Hidayet Onat. - şiirler - Yayın Tarihi: 24.9.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat



Benzer belgeler
YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Cemil Kara. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Muzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Uğur Akkaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Polat Gürgen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YALÇIN ÖZDOĞAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Hakan Gökbaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ediz Yelen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Çiğdem Başar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Numan İstanbul. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sabuhi Rahimov. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Çakır Efe 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

Soner Güncan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Abbas Ünal. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sevda Altunsoy. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Aylin Adıgüzel. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

İnci Uluçay. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Fatih Baþtürk DÖNEMEM SANA. sevdim yürekten anlamadýn sen. dur gitme dedim dinlemedin sen. yalvara yalvara geriye dönsen

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sadettin Yılmaz. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Firuze Keleş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Nafiz Diba. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sevda Üzerine Mektup

SEYFETTİN YAZAR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Yusuf Demir. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır.

Seçkin Türk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Selçuk Uğur. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

Ahmet Sezgin. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İrem Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Devrim Mehmet Pattabanoğlu

Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır.

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden.

Mehtap Uyanık. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

yaşam boyu bağlanırsanız.

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Serkan Ertem.

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Ercan Tunç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Süleyman Akgül. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Akın Keleşoğlu. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

FİİLDE ÇATI (EYLEMDE ÇATI) Fiilin nesne alabilip alamamasına ya da öznenin, fiilde bildirilen işle ilgili olarak gösterdiği

1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin)

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

Mustafa Yumuşak. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Yenişimdir Sözü Girişimdir Yönü İnsandır Özü:

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ


Turgut Raviş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ISBN :

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

BİRİNCİ BÖLÜM: ΤAZMA. Lütfen aşağıdaki konulardan birini seçerek, aşağı yukarı kelimelik bir kompozisyon yazınız:

Kayıp Hattat 3. Umut Uludağ

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

"ben sana mecburum, sen yoksun."

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

SAKA (SAtır KApama) Ağustos Umut & Yeşim Uludağ SAKA V. 1.0

Özgür Boz. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

8. Sınıf SBS Deneme-1

Nedim. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Transkript:

- şiirler - Yayın Tarihi: 24.9.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.

Ahlaksız farkındamısın? zamansız seviştik.. benim yollarımın sana varmasına daha çok varken, sen çoktan varmıştın bensizliğe... bana döllenecek olan sevdaya zamansız vurdu ölüm.. memelerinin ucunda esişen akşam yelleri eteklerinden çoktan çekip gitmişti.. seni bekliyorken ben, ademden kalma, hayasız çıplaklığımla.. senin hayasızlığını bir şair sarıyor belki... ruhlu adamdır şairler vesselam, ruhumu yaralayan... ellerin dokunmayacaksa eğer; acılar demleyip, zehir zemberek, ikramsız, hatta bencilce içtiğim, yüreğime... ve günaha giremeyeceksek.. ben giyineyim...

Asabi martı! buna hakkın yok ey martı! şımarma! kanadım yok diye senden daha az seviyor değilim, gökyüzünün mavisini

Atlatma beni az pişmiş sevemezsin ben sana yanımışım...

Ayıp ettin Öyle bir sevesim geldi ki sorma, Şimdi olmalıydın yatağımda Kıçın başın uçuşmalıydı Odamın her yanında Bedenlerimiz ortalık yerinde Olanca sevişmelerin. Ayıp yatağında ayıba yatmalıydık, Söndürmeden ay ışığını. Beni bırakmamalıydın Dört başı mamur bir yalnızlığa Ayıp ettin..

Bakmaya doyamadığım sana bakmakla ömür mü geçer? aç, bilaç...

Bekleme seni bekliyordum.. gülüşün çıkageldi...

Dar altında yüreğim Sensizliğin, Tüm sesleri geçiyor sokağımdan, Sessiz. Ve bütün uzuvları buz tutuyor Gecenin. Elleri koynunda acılarımın, Eşiğimde bekleyen... İzi kalmış ellerinin, Düşlerimde.. Ve ayaz bir ankara gecesinde Yıldız kayıyor, Benden sana. Yüreğim dar altındayken...

Dosta ithaf Ne güzel gülüyordu güneş gözlerinde Acıları, kündekari sandukasında hazır, Zeytin yeşili gözlerine bakar gibi Elleri pamuk helvası tadında Yanağını elmadan aşırmış, sevgilinin..

Duyuru insanlar tanırıyı hayatları boyunca göremezler.. ama bir ömür boyu severler.. birbirini göremeyenlere duyurulur...

Eli belinde ayışığının altından çekip almalıyım geceyi, haykırıyor sensizliğimi, eli belinde.. oysa, nemli avuçların vardı, nasırlı ırgat ellerimde, düşler boyunca.. yakamozun içinden, çekip almalıyım denizi, içinde, sen olmayan şarkılar söylüyor bana eli belinde... oysa seni anlatmıştım ben, denizlerin mavisine, yüreğimin tüm sahillerinde... çekip almalıyım seni şimdi gözlerime, bakmalıyım gözlerinde buğday sarısı gün batımlarına.. günbatımının elleri yok...

Elini çek ellerini yüzüne koyupta gülüyorsun ya... ellerine aşık oluyorum hep.. elini yüzünden çekersen eğer, sana aşık olurum...

Gidelim gözlerim denizi arıyor yüreğimin sahilinde.. kırlangıçlarımı vurdular bu sabah... gitmek zamanıdır... gökyüzünü yırtacak bunlar

Giden gidene hangi günbatımına yolum düşse, günbatımları çekip gider... bana kalansa ardından bakmak, uzun eteklerinin ve yasemin kokulu kızıl saçlarının, rüzgarda savuruluşuna...

Mağdur kalp kırıkları da cam kırıklarına benziyor.. canını acıtıyor mağdurun...

Mutlu aşkı beklerken ay doğuyor, gecelerime dolun dolun.. yatağımda yerin ayrılmıştı oysa cam kenarı bir aşkımız olacaktı.. insanları izleyecektik, suların mavi olanını, hatta börtüyü böceği belgesel avuçlarımızda... sensiz yakamozlar, giriyor her geceme sancılı ağrılar gibi.. bu aşkta bana; ayakta gitmek düştü...

Ne yani Ne yani? Bırakıp bir kenara, Bütün bir yaşamı, Seni mi seveyim

Susadım dün yağmur yağdı sokaklarıma.. ve yağmur ilk kez bir bedene tuzlu yağdı, denizin tuzunu özlemiştim oysa... bir fani gözde dalıp gitmek vardı dalgalar boyu, olanca mavisine denizin, ama daldığım yüreğin, bilemezdim kör olabileceğini... kör bir yüreğe ne kadar susarsan sus...

Suskun çığlık mendireklerde durmuş, lepiska saçlarını rüzgara vermiş,yüzünün güzelliği karşısında denizkızlarının bile hayran kalabileceği,kokusunu içine çektiğinde sarhoşluk verebilecek kadar keskin, uğruna neler vermezdimki denilecek bir kadının, yaşamından bu kadar çok şey alıp gidebileceğini nerden bilebilirdi ki..? yağmur yağmak üzereydi..bir sigara yaktı..hiç yağmurdan kaçmamıştı..yine öyle yapacaktı.. 'yağmur çok yağacak diye düşündü'..'gök yırtılırcasına' deyimi geldi aklına.. 'yırtılsa ne olur ki benim göğüm ateşe verileli çok oldu' diye mırıldandı..içi acıdı..yüreğindeki yaranın kabuğunu yine koparıverdi ve yanmaya başladı içindeki ateş..'bir ateş insanı bu kadar üşütürmü' diye düşündü...'kalp kırıkları da cam kırıklarına benziyor..içini acıtıyor mağdurun' diye mırıldandı ve hayat onu ilgilendirmiyormuşçasına bir hareketle cebinden bir kağıt çıkardı sonra elini arka cebine soktu ve bir küçücük kurşun kalem çıkardı..belki de yaşamı gibi sonuna gelmiş bir kalemle kağıda yazdı bunu..'kalp kırıkları da cam kırıklarına benziyor...içini acıtıyor mağdurun'... insanların telaşla koşuşturduğu caddede biraz yürüdükten sonra evinin bulunduğu sokağa döndü...sokağın sonunda oturuyordu... içinde tuhaf duygular vardı..sanki her şeye son kez bakıyormuşçasına keyif aldığını farketti.. evinin kapısına geldi ve cebinden çakmağını çıkarıp anahtarı kilide yerleştirdi...hiç bir zaman apartmanın otomatiğini kullanmadı, daima bu şekilde açardı kapısını, üniversite yıllarından kalma bir alışkanlıkla...ayakkabısını çıkardığında ıslanmış olduğunu farketti...çeketini çıkarıp askıya astı...odaya girmek istemedi bir an ama girmemek içinde hiçbir şey yapmadı..kapı aralıktı ve odadaki masayı karanlıkta seçebiliyordu...izmir de, kemeraltından aldığı cam sürahiden bir bardak su içti..kül tablasını hiç bir zaman aramazdı, daima elinin altındaydı ve hiç bakmadan külünü çırptı içine...uyumak istiyordu...ama beynini kemiren düşünceler uyumasını engelliyordu..sigarasını üflerken çıkardığı ses dışında hiç ses yoktu evde..sanki bir yaşam yokmuşçasına...karanlıkta onu karşısın da görünce şaşırdı birden..ne zaman geldin diye sormak istese de bunu yapmadı..önemi yoktu çünkü bunun..gideceğini biliyordu..o da hiç konuşmadı..üzerindeki ipeksi gömleği çıkarırken göğüslerinin iriliği onu bir kez daha heyecanlandırmıştı..bu durumu her yaşadığında heyecanlanmıştı..onun sıcaklığını teninde hissettiğinde artık kontrolden çıkmak üzereydi..ne kadar zamandır seviştiklerini hatırlamaya çalıştı ama başaramadı...epey bir zaman geçtiğini ceydanın acıyla karışık şehvet çığlıklarından anlamıştı, çünkü elleri kızın boynundaydı kendine geldiğinde...her ikisi de nefes nefese yatağa yığıldıklarında çok yorulmuş olduğunu anladı..'bir nefes çekebilirmiyim' dedi ceyda...sigara kullanmazdı ama her sevişme sonrası onun sigarasından bir nefes almayı alışkanlık haline getirmişti... 'ben gidiyorum' sesiyle irkildi...bu ses, hayatında duyduğu ve ona acı verebilecek tek sesti belki de... gözleri griye çalan bir renk aldı..ölmek üzere olan bir hayvan gibi hissetti kendisini...içini dağlıyorlardı sanki kızgın demirle..acı çekiyordu ama belli etmezdi hiçbir zaman..ağlamayı düşündü...nasıl ağlanır bilmezdi...çocukken bile ağlamayan garip bir yapısı vardı ve bu hala böyle devam ediyordu...'bunun böyle olmasını sen istedin bana kızma' dediğinde çoktan giyinmiş karşısında dikiliyordu..karanlık odanın kapısından dışarı çıkarken arkasından bakıyordu..' ne kadar alımlı ve güzel bir kız' diye düşündü...ama ellerinin içinden kayıp gidiyordu..acaba 'gitme' desemiydi..diyemezdi...demedi de..ahşap kapının kapanığını duyduğunda kimbilir zaman ne kadar uzun gelmişti ona..sigarasının külü yere düştü..bütün anlamlar, az önce onun ardısıra çekip gitmişti sanki...düşünmeye çalıştı ama

başaramadı..öylece kalakalmıştı..dışardan gelen ses, onu sanki kurşun yemişçesine ağırlaştırdı olduğu yerde..kanı akıyordu sanki içine..ateşe atılmış gibi hissetti kendini önce, sonra titremeye başladı...elindeki silahı farkettiğinde heryeri kan olmuştu ve sokak kapısının ağzında ceyda kucağında cansız yatıyordu...ne polis sorgusunda, ne içerde hiç konuşmadı... 12 yıl aradan sonra aynı sokağa gelmiş evinin bulunduğu apartmanın sokak kapısında dikiliyordu..ceydanın kucağında kanlar içinde yattığı geldi önce gözlerinin önüne..polis sorgusu sonra..mahkemede, işgüzar kapıcının yalancı şahitliği..'o öldürdü hakimim, ben kapı önünü süpürüyordum o ara gördüm'... 'ben doktorum açılın' diyen ses kalabalığı yarıp yanına geldiğinde, o çoktan gitmişti...ve hiç kimse bilmeyecekti, onun ceyda ile aynı kaderi paylaşmak istediğini..

Vakitsiz hiç gelmedin belki belki ben hiç olmadım bahçende sarılıp sarmalanmadık aslında eskici bahçelerde dolaşmadık belki kokmadı yaseminlerimiz biz kokladık inadına deniz yosunlarını oysa sen gelmemeliydin ben gitmemeli güneş batmalıydı vaktinde geç kalan gün batımıydı...

Vaktiyle Vakitli vakitsiz geçme sokağımdan Vaktiyle sevemedim diye...

Yalnız değilsin Gözlerime bak Gözlerime... Kanı içine akarak Bir sen misin ağlayan? Bir sen misin ateşlerde yanan? Benim de küllenmiş yaşlarım var.. Bakma gözlerimin kahve oluşuna İçindeki bebeği sarmalamıştır ateşin bilmem kaç rengi... Ve bilmem ki kaç Tanrı'ya yalvardı bu yürek, 'ya bizi kavuştur,ya da öldür''kabilinden.. Bir sen misin, bütün avazları yare varmadan düşen,? Nefesimi tut, Tut ve gör, Yalnız olmadığını...

Yasak Her sevgili, her kadın, her adam, her çocuk, Mutlu olacak bundan böyle, İşenebilecek artık Bütün yasakların duvarına,

Yaşamaktır Aşk yaşamaktır aşk Kayıt Tarihi: 23.08.2005; Ekleyen: kaybolan kentin eskicisi hadi! fırçanı al eline! geçelim şu duvarın karşısına ve umudun resmini yapalım... avuçlarına umudu bırakamıyorum belki, ama sen yine de yüreğinin dubalarını geniş tut.. bir kırlangıç kanadında yada bir çocuğun gözlerinde... fark etmez sen yine türkünü söyle... çocuk gülüşler çiz istersen yada balıkçı takalarını... sevinçten ağlayan bir kadın, onurlu bir adam, yorgun bir rüzgar yada bir denizin kokusunu çiz... apansız pencerende gülümseyebilir güneş... yüreğini aç, bırak memelerine değsin... yaşamaktır aşk... yollara sevdalı olmaktır... bir bahar çiçeğine dokunup geçivermek belki... belki şehirler arası dinlenme tesisinde duran bir otobüsten inerken, içine düşen titremedir... belki, bir dost göğsü hasretiyle, dayamaktır yalnızlığa başını... belki, bir gece vakti, ıssız bir sokakta telaşla yürürken, bir kedinin korkaklığından korkmak... belki, mutluluk gülüşleri yüzündeyken, denize fırlattığın taştır... belki, ver bir simit şuradan usta dır.. yaşamaktır aşk..

Zorlu aşk aşk zordur diyorlar üstat, neresi zor bunun? seveceksin birini, el ele kol kola gezeceksin kuytularda, sarıp sarmalayacaksın tenhalarda, sevişeceksin yorgan döşek sonra, sonra, çekip gidecek diğeri, sen kala kalacaksın bir laf anlamaz söz dinlemez, yangılı yürekle...