CENNET EHLİNİN VASIFLARI

Benzer belgeler
Muhammed Salih el-muneccid

FARZ NAMAZLARIN VAKİTLERİ

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

MUSA -ALEYHİSSELÂM- İLE FİRAVUN KISSASI. Muhammed Şahin. Tetkik eden: Ümmü Nebil. Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu. [ Türkçe ]

ZEKÂTIN FARZ KILINMASININ HİKMETİ

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Salih b. Fevzân el-fevzân

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

PEYGAMBER -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM- HATA ETMİŞ MİDİR?

KIYÂMET GÜNÜ KULA SORULACAK SORULAR NELERDİR?

NAMAZLARIMIZI HUŞU İÇERİSİNDE KILALIM!!!

KABİR NİMETLERİNİN ŞEKİLLERİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

BİD'AT VE ŞİRK KONUSUNDA DETAYLI BİLGİLER

HACDA CEMRELERE TAŞ ATMAKLA İLGİLİ HÜKÜMLER. [ Türkçe ] Muhammed Şahin. Tetkik eden : Ümmü Nebil. Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Muhammed Salih el-muneccid

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

ABDEST, TAHÂRET VE SULARLA HÜKÜMLER. Salih b. Fevzân el-fevzân

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

KABİRDE SORULAN ÜÇ SORU. Muhammed Şahin. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

SELÂM ÂDÂBI. Muhammed et-tuveyjrî. Terceme eden : Muhammed Şahin. Tetkik eden: Ümmü Nebil. Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu.

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

كيف سيكون حساب ال فر الا خرة


MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

DUÂNIN FAZÎLETİ. Muhammed Şahin

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

مk و يف تكون صلاة ا سافر وصومه

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

YAŞLILAR YURDUNDA ÇALIŞAN, DOMUZ ETİ PİŞİREN VE İÇKİ SUNAN KADININ HÜKMÜ

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Allah'ın Nimetlerine Şükretmek

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Haram mal ile hac yapmak

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

ALLAH'IN MÜ'MİN KULUNU KORUMASI. Muhammed Şahin. Tetkik eden: Ümmü Nebil. Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu. [ Türkçe ]

KABİR AZABININ ŞEKİLLERİ

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

Arafat'ta vakfenin vakti

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim :38

ODUNPAZARI MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU 40 HADİS EZBERE OKUMA YARIŞMASI

Terceme : Muhammed Şahin

Abdestte başı mesh etmenin şekli

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Mukimlik halinde iki namazı birleştirirken (cem ederken) müekked sünnetler kılınabilir mi? Muhammed Salih el-muneccid

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Sunabihi (Rah Aly.) anlatıyor: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Ubade b. Samit'i (R.A.) ziyarete gittim. Onu gürünce ağladım. Ubade, "Dur biraz!

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Muhammed Salih el-muneccid

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Transkript:

ب[ CENNET EHLİNİN VASIFLARI [ Türkçe ] أوصاف أهل الجنة اللغة التركية [ Muhammed Şahin محمد شاهين Tetkik eden: Ümmü Nebil مراجعة: أم نبيل Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالربوة بمدينة الرياض 1428-2007

Hamd, yalnızca Allah'adır. Salât ve selâm da Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'edir. Allah -azze ve celle-, cenneti, takvâ sahibi kullarına yaklaştırdığını ve o cennete girmeyi hak eden bu kimselerin şu dört tane vasıfla vasıflandıklarını haber vermektedir: 1. Onların, "Evvâb" (Allah Teâlâ'ya yönelenler) olmaları. Yani Allah Teâlâ'ya karşı isyandan kaçıp O'na itaat etmeye dönenler, gafletten kaçıp, O'nu zikretmeye yönelenlerdir. Ubeyd b. Umeyr der ki: "Evvâb (Allah'a yönelen) kimse, günahlarını hatırlayıp onlardan dolayı Allah Teâlâ'ya tevbe istiğfarda bulunan kimsedir." Mücâhid şöyle der: "Tenha yerlerde günahlarını hatırlayıp, onlardan istiğfar eden kimsedir." Said b. Müseyyeb şöyle der: "Bu kimse, günah işleyen, sonra da tevbe eden, sonra günah işlediği zaman yine tevbe eden kimsedir." 2. Onların, Allah Teâlâ'nın emirlerine riâyet edenler olmaları. İbn-i Abbas -Allah ondan ve babasından râzı olsun- şöyle demiştir: "Allah'ın farzlarına ve emânetlerine riâyet eden kimselerdir." Katâde şöyle demiştir: "Allah'ın kendisine gerek haklarından ve gerekse nimetlerinden emânet ettiği şeyleri koruyan kimselerdir." Enes b. Mâlik'ten -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: "(Cehennemlikler) cehenneme atılırlar. Bunun üzerine cehennem: Daha yok mu? der. Nihâyet Allah Teâlâ ayağını cehennemin üzerine koyar, cehennem de: artık yeter, artık yeter, der." 1 1 Buhârî, hadis no: 4848, Müslim, hadis no: 2848 1

İnsan nefsine âit istek kuvveti ve vazgeçme kuvveti olmak üzere iki kuvvet bulunduğuna göre, yönelenler,allah Teâlâ'ya dönüşte,itaat ve rızasını kazanmakta istek kuvvetini kullanıyorlar demektir.riâyet edip koruyanlar ise; gerek Allah Teâlâ'ya isyan etmekten, gerekse yasaklarını işlememekle ve kendilerini korumakla, günahlardan vazgeçme kuvvetini kullanıyorlar demektir. Buna göre, koruyup, riâyet eden kimse, Allah Teâlâ'nın kendisine haram kıldıklarından kendi nefsini koruyup,kendisini bunlardan sakındıran kimse demektir. Evvâb (Allah'a yönelen) ise, Allah Teâlâ'ya itaat etmeye yönelen kişidir. 3. Onların, Allah Teâlâ'nın buyurduğu gibi: "Görmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan" kişiler olmaları. Nitekim Allah Teâlâ bu kimseler hakkında şöyle buyurmuştur: ٣٣ Z ç æ å ä ã â á à [ "(O cennet dünyada) görmediği halde Rahman dan korkan ve (kıyâmet günü günahlarına tevbe etmiş) bir kalple O'nun huzuruna gelen kimseler içindir." 1 Bu âyet-i kerime; Allah Teâlâ'nın varlığına, Rab oluşuna, kudretine, ilmine ve ayrıntılı olarak kulun her şeyine O'nun muttali oluşuna dâir durumları içermektedir. Aynı zamanda O'nun kitaplarına, peygamberlerine, emir ve yasaklarına, vaadine ve kıyâmet gününe de îmânlarını içermektedir. Nitekim bunlar olmadan, görmediği hâlde Rahman olan Allah Teâlâ'dan korkmak doğru olmaz. 4. Onların, Allah Teâlâ'nın buyurduğu gibi: "O'na yönelen bir kalple gelenler..." olmaları. İbn-i Abbas der ki: "Allah'a isyan etmekten yüz çevirmiş ve O'na itaat etmeye yönelip dönmüş kimseler." Şu bir gerçek ki; hakiki olan yönelme, kişinin kalbinin Allah Teâlâ'ya itaat etmeye, O'nu sevmeye ve O'na dönmeye dâir durumudur. 1 Kâf Sûresi: 33 2

Sonra Allah Teâlâ, bu vasıflara sahip kişilere şu âyet-i kerimede buyurulduğu üzere karşılığını vermiştir: Zõ ô ó ò ñ ð ï î í ì ë êé è [ ٣٥ ٣٤ "(Mü'minlere denilir ki: Her türlü âfet ve kötülüklerden) selâmetle (emîn olarak) oraya (cennete) girin.işte sonsuzluk günü budur. Orada onlara ne isterlerse vardır. Katımızda daha fazlası da (nimetler) vardır (ki o da Allah Teâlâ'nın vech-i kerimine bakmaktır.)" 1 Yüce yaratan bu âyetten sonra onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan nice nesilleri helak ettiğine dair açıklamasıyla onları korkutmaktadır. Geçmiş nesillerin helak sırasında beldelerde kaçışan ve bir yerlere sığınmaya çalışan kavimler hâline girdiklerini ve kuvvetlerinin, helak olmalarına bir yarar sağlamadığını ve kendilerini Allah'ın azabından kurtaramadıklarını haber vermiştir. Katade der ki: "Allah'ın düşmanları öyle şiddet ve sıkıntılarda bulunmuşlardı ki nihayet Allah'ın emrine (helâkına) kendilerinin duçar olduğunu gördüler." Zeccac ise şöyle der: "Onlar her yere kaçışıp gitmeye ve sığınacak bir yer aramaya koyulmuşlardı; ancak ölümden kendilerini kurtaramadılar." Gerçek şu ki, onlar ölümden kaçıp kurtulmayı arzulamışlardı; ancak buna imkân bulamadılar. Allah Teâlâ bunun ardından şöyle buyurmuştur: Z > = < ; : 9 8 7 6 5 4 3 2 1 [ 37 "Şüphesiz ki (akıl eden) bir kalbi olan ve (kalbiyle) hazır bulunup kulak veren kimse için (geçmiş toplulukların helâk edilmesinde) elbette bir öğüt vardır." 2 Sonra gökleri, yeri ve her ikisi arasında olanları altı günde yarattığını ve kendisine hiçbir yorgunluğun ve bıkkınlığın dokunmadığını haber 1 Kâf Sûresi: 34-35 2 Kâf Sûresi: 37 3

vermiştir. Bununla, düşmanları olan yahudilerin "Allah yedinci günde istirahata çekildi" sözlerinin yalan olduğunu ortaya koymuştur. Sonra da Allah Teâlâ, yahudilerin, Allah'ın istirahata çekilmesi ile ilgili olarak söylediklerine sabrettiği gibi, peygamberine de düşmanlarının O'nun hakkında söylediklerine karşı sabır göstermesini emir buyurmuştur. Nitekim kendisinin işittiği ezaya kendisinden daha sabır gösteren kimse olmaz. Sonra peygamberine, sabır etmeye yardımcı olan faktörleri yani güneşin doğuşundan önce (sabah namazını) ve batışından önce de (öğle ve ikindi namazlarını kılarak) Rabbine hamd ederek O'nu tesbih etmesini ve geceleyin (akşam ve yatsı namazlarını kılarak), namazlardan sonra da (vitir ve nâfile kılarak) yine O'nu tesbih etmesini emir buyurmuştur. Kimileri namazlardan sonra kılınacak namazın vitir olduğunu söylerken, kimisi de akşam namazından sonraki iki rekât namaz olduğunu söylemiştir. İlk görüş, İbn-i Abbas'ın görüşüdür. İkincisi ise, Ömer, Ali, Ebû Müreyre, Hasan b. Ali ve İbn-i Abbas'ın iki görüşünden birisidir. Bir de İbni Abbas'ın üçüncü bir görüşü daha var ki; o da, söz konusu tesbihin beş vakit namazlardan sonra dille yapılan tesbih olduğudur. Sonra sûre, öldükten sonra dirilme konusuyla ve haşrolunmak için ruhların bedenlere geri dönmesine dâir münadinin yaptığı nida konusuyla son buluyor. Allah Teâlâ'nın haber verdiğine göre bu nida, herkesin işiteceği yakın bir yerden olacaktır: 42 Z p o n m lk j i h [ "O gün insanlar, o çağrıyı (yeniden diriliş çağrısını) gerçek olarak duyarlar.işte o, herkesin kabrinden çıkacağı gündür." 1 Tıpkı yeryüzünün bitkilerden ayrıldığı gibi yeryüzü de onlardan ayrılıp yarılır ve öldükten sonra diriliş ve Allah Teâlâ ile karşılaşma ânı başlar. Onlar da duraklama ve gecikme olmadan koşarak kabirlerinden çıkarlar. İşte bu, gerçekten Allah Teâlâ için oldukça kolay bir toplanmadır. Sonra Allah Teâlâ, düşmanlarının söylediklerini bildiğini haber vermiştir. Bu husus, kendi sözleriyle karşılık göreceklerini ve hiçbir şeyin Allah'a gizli olmadığını ortaya koymaktadır. Görüldüğü gibi, Allah Teâlâ, 1 Kâf Sûresi: 42 4

karşılıkların verilip gerçekleşmesi için kendi ilmini ve kudretini zikretmektedir. Daha sonra Allah Teâlâ, onları tasallutu altına almadığını, onlara zorlama yapmadığını ve onları zorla İslâm'a sokmadığını da haber vermiştir.tehdidinden korkan kimselere karşı sadece sözünün hatırlatılması gereğini emretmiştir. Bu da kuşkusuz öğütten fayda alanlaradır. Allah Teâlâ ile karşılaşacağına inanmayan, O'nun tehdidinden korkmayan ve sevabını ummayan kimseler öğütten asla fayda almazlar. 5