Heykel Sempozyumu: Beşiktaş sanatla aydınlanıyor



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Türk filmleri günü!..

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

''Hepimiz Atatürk'üz''

Beşiktaş Gazetesi. Yepyeni kent rehberi

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Konaklar. Açık Hava Müzesi

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Bodrum a gönül veren ünlüler Trafo da buluştu

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

Gümüşlükspor Futbol Okulu açıldı

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi Salkım Söğüt Saç

Belediyeden. Sanat imecesi. BEŞİKTAŞ Belediyesi, Konaklar Mahallesi ndeki Akçam Caddesi ve bu den bu yana olan eserleri ağırlıyor.

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Özlemle Anıyoruz. Robot Kulübü * Ahşap Boyama * Ebru Sanatı * Hayat Güzeldir * Gizli Gelen Davetiye. Bu Hafta Neler Oldu?

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE


TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Vergide son gün yarın

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Beşiktaş Gazetesi. Her Cuma yeni bir film


Belmin Dumlu SAVAŞKAN,

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Orhan benim için şarkı yazardı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

Jamie Foxx J

Senin bir yaşlı piri fani mi yoksa pırıl pırıl istikbal vadeden bir delikanlı yada erkek mi kadın mı olduğunu bilmiyorum.

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Oxford Big Read İç Anadolu Bölge Finalistleri. Yabancı Diller Festivali 2016

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Günlük Kent Gazetesi

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI!

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

MATBAACILIK OYUNCAĞI

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

En İyi Üniversite Kampüsleri

OLİMPA PARK PLUS TA plus 0212

SEDA ÜREN KURUMSAL

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Yapımcı Enver Arçak Ankaralı Yahudilerin belgeselini çekti ve paylaştı. Arçak, "Hermana" isimli belgeselinin hikayesini de Odatv'ye anlattı...

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

İnsanlar yazdıkları eserler, besteledikleri müzikler, yaptıkları buluşlar ve yarattıkları sanat eserleri ile tarihe mal olur, takdirle anılırlar.

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

Kentliye seslendi. ye nin örnek ilçesi haline getirmek. Ünal, Kentlileri; bir yelpazede devam ediyor. Hizmetlerimizin. hizmetlerin en etkin

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Eğitim Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni. Sayı:1 Nisan 2015

Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Günlük Kent Gazetesi

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz.

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Günlük Kent Gazetesi başlatılan Dost Eller Mutfak yemek dağıtım hizmetinin

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

Bunların takibini kolaylaştırmak için tüm haberlerin tek bir noktada eksiksiz ve güncel şekilde bir araya getirilmesi gerekiyordu.

Beşiktaş Belediyesi. Beşiktaş Gazetesi. Özgürlüğe olta attılar GÜNLÜK INTERNET GAZETENİZ... KENT

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

ARAŞTIRMANIN KAPSAMI. Saha Tarihi: 9-10 Nisan ilçe. 35 il. 200 mahalle/ köy görüşme

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

Kayseri Kültür Sanat REHBERİ

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Mustafa Kemal ATATÜRK

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

Köy Enstitülerinin yerine açılan İmam Hatip okullarından elli yıldır bir tek yazar, şair çıkmadı.

Benimle Evlenir misin?

İBRAHİM DEMİREL FOTOĞRAF DİLİNDE BİR SÖYLEŞİ. asosöyleşi

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

SAGALASSOS TA BİR GÜN

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

Transkript:

Sayı: Sonbahar 11/14 Heykel Sempozyumu: sanatla aydınlanıyor Genç Cumhuriyet ten kadınlara kalan miras Park Buluşmaları 5 Yaşında Albüm: Y. Mimar Metin Keskin in çizgileriyle Sanatçı Gözüyle: Ceyhun Yılmaz Gezgin: Haldun Hürel le üzerine Portre: Orhan Veli nin ilham perisi Bella Eskenazi

02 B+ SONBAHAR

, B+ dergisi ve somut olmayan kültür mirası Yurdumuz sözlü kültürün zengin birikimlerine sahip özel bir insanlık coğrafyasıdır. Günümüzün tüketim toplumları pek çok değerimizi yıpratma, yok etme bedeli karşılığında değişirken bu birikim de ufak ufak gündelik hayatımızı terk ediyor. Artık daha az deyim, daha az atasözü kullanıyoruz. Ninnilerimizi, masallarımızı kentlileştiremedik. Tarihimizi, özellikle yakın tarihimizi daha az soruşturuyoruz. Yeni kuşaklar ise bu zenginliğe bir hayli uzak ve yabancı Suçlu kim, tartışması açmak niyetinde değilim. Bu bir bedel ve toplumun bütünü olarak bu bedeli ödüyoruz. Sonuçta sadece değer hazinemizden bir şeyleri yitirmiyoruz, Türkçemiz de yoksullaşıyor. Sözlü kültür ün giderek eksilmesi, yeni kuşaklara yabancılaşması karşısında UNESCO, son yıllarda yeni bir kültürel koruma programı oluşturdu. Somut olmayan kültür mirası kavramı altında yapılan çalışmalar ninnilerden, masallara; deyimlerden inançlara kadar çok geniş bir yelpazede ele alınıyor. Ağırlıklı olarak tarımcı toplumdan miras olan bu birikimlerin üzerine Türkiye, Cumhuriyet mirası gibi yakın tarihimize ait özel bir birikimi de eklemiş bulunuyor. kenti olarak sözlü kültür ile yazılı ve görsel kültürün birbirine geçtiği bir yerleşmeyiz. Sahip olduğumuz maddi kültür varlıklarının yanı sıra oldukça yaygın ve farklı sayılabilecek somut olmayan kültür mirası na da ev sahipliği yapıyoruz. Kentli yaşayanlarımızın ciddi bir bölümü tarımcı toplumun izleklerine sahip olsa da elbette, tarımcı toplumun maddi izlerini ta arayamayız. Ancak ağırlıklı olarak modernleşme tarihimizin ve Cumhuriyet mirasını derin bilgisine, tanıklığına ev sahibi olmuşuz. Dönemsel olarak bakıldığında gerek modernleşme, gerekse Cumhuriyet döneminin izleri, yazılı ve görsel kültür dünyamıza ait olmalı. Ancak yazma alışkanlığı sınırlı bir toplumda -bu arada kentinde- hâlâ sözle dillendirilen anılar, bilgiler çok fazla. Buna bağlı kişisel arşivler ve belgeler de değerlendirilmeyi bekliyor. 14. sayımız bu anlamda ilgiyle okuyacağınız bir dergi oldu. Her şeyden önce, Cumhuriyet Mirası na ilişkin dizimiz sürüyor. Bu sayıda kadın ve hukuk alanındaki değişimler, devrimler ele alınıyor. Belediye Başkanı olarak göreve başladığım ilk yıllarda yayımladığımız Cumhuriyet i Aydınlatan Kadınlar kitabından seçkiler de bu anlatımı pekiştiriyor. Park Buluşmaları 5. yılını kutlarken, Arnavutköy ve Bebek şenlikleri de birer görsel şölen olarak karşınıza çıkacak. Bu sayıda değerli kentlilerimizle yapılmış birbirinden güzel ve aydınlatıcı söyleşiler var. Bir müzik insanı olarak anımsayacağınız Haldun Hürel in bir İstanbul ve tarihi uzmanı olduğunu fark edeceksiniz. Ünlü komedyen ve radyo programcısı Ceyhun Yılmaz ise, sahne hayatının gerisinde biriktirdiği özel kimliği ile konuğumuz oluyor. Bir başka söyleşi köşesi ise sanırım çok ilgi çekecek, şiir ve şairlerle dostluk kuranları hayli sevindirecek. Ünlü şair Orhan Veli Kanık ın pek çok dizesinin esin kaynağı olmuş Bebekli bir hanımefendi ile, Bella Eskenazi ile sizleri buluşturuyor B+. ta artık gelenekselleşen etkinliklerimizden biri de Heykel Sempozyumu. Yerli-yabancı genç yontucular tasarımlarını ve imgelerini mermerin sert derinliğiyle ta buluşturuyor, kentimiz heykellerle donanıyor. Bu anlamda, 4. kez düzenlediğimiz Uluslararası Heykel Sempozyumu nu, sanatçıların heyecanları ve birbirinden farklı ürünleri ile sunuyor dergimiz. Küresel güçlerin savaş çığırtkanlığı yaptığı bugünlerde kenti olarak sanatın ve hayata dair bilgilerin evrensel gücüne yaslanarak gelecek için umutlarımızı diri tutmanın yöntemlerini oluşturuyoruz. Değer yerine fiyat ın, barış yerine savaş ın öne çıkartıldığı, ekonomik krizlerin görmezden gelindiği, pek çoğumuz için hayatın daraldığı, daraltıldığı bugünlerde inadına kültür, inadına sanat diyoruz. İnanıyorum ki, hepimiz gerilimler yerine sanatın uslu kucağında aydınlık ve esenlik dolu günlere ulaşabiliriz. Dikkat edilirse B+ Dergisi olarak, bir süredir ta yaşayan ve koca bir hayatın tanığı olan pek çok kentlimizle özel söyleşiler gerçekleştiriyor, onların arşivlerinden belge ve bilgiler sunuyor, bir anlamda sözlü tarih çalışmaları yapıyoruz. Ulaşabildiğimiz her insanımızın hayata dair tanıklıklarına başvuruyor, bilgi ve gözlemlerini yazıya döküyoruz. İnanıyorum ki bu çalışmalar ileride pek çok araştırmaya, araştırmacıya, dönem yazarlarına kaynaklık yapacak. Bir tür kenti belleği oluşturmaya çabalıyoruz. Bu belleğin bir yanı yakın geçmiş ise, bir yanı da günümüze ait. Yan yana getirildiklerinde kentinin çok renkli, görgülü ve dayanışmacı dokusu ortaya çıkıyor. İsmail ÜNAL Belediye Başkanı B+ SONBAHAR 03

26 Kazanım: Ambalaj atıkları mavi konteynerlere Geri dönüşüm konusundaki çalışmalara sistemli bir işleyiş kazandırıldı. BEŞİKTAŞ KENTLİSİ NİN DERGİSİ Sonbahar 11 / 14 İMTİYAZ SAHİBİ Belediyesi adına Belediye Başkanı İsmail Ünal YÖNETİM YERİ Belediyesi Nisbetiye Mahallesi Aytar Caddesi Başlık Sokak No: 1 34340, İstanbul www.besiktas.bel.tr - 444 44 55 YAYIN TÜRÜ Dergi/Yaygın YAYIN KURULU Hasan Özgen, Yüksel Türkili, Görkem Kızılkayak PROJE YÖNETMENİ Hasan Özgen EDİTÖR Görkem Kızılkayak GENEL YAYIN YÖNETMENİ Cengiz Erdil GÖRSEL YÖNETMEN Nadir Mutluer SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Ayla Çiringel YAZI İŞLERİ Cengiz Erdil, Ayla Çiringel, Melis Baydur, Nazan Ortaç, Aybüke Sakaoğlu KOORDİNATÖR Melis Baydur SAYFA YAPIM Engin Ak KATKIDA BULUNANLAR Yalçın Çiringel, Cengiz Kahraman, Osman Bahadır, Zümrüt Yılmaz, Rahim Gökmen Tezer, Bilge Duyar, Ceyda Yılmazdoğan, Funda Demir FOTOĞRAFLAR Görkem Kızılkayak, Erdem Aydın, Alaattin Timur, Burak Kara, Şenol Kaşıkçı, Burak Görgün YAPIM NDR Tasarım ve Reklamcılık Tic. A.Ş. Nisbetiye Mahallesi, Birlik Sokak Akyıldız Sitesi. C Blok No:22/6 / İstanbul Tel: 0212 284 99 22 BASKI Promat Matbaacılık 0212 622 63 63 BASKI TARİHİ Eylül 2011 Heykeltıraş: Yıldız Güner Belediyesi-MSGSÜ 4. Heykel Sempozyumu, Kapak fotoğrafı: Erdem Aydın 02 Başkan ın lılara Mesajı 06 Cumhuriyet Kazanımları Genç Cumhuriyet ten kadınlara kalan miras. 06 12 Park Buluşmaları 5. Park Buluşmaları nda mahalleliler yine geniş bir aileye dönüştü. 12 20 Portre: Bella Eskenazi Olmaz ki / böyle de yatılmaz ki dizelerinin peşinden gidip Bella yı bulduk. 26 30 Bebek Şenliği Yaz şenlikleri ta sayfiye yörelerinin atmosferini yaşattı. 30 36 Ustalara Saygı Yeşilçam ın başrolü. 40 Sanatçı Gözüyle Çok yönlü yetenek Ceyhun Yılmaz la Ortaköy de buluştuk. 40 44 Albüm: Metin Keskin Çizgilerle. 54 Bir Semt: Nisbetiye Altmış yıl önce kurtlar iniyordu, şimdi markalar diyarı. 20 54 04 B+ SONBAHAR

58 Gezgin İstanbul tutkunu Haldun Hürel le ın dünü ve bugününe dair... Artı 58 Bir yaz 64 Saray Koleksiyonları Müzesi Osmanlı Sarayı nda gündelik hayatın izleri. böyle geçti 64 70 Heykel Sempozyumu kenti yine heykellerle donatılacak. 70 74 Benim ım: Zekai Demir, Levent teki stüdyosunda Türkiye nin en profesyonel fotoğrafçılarını ağırlıyor. Merhaba, İki denizi kucaklayan suların birleştiği yerdir. Boğaz ın Marmara suları, yukarıya doğru akıp geçerken, Karadeniz in dip akıntıları yönünü burada değiştirip, Dolmabahçe önlerinden aşağıya doğru kıvrılır gider. İnsanın duyu organlarının hissedemediği suların yolculuğunu şairler görür. kıyılarından bir çocuğun attığı oltaya İstanbul un takılacağını ancak şairler bilebilir. Üç ay sular gibi akıp geçti. Bu sayımızda da şairler ve şiirler mekânı tan demir alan bir tekne ile zaman yolculuğuna çıkıyoruz. Dolmabahçe Sarayı bünyesinde açılan Saray Koleksiyonları Müzesi ne götürüyoruz sizleri. Osmanlı nın 1800 lü yıllarından itibaren saraylar mekânı olan ın, 200 yıllık sosyal tarihi var müzede. Yıldız ve Dolmabahçe saraylarında Osmanlı hanedanının kullandığı mutfak gereçleri, sofra düzenleri, sağlık ve bakım gereçleri, çocuk giysileri ve oyuncaklar... Bunlar dönem hayatına ışık tutuyor. araştırmalarıyla tanınan Haldun Hürel ile keyifli bir söyleşi sizleri bekliyor. Kültür her şeydir diyen Hürel, bir dönem Türk pop müziğine damga vuran 3 Hürel kardeşlerden... Haldun Hürel, kendisini İstanbul un Don Kişot u olarak tanımlıyor. 10 parmağında 10 marifet... Bu sözün yakıştığı sanatçılardan biri de Ceyhun Yılmaz... Komedyen, radyo- televizyon program yapımcısı ve şair Ceyhun Yılmaz, hayatının köşe taşlarını dergimize anlattı. Türk şiirinin usta şairlerinden Orhan Veli nin Uzanıp yatıvermiş sere serpe diyerek bir anda şiir yazdığı genç kız da sayfalarımızda olacak... Bella Eskenazi röportajını keyifle okuyacağınızdan eminiz. Ve bir eğitim yuvası. Ortaköy ün orta yerinde sessiz başarılara imza atan Zübeyde Hanım Anadolu Kız Meslek Lisesi, uzun bir süre güzel sanatlar dalında öğretmen yetiştiren bir eğitim kurumuydu. Anadolu dan gelen kız öğrencilere sıcak bir yuva olan bu okulun öyküsü de dergimizin sayfaları arasında. 74 78 Eğitim 50 yıllık tarihiyle Zübeyde Hanım Anadolu Kız Meslek Lisesi. 82 Kitap Gürol Sözen in Anadolu Topraklarında Mozaik kitabı B+ sayfalarında. 84 Mercek: Abbasağa Parkı Mezarlıktan çocuk parkına dönüştürülen Abbasağa Parkı nın öyküsü. 86 Haberler ta gerçekleşen etkinliklerden özetler... 92 Rehber / 24 saat Türkiye de bazı yerlerde bir heykel düşmanlığı alıp başını giderken, eserler ucube olarak tanımlanırken, heykellerle aydınlanıyor. Belediyesi nin katkılarıyla Heykel Sempozyumu nun dördüncüsü geçtiğimiz günlerde yapıldı. Heykellerin kent yaşamının ayrılmaz bir parçası olduğu yine vurgulandı bu toplantıda. Belediyesi ile Fındıklı Rotary Kulübü nün, Piri Reis anısına ortaklaşa düzenlediği heykel yarışmasında birinci olan Murat Özver in heykeli, Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı nda sergileniyor. Zamanı durduran sanat yapıtlarına, tarihi eserlere sahip olan, aynı zamanda en çarpıcı değişimlerin de mekânıdır. Bu sayımızda Nisbetiye Caddesi ni mercek altına alıyoruz. İstanbul un eğlence anlayışında köklü değişiklikler yaratan Nisbetiye Caddesi, alışveriş ve tüketim anlayışını değiştiren öykünün de başkahramanıdır. Bu sayımızda bir İstanbul aşığının öyküsünü bulacaksınız. İstanbul ve sanat tarihi üzerine Eğitim deyince Belediyesi, İlçe Halk Eğitim Merkezi nin katkılarıyla bu yıl da yaz okulu açtı. 2 bin 650 öğrenciye çeşitli sanat ve spor dallarında yaz boyunca eğitim verildi. Yaz aylarının vazgeçilmezi Park Buluşmaları da bu yaz beşinci yaşını kutladı. 1998 yılında Üçüncü Köprüye Hayır kampanyası ile adını duyuran Arnavutköy Şenliği bu yıl da coşkuyla kutlandı. Şenliğin artık gelenekselleşen sloganına pek çok İstanbullu da destek veriyor. Boğaziçi kültürünü yaşatmaya kararlıyız. Yeniden buluşmak dileğiyle... Hoşça kalın. besiktasarti@besiktas.bel.tr B+ SONBAHAR 05

Cumhuriyet Kazanımları Cumhuriyet in hukuk ve kadın hakları mirası Yazı: OSMAN BAHADIR Fotoğraf: CENGİZ KAHRAMAN ARŞİVİ Genç Türkiye Cumhuriyeti nde 1926-1934 yılları arasındaki süreç, kadın hakları yönünden dünya tarihinde bir devrimdir. Bazı Avrupa ülkelerinde bile olmayan seçme ve seçilme hakkını alan Türk kadını, pek çok meslek dalında eğitim basamaklarını tırmanarak aydınlanmada başrolü oynadı. 6 B+ SONBAHAR

Genç Cumhuriyet in bize bırakmış olduğu en büyük miraslardan biri de, 1926 yılında gerçekleştirilen hukuk devriminin sonuçlarıdır. Genç Türkiye Cumhuriyeti nin, gerek eğitimin yükseltilmesi, gerekse halk sağlığının düzeltilmesi ve korunması alanında gerçekleştirdiği olağanüstü başarıların yanı sıra bir başka başarısı da, 1926 yılında Medeni Kanun un kabul edilmesiyle gerçekleşen hukuk devriminin ve kadın hakları devriminin yarattığı büyük toplumsal sonuçlardır. Osmanlı devlet geleneğinde İslam dini, sadece bir inançlar bütünü olarak kalmıyor, aynı zamanda hukuk kurallarını da önemli ölçüde belirliyordu. Osmanlı hukuku, tam bir teokrasi hukuku değildi, fakat yine de dini kurallar, halkın toplumsal yaşamını kapsayan hukukun önemli bir kısmını oluşturuyordu. Cumhuriyet, anayasayı ve yasaları dini kuralların dışına çıkartarak, ülkemiz tarihinde ilk kez bütün hukuksal ilişkileri tutarlı, laik ve modern bir hukuk sistemi içinde bütünleştirdi. O gün, eski bir uygarlığın kapılarının kapandığı, çağdaş ilerleme uygarlığına gidildiği gün olacaktır Mahmut Esat Bozkurt 1926. Atatürk, 25 Ekim 1925 tarihinde, Ankara Hukuk Fakültesi nin açılışında yaptığı konuşmada, diğer şeylerin yanı sıra şunları söylüyordu: Ulusumuz, devrimci değişmelerin doğal ve zorunlu gereği olarak ihtiyaçların değişip gelişmesiyle sürekli olarak değişip gelişme kuralına dayanan dünyevi bir rejim görüşünü hayatın zorunlu koşulu olarak benimsemiştir. Artık devrimin hukuk temellerini atmak; devrimimizin düşünce biçimine ve gereklerine uygun hukukçular yetiştirmek zamanı gelmiştir. Atatürk ün bu konuşmasından sadece birkaç ay sonra, İsviçre Medeni Kanunu ndan yararlanılarak hazırlanan Medeni Kanun tasarısı, 17 Şubat 1926 da Büyük Millet Meclisi nde kabul edildi. Medeni Kanun tasarısının hazırlanışı sırasında İsviçre Medeni Kanunu, en başarılı ve gelişmiş bir kanun tasarısı olarak görülmüş ve temel olarak ondan yararlanılması benimsenmişti. İsviçre Medeni Kanunu, Türkiye den önce Japonya da, Türkiye den sonra da Çin de yeni hazırlanan medeni kanunların temelini oluşturmuştu. Medeni Kanun, toplumsal yaşama sadece yeni bir düzen getirmekle kalmamış, fakat aynı zamanda toplumun bütünlüğünü sağlama konusunda Anayasa kadar başarılı bir rol oynamıştır. Medeni kanun yönlendirici özelliği nedeniyle, başka yeni çağdaş kanunların çıkarılmasının yolunu da açmış ve bu çerçevede, kişi ve soyadları, miras kanunu, özel mülkiyet, ticaret kanunları, borçlar kanunu, kanuni olarak oturma yeri gibi çağdaş uygarlıkta önemli yerleri bulunan gelişmelere de kaynaklık etmiştir. Medeni Kanun tasarısının başlangıcında, bu kanunun çıkartılmasında çok büyük emekleri geçmiş olan Adalet Bakanı Mahmut Esat ın (Bozkurt) bir gerekçe raporu bulunmaktadır. Mahmut Esat bey bu bölümde şunları söylemektedir: Modern çağda uygar uluslara özgü olan bütün haklarda direnen Türk ulusu bu kanunu almakla, o hakların gerektirdiği bütün sorumlulukları da yüklenmektedir. Bu kanunun yayınlandığı gün Türk ulusu temelsiz inançlardan ve geleneklerden, Tanzimat tan beri süregelen sallanmalardan kurtulmuş olacaktır. O gün, eski bir uygarlığın kapılarının kapandığı, çağdaş ilerleme uygarlığına gidildiği gün olacaktır. Erkeklerle eşit haklar, devlet karşısında yasal güvence Medeni Kanun, cumhuriyet ve demokrasi ilkelerini toplum yaşamına uygulamanın en etkili aracı olmuştur. Bu kanunla, yüzlerce yıl padişahlar ve devlet yöneticileri karşısında hiçbir yasal insani hakka sahip olmayan kul mertebesindeki insanlar, eşit haklara ve devlet karşısında yasal güvencelere sahip yurttaşlara dönüşmüştür. Ama bunun kadar önemli olan bir başka şey de, daha önce erkek karşısında yasal olarak hemen hiçbir hakka sahip olmayan kadınların, erkeklerle yasal bakımdan eşit statüye kavuşmaları olmuştur. Bu kanundan önce erkek, birden fazla kadınla evlenebiliyor ve istediği zaman da tek yanlı olarak evliliği sona erdirebiliyordu. Bu kanunun en önemli yanlarından biri, özellikle tek eşli resmi evlenme ailesini kurması ve evlenme ve boşanma ilişkilerini modern ve eşitlik ilkesine dayalı hukuki bir düzene sokmasıdır. Bu kanunla Türkiye de kadınların önünde ilk defa büyük bir özgürlük alanı açılmış oluyordu. Medeni kanun ayrıca mülkiyet hakları, miras hakları, sözleşme ilkeleri gibi daha birçok sosyal ilişkiler konularında gerekli olan hukuksal ilkeleri çağdaş ilişkiler düzeyine çıkarmış ve böylece toplumda yepyeni bir hukuksal çığır açmıştır. Büyük Kadın Mitingi / 1930 B+ SONBAHAR 07

bir olay değildi. Türkiye nin kadın hakları konusunda sağladığı büyük gelişmelerin yarattığı ilgi, saygınlık ve heyecandan kaynaklanıyordu. Cumhuriyet hükümeti, Uluslararası Kadınlar Birliği Kongresi ne her türlü desteği sağladı, Yıldız Sarayı nı ve Yıldız Parkı nı toplantılar süresince kongreye tahsis etti. Kongrenin İstanbul da toplanmış olmasının sonuçları da oldu. Ülkemizde kadın hakları konusundaki toplumsal bilincin daha da gelişmesine yol açtı. 1926 büyük hukuk devrimi, gerek genel olarak Cumhuriyet in ve demokrasinin ülkemizdeki gelişmesi, gerekse özel olarak kadın haklarının yükselmesindeki rolü bakımından olağanüstü bir gelişmeye işaret eder. Bu büyük hukuk devriminin sonuçlarını, bugün artık geri döndürülemez bir biçimde genç Cumhuriyet ten miras almış bulunuyoruz. Dünya Kadınlar Kongresi, Yıldız / 1934 1926 yılında Medeni Kanun ile kadınların kazandığı yeni statü ve haklar, kadınların eşitlik ve özgürlük alanlarının daha da genişlemesine yol açmış ve bu gelişmeler, 1934 yılında kadınların milletvekili seçimlerinde de erkeklerle eşit yurttaşlık hakları kazanmaları ile taçlanmıştır. Yararlanılan kaynaklar: 1- Türkiye de Çağdaş Düşüncenin Gelişimi, Niyazi Berkes, Doğu-Batı Yayınları, İstanbul, 1974. 2- Üç Kuşak Cumhuriyet, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1998. 3- Sağlık Alanında Türk Kadını, Ed; Prof. Dr. Nuran Yıldırım, Novartis Yayını, İstanbul, 1998. 4- Cumhuriyet Gazetesi nin 8-19 Nisan 1935 tarihli nüshaları. B+ Kadınların seçme ve seçilme haklarını elde etmeleri, 1926-1934 yılları arasında gerçekte çok ilginç bir sürecin sonunda gerçekleşmiştir. Daha 1926 yılından önce, Cumhuriyet in ilk yıllarında kadınlara öncelikle eğitim ve kamu hizmetlerine girebilme alanında eşitlik sağlanmıştı. Bu yolla kadınların sosyal ve mesleki yaşamda rol almaları amaçlanıyordu. İlk kez 1922-1923 öğrenim yılında İstanbul Darülfünun Tıp Fakültesi, kız öğrenci almaya başladı. Daha önce Tıp Fakültesi ne kabul edilmedikleri için tıp eğitimi görmek üzere yurt dışına giden Dr. Safiye Ali, Dr. Semiramis (Tezel) gibi birkaç genç kız bu yıllarda yurda dönmüş ve hekimlik yapmaya başlamıştı. 1928 yılında Tıp Fakültesi ilk kız öğrencilerini mezun etti. İffet Naim (Onur), Müfide Kazım (Küley), Hamdiye Abdürrahim (Maral), Sabiha Süleyman (Sayın) ve Suad Rasim (Giz), Cumhuriyet in yurdumuzda yetişen ilk kadın hekimleri oldular. Başka birçok meslek dalında da kadınlar giderek daha fazla yer almaya başladılar. Bu gelişmeye paralel biçimde, kadınlara toplumsal yaşamda ikinci planda ve bağımlı bir rol veren dinsel kuralların yerini laik kurallar alıyordu. 1926 Medeni Kanunu yla kadınların evlenme, boşanma, velayet ve veraset gibi konularda erkeklerle eşit haklara sahip olması, bu süreci en çok hızlandıran gelişme oldu. Bunun yanı sıra, sosyal nitelikteki yasalara (örneğin iş kanununa ve emeklilik kanununa), kadınlarla ilgili olarak sağlık açısından daha koruyucu ve gözetici hükümler kondu. Cumhuriyet döneminde kadınların elde ettikleri en önemli kazanım şüphesiz siyasal haklar konusundadır. Ancak bu kazanımların kademe kademe gelişen ilginç bir öyküsü vardır. Kadınların siyasal haklarındaki ilk gelişme Belediyeler Kanunu vasıtasıyla oldu. 3 Nisan 1930 da, kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanıyan Belediye Kanunu kabul edildi. Böylece kadınlar da belediye meclisi üyeliğine seçilebilmeye başladı. Bu hakkın kazanılmasını kutlamak üzere 11 Nisan 1930 da İstanbul da büyük bir kadın mitingi düzenlendi. 26 Ekim 1933 te ise kadınlara köy ihtiyar heyetleri seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı vermek amacıyla Köy Kanunu nda gereken değişiklik yapıldı. Böylece artık sıra daha üst düzeydeki siyasi hakların kazanılmasına gelmişti. Türk kadını artık geriye dönülmez yolunda 5 Aralık 1934 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi nde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan kanun tasarısı kabul edildi. 7 Aralık 1934 tarihinde, kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanmalarını kutlamak amacıyla İstanbul da kadınlar tarafından büyük bir miting düzenlendi. Dört ay sonra da, 1935 yılının Nisan ayında Uluslararası Kadınlar Birliği nin 12. kongresi, İstanbul da toplandı. Kongrenin İstanbul da toplanması sıradan 1926 Medeni Kanunu yla evlilikte resmi nikah zorunluluğu getirildi. 08 B+ SONBAHAR

Cumhuriyeti Aydınlatan Kadınlar Yüzyıllık değişimin fotoğraflardaki öyküsü Yazı: MELİS BAYDUR Fotoğraf: CUMHURİYETİ AYDINLATAN KADINLAR KİTABI Türk kadınlarının verdikleri kimlik mücadelesi hiç kolay olmadı. Belediyesi nin yayımladığı Cumhuriyeti Aydınlatan Kadınlar kitabı bu zorlu yolculuğu fotoğraflar eşliğinde anlatıyor. Cumhuriyet in kadın hakları konusundaki mirasını ele aldığımız bu sayıda, Türk kadınlarının bağımsız bireyler olma yolculuklarını fotoğraf kareleriyle aktaran Cumhuriyet i Aydınlatan Kadınlar albüm / kitabından da kesitler sunmak istiyoruz. Belediyesi, Atatürk ün ölümünün 67. yılı anısına özel olarak yayınladığı bu kitapla, Türk kadınlarının yaşanan sosyal dönüşümler eksenindeki değişimlerini ve Cumhuriyet ile elde ettikleri kazanımların giyimlerindeki yansımalarını bir albüm olarak sunuyor. Kitapta 1860-1960 yılları arasındaki yüzyıllık süreç, Türk kadınının gündelik hayatından kesitler ve siyah-beyaz karelerle aktarılıyor. Belediye Başkanı İsmail Ünal, kitabın önsözünde değişimin kanıtlarının sunulduğu albümün önemini şu sözlerle açıklıyor: Bu hızlı değişim ortamında, Cumhuriyetimizin temel değerlerine sahip çıkmak, her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Zira rotamızdan sapmamak için temel odak noktalarımıza sıkı sıkıya bağlı kalmak zorundayız.toplumumuzun nereden gelip nereye gittiği konusunda hepimizin, özellikle de genç kuşakların net bir fikir sahibi olması gerekiyor. Kadınların sosyal yaşama dahil olmalarıyla değişen görünümlerini gözler önüne seren Cumhuriyeti Aydınlatan Kadınlar, aynı zamanda giyim-kuşamı değiştiren toplumsal süreçleri tarihsel bir altyapıyla sunuyor ve dünyayı etkileyen moda akımlarının Türkiye deki yansımalarını anlatmasıyla bir moda tarihi kitabı niteliği taşıyor. Türk kadını Batılı giyim tarzıyla tanışıyor Peçelerin, yaşmakların, kafesli pencerelerin ardından bile, Osmanlı kadını kuşkusuz modaya ilgisiz değildi. Özellikle azınlıkların giyim tarzları, yabancı mürebbiyelerin modaya uygun kıyafetleri, liman kentlerine yerleşen tüccarların eşlerinin giyim-kuşamı, gayrımüslimlerin açmış olduğu dükkânların vitrinleri, Osmanlı kadınlarını Batılı giyim tarzıyla tanıştırmaktaydı. Avrupa moda akımları, öncelikle saray ve çevresindeki kadınlar tarafından uygulanmaya başlanmıştı. Kılık-kıyafetteki bu değişimi, kadınların kamusal alanda varlık gösterebilme taleplerindeki artış izledi. Kadınların bu talepleri arasında çalışma hayatında yer almak da bulunmakta, II. Meşrutiyet döneminde kurulan kadın derneklerinin birçoğu, kadınların hayatlarını kazanmalarına yardım etmek çabasındaydı. Kadınlar çalışma hayatına önce posta ve telgraf işlerine toplu halde işe alı- B+ SONBAHAR 09

narak başladılar ve iş hayatına girmeleriyle, kamusal alanda varlık gösterdiklerinden, düzgün giyinme gereksinimi hissettiler. I. Dünya Savaşı sırasında ise Türk kadınları ilk kez cezaya uğramadan istedikleri gibi giyinmeye başlamışlardı; çünkü kadın, askere giden kocasının yerine geçmek ve evin geçimini sağlamak zorunda kalmıştı. Bu dönemde kadınlar, devlet memurluğu, hemşirelik yaparak, gaziler için yardım kampanyalarına katılarak toplumsal hayata girdiler ve böylece çarşafı ve peçeyi yaşamlarından çıkarmaya başladılar. Çarşaftan sıkmabaş a, çarlistondan Hollywood esintilerine... Türk kadınının giyim tarzını belirlemede ayrıca hem gündelik yaşamda karşılaşılan değişimlerin, hem de kitle iletişim araçlarıyla yayılmaya başlayan popüler kültürün etkileri vardır. Örneğin toplumda kısa sürede yaygınlık kazanan sıkmabaş adı verilen örtünme biçimi, 1918 de İstanbul a gelen Beyaz Ruslar ın, uzun gemi yolculukları sırasında bitlenen saçlarını keserek, başlarına bağladıkları tüllerden esinlenerek ortaya çıkmış ve örtünme açısından bir gevşeme yaşatmıştır. Avrupa ve Amerika da savaş sonrası özgürleşen kadınların yeni erkeksi giyim tarzları ise, 1920 lerde feminenliği reddeden bir akım yaratmıştı. Kadınlığı gizleyen bu moda akımı Türk kadınlarının çarşaf ve peçeden modern kıyafetlere geçiş sürecini yumuşatıcı bir rol oynamıştır. 1925-1928 yılları arasında ise salgın halinde tüm dünyaya yayılan çarliston dans ve ona uygun giysiler, Türk kadınlarını etkisi altına almıştır. Bol ve kalçaya oturan uzun bir üstle sade bir şıklık sunan bu tarz, erkeksi giyinişten, feminenliğe geçişte önemli bir basamaktır. 1860 - Ev içinde yaşmak ya da peçe pek kullanılmazdı. Kadınların evden dışarı çıkarken peçelerini mutlaka örtmeleri gerekiyordu. Cumhuriyet devrimleriyle gelen özgürlük Tüm bu moda akımları Türk kadınlarını etkilese de bu etkiler büyük kentlerde yaşayan kadınların ya da belirli zümrelerin gündelik yaşamına yansıyabilmiştir. Kılık-kıyafette çağdaşlaşmanın tüm ülkeye yayılması ve kadın giyiminin geri dönüşü olmayacak bir şekilde özgürleşmesinin elbette ki asıl sağlayıcısı, Cumhuriyet devrimleridir. Cumhuriyet le birlikte kadınlarımız, birçok ülkedeki hemcinslerinden önce pek çok alanda hak ve özgürlüğe sahip olmaya başlarlar. Atatürk, Anadolu nun farklı şehirlerinde yaptığı konuşmalarda kadın haklarını da gündeme getirmekte ve kadının toplum yaşamı içinde sahip olması gereken yerden bahsetmektedir. 1923 te yaptığı İzmir konuşmasında, kadınların toplumdan tecrit edilmemelerini ve eğitilmelerini, örtünme şeklinin ise kadını hayattan, varlığından ayıracak bir şekilde olmaması gerektiğini vurgular. 1925 yılı ise kadınların giyimlerinde özgürlüğün, daha geniş katılımla görüldüğü bir dönemin başlangıcı sayılabilir. Şapka devrimi esas olarak kadınlar için yapılmamış olsa bile, kadınlar tarafından coşkuyla karşılanıp uygulanmıştır. Belediyesi nin Cumhuriyeti Aydınlatan Kadınlar ı, tüm bu tarihsel süreçlere; öğretmenleri ve ilk milletvekilleriyle Cumhuriyet in öncü kadınlarına; peçelerin gizlediği yaşamlardan Hollywood esintili Greta Garbo romantizminin hakim olduğu dönemlere ait fotoğraflar sunarken günümüzdeki peçeleri de aralıyor. B+ 1904 - Avrupa modası öncelikle saray ve saraya yakın çevrede olanlar tarafından uygulanırdı. Muare kumaştan dikilmiş ev içi elbisesi ile bir paşa eşi. 1924 - Kız kolejinde, öğrenciler ve öğretmenleri. Atatürk, 5 Ağustos 1924 te Muallimler Birliği Kongresi nde yaptığı konuşmasında, karma okullar önererek kadın ve erkek öğretmenler için de aynı çalışma ortamını paylaşmaları ilkesini getirir. 10 B+ SONBAHAR

1925 - Çarliston modasının yayıldığı bu yıllarda, saçlar eşarpla başa yapışık bir şekilde toplanır. Bol bedenlerin kalçaya oturduğu elbiselerden sonra, bu kesimler mantolarda da uygulanmaya başlanmıştır. 1930 - Safiye Ayla. Parlak saten kumaşlar, ipek kadifeler, askısız uzun elbiseler sahne kıyafetlerinde sıkça görülmeye başlanır. 1934 - Omuza atılan tilki kürkü, tek omuzu açık giysiler, elbise ile aynı renk kumaştan yapılmış ayakkabılar dönemin gözde moda unsurlarıdır. 1948 - Olgunlaşma Enstitüsü nden yeni mezun olup Maraş a atanan 3 genç öğretmen B+ SONBAHAR 11

Etkinlik Yaz aylarının vazgeçilmezi: Park Buluşmaları Yazı: B+ Söyleşiler: CEYDA YILMAZDOĞAN, FUNDA DEMİR Fotoğraf: ALAATTİN TİMUR, ERDEM AYDIN Belediyesi nin geleneksel hale gelen etkinliği Park Buluşmaları beş senedir ın yemyeşil parklarında sanatçılarla sevenlerini buluştururken, mahallelilik ruhunu canlandırıyor. 12 B+ SONBAHAR

Belediyesi nin 2007 yılından bu yana devam eden Park Buluşmaları etkinlikleri, bu yaz da zengin programı ile lılara keyifli yaz akşamları yaşattı. 17 Haziran 2011 de Abbasağa Parkı nda Bülent Ortaçgil konseriyle açılan ve 8 Eylül e kadar devam eden etkinlikler taki on altı parkta düzenlendi. lılar Park Buluşmaları süresince film gösterimlerinden konserlere, söyleşilerden kabarelere kadar çok sayıda etkinliği ücretsiz izleme şansına sahip oldu. Park Buluşmaları, Türk sanat müziğinden pop a; rock tan Türk halk müziğine sayısız sanatçının konserleriyle, komedi şovlarıyla, kabareleriyle, film gösterimleriyle, herkesin zevkine ve beklentisine uygun çeşitlilikte bir program zenginliğine sahipti. lılara cep telefonlarına gelen mesajlarla ve mahallelere, park önlerine asılan afişlerle ertesi gün hangi etkinliğin olduğu düzenli olarak duyurulurken, Park Buluşmaları nın sıkı takipçileri çoktan etkinlik kitapçığını edinmiş ya da internet sitesindeki programı kaydetmişti. Bu konserler, söyleşiler, kabareler, film gösterimleri kuşkusuz lılar için sadece eğlenip, hoş vakit geçirme anlamı taşımıyor. Mahalleliler bu etkinliklerde komşularıyla birlikte, yan yana dans ediyor, ritim tutuyor, söyleşilerde fikir alışverişleri yapıyor, kabarelerde birlikte gülüyorlar. Park Buluşmaları bu anlamda, ailelerin televizyon başında paylaştıkları anları, mahalle geneline yayıyor. Mahalleliler, geniş ailelere dönüşüyor. Hemen her gün bir etkinliğin olduğu ve Abbasağa Parkı, Dikilitaş Muhtarlık Parkı, Ortaköy Meydanı, Ulus Ambarlıdere Parkı, Arnavutköy Satış Meydanı, Ulus Aykut Barka Parkı, Nispetiye Birlik Parkı, Ortaköy Meydanı, Vişnezade Şairler Sofası Parkı, Etiler Uçaksavar Sitesi, Sporcular Parkı, Meydanı, Çetin Emeç Parkı, Gayrettepe Çevre Kültür Parkı, Vişnezade Şenlikdede Parkı ve Etiler Belediye Sitesi nde gerçekleşen Park Buluşmaları nda lıların kendi evlerine yakın bir etkinlik alanı bulamamaları da imkânsızdı, çünkü etkinliklerin gerçekleştiği 16 park ve meydan tüm kentine yayılmıştı. Etkinlikler çerçevesinde birçok ünlü sanatçı sahne aldı. lılar; Bulutsuzluk Özlemi, Grup Gündoğarken, Hüsnü Arkan, Sarper Semiz, Burçin Büke, Güvenç Dağüstün, Bülent Ortaçgil, Önder Focan Quartet, Entu, İtaki, Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, Baba Zula, Züleyha, Aysun ve Ali Kocatepe, Mavi Işıklar, Birsen Tezer ve diğer birçok sanatçının konserlerinde, sanatçılarla birlikte, hep bir ağızdan şarkılar söylediler. Geleneksel Park Buluşmaları nın en beğenilen etkinliklerinden birisi de kuşkusuz film gösterimleri. Açık havadaki bu gösterimler, lılara uzun senelerdir unuttukları eski açık hava sinemaları döneminin ruhunu ve keyfini çocuklarıyla, torunlarıyla paylaşma imkanı sağlıyor. Etkinlik çerçevesinde bu yaz, Hızlı ve Öfkeli, Aşk Tesadüfleri Sever, Karayip Korsanları, Kungfu Panda, New York ta Beş Minare, Prensesin Uykusu, Aşkın İkinci Yarısı, Yol, Hop, Eyvah Eyvah 2, Av Mevsimi gibi hem yerli hem yabancı filmler lılarla buluştu. Komediden drama, çocuk filmlerinden aksiyona herkesin beğenisine göre filmler bulabileceği gösterimlere ilgi büyüktü. Etkinliklerde çeşitli söyleşiler, komedi şovları ve kabareler de gerçekleştirildi. Tek kişilik gösterilerin konukları Ceyhun Yılmaz ve Levent Erim oldu. Lazutlar Komedi Şov konser önceleri kentlilerine keyifli anlar yaşatırken, Ataol Behramoğlu ve Cezmi Ersöz söyleşilerinde mahalleliler sevdikleri edebiyatçılarla fikir alışverişi yapma fırsatı buldular. Faruk Şüyün un düzenlediği, Ustalara Saygı etkinliklerinin yaz programları da Park Buluşmaları çerçevesinde gerçekleşti. Park Buluşmaları nda bu yaz da lılar mahallelerinde, komşularıyla hayatı paylaşmanın keyfini yaşadılar. Sevdikleri sanatçıların şarkılarına eşlik edip, izleyemedikleri filmleri eski açık hava sinemalarının atmosferinde izleme şansına sahip oldular. Tanıdıkları kapı komşularıyla aynı atıştırmalıkları paylaştılar, tanımadıklarıyla kaynaştılar, yeni dostluklar oluşturdular. B+ B+ SONBAHAR 13

14 B+ SONBAHAR Park Buluşmaları bu yıl da mahallelileri geniş bir aileye dönüştürdü.

B+ SONBAHAR 15

16 B+ SONBAHAR Park Buluşmaları taki on altı park ve meydanda düzenlendi.

B+ SONBAHAR 17

Ali Yazgan (27), Finans Uzmanı Zeynep Tolon (28), Reklamcı İş çıkışı şarabımızı peynirimizi alıp çimlere yayıldık Mümkün oldukça Park Buluşmaları na katılmaya çalışıyoruz. Gördüğünüz gibi bugün de işten çıkıp markete uğradık, şarabımızı, peynirimizi, atıştırmalıklarımızı aldık ve çimlere yayıldık. Halimizden anlaşılacağı üzere keyfimiz yerinde. Burada bir yandan şarabımızı yudumlarken diğer yandan Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu gibi iki usta ismi dinleme şansı buluyoruz. Şairler Parkı ndaki gösterimleri de kaçırmamaya çalışıyoruz. Burada hem konserleri takip ediyoruz hem de arkadaşlarımızla görüşüp buluşmuş oluyoruz. Böylesi kaliteli işler çıkardığı için belediyemize teşekkür ederiz. Elvan Yavuztürk (44), İngilizce Öğretmeni Açık havada olmasının ayrı bir tadı var. Ben ilk defa katılıyorum Park Buluşmaları na. Facebook aracılığıyla haberim oldu. Birkaç arkadaşım da film gösterimlerine gittiğinden bahsetmişti. Bütün etkinlikler çok hoş, açık havada olması nedeniyle değişik bir tadı var. Karşıda pek fazla yok böyle etkinlikler. Eski film gösterimleri, konserler, Sunay Akın, Ataol Behramoğlu gibi önemli kişilerin söyleşileri seneye de olsa keşke. Mikrofonumuzu parklarda buluşanlara uzattık... Gülizar Konya, (Ev Hanımı, Babaanne-Anneanne) Torunlarımı evin içinde tutamıyorum, soluğu parkta alıyoruz Hem anneanne hem de babaanneyim. Torunlarıma ben bakıyorum. Yazın akşam yemeğini yedikten sonra soluğu parkta alıyoruz. Bir yandan torunlarımı oynatıyorum, diğer yandan komşularımla, gençlerle belediyenin bir etkinliği varsa onu takip ediyoruz. Başka türlü fırsatını bulup izleyemeyeceğimiz filmler, söyleşiler evimizin önüne kadar geliyor. Çok memnunum. Park etkinliklerinin önümüzdeki yıllarda da devam etmesini diliyorum. Bir de Şairler Sofası ndaki çocuk oyun alanını genişletirlerse biz büyükler çok sevineceğiz. Sinem Seren (28), Mimar Sema Seren (27), Sosyolog Parka uğramadan eve gitmiyoruz! Genelde internet sitesinden takip ediyoruz etkinlikleri, bazen de eve gitmeden önce parka uğrayıp bu akşam ne varmış bir bakalım diyoruz. Kadıköy de oturuyoruz ama öğrencilik yıllarımız ta geçti ve buradan kopamadık. Şimdi zaten iş yerlerimiz de burada. Etkinlikler çok güzel geçiyor. Kimse birbirine karışmadan, birbirini rahatsız etmeden keyifli vakit geçirebiliyoruz. 18 B+ SONBAHAR

Basında Park Buluşmaları Tolga Ercan (22), Öğrenci İlgi oldukça fazla Bu, benim katıldığım ilk etkinlik. Konserler her zaman olduğu için söyleşiler daha çok ilgimi çekiyor. Dengeli, güzel bir program mevcut. Açık havada olması da çok güzel. Yazın herkes tatile gidiyor, gösteri saati de biraz geç ama yine de parklar ağzına kadar dolu, etkinliklere gösterilen ilgi oldukça fazla. Ben de Belediyesi nin etkinliklerine elimden geldiğince katılmaya çalışıyorum. Dünya bazen güzellikler içinde... Bir mahalle Adnan Bostancıoğlu 29 Temmuz 2011 Zengini yoksulu, genci yaşlısı, kadını erkeği ile İstanbul un dört yanından kendi meşrebince eğlenmeye gelenlerin Beyoğlu nda belediye terörüne maruz kaldığı saatlerde... Yani restoranların, kafelerin işgaliye bedeli ödeyerek sokağa koydukları masalar, sandalyeler, hiçbir itiraz dinlenmeksizin, hatta insanlar o masalarda yiyip içerken vandalca toplanıp götürüldüğü esnada... Aslında herkesin belediyenin Ramazan hazırlığı yaptığını bilip yüksek sesle dile getiremediği, Beyoğlu nda içki yasağının zabıta kıyafetli ücrete bağlanmış pastarlar eliyle ve polis desteğiyle fiilen yürürlüğe girdiği sırada... Gülçin Akpınar (44), Ev Hanımı Etkinlikler telefonumuza mesaj olarak geliyor Belediyesi'nin düzenlediği birçok etkinliğe katılıyorum. Kültür merkezlerinde olan belgeseller, Ustalara Saygı geceleri, film gösterimleri, konserler gibi birçok etkinliğin takipçisiyim. Etkinlikler telefonumuza mesaj olarak geliyor, böylece kolayca haberdar olabiliyoruz. Zaman buldukça katılmaya çalışıyoruz eşimle. Gündemde olan sanatçıları da aramızda görmek çok güzel. Türkü bitti, Bundan ötesi yok bizde dedi Erkan Oğur, Umarım sıkılmıyorsunuz. Hakiki bir derviş edasıyla curasına eğildi, yeni bir deyişe başladı. Amfiteatrın arkasındaki heykellerin dibine oturmuş delikanlılar topluluğundan biri, konseri organize eden Hayati ye seslendi: Başkan! Şu sesi biraz açtır, duyamıyoruz. Hayati gereğini yaptı. Sanırsınız kamuya açık bir konser değil, dostlar meclisi... Eh, aynı semtin sakini olmanın ötesinde tribün kardeşliği de cabası! Ak saçlı derviş ile her daim sahne arkadaşı gümbür gümbür sesli İsmail Hakkı Demircioğlu geçen akşam Abbasağa Parkı ndaydılar. Belediyesi nin beş yıldır düzenlediği park konserlerinde mahalle sakinlerine harikulade bir gece yaşattılar. Abbasağa yı seviyorum. Sokaklarını, parkını, sakinlerini, kedilerini, köpeklerini... İstanbul un orta yerinde insanın içini ısıtan bir mahalle havasının sürüp gittiği ender yerlerden biri... Özellikle parktaki konser akşamları görülmeye değer. Çoğu çevredeki evlerden ayaklarında terlikleri, ellerinde çekirdek paketleriyle çıkıp gelen, küçük amfiteatrı dolduran, yer kalmadığında ağaçların altına, çimenlerin üzerine oturan, bildikleri türkülere eşlik eden, sıkıldıklarında kendi aralarında tatlı tatlı muhabbete dalan mahallelinin, sadece bu semtte hep birlikte yaşıyor olmaktan bile mutlu olduklarını anlamanız zor değil. Murat Gümrükçüoğlu (40), Satış Müdürü Ücretsiz olması çok güzel Geçen yıl da katılmıştım birkaç konsere ve film gösterimine. İnternetteki programdan takip ediyorum etkinlikleri. Belediyesi nin sanatsal etkinlikleri oldukça başarılı, ancak katılım daha da artmalı. Bu kadar emeğe karşılığını vermemiz lazım. Sonuçta Park Buluşmaları sanatsal bir aktivasyon. Ücretsiz olması da çok güzel. Konserler daha çok ilgimi çekiyor ama söyleşilerde de kendi dalında usta olan kişileri aramızda görmek hoşumuza gidiyor. Konser akşamları, mısırcısı, çaycısı, sucusuyla ufak çaplı bir panayır alanına dönen parkta, teyzeler, amcalar, genç kızlar ve delikanlılar, üstlerinde siyah-beyaz formalarıyla gece yarısına kadar top koşturan çocuklar, hepsi, geçmiş zamanın içinde kaybolup gittiğini sandığınız güzelim mahallelilik halinin -çok şükür- bir yerlerde hâlâ yaşandığını anlatıyor size. Bunu görüp seviniyorsunuz. Oh be diyorsunuz, Dünya bazen güzellikler içinde... B+ SONBAHAR 19

Portre Orhan Veli nin ilham perisi: Bella! Yazı: NAZAN ORTAÇ Fotoğraf: GÖRKEM KIZILKAYAK Usta tiyatrocular Yıldırım Yanılmaz ve Altan Akışık ın bir belgesel projesi için kapılarını çaldıkları Bella Eskenazi, anılarını B+ dergisiyle paylaştı. 20 B+ SONBAHAR