KLİNİK DESTEK HİZMETİ PERSONELİ VE ÜNVANLARI KDH nin sunlduğu birimlerde eğitim düzeyleri, ünvanları ve yaptıkları işler birbirinden farklı olan çok sayıda personel görev yapmaktadır. Türkiye deki sağlık kurumlarında yer alan KDH birimlerinde sıklıkla karşılaşılan personel türleri ve görevleri kısaca aşağıda başlıklar halinde açıklanmıştır. Laboratuvar Şef ve Uzmanları Yataklı tedavi kurumlarında büyüklüğüne ve fonksiyonuna göre bakteriyoloji, biyokimya, patolojik anatomi, hormon, nükleer tıp, hematoloji ve radyoloji gibi çeşitli laboratuvarlardan birkaçı veya hepsi bulunabilir. Hastanelerin bakteriyoloji, biyokimya, hematoloji, patolojik anatomi, radyoloji ve sair laboratuvarlarında görevli şef ve uzmanlar, laboratuvarlarına gelen kendi şubeleri ile ilgili bütün tetkik ve tahlilleri, serolojik ve biyolojik teamül ve testleri yapmakla yükümlüdürler. Laboratuvar şef ve uzmanları büyük çoğunlukla Tıp Fakültesi mezunu olup, çalışmış oldukları bölüm ile ilgili olarak tıpta uzmanlık eğitimi almışlardır. Laboratuvar şef ve uzmanlarının, birimlerinde bulunan teşhis ve tedavi cihazlarının çalışmalarını sık sık kontrol ile gerektiğinde kalibrasyonlarını yaptırma yükümlülükleri vardır. Ayrıca, laboratuvar şef ve uzmanları kendi laboratuvarlarında bulunan tıbbi cihaz, alet, malzeme ve kimyevi maddeler ile bütün demirbaş eşyanın muhafazası ile tüketim maddelerinin yerinde ve ekonomik kullanılmasından sorumludurlar. 80

85 Eczacılar Eczacılar, eczacılık konusunda yüksek öğrenim görmüş gerekli bilgi ve beceriyi kazanmış sağlık personelidirler. Eczacı sayısı birden fazla olan kurumlarda hastane eczacılığı konusunda yeterli tecrübe ve bilgi sahibi olan eczacılardan birine kurumun teklifi üzerine Bakanlık tarafından başeczacılık görevi verilir. Eczane ile ecza deposunda bulunan bütün ilaçların, alet ve malzemenin iyi bir şekilde muhafazasından ve usulü dairesinde sarf edilmesinden, depoya giren çıkan ilaçların depo memuru tarafından gelir gider defterleri ile depo defterine düzenli olarak işlenmesinden sorumludurlar. Fizikoterapistler Fizikoterapistler, fizik tedavi konusunda yüksek öğrenim görmüş gerekli bilgi ve beceriyi kazanmış sağlık personeli olup, rehabilitasyon ekibinin tabii üyesidirler. Uzman tabip tarafından görülerek tedavi endikasyonu saptanmış hastalara fizik tedavi vasıtalarını, tıbbi egzersizleri uygularlar; masajları, hastaların ortez ve protez eğitimlerini, adale testi günlük yaşayış faaliyetleri testi ve uygulamalarını, branşla ilgili diğer ölçüm ve testleri yaparlar. Hastaların tedavi yönünden ekibin diğer üyeleri ile işbirliği içinde çalışırlar. Gerektiğinde hastaların tedavisinin gidişi hakkında tabibe bilgi verirler. Hasta konseylerine iştirak ederler. Hastaların kazalardan korunmaları için gerekli güvenlik önlemlerini alırlar. Kullandıkları cihaz ve malzemelerin iyi kullanımı ve bakımından sorumludurlar. Diyetisyenlerin Görev ve Yetkileri Diyetisyen, sağlıkla ilgili herhangi bir yüksek öğretim kurumunun beslenme ve diyetetik eğitim - öğretim programını tamamlayarak lisans derecesi ve diyetisyen unvanı kazanmış kişidir. Birden fazla diyetisyeni bulunan yataklı tedavi kurumlarında bunlardan biri baştabiplikçe başdiyetisyen olarak görevlendirilir. Diyetisyenler, kurumun ihtiyaçlarını göz önünde tutarak bir hizmet programı hazırlanmasını, uygulanmasını ve yürütülmesini sağlarlar. Kurumlarda diyetisyen bulunmadığı takdirde bunun idari görevlerini hastane müdürü yürütür. Sosyal Hizmet Uzmanı veya Sosyal Çalışmacı Standardında sosyal hizmet uzmanı veya sosyal çalışmacı bulunan yataklı tedavi kurumlarında bir sosyal servis kurulur. Birden fazla sosyal hizmetler uzmanı bulunduğu takdirde, içlerinden baştabip tarafından görevlendirilen bir tanesi bu servisin amirliği görevini de yürütür. Sosyal servis, yataklı tedavi kurumlarına müracaat eden, yatan ve kurumdan çıkan hastaların sosyal ve ekonomik sorunlarının saptanması, çözümlenmesi, hastanın çevresi ve ailesiyle ilişkilerinin sağlanması, kurumun halkla ilişkiler işlerinin yürütülmesi ile görevlidir. Ayrıca kurum personelinin karşılıklı ilişkilerinde ve sosyal sorunlarında danışma ve yardım sağlama görevini de yapar. Radyasyon Fizikçisi Radyasyon fizikçisinin (sağlık fizikçisi) yüksek fizik mühendisi olması şarttır. Bitirdiği yüksek okul ders programında bu dersi okumuş ve mastır yapmış olanlar tercih edilir. Bulunmadığı takdirde bu konuda en az beş sene çalışmış olanlar tercih edilir. Radyasyon fizikçisi; teşhis, tedavi, araştırmada radyoterapi uzmanının isteğine göre kullanılacak iyonize ışınının cins ve kaynaklarını seçer; radyoterapi uzmanından tedavi konusunda aldığı bilgiler ışığında hastanın tedavi planını yapar, izodoz eğrilerini çizer, planın uygulanmasında hazır bulunur. Klinik Psikolog Klinik psikolog, mesleki yöntem ve teknikleri uygulayarak hastaların ruhsal sorunlarının çözümlenmesine yardım edecek yetenekte, psikoloji öğretimi yapan herhangi bir fakülte veya yüksek okul mezunu sağlık personelidir. Ruh sağlığı ve hastalıkları hastanelerinde hastaların meşguliyet tedavileri ile hastanelerdeki hemşirelerin psikiyatrik hastaların bakımları konusunda eğitimi çalışmalarında kendilerine verilen görevleri yaparlar. 81

86 Psikologlar, meslek usul ve teknikleri (mülakat, psikoanalitik vb.) kullanarak hastaların ruhsal problemlerinin çözümlenmesinde gerekli testleri (zeka, kişilik vb.) uygular, yorumunu yapar. Hastalığın teşhis ve tedavisinde, hastaların tabiple işbirliği kurmasında yardımcı olur. Hastanın günlük yaşayış ve davranışlarını izler, bulguları ilgili uzman tabibe verir. Hasta personel ilişkilerinin, tedavi ve bakım olanaklarının etkili şekilde gelişmesi için gerekli koordinasyonu sağlar. Servisteki test malzemesinin iyi kullanılmasından ve bakımından sorumludur. Anestezi Teknisyenleri Anestezi teknisyeni; anestezi uzmanı veya bulunmadığı hallerde ameliyathane sorumlu uzmanının sorumluluğu altında, bunların ve ameliyatı yapan uzmanın direktiflerine göre ameliyatın ve narkozun salimen ve rahat bir şekilde sonuçlanması için gerekenleri yapar. Anestezi cihazının bakımından, temizlenmesinden, sterilizasyonundan ve daima kullanılabilir halde bulundurulmasından sorumludur. Anestezi uzmanı bulunmayan yerlerde anestezi teknisyeni, ameliyat olacak hastaları en az bir gün önce görür. Dosyaları inceler. Anestezi ve ameliyat yönünden noksan olan tetkikleri tamamlattırır. Ameliyathane Teknisyeni Ameliyathane teknisyeni, ameliyathane sorumlu uzmanı veya bulunmadığı takdirde ameliyatı yapan uzmanın sorumluluğu altında ve bunların direktiflerine göre ameliyatın salimen ve rahat bir şekilde sonuçlanması için gerekenleri yapar. Ameliyathanedeki bütün cihaz ve aletlerin bakım, temizlik her an çalışır halde bulunmalarından, muhafaza, ikmal ile gerekli sterilizasyon işlerinden sorumludur. Ayrıca ameliyathanedeki yardımcı hizmetler sınıfı personelin eğitiminde de yardımcı olur. Eczacı Teknisyeni Eczacının denetimi altında çeşitli ilaçları hazırlar ve şişeleri etiketler. İlaç ve tıbbi malzemeyi ambalajlarından çıkarır, ayniyatla karşılaştırır. Depoya koyar, depo memuru yoksa depo defterine gelir kaydeder. Eczaneden ve servislerden usulüne uygun olarak istenilen ilaçları verir. Eczanenin temiz, düzenli olmasını ve kullanılan malzemenin temizlenmesini, bunların kullanılmaya hazır halde bulunmasını sağlar. Eczanedeki yardımcı hizmetler sınıfı personelin hizmet içi eğitimlerine yardım eder. Günlük gelir - gider defterlerini işler ve tevhit cetvellerini hazırlar. Laboratuvar Teknisyeni Laboratuvara gelen muayene materyalini analize hazırlar. Acil tetkikleri ayırır ve önce yapılmasını sağlar. Muhafazası gereken tahlil materyalini usulüne göre muhafaza eder. Laboratuvar şef ve uzmanının kontrolü altında basit laboratuvar tahlillerini yapar. Standart solüsyon, kültür vasatları, boyalar ve antikoagülanları formüllerine göre hazırlar. Laboratuvar uzmanının hizmetle ilgili diğer emirlerini yerine getirir. Laboratuvarda kullanılan cam eşya ve aletleri uzmanın direktifine göre temizler ve otoklavdan geçirir. Malzeme ve cihazların devamlı kontrol ve sayımını yaparak ihtiyaçları zamanında amirine bildirir, defter kayıtlarını tutar, kan ve plazma kapaklarını kapayıp, ambalajlarını yapar ve dolabında saklar. Laboratuvar hayvanlarının bakımı ile kafeslerinin temizliği ve etiketlerinin konulmasını sağlar. Laboratuvar temizliğini yaptırır. Devamlı temiz ve düzenli olmasını sağlar. Gerekli görülen hastaların tahlil materyalini bizzat hasta yatağında iken alır. Röntgen Teknisyeni Radyoloji uzmanı tarafından yapılması gereken özel bilgi ve tekniği icap ettiren grafiler, tüm skopiler, skopi ile ilişkili grafiler dışında kalan her türlü radyografileri yapar. Filimlerin banyolarının yapılmasını ve raporları ile beraber ilgili servis ve polikliniklere imza karşılığında teslim edilmesini sağlar. Grafisi yapılacak hastaların hazırlanmaları hususunda gerekli bilgiyi verir. Röntgen teşhis laboratuvarında her türlü araç ve cihazları işletmeye ve kullanmaya hazır bulundurur. Gerektiğinde işletir ve kullanır. Röntgen arşivinin düzenli olarak çalışmasını sağlar. Laboratuvar istatistiklerini hazırlar. Laboratuvar ve bütün cihazların bakım, temizlik ve düzenini sağlar. Laboratuvarda çalışan diğer yardımcı hizmetler sınıfı personelinin eğitimlerine yardım eder. 82

87 Radyoterapi Teknisyeni Radyoterapi teknisyeni, radyoterapi uzmanının direktifi ve radyasyon fizikçisinin (yoksa uzmanın) ölçü ve hesaplarına göre, iyonizan ışınlı tedaviyi uygulamakla yükümlüdür. Poliklinik ve protokol defterini düzenli olarak tutar, servis ve laboratuvarın tıbbi istatistiklerini hazırlar. Cihazların bakım, muhafaza ve en uygun şekilde çalışmasını sağlar. Gördüğü arızaları en kısa zamanda şef veya uzmana haber verir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Teknisyeni Fizik tedaviye ve rehabilitasyona muhtaç hastalara uzmanın veya fizyoterapistin uygun gördüğü tedavileri uygular. Tedavi esnasında hastalara gözlemcilik eder ve güvenliklerini sağlar. Aletleri kullanırken şifayı geciktirecek olayları ve hastaların incinmelerini önleyecek gerekli tedbirleri alır. Alet ve cihazların bakımını, malzeme, çamaşır ve eşyalarını iyi bir şekilde kullanılmasını sağlar, kayıtlara ve istatistiklere esas olacak bilgileri hazırlar. Laboratuvarın temizlik ve düzenini sağlar. Diş Protez Teknisyeni Diş tabipleri ve ağız, diş ve çene ile ilgili uzman tabiplerin hastadan almış oldukları ölçülere ve onların direktiflerine göre laboratuvarda çeşitli protezleri hazırlar, servis malzemesinin temizlik ve bakımını ve servisin düzenini sağlar. Kayıtları ve istatistikleri tutar. Gereğince diştabibine veya uzmana yardım eder. Ruh Sağlığı Klinik Teknisyeni Ruh sağlığı kliniklerine özgü hemşirelik hizmetlerini tümüyle yürütür. Hastaları ziyaret ederek durum ve ihtiyaçlarını tespit ile mesleki personele bildirir. Tabipler tarafından tavsiye edilen ve hastalara evde uygulayacakları tedavi usullerini kendilerine ve yakınlarına öğretir. Hastaların her zaman durumları hakkında bilgi sahibi olmak, ruh hastalıkları bakım, usul ve tekniği içinde tabibin önerilerini yapmak, hastaların durumunu değerlendirerek gerektiğinde ilgililere bildirmekle görevlidir. Patolojik Anatomi Teknisyeni Ameliyat ve otopsilerde insan veya hayvan organlarından çıkarılan parçalardan örnekler alır. Bunları ayırır ve numaralar. Doku kesitlerini bilimsel yöntemlere göre hazırlar ve muayene sonucu belirler. Laboratuvar malzemelerinin bakım ve temizliği ile kayıtların usulüne uygun yapılmasını sağlar. Acil Tıp Teknisyeni Acil tıp teknisyeni, sağlık kurumlarının acil servislerinde, acil yardım ve hasta nakil ambulanslarında çalışan sağlık personelidir. 83

88 Özet Günümüzde KDH birimleri çok yüklü miktarda paranın harcanması ile kurulan, çok farklı ve oldukça uzmanlaşmış hizmetlerin verildiği yerler haline gelmişlerdir. Bu özellikli hizmetler, çoğunlukla yüksek öğrenim görmüş personel tarafından pahalı, karmaşık ve çoğu zaman bilgisayar destekli araç gereçler kullanılarak sunulmaktadır. Sabit veya vaka başına ödeme yöntemlerinin sağlık sigorta kuruluşları tarafından daha fazla tercih edilir hale gelmesi, KDH birimlerinin gelir merkezi olmaktan ziyade gider merkezleri olarak değerlendirilmesine neden olmuştur. Bu ödeme sistemlerinde, bir hastadan elde edilebilecek olan gelir daha önceden belirlenmekte ve bu hasta için ne kadar kaynak tüketildiği göz önünde bulundurulmak istenmemektedir. Bu durumda, daha önceden gelir getirme ihtimali olan KDH nin daha fazla sunulması artık hastanelerin giderlerini artıran bir durum olarak algılanmaktadır. Bu ödeme sistemlerinin fazlaca kullanıldığı durumlarda daha az kaynak kullanılarak daha fazla kar elde etmenin yolları aranılmakta ve bu da tedavilerin etkili ve verimli bir şekilde yapılmasını ve etkili yönetimi gerekli kılmaktadır. KDH birimlerinde kullanılmakta olan kaynaklar ve ileri teknoloji, sadece tıbben faydalı olduğu zamanlarda hastalar için kullanıldıkları zaman daha etkili olacaktır. KDH birimi yöneticileri, birimde izlenilmekte olan süreçlerin maliyet-etkili sonuçlar ortaya çıkardığından emin olmak zorundadırlar. Bunun için birim yöneticilerinin birim içinde çalışanları eğitmeleri ve kaynak kullanımı ve izlenilen süreçleri sürekli olarak gözden geçirmeleri gerekir. KDH birimleri tarafından sürdürülen faaliyetler, kurum içindeki değişiklikleri, KDH birimlerinin rollerini ve teknolojideki değişiklikleri daha iyi anlayabilmek ve KDH birimlerine ayrılan sınırlı kaynakları daha iyi yönetebilmek için aşağıda sıralanan hususların iyi bilinmesi gerekir. Bu hususlar şunlardır; Hizmet karması Organizasyon Personel Bilgi sistemleri Fiziki yerleşim ve ekipman Stratejik planlama Ayrıca çalışan personelin yetenekleri, KDH birimlerinin iş yükleri, birbirleriyle olan fonksiyonel ilişkileri ve hastalara yönelik hizmetlerin sürekli olarak değerlendirilmesi daha iyi KDH için bir gerekliliktir. Hem hastane yönetimi maliyetleri yükseltmek istemediği için hem de sosyal güvenlik kurumları hastalarına gereksiz hizmetlerin sunulmasını istemedikleri için KDH birimi yöneticilerine bu iki taraftan baskı gelecektir. Ancak, hastalık teşhisi ve tedavisi sürecinde KDH birimlerinin önemli katkısından dolayı teknik kaliteden de ödün verilmek istenmeyecek ancak daha maliyet etkili yöntem ve cihazlar KDH birimlerinde daha fazla kullanım şansı bulacaktır. 84

89 Kendimizi Sınayalım 1. Klinik Destek Hizmetleri (KDH) ile ilgili olarak aşağıda söylenen ifadelerden hangisi yanlıştır? a. KDH, ara hizmetler olarak da bilinir. b. KDH, sadece hastalıkların teşhisini kolaylaştıran işlemlerdir. c. Laboratuvarlar, ameliyathaneler, eczane, fizik-tedavi-rehabilitaston ünitesi, sosyal hizmet birimleri ve bazen psikologlar tarafından verilen hizmetler klinik destek hizmetlerine olan örneklerdir. d. Sağlık kurumları KDH ni doğru, hızlı, ucuz ve sağlık hizmeti kullanıcıları ve sunucuları için cazip olacak şekilde sunmalıdırlar e. Her KDH biriminin kendi teknolojisi ve uymak durumunda oldukları kendilerine ait iş süreçleri vardır. 2. Aşağıda, radyoloji birimi tarafından sunulmakta olan hizmetlerle ilgili olarak söylenen ifadelerden hangisi doğrudur? a. Radyoloji biriminde sunulan hizmetler sadece tanıya yönelik hizmetlerdir. b. Radyoloji biriminde sunulan hizmetler sadece tedaviye yönelik hizmetlerdir. c. Radyoloji biriminde sunulan hizmetler hem tanı hem de tedaviye yönelik hizmetlerdir. d. Radyoloji biriminde sunulan hizmetler genel amaçlı hizmetlerdir. e. Radyoloji biriminde sunulan hizmetler topluma yönelik hizmetlerdir. 3. KDH birimlerinde sunulan hizmetlerin kalite düzeyini korumada çalışan personelin eğitimi önemlidir. Ancak, alınan eğitim ile birlikte kalite güvencesinin sürekli olması için başka önlemlerin de alınması gereklidir. Buna göre aşağıda sıralananlardan hangisi, KDH birimlerinde sunulan hizmetlerin kalitesini korumaya ve geliştirmeye yönelik önlemler arasında sayılamaz? a. Personel becerilerinin güncellenmesi b. Personele yeni becerilerin kazandırılması c. Personel arasındaki farklılıkların giderilmesi veya azaltılması d. Personelin denetimi e. Personel çeşidinin planlanması KDH birimlerini kullanmakta olan diğer hastane birimleri ile KDH birimleri arasındaki fonksiyonel ilişkinin bilinmesi aşağıda sıralanan işlerden hangisinin başarılmasına daha fazla katkıda bulunur? a. KDH birimlerinin nereye yerleştirileceği kararının verilmesinde b. KDH hizmet karmasının belirlenmesi kararında c. KDH personel karmasının belirlenmesi kararında d. KDH teknik kalitesinin yükseltilmesinde e. KDH maliyetlerinin kontrol altına alınmasında 5. KDH, hizmet karmasının belirlenmesinde aşağıda sıralanan unsurlardan hangisi önemli rol oynamaz? a. Tıbbi ihtiyaçlar b. Yasal ve mesleki gereklilikler c. Teknik kapasite d. Yatak devir hızı e. Personel becerileri 6. Bir sağlık kurumunun ameliyathanesine olan talebin belirlenmesinde aşağıda sıralanan bilgilerden hangisi en az katkı sağlar? a. Yatan hasta sayısı b. Ameliyat sayısı c. Yatan hasta başına düşen ameliyat sayısı d. Cerrahi servislere yatan hasta sayısı e. Diğer sağlık kurumlarının ameliyathane odası sayısı 7. Hastanın faydasına olacak şekilde en yüksek kaliteli hizmet sunumu, aşağıda sıralanan kavramlardan hangisinin kısa tanımıdır? a. Teknik kalite b. Klinik rehberler c. Kalite kontrol d. Algılanan kalite e. Maliyet kontrolü

90 8. Orijinal cihaz üreticileri tarafından sağlanmakta olan bakımların yüksek maliyetinden dolayı çoğu sağlık kurumu cihazlara gerekli bakımları vermekten dolayı aşağıdaki personel türlerinden hangisini çalıştırmayı tercih etmektedir? a. Radyoloji uzmanı b. Biyomedikal mühendisi c. Teknisyen d. Tekniker e. Sertifikalı personel 9. KDH birimi çalışanlarının yetenek karmalarını iyi anlayabilmek için göz önünde bulndurulması gereken bazı unsurlar vardır. Aşağıda sıralananlardan hangisi bu unsurlar arasında yer almaz? a. Memur personel sayısı b. Teknisyen sayısı c. Uzman sayısı d. Tam zamanlı çalışan personel sayısı e. Hizmet sunulan hasta sayısı 10. İyi bir KDH bilgi sisteminin aşağıda sıralanan bilgilerden hangisini üretmesi beklenemez? a. İş yükünü planlama b. Hasta randevularını ayarlama c. Fatura kesme d. Ortalama yatış süresini hesaplama e. Sorumlu hekimlere, hasta numunelerine ait sonuçları zamanında iletme Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. b Yanıtınız yanlış ise Klinik Destek Hizmetlerinin Önemi, Görevi ve Fonksiyonları başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 2. c Yanıtınız yanlış ise Klinik Destek Hizmetlerinin Önemi, Görevi ve Fonksiyonları başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 3. e Yanıtınız yanlış ise Klinik Destek Hizmetlerinin Önemi, Görevi ve Fonksiyonları başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 4. a Yanıtınız yanlış ise Klinik Destek Hizmetlerinin Planlanması başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 5. d Yanıtınız yanlış ise Klinik Destek Hizmetlerinin Planlanması başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 6. e Yanıtınız yanlış ise Klinik Destek Hizmetleri Birimlerinin Büyüklüğünün Belirlenmesi başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 7. a Yanıtınız yanlış ise Klinik Destek Hizmetleri Birimlerinde Sunulan Hizmetleri Değerlendirme Kriterleri başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 8. b Yanıtınız yanlış ise Klinik Destek Hizmetleri İnsan Kaynakları Yönetimi başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 9. e Yanıtınız yanlış ise Klinik Destek Hizmetleri İnsan Kaynakları Yönetimi başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 10. d Yanıtınız yanlış ise Klinik Destek Hizmetleri Bilgi Sistemleri başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 86

91 Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 Bu hizmetlerin dört önemli yönü vardır: Teknik kalite, uygunluk, memnuniyet ve hizmetlerin verimliliği. Sıra Sizde 2 Hazırlanacak olan bütçede şu üç unsurun üzerinde durulması gerekir: maliyet, kalite, hasta tatmini. Sıra Sizde 3 Hasta talepleri genellikle üç ana kategori altında toplanabilirler: acil, acele ve programlanabilir. Yararlanılan Kaynaklar Griffith, J.R. (1995). The Well-Managed Health Care Organization. AUPHA Press. Ann Arbor, Michigan. Kavuncubaşı, Ş. (2002). Sağlık Kurumları Yöneticiliği. (Ed. Nuray Uzkesici, Sağlık Kurumları Yönetimi). Anadolu Üniversitesi Yayın No: 1429, Açıköğretim Fakültesi Yayın No: 767, Eskişehir. Özdilek, Ş., Akgün, A. (1970). Hastane İdaresi ve Organizasyonu. Ankara. Paris, M. (1995). The Medical Staff. L.F. Wolper (Ed.) Health Care Administration: Principles, Practices, Structure, and Delivery (s ). Maryland: An Aspen Publication. Paul, J.B., Ellen, A.M. (1995). Laboratories. L.F. Wolper (Ed.) Health Care Administration: Principles, Practices, Structure, and Delivery (s ). Maryland: An Aspen Publication. Raleigh, J.H., James, A.P., Sture, V.S. (1995). Radiology. L.F. Wolper (Ed.) Health Care Administration: Principles, Practices, Structure, and Delivery (s ). Maryland: An Aspen Publication. Sağlık Bakanlığı (2009). Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği. Resmi Gazete. Tarih: 18 Temmuz 2009, Sayı: Sağlık Bakanlığı (2010). Hemşirelik Yönetmeliği. Resmi Gazete. Tarih: 8 Mart 2010, Sayı: Sağlık Bakanlığı (1982). Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği. Resmi Gazete, Tarih: , No: Mük.. 87

92 4 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Hastane destek sistemlerini listeleyebilecek, Hastanelerde ev idaresi hizmetleri kavramını ve özelliklerini anlatabilecek, Hastanelerde bina yönetimini betimleyebilecek, Hastane destek hizmetlerinin sunuluş biçimi, özellikleri ve önemini aktarabilecek, Hastane destek hizmetlerinin fonksiyonlarını açıklayabilecek bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Ev İdaresi Temizlik Hizmetleri Çamaşırhane Hizmetleri Tıbbi Atık Bina Yönetimi Hastane Destek Hizmetleri Mutfak Hizmetleri Hasta Kabul Arşivi Danışma İçindekiler Giriş Ev idaresi Hizmetleri Mutfak Hizmetleri Santral Danışma, Hasta Müracaat, Hosteslik ve Sekreterlik Hizmetleri Hasta Kayıt, Kabul, Taburcu ve Transfer Hizmetleri Sosyal Hizmetler Gece İdaresi Faturalama Hizmetleri Morg Hizmetleri Arşiv Hizmetleri Satınalma ve Ayniyat Hizmetleri Personel Hizmetleri Bilgi İşlem Hizmetleri Klinik Tanı Kodlama Birimi Teknik Bakım Onarım Hizmetleri Bina Yönetimi Tesis Güvenliği ve Güvenlik Hizmetleri 88

93 Hastane Destek Hizmetleri Yönetimi GİRİŞ Tıbbi bir kuruluş özelliği taşıyan hastaneler, farklı meslek grubundan kişilerin görev yaptığı farklı işlevleri içeren en kompleks örgütlerin başında gelmektedir. Hastanelerin asli fonkisyonlarından olan; teşhis, tedavi, eğitim ve araştırma işlevlerinin kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi iyi bir yönetim ve güçlü bir destek hizmetlerinin varlığına bağlıdır. Hemen hemen bütün hastanelerde hizmetler üç ana başlık altında toplanabilmektedir. Bunlar; tıbbi hizmetler, hasta bakım hizmetleri, idari ve mali hizmetlerdir. Hastanelerde destek hizmetlerinin büyük bir çoğunluğu idari ve mali hizmetler müdürlüğüne bağlı birimlerce yerine getirilmektedir. Bu birimlerin başında ise; ev idaresi, mutfak, arşiv, çamaşırhane, hasta kabul, personel, bina yönetimi ve teknik hizmetler gelmektedir. Hasta, hasta yakını ve sağlık çalışanlarının memnuniyetleri üzerinde etkili olan hastane destek hizmetlerinin organizasyonu hastane yönetimi tarafından en uygun şekilde planlanmalıdır. Hastanelerin verimli bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için nitelikli tıp ve diğer sağlık personeli yanında nitelikli idari, mali ve teknik konularda yetişmiş destek personeli de gereklidir. Destek hizmetleri faaliyetlerinin kaliteli, etkin, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülebilmesi tıbbi hizmetlerin kalitesini artıracaktır. Ayrıca iyi bir destek hizmeti çalışanlar için kaliteli bir çalışma ortamı sağlar. Kaliteli çalışma ortamı kavramı gerek fiziksel, gerek yönetimsel gerekse de sosyal boyutları içeren, bilgi teknolojileriyle desteklenen üretim aktivitelerini kapsamaktadır. Destek hizmetleri sunan birimlerin tek elden yönetilmesi, güvenilir bilgiye hızlı ulaşılmasını ve destek servislerine yapılan harcamalarda ciddi tasarruf elde edilmesini ve kaliteli bir hizmet sunulmasını sağlayacaktır. Bu ünitede hastanelerde genel destek hizmetleri bölümü altında yer alan birimler ve bu birimlerin işlevlerine yer verilecektir; EV İDARESİ HİZMETLERİ Hastane organizasyon yapısı içerisinde ev idaresi hizmetleri, doğrudan hastane idari ve mali işler yöneticisine bağlı olabilir. Ev idaresi, bir kurumun sahip olduğu tüm kaynaklardan en üst düzeyde yararlanarak, mevcut olanaklarla, temiz, sağlıklı, güvenli, düzenli, güzel bir çevre yaratmak amacındadır. Bu koşullara sahip bir çevre, kurumun hizmet verdiği kişiler için olduğu kadar kurumda çalışanlar için de önemlidir. Son yıllarda başta sağlık kurumları olmak üzere tüm kurumlarda sistemli, planlı, programlı bir Ev İdaresi Hizmeti ihtiyacı, daha fazla hissedilmekte ve gerekliliği daha iyi anlaşılmaktadır. Çağdaş hastaneler için önerilen yönetim ve organizasyon modelleri içinde, kurum ev idaresi hizmetlerinin yeri, sorumluluk alanları belirlenmiş ve önemli bir hizmet alanı olduğu vurgulanmıştır. Ev idaresi hizmetleri; hedeflenen standartlara ve mali portreye sadık kalarak tesisin, hijyenik, estetik, temizlik ve bakım işlevlerini yerine getiren bölümdür. Bu bölüm doğrudan gelir getirmeyen destek birimi olmasına rağmen, kurumun gelir artışını etkileyerek yapılan yatırım ve çevreyi korumaktadır. 89

94 Bir kuruma çeşitli amaçlarla gelen kişilerin o kurum hakkındaki izlenimleri kurumun düzeni ve insan ilişkilerine verilen öneme bağlı olarak belirlenir. Kurumun temiz ve düzenli olması, hizmet verenlerce iyi karşılanma, hizmetin niteliği konusunda da olumlu düşünceler yaratacaktır. Ev idaresi birimi sözü edilen bu hizmetlerin yerine getirilmesinde önemli görevler üstlenmektedir. Ev idaresi hizmetlerinin iyi yürütülmesi iyi ve sağlıklı bir fiziksel çevrenin yaratılmasının yanısıra, kurumlara önemli ekonomik yararlar da sağlamaktadır. Ev idaresi hizmetleri, hastanelerin ve kliniklerin, zeminler, duvarlar, kullanılan çeşitli araç ve gereçler, masalar ve yüzeylerin genel temizliğini işaret eder. Genel olarak ev idaresi hizmetlerinin amacı: Hastalarla, ziyaretçilerle, personelle ya da insanlarla gelebilecek mikroorganizmaların sayısını azaltmaktır. Hem hastalar hem de hastane personeli için temiz ve hoş bir atmosfer sağlamaktır. Hastanelerde ev idaresi hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi hasta hakları açısından da önem taşımaktadır. Çünkü her hastanın kaliteli sağlık hizmeti alma hakkı vardır. Sağlık hizmetinin kalitesini hastanede değişik fonksiyonlar gösteren hizmet birimleri etkiler ve bu kalitenin sağlanmasında ev idaresi biriminin önemli payı vardır. Hastanede ev idaresi hizmetleri; hasta bakımı ve tedavi hizmetlerinin kalitesini etkileyen bir hizmettir ve hastalara daha iyi hizmetin sunumu açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü hizmet sektöründe hastalar hizmetlerin teknik kalitesi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarından hizmet kalitesinin değerlendirmesinde ev idaresi hizmetleri hastaların delil olarak başvurdukları önemli bir araçtır. Hastane ev idaresi hizmetleri sorumlusu; kliniklerin, polikliniklerin, idari ofislerin, genel alanların, doğumhane, bebek ünitesi, yoğun bakım ünitesi, endoskopi gibi özel birimlerin genel temizlik, bakım ve korunmasından, çamaşırhane ve terzihane hizmetlerinden sorumludur. Ev idaresi hizmetleri sadece hastanede yüksek seviyede hijyeni sağlamak ve tüm yüzeylerde düzenli ve rutin temizlik yapmaktan sorumlu değildir. Ayrıca, enfeksiyon kontrol komitesi ile beraber çalışarak aşağıdaki sorumlulukları yerine getirmektedir: Hastane yüzeylerini farklı temizlik ihtiyaçlarına göre sınıflandırmak. Uygun temizlik tekniklerini kullanarak standartları geliştirmek. Atıkların toplanması ve taşınması ile ilgili prosedürleri geliştirmek. Hastane binası ile ilgili tamir gerektiren konular hakkında teknik servisi bilgilendirmek. Genel alanlardaki çiçek ve bitkilerin taşınması ve yerlerine yerleştirilmesini sağlamak. Kemirgen ve haşaratları ortadan kaldırmak. Hastanede çalışan temizlik personeline düzenli aralıklarla eğitimler vermek ve yeni teknikleri öğretmek, ayrıca yeni başlayan temizlik personeline de gerekli eğitimleri vermek. Hastane yataklarının temizlik ve dezenfeksiyonu ile ilgili metotları oluşturmak. Yeni alınacak demirbaş, malzeme veya yenileme için planları gözden geçirerek temizlik etütlerini yapmak. Hastanelerde oluşturulan enfeksiyon komitesinin birlikte çalışacağı ev idaresi birimi, enfeksiyonların azaltılmasında etkin rol oynayacaktır. Enfeksiyon kontrolü stratejileri konusunda yapılan bir araştırmada enfeksiyon kontrolü programlarının olduğu hastanelerde, enfeksiyon çeşitlerinde önemli azalmalar olduğu, etkili programların uygulandığı hastanelerde enfeksiyonların ortalama %32 oranında azaldığı, böyle programların olmadığı hastanelerde ortalama %18 arttığı gözlenmiştir. Ev İdaresi Hizmetleri hangi hizmetleri içermektedir? 90

95 Temizlik Hizmetleri Temizlik; çeşitli maddeleri ve temizlik araçlarını kullanarak uygun yöntemlerle kirleri bulundukları yerlerden uzaklaştırmak amacı ile yapılan faaliyetlerdir. Bir başka tanımlamaya göre temizlik; gözle görülen kirlerin giderilerek veya seyreltilerek gözle görülmez hale getirilmesini sağlamaktır. Temizlik hizmeti iki ana fonksiyondan oluşur. Temizliğin ilk fonksiyonu, hastane çevresinin görünümünü düzenlemek, geliştirmek ve meydana gelen bozulmaları önlemektir. İkinci fonksiyonu ise, yüzeylerde ve hastanedeki alanlarda mevcut olan mikropların ve patojenlerin sayısını azaltmak ve sterilizasyonu sağlamaktır. Poliklinik, servis, laboratuvar, ameliyathane, mutfak, çamaşırhane, bahçe gibi hizmet birimlerinin temizliği, hastane personeli tarafından veya hizmet alımı yoluyla yapılır. Baştabip, baştabip yardımcısı, hastane müdürü, tabipler, başhemşire ve hemşireler tarafından devamlı kontrol edilir. Ayrıca; temizlik konusunda gerekli önlemleri almak ve yöntemleri sağlamak için ilgili bir uzman başkanlığında başhemşire, hastane müdürü, baştabibin lüzum göreceği diğer personelin katılmasıyla bir Temizlik Komitesi kurulur. Bu komite, temizliğin birimlere göre kimler tarafından, ne zaman ve ne şekilde yapılacağı ile bunların ve temizlik maddelerinin sarf şeklinin kimler tarafından kontrolünün sağlanacağı hususlarını bir iç yönerge ile tespit eder. Sağlık kurumlarında, sağlık çalışanlarının ve hastaların enfeksiyondan korunmaları, hizmet kalitesinin ve verimliliğin artması, hem çalışan hem de hasta ve hasta yakını memnuniyetinin sağlanması için temizlik hizmeti önem taşımaktadır. Hastanelerde verimlilik artışını etkileyen faktörler ile ilgili yapılan çalışmalarda, ileri teknolojiden yararlanma, etkin zaman yönetimi, nitelikli personel istihdamı, katılımcı yönetim felsefesi, etkin maliyet yönetimi gibi kriterlerin yanında tıbbi atık ve temizlik yönetiminin verimlilik artışı üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca; hastaların aldıkları hizmetin kalitesine ilişkin algılama ve değerlendirmeleriyle ilgili çalışmalarda; hastane genel temizliğinin, hasta odalarının temizliğinin hasta memnuniyeti üzerinde oldukça etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Hastalar başvurdukları hastanelerde temizlik konusuna özen gösterirken, hastanenin temiz olmaması memnuniyetsizlik nedenleri arasında üst sıralarda yer almaktadır. Hastaneler de dâhil insanların yaşadığı her yerde mikroorganizmalar yaşamaktadır. Ancak bunların insanda enfeksiyon oluşturması pek çok faktörün bir arada bulunması ile ilişkilidir. Enfeksiyonun oluşması için çevrede etken patojenin yoğun şekilde bulunmasının yanı sıra, bu etkenin canlı ve virülan durumda olması, etkeni hastadaki giriş yerine taşıyacak bir mekanizma bulunması ve hastanın enfeksiyona yatkınlığı gibi faktörler rol oynarlar. Ancak yine de enfeksiyon ajanı olabilecek mikroorganizmaların yoğunluklarının azaltılması için temizlik önlemlerinin alınması gereklidir. Temizlik açısından hastane alanları dört risk alanında ele alınmaktadır. Yapılan sınıflandırmaya göre alanlar, düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli alanlara ayrılmış ve risk grubu doğrultusunda uygulamalar önerilmiştir. Düşük riskli alanlar: İdari ofis alanları, steril olmayan depolar, tıbbi kayıt arşivi, mühendislik ofisleri, dış cephe, ilave dahili alanlar. Orta riskli alanlar: Günlük aktivite alanları, mutfaklar, lavabolar, bekleme salonları, eczane, girişim odaları, patoloji laboratuarları, rehabilitasyon alanları, tedavi odaları, kafeterya, morg. Yüksek riskli alanlar: Acil servis, sterilizasyon ünitesi, mikrobiyoloji laboratuarları. Çok yüksek riskli alanlar: Ameliyat odaları, yoğun bakım ünitesi, yeni doğan yoğun bakım ünitesi, özel alanlar, yanık üniteleri, onkoloji üniteleri, enfeksiyon hastalıkları üniteleri. Çok yüksek riskli olarak tanımlanan alanlar kritik önem taşımaktadır. Sık ve etkin bir şekilde temizlik yapılmalı ve temizlik için protokoller tanımlanmalı ve tam olarak uygulanmalıdır. Bu bölümlerde bulunan banyo, koridor, personel odası gibi fonksiyonel alanlar da en üst düzeyde temizlenmelidir. Çok yüksek ve yüksek riskli alanlar hasta bakım alanı olduğundan, temizlik mutlaka ıslak paspaslama şeklinde yapılmalıdır. Bu alanlarda kuru temizlik önerilmemektedir. Ayrıca formaldehit gibi sterilizasyon malzemeleri kullanılarak sterilizasyon sağlanmalıdır. Orta riskli alanlarda hijyen ve estetik önemlidir. 91

96 Düzenli bir temizlik programının yanı sıra aralarda kirlenen yerlerin temizlenmesi gerekir. Düşük riskli alanlarda hijyenden daha önemli olan estetiktir. Diğer alanlar gibi düzenli temizlik programı çerçevesinde temizlik işlemleri yapılmalıdır. Hastanelerde riskli alanlar kaça ayrılmaktadır? Hastaneler konusunda standartlar belirleyen bir kurum olan Joint Commission International, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı gibi uluslararası ve ulusal kurumlar her türlü enfeksiyonun önlenmesi için el hijyeni rehberlerinin oluşturulmasını önermektedirler. Ellerinde yara, çizik vs. olan temizlik personeli toz alma esnasında steril olan temiz eldiven kullanmalıdır. Eldivenli ellerle kapı kolu, masa gibi yüzeylere temas edilmelidir. Hastanelerde temizliğin genel prensipleri aşağıdaki gibidir: Ovma; fiziksel kir, döküntü ve mikroorganizmaların ortadan kaldırılması için en iyi yoldur. Dezenfeksiyon süreci öncesinde ilk yapılması gereken temizliktir. Çünkü kir, döküntü ve diğer materyaller birçok kimyasal dezenfektanın etkinliğini azaltır. Temizlik ürünleri, kullanımları, etkinlik dereceleri, güvenlilikleri ve maliyetleri baz alınarak seçilmelidir. Temizlik, en az kirli yüzeyden en çok kirli yüzeye ve yukarıdan aşağıya doğru programlandırılmalıdır. Böylece en kirli alanlar ve döküntüler zemin üzerinde bulunur ve en son temizlenir. Dezenfektanları kullanırken, konsantrasyon (sulandırma) talimatları takip edilmelidir. Çünkü çok az veya çok fazla su dezenfektanların etkinliğini azaltabilir. Temizlik metotları ve yazılı temizlik programları yüzeyin cinsine, var olan kirlerin çeşidine, miktarına ve alanın kullanım amacına göre düzenlenmelidir. Temizlik standardını oluşturmak rutin temizlik için gereklidir. Programlar ve prosedürler tutarlı ve ekonomik olmalıdır. Atık Hizmetleri Hastane Temizliğin Genel İlkeleri Nelerdir? Sağlık kurumlarında temizlik hizmeti kapsamında önemle üzerinde durulması gereken bir konu da tıbbi atıklardır. Atık; günlük yaşamda mal veya hizmet üretimleri ve tüketimler sonucunda oluşan katı, sıvı, gaz halindeki maddelere denir. Kullanılma süresi dolan ve yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması gereken maddeler atık olarak tanımlanır. Sağlık kurumlarında açığa çıkan tüm atıklar hastane atıkları olarak adlandırılır. Bu atıklar hastane çalışanları, hastalar, toplum ve çevre sağlığı açısından risk oluşturur. Atık Yönetiminin amacı: Atık malzemelerle temas halinde olan insanları olası kazalardan korumak. Atık malzemelerle temas halinde olan sağlık çalışanlarında olabilecek enfeksiyonları önlemek. Tehlikeli materyalleri (toksik kimyasallar, radyoaktif maddeler) güvenli bir şekilde toplamak. Hastane atıkları potansiyel enfeksiyon kaynağıdır. Bu nedenle diğer atıklardan farklıdır. Atıkların toplanması ve imha edilmesinde sağlıklı ve kalıcı bir çözüm için en önemli hususlardan biri bunların çeşitlerine göre ayrılarak ortaya çıktıkları yerde toplanmasıdır. Atıkların bu şekilde tutması hijyen açısından önemli bir yer tutmaktadır. Amaç, hastayı, personeli ve çevreyi enfeksiyon yapıcı ve bulaşıcı hastalıklardan korumaktır. Sağlık kurumlarında oluşan atıklar aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır; 92

97 Evsel atıklar, Ambalaj atıkları, Enfekte atıklar, Patolojik atıklar, Kimyasal atıklar, Radyoaktif atıklar. Sağlık kurumlarında üretilen atıkların %75-80 i evsel niteliktedir. Geri kalan kısım enfeksiyöz atıklar, kesici-delici özellikteki atıklar, kimyasal veya farmasötik atıklar ve radyoaktif atıklardan oluşur. Hastane atıklarının ancak %5-10 unun enfeksiyöz atık olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle atıkların çıktığı yerde ayrılması önemlidir. Tıbbi atıklar, oluştuğu ünitelerde ve mümkün olduğunca kullanım alanı yakınında ve kalınlığı 100 μm olan çift kat, sızdırmaya, yırtılmaya, kırılmaya, patlamaya, delinmeye ve taşımaya dayanıklı kırmızı renkli polietilen plastik torbalar, kırmızı renkli uygun boyuttaki kovalara konur. Torba çift taban dikişli ve körüksüz olmalıdır. Torba ve kovaların her iki yüzeyinde uluslararası klinik atık amblemi ve Dikkat Tıbbi Atık ibaresi olmalıdır. Tıbbi atık torbalarına insan dokusu ve organları, kan veya plasenta bulaşmış atıklar, bakteri kültürleri, intaniye ve acil servis atıkları, kanlı sargı bezleri ve pamuklu bezler, diğer pansuman ve ameliyat atıkları, ilaç kutuları, enfekte ambalaj atıkları konmalıdır. Tıbbi atık torbaları tek kullanımlık olup tekrar tekrar kullanılmamalıdır. Torbanın en az 10 kg kaldırma kapasitesi olmalıdır. Torba karıştırılmadan ağzı kolayca toplayıcı tarafından bağlanabilir donanımda olmalıdır. Toplayıcılar çıplak elle kesinlikle tıbbi atık torbalarına dokunmamalı ve taşımamalıdır. Torbalar mobil tıbbi atık arabasına konup ve geçici depoya taşınmalıdır. Ünitelerden günlük olarak tıbbi atık alınmalıdır. Atık toplama zamanları hep aynı olmalıdır. Tüm kovalar/kutular kapalı ve kişilerden uzak tutulmalıdır. Kesici ve delici aletler, çalışan ve hastaların zarar görmesine sebep olabileceği gibi enfeksiyon riski de taşımaktadır. Bu nedenle doğrudan kırmızı renkli tıbbi atık torbalarına atılması yasaktır. Kesici ve delici atıklar sarı/kırmızı renkli, sızdırmaz, yüksek yoğunluklu sert plastik kovalarda toplanmalıdır. Kesicideliciler bükülmemeli/çıkarılmamalı. Kesici-delici tıbbi atık kovaları/kutuları üzerinde Uluslararası klinik atıklar amblemi ile Dikkat Kesici-Delici Tıbbi Atık ibaresi olmalıdır. Kesici delici kutular/kovalar geri kazanılamaz ve tekrar kullanılamaz. Bu kova/kutuların ağzı kapatıldıktan sonra kırmızı renkli torbalara konmalıdır. Ayrıca kesici-delici aletlerin nasıl toplanacağı ile ilgili prosedürler geliştirilmelidir. Meydana gelen kesici-delici alet yaralanması raporlanmalı ve bu veriler göz önünde bulundurularak eğitim programları geliştirilmelidir. Şekil 4.1: Kırmızı renkli atık torba örneği 93

98 Şekil 4.2: Tıbbi atık kutu örnekleri Ülkemizde tıbbi atıkların toplanması, depolanması ve bertarafı tarih ve Sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği nde belirtilen düzenlemelere uygun olarak yapılmak zorundadır. Yönetmeliğe göre tıbbi atıklardan başhekimler ya da sorumlu müdürler sorumludur (Madde 5). Atıkları geçici depolamak amacıyla geçici atık deposu inşa etmek veya (20 yatak kapasitesinin altı için) konteyner bulundurmakla, yataksız ünite olması durumunda ise atıklarını en yakın geçici atık deposuna/konteyner e götürmek veya bu atıkları toplama aracına vermekle hastane yönetimleri yükümlüdür. Ayrıca yönetmelikle sağlık kuruluşlarından kaynaklanan atıkların halk sağlığına ve çevreye zarar vermeden ayrı olarak toplanması, geçici depolanması, geri kazanılması, taşınması ve nihai bertarafının sağlanmasına yönelik idari, teknik ve hukuki prensip, politika ve programların belirlenerek uygulanması amaçlanmaktadır. Dolayısı ile sağlık kurumları yöneticilerinin bu ilkelere uygun planlama yapmaları ve yönetsel önlemleri almaları gerekmektedir. Hastanelerde, tıbbi atıklar kırmızı renkli torbalara, ambalaj atıkları mavi renkli torbalara ve evsel atıklar siyah renkli torbalara konmak zorundadır. Ayrıca radyoaktif atıklar, Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun öngördüğü koşullarda toplanmaktadır. Tıbbi atıkların kontrolü ile ilgili düzenlemelerden sonra ülkemizde, tıbbi atıklar hastanelerde özelliklerine göre ayrılmakta ve hastanelerden özel araçlarla alınarak insinerasyon bölgelerine götürülmektedir. Atıklar özel fırınlarda C nin üzerinde sıcaklıkta yakılmaktadır. Birpınar ve arkadaşlarının İstanbul da 192 hastanede, hastane yöneticileri ile yaptıkları yüz yüze görüşme sonucunda hastanelerden günlük 22 ton tıbbi atığın toplandığını, yatak başına günde 0,6 kg. tıbbi atık çıktığı belirlenmiştir. Diğer ülkelerde bu oranın yatak başına günde 1,5-3,9 kg olduğu ifade edilmektedir. Çamaşırhane Hizmetleri Sağlık kurumlarında çamaşır işleri; kirli çamaşırların servislerden çamaşırhaneye gelişi, yıkanış ve kurutuluşu, ütüleme işleri, tasnif ile servislere dağıtılması ve depolama hizmetlerinden ibarettir. Çamaşırhanenin temel görevleri; sınıflandırma, yıkama, seçme, kurulama, ütüleme, katlama, tamir, dağıtım şeklinde belirtilmiştir. Hastanelerdeki çamaşırlar, çarşaflar, ameliyathane önlükleri, hasta elbiseleri ve ameliyathane bohçalarından oluşur. Hastanelerdeki çamaşırların en temel özelliği, kan, ürin, bakteri, yemek veya ilaç kalıntılarının bulaşmış olmasıdır. Bu nedenle çamaşırların sadece temizlenmesi değil, en iyi şekilde dezenfekte edilmesi de gerekmektedir. Çamaşırhane hizmetlerinin gerçekleştirildiği süreçteki en kritik nokta; ütüleme, katlama ve paketleme esnasında çamaşırların yeniden lekelenmesine neden olabilecek durumların ortadan kaldırılmasıdır. Dolayısıyla çamaşırhane hizmetlerinin etkili bir şekilde yürütülebilmesi için bazı ihtiyaçların karşılanması gerekmektedir. Bu sebeple çamaşırhane hizmetlerinin verimli bir şekilde sunulması için; Çamaşır makinesi gibi ağır cihazlar için yeterli yer, Su ve güç kaynağı, Temizlenen malzemeler için depolama alanı, Kirli çamaşırlar için ayrı bir alan, Güneşte kurutulacak çamaşırlar için alan, 94

99 Dikiş ve tamir işlemleri için alan, Ütü için alan, ve Kayıt ve dosyalar için desk bulunmalıdır. Ayrıca; çamaşırlar, %0,5 çamaşır suyu olan suda 30 dakika bekletilmeli, daha sonra deterjanlı su ile iyice yıkanarak çamaşır suyundan arındırılmalıdır. Kurutma makinesinde veya güneşte kurutulmalıdır. Hastanelerin çamaşırhanelerinde bulunan makineler, 3-30 ton arasında kuru çamaşır kapasitesine sahiptir. Çamaşır yıkama işleminin etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi için aşağıda yer alan unsurlar önem taşır. Optimal su kullanımı, Enerji, Sıcaklık, Optimal kimyasal kullanımı, Zaman, Yıkama işleminin sayısı. Şekil 4.3: Çamaşırhaneler için Kritik Kontrol Noktaları Kaynak: FİJAN S., S. Soster-Turk, A. Cencic, Implementing Hygiene Monitoring Systems in Hospital Laundries In Order To Reduce Microbiological Contamination of Hospital Textiles, Journal of Hospital Infection, 2005 (61). ss. 32 (1) Arıtılmamış su, (2) Arıtılmış yıkama suyu, (3) Bioindikatör, (4) Boşaltma deliği, (5) Pres pistonu, (6) Pres tabanı, (7) Su sıkacağı, (8) Taşıma bandı, (9) Çamaşırları sınıflandıran personeller, (10) Çamaşır yığını, (11) Sınıflandırma alanı, (12) Ütü rafı, (13) Ütülenen çamaşırları atlayan personeller, (14) Kurumuş çamaşırları paketleyen çalışanlar, (15) Ütülenen ve katlanan çamaşırlar, (16) Depolama rafı, (17) Taşıma aracındaki ayırma duvarı Hastanelerde çamaşırhane, güneş ışığı gören ve doğal havalandırması olan bir alanda olmalıdır. Ayrıca, zemin katta su ve elektrik kaynağına yakın bir yerde olmasında fayda vardır. Çamaşırhane çalışanları, çamaşırlara bulaşmış olan kan, vücut sıvısı gibi materyallerden enfeksiyon kapma riski taşıdıkları için çamaşırların ayrılması, saklanması, taşınması aşamalarında dikkatli olmalıdır. Çamaşırhane çalışanlarına, çalıştıkları birimde karşı karşıya oldukları risk faktörleri ve çalışma 95

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE-

Detaylı

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ II KISA ÖZET

Detaylı

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ-II

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ-II T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2861 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1818 SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ-II Yazarlar Yrd.Doç.Dr. Özgür UĞURLUOĞLU (Ünite 1) Prof.Dr. Yusuf ÇELİK (Ünite 2, 3, 5) Prof.Dr.

Detaylı

SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar

SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI Gülbiye Yenimahalleli Yaşar Sağlık Hizmetleri Arzı Her düzeyde sağlık hizmeti sunan kişi ve kurumların toplamıdır. I, II, III. Basamakta yer alan sağlık ocağı, sağlık evi, dispanser,

Detaylı

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I 1 İşletme kurma fikriyle birlikte başlayıp, işletmenin kesin olarak kuruluşunun tamamlanmasına kadar sürdürülen çalışma ve araştırmalara işletmelerin kuruluş çalışmaları denmektedir.

Detaylı

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ Yazarlar Doç.Dr. Ender GEREDE (Ünite 1, 5, 7, 8) Yrd.Doç.Dr. Uğur TURHAN (Ünite 2) Dr. Eyüp Bayram ŞEKERLİ

Detaylı

GENEL İŞLETME İŞLETMEN. Yrd. Doç. Dr. Hasan ALKAN

GENEL İŞLETME İŞLETMEN. Yrd. Doç. Dr. Hasan ALKAN GENEL İŞLETME İŞLETMEN LETMENİN N KURULUŞ ÇALIŞMALARI Yrd. Doç. Dr. Hasan ALKAN İşletme denince köşe başındaki bakkaldan büyük bir demir çelik işletmesine kadar çeşitli tipte girişimler söz konusu olabildiğine

Detaylı

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI Bu Dersimizde; Kuruluşla İlgili Bazı Temel Kavramlar Genel Olarak İşletmenin Kuruluş Aşamaları Fizibilite Çalışmalarının

Detaylı

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi Bölüm 3 Dış Çevre Analizi 1 2 Çevre Analizi Ç E V R E A N A L İ Z İ D I Ş Ç E V R E İ Ç Ç E V R E Genel / Uzak Dış Çevre Analizi Sektör / Yakın Dış Çevre Analizi İşletme İçi Çevre Analizi Politik Uluslararası

Detaylı

Gürcan Banger 21 Mayıs 17 Haziran 2012

Gürcan Banger 21 Mayıs 17 Haziran 2012 Gürcan Banger 21 Mayıs 17 Haziran 2012 Üretim Yatırımı Girişim kapsamında hedeflenen ürün veya hizmetlerin üretilmesi için gerekli işletme faaliyetleri planlanmalıdır. Girişimcinin uzmanlığına da bağlı

Detaylı

Üretim Yönetimi. 3.1. Ürün Tasarımı 19.02.2012. 3.1.1. Ürün Tasarımını Etkileyen Faktörler. Bölüm 3. Üretim Sistemlerinin Tasarımı ve Kuruluşu

Üretim Yönetimi. 3.1. Ürün Tasarımı 19.02.2012. 3.1.1. Ürün Tasarımını Etkileyen Faktörler. Bölüm 3. Üretim Sistemlerinin Tasarımı ve Kuruluşu Üretim Yönetimi Bölüm 3. Üretim Sistemlerinin Tasarımı ve Kuruluşu Yrd. Doç. Dr. Selçuk ÇEBİ http://scebi.ktu.edu.tr 3.1. Ürün Tasarımı Ürün tasarımı, ürünün fiziksel özelliklerini ve fonksiyonlarını açıkça

Detaylı

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine

Detaylı

İŞLETME POLİTİKASI (Stratejik Yönetim Süreci)

İŞLETME POLİTİKASI (Stratejik Yönetim Süreci) İŞLETME POLİTİKASI (Stratejik Yönetim Süreci) İşletmenin uzun dönemde yaşamını devam ettirmesine ve sürdürülebilir rekabet üstünlüğü sağlamasına yönelik bilgi toplama, analiz, seçim, karar ve uygulama

Detaylı

2 İŞLETMENİN ÇEVRESİ VE İŞLETME TÜRLERİ

2 İŞLETMENİN ÇEVRESİ VE İŞLETME TÜRLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 İŞLETMECİLİK 13 1.1. İnsan İhtiyaçları 14 1.1.1. Ekonomik Mal ve Hizmetler 16 1.1.2. Talep ve Arz 17 1.1.3. Tüketim ve Tüketici 18 1.1.4. Üretim ve Üretim Faktörleri 18 1.2.

Detaylı

İŞLETME POLİTİKASI (Dış Çevre Analizi)

İŞLETME POLİTİKASI (Dış Çevre Analizi) 1) Genel Çevre Analizi Politik Çevre, Demografik Çevre, Teknolojik Çevre,Yasal Çevre, Ekonomik Çevre, Sosyokültürel Çevre, Uluslararası Çevre Ne Düşünürsünüz? Sizce bir beyaz eşya üreticisini yerel politikacılar

Detaylı

BÖLÜM III İŞLETMENİN KURULUŞU 10/7/13 İŞLETMENİN KURULUŞ NEDENLERİ İŞLETMENİN KURULUŞ AŞAMALARI

BÖLÜM III İŞLETMENİN KURULUŞU 10/7/13 İŞLETMENİN KURULUŞ NEDENLERİ İŞLETMENİN KURULUŞ AŞAMALARI BÖLÜM III İŞLETMENİN KURULUŞU İŞLETMENİN KURULUŞ NEDENLERİ Miras Bağımsız iş yapma isteği Kazanç sağlama isteği Toplumsal itibar sağlamak Başka fırsatların yokluğu Bir düşünce veya bir misyonu gerçekleştirme

Detaylı

Neden İşletme Kurarız?

Neden İşletme Kurarız? 1 Neden İşletme Kurarız? Bağımsız çalışma isteği Miras yoluyla işletme sahipliği Yeni bir buluş veya fikri pazara sunma arzusu Başka fırsatların yokluğu Toplumsal itibar sağlama Kazanç sağlama ve ülke

Detaylı

İçindekiler. Birinci Bölüm YATIRIM KAVRAMI VE YAPILABİLİRLİK ETÜDLERİ

İçindekiler. Birinci Bölüm YATIRIM KAVRAMI VE YAPILABİLİRLİK ETÜDLERİ İçindekiler Birinci Bölüm YATIRIM KAVRAMI VE YAPILABİLİRLİK ETÜDLERİ I. YATIRIM VE YATIRIM PLANLAMASI... 1 A. YATIRIM KAVRAMI VE TANIMLAR... 2 1. Halk Dilinde Yatırım... 3 2. Ekonomi Biliminde (Makro Açıdan)

Detaylı

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I İŞLETME BİRİMİ VE İŞLETMEYİ TANIYALIM YONT 101- İŞLETMEYE GİRİŞ I 1 İŞLETME VE İLİŞKİLİ KAVRAMLAR ÖRGÜT KAVRAMI: Örgüt bir grup insanın faaliyetlerini bilinçli bir şekilde, ortak

Detaylı

Girişimcilik GİRİŞİMCİLİK. Ders 04. ŞENYURT / 1

Girişimcilik GİRİŞİMCİLİK. Ders 04. ŞENYURT   / 1 GİRİŞİMCİLİK Ders 04 www.ozersenyurt.net www.orbeetech.com / 1 Hiç kimse başarı merdivenine elleri cebinde çıkmamıştır. www.ozersenyurt.net www.orbeetech.com / 2 İş Planı Kavramı ve Öğeleri Eğitimi www.ozersenyurt.net

Detaylı

SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar

SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ Gülbiye Yenimahalleli Yaşar Talep ve talep fonksiyonunu etkileyen etmenler Talep: Satın alma gücü ile desteklenen istektir. Bireysel talep fonksiyonunu etkileyen etmenler: 1. Fiyat

Detaylı

KAPASİTE KAVRAMI ve KAPASİTE ÇEŞİTLERİ

KAPASİTE KAVRAMI ve KAPASİTE ÇEŞİTLERİ KAPASİTE KAVRAMI ve KAPASİTE ÇEŞİTLERİ Bir işletme için kapasite değerlemesinin önemi büyüktür. Daha başlangıçta kurulacak işletmenin üretim kapasitesinin çok iyi hesaplanması gerekir ve elde edilen verilere

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

KAPASİTE PLANLAMASI ve ÖLÇME KRİTERLERİ

KAPASİTE PLANLAMASI ve ÖLÇME KRİTERLERİ KAPASİTE PLANLAMASI ve ÖLÇME KRİTERLERİ Kuruluş yeri belirlenen bir üretim biriminin üretim miktarı açısından hangi büyüklükte veya kapasitede olması gerektiği işletme literatüründe kapasite planlaması

Detaylı

Tedarik Zinciri Yönetimi

Tedarik Zinciri Yönetimi Tedarik Zinciri Yönetimi -Tedarikçi Seçme Kararları- Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN Satın Alma Bir ișletme, dıșarıdan alacağı malzeme ya da hizmetlerle ilgili olarak satın alma (tedarik) fonksiyonunda beș

Detaylı

İşletmenin temel özellikleri

İşletmenin temel özellikleri 5. Hafta İşletmenin Tanımı İşletme, üretim faktörlerini planlı ve sistematik bir biçimde bir araya getirerek mal ya da hizmet üretmek amacı güden üretim birimine denir. İşletmelerin temel özellikleri ve

Detaylı

Trakya Kalkınma Ajansı. www.trakyaka.org.tr. İhracat Planı Hazırlanması Süreci

Trakya Kalkınma Ajansı. www.trakyaka.org.tr. İhracat Planı Hazırlanması Süreci Trakya Kalkınma Ajansı www.trakyaka.org.tr İhracat Planı Hazırlanması Süreci 2013 İHRACAT PLANI HAZIRLANMASI SÜRECİ İhracat Planı Neden Hazırlanır? İhracattan ne beklendiğinin belirlenmesi, İhracat amaçlarına

Detaylı

fikrinin müteşebbiste/müteşebbislerde oluşması ve 2/27

fikrinin müteşebbiste/müteşebbislerde oluşması ve 2/27 Kar sağlama, toplumsal itibar edinme, başka fırsatların yokluğu gibi nedenlerle işletme kurma fikrinin müteşebbiste/müteşebbislerde oluşması ve aşağıda sıralanan çalışmaların yapılması ile işletmelerin

Detaylı

İŞLETME RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/21

İŞLETME RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/21 İŞLETME RİSK YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/21 Kuruluşların, artan belirsizlik ortamında, stratejilerini belirlemeleri ve bu stratejiler doğrultusunda gelişimlerini sürdürmelerinde, yeni

Detaylı

İşletmelerin Özel Hedefleri Müşteri/Çalışan memnuniyeti - eğitimi ve kariyer gelişimi

İşletmelerin Özel Hedefleri Müşteri/Çalışan memnuniyeti - eğitimi ve kariyer gelişimi İşletmelerin Genel Hedefleri Finansal Hedefler: Kârlılık ve yeni kârlı yatırımlar Pazarlama hedefleri Var olma hedefi: Ticari hayatı sürdürmek Sosyal sorumluluk ve topluma hizmet İşletmelerin Özel Hedefleri

Detaylı

Üretim/İşlemler Yönetimi 2. Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN

Üretim/İşlemler Yönetimi 2. Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN Üretim/İşlemler Yönetimi 2 Sistem Kavramı Belirli bir ortak amacı elde etmek için birlikte çalışan bileşenlerden oluşan bütündür. Büyük sistemler kendilerini oluşturan alt sistemlerden oluşur. Açık sistem:

Detaylı

Üretim/İşlemler Yönetimi 4. Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN

Üretim/İşlemler Yönetimi 4. Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN Üretim/İşlemler Yönetimi 4 Verimlilik En genel anlamıyla bir sistem içerisindeki kaynakların ne derece iyi kullanıldığının bir ölçüsüdür. Üretim yönetimi açısından ise daha açık ifadesi ile üretimde harcanan

Detaylı

WEB PROJESİ YÖNETİMİ. Belli bir süre içerisinde, belli bir bütçe ile belirlenen hedeflere ulaşmak için uygulanan metodolojik süreçtir.

WEB PROJESİ YÖNETİMİ. Belli bir süre içerisinde, belli bir bütçe ile belirlenen hedeflere ulaşmak için uygulanan metodolojik süreçtir. BÖLÜM 1 1.1 PROJE NEDİR? WEB PROJESİ YÖNETİMİ Belli bir süre içerisinde, belli bir bütçe ile belirlenen hedeflere ulaşmak için uygulanan metodolojik süreçtir. 1.2 PROJELERİN ORTAK UNSURLARI NELERDİR? Başlama

Detaylı

Pazar Bölümlendirmesi

Pazar Bölümlendirmesi Pazar Bölümlendirmesi Umut Al H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü umutal@hacettepe.edu.tr Plan Pazar bölümlendirmesi Pazar araştırması Pazarlama araştırması Bilgi merkezlerinde pazar bölümlendirmesi SWOT

Detaylı

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar Müşteri Değeri: Bir değişim işleminde müşterinin elde ettiği yararların katlandığı veya ödediği bedele oranı Müşteri Tatmini: Mal veya hizmetin, müşteri

Detaylı

Günümüzün karmaşık iş dünyasında yönününüzü kaybetmeyin!

Günümüzün karmaşık iş dünyasında yönününüzü kaybetmeyin! YAKLAŞIMIMIZ Kuter, yıllardır dünyanın her tarafında şirketlere, özellikle yeni iş kurulumu, iş geliştirme, kurumsallaşma ve aile anayasaları alanlarında güç veren ve her aşamalarında onlara gerekli tüm

Detaylı

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM SPORDA STRATEJİK YÖNETİM 8.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1 STRATEJİK YÖNETİM 2 STRATEJİ DEĞERLENDİRME VE KONTROL Stratejik yönetim sürecinin son evresi seçilen stratejinin değerlendirilmesi, değerlendirme

Detaylı

Bölüm 4. İşletme Analizi, İşletmenin içinde bulunduğu mevcut durumu, sahip olduğu varlıkları ve yetenekleri belirleme sürecidir.

Bölüm 4. İşletme Analizi, İşletmenin içinde bulunduğu mevcut durumu, sahip olduğu varlıkları ve yetenekleri belirleme sürecidir. Bölüm 4 İşletme Analizi İşletme Analizi, İşletmenin içinde bulunduğu mevcut durumu, sahip olduğu varlıkları ve yetenekleri belirleme sürecidir. İşletmenin ne durumda olduğu ve nelere sahip olduğu bu analizde

Detaylı

KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u

KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u KISA ÖZET www.kolayaof.com DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 İÇİNDEKİLER Ünite 1: Küresel Pazarlama: Temel Kavramlar

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii. 1. Bölüm EKONOMİK GÖSTERGE ANALİZİ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii. 1. Bölüm EKONOMİK GÖSTERGE ANALİZİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii 1. Bölüm EKONOMİK GÖSTERGE ANALİZİ A. MİKROEKONOMİK GÖSTERGELER... 2 1. Ekonomik Sistemler... 2 1.1. Kapitalist Sistem... 2 1.2. Sosyalist Sistem... 3 1.3. Karma Ekonomik Sistem...

Detaylı

Bölüm 5. Çevre Unsurlarının Ölçülmesi ve Durum Belirleme Matrisleri Ülgen&Mirze Genel Çevre Ölçümleme Teknikleri

Bölüm 5. Çevre Unsurlarının Ölçülmesi ve Durum Belirleme Matrisleri Ülgen&Mirze Genel Çevre Ölçümleme Teknikleri Bölüm 5 Çevre Unsurlarının Ölçülmesi ve Durum Belirleme Matrisleri Genel Çevre Ölçümleme Teknikleri Çevresel Unsurun Olasılık Derecesi, Çevresel Unsurun İşletmeye Etki Derecesi, Çevresel Unsurun İşletme

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE TEMEL KAVRAMLAR İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) İKY Gelişimi İKY Amaçları İKY Kapsamı İKY Özellikleri SYS BANKASI ÖRNEĞİ 1995 yılında kurulmuş bir

Detaylı

BÖLÜM KÜÇÜK İŞLETMELERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI

BÖLÜM KÜÇÜK İŞLETMELERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI BÖLÜM 10 -- KÜÇÜK İŞLETMELERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI DIŞ SORUNLAR Küçük işletmelerin gelişmekte olan ülkelerde önüne çıkan engeller aşağıdaki gibi listelenebilir: 1. Finansman sorunu - Kaynak çeşidi

Detaylı

Doç.Dr. Mehmet MARANGOZ İNTERNETTE PAZARLAMA. Beta

Doç.Dr. Mehmet MARANGOZ İNTERNETTE PAZARLAMA. Beta Doç.Dr. Mehmet MARANGOZ İNTERNETTE PAZARLAMA İstanbul - 2014 Beta I Yayın No : 3055 İşletme-Ekonomi Dizisi : 639 1. Baskı - Ocak 2014 - İSTANBUL ISBN 978-605 - 333-082 - 0 Copyright Bu kitab n bu bas s

Detaylı

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜDERS TANITIM FORMU

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜDERS TANITIM FORMU AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜDERS TANITIM FORMU EK-4 Dersin Kodu ve Adı: Örgütsel Psikoloji ve Endüstriyel İlişkiler Bölüm / Anabilim Dalı : İşletme Tezsiz YL 3 Yarıyıl Teorik Uygulama

Detaylı

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi GENEL ÇEVRE ANALİZİ

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi GENEL ÇEVRE ANALİZİ Bölüm 3 Dış Çevre Analizi 1 2 GENEL ÇEVRE ANALİZİ İşlemenin uzak çevresinde bulunan unsurlar; işletmenin sektörel çevresinin bir üst sistemi içinde yer alırlar ve işletme ile doğrudan ilişki içinde bulunmamalarına

Detaylı

PAZARLAMA ARAŞTIRMA SÜRECİ

PAZARLAMA ARAŞTIRMA SÜRECİ PAZARLAMA ARAŞTIRMA SÜRECİ Pazarlama araştırması yapılırken belirli bir sıra izlenir. Araştırmada her aşama, birbirinden bağımsız olmayıp biri diğeri ile ilişkilidir. Araştırma sürecinde başlıca aşağıdaki

Detaylı

Tedarik Zinciri Yönetimi -Bileşenler, Katılımcılar, Kararlar- Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN

Tedarik Zinciri Yönetimi -Bileşenler, Katılımcılar, Kararlar- Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN Tedarik Zinciri Yönetimi -Bileşenler, Katılımcılar, Kararlar- Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN Tedarik Zinciri Bileşenleri Tedarik zincirlerinde üç temel bileșenden söz edilebilir: Aktörler: Tedarik zinciri

Detaylı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU Bilgi İşlem Daire Başkanlığı 2018 Birim Kalite Politikası Üniversitemiz ve birimimiz misyonu, vizyonu doğrultusunda; eğitim, araştırma ve yönetim faaliyetlerine

Detaylı

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU. İşletme Yönetimi Programı. Kredisi AKTS Eğitim Dili Tipi: Zorunlu/ Saat

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU. İşletme Yönetimi Programı. Kredisi AKTS Eğitim Dili Tipi: Zorunlu/ Saat İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU DERSİN KODU VE ADI: 236 GİRİŞİMCİLİK VE KÜÇÜK İŞLETME YÖNETİMİ BÖLÜM/PROGRAM Yönetim ve Organizasyon Bölümü İşletme Yönetimi Programı Eğitim-Öğretim

Detaylı

ELEKTRONİK TİCARET (OSP254) Yazar: Öğr.Gör. Hakan TUNAHAN S1

ELEKTRONİK TİCARET (OSP254) Yazar: Öğr.Gör. Hakan TUNAHAN S1 ELEKTRONİK TİCARET (OSP254) Yazar: Öğr.Gör. Hakan TUNAHAN S1 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Adapazarı Meslek Yüksekokulu Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan

Detaylı

Bölüm 9. İş Yönetim Stratejileri : Rekabet Stratejileri İş Yönetim Stratejileri/Rekabet Stratejileri KURUMSAL STRATEJİLER

Bölüm 9. İş Yönetim Stratejileri : Rekabet Stratejileri İş Yönetim Stratejileri/Rekabet Stratejileri KURUMSAL STRATEJİLER Bölüm 9 İş Yönetim Stratejileri : Rekabet Stratejileri İş Yönetim Stratejileri/Rekabet Stratejileri İşletmenin günlük yaşamı ile ilgili olarak, içinde bulunduğu pazarda rakiplerine karşı nasıl hareket

Detaylı

PAZARLAMA İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

PAZARLAMA İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Ünite 1 Yrd. Doç. Dr. Polat TUNCER Pazarlama: Müşteri talep, istek ve ihtiyaçlarını tatmin etmek için değişim yönetimini kolaylaştırmaya yönelik birtakım insan aktiviteleridir. Pazarlama: Tüketicileri

Detaylı

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER SPORDA STRATEJİK YÖNETİM Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1 STRATEJİK YÖNETİMLE İLGİLİ KAVRAMLAR Stratejik Yönetimi Öne Çıkartan Gelişmeler İşletmenin Temel Yetenekleri Stratejik Yönetimin Gelişimi Stratejik Düşünme

Detaylı

DERSTE KAZANDIRILACAK ÖZELLİKLER KAPSAM HAFTALARA GÖRE DERS PROGRAMI ÖNERİLEN KAYNAKLAR

DERSTE KAZANDIRILACAK ÖZELLİKLER KAPSAM HAFTALARA GÖRE DERS PROGRAMI ÖNERİLEN KAYNAKLAR PROGRAM ADI TURİZM VE OTEL İŞLETMECİLİĞİ DERSİN KODU TUR / TRO 169 DERSİN ADI TEMİZLİK ÜRÜNLERİNİN KULLANIMI VE DENETİMİ DERSİN SORUMLUSU ÖĞR. GÖR. MELTEM BOZKURT DERSİN TÜRÜ Zorunlu x Seçmeli EĞİTİM DİLİ

Detaylı

Sağlık Hizmetlerinde Pazarlamaya Neden İhtiyaç Duyulmaktadır?

Sağlık Hizmetlerinde Pazarlamaya Neden İhtiyaç Duyulmaktadır? Sağlık Hizmetlerinde Pazarlamaya Neden İhtiyaç Duyulmaktadır? Alvin Toffler in endüstrinin gelişmesi yaklaşımı Pazarlama nedir? Kullanımı neden önemlidir? Pazarlama olanaklarının kullanımı, eğitim ve geliştirme

Detaylı

TOS 408 EKONOMİ İnşaat Mühendisliği Bölümü

TOS 408 EKONOMİ İnşaat Mühendisliği Bölümü TOS 408 EKONOMİ İnşaat Mühendisliği Bölümü Ekonomi Bölüm 1 Gider Mühendisliği ve Değer Mühendisliği 3 Giriş İşletmeler kar, getiri sağlamak veya bir amacı elde etmek için kurulurlar. Yaşam döngüsü içerisinde

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

Proje Çevresi ve Bileşenleri

Proje Çevresi ve Bileşenleri Proje Çevresi ve Bileşenleri 1.3. Proje Çevresi Proje çevresi, proje performans ve başarısını önemli ölçüde etkiler. Proje takımı; sosyoekonomik, coğrafı, siyasi, yasal, teknolojik ve ekolojik gibi kuruluş

Detaylı

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ 4.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER Kalite Planlaması Kalite Felsefesi KALİTE PLANLAMASI Planlama, bireylerin sınırsız isteklerini en üst düzeyde karşılamak amacıyla kaynakların en uygun

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Sağlık Kurumlarında Yönetim ve Organizasyon HST

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Sağlık Kurumlarında Yönetim ve Organizasyon HST DERS BİLGİLERİ Sağlık Kurumlarında Yönetim ve Organizasyon HST901 3+0 6.0 6.0 Öğrencilerin yönetim ve organizasyon kavramlarını anlamaları, sağlık hizmetleri ve sağlık kurumlarının değerlendirmeleri, sağlık

Detaylı

Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından

Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından 3.Ders Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından önemli unsurlardır. Spor endüstrisi içerisinde yer

Detaylı

1 ÜRETİM VE ÜRETİM YÖNETİMİ

1 ÜRETİM VE ÜRETİM YÖNETİMİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 ÜRETİM VE ÜRETİM YÖNETİMİ 13 1.1. Üretim, Üretim Yönetimi Kavramları ve Önemi 14 1.2. Üretim Yönetiminin Tarihisel Gelişimi 18 1.3. Üretim Yönetiminin Amaçları ve Fonksiyonları

Detaylı

Mühendislik Ekonomisi

Mühendislik Ekonomisi Mühendislik Ekonomisi Dersin Koordinatörü Prof. Dr. Orhan TORKUL Dersi Verenler Yrd. Doç. Dr. Alper GÖKSU Yrd. Doç. Dr. Abdülkadir HIZIROĞLU Yrd. Doç. Dr. Tijen ÖVER ÖZÇELİK Dr. Halil İbrahim CEBECİ Dersin

Detaylı

Tedarik Zincirinde Satın Alma ve Örgütsel İlişkiler

Tedarik Zincirinde Satın Alma ve Örgütsel İlişkiler Tedarik Zincirinde Satın Alma ve Örgütsel İlişkiler Arş.Gör. Duran GÜLER Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Satın Alma ve Tedarik Satın Alma: Üretimde kullanılmak ya da yeniden satmak

Detaylı

Dış Çevre Analizi. Doç. Dr. Barış BARAZ

Dış Çevre Analizi. Doç. Dr. Barış BARAZ Dış Çevre Analizi Doç. Dr. Barış BARAZ PESTE ANALİZİ NEDİR? Ricardo Peste, 1983, Connecticut PESTE ANALİZİ Politik ve Yasal Güçler Ekonomik Güçler Sosyal, Kültürel ve Demografik Faktörler Teknolojik Güçler

Detaylı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU Bilgi İşlem Daire Başkanlığı 2019 BİRİM KALİTE POLİTİKASI Üniversitemiz ve birimimiz misyonu, vizyonu doğrultusunda; eğitim, araştırma ve yönetim faaliyetlerine

Detaylı

Girişimciliğin Fonksiyonları

Girişimciliğin Fonksiyonları Girişimciliğin Fonksiyonları 1-Yeni üretim yöntemleri geliştirmek ve uygulamak, üretimi organize etme fonksiyonu: Girişimciler mevcut ürün ve hizmetler ile yetinmeyip, sürekli olarak farklı ve tüketici

Detaylı

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BIP116) Yazar: Doç.Dr.İ.Hakkı.Cedimoğlu SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Adapazarı Meslek Yüksekokulu Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir.

Detaylı

Stratejik Pazarlama 7. Hafta. Doç. Dr. Hayrettin Zengin

Stratejik Pazarlama 7. Hafta. Doç. Dr. Hayrettin Zengin Stratejik Pazarlama 7. Hafta Doç. Dr. Hayrettin Zengin Pazar Fırsatları Ölçümü ve Pazar Çekiciliği Analizi Pazar fırsatı Mevcut ve gelecekteki olası değişimler sonucunda tüketicilerde ortaya çıkabilecek

Detaylı

OPERASYONEL ÜSTÜNLÜK VE TÜKETİCİ YAKINLAŞMASINI SAĞLAMAK ve KURUMSAL UYGULAMALAR

OPERASYONEL ÜSTÜNLÜK VE TÜKETİCİ YAKINLAŞMASINI SAĞLAMAK ve KURUMSAL UYGULAMALAR OPERASYONEL ÜSTÜNLÜK VE TÜKETİCİ YAKINLAŞMASINI SAĞLAMAK ve KURUMSAL UYGULAMALAR Dünya üzerinde işletmeler giderek artan şekilde daha fazla hem içerideki şirketlere hem de diğer şirketlerle bağlanmaktadır.

Detaylı

1 Yatırım Çalışmaları

1 Yatırım Çalışmaları 1 Yatırım Çalışmaları Yatırım Yatırım Projesi Proje Fikri Hangi Sektör? Hangi Konuda Faaliyet? 2 Fizibilite Çalışmaları Ön Fizibilite Kavramı Ekonomik Teknik Mali Hukuki Örgütsel Ekonomik a)piyasa Etüdü

Detaylı

Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi. Ders 5

Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi. Ders 5 Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi Ders 5 FİNANSIN TEMEL SORULARI: Riski nasıl tanımlarız ve ölçeriz? Farklı finansal ürünlerin riskleri birbirleri ile nasıl alakalıdır? Riski nasıl fiyatlarız? RİSK

Detaylı

STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat. HAFTA 5: Stratejik Yönetim Araçları SWOT Analizi Dış Çevre Analizi

STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat. HAFTA 5: Stratejik Yönetim Araçları SWOT Analizi Dış Çevre Analizi STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMALARI Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat HAFTA 5: Stratejik Yönetim Araçları SWOT Analizi Dış Çevre Analizi Dış Çevre Sektörel / İş Çevresinin Ölçülmesi Sektör/ İş Analizi ile

Detaylı

SAĞLIK HİZMETLERİ PAZARLAMASI

SAĞLIK HİZMETLERİ PAZARLAMASI Pazarlama İle İlgili Temel Kavramlar Ve Sağlık Hizmetleri Pazarlamasının Önemi Ünite 1 Sağlık Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı SAĞLIK HİZMETLERİ PAZARLAMASI Yrd. Doç. Dr. Polat TUNCER 1 Ünite 1 PAZARLAMA

Detaylı

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU. İşletme Yönetimi Programı. Kredisi AKTS Eğitim Dili Tipi: Zorunlu/ Saat

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU. İşletme Yönetimi Programı. Kredisi AKTS Eğitim Dili Tipi: Zorunlu/ Saat İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU DERSİN KODU VE ADI: 234 ÜRETİM YÖNETİMİ Eğitim-Öğretim Yılı:2017-2018 BÖLÜM/PROGRAM Yönetim ve Organizasyon Bölümü İşletme Yönetimi Programı

Detaylı

Bölüm 5. Çevre Unsurlarının Ölçülmesi ve Durum Belirleme Matrisleri

Bölüm 5. Çevre Unsurlarının Ölçülmesi ve Durum Belirleme Matrisleri Bölüm 5 Çevre Unsurlarının Ölçülmesi ve Durum Belirleme Matrisleri Genel Çevre Ölçümleme Teknikleri Çevresel Unsurun Olasılık Derecesi, Çevresel Unsurun İşletmeye Etki Derecesi, Çevresel Unsurun İşletme

Detaylı

Bölüm 10 Pazarlama Fonksiyonu. I) Pazarlama Stratejilerine Giriş

Bölüm 10 Pazarlama Fonksiyonu. I) Pazarlama Stratejilerine Giriş Bölüm 10 Pazarlama Fonksiyonu I) Pazarlama Stratejilerine Giriş Pazarlama Nedir? Pazarlama: Müşteriler için değer yaratmayı, bunu tanıtma ve sunmayı; örgütün ve paydaşlarının yararına olacak şekilde müşteri

Detaylı

İŞLETMELER AÇISINDAN KAPASİTE

İŞLETMELER AÇISINDAN KAPASİTE İŞLETMELER AÇISINDAN KAPASİTE 8.11.2016 osenses@ktu.edu.tr 1 İşletmeler açısından kapasite planlaması üzerinde önemle durulması gereken bir kavramdır. İşletmeler ancak kapasiteleri ölçüsünde üretim yapabilirler.

Detaylı

ISL 101 İşletme Bilimine Giriş 3.Hafta. Doç. Dr. Hayrettin ZENGİN

ISL 101 İşletme Bilimine Giriş 3.Hafta. Doç. Dr. Hayrettin ZENGİN ISL 101 İşletme Bilimine Giriş 3.Hafta Doç. Dr. Hayrettin ZENGİN Kuruluşla ilgili bazı temel kavramlar Yatırım: Yatırım çeşitli anlamları olan bir kavram olup, iktisatta, ulusal gelirin yeni üretim birimleri

Detaylı

Yerli ve / veya yabancı şirket evlilikleri ve beraberinde farklı kültürlere uyum süreci,

Yerli ve / veya yabancı şirket evlilikleri ve beraberinde farklı kültürlere uyum süreci, Hafta 1: İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ VE UYGULAMALARI 1 1 İnsan Kaynakları Yönetiminin Tanımı, Önemi ve Amacı İnsan kaynakları yönetimi, en üst düzey yöneticiden en alta, tedarik ve satın almadan satış sonrası

Detaylı

BİLGİ SİSTEMLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

BİLGİ SİSTEMLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ BİLGİ SİSTEMLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ Bilgi sistemi kavramı genellikle işletmelere yönelik olarak kullanılmaktadır. Bu yönüyle bilgi sisteminin amacını; yöneticilere teslim edilen ekonomik kaynakların kullanımına

Detaylı

Pazarlama araştırması

Pazarlama araştırması Pazarlama araştırması Etkin bir pazarlama kararı alabilmek için gerekli olan enformasyonun ve bilginin toplanması ve kullanılmasıdır. Bu sayede, pazarla ilgili risk ve belirsizlik azalacak ve başarı artacaktır.

Detaylı

Kullanılan Kaynaklar: - Mucuk, İ. (2012). Pazarlama İlkeleri. Türkmen Kitabevi - Kotler, Philip & Armstrong, Gary (2014), Principles of Marketing,

Kullanılan Kaynaklar: - Mucuk, İ. (2012). Pazarlama İlkeleri. Türkmen Kitabevi - Kotler, Philip & Armstrong, Gary (2014), Principles of Marketing, Kullanılan Kaynaklar: - Mucuk, İ. (2012). Pazarlama İlkeleri. Türkmen Kitabevi - Kotler, Philip & Armstrong, Gary (2014), Principles of Marketing, Prentice Hall, Inc., New Jersey, 15 th Edition Bölümlendirme

Detaylı

İŞLETME RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/51

İŞLETME RİSK YÖNETİMİ. Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/51 İŞLETME RİSK YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Tülay Korkusuz Polat 1/51 Risk Azaltma - Önlem Alma Süreci 2/51 Risk azaltma, riskin kontrolü, transferi, üstlenilmesi, kabullenilmesi stratejilerinin belirlenmesi ve

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Contents I. KISIM İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER

İÇİNDEKİLER. Contents I. KISIM İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER İÇİNDEKİLER Contents I. KISIM İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1.Bölüm: TEMEL İŞLETMECİLİK KAVRAM VE TANIMLARI... 2 Giriş... 3 1.1. Temel Kavramlar ve Tanımlar... 3 1.2. İnsan İhtiyaçları... 8 1.3.

Detaylı

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BTP104)

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BTP104) VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BTP104) Yazar: Doç.Dr. İ. Hakkı CEDİMOĞLU S1 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Adapazarı Meslek Yüksekokulu Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir.

Detaylı

SAĞLIK HİZMETLERİNDE EKONOMİK DEĞERLENDİRME. Gülbiye YENİMAHALLELİ YAŞAR

SAĞLIK HİZMETLERİNDE EKONOMİK DEĞERLENDİRME. Gülbiye YENİMAHALLELİ YAŞAR SAĞLIK HİZMETLERİNDE EKONOMİK DEĞERLENDİRME Gülbiye YENİMAHALLELİ YAŞAR GIRIŞ Sağlık harcamalarının artışı Kaynak kıtlığı sorunu Birey sağlık koşullarını iyileştirebilecek olası tüm müdahaleleri elde edememektedir.

Detaylı

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ (PZL208U)

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ (PZL208U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ (PZL208U)

Detaylı

Bursa Yenileşim Ödülü Başvuru Raporu

Bursa Yenileşim Ödülü Başvuru Raporu 1- YENİLEŞİM YÖNETİMİ / LİDERLİK Liderler, yenilikçi bir kurum için gerekli olan ihtiyaçlar doğrultusunda; Yenileşim doğrultusunda vizyonu oluştururlar, Strateji ve politikaları tanımlarlar, Farkındalık

Detaylı

01.01.2013. İşlevsel veya Bölümsel Stratejiler. İş Yönetim Stratejileri : İşlevsel Stratejiler. Pazarlama: İşlevsel/Bölümsel Stratejiler

01.01.2013. İşlevsel veya Bölümsel Stratejiler. İş Yönetim Stratejileri : İşlevsel Stratejiler. Pazarlama: İşlevsel/Bölümsel Stratejiler İşlevsel Stratejiler İşletmedeki yönetim düzeylerine göre yapılan strateji sınıflamasında orta veya alt yönetim düzeylerinde hazırlanmakta ve uygulanmakta olan stratejilerdir. KURUMSAL STRATEJİLER İş Yönetim

Detaylı

TÜBİTAK BİLİM VE TOPLUM DAİRE BAŞKANLIĞI EĞİTİM ARAŞTIRMALARI MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

TÜBİTAK BİLİM VE TOPLUM DAİRE BAŞKANLIĞI EĞİTİM ARAŞTIRMALARI MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜBİTAK BİLİM VE TOPLUM DAİRE BAŞKANLIĞI EĞİTİM ARAŞTIRMALARI MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu esasların amacı, toplumda

Detaylı

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU. İşletme Yönetimi Programı. Kredisi AKTS Eğitim Dili Tipi: Zorunlu/ Saat

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU. İşletme Yönetimi Programı. Kredisi AKTS Eğitim Dili Tipi: Zorunlu/ Saat İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MALATYA MESLEK YÜKSEKOKULU DERS TANITIM FORMU DERSİN KODU VE ADI: 233 PAZARLAMA İLKELERİ Eğitim-Öğretim Yılı:2017-2018 BÖLÜM/PROGRAM Yönetim ve Organizasyon Bölümü İşletme Yönetimi Programı

Detaylı

Değerlendirme. Kaynak:

Değerlendirme. Kaynak: Değerlendirme Kaynak: http://moodle.baskent.edu.tr/course/view.php?id=4 Neleri Değerlendiriyoruz? Günlük yaşantımızda değerlendirme yapıyor muyuz? Eğitim-Öğretim Sürecinde Değerlendirme Hangi Alanlarda

Detaylı

BÖLÜM 5 SAĞLIK İŞLETMELERİNDE KURULUŞ ÇALIŞMALARI

BÖLÜM 5 SAĞLIK İŞLETMELERİNDE KURULUŞ ÇALIŞMALARI BÖLÜM 5 SAĞLIK İŞLETMELERİNDE KURULUŞ ÇALIŞMALARI 1 YATIRIM Yatırım, çeşitli anlamları olan bir kavram olup, iktisatta, ulusal gelirin yeni üretim birimleri (işletmeler) kurmak veya eskiyen birimleri yenilemek

Detaylı

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma

Detaylı

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM SEVGİ ÖÇVER Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen 1 Stratejik yönetim, uzun vadeli planlamalar ve kararlar ile konaklama isletmelerinin en üst düzeyde etkin ve verimli

Detaylı

İŞLETME YÖNETİMİ I-II

İŞLETME YÖNETİMİ I-II Editörler Doç.Dr.Ali Erbaşı & Yrd. Doç. Dr. Sezar Karaca İŞLETME YÖNETİMİ I-II Yazarlar Doç.Dr.Ali Erbaşı Yrd.Doç.Dr.Yağmur Özyer Yrd.Doç.Dr.Tolga Gök Dr.Müge Aksu Canan Şeker Eylem Bayrakçı Hakan Kırbaş

Detaylı

İşletmelerin en temel iki fonksiyonu; mal ve hizmet üretmek ve üretilen mal ve hizmetleri pazarlamaktır. Üretim, mal veya hizmetlerin nasıl ortaya

İşletmelerin en temel iki fonksiyonu; mal ve hizmet üretmek ve üretilen mal ve hizmetleri pazarlamaktır. Üretim, mal veya hizmetlerin nasıl ortaya PAZARLAMA YÖNETİMİ İşletmelerin en temel iki fonksiyonu; mal ve hizmet üretmek ve üretilen mal ve hizmetleri pazarlamaktır. Üretim, mal veya hizmetlerin nasıl ortaya konulacağını; pazarlama ise hangi ürünlerin,

Detaylı

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM SPORDA STRATEJİK YÖNETİM 5.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1 STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİ STRATEJİK PLANLAMA GELECEĞE BAKIŞ Kuruluşlar, bu aşamada, misyon ve vizyonlarını ifade edecek, temel değerlerini belirleyecek,

Detaylı