AHMET ÜMİT İN İLK POLİSİYE ROMANI: SİS VE GECE * ÖZET



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Romancı Kimliğiyle Suat Derviş

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Sami Paþazade Sezai Kedi Öykülerinin En Güzelini Yazdý

ÖZ GEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu:

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

ÖZGEÇMİŞ Yaşar Kemal in Romanlarında Toplumcu Gerçekçilik (devam ediyor)

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Unvanı (Resmi), Ardahan. Doğum Tarihi ve Yeri

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana.

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

EĞİTİM DURUMU. Derece Üniversite Mezuniyet Yılı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Polisiye romanın başlangıcına baktığımızda, Edgar Allen Poe'nun polisiye roman türünün

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

TÜM BİLGİLER KESİNLİKLE GİZLİ TUTULACAKTIR. Anketi Nasıl Dolduracaksınız? LÜTFEN AŞAĞIDAKİ HİÇBİR İFADEYİ BOŞ BIRAKMAYINIZ. İsim:... Cinsiyet:...

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

Cemil ÇİÇEK TBMM Başkanı. Çocuklar bizim geleceğimizdir. Onlara ne kadar önem verir,onları ne kadar iyi eğitir, ne kadar donanımlı hale getirirsek,

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Unvanı , Ardahan. Doğum Tarihi ve Yeri

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Aldatıcı Yakup

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Aldatıcı Yakup

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

Yüksek Topuk Gölgesinde Hayatlar

Sanatta Doğa ve İnsan İlişkisi

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir.

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

Bloomberg Businessweek. BASINDA GeniuSpy. Zihni Birleştirir, Zekâyı Geliştirir 1/6

Cümle, bir düşünceyi, bir dileği, bir haberi ya da duyguyu tam olarak anlatan, bir veya birden çok sözcükten oluşmuş anlatım birimidir.

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Leyla Coşan (2009): Frauenliteratur der 70er Jahre in Deutschland und in der Türkei, Frankfurt a.m., Peter Lang Verlag, 185 sayfa

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür.

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

EDEBİYAT SOSYOLOJİSİ AÇISINDAN 12 EYLÜL ŞİİRİ Nesîme CEYHAN AKÇA, Kurgan Edebiyat, Ankara 2013, 334 s.,isbn Sabahattin GÜLTEKİN 1

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Unvanı , Ardahan. Doğum Tarihi ve Yeri

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20

Anlamı. Temel Bilgiler 1

0523 Küçük Sardırdım Kağıt Üzerine Mürekkep Küçük - Dilimi Aldılar İçimde Kaldı Kağıt Üzerine Mürekkep

Aile birleşimi nedir?

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

HAKAN BIÇAKCI Otel Paranoya

Yaşam Boyu Sosyalleşme

1. Soru. Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafın sonuç cümlesi olabilir? olaylara farklı bakış açılarıyla bakalım. insanlarla iyi ilişkiler kuralım.

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

PAPATYALAR ve PARLAK YILDIZLAR SINIFLARI ŞUBAT AYI BÜLTENİ

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin)

İnci Hoca CÜMLEDE ANLAM 2

ÖZGEÇMİŞ. : Eğitim Fakültesi

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

BİRBİRİNE GÖRE DOĞRULAR. Aşağıda verilen doğrularla ilgili ifadelerden doğru olanlara D, yanlış olanlara Y yazınız.

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim.

İÇİNDEKİLER. Sorular... 9 Ödev... 10

ÖZEL KIRAÇ ORTAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ RAPORU (NİSAN 2015) KARŞILIKSIZ İYİLİK YAPMAK

Cesaretin Var Mı Adalete? Çocuklar günümüz haberleriyle, gündemle ne kadar iç içe?

Aşağıdaki ışık kaynaklarını doğal ve yapay olarak sınıflandıralım.

ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR KEMİKLER ŞEHRİ MORTAL INSTRUMENTS CITY OF BONES 30 AĞUSTOS TA SİNEMALARDA!

Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

MATEMATİK ÖYKÜLERİ BÜYÜK YARIŞ NEŞELİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Metin Edebi Metin nedir?

SEVAL ŞAHİN Cinai Meseleler

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. 60. Hikayenin 6.si.

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Sevgili dostlar. 53 yıldan sonra avukatlığı bırakmak zorunda kaldım. Sizlere son bir anımı sunuyorum. Sevgiler, saygılar.

2-Hafta Temel İşlemler

ANLATIM BOZUKLUKLARI

Hazırlayan: «Benim ayrı odam olduğu gibi, yazı masam, kitap dolabım bile var idi.» Fatma ALİYE. Enes PALA

Transkript:

- Inter national Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/6 Spring 2014, p. 1043-1050, ANKARA-TURKEY AHMET ÜMİT İN İLK POLİSİYE ROMANI: SİS VE GECE * Sevgül TÜRKMENOĞLU ** ÖZET Polisiye roman, Türk edebiyatı için yeni bir türdür. Henüz Türk edebiyatında hak ettiği yeri almamış olan polisiye roman, özellikle 1980 sonrası gelişir. 1990 lı yıllarda bir polisiye roman furyası başlar. Bu yıllardan itibaren polisiye roman biraz daha yakın durulduğu görülür. Polisiye türü; uyuşturucu, fuhuş, cinayet, insan ticareti gibi kriminal konular üzerine inşa edildiği için gelişme alanı da, bu tür ilişkilerin yoğun olarak görüldüğü metropol şehirlerdir. Metropolleşen, nüfusu gitgide kalabalıklaşan ve buna bağlı olarak kriminal vaka sayısında artış yaşayan İstanbul, Türk polisiyesi için uygun bir mekândır. Buna rağmen bu türün Türk edebiyatında hak ettiği yeri aldığını söylemek henüz mümkün değildir. Bu durum, Türk toplum yapısından kaynaklanır. Fuhuş, uyuşturucu, cinayet, kaçakçılık, insan ticareti gibi kriminal unsurlar, polisiye romanında sıkça işlenen konulardır. Bu konular Türk toplumuna çok yakın değildir. Polisiye romanın Türk edebiyatında çok fazla yer almamış olmasında bu konuların Türk toplumuna uzak oluşunun da rolü vardır. Son dönemlerde polisiyeye bir yöneliş başlasa da bu çok yeterli bir teşebbüs değildir. Polisiye roman, henüz Türk edebiyatında gereken öneme sahip olamamıştır. Sis ve Gece romanı, Ahmet Ümit in ilk polisiye romanıdır. Roman, yayımlandığı dönemde ilgiyle karşılanmıştır. Yunancaya da tercüme edilen roman, yabancı bir dile çevrilen Türk romanı unvanını da kazanmıştır. Bu çalışmada Sis ve Gece romanı polisiye roman bağlamında ele alınarak değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Polisiye Roman, Ahmet Ümit, Sis ve Gece, Suç, İstanbul AHMET UMIT S FIRST DETECTIVE NOVEL: SIS VE GECE ABSTRACT Thriller,is a new species for turkish literature.yet It could not have got the place it deserves in Turkish literature thriller,especially develops after 1980.In 1990s a hype of thriller starts. From these years is seen to focus a little closer to the detective novel. Type of crime, drugs, prostitution, murder, human trafficking as criminal matters are * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** Yrd. Doç. Dr. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü, El-mek: se_cabaz@hotmail.com

1044 Sevgül TÜRKMENOĞLU built on the area of development, this type of relationship is seen as a dense metropolitan cities. The population more and more crowded and consequent increase in the number of criminal cases living in metropolitan Istanbul,It is a suitable place for the turkish police. Nevertheless, It is possible to say this species could not have got the place it deserves in Turkish literature yet.this situation stems from the structure of Turkish society. Prostitution, drugs, murder, smuggling, human trafficking as criminal elements, the subjects dealt with are often in thrillers. These issues are not very close to the Turkish society. Crime novels take place in Turkish literature have too many of these issues in the Turkish society. In recent years, begun an orientation to police that an undertaking is not very adequate. Thrillers, yet have not been considered important in Turkish literature. Sis ve Gece, Ahmet Ümit s the first detective novel is. The novel had been concerned at the time of publication. The novel was translated in Greek, translated into a foreign language has gained the title of the Turkish novel. In this study, Sis ve Gece novel will be evaluated by considering in the context of detective novels. KeyWords: Thriller, Ahmet Ümit, Sis ve Gece, Crime, İstanbul. Giriş Polisiye roman, Türk Edebiyatı için henüz yeni bir türdür. Dünya edebiyatında, Edgar Allan Poe nun 1841 yılında ABD de Grahm s Magazine dergisinde yayımlanan Morg Sokağı Cinayeti ilk polisiye olarak kabul edilir ve bu tarihten sonra polisiye batı edebiyatına girmiş olur. Türk toplumunun polisiye ile tanışması ise tercüme romanlarla başlar. Türk edebiyatında ilk yerli romanın yazıldığı 1871 den sonra tercüme romanlarda artış görülür. Bu türe olan ilgi de artar. İlk tercüme polisiye roman, 1881 yılında yayımlanan Ponson deterrail in Paris Faciaları adlı eseridir. 1883 te ise Emile Gaboriau nun Orcival Cinayeti, Ahmet Mithat Efendi tarafından tercüme edilir. Bu tercüme faaliyetlerinden sonra Ahmet Mithat Efendi ilk yerli polisiye roman olan Esrâr-ı Cinayât ı (1884) yazar. Daha sonraları polisiye tercümelerinin sayısı git gide artar. Bunda İkinci Abdülhamit in polisiye roman tutkusunun büyük payı vardır. Sultan ın bu merakı, iki ila beş bin arasında rivayet olunan polisiye kitap koleksiyonunu okumak için bir tercüme bürosu kurdur[maya] (Türkeş, 2001) kadar varır. Arthur Conan, Doyle Garsto, Loslex Marrice Leblac, Marcel Âlin-Pirere Sovvestter gibi yazarların romanları Türkçe ye çevrilir ve Türkiye deki polisiye roman okuyucusu, bu yazarların yarattığı Sherlock, Roulatabille, Arsene Lupin, Fantoma gibi efsanevi kahramanlarla tanışır.(gürci 2010:10). Bunlar ilk çabalardır. İkinci Meşrutiyet dönemine gelindiğinde ise telif polisiye roman sayısında artış görülür. Ömer Türkeş 1930 lu, 1940 lı ve 1950 li yılların polisiye için bir altın çağ olduğunu belirtir. (Türkeş 2006). 1930 lu yıllarda Cemil Cahit in İkiz Şeytanlar, Kan İçen Hortlak, Feridun Hikmet Es in İki Cinayet Gecesi, Tahsin Abdi Gökşingöl ün 12 Kadının Esrarı, Süleyman Çapanoğlu nun Milyon Avcıları ve Rıza Çavdarlı nın Müthiş Katil Landuru romanları zikredilebilir. 1940 lı yıllarda, Hamdi Varoğlu, Rıza Danişment Korok, Melek Z., İlhami Safa, İskender Fahrettin Sertelli, Ziya Çalıkoğlu, Mecdi Emiroğlu, Cahit Gündoğdu, Turhan Aziz Beler ve Faik Benlioğlu gibi isimler dikkat çeker. 1950 lerde Refik Halit Karay, Cevat Fehmi Başkut, Esat Mahmut Karakurt, Aydın Arıt ve Sezai Solelli isimlerini saymak mümkündür. (Türkeş 2001) 1960 lı yıllara gelindiğinde siyasi tansiyonun yükselmesinden dolayı polisiyeye olan ilgi azalır. Volume 9/6 Spring 2014

Ahmet Ümit in İlk Polisiye Romanı: Sis Ve Gece 1045 Ejder Çelik, Türk polisiye romanında 1980 li yıllarda sosyal ve siyasal göndermelerin yapılmadığına (Çelik 2013:57) dikkat çeker. Çelik, Türk polisiye romanında 1990 sonrasında egemen olan Osman Aysu ve Ahmet Ümit çizgilerinin dışında geleneksel katil kim? romanının örneklerinin de verilmeye devam edildiğini vurgular. Yıldırım Üçtuğ un, Şah-Mat veölüm (1990), Çapraz Ateş (2001); Hüsnü Arkan ın, Menekşeler Atlar Oburlar (2001), Selçuk Altun un Ku(r)şun Lezzeti (2003) eserlerini buna örnek gösterir. (Çelik 2013:58) Polisiye, Türk edebiyatının çok yakın ve âşina olmadığı bir türdür. Başka bir ifadeyle Türk edebiyatı ile polisiye arasında büyük bir mesafe vardır. Bu mesafenin sebebi, Ahmet Ümit e göre okurun polisiye romana karşı önyargılı (Ümit 2002) oluşudur. Üstelik bu önyargı polisiye roman konusunda ciddi bir fikirleri (Ümit 2002) bile olmayan bir okur kitlesine aittir. Bu ön yargı, Tacettin Şimşek in tespitiyle polisiyeyi edebiyatın üvey evladı (Şimşek 2002:511) haline getirmiştir. Berna Moran ın polisiye türü için, sınırlı kalıpları, işlevleri değişmeyen kişileri, bir cinayet ve onun çözümüne dayalı olay örgüsü ve tekrarlanan konvansiyonları yüzünden, yazınsal değerden yoksun, yalnız vakit geçirmek için okunan bir anlatı türü (Moran 2001:107) değerlendirmesini yapması polisiyenin edebi değeri olmayan bir tür olarak dışlandığını göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Polisiye çoğu zaman, edebiyatın hafif türleri arasında sayılmıştır.(mengi ve Ergül 2014:971). Polisiyenin ötelenmesinin bir sebebi de Türk toplumunun suça, edebiyatta da olsa, hoş gözle bakmayışıdır. Erol Üyepazarcı kendisi ile yapılan bir röportajda polisiye türünün sırf suçtan bahsettiği için bayağı görülmesini yanlış bulduğunu söyler. (Menteş 2008). Ahmet Ümit de Üyepazarcı ile koşut doğrultuda suç kavramı ile edebiyat arasında belirsizlik bağlamında ciddi bir benzerlik olduğunu ve iki kavramın birbirine uzak olamayacağını vurgular. (Ümit 2006). Bütün bunlara bağlı olarak Türk edebiyatı, yukarıda da belirtildiği gibi polisiyeye karşı mesafeli durmuştur. Bu çalışmada ele alınacak olan Sis ve Gece romanı, Türk edebiyatında, son dönemlerde, polisiye roman denilince akla gelen isimlerden Ahmet Ümit in ilk polisiye denemesi olarak ele alınıp değerlendirilmeye çalışılacaktır. 1. Katili ve Dedektifi Aynı Kişi Olan Bir Roman: Sis ve Gece Sis ve Gece * (1996), Ahmet Ümit in ilk polisiye romanıdır. İlk yayımlandığında hakkında birtakım tartışmalar da olan roman, Yunanistan da yayımlanarak yabancı dile çevrilen ilk Türk polisiyesi unvanını kazanır. (Gezer 2005:63)Romanın ana karakteri Sedat, istihbarat biriminde çalışan orta yaşlı, evli ve iki çocuklu bir komiserdir. Birtakım entrikalarla çalıştığı birimden uzaklaştırılır. Bu, onu büyük bir boşluğa sürükler. Tam da boşluk hissi içindeyken, kendinden bir hayli genç olan ve üniversitede güzel sanatlar eğitimi alan Mine ile tanışır. Mine, Sedat ın hayatındaki boşluğu doldurur ve ona yeniden huzur ve mutluluğu tattırır. Mine, zekâ özürlü kızı Maria ile yalnız yaşayan bir Rum olan Madam Eleni nin apartmanında kiracıdır. Sedat, Mine ile ilişkisini gizli gizli yaşarken ve her şey yolunda giderken genç kız bir gün ansızın ortadan kaybolur. Bu durum Sedat ı derinden sarsar. Sedat artık kendini tamamen Mine yi bulmaya adar. Bu süreçte Mine nin anne ve babası da romana dâhil olur. Baba Metin Bey, Mine nin annesi Sevim Hanım dan ayrıdır ve Almanya da yaşar. Anne Sevim Hanım ise eşinden ayrıldıktan sonra İstanbul a yerleşmiş ve yeniden evlenmiştir. Mine nin kayboluşunun odaklandığı bir kilit noktası vardır: Sedat ın en son katıldığı operasyon. Bu operasyon, yasadışı faaliyetleri olduğu tespit edilen bir örgütün üyelerine yapılır. Örgüt mensupları Üsküdar da bir ev baskını sonucu ele geçirilirler. Bu operasyonda Sedat ın amiri Yıldırım ve Mine nin bir süre ilişki yaşadığı Fahri öldürülür. Sedat da yaralanır. Sedat, yaralanmadan önce iki kişiyi vurduğunu, bunlardan birinin yere yığıldığını, diğerinin de karanlıktan istifade ederek yaralı bir şekilde kaçtığını hatırlar. Bu * (2005)Sis ve Gece, 13.Baskı, İstanbul: Doğan Kitap. (Makalemizde verilen sayfa numaraları eserin bu baskısına aittir.) Volume 9/6 Spring2014

1046 Sevgül TÜRKMENOĞLU operasyon ile Mine nin kayboluşu arasında bir ilgi olduğunu düşünür ve Mine yi aramaya koyulur. Baskın yapılan ev ile ilgisi olan herkesi sorguya alır. Bir sonuç elde edemez. Günlerce Mine yi arayan Sedat, zaman zaman Mine nin ev sahibi Madam ı da ziyaret eder. Madam, bu ziyaretlerden birinde hayat hikâyesini anlatırken kızı Maria nin avcılığa meraklı olan babası ile bir anısına yer verir: Maria nin babası tavşan, bıldırcın gibi hayvanları avladıktan sonra eve getirir. Maria üzülmesin diye de onları vurduğunu söylemek yerine hayvanların uyuduğunu ve buzdolabına koyarlarsa orada daha rahat uyuyacaklarını Maria ya anlatır. Hayvanların buzdolabında uyuduklarını da kimseye söylememesini tembih eder. Bu hikâyenin, romanın beklenmedik finaliyle bağlantısı daha sonra anlaşılır: Mine nin babası Metin Bey, kızı bulunamayınca onun Madam ın dairesindeki eşyalarını alıp kendi evine taşımaya Mine bulununca da orada birlikte yaşamaya karar verir. Mine nin eşyalarını taşımaya yardım etmek için Sedat da Madam ın apartmanına gider. Mine nin bütün eşyaları kamyona yüklenir. Tam yola çıkılacakken Maria, Sedat a Mine yi aşağıda unuttuklarını söyler. Sedat, önce buna bir anlam veremez. Bodrum katın anahtarını Madam dan isteyip aşağı iner ve buzdolabını açar. Mine nin günlerdir buzdolabında saklanan donmuş cesediyle karşılaşır. Olayları yeniden hatırlayıp parçaları birleştirdiğinde operasyon gecesi bahçede vurulup yaralı bir şekilde kaçan şahsı hatırlar. Bu şahıs Mine dir ve yaralı olarak kaçıp evinin bahçesine kadar gelebilmiştir. Bahçede kan kaybından yere yığılmıştır. O sırada bahçede bulunan Maria, Mine yi görmüştür. Zihinsel engelli Maria, babasının tavşan ve kuşlarla ilgili nasihatini hatırlamış, Mine yi uyuması için buzdolabına kadar taşıyıp yerleştirmiş ve bundan kimseye söz etmemiştir. Romanın ismini oluşturan sis ve gece kelimeleri yazarın daha romanın başından itibaren bir gizem oluşturma gayretiyle yorumlanabilir. Roman, Sedat ın karmaşık rüyasıyla açılır. Büyük ve ürkütücü bir konağın önünde beş gündür kaybolan Mine yi arama gayreti içinde olan Sedat, ümitsizce Mine yi ararken rüyanın seyri değişir ve romanın düğümünü oluşturan operasyon gecesine dönülür. Böylece yazar, romanın bütün sırlarını barındıran operasyona dair bilgileri Sedat ın rüyası vesilesiyle aktarır. Romanın birinci bölümünü oluşturan bu operasyonun anlatımında, polisiye roman anlayışına uygun olarak aksiyon oldukça yüksek tutulmuştur. Buna, Ahmet Ümit in sürükleyici bir anlatım[a] (Naci 2007:648) sahip oluşu da eklenince romanın aksiyonu daha da artar. Operasyon bir rüya âlemi içinde anlatıldığı için biraz karmaşık olarak verilir. Yazarın, operasyon gecesini aktardığı bu rüya sahnesinden sonra bu belli belirsiz, hayalle gerçek arasındaki gidiş gelişler bir son bulur ve romanın doğal akışının bol heyecan ve sürükleyicilikle devam edeceği kısmına geçilir. Sedat ın artık tek amacı vardır: Mine yi ne pahasına olursa olsun bulmak. Romanın dördüncü bölümünden itibaren Sedat artık kendini tamamen bu amaca vakfetmiştir. Sedat ın romanda hem anlatıcı konumunda olması hem de romanın Sedat ekseninde kurgulanmasından dolayı polisiyenin entrik kısmını oluşturan Mine nin kayboluşu biraz gölgede kalır. Örneğin, Sedat ın Mine ile yaşadığı yasak aşktan duyduğu bir vicdan azabı vardır ve bu, Sedat ın rüyalarına da girer. Sedat ın vicdan azabı operasyonda öldürülen istihbarat amiri Yıldırım ile Sedat arasındaki diyalog üzerinden verilir. Yıldırım, Sedat ın rüyalarında onu bu ilişki sebebiyle yargılar. Sedat a ben öldükten sonra mı başladı bu ilişki? (s.16) sorusunu sorar. Unuttun mu biz her şeyi biliriz, bilmeliyiz. (s16) diyerek de Sedat ın vicdan azabını derinleştirir. Bu durum, romanın altıncı bölümüne kadar devam eder. Romanın altıncı bölümünden itibaren artık bir entrika ve bunun kilidinin nasıl açılacağına dair çaba içinde sürüklenen bir kahramanla karşılaşılır. Tek amacı Mine yi bulmak olan Sedat ın iç kaygılarının yanında romana yeni kişiler ve yeni hikâyeler dahil olur. Bu kişiler, hedef şaşırtmayı amaçlayan kişiler ve entrikanın kilidini açmaya yardımcı kişiler şeklinde ayrılabilir: Volume 9/6 Spring 2014

Ahmet Ümit in İlk Polisiye Romanı: Sis Ve Gece 1047 2. Kişilerin Konumu 2.1.Hedef Şaşırtmaya Yönelik Kişiler Romanda, Mine nin kayboluşundan sonra okuyucu, Mine nin kim tarafından ve nasıl bir akıbete uğratılmış olabileceği sorusu üzerine odaklanır. Mine nin kaçırılma ihtimali ağırlık kazanır. Romanın bu süreçteki seyrinde okuyucu polisiye roman için olağan kabul edilen şüphe duygusunu sürekli yaşar. Romana dahil edilen kişiler, romandaki gerilim ve heyecanı arttırmaya ve okuyucuda hedef şaşırtmaya yöneliktir. Bu duruma bağlı olarak Sedat ve arkadaşları birçok kişinin peşine düşerler. Bazılarını sorgularlar. Hatta Sedat ın istihbarat biriminde çalışmasına ön ayak olan ve kendisi de bir istihbaratçı olan amcası, Mine nin Almanya da yaşayan babasından bile şüphelenir. Baba hakkında da tahkikat yaptırır ve onun Almanya da bir güvenlik biriminde çalış [tığını](s.112) öğrenir. Bu bilgiden hareketle de Metin Bey in Bir ara Alman istihbarat örgütü için çalıştığı (s.112) bilgisine ulaşır. Metin Bey in Sedat ile görüştükten sonra Almanya ya gitmesini de tuhaf karşılar ve: Kızı kayboluyor, hatta ölmüş bile olabilir, ama adam sanki hiçbir şey olmamış gibi Almanya ya dönüyor (s.113) cümlesiyle de okuyucunun zihnindeki şüpheleri arttırır. Romana dahil edilen bir başka isim de eski bir sabıkalı olan Necmettin Karanfil dir. (s.114). Çevrede Piç Neco olarak tanı[nan] (s.114) bu kişinin çocuk kaçırmaktan adam yaralamaya kadar (s.114) pek çok suçu vardır. Piç Neco romanda iki bölüm boyunca okuyucunun gözünde şüpheli sıfatıyla dikkat çeker. Daha sonra da Mine nin kayboluşuyla bir ilgisinin olmadığı tespit edilir. Okuyucu için bir çeşit hedef şaşırtma gayesi güdülerek romana sokulan Piç Neco, aynı zamanda Tarlabaşı nın yıpranmış binalarının arasına sıkışmış, pek de aydınlık olmayan caddeleri [ne](s.117) de okuyucuyu sürükler. Okuyucu bir müddet Piç Neco nun hikâyesini okur. Mine nin Neco tarafından kaçırılmış veya öldürülmüş olabileceği şüphesi roman boyunca okuyucuyu terk etmez. Özellikle Neco sorgudayken Sedat ile aralarında geçen diyalog, şüpheleri Neco üzerinde toplar: «Onu ben öldürmedim!» diye tekrar ediyor yalvararak. Elimle Mustafa ya durması için işaret ediyorum. Derin bir soluk alıyor Neco. «Kızın öldüğünü nereden biliyorsun?» diyorum Eliyle kıpkırmızı olmuş sağ kulağını ovuştururken: «Başka ne olabilir ki?» diyor. (s.130) Yazar, bu ifadelerle okuyucunun şüphesini derinleştirdikten sonra, bu şüpheyi yaklaşık yirmi sayfa boyunca götürür ve bu olayın düğümü yirminci sayfada çözülür.aaranan kişinin Neco olmadığı anlaşılır. Neco ile ilgili entrika çözüldükten sonra, şüpheler, Madam ın zekâ özürlü kızı Maria yı kaçırmak isteyen Şeref üzerinde yoğunlaşır. Şeref, suçunu itiraf eder: Tamam Madam ı korkutmak istedim. Tamam Piç Neco olayı tezgâhtı. Ama benim Yunanlılarla ilgim filan yok abi. (s.141) cümlelerinden sonra Şeref in de suçsuz olduğu anlaşılır. Daha sonra Hurufat adlı bir dergi çıkaran ve Mine ile bir süre ilişki de yaşamış olan Fahri nin arkadaşı Sinan da sorgulanır. En nihayet örgütle bağlantılı olduğu tespit edilen Cuma sorguya alınır. Bu isimlerin tamamının bir hayat hikâyesi vardır ve romana birer çerçeve anlatı olarak dâhil olurlar. Bütün bu kişiler ve çerçeve anlatı şeklinde sunulan hikâyeleri romanda bir süre merak unsurunu beslerler. Daha sonra da Mine nın kaybolmasıyla bir ilgilerinin olmadığı anlaşılır. 2.2.Entrikanın İpuçlarını Belirlemeye Yönelik Kişiler ve Çözülüş Romanda kilit isimler de yer alırlar. Bunlar, Mine nin hayatına ulanacak olan Madam ve zihinsel engelli kızı Maria dır. Yaşlı Madam ve kızı romana dâhil oldukları andan itibaren okur, Volume 9/6 Spring2014

1048 Sevgül TÜRKMENOĞLU yeni bir hikâye ile karşı karşıya kalır. Kurtuluş ta kızı ile birlikte kendi apartmanlarında oturan felçli Madam, Mine nin ev sahibesidir. Dahası Mine ile yakın ilişkileri de vardır. Mine, Madam ın kızı Maria yı çok sever. Sedat ın, Madam ın apartmanına Mine kaybolduktan sonraki ilk gidişinde Maria nın sırtında Mine nin mavi kabanı[nı] (s.27) görüp onu Mine sanması, sonradan Mine nin kendi kabanının aynısını Maria ya aldığının anlaşılması da bu sevginin göstergesidir. Kocası öldükten sonra zihinsel engelli kızıyla birlikte yaşayan Madam Eleni birtakım sıkıntılarla karşılaşır. Bu sıkıntılar romanda Rum vatandaşlara reva görülen kötülükler şeklinde Madam Eleni üzerinden bir toplumsal mesele vurgusuyla işlenir. Rum ailelerin pencerelerine akşamları taş atılır, duvarlarına yazılar yazılır. İmzasız tehdit mektupları gönderilir. Böylece Rum vatandaşlar korkutulup evleri arazi mafyası tarafından ucuza kapatılır ve buralara apartman dikilir.(s.135) Benzer biçimde şüpheli sıfatıyla sorguya alınan ve bu sorgu esnasında hayat hikayeleri birer çerçeve anlatı olarak okuru karşılayan başka isimler de vardır. Bu isimlerden Mine nin babası Metin Bey ve annesi Sevim Hanım ın hikâyeleri romanda merak hissini sürekli canlı tutar. Ayrıca Metin Bey in, Mine nin üvey babası Ceyhun un genç kıza sarkıntılık yapabileceği (s.67) şüphesinden komiser Sedat a bahsetmesi, Mine nin kayboluşu ile Ceyhun un bu tavrı arasında az da olsa bir şüphe kapısı aralar. Buna karşılık ilerleyen sayfalarda Mine nin annesi Sevim Hanım ın ifadeleri bu şüpheleri giderici cinstendir: Evlenince Ceyhun kendi çocuğuymuş gibi sevdi Mine yi. Ona şefkat gösterdi, korumak istedi. Ama Mine hep tartışma çıkardı, hep sorun yarattı. (s.93) Mine nin anne ve babasının çerçeve öykülerinin romana dâhil oluşu, olaylara parçalı bakan okurun parçaları birleştirerek Mine yı daha iyi tanımasına zemin hazırlar. Bu çerçeve öyküler entrikanın kilidini çözmeye yönelik olsa da bu kilidi açacak yeterliliğe sahip değildir. Kilidi çözecek ipucu okuyucu romanın başlarında bundan habersiz olsa da- Madam ın evindedir. Madam ın evindeki buzdolabının birkaç yerde özellikle vurgulanması, dikkatli okuyuculara romanın sonuna dair ipucunu da vermiş olur. Romanın başında: Yardımcı kadın yirmi gündür yok, kızı çocuk doğurmuş köyde. İki aylık yiyeceği alıp aşağıdaki büyük buzdolabına yerleştirdik. (s.31) ifadesi yer alır. Ancak burada okuyucunun entrikayı çözebilmesi için henüz çok erkendir. Romanın ilerleyen bölümlerinde Madam ın evindeki buzdolabı yine ön plana çıkarılır: Kesintisiz bir gürültü, sanki bir yerlerde bir motor çalışıyor. Etrafa bakıyorum. Gürültünün nereden geldiğini anlayamıyorum. Aşağıya bodrum kata kadar inen merdivenin başına kadar gidip dinliyorum. Hayır, ses aşağıdan değil, yandaki kapıdan geliyor. Ama burada kimse oturmuyor ki! Meyhanesi kapandıktan sonra eşyaları satmaya gönlü razı olmayan Mösyö Koço, onları buraya taşımış. Dairenin kapısına yaklaşıp içeriyi dinliyorum. Yanılmamışım, ses içeriden geliyor. Kesintisiz bir motor gürültüsü. Ne olabilir ki? Birden hatırlıyorum. Temizlikçi kadın kızının doğumu için köye gidince iki aylık erzakı buzdolabına koyduklarını söylemişti Madam. Galiba o buzdolabı çalışıyor. (s.149) Bu ifadelerle Madam ın evindeki buzdolabının sıradan bir eşya olarak anılmadığı ortaya çıkar. Bu durum, romanın ilerleyen bölümlerinde Sedat ile Maria arasında geçen diyalogla daha da netleşir: «Merhaba Maria» diyorum. İri yapısıyla hiç uyuşmayan çocuksu bir tavırla başını öne eğiyor. Kapının önünde dikilip duruyor. Bir şey söylemesem orada öylece bekleyecek. «İçeri girsene» diyorum. Kapıdan adımını atarken, gülümseyerek yüzüme bakıyor. Yanımdan geçerken: Volume 9/6 Spring 2014

Ahmet Ümit in İlk Polisiye Romanı: Sis Ve Gece 1049 «Sedat Bey» diye fısıldıyor yüzünde tuhaf bir ifadeyle. O sırada mutfağın kapısına çıkmış olan Madam, kızını duyuyor. «Sizi tanıdı» diyor. «Çoğunlukla kimseyi tanımaz.» Maria elindeki tabağı annesine veriyor. Sonra yaşlı kadının kulağına eğilip bir şeyler fısıldıyor. Sadece «tavşan» sözcüğünü duyabiliyorum. (s.157) Tavşan, uyku ve buzdolabı arasındaki ilintiyi de okuyucu Madam ın ağzından öğrenir: Efendim biliyorsunuz Mösyö Koço avcı idi. Tavşan, keklik, bıldırcın ne avlar ise eve getirirdi. Maria korkmasın diye avladığı hayvanların ölü olduğunu gizler, «uyuyor»derdi. «Ama bunlar en iyi buzdolabında uyur» diye de eklerdi. Maria da babasının getirdiği av hayvanlarını alıp buzdolabına koyardı. Onları gerçekten de uyuyor sanırdı. Giderek bu işi yalnızca Maria yapmaya başladı. Babası av hayvanlarını aşağıda bırakır. Maria da bunları alır buzdolabına yerleştirirdi. (s.157) Maria, av hayvanlarını arkadaşlarına da anlatır. Buzdolabında uyuduklarını söyler. Arkadaşları da onların ölü olduğunu söyleyince Maria çok üzülür. Babası da o üzülmesin diye bundan sonra hayvanların buzdolabında uyuduklarını kimseye söylememesini, aksi takdirde hayvanların bir daha gelmeyeceğini tembihler. Maria da o günden sonra bunu kimseye anlatmaz. (s.158) Bu ipucu dikkatli bir okuyucu için aslında romanın finalini de içinde gizler. Okuyucuda yaralanıp evinin önüne kadar gelmiş olan Mine nin buzdolabında olma ihtimalinin hiç de uzak olmadığı hissini uyandırır. Nitekim roman da bu sonla biter. Sonuç Polisiye roman, Türk romanı için yeni bir türdür. Henüz edebiyatın üvey evladı olma aşamasını tam olarak geçememiş olmakla birlikte özellikle 1980 sonrası başlayan ve 1990 lı yıllarda kendi çapında bir furya da başlatmış olan bu türün gün geçtikçe benimseneceği dair beklentileri arttıran yazarlar dikkat çeker. Bunlardan biri de Ahmet Ümit tir. Türk edebiyatında son dönemlerde polisiye denilince akla gelen isimlerin başında yer alan Ümit, ilk polisiye roman denemesi olmasına rağmen, Sis ve Gece eseriyle adından bir hayli söz ettirmiştir. Roman, beyaz perdeye de uyarlanarak kendisine gösterilen ilginin büyüklüğünü ortaya koymuştur. Sis ve Gece romanı, ilk olması münasebetiyle yazarın Bâb-ı Esrâr, İstanbul Hatırası ve Sultanı Öldürmek eserleri kadar başarılı olmasa da polisiye türü için önemli bir adımdır. Roman, alışılmış polisiye eserlerine fazla benzemeyen kurgusuyla dikkat çeker. Diğer polisiyelerden en önemli farkı da katilin ve dedektifin aynı kişi olmasıdır. Kurguyu dikkat çekici kılan en önemli unsur budur. Romanın kurgusu içine harmanlanmış olan Rum vatandaşlara yönelik eziyetler ve çerçeve anlatılar da romanı daha akıcı ve ilgi çekici hale getirmiştir. Roman, bir bütün olarak değerlendirildiğinde yukarıda sayılan nitelikleri yalın kurgusuyla okuyucuya başarılı bir biçimde aktarır. KAYNAKÇA ÇELİK, Ejder (2013) Türkiye de Kentsel Değişim Sürecinin Polisiye Romana Yansımaları, Türk Dili Dergisi,Cilt: CIV Sayı: 735 Mart GEZER, Habibe ( 2006), Türk Edebiyatında Polisiye Roman ve Ahmet Ümit in Polisiye Roman Kurguları, Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Volume 9/6 Spring2014

1050 Sevgül TÜRKMENOĞLU GÜRCİ, M. Emin(2010), Kemal Tahir in Polisiye Romanları, Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. MENGİ, Nesrin; ERGÜL, Ferhat (2014), Erhan Bener in Polisiye Kurgusunda Birey in Konumu /The Position Of Person In Crime Fiction Of Erhan Bener - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic ISSN: 1308-2140(Türk Dili ve Edebiyatı Sayısı) Volume 9/3 Winter 2014,www.turkishstudies.net, Doi Number: http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.6344p. 969-984, ANKARA-TURKEY MORAN, Berna(2001). Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 3, İstanbul: İletişim Yayınları. NACİ, Fethi (2007), Yüz Yılın 100 Türk Romanı, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ŞİMŞEK, Tacettin,(2002) Romandaki Hafiye ya da Polisiye Roman, Hece Dergisi Türk Romanı Özel Sayısı, S.65-66-67. s.510-514. TÜRKEŞ, A. Ömer (17.02.2006) İyi Başladı..., Radikal Gazetesi. TÜRKEŞ, A. Ömer (2001), Polisiye Tarihimize Kısa Bir Yolculuk, Radikal Kitap, Ağustos. http://www.cinairoman.com/?p=2772 (Erişim:24.12.2013) ÜMİT, Ahmet (2005), Sis ve Gece, İstanbul: Doğan Kitap. ÜMİT, Ahmet (22.11.2002), Devrimci Polisiye, Radikal Gazetesi. ÜMİT, Ahmet(07.04.2006) Ceza Eğitmez, Evcilleştirir, Radikal Gazetesi. ÜYEPAZARCI, Erol(16.11.2008), Edebiyatta Suçtan Söz Etmek Niye Bayağılık Olsun (Röp. Murat Menteş) Star Gazetesi. Volume 9/6 Spring 2014