TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ 2013 2014 SORU ÖNERGELERİ



Benzer belgeler
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ SORU ÖNERGELERİ

İL ADI UNVAN KODU UNVAN ADI BRANŞ KODU BRANŞ ADI PLANLANAN SAYI ÖĞRENİM DÜZEYİ

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme (Ortaöğretim)

SORU ÖNERGELERİ

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI

SAĞLIK BAKANLIĞI TAŞRA TEŞKİLATI İDARİ VE HİZMET BİRİMLERİ KADRO STANDARTLARI YÖNETMELİĞİ

TAŞRA TEŞKİLATI MÜNHAL TEKNİKER KADROLARI

KAMU HASTANELERİ BİRLİKLERİNDE SÖZLEŞMELİ PERSONELE EK ÖDEME YAPILMASINA DAİR YÖNERGEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNERGE

Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 356)

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

/ GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

SORU ÖNERGELERİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ SORU ÖNERGELERİ

İL BAZINDA DAĞILIM İSTANBUL 136 ANKARA 36 İZMİR 23 ANTALYA 12 KOCAELİ 10 GAZİANTEP 9

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ SORU ÖNERGELERİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

YEREL SEÇİM ANALİZLERİ. Şubat, 2014

DAR BÖLGE / DARALTILMIŞ BÖLGE

Ajans Press; Marka Şehir ve Belediyelerin Medya Karnesini açıkladı

LİMANLAR GERİ SAHA KARAYOLU VE DEMİRYOLU BAĞLANTILARI MASTER PLAN ÇALIŞMASI

Fren Test Cihazları Satış Bayiler. Administrator tarafından yazıldı. Perşembe, 05 Mayıs :26 - Son Güncelleme Pazartesi, 30 Kasım :22

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Kadrolarına Yerleştirme Sonuçlarına Göre En Büyük ve En Küçük Puanlar (Lisans)

TABLO-1. İLKÖĞRETİM/ORTAOKUL/İLKOKUL MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR (2015 EKPSS/KURA )

TC SAGLlK BAKANLlGI. Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü

2015 KOCAELİ NÜFUSUNUN BÖLGESEL ANALİZİ TUİK

KURUM ADI KADRO ADI KONT.

Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) ( 2017 )

T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI

Ocak SAGMER İstatistikleri

1. KDV İstisnası. 4. Faiz desteği

Ağustos SAGMER İstatistikleri

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

Mayıs 2014 SAGMER İstatistikleri

Ocak SAGMER İstatistikleri

3. basamak. Otomobil Kamyonet Motorsiklet

2012-ÖMSS Sınav Sonucu İle Yapılan Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin Sayısal Bilgiler (Ortaöğretim)

TABİP İL BÖLGE SE PDC KAD ORAN GRUP KİLİS ,09% A1 KARAMAN ,36% A2 İZMİR ,36% A3 MALATYA

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI. Gümrükler Genel Müdürlüğü / DAĞITIM YERLERİNE

KONU : YENİ TEŞVİK SİSTEMİ

SAMSUN TİCARET VE SANAYİ ODASI EKONOMİK BÜLTEN

İllere ve yıllara göre konut satış sayıları, House sales by provinces and years,

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Kadrolarına Yerleştirme Sonuçlarına Göre En Büyük ve En Küçük Puanlar (Önlisans)

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı

Haziran SAGMER İstatistikleri

Mart SAGMER İstatistikleri

Ocak SAGMER İstatistikleri

Kasım SAGMER İstatistikleri

VALİLİĞİNE (İl Sağlık Müdürlüğü) GENELGE 2005/88

Ocak SAGMER İstatistikleri

Mart SAGMER İstatistikleri

TABLO-2. ORTAÖĞRETİM MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014)

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TEHLİKELİ ATIK İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ(2013)

TABLO-2. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİHLERİ ARASINDA GÖSTEREBİLECEĞİ KADRO VE POZİSYONLAR 1/5

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ARASINDA YURTİÇİ ÖĞRETİM ELEMANI VE ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARININ DESTEKLENMESİ AMACIYLA YÜKSEKÖĞRETİM KURULUNCA

Mart SAGMER İstatistikleri

Mayıs 2012 SAGMER İstatistikleri

İTİBARİYLA KÖY YOLU ENVANTERİ

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

PROGRAM EKİNİN GAYRİ RESMİ ÇEVİRİSİDİR. E K L E R EK DAİMİ İKAMET EDENLERİN SAYISI, TOPLAM NÜFUS, İLLERE GÖRE ŞEHİR VE KIRSAL

e-fatura UYGULAMA KILAVUZU

KURUM ADI KADRO ADI KONT.

Talepte Bulunan PersonelinÜnvanlara Göre Dağılımı

2012-ÖMSS Sınav Sonucu İle Yapılan Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin Sayısal Bilgiler (Önlisans)

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Personel Genel Müdürlüğü. Sayı : B.08.0.PGM /03/2007. VALİLİLİĞİNE (İl Millî Eğitim Müdürlüğü)

RUH HASTALARININ SEVK VE AYAKTAN TAKİPLERİ HAKKINDA GENELGE

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü 30 MART 2014

Faaliyet Raporu (1 Ocak 31 Aralık 2009) İstatistikler İSTATİSTİKİ BİLGİLER

TABLO-1. MERKEZİ YERLEŞTİRMEDEKİ EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR ( ORTAÖĞRETİM MEZUNLARI )

OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO

KPSS /2 ve Ek Yerleştirmedeki En Küçük ve En Büyük Puanlar ( TABLO-1 Ortaöğretim Mezunları III. Grup Yeni Kadrolar )

BOŞ KONTENJAN K.KODU KONTENJAN PUAN

2012-ÖMSS Sınav Sonucu İle Yapılan Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin Sayısal Bilgiler (Lisans)

KAYIT DIŞI İSTİHDAM İLE MÜCADELE Ağustos 2017

İÇİNDEKİLER. Rapor Özet Türkiye genelinde il merkezlerinin içmesuyu durumu

Mart 2012 SAGMER İstatistikleri

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARAR. : 2017 Yıllık Kullanım Hakkı Ücretleri. : Yetkilendirme Dairesi Başkanlığının hazırladığı takrir ve

LİSTE - III TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU - TAŞRA İL KODU İL ADI POZİSYON ADI BÜTÇE TÜRÜ

KURUM UNVAN İL TEŞKİLAT SINIF ÖĞRENİM DERECE ADET NİT1 NİT2 NİT3 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANECİ BOLU Merkez TH LİSANS

BAKANLAR KURULU KARARI

T.C. BAŞBAKANLIK Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı. Sayı : /E : Sivil Savunma Uzmanları Hizmetiçi Eğitimi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Yeni Teşvik Sistemi. 4. Bölge Teşvikleri

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. a r k a. o r g.

2013 YILI BİLGİ EDİNME GENEL RAPORU

2016 Ocak İşkolu İstatistiklerinin İllere Göre Dağılımı 1

KOSGEB Kaliteli Üretim İçin Test, Analiz ve Kalibrasyon Desteği. Ekoteks Laboratuvar ve Gözetim Hizmetleri A.Ş.

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TABLO-2. MERKEZİ YERLEŞTİRMEDEKİ EN KÜÇÜK VE EN BÜYÜK PUANLAR ( ÖNLİSANS MEZUNLARI )

VERGİ BİRİMLERİ. Taşra Teşkilatındaki Birimlerin Yıllar İtibariyle Sayısal Durumu

ALANYA NIN BAZI EKONOMİK VE SOSYAL VERİLERİNİN MEVCUT İLLER İLE KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ

Transkript:

BİRGÜL AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ 2013 2014 SORU ÖNERGELERİ Ankara, Temmuz 2013

KİTAP HAKKINDA Bu kitap, TBMM Soru Önergeleri 2011 2013 başlıklı çoğaltma kitabın ikinci cildidir. Bir önceki kitapçık gibi çoğaltılarak İzmir CHP İl Başkanlığı ve ilçe başkanlıklarının bilgi ve değerlendirmelerine sunulmak üzere hazırlanmıştır. Metin, CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Birgül AYMAN GÜLER tarafından verilen soru önergeleriyle yanıtları içermektedir. Sorular, milletvekili tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı aracılığıyla Hükümet yetkililerine yöneltilmiştir. Konular, İzmir ili ve ilçeleriyle ülkemizin değişik yerlerinde ortaya çıkan sorunlarla ilgilidir. Soru önergelerinin ilk 37 si birinci cilttedir. Bu cilt 38. Soru önergesinden başlamaktadır. Önergeler, verildikleri tarih sırasına göre dizilmiştir. Her biri önce soru, sonra eğer gelmişse yanıtı biçiminde verilmiştir. Yanıtların başındaki baloncuklarda, Hükümet in ne kadar süre içinde yanıt verdiği bilgisi vardır. Eğer yanıt gelmemişse, bu da sorunun hemen altında ayrıca belirtilmiştir. Bu kitapla ilgili olarak ya da yöredeki başka sorunların gündeme getirilmesi için şu iletişim bilgileri kullanılabilir: Birgül Ayman Güler, CHP İzmir Milletvekili TBMM Tel: 0312 420 57 42 / 43 TBMM Faks: 0312 420 69 95 Eposta: birgulayman.guler@tbmm.gov.tr Web Sitesi: www.birgulaymanguler.net Yetkili görevliler: Yurtsever Şahin, Sibel Aktürk, Güney Temiz Çoğaltmadır. Temmuz 2013, Ankara. ii

İ Çİ NDEKİ LER SUNUŞ ---------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 Önerge 38 Ödemiş Yol 23.07.2013 -------------------------------------------------------------------------------------- 2 Önerge 39 Kınık 19.09.2013 -------------------------------------------------------------------------------------- 4 Önerge 40 Jandarma Karakolları Kapatılıyor. Kırsal Alanlarda Can ve Mal Güvenliği Tehdit Altında 23.09.2013 -------------------------------------------------------------------------------------- 7 Önerge 41 Onuncu Kalkınma Planı 24.09.2013 -------------------------------------------------------------------------------------- 9 Önerge 42 Kütüphaneler Neden Kapalı? 23.09.2013 ------------------------------------------------------------------------------------ 12 Önerge 43 Engelli Yurttaşlarımız İçin Ne Gibi Çalışmalar Yapılıyor? 09.10.2013 ------------------------------------------------------------------------------------ 14 Önerge 44 Bergama Mera 09.10.2013 ------------------------------------------------------------------------------------ 17 Önerge 45 Engelli Seçmenin Oy Kullanırken Karşılaştıkları Sıkıntıları Gidermek İçin Ne Gibi Çalışmalar Yapılıyor? 21.11.2013 ------------------------------------------------------------------------------------ 20 Önerge 46 Akpınar Mahallesi 26026 Parselde Oturan Vatandaşlar Neden Mağdur Edildi? 21.11.2013 ------------------------------------------------------------------------------------ 28 Önerge 47 Kiraz Devlet Hastanesi nde Neden Uzman Doktor Yok? 09.12.2013 ------------------------------------------------------------------------------------ 31 Önerge 48 Tire Aydın Bağlantı Yolu 09.01.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 33 Önerge 49 Memura Bir Derece 18.02.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 34 Önerge 52 Bu Askerler Orduya Kumpas ın Kurbanları Mı? 13.05.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 41 Sayfa iii

Önerge 53 Orman Bakanlığında Yönetmelik Değişikliği 20.05.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 43 Önerge 54 İzmir de Soma İçin Yürüyen İşçilere Gösterilen Polis şiddeti 21.05.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 45 Önerge 55 Ödemiş Süs Bitkileri Destek Bekliyor 22.05.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 47 Önerge 56 Söz Konusu Maden Devlet İmtiyazının Devrini Sağlayan Rödövans Kapsamında mıdır? 27.05.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 50 Önerge 57 Turizm Cenneti Çeşme Taş Ocaklarının Tehdidi Altında! 27.05.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 52 Önerge 58 Ocaktan Çıkarılan Taşların Kamyonlarla Taşındığı Güzergah Acilen Değiştirilmelidir 04.06.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 56 Önerge 59 Orman Genel Müdürlüğü nde Yapılan Personelin Görev Yeri Değişikliğinin Gerekçesi Nedir? 04.06.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 58 Önerge 60 İzmir Kuş Cenneti Yok Olmasın 11.06.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 60 Önerge 61 Sulak Alanlarımız Tehdit Altında 25.06.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 62 Önerge 62 Memleketin her köşesini ocak cehennemine çevirdiler! 04.07.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 64 Önerge 63 Gölcük Yaylası Altın İçin Gözden Çıkarılamaz 11.07.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 66 Önerge 64 Bonzai Toplumsal Bir Tehlike Kaynağına Dönüşmüştür! 16.07.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 68 Önerge 65 Üniversite Hastaneleri ndeki Hemşire Yetersizliğinin Nedeni Nedir? 23.07.2014 ------------------------------------------------------------------------------------ 70

SUNUŞ Bu metin, TBMM 24. Dönemi nde milletvekilliği görev süremin ikinci iki yılında verdiğim yazılı soru önergeleriyle yanıtlarını içermektedir. İlk iki yılda verdiğim önergeler, ilk cilt olarak TBMM Soru Önergeleri 2012 2013 başlığıyla hazırlanmıştır. Bu kitapçık, soru önergeleri verildikçe eklenerek ve yanıtlar alındıkça yine kitapçığa yerleştirilerek sürekli güncelleme usulüyle tamamlanacaktır. İnternet kullanıcıları, çalışmaları neredeyse anlık olarak bu kitapçığın güncellemelerinden izleyebileceklerdir. İlk iki yılda, 12 Haziran 2011 04 Temmuz 2013 tarihleri arasında verilmiş toplam 37 yazılı soru önergesi vardır. Bu nedenle elinizdeki kitapçıkta önergeler, 4 Temmuz 2013 tarihinden sonra verilenleri göstermek üzere (38) sıra sayısıyla başlamaktadır. İlk iki yılda 6 önerge İzmir de üretici sorunları; 20 önerge İzmir ilçelerinde yaşanan sorunlar; 11 önerge ise genel konularla ilgili olmuştur. Yazılı soru önergelerinin işlevi, yasama organının yürütme organını denetlemesini sağlamaktır. Bunun yanı sıra, milletvekilleriyle yurttaşların seçmenin parti örgütünün doğrudan sıcak temas halinde ve giderek birlikte çalışması gibi verimli bir çalışma düzeni kurma etkisi vardır. Önergeye konu olan soruların çok büyük bölümü, yurttaşlarla ve örgütle buluşmalarda dile getirilen sorunlardır. Bu görüşmelerde TBMM gündemine taşınmasında yarar olduğu sonucuna varılan başlıklar için gerekiyorsa yerinde inceleme için birlikte ziyaretler yapılmış; gerek duyulduysa ek araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Çoğu kez, TBMM başkanlığına sunulan soru basın yayın organlarıyla paylaşılmış; yanıt geldiğinde yönetimin açıklaması da aynı yoldan kamuoyuna duyurulmuştur. Bu arada, hem soru hem de gelen yanıt, ortaklaşa çalışılan yurttaşlara ve parti örgütüne de gönderilmiştir. Yazılı soru önergelerini yetkililerden gelen yanıtlarıyla birlikte, soruların tarih sırasına göre, yanıtların başında yanıtlama süresini gösteren baloncuklar ve birkaç basın kupürü örnekleriyle bir tür rapor olarak, temsil mazbatası veren yurttaşların ilgi ve değerlendirmelerine sunuyorum. Prof. Dr. Birgül AYMAN GÜLER CHP İzmir Milletvekili 1

38 O DEMİ Ş YOL TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 23.07.2013 Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali YİLDİRİM tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Ödemiş, Türkiye nin en önemli tarım üretim alanlarından olan Küçük Menderes in merkezinde, üretimin, ticaretin ve nüfusun yoğun olduğu bir ilçedir. İlçe, 130 binlik nüfusu ile İzmir in merkez dışındaki en büyük ilçesi konumundadır. Ödemiş in İzmir e uzaklığı 110 km dir. İlçede başta patates, zeytin, karpuz, kiraz, incir, kestane gibi tarım ürünleri iç ve dış pazarda değerlendirilerek ülkenin ve ilin ekonomisine ciddi katma değer sağlamaktadır. Yine domates üretimi ve buna bağlı sanayi tesisleri, kurulu bulunan tekstil işletmeleri, yöre insanının istihdam edilmesinde önemli bir gereksinimi karşılamaktadır. Öte yandan Ödemiş, et ve süt üretimine dayalı hayvancılık ile ülkemizin bu alandaki gereksiniminin karşılandığı en önemli merkezlerden biridir. Haftada iki gün kurulan ve Türkiye nin hemen her yerine hizmet veren, Ege Bölgesi nin en büyük hayvan pazarı Ödemiş te kurulmaktadır. Sahip olduğu bereketli toprakları, üretimi, ticareti, nüfusu ve tüm olumlu özelliklerine karşın Ödemiş İlçesi, sağlanması halinde barındırdığı zenginliği misli ile artıracak ulaşım ağından, güvenli ve işlevsel bir karayolundan yoksundur. Katma değeri yüksek, üretimin ve ticaretin böylesine yoğun olduğu bir ilçenin, Hükümet in 11 yıllık hizmetlerinden yegane övünç kaynağı olan duble yola kavuşturulamaması kamu politikası adına talihsizlik ve adaletsizlik yaratmıştır. Bu bağlamda; 1-) Ödemiş - İzmir karayolu (çift yol) çalışmalarının bugüne kadar tamamlanmamasının nedenleri nedir? 2-) Mevcut yolda son bir yılda yaşanan kaza sayısı nedir? Bu kazaların bilançosu nedir? Neden olan etkenler nelerdir? 3-) Ödemiş in İzmir e ulaşımını sağlayacak kara ve demir yolu bağlantısı ile ilgili yapılan ve yürütülen çalışmalar ne aşamadadır? Bunların öngörülen hizmet süreleri nedir? 4-) Hükümetinizin işbaşına geldiği günden bu yana Ödemiş e ulaştırma alanında yapmış olduğu çalışmalar nelerdir? Projelere harcanan ödenek ve yapılan iş ne kadardır? YANITSIZ: Süresi İçinde Cevaplandırılmadığından Gelen Kağıtlarda Yayımlandı 2

3

39 - KİNİK TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 19.09.2013 Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Kınık, İzmir e 120 km. uzaklıkta, doğusu ve güneyi Manisa - Soma, batısı ile kuzeyi Bergama ilçeleriyle çevrili olan en uzak ilçesidir. İlçe nüfusu 11.754 ü ilçe merkezinde, 16.456 sı belde ve köylerde oturmakla birlikte toplamda 28.210 dur. İlçe ekonomisi ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Sebze üretimi buna dayalı sanayi işletmeleri yanında, hayvancılık ve süt üreticiliği halkın temel geçimini, ilçe ekonomisinin can damarını oluşturmaktadır. Kınık Kaymakamlığı nın öncülüğünde süt üreticileri S.S. Kınık İlçesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi çatısı altında bir araya getirilmiştir. Bu kapsamda Hazineye ait 1200 dekar arazi, süt üreticilerinin kaba yem gereksinimini karşılayan ekili alana dönüştürülmüştür. Ovada bulunan, sulu tarımın elverişli olduğu bu topraklardan elde edilen ürünler Kınıklı süt üreticisinin maliyet fiyatlarında ve taksitle yem temin etmesinde, dolayısıyla süt üretiminde yaşamsal bir öneme sahiptir. Hazineye ait olan bu arazi, Kınık halkına sağladığı bu önemli yarar yanında, her yıl ödenen 120 bin TL. kira ödemesi ile de Hazineye katkı sağlanmaktadır. 1200 dekarlık, tapu kayıtlarında toplulaştırma olarak tahsis edilen arazi; 2009/15199 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Yatırımlara Devlet Yardımları Hakkında Karara dayanılarak yayımlanan Kamu Taşınmazlarının Yatırımlara Tahsisine İlişkin Usul ve Esaslar uyarınca değerlendirilmesinde, Bakanlık Makamının 06/02/2013 tarih ve 139 sayılı olurları ile 10/04/2013 tarihinde Gülsüt Tarım Hayvancılık ve Tekstil Sanayi Ticaret Ltd. Şit. ne 49 yıllığına kiraya verilmesine ilişkin sözleşme düzenlenmiştir. Yapılan bu sözleşme S.S. Kınık İlçesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından, hukuka aykırı iş ve işlemlerle bir şirkete kiralanması dava edilerek Kınık Asliye Hukuk Mahkemesi ne götürülmüş olup yargı süreci devam etmektedir. Bu bağlamda; 1-) Hazineye ait, toplulaştırma öncesi tapuda mera tahsis şerhi bulunan bu arazinin özel bir şirkete kiralanmasına ilişkin sözleşme nasıl düzenlenebilmiştir? 2-) Devletin tapu kayıtlarında toplulaştırma öncesi tahsisli mera şerhi olmasına karşın sözleşme hangi kurum taraflar marifetiyle ve yasal gerekçelere göre yapılmıştır? 4

3-) Üzerinde yargı süreci devam eden ve tedbir konulan, toplulaştırma işlemlerinde herhangi bir komisyon ya da yetkili organ kurulmadan, Kınık halkının intifasına mera olarak tahsis şerhi bulunan arazi nasıl kiraya verilmiştir? 4-) Yargı süreci devam eden, yapılan iş ve işlemlerde hukuk ve idarenin bütünlüğü ilkesi ihlal edilen söz konusu yer ile ilgili nasıl bir yöntem izlenecektir? 51 Gün Sonra Yanıtlandı. TC MALİYE BAKANLIĞI Milli Emlak Genel Müdürlüğü TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 18.11.2013 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER İN Esas No: 7/31248 TBMM ESAS SAYİLİ YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVABİ 1. Söz konusu taşınmazların toplulaştırma öncesi tapu kayıtlarında mera tahsis şerhi bulunmamakta olup, taşınmazlar tarla vasfındadır. 2. Söz konusu taşınmazlar Kamu taşınmazlarının Yatırımlarla Tahsisine İlişkin Usul ve Esaslar kapsamında ilana çıkılmadan önce konu hakkında görüşleri sorulan, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün 02.08.2011 tarihli ve 34891 sayılı yazısıyla bahse konu taşınmazların tarımsal amaçlı olarak kullanılmak üzere ilana çıkarılmasında bir sakınca bulunmadığı bildirilmiştir. 3. Söz konusu taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. 4. Yargı süreci sonunda mahkemece verilecek karara göre işlem yapılacağı tabidir. Ayrıca Gürsü Tarım Gıda ve Hayvancılık ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından 11. Noterliğinin 02.02.2012 tarihli ve 2136 yevmiye numaralı taahhütname ile, 49 (kırkdokuz) adet taşınmaz hakkında açılan davaların Hazine aleyhine sonuçlanması halinde, Hazineden herhangi bir hak ve tazminat talebinde bulunmayacakları taahhüt edilmiştir. Bilgilerinize arz ederim. Mehmet ŞİMŞEK Maliye Bakanı 5

6

40 JANDARMA KARAKOLLARİ KAPATİLİYOR. KİRSAL ALANLARDA CAN VE MAL GU VENLİ G İ TEHDİ T ALTİNDA! TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 23.09.2013 Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Muammer GÜLER tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili İçişleri Komisyonu Üyesi Jandarma karakolları özelikle kırsal alanlarda yaşayan yurttaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanmasında, devletin asli görevlerinin başında gelen en temel kamu hizmetini yerine getirmektedir. Son zamanlarda seçim bölgem İzmir in de aralarında bulunduğu Anadolu nun pek çok yerinde, köylerde bulunan jandarma karakolları kapatılmaktadır. 2013 yılının Ağustos Eylül aylarında gerçekleştirdiğim köy ziyaretlerinde yaygın biçimde hayvan hırsızlığı şikayetiyle karşılaştım. Köylü, hayvanlarının çalınması üzerine başvuru yapmakta zorlandığını, başvurularının gereğinin yerine getirilmediğini, sonuç alamadıklarını belirtmektedir. Şikayetler, jandarma karakollarının kapatılmasından var olan karakolların yetersizliğine uzanan bir çeşitlenme sergilemektedir. Konu kırsal alanda can ve mal güvenliğini tehdit eden olay ve haberler nedeniyle üzerinde durmayı, yurttaşlarımızın kaygılarının giderilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda; 1 -) Ülkemizde son beş yıllık (2009-2013) jandarma karakolu sayısı yıllar itibariyle nedir? Son beş yılda buralarda yıllık olarak toplam kaç personel görev yapmıştır? Bunların sorumluluk sahası içindeki yerlerin toplam nüfusu yıllara göre ne kadardır? 2 -) Ülke genelinde son beş yılda, illere göre kaç jandarma karakolu kapatılmıştır? Bunların kapatılma gerekçeleri nedir? Bunların kapatılmasında kullanılan yasal idari ölçütler nasıl belirlenmiştir? Kapatma kararı ve işlemlerinde hangi yasal idari düzenleme esas alınmaktadır? 7

3 -) Kapanan jandarma karakollarının görev ve sorumlulukları başka kamu güvenlik kurumlarına devredilmekte midir? Kapatılan karakolların görev sahaları ve sorumlulukları hangi birimlerce üstlenilmiştir? 4 -) Kapatılan karakolların arazi ve binaları üzerinde ne tür tasarruflar, hangi yöntemlerle yapılmaktadır? 5 -) Karakolların kapatılmasından dolayı olası güvenlik risklerine karşılık alınan ya da alınacak önlemler nelerdir? Bunlar ne zaman uygulamaya geçirilecektir? 6 -) Karakolların kapatılmasında ekonomik tasarruf gereği nin söz konusu edildiği doğru mudur? Devletin asli hizmet ve hükümranlık alanında ekonomik kaygı söz konusu olabilir mi? 7 -) İzmir ilinde ilçelere göre son beş yılda (2009-2013) yıllık olarak toplam jandarma karakolu sayısı nedir? Aynı dönemde yıllık olarak kaç jandarma karakolu kapatılmıştır? Kapanan jandarma karakolları hangileridir? 8 -) İzmir ve ilçelerinde jandarma karakollarının kapatılması sonrasında, söz konusu sorumluluk alanlarında meydana gelen takibi yapılan olay sayısı ne kadardır? Bunların türleri nelerdir? YANITSIZ: Süresi İçinde Cevaplandırılmadığından Gelen Kağıtlarda Yayımlandı 8

41 ONUNCU KALKİNMA PLANİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 24.09.2013 Aşağıdaki sorularımın Kalkınma Bakanı Sayın Cevdet YİLMAZ tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Kalkınma Bakanlığı na yönelttiğim 26 Temmuz 2013 günlü yazılı soru önergeme, tarafınızdan 18 Eylül 2013 günlü bir yazıyla yanıt verilmiştir. Verilen yanıt soruları karşılamaktan uzaktır. Makamınızın konuyla ilgili sorularıma tam ve açık yanıtlar vermesi, konunun aydınlatılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi önem taşımaktadır. Bu bağlamda; 1-) Onuncu Kalkınma Planı için ayrıca bir uzun vadeli strateji belirlenmediğine göre, Sekizinci Plan la belirlenmiş olan 2001-2023 Uzun Vadeli Strateji yürürlükte midir değil midir? Bu belgenin günümüzdeki geçerlik durumu nedir? 2-) Onuncu Plan ın dayandığı belirtilen Türkiye nin 2023 hedefleri hangi kurumca, ne zaman, hangi kararla belirlenmiştir? Bu karar metni yayımlanmış mıdır? Yayımlanmışsa ne zaman ve nerede yayımlanmıştır? Yayımlanmamışsa bu durumun nedeni nedir? 9

199 Gün Sonra Yanıtlandı. TC KALKINMA BAKANLIĞI Özel Kalem Müdürlüğü TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA (Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı) 11.04.20014 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER'İN Esas No: 7/32075 TBMM ESAS SAYİLİ YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVAPLARİ Cevap 1: 540 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 25. Maddesi nde İktisadi, sosyal ve kültürel hedefler ile politikaların belirlenmesine esas teşkil edecek hususlar Yüksek Planlama Kurulunda görüşülerek tespit edilir. Bu suretle tespit edilen esaslar Bakanlar Kurulunda öncelikle görüşülerek karara bağlanır. ve 26. Maddesinde Başbakan veya ilgili Bakan, Bakanlar Kurulunun onayladığı esaslar ve hedefler çerçevesinde kalkınma planı ve yıllık programların hazırlanması konusunda Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına direktif verilir. hükümleri bulunmaktadır. Cevap 2: 641 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 29. Maddesinde İktisadi, sosyal ve kültürel hedefler ile politikaların belirlenmesine esas teşkil edecek hususlar Yüksek Planlama Kurulunda görüşülerek tespit edilir. Bu suretle tespit edilen esaslar Bakanlar Kurulunda öncelikle görüşülerek karara bağlanır ve 30. Maddesinde Bakanlık, Bakanlar Kurulunun onayladığı esaslar ve hedefler çerçevesinde kalkınma planı ve yıllık programları hazırlar ve Yüksek Planlama Kuruluna sunar. Kalkınma Planının Başbakanlığa sunulmasından itibaren bir hafta içinde Yüksek Planlama Kurulu toplanır. Kurul bu planı inceleyerek, planın kabul edilmiş bulunan ana hedeflere uygun olup olmadığını bir raporla Bakanlar Kuruluna bildirir. Plan Bakanlar Kurulunda İncelenerek kabul edildikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına arz olunur hükümleri bulunmaktadır. Onuncu Kalkınma Planında yer alan Türkiye nin 2023 hedefleri, 29/05/2013 tarihli ve 2013/4903 sayılı Onuncu Kalkınma Planının Hazırlanmasına İlişkin Esas ve Hedefler Hakkında Karar (2014-2018) a dair 28/5/2013 tarihli ve 2013/9 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Raporunun kabulü hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı yla belirlenmiştir. Söz konusu hedefler, Bakanlar Kurulu Kararının ekinde yer alan 28/05/2013 tarihli Onuncu Kalkınma Planının Hazırlanmasına İlişkin Esas ve Hedefler Hakkında Karar (2014-2018) başlıklı Yüksek Planlama Kurulu Kararının 5. Paragrafında yer almaktadır. Cevdet YILMAZ Bakan 10

11

42 KU TU PHANELERİ Mİ Z NEDEN KAPALİ? TÜRKİYE BÜYÜKL MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 30.09.2013 Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ömer ÇELİK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Halk kütüphaneleri yurttaşların bilgi, eğitim ve kültür gereksinimini hiçbir bedel ödemeksizin karşılayan kamu hizmeti kurumlarıdır. Ülkemizde Cumhuriyet sonrasında yurdun her köşesine götürülmesi için büyük gayretler gösterilen kütüphaneler, yaşamsal bir toplumsal hizmeti yerine getirmektedir. Ülkemiz, artan nüfusuna karşılık kütüphane sayılarının da artması bir yana mevcut kütüphanelerin kapatılması kapalı tutulması gibi kabul edilemez bir durumla karşı karşıya bulunmaktadır. Aralarında seçim bölgem İzmir in de bulunduğu yerlerde kurulu bulunan bazı kütüphanelerin personel yokluğu ve tadilat gibi gerekçelerle uzun süre kapalı tutulması ve kitapların raflarda çürümeye terk edilmesi, kamu vicdanını rahatsız etmektedir. Konu, bireylerin en temel hakkı olan bilgi kültür eğitim gereksiniminin karşılanması yanında sağlıklı birey ve toplum, gelişmiş ve kalkınmış ülke anlayışı ile ele alınmayı gerektirmektedir. Bu bağlamda; 1 -) Türkiye genelinde Bakanlığınıza bağlı, kaç halk kütüphanesi bulunmaktadır? Bunlarda kaç kitap bulunmakta, kaç personel çalışmaktadır? 2 -) Türkiye genelinde son beş yılda yıllara göre yeni açılan ve kapanan ya da kapalı tutulan halk kütüphanesi sayısı nedir? Kapatılma ya da kapalı tutulma nedenleri nelerdir? Bu kütüphanelerde kaç kitap bulunmaktadır? 3 -) İzmir de bakanlığınıza bağlı kaç halk kütüphanesi vardır? Buralarda kaç kitap bulunmakta, kaç kişi çalışmaktadır? 4 -) İzmir de Bakanlığınıza bağlı Urla İlçesi Bademler Köyü ile Dikili, Kiraz ve Karaburun ilçeleri halk kütüphanelerinin kapalı olmasının nedeni nedir? Bu kütüphanelerin raflarında kaç kitap bulunmaktadır? 5 -) Kapalı tutulan kütüphanelerin kalıcı bir şekilde açık tutulması, personel eksiğinin giderilmesi ile ilgili ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? YANITSIZ: Süresi İçinde Cevaplandırılmadığından Gelen Kağıtlarda Yayımlandı 12

13

43 - ENGELLİ YURTTAŞLARİMİZ İ Çİ N NE Gİ Bİ ÇALİŞMALAR YAPİLİYOR? TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 09.10.2013 Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk ÇELİK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını ilginize sunarım. Saygılarıma. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Tekerlekli sandalye engelli yurttaşlarımızın toplumsal yaşama; kültürel, siyasal ve sportif etkinliklere ve istihdama katılmasında yaşamsal bir öneme sahiptir. Engelli yurttaşlarımız gündelik yaşamda karşı karşıya bulundukları sorunlar yanında, Sosyal Güvenlik Kurumu nun sağladığı sandalyeleri alma konusunda da birçok sorunla baş etmek zorunda bırakılmaktadır. Tekerlekli sandalyeye gereksinimi duyan yurttaşlar, bedelini Sosyal Güvenlik Kurumu nun karşılayacağı sandalyesini alıncaya kadar yapmak zorunda kaldıkları işlemlerden dolayı sıkıntılar yaşamaktadır. Önce engelli raporu sonra sandalye için başvuru yapan yurttaşlarımız kolay ve kısa sürede çözülebilecek işlemler de sıkıntılı ve yorucu bürokratik engellerle boğuşmak zorunda kalmaktadır. Engelli raporunu alan biri bunu SGK ya onaylatmak, ardından SGK nın ödemesini yapacağı sandalyeyi satın almak zorunda bırakılmaktadır. Parasını SGK nın karşılayacağı sandalyeyi vatandaş önce kendisi satın almaktadır. Büyük uğraşlar sonrası temin edeceği borçla medikal firmasından sandalyesini alan yurttaş, aldığı faturayı tekrar SGK dan onaylatıp bedelini almaya çalışmaktadır. Bu da ayları bulan bir süreç anlamına gelmektedir. Yapılan iş ve işlemler, yurttaşlarımızı, engellilik ve yoksulluğa ek olarak bir kez de kırtasiyecilikle mağdur etmektedir. Bu bağlamda; 1 - ) SGK nın son beş yılda engelli yurttaşlara sağladığı tekerlekli sandalye sayısı ne kadardır? Bunların çeşitleri nelerdir? 2 - ) SGK nın engelli yurttaşlarımıza sağladığı tekerlekli sandalyelere son beş yıllık dönemde ne kadar ödenek kullanılmıştır? Bunun ne kadarı iç, ne kadarı dış pazar malları için ödenmiştir? 3 - ) Engelli yurttaşlarımızın sandalye gereksinimlerinin karşılanmasında uygulanan iş ve işlemlerin basitleştirilmesi yönünde bürokrasiyi azaltacak herhangi bir çalışma var mıdır? 4 - ) Engelli yurttaşlarımıza son beşyıllık süre için sağlanan tekerlekli sandalyelerde geçerli süre neye göre belirlenmiştir? Süresi bitiminde toplanan kaç tanedir? Bunlar nasıl değerlendirilmiştir? 5 - ) Engelli yurttaşlarımıza sağlanan sandalyeler hangi ölçülere bakılarak verilmektedir? Verilen sandalyelerde kişinin doğru ve sağlıklı kullanması için ayrıntılı bir çalışma yapılmakta mı? Sandalye seçimi kişinin engel özellikleri göz önünde bulundurularak mı yapılmaktadır? 14

6 - ) Akülü tekerlekli sandalyelerin akülerinin TSE garanti kapsamına alınması, kullanım süresi dolmadan bitmesi ya da arıza yapması durumlarında destek hizmet verilmesi konusunda bir çalışma - plan var mıdır? 7 - ) Ucuz ve kalitesiz ithal mallar yerine, yerli üretimin teşvikiyle, kamu kaynaklarının yerli üreticiye kullandırılması ve engelli yurttaşlarımıza sağlıklı, uzun ömürlü tekerlekli sandalye sağlanması akılcı bir yoldur. Bu yönde herhangi çalışma var mıdır? 51 Gün Sonra Yanıtlandı. TC ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 20.01.2014 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER İN Esas No: 7/32713 TBMM ESAS SAYİLİ YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVABİ SUT ADI ADEDİ TUTARI AKÜLÜ TEKERLEKLİ SANDALYE 1142 2.740.302,8 MOTORLU MALÛL ARABASİ 2 2.500,0 ÖZELLİĞİ OLMAYAN MOTORSUZ TEKELEKLİ 8976 2.168.669,4 SANDALYE ÖZELLİKLİ MOTORSUZ TEKERLEKLİ SANDALYE 7263 3.522.960,7 MUHTELİF(AYRİŞTİRMASİ MÜMKÜN OLMAYAN) 3121 3.537.489,5 TOPLAM 20504 11.971.922,4 15

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 63 üncü maddesinde "Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile (f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, ödeme usûl ve esaslarını Sağlık Bakanlığı'nın görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu amaçla komisyonlar kurabilir, ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği yapabilir." hükümleri yer almaktadır. Bu hükümler doğrultusunda Sağlık Uygulama Tebliği ve eki listelerinde yer alan tıbbi malzeme teminine ilişkin kriterler Kurumda ilgili branş akademisyenlerinin katılımıyla oluşturulan bilimsel komisyonlar tarafından belirlenmekte ve Sağlık Bakanlığı*nın görüşleri de alınarak yayımlanmaktadır. Ayrıca, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi" başlıklı 72 nci maddesi çerçevesinde, Kanunda sayılan ve finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini belirlemeye Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu yetkili kılınmıştır. Yine aynı maddede söz konusu Komisyonun, Bakanlık, Maliye, Sağlık ve Kalkınma Bakanlıkları, Hazine Müsteşarlığı, üniversite ile özel sağlık hizmeti sunucularını temsilen Bakanlıkça belirlenecek birer üye ve Kurumu temsilen iki üye olmak üzere toplam dokuz üyeden oluşacağı, komisyon kararlarının salt çoğunluk ile alınacağı, komisyon kararlarının Resmî Gazete'de yayımlanacağı, komisyonca gerekli görülen hâllerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon kurulabileceği ve Komisyonun sekretarya işlemleri Kurumca yerine getirileceği, hüküm altına alınmıştır. Kurum sigortalı/hak sahiplerinin kullanması için sağlık hizmet sunucuları tarafından sağlık raporu ve reçete ile gerekli görülen ve hasta tarafından temin edilen tıbbi malzemeler (tekerlekli sandalye, akülü tekerlekli sandalye v.b.) Kurum Sağlık Uygulama Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda karşılanmaktadır. Tekerlekli sandalye ve akülü tekerlekli sandalye temininde yaşanılan sorunlar ile ilgili olarak; hasta tarafından temin edilen tıbbi malzemelere ait fatura bedellerinin geri ödeme iş ve işlemleri Kurum taşra teşkilatı tarafından yürütülmekte olup, sosyal güvenlik il müdürlüklerimizin iş yüküne göre geri ödeme süreleri değişiklik gösterebilmektedir. Tıbbi malzemelerin temini medikaller/firmalardan yapılabilmekte olup, bu medikaller/firmalar henüz Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmamış ve mevzuatları düzenlenmemiş olduğundan, Kurumun bu medikaller/firmalarla şu an itibariyle sözleşme yapması mümkün değildir. Medikal firmalar ile ilgili yönetmelik çalışmaları, Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılmış olup, söz konusu mevzuat tamamlanıp ruhsatlandırıldıkları takdirde, Kurum ile bu medikaller/firmalar arasında protokol/sözleşme konusu gündeme alınabilecektir. Faruk ÇELİK Bakan 16

44 BERGAMA MERA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 09.10.2013 Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner YİLDİZ tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını ilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Bergama ya bağlı Çamavlu Köyü, kalitesi ve lezzeti ile dünyada aranan bir marka değer olan çamfıstığı üretim alanı - Kozak Havzası içinde yer alır. Ünlü Bergama peynirlerinin üretildiği, hayvancılığın temel geçim kaynağı olduğu bir yerdir. Çamavlu Köyü merası olarak tapu kayıtlarında yer alan 24.000 dönümlük arazi, Çamavlu ile çevre köylerin ortak kullanımında bulunmakta, aynı zamanda köyün içme suyu kaynağını da barındırmaktadır. Çamavlu Köyü merasının maden arama ve çıkartma faaliyetleri kapsamına alınması için yapılan girişimler, Çamavlu ve çevre köyleri huzursuz, Kozak Havzası nın doğal dengesini de tehdit etmektedir. Köyün merasından koparılarak bir firmaya verilmek istenen ve bunun için de tapu tahsis değişikliği girişimlerinde bulunulan 2000 dönümlük parçada yapılacak madencilik; bölgede yoğun bir şekilde faaliyeti sürdürülen madencilik çalışmaları ve buna bağlı çevre kirliliklerinin üzerine bir yenisini eklemek anlamına gelecektir. Bu durumdan, başta meradan yararlanan çevre köyleri ve madenden kaynaklanan çevre kirliliğinin neden olacağı dünyada aranan bir marka değer olan çamfıstığı zarar görecektir. Konu, kamu yararı ve idarenin bütünlüğü yönünden ele alınmayı gerektirmektedir. Bu bağlamda; 1-) Çamavlu Köyü mera arazisi üzerinde maden arama ve çıkartma izni için yapılan başvuru var mıdır? Bununla ilgili yapılmış iş ve işlemler nelerdir? 2-) Bakanlığınıza, Bergama sınırları içerisinde maden arama ruhsatı için başvuru yapan kaç firma vardır, bunların kaçına olur verilmiştir? 3-) Bergama da madencilik faaliyeti yürüten kaç firma vardır? Bunların yürüttükleri madencilik faaliyeti türleri nelerdir? Yerleri nerelerdir? 4-) Bergama da madencilik faaliyeti yapılan yerler arasında, dünyaca ünlü çamfıstığı üretim alanları ile mera kapsamında bulunan alanlar var mıdır? 5-) Mera niteliği taşıyan alanların madencilik faaliyetleri kapsamından çıkarılmasına yönelik herhangi bir çalışma var mıdır? 17

55 Gün Sonra Yanıtlandı. TC ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 03.12.2013 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER'İN Esas No: 7/32751 TBMM ESAS SAYİLİ YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVAPLARİ Cevaplar 1, 2, 3, 4, 5: Bahse konu köy ve çevresinde Bakanlığımız Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilmiş olan maden ruhsatlarına ait bilgiler aşağıda verilmiştir. Sicil Numarası Ruhsat Aşaması Ruhsat tarihi işlem 200900727 Arama Ruhsatı (İşletme 16.02.2009 İşletme ruhsat talebi inceleme Ruhsat Talepli) aşamasında. 7. Madde izinleri yok. 64005 II(b) Grubu Granit 22.04.2008 02.02.2009 da işletme izni almış. İşletme Sahası Faaliyetleri durduruldu. 200707207 II(b) Grubu Granit 01.11.2012 İşletme izni düzenlenmemiş, 7. İşletme Sahası Madde izinleri bekliyor. ER:3303533 H.U.I Müracaat Bergama ilçesi hudutları dahilinde halen yürürlükte bulunan 47 adet maden arama ruhsatı bulunmaktadır. Maden ruhsatlarının kimlere ve nasıl verileceği, madencilik faaliyetlerinin yürütülmesindeki esaslar, faaliyetlerin denetimleri ve buna benzer tüm işlemler 3213 sayılı Maden Kanununun ilgili maddeleri ile hüküm altına alınmıştır. Gerek maden arama ruhsatı gerekse işletme ruhsatı verilmesi aşamasında söz konusu kanun hükümleri uygulanmaktadır. Madencilik faaliyetlerinin çevreye duyarlı yöntemlerle yapılabilmesi, faaliyetler esnasında çevrenin en az etkilenmesini sağlayacak tedbirlerin alınması ve doğal dengenin 18

korunmasına yönelik olarak maksimum tedbirlerin alınmasını sağlamak amacıyla Bakanlık olarak gerekli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bakanlığımız Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen ruhsatların sahiplerinin, ruhsat alanlarında üretim yapabilmeleri için 3213 sayılı Maden Kanununun 7 inci maddesi gereği, arazinin mülkiyet durumuna göre; orman ise Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan, tapulu tarım arazisi ise tapu sahibinden, mera ise İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nden izin alması zorunludur. Diğer taraftan ruhsat alanlarında yapmayı planladıkları üretimin çevreye vereceği olası zararlar (patlatma, sarsıntı, toz, gürültü vs.) konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) izni ile İl Özel İdarelerinden Gayri Sıhhi Müessese (GSM) izin belgesi/ruhsatı almaları zorunludur. Söz konusu izin belgeleri almamaları halinde Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından ruhsat sahalarına üretim/işletme izni verilmemektedir. Çevre Kanunu gereği sit alanları, su kaynakları, baraj gölleri, yerleşim yerleri ve mutlak koruma alanları ÇED kapsamında mutlaka göz önünde bulundurulmaktadır. Bu işlem için ÇED kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan ÇED Olumlu Belgesinin ve bu belge alınırken konuyla ilgili tüm kurumların uygun görüşünün alınması zorunludur. Ruhsat sahiplerinin, madenin topraktan üretimini yaptıktan sonra gerçekleştirecekleri işlemler için kuracakları tesislere ilişkin yatırımlarını diğer sektörlerde yapılan fabrika-atölye-tesis yatırımları gibi yürürlükte bulunan mevzuatlardaki prosedürleri takip ederek gerçekleştirmektedirler. Bu faaliyetler esnasında bazı izinlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Belediyeler, Valilikler v.b. gibi kurumlardan alınması gerekmektedir. Taner YILDIZ Bakan 19

45- ENGELLİ SEÇMENİ N OY KULLANİRKEN KARŞİLAŞTİG İ SİKİNTİLARİN Gİ DERİ LMESİ İ Çİ N NE Gİ Bİ ÇALİŞMALAR YAPİLİYOR? TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 21.11.2013 Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Engelli yurttaşların seçimlerde oy kullanabilmesi; siyasi haklarını, diğerleriyle eşit bir şekilde kullanmaları, oy verme yerlerinin uygun ve erişilebilir, oy pusulalarının anlaşılabilir olmasını sağlayan düzenlemeler ilgili yasalar, Anayasa ve Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmıştır. Geçmiş seçimlerde engelli yurttaşların oy kullanabilmeleri için gerekli olanakların sağlanmaması nedeniyle yaşanan zorluklar, engelli yurttaşların siyasal haklarını kullanabilmelerine engel oluşturmuştur. Siyasi hakları kullanma yeterliğine erişmiş engelli bir kişinin yurttaş olarak seçme hakkını kullanamaması ve sandığa iradesini yansıtamaması, öncelikle bu yurttaşlarımızın siyasal hak ve ödevlerinin devlet eliyle ihlali niteliğindedir. Bu durumun eşitlik ve adalet ilkelerine aykırı olduğuna da kuşku yoktur. Engelli yurttaşların oy kullanabilmelerini sağlayacak uygun yöntemleri, oy verme yerlerine erişebilmelerinde yaşanan aksaklıkları giderecek önlemleri belirleme - denetleme görev ve sorumluluğu devletindir. Sorunların giderilmesi, yine geri dönüşü mümkün olmayan aksaklıklar yaşanmasının önlenmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması zorunludur. Bu bağlamda; 1-) Ülkemizde kayıtlı engelli seçmen sayısı kaçtır? Bunların illere göre dağılımı nedir? 2-) Son beş yılda yapılan seçimler ve halkoylamasında, engelli yurttaşların seçme hakkını kullanamamalarına ilişkin kaç şikayet başvurusu yapılmıştır? Bunlarla ilgili gerçekleştirilen iş ve işlemler nedir? 20

3-) Seçmen listelerini oluşturma hazırlıklarında, engelli seçmenler bir alt başlık konusu olarak ele alınmakta mıdır? Hangi kurumlar ne tür çalışmalar yapmakla görevlendirilmiştir? 4-) Engelli yurttaşların seçimlerde oy kullanabilmeleri ve oy merkezlerine sandıklara erişebilmeleri konusunda geçmişte yaşanan aksaklıkların giderilmesi konusunda yapılan çalışmalar nelerdir? Bu sorunun ülke genelinde çözümü hangi merkezi kurumun planlama ve denetimi altındadır? 5-) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü nün, seçmen kütüklerinde engelli seçmenlerin engel özelliklerine göre ilçelere ve sandıklara dağılımı bakımından herhangi bir çalışması var mıdır? 6-) Bu yönde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı - Adalet Bakanlığı İçişleri Bakanlığı Yüksek Seçim Kurulu arasında herhangi bir ortak çalımla var mıdır? 7-) İlçe Seçim Kurullarının, engelli seçmenlerin oy kullanmalarında karşılaşılabilecek engelleri gidermekle ilgili yükümlülükleri belirlenmiş midir? Belirlenmişse ilgili yönetmelik, genelge, talimat nedir? 21

204 Gün Sonra Yanıtlandı. TC ADALET BAKANLIĞI Kanunlar Genel Müdürlüğü Sayı: 56020453/2013-610,01-1081.1277.2271 Konu: Yazılı soru önergesi 1 Temmuz 2014 TÜRKİYE BUYUK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA İlgi: a) Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, 10.12.2013 tarihli ve 43452547-120.07-[7/34888]-154203-260139 Sayılı yazı, b) Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü ifadeli, 17.12.2013 tarihli ve 31853594-610-2-6554-6932 sayılı yazı, c) 16.01.2014 tarihli ve 5548/10688 sayılı yazı. İlgi (a) yazınız ekinde Başbakanlığa gönderilen ve ilgi (b) yazı ile Bakanlığımızca cevaplandırılması tensip olunan, İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler tarafından Sayın Başbakan a yöneltilip yazılı olarak cevaplandırılması istenilen 7/34888 Esas Nolu soru önergesine ilişkin cevaba esas teşkil edecek bilgilerin derlenebilmesi için ilgi (c) yazımızla ek süre istenilmiş olup, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 99. Maddesi uyarınca hazırlanan kısmi cevap ilişikte sunulmuştur. Bilgilerinize arz ederim. Bekir BOZDAĞ Bakan EKLER: 1- Soru önergesi cevabı (1 adet) 2-10/01/2014 tarihli ve 400 sayılı yazı (1 adet) 3-30/01/2014 tarihli ve 1133 sayılı yazı ve eki (1 adet) DAĞİTİM: Gereği: TBMM Başkanlığına Bilgi Başbakanlığa 22

TC ADALET BAKANLIĞI Kanunlar Genel Müdürlüğü Sayı : 56020453/2013-610.01-1081/1270/2269 1 Temmuz 2014 Konu: Yazılı soru önergesi Sayın Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili TBMM Sayın Başbakan'a yöneltilip Bakanlığımız koordinatörlüğünde cevaplandırılması tensip olunan 7/34888 Esas Nolu soru önergesinin cevabı aşağıda sunulmuştur. I-Anayasanın, dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten "Başlangıç" Bölümünde, kuvvetler ayrımının Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir iş bölümü ve iş birliği olduğu; Anayasanın 79. maddesinde seçimlerin, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılacağı; seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme görevinin Yüksek Seçim Kumluna ait olduğu; Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağı; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 14. maddesinde Yüksek Seçim Kurulunun görev ve yetkilerini belirten hükümlerine yer verildiği malumlarıdır. Anayasanın ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun anılan hükümleri çerçevesinde, Bakanlığımızın Yüksek Seçim Kurulunun iş ve işlemlerini denetlemeye ve değerlendirmeye yönelik bir görevi ve yetkisi bulunmamaktadır. II-Soru önergesinde yer alan hususlarla ilgili olarak Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığınca hazırlanarak Bakanlığımıza iletilen, 10/01/2014 tarihli ve 400 sayılı yazı ile 30/01/2014 tarihli ve 1133 sayılı yazı ve eki ilişiktedir. III-Soru önergesinde yer alan diğer hususlarla ilgili olarak içişleri ve Aile ve Sosyal Politikalar bakanlıklarıyla yazışmalar devam etmekte olup, Bakanlığımıza bilgi iletildiğinde ayrıca cevap verilecektir. Bilgilerinize sunulur. Bekir BOZDAG Bakan 23

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU BAŞKANLIĞI Sayı: 19638395-050.04.S.2013/17 10 Ocak 214 Konu: Karar Örneği ADALET BAKANLIĞI Kanunlar Genel Müdürlüğüne Yüksek Seçim Kurulunca verilen 7/1/2014 ve 2014/17 sayılı karar örneği ilişikte gönderilmiştir. Bilgi edinilmesi ve gereği rica olunur. Sadi GÜVEN Yüksel Seçim Kurulu Başkan E K : - Karar Örneği (1 Sayfa) DAĞITIM: - Kanunlar Genel Müdürlüğüne - Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğüne 24

TC YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No: 17 KARAR Kurulumuz Başkanlığına Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen 25/12/2013 tarihli ye 56020453/2013-610.01-1081/5566/10746 sayılı yazıda; İzmir Milletvekili Birgül Ayman GÜLER tarafından Başbakana yöneltilip Bakanlıkları koordinatörlüğünde cevaplandırılması tensip olunan 7/34888 nolu soru önergesinin yazıları ekinde gönderildiği ve Başkanlığımızla ilgili hususlardaki cevapların taraflarına bildirilmesi istenilmiş olmakla, konu incelenerek; ' GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Milletvekili Birgül Ayman GÜLER tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başbakan tarafından cevaplandırılması istenilen 7/34888 Esas Nolu soru önergesinde belirtilen hususlar incelenmiştir. Yüksek Seçim Kurulu, Anayasa'nın 79. maddesi hükmü gereğince seçimlerin yönetim ve denetimini yürüten, görev ve yetkileri 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin 1 ila 14 üncü bentlerinde sayılmış olup, kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağı öngörülmüştür. Anayasa'nın 98. maddesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bilgi edinme ve denetim yolları düzenlenmiş, sözlü ve yazılı soruların Başbakanlıktan veya bakanlardan bilgi isteme biçiminde olacağı belirtilmiştir. Bu bilgi isteme ve denetimin amacı, yürütme organının iş ve işlemleri hakkında bilgilenmek ve bilgi sahibi olmaktır. Kurulun görev alanına giren konular hakkında Başbakan veya bakanlardan yazılı soru yoluyla bilgi istenilmesinin, Anayasa'nın yasama bölümünde yer alan Yüksek Seçim Kurulunun yargısal niteliği ve konumu ile bağdaşır görülmediğinden, sorulan hususlara cevap verilmesine ilişkin istemin reddine, Başkanlık Makamına konu hakkında cevap verilmesi hususunda yetki verilmesine, karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Milletvekili Birgül Ayman GÜLER tarafından Başbakana yöneltilip Bakanlıkları koordinatörlüğünde cevaplandırılması tensip olunan 7/34888 Esas Nolu soru önergesinde sorulan hususlara cevap verilmesine ilişkin istemin reddine, 2-Başkanlık Makamına konu hakkında cevap verilmesi hususunda yetki verilmesine, 3-Karar örneğinin Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğüne ve Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğüne gönderilmesine, 7/1/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Beşir BOZDAG Bakan 25

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU BAŞKANLIĞI Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü Sayı: 69440393.719/ 30 Ocak 2014 Konu: İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler in Soru Önergesi ADALET BAKANLIĞI (Kanunlar Genel Müdürlüğüne) İlgi- a) 25/12/2013 tarihli ve 56020453/2013-610.01-1081/5566/10746 sayılı yazınız. b) Yüksek Seçim Kurulunun 7/01/2014 tarihli ve 2014/17 sayılı kararı. İlgi (a) sayılı yazınıza ekli İzmir Milletvekili Birgül Ayman GÜLER tarafından Başbakan'a yöneltilip Bakanlığınız koordinatörlüğünde cevaplandırılması tensip olunan 7/34888 Esas soru önergesinde sorulan hususların cevaplandırılması Kurulumuzdan istenilmiş, Kurulumuzca verilen ilgi (b) sayılı kararla sorulan hususlara cevap verilmesine ilişkin istem reddedilmiş ancak soru önergesine konu edilen hususlarla ilgili Adalet Bakanlığına bilgi verilmesi için Başkanlık Makamına yetki verilmiştir. Bu nedenle, bilgilendirme amaçlı olarak soru önergesinde yer alan hususlarla ilgili, 1-30 Mart 2014 tarihinde yapılacak Genel Mahalli idareler Seçiminde kullanılmak üzere Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünden 21.01.2014 tarihinde alınan kayıtlara göre oy kullanabilir engelli seçmen (ortopedik ve görme engelli) sayısı 546.284 olup, engelli seçmenlerin illere göre dağılımını gösteren liste ekte sunulmuştur. 2-Engelli vatandaşların son beş yılda seçme haklarını kullanmalarına ilişkin şikâyetleri ile İlgili yapılan inceleme sonucu, 2009 ve 2012 yıllarında Başkanlığımıza herhangi bir başvuruda bulunulmamıştır. Başkanlığımıza 2010 yılında 6, 2011 yılında 1, 2013 yılında 3 başvuruda bulunulmuştur. 3-Seçmen listeleri oluşturma hazırlıklarında engelli vatandaşlarımızın belirlenmesi için ilçe seçim kurulu başkanlıklarında SEÇSİS uygulamaları- Seçmen Kaydı Günleme(SEC_003) ekranında seçmenin engelli bilgisi kayıt altına alınmaktadır. Bununla birlikte Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünden periyodik olarak alınan engelli vatandaşlarımıza (ortopedik ve görme engelli) ilişkin kayıtlar SEÇSİS Merkezi Seçmen Kütüğü Veri tabanına işlenmektedir. 4-Engelli vatandaşlarımızın seçimlerde oy kullanabilmeleri için ilçe seçim kurulu başkanlığı tarafından o seçim bölgesindeki engelli erişimine en uygun yer olarak tespit 26

edilen sandık alanlarına ( Sandıklar okul (özel okullar ve özel dershaneler dahil) avlusu ve salonların elverişli kısımları gibi genel yerlere, yetmediği takdirde kiralanacak kahvehane lokanta gibi yerlere konulur. Ayrıca engelli seçmenlerin oy kullanacağı sandıklara erişimini kolaylaştırmak amacıyla sandıklar sandık alanlarının giriş katlarından başlayarak yerleştirilir Bununla birlikte Seçim Bilişim Sistemi SEÇSİS uygulamaları aracılığıyla seçmenlerin sandıklara atanması sırasında engelli seçmenlerin ailesi ile birlikte giriş katlarında yer alan sandıklara atanması sağlanmaktadır. Ayrıca muhtemel sandık alanlarına ilişkin liste Mili Eğitim Bakanlığına gönderilmiş ve okulların engelli erişimine uygun hale getirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması talep edilmiştir. 5-6- Kurumumuzun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetler Genel Müdürlüğü ile engelli seçmenlerin engel özelliklerine göre ilçelere ve sandıklara dağıtılmasına yönelik bir çalışması ve bu yönde herhangi bir kurum ile ortak çalışması bulunmamaktadır. 7-298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 74 üncü, 90 ıncı, 93 üncü maddelerinde engelli seçmenlerin karşılaşılabilecekleri engelleri gidermek amacıyla ilçe seçim kurulu başkanlılarınca alınacak tedbirler açıkça belirtilmiştir; Başkanlığımıza ait www.vsk.gov.tr internet sitesinde de yayınlanan 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan Genel Mahalli İdareler Seçimine ilişkin Yüksek Seçim Kurulunun 31.12.2013 tarih ve 623 sayılı Kararı eki Seçmen Kütüğünün Güncelleştirilmesi Usul ve Esaslarını Gösterir örnek: 140/1, 08/01/2014 tarih ve 23 sayılı Kararı eki Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerini Gösterir Örnek: 138 sayılı Genelgelerde engelli seçmenlerle ilgili kapsamlı bilgi bulunmaktadır. Bilgilerinize rica ederim. Sadi GÜVEN Yüksek Seçim Kurulu Başkanı 21.01.2014 İTİBARİ İLE OY KULLANABİLİR ENGELLİ SAYISI: ADANA: 11.707 ADİYAMAN: 6.638 AFYONKARAHİSAR: 3.490 AĞRİ: 2.728 AKSARAY:3.758 AMASYA: 2.463 ANKARA: 31.299 ANTALYA: 14.281 ARDAHAN: 1.690 ARTVİN: 1.554 AYDİN: 9.761 BALİKESİR: 9.173 BARTIN:1.281 BATMAN:4.022 BAYBURT: 550 BİLECİK:1.101 BİNGÖL: 1.573 BİTLİS: 3.099 BOLU: 1.549 BURDUR: 2.843 BURSA: 21.485 ÇANAKKALE: 2.487 ÇANKİRİ: 1.809 ÇORUM: 8.899 DENİZLİ: 8.145 DİYARBAKİR: 8.045 DÜZCE: 3.355 EDİRNE: 1.593 ELAZİĞ: 2.150 ERZİNCAN: 2.921 ERZURUM: 5.930 ESKİŞEHİR: 6.621 GAZİANTEP: 8.705 GİRESUN: 5.007 GÜMÜŞHANE: 1.172 HAKKÂRİ:1.023 HATAY: 8.131 İĞDIR: 1.549 ISPARTA: 3.187 İSTANBUL: 71.476 İZMİR:39.722 KAHRAMANMARAŞ: 14.750 KARABÜK: 1.393 KARAMAN: 3.098 KARS:1.631 KASTAMONU: 4.355 KAYSERİ: 14.075 KİRİKKALE: 1.668 KİRKLARELİ: 2.620 KİRŞEHİR:1.370 KİLİS: 762 KOCAELİ: 12.718 KONYA: 16.336 KÜTAHYA: 3.113 MALATYA:6.315 MANİSA: 10.774 MARDİN: 5.176 MERSİN: 7.155 MUGLA: 6.384 MUŞ:2.098 NEVŞEHİR: 2.740 NİGDE: 4.428 ORDU: 9.479 OSMANİYE: 2.400 RİZE: 2.482 SAKARYA: 5.922 SAMSUN: 10.383 SİİRT: 1.517 SİNOP: 2.364 SİVAS: 7.527 ŞANLİURFA:9.822 ŞİRNAK: 2.032 TEKİRDAĞ: 8.187 TOKAT: 7.885 TRABZON: 3.820 TUNCELİ: 1.022 UŞAK: 3.150 VAN: 4.329 YALOVA: 1.117 YOZGAT: 7.239 ZONGULDAK:4.683 27

46-AKPİNAR MAHALLESİ 26026 PARSELDE OTURAN VATANDAŞLAR NEDEN MAGDUR EDİ LDİ TÜRKLİYE BÜYÜK MİLLET MECLİS BAŞKANLIĞINA 21.11.2013 Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan BAYRAKTAR tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Çankaya İlçesi Akpınar mahallesinde bulunan 26026 parsel alan Bakanlar Kurulu Kararı ile afet bölgesi ilan edilmiştir. Heyelan tehlikesi nedeniyle bir bloğun yıkıldığı, diğerlerinin tahliye edilerek yıkılması gerektiği, barınacak yerleri olmayanların riskli evlerde oturmak zorunda bırakıldığı, hak sahiplerinin büyük zarara uğradıkları bilinmektedir. Söz konusu yerin Riskli Alan ilan edilmesi nedeniyle sorumluluğun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nda olduğu açıktır. Konunun vehameti, mevsim koşulları düşünüldüğünde yürütmenin ivedilikle hareket etmesi, yurttaşların sorunlarının çözülmesi aciliyet göstermektedir. Bu bağlamda: 1-) Çankaya Akpınar Mahallesi 26026 numaralı parselin 6306 sayılı Kanun uyarınca Riskli Alan ilan edilmesi nedeniyle buradaki binaların tahliye edilerek derhal yıkılması gerektiği açıktır. Tahliye ve yıkım konusunda yapılan işlemler ile alınan kararlar nelerdir? 2-) İlgili kanun gereği Rezerv Yapı Alanı belirlenmesi gerekmektedir, bu alan belirlenmiş midir ve neresidir? 3-) Kanun ve Uygulama Yönetmeliği gereği hak sahibi maliklere geçici konut tahsisi ya da kira yardımı yapılmış mıdır? 4-) Anlaşma sağlanamadığı takdirde maliklere cüz i bedeller ödenerek zorla mı çıkarılacaklardır? 5-) Maliklerin maddi ve manevi kayıpları çok büyüktür. Tazmini konusunda Bakanlığınızca bir ödeme planı yapılmış mıdır? 28

74 Gün Sonra Yanıtlandı. TC ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 17.02.2014 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER İN Esas No: 7/34938 TBMM ESAS SAYILI YAZILI SORU ÖNERGESİNE CEVABİ 1,2,3,4,5- Ankara İli, Çankaya İlçesi Akpınar Mahallesi 26026 imar adası sınırları içerisinde kalan bölge, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında Bakanlar Kurulu Karan ile "Riskli Alan" ilan edilmiş, bu karar 06.02.2013 tarihli Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu alanın "Riskli Alan" ilan edilme sürecinde Ankara İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nden alınan görüşte, alanda meydana gelen heyelan sonrasında, alanın Afete Maruz Bölge olarak ilan edildiği ve 7269 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile ilgili olarak Afetlerin Genel Hayata Etkililiğine İlişkin Temel Kurallar Hakkındaki Yönetmelik esaslarına uygun olarak, anılan yerin genel hayata etkisiz olduğu hususunda olur alındığı belirtilmiştir. Bu kapsamda alandaki hak sahiplerine konut üretilmesi ve alanın boşaltılabilmesi için maliklerle yapılan görüşmeler sonucunda, vatandaşların beyanı üzerine Çankaya Belediyesi'ne gönderilen yazımız ile "... riskli alan ilan edilen alan içerisindeki taşınmaz malikleri tarafından Belediyenizle yapılan görüşmelerde, taşınmaz maliklerinin riskli alandan taşınmasını sağlamak amacıyla Belediyenize ait taşınmazlardan belirlenecek bir alanın yeni yerleşim alanı oluşturulacağı ve hak sahiplerine konut üretileceği beyan edilmiştir. Bu yönde Çankaya Belediyesince yapılan herhangi bir çalışma olup olmadığının, şayet yapılan bir çalışma var ise bu çalışma ile belirlenen taşınmazların tapu kayıtlarının ve bu taşınmazlarda yapılacak uygulamalar hakkında Bakanlığımıza 07/10/2013 tarihine kadar yazılı olarak bilgi verilmesi... " talep edilmiştir. Bu doğrultuda Çankaya Belediyesi'nce Bakanlığımıza gönderilen yazıda, rezerv yapı alam olarak belirlenmesi uygun görüldüğü belirtilen taşınmazlar ile ilgili olarak 08.11.2013 tarihinde Maliye Bakanlığı'na görüş sorulmuş olup, Maliye Bakanlığının 02.01.2014 tarihli cevabi yazısında, belirtilen taşınmazların rezerv yapı alam olarak değerlendirilmesinde sakınca görülmediği belirtilmiştir. Bu kapsamda çalışmalarımız ivedilikle ve hassasiyetle yürütülmektedir. 29

Bunun yanında heyelan riskine rağmen vatandaşların konutlarında ikamet etmelerinin ve ilerde karşılaşılabilmesi muhtemel can ve mal kayıplarının önüne geçilmesi amacıyla Bakanlığımızca ilgili kurumlardan konutlara verilen elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinin sonlandırılması için talepte bulunulmuştur. Ayrıca 6306 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususlar doğrultusunda maliklerin talepleri halinde kira yardımı, kredi desteği gibi imkânlar sağlanabilecektir. İdris GÜLLÜCE Çevre ve Şehircilik Bakanı 30

47-Kİ RAZ DEVLET HASTANESİ NDE NEDEN UZMAN DOKTOR YOK? TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 09.12.2013 Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Mehmet MÜEZZİNOĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Kiraz, Manisa ve Aydın il sınırında, bağlı olduğu İzmir il merkezine 145 km uzaklıkta, 45 bin nüfuslu bir ilçedir. Toplam 52 köyü bulunan Kiraz, İzmir in en yoğun köy nüfusunu barındıran ilçesi olma özelliğine sahiptir. İlçede 50 yatak kapasiteli devlet hastanesi vardır. Ancak uzman doktor eksikliği nedeni ile Kirazlılar sağlık hizmetine ulaşamaz duruma gelmiştir. Devlet Hastanesi nde kadın doğum ve çocuk hastalıkları gibi temel uzmanlıklarda ve aile hekimliği alanında doktor olmaması nedeniyle, yurttaşlarımız Tire, Bayındır, Ödemiş ve Aydın Nazilli ye gitmek zorunda kalmıştır. Bu durum, çoğunluğu ekonomik sıkıntılar içinde bulunan yurttaşlarımıza üzüntü yaratan ek yükler getirmekte, aileler için ciddi yoksunluklar yaratmaktadır. En temel kamu hizmetlerinden biri olan sağlık hizmetinden yararlanmanın sağlanması, Kiraz Devlet Hastanesi ndeki uzman doktor ve aile hekimi gereksiniminin karşılanması zorunludur. Bu bağlamda; 1-) Bakanlığınızca Kiraz Devlet Hastanesi nde norm kadro çalışması çerçevesinde tahsis edilen uzman doktor sayısı ne kadardır? Alanları nelerdir? 2-) Hastanede istihdam edilmekte olan uzman doktorların alanlarına göre sayıları ne kadardır? 3-) Kadrosu Kiraz Devlet Hastanesi nde görünen, ancak başka yerlerde görevlendirilmiş uzman doktor var mıdır? Varsa bunların alanlarına göre sayısı nasıldır? Bu durumun nedeni nedir? 4-) Kirazlıların ivedilikle gereksinim duyduğu uzman doktorlar ile aile hekimleri, Kiraz Devlet Hastanesi ndeki görevlerine ne zaman başlayacaklardır? 31 YANITSIZ: Süresi İçinde Cevaplandırılmadığından Gelen Kağıtlarda Yayımlandı

32

48-Tİ RE- AYDİN BAG LANTİ YOLU TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Lütfi ELVAN tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. 09.01.2014 Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Tire 80 bin nüfusu, tarım hayvancılık, sanayi ve ticarete dayalı ekonomisi ile Küçük Menderes Havzası nın önemli ilçelerinden biridir. İlçede tarımsal, organize sanayi bölgesinde etkinlik gösteren kuruluşlar eliyle sınai ve iç dış ticari iktisadi hareket, ilçeye - İzmir e önemli gelir sağlamaktadır. Tire, yüksek üretim ve ticaret potansiyeline karşın, verimli ve güvenli bağlantı yollarından yoksundur. Mevcut yollarda yaşanan can ve mal kayıplı kazalar, ilçede yapılan üretimi ve ticareti olumsuz etkilediği gibi Tirelilerin gündelik yaşamını da güçleştirmektedir. Özellikle Tire nin İzmir Aydın otoyoluna çıkış noktası üzerinde 22 km lik mesafedeki Belevi (Selçuk) bağlantısı arasında bulunan güzergahta yaşanan kazalar nedeniyle bu yol yöre halkı tarafından Tire celladı olarak adlandırılmıştır. Bu yol bahar ve yaz aylarında, turizm sezonunda Manisa, Beydağ, Kiraz, Ödemiş ve Bayındır dan gelen araçlarca kullanılmakta, yoğun trafik nedeni ile çok ciddi kazalar meydana gelmektedir. Tire - İzmir bağlantı yolu olarak kullanılan Torbalı güzergahı da tek yön olması nedeni ile kolay ve güvenli olmaktan uzaktır. Bu yol aynı zamanda Beydağ, Kiraz, Ödemiş ve Bayındır ile İzmir arasındaki trafiğin Torbalı da kesişmesi ile birlikte yoğunluk artmakta, trafik sıkışmaktadır. Bu bağlamda; 1-) Tire nin İzmir Aydın otoyoluna çıkışını sağlayan 22 km lik mesafedeki Belevi bağlantısına ulaşımı sağlayan yolda genişletme ya da bölünmüş yol çalışması yapılmakta mıdır? Ne zaman bitirilecektir? 2-) Yöre halkı tarafından Tire celladı olarak adlandırılan Tire Belevi(Selçuk) arasında son bir yılda yaşanan kaza sayısı ne kadardır? Bu kazalardaki can ve mal kaybı ne olmuştur? 3-) Tire İzmir bağlantı yolu olarak kullanılan Torbalı güzergâhında, güvenli ve kolay trafik seyri için bölünmüş yol planlaması - çalışması var mıdır? İş ve İşlemler hangi aşamadadır? 33 YANITSIZ: Süresi İçinde Cevaplandırılmadığından Gelen Kağıtlarda Yayımlandı

49-MEMURA Bİ R DERECE 18.02.2014 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk ÇELİK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. 34 Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Memurların uzun zamandır talep ettikleri bir derece artırılmasına yönelik beklentileri; yazılı görsel basın başta olmak üzere sosyal medyada geniş bir şekilde yer almaktadır. Konu son olarak sendikalar ile Kamu Personeli Danışma Kurulu arasında varılan mutabakat ile beklenti ötesinde bir hak halini almıştır. Memur ve diğer kamu görevlilerine 1979, 1991 ve 2005 yıllarında verilen bir derece olanağı, sonradan göreve başlayan memurların da benzer haktan yararlanması eşitlik ve adalet anlayışının gereğidir. Zira son düzenlemenin yapıldığı 2005 yılındaki, 5289 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerine Bir Derece Verilemesi Hakkında Kanunun yürürlük tarihinden sonra memur olan kişiler bu haktan yararlanamamıştır. Devletin adalet anlayışı içinde faaliyetlerini sürdürmesi ve ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. hükümlerini düzenleyen Anayasa nın amir hükümleri gereği 2005 sonrası memur ve kamu görevlisi olan kişilere bir derece verilmesi bir zorunluluktur. Bu bağlamda; 1-) 16.01.2005 tarihinde ve sonrasında göreve başlayan memurlara ve diğer kamu görevlilerine bir derece verilmesi konusunda bir çalışma bulunmakta mıdır? Var ise, bu çalışmanın içeriği nedir? Böyle bir çalışma yok ise, yapılması planlanmakta mıdır? 2-) Memur ve diğer kamu görevlilerine bir derece verilmesini düzenleyen, 2005 tarihli ve 5289 Sayılı Kanun sonrası göreve başlayan memur ve kamu görevlilerinin toplam sayısı ne kadardır? 3-) Kamu Personeli Danışma Kurulu ile sendikalar arasında varılan mutabakat altına imza atılmasına karşın, 2005 Yılı sonrası göreve başlayan memur ve kamu görevlilerine bir derece verilmesi için bir düzenleme yapılmamasının gerekçeleri nedir? YANITSIZ: Süresi İçinde Cevaplandırılmadığından Gelen Kağıtlarda Yayımlandı

50-3 Mİ LYAR Fİ DANİ NASİL, HANGİ YOLLA TEMİ N EDEREK NE KADARLİK ALANA KAÇ Lİ RAYA Dİ KTİ Nİ Z? 11.03.2014 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Yürütmenin başı Recep Tayyip Erdoğan, son altı aydan bu yana, çeşitli zamanlarda 2 milyar 800 milyon ağaç diktik açıklaması yapmıştır. Bu yönde son açıklama, 23 Şubat 2014 günü Afyon da 3 milyar şu an itibarıyla fidan ve ağaç diken bir iktidarız biçimindedir. Belirtilen sayı, Türkiye nin yaklaşık 40 bin km 2 ek yeşil alan kazanması anlamına gelir. Ne var ki, Google tarafından son on yılda çekilen binlerce uydu fotoğrafının birleştirilmesi yoluyla oluşturulan ve dünya ölçeğindeki ormansızlaşmayı gösteren fotoğraflar incelendiğinde, Türkiye fotoğraflarında, son on yılda ülkemizin yeşil örtüsünün tahribata uğrayarak azalmış olduğu görülmektedir. Öte yandan, on yılda 3 milyar ağaç elde etmek, yılda 250 milyon fidan-ağaç dikmek anlamına gelir. Belirtilen boyutlarda bir hizmetin yüksek maliyet gerektirdiği açıktır. Uzmanların verdikleri bilgiye göre, en az bir yaşında "pişkin" fidanların (genç ağaçların) maliyeti asgari 30-40 TL; boylu bir fidanın iyimser bir tahminle, devlet ve belediye fidanlıklarında 5-10 TL dolayında bir yetiştirme ve bakım (+ taşıma + dikim + dikim sonrası ilk dönemde sulama ve bakım vs) maliyeti vardır. Bu durumda ülkemizi yeşillendirmek için 30-40 milyar TL'ye mal olmuş bir proje uygulanmış olması gerekir. 35

Hükümet yetkililerinin ağaç fidan dikme açıklamalarında, belirtilen boyutlardaki çalışmanın ne kadar bir alanı kapladığı ve maliyet hesabı verilmemektedir. Dikilen ağaç fidanların ne kadarı çeşitli nedenlerle kesilen ve yanan orman alanları yerine; ne kadarının kent yolları ve park çalışma alanlarında gerçekleştirildiği de belirtilmemektedir. Yine, fidanların sağlanma biçimine ilişkin bilgiler verilmediğinden, yapılan açıklamalar kamuoyunda soru işaretleri oluşturmaktadır. Eldeki veriler ve yukarıda belirtilen varsayımlar ile Başbakanlığın hizmet iddiaları arasındaki çelişkileri açıklığa kavuşturmak ve söz konusu kamu hizmetine ilişkin açık ve doğru bilgiye kavuşmak amacıyla; 1-) Ülkemizde Hükümet inizin 2003 2013 yıllarında diktiği ağaç ve fidan sayısı, yıllar itibariyle ve dönem sonunda toplam olarak, ne kadardır? 2-) Yıllara göre, dikilen ağaç ve fidanların ne kadarı orman çalışması kapsamında, ne kadarı şehirlerde yeşil alan çalışması şeklinde gerçekleştirilmiştir? 3.-) Yıllara göre, bu dikimlerin maliyeti ne olmuştur? 4-) Dikilen ağaç ve fidanların temini ne şekilde olmuştur? Yıllara göre, bunların ne kadarı kamu kurumlarından, ne kadarı yurt içi özel sektörden, ne kadarı yurt dışından alım yolu ile sağlanmıştır? 5-) Dış alım yolu ile temin edilen fidanların türleri nedir? Yıllara gore, bunların sayısı, birim fiyatı ve toplam maliyeti ne kadar olmuştur? 36

50 Gün Sonra Yanıtlandı. TC. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 30.04.2014 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER İN Esas No: 7/41237 TBMM ESAS SAYİLİ YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVABİ Cevap 1.5 Bakanlığımızca; 2003-2013 yıllarını kapsayan son 11 yılda 3 milyon 949 bin hektar alanda, ormanların geliştirilmesi ve genişletilmesine yönelik çalışmalar yapılarak 3 milyar fidan toprakla buluşturulmuştur. Bu fidanların yaklaşık 177 milyon adedi karayolu, köy yolu, ibadethane, mezarlık, okul, hastane ağaçlandırmalarında (şehirlerde yeşil alan çalışması), geriye kalan kısmı ise ormancılık tesis çalışmalarında kullanılmıştır. Ormanların genişletilmesi ve geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmalarında kullanılan fidanların tamamı Orman Genel Müdürlüğümüze ait orman fidanlıklarında üretilen fidanlarla karşılanmakla birlikte, son yıllarda kullanılan fidanlar içerisinde yaklaşık %5 e tekabül eden miktarı, orman köylülerini desteklemek gayesiyle alım garantili olarak ürettirilerek köylülerden ve kooperatiflerden alınmaktadır. 2003-2013 yılları arasında ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve bozuk orman alanlarının iyileştirmesine yönelik çalışmalarda 2.471.406 TL harcama yapılmıştır. Prof. Dr. Veysel EROĞLU Bakan 37

51-İ NGİ Lİ ZLERİ N MAVİ Kİ TAP İNA MAHKU Mİ YET İ ŞLEMİ Mİ Z NE OLDU? TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 29 Nisan 2014 Aşağıdaki sorularımın TBMM Başkanı Sayın Cemil ÇİÇEK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Aşağıda tam künyesi verilen İngiliz yapımı 1916 tarihli Mavi Kitap adlı yayına, Lordlar Kamarası üyesi olduğu anlaşılan Lord Avebury adlı kişinin imzasıyla Türkçe Baskıya Önsöz başlıklı iki sayfalık bir sunuş metni yazılmıştır. Bu metinde bazı iddialar yer almaktadır. Buna göre, TBMM Başkanlığı, İngiltere Avam ve Lordlar Kamarası na 28 Nisan 2005 tarihli bir mektup göndermiş; mektupta 1916 yılında yayınlanan Mavi Kitap ın asılsız bir propaganda aracı olduğunu bildirmiştir. Bunun üzerine yazar ve arkadaşlarının bir toplantı yapmışlar, TBMM nin bu kitap hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı değerlendirmesi nde bulunarak TBMM Başkanı Bülent Arınç a mektup göndermeye karar vermişlerdir. Yazar bu mektubu 27 Ocak 2006 da gönderdiklerini, yanıt gelmemesi üzerine mektubu bir de 1 Eylül 2006 da epostayla yeniden ilettiklerini söylemektedir. Yazar TBMM üyelerini İngiliz parlamenterlerle yüzyüze bir toplantıya davet etmiştik her hangi bir yanıt alamadık demektedir. Sonuçta TBMM üyelerinin çoğunun Mavi Kitap ın içeriğine ve bu içeriğe ait arşiv kayıtlarına ilişkin yeterli bilgiye sahip olmadıkları konusunda görüş birliği ne varan bu kişiler, Mavi Kitap ın Türkçe çevirisini yaptırıp yayınlamaya karar vermişlerdir. Aynı önsözde çeviri ve yayının, Gomidas Enstitüsü tarafından Ermeni Genel Yardımlaşma Birliği desteğiyle gerçekleştirildiği belirtilmektedir. 1-) Bu önsözde belirtilen, 27 Ocak 2006 tarihinde 33 İngiliz Parlamenter tarafından TBMM mektubuna, Meclis Başkanı Sayın Bülent Arınç a hitaben bir mektupla yanıt verildiği doğru mudur? Bu mektup kayıtlarınızda var mıdır? 2-) Önsöz yazarının Meclis Başkanı Sayın Bülent Arınç a hitaben yazdıklarını iddia ettiği bu mektupta Mavi Kitap konusunu görüşmek üzere TBMM üyelerini İngiliz parlamenterlerle yüz yüze bir toplantıya davet edildiği doğru mudur? 3-) Söz konusu mektuba TBMM Başkanlığı tarafından yanıt verilmediği iddiası doğru mudur? Bu iddia doğruysa gerekçemiz nedir? 38

4-) Belirtilen önsöz, her okuyan tarafından görüleceği gibi, rahatsız edici bir üslupla kaleme alınmıştır. Mavi Kitap adı verilen propaganda aracının güvenilmezliğini gözler önüne serme çalışmasının, bu önsözdeki iddiaları da kapsayacak biçimde tamamlanması düşünülmekte midir? Kitabın Künyesi: James Bryce ve Arnold Toynbee, Osmanlı İmparatorluğu nda Ermenilere Yapılan Muamele, 1915 1916 Vikont Bryce ın Falladon Vikontu Grey e Sunduğu Belgeler, Sansürsüz Basım, Gomidas İnstitute London 2009 (Yayına hazırlayan Ara Sarafian), Türkçe Baskıya Önsöz, s. iii iv. 39

43 Gün Sonra Yanıtlandı. TC TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA (Kanunlar ve Kararlar Başkanlığı) 11.06.20014 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER'İN Esas No: 7/42796 TBMM ESAS SAYİLİ YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVAPLARİ CEVAPLAR: Cevap 1: TBMM'nin bazı üyelerince Mavi Kitap hakkında İngiltere Parlamentosuna gönderilen mektuba cevap niteliğindeki Avam Kamarasından on üç ve Lordlar Kamarasından yirmi üye olmak üzere toplam otuz üç parlamenter tarafından imzalanan belge, Lordlar Kamarası üyesi Lord Avebury'nin dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent ARİNÇ'a muhatap 25 Ocak 2006 tarihli mektubu ile tarafımıza gönderilmiş olup kayıtlarımızda yer almaktadır. Cevap 2: Mektupta TBMM üyeleri ile İngiltere Parlamentosundan parlamenterlerin Mavi Kitap ile ilgili konuları müzakere etmek üzere bir toplantı yapması önerilmiştir. Cevap 3: Dönemin TBMM Başkanı, İngiltere Lordlar Kamarası üyesi Lord Avebury'nin ülkemizle ilgili tutumunu değerlendirerek mektuba cevap verilmemesini kararlaştırmıştır. Cevap 4: İngiltere Hükümeti, Ermeni soykırımı iddialarına karşı uzun yıllardır değişmeyen bir tutum benimsemekte, 1915 Olaylarını soykırım olarak tanımadığını çeşitli vesilelerle beyan etmektedir. Bununla birlikte, 1915 Olaylarına dair ülkemizin görüşü; gerek İngiltere dâhil tüm Avrupa ülkeleri yönetimleri, gerek akademik çevreler ve kanaat önderleri nezdinde sürekli gündeme getirilmektedir. Bu konudaki çok yönlü çalışmalar devam etmektedir. Tabiatıyla, İngiltere Parlamentosu ve hükümetlerinin Mavi Kitap'taki asılsız iddialara sahip çıkıp çıkmayacağı hususu da ilgili kurumlar tarafından yakından takip edilmektedir. Ayrıca, Mavi Kitap'ta yer alan iddiaların asılsızlığına dair Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV tarafından kaleme alınan ve 2006'da yayımlanan "The British Blue Books: Vehicles of War Propaganda, 1914-1918" (İngiltere Mavi Kitapları: Savaş Propagandası Araçları, 1914-1918) adlı bir kitap bulunmaktadır. Aynı kitabın 2010'da Almanca tercümesi de çıkmıştır. Konuyla ilgili olarak ilave çalışmaların yapılması ve yayımlanması akademik çevrelerin takdirindedir. Sadık YAKUT TBMM Başkan Vekili 40

52-BU ASKERLER ORDUYA KUMPAS İN KURBANLARİ Mİ? 13.05.2014 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet YİLMAZ tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili İzmir de görülen, Askeri Casusluk Davası kapsamında 357 kişinin yargılandığı yargı süreci devam etmektedir. Dava kapsamında yargılananlar arasında emekli muvazzaf askerler, siviller yer almaktadır. Yargı süreci devam etmekle birlikte 2013 yılında tutuklananların büyük bir kısmı geçtiğimiz aylarda tahliye edilmiş ve görevlerinin başına dönmüşlerdir. Yargılamaları tutuksuz olarak devam etmektedir. Yargılama süreci tamamlanmadığı halde; aynı davada yargılanan Kara, Deniz, Hava ve Jandarma Komutanlığı personeli olan askerlerden bazıları yürütülen disiplin soruşturması sonucu Türk Silahlı Kuvvetleri nden ilişikleri kesilmiştir. Mahkeme süreci tamamlanmadan, tutukluluğa yer olmadığı mahkeme tarafından tespit edilerek salıverilen askerlerin iç hizmet yönetmeliği çerçevesinde onarılmayan bir sonuçla ordudan ihraç edilmeleri; başta askerleri, ailelerini ve kamuoyunu büyük endişeye sevk etmiştir. Yargılama süreci tamamlanmadan, askeri okul ve hizmet yılları başarılı, sicilleri parlak, takdir ve teşekkür ödülleri ile temiz geçmişlere sahip askerlerin bir çırpıda disiplinsizlik gerekçesi ile ihraç edilmeleri kuşku ve soru işaretlerini beraberinde getirmektedir. Söz konusu iş ve işlemler Milli orduya kumpas kuruldu sözlerini anımsatmaktadır. Kamuoyu, temiz sicil ve başarılı okul meslek yıllarına sahip personelin disiplinsizlik suçu ile ordudan atılmasını inandırıcı bulmamakta, paralel yapı ların orduya da nüfuz ettiği kanaatini taşımaktadır. Bu bağlamda; 1-) Askeri Casusluk Davası kapsamında kaç askeri personelin ordudan ilişiği kesilmiştir? Bunların rütbe, görev ve görev yeri nedir? 2-)Disiplin işlemi sürecinde, ilişiği kesilen söz konusu personelin savunması alınmış mıdır? 3-) Yargılama süreci tamamlanmadan böyle bir disiplin işleminin somut dayanağı var mıdır? Varsa bunlar nelerdir? 41

4-) Askeri personelin ilişiğinin kesilmesi yerine, yargılama süreci tamamlanana kadar açığa alınmaları söz konusu olamaz mıydı? 5-) Askerlerin ordudan atılmalarını gerektiren disiplin hükümleri nelerdir? Halen yürürlükte midir? 6-) Adı geçen davada yargılanan, yapılan disiplin soruşturması ile ordudan atılan askeri personelin geçmiş yıllara dönük sicil durumları nedir? Ayrıca bu personelin başarılı hizmetlerinden dolayı aldığı takdir, teşekkür, nişan vb. gibi ödülleri bulunmakta mıdır? 42 YANITSIZ: Süresi İçinde Cevaplandırılmadığından Gelen Kâğıtlarda Yayımlandı

53-ORMAN BAKANLİG İNDA YO NETMELİ K DEG İ Şİ KLİ G İ 20.05.2014 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Son on yılda Orman Kanunu dokuz kez değişikliğe uğramıştır. 18 Nisan 2014 tarihinde yayınlanan iki ayrı yönetmelik ise Orman Kanununun 16 ve 17-18. maddeleri gereğince verilecek izinlerle ilgili değişiklikler yaparak kuralsız izin verme dönemini başlatmıştır. Bu hükümlerin ormanların yok olma sürecini hızlandıracağından endişe edilmektedir. 1-) Orman alanlarında dini eğitim tesisi yapılması izniyle hangi kurumlara olanaklar açılmıştır? Orman alanlarında şu anda kaçak olarak çalışan dini eğitim tesisleri var mıdır, bunlar nerelerde ve hangi kurumlara aittir? 2-) 17/3 ve 18. Madde Uygulama Yönetmeliği nin 4. Maddesinde karayolları hizmet tesisleri ile bakım işletme tesislerine izin verilmesi, İstanbul üçüncü köprü ve bağlantı yolları üzerindeki ormanlık sahalarda otel benzeri yapılar yapımına olanak verecek midir? 3-) Kamu kurumlarına verilen izinler, kamu - özel ortaklığı ve Yap - İşlet - Devret biçimindeki eğitim sağlık tesislerinde, iznin şahıslara devrine ve üst hakkı verilmesine açılmıştır. Üst hakkı bir tür mülkiyet hakkı devridir. Bu durum, özelleştirme uygulaması değil midir? Ormanlar, devlet eliyle dolaylı ve dolambaçlı bir yolla özelleştirme sürecine mi sokulmuştur? 4-) İzin sahalarının kontrolü serbest yeminli ormancılık bürolarına yaptırılabilecektir. Anayasanın devlete tekelci yetki olarak verdiği yönetme, işletme, tedbir alma yetkisinin ayrılmaz parçası olan kontrol işi neden serbest bürolara devredilmiştir? Bu, bakanlığın örgüt ya da personel olarak yetersizliği nedeniyle mi, yoksa belirlenmiş bir politika nedeniyle mi gündeme gelmiştir? 43

42 Gün Sonra Yanıtlandı. TC. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 01.07.2014 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER İN Esas No: 7/44425 TBMM ESAS SAYİLİ YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVABİ Cevaplar 1.4 Eğitim tesisi izinleri, 5018 sayılı Kanuna ekli (İ)sayılı cetvelde yer alan kurumlara verilebilmektedir. Ormanlık alanda karayolları hizmet ve bakım tesislerine izin verilmesi ile alakalı olarak Orman Kanununun Ek-9 maddesine eklenen beşinci fıkrası hükmü ge4reği yönetmelikte düzenleme yapılmıştır. Kamu kurumlarına verilen izinler; izin süresi içinde alanda üst hakkı kurulmasından ibaret olup, mülkiyetin devri söz konusu değildir. İzin sahasının kontrolü ve denetimi, bağlı kuruluşum Orman Genel Müdürlüğünce yapılmaktadır. Prof. Dr. Veysel EROĞLU Bakan 44

54-İ ZMİ R DE SOMA İ Çİ N YU RU YEN İ ŞÇİ LERE POLİ S Şİ DDETİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 21.05.2014 Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Efkan ALA tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Soma da yer altı madenciliğinin özelleştirilmesinin yarattığı elim olayda yaşamını yitiren 301 maden işçisinin acısı tüm toplum tarafından yurdun her tarafında ve sınırlar ötesinde derin bir üzüntü ile karşılanmıştır. Olayın meydan geldiği günün hemen ertesinde başta işçi sendikaları olmak üzere demokratik kitle örgütleri, yüzlerce işçinin hayatını kaybetmesine yol açan olayı protesto etmek, kurban yakınlarıyla dayanışma içinde olmak istemişlerdir. Yurttaşların, olayın meydana gelmesinde ihmalleri, iş güvenliği ve sağlığı konularındaki eksiklikleri protesto etmek ve konuya dikkat çekmek için düzenledikleri etkinlikler ifade özgürlüğü kapsamında eylemlerdir. Yaşamını yitiren işçiler İzmir de DİSK, TTB, TMMOB gibi kitle örgütleri tarafından anılmak ve olayın sorumlularının bulunması ve yargı önüne çıkarılması isteğiyle basın açıklaması yapmak istemişlerdir. Olaydan bir gün sonra, 14 Mayıs ta basın açıklaması yapmak isteyen kitle örgütü üyeleri ve yurttaşlara polis şiddetle müdahalede bulunmuş, ifade özgürlüğüne engel olmuşlardır. Olaylar sırasında İzmir İl Emniyet Müdürü nün kitle örgütü temsilcilerine yönelik kaba üslup ve tavırları özellikle DİSK Genel Başkanı Kani Beko ya yönelik tehditkar söylemleri dikkat çekmiştir. Ertesi gün, 15 Mayıs Perşembe günü kitle örgütlerinin ikinci kez denedikleri protesto eylemleri polisin orantısız, amacını aşan kaba güç kullanımı ile karşılanmıştır. Somalı maden işçilerinin acılarına ortak olan, sorumluların hesap vermeleri gerektiğini savunan yurttaşlar gaz ve basınçlı su ile şiddete maruz bırakılmışlardır. Müdahale sırasında özellikle DİSK Başkanı Kani Beko ile şube yöneticileri çok yakın mesafeden ve hedef alınarak, TOMA dan basınçlı su sıkılması sonucu ciddi sağlık sorunları yaşamışlardır. Başkan Beko polisin uyguladığı şiddet sonrası hastaneye kaldırılmış, kulak zarı yırtılması ve sol gözünde ödem oluşması tanısı ile tedaviye alınmıştır. Olaylarda İzmir Emniyet Müdürünün tehditkar üslup ve tavırları, polisin orantısız ve aşırı güç kullanımı, bir işçi örgütü liderine ve sendika yöneticilerine polisler tarafından hedef alınarak saldırılması, araştırma ve soruşturmayı gerektirmektedir. 45

Bu bağlamda; 1-) Soma da yaşanan maden faciası sonrası İzmir de kitle örgütleri tarafından yapılmak istenen basın açıklamalarına izin verilmemesi ve şiddet kullanılarak bastırılmasının nedeni nedir? 2-) İzmir de yaşanan eylemler sırasında polisin orantısız ve kaba güç kullanımı karşısında idari bir soruşturma yapılmakta mıdır? Yaptırmayı düşünüyor musunuz? 3-) İzmir İl Emniyet Müdürü nün, kitle örgütü temsilcilerine yönelik sarf ettiği kaba yaralayıcı ve tehditkâr sözleri için ilgililerce dava açılmıştır. Emniyet Müdürü hakkında, konumu ile bağdaşmayan söz ve eylemlerde bulunmasından dolayı herhangi bir disiplin işlemi yapılmakta mıdır? Yaptırmayı düşünüyor musunuz? 4-) Somalı maden işçileri için İzmir de yapılmak istenen protesto gösterilerine polisin gösterdiği aşırı ve orantısız müdahale kararının idari sorumlusu kimdir? YANITSIZ: Süresi İçinde Cevaplandırılmadığından Gelen Kâğıtlarda Yayımlandı 46

55-O DEMİ Ş SU S Bİ TKİ LERİ DESTEK BEKLİ YOR TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 22.05.2014 Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Küçük Menderes Havzası iklimi, toprak yapısı ve bitki çeşitliliği ile ülkemizin en önemli tarımsal üretim alanlarının başında gelmektedir. Ödemiş te üretimi ve ticareti yapılan, çevre düzenlemelerinin vazgeçilmez ürünü süs bitkileri etkilediği sektörlerle birlikte binlerce yurttaşımızın geçimini sağlamakta, yöreye ve ülkeye çok önemli gelir kaynağı oluşturmaktadır. 2013 yılı içerisinde özellikle Türkmenistan, Azerbaycan, İrak ve Gürcistan gibi ülkelere yapılan dışsatım ve elde edilen gelir üreticiye ve ülkeye önemli bir gelir sağlamaktadır. Sektörün, üreticiye ve ülkeye daha çok gelir getirebileceği düşünülerek desteklenmesi, teknik - altyapı koşullarının sağlanması, danışmanlık hizmetleri ve planlama çalışmaları gerekmektedir. Süs bitkisi alanında yapılacak KDV düzenlemesi, sağlanabilecek ürün - dışsatım destek primi, ucuz uzun kredi olanağı çok daha büyük ekonomik potansiyeli barındırmaktadır. Bu bağlamda; 1-) Bakanlığınızın süs bitkisi ürünlerinde uygulanan, üreticinin rekabet gücünü azaltan % 18 KDV oranlarının düşürülmesi konusunda her hangi bir çalışma var mıdır? Yapmayı planlıyor musunuz? 2-) Üreticinin, ürün destek primi uygulaması ile desteklenmesi ve dışsatıma teşvik edilmesi konusunda herhangi bir planlama ya da çalışma yapılmakta mıdır? 3-) Ödemiş te süs bitkisi üreticisine danışmanlık hizmeti verebilecek, alıcıya ürün numunesinin sergilenmesini ve ürün dışsatım kontrollerinin yapılması için laboratuvar hizmetlerinin sağlandığı bir merkez yapılması için plan - çalışma var mıdır? 47

48

41 Gün Sonra Yanıtlandı. TC. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 01.07.2014 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER İN Esas No: 7/44638 TBMM ESAS SAYİLİ YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVABİ Cevap 1.3 Katma değer Vergisi Kanununun 17/1 maddesinde sayılan kurum ve kuruluşların ilim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek maksadıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri KDV den istisna edilmiştir. Buna göre orman yetiştirme materyali olarak kullanılan asli orman ağaçları fidanları KDV den muaf tutulmuştur. Süs bitkisi olarak üretilen ve peyzaj düzenlemelerinde kullanılan özel türlerin satışında özel sektör gibi %18 oranında KDV uygulanmaktadır. Bakanlık olarak fidancılık ve süs bitkileri üretimi ile uğraşan özel sektör üreticilerinin orman ağacı tohum ve altlık fidan ihtiyaçları karşılanmaktadır. Sakarya İlinde özel sektör üreticilerinin ürünlerinin tanıtımı, sergilenmesi, satışı ve ihracat gelirlerini artırmak maksadıyla Bakanlığımızca Tanıtım ve Sergileme Tesisi kurulmuş olup; 11.12.2013 tarihinde faaliyete geçmiştir. Fidan üreticilerinin talepleri halinde yetiştiriciliği konusunda her türlü teknik danışmanlık Orman Genel Müdürlüğümüz bünyesindeki orman fidanlık müdürlükleri tarafından verilmektedir. Prof. Dr. Veysel EROĞLU Bakan 49

56-SO Z KONUSU MADEN DEVLET İ MTİ YAZİNİN DEVRİ Nİ SAGLAYAN RO DO VANS KAPSAMİNDA MİDİR? TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 27.05.2014 Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner YILDIZ tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Soma da maden faciasında 301 maden işçisinin yaşamı yitirmesi, kamuoyunda tüm dikkatlerin yer altı maden işletmeciliğinde meydana gelen kazalara yönelmesine neden olmuştur. Madenler, Anayasa nın 168. maddesiyle devletin hüküm ve tasarrufu altında olan tabii servet ve kaynaklar kapsamındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı devlete aittir. Bu Anayasa hükmü çerçevesinde Soma da faaliyet gösteren ve 13 Mayıs 2014 günü 301 işçimizin yaşamına mal olan madenin hangi hukuksal zemine, ne tür bir imtiyaz devrine, ne tür bir sözleşmeye dayandığı bilgisi bizler ve kamuoyu nezdinde bir türlü netlik kazanmamıştır. Bu bağlamda; 1-) Söz konusu madenin özel sektör tarafından işletilmesine ilk olarak ne zaman başlanmıştır? 2-) Bu uygulamanın başlatıldığı ilk tarihten bu yana özel sektörle kaç sözleşme yapılmıştır? 3-) Söz konusu maden için günümüzde yürürlükte olan sözleşme, devlet imtiyazının devrini sağlayan rödövans kapsamında mıdır? Değilse bu sözleşmenin türü, hukuksal dayanağı nedir? 4-) Sözleşme karşılığında işletici şirket tarafından devlete yapılan ödemelerin özellikleri nelerdir? Sözleşmede ilgili işletmecinin taşeron/alt işveren istihdamı yapmasına yetki tanınmış mıdır? 50

44 Gün Sonra Yanıtlandı. TC. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 10.07.2014 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER İN Esas No: 7/44884 TBMM ESAS SAYİLİ YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVABİ Cevap 1.2.3.4. Eynez yer altı sahalarında toplam 15 milyon ton kömür üretme hizmet alımı işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre açık ihale usulü ile yapılmış, ihaleyi 27.07.2006 tarihinde Park Teknik Elektrik Mad. Turz. San. A.Ş firması almıştır. Daha sonra firmanın talebi ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerine göre; Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun muvafakati ile Soma Kömür İşletmeleri A.Ş firmasına devredilmiştir. Bilgilerinize arz ederim. Taner YILDIZ Bakan 51

57-TURİ ZM CENNETİ ÇEŞME TAŞ OCAKLARİNİN TEHDİ Dİ ALTİNDA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 27.05.2014 Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner YILDIZ tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Doğal güzellikleri ve iklimi ile İzmir in Türkiye nin gözde turizm yeri olan Çeşme, marka değeri ile dünyada aranan yerlerin başında gelmektedir. Yarımada nın bu cennet köşesi balık çiftlikleri ve rüzgar enerjisi için kurulacak tribünler sonrası şimdi de taş ocaklarının tehdidi altındadır. Yarımada nın su gereksinimini karşılayan Kutlu Aktaş Barajı nın koruma alanı içerisinde yeni taş ocağı izni ile Çeşme nin doğal güzelliklerine ve turizm değerine bir darbe daha vurulmaktadır. Başta yöre insanı olmak üzere turizm sektörünün tüm taraflarını kaygılandıran proje ile Reisdere ve Germiyan Mahallesi nde üçüncüsü açılacak olan taş ocağı maden izni 27 hektarlık alanı kapsarken bölgeden yılda 300 bin ton kalker çıkartılması planlanmaktadır. Tesisten gerek patlatma gerekse ocaktan çıkan kalkerin, kırılıp elenmesi, stoklaması, kamyonlara yüklenmesi ve taşınması sırasında çıkacak tozluluğun hesaplanmasında Çeşme Meteoroloji istasyonu yerine çok uzaktaki Selçuk İstasyonu verilerinin esas alınması yöre insanını ve kamu vicdanını rahatsız etmiş, akıllara kuşku düşürmüştür. Özellikle bu yıl yağışsız geçen kış ayları ve kurak geçeği öngörülen yaz ayları göz önüne alındığında, yarımadanın içme ve kullanma suyu kaynaklarını tehdit edecek böyle bir girişimin sonuçları çok daha vahim olacaktır. Konunun, projenin kamu yararı çıkarı lehinde titiz ve eksiksiz bir şekilde incelenmesi, soruna telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan çözüm bulunması zorunludur. Bu bağlamda; 1-) Projesine onay verilen maden ocağının Kutlu Aktaş Barajı koruma alanı içerisinde kaldığı ve bu anlamda içme ve kullanma suyu kaynaklarını tehdit ettiği doğru mudur? 52

2-) Konuya ilişkin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü nün(dsi) görüşü alınmış mıdır? DSİ nin raporu varsa ne yöndedir? Yoksa bu bir eksiklik değil midir? 3-) Projede, tesisten gerek patlatma sırasında gerekse ocaktan çıkan kalkerin kırılıp elenmesi ve taşınması sırasında ortaya çıkacak tozumanın hesaplanmasında; bölgenin hemen yanı başında bulunan Çeşme Meteoroloji İstasyonu yerine çok uzakta bulunan Selçuk İstasyonu verilerinin kullanılmasının nedeni nedir? 4-) Proje onayı verilen tesisin kurulacağı yerin 1. derece yangına hassas bölge olması bağlamında ne gibi tetkik çalışmalar yapılmış buna göre ne gibi önlemler alınmıştır? Bunlar nelerdir? 5-) Kurulması öngörülen tesisin Germiyan ve Reisdere mahallelerinde, mera alanında olduğu doğru mudur? 6-) Eksiklikleri ve kusuru bulanan projeye onay veren, iş ve işlemlerde imzası bulunan yetkililer hakkında ne gibi işlemler yapılacaktır? 7-) Yargıya intikal eden konu sonuçlandırılıncaya kadar yapılan iş ve işlemleri durdurmayı planlıyor musunuz? 53

44 Gün Sonra Yanıtlandı. TC. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 10.07.2014 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER İN Esas No: 7/44882 TBMM ESAS SAYİLİ YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVABİ Cevaplar: 1.2.3.4.5.6.7. Ülkemizde çevreye duyarlı madencilik için gerekli teknoloji ve deneyim mevcuttur. Bununla birlikte, madencilik faaliyetlerinin çevreye duyarlı yöntemlerle yapılabilmesi, faaliyetler esnasında çevrenin en az etkilenmesini sağlayacak tedbirlerin alınması ve doğal dengenin korunmasına yönelik olarak yasal düzenlemeler yapılmıştır. Maden ruhsatlarının kimlere ve nasıl verileceği, madencilik faaliyetlerinin yürütülmesindeki esaslar, faaliyetlerin denetimleri ve buna benzer tüm işlemler 3213 sayılı Maden Kanununun ilgili maddeleri ile hüküm altına alınmıştır. Gerek maden arama ru7hsatı gerekse işletme ruhsatı verilmesi aşamasında söz konusu kanun hükümleri uygulanmaktadır. Kanunun 6. Maddesinde Maden hakları, medeni hakları kullanmaya ehil T.C. vatandaşlarına madencilik yapabileceği statüsünde yazılı Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş tüzelkişiliği haiz şirketlere, bu hususta yetkisi bulunan kamu iktisadi teşebbüsleri ile müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile diğer kamu kurum, kuruluş ve idarelerine verilir. hükmü yer almaktadır. Bakanlığımız Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen ruhsatların sahiplerinin, ruhsat alanlarında üretim yapabilmeleri için 3213 sayılı Maden Kanununun 7 inci maddesi gereği, arazinin mülkiyet durumuna göre; orman ise Orman ve Su İşleri Bakanlığımdan, tapulu tarım arazisi ise tapu sahibinden, mera ise İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümden izin alması zorunludur. Diğer taraftan ruhsat alanlarında yapmayı planladıkları üretimin çevreye vereceği olası zararlar (patlatma, sarsıntı, toz, gürültü vs.) konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımdan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) izni ile İl Özel İdarelerinden Gayri Sıhhi Müessese (GSM) izin belgesi/ruhsatı almaları zorunludur. Söz konusu izin belgeleri almamaları halinde Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından ruhsat sahalarına üretim/işletme izni verilmemektedir. Çevre Kanunu gereği sit alanları, su kaynakları, baraj gölleri, yerleşim yerleri ve mutlak koruma alanları ÇED kapsamında mutlaka göz önünde bulundurulmaktadır. Bu işlem için ÇED kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığımdan ÇED Olumlu Belgesinin ve bu belge alınırken konuyla ilgili tüm kurumların uygun görüşünün alınması zorunludur. Mera alanları için 3213 sayılı Maden Kanununun 7 nci maddesi hükümleri ve Uygulama Yönetmeliği kapsamında işlem yapılmaktadır. 54

Ruhsat sahiplerinin, madenin topraktan üretimini yaptıktan soma gerçekleştirecekleri işlemler için kuracakları tesislere ilişkin yatırımlarını diğer sektörlerde yapılan fabrikaatölye-tesis yatırımları gibi yürürlükte bulunan mevzuatlardaki prosedürleri takip ederek gerçekleştirmektedirler. Bu faaliyetler esnasında bazı izinlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Belediyeler, Valilikler vb. gibi kurumlardan alınması gerekmektedir. 3213 sayılı Maden Kanunu çerçevesinde madencilik faaliyetleri Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından rutin olarak denetlenmekte ayrıca bu denetimler dışında gerek vatandaşlardan gerekse diğer kurumlardan gelen şikâyet/ihbar gibi durumlarda ruhsat sahalarında denetimler yapılmaktadır. Yapılacak/yapılan bu denetimler sonucunda Maden Kanununun 7. maddesine aykırı olarak izinsiz faaliyet gösterildiği veya çevre ve insan sağlığına zarar veren faaliyette bulunulduğunun tespiti halinde ruhsatlar için işlem yapılarak faaliyetleri durdurulmaktadır. Madencilik faaliyetlerinin gerçekleştirildiği alanda, yapılan faaliyetlerle ilgili olarak kendi mevzuatlarına göre izin veren diğer kurumlar ve mülki idare birimlerince de denetimler yapılmakta olup sonuçları Maden İşleri Genel Müdürlüğüme bildirilmektedir. Yapılan denetimlerde mevzuata aykırı ve usulsüz çalışma yapıldığı belirlenen ruhsat sahalarındaki faaliyetler gerekli tüm önlemler alınıncaya kadar durdurulmakta, kanun, yönetmelik ve projelerine uygun faaliyette bulunmadığı tespit edilen bu ruhsat sahiplerine 7 nci Madde kapsamında teminat iradı olmak üzere idari para cezası uygulanmaktadır. Bilgilerinize arz ederim. Taner YILDIZ Bakan 55

58-OCAKTAN ÇİKARİLAN TAŞLARİN KAMYONLARLA TAŞİNDİG İ GU ZERGA H ACİ LEN DEG İ ŞTİ Rİ LMELİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 04.06.2014 Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm Bakanı Ömer ÇELİK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Medeniyetlere beşiklik eden Bergama, tarihi kültürel dokusu ve turistik değeri ile Türkiye nin gözde yerlerinin başında gelir. Bergama binlerce yıldan gelen tarihi eserlerini, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi ile taçlandırmanın son aşamasındadır. Bergama şehir merkezi içerisinde Selinos Çayı üzerinden geçen, Roma İmparatoru Adrianus tarafından inşa edilen Bodrumüstü ve tüneller, 2000 yıllık görkemi ile zamana meydan okumaktadır. Ancak tarihi Bazalika Kilisesi nin devamında yer alan köprü ve su tünelleri, olası bir göçük ve yıkım tehlikesiyle karşı karşıyadır. Kozak Yaylası ndaki granit taş ocağından çıkarılan taşlar, bu tarihi dokunun üzerinden geçen ağır tonajlı kamyonlarla limana taşınmaktadır. 50 100 tonluk araçların geçtiği tarihi tünel ve köprü üzerine ve çevresine yerleşmiş yurttaşlar büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Kozak Yaylası ndaki granit taş ocağından çıkarılan taşların kamyonlarla taşındığı güzergah acilen değiştirilmelidir. Risk altındaki tarihi eserler ve çevresinde yaşayan yurttaşlarımız olası bir felaketle karşılaşmadan önlem alınması, hem yurttaşlarımızın can ve mal güvenliği hem de tarihi kültürel değerlerin gelecek kuşaklara ulaştırılması bakımından zorunlu bir görevdir. Bu bağlamda; 1-) Tarihi tünel ve köprü ile çevresinde oturan yurttaşları tehlikeden korumak için, Kozak Yaylası ndaki granit taş ocağından çıkarılan malzemenin nakliyesinde kullanılan ağır tonajlı kamyonlar için ayrı bir yol güzergâhı çalışması yapılmakta mıdır? Yapmayı düşünüyor musunuz? 56

2-) Kozak Yaylası ndan çıkarılan taşların taşınması işlemleri ile ilgili olarak; maden ruhsatı verilirken Bergama nın tarihi kültürel, turistik yapısı ve ilçe trafiği özellikleri dikkate alınmış ve incelenmiş midir? 3-) Kozak Yaylası ndan çıkarılan ve Bergama ilçe merkezi içerisinden geçirilerek taşınan granit taş ocağı malzemesinin nakliye işlemleri ile ilgili olarak, tarihi tünel ve köprünün olası çökme ve yıkılmasına karşı herhangi bir önlem alınmış mıdır? Almayı düşünüyor musunuz? 4-) UNESCO Kültür Mirası Listesi ne girme arefesinde olan Bergama, Bakanlığınızın 2014 ve 2015 programlarında yer almakta mıdır? Bu ilçe ile ilgili projeleriniz nelerdir? 57

59- ORMAN GENEL MU DU RLU GU DE YAPİLAN PERSONELİ N GO REV YERİ DEG İ Şİ KLİ G İ Nİ N GEREKÇESİ NEDİ R? TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 04.06.2014 Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Orman Genel Müdürlüğü, 13.10.2013 tarihli ve 28794 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Orman Genel Müdürlüğü Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmelik kapsamında personelin görev yerlerini değiştirmektedir. Mevzuatın kamu yararı gereği, kurumdaki her personele eşit ve özel durumları mazeretleri göz önünde bulundurularak, hakkaniyetle uygulanması esastır. Yönetmelikten etkilenenler arasında sayman, orman muhafaza memuru, orman mühendisi, şube müdürü ve işletme müdür yardımcısı unvanlılarının da yer aldığı, toplam 1400 personel bulunmaktadır. Kendi istemi dışında gerçekleşen görev yeri değişikliği nedeniyle birçok kişi durumdan olumsuz etkilenmektedir. Yapılan bu uygulama personelin çalışmasına, verimliliğine olumsuz yansıyacak ormancılık; koruma, yangınla mücadele, orman zararlılarıyla mücadele, izin irtifak haklarının denetimi, orman kadastro ve planlama çalışmaları ve ormancılığın geliştirilmesi gibi birçok temel konu zarar görecektir Bu bağlamda; 1-) Orman Genel Müdürlüğü nde yapılan, personelin görev yeri değişikliğinin gerekçesi nedir? 2-) Yer değiştirme esaslarına bağlı olarak görev yeri değiştirilen personelin, bağlı oldukları sendikalar itibari ile sayısı ne kadardır? 3-)Yapılan yer değiştirmelerde personelin aile üyelerinin sağlık, eğitim mazeretleri ve daha önce hizmet verdikleri görev yerleri dikkate alınmakta mıdır? 4-) Rotasyon tüm personeli kapsamakta mıdır? Liyakat ölçüleri içerisinde uygulanmakta mıdır? 58

5-) Personel görev yeri tercihlerinde bulunabilmekte midir? Tüm personel görev yeri tercihlerini belirttikleri bilgi işlem sistemine açık ve şeffaf biçimde ulaşabilmekte midir? 6-) Tercihlerde görev yeri değişikliğine açık ve kapalı gösterilen yerler nerelerdir? Bu durum tüm personele eşit bir şekilde uygulanmakta mıdır? 7-) Yapılan rotasyon - görev yeri değişikliği nedeniyle yargıya intikal eden kaç dava vardır? 8-) Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde kadrosu üzerlerinde olmalarına karşın, başka görevlerde tutulanların yerine vekâleten bu görevi yürüten kaç yönetici vardır? 41 Gün Sonra Yanıtlandı. TC. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 15.07.2014 İZMİR MİLLETVEKİLİ SAYİN BİRGÜL AYMAN GÜLER İN Esas No: 7/45477 TBMM ESAS SAYILI YAZİLİ SORU ÖNERGESİNE CEVABİ Cevaplar 1-8. Orman Genel Müdürlüğü Personelinin Atama ve Yer Değiştirme Esaslarına ilişkin Yönetmelik çerçevesinde Orman Genel Müdürlüğü personeline uygulanacak rotasyon 16.05.2014 tarihinde http://www.ogm.gov.tr adresinden yayımlanmıştır. Rotasyon, Yönetmelikte belirtilen süreleri dolduran personel ile yer değişikliği talebinde bulunan personeli kapsamaktadır. Rotasyon işlemleri liyakat ölçüleri içerisinde uygulanmaktadır. Yapılan yer değiştirmelerde personelin-aile üyelerinin sağlık, eğitim mazeretleri ve daha önce hizmet verdikleri görev yerleri dikkate alınmaktadır. Hangi sendika üyesi olduğu dikkate alınmamaktadır. Orman Genel Müdürlüğü görevini, Genel Müdür Yardımcısı kadrosu üzerinde bulunan İsmail ÜZMEZ vekaleten yürütmektedir. Bilgilerinize arz ederim. Prof. Dr. Veysel EROĞLU Bakan 59

60- İ ZMİ R KUŞ CENNETİ YOK OLMASİN 11.06.2014 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili İzmir Kuş Cenneti barındırdığı kuş türleri, sulak alanları ve yaban hayatı ortamı ile Dünyanın sayılı yaşam alanlarından birisidir. Menemen Çiğli sınırları arasında sekiz bin hektarlık alanda yer alan kuş cenneti; 1. Derece Doğal SİT Alanı, Gediz Deltası Sulak Alanı, Yaban Hayatı Koruma Sahası ve Ramsar Sözleşmesi (Uluslararası Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi) kapsamında bulunmaktadır. Türkiye de sadece İzmir Kuş Cenneti nin yaban hayatı koruma sahası olarak kabul edildiği havzada 300 e yakın kuş türü yaşam olanağı bulmaktadır. Aralarında nesli tehlikede olan yüzlerce kuş türünün barındığı ürediği beslendiği kuş cenneti ciddi sorun ve tehditlerle karşı karşıyadır. Gün geçtikçe kötüleşen sulak alan burada barınan türleri de olumsuz etkilemektedir. Özellikle sulak alandaki ada ve yarımadaların dalga hareketiyle aşınması ve yok olma tehlikesi burada hayat bulan türlerin neslini tehdit etmektedir. Sorun ertelemeksizin acil eylemlerin uygulamaya geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Konu doğal ve yaban hayatın korunması yanında gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakma görevi ile hareket edilmesini, sorumlu davranılmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda; 1-) Bakanlığınızın İzmir Kuş Cenneti ni koruma ve geliştirme konusunda ne gibi çalışmaları bulunmaktadır? 2-) Bakanlığınız döneminde İzmir Kuş Cenneti ile ilgili yapılan çalışmalar ve bunlara ayrılan harcamaların tutarı ne kadardır? 3-) Kuş Cenneti ile ilgili olarak İzmir İİ Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararları nelerdir? Bu kararlar uygulamaya konulmuş mudur? Konulmadıysa nedenleri nelerdir? 60

4-) Kuş Cenneti nde, dalyandaki ada ve yarımadaların yok olmasını önlemeye yönelik herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır? Yapılması planlanmakta mıdır? 5-) Bakanlığınızda İzmir Kuş Cenneti nin Milli Park statüsünde değerlendirilmesi gibi bir çalışma yapılmakta mıdır? Yapılması planlanmakta mıdır? 6-) Bakanlığınızın, İzmir Kuş Cenneti nin turizme kazandırılmasına yönelik herhangi bir çalışması bulunmakta mıdır? Yapmayı planlamayı düşünüyor musunuz? İŞLEMDE 11 Haziran 2014 den beri. 61

61-SULAK ALANLARİMİZ TEHDİ T ALTİNDA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 25.06.2014 Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Orman ve Su işleri Bakanlığı tarafından çıkarılan Sulak Alanların Korunması Hakkında Yönetmelik 4 Nisan 2014 tarihli, 28962 sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak yönetmelik değişikliği, sulak alanlar ve biyoçeşitliliği çok zengin olan bu yaşam alanlarının daraltılması ve yok edilmesi tehlikelerini beraberinde getirmektedir. Basın yayın organlarına da konu olan düzenleme, kamuoyunda sulak alanlar ve akarsu çevreleri yapılaşmaya mı açılacak kuşkularını sorularını uyandırmaktadır. Yönetmelik, yasalar ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış sulak alanlar ile buralardaki bitki ve hayvan türleri için bir tehdit konusudur. Kamuoyunun, doğal varlıklarımızın ve turizm değerlerimizin yok edilebileceği kaygısı dikkate alınmalı, telafisi mümkün olmayan sorunlara neden olabilecek bu düzenlemenin değiştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda; 1-) Sulak alanların daraltılması ve yok edilmesine neden olabilecek böyle bir yönetmelik değişikliğinin nedenleri nedir? 2-) Sulak alanların yerli ve yabancı yatırımcıya tahsis edileceği duyumları doğru mudur? 3-) Ülkemizin, dört bir tarafında bulunan, çok zengin bir biyoçeşitliliği barındıran sulak alanlarla ilgili altına imza attığı anlaşmalar sözleşmeler hangileridir? 4-) Ülkemizde yasal ve uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınan kaç tane sulak alan bulunmaktadır? 62

5-) Ülkemizde hangi sulak alanlarda parselizasyon çalışması yapılmıştır - yapılmaktadır? Bunların miktarı ne kadardır? 6-) Sulak alanlar ve çevresinde, tescil harici yerlerde tescil çalışması yapılarak özelleştirme idaresi marifetiyle ihaleye çıkarılan alanlar nerelerdir? Satış süreci ne durumdadır? 7-) Yönetmeliğin iptaline ilişkin açılan dava var mıdır? Dava süreci ne aşamadadır? İŞLEMDE 25 Haziran 2014 den beri. 63

62-MEMLEKETİ N HER KO ŞESİ Nİ OCAK CEHENNEMİ NE ÇEVİ RDİ LER! TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 04.07.2014 Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili İzmir de özel bir firma tarafından Bornova ve Buca sınırlarının kesiştiği Gökdere Mahallesi nde işletilmesi planlanan kil ocağı projesi, çevresinde yaşayan yurttaşlar ve doğal çevre açısından tehlikeler oluşturmaktadır. Özellikle ocaktan kalkan tozların rüzgarlarla taşınacağı Buca Kaynaklar ve Bornova Kökdere halkı bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Bölge sakini yurttaşlarımız, topladıkları imzalarla başvurdukları mercilerden hiçbir sonuç alamamıştır. Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından bir firma adına 74042 ruhsat numaralı alanda ruhsatlandırılan 48 hektarlık alanın 11 hektarlık bölümünde planlanan kil ocağı, yerleşim yerlerine çok yakın mesafede bulunmaktadır. Açılacak kil ocağı Tahtalı Barajı uzak koruma mesafesinde olmasına karşın, barajı besleyen su kaynakları için tehdit oluşturacaktır. Ayrıca çıkan kilin, 18 km uzaklıktaki faaliyet sahibi firma tarafından işletilen çimento fabrikasına gönderilecek olması, nakliye sırasında da birçok riski beraberinde getirecektir. Planlanan kil ocağı sahasının tarım alanlarının bitişiğinde olması, en önemlisi de tamamen orman sahası içinde bulunması dolayısıyla açık Anayasa ihlalinin söz konusu olması konunun özenle ele alınmasını gerektirmektedir. Kil ocağı açılması izni verilen proje, halk sağlığı ve temiz bir çevre anlayışı temel alınarak, onarımı mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan durdurulmalıdır. Bu bağlamda; 1-) Açılması planlanan kil ocağı sahasının mülkiyeti kime aittir? İlgili firmaya hangi yıl, amaç ve koşullarda verilmiştir? 2-) Bakanlığınıza söz konusu yerde kil ocağı açılması başvurusu hangi tarihte ve hangi firma tarından yapılmıştır? Süreç ne şekilde işlemektedir? 64

3-) Yerleşim yerlerine bu kadar yakın mesafede bulunan, tarımsal faaliyet sahası ile iç içe, doğal SİT alanı bitişiğinde bir yere kil ocağı işletim izni verilmesinin gerekçeleri ne olabilir? 4-) Açılması planlanan kil ocağının Tahtalı Barajı uzak koruma mesafesinde olmasına karşın ocağın barajı besleyen su kaynaklarına etkileri değerlendirilmiş midir? 5-) İşletilecek kil ocağı nedeniyle kesilecek - kaybolacak ağaçların sayısı, yaşı, boyu ve türü nelerdir? Meşcere tipi nedir? 6-) Taş ve kil gibi malzemeler orman dışındaki alanlardan da temin edilebilirken, izin, yetki ve takdirlerinizi neden değişik tür ve yaşta binlerce ağacın kesileceği orman alanları - sahaları üzerinde kullanıyorsunuz? 7-) Söz konusu yerde ve işlemlerde; Devlet ormanlarının yok edilmesi daraltılması ile ilgili olarak; Anayasa nın 169. Maddesini ihlal eden sorumlu ve yetkililer hakkında ne gibi iş ve işlemler yapılacaktır? İŞLEMDE 4 Temmuz 2014 den beri. 65

63- GO LCU K YAYLASİ ALTİN İ Çİ N GO ZDEN ÇİKARİLAMAZ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 11.07.2014 Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın İdris GÜLLÜCE tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Ödemiş e bağlı Gölcük Yaylası Bozdağları üstünde, bin yüz metre yüksekliğinde doğal güzellikleri ile ünlü bir cennet köşesidir. Kış nüfusu 1500 olan Gölcük ün yaz aylarındaki nüfusu 20 binlere ulaşmaktadır. Ödemiş e 15 km. uzaklıktaki Gölcük kış aylarında kayak ve dağ turizmi bölgenin çekim merkezlerindendir. Yaz aylarında ise serin havası ve doğal güzellikleri yanında tarihi yerlere - eserlere olan yakınlığı ile yurt içi ve dışından gelenlere hizmet vermektedir. Ancak Ödemişliler, İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından özel bir firmaya, altın arama için ÇED başvurusuna verilen onayın tedirginliğini yaşamaktadır. Gölcük Gölü'nün bir kilometre güneyinde yer alan bölgede, özel bir firma tarafından çıkarılması istenilen altın madeni bölge için felaket anlamına gelecektir. Öncelikle altın madeni çıkarılması projelendirilen, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ÇED başvuru projesi kabul edilen saha Doğal SİT alanıdır. Açık ocak işletmesi ile çıkarılacak altın madeni sahası içerisinde kestane, zeytin, ceviz ve çam gibi yetişmiş ağaçların da yer aldığı binlerce ağaç yok olacaktır. Yine bu bölgede yapılan, ihraç ürünü olarak değerlendirilen iğne yapraklı fidancılık zarar görecektir. Söz konusu maden sahası, Ödemiş e içme suyu sağlayan kaynaklar için de tehdit unsurudur. Ayrıca maden alanı, aralarında antik çağlarda kurulmuş, bugüne kadar kesintisiz yaşamın sürdüğü Birgi Mahallesi ve Hypaipa kayıp kentindeki tarihi yerler - eserler için risk oluşturmaktadır. Çıkarılacak madenin Torbalı ya da 200 km uzaklıktaki Bergama ya taşınacağının belirtilmesi ayrı soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir. Konunun bir felakete dönüşmeden yurttaşların ve kitle örgütlerinin görüşleri doğrultusunda çözüme kavuşturulması, öncelikle görev sahası Çevre olan Bakanlığınızın başat sorumluluğudur. Bu bağlamda; 1-) Ödemiş te, Gölcük Gölü güneyinde altın arama başvurusu yapılan, İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ÇED başvurusu uygun bulunan yerin mülkiyeti kime aittir? 66

2-) Açık ocak işletmesi ile çıkarılması projelendirilen maden sahasının alanı ne kadardır? 3-) Maden işletilmesi için açılacak yüzey alanının bitki dokusu; ağaç türü, yaşı ve sayısı konusunda her hangi bir çalışma var mıdır? Bunlar nelerdir? 4-)Madenin çıkarılması ve ayrıştırılması işlemlerinde siyanür kullanılacak mı? Kullanılacak yöntemler nelerdir? 5-) Basın yayın organlarına da konu olan madenin Torbalı ya da Bergama ya taşınıp oralarda işleneceği doğru mudur? Bu ağır yükü kaldırabilecek yol alt yapısı ya da bölgenin mevcut ulaşımını artıracak bir çalışma öngörülmekte midir? 7-) Açılacak maden ocağının Doğal SİT alanı içinde olduğu doğru mudur? Bölgenin bu özelliği nasıl değerlendirilmektedir? 8-) Altın madeni ocağının neden olacağı; doğaya, çevreye, turizme, tarihe vereceği zararları hangi önlemlerle karşılanacaktır? 9-) Altın madenin işletilme süresi ve ömrü ne kadardır? Elde edilecek gelir ne kadar hesap edilmiştir? Bu gelir neden olacağı zararları karşılayacak mıdır? 67

64- BONZAİ TOPLUMSAL Bİ R TEHLİ KENİ N KAYNAGİNA DO NU ŞMU ŞTU R! 16.07.2014 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Efkan ALA tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Ülkemizde 2011 yılında görülmeye başlayan, kullanımı artan bir hızla yayılan, pek çok ölümlü vakaya neden olan bonzai adlı uyuşturucu, toplumsal bir tehlike kaynağına dönüşmüştür. Çeşitli basın yayın organlarında, 2014 yılının ilk altı ayında bonzai adlı sentetik uyuşturucunun, en çok İstanbul da ve ikinci olarak da İzmir ilinde ele geçirildiği dile getirilmektedir. İzmir in uyuşturucu kaçakçılığında geçiş yolu olduğu iddiaları, bonzai ve diğer uyuşturucu maddelerle etkili bir biçimde mücadele edilmesi bakımından açık ve tam bir bilgilenme gereksinimi yaratmaktadır. Bu bağlamda; 1-) Son üç yılda Türkiye genelinde ele geçirilen bonzai uyuşturucu maddesi ne kadardır? 2-) Son üç yılda İzmir de ele geçirilen bonzai uyuşturucu maddesi ne kadardır? 3-) Son üç yılda ülke genelinde bonzai uyuşturucu maddesi nedeniyle kaç yurttaşımız yaşamını yitirmiştir? Ölenlerin illere göre dağılımı nedir? 4-) İzmir de son üç yılda bu madde nedeniyle yaşamını yitiren yurttaş sayısının ilçelere göre dağılımı nedir? 5-) İzmir de bonzai uyuşturucu kullandığı saptanarak hastane ya da rehabilitasyon merkezlerinde takibi devam eden vaka var mıdır? Varsa bunların sayısı nedir? 6-) İzmir Valiliği tarafından bonzai uyuşturucu maddesinin kullanımına ve yayılmasına karşı ne gibi çalışmalar yürütülmektedir? Bu çalışmalar hangi kurum ve kuruluşlarla birlikte sürdürülmektedir? Önümüzdeki döneme ilişkin eylem planı nedir? İŞLEMDE 16 Temmuz 2014 den beri. 68

69

65-U Nİ VERSİ TE HASTENELERİ NDEKİ HEMŞİ RE YETERSİ ZLİ G İ Nİ N NEDENİ NEDİ R? TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 23.07.2014 Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Mehmet MÜEZZİNOĞLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını bilgilerinize sunarım. Saygılarımla. Birgül AYMAN GÜLER İzmir Milletvekili Türkiye nin en eski üniversitelerine sahip olan, başta Ege Bölgesi olmak üzere Türkiye nin hemen her yerinden gelen hastalara hizmet veren İzmir de, kamu üniversitesi hastanelerinde hemşire sıkıntısı yaşanmaktadır. Üniversite hastanelerindeki hemşire açığı nedeniyle acil ve poliklinik servisleri hizmet verememekte, hastalar İzmir den başka illere hastanelere taşınmak zorunda kalmaktadır. Üniversite hastanelerine verilmeyen hemşire kadroları en temel servislerin kapatılmasına, sağlık hizmetinin verilememesine neden olmaktadır. Üniversite hastanelerinde 4 B sözleşmeli statüsünde çalıştırılan hemşirelerin eş durumu mazereti ve görev yeri değişikliği gibi haklarının bulunmaması, ağır çalışma koşulları ve düşük ücretler hemşireleri görevi bırakmaya zorlamaktadır. Yine taşeron firma üzerinden alınan, çalıştırılan hemşireler sağlık sektörünün kanayan yarası olmaya devam etmektedir. Ayrıca kamu üniversitesi hastanelerinde çalışan personel ücretlerinin genel bütçeden karşılanmaması üniversitelerin gerekli ve yeterli bilimsel çalışma yapmasına da engel olmaktadır. Konunun temel kamu sağlığı olması - sorunların artarak sürmesi sıkıntılara çözüm bulunmasını ve konuya açıklık getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda; 1. Ülkemizde kaç tane üniversite hastanesi bulunmaktadır? Bunların kaçı kamu üniversitelerine kaçı özel üniversitelere bağlıdır? 2. Kamu üniversite hastanelerinde kaç hemşire çalışmaktadır? Bunlar hangi tip kadro ile çalışmaktadır? 70

3. İzmir de kamu üniversitesi hastanelerinde çalıştırılan hemşire sayısı ne kadardır? Bunların kadro statüsü nedir? 4. İzmir de son bir yılda kamu üniversitesi hastanelerinden başka illere hastanelere taşınan hasta sayısı ne kadardır? İzmir den gönderilme nedenleri nedir? 5. Son beş yılda kamu üniversitesi hastanelerinden ayrılan hemşire sayısı ne kadardır? Bunların statüleri ve ayrılma gerekçeleri nedir? 6. Son beş yılda kamu üniversitesi hastanelerine verilen hemşire kadrosu sayısı ne kadardır? 7. Kamu üniversitesi hastanelerinde taşeron firma üzerinden alınan istihdam edilen hemşire sayısı ne kadardır? 8. Kamu üniversitesi hastanelerinde hemşire personel sıkıntısı nedeniyle son bir yılda kapatılan servis sayısı kaçtır? 9. Ülkemizde bir hemşireye kaç hasta düşmektedir? Dünyada genel kabul gören ortalama hasta hemşire oranı kaçtır? İŞLEMDE 23 Temmuz 2014 den beri. 71

İZMİR İLİ ve İLÇELERİ 72