Şebnem GÜZELOĞLU 21302293 TURK 102-25 İtalya nın Üç Büyüğü: Roma, Floransa, Venedik. Dünya üzerindeki insanların hepsine Yapmayı en çok istediğin şey nedir? diye sorsak, muhtemelen çoğundan alacağımız yanıt Dünyayı gezmek istiyorum. olur. Bu insanlardan biri olarak söyleyebilirim ki, annemden 2013 yaz tatili planımızın İtalya gezisi olduğunu öğrendiğimde dünya üzerinde benden mutlu bir insan yoktu. Ölmeden Önce Gezmek İstediğim Şehirler başlıklı listemin 3 maddesini İtalyan şehirleri oluşturduğu için, listemde birden fazla yerin üstünü çizebilecektim çünkü. 12 Ağustos 2013 sabahı Sabiha Gökçen Havaalanı nda başlayan yolculuğumuzun ilk durağı başkent Roma ydı. M.Ö 753 tarihinde kurulan bu kent, yüzlerce tarihi yapıyla bezenmiş, sokakları tarih ve sanat dolu bir kent. Turistlerle dolup taşmasından mıdır bilinmez, hem sabah hem akşam cıvıl cıvıl ama bir o kadar da ağırbaşlı bir yapıya sahip. Otobüsten iner inmez yapılacak ilk şey meşhur Collesium a koşmaktı. Öğlene doğru bir vakit olduğu için önünde inanılmaz bir turist kuyruğu vardı. Saatlerimizin kuyrukta harcanamayacak kadar kıyme tli olduğunun bilincinde olduğumuz için fotoğraflarımızı dışarıdan çekmek zorunda kaldık.
Roma denince akla gelen ikinci yer tabi ki Trevi Çeşmesi. Yunan tanrısı Poseidon a adanmış olduğu için çeşmede ilk göze çarpan heykeller Poseidon, Demeter ve Hyg iela heykelleri. Bu çeşmenin özelliği içine para atıldığı takdirde insanın dileğini gerçekleştirdiğine inanılması. Bu tarz efsaneleri çoğu yerde duyduğumuz için inanmamakla birlikte hepimiz turist grubunu yararak ilerleyip havuza küçük birer bozukluk da atmış bulunduk. Vatikan'ı da unutmayalım...
İkinci durağımız Floransa Floransa için benim seçtiğim isim Açık hava müzesi. Daha şehre girdiğimiz dakikadan itibaren birbirinden çeşitli ve birbirinden harika heykeller karşıladı bizi. Arno nehrinin kıyısında kurulan bu şehir tarihi boyunca bir sürü sanatçıya ev sahipliği yapmış, bu yüzden en ünlü meydanından en ücra sokağına kadar şehrin her yanı buram buram sanat kokuyor. Fakat kuşkusuz şehrin en dikkat çeken öğeleri Vecchio Sarayı ve Santa Maria del Fiore Katedrali. Eskiden ünlü Vecchio ailesinin sarayı olarak kullanılan Palazzo Vecchio günümüzde Floransa nın en büyük sanat müzesi olarak hizmet vermekte. Sadece bir katını gezmenin bile saatler aldığı bu sarayı tamamen gezmek için bütün bir günü gözden çıkarmak gerekiyor. Sarayın her tarafını süsleyen muhteşem fresklere hayran kalmakla birlikte gelmiş geçmiş en büyük şairlerden kabul edilen Dante nin de ölüm maskesinin bu sarayda muhafaza edildiğini ve turistlere sergilendiğini de belirtelim. Geldik son durağımız Venedik e Hepimizin kafasında filmlerden edindiğimiz üç aşağı beş yukarı bir Venedik algısı olduğu için büyük beklentilerle gittik Venedik e. E tabii insan her gün sokakları suyla dolu bir şehri gezmeye gitmiyor. Anakaradan küçük bir tekneyle ulaşılan Venedik e adım attığımızda fark ettiğimiz ilk şey havanın ne kadar sıcak olduğu ve dünyanın her yanından gelen turistler nedeniyle mahşer yeri gibi kalabalık oluşuydu. Bunların moralimizi bozmasına izin vermeden şehrin en ünlü meydanı Piazza San Marco ya doğru ilerledik. Turistleri hemen meydanın girişinde karşılayan devasa San Marco Katedrali nin ön cephesinde dikkat çeken 4 tane at heykeli var. Sonradan öğrendiğimize göre bu atlar çok önceden İstanbul dan getirilmiş. Zaten Katedralin duvarlarına dikkatle baktığımızda birkaç Osmanlı erkeği çizimlerini görebildik.
Venedik e gelip de gondola binmemek olmaz tabi. Fiyatları İtalya nın her yerinde olduğu gibi Euro- Lira kuru dolayısıyla biraz uçuk gelse de insanın hayatta bir veya iki kere yaşayacağı bir şey olduğu için binmeye karar verdik. Kapsamlı ve uzun süren bir tur olmasına rağmen kanallardaki suyun bulanık olması ve zaman zaman kokması dolayısıyla bize beklediğimiz tadı vermedi. En güzel tarafı gondolcumuzun aynı filmlerdeki gibi kürekleri çekerken bir yandan da avazı çıktığı kadar şarkı söylemesiydi. İtalya da toplam 5 şehir ve onlarca kasaba gördüm ama içlerinde beni en çok etkileyen bu üç şehir oldu. Bu gezi hakkında sayfalarca yazı yazabilirim, yine de en çok yer kaplayan şehirler Roma, Floransa ve Venedik olurdu. Belki ilk yurtdışı gezim olduğu için, belki de görmeyi en çok istediğim ülke olduğu için benim
için tarifi imkansız bir gezi oldu. Listemdeki bütün şehirlerin üstünü çizebilsem de İtalya benim için hep dönüp dolaşıp tekrar gelmek istediğim bir yer olarak kalacak.