Allah'ın zati ve subuti sıfatları

Benzer belgeler
ALLAH'I TANIMAK, O'NA İMAN EDİP İTAAT ETMEK 1

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Dördüncü Sual: \"Bu Mahlûkatı Allah Yarattı. Öyleyse Allah'ı Kim Yarattı?\"

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

ALLAH I (CC) NASIL TANIYABİLİRİZ? Allah ın (CC) Sıfatları

Dua ve Sûre Kitapçığı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E

Muhammed Salih el-muneccid

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15


Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :27

8. S. I. ÜNİTE TEST (40 SORU):

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh.

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

KAZA VE KADERE İMAN *

ALLAH İNSAN İLİŞKİSİ. Memduh ÇELMELİ. dinkulturuahlakbilgisi.com

*İlahi vahye dayanmakla birlikte Allahtan geldiği şeklini koruyamamış yahudi ve hristiyanlık gibi dinlere MUHARREF DİN denilir.

Nefsini Bilen Rabbini Bilir

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

İlköğretim DKAB Dersi 5.sınıf 1.Ünite Sunusu

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN

ALLAH BİZE YAKIN VE HER DAİM BİZİMLE BERABERDİR 1

11. İHLÂS SÛRESİ ÖĞRENELİM


Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Kulun lisanı sadık olmadıkça, inancı sadık olmaz. Kalbi sadık olmadıkça, lisanı sadık olmaz. 45

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Bir insan Allah (c.c.)'ın birliğine inanırım diyorsa o irfan sahibidir denemez. Çünkü onun sahip olduğu sadece onun bilgisidir.

Terim olarak kader, "Allah'ın her şeyi belirli bir ölçü, düzen ve uyum içerisinde yaratmasına ve yaratılmış olan her şeyi programlamasına " denir.

Yirmi Altıncı Söz'de geçen, "Ezel; mazi, hâl ve istikbali birden tutar, yüksekten bakar bir âyine misâldir." cümlesini izah eder misiniz?

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

Kur'an ve Anlam. Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın. Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN:

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Şeyh den meded istemek caizmidir?

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Güzel Bir Kitap: 'İslam Estetiği'

İslamiyet in dirilmesi bizden fidye ister. Cenab-ı Hak:

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

İnsanın İrade Özgürlüğü Cumartesi, 14 Mart :04

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Ebu Hanife H:80-150/M:

Soru : Ebced hesabının, hurufçuluk (hürûfîlik) ile bir irtibatı yok mudur?

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

5. Sınıf DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Her İşin İlk Adımı: Niyet

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

ARALIK 2013 SAYI 2 12/17/2013 1

DERS NOTU: ALLAH A İMAN 1 Ünlü Fizik bilgini Lord Calvin şöyle diyor: İyice düşündüğümüzde bilimlerin sizi Allah ın varlığına inanmaya zorladığını

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz?

EŞ ARİ NİN ALLAH IN VARLIĞI VE SIFATLARI HAKKINDA KULLANDIĞI BAZI ARGÜMANLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ. Doç. Dr. Halife KESKİN*

zıtları gördüğü zaman birliği idrak eder.)

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez.

Cemaleddin Hocaoğlu (Kaplan)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

CEVAPLARIM GENEL AÇIKLAMA. 1. Bu kitapçıkta, 8. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi Ünite Değerlendirme Sınavı bulunmaktadır.

BEN GİZLİ BİR HAZİNE İDİM

Kur'an'ı hızlı okumanın ve namazı hızlı kılmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Yukarıda Estes in söz konusu ettiği Yunus (AS) ın, İslâm kaynaklarına göre, başından geçenler şöyledir:

Adeta Rabbimiz Efendimizi taltif ve teskin etmek,şevk ve gayretini arttırmak amacıyla huzuruna almıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla NEDEN ESMA-İ HÜSNA

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Transkript:

On5yirmi5.com Allah'ın zati ve subuti sıfatları Allah'ın zati ve subuti sıfatları nelerdir? Yayın Tarihi : 30 Ekim 2012 Salı (oluşturma : 4/15/2019) Yüce Allah'ın zatı sıfatlar zorunlu olan sıfatlar. Bunlara sıfât-ı nefsiyye de denir. Diğer bir tabirle "zatî veya nefsî sıfatlar" da denilen bu sıfatlar, Yüce Allah'ın varlığını ve hakikatını anlayıp kavramada biz kullarına yardım eden sıfatlardır.yüce Allah'ın kendine mahsus bir zatı vardır ve bu zatının gereği olan, bu zatdan ayrılması düşünülmeyen sıfatları vardır. Bunlardan bir kısmına "Zatî sıfatlar", bir kısmına da "Sübutî sıfatlar" denir. Zatî sıfatlar, hiç bir sebebin eseri olmayan, Allah Teâlâ'nın hakikatını ortaya koyan sıfatlardır. Bu sıfatlar Yüce Allah'ın zâtıyla, varlığıyla doğrudan doğruya alâkalı oldukları için ve sadece Allah'ın yüce zatına mahsus oldukları için zatî sıfatlar diye isimlendirilmişlerdir. SIFATI ZATİYYE 1)Vücûd Sıfatı: Yüce Allah'ın mevcudiyeti, varlığı demektir ki; bazı âlimlerimize göre, asıl zatî veya nefsî sıfat budur. Zira Yüce Allah'ın varlığı kabul edilmeden, diğer sıfatlarından bahsetmek mümkün olmaz. Yüce Allah'ın varlığına işaret eden pek çok âyet-i kerime Kur'ân'da mevcuttur. Bunlardan birisi olan Haşr suresinin 22. âyetinde şöyle buyurulmaktadır: "O Yüce Allah, görüleni de görülmeyeni de bilen, Kendisinden başka ilah olmayan, ancak kendisi var olan Allah tır." Allah'ın varlığı, mevcudiyeti kendi zatının gereğidir. O'nun yüce zatı, yaratıklarda olduğu gibi başkasından dolayı değildir. O kendi zatı ite vardır, kendi zatıyla kâimdir, varlığı için bir başkasına muhtaç değildir. Zira muhtaç olan, İlâh olamaz. 2)Kıdem Sıfatı: "Yüce Allah'ın varlığının evveli ve başlangıcının olmaması" demektir. O, ezelidir; O'nun var olmadığı bir an bile düşünülemez. Varlığı, zatının gereği olan Yüce Allah'ın bu varlığının ezelî olması, evveli ve sonunun olmaması vâcibtir. Varlığında başlangıç ve sonu olanlar, ancak yaratıklardır. Allah ın kıdem sıfatına Hadid suresinin 3. ayeti açıkça işaret etmektedir:

"O, her şeyden öncedir; kendisinden sonraya hiç bir şeyin kalmayacağı sondur; varlığı aşikardır; gerçek mahiyeti insan için gizlidir. O, herşeyi bilir." 3)Bekâ: "Allah Teâlâ'nın varlığının sonu, bitiş noktası yoktur" demektir. O, ebedîdir, yani onun varlığı sonsuzca devam edip gitmektedir. Bu sıfat dahi sadece onun yüce zâtına mahsus bir sıfattır, çünkü bütün yaratıklar sonludur, bir gün hayatları son bulacaktır. İşte bu gerçek, Rahman suresinin 26. ve 27. âyetlerinde şöyle beyan buyurulmuştur: {} "Yer yüzünde bulunan her şey fânidir (sonludur); ancak yüce ve cömert olan Rabbinin varlığı bâkidir ". 4)Vahdaniyet: Yüce Allahın zatında, sıfatlarında ve fiillerinde (işlerinde) bir tek olması demektir. O'nun eşi ve ortağı, yardımcısı yoktur; bir ve tek'tir. İhlâs Suresi, Cenab-ı Hakk'ın bu sıfatını açık bir üslupla ortaya koymaktadır: Hz. Peygambere hitaben; "Deki, Allah bir tektir; Allah hiç bir şeye muhtaç değildir, O doğurmamış ve doğmamıştır, hiçbir şey O na denk değildir ". Her şeyi yaratan Allah Teâlâ olduğu için, O işlerinde, işlerinde de tektir. O'nun hiç bir benzeri, ortağı, örneği ve parçaları ve yardımcıları yoktur. İbadete lâyık yegâne tek Allah'tır. İşte "Vahdaniyet" sıfatını bütün bu hususları içine alan bir teklik (ehâdiyet) olarak anlamak gerekir. O her bakımdan en mükemmel, bütün eksiklik ve noksanlıklardan uzak (münezzeh) bir varlıktır. 5)Muhâlefetün li l-havadis: Yüce Allah'ın sonradan olanlara, sonradan yaratılmış olanlara benzememesi demektir. Yüce Allah'ın benzeri hiç bir şey yoktur. O'na eşit ve denk olan hiç bir varlık yoktur. Zaten kâdîm, bâkî ve bir tek olan varlığın sonradan olanlara benzememesi, yine O'nun bu sıfatlarının bir sonucudur ve O'nun yüce zatına mahsustur. Bu sıfata Şûrâ suresinin 11. âyetinde açıkça işaret buyurulmuştur:

"O'nun benzeri hiç birşey yoktur, O işitendir, görendir". 6)Kıyam binefsihi (bizâtihi): "Yüce Allah'ın varlığı veya mevcudiyeti bir başkasına muhtac değildir; aksine varlığı kendi zâtındandır" demektir. Bütün yaradılmışlar (mahlukât), var olmada ve varlığını devam ettirmede Cenâb-ı Hakk'a muhtaçtır. Halbuki Yüce Allah hiç bir şeye muhtaç ve bağımlı değildir, O Azîz ve Sameddir, yani hiç bir şeye ihtiyacı yoktur; kâinattaki her şey O'na muhtaçtır. Bu sıfata da Kur'ân-ı Kerim'in pek çok âyetlerinde işaret edilmektedir. Meselâ; Al-i İmrân Suresinin 2. âyetinde şöyle buyrulmaktadır: "Allah, O'ndan başka ilah olmayan, diri ve kendi kendine kâim (var) olandır". Vâcibu'l-vücûd (varlığı zorunlu, varlığı kendi zâtının gereği) olan Allah'ın zatı düşünüldüğü zaman, bu varlıkla beraber bu zâtî sıfatların da düşünülmesi vâcibtir. Varlık, yani mevcudiyet ve sıfatlar O'ndan ayrılmaz. Allah Teâlâ kadîm, ezelî, ebedî ve her yönden en mükemmel olduğu için, ne zamana, ne mekâna, ne bir yardımcıya muhtaçtır. O bunların hepsinin üstünde, varlığı zâtının gereği, mutlak ve en mükemmel ve vâcib bir Allah'dır. ALLAH'IN SUBUTİ SIFATLARI SIFAT-I SÜBUTİYYE Yüce Allah'ın zatının gereği olan ve bu zattan ayrılmayan, ezelî ve ebedî olan vâcib sıfatlar. Bu sıfatların hepsi Kur'an ayetleriyle sabit oldukları ve bu ayetlerden çıkarıldıkları için ve varlıkları Yüce Allah'ın zatında isbat edilmiş olduğu için, "sübutî sıfatlar" diye isimlendirilmişlerdir. Bu sıfatların hiç biri sonradan kazanılmış (hâdis) sıfatlardan değildir. O'nun Yüce zatı ve varlığı düşünülmeden bu sıfatlardan bahsetmek de mümkün olmaz. Bu sıfat-ı sübutiyye şunlardır: 1.Hayat Sıfatı: Yüce Allah'ın diri, canlı ve ezelî bir hayat ile hayat sahibi olması demektir. Bunun zıddı olan ölü ve cansız olmak, Allah hakkında düşünülemez. Allah u Teâlâ'nın bu sıfatına işaret eden pek çok ayet vardır. Meselâ:

"Ölümsüz, diri olan Allah'a güven ve O'nu tesbih et!..." diye buyurulmaktadır. Her şeye can veren, ölü gibi görünen toprağa, kuru sanılan ağaçlara can, hayat ve tazelik veren Allahu Teâlâ'dır. Bütün canlıların hayatı sonradandır ve Yüce Allah'ın yaratmasıyladır. Halbuki Yüce. Allah'ın "Hayat" sıfatı da; zâtı gibi kadimdir, ezelî ve ebedîdir; zatından ayrılmayan, zatı ile var olân vacib bir sıfattır. Zira hayat olmadan diğer sıfatları düşünmek, onlarla Allah'ı vasıflandırmak abes olur. Bu bakımdan sübutî sıfatların ilki "hayat" sıfatıdır. 2.İlim Sıfatı: Allah u Teâlâ'nın ezelî ilmiyle her şeyi bilmesi demektir. O'nun ilmi, kâinattaki her şeyi kuşatmıştır. Evrendeki hiç bir şey O'nun ilminin dışında meydana gelemez. Olmuşu, olmakta olanı ve olacağı gerek küll halinde (genel kurallarıyla); gerekse ayrı ayrı, hepsini bilir. O'nun ezelî olan ilim sıfatıyla nitelenmiş olduğunu gösteren pek çok ayet-i kerime vardır: "İçinizde (sinelerinizde) olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah onu bilir. Göklerde olanları da yerde olanları da bilir..." Şu halde Allah'ın ilmi gizli açık her şeyi kuşatmıştır. Kalplerimizden geçenler de O'na malumdur. Bütün gayb alemi,(bilinmezlik alemi) bizim sınırlı ve sonradan kazanılma bilgimizin ulaşamadığı o âlem, Allah'ın bilgisi dâhilindedir. O'nun ilmi, zatı ile kâim olan, ezelî ve ebedî, bilinenlerle değişmeyen bir ilimdir. Kulların ilmi gibi kazanılmış, sonradan elde edilmiş bir ilim değildir. 3.İrade Sıfatı: Yüce Allah'ın istediğini dileyip tercih etmesi demektir. Yani O'nun, bir işin şöyle olmasını değil de, böyle olmasını veya böyle olmasını değil de, şöyle olmasını dilemesi, dilediği gibi tâyin ve tahsis etmesidir. Evrende olmuş ne varsa, hepsi O'nun dilemesi, iradesi ile olmuştur. O'nun iradesi ve isteği dışında hiç bir şey var veya yok olamaz. Cenâb-ı Hakk'ın "irade" sıfatı, mümkün veya câiz olan şeylere taalluk eder. O'nun iradesi o şeyin olması veya olmaması şıklarından birini tercih eder. Tercih ettiği cihete iradesini taalluk ettirince, o şey de ya hemen oluverir veya olmamasını tercih etmiş ise, o şey olmaz, yok olur. Bu anlamda Yüce Allah'ın iradesini iki şekilde anlamak kabildir: a)tekvinî (kevnî) irade: Bu iradeye "meşiyyet" de denir ki; bütün yaratılmışları kapsar. Bir şeye müdahale edince, o şey olmamazlık edemez, her halde oluşur. Bu anlamda Cenâb-ı Hakk şöyle buyuruyor:

"Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, sözümüz ona sadece "ol!" demektir ve o hemen oluverir". b)teşriî (dinî) irade: Bu irade Cenab-ı Hakk'ın muhabbet ve rızası demektir ki; bu mânâda irade ettiği şeyin herhalde meydana gelmesi vâcib değildir. Çünkü kulların işleriyle ilgilidir. Bu mânâda Yüce Allah; "...Allah size kolaylık murat eder, zorluk istemez" buyuruyor. Bunun anlamı "şayet siz kullar, Allah'ın rıza ve muhabbetinin hilafına zorluk, kötülük, isterseniz; kendisi bunları istemediği dilemediği halde, siz istediğiniz için yaratır; zorluğa ve kötülüğe rızası yoktur" demektir. 4.Kudret Sıfatı: Allah Teâlâ'nın bütün mümkünata gücünün yetmesi, her türlü tasarrufta bulunması demektir. İradesiyle bütün mümkünatı kuşattığı gibi, kudretiyle irade ettiklerini bir fiil meydana getirerek, yaratarak bunlara kadir olur. Allah Teâlâ'nın nihayetsiz, bitmek tükenmek bilmeyen kudreti vardır. Bu sıfat da diğerleri gibi ezelî ve ebedîdir. Ezelî olan bu kudret sıfatıyla, her hangi bir şeyi dilediği gibi yapmaya kadirdir. O'nun kudretinin erişemeyeceği, bu kudretin dışında kalan hiç bir şey yoktur. Nitekim Yüce Allah; "Muhakkak ki, Allah her şeye kâdirdir, gücü yetendir" buyurmaktadır. 5.Basar Sıfatı: Cenâb-ı Hakk'ın görmesi demektir. O her türlü vasıta, organ ve bağıntılar olmaksızın her şeyi görür. O'nun görmesi, göz gibi bir organa, ışığa, uzaklığa ve yakınlığa bağlı değildir. Yüce Allah'ın görme sıfatı da ezelîdir, sonradan olma değildir. O'nun görmesinin dışında kalan hiç bir mahlûk yoktur. İnsanın görmesi sınırlıdır, görme organından mahrum olanlar göremezler: Ayrıca aydınlık, karanlık, uzaklık, yakınlık ve daha dünyadaki nice olay, görmeye veya görmemeye etki etmektedir. Allah Teâlâ'nın görmesi hiç bir şeyden etkilenmez. Bu sıfatla ilgili Kur'ân-ı Kerim'de yüzlerce ayet yer almaktadır. Meselâ; Bakara süresi 233. âyet şöyle son bulmaktadır:

"... Biliniz ki, Allah, şüphesiz yaptıklarınızı görür ". 6.Semi' Sıfatı: Yüce Allah'ın işitmesi, duyması demektir. O bu sıfatla ezelle ilgilidir. O, her çeşit, her kuvvette ve zayıflıktaki sesleri işitir, duyar. İşitilmek şanından olan her şeyi işitir. Allahu Teâlâ'nın işitip duyması, kulların işitmesi gibi, bir takım kayıt ve şartlara, vasıtalara ve organlara bağlı değildir. O, işitilmek şanından olan her şeyi, en gizli ve pek hafif sesleri, fısıltıları bile duyar. Özellikle kullarının duâlarını, zikirlerini, gizli ve aşikar niyazlarıyla yalvarışlarını işitir, kabul eder ve mükâfatlandırır. Bu sıfatla ilgili pek çok âyet vardır, ekserisi görmek sıfatıyla beraber yer almaktadır. Meselâ; Nisâ suresi 134. âyet şöyle nihayet bulur: "...Allah işitir ve görür". 7.Kelâm Sıfatı: Yüce Allah'ın söylemesi ve konuşması demektir. O, harf ve seslere muhtaç olmadan konuşur ve söyler. Allah`ın "Kelâm" sıfatı, ezelî ve ebedîdir; yüce zatı için vacib olan sıfattır. O'nun dilsiz olması, konuşamaması düşünülemez. İşte yüce Rabbimiz bu sıfatıyla peygamberlerine söylemiş, emirler vermiştir. Kitaplarını ve şeriatini bu kadîm kelâmıyla bildirmiştir. O, kelâmını dilediği zaman, kendi zatına ve şanına layık bir şekilde meleklerine bildirir, işittirir ve anlatır. Bunu yaparken harflere, seslere, hecelere ve kitabete (yazıya) muhtaç değildir. Yüce Allah'ın dilediği şeyleri, emir ve yasaklarını peygamberlerine ya Cebrâil vasıtasıyla veyahut doğrudan doğruya vahy ve ilham etmiş olması da bu "kelâm" sıfatının bir tecellisidir. Cenâb-ı Hakk'ın, peygamberleriyle konuştuğun gösteren âyetler vardır. Meselâ; Cenab-ı Allah şöyle buyurmaktadır: "Allah Musa'ya hitabetti" veya "Âllah, Musa'ya da hitab ile konuştu". Ayrıca Bakara suresi 253. âyette de şöyle buyurulmuştur: "... Onlardan Allah'ın kendilerine hitab ettiği (konuştuğu), derecelerle yükselttikleri kimseler vardır..."

8.Tekvîn Sıfatı: Allah Teâlâ'nın bilfiil yaratması, yoktan var etmesi demektir. Allah'ın bu sıfatı ezelidir. Tekvîn sıfatı da diğer sıfatları gibi, O'nun yüce zatıyla kaim ve O'nun hakkındâ vacib olan sübutî sıfatlarından biridir. Tekvin sıfatı, irade sıfatının muktezasına göre, mümkünâta tesir eder, yaratır ve icad eder. Nitekim Allah Teâlâ meâlen şöyle buyurur: "Bir şeyi dilediği zaman, O'nun buyruğu, sadece o şeye "ol!" demektir ve o hemen oluverir". İşte bütün bu kâinatın ve içindeki varlıkların yaratanı, icad edeni, Yüce Allah'tır. Bunları var edip etmemeye muktedir olan (gücü yeten) Allah Teâlâ, "İrade" sıfatıyla ezelî ilmine uygun olarak var olmasını, icad edilmesini irade buyurmuş (dilemiş) ve Tekvîn sıfatıyla yaratıp icad eylemiştir. Yüce Allah'ın alemleri yaratmak, rızık vermek, nimetler ihsan etmek, yaşatmak, öldürmek, diriltmek, azab etmek, mükafatlandırmak gibi bütün fiilleri Tekvîn sıfatına râcidir, yani Tekvîn sıfatının taalluklarının başka başka olmasıyla bu isimleri alır. İşte Tekvîn sıfatının bütün bu taalluklarına "sıfât-ı fiiliyye" de denir. Allahü Teâlâ'nın yüce zatına mahsustur. O'nun yüce zatı için vacib olan sıfatların hepsi, görüldüğü gibi, ayetlerle sabit olduğundan, bütün İslâm âlimleri arasında bu konuda ittifak vardır. O'nun bu sıfatlarla ezelde muttasıf olduğunda şüphe yoktur. Yukarıda da ifade edildiği üzere, Yüce Allah, zatında, sıfatlarında, işlerinde, fiillerinde bir tekdir; O'nun eşi, ortağı ve benzeri yoktur. O'nun sıfatları ve işleri de yüce zatına mahsustur. O'nun yüce zatı ve varlığı kabul edilip tasdik edilmeden, yukarıda sayılıp açıklanan sıfatlardan ve O'nun güzel isimlerinden söz etmek de mümkün olamaz. Zira bu sıfatlar ve isimler, O'nun yüce zatının ve varlığının zorunlu bir gereğidir. Ne bu zat, bu sıfatlarsız; ne de bu sıfatlar, bu zatsız olur. Yine dikkat edilecek olursa, bu sıfatların her biri açık ve seçik olarak Kur'ân âyetlerine dayanmaktadır. Yani, bizzat Yüce Allah, kendisini bu sıfatlarla vasıflandırmıştır. Böylece O'na olan inancımız daha da kuvvetlenmektedir. Çünkü bu sıfatlarıyla O'nu daha iyi anlayabiliyoruz. Yoksa O'nu her hangi bir şeye hâşâ benzetmek gibi bir gaye için asla değildir. Bütün bu sıfatlar O'nun yüce zatına yaraşır bir tarzdadır. Biz bütün bu sıfatların asıllarına imân ederiz; fakat keyfiyetlerine, nasıl ve nice olduklarına dair her hangi bir şekilde söz söylemeyiz. Bu konuda söz etmeye de bilgilerimiz yeterli değildir. islamdahayat.com Bu dökümanı orjinal adreste göster Allah'ın zati ve subuti sıfatları