SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Polis kapıyı kırarken yakmaya çalışmışlar İzmir, İstanbul ve Ankara merkezli operasyon sonucunda ele geçirilen DHKP-C üyeleri ile ilgili ilginç gerçekler orta çıktı. Operasyon timi, örgüte ait gizli belgeleri sobada yakılmak üzere iken ele geçirdi TERÖR örgütü DHKP-C'ye yönelik düzenlenen operasyonun ayrıntıları ortaya çıkmaya devam ediyor. Özel Harekat ekiplerinin katıldığı operasyonlarda, zanlılardan bazılarının, polis çelik kapılar kırmaya çalışırken örgütsel dokümanları sobada yakmaya çalıştığı ortaya çıktı. Terör örgütü DHKP-C'ye yönelik, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın koordinesinde İzmir, İstanbul ve Ankara merkezli çalışma başlatıldı. Polisin yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü teknik ve fiziki takibinin tamamlanmasının ardından, operasyon için düğmeye basıldı. Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Özel Harekat, Çevik Kuvvet ve birçok birimden yaklaşık 500 polisin katılımı ile aralarında Ege Öğrenci Gençlik, İzmir Özgürlükler, İzmir Temel Haklar ile Devrimci Alevi Komitesi derneklerinin de olduğu 20 adrese, saat 04.30'da, eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonlarda, 2 öğretmen, bir taşeron belediye işçisi ile öğrencilerin de bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı. Bu operasyon kapsamında aranan biri dershane müdürü diğeri öğretmen 2 kişi ise Malatya ve İzmit'te yakalanarak gözaltına alındı. Bu kişilerin de İzmir'e getirildiği belirtildi. Ayrıca terör örgütünün Ege Bölge Sorumlusu Selda B., Ege Öğrenci Derneği sorumlusu D.K. ve Özgürlükler Derneği sorumlusu S.K.'nin ise halen arandığı bildirildi. 1 YILDIR TAKİP EDİLİYORDU Yaklaşık bir yıldır takip edilen DHKP-C üyelerinin polis, asker ve kamu görevlilerine yönelik suikast ve bombalama eylemleri yapacağının tespit edilmesi üzerine operasyonun erkene alındığı öğrenildi. Özel Harekat ekiplerinin katıldığı operasyonlarda, zanlılardan Köprüyü paylaşamadılar İSTANBUL-Haliç Köprüsü üzerinde 4 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında 1 kişi öldü, 2 kişi ağır yaralandı. Kaza, saat 05.00 sıralarında köprünün Edirne istikametinde meydana geldi. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, 34 FM 1335 plakalı araç köprü üzerinde zikzak çizerek ilerlemeye başladı. Bu sırada önünde seyreden Ender Karabudak yönetimindeki 34 JS 0920 plakalı araca çarptı. Ender Karabudak yönetimindeki araç da önündeki temizlik kamyonuna vurdu. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetinden çıkan 34 FM 1335 plakalı araç, yolun sağında seyir halindeki 34 ZH 1064 plakalı kapalı kasa kamyonete çarptı. 34 FM 1335 plakalı araçta bulunan sürücü Oke Aydemir, Elif Nurçayır ve kimliği henüz belirlenemeyen bir bayan hastaneye kaldırıldı. İsmi öğrenilemeyen kadın, hastanedeki tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Yaralılara ilk müdahaleyi olay yerindeki vatandaşlar yaptı. Ambulansın geç kaldığını iddia eden vatandaşlar, tepki gösterdi. Aracın içerisindeki bir bayan bulunduğu yerde sıkıştı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yaralıyı sıkıştığı yerden kurtarmak için uzun süre uğraş verdi. Sıkıştığı yerden çıkarılan bayana sağlık ekipleri yerde kalp masajı yaptı. Hayata döndürülmeye çalışılan yaralı hastaneye kaldırıldı. Kazada yaralanan bir diğer kadın ise asfalt üzerinde yatarak uzun süre ambulans bekledi. Yaralı kadın, yolun tıkanması sonucu gelmekte zorlanan ambulansa sedye ile ulaştırıldı. Ancak trafik içinde kalan ambulans yaklaşık 40 dakika hareket edemedi. (CİHAN) bazılarının, polisin çelik kapıları kırana kadar, örgütsel dokümanları sobada yakmak istedikleri de ortaya çıktı. Polis, çelik kapıyı kırıp girdiği bir kadın zanlının evinde, örgütsel dokümanları, yakılmak istendiği sobada buldu. Zanlıları 1 yıldır takip eden polisin, terör örgütü üyelerini, bazı polis karakolları ile yabancı ülke temsilciliklerine saldırı için keşif yaptıkları sırada, saniye saniye görüntülediği de ortaya çıktı. Polisin, 'sözde yasal derneklerde' yaptığı aramalarda da keşifler ve saldırı hazırlıklarıyla ilgili bazı dökümanların ele geçirildiği ileri sürüldü. Polis, operasyonda elegeçirilen şifreli notların, örgütsel dokümanların ve gizli bölmelerde saklanmış flash belleklerin incelemesinin sürdüğünü bildirdi. Öte yandan, polis, örgütün, vatandaşları kendi yanına çekmek, yasadışı eylemlerini meşru gibi göstermek için Ege Bölgesi'nin sembolü olan 'Efe' ve 'Zeybek' figürlerini kullandığını tespit etti. Zanlıların halkı, 'Atalarınız Efeler ve Zeybekler yönetime karşı halk için isyan etti' söylemleriyle kandırmaya çalıştıkları da ileri sürüldü. Örgütün bu amaç kapsamında özellikle cezaevindeki örgüt mensuplarına 'Zeybek Ateşi' isimli dergi de hazırlattığı belirlendi. Gözaltına alınan 17 zanlının işlemleri, Terörle Mücadele Şubesi'nde sürüyor. (CİHAN) Heyelan sayesinde tarihi eser bulundu Çanakkale'de meydana gelen heyelan sonucunda 1800 yıllık tarihi yapı ortaya çıktı. Üzün süre devam eden heyelan KAMERALAR TARAFINDAN saniye saniye KAYDEDİLDİ GEÇEN yıla kadar kullanılan Çanakkale-İzmir karayolunun Erenköy Beldesi civarında aşırı yağışlar nedeniyle heyelan meydana geldi. Heyelan nedeniyle yolun alt kısmının bir bölümündeki topraklar dereye doğru akarken ortaya tarih çıktı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Perinçek, toprağın kayması ile ortaya çıkan tarihi duvarın 1800 yıllık duvar olduğunu söyledi. Arkoolog Candan Kozanlı ile bilgileri paylaşan Prof. Dr. Perinçek, taş duvarın, Roma dönemine ait istinat duvarı olduğunu açıkladı. Perinçek, "Bu yolun arkasında antik Ofrenion kenti yer alıyor. Yine bu bölgedeki bir dere içinde de eski Roma köprüsü var. Bu köprü ve duvarın çağdaş yapılar olduğu düşünülmektedir. Heyelanın ortaya çıkardığı duvarın da bu köprü ile ilgili olduğu kanısına vardık." dedi. Günümüzden 1800 yıl önce inşa edilen istinat duvarının kademeli olarak yapıldığını ve yolun dışına doğru eğim verildiğini açıklayan Perinçek, tarihi duvarı ortaya çıkardığı için heyelana teşekkür etti. Perinçek, "Geçtiğimiz günlerde Çanakkale-İzmir karayolunun Dümrek Köyü mevkiinde duble yol çalışması kapsamında yapılan istinat duvarının 90 derece düşey yapıldığını ve bu yanlış uygulama sonucu yolda çatlamalar meydana geldiğine şahit olmuştuk. Günümüzde düşey bir istinat duvarı yapıyoruz. Oysa 1800 yıl önce istinat duvarı yoldan dışa doğru eğimli olarak yapılmış. dedi. (CİHAN) İkinci girişte YAKALANDI İSTANBUL-Üsküdar da bayan kuaför salonundan bir telefonun çalınma anı güvenlik kamerasına yansıdı. Aynı şahıs, iki gün sonra özel bir üniversiteden 4 adet bilgisayar çalmadan önce koridorda dolaşırken yine güvenlik kameralarına yakalandı. İlk olay, Altunizade de bulunan bayan kuaför salonunda meydana geldi. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde hırsız, önce salonun kapısından içeri giriyor. Bir müddet kapı bölümünde ve merdivenlerde oyalanan şahıs, hırsızlık için uygun anı beklemeye başlıyor. İşyeri çalışanlarının dükkanın başka bir bölüme geçmesini fırsat bilen şahıs, merdivenlerden inerek kasa bölümüne yöneliyor. Kasada kimsenin olmadığını gören şüpheli, masa üzerindeki cep telefonunu alarak hızla uzaklaşıyor. Hırsızın rahat tavırları dikkat çekiyor. Aynı şahıs iki gün sonra aynı bölgedeki özel bir üniversiteye girdi. Burada da güvenlik kameralarına yakalanan hırsız, merdivenlerden çıkarak keşif yapıyor. Öğrenci gibi davranan şüpheli, kapısı açık bölümlerde dolaşmaya başlıyor. Hırsız, üniversitede öğrencilere ait 4 adet bilgisayarı çaldı. Ancak şahıs, çaldığı bilgisayarlarla üniversiteden çıkarken güvenlik kameralarına yakalanmadı. İhbar üzerine çalışma başlatan Üsküdar Güven Timleri Büro Amirliği Ekipleri, güvenlik kameralarını inceledi. Yapılan incelemede hırsızlık olayını gerçekleştiren G.D. ve ona yardımcı olan O.Ş. nin yakalanması için çalışma başlatıldı. Kısa sürede yakalanan G.D.'nin 16 suçtan kaydı ve 20 aranması çıktı. G.D. ve O.Ş. ilk sorgularının ardından mahkemeye sevk edildi. (CİHAN) Jandarma bölgesinde 3 bin OLAY YAŞANMIŞ JANDARMA sorumluluk bölgelerinde 10-16 Ocak 2013 tarihleri arasında 3 bin 111 olay meydana geldi. Olayların yüzde 92'si aydınlatılırken, bu olaylara 2 bin 338 şahıs karıştı. Jandarma Genel Komutanlığı sorumluluk bölgesinde meydana gelen ve Jandarma tarafından müdahale edilen olaylara ilişkin bir haftalık rapor açıklandı. 255 olayın soruşturması devam ederken; olaylara karışan 91 kişi ise halen aranıyor. Jandarma bölgesinde en fazla hırsızlık hadisesi ile yaralama olayı yaşandı. Aile içi şiddetle mücadele ve çocuk suçları kapsamında, 51 çocuk ve 99 kadınla ilgili işlem yapıldı. 3 kadın hakkında şiddet kapsamında korunma tedbiri alındı. Suça sürüklenen 15 kişi iken; suç mağduru sayısı 34 kişi oldu. İşlem yapılan mağdur kadın sayısı (Korunma tedbiri verilen ve konukevine yerleştirilen kadınlar hariç) 96 oldu. Jandarma bölgesinde kaçakçılık ve organize suç olaylarına ilişkin istatistik bilgiler ise şunlar: Bir hafta içerisinde 183 kaçakçılık, 50 yasa dışı göç, 3 organize ve 3 bilişim olayı olmak üzere toplam 239 olay meydana geldi. (CİHAN)
SAYFA 02 SAYFA 01 S YAH MAV KIRMIZISARI gündem 4 gündem 5 Karşıyaka dan AB atağı KARŞIYAKA Belediye Başkanı Cevat Durak ın Avrupa Birliği fonları destekli yatırımları Karşıyaka ya kazandırma hamlesine Polonya dan destek geldi. ATİK davetlisi olarak Polonya ya giden Başkan Durak, Türkiye-Polonya Belediyeler Birliği protokolü imzaladı. Polonya nın Kobylka ve Zabki Belediye Başkanları ile bir araya gelen Başkan Durak, Polonya Başbakan Yardımcısı nın Başdanışmanı Jozef Zalewski yi de ziyaret etti. AB fonlarından yararlanmak istediklerini belirten Başkan Durak, Polonya ziyaretinde görüştüğü Kobylka ve Zabki Belediye Başkanları ile ekonomik işbirliği ve AB fonları destekli ortak projeler konusunda görüş birliğine vardıklarını açıkladı. Başkan Durak, Kobylka Belediye Başkanı Robet Rogusk yi ziyareti sırasında ise, TPBB üyelik protokolünü de imzaladı. Kurucu üyeliklerini Kobylka ile Samsun un Havsa Belediyelerinin yaptığı Birliğin Türkiye den ikinci üyesi Karşıyaka Belediyesi oldu. Birliğin oluşmasında ve yürütülmesinde ATİK ile DEİK koordinatör olarak görev almaktadır. İki ülke belediyeleri arasında kültürel, ekonomik, sosyal, turizm, ticaret, bilim ve sanat alanında işbirliği yapmayı amaçlayan birlik, bu doğrultuda hazırladıkları projelerde AB fonlarından da yararlanmayı hedeflemekte. Menderes te süt isyanı BAYINDIR Süt Üreticileri Birliği Genel Başkanı Mustafa Akdeniz, Türkiye de üretilen sütün büyük bir bölümünü karşılayan Küçük Menderes Havzası ndaki üreticilerin mağduriyetlerinin gün geçtikçe arttığını söyledi. Ulusal Süt Konseyi nde alınan karar doğrultusunda 1 Ekim 2012-31 Mart 2013 tarihleri arasında sütün referans fiyatının 90 kuruş olarak uygulanmasının kararlaştırıldığını ifade eden Mustafa Akdeniz, Ne oldu da 1 Ocak tan itibaren sütün litre fiyatı 80 kuruşa çekildi? diye sordu. Süt üreticilerinin büyük bir bölümünün bu koşullarda ayakta kalma şansını yitirdiğini belirten Bayındır Süt Üreticileri Birliği Genel Başkanı Mustafa Akdeniz şöyle konuştu: Süt fiyatları bu şekilde düşerken yem fiyatlarına %7 zam yapılmıştır. Samanın kilogramı İzmir de 1 TL den satılmaktadır. 1,5 kg süt 1 kg yem alamamaktadır. Hayvan pazarında ise alım satım yok. Ziraat Oda Başkanları başta olmak üzere, Kooperatif Başkanları, Süt Üreticileri Birlik Başkanları, Kırmızı Et Birliği Başkanı ve Siyasi Partilerin İl ve İlçe Başkanları; üreticilerimiz bu kadar sıkıntı içinde boğulurken sizler o koltuklarda rahat oturabiliyor musunuz? Üretici her koşulda dolaylı bir şekilde vergisini ödemektedir. Üretici temsilcileri hiçbir alanda gerçek sorunları gerekli makamlara bildirmemektedir. Sütün hak ettiği değeri almasını ve yem fiyatlarının aşağı çekilmesini talep ediyoruz. Bari çocukları kurtaralım GÜNDOĞDU Rotary Kulübü nün Swiss Otel de düzenlediği toplantıda konuşan Ege-Koop Genel Bakanı Aslan, on bir üniversiteye rağmen İzmir in gençlerine sahip çıkamadığını söyledi. Aslan, İstanbul da, Ankara da ya da dünyanın önde gelen kentlerinde en kritik noktalarda İzmirliler var. Bunu neden kentimiz için kullanmayalım? Beyin göçünü mega projeler engeller dedi. Aslan, Gündoğdu Rotary Kulübü nün Swiss Otel de düzenlediği toplantıda açıklamalar yapan Aslan, özellikle İzmir in değerlerine ve potansiyeline dikkat çekti, bunun değerlendirilememesinden yakındı. İzmir in ikliminden coğrafi konumuna, 8 bin yıllık geçmişinden nitelikli insan profiline kadar pek çok önemli özelliğe sahip olduğunu belirten Aslan, Bugün de baktığınızda kentte tam on bir üniversite var. Bilim yuvası var. Ancak ne acıdır ki; bir ya da iki üniversiteye sahip kentler üniversite kenti, bilim kenti olarak anılırken İzmir den bu konuda bahsedilmiyor. Binlerce çocuğumuz bu yuvalarda eğitim görüyor, binbir güçlükle okumaya, ülkeye faydalı olmaya çalışıyor. Hocalarımız nitelikli bireyler yetiştirmenin mücadelesini veriyor. Buna karşın elde ettiğimiz sonuç; işsiz gençler ordusu. Ne yapacağını bilemeyen binlerce genç. Geleceğinden ümitsiz ya da farklı arayışlarda peşinde binlerce evladımız. Hepimizin çocuğu var. Ben İzmir ölçeğinde konuşuyorum. Bu çocuklarımız, gençlerimizi, bu müthiş dinamizmi İzmir den kaçırmamak gerekir. dedi. İzmir in sorunlarının başında şüphesiz ki çarpık yapılaşma geldiğini ancak beyin göçünün kimselerce dillendirilmediğini, adeta yok farzedildiğini kaydetti. Güven: Balyoz u bırak FAİLİ meçhulleri BUL BALYOZ Davası'nda tutuklu askerlerin aileleri tarafından İzmir de de başlatılan sessiz çığlık eylemine katılan Prof. Dr. Hülya Güven kurgulanmış delillerle tutuklamaların sürdüğünü ve AKP'nin pek çok kurumu itibarsızlaştırma çabasında olduğunu söyledi. CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, Balyoz Davası tutuklu aileleri tarafından Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde Ankara ve İstanbul ile eş zamanlı ve her hafta düzenlenen 'Sessiz Çığlık' eyleminin İZTO da kılıçlar ÇEKİLDİ Ortak Akıl Grubu seçim startını verdi. İzmir Ticaret Odası nın 4 Şubat 2013 te gerçekleştirilecek seçimlerinde tüm meslek komitelerinde adaylar hazır. 4 yıl önce gerçekleştirilen İzmir Ticaret Odası seçimlerine Alaattin Yüksel liderliğinde katılan, seçim günü İzmir de 30 bine yakın üyenin seçimlere katılmasını sağlayarak, Oda Meclisine önemli bir çoğunlukla girmeyi başaran Ortak Akıl Grubu, yeni dönemde de iddiasını güçlendirerek sürdürüyor. Ortak Akıl Grubu Basın ve İletişim Merkezi Sözcüsü İlhan Açan, 4 yıldır meclis çalışmalarında sorumlusu olduğumuz meslek komitelerindeki üyelerimizin sorunlarının çözümü için aktif olarak rol aldık. Bu süreçte Ortak Akıl Grubu olarak seçim hazırlık toplantılarımızı oluşturduğumuz Yürütme Kurulu başkanlığında düzenli olarak sürdürdük. 4 yıllık bilgi, deneyim ve birikimlerimiz ışığında, seçim kararının verildiği günün ertesinde tüm meslek komitelerinde de adaylarımız hazır. Sorunları, onları yaratanların zihniyetiyle çözemezsiniz. Şikayet etme, mücadele et, sorunları yaratan zihniyeti değiştir, çözüme ortak ol, diyerek, yola çıkıyoruz dedi. Amaçlarının güzel İzmir in 8500 yıllık geçmiş birikimiyle oluşan doğal, tarihi ve kültürel mirasını ticaret, sanayi, tarım, turizm potansiyelini değer bilen ve değer yaratan çalışma anlayışıyla sürdürülebilir kalkınmaya dönüştürmek olduğunu kaydeden Açan, Bu hedefi İzmir de yerel yönetimlerle, diğer akademik meslek odalarıyla, esnaf ve sanatkar odalarımızla, sanayi odalarımızla, borsalarımızla, sektör dernekleriyle el ele vererek, ortak aklı yaratarak ve birlikte üreterek gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. 127 yıllık birikimi olan İzmir Ticaret Odası nın tüm üyelerini bu çalışmalara katarak, onların bilgi, birikim ve deneyimlerini projelere dönüştürerek katılımcı bir anlayışla gerçekleştirmek istiyoruz diye konuştu. İlhanAçan, Ortak Akıl Grubu nun 4 şubat 2013 tarihinde Meclis Üyelerinin belirlenmesi sonrasında; katılımcı bir anlayışla Yönetim Kurulu Başkan ve üye adalarını belirleyeceklerini vurguladı. 21 yıldır İzmir Ticaret Odası nda dar grupçu ve tek adam yönetim anlayışının egemen olduğunu belirten Açan, şöyle devam etti: Bu anlayış, başta üyelerimize, odamızın kurumsallığına, kentimizin gelişimine zarar vermektedir. Şimdi 72 bin üyemizle birlikte bu anlayışın değiştirilmesi zamanıdır. Eşitlikçi, yenilikçi, üye odaklı, katılımcı, üretken, paylaşımcı, demokratik, daha etkin ve güçlü bir İzmir Ticaret Odası nı hedefleyen yönetim anlayışının egemen kılınması zamanıdır. bu haftaki buluşmasında asker yakınlarını yalnız bırakmadı. CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ve Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz'ın da katıldığı eylemde konuşan Güven, CHP her zaman haksızlığın, adaletsizliğin karşısında olmuştur. Bugün AKP hükümeti, 20 yıl önce öldürülen Uğur Mumcu ile 6 yıl önce bugün öldürülen Hrant Dink gibi daha birçok gazetecilerimizin failleri bulunmazken, Balyoz, Ergenekon, Oda TV, Askeri Casusluk davaları gibi bilirkişi raporlarına rağmen kurgulanmış delillerle tutuklamalara gitmekte, hapis cezaları vermektedir. Amaç orduyu, gazetecileri, öğretim üyelerini ve öğrencileri itibarsızlaştırmaktır. dedi. Mesleğinde çok önemli buluşlar yapan insanların bile olmayan nedenlerle tutuklu bulundurulmasına da değindi. Atık pilleri toplayın hediyeleri kapın! İZMİR Büyükşehir Belediyesi ve TAP tarafından sürdürülen Atık Pil Kampanyası nın hazırlıkları bu yıl erken başladı. 6 kategoride dereceye girenler, bisikletten LCD televizyona kadar pek çok hediye kazanacak. Okullar kategorisinin birincisinin bahçe ve çevre düzenlemesi ise İZBETON tarafından yapılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin yıllardır başarıyla sürdürdüğü Atık Pil Kampanyası için hazırlıklar bu yıl erken başladı. Her yıl Çevre Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Atık Pil Kampanyası nın 16.sı 5-7 Haziran 2013 tarihleri arasında gerçekleşecek. Kampanyaya katılmak isteyen çevre dostları, yıl boyunca topladıkları kullanılmış pillerini Belediye nin giriş kapısında kurulacak stanttaki kumbaralara atabilecek. Daha fazla atık pil toplanmasını sağlamak ve pillerin neden olduğu çevre kirliliğini minimize etmek amacıyla yapılan kampanyaya, geçen yıllardan farklı olarak bu yıl muhtarlıklar kategorisi eklendi. Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ile Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) işbirliğiyle sürdürülen örnek kampanya bu yıl yetişkinler, gençler, çocuklar, okullar, firmalar ve kurumlar, anaokulları ve muhtarlar olmak üzere toplam 6 kategoride düzenlenecek. Her kategoride dereceye giren çevreye ve doğaya duyarlı İzmirliler, cep telefonu, notebook, LCD televizyon, bilgisayar, fotoğraf makinası, dijital fotoğraf çerçevesi, bisiklet, ipod, klima, projeksiyon makinası, pcb oyun konsolu, masa tenisi ve satranç takımı, DVD player gibi teşvik ödülleri kazanacak. Okullar kategorisinin birincisinin bahçe ve çevre düzenlemesi ise İZBETON tarafından yapılacak. Çocuklar başta olmak üzere tüm İzmirlilerin ilgisiyle her geçen İZMİR de tekstil sektörünün teknik tekstil alanında rekabet gücünün artırılması amacıyla İzmir Kalkınma Ajansı nın desteği ile Ege İhracatçı Birlikleri koordinatörlüğünde yürütülen Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi Fizibilite Etüdü projesi hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Teknik tekstil ürünlerinin Ar-Ge ve teknoloji yoğun bir üretim yapısına sahip olması sebebiyle, İzmir in teknik tekstil alanında rekabet gücünü artırmak amacı doğrultusunda gerçekleşen proje hakkında Ege İhracatçı Birlikleri nde bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan ve Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi Fizibilite Etüdü projesinin çok yerinde bir proje olduğunu kaydeden Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk, Ar-Ge ve knowhow üretecek böyle bir merkezin İzmir de kurulmasının, hali hazırda teknik tekstil üretimi yapan ve bu alanda potansiyeli ve isteği olan firmalarımıza ciddi katkılar sağlamasını öngörüyoruz. Merkezin fizibilite etüdü kapsamında tekstil firmalarımızın katkısı ile yapılacak çalışmalar Dokuz Eylül Üniversitesi Tekstil Mühendisliği ve İşletme Bölümleri ile birlikte Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları yıl büyüyen kampanya çerçevesinde 2007 yılında 8 ton, 2008 yılında 8.6 ton, 2009 yılında toplam 13.4 ton, 2010 yılında 21.1 ton, 2011 yılında 25 ton, 2012 yılında ise 27.6 ton atık pil toplanmış ve uygun şartlarda doğaya zarar vermeden bertaraf edilmişti. 2013 yılında bu rakamın daha da artması bekleniyor. Sürdürülebilir çevre konusunda önemli çalışmalar yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi, toplanan pilleri, Harmandalı Düzenli Depolama Alanı nda özel olarak hazırlanan Çevre ve Orman Bakanlığı nca onaylı Atık Pil Bertaraf Deposu nda bertaraf ediyor. Geri kazanımı mümkün olan piller ise Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) ile anlaşması bulunan elektrikli ve elektronik atıkların geri kazanım lisansına sahip işletmede geri kazanılıyor. TEKSTİL ihracatına İZKA da sahip çıktı İZKA ile yapılan anlaşmanın çok önemli olduğunu söyleyen Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk, İZKA sayesinde, Ar-Ge ve know-how üretecek bir merkez kurulacak. Böyle bir merkez, ihracatçı için bulunmaz bir fırsat. Çok ciddi katkılar sağlayacak dedi Birliğimiz tarafından yürütülecektir dedi. Sabri Ünlütürk ün ardından söz alan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Murat Özgören de, proje hakkında görüşlerini bildirdi. Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi Fizibilite Etüdü projesi bilgilendirme toplantısında, Dokuz Eylül Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü nden Prof. Dr. Merih Sarıışık teknik tekstile genel bir bakış başlığıyla bir konuşma yaparak teknik tekstil ürünlerinin neler olduğu hakkında bilgi verirken, Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü nden Prof. Dr. Mustafa Tanyeri de, teknik tekstillerin dünyadaki üretim, tüketim ve ticaret eğilimleri hakkında görüşlerini paylaştığı bir konuşma yaptı. Sektörün ortak ihtiyaçlarına yönelik Ar-Ge çalışmalarının yapılabileceği, know-how üretme konusunda etkili bir şekilde çalışabilecek ve bunlara ek olarak üniversite-sanayi işbirliğini fiiliyata aktarabilecek bir merkezin kurulmasının büyük önem taşıdığı belirten Ünlütürk, oluşturulacak merkezin, firmaların bireysel çabalarıyla yürüttükleri Ar-Ge çalışmalarının sürdürülebilir bir boyuta taşınmasını ve sektörün sahip olduğu Ar- Ge kapasitesinin artırılmasını sağlayacağını ifade etti. Projenin, teknik tekstillerin dünyadaki, Türkiye deki ve İzmir deki yerini belirleyecek bir nitelik taşıdığının altını çizen Ünlütürk, Türkiye nin 2023 tekstil sektörü hedefi olan 20 milyar dolara ulaşmanın teknik tekstil çalışmalarının analizini yapacak odak grup çalışmaları yoluyla da kolaylaşabileceğini bildirdi. Toplantıda ayrıca, durum analizi çalışması ile teknik tekstil kapsamına giren ürünlerin uluslararası ticareti GTİP kodları bazında analiz edildiği ve mevcut eğilimlerin belirlendiği bilgisi verildi. Projenin bir sonraki aşamasını firmaların birebir ziyaret edileceği Teknik Tekstil Sektörü Değer Zinciri Analizi nin oluşturduğu vurgulanırken, bu faaliyet kapsamında ayrıntılı analiz yöntemleriyle firmalara katma değer sağlayan tüm bileşenlerin detaylı analizinin yapılacağı paylaşıldı. Bu analiz çalışmasının çıktılarının değerlendirileceği ve olası müdahale alanlarına yönelik bir önceliklendirme yapılacağı, projenin son aşamasında ise önceliklendirilen alanlarda faaliyet göstermesi planlanan mükemmeliyet merkezinin kurulmasına yönelik bir fizibilite etüdü hazırlanacağı ve ayrıntılı bütçelendirme gerçekleştirileceği bilgisi verildi. Proje bilgilendirme toplantısının ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi Tekstil Mühendisliği ve İşletme Bölümü akademisyenleri tarafından moderasyonu gerçekleşen, özel sektör temsilcilerinin katılım sağladığı bir odak grup çalışması düzenlendi. Bu çalışmada özel sektör temsilcileri, teknik tekstillerin Türkiye ve İzmir deki durumu ve kurulması planlanan mükemmeliyet merkezi üzerine görüş ve düşüncelerini ifade ettiler. Avrupalı, Gaziemir e akın edecek GAZİEMİR de Sherard ın 309 yıl önce kurduğu botanik bahçesinin bulunması büyük heyecan yaratırken, konuyla ilgili olarak Belediye Başkan Halil İbrahim Şenol a kapsamlı bir sunum yapıldı. Şenol, Bahçeyi yeniden canlandıracağız, Avrupalı botanikçiler akın edecek dedi. Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi-Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Gaziemir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü görevlilerinin izini buldukları bahçe konusunda Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol a sunum yapıldı. Türkiye nin en eski botanik bahçesi unvanını kazanacak arazi ve çevresindeki çalışmanın geniş çaplı sürdürüldüğünün vurgulandığı sunumda, halen zeytin ve çam ağaçları bulunan botanik bahçesi üzerinde yapılaşma olmamasının büyük şans olduğunu dile getirildi. Sunumda, yeniden canlandırılacak botanik bahçesinin, ilçeye turist çekeceği ve büyük gelir kaynağı sağlayacağı vurgulandı. Botanik bahçesinin yeniden oluşturulması konusunda, yurt içi ve yurt dışından olası mali destekler konusunda bilgi verilen Başkan Şenol, Avrupalı botanikçilerin akın etmesi beklenen alanda 300 yıl öncesinde olduğu gibi bir botanik bahçesi yapımı için gerekli çalışmaların bir an önce yapılması talimatını verdi. Başkan Şenol, Heyecan uyandıran bu projeyi bir an önce hayata geçirmek istiyoruz diye konuştu. Gaziemir de 309 yıl önce İngiliz Konsolos William Sherard tarafından kurulan ve 12 bin bitki koleksiyonu yapılan botanik bahçesinin izi geçen ay bulundu. Botanik biliminin babası kabul edilen Tournefort un öğrencisi olan Sherard ın evinin önündeki 37 dönümlük arazide kurduğu botanik bahçesinin yeri, Garden History isimli kitap ve bir krokinin yardımıyla belirlendi. Halen zeytin ve çam ağaçları bulunan botanik bahçesi üzerinde yapılaşma olmamasının büyük şans olduğu dile getirildi. Botanik bahçeleri, canlı bitkilerin bilimsel araştırmalar, koruma, sergileme eğitim amacıyla dokümantasyonlu koleksiyonlar halinde bulunduruldukları kurumlar olarak tanımlanıyor. Dünya üzerinde 148 ülkede botanik bahçesi bulunuyor ve bu botanik bahçeleri 4 milyonun üzerinde bitki koleksiyonlarına içinde barındırıyor. Botanik bahçelerine turistler büyük ilgi gösteriyor. Örneğin, ABD nin New York kentindeki botanik bahçesini yılda 800 bin turist geziyor. Bitkileri konu alan, onları türlerine göre belirli bir düzenle inceleyen, nitelik ve özelliklerini esas tutarak sınıflandıran bilim kolu "botanik" diye isimlendirilir. Yeryüzünde yaklaşık 1 milyona yakın bitki bulunduğu için, botanik çok geniş kapsamlı bir bilimdir. Botanik konusunda en eski çalışmaları yapan kimse, eski Yunan bilgini Aristoteles'in öğrencisi Teophrastos tur (M. Ö.380-327). Fransız botanikçi J. P. Tournefort (1656-1708 ), sınıflandırma işini daha ayrıntılı ve bilimsel bir düzende geliştirmiştir. 309 yıl önce kurulan Sherard ın botanik bahçesini yeniden canlandıracaklarını açıklayan Başkan Şenol, Heyecan uyandıran bu projeyi bir an önce hayata geçirmek istiyoruz. Avrupa, İzmir e gelecek dedi BİRİLERİ IRAK A girerken Suriye ye sessiz kalamayız Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Binlerce, on binlerce kilometre öteden gelip Irak'a girenler, bu dünyada haklı oluyorsa, biz 910 kilometre sınırımız olan Suriye'de eli bağlı, tribünde seyirci olamayız. dedi PARTİSİNİN Gaziantep İl Danışma Meclisi toplantısında konuşan Erdoğan, Suriye'nin oldukça zorlu, süreçten, acılı ve kanlı bir dönemden geçtiğini söyledi. ''Yanı başımızda bir insanlık dramı yaşanırken, buna kayıtsız kalmamız, sessiz kalmamız, bu insanlık dramını görmezden gelmemiz beklenemez." diyen Erdoğan, "Biz ana muhalefet partisi CH- P'nin yaptığı gibi zalimlerin, diktatörlerin, kendi halkına zulmedenlerin yanında yer alamayız. Onların yanında, onlarla sarmaş dolaş bir fotoğraf veremeyiz.'' diye konuştu. Suriye'nin kendileri için sadece dış politikadan ibaret bir mesele olmadığını aktaran Erdoğan, ''Orada bizim kardeşlerimiz, akrabalarımız var. Şam'da, Halep'te, İdlip'te, Hama'da yaşanan her kriz, doğrudan doğruya Şanlıurfa'yı, Gaziantep'i, Hatay'ı, Kilis'i, Mardin'i ilgilendirir. Aynı şekilde Şam'ın, Halep'in, İdlip'in, Hama'nın istikrarı, Şanlıurfa'nın, Gaziantep'in, Hatay'ın, Kilis'in, Mardin'in istikrarıdır. Bu bakımdan Suriye, bizim iç işlerimiz kadar önemli bir meseledir." Bütün çaba ve uğraşlarının; bu coğrafyanın tam anlamıyla bir barış ve huzur deryasına dönüşmesi için olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Kardeşlerim; binlerce, on binlerce kilometre öteden gelip Irak'a girenler, bu dünyada haklı oluyorsa, biz 910 kilometre sınırımız olan Suriye'de eli bağlı, tribünde seyirci olamayız. Gereği neyse bunu yapmamız lazım ve yaparız.'' ifadelerini kullandı.başbakan Erdoğan: Türkiye güçlendikçe Batı ne yapacağını CHP ile AK PARTİ PKK ya teslim oldu MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, partisinin İzmir il teşkilatında bir basın toplantısı düzenledi. Vural, Paris'te öldürülen üç PKK'lı kadın için Diyarbakır'da düzenlenen cenaze töreninin, kamuoyunda samimiyet denemesi olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Bu törenle PKK'nın meşrulaştırıldığını öne süren Vural, AK Parti ve CHP'yi sert sözlerle eleştirdi: "Dün şehitlerimize, 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' diye sahip çıkmamızı eleştirenler, cenaze tablolarını umut diye sunuyorsa herkesin düşünmesi gerekiyor. Gelinen noktada terörle mücadele out, teröristler in olmuştur. Vural, gelinen süreci Türk milletinin ruhunun teslim alınmak istenmesi olarak yorumladı. "Analar ağlamasın" diye barış süreci için atılan adımların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek, Çözüm önerileriyle bugün hükümet PKK'ya teslim olmuştur. Bu süreçle yapılmak istenen, bu milletin ruhunu öldürmektir. Milleti var kılan tarih, kültür, birlikte geleceğe bakma ruhu, hepsi ortadan kaldırılıyor. Adeta ruhsuz, kimliksiz bir millet oluşturulmak isteniyor. dedi. Cenaze töreninin medya cephesinden de bir hazım aracı olarak kullanıldığını savunan Oktay Vural, Dün bitmiş PKK'yı canlandırdınız. 'Terör bitmiyor' diye milleti aciz bırakıyorsunuz. Devlet uyudu. Şehit cenazelerine gösterilmeyen ilgi, bugün manşetlerde üç PKK'lının cenazesine gösterildi. Samimiyet, bütün gazetelerin manşetlerinde. Görmüyor musunuz? PKK paçavrasının bayrak direğine çekilmesi mi samimiyettir? Bu milletin ruhu olan bayrağımızdan vazgeçmek mi samimiyet? O tablo neyin samimiyeti? Asıl görülmek istenen mesele odur. İllegal bir örgütün yöneticilerinin cenaze töreni, maalesef millete hazım aracı olarak ileri sürülmüştür. 'Her asker, polis, öğretmen şehit edildiğinde biz halay çekerdik.' denmesi mi samimiyettir? şeklinde konuştu. Cenaze töreninin oluşturduğu manzarayla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin PKK ve KCK'ya teslim edildiğini ileri süren MHP Grup Başkan Vekili, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: Aslında tüm Güneydoğu'nun ağladığı bir gündü, çünkü devlet, Doğu ve Güneydoğu bölgelerini PKK ve KCK'ya teslim etmiştir. dedi. şaşırıyor NE YAPACAĞINI ŞAŞIRIYOR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Batı nın güçlü bir Türkiye istemediğini belirterek, Türkiye güçlendikçe Batı ne yapacağını şaşırıyor. dedi. Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Üniversitesi'nde düzenlenen fahri doktora unvanı takdim ve üniversite bünyesinde yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış töreninde konuştu.türkiye nin doğru bir coğrafyada bulunduğunu anlatan Erdoğan, Tarih boyunca büyük çalkantıların yaşandığı, bugün de bu çalkantıların olanca hızıyla devam ettiği bir bölgede yer alıyoruz. Fakat şunu bilmenizi istiyorum. Batı güçlü bir Türkiye istemiyor. Türkiye güçlendikçe Batı ne yapacağını şaşırıyor. 36 milyar dolar ihracatı varken, Türkiye nin şuanda 152 milyar dolar şuanda ihracatı var. Pastayı paylaşıyorsunuz. Bunu batı ister mi? İstemez. diye konuştu. Avrupa nın ithalatını kestiğini, "Türkiye yi burada sindireceğim." dediğini ancak girişimcinin Afrika ya, Latin Amerika ya, Asya ya gittiğini belirten Erdoğan, "Oradan tutuyor. Aslanı adeta karnından söke söke payını hissesini alıyor. Bizim bu girişimcilerimiz, bu heyecanını taşıdığı sürece, Gaziantep bu heyecanını taşıdığı sürece, bizi kimse durduramaz ve yolumuza, 2023 e aynen böyle devam ederiz. Biz millet olarak, bin yılı aşkın süredir bu coğrafyada varız. Bu coğrafyanın siyasetinde etkin rol üstleniyoruz. şeklinde konuştu. IMF den 23,5 milyar dolar borçla iktidarı devraldıklarını, şuanda 860 milyon dolar borçlarının olduğunu kaydeden Erdoğan, stand by anlaşmalarını da artık yapmadıklarına dikkat çekti. Hükümet olarak son 10 yılda güneydeki ve doğudaki ülkelerle her alanda ilişkileri geliştirirken çok ağır eleştirilere ve engellemelere maruz kaldıklarını kaydeden Erdoğan, Bugün doğu ve güneyimizdeki ülkelerle çok sıkı ilişkiler geliştirmenin neticelerini aslında biz alıyoruz. 36 milyar dolardan aldığımız ihracat 2012 sonu itibariyle 152 milyar dolara ulaştı. En büyük ihracat pazarımız durumundaki Avrupa ya satışlarımız bölgede etkili olan kriz sebebiyle eksilirken, başta Ortadoğu, Asya, Afrika olmak üzere yeni pazarlar sayesinde ihracatta rekorlar kaydettik. Dün bizi bu ülkelerle bizi ilişki tesis ettiğimiz için itham edenler bugün ortaya çıkan ihracat rakamları karşısında mahcubiyet içinde suskun kalıyorlar. ifadelerini kullandı. (CİHAN) MOD-LOFT ile başarıyı yakaladılar İZMİR Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencileri, KOÇTAŞ tarafından düzenlenen Koçtaş Ürünleriyle İç Mekan Tasarımı yarışmasında üçüncülük kazandı. İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencilerinden Tayfan Çelik Can Ceylaner, Özhan Gül ve Can Başdoğan, Mod-Loft adlı tasarımlarıyla yüzlerce projeyi geride bırakarak dereceye girme başarısı gösterdi. İçmimar ve mimarların yaratıcı çözümler geliştirerk tüm ihtiyaçlara cevap verecek tasarımlar üretmesini amaçlayan yarışmada, tüm tasarımlar Koçtaş ta pazarlanan ürünler kullanılarak geliştirildi. Konut içinde yaşam mekanı ile birleşik bir mutfak tasarlayan öğrenciler Mod-Loft adlı projeleriyle ulusal çapta önemli bir başarı elde etti. İTÜ de düzenlenen ödül törenin ardından GSTF Dekanı Prof. Dr. Bulgun öğrencileri tebrik etti. SAYFA 01 S YAH MAV KIRMIZISARI
SAYFA 01 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Panik atak ile başa ÇIKMAK mümkün Ani bilinç kaygı nöbetlerine eşlik eden çarpıntı, aşırı terleme ve bulantı gibi belirtilerle ortaya çıkan panik atak, son yılların en yaygın rahatsızlıkları arasında HASTALARIN yaşamını alt üst edebilen bu hastalık, doğru tanı ve tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınabiliyor. Uz. Dr. Mehmet Güdük, panik atağın tek başına bir hastalık olmadığını söyledi. Güdük, Panik atak birçok psikiyatrik hastalığın dışında; tiroid bozuklukları, kan şekerinin düşmesi, kalp ve akciğer rahatsızlıkları, beyin tümörleri, epilepsi, kansızlık, çeşitli enfeksiyonlar, vitamin eksiklikleri, aşırı kafein tüketimi ve bazı ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Panik atak tek başına bir hastalık değil, birçok psikiyatrik veya fiziksel rahatsızlığın belirtisidir dedi. Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalp hızında artış olması, terleme, titreme, nefes darlığı, boğulma hissi, soluk kesilmesi, göğüste ağrı, sıkıntı, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, bayılma hissi, olayları ve çevreyi bir sis perdesinin gerisinden bulanık algılama, kendine yabancılaşma, uyuşma ve karıncalanma, üşüme, ürperme, ateş basması, kontrolü yitirme, çıldırma ya da ölüm korkusu panik atak sırasında ortaya çıkan belirtiler arasında. Panik atakta bu belirtilerin en az dört tanesi görülüyor. KENDİNİZİ RAHAT HİSSETTİĞİNİZ BİR YERDE HAYAL EDİN Panik atak esnasında, öncelikle kişinin uygun bir yere oturması gerektiğini belirten Dr. Güdük, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: Burundan yavaşça nefes alınıp, 5 saniye tutulduktan sonra, yavaşça dudaklar büzülerek nefes verilmelidir. Kişi kendini rahat hissettiği bir anını gözünde canlandırarak, dikkatini burada toplamalıdır. Çevredeki ayrıntılara odaklanmaya çalışılmalıdır. Panik atak nöbeti yaşadığını düşünenler korkacak bir şey olmadığını ve bu durumun birazdan geçeceğini içinden tekrarlamalıdır. PANİK ATAK HASTALARINA ÖNERİLER Panik atak kesinlikle kontrol altına alınabilir. Umutsuzluk ve karamsarlıktan kaçınılmalıdır. Panik atak başka hastalıkların habercisi olabilir. Mutlaka psikiyatriste başvurulmalıdır. Psikiyatrist ve psikoloğun önerilerine uyulmalı, tedavileri eksiksiz uygulanmalıdır. Kişi yakınlarının da panik atak hakkında bilgilenmesini sağlamalıdır. Düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Aşırı yemekten ve uzun süreli açlıktan kaçınılmalıdır. Kahve, çay, asitli, gazlı içeceklerden ve enerji içeceklerinden uzak durulmalıdır. Sağlıklı ve nitelikli uyku için önlemler alınmalıdır. Düzenli spor ve yürüyüş yapılmalıdır. Nefes ve gevşeme egzersizleri, günlük alışkanlık haline getirilmelidir. Hobilere, keyif alınan aktivitelere ve sosyal-kültürel etkinliklere daha fazla zaman ayrılmalıdır. Sağlıklı bir cinsel yaşamın, sağlıklı bir ruhsal durum için önemli olduğunu unutulmamalıdır. Panik atak, biyolojik ve psikolojik nedenlere bağlı tıbbi bir durumdur. Zafiyet, doğaüstü güçler veya inanç eksikliği ile ilgisi yoktur. Ruh sağlığı alanında uzman olmayan kişilerden ve yöntemlerden uzak durulmalıdır. 1. İlk Defa Panik Atak Olanların İzlemesi Gereken Yol. 2. Panik Atak Olup da Hiç psikiyatrik Tedavi Görmemiş olanların Tedavisi 3. Halen tedavide Olanların İzlemesi gereken Yol İlk defa Panik atak yaşayanların geniş bir çek-up yaptırıp,fiziksel muayeneden geçmeleri gerek.her şey normal veya bu durumu izah edecek bulgu yoksa, hemen,vakit kaybetmeden psikiyatri uzmanına baş vurulmalıdır. Baş vurmak istemiyorsanız birinci maddeyi okuyabilirsiniz 1-İlk defa Panikle karşılaşan birisinin acil ünitelerine gittiği malumdur. Orada çekilen kalp elektrosu, kan tahlilleri ve fiziksel muayenede hiçbir şey çıkmaz. Ve denir ki, hiçbir şeyin yok, kalk evine git Bazı hastalar tatmin olur,rahatlar. Bazısı inanmak istemez.mutlaka bir yanlışlık vardır denir. Arayışlara girilir Eğer şikayetleriniz geçti ve kafanızdan attıysanız sorun yok. Panik atak tekrarlarsa ya da şikayetleriniz devam ediyorsa; kesinlikle psikiyatri uzmanına baş vurun. Diğer branşlarda veya mucizevi tedavi vaad edenlerde çözüm ararsanız, çok vakit kaybedersiniz.( özellikle hipnoz, eft, tmu, nlp) 2-Panik Atak Olup da Hiç psikiyatrik Tedavi Görmemiş olanların Tedavisi. Panik atak yaşanıyor,fakat tam teşhis konulmadığından psikiyatrik tedavi alınmıyor olabilir. -Panik atak teşhisi konmuştur; fakat kardiolog, dahiliyeci, nörolog, beyin cerrahı psikiaytra yönlendirmek yerine kendisi tedavi ediyor olabilir. (HABER MERKEZİ) Çocuklar yeterince uyumuyor Erciyes Üniversitesi nin araştırmasına göre, 3-6 yaş grubu çocukların %60'ı yatma zamanına direnç gösteriyor, %64'ü uykuya dalmakta zorlanıyor, %75'i çok az uyuyor Hamilelikte grip aşısı güvenli mi? ARAŞTIRMADA, ülkede, 2009-2010 yıllarında tüm dünyada etkili olan domuz gribi salgınından etkilenen hamileler takibe alındı. Çalışmada 113 binden fazla hamileye odaklanılırken, bunlardan 492'sinin cenin ölümüyle sonuçlandığı belirlendi. Araştırmacılar izlenen kadınlardan grip aşısı olmayanlarda cenin ölümü riskinin neredeyse iki kat fazla olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, aşının cenini kaybetme riskini artırdığı yönünde bir bulguya rastlanmadığını, ancak bazı ölümleri önleyebileceği bulgusuna ulaştı. Araştırmayı değerlendiren Duke Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Dr. Geeta Swamy, grip aşısının herkes ve özellikle hamileler için önemli olduğuna yönelik tartışmalarda ihtiyaç duyulan bilgiye ulaştıklarını kaydetti. Araştırmacılar, annelerin yıllık aşı yaptırmaları halinde bebek için de koruma sağlandığını belirtti. Çalışmanın şimdiye kadar bu konuda yapılan en geniş kapsamlı alan araştırması olduğu bildirildi BAŞKA faktörler yoksa çocukların uyku düzeninin 3 yaşına kadar oturmuş olması gerektiğini ifade eden ERÜ Develi Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Programı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Vesile Şenol, yatma zamanına direncin önemli bir problem olduğunu söyledi. Doç. Şenol, Çocukların yüzde 60.7'sinin yatma saati düzenli olmayıp her gece aynı saatte yatağa gitmemektedirler. Çocukların yalnızca 19.8'i düzenli olarak kendi yatağında uykuya dalmakta, yüzde 63.3'ü uyumaktan korkmakta, yüzde 64.3'ü genellikle anne-babasını ya da kardeşinin yatağında uykuya dalmakta, yarıdan fazlası uykuya dalarken yanında anne-babasını istemekte, ağlayarak yatmaya direnç göstermektedir. Bu yaş grubunda uykuya dalmanın gecikmesi de ciddi düzeydedir. Çocukların yüzde 64.1'i yattıktan sonraki 20 dakika içinde nadiren uykuya dalabilmektedir. Bu çocuklarda uyku süresi de önemli Hem çiçekten koruyacak hem zonadan düzeyde problemlidir. Çocukların yalnızca yüzde 39.1'i yeterli oranda uyurken, yüzde 75.9'u çok az uyuyabilmektedir. Çocukların yalnız yüzde 4.3'ü her gün yaklaşık aynı miktarda uyku uyumaktadır'' dedi. OYUNCAK BEBEKLE UYUYOR, KARANLIKTAN KORKUYORLAR Her iki ya da üç çocuktan birinin ciddi düzeyde uyku kaygısı yaşadığına dikkati çeken Şenol, çocukların yüzde 63.3'ünün oyuncak bebek, hayvan, özel battaniye gibi bir obje ile uykuya daldığını, yüzde 57.2'sinin karanlıkta uyumaktan korktuğunu, yüzde 62.5'inin ev dışında bir yerde uyumakta sorun yaşadığını anlattı. Şenol, çocukların gece uyanmaları açısından da ciddi sorunlar yaşadıklarına işaret ederek, çocukların yüzde 39.6'sının genellikle gece uykusundan en az bir kez, yüzde 39.6'sının ise birkaç kez uyandığını, yaklaşık yüzde 70'inin ise geceleyin annebabasının ya da kardeşinin yatağına gittiğini belirtti. İkinci ile altıncı yaşlar arasında aşırı hareketli olan çocuk uykuya dalma konusunda direnebilir. Ayrıca ilk kaygılı rüyalar da bu zorluğu arttırır. Bu dönemde yatmaya direnen çocuk çeşitli bahaneler bulur. Korktuğunu, yalnız yatamadığını söyleyerek anne baba ile yatmak isteyebilir, odasında gece bir ışık yakılmasını ister, bir oyuncak ya da yastık gibi uykuya geçişi kolaylaştıracak bir eşyaya sarılabilir, ilk bir yılda gördüğümüz davranışlardan olan parmak emme ile rahatlamaya çalışabilir ya da aileden birinin anlatacağı masala bağlanır. Dış ortamdaki koşulların uygunsuzluğu (gürültü, anne baba ile birlikte yatma, uyku saatinin düzensizliği), uygun olmayan dış baskılar (aşırı baskıcı anne babasına karşı otonomisini korumaya çalışan çocuk) ve sıkıntılı ya da çatışmalı bir ev ortamı bu geçiş dönemini bozar. Çocuk rüyalardan ya hoşlanır ya da çoğu zaman bildirildiği gibi korku ile güçlü tepkiler sergileyebilir. Rahatsız edici rüyalar çocuk 3, 6 ve 10 yaşında iken en yoğundur. İki yaşındaki çocuğun rüyaları kovalanmak ya da ısırılmak ile ilgili olabilmekte, dört yaşında ise bazı hayvan rüyaları ile iyi ya da kötü insanlarla karşılaşılan rüyalar başlamaktadır. (AA)- SAĞLIK Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, su çiçeğinin daha çok çocukluk döneminde geçirilen bir hastalık olduğunu, zaman zaman ciddi komplikasyonlara neden olarak yol açtığını vurguladı. Hastalığın sadece çocuğu değil aileyi de etkilediğini, hastalığa yol açan virüsün ileri yaşlarda, ''zona'' denilen ve şiddetli ağrıyla seyreden bir cilt hastalığına neden olduğunu kaydeden Torunoğlu, ''Su çiçeği dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın olarak görülüyor. Uygulayacağımız ücretsiz aşıyla artık çocuklarımızı bu hastalığa karşı da koruyacağız'' dedi. Tedavi semptomatiktir. Ateş yüksekse aspirinin dışındaki (Reye sendromu riski nedeni ile) antipiretikler, kaşıntı fazla ise antihistaminikler kullanılabilir. Sekonder bakteriyel enfeksiyonu önlemek için veziküllerin temiz tutulması ve el temasının önlenmesi gerekir. Acyclovir hastalığın ilk 24 saatinde verilirse hastalığın şiddetini ve süresini azaltabilir. Oral formu 12 yaşın üzerindeki hastalar, kronik deri veya solunum yolu hastalığı olanlar, kronik salisilat tedavisi alanlar gibi hastalığın komplikasyonlu seyretme şansı yüksek olan kişilerde verilir.
SAYFA 07 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Geleceğe DAMGA vuracağız FENERBAHÇE Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılan toplantıda, kürsüye ilk çıkan kulüp başkanı Aziz Yıldırım, Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda tarihi günlerinden birini yaşadıklarını belirterek, "Bugün bizim için tarihimizin önemli günlerinden biri. Çünkü bu divanda kulübün alacağı, vereceği 'Şunu yapacağız' diye konuşmayacağız. Geleceğe vuracağımız damganın ilk adımını atarak, neler yapacağımızı açıklayacağız. Bundan sonra divan toplantılarında yapacaklarımızı yanımızda çalışan arkadaşlarımız anlatacak" dedi. Fenerbahçe'nin yeni bir yapılanmaya girme mecburiyetinin olduğunu vurgulayan başkan Yıldırım, "Bugün arkadaşlarımızın yapacağı sunumla neler yapacağımızı anlatacağız. Önce UEFA kriterleri dışında da bunu yapmak lazımdı. Belki geç kaldık, ama iyice olgunlaştırdık" ifadelerini kullandı. Aziz Yıldırım, gazetelerde çıkan haberlere bundan sonra divan toplantısında cevap vermeyeceğini kaydederek, "Gazetelerde yazılan bazı haberler var. 'Hisse senedi sattılar, şöyle oldu, böyle oldu, maliye araştırdı hiçbir şey bulamadı' diyorlar. Artık burada medyaya cevap vermeyeceğiz. Sizler bize hesap sorabilirsiniz. Sizin sorduğunuz her şeye burada cevap vereceğiz. Biz bu tüzüğü bilen insanlarız. Tüzüğe göre kulübü yönetiyoruz. Ne zaman genel kuruldan izin almamız gerektiğini biliyoruz" şeklinde konuştu. Gün geldi Barcelona da kaybetti! BARCELONA, bu sezon deplasmanda üst üste kazandığı 10 maçın ardından bu seriyi, Anoeta'da bıraktı. Barça, ezeli rakibi Real Madrid karşısında aldığı 2-2'lik beraberliğin ardından yakaladığı 12 maçlık galibiyet serisini de Real Sociedad karşısında noktalandırdı. Maça çok hızlı başlayan Barcelona, 7. dakikada Lionel Messi ile 1-0 öne geçti. Topla birlikte ceza sahasına doğru ilerleyen Messi, Fabregas ile paşlaştı ve ceza sahasına girdi. Orada topu düzelten Arjantinli, şık bir vuruşla takımını 1-0'lık üstünlüğe taşıdı. 14'te ise Barcelona'da Pedro'nun sert şutu, direkten döndü. Barcelona, 25. dakikada 2 farklı üstünlüğü yakaladı. Xavi'nin harika pasıyla ceza sahası sağ çaprazında topla buluşan Dani Alves, kale sahası içindeki Pedro'ya çıkardı. Pedro da boş kalaye golü yapmakta zorlanmadı ve Barcelona 2-0 öne geçti. Ev sahibi Sociedad, 40'ıncı dakikada farkı 1'e indirdi. Vela'nın pasıyla sol çaprazda topla buluşan Gonzalo Castro, çok sert vurdu ve skoru 2-1'e getirdi. Bu gol, aynı zamanda ilk devrenin de skorunu belirledi. Pique, 56'ıncı dakikada gördüğü ikinci sarı kartın ardından kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Anoeta tribünlerinin beklediği beraberlik golü, 63'üncü dakikada geldi. Kullanılan köşe vuruşunda Gonzalo Castro, ceza sahasının sol çaprazından topla buluştu. Oradan sert şutunda ise Mascherano'ya çarpan top, kaleciyi de yanılttı ve Barcelona ağlarıyla buluştu. Mücadelenin kalan dakikalarında ise Real Sociedad'ın ciddi bir baskısı vardı. Beklenen o gol, 90+1'de geldi. Kale sahası içinde vuruşunu yapan Agirretxe, takımını 3-2 öne geçirdi. İ kinci yarının açılış maçında Galatasaray'ın Kasımpaşa'ya 2-1 mağlup olmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısına liderliği almak için çıkan siyah-beyazlı ekip, rakibiyle 2-2 berabere kalarak puanını 31'e çıkardı. Rakibi karşısında galip gelerek 126 hafta sonra liderlik koltuğuna oturmak isteyen Beşiktaş, karşılaşmada istediğini elde edemedi ve liderlik hasretini sürdürdü. Aysal ve Terim bir ARADA! Teknik Direktör Fatih Terim ile Başkan Ünal Aysal, Terim'in Kasımpaşa maçının ardından yaptığı çarpıcı açıklamalardan sonra ilk kez yan yana geldi İSTANBUL Büyükşehir Belediyespor'un ise galibiyet serisi sona erdi. Son oynadığı iki maçtan da galibiyet elde eden İBB, sahada iki puan bıraktı ve puanını 21'e yükseltti. Beşiktaş ta, yeni transfer Gökhan Süzen ile birlikte İsmail Köybaşı, Mustafa Pektemek ve Batuhan Karadeniz sakatlıkları nedeniyle kadroda yer almazken, İBB'de de Turgay Bahadır sebebiyle forma giymedi. Karşılaşmaya Beşiktaş hızlı başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyespor kalesinde pozisyon üretmek için yüklenen Beşiktaş, savunmayı aşmakta zorlandı. 18. dakikada ceza alanı KASIMPAŞA mağlubiyeti sonrasında basın toplantısında çarpıcı açıklamalar yapan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, bugün Galatasaray Lisesi ndeydi. Galatasaray Kulübü'nde 25 yıllık genel kurul üyeliğini dolduran ve divan kurulu üyelik hakkını elde eden Terim, beratını başkan Ünal Aysal'ın elinden aldı. Törende yanyana oturan ve zaman zaman sohbet eden Fatih Terim ve Ünal Aysal, medya mensuplarına samimi pozlar dışında topla buluşan Holosko'nun sağ çaprazdan yaptığı vuruşta, meşin yuvarlak auta gitti. 21'de Visca ile gole yaklaşan İBB, bu pozisyonun bir dakika sonrasında aradığı golü buldu. Webo'nun pasıyla ceza alanına giren Holmen, penaltı noktası üzerinden plase vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. SKORDA 1-0 yenik duruma düştükten sonra Beşiktaş, beş dakika sonra skoru eşitledi. Hızlı gelişen Beşiktaş atağında sağ çaprazda topu alan Holosko'nun sert şutunu Eduardo kornere çeldi. Oğuzhan'ın sağ taraftan kullandığı korner atışı sonrasında arka direkte kafayı Sivok vurdu. Kale çizgisinde konuk takım oyuncularının müdahalesi yetersiz kaldı ve top ağlara gitti. Kalan sürede iki takım da önemli pozisyon üretemedi ve mücadelenin ilk yarısı 1-1 berabere tamamlandı. Her iki takım da mücadeleye ilk yarıdaki 11'leriyle başladı. İkinci yarının ilk dakikalarında Beşiktaş, Holosko ile; İstanbul Büyükşehir Belediyespor ise verdi. Başkan Aysal, Terim'e beratını vermekten dolayı son derece mutlu olduğunu söylerken, divan kurulu üyeliğine hak kazanan Fatih Terim de, "Çok mutluyum, gururluyum. Şimdiye kadar yaşadıklarımdan farklı onur verici bir olay. Başkanın elinden beratımı almak onurlandırdı." dedi. FATİH TERİM'E GALATASARAY DİVAN KURULU ÜYESİ BERATI VERİLDİ Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda, Yönetim Beşiktaş fırsatı tepti! Beşiktaş, İnönü Stadı'nda İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile 2-2 berabere kaldı ve liderlik şansını kullanamadı. S- korda geriye düşen Siyah-Beyazlılar, Sivok ve Olcay ile öne geçse de Doka'nın golü Kartal'ın planlarını suya düşürdü Geraldes ile rakip kaleleri yokladı. Dakikalar 57'yi gösterirken; Beşiktaş skorda üstünlüğü yakaladı. Sol kanattan Emre'nin kullandığı taç atışında, Almeida topuk pasıyla topu Olcay'a bıraktı. Olcay, sol çaprazdan yaptığı şık vuruşka kaleci Carvalho'yu mağlup etti. Olcay, bu sezon 6. golüne ulaşırken; Almeida da 7. asistine imza attı. Beşiktaş'ın skordaki üstünlüğü uzun sürmedi. 60. dakikada oyuna giren Doka, 65'te skora eşitlik getirdi. Orta alandan topla birlikte ilerleyen Doka'nın vuruşunda top Sivok'a çarparak yön değiştirdi ve ağlarla buluştu. Golden sonra Beşiktaş oyundaki ilk değişikliğini yaptı. Sakatlığı nedeniyle birkaç haftadır forma giyemeyen Manuel Fernandes, karşılaşmanın 67. dakikasında oyuna dahil oldu. Dakikalar 88'i gösterdiğinde İBB gole çok yaklaştı. Ceza alanı içerisinde Webo'nun çevirdiği topta, Cihan düzgün ve sert bir vuruş yaptı. Meşin yuvarlak az farkla auta çıktı. Kalan dakikalarda gol olmadı ve taraflar sahadan 2-2'lik skorla ayrıldı. Kurulu kararıyla Divan Kurulu üyeliğine hak kazanan üyelere ''Divan Kurulu Beratı'' takdim merasimi yapıldı. Divan üyeleri içinde ilk berat Fatih Terim'e verilirken, Terim beratını Başkan Ünal Aysal'dan aldı. Bu sahne Divan Üyeleri tarafından ayakta alkışlandı. Birlikte medya mensuplarına poz veren ikili, tekrar yerlerine oturdular ve sonrasında diğer divan üyelerinin beratları verildi. Başkan Ünal Aysal, Mehmet Ali Birand'ın cenazesine katılmak üzere Galatasaray Lisesi'nden erken ayrıldı. Beşiktaş: McGregor, Hilbert, İbrahim Toraman, Sivok, Emre Özkan, Holosko, Necip Uysal, Oğuzhan Özyakup (Dk. 68 Fernandes), Olcay Şahan (Dk. 81 Uğur Boral), Veli Kavlak, Almeida İBB: Eduardo, Geraldes, Can Arat, Metin Depe, Ekrem Ekşioğlu, Tom Silva (Dk. 60 Doka, Dk. 83 Mahmut Tekdemir), Cihan Haspolatlı, Holmen, Zeki Korkmaz, Visca (Dk. 90 1 Zayatte), Webo Timsah işi ilk yarıda BİTİRDİ! Bursaspor, sezonun ikinci yarısına 3 puanla başladı. Sahasında Kayserispor'u ağırlayan yeşil-beyazlılar, Pinto ve Belluschi'nin ilk yarıda kaydettiği gollerle rakibini 2-1 mağlup ederek yenilmezlik serisini 8 maça çıkardı KARŞILAŞMAYA her iki takımda kontrollü başlarken ilk 15 dakika orta alan mücadelesi ile geçildi. Bu dakikadan sonra rakip kalede etkili olmayan başlayan Kayserispor, 18. dakikada da Bobo ile galibiyet golünü buldu. Kayserispor'un sol kanattan geliştirdiği atak sonrası Alex Silva Cleiton'un pasını Pablo Mouche bekletmenden Bobo'nun önüne bıraktı. Bobo altı pas üzerinde düzgün ve şık bir vuruşla topu filelere gönderdi:1-0. Geriye düşen Bursaspor, golün şokunu üzerinden çabuk atarak beraberlik için Kayserispor kalesine yüklenmeye başladı. Golden ounun kontrolünü de eline alan ev sahibi ekip kısa süre sonrada beraberliği yakaladı. 25. dakikada sahneye çıkan Pinto skora dengeyi getirdi. Musa'nın ara pasıyla hareketlenen Pinto, sol kanattan ceza sahasına girdi. Kayserispor kalecisi Ertuğrul ile karşı karşıya kalan Şilili golcü, düzgün bir vuruşla meşin yuvarlağı filelere buluşturdu:1-1. Kayserispor kalesini adeta abluka altına alan Bursaspor galibiyet golünü bulmada kararlı bir oyun anlayışı içinde üst üste gol pozisyonlarına girmeye başladı. 38. dakikada Bursaspor, net bir gol pozisyonundan yararlanamadı. Sol kanattan hareketlenen Belluschi, topu, sağ kanattan ceza sahasına giren Tuncay'a verdi. Bu oyuncunun vuruşunda kaleye giden meşin yuvarlağı kaleci Ertuğrul, son anda kornere çeldi. Bursaspor aradığı galibiyet golünü ilk yarının sonlarına doğru Belluschi ile buldu. Batalla'nın pasıyla ceza sahasına giren Pinto'- nun sert şutunda top, kaleci Ertuğrul'dan döndü. Pozisyonu iyi takip eden Belluschi, Bursaspor'u öne geçiren golü kaydetti:2-1. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca ilk yarı 2-1 Bursaspor'un üstünlüğüyle sona erdi. Kalan dakikalar karşılıklı ataklarla geçilince iki takımda başka gol bulamadı ve Bursaspor güçlü rakibini 2-1 mağlup ederek ikinci yarıya galibiyetle başladı.
SAYFA 08 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Turizmi çeşitlendirmek istediklerini söyleyen Bakan Günay, Kongre turizmi dünyadaki kanaat önderlerini biraraya toplayan bir turizm türü olduğu için, hem tanıtım açısından, hem de yüksek gelir elde etme açısından çok önemli alanlardan birisi. Her yere bir kongre merkezi kuracağız dedi www.sondakikagazetesi.com KONGRE turizmi ile şahlanacağız KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, turizmi çeşitli alanlarla genişletmek için çalıştıklarını söyledi. Günay, Kuşadası'nda yapımı devam eden Efes Kongre Merkezi'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı Anadolu Filarmoni Orkestrası'nın konserini izledi. Sahnede, konserin solistliklerini üstlenen TRT Sanatçısı Elif Güreşçi ile birlikte, ''Benzemez Kimse Sana'', Bedia Akartürk ile de ''İzmir'in Kavakları'' isimli şarkılara eşlik eden Günay, seyircilerden büyük alkış aldı. Konser sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Günay, uzun süredir Efes Kongre Merkezi'ni tamamlamak için çalıştıklarını belirterek, Merkezin kongre turizmine büyük katkı sağlayacağını söyledi. Turizmi, farklı alanlarıyla değerlendirdiklerini ifade eden Günay, şunları kaydetti: ''Türkiye turizmini çeşitli alanlarda geliştirmeye, yeni sunumlarla zenginleştirmeye çalışıyoruz. Kongre turizmi dünyadaki kanaat önderlerini biraraya toplayan bir turizm türü olduğu için, hem tanıtım açısından, hem de yüksek gelir elde etme açısından çok önemli alanlardan birisi. İstanbul'da birkaç çalışmamız olmuştu, şimdi Antalya'da, Ankara'da, Türkiye'nin belli yerlerinde kongre merkezleri yapma gayretimiz var. Ama Efes Kongre Merkezi, hem İzmir'e, hem Aydın'a, bütün Ege Bölgesi'ne birlikte SİLAH ruhsatını iptal etmek tek ÇAREMİZ! İZMİR'de yılbaşı gecesi havai fişek gösterisini izlediği sırada başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden 10 yaşındaki Arif Dallı'nın ailesi 'silahsızlanma' çağrısında bulundu. Bornova ilçesi Yunusemre Mahallesi'ndeki evlerinde yılbaşı gecesi oğlunun vurulmasını ve sonrasını anlatan Arif'in annesi Yıldız Dallı, olayın üstünün kapatılmamasını ve attığı kurşunla Arif'in ölümüne sebep olan kişinin bulunmasını istedi. Bu işin peşinin bırakılmaması gerektiğini, polislerin de zaten gece gündüz olayı aydınlatmak için çalıştıklarını ifade eden Yıldız Dallı, katilin hizmet verecek olan kongre merkezi. Doğrudan doğruya kongre merkezi amaçlı yapılan müstesna bir eser haline geldi.'' Günay, Kongre Merkezi'nin turizme ve yatak kapasitesine katkı sağlayıp sağlamayacağına yönelik bir soru üzerine de Kuşadası'nda çok nitelikli yeni bir butik otelin, Kongre Merkezi ile eş zamanlı olarak açılacağını ifade ederek, ''Hemen bu çevrede, bu Kongre Merkezi ile ilişkili bir arazimiz var. Orada yeni bir yatırımcı çalışıyor ve orada aşırı yatak yığılması yerine, belki daha nitelikli bir yatak kapasitesi oluşması ihtiyacını düşünüyor, bunun üzerinde çalışıyoruz. Bu bölge bir kongre turizmi merkezi haline gelirse, gelecek insanlar daha yüksek ve gelir grubundan olacağı için, daha nitelikli konaklama merkezleri arayacaklar'' dedi. Günay, Türkiye'de daha çok yatak değil, daha nitelikli yatak ihtiyacı olduğuna da işaret ederek, ''Bu Merkez de kongre turizminin gelişmesi, bizim bu hedefimizde ilerlememiz konusunda yardımcı olacak'' dedi. (AA) bulunmasının çocuklarını geri getirmeyeceğini ancak bir nebze de olsa acılarını hafifleteceğini söyledi. Daha 10 yaşındayken çocuklarını toprağa vermenin acısını yaşadıklarını, bir haftadır ancak 2 kez gidip oğlunu mezarında ziyaret edebildiğini anlatan Dallı, Karabağlar'da bir parkta oynarken vurulan Umut olayında olduğu gibi Arif'in katilinin de bulunacağına inandıklarını dile getirdi. Dallı, ''Umut'un katilinin bulunduğu gibi inşallah bizim çocuğumuzun ölümüne sebep olan da bulunur. Bu işin peşini bırakmasınlar, bunu istiyoruz. 1 yıl da geçse, 2 yıl da geçse katil bulunsun. O evinde rahat oturuyor ama ben 19 gündür yediğim yemeği bilmiyorum. dedi. (AA) Güreş bahane tanıtım şahane Bu yıl 31. kez gerçekleştirilen Selçuk-Efes Deve Güreşi Festivali, Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinden getirilen ''tülü'' cinsi 134 devenin mücadelesine sahne oldu. Selçuk Belediyesinin katkılarıyla Selçuk Efes Kültür ve Turizm Vakfı'nın organizasyonuyla düzenlenen festivale, Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinden yetiştiriciler tarafından getirilen ''tülü'' cinsi 134 deve katıldı. Pamucak Güreş Sahası'nda yapılan güreş sahasında oluşturulan tribünlerin yanı sıra boş alanların da izleyiciler tarafından doldurulduğu festivalde, izleyiciler hem deve güreşlerini izledi hem de piknik yaptı. Cazgırlığını Halil Coşkun'un yaptığı güreşlerde, sahipleri tarafından alanda dolaştırılarak müsabakaya hazırlanan develer, yapılan eşleşmelerle birbirleriyle kıyasıya mücadele etti. Renkli görüntülerin yaşandığı güreşlerde, her zaman olduğu gibi en zor görev ise ''urgancılara'' düştü. Develerin birbirlerine zarar vermesine müsaade edilmeyen güreşlerde, birbirine kenetlenen develer ''urgancılar'' tarafından ayrıldı. Güreşler sonunda, galip gelen develere ödül olarak birer halı verildi. Şampiyon develer, elde ettikleri galibiyeti ödülleriyle birlikte meydanda gururla attıkları turla kutladı. (AA) Dikkat! Gediz de prens var! Nijerya'daki Jere şehrinin kralı Sa'ad Usman'ın oğlu İbrahim Usman ile Zambiya Eğitim Bakanı John Phiri ve Etiyopya Ulaştırma Bakanı Ahmed Tura nın çocukları da Gediz de okuyor. Rektör Çevik, Kralların, bakanların çocukları İzmir de okuyor. EXPO açısından bu büyük bir avantaj diye konuştu 50 YILLIK SUSUZLUK SONA erdi MUĞLA'da 50 yıldır içme suyu sıkıntısı çeken merkeze bağlı Yerkesik beldesi Meke köyü, 305 bin liraya mal olan proje ile içme suyuna kavuştu. Uzun yıllar içme suyunu kuyu ve sarnıçlardan karşılayan köy sakinleri, kaynakların kurumasıyla içme suyu sıkıntısı yaşamaya başladı. Köylüler, içme suyu kaynağının bulunması ve projelendirilmesinin ardından KÖYDES kapsamında hazırlanan ve 3 ay süren çalışma sonucunda suya kavuştu. Proje 305 bin liraya mal oldu. Vali Fatih Şahin, köyde içme suyu hattının faaliyete geçmesi nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, 50 yıldır içme suyu sıkıntısı çeken köyün suya kavuşmasından dolayı mutlu olduğunu söyledi. Şehirde ne varsa köylerde de olması için çaba gösterdiklerini vurgulayan Şahin, ''Su hayattır. Hayatımızın en önemli parçalarından birisi sudur. Mevki ve makamları işgal etmemizin sebebi de vatandaşlarımıza hizmet etmektir'' dedi. Şehirde ne varsa köyde olmasına önem verdiklerini dile getiren Şahin, yapılan hizmetle vatandaşları kucaklamanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti. AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden ise susuz ve yolsuz köy kalmaması için var güçleriyle çalıştıklarını söyledi. Muğla'nın sorunlarının hep birlikte el ele çözüldüğüne işaret eden Özden, ''Bu köy 50 yıldır susuz. Özellikle yaz aylarında benim köyümde dahi su akmadı. Bugün uzun bir aradan sonra suyu akıtmanın sevincini yaşıyoruz. Başbakanımızın özellikle takip edilmesini istediği konuların başında su geliyor. Kaç para tutarsa tutsun mutlaka vatandaşın suya kavuşturulmasını istiyor'' diye konuştu. (AA) KAMPÜSTE ''prens'' var Yüksek öğrenim için İzmir'i seçen Nijerya'- daki Jere şehrinin kralının oğlu İbrahim Usman, ülkesinde alışık olduğu ilgiden uzakta öğrencilik yaşıyor. Prens Usman: ''Arkadaşlarıma prens olduğumu söylemiyorum. Nijerya'daki aşırı ilgi olmadığı için mutluyum'' dedi. Yüksek öğrenim için İzmir'i seçen Nijerya'daki Jere şehrinin kralı Sa'ad Usman'nın oğlu İbrahim Usman, ülkesinde alışık olduğu ilgiden uzakta, diğer öğrencilerle aynı koşullarda öğrencilik yaşıyor. Gediz Üniversitesi İşletme Bölümü 3. sınıf öğrencisi, 20 yaşındaki Prens Usman, eğitim için geldiği İzmir'de, ailesinden uzakta, öğrenci evinde yaşıyor. Usman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'yi ve İzmir'i, Nijerya'da okuduğu Türk okulunda tanıdığını belirterek, yüksek öğrenim için de İzmir'i seçmesinde Nijerya'daki okulunda yaşadığı sıcak ortamın etkili olduğunu söyledi. Arkadaşlarına babasının kral, kendisinin de prens olduğunu söylemediğini ufade eden Usman, ''Burada kendimi tuhaf hissediyorum. Orada çok büyük bir ilgi var aileme ve bana. İzmir'de, Nijerya'daki aşırı ilgi olmadığı için mutluyum. Daha rahat davranabiliyorum. Burada olmaktan mutluyum'' dedi. Kral Usman'ın yanı sıra, Zambiya Eğitim Bakanı John Phiri ve Etiyopya Ulaştırma Bakanı Ahmed Tura da, çocuklarının eğitimi için İzmir'i seçti. Zambiyalı Leonard Phiri İşletme Bölümü'nün, Etiyopyalı Şemsiye Ahmed Tura ise Uluslararası Ticaret ve Pazarlama Bölümü'nün 1. sınıf öğrencisi. Üniversitenin kız öğrenci yurdunda kalan Şemsiye Ahmed Tura, Etiyopya İzmir Fahri Konsolosu Ahmet Küçükbay aracılığıyla İzmir'i ve okulu tanıdığını ifade ederek, İzmir'de olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Leonard Phiri de yüksek öğrenim için Türkiye ve Ukrayna arasında seçim yaptığını, İzmir'e geldikten sonra doğru kararı verdiğine olan inancının arttığını belirtti. Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik de, üniversitedeki 2 bin 600 civarındaki lisans öğrencisinin 250'den fazlasının yabancı öğrenci olduğunu belirterek, 52 ülkeden gencin eğitim için Gediz Üniversitesi'ni tercih ettiğini söyledi. Öğrencilerle beraber ailelerinin de Türkiye'yi ve İzmir'i öğrendiğine dikkati çeken Prof. Dr. Çevik, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin turizm ve ekonomi elçisi haline geliyorlar. İzmir EXPO 2020'ye aday şehir. Bu süreçte öğrencilerimiz ve aileleri Türkiye'ye karşı bu sempatilerini, oy ve kamuoyu konusunda iradelerini ortaya koyacaklardır. Bizim için avantaj. Prens olan Usman ve diğer arkadaşlarımız, ülkeleriyle Türkiye ilişkilerinde, işbirliğinde önemli rol oynayacak.'' (AA)