İNTRAUTERİN BEBEK ÖLÜMLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İNTRAUTERİN BEBEK ÖLÜMLERİ"

Transkript

1 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ZEYNEP KAMİL KADIN ve ÇOCUK HASTALKLARI EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI ve DOĞUM KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ: Doç. Dr. Aktuğ Ertekin İNTRAUTERİN BEBEK ÖLÜMLERİ (Uzmanlık Tezi) Dr.Derya YAŞAR İstanbul

2 ÖNSÖZ Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi ndeki eğitimim boyunca bilgi ve deneyimleriyle bize her zaman destek olan Başhekimimiz Sayın Doç.Dr. Ayşenur Celayir e, klinik şeflerimiz Sayın Op.Dr. Sadiye Eren e, Sayın Doç.Dr. Ateş Karateke ye, Sayın Op.Dr. Mehmet Uludoğan a, Sayın Op.Dr. Vedat Dayıcıoğlu'na ve uzmanlık eğitimim süresince bilgi, deneyim ve imkanlarını her zaman paylaşan kıymetli hocam Sayın Doç.Dr.Aktuğ Ertekin'e teşekkür eder, sonsuz saygılarımı sunarım. Tez çalışmamda yardım ve önerilerini esirgemeyen Sayın Op.Dr. Oya Demirci'ye ve diğer tüm başasistanlarıma, uzmanlarıma ve tüm sevgili asistan arkadaşlarıma teşekkür ederim. Tüm asistanlık sürem boyunca bana gösterdiği destek ve yardımları için eşim Özgür Yaşar a, beni bu noktaya getiren, sabırla destekleyen ve haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğim çok değerli annem, babam, abim ve kardeşime teşekkürü bir borç bilir ve içten sevgilerimi sunarım. Dr. Derya Yaşar 2

3 İÇİNDEKİLER 1- GİRİŞ VE AMAÇ GENEL BİLGİLER GEREÇ YÖNTEM BULGULAR TARTIŞMA & SONUÇ ÖZET-SUMMARY KAYNAKLAR KISALTMALAR

4 GİRİŞ VE AMAÇ Ölü doğum oranı yaklaşık binde 5 olarak belirtilmektedir. Bu oran ve sebepleri ülkelere ve hatta ülkelerin değişlik bölgelerine göre farklılıklar gösterebilmektedir (1). Perinatal mortalite son dekatlarda giderek düşmektedir. Ancak fetal ölüm neonatal ölüm kadar hızlı azalmamaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde halen intrauterin fetal ölümün perinatal mortaliteye önemli katkısı bulunmaktadır. Sifiliz, rh izoimmunizasyonu, preeklampsi, diyabet gibi fetal ölüm nedenleri antenatal bakım ve tedavi sayesinde giderek daha az gebeliği komplike etmektedir. Ancak halen intrauterin enfeksiyonlar, letal malformasyonlar, fetal büyüme gecikmesi ve ablasyo plasenta pek çok gebelikte fetal ölüme neden olmaktadır (2). Ölü doğumların etyolojisinde yer alan nedenlerin tespiti artmakla birlikte intrauterin ölümlerin bir kısmında ölüm nedeni olabilecek bir faktör her zaman saptanamayabilir (3). Bütün ölü doğumların içerisindeki sebebi belirlenemeyen ölü doğum oranı literatürde % 12 ile % 50 arasında değişmektedir (4-6) Maternal kan, toksoplazma, rubella, sitomegalovirüs, herpes simpleks, antinükleer antikor, antifosfolipid antikorlar ve lupus antikoagulan gibi testler, fetal otopsi, plasental patolojik inceleme ve uygulanan kromozom analizleri, sebebi belirlenemeyen ölü doğumların etyolojisinin aydınlatılmasında büyük rol oynamaktadır (7-9). Busayede, takip eden gebeliğin yönetimi daha kolay yapılabilmektedir. Ultrason teknolojisinin yaygın kullanımıyla da şüphelenilen fetal ölüm kolaylıkla doğrulanabilmektedir (10). İntrauterin ölümlerin gerçek nedenini araştırmak, ölüm nedeni olarak düşünülen klinik yorumun doğruluğunu irdelemek, konjenital anomalileri belirlemek ve sonraki gebelikleri takip etmek amacı ile otopsi yaptırılmalıdır(11,12). Konjenital anomaliler intrauterin ölümlerin önemli bir kısmının nedenidir. Konjenital anomalilerin büyük çoğunluğu kromozom bozukluğuna bağlıdır veya bir sendromun parçasıdır. Özellikle bu olgularda otopsi ve kromozom çalışması ile elde edilecek olan bilgi, hastalığın tekrarlama riskinin belirlenmesinde ve sonraki gebeliklerin takibinde son derece gerekli ve önemlidir (13). 4

5 Fetal ölümün nedenini belirlemeye çalışmak önemlidir. Öncelikle spesifik bir etyolojinin belirlenmesi aşikar bir kayba karşı oluşacak psikolojik adaptasyonu kolaylaştırabilir. lkinci olarak, büyük bir üzüntünün parçası olan suçluluk duygusuyla başa çıkmaya yardımcı olabilir. En önemlisi de, uygun tanı rekürrensi ilgilendiren danışmanlığın daha uygun verilmesine ve gelecek gebeliklerde benzer bir sonuç ortaya çıknıaması için terapi veya önleyici girişimlere olanak sağlayabilir. Kalıtımsal sendromların ayırt edilmesi diğer aile bireyleri için de faydalı bilgiler sağlar (10). Antenatal bakım, uygun hospitalizasyon ve kimi zaman intrauterin ortamın zararlı hale geldiği durumlarda zamanından önce doğum yaptırılarak, perinatal mortalitenin büyük bir bölümünü oluşturan ölü doğumların oranında düşmeler sağlanabilir (14). Biz bu çalışmamızda kliniğimizdeki ölü doğumların etyolojisinde yer alan nedenleri ve bu faktörler arasında önlenebilir faktörlerin tespiti ile bu sorunun çözümüne katkı sağlamayı amaçladık. 5

6 GENEL BİLGİLER Gebeliğin 20. haftasından sonra veya 500 gramdan büyük, doğumda ve doğumdan sonra hiç bir canlılık belirtisi olmayan doğumlar ölü doğum olarak adlandırılır. Ölü doğum oranları son yıllarda obstetrik, klinik, genetik ve maternal-fetal tıpta gelişmeye paralel olarak 11.5/1000'den 5.1/1000'e gerilemiştir (15). Gelişmiş ülkelerde her on gebelikten biri erken gebelik kaybı (20. gestasyonel haftadan önce) ile, her 200 gebelikten biri de geç gebelik kaybı (20. gestasyonel haftadan sonra) ile sonuçlanmaktadır (16-18). Geç fetal kayıp (GFK) nedenleri başlıca fetal, plasental veya maternal olabilir. Fakat obstetrik, klinik genetik, maternal-fetal tıp ve perinatal patolojideki gelişmelere rağmen, geç fetal kayıpların sadece yaklaşık %10 u açıklanamayan fetal kayıp olarak değerlendirilmektedir. Başlıca geç fetal kayıp nedenleri aşağıda gösterilmiştir (10). 1. Fetal a. Kromozomal anomaliler b. Nonkromozomal doğum defektleri c. Nonimmün hidrops d. İnfeksiyonlar (virüsler, bakteriler, protozoonlar) 2. Plasental a. Dekolman plasenta b. Fetal-maternal hemoraji c. Kordon problemleri d. Plasental yetmezlik e. İntrapartum asfiksi f. Plasenta previa g. İkiz-ikize transfüzyon sendromu h. Koryoamnionit 3. Maternal a. Antifosfolipid antikorları b. Diabetes mellitus c. Hipertansif hastalıklar d. Travma e. Problemli doğum f. Sepsis g. Asidoz h. Hipoksi i. Uterin rüptür j. Postterm gebelik k. İlaçlar 4. Açıklanamayan 6

7 Fetal nedenler : GFK ların %25-40 ının nedeni fetal kaynaklıdır. Bunlar arasında anomaliler, infeksiyonlar, malnütrisyon, nonimmün hidrops ve anti-d izoimmünizasyonu bulunmaktadır (19,20). Bunlardan major konjenital malformasyon insidansı, fetal otopsi yapılıp yapılmamasına bağlı olarak %5,6-33 arasında değişmektedir (21,22). GFK larda en sık görülen yapısal defektler nöral tüp defekti, hidrops, izole hidrosefali ve kompleks konjenital kalp hastalığı olarak tespit edilmiştir (21). Fetal infeksiyon insidansı ise yapılan 5 merkezli bir çalışmada %5.6 olarak bulunmuştur. Burada en popüler olarak TORCH grubu (toksoplazmozis, Rubella, Citomegalovirus, Herpes Simpleks tip 2) enfeksiyonlar görülür. Bu enfeksyonların sonucunda plasentada gelişme geriliği ve fokal villitis gelişir.plasentadaki fokal villitis fetusun ölümüne veya intrauterin gelişme geriliğine neden olabilir. Toksoplazma gondii plasentayı tutarak, fetal enfeksiyonlara neden olabilir. Ağır fetal enfeksiyon, intrauterin ölümlere yol açabilir(19,21,6). Letal enfeksiyon ajanları arasında sifiliz, sitomegalovirüs, parvovirüs B-19, rubella, varicella ve listeriosis bildirilmiştir (10) Plasental Nedenler : Geç fetal kayıptaki plasenta, membranlar ve kordon kaynaklı sebepler %15-25 sıklıkta bildirilmiştir. Bu sebeplerin çoğu (gebelikte oluşan hipertansiyon gibi) aynı zamanda maternal sebepler arasında da sayılabilir. Bu durum kronik hipertansif hastalıklara veya antifosfolipid antikorlarına bağlı gelişen plasental yetmezlik için de geçerlidir (20,23,24). İlk trimester fetal kayıplarının çok fazla nedeni olmasına rağmen, ikinci ve üçüncü trimester kayıplarının çoğunun sebebi plasental yetmezlikle ilişkilidir (25). Trombofili (arteryel ve venöz dolaşımda tromboz oluşumuna yatkınlığın artması) nedenlerinden antifosfolipidantikor sendromu, antitrombin III, protein C ve protein S eksikliği durumlarında plasental yetmezlik ve buna bağlı fetal kayıplar gösterilmiştir (18,26,27). Son yıllarda faktör V genindeki bir nokta mutasyonunun (1691 no lu nükleotitdeki G A değişimi = Faktör V Leiden mutasyonu) ve protrombin genindeki G20210A mutasyonunun da trombofili ile ilişkisi bildirilmiştir (28,29). Daha sonra Faktör V Leiden (F V Leiden) mutasyonu üzerine 7

8 yapılan çalışmaların sonucunda, bu mutasyon ilk ve ikinci trimester fetal kayıpları ile ilgili bulunmuştur (30,31). Ancak pek çok çalışmada 3.trimester kayıpları ile FVL mutasyonu arasında ilişki tespit edilse de, bu konu henüz netlik kazanmamıştır (27,31,32). Protrombin (PT) gen mutasyonunun ise fetal kayıpla ilişkisi çalışmadan çalışmaya değişmektedir (18). Bu uyarılar akılda tutularak, fetal ölümlerin yaklaşık yüzde 15 ile 25'i plasenta, membranlar veya korddaki problemlerle ilişkilendirilebilir (20,24). Klinik olarak aşikar plasenta ve membran infeksiyonları fetal infeksiyonların yokluğunda nadiren oluşur. Tuberküloz ve malaria gibi istisnalar olabilir. Bazı vakalarda, plasenta ve membranların mikroskopik incelemesi infeksiyöz durumun tanımlanmasına yardımcı olabilir. Koryoamniyonit koryonu infiltre eden mononükleer ve polimorfonükleer lökositlerle karakterizedir (10). Dekolman plasenta fetal ölümün belirlenebilir en sık nedenidir ve insidansı %14 civarındadır (20). Plasental infarktlar ise spiral arter oklüzyonuna bağlı iskemi, kalsifikasyon ve fibrinoid trofoblastik dejenerasyonla karakterize olup komplike olmayan term doğumların plasentalarında %25 oranında saptanmıştır. Eğer ciddi hipertansiyon da eşlik ediyorsa plasentaların 2/3 ünde bu değişiklikler gözlenmektedir ve fetal ölümle ilgili olabileceği düşünülmektedir (33). Fetal-maternal hemoraji ise ancak ciddi miktarda olduğunda fetal ölüme yol açabilir. Yapılan bir çalışmada fetal ölümlerin %4.7 sinde masif fetal-maternal hemoraji saptanmıştır (34). Son olarak ikiz-ikize transfüzyon sendromu da monokoryonik multifetal gebeliklerde bir fetal kayıp nedenidir (10). Maternal nedenler : Maternal nedenler geç fetal kayıpların nispeten küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Bunlardan maternal diabet ve hipertansif hastalıklar fetal ölümlerin %5-8 ine neden olmaktadır (23,24). Maternal diabet ve in utero fetal ölüm: Diabetik gebeliklerde fetal ph nın azalmış, pco2, laktat ve eritropoetin değerlerinin artmış olduğunu bildirmiştir. Maternal hiperglisemiye fetal yanıt intrauterin asfiksi olabilir (35). Ölü doğan bebeklerde yapılan incelemelerde kronik intrauterin hipoksi bulgusu olan extrameduller hematopoeze sıkça rastlanmaktadır. Bir çalışmada gebeye betahidroksibutirat infuzyonu fetal hipoksiye ve laktik asidoza neden olduğu gösterilmiştir (36). Sonuç olarak, fetusta hiperinsulinemi fetal metabolik hızı ve oksijen ihtiyacını artırmaktadır. Postmortem 8

9 yapılan incelemelerde fetus makrozomik ve plasentada koryonik villöz ödem görülmektedir (37). Plasental yetmezliğe bağlı açıklanabilen ölü doğumlar aşikar diabeti olan kadınlarda artan sıklıkta ve genellikle ciddi preeklampsi ile birlikte görülmektedir. Bu durum ileri derecede diabetik ve vasküler komplikasyonu olan kadınlarda artmıştır. Benzer şekilde ketoasidoz fetal ölüme neden olabilir (10). Lupus antikoagülanı ve antikardiolipin antikorları ise, desidual vaskülopati, plasental infarkt, fetal gelişme geriliği, rekürren abortus ve fetal ölümle birlikte seyretmektedir (10). Son zamanlarda herediter trombofililer de dekolman plasenta, fetal gelişme geriliği ve fetal ölümle ilişkisi bildirilen durumlar arasındadır (38,39). Açıklanamayan Fetal Kayıp : Dikkatli klinik değerlendirme, ölü fetüsün titizlikle incelenmesi, otopsi ve uygun labaratuvar araştırmalarına rağmen geç fetal kayıpların %10 unun nedeni halen açıklanamamaktadır (10). ÇOĞUL GEBELİKLERDE BİR FETUSUN ÖLÜMÜ Bazen bir fetus termden çok önce dayanamayarak ölür, fakat gebelik yaşayan tek fetusla devam eder (10). İkiz bir gebelikte tek fetusun ölüm riskini yüzde 6,2 dir (40). İkizlerden birinin kaybından sonra yaşayan ikizi kaybetme riski, aynı cinsiyetteki ikizlerde altı kat daha fazladır. Dizigotik aynı cinsiyette ikizlerdeki kayıp oranının farklı cinsiyettekilerle aynı olduğu (yüzde 0,8) ve monokoryonik ikizlerin en yüksek kayıp riskine (yüzde 3) sahip oldukları görülmüştür (41). Doğumda ölü fetus, zarları ve plasentasıyla tanınabilir ancak bazen, belirgin biçimde ezilmiş olabilir (fetus kompressus) veya sıvı ve çoğu yumuşak dokunun kaybı ile belirgin biçimde düzleşmiş (fetus papyraceous) olabilir. Hem maternal risk hem de yaşayan ikizin prognozu, ölüm zamanındaki gebelik yaşına, koryon eğilimine ve ölüm ile yaşayan fetusun doğumu arasındaki sürenin uzunluğuna bağlıdır. "Ortadan kaybolan ikiz" gibi erken bir kayıp, birinci trimesterden sonra yaşayan ikizin kaybedilmesi riskini arttırıyor gibi görünmemektedir. Yüksek düzey çoğul bir gebeliğin indirgenmesi, gebeliğin tamamen kaybedilmesi riskini arttırır ancak diğer fetal ya da maternal komplikasyonları arttırıyor gibi görünmemektedir. 9

10 Gebeliğin geç dönemlerinde, çoğul fetuslardan birinin ölümü teorik olarak koagülasyon patolojilerini tetikleyebilir. Sadece birkaç ikiz gebelik vakasında tekil bir fetal ölümün ardından maternal koagülasyon patolojisi bildirilmiştir, bunlarda da muhtemelen eş ikiz, ölümden sonraki birkaç hafta içinde doğurtulmuştur. Bir fetus öldüğünde ve canlı olan diğer fetus uzun bir süre uterusta kaldığı zaman, geçici, kendiliğinden düzelen tüketim koagülopatisi gözlemlenebilir (10). Yönetim kararları, ölüm sebebine ve yaşayan fetusun riskine göre verilmelidir. İkiz gebeliklerdeki tekil fetal ölüm vakalarının çoğunluğu monokoryonik plasentasyon içerir. Veriler göstermektedir ki, monokoryonik yaşayandaki morbidite hemen daima, önce fetuslardan birinin ölümüne neden olan ardından da diğerinde ani hipotansiyon yapan damarsal anastomozlardan kaynaklanmaktadır. Nadiren antepartum dönem süresince her iki ikiz fetus da ölür. Bu ölümlerde işaret edilen sebepler monokoryonik plasentasyon ve uyumsuz fetal büyümedir (42). ÖLÜ DOĞAN İNFANTIN DEĞERLENDİRİLMESİ Fetal ölümün nedenini belirlemeye çalışmak önemlidir. Öncelikle spesifik bir etyolojinin belirlenmesi aşikar bir kayba karşı oluşacak psikolojik adaptasyonu kolaylaştırabilir. İkinci olarak, büyük bir üzüntünün parçası olan suçluluk duygusuyla başa çıkmaya yardımcı olabilir. En önemlisi de, uygun tanı rekürrensi ilgilendiren danışmanlığın daha uygun verilmesine ve gelecek gebeliklerde benzer bir sonuç ortaya çıkmaması için terapi veya önleyici girişimlere olanak sağlayabilir. Kalıtımsal sendromların ayırt edilmesi diğer aile bireyleri için de faydalı bilgiler sağlar. Doğumda bebek, plasenta ve membranlar dikkatle değerlendirilmelidir. Bu bilgi etyolojinin ileride belirlenebilmesi için yardımcı olabilir (10). GENETİK İNCELEME Endike olduğunda otopsi ve kromozomal çalışmalar gerçekleştirilirse, ölüdoğan infantların yüzde 35 kadarında konjenital yapısal anomaliler olduğu saptanacaktır (22). Ölü doğumların yüzde 8'inde kromozomal anormallikler ve yaklaşık yüzde 20'sinde dismorfik özellikler veya iskelet anomalileri vardır (19,43). Tüm ölü doğumlarda sitogenetik analizleri gerçekleştirmek mümkün olmayabilir. Bunun yerine dismorfik özellikleri, tutarsız gelişim ölçümleri, anomalileri, hidrops veya gelişme geriliği olan 10

11 infantlarda sitogenetik incelenmelerin göz önünde bulundurulmasını önerilmektedir. Bu gibi çalışmalar kayıp için mutlak olarak herhangi başka bir açıklama yapılamadığında da düşünülebilir. Diğer endikasyon, dengeli translokasyon, mozaik kromozomal patern taşıyıcı veya birinci derece akrabasında tekrarlayan kayıp veya ölü doğum hikayesi olan ailelerdir (44). Deri, diğer doku örnekleri veya postmortem enjeksiyonla sağlanacak sıvı örneklerinden önce gerekli izinler alınmalıdır. Umblikal korddan elde edilecek toplam 3 ml fetal kan sitogenetik incelemeler için steril ve heparinli bir tüpe konulmalıdır. Dermal dokuyu da içerecek şekilde alınan deri örnekleri 1 cm 2 ölçüsünde olmalı ve serum fizyolojik veya steril sitogenetik ortama konulmadan önce steril su ile yıkanmalıdır. Formalin veya alkole koyma sitogenetik incelemeyi engeller. Çünkü çalışma için hücreler canlı kalmalıdır. Eğer deri masere ise, 1 cm 2 lik fasya örneği uyluktan, inguinal bölgeden veya Aşil tendonundan alınmalıdır. Geleneksel bir sitogenetik inceleme fetal hücreleri bölünmeye zorlamaya ihtiyaç gösterdiği için, uzamış intrauterin retansiyon olan vakalarda mümkün olmayacaktır. Ancak floresan in situ hibridizasyon (FISH) trizomileri ekarte etrnek için veya DiGeorge sendromu gibi sık karşılaşılan delesyonları araştırmak için kullanılabilinir. Bu şekilde otopsi ölü doğumların yaklaşık yüzde 40'ında önemli bilgiler sağlamıştır (10). Eğer aile otopsiyi şahsi veya dini nedenlerle redderse. değerli bilgiler halen non invazif olarak elde edilebilir. Uygun bir izinle kemik iskeleti incelemek için x-ray kullanılabilir ve yumuşak dokuları değerlendirmek için magnetik rezonans görüntüleme düşünülebilir. Fetus bir dismorfolog tarafından yapılacak incelemeyi kolaylaştırmak için fotoğraflanmalıdır ve eğer endikeyse kulaktan bakteri kültürleri alınmalıdır (45). ÖLÜ DOĞUM PROTOKOLÜ Tabloda gösterilen protokol tüm ölü doğumlar için gerekli protokolü özetlemektedir. Prenatal olayları içerecek şekilde detaylı bir not yazılmalıdır ve infant, plasenta ve membranlar dikkatle incelenmeli ve geçerli pozitif ve negatif bulgular kaydedilmelidir. Otopsi ister tam (tercihen), ister sınırlı olsun önerilmektedir. Örnekler fetal malformasyon, multipl gebelik kayıpları veya fetal gelişme geriliği gibi durumlarda sitogenetik incelemeye gönderilir. Fetografi ve anne kanında Kleihauer-Betke testi ve endikeyse anti 11

12 fosfolipid antikorları ve lupus antikoagulanlar için testler ve açık diyabeti ekarte etmek için serum glukozu gibi diğer laboratuar testleri yapılmalıdır (10). Ölü Doğumlarda Muayene Protokolü 1.İnfantın tanımı Malformasyonlar Maserasyonun derecesi Renk-soluk, pletorik 2.Umblikal kord Prolapsus Dolaşıklık-boyun, kollar, bacaklar Hematomlar veya striktürler Damarların sayısı Uzunluk 3.Amniyon sıvısı Renk-mekonyum, kan Yoğunluk Hacim 4. Plasenta Ağırlık Yapışık Pıhtılar Yapısal anomaliler-etrafı çevrili veya aksesuar loblar, velamentöz yerleşim Ödem-hidropik değişiklikler 5. Membranlar Lekelenme Kalınlaşma 12

13 PSİKOLOJİK YÖNLERİ Fetal ölüm kadın ve ailesi için psikolojik açıdan travmatik bir olaydır. Fetal ölümün tanısıyla doğum indüksiyonu arasındaki sürenin 24 saatten uzun olmasının aşırı anksiyete ile ilişkili olduğunu saptanmıştır. Diğer faktörler arasında kadının dilediği sürece infantı görememesi ve herhangi bir hatıraya sahip olmadığı durumlar sayılabilir. Ölü doğum tecrübesi yaşamış bir kadın postpartum depresyon açısından yüksek risk altındadır ve yakından takip edilmelidir (46). DAHA ÖNCE ÖLÜ DOĞUM YAPMIŞ KADINLARA YAKLAŞIM Daha önce ölü doğum yapmış olan bir kadının sonraki gebeliklerinde istenmeyen sonuçlar için artmış risk altında olduğu kabul edilmiştir. Neyse ki, rekürren ölü doğumla ilişkili çok az durum vardır. Kalıtımsal bozukluklardan ayrı olarak, diyabet, kronik hipertansiyon veya kalıtımsal trombofili gibi sadece anneyle ilişkili durumlar rekürrens riskini arttırır. PRENATAL DEĞERLENDİRME Önceki ölü doğumun kesin nedeni saptanabildiyse, şu anki gebelik için risk değerlendirilebilir. Genellikle uygun tedaviyle infeksiyöz nedenler tekrarlamama eğilimindedir. Eğer daha önceki ölü doğumda anormal karyotip veya poligenik nedenler varsa, koryon villüs örneklemesi veya amniyosentez erken teşhis sağlayarak terminasyonun üzerinde durulmasını mümkün kılabilir. Maternal tıbbi bozukluklarla ilişkili önceki ölü doğumlar kolaylıkla tanınabilir. Daha önceki çalışmalar tedavi altındaki kronik hipertansiyonlu kadınlarda fetal ölümlerde bir azalma olduğunu göstermektedir (10). Daha da önemlisi, abrubtio plasenta sıklıkla kronik hipertansiyonla ilişkilidir ve yüzde 10'luk bir abruptio rekürrensi olduğunu gösterilmiştir (47). Diyabetle birlikte perinatal mortalitenin önemli bir kısmı konjenital anomalilere mal edilebilir. Perikonsepsiyonel periyotta yoğun bir glisemi kontrolünün malformas 13

14 yonların insidansını azalttığı ve sonucu genellikle olumlu etkilediği gösterilmiştir. Böyle bir kontrol gebeliğin planlanmasını gerektirir ve bu planlamanın olmaması diyabetik annelerde halen açıklanamayan kayıpların ölü doğumların yarısından sorumlu olmasını açıklamaktadır (48). Antifosfolipid antikorlarına bağlı rekürren fetal kayıpların tedaviyle azaltılabileceğine dair bazı kanıtlar vardır. İkinci trimesterde açıklanamayan fetal kaybı olan kadınlarda sıklıkla antifosfolipid antikorları araştırılır (49). Bunun tersine böyle bir araştırma normal gelişim gösteren açıklanamayan üçüncü trimester ölü doğumu olan kadınlar için önerilmemektedir. KOAGÜLASYON DEĞİŞİKLİKLERİ Maternal koagülasyon mekanizmalarındaki büyük çaplı bozulmalar fetal ölüm sonrasındaki bir aydan önce nadiren oluşmaktadır. Bununla birlikte eğer fetus daha fazla kalırsa, kadınların yaklaşık yüzde 25'inde koagülopati gelişmektedir. Tipik olarak fibrinojen konsantrasyonu gebe olunmayan durum için normal olan seviyelere ve bazı olgularda 100 mg/dl ve daha altındaki, potansiyel olarak tehlikeli seviyelere düşer. Aynı anda serumda fibrin yıkım ürünleri yükselir. Trombosit sayısı bu gibi durumlarda düşme eğilimindedir ama fibrinojen seviyesi oldukça düşük olsa da ağır tronıbositopeni sık değildir. Her ne kadar koagülasyon bozuklukları tahliyeden önce spontan olarak düzelebilirse de bu sık değildir oldukça yavaş olur (50,51). FETAL ÖLÜM VE GECİKMİŞ DOĞUM Her ne kadar fetal ölümün gerçekleşmiş olduğu çoğu kadında spontan doğum eylemi er geç sıklıkla 2 hafta içinde meydana gelse de, ölü bir fetus taşımanın oluşturduğu fizyolojik stres genellikle ortaya çıkarıldığı anda doğum eyleminin indüklenmesine yol açar. Bu aynı zamanda oluşabilecek koagülasyon bozukluğunun tehlikelerini de önler. Şüphesiz ki doğum eylemi indüksiyonunda daha etkili metotların gelişmesi, erken doğumu daha cazip hale getirmiştir (52). 14

15 YÖNETİM SEÇENEKLERİ Fetusun ölümü trajik bir kayıptır. Ölüm, ister tekiz ister çoğul gebelikte gelişsin gebeliğin yönetimi ve hastanın psikososyal gereksinimleri ile ilgili değişikliği tetikler. Aynı zamanda bir açıklama için araştırmaya yol açar. Bu araştırmanın sonuçları bundan sonraki gebeliklerin başarı ile yönetimi için çok önemli olabilir. Fetal ölümün araştırılması hem fetusu hem de anneyi ilgilendirir. Mümkün olduğu durumlarda ölümün nedenini saptamak çok önemlidir. Ancak böylece tekrarlama şansı ve önlem olasılığı belirlenebilir. Ayrıca, asıl ölüm nedeninin bilinmesi, hastanın doğal olarak kendini suçlama eğilim süreci ile mücadelede yardımcı olur. Tahmin edilmeyen, önceden varolan veya edinsel sistemik bir hastalığın saptanması amacıyla detaylı bir maternal anemnez alınıp fizik muayene yapılmalıdır. Fetus hala in utero ise uterus ve içeriğinin ultrason incelemesi yapılarak fetal veya plasental malformasyon varlığı ve fetal gelişme geriliğine ait kanıtlar araştırılmalıdır (53). Anamnez ve fizik muayenenin nedeni işaret etmediği durumlarda, bir sebep bulunana kadar temel laboratuvar testleri uygulanmalıdır. Fetal enfeksiyon taraması ve karyotipleme için amniyosentez önerilebilir. İkinci trimester fetal ölümlerinin %15 inin nedeni anormal karyotiptir. Çoğu fetusta, belirgin ekstrinsik yapısal malformasyon olmasa da karyotip gösterilmelidir çünkü anöploidinin tipik dismorfik özellikleri postmortem değişikliklere bağlı olarak kaybolmuş olabilir. Fetal fasya, kas veya subkutan dokunun aksine, amniyositler fetal ölümden haftalar sonra bile başarıyla kültür edilebilirler. Ayrıca, plasental doku da karyotipleme için viable bir kaynaktır. Doğumdan sonra, medikal kayıt ve ebeveyn için çocuğun fotoğrafları çekilir. Eğer ebeveynler tipik bir keder/korku cevabı olarak fotoğrafları istemezse, sonradan fikir değiştirebilecekleri gözönüne alınarak bunlar medikal kayıtlarla beraber saklanmalıdır. Otopsi için izin istenir. Altta yatan nedeni bulma olasılığı otopsi ile artar. Plasenta bu muayenenin önemli bir parçasıdır. Enfeksiyon taraması antenatal olarak başlatılsa da fetal organ kavitelerinden bakteriyal ve viral kültürler alınmalıdır. Viral enfeksiyonların kötü fetal sonuçtaki rollerine dair bilgi arttığından, enfeksiyon etyolojisi araştırılırken, enfeksiyon ajanına ait ipuçlarını işaret edecek moleküler biyolojik araştırmaya eşlik eden nükleer inceleme gereği doğmuştur. Genel olarak maternal seroloji yararlı değildir (54). 15

16 Çoğu ölü doğan fetus gebelik haftasına göre küçüktür. Ancak, bunu göstermek için fetal büyüme eğrileri kullanılabilir çünkü preterm neonatal doğum kilosu eğrileri ki sıklıkla büyüme-gelişme geriliği olan preterm fetuslardan kaynaklanırlar, bunu gizleyebilirler. Başka bir açıklama olmaması durumunda, büyüme-gelişme geriliği, ciddi plasental disfonksiyonun etyolojik neden olma olasılığını arttırır (55). Fetal kayıp sonrası gebeliğe yaklaşım, tekiz-çoğul gebelik ölüm sırasındaki gebelik haftası ve ebeveynin isteğine bağlıdır. Tekiz Gebelik Yönetimi Onbeş haftanın altında, dilatasyon ve evakuasyon uygulanabilir. Bu, fetal ölüm sonrası maternal kanama riski artmasına rağmen, 24 haftaya kadar bir seçenek olarak kalır (56). Dikkat gerektirir. Onbeş haftadan sonra ikinci ve daha sık olarak uygulanan alternatif yöntem doğum indüksiyonudur. Bunun avantajı, postmortem inceleme için fetusun tam olarak elde edilebilmesidir. Doğum indüksiyonu için prostaglandin analogları uygulanmadan önce, geç bir kayıp sonrası spontan travay başlangıcı için anne gözlenirdi. Önce, intrauterin kaybı olan kadınların %90'dan fazlası bunun saptanmasından 3 hafta içinde spontan travaya girerdi (57,58). İkinci olarak, asosiye erken gebeliğe bağlı olarak oksitosin sıklıkla etkin olmazdı. Sonuç olarak, uzamış indüksiyon zamanı kuraldı. İntraamniyotik hipertonik salin veya glikoz uygulamasının bu süreyi kısalttığı söylense de, bu uygulamalar birçok maternal ölümle de assosiye idi. Bu yüzden, doğum için yoğun sosyal baskıya rağmen en iyi medikal yaklaşım gözlemdi. Gözlemin dezavantajı ise fetal ölümün 4 hafta ve üzerinde olduğu durumlarda (örn., 20. haftadan sonra) yaklaşık kadınların dörtte birinde kronik tüketim koagülopatisinin gelişmesidir. Bu gerçek bir dissemine intravasküler koagülotapidir (DIC) ve değişik derecede azalmış fibrinojen, plasminojen, antitrombin III ve platelet sayısı ile artmış fibrin yıkım ürünleri ile karakterizedir (51,59-61). Koagülopatinin gerçek etyolojisi tam olarak hiçbir zaman belirlenememiştir. Duyarlı koagülasyon testleri ile, fetal kaybın ilk 48 saati içinde koagülasyon zincirinin patolojik aktivasyonu gösterilebilir. Gecikme süresi arttıkça koagülasyon insidansı da artar, fakat bu kadınların %2'sinden azında hemorajik komplikasyon yaşanır. Bu kronik, düşük derecedeki intravasküler koagülopati, düşük doz heparin uygulaması ile geri 16

17 döndürülebilir (62-64). Geleneksel olarak, serviksin uygun olmamasına ragmen koagülüpati tedavisi sonrası travay indüklenir. Doğumu takiben 48 saat içinde koagülopati çözümlenir. Doğum indüksiyonu için prostaglandin E ve F analoglarının geliştirilmesi bekleme ihtiyacına son vermiştir. Travay indüksiyonunda bu ajanların etkinliği %90'ı aşmaktadır (65). Fetal kaybın saptanmasından hemen sonra doğumun birçok avantajı vardır. ilk olarak, bu duygusal ağrılı duruma bir son verir ve psikolojik iyileşme sürecini başlatır. lkinci olarak, ağır otoliz başlamadan önce yapılan her türlü postmortem incelemenin daha faydalı sonuçlar verme olasılığı artar. Bölgesel olarak piyasada bulunan değişik prostaglandin preparatları oral, vajinal, intraservikal, ekstraovülar veva intramüsküler voldan uygulanabilir. Mizopostol (vajinal veva oral yoldan) fiyat açısından uygundur ve en az diğer prostaglandin formları kadar etkindir. Spesifik olarak ikinci trimester gebelik sonlandırılması için kullanıldığında, mizoprostolun oral uygulaması, vajinal yoldan daha az etkilidir (örneğin, daha fazla başarısızlık) (relatif risk [RR] 3.00, %95 güven aralığı ([CI] ) ve yan etkileri daha sık olabilir. Sık olarak kullanılan doz, 6-8 saatte bir 400 Mikrogr'dır Ilk doz olarak 800 mikrogr vajinal uygulama da önerilir (66). Sık komplikasyonlar bulantı, kusma, ateş ve taşikardidir. Komplikasyon prevelansı, genellikle kullanım yolu ve doza bağlı olup premedikasyon ile büyük oranda azaltılabilir (67). Çoğul Gebelik Yönetimi Çoğul gebelik sırasında fetuslardan birinin ölmesi durumunda optimal yönetim net değildir. Burada komplikasyon insidansı düşüktür (tüm ikiz gebeliklerin %1'inden az), ama antenatal sağ kalanlar arasında prematürite, morbidite (özellikle nörolojik) ve neonatal ölüm riski yüksektir (68,69). Değerlendirilmesi gereken önemli bir konuda, ölen ikiz eşinin varlığının sağ kalan için ciddi bir risk oluşturup oluşturmamasıdır.monokorivonik ikiz gebeliklerde, etkilenen gebelikteki ikiz eşlerinin yaklaşık yarısı ya ölür ya da ciddi morbiditeye maruz kalır (70). Tek fetusun öldüğü monokoriyonik gebeliklerde sağ kalan fetusta bilateral kortikal nekroz, multikistik ensefalomalasia, gastrointestinal yapısal malformasyonlar, ve hatta dissemine intravasküler koagülopatiye ait sekeller görülebilir (71-76). Tüm monokoriyonik ikizlerin plasental anastomoz paylaştığı hatırlanırsa, bu sekellerin vasküler etyolojiyi paylaşma olasılığı daha olası gibi gözükmektedir. Büyük olasılıkla ani, 17

18 hipotansif bir durum söz konusudur ki bu ya yoğun vasküler anastomozlarla asosiye olarak ikiz eşinin ölümü sırasında yada ölümden sonra kalan eşin akut olarak ölen fetusun plasentasına kanaması sonucu oluşmaktadır (77).Eğer bu mekanizma doğru ise preterm doğum sekeli önlemek için çok geç olacaktır ve sadece prematürite komplikasyonlarını ekleyecektir. Bu yüzden, gebeliğin monokoriyonik gözükmesi durumunda sağ kalan ikiz eşinin çok yakın takibi yaşamsaldır; eğer sürekli mümkün değilse bile ilk 7 gün boyunca takip etmek önemlidir. Sağ kalanlar multikistik ensefolomalasia yönünden seri olarak takip edilmelidir. Gebeliğin dizigotik olması durumunda izlenecek yol daha nettir çünkü sağ kalan fetusun ölme riski %5'den azdır (68). Sadece ikiz eşinin ölümü endikasyonu ile 36 haftadan önce iatrojenik doğum için bir neden yoktur. İkiz eşinin ölümünden sonra son olarak değerlendirilmesi gereken konu, maternal koagülopati durumunda gebeliğin devamıdır. Bu nadir ancak tedavi edilebilen bir durumdur. İlk 4 haftadan sonra iki haftada bir hipofibrinojenemi ve trombositopeni açısından laboratuvar testleri yapılmalıdır. hipofibrinojenemiyi düzeltmek için 10 bin 30 bin ünite düşük doz heparinin, bölünmüş dozlarda subkutan olarak uygulanması genellikle yeterlidir (78-79). Hipofibrinojeneminin tekrarı olmadan 6 ila 8 hafta sonra heparin kesilebilir (80). Önceki ölü doğumlardaki gestasyonel yaş ile takip eden gebelikteki anormal testler veya fetal distresin zamanlaması ve insidansı arasında bir ilişki yoktur. Antepartum sürveyansın, ölü doğum öyküsü olan ama diğer yönlerden sağlıklı olan kadınlarda 32. haftada veya daha sonra başlatılması gerektiği sonucuna varılmıştır (81). 18

19 GEREÇ YÖNTEM Bu çalışmanın amacı Zeynep Kamil Hastanesine başvuran 24 hafta ve üzeri gebeliklerden in utero çocuk ölümlerinin sıklığını, etyolojisini, yönetimini, oluşabilecek komplikasyonlar ve tedavilerini araştırıp, riskli gebelikleri saptamak ve almamız gereken önlemleri öngörüp sağlıklı anne ve bebek oranının artmasını sağlamaktır. Kliniğimizde yılları arasındaki 3 yıllık sürede gerçekleşen toplam doğumdan 514 ölü doğum olgusu retrospektif olarak incelendi. Olgular hakkındaki tüm bilgiler bilgisayar kayıtları, kayıt defterleri ve hasta dosyalarından elde edildi. Kliniğimizde ölü doğum yapan 514 olgu grup 1, canlı doğum yapan ve randomize seçilen 153 olgu grup 2 olarak kabul edildi. Olguların seçilmesinde maternal yaşın yaş arasında olmasına, gestasyonel haftanın son adet tarihine göre ve ultrasonografik olarak 24 haftanın üzerinde olmasına, fetal ağırlıkların 500 g dan fazla olmasına ve fetal kardiyak aktivitenin yokluğuna dikkat edildi. Uterin anomalisi ve geçirilmiş uterin operasyonu bulunan, embriyo redüksiyonu uygulanan, doğum bilgisi eksik ve klinik izlemi yetersiz olgular çalışma dışı bırakıldı. Çalışmamızda her iki grubun anne yaşı, paritesi, son adet tarihine ve ultrasona göre gebelik haftası, ölü doğum ve doğup ölen çocuk sayıları, sistolik ve diastolik kan basınçları, hematokrit değerleri, maternal sistemik hastalıkları, yenidoğan ağırlıkları ve cinsiyetleri, amniyotik sıvı volümleri, doğum şekilleri, sezaryen endikasyonları, postoperatif komplikasyonları, fetal anomalileri değerlendirildi. Tüm olguların gebelik yaşı ve fetal kalp aktivitesi yokluğunun obstetrik ultrasonografiyle belirlendiği kayıtlarda saptandı. Fetal anomalilerin doğum öncesi ultrasonografi ve doğum sonrası fetusun fizik muayene bulguları ile belirlendiği saptandı. İstatistiksel Değerlendirme: Çalışmada elde edilen bulgular değerlendirilirken, istatistiksel analizler için NCSS 2007&PASS 2008 Statistical Software (Utah, USA)programı kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metodların (Ortalama, Standart sapma) yanısıra normal dağılım gösteren niceliksel verilerin gruplar arası karşılaştırılmasında student t test kullanıldı. Normal dağılım göstermeyen parametrelerin gruplar arası karşılaştırmalarında Mann Whitney U test kullanıldı. Multivariate analizler için ise Stepwice Lojistik Regresyon analizi kullanıldı. Niteliksel verilerin karşılaştırılmasında ise Ki-Kare test kullanıldı. Sonuçlar % 95 lik güven aralığında, anlamlılık p<0.05 düzeyinde değerlendirildi. 19

20 BULGULAR Çalışmamız tarihleri arasında Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesinde yaşları 14 ile 46 arasında değişmekte olan toplam 667 olgu üzerinde yapılmıştır. Mortalite görülen olguları Çalışma Grubu canlı doğum yapmış olanları ise Kontrol Grubu olarak tanımladık. Olguların ortalama yaşları 27.49±5.89 dur. Tablo 1: Olguların Gravida, parite ve abortus dağılımları Min-Max Ort±SD Medyan Gravida 1-4 2,42±1,60 2 Parite 0-8 1,04±1,19 1 Abortus 0-7 0,33±0,72 0 Olguların gravida sayıları 1 ile 4 arasında değişmekte olup; ortalaması 2.42±1.60, medyanı 2 dir. Olguların parite sayıları 0 ile 8 arasında değişmekte olup; ortalaması 1.04±1.19, medyanı 1 dir. Olguların abortus sayıları 0 ile 7 arasında değişmekte olup; ortalaması 0.33±0.72, medyanı 0 dır. 20

21 Tablo 2: Gruplara göre değerlendirmeler Çalışma Ort±SD (Medyan) Kontrol Ort±SD (Medyan) + p Yaş 27,37±6,10 27,88±5,13 0,355 Gravida 2,46±1,63 (2,00) 2,27±1,51 (2,00) 0,314 Parite 1,05±1,21 (1,00) 0,99±1,15 (1,00) 0,978 Abortus 0,35±0,74 (0) 0,24±0,63 (0) 0,057 Gestasyon Haftası SAT 32,00±5,14 38,09±2,97 0,001** Gestasyon Haftası USG 30,16±4,90 36,95±2,65 0,001** Sistolik Basınç 121,94±20,07 116,67±16,78 0,003** Diastolik Basınç 80,53±14,18 73,66±11,79 0,001** + Student t Test kullanıldı **p<0,01 Mann-Whitney Test Çalışma ve Kontrol grubu olgularının yaş ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Çalışma ve Kontrol grubu olgularının gravida sayılar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Çalışma ve Kontrol grubu olgularının parite sayılar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Çalışma ve Kontrol grubu olgularının abortus sayıları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Çalışma grubunun SAT gestasyon haftası, Kontrol grubundan istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı düşüktür (p<0.01). Çalışma grubunun USG gestasyon haftası, Kontrol grubundan istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı düşüktür (p<0.01). 21

22 ort+sd Çalışma Kontrol Gestasyon Haftası SAT l 1: Gestasyon haftalarının gruplara göre dağılımı Gestasyon Haftası USG Şeki Çalışma grubunun sistolik kan basıncı ortalaması, Kontrol grubundan istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı yüksektir (p<0.01). Çalışma grubunun diastolik kan basıncı ortalaması, Kontrol grubundan istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı yüksektir (p<0.01). ort+sd Çalışma Kontrol Sistolik Basınç Diastolik Basınç Şekil 2: Tansiyon ölçümlerinin gruplara göre dağılımı 22

23 Tablo 3:HT, MASH, IUGG, IUÖDÖ ve preeklampsi görülme oranlarının gruplara göre değerlendirmesi Çalışma Kontrol + p n (%) n (%) HT MASH IUGG IUÖDÖ Preeklampsi Var 196 (%38,2) 32 (%20,9) Yok 317 (%61,8) 121 (%79,1) Var 19 (%3,7) 0 Yok 495 (%96,3) 153 (%100,0) Var 66 (%12,8) 3 (%2,0) Yok 448 (%87,2) 150 (%98,0) Var 17 (%3,3) 5 (%3,3) Yok 497 (%96,7) 147 (%96,7) Var 103 (%20,0) 23 (%15,0) Yok 411 (%80,0) 130 (%85,0) 0,001** 0,016* 0,001** 0,991 0,165 + Ki-Kare Test * p<0.05 *HT: Hipertansiyon *MASH: Maternal sistemik hastalık *IUGG: İntrauterin gelişme geriliği *IUÖDÖ: İntrauterin ölü doğum öyküsü Gruplara göre IUÖD öyküsü bulunma oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Gruplara göre preeklampsi görülme oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). 23

24 Preeklampsi varlığı mortalite riskini 1,42 kat arttırmakla beraber CI %95 değerleri 0,86-2,32 aralığında olup bu aralığın 1 i ihtiva etmesi bulunan riskin çok önemli olmadığı yolunda bize bilgi vermektedir. HT oran (%) Var Yok Çalışma l 3: Grupların HT dağılımı *HT: Hipertansiyon Kontrol Şeki Çalışma grubunda HT oranı (%38,2), Kontrol grubundan (%20,9) istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksektir (p<0.01). HT varlığı mortalite riskini 2,338 kat arttırmaktadır. CI %95 değerleri 1,52-3,58 aralığında olup bu aralığın 1 i ihtiva etmemesi bulunan riskin önemli olduğunu göstermektedir. 24

25 MASH oran (%) Var Yok Çalışma Kontrol Şekil 4: Grupların MASH dağılımı *MASH: Maternal sistemik hastalık Çalışma grubunda MASH oranı (%3.7), Kontrol grubundan (0) istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksektir (p<0.05). MASH görülen olguların tümünün çalışma grubunda görülüyor olmasından dolayı riskini hesaplayamayız. IUGG oran (%) Çalışma Kontrol Var Yok Şekil 5: Grupların IUGG dağılımı *IUGG: İntrauterin gelişme geriliği Çalışma grubunda IUGG görülme oranı (%12,8), Kontrol grubundan (%2) istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksektir (p<0.01). IUGG varlığı mortalite riskini 7,36 kat (%95 CI:2,28-23,77) arttırmaktadır. 25

26 Tablo 4: Çalışma grubunda preeklampsi+dekolman ve etyoloji dağılımı Çalışma grubunda preeklampsi+dekolman ve etyoloji dağılımı ÇalışmaGrubu n % Preeklampsi+Dekolman Var 15 2,9 Yok ,1 İzah Edilemeyen ,7 Preeklampsi 81 15,8 Etyoloji Dekolman Plesenta 38 7,4 RH İzoimmunizasyon 9 1,8 Diyabet 11 2,1 Kojenital Anomali 27 5,3 Çalışma grubundaki olguların %2.9 (n=15) preeklampsi+dekolman görülmüştür. 26

27 Çalışma grubundaki olguların etyoloji dağılımlarına bakıldığında; %67.7 sinde (n=348) izah edilemeyen etyolojiye rastlanırken, %15.8 inde (n=81) preeklampsi, %7.4 ünde (n=38) dekolman plesenta, %1.8 inde (n=9) RH izoimmunizasyon, %2.1 inde (n=11) diyabet ve %5.3 ünde (n=27) konjenital anomali görülmüştür. Etyoloji Diyabet RH İzoimmunizasyonu 2,1% 1,8% Dekolman Plesenta 7,4% Konjenital Anomali 5,3% Preeklampsi 15,8% İzah Edilemeyen 67,7% Şekil 6: Çalışma grubu olgularının etyoloji dağılımı 27

28 Tablo 5: Hemokonsantrayon parametresinin gruplara göre değerlendirmesi Çalışma Kontrol + p n (%) n (%) Hemokonsantrasyon + Ki-Kare Test Var 78 (%15,2) 22 (%14,4) Yok 436(%84,8) 131 (%85,6) 0,809 Gruplara göre hemokonsantrasyon bulunma oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Hemokonsantrasyon varlığı mortalite riskini 1,06 kat arttırmakla beraber CI %95 değerleri 0,63-1,77 aralığında olup bu aralığın 1 i ihtiva etmesi bulunan riskin çok önemli olmadığı yolunda bize bilgi vermektedir. Tablo 6: AFİ ölçümlerinin gruplara göre değerlendirmesi Çalışma Kontrol + p n (%) n (%) Anhidroamnioz Oligohidroamnioz Polihidroamnioz Var 69 (%13,4) 0 (%0,0) Yok 445 (%86,6) 153 (%100) Var 78 (%15,2) 15 (%9,8) Yok 436 (%84,8) 138 (%90,2) Var 22 (%4,3) 7 (%4,6) Yok 492 (%95,7) 146 (%95,4) 0,001** 0,092 0,875 + Ki-Kare Test **p<0,01 28

29 Mort grubunda anhidroamnioz oranı (%13.4), Kontrol grubundan (%0) istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı yüksektir (p<0.01). Anhidroamnioz bulunan tüm olguların çalışma grubunda olması sebebiyle ODDS riski hesaplanamamaktadır. Mort grubundaki oligohidroamnioz oranı (%15.2), Kontrol grubundan (%9.8) daha yüksek olmakla birlikte bu farklılık anlamlılığa yakın ancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Oligohidroamniyoz varlığı mortalite riskini 1,65 kat arttırmakla beraber CI %95 değerleri 0,92-2,95 aralığında olup bu aralığın 1 i ihtiva etmesi bulunan riskin çok önemli olmadığı yolunda bize bilgi vermektedir. Gruplara göre polihidroamnioz oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Polihidroamnioz varlığı mortalite riskini 0,93 kat arttırmakla beraber CI %95 değerleri 0,39-2,22 aralığında olup bu aralığın 1 i ihtiva etmesi bulunan riskin çok önemli olmadığı yolunda bize bilgi vermektedir. 100% 90% 80% 70% 60% 50% 40% Yok Var 30% 20% 10% 0% Çalışma Kontrol Çalışma Kontrol Çalışma Kontrol Anhidroamnioz Oligohidroamnioz Polihidroamnioz Şekil 7: AFİ nin gruplara göre dağılımı 29

30 Tablo 7: Bebeklere ilişkin özelliklerin değerlendirilmesi Çalışma Ort±SD Kontrol Ort±SD p ++ Kilo (gr) 1695,81±962, ,75±647,87 0,001** n (%) n(%) + Cinsiyet Kız 248 (%48,2) 80 (%52,3) Erkek 263 (%51,2) 72 (547,1) Belirsiz 3 (%0,6) 1 (%0,7) 0,671 + Ki-Kare Test ++ Student t Test **p<0,01 Mort olan bebeklerin kilo ortalamaları, Kontrol grubu bebeklerden düşüktür (p<0.01). ort+sd Kilo (gr) Çalışma Kontrol Şekil 8: Grupların kilo ölçümlerine göre dağılımı 30

31 Cinsiyet Dağılımı oran (%) Kız Erkek Çalışma Kontrol Şekil 9: Grupların cinsiyetlere göre dağılımı Gruplara göre bebeklerin cinsiyet dağılımları arasında farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). 31

32 Tablo 8:Hastaneye Yatış tuşelerinin gruplara göre değerlendirmesi Çalışma Ort±SD Kontrol Ort±SD + p Yatış Tuşesi <70-80 (<3) 339 (%66,0) 101 (%66,0) ( 4) 175 (%34,0) 52 (%34,0) 0,989 + Ki-Kare Test Gruplara göre bebeklerin hastaneye yatış tuşeleri arasında farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Tablo 9: Doğuma ilişkin parametrelerin gruplara göre değerlendirmesi Çalışma Ort±SD (Medyan) Kontrol Ort±SD (Medyan) p Silinme 39,20±33,32 (40) 42,42±29,02 (40) 0,239 Açılma 2,85±4,52 (2) 2,61±2,24 (2) 0,183 Latent faz 11,86±10,06 (10) Doğum Süresi 17,78±20,36 (12) 7,11±8,86 (4) 9,65±13,14 (6) 0,001** 0,001** Mann-Whitney Test **p<0,01 32

33 Grupların silinme ortalamaları arasında farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). ort+sd 80 Silinme Çalışma Kontrol Şekil 10: Silinme ortalamalarının gruplara göre dağılımı Grupların açılma süreleri arasında farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). ort+sd Açılma Çalışma Kontrol Şekil 11: Açılma ortalamalarının gruplara göre dağılımı 33

34 Mort olan bebeklerin latent fazı, Kontrol grubundan uzundur (p<0.01). ort+sd Latent faz Çalışma Kontrol Şekil 12: Latent faz ortalamalarının gruplara göre dağılımı Mort olan bebeklerin doğum süreleri, Kontrol grubundan yüksektir (p<0.01). ort+sd Doğum Süresi Çalışma Kontrol Şekil 13: Doğum süresi ortalamalarının gruplara göre dağılımı 34

35 Tablo 10: Doğun için kullanılan medikasyonların gruplara göre değerlendirmesi Çalışma Kontrol + p n (%) n (%) CYTOTEC Var 182 (%35,4) 1 (%0,7) Yok 332 (%64,6) 152 (%99,3) 0,001** İndüksiyon Var 300 (%58,4) 50 (%32,7) Yok 214 (%41,6) 103 (%67,3) 0,001** + Ki-Kare Test **p<0,01 Mort olan bebeklerde CYTOTEC kullanma oranı (%35.4), Kontrol grubundan (%0.7) yüksektir (p<0.01). CYTOTEC oran (%) Var Yok Çalışma Kontrol Şekil 14: CYTOTEC kullanımlarının gruplara göre dağılımı 35

36 Mort olan bebeklerde indüksiyon uygulama oranı (%58,4), Kontrol grubundan (%32,7) yüksektir (p<0.01). oran (%) İndüksiyon Var Yok Çalışma Kontrol Şekil 15: İndüksiyon uygulamasının gruplara göre dağılımı oran (%) Çalışma Kontrol Baş Makat Ayak Transvers Pozisyonu Şekil 16: Pozisyona göre dağılımlar 36

37 Tablo 11: Doğuma ilişkin parametrelerin gruplara göre değerlendirmesi Çalışma Kontrol + p n (%) n (%) Pozisyonu Baş 425 (%82,7) 143 (%93,5) Makat 68 (%13,2) 10 (%6,5) Ayak 12 (%2,3) 0 (%0,0) Transvers 9 (%1,8) 0 (%0,0) 0,006** Doğum Şekli Epizyo NSD 413 (%80,4) 78 (%51,0) C/S 101 (%19,6) 75 (%49,0) Var 106 (%25,7) 60 (%76,9) Yok 307 (%74,3) 18 (%23,1) 0,001** 0,001** + Ki-Kare Test **p<0,01 Mort olan bebeklerde makadi prezentasyon (%13.2), Kontrol grubundan (%6.5) yüksektir (p<0.01). Kontrol grubunda sezeryan oranının yüksek bulunmasının sebebi son yıllarda sezeyan doğum oranının artmış olmasından ve de çalışmamızda kontrol grubu olgularının rastgele seçilmesinden kaynaklanmaktadır. 37

38 Mort olan bebeklerin NSD olma oranı (%80.4), Kontrol grubundan (%51) yüksektir (p<0.01). Doğum Şekli 100% 90% 80% 70% 60% 50% 40% 30% 20% 10% 0% Çalışma Kontrol C/S NSD Şekil 17: Doğum şeklinin dağılımı Mort olan bebeklerde epizyo oranı (%25.7), Kontrol grubundan (%76.9) düşüktür (p<0.01). Epizyo 100% 80% 60% Yok Var 40% 20% 0% Çalışma Kontrol Şekil 18: Epizyo dağılımı 38

39 LOJİSTİK REGRESYON Ölü doğum üzerine etki eden risk faktörlerini Univariate analiz yöntemleri ile incelediğimizde anlamlı bulunan parametreleri Lojistik regresyon yöntemi ile değerlendirdik. Lojistik regresyon değerlendirmesine çok anlamlı bulunmakla beraber MASH ve Anhidroamnioz parametrelerini dahil etmedik. Bu iki durum sadece çalışma grubu olgularında mevcuttu. Tablo 12 : Lojistik regresyon analizi 95,0% C.I.for EXP(B) B S.E. Sig. (p) Exp(B) Lower Upper IUGR(1) 2,01 0,61 0,00 7,45 2,26 24,54 ht(1) 0,93 0,23 0,00 2,52 1,60 3,97 Variable(s) entered on step 1: preeclampsi, IUGR, ht, Univariate ölçümlerde anlamlı bulunan; preeklampsi; IUGR, HT, oligohidramnioz parametrelerinin etkilerini Backward stepwise lojistik regresyon analizi ile değerlendirdiğimizde; 3. stepte modelin ileri düzeyde anlamlı (p<0.001) bulunduğu ve Negelkerke R square değerinin olarak saptandığı, modelin açıklayıcılık katsayısının (% 77,0) iyi düzeyde olduğu görüldü. Modele Cytotekin, IUGR nin, HT nun, etkileri istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.05).iugr ın mortalite riskini 7,45 kat; HT 2,52 kat arttırıcı etkisi olduğu görülmüştür. 39

40 Tablo 13: Postop komplikasyonların gruplara göre değerlendirmeleri Çalışma Kontrol n (%) n(%) p + Post Komp + Histerektomi + Bum Küretaj + Kan transfüzyonu + Ki-Kare Test Var 45 (%8,8) 1 (%0,7) Yok 469 (%91,2) 152 (%99,3) Var 2 (%0,4) 0 (%0,0) Yok 511 (%99,6) 153 (%100,0) Var 33 (%6,4) 0 (%0,0) Yok 481 (%93,6) 153 (%100,0) Var 15 (%2,9) 1 (%0,7) Yok 499 (%97,1) 152 (%99,3) 0,001** 1,000 0,001** 0,108 **p<0,01 Mort olan grupta postop komplikasyon (%8.8) oranı, Kontrol grubundan (%0.7) yüksektir (p<0.01). Gruplara göre histerektomi oranları arasında farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Gruplara göre kan transfüzyonu oranları arasında farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Mort olan grupta bum küretaj (%6.4) oranı, Kontrol grubundan (%0) yüksektir (p<0.01). 40

41 Tablo 14: Pozisyonlara göre kilolarda gruplara göre değerlendirmesi Pozisyon Kilo Çalışma n (%) Kontrol n(%) + p Baş 1500 gr 209 (%49,2) 3 (%2,1) gr 208 (%48,9) 130 (%90,9) 4000 gr 8 (%1,9) 10 (%7,0) 0,001** Makat 1500 gr 48 (%70,6) 0 (%0,0) gr 20 (%29,4) 10 (%100,0) 0,001** + Ki-Kare Test **p<0,01 Baş pozisyonunda gelen olgularda; kiloların gruplara göre dağılımları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01); Çalışma grubu olgularında düşük doğum ağırlığı oranları kontrol grubundan daha yüksek olarak saptanmıştır. Makat pozisyonunda gelen olgularda da; gruplara göre kilo dağılımları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01); 1500 gr altında bebeklerin tümü çalışma grubunda görülmektedir. oran (%) Çalışma Kontrol gr gr 4000 gr 1500 gr gr Baş Makat Şekil 18: Pozisyonlara göre kilolarda gruplara göre değerlendirme 41

42 Tablo 15: Otopsi istenen in utero mort de fetus olgularının cinsiyet dağılımı Cinsiyet Çalışma (n) yüzde Kız 20 (%50,0) + Erkek 20 (%50,0) Otopsi istenen ölü doğum yapan olguların cinsiyet dağılımına bakıldığında, olgularımızın %50 sinin cinsiyeti erkek, %43 sinin kız olup, istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır. (p>0.05) Tablo 16 : Fetal otopsi tanılarımızın dağılımı Otopsi tanı Olgu sayısı Yüzde n (%) Doğumsal anomali 18 % 45 Enfeksiyon 1 % 2,5 Anoksi 21 %52,5 Fetal otopsi tanılarının dağılımı Tabloda görülmektedir. İlk sırada %52,5 oranı ile anoksi saptanmıştır. İkinci sırada %45 oranı ile doğumsal anomali saptanmış olup, enfeksiyon tanısı %2,5 lik oranı ile üçüncü sırada yer almıştır. 42

43 Tablo 17: Olgularımızda saptadığımız doğumsal anomalilerin dağılımı Otopsi tanı Olgu sayısı Yüzde n (%) Nöral tüp/ MSS 6 % 15 Kalp 5 % 12,5 Böbrek 4 %10 Karın ön duvarı 2 % 5 Hidrops 3 %7,5 En sık oranda (%15) nöral tüp/merkezi sinir sistemi (MSS) anomalisi saptanmıştır. Bunu %12,5 ile kalp ve %10 ile böbrek anomalileri izlemektedir. Hidrops olguların %7,5 unda, karın ön duvarı defektleri ise %5 inde karşımıza çıkmaktadır. 43

44 TARTIŞMA VE SONUÇ Ölü doğum, gebeliğin 20. haftasında sonra veya 500 gramdan büyük, doğumda ve doğumdan sonra hiç bir canlılık belirtisi olmayan doğumdur. Ölü doğumlar fetal, plasental veya maternal nedenlere bağlı olarak meydana gelebilir (10). Literatürde ölü doğum oranı binde 5 olarak tarif edilmiştir. Ölü doğumların muhtemel nedenlerinin araştırılması, aileye bu üzücü durumun üstesinden gelebilmesi için yardım etmede önemlidir (1). Maternal faktörler arasında yaş, gebelik öyküsü, kan grubu, beslenme durumu, genetik yükü, ek hastalık varlığı tanımlanmıstır. Pek çok çalışmada ileri maternal yaş bağımsız bir risk faktörü olarak gösterilmektedir (82-83). Ancak maternal yaşın ölü doğum üzerine ne primigravid ne de multigravidlerde etkisinin gösterilemediği yayınlar da mevcuttur (84). Çalışmamızda ölü doğum yapan olgular ile kontrol grubunun yaş ortalamaları 27 olup, yaş ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamaktadır (p>0.05). Bizim çalşmamızda üç yıllık ölü doğum oranın %1.2 olduğu ve ( %27.6) 142 ölü doğum olgusunun multipar olduğu saptanmıştır. Prepartum tahmini gebelik haftası ölü doğum grubunda 32.00±5.14, kontrol grubunda ise 38.09±2.97 olarak bulunmuştur. Ölü doğum grubunun ortalama gebelik haftası, canlı doğum yapanlardan istatiksel olarak ileri düzeyde düşük bulunmuştur. Ayrıca %15.2 ölü doğum olgusunda oligohidroamniyos saptanmış olup, kontrol grubundan (%9.8) daha yüksek olmakla birlikte bu farklılık anlamlılığa yakın ancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Diğer çalışmalardan farklı olarak sezaryen oranlarının ölü doğum olgularında, çalışma grubundan daha düşük olduğu saptanmıştır. Ölü doğum olgularının %19.6 sının, kontrol grubunun ise %49.0 unun doğumunun sezaryen ile gerçekleştiği ve en sık sezaryen endikasyonunun her iki gruptada eski sezeryan olduğu saptanmıştır. Sezeryan endikasyonlarından ikinci sırada dekolman plasenta yer almaktadır 2005 Senesinde yayınlanan retrospektif bir çalışmada, 10 yıllık sürede gerçekleşen toplam doğumdan 660 ölü doğum olgusu kontrol grubu ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Çalışma grubu ölü doğum yapan kontrol grubu ise canlı doğum yapan randomize seçilen olgulardan seçilmiştir. On yıllık sürede ölü doğum oranı %4.1 olarak bulunmuştur. Bu değer literatürden yüksektir. Ölü doğumların %73.63 ü multipar ve 44

PRETERM-POSTTERM EYLEM

PRETERM-POSTTERM EYLEM PRETERM-POSTTERM EYLEM PRE-TERM EYLEM PRETERM EYLEM; Doğum ağırlığı dikkate alınmaksızın, gebenin son adetinin ilk gününden itibaren 20-37. haftalar arasında eyleme girmesi ve bu eylem ile servikal açıklık

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü

Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü Prof. Dr. H.Mete TANIR Perinatoloji Uzmanı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Antepartum Fetal ölümler Değişik

Detaylı

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj Prof.Dr.Cüneyt Evrüke Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıklar ve Doğum ABD, Peinatoloji BD, Adana Amniyoinfüzyon Amniyodrenaj Amniyotik kaviteye

Detaylı

Nonimmun Hidrops Fetalis Tanı ve Yaklaşım. Prof. Dr. Acar Koç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Nonimmun Hidrops Fetalis Tanı ve Yaklaşım. Prof. Dr. Acar Koç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Nonimmun Hidrops Fetalis Tanı ve Yaklaşım Prof. Dr. Acar Koç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Sıklık: 1 / 2500 4000 NIHF Tanı Kriterleri: Ascit Plevral efüzyon

Detaylı

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları Rauf Melekoğlu Sevil Eraslan Ebru Çelik Harika Gözde Gözükara Bağ İnönü

Detaylı

Metilen Tetrahidrofolat Redüktaz Enzim Polimorfizmlerinde Perinatal Sonuçlar DR. MERT TURGAL

Metilen Tetrahidrofolat Redüktaz Enzim Polimorfizmlerinde Perinatal Sonuçlar DR. MERT TURGAL Metilen Tetrahidrofolat Redüktaz Enzim Polimorfizmlerinde Perinatal Sonuçlar DR. MERT TURGAL Giriş Homosistein iki farklı yolla metabolize olur Transsülfürasyon= homosistein sistatiyon (CBS) Remetilasyon=

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

Trombofili nin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü. Dr. Ayhan SUCAK

Trombofili nin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü. Dr. Ayhan SUCAK Trombofili nin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü Dr. Ayhan SUCAK www.tmftpkongre2012 Tekrarlayan gebelik kaybı TANIM European Society for Human Reproduction and Embryology 20 haftalık amenoreden

Detaylı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük

Detaylı

The Fetal Medicine Foundation

The Fetal Medicine Foundation Erken Term Dönemde İntrauterin Büyüme Geriliği Olan Fetuslarda Neonatal Asidozu Öngörmede Orta Serebral Arter Tepe Akım Hızı ve Serebroplasental Oranın Kullanımı Rauf Melekoğlu Ayşe Gülçin Baştemur Sevil

Detaylı

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan Son adet tarihinden itibaren 42 0/7 gebelik haftasına ulaşan veya bu haftayı geçen gebelikler post-term gebelik

Detaylı

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK Gebelik ve Enfeksiyonlar Prof.Dr. Levent GÖRENEK Olgulara Yaklaşım 2 1. TORCH grubu enfeksiyon etkenleri nelerdir? Toxoplasmosis Other (Sifiliz, Varicella zoster ) Rubella Cytomegalovirus Herpes simplex

Detaylı

Girişimsel olmayan prenatal tanı testi. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Girişimsel olmayan prenatal tanı testi. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Girişimsel olmayan prenatal tanı testi Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prenatal tanı gebelik döneminde fetüste var olan veya ortaya çıkabilecek

Detaylı

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DUYGU DÜZCAN KİLİMCİ,GÜRSES ŞAHİN,ŞULE TOPAL,BURÇAK BİLGİN,ŞULE YEŞİL,GÜLŞAH TANYILDIZ,ALİ

Detaylı

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Perinatal dönemde herpesvirus geçişi. Virus Gebelik sırasında Doğum kanalından Doğum

Detaylı

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2 Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2 1 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Radyoloji Ana Bilim Dalı, İzmir 2 Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İzmir

Detaylı

Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi

Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi Dr. D. Haluk Dervişoğlu Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Birincil doğum sonu kanama gözle saptanan,

Detaylı

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır: Genetik danışma, genetik düzensizliklerin temelini ve kalıtımını inceleyerek hasta ve/veya riskli bireylerin hastalığı anlayabilmesine yardımcı olmak ve bu hastalıklar açısından evliliklerinde ve aile

Detaylı

Op.Dr. Meryem Hocaoğlu Prof. Dr. Atıl Yüksel Prof. Dr. Cem Batukan 10/11/2013

Op.Dr. Meryem Hocaoğlu Prof. Dr. Atıl Yüksel Prof. Dr. Cem Batukan 10/11/2013 Op.Dr. Meryem Hocaoğlu Prof. Dr. Atıl Yüksel Prof. Dr. Cem Batukan 10/11/2013 İntrauterin adezyonlar (IUA), ilk olarak 1894 de Fritsch tarafından tarif edilmiştir. 1946 da Joseph G. Asherman, yayınladığı

Detaylı

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD.

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD. Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD. Trombofili nedir? Trombofili tromboza eğilim oluşturan durumları tanımlamakta

Detaylı

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru 2. 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru 2. 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce Olgu EKTOPİK GEBELİK Dr. Mutlu Kartal AÜTF Acil Tıp AD Nisan 2010 23 yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce Gebelik olabilir, vajinal spotting kanama

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik 1. HAFTA Stajın Tanıtımı Hekimlik Uygulaması Obstetrik antenatal vizit ve anamnez Puberte ve bozuklukları Hekimlik Uygulaması Jinekolojik anamnez, muayene Non-invaziv ve invaziv antenatal tetkikler Kadın

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2018-2019 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM. Dr. Ferruh N. Ayoğlu. Halk Sağlığı Anabilim Dalı

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM. Dr. Ferruh N. Ayoğlu. Halk Sağlığı Anabilim Dalı DOĞUM ÖNCESİ BAKIM Dr. Ferruh N. Ayoğlu Sevmek güzel şey delikanlım, l sev bakalım. Madem ki kafanın içerisinde ışıklı bir karanlık var, benden izin sana sev sevebildiğin kadar. Yaşanan her 1 dakika da:

Detaylı

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ Doğuma Hazırlık Doğum Öncesi Eğitim Fetal Aktivitenin İzlenmesi Göğüs Bakımı Emzirmeye

Detaylı

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Son dört dekat boyunca prenatal izlem sırasında fetüs taramaları için ultrasonografi

Detaylı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Ektopik Gebelik Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Tanım Fertilize ovumun endometriyal kavite dışında

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 1. GÜN 08.15-09.00 Pratik Ders Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinin Tanıtılması 09.15-10.00 Teorik Ders Jinekolojik Anamnez M. ÇOLAKOĞLU 10.15-11.00 Teorik Ders Jinekolojik

Detaylı

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği İKİZ GEBELİKLERDE ULTRASONOGRAFİK TEMEL ÖZELLİKLER Prof. Dr. Hayri ERMİŞ İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hast. Ve Doğum A.B.D. Perinatoloji B.D. MONOZİGOTİK (TEK YUMURTA) %25 İKİZ GEBELİKLER ZİGOSİTE MONOKORYONİK-

Detaylı

Gebelikte vaginal kanamalar. Dr. Şevki Hakan Eren Gaziantep

Gebelikte vaginal kanamalar. Dr. Şevki Hakan Eren Gaziantep Gebelikte vaginal kanamalar Dr. Şevki Hakan Eren Gaziantep Vajinal kanama, erken gebelik döneminde sık görülen klinik bir sorundur. Tüm gebelerin yaklaşık %20 si bu klinik durumdan şikayetçi olmaktadır.

Detaylı

SAĞLIKLI FETUSLARDA KOLON VE REKTUM ÇAPLARININ DOĞUM EYLEMİ VE POSTPARTUM MEKONYUM ÇIKIŞ ZAMANI İLE İLİŞKİSİ

SAĞLIKLI FETUSLARDA KOLON VE REKTUM ÇAPLARININ DOĞUM EYLEMİ VE POSTPARTUM MEKONYUM ÇIKIŞ ZAMANI İLE İLİŞKİSİ SAĞLIKLI FETUSLARDA KOLON VE REKTUM ÇAPLARININ DOĞUM EYLEMİ VE POSTPARTUM MEKONYUM ÇIKIŞ ZAMANI İLE İLİŞKİSİ Cihan İnan, N. Cenk Sayın, Nihal Dolgun, Selen Gürsoy Erzincan, Işıl Uzun, Havva Sütcü, Füsun

Detaylı

Mozaisizm- Kimerizm. Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı

Mozaisizm- Kimerizm. Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı Mozaisizm- Kimerizm Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı Chimera Chimera Sphenks Kimerizm İki ayrı canlının dokularını içeren canlı Yapay ve doğal olmak üzere iki türü tanımlanabilir. Organ nakli

Detaylı

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım? Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım? Doç.Dr. Gülay Sain Güven Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Genel Dahiliye Ünitesi 24 Mayıs 2008, Antalya Sunum Planı Gebelik-hipertansiyon

Detaylı

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ *Aysun Çakır, *Hanife Köse,*Songül Ovalı Güral, *Acıbadem Kadıköy Hastanesi GİRİŞ

Detaylı

Doç. Dr. Selçuk SELÇUK İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH

Doç. Dr. Selçuk SELÇUK İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH Near Miss: Tanı ve Yönetim Doç. Dr. Selçuk SELÇUK İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH Dünya genelinde 1 yıllık günde gebelik veya doğuma bağlı maternal mortalite > 300.000 830 Tanımlar (WHO 2009)

Detaylı

İntrauterin Büyüme Geriliği Dr Seyfettin Uludağ. Anabilim Dalı

İntrauterin Büyüme Geriliği Dr Seyfettin Uludağ. Anabilim Dalı İntrauterin Büyüme Geriliği 2009 Dr Seyfettin Uludağ Cerrahpaşa a Tıp T p Fakültesi Kadın n Hastalıklar kları ve Doğum Anabilim Dalı İntrauterin Büyüme Geriliği Tanım Fetal Ağırlık < 10 % - < 2 sd (3 %)

Detaylı

Sağlıklı Hamilelik BR.HLİ.081

Sağlıklı Hamilelik BR.HLİ.081 Sağlıklı BR.HLİ.081 Sağlıklı Sağlıklı bir hamilelik geçirmek hamilelik öncesi dönemde sağlığınızla ilgili testleri yaptırmakla başlar. Bu nedenle çocuk istediğinize karar verdiğinizde önce bir kadın hastalıkları

Detaylı

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD) SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD) Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum (SSVD) Daha önce sezaryen olan kadın tekrar doğum yapacak Sezaryen Sonrası Doğum Denemesi (SSDD) Sezaryen Sonrası Sezaryen Doğum (SSSD)

Detaylı

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi Yrd. Doç. Dr. Nazan KARAHAN Ebeler Derneği Genel Başkanı Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü/Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm

Detaylı

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya Gebelikte diyabet taraması Prof. Dr. Yalçın Kimya Gestasyonel diyabet İlk defa gebelik sırasında saptanan diyabet Diagnosis and classification of diabetes mellitus. Diabetes Care 2010;33(Suppl 1):S62 9.

Detaylı

İNTRAUTERİN BÜYÜME KISITLILIĞI VE OLİGOHİDRAMNİOS OLGULARINI NE ZAMAN DOĞURTALIM? DR. AYTÜL ÇORBACIOĞLU ESMER

İNTRAUTERİN BÜYÜME KISITLILIĞI VE OLİGOHİDRAMNİOS OLGULARINI NE ZAMAN DOĞURTALIM? DR. AYTÜL ÇORBACIOĞLU ESMER İNTRAUTERİN BÜYÜME KISITLILIĞI VE OLİGOHİDRAMNİOS OLGULARINI NE ZAMAN DOĞURTALIM? DR. AYTÜL ÇORBACIOĞLU ESMER İntrauterin büyüme kısıtlılığı PREMATURITE FETAL ÖLÜM

Detaylı

Gebelik ve Rubella Enfeksiyonu

Gebelik ve Rubella Enfeksiyonu Gebelik ve Rubella Enfeksiyonu Dr. Muzaffer Temur Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Fetus ve yenidoğanın İmmünolojik kapasitesi

Detaylı

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Gebede HSV İnfeksiyonu Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Olgu 14 günlük, erkek bebek Şikayeti: Sol kol ve bacakta kasılma, emmeme Hikaye:

Detaylı

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu Prenatal tarama testleri kavramları Tarama testi: Normal vakalarda anormal sonuçlar, hasta vakalarda normal sonuçlar elde edilebilir.

Detaylı

AÇSAP: Ana Çocuk Sağlığı ğ ğ ve Aile Planlaması Toplam nüfusun yaklaşık %30-40 gibi önemli bir kısmı Doğurgan çağ kadınlar: 15-49 yaş kadınlar

AÇSAP: Ana Çocuk Sağlığı ğ ğ ve Aile Planlaması Toplam nüfusun yaklaşık %30-40 gibi önemli bir kısmı Doğurgan çağ kadınlar: 15-49 yaş kadınlar TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI ANNE ÖLÜMLERİ Dr. Ferruh N. Ayoğlu AÇSAP: Ana Çocuk Sağlığı ğ ğ ve Aile Planlaması Toplam nüfusun yaklaşık %30-40 gibi önemli bir kısmı Doğurgan çağ kadınlar: 15-49

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen

Detaylı

Makat prezentasyonu. Görülme oranı %3-4 dür. Tanı leopold manevraları ile konulabilir

Makat prezentasyonu. Görülme oranı %3-4 dür. Tanı leopold manevraları ile konulabilir MAKAT DOĞUM Makat prezentasyonu Görülme oranı %3-4 dür Tanı leopold manevraları ile konulabilir 2 MAKAT DOĞUM Sırt solda olduğunda birinci makat gelişi ; sırt sağda olduğunda ikinci makat gelişi, çocuk

Detaylı

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI Gülseren PEHLİVAN, Nur CANPOLAT, Şennur ERKUT, Ayşe KESER, Salim ÇALIŞKAN, Lale SEVER İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı

Detaylı

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET 50 GRAM GLUKOZ YÜKLEME TESTİ ANORMAL, 100 GRAM ORAL GLUKOZ TESTİ NORMAL OLAN GEBELERİN MATERNAL ÖZELLİKLER VE GEBELİK SONUÇLARI AÇISINDAN NORMAL GEBELER VE GESTASYONEL DİYABETİK HASTALAR İLE KARŞILAŞTIRILMASI

Detaylı

TROFOBLAST İNVAZYON YETMEZLİĞİ PREEKLAMPSİ. Dr.Aylin Okçu Heper Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

TROFOBLAST İNVAZYON YETMEZLİĞİ PREEKLAMPSİ. Dr.Aylin Okçu Heper Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı TROFOBLAST İNVAZYON YETMEZLİĞİ PREEKLAMPSİ Dr.Aylin Okçu Heper Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı EKSTRAEMBRİYONİK TROFOBLASTLAR EMBRİYO Staun Ram and Shalev Reproductive Biology

Detaylı

İNTRAUTERİN ÖLÜ DOĞUM OLGULARINDA ÖNLENEBİLİR RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ

İNTRAUTERİN ÖLÜ DOĞUM OLGULARINDA ÖNLENEBİLİR RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ İNTRAUTERİN ÖLÜ DOĞUM OLGULARINDA ÖNLENEBİLİR RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ Determination of Risk Factors in Stillbirths Aykut ÖZCAN, Mehmet KALO, Ayşe Yeliz KOPUZ, Aycan KOPUZ, Volkan TURAN, Mehmet

Detaylı

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte, Dünyada her bir dakikada 380 kadın gebe kalmakta, 190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte, 40 kadın sağlıksız düşük yapmaktadır.

Detaylı

Geç Başlangıçlı Fetal Gelişim Kısıtlılığı. Prof Dr Rıza Madazlı İÜ-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD

Geç Başlangıçlı Fetal Gelişim Kısıtlılığı. Prof Dr Rıza Madazlı İÜ-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Geç Başlangıçlı Fetal Gelişim Kısıtlılığı Prof Dr Rıza Madazlı İÜ-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Tanım EFW veya AC < %10 pers SGA / FGK Birleşik Krallık (RCOG, 2014) Yeni Zelanda

Detaylı

AMNİYON SIVISININ İÇERİĞİ

AMNİYON SIVISININ İÇERİĞİ AMNİYON SIVISININ İÇERİĞİ 1- Gebeliğin başında amniyon sıvısının içeriği ekstrasellüler sıvı ile aynıdır. 2- Amniyon sıvısının birinci trimesterde major kaynağı amniyotik membrandır. 3- Gebelik ilerledikçe,

Detaylı

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

VAY BAŞIMA GELEN!!!!! VAY BAŞIMA GELEN!!!!! DİYABET YÖNETİMİNDE İNSÜLİN POMPA TEDAVİSİNİN KAN ŞEKERİ REGÜLASYONUNA OLUMLU ETKİSİ HAZIRLAYAN: HEM. ESRA GÜNGÖR KARABULUT Diyabet ve Gebelik Diyabetli kadında gebeliğin diyabete

Detaylı

Dr. Atıl YÜKSEL İstanbul Tıp Fakültesi KHD AD, Perinatoloji BD. Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği

Dr. Atıl YÜKSEL İstanbul Tıp Fakültesi KHD AD, Perinatoloji BD. Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği Dr. Atıl YÜKSEL İstanbul Tıp Fakültesi KHD AD, Perinatoloji BD Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği Vakanın tanımlanması, nedeninin belirlenmesi, sonraki gebeliklere hazırlık yapılması. Doğum

Detaylı

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM Prof. Dr. Hayri Ermiş İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hast. Ve Doğum A.B.D. Perinatoloji B.D. Gebeliğin kriz sıklığına etkisi? Gebelerin 1/3 ünde kriz

Detaylı

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ Ankara Çocuk Sağlığı Hastalıkları Hemotoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi 2 Amaç Klinik bulguların özellikleri Kalıtsal

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet Gül MFTP Kongresi Ekim 2012, İstanbul

Doç. Dr. Ahmet Gül MFTP Kongresi Ekim 2012, İstanbul Doç. Dr. Ahmet Gül MFTP Kongresi 11-14 Ekim 2012, İstanbul Obstetrik Pratiğinde Trombofili Taramalarını Kime, Nasıl Yapalım? Trombofili Kalıtsal Edinsel Literatür ve Kadın-doğum birliklerinin önerileri

Detaylı

03.06.15 09:30 BİYOKİMYA-MİKROBİYOLOJİ-FARMAKOLOJİ 10:30 HALK SAĞLIĞI 11:30 PATOLOJİ 13:30 İYİ HEKİMLİK UYG. 6 Hafta. Kurul Süresi: 10 saat 10 saat

03.06.15 09:30 BİYOKİMYA-MİKROBİYOLOJİ-FARMAKOLOJİ 10:30 HALK SAĞLIĞI 11:30 PATOLOJİ 13:30 İYİ HEKİMLİK UYG. 6 Hafta. Kurul Süresi: 10 saat 10 saat Yeni Yüzyıl Üniversitesi TIP FAKÜLTESİ Prof. Dr. Demir Budak Dekan Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten 215 216 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM III DERS KURULU 6 TIP TIP 332- ÜREME SİSTEMİ HASTALIKLARI

Detaylı

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı Tanım Amniyotik sıvı, plasenta ve/veya decidua nın infeksiyonu -Klinik koryoamniyonit

Detaylı

DÖNEM IV GRUP C DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP C DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Antenatal fetal izlenim amacı: Erken dönemde asfiksi tanısı koyarak fetal ve erken neonatal ölümü engellemek. Fetal ve perinetal morbiditeyi azaltmak. Kalıcı hasar başlamadan

Detaylı

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu Dr.Meltem Pekpak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 34.Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon 18-22 Ekim,Antalya

Detaylı

FETAL ULTRASONOGRAFİK ÖLÇÜMLER

FETAL ULTRASONOGRAFİK ÖLÇÜMLER FETAL ULTRASONOGRAFİK ÖLÇÜMLER Dr. Şevki ÇELEN Zekai Tahir Burak EAH Perinatoloji Kliniği Amnion Sıvı Ultrasonografik Değerlendirilmesi Subjektif ölçüm Maksimum en derin cep Amniotik sıvı indeksi Subjektif

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen hekim düzeyinde

Detaylı

TROMBOFİLİ TARAMASI KİME NE ZAMAN NASIL. Doç. Dr. Özgür Yeniel

TROMBOFİLİ TARAMASI KİME NE ZAMAN NASIL. Doç. Dr. Özgür Yeniel TROMBOFİLİ TARAMASI KİME NE ZAMAN NASIL Doç. Dr. Özgür Yeniel Hemostaz Kan kaybının önlenmesi Kan ve dokular pıhtılaşma sistemini etkikleyen çok sayıda faktör içermektedir Prokoagülan < Antikoagülan Sınırlandırılmış

Detaylı

Gestasyonel Diyabet (GDM)

Gestasyonel Diyabet (GDM) Gestasyonel Diyabet (GDM) Tanım, Sıklık Gebelikte ortaya çıkan veya ilk defa tespit edilen glikoz intoleransı olarak tanımlanmaktadır (WHO 2012; ACOG, 2013). Aşikar diyabet kriterlerini içermeyen ve gebeliğin

Detaylı

Aşırı doğurganlığın anne ve çocuk sağlığına etkileri İstenmeyen gebelikler ve isteyerek düşükler

Aşırı doğurganlığın anne ve çocuk sağlığına etkileri İstenmeyen gebelikler ve isteyerek düşükler Aşırı doğurganlığın anne ve çocuk sağlığına etkileri İstenmeyen gebelikler ve isteyerek düşükler Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD 10.05.2010 1 Amaç : Tıp Fakültesi Dönem III öğrencileri, aşırı doğurganlık,

Detaylı

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır? Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Lebriz Hale Aktün, Yeliz Aykanat, Fulya Gökdağlı

Detaylı

DÖNEM IV GRUP A DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP A DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2015 2016 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Erken doğum: İlk bir yılda görülen infant ölümlerinin %35 inin nedeni

Detaylı

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Amaç: Bu çalışmanın amacı, abdominal myomektomi sonrası fertiliteyi değerlendirmek ve uterin fibroid lerin sayı, büyüklük ve lokalizasyonunun cerrahi sonrası

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 1. GÜN 08.15-09.00 Pratik Ders Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinin Tanıtılması 09.15-10.00 Teorik Ders Jinekolojik Anamnez M. ÇOLAKOĞLU 10.15-11.00 Teorik Ders Jinekolojik Muayene Usulleri M. ÇOLAKOĞLU

Detaylı

ÖZET SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM HASTANESİNDE

ÖZET SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM HASTANESİNDE SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM HASTANESİNDE ULTRASONOGRAFİ VE KARDİOTOKOGRAFİNİN PERİNATAL, FETAL VE NEONATAL MORTALİTE ORANLARINA ETKİSİ Op. Dr. Can YENER - Op. Dr. Mebrure ALTUG Dr. Ayşe KIRKER

Detaylı

DÖNEM VI GRUP F DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM 2013 2014 EĞİTİM VE ÖĞRETİM

Detaylı

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi Mini Dersin Hedefleri MİNİ DERSİN AMACI: Kursiyerlerin, gebelik sırasında sigara kullanımı ile ilişkili olası problemler hakkında

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ 2018-2019 DERS YILI 4. GRUP KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI DERS TEORİK PRATİK TOPLAM 69 (saat) 51 (saat) 120 (saat) Kadın Doğum

Detaylı

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ DH.PR.01 31.10.2018 Revizyon No Revizyon tarihi 1/5 1.AMAÇ: Obstetrik problemleri hızla değerlendirip ayırıcı tanıyı

Detaylı

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ KLİNİK Bağışıklık sistemi sağlam kişilerde akut infeksiyon Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde akut infeksiyon veya

Detaylı

1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk hastalara detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır.

1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk hastalara detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır. 1 / 5 1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk a detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır. 2. Kapsam: Bu talimat çocuk ın değerlendirilmesine ilişkin faaliyetleri

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM 9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Duran Karabel

Yrd. Doç. Dr. Duran Karabel Yrd. Doç. Dr. Duran Karabel İntrauterin Büyüme Geriliği (İUBG) Hesaplanan gebelik haftasında beklenen fetal ağırlığın 10. persentilden daha düşük olması Fetusun büyüme potansiyelini olumsuz yönde etkileyen

Detaylı

DOĞUM İNDÜKSİYONU VE DOĞUMDA MÜDAHALELERE YÖNELİK KANIT TEMELLİ YAKLAŞIMLAR. Prof. Dr. Yaprak ÜSTÜN Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

DOĞUM İNDÜKSİYONU VE DOĞUMDA MÜDAHALELERE YÖNELİK KANIT TEMELLİ YAKLAŞIMLAR. Prof. Dr. Yaprak ÜSTÜN Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı DOĞUM İNDÜKSİYONU VE DOĞUMDA MÜDAHALELERE YÖNELİK KANIT TEMELLİ YAKLAŞIMLAR Prof. Dr. Yaprak ÜSTÜN Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doğum indüksiyonu Destekleme (Augmentasyon) Servikal olgunlaşma Uterin

Detaylı

ERKEN MEMRAN RÜPTÜRÜ YÖNETİM VE TEDAVİ

ERKEN MEMRAN RÜPTÜRÜ YÖNETİM VE TEDAVİ ERKEN MEMRAN RÜPTÜRÜ YÖNETİM VE TEDAVİ Doç. Dr. Arda Lembet Femical Kadın Sağlığı Merkezi Memorial Ataşehir Hastanesi Maternal Fetal Tıp Ünitesi ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜ Genel bakış, klinik önemi Tanı Değerlendirme

Detaylı

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ, DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLEMİ PROSEDÜRÜ

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ, DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLEMİ PROSEDÜRÜ KODU: SDH.PR..73 YAYIN TA: 21.09.2017 REVİZYON TA:-- REVİZYON NO:00 Sayfa 1 / 6 1.AMAÇ: Obstetrik problemleri hızla değerlendirip ayırıcı tanıyı yaparak ekip anlayışı içinde anne ve bebeğin doğum öncesi,

Detaylı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI 9 Kasım 12 Kasım 13 Kasım 14 Kasım 15 Kasım 08.15-09.00 4.KAD001 4.KAD007 4.KAD011 Hasta Başı Eğitim 09.15 10.00 4.KAD002 4.KAD008 4.KAD012 4.KAD015 10.15-11.00

Detaylı

Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi

Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi Ergin AYAŞLIOĞLU Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi Maternal

Detaylı

TARIMDA ÇALIŞANLAR AÇISINDAN TERATOJENLER

TARIMDA ÇALIŞANLAR AÇISINDAN TERATOJENLER TARIMDA ÇALIŞANLAR AÇISINDAN TERATOJENLER Vaka Ayşe Hanım 39 yaşında, evli ve 2 çocuk annesi, adetleri normal ve 34 günde 1 adet görüyor. Son adet tarihinden 2 hafta sırtındaki sivilceler için komşusunun

Detaylı

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU... EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz...iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xv Şekiller

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

POSTPARTUM KANAMADA ANNE ÖLÜMLERİNİ ÖNLEMEDE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM OP.DR.ÇETİN KILIÇÇI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI E.A.H

POSTPARTUM KANAMADA ANNE ÖLÜMLERİNİ ÖNLEMEDE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM OP.DR.ÇETİN KILIÇÇI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI E.A.H POSTPARTUM KANAMADA ANNE ÖLÜMLERİNİ ÖNLEMEDE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM OP.DR.ÇETİN KILIÇÇI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI E.A.H Tanım Anne ölümü : Bir kadının, gebelik süresince, doğumda ya da gebeliğin

Detaylı

PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu PRENATAL TARAMA TESTLERİ Dr.Murat Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu Riskler Down sendromu 1/800 Spina bifida 1/1800 Anensefali 1/1800 Trizomi 18 1/3800 Omfalosel 1/6000 Gastroşizis 1/10000 Türkiye de her

Detaylı

Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması. Ulusal Toplantısı. 8 Aralık 2006 Ankara

Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması. Ulusal Toplantısı. 8 Aralık 2006 Ankara Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması Ulusal Toplantısı 8 Aralık 2006 Ankara Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması Ulusal Toplantısı 8 Aralık 2006 Ankara Araştırma Sonuçları Doç Dr. İsmet Koç Kavramlar

Detaylı