MEVLANA,MESNEVIVE. MEVLEVIHANELER SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi

Benzer belgeler
Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Azrail in Bir Adama Bakması

snevi den ( Me 8şirli) r H i k â y ele

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Dua ve Sûre Kitapçığı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Karşındakini Var Etmenin En Zor Yolu: DİNLEMEK - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.


Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır.

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Sevgili dostum, Can dostum,

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

Cennâtin tecriy min tahtihe-l-enhâr

1) Aşağıdaki atasözlerinden hangisi gerçek anlamlıdır?

KIRK HADİS YARIŞMASI İÇİN BELİRLENEN HADİSLER 1. VE 2. SINIFLAR İÇİN KIRK HADİS

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Kur ân da Dua Ayetleri

İslâm Dininde Orman ve Suyun Önemi

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

3 Her çocuk Müslüman do ar.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele


Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

İNSANLARIN NİYETLERİ VE DAVRANIŞLARI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA DAİMA

İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

Adana'da Hayvan Haklari HUTBESI 250 camide kisiye VERILDI Son Güncelleme Pazartesi, 10 Kasım :37

Administrator tarafından yazıldı. Çarşamba, 27 Temmuz :46 - Son Güncelleme Cuma, 19 Ağustos :53

İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Transkript:

T.C. CELAL BAY AR ÜNİVERSİTESİ Manisa Yöresi Türk Tarih ve Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi İKİNCİ ULUSLARARASI A A A MEVLANA,MESNEVIVE A A MEVLEVIHANELER SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi 18-20 Aralık 2002 Manisa Mevlevihanesi 1 Yayma Haz ı rlaya n: Yrd.Doç.Dr.Ünal ŞENEL MANİSA- 2010

MEVLANA CELALEDDiN-İ RUMI'DE "SÖZ"ÜN ÖNEMİ M.. HaUstin Kukul ~ Kültürilinüzde sozun önemi büyüktür. Yazı lı ve şitahi iktisa<fi mukavelelerden, bedi1 zarafeti mevzı1 yapan hassasiyetiere ve ilınl araştırmalardaki usullerin sistematikleştirilmesiyle geliştirilmesine kadar her sahada "söz'''; aklın, idrakin, şufırun ve. irıisiyatifkullanımının ~n kıymetli izah vasıtası olarak gönünür. İnsan, kendini söz ile ifô.de eder. Ona.bağlı olarak, yô.ni insan menşe/i ve. merkezli olarak; canlı-cansız, maddi-manevi, akıllı:akılsız.;.. kainattaki herbir varlık ve herbir tecelü adeta sözde şekillenir; sözde. şufulaşır ve mana kazanır. Söz; ferdirı, hem kendine karşı.ve hem de bir elemanı olarak içinde yaşadığı. cemiyet için görevlerini yerine getirirren, hak.ıılık, dürüstlük, adillik, Daziklik, zariflik gibi erdemli ölçüleri muarızlarından koruyacak anlaşmaları da yapan içtirnai bir gerekliliktir; şarttır. Lügat manas ı'yla "söz"; ilim, san'at ve milll hayatın içini doldurduğu kültürün ifadesinde hepsirıi iliata edici manalı;ır taşır: "1. Harflerden ve he eelerden oluşarak bir şeye yol gösteren, kılavuzluk eden kelime. 2. Kelimelerden oluşarak isteği anlatmaya yarayan lakırdı. 3. Haber,'söylenti, havadis. 4. Vaat, üzerine alma,: 5. Uyuşma, karar, uygunluk sağlama, anlaşma. 6. Bahis, konu. 7. Dedikodu. 8. Hüküm, sözü geçme, sözü dirılenme. 9. Güfte." (1) "Söz" ise "harf''siz olmaz. Harf'se: "Bir alfabeyi meydana getiren ve okuyup yazmaya yarayan işaretierin her biri". (2) olarak tarif bulur. Hazret-i Mevlana bir ruhaisinde düşüncelerini şöyle Ua.de eder: "Ben, sağ olduğum müddetçe Kur'an 'm kölesiyim. Ben, Muhammed Muhtô.r 'ın (s.a. v.) yolunun tozuyum. Benim sözümden bundan başkasını kim naklederse, Ben ondan da bfzô.rım, o sözlerden de bizô.rım., (J) O liaide; Mevlana Celaleddin-i Rumi'nİn "söz"e verdiği önemi kavrayabilmek içip.; "O'nun rehber kabul ettiği kaynakların bu husustaki beyan ve görüşlerini bilmemiz gerekir. Zira; Hazret-i Mevlana, cihanşümul mesajın haricinde mana ihtiva edebilecek her sözden (bizar) olacağmı söylemektedir. "Harf'ten "söz"e doğru gelişen mana tayfının-hususiyetlerini, kaynağin ışığında düşünmek gerekir; onun şufuuyla bunlah izah etmek gerekir. Yüce ve mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor: "Ey esvabına bürünen (Peygamber! Ey nübüvvet yükünü yüklenen Nebi! ) Gece kalk, (namaz kıl!) Birazı müstesna) o vakit yatar, dinlenirsin."... Kur'an-ı da ağır ağır, Em. Öğretim Görevlisi, Şair ve Yazar 135

tane tane harflerini belli ede ede oku! (Öyle ki işitenler harflerini sayabilsioler.) Biz sanacidden ağır bir söz (Kur'an) vah'iy ve ilka ediyoruz." (4) Demek ki; söz'de harfin ve hece'nin önemi vardır. Hazret-i Mevlana bu hususta şunları şöyler: "O kötü adın çirkinliği harften değil; deniz suyunun aczlığz kaptan değil: Harf kaba benzer, ondaki mtinô ise.suya. Mana deniziyse kabın asli katında o/anıdır." (5) "Harf de nedir ki düşünesin; harf, söz nedir. Üzüm bağının çitten duvarı. Harfi de, sesi de, sözü de birbirine vurup kırayım da şu üçü de olmadan konuşayım seninle." (6) "Adem, başına balçıktan bir kü/ah urun~nca o cana mensup atların yüzü. ~rardı..mônti, balçıkla görünsün diye yüzünü harf ve söz örtüsüyle örttü. Söz, bir yüzden manayı açıklar ama, on yüzden de kapar, örter." (7) - (Burada; gerçeğin söz ile ifade edilemeyeceği, öz'le anlaşılabileceği bildirilmektedir.) (8). Bu kısa girişten sonra, önce mevzuumuza ışık tutacak ayetler ve hadisleri zikredelim. Bunlarda "söz" hakkındaki müşterek hususları tespitten sorıra Hazret-i Mevlana'nın bunlara dayalı olarak uyarı ve nasihatlerine göz atalım. "Ey iyman edenler! Allahü tealarlan korkun! (O'nun hoşnut olmayacaği şeylerden sakının!) Ve, sözün doğrusunu söyleyin!" (9) "Sözleri dinleyip de en güzeline tabi olan kullanma müjdele! (Ya Muhammed!)" (10) "(Resfilallah hakkında) Sözünüzü gerek gizleyin, gerek ~ikar edin; O, bütün sinelerinkünhünü bilir." (ll) "Gördüklerirıize ve görrnediklerinize yem'in ederim ki, O, hiç. şüphesiz, (Allah indinde) kerim bir resfılün getirdiği sözdür. O, bir şa ir sözü değildir. Ne kadar az inanıyorsunuz! Bir kahin sözü de değildir. Ne kadar az düşünüyorsunuz! O, Rabbil'alemiynden bir tenzildir." (12) "O halde, şayet iddialarında gerçekseler, onlar da onun gibi bir söz getirsinler." (13) "... İnsanlara güzellikle söz söyleyiniz!" (14) "Halkı Allahil tealaya davet edip salih amel işleyen ve ben (Allahü tealanın emrine münkad) Müslümanlardanım diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır?" (15) "Allahü teaıa mü'min olup da salih arneller işleyenleri, ağaçlarının altından ırmaklar akan Cennetiere koyar... Onlar, söziln güzeline ve çok harndedilen Allah'ın dinine (İslam dlnine) hidayet olunmuşlardır. '.' ( 16) "o mü'minler, muhakkak fetalı buldular. Ki onlar, namazlannda huşfı üzeredir ler. Ve, beyhude-söz ve fiillerden yüz çevirir ler." (17) "(Ya Muhammed!) Rabbinin yoluna; hikrnetle, güzel mev'ıza ile davet et!" (18.) "Allahü azimüşşandan gayri sözünde. va'dinde daha doğru olan kimdir?" (i 9) "Allahil azimüşşandan daha doğru sözlü kim olabilir?" (20) "Allahü teala, fena sözün açıklanmasını sevmez. Meğer ki, mazlüm olsun. Allahü azimüşşan, her şeyi işitici ve bilieidir." (21) Mevzuumuza ışık tutup, yolumuzu aydınlatacak olan bazı hadis-i şerifleri de şöyle sıralayabiliriz:.. En güzel hediye, hikmetli bir sözü iyice anlayıp, din kardeşine anlatmaktır." (22) 136

"Bir Müslümanın hayırlı bir sözü öğrenip öğretmesi ve onunla amel etmesi, bir senelik (nafile) ibadetten hayıdıdır." (23) ''Dikkat edin, derin sözlere dalıp lilzumsuz yere lafı uzatanlar, helak olmuşlardır." (24). "Aman aman! Fahiş, açık ve çirkin sözlerden kaçının! Zira Allahü teala çirkin sözleri ve tahiş konuşmalan sevmez." (25) "Cennet, tahiş ve çirkin söz konuşanlara haramdır." (26) "En sevdiğim söz, doğru sözdür." (27) "Allah'a hamd-ü senadan sonra derim ki: Sözün en doğrusu Allah'ın kitabıdır. En şerefli söz, Allah'ı zikirdir." (28).. - "Sözü çirkin olan ve kötü fıil işleyeniere Cenab-ı Hakk b.uğz eder." (29) "Bazı beyan ve söz, mutlaka sihirdir. Bazı şiirlerde de hikmet saklıdır." (30) "Ben de şaka yaparıni. Yalnız, şaka yaptığım zaman yalan söz söylemem." (31) "Kulağa fena gelen her türlü söz ve arnelden sakın!" (32) ''Yaralayıcı sözden ve insanlar arasında laftaşımaktan çekinin!" (33) "Bütün belalar insanın başına sözü üzerine gelmiştir." (34) "Söz söylemekte, kısa ve veciz söylemekle ernrolundum..zira, sözlerin hayırlısıkısa ve manalı olanıdır." (35) "Allah katında sadakaların en büyüğü ve en sevgili olanı, insanın söylediği hak (doğru) sözdür." (36) ''Kim, iıa.m gazabı davet. edecek söz ve hareketlerle bir sultanı (devlet başkanını) razı etmeye çalışırsa, Allah 'm dininden çıkar." (37) "Hayra yorma, güzel söz, temiz lafhoşuma gider." {38) Bu aye.tler ve hadislerdeki tavsiyeterin müşterek vasıflarını tespit ettiğimiz zaman, Hazret-i Mevlana'nın söze verdiği önemi daha bariz bir şekilde ortaya çıkarmış olabiliriz. Yazdığımız sıraya göre, bu ayet ve hadislerdeki vasıflar şöyledir: "Sözün doğrusunu söyleyin", "En güzeline tabi olun!", "Güzellikle söz söyleyin", "... Güzel sözlü kim vardır", "Sözün güzeline...", "Beyhüde söz...", "Hikmetle, güzel mev'ıza (yani söz, nasihat)", "... Sözünde, va'dinde daha doğru olan kimdir?", "... Doğru sözlü kim olabilir?", "... Hayırlı bir sözü...", "Hilonetli bir sözü...", "... Lüzumsuz bir yere lafi uzatanlar...", "Fahiş, açık ve çirkin sözlerden sakının", "... Fahiş ve çirkin söz kullananlar...", "... Doğru sözdür'', "Sözün en' doğrusu", "En şerefli söz...", "Sözü çirkin olan...", "Yalan söz söylemek", "... fena gelen her türlü söz.:.", "Yaralayıcı söz...", "... kısa ve veciz söylemekle ernrolundwn.", "... en sevgili olanı, insanın hak (doğru) sözdür.", "... güzel söz, temiz laf, hoşuma gider." Görüleceği üzere, _bu ayet ve hadislerde söz_ için dört vasıf öne çıkar: ''Dogi-u" ve _"güzel" ile bunların zıddı olan "yalan~' ve "çirkin". Bu dört kelime; hikrnetli, hayırlı, şerefli, beyhfıde (boş), tahiş, çirkin, yalan ve yaralayıcı sıfatlarıyla da müspet ve menfi olarak ifade edilirler.. Demek ki, söz'de başlıca iki vasıf vardır: Doğruluk ve güzellik. Şüphesiz bunlara ilave edilebilecek bazı unsurlar Çaba bulunabilir ki bunlar da, söz'ün "kısa, özlü veya veciz" olabilmesidir. Öyleyse söz; doğru, güzel ve vec1z olmalıdır. Bunun içindir ki, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, Peygamberimiz Efendimiz "SÖz söylemekte, kısa ve veciz 137

söylemekle emrolunduın. Zira, sözlerin hayırlı sı, kısa ve manalı olanıd ır" buyunnuştur. O halde; kendisini "Kur'ôn'm kölesi" ve "Muhammed Muhtiir'ın (s.a.v.) yolunun tozu"olarak ifade eden Hazret-i Mevlana'nın "söz''e verdiği öneme geçebiliriz. O; "Her devirde söz söyleyen bulunur; evet; fakat geçmişlerio sözleri, söz söylemeye yardım eder. A şükredcn kişi, Tevdit, İncil, Zebfir'da Kur 'an' ın doğruluğuna tanık değil mi?" (39) diyerek kanaalimizi kuvvetlendiriyor, Esiisen, Mesnevi'nin girişindeki onsekiz beyitin sonuncusunda yani onsekizin-cisinde de bu eser 25.618 beyitten meydana gelmesine rağmen şöyle der: "Ham, hiçbir vakit pişkin, olgun kişinin hiilini anlayamaz; öyleyse sözü kısa kesrnek gerek vesseliim." (40) Yine, bir başka beyitinde veciz söz söylemenin _gerekliliğini şöyle vurgular: "Sözü kısa keseyim, o bakıştan korktum." (41) Temelini doğruluk, güzellik ve vecizlik üzerine inşa eden, Mevlana CelaJeddin-i RUmi'nin "sözün önemi"ni belirten ifadelerini de şöy l e sıralayabiliriz: "Oüzellere ait sözlerin, başkalarının sözleri arasında söy lenınesi daha boştur." (42) "Gerçek söz verişleri gönül kabullenir; geçici söz verişlerse insanı tasalandırır. Büyüklerio söz verişleri, yürüyüp duran definedir; ehil olmayanların söz verişleri ise, akıp giden bir zahmettir, bir eziyettir.'~ (43) "ince sözler, keskin bir çelik kılıca benzer; kalkanın yoksa, geri dur." (44) "Bir söz vardır ki, öbürünün tam zıddı; şeker/e zehir nasıl bir olabilir?" (45) "Eşek kulağını sat, bir başka kulak al; çünkü bu sözü eşek kulağı anlayamaz. " {46) "... tatlı söz, ömrümüzün suyunu emen kum dur." ( 4 7) "Şekille anlamı aslanla orman say; yahut sesle, sözle düşünce gibi tut. Bu söz, bu ses, düşünceden meydana gelir: Fakat sen, düşünce denizi nerededir, bilmezsin bile. " (48). "Bilgiden düşünce dalgası belirdi de sözden, sesten bir şekle büründ1l" (49) "Düşmanın sözünü dinieyenin h iili budur işte; haselçiye dost olanın layığını seyret... Düşman dostçasına söz söyler ama yemden söz etse bile tuzak bil o sözü. Sana şeker verirse, zehir bil onu; üstün bir lütufla bulunursa kah ır bil onu. " (50) "Deme/C ki, mahremlik dili apayrı bir dil; gönüldeş/ikse dildeş/ikten de daha iyi. Sözsüz, işaretsiz; yazısız; gönülden yüzbinlerce tercüman kopar, belirir." (51) "Elçi, Ömer'e tazirnde bulundu. Selam verdi. Peygamber, önce selam sonra söz demişlir. Ömer, selamını aldı, yanına çağırdı, yemfn etti, onu karşısına oturttu. Korkmayın sözü, korkanlara sunulan yemektir; bu yemek, korkanların harcı olan bir yeme/etir. " {52} "Akla dayanan söz inci olsa, mercan olsa, cana ait bahis, gene başkadır. Can bahsi, bir başka duralctadır; can şarabının bir başka kıvamı vardır." (53) "Sözde bir fayda yoksa söyleme; varsa kınarnayı bırak da şükretmeye koyulmaya bak." (54) "Şu. dil, taşla demire benziyor; dilden sıçrayan sözse sanki ateş... Bir söz, bir dünyayı yıkar; ölü tilkileri aslan h/iline getirir." (55) "Şeker gibi söz söylemek istersen sabret; harfs olma, yeme şu helvayı." {56) 138

"Yem-ek de olguna he/tildir, söz de. Sen olgun değilsin; yeme, dilsiz kesil... Söz söylemeyi öğrenmesi için bir zaman dudaklarını yumması gerek. " (57) "Çünkü söz söylemek için önce duymak, dinlemek gerek. Sen de söze, dinlemek yolundan gir... Dinleme yoluna bağlı olmayan söz, ancak ümitsiz, ihtiyaçsız Yaratan 'm sözüdür. " (58) "Ne yaptım da söyledim diye pişman oldum ama değil mi ki söyledim, son pişmanlık neye yarar dedi. Dilden, ağızdan ansızın çıkan söz, bil ki yaydan fırlamış bir oktur sanki. A oğul, o ok, bir daha geri dönmez; suyu baştan keimek gerek. Sel baştan taştı mı, bütün dünyayı tutar; artık dünya yıkı/sa da şaşılmaz buna. " (59) - "Söz söyleyiş ayıplan açar; gizli şeylerin perdelerini yırtar. " (60) "Boş söz, hiç gerçeğe eş olur mu? A kardeş, sen, o düşüncesin ancak; ondan başka neyifı varsa kemiktir, kı/dır. Düşüncen gülse, gül bahçesisin; dikense külhana atılacak odunsun." (61) "Bize ince, güzel sözler hatırlat da seni insafa getirsin o sözler a arkadaş." (62) "İnsanoğlu, dilinin altında gizlidir; şu dil., can kapısının perdesidir. "(63) "Candan, gönülden kopmadan dile gelen güzel sözler, külhanda biten yeşi/iiğe benzer dostlar. Onları uzaktan seyret, geç-git yoluna; oğul, onlar ne yenrneğe değer, ne koklanmaya. n.(64) "Zaten söz yuva gibidir, mtinti ise kuş gibi... Beden arktır, cansa akan su." (65) "Dinleyen uyudu; sözü kısa kes; a hutbe okuyan, şu yazıyı az yaz suya. " (66) "Ama ey tizfz, bu sureleri, iş diliyle de okuman gerek; çünkü söz dili gevşektir. " (67) "Bilgi bel/ernenin yolu sözdür; bu sözle olur; sanat beliernenin yolu ise iştir. ~ (68) -. "Gönüldeki söz, gönlü özleştirir, geliştirir; susmdkla canın özü, yüzlerce geliş.f!leye ulaşır. Ama söz dile geldi mi öz harcanır gider; az harca da güzelim öz, elde kalsın! " (69) "Söz belietir ama önüne ön olmayan sırdır belleten. " (70) "Söyleyenin canı, özü olmazsa, sözünün yaprağı, meyvesi nasıl olur?" (71) "Aşk, s6ze sığmaz, işitmekle anlaşılmaz.' " (72) "A gerçek er, (Söyle!) emri bu yüzden geldi; ytini, söyle, eksilmez, denizdir bu. (Susun!); ytini kendinize gelin de boş /tifla suyunuzu boşa harcamayın; bahçe susuz. A babam, bu sözün sonu yoktur; Sf!n sözden vazgeç de sona bak!" (73) "Bir adam söz bilir birisinden, a güzel sözlü, gerçekle yalan nedir diye sordu. O 'er, kulağı tuttu da bu dedi, ya/andır; gözse gerçektir, gözle inanç elde edilir. Duymak,. görmeye karşı aszlsızdır; a emin kişi, sözlerin çoğu da duyuşa dayanır_ " (74) "Bil ki, bu dünyada bir eminlik bucağı vardır; yalnız ild yüz/ünün sö.zünü az işit; ztitf söz.değildir ki onun sözü." (75) "Aşağılık kişiler, her.söz söyleyene bir şey bağışlar,: adamın sözü yüceys~, bile kadrini aşağılatırlar. Çünkü söz, dinleyene göre söylenir; terzi elhiseyi, -adamın boyuna göre biçer. Değil mi ki topluluk, bu çeşit aşağılık kişisiz de olmuyor; aşağılık söz etmekten başkaçtire yok." (76) "Çünkü gerçek söz, aydındır; gönül yatışır o sözle... Yalan sözle gönül yaıışmaz. Yalan, saman çöpüne benzer, gönülse ağıza; saman çöpü, hiçbir vakit ağızda gizli kalamaz. " (77) 139

"Sözü, sırlar köşkünün kapısının sesi bil; kapının açılış sesi mi, kapanış sesi mi? Buna dikkat et! Kapının sesi duyulur da kapı, duygudan dışarıdadır; bu sesi görürsünüz de kapıyı göremezsiniz. Hikmet çengi, bir güzel ses çıkardı mı, dikkat et bakalım, Cennet bahçesinin hangi'leapısı açıldı? Kötü söz sesi geldi mi de, dikkai et, Cehennemin hangi kap~ı açıldı?" (78) "Söz, dinieyenin mertebesine, anlayışına göre söylenir, bizim sözümüz su gibidir, suya hükmeden akıtır onu. " (79) "Bizim sözlerimizin hepsi de yenidir; başkalarının sözleri ise riviiyettir. Bu riviiyet, yepyeni sözlerin parça buçuğudur. Yepyeni söz insanın ayağına benzer, riviiyetse ayak şeklinae tahtadan yapılmış, takma ayaktır. "(80) "Söz; anlaması için söze muhtaç olan kişiye söylenir. Söz söylemeden de anlayan kişiye; söz.söylemrmin ne lüzumu var? Gökler, yerlf!r, anlayan kişiye hep sözdür." (81) "Söz güneşe oenzer; bütün insanlar onunla ıs m ır, onunla yaşar... Söz güneşinin ışıkları da boyuna vardır; ama harf ses vasıtasıyla belirmedikçe görünmez. " (82) "Söz; liitif, daima ışıyan, ışzğı hiç eksi/meyen bir güneştir. " (83) "Düşüncede söz yok dersen deriz ki: Onda da söz var; hem de boyuna söz var... Söylemek, me ranı anlatmak içindir; ama boyuna söylemek de şart değil ya. " (84) "Söz, gerçeğin gölgesidir, parça buçuğudur. Gölge, insanı kendine çekerse, gerçek, haydi haydi çeker. İnsanı insana çeken, can bağdo masıdır; söz değil; söz bahanedir. " (85) "Bir şey olmadıkça faydası görünmez; hani söz gibi. Sözün harfleri bitmeden, söz söylenmeden dinleyenfaydalanamaz." (86). "Gerçekten de söz gümüşse de sus. Çünkü susmak altundur. İnsanın sözü, başkası içindir, kulağı ise kendi için. : (87) NETiCE Görül.dü~ü üzere, Mevlana Celaleddin-i Riıınl'nin eserlerinde söz, hem mana ve hem de muhteya bakımından çok geniş bir yer tutar. Zaman zaman, tıpkı: "Harf de nedir ki düşünesin?; harf, söz nedir. Üzüm bağının çitten duvarı. Harfi de, sesi de sözü de birbirine vurup kırayım da şu üçü de olmadan konuşayım, seninle" dediği gibi Hazret-i Mevlana, metafızik alemdeki ummanlara taşır bizi. Söz; fıkirlerin, duyguların ve hayallerin ifade vasıtasıdır. Ancak, sözün de aciz kaldığı anlar olur. Ztri: "... dil, can kapısının perdesidir. " Sırlan çözrneğe gücü yetmez. Yukarı da, hemen hemen ekserisini arzetmeye Ç!llıştığımız "söz"le ilgili beyitlerden çıkarabileceğimiz umumi kanaat, şüphesiz ki, Hazret-i Mevlana'nm "bfziir'' olmamasını dikkatle, O'nun "sözümden başkasını nakletmeden" bir tasnif yapmak olacaktır. Hazret-i Mevlana'ya göre sözün önemini şöyle ifade edebiliriz: Söz: Doğru, güzel, veciz ve manali olmalı 140

Anlaşılabilir açıklıkta bulunmalı Bir söz söyleyen, bir de söz söylenen olduğuna göre; Herkese seviyesine göre, Din1eyenin mertebesine göre, Anlaması için söze muhtaç kişiye söylemeli. Büyüklerio söz verişleri definedir. İnce sözler, keskin çelik kılıç gibidir. Güzel ve çirkin söz, tıpkı şekerle zehir arasındaki farka benzer. Tatlı söz söylemek lazımdır. Düşman sözü ve hasetçiye dost ola:iı sözü tuzak bilmelidir. Faydasız söz söylenmemeli, boş-beyhüde sözden uzak durmalıdır. ~ötü söz, ateş gibidir. Şeker gibi söz, sabırla olur.. Pişman olunacak sözü söylememeli. Ağızdan çıkan söz, yaydan firlatılmış oka benzer. Geri dönmez. Ayıpları açan söz söylenmemeli. İnce, zanf, güzel sözle'r söylenmeli. Gönülden, candan olmayan söze rağbet etmemeli. ~ Unutulacak söz makbul değildir. Sözün dili gevşektir; süreleri iş diliyle okumak gerek. Sözü yerli yerinde söylemeli, aksi halde "can" yani "öz" zedelenir. Aşk, söze sığmaz. Boş lafla suyunuzu harcamayın. Bazen, susmak daha hayırlıdır. İkiyüzlünün (riyakarların) sözüne itibar etmemeli. Gerçek söz, aydmdır. Yalan söz, sanian çöpü gibidir. Söz, sıriar köşkünün kapısıdır. iyiyi ve kötüyü ayrıt etme}<, insanın elindedir. Biz~ sözlerimizin hepsi yenidir. Sözde bir ayırt edici gerektir: Ayırt ediş iman, ayırt edemeyiş küfurdür. Söz, güneşe benzer. Söz, gümüşse de, sus. İnsanın sözü, başkası içindir.. Söz söylemeyi öyle kolay sanma. Söz söylemeyi öğrenmek için: önce duymak ve dinlemek lazım. Bir zaman dudaklarıp yumulma~ı lazım. DlPNOTLAR 1- Temel Türkçe Sözlük, Sadeleştiriimiş ve Genişletilmiş KAMOS-1 TÜRK1, Tercüman Gzt. Yayınları, Birinci Baskı, İstanbul-1985, s. 1222 2- A.g.e. s. 476 3- İslam. Alimleri Ansiklopedisi, Cilt: 8, s. 175 4- Kur'an-ı Kerim Meali ve Tefsiri, Tibyan Tefsiri, Merhum Ayıntabi Mehrned Efendi, Çeviren.: Süleyman Fahir, İstanbul 1.957, MilZze~l SOresi, ayet 1,2, 4, 5; s: 1232... 141

.. 5- Mesnevi ve Şerhi; Mevlana Celaleddin-i Rfuni, C. 1, Şerheden: Abdülbaki Gölpınarlı, Kültür Bakanlıği Yayını, Ankara 2000, s. 107-108 6- A.g.e. s. 344 7- A.g.e. C. 4, s. 416 8- A.g.e, s. 423 9- A.g. Tefsir (Kur' an-ı Kerim... ), A.hzab, 70, s. 938 10- A.g.e. Zümer, ı 8, s. l004 ı 1- A.g.e. MÜlk, 13, s. 1211 12- A.g.e, Haak:ka, 38-43, s. 1221 13- A.g.e. Tfır, 34, s. 1130 14- A.g.e. Bakara, 83, s. 49 15- A.g.e. Fussilet, 33, s. 1035 16- A.g.e. Hacc~ 23"!24, s. 744 -... 17- A.g.e. Mü'minün, 1-3, s. 756-757 J 8- A.g.e. N ahi, 125, s. 632 19- A.g.e. Nisii, 87, s. 247 20- A.g.c. Nis3, 122, s. 261 21- A.g.e. Nisa; 148, s. 267. 22- İhyli'Ulüıni'd -din, İmam Gazali; c. ı, Tercüme eden: Ahmed Serdaroğıu, Bedir Yy. İstanbul-1975, s. 33 23- A.g.e. s. 34 24- A.g.e. c.3, s. 275 25- A.g.e. s. 275 26- A.g.c. s. 275 27-1001 Hadis, Mehmet Arif, Birinci Cilt, Tercüman 1001 Temel Eser, Basktya Hazırlayan : Ahmet Karaman, İst. 1975, s. 52 28- A.g.e. s. 105-106 29- A.g.e. s. 112 30- A.g.e. s. 130 3ı- A.g.e. s. 138-32- A.g.e. s. ı44 33- A.g.e. s. ı47 34- A.g.e. s. ı 53 35- A.g.e. c. 2, s. 32 ı 36- A.g.e. s. 345 37- A.g.e. s. 363 38- Büyük İslam İlmibali-Ömer Nasuhi Bilmen; Sadeleştiren: A. Fikri Yavuz, İst. 1992, s. 492 39- Mesnevi ve Şerhi-M.evlana Celaleddin-i Rı1mi; Şerheden: Abdülbaki Gölpınarlı, c. 3, Kültür Bakanlığı Yy. Ank..2000, s. 275 40- A.g.e. c. 1, s. 27 41- A.g.e. c. 5, s. 567 42- A.g.e. c. 1, s. 59 43- A.g.e. s. 62 44- A.g.e. s. 161 45- A.g.e. s. 144 46- A.g.e. s. 246 47- A.g.e. s. 250 48- A.g.e. s. 256 49- A.g.e. s. 257 50- A.g.e. s. 261 51- Ag.e. s. 263 142

52- A.g.e. s. 309 53- A.g.e. s. 316 54- A.g.e. s. 319 55- A.g.e. s. 331 56- A.g.e. s. 332 57- A.g.e. s. 334 58- A.g.e. s. 335 59- A.g.e. s. 338 60- A.g.e. s. 590 61- A.g.e. c. 2, s. 70 62- A.g.e. s. 124 63- A.g.e. s. 182 64- A.g.e. s. 410 65- A.g.e. s. 446 66- A.g.e. c. 4, s. 158 67- A.g.e. c. 5, s. 190 68- A.g.e. s. 186. 69- A.g.e. s. 203. 70- A.g.e.s. 244 71- A.g.e. s. 390 72- A.g.c. s. 425 73- A.g.e. s. 505 74- A.g.e. s. 584 75- A.g.e. s. 586 76- A.g.e. c. 6, s. 195 77- A.g.e. s. 395 78- A.g.e. s. S 12 79- Flhi Mii-Fih ve Meciilis-i Scb!i'dan Seçmeler-Mevlana Celaleddin-i Rümi; Hazırl. :. Abdilibaki Gölpınarlı, Kültür BakanlığL Yy. Ank.-2000, s. 41 80- A.g.e. s. 43 81- A.g.e. s. 45 82- A.g.e. s. 48 83- A.g.e. s. 48 84- A.g.e. s. 49 85- A.g.e. s. 57 86- A.g.e. s. 71 87- A.g.e. s. 149 143