Başbakanlık Đnsan Hakları Başkanlığı / 2007 Kayıp Çocuklar Raporu



Benzer belgeler
T.C. BAŞBAKANLIK Đnsan Hakları Başkanlığı

FMD VACCINATION IN TURKEY 2007 M. Zafer Zog FAO National Consultant

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI ANKARA

YGS-1 YGS-2 YGS-3 YGS-4 YGS-5 YGS-6

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

Ajans Press; Marka Şehir ve Belediyelerin Medya Karnesini açıkladı

SIVILAŞTIRILMIŞ PETROL GAZLARI (LPG) PĐYASASI 2011 OCAK-TEMMUZ DÖNEMĐ ÖZET PĐYASA RAKAMLARI

Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) ( 2017 )

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İL ADI UNVAN KODU UNVAN ADI BRANŞ KODU BRANŞ ADI PLANLANAN SAYI ÖĞRENİM DÜZEYİ

EK 1: TABLO VE ŞEKİLLER

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

2015 KOCAELİ NÜFUSUNUN BÖLGESEL ANALİZİ TUİK

Talepte Bulunan PersonelinÜnvanlara Göre Dağılımı

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Fren Test Cihazları Satış Bayiler. Administrator tarafından yazıldı. Perşembe, 05 Mayıs :26 - Son Güncelleme Pazartesi, 30 Kasım :22

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI

2016 YILI İL SPOR MERKEZLERİ VE ENGELLİLER İL SPOR MERKEZLERİ UYGULAMALARINA AİT RAPOR VE İSTATİSTİKÎ BİLGİLER

(ki-kare) analizi ( Tablo 1. Araştırmaya Katılanların Çalıştıkları Okul Türüne Göre Dağılımı. Sayı % , , ,0

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

2017 YILI BİLİM SANAT MERKEZLERİNE ÖĞRETMEN ATAMASI SONUCU OLUŞAN İL-ALAN BAZLI TABAN PUANLAR

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

TÜRKİYE NİN KAYIP ÇOCUKLARI

3. basamak. Otomobil Kamyonet Motorsiklet

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ARASINDA YURTİÇİ ÖĞRETİM ELEMANI VE ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARININ DESTEKLENMESİ AMACIYLA YÜKSEKÖĞRETİM KURULUNCA

PROGRAM EKİNİN GAYRİ RESMİ ÇEVİRİSİDİR. E K L E R EK DAİMİ İKAMET EDENLERİN SAYISI, TOPLAM NÜFUS, İLLERE GÖRE ŞEHİR VE KIRSAL

TAŞRA TEŞKİLATI MÜNHAL TEKNİKER KADROLARI

TURIZM OTEL YÖNETICILERI DERNEĞI TANITIM DOSYASI

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı

SAĞLIK BAKANLIĞI TAŞRA TEŞKİLATI İDARİ VE HİZMET BİRİMLERİ KADRO STANDARTLARI YÖNETMELİĞİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

VALİLİĞİNE (İl Sağlık Müdürlüğü) GENELGE 2005/88

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI

LİMANLAR GERİ SAHA KARAYOLU VE DEMİRYOLU BAĞLANTILARI MASTER PLAN ÇALIŞMASI

DÜNYA İLK YARDIM GÜNÜNÜN AMAÇLARI

RUH HASTALARININ SEVK VE AYAKTAN TAKİPLERİ HAKKINDA GENELGE

ek: eğitim izleme göstergeleri

KURUM ADI KADRO ADI KONT.

YEREL SEÇİM ANALİZLERİ. Şubat, 2014

Yerel yönetimler, Kamu ve Sivil toplum kurum/kuruluşları, İşletmeler, Üniversiteler, Kooperatifler, birlikler

Yığma Yapıların Deprem Güvenliklerinin Arttırılması

OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO

T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme (Ortaöğretim)

TABLO 27: Türkiye'deki İllerin 2006 Yılındaki Tahmini Nüfusu, Eczane Sayısı ve Eczane Başına Düşen Nüfus (2S34>

Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler

Türkiye Bankacılık Sistemi Banka, Şube, Mevduat ve Kredilerin İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı

KAYIT DIŞI İSTİHDAM İLE MÜCADELE Ağustos 2017

Yrd. Doç. Dr. Tahsin KARABULUT

öğretim döneminde Yükseköğretim Kurulu üniversiteye giriş sistemini değiştirdi ve iki aşamalı yeni bir sınav sistemine geçiş yapıldı.

/ GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

Mart 2012 SAGMER İstatistikleri

İL BAZINDA DAĞILIM İSTANBUL 136 ANKARA 36 İZMİR 23 ANTALYA 12 KOCAELİ 10 GAZİANTEP 9

İTİBARİYLA KÖY YOLU ENVANTERİ

Faaliyet Raporu (1 Ocak 31 Aralık 2009) İstatistikler İSTATİSTİKİ BİLGİLER

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

TABLO-3. LİSANS MEZUNLARININ TERCİHLERİ ARASINDA GÖSTEREBİLECEĞİ KADRO VE POZİSYONLAR (KPSS 2014/1) ARANAN NİTELİKLER ÖSYM DPB

K.KODU KONTENJAN KONTENJAN PUAN PUAN KADRO UNVANI KURUM ADI AVUKAT (BOLU) ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (MERKEZ)

Mayıs 2012 SAGMER İstatistikleri

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARAR. : 2017 Yıllık Kullanım Hakkı Ücretleri. : Yetkilendirme Dairesi Başkanlığının hazırladığı takrir ve

T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı. BASIN DUYURUSU (13 Ağustos 2010) 2010-ÖSYS MERKEZİ YERLEŞTİRME SONUÇLARI

İllere ve yıllara göre konut satış sayıları, House sales by provinces and years,

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

1. KDV İstisnası. 4. Faiz desteği

Türkiye den bir eşitsizlik fotoğrafı daha: Yaşlanmadan ölenler! / Kayıhan Pala

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Türkiye'nin en rekabetçi illeri "yorgun devleri"

VERGİ BİRİMLERİ. Taşra Teşkilatındaki Birimlerin Yıllar İtibariyle Sayısal Durumu

Mayıs 2014 SAGMER İstatistikleri


2012-ÖMSS Sınav Sonucu İle Yapılan Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin Sayısal Bilgiler (Ortaöğretim)

Mart SAGMER İstatistikleri

2012-ÖMSS Sınav Sonucu İle Yapılan Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin Sayısal Bilgiler (Önlisans)

Ocak SAGMER İstatistikleri

Ağustos SAGMER İstatistikleri

Ocak SAGMER İstatistikleri

Mart SAGMER İstatistikleri

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

ÜLKE GENELİ TRAFİK İSTATİSTİK BÜLTENİ. E m n i y e t G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü. Trafik Hizmetleri Başkanlığı

Haziran SAGMER İstatistikleri

Kasım SAGMER İstatistikleri

1/59 KPSS 2011/2 MERKEZİ YERLEŞTİRMEDEKİ EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR (LİSANS) (YERLEŞTİRME TARİHİ ) KADRO KODU EN BÜYÜK PUAN BOŞ KONTENJAN

TC SAGLlK BAKANLlGI. Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü

YOZGAT İLİ 2013 YILI SONUÇLARI

Ocak SAGMER İstatistikleri

TABLO-1. MERKEZİ YERLEŞTİRMEDEKİ EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR ( ORTAÖĞRETİM MEZUNLARI )

TABLO-2. ORTAÖĞRETİM MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014)

19 MAYIS ÖN HAZIRLIK TOPLANTISINDA ALINAN KARARLAR 9-10 Nisan 2005, Ankara

Mart SAGMER İstatistikleri

TJOD 2009 KONGRESĐ BĐLET DETAYLARI

Ocak SAGMER İstatistikleri

T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Aylık Yatırımcı Raporu: Veri tarihi: PROGRAM GENEL BİLGİLERİ. 1.2 İhraççı Bilgileri

TABLO-3. MERKEZİ YERLEŞTİRMEDEKİ EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR ( LİSANS MEZUNLARI )

Gayri Safi Katma Değer

Transkript:

1

2

GĐRĐŞ Dünya da bir çocuk sorunu olduğu doğrudur. Yaklaşık 7 milyarlık dünyanın yarı nüfusunun 18 yaşın altında olduğu, bunların önemli bir kısmının şiddete maruz kaldığı ve insan kaçakçılığının milyar dolarlık boyutu düşünülürse, konunun önemi ortaya çıkar. Türkiye de 2007 yılında kamu birimlerine 7.183 kayıp çocuk bildirimi geldiği, yapılan çalışmalarla bunlardan 6.350 sinin bulunduğu ve 2007 yılı sonu itibariyle aranmakta olan 833 kayıp çocuk olduğu (bilinen) görülmektedir. Bunlar ve organize suç örgütlerinin ikna ederek evinden götürdüğü kayıt dışı çocuklar, daha sonra karşımıza sorun olarak çıkabilirler. Bu nedenle genelde çocuk hakları, özelde kayıp çocuklar konusu ülkemizde de önemini korumaktadır. Başkanlığımız, medyadaki kayıp çocuk haberleri üzerine 17 Aralık 2007 tarihinde harekete geçmiş, Đçişleri Bakanlığı marifetiyle konu soruşturulmuş; gelen yazıda Türkiye de kayıp çocuk sayısının, 15 Ocak 2008 tarihi itibariyle 1446 olduğu belirtilmiştir. Bu cevap üzerine 29 Ocak 2008 tarihinde tüm Đl Đnsan Hakları Kurulu Başkanlıklarından, kurulacak bir Komisyon marifetiyle, ilgili kamu ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile diyalog kurulup, konunun sebepleri, istatistikî bilgiler ve önlenmesine yönelik tedbirlerin neler olabileceği konusunda bir çalışma yapmaları istenmiştir. 6 aylık bir çalışma sonucunda bu Rapor hazırlanmıştır. Başkanlığımız tarafından hazırlanan bu Raporla amacımız, dünyada ve ülkemizde önemli bir sorun alanı oluşturan kayıp çocuk olgusuna insan hakları perspektifinden dikkat çekmektir. Başkanlık olarak yine ilk kez hazırladığımız Töre ve Namus Cinayetleri Raporu ile 2007 Türkiye Đnsan Hakları Raporu ndan sonra bu rapor da bir ilk olma özelliğini taşımaktadır. Bu çalışmada emeği geçen herkese şükran borçluyum. 25. 7. 2008 Prof. Dr. Hasan Tahsin FENDOĞLU Başbakanlık Đnsan Hakları Başkanı 3

KAYIP ÇOCUKLAR RAPORU (2007) Bilindiği gibi, insan hakları konusundaki mevzuat hükümlerinin uygulanmasını izlemek, izleme sonuçlarını değerlendirmek, uygulamada ve mevzuatta görülen aksaklıkların giderilmesi doğrultusunda yapılacak çalışmaları koordine etmek ve bu konularla ilgili önerilerde bulunmak Başkanlığımıza kanunla verilen görevler arasında bulunmaktadır. Yurt genelinde tüm il ve ilçelerde oluşturulan Đnsan Hakları Kurulları da; insan haklarını korumak ve geliştirmek, ihlal iddialarını incelemek ve araştırmak, insan hak ve özgürlüklerinin kullanılmasının önündeki engeller ile hak ihlallerine yol açan sosyal, siyasi, hukuki ve idari nedenleri incelemek, araştırmak ve bunların çözümüne ilişkin önerilerde bulunmakla görevlendirilmiştir. Anılan mevzuat hükümleri ve Đnsan Hakları Kurullarının Kadın, çocuk, hasta ve özürlü hakları ile ilgili araştırmalar yapması ve çözümler üretilmesini teşvik etmek görevi çerçevesinde, hassas gruplar arasında yer alan geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın korunması ve kayıp çocuklar olgusuyla mücadele edilmesi istenmiştir. 850 Đlçe Đnsan Hakları Kurulu tarafında oluşturulan bir komisyon ilçe raporunu hazırlamış, sonra bu raporlar, 81 Đl Đnsan hakları Kurulu tarafından değerlendirilmiş ayrıca Đl ĐHK ları, Đl Emniyet Müdürlüğü, Đl Milli Eğitim Müdürlüğü, Đl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve ilgili Sivil Toplum Kuruluşları gibi birimlerle işbirliği halinde kayıp çocukların aileleriyle diyalog kurularak raporlarını başkanlığımıza göndermişlerdir, Çoğu illerimizdeki ĐHK ları kayıp çocukların ailesi ile bizzat görüşmüş, durumu gözlemlemiş ve izlenimlerini belirtmişler, kayıp çocukların özgeçmişlerini dahi göndermişlerdir. Keza bazı illerimizden 2008 yılı rakamları gelmişse de değerlendirmeye alınmamıştır. Türkiye de kayıp çocukların fazla olduğu şehirler, tabloda görüleceği üzere, başta büyük şehirler olmak üzere göç alan diğer şehirlerdir. Kayıp çocukları üç bölüme ayırmak mümkündür. Birincisi, kendi rızası ile kaçanlar, ikincisi rızası dışında kaçırılanlar ve üçüncüsü de, istemeden de olsa yoksulluk gibi nedenlerle kaçanlardır. Kaçan çocukların özenti, ebeveyn boşanması, kentleşememe gibi alt başlıkları varken, kaçırılanların genelde çocuk ticareti, dilencilik ve cinsel sömürü gibi nedenleri vardır. Kayıp çocukları bekleyen sorunlar: Hastalık, uyuşturucu, şiddet ve cinsel istismar gibi problemlerdir. Mevzuatımızda Kayıp Çocuk kavramı üzerinde konu uzmanlarının ittifak ettiği söylenemez. Bununla birlikte bu raporda geçen Kayıp Çocuk tanımından ailesinin bilgisi dışında herhangi bir nedenle evden uzaklaşmış, kaçmış kaçırılmış ve bu nedenlerle hayatı tehlike altında olan, kendisinden haber alınamayan 0-18 yaş grubu çocuk kastedilmektedir. 4

BM Genel Kurulu 20 Kasım 1989 tarihinde Çocuk Hakları Sözleşmesini (ÇHS), onaylamış, ÇHS 02 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Sözleşme, çocuğun insan haklarının temel bir belgesidir. Türkiye, ÇHS ni 14 Eylül 1990 tarihinde imzalamış ve ÇHS 27 Ocak 1995 tarih ve 22184 sayılı RG de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Her yıl ekim ayının ilk pazartesi günü dünya çocuk hakları günü olarak kutlanmaktadır. ÇHS nin, Hükümetlerin ve kamuoyunun çocuklara karşı yaklaşım ve davranışlarına ilişkin olarak bir evrimi simgelediği belirtilebilir. Keza UNICEF, BM Çocuklara Yardım Fonu olarak görevini sürdürmektedir. Bu bağlamda ülke nüfusunun yarısını oluşturan çocuklarımızın insan haklarına uygun bir yaşam sürebilmeleri için yasal düzenlemeler ve uygulama önem taşımaktadır. Dünyada her yıl 2,5 milyon çocuğun kaçırılarak satıldığı ve bunun yarısının da kız çocuğu olduğu tahmin edilmektedir. 90 milyon çocuğun sokakta yaşadığı günümüz Dünyasının, milyar dolarlık ticaret olarak da kabul edilen çocuk ticaretinin en önemli kaynağının, bazı Afrika, Balkanlar ve Güneydoğu Asya ülkelerinin olduğu belirtilebilir. ABD de kaybolan çocukların bulunabilmesi için kollarına Amber Watch, Amber Alert ve GPS Locator gibi saatlerin üretildiği söylenebilir. Kaçırılan çocukların Batının gelişmiş zengin ülkelerindeki alıcılarına götürüldükleri iddia olunmaktadır. Ülkemizde bu konudaki düzenlemelere kısaca baktığımızda şunlar söylenebilir; 22.11.2007 tarihli ve 5717 sayılı Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Yön ve Kapsamına Dair Kanun, 04.12.2007 tarihli ve 2670 sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 26.04.2007 tarihli ve 5636 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 04.05.2007 tarihli ve 26512 sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunda yapılan değişiklik ile şiddet kavramı geniş yorumlanarak, aile içi şiddete maruz kalan eş, çocuk, aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireyleri ve evli olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan, mahkemece ayrılık kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan aile bireyleri de koruma altına alınmaktadır. 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun uygulanmasına ilişkin Yönetmelik 01.03.2008 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Çocuk Koruma Kanununun uygulanmasına yönelik bir yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik bir saldırı sonucunda psikolojik olarak etkilenmiş olan çocuk mağdurların soruşturma esnasında sadece bir kez ve bir uzman nezaretinde şahit olarak dinlenmesini gerektirmektedir. Bu mevzuat gereğince gözetim altındaki çocuk suçlular, asayişi sağlamakla görevli kurumların çocuk suçluları birimlerinde tutuklanacak olmakla birlikte kelepçelenemezler ve hareketleri engellenemez. Savcılıklarda Çocuk Suçluları Bürosunun kurulması gerekmektedir. 5

Kadın ve çocuklara yönelik aile içi şiddetle mücadele amacıyla Başbakanlık genelgesi (Resmi Gazete, 4 Temmuz 2006/26218; Genelge No. 2006/17) çıkarılmıştır. Ele aldığımız konu Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (ASAGEM), Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı ile illerde Çocuk Şube Müdürlükleri ve ilgili birimler tarafından izlenmektedir. Halen bu konudaki ASAGEM nin proje çalışması da başarıyla devam etmektedir. Bazı çete ve terör örgütleri, kayıp çocukları kullanmak istemektedirler. Bu çete ve örgütler, çocuk yaştaki insanları kandırarak örgüte kazandırmak için büyük çaba içerisindedirler. Türkiye gibi yıllardır terörle uğraşan bir ülke için sorun, bu açıdan da önem taşımaktadır. Bu şekilde teröre bulaşan çocuk sayısı toplamının yüksek olduğu iddia edilmektedir. Aşağıdaki tabloda 2007 yılında Türkiye nin tüm illerinde sayısı en çok olan kayıp çocuktan (KÇ) başlamak üzere, ĐHK ları tarafından Başkanlığımıza bildirilen KÇ sayısı, bunlardan bulunan kayıp çocuk sayısı ve halen aranan kayıp çocuk sayısı görülmektedir. En üstte Đstanbul, en altta ise hiç kayıp çocuk olmayan Yozgat yer almaktadır. Aşağıdaki 17 ilde hiç kayıp çocuk olmadığı, 14 ilde kayıp çocuk sayısının 1 olduğu, 6 ilde kayıp çocuk sayısının 2 olduğu görülmektedir. Bu kayıp çocuk rakamlarının sadece ilgili kamu kurumlarına bildirilenlerden ibaret olduğu unutulmamalıdır. Aileler ilgili kamu birimine haber vermedikçe bu çocuk kayıp çocuk kayıtlarına girmez. Bu nedenle gerçek rakamlar aşağıdaki tablodan daha çok olabilir. Tablo 1-2007 Yılı Đllere Göre Kayıp Çocuk Bildirimi, Bulunan ve Aranan Çocuklar: Tablo: 2007 Yılı Kayıp Çocuk Bildirimi, Bulunan ve Aranan Çocuklar Đller Bildirilen Kayıp Çocuk Kayıp Çocuklardan Aranan Kayıp Çocuk Sayısı Sayısı Bulunanların Sayısı 1 ĐSTANBUL 253 0 253 2 BALIKESĐR 47 0 47 3 BURSA 439 397 42 4 ANKARA 1006 976 30 5 ŞANLIURFA 222 193 29 6 MARDĐN 77 49 28 6

7 KOCAELĐ 25 0 25 8 ÇANAKKALE 73 49 24 9 TEKĐRDAĞ 20 0 20 10 OSMANĐYE 29 11 18 11 ĐZMĐR 642 627 15 12 NĐĞDE 15 0 15 13 AYDIN 17 3 14 14 HAKKARĐ 17 3 14 15 MANĐSA 182 169 13 16 ÇORUM 12 0 12 17 TOKAT 12 0 12 18 ESKĐŞEHĐR 314 303 11 19 KIRKLARELĐ 68 57 11 20 MALATYA 143 132 11 21 MERSĐN 11 0 11 22 SAMSUN 11 0 11 23 BATMAN 10 0 10 24 SAKARYA 10 0 10 25 AFYON 74 65 9 26 GAZĐANTEP 324 315 9 27 AĞRI 8 0 8 28 AKSARAY 71 63 8 29 BOLU 8 0 8 30 TRABZON 8 0 8 31 KIRŞEHĐR 25 18 7 32 ANTALYA 362 356 6 33 KAHRAMANMARAŞ 24 18 6 34 KASTAMONU 6 0 6 35 ORDU 6 0 6 36 SĐVAS 110 104 6 37 ERZURUM 201 196 5 38 IĞDIR 5 0 5 39 KONYA 19 14 5 40 DENĐZLĐ 4 0 4 41 ISPARTA 98 94 4 42 KIRIKKALE 8 4 4 43 ŞIRNAK 25 21 4 44 MUŞ 50 47 3 45 ADANA 4 2 2 46 BĐNGÖL 3 1 2 47 ÇANKIRI 27 25 2 48 GÜMÜŞHANE 2 0 2 49 KARS 11 9 2 50 KAYSERĐ 221 219 2 7

51 ADIYAMAN 79 78 1 52 BĐTLĐS 1 0 1 53 BURDUR 35 34 1 54 DĐYARBAKIR 319 318 1 55 DÜZCE 59 58 1 0 EDĐRNE 40 39 1 57 ELAZIĞ 189 188 1 58 KARAMAN 259 258 1 59 KĐLĐS 32 31 1 60 NEVŞEHĐR 8 7 1 61 RĐZE 23 22 1 62 UŞAK 164 163 1 63 YALOVA 21 20 1 64 ZONGULDAK 30 29 1 65 AMASYA 3 3 0 66 ARDAHAN 2 2 0 67 ARTVĐN 8 8 0 68 BARTIN 2 2 0 69 BAYBURT 25 25 0 70 BĐLECĐK 5 5 0 71 ERZĐNCAN 3 3 0 72 GĐRESUN 44 44 0 73 HATAY 214 214 0 74 KARABÜK 24 24 0 75 KÜTAHYA 130 130 0 76 MUĞLA 9 9 0 77 SĐĐRT 7 7 0 78 SĐNOP 0 0 0 79 TUNCELĐ 0 0 0 80 VAN 38 38 0 81 YOZGAT 51 51 0 TOPLAM 7.183 6.350 833 Bu tablodan ilgili kamu birimlerine 2007 yılında 7.183 kayıp bildirimi geldiği, yapılan çalışmalarla bunlardan 6.350 sinin bulunduğu ve 2007 yılı sonu itibariyle aranmakta olan 833 kayıp çocuk olduğu görülmektedir. Aşağıdaki tabloda ise en fazla kayıp çocuk olan 24 il, en yüksek olandan (253), en düşüğe doğru (10 KÇ) sıralanmaktadır. En fazla kayıp çocuğu olan ilk altıya giren iller: Đstanbul, Balıkesir, Bursa, Ankara ve Şanlıurfa ve Mardin dir. 8

Tablo 2-2007 Yılında En Fazla Kayıp Çocuk Olan 24 Đl: Tablo 2: 2007 Yılı Kayıp Çocuk Bildirimi, En Fazla Kayıp Çocuk Olan Đller (24 Đl) Đller Bildirilen Kayıp Çocuk Kayıp Çocuklardan Aranan Kayıp Çocuk Sayısı Sayısı Bulunanların Sayısı 1 ĐSTANBUL 253 0 253 2 BALIKESĐR 47 0 47 3 BURSA 439 397 42 4 ANKARA 1006 976 30 5 ŞANLIURFA 222 193 29 6 MARDĐN 77 49 28 7 KOCAELĐ 25 0 25 8 ÇANAKKALE 73 49 24 9 TEKĐRDAĞ 20 0 20 10 OSMANĐYE 29 11 18 11 ĐZMĐR 642 627 15 12 NĐĞDE 15 0 15 13 AYDIN 17 3 14 14 HAKKARĐ 17 3 14 15 MANĐSA 182 169 13 16 ÇORUM 12 0 12 17 TOKAT 12 0 12 18 ESKĐŞEHĐR 314 303 11 19 KIRKLARELĐ 68 57 11 20 MALATYA 143 132 11 21 MERSĐN 11 0 11 22 SAMSUN 11 0 11 23 BATMAN 10 0 10 24 SAKARYA 10 0 10 9

Aşağıda bulunan grafikte ise, kayıp çocuk olduğu kamu kurumlarına bildirilen (ihbar olunan) ve halen aranan (bulunmamış) kayıp çocuk sayısında ilk 10 Đl karşılaştırılmaktadır. Görüleceği üzere en fazla kayıp çocuk ihbarı yapılan il Ankara dır. Ankara da kayıp çocuk ihbarı yapılan 1006 kişiden sadece 30 tanesi halen aranmaktadır. Bu konuda ikinci il Đzmir olup, 642 kayıp çocuk ihbarı yapılmış olup, halen aranan kayıp çocuk sayısı 15 tir. Bursa 439 kayıp çocuk ihbarı ile 3. il olup, halen 42 KÇ vardır. Đstanbul ĐHK dan alınan bilgilere göre, Đstanbul 4. il olup kaç tane KÇ ihbarı yapıldığı bilinmemekte olup, halen 253 kayıp çocuk aranmaktadır. 5. il, Şanlıurfa olup 222 kayıp çocuk ihbarı yapılmış olup halen 29 kayıp çocuk vardır. 6. il, Mardin olup 77 kayıp çocuk ihbarı yapılmış olup halen 28 kayıp çocuk vardır. Diğer iller aşağıdaki grafikten takip edilebilir. Grafik 1- Bildirilen ve Aranan Çocuk Sayısı Đlk 10 Đl Karşılaştırması 10

Grafik 2-2008 Yılı Aranan Çocuk Sayısı Đlk 10 Đl Sıralaması 11

Aşağıdaki grafikte, aranan çocuk sayısı itibariyle ilk on il gösterilmektedir. Đstanbul 253 KÇ ile birinci, Osmaniye 18 KÇ ile onuncu sırada bulunmaktadır. Balıkesir 47 KÇ ile 2., Bursa 42 KÇ ile 3., Ankara ise 30 KÇ ile 4. sıradadır. 12

Aşağıdaki grafikte aynı sayılar, bir başka açıdan gösterilmektedir. Grafik 3 - Kayıp Çocuk Sayısının Đlk On Sırada Olan Đllere Göre Dağılımı Aşağıdaki tabloda, kayıp çocuk sayısı bölgelere göre analiz edilmektedir. Kayıp çocuk sayısının bölgelere göre sıralamasında birinci sırayı 434 kayıp çocuk ile Marmara Bölgesi almaktadır. Bunu sırasıyla Đç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi, Ege Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi izlemektedir. Bölgeler arasında bu konuda ayırt edici bir özelliğin bulunmadığı düşünülmektedir. Tablo 3- KÇ Sayısına Göre Bölgeler Sıralaması Bölgeler Kayıp Sayısı Kayıp Oranı Nüfus Nüfus Oranı 1 Marmara 434 52,10% 20.724.950 29% 2 Đç Anadolu 92 11,04% 11.327.675 16% 3 Güneydoğu Anadolu 83 9,96% 7.170.849 10% 4 Karadeniz 68 8,16% 7.462.451 11% 5 Ege 56 6,72% 9.299.322 13% 6 Doğu Anadolu 52 6,24% 5.694.582 8% 7 Akdeniz 48 5,76% 8.906.427 13% TOPLAM 833 70.586.256 100% 13

Aşağıdaki grafikte aynı durum bir başka açıdan gösterilmektedir: Grafik 4- Kayıp Çocuk Sayısının Bölgelere Göre Dağılımı: Aşağıdaki tabloda kayıp çocuk Sayısının Bölge Nüfusuna Oranı sıralanmaktadır. Yani kayıp çocuk sayısı, bölge nüfusuna bölündüğünde ortaya çıkan oran burada belirtilmiştir. Nüfusa oranla kayıp çocuk sayısının düşük olduğu illerin sondan başa doğru Akdeniz, Ege, Đç Anadolu ve Karadeniz Bölgeleri olduğu görülmektedir. Güneydoğu Anadolu (2. sıra) ve Doğu Anadolu (3. sıra) ve Marmara Bölgeleri bu konuda daha sorunlu iller olarak görülmektedir. Tablo 4- Kayıp Çocuk Sayısının Bölge Nüfusuna Oranı Sıralaması: Bölgeler Kayıp Yoğunluğu (KÇ Sayısı/ Nüfus Oranı) 14 Kayıp Sayısı Nüfus Toplam Nüfusa Oranı 1 Marmara 15,00 434 20.724.950 29% 2 Güneydoğu Anadolu 8,30 83 7.170.849 10% 3 Doğu Anadolu 6,50 52 5.694.582 8% 4 Karadeniz 6,20 68 7.462.451 11% 5 Đç Anadolu 5,70 92 11.327.675 16% 6 Ege 4,30 56 9.299.322 13% 7 Akdeniz 3,70 48 8.906.427 13% TOPLAM 8,30 833 70.586.256 100%

Aşağıdaki grafikte aynı durum bir başka şekille gösterilmektedir: Grafik 5-Kayıp Çocuk Sayısının Bölge Nüfusuna Oranı Sıralaması: A) KAYIP ÇOCUKLAR IN KAYBOLMA SEBEPLERĐ 1. Erken evlilikler nedeniyle (özellikle kız çocuklarının) biyo-psiko ve sosyal gelişiminin tamamlanmamış olması ve bununla beraber çocuk sahibi olması, bireyin yaşam evrelerini sağlıklı geçirip sağlıklı bir kişilik yapısı geliştirmesine ve yaşam olaylarına çözümleyici yaklaşımını engeller niteliktedir. Kendi ergenlik sorunlarını halletmeden önce anne baba olan bu ailelerin çocukları sorunlu olabilmektedir. 2. Ailede şiddetli geçimsizlik, işsizlik, yoksulluk, şiddet, eğitimsizlik gibi olumsuzluklar öncelikle çocukları etkilemekte ve bu çocuklar kendi ayaklarının üzerinde durabilecek yaşa geldikleri zaman sıkıcı aile ortamından, dayaktan, kötü muameleden ve sefaletten kurtulma hayallerine kapılmakta, çareyi dışarıda aramaktadırlar. 3. Ailedeki çocuk sayısının, ailenin refah düzeyine oranla aşırı fazla olması nedeniyle çocukların duygusal, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarının karşılanamıyor olması çocukları her türlü ihmal ve istismara açık hale getirmektedir. Ailenin çocuklarını yeterli derecede takip edip sorunlarını paylaşamaması, iletişim eksikliği, ailesinden ilgi göremeyen çocukların çabuk kandırılmaya müsait oluşu KÇ gibi bir felaketle sonuçlanabilir. 15

4. Bilinçsiz çocuk yetiştirme (tavizkar, tutarsız, baskıcı vb.) aile tutumuyla yetiştirilen ve gelişim dönemlerine uygun sorumluluklar verilerek yaşam becerisi geliştirilmeyip problemlerin çözümünde gerçekçi beceriler kazanılmasına yardımcı olunmayan çocuklar iyi modellerden yoksun kalmaktadırlar. 5. Çocuğun evden kaçma sebebinin genellikle parçalanmış aile ortamından kaynaklandığı, çocuğun anne ve babasının boşanmalarını kabullenememesi, evde üvey anne, üvey baba veya üvey kardeş ile birlikte yaşamada sorunlarla karşılaşması çocuğun sıcak aile ortamından, sevgiden ve şefkatten mahrum olmalarına yol açmakta, evden kaçmayı çözüm olarak görmelerine vesile olmaktadır. 6. Çocukların kendi istekleri ile evden ayrılması; çocuğun kişilik özellikleri, arkadaş ortamı, okuldaki başarısızlık, aile baskısı, anne baba ayrılığı, aile büyüklerinin (dede, nine) yanında yaşama, başkalarının hayatına özenme, macera hevesi, büyükşehir cazibesi, para kazanma arzusu, güvensizlik gibi nedenlerden doğmaktadır. 7. Ergenlik problemleri çocuğu sokağa iten bir başka nedendir. Bu dönemde yaşanan hızlı fiziksel, duygusal ve bilişsel gelişimler sonucunda çocukların aile, çevre ve arkadaş gruplarıyla uyumsuzlukları görülmektedir. Aile içindeki kuşak çatışmaları, kardeş kıskançlıkları, eksik ve yanlış cinsel bilgilendirmeler ile ensest ve taciz olayları da çocuğu kaçmaya yönelten diğer nedenler arasındadır. 8. Kötü arkadaş etkisi, ailelerin çocuklarının arkadaş gruplarını iyi analiz edememesi ve karne korkusu-derslerde başarısızlık da önemli bir etken sayılabilir. 9. Zekâ özrü bulunan ve akıl sağlığı normal seviyede olmayan çocuklar da bu sorunları nedeniyle kaybolmaktadırlar. 10. Ailenin maddi durumunun iyi olmaması ve kırsal alandan göç sebebiyle dar gelirli ailelerin çocuklarının uyum sorunu çekmesi, gençlere yönelik iş sahasının bulunmayışı da önemli bir etkendir. 11. Kaçırılmalar nedeniyle kaybolmalar. (Evlenme vaadiyle, fuhuş amacıyla, organ ticareti maksadıyla, uyuşturucu işinde kullanmak için, ideolojik nedenlerle, terör örgütlerince, evlat edinmek ve dilendirmek vb.). 12. Yuva ve yurtlarda korunma ve bakım altına alınan çocuklardan aile ve yakınları tarafından ihmal ve istismara maruz kalmış olanların, ihmal ve istismar edilme derecelerine göre kısa sürede rehabilitasyonlarının mümkün olamaması, kuruluşa geldiklerinde de benzer davranışları yinelemeleri; kurum bakımını reddetme- kabullenememe, kurum kurallarına ve kurallı yaşama uyum sağlayamama, yurt ve yuvalarda çocuğun ailesine ve yakınlarına duyduğu özlem. 13. Kaza ve doğal afetler nedeniyle kaybolmalar. (Trafik kazalarında hayatını kaybedip de kimliği tespit edilemeyenler, doğal afetlerde kaybolanlar ve suda boğulmalar). 14. Aile içinde izlenen TV programları (magazin, bazı diziler, polisiye, mafya filmleri) yoğun şekilde takip edildiğinde çocukların bu konulara özenti duymaları neticesi evlerinden kaçmaları. Olumsuz TV programları evde özellikle çocukların yanında izlenmemelidir. 16

15. Günümüzde bilgiye ulaşmamızı kolaylaştıracak en önemli araçlardan biri olan internet'in bilinçsiz kullanımı çocuğun evden kaçma sebepleri arasında sayılmaktadır. Đnternetin bilinçsiz kullanımının, özellikle çocuk ve gençler üzerinde zararlı etkilerinin olduğu ve fiziksel, sosyal ve psikolojik sorunlara yol açtığı bilinmektedir. 16. Cinayet veya terör suçlarını işleyenlerin bu işi yapmalarındaki temel etken, bu çocukların, ailelerine veya topluma -genelde- başkaldıran kişiler olmasıdır. Bu tür kişilerin -genelde- yoksul ailelerden çıkması tesadüf değildir. Katı baba otoritesi altında, tüm kapıların kendisine kapalı olduğunu gören bir çocuk, kendisini kanıtlamak için suç örgütlerine, terör gruplarına girebilmekte, burada yeni bir statü kazanmakta, bir dava uğruna karıştığı bu eylemlerden suçluluk hissi duymamaktadır. 17. Aslında suç işleyen çocuk yoktur, suça itilen çocuk vardır. Gördüğü sevgisizlik, katı tutum, toplumdan dışlanma, okulda itilme gibi nedenler çocuğu kaçmaya ve toplumdan öç almaya itebilir. 18. Suç işleyen bir çocuk iki kez cezalandırılır; kendi oluşturmadığı koşulların kurbanı olduğu için zaten yeterince cezalandırılmıştır. Ayrıca suçlu damgası vurulup toplum dışına itildiği için ikinci kez cezalandırılmaktadır. B) KAYIP ÇOCUKLAR KONUSUNDA ÖNERĐLER: 1. ÇOCUĞA YÖNELĐK ÇALIŞMALAR a. Bireysel psikolojik danışma. b. Sosyal beceri eğitimi, çatışma çözme, problem çözme becerilerinin geliştirilmesi. c. Öfke kontrolüne yönelik çalışmalar. d. Etkili iletişim becerilerine yönelik çalışmalar. e. Psiko-sosyal eğitimi çalışmaları. 2. ANNE BABALARA YÖNELĐK ÇALIŞMALAR 1) Erken yaşta evliliklerin önüne geçmek amacıyla özellikle sosyo- ekonomik seviyesi düşük bölgelerde bilgilendirme çalışmaları yapılmalı ve aile destek programları uygulanmalıdır. 2) Özellikle geçim sıkıntısı çeken ve göç eden ailelerin yaşadığı bölgelerde alan taraması yapılarak ekonomik, sosyo-kültürel, psikolojik destek programları geliştirip uygulamak. 3) Anne baba ve çocuklara yönelik aile içi iletişim, ana-babalık eğitimi, çatışma çözme, empati geliştirme gibi programların oluşturulması ve bu programların kamu-sivil kuruluşlar tarafından uygulanması. 4) Periyodik aile ziyaretleri yapılarak, anne babanın çocuklarıyla iletişim kurmaları ve çeşitli sosyal- kültürel ve sportif faaliyetlere yönlendirilmesi için rehberlik ve ekonomik destek sağlamak. 5) Evden sık sık kaçan çocukların ailesine, psikiyatrist veya psikologdan yardım almalarını sağlamak. 17

3. ĐLGĐLĐ KURUMLARCA YAPILABĐLECEK ÇALIŞMALAR 1) Kurumlar arası işbirliği sağlanarak görsel ve yazılı basın organları aracılığıyla ailelerin bilinçlenmelerini sağlamak ve suçun henüz ortaya çıkmadan önlenmesi amacıyla TV ve radyo programları yapmak, gazetelerde köşe yazılarında konuyla ilgili yazılara yer vermek, kısa ve etkili uyarıcı reklâmlara yer vermek. 2) Emniyet birimlerince otogar, istasyon ve toplu taşıma merkezlerinde yalnız görülen çocukların takibinin ve denetlemelerinin yapılması, Seyahat şirketlerinin yaşı l8'den küçük olan çocuklara bilet satışı yapmamaları konusunda gerekli tedbirlerin alınması. 3) Özellikle internet salonlarının çok sıkı denetlenerek yaşları risk grubunda yer alan çocukların buralarda uzun süre vakit geçirmelerini önleyecek tedbirlerin alınması. 4) Sosyal güvenlik kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve derneklerce ekonomik imkânsızlıkları olan ailelerin doğru olarak tespit edilerek bu ailelere gerekli maddi yardımların yapılması. 5) Okullarda okul idarecilerinin, öğretmenlerin ve okul aile birliklerinin konu hakkında bilgilendirilmesi, eğitim-öğretim ortamında alınabilecek tedbirlerin görüşülmesi ve uygulanması, çocuk haklarının öğretilmesi ve programların konulması, çocuk istismarı ve ihmali konularında aile, öğretmen, öğrenci eğitimlerinin yaygınlaştırılması gerekir. 6) Emniyetin ve Narkotik şubelerin bu konularda eğitilmesi ve çocuk kaçırılmasını önleyici çalışmaların yapılması. 7) Yerel Yönetimlerce çocuklara spor, eğlence, kitap okuma yerlerinin yapılması ve özendirilmesi, mahallelerde sosyal faaliyetler için çeşitli mahalle sahaları ve sosyal tesisler yapmaları. 8) Eğitim dönemi içerisinde sömestri zamanlarında karne notunun düşük olması nedeniyle çocukların ailelerinden korkmaları neticesi evlerini terk ettiklerinden yerel radyo, televizyon, gazete gibi iletişim araçları ile halkı bilinçlendirme yollarına gidilmesi, 9) Çocukları hedef alan suç örgütleri ve çocukları bekleyen muhtemel riskler konusunda ailelere bilgi verilmeli. 10) Başarılı çocuklar, devlet okullarında okutulmalı, eğitimde başarılı olamayan çocuklar devlet denetiminde bir işe yerleştirilmeli, 11) Çocukların sıklıkla gittiği ortamlar (park, oyun alanları, okul çevresi, piknik alanları gibi), uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklar açısından kamera sistemi ile kontrol edilmeli ve emniyet tedbirleri arttırılmalı, 12) Çocukların zorlayıcı ve istismar edici işlerde çalıştırılmaması, Đşverenlerin çocuk işçi çalıştırmama konusunda ikna edilmesi, 13) Şehrin kalabalık yerlerinde aile ve toplumu bilgilendirici ilan tahtaları oluşturulması, çocuklara daha fazla hukuksal koruma sağlanması 14) Basın yayın organları aracılığı ile evden kaçan çocukların başlarına gelebilecek kötülükler ve özenmekte oldukları hayatların kendilerini sürükleyeceği ortamların neler olabileceğinin ve aynı şekilde evden kaçmayı alışkanlık haline getirmiş çocukların ailelerinin de çocuklarına ne 18

şekilde davranmaları gerektiği gibi konular yazılı ve görsel yayınlar ile duyurulmalıdır. 15) Televizyonda ailelere yönelik eğitici programların sayısının arttırılması, magazin programlarının içeriklerinin daha fazla denetlenmesi 16) Şiddetle büyüyen çocuk zamanla şiddeti normal bir davranış olarak görebilir. O nedenle aileler şiddet ve saldırganlık konusunda bilinçlendirilmeli ve aile-çocuk arasındaki iletişimde dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili eğitim verilmelidir. Şiddet içeren TV yayınlarının saat 24.00 dan sonra yayınlanması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Okullarda şiddet eğilimi gösteren öğrencilerin tespiti yapılarak bu öğrencilerin, aileleri ile işbirliği içerisinde öğrenci kişilik hizmetlerinin belli bir plana bağlanarak yürütülmesi sağlanmalıdır. 17) Okullarda öğrenci günleri oluşturularak, sorunu olan öğrencilere okul müdürü veya öğretmenleri ile bire-bir görüşme yapma fırsatı verilmeli. Problemli öğrencilerin aileleri Okul yönetimi ve öğretmenler tarafından ziyaret edilmelidir. 18) Rehberlik saatlerinde çocuklarda duygudaşlık gelişimi, sorumluluk gelişimi, işbirliği dayanışma gibi konuların ağırlıklı olarak işlenmesi gerekmektedir. 19) Öğrencilerin boş zamanlarını daha iyi değerlendirmelerinden kaynaklanan riskleri ortadan kaldırmak için öğrencileri sportif ve kültürel alanlara yönlendirmek ve bu konuda gerekli mekânları (resim odası, müzik odası gibi) hazırlamak gerekmektedir. 20) Öğrencilere öz kültürümüz, tarihimiz, milli ve manevi değerlerimiz, güzel ahlak ve insan sevgisi iyi öğretilmeli ve aşılanmalıdır. Olumlu bir benlik kavramı oluşturması konusunda çalışmalar yapılarak öğrencinin öz güveni artırılmalıdır. 21) Okul önlerinde yabancı şahıslara karşı gerekli önlemler emniyet güçleri tarafından alınmalıdır. 22) Đl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi ve Đl Milli Eğitim Müdürlüğünce ortak hazırlanan güvenli okullar kapsamında, okullarda öğrencilere yönelik, suç ve suçun zararları ile evden kaçmaları halinde karşılaşabilecekleri zorluklar, arkadaş seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar, internet ve şiddet içerikli bilgisayar oyunlarının zararları ile sigara ve alkolün zararları hakkında film, slayt gösterisi ve ders verilmelidir. 23) Öğrenciler üzerinde bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı, evden kaçan, suça sürüklenen ve bunu alışkanlık haline getiren çocukların ailevi ve sosyo-ekonomik kültürel durumları tespit edilerek; Üniversite görevlileri ve öğrencileri, Sosyal Hizmetler Đl Müdürlüğü görevlileri ve Đl Milli Eğitim Müdürlüğü görevlileri ile birlikte bu çocuklar ve aileleri üzerinde bilinçlendirme çalışmaları yapılması, çalışmaların sürekliliğini sürdürebilmesi için projeler üretilmesi. 24) Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı Đlköğretim Okullarının yöneticileri, okullarına devam etmeyen çocukları öncelikle ailelerine, okula devamları sağlanamadığında da Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubelerine veya ilgili Cumhuriyet Savcılıklarına bildirmeleri, 19

25) Kayıp çocukların yoğun olduğu mahalleler tespit edilerek pilot mahalle belirlenmesi ve Sosyal Hizmetler Đl Müdürlüğü tarafından ailelerin ekonomik, sosyal, kültürel yönden incelenmesi, ailelerin çocuklarına karşı ne şekilde davranmaları gerektiği konusunda bilgi sahibi olmaları sağlanarak daha bilinçli bir şekilde çocuklarına yaklaşım içerisinde olması için çalışmalar yapılarak sorunun temeline inilmelidir. 26) Sosyo-ekonomik düzeyin düşük olduğu yerlerde istihdam olanakları arttırılmalıdır. Esnaf ve işverenler yanlarında çalıştırdıkları çocukların mutlaka veli/vasileri yada ilgililerle işbirliği yaparak işe başlatmalıdırlar; mümkünse ailesi yanında olmayan çocukları yatılı işe almamalıdırlar. 27) Oyun ve eğlence yerlerinin Emniyet Müdürlüğünce çalışma saatleri dışında açık bıraktırılmayarak çocukların buralarda sabahlamalarının önlenmesi, 28) Sokakta çalışan ya da yaşayan 18 yaş altı çocuklardan hiçbir suretle alış-veriş yapmamaları, onlara yardım amaçlı da olsa ekonomik destek vermeyerek ilgili mercilere veya valilik veya kaymakamlıklara bildirmeleri, çocukların suça bulaşmalarının önlenmesi veya kayıp çocukların bulunması konusunda önemli katkı sağlayacaktır. 29) Üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları, televizyon programlarının şiddet, cinsellik dâhil her yönden içeriklerinin çözümlendiği araştırmalar yapması, yapılan araştırmalarda çocukların sağlık, sosyal, duygusal ve olayları kavrama gelişimi yönünden veri değerlendirme programları (çocukların günde kaç saat televizyon izledikleri, filmlerdeki şiddet oranı ve bunların küçükler üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkileri gibi) değerlendirilip oluşturulacak bir bilgi bankasında toplayarak rapor halinde ilgili kamu kurumları ile kamuoyunun bilgilendirilmesi yararlı olacaktır. 30) 2828 ve 3413 sayılı yasalarda köklü değişiklikler yapılması. Bu yasaların istismara sebebiyet vermeyecek şekilde düzenlenmesi. Bu yasalar veya çocukları ilgilendiren diğer yasalarda yapılacak düzenlemelerde, sorunu ve çözüm yollarını temelden bilen, alanda yıllarca çalışmış kişilerin de katkılarının sağlanması. 31) Bu çocuklar ile çalışacak personelin titizlikle seçilmesi, nitelikli (Sosyal Hizmet Uzmanı, psikolog vb.) meslek elemanları sayısının mümkün olduğunca arttırılması, özel mülakatla uygun personellerin seçilmesi, doğacak açığın özel hizmet alımı ile sağlanması ve bütün bunların gerçekleştirilebilmesi için kararlı bir tutum sergilenmesi gerekmektedir. 32) Đzinsiz olarak ayrılan çocukların korunma kararlarının kaldırılması için gerekli olan 5 yıllık sürenin beklenmesi de çocuğun, kuruluştan sık sık izinsiz olarak ayrılmasında teşvik edici bir etken olabilir. Đzinsiz olarak ayrılması durumunda hiçbir hak kaybına uğramayacağını düşünen çocuklar bu konuda daha rahat davranmaktadırlar. 33) Olumsuz sosyal davranış gösteren ve korunma altına alınması gereken çocukların yuva şartlarını istismar ederek izinsiz ayrılmasının engellenebilmesi için SHÇEK kuruluşları mevzuatı haricinde yönetilen daha sıkı kontrol ve şartların olduğu kompleks çalışmaların yapıldığı (Meslek edindirme, Sosyal Rehabilitasyon vs) ara kuruluşların oluşturulması yararlı olabilir. Bakıma muhtaç çocukların rehabilite edildiği 20