ERARMUS GÜNLÜĞÜ 3 (İnterrail Macerası)



Benzer belgeler
POLONYA DA ERASMUS GDYNIA MARITIME UNIVERSITY 2018 BAHAR

İSVİÇRE GEZİSİ (ZURİH-CENEVRE)

Amsterdam Turu 3 TUR ÖZELLİKLERİ. 1.Gün: İstanbul Amsterdam "Şehir Turu" 2.Gün: Amsterdam Serbest Gün veya Büyük Hollanda Ekstra Turu

ardından, ufak bir ortaçağ kasabası olan Langeais kasabasında kısa bir yürüyüş turu gerçekleştiriyoruz. Gezinin sonunda Tours'daki otelimize hareket

SIRADIŞI FRANSIZ ŞATOLARI

Doğukan Türkekul Akgün TURK Seda Uyanık. Tarih: Başlık: Budapeşte Gezi Notlarım. Budapeşte Gezi Notlarım

İtalya nın Üç Büyüğü: Roma, Floransa, Venedik.

ALSACE NOEL PAZARLARI

SAFFET EMRE TONGUÇ İLE FRANSIZ ŞATOLARI 05 Nisan 2018 / 3 Gece 4 Gün

Saffet Emre Tonguç eşliğinde Ramazan Bayramında FRANSIZ ŞATOLARI VE PARİS 25 Haziran 2017 / 4 gece-5 gün

KURBAN BAYRAMINDA FRANSIZ ŞATOLARI Ağustos 2018 / 3 Gece 4 Gün

AFRİKA DAKİ AKDENİZLİ TUNUS Türk Hava Yolları ile - 3 Gece 4 Gün

SÜPER PROMOSYON Büyük Avrupa Turu Alana 1 Haftalık Avrupa Turu Bedava. Otobüsle Ankara ve İstanbul Hareketli 14 ÜLKE

King s Day & Brüksel Break

SAFFET EMRE TONGUÇ İLE NORMANDİYA SAHİLLERİ Ekim 2017

Erasmus programı ile gidilebilecek en iyi 10 şehir

SERDA BÜYÜKKOYUNCU İLE NORMANDİYA & BRETONYA

PHUKET 29 OCAK 05 ŞUBAT

Tur Programı. Van Gogh'un tablolarından çıkmış gibi, rüya gibi bir yolculuk

THE DHOW PALACE HOTEL: 5 yıldızlı The Dhow Palace hotel Dubai International Exhibition Center a 5 dakika mesafededir.

Tur Programı. Van Gogh'un tablolarından çıkmış gibi, rüya gibi bir yolculuk

Gelelim şehir içi ulaşım ücretlerine...

Euro2016 Türkiye-Hırvatistan Maçı Break FRANSA

KUZEY İTALYA GEZİSİ VENEDİK / COMO / MİLANO / FLORANSA / PISA MAYIS GECE 4 GÜN

ERKEN REZERVASYON Bulgaristan Bansko Kayak Merkezi nde 10 Numara Bir Kış Tatili

NORMANDİYA & BRETONYA

Tur Programı. Avrupa suyunda yıkanmış ülke Kanada...

Dağların ardındaki okyanusların arasında kalmış yemyeşil ve masmavi bir doğanın tertemiz doğasında bir nefesten ötesi...

Lübnan - Beyrut BEYRUT

Kopenhag IN Break. Kopenhag, DANİMARKA Mayıs, Viking savaşlarından Avrupa nın en hoşgörülü şehrine. Neden gidelim?

İtalyan Lezzetlerinin Peşinde: Murat Yankı ile Piemonte Gurme Gezisi Ekim 2018

MASAL YOLU BREMEN TRENDELBURG HAMELIN - SABABURG

Yunanistan - Mikonos

Seyahatte Tasarruf Rehberi Yapmanız ve Yapmamanız Gerekenler

LOIRE VADİSİ ŞATOLARI & PARİS 25 Haziran 2017 / 4 Gece 5 Gün

Vizesiz gidilebilecek 10 popüler ülke

Fransa ile İspanya sınırı boyunca uzanan Pirene Sıra dağlarının, Fransa sınırları içerisindeki kasabalarında doğa ve tarih ile iç içe bir gezi

Ortaköy Portakal Yokuşu No 53 K1 Ulus İstanbul Tel : Fax :

Türk Hava Yolları ile. Japonya. Kurban Bayramı'nda Japonya. Tokyo - Kyoto - Osaka. 28 Ağustos - 04 Eylül 2017 (8 gün - 7 gece)

MASAL DİYARINDA NOEL PAZARI COLMAR & STRASBOURG

Altın Üçgen Hindistan

Türk Hava Yolları Tarifeli Seferi İle. Arjantin-Brezilya. Buenos Aıres, Iguazu, Rıo De Janeıro, Sao Paulo. 23 Kasım - 02 Aralık 2016 (10 gün - 9 gece)


ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

Tur Programı. İlginç bir şekilde sakin ve mütevazi, fiyortlar, dağlar ve kuzey ışıkları ile masalsı bir diyar

Türk Hava Yolları ile. Japonya. Şeker Bayramı'nda Japonya. Japonya. 24 Haziran - 30 Haziran 2017 (7 gün - 6 gece)

18 19 Kasım 2017 (Zeytin Hasadı Zamanı)

Altın Üçgen Hindistan Holi Festivali

Fransa - Korsika

03 Temmuz, 2015 Ömer ASAR Çankırı Karatekin Üniversitesi MYO Mekatronik Programı Öğrencisi

Beyrut. Beyrut (20-24 Nisan 2011)

3 Gece/4 Gün Halkidiki Turu (Yunanistan)

5*M/S Amadeus Silver III Gemisi İle. Ren Nehir Turu. Lale Zamanında Nehirden Belçika ve Hollanda

I SALONI MILANO FUARI AY DAN TURİZM

22-27 EYLÜL 2014 FİNLANDİYA GEZİMİZ 22,09,2014 PAZARTESİ - BULUŞMA VE PISA SALI - ALVAR AALTO SAĞLIK VE SPOR FAKÜLTESİ

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

İçindekiler. Paris de okul gezisi. 5 gün/ 4 gece 2014/15... sayfa 2 *** Paris de Eğitici Tatil. 7 gün/ 6 gece 2014/15... sayfa 5

Arttravel ile. 27. Antika Bienali, Paris VIP Programı. 11, 15, 18 Eylül, GECE 4 GÜN

Sarıçamlar Turizm'den 1 Gece 5 Yıldızlı Perissia Hotel'de Konaklamalı Kapadokya Turu


Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

20 Mayıs - 26 Mayıs 2017 (7 gün - 6 gece)

BREMEN TRENDELBURG HAMELIN - SABABURG

GÜNEY İTALYA TURUMUZ HAZIR

Tur Programı. İlginç bir şekilde sakin ve mütevazi, fiyortlar, dağlar ve kuzey ışıkları ile masalsı bir diyar

22 25 NİSAN 2013 DOHA ( 3 GECE İSTANBUL ÇIKIŞLI ) AY DAN TURİZM

SAFFET EMRE TONGUÇ İLE FRANSIZ ŞATOLARI 06 Nisan 2017 / 3 Gece 4 Gün

SABİHA GÖKÇEN KÖLN (ALMANYA)

5*DELUX NEHİR GEMİSİ JANE AUSTEN

3 Gece 4 Gün Prag Turu

KUZEY AVRUPA, HOLLANDA ve BELÇİKA

YAPI, İNŞAAT, MİMARİ, YAPI MALZEMELERİ VE SİSTEMLERİ FUARI OCAK 2015, MÜNİH

Gandhi nin barış ve özgürlük kokan şiddetsiz bir dünya hülyasının insan için yeşerdiği topraklar Hindistan.

Paket 2 Kapadokya Suhan Otel 1 Gece Yarım Pansiyon Konaklama Türk Gecesi Eğlencesi

JAPONYA & KORE TURU 28 Mart 18 Nisan 23 Mayıs 20 Haziran 29 Ağustos /2.Gün İstanbul Seul (Uçakta) Tokyo 3.Gün Tokyo 4.

SIRADIŞI LJUBLJANA Yıl boyunca HER PERŞEMBE / 3 Gece 4 Gün

PULLMANTUR MONARCH İLE BALTIK BAŞKENTLERİ BERLİN

Horner School of English

Avrupa nın Çiçek Bahçesi Amsterdam

Çin - Güney Kore. Tur Programı. Uzakdoğu'nun büyüleyici kültürlerine unutulmaz bir yolculuk

ROMA TURU YILBAŞI ÖZEL TÜRK HAVAYOLLARI İLE

Otobüsle Ankara ve İstanbul Hareketli 7 ÜLKE 14 GÜN 13 GECE / ODA KAHVALTI

Antakya & Halep & Antep Mutfağı Break

Roma Turu TUR ÖZELLİKLERİ. 1.Gün: İstanbul Roma "Şehir Tanıtım Turu" 2.Gün: Roma Castel Gandolfo & Nemi & Outlet Ekstra Turu"

TANZANYA SAFARİ TURU EKİM

Yunanistan - Santorini

ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI DIŞ İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

FİYATLAR EURO DEĞİL TL İSTANBUL ÇIKIŞLİ İNANILMAZ ama GERÇEK ÇOCUKveYETİŞKİN-1750 TL

LOGO. Erasmus + Staj Hareketliliği Oryantasyonu

Tur Programı. Ortaçağ'a doğru bir zaman yolculuğu

İRAN. Türk Hava Yolları 7 Gece / 8 Gün. 16 Mayıs, 19 Eylül Neden Gitmeli?

YANI BAŞIMIZDAKİ KOMŞU BATUM Türk Hava Yolları ile - 3 Gece 4 Gün

Bayramda Lyon Break. Lyon, FRANSA & Cenevre ve Lozan, İSVİÇRE Ekim, 2014 KURBAN BAYRAMI. Köprüler ve Işıklar Kenti: Lyon

Casablanca & Marrakech Turu TÜRK HAVA YOLLARI İLE

MEHMET İHSAN MERMERCİ OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ COMENIUS PROJESİ A TRIP ACROSS EUROPE FAALİYET RAPORU

Toscana. Toscana (03-08 Mayıs 2011)

KAPADOKYA TURU UÇAKLI PROMOSYON 1. GÜN (CUMARTESİ) İSTANBUL- KAYSERİ - NEVŞEHİR

5*DLX NEHİR GEMİSİ SWISS TIARA

Iron Butt Reports - 09 July 2011

Transkript:

ERARMUS GÜNLÜĞÜ 3 (İnterrail Macerası) Günlüğün bu kısmında Erasmus ve Polonya hakkında yazmaktan çok,hemen hemen bütün erasmus öğrencilerinin hayali olan,kısa Avrupa turu macerasından bahsedeceğim.günlüğe başlık olan İnterrail aslında Avrupa da kullanılan bir bilet.daha önce sadece 24 yaş altı öğrenciler için düzenlenmiş olan bu uygulama artık her yaştan insan tarafından kullanılabiliyor.biletin anlatıldığı web sayfasında geçen şu ifade aslında her şeyi anlatıyor; İçinde Biraz Evliya Çelebilik Ruhu Olan Herkes İçin Sihirli Bilet.Biletin Çeşitli seçenekleri mevcut;sadece bir ülke için şehirler arası sınırsız kullanım,ülkeler arası kullanım gibi.bilet hava yolları haricinde demiryolu başta olmak üzere tüm ulaşım araçlarında kullanılabiliyor.bu bileti ulusal nitelik taşıyan bütün devlet şirketleri ve özel şirketler onaylıyor.bunu adı Türkiye de TCDD,Polonya da PKP,Almanya da DB,Hollanda da NS,Belçika da SNCB,Fransa da SNCF.Bilet için farklı gün seçenekleri bulmakta mümkün;30 gün içinde 22 defa,10 gün içinde 5 defa gibi.ben ekonomik olması ve zamanı düşünerek 10 gün içinde 5 kullanımlık olanı tercih ettim.bu bileti tüm Avrupa Ülkelerinde belirtilen süre içinde istediğiniz zaman kullanabiliyorsunuz,bilet zaten tamamen özgür bir düşünceyle oluşturulmuş.benim seçtiğim 2.sınıf koltuk için159 ödedim.yolculuğunuz boyunca en hızlı ve konforlu trenleri kullanacağınız için bazı firmalar daha önceden yer rezervasyonu yaptırmanızı istiyor.tekli koltuk,cam kenarı,yataklı gibi yer seçenekleri için 4 ile 25 arasında değişen rezervasyon ücreti ödemelisiniz(bu ücret standart koltuk için!).ayrıca numarasız koltuğu olan trenler için rezervasyon zorunlu değil.benim gibi sınırlı şartlar altında Avrupa turu yapmaya çalışıyorsanız,her kuruş (cent!) sizin için önemli olacaktır.almanya nın en hızlı trenleri olan IC (İntercity) ve ICE (İntercity Express) trenleri için rezervasyon ücreti 4,Fransa ya doğru gittikçe fiyatlar artıyor Brüksel de 16,Paris te 25 ödedim rezervasyon için. Evet bu kadar İnterrail açıklamasından sonra yolculuğa başlamanın zamanı geldi galiba Her ne kadar 22 Aralık 2007 tarihinden sonra Polonya Schengen Ülkesi oluyor,vize gerekmiyor deselerde,hiç kimse net bir bilgi vermediği için biz emin olmak ve bir sorunla karşılaşmamak için vize alıp öyle gitmek istedik.bize sadece 1 saat uzaklıkta olan Polonya nın en büyük şehirlerinden biri olan Wroclaw da Almanya Elçiliğinin olması sevindiriciydi.ama elçilik vize bölümünde görevli olan memur bayanın gerçekten bir Türk düşmanı olması ve vize başvurusu yapan Türklerin %99 unun vize alamaması gerçekten korkunç bir deneyimdi.maalesef vize için

gerekli tüm evraklar (Başvuru formu,davetiye ya da Otel rezervasyonu,banka hesabında para,erasmus öğrenci belgesi,sağlık sigortası ya da Euro 26 uluslar arası öğrenci belgesi vs) hazır olmasına rağmen maalesef bende vize alabilen %1 lik dilim içine giremedim.yapılabilecek ikinci şey,başkent Varşova daki Almanya konsolosluğunu denemekti.diğer gruplardan gelen haberlere göre konsolosluktaki vize sorumlusunun Türklerden nefret! etmeyen biri olması,vize almayı kolaylaştırıyordu,belge eksiği olmayanların hemen hepsi vize alabiliyordu.nihayet öyle de oldu,6 saatlik yorucu bir tren yolculuğunun ardından 20 günlük çok girişli vize aldım.elbetteki konsolosluk vizeyi vermemek için elindeki tüm kozları kullanıyordu,belki 2.5 milyondan daha fazla Türk ün Almanya da yaşaması ve ülkenin artık daha fazla Türk istememsi nedeniyle,geri dönmeme ihtimali olan hiç kimseye vize vermek istemiyorlardı.davetiyesi olmayan arkadaşlardan gidiş ve dönüş biletinin aslını istediler.ayrıca eğer davetiyeniz yoksa banka hesabınızda seyahatiniz için yetecek kadar para olmasını istiyorlardı.ellerindeki son koz olan biyometrik fotoğraf isteme yolunu da denedikten sonra hala pes etmeyip yeni fotoğraf çektirdiyseniz,vizeyi veriyorlardı.benim belgelerde eksik olmadığı için böyle bir sorunla karşılaşmadım,uzun bir uğraştan sonra 30 gün içinde 20 gün süreli vize aldım,uğraşmak gerekti çünkü 2 haftadan fazla vize vermek istemiyorlardı.almanya nın Köln şehrindeki gece yarısı kontrolünü ve Amsterdam a girerken Trendeki Sınır Polisinin kontrolünü saymazsak başka hiçbir yerde pasaport soran olmadı.ama Hollanda Polisleri ellerindeki merceklerle pasaportun üstündeki mühürleri ve tarihleri uzun uzun incelediler. Başkent Varşova dan Berlin e geçmek için bilet araştırmasına başladığımızda,christmas ve Yeni Yıl yoğunluğu nedeniyle özellikle uçak bileti çok pahalıydı.polonya dan Berlin e geçmek için en ekonomik yol Polonya nın sınır şehri olan Szczecin e geçmekti.varşova Szczecin arası 6-7 saatlik yol olmakla birlikte ekonomikti.oysa Varşova dan direk Berlin e 100 altında uçak veya tren bulmak mümkün değilken Varşova dan Szczecin e 46 Zloty,Szczecin den Berlin e 60 Zloty olmak üzere toplamda 106 Zloty(30 ) gibi bir rakama Berlin e ulaşmak mümkün oldu.maalesef istemeyerekte olsa iktisat için bu tür muhasebe hesapları yapmanız gerekecek.beslenme ihtiyacını Fast Food ve market alışverişleriyle çözeceğinizi düşünürsek,çözüm bulmanız gereken ikinci konu barınma ihtiyacıdır.öğrenciler için en uygun konaklama yeri elbetteki Avrupa da çok yaygın olan hostellerdir.hostellerde Otel rahatlığında tek kişilik odalarda var,bizim KYK gibi öğrenci yurtlarına benzer seçeneklerde mevcut.en ucuz barınma dorm olarak adlandırılan kalabalık odalar,aslında oda demek doğru olmaz,aynı ortamda kalan kişi sayısı 4 ten başlayıp 20 ye kadar çıkabiliyor.fiyatlarda benim kaldığım hostellerde 9 ile 30 arasındaydı.en ucuz 9 ya

Berlin de en pahalıda 28 ya Paris te kaldım.bu arada hızla büyüyen ve Türkiye den,özellikle İstanbul dan çok fazla üyesinin olduğu tamamen gönüllü kişiler tarafından yönetilen bir web sitesi var.tüm dünyadan insanlar bu siteye üye olup,profil oluşturuyor ve seyahatleri sırasında diğer ülkelerde farklı insanların misafiri olabiliyorlar.misafiri olacağınız kişi size şehir gezisinde yardımcı olabilir,sizi evinde misafir edip sizin için yöresel yemek hazırlayabilir,bu tamamen karşınızdaki kişi ve sizin aranızdaki iletişim gücüne bağlı.eğer biraz maceraperest ve yeni kültürler,yeni insanlar tanıyıp,gezip tozmayı seven biriyseniz size, www.hospitalityclub.org portalını ziyaret etmenizi tavsiye edebilirim.evet artık başlıyoruz; BERLİN-HAMBURG/ALMANYA 4 farklı ülkede 5 farklı şehir gezebildim bu 10 gün içinde,ilk durağımız Almanya nın başkenti Berlin di. Almanya Avrupa birliğinin kurucu ülkelerinden biri olan Almanya 82 milyonluk nüfusuyla Avrupa Birliğinin en kalabalık ülkesi,ülke 16 eyaletten oluşuyor,3.5 milyon nüfuslu Berlin Ülkenin en kalabalık şehri,ayrıca bu şehirde 120 bin civarı Türk yaşıyor. Almanya ya giderken ilk dikkatimi çeken şeylerden biri Elektrikli trenlerdi,daha öncede bahsettiğim gibi Polonya daki trenler Türkiye deki trenlerle hemen hemen eşdeğer genelde,intercity adı verilen bir trenin biraz daha hızlı ve konforlu olduğunu söyleyebilirim.szczecin den Almanya nın Polonya ya sınır şehri olan Angermünde ye 2 katlı gayet hızlı ve konforlu bir trenle geldik.bu şehirdeki aktarma ile asıl hızlı trene geçtik.ice (İntercity Express) ismindeki bu tren her ne kadar Japonya daki trenler kadar hızlı olmasa da saatte 200 kilometrenin üzerinde hız yapabiliyordu belki daha fazla.tren in içi gayet nezih,çok iyi tasarlanmış ve bir o kadarda rahattı.öyle ki trenin içinde diz üstü bilgisayarınızla wireless kullanmanız bile mümkün.treni sadece bir ulaşım aracı olmaktan çıkarıp tüm ihtiyaçlarınıza cevap verebilecek,ev rahatlığında keyifli bir seyahat aracına dönüştürmeyi başarmışlar.bir kuş kafasını andıran tren lokomotifi ise ayrı bir tasarım harikası.

Bu geziden sonra gerçekten Almanya nın ikinci Türkiye olduğu görüşüne katılmamak mümkün değil.öyle ki gazete bayilerinde onca yabancı gazetenin arasında Milliyet,Hürriyet,Zaman,Fanatik gibi gazeteleri gördüğümde çok heyecanlandım.yine Avrupa da kebap olarak bilinen döner dükkanlarını ve Türk Lokantalarını her yerde görmeniz mümkün,zaten Türklere ait olduklarını isimlerinden anlayabilirsiniz;fatih Servet,Kebab of Sultan,Cappodocia Kebab,İstanbul Lokantası Birine bir şey mi sormak istediniz yanınızdan geçen her 10 kişiden en az biri çok büyük olasılıkta Türk tür.şehirdeki Türk nüfusu o kadar önemsenecek düzeydeki yapılan düzenlemelerde Türkleri de düşünüyorlar.mesela Almanya nın TCDD si olan,www.db.de adresinde İngilizce,Fransızca,İtalyanca,İspanyolca gibi dil seçeneklerinden biri de Türkçe.Yine Avrupa da çok yaygın olan ve her şeyi makineleştirmeye doğru giden,büyük kolaylık ve zaman tasarrufu sağlayan otomatik bilgi öğrenme ve bilet satın alma makinelerinde Türkçe dil seçeneğinin olması etkileyici ve gurur vericiydi.bu alışılmamış bir durum olmasa gerek Türkiye ve Türkçe için. Almanya ya gidipte Turkish Pizza yemeden dönmeyin haa! Şaka bir yana Turkish Pizza olarak adlandırılan Lahmacundan tutunda,çiğ Köfteye,Adana Kebap a kadar yöresel lezzetleri bulmanız mümkün Almanya da.berlin de Küçük İstanbul olarak bilinen ve hep Türk işyerlerinin bulunduğu bir sokak varmış ama görmek kısmet olmadı.türk berberinden,türk Elektrikçisine kadar her şeyi bulmanınız mümkün Almanya da.polonya da yalnız geçen o kadar zamandan sonra,türkleri ve Türk işyerlerini gördükçe çok mutlu hissettim kendimi,tabi tartışmaya açık bir konu; İnsanların ekonomik kaygılar nedeniyle yabancı ülkelerde yaşaması üzücü ve sevindirici tarafları var.özellikle Türkiye dışında doğan çocukların Türk kültürünü bilmemesi ve giderek öz değerlerini kaybetmesi,türkçe yi yeterince öğrenememesi ve etkin kullanamaması,bir çeşit dil ve kültür yozlaşması değil midir? Maalesef yeterince bilinçli ailelere sahip olmayan gurbetçi Türk çocukları,yine ekonomik kaygılar nedeniyle,zorunlu eğitimi tamamladıktan hemen sonra,hatta daha okula devam ederken çeşitli işlerde çalışmaya başlamaları ve birçoğunun direk iş hayatına girdikleri için daha sonra okulu bırakıp eğitimsiz kalmaları gerçekten üzücü.17-18 yaşındaki gençlerle bir lokanta da yemek yerken muhabbet ettiğimde bunu daha iyi anladım.hele Brüksel de daha ilkokula giden ve arkadaşlarıyla yılbaşı gecesi sokağa dolaşmaya çıkmış,kalbi tertemiz ama dış görünüşü ve tavırları ister istemez çevresinin etkisiyle değişen gencecik bir çocuğun Abi Emirdağ(Afyon) nasıl bir şehir diğer şehirlerin içinde? sorusu,belki 14-15 yaşında olan bu çocuk için aslında bir çok şeyi özetliyordu.evet bütün genellemeler yanlış olduğu gibi böyle bir genelleme yapmakta doğru olmayacaktır,mesela o gün sabah bir Türk gazetesinde,almanya da

yaşayan bir Türk kızın 2 yılda nasıl üniversiteyi bitirdiğini,üniversiteyi 2 yılda ve en yüksek derece ile bitiren ilk Türk olduğunu anlatan ve gazetenin Gururumuz başlığını attığı yazıyı okumuştum.yurtdışındaki Türklerin yaşamına dair anlatılacak pek çok şey var aslında gözlemlediğim,ama son olarak dikkatimi çeken bir şey çoğu eğlence mekanında Türkçe hareketli müzik parçalarının çalmasıydı,tabi ki Polonya dada olduğu gibi başta Tarkan olmak bazı sanatçılar çok iyi tanınıyorlar.bunu nasıl başardı bilmiyorum ama mesela Tüm Avrupa Tarkan ı biliyor.belki de Türkiye nin tanıtımını Kültür ve Turizm Bakanlığından daha iyi yapıyor.evet Almanya daki Türklerin yaşamları böyle, gelelim Berlin e; Berlin gerçekten Avrupa başkenti olmayı hak etmiş bir şehir,gerek tarihiyle doğal güzelliğiyle,gerekse mimarisi ve çok kültürlü yaşam biçimiyle,gerçekten görülmeye değer bir şehir.2.dünya savaşından sonra Almanya doğu ve batı Almanya diye ikiye ayrıldığında Berlin de ikiye ayrılmış,bugün bile Berlin in iki ayrı merkezi var;alexanderplatz ve Zoo.Şehirde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri şehrin ismiyle özdeşleşmiş olan Berlin Duvarı,duvardan sadece beton yığını kalıntılar kalmış olmasına rağmen rehber tarihi hakkında bilgi verdiğinde o duvar büyüdü ve bir hayal dünyasına dönüştü...alexandraplatz ın merkezinde bulunan TV kulesine çıkıp tüm Berlin i kuş bakışı seyretmelisiniz ikinci olarak.berlin deki Avrupa nın en büyük ve en modern tren istasyonu Hauptbahnhof ta iner inmez 2.kattaki Fatih Servet isimli Türk Lokantasında bir şeyler yemenizi ve Garın hemen önünde bulunan City Tour lardan birine katılmanızı tavsiye ederim. Çift katlı otobüslerle yapılan bu tur yaklaşık 2 saat sürüyor,hem doğu hem batı Berlin in bütün güzel ve turistik yerlerini geziyor.otobüsün üstü açık olan 2.katında bir yandan rehberi dinlerken bir yandan da çok güzel şehir fotoğrafları çekebilirsiniz

AMSTERDAM/HOLLANDA Bilmiyorum ki nasıl anlatmalı bu şehri,her yıl 25 milyon turist alan Paris ten daha çok sevdim ben bu şehri,3 gece 4 gün geçirdim bu şehirde.avrupa Birliğinin 6 kurucu ülkesinden biri olan Hollanda aslında sadece 16 milyon nüfusa sahip olan küçük bir ülke ama bu nüfusuna rağmen Avrupa nın gerçekten sağlam bir ekonomisi olan,en güçlü ülkelerinden biri.meşruti Monorşiyle yönetilen Hollanda da Kraliçe ve ailesi aynı zamanda ülkenin tüm yönetim merkezlerinin bulunduğu Lahey şehrinde yaşamaktadır,ama ülkenin kültürel ve mali başkenti adını kuzey denizine dökülen Amstel nehrinden alan Amsterdam şehridir.amsterdam ı anlatan bir yazıya atılabilecek o kadar çok başlık var ki: Sınırsız Özgürlükler ve Eğlence Şehri, Kanallar Şehri, Gece Uyumayan Şehir, Bisikletler Şehri, Dünya nın en lezzetli peynirlerini üreten şehir, Dünya nın Lale Başkenti, Halkının en az 2-3 dil bildiği şehir Ayrıca genel Avrupa Mimarisini görmek istediğinizde sadece bu kente gelmeniz yeterli,gerçekten harika bir mimarisi var.berlin den sonra uğradığım Almanya nın en büyük eyaletlerinden olan Hamburg da geçirdiğim iki günün ardından Amsterdam a gidiyorum,tren hızla yoluna devam ederken dışarıdaki güneşli ve giderek ısınan hava bu gezinin güzel geçeceğinin işaretlerinden biriydi belki de,almanya daki soğuk havadan sonra deniz seviyesi nin altındaki bu şehir bana Antalya gibi geldi.almanya daki görkemli tren garlarından sonra Amsterdam a geldiğimizi söyleyen yanımdaki Meksikalıya arkadaşa inanmak istemedim çünkü tren istasyonu beklediğim Amsterdam görüntüsünden çok uzaktı.trenden iner inmez hemen istasyonun karşısında gördüğüm Döner Company yazısını görünce acıktığımı hissettim.bir şeyler yedikten sonra her yerde yaptığım gibi Turist Bilgi Ofisine gidip şehir ve hosteller hakkında bilgi alıp ve şehir haritası istedim.merkezde bulduğum hostellerin hepsi ful olduklarını söylüyorlardı.yaklaşan yeni yıl nedeniyle her yer turist kaynıyordu.sonra bir Türk taksicinin de yardımıyla Şehrin aşağı yakasında bulunan Flying Pig isimli bir hostelde kalmak zorunda kaldım,her ne kadar ismi hoşuma gitmese de hostel de tanıştığımız 6 İtalyan gençle birlikte çok güzel zaman geçirdik.ilk akşam genel bir şehir turu yaptıktan sonra şehrin büyüsüne kapılıp ikinci gün için gideceğim yerleri haritadan işaretlemeye başladım.şehirde ilk dikkatimi çeken şehri adeta örümcek ağı gibi örmüş iç içe geçmiş ay şeklindeki dev su kanallarıydı.shell gibi dev bir petrol firmasına sahip olan bu ülkeyi ve

ülkenin petrol kolonilerini düşündüğümde bu kanalları nasıl ve ne amaçla kurduklarını anlamam güç olmadı,kuzey Denizini adeta şehrin içine taşımışlar. 1 milyon civarı nüfusu olan şehirde 600 bin bisiklet olduğu bilgisini Internet ten okumuştum,gidince gördüm ki gerçekten şehrin her yerinden her an bir bisikletli aile! çıkabilir,çünkü burada bisiklet bir aile ulaşım aracı şehirde arabadan çok bisiklet var,üzerindeki takım elbiseyle bisiklet üzerinde işyerine giden bir iş adamını ya da kendi,eşi ve çocuğu 3 ayrı bisiklet üzerinde bir yere giden bir aileyi görmeniz mümkün bu şehirde.avrupa nın en uzun boylu insanları Hollandalılar,sürekli bisiklet kullandıkları için belki de bir o kadarda sağlıklı insanlar,burada öyle şişman,obez birine rastlamanız çok zor. Dünyaca ünlü Heineken birasının memleketi burası,gerçekten onların ismini özgürlük koyduğu pek çok özgürlüğe sahipsiniz bu şehirde;5 grama kadar uyuşturucu taşımanın,satmanın ve kullanmanın serbest olduğu bu şehirde,kahvehanelere(coffeshop) gidip kendinize tütün-marihuana karışımı özel bir karışım hazırlayabilirsiniz ya da Mushroom dükkanlarına gidip çok daha farklı tatlar deneyebilirsiniz! Dünya nın belki de en büyük genelev bölgesi olan Kırmızı Işık Bölgesi(Red Light District),Şehirde sayısı marketlerden çok daha fazla olan sexshoplar,insanlar arası bütün ilişkiler düşünülerek yapılmış çeşit çeşit disko,bar ve eğlence merkezleri ve yine belki dünyada sadece Amsterdam da bulunan Sex Müzesi onlara göre özgürlük,bana göre sapık bir düşünceden başka bir şey değil!şehirde polislerden çok esrar satıcısı zenciler var. Tabii şehrin benim asıl beğendiğim çok güzel tarafları var,hayvanlara karşı biraz ilgisi olan biri Hollanda İneğinin ismini mutlaka duymuştur,hostelde açık büfe kahvaltıda yediğimiz birbirinden lezzetleri peynirlerin tadı hala damağımda,4 mevsim yeşil olan Van Gogh müzesinin çimleri üstünde Meksikalı arkadaşla yaptığımız muhabbet,unutulacak cinsten değildi.amsterdam ı ziyaret edeceklere dünyanın bugüne kadar gelmiş geçmiş en iyi ressamlarından biri olan Van Gogh un müzesini,rıjks müzesini ziyaret etmelerini,hollanda nın simgesi olan yel değirmenlerini görmelerini,avrupa nın en büyük limanı olan Rotterdam limanını ziyaret etmelerini ve eğer özellikle yaz döneminde gidiyorsa rengarenk lale bahçelerini görmelerini mutlaka tavsiye ederim

BRÜKSEL/BELÇİKA Avrupa Birliğinin kurucu ülkelerinden olan 10 milyon nüfuslu bir ülke Belçika,Resmi dilin Felemenkçe olduğu Flaman bölgesi,resmi dilin Fransızca olduğu Volonya bölgesi ve her iki dilinde kullanıldığı Başkent Brüksel olmak üzere ülke 3 bölgeden oluşuyor.nato merkez karargahı,ab Komisyonu,AB Bakanlar Konseyi,Avrupa Parlamentosu gibi pek çok önemli kurumu bünyesinde barındıran bu ülkeye diğer birçok ülkeden,türkiye den çoğunlukla Afyon Emirdağ dan gelip buraya yerleşmiş çok fazla yabancı var.brüksel de geçirdiğim yılbaşı akşamından sonra şehirden hemen ayrıldım çünkü şehrin binalarından başka bir şeyi olduğunu düşünmüyorum!,sevemedim bu şehri, belki de Amsterdam dan sonra bu şehri gezdiğim için böyle bir izlenime kapıldım.zaten Tren istasyonunda iner inmez edindiğim ilk izlenim aydınlatmadan yoksun karanlık bir şehir olduğu izlenimiydi.hostel e valizimi bıraktıktan sonra,şehri dolaşmaya çıktım ama Turist Bilgi Ofisi kapalı olduğu için harita alamadım,rast gele şehri gezmeye başladım sokaklarda.çok geçmeden şehrin merkezi denilen yeri buldum,yeni yıl için kutlamalar,etkinlikler devam ediyordu. Akşam yemeği için uğradığım Kebab of Sultan dükkanının sahibi Brüksel in tehlikeli bir şehir olduğunu,bu şehirde her gün hırsızlık,gasp gibi pek çok olay olduğunu hatırlatıyordu bana.bir dönem Belçika sömürgesi olan Kongo dan gelen zenciler şehrin her yerindeydi.brüksel de geçirdiğim yılbaşı gecesinin ardından 1 Ocak 2008 tarihinde Paris e geçiyordum, Brüksel e gitmek yerine Paris ten sonra Roma ya gitmeyi neden düşünemedim? sorusunu hala soruyorum kendime PARİS/FRANSA Fransa Almanya,Belçika,Lüksemburg,İsviçre,İtalya,İspanya gibi devletlerle komşu olan Rusya ve Türkiye den sonra Avrupa nın en büyük ülkesi.dünya nın en çok turist çeken

ülkesi aynı zamanda,sadece Paris e yılda 25 milyon turist geliyor.fransızca hala dünyanın 2.büyük dili,29 ülke bu dili resmi dil olarak kullanıyor.nüfusu 63 milyon,renault,peugeot,citroen gibi dev markaların sahibi,modaya yön veren ülke,lüksün ve pahalılığın başkenti,ayrıca gerçekten bir sanat ülkesi Brüksel pişmanlığından sonra Paris in en büyük istasyonu olan Gare De Nord a geldiğimde kendimi tekrar iyi hissetmeye başladım,berlin den sonra Paris teki bu istasyon gördüğüm en gelişmiş istasyondu; öyle ki demir ağlarla şehrin her yerine ulaşmak mümkündü,metro hatları,tramvaylar,banliyö trenleri daha onlarca hat.bu şehrin gerçekten pahalı olduğunu daha şehre girer girmez hissetmeye başlıyordum,çevrede gezerek bulduğum tek yıldızlı ya da yıldızsız oteller geceliğine minimum 40-50 gibi fiyatlar istiyorlardı.internetten araştırdığım hostellerin çoğunda boş yer yoktu,geç saatlerde bulduğum ve anlaşmak için Fransızca bilen Çinli bir arkadaşın yardım ettiği bir otele,1 gece için 28 ödeyerek ilk günkü barınma sorununu çözmüş oldum.o gece öğrendim ki Fransızlar İngilizce bilmiyorlar.zaten kendi dilleri çok popüler,ayrıca okullarda öğretilen yabancı dil muhtemelen İngilizce değil.ilk gece sadece bir sokak gezintisiyle yetinip 2.gün için plan yapmaya başladım.otelde kalanlar hep Avrupa da eğitim gören ve kısa geziler yapan öğrencilerdi,onlardan da şehirle ilgili tavsiyeler altıktan sonra ikinci gün soluğu Eiffel Kulesinde aldım. Paris in simgesi olan bu Çelik yığını 320 metrelik kuleyi inceledikten sonra,önünde kuleye çıkmak için bekleyen belki 1000 kişilik kuyruğu gördüğümde,şimdilik kuleye çıkmaktan vazgeçtim.yeni Yıl için kulenin üzerindeki ışıklandırma sistemi tamamen yenilenmişti.kulenin üzerinde bulunan,ziyaretçilerin şehri kuşbakışı izlemek ve kulede bir şeyler içmek için sıra beklediği 3 farklı kat vardı,en alt kattan yukarı doğru yükseldikçe bilet için ödeyeceğiniz miktarda değişiyordu.anladım ki Eiffel hem Paris in simgesi hem de çok iyi bir para makinesi durumunda.eiffel den sonra ikinci durağım Paris in en meşhur caddesi olan Champs Elysees oldu. Bu caddeye geldiğimde Paris in gerçekten ışıklar şehri olduğunu ve Avrupa nın moda başkenti olduğunu anladım.zaman ilerledikçe hava dondurucu

olmaya başlıyordu,sadece fotoğraf çekmek için eldivenleri çıkardığımda birkaç dakika içinde ellerim tüm fonksiyonlarını kaybediyordu.o gece zaman ilerlediği için içinde Mona Lisa tablosununda sergilendiği dünyaca ünlü Louvre Müzesine gitmeyi bir sonraki güne erteleyip yaklaşık 1 saatin üzerinde süren aktarmalı metro yolculuğundan sonra Disneyland a geldim.bir kaç saatlik geziden sonra sabah rezervasyon yaptırdığım yeni hostele geçtim.ertesi gün Paris Free Tour ile rehber eşliğinde 3 saatlik şehir turu yaptıktan sonra,şehri ortadan ikiye bölen Seine Nehri kıyısında dolaşıp,louvre Müzesini gezdim, interrail biletinin son günü olduğu için o gece rezervasyon için 25 ödeyip Paris in son kazığını yedikten sonra!(zira Paris te gezebileceğiniz her yer biletli ve tüm bilet fiyatları 10 nun üstünde) Paris > Brüksel > Amsterdam > Köln hattı ile Almanya ya geldiğimde saat 23:00 olmuştu.bileti kullanmak için sadece 1 saatim kalmıştı,saat 23:30 da Polonya nın Ponzan şehrine giden trenle Erasmus Mekanımız Polonya ya geri döndüm.böylece 10 gün süren,gerçekten çok büyük deneyimler kazandıran İnterrail maceramız bitmişti.polonya da hayata kaldığımız yerden devam...yeni bir günlükte görüşmek üzere (03.01.2008) Celal Karaca (karaca42@gmail.com) Selçuk Üniversitesi