BU YAZI HADİSLERLE İSLAM ADLI HADİS PROJESİ İÇİN HAZIRLANMIŞ OLUP TELİFLİ BİR ÇALIŞMADIR. HİÇBİR ŞEKİLDE ÇOĞALTILAMAZ VE YAYINLANAMAZ.



Benzer belgeler
AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

Kırk Hadiste Aile ÖN-ARKA KAPAK PANTONE 258 C PANTONE 8100 C BLACK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

ODUNPAZARI MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU 40 HADİS EZBERE OKUMA YARIŞMASI

3 Her çocuk Müslüman do ar.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

İslâm, güzel ahlâktır. İslâm, güzel ahlâktır. İslâm, güzel ahlâktır.

KIZ ÇOCUKLARI ÜVEY EVLAT MI? Çarşamba, 01 Ağustos :45

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

İYİLİK AİLEDE BA ŞL AR

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

YILLIK DERS PLANI DERSİN ADI : KUR AN-I KERİM EK ÖĞRETİM 5.KUR (HATİM) ÖĞRETİM YILI: KURSUN ADI : KUR AN KURSU SINIF / DÖNEM :...

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bu dersimizde İslam da aile ve aile hukukunu ele alacağız.

Kur ân ın Ticârî Yol Haritası Cuma, 06 Ekim :47

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

İslâm, güzel ahlâktır. Kenzü l-ummâl, 3/17, Hadis No: 5225.

BU YAZI HADİSLERLE İSLAM ADLI HADİS PROJESİ İÇİN HAZIRLANMIŞ OLUP TELİFLİ BİR ÇALIŞMADIR. HİÇBİR ŞEKİLDE ÇOĞALTILAMAZ VE YAYINLANAMAZ.

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Avusturya Mutlu Aile Destek ve Danışmanlık Projesi

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

HADİS KATALOĞU. Tirmizî, Birr, 3. Evsat, 1/275; Beyhakî, fiu abü l-îmân, 4/334. Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

D İ N H İ Z M E T L E R İ G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü AİLE VE

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

dinkulturuahlakbilgisi.com

Sabah, uyanabildiğinin şükrü olarak Rabbi için namaz kılar ve niyazda bulunur. Gününe, ilk olarak temizlikle (abdestle) başlar. Allah temizdir.

Anlamı. Temel Bilgiler 1

ikindi akşam Günün Duası:

19 lu gruplar halinde sûrelerin sondan sıra numaraları ile âyet sayıları 1

Sûre adı no. sayısı no

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

İkili Simetrik Kitap ❸

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

Genç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı

Çocuğun Yetişmesinde Anne Babanın Sorumluluğu Pazartesi, 11 Haziran :09

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

İkili Simetrik Kitap ❷

İkili Simetrik Kitap ❷

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

İkili Simetrik Kitap ❷

GENCE HAYA YAKIŞIR ASİYE TÜRKAN

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Kur ân da Dua Ayetleri

7. KEVSER SÛRESİ ÖĞRENELİM

GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE DUA

Zengin Sayılar (abundant numbers or excessive numbers) σ(n) > 2n

Uzun ve kısa sûreler. Uzun sûreler kümesi

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Kur ân-ı Kerîm sûrelerinin sondan sayılması 1

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hayatında kadının yeri. Prof. Dr. Hamid bin Mahmud Sufrata (GSM : )

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Sunabihi (Rah Aly.) anlatıyor: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Ubade b. Samit'i (R.A.) ziyarete gittim. Onu gürünce ağladım. Ubade, "Dur biraz!

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

İkili Simetrik Kitap ❷

Kur an-ı Kerim deki Temel Emirler ve Yasaklar

BU YAZI DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI TARAFINDAN YAYINLANAN HADİSLERLE İSLAM İSİMLİ ESERDE YER ALAN TELİFLİ BİR ÇALIŞMADIR. KADINLARIN EĞİTİM ÖĞRETİMİ

Transkript:

BU YAZI HADİSLERLE İSLAM ADLI HADİS PROJESİ İÇİN HAZIRLANMIŞ OLUP TELİFLİ BİR ÇALIŞMADIR. HİÇBİR ŞEKİLDE ÇOĞALTILAMAZ VE YAYINLANAMAZ. AİLE BAĞLARI: AİLE KURMAK, AİLE OLMAK, AİLEYLE SINANMAK ع ن أ ن س أ ن ن ف ر ا م ن أ ص ح اب الن ب ى صلى االله عليه وسلم س ا ل وا أ ز و اج الن ب ى صلى االله عليه وسلم ع ن ع م ل ه ف ى ال س ر ف ق ال ب ع ض ه م لا ز أ ت وج الن س اء. و ق ال ب ع ض ه م لا آك ل الل ح م. و ق ال ب ه ع ض م لا أ ن ام ع ل ى ف ر اش. ف ح م د الل ه و أ ث ن ى ع ل ي ه. ف ق ال م ا ب ال أ ق و ام ق ال وا ك ذ ا و ك ذ ا ل ك ن ى أ ص ل ى و أ ن ام و أ ص مو و أ ف ط ر و ز أ ت وج الن س اء ف م ن ر غ ب ع ن س ن ت ى ف ل ي س م ن ى Enes b. Mâlik ten (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber in (sav) ashâbından bazı kimseler Hz. Peygamber in (sav) eşlerine gelerek, onun yalnız başına iken yaptığı ibadetleri sordular. (Kendi ibadetlerini az görerek) birisi Kadınlarla evlenmeyeceğim., birisi Et yemeyeceğim., birisi de Yatakta uyumayacağım. dedi. (Onların bu sözlerini duyan Resûlullah) önce Allah a hamdedip O nun yüceliğini dile getirdikten sonra şöyle buyurdu: Bazılarına ne oluyor da bu sözleri söylüyorlar? Hâlbuki ben namaz da kılarım, uyurum da; oruç da tutarım, tutmadığım da olur; kadınlarla da evlenirim. Her kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir. (M3403 Müslim, Nikâh, 5) ع ن ع اي ش ة ق ال ت ق ال ر س ول الل ه صلى االله عليه وسلم خ ي ر ك م خ ي ر ك م لا ه ل ه و أ ن ا خ ي ر ك م لا ه ل ى Hz. Âişe den (ra) nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olandır. (T3895 Tirmizî, Menâkıb, 63) Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım. ع ن ع ام ر ب ن س ع د ب ن أ ب ى و ق اص ع ن أ ب يه ق ال ر س ول الل ه صلى االله عليه وسلم و إ ن ك ل ن ت ن ف ق ن ف ق ة ت ب ت غ ي ب ه ا و ج ه الل ه إ لا أ ج ر ت ب ه ا ح ت ى م ا ت ج ع ل ف ي ف ي ام ر أ ت ك.

Âmir b. Sa d b. Ebû Vakkâs ın, babasından naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: Allah rızasını umarak ailen için yaptığın her harcamadan muhakkak ecir alırsın, eşinin ağzına koyduğun bir lokmadan bile! (B1295 Buhârî, Cenâiz, 36) ع ن ح ذ ي ف ة ق ال ر س ول الل ه صلى االله عليه وسلم ال صي ام و ال صلا ة و ال صد ق ة و الا م ر ب ال م ع ر وف و الن ه ى ع ن ال م ن ك ر. ف تن ة ال رج ل ف ى أ ه ل ه و م ال ه و ن ف س ه و و ل د ه و ج ه ا ر ي ك فر ه ا Huzeyfe den nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: Kişinin ailesi, malı, nefsi, çocuğu ve komşusu ile imtihanı var ya; oruç, namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten sakındırma işte bu imtihan için kefaret olur. Fiten ve eşrâtü s-sâa, 26) (B525 Buhârî, Mevâkîtu s-salât, 4; M7268 Müslim, أ ن ع ب د الل ه ب ن ع م ر ي ق ول س م ع ت ر س ول الل ه صلى االله عليه وسلم ي ق ول ك ل ك م ر اع و ك ل ك م م س ي و ل ع ن ر ع ي ت ه الا م ام ر اع و م س ي ول ع ن ر ع ي ت ه و ال رج ل ر اع ف ى أ ه ل ه و ه و م س ي ول ع ن ر ع ي ت ه و ال م ر أ ة ر اع ي ة ف ى ب ي ت ز و ج ه ا و م س ي ول ة ع ن ر ع ي ت ه ا... و ك ل ك م ر اع و م س ي ول ع ن ر ع ي ت ه Abdullah b. Ömer diyor ki: Resûlullah ı (sav) şöyle derken işittim: Hepiniz çobansınız ve hepiniz gözetiminizde bulunanlardan mesulsünüz. İdareci, çobandır ve yönetimi altındakilerden sorumludur. Erkek, aile efradı içinde çobandır ve gözetimindekilerden sorumludur. Kadın da kocasının evinde çobandır ve gözetimi altındakilerden sorumludur (Velhasıl) hepiniz çobansınız ve gözetiminizde bulunanlardan mesulsünüz. (B893 Buhârî, Cum a, 11) Aile Kurmak Ve O, iki eşi, erkeği ve kadını yarattı. (Necm, 53/45) Bitkisiyle hayvanıyla yeryüzünde her varlığa eşini hediye eden Rabbimiz, Şûrâ, 42/11; Zâriyât, 51/49; Nebe, 78/8) (Yâsîn, 36/36; varlıkların en değerlisi olan insanoğlunu elbette yalnız bırakmayacaktır. Kendisi ile aynı özden yaratılmış ve onda huzur bulacağı bir eş ile birlikte dünya hayatına yollar insanı. (A râf, 7/189) Yolculuğun her türlü meşakkatini birlikte 2

göğüslemek ve saadeti bölüşmek üzere ilk adımdan itibaren beraber yürümelerini ister. Sonra Âdemoğulları ile Havvakızlarını tanıştırıp kaynaştırır. Kendi varlığının delili olarak sunacağı kadar kuvvetli bir sevgi ve merhametle aralarını örer. (Rûm, 30/21) Peygamberimizin ifadesi ile onları, bir bütünün benzeşen ve diğerini tamamlayan iki yarısı yapar. (D236 Ebû Dâvûd, Tahâret, 94; T113 Tirmizî, Tahâret, 82) Üstelik Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. buyurarak gerektiğini hatırlatır onlara. 4/3, 25; Nûr, 24/32) (Bakara, 2/187) birbirlerini bürüyüp korumaları Rabbimiz, erkek ve kadına evlenerek bir yuvayı paylaşmalarını tavsiye eder. (Nisâ, Peygamberimiz, evliliğin kendi sünneti olduğunu ısrarla söylerken, hem bu tavsiyeyi pekiştirir hem de onun hayat tarzını benimsemeyi reddedenlere gözdağı verir. (B5063 Buhârî, Nikâh, 1; M3403 Müslim, Nikâh, 5) Zira eşsiz kalmayı tercih eden, yaratılıştaki inceliği gözden kaçırmakta ve akıntıya kürek çekmeye çalışmakta gibidir. Kuşkusuz evlilik, insanoğlunun ruhuna sükûnet aşılayan bir nimettir. (Rûm, 30/21) Kalabalıklar içinde yalnız kalmış bir gönlü ancak bir eş şad edebilir. Sevginin benzersiz lezzetini, yaralara merhem olan elini, ömrü yaşanılır kılan desteğini bir eş sunabilir insana. Diğer yandan evlilik, bedenin haramdan korunacağı bir barınaktır. Bu sebepledir ki Peygamber Efendimiz, namuslu bir birliktelik yaşamaya niyetlenip aile kurmaya çabalayana Allah ın mutlaka destek olacağını müjdeler. Nesâî, Cihâd, 12) (T1655 Tirmizî, Fedâilü l-cihâd, 20; N3122 Zira evlilik sayesinde sadece iki beden korunmaz, bütün toplum arınmış bir nesle sahip olur. Aile kurmak Yüce Yaratıcı nın bir lütfudur ve sadece seçkin bir zümreye has olmamalıdır. Toplumun hiçbir ferdi, hayatı tek başına omuzlamak zorunda kalmamalı, maddî imkânsızlıkların başladığı yerde yeni bir yuvanın teşekkülü için elbirliği edilmelidir. (Nûr, 24/32) Dolayısıyla şartlar elverdiği hâlde aile kurmaya engel olunması, ferdin hayatını sıkıntıya soktuğu kadar toplumun düzenini de tehdit edecektir. Nikâh, 3; İM1967 İbn Mâce, Nikâh, 46) (T1084 Tirmizî, Aile Olmak Allah Teâlâ, aile birliğinin kurulmasının ardından hayatın yeni akışına ayak uydurması için insana öğütler verir. Aile olmanın hayata güvenle bakan ve geleceği şekillendiren yüzünü tanıtır ona. Öncelikle aile olmanın ne anlama geldiğini kavramasını ister. Kan bağından çok öte, bir duygu ve fikir birlikteliği ile oluşmuş 3

nice aileleri örnek gösterir. Kötülük yolunda birbirlerine benzeyip ortak işler yapan ve kendisini unutanlara azabı hatırlatırken, (Tevbe, 9/67-68) dost olan ve iyilikte yardımlaşan erkek ve hanımlardan övgüyle ve müjdeyle bahseder. (Tevbe, 9/71-72) Sözgelimi İmrân ailesini hayır ile yâd ederken anlatır. (Tebbet, 111/1-5) (Âl-i İmrân, 3/33-34) Ebû Leheb ailesini ateş ile nasıl cezalandıracağını Sadece aile kurmak yetmez o hâlde! Aynı yolun yolcusu olmak, gönül birliği etmek ve O nun rızasına yakışır bir yaşamı paylaşmak gerekir. Fiziksel beraberlikler aile adını anlamlı kılmakta yetersizdir. Aynı çatı altında yaşanan duygusal bir bütünleşmeye muhtaçtır aile. Birlikte ama yalnız olan eşlerden oluşan bir yuva ne kadar da mahzundur. Bir eşe kavuştuktan sonra insanın gönlüne, yarına kalma arzusu düşürür Rabbimiz. Kendileriyle onur duyacakları hayırlı evlâtlar için yakaran nice sesleri (Bakara, 2/128; Âl-i İmrân, 3/38; İbrâhim, 14/40) geri çevirmez ve nesillerini devam ettirme isteklerini boşa çıkarmaz. Hayatın yeşermesi için nasıl toprağı görevlendirdi ise insan soyunun geleceğe taşınması için de aileyi seçer. Ve bu manevî toprağa, içine kâinatın gözbebeğini gizlediği bir tohum emanet eder. Onu nadide bir çiçek misali itina ile büyütmesini ister. Tıpkı kendisinin Meryem i büyüttüğü gibi ( Âl-i İmrân, 3/37) İşte bu tohum, bütün çekiciliği ile dünya nimetleri arasındaki yerini alır ve insanı kendine bağlar. (Âl-i İmrân, 3/14) Artık iki kişinin birbirine ilmiklenmesi ile atılan ilk düğüm güçlenmiş, pekişmiştir. Yavru, aile olma duygusunu derinden derine perçinlerken, yuvanın gidişatına da yepyeni bir yön verir. Yavrusu olunca kadın, anne olur. Onu bağrına bastığı an öylesine şefkat doludur ki Rabbin, kullarına karşı merhametini anımsatır Peygamberimize. M6978 Müslim, Tevbe, 22) 4 (B5999 Buhârî, Edeb, 18; Taşıdığı, doğurduğu, doyurduğu bu küçük canı kendisine tercih eder ve ondan ayrılmaya dayanamaz. (D2276 Ebû Dâvûd, Talâk, 34-35) Öyle bir bağdır ki aralarındaki, bu bağı koparanları şiddetle uyarır Peygamberimiz: Anne ile evlâdının arasını ayıranın, Allah da kıyamet günü sevdikleriyle arasını ayırır. (T1283 Tirmizî, Büyû, 52; DM2507 Dârimî, Siyer, 39) Ve öyle bir an gelir ki anne, ağzına atmak üzere olduğu hurmayı kendisinden isteyen yavrularına kıyamayıp bölüştürür de, bu davranışı ile cenneti kazanır. (M6694 Müslim, Birr ve sıla, 148) Anne fedakârdır; emeğinin hesabını tutmaz. Sevgi doludur; yüreğinin kapısını kapamaz. Affedicidir; kucağından geri çevirmez. Annenin adımları cennete öylesine yakındır ki (N3106 Nesâî, Cihâd, 6) Peygamber Efendimiz ona hizmeti cihat olarak adlandırmaktan çekinmez. (T1671 Tirmizî, Cihâd, 2; D2529 Ebû Dâvûd, Cihâd, 31) Aynı dini paylaşmasalar bile inanan bir evlâttan, annesine sırtını dönmemesini, ona karşı izzet ve ikramda kusur etmemesini bekler. (B2620

Buhârî, Hibe, 29; M2325 Müslim, Zekât, 50) Çünkü anne, Peygamberimizin dilinde, kendisi ile güzel bir ilişki kurulmasını en çok hak eden kimse konumundadır. (B5971 Buhârî, Edeb, 2; M6500 Müslim, Birr ve sıla, 1) Sevgili Peygamberimiz Allah ın, annelere başkaldırmayı haram kıldığını söylerken M4483 Müslim, Akdiye, 12) korumak ister. 5 (B5975 Buhârî, Edeb, 6; anlamsız tartışmalardan ve sonu gelmeyen husumetlerden anneyi Ve yavrusu olunca, baba olur erkek. Artık kıyamete kadar onun adıyla anılacak, (B5088 Buhârî, Nikâh, 16; M6262 Müslim, Fedâilü s-sahâbe, 62) ona ait (D3530 Ebû Dâvûd, Büyû (İcâre), 77) bir can vardır. Ailenin senin üzerinde hakkı var! (B6139 Buhârî, Edeb, 86; M2734 Müslim, Sıyâm, 186) diye uyaran Peygamberinin kendisine yüklediği sorumluluğu yerine getirebilmek için çırpınmaya başlar. Bir taraftan eline geçen nimeti kendisi faydalandıktan sonra ilk önce ailesi ile bölüşmeli (M4711 Müslim, İmâre, 10; D3957 Ebû Dâvûd, Itk, 9) evine iyilik taşımalıdır. Diğer taraftan, her türlü kötülüğü yuvasından uzak tutmak için çabalamalı, bu uğurda canını bile verse şehit olacağı müjdesini kulak ardı etmemelidir. (D4772 Ebû Dâvûd, Sünnet, 28-29; N4099 Nesâî, Muhârebe, 23) Ailesinin işlerini üstlenmesiyle tanınan bir peygamberi (B676 Buhârî, Ezân, 44; B6039 Buhârî, Edeb, 40) örnek edinen babanın özverisi karşılıksız kalmaz elbet. Zira Resûl-i Ekrem in ifadesiyle, Bir kimse sevabını sadece Allah tan umarak ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için harcama yaptığında, bu onun için sadakadır. (B55 Buhârî, Îmân, 41; M2322 Müslim, Zekât, 48) Ama mesuliyet sadece ev halkının karnını doyurup sırtını giydirmekle bitmez ki Kendisinden sonra evlâtlarını başkalarına el açacak kadar perişan bir konumda bırakmaması istenen baba, (B1295 Buhârî, Cenâiz, 36; M4215 Müslim, Vasiyye, 8) aynı zamanda onları huzuru besleyen hayırlı birer fert olarak yetiştirip topluma sunmalıdır. Efendimizin ifade buyurduğu üzere: Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır. (T1952 Tirmizî, Birr ve sıla, 33) Baba saygıdır, güvendir, rahmettir. O, ailesini şekillendirirken aslında devasa bir aile olan toplumu yapılandırmaktadır. Peygamberimizin öğüdü ile eve girerken selâm verip bereketi davet eden (T2698 Tirmizî, İsti zân, 10) bir babanın nezaketi, şiddeti kapının dışında bırakan bir merhametin de ilk adımıdır. Aynı şekilde ev halkı arasında adaleti gözeten insaflı bir baba, kıyamet günü Rahman ın sağ tarafında nurdan bir minberde oturma hakkı kazanacaktır. (M4721 Müslim, İmâre, 18; N5381 Nesâî, Âdâbü l-kudât, 1) Çünkü topluma mal olacak bir adaletin temelini atmaktadır. Efendimizin işte böylesi bir babalık mesleğini benimseyenleri, duasının kabulünde şüphe olmayanlar makamında zikretmesi ne kadar mânidardır! (D1536 Ebû Dâvûd, Tefriu ebvâbi l-vitr, 29; T3448 Tirmizî, Deavât, 47) Anne olma şerefine ermiş bir kadın ile baba olma mutluluğunu tatmış bir erkeğin elinde şimdi nadide bir emanet vardır. Bugüne aitmiş gibi görünse de aslında

yarınlar için hazırlanması gereken bir emanet Hassas, kırılgan, ilgiye ve sevgiye ihtiyacı hiç bitmeyen bu yeni can, örselenmeye yatkın olduğu kadar, özensiz yetiştirilirse örselemeye de kalkışabilecek bir yapıyı barındırır. Bir imtihandır yavru; (Teğâbun, 64/15; Enfâl, 8/28) sonuçta büyük mükâfatı kazanmak isteyenin hayli emek sarf etmesini gerektiren bir imtihan... İmtihanın belki de ilk basamağı, Allah ın bu dünyaya göndermeyi takdir buyurduğu bir evlâdın gelişini utanıp sıkılmadan, endişelenmeden ve asap bozukluğu yaşamadan kabullenmektir. Ailenin yeni ferdini benimsemeyen, hatta sebep olacağı harcamalardan dolayı kendi varlığına yönelik bir tehdit gibi algılayarak daha doğmadan öldüren ebeveynler, rızkı kimin verdiğini unutmakta değil midir? (İsrâ, 17/31) Hâlbuki anne babanın çocukları için göstermeleri gereken itinanın, daha yavrunun ilk hücreleri bile oluşmadan evvel, şeytanın ondan uzak olması için dua ile başlaması gayet dikkat çekicidir. (B141 Buhârî, Vudû, 8; M3533 Müslim, Nikâh, 116) Bu yüzden anne baba, bebek dünyaya geldiğinde kız erkek ayrımı gibi Câhiliye âdetlerinden uzak durarak ilâhî kudreti sorgulamamalıdır. Kızı olunca öfkeden yüzü kapkara kesilen ama oğlu olunca bayram eden densizlerden olmamalıdır. (Nahl, 16/58-59; Zuhruf, 43/17) Bu benzersiz nimeti bahşeden Rablerine şükürlerinin nişanesi olarak akika kurbanı kesmeli, (B5472 Buhârî, Akîka, 2; D2842 Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 20-21) ona anlamı güzel bir isim vermeli (D4948 Ebû Dâvûd, Edeb, 61) ve hayatının ilk günlerine bereket dolu dualarla başlamasını sağlamalıdırlar. (B5467 Buhârî, Akîka, 1; B6198 Buhârî, Edeb, 109) Peygamber Efendimizin, Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi, Hıristiyan ya da Mecusi yapar. (B4775 Buhârî, Tefsîr, Kasas, 2; M6755 Müslim, Kader, 22) cümlesi, ebeveynin çocuk üzerindeki derin tesirini duru bir dille özetler. İşlenmeye hazır bir cevher olan insan yavrusu, iyiyi kabul etmeye ve güzeli benimsemeye daha doğuştan gönüllüdür. Onun, gözünü açtığı bu yeni âlem ile sağlıklı ilişkiler geliştirebilen erdemli bir kişilik edinmesi, anne babasının kucağında gerçekleşecektir. Aynı zamanda Rabbi karşısında doğru bir duruşa sahip olmasının temeli de ancak aile ocağında atılacaktır. İlk görevlerin ardından uzayıp giden ve ömür sürdükçe devam edecek bir görevler zinciri ile karşı karşıyadır ebeveyn. Karşılığını evlâtlarından değil, onu kendilerine hediye edenden umdukları bir gayret ile soluklanmaksızın koşacaklardır. Çünkü yavru, hayatının her çağında ailesinin desteğini yanı başında hissetmeye muhtaçtır. Peygamberimiz, bebeklikte merhamet, (HM27416 İbn Hanbel, VI, 340) çocuklukta sevgi (M6027 Müslim, Fedâil, 64) ve delikanlılıkta anlayış ile (M6013 Müslim, Fedâil, 52) büyütülen evlâdı, saygı ve uzlaşının sonucu olan bir kararla evlendirmiş olmanın bile (T1107 Tirmizî, Nikâh, 18) anne babalığa son 6

noktayı koymayacağını vurgular. Boşanmak elbette arzu edilmeyen bir durumdur. (D2178 Ebû Dâvûd, Talâk, 3) Ama Allah Resûlü, aile ocağının kapısını artık dönmemecesine bir yavrunun yüzüne kapatmaya izin vermez. Öyle ki bir gün kurduğu yuva herhangi bir sebeple yıkıldığında, ailesine geri dönüp gelen kız evlât için yapılan harcamalar hakkında şöyle buyurur: Size en değerli sadakadan bahsedeyim mi? (Kocasının evinden ayrılarak) senden başka kazancını sağlayacak kimse olmadığı için sana (baba evine) sığınmış kızın (için harcadığın nafaka en faziletli sadakadır). (İM3667 İbn Mâce, Edeb, 3) O hâlde aile bağları zamanla sınırlanamayan bir niteliğe sahiptir. Kestirip atmakla veya küslükleri bir ömre yaymakla aile bireylerini benliğinden söküp atamaz insan! Peygamberimiz, Kendi babası olmadığını bile bile, babasından başkasının oğlu olduğunu iddia eden kişiye cennet haramdır. (B6766 Buhârî, Ferâiz, 29) buyurur. O hâlde onları reddetme veya başka bir soydan geldiğini iddia etme gibi bir hakkı da yoktur. (M217 Müslim, Îmân, 112; M3327 Müslim, Hac, 467) Aynı şey bir babanın, çocuğunu evlâtlıktan reddetmesi için de geçerlidir. Çünkü aile ilişkileri sonsuza kadar süren ilişkilerdir. Bu diyarda ömürler tükense ve Peygamberimizin ifade ettiği üzere kabre girene kadar cenazeyi takip eden aile sonuçta geri dönüp uzaklaşmak zorunda kalsa bile, (B6514 Buhârî, Rikâk, 42; M7424 Müslim, Zühd ve rekâik, 5) öte âlemde ya Adn cennetlerinde (Ra d, 13/23; Mü min, 40/8) ya da cehennem çukurlarında (Şûrâ, 42/45) yine bir araya geleceklerdir. Aile kurmuş, ebeveyn olmuş, çocuk evlendirmiş, torun sahibi olmuş insanlar bir an hayatlarına dönüp baktıklarında, aslında her an bir ailenin içinde bulunduklarını göreceklerdir. Doğduklarında bir ailenin içine doğmuşlardır, sonrasında bir aile büyütmüştür onları. Evlenince aile olmuşlar, evlâtlarını evlendirince aileleri büyümüştür. Aslında hiçbir zaman yoktan bir aile kurmamışlar, her zaman aile içinde var olmuşlardır. Hep aile sarmıştır etraflarını. Aile, Allah ın onlara doğduklarında sunduğu ve kendilerinin ancak sonradan kavradığı bir merhamet yumağıdır. Anlarlar ki ölüm, dünyadan değil, aileden ayrılmaktır. Dünya ve dışarısı soğuktur, aile ve içerisi sıcak Bu yüzden ehl-i beytim yani hane halkım der Sevgili Nebî! Fedâilü s-sahâbe, 36) (M6225 Müslim, Aileyle Sınanmak Allah Teâlâ nın bizlere sunduğu her nimet gibi aile hayatı da bir tarafıyla külfet yüklüdür. Sürükleyici ve aldatıcı yüzüyle aile meşgalesi, insana aslî görevini her an unutturabilecek kadar zorlu bir sınavdır: Ey iman edenler! Mallarınız ve evlâtlarınız 7

sizi, Allah ı zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir. (Münâfikûn, 63/9) Kimi zaman aile fertlerinin çokluğu ile övünen insanoğlu, (Sebe, 34/35) kendisini Rabbine yakınlaştıracak olanın, eşi ya da çocukları değil, salih amelleri olduğunu (Sebe, 34/37; Kehf, 18/46) unutur. Hâlbuki gönlünde imanın aydınlığını taşımayan bir kimse için, mallar ve evlâtlar ile bezenmiş debdebeli bir hayat ateşten kurtulmaya çare olmayacağı gibi, (Âl-i İmrân, 3/10, 116) azgınlığını ve azabını körükleyen bir nitelik de kazanabilir. (Tevbe, 9/85; Mü minûn, 23/55-56) Resûlullah ın, imtihan vesilesi olarak adlandırdığı aile, (M7268 Müslim Eşrâtü s-sâa, 26) anne baba çocuk üçgeninde kurulmuş hassas dengeler ağıdır. Aynı evi paylaşmak, haklar kadar sorumlulukları da artırmakta, canlar yakınlaştıkça huzur için gösterilmesi gereken ihtimam da katlanmaktadır. İşte bu noktada Peygamberimiz eşler arası ilişkiyi düzenlerken tek taraflı görev yüklemesi yapmaktan ya da sınırsız özgürlük tanımaktan ısrarla kaçınır: Dikkat ediniz! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinizde hakkı vardır. (T3087 Tirmizî, Tefsîru l-kur ân, 9; İM1851 İbn Mâce, Nikâh, 3) Ezmemek ve üzmemek kadar ezilmemek ve üzülmemek de gerekiyorsa, sınırların doğru tespit edilmesi hayatî önem taşımaktadır. Kadın için aile, hayat imtihanının en çetin geçtiği alanlardan biridir. Kimi zaman eşi ile saygı ve muhabbetin yitirilmediği bir ilişkiyi sürdürmeye azmedip, saliha kadına dair sıralanan övgü cümlelerini (M3649 Müslim, Radâ, 64; D1664 Ebû Dâvûd, Zekât, 32) hak etmeye çabalar. Kimi zaman da eşsiz kalmanın yükünü sırtına alıp, ailesi için harcadığı emekle Peygamber e komşu olmaya niyetlenir. (D5149 Ebû Dâvûd, Edeb, 120-121) Hayırlı bir evlât yetiştirmek uğruna attığı her adım mükâfata lâyık iken, bazen acısıyla yandığı evlâdın ölümüne sabretmekle de mutlu sona erişir. (M6698 Müslim, Birr ve sıla, 151) Aile çatısını omuzlayan erkek için ise Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun! (Tahrîm, 66/6) uyarısı şüphesiz son derece çarpıcıdır. Ailesine harcadığı her kuruşun, sarf ettiği en kıymetli para olarak sevap hanesine yazılmasının (M2311 Müslim, Zekât, 39) yanında, evinin yıllık ihtiyaçları için yatırım yapması da (B5357 Buhârî, Nafâkat, 3; M4575 Müslim, Cihâd, 48) sınavın bir parçasıdır. Aile fertlerine karşı duyduğu sevgi ve şefkatin sunumuyla da sınanır erkek. Hissettiği güzel duyguları gizlememeli, gördüğü meziyetleri takdir etmekten, aferin demekten çekinmemelidir. Yüzünde soğuk bir ifade ve sesinde ürkütücü bir tonlama ile çocuklarını karşılamayı otoriteden sayan bir baba, torunları ile gülüp oynayan, (T3784 Tirmizî, Menâkıb, 30; İM144 İbn Mâce, Sünnet, 11) onlara sımsıkı sarılıp öpen, (B2122 Buhârî, Büyû, 49) hatta kucağına alıp 8

hutbe veren (D1109 Ebû Dâvûd, Salât, 225, 227) ve torunu sırtındayken namaz kılan Peygamber in tavrına ne kadar da uzaktır! (N712 Nesâî, Mesâcid, 19) O merhamet ve adalet önderi Peygamber, aile içinde yaşanan adaletsizliğe şahit olmayı da kesinlikle reddeder. (M4182 Müslim, Hibe, 14) Sevgi konusunda yavrularına eşit mesafede durmayı beceremeyen ebeveyn, gönüllerine söz geçirememekten dolayı belki mazur görülebilir. Ama bunu davranışlarına yansıtmayarak, cinsiyet farkı gözetmeksizin (D5146 Ebû Dâvûd, Edeb, 120-121) pratikte adaleti korumak zorundadırlar. Zira ailede söz hakkına sahip olan her yetişkin, Allah tan korkun ve evlâtlarınız arasında âdil olun! Hibe, 13) emrinin muhatabıdır. (B2587 Buhârî, Hibe, 13; M4181 Müslim, Nihayetinde anne ve baba, yuvalarının toprağına emanet edilen tohumu hak ettiği özenle büyütüp, Emanet Sahibi nin karşısına yüzü yerde varmamak için çırpınırlar. Şüphesiz hüsrana uğrayanlar kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır. (Zümer, 39/15) âyetini okuduklarında içleri titrer. Evlerinde manevî bir iklimi yaşatmak ve Allah ın rızasına ulaşan yolda tökezlememek için el ele verirler. (Tâ- Hâ, 20/132; M2787 Müslim, İ tikâf, 7) Ailelerine af ve afiyet ihsan edip, (D5074 Ebû Dâvûd, Edeb, 100-101) dünya ve âhirette ihlâsla kendisine bağlı olanlardan eylemesi (D1508 Ebû Dâvûd, Tefriu ebvâbi l-vitr, 25) için Rablerine niyazda bulunurlar. Evet, Dikkat ediniz! Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüklerinizden mesulsünüz. (M4724 Müslim, İmâre, 20; D2928 Ebû Dâvûd, Harac, fey ve imâre, 1) buyruğuna boyun eğen erkek ve kadın, ailelerinden sorumludur. Ama aile hayatını salt sorumlulukla anlamlandırmayan inanan gönüllerden, sevgi ile aydınlanan bir huzur için niyazlar yükselir: Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle. (Furkân, 25/74) 9