Onlardan Biri - Jasmin



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

AYLİN BALBOA Belki Bir Gün Uçarız

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

Blogger bunu uyguluyor!

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül :41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül :10


ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Söyle, üzmesinler onu. Ele güne muhtaç olmasın. Hâlâ sigara. Çünkü gücüm var biraz daha.

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

edilemeyeceğini düşünmüş olsa gerek, eşinin karşısına Ben Vendee Globe yarışına katılacağım, Fransa ya gidiyorum diyerek çıkıyor.

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör.

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.

Tomurcuk neşeyle kediyi alkışladı. Kıkır kıkır gülmeye başladı. İçerden babası homurdanıp şöyle bağırdı: Neresi komik bunun?

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Beyin Cimnastikleri (I) Ali Nesin

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

Sevda Üzerine Mektup

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

EYLÜL 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Eylül 2014 Bülten

Mehmet Yaşar. Resimleyen: Gülşen Arslan. Yayın no: 167 BİR SORUM VAR NEDEN?

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

SEDEF BETİL Kısa Karanlıklar

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması BEZELYE TANESİ

* Balede, ayak parmakları ucunda dans etmek. [Ç.N.] ** Balede, ayaklarını birbirine vurarak zıplamak; antrşa şeklinde okunur. [Ç.N.

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

BARIŞ BIÇAKÇI Baharda Yine Geliriz

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ördek Davranış - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

Bir adam... Bel Plan Dış/Gün. Bir şehir... Geniş Açı. Ve insanlar... Geniş Açı

BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU

25. İngilizce Geniş Zaman Konu Anlatımı (Simple Present) (

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

VS-MBC 37. Parmak Okuma Cihazı. Parmak okuma, Kart okuma ve şifreleme.

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

MEZUN OLDUM, İŞE GİRDİM; AMA HALEN ÜNİVERSİTEMİ ÇOK ÖZLÜYORUM.

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. FARE NİN DERS VEREN ÖYKÜSÜ

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

Bu kitabın sahibi:...

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Şehirdeki Yeni Hayatımız Başlıyor

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

Ferit Edgü YARALI ZAMAN BÝR DOÐU YOLCULUÐUNDAN NOTLAR

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

tellidetay.wordpress.com

ama yüreğe dokunanlar

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Transkript:

Bir cumartesi gecesi, sokaklar yaz, toz ve egzoz kokuyor, o ise Partisan ın dış duvarına yaslanmış sana bakmıyor. Şaşırdın mı? Abin ve arkadaşlarıyla çene çalmak varken, havalı havalı sigaranın külünü silkmek ve iki sokak öteden bile duyabileceğin yükseklikte gülmek varken sana niye baksın ki? Yanına gidebilir ve ona şey diye sorabilirsin... Daha fazlası aklına gelmiyor. Fikir yoksunu. Diskonun giriş kapısı ne zaman açılsa içerden müziğin ritmi duyuluyor ve sen şu belirsizliği arkanda bırakıp içeri girmek istiyorsun. Ama yapmıyorsun, düpedüz yapamıyorsun. Hayır. Tekrar içeri girelim mi? Siz kızlar üç, karşıdaki oğlanlar ise sekiz kişiler ve hepiniz diğerleri yokmuş gibi davranıyorsunuz. Kaldırımın kenarında çiftler oturuyor, sokakta çocuklar birbirini ko- 9

valıyor, birkaç kişi ise, girip çıkanları kontrol edercesine diskonun girişinde duruyor. Sokağın karşısında da takılanlar var, ama oraya sadece mal almak isteyenler gider tabii. Yani uyuşturucu, hap falan. Bazen orası seni de çeker, ama bugün değil, bugün aklında başka şeyler var. Erkekler. Gerçi içlerinden biri evde kalsaydı daha iyi ederdi. Abin. Arkadaşlarına, sana bebek bakıcılığı yaptığını anlattı. Bu yüzden gözlerini oyabilirdin. Artık on dört yaşındasın, bebek değil. Krca bu tarafa baksa ya... Taja mini eteğini biraz aşağı çekiyor. Fazla sıcak yıkandı, diye açıkladı size, ama bunun bahane olduğunu biliyorsunuz. Taja, bazen utanç verici durumlar doğsa da, kısa seviyor ama itiraf etmek işine gelmiyor. Onun annesi ona kurva, senin annen sana zigana diyor ikiniz de şikâyetçi değilsiniz. Ha orospu ha çingene, annenizin size ne dediğini umursadığınız gün gelmedi henüz. Önce kendileri aynaya baksınlar hele. Halleri gülünç ötesi. İyi günlerinde meleksiniz, kötü günlerinde bir parça pislik bile sizden daha değerli. Şu boktan damgalar! Vesna bileğine bakıyor, damgasının yarısı terden silinmiş. Saçları sahte lüleler halinde yüzüne dökülüyor, gözlerinin çevresinde ise öyle çok makyaj var ki, boya kutusuna düşmüş sanılabilir. Şu serseri beni içeri sokmazsa, diyor, ona bir tane çakarım, tamam mı? Gülüyor ve kendi damgalarınıza bakıyorsunuz. Tan- 10 Onlardan Biri - Jasmin

rı ya şükür hâlâ yerinde duruyorlar. Adam sana bayılıyor, böyle de içeri alır seni, diye, Vesna yı sakinleştirmeye çalışıyor Taja. O mu?! Kafayı mı yedin? Asla! Yok, yok, kesin hoşlanıyor senden, diyorsun sen de, bir yandan da çaktırmadan Krca ya bakıyorsun. Her iddiasına varım, seni görünce gözleri teker gibi açılacak. Bak böyle. Vesna ya, herifin gözlerinin alacağı hali gösteriyorsun. Zırvalık, diyor Vesna. İçeri giriyor muyuz? diye soruyor Taja. Krca ise hâlâ bakmıyor. Önce bir sigara daha içeceğim, diyorsun ve paketten bir tane çıkarıyorsun. Benson & Hedges, altın pakette. İlla içeceksen iç, diyen Taja, bir yandan da kaldırımı tekmeliyor. Vesna da bir tane alıyor, herkesin sigarasını yakıyorsun, sonra da sınıftakiler ve başka bir çocuğun kolunu kırdığı için okuldan atılan şu 9B deki çocuk hakkında konuşuyorsunuz. İsteyerek yapmamış, diye ileri sürüyorsun. Nereden biliyorsun? Duydum. Saçmalık. Cıvıtmışlar ve çocuğu kapının arkasına sıkıştırmışlar. O da çıkmaya çalışırken iki koluyla bastırmış. Böyle. Ama gücü yetmemiş, tipik inek işte, sonra da kolunu kırmış, anladın mı, basınçtan yani. Gerzekçe bir hikâye, diyor Vesna. 11

Daha iyisini biliyorsan, söyle! Söylersem seninkini... Devamını duymuyorsun, çünkü tam o sırada gerçekleşiveriyor. Kısa bir an yalnızca. Kısa ama gerçek. Sana baktı. Ve gülümsedi. Burada durduğumu biliyor... Gülümsemesine karşılık vermek istiyorsun, ne var ki yanında arkadaşların var ve onlar etrafa aptal aptal sırıttığı - nı görürlerse seni artık gece boyunca bir daha sorularıyla rahat bırakmazlar. Yok ne zamandan beri Krca dan hoşlanıyorsun, yok manyak mısın, senden acayip büyük olduğunu görmüyor musun, yok onun aklı fikri düzüşmekte, falan filan. Sanki sizin aklınız fikriniz başka yerdeymiş gibi. Bu yüzden, içinde patlayan havai fişeklere inat, bastırıyorsun gülümsemeni. Krca on altı yaşında, ben on dört yaşındayım, ikimizin yaşının toplamı... Dans etmek istiyorum, diye mızmızlanan Vesna, yine eteğini çekiştiriyor. Bırak da sigaramı bitireyim, diyorsun gergin bir sesle. Sigaranı tıpkı inme inmiş moruklar gibi tüttürüyorsun. Sağ ol, sürtük. Bir şey değil, moruk. Geçen bir arabadan aniden bir bağırtı yükseliyor: SİKTİR OLUN GİDİN, BURASI KALDIRIM DEĞİL! Çocuklar kenara sıçrayıp sürücüye hareket çekiyorlar, ama umursayan yok aslında. Sokak diskoya, disko size ait, 12 Onlardan Biri - Jasmin

burada her şey yaşanması gerektiği gibi yaşanır, karışmak kimsenin haddine değil. Ya da abinin bir keresinde söylediği gibi: Bu bölge bizim, anlaşıldı mı? Anlaşılmayacak ne var, fazla film seyretmiş tabii. Ne dersin? Ne? Taja ya şaşkın şaşkın bakıyorsun. Kafan bambaşka bir frekansa ayarlıydı. Yani sence tekrar çıkarlar mı? diyor Taja. Çıkacak olan ne? Beni dinliyor musun, dinlemiyor musun? diye alevle - niyor Taja. Hani, çocuklardan biri beden dersinde dişlerini kökünden kırmıştı ya. Çat. Görmeliydin. Kan içindeydi her taraf. Bana kalırsa, bir daha asla çıkmazlar. Yapma ya? diyorsun sersem sersem. Yapma ya? diye tekrarlıyor Taja sinirle. Hadi, artık dans edelim ama, diyor Vesna, yere hışım - la fırlattığı sigarasından kıvılcımlar saçılıyor. Tam içeri girmeye niyetlendiğiniz sırada, abinin grubu, sonra da seni saran tüm dünya dağılıyor, çünkü Krca salına salına size doğru geliyor. Yanlış, düzelti, size doğru değil, sana doğru. Bana? Sana. Hey! Krca, Vesna yla Taja nın arasında duruyor. Hey! diyorsun ve Taja da, Hey! diyor, sonra da Vesna, sanki adam kendisi için gelmiş gibi Krca ya bakıyor. 13

Nasıl gidiyor diye soracaktım. Yüzüne ateş basıyor. Sana bakıyor. Başkasına değil. Sana. Nasıl gidiyor diye soracaktım. Bu senin de aklına gelebilirdi. Gülümsüyorsun. Gözlerin, içinde patlayan havai fişeklerin onlara kadar ulaşmasıyla ışıl ışıl oluyor. Arkadaşların diskoya girip dans etsinler istiyorsun. Zamanın bir an için soluğunu tutmasını da diliyorsun, öyle ya, söylemek istedi - ğin o kadar çok şey var ki, sözcükler çoktan hazır, yalnızca doğru sıraya koyamadın onları daha. Başın uğulduyor, sonra bir uğultu duyuluyor, uğultu giderek artarken, cırtlak bir ses yankılanıyor: GÖSTER ŞU DOMUZLARA! Biri omuzuna tosluyor, bir el kolunu çekiştiriyor, derken sırtüstü düşüyor ve sert bir şekilde kaldırıma çarpıyorsun. Uzun bir tarama sesi duyuluyor, sert ve kuru; geride yalnızca insan sesi ve panik dolu haykırışlar kalıyor. Vesna yanında, kaldırımın kenarına oturmuş bacağını tutuyor. İnliyor ve kan, karanlık çizgiler halinde baldırından aşağı ayakkabısının içine akıyor. Elleriyle yüzünü kapatan Krca ya bakıyorsun. Parmaklarının arasından al boşa - nıyor. Diskodan dışarı insanlar koşuyor, saklandıkları ev giriş - lerinden çıkıyorlar. Kalkmana yardım ediyorlar, biri ambulans diye bağırıyor, kulakların çınlıyor. Ne... ne oldu..? Her şey birkaç dakika içinde olup bitiyor. Abin yanın- 14 Onlardan Biri - Jasmin

da, seni kollarıyla sarıp koruyor, artık bebek bakıcın değil o, artık güvendiğin abin. İçinizde kim olduklarını gören var mı? Kafalar, yok gibisinden sallanıyor. Biri, plakayı aklında tuttuğunu, bir başkası, herhangi bir şey görmediğini, ama kim olduklarını pekâlâ bildiğini söylüyor. Sen susuyorsun. Kimse sana soru sormuyor ve bu iyi, çünkü aklında yalnızca Krca var ve elleriyle yüzünü nasıl kapattığı. Derken gözünün önüne kanı ayakkabısına akan Vesna geliyor, onu yi ne Krca izliyor ve sonra, en sonunda makineli tüfekle arabanın penceresinden sarkan çocuğun yüzünü görüyorsun. Ancak şimdi onun ürkmüş bakışlarını düşünüyorsun, çocuğun kendisi de olup bitenlere şaşırmıştı sanki. 15