Yudum Özçelik Aralık 2017 Akkaya Papers No: 4 7061 SAYILI KANUN İLE VERGİ USUL KANUNU NUN TEBLİĞE İLİŞKİN HÜKÜMLERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERİN SAPTANMASI 7201 sayılı Tebligat Kanunu nun 1 inci maddesinde yer alan, Kazai merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yo netimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel buẗcȩ kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan o zel buẗcȩli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan du zenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal gu venlik kurumları ile vakıf yu kseko g retim kurumları, il o zel idareleri, belediyeler, koÿ hu kmi s ahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da daĥil tu m tebligat, bu Kanun hu ku mlerine go re Posta ve Telgraf Tesķilatı Genel Mu du rlu gŭ veya memur vasıtasıyla yapılır. biçimindeki hüküm anılan Kanun un kapsamını, uygulama alanını belirlemektedir. Bu bağlamda, yukarıda belirtilen makamlar tarafından yapılacak tebliğlerin, bahsi geçen kanun hükümlerine göre yapılacağı öngörülmektedir. Hükümde bahsi geçen genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri kapsamına bu çalışma bakımından önem arz eden Maliye Bakanlığı da dahil olduğundan Tebligat Kanunu nun uygulanacağı alana vergilendirme işlemlerine ilişkin tebligatların da dahil olduğu görülmektedir. Bu çerçevede, sözü edilen Kanun un 45 ila 51 maddelerinde idari tebligat ve mali tebligat a ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Tebligata ilişkin genel düzenlemeleri içerisinde barındıran Tebligat Kanunu bulunmasına karşın, vergilendirme işlemlerine ilişkin özel düzenlemeleri içeren 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nda tebligata ilişkin hükümler de bulunmaktadır. Tebligat hususunda genel kanun niteliğini haiz Tebligat Kanunu na göre, Vergi Usul Kanunu sonraki 1 ve özel 2 kanun niteliğinde olduğundan, vergilendirme 1 Tebligat Kanunu, 19.02.1959 tarih ve 10139 sayılı Resmi Gazete de, Vergi Usul Kanunu ise 10.01.1961 tarih ve 10703-10705 sayılı Resmi Gazete de yayımlandığı için, lex posterior ilkesi bağlamında, Vergi Usul Kanunu, Tebligat Kanunu na göre sonraki kanun niteliğini taşımaktadır. 2 Lex specialis ilkesi açısından, Vergi Usul Kanunu vergilendirme alanında genel kanun niteliğini haiz olmasına karşın, tebligata ilişkin hükümler bakımından Tebligat Kanunu na göre özel kanun niteliğindedir.
işlemlerine ilişkin tebligatlarda Vergi Usul Kanunu nun tebligata ilişkin hükümleri öncelikli olarak uygulama alanı bulmaktadır. Vergi Usul Kanunu nun 21 inci maddesinde tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna bildirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Tebliğe ilişkin düzenlemeler ise, anılan Kanun un Vergilendirme başlıklı birinci kitabının Tebliğler başlığını taşıyan beşinci kısmında dört bölüm halinde yer almaktadır. İlk bölüm Tebliğ Esasları ve Muhataplar, ikinci bölüm Posta ile Tebliğ Usulü, üçüncü bölüm İlan Yol[u]yla Tebliğ Usulü ve dördüncü bölüm Tebliğlere Ait Türlü Hükümler başlıklarını taşımakta olup bu bölümler tebliğe ilişkin çeşitli hükümleri bünyesinde barındırmaktadır. 05.12.2017 tarih ve 30261 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Vergi Usul Kanunu nun tebliğe ilişkin üç maddesinde değişiklik yapılmıştır. Şöyle ki, 7061 sayılı Kanun un 16 ncı maddesi ile Vergi Usul Kanunu nun 101 inci maddesi, 17 nci maddesi ile Vergi Usul Kanunu nun 102 nci maddesi ve 18 inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu nun 103 üncü maddesinde bir takım değişiklikler yapılmıştır. Bu çalışma, tebliğ usullerinde yapılan değişikliklerden önceki durum ile değişiklik sonrasındaki durumlara ilişkin olarak karşılaştırma yapmayı amaçlamaktadır. A. Vergi Usul Kanunu nun 101 inci Maddesinde Yapılan Değişiklik: Bilinen Adresler 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun un 16 ncı maddesi ile Vergi Usul Kanunu nun bilinen adresler başlığını taşıyan 101 nci maddesinde değişiklik yapılmıştır. Değişiklik öncesindeki düzenlemede, bilinen adresler sekiz bent halinde, mükellef tarafından işe başlamada bildirilen adresler, adres değişikliğinde bildirilen adresler, işi bırakmada bildirilen adresler, vergi beyannamelerinde bildirilen adresler, yoklama fişinde tesbit edilen adresler, vergi mahkemesinde dava açma dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler, bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir varakalarında tesbit edilen adresler şeklinde belirtilmektedir. 7061 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında ise 3, bilinen adresler üç bent halinde mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri, yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri, 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi biçiminde belirlenmiştir. Bununla birlikte, tebligatı yapacak olan idarenin, öncelikle, mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri ve yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri arasından tarih itibariyle en son bildirilmiş/tespit edilmiş olan adresi dikkate alması 3 7061 sayılı Kanun un 16 ncı maddesinin gerekçesi: Madde ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 101 inci maddesinde yer alan bilinen adresler yeniden düzenlenmekte, işi bırakma bildirimlerinde, vergi mahkemesindeki dava açma dilekçelerinde, cevaplarında ve benzeri belgelerde yer alan adresler bilinen adres olmaktan çıkarılarak mükelleflerin MERNİS kayıtlarında yer alan yerleşim yeri adresleri bilinen adresler arasına alınmaktadır. Ayrıca, tebligatın hangi durumlarda hangi adreslere ve kimlere yapılacağına ilişkin hususlarda düzenleme yapılmaktadır.
öngörülmektedir. Muhatabın işyeri adresinde bulunmaması, işi bırakması veya işin bırakılmış sayılması hallerinde gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır. İşyeri adresi bulunmaması halinde ise, adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde tebliğ yapılır. Değişiklik Öncesi Bilinen adresler: MADDE 101- Bu kanuna göre bilinen adresler şunlardır: 1. Mükellef tarafından işe başlamada bildirilen adresler; 2. Adres değişikliğinde bildirilen adresler; 3.İşi bırakmada bildirilen adresler; 4.Vergi beyannamelerinde bildirilen adresler; 5. Yoklama fişinde tesbit edilen adresler; 6. Vergi mahkemesinde dava açma dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler; 7.Yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tesbit edilen adresler (İlgilinin tutanakta imzası bulunmak şartiyle); 8.Bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir varakalarında tesbit edilen adresleri. Mektupların gönderilmesinde bu adreslerden tarih itibariyle tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya Değişiklik Sonrası Bilinen adresler: MADDE 101- (1) Bu Kanuna göre bilinen adresler şunlardır: 1.Mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri, 2.Yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri, 3.25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi. (2) Birinci fıkranın (1) ve (2) numaralı bentlerinde yazılı bilinen adreslerden tarih itibarıyla tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanı dikkate alınır ve tebliğ öncelikle bu adreste yapılır. (3) İşyeri adresinde tebliğ yapılacak olanların bu adresinde bulunamaması, işin bırakılması veya işin bırakılmış addolunması hallerinde tebliğ, gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni bu makamca tesbit edilmiş olanı nazara alınır. temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır. (4)İşyeri adresi olmayanlara tebliğ, doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır. B. Vergi Usul Kanunu nun 102 nci Maddesinde Yapılan Değişiklik: Tebliğ Evrakını Önüne Bırakmak / Pusulayı Kapıya Yapıştırmak 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun un 102 nci maddesi ile yapılan temel değişiklik posta ile tebliğ usulü nde muhatabın tebellüğden imtina etmesi halidir. Değişikten önceki 102 nci maddede yer alan düzenleme uyarınca adres değişikliği nedeniyle muhatabın bulunamamış olması halinde, bu durum posta memuru tarafından zarfın üzerine yazılarak posta idaresince tebliği çıkaran idareye gönderilir. Muhatabın geçici bir süreliğine adresinde bulunamaması halinde adresinde bulunamama durumu ile muhatabın geçici süreliğine adresinde bulunamadığını beyan eden kişinin kimliği tebliğ alındısına yazılır ve beyanda bulunan kişiye imzalatılır. Beyanda bulunan kimse imzadan imtina ederse, bu durum yazılarak tebliği çıkaran idareye gönderilir. Tebliği çıkaran idare tarafından belirlenecek münasip bir süre 4 sonra yeniden tebliğe 4 Sözü edilen Kanun hükmünde münasip bir süre ibaresi yer almakta olduğundan, Vergi Usul Kanunu nun 14 üncü maddesinde yer alan Kanunda açıkça yazılı olmayan hallerde 15 günden aşağı olmamak şartıyla bu süreyi, tebliği yapacak olan idare belirler ve ilgiliye tebliğ eder hükmü uyarınca bu süre on beş günden az olamayacaktır.
çıkarılır. Yeniden tebliğe çıkarıldığında, aynı nedenle tebliğ yapılamazsa ilan yoluyla tebliğ yapılır. Muhatabın adresinde bulunması ve fakat tebliği almaktan imtina etmesi halinde ise, anılan hüküm uyarınca, tebliğ edilecek evrak önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edilir. Adres değişikliği nedeniyle muhatabın bulunamamış olması, muhatabın geçici bir süreliğine adresinde bulunamaması ve muhatabın adresinde bulunması ve fakat tebliği almaktan imtina etmesi durumları komşulardan bir kişi, muhtar, ihtiyar heyeti üyelerinden biri veya zabıta memuru huzurunda ve imzaları alınarak taahhüt ilmühaberine yazılarak imzalanır. Hal böyle iken, 7061 sayılı Kanun ile yukarıda açıklanan tebliğ sürecine ilişkin olarak, adreste bulunmama halinde tebliğin yapılması usulüne dair değişiklik yapılmış olup hükmün Tebligat Kanunu ile uyumlu hale getirilmesi amaçlanmıştır 5. Bu çerçevede, değişiklikten sonraki 102 nci maddede yer alan düzenleme uyarınca muhatabın adresinde bulunması ve fakat tebliği almaktan imtina etmesi halinde tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusula kapıya yapıştırılır. Bu halde, pusulanın kapıya yapıştırıldığı gün tebliğ yapılmış sayılır. Posta memuru, bu durumu tebliğ alındısı üzerine yazarak evrakı tebliği çıkaran idareye gönderir. Mükellefin, Vergi Usul Kanunu nun 101 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci ve ikinci bentlerinde yer alan adreslerde ( mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri veya yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri nde) -geçici/sürekli olarakbulunamaması halinde, bu durum posta memuru tarafından yazılarak imzalanır ve tebliği çıkaran idareye gönderilir. Bunun akabinde, Vergi Usul Kanunu nun 101 inci maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendine göre bir başka ifadeyle 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu na göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebliğe çıkılır. Vergi Usul Kanunu nun 101 inci maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendine göre belirlenen adrese tebliğe çıkılan hallerde, muhatabın -geçici/sürekli olarak- bulunamaması halinde, bu durum posta memuru tarafından yazılarak imzalanır ve tebliği çıkaran idareye gönderilir. Tebliği çıkaran idare tarafından belirlenecek münasip bir süre 6 sonra yeniden tebliğe çıkarılır. Yeniden tebliğe çıkılmasına karşın, aynı nedenle tebliğ yapılamazsa, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceğinin bildirildiği bir pusula kapıya yapıştırılır. Posta memuru tarafından bu durum tebliğ alındısı üzerine yazılarak evrakı tebliği çıkaran idareye gönderilir. Pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihten itibaren on beş gün içerisinde alınması halinde alındığı gün, on beş gün içerisinde alınmaması halinde pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihten itibaren on beşinci gün tebliğ edilmiş sayılır. 5 7061 sayılı Kanun un 17 nci maddesinin gerekçesi: Madde ile, tebliğ evrakının teslimini düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 102 nci maddesi değiştirilmekte ve geçici ayrılmalar da dahil olmak üzere, tebliğ yapılacak olanların işyerlerinde veya yerleşim yerlerinde bulunamaması halinde tebliğin nasıl yapılacağı hususu düzenlenmektedir. Bu çerçevede, mükellefin işyeri adresinde bulunamaması halinde MERNİS'te kayıtlı yerleşim yeri adresine gidilmesi esası getirilmekte ve 7201 sayılı Tebligat Kanununda yer alan kapıya yapıştırma usulüyle tebligata ilişkin benzer düzenlemeye 213 sayılı Kanunda da yer verilmektedir. 6 Sözü edilen Kanun hükmünde münasip bir süre ibaresi yer almakta olduğundan, Vergi Usul Kanunu nun 14 üncü maddesinde yer alan Kanunda açıkça yazılı olmayan hallerde 15 günden aşağı olmamak şartıyla bu süreyi, tebliği yapacak olan idare belirler ve ilgiliye tebliğ eder hükmü uyarınca bu süre on beş günden az olamayacaktır.
Değişiklik Öncesi Tebliğ evrakının teslimi: MADDE 102 (1)Tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarf posta idaresince muhatabına verilir ve keyfiyet muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tesbit olunur. (2)Muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memuru durumu zarf üzerine yazar ve mektup posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderilir. (3)Muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ alındısına yazılarak altı beyanı yapana imzalatılır. İmzadan imtina ederse, tebliği yapan bu ciheti şerh ve imza eder ve tebliğ edilemiyen evrak çıkaran mercie iade olunur. Bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılır. İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemiyerek iade olunursa tebliğ ilan yolu ile yapılır. (4) Muhatap imza edecek kadar yazı bilmez veya her hangi bir sebeple imza edemiyecek durumda bulunursa sol elinin başparmağı bastırılmak suretiyle tebliğ olunur. Değişiklik Sonrası Tebliğ evrakının teslimi: MADDE 102- (1)Tebliğ olunacak evrakı içeren zarf posta idaresince muhatabına verilir ve bu durum muhatap ile posta memuru tarafından tebliğ alındısına tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunur. (2) Muhatap imza edecek kadar yazı bilmez veya herhangi bir sebeple imza edemeyecek durumda bulunursa sol elinin başparmağı bastırılmak suretiyle tebliğ edilir. (3) Muhatap tebellüğden imtina ederse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusula kapıya yapıştırılır. Posta memuru, durumu tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza ederek, tebliğ olunacak evrakı tebliği yaptıran idareye teslim eder. Bu durumda tebliğ, pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihte yapılmış sayılır. (4) Bu Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde sayılan işyeri adreslerine tebliğe çıkılan hallerde, tebliğ yapılacak olanların bu adreste bulunamaması durumunda (Bulunamama durumu o adresten geçici ayrı ayrılmaları da kapsar.) durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakı gönderildiği idareye iade edilir. Bu durumda bu Kanunun 101 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre işlem yapılır. (5) Bu Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde sayılan adrese (5) Muhatap tebelluğdan imtina ederse tebliğ edilecek evrak önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edilir. (6) Yukarıdaki fıkralarda yazılı işlemler komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tesbit olunur. tebliğe çıkılan hallerde, tebliğ yapılacak kişinin adresinde bulunamaması durumunda (Bulunamama durumu o adresten geçici ayrılmaları da kapsar.) durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakı gönderildiği idareye iade edilir. Bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılır. İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeplerle tebliğ edilemezse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusula kapıya yapıştırılır. Bu durum, posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek tebliğ evrakı, gönderildiği idareye iade edilir. Tebliğ evrakının pusulanın yapıştırıldığı tarihten itibaren on beş gün içerisinde muhatabı tarafından alınması hâlinde alındığı günde, bu süre içerisinde alınmaması hâlinde ise on beşinci günde tebliğ yapılmış sayılır. (6) Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
C. Vergi Usul Kanunu nun 103 üncü Maddesinde Yapılan Değişiklik: İlanen Tebliğ Yapılacak Haller 7061 Sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan -tebliğe ilişkin- son değişiklik ise anılan Kanun un 18 inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu nun 103 üncü maddesinde yapılan tebliğin ilanen yapılacağı hallere ilişkin değişikliktir. Bu madde ilan yoluyla tebliğ yapılabilecek halleri daha önceki düzenlemede olduğu gibi sınırlı bir biçimde düzenlenmiştir 7. Bu bağlamda, yukarıda bahsi geçen 101 inci maddede muhatabın bilinen adresi olarak öngörülmüş üç adresten birinin olmaması, 101 inci maddenin birinci fıkrasının birinci 8 ve ikinci 9 bentlerinde sayılan adreslere tebliğ yapılamaması durumunda adres kayıt sisteminde adresin bulunmaması, yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılması imkânının bulunmaması, başka nedenlerden dolayı tebliğ yapılmasına imkân bulunmaması durumlarında tebliğ ilanen yapılacaktır. Değişiklik Öncesi Tebliğin ilanla yapılacağı haller: MADDE 103 Aşağıda yazılı hallerde tebliğ ilan yoluyla yapılır. 1. Muhatabın adresi hiç bilinmezse; 2.Muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse; 3.Başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa; 4. Yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa. Değişiklik Sonrası Tebliğin ilanla yapılacağı haller: MADDE 103- Aşağıda yazılı hallerde tebliğ ilan yoluyla yapılır. 1.Muhatabın bu Kanunun 101 inci maddesi kapsamında bilinen adresi yoksa 2.Bu Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde sayılan bilinen adreste tebliğ yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde kayıtlı bir adresi bulunmazsa, 3.Yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa, 4.Başkaca nedenlerden dolayı tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa. Sonuç olarak, 05.12.2017 tarih ve 30261 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Vergi Usul Kanunu nun 101, 102 ve 103 üncü maddelerinde tebligat usulüne ilişkin olarak bu çalışmada incelenen bir takım değişiklikler yapılmıştır. 7 7061 sayılı Kanun un 18 inci maddesinin gerekçesi: Madde ile, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 103 üncü maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle tebliğin ilanen yapılacağı haller arasına, MERNİS'te kayıtlı yerleşim yeri adresi bulunmaması hali eklenmektedir. 8 mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri 9 yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri
Akkaya Avukatlık Bürosu, Av. Serpil Akkaya ve Av. Prof. Dr. Mustafa Akkaya tarafından 2000 yılında Ankara da kurulmuştur. Yerel ve uluslararası kurumsal müvekkillerine konusunda uzmanlaşmış danışman ve avukatlardan oluşan hukukçu kadrosu ile bir takım olarak avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Akkaya Avukatlık Bürosu, vergi ve idare hukuku başta olmak üzere, mali hukuk, sözleşmeler, şirketler, birleşme& devralmalar, rekabet, regülasyon, telekomünikasyon hukuku ve tahkim& dava olmak üzere geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedir. Faaliyet gösterilen alanlarda davaların vekil sıfatıyla izlenmesi yanında karşılaşılan hukuki sorunlarla ilgili mütalaa verilmesi, akdedilecek sözleşmelere ilişkin ön çalışmaların yapılması, sözleşme metninin oluşturulması, mali, iktisadi ve hukuki risk analizlerinin yapılması ve açılması muhtemel davalarda süreç ve sonuçlarına ilişkin görüş verilmesi ve profesyonellerden oluşan gruplara hukuki ve mali konularda seminerler düzenlenmesi hizmetlerini de sunmaktadır. Büromuz, özel u zmanlık gerektiren konularda 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu nun 58 inci maddesi çerçevesinde akademisyenlerden danışmanlık hizmeti almakta, diğer hukuk bürolarıyla çözüm ortaklığı temelinde işbirliği yapmaktadır. Akkaya Avukatlık Bürosu nun amacı, müvekkillerinin faaliyet gösterdikleri sektörleri ve sektör özelliklerini irdeleyerek, mevcut ve olası ihtiyaçları saptamak; ihtiyaçları karşılayıcı, menfaatleri koruyucu, riskleri önleyici hukuki çözümler sunarak, müvekkilin ticari başarısı ve devamlılığı için gerekli, hukuki riskleri minimize eden bir altyapıyı oluşturmak ve devamını sağlamaktır. Bu yaklaşım, Akkaya Avukatlık Bürosu na telekomünikasyon, otomotiv, inşaat, tekstil, gıda gibi muhtelif sektörlerde faaliyet gösteren yerli ve ç ok uluslu şirketlerden oluşan müvekkilleriyle uzun soluklu ilişkiler tesisini mümkün kılmıştır. Detaylı bilgi ve iletişim için, Yudum Özçelik yudumozcelik@akkayahukuk.com T: 0 312 439 31 31 www.akkayahukuk.com