275 Ağustos. TMMOB, DİSK, KESK ve TTB: SURİYE YE EMPERYALİST MÜDAHALEYE HAYIR



Benzer belgeler
TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

Mevzuat Değişikliklerinin Meslek Alanımıza ve Odamıza Yansıması

MESLEK VE UZMANLIK ALANLARIMIZLA İLGİLİ ULUSAL ÖLÇEKLİ KONGRE, KURULTAY, SEMPOZYUM VE ÇALIŞTAYLAR

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında Basın Açıklaması Gerçekleştirdik!

MESLEK UYGULAMA ALANLARINI GELİŞTİRME VE TOPLUM YARARI DOĞRULTUSUNDA KURUM VE KURULUŞLAR İLE YÜRÜTÜLEN İLİŞKİLER

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 17. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU PANEL, ÇALIŞTAY, FORUM, SEMPOZYUM, KURULTAY, KONFERANS, KONGRE

DANIŞMA KURULU emo izmir şubesi 30. dönem çalışma raporu 101

9. DÖNEM BOLU İL TEMSİLCİLİĞİ SUNUŞU

KASIM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

jmo dan kısa haberler

SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER

DANIŞMA KURULU II. TOPLANTISI

20. ŞUBE ÇALIŞMA RAPOR ÖZETLERİ

Mevzuat Değişikliklerinin Mesleki Alanımıza ve Meslek Odamıza Yansıması

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

7. dönem çalışma raporu ÜYE TOPLANTILARI. EMO Kocaeli Şubesi

BÖLÜM 15 TMMOB ÇALIŞMALARINDA ODAMIZ

22. Çalışma Dönemi II. Danışma Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi

MESLEK UYGULAMA ALANLARINI GELİŞTİRME VE TOPLUM YARARI DOĞRULTUSUNDA KURUM VE KURULUŞLAR İLE YÜRÜTÜLEN İLİŞKİLER

SAMSUN ŞUBE tarihinde Şube Genel Kurulu ve tarihinde de seçimlerimiz gerçekleştirildi.

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız

BÖLÜM 15. TMMOB Çalışmalarında Odamız

TMMOB FİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI 31. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI (TASLAK) ( )

ÇALIŞMA DÖNEMİNDE ANKARA İKK ÇALIŞMALARI

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Cumhuriyet Halk Partisi

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

DİDİM. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 78. yılında Didim de anıldı

YAYIN BİRİMİ ÇALIŞMALARI

EMO DAN ASGARİ ÜCRET KAMPANYASI

İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız!

16. bölüm. demokrasi mücadelesinde şubemiz

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

YOZGAT TİCARET VE SANAYİ ODASI Yılı Faaliyet Raporu

ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

Sayı: 68 Kasım Mecidiyeköy Mah. Mecidiye Cad. No:14 Adıgüzel Çarşısı K:1 D:1 Şişli/İSTANBUL

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

18. bölüm. basında bursa il koordinasyon kurulu

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

MESLEK VE UZMANLIK ALANLARIMIZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ULUSAL ÖLÇEKLİ KONGRE, KURULTAY, SEMPOZYUM VE ÇALIŞTAYLAR

İşsizliğin Önlenemeyen Yükselişi: Son Beş Yılın Zirvesi

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI

E-BÜLTEN Sayı 35 Temmuz ağustos 2017

YALIN dönüşüm 4-6 EKİM 2013 İLK ÇAĞRI. MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi İZMİR

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

BÖLÜM 6. EĞİTİM VE BELGELENDİRME ÇALIŞMALARI

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI

EKİM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

EKONOMİK, DEMOKRATİK ÖZLÜK HAKLARIMIZ; EMPERYALİZME, GERİCİLİĞE VE ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞI MÜCADELEDE ŞUBEMİZ

İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR!

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

ULAŞIMDA DEMİRYOLU GERÇEĞİ ODA RAPORU YAYIMLANDI

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

DÖNEM Y İ R M İ Ü Ç Ü N C Ü D Ö N E M Y Ö N E T İ M K U R U L U. İstanbul Şube Başkanı yılı Galatasaray mezunu (

21.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU

Mesleğe ve Odanıza Hoşgeldiniz Etkinliği. LPG Sorumlu Müdürlük Eğitimi Gerçekleştirdik. Üyelerimizle Kahvaltıda Buluştuk!

BÖLÜM 16 DEMOKRASİ MÜCADELESİNDE ODAMIZ

ADANA SANAYİ ODASI MECLİS TOPLANTISI

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

İZMİR KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU 11.TOPLANTI ( ) KARAR TUTANAĞI

basında a odamız Temmuz 2008 Temmuz 2008 Temmuz 2008 Temmuz 2008 Temmuz 2008 Temmuz 2008 Temmuz Temmuz 2008

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

ÖMER FARUK BACANLI. DTD Genel Sekreteri 10 Eylül 2015

EMO-GENÇ ÇALIŞMALARI

Uygulanacak ekonomik politikalar, istihdam ve üretime öncelik tanımalı, politikaların temelini insan oluşturmalıdır.

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK!

Dr. Mustafa KURUCA Isparta da Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları konulu konferans verdi

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 17. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

ŞEHİRCİLİK ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

E-BÜLTEN. twiitter.com/edremitticaret

İBRAHİM ARAP. e-posta: Tel: / : Dokuz Eylül Üni. Sosyal Bilimler Enst.

Meslek alanlarıyla ilgili her türlü standartları, teknik şartnameleri ve tip sözleşmeleri hazırlamak,

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2015 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. TEMSĠLCĠLĠK ve ÜYE TOPLANTILARI

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

BÖLÜM 13. BASIN BİRİMİ ÇALIŞMALARI

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İZMİR ŞUBE SOMA FACİASI KONULU SÖYLEŞİ DÜZENLENDİ ÇALDAĞ NİKEL MADENİ KONFERANSI DÜZENLENDİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PANELİNE KATILIM SAĞLANDI

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İZİN/LİSANS SÜREÇLERİ VE ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

Transkript:

275 Ağustos TMMOB, DİSK, KESK ve TTB: SURİYE YE EMPERYALİST MÜDAHALEYE HAYIR

EĞİTİM Bİlgİsayar Desteklİ Tasarım ve Üretİm Eğİtİm ProgramlarI > Autocad (2d) 2012 Kursu Salı - Perş (18.30 21.40) C.tesi - Pazar (09.30-13.30) Ücret: 350.00 TL/kişi (250.00 TL üye/kişi) > Autocad (3d) 2012 Kursu C.tesi - Pazar (14.00-18.00) Ücret: 450.00 TL/kişi (350.00 TL üye/kişi) > Inventor 2012 Kursu C.tesi - Pazar (14.00-18.00) Ücret: 450.00 TL/kişi ( 350.00TL üye/kişi ) > Solidworks 2012 Kursu P.tesi - Çarş. - Cuma (18.30-21.40) C.tesi - Pazar (09.30-13.30) Ücret: 450.00 TL/kişi ( 350.00 TL üye/kişi ) > Master Cam (Mill) Kursu Cumartesi Pazar (13.30-17.30) Ücret: 650.00 TL/kişi (550.00TL üye/kişi) Bilgi ve Bas vuru: (0 232) 462 33 33 / 133-139 - 132 Hatice Yağcı - Niyazi Oğuz - Volkan Kazanç Bilgisayar kurslarında başvurulara göre tarih belirlenecektir. MİEM EĞİTİMLERİ (Ağustos-EYLÜL) > Endüstriyel Büyük Tüketim Tesislerin Doğalgaza Dönüşüm Müh. Yet. Tarih: 13-16.Ağustos.2012 Sınav Tarihi: 17.Ağustos.2012 > Endüstriyel Büyük Tüketim Tesislerin Doğalgaza Dönüşüm Müh. Yet. Tarih: 6-9.Eylül.2012 Sınav Tarihi: 10.Eylül.2012 > Asansör Avan Proje Hazırlama Mühendis Yetkilendirme Kursu Tarih: 11-12.Eylül.2012 Sınav Tarihi: 13.Eylül.2012 > Endüstriyel Büyük Tüketim Tesislerin Doğalgaza Dönüşüm Müh. Yet. Tarih: 20-23.Eylül.2012 Sınav Tarihi: 24.Eylül.2012 > Enerji Yöneticiliği Kursu Tarih: 24.Eylül - 5.Ekim.2012 > Asansör Mühendis Yetkilendirme Kursu Tarih: 28-30.Eylül.2012 Sınav Tarihi: 1.Ekim.2012 Bilgi ve Bas vuru: (0 232) 462 33 33 / 133-139 - 132 Hatice Yağcı - Niyazi Oğuz - Volkan Kazanç SEMİNERLER > Kuruluş İçi Kalite Denetimi Semineri (ISO 9001:2008) Tarih: 16-17.Ağustos.2012 Ücret: 200.00 TL/kişi (160.00 TL üye/kişi) > Öfke Yönetimi Tarih: 28.Ağustos.2012 Ücret: 120.00 TL/kişi (96.00 TL üye/kişi) > Toplam Üretken Bakım Tarih: 11.Eylül.2012 Ücret: 120.00 TL/kişi (96.00 TL üye/kişi) > ISO9001:2008 Kalite Yönetim Sistemleri Temel Bilgilendirme Semineri (İç Tetkikçi) Tarih: 17-18.Eylül.2012 Ücret: 200.00 TL/kişi (160.00 TL üye/kişi) > ISO TS 16949:2009 Otomotiv Spesifikasyonu Temel Bilgilendirme Semineri Tarih: 26-27.Eylül.2012 Ücret: 200.00 TL/kişi (160.00 TL üye/kişi) TMMOB a bağlı Oda üyelerine, bir is letmeden katılan 3 kis ilik ve üzeri gruplara indirimli ücret uygulanır. Odamız seminer ücretleri için KDV ödemesinden muaftır. Bilgi ve Bas vuru: (0232) 462 33 33 /170 Sibel Atar Operatör ve Teknisyenler İçİn Kurslar > İs Makinaları Operatör Kursu Tarih: 25.Ağustos.2012-30.Eylül.2012 Ücret : 415.00 TL/kişi > Sanayi Tipi Kazanların İs letilmesinde Yardımcı Personel Kursu Tarih: 3.Eylül.2012-07.Eylül.2012 Ücret : 400.00 TL/kişi > Doğalgaz Kullanımında Teknik Personel Kursu Tarih: 27.Eylül.2012-07.Eylül.2012 Ücret : 150.00 TL/kişi > LPG Tas ıma Personeli Kursu Tarih: 28-29.Ağustos.2012 Ücret : 135.00 TL/kişi > LPG Dolum ve Bos altım Personeli Kursu Tarih: 15-16.Ağustos.2012 Ücret : 135.00 TL/kişi > LPG Tüplü Dağıtım Personeli Kursu Ücret : 75.00 TL/kişi Bilgi ve Bas vuru: (0 232) 462 33 33 / 133-139 - 132 Hatice Yağcı - Niyazi Oğuz - Volkan Kazanç MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 4

İÇİNDEKİLER Eğitimler... 4 Bülten den... 7 Tepekule Belgeseli 22-23 Ağustos'ta... 8 Miniklerin Açıkhava Sineması Keyfi Bu Yıl da Sürüyor... 9 Teoman Öztürk 18. Ölüm Yıldönümünde Anıldı... 9 Asansör Sempozyumu Çalışmaları İçin Son Aşamaya Gelindi... 10 Asansör Sempozyumu Delege Katılım Formu... 11 11. Teskon Yürütme Kurulu İkinci Toplantısını Gerçekleştirdi... 12 Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları TMMOB nin Belirlediği Asgari Ücretin Altında Çalıştırılamayacak... 12 Ulaşımda Demiryolu Gerçeği Oda Raporu Açıklandı... 13 Katillerin Salınmasına İzmir den Tepki... 15 DİSK, KESK, TMMOB ve TTB: Suriye ye Emperyalist Müdahaleye Hayır... 16 TMMOB Öğrenci Evi ve Sosyal Tesislerinin Temeli Törenle Atıldı... 19 Özelleştirme, İşsizlik ve Güvencesiz Çalıştırma Tam Gaz... 20 Olimpiyat ı Ne Yapmalı?... 22 Forklift Çatallarının Tahribatsız Muayenesine Başlandı... 25 On Bini Aşkın Kişi Rock-A da Buluştu... 26 Manisa İl Temsilciliğinden Haberler... 27 Müzik Kurdu... 28 Dündem... 29 BÜLTEN AĞUSTOS 2012 Yıl: 26 Sayı: 275 Yönetim Yeri MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Cad. No: 40 K: M2 Bayraklı - İZMİR Tel: (0232) 462 33 33 Faks: (0232) 486 20 60 Web: www.izmir.mmo.org.tr Yerel Süreli Yayın MMO İzmir Şube yayın organı MMO üyelerine ücretsiz gönderilir. Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Adına Sahibi Mehmet Özsakarya Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Melih Yalçın Bülten Yayın Komisyonundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Cesim Duruk Yayına Hazırlayan Erkan Çınar Kapak İllustrasyonu Carlos Latuff Tasarım ve Teknik Hazırlık Nurcan Durmaz Yayın Tarihi ve Baskı Adedi 8 Ağustos 2012 / 7500 Bülten Yayın Kurulu Ali Doğan Cos gun Aydın Doğan Berkay Eris Deniz Dinç Yılmaz Devrim Cem Erturan Emin Uysal Fatih Efe Çiçek Önder Sözen Selin Şengün Sungu Köksalözkan Baskı Altındağ Matbaası Tel: (0232) 457 58 33 Adres: 2839 Sk. No:28 1. Sanayi Sitesi Mersinli - İZMİR Gönderilen yazıların yayınlanıp yayınlanmamasına, TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu karar verir. Yayımlanan yazılardaki sorumluluk yazarlarına ilan ve reklamlardaki sorumluluk ilanı veren kişi veya kuruluşa aittir. Bülten e gönderilen çeviri yazıların kaynağı mutlaka belirtilir. Gönderilen yazılar, yazarlarına geri verilmez. MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 6

İzmir'de yapı denetiminde kamusal denetim imar mevzuatından çıkarıldı Yapı denetiminde kamusal denetimin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın yapmış olduğu bir dizi mevzuat değişikliklerinin ardından, yapılan değişikliklerin uygulanması konusunda ilgili belediyelere, bakanlığın il müdürlüklerince defalarca yazılı uyarılar gönderildi. Bu yazılarda Belediyelerin İmar Müdürlükleri nde çalışan meslektaşlarımız adeta örtülü olarak tehdit edildi. Sonuçta İzmir Büyükşehir Belediyesi baskılara boyun eğdi ve Meclisin Temmuz ayı toplantısında İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği nde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik görüşülerek kabul edildi. Yapılan bu değişiklikle 1973 yılından beri İzmir de, yapı denetiminde düzenli bir şekilde uygulanmakta olan kamusal denetim İmar mevzuatından çıkarılmış oldu. İlk kez CHP li Belediye Başkanı İhsan Alyanak tarafından meslek odalarıyla protokol imzalanarak başlatılmış olan ve süreç içerisinde her türlü siyasi baskıya, darbe dönemine rağmen kurumsallaşarak sürdürülmüş bu denetim yaklaşık 40 yıl sonra yine bir CHP li Belediye Başkanı tarafından kaldırılmış oldu. İmar Yönetmeliği değişiklik çalışmaları sırasında, mevzuat değişikliklerinin amacının Hükümetin yapmaya çalıştığı kuralsız, denetimsiz yapılaşma politikalarını yerleştirmek olduğu, başta Aziz Kocaoğlu olmak üzere Belediyelerin ilgili birimleri, Belediye Meclis üyeleri ve ilgili komisyon üyelerine anlatılmaya çalışılsa da sonuç itibariyle Hükümetin her türlü baskısına boyun eğilmiştir. Yapılan bu değişiklikle TMMOB ye bağlı meslek odaları yalnız bırakılmış, kuralsız yapılaşma ve rantın önü açılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve meclisi hükümetin dayattığı halktan yana olmayan, halkın sağlıklı ve güvenli yapılarda oturma hakkını elinden alan politikalara teslim olmuştur. Mühendis, mimar ve şehir plancıları, TMMOB'nin belirlediği asgari ücretin altında çalıştırılamayacak 31 Temmuz 2012 tarihinde TMMOB ile SGK arasında imzalanan protokol gereği mühendis, mimar ve şehir plancıları artık TMMOB tarafından belirlenen asgari ücretin altında çalıştırılamayacak. Protokole göre, TMMOB her yıl mühendislik, mimarlık ve şehir planlama alanlarında meslek icra eden disiplinlere ilişkin asgari ücret seviyesi belirleyerek Sosyal Güvenlik Kurumu na bildirecek. Mühendis, mimar ve şehir plancıları belirlenen asgari ücretin altında çalıştırılamayacak. Çalışanları sosyal güvenlik hakkından yoksun bırakan kayıt dışı istihdam ve emeklilik haklarının eksik tesisine etki eden ücretlerin SGK ya eksik bildirimini önlemek amacıyla imzalanan protokolle mühendis, mimar ve şehir plancıların sosyal güvenlik haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmiş olacak. Suriye de emperyalist müdahaleye ve taşeronluğa hayır Suriye de artık açık bir iç savaşa dönüşen çatışmalar şiddetini arttırırken, Türkiye de komşusundaki muhalifleri desteklemeye devam ediyor. Türkiye, ABD nin Irak, Afganistan ve son olarak da Libya nın ardından Suriye yi demokrasi götürme adı altında işgal girişiminde en büyük taşeron adayı olarak görülürken, başlangıçta komşularla sıfır sorun diyen AKP iktidarı, komşularla sıfır ilişki noktasına gelmiş durumda. Başbakan ın daha dün Kardeşim Esad şeklinde hitap ettiği Suriye liderine bugün eli kanlı diktatör demesinin, Türkiye yi Suriye deki taşeronluk vasıtasıyla bölgede alt-emperyal bir güç yapma hevesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Dış politikasını ABD çıkar ve hedefleri doğrultusunda belirleyen siyasi iktidar, kendi halkının en temel demokratik taleplerini baskı ve zorla bastırıyor. 10 yılı tek parti yönetiminde geçen 12 yıllık zaman diliminde kendi halkına karşı kullanmak üzere 21 milyon 269 bin dolar karşılığında 628 ton gaz bombası ithal eden, İngiltere nin The Guardian gazetesinde yayımlanan verilere göre güvenlik güçleri 1988 yılından bugüne 501 çocuğun ölümüne sebep olan bir ülkede iktidarın, aynaya bakmak yerine başka ülkelerin liderlerine demokrasi dersi vermeye çalışması karşısında ise söylenecek söz yok. Halkların özgürlük ve demokrasi talebine saygın duyan örgütümüz TMMOB nin DİSK, KESK ve TTB ile birlikte yaptığı ve bültenimiz sayfalarında bulabileceğiniz açıklamasında da vurguladığı üzere; Gerçekten tam laik, çok kültürlü, çok inançlı, herkesin eşit yurttaşlık haklarına sahip olduğu, eşit, özgür, sosyal bir Suriye, Suriye emekçi ve ezilenlerinin mücadelesinin ürünü olacaktır. Şube Yönetim Kurulu MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 7

TEPEKULE BELGESELİ 22-23 AĞUSTOS'TA 22-23 Ağustos 2012 tarihlerinde Odamız Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Teras katında gösterimi yapılacak olan belgeselde Şubemizin kuruluşundan bugüne geçirdiği aşamalar, oluşturduğu çalışma ilke ve anlayışının iş ve sosyal hizmet binasının inşaat sürecindeki ifadesi anlatılıyor. Belgeselde, Tepekule nin inşa çalışmalarına katkı koymuş kişiler, yoğun dayanışma başta olmak üzere süreç boyunca yaşadıklarını kendi ağızlarından anlatırken, örgütlü bir duruşla nelerin başarılabileceğini seyirciye anlatarak genç mühendislerle iyi bir deneyim paylaşımı gerçekleştiriyor. Tüm üyelerimizi ve İzmirlileri Tepekule belgeselini izlemeye davet ediyoruz. TEPEKULE BELGESELİ 22-23 Ağustos 2012 PAZARTESİ ANİMASYONLARI 28-29-30 Ağustos 2012 4-5-6 Eylül 2012 SİYAH BEYAZ TEHLİKELİ YOL Yön.: Ahmet Boyacıoğlu, Özcan Alper, Derya Koç, Ülkü Oktay, Ahu Öztürk Yapım: Türkiye Oyuncular: Nejat İşler, Erkan Can, Tuncel Kurtiz, Şevval Sam Yıl: 2009 Tür: Dram Süre: 90 dk. Yön.: Ken Loach Yapım: İngiltere, Fransa, İtalya, Belçika, İspanya Oyuncular: Mark Womack, Andrea Lowe, John Bishop, Trevor Williams Yıl: 2010 Tür: Dram Süre: 109 dk. Fırtınalı bir hayat yaşamış ama 70 yaşına gelmesine karşın hala durulmamış, ideallerine bağlı bir ressam; kalp krizi geçirdikten sonra işini bırakan, sümüklü böcek besleyip sakin bir yaşam sürmeye çalışan bir avukat; mesleğini yapmaktan sıkılmış, üstüne bir de karısı tarafından terk edilmiş bir doktor; hayata karşı tek başına direnen, yalnızlığı bir yaşam tarzı haline getirmiş bir iş kadını; Siyah Beyaz da onların sığınabilecekleri son liman. 11-12-13 Eylül 2012 EKÜMENOPOLİS Yön.: Imre Azem Yapım: Türkiye, Almanya Yıl: 2011 Tür: Belgesel Süre: 88 dk. İstanbul da, neoliberalizmin insan yerine kentsel rantı ön plana çıkartan yaklaşımı yöneticiler tarafından şuursuzca uygulandı, Askerliklerini de birlikte herkes bu yağmada yapan Liverpool lu kendine bir pay kapma iki çocukluk arkadaşı, peşine düştü ve sonuçta Fergus ve Frankie ortaya insan yaşamını 2004 te terhislerinden tehdit eden sorunlar sonra çok yüksek bir yumağıyla debelenen maaş teklifini 15 milyonluk bir reddedemeyerek, megakondu çıktı. Irak ta özel bir güvenlik Kentsel dönüşüm denen firmasında çalışmaya olguyla uluslararası başlar. Frankie 2007 de, sermaye; mahalleleri savaşta en tehlikeli bölge, yıkıyorlar, gökdelenler Route Irish adı verilen dikiyorlar, otoyollar yolda öldürülünce yapıyorlar, alışveriş Fergus, olayın basit bir merkezleri açıyorlar. tesadüften öte olduğunu Peki kime hizmet ediyor düşünür ve bu cinayeti bu yeni mekanlar? araştırmaya başlar. MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 8 13 Ağustos 2012 SEVİMLİ CÜCELER: CİNO VE JULİET İki düşman komşu arasındaki savaşın ortasında kalan ve aileleri düşman olan Cino ve Jülyet'in de ünlü aşıklar gibi aşmaları gereken bir çok engel vardır. Acaba bu genç çift, mutluluğu yakalayabilecek mi? 3 Eylül 2012 AŞIRICILAR Hikâye, Borrower adı verilen, sadece 10 cm boyunda olan ve normal boyutlardaki sıradan insan evlerinin yer döşemelerinin altında yaşayan bir grup ufak insan etrafında geçmektedir. 27 Ağustos 2012 ALFA VE OMEGA: EVE DÖNÜŞ MACERASI Birbirinden farklı özelliklere sahip Kate ve Humprey evlerini terk etmek zorunda kalırlar. Yaşadıkları parktan ayrılan genç kurtları, yeni evleri için çıktıkları yolculukta sıkı bir macera beklemektedir. 10 Eylül 2012 MAX MACERALARI: KRALIN DOĞUŞU Aslanlar Dünyadaki kristal güçlerinin farkına varıyor. Tabii bunun farkına varan uzaylılar Dünya ya gelip karanlık güçleri ile herkesi etkisi altına almaya başlar...

MİNİKLERİN AÇIKHAVA SİNEMASI KEYFİ BU YIL DA SÜRÜYOR Tepekule Açıkhava Sineması Film Gösterimleri devam ederken, gösterimler bu yıl da büyükler kadar çocuklara da hitap ediyor. Bu yıl 8. kez düzenlenen Tepekule Açıkhava Sineması Film Gösterimleri kapsamında izleyicilerle buluşan çizgi film ve animasyon filmler, İzmirlilerden büyük ilgi görüyor. Her hafta Pazartesi günü gerçekleşen gösterimlerde izleyicilerin çoğunu çocuklar oluştururken ebeveynler de filmlere yoğun ilgi gösteriyor. Çocuğu ile birlikte film gösterimlerine katılan izleyicilerden Betül Ün, son dört yıldır Tepekule Açıkhava sinemalarının takipçisi olduğunu dile getirdi. Ün, ayrıca açıkhava sinemasını nostaljik bulduğunu ve bu sayede çocukluğunun açıkhava sinemalarına gittiğini TEOMAN ÖZTÜRK 18. ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE ANILDI sözlerine ekledi. Bir başka izleyici çocuklarını daha erken yaşlarda açıkhava sinemasıyla tanıştırmaktan mutluluk duyduğunu ve bu organizasyonu çok anlamlı bulduğunu söyledi. Yaz boyunca gösterimlerin ücretsiz olduğu Tepekule Açıkhava Sineması, her Pazartesi çocuklara yönelik olmak üzere Salı, Çarşamba ve Perşembe akşamları sinemaseverleri açıkhavada sinema keyfine bekliyor. TMMOB nin bugünkü toplumcu çizgisinin yaratıcılarından, 1973-1980 dönemi TMMOB Başkanı Teoman Öztürk ölümünün 18. yılında Ankara Karşıyaka daki mezarı başında anıldı. Anma törenine TMMOB Yönetim Kurulu üyeleri, oda yönetim kurulu üyeleri, Teoman Öztürk ün ailesi, mücadele arkadaşları ve çok sayıda TMMOB üyesi katıldı. Törende bir konuşma yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Teoman Öztürk ü her yıl çeşitli etkinliklerle andıklarını, bu yıl ise TMMOB Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisleri nin temelini atarak Teoman Öztürk e yakışır bir iş yapmaya çalıştıklarını söyledi. Soğancı, Teoman Öztürk ün TMMOB Başkanlığı yaptığı 1973-1980 dönemini anlatan Bir Döneme Tanıklık kitabının sunuşunu okuyarak, Tüm baskı ve saldırılara karşı, mücadeleyi sürdürerek, birlik anlayışını hayata geçirenleri, örgütlenmeyi güçlendirenleri, bilim ve tekniği halkın hizmetine sunma anlayışını yerleştirip, geliştirenleri, birikimimizi yaratanları Teoman Öztürk le birlikte saygıyla anıyor ve bıraktıklarını sürdürme ve geleceğe taşıma kararlılığımızı bir kez daha yineliyoruz diye konuştu. Tören, Öztürk ün mezarına karanfiller bırakılmasıyla sona erdi. MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 9

ASANSÖR SEMPOZYUMU PROGRAMI İÇİN SON AŞAMAYA GELİNDİ Odamız ve Elektrik Mühendisleri Odası birlikteliğinde İzmir Şubeleri yürütücülüğünde 4-6 Ekim 2012 tarihinde Odamız Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi nde düzenlenecek Asansör Sempozyumu 2012 Yürütme Kurulu, altıncı toplantısını 8 Ağustos ta Şubemizde gerçekleştirdi. Toplantıya 9 Yürütme Kurulu Üyesi katılım sağladı. Sempozyumda sunumu gerçekleştirilecek bildirilerin başlıklarının değerlendirildiği toplantıda program oluşturulurken dikkat edilecek ana kriterler belirlendi. Yürütme Kurulu toplantısında, sempozyumda düzenlenmesi planlanan kurs, panel, açık oturum ile konferans konu başlıkları, sorumluları ve sunumda bulunacak kişilerin isimleri tespit edilerek bu platformların çerçevesi çizildi. Toplantıda, İFO tarafından düzenlenecek sergi ile birlikte Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi nde gerçekleştirilecek Asansör Sempozyumu nun programını oluşturmak üzere Sempozyum Sekreterlerine görev verildi. Sempozyum duyurusunun etkin bir şekilde sağlanarak delege katılımını artırmak için çalışma yapılmasının kararlaştırıldığı toplantıda bu alanda çalışma yapmak üzere Yürütme Kurulu Üyelerine de görevler verildi. MMO İŞ AJANDASI 26 YAŞINDA Odamızın, Türkiye genelindeki makina, endüstri, işletme, sanayi, uçak, uzay, havacılık, makina teknik metot, sistem, imalat-üretim, üretim tekniğisistemleri, mekatronik ve otomotiv mühendisi üyelerimizin yanı sıra, ilgili kurum ve kuruluşlara, ilgili sektörlerde yer alan önemli mühendislik kuruluşlarına, üst düzey yöneticilerine, teknik eğitim kurumlarına ücretsiz olarak ulaştırdığı MMO 2013 AJANDASI nın çalışmaları başlamıştır. Bir KATALOG niteliğinde ve 65.000 tiraja sahip olan Ajandamıza ilan vererek bir yıl boyunca sektörün ve üyelerimizin gündeminde kalabilirsiniz. Tel: (0232) 462 33 33 / 120 DAHA GÜÇLÜ, ÇAĞDAŞ VE ETKİN BİR ODA İÇİN ÜYELERİMİZİ, ÜYE ÖDENTİLERİNİ ZAMANINDA ÖDEMEYE DAVET EDİYORUZ. Değerli üyemiz; Oda Genel Kurulunda 2012 yılı için belirlenen üyelik ödenti miktarı 84.00 TL. dir ve en geç 31.12.2012 tarihine dek ödenmesi gerekmektedir. Üyelik ödentilerinin düzenli ve zamanında ödenmesi her zaman Odamıza güç katmış, Odamızın; mesleğimizin, meslektaşlarımızın, kentimizin ve ülkemizin sorunlarının çözümü yönündeki çalışmalarına önemli katkılar sağlamıştır. Yine bildiğiniz üzere üye ödentilerini düzenli olarak ödeyen üyelerimize yönelik Odamızın başlatmış olduğu bedelsiz Ferdi Kaza Sigortası Hizmeti sürmektedir. Uygulama ile büyük kısmı zor ve riskli koşullarda hizmet üreten üyelerimizin olası kazalarda kalıcı sakatlık riskine karşı 50.000 TL, tedavi masrafları için 5.000 TL, vefat durumunda yakınlarının 50.000 TL.lik güvenceye kavuşturulması amaçlanmıştır. Uygulamaya ilişkin ayrıntılı bilgiler Odamız web sayfasında (www.mmo.org.tr) yer almaktadır. Üye ödenti borcunuzu Şubemiz veznesine (*), İl/İlçe Temsilciliklerimize veya aşağıdaki banka hesap numaralarından birine yatırmak suretiyle ödeyerek Odamız çalışmalarına vermiş olduğunuz desteği sürdüreceğiniz inancıyla sağlık ve esenlik dolu günler dileriz. Saygılarımızla Şube Yönetim Kurulu (*) Şubemiz veznesine yapılacak ödemelerde kredi kartı kullanılabileceği gibi Maximum, World ve Bonus özellikli kredi kartlarına taksit yapılabilmektedir. (Şubemize gelmeden ödeme yapmak isteyen üyelerimiz mubasebe birimini telefonla arayarak (0 232 462 33 33 / 116-117) kart numaralarını vermek suretiyle mail-order sistemiyle ödeme yapabilmektedir. ŞUBEMİZ BANKA HESAP NUMARALARI T. İŞ BANKASI YENİ LİMAN ŞUBESİ IBAN TR 62 0006 4000 0013 4270 2723 78 YAPI KREDİ BANKASI YENİ LİMAN ŞUBESİ IBAN TR 71 0006 7010 0000 0070 2439 89 GARANTİ BANKASI ALSANCAK LİMAN ŞUBESİ IBAN TR 68 0006 2000 5460 0006 6116 82 3427-272378 303-70243989 546-6611682 Ayrıntılı Bilgi için: (0232) 462 33 33 / 122-134 Not: Bilindiği üzere yıl sonuna kadar ödenmeyen aidatlar, bir sonraki yılın aidat bedeli üzerinden tahakkuk etmektedir.

ve sergisi DELEGE KATILIM FORMU Adı Soyadı : Kurum - Firma : Yazışma Adresi : Fatura Adresi : Vergi Dairesi : Vergi No: Cep Telefon : Telefon : Faks : e-posta : Katılım Ücreti : 100.00 TL Banka Hesap No: Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi - İş Bankası Alsancak Şubesi 3401-765810 İBAN: TR 59 0006 4000 0013 4010 7658 10 Not: Banka dekontunun fotokopisi başvuru formuyla birlikte gönderilmelidir. Kredi Kartı Ödemelerinde: Aşağıda kart numarası belirtilen hesabımdan Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ne ödenmesini kabul ediyorum. TL nin Tarih: / / 2012 VİSA MASTER Kredi Kartı Son Kullanma Tarihi: / Kredi Kartı No: / / / İmza:

11. TESKON YÜRÜTME KURULU İKİNCİ TOPLANTISINI GERÇEKLEŞTİRDİ Odamız adına Şubemiz yürütücülüğünde düzenlenen 11. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi Yürütme Kurulu ikinci toplantısını 17 Temmuz 2012 Salı günü gerçekleştirdi. 11 Yürütme Kurulu Üyesi nin katıldığı toplantıda, sektör dernekleriyle 26 Haziran 2012 Salı günü İstanbul da düzenlenen toplantı sonuçları, Danışmanlar Kurulu görüş ve önerileri ile birlikte değerlendirildi. Bu değerlendirmeler doğrultusunda Teskon2013 te düzenlenmesi düşünülen sempozyum ve seminerler ile kurs yöneticileri ve içeriklerin netleştirilmesi için iletişime geçilmesine karar verildi. MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILARI TMMOB NİN BELİRLEDİĞİ ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA ÇALIŞTIRILAMAYACAK Mühendis, mimar ve şehir plancıları artık TMMOB tarafından belirlenen asgari ücretin altında çalıştırılamayacak. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının düşük ücretle çalıştırılmaları ve alınan ücretin Sosyal Güvenlik Kurumu na eksik bildirilmesinin önüne geçmek için Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği arasında protokol imzalandı. TMMOB de 31 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde protokol TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sigorta Primleri Genel Müdür Vekili Cüneyt Olgaç tarafından imzalandı. Törene TMMOB II. Başkanı Züber Akgöl, Yürütme Kurulu Üyeleri H. Can Doğan, Ayşe Işık Ezer ve TMMOB Hukuk Danışmanı Nurten Çağlar Yakış ile SGK Kayıtdışı İstihdamla Mücadele Dairesi nden Yakup Süngü ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Abdulkadir Kulu katıldı. Protokole göre, TMMOB her yıl mühendislik, mimarlık ve şehir planlama alanlarında meslek icra eden disiplinlere ilişkin asgari ücret seviyesi belirleyerek Sosyal Güvenlik Kurumu na bildirecek. Mühendis, mimar ve şehir plancıları belirlenen asgari ücretin altında çalıştırılamayacak. Sosyal güvenlik hakkından yoksun bırakan kayıt dışı istihdam ve emeklilik haklarının eksik tesisine etki eden ücretlerin SGK ya eksik bildirimini önlemek amacıyla imzalanan protokolle mühendis, mimar ve şehir plancıların sosyal güvenlik haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmiş olacak. MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 12

ULAŞIMDA DEMİRYOLU GERÇEĞİ ODA RAPORU AÇIKLANDI Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, 22 Temmuz 2004 tarihinde meydana gelen Pamukova hızlı tren kazasının 8. yıldönümü ve Odamız tarafından hazırlanan Ulaşımda Demiryolu Gerçeği Raporu nun açıklaması dolayısıyla, demiryolu ulaşım politikaları üzerine yazılı bir açıklama yaptı. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu tarafından açıklanan Ulaşımda Demiryolu Gerçeği Raporu nda ulaştırmanın önemi, Osmanlı Dönemi, Cumhuriyet in ilk dönemi, 1950 den günümüze kadar istatistiklerle ülkemiz demiryollarındaki mevcut durum, hızlandırılmış tren in öyküsü, sorunlar ve doğru bir demiryolu politikası için öneriler kamuoyunun dikkatine sunulmaktadır. Bildiğimiz gibi Haydarpaşa Ankara seferini yapmakta olan hızlandırılmış trenin, 22 Temmuz 2004 te Sakarya nın Pamukova ilçesinde raydan çıkarak devrilmesi sonucu, 41 kişi ölmüş, 81 kişi de yaralanmıştı. Pamukova faciası, hızlandırılmış tren in, bilim insanlarının, sorumluluk sahibi sendika ve meslek örgütlerinin uyarılarına rağmen, alt yapı sorunu göz ardı edilerek jet hızıyla faaliyete geçirilmesi sonucunda gerçekleşmiştir. Facia, ülkemizde hız ve imaj tutkusunun, bilimsel-teknik değerlendirmelerin ve alt yapı problemlerinin görmezden gelinmesine yol açacak derecede, baş döndürücü bir hal aldığını göstermektedir. Pamukova faciasından sonra, hızlandırılmış tren ve demiryolu politikaları kamuoyu nezdinde daha sık tartışılır olmuştur. 1950 li yıllardan sonra, ülkemizde karayolu ağırlıklı bir ulaşım politikasının uygulanması sonucu, demiryolu yük ve yolcu taşımacılığında olağandışı gerilemeler yaşanmış, demiryolu yapımı durma noktasına gelmiştir. 1950 yılında demiryolu taşıma oranları yolcuda yüzde 42, yükte yüzde 78 iken, bugün yolcuda yüzde 1,80 e, yükte 4,80 e gerilemiş; karayolu taşımacılığı ise aynı dönemde yükte yüzde 19 dan yüzde 82,84 e, yolcuda ise yüzde 90 a yükselmiştir. Uluslararası istatistiklere göre Türkiye, 21 Avrupa ülkesi arasında demiryolu ile yolcu taşımada yüzde 2,3 ile, yük taşımada yüzde 4,4 ile sondan ikinci sıradadır. Bu durumun başlıca nedeni kaynaklarını karayolları üzerinden uluslararası petrol ve otomotiv tekellerine akıtarak demiryolu ve denizyolu taşımacılığını gerileten ulaşım politikalarıdır. Son günlerde ise TCDD (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) nin özelleştirilmesi konusu yeniden gündemdedir ve yine aceleci kararlarla bu süreç tamamlanmak üzeredir. Bugüne kadar devlet denetiminde olan ve tek elden yürütülen demiryolu işletmeciliği, altyapı çalışmaları tamamlanan 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin kabuluyle, özel şirketlerin ve taşeron şirketlerin eline teslim edilmeye çalışılmakta ve TCDD nin tasfiyesi amaçlanmaktadır. Böylece demiryolu hizmeti, kamu hizmeti vasfından çıkartılarak sadece parası olanın kullanabileceği daha pahalı bir meta haline dönüşecek ve kamusal denetim ortadan kaldırılacaktır. Bu süreç kuşkusuz kamusal bir hak olan ulaşım hakkımızın elimizden alınma sürecinin son halkasıdır. Karayolu ve havayolundan sonra bu kez demiryolunun ticarileştirilmesi ve piyasaya açılması ile bu süreç tamamlanmak istenmektedir. Karayolu ulaşımı dışında, güvenli, konforlu, hızlı, çevre dostu olan, dışa bağımlılık yaratmayan, enerji savurganlığına neden olmayan, çağdaş ve hızlı, altyapı problemleri ve sorunları çözümlenmiş demiryolu, havayolu ve denizyolu ulaşımlarının hak ettiği düzeye ulaşması ve ulaşımda toplu taşımanın yaygınlaşması temel hedef olmalıdır. Türkiye nin artan nüfusuna paralel olarak oluşan ulaşım talebi, en ekonomik biçimde demiryolu taşımacılığının kamu hizmeti olarak ve kamu eliyle geliştirilmesiyle karşılanabilecektir. Ulaşımda Demiryolu Gerçeği Raporu nda detaylarıyla açıkladığımız ve aşağıda kısaca özetlediğimiz görüş ve öneriler bu açıdan değerlendirilmelidir. Mutlaka ciddi bir Ulaştırma Ana Planı yapılmalı, geçmişte yapılan çalışmalar bu amaçla değerlendirilmelidir. Bu planın uzun, orta ve kısa erimli hedefleri ve stratejisi olmalıdır. Bu plan kapsamında, demiryolu, denizyolu, havayolu ve karayolu için ayrı ayrı Ana Plan lar hazırlanmalıdır. Bütün ulaşım türlerinin tek bir taşıma zinciri oluşturacak şekilde entegre edilmesine yönelik MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 13

yeterli fiziki kapasiteye ve olanaklara sahip yükleme, boşaltma ve aktarma terminallerinin oluşturulması gereklidir. Gerekli olan altyapı, bakım, yenileme çalışmaları eşliğinde, eski hatlarda sürat demiryolu projelerine yönelinmeli; yeni altyapı ve yüksek standartlı yeni hat yapımına dayanmayan hızlı/hızlandırılmış tren projeleri durdurulmalı; bu konuda meslek odaları, sendikalar, uzmanlar, bilim insanları ve üniversitelerin görüş ve uyarıları mutlaka dikkate alınmalıdır. Ulaşımda enerji verimliliği çalışmalarının, çevresel etkiler de dikkate alınarak, ilgili tüm alanlarla bir arada ve bir bütün olarak değerlendirilmesini sağlayan ulusal bir politika içinde sürdürülmesi esas alınmalıdır. Ulaştırma master planlarında, birim enerji tüketimi daha düşük olan sistemlere (demiryolu ve denizyolu) öncelik verilmesi, mevcut sistemlerin kapasitelerinin tam olarak ve verimlilikleri geliştirilerek kullanılması ve ulaşım sektöründeki petrol bağımlılığının azaltılması hedeflenmelidir. Ulaşım, taşıma ve otomotiv sektörüne ilişkin mevcut yasalar, bu esaslar doğrultusunda gözden geçirilmelidir. Demiryoluna göre 2 misli, hızlı su yoluna göre neredeyse 3 misli daha fazla enerji tüketen karayoluna yapılmakta olan bütün yeni yatırımlar durdurulmalı, özellikle can ve mal güvenliğini tehdit eden ve Duble Yol denilen standart dışı bölünmüş yollar yatırımları ivedilikle gözden geçirilmeli, ağırlık demiryollarına verilmelidir. Yatırım maliyetleri, enerji tüketimi ve emisyon değerleri dikkate alındığında, geleceğe dönük artan talepleri karşılamak için demiryolu hatlarına öncelik verilmeli, bunların süratle çoğaltılması, yenilenmesi ve etkin kullanılmasına yönelik yatırım hamleleri başlatılmalıdır. TCDD nin parçalanarak işlevsizleştirilmesine, siyasi kadro atamaları ve her düzeydeki uzman kadro kıyımına son verilmelidir. Dünya Bankası ve uluslararası sermayenin istemleri doğrultusunda hazırlanan Demiryolu ve TCDD Kanun Taslakları geri çekilmelidir. Uluslararası güçlerin dayatmalarıyla uygulanan TCDD nin yeniden yapılandırılması programı nın yerine kamu, ülke ve toplum çıkarlarını gözeten yeni bir yeniden yapılandırma programı uygulanmalı, bu yapılanmada çalışanların da söz ve karar sahibi olması sağlanmalıdır. TCDD nin personel açığı siyasi değil mesleki ve teknik ölçütler içinde giderilmeli; performansa göre ücret, toplam kalite yönetimi vb. uygulamalar kaldırılmalıdır. TCDD nitelikli personel yetiştirilmesi için üniversiteler ve meslek odalarıyla işbirliği yapmalı, meslek içi eğitim geliştirilmeli, daha önce TCDD bünyesinde olup kapatılan Meslek Liseleri yeniden açılmalıdır. Demiryolu hatları ciddi ve bütünlüklü bir tarzda onarılarak yeniden yapılandırılmalı; ulaşım güvenliğini etkileyen hatlar en kısa sürede onarılmalı, elektrifikasyon ve sinyalizasyon gereksinimleri karşılanmalıdır. Ulaşımda güvenlik problemlerini azaltmak ve artan trafik talebini daraltmak için kentler arası ulaşım ile kent içi ulaşımın entegrasyonu sağlanmalı, kentsel ve kentler arası ulaşımda toplu taşımacılık projeleri hayata geçirilmeli, kentlerde özellikle tramvay ve metro yaygınlaştırılmalıdır. Ülkenin ve kentlerin kaderini etkileyecek büyük projeler tartışmaya açılmalı, meslek odaları, bilim insanları ve üniversiteler ile bu konularda faaliyet gösteren meslek örgütlerinin görüşleri alınmalı ve karar süreçlerine katılmaları sağlanmalıdır. Kasıtlı ve yanlış uygulama yapanlar hakkında verilen Yargı kararları mutlaka uygulanmalıdır. MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 14

KATİLLERİN SALINMASINA İZMİR DEN TEPKİ İzmir de TMMOB, KESK ve DİSK in çağrısıyla, 12 Eylül döneminde işlenen çeşitli cinayetlerin faillerinin 3. yargı paketi ile salıverilmelerini protesto amaçlı bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler i, Ankara Bahçelievler de TİP üyesi yedi genci, Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul u, CHP Adana İl Başkanı Ahmet Albay ı ve CHP Kayseri İl Başkanı Mustafa Kulkuloğlu nu katleden katillerin AKP MHP işbirliği ile yasalaşan 3. yargı paketi uyarınca salıverilmesine tepkiler dinmiyor. İzmir de katillerin serbest bırakılmasını protesto amacıyla DİSK Ege Bölge Temsilciliği, KESK İzmir Şubeler Platformu, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu nun çağrısıyla bir yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Konak Yeni Karamürsel önünde başlayan ve Eski Sümerbank önünde sona eren yürüyüşe çağrıcı kurumların yanı sıra çeşitli siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin üyeleri de katıldı. Yürüyüş ve açıklama sırasında, Kahrolsun faşizm, Katiller halka hesap verecek, Faşistler vuruyor, AKP salıyor gibi sloganları atıldı. Eylemde basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Ali Çeltek, Faşist katillerin aramızda dolaşmasına neden olan bu düzenleme tam da katil avukatlarının mahkemede söylediği gibi, kendileri için çıkarılmıştır. Sivas katliamcılarını zaman aşımı ile kurtaran AKP nin 3. yargı paketinden de faşist katillere af çıktı dedi. Çeltek, Hizbullah üyelerinin, Sivas katliamı faillerinin, Hrant Dink in katillerinin ve 12 Eylül öncesi katliamların sorumlularının AKP iktidarı döneminde salıverildiğine dikkat çekerek, Anlaşılan o ki, AKP bir yandan ileri demokrasi vaadine boyun eğenleri 12 Eylül ü yargılama yalanıyla kandırmakta, diğer yandan 12 Eylül ve derin devletin tüm mirasına itinayla sahip çıkmaktadır diye konuştu. Bugün ikinci bir 12 Eylül rejimi yaşandığına işaret eden Ali Çeltek, birinci 12 Eylül de hâki yeşilleriyle gelenlerin, bugün lacivert üniformalarıyla Türkiye yi açık bir hapishaneye dönüştürdüklerini vurgulayarak, Gazeteciler, aydınlar, öğrenciler, Kürtler, halkın oylarıyla seçilen milletvekilleri, sendikacılar, cezaevlerine yollanırken, demokratik haklarını kullanmak isteyenlere cop, gaz bombası ve kurşun reva görülürken, faşist katillerin salınması AKP düzeninin sinsi yüzünü göstermektedir ifadelerini kullandı. Çeltek, Devrimci gençler pankart açtıkları, yumurta attıkları, puşi taktıkları için 8-10 yılla cezalandırılırken, geçmişte kontrgerilla faaliyetleri yürüten bu katillerin her bir cinayetten iki yıl bile yatırılmayarak serbest bırakılmaları devlet tarafından korunduklarının ve mükafatlandırıldıklarının yeni bir göstergesidir. İnsanlık suçu işleyen bu katilleri ve onları serbest bırakanları tarih affetmeyecektir diyerek açıklamasını tamamladı. Protestolar yetmez, toplumsal muhalefeti inşa etmeliyiz. Ali Çeltek ten sonra Bahçelievler de katledilen 7 TİP linin arkadaşlarından olan Sami Alptekin de söz aldı ve her alanda yaşanan hukuk dışılığın, baskının, zorbalığın kendilerine tarihi bir görev yüklediğine dikkat çekerek, Artık protestolarla günlerimizi geçiremeyiz, yaşadıklarımızdan, olumsuzluklardan rahatsız olan bütün insanları kucaklayacak bir toplumsal muhalefeti hep birlikte kurmak zorundayız dedi. İnşa edeceğimiz toplumsal muhalefete bireysel iradelerimizden başka engel yoktur diyen Sami Alptekin, Bu bireysel engelleri yıkmak, hepimizin tek tek bu ülkeye insanlarımıza ve geleceğe olan görevimizdir, borcumuzdur ifadeleriyle sözlerini tamamladı. MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 15

DİSK, KESK, TMMOB VE TTB: SURİYE YE EMPERYALİST MÜDAHALEYE HAYIR KESK Başkanı Lami Özgen, DİSK Başkanı Erol Ekici, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, 19 Temmuz 2012 tarihinde TTB Genel Merkezi nde bir basın toplantısı düzenleyerek, Suriye konusunda yaşanan gelişmeleri, görüş ve beklentilerini kamuoyuyla paylaştılar. AKP hükümetinin emperyalizmin Ortadoğu daki taşeronluğuna soyunarak, Türkiye yi saldırgan politikaların bir parçası yapan yaklaşımlarını kaygıyla izlemekteyiz. Suriye halkını ve Ortadoğu daki sınıf kardeşlerimizi de yakından ilgilendiren bir basın toplantısını yapma ihtiyacı hisseden biz emek ve meslek örgütlerini, gerek demokratik hak ve özgürlükler mücadelesinden ve gerekse topluma karşı sorumluluğunun da bir ifadesi olan antiemperyalist ve enternasyonalist çizgisinden dolayı kamuoyu yakından tanımaktadır. Irak ta olduğu gibi, hemen yanıbaşımızdaki komşumuz Suriye üzerinde de oynanmak istenen emperyalist oyunlara sessiz kalmamız düşünülemez. Kendisi muhalefetin en küçük demokratik bir hakkını bile kullanmasınıyasaklayarak, muhaliflerine karşı alabildiğine baskıcı, demokratik hak ve özgürlükleri kendi halkına çok gören dikta özlemleri içinde olan AKP nin, komşu ülkelerin yönetimlerini, halklarına uyguladıkları baskılardan dolayı yüksek tonda eleştirmesi ilginç bir tezat oluşturmaktadır. Irak ta iki milyona yakın insanın katledilmesine sesini çıkartmayan; ülkesinde yaptığı katliamlar ve insanlık suçları nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi nce hakkında yakalama kararı çıkarılan Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir i Türkiye de ağırlayan Başbakan Erdoğan ın Kaddafi ye ya da Esat a karşı esip gürlemesi, taşeron psikolojisiyle asıl patrona yaranmasına yetse de, kendi özrünü kapatmasına asla yetmeyecektir. Çünkü halkın ve vekillerin sokakta kendilerini demokratik siyasi yollardan ifade etme kanallarını kapatan, özellikle Kürt halkını demokratik siyaset yapma zemini dışına iten AKP, sendikaları ve meslek örgütlerini dışlayarak çalışma hayatını, üniversite bileşenlerini dışlayarak yüksek eğitimi, kadınları dışlayarak toplumsal hayatı, Alevileri ve azınlıkları dışlayarak tek mezhepli bir dini yapıyı, toplumsal kesimleri dışlayarak yeni bir anayasayı, adaleti ve hukukçuları dışlayarak hukuksuzluğu, gazetecileri ve basın ahlakını dışlayarak medyayı, sosyalliği dışlayarak otoriter devleti yeniden inşaa etmektedir. AKP nin bu tutumunun arka planında Başbakan Tayyip Erdoğan ın da eşbaşkanı olduğunu ilan ettiği emperyalist Büyük Ortadoğu Projesi yatmaktadır. İzin verirseniz, Türkiye nin ve Suriye nin bugünkü durumunu açıklamak için kısaca bu projeyi hatırlatmak istiyoruz. Büyük Ortadoğu Projesi, ABD nin batıda Fas, Moritanya, doğuda Orta Asya ve Moğolistan, kuzeyde Kafkasya ve Türkiye, güneyde Arap Dünyası ndan Somali ye kadar uzanan bir coğrafyada yer alan ülkelere yönelik siyasi, hukuki, bilgi/eğitim, ekonomi, sosyal ve güvenlik boyutlarını içeren kapsamlı bir islam coğrafyası dönüşüm stratejisidir ve bu alanlarda uzun vadeli ekonomik/politik bir coğrafi değişimi hedeflemektedir. ABD de yapılan G-8 toplantısında çerçevesi genişletilerek Kuzey Afrika ve Genişletilmiş Ortadoğu Girişimi adıyla sunulan proje esas olarak, ABD nin 1997 de oluşturduğu Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi nin bir alt unsurudur. G-8 de tartışılan, Avrupa Birliği ülkelerinin de hoşuna giden yeni liberal motiflerle renklendirilen bu projenin 12 maddelik sonuç bildirgesinde projenin bölgeye dışarıdan MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 16

empoze edilmeyeceğine dair ifade bulunmasına rağmen, BOP öz itibariyle emperyalist müdahalelerle uygulamaya konulmuştur. BOP un uygulanacağı bölge, emperyalistlerin beklediği istikrara sahip gözükmemektedir ve hükümetler değil, bölge halkları genelde ABD karşıtıdır. Bu durumda sürekli askeri güç bulundurmanın yanında yöredeki ülkelerin siyasal ve ekonomik olarak emperyalistler tarafından yeniden yapılandırılmaları stratejik olarak da gerekli gözükmektedir. Petrol başta olmak üzere doğal kaynakları yakından denetleme stratejisi ve politikaları, çokuluslu petrol şirketleri ve ABD yönetimi arasındaki ilişkilerin ele alınmasını gerektirmektedir. 70 ve 80 li yıllarda ABD nin çıkarları silah üreticisi büyük şirketler, petrol şirketleri ile finansal şirketler arasında yapılan bir işbirliğine dayanmıştı. Yani silah satıcıları ve petrol satıcıları koalisyonu yapılmış, finansal şirketler de bu koalisyonda yer bulmuşlardır. Dünya hâkimiyeti için Avrasya yı, Avrasya hâkimiyeti için de Büyük Ortadoğu yu kontrol etmenin zorunluluğunu hisseden ABD, bu yolda stratejik bir madde olan petrol ve ona ulaşım yolları üzerinde egemenlik tesis ederek, rakipleri karşısında stratejik üstünlük sağlamayı amaçlamaktadır. Bölgeyi denetim altına almak istemesinde, kendi ihtiyacını garanti altına almak amacıyla ilgili hesaplar olmasıyla birlikte, esas amaç, dünya üzerindeki rakiplerinin çok büyük ölçüde bu kaynaklara bağımlı olmasıdır. Bir yandan hâkim olmayı planladığı yörelerdeki doğal kaynakları emniyete almak, diğer yandan IMF ve Dünya Bankası nın desteğiyle ilgili ülkelerin ekonomilerini çokuluslu ABD şirketlerine açmayı hedefleyen ABD nin bu projesini ekonomik düzeyde neoliberalizm, ideolojik düzeyde ılımlı İslam ve askeri olarak da işgal ile ifade etmek doğru olacaktır. BOP, Avrasya coğrafyasında mekânın özelleştirilmesi seferidir. Avrasya jeopolitiğinin omurgasını oluşturan Fas tan Çin sınırına kadar uzanan geniş coğrafi alan, BOP un özelleştirme harekâtı için tek pazar haline gelmelidir, ama parçaları küçük olmalıdır. Buna göre; federatif yapılar, küçük devletçikler yaratılmalı ve onların pazarlık güçleri kırılmalı, doğal kaynakları üzerinde daha zahmetsizce egemenlik kurulabilmelidir. Taşeron rolünü benimsemiş Türkiye nin, bu süreçten olumlu etkilenmesi mümkün değildir. İşte Türkiye nin geleneksel dış politikasında öncelikle komşuları için olmazsa olmaz koşul saydığı ve varlığına büyük özen gösterdiği toprak bütünlüğünden yana olma çizgisinin geçerliliğini yitirmesi ve komşularla sıfır problemden, neredeyse tüm komşularla çatışma noktasına taşınmasının arka planı budur... Soğuk Savaş döneminde ABD nin yeşil kuşak projesinin parçası olarak bir ABD üssü haline getirilen Türkiye bugün de adı konulmamış yeni paylaşım savaşı nda emperyalizmin cephe ülkesi olarak konumlandırılmaktadır. AKP, ABD tarafından model ülke ve model ortak olarak Ortadoğu nun yeniden düzenlenmesinde çok yönlü işbirlikçi bir rol üstlenmektedir. Bunun tam adı şudur: Ilımlı İslam ideolojik harcıyla tutturulmuş bir taşeron cumhuriyeti!.. Yıllardan beri bölgede oynanan bu büyük oyunun 21. yüzyıldaki kritik noktası Suriye dir. Suriye ye dönük bir askeri müdahale bölgesel bir savaşın da tetikleyicisi olacaktır. Ortadoğu bu şekilde iç savaşlarla, etnik ve dini boğazlaşmalarla kaosu sürüklenirken, Türkiye de bu kaosun parçası olacak ve bölge halkları büyük acılarla yüz yüze kalacaktır. Bütün bu yaptıklarını insan haklarını koruma, demokrasiyi yerleştirme kılıfıyla yapıyorlar. Suriye için özgürlük ve demokrasi istemek ne dünya halklarına kan kusturan ABD ye, ne Suudi Prensi ne kalmıştır ne de kendi halkını baskı ve şiddet operasyonlarıyla sindirmeye çalışan Başbakan Erdoğan a.. Suriye ye dönük bir askeri müdahalenin gerçekleştirilmesinin açık çağrıcılığını üstlenen, Suriye de iç savaşın geliştirilmesi amacıyla sınırları açan AKP iktidarı, bu politikalarıyla Türkiye yi bölgedeki etnik-dini boğazlaşmanın ve bölgesel bir savaşın tam ortasına sürüklüyor. Suriye ye dönük müdahaleler giderek bölgesel bir çatışmaya dönüşecektir. Çünkü bu savaş Suriye yle savaş değil, esasen İran la ve hatta dolaylı olarak Rusya ve Çin le yapılacak bir savaş olacaktır. Suriye savaşı büyük bir bölgesel savaşa dönüşecektir. Bu durum aynı zamanda bölgede sınırın her iki tarafında kalarak bölünen ailelerin bile karşı karşıya kalmalarına neden olacaktır. Dün Başkent Şam da düzenlenen intihar saldırısı emperyalistlerin planladığı savaşı açıkça ortaya koymuştur. Bu saldırıda Savunma Bakanı Davud Racha, Devlet Başkan Yardımcısı Hasan Türkmeni ve Genel Kurmay Başkan Yardımcısı Asıf Şevkey öldürülmüştür. Suikast için seçilen gün de oldukça dikkat çekicidir. MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 17

Tam BM Güvenlik Konseyi nde 7 nci maddenin de görüşülmesinin gündemde olduğu toplantıya saatler kala Suriye de intihar saldırısı gerçekleştirilmiştir. Aynı gün de Başbakan Tayyip Erdoğan ın Moskova da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon un, Çin Devlet Başkanı Hu ile görüşmesi vardı. Bu iki ülke de biliyorsunuzki Suriye de askeri müdahaleye karşıydı. Çeşitli saldırı ve savaş politikaları ile Suriye halkı savaşa sürüklendiği bir gerçektir. AKP iktidarı bugün Kürt sorununun demokratik çözümünü sağlamak yerine, Kürtleri sadece kendi dayattığı politikalara tabi kılmaya çalışıyor, bunu reddeden Kürtleri de etkisizleştirmeye yöneliyor. Açıkça görülüyor ki bu politikanın bir yanı yine askeri yöntem ve şiddete dayanıyor. Bölgede cemaat-tarikat ağlarının güçlendirilmesi, Hizbullah ın tekrar aktif hale getirilmesi ve Kürt hareketinin demokratik alandaki güçlerinin KCK operasyonlarıyla etkisizleştirilmeye çalışılması işte bu stratejinin gereği olarak uygulanıyor. Kürt sorununda şiddete dayalı politikalar, Uludere`dekine benzer katliamcı sonuçlarla birlikte sürerken, bütün bunlar bir arada yaşam zeminlerini de tahrip ediyor. Özellikle batıda Kürt ve Türk halkının birlikte yaşadığı yerler, etnik bir çatışmanın zeminlerine dönüşüyor. Bu nedenle Türkiye halklarının özgürlük, eşitlik, demokrasi ve bağımsızlık taleplerinin Kürt halkının özgürlük ve eşitlik talepleriyle birleştirilmesi bölge halklarının kardeşliği ve enternasyonalizmi açısından canalıcı öneme sahip bir aşamadadır. Bizler, anti-emperyalist ve enternasyonalist emek ve meslek örgütleri olarak; bölge ülkelerinin demokratik farklı mezhepsel ve etnik kimliklerin bir arada yaşadığı demokratik ve laik bir yapıya kavuşabilmesi için emek örgütlerinin ortak mücadelesinin gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle Suriye deki emek ve meslek örgütleriyle dayanışma ilişkilerimizi güçlendireceğimiz buradan duyuruyoruz. Özgürlükçü, sosyal, bağımsız ve laik bir Türkiye isteyen güçler olarak demokratik, laik ve bağımsız Suriye isteyenlerle dayanışmayı ertelenemeyecek bir görev olarak görüyoruz. Komşumuz Suriye ye karşı herhangi bir dış müdahaleyi asla kabul etmiyor, bütün emperyalist güçlerin ve işbirlikçi devletlerin ellerini Suriye den derhal çekmesini istiyoruz! Bölgesel güç olma hevesiyle Suriye yi rüştünü ispat edeceği bir sınav olarak gören AKP Hükümeti ne sesleniyoruz: Ateşle oynamayın! ABD emperyalizminin çıkarlarına odaklanmış dış politika anlayışınızdan vazgeçin! Gerçekten tam laik, çok kültürlü, çok inançlı, herkesin eşit yurttaşlık haklarına sahip olduğu, eşit, özgür, sosyal bir Suriye, Suriye emekçi ve ezilenlerinin mücadelesinin ürünü olacaktır. Biz bu mücadele ile dayanışma içerisinde olacağız. Şimdi, AKP nin, emperyalizmin aktif taşeronluğunu üstlenerek Suriye de iç savaşın geliştirilmesine yönelik hamlelerinden vazgeçmesini sağlama zamanıdır. Şimdi, savaş çığlıkları atanlara karşı, halkların kardeşliği için sorumluluk alma zamanıdır. Bizler dün olduğu gibi bugün de tüm savaş karşıtlarıyla birlikte Suriye ye Emperyalist Müdahaleye Hayır diyeceğiz, meydanlarda olacağız. ARAMIZA HOŞ GELDİNİZ Şubemize 01-31 Temmuz 2012 tarihlerinde kayıt yaptırarak üye olan meslektaşlarımıza ARAMIZA HOŞ GELDİNİZ diyoruz. Oda ve mesleki çalışmalarında başarılar diliyoruz. Şube Yönetim Kurulu Ahmet Ebrar Taşkın Ali Osman Özen Bahtiyar Arslan Burak Can Kurtalan Burak Hüseyin Sevingül Burcu Coşkun Caner Şen Emre Elbasan Emrullah Bestel Eren Timurhan Fehmi Atican Güray Topal Güven Onur Altın Hamza Demir Hasan Cömert Hasan Şahin Mehmet Balandiz Mustafa Kemal Güdür Mustafa Özbilgiç Onur Kutay Salih Didim Selen Kaya Selman Ünal Semra Sarı Serdar Şahin Tuna Palanduz Uğur Özmen Umut Yavuz Yusuf Can Çetin Zekeriya Kaya Zeki Akson MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 18

TMMOB ÖĞRENCİ EVİ VE SOSYAL TESİSLERİNİN TEMELİ TÖRENLE ATILDI TMMOB nin son yıllardaki en önemli projelerinden biri olan TMMOB Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisleri nin temel atma töreni TMMOB nin efsanevi Başkanı Teoman Öztürk ün 18. ölüm yıldönümü olan 11 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleştirildi. Ankara Yenimahalle Belediyesi nin tahsis ettiği arsa üzerinde TMMOB nin imkânları ile gerçekleştirilecek ve 300 öğrenciye konaklama imkanı sağlayacak TMMOB Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisleri nin temel atma törenine TMMOB ve Odaların yöneticileri, DİSK ve KESK yöneticileri, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katıldı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı törende yaptığı konuşmada, TMMOB nin toplumcu çizgisinin ana hatlarını belirleyen Teoman Öztürk ün ölüm yıldönümünde temel atılmasının ayrı bir önemi olduğunu belirterek şunları söyledi: Burada hepimiz önemli bir tanıklığa geldik. Bir meslek örgünün yolu aydınlık yüzlü bir belediye başkanının yoluyla bugün burada kesişti. Aslında temel atma törenini değil, kat atma töreni yaptığımız bugün TMMOB tarihinde önemli bir gün. Adı TMMOB ile özdeşleşmiş, TMMOB nin bugünkü toplumcu çizgisinin ana hatlarını mücadele arkadaşları ile belirlemiş Sevgili Başkanımız Teoman Öztürk ün ölüm yıldönümü bugün. TMMOB, insandan, emekten, halktan, hukuktan, adaletten yana bir mimarlık-mühendislik hareketinin örgütüdür. TMMOB, bugün sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede, gözlere mil çekilen, kulakların sağır edildiği, dillerin kesildiği bir ülkede, Hayır biz padişahım çok yaşa diyenlerle saf tutmuyoruz, kral çıplak diyenlerle alanlarda omuz omuza duruyoruz diyebiliyorsa, yani Türkiye emek ve demokrasi mücadelesinin ön saflarında yer alabiliyorsa Teoman Öztürk ve arkadaşlarına çok şey borçludur. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da, Ankara da 16 üniversite ve 210 bin öğrenci bulunduğunu belirterek, bölgede yapılabilecek daha rantsal bir proje yerine, sorumlu belediyecilik anlayışı ile öğrencilerin barınma sorunlarını çözecek bir işbirliğine imza attıklarını söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise 80 yıllık Türkiye Cumhuriyeti nde hala gençlerin yurt sorunlarının çözülemediğini belirterek, Baskının bu kadar yoğun olduğu bir dönemde TMMOB nin böylesine bir eserin altına imza atması daha büyük bir önem taşıyor. TMMOB yöneticilerini tebrik ediyorum dedi. Açılış konuşmalarının ardından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı hep beraber butona basarak TMMOB Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisleri nin temelini attı. DUYURU ELEGANCE BERKEREN OTEL DEN ÜYELERİMİZE % 20 İNDİRİM Özdere de bulunan Elegance Berkeren Boutique Otel de üyelerimize % 20 oranında indirim uygulanacaktır. Otelde 21 oda, 50 yatak de 2 apart bulunmaktadır. Adres: 1056 Sk. Orta Mahalle - Özdere/İzmir Tel: (0232) 798 60 80 MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 19

ÖZELLEŞTİRME, İŞSİZLİK VE GÜVENCESİZ ÇALIŞTIRMA TAM GAZ > Mak. Müh. EMİN UYSAL İktidarın uygulamaları herkese ve her şeye rağmen tüm hızıyla sürüyor. AKP iktidarı sermayenin sınırsız sömürüsü için altyapı ve üstyapı düzenlemelerini gerçekleştirmeye devam ediyor. 12 Eylül lü, Özallı, Çillerli, Dervişli, Bahçelili, Yılmazlı iktidarların devamı olarak Düzenin ekonomi politiği şaşmaz bir şekilde ama sürekli olarak yapısal bunalımlar yaratarak işliyor. Kapitalizmin sürekli bunalımlar üreten, bunalımları kronikleşen ve karşıtını üreten bir sistem olduğu çok açık. Neo-liberalizm bilindiği üzere 80 li yıllarda Washington Uzlaşması üzerine yükseldi. Bu uzlaşma mali disiplin yani küçülen bütçeler, özelleştirme ve deregülasyon/kuralsızlık üzerine yapılandırılmıştı. Diğer bir ifade ile işçi sınıfının, tarihsel süreçte kapitalizmin altın çağından başlayarak, büyük mücadeleler sonucunda elde ettiği ne kadar kazanımları var ise bunların yok edilmesi ve kuralsız ekonomiye çekilmesini içeren yeni uygulamalar bütünü oluşturuldu. Buna 90 lı yıllarda yaşanan dünya ekonomisindeki krizler de eklenince, önce Meksika, arkasından Rusya ve Doğu Asya krizleri geldi ve bu krizler birbiri ardına geldiğinde dünya finansal güçleri yeni bir uzlaşmaya vardı. Adına da Post-Washington Uzlaşması dendi. Yeni uzlaşmaya göre mevcut önceki uzlaşmadaki yapının aynı şekilde korunacağı, fakat buna finansal serbestleşmenin arttırılması ile deregülasyon sürecinin hızlanmasının ekleneceği kararı alındı. İşte özelleştirme, kuralsızlaştırma ve taşeronlaştırma olarak ifade edebileceğimiz bu süreç emperyalist küreselleşme politikalarının ayrılmaz bir parçası olarak ülkemizde de gittikçe daha geniş bir alana yayılmaya devam ediyor. Toplumsal fayda ve kamu yararı kavramının içi boşaltılarak bir kenara bırakılıyor ve her türlü yasa ve yönetmelikler bu temelden ele alınarak adeta IMF programının gerekleri yerine getiriliyor. Son gelinen noktada Kuşadası Limanı nın, Eti Alüminyum AŞ, Çeşme Limanı, SEKA ve Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ nin satış devir işlemlerinde yargıya ilişkin hükümlerin uygulanmayacağına ilişkin kararın alınması, bu uğurda her yolun mubah olduğunu ortaya koyuyor. Görünüyor ki bu yolda ne hak, ne de hukuk tanınıyor. Özelleştirme davalarından yargıya takılanlar artık Bakanlar Kurulu kararıyla özelleştirilebilecek. Bugün ülkemizde sanki iktidar koltuğunda IMF oturuyormuşçasına uygulamalar tam sürat devam ediyor. Türkiye, bugün IMF nin borçlu ülkelere vermeye devam ettiği o bilinen reçetesini bilfiil hayata geçiriyor. Kamu harcamaları tırpanlanıyor, işçilerin kazanılmış hakları dâhil her türlü kamunun elindeki sosyal harcamalar sermayenin kullanacağı birer fon haline getiriliyor, özelleştirmeler tüm hızı ile sürüyor, istihdam esnekleşiyor, güvencesizleşiyor. Bu örneklerden biri de bugün özelleştirmelerde gelinen aşama konusunda görülüyor. Türk Telekom, SEKA, limanlar derken uzun zamandır üzerinde çalışılan demiryollarının özelleştirilmesi var şimdi gündemde. Bugüne kadar Dünya Bankası gözetiminde ve finansörlüğünde piyasaya açılmaya hazırlanan TCDD nin özelleştirilmesine ilişkin kanun Bakanlar Kurulu na çoktan sunuldu. Yine alışılageldik bir oldu-bitti anlayış içerisinde 655 sayılı KHK ile başlayan ve bir acelecilikle tamamlanan özelleştirme altyapı çalışmaları, demiryolu işletmeciliğini kanundan sonra birçok özel şirketin eline ve de taşeron olarak bilinen bu şirketlerin alt işverenlerine teslim edecek. Sırada ise PTT, BOTAŞ ve ÇAYKUR var. Bilinen bir gerçek var ki: IMF gözetiminde, neoliberal görünür el hep ensemizde Dün karayollarını piyasaya açan bu el, bugün demiryollarında. Bir yandan kazanılmış haklarda, bir yandan ücretlerde, bir yandan yaşadığımız hayatın içinde ulaşım-eğitim-sağlık hakkımızda, üniversitelerde, içtiğimiz suda, yaşadığımız mahallelerde. MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 20

TÜİK raporu işsizliğin azaldığının değil, güvencesizliğin arttığının bir ispatı olarak görülmelidir. Nisan ayı işsizlik rakamları açıklandı. TÜİK in değerlendirmelerine göre Haziran ayındaki işsizlik oranı yüzde 9 a geriledi. İşsizlik raporunda yayınlanan diğer veriler ise, Türkiye istihdam yapısında meydana gelen değişimler hakkında işaretler barındırıyor. İşgücüne katılma oranı 2012 yılı Nisan döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,3 puan bir gerileme ile yüzde 49,6 olarak açıklandı. Erkeklerde işgücüne katılma oranı 1 puanlık azalışla yüzde 70,6 olarak gerçekleşirken, kadınlarda ise bu oran yüzde 29,2 de kaldı. İşgücü dışında tutulan uzun dönemli iş arayanlar 2012 Nisan ayında artış göstermekte. İşgücünün dışında kalanların ise büyük çoğunluğunu (yüzde 53) daha önce bir işte çalışıp uzun zaman önce işten çıkarılanlar ve iş bulamayanlar oluşturuyor. Bu grubun çalıştığı mesleklerin ağırlığını ise başta hizmetler ve tarım sektöründe yer alanlar oluşturuyor. Hizmetler sektöründeki yoğun taşeronlaşmadan dolayı işgücünün dışına itilen işçilere uzun dönem istihdam sağlanmaması ise bu işçilerin bugün hesaplanan 2 milyon 97 bin işsiz içine dahil edilmemesini sağlıyor. 2012 yılı Nisan ayı işsizlik rakamlarına baktığımızda; işsizler sıklıkla (% 30,9) eş-dost vasıtasıyla iş aramaktadır. İşsizlerin % 90,7 si (2 milyon 199 bin kişi) daha önce bir işte çalışmıştır, daha önce bir işte çalışmış olan işsizlerin % 49,9 u hizmetler, % 21,2 si sanayi, % 17 si inşaat, % 8,1 i tarım sektöründe çalışmış, % 3,8 i ise 8 yıldan önce işinden ayrılmıştır. İşsizlerin; % 29,3 ünü çalıştığı iş geçici olup işi sona erenler, % 13,5 ini işten çıkarılanlar, % 20,6 sını kendi isteğiyle işten ayrılanlar, % 6,5 ini işyerini kapatan/iflas edenler, % 9,8 ini ev işleriyle meşgul olanlar, % 8,7 sini öğrenimine devam eden veya yeni mezun olanlar, % 11,5 ini ise diğer nedenler oluşturmaktadır. TÜİK in gerçek işsizliği gizleyen bu raporu AKP nin ekonomik başarısının bir göstergesi olarak sunulmaya çalışılmaktadır. İşsizliğin resmi verilerde azalmış olarak görünmesinin temel nedeni esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılmasıdır. TÜİK raporu işsizliğin azaldığının değil, güvencesizliğin arttığının bir ispatı olarak görülmelidir. TÜİK in yalan rüzgârına dönüşen raporları bir yana, gerçekler ise başkadır. Taşeronlaştırma ve esnekleşmenin sonucu olarak geçici süreli işlerde çalışanlar işgücünün giderek büyük bölümünü oluşturmaya başlamıştır. Aynı zamanda uzun dönem işsiz kalanlar, artık iş bulma umudunu da kaybettiğinden iş aramayanlar da resmi işsizlik hesaplamasının dışında tutulmaktadır. Ülkemizde çalışabilir durumda olan nüfusun ancak yüzde 49.6 sı iş bulabilmektedir. Öte yandan istihdam artışından söz edilirken, işgücüne katılımı zaten yüzde 25 gibi düşük seviyelerde olan kadın istihdamı daha da gerilemektedir. Resmi rakamlara yansıyan işsizlikteki görece düşüşün kaynağı ise AKP`nin son dönemde hız verdiği istihdam biçiminin güvencesizleştirme doğrultusundaki değişimidir. Bugün ekonominin finansal kâr ve rant sektöründe yoğunlaşması, özellikle kentsel yıkımlarla birlikte inşaat sektörünün önemli bir kâr alanı haline gelmesinin bir sonucu olarak güvencesiz çalışma bu alanda birikmektedir. TÜİK tarafından açıklanan rakamlarda da işçilerin yalnızca yüzde 62`sinin güvenceye sahip olduğu görülmektedir. Bugün emeğin sadece ucuzlatılması gereken bir maliyet unsuru olarak görüldüğü bir ideolojinin esaretinde, sermayeyi gözeterek emek karşıtı kurumsal düzenlemelerin hayata geçmesi ile istihdamda taşeronlaşma/esnek ve güvencesiz istihdam biçimleri yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu politikaların sonucu resmi rakamlarda dahi görünmez olan artık iş bulma umudunu dahi kaybetmiş işsizlerin sayısının her geçen gün büyümesi ve taşeronluğun, güvencesizliğin artmasından başka bir şey değildir. Bu politikalarla işsizliğe çözüm bulunması mümkün değildir. Çözüm yolu yıllardır emek ve meslek örgütlerinin, TMMOB nin tüm eylem ve etkinliklerinde dile getirdiği emekten ve toplumsal politikalardan yana bir tercihin yapılması ve hayata geçirilmesinden ve bu uğurda mücadele edilmesinden geçmektedir. MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 21

Olimpiyat ı ne yapmalı? > DAĞHAN IRAK* Bir ön kabulle başlayalım. Olimpiyat Oyunları, sporun egemenlerinin at koşturduğu bir alandır, kuruluşundan beri. Antik Olimpiyat Oyunları na köleler alınmazdı, modern oyunlara önce işçi sınıfı alınmadı, kadınlar alınmadı. Bugün geçmişin aristokrasilerinin kapladığı alanı serbest piyasa kaplıyor. Gerektiğinde insanları evlerinden sürüyorlar, gerektiğinde onlara zorla mal satmak için beyinlerini yıkıyorlar. Organize suç örgütlerine dönüşmüş uluslararası spor teşkilatlarıyla gözü dönmüş çok uluslu şirketler Olimpiyat Oyunları nı sirke çeviriyor. Bunların hepsine kabul. Ama durumun böyle olması Olimpiyat ı reddetmeyi, yok saymayı mı gerektirir? Bence tam tersine, sahip çıkmayı gerektirir. Türkiye de 1970 lerde kitleselleşen sol hareketler, çok kritik bir hata yaptılar. Sporu yok saydılar. Spor, halkların uyuşturulduğu lümpen bir alandı sadece. Devrimci hareketler stadyumlara, spor sahalarına girmedi; tribünlerde, kulüplerde, amatör spor ortamlarında örgütlenmedi. Bunun sonucu olarak buralar politize olmamış, ülkenin siyasi bağlamından kopuk adacıklar olarak kaldı. Sonrasında gelen 1980 darbesi, bu alanların boşluğunu kendi ideolojisini yaymak için kullandı. Spor; Türk-İslam ideolojisinin, neoliberalizmin propaganda silahı oldu. Bugün spor dünyası mafyaya, faşizan siyasete, sermayeye teslim olmuş durumda. Popülaritesiyle koca bir toplumu yönlendiriyor, egemenlerin ekmeğine yağ sürüyor. Vaktinde burada bir direniş alanı yaratılmadığı için sporun bu şekilde kullanılmasına karşı hiçbir savunma mekanizmamız yok. Biz o alanı yok saydık, biri de gelip doldurdu. Bu kadar basit. Bu kadar büyük bir faciaya yol açmış bir tutumu, otuz sene sonra tekrar etmenin hiçbir anlamı yok. Sporu yok saymak değil; onu halkların çıkarına, insani amaçlar için kullanmak için mücadele etmek gerekir. Bunun yolu sporun dinamiklerini anlamaktan geçiyor. Olimpiyat, egemenlerin yarattığı ve kullandığı bir araç. Ama aynı zamanda sporun en büyük evrensel buluşması. Sporu her zamankinden daha fazla sosyalleştiren bir etkinlik. Dahası sporun bağlamını belirleyen bir etken. Bugün dünyada hâlâ metalaştırılmamış spor dalları varsa bunu Olimpiyat a borçluyuz. Amerika Birleşik Devletleri, sosyalist ülkeleri örnek alarak düzenlediği spor sistemini bugün hâlâ uyguluyorsa, NBA-NFL-NHL- MLB dışında hâlâ bir spor alanına izin veriyorsa, Türkiye dahil dünyanın birçok yerinde kadınlar spor yapabiliyorsa, parası olmayan insanlara spor yapma MMO İzmir Şubesi / Ağustos 2012 / 22 imkanı tanınıyorsa Olimpiyat bunun en önemli nedeni. Dünyanın her yerinde sosyal devlet aşınırken, sermayenin baskısının en ağır yaşandığı alanlardan biri olan sporda hâlâ varlığını koruyor. Bunda Olimpiyat ın etkisini inkar edemeyiz. Geçtiğimiz hafta Newsweek te Amerika kadınlar futbol milli takımının kalecisi Hope Solo yla ilgili bir röportaj vardı. Şöyle deniyordu: Sporun kahramanları ikiye ayrılıyor. Bir asla yenilmeyen Phelps gibi süper insanlar, bir de tüm zorluklarla mücadele eden Hope Solo gibi kurtulan lar. Dört yıl önce Phelps bizi anlatıyordu. Ama belki de artık bizi Solo temsil etmeli. Hope Solo, Vietnam dan geldikten sonra bunalıma girmiş, eşinden boşandıktan sonra kendi çocuklarını kaçırmış, hapse girmiş, bir süre evsiz yaşamış bir babanın kızı. Bir kabusun içinden kopup gelen bir insan. Bugün Amerikalılar, Amerikan rüyası nın yalan olduğunu Hope Solo sayesinde göreceklerse, bu o kadar da kötü bir şey değil. Dünya, Amerika da siyahlara yapılanları 1968 Mexico City de Tommie Smith ve John Carlos un havaya kalkan kara eldivenli yumruklarıyla öğrendi. Vietnam a en güçlü tepkilerden biri bir Olimpiyat şampiyonundan, Muhammed Ali den geldi. Aborjinlerin eşit haklar mücadelesini 2000 de Cathy Freeman duyurdu. Kadınlara, engellilere yapılan ayrımlara karşı Olimpiyat bir direniş alanı oldu. Bugün Oscar Pistorius müthiş bir hukuk zaferi sonrasında protezleriyle atletizmde yarışma hakkı kazandı. Suudi kadınlar ülkelerinde fahişe olarak lanetlenmelerine rağmen direndiler, Londra da yarışacaklar. Bizim ülkemizde günde ortalama beş kadın öldürülür ve katiller ceza indirimlerinden yararlanırken, Türkiye Olimpiyat Takımı nın yüzde 58 i kadınlardan oluşuyor. Bu bir kafa tutma hâlidir, bu hepimizin sahipleneceği bir mirastır. Mücadele edilmesi gereken Olimpiyat ın varlığı değil, içinde var edildiği bağlam. Olimpiyat ı yok etmek değil; dev spor örgütlerinin, çok uluslu sponsorların, laboratuvarlarda üretilmiş sentetik kahramanların sultasından çıkarmak gerekiyor. En güçlünün diğerlerini ezdiği bir gladyatör arenası olmaktan çıkarıp zorluklarla mücadele eden insanların halklara ilham verdiği bir alan haline geldiğini hatırlatmak gerekiyor. Olimpiyat Oyunları egemenler tarafından icat edildiyse de, onların oyuncağı olarak kalmak durumunda değil. Çok basit bir nedenle; Olimpiyat ın içinde insan var. Oyunlarda insanlar yarışıyor, yarışmaları insanlar izliyor. İnsanın olduğu her yer terk edilemez bir mücadele alanıdır. İnsanı her koşulda savunmak gerekir. * Dağhan Irak ın Evrensel gazetesinde yayımlanan yazısından alınmıştır.