NİÇİN RAMAZAN ORUCUNU TUTUYORUZ? ملاذا نصوم رمضان اسم املؤلف حممد صالح املنجد

Benzer belgeler
الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

Terceme : Muhammed Şahin

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Bayramları münâsebetiyle kâfirleri kutlamanın hükmü

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Yeni yılını kutladıkları zaman kâfirlere cevap vermeli midir?

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Havanın soğuk olması sebebiyle namazları birleştirmenin hükmü

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Terceme : Muhammed Şahin

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

الصوم يف ابلالد اليت فيها انلهار أطول من الليل. İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komisyonu اسم املؤلف اللجنة ادلائمة للبحوث العلمية واإلفتاء

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Mübarek Ramazan ayının gelişi için nasıl hazırlık yapmalıyız? كيف نستعد لقدوم شهر رمضان املبارك باللغة الرتكية

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Muhammed Salih el-muneccid

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

Yılbaşı yortusundan sonra hıristiyanlarla yemekte biraraya gelmenin hükmü

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

Terceme : Muhammed Şahin

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

RAMAZAN ORUCUNU DEVAMLI OLARAK 30 GÜN TUTAN KİMSENİN HÜKMÜ

ON EMİR الوصايا لعرش

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Rükû halinde iken secde yerine bakılacağına dâir delil nedir?

Terceme : Muhammed Şahin

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

Abdestte başın bir kısmını mesh etmek yeterli midir? Muhammed b. Salih el-useymîn

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

Muhammed Salih el-muneccid

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Hâmile kadın için haccın hükmü

RAMAZAN ORUCU. Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınırsınız diye o oruç sizin üzerinize de farz kılındı.

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Ramazan ayının girdiğini (başladığını), ancak gündüz vakti öğrenebilen bir topluluğun ne yapması gerekir?

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

İBÂDET VE VE CENNETE GİRMEK. Muhammed Şahin. Tetkik: Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed b. Salih el-useymin

Ramazan orucu kimlere farzdır?

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Terceme : Muhammed Şahin

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Muhammed Salih el-muneccid

تلقني أصول العقيدة العامة

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

Ramazan orucu kimlere farzdır? Ramazan orucu ile nâfile orucun fazileti nedir? Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Arafat'ta vakfenin vakti

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Sevgili sanatseverler,

İbadet Hayatımızda Şaban Ayı Gönderen Kadir Hatipoglu - Mayıs :46:24

Adak Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Toplu halde duâ etmenin hükmü

Transkript:

1436 NİÇİN RAMAZAN ORUCUNU TUTUYORUZ? ملاا نصوم رمضان باللغة الرتكية Muhammed Salih el-muneccid اسم املؤلف حممد صالح املنجد Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren Ali Rıza Şahin مراجعة يلع رضا شاهني

1 Soru: Ben, İngiltere'de yaşıyorum ve gayr-i müslimler bana çoğu zaman müslümanların niçin oruç tuttuklarını sormaktadırlar? Bu sebeple onlara nasıl cevap vermeliyim? Cevap: Hamd, yalnızca Allah'adır. Birincisi: Biz müslümanlar, Allah Teâlâ bize emrettiği için Ramazan ayı orucunu tutarız. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: ع ا ه ي وا ٱ ل ين ي أ ءامن ت ب م ك علي ك ام ا ٱلص ي كم ت ب ك ٱ ل ين م نن ن ل ك م ق لك نم لع ١٨٣ ون ت تق [ سورة ابلقرة اآلية: ] 381 "Ey îmân edenler! Oruç, sizden önceki (ümmet)lere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki (itaatte bulunmak ve yalnızca O na ibâdet etmek sûretiyle sizinle günahlar arasına önlem kılarak Rabbinizden) korkarsınız." 1 Bu sebeple biz, Allah Teâlâ'nın bize emrettiği bu sevilen ibâdeti vesile kılarak Allah'a ibâdet ederiz. Bir mü'min,şu âyete göre hareket ederek Allah Teâlâ ve elçisi Muhammed-sallallahu aleyhi ve sellem-'in emirlerine hemen uymaya çalışır: ن ا وا إ ل س نوه ٱ لل د ع ور نم ل ح ك ي ننه م نوا أن ب ول ا يق س نم ع ن ٥١ [ سورة انلور اآلية: ] 13 قو ل إ ا ٱل م ؤ م ن ي ٱل م ف ل ح ون إ نما ك ن ه م ول ئ ك ا وأ وأ ط عن "Aralarında hüküm verilmek üzere Allah(ın kitabın) a ve elçisine dâvet edilen mü'minlerin durumu; (onların hükmünü kabul etmeleri ve) şöyle söylemeleridir: (Bize söyleneni) işittik ve (ona çağırana) itaat ettik. İşte kurtuluşa erenler (Naîm cennetlerinde istediklerini elde edenler), onların tâ kendileridir." 2 Başka bir âyette şöyle buyurmuştur:

أم نر ه م م نن ي ة ٱ ل ا وم ٱ لل و رس وه ۥا أمر ا أن ك ون م ي له ٣٦ [ سورة األحزاب اآلية: ] 13 2 ن وم ع ص ي ة إ ا قض م ؤم ن ل م ؤم ن ول ك ن ا ل م ين قد ض ل ض ل ٱ لل ور سوه ۥ ف "Allah ve elçisi, herhangi bir meselede (aralarında) hüküm verdikten sonra, hiçbir erkek veya kadın mü'minin, o konuda başka bir tercihte bulunma hakları yoktur (Allah ve Rasûlü'nün hükmüne aykırı hareket etmemeleri gerekir). Kim, Allah a ve elçisine karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş (doğru yoldan uzaklaşmış) olur." 3 İkincisi: Allah -azze ve celle-'nin hikmetinden birisi de; dînen mükellef kıldığı kulunu, türlü türlü ibâdetleri yerine getirip-getirmeme konusunda imtihan etmek için ona farklı ibâdetler yüklemesidir. Dolayısıyla kulu, kendisinin tabiatına uygun olanı mı kabul edecektir? Yoksa Allah -azze ve celle-'nin rızâsı olan tüm emirlerine mi uyacaktır? Örneğin kelime-i şehâdet, namaz, zekât, oruç ve hac gibi bu beş ibâdetin bazısının sadece bedensel, bazısının sadece finansal (mâlî), bazısının da binek ile bağlantılı olduğunu görmekteyiz. Ki böylelikle cömert ve eli açık olan kimse, cimri ve eli sıkı kimseden ayırt edilsin diye. Örneğin bazı insanlara bin rekât namaz kılmak kolay gelebilir, ama onlar bir dirhem bile sadaka vermezler. Yine bazı insanlara bin dirhem sadaka vermek kolay gelebilir, ama onlar bir rekât bile namaz kılmazlar. Bu sebeple İslâm şeriatı, ibâdetleri kısımlara ve türlere ayırmıştır ki, Allah'ın emrine hemen uyup onu yerine getiren ile hevâsına uyan kimse tanınsın ve birbirinden ayırt edilsin diye. Örneğin namaz, sadece bedensel bir ibâdettir. Fakat abdest alması için su satın almak ve bedenini örtmesi için elbise satın almak gibi insanın ihtiyaç duyduğu şeyler, ibâdetin özünden değildir. Zekât; sadece finansal (mâlî) bir ibâdettir.malı saymak ve hesaplamak, zekâtı fakire ve hak eden kimseye nakletmek gibi insanın ihtiyaç duyduğu şeyler, zekâta tâbi olan bir durumdur. Yoksa bu ibâdetin özünden değildir. Hac; binek gibi hem mal, hem bedenden ibâret bir ibâdettir. Mekke halkı bunun dışındadırlar. Onların mala ihtiyaçları yoktur.fakat bu, çok nadir bir durumdur veyahut da Mekke halkı, dışarıdan gelenlere göre mala ihtiyaçları daha az olur. Allah yolunda cihad; binek gibi hem mal, hem bedenden ibâret bir ibâdettir. Cihad, bazen malı hak eder, bazen de bedeni hak eder.

3 Dînen mükellefiyet ise, nefsin sevdiği ve hoşlandığı şeylerden el çekmek ile nefsin sevdiği ve hoşlandığı şeylere harcamak diye kısımlara ayrılır. Bu da bir mükellefiyet türüdür. Nefsin sevdiği ve hoşlandığı şeylerden el çekmek: Oruç gibi. Nefsin sevdiği ve hoşlandığı şeylere harcamak: Zekât gibi. Çünkü mal, nefse sevimli gelir. Dolayısıyla nefse sevimli gelen mal, ancak ondan daha sevimli olan için harcanır. Nefsin sevdiği ve hoşlandığı şeylerden el çekmek de böyledir. Belki bir kimseye bin dirhem harcamak kolay gelebilir, ama o, bir gün bile olsa oruç tutmaz veya bunun aksi bir durum sözkonusu olabilir." 4 Üçüncüsü: Orucun meşrû kılınmasının büyük hikmetleri vardır. Değerli âlim Muhammed b. Salih el-useymîn'e -Allah ona rahmet etsin- orucun farz kılınmasının hikmeti sorulduğunda o şöyle cevap vermiştir: "Allah Teâlâ nın: ع ا ه ي وا ٱ ل ين ي أ ءامن ت ب م ك علي ك ام ا ٱلص ي كم ت ب ك ٱ ل ين م نن ن ل ك م ق لك نم لع ١٨٣ ون ت تق [ سورة ابلقرة اآلية: ] 381 "Ey îmân edenler! Oruç, sizden önceki (ümmet)lere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki (itaatte bulunmak ve yalnızca O na ibâdet etmek sûretiyle sizinle günahlar arasına önlem kılarak Rabbinizden) korkarsınız." 5 Âyetini okuduğumuz zaman orucun farz kılınmasındaki hikmetin; takvâ ve Allah Teâlâ'ya ibâdet etmek olduğunu anlarız. Takvâ, haramları terk etmektir. Mutlak olarak zikredildiğinde emredilen şeyleri yapmayı ve yasakları terk etmeyi kapsar. Nitekim Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur: ن لم يد ع قو ل م )). ه ام ه وش اب حاج ة ف أ ن ي د ع طع س ل ل ي الز ور وال عمل ب ه وا ل ه ل فل [ رواه ابلخاري ] (( "Kim yalan söylemeyi, yalanla iş görmeyi ve cehâleti terk etmezse, Allah'ın, onun yemesini ve içmesini bırakmasına (oruç tutmasına) ihtiyacı yoktur." 6

4 Buna göre oruçlunun farzları yerine getirmesi, haram sözler ve haram fiillerden uzak durması gerektiğine vurgu yapılmaktadır. İnsanları çekiştirmemeli (gıybet etmemeli), yalan söylememeli, aralarında laf taşımamalı, haram alış-veriş yapmamalı ve bütün haramlardan uzak durmalıdır. İnsan tam bir ay boyunca bunu yaparsa, senenin kalan kısmında kendi kendine istikâmet üzere olacaktır. Fakat üzülerek ifâde etmek gerekirse, oruçluların pek çoğunun oruçlu günleri ile oruçsuz günleri arasında bir fark görülmemektedir. Onlar âdetleri olduğu gibi yine farzları terk etmekte ve haramları işlemektedirler. Onların üzerinde orucun vakarı hissedilmemektedir. Bu fiiller orucu bozmaz, ama sevabını eksiltir. Bazen terazide bu fiiller orucun ecrinden ağır gelebilir ve oruçlunun sevabı zâyi olur." 7 1 Bakara Sûresi: 183 2 Nur Sûresi: 51 3 Ahzâb Sûresi: 36 4 Muhammed b. Salih el-useymîn, "eş-şerhu'l-mumti'", c: 6, s: 190 5 Bakara Sûresi: 183 6 Buhârî, Oruç kitabı, Yalan söylemeyi ve yalanla iş görmeyi terk etmeyenin orucu hakkındaki bab, hadis no: 1903 7 Muhammed b. Salih el-useymîn, "İslâm Rükünleriyle İlgili Fetvâlar", s: 451