Oyster Perpetual SEA-DWELLER

Transkript

1 Oyster Perpetual SEA-DWELLER

2 Referans MODEL KASASI MEKANİZMA BİLEZİK MODEL KASASI Oyster, 40 mm, çelik OYSTER MİMARİSİ Monoblok orta kasa, vidalı arka kasa ve kurma kolu ÇAP 40 mm MALZEME 904L çelik ÇERÇEVE Tek yöne dönebilen, 60 dakika kademeli, çizilmeye karşı dayanıklı seramik Cerachrom, platin kaplama rakamlar ve derecelendirmeler KURMA KOLU Vidalı, üç kat su geçirmez Triplock sistem KRİSTAL Çizilmeye karşı dayanıklı safir SU GEÇİRMEZLİK metre / fit su geçirmezlik, helyum tahliye vanası MEKANİZMA Perpetual, mekanik, otomatik kurma KALİBRE 3135, Rolex Üretimi FONKSİYONLAR Merkezi akrep, yelkovan ve saniye kolu. Hızlı ayarlanabilen anlık tarih. Hassas zaman ayarı için "saniye senkronizasyon" mekanizması. OSİLATÖR Paramanyetik mavi Parachrom denge yayı KURMA Perpetual rotor sayesinde çift yönlü otomatik kurma BİLEZİK Oyster, düz üç parçalı bağlantı BİLEZİK MALZEMESİ 904L çelik KLİPS Rolex Glidelock uzatma sistemi ile birlikte katlanır Oysterlock güvenlik tokası. Fliplock uzatma parçası KADRAN KADRAN Siyah AYRINTILAR Uzun ömürlü mavi ışıma sağlayan Chromalight görüntüleme sayesinde yüksek okunabilirlik SERTİFİKA SERTİFİKA Üstün Kronometre (COSC + kasaya yerleştirildikten sonra Rolex sertifikası)

3 Rolex derinlikleri nasıl fethetti SEA-DWELLER yılında Comex (Compagnie Maritime d'expertises) tarafından gerçekleştirilen Hydra VIII misyonu, dünya açık deniz dalış rekorunu 534 metreyle kırdığında, dalgıçlara görevleri sırasında bir Rolex Oyster Perpetual Sea-Dweller kronometre eşlik ediyordu. Bu model, denizcilik mühendisliğinin dünya lideri için standart ekipmandı. Bu saat; şirketin seçkin dalgıçlarının muazzam derinliklerde gerçekleştirdikleri, doğru zamanlamanın her aşamada hayati önem taşıdığı satürasyon dalışları sırasında tamamen güvendikleri ve ekstrem şartlarda binlerce başarılı su altı görevinde kullandıkları tek saatti. Rolex patentli helyum valfı sayesinde bu efsanevi saat, derinliklerin fethedilmesinde önemli rol oynadı. Orijinal modelin ikonik estetik özelliklerine sadık kalan ve Rolex'in en son teknik yeniliklerini içeren güncellenmiş sürüm olarak yeniden piyasaya sunulmuştur. 3

4 Sea-Dweller 4000 DERİNLİKLERİN ANAHTARI: ORİJİNAL EMNİYET VALFI 1967 yılında ilk olarak 610 metre (2.000 fit) derinlikte ve ardından 1978 yılında metre (4.000 fit) derinlikte su geçirmez olarak geliştirilen Sea-Dweller, derin denizlerde öncülük yapanların saatidir. Bir zamanlar bu öncüler, dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 70'ini kaplayan suların, hidrosferin kaşifleri balık adamlar olarak tanınırlardı. Onlar gibi Sea-Dweller modeli de, yüksek basınçlı ortamlar için geliştirilmiş ve helyum veya hidrojen gibi hafif gazlardan oluşan yapay solunum karışımlarına adapte olmalıydı. Tıpkı dalgıcın, yüzeye geri dönmeden önce herhangi bir yaralanma ve ölümcül dalgıç hastalığı veya "vurgun" ihtimalini önlemek amacıyla bu gazların güvenle vücuttan atılması için yaptığı gibi saat de aynı uzun dekompresyon sürecinden geçmek zorundadır. Bu amaç doğrultusunda, Sea-Dweller modelinde, 1967 yılında Rolex tarafından geliştirilen ve patentlenen önemli bir yenilik uygulandı: helyum emniyet valfı. Bu ustaca yapılmış, saat kasasına yerleştirilmiş emniyet valfı, Comex firmasının en tanınmış katılımcılardan biri olduğu derin deniz dalışı alanının gelişiminde önemli bir rol oynadı. Derin dalışın öncüsü, şirketin merhum kurucusu ve başkanı Henri- Germain Delauze en sevdiği saat hakkında şunları söylemişti: "Hidrojen soluyan bir dalgıç Rolex saati olmadan yaşayamaz. Dalış sırasında zaman, hayati bir bilgidir. Gerek operasyonlar, gerekse gaz karışımlarının değişimi, dekompresyon duraklarının zamanlaması, dalgıç hücresi giriş çıkışları, bunların tamamı saniyelere bağlıdır. Hassas, sağlam ve güvenilir bir saate sahip olmak hayati önem taşır." 4

5 Henri-Germain Delauze DALIŞ SIRASINDA ZAMAN HAYATİ BİR BİLGİDİR. HASSAS, SAĞLAM VE GÜVENİLİR BİR SAATE SAHİP OLMAK HAYATİ ÖNEM TAŞIR. 5

6

7 Basınç altında DERİNLİKLERİ FETHETMEK Sea-Dweller modelinin önemini anlamak için, 1960'lı yılların başına, insanın derinlikleri fethetme girişimlerinin en parlak dönemine geri dönmemiz gerekir. 60 metre derinlikten sonra basınç, havanın toksik hale gelmesine neden olduğundan sıkıştırılmış havayla tüplü dalışın derinlik sınırı özellikle fizyolojik nedenlerle yaklaşık 60 metreydi. Normal havanın neredeyse yüzde 80'ini oluşturan azot, en deneyimli dalgıçlarda bile bilinç bozukluğuna yol açan, yaygın olarak "derinlik sarhoşluğu" diye bilinen ciddi bir narkotik etkiye yol açabilir. 66 metreden sonrasında, hiporeksinin sinir sistemini etkileyerek felç ve bilinç kaybına yol açmasından dolayı oksijen de tehlikeli hale gelmektedir. Bu gaz oluşumlarını önlemek sadece hızla yüzeye geri dönme meselesi değildir çünkü dalgıçlar vurgun riskiyle karşı karşıyadır: deniz seviyesinin 60 metre altında geçirilen 40 dakikanın sonrasında, vücutta oluşan durgun gazların salınımına olanak vermek için titizlikle uyulması gereken birkaç dekompresyon durağıyla iki saatte yavaşça yüzeye doğru çıkmak gerekir ve ayrıca gerektiği kadar su altında kalmaya yetecek kadar hava da olmalıdır. Dekompresyon süresi derinlikle birlikte katlanarak artar. 60 metre bariyerini aşmak için farklı çözümlerin gerektiği açıktı. 1960'ların başındaki iki buluşla birlikte bu çözümler üretilmeye başlandı. Bu buluşlardan ilki, havanın toksik etkisini önlemek için alternatif solunum gazı karışımlarının geliştirilmesi; ikincisi ise dekompresyon süresi ile beraberindeki riskleri azaltacak satürasyon dalışı konseptiydi. 7

8 Sentetik hava Basıncın etkisi altında normal hava insan vücudu için toksik hale geliyorsa, neden farklı bir hava solunmasın? Sentetik solunum karışımlarının geliştirilmesi derin denizlerin kapılarını açtı. Normal hava yaklaşık yüzde 80 azot ve yüzde 20 oksijenden oluşur ancak yalnızca oksijen vücut tarafından metabolize edildiğinden yalnızca oksijen gereklidir. Fakat azot toksik hale gelir ve dalgıçlar, kişiye bağlı olarak 40 ila 60 metre derinliklerde azot narkozunun kurbanı olurlar. Bilimsel araştırmalar havadaki azot oranının helyum ile değiştirilebileceğini ve yapay helyum-oksijen karışımının (helioks) herhangi bir fizyolojik etki olmaksızın insanlar tarafından solunabileceğini gösterdi. Ayrıca basınç altında narkoz etkisi de oluşturmaz ve oksijen zehirlenmesi de karışımdaki helyum oranı artırılarak önlenebilirdi. Sonuç olarak, 60 metre engeli aşılabilirdi. Daha sonraları, helioks kullanarak 150 metreden daha derine yapılan uzun süreli dalışlarda karşılaşılan yüksek basınç sinir sendromu gibi diğer sorunlar da farklı miktarlarda hidrojen, oksijen, helyum ve azot içeren gaz kokteylleri kullanılarak önlendi. Dalışın farklı aşamalarında farklı karışımlar kullanarak, bir gaz karışımı kombinasyonuyla dalış sınırları 1960'lı yılların başından itibaren daha da derinlere itildi ve dekompresyon süreleri azaldı yılında, İsviçre'de Lake Maggiore'de 222 metreye açık su dalışı gerçekleştirildi. Sonraki yıl bir dalgıç Pasifik Okyanusu'nda Kaliforniya açıklarında 313 metre derinliğe ulaştı. O dönemde tüm dalış camiasını şaşırtan bir rekordu ve yeni deniz keşiflerinin yolunu açtı. 8

9 Su altında yaşam: DENİZ SAKİNLERİ Su altı dünyasının fethine dair tek tutku daha da derine dalmak değildir. Uzun süreler su altında kalabilme veya hatta orada yaşayabilme fikri insanın hayal gücünü uzun süre meşgul etmiştir. 1960'larda, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleştirilen su altında yerleşim alanlarına ilişkin deneyler insanları deniz keşfinin ikinci sorunu olan dekompresyondan kurtardı. O dönemde Rolex tarafından tasarlanan yüksek dirençli dalgıç saati için seçilen Sea- Dweller ismi bu deneysel programları yansıtmaktadır. Dalıştaki en önemli sorun, derin deniz dalgıçlarının ulaşabilecekleri derinliği ve su altında kalış sürelerini etkileyen dekompresyonun faydalı dalış süresini katlanarak azaltmasıdır. Örneğin, yüzeyin altında 90 metre derinlikte yaklaşık 15 dakika geçirdikten sonra yüzeye geri dönüşün güvenli olması için bir dalgıç, dekompresyon aşamalarında neredeyse iki saat geçirmelidir. 300 metrede geçirilecek on dakika teorik olarak 20 saatin üzerinde dekompresyon gerektirir. Yalnızca bir kaç dakika daha uzun süren veya sadece bir kaç metre daha derin bir dalış, dekompresyon süresinde önemli bir artışa neden olur. 9

10 Buradaki sorun bir yandan da fizyolojiktir: felç veya hatta ölüme neden olabilen vurgun. Su altında basınç altındayken insan vücudu bir şişe maden sodasına benzetilebilir. Basınç altındaki gazlar suda çözünür ve vücudun yaklaşık yüzde 65'i sudan oluştuğundan solunan gazın bir kısmı kanda ve vücut dokusunda çözünür. Dekompresyon olmadan yükselmek, soda dolu şişeyi kuvvetle çalkalayıp birden açmakla aynıdır; gaz bir baloncuk patlamasıyla serbest kalır. İnsan dokusunda, gaz baloncukları ciddi lezyonlara neden olabilir. Gazı güvenli bir şekilde boşaltmak için şişe yavaş yavaş ve oldukça nazik bir biçimde açılmalıdır. Dekompresyon duraklarının amacı da bunun gibi, vücudun toplanan gazları kontrollü bir biçimde atmasına olanak sağlamaktır. Satürasyon dalışı 1950'li yılların ortalarında bilimsel bir keşif, uzun süreli derin dalışın geliştirilmesinde önemli bir rol oynadı. Deneyler, gaz basınç altında olduğunda, insan dokusunun belirli bir gaz emilimi kapasitesi olduğunu gösterdi. Bu durum, insan vücudu bir kez solunum karışımıyla kendi satürasyon noktasına ulaştığında, dalgıcın suyun altında birkaç saat, birkaç gün, birkaç hafta hatta aylarca kaldığına bakılmaksızın dekompresyon süresinin aynı kaldığını ifade etmektedir. Yalnızca derinlik ve solunan gazın tipi dekompresyon açısından önemlidir. Buluş, tam olarak dalgıçların solunum gazlarıyla doygun hale getirilmesini ve onları uzun süreler boyunca basınçlı bir ortamda tutmayı içeren bir teknik olan satürasyon dalışının geliştirilmesini sağladı. Sonuç olarak, yalnızca görevin en sonunda tek bir dekompresyon prosedürüne maruz kalarak bir kaç derin dalış gerçekleştirebilirler. 10

11 Dalışlar arasında, denizin dibinde yer alan, içerideki hava basıncının söz konusu derinlikteki su basıncına eşit tutulduğu bir çeşit deniz evi olan su altı yaşama ortamında veya odasında yaşarlar. Dalgıçlar gerek dalışlar sırasında gerekse de oda içerisinde helyum içeren sentetik bir gaz karışımı solurlar yılında, Amerikalı bir balık adam 62 metrelik bir derinliğe yerleştirilmiş bir yapıda yaşayarak deniz altında 30 gün kaldı. Su altında kaldıkları zaman süresince, soludukları gazla doygun hale gelen dalgıçlar büyük derinliklerdeki basınca tamamen alışırlar. Bir hiperbarik odada onlarca saat süren uzun bir dekompresyon süresi geçirmeden yüzey atmosferik basıncına geri dönemezler. Bir deniz adamının yaşantısının doğasında olan bu kaçınılmaz süreç, Rolex'i o dönemdeki son derece dirençli yeni nesil dalgıç saati için özel bir fonksiyon geliştirmek üzere harekete geçirdi: gaz için bir kaçış yolu sağlayan ve helyuma doygun saatin, tıpkı saati takan dalgıçlar gibi, güvenli bir biçimde dekompresyona maruz kalmasına olanak sunan helyum valfı. Dış ve iç basınca karşı yüksek direnç 1953 yılında, tüplü dalışın ilk günlerinde, Rolex örnek dalgıç saatini geliştirdi: 100 metre derinliğe kadar su geçirmez olan Oyster Perpetual Submariner. Submariner modelinin su geçirmezliği, 1954 yılında iki katına çıkarılarak 60 metre limitin altına nadiren inen havayla dalan kişiler için rahat bir emniyet payı sunan 200 metreye ulaştı. 11

12 Performansı ve güvenilirliği sayesinde saat, Rolex'in saatlerini sürekli olarak iyileştirmek için yakın çalıştığı seçkin dalgıçların bileklerinde yerini aldı yılında, Kaliforniya'da 313 metre derinliğe yapılan rekor dalışın ardından, 200 metrenin altındaki derinliklerdeki basınca dayanabilecek yeni nesil bir dalgıç saatinin gerekliliği aşikardı. Trieste isimli batiskafa deneysel bir saat monte edip 1960 yılında bunu başarılı bir şekilde okyanusun en derin kısmında yaklaşık metre aşağı gönderen Rolex, Submariner modelinin performansını arttıracak teknolojiye sahipti yılında, Comex ilk endüstriyel dalışını 160 metre derinliğe gerçekleştirdi. Fransız firma, su altı yerleşimi projelerinin arkasındaki düşünceye benzer bir düşünceyle satürasyon dalışı için tek farkla bir teknik geliştirdi; hiperbarik odalar dünyanın herhangi bir yerinde görev için açılacak gemilere yerleştirildi. Satürasyon dalgıçları, basınçlı dalgıç hücrelerinde denizin çalışma derinliğine indirilir ve daldıktan sonra aynı yöntem kullanılarak destek botunun güvertesindeki sıcak ve kuru basınçlı odaya geri dönerler. Son dekompresyon yalnızca görevin en sonunda gerçekleştirilir. Ticari derin deniz dalışı alanında lider olarak değerlendirilen Comex firması 1960'lı yılların sonunda dalgıçlarını 300 metreye göndermeyi amaçlıyordu. Rolex bir sonraki dalgıç saatini 610 metre (2.000 fit) derinlikte suya dayanıklı olarak tasarlamaya kadar verdi. Ancak, harici su basıncına karşı direnci arttırıp böylelikle saatin daha derine inmesini sağlamanın yanı sıra, satürasyon dalgıçlarından gelen geri bildirimler şimdiye dek akla gelmeyen bir gerekliliği daha ortaya koydu: saatin aşırı dahili basınca dayanabilme kabiliyetinin arttırılması ihtiyacı. 12

13 Rolex patentli HELYUM EMNİYET VALFI Geniş ölçüde helyumdan oluşan solunum karışımlarıyla doldurulmuş, aşırı basınçlı ortamlarda saatler dalgıçların vücutlarıyla benzer şekilde davranır. Saat kasasının içindeki basınç odanın içerisindeki basınçla eşitlenirken, saat kasasının iç kısmı helyumla doygun hale gelir. Dünya üzerindeki en küçük moleküllere sahip bu hafif gazın aşırı uçuculuğu nedeniyle helyum, contalardan geçerek yavaş yavaş saate nüfuz eder. Dekompresyon aşaması sırasında helyum, su geçirmez bir saatten kaçabileceğinden daha yüksek bir hızda insan dokusundan atılır ve sonuç olarak saat kasasının içerisinde etkin bir şekilde basınç oluşur. Dalgıçlar dekompresyon sırasında, iç basınç nedeniyle saatin kristalinin sık sık şampanya tıpası gibi fırlayabildiğini gözlemlediler. Saat de kasanın içerisindeki fazla helyumu atabilmelidir. Saati helyuma karşı geçirimsiz yapmak yerine, ki bu pratikte imkansız bir iştir, Rolex saat kasasının yan tarafında tek yönlü bir valf geliştirdi. Saatin su geçirmezliğini etkilemeden gazın kasadan çıkmasına olanak sağlamak için bu valf belirli bir iç basınç seviyesinin üzerinde otomatik olarak aktif hale gelir yılında Rolex tarafından yeni profesyonel dalgıç modeli Oyster Perpetual Sea-Dweller için patentlenen helyum valfı, derin deniz satürasyon dalışının yükselişi açısından çok önemli olduğunu kanıtladı. Dalgıçları insanlı derin dalışlar için sınırları daha da zorlamaya devam ederken Comex, hızlı bir şekilde Sea-Dweller modelini resmi saati olarak benimsedi yılında kırılan 534 metre açık deniz rekorunu 1992 yılında dekompresyon süresinin 24 gün aldığı, hiperbarik odayla 701 metre deneysel derinlikte kırılan ve bugüne kadar kırılamayan bir başka rekor izledi. 13

14 Yeni Oyster Perpetual SEA-DWELLER yılında Rolex, bir profesyonel dalış efsanesini, tamamen yeni ve güncellenmiş Oyster Perpetual Sea-Dweller 4000 modelini tekrar hayata döndürüyor. Bu 40-mm çapındaki, metre (4.000 fit) derinlikte su geçirmezlik özelliğine sahip teknik model, Rolex'in en son yenilik standartlarının tamamını içeriyor: Gerçek anlamda çiziklere ve mor ötesi ışınlara karşı dayanıklı seramikle Cerachrom çerçeve ilavesi; uzun süreli aydınlatmaya sahip Chromalight gösterge; paramanyetik mavi Parachrom denge yayı; Oysterclasp güvenlik tokası; ve Rolex Glidelock bilezik uzatma sistemi. Elbette Sea-Dweller modelini ünlü yapan, çığır açan fonksiyonu olan helyum emniyet valfını unutmamak gerekir. 14

15 Özellikler ÜSTÜN KRONOMETRE Her bir Rolex saatine eşlik eden yeşil mühür, saatin Üstün Kronometre statüsünün sembolüdür. Bu özel unvan, saatin mekanizmasının sahip olduğu resmi COSC sertifikasının yanında, Rolex laboratuvarlarında ve Rolex kriterlerine göre bir dizi spesifik nihai kontrolü başarıyla geçtiği anlamına gelir. Kasaya yerleştirilen mekanizmanın kronometrik hassasiyetine, saatin su geçirmezliğine, otomatik kurmasına ve güç rezervine yönelik bu eşsiz testler, performans sınırlarını zorlayarak Rolex'i mekanik saatlerde mükemmel bir ölçüt haline getirmiştir. Yeşil mühür ile birlikte gelen beş yıllık garanti her Rolex modeli için geçerlidir. 15

16 Rolex nereden alınır RESMİ ROLEX SATIŞ NOKTASI Yalnızca bu resmi yeşil plakayla ayırt edilebilen resmi Rolex satış noktaları Rolex marka saat satabilir ve Rolex marka saatlerin bakımını yapabilir. Bu satış noktaları, gerekli beceriler, teknik ustalık ve özel ekipmanlar sayesinde ömür boyu sürecek tercihinizi yaparken size yardımcı olarak Rolex saatinizin her bir parçasının orijinalliğini ve zaman içerisindeki güvenilirliğini garanti eder. rolex.com sayfasında satış noktanızı bulun 16

17 ROLEX.COM ÜZERİNDE DAHA FAZLASINI KEŞFEDİN VE İNCELEYİN Ticari markalar, ticari isimler, tasarımlar ve telif hakları gibi tüm fikri mülkiyet hakları saklıdır. Bu web sitesinde yer alan hiçbir içerik yazılı izin olmadan çoğaltılamaz. Rolex mevcut web sitesinde yer alan modelleri değiştirme hakkını her zaman saklı tutar.