Pinokyo nun Serüvenleri

Benzer belgeler
İletişim Yayınları 2462 Çağdaş Türkçe Edebiyat 423 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

İletişim Yayınları 2472 Çağdaş Türkçe Edebiyat 426 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2017, İstanbul

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

TÜLİN KOZİKOĞLU - UĞUR ALTUN Mıstık, seni anlamıyoruz! Noktalama İşaretlerinin Öyküsü

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO Κρατύλος

HAKAN BIÇAKCI Otel Paranoya

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

ECE ERDOĞUŞ Tuhaf Hikâyeleri Sever misiniz?

MELİKE UZUN Soğuk ve Temiz

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Sarmaşık

WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair

FRANCESCA SIMON FELAKET HENRY İLE SPOR

Derleyenler FERYAL SAYGILIGİL - BEYHAN UYGUN AYTEMİZ Gülebilir miyiz Dersin?

PELİN BUZLUK Deli Bal ve Kanatları Ölü Açıklığında

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Eski Dostum Kertenkele

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

MENEKŞE TOPRAK Temmuz Çocukları

Arne Bellstorf. ALMAN SEVGİLİ Astrid Kirchherr ve Stuart Sutcliffe in Hikâyesi. Çeviren: Tanıl Bora

PİNOKYO NUN SERÜVENLERİ

BARIŞ BIÇAKÇI Baharda Yine Geliriz

BARIŞ BIÇAKÇI Seyrek Yağmur

CARLO COLLODI. Pinokyo. Çeviren Ülkü Tamer. Remzi Kitabevi

JOHN BERGER Leylak ve Bayrak

OĞUZHAN TAŞ Gazetecilik Etiğinin Mesleki Sınırları

Derleyenler YASEMİN İNCEOĞLU SAVAŞ ÇOBAN Haber Okumaları

İSMAİL SAYMAZ Çay Güzeli

Derleyen AYŞE BUĞRA Sınıftan Sınıfa

Kuş Eppeği Levent Cantek

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mert Tugen YEDİ DENİZLERDE 2. 2 Basım İSKELET SAHİLİ NDEKİ SIR

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

Pinokyo nun Burnu ile Sağlık Bakanı nın Sunumu ve TÜİK in Bülteni/ Onur Hamzaoğlu

AXEL HONNETH Sosyalizm Fikri

ALİ ARTUN Sanatın İktidarı

PİNOKYO. Carlo Collodi. Çeviri Handan Parisi

KEMAL SELÇUK Cemiyet Kaçkını

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

HAMZA AKTAN Kürt Vatandaş

FRANCESCA SIMON FELAKET HENRY NİN KÂBUSU

KEMAL VAROL Sahiden Hikâye

MICHEL ELTCHANINOFF Putin in Aklında Ne Var?

CHRISTOPHE ANDRÉ - FRANÇOIS LELORD Kendine Saygı

DİLŞA DENİZ Yol/Rê: Dersim İnanç Sembolizmi

JEANNE SIAUD-FACCHIN Üstün Zekâlı Çocuğa Yardım

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi

GÖKÇE BEZİRGAN Hasta Öyküler ve Kulağakaçan

BARIŞ BIÇAKÇI Sinek Isırıklarının Müellifi

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

EMRAH SERBES Behzat Ç.

AHMET KARCILILAR Mavinin Reddi

NİMET OKAN Canların Cinsiyeti

İletişim Yayınları 2738 Çağdaş Türkçe Edebiyat 475 ISBN-13: İletişim Yayıncılık A.Ş. / 1. BASIM 1. Baskı 2019, İstanbul

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

PoloStart2 Istituto Comprensivo Marcello Candia Milano. ESEMPI DI PROVE DI INGRESSO IN LINGUA MADRE a cura di Emanuela Crisà

PELİN BUZLUK En Eski Yüz

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

ÜMİT KARDAŞ Demokrasi ve Hukuk Krizi

MARC NICHANIAN Edebiyat ve Felaket

GİRAY KEMER Ses Veriyorum

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Arda Alyanak Daniela Palumbo Filiz Özdem Carla Manea

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

METİN AND. Başlangıcından 1983 e Türk Tiyatro Tarihi

UĞUR BİRYOL Kaçkarlar da Bulut Olsam

MATBAACILIK OYUNCAĞI

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Deneyler ve Hayaletler

MENEKŞE TOPRAK Arı Fısıltıları

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ENGİN SARI Mardin de Kültürlerarasılık

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen

MELTEM GÜRLE Roko ile Konuşmalar

MOÏRA MIKOLAJCZAK ISABELLE ROSKAM Ebeveynlerde Tükenmişlik

KARL MARX - FRIEDRICH ENGELS Sanat ve Edebiyat Üzerine

SEVAL ŞAHİN Cinai Meseleler

PETER L. BERGER Sosyolojiye Çağrı

Kitabı mı Çıkmış, Dizisi mi?

JOHN BERGER Bir Zamanlar EUROPA da

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Öykümü Kim Anlatacak

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

E L E A N O R H. P O R T E R Pollyanna

Özkan Öze. illustrasyonlar: Sevgi İçigen. Ö Z K A N Ö Z E 1974 yılında Adapazarı nda doğdu. Milli Eğitim. yayın no: 120 Elveda Ağustos Böceği / deneme

BETÜL FATİME GÜNDAY Adın Perihan Olsun

GİRAY KEMER Olaylar Boksörün Pazı Sarmasını Yemesiyle Başladı

Derleyen FUNDA ŞENOL CANTEK İcad Edilmiş Şehir: Ankara

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

GÖNÜL KIVILCIM Uğultular

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Küçüklerin Büyük Soruları-3

MUSTAFA ÇİFTCİ Adem in Kekliği ve Chopin

Transkript:

C A R L O C O L L O D I Pinokyo nun Serüvenleri

CARLO COLLODI 1826 da İtalya nın Floransa kentinde doğdu. Asıl adı Carlo Lorenzini dir. Çeşitli dergilerde yayımlattığı yazılarında Carlo Collodi ismini kullanıp bu isimle ünlenmiştir. Sonradan Pinokyo nun Serüvenleri adıyla kitaplaştırılacak olan roman, 1881 de bir çocuk gazetesinde tefrika edildi. Carlo Collodi, 1890 da Floransa da öldü. Le avventure di Pinocchio. Storia di un burattino İletişim Yayınları 2670 İletişim Çocuk Klasikleri 2 ISBN-13: 978-975-05-2475-2 2018 İletişim Yayıncılık A. Ş. 1. BASKI 2018, İstanbul (1. Basım) YAYINA HAZIRLAYAN Necdet Dümelli TASARIM Suat Aysu KAPAK ve KAPAK İLLÜSTRASYONU Seda Mit İÇ İLLÜSTRASYONLAR Carlo Chiostri - A. Bongini UYGULAMA Hüsnü Abbas DÜZELTİ Nebiye Çavuş BASKI Sena Ofset SERTİFİKA NO. 12064 Litros Yolu, 2. Matbaacılar Sitesi, B Blok, 6. Kat, No: 4NB 7-9-11 Topkapı, 34010, İstanbul, Tel: 212.613 38 46 CİLT Güven Mücellit SERTİFİKA NO. 11935 Mahmutbey Mahallesi, Devekaldırımı Caddesi, Gelincik Sokak, Güven İş Merkezi, No: 6, Bağcılar, İstanbul, Tel: 212.445 00 04 İletişim Yayınları SERTİFİKA NO. 10721 Binbirdirek Meydanı Sokak, İletişim Han 3, Fatih 34122 İstanbul Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58 e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr

CARLO COLLODI Pinokyo nun Serüvenleri Le avventure di Pinocchio Storia di un burattino ÇEVİREN ÜMİT EDEŞ

ÖNSÖZ Yalan söyleyince burnu uzayan bir kukla kadar mükemmel bir fikir, tüm dünya edebiyatında pek az rastlanır bir şeydir. İtalyan yazar Carlo Collodi, Pinokyo nun Serüvenleri ni ilk olarak bir gazetede bölüm bölüm yayımlamaya başlar. İlk bölümlerden birinde, Marangoz Geppetto bir kukla yapmaya koyulur ve bu ünlü burnun serüveni başlar: Gözlerin ardından burnu yaptı, ama yapılır yapılmaz büyümeye başladı burun. Büyüdü, büyüdü, birkaç dakika içinde ucu bucağı olmayan bir burun olup çıktı. Zavallı Geppetto onu yeniden keseyim diye uğraştı didindi, ama o kesip kısalttıkça yine uzuyordu bu inatçı burun. Bu üç cümle hem Pinokyo nun babası Geppetto nun başına gelecek zorlukların, hem de Pinokyo nun yaramazlığının habercisidir. Bir burunda simgeleşen serüven, uzun yollardan geçer. Yaramaz kukla evden kaçtığında bir polis tarafından burnundan şıp diye yakalanır örneğin. Veyahut, söylediği yalanların ardından öyle uzar ki 5

Pinokyo nun burnu, zavallı kukla odanın içinde hareket edemez hale gelir. İşte bu burun, belki de Gogol ün Burun adlı öyküsündeki burunla birlikte, edebiyat dünyasının en ünlü burnu olur. Enrico Mazzanti. Attilio Mussino. Pinokyo nun Serüvenleri nin bu kadar bilinir, bu kadar sevilir olmasının tek sebebi hikâyenin eşsiz güzelliği değildir. Romana eşlik eden çizimler de bir o kadar parlaktır. Dört ayrı sanatçı, kitabın ilk yıllarında, dönem dönem resimlemiştir Pinokyo yu. Bunlar Enrico Mazzanti, Carlo Chiostri, 1 Attilio Mussino ve Sergio Tofano dur. Mussino renkli illüstrasyonlarıyla, Tofano sade çizgileriyle, Mazzanti ve Chiostri detaylı betimlemeleriyle dikkat çeker. On dokuzuncu yüzyılın sonunda ve yirminci yüzyılın başında yapılan bu çizimler, günümüzde de Pinokyo nun Serüvenleri baskılarında kullanılır. Görsel yönden bu şekilde desteklenince ve böyle bir üne sahip olunca, hikâyenin çeşitli uyarlamalarının yapılması kaçınılmaz olur ve bu uyarlamalar üne ün katar. İlk olarak Walt Disney in 1940 ta Amerika Birleşik Devletleri nde yaptığı film uyarlaması sayılabilir. Pinokyo adıyla yapılan bu filmle birlikte, yaramaz kukla Avrupa dan Amerika ya ge- 1 Bu kitapta Carlo Chiostri nin çizimleri kullanıldı. Bazı çizimler A. Bongini yle ortak çalışmadır. 6

Sergio Tofano. Carlo Chiostri. çer ve buradan da tüm dünyaya yayılır. Türkiye deki şöhretini bu filmin yanı sıra yine Pinokyo adıyla dolaşıma sokulan ve televizyonda gösterilmesi için 1972 de yaratılan bir Japon çizgi filmine de borçludur. Bu ilgi, yalnızca sinema ve televizyon filmleriyle sınırlı kalmaz. Onlarca tiyatro uyarlaması yazılıp sahnelenir, farklı yazarların yazdığı birçok Pinokyo versiyonu yayımlanır. Pinokyo nun Serüvenleri, Benedetto Croce ve Umberto Eco gibi ünlü eleştirmenlerin de ilgisini çeker. Croce, bir kukladan yaratılan karakterin tahmin edilenden çok daha geniş temsil potansiyeline vurgu yapar ve Pinokyo, tüm insanlığın bir odun parçasına kazındığı, özgürlük ile itaat arasındaki ilişkiyi anlatan bir hikâyedir, diye yazar. Eco nun örneği ise kitabı okumuş ya da okumamış olduğu fark etmeksizin neredeyse herkesin Pinokyo yu bildiğini göstermesi bakımından önemlidir. Eco, Bologna Üniversitesi nde verdiği bir derste, öğrencilerine bir ödev verir: Herkes, Pinokyo nun Serüvenleri ni yalnızca P harfiyle başlayan sözcükleri kullanarak on satırda özetleyecektir. Sonuç olarak ortaya çok yaratıcı metinler çıkar. Fakat öğrencilerden 7

bazıları, kitabı okumamalarına rağmen bu özetleri yazdıklarını söyler. Bu durum, Pinokyo nun tüm dünyada yarattığı ilgiyi, ne kadar bilinir olduğunu gösterdiği için önemlidir. Yine de, Collodi nin kitabında, hiçbir uyarlamada rastlanmayan bir cevher olduğu, kitabı okumanın herkese büyük bir zevk verdiği açıktır. 8

1 Marangoz Kiraz Usta, nasıl olduysa, çocuk gibi ağlayıp gülen bir odun parçası buldu. B ir zamanlar... Bir kral vardı! deyiverecek küçük okurlarım. Hayır çocuklar, yanılıyorsunuz. Bir zamanlar bir odun parçası vardı. Öyle ahım şahım bir odun da değildi bu. Bildiğimiz odundu, hani kışın odaları ısıtmak için sobalara, ocaklara atılıp yakılanlardan. Nasıl olduysa artık, bu odun parçası güzel bir gün, adı Antonio Usta olan, ne var ki burnunun ucu her zaman olgun bir kiraz gibi kıpkırmızı ışıldadığından herkesin Kiraz Usta dediği yaşlı bir marangozun dükkânında ortaya çıkıverdi. Onu görür görmez pek bir sevindi Kiraz Usta, sevincinden ellerini ovuşturarak mırıldandı: 11

Tam zamanında ortaya çıktı bu odun parçası, şundan güzel bir sehpa ayağı yapayım iyisi mi. Hemen, kabuğunu sıyırıp yontmaya başlamak üzere bilenmiş keserini aldı. Tam ilk darbeyi vuracaktı ki kolu havada öylece kalıverdi, çünkü ince mi ince bir sesin yalvararak şöyle dediğini işitir gibi oldu: O kadar sert vurma bana! O iyi adamcağızın, Kiraz Usta nın ne hale düştüğünü siz düşünün artık! Bu incecik ses acaba kimden gelmiş olabilir, görebilmek için şaşkın gözlerini odanın dört bir yanında gezdirdi ama kimseyi göremedi! Tezgâhın altına baktı, kimse yoktu; hep kapalı olan bir dolabın içi- 12

ne baktı, kimse yoktu; yonga ve talaş sepetine baktı, kimse yoktu; sokağa da bir bakayım diye dükkânın kapısını açtı, kimse yoktu. Öyleyse? Anlaşıldı, dedi peruğunu kaşıyıp gülerek, bana öyle gelmiş olmalı. İşimize bakalım. Keseri tekrar eline alıp var gücüyle indirdi odun parçasının üstüne. Ah! Canımı acıttın! diye çığlığı bastı aynı incecik ses. Bu kez şaşkınlıktan öylece kalakaldı Kiraz Usta. Korkudan gözleri yuvalarından fırlamış, ağzı bir karış açık, çenesi diline kadar sarkmıştı; tıpkı çeşmelerdeki yontu yüzler gibiydi. Dili tekrar çözülünce, korkudan titreyip kekeleyerek konuşmaya başladı: Ah diyen bu incecik ses nereden gelmiş olabilir? Kimseler de yok ki burada. Yoksa şu odun parçası, çocuk gibi ağlayıp sızlamayı öğrenmiş olabilir mi? Buna inanamam ben. İşte şuradaki odun, ocağa attığımız bir parça odun işte, olup olacağı; atarsın ateşe, kaynatırsın bir tencere fasulye. E öyleyse? İster misin biri saklanmış olsun içine? Eğer biri saklandıysa içine vay haline. Şimdi yaktım çırasını onun! Böyle diyerek bu zavallı odun parçasını iki eliyle kavradığı gibi hiç acımadan başladı odanın duvarlarına ha babam vurmaya. Derken durup kulak verdi, acaba yakınan bir ses duyar mıyım diye. İki dakika bekledi, yok; beş dakika, yok; on dakika, yine yok! 13