Özel Maç Antalya Stadyumu 29 Mayıs 2016 Saat: 20.45

Türkiye - Karadağ Özel Maç Antalya Stadyumu 29 Mayıs 2016 Saat: 20.45

Yıldırım Demirören Tür ki ye Fut bol Fe de ras yo nu Başkanı Turkish Football Federation President Millî Takım ruhunu paylaşalım Değerli futbolseverler; Millî Takım ruhunu ülkemizin her köşesinde hissettirmek ve futbolun birleştirici gücünü kullanarak ülkeler arası dostlukları pekiştirmek önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Bu anlamda A Millî Takımımızın UEFA EURO 2016 öncesi Karadağ ile tarihinde ilk kez oynayacağı karşılaşma önem taşımaktadır. İsveç le oynadığımız ve 2-1 kazandığımız hazırlık müsabakasında büyük heyecan ve coşkuyla Millî Takımımızı destekleyen Antalya seyircisinin, müsabakadan 26 gün önce biletleri tükenen Karadağ maçında da desteklerini esirgemeyeceğine ve aynı coşkuyu sahada mücadele edecek futbolcularımıza bir kez daha hissettireceğine yürekten inanıyorum. Let s share the soul of our national team Dear fans; To distribute the national team soul in every corner of our country and to consolidate the international friendships by using football s connective power; are our priorities. In this sense; our A National Team s match against Montenegro before UEFA EURO 2016 which is a first time in history, is very important. I believe wholeheartedly that fans in Antalya will support our A National Team in Montenegro game with big enthusiasm and passion same as in Sweden friendly game which resulted with 2-1 win and will show the same enthusiasm to our players in this game. Bu karşılaşma ayrıca UEFA EURO 2016 öncesi ülkemizde oynayacağımız son hazırlık maçı olması nedeniyle Millî Takımımızı Fransa ya uğurlama fırsatı yaratmıştır. Şimdiden büyük bir başarıya imza atan evlatlarımızı bu akşam buradan en iyi şekilde uğurlayacağımıza eminim. Fatih Terim önderliğindeki A Millî Takımımıza bu önemli hazırlık maçında başarı diliyor, dost ülke Karadağ ı ve Federasyon Başkanı kıymetli dostum Dejan Savicevic i ülkemizde ağırlamaktan duyduğum mutluluğu bir kez daha belirtmek istiyorum. Tüm futbolseverleri, Millî Takımımızın yanında olmaya, Millî Takım ruhunu statta, sokakta ve ekran başında yaşamaya ve paylaşmaya davet ediyorum. This game, which is the last home friendly of us before UEFA EURO 2016 is also an opportunity to see off our National Team to France. I m sure we ll best see off our players tonight from here who have already gained a big success by participating to UEFA EURO 2016. In this important friendly game; I wish success to our National Team under the management of Fatih Terim and I want to welcome again to host our friends Montenegro and my friend Dejan Savicevic, Montenegro Football Association President. I invite all football fans to be with our National Team, to live and share the National Team soul in the stadium, on the streets and TVs. 5

Fransa öncesi önemli bir sınav Fatih Terim Türkiye Futbol Direktörü Turkish Football Director 2016 Avrupa Şampiyonası öncesi oynadığımız hazırlık maçlarında sıradaki rakibimiz, tarihimizde ilk kez karşı karşıya geleceğimiz Karadağ. Köklü Yugoslav futbol ekolünün temsilcisi olan rakibimiz karşısında takımımızın son durumunu gözlemleme şansı bulacağız. Bu maçlar turnuva öncesi nihaî kadroyu belirlemek adına bize önemli ipuçları verirken, oyuncularımız için de ciddi sınavlar oluyor. Karadağ karşısında, Millî Takımımızı bulunduğu noktaya getiren ciddiyet, oyuna ve rakibe saygı gibi değerleri yine sahaya yansıtacağız. Amacımız eksikliklerimizi görmek, oyun anlayışımızı daha da geliştirmek ve An important test ahead of France tıpkı İngiltere karşılaşmasında olduğu gibi bizi izleyenlere güzel bir futbol sunmak. Ayrıca alacağımız galibiyetle FIFA sıralamasında daha üst basamaklara tırmanmak istiyoruz. İsveç maçında büyük bir coşkuyla takımımızı destekleyen Antalya seyircisiyle bir kez buluşacak olmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Maça gösterdikleri ilgiyle Millî Takım a sevgisini ve inancını bir kez daha ortaya koyan taraftarımızın, bu karşılaşmada da sonuna dek millîlerimizin yanında olacağına ve takımımızı 2016 Avrupa Şampiyonası na büyük bir moralle uğurlayacağına inanıyoruz. Our next rival before we take the road for EURO 2016 Championship is Montenegro which will be a first in our history. By this means, we will have the chance to observe our latest condition against a powerful representative of Yugoslavian football ecole. These matches not only function as good practices for our players but also give us significant clues for determining the final line-up before the tournament. Throughout our game with Montenegro, we will again reflect our devoutness and respect to the game and to our rival; the values which have lead our team to its current situation. Our aim is to see our deficiencies, to develop our game understanding, and to perform a good game of football for audiences as we did in our last game with England. Additionally, we want to climb higher in FIFA ranking with this victory. We are also delighted to meet with the audience once again in Antalya who supported our team with great enthusiasm during our match with Sweden. They have shown their love, interest and trust to our National Team before; so we are sure that they will be there again till the last minute of the game and see us off to EURO 2016 Championship with a great moral support. 7

Uğurlar olsun 8 Millî Takımımızı EURO 2016 Avrupa Şampiyonası finallerine Antalya Stadı nda Karadağ la oynayacağımız maçla yolcu ediyoruz. Her ne kadar Slovenya ile bir maçımız daha olsa da bugünkü Karadağ müsabakası, ay-yıldızlıların vatan toprakları ile vedalaşması anlamını taşıyor. Her veda aslında yeni bir başlangıcın ve kavuşmanın kapısıdır. Millî Takımımız da bugün EURO 2016 finalleri için Türkiye ye ve vatan topraklarındaki futbolseverlere veda ederken yepyeni hedeflere yelken açıyor. Önümüzde, 2008 den bu yana hasret kaldığımız Avrupa Şampiyonası finalleri uzanıyor. İlk Avrupa Şampiyonası finallerinin kapısını 1996 da Fatih Terim le açan, son Avrupa Şampiyonası finallerine 2008 de yine Fatih Terim le katılan ay-yıldızlılar, EURO 2016 nın kapısını da yine usta hocanın liderliğinde çalıyor. Bu defa ay-yıldızlıların Türkiye ile vedalaşma ve helalleşme adresi Antalya. Millî Takımımız, EURO 2016 finalleri için son provasını Slovenya ile yapacak olsa da vefakâr sevenleriyle vedasını Karadağ maçıyla Antalya da gerçekleştirecek. Dileğimiz bu coşkulu günde ilk kez karşı karşıya geleceğimiz Karadağ önünde bir futbol ziyefeti vermek ve EURO 2016 finallerine moral azığını bolca yüklemek... Yolun açık olsun ay-yıldız... Şansın yanında olsun. Uğurlar olsun!

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim Abdullah Ercan Antrenör Ömer Alper Boğuşlu Kaleci Antrenörü 10 Levent Şahin Fiziksel Performans Antrenörü

Mayıs ta eksi bakiye Millî Takımımız, 1923 ten bu yana Mayıs aylarında 52 maça çıktı. Bu maçların 20 sini kazan ay-yıldızlılar, 22 sinden yenilgi, 10 undan da beraberlikle ayrıldı. Millîlerimiz Mayıs aylarında attıkları 67 gole karşılık kalesinde 78 gol gördü. Mayıs aylarındaki en farklı galibiyetini 28 Mayıs 1950 de İran ı Reha Eken in üç, Halit Deringör ün iki ve Lefter Küçükandonyadis in de bir golüyle 6-1 yenerek elde eden Millî Takımımız, en ağır Mayıs yenilgisine ise 28 Mayıs 1928 de 7-1 lik Mısır mağlubiyetiyle uğradı. Ay-yıldızlılar, 16 Mayıs 1962 deki İsrail galibiyetinden 1 Mayıs 1996 daki Ukrayna galibiyetine kadar 34 yıl boyunca Mayıs ayındaki 12 maçında galibiyet göremedi. A Millî Takımımızın Mayıs Ayı Maçları Tarih Maç Skor Statü 12 25 Mayıs 1924 Çekoslovakya-Türkiye 5-2 Olimpiyat Maçı 1 Mayıs 1925 Romanya-Türkiye 1-2 Özel Maç 15 Mayıs 1925 Türkiye-SSCB 1-2 Özel Maç 7 Mayıs 1926 Türkiye-Romanya 1-3 Özel Maç 28 Mayıs 1928 Mısır-Türkiye 7-1 Olimpiyat Maçı 30 Mayıs 1948 Türkiye-Avusturya 0-1 Özel Maç 13 Mayıs 1949 Mısır-Türkiye 2-3 Akdeniz Kupası 15 Mayıs 1949 Yunanistan-Türkiye 1-2 Akdeniz Kupası 20 Mayıs 1949 İtalya (B)-Türkiye 3-2 Akdeniz Kupası 28 Mayıs 1950 Türkiye-İran 6-1 Özel Maç 25 Mayıs 1953 İsviçre-Türkiye 1-2 Özel Maç 1 Mayıs 1956 Türkiye-Brezilya 0-1 Özel Maç 19 Mayıs 1957 Polonya-Türkiye 0-1 Özel Maç 4 Mayıs 1958 Hollanda-Türkiye 1-2 Özel Maç 10 Mayıs 1959 Türkiye-Hollanda 0-0 Özel Maç 14 Mayıs 1961 Türkiye-Romanya 0-1 16 Mayıs 1962 Türkiye-İsrail 1-0 Özel Maç 2 Mayıs 1965 Romanya-Türkiye 3-0 D.K. Eleme 9 Mayıs 1965 Bulgaristan-Türkiye 4-1 Özel Maç 30 Mayıs 1966 Danimarka-Türkiye 0-0 Özel Maç 31 Mayıs 1967 İspanya-Türkiye 2-0 EURO Eleme 9 Mayıs 1973 İsviçre-Türkiye 0-0 D. K Eleme 8 Mayıs 1974 Bulgaristan-Türkiye 5-1 Balkan Kupası 11 Mayıs 1983 Arnavutluk-Türkiye 1-1 EURO Eleme 1 Mayıs 1985 K. İrlanda-Türkiye 2-0 D. K. Eleme 10 Mayıs 1989 Türkiye-SSCB 0-1 D. K. Eleme 27 Mayıs 1990 Türkiye-İrlanda Cum. 0-0 Özel Maç 1 Mayıs 1991 Türkiye-İngiltere 0-1 EURO Eleme 30 Mayıs 1992 Almanya-Türkiye 1-0 Özel Maç 1 Mayıs 1996 Türkiye-Ukrayna 3-2 Özel Maç 29 Mayıs 1996 Estonya-Türkiye 0-0 Özel Maç 23 Mayıs 2002 Güney Afrika-Türkiye 2-0 Özel Maç 21 Mayıs 2004 Avustralya-Türkiye 1-3 Özel Maç 24 Mayıs 2004 Avustralya-Türkiye 0-1 Özel Maç 24 Mayıs 2006 Belçika-Türkiye 3-3 Özel Maç 26 Mayıs 2006 Gana-Türkiye 1-1 Özel Maç 28 Mayıs 2006 Estonya-Türkiye 1-1 Özel Maç 31 Mayıs 2006 S. Arabistan-Türkiye 0-1 Özel Maç 20 Mayıs 2008 Türkiye-Slovakya 1-0 Özel Maç 25 Mayıs 2008 Türkiye-Uruguay 2-3 Özel Maç 29 Mayıs 2008 Türkiye-Finlandiya 2-0 Özel Maç 22 Mayıs 2010 Türkiye-Çek Cum. 2-1 Özel Maç 26 Mayıs 2010 Türkiye-K. İrlanda 2-0 Özel Maç 29 Mayıs 2010 ABD-Türkiye 2-1 Özel Maç 24 Mayıs 2012 Türkiye-Gürcistan 3-1 Özel Maç 26 Mayıs 2012 Türkiye-Finlandiya 2-3 Özel Maç 29 Mayıs 2012 Türkiye-Bulgaristan 2-0 Özel Maç 28 Mayıs 2013 Türkiye-Letonya 3-3 Özel Maç 31 Mayıs 2013 Türkiye-Slovenya 0-2 Özel Maç 25 Mayıs 2014 İrlanda Cum.-Türkiye 1-2 Özel Maç 29 Mayıs 2014 Honduras-Türkiye 0-2 Özel Maç 22 Mayıs 2016 İngiltere-Türkiye 2-1 Özel Maç

29 Mayıs ta yüzler gülüyor Millî Takımımız, 29 Mayıs günlerinde oynadığı hepsi özel beş maçın üçünü kazanırken, bir kez yenildi, bir maç da berabere bitti. Ay-yıldızlılar 29 Mayıslarda yedi gol atarken, kalesinde iki gol gördü. 14 Karadağ maçının tarihine denk gelen 29 Mayıs günlerinde Millî Takımımız beş maça çıktı. Bu maçların ilki 1996 yılında Estonya ile oynandı. Tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası finallerine katılma hakkını elde eden Fatih Terim yönetimindeki Millî Takımımız, Kadrioru Stadı nda oynanan, Fin hakem Timo Keltanen in düdük çaldığı bu hazırlık maçından golsüz beraberlikle ayrıldı. İkinci 29 Mayıs maçı ise 2008 yılında Finlandiya ile oynandı. Millî Takımımız bir kez daha Fatih Terim yönetiminde Avrupa Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazanmıştı ve Avusturya-İsviçre ortak organizasyonundaki bu turnuva için son provalarını yapmaktaydı. İki takım Almanya daki MSV Arena da karşı karşıya geldi ve ay-yıldızlılar, Alman hakem Thorsten Kinhöfer in yönettiği bu müsabakayı 2-0 kazandı. Gollerimizi 15. dakikada Tuncay Şanlı ile 88. dakikada Semih Şentürk atmıştı. Millîlerimiz, 29 Mayıs maçlarındaki tek yenilgisine ABD karşısında uğradı. Millî Takım Teknik Direktörlüğü için Guus Hiddink ile anlaşmaya varılmıştı ama Hollandalı gelene kadar takımı yardımcısı Oğuz Çetin yönetecekti. Amerika turnesine çıkan millîlerimiz, 22 Mayıs ta Çek Cumhuriyeti ni 2-1, 26 Mayıs ta da Kuzey İrlanda yı 2-0 yendikten sonra 29 Mayıs ta ABD karşısına çıkmıştı. Lincoln Financial Field da 55 bin seyirci önünde oynanan maçı millîlerimiz 2-1 kaybetti. Kanadalı hakem Silviu Petrescu nun yönettiği maçta millîlerimiz 26. dakikada Arda Turan ın golüyle öne geçmiş, ancak rakibimiz 58 de Jozy Altidore ve 75 te Clint Dempsey le iki gol bularak sahadan 2-1 galip ayrılmıştı. Dördüncü 29 Mayıs maçımız ise 2012 yılındaydı. Bu kez takımın başında Abdullah Avcı vardı ve millîlerimiz 2014 Dünya Kupası finallerine Avrupa da yaptığı kampla hazırlanıyordu. Salzburg da 24 Mayıs günü Gürcistan ı 3-1 yenip, 26 Mayıs günü Finlandiya ya 3-2 yenilen Avcı nın öğrencileri, 29 Mayıs günü Red Bull Arena da Bulgaristan ın karşısına çıkmıştı. Ay-yıldızlılar, Avusturyalı hakem Gerhard Grobelnik in yönettiği maçı 22. dakikada Ömer A Millî Takımımızın 29 Mayıs Maçları Tarih Maç Skor Statü 29 Mayıs 1996 Estonya-Türkiye 0-0 Özel Maç 29 Mayıs 2008 Türkiye-Finlandiya 2-0 Özel Maç 29 Mayıs 2010 ABD-Türkiye 2-1 Özel Maç 29 Mayıs 2012 Türkiye-Bulgaristan 2-0 Özel Maç 29 Mayıs 2014 Honduras-Türkiye 0-2 Özel Maç Millî Takımımız, 29 Mayıs taki son maçını 2014 te Honduras la oynamıştı. Toprak ve 90. dakikada Burak Yılmaz ın attığı gollerle 2-0 kazanmıştı. 29 Mayıs taki son maçımız ise 2014 yılında, Honduras laydı. Takımın başında, Türkiye Futbol Direktörü unvanıyla Fatih Terim vardı ve ay-yıldızlılar, yine bir dizi hazırlık maçı için dünya turundaydı. 25 Mayıs ta Dublin de İrlanda Cumhuriyeti ni 2-1 yenen takımımız, ABD ye uçmuş ve 29 Mayıs ta da Washignton da Honduras ın karşısına çıkmıştı. RFK Memorial Stadium da oynanan, İtalyan hakem Roberto Garcia nın yönettiği maçı ay-yıldızlılar 70. dakikada Mevlüt Erdinç ve 83. dakikada Caner Erkin in golleriyle 2-0 kazanmıştı.

Antalya Stadyumu Yeni statta ikinci millî maç Millî Takımımız, yeni inşa edilen Antalya Stadyumu nda ikinci maçına Karadağ karşısında çıkıyor. 103 milyon liraya mâlolan 33 bin seyirci kapasiteli stadyum, millîlerimize 2-1 kazanılan İsveç mücadelesinden sonra ikinci kez ev sahipliği yapacak. Uzun yıllardır stadyum ihtiyacı duyan Antalya, 26 Ekim 2015 günü harika bir tesise kavuştu. Taraftarların Antalya Arena adını verdiği Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ne ait Antalya Stadyumu, Muratpaşa ilçesinde inşa edildi. Temeli 23 Haziran 2013 günü atılan stadyum, 103 milyon lira mâliyetle 28 ayda tamamlandı. Doğal çim zemine sahip modern stadyum 33 bin kişilik seyirci kapasitesine sahip. Futbol sahasının zemin boyutları ise 105 metreye 68 metre. Stadın açılışı, 26 Ekim 2015 günü Spor Toto Süper Lig in 9. haftasındaki Antalyaspor-Beşiktaş maçıyla yapıldı ve ilk resmi golü de Beşiktaşlı Necip Uysal kaydetti. Elektrik enerjisini güneş panelleri ile karşılayan stadın fazla elektriğinden iki büyük mahalle faydalanabilecek. Çatı bölümü özel olarak hazırlanan statta 16 bin metrekarelik çatı ile tribünlerin üzeri güneş ışığını yansıtan şeffaf hafif panellerle kapatıldı. Çatısındaki 13 bin metrekarelik bölümde bulunan güneş enerji panelleri ile kendi enerjisini üretecek stat, fazla elektriği ise şehir şebekesine verecek. UEFA kriterlerine uygun şekilde hazırlanan stadyumda 38 tane 20 kişilik, 4 tane grup, 1 tane de protokol locası yer alıyor. 8 bin metrekarelik ticari alan ile 1200 araçlık otopark yer alan statta karşılıklı iki skorboard bulunuyor. Stadım çimlerinin yetiştirilmesinde Antalya nın dere toprağı ve torf kullanıldı. Dere kumu kullanılarak drenaj çalışmaları yapıldı. Zeminin 50 santimetre altına da drenaj boruları döşendi. Bu boruların aralığı Antalya nın anlık yağış debisini göz önüne alarak yapıldı ve zeminin su tutmaması hedeflendi. Önce İsveç, şimdi Karadağ Millî Takımımız, 26 Ekim 1923 tarihinde başlayan 17

18 yürüyüşünde bugüne kadar çıktığı 534 maçtan 229 unu sınırlarımızın içinde oynadı. Antalya şehri de 229 maçtan üçüne ev sahipliği yaptı. Eski statta oynadığımız iki maç da yenilgimizle sona ermişti. Millî Takımımız, Antalya daki ilk maçını 31 Ekim 1984 günü Atatürk Stadı nda Finlandiya ile oynamış ve 2-1 kaybetmişti. Candan Tarhan yönetiminde, 1986 Dünya Kupası elemeleri çerçevesinde oynanan maçta Finlandiya nın gollerini 10. dakikada Ari Hjelm ve 67. dakikada Mika Lipponen, millîlerimizin tek golünü ise 77. dakikada İlyas Tüfekçi penaltıdan atmıştı. Millî Takımımız, Antalya daki ikinci maçını ise 21 Ocak 1998 de Arnavutluk la oynadı. EURO 2000 elemelerinin hazırlıkları çerçevesindeki bu maç 4-1 yenilgimizle sonuçlandı. Mustafa Denizli nin teknik direktörlüğünü yaptığı Millî Takımımızın tek golünü 74. dakikada Oktay Derelioğlu atarken, Arnavutların golleri 15 ve 65. dakikalarda Altin Rraklli, 67. dakikada Alban Bushi ve 88. dakikada da Mahir Halili den gelmişti. Millî Takımımız, 18 yılı aşan bir aranın ardından Antalya daki üçüncü maçını İsveç le oynadı. Fakat bu defa sahne değişmiş, adres, yeni stat olmuştu. Fatih Terim yönetimindeki Millî Takımımız, EURO 2016 finallerine hazırlık çerçevesinde Antalya Stadı nda oynanan maçta Volkan Babacan - Gökhan Gönül, Mehmet Topal, Hakan Balta (Ahmet Yılmaz Çalık dk. 38), Caner Erkin - Ozan Tufan (Çağlar Söyüncü dk. 90+4), Selçuk İnan, Oğuzhan Özyakup (Alper Potuk dk. 63) - Arda Turan (Olcay Şahan dk. 90+2), Cenk Tosun (Yunus Mallı dk. 82), Volkan Şen (Kerim Frei dk. 65) kadrosuyla mücadele ettiği İsveç e 2-1 lik üstünlük sağladı. 32 ve 81. dakikalarda gelen gollerimizin altında Cenk Tosun un imzası vardı. İsveç in tek golü ise 74. dakikada Andreas Granqvist ten gelmişti. Bakalım ay-yıldızlılar Antalya nın yeni stadındaki ikinci maçında Karadağ karşısında nasıl bir sonuç elde edecek? Hakem Daniel Siebert (Almanya) Alman hakem Daniel Siebert 4 Mayıs 1984 doğumlu. 2009-2010 sezonunda 2. Bundesliga da düdük çalmaya başlayan Siebert, o sezon iki maça çıktı. Ertesi sezon yine 2. Bundesliga da 3 maç yöneten Siebert, 2011-12 sezonunda ize 2. Bundesliga da 7, Almanya Kupası nda da 1 müsabakada düdük çaldı. 28 yaşına geldiğinde 2012-13 sezonunda ülkesinin en üst ligiyle tanışan Alman hakem, ilk sezonunda Bundesliga da 8, 2. Bundesliga da 9 ve Almanya Kupası nda da 2 maçta görev aldı. Siebert in asıl çıkışı da o sezon başladı. 2013-14 sezonunda Bundesliga da 10, 2. Bundesliga da 8, Almanya Kupası nda da 2 maça çıkan Siebert istikrarlı çizgisi sürdürdü ve FIFA kokartını da taktı. 2014-2015 sezonunda Bundesliga da 7, 2. Bundesliga da 8, Almanya Kupası nda da 1 maç yöneten Siebert, ilk uluslararası tecrübesini de Avrupa U19 Şampiyonası nda 1 maça çıkarak yaşadı. Sona eren sezonda 17 Bundesliga maçıyla kariyer rekorunu kıran, Alman hakem, 2. Bundesliga da 6, Almanya Kupası nda 2 maç yönetti ve ilk Şampiyonlar Ligi tecrübesini de 15 Temmuz 2015 te ön eleme turunda çıktığı Celtic-UMF Stjarnan müsabakasında yaşadı. Avrupa U21 Şampiyonası nda da iki maça çıkan Siebert, kulüpler ve millî takımlar bazında ilk defa bir Türk takımının maçında görev alıyor. Yardımcı Hakemler Holger Henschel Jan Seidel Dördüncü Hakem Alper Ulusoy

İsmail Köybaşı (Beşiktaş) Caner Erkin (Fenerbahçe) Alper Potuk (Fenerbahçe) Arda Turan (Barcelona) Olcay Şahan (Beşiktaş) Yunus Mallı (Mainz 05) Hakan Kadir Balta (Galatasaray) Volkan Babacan (Medipol Başakşehir) Harun Tekin (Bursaspor) Çağlar Söyüncü (Altınordu) Selçuk İnan (Galatasaray) Nuri Şahin (Borussia Dortmund) Oğuzhan Özyakup (Beşiktaş) Cenk Tosun (Beşiktaş) Serdar Aziz (Bursaspor) Mehmet Topal (Fenerbahçe) Onur Recep Kıvrak (Trabzonspor) Ali Şaşal Vural (Eskişehirspor) Semih Kaya (Galatasaray) Mahmut Tekdemir (Medipol Başakşehir) Ozan Tufan (Fenerbahçe) Hakan Çalhanoğlu (Bayer 04 Leverkusen) Burak Yılmaz (Beijing Guoan FC) Ahmet Yılmaz Çalık (Gençlerbirliği) Şener Özbayraklı (Fenerbahçe) Gökhan Gönül (Fenerbahçe) Emre Mor (FC Nordsjælland) Gökhan Töre (Beşiktaş) Volkan Şen (Fenerbahçe) Yasin Öztekin (Galatasaray) Mevlüt Erdinç (EA Guingamp) 20 Ali Şaşal Vural (10.07.1990 - İzmir) Harun Tekin (17.06.1989 - İzmir) Onur Recep Kıvrak (01.01.1988 - Manisa, 12 maç) Volkan Babacan (11.08.1988 - Antalya, 15 maç) Gökhan Gönül (04.01.1985 - Samsun, 56 maç, 1 gol) Şener Özbayraklı (23.01.1990 - Artvin, 7 maç) Ahmet Yılmaz Çalık (26.02.1994 - Ankara, 3 maç) Çağlar Söyüncü (23.05.1996 - İzmir, 1 maç) Hakan Kadir Balta (23.03.1983 - Almanya, 45 maç, 2 gol) Mehmet Topal (03.03.1986 - Malatya, 57 maç) Semih Kaya (24.02.1991 - İzmir, 23 maç) Serdar Aziz (23.10.1990 - Bursa, 9 maç, 1 gol) Caner Erkin (04.10.1988 - Balıkesir, 45 maç, 2 gol) İsmail Köybaşı (10.07.1989 - Hatay, 17 maç) Emre Mor (24.07.1997 - Danimarka) Gökhan Töre (20.01.1992 - Almanya, 26 maç) Volkan Şen (07.07.1987 - Bursa, 15 maç) Yasin Öztekin (19.03.1987 - Almanya, 5 maç) Hakan Çalhanoğlu (08.02.1994 - Almanya, 17 maç, 6 gol) Mahmut Tekdemir (20.01.1988 - Diyarbakır, 2 maç) Nuri Şahin (05.09.1988 - Almanya, 47 maç, 2 gol) Oğuzhan Özyakup (23.09.1992 - Almanya, 18 maç, 1 gol) Ozan Tufan (23.03.1995 - Bursa, 22 maç, 1 gol) Selçuk İnan (10.02.1985 - Hatay, 51 maç, 8 gol) Alper Potuk (08.04.1991 - Afyon, 14 maç) Arda Turan (30.01.1987 - İstanbul, 89 maç, 17 gol) Olcay Şahan (26.05.1987 - Almanya, 23 maç, 2 gol) Burak Yılmaz (15.07.1985 - Antalya, 42 maç, 19 gol) Cenk Tosun (07.06.1991 - Almanya, 8 maç, 3 gol) Mevlüt Erdinç (25.02.1987 - Fransa, 34 maç, 8 gol) Yunus Mallı (24.02.1992 - Almanya, 4 maç) 21

Cesur Şahinler 2006 yılında Sırbistan dan koparak federasyonunu, ligini ve millî takımını kuran Karadağ, 2010 Dünya Kupası ndan bu yana büyük turnuvaların elemelerine katılıyor. Ülkesinde Cesur Şahinler olarak adlandırılan takım, 2012 Dünya Kupası elemelerinde büyük bir sürpriz yaparak baraj oynamayı başardı ancak Çek Cumhuriyeti engelini aşamadı. 2014 Dünya Kupası elemelerinde ise ilk 6 maçtaki müthiş çıkışlarını son dört maçta sürdüremeyince büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. Takımın başına yeni geçen Ljubiša Tumbakoviç yönetiminde, kadroyu gençleştirerek yeni bir çıkış arıyorlar. Karadağ Millî Takımı, tıpkı ülkesi gibi tarih sahnesine 2006 yılında çıktı. Yugoslavya nın dağılmasının ardından 2006 yılına kadar Sırbistan la birlikte federasyonun içinde kalan Karadağlılar, 2006 yılında elde ettikleri bağımsızlığın ardından aynı yıl futbol federasyonlarını ve millî takımlarını kurup FIFA ya üye oldu. 2006 Dünya Kupası ndan sonra Sırbistan Ulusal Meclisi, Sırbistan ı Sırbistan-Karadağ ın 22 halefi ilân ettiği için Sırbistan Millî Takımı da Sırbistan- Karadağ Millî Futbol Takımı nın devamı sayıldı ve 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerine Sırplar katıldı. Karadağ Millî Takımı ise ancak 2010 Dünya Kupası elemelerinden itibaren büyük turnuvalarda boy gösterebildi. Karadağ Millî Takımı, resmi statü kazandıktan sonra ilk maçını 24 Mart 2007 tarihinde oynadı. Başkent Podgorica daki Stadion Pod Goricom daki maçta Karadağlılar Macaristan ı 2-1 yendi. Karadağ tarihinin ilk millî maçında takımın başında Zoran Filipoviç vardı. O tarihi günde Karadağ Millî Takımı nın formasını giyen oyuncular Vukasin Poleksic - Radoslav Batak, Milan Jovanovic, Jovan Tanasijevic (Vlado Jeknic dk. 85), Vladimir Bozovic (Milan Purovic dk. 46), Savo Pavicevic, Mirko Raicevic (Janko Tumbasevic dk. 57), Branko Boskovic, Simon Vukcevic, Igor Burzanovic (Vladimir Vujovic dk. 87) ve Mirko Vucinic (Stevan Jovetic dk. 85) oldu. Taraftarlarının Cesur Şahinler olarak adlandırdığı Karadağ Millî Takımı, ilk dakika Tamas Priskin den yediği şok gole rağmen 63. dakikada Mirko Vucinic ve 81. dakikada Igor Burzanovic in attığı gollerle tarihindeki ilk maçından 2-1 lik galibiyetle ayrılmayı başardı. Karadağ ın ilk golünü kaydeden Mirko Vucinic, halen millî takımının en golcü oyuncusu olmayı sürdürüyor. Prva Crnogorska Fudbalska Liga adını taşıyan Karadağ 1. Ligi de 2006 yılında kuruldu. 12 takımlı ligi şampiyon bitiren takım UEFA Şampiyonlar Ligi nde ön eleme oynamaya, ikinci ve üçüncü takım da UEFA Avrupa Ligi nde ön eleme oynamaya hak kazanıyor. Ligi son üç sırada bitiren takımlar ise bir alt lige düşüyor. Bugüne kadar oynanan 9 sezonda beş farklı takımın şampiyon olması, ligdeki rekabeti göstermesi açısından çarpıcı. 2006-2007 sezonunda ülkenin ilk şampiyonu unvanını elde eden Zeta, daha sonra bu mutluluğu yaşayamadı. Zeta nın ardından FK Buduçnost, FK Rudar, FK Sutjeska ve FK Mogren ikişer şampiyonluk yaşadı. Ancak Karadağ Millî Takımı nın kendi liginden beslendiğini söylemek mümkün görünmüyor. Karadağ Millî Takımı nın 2016 yılındaki son kadrosunda 22 oyuncudan sadece dört oyuncu kendi liglerinde oynuyor. Bu dört oyuncunun üçünün ise kaleciler olduğunu söylemek Karadağ Millî Takımı nın ülke dışındaki oyunculardan beslendiğini net biçimde ortaya koyuyor. Şimdi Karadağ ın 2010 ve 2014 Dünya Kupaları ile 2012 ve 2016 Avrupa Şampiyonası elemelerinde finallere ulaşamayan ancak hem oynadığı futbol hem de elde ettiği sonuçlarla küçük ülkeye büyük heyecanlar yaşatan serüvenine biraz daha yakından bakalım. Karadağ Millî Takımı, 2010 Dünya Kupası elemelerinin kura çekimine altıncı ve son torbadan katıldı. Çekilen kura sonucu İtalya, İrlanda Cumhuriyeti, Bulgaristan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Gürcistan la aynı gruba düştüler. İtalya nın 24 puanla birinci, İrlanda Cumhuriyeti nin 18 puanla ikinci, Bulgaristan ın 14 puanla üçüncü tamamladığı grupta 9 puan topladılar ve Kıbrıs Rum Kesimi nin arkasında Karadağ, EURO 2012 elemelerinde İngiltere ye iki maçta da yenilmedi. Karadağ Millî Takımı averajla beşinci basamakta yer aldılar. Zoran Filipoviç in öğrencileri, son sıradaki Gürcistan a 6 puanlık fark atmışlar ve sadece üç kez yenilmişler, attıkları 9 gole karşılık kalelerinde 14 gol görmüşlerdi. Karadağ, 2010 elemelerindeki ilk maçında evinde Bulgaristan ı ağırladı. 11. dakikada Stilian Petrov dan yedikleri gole 61 de Mirko Vucinic ve 82 de Stevan Jovetic le karşılık verip 2-1 öne geçtiler. İlk maçlarında galibiyete çok yakındılar ama 90+2 de Bulgarların Blagoy Georgiev in penaltısından bulduğu gol onlara bu fırsatı tanımadı. İkinci maçlarında güçlü İrlanda Cumhuriyeti ile golsüz berabere kaldılar, üçüncü maçlarında ise grubu ilk sırada tamamlayacak İtalya ya deplasmanda 2-1 yenildiler. 8. dakikada Aquilani den yedikleri gole 19 da Mirko Vucinic le karşılık verseler de 29 da Aquilani nin ikinci golüyle kaybettiler. Dördüncü maçlarında rakipleri yine İtalya ydı ve bu kez evlerinde oynuyorlardı ama Pirlo ve Pazzini den yedikleri gollerle 2-0 yenildiler. Gürcistan deplasmanından golsüz beraberlikle döndükten sonra Kıbrıs Rum Kesimi ile dış sahada oynadıkları maçta da 2-2 berabere kaldılar. Bu defa 14 te Michalis Konstantinou ve 45 te penaltıdan Chrysostomos Michail in golleriyle 2-0 geriye düşmüş ama bu yenilginin altından 65 ve 77 de Dejan Damjanovic in attığı gollerle kalkmasını bilmişlerdi. Ancak Bulgaristan deplasmanında bu kadar şanslı olmayacaklar ve 4-1 ik skorla en farklı yenilgilerine uğrayacaklardı. Kishishev, Telkiyski, Berbatov ve Domovchiyski den yedikleri gollere sadece 90+1 de Stevan Jovetic le karşılık verebilmişlerdi. Kıbrıs Rum Kesimi ile oynadıkları maçın 56. dakikasında Vucinic in penaltısıyla öne geçip 63 te Okkas tan yedikleri golle bu kez galibiyeti kaçıran taraf onlar oldu. Gruptaki ilk galibiyetlerini ise 10 Ekim 2009 da iç sahadaki Gürcistan maçında elde ettiler. 14. dakikada, Ankaraspor ve Antalyaspor dan tanıdığımız Radoslav Batak la öne geçtikten sora ilk yarının sonunda 1-1 lik beraberliğe düşseler de 78 de Andrija Delibasiç in golüyle tarihi bir galibiyete ulaştılar. Son maçlarında ise deplasmanda Serbest İrlanda ile golsüz berabere kalıp grubu 9 puanla tamamladılar. Topladıkları bu 9 puan onları belki grupta bir yere taşıyamamıştı ama UEFA sıralamasındaki yerleri oldukça değişmişti. Bu defa altıncı değil, dördüncü torbadan girdikleri EURO 2012 elemelerinin kurasında İngiltere, İsviçre, Galler ve Bulgaristan la eşleşip herkesi şaşırtan sonuçlara imza atmayı başardılar. Zoran Filipovic görevinden ayrılmış, takımın başına Hırvatların futbol gezgini ünlü teknik direktörü Zlatko Kranjcar getirilmişti. O Kranjcar daha ilk maçtan farkını 23

belli edecekti. Karadağlılar, ilk maçlarında John Toshack ın çalıştırdığı Gareth Bale li, Craig Bellamy li Galler i 30. dakikada olağan şüpheli Mirko Vucinic in golüyle 1-0 mağlup etti. Bulgaristan deplasmanından Elsad Zverotic in golüyle 1-0 galip dönen Karadağlılar, İsviçre yi de Vucinic in golüyle geçip üçte üç yapınca bütün gözleri üzerine çevirdi. Dördüncü maçlarını Wembley de İngiltere ile oynayacaklardı ve herkes tılsımın bozulup bozulmayacağını merak ediyordu. Londra dan golsüz beraberlikle dönen Karadağ ın hızı kesilmişti. Nitekim Djaloviç in golüyle öne geçtikleri maçta Popov u durduramayınca Bulgaristan la evlerinde 1-1 berabere kaldılar. Hemen ardından deplasmanda Galler e 2-1 yenildiler. Morison ve Ramsey den yedikleri gollere sadece Jovetiç le karşılık verebilmişler ve gruptaki ilk yenilgilerine uğramışlardı. Bu yenilgi, teknik direktör Kranjcar ın da sonu oldu. Artık takımın başında Karadağlı bir teknik adam, Branko Brnoviç vardı. Evlerindeki İngiltere maçında son dakika golüyle gruba tutunmayı başardılar. 11 de Young, 31 de de Bent ten yedikleri gollere 45 te Zverotic le karşılık verip soyunma odasına 2-1 yenik gitmişlerdi ama 90+1 de Delibašic le 2-2 lik eşitliği sağladılar. Bu arada Galler in de İsviçre yi mağlup etmesi, onlara ikincilik kapısını ardına kadar açmıştı. Son maçta İsviçre ye 2-0 yenilseler bile 18 puanlı İngiltere nin ardından 12 puanla ikinci sırayı aldılar. İsviçre 11, Galler 9, Bulgaristan ise 5 puanda kalmıştı. Bu ikincilik, Karadağ ın EURO 2012 finallerine katılabilmek için baraj maçı oynama hakkını kazanması anlamına geliyordu. Rakipleri ise tecrübeli Çek Cumhuriyeti ydi. Prag daki ilk maçı 63 te Vaclav Pilar ve 90+2 de Tomas Sivok tan yedikleri gollerle 2-0 kaybettiler. Uzatmalarda yedikleri ikinci gol şanslarını iyice azaltmıştı. Rövanşta da Petr Jiráček ten yedikleri tek golle 1-0 mağlup oldular ve Karadağ ın peri masalı da böylece sona erdi. Ancak Karadağ bu sayede 2014 Dünya Kupası elemelerine ikinci torbadan girmeyi başarmıştı. FIFA dünya sıralamasındaki yerleri 17. basamağa yükselmişti ve ikinci torbada Fransa nın hemen ardında ikinci sırada yer almayı başarmışlardı. Bir kez daha İngiltere nin yer aldığı gruba düştüler. Diğer rakipleri ise Ukrayna, Polonya, Moldova ve San Marino ydu. Bu defa da 4 galibiyet, 3 beraberlik, 3 yenilgiyle 15 puan topladılar ancak bu puanlar İngiltere ile Ukrayna yı geçmelerine yetmedi. Yine de Polonya nın iki puan üzerinde üçüncü olmuşlardı ve bu da futbol tarihi sahnesine yeni çıkmış bir ülke için hiç de fena sayılmazdı. İlk maçlarını evlerinde Polonya ile oynadılar. Jakub Blaszczykowski den yedikleri erken golle geriye düşmelerine rağmen Nikola Drincic ve Mirko Vucinic le 2-1 öne geçmeyi başardılar. Ancak son sözü Trabzonspor un eski oyuncusu Adrian Mierzejewski söyledi ve maç 2-2 sona erdi. San Marino deplasmanında ise Fatos Beciraj ve Andrija Delibasic in ikişer, Luka Djordjevic ve Elsad Zverotic in de birer golüyle 6-0 kazandılar. Ukrayna yı deplasmanda Dejan Damjanovic in golüyle 1-0 yenmeleri onlara büyük bir avantaj sağlamıştı. Hemen ardından evlerinde San Marino yu da Delibasic in iki, Zverotic in de bir golüyle 3-0 yendiler. Galibiyet serilerini Moldova yı deplasmanda Vucinic in golüyle 24 Karadağ ın en önemli golcüsü Mirko Vucinic artık 33 yaşında. 1-0 geçerek sürdürdüler. Evlerinde ağırladıkları İngiltere önünde 6. dakikada Rooney den yedikleri golle 1-0 geriye düşseler de 76 da Damjanovic le karşılık verip 1-1 lik beraberliğe ulaştılar. Grupta altıncı maçları geride kaldığında dört galibiyet, iki beraberlikleri ve 14 puanları vardı. İngiltere 12 puanla ikinci sıradaydı. Ukrayna ise beş maçta 8 puana ulaşabilmişti. Karadağ için yolun sonu çok parlak görünüyordu ve herkes onların grubu ilk ikinin içinde tamamlamasını bekliyordu. Ancak kalan dört maç onlar adına bir kâbus gibi geçti. Evlerinde Ukrayna ile oynadıkları maçı kazansalar gruba o gün nokta koyabileceklerdi. Üstelik ikinci yarının hemen başında Ukrayna dan Roman Zozulia oyundan atılmış ve rakip 10 kişi kalmıştı. Buna rağmen 51 de golü bulan Ukrayna oldu. 66 da Vladimir Volkov un da kırmızı kart görmesiyle takımların sahadaki oyuncu sayıları eşitlendi. Ukrayna 77 de Yevhen Konoplyanka ile bir gol daha buldu. İki dakika sonra Savo Pavicevic de oyundan atılınca 9 kişi kalan Karadağ oyundan tamamen koptu ve Artem Fedetskiy ile Roman Bezus tan yediği gollerle sahadan 4-0 lık yeniliyle ayrıldı. Polonya deplasmanında da şans bir kez daha ayaklarına geldi. 11. dakikada Damjanovic in golüyle öne geçtiler ama bu üstünlüklerini koruyamadılar. Polonya Lewandowski nin golüyle 1-1 lik eşitliği sağladı ve maç da bu skorla noktalandı. Deplasmandaki İngiltere maçı ise hezimetti. İlk yarı golsüz bitse de İngilizler 48 de Rooney nin, 62 de kendi kalesine Branko Boskovic in golleriyle 2-0 öne geçmiş, Karadağ 71 de Dejan Damjanovic le farkı bire indirse de 78 de Andros Townsend ve 90+3 te Daniel Sturridge in golleri skoru 4-1 olarak belirlemişti. Bu dönemde İngiltere ile Ukrayna sadece birbirleriyle oynadıkları maçlarda berabere kalıp diğer maçlarını kazanmış ve ilk iki sırayı çoktan garantilemişti. Karadağ bu moralsizlikle çıktığı evindeki Moldova maçını da 5-2 kaybetti ve gruba acı bir biçimde veda etti. Ancak Kranjcar la yollarını bir yenilginin ardından ayıran Karadağlılar, 2014 Dünya Kupası elemelerinin son bölümündeki büyük çöküşe rağmen Branko Brnoviç i görevde tuttu. Lâkin yine de değişen şeyler vardı. Karadağ, ikinci torbadan dördüncü torbaya gerilemişti. EURO 2016 elemelerinde Avusturya, Rusya, İsveç, Liechteinstein ve bir kez daha Moldova ile eşleştiler. Aslında başlangıçta sürpriz yapabilecekleri bir grup gibi görünüyordu ancak bu defa sürprizi bir başkası yapacak, Avusturya 10 maçta 9 galibiyet, 1 beraberlikle ilk sırayı alırken, Karadağ 11 puan toplayıp dördüncülükte kalacaktı. Oysa gruba evlerinde Vucinic ve Tomaševic in golleriyle 2-0 kazandıkları Moldova maçıyla iyi bir giriş yapmışlardı. Ancak hemen ardından deplasmandaki golsüz Liectenstein beraberliği ve Avusturya ya 1-0 kaybedilmesi, kervanın yolun sonunda ışığı göremeyeceğinin delilleriydi. Evlerindeki İsveç maçında 9. dakikada Ibrahimovic ten yedikleri gole 80 de Jovetic in penaltısıyla karşılık verip 1-1 lik beraberlikle bir puan daha alsalar da yine evlerindeki olaylı Rusya maçı her şeyin sonu anlamına geldi. Gergin geçen maçta Rusların 66. dakikada Shirikov la kaçırdığı penaltının ardından taraftarların sahaya fırlattığı yanıcı maddelerden birinin kaleci Akinfeev e isabet etmesi üzerine Türk asıllı Alan hakem Deniz Aytekin maçı tatil etti. UEFA daha sonra açıkladığı kararla Rusya nın 3-0 galibiyetine hükmetti. İsveç deplasmanında da Hüseyin Göçek in yönettiği maçta 37 de Berg, 40 ve 44 te de Ibrahimovic den yedikleri gollere sadece 64 te Damjanovic in penaltı golüyle karşılık verebildiler ve 3-1 kaybettiler. Liechteinsten ı içeride, Moldova yı da deplasmanda 2-0 lık skorlarla geçmeleri sadece en alttaki ikiliden uzaklaşmaları anlamına geliyordu. Bu maçlardaki gollerinin altında ise Beçiraj, Jovetic, Savic ve kendi kalesine olmak üzere Racu nun imzaları vardı. Her şeye rağmen evlerindeki Avusturya maçında lidere bir sürpriz yapmaya çok yaklaştılar. Vucinic ve Beciraj ın golleriyle iki kez öne Karadağ, EURO 2016 elemelerinde Avusturya, Rusya ve İsveç in ardında kaldı. Ibrahimovic, iki maçta Karadağ ağlarına üç gol atmıştı. geçtikleri maçta Janko ve Arnautovic in golleriyle beraberliğe düşüp, 90+2 de Sabitzer den yedikleri golle 3-2 kaybettiler. Bu yenilgi, teknik direktör Branko Brnoviç in de son oldu. Son maçlarında ise Rusya karşısına Radislav Dragicevic yönetiminde çıkıp 2-0 kaybettiler. Karadağ Millî Takımı şimdi 63 yaşındaki Ljubiša Tumbakovic e emanet. Tumbakovic daha önce Radnički Belgrad, Obiliç, Khaitan Sporting, Partizan, AEK Atina, Al Nassr, Shandong Luneng, Steel Azin ve Wuhan Zall takımlarında görev yapmış, yurtdışı tecrübeleri de bulunan bir teknik adam. Sırbistan Ligi nde Partizan la 6, Çin Ligi nde ise Shandong Luneng le 2 şampiyonluğu bulunuyor. İlk kez bir millî takımın başına geçen Tumbakovic in elinde, katıldığı dört eleme grubunda oynadığı 38 maçtan 11 galibiyet, 14 beraberlik, 13 yenilgiyle ayrılan, attığı 44 gole karşılık 51 gol yiyen bir takım bulunuyor. Ancak asıl problem EURO 2012 ve 2014 Dünya Kupası elemelerinin ilk bölümünde formunun zirvesine çıkan takımın giderek gerilemesi. Bunun altında yatan en önemli sebepse önemli oyuncularının giderek yaşlanması. Karadağ ın en golcü oyuncusu Mirko Vucinic artık 33 yaşında ve Roma ile Juventus formalarını giydiği günlerin oldukça uzağında. Zaten o da bunun farkında olmalı ki artık şansını Birleşik Arap Emirliklerinin Al-Jazira takımında arıyor. Takımın bir başka golcü oyuncusu Dejan Damjanovic de 35 yaşına merdiven dayamış durumda. Karadağ ın yeni umudu ise Stevan Jovetic. 27 yaşındaki Interli oyuncu, 40 maçta 16 gole ulaşmış durumda. Atletico Madrid formasını giyen 25 yaşındaki Stefan Savic, Sion da oynayan 30 yaşındaki Elsad Zverotic ve Kayserispor da izlediğimiz 29 yaşındaki Marko Simic de Karadağ ın savunmadaki sigortaları konumunda. Stevan Jovetic 25

Adı Kulübü Doğum Tarihi Millilik ve Gol Player Name Club Date of Birth App&Goal Kaleci / Goalkeeper Karadağ Millî Takımı Kadrosu Vukasin Poleksic Bekescaba 30.08.1982 37/0 Milan Mijatovic Bokelj 26.07.1987 2/0 Danijel Petkovic Lovcen 25.05.1993 1/0 Savunma / Defender Marko Basa OSC Lille 29.12.1982 37/2 Aleksandar Sofranac Sutjeska 21.10.1990 1/0 Zarko Tomasevic Kortrijk 22.02.1990 17/2 Marko Simic Kayserispor 16.06.1987 17/0 Adam Marusic Kortrijk 17.10.1992 9/0 Emrah Klimenta Sacramento Republic 13.02.1991 0/0 Elsad Zverotic Sion 31.10.1986 57/5 Risto Radunovic Buducnost 04.05.1992 0/0 Filip Stojkovic Cukaricki 22.01.1993 0/0 Nemanja Mijuskovc Vardar 04.03.1992 0/0 Vladimir Volkov Lech Poznan 06.06.1986 17/0 Marko Vesovic Rijeka 28.08.2991 6/0 Orta Saha / Midfielder Nemanja Nikolic Hapoel Tel Aviv 01.01.1989 11/0 Nikola Vukcevic Braga 13.12.1991 15/0 Marko Bakic Belenenses 13.02.1993 9/0 Aleksandar Scekic Bokelj 12.12.1991 1/0 Petar Grbic Akhisar Belediye 07.08.1988 7/0 Vladimir Boljevic AEK Larnaca 17.01.1988 8/0 Vladimir Rodic Malmö 07.09.1993 5/0 Darko Zoric Borac Cacak 12.09.1993 3/0 Vladimir Jovacic OFK Belgrad 26.10.1994 5/0 Damir Kojasevic Vardar 03.06.1987 0/0 Branislav Jankovic Cukaricki 13.06.1992 3/0 Nebojsa Kosovic Partizan 24.02.1995 0/0 Marko Jankovic Maribor 09.07.1995 0/0 Vukan Savicevic Slovan Bratislava 29.01.1994 0/0 Mladen Kascelan Tosno 13.02.1983 24/0 26 Forvet / Forward Stevan Jovetic Internazionale 02.11.1989 40/17 Mirko Vucinic Al Jazira 01.10.1982 44/16 Fatos Bejirac Dinamo Moskova 05.05.1988 39/5 Stefan Mugosa 1860 Münih 26.02.1992 9/0 Filip Raicevic Vicenza 02.07.1993 2/0

Zoran Simoviç Unutulmaz bir dost Türkiye, Karadağlı futbolcularla 1966 yılında Fenerbahçe ye gelen Vasilije Radoviç sayesinde tanıştı. O yıllarda Yugoslav dediğimiz oyunculardan Radoviç, aslında bir Karadağlıydı. Ligimizde bugüne kadar 15 Karadağlı oyuncu forma giydi ama hiçbiri Galatasaray la unutulmaz zaferler yaşayan ve adeta bizden biri olan Zoran Simoviç kadar iz bırakamadı. Ülkemizin yabancı futbolculara kapılarını açtığı ilk dönemlerde yabancı denildiğinde akla gelen ilk ülke Yugoslavya olurdu. O yıllarda Tito nun ülkesinden ligimize gelen bütün oyuculara Yugoslav der geçerdik. Oysa kimi Boşnak tı, kimi Hırvat Kimi Sırp tı, kimi Karadağlı, kimi Makedon Bu ayrımın farkına 1990 ların başında Yugoslavya nın parçalanmasının ardından vardık. İşte o Yugoslavya nın bir parçası olan ve 2006 da ayrı bir ülke olarak tarih sahnesine çıkan Karadağ dan ülkemize gelip de top koşturan oyuncuların sayısı on beş. Ligimizde forma giyen ilk Karadağlı oyuncu ise Vasilije Radoviç. 10 Eylül 1938 doğumlu Radoviç, eski Karadağ Krallığına da başkentlik yapmış olan Çetine de dünyaya geldi. 19 yaşına kadar bu şehirde yaşadı ve futbola da Lovcen Çetine de başladı. Futbol kariyerindeki asıl sıçramayı ise Bosna- Hersek in başkenti Saraybosna ya gittikten sonra yaptı. Zeljeznicar da 1957 den 1966 ya kadar 10 yıl forma giydi. O yıllarda Yugoslavya da bir oyuncunun yurtdışına transferi için 28 yaş sınırı vardı. Yugoslavya Millî Takımı nın kalesini üç maçta koruyan Radoviç de 1966-67 sezonunun başında 28 yaşını geride bırakınca Fenerbahçe ye transfer oldu. Fenerbahçe o sezonu 32 maçta 20 gol yiyerek tamamlasa da kalesinde sadece 15 gol gören Beşiktaş iki puan farkla şampiyon olmuştu. Radoviç sezon sonunda ülkesine döndü ve 1971 e kadar Zeljeznicar ın kaleciliğini yaparak 33 yaşında kariyerini noktaladı. Ama Radoviç in gidişinden 17 yıl sonra İstanbul a ayak basacak bir başka Karadağlı kaleci, burada adını futbol efsanelerinin arasına yazdıracak kadar başarılı olacaktı. O kalecinin adı Zoran Simoviç ti. Zoran Simoviç 2 Kasım 1954 tarihinde Karadağ ın Mojkovac kasabasında dünyaya geldi. Futbola ise SZ Napredak takımında başladı. 1980-84 yılları arasında Yugoslav futbolunun büyük takımlarından Hajduk Split in kalesini korudu. O dönemde Yugoslavya Millî Takımı nın formasını da 10 kez giydi. 1984 Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde kıtanın en iyi kalecilerinden biri olarak gösteriliyordu. O dönemde İngiliz Ligi nin önemli takımlarından Nottingham Forest la söz 29

kesmişti ve şampiyona sonrasında İngiliz kulübünün kalesini koruyacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Lâkin Zoran Simoviç, Nenad Stojkoviç, Faruk Hadzibegiç, Velimir Zajec, Sreçko Katanec, Miloş Şestiç, Zlatko Vujoviç, Ivan Gudelj, Safet Susiç, Mehmed Bazdareviç, Süleyman Haliloviç, Dragan Stojkoviç ve Zvezdan Cvetkoviç ten oluşan Yugoslavya takımı, Lens in Falix-Bollaert Stadı ndaki ilk maçında Belçika ya 2-0 yenilince Teknik Direktör Todor Veselinoviç faturanın ağır kısmını kaleci Simoviç e kesmiş ve Danimarka ile oynanan ikinci maçta kaleyi Tomislav Ivkoviç e emanet etmişti. Fakat Yugoslavya bu maçta da 5-0 mağlup olacak ve Veselinoviç, Fransa ile oynanacak son grup maçında bir kez daha keleci tercihini Zoran Simoviç ten yana kullanacaktı. Yugoslavya bu maçta kendine gelmiş ve turnuvanın sonunda şampiyonluğa ulaşacak ev sahibiyle dişe diş mücadele etmişti ancak 3-2 yenilmekten kurtulamamıştı. Simoviç in İngiltere hayallerini sona erdiren üç Fransız golünün altında ise çok tanıdık bir ismin, Michel Platini nin imzası vardı. Diğer yandan da EURO 84 e büyük umutlarla gelen Almanya yarı finalde İspanya ya 1-0 yenilerek elenmiş ve bu durum teknik direktör Jupp Derwall le Panzerlerin yolunu ayırmıştı. Fakat Derwall ve Simoviç in ülke millî takımlarındaki bu şanssızlığı Galatasaray adına büyük bir şansa dönüşecekti. Jupp Derwall, Galatasaray a çağ atlatacak bir dönemin kapılarını açmak için Florya ya geliyor, sarıkırmızılı takım da o güne kadar görülmemiş büyüklükte bir transfer harekâtına başlıyordu. Erdal Keser, Burak Dilmen, Yusuf Altıntaş, Semih Yuvakuran, İsmail Demiriz, Rıza Tuyuran ve Levent Erköse gibi yerli oyuncuların yanı sıra Alman Millî Takımının ünlü golcülerinden Rüdiger Abramczik ve Yugoslavya Millî Takımı nın kalecisi Zoran Simoviç de sarı-kırmızılı renklere bağlanıyordu. Derwall yönetimindeki Galatasaray ın bu kadrosuyla, en son 1973 yılında kazandığı şampiyonlukla kucaklaşması bekleniyordu lâkin öyle olmadı. Daha ligin ilk maçında İstanbul da Denizlispor a 1-0 yenilen Galatasaray, sezon sonunda hiç de beklemediği bir noktadaydı. Fenerbahçe nin 50 puan ve averajla şampiyon olduğu, Beşiktaş ın aynı puanla ikinci sırayı aldığı ligde Galatasaray ancak 36 puan toplayabilmiş, Trabzonspor ve Ankaragücü nün ardından beşinci sırada kalmıştı. Simoviç sezonun ilk yarısında yediği hatalı gollerle şimşekleri üzerine çekip birkaç maç yedek kalsa da ikinci yarıdaki performansıyla ligin en başarılı kalecisi olmayı başarmıştı. 1985-1986 sezonunu Galatasaray hiç yenilmeden tamamlıyor ancak kendisi gibi 56 puan toplayan Beşiktaş ın averajla arkasında yer alıyordu. Simoviç, kalesinde sadece 20 gole geçit vermiş ve sezonun en az gol yiyen kalecisi olmuştu ancak Galatasaray forvetleri, Beşiktaşlı meslektaşlarının üzerine çıkamamıştı. Galatasaray, 1986-87 sezonuna da yenilgiyle başlasa bile bu kez işin sonunu iyi getirmiş ve Beşiktaş ın 1 puan önünde şampiyonlukla 30 kucaklaşmıştı. 14 yıl sonra kazanılan bu şampiyonluk sarı-kırmızılı takım adına tarihi bir başarı demekti ve bu başarıdaki en büyük paylardan birisi kalesinde devleşen Zoran Simoviç e aitti. 1987-1988 sezonunda Galatasaray üst üste ikinci kez şampiyonluğa ulaştı. Takip eden sezonda lig şampiyonluğu ezeli rakip Fenerbahçe ye kaptırılsa da o yılın akıllarda kalan en büyük olayı Fenerbahçe nin lig şampiyonluğundan ziyade, Galatasaray ın Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası nda yarı finale kadar yükselmesiydi. Çünkü bir Türk takımının ilk kez bu derecede önemli başarılar elde etmesi, sonraki yıllarda Türk futbolunun ufkunun gelişmesine büyük katkıda bulunmuştu. Sarı-kırmızılı takım ilk turda Avusturya nın Rapid Wien takımını deplasmandaki 2-1 lik yenilginin rövanşında 2-0 yenerek tur atlamış, ardından İsviçre nin Neuchatel Xamax takımına deplasmanda 3-0 yenildikten sonra inanılmaz bir rövanşta 5-0 galip gelerek çeyrek finale yükselmişti. Çeyrek finaldeki rakip ise Fransa nın o dönemdeki büyük markası Monaco ydu. Galatasaray, deplasmandaki ilk maçı Tanju Çolak ın golüyle 1-0 kazanmıştı. Rövanş ise Galatasaray ın Neuchatel maçındaki cezası nedeniyle Köln de oynanacaktı. O dönemde genç bir teknik adam olan Arsene Wenger in Monaco sunda George Weah gibi bir dünya yıldızı da yer alıyordu. Galatasaray 53 te Prekazi nin müthiş frikik golüyle öne geçmiş, Zoran Simoviç, kendisine Müngersdorfer Panteri unvanını kazandıracak müthiş bir oyun çıkarmış ve sadece 65 te George Weah tan yediği golle maçın 1-1 bitmesini sağlamıştı. Galatasaray ın o sezon yazdığı tarihin altındaki en büyük imzalardan birisi Simoviç e aitti. Maçın sonunda Türk bayrağı ile sahada tur atan Karadağlı kalecinin o görüntüsü bugün bile hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor. 1990 da Everton la oynanan jübile maçıyla futbolu bırakın Simoviç, 2004 yılına kadar ülkemizde yaşadı. 2004-2006 yılları arası Sırbistan 1. Lig takımlarından FK Napredak Kruševac ın başkanlığını yaptı.

Karadağ ı Tanıyalım Balkanların şirin ülkesi Eski Yugoslavya nın Sırbistan dan son ayrılan parçası olan Karadağ, 14 bin kilometrekareye yakın yüzölçümü ve 650 bine yaklaşan nüfusuyla oldukça küçük bir ülke. Adriyatik kıyılarında körfez içinde körfezleriyle tanınan ve Budva şehriyle ünlenen Karadağ da yemyeşil iç kesimlerde ise doğa turizmi ve kış aylarında kayak yapmak da mümkün. Devleti nin Karadağ daki asıl fetihleri ise Fatih Sultan Mehmet döneminde olmuştur. Aslında Osmanlı, Karadağ ı tam olarak hâkimiyetine almadı. Fatih, Karadağ a bir nevi özerklik statüsü verdi ve bu durum Karadağlılar tarafından 1878 yılında Osmanlı dan ayrılana kadar kullanıldı. Ayastefanos ve hemen ardından Berlin Antlaşması yla bağımsızlığını kazanan Karadağ, böylece devletler platformunda yerini aldı. Bağımsızlığını kazanmasının ardından onu ilk tanıyan Osmanlı Devleti olmuştur. Bağımsızlıkla birlikte Osmanlı Devleti ile diplomatik ilişkiler hız kazanmış ve çok önemli aşamalar kaydedilmiştir. Bu dönemde iki devlet ilişkilerinin iyi bir düzeye gelmesinde, hiç şüphesiz II. Abdülhamid in Balkan politikasında sergilediği tavrın önemli bir rolü vardır. Nikola Petroviç ile yakın dostluğu, iki devletin politikalarına da yansımıştır. ll. Abdülhamid döneminde, 30 yılı aşkın bir süre, küçük sınır çatışmaları bir kenara bırakılırsa, iki devlet arasında barışın hâkim olduğu bir süreç göze çarpmaktadır. İlki 1883 ve ikincisi 1899 yıllarında olmak üzere Karadağ Prensi Nikola, Sultan Abdülhamid in davetlisi olarak İstanbul a gelmiş, törenlerle karşılanarak şaşaalı gösterilerle ağırlanmıştır. II. Abdülhamid döneminde İstanbul Büyükçekmece başta olmak üzere Zonguldak Başkent Podgorica Yönetim Biçimi Cumhuriyet Resmî Dil Karadağca Bölgesel Diller Sırpça, Boşnakça, Arnavutça, Hırvatça Bağımsızlık Tarihi 3 Haziran 2006 Yüzölçümü 13.812 km² Nüfusu 647.073 kişi Para Birimi Euro Kişi Başına Gelir 15.700 $ Nüfusun Etnik Dağılımı Karadağlı %45, Sırp %28.7, Boşnak %8.7, Arnavut %4.9, diğer %12.8 Din Ortodoks %72.1, Müslüman %19.1, Katolik %3.4, diğer %5.3 32 Karadağ Balkanlarda yer alan küçük bir ülke. Doğusunda Arnavutluk ve Kosova, kuzeyinde Sırbistan, batısında Hırvatistan, Bosna-Hersek, güneyinde Adriyatik Denizi yer alır. Başkenti, Podgorica dır. Anayasasında Karadağ demokratik, müreffeh refah ve çevreci bir ülke olarak tanımlanır. Karadağ, eski Yugoslavya yı oluşturan altı cumhuriyetten biriydi. Yugoslavya nın parçalanmasından sonra yeni Yugoslavya ya katıldı. Karadağ ın çabalarıyla 2003 yılında Sırbistan-Karadağ olarak daha esnek bir federasyon çatısı oluşturuldu. Karadağ, 21 Mayıs 2006 da yapılan referandumda çıkan yüzde 55.5 lik evet oyuyla ise bağımsız olma kararı aldı. 3 Haziran 2006 da ise Karadağ Parlamentosu, referandumda çıkan sonuca dayanarak Karadağ ın bağımsızlığını ilân etti. Karadağ ın eski halkı Arnavutlardan oluşur. VII. yüzyılda İmparator Heraklius zamanında, Sırplar da oraya yerleştirilmiştir. Osmanlılar, Rumeli ye geçip fetihlere giriştikleri sıralarda Karadağ, Venedik Cumhuriyeti ne bağlıydı. Osmanlı Devleti nin Karadağ daki fetihleri Sultan I. Murad dönemine rastlar. İlk Osmanlı-Karadağ çatışması da I. Murat döneminde yaşanmıştır. İkinci Osmanlı-Karadağ çatışması Sultan I. Bayezid döneminde olmuştur. Bu seferde Osmanlı kuvvetleri Üsküp ten çıkıp Zveçan ve Yeleç üzerinden Lim ve Tara nehirlerine kadar ulaşmıştır. Osmanlı 33

Ereğli gibi yerlerde, taş işçisi, kuyucu, maden işçisi, bekçilik vb. iş kollarında çalışan Karadağlıların sayısında artış görülmüştür. Bunun yanında İstanbul daki okullarda Abdülhamid in bursuyla okuyan Müslüman ve Hristiyan Karadağlıların sayısı önemli bir seviyeye ulaşmıştır. Türkiye de yaşayan Boşnakların önemli bir kısmı 1910 lu yıllarda Karadağ dan gelmiştir. 1991 sayımına göre Sırplar, Sırbistan-Karadağ Federasyonu nun toplam nüfusun yüzde 69 unu oluşturmaktaydı. Karadağlılar ise toplam nüfusun yüzde 5 ini, Karadağ nüfusunun yüzde 62 sini oluşturuyordu. Slav olmayan Arnavut azınlık ülkedeki ikinci büyük gruptu ve resmi tahminlere göre toplam nüfusa oranları yüzde 17 ydi. Yeşil ve mavinin karışımı Körfez içinde körfezi bulunan bu yemyeşil ülke, zengin bir doğal güzelliğe sahip. Dağlık olan ülkede seyahatiniz sırasında kimi kıraç, kimi yeşilliklerle kaplı dik dağlar sürekli karşınıza çıkar. 2000 metrenin üzerinde 70 tepenin bulunduğu ülkede en yüksek tepe 2694 metre ile Prokletije Dağı ndaki Maja Voljat tır. Dağ turizminin geliştiği ülkede, Zablljak, Kolašin ve Rozaje yakınlarında önemli kayak merkezleri yer alır. Ülkede Skadar Gölü, Lovćen, Biogradsko Gölü ve Durmitor olmak üzere dört Ulusal Park bulunuyor. Durmitor, Tara Kanyonu ile birlikte UNESCO koruması altında. Sayısız kanyona, çok sayıda göle sahip olan ülkede Skadar Gölü, Šas 34 Gölü ve Plavsko Gölü önemli göller. Bunlardan Skadar Gölü, sahip olduğu 40 adası ile Balkanların en büyük gölüdür. Karadağ turizminin merkezi Budva dır. Merkezde yer alan Eski Şehir bölgesi, Budva da görülecek yerlerin başında gelir. Adriyatik Denizi kıyısındaki bu şirin şehir, canlı gece hayatı ve olağanüstü sahilleriyle Karadağ ın Miami si olarak bilinir. Karadağ ın şahane manzarasını gözler önüne seren Sveti Stefan bölgesi ise en iyi fotoğrafların çekileceği yerlerden biridir. Ülkenin başkenti ve en büyük şehri unvanına sahip Podgorica ile dünyanın en güzel 20 körfezi arasında anılan Kotor şehirleri görülecek güzelliktedir. Karadağ tarihi geçmişinin etkisi ile İtalya, Macaristan, Osmanlı, Sırp ve Avusturya mutfağından etkilenmiştir. Akdeniz mutfağının karakteristik özelliklerini taşıyan Karadağ yemekleri içerisinde, kurutulmuş dana etinden yapılan kastradina ve bir tür pide olan pogaea ünlüdür. Ülkenin coğrafi durumuna bağlı olarak iklim yapısı farklılık gösterir. Adriyatik kıyıları Akdeniz, iç ve kuzey kesimler kara iklimine sahiptir. Bu özelliği nedeniyle deniz ve dağ sporları, ülke küçük olduğu için aynı gün içinde yapılabilir. Ülkeye gitmek için en uygun aylar, havaların yavaş yavaş ısınmaya başladığı Mayıs ayından itibaren Haziran ve Eylül aylarıdır. Bu tarihlerin öncesinde ve sonrasında hava soğuktur. Avrupa ülkelerinin büyük bölümüne çok yakın olduğu için Temmuz-Ağustos ayları turizm açısından en yoğun, iklim açısından da en sıcak ayları oluşturur. Ülkenin kuzeyindeki kayak merkezleri de kış aylarında dağ sporu yapmak isteyenler için uygundur.

Grup Maçları MAÇ UEFA EURO 2016 TAKVİMİ FRANSA Son 16 Turu Çeyrek Finaller Yarı Finaller Final 01 18.00 Fran sa Romanya 36 37