Yüce Allah, mekânlar içinde mukaddes mekânlar; zamanlar içinde mukaddes zamanlar yaratmıştır.



Benzer belgeler
HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

bir dine mensup kimselerin de dinî günleri ve dini bayramları vardır. Bu günler ne oluyor? Biz cahiliyette bu günlerde oynayıp eğlenirdik.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Allah (cc) hiçbir günde Arefe günündeki kadar çok kişiyi cehennemden azat etmez..

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

[ 0001 ] Allah'a inanınız ancak devenizi de sağlam kazığa bağlayınız.

BÖLÜM: 2. Oruç Tutarken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Orucu Bozan Durumlar. Orucun Kişiye ve Topluma Kazandırdıkları. Ramazan Bayramı Sevinci

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

İçindekiler. Günlük namazlar. Cemaatle namaz. Cuma namazı. Bayram namazı. Cenaze namazı. Teravih namazı. Namazın insana kazandırdıkları

Kuran okumak şefaattir. Alemlere Rahmet olarak gelen Allah Resulü (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır.

BANDIRMA MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI (27 Haziran - 28 Temmuz)

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!

3 Her çocuk Müslüman do ar.

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Ramazan Ayı ve Önemi. Ramazan Orucu. Ramazan Ayı ve Oruçla İlgili Kavramlar. Muharrem Orucu BÖLÜM: 1

Köln Ataşeliği DiTiB DÜREN FATiH CAMİİ. Hazırlayan Musa SAYGILI DiTiB Düren Fatih Camii Din Görevlisi

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Ramazan, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde saklayan mübarek bir aydır. 3

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

dinkulturuahlakbilgisi.com

İmama Sonradan Yetişen Namazları Nasıl Kılar? Cumartesi, 16 Ocak :02. Müdrik

Dua ve Sûre Kitapçığı

NAMAZ. 2 Namaz kimlere farzdır? Ergenlik çağına gelmiş, akıllı ve Müslüman olan herkese farzdır.

DENİZ BİNBOĞA 6- D 296

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

ikindi akşam Günün Duası:

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

MARDİN MÜFTÜLÜĞÜ 2013 YAZ KUR AN KURSU HADİS YARIŞMASI HADİS VE TERCEMELERİ

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

2016 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ZEKÂT IN KELİME OLARAK; ARTMA ÇOĞALMA ARINMA BEREKET Bu anlamlara gelmektedir.

AİLE TERBİYESİNDE BİLİNMESİ VE UYGULANMASI GEREKLİ ON GÖREV

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

BÖLÜM: 1. İnsanın Paylaşma ve Yardımlaşma İhtiyacı. Paylaşma ve Yardımlaşma İbadeti Olarak Zekât. Toplumsal Dayanışma İbadeti Olarak Sadaka

Bu dersimizde İslam da aile ve aile hukukunu ele alacağız.

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

5.SINIF SINIF : 5 ÖĞRENME ALANI : AHLAK : 5 / SEVİNÇ VE ÜZÜNTÜLERİMİZİ PAYLAŞALIM MATERYAL TÜRÜ : TEST SORUSU

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

TOKAT İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL İRŞAT PROGRAMI VAAZ SİSTEMİ

dinkulturuahlakbilgisi.com Ramazan ve Oruç Hazırlayan: Memduh ÇELMELİ İzmir / 2016 dinkulturuahlakbilgisi.com

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

EV SOHBETİ DERSLERİ. Biz insanı en güzel biçimde yarattık. (Tîn, 95:4)

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

", diye niyet edilir. Hemen eller yukarıya kaldırılıp

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

Ramazn-ı Serif. İdris YAVUZYİĞİT

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Transkript:

RAMAZAN BAYRAMI ا ن ال ذ ين ق ال وا ر ب ن ا الل ه ث م اس ت ق ام وا ت ت ن ز ل ع ل ي ه م ال م ل ئ ك ة ا ل ا ت خ اف وا و ل ا ت ح ز ن وا و ا ب ش ر وا ب ال ج ن ة ال ت ى ك ن ت م ت وع د و ن ل ا ت د خ ل ون ال ج ن ة ح ت ى ت ؤ م ن وا و ل ا ت ؤ م ن وا ح ت ى ت ح اب وا Allahüekber Allahüekber La İlahe İllallahü Vallahü Ekber, Allahü Ebber Velillahil Hamd, Allahüekber Allahüekber La İlahe İllallahü Vallahü Ekber, Allahü Ebber Velillahil Hamd, Allahüekber Allahüekber La İlahe İllallahü Vallahü Ekber, Allahü Ebber Velillahil Hamd, Yüce Allah, mekânlar içinde mukaddes mekânlar; zamanlar içinde mukaddes zamanlar yaratmıştır. Tarihler boyunca her milletin birçok millî günleri, târihî hâtıralarını canlandıran bayramları bulunmaktadır. Aynı şekilde bir dine mensup kimselerin de dinî günleri ve dini bayramları vardır. İslam Dininde iki büyük bayram vardır. Ramazan ve Kurban Bayramı, Rasulüllah (sav) Şöyle buyurmuştur: ق د م ر س ول الل ه و ل ه م ي و م ان ي ل ع ب ون ف يه م ا ف ق ال : م ا هذ ان ال ي و مان ق ال وا: ك ن ا ن ل ع ب ف يه م ا في ال ج اه ل ي ة. فق ال : ق د أب د ل ك م الل ه خ ي را م ن ه م ا: ي وم الاض حى و ي و م ال ف ط ر. Hz. Enes (Ra)dan gelen rivayete göre Peygamberimiz Medine'ye hicret buyurduklarında Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı. Peygamberimiz: "Bu günler ne oluyor?" diye sorduğunda, onlar "Biz cahiliyette bu günlerde oynayıp eğlenirdik.'' dediler. Bunun üzerine peygamberimiz : "Bunların

yerine Allah Teâla size daha hayırlı iki gün verdi: Ramazan bayramı, kurban bayramı" buyurdu. [Ebû Davud, Salât 245, (1134); Nesâî, Iydeyn 1, (3, 179).] Ramazan ve Kurban bayramları hicretin ikinci yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. O günden beri kutlana gelen bu iki bayram, Müslüman milletlerin aynı zamanda millî bayramları haline gelmiştir. Sayılı günlerin ömrü azdır, hiç farkında olmadan gelir geçer. Ramazan da öyle oldu, daha dün başlamış gibi bugün bitti. Bu rahmet ve mağfiret günlerini değerlendirenlere ne mutlu. Ömürde öyle, nefes sayısı bitecek ve emanet sahibine teslim edilecek. Düşünün ömrümüzden 30 gün daha gitti. Birçok Ramazan ayını idrak etmiş bir hanımla beyi konuşuyorlarmış. Bey hanımına: Hanım acaba bunca senedir Ramazan-ı Şerifi hiç memnun edebildik mi? diye sormuş. Hanımı : Ah Bey düşündüğün şeye bak, mübarek hiç memnun olmasaydı her sene on gün önceden gelir miydi? demiş. RAMAZAN KIRKBEŞ Hoca merhum, köyün imamı iken Ramazan ayı geldiğinde günleri şaşırmamak için her gün çömleğe bir taş atarmış. Hocanın bir de küçük kızı varmış Bu çocuk babasının her gün çömleğe taş attığını görünce, kendisi de tutmuş bir avuç taşı çömleğe doldurmuş. Ramazanın sonuna doğru gelmişler (yirmi yirmi beşi olduğu sıralarda) cemaat hocaya: Ramazanın kaçı? diye sormuşlar. Eve kadar gidip - geleyim, size Ramazanın kaçı olduğunu söylerim, demiş ve eve gidip taşı saydığında, çömlekten tam 115 taş çıkmış. Hoca düşünmüştaşınmış «Ramazanın 115'i dese hepten ayıp olacak kırk beşi» demeye karar

vermiş Cemaatın yanına gelince: Kaçı olmuş hocam? diye sormuşlar Hoca: Kırkbeşi, diye cevap verince Oradakiler: İnsaf be hoca Ramazan kırk beş olur mu? demişler. Hoca: Siz bana dua edin, yoksa iş çömlekten çıkan taşa kalsaydı, Ramazanın 115'i olacaktı, demiş. Adamın biri ramazanın son günü iftar için geniş bir hazırlık yapıp konu komşu herkesi davet etmiş. Arif zatlardan birisi bu hummalı hazırlığı görünce şöyle sormuş: Hayrola ne yapıyorsun. Hazırlık yapıp sofralar kuran şahış: Ramazanı uğurlamaya çalışıyorum diye cevap vermiş. Arif zat: Dikkat et Ya Ramazan seni uğurluyorsa diye manidar bir cevap vermiştir. Ramazan bayramı, bir ay boyunca Allah için tutulan orucun, kılınan namazların, yapılan hayır ve hasenatların arkasından verilen bir genel iftar ziyafeti hükmündedir ve bu anlamından dolayı ona fıtır bayramı (iftar bayramı) denilmiştir. Ramazan bayramı İbadetlerle bir ay Mevla sına yaklaşanların, Dili damağı Allah için kuruyanların, Gözü yaşlı yetim, kimsesiz ve öksüzleri görüp gözetenlerin, Çocuklara ramazan sevincini aşılayanların, Ramazanı ramazan neşvesi içerisinde yaşayanların bayramıdır. Ramazandan nasiplenemeyen insanların bayramı sadece şeker yemekten ve kuru bir tebrikten ibarettir. Şu hususu da yeri gelmişken hatırlatmak gerekir: toplumun bazı kesimlerinde ramazan bayramı yerine şeker bayramı demek gibi bir gaflet sergilenmektedir ki bu ne kültürümüzle ne de İslam ın ramazan anlayışının sonucuyla

bağdaşmamaktadır. Lütfen çocuklarımıza Allahın rahmet ayının neticesi olan ramazan bayramı ifadesini öğretelim. GÜNAHSIZ GEÇEN HER GÜN BAYRAMDIR Büyüklerden biri yatsı namazından sonra caminin avlusuna çıkıp herkese elini uzatarak: Bayramım mübarek olsun, diye tokalaşıyormuş. Kendisini ikaz etmişler: Efendi demişler, eski bayram geçti, yenisi de daha gelmedi, bekle de gelince bayramlaş! Cevaba dikkat edin! Hayır, der büyük zat. Benim bayramım bugün. Çünkü der, bugün ben günah işlemedim Günaha maruz kalmadığım gün benim bayram günümdür! Gerçek bayram; Behlül Dânâ Hazretleri nin bayram şiirinde söylediği gibi; Bayram, yeni elbiseler giyenler için değildir. Ancak ilâhi azaptan emin olanlar içindir. Bayram yeni bineklere binenler için değildir. Ancak günahları bağışlananlar içindir. Bayram, yeni elbiseler giyenler için değildir. Asıl bayram, Kulundan Rabbinin razı olduğu ve şiddetli azaptan azat ettiği kimseler içindir. Sad Bin Evs El Ensariden rivayetle efendimiz şöyle buyurmuştur: Ramazan bayramı sabahı Melekler yollara dökülür ve Şöyle seslenirler: Ey Müslümanlar topluluğu! Keremi bol olan Rabbinizin rahmetine koşunuz. O, bol iyilik ve ihsanda bulunur. Sonra onlara bol bol mükâfatlar verilir. Siz, gece ibadetle emr olundunuz ve yerine getirdiniz. Gündüz oruç tutmakla emr olundunuz orucu tuttunuz. Rabbinize itaat ediniz, mükâfatınızı alınız. Yine bayram namazı kılındıktan sonra bir münadi şöyle seslenir: Dikkat ediniz, müjde size! Rabbiniz sizi bağışladı, evlerinize doğru ermiş olarak dönünüz. Bu gün sema âleminde mükâfat günü olarak ilan edildi (Et Tergib Ve Terhip, Tac 2/332,)

Hayatımızın en nadide günlerinden biri olan Bayram Sabahına ulaşmış bulunmaktayız. Yüreğimiz sevinçle kıpır kıpır olmuş, Gönüllerimiz coşkun bir deniz gibi. Hepimizin Rabbi olan Allah ımıza ibadet etmek için aynı mekânda, aynı kıbleye doğru yönelerek, omuz omuza aynı safta bir araya geldik. Bütün içtenliğimizle makamımızı, unvanımızı bir tarafa bırakıp, zenginiyle fakiriyle, amiriyle memuruyla, işvereniyle işçisiyle, şehirlisiyle köylüsüyle bir olmaya diri olmaya geldik. Yüce Rabbim yaşamış olduğumuz bu güzel tabloyu hayatımızın bütününe aktarmayı, birlik ve beraberlik içerisinde hayatımızı cennet haline getirmeyi hepimize nasip etsin. Ramazan ayı içerisinde; oruç, fitre, zekât ve sadaka, teravih, iftar ve sahur, mukabele ve hatimler, paylaşma ve kaynaşma içerisinde birlik-beraberlik, ikramlar, sabır Gibi pek çok ibadeti bir ay içerisinde yaşayarak hayatımızın manevi yönünü güçlendirme gayreti içerisinde olduk. Ramazanın değerini kısaca gelin birlikte gözden geçirelim: أ و ل ر م ض ان ر ح م ة و أ و س ط ه م غ ف ر ة و آخ ر ه ع ت ق م ن الن ار Ramazan ın Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş tur (Beyhaki, Şuab, 3/306) Ramazanın gelişine sevinen müminlerin cesedini, Allah, cehenneme haram kılar. (Hadis, Vaaz ve İrşat, M. Altunkaya, c.1, s.312) إ ذ ا ج اء ر م ض ان ف ت ح ت أ ب و اب ال ج ن ة و غ ل ق ت أ ب و اب الن ار و ص ف د ت الش ي اط ين Ramazan ayı girince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlere vurulur. (Buhari, Savm,5) Peygamberimiz (SAV) şöyle buyuruyor:

Her bayram gecesinde Şeytan feryad eder: Adamları ona: Sana ne oldu, seni öfkelendiren şey nedir? Senin bu bağırmandan biz çok müteessir oluyoruz derler. Şeytan: Bir şey yok. Ama Allah Ümmet-i Muhammed i bu gece af ve mağfiret etti. Size düşen görev, bunları lezzet, şehvet ve içki ile meşgul etmenizdir. Ta ki, Allah onlara buğz edinceye kadar der. 1. ORUÇ ي ا ا ي ه ا ال ذ ين ا م ن وا ك ت ب ع ل ي ك م الص ي ام ك م ا ك ت ب ع ل ى ال ذ ين م ن ق ب ل ك م ل ع ل ك م ت ت ق و ن Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz ا ي ام ا م ع د ود ات kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz. Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). (Bakara 2.183, 184) «م ن ص ام ر م ض ان إ يم انا واح ت سابا غ ف ر ل ه ما ت ق د م م ن ذن ب ه» "Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır. " (Buhârî, Îmân 28, Savm 6) Oruçlarımızı tutarak Allah ın emrine uyduk, bütün organlarımıza oruç tutturduk, orucu kalkan olarak değerlendirip günahlardan uzak durduk. İrademize sahip çıkarak bir eğitime tabi tutularak sabır eğitiminden geçtik. Sofra önümüzde kurulu olmasına rağmen bir lokma dahi vakit girmeden alamadık. Bir yudum su içemedik. Aynı şekilde ramazan sonrası kendimizi içki, kumar, faiz, kul hakkı gibi günahlardan tutarak irademizin gücünü ortaya koyacağız. Duamız; cehenneme karşı kalkan olan tuttuğumuz orucun bizi de her türlü günah ve kötülüklere karşı tutmasıdır. 2. MUKABELE VE KURAN

ش ه ر ر م ض ان ال ذ ى ا ن ز ل ف يه ال ق ر ا ن ه د ى ل لن اس و ب ي ن ات م ن ال ه د ى و ال ف ر ق ا ن Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır (2/Bakara185) Ayların içerisinden indiği ayı Sultan yapan, indiği geceyi bin aydan hayırlı yapan İlahi Kelamı okumak ve hayat rehberi edinmek suretiyle bir ayı ihya ettik. Kuranla konuştuk. Okunan kuranları dinledik. Kulaklarımızın pasını, gönül kirlerimizi Kuranın nuruyla nurlandırarak onurlandık. Kur'an'ın Allah tarafından indirildiği şekilde muhafazası, âyet ve sûrelerin tertibinin doğru olarak tesbiti ve bunun kontrolü için Cibril (a.s) her sene Ramazan ayında, bir rivayete göre Ramazan ayının her gecesinde, Hz. Peygamber (s.a.s)'a gelirdi. Evlerinizi namaz ve kur an okuma ile ن و ر وا م نا ز ل ك م ب الص ل اة و ق ر اءة ال ق ر أ ن aydınlatın. (Suyuti, cami u s Sağir, no:9291) hadisinden hareketle Kuranın bereketini evlerimize taşıdık. 3. KADİR GECESİ «م ن قام ل ي ل ة الق د ر إ يمانا واح ت س ابا غ ف ر ل ه ما تقد م م ن ذن ب ه» Ebu Hüreyre ın (r.a.) rivayetiyle Rasülüllah (s.a.s.) şöyle buyurur: Her kim imanından dolayı Faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesi ni taatle geçirirse, onun lehine, geçmiş günahları mağfiret olunur/ geçmiş günahları bağışlanır. (Buhârî, iman, 28) hadisinden hareketle faziletine inandık ve ramazanın son 10 gününü kadir gecesi gibi

değerlendirmenin gayretinde olduk. Günahlarımızdan tevbe edip pişmanlıklarımızı Alemlerin Rabbine arz ettik. 4. FİTRE, ZEKÂT VE SADAKA İLE YARDIMLAŞMA و ت ع او ن وا ع ل ى ال ب ر و الت ق و ى و ل ا ت ع او ن وا ع ل ى ال ا ث م و ال ع د و ان و ات ق وا الل ه ا ن الل ه ش د يد ال ع ق ا ب İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah'tan korkun; çünkü Allah'ın cezası çetindir. (Maide 5.2) ل ن ت ن ال وا ال ب ر ح ت ى ت ن ف ق وا م م ا ت ح ب ون و م ا ت ن ف ق وا م ن ش ی ء ف ا ن الل ه ب ه ع ل يم Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça «iyi»ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir. (Ali İmran 3.92) Bu ibadetlerimizi yapmakla, hem rabbimizin rızasını kazandık hem fakirin gönlünü aldık hem de malımızı temizleyerek İslam ın köprüsünden geçmeye gayret ettik. Fitrelerimizi vererek Yaratılış şükrümüzü ifa ettik. Yetim, kimsesiz ve İhtiyaç sahipleriyle Vakit İyilik Vakti Bu Ramazan Ve Her Zaman diyerek gönül köprüleri kurulmasına vesile olduk. Kim bilir, nice garipler vardır ki kapıları Ramazan'dan Ramazan'a çalınır. Nice fakir vardır ki, kursaklarından Ramazan'dan Ramazan'a doyası bir şeyler geçer. Nice kimsesizler vardır ki, Ramazan onların kimi kimsesi olur. 5. TERAVİH م ن ق ام ر م ض ان إ يم ان ا و اح ت س اب ا غ ف ر ل ه م ا ت ق د م م ن ذ ن ب ه

Kim Ramazan ayının faziletine inanarak ve karşılığını Allah tan bekleyerek, Ramazanı ibadetle ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır. (Buharî, İman,37) Namaz Allah ın emri olarak hayatımızın her alanında yer alarak, günde 5 defa rabbimize yöneldiğimiz, huzura kabul edildiğimiz, miracı yaşama gayreti içerisinde olduğumuz, temizlenmeyi hedeflediğimiz bir ibadet olarak İslam ın beş esasından birisidir. Ve hesabı ilk sorulacak olan dinin direğidir. 6. İFTAR VE SAHUR 7. TEVBE, DUA VE ZİKR ر غ م ا ن ف ر ج ل د خ ل ع ل ي ه ر م ض ان ث م ان س ل خ ق ب ل ا ن ي غ ف ر ل ه Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: Ramazan ı yaşadığı halde günahlarını bağışlatamayan kimsenin burnu yerde sürünsün! (Tirmizi, Deavat, 100) Ramazan ayı, Dua, niyaz, ibadet ve sabır ile iradelerimizi eğittiğimiz, İbadetlerimizle maneviyatımıza derinlik katarak zenginleştirdiğimiz, Oruçlarımızı Allah için tutmakla maddi ve manevi sıhhate kavuştuğumuz, Teravihlerimizle, namazlarımıza daha farklı bir boyut kattığımız, Aynı safta namaza durmakla birlik ve beraberliğimizi gösterdiğimiz, Kur an-ı kerim nidalarıyla gönlümüzü sükûnete erdirdiğimiz ve Allah ile konuştuğumuz, Örnekliğinde Hz. peygamberle buluştuğumuz, yeniden vahyin kalbimize inişine şahit olduğumuz, Vaazlarla bilgilenip aydınlandığımız,

İhtiyaç sahiplerine zekâtlarımızı ve fıtır sadakalarımızı ulaştırmakla kardeşlerimizin sıkıntısına derman olmaya çalıştığımız, Hayır ve hasenatlarımızla mallarımızı bereketlendirdiğimiz, Nimetler önümüzde, iftarı beklerken nefislerimizi terbiye ettiğimiz, Tövbe etmek suretiyle günahlarımızdan arındığımız, Yalandan, haksızlıktan, günahlardan uzak durmak suretiyle ahlakımızı güzelleştirdiğimiz Amel defterimizi tüm bu sayılanların sevaplarıyla doldurduğumuz, Peygamberimizin diliyle, gelişine sevinen müminlerin cesedini, Allah ın, cehenneme haram kıldığı, Evveli rahmet, ortası mağfiret sonu ise cehennemden kurtuluş olup, Cennet kapılarının açıldığı, cehennem kapıları kapandığı ve şeytanların zincirlere vurulduğu, Rabbimizin ifadesiyle Sayılı gün dü hayrı ve bereketiyle gelip geçen ve Allah ın rızasını kazandığımız mübarek bir aydı ramazan. Bu ay ile İnşallah rahmete nail olduk, mağfiret üzerimize sağanak sağanak indi ve Cehennemden kurtuluşumuzu gerçekleştirdik. Böyle bir mübarek ayın feyiz ve bereketiyle hayat bulduktan sonra bu bayram sabahına bizleri kavuşturan Yüce Rabbimize sonsuz kez şükrediyor, o nun habibine Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) e salat ve selam ediyoruz. ا ن ال ذ ين ق ال وا ر ب ن ا الل ه ث م اس ت ق ام وا ت ت ن ز ل ع ل ي ه م ال م ل ئ ك ة ا ل ا ت خ اف وا و ل ا ت ح ز ن وا و ا ب ش ر وا ب ال ج ن ة ال ت ى ك ن ت م ت وع د و ن Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! Derler. (Fussilet 41.30)

Evet, iman ettik, ibadetlerle imanımızı kemale erdirme gayreti içerisinde olduk. Ve ömrümüz oldukça da bu halimizi devam ettireceğimize, sıratı müstakime göre, kuranın emir ve yasaklarına göre hayat süreceğimize, günahlardan uzak duracağımıza, kul haklarına riayet edeceğimize, üzerimizde hakkı bulunanlara haklarını ödeyeceğimize dair Allah a söz verdik. س ئ ل ر س ول الل ه )صعم(: أى الن اس خ ي ر ق ال : م ن ط ال ع م ر ه و ح س ن ع م ل ه ق يل : فأي الن اس ش ر ق ال : م ن ط ال ع م ر ه و س اء ع م ل ه. Hz. Ebu Bekre (r.a) anlatıyor: "Rasulullah (a.s)'a "Hangi insan daha hayırlıdır?" diye sorulmuştu: "Ömrü uzun, ameli de güzel olandır" buyurdular." "Öyleyse insanların kötüsü kimdir?" diye soruldu: "Ömrü uzun, ameli kötü olandır!" buyurdular." (Tirmizî, Zühd 22) Ramazanda elde ettiğimiz güzellikleri, ibadet neşesini, iyilikleri hayatımızın her devresine taşıdığımızda hayatımız anlam bulacaktır. Çünkü ibadetler süreklilik ister. Tatili Kabul etmez. Namazımız, orucumuz, sair ibadetlerimiz her daim ve zamanda mükellefiyetimiz var olduğu, devam ettiği sürece devam eder. و اع ب د ر ب ك ح ت ى ي ا ت ي ك ال ي ق ين Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et! ( 15/Hicr 99 ) و ج ع ل ن ى م ب ار ك ا ا ي ن م ا ك ن ت و ا و ص ان ى ب الص ل وة و الز ك وة م ا د م ت ح ي ا Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti. ( 19/Meryem 31 ) اك ل ف وا م ن ال ع م ل م ا ت ط يق ون. ف إن خ ي ر ال ع م ل أد و م ه و إن ق ل. Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Farz olmayan amelden gücünüz yettiği kadar yüklenin. Çünkü amelin hayırlısı devamlı olanıdır, az bile olsa." Bir gün İbrahim Ethem e demişler ki:

-Bu sene havalar çok kurak geçiyor, bitkiler kurudu, kıtlık hüküm sürüyor, biz yağmur duasına çıkıyoruz, sen de bize katıl. O Allah dostu şöyle cevap vermiş: -Siz kulluğunu bilin, O Rabliğini bilir. Siz Allah ın güzel kulları olun, o yağmur da yağdırır, ekini de bitirir, rızkı da bol bol ihsan eder. Ramazanı değerlendirme fırsatını bulan kardeşlerimize ne mutlu. Ramazan bizlerden memnun kaldı mı acaba? Gel Dostum Halimize Ağlayalım! Zunnun-i Mısri bir Ramazan Bayramı dostuna kalabalık halk topluluğunu göstererek: Bak! Bir aylık oruçlarını tuttular diye seviniyorlar. Orucumuz kabul olup olmadığını ne arayan var ne de soran var. Gel dostum halimize ağlayalım! demiştir. (Kursuden Gonullere Hikmet Pırıltıları, Mehmet ERGUN, S.27) Ömrü ramazan olanın ahreti bayram olur. Bayramlar Kardeşliği Canlandırır. Bayramlar Ziyaretleşmeyi ve İletişimi Artırır. Bayramlar Toplumsal Dayanışma Ruhunu Kuvvetlendirir. Bayramlar Hayata Neşe Katar. Bayramlar Çocuk, genç, ihtiyar, erkek, kadın yüzünde tebessümdür. Bayramlar Dargınlık ve Küskünlükleri Giderir. Bayram günleri yeme, içme ve sevinç günleridir. 1. BAYRAMLAR SALT İBADET, YA DA OYUN EĞLENCE VEYA TATİL GÜNLERİ DEĞİLDİR Bayram günleri mutlak ibadet günü olmadığı gibi, katıksız eğlenme günü de değildir. Bu iki hususu bir arada toplayan günlerdir. Meşrû sınırlar içinde yapılan oyun ve eğlenceler, bayramların özünde mevcuttur.

Anne ve babaya yakışan, bayramları aile ve çevresindekilerle neşe ve zevk içerisinde geçirmeyi gerçekleştirmeye çalışmaktır. Peygamberimiz (SAV) şöyle buyuruyor: Bayram günü sadaka vermeye, hayırlı işler yapmaya koşunuz, namazı kılıp, zekâtı veriniz. Tesbih ve tehlil ile meşgul olunuz. Zira bugün öyle bir gündür ki, Allah günahlarınızı affeder, dualarınızı kabul buyurur ve size rahmet nazarıyla bakar. 2. BAYRAM GÜNLERİ BARIŞ VE SEVİNÇ GÜNLERİDİR. Sevgiler paylaştıkça artarken üzüntüler paylaşıldıkça azalır. Bayram vesilesiyle sevgi etrafında birleşme gayreti içerisinde olmalıyız. Ya Omer! Beni Bunlardan Satın Al Hz. Peygamber ile Hz. Omer bir gun bayram meclisine giderken Medine nin cocukları, Rasulullah ın onune dikilip soyle dediler: -Ey Allahın Resulu bize bayramlık ver! deyince, Peygamberimiz bir tebessumle: Ya Omer! Beni bunlardan satın al deyince, Hz. Omer (r.a) kostu; bir parca et, biraz hurma ve bir miktar meyve getirip verdi. Bu davranıs Peygamberimizi cok memnun etmisti. «قال الل ه تعالى و ج ب ت م حب ت ي ل ل م ت ح اب ين في والم ت جال س ين في و الم ت ز او ر ين في و الم ت باذ ل ين ف ي» Allah Teâlâ, Sırf benim için birbirini seven, benim rızâm için toplanan, benim rızâm uğrunda birbirini ziyaret eden ve sadece benim rızâm için sadaka verip iyilik edenler, benim sevgimi hak ederler buyurmuştur. ) Riyazüss salihin 383) ل ا ت د خ ل ون ال ج ن ة ح ت ى ت ؤ م ن وا و ل ا ت ؤ م ن وا ح ت ى ت ح اب وا Allah'a yemin ederim ki; sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek iman etmiş olamazsınız." (Müslim, İman, 81) Dargınlık dinen yasaktır. Elbette bir arada yaşayan aile ve toplum fertleri arasında anlaşmazlıklar, sürtüşme ve tartışmalar olabilir. Bu gayet normaldir. Ama bunları dargınlık safhasına vardırmamak gerekir. Bilhassa

yakınlar, sıla-i rahim denilen ziyaret bağı ile aradaki bağlarını kuvvetlendirmelidirler. و ق ل ل ع ب اد ي ي ق ول وا ال ت ي ه ي أ ح س ن إ ن الش ي ط ان ي نز غ ب ي ن ه م إ ن الش ي ط ان ك ان ل لإ ن س ان ع د و ا م ب ين ا "Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır." (İsra 53) Hz. Peygamber, mü minlerin üç günden fazla dargın durmalarının uygun olmadığını belirterek şöyle buyurmuşlardır. «لا يح ل لمس ل م أن يه ج ر أخ اه فو ق ث لاث فمن ه جر ف و ق ثلاث فمات دخ ل الن ار» "Müslüman ın din kardeşine üç günden fazla küs durması helâl olmaz. Kim müslüman kardeşini üç günden fazla terkeder ve o hal üzere ölürse cehenneme girer."(riyazüss salihin 1599) Cennetin kapıları, Pazartesi ve Perşembe günleri açılır. Din kardeşi ile arasında düşmanlık olan kimse hariç Allah'a hiç bir şeyi eş koşmayan her kul bağışlanır. Bu iki kişiyi aralarında anlaşıncaya kadar bekletiniz, barışıncaya kadar bekletiniz! denilir. (Muvatta, Husnu l-hulk,4) Allah (c.c), Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: ا ن م ا ال م ؤ م ن ون ا خ و ة ف ا ص ل ح وا ب ي ن ا خ و ي ك م و ات ق وا الل ه ل ع ل ك م ت ر ح م ون "Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulupdüzeltin ve Allah'tan korkup sakının umulur ki esirgenirsiniz" (el-hucurat 49/10) 3. BAYRAMLAR AF GÜNLERİDİR Daima af yolunu tutmak, mü minin başta gelen özellikleri arasında sayılır. Bu konuda yine Kur'ân-ı Kerim de şöyle buyurulur: خ ذ ال ع ف و و ا م ر ب ال ع ر ف و ا ع ر ض ع ن ال ج اه ل ين Sen af yolunu tut, iyiliği emret, câhillerden yüz çevir (Â râf, 7/199).

Bu âyet nâzil olduğunda Hz. Peygamber, âyetin açıklamasını Cebrâil e sormuş, O da şöyle cevap vermiştir: ا ن الل ه ا م ر ك ا ن ت ع ف و ع ن م ن ظ ل م ك و ت ع ط ي م ن ح ر م ك و ت ص ل م ن ق ط ع ك Allah, sana zulmedeni ve haksızlık edeni affetmeni, sana vermeyene vermeni, sana gelmeyene gitmeni emretmektedir. 4. BAYRAMLAR BENCİLLİĞİ BİR KENARA BIRAKIP MERHAMET DUYGULARININ YOĞUNLAŞTIĞI GÜNLERDİR Merhamet insan kalbinin merhemidir. Sevgi ve saygı duygusundan uzak kimseler, katı yürekli olmanın yolunu tutmuşlar demektir. Bu duruma düşenler derhal bundan kurtuluş çarelerini aramaya koyulmalıdırlar. " إ ن أ ر د ت أ ن ي ل ين ق ل ب ك ف أ ط ع م ال م س ك ين و ام س ح ر أ س ال ي ت يم " Peygamber Efendimiz -sav- kalbinin kasvetinden şikâyet eden bir sahâbîye: Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan, fakire yedir, yetimin başını okşa! buyurmuştur. (Ahmed bin Hanbel, II, 263, 387) م ن لا ير ح م الن اس لا ير حم ه الل ه İnsanlara merhamet göstermeyen kimseye Allah da merhamet etmez. (Buhârî, Edeb 18) 5. BAYRAMLAR AYIP VE KUSURLARI ÖRTME GÜNÜDÜR Kim bir Müslüman ı örterse, Allah da onu kıyamet و م ن س ت ر م س ل ما س ت ر ه الل ه ي و م ال ق ي ام ة. günü örter. (Ebû Dâvud, Edeb 46) İbn-i Abbâs (RA) şu tavsiyede bulunur: Arkadaşının ayıplarını söylemek istediğinde, hemen kendi ayıplarını hatırla! (Buhârî, el-edebü l-müfred, no: 328) و ل ا ت س ت و ى ال ح س ن ة و ل ا الس ي ئ ة ا د ف ع ب ال ت ى ه ى ا ح س ن ف ا ذ ا ال ذ ى ب ي ن ك و ب ي ن ه ع د او ة ك ا ن ه و ل ى ح م ي م

İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir. (Fussilet 34) المسل م م ن س ل م ال م س ل م ون م ن ل س ان ه و ي د ه و ال م ؤم ن م ن أم نه الناس على دمائهم وأم و ال ه م "Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir. Mü'min de, halkın, can ve mallarını kendisine karşı emniyette bildikleri kimsedir." (Tirmizî, İman 12,) Dil sevgi ilka etmelidir. Kin, nefret, öfke, yalan, gıybet, iftira dile yakışmaz. El mümin kardeşe yardıma açılmalı, duayla şereflenmeli, helali arama gayretinde olmalı. Dövmek, çalmak, itmek, kakmak, gasp ve haksızlığa uzanmamalı Muaz b. Cebel den rivayetle efendimiz şöyle buyurdular: Bir kimse kardeşini bir kusur ile ayıplarsa, o م ن ع ي ر ا خ اه ب ذ ن ب ل م ي م ت ح ت ى ي ع م ل ه kusuru işlemeden, o kimse ölmez. (Seçme Hadisler, s. 239) 6. BAYRAM GÜNLERİ AKRABALARIN HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA GÖRÜP GÖZETİLDİĞİ GÜNLERDİR Akraba ve komşulara iyilik etmek ve onlarla iyi geçinmek Rabbimizin tavsiyesidir. و اع ب د وا الل ه و ل ا ت ش ر ك وا ب ه ش ي پ ا و ب ال و ال د ي ن ا ح س ان ا و ب ذ ى ال ق ر ب ى و ال ي ت ام ى و ال م س اك ين و ال ج ار ذ ى ال ق ر ب ى و ال ج ار ال ج ن ب و الص اح ب ب ال ج ن ب و اب ن الس ب يل و م ا م ل ك ت ا ي م ان ك م ا ن الل ه ل ا ي ح ب م ن ك ان م خ ت ال ا ف خ ور ا Allah a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, eliniz altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez ( Nisâ, 4/36). و ا ت ذ ا ال ق ر ب ى ح ق ه و ال م س ك ين و اب ن الس ب ي ل

Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver,... (İsrâ, 17/26-27) Cenab-ı Hak, yakınlarla ilgiyi kesenlerin ahirette cezaya çarptırılacaklarını belirterek şöyle buyurmaktadır. و ال ذ ين ي ن ق ض ون ع ه د الل ه م ن ب ع د م يث اق ه و ي ق ط ع ون م ا ا م ر الل ه ب ه ا ن ي وص ل و ي ف س د ون ف ى ال ا ر ض ا ول ئ ك ل ه م الل عن ة و ل ه م س و ء الد ار Allah a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozanlar, Allah ın korunmasını emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) koparanlar ve yeryüzünde fesat çıkaranlar var ya; işte lânet, yurdun kötüsü (cehennem) de onlaradır (Ra d, 13/25). 7. BAYRAMLAR ZİYARETLEŞME VE TEBRİKLEŞME GÜNLERİDİR Bayram günlerinde annemizin-babamızın ellerini öpüp hayır dualarını almalıyız. Dinimizde Allah a ibadetten sonra anne ve babaya saygı ve iyilik emredilmiş, onlara karşı öf bile demek yasaklanmıştır. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurur: و ق ض ى ر ب ك ا ل ا ت ع ب د وا ا ل ا ا ي اه و ب ال و ال د ي ن ا ح س ان ا ا م ا ي ب ل غ ن ع ن د ك ال ك ب ر ا ح د ه م ا ا و ك ل اه م ا ف ل ا ت ق ل ل ه م ا ا ف و ل ا ت ن ه ر ه م ا و ق ل ل ه م ا ق و ل ا ك ريم ا Rabbin, kendisinden başkasına aslâ ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara öf bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevâzu kanadını indir ve de ki: Rabbim!, Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı. (İsrâ, 17/23-24). Akraba ve komşularla tebrikleşerek, karşılıklı sevgi ve saygı duyguları aktarılmalı, karşılaştığımız herkesle selamlaşarak tebrikleşmeliyiz. Tanıdıklarımızı ziyaret ederek hatırlarını sormalı ve gönüllerini almalıyız. Bayramlar valizini alıp kafa dinlemeye gitme zamanları değildir. Birlikte

duygularımızı sevinçlerimizi paylaşabileceğimiz insanlarla bir araya gelme günleridir. 8. BAYRAMLAR DUALARDA BULUŞMA GÜNLERİDİR م ا م ن ع ب د م س ل م ي د ع و لأ خ يه ب ظ ه ر ال غ ي ب إ لا ق ال ال م ل ك : و ل ك ب م ث ل Ebü d-derdâ (r.a.)resûlullah (sav) i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir: Kim gıyabında bir din kardeşi için dua ederse, mutlaka melek ona, aynı şeyler sana da verilsin, diye dua eder. (Müslim, Zikir, 86) 9. BAYRAMLAR YARDIMLAŞMA VE PAYLAŞMA, KİMSESİZLERE KİMSE OLMA GÜNLERİDİR Allah Teala, Kur an-ı Kerim de, iyilik ve takvâda yardımlaşmayı, günah ve düşmanlıkta ise yardımlaşmamayı emretmekte ve şöyle buyurmaktadır: و ت ع او ن وا ع ل ى ال ب ر و الت ق و ى و ل ا ت ع او ن وا ع ل ى ال ا ث م و ال ع د و ا ن İyilik ve takva (Allah a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın (Mâide, 5/2). sürece,.kul din kardeşine yardımcı olduğu و الل ه ف ي ع و ن ال ع ب د م ا ك ان ال ع ب د ف ي ع و ن أ خ ي ه Allah da onun yardımcısı olur (Müslim, Zikir, 38; Tirmizi, Hudud, 3) Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah و م ن ك ان في ح اج ة أخ يه ك ان الل ه في ح اج ت ه da onun ihtiyacını görür. (Ebû Dâvud, Edeb 46) و م ن ف ر ج ع ن م س ل م ك ر ب ة ف ر ج الل ه ع ن ه ب ه ا ك ر ب ة م ن ك ر ب ي و م ال ق ي ام ة Kim bir Müslüman ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. (Ebû Dâvud, Edeb 46) Hz. Ömer şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber bir gün bizlere sadaka vermemizi emretti. O sıralarda mal bakımından oldukça zengindim. Kendi kendime "Eğer Ebu Bekir i geçebilmem mukadderse bu ancak bugün olabilir" dedim ve malımın yarısını getirdim. Hz. Peygamber "Aile efradına bir şey bıraktın mı?" diye sordular. "Evet, onlara da bir şeyler bıraktım" dedim. Ne kadar bıraktığımı

sorduklarında da "Bunun kadar da onlara bıraktım" cevabını verdim. Biraz sonra da Ebubekir geldi. Hz. Peygamber ona da "Ey Ebâ Bekir! Sen aile efrâdına ne bıraktın? dediler. O da: "Onlara Allah'ı ve O'nun Resulünü bıraktım" dedi. Bunun üzerine onu hiç bir zaman geçemeyeceğimi anladım. CÖMERT ÇİFTÇİ Çok cömert ve varlıklı bir çiftçi varmış. Ekini biçince hemen öşrünü verir, değirmende un öğütünce un olarak yine verir, ekmeği pişirince de ekmek olarak malının sadakasını bir kez daha verirmiş. Ölürken çocuklarına da böyle yapmalarını vasiyet etmiş. Çocukları ise, babamız bu hayır işini çok abartıyor, ne gereği var, bir kere de vermiş olsak yeterli diye düşünüyorlar ve babalarının vasiyetine uymamışlar. Bir gün uyandıklarında ne görsünler? Tonlarca buğdayla dolu olan ambar tamamen yanmış. Allah ın size verdiklerinden siz de başkasına verirseniz Allah da size daha çok verir ve malınızı bereketlendirir. Kardeşliğimizin gereği yaptığımız işlerde sadece Allah rızasını ön planda tutmak gerekir. İkramlarımızda, yardımlarımızda, ilişkilerimizde و ي ط ع م ون الط ع ام ع ل ى ح ب ه م س ك ين ا و ي ت يم ا و ا س ير ا Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler. ve ا ن م ا ن ط ع م ك م ل و ج ه الل ه ل ا ن ريد م ن ك م ج ز اء و ل ا ش ك ور ا Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz. (İnsan 8-9) HZ. İBRAHİM VE MİSAFİRİ Bir akşam vakti Hz. İbrahim in yaşadığı memleketten geçen yaşlı bir yolcu, misafir olup geceyi geçirebileceği bir ev arar. Hz. İbrahim in kapısını çalar ve kendisini misafir edip edemeyeceğini sorar. Yolcu seksen yaşlarındadır ve Müslüman değildir. Hz. İbrahim ise kapısını çalan bu insanı bu vesile ile Hak

yoluna davet etmeyi düşünür ve Müslüman olması şartı ile misafir olarak ağırlayabileceğini söyler. Adam kızar şartlı kabulü reddeder ve akşamüzeri yoluna devam eder. Tam o sırada Hz. İbrahim e ilahi uyarı gelir: Ey İbrahim, biz o insana ömür verdik, mal verdik, evlatlar verdik, rızk verdik. Bunun karşılığında ona şart koşmadık. Ama sen kulum, ona bir gecelik misafirlik için iman etmeyi şart koştun. Bu uyarı üzerine Hz. İbrahim hemen koşup adamı durdurur ve şartsız misafir edeceğini söyler. Adam koştuğun şarttan neden vazgeçtin? diye sorar. Hz. İbrahim, Allah bana hiçbir karşılık istemeden ve şart koşmadan iyilik yapmamı emretti der. Bunun üzerine adam da, Bunu sana emreden Allah a iman ediyorum der. و م ا ل ا ح د ع ن د ه م ن ن ع م ة ت ج ز ى ا ل ا اب ت غ اء و ج ه ر ب ه ال ا ع ل ى O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar). (Leyl 19-20) Efendimiz Mekke den Medine ye hicret edince onun peşinden pek çok Mekkeli de Medine ye gelmişti. Bunlar muhacir olarak anılırlar. Her şeylerini Mekke de bırakarak gelmişler, beraberlerinde hiçbir şey getirmemişler, getirememişlerdi. Efendimiz Medineliler ile Muhacirleri kardeş ilan etmişti. Her Medineli bir muhaciri kardeş olarak kucaklamış ve malının yarısını ona vermişti. Tarihte bu kardeşliğin, böylesine bir yardımlaşma ve dayanışmanın bir eşi daha gösterilemez. İslam ahlakının temelini teşkil eden bir hadiste Efendimiz şöyle buyuruyor: لا ي ؤ م ن أ ح د ك م ح ت ى ي ح ب لأ خ يه م ا ي ح ب ل ن ف س ه Enes bin Malik radıyallahu anh dan rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: