KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece açık değil, aynı zamanda (kendi kendini) açıklayan bir kitaptır. 2) Müfessir & Müfesser Kavramları a. Müfessir: Tefsir eden, açıklayan b. Müfesser: Tefsir edilen, açıklanan Elif, Lam, Ra. Bunlar, kitabın ve mübin olan Kur'an'ın ayetleridir. (Hicr:1) Kur an sadece Müfesser bir kitap değil, aynı zamanda Müfessir bir kitaptır. 3) Tevatür & Mütevatir: Doğruluğunun kesin olduğuna inanılan söz. Mütevatir Hadis, doğru olduğundan (peygamberimizin söylediğinden) emin olunan Hadis anlamına gelir. 4) Furkan: Doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edebilme yeteneği. Furkan, Kur an ın da isimlerindendir. Ey iman edenler, Allah'tan korkup sakınırsanız (muttaki olursanız), size doğruyu yanlıştan ayıran bir anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. (Enfal:29) 5) Hadis & Rivayet kavramları a. Hadis: Hz. Muhammed in sözü. b. Rivayet: Hz. Muhammed in söylediği iddia edilen sözler. Yani, her rivayet hadis değildir. 6) Kütübüs-Sitte: Sitte, Arapçada altı anlamına gelir. Altı Kitap anlamına gelen bu sözcük, Sağlam hadis kaynağı olarak kabul edilen 6 hadis kitabını kastetmek için kullanılır. Bu hadis kitapları, şu altı alim tarafından yazılan kitaplardır: (1) Buhari, (2) Müslim, (3) Tirmizi, (4) Nesai, (5) Ebu Davud, (6) İbn-i Mace 7) Muttaki: Takva Sahibi. Bu kelime, daha iyi anlaşılabilmesi için Türkçe ye Allah tan korkan kişi veya Allah a karşı sorumluluklarının bilincinde olan kişi şeklinde çevrilebilir. 8) Risalet: Resullük demektir. Resul, kelime olarak elçi anlamına gelir. Dolayısıyla, Risalet, bir peygamberin peygamberlik (elçilik) sorumluluğuna atıfta bulunmak için kullanılır. 9) Siyak & Sibak kavramları: Siyak, öncesi anlamına; sibak ise sonrası anlamına gelir. Bir ayetin siyak ve sibakına bakmak demek, o ayetin öncesinde ve sonrasında gelen ayetlere bakmak demektir. 10) Aşır: Kur an daki 10 ayetlik pasajlardır.
11) Kıssa: Ders alınması gereken hikaye. 12) Vücuh & Nezair: Kur an daki kelime ve edatlarda çok anlamlılık özelliği 13) Mehcur: Terk edilmiş (Furkan:30 da geçmektedir) KUR AN I ANLAMADA İZLENECEK YÖNTEM Aşağıdaki üç yöntem, bir önceki derste açıklanmıştı. 1) Kur an dan başlamak Yapılması gereken: (a) Önce Kur an dan başlamak (b) Kur an a şartlanmamış temiz bir akılla yaklaşarak anlamaya çalışmak (c) Anlaşılmayan noktalarda diğer kitaplara müracaat etmek. (Kur an sana hangi kitabı okuman gerektiğini söyler) (d) Yani, ölçü olarak Kur an ı alıp, diğer okuduklarının içindeki doğruları ve yanlışları Kur an ı ölçü alarak tespit etmek 2) Kur an ı Kur an la anlamaya çalışmak a. Kur an ın yöntemi serpiştirerek anlatma yöntemidir. b. Kur an kendi kendini açıklar. Bir ayetin anlamı, o konuyla ilgili Kur an ın başka yerlerindeki ayetlerle birlikte okunduğunda anlaşılır. Elif, Lam, Ra. (Bu,) Ayetleri muhkem kılınmış (koruma altına alınmış), sonra hüküm ve hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından birer birer (bölüm bölüm) açıklanmış bir Kitap'tır. Öyle ki, Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. (Hud: 1 2) Bilen bir kavim için, ayetleri (çeşitli biçimlerde, birer birer) 'fasıllar halinde açıklanmış' Arapça Kur'an (veya okunan) kitaptır. (Fussilet:3) 3) Surelerin Mekki mi Medeni mi olduklarını, Nüzul sebeplerini bilmek a. Kur an da bazı kavramlar ayetin Mekke de veya Medine de inme durumuna göre farklı anlamlara gelebilir. b. Dolayısıyla, surelerin Mekki/Medeni olup olmadıklarını bilmemek, ayetleri yanlış yorumlamaya yol açabilir. Bu derste, Mehmet Okuyan hocamız, iki yeni madde üzerinde daha durmuştur. 4) Rivayetleri ve görüşleri Kur an a arzetmek Size benden bir şey geldiğinde, o gelen şeyi Allah ın kitabına arz edin. Eğer o bilgi Kur an a uygun değilse onu ben dememişimdir. (Hadis)
Bir sözün savunucularının sayısının kabarıklığı, o sözün doğru olduğunu göstermez. Kalabalıklar hakikatin ölçüsü olamaz. Dolayısıyla, rivayetleri kabul etmede ölçü, Kur an a uyumlu olmasıdır. Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp saptırırlar. (En am: 116) Bu söz, peygambere aittir (hadistir) ama ben onu kabul etmiyorum. demek, peygamberi reddetmektir. Peygamber Kur an a aykırı söz söylemez, o zaman bu söz ona ait değildir. demek ise, sözü aktaranı (rivayeti) reddetmektir. Hakka suresinin 44-47. ayetleri, peygamberin Kur an a aykırı söz söylemeyeceğinin kanıtıdır. Eğer peygamber bize karşı bazı sözleri uydurup söylemiş olsaydı, elbette onu kuvvetle yakalar, sonra da kalp damarını koparıverirdik. Sizin hiçbiriniz de buna mâni olamazdı. (Hâkka, 69/44-47) [ Bize karşı ifadesi, vahye, Allah ın sözü olan Kur an a karşı anlamına gelir] İmam-ı Azam da bu yöntemi uygulamıştır. o Ebu Davud ve Tirmizi tarafından da rivayet edilen Mü min zina edince, başından gömleğinin çıkarıldığı gibi, imanı da çıkarılır, sonra tevbe edince iman kendisine iade edilir. hadisinin doğruluğu kendisine sorulmuştur. o Kur an daki Nisa suresinde (16. Ayet) geçen sizden zina edenler ifadesinin Müslümanları kastettiğini söyleyerek, zina edenlerin dinden çıktığını söylemenin Kur an a aykırı olduğunu, ve bu sözün peygamberimize ait olamayacağını söylemiştir. Süpürüp her şeyi almak da, süpürüp her şeyi atmak da yanlıştır. Yapılması gereken, Kur an a uygun olan rivayetleri mütevatir kabul ederek sahip çıkmaktır. Rivayetleri Kur an a arzedebilmek için Kur an laşan bir algı (Furkan a sahip olmak) gerekir. Ey iman edenler, Allah'tan korkup sakınırsanız (muttaki olursanız), size doğruyu yanlıştan ayıran bir anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. (Enfal:29) 5) Ayetleri siyak ve sibakına göre anlamak Ayetleri bağlamına göre (öncesine ve sonrasına bakarak) anlamak önemlidir. ÖRNEK 1: Kıyamet Suresi Bu surenin ilk 15 ayeti, Mahşerdeki duruşmayı ele alır. o İnsan kendiyle alakalı tüm gerçekleri orada görecek. o Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
16.-19. ayetler ise, 16. ayetin en başına parantez içinde Ey Muhammed ifadesi eklenerek bağlamından koparılmıştır. o Onunla ilgili, acele olsun diye dilini hareket ettirip durma. (Ayet 16) o Bağlamından kopuk tercümeler şu şekildedir: (Ey Muhammed) sakın vahyi acele almak için dilini hareket ettirip durma. o Oysa, ayetin siyakına bakarak, bu ayetlerin mahşerdeki nankör adamın yargılama sırasında, 15. ayette de bahsedilen, mazeret ileri sürme çabasına bir uyarı olduğu anlaşılır. Böylece bağlamla uyumlu bir okuma gerçekleştirilmiştir. ÖRNEK 2: İnsan Suresi (30. Ayet) o Surenin 30. Ayeti: Allah dilemediği sürece, siz dileyemezsiniz demektedir. o Bu ayet, siyakına bakılmazsa, insanların Ne yapalım, Allah dilemedi, nasip etmedi demelerine, sorumluluğu kendi üzerinden Allah ın üzerine atmalarına mazeret olabilir. o Surenin 3. ve 29. Ayetlerine (siyakına) bakılırsa, Allah ın yolu gösterdiği ve dileyen kimsenin Rabbine giden yolu bulabileceği belirtilmektedir. Demek ki Allah dilemiştir. o Aynı şekilde, ayetin sibakı (31. Ayet) klasik çevirilerde Allah dilediğini rahmetine sokar şeklindeyken, bu tercüme önceki ayetlerle çelişmektedir. Doğrusu Allah, dileyeni rahmetine sokar şeklinde olmalıdır. ÖRNEK 3: Meryem Suresi (71. Ayet) o Bu ayet içinizden cehenneme uğramayacak kimse yoktur der. Eğer siyakına bakmazsak, tüm insanların cehenneme uğrayacağı zannedilebilir. o Halbuki, siyakına bakıldığında, yani 66. ayetten itibaren okunduğunda, hitabın, ahirete inanmayan insana olduğu anlaşılır. o Ayetin sibakında (72. Ayetinde) Sonra biz takva sahiplerini kurtarırız denilmektedir. Bunun klasik çevirilerde söylenen cehennemden kurtarmak anlamına gelmediği, Enbiya 98-102. ayetlerinden anlaşılmaktadır. 6) Kelimelerin ve Edatların Vücuh Özelliğine Riayet Kur an daki kelimelerin vücuh (çok anlamlılık) özelliği vardır. Bağlama göre kelimelerin hangi anlamının kastedildiği anlaşılabilir. ÖRNEK: Necm kelimesi nin vücuh özelliği bulunmaktadır. Farklı yerlerde, bağlama göre Yıldız, Vahiy (Parçacıkları), Gövdesiz Bitkiler anlamlarına gelir. Yemin ediyorum vahyin yer ettiği mevkilere (gönüllere). (Vakıa: 75)
o Bağlamdan bağımsız (kopuk) klasik tercümelerde, yemin ediyorum yıldızların mevkilerine şeklinde çevrilmektedir. Peyderpey indiği zaman vahye andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı, azmadı (Necm 1-2) o Bağlamdan bağımsız klasik tercümelerde, giriş kısmı, Battığı zaman yıldıza andolsun ki" şeklinde çevrilmektedir. Otlar ve Ağaçlar (Allah a) boyun eğerler (Rahman: 6) o Necm kelimesi burada otlar, gövdesiz bitkiler anlamındadır. 7) Ayetleri Sebep, Sonuç ilişkisi içinde Anlamak 8) Ayetlerden Hayata ve Günümüze dair Sonuçlar Çıkarmak Manasını anlarsanız o vahiy size de iner. 9) Kıssalardan Hayata Aktarımlar Yaparak İstifade Etmek Kıssalardaki sembollerin günümüzdeki hayatımızda ne anlam ifade edebileceğini düşünmek (Hz. Salih in devesine bugün için kamu malı demek gibi) 10) Vahyin Şikayetine Mahşerde Muhatap Olmamaya Çalışmak (Furkan:30) Vahyin Şikayeti: (Hz. Enes ten rivayet) Kim Kur anı öğrenir fakat kim onu mushaf olarak bir yere asarsa (onunla iletişime geçmez, onu hayatın içerisine almaz, onun içine bakmaz ise) Kur an kıyamet günü gelir, ona asılmış olarak gelir. Der ki: o Ey alemlerin Rabbi işte şu kulun beni Mehcur (terk edilmiş) bıraktı. Şimdi benim ile onun arasındaki Hükmü sen ver