KASKO SİGORTASI EDİNME İLE BİREYLERİN KAYGI DÜZEYLERİ Mİ YOKSA DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Mİ İLİŞKİLİDİR? Fatih B. GÜMÜŞ * Kemal ŞERİT **



Benzer belgeler
Transkript:

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 Gönderim Tarihi: 02.03.2015 Kabul Tarihi: 27.04.2015 KASKO SİGORTASI EDİNME İLE BİREYLERİN KAYGI DÜZEYLERİ Mİ YOKSA DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Mİ İLİŞKİLİDİR? Fatih B. GÜMÜŞ * Kemal ŞERİT ** IS THERE ANY RELATIONSHIP BETWEEN MAKING MOTOR INSURANCE WITH PERSONS DEMOGRAPHICS FEATURES AND OTHERWISE WITH PERSONS ANXIETY LEVEL? Öz Bu çalışma ile araç sahiplerinin sosyo-ekonomik ve demografik özellikleri ile kaygı düzeylerinin araçlarını kasko sigortası yaptırmaları ile ilişkili olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bireylerin kasko sigortası algılarını ölçmek amacıyla oluşturulan anket çalışması 616 araç sahibine uygulanmıştır. Analizlerden elde edilen sonuçlara göre araç sahiplerinin kaygı düzeyleri ile kasko sigortası yaptırma durumları arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır. Bu ilişki kaygıyı ölçen ölçek 1 ile değil ölçek 2 ile yapılan analizler sonucunda tespit edilmiştir. Ayrıca Kadınların erkekler göre kasko sigortasına daha bağlı oldukları da ortaya çıkmıştır. Bunun dışında aracın ikinci el olması ve yaşı, araç sahibinin küçük ya da büyük çaplı bir kazaya karışması, araç sahibinin mesleği, cinsiyeti, eğitim ve gelir düzeyi ile kasko sigorta yaptırma arasında da anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır. Araç sahibinin ehliyete sahip olma süresi, medeni hali ile aracı başkasının kullanma durumu ile kasko sigortası yaptırma arasında da anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır. Çalışmamıza katılan kasko sigortası kullanıcıları geneli itibariyle bu sigorta türü hakkında bilinçli, kasko sigortasına ve sigorta şirketlerine bağlı bireylerdir. Erteleme ve kendine güven yanılgısı ile araç değer düşüklüğü durumuna kasko sigortası yaptırmayanlarda rastlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Kasko Sigortası, Beck-A Kaygı Ölçeği, Beklenen Fayda Teorisi, Algılanan Risk * Yrd. Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İşletme Bölümü, e- posta: fbgumus@sakarya.edu.tr ** Yüksek Lisans Öğrencisi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Ens., e-posta: kemal.serit@ogr.sakarya.edu.tr 111

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 112 Abstract The aim of this study is to determine whether there is a connection between socio-economic, demographic characteristics of car owners and their level of worry in terms of taking out a comprehensive coverage. For this purpose, a survey is designed and applied to 616 car owners. The result of the survey shows that there is a meaningful relation between socio-economic, demographic characteristics of car owners and their level of worry as a result of the analyses using scale 1 and scale 2 which measure worries. Women are more loyal to motor insurance than men. In addition, the analysis shows us that there is a meaningful relation between second-hand car ownership, manufacturing date of cars, previous involvement in small or big scale accident, occupation, gender, education and income level of car owners while there is no meaningful relations between marital status, usage of the car by someone else, duration of driving licence ownership and taking out a comprehensive coverage. Participants in the survey appear to be conscious about the comprehensive coverage and attached to insurance companies. It should be noted that postponing taking out a comprehensive coverage, low valued vehicles and postponement, overconfidence bias are more often among the car owner that do not have any comprehensive coverage. KeyWords: Motor Insurance, Beck-A Anxiety Scale, Expected Utility Theory, Percieved Risk 1. Giriş Gelişen teknoloji, iletişim ve ulaşım ağlarının yaygınlaşması, çok katlı binalarda yaşamın yaygınlaşması, faydası olduğu kadar felakete sebep olabilecek potansiyele sahip elektrikli aletlerin hayatın her anında yer alması, enerjinin her türlüsünün şehirleri donatması gibi nedenlerden dolayı can ve mal kaybı riski günümüzde oldukça fazla artmıştır. Sigortacılık sektörü de günümüzde ciddi oranda artan ve çeşitlenen riskleri, artan ve çeşitlenen ölçüde sigorta ürünleri geliştirmek suretiyle tazminat kapsamına almaktadır. Bu sigorta türlerinden biri de hayatta sürekli karşılaşılan trafik kazalarına karşı araçlardaki hasarın bir kısmını ya da tamamını tazmin kapsamına alan kasko sigortasıdır. Kasko sigortası isteğe bağlı olup, tazminat kapsamına alınan risklerin çeşidine ve derecesine bağlı olarak bireylerden prim talep edilmektedir. Rizikosu diğer branşlara göre daha yüksek olan bir branşta elbette yapılan sözleşme sayısı da fazla olmaktadır. Kasko sigortası; zorunlu trafik sigortası ve ferdi kaza sigortası ile benzer yanları olmakla birlikte farklı branşlardır. Zorunlu trafik sigortası ise adı üstünde zorunlu olup, herhangi bir hasar durumunda karşılıklı tarafların kusurlarını dikkate alarak zararı tazmin eder ve karşılanacak olan zararın

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 limitleri her yıl resmen belirlenir. Kasko sigortası ise kaskolu araç sahibinin aracındaki hasarı kısmen ya da tamamen karşılar. Kasko sigortasında sürücünün şahsen maruz kalacağı ölüm, sakatlık, tedavi masraflarını karşılamazken bu risklere karşı ferdi kaza sigortası branşı vardır. Bu çalışmada kasko sigortası yaptırma ya da yaptırmama üzerinde etkili olabilecek faktörler ile araç sahiplerinin kaygı düzeyleri ile kasko sigortası yaptırmaları arasındaki muhtemel ilişki araştırılmıştır. Kasko yaptırma üzerinde etkili olabilecek muhtemel sebepler sadece bireylerin gelirleri, araçlarının değeri, yaşı gibi maddi ya da görünür faktörler üzerinden değil, maddi olmayan, bireylerin kaygı düzeyleri üzerinden de araştırılmıştır. Günümüz insanının artan risklerin sayısına paralel olarak kaygı düzeyleri de gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle kaygılı bireyler, var olan ve üzerlerinde sürekli hissettikleri riskleri diğer insanlardan daha yoğun bir şekilde hissedebilmektedirler. Bu sebeple risk algısı oldukça yüksek kaygılı bireylerin hayatlarının diğer alanlarında gözlenen farklılaşmış davranış biçimlerinin sigortacılık sektöründe de yansımasının görülmesi muhtemel ve araştırılmaya değerdir. Çalışmanın bundan sonraki kısmında sırasıyla kasko sigortası branşı hakkında bilgi verilmesinin ardından, kaygı düzeyi ile sigorta yaptırma ilişkisine dair literatür ile dünya çapında geçerliliği ve tanınırlığı olan Beck-A kaygı ölçeği hakkında bilgi verilmektedir. Bir sonraki kısımda ise araştırma konusunun ve kullanılan yöntemin kısa özeti yer almakta, ardından istatistiksel tekniklerin kullanıldığı ve kurulan hipotezlerin test edildiği kısım gelmektedir. 2. Kasko Sigortacılığı Kasko sigortası ile sigortacı, sigortalının, karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz taşıtlardan, römork veya karavanlar ile iş makinelerinden ve lastik tekerlekli traktörlerden doğan menfaatinin belirli tehlikeler dolayısıyla ihlali sonucu uğrayacağı maddi zararları temin eder (Gençosmanoğlu 2006: 26). Kara taşıtları kasko sigortası ya da kısaca kasko; bir aracın kaza geçirmesi, yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucu oluşabilecek zararları güvence altına alan bir sigorta sözleşmesidir (Aydın 2004: 304). Kasko sigortası isteğe bağlı bir sigorta çeşididir. Zorunlu trafik sigortasına ek olarak kullanıcılarına hasara karşı sınırları dâhilinde güvence sağlar. Kasko sigortası çarpma-çarpılma, yanma, çalınmaçalınma teşebbüsünün sonucunda hasarın / kaybın bir bölümünü ya da 113

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 tamamını kapsamına alır. Bu kapsamda üçüncü kişilerin art niyetli hareketleri ve sel, deprem gibi doğal felaketler bazı kasko sigortaları kapsamına alınmaktadır. Kasko ücretleri, trafik sigortası ücretleri gibi aracın türü, modeli, kullanım yılı ve aracın diğer özelliklerine göre ve şirketten şirkete değişiklik gösterir. Kasko sigortasına ödenilen ücretlerin artması ile hasar kapsamı ve verilen hizmetlerin sayısı da artmaktadır. Ambulans, çekici, yol yardımı, taksi yardımı gibi hizmetler bu kapsama girmektedir. Taşıt sahipleri, araçlarını kullandıkları ya da kullanmadıkları esnada kaza riski ile sürekli karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu risk yangın, sel, yıldırım düşmesi, deprem riskleri ile karşılaştırıldığında süreklilik arz etmektedir. Yukarıda sayılan diğer sigorta türleri aniden ortaya çıkma potansiyeline sahipken, trafik kaza riski hemen her an mevcuttur denilebilir. Bu yüzden bireyler tarafından bu risk çok sıklıkla hissedilir ve kasko sigortası diğer sigorta türlerine göre daha fazla kullanılır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 yılı Eylül ayı verilerine göre kayda geçen trafikteki araç sayısı 18 milyon 616 bin 82'ye ulaşmıştır. Otomobiller bu sayının %50,4 ünü, %21,2 sini motosikletler, %14,3 ünü kamyonetler, %6,4 ünü traktörler, %7,6 sını ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturmaktadır (http://www.tuik.gov.tr/, 30 Eylül 2014 te erişildi). Sigortam.net (2014) verilerine göre ülkemizde en çok trafik kazası pazartesi günleri olmakta, en çok kazalar ise erkekler tarafından yapılmaktadır (http://www.sigortam.net/bilgi-merkezi/erkekler -daha-cok-kaza-yapiyor, Mayıs 2014 te erişildi). TSRB (2014) verilerine göre kasko sigortası 2014 Ekim ayı itibariyle toplam prim üretiminin % 22,03 üne denk gelen 4.030.421.295 TL lik prim üretimine sahiptir. Bu prim üretim miktarı ile kara araçları sorumluluk sigortasından sonra 2. sırada yer almaktadır. Yine TSRB (2014) verilerine göre, Türkiye'deki sigorta şirketlerinin 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde 1 milyon 372 bin 406 adet kazaya karşılık, kaza yapan kaskolu araç sahiplerine ödediği tazminat 2 milyar 454 milyon lira olarak hesaplanmıştır (http://www.tsb.org.tr/resmi-istatistikler.aspx?page ID=909, 29 Ekim 2014 te erişildi). Kasko sigortacılığı, diğer sigorta türlerine göre bu branş için harcanan mesaiye nazaran karlılığı düşük seyreden ve sürekli olmayan bir sigorta türüdür. Sürekli hissedilen ve gerçekleşmesi muhtemel kaza riski, bazı yıllarda tahmin edilemeyen boyutlara ulaşabilmekte, tazminat ödemelerinin en baştan toplanan primleri aştığı yıllarda olmuştur. Bu yıllarda sigorta şirketleri kaskoda zarar etmiş olmaktadır. Bu sebeple kasko sigortası primleri bazı yıllarda yüksek miktarlarda artmaktadır. 114

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 3. Kaygı ve Sigorta İlişkisine Dair Literatür Taraması Kaygı ya da endişe, iç ve dış dünyadan kaynaklanan bir tehlike olasılığı ya da kişi tarafından tehlike olarak algılanıp yorumlanan herhangi bir durum karşısında yaşanan bir duygudur (Baldık 2004: 241). Kaygı, korkudan bazı yönleri ile farklıdır. Korkunun nesnesi belli iken kaygının nesnesi ise belli değildir. Kişi tarafından bilinmeyen, belli olmayan tehlikelere karşı verilen bir heyecan tepkisidir (Age, 2004: 242). Mesela köpekten çekinme bir korkudur. Fakat aniden ortaya çıkabilen, insanın içinde bulunduğu ortama göre şekillenebilen sebepsiz korku ise kaygıdır. Kaygılı insanlar, bazı durumlarda akılcı ve mantıklı karar veremeyebilirler. Yanlış kararlar insan yaşamını olumsuz ve derinden etkileyecek mahiyettedir. Bu yüzden kaygı duygusu çok iyi yönetilmesi gereken duyguların başında gelmektedir. Bazı durumlarda sigortalanma kararları müşterilerin kaygı, pişmanlık ve kayıptan kaçınma gibi duygularını yönetmelerine yardımcı olabilir (Schwarcz 2010: 23). Kaygı, pişmanlık ve kayıptan kaçınma gibi insan beynini sürekli meşgul eden duygular, bu duyguların nesnesi olan varlığın sigortalanması ile kontrol altına alınabilir mahiyettedir. Kimi insanlar hayat kalitesini düşüren, rahatsız edici, beyni meşgul eden bu olumsuz duygulardan kurtulmak için sigorta alternatifinden faydalanırlar. Kaygılı insanların risk algıları yüksektir ve bu durum sigorta şirketleri için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Sigorta şirketleri bireylerin risk algılarına dair herhangi bir bilgiye sahip değillerdir fakat bununla birlikte her bir bireyin kendi seçebileceği sigorta kontrat menülerini bireylere sigortalanmaları amacıyla sunarlar (Wang ve diğ 2009: 2). Aşağıda çalışmanın ana konularından olan kaygılı insanların yatırım tercihleri, sigortalanma dereceleri ve tercihlerine dair akademik çalışmalar kısaca yer almaktadır. Örneğin, literatürde Einhorn-Hogarth belirsizlik modeli sigortalanma ve belirsizlik arasında 3 farklı öngörüye sahiptir. Bunlar; Düşük kaybetme ihtimali olan olaylar için hem müşterilerin hem de firmaların fiyat kararları, belirsizliğe karşı kaçınma göstermektedir. Yani belirsizliğe karşı hassastırlar. Kaybetme olasılığı arttıkça, belirsizlikten kaçınma düşer. Firmalar belirsizliğe karşı müşterilerine göre daha fazla isteksizdir, riskten daha fazla kaçarlar ( Hogarth ve Kunreuther 1989: 5). Wakker ve diğ. (1997) yaptıkları çalışmada insanların gerçekleşme olasılığı düşük riskleri teminat altına alan sigorta türlerine karşı uzak durduklarını tespit etmişlerdir. Yaptıkları uygulamada katılımcıların çoğunun % 1 lik bir temerrüt riskine karşı ödeyecekleri primlerde % 115

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 20 den fazla prim kesintisi talep ettikleri sonucuna varmışlardır. Ayrıca katılımcıların, düşük riskli olarak değerledikleri tehlikelere karşı risk algılarının da düşük olduğunu belirlemişlerdir. De Meza ve Webb in (2001) yüksek risk algısına sahip bireylerin daha fazla sigorta yaptırdıklarına dair çalışmaları mevcuttur. Çalışmalarında riske karşı algısı düşük bireylerin az tedbir aldıkları ve sigortalanmaya meyillerinin olmadığı vurgulanmıştır. Lerner ve Keltner (2001) endişeli insanlar üzerinde yaptıkları çalışmalarında, endişeli bireylerin farazi riskli senaryolar ve kumar içerikli oyunlar üzerindeki tepkilerinin riskten kaçınmak şeklinde ortaya çıktığını belirtmişlerdir. Finkelstein ve Mcgary (2006) yüksek derecede risk algısına sahip bireylerin daha fazla uzun dönemli hayat sigortası satın aldıklarını çalışmalarında tespit etmişlerdir. Mener ve diğ. (2007) 138 denek üzerinde yaptıkları çalışmada kaygı bozukluğu olan bireylerin risk algılarının diğerlerine göre daha fazla olduğunu vurgulamışlardır. Kohen ve Einav (2007) yaptıkları çalışmada kişisel özellikler ile risk algısı arasında pozitif ilişki tespit etmiş, ayrıca otomobil sigortası dalında bireylerin risk algısı ile zarar olasılığı arasında pozitif ilişki bulmuşlardır. Bensi ve Giusberti (2007) çalışmalarında endişeli bireylerin amacının, belirsizlik düzeyini düşürmek vasıtasıyla endişe düzeylerini de mümkün olduğu kadar düşürmek olduğunu vurgulamışlardır. 60 ve 51 kişilik 2 gruba uyguladıkları endişe testleri ile çalışmaya katılanları endişe düzeyi yüksek ve düşük olarak gruplayan yazarlar, yüksek endişeli bireylerin belirsizlikten hoşlanmadıklarını ve rahatsız olduklarını tespit etmişlerdir. Schade ve diğ. (2011) 263 kişi üzerinde uyguladıkları deneysel çalışmalarında gerçekleşme ihtimali düşük risklere karşı sigortalanma isteği üzerinde bireylerin kaygı düzeylerinin öznel olarak yaptıkları risk değerlendirmesinden daha önemli olduğunu bulmuşlardır. Gambetti ve Guisberg (2012) 114 katılımcı ile yürüttükleri çalışma neticesinde öfkeli insanların riskli yatırımlara daha fazla yöneldiklerini, endişeli insanların ise daha koruyucu finansal kararlar aldıklarını bulmuşlardır. Endişeli insanların ellerindekini koruma yoluna gittikleri çalışmada belirtilmiştir. 4. Beck-A Kaygı Ölçeği Bu ölçek, Beck ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş ve ölçeğin yeterli düzeyde güvenirlik ve geçerliğe sahip olduğu belirlenmiştir (Tunay ve Soygüt 2009: 72). Bu ölçek, bireylerin ne derecede endişeli olduklarını ölçmeye yönelik oluşturulmuştur. Son bir hafta içerisinde endişe belirtisi olarak görülen 21 soruya verilen cevaplar neticesinde elde edilen Beck-A skoru, bireyin endişe düzeyini vermektedir. Ankette yer alan ifadelere 4 116

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 farklı düzeyde cevap veren katılımcılar her bir ifadeden endişe düzeyine göre 0 ile 3 puan arasında puan almakta, dolayısıyla 21 ifadeye cevap veren katılımcılar toplamda 0 ile 63 arasında puan almaktadırlar. Bu puan katılımcıların Beck-A skoru olup, katılımcının endişe düzeyini belirlemekte temel alınmaktadır. Araştırmalarda ve hastanelerde en çok kullanılan ve katılımcının endişe düzeyini belirleyen 2 gösterge mevcuttur. Her 2 göstergeye göre bireylerin kaygı düzeyleri aşırı olmamakla birlikte değişebilmektedir. Bu göstergeler aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Örneğin Beck-A ölçeğinde bir katılımcının skoru 19 ise, ölçek 1 e göre hafif düzeyde, ölçek 2 ye göre ise orta düzeyde endişeye sahiptir. Kaygı ölçekleri uluslararası düzeyde geçerliliği olan hem literatürde hem de hastanelerde sıklıkla kullanılan ölçeklerdir. Bu yüzden güvenilirlik testleri atlanarak bireyler üzerinde ölçülmüştür. Tablo 1. Beck - A Kaygı Ölçeği Değerlemesi Ölçek 1 Ölçek 2 Alınan Skor Endişe Seviyesi Alınan Skor Endişe Seviyesi 0-21 Puan Hafif Düzeyde 0-7 Puan Minimum Düzeyde 22-42 Puan Orta Düzeyde 8-15 Puan Mutedil Düzeyde 43-63 Puan Şiddetli 16-25 Puan Orta Düzeyde Kaynak: http://www.psikiyatripsikoterapi.com 5. Araştırmanın Evreni, Kısıtları ve Önemi 26-63 Puan Ciddi Düzeyde Araştırmanın evreni, araç sahipleri arasından seçilmiş olup, araçlarını kredi ile alıp halen kredi ödemesinde bulunanlar araştırmaya dâhil edilmemiştir. Araştırmaya 21 yaş üzeri araç sahipleri dâhil edilmiştir. Anket uygulamasının soruları 2013 yılının son aylarında oluşturulup, anket uygulaması ise 2014 yılının ilk 6 ayında yapılmıştır. Evren olarak Marmara bölgesi seçilmiş olup, örneklemimiz ise İstanbul, Kocaeli ve Sakarya illeridir. Örneklem büyüklüğünün belirlenmesinde MacCallum vd. (1999), örnek büyüklüğünün, analiz edilecek değişken sayısının 5 ile 10 katı arasında olması gerektiğini belirtmişlerdir. Buna göre 18 ifadeden oluşan ölçeğin bu orana göre karşılanması gereken örneklem sayısının 90 (18x5) ile 180 (18x10) arasında olması yeterlidir. Bu çalışmada ise 616 adet örnekleme ulaşılarak yeterli olduğu sonucuna varılmıştır. Bu çalışmadan çıkabilecek sonuçlar özellikle sigorta şirketleri için değer 117

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 taşıyabilecek mahiyettedir. Bu çalışmada araç sahiplerinin maddi durumu, cinsiyeti, eğitim seviyesi, yaşı, mesleği vb. demografik özellikleri ve araçlarının hususiyetleri ile kasko sigortası yaptırma arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bunun yanında, bireylerin kaygı düzeyleri ile kasko sigortası yaptırmaları arasındaki ilişkinin muhtemel varlığı da araştırılmaya değer bir konudur. 6. Araştırma Hipotezleri Ve Bulguları Bu bölüm, kasko sigortası hakkında uygulanan anket çalışmasına ait veriler ile bu verilerin yorumlanmasını içermektedir. Bu bölümde sırasıyla ankete katılanların demografik özellikleri, çalışmanın güvenilirlik ve faktör analizleri, kurulan hipotezlerin sonuçları, bireylerin kasko sigortası bilinç düzeyi hakkında elde edilen sonuçlar yer almaktadır. 6.1. Ankete Katılanların Demografik Özellikleri Aşağıdaki tabloda kasko sigortası hakkında sorulara cevap veren katılımcıların bazı demografik özelliklerine dair tablo yer almaktadır. Tablo 2. Katılımcıların Demografik Özellikleri Medeni Hal Yaş Eğitim Durum Frekans % Durum Frekans % Evli 441 71,6 1500 ve altı 106 17,2 Bekâr 21-30 175 186 28,4 30,2 Aylık Gelir (TL) 1501-3000 3001-4500 321 132 52 21,4 31-40 236 38,2 4501 ve üzeri 58 9,4 41-50 106 17,2 Özel sektör 252 41,4 51 ve üzeri 89 14,4 Meslek Kamu sektörü 223 36,6 İlköğretim 84 13,7 Serbest 84 13,8 Lise 124 20,2 Emekli meslek 50 8,2 Ön lisans 313 51 Cinsiyet &Lisans Kadın 199 32,1 Lisansüstü 93 15,1 Erkek 420 67,9 Tablo 2 deki verilere göre medeni hal durumu açısından katılımcıların çoğunluğunu evli bireyler (%71,6) oluşturmaktadır. Katılımcıların cinsiyet kıstasına göre erkekler (% 67,9) kadınlara nazaran daha fazla 118

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 katılım sağlamışlardır. Yaş grupları açısından çalışmamıza en yoğun katılım 31-40 yaş aralığında olup (%38,2), ardından 21-30 yaş aralığındakiler (%30,1) gelmektedir. Eğitim seviyeleri açısından ilk sırada olan ön lisans-lisans mezunlarını (%51), lise mezunları (%20,2) takip etmektedir. Aylık olarak 1.501-3.000 TL kazananlar (%52) ankete en fazla oranda katılan grubu oluşturmuştur. Meslek durumları incelendiğinde ise katılımın çoğunluğu özel sektör çalışanları (%41,4) ve kamu sektörü çalışanlarından (% 36,6) oluşmuştur. 6.2. Güvenilirlik Analizi Güvenilirlik analizi bir testin ya da ölçeğin ölçmek istediği şeyi tutarlı ve istikrarlı bir biçimde ölçme derecesidir. Bir ölçeğin güvenilirliğinin ölçülmesinde içsel tutarlılık analizinden faydalanılır ve bu analizde Cronbach s Alpha katsayısı kullanılır. Bu değer 0-1 arasında yer alır ve kabul edilebilir değerin en az 0,7 olması arzu edilir (Altunışık ve diğ., 2005:115-116). Tablo 3. Güvenilirlik Analizi Ölçekler İfade sayısı Cronbach's Alpha Kasko Sigortası Yaptırma 4 0,803 Kasko Sigortasına Bağlılık 5 0,849 Kasko Sigortası Yaptırmama 9 0,834 Tablo 3 de ankette yer alan her bir ölçeğin Cronbach's Alpha değeri kabul edilebilir değer olan 0,70'den büyüktür. Bundan dolayı ölçeklerin güvenilir olduğu ve ifadelerin birbirleriyle tutarlı olduğu söylenebilir. 6.3. Faktör Analizleri Faktör analizi çok sayıda değişken içerisinden, az sayıda, tanımlanabilir ve anlamlı değişkenler elde etme amaçlı bir yöntemdir. Faktör analizinde, Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) ve Bartlett's Sphericity değerleri hesaplanmıştır. KMO değeri araştırmada yeterli örneklem büyüklüğüne ulaşılıp ulaşılmadığını verir ve genel kabul edilebilir değeri en az 0,7 olarak belirtilmiştir. Bartlett's Sphericity testi, faktörü oluşturan ifadelerin birbiri ile tutarlığını verir. Bu testin değerinin 0,05 ten küçük olması beklenir. Faktör yükünün 0,40 değerini aşması ve yüksek olması ifadelerin faktörle ilişkisini açıklaması yönünden olumlu 119

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 karşılanmaktadır. kasko sigortası yaptırma derecesi ve kasko sigortası yaptırmama derecesi adında iki ayrı ölçek kullanılmasının sebebi kasko sigortası yaptıranların ve yaptırmayanların ayrı ayrı sebepleri olmasından kaynaklanmaktadır. Bu sebepler bu yüzden ayrı ayrı ölçeklerde analiz edilmiş ve kasko sigortası yaptırma ve yaptırmama sebepleri birbirinden ayrı bağımsız olarak yorumlar yapılmıştır. Tablo 4. Kasko Sigortası Yaptırma Derecesine Ait Faktör Analizi Kasko Sigorta sı Yaptır ma Derece si İfadeler Can ve mal kaybından çekindiğim için. Güvende hissetmemi sağladığı için. Sadece kazaya değil hırsızlığa, yangına ve diğer afetlere karşı da aracımı sigortaladığı için. Aracımda ailemle de seyahat ettiğim için. Faktör Yükleri 0,823 0,807 0,788 0,757 Açıklanan Varyans (%) 63,041 Yeterlilik Analizleri KMO 0,794 Bartlett's Sphericity 0,000 KMO değerinin 0,70 den büyük olması (0,794), yeterli sayıda örneklem büyüklüğüne ulaşıldığı sonucunu vermektedir. Bartlett's Test Of Sphericity'nin anlamlılık düzeyinin çalışmada 0,000 çıkması, sonuç 0,05'ten küçük olduğu için bu faktörü oluşturan ifadelerin birbirleriyle tutarlı olduğunu göstermektedir. Ayrıca, ifadelerin faktör yükleri incelendiğinde tamamının 0,40 değerinden büyük olduğu ve yaklaşık 2 katı çıktığı görülmektedir. Bu 4 ifade "kasko sigortası yaptırma derecesinin yaklaşık % 63 ünü açıklamaktadır. Bu ifadeler kullanılarak kasko sigortası yaptırma derecesine ait yeni bir değer oluşturulmuştur. 120

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 Tablo 5. Kasko Sigortası Bağlılık Derecesine Ait Faktör Analizi Kasko Sigortası Bağlılık Derecesi İfadeler Değeri düşük bir araç kullansam dahi kasko sigortası yaptırırım. Kasko kapsamındaki riskler zamanla azalsa dahi kasko sigortası yaptırırım. Gelirim çok düşse de yine de sıkıntıya girer mutlaka kasko sigortası yaptırırım. Ülkemiz şartları altında kasko sigortası mutlaka yaptırılmalıdır. Kasko sigortası zorunlu olmalıdır. Faktör Yükleri 0,841 0,832 0,831 0,729 Açıklanan Varyans (%) 63,028 Yeterlilik Analizleri KMO 0,848 Bartlett's Sphericity 0,729 0,000 KMO değeri bu tabloda da 0,848 ile 0,70 den büyük olup yeterli örneklem büyüklüğüne ulaşıldığını belirtmektedir. Bartlett's Test Of Sphericity'nin anlamlılık düzeyinin 0,000 çıkması sebebiyle faktörü oluşturan ifadelerin birbirleriyle tutarlı olduğu görülmüştür. İfadelerin faktör yükleri incelendiğinde ise Tablo 4 te olduğu gibi tamamının 0,40 değerinden büyük olduğu ve yaklaşık 2 katı çıktığı görülmektedir. Bu 5 ifade "kasko sigortası bağlılık derecesinin yaklaşık % 63'ünü açıklamaktadır. Bu 5 ifadeden kullanılarak kasko sigortası bağlılık derecesine ait yeni bir değer oluşturulmuştur. Tablo 6 da KMO değeri 0,70 değerinden büyük olduğu için (0,865), araştırmada yeterli örnekleme ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Bartlett's Test Of Sphericity'nin anlamlılık düzeyi 0,05'ten küçük olduğundan, faktörü oluşturan ifadeler birbiriyle tutarlıdır. Faktör yüklerinin hepsi de 0,40 değerinden büyüktür. Yukarıdaki 9 ifade kasko sigortası yaptırmama derecesinin yaklaşık %44 ünü açıklamaktadır. Bu 9 ifade kullanılarak kasko sigortası yaptırmama derecesine ait yeni bir değer oluşturulmuştur. 121

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 Tablo 6. Kasko Sigortası Yaptırmama Derecesine Ait Faktör Analizi İfadeler Faktör Yükleri Açıklanan Varyans (%) Yeterlilik Analizleri Önceden yaptırdım, tatmin olmadım. Kasko yaptırdım ama kaza geçirmediğinden bir daha yaptırmadım. Sigorta yaptırmayı inancıma aykırı görüyorum. 0,784 0,779 0,747 KMO 0,865 Kasko Sigortası Yaptırma ma Derecesi Sigortacılık sektörüne güvenim yok. Kasko sigortası ve kapsamı hakkında yeterli bilgim yok. 0,702 0,691 Kimse bana teklif etmedi. 0,602 43,764 Bartlett'sS phericity Kasko sigortası yaptırmayı sürekli erteliyorum. 0,540 Aracımın değeri oldukça düşük. 0,531 Kaza yapma riskini az görüyorum. 0,503 0,000 6.4. Araştırma Hipotezleri ve Sınama Sonuçları Bu kısımda araştırma hipotezleri sırasıyla sunularak hipotez sonuçları açıklanmıştır. Araştırmada, gözlenen ve beklenen frekanslar arasında bulunan farkın anlamlı olup olmadığı temeline dayanan ve niteliksel şekilde belirtilen verilerin değerlendirilmesinde kullanılan Pearson Chi- Square (Ki-Kare) testi doğrultusunda istatistiksel olarak bulunan ilişkinin, anlamlı olup olmadığı araştırılmıştır. İlk hipotez, aracın ikinci el piyasa değeri ile kasko sigortası yaptırma arasındaki ilişkiyi araştırmak üzere aşağıda ifade edilmiştir. Aracın ikinci el değeri arttıkça kasko sigortası yaptırma oranının artacağı öngörüsü söz konusudur. H o : Aracın ikinci el değeri ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H 1 : Aracın ikinci el değeri ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. 122

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 Tablo 7. Aracın İkinci El Değeri ve Sigorta Yaptırma İlişkisi Aracın Yaklaşık Olarak 2. El Değeri Kasko Sigortanız Var Mı? Evet Hayır 20.000 TL ve altı 86 111 Pearson Chi- Square Kasko Sigortası Yaptırma % si 20.001-40.000 TL 185 55 0,000 77 40.001 TL ve üzeri 68 7 91 44 Tablodan görüldüğü üzere aracın ikinci el değeri ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır (Ki-kare sig. < 0,05). Aracın ikinci el değeri yükseldikçe kasko sigortası yaptırmaya olan yüzde katılımın arttığı görülmektedir. 20.000 TL ve altında bir değere sahip aracı olanların yarıdan az oranda (%44) kasko sigortası yaptırması, 40.001 TL ve üzeri değerde araca sahip olanların ise %91 lik kısmının kasko sigortası yaptırmaları, aracın değerini korumak için insanların risklerini minimize etmek adına sigorta yaptırma isteklerinin arttığını göstermektedir. Bununla birlikte, yüksek değerli araca sahip olanların kuvvetli ihtimalle gelir düzeylerinin artması ve prim ödeme güçlerinin de buna bağlı olarak nisbi olarak yükselmesi, kasko sigortası yaptırma imkânlarını arttırmaktadır. Sıradaki hipotez aracın yaşı ve kasko sigortası yaptırma eğilimini tespit etmeye yöneliktir. Aracın yaşı arttıkça aracın değerinin azalmasına paralel olarak, kişilerin kasko sigortasına olan taleplerinin düşük olacağı öngörüsü kapsamında oluşturulan hipotezler aşağıda verilmiştir. H o : Aracın yaşı ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H 1 : Aracın yaşı ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. Aracın Yaşı Tablo 8. Aracın Yaşı ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Kasko Sigortanız Var Mı? Evet Hayır Pearson Chi- Square Kasko Sigortası Yaptırma % si 92 0-2 88 8 3-5 126 42 75 0,000 6-8 78 40 66 9 ve üzeri 49 83 37 123

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 Tablodan görüldüğü üzere aracın yaşı ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır (Ki-kare sig. < 0,05). Sigorta yaptırma oranlarına bakıldığında aracın yaşının artmasıyla kasko sigortası yaptırma eğiliminin düştüğü gözlenmektedir. Öyle ki 0-2 yaş aralığında araç sahiplerinin %92 si sigorta yaptırırken bu oran 9 yaş ve üzerinde %37 ye kadar düşmektedir. Tabloya göre araç sahipleri araçları eskidikçe sigorta yaptırmaktan vazgeçme eğilimdedirler. Özellikle 9 yıl ve üzeri süredir kullanılan bir aracın karışacağı muhtemel kazalar sonrası kasko priminin yükselmesi de kasko yaptırma yüzdesini bu denli düşüren bir diğer önemli sebepler arasında yer alabilir. Sıradaki hipotezde, aracın başka birine kullandırılmasıyla kasko sigortası yaptırma arasındaki ilişkinin varlığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Çünkü aracın eş, çocuk, akraba, arkadaş çevresi vb. kişiler tarafından kullanılabilmesi, araç sahibi tarafından güven problemi oluşturabilir. Bu da sigortalatma sebebi olarak görülebilir. Aracın başka birine kullandırılma durumunun kasko sigortası yaptırma eğilimini arttıracağı varsayımı üzerine kurulan hipotezler aşağıda sunulmuştur. H o : Aracın başka birine kullandırılması ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H 1 : Aracın başka birine kullandırılması ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. Tablo 9. Aracı Başkasının Kullanması ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Aracınızı Kasko Sigortanız Var Mı? Kasko Sizden Sigortası Pearson Chi- Başka Biri Yaptırma Square Kullanır Evet Hayır % si Mı? Evet 204 98 67 Hayır 0,451 11 78 12 Tablodan görüldüğü üzere aracın başka birine kullandırılması ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki yoktur (Ki-kare sig. > 0,05). Aracını başkalarına da kullandıran araç sahiplerinin, güven problemi gibi gerekçelerden ötürü araçlarını sigortalatma eğilimlerinin artmadığı analiz sonucu ortaya çıkmıştır. Fakat sadece ortalamalara bakılacak olursa, aracı başkası tarafından 124

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 kullanılanlar daha yüksek oranda sigorta yaptırırken (%67), aracını sadece kendisi kullananlar ise daha düşük oranda kasko sigortası yaptırmaktadır (%12). Trafikte bulunan sürücülerin başlarına kaza gelme ihtimali, uykusuzluk, alkollü araç kullanma, dikkatsizlik, aşırı hız, hatalı sollama vb. birçok sebep dolayısıyla muhtemeldir. Başlarına her hangi bir trafik kazası gelen bireylerin kasko sigortası yaptırma ihtimalleri daha yüksektir. Aşağıda, trafikte kazaya karışma ile sigortalanma arasında bir ilişkinin söz konusu olup olmadığına dair hipotezler yer almaktadır. H o : Küçük ya da büyük hasarlı kazaya karışma ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H 1 : Küçük ya da büyük hasarlı kazaya karışma ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. Tablo 10. Kazaya Karışma ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Küçük ya da Kasko Sigortanız Var Mı? Büyük Hasarlı Kazaya Karıştınız Mı? Evet Hayır Karıştım. 209 85 Pearson Chi- Square Kasko Sigortası Yaptırma % si 71 0,006 Karışmadım. 135 92 59 Tablodan görüldüğü üzere küçük ya da büyük hasarlı kazaya karışma ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır (Ki-kare sig. < 0,05). Kazaya karışanların %71 inin kasko sigortası yaptırmayı tercih ettiği görülmüştür. Kazaya karışmayanlarda oran ise %59 da kalmıştır. Hayatları boyunca küçük ya da büyük hasarlı kazaya karışmak araç sahiplerini kasko sigortası yapmaya iten bir alt sebep olarak ortaya çıkmaktadır. Ehliyete sahip olunan süre arttıkça sürücülerin kendilerine olan güvenleri artma eğilimindedir. Bu sebeple aşağıdaki hipotezlerde ehliyete sahip olunan süre ile kasko sigortası yaptırma arasındaki ilişki incelenmiştir. H o : Ehliyet süresi ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. 125

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 H 1 : Ehliyet süresi ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. Tablo 11. Ehliyet Süresi ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Ehliyete Sahip Olunan Süre (yıl) Kasko Sigortanız Var Mı? Evet Hayır 0-4 41 33 5-9 102 47 10-14 86 38 15-19 44 25 20 ve üzeri 71 34 Pearson Chi- Square 0,287 Tablodan görüldüğü üzere ehliyet süresi ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki yoktur (Ki-kare sig. > 0,05). Bu durum, bir sürücü ehliyetine daha uzun süre sahip olma durumuna göre indirim yapan kasko sigortası şirketlerinin, bu konudaki uygulamalarının yeterli olmadığı sonucunu ortaya koymaktadır. Müşteri sayısı arttırma unsurlarından biri olan ehliyet süresine bağlı indirim oranlarının revize edilmesi, kasko sigortası şirketleri için gerekli olabilir. Cinsiyet, kasko sigortası yaptırma üzerinde etkili olabilecek bir başka özellik olabilir. Panik atakları, agorafobi ve panik bozukluğu kadınlarda, erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görülmektedir (Baykız ve diğerleri 2005: 157). Buna paralel olarak kaygı bozukluklarının kadın sürücülerde kasko yaptırma eğilimi daha yüksek olabilmektedir. Erkekler ise kadınlara nazaran daha hızlı ve dikkatsiz araç kullanıyor olarak bilinirler. Bu sebeplerden dolayı cinsiyet ile kasko sigortası yaptırma arasında bir ilişkinin varlığı aşağıdaki hipotezler kurulmak vasıtasıyla test edilmiştir. H o : Cinsiyet ve kasko sigortası yaptırma arasında bir ilişki yoktur. H 1 : Cinsiyet ve kasko sigortası yaptırma arasında bir ilişki vardır. 126

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 Tablo 12. Cinsiyet ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Pearson Kasko Kasko Sigortanız Var Mı? Cinsiyet Chi- Sigortası Evet Hayır Square Yaptırma Kadın 119 44 % si 73 0,020 Erkek 226 135 63 Tablodan görüldüğü üzere cinsiyet ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır (Ki-kare sig. < 0,05). Kadınların %73 ü kasko yaptırırken erkek sürücülerde bu oran %63 tür. Erkeklerin kendilerini kadınlara göre sürücülükte daha yetenekli görmeleri, endişe bozukluğu gibi rahatsızlıkların kadınlarda daha yüksek oranda görülmesi, kadınların kendilerini erkeklere göre daha fazla güvende hissetme ihtiyacı bu durumun nedenleri olarak gösterilebilir. Erkeklerin kadınlara göre daha fazla risk almayı tercih etmeleri yani risk algılarının düşük olması (Emektar, 2007) (Fellner ve Maciejovski, 2007) (Sapienza ve diğerleri, 2009) (Faff ve diğerleri, 2011) (Hartog ve diğerleri, 2002) ile daha fazla özgüvene sahip olmaları ( Barber ve Odean; 2001;262) da bunun sebepleri arasında sayılabilir. Medeni durumun, kasko sigortası üzerindeki etkisinin ölçülmesi amacıyla aşağıdaki hipotezler denenmiştir. Evli insanların bekârlara nazaran risk algılarının düşük olması (Faff ve diğerleri, 2011) (Yao ve Hanna, 2005) öngörüsü çerçevesinde hipotezler denenmiştir. H o : Medeni hal ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H 1 : Medeni hal ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. Tablo 13. Medeni Hal ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Medeni Hal Kasko Sigortanız Var Mı? Evet Hayır Evli 244 122 Bekâr 100 56 Pearson Chi- Square 0,572 Tablodan görüldüğü üzere medeni hal ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki yoktur (Ki-kare sig. > 0,05). 127

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 Bu durum, aracın kaza riskine karşın sigortalanmasına sebep olan gerekçeler arasında evli ya da bekâr olmanın bir öneminin olmadığını araştırmanın kısıtları çerçevesinde ortaya koyabilmektedir. Eğitim seviyesinin ilerlemesiyle kasko sigortası yaptırma arasında aşağıdaki hipotezler oluşturulmuştur. Eğitim düzeyi arttıkça bilgiye erişim imkânının artacağı bir gerçektir. Bu bağlamda bilinç düzeyinin gelişmesine paralel olarak araç sahiplerinin kasko yaptırma durumlarının değişeceği düşünülmüştür. H o : Eğitim düzeyi ve kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H 1 : Eğitim düzeyi ve kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. Tablo 14. Eğitim Düzeyi ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Eğitim Düzeyi Kasko Sigortanız Var Mı? Evet Hayır Pearson Chi-Square Kasko Sigortası Yaptırma % si 57 İlköğretim 31 23 Lise 59 40 60 Önlisans&Lisans 179 98 0,002 65 Lisansüstü 74 16 82 Tablodan görüldüğü üzere eğitim düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır (Ki-kare sig. < 0,05). Eğitim düzeyleri arttıkça sigorta yaptıranların oranlarının doğrusal olarak değişimi sigorta bilinci kapsamında eğitimin etkili olduğunu ifade etmektedir. Eğitim seviyesi ile birlikte artan gelirin, artan gelirle birlikte gelirden kasko sigortasına aktarılan primin artması da bu durumun ortaya çıkmasında etkili olabilecek bir diğer sebep olarak görülebilir. Araç sahiplerinin gelir düzeylerinin yükselmesinin, kasko sigortası yaptırıp yaptırmama kararlarını etkilemesi muhtemeldir. Bireylerin gelirleri arttıkça sigorta gibi alanlara daha fazla gelirlerinden pay ayırabilmektedirler. Zorunlu trafik sigortasına ek olarak kasko sigortası yaptırmak çoğu zaman yeterince gelir sahibi olmaya bağlıdır. Bu konuda belirlenen hipotezler aşağıda yer almaktadır. 128

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 H o : Gelir düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H 1 : Gelir düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. Tablo 15. Gelir Düzeyi Ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Gelir Düzeyi Kasko Sigortanız Var Mı? Evet Hayır PearsonChi- Square Kasko Sigortası Yaptırma % si 45 1500 TL ve altı 34 41 1501-3000 TL 171 98 64 0,000 3001-4500 TL 88 32 73 4501 TL ve üzeri 50 8 86 Tablodan görüldüğü üzere gelir düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır (Ki-kare sig. < 0,05). Sigorta yaptıranların oranları incelendiğinde gelir arttıkça sigortalanmanın da arttığı belirgin bir şekilde görülmektedir. 1.500 TL ve altı gelire sahip kişilerin ancak yarıdan azının (%45) kasko sigortası yaptırması, kasko prim ödemelerinin düşük gelire sahip kişiler için ciddi rakamlar oluşturduğu ve daha fazla maddi kayıplardan kurtulmak için bile olsa kasko sigortası yaptırmaktan uzak durabildikleri sonucunu ortaya koymaktadır. Yukarıdaki tablo sonuçlarına göre, muhtemeldir ki artan gelirle orantılı şekilde yüksek bedelli araçlara sahip bireyler, kaza vb. durumlarda zararlarını minimize edebilmek için kasko sigortasını önemli bulmaktadırlar. Çalışılan meslek grubunun, kasko sigortası yaptırma eğilimi üzerinde ne derece etkisi olduğunu öğrenmek adına geliştirilen hipotezler aşağıdaki gibidir. H o : Meslek ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H 1 : Meslek ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. 129

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 Tablo 16. Meslek ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Meslek Kasko Sigortanız Var PearsonChi- Ortalamalar Mı? Square Evet Hayır Özel sektör 145 67 0,001 4,14 Kamu 110 82 4,32 sektörü Serbest 60 13 4,07 meslek Emekli 23 16 3,85 Tablodan görüldüğü üzere meslek ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır (Ki-kare sig. < 0,05). Ortalamalara bakıldığında ise kasko sigortası yaptırmaya en fazla katılım, kamu sektöründe gerçekleşmektedir. Bununla kamu sektöründe çalışanların gelirinin sabit olması ve diğer meslek mensuplarına göre aldıkları ücreti, garanti ya da devamlı görmelerinin bu sonuçla ilişkisi olduğu söylenebilir. Serbest meslek sahiplerinin yüksek gelire sahip olmaları yüksek oranda sigorta yapmalarına, emeklilerin ise diğer meslek gruplarına göre nispeten daha düşük gelire sahip olmaları daha düşük oranda sigorta yaptırmalarına sebep olmuştur denilebilir. Beck-A Kaygı düzeyi ölçek 1 temel alınarak elde edilen araç sahiplerinin kaygı düzeyleri, aşağıda yer almaktadır. Aşağıdaki hipotezlerle 3 farklı düzeyde kaygıya sahip bireylerin kasko sigortası yaptırma derecelerinin farklılaşması incelenmiştir. H o : Kaygı düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H 1 : Kaygı düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. Tablo 17. Ölçek 1 Kaygı Düzeyi ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Ölçek 1 Kaygı Düzeyi Kasko Sigortanız Var Mı? Evet Hayır Pearson Chi- Square Kasko Sigortası Yaptırma % si 64 Hafif 273 151 Orta 64 24 0,312 73 Şiddetli 7 3 70 130

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 Tablodan görüldüğü üzere ölçek 1 kaygı düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki yoktur (Ki-kare sig. > 0,05). Buna neden olarak şiddetli kaygı puanına sahip olanların çok az olması ve hayır seçeneğinin 5'ten az olarak gerçekleşmiş olması gösterilebilir. Şiddetli kaygıya sahip bireylerin bu durumlarını anket sırasında gizleme eğilimlerinin olabileceği de göz ardı edilmemelidir. Bu durum da şiddetli kaygıya meyilli bireylere ulaşmayı güç kılmıştır. Aşağıda Beck-A Kaygı düzeyi ölçek 2 temel alınarak elde edilen, araç sahiplerinin kaygı düzeylerini 4 farklı düzeyde kategorize eden tablo verilmiştir. Aşağıdaki hipotezlerde bu sefer 4 farklı düzeyde kaygıya sahip bireylerin kasko sigortası yaptırma derecelerinin farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. H o : Kaygı düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H 1 : Kaygı düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında anlamlı bir ilişki vardır. Tablo 18. Ölçek 2 Kaygı Düzeyi ve Kasko Sigortası Yaptırma İlişkisi Ölçek 2 Kaygı Düzeyi Kasko Sigortanız Var Mı? Evet Hayır PearsonCh i-square Kasko Sigortası Yaptırma % si 57 Minimum 104 77 Hafif düzey düzey 129 56 69 0,031 Orta düzey 61 25 70 Ciddi düzey 50 20 71 Tablodan görüldüğü üzere ölçek 2 kaygı düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır (Ki-kare sig. < 0,05).. Minimum düzeyde kaygı sahibi olanlar içerisinde kasko sigortası yaptıranların oranı % 57, hafif düzeyde kaygı sahibi olanlar içerisinde kasko sigortası yaptıranların oranı %69, orta düzeyde kaygı sahibi olanlar içerisinde kasko sigortası yaptıranların oranı % 70, ciddi düzeyde kaygı sahibi olanlar içerisinde kasko sigortası yaptıranların oranı % 71 çıkmıştır. Bu durum ölçek 2 bazında kaygı düzeyi arttıkça bireylerin kasko sigortası yaptırma eğilimlerinin arttığını göstermektedir. 131

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 Kasko şirketlerinin bireylerin kaygı düzeyleri bazlı satış stratejisi uygulamasına ağırlık vermesinin lehlerine bir tutum olacağı anlaşılmaktadır. Ölçek 1 de şiddetli düzeyde kaygıya sahip bireylerden hayır seçeneğini işaretleyen 5 ten az kişinin olması sebebiyle kaygı düzeyi ile kasko sigortası yaptırma arasında ilişki tespit edilmemişti. Ölçek 1 de şiddetli düzeyin puanı 43 ve üzeriyken ölçek 2 de ciddi düzey 26 ve üzeri puanları içermektedir. Ölçüt farklılığı nedeniyle ölçek 2 de bu ilişki tespit edilebilmiştir. 6.5. Kasko Sigortası Bilinç Düzeyi Hakkında Diğer Bulgular Bu kısımda kasko sigortası yaptıran bireyler ile kasko sigortası yaptırmayan bireylerin kasko sigortası hakkında bilgi, duyarlılık ve bilinç düzeylerine dair bulgulara yer verilmiştir. İlk tablo kasko sigortası yaptıranların bağlılık derecesi ile ilgilidir. Tablo 19. Kasko Sigortası Yaptıranların Kasko Sigortasına Bağlılık Verileri İfadeler Frekans % Kasko sigortası poliçenize kaç yıldır ödeme yapıyorsunuz? Kasko sigortası yaptırmaktan hiç vazgeçtiniz mi? Şimdiye kadar kaç farklı şirkete kasko sigortası yaptırdınız? 1-2 yıl 88 26 3-4 yıl 98 29 5 yıl ve üzeri 152 45 Evet 37 10,9 Hayır 302 89,1 1 139 41 2 116 34,2 3 ve üzeri 84 24,8 Kasko sahiplerinin %45'i sigorta poliçesine 5 yıl ve daha fazla süredir ödeme yapmaktadır. %89,1 i ise kasko sigortası yaptırmaktan hiç vazgeçmediğini belirtmiştir. Aynı zamanda genelde 1 veya 2 şirkete kasko sigortalarını yaptırmaktadırlar. Buradaki sonuçlardan kasko sigortası yaptıranların bu sigorta türüne oldukça sadık/bağlı oldukları görülmektedir. Katılımcıların %10,9 u dışındaki büyük çoğunluğun, kasko sigortası yaptırdıktan sonra sigorta yaptırmaktan hiç vazgeçmediklerini ifade etmeleri, sektör bazında müşteri memnuniyeti içerisinde olduklarının kanıtı olarak görülebilir. Ayrıca 1 en fazla 2 sigorta şirketine kasko sigortası yaptıranların oranı % 132

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 75,2 gibi yüksek bir oranda olması kasko şirketleri arasında hizmet kalitesi açısından farklılaşma olmadığı ya da sigorta şirketlerinin verdikleri hizmetten memnuniyet olduğu sonucunu ifade edebilir. Aşağıdaki Tablo 20 de bireylerin niçin kasko sigortası yaptırdıklarına dair bulgular mevcuttur. Tablo 20. Kasko Sigortası Yaptırma Sebepleri İfadeler Ortalama Mod Kasko Sigortası Yaptırma Derecesi Can ve mal kaybından çekindiğim için. 4,26 5 Sigortalı olmak, güvende hissetmemi 4,22 5 sağladığı için. Yangın vd. afetlere karşı da aracımı 4,14 5 sigortaladığı Aracımda ailemle için. de seyahat ettiğim için. 4,11 5 Tablo incelendiğinde kasko sigortası yaptırmanın en önemli nedeni olarak "can ve mal kaybından çekinme" görülmektedir. Katılımcıların çoğu bu ifadeye "kesinlikle katılıyorum" seçeneğini işaretlemişlerdir. Ardından sigortanın güven telkin etmesi önem arz etmektedir. Sonrasında ise kasko sigortasının aracı yangın ve afetlere karşı da koruma şemsiyesinin olması diğer önemli husus olarak ortaya çıkmaktadır. Tablo 21. Kasko Sigortası Bilinç Düzeyi Kasko Sigortası Bağlılık Derecesi İfadeler Ortalam a Değeri düşük bir araç kullansam dahi kasko 3,48 4 sigortası yaptırırım. Kasko kapsamındaki riskler zamanla azalsa da 3,57 4 kasko yaptırırım. Gelirim çok düşse de yine sıkıntıya girer, kasko 3,54 4 yaptırırım. Ülkemiz şartları altında kasko sigortası mutlaka 4,12 4 yaptırılmalıdır. Kasko sigortası zorunlu olmalıdır. 3,62 4 M o d 133

AIBU Journal of Social Sciences, 2015, Vol:15, Year:15, Issue:1, 15: 111-141 Tablo 21 de ise kasko sigortası yaptıran bireylerin, bu sigorta türüne bağlılık dereceleri bulgular eşliğinde analiz edilmiştir. Araç sahipleri ülkemiz şartları altında kasko sigortasının mutlaka yaptırılması gerektiğine inanmaktadır. Bunda, bilinçsizlik, aşırı hız tutkusu, trafik kurallarına yeterince riayet etmeme vb. birçok faktörün etkili olduğu söylenebilir. Bunun yanında kasko sigortasının tıpkı trafik sigortasında olduğu gibi zorunlu olması istenmektedir. Yukarıdaki tablodaki verilerden, kasko sigortası yaptıranların bu sigorta türünün önemine ve sigortaya konu risklere ait algılarının yüksek olduğu ortaya çıkmaktadır. Fakat araç sahiplerinin, araç bedelinin düşmesiyle kasko sigortası yaptırma isteklerinin azaldığı, aynı şekilde gelirin azalmasına paralel olarak kasko sigortası yaptırmayı gözden çıkarabildikleri, kasko kapsamındaki risklerin ortadan kalkmasıyla sigortalılığa bağlılıklarının azalabildiği de değerlendirilmektedir. İfadelere verilen cevaplar sigortalıların kasko sigortası konusunda bilinçli hareket ettiklerini göstermektedir. Tablo 22. Kasko Sigortası Yaptırmama Sebepleri Kasko Sigortası Yaptırmama Derecesi İfadeler Ortalama Mod Daha önce yaptırdım ama tatmin 2,66 2 olmadım. Kasko yaptırdım ama kaza 2,56 1 geçirmediğinden bir daha yaptırmadım. Sigorta yaptırmayı inancıma aykırı görüyorum. 2,59 1 Sigortacılık sektörüne güvenim yok. 2,85 4 Kasko sigortası ve kapsamı için yeterli 2,74 2 bilgim Kimse yok. bana teklif etmedi. 2,57 1 Kasko sigortası yaptırmayı sürekli 2,95 3 erteliyorum. Aracımın değeri oldukça düşük. 3,16 4 Kaza yapma riskini az görüyorum. 2,95 4 Kasko sigortası yaptırmayanların çoğunun, sigortacılık sektörüne güven konusunda nispeten sorun yaşadıkları görülmektedir. Diğer taraftan bir daha yaptırmama ve tatmin olmama ifadelerine katılımlar da düşük çıkmıştır. Bu da katılımcıların kasko sigortası yaptırmaya istekli olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Sigorta yaptırmayı inancına aykırı bulma ifadesine katılımın çok düşük çıkması katılımcıların bu hususta bir problem görmediğini ortaya koymaktadır. Ayrıca kasko sigortası ve 134

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2015, Cilt:15, Yıl:15, Sayı:1, 15: 111-141 kapsamı konusunda katılımcıların bilgi sahibi oldukları, kendilerine bir şekilde sigorta şirketleri tarafından sigorta teklifleriyle ulaşıldığı görülmektedir. Bunlarla beraber sigorta yapmayı düşünen ama bunu pratiğe dökemeyerek erteleyen bir grubun varlığı söz konusu olup sigorta şirketlerinin pazarlama konusuna daha profesyonelce eğilmeleri gerektiğini göstermektedir. Kasko sigortası yapmamaya gerekçe olarak kaza yapma riskini az görenler ve araçlarının değerinin düşük olmasını gösterenlerin katılımları yüksektir. Aracın değeri ve şoförlerin kendilerine güvenleri de kasko sigortası yaptırmamada önemli hususlar olarak karşıya çıkmıştır. 6.6. Kasko Yaptırma, Bağlılık ve Yaptırmama Derecesi İle Demografik Özelliklerin Analizi Bu başlık altında demografik özellikler ile Kasko yaptırma, bağlılık ve yaptırmama derecesi arasındaki ilişki analiz edilmiştir. Tablo 23. Cinsiyetle İlgili T-Testleri Cinsiyet Ortalamalar sig. Kasko yaptırma Kadın 4,27 0,089 Erkek 4,12 Kasko bağlılık Kadın 3,89 0,001 Erkek 3,55 Kasko yaptırmama Kadın 2,91 0,288 Erkek 2,74 ** sig < 0,01 Kasko yaptırma, bağlılık ve yaptırmama derecelerine ilişkin ortalamalar incelendiğinde kadın ve erkeklerin farklı katılım düzeylerine sahip oldukları görülmektedir. Bu farklılıklar t-testi ile analiz edildiğinde ise sadece kasko bağlılık derecesindeki farklılığın istatistiksel olarak anlamlı (sig. < 0,01) olduğu sonucuna ulaşılmıştır (H2 kabul). Diğer ifadeler ise istatistiki olarak anlamlı olmadığından (sig. > 0,05) H1 ve H3 hipotezleri reddedilmiştir. Buradan yola çıkarak kasko bağlılık derecesinin cinsiyete göre farklılaştığı yorumu yapılabilir. Bir başka ifade ile kadınlar erkeklere göre kasko sigortasına daha bağlıdırlar. 135