ABDULLAH MUHAYSİNİ'NİN KÜFÜR AKİDESİ. Hamd alemlerin Rabbi Allah subhanehu ve tealayadır. Salat ve selam ise Onun Rasulünedir.

Benzer belgeler
ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

NEDEN BU TOPLUM ASLİ KAFİR? EBU SEYF

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Muhammed Salih el-muneccid

1 Taberî, Camiu l Beyan, 10/ Taberî, Camiu l Beyan, 10/399.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

İmam Şafii nin Vefat Ederken. Üzerinde Bulunduğu İ tikad.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ


1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Hz. Peygamber'in ilk muhatapları olan Mekkelilerle mücadelesini anlatan Kur'ân'da tam

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

MEKKE-İ MÜKERREME MEKKE-İ MÜKERREME'NİN BİR KÜFÜR BELDESİ OLUP OLMADIĞI HAKKINDA. Müellif: Şeyh Hamad İbni Atik en-necdi (H1227-H1301)

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

MASLAHAT KAVRAMI Aladdin Palevi

1 Siyretu İbn-i Hişam, sf. 293 vd. 2 Siyretu İbn-i İshak, 1/44. ayrıca bkz. Delailü n-nübüvve, 2/33, 468 nolu haber.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

De ki : Rabbim ilmimi arttır.

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

İbadetin Manası ve Çeşitleri

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

"Deki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana tabi olun. Ki Allah'da sizi sevsin." (Âli İmran, 31)

وجوب معرفة العقيدة الا سلامية

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı.

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

ARAPÇA DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK TAKISI, ŞEMSÎ VE KAMERÎ HARFLER. Abdullâh Saîd el-müderris

TAĞUTLARA VE MÜŞRİKLERE DÜŞMANLIK EBU SEYF

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Ali imran 139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz.

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Şeyhulislâm Müceddid İmâm Muhammed b. Abdilvehhâb a Lâ ilâhe illallah ın anlamı soruldu.

Terceme : Muhammed Şahin

Question. Kadir gecesi yalnız bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de kadir gecesinden. sayılır mı?

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

Yegane Din, İslâm Salı, 04 Ağustos :43

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

MÜSLÜMANLARA KARŞI KÂFİRLERİ DESTEKLEMEK

BAZI SÖZLEŞMELERE İMZA ATMAK EBU SEYF

Dua ve Sûre Kitapçığı

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

TİYATRO MAĞARA ARKADAŞLARI Ali Ahmed BÂKESİR Karakterler YUSUF HARUN MURAT

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Muhammed Bin Abdulvehhab'ın Akidesi

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Aylık İslamî Eğitim Dergisi OCAK 2013 YIL: 2 SAYI: 12 FİYATI: 5. GÜNDEM 07 VELA(Dostluk) - BERA(Düşmanlık) Bağlamında Kâfirlere Benzemek

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

İSLAM DA RESMİN HÜKMÜ... 2 Müsavvir (Şekillendiren) Allah tır... 2 Kur an-ı Kerim de Heykel, Put Ve Resimlerin Hükmü... 2 Resim Konusunda Varid Olan

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

Mekke-i Mükerreme'nin bir Küfür Beldesi Olup Olmadığı Hususunda Bir Münazara

ŞEYTANIN MUTASAVVIFLARA VAHYİ

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur ân da Dua Ayetleri

ŞİRKİN ÇEŞİTLERİ. Guraba Yay.

Azrail in Bir Adama Bakması

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

Mücahide; Mücahid Hanımı

Transkript:

Downloaded from: justpaste.it/10kjf ABDULLAH MUHAYSİNİ'NİN KÜFÜR AKİDESİ Hamd alemlerin Rabbi Allah subhanehu ve tealayadır. Salat ve selam ise Onun Rasulünedir. Allahın izniyle ''ircanın damarlarına saplanan hançer'' adlı seriye devam ediyoruz. Bu yazımız ise ''Abdullah Muhaysini'nin küfür akidesi '' üzerine olacak. Ben bu yazıyı yazarken bizzat Abdullah Muhaysininin kendi sözlerinden onun nasıl bir akideye sahip olduğunu ispatlamaya çalışacağım. Başarı Allah Azze ve Celledendir. NOT 1:İlk olarak baştan şunu belirtiyim kardeşlerim. Allaha yemin olsun ki benim ışidle müslümanlık dışında hiçbir bağım yoktur ve ışid benim gibileri harici olarak görüyor. NOT 2) Burada Abdullah Muhaysiniden getirdiğim her sözü küfür anlamında değerlendirmeyin. Bundan sonra asıl mesleye dönersek. Abdullah Muhaysini şöyle diyor: ''Bugünkü mesajım Türkiyede bulunan müslüman hanım kardeşlerimedir.mesajım iki hanım kardeşimedir. Bunların ilki başını örtmemiş,tesettüre girmemiş açık hanım kardeşim. Diğer mesajım ise başı örtülü ve kapalı olan ancak Allahı razı etmemiş hanım kardeşimedir...doğrusu hanım kardeşlerimizden bazısı Allah onlara hidayet versin başını açtığında msülüman olduğunu unutuyor...'' Allahın izniyle derim ki; Abdullah Muhaysininin bu sözleri ihtimallidir. Şöyle ki; ya Türkiyedeki başı açık fakat bunun yanında küfür ve şirk üzere olmayan,tağutlardan beri olmuş onları ve onlara ibadet edenleri tekfir eden kişilerdir ya da Türkiye halkından olan sıradan başı açık olan muhafazakar tipli insanlardır. Bu ikincisi olduğu Ğalibuz zan olsada yine düşükte olsa ihtimal olduğu için bu sözlerinden dolayı direk Muhaysiniye bir şey söyleyemiyoruz. Lakin burada benim söylemek istediğim bir şey var. Bu konuşmasında Muhaysini Türkiye halkına sesleniyor. Türkiye halkı tağutlara kanun yapma yetkisi veren,onlara sevgi besleyen,onları reddetmeyen,onların mahkemelerine muhakeme olan,onlara askerlik yapan vs. bir halk. Kardeşlerim Allah rızası için cevab verin. Siz bir kere Muhaysininin Türkiye halkına seslenirken; Ey Türkiye halkı; siz Allaha ait kanun yapma yetkisini yaratılmışlara veriyorsunuz,onların mahkemelerinde hüküm arıyorsunuz,onlara sevgi besliyorsunuz. Oysa onlar tağutlardır onları tekfir etmeden İslama giremezsiniz. Onlardan beri olun,onlara sevgi beslemeyin. Onlara Allaha ait olan hüküm yetkisini vermeyin. Muhaysininin böyle demesi gerekirken ne hikmetse o bundan bahsetmiyor. Bakalım Rasuller kavimlerine nasıl davet yapmışlar: ''Kardeşleri Şuayb; Medyen e şöyle dedi: Ey kavmim Allah a kul olun! O ndan başka sizin ilâhınız yoktur.''[1] ''Andolsun, Nuh'u kavmine gönderdik. O zaman şöyle dedi: Ey kavmim, Allah a kul olun! Sizin için O ndan başka ilâh yoktur.''[2] Ey İbrâhîm! Bizim ilâhlarımıza bunu sen mi yaptın? dediler. Dedi ki: Hayır, bunu onların büyüğü yaptı. Haydi eğer onlar konuşuyorlarsa onlara sorun! Bunun üzerine kendilerine geldiler, sonra da (kendileri için); Muhakkak ki siz; siz zalimlersiniz. dediler. Sonra onların başları öne eğildi. : Andolsun ki sen, bunların konuşmadığını biliyordun. Hâlâ size bir faydası ve zararı olmayan, Allah tan başka şeylere mi tapıyorsunuz? dedi.''[3] ''Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı Rab'ler mi daha hayırlı yoksa Vahid, Kahhar Allah mı? Sizin O'ndan başka ibadet ettikleriniz, Allah ın kendilerine bir delil indirmediği, sadece siz ve babalarınızın onu isimlendirdiğiniz (putlardan) başka bir şey değildir. Hüküm ise ancak Allah a aittir. Sizin O'ndan başkasına ibadet etmemenizi emretti. İşte bu kayyum dîndir. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler.''[4] Bir de Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şirk koşan kavmine nasıl davet yapmış ona bakalım. ''Kureyş e şiddetli bir kıtlık ve açlık isabet etmişti. Ebû Talib in bakmakla yükümlü olduğu kişiler kalabalıktı. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) o sıralarda Beni Haşim in varlıklılarından olan amcası Abbas a dedi ki: Ey Abbas! Gerçekten kardeşin Ebû Talib kalabalık bir aileye sahiptir. İşte şu gördüğün kıtlık insanlara isabet etmiştir. İkimiz beraber Ebû Talib e gidip onun oğullarından bir tanesini ben, bir tanesini de sen alıp onlara bakmak suretiyle onun üzerinde bulunan aile kalabalıklığını hafifletelim. Abbas dedi ki: Evet, kabul ediyorum. Bunun üzerine ikisi de Ebû Talib e yönelerek yanına vardılar. Ona dediler ki: İnsanların içinde bulunduğu bu zor durum gidinceye kadar, biz senin üzerinde bulunan aile yükünü, sana yardım ederek hafifletmek istiyoruz. Ebû Talib ise onlara dedi ki: Bana Akil i bırakmak şartı ile istediğinizi alınız. Bu söz üzerine Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Ali yi, Abbas da Cafer i aldı. Allah-u

Teâlâ Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) i nebi olarak gönderinceye kadar, Ali, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) in yanında kaldı. Sonra da Rasûlullah a tabi olarak ana iman edip, onu tasdik etti. (Siyeri İbn-i Hişam) Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hadice ile namaz kılarken Ali bunları gördü ve yaptıklarının ne olduğunu sordu. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de ona: Bu, Allah ın seçtiği Rasûlü ile bildirdiği dinidir. Ben seni ibadette ortağı olmayan Allah a imana ve O na ibadete davet ediyorum. Şu Lat ile Uzza yı da inkâra ve reddetmeye çağırıyorum. dedi. Ali (radıyallahu anh) hemen kabul etmeyip: Bu daha önce duymadığım bir şey. Babama danışmadan karar vermek istemiyorum. dedi. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ise henüz açıktan davete başlamamış olduğundan bunun açıklanmasını hoş görmedi ve Ali ye: Ey Ali! Ya Müslüman ol, ya da İslâm a girmesen bile bu meseleyi gizli tut, kimseye anlatma. dedi. Ali, o gece düşündü ve kendi kendine şöyle dedi: Allah beni yaratırken babama danışmadı. Ben Allah a ibadet etmek için niçin babama danışacağım ki? Allah Sübhanehu ve Teâlâ onun kalbini İslâm hidayetine açtı. Sabah olur olmaz Rasûlullah a gelerek: Ey Muhammed! Benden ne yapmamı istemiştin? dedi. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de şöyle dedi: Allah tan başka ibadete layık ilah olmadığına, O nun eşi ve benzeri bulunmadığına şehadet etmeye, Lat ı ve Uzza yı inkâr edip tanımamaya ve Allah tan başka ibadet edilenleri reddetmeye çağırıyorum. Ali de bunları kabul edip Müslüman oldu. Ali (radıyallahu anh) Ebû Talib ten korktuğu için İslâm ı kabul ettiğini bütün insanlardan gizledi ve onu açığa vurmadı. İslâm ı öğrenmek için sürekli olarak gizlice Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) e gidip geliyordu. (Siyeri İbn-i İshak)''[5] İşte Rasulullahın daha çocuk yaşta denecek kişiye nasıl davet yaptığına bakın. Eğer denirseki Abdullah Muhaysini senin bu söylediklerini biliyor lakin maslahat icabı bunu söylemiyor. Bende Allahın izniyle derim ki; zaten en büyük maslahat tevhid en büyük mefsedet şirk değil midir? Siz yada eğer gerçekten maslahat icabı yapıyorsa Abdullah Muhaysini tevhidin üzerinde bir maslahat mı buldunuz da bizim haberimiz yok. Subhanallah! ''Ebû Bekir (radıyallahu anh), Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile karşılaşınca ona dedi ki: Kureyş in senin hakkında : Bizim ilahlarımızı kabul etmiyor, fikirlerimizi ve akıllarımızı kıt görüyor ve babalarımızı tekfir ediyor diye söyledikleri doğru mu? Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) : Evet, ben Allah ın elçisiyim. Allah ın risaletini insanlara tebliğ etmek ve sizleri yalnız Allah a ibadet etmeye çağırmak için gönderildim. Allah a yemin ederim ki, bu doğrudur. Ey Ebû Bekr! Seni bir olan, ortağı olmayan Allah a iman edip ibadet etmeye, Allah tan başkalarına ibadet etmemeye, onları reddetmeye, Allah ın itaat edilmesini yasakladığı kişilere itaat etmemeye, onları dost edinmemeye davet ediyorum. Sonra, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona Kur an okudu. Ebû Bekir de bunları kabul edip Müslüman oldu. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) diyor ki: Hiç kimseyi İslâm a davet etmedim ki onda davet esnasında bir gecikme, bir düşünme ve tereddüt olmasın. Fakat Ebû Bekir böyle değil. Ona İslâmiyeti anlattığım zaman bir bekleme, bir gecikme veya bir tereddüt olmadı. (Siyeri İbn-i Hişam)''[6] İşte kardeşlerim. Bu rasulullahın daveti. Şimdi yukarıdaki ayetlerle ve şu iki nakille Abdullah Muhaysininin davetini kıyasla. Vallahi aynı olmadığını göreceksin. Abdullah Muhaysini şöyle diyor: ''Bu müsabetle Türklere: Sizleri seviyoruz ve Allah Şam('a yardımlarınızdan) ötürü sizleri hayırla mükafatlandırsın.'' Başka bir yerde yine Abdullah Muhaysini diyor ki; ''...ÖSO şöyledir, ÖSO haindir,öso böyledir.öso'nun sonu sahve olmaktır... gibi ne kadar çok konuşan gördük.ta sonuna kadar konuşuyor sanki ona gaib bildiriliyor ve hükümler veriliyor da konuşuyor. ABD ve Rusyadan bu açıklama geldi. Ateşkesi koydular ve gruplara dediler ki: Sizin ateşkese uymanız gerekir ve sizin Şam Fethi Cephesinden uzak durmanız lazım. Kararı alan kim ABD ve Rusya. Gel ÖSO sen ŞCF'den ayrıl biz onu vuracağız. Daha sonra Muhaysiniyle röportaj yapan soruyor: '' Bu konudaki görüşünüz nedir ey şeyh?'' Muhaysini şöyle cevab veriyor: ''Tabi ki safları ayırmaya çalışıyorlar ve beklenilen birleşmeden korkuyorlar...ben BU DURUŞU TEBRİK EDİYORUM VE ÖSO KARDEŞLERİMİZE ALLAH RAZI OLSUN DİYORUM...'' Muhaysini devamla şöyle diyor: ''İnsanlar bana sürekli soruyor.bu birleşme sadece islami grupları mı kapsayacak? HAYIR. BİZİM

BEKLEDİĞİMİZ BİRLEŞME İSTİSNASIZ TÜM GRUPLARI KAPSIYOR.'' Demokrat ÖSO'yu müslüman kardeş gören Muhaysiniye Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab rahimehullahın şu sözünü hatırlatırım diyor ki: ''Her kim, müşrikleri tekfîr etmez veya onların kâfir olduklarında şüphe ederse veyahut onların yolunun da doğru olduğunu kabul ederse, kâfir olur.'' Muhaysininin Bu küfür sözünden sonra tekrar onun sözleriyle devam ediyoruz: ''Ahrarda ki kardeşlerde aynı şekilde faziletlidir. ALLAH İÇİN ONLARI SEVİYORUZ.ALLAH ONLARA HAYIRLA MUKAFAT VERSİN.'' ''Ama diğer gruplar Amerikayı kovdu. Tam olarak kovmasalar da protesto ettiler kovdular onları hoş karşılamadılar.'' Ben ise Rabbimin izniyle diyorum ki; sanki orada bir tek abd mi tağut yolunda savaşıyor. Vallahi hayır. Müslümana karşı tağutla işbirliği yapmak icmayla küfürdür ve sahibini kafir yapar. Söyler misin ey Muhaysini! Neden Ahrarı tekfir etmedin? Oysa Ahrarın küfrü çok bariz bir şekilde açıktır. Birilerinin hariciliğini ispatlamak için 50 küsür dakka sohbet yapan sen Ahrar küfür işleyince niye bu kadar sinirlenmiyorsun neden hala onlara kardeşim diyorsun? Alemlerin Rabbi şöyle buyurdu: ''Allâh Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır: Ey îmân edenler Yahûdi ve Hıristiyanları velîler edinmeyin! Onlar birbirlerinin velîleridirler. Sizden kim onları velî edinirse, muhakkak o da onlardandır. Şüphesiz Allâh, zalimler topluluğuna hidâyet vermez. (Mâide: 5/51) Âyet-i kerîmenin tefsîrinde İmâm İbn Cerir et-taberî rahîmehullâh şöyle demiştir: Her kim mü minleri bırakıp Yahûdi ve Hıristiyanları dost edinirse o kimse onlardan olur. Kim mü minlere karşı Hıristiyan ve Yahûdilere (ve de diğer kâfirlere) yardımcı ve dost olursa artık bu kişi Yahûdi ve Hıristiyanların dînlerine ve milletlerine tâbî olmuştur. Çünkü bir kişinin bir kişiye dost olması ve ona yardım etmesi; ona, dînine ve içinde bulunduğu duruma râzı olduğunu gösterir ki böylece ona muhâlif olan dîne düşman olmuştur. Bu kimsenin hükmü bundan böyle dost olduğu kişinin hükmü gibidir. [Taberî, Câmiu l-beyân fî Te vîli l-kur ân: 10/400.] İmâm Nesefî el-hanefî rahîmehullâh, şöyle demiştir: Onlara (kâfirlere) yardım ederek, onlardan yardım isteyerek onları kendinize kardeş edinmeyin! Mü minlerle haşır neşir olduğunuz gibi onlarla haşır neşir olmayın, onlara dostluk göstermeyin! Allâh u Teâlâ bu yasağın sebebini bildirerek şöyle buyurdu: Onlar birbirlerinin velîleridirler. (Maide: 5/51) Yani onlar birbirlerinin dostudurlar ve hepsi mü minlere düşmandırlar. Bu ayet küfrün tek millet olduğuna bir delîldir. Allâh u Teâlâ âyetin devamında şöyle buyuruyor: Sizden kim onları velî edinirse, muhakkak o da onlardandır. (Maide: 5/51) Yani (onları velî edinenler) onların (kâfirlerin) milletinden (dîninden) olur ve onların hükmünü (gibi kâfir hükmünü) alır. [Nesefi, Medâriku t-tenzîl: 1/453.] Şeyh Süleymân bin Abdullâh rahîmehullâh ise âyetin tefsîri hakkında şöyle demiştir: Allâh u Teâlâ, Yahûdi ve Hıristiyanları dost edinmelerini mü minlere yasaklamış ve mü minlerden onları dost edinen kimsenin onlardan sayılacağını bildirmiştir. Bu ise; Mecûsileri, putperestleri ve diğer kâfirleri dost edinen bir kimsenin hükmünün, dost edindiği kâfirlerin hükmü gibi olduğunu ve o kimsenin onlardan sayıldığını göstermektedir. [ed-düreru s-seniyye: 8/127.]''[7] Şeyh Abdurrahmân bin Hasen rahîmehullâh, şöyle demiştir: Tevhîdi bozan mes elelerin en büyüğü üç tanedir Bunlardan üçüncüsü: Müşriklere karşı dostluk göstermek, onlara meyletmek, onlara elle, dille veya malla yardımcı olmaktır. [el-mevrid el-adebu z-zulal: 237-238.][8] Allâh Subhânehu ve Teâlâ, başka bir âyet-i kerîmesinde şöyle buyurmaktadır: Mü minler, mü minleri bırakıp da kâfirleri velîler edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allâh tan hiçbir şey (yardım-bağlantı) yoktur. (Ali İmran: 3/28) İmâm İbn Cerir et-taberî rahîmehullâh âyetin tefsîri hakkında şöyle demiştir: Bu âyetin mânâsı şöyledir: Ey mü minler! Kâfirlere dînleri (ve sistemleri) konusunda yardımcı olmayın. Mü minleri bırakıp da Müslümanlara karşı kâfirlere destek olmayın, mü minlerin gizli hallerini onlara anlatmayın! Sizden her kim böyle yapacak olursa Allâh u Teâlâ dan bekleyeceği hiçbir şey yoktur. Çünkü o Allâh u Teâlâ dan, Allâh u Teâlâ da ondan beri olmuştur. Böylece dîninden irtidat etmiş ve küfre girmiştir. [Taberî, Camiu l-beyân: 6/313.] Şeyh Hamid bin Atik rahîmehullâh şöyle demiştir: Müslümanlara karşı müşriklere yardım etmek, Müslümanların gizli hallerini onlara söylemek veya müşrikleri dille savunmak ya da bulundukları duruma rıza göstermek küfür olan amellerdendir. Müslümanlardan kim ikrâh durumu olmadığı halde kâfirlere buğzetse ve Müslümanları sevse bile bunlardan herhangi birisini yaparsa mürted olur. [ed-difâ an Ehli s- Sünne ve l-etbâ: 31.][9]

Şimdi de Abdullah Muhaysininin şirk koşan müşrik halka nasıl baktğına bir göz atalım: '' Ve Türkiyenin farklı unsurlarına da yani Türküyle kürdüyle Türkiye halkının tamamına hitab ediyoruz ve diyoruz ki; Şamdaki kardeşlerinizin yanında yer almanızı Allah boşa çıkarmayacaktır.nebi sallallahu aleyhi ve sellem diyor ki;''kim bir kardeşinin sıkıntısını giderirse Allah da kıyamet günü onu bir sıkıntısından kurtarır.'' Bu sözü okuyan şunu zannetmesin: Türkiye halkı bütün tağutlardan beri olmuş, ihtilaf anında sadece Allahın kitabına ve rasulünün sünnetine muhakeme olan; sadece Allahın dini yüce olsun diye Allah yolunda mücadele eden bir halk falan değil. Bu halk kanun yapma yetkisini Allahtan alıp milletvekillerine vererek şirk koşan, tağutlara sevgi besleyen,onları reddetmeyen müşrik bir halktır. Muhaysini ise bu halka dostluk besliyor. Çünkü müslüman görmek eşittir onu dost edinmektir. Ona mutlak beraat uygulamamaktır. İşte bu Muhaysininin milleti. Bir de İbrahimin milleti var kardeşlerim siz ona tabi olun ki kurtuluşa eresiniz. '' İbrâhîm ve onunla beraber olanlar sizin için güzel bir örnek olmuştur. Onlar kavimlerine şöyle demişlerdi: Muhakkak ki biz, sizden ve sizin Allah tan başka taptığınız şeylerden uzağız, sizi tekfir ediyoruz. Ve siz, Allah ın tek oluşuna iman edinceye kadar, sizinle bizim aramızda ebediyyen düşmanlık ve öfke başladı.''[10] Oysa Abdullah Muhaysininin yapması gereken şirk koşanlara müşrik demek,onları islama davet etmek ve ilk olarak onlara Allaha ibadet anlatıp şirkten nehyetmekti. Halbuki Dr. Abdullah müşriklere dost olmayı onlara islam hükmü vermeyi tercih etti. ''Ebu'l Hüseyn ibn Ahmed El-Askalani dedi ki (Hicri 377 de vefat etti): Bağdat mutezilesi, Basra mutezilesi ve bütün ehli kıble icma etmiştir ki kâfire kâfir demeyen kâfirdir. Çünkü küfürde şüphe edenin imanı yoktur. Çünkü küfrün ve imanın ne olduğunu bilmiyordur. Mutezile ve diğer kıble ehlinin hiçbirinin arasında kâfire kâfir demeyenin kâfir olduğunda ihtilaf yoktur. [11] ''Şeyh Abdurrahman ibn Hasan dedi ki; İşte bu, bu adamın halini ortaya koymaktadır. Eğer o Lailaheillallah ın manasını anlasa şunu bilirdi ; Allah tan başkasına ibadet eden kişinin küfründe şüphe eden ve tereddüt eden kişi tağutu inkar etmemiştir. [12] Dr. Abdullah diyor ki: '' Mısır halkının yüreğinde,şam halkının yüreğinde olduğu gibi derin bir iman ve islam sevgisi olduğundan halkın tümü hemen Mursiyi seçti... Bak aslında ben ihvanın demokrasi yoluna girmelerini onaylamıyorum.bunda onlara karşıyım onlar bunda hataya girdiler lakin bir tecrübe idi. Allah s.v.t. dan düşmanlarımızı sevindirmemesini dilerim.'' Allah subhanehu ve tealanın tevfıkiyle derim ki: Kardeşlerim Allah için şu açıklamaya bakar mısınız? Sanki Mursi ve ona oy verenler içtihadi bir hata yapmışlar gibi. Mursi tağut oldu ona oy verenler dinden çıktı adam hala bunda hata ettiler lakin bir tecrübe idi diyor. Subhanallah! Bu nasıl bir akide bu nasıl bir anlayış? Müşrik ihvana böyle yumuşak davranan akidesi bozun doktor; konu bazılarına gelince nasılda haricilere benzeyen 30 sıfatı adlı 50 küsür dakikalık sohabet yapıyor. Nedense bu kişi,ihvanın müşrik olduğuna yada Mursinin kafir bir tağut olduğuna dair böyle 1 saate yakın sohbet yapmıyor. Sonuç olarak diyorum ki; Ey Muhaysini! Biz senin Mursi gibi tağutları tekfir ettiğini, Ahrar ve onlar gibi kafir grupları tekfir ettiğini senden duyuncaya kadar sana kafir muamelesi yapıyoruz. Sen ise bırak Ahrarı ÖSO'ya bile kardeş diyorsun.rabbimden dileğim seni ve sana tabi olanları hidayete erdirmesidir. Allaha hamdolsun yazının sonuna geldik. Yazıdaki bütün doğrular Allah subhanehu ve tealadan,bütün yanlışlar ise nefsimden ve şeytandandır. (Ebu Seyf Abdulvedud)

[1] A'raf 85 [2] A'far 61 [3] Enbiya suresi [4] yusuf 39-40 [5] RASÛLULLAH (S.A.S) IN HAYATI İLE İSLÂM IN HAREKET METODU; Abdurrahman el-muhacir [6] a.g.e. [7] Abdullâh Saîd el-müderris [8] a.g.e. [9] a.g.e. [10] mumtehine 4 [11] Tenbiyhu ve Reddu ala Ehli'l Bida' ve'l Ehva, syf.40 [12] Durerus Seniyye 11/523