1. Hata yapmaktan korkmayın. Kendinize güvenin. Çevrenizdeki insanlar ancak hata yaptığınızı duyabildikleri zaman hatalarınızı düzeltebilirler. 2. Kendinizi yabancı dille kuşatın. Çevrenizi o yabancı dili konuşan insanlarla çevirmeniz dili pasif olarak öğrenmenize olanak sağlar. Bir dili öğrenmenin en iyi yolu onu konuşmaktır. 3. Her gün pratik yapın. Bir çalışma planı oluşturun, haftada kaç saat çalışacağınızı belirleyin ve planınıza sadık kalın. Belirli bir rutin oluşturun. 4. Ailenize ve arkadaşlarınıza çalıma planınızdan bahsedin. Sizi çalışmaya teşvik etmelerini ve aynı zamanda çalışırken sizi bölmemelerini isteyin. 5. 4 ana hedefi çalışın: Okuma, yazma, konuşma ve dinleme. Gelişebilmeniz için bu dördü birlikte ilerlemelidir. 6. Yeni öğrendiğiniz sözcükler için bir defter tutun. Kelimeleri cümle içinde kullanın ve konuştuğunuzda bu sözcükleri en az üç kere kullanmaya çalışın. 7. Online, ücretsiz kurslara katılın. 8. Testler için kelime haznesini geliştirmenin en iyi yolu liste halinde ezberlemektir. Ancak bunun gerçek bir öğrenme olmadığını unutmayın, kullanmazsanız kısa sürede unutursunuz. 9. Biyolojik saatinizi dikkate alın. Sabah insanı değilseniz, akşamüstü çalışın. 10. Kelimeleri içlerinde kullanıldıkları cümle halinde hatırlarsanız, bunun tek tek kelimeleri çalışmaktan çok daha kolay bir öğrenme yolu olduğunu fark edersiniz. 11. Bir sınava girmek için plan yapın. Bu sizin daha sıkı ve ciddi çalışmanızı sağlayacaktır. 12. Bütün olumlu noktaları aklınızda tutun: İyi bir yabancı diliniz olduğunda ne yapabilirsiniz? Hayatınızın kalitesi nasıl artar? 13. Kendinize uzun vadeli bir hedef belirleyin. Bu hedefe yönelik çalışın. 14. Kendinize kısa vadeli hedefler belirleyin ve bunları başardığınızda kendinizi ödüllendirin. 15. Kendinize içinde öğrenmek istediğiniz bir çalışma alanı atmosferi yaratın. Zorunlu olduğunuz için değil, öğrenmek istediğiniz için çalıştığınızda bunu daha kolay başarırsınız. 16. Sizin için en iyi çalışan öğrenme metodunu keşfedin. Hangi yöntemle daha iyi öğreniyorsunuz, yazarak, okuyarak, duyarak? 17. Nasıl daha iyi öğrendiğinizi düşünün: Sessiz bir atmosferde mi, grup içinde mi, ezberleyerek mi? Özet çıkararak mı? 18. Yardım alın. Eğer anlamadığınız bir şey varsa öğretmenlerinize, arkadaşlarınıza, ailenize sorun. 19. Tekrar edin! Tekrar edin! Tekrar edin! Geçmişte çalıştığınız konuları düzenli tekrar edecek zaman ayırın. 20. 30 dakikadan fazla sürekli çalışmak iyi bir fikir değildir. Düzenli mola vermeyi unutmayın. Temiz hava alın, bacaklarınızı gerin veya bir şeyler atıştırın.
21. Seviye atlamak için acele içerisinde olmayın. Bulunduğunuz seviyeye konsantre olun, gerisi gelecektir. 22. Yabancı dili dinlemek için, bir kerelik televizyon programındansa video ve DVD ler tercih edin. Aynı şeyi tekrar tekrar dinlemek daha faydalı olacaktır. Her dinleyişinizde yeni bir şey yakaladığınızı keşfetmeniz çok daha kolay olur. 23. Televizyon izlemek size bir şeyi bir kere doğru duyma hakkı tanır. Bu yüksek seviye öğrenciler için daha faydalıdır. Sizlere gerçek bir konuşma pratiği yaptırır, ne de olsa karşınızdaki insandan sürekli söylediğini tekrar etmesini isteyemezsiniz. 24. Seviyelendirilmiş kitapları okumayın. Bu kitaplar belirli seviyelerle sınırlandırılmıştır. Gerçek bir roman okuyun. Bittiğinde kendinizi çok iyi hissedeceksiniz. 25. Gerçek bir roman için seviyeniz çok düşük ise okul öncesi hikâyeleri veya çocuk kitaplarından başlayın. Genellikle daha basit cümle kalıpları vardır ve seviyelendirilmiş kitaplara çok iyi bir alternatiftir. 26. Gazeteler pasif yapılar için çok iyi kaynaklardır. Makaleleri okuyun ve pasif yapıları bulup bulamadığınızı kontrol edin. 27. İlk kez okuduğunuzda sadece genel anlamı kavramaya çalışın. Her kelimeyi anlamadığınızda üzülmeyin, sonra gidin ve yeni kelimeler için sözlüğe bakın. 28. Cümledeki bir kelimeyi anlamadığınızda çevresindeki sözcüklere ve genel anlama konsantre olun, bunlar size ipucu sağlayacaktır. Sözcüğün anlamını tahmin etmeye çalışın. 29. Kök kelimeleri öğrenin. Bunlar size yeni sözcüklerin anlamını daha kolay tahmin etme imkânı sağlar. Örneğin scrib=yazmak demektir. Scribble away ne demek tahmin edebilir misiniz? 30. Yeni bir kelime öğrendiğiniz her seferinde kelimenin diğer formlarını da düşünün. Beautiful=güzel(sıfat); Beauty=güzellik(isim); Beautifully=Güzelce(zarf) 31. Ön ek (dis-, un-, re-) ve son ekleri (-ly, -ment, -ful) öğrenin. Bunlar anlamı ortaya çıkarmanıza yardımcı olabilir. 32. Vurguyu öğrenin. Her dilin kendi vurgu kuralları vardır. Bunlar konuşmanıza çok yardımcı olur. 33. Yabancı dilinizi kullanabildiğiniz her yerde kullanın. Sadece bu kadar basit! 34. Öğrenmeye çalıştığınız yabancı dilden kendi dilinize tercüme yapmayın. Yabancı dilde düşünmeye çalışın. Bu akıcılığınızı arttırır. Kendi kendinize konuşun. 35. Tıpkı araba sürmeyi öğrenmek gibi, yabancı dili de bir kitaptan öğrenemezsiniz. Sadece yaparak öğrenebilirsiniz. 36. Dil bilgisi öğrenmenin en doğal yolu konuşmaktır. 37. Yabancı dilde bir günlük yazın. Sadece birkaç cümle ile başlasanız bile olur, zamanla arttırırsınız. 38. Neden online bir blog başlatıp arkadaşlarınızla ve dünyayla paylaşmayasınız?
39. Yazım konusunda iyileşmek için yazmalısınız. Beyin fırtınası yapın, değişik fikirler ve konular hakkında dil bilgisi kuralları veya imla için endişelenmeden yazın. Sonrada yazdıklarınızı okuyun veya daha da iyisi birisine kontrol etmesi için verin. 40. Bir gözünüz noktalama işaretleri üzerinde olsun, ne söylemek istediğiniz tamamen değiştirebilirler. Şu iki cümleye bir göz atın: A woman without her man is nothing and A woman: without her, man is nothing. 41. Sesinizin güzelliğini keşfedin. Yabancı dilde şarkılar öğrenin, akıcılığınızı ve tonlamanızı geliştirmek için onları yüksek sesle söyleyin. 42. Bir mektup arkadaşı edinin veya sohbet odaları, forumlar gibi iletişim kurabileceğiniz siteleri kullanın. Madem konuşamıyorsunuz, işe yazmakla başlayın. 43. Yabancı dildeki CD lere gölge olun. Bir iki cümle dinleyin ve CD yi durdurarak cümleleri tekrar edin. Ritim ve tonlamaya odaklanın. 44. Yabancı dilde bir haber kanalı bulun. Dinlemediğinizde bile açık tutun. Bu kulak dolgunluğu kazanmanıza yardımcı olur. 45. CD lere ayna olun. Onunla aynı anda yüksek sesle söylemeye çalışın. Telaffuza odaklanın. 46. Dikte edin. Arkadaşınızı veya bir kaydı dinleyin. Ve söylediklerini yazmaya çalışın. 47. Kimse kendi sesini duymayı pek sevmez ama cesur olun ve kendi sesinizi kaydedin. Telaffuz ve vurgularınızı dinleyin. Problemli alanları tespit etmeye çalışın. 48. Öğretmeninize dersi kaydedip kaydedemeyeceğinizi sorun. Bu tekrar etmek için harika bir fırsattır. Aynı zamanda öğretmeninizin konuşma ve tonlamalarına da dikkat edebilirsiniz. 49. Yabancı dilde düşünmenize ve tercüme yapmamanıza yardımcı olması için aynı dilde bir sözlük kullanın. Örneğin öğrenmeye çalıştığınız dil İngilizceyse İngilizce-İngilizce bir sözlük tercih edin. 50. Aynı dilde standart sözlük kullanmak korkutucu geldiyse o sözlüklerin seviyelendirilmiş ve dili öğrenenlere yönelik hazırlanmış olanları mevcuttur, onları tercih edin. 51. Sözlüğünüze bağımlı hakle gelmeyin. Sözlüğünüz sadece yol gösterici olmalı, öğretmeniniz değil. Sözlüğe koşmaktansa anlamı tahmin etmeye çalışın. 52. Vazgeçmeyin! Olumlu kalın! Bazen yeterince çabuk öğrenemiyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz, üzülmeyin, eninde sonunda başaracaksınız. 53. Tadını çıkarın! Çünkü farkında olmadan her zaman eğlendiğimizden daha çok öğreniriz. 54. Eğer konuşmadan önce çok gergin oluyorsanız birkaç derin nefes alın. Rahat olduğunuzda konuşmanın çok daha kolay olduğunu fark edeceksiniz. 55. Ara sıra geçmişte öğrendiğiniz CD lere veya çözdüğünüz test kitaplarına bakarak kendinizi motive edin. Artık ne kadar kolay geliyorlar öyle değil mi? Oysa bir zamanlar onları yaparken de zorlanıyordunuz. Tebrikler, gelişiyorsunuz! 56. Yabancı dil öğrenmek için hiçbir zaman çok genç veya çok yaşlı değilsinizdir. Öğrenmemek için bahaneler yaratmayın.
57. Ağırdan almanın sizi başarılı olmaktan alıkoymasına izin vermeyin. Sürekli ertelemeniz çalışmaktan kaçmak için mi yoksa sadece kötü bir alışkanlık mı farkına varın. 58. Eğer henüz istediğiniz sonuçları alamıyorsanız bu yabancı dil öğrenme konusunda kötü olduğunuzdan değil, henüz size uygun yöntemi keşfedememiş olmanızdan kaynaklanıyordur. 59. Seviyenize uygun kaynakları tercih edin. Sizin için çok zor veya çok kolay dinleme yazma egzersizleri kullanmayın. Size meydan okuyacak nacak korkutmayacak seviyeyi tutturun. 60. Aksanınızı mükemmelleştirmek konusunda endişelenmeyin. Aksanınız kendi kültürel kimliğinizin önemli bir parçası. 61. Öğrendiğiniz dilin birçok farklı lehçesi olabilir (İngiliz İngilizcesi, Amerikan İngilizcesi vs.) Bunların hiçbiri yanlış veya çok önemli değildir. (İngilizce İngilizcedir) 62. Sadece lehçelerdeki farklılıkların farkında olun ve kelimelerinizi ona göre kullanın. (Örneğin; asansör= elevator (US) / lift (British) 63. İpucu kartları taşıyın. Yeni kelimeleri üzerlerine yazabilirsiniz. Böylece ne zaman biraz boş vaktiniz olsa -otobüste, metroda- gözden geçirebilirsiniz. 64. Yapışkanlı not kâğıtları kullanın ve evinizin her yerine yapıştırın. Bunları, yeni kelimeler veya eşyaları etiketlemek için kullanabilirsiniz. Köpeğinizi de etiketlemeyi unutmayın. 65. Öbek eylemleri (phrasal verbs) sakın es geçmeyin. Hemen hemen her dilde bolca öbek eylem mevcuttur ve oldukça sık kullanılırlar. Kalıplarını çözmeye çalışın. Daha çoğunun anlamını öğrendikçe, diğerlerinin anlamını tahmin etmenin kolaylaştığını göreceksiniz. 66. Sezgilerinize güvenin. Çoğu zaman ilk tahmininizin doğru çıktığını göreceksiniz. Kendinize güvenin. 67. Düşüncelerinizi sıraya koyun. Ne söylemek istediğinizi düşünün. Belki de dil bilgisini biliyorsunuzdur ancak konuştuğunuz zaman doğru kullanamıyor olabilirsiniz. 68. Yeni insanlarla tanışın. Ana dili öğrenmeye çalıştığınız dil olan insanlar bulmaya çalışın. İmkânınız varsa konuşma kulübü gibi etkinliklere katılın. 69. Yeni biriyle tanıştığınızda konuşmayı başlatan kişi siz olun. Onların sizinle konuşmasını beklemeyin. Uygun soru ve sözcüklerle konuşmayı uzatmaya çalışın. ( really? / go on / what happened then? ) 70. Bir konu üzerinde tartışın. Arkadaşlarınızı toplayın ve grup içerisinde bir konu ortaya atın. Herkes için bir bakış açısı seçerek (gerçekte inanmasanız da) onu savunmaya çalışın. Aktif dinlemeyi öğrenin. Gözleriniz ve kulaklarınızla konuşan kişiye odaklanın. Söylenenleri tekrar etmek karşıdaki kişinin düşüncelerini anlamaya yardımcı olabilir. 71. Sadece kelimeleri öğrenmek yeterli değildir. Bir papağana da kelimeleri öğretebilirsiniz ama bu yabancı dil konuşabildiği anlamına gelmez. Grameri öğrenmek zorundasınız. 72. Çeşitli dillerde yer alan ve eylemlerin zamanını belli eden zaman eklerinin birebir karşılığı sizin dilinizde mevcut olmayabilir. Ama bu zaman kalıplarının biliyor ve kullanabiliyor olmak önemlidir.
73. Özellikle İngilizce birçok düzensiz eyleme (İrregular verbs) sahiptir. Egzersiz yapmalısınız. 74. Devam edin. Her fırsatta pratik yapın. Eğer dili konuşmaya uzun bir ara verirseniz ilk konuştuğunuzda seviyenizin gerilemiş olduğunu fark edeceksiniz. 75. Kötü bir test sonucuyla moralinizi bozmayın. Bazen öğrenciler sınavlardan geçerler ancak o dilde iletişim kurmayı beceremezler. Eğer konuşabiliyorsanız kendinizle gurur duyun ve dil bilgisi çalışmaya biraz ağırlık verin. 76. Unutmayın ki çabaladığınız sürece başaracaksınız. 77. Yabancı dili bir arkadaşınızla birlikte öğrenin. Böylece birlikte alıştırma yapabileceğiniz biri olur ve birbirinizi motive edebilirsiniz. 78. Unutmayın birçok dil yazıldığı gibi okunmaz. Örneğin İngilizce de Ough kelimesinin 6 farklı telaffuzu vardır. Fonetik alfabeye aşina olun, bu sizin sözlükteki kelimeleri doğru telaffuz etmenize yardımcı olacaktır. 79. Farklı dillerdeki en sık kullanılan sesleri öğrenin. Örneğin İngilizce öğreniyorsanız; kendinizi schwa sesine alıştırın [ə] vurgusuz ve tonsuz doğal bir sesli harf sesidir. İngilizcedeki en yaygın sestir. about kelimesindeki a veya supply kelimesindeki u gibi. 80. Başlangıç seviyesinde ilerleme çok daha hızlı olacaktır. Seviyeniz yükseldikçe ilerlemenin daha uzun zaman alacağını unutmayın. Aniden hiçbir şey öğrenmemeye başladığınızı düşünmeyin. Sadece daha az fark edilebilir bir şekilde gelişmeye başladınız. 81. Kullandığınız yabancı dilin ortama uyduğundan emin olun. Argo kelimeleri bir iş toplantısında, resmi kalıpları arkadaşlarınız arasında kullanmanız uygunsuz olur. Bir kelimeyi veya kalıbı öğrenirken bunun hangi duruma uygun olacağını da düşünün. 82. Test kitapları genellikle gündelik hayatta kullanılan dilden farklıdır. Günlük dili öğrenebilmek için bol bol film seyredin. 83. Deyimleri ezberlemek zor olabilir ancak yabancı dilinizi zenginleştireceğini ve konuşmanıza renk katacağını unutmayın. 84. Konuşurken bazen kelimeler birbirine bağlanır ve tek bir kelimeymiş gibi telaffuz edilir. Özellikle günlük hayatta kullanılan kelime kısaltmalarını öğrenmeniz faydalı olacaktır. 85. İnterneti kullanın. Dili öğrenebileceğiniz kaynakları keşfedin. 86. Güçlü ve zayıf yönleriniz üzerinde düşünün. Geliştirmek istediğiniz konuların listesini yapın ve onlar üzerinde çalışmaya başlayın. 87. Hatalı kalıplarınızı kafanızdan silmeye çalışın. Muhtemelen tam da aynı dil bilgisi yanlışını tekrar tekrar yapıyorsunuz. Bu ilk başta kalıbın yanlış öğrenildiği anlamına gelir. Bu algıyı düzeltmeye çalışın. 88. Artikel kullanım kurallarını öğrenin. ( İngilizcedeki a/-an veya Almancadaki der/-die/-das vb.) Örneğin İngilizce için; size ilk başta öğretilen sesliden önce an kullanılır kuralından çok daha fazlası vardır ve An hour çok yaygın bir kullanımdır. Tüm kuralları öğrenip doğru kullanmaya özen gösterin.
89. Akıcılık için imgeleme yeteneğinizi kullanın. Restorana gitmeden önce garsonla aranızda ne tür bir konuşma geçebileceğini hayalinizde canlandırıp, her iki taraf için de cümleler kurmaya çalışabilirsiniz. 90. Aslında iletişimin çoğu vücut dili ve mimikler aracılığıyla gerçekleşir. Sizin kültürünüzden ve toplumunuzdan farklı işaretler, vücut dili ve mimikler mevcutsa bunları öğrenmeye çalışın. Örneğin parmaklarınızı V şekline getirdiğiniz zafer işareti nde eğer avuç içiniz dışarı bakıyorsa sıkıntı yoktur. Ancak avuç içiniz size, elinizin üstü dışarı dönükse ve karşınızdaki bir İngiliz ise küfür ediyorsunuz demektir. Bunun anlamı neyse bir İngiliz e sorup kendiniz öğrenin. 91. En kolay ipucu Uyuyun! İyi bir gece uykusundan sonra çok daha kolay öğrenirsiniz. Ve iyi bir gece uykusu aynı zamanda gün içerisinde öğrendiklerinizin aklınıza iyice yerleşmesini sağlar. 92. En faydalı ipucu O dilin ana dil olduğu bir ülkede kursa katılın. 93. Eğer yurt dışında eğitim imkânınız olursa mümkün olduğunca farklı ülkelerden gelen insanlarla sosyalleşin. Kendi ülkenizden gelen insanlarla aynı evi veya yurt odasını paylaşmak öğrenim açısından iyi bir fikir değildir 94. Yurt dışında staj hakkında düşündünüz mü? 95. İyi bir öğretmen bulun, yanlış öğrenmek istemezsiniz değil mi? 96. Hiç kimse bir dilin hepsini öğrenemez. Kendinizi üzmekten vazgeçin. 97. Temeli öğrendiğinizde aynı şeyi nasıl daha farklı söyleyebilirim diye düşünün. Bu yabancı dili çok daha ilgi çekici bir hale getirir. Örneğin, İngilizce de kaç farklı şekilde hoşça kal diyebileceğinizi hiç düşündünüz mü? 98. Kursa devam ediyorsanız, gitmeden önce o günkü ders için hazırlık yapın. Ödevlerinizi mutlaka tamamlayın. Sınavdan kısa bir süre önce bir önceki dersi tekrar edin. 99. Sınıfta dikkatinizin dağılmasına izin vermeyin. Derse odaklanın ve pencereden dışarıyı seyretmeyin. Mümkünse sizinle İngilizce konuşmayacak kişilerin yanına oturmayın. 100. Çalışma alanınızın çalışmanızı sağlayacak şekilde olmasına dikkat edin. Odaklanmak önemlidir. Sonuncusu fakat en önemsizi değil: Yabancı dili bizimle öğrenin!