بسم هللا الرمحن الرحيم



Benzer belgeler
5 Esas (el-mesail ul-hamsu l-vacibu Marifetuha) Şeyhu'l-İslam Muhammed bin Abdi'l-Vehhab (rh.a) Mütercim: Ebu Muhammed Selefi

BİZ NEYE DAVET EDİYORUZ? BİZ NEYE DAVET EDİYORUZ? Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab.

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

MÜNAFIKLARIN VASIFLARI MÜNAFIKLARIN VASIFLARI. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a)

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Şeyhulislâm Müceddid İmâm Muhammed b. Abdilvehhâb a Lâ ilâhe illallah ın anlamı soruldu.

MEKKE-İ MÜKERREME MEKKE-İ MÜKERREME'NİN BİR KÜFÜR BELDESİ OLUP OLMADIĞI HAKKINDA. Müellif: Şeyh Hamad İbni Atik en-necdi (H1227-H1301)

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

NEDEN BU TOPLUM ASLİ KAFİR? EBU SEYF

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür


Mekke-i Mükerreme'nin bir Küfür Beldesi Olup Olmadığı Hususunda Bir Münazara

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

Kur'an'ı hızlı okumanın ve namazı hızlı kılmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

İbadetin Manası ve Çeşitleri

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Muhammed Bin Abdulvehhab'ın Akidesi

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Kur an ın Bazı Hikmetleri

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

İmam Şafii nin Vefat Ederken. Üzerinde Bulunduğu İ tikad.

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Terceme : Muhammed Şahin

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Dua ve Sûre Kitapçığı

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Annesi kâfir olan biri

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Faiz Parasıyla Yapılan Evde Namazın Hükmü

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Kur an-ı Kerim deki Temel Emirler ve Yasaklar

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

Kur ân da Dua Ayetleri

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Ali imran 139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz.

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

ŞEYTANIN MUTASAVVIFLARA VAHYİ

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

İSLAM DA RESMİN HÜKMÜ... 2 Müsavvir (Şekillendiren) Allah tır... 2 Kur an-ı Kerim de Heykel, Put Ve Resimlerin Hükmü... 2 Resim Konusunda Varid Olan

Transkript:

بسم هللا الرمحن الرحيم EL-CEVAHİRU L MUDİYYE Muvahhid Yayınları İSTANBUL H. 1435 M. 2014

TEVHİD RİSALELERİ-3 KELİME-İ ŞEHADETİN MA NASI VE GEREKLERİ HAKKINDA AYDINLATAN CEVHERLER Özgün Adı: Müellif: Mütercim: EL-CEVAHİRU L MUDİYYE Muhammed bin Abdulvehhab et-temimi Heyet Birinci Baskı: İSTANBUL H. 1435 M. 2014 Muvahhid Yayınları Mail: muvahhid_yayinlari@mail.md Web: www.muvahhid.info www.muwahhid.info İrtibat: 0 537 014 88 30

TEVHİD RİSALELERİ-3 ا مضيةل لواهر ا EL-CEVAHİRU L MUDİYYE Kelime-i Şehadetin Ma nası ve Gerekleri Hakkında Aydınlatan Cevherler Te'lif: Şeyh ul-islam Muhammed Bin Abdulvehhab -Rahimehullah- Muvahhid Yayınları İSTANBUL H. 1435 M. 2014

4 HUTBET UL HACE ا ح ل ح مدددددد ن ح ن حم دددددد ع ه ح دددددد ن ر ه ه ح دددددد د ح ن ع ه د دددددد لله م نددددددو ح ن ن دددددد ح دددددد ه ن ح م ا و ن ن أ حم و ن ر ددددو دددد ح مد ح دددد ن ع ا ح ددددل ندددد ح دددده ه دددد ح م حدددد ن أ حد ن ددددر و ه ن دددد ح ت دددد ن دددددل ي دددددو ن ددددده ه أ حددددد أ ح ح ن ددددده نح ا ح ه ح أددددد ع ح ددددد نم ددددده ه أ حددددد أ ح م حم ا حب ع ه ت لل ه. م ددددددددو أ مدذ ددددددددو ا حدددددددد ن م ر دددددددد للاح امحدت دددددددد للاح ت أ دددددددد ح مد ت وم ن دددددددد ن ه ه ح د ددددددد للم ح نح ه أ دددددددد ذ ح ن م لل ] ل م ا. ]201 : م دددددو أ مدذ دددددو ا رحدددددوب امحدت ددددد للاح محم ددددد ا حددددد ن ة ت م ددددد ن م ددددد دححددددد ه ا ن أددددد ه ة ددددد ن حدر دددددو ز ح هج دددددو ه م ددددد حم ن حدر م دددددو نج دددددوح ت ن دددددهللاا ه ن دددددول ه امحدت ددددد للاح ت ا حددددد ن م دددددول لل م نددددد ن ه ه األ ح أ وم ن ح ت ت و ح م ح ق ن ب و ]ا ر ول: 2 [. ح م ددددددد ح م دددددددو أ مدذ دددددددو ا حددددددد ن م ر ددددددد للا امحدت ددددددد للا ا ح ه ق لل ددددددد للا قد ددددددد ح للح ت ددددددد ن م ا. م ح ددددددد ن أ حم دددو م ح ه مد ح ن دددد ح م دددد ح ه د ددد للم م ح ه دددد م ن ددد ح ا ح ه ت دددد لل ه د ت دددد ح ددددوز د دددد ح للز ا ن م ددددو ]األأزاب: 02-00 [ أ حدددددو مد ح ددددد ددددد ن ح ة ح د ددددد ا ح ل ددددد ن م نم ت ن دددددوب ت ن ه ة ح د ددددد احد دددد ي ددددد م حمددددد ه ذ احأل لل ن م ح ث ومد و ه ت ذ م ن ح ة ض ل ة ه ت ذ ض ل ة ن ف ا رحو ن. 1 1 هذه خطبة احلاجة اليتكان النيب صللللللليه هللا لييي تفللللللليم سلللللللإلمإلم أا خطبيمل نتاها ا ا مح ا سلللللللن )393/1 393( - مل تبو داتد )3112( مل تالرت للذ )1115( مل تابن للاجللة )1293( مل تخرج بعضها ا ا سيم صحيحي )268( ت ) 262 مل

HUTBET UL HACE 5 HUTBET UL HACE Hamd, ancak Allah (c.c.) içindir. O'na hamd eder, O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüğünden O'na sığınırız. Allah (c.c.) kimi hidayete erdirirse onu saptıracak, kimi de saptırırsa onu hidayete erdirecek yoktur. Allah'tan (c.c.) başka ibadete layık ilah olmadığına şehadet ederim. O, tektir ve ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem O'nun kulu ve Rasulü'dür. «Ey iman edenler! Allah tan korkulması gerektiği gibi korkun ve sizler ancak müslümanlar olarak ölün!» (Ali İmran: 102) «Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının! Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten sakının! Şüphesiz Allah sizin üzerinize gözetleyicidir.» (Nisa: 1) «Ey iman edenler! Allah tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah a ve rasulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur.» (Ahzab: 70-71) Muhakkak ki, sözlerin en hayırlısı Allah'ın Kitabı, yolların en hayırlısı Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem in yoludur. İşlerin en kötüsü ise sonradan uydurulanlardır. (Sonradan uydurulup dine sokulan) her bid at sapıklık ve her sapıklık da ateştedir. 2 2 Hutbet ul Hace ismi verilen bu duayı Allah Rasulü (s.a.v.) hutbelerinin girişinde okurdu. Bu hadisin ilk bölümü Nesai Cuma: 24, ayetlerden sonraki kısmı ise Müslim Cuma: 13 ve diğer hadis mecmualarında nakledilmiştir.

6 TAKDİM DAVETİMİZ م ت ا مح ا أ Gayemiz, öncelikle Adem Aleyhisselam dan Hatem ul Enbiya Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem e kadar bütün rasul ve nebilerin ortak daveti olan Tevhid akidesini ulaşabildiğimiz her yere neşretmek ve Tevhid i bozan bütün küfür ve şirk çeşitleriyle mücadele etmek ve insanları kendisine kulluk yapmaya davet eden bütün sahte ilahları yani tağutları deşifre etmektir. Allah u Teâlâ bu hususta şöyle buyurmaktadır: ه ق وم ن للي ح أ ح ت ح م م لل ن حد ر ة ه م م لل ا م ن م ت ذه ن ح ن ن ن ا حد د ح للا ن ح ا ح ن ب و مد ح م لل م نهللا «Fitne (şirk) kalmayıp din yalnız Allah ın oluncaya kadar onlarla savaşın!» (Enfal: 39) Yine tevhidin içerisinde yer alan önemli bir rükün olan Vela-Bera yani Dostluk-Düşmanlık akidesi ve buna bağlı olarak müşriklerin tekfiri ve bu surette İman-Küfür saflarının netleşmesi hususu da davetimizin mihenk taşlarından birisidir. İman-küfür meseleleri başta olmak üzere akide konuları hakkında batıl davetçileri tarafından ortaya atılan şüphelerin izalesi temel hedeflerimizden birisidir. Bu konularda Ehl-i Sünnet in ifrat ve tefritten uzak vasat akidesini ortaya koymak esas gayemizdir. Tevhid den sonra davet ettiğimiz en önemli mesele ise Sünnet tir; yani akidevi konular başta olmak üzere tüm İs-

TAKDİM 7 lami meseleleri Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve ashabının anlattıkları ve yaşadıkları şekilde kabul edip hayata aktarmak ve onlardan sonra çıkmış olan bid atları reddetmektir. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sahih hadiste ümmetinin yetmiş üç fırkaya bölüneceğini ve bunlardan sadece bir tanesinin kurtuluşa ereceğini beyan etmiş ve bu Fırka-i Naciye yi de Benim ve ashabımın yolu üzere olanlar diye tarif etmiştir. Bu yolu devam ettiren yegâne fırka ise Ehl-i Sünnet ve l Cemaat tir. Hiçbir kişi ve topluluk kendisine Ehl-i sünnet ismini vererek bu kurtulan fırkaya dâhil olmaz. Ehl-i Sünnet in en bariz vasfı ilk üç hayırlı nesil olan Selef-i Sâlihin e tabi olmak ve onlardan sonrakilerin sözlerine karşı temkinli olmak; halefin çıkarttığı bid at ve münkerlerden uzak durmaktır. Sahih'de İmran bin Husayn Radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:»ة ح د أ ح ن ت قد ح ن ن ث ح ا ح ن م مد لل د ح ث ح ا ح ن م مد لل د ح - ق ول ن ح م ا ل أ ح ن : أ ه ت مد ح قد ح ن ن ه قد ح د ح ي ن أ ح ه ث ل ث و - ث ح ن ح مد ح ت ح قد ح لل و م حش ه ه ح م ح حش ه ه ي لل لل ه ح مد حؤ ر لل ه مد حر ه ه ح مد لل ه م ح ن ن ا ن م م ««Ümmetimin en hayırlısı benim çağımdır. Sonra onların ardından gelenler. Onlardan sonra daha sonra gelenlerdir. -İmran Radıyallahu anh, kendi çağından sonra iki nesil mi üç nesil mi zikretti bilemiyorum, der- Onlardan sonra şahitliği istenmediği halde şahitlik yapan, hıyanet eden ve kendisine güvenilmeyen; adak adayan, fakat

8 TAKDİM yerine getirmeyen ve aralarında şişmanlık (yeme-içme düşkünlüğü) baş gösteren bir toplum gelecektir.» (Buhari, 3650) Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve ashabından sonra Tevhid e ve Sünnet e davet vazifesini ise «Âlimler peygamberlerin varisleridir.» hadisi gereğince Rabbani Ulema devralmıştır. İşte bu noktada hedefimiz, rasullerden sonra Tevhid e ve Sünnet e davet görevini üstlenmiş olan Rabbani âlimlerin ilmi mirasını günümüz insanlarına ulaştırarak insanlarla ilim arasında köprü vazifesi görmektir. O ilim ki kaynağı Allah Rasulüne, ardından Cibril-i Emin e ve nihayet Âlemlerin Rabbine ulaşır. Bu ilim, kıyamete kadar âlimler tarafından temsil edilmeye devam edilecektir. Zira Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmaktadır: ح أ ح ن ت أ حة ق وئ ن م ة م نأ ح ن ا ح ن ح م ذي ح ح ة ح»ح مد ز ال ن ه ح ح ة و ح أ ح ت م أحم ن د ح أ ح ا ح ن ه ي ح ى ه ن ««Ümmetimden Allah ın emrini ayakta tutan bir topluluk hep var olacaktır. Ne onları terk edip gidenler, ne de onlara muhalefet edenler Allah ın emri gelinceye kadar onlara bir zarar veremeyecekler ve onlar bu hal üzere kalacaklardır.» (Buhari, 3641) Bu sebeple tarih boyu Ehl-i Sünnet ve l Cemaat akidesine bayraktarlık etmiş olan ulemanın eserlerini ve Allah Rasulünden miras almış oldukları ilmi yaymak temel gayemizdir. Bu gayemize ulaşmak için bilhassa Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem tarafından övülen ilk üç hayırlı nesil olan Selef-i

TAKDİM 9 Sâlihin menhecini esas alacağız ve kelami, felsefi cereyanlardan etkilenmemiş, Allah Rasulünün ve ashabının akidesi üzere sebat eden, kısacası Fırka-i Naciye (Kurtulan Fırka) ve Taifet ul Mansura (Muzaffer Taife) mensubu olan hadis ve sünnet ehli imamların mirasını nakletmeye çalışacağız. Hedefimiz asla insanları seleften bir aslı olmayan şahsi kanaatlerimize veya cahiliye asabiyetiyle oluşturulmuş hiziplere davet etmek değildir. Bilakis hedefimiz yalnızca Tevhid e ve Sünnet e hizmet olacaktır (İnşallah). Tevfik Allah tan MUVAHHİD YAYINLARI

10 TAKDİM TAKDİM Tevhid Risaleleri serisinin üçüncü kitabını yayınlamaya muvaffak kılan Allah a hamdolsun. Bu elinizdeki kitap Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab Rahimehullah ın akide konularıyla alakalı bazı risalelerini ihtiva eden El-Cevahir ul-mudiyye/ Aydınlatan Cevherler adlı eserin Türkçe tercümesidir. Bu eserin ihtiva ettiği on adet risale Allah ın izni ve keremiyle Türkçede ilk defa neşredilmektedir. Söz konusu eser Necd davetine mensup âlimlerin çeşitli risalelerini bir araya getiren Mecmuat ur Rasail ve l Mesail in Necdiyye adlı derlemenin 4. Cildinin 1 ila 46. Sahifeleri arasında bulunmaktadır. Bizim tercümeye esas alacağımız nüsha bu derlemenin El-Cevahir ul-mudiyye yi ihtiva eden kısmının h. 1349 tarihinde Mısır da Menar matbaası tarafından neşredilen birinci baskısıdır. Kitabın girişinde eser şu şekilde tanıtılmıştır: Bu eserde Şeyh in akidesi ve neye davet ettiği ile alakalı açıklamalar ve devamında ise Tevhid in ve Tevhid (La İlahe İllallah) kelimesinin ve de açığıyla gizlisiyle şirkin beyanı ve ayrıca itikadi ve ameli nifak konuları yer almaktadır. Kitabın ismi muhtemelen yayıncılar tarafından verilmiştir. Biz Türkçeye tercüme ederken kitabın ismini bu şekilde muhafaza ettik ve kitapta bilhassa Kelime-i Şehadetin ma nası ve şartlarına dair açıklamaların ağırlıkta olduğunu gördüğümüzden dolayı kitabı Kelime-i Şehadetin Ma nası ve Gerekleri Hakkında Aydınlatan Cevherler olarak isimlendirmeyi uygun gördük. Kitapta geçen hadislerin tahriclerini imkânlar nisbetinde yapmaya çalıştık. Bunu yaparken bilhassa Türkçe de mevcut

TAKDİM 11 olan hadis kitaplarına referans vermeye gayret ettik. İmam Ahmed in Müsned inde geçen hadislerde ise hadisin bulunması kolay olsun diye hadisi rivayet eden sahabinin ismini zikrettik. Zira malum olduğu üzere Müsned kitapları Sünen lerin aksine konu başlıklarına göre değil, sahabe ismine göre tertib edilir. Müsned de geçen hadisler için verdiğimiz sayfa ve hadis numaraları Müesseset ur Risale tarafından neşredilen 50 ciltlik baskı esas alınarak verilmiştir. Diğer hadis kitaplarında ise yaygın nüshalar esas alınmıştır. Sünen ve Müsned ler dışında referans gösterilen diğer kaynakların da hangi baskısının esas alındığı dipnotlarda gösterilmiştir. Yeri gelmişken belirtelim ki; Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab Rahimehullah ın bu eseri hadisleri senet ve metinleriyle beraber birebir nakletme gayesine yönelik bir hadis kitabı değildir ve de Şeyh bu eserde yer alan risaleleri tevhide davet amacıyla yazmıştır, bu ve benzeri sebeplerden ötürü başka diğer birçok davetçi âlimin yaptığı gibi hadisleri bazen hadis kitaplarında geçtiği şekliyle lafzen rivayet etmek yerine ma na yoluyla rivayet etmeyi tercih etmiştir. O yüzden hadislere verilen kaynaklarda çoğu zaman hadisin birebir aynı lafzından ziyade, farklı lafızlarla da olsa aynı ma nayı ihtiva eden hadisleri bulmanız mümkündür. Hadisleri ezberlemek veya başka yerlerde nakletmek isteyenlerin bu kitapta geçen şekliyle değil de verilen kaynaklarda geçtiği şekliyle hadisler üzerinde çalışması tavsiye edilir. Ayrıca gerekli yerlerde dipnotlarda tarafımızdan bazı açıklamalar ilave edilmiştir. Kısacası dipnotlardaki açıklama ve referanslar yayıncıya aittir. Parantez içi açıklamalar da aynı şekilde bize aittir.

12 TAKDİM Kitabın içerisinde Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab Rahimehullah ın da izah edeceği gibi İslam a giriş kapısı olan La İlahe İllallah Muhammedun Rasulullah/Allah tan başka ibadete layık ilah yoktur ve Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem O nun rasulüdür şehadeti zamanla insanlar tarafından ma nası ve muhtevası olmayan bir söz olarak algılanmaya başlanmış ve bir kişinin müslüman olabilmesi için sadece bu kelimeyi diliyle telaffuz etmesi yeterli görülmüş; bu şehadetin ma nasını ve gereklerini bilmese, onunla amel etmese ve dua, tevekkül, kurban gibi ibadetlerde Allah a ortak koşsa; Allah ın şeriatından başka hükümlere bağlansa dahi sırf diliyle şehadet getirdiği için veya namaz kıldığı, ezan okuduğu için bu kimsenin asla kâfir olmayacağı iddia edilmeye başlanmıştır. Öyle ki artık insanlar nezdinde İslam a girmek şirki terk edip Tevhid i kabul etmekle değil, sadece insanlar nezdinde sembolik bir işarete dönüşmüş olan bu kelimeyi telaffuzla gerçekleşen bir şey gibi algılanmaya başlanmıştır. Sıradan insanlar bir yana, kendisini tevhide ve hatta Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab ın davetine nisbet eden bazı kimseler dahi La İlahe İllallah kelimesinin sadece dille telaffuzunu müslüman olmak için yeterli addetmeye başlamışlar; Allah tan başkasına ibadet eden; dua, hüküm ve teşri gibi konularda Ona şirk koşan kimselerin cehaletten dolayı mazur olacaklarını ve tekfir edilmeyeceklerini iddia etmeye başlamışlardır. İşte bu noktada Şeyh in Kelime-i Tevhid in içerdiği gerçek ma nası hakkında Kitap, Sünnet ve İcma dan deliller ışığında yaptığı açıklamaların iman küfür sınırlarını tanıma ve muhafaza etme açısından faydalı olacağını umuyoruz. Ayrıca günümüzde sanki İslam da olmayan bir bid atmiş gibi gösterilen

TAKDİM 13 tekfir meselesinin de hakikatini anlama hususunda bu risalelerin katkı sunmasını bekliyoruz. Çünkü Allah a ibadette şirk koşan birisinin velev ki kıble ehli olduğunu da iddia etse tekfir edileceği konusu Şeyh in bu eserde en çok üzerinde durduğu meselelerden bir tanesidir. Kitapta yer alan Beş Mesele başlıklı risale Ebu Muhammed Es-Selefi kardeşimiz tarafından çevrilmiş, La İlahe İllallah ın Ma nası başlıklı risale ise şahsen tanışmadığımız bir okuyucumuz tarafından tercüme edilerek tarafımıza gönderilmiştir. Kitaptaki diğer risaleler ise İbn Munzir tarafından tercüme edilmiştir. Kitapta emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyor, bu eserin neşrinin hayırlara vesile olmasını ve Rabbimiz nezdinde ecir sebebi olmasını Allah Azze ve Celle den diliyoruz. MUVAHHİD YAYINLARI

14 ŞEYH MUHAMMED BİN ABDULVEHHAB ŞEYH MUHAMMED BİN ABDULVEHHAB; HAYATI, İLMİ ŞAHSİYETİ VE MÜCADELESİ 3 Doğumu ve yetişmesi: Muhammed bin Abdulvehhab bin Süleyman bin Ali et-temimi h. 1115 (m. 1703) tarihinde Arabistan daki Necd bölgesine bağlı bir şehir olan Uyeyne de dünyaya gelmiştir. Babası Abdulvehhab ve dedesi Süleyman da Necd bölgesinde ilim sahibi olarak meşhur olmuş kimselerdi ve dönemlerinin fetva mercileri idiler. Dedesi Süleyman bin Ali, meşhur Hanbelî fakihlerinden Keşşaf ul Kına adlı eserin müellifi Mansur el- Behuti ile aynı dönemde yaşamış ve hatta denildiğine göre Mekke de bir ara görüşmüşlerdi. Şeyh, bu şekilde ilimle iştigal eden bir muhitte yetişmiştir. Hocaları ve ilmi seyahatleri: Şeyh Muhammed Kur an ve temel ilimler konusunda ilk eğitimini babasından aldı. 10 yaşına varmadan Kur an ı ezberledi. Babası ve dedesinden Hanbelî fıkhını İmam Ahmed e kadar ulaşan senediyle beraber öğrendi. O kadar ki buluğ çağına erişir erişmez babası onu namaz imamı olarak tayin etti. Hatta 3 Bu kısa biyografi, başta İsmail el-ensari nin Hayat uş Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab adlı eseri olmak üzere muhtelif kaynaklardan derlenmiştir. Tafsilat için Meşahiru Ulema in Necd, Abdurrahman bin Abdullatif; el-a lam, Zirikli ve diğer ilgili kaynaklardan Şeyh in hayatıyla alakalı müstakil bölümlere müracaat edilebilir.

ŞEYH MUHAMMED BİN ABDULVEHHAB 15 babasının onun hakkında ahkâm ile alakalı birçok faydalı hususu ondan öğrendim dediği nakledilir. 4 Torunu Şeyh Abdullatif in bahsettiğine göre Harameyn e (Mekke ve Medine) giderek oranın şeyhleriyle bir araya gelmiş ve bazılarından icazet almış, ardından Basra ya ve Ahsa ya giderek buradaki şeyhlerden hem ders dinlemiş hem de münazaralarda bulunmuştur. 5 Abdullatif, ceddi Şeyh Muhammed in Tevhide yönelmesinde ve kör taklitçiliği bırakarak Kitap ve Sünneti rehber edinmesinde bilhassa Hicaz da kendisinden hadis ilmi tahsil ettiği Muhammed Hayyat es-sindi nin çok etkisi olduğundan bahseder. 6 Şeyhin Hicaz da hadis öğrendiği diğer bir hocası ise Abdullah bin İbrahim en-necdi dir. Süleyman bin Abdullah ın et- Tavdih isimli eserinde bahsettiğine göre dokuz temel hadis kitabını ondan senediyle beraber okumuştur ve hadis ilimleriyle alakalı diğer kitapları da aynı şeyhten tahsil etmiştir. Ayrıca bu şeyh kanalıyla senedi Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem e kadar ulaşan bazı hadisleri rivayet etme şerefine nail olmuştur. Son olarak Durar us Seniyye de biyografisinin anlatıldığı bölümde meşhur Keşf ul Hafa müellifi Acluni den ders aldığı da zikredilmiştir. 7 4 Huseyn bin Gannam, Ravdat ul Efkar, 1/25 5Abdullatif bin Abdurrahman, Misbah uz Zalam, sf 9 6 Age 139-140 7 Ed-Durar us Seniyye, 16/316 vd

16 ŞEYH MUHAMMED BİN ABDULVEHHAB Öğrencileri: Oğulları Abdullah, Hüseyn, İbrahim; torunu Abdurrahman bin Hasen; dava arkadaşlarından Suud bin Abdulaziz gibi yakın çevresinde bulunan öğrencilerinin yanı sıra Hamd Bin Nasır bin Ma mer, Abdulaziz bin Husayn, Said bin Hicci, Hüseyn bin Gannam gibi başka âlimler de onun ilim halkasında yetişmişlerdir. Eserleri: Birçok eseri olmakla beraber en meşhurları şunlardır: -Kitab ut Tevhid, Keşf uş Şubehat, Mesail ul Cahiliye, el- Usul us Selase (Üç Esas), el-kavaid ul Erbaa (Dört Kaide), Ma na t Tagut, er-risalet ul Mufide, Muhtasar u Siret ir Rasul, Adab ul meşyi ile s Salat, Mufid ul Mustefid ve akideyle alakalı kısa birtakım risaleleri ki bunların hepsi muhtelif tarihlerde Türkçeye çevrilmiştir. Ayrıca Türkçede olmayan Fadl ul İslam, Usul ul İman, Muhtasar ul İnsaf ve ş Şerh il kebir, el-kebair, Mecmu ul Hadis ala Ebvab il Fıkh gibi eserleri de mevcuttur. Şeyh in bütün eserleri Mecmu u Muellefat iş Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab adlı 13 ciltlik bir mecmuada bir araya getirilmiştir. Ayrıca Şeyhin çeşitli risalelerine Durar us Seniyye isimli derlemeden ulaşmak mümkündür.

ŞEYH MUHAMMED BİN ABDULVEHHAB 17 Daveti: Şeyh Basra da tevhid davetine başlamış ve bazı kimselerin düşmanlığını kazandığından ötürü sıcak bir yaz günü şehri yayan olarak terk etmek zorunda kalmıştır. Ardından Hureymila ya geçmiş fakat burada Şeyh e yönelik bir suikast tertibi gerçekleşince orayı terk ederek Uyeyne ye gitmiş ve Uyeyne emiri Osman bin Ma mer in himayesine girmiştir. Burada Şeyh in öncülük ettiği Zeyd bin Hattab türbesi başta olmak üzere birtakım şirk mekânlarının yıkılması ve zina eden bir kadının recmedilmesi gibi hadiseler İslam düşmanlarını ürkütmüş ve nihayet Osman bin Ma mer birtakım baskı ve hilelere boyun eğerek Şeyhi Uyeyne den çıkartmıştır. Şeyh, buradan çıkarak Der iye ye gitmiş ve orada Muhammed bin Suud la tanışmıştır. (h. 1158) İbn Suud, Şeyh in tevhid davetine icabet etmiş ve onun davetine her türlü yardımı yapacağına dair söz vermiş ve bu şekilde ahitleşerek mücadeleye beraber devam etmişler ve ölene kadar da ayrılmamışlardır. Bu kılıç-kalem ittifakından sonra tevhid daveti Necd in köy ve kasabalarından başlayarak dalga dalga yayılmış ve nihayet bu akideye dayalı bir yönetimin tesis edilmesiyle beraber selefi davet her tarafta duyulmaya başlanmıştır. Vefatı ve hakkında söylenenler: İlim, amel, davet ve sabır üzerine kurulu bir hayatın ardından Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab Rahimehullah 1206 (1792 m.) senesinde 92 yaşında vefat etmiştir. Vefatının ardından Şevkani, Hüseyn bin Gannam gibi âlimler mersiye yazmışlardır. Ayrıca Emir es-san ani de Şeyh in sağlığında onu

18 ŞEYH MUHAMMED BİN ABDULVEHHAB metheden bir kaside inşad etmiştir. Allah Şeyh e ve tevhid akidesinin yayılmasında emeği geçen diğer bütün muvahhid âlimlere rahmetiyle muamele etsin ve onların eserlerinden istifade etmeyi bizlere nasip etsin! Âmin.

MUHAMMED B. ABDULVEHHAB IN AKİDESİ 19 EL-CEVAHİR UL MUDİYYE GİRİŞ Şeyh Muhammed B. Abdulvehhab ın Akidesi 8 Muhammed b. Abdulvehhab dan müslümanlardan mektubu kendisine ulaşan herkese! Allah ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Size haber veriyorum ki -Allah a Hamd olsun!- benim kendisiyle Allah a ibadet ettiğim akidem (inancım) ve dinim, Ehli Sünnet ve l-cemaat in yoludur ki bu yol dört (mezheb) imamının ve kıyamet gününe kadar onlara tabi olanlar gibi müslümanların imamlarının yoludur. Lakin ben insanlara, dini Allah a has kılmalarını bildiriyorum. Onları, nebilere (peygamberlere) ve sâlihlerden olan dirilere ve ölülere ve de başkalarına duada bulunmak (sığınıp-yardıma çağırmak) tan (nehy ediyor); ve kendisiyle Allah a ibadet edilen adak adamak, kurban kesmek, tevekkül etmek, secde etmek ve bundan başka yalnızca Allah ın hakkı olan ve de ne mukarreb (Allah a yakın kılınan) bir melek ne de gönderilmiş bir nebinin Allah a ortak kılınmaması gereken ibadetlerde Allah a şirk koşmaktan nehy ediyorum. Bu, ilkinden sonuncusuna kadar bütün rasullerin ortak davetidir ve bu, Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in yoludur. Beldemde yüksek makam sahibiyim ve insanlar sözümü 8 el-cevahiru l Mudiyye, 2-9; er-rasailu ş Şahsiyye, 150-162/22. Mektup ve ayrıca ed-duraru s Seniyye, 1/64-74

20 MUHAMMED B. ABDULVEHHAB IN AKİDESİ dinler. (Davetimin ulaştığı) bazı liderler ise bunu reddetmektedir çünkü bu onların yetiştikleri kültürlerine aykırıdır. Yine, benim idarem altında olanları namazı kılmak, zekâtı vermek ve diğer İslami yükümlülükleri yerine getirmekle mükellef kılıp, riba (faiz) ile iş yapmaktan, muskiratı (sarhoş edici şeyleri) içmekten ve diğer münkeratı (haram kılınmış şeyleri) yapmaktan da nehyettim. (Davetime icabet etmeyip reddeden) Liderler, bu konuda eleştiri öne sürememekte ve bu hususta bir hata bulamamaktadırlar. Zira bunlar halkın çoğunluğu tarafından kabul görmüş şeylerdir; dolayısıyla eleştirilerini ve nefretlerini, benim Tevhid i emretmeme (ve davetime), şirki nehy etmeme yönelttiler ve Bunlar insanların üzerinde bulunduğu yola aykırıdır diyerek avamın (halkın) kafasını karıştırdılar ve fitne büyüdükçe büyüdü. Şeytanın atlılarını ve yayalarını üstümüze saldılar. Biz deriz ki: Tevhid iki çeşittir. Bunlardan biri Rububiyyet Tevhidi dir. Buna göre Allah; melekler, peygamberler ve başkaları üzerinde yaratıcı ve düzenleyici olarak tektir. Bu inkârı mümkün olmayan bir haktır. Lakin sadece bu tür tevhidi gerçekleştirmek ile kişi İslam a giremez. Bilakis insanların çoğu bu tevhidi ikrar etmektedirler. Allah u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: نض أ ح ح ي ح ن ا ح حم ق ح ح مد ح ز ق م ح ن ا حم و نل ه األ ح م ت ن ا ح ل م ت ه ي ح نج ا حم ن م ي ه ح ن ا حم ن ن ه األ م ح و ه ح ي ح نج ا ح ل حي م م نم األ ح د ت لل لل ا ح د ت ح أ ل مد حدت لل

MUHAMMED B. ABDULVEHHAB IN AKİDESİ 21 «De ki: Gökten ve yerden size rızık veren kimdir? Kulak ve gözlere sahip olan kimdir? Ölüden diriyi çıkaran; diriden de ölüyü çıkaran kimdir? Her işi düzenleyen kimdir? Onlar: Allah tır! diyecekler. O halde (O na karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? de.» (Yunus: 31) Kişinin İslam a gireceği tevhid (Rububiyyet Tevhidi ile beraber) Uluhiyyet Tevhidi dir. Bu tevhid türü ise Allah tan başkasına ister bir melek olsun isterse de bir peygamber olsun ibadet etmemektir. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem elçi olarak gönderildiği vakit, cahiliye insanları Allah la beraber çeşitli varlıklara ibadet etmektelerdi. Onlardan kimisi putlara ibadet ederken, kimisi de İsa Aleyhisselam a veya kimisi meleklere dua ediyorlardı. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onları bundan nehy etti ve Yüce Allah ın kendisini, Allah ın birlenmesi ve meleklere ve peygamberlere dua edilmemesi için gönderdiğini haber verdi. Her kim ona uyar ve Allah ı birlerse, o La İlahe İllallah a şehadet etmiş olur. Her kim de ona isyan eder, İsa Aleyhisselam a ve meleklere dua eder, onlardan yardım ister, onlara iltica ederse, o kimse -Allah tan başka kimsenin yaratamayacağını ve rızık veremeyeceğini ikrar etse dahi- La İlahe İllallah kelimesini inkâr etmiş olur. Bu konudaki söz oldukça uzar, özet olarak bu konu âlimler arasında icma edilmiş bir konudur. Bu ümmet arasında tıpkı Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in haber verdiği gibi bazı şeyler cereyan etmiştir: «ح بد ح ت ر ح ت و قد ح دب م ح أ ح ه ج ح ض م ب ة ح م للع «ا ت ح ن مو ت ح ن أ ح ت ح لل ة لل ا

22 MUHAMMED B. ABDULVEHHAB IN AKİDESİ «Muhakkak ki siz, kendinizden önceki milletlerin yoluna tıpatıp uyacaksınız! Hatta onlar (daracık) bir keler deliğine girseler siz de muhakkak o deliğe gireceksiniz (onlara tabi olacaksınız).» 9 Onlardan öncekiler ise Allah u Teâlâ nın haber verdiği gibi: ح ه ن ا ح ن اح ت ها أ ح أب و ي ح ه ح يب و د ح أ ح م ومو ن «Hahamlarını ve rahiplerini Allah tan başka rabler edindiler.» (Tevbe: 31) İnsanlar sapıklığa düştüler, rahat ve sıkıntı anlarında sâlihlere dua ettiler. Tıpkı Abdulkadir el-ceylani ye, Ahmed el- Bedevi ye, Adiy b. Musafir e ve onlardan başka ibadet ve salah ehlinden olan bazı kimselere yaptıkları gibi. İlim ehli onları - Yani Allah tan başkasına dua edenleri- her yönden engelledi. Sâlihlere gelince; onlar ki bu tür amelleri kötü görmüş ve engellemişlerdir. İlim ehli buna benzer amellerin büyük şirk ve putlara ibadet etmek olduğunu ortaya koymuşlardır. Yüce Allah gönderdiği rasulleri ve indirdiği kitapları yalnız kendisine ibadet edilip, kendisiyle beraber bir başkasına dua edilmemesi için indirmiştir. Allah ile beraber başka ilahlara dua edenler -Güneş e, Ay a, sâlihlere ve sâlihlerin suretleri üzerine yapılmış heykellere dua edenler-, ibadet ettikleri bu varlıkların yağmur yağdırıp, bitki bitirdiğine itikat etmezlerdi. Onlar meleklere ve 9 Buhari, no: 7320; İbn Mace, no: 3994

MUHAMMED B. ABDULVEHHAB IN AKİDESİ 23 sâlihlere ibadet eder ve Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir derlerdi. Yüce Allah ise rasuller gönderip, kitaplar indirerek kendisinden başkasına dua etmeyi -ister ibadet duası isterse istiğase (yardım isteme) duası olsun- nehy etmiştir. Bil ki; zamanımızdaki müşriklerin küfrü Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in zamanındaki kâfirlerin küfründen daha çoktur. Öyle ki, onun zamanındaki müşrikler meleklere, evliyalara ve sâlihlere dua eder, onlardan şefaat ister ve onlara yaklaşırlardı. Ne var ki; onlar işin bütünüyle Allah ın olduğunu ikrar ederlerdi. Rahat zamanlarında onlara dua eder, sıkıntı zamanlarında ise yalnızca Allah a yönelirlerdi. Allah u Teâlâ şöyle buyurmuştur: ه نه ا حم ا ذذ ن ف ا حب ح ن ض ح ح م ح لل نح ن محوع «Denizde başınıza bir felaket gelse O ndan başka dua ettikleriniz kaybolur.» (İsra: 67) Rasullerin Uluhiyyet Tevhid ine Davet Etmesi Bil ki; Tevhid, her tür noksanlıktan münezzeh olan Allah ı ibadette birlemektir. Bu husus Allah ın kullarına gönderdiği bütün rasullerin ortak dinidir. Onların ilki Nuh Aleyhisselam dır. Yüce Allah onu kavmi Sâlihler Vedd, Suva, Ye us, Ye uk ve Nesr- hakkında aşırıya gittikleri vakit göndermiştir. Onların sonuncusu ise Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem dir. O, bu sâlihlerin suretlerini parçalamıştır. Yüce Allah onu ibadet eden, hacceden, sadaka veren ve Allah ı çokça zik-

24 MUHAMMED B. ABDULVEHHAB IN AKİDESİ reden bir kavme göndermiştir. Lakin onlar mahlûkattan bazısını Allah ile kendi aralarına vasıtalar koyarak şöyle derlerdi Onlardan sadece bizi Allah a yakınlaştırmalarını ve Allah katında şefaatçi olmalarını istiyoruz. Tıpkı meleklere, İsa b. Meryem Aleyhisselam a ve sâlihlerden diğer bir takım insanlara yaptıkları gibi. Yüce Allah Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem i onlara, babaları olan İbrahim Aleyhisselam ın dinini yenilemek ve onlara bu tür bir yakınlaşmanın ve itikadın sadece Allah ın hakkı olduğunu ve bu konuda değil bir başkasına- mukarreb bir meleğe ve de gönderilmiş bir peygambere dahi bir şey yöneltilemeyeceğini bildirmek için göndermiştir. Ne var ki müşrikler Yüce Allah ın yaratan -tek ve ortağı olmayan- olduğuna, Allah tan başka kimsenin yaratıp rızık veremeyeceğine, hayat verip öldüremeyeceğine, yedi kat gök ve içinde bulunanların, yedi kat yer ve içinde bulunanların onun kulları ve onun tasarrufu ve kahrı altında olduklarına şahitlik ediyorlardı. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in kendileriyle savaştığı müşriklerin bu tevhidi ikrar ettiklerine dair delil görmek istiyorsan, Yüce Allah ın şu ayetlerini oku! نض أ ح ح ي ح ن ا حدددددددددددددد حم ق ح ح مد ح ز ق م ح ا ن حدددددددددددددد م و نل ه األ ح م ت ن م ت ه ي ح نج ا حم ن م ي ه ح ن حم ن ا ح ل ن ه األ م ح ددددددددددددد و ه ح ي ح نج ا ح ل حي ا م م نم األ ح د ت لل لل ا ح د ت ح أ ل مد حدت لل «De ki: Gökten ve yerden size rızık veren kimdir? Kulak ve gözlere sahip olan kimdir? Ölüden diriyi çıkaran;

MUHAMMED B. ABDULVEHHAB IN AKİDESİ 25 diriden de ölüyü çıkaran kimdir? Her işi düzenleyen kimdir? Onlar: Allah tır! diyecekler. O halde (O na karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? de.» (Yunus: 31) ق ح ن م ن احأل ح ض ه ح ن و ن ح ت حر ح مد ح م لل 84 ت د ت لل لل ن ح ن ق ح أ ل م حت ه 58 ق ح ح ذب ا حم وه ا ن ن ا حح ب ن ه ذب ا ح ح نش ق ح ن ن 58 ت د ت لل لل ح ن ح ن ق ح أ ل مد حدت لل 50 م ن ن ع م للن ا ح م ح يل ه ي لل ي نهللا ه ح ي و ح ن ه ن ح ت حر ح مد ح م لل 55 ت د ت لل لل ت ن ن ح ن ق ح أ ح ن م حح ه «De ki: Yeryüzü ve içindekiler kime aittir, eğer biliyorsanız (söyleyin)? Allah ındır diyecekler. Peki düşünmez misiniz? de! Yedi göğün Rabbi kimdir? Ya büyük Arşın Rabbi? de! Allah ındır! diyecekler. (O ndan) korkmuyor musunuz? de! Her şeyin mülkiyetini elinde bulunduran, koruyan fakat korunma ihtiyacı olmayan kimdir? Eğer biliyorsanız söyleyin de! Allah ındır diyecekler. Öyleyse nasıl aldatılıyorsunuz? de!» (Mü minun: 84-89) Bu ayetler dışında onların bunu ikrar ettiklerini gerçekten ortaya koyan birçok delil vardır. Ne var ki; bu ikrarları onları, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in çağırdığı Tevhid e girmelerini sağlamıyordu. Böylelikle sen onların inkâr ettikleri Tevhid in, zamanımızdaki müşriklerin İtikat diye isimlendirdikleri İbadet Tevhid i olduğunu öğrenmiş oldun. Onlar ki, gece gündüz korkarak ve umarak Allah a dua ederler sonra

26 MUHAMMED B. ABDULVEHHAB IN AKİDESİ meleklere, peygamberlere ve sâlihlere, salahlarından ve Allah a yakınlıklarından dolayı kendilerine şefaat etmeleri için dua ederler. Lat gibi sâlih (addedilen) bir adama dua ederler veya İsa Aleyhisselam gibi bir peygambere Sen böylece Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in onlarla bu hususta savaştığını ve onları ibadeti bütünüyle Allah a has kılmaya davet ettiğini anlamış oldun. Tıpkı Yüce Allah ın buyurduğu gibi: ه أ ح ا حم و نج ن ح ن ل م ح لل ا ح ن أ أ ا «Mescidler bütünüyle Allah ındır. O halde Allah tan başkasına dua etmeyin.» (Cin: 18) م نش ح يل ح ه ن ن ه ح م ح نج ب لل ح م ه ا ح ن م م ح لل ن ه ح لل ا ح ل ن «Gerçek dua yalnızca O nadır. O ndan başka dua ettikleri ise kendilerine hiçbir cevap veremezler.» (Ra d: 14) Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem in dinin bütünüyle Allah ın olması; duanın, kurbanın, adak adamanın, istiğasenin ve ibadet çeşitlerinin tümünün yalnız Allahu Teâlâ ya yöneltilmesi için onlarla savaştığını anlamış ve onların Rububiyyet Tevhidi ni ikrar etmelerinin onların İslam a girmelerini sağlamadığını bilmiş oldun. Onların kanlarını ve mallarını helal sayan hususun; meleklere, peygamberlere ve sâlihlere karşı olan yönelmeleri, onlardan şefaat istemeleri ve bununla Allah a yaklaşmaya çalışmaları olduğunu öğrenmiş ve böylelikle