İşletmelerinin verimliliğini arttıran, sektörde kendini ispat eden mühendislerin 5 bin TL den fazla maaşlarla iş bulabildiğine dikkat



Benzer belgeler
YAZIHAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖĞRENCİ TAŞIMA İHALE TAKVİMİ

İhale Şehri :Eskişehir. İş Şehri :Eskişehir. Kurum: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi Tıp Fakültesi Birimi

Kurum: Çevre Ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Eskişehir 3. Bölge Bölge Müdürlüğü

ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi :

Kurum :Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Sandıklı Vergi Dairesi Müdürlüğü

YAZIHAN İLÇESİ İLKÖĞRETİM EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖĞRENCİ TAŞIMA İHALE TAKVİMİ

ÖZEL İDARESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

İşin Adı/Konusu/Cinsi :Jeotermal Gradyan Ve Üretim Kuyusu Açılması İşi Yaptırılacaktır JEOTERMAL GRADYAN VE ÜRETİM KUYUSU AÇILMASI İŞİ YAPTIRILACAKTIR

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

İşin Adı/Konusu/Cinsi: Er Yemekhanesi Islak Hacimlerin Onarımı Yaptırılacaktır

b) Yapılacağı yer : ANKARA : Sözleşmenin imzalandığı tarihinden itibaren 3 c) İşe başlama tarihi

a) Adresi : CUMHURİYET MAH. KARAAĞAÇ CAD. NO:5 GÖLBAŞI BELEDİYESİ HİZMET BİNASI

Kurum: Çevre Ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Eskişehir 3. Bölge Bölge Müdürlüğü

İşin Adı/Konusu/Cinsi :Sokak Hayvanlarının Toplanması Ve Veterinerlik Hizmeti Alınacaktır

SULTANGAZİ İLÇESİ DAHİLİNDE KULLANILMAK ÜZERE MUHTELİF BİTKİ ALIM İŞİ SULTANGAZİ BELEDİYESİ PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ

PROJE HİZMETİ ALINACAKTIR

AKARYAKIT SATIN ALINACAKTIR

a) Adresi : E.S.K.İ. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ORHANGAZİ MAHALLESİ ÖMÜR MEVKİİ ARITMA TESİSLERİ - ESKİŞEHİR

T.0 IZMIR GAZIEMIR BELEDIYE BASKANLIĞI Destek Hizmetleri Müdürlüğe hale Birimi IZMIR TICARET ODASINA

ARAZİ HAZIRLIĞI HİZMETİ ALINACAKTIR ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

Denizli İli Güney İlçesi Yeni Mahallesi 118 Adet Konut ve 1 Adet Büfe İnşaatı İle Altyapı ve Çevre

ARAÇ KİRALAMA HİZMETİ ALINACAKTIR ONİKİŞUBAT BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ. KAMYON, KAMYONET ve TIR KİRALANMASI HİZMET ALIM İŞİ hizmet alımı 4734

AG-YG(OG) ELEKTRİK DAĞITIM ŞEBEKELERİ VE YG(OG) DAĞITIM HATLARI ARIZA ONARIM VE BAKIM HİZMETİ ALINACAKTIR

DIŞ LASTİK SATIN ALINACAKTIR TÜRKİYE PETROLLERİ ANONİM ORTAKLIĞI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ(TPAO) MAKİNE_İKMAL VE İNŞAAT DAİRE BAŞKANLIĞI

İşin Adı/Konusu/Cinsi :Cadde Ve Sokak Düzenlleme Malzemesi Satın Alınacaktır

DAĞITIM Gereği : Bilgi :

3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Sümer Mah.1327.Sok.No:28 Merkez/Karaman b) Tarihi ve saati : :00

PERSONEL HİZMETİ ALINACAKTIR EDİRNE BELEDİYESİ MALİ HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ SATINALMA BİRİMİ

İHALE İLANI hy56khg@hotmail.com. HATAY/Reyhanlı

KONUT VE BÜFE İNŞAATI İLE ALTYAPI VE ÇEVRE DÜZENLEMESİ İŞİ YAPTIRILACAKTIR T.C. BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI- TOKİ

TEKİRDAĞ ÇORLU HV. TEL ÖRGÜ, ACİL ÇIKIŞ YOLU, ÇEVRE GÜVENLİK YOLU AYDINLATMASININ YAPILMASI DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ GENEL MDÜRLÜĞÜ (DHMİ)

EDİRNE BELEDİYESİ BİRİMLERİNDE KULLANILMAK ÜZERE AKARYAKIT EDİRNE BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

:

TOPRA SANAT YAPILARI VE BSK'LI ÜSTYAPI İŞİ YAPTIRILACAKTIR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ-5.BÖLGE MERSİN DİĞER ÖZEL BÜTÇELİ KURULUŞLAR KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ERZURUM SU KANAL İDARESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

Kurum :Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Satınalma Dairesi Başkanlığı

BİNA İNŞAATI YAPTIRILACAKTIR İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

:

Kurum: Sağlık Bakanlığı Müsteşarlık Bolu Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Hastanesi

YAZILIM VE DESTEK HİZMETİ ALINACAKTIR DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (DHMİ)

a) Adresi : Alemdar Mahallesi, Ankara Caddesi, Hükümet Konağı Sokak, No: Cağaloğlu Fatih/İSTANBUL :

Kurum :Abant İzzet Baysal Üniversitesi İdari Ve Mali İşler Daire Başkanlığı. ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

BEYOĞLU ŞİŞHANE MEYDANI VE ÇEVRESİ DÜZENLEME İNŞAATI YAPIM İŞİ

ĐLAÇ VE SERUM SATIN ALINACAKTIR Gönen Devlet Hastanesi Baştabipliği : Đlaç ve Serum alımı 4734 sayılı Kamu Đhale Kanununun 19 uncu maddesine göre

3 - İhaleye ilişkin bilgiler ile ihale ve son teklif verme tarih ve saati

:

a) Adresi : G.M.K Bulvarı TOROSLAR/MERSİN :

Süre ve Yakla k Maliyet Bilgileri

Kurum :Abant İzzet Baysal Üniversitesi İdari Ve Mali İşler Daire Başkanlığı. ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

İşin Adı/Konusu/Cinsi :Fabrikamız Dahilinde Malzeme Hazırlanması Ve Etütlerinin Yaptırılması Hizmeti Alınacaktır

Kurum :Abant İzzet Baysal Üniversitesi İdari Ve Mali İşler Daire Başkanlığı. ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

:

EĞİTİMDE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA 700

Süre ve Yaklaşık Maliyet Bilgileri

:

HAVA YER TELSİZ CİHAZLARI SATIN ALINACAKTIR DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (DHMİ)

Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM AŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

BORNOVA EVKA-3 ÖĞRENCİ YURDU UYGULAMA PROJELERİ YAPTIRILMASI İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

TEDAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM VE KREŞ HİZMETİ ALINACAKTIR

:

4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Atıksu Arıtma Tesisleri uygulama projeleri veya rehabilitasyon projeleri hazırlanması

Nöbet Görevi Öğretmenliğin Parçasıdır Fakat... Fakat...!

İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

1-Đdarenin a) Adresi : Hoşnudiye Mh.Şahin Cd.No:84 ESKĐŞEHĐR. b) Telefon ve faks numarası :

İLAN İSTANBUL DEFTERDARLIĞI AVRUPA YAKASI MİLLİ EMLAK DAİRESİ BAŞKANLIĞI. :

a) Adresi : ATATÜRK BULVARI NO: KAVAKLIDERE ÇANKAYA/ANKARA

:

Nesillerimiz bu mirasa sahip çıkacak

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

T.C. Köylere Hizmet Götürme Birliği. /*- rz S /7

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

:

İHALE İLANI KARA ALANLARINDA AÇILACAK KUYULARDA LOG HİZMET ALIMI YAPILACAKTIR.

İHALE İLANI TÜRKİYE PETROLLERİ ANONİM ORTAKLIĞI BATMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

İHALE İLANI T.C. SİVAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI. Yapı Kontrol Müdürlüğü

EĞİTİMDE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA 2. FAZ YEREL ALAN AĞI KURULUMU İŞİ İHALESİ İLANI

:

EĞİTİMDE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA ŞUBAT 2016 TARİHLERİ ARASINDA DÜZENLENECEK OLAN KARADENİZ 2

YEMEK HİZMETİ ALINACAKTIR SARIGÖL İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ- MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIK

EĞİTİMDE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA ENGELSİZ EBA EĞİTİM İÇERİĞİ ÖZEL EĞİTİME GEREKSİNİM DUYAN ÇOCUKLAR İÇİN

:

SÜREYYAPAŞA GÖĞÜS HASTALIKLARI VE GÖĞÜS CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNE

: 2- Ön yeterlik konusu danışmanlık hizmetinin

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI NDAN İLAN

VANGÖLÜ ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. İHALE İLANI

İÇİN TEMİN EDİLECEK HİZMET ALIMI İHALESİ İLANI (İKN:2015/75040)

İHALE İLANI T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

..~).tl~ı...ate.ı...i

Başbakan Yıldırım, Ankara YHT Garı açılış töreninde konuştu

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım. TBMM MİLLETVEKİLLERİ Partilere göre dağılım YEREL YÖNETİMLER KADIN ORANI (%)

AFYONKARAHİSAR TİCARET VE SANAYİ ODASI E- BÜLTEN KASIM-ARALIK

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

EĞİTİMDE FATİH PROJESİ KAPSAMINDA (BİNALTIYÜZ) ADET KİTAP OKUMA/DİNLEME VE SES KAYIT CİHAZI ALIMI İHALESİ İLANI

08 HAZİRAN 2015 Sayı 2869

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

Transkript:

SAYFA 1 Böyle giderse 5 yıl sonra mühendis yok İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tekinay, üretim hacmini sürekli arttıran su ürünleri sektöründe mühendis sıkıntısı yaşandığını açıkladı AVRUPA DAN GETİRECEĞİZ Aliağa dan başka yere kurdurmayız Aliağa'nın mevcut sanayi potansiyeli ile Ege Bölgesi ve Türkiye için hayati önem taşıdığını söyleyen Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, "Ama, Türkiye için böylesine önemli bir yer ile ilgili uzun vadeli bir plan ve program yok" diye konuştu Geçmişteki gibi değiliz! İşletmelerinin verimliliğini arttıran, sektörde kendini ispat eden mühendislerin 5 bin TL den fazla maaşlarla iş bulabildiğine dikkat çeken İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Tekinay, Büyüme rakamları gösteriyor ki, ülkemizin her yıl donanımlı 300 su ürünleri mühendisine ihtiyacı olacak. Önümüzde her yıl yüzde 10 büyüyen bir sektör var. Genç ve başarılı gençlerimizi yetiştirebilecekken, su ürünleri mühendislerini Avrupa dan mı ithal edeceğiz? Kendi evlatlarımızı yetiştirip sektöre kazandırmalıyız. Bu gidişata dur demezsek dışarıdan mühendis ithal eder hale geleceğiz diye konuştu. devamı 14 te Geçmiş yıllarda Su Ürünleri Fakülteleri kontenjanlarının çok fazla şişirildiğini söyleyen Prof.Dr. Tekinay,"Geçmişte işsiz kalan mezunlarımız yüzünden bu bölümler artık tercih edilmiyor. Halbuki şimdi mühendise çok büyük bir ihtiyaç var dedi. Lojistik köyün Aliağa ya yapılması gerektiğini söyleyen Saka, Aliağa limanlarına yılda 5 bin gemi geliyor. Petkim Limanı ve Kuzey Ege Çandarlı Limanı nın da devreye girmesiyle bölge doğal olarak zaten lojistik bir üs olacak. İzmir e yapılacak olan lojistik köyün Aliağa dışında bir yere yapılması halinde, yatırımcı ve birçok kesim için bu durum verimli olmayacak. Aliağa nın stratejik konumu, ekonomik yapısı ve yatırımcıya sağladığı fırsatlarla lojistik üs potansiyeline sahip en uygun yer olduğunu düşünüyoruz. Deniz, demir ve kara yolunun birarada olduğu merkezlerde lojistik köylerin kurulması gerektiğine inanıyoruz. dedi. devamı 16 da www.sondakikagazetesi.com Çocuklarınızı da getirin! Pilates in bağışıklık sistemini koruduğunu söyleyen Yeşildağ, Düzenli pilates yapan kişiler, bu sayede daha az hastalanıyorlar diye konuştu Pilates eğitmeni Merve Yeşildağ, özellikle çocuklara pilates yaptırarak bağışıklık sistemini koruyabileceğimizi söyledi. Yeşildağ, 8 yaşından itibaren çocuklarınıza pilates eğitimi aldırabilirsiniz. Bu sayede hem vücutları direnç kazanırken hem de ideal şeklini alacaktır diye konuştu. Menopoza girmek istemeyen ya da menopoz dönemini kolay bir şekilde atlatmak isteyen bayanların pilates salonlarını doldurduğuna da değinen Yeşildağ, şunları söyledi: Menopoz döneminde düzenli uygulanan egzersizler hormonları dengeliyor. Bu dönem yapılan hareketler sayesinde daha az stresle atlatılıyor. Ayrıca bazı bayanlar menopoza girdiklerini zannediyorlar ancak düzenli egzersizler sayesinde hastalanmaya devam ediyorlar. Adet düzensizliği de yapılan düzenli hareketler sayesinde gideriliyor. Annelerin, plates salonlarına çocuklarını da getirmelerini istiyoruz dedi. 13 te ÖZEL HAB ER Türkan KOÇ İstanbul bir İzmir ikinci! T Torbalı orbalı Ticaret Ticaret Odası'nın Odası'nın düzenlediği düzenlediği toplantıtoplantıda da konuşan konuşan Türk Türk Eximbank Eximbank İzmir İzmir Şubesi Şubesi Müdürü Müdürü Ferhat Ferhat Fırat, Fırat, "T "Torbalı orbalı başta başta olmak olmak üzere üzere İzmir İzmir sanayisi sanayisi çok çok hızlı hızlı ilerliyor. ilerliyor. İzmir, İzmir, Eximbank Eximbank kredilerini kredilerini kullanmada kullanmada İstanbul İstanbul dan dan sonra sonra ikinci ikinci ilil oldu. oldu. diye diye konuştu konuştu SEVK ÖNCESİ İHRACAT kredileri, reeskont kredileri, yatırım amaçlı ihracat kredileri gibi çeşitli hizmetler verdiklerini ifade eden Müdür Fırat, Eximbank ın 2014 yılında nakdi desteği 20 milyar dolar, sigortalar dahil edildiğinde ise 32 milyar dolara ulaştı. 2015 yılında ise bu rakamı 34 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. Torbalı da Eximbank kredilerini kullanan ihracatçı firmalar bulunuyor ama ve bunların sayısının artmasını bekliyoruz. Hem kredi hem de sigorta işlemlerini birarada gerçekleştiriyoruz. Bir yıl geri ödemesiz 5 yıl, iki yıl geri ödemesiz 7 yıl ödemeli olmak üzere 25 kredi programımız var. 10 yıllık vadeler bile var dedi. Doğaltaş sektörü için kara günler! Türk doğaltaş sektörünün en önemli ihracat pazarları arasında yer alan Çin'de büyümenin yavaşlaması sonrası yeni inşaat projelerinin azalması Türk mermer ve travertenine olan talebi de azalttı. İhracatçı, Çin'deki durgunluğun kısa sürmesini umut ediyor. Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, ABD krizi sonrası ön plana çıkan Çin pazarının halen sektör için en önemli pazar olduğunu ancak son dönemde ihracatta gerilemeler yaşandığını ifade etti. Alimoğlu Madencilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, Çin'de inşaat projelerinin yüzde 35'inin öz sermaye ile tamamlanma zorunluluğu getirildiğini, bunun da yeni projeleri yavaşlattığını ifade etti. 16 da TOPLANTIYA TTO BAŞKANI Abdulvahap Olgun, Torbalı Esnaf Odası Başkanı Halil Gülcü, İş-Kur Müdürü Mustafa Şimşek, Vergi Dairesi Müdürü Naci Üzar, SGK Müdürü Kadriye Ay, banka müdürleri ve ihracatçı firmaların temsilcileri katıldı. Türk Eximbank ın finans destekleri hakkındaki toplantının açılış konuşmasını, TTO Meclis Başkanı Erkan Aksoy yaptı. Aksoy, Torbalı, milyar dolara varan ihracat rakamlarıyla ülkemizin ihracat hedefine büyük destek veriyor. İhracatta tam 61 ili geride bırakma başarısı gösteren ilçemizdeki firmalar, teşvik ve kredilerle bu oranı daha da yukarı çekebilme fırsatı yakalayacak. şeklinde konuştu. devamı 16 da 2 farklı proje yüzünden 9 yıldır açılmayı bekliyor Savaşların 100. yılında Çanakkale Savaşları Müzesi, yıllardır depo olarak kullanılıyor. Müzenin son durumuyla ilgili bilgi veren Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı Mehmet Gürkan, bugüne değin iki bakanlık tarafından hazırlanan projeler için icraata geçme aşamasında su sızıntısı problemiyle karşılaşıldığını ve yalıtım çalışmalarına rağmen bunun aşılamadığını söyledi. Yeni bir yalıtım çalışmasının ardından karar verilecek proje doğrultusunda, müzenin en kısa sürede ziyarete açılacağını kaydetti. 14 te Fiyatlar arttı meydan sahtekarlara kaldı! Türkiye'de bu yıl zeytinyağı fiyatları rekor derecede artınca ''ürün sahteciliği''nde de büyük artış olduğu bildirildi. UZZK Başkanı Tibet: "Piyasadan topladığımız zeytinyağı örneklerinde hakikaten çok taklit ve tağşiş var. İçinde 'eser miktarda' bile zeytinyağı olmayan örneklerle karşılaştık. Bu çok ciddi bir durum, bu sene bu çok yoğunlaştı. Tüketici ucuza zeytinyağı aldığını zannederken pahalıya bitkisel yağ alıyor. Biz UZZK olarak hileli mal satan iş yerlerinin takipçisiyiz. Bunlara karşı yasal hakkımızı kullanarak mücadele ediyoruz ve edeceğiz" dedi. 16 da Genç TÜSİAD bize yetmez gözümüz genç Türkiye de Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Cansen Başaran Symes, yeni göreve gelen ekibin enerjisinin çok yüksek olduğunu belirterek, Genç TÜSİAD değil, genç Türkiye istiyoruz. TÜSİAD olarak etrafımızda gençlik halkası yaratmak gerektiğini düşünüyoruz. Bizler gençlerin geleceği için çalışıyor ve gençlere diyoruz ki, Doğru yaptığınız her şeye sahip çıkın. İnanıyoruz ki yakında gençlerimizle birlikte çok güzel işlere imza atacağız. Görev süremiz içinde mutlaka çok iyi çalışmalar yapmalıyız. Bu yüzden BASİFED in arkamızda olduğunu bilmek bizim için çok önemli. dedi. devamı 16 da Denizli Belediyesi nden BİR 'İLK' DAHA Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin Türkiye'de ilk kez uyguladığı proje ile kent turizmine büyük katkı sağlayacak olan Denizli Kültür Envanteri'nin ilk aşaması tamamlandı. Büyükşehir Belediyesi Encümen Salonu'nda düzenlenen toplantıya Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Ünal, Meclis Başkan Vekili Ali Değirmenci, Genel Sekreter Yardımcısı Aytaç Turgut, Mustafa Gökoğlan ve İbrahim Özsoy ve ile GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata katıldı. GEKA Genel Sekreteri Alata, Denizli'nin tarihsel süreçte oluşan, nesilden nesle aktarılan değerlerinin yaşatılması ve topluma kazandırılmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Bu kapsamda Denizli Büyükşehir Belediyemiz de özellikle büyükşehir olduktan sonra büyük bir sorumluluk üzerine aldı. Bizim buradaki varlığımız aslında GEKA olarak onlara sadece yardımcı olup, yanlarında yer almak. Projemizin Denimize ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi. devamı 10 da İş çok eleman yok Sabit İnce yazdı TARİH VE ANASAM (1)»8 de Nihal Özken yazdı ANTİBİYOTİK ALMADAN BİR KERE DAHA DÜŞÜNÜN!»9 da >> 14 te

SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI OSMANLI'DA "Özgecan Çekim esnasında dayak yedi! Sen Olsan Ne Yapardın? kameralarına yakalananlar her hafta değişen konular karşısında kendilerine göre en doğru tepkiyi vermeye devam ediyor. Unutulmaya yüz tutan duyguları su yüzüne çıkaran, insanlık ölmemiş dedirten program SEN OLSAN NE YAPARDIN? Pazar günü sinema ve tiyatro sanatçısı Altan Erkekli nin sunuculuğu ile 15 MART 18:00 de TRT1 de. Bu hafta yine bazı oyuncular rolleri gereği zor durumda kalacak, bu duruma şahit olan iyi insanların gösterdiği çabaların ise Sen Olsan Ne Yapardın? aracılığı ile ekrana taşınacak. İki konudan oluşan programın ilkkonusundabir delikanlı kafeteryada maddi durumu kötü olan (kapıcı kızını) arkadaşını aşağılayacak, ikinci konusunda ise bir garson sokak çocuklarını içeri alıp çay ısmarlayacak, çocuklar çayı yanlışlıkla dökünce işletmeci çocuklara kızacak ve bunu gören halkımız bu durumlara ne tepki verecek? Her an herhangi bir yerde rastlanabilir olayları mercek altına alan, kameralardan tamamen habersiz insanların olaylar karşısında verdiği doğal tepkilerin programı Sen Olsan Ne Yapardın? Altan Erkekli nin ayrıcalıklı sunuculuğu ile 15Mart Pazar günü saat 18:00 de TRT 1 ekranında. (HABER MERKEZİ) vakası"na kısas uygulaması Başbakanlık Osmanlı Arşivi uzmanı Orhan Özdil, tecavüz girişiminde bulunulduktan sonra öldürülen kızın katilleri hakkında Osmanlı döneminde verilen "kısas" kararının belgelerine ulaştı Osmanlı arşivlerinde yaptığı çalışmada, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın Tarsus'ta 11 Şubat'ta hunharca öldürüldüğü olayın neredeyse aynısına 1851 yılına ait belgelerde rastlayan Özdil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olayın padişah Abdülmecid döneminde 19 Ağustos 1851'de Aksaray'ın bir köyünde yaşandığını söyledi. Mağdurun Ayşe isimli bir kız olduğunu belirten Özdil, belgelere göre olayın nasıl meydana geldiğini şöyle anlattı: "Ayşe'yi, Osman ve Ali isimli iki gözü dönmüş cani evlerinden zorla kaçırıp köyün uzağına götürmüş ve tecavüz etmeye kalkmışlar. İffetini korumak için canını hiçe sayan kızı hunharca katletmişler. Kızın babası Mahmut ve annesi Fahrinnisa, mahkemeye başvurarak canilerden şikayetçi olmuş ama bugünkü gibi katiller suçlarını inkar etmişler. Fakat hadiseye köylülerden Molla Halil ve Mehmed Ali adlı kişiler şahit olmuş. Mahkeme huzurunda katillerin suçu şahitlerin ifadesiyle sabit görüldükten sonra mağdur aileye diyet teklif edilmişse de kederli aile kısas hususunda ısrar edince katiller Konya Hapishanesi'ne gönderilmiş. Aksaray Kadısı, kısas kararını bir üst mahkeme diyebileceğimiz Konya Kadısı'na 14 Ekim 1852'de havale etmiş, sonrasında mesele Meclis-i Vala'ya yani bugünkü Bakanlar Kurulu'- na ve Şeyhülislam'a ulaştığında kısas talebi haklı bulunarak, 29 Kasım 1852'de Sadaret'e yani Başbakanlığa iletilmiş." Özdil, konunun, dönemin başbakanı Sadrazam Damad Mehmed Ali Paşa tarafından Abdülmecid'e arz edildiğini ve 2 Aralık 1852'de padişahın bir emir çıkardığını kaydetti. Orhan Özdil, emirde geçen ifadeleri şöyle aktardı: "Reside-i dest-i tevkir olan işbu tezkere-i samiye-i asafaneleriyle mazbata-i mezkure ve evrak-ı melfufesi manzur-ı ali-i hazret-i şahane buyurulmuş ve tezekkür ve istizan buyurulduğu üzere verese afv etmedikleri halde bernehc-i şeri merkumların icra-yı kısas ve vereseden biri afv eder veya sulh olur ise kısas sakıt ve mesele deyne münkalib olacağından ol halde icab-ı şerisinin icrasıyla keyfiyetin bu tarafa işarı zımnında emr-i ali ısdarı müteallik ve şeref-sudur buyurulan emr ü irade-i seniyye-i cenab-ı tacidari iktiza-yı celilinden olarak marrü z-zikr mazbata ve evrak yine savb-ı sami-i asafilerine iade kılınmış olmağla ol babda emr ü ferman hazret-i veliyyü l-emrindir." Özdil, emre ilişkin, "Padişahın emri kısaca 'kızın anne-babası katilleri affetmediği sürece kısas farzdır' ifadesini içeriyor" dedi. Farklı dönem ve tarihlerde neredeyse aynı olayın yaşandığına dikkati çeken Özdil, "Aynı suç olmasına rağmen sonuç oldukça farklıdır. Ceza daha caydırıcı. Padişah, mahkemenin verdiği emre uyuyor. 'Mahkeme haklı, aile affetmezse hukukun emri uygulansın' diyor" ifadelerini kullandı. (AA) İki yakayı birleştiren değer: Seydi Baba Mübadele döneminde Yunanistan a göçen Rumlar ile Gaziemir e yerleşen muhacirler Seydi Baba Türbesi ve Rekreasyon Alanı nda bir araya geldi. Başkan Şenol: Gaziemirliler ve mübadele öncesinde bu kentte yaşayanlar için kutsal kişilik Seydi Baba ya hak ettiği değeri kazandırdık Gaziemir Belediyesi tarafından yapılan Seydi Baba Türbesi ve Rekreasyon Alanı na, Seydi Baba nın anıt mezarının taşınmasının ardından türbenin ilk ziyaretçileri Yunanistan dan oldu. Mübadele döneminde Yunanistan a göçen Rumlar ile aynı dönemde Gaziemir e yerleşen muhacirler, Seydi Baba Türbesi nde bir araya geldi. Gaziemir den göçerek Selanik e yerleşen ve Sevdiköylüler Derneği çatısı altında birleşen 32 kişilik heyet Gaziemir deki Seydiköylüler Derneği tarafından düzenlenen lokma dökümüne katıldı. Kent ziyaretlerine ilk olarak Seydi Baba Türbesi ve Rekreasyon Alanı ndan başlayan heyeti Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, CHP Gaziemir İlçe Başkanı Umut Tekin ve Seydiköylüler Dernek Başkanı Hakan Süvari başta olmak üzere çok sayıda vatandaş karşıladı. Atalarının yaşadıkları toprakları ziyaret eden ekip duygu dolu anlar yaşadı. Türbe ziyaretinin ardından Anı Evi ni gezen ekip dedelerinin yaşantısında iz sürdü. Gaziemir Ulusal ve Uluslararsı Çocuk Şenliği Kültür Evi ni de dolaşan heyet, farklı ülke kültürlerini tanıma şansına da kavuştu. Kutsal kişiliğe vefa Gaziemir in eski ismi Seydiköy e adını veren Seydi Baba yı, Seydi Baba Türbesi ve Rekreasyon Alanı na taşımaktan gurur duyduğunu belirten Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, Gaziemirliler ve mübadeleden önce bu kentte yaşayanlar için kutsal kişilik olan bu sembol isme hak ettiği değeri yeniden kazandırdık. Seydiköylüler tarafından geçmişten beri kutsal kabul edilen ve ziyaret edilen türbeyi, hayata geçirdiğimiz projeyle harabeye dönmüş yapısından ve kötü imajından kurtardık. Mübadele döneminde suyun öte yakasına göç eden sizleri ve oradan buraya göçen bizleri birleştiren kutsal kişilik Seydi Baba ya hak ettiği değeri kazandırmanın onurunu, mutluluğunu yaşıyorum diye konuştu. Başkan Şenol a teşekkür Seydi Baba nın Gaziemirliler tarafından kutsal kabul edildiğini ifade etti. (HABER MERKEZİ) Düşmanın parası DA ÇANAKKALE'Yİ GEÇEMEDİ Çanakkale Savaşı'nın zaferleriyle sonuçlanacağına kesin gözüyle bakan İngilizler, savaş sonrası kullanacakları paraları da bastırmıştı. Üzerinde Osmanlıca değeri belirtilen ve İtilaf devletlerinin zafere olan öz güvenini simgeleyen paralar, Çanakkale geçilemeyince Osmanlı topraklarında geçmedi İzmir Nümismatik Derneği Başkan Yardımcısı Güçlü Kayral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çanakkale Savaşı öncesinde İngiltere'nin Osmanlıca da kullanarak bastırdığı İngiliz banknotlarının dünyadaki tüm para koleksiyoncuları için çok özel olduğunu belirtti. Ocak 1915'te kullanıma sunulan ince kağıtlara basılı paralarda özel olarak hazırlanmış filigranların bulunduğunu ifade eden Kayral, bu banknotların bir kısmının üzeri sürşarjlanarak (bir sayının, kelimenin yerine geçmek için üzerine başka bir sayı veya kelime basma işi) tedavüle verildiğini aktardı. Kayral, bu banknotların nadir parçalar olmalarından öte sosyoekonomik tarih ve savaş tarihi bakımından birer belge niteliği taşıdığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Paralarının Osmanlıca sürşarjlanmasının arkasındaki teori subay ve askerlerin maaşlarının bunlarla ödenmesi ve paraların işgal edilen yerlerde, sonrasında da İstanbul'da askerlerin günlük alışverişinde kullanılabilecek olmasıydı. Ancak harekatın büyük bir felaket ve başarısızlıkla sonuçlanması bu teoriyi unutturdu. İngiliz hazine kayıtlarına göre söz konusu 1 pound ve 10 şilin, İngiliz deniz ve kara askeri seferberlik kuvvetleri için bastırıldı ve Mayıs-Haziran 1915 tarihlerinde kullanıldı." Kayral, Osmanlı arşivlerinde Selanik Başkonsolosu Kamil Bey'in Ağustos 1915'te "İngilizlerin İstanbul'u zapt edecek olursa tedavül ettirmek üzere tab ettirdikleri banknotların Selanik'te bulunduğu" hakkında sadrazamlığa bilgi verdiğine dair belge yer aldığını söyledi. Analı kızlı sergi İkisi de ressam olan Sema Barlas ve kızı Demet Barlas Dayı'nın birlikte açtıkları 'Eylem ve Süreç' sergisi Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür "İngilizler için hatırlanmak istenen bir o- lay değil" Küçük Anafarta ve Kirte köyleri işgal altındayken askerlerin meyve ve yumurta almak için köylülere bu paraları vermeye çalıştığını aktaran Kayral, ancak köylülerin kabul etmediğini, bu paraların hiç kullanılamadığını, 1917'de başka paraların tedavüle sokulduğunu belirtti. Kayral, sürşarjlı İngiliz paralarının çok nadir bulunduğuna dikkati çekerek, Merkezi'nde görücüye çıktı. Daha önceki çeşitli kişisel ve karma sergiler açan anne ve kızının eserleri ilk kez aynı sergide buluştu. Bir yıllık bir çalışma sonucu 38 yapıtı biraraya getiren "Sürşarjlı İngiliz paralarıyla ilgili bu kadar az bilgi olmasının sebebi, böylesine büyük çaplı bir harekatın ağır yenilgi ve hüsran ile sonuçlanmasıdır, doğal olarak hatırlanmak istenen bir olay değil" dedi. Banknotların özellikleri İngilizlerin o dönem hazırladığı 1 poundluk kupür beyaz ve filigranlı kağıda siyah olarak basılmış, üzerine kırmızı mürekkeple ve Osmanlıca harflerle "yüz yirmi gümüş kuruş" sürşarjı yer alıyor. Banknotun arka yüzü ise boş. 10 şilinlik kupür ise beyaz ve filigranlı kupüre kırmızı olarak basılmış ve Osmanlıca harflerle "altmış gümüş kuruş" sürşarjı taşıyor. (AA) sanatçılardan Sema Barlas 'süreç' temasıyla, kızı Demet Barlas Dayı ise 'eylem' temasıyla izleyicinin karşısına çıktı. Konak Belediyesi nin ev sahipliği yaptığı serginin açılışı sanatseverlerden büyük ilgi gördü. (HABER MERKEZİ) İzmir'de çocuklar için bilgisayar ödüllü resim yarışması İzmir Büyükşehir Belediyesi nin düzenlediği 3. Renklerle Doğal Yaşam Parkı resim yarışması için müracaat süresi başladı. İki kategorideki yarışmada dereceye giren ilk üç eserin sahibine, hem tablet hem de dizüstü olabilen bilgisayar hediye edilecek. Çocukların, İzmir Doğal Yaşam Parkı nda barınan 130 dan fazla tür hayvanı tanımasına, onlara karşı hislerini ve hayallerini aktarmasına katkıda bulunmayı amaçlayan yarışmanın son müracat tarihi, 3 Nisan 2015 o- larak belirlendi. Yarışma bu yıl 1, 2, 3 ve 4. sınıf ile 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerini kapsayacak şekilde iki kategoride düzenlendi. Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Gören Bulut ve Yrd. Doç. Dr. Umur Türker, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Turan Enginoğlu ve Grafik Tasarımı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacı Yakup Öztuna ile ressam Mete Sezgin'den oluşan seçici kurulun belirleyeceği ilk 50 eserin sahiplerine, çeşitli hediyeler ve katılım belgesi verilecek. Her iki kategoride dereceye giren ilk üç kişi ise bilgisayarla ödüllendirilecek. (CİHAN) Yıl: 4 İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü Azime MOLLA Haber Müdürü Yavuz ATALAY Sayfa Editörü Ekrem YELMAZ Nihal ÖZKEN Dağıtım: Bahri ÖZTÜRK GÜLTEKİN PAZARLAMA GÜREL DAĞITIM. Sayı: 1219. İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: sondakika11@gmail.com Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ 17 13 Şubat Mart 2015 2013 Cuma Perşembe AYDIN TABiP ODASI: Rögardaki ceninlerle ilgili tatmin edici açıklama yok Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin atık rögarında bulunan ceninlerle ilgili olarak kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmadığını söyledi. Kurumun ve yetkililerinin ihmalinin açık olduğunu savunan Aydın, Sağlık kurumunun bu işte ciddi ihmali var. Öyle geçiştirilecek bir durum değil. diye konuştu Oda Başkanı Aydın, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ne gittim. Ceninle ilgili konuyu sordum, net ve tatmin edici bir cevap veremediler. Kürtaj değil de ihmal yönünde olabilir ama bu ciddi bir olay. Ciddi şekilde araştırılmalı ve soruşturulmalı. Kurumun ve çalışanların ihmali var. Burada bir ihmal var, sunun üzerine gidilmiyor. Çok ciddi bir olay. Bunu başhekimliğin ve İl Sağlık Müdürlüğü nün çok ciddi araştırması ve tatmin edici açıklaması lazım. Bu tesadüfen olmuş bir olay değil. Bu ceninler sokakta bulunacak şeyler değil. Hastane bahçesi rögarında bulunuyor, mutlaka hastaneyle ilişkisi var. Resmi makamlar bu işin aslını biliyorlardır, bilmemeleri mümkün değil. 10 haftaya kadar kürtaj izni var. Bu normal kürtaj olabilecek bir durum değil, mutlaka ameliyathanede olan bir şey. Ameliyathanede bu materyalin uygun şekilde defnedilmesi lazım veya tıbbi atık olarak değerlendirilmesi lazım. Bir de denetim ve kontrollerde ihmal var. Sağlık kurumlarına insanlar güvenerek gidiyorlar. Bu vicdani, dini ve insani olarak uygun değil." Hastane rögarında bulunan ceninlerin üç dört aylık olduğunu, bunun kanuni kürtaj süresini geçtiğini, kürtaja 10 haftalığa kadar izin verildiğini belirten Metin Aydın, Ceninlerin durumu kürtajı değil, ameliyatı gösteriyor. Kürtaj yapma şansları yok. Bu ceninlerin defnedilmesi veya naklinde bir ihmal var. Burası Türkiye, her şey olabilir. dedi. Aydın Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği nden yapılan açıklamada ise şunlar kaydedilmişti: 02.03.2015 tarihi sabah saat 09.00 sularında hastane rögar temizliği sırasında hastanenin temizlik görevlisi tarafından 3-4 aylık cesamette cenin bulunduğu ve hastane idaresine haber verdiği idarenin de durumu savcılığa bildirdiği görülmüştür. Hastanemizde yapılmakta olan tıbbi gebelik sonlandırma işlemleri sonrası gebelik materyalleri, ilgili yönetmelik doğrultusunda belediyeye teslim edilmektedir. Bu tarih ve yaklaşık bir ay önce meydana gelen mezkûr olayla ilgili olarak hastanemizin ve çalışanlarının herhangi kusur ve ihmallerinin olmadığı yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılmış olup konunun aydınlatılması için adli sürecin sonuçlanması beklenmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. (CİHAN) CİVATALI TAMİR KELEPÇESİ alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/4657 1-İdarenin a)adresi : Cumhuriyet Bulvari No:16 35250 KONAK/İZMİR b)telefon ve faks numarası : 2322932000-2322932831 c)elektronik Posta Adresi : ç)ihale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) 2-İhale konusu malın a)niteliği, türü ve miktarı b)teslim yeri TAMİR KELEPÇESİ SATIN ALINACAKTIR İZMİR SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (İZSU) : https://ekap.kik.gov.tr/ekap/ : 5 KALEM CİVATALI TAMİR KELEPÇESİ ALIMI Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. : Gaziler caddesi No.373 Halkapınar /İZMİR Su Tesisleri Dairesi Başkanlığı ambarı : Sözleşmenin imzalanmasına müteakip 60 takvim günü. c)teslim tarihi 3-İhalenin a)yapılacağı yer : Cumhuriyet Bulvarı No:16 K:1 35250 KONAK İZMİR b)tarihi ve saati : 31.03.2015-10:30 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1.Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2.Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 20 TRY (Türk Lirası) karşılığı Cumhuriyet Bulvarı No:16 K:1 35250 KONAK İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Genel Evrak Şefliği Cumhuriyet Bulvarı No:16 35250 K:Z KONAK İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr de Sondakika: 13/3 Basın: 40262 Park kavgasında başından vurulan kişi hayatını kaybetti Bahçelievler'de evinden hastaneye gitmek için çıkan ve park yeri yüzünden tartıştığı kişi tarafından vurularak ağır yaralanan Bünyamin Girenitlioğlu, hastanede hayatını kaybetti. Girenitoğlu için bugün Şirinevler Ulucami de cenaze töreni düzenledi. Törende Girenitlioğlu nun eşi, kızı ve oğlu ayakta durmakta güçlük çekti. Şirinevler Kocasinan Caddesi 3. Sokak üzerinde 2 gün önce meydana gelen olayda Bünyamin Girenitlioğlu, hastaneye gitmek için evinden çıktı. Aracının çıkışını engelleyen park halindeki diğer aracın sürücüsü olay yerine geldiğinde Girenitlioğlu ile aralarında tartışma çıktı. Sürücünün arkadaşlarının da karıştığı olayda şahıslardan biri Girenitlioğlu nu başından vurarak yaraladı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Girenitoğlu tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Girenitlioğlu için bugün Şirinevler Ulucami de ikindi vakti cenaze namazı kılındı. Cenazeye Girenitlioğlu nun eşi Sevgi, oğlu Sergen, kızı Arife Girenitlioğlu ile yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Ayakta durmakta güçlük çeken aileyi yakınları teselli etti. Helallik alınmasının ardından kılınan namazın ardından Girenitlioğlu nun cenazesi Kocasinan Mezarlığı nda toprağa verildi. (CİHAN) Eğitim Sen: Nöbet eylemlerine katılanlara baskı ve tehditlere son verilmeli Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu na (KESK) bağlı Eğitim Sen Muş Şubesi, nöbet eylemlerine katılan öğretmenlere yönelik baskı ve tehditler olduğuna dikkat çekerek, bunlara son verilmesini istedi. Eğitim Sen Muş Şube Başkanı Mustafa Demiraydın, yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan eğitim yöneticileri ve öğretmenlere verilen nöbet görevinin, fazla mesai kapsamında değerlendirilmediğini, nöbetlerde uyulması gereken esasların fiilen okul idarecilerinin inisiyatifine bırakılarak öğretmenlerin sürekli mağdur edildiğini ifade etti. Demiraydın, "Nöbet görevi nedeniyle eğitim emekçileri ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılsa da söz konusu görevin eğitimöğretimin bir parçası olması ve öğretmenler tarafından yerine getirilmesi oldukça önemlidir ve nöbet görevi öğretmenliğin somut bir parçasıdır. Okullarda öğretmenlerin, öğrencisini sadece ders sürecinde değil, okulda geçirdiği süre zarfında ruhsal ve bedensel olarak i- zleyebilmesi, öğrencinin ayrımcı, şiddet içeren, ötekileştirici, baskıcı kimi davranışlarına karşı yol gösterici olabilmesi önemlidir. Öğretmenlerin nöbet görevini mesleki sorumluluğunun bir parçası olarak görmemesi durumunda okulların polis, 'koruma memuru' ya da taşeronlaştırma politikaları kapsamında taşeron işçilere ya da güvenlik görevlilerine açılması tehlikesi bulunmaktadır. Ancak bütün bu gerçeklere karşın özellikle belirtmek gerekir ki mevcut nöbet uygulaması öğretmene ciddi sorumluluklar yüklerken, nöbet görevi karşısında öğretmenin en temel haklarını yok saymaktadır. dedi. TALEPLERİMİZİ BİR DAHA İLETMEK İSTİYORUZ Nöbet konusundaki taleplerine yıllardır Mili Eğitim Bakanlığı nın duyarsız kaldığını ifade eden Demiraydın, Duyarsız kalan MEB e taleplerimizi bir kez daha iletmek istiyoruz; öncelikle nöbet hizmetinin ortak-yasal bir zemine dayandırılması ve uygulamadaki farklılıklara son verilmesi gerekmektedir. Bu sayede öğretmenlerimiz her türden eğitim kademesinde sadece bir uygulamayı e- sas alarak nöbet hizmeti verecek ve yöneticilerin k- işisel inisiyatif kullanmalarından kaynaklı farklı uygulamalar sona erecektir. Nöbet görevleri en fazla haftada bir gün olmak üzere, yönetmeliklere koşulları belirlenmiş bütün öğretmenlere eşit olarak dağıtılmalıdır. diye ifade etti. Öğretmenlerin nöbetçi oldukları günlerde, ders ve diğer görevlerinin azaltılması gerekitğini, öğretmenin nöbeti sırasında dinlenecek zaman ve mekan ayrılmasını istediklerini kaydeden Demiraydın, şöyle devam etti: Ek ders ücretleri günün koşullarına göre uyarlanmalı, her türlü ek ödeme temel ücrete yansıtılmalıdır. Diğer meslek gruplarında nöbet hizmeti 'Fazla Mesai' olarak kabul görmekte ve bunun için ek bir ücret ödemesi yapılmaktadır. Öğretmenlere nöbet hizmetleri için herhangi bir ek ücret ödemesinin yapılmaması Anayasa nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğundan; nöbet hizmeti angarya olmaktan çıkarılıp 'fazla mesai' olarak kabul edilmeli ve 4 saat ek ders ücreti ödenmelidir. Ayrıca, ek ders ücretleri iki katına çıkarılmalıdır. Taleplerimiz karşılanmadığı sürece nöbet görevi nedeniyle karşılaşılan sorunlara kalıcı çözüm üretilemeyecek ve yeni, daha yakıcı sorunlarla eğitim e- mekçileri karşı karşıya bırakılacaktır. Nitekim nöbet konusunda uzun süredir sessizliğini sürdüren Bakanlık, Eğitim Sen in ülke çapında 'nöbet tutmama' kararı almasının ardından harekete geçmiş, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, nöbet görevinin ücretlendirilmesi konusunda hazırlık yaptıklarını açıklamıştır. Bakan Avcı nın açıklamalarına rağmen Eğitim Sen üyelerine nöbet konusunda baskı yapılması kabul edilemez bir uygulamadır. Milli Eğitim Bakanlığı, iddia ettiği gibi eğitimöğretimin gerçekten aksamamasını istiyorsa, okullarda, iş yerlerinde Eğitim Sen üyeleri ile uğraşmayı bırakıp, yıllardır çözüm bekleyen nöbet sorununa kalıcı çözüm üretmeli, taleplerimiz en kısa sürede karşılanmalıdır. (CİHAN)

Hava şartları gibi dünyanın finans ve ekonomi ikliminin de kontrollerinde olmadığını belirten Başbakan Yardımcısı Babacan, "Her türlü şarta karşı hazırlıklı olacağız, kar yağsa da hazırlıklı olacağız, güneşli hava için de hazırlıklı olacağız, yağmur yağarsa da hazırlıklı olacağız" dedi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, imalat sanayinde üretim yapan KO- Bİ'lere yönelik yeni bir destek paketi üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Üretim yapan KO- Bİ'lere yönelik önemli destekleri vermeye başlayacağız" dedi Işık, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Yaşar Doğan ve beraberindeki heyeti kabul etti. KOBİ'lerin ekonominin lokomotifi olduğunu ifade eden Işık, KOBİ'- lerin markalaşma ve kurumsallaşma süreçlerine yoğun destek vereceklerini söyledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında dün ekonomi değerlendirme toplantısı yapıldığını hatırlatan Işık, toplantıda ele alınan konulardan birisinin KOBİ'ler olduğunu belirtti. Işık, "KOBİ'lerin inovatif yaklaşımla daha iyi hizmet sunan yapıya bürünmelerini çok önemsiyoruz, bunun için pek çok destek programı yürütüyoruz. Sanayiye yönelik ciddi destek paketi, özellikle imalat sanayindeki KOBİ'leri güçlendirecek çalışmayı yapıyoruz. Üretim yapan KOBİ'lere yönelik önemli destekleri vermeye başlayacağız" dedi. AR-GE ve inovasyon konularında TÜBİTAK ve KOSGE- B'in desteklerinin artarak devam edeceğini belirten Işık, "Karşılaştığımız en önemli sorunlardan birisi farkındalık... KOBİ'ler, desteklere nasıl ulaşacaklarının farkında değiller, buna yönelik Kalkınma Bakanlığıyla eğitim çalışmaları yapacağız. Ciddi bir iletişim ihtiyacı var, devlet olarak 'KOBİ'lerin ayağına biz gidelim' dedik, sizlerle birlikte iş geliştirme ve inovatif yaklaşım konularında çalışma yapalım" dedi KOBİ'ler aslında yeniliğin, esnekliğin ana motoru Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, KO- Bİ'lerin yeniliğin ve esnekliğin ana motoru olduklarını belirterek, "KOBİ'leri güçlü olan ve verimli çalışan ülkeler, uluslararası rekabette de bir adım öne geçiyorlar" dedi. Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Yaşar Doğan ve beraberindeki heyeti Bakanlık'ta kabul eden Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, TÜMSİAD'ın yeni yönetimine başarılar diledi. TÜMSİAD'ın değer verdikleri bir organizasyon olduğunu ifade eden Yılmaz, derneğin özellikler KOBİ'ler konusunda yoğunlaştığını dile getirdi. Türkiye'nin daha ileriye gitmesi gerektiğini kaydeden Yılmaz, özellikle üretim ve ihracat kapasitesinin artırılmasının önemine dikkati çekti. Bunun için de KOBİ'lerin önemli yere sahip bulunduklarını anlatan Yılmaz, "KOBİ'ler aslında yeniliğin, esnekliğin ana motoru. KOBİ'leri güçlü olan ve verimli çalışan ülkeler uluslararası rekabette de bir adım öne geçiyorlar. Dolayısıyla biz de önümüzdeki dönemde 25 dönüşüm programını yaparken KOBİ'leri çok önemli bir yere koyduk" diye konuştu. Türkiye'de büyük şirketlerin varlığının yanı sıra çok güçlü bir KOBİ altyapısının da bulunması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, bu iki yapıyı birbirinin zıddı değil tamamlayıcısı olarak görmenin önemini vurguladı. Ülkedeki bütün mekanizmalarda KOBİ'lere destek olmaya devam edeceklerini belirten Yılmaz, "KOBİ'lerimizi bölgesel politikamızın da çok güçlü bir unsuru olarak görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu. (AA)

1Şubat 13 Mart 2015 2013 Cuma Perşembe Bu yıl fındık fiyatlarının üreticinin beklentisi doğrultusunda oluştuğunu belirten UFK Yönetim Kurulu Üyesi Başaran, "Türkiye, bugün ürettiği fındık ürününü çok rahat satabilecek yapıya sahip. Önümüzdeki dönem rekolte ne olursa olsun taban fiyatının bu yılki mevcut fiyatın çok aşağısında olabileceğini düşünmüyoruz" diye konuştu Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Genel Başkanı Çetin Nuhoğlu, "Güçlü lojistik, güçlü devletlerin oluşması, güçlü ekonomilerin ortaya çıkmasının temel taşıdır" dedi Nuhoğlu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kayseri Şubesi'nin Orta Anadolu Kalkınma Ajansı (ORAN) desteğiyle düzenlediği "Kayseri Lojistik Master Planı Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, lojistiğin dünya ekonomilerinde tüm sektörlerin itici gücü olduğunu söyledi. Rekabette ülkeleri ve bölgeleri öne taşıyan, bir adım daha ileri götüren temel iletişim alt yapısının lojistik olduğunu vurgulayan Nuhoğlu, şöyle konuştu: "Güçlü lojistik, güçlü devletlerin oluşması, güçlü ekonomilerin ortaya çıkmasının temel taşıdır. Biz lojistik kavramını çok erken bitirdik. Erkenden lojistik firmaları oluşturduk. Eskiden üzerine uluslararası nakliyat firması, nakliyatçı diye yazdığımız firmaların isimlerindeki nakliye kelimesini sildik, lojistik yazdık. Ama lojistik kavramı böyle oluşmuyor. Lojistik kavramının öncelikle bir devlet politikası haline gelmesi gerekiyor. Kalkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı içine lojistik acil eylem planı koydu. Bu sayede 10-20 yıldır konuştuğumuz lojistik kavramının devletin temel öncelikli hedefleri arasına girmesini sağladı. Bu nedenle bu eylem planı programına mutlaka sahip çıkmamız gerekiyor." Avrupa Birliği'nin lojistik taşımacılık politikalarını net şekilde tanımladığını belirten Nuhoğlu, "Aynı özelliklere ve ekonomik rekabetçiliğe sahip olan iki komşu ülkeden birisi lojistik performans endeksinde kendi içinde yüzde 10'luk artış sağlarsa o iki ülke arasındaki ticarette yüzde 50 avantajlı hale gelir. Yani bu sadece ülkeler arasındaki ticarette değil bölgeler arasındaki ticarette de aynı avantajı sunuyor" diye konuştu. MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı Nedim Olgunharputlu da Türkiye'de refah seviyesinin yükseltilmesi için dış ticaretin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. 2023 hedeflerine ulaşmak için lojistik alt yapının kurulması gerektiğini belirten Olgunharputlu, "Düzenlediğimiz çalıştayla ulusal ve uluslar-arası taşımacılıkta şehrimizin pazar payının arttırılması ve İç Anadolu'nun önemli bir merkez haline getirilmesini hedefliyoruz" dedi. Çalıştaya, Kayseri Valisi Orhan Düzgün, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayraktar ve lojistik firması temsilcileri de katıldı. (AA) Eğitim alanında Türkiye'nin geliştirdiği önemli projeler arasında yer alan FATİH Projesi kapsamında tablet ve akıllı tahtaların içeriğinin yerli ve yenilikçi uygulamalarla oluşturulması teşvik edilecek. Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'na göre, söz konusu dönemde FATİH Projesi'nde içerik üretiminin teşvik edilmesi için çalışmalar yapılacak. Bu çerçevede, FATİH Projesi kapsamında tablet ve akıllı tahtalarda kullanılmak üzere yenilikçi uygulamaların geliştirilmesi için rekabetçi bir ortam yaratılacak. İçerik üretimi, içeriğin uluslararası piyasalarda satışını da temin edecek şekilde teşvik edilecek. Bu a- landa Milli Eğitim Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, TÜBİTAK ve sivil toplum kuruluşları birlikte hareket edecek. FATİH Projesi kapsamında tüm dersliklere akıllı tahta yerleştirilmesi, orta okul ve lise düzeyindeki tüm öğrencilere tablet bilgisayar dağıtılması ve eğitimin bilişim destekli olarak geliştirilmesi hedefleniyor. Projeyle ortaya konan amaçlara ulaşmak için eğitim içeriğinin oluşturulması önem taşıyor. Proje çerçevesinde yaratılacak içeriğin önemli bir ihracat potansiyeli taşıması da öngörülüyor. (AA)

Şubat 13 Mart 2015 2013 Cuma Perşembe Başbakan Davutoğlu, Şimdi Sünni, Alevi diye ayrım yapıldığı bir dönemde, Hazreti Ali'yi, Hazreti Hasan'ı, Hazreti Hüseyin'i, Hazreti Osman'ı aynı anda böyle güzelce ifade eden bir kültür parçalanabilir mi, ayrılabilir mi? Dedem Korkut okuyanları, şu veya bu mezhep temelinde bölmek mümkün olabilir mi"dedi Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Şimdi Sünni, Alevi diye ayrım yapıldığı bir dönemde, Hazreti Ali'yi, Hazreti Hasan'ı, Hazreti Hüseyin'i, Hazreti Osman'ı aynı anda böyle güzelce ifade eden bir kültür parçalanabilir mi, ayrılabilir mi? Dedem Korkut okuyanları, şu veya bu mezhep temelinde bölmek mümkün olabilir mi" dedi.davutoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Merkezi'nde düzenlenen Dede Korkut Kitabı Baskısı Tanıtımı'nda yaptığı konuşmada, akademik olarak bakıldığında, bu eserlerde en fazla üstünde durduğu hususlardan birisinin, kültürel dönüşümler esnasında, siyasi zihniyeti etkileyen büyük geçiş dönemlerinin analizi olduğunu söyledi.yunan medeniyet tarihinde, mitolojiden felsefeye geçişin en kritik aşama olduğunu belirten Davutoğlu, Avrupa'da da Paganizm'den Hristiyanlığa geçişe bakıldığında, birçok Pagan tanrısının, zamanla nasıl azizleştiğini anlatan çok önemli bir geçişkenlik süreci olduğunu anlattı.türk tarihinde de sözlü edebiyattan yazılı edebiyata, metafizik düşünceden tarihi alana geçişte ara metinlerin olduğunu belirten Davutoğlu, bunların bir yönüyle tarih ötesine seslenir gibi durduğunu, diğer yönüyle tarihin dokusunu anlattığını kaydetti.milli kültürün oluşumunu, Anadolu'daki engin kültürün izlerini anlamak isteyenlerin atıfta bulunması gerekenin, o döneme ait eserler olduğunu ifade eden Davutoğlu, bu sentez döneminin derin irfanının etkisi görülmediğinde tarihin anlaşılamayacağını söyledi. Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:"orta Asya'dan y- ola çıkan, o büyük yolculuktaki Dedem Korkut'un bütün izlerinde bu yolculukları görürsünüz, o yolculukta, o değişimi, İslamiyetle sentezlenen yolda, birçok İran-Turan ilişkisiyle, İran kültürüyle etkilenip, onunla bir temasa geçen, sonra Anadolu'ya gelip yerleşen o kültürün ana çizgilerini takip ettiğinizde, işte bu tarihe hitap noktsında, belki de bugüne kadar bize sirayet e- den ana unsurları görürsünüz. Bizim tarihimiz, D- edem Korkut ve onun benzeri Hoca Ahmet Yesevi'nin kültürünün Anadolu'ya gelişi esnasında yaşanan serüven ve 11-13'ncü yüzyıl arasında yaşanan Turan, İran, Mezopotamya, Anadolu kültürleri anlaşılmadan, anlaşılamaz. Onun için Selçuklu dönemleri, asırları ya da geçen hafta Mardin'de Artuklular'dan bahsettim, Artuklu, Karakoyunlu, Akkoyunlu dönemleri, daha sonra Osmanlı'da rafine hale gelecek kültürün ana unsurlarını oluşturur. Dedem Korkut burada çok güzel izler verir bize, bu kültürel mirasın nasıl harmanlandığı konusunda. Dile baktığınızda Dedem Korkut'ta, birçok dilin, Türk lehçesinin izlerine rastlarsınız."dede Korkut hikayelerini okumadan Türk Dil ve Edebiyatı üzerine bir çalışma yapmanın imkansız hale geleceğini ifade eden Davutoğlu, Kutadgu Bilig, Divanü Lugati't-Türk, Menakıbname, Saltukname, Danışmentnamelerin hepsinin göçebe kültüründen, yerleşik kültüre geçişin ve devletleşme sürecinin izlerini yansıttığını söyledi.dede Korkut'un hayat hikayesi konusunda çok rivayetin olduğunu belirten Davutoğlu, birçok tarihçinin, Dede Korkut'un "Hazreti Peygamber döneminde yaşadığını, Müslüman olduğunu ve diğer boyları İslam'a davet ettiğini" belirttiğini aktardı.dede Korkut'un büyük geçiş döneminin öncü kişiliği olduğunu, İslami tasavvuru anlattığında, sentezin, yeni iman halinin bütün unsurlarının görüleceğini dile getiren Davutoğlu, Dede Korkut'un eserlerinden örnekler okudu."helal eş, ana anlatımını Kadınlar Günü'nde, bizim kültürümüzden böyle damıtılmış şekilde, daha güzel anlatmak mümkün mü" diye soran Davutoğlu, "Şimdi Sünni, Alevi diye ayrım yapıldığı bir dönemde, Hazreti Ali'yi, Hazreti Hasan'ı, Hazreti Hüseyin'i, Hazreti Osman'ı aynı anda böyle güzelce ifade eden bir kültür parçalanabilir mi, ayrılabilir mi? Dedem Korkut okuyanları, şu veya bu mezhep temelinde bölmek mümkün olabilir mi" ifadesini kullandı.türkiye'de de Malezya'da da eğitim verdiği dönemde, 16'ncı yüzyıl siyaset felsefesini anlatırken, Machiavelli ile Kınalızade'yi karşılaştırdığını belirten Davutoğlu, şu anısını anlattı:yurt dışında Malezya'da ders vermeye başladığımda baktım ki sınıf Birleşmiş Milletler gibi, 25 ayrı milletten öğrenci var ama benim kitap Yunan'dan başlıyor, Roma'dan devam ediyor, Hristiyanlık ve çizgide hiç Asyalı, Müslüman yok, Türk zaten yok da Asyalı da yok. Bütün programı değiştirdim ve yeni bir çizgide siyasi düşünce tarihi anlattım. İçine de bizim klasikleri de koydum, Farabi'yi, Kınalızade'yi... Seneler sonra, yetiştirdiğim öğrencilerden birisi, doktorayı tamamlayıp hoca olarak döndüğünde üniversiteye, mektup yazdı bana, dedi ki 'Hocam yeni gelen nesil, maalesef çok iyi yetişmiş değil Kınalızade'yi dahi bilmiyorlar.' Malezya'da ne okutursanız onu görüyor. Ben de cevap yazdım 'Üzülme, Türkiye'dekiler de bilmiyor' diye." Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dede Korkut Kitabı'nı elime aldığımda, onu tefekkür ettiğimde bütün bu hislerle tekrar Allah'a hamd ettim ki böyle köklü ataların torunlarıyız. Dedem Korkut, atam Korkutların torunlarıyız ve Allah'a hamd ettim ki bugün nesillerimiz bu mirasa sahip çıkacak bir tarih ve mekan şuuruna sahip" dedi.türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Merkezi'nde düzenlenen "TOBB D- ede Korkut Kitabı Baskısı Tanıtımı"na katılan Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, kendisi için müstesna bir gün olduğunu belirtti. Davutoğlu, bir kitap aşığı o- larak tarihin en köklü geleneklerinden birini temsil eden klasiği, taktim etmiş olan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'na ve esere katkıda bulunanlara teşekkür etti. Kitapların, anlayanlar için bir rehber olduğunu, kitabın olduğu odada süfli söze, edebe mugayir bir yaklaşıma rastlanmayacağını i- fade eden Davutoğlu, "Kitabın süslediği mekanda insan sadece tevazuyu öğrenir. Herşeyini bildiğini zanneden bir insan yeni kitapla tanıştığında aslında öğreneceği çok şey olduğunu öğrenir. Kibirle etrafına bakan kişi yeni eserle tanıştığında eserin manayı özü kavradığında aslında kat edeceği çok yol olduğunu tekrar tekrar keşfeder. Hele bu klasikse hele bu milletin tarihteki yürüyüşün hulasası temsil eden, sözlü kültürden yazılı kültüre aktarılmış, son derece doğal, akışıyla, diliyle, sizi büyüleyen eser ise elinize aldığınızda o sizi etkilemeye başlar. Görünüşte siz onu okursunuz ama gerçekte o size hocalık yapar, kendini okutur. Görünüşte siz özne o nesnedir ama gerçekte o özne olur siz nesne olmaya başlarsınız" şeklinde konuştu."dede Korkut Kitabı'nı elime aldığımda, onu tefekkür ettiğimde bütün bu hislerle tekrar Allah'a hamd ettim ki böyle köklü ataların torunlarıyız" diyen Davutoğlu, "Dedem Korkut, atam Korkutların torunlarıyız ve Allah'a hamd ettim ki bugün nesillerimiz bu mirasa sahip çıkacak bir tarih ve mekan şuuruna sahip" i- fadesini kullandı.başbakan Davutoğlu, kitaba e- mek veren ve özellikle minyatürlere tek tek kendi ruhlarından esintiler veren sanatçı ve ilim adamlarının isimlerini, "marifet iltifata tabidir" diyerek zikret etmek istediğini dile getiren Davutoğlu, Yayın Editörü Hasan Erbay, Prof. Dr. İlhan Genç, Prof. Dr. Atabey Kılıç, Prof. Dr. Hakkı Aksoyak ve minyatür sanatçıları Habibe Şimşek, Ayşegül Devecier, Gonca Gülden Küçüksaraç, Berrin Gayhan, Gülden Topuz, Merve Düzağaç, Esra Has, Bilgehan Kaya, Elif Bayrak Kaya, Nazik Ağyar Leblebici, Zeliha Alav, Ceyda Kaya, Canan Özdemir, Nermin Tüzemen, Arzu Revza Kaya, Melek Yılmaz, Emine Genç Bulut'un isimlerini sayarak, "emeğiniz için, gözyaşınız ve bu güzel estetiğiniz için teşekkür ediyorum" dedi. Dedem Korkut kitabı eline aldığında kendisini birçok açıdan büyülediğini ve şahsı serüvenini Dede Korkut'un sözleriyle tekrar zihninde canlandırdığını anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:"ben Türkmen yörük obalarının Toros zirvelerindeki bir mekanında doğdum. Dedem Korkut'un dilinin yaşadığı yıllardı, o yıllar. İstanbul lehçesinin o güzel halini alıp da o Türkmen lehçesinin, Anadolu'nun değişik lehçesini unutmadığımız yıllardı ve her bir deyişinde Dedem Korkut un çocukluğumda bana mekan ve tarih bilinci veren, o çevreyi, o doğal çevreyi bir kez daha hatırladım. Dedem Korkut'un diliyle, o- nun duasıyla babaannemin ve dedemin dualarını hep birbirleriyle yan yana o kadar doğal hissettim ki babaannem rahmetli, anneannemle oturduklarında Manas Destanı gibi neredeyse, o- tururlar karşılıklı önce aile hayatını, bütün geçmişini anlatırlar, sonra belki hiç bilmedikleri mekanları bir göç serüveni içinde naklederlerdi. Hala zihnimde aşina ses olarak durur. 'Horasan'dır bizim ilimiz, İsfahan'dan geçti yolumuz, bu dağları aşıp geldi buralara kondu boyumuz.' Babaannem coğrafya eğitimi almamıştı. Horasan'ı, muhtemelen Kaf Dağı'nın ardında mübarek mekan bilirdi. İsfahan'ın İran'da kalmış olduğunu unutmuştu. Ama unutmadığı bir şey vardı ki tarih bir yolculuktur, insan hayatı bir serüvendir, bir yolculuktur. Bir kapıdan girer, diğer kapıdan yürürsünüz. Ama sizden intikal e- den kültür diğer nesillere ışık tutar. Biraz önce, 'namerde muhtaç eylemesin Kadir Tanrım' derken dedemin sesi geldiği kulağıma, Rabbim öyle bir tevekkül ver ki değil namerde merde dahi eyleme muhtaç. Asırlar geçmiş ama mert, namert nedir bilinmiş, muhtaç olmamak, Rab dışında hiçbir şeye muhtaç olmamanın gerçek özgürlük olduğu bilinmiş ve bu bize intikal etmiş, bizi hiç bırakmamış."yörük obaları göçtüğünde kendisinin de birkaç yıl yaz tatilinde eşlik ettiğini anlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Saatlerce yaklaşık bir gün süren durup kalkmalarda şunu fark ederdim, kayaların, ağaçların adları vardır, o yüzlerce sürüdeki her bir oğlağın, her bir keçinin adı vardı, her biri sahibine baktığında muhabbetle bakardı. Bir milletin doğa bilinci böyle oluşur. Yunus Emre, 'sordum sarı çiçeğe derken' bir mecnun değil, sarı çiçekle konuşan mecnun değil, sarı çiçekle konuşan bir çevreci, bir hikmet sahibi. Çevrecilik, modern kültürün eseri değildir. (AA)

13 Mart ubat 2015 2013 Cuma Perşembe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile birlikte kabul ettiği Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bol grafikli bir sunum gerçekleştirdi. 129 slayttan oluşan sunum Başçı, Cuhmurbaşkanlığı Sarayı'ndan ayrıldıktan sonra Merkez Bankası'nın internet sitesinde yayınlandı Bakan Yılmaz,"Önümüzdeki genel seçimlerdeki amacımız anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip olmak ama en azından 330 milletvekilini aşarak anayasayı halkın onayına götürebilecek bir çoğunluğu elde etmek.hakan Fidan, önemli sorumluluklar üstlenmiş bir kişi, ülke bekası adına MİT de çok önemli bir kurum. "dedi Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Önümüzdeki genel seçimlerdeki amacımız, anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip olmak ama en azından 330 milletvekilini aşarak anayasayı halkın onayına götürebilecek bir çoğunluğu elde etmek" dedi.aa'nın son yıllarda çok farklı bir konuma yükseldiğini belirten Yılmaz, dünyadan Türkiye'ye ve Türkiye'den dünyaya bilgi akışı noktasında AA'nın çok önemli bir misyonu yerine getirdiğini kaydetti.başkanlık sistemi konusundaki soruları yanıtlayan Yılmaz, 7 Haziran seçimleri ve sonrasının büyük önem önem taşıdığını ifade etti. Yılmaz, bu dönemi ikinci atılım dönemi olarak gördüklerini vurgulayarak, "12 yıllık süreçte Türkiye birinci atılım dönemini tamamladı ancak bu yetmez. Füzelerin ikinci ateşlemesi gibi, 7 Haziran seçimleri de bunun ateşi olacak. Türkiye değişmeye, dönüşmeye devam edecek" dedi. Yeni Anayasa tartışmalarının büyük önem taşıdığını kaydeden Yılmaz, 7 Haziran seçimlerinin ardından bu konuyu ülkenin gündeminden düşürmek istediklerini söyledi.yılmaz, Türkiye'nin 21. yüzyılda iddialı bir ülke olduğunu belirterek, 2023 hedefleri için temel meselelerin çözülerek ilerlenmesi gerektiğine işaret etti.türkiye'nin demokrasisini her geçen yıl daha ileri götürdüğünü belirten Yılmaz, "Demokratik sistemlerde farklı yönetim sistemleri var. Biz de başkanlık sisteminden yana tercihte bulunan bir hükümetiz. Niye bunu istiyoruz? Çünkü, Türkiye'nin istikrara ihtiyacı var. İstikrar, iddialı ülkeler için daha önemli. Çok zorlu bir çözüm süreci var, dış politikada çok güçlü olmamız gereken bir dönemdeyiz. Bunları hesaba kattığımızda biz başkanlık sisteminin çok daha yararlı olacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı. Yılmaz, başkanlık sisteminin keyfilik olduğuna dair imaj oluşturmaya çalışanlara dikkati çekerek, kendilerinin doğrusunu anlatacaklarını söyledi. Türkiye'nin son 12 yılda önemli sıçramalar yaptığının altını çizen Yılmaz, "Önümüzdeki süreçte kanunlardan yollara, eğitimden sağlığa, her alanda daha kaliteli bir ülke inşa etmek istiyoruz. Türkiye için önümüzdeki dönem ince işçilik dönemi başlayacak. Kaba inşaat bitti, artık ince işçilik gerekiyor. Türkiye'nin her noktasını ince ince işleyerek gelişmiş bir ülke yolunda ilerlemeye devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Yılmaz, Hakan Fidan'ın MİT Müsteşarlığına geri dönmesine yönelik soruyu yanıtlarken, Fidan'ın bürokrasiden arkadaşı olduğunu ifade etti.fidan'ın çok değerli bir insan olduğunu, ülkenin en önemli sorunlarına katkı yaptığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:"siyasi anlamda bir aday adaylığı söz konusu oldu. Daha sonra adaylığını geri çekti. Bundan sonra MİT Müsteşarı olarak görev yapmaya devam edecek. Bunu tartışma konusu yapmayı anlayamıyorum. Hakan Fidan, önemli sorumluluklar üstlenmiş bir kişi, ülke bekası adına MİT de çok önemli bir kurum. Bu tür ve kurumları ve başındaki insanları yıpratmamak gerekiyor. Seviyeyi dikkate almadan yapılan eleştirileri tasvip etmek mümkün değil. Elbette muhalefet eleştiri yapabilir ama ülkemize hizmet eden insanları korumamız gerekiyor. Bu tartışmaları kapatmak gerektiğine inanıyorum. Bir dönem siyasi arenada demokratik olarak hakkını kullanmaya yönelik iradesi oldu, sonra diğer şekilde ülkeye daha faydalı hizmetler yapacağı kanaati ile görevine geri döndü. Bu tartışmayı geride bırakmalıyız." Kalkınma Bakanı Yılmaz, 7 Haziran Genel Seçimlerine ilişkin beklentisinin sorulması üzerine de AK Parti'nin bu seçimlerde de başarısını devam ettireceğini söyledi. AK Parti'nin farklı bir parti olduğunu kaydeden Yılmaz, kurulduktan sonra tek başına iktidara gelmenin istisnai bir durum olduğunu dile getirdi. Yılmaz, partinin iktidardayken de her seçimde oylarını artırdığına işaret etti.yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iyi bir geçiş sağlandığını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:"kamuoyu yoklamaları yapıyoruz, sürekli sahadayız. Geçmişte bir dönemini bile tamamlayamayan partiler vardı ama AK Parti 12 yıldaki başarı ile konuşuluyor ve biz halkın içindeyiz. AK Parti yine çok büyük bir başarı ile bu seçimden çıkacak, siyasi istikrar devam edecek, bu görülüyor. Dozajının ne olacağı tartışılabilir. HDP'nin barajı geçmesi milletvekili sayımızı etkileyebilir. AK Parti'nin tek başına iktidar olacağına yönelik tartışma yok. Bizim önümüzdeki genel seçimlerdeki amacımız anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip olmak ama en azından 330 milletvekilini aşarak anayasayı halkın onayına götürebilecek bir çoğunluğu elde etmek." Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Çözüm Süreci'ne ilişkin, "Ben inanıyorum ki bu süreçten kim yan çizerse, kim bu süreçleri sabote ederse, gerekli cevabı, demokratik olarak halkımızdan alacaktır" dedi.çözüm sürecinde bugüne kadar gelinen nokta ve bundan sonrasının nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Yılmaz, Çözüm Süreci'nin Türkiye'nin en hayati süreci olduğunu söyledi.çözüm Süreci'nin Türkiye'nin enerjisini içeride harcamak yerine, enerjisini ortak hedeflere dönük olarak dünya ölçeğinde harcama iradesinin bir yansıması olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:"çözüm Süreci çok kritik bir süreç, sadece siyasi açıdan değil, kalkınma perspektifiyle de bu iş aynı zamanda Türkiye'nin hızlı bir şekilde gelişmesi, kalkınması özellikle de Doğu'nun Güneydoğu'nun hızlı bir şekilde kalkınması adına hayati bir süreç. Uzun yıllar maalesef kaynaklarımızı boşa harcadık, insan kaynağımızı ve diğer kaynaklarımızı. Terörün, şiddetin iki tür maliyeti var. Bir doğrudan maliyetler, can kaybı, yaralanmalar, yakmalar, yıkmalar, bunlar doğrudan maliyet. Ekonomik olarak baktığımızda bir de dolaylı maliyetler var. Bu dolaylı maliyetler, aslında daha yüksek ekonomik açıdan. Kullanılmayan yaylalar, kullanılmayan turizm potansiyeli, gitmeyen yatırımcılar, gitmeyen doktor, mühendis, nitelikli eleman... Bütün bunlar aslında kayıp. Şimdi işte adeta nadasa bırakılmış bölgenin yeniden canlanma zamanı. İnşallah bir taraftan bu Çözüm Süreci, bir taraftan Gap Eylem Planı, bütün bu çabalarımızla, teşvik politikalarımızla önümüzdeki dönem Doğu ve Güneydoğu'da çok hızlı bir gelişim sağlayacağız. Bu da hem ülke kalkınmasına katkıda bulunmuş olacak hem de kardeşliğimizi pekiştirecek"silahları bırakmanın işin özü olduğunu vurgulayan Yılmaz, silahlar olduğu sürece demokratik siyasetten bahsetmenin mümkün olmadığını i- fade etti.demokrasinin başladığı yerde şiddetin biteceğine işaret eden Yılmaz, kendilerinin her türlü fikrin, eleştirinin özgürce ifade edilmesine açık olduklarını söyledi.her türlü politikayı, insanların örgütlenerek, sivil toplumda veya siyasi anlamda ifade edebileceğini vurgulayan Yılmaz, "Şiddete yer yok, şiddeti özgürlük diye sunmak, keyfiliği, yakıp yıkmayı özgürlük diye sunmak, demokrasi diye sunmak kesinlikle doğru değil" diye konuştu.silahların bırakılmasıyla birlikte Türkiye'de demokratik siyasetin daha da güçleneceğinin altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti:"herkes o zaman halka gidecek, kendini anlatacak, politikalarını anlatacak. Halkımız da özgür iradesiyle kime destek oluyorsa o iktidara gelecek veya iktidarın ortağı olacak, bu ülkeyi idare edecek. Aksi durumda zaten temsil diye bir şey de olamaz. Baskıyla, korkutarak alınan bir desteğin, demokratik olarak hiç bir anlamı yok. Bence o bir demokratik temsil de getirmiyor ama özgür bir ortamda halkın özgür iradesiyle verilen destek, temsili de getiriyor, demokratik anlamda olgunluğu da getiriyor. Önümüzdeki süreçlerde inşallah bu gündemden kalkar"bu konularda uygulamanın, samimiyetin çok önemli olduğunu dile getiren Yılmaz, ortada bir beyan, herkesin sevinçle karşıladığı bir çağrı bulunduğunu ancak uygulamaya bakmak, samimiyeti görmek gerektiğini söyledi. Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: "İnşallah bunlar gerçekleşir. Geçmişte de gördük zaman zaman provokasyonlar olabiliyor bu süreçlerde, sabote etme çabası içinde olan insanlar olabiliyor. Uzun yıllardır bu ortamdan nemalanan, siyasi olarak veya ekonomik olarak nemalanan kesimler içte ve dışta bunu sabote etmeye çalışabilirler. Buralarda da işin güvencesi bence halkın bizatihi kendisi. Hangi görüşten olursa olsun, hangi partiye oy veriyor olursa olsun, özellikle bölgede yaşayan insanımız, Kürt insanlarımızın bu süreci sahiplenmesi çok önemli. Bir sahiplenme de görüyorum. Geçtiğimiz gün seçim bölgem Bingöldeydim, bir çok insanla görüşme imkanım oldu. Gerçekten bir heyecan var insanlarda, büyük bir mutluluk var, bir sahiplenme var. Ben inanıyorum ki bu süreçten kim yan çizerse, kim bu süreçleri sabote ederse, gerekli cevabı, demokratik olarak halkımızdan alacaktır."çözüm süreci ile bölgeye yatırımcı ilgisi ve 6. bölge teşviklerinde son durumun ne olduğunun sorulması üzerine de Yılmaz, "Çözüm Süreci'nin başlaması ve bugünlere gelmesi bile büyük oranda etkiledi sahayı. Bu 6-7 Ekim hadiselerini bir paranteze alarak konuşursak, gerçekten çok ciddi bir şekilde ekonomiye bunun yansıdığını ben sahadan görüyorum. Çözüm Süreci ile birlikte yatırımcılar adeta sıraya girdiler, Organize Sanayi Bölgelerinde yer bulamamaya başladık. Batman'da, Mardin'de, Urfa'da bir çok ilimizde çok ciddi anlamda bir yatırım talebiyle karşı karşıya kaldık Teşvik politikalarımız da tabii bunu desteklemiş oldu" değerlendirmesinde bulundu.gap Bölgesinde 2002 yılında 9 ilin toplam ihracatının 700 milyon dolara bile ulaşmazken, geçen yıl bu rakamın 9 milyar doları aştığına dikkati çeken Yılmaz, Türkiye'nin ihracatının son 12 yılda 4 kat artarken, GAP bölgesinin ihracatının 13-14 kat arttığını kaydetti.bunun nispi olarak sağlanan huzur ortamı, bölgeye sağlanan teşvikler, altyapıya, yapılan yatırımlardan kaynaklandığına işaret eden Yılmaz, üniversitelerden, yollara, hastanelere, eğitim kurumlara kadar bir çok yatırımın sonuçlarını gördüklerini, sosyal göstergelerin de iyileştiğini söyledi.(aa)

SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL 13 17 Mart Şubat 2015 2013 Cuma Perşembe SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com TARİH VE ANASAM (1) Bugün sizlere tarihten bir yaprak sunarak, 1999 yılında kurduğum Anasam Meslek birliği ve bazı tarihi bilgileri içeren bir yazımı sizlerle paylaşmak istedim. Tarihini bilmeyen ne kendini, ne ailesini ne de milletini bilir. Tarih, geleceğimize ışık, yol göstericidir. Şimdi kısa bir özetleme yaparak konuyu biraz daha anlaşılır hale getirmek istiyorum. 1999 yılında Türkiye de yani anadolu da ilk ve tek kurulan meslek birliği Anasam'ı kurdum. Mesam gibi bir meslek birliği idi. Yani aynı yetki ve fonksiyonları icra edecekti. Fakat Ağah Oktay Güner beyin tabiri ile Moğol askerleri bu birliği de girip talan ettiler, yok ettiler, yıktılar ve "Ülkücü geçinen" mafya ve asalaklar kongreyi basıp elimizden alarak, hukuksuz ve kanunsuz bir şekilde bu birliği ele geçirdiler fakat yürütemediler ve birliği kapattırdılar. Ondan sonra da tabii iftiralar, mahkemeler ve hukuk nezdinde beraat ederek aklandık ama kara propaganda ve algı operasyonları yıllar sonra da devam etti, halen kalıntıları sürdürülüyor. Ve maalesef bu birliğin bir kurul üyesi ve talancılarla hareket eden birinin bir dergi de yazdığı yazıya verdiğim cevaplardan da anlayacağınız üzere tarihe bir not düşmek istedim. Derginizin 85. sayısında Vedat Ali Tok imzasıyla yayınlanan "4.ERCİYES ŞİİR GÜN- LERİNİN ARDINDAN" başlıklı bir yazı yayınlanmış ve yazıda bu şölene katılan Kayseri dışından gelen misafir şairlerimiz için hiç de hoş olmayan ve eleştiriden ziyade gördüğüm bazı itham ve suçlamaların yapıldığını okudum. Bu arada kurucusu ve Genel Başkanlığını 3 yıla yakın yaptığım Kayseri tarihinde ve Türkiye tarihinde bir ilk olan Kültür Bakanlığına bağlı Anasam Meslek Birliğini de konu edinen aşağıdaki ifadelerin yer aldığını gördüm. "Kayseri de Sabit İnce, Anadolu İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (Anasam) adıyla bir edebiyat birliği kurmuştu. Böyle bir birliğin kuruluşu gayet güzel düşünülmüştü. Fakat ne yazık ki çeşitli sebeplerden dolayı istenilen hedefe ulaşılamadı. Anasam, her seviyedeki yazarın, şairin isteklerine, ihtiyaçlarına, hedeflerine cevap veremedi." Öncelikle kendisinin de belirttiği gibi birliğin kuruluşu gayet güzel düşünülmüş ve bizzat benim düşüncem ve yoğun çalışmalarımla böyle bir birlik Türkiye ve Kayseri tarihinde Birlik olarak, dikkatinizi çekmek isterim dernek değil, birlik olarak kurulmuştu. Yazarın da belirttiği gibi bazı sebeplerden dolayı istenilen hedefine ulaşamamış olabilir. Ancak Türkiye ve Kayseri'ye, hatta Vedat Ali bey'e de çok şeyler yapmış olan bu birliğin böyle anılmasına ve "cevap veremedi" gibi hiç de adil ve hakkaniyet ölçüleriyle bağdaşmayan bir ifade ile nitelendirilmesine gönlüm razı olmadı ve olamazda. Çünkü bu birlik Kayseri ve Türkiye'ye çok şeyler kazandırmış, çok insana katkısı olmuş, hatta üyemiz olan Vedat Ali bey'e bile katkıları olmuştur. Öncelikle çıkardığı iki adet kitabına ISBN (İnternational Standart Book Number) yani uluslararası kitap numarası alınmadan basıldığı için ISBN Anasam yayınları adına alınarak kitapları internet ortamına taşınmış ve tanıtımında büyük faydalar sağlamıştır. Bunu bizzat kendisi de bana söylemiş ve o tanıtımlardan kitapları için siparişler aldığını da belirtmiştir. Kendisi de Anasam'ın ilim ve teknik kurulu üyeliği yapmıştır. YARIN DEVAM EDECEĞİZ Maden işçileri hukuki sorunlar nedeniyle yasal haklarını alamıyor Manisa nın Soma ilçesinde, işten çıkarıldıktan sonra kanuni haklarını almadıkları gerekçesiyle Ege Linyit İşletmeleri (ELİ) önünde oturma eylemi başlatan maden işçileri, bir haftayı geride bıraktı. Vali Erdoğan Bektaş, işçilerin hukuki sıkıntılar sebebiyle haklarını alamadığını söyledi. Tazminatlarının ödenmemesinden dolayı eylem yaptıklarını, sıkıntının halen faal ve ödeme gücü olan Soma Kömürleri A.Ş.'nin hesaplarına davalar sebebiyle tedbir koyulmuş olmasından kaynaklandığını, çözüm için arayış içinde olduklarını ifade etti. Gazetecilere açıklamada bulunan Vali Bektaş, 2 bin 831 insan işsiz olmasına rağmen burada gösteriye katılanlar sekiz on kişiyi geçmiyor, çünkü o 2 bin 831 kişinin daha ciddi sorunları var. O sorunun bu gösterilerle çözülmeyeceğini, o işçilerimiz biliyorlar. Diğer işçiler, işin esastan çözülmesi için bizim gayretlerimizi gözlüyor, umutla bekliyor. dedi. Eylem yapan işçileri ziyaret ederek görüştüğünü hatırlatan Bektaş, sekiz on madencinin kendilerince tazminatlarını alabilmek için böyle bir eylem yaptığını söyledi. Kimseye bir zararları dokunmadığı, trafiği aksatmadıkları sürece eylemlerine devam edebileceklerini ancak çözüm yolunun bu olmadığına inandığını dile getirdi. Yine ilçe, İzmir'de yapımı süren Çandarlı Limanı'na yakınlığıyla lojistik açıdan önemli hale gelecek ama şu anda kısa vadede sorunlar yaşıyoruz. Yaklaşık 3 bin kişiye iş veremediğinizde, söylediğiniz hiçbir sözün geçerliliği kalmıyor. O adamların işe ihtiyacı var, o adamlara en yakın iş imkanı da maden ve termik santraldir. dedi. (CİHAN) Kayıtdışıyla rekabet Çinicileri de vuruyor Hükümeti uyaran Kocadağ Çini İşletme Sahibi Ahmet Kocadağ, "Haksız rekabet ortamında firmalar çok büyük bir satış kaybı yaşıyor. Bu durum kurumsal firmaların küçülmesine ya da merdiven altına inmesine sebep oluyor. Öncelikli olarak KDV'de indirim istiyoruz" dedi Fransa-Cannes da düzenlenen MIPIM 2015 gayrimenkul fuarının önemine dikkat çeken, AK Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili A. Adayı, ETİK Başkan Vekili, İZKA Kalkınma Kurulu Üyesi, Destinasyon İzmir Başkanı Dursun Bülent TER- CAN, İzmir bu fuara neden katılmıyor diye sordu? Tercan, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı: 10-13 Mart tarihleri arasında Fransa Cannes da düzenlenen gayrimenkul fuarına katılan şehirler, şehirlerinin tanıtım heyecanını yaşacaklar. Fuara katılan İstanbul, Ankara, Antalya ve Balıkesir şehirlerimiz, şehirlerini değişik açılardan tanıtım olanağı bulacak ve uluslararası yatırımcıların dikkatini şehirlerine çekeceklerdir. Gerek katılımcı diğer ülke şehirleri ile gerekse yatırımcılar ile geliştirilen diyaloglar sayesinde, şehirlerinin eksiklerini daha iyi tespit etme imkânı yakalayıp, yerel yönetimler olarak kent yapılaşmasında irili ufaklı projelerin ne kadar hayati bir rol izlediğini daha iyi kavrayacaklardır. MÜSİAD İzmir Şubesi İnşaat ve Çevre ile Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu nun tertiplediği Kentsel Dönüşüm seminer programına 100 ün üzerinde İşadamının yanı sıra misafirler katıldı. 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Kapsamında Kentsel Dönüşüm ve İlimizde Yürütülen Çalışmalar hakkında düzenlenen seminer geniş yankı buldu. Yasayla ilgili Bilgilendirme Seminerine MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan, Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcıları Akif Kahya, Mehmet Ali Arslan ve Şube Müdürleri katıldı. Açılış konuşmasında MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürümüze, ekibine ve misafirlere seminere katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum. MÜSİAD olarak üyelerimizin güncel konularda bilgilendirilmesi yönünde çalışmalarımız devam ediyor. Mart ayı dost meclisi toplantımızda İnşaat ve Çevre ile Yapı Malzemeleri Sektör Kurulumuzun organize ettiği seminerde bir araya geldik. Biraz sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürümüz Selahattin Varan Bey 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Kapsamında Kentsel Dönüşüm ve ilimizde yürütülen çalışmalar hakkında açıklamalarıyla sunumlarını gerçekleştirerek üyelerimizin bilgilenmesine katkı sağlamış olacaklardır. İnşaat ve Çevre Sektör Kurulu Başkanımız Ahmet Türkyılmaz ile Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu Başkanımız Ayhan Barkın a bu geceyi tertipledikleri için teşekkür ediyorum dedi. Wyndham İzmir Özdilek Oteli nde düzenlenen seminerde, kentsel dönüşüm hakkında açıklamalarda bulunan Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan, Kentsel dönüşüm aynı zamanda şehirlerin yeniden planlanması ve bir bütünlük içinde TERCAN:MIPIM 2015 Fuarı'nda İzmir neden yok Bir kentin cazibe merkezi olabilmesi için MIPIM gibi uluslararası düzeyde organize edilen buluşmalarda yer alması zorunluluk. Biz de fark edilmek için bu güzide organizasyonda yer alıyoruz. Diyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Ahmet Edip Uğur u yürekten kutlarım. Olayı çok iyi kavramış ve çok güzel özetlemiş. Balıkesirliler emeklerinin boşa gitmeyeceğini bilsinler, Balıkesir e başarı ve şans dilerim. Dünyanın önde gelen yatırımcılarının gözünün kulağının bu fuarda olduğu, bu fuarın lojistik, sanayi, turizm, enerji ve gayrimenkul alanlarında şehrimize çok şey katabilecek olması güzel şehrimizi yönetenlerin dikkatinden nasıl kaçabilir? İzmir, Balıkesir şehrimiz kadar vizyon sahibi değil mi? İzmir tanıtıma doydu mu? İzmir bu kadar vurdumduymaz mı? İzmir, Türkiye nin 3. Büyük şehridir, ona göre çalışmalar yapılmalıdır. İzmir e yazık oluyor. Tekrar soruyorum, İzmir bu fuarda neden yok? dedi. (HABER MERKEZİ) E vliya Çelebi'nin doğduğu yer olan Kütahya, gelişmekte olduğu termal kaynakları, doğal güzellikleri, el sanatları ve tarihi ile Türkiye'nin önemli turizm bölgelerinden biri. Yüzyıllardır güzelliğini ve cazibesini yitirmemiş eskimeyen bir Türk el sanatı olan çini, şehrin en önemli geçim kaynaklarından. İl merkezinde 500'ün üzerinde çini atölyesi bulunduğunu, yaklaşık 6 bin kişinin bu sektörden geçimini sağladığını ifade eden Kocadağ Çini İşletme Sahibi Ahmet Kocadağ, sektörün kanayan yarası kayıt dışı üretimin ve satışın büyük olduğunu hatırlattı. Kocadağ, bunun kayıtlı ve kurumsallaşmaya çalışan atölye ve pazarlama firmalarının rekabet şansını ortadan kaldırdığını söyledi. Haksız rekabet ortamında firmaların büyük satış kaybı yaşadığını ifade eden Kocadağ, "Bu durum kurumsal firmaların küçülmesine ya da merdiven altına inmesine sebep olmaktadır. Bacasız sanayi olan turizm, Türkiye ekonomisinde büyük bir paya sahiptir. Bu ekonomik faaliyetin en önemli figürlerinden birisi de yapılaştırılması açısından bir fırsattır. Şehirlerimizi yeni ve uygar bir geleceğe taşımalıyız" dedi. Kentsel dönüşümde temel amacın halkın can güvenliği hedeflenenin tam ortasında sadece insan olduğunu ifade eden Varan, bu kentsel dönüşüm kanunda ise insanla anlaşma olduğunu belirtti. İzmir deki belediyelerin acilen kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırması gerektiğini vurgulayan ve belediyelerin TOKİ ile koordineli çalışmadığından yakınan Varan, İzmir deki belediyeler TOKİ ile çalışmıyor. Türkiye de İzmir hariç tüm şehirlerde TOKİ kentsel dönüşüme büyük katkılar yapmıştır. İstanbul, Ankara, Konya ve Anadolu'nun tüm çinidir. Kütahya'da çinicilik son dönemlerde bazı sıkıntılar yaşamaktadır. Kayıt dışı üretim, kalitenin düşüklüğü, vergilerin yüksekliği, çini ustalarının gittikçe azalması, çırak, kalfa yetiştirmedeki zorluklar ve istihdamdaki zorluklar başlıcalarıdır. Tüm bu olumsuzluklar çiniciliği yok olmayla tehlikesiyle karşı karşıya bırakacaktır." diye konuştu. Kütahya çinisinin tamamen özel sektörle ayakta kalan, kendi çabasıyla hayatını devam ettiren marka olduğunu ifade eden Armada Çini İşletmecisi Suat Duman da el emeği göz nuru ata yadigarı bu markayı 2003 yılından itibaren dünyaya tanıtmak için elden gelen çabayı gösterdiklerini kaydetti. Duman, şöyle dedi: "Johannesburg Camii ve külliyesi, Türkmenistan Cumhurbaşkanlığı sarayı dekorasyonu, Türkmenistan köprü ve alt geçit çini dekorasyonları, Katar yaya geçit çini dekorasyonu projeleri, Japonya Osmanlı Çarşısı ve Kanada Türkevi çinicilik alanında yurt dışında yaptığımız çalışmalarımızdan bazılarıdır. Her sene ihracatımız artarak devam etmektedir. Yurt İzmir deki konutların yüzde 65 i tehlikeli illerinde TOKİ ve Kentsel Dönüşümle imarlaşma ile şehirlerin canlandığını görüyoruz. İzmir de bu kadar riskli yapının dönüşümünün koordineli çalışmalarla yürütülmesi gerekir. Ancak biz bu birlikteliği İzmir de göremiyoruz. Herkesin taşın altına elini koyma zamanı gelmiştir. Yerel yönetimler TOKİ ile işbirliğini önemsemelidir diye konuştu. İzmir deki konutların risk taşıdığını, yüzde 65 inin kentsel dönüşüme uğraması gerektiğini söyleyen Varan: İzmir in afetlere yönelik karakteristiği, kaçak ve denetimsiz yapılarının oranı, denetimli yapı stokunun fiziksel (yaş) ve yapısal (depreme dayanıklı) özellikleri değerlendirildiğinde nitelikli Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının İzmir için kaçınılmaz olduğu görülmektedir. İzmir genelinde bina yaş ortalaması 25 yıl ve üzeri olup, kaçak yapılaşmanın Sayıştay raporlarında yaklaşık % 65 olarak tespit edildiği görülmektedir dedi. Seminerin sonunda MÜSİAD İzmir Başkanı Ümit Ülkü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan a katılımlarından dolayı teşekkür ederek, adına bağışlanmış orman fidan sertifikası takdim etti. (HABER MERKEZİ) dışında da ata sanatımız ve kültürümüz olan çiniyi başarı ile tanıtma ve uygulama çalışmalarımız devam etmektedir. 2015 yılında kültür mirası çini sanatıyla ilgili devletin çini sektörüne sahip çıkarak istihdam, enerji ve KDV konusunda gerekli düzenlemeleri yapmasını istiyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinde geleneksel sanatları için uygulanan KDV oranı yüzde 5 olup, ülkemizde yüzde 18'dir. Uygulanan KDV'nin tamamen kaldırılmasını veya düşük bir oranda uygulanmasını talep ediyoruz." Çini sanatının Kütahya'da 600 yılık geçmişi ve birikimi olduğuna vurgu yapan Han Seramik Çini İşletmecisi Fatih Karabulut ise dünyada ve ülkede yaşanan krizlere rağmen çiniciliğin bugünkü konumunun iyi yerlerde olduğunu vurguladı. Karabulut, "Teknolojik anlamdaki gelişmeler sektöre ivme kazandırmaktadır. Ancak gerek kayıt dışı çalışan merdiven altı atölyeler, gerekse hukuki düzenlemelerin eksikliği sektörümüzü olumsuz etkilemektedir." dedi. (CİHAN) Üreten esnafa sahip çıkın Güzelyalı da açılan yeni işletme, esnaf liderlerini biraraya getirdi. Açılışta konuşan İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Güzelyalı halkından üreten, istihdam yaratan ve ekonomiye katkı veren esnaf sanatkarlara sahip çıkmalarını istedi. İzmir Fırıncılar Odası Başkanvekili Hasan Atmaca, Güzelyalı daki fırınının yanına bir de unlu mamüller pastahanesi açtı. Unlu mamüller işletmesinin açılışı için düzenlenen törene İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, İzmir Fırıncılar Odası Başkanı Fikri Sırtı, CHP Konak İlçe Başkanı Mehmet Şakir Başak, meclis üyeleri ve sektörün önde gelen isimleri katıldı. Baba mesleği Fırıncılığın baba mesleği olduğuna dikkat çeken Hasan Atmaca, Uzun süredir bu sokaktaki fırınımızla Güzelyalı halkına hizmet veriyoruz. Yeni mekanımızda da Güzelyalı halkına yakışır hizmeti vermeye, sizlere temiz ve sağlıklı ürünler sunmaya söz veriyorum dedi. Atmaca nın babası ile uzun yıllar çalıştığını hatırlatan İzmir Fırıncılar Odası EGS Park Fuar Alanı'nda düzenlenen 11. Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı (AEGEANAGRI 2015), Denizli Valisi Şükrü Kocatepe'nin de katılımıyla düzenlenen törenle kapılarını ziyaretçilere açtı. Kocatepe, açılışta yaptığı konuşmada, tekstil ve turizmle tanınan Denizli'nin, tarım sektöründe de söz sahibi olmaya başladığını ifade etti. Tarımsal mekanizasyon, traktörler, biçerdöverler, tarım makineleri, sulama teknikleri, hayvancılık ve yem alanında faaliyet gösteren 387 firmanın katıldığı fuar, 15 Mart'a kadar açık kalacak. Fuarda, Türk- Traktör tarafından New Holland markasıyla üretilen ve Avrupa'da "en iyi bağ-bahçe traktörü" kategorisinde "yılın traktörü" ödülü alan TTJ modeli de ziyaretçilerin beğenisine sunulan tarım makineleri arasında yerini aldı. TürkTraktör Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İrfan Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TTJ modelinin tanıtıldığı fuarda ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını ifade etti. Dünyanın önde gelen markası olan ve Türk işçisinin Başkanı Fikri Sırtı ise, Mecliste Türk esnafının hakkını savunan tek milletvekilimizin ve İzmir Esnafının liderinin burada olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. İki liderimiz sözde değil, özde esnaf dostu olduklarını yoğun tempolarına rağmen burada aramızda olarak gösterdiler şeklinde konuştu. Atmaca nın baba mesleğinin fırıncılık olduğuna dikkat çeken Sırtı, Hasan Atmaca nın babası ile de İzmir Fırıncılar Odası yönetiminde omuz omuza çalıştık. Şimdi oğlu ile sektöre hizmet vermeye çalışıyoruz. Bu işi iyi bilir. 100 metre ileride kaliteli ekmek ürettikleri nezih bir de fırını var. Soma mağdurlarına İLK TAZMİNAT Manisa'nın Soma ilçesinde, Soma Kömürleri A.Ş. tarafından Eynez, Işıklar ve Atabacası maden ocaklarındaki işlerinden çıkarılan 2 bin 831 kişiden 20'si, açtıkları davayı kazandı. Soma İş Mahkemesi'ndeki davada asıl işveren Türkiye Kömür İşletmesi (TKİ), tazminat ödemeye mahkum edildi. Davayı yürüten avukatlar Özcan Çiçek ve Muharrem Çiçek, tazminatsız işten çıkarılan işçilerden 20 si adına açtıkları davanın kazanıldığını, işçilerin, asıl işverenleri olan TKİ'- den tazminat alacağını belirtti. Av. Çiçek, "20 işçinin kazandığı bu dava, Yargıtay ın da onaması halinde tazminat alamadan kapı dışarı edilen diğer işçiler için de emsal olacak." dedi. İşe dönüş yerine, tazminat davası açtıklarını ifade eden Çiçek, "Biz esas işverenin Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. değil, TKİ olduğu gerçeğinden yola çıkarak bir dosya hazırladık. Feshin usulsüz yapıldığını iddia ettik. Feshi geçersiz kılarak tazminat ödenmesi gerektiği üzerinde durduk. 29 Aralık ta açtığımız dava, 6 Mart taki duruşmada sonuçlandı. Soma İş Mahkemesi, esas işverenin TKİ olduğuna hükmederek, işçilerin tazminatlarını ödemesi gereken kurumun TKİ olduğuna karar verdi. Alt işveren olan Soma Kömür İşletmeleri nin ödemediği tazminatı, TKİ ödemek zorunda kaldı. Eğer Yargıtay, yerel mahkemenin bu kararını onaylarsa devletin, yani TKİ nin, SMS ile işten atılan işçilerin tazminatlarını ödemesi kesinleşecek" dedi. (CİHAN) Tarımın kalbi Denizli'de atıyor emeğiyle Türkiye'de üretilen New Holland traktörlerinin Türkiye pazarında lider konumunda olduğunu belirten Özdemir, şunları kaydetti: "TürkTraktör olarak üstün kalite ve performansla yerli üretime odaklanmış durumdayız. Sakarya Erenler'de faaliyete geçen yeni fabrikamızla birlikte üretim kapasitemizi yıllık 50 bine çıkarttık. Bu çalışmalarımızın takdirini almak da çok güzel. Türk mühendisliğiyle geliştirilip Türkiye'de üretilen New Holland TTJ modelimizle, Avrupa'da alanında en saygın ödüllerden birine layık görüldük. Bu ödül TürkTraktör olarak Ar-Ge'ye vermiş olduğumuz önemin ve yapmış olduğumuz yatırımın meyvesidir." Fuar açılışına, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Sezgin Kutlu, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Denizli Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili, Orion Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tan da katıldı. (HABER MERKEZİ) 40 yıllık fırıncı olarak örnek gösterilecek işletmelere imza atıyor dedi. Esnaf korunmalı Esnafa sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Zekeriya Mutlu ise, Esnaf sanatkarlar ülkeye katkı vermesi, kente hizmet etmesi ve istihdam yaratması gibi özellikleriyle korunmaya layık bir kesimdir. Sokaktaki işletmeleri ziyaret ettim, geçen yıla göre işlerin yarı yarıya düştüğünü söylediler. Bu şartlar altında işletme açmak kolay değil ama açılışını yaptığımız 30 metrekarelik işyerinde 17 kişi çalışacak. Sayın Atmaca burada 17 ailenin, bu işletmeye su, süt, maya, un, şeker gibi yan ürün satan işletmelerin ailelerini de düşünürseniz 50 ailenin geçimine katkı verecek. Üstelik bir ayda 22 gün esnafın vergi, elektrik, SGK gibi ödemelerinin bulunduğu bir dönemde. Bu nedenle esnafa sahip çıkılması, onların yaşatılması lazım diyoruz. Güzelyalı halkını da kaliteli ürünler üreten bu işletmeye sahip çıkmaya davet ediyorum. Esnafın mücadelesine kurumların da destek olmasını isteyen İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam da şunları söyledi: Sadece halk değil, yerel yönetimler, Parlamento, diğer sivil toplum örgütleri esnaf kesiminin arkasında olmalı Ẏerel yönetimler ceza kesen değil, denetleyen, destekleyen ve eğitici anlayışı benimsemeli. Parlamento sadece büyüklere değil, küçüklere de yönelik çalışmalar yapmalı. Emeğiyle geçinen, ter döken küçük işletmelerin, emekli maaşı ile geçinmeye çalışanların, işsizlerin sorunlarına öncelik vermeli. Her kesim esnafın mücadelesine destek olmalı, esnaf da kendini geliştirmeli, yenilemelidir dedi. (HABER MERKEZİ) Tire "nevruz kenti" olacak Tarihi ve kültürel değerleriyle öne çıkan Tire ilçesi, UNESCO'nun da desteğiyle bu yıl uygulamaya konulan "Nevruzun Kenti Tire" projesiyle geleneksel nevruz kutlamalarıyla da adını duyurmayı hedefliyor. Tire Kültür Derneği Başkanı Seyfullah Ayvalı, gazetecilere yaptığı açıklamada, önemli bir Türk geleneği olan nevruz kutlamalarını, Tire'de yaşatmayı sürdürme adına hazırladıkları "Nevruzun Kenti Tire" projesi için UNESCO'ya yaptıkları destek başvurularına olumlu yanıt aldıklarını bildirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ege Üniversitesi'nin de katkı sunduğu proje ile Tire'de Batı Anadolu'- nun Türkleştiği yüzyıllardan bu yana kutlanan nevruzun, önemli bir kültür hazinesi olarak yaşatılmasının sürdürülmesi ve Tire'nin bu alanda adını duyurmayı amaçladıklarını ifade eden Ayvalı, şunları kaydetti: "Nevruz Türk insanının tabiatı merkez alan inanç ve yaşam biçimini sembolize etmektedir. Türklerin yaşadığı tüm coğrafyalarda coşkulu bir şekilde halen kutlanmakta olan Nevruz Bayramı, ne yazık ki Anadolu da gün geçtikçe unutulmakta ve insanımızın büyük bir kültürel değeri kaybolmaya yüz tutmaktadır. Tire, bu denli önemli bir kültürel değeri yüzyıllardır aynı canlılıkta yaşatması ve koruması nedeniyle 'nevruzun kenti' unvanıyla anılmayı fazlasıyla hak etmektedir. Nevruzun Kenti Tire Projesiyle ülke kamuoyunun dikkatini Tire'deki nevruz kutlamalarına çekerek, unutulmakta olan nevruz geleneğimizin özgün şekliyle yaşatılması ve yaşatılarak korunması, ülkemizin birlik ve bütünlük yapısının vurgulanarak yapılacak kutlamaların örnek teşkil edecek şekilde yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz dedi. (AA) NİHAL ÖZKEN nihal.ozken@gmail.com ANTİBİYOTİK ALMADAN BİR KERE DAHA DÜŞÜNÜN! Kış mevsimini geride bıraktığımız şu günlerde hasta olmayanımız kalmadı galiba. Kimi görsem ya kendisi ya çocuğu hasta. Allah sağlık zenginlimizi elimizden almasın gerçekten En büyük zenginlik sağlık. Hastalıklarla uğraştığım sıralarda gereksiz antibiyotik kullanımıyla ilgili bir yazı dikkatimi çekti. Yazıda; Türkiye, Avrupa'da günde kişi başına kullanılan antibiyotik birimi hesaplamasında 40 ülke arasında birinci sırada yer aldığı vurgulanıyordu. Türkiye de bir kişinin Hollandalı bir kişiden günde 3 kat fazla antibiyotik tükettiğini belirten Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi nden Dr. Khalil Ghanem, rakamlar karşısında alınacak önlemleri şöyle sıralıyordu: Öncelikli olarak antibiyotik kullanımı ile ilgili en önemli konu ilaca karşı gelişen direnç. Bu yalnızca enfeksiyon hastalıklarında değil genel tıp dünyasında da endişe verici konuların başında geliyor. Bundan yalnızca Türkiye ya da ABD değil her ülke etkileniyor. Bu problemin giderilmesi için üç önemli yöntemden bahsedebiliriz. Birincisi eğer ihtiyacınız yoksa antibiyotik kullanmayın. İkincisi güvenli ve en az yan etki gösterecek antibiyotikleri kullanın ve kullanım süresi en kısa olan antibiyotikleri seçin. Bu üç önemli kıstas uygulanırsa antibiyotiklerin aşırı kullanımları azaltılacak. Burada dikkatimi çeken husus ise şöyle; biz kendimiz veya çocuğumuz hasta olunca muhakkak doktora gideriz. Doktora gittiğimizde ise doktorlar nerdeyse her seferinde antibiyotik yazarlar. Hatta küçük kızım bu kış 3 defa hasta oldu. Kuzeni kreşe gidiyor ne zaman onunla bir araya gelse hastalandı. Her seferinde de bir kutu antibiyotik içti ama doktor yazdığı için içirmekten başka çarem de yoktu. Bu haberleri okuyunca düşünmeden edemiyorum. Bu kadar zararlıysa niye her seferinde doktorlar yazıyor? Antibiyotiğin bir zararını bizzat gördüm. Büyük kızım bir dönem üst üste hasta olmuştu. Tabii mecburen bir sürü antibiyotik içti. O dönemlerde gelişimini takip etmek için boyunu-kilosun belirli aralıklarla ölçerdik. Gerçekten bir baktık ki o dönem ne boyu uzamış ne de doğru dürüst kilo almış. Çocukların gelişimini dahi olumsuz yönde etkiliyor. Yazıda ayrıca reçetesiz antibiyotik kullanımının önlenmesi ve insanların serbest bir şekilde antibiyotiklere erişimlerinin kısıtlanması gerekliliği de vurgulanıyordu. Burada önemli olan eğitim ve bu noktada hem doktorların hem de hastaların antibiyotiklerin muhtemel zarar ve etkileri hakkında eğitilmeleri gerekiyor. Bu yalnızca bir hastanenin veya doktorun kendi başına yapabileceği bir şey değil. Bunun ulusal düzeyde yapılması gerekir. Bu noktada Sağlık Bakanlığı na görevler düşüyor. Bu şekilde hem doktorların, hem de toplumun antibiyotik kullanımının potansiyel yan etkileri hakkında bilgi sahibi olması sağlanmalı. Tesadüfün bu kadarı; yazıyı yazdığım şu dakikalarda büyük kızım okuldan geldi ve çok hasta olduğunu söyledi. Şimdi ben ne yapacağım? En iyisi önce doğal yöntemlerle işe başlamak; hemen gidip bir tavuk suyuna çorba yapmalı ardından da ada çayı. İnşallah antibiyotiğe gerek kalmaz

SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ Denizli'nin değerlerini DÜNYA TANIYACAK D enizli Büyükşehir Belediyesi'nin Türkiye'de ilk kez uyguladığı proje ile kent turizmine büyük katkı sağlayacak olan Denizli Kültür Envanteri'nin ilk aşaması tamamlandı. Denizli'nin 19 ilçesinde yer alan bilinen değerlerin yanı sıra, bugüne kadar fark edilmemiş veya unutulmuş değerlerin de yer aldığı eserler tek kaynakta toplandı. Sanal dünyada da paylaşılan Denizli'nin kentsel mimari, arkeoloji, halk kültürü ve kültür ekonomisinin yer aldığı değerler "www.denizlikulturenvanteri.com" internet sitesinde tüm dünyaya ulaşacak. Denizli Kültür Envanteri ile Denizli turizmine güç kazandırmayı hedefleyen Denizli Büyükşehir Belediyesi, projenin ilk aşamasının tamamlanması dolayısıyla basın toplantısı düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Encümen Salonu'nda düzenlenen toplantıya Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Ünal, Meclis Başkan Vekili Ali Değirmenci, Genel Sekreter Yardımcısı Aytaç Turgut, Mustafa Gökoğlan ve İbrahim Özsoy ve ile GEKA Genel Sekreteri Süleyman Alata katıldı. GEKA Genel Sekreteri Alata, Denizli'nin tarihsel süreçte oluşan, nesilden nesle aktarılan değerlerinin yaşatılması ve topluma kazandırılmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Bu kapsamda Denizli Büyükşehir Belediyemiz de özellikle büyükşehir olduktan sonra büyük bir sorumluluk üzerine aldı. Bizim buradaki varlığımız aslında GEKA olarak onlara sadece yardımcı olup, yanlarında yer almak. Projemizin Denimize ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Denizli'nin Değerleri 4 ana başlık altında toplandı Başkan Zolan ise, Denizli'nin her yönüyle güzel olan bir şehir olduğunu işaret ederek, "Denizli hem tarihi, hem üretme, hem de turizm ve kültür anlamında bir çok zenginliklere, değerlere sahip olan bir şehrimiz. Denizli'nin büyükşehir olmasıyla birlikte bize düşen görev, arzu ettiğimiz ve sahip çıkmamız gereken, tüm Denizlimizdeki tarihi ve kültür değerlerimizi turizme ile de buluşturmak. Onlara sahip çıkmak, onları korumak, tanıtmak ve gelecek nesillere aktarabilmek. Bilinmeyen, fark edilmeyen bir çok değeri gün yüzüne çıkarıp fark edilebilir hale getirmek. Bilinenleri de doğru bilgilerle ve tekrar gündeme taşıyarak o değerlerimizin varlığını herkese hissettirmek" dedi. Başkan Zolan, "Bu değerlerimizin bir çoğunun farkında değiliz. Yüzlerce, binlerce değerimiz var. Burada kentsel mimarı, arkeoloji, halk kültürü ve kültür ekonomisi anlamında 4 ana başlık altında bu projemizi genişletmeye çalıştık. Şunu net olarak söylüyorum. Şu anda sunduğumuz envanterimizde yer almayan bir çok değer var elimizde. Onları da ileriki günlerde sizlerle paylaşacağız" diye konuştu. Yaşayan bir envanter olacak Çalışmanın yaşayan bir envanter olacağını vurgulayan Başkan Zolan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda sahada tüm ilçelerde tek tek taranmaya devam ediliyor. İstiyoruz ki tüm değerler, nerede bir güzellik, geçmişten gelen bir geleneğimiz, kültürümüz var onlar alınsın, gelecek nesillere taşınsın. Bugüne kadar böyle bir çalışma yapılamamış o eksikliği gidermek adına böyle bir yürüyüşe başladık. Tabi bu bir başlangıç. İlk defa ortaya çıkan değerlerimiz var, bilinen değerlerimiz var. Onları envanterimize aldık, internet üzerinden (www.denizlikulturenvanteri.com) Denizli, Türkiye ve dünyadaki tüm arzu edenlerin ulaşabileceği bu güzellikleri görebilme imkanı sunuyoruz. Birde İngilizce olarak çevirisini yaptık. Yurtdışından sitemize girenler hem Denizlimizi tanısın hem de turizm anlamında katkı sağlamak adına böyle bir çalışma yaptık. Bu çalışmanın ilk adımı bugün atılmıştır. Bunun arkasından diğer adımlar gelecek. Arzumuz şudur: İlçelerimizde döngüler yaratmamız lazım. Tur anlamında güzergahlar yaratmamız lazım. 'Tavasa'a Kale'ye gittiğiniz zaman şunları da görmeniz gerekir' şeklinde bir çalışma yapmak gerekiyor." 123 noktaya gidilerek Binlerce Kişiyle konuşuldu Başkan Zolan, "1, 2, 3 günlük programlar şeklinde döngüler oluşturmamız, 'ne yenilir, ne içilir, nasıl gezilir' çalışmanın ikinci ayağı bunun üzerine inşa edilecek. Buda sitemizde tüm dünyaya yayılacak. Kırsalda bulunan bu değerlerimizin insanlarca buluşması, orada yaşayan insanlarımıza ekonomik anlamda katkı sağlanması önemli. Değerlere sahip çıkılması gerekir. Sahip çıkılmazsa değersiz hale geliyor ve ortadan kalkıyor. Hiçbir değerimiz yok olmamalı. Bugüne kadar 123 noktaya gidilerek değerler fotoğraflandı. Çoğu yüz yüze olmak üzere binlerce kişiyle de temas edilerek konuyla ilgili bilgi alındı. Bize Denizli'nin değerlerine sahip çıkmak düşer. Bunu da ilk defa Denizli Kültür Envanteri şeklinde bir araya getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah diğer farklı aşamalarını da büyükşehir olarak gerçekleştireceğiz" dedi. HABER MERKEZİ ATIKLARI GETİR HEDİYELERİ GÖTÜR Türkiye'nin "en temiz" ve "en çevreci" kenti unvanı bulunan Denizli Büyükşehir Belediyesi, çevre temizliği konusunda yine bir ilke daha imza attı. Özellikle ilkokul öğrencilerine yönelik düzenlenen çevre projesi kapsamında, Türkiye'de ilk defa üretilen Atıkmatik'in tanıtımı yapıldı. Pet şişe, cam şişe, alüminyum teneke materyalleri toplayan Atıkmatik ile çocuklar bisiklet, tablet, top, mp3 çalar gibi hediyeler kazanabilecek. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Türkiye'de ilk defa üretilen Atıkmatik'in tanıtımını yaptı. Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan tanıtım toplantısına, Başkan Zolan'ın yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Ali Değirmenci, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gökoğlan, davetliler ve öğrenciler katıldı. Başkan Zolan, burada yaptığı konuşmada, geleceğe güvenle bakabilmek adına en temiz şehir unvanına sahip olan Denizli'yi daha da güzel, daha da temiz hale getirmek, geleceği kirletmemek, yok etmemek adına yeni bir başlangıç daha yaptıklarını ifade etti. Başkan Zolan, "Bu başlangıcın en önemli noktası çevreyi temiz tutmak için, pet, cam şişe ve alüminyum atıklarla da kirletmemek gerekiyor. Belediyemiz kentimizin temiz olması için gece gündüz çalışarak, 'en temiz şehir' unvanı kazandı. Bugün Pulmoner rehabilitasyon haftası ve Buldan'da göz polikliniği açılışı 9-15 Mart Pulmoner Rehabilitasyon Haftası nedeniyle Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Buldan Göğüs Hastalıkları Hastanesinde Pulmoner Rehabilitasyonun öneminin konuşulduğu bir program gerçekleştirildi. Ayrıca program sonrası Buldan Göğüs Hastalıkları Hastanesi Arif Cerit Hizmet Binası nda Buldanlı bir hayırseverin katkılarıyla yaptırılan Göz Polikliniğinin açılışı yapıldı. Hekimlerin ve toplumun farkındalığının artması, bilgilendirilmeleri ve güncel gelişmelerin paylaşılması amacıyla tüm dünyada ve ülkemizde 9-15 Mart 2015 tarihleri arasında Pulmoner Rehabilitasyon Haftası etkinlikleri düzenlenmektedir. Bu hafta dolayısıyla Halk Sağlığı Müdürlüğü, Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ve İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğiyle Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genle Sekreterliğine bağlı de çocuklarımızı aynı bilince kavuşturabilmek, aynı noktada buluşabilmek adına Atıkmatik'i tanıtacağız. Çocuklarımızla beraber onu kullanacağız ve çevremiz daha da temiz olacak" dedi. Buldan Göğüs Hastalıkları Hastanesinde bir program düzenlendi. Hastane bünyesinde kurulan Pulmoner Rehabilitasyon Ünitesinin de ziyaret edildiği programa Buldan Kaymakamı Hacı Uzkuç, Buldan Belediye Başkanı Mustafa Gülbay, Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uz. Dr. Berna Öztürk, Çevre kartı verilecek Makinelerin Denizli'nin yerli üretimi ve Türkiye'de ilk defa Denizli'de kullanıldığını kaydeden Başkan Zolan, "İnşallah Denizlimiz, ülkemiz ve dünya yaşanabilir halde kalsın. İnşallah şehrimizi aldığımızdan daha temiz geleceğe devretmek imkanı bizlere verilmiş olsun. Bu bir kişinin yapacağı iş değil. Tüm toplum el birliliğiyle, çevreyi kirletmeden, dünyamızın tertemiz olacağının bilinciyle Halk Sağlığı Müdürü Dr. Veli Kılınçarslan, Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Havane Enli, Halk Sağlığı Müdür Yardımcıları Dr. Abdülaziz Ünal, Dr. Tuba Karahan, Şube Müdürleri, Buldan Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uz. Dr. Alpaslan Alsoy, hastane çalışanları ve davetliler katıldı. birlikte yürüyüşümüz devam edecek" diye konuştu. Atıkmatik'i kullanmak için "Çevre kartı" verdiklerine değinen Başkan Zolan, şöyle konuştu: "Bu ağırlıklı olarak ilkokul 4. sınıflara yönelik bir projemiz. Atıkmatik'e attığınız her pet şişede 1 puan, cam şişede 1 puan, alüminyum tenekede de 2 puan kazanacaksınız. Puanlar çoğaldıkça, boya kaleminden başlayan, tablete ve bisiklete kadar hediyelerimiz var. Puanları toplayacaksınız ve çevre kartınıza yükleyip istediğiniz hediye puanına ulaşınca belediyemize gelip hediyenizi alacaksınız. Hem çevreci, hem de çevre kartı sahibi olacaksınız. Temiz bir şehirde yaşamaya katkı sağlayacaksınız, hep birlikte geleceğe temiz bir şehir bırakacağız." Denizli'de 7 makine olacak Toplam 7 makinenin kentin yoğun olan bölgelerinde olacağını işaret eden Başkan Zolan, "Şehrin merkezinde olduğu gibi ilçelerimize de bu makinelerimizi göndereceğiz. Yaşanabilir bir Denizli'ye katkı sağlanması adına hayırlı ve uğurlu olsun" diye konuştu. Başkan Zolan, konuşmanın ardından Atıkmatik'e öğrencilerle birlikte atık şişe atarak makinenin nasıl çalıştığını gösterdi. Makineye yoğun ilgi gösteren öğrenciler puan kazanmak için birbirileriyle yarıştı. HABER MERKEZİ Programda Pulmoner Rehabilitasyonun önemi ve içeriğini anlatan Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel sekreteri Uz. Dr. Berna Öztürk, konuşmasında şunlara değindi: Bilindiği gibi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kronik solunum sistemi hastalıkları hem ölüm hem de hastalık yükü açısından ilk sıralarda yer almaktadır. Bu nedenle Pulmoner Rehabilitasyonun kronik akciğer hastalarının tedavisi ve hayat kalitelerini arttırma yönünde payı büyüktür. Pulmoner Rehabilitasyon yani solunum fizyoterapisi; kişiye özgü olarak planlanan, akciğer hastalarının tedavisini amaçlayan, kişilerin günlük yaşamda daha kaliteli nefes alıp vermesini hedefleyen rehabilitasyon programıdır. Türkiye de sayılı sayıda bulunan bu Ünitenin Buldan Göğüs Hastalıkları Hastanemizde de hizmette olması Genel sekreterliğimiz açısından da çok önemlidir dedi. HABER MERKEZİ

17 Şubat 2013 Perşembe

SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS110 110 Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka 372 58 74 Kadifekale 225 49 99 Bornova 388 10 03 Bostanlı 386 17 86 Buca 487 13 61 Karabağlar 237 13 07 Çamdibi 433 65 59 Çiğli 376 73 23 Balçova 278 76 02 Evka 4 351 09 04 Evka 1 452 24 77 Gaziemir 251 00 44 Hatay 250 86 40 Narlıdere 238 35 97 Güzelbahçe 234 25 34 HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa 616 87 87 N.S. İşgören Alsancak 463 64 65 Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı 422 00 76 Alsancak Diş Hast. 464 78 62 Atatürk Devlet 244 44 44 Behçet Uz 489 56 56 Bornava Dev. Hast. 375 58 58 Bozyaka Eği. Hast. 250 50 50 Buca S.D. Hastanesi 452 52 52 Çeşme A. Çizgenakat 712 07 77 Foça 812 14 29 Göğüs Hastanesi 433 33 33 Konak Diş Hastanesi 441 81 81 Karşıyaka 366 88 88 Çiğli Dev. Hastanesi 376 23 33 Menemen Dev. Hast. 832 58 59 Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi 743 20 10 Selçuk Dev. Hast. 892 70 36 Urla Dev. Hastanesi 752 10 04 Tepecik Dev. Hast. 469 69 69 -Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00 -Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi 272 00 11 Agora Tıp Merkezi 425 73 73 Atakalp Kalp Hastanesi 483 14 14 Atakent Tıp Merkezi 336 11 95 Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35 Atafizik, Fizik Ted. Mer. 231 25 15 Batıgöz Hastanesi 489 03 03 Bornova Tıp Merkezi 388 20 40 Bornova Özel Tıp Mer. 343 23 50 Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi 339 77 83 Buca Tıp Merkezi 438 14 14 Buca Sağlık Merkezi 438 06 20 Central Hospital 341 67 67 Can Tıp Merkezi 232 13 48 Caner Göz Merkezi 278 81 11 Çağdaş Tıp Merkezi 285 95 95 Çankaya Tıp Merkezi 425 31 31 Çesav Tıp Merkezi 362 67 67 Çeşme Sissus Has. 723 05 55 Çınarlı Hastanesi 462 27 27 Çiğli Özel Sağ. 386 26 16 Diyabet Hastanesi 449 13 19 Diamed Dah. Dal Mer. 465 27 37 Doğa Tıp Mer. 244 16 16 Dr. Sıhhat Tıp Merkezi 367 67 47 Efes K.B.B. Merkezi 446 15 16 Ege Sağlık Hastanesi 463 77 00 Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45 Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi 489 35 35 Ekol K.B.B. Dal Mer. 386 55 05 Ekol K.B.B. Şube 369 89 65 El ve Mikro Cerrahi 441 02 21 Gazi Kent Tıp Merkezi 252 45 00 Gaziemir Tıp Merkezi 251 47 67 Hayat Hastanesi 441 41 96 İzmir Hastanesi 483 31 31 İrenbe Tüp Bebek Mer. 464 58 88 Karataş 441 41 70 Karşıyaka Tıp Merkezi 369 00 91 Türk Eğitim Sen İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Sarısayın, "Bürokratlar mevcut iktidar partisi lehine seçim çalışması yapıyorlar. AK Partili adaylar için büroşür dağıtan müdür sekreterleri bile var" dedi Makedonya Yatırımlardan Sorumlu Devlet Bakanı Jerry Naumof, Makedonya'nın Türk iş adamlarının yatırım yapması için elverişli bir ülke olduğunu belirterek, "İzmirli iş adamlarını Makedonya da yatırıma davet ediyoruz. Hedefimiz para kazanmak değil, vatandaşlarımız için iş yaratmak" dedi. İzmir Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (İZSİAD) Tarihi Havagazı Fabrikası nda düzenlenen -Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara 11811 Danışma 444 14 44 Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova 277 25 25 Afm Park Bornova 373 73 20 Afm Forum Bornova 373 03 50 Afm Ege Park 324 42 64 Afm Passtel 489 22 00 SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe "Çarşamba Toplantıları" için İzmir'e gelen Naumof, İZSİAD üyelerine, Makedonya da y- atırım imkanları ve iş ortamı hakkında bilgi verdi. Makedonya'nın 2001 yılından sonra değiştiğini ve yabancı yatırımcılara verilen teşviklerin anayasal koruma altına alındığını i- fade eden Naumof, Makedonya nın bir iş cenneti olduğunu söyledi. Naumof, ülkesindeki yatırımların kısa sürede kazanca Devlet memuruna broşür dağıttırıyorlar İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı nın Özel Kalem Sekreteri Zerrin Türkşen in, AKP den milletvekili aday adayı olan eski Eğitim Bir Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak ın seçim çalışmalarına katılması ve broşür dağıtması tepki çekti. Memura siyaset hakkı verilmesini desteklediklerini ancak bugünkü uygulamaya anlam veremediklerini belirten Türk Eğitim Sen İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Adnan Sarısayın, Bürokratlar mevcut iktidar partisi lehine seçim çalışması yapıyorlar. Şimdi de İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı nın Özel Kalem Sekreteri Zerrin Türkşen, AKP nin 1 Mart ta Halkapınar Spor Salonu nda yaptığı temayül yoklamasında milletvekili aday adayı Abdurrahim Şenocak ın broşürlerini dağıttı. Bu durumdan İl Milli Eğitim Müdürü nün haberi var mıdır? dedi. Memur Sen üyelerinin, hak etmedikleri halde kısa sürede yönetim kadrolarına getirildiklerini söyleyen Sarısayın, Gün geçmiyor ki Memur Sen okul müdürleri, müdür yardımcıları, öğretmenler, AK Parti aday adaylarının gerek seçim konuşmalarında gerek ilçe ziyaretlerinde yanlarında olmasın. Her defasında söylediğimiz devlet memurluğu kavramı, hükümet memurluğuna dönüşüyor. Endişemiz son dönemde daha da ayyuka çıkıyor. Böyle giderse okul müdürlerini makamlarında bulmak yerine seçim meydanlarında, seçim ziyaretlerinde bulacağız. Bu durum, devlet memurunun tarafsızlık ilkesine aykırıdır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na aykırı hareket eden bu sözde eğitimci siyaset payandası eğitimciler, kanun dışı hareketlerinin cesaretini nerden almaktadırlar? Özellikle müdürler, yoksa daha yaklaşık bir yıl önce müdür olarak bu görevlere gelirken söz mü vermişlerdir? Devlet memurlarına aykırı bu davranışları, bir diyet ödeme şekli midir? şeklinde konuştu. Benzer bir olayın geçen hafta da yaşandığına dikkat çeken Adnan Sarısayın, Hatırlanacağı üzere daha bir hafta önce AK Parti'den miletvekili aday adayı Memur Sen eski il başkanı, seçim çalışması için gittiği Urla da Urla İlçe Milli Eğitim Müdürü İzzet Gündüz, Şube Müdürü Mithat Eroğlu, Urla Çok Programlı Lisesi Müdürü Nurettin Avunca, Atatürk İlkokulu Müdürü Nimet Aras, Yılay Hakan Çeken Lisesi Müdürü Halim Türk, Jale-Necdet Özbelge Ortakoulu Müdürü Rüştü Erkaya, Şehit Kemal İlkokulu Müdürü Yüksel Akar, Urla Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Mustafa Şimşek, Gülbahçe Ortaokulu Müdürü Jülide Yiğit Savran ve eski sendika başkanları, sendika kökenli adayın yaptığı parti ziyaretinde hazır bulundu. Devlet memuru olan destekçiler, mesai saatinde hiç çekinmeden AK Parti logosu önünde gazetecilere poz verdi. Bugünlerde de aynı durumlar dönüştüğünü, Makedonya'nın saat başına düşen iş gücü maliyeti en düşük ülkeler arasında yer aldığını savundu. Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski nin kendisini yeni pazarlar ve yatırım olanakları bulması için görevlendirdiğini dile getiren Naumof, "Başbakan Gruevski, İzmir e özel ilgi gösteriyor. İzmirli iş adamlarını Makedonya da yatırıma davet ediyoruz. Hedefimiz Avşar Palmiye 277 48 00 Cinebonus 278 87 87 Cinebonus 446 90 40 Cinebonus (Ykm) 425 01 25 Cinecity Kipa Çiğli 386 58 88 Çeşme Hollywood 712 07 13 Çamlıca 343 83 15 Deniz Karşıyaka 381 64 61 Batı Sineması 347 58 25 Çınar Sineması 489 88 85 Karaca Sineması 445 87 76 Kipa Hollywood 252 56 66 Menemen Kültür 832 14 11 Şan Konak 483 75 11 Çınar Center 277 11 00 yaşanmaktadır. Hukuk tanımazlık, etik değerlerin yerle bir edilmesi ve sorumsuzluk alıp başını gitmektedir. Defalarca dile getirdiğimiz gibi özellikle geçen sene haziran ayında dört yılını dolduran okul idarecilerinin görev süresi uzatılanlara bakıldığında, çoğunluğunun yandaş sendika üyesi olduğudur ve ekim ayında mülakatla okul müdürü olanların da çoğunluğu yandaş sendika üyesidir. Başarılı olan ve eğitimin kalitesini yükselten okul müdürleri, yandaş sendika üyesi olmadığı için görev alamamışlardır. Anlaşılıyor ki okul müdürü olmak için önce yandaş sendika üyesi olmak, sonra seçim çalışmalarında mesaileri bırakarak seçim çalışmaları için boy göstermek gerekecekmiş. Seçimler yaklaştıkça daha neler göreceğiz kimbilir. Toplum hayatında önemli bir işlevi olan eğitimin siyasallaşmasına ve benden ötekinden anlayışına karşıyız. diye konuştu. Kanunen bu yapılanların suç olduğunu ancak bu suçun AKP yandaşı memurlar için geçerli olmadığını savunan Sarısayın, Bir siyasi partiyi övmek ve yermek suç olmasına rağmen bu okul müdürleri siyasete karışmışlardır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesine göre suç işlemişlerdir. Anayasa'ya, 657 Sayılı DMK'ya aykırı hareket eden okul müdürleri, acaba gerçekten cezalandırılacak mı yoksa korunup kollanacak mı? Tüm İzmirliler bu konuda Sayın Valimiz'den, İl Milli Eğitim Müdürü'nden, kaymakamlarımızdan ve ilçe Milli Eğitim müdürlerinden gereğinin yerine getirilmesini beklemektedir. Bu yandaş sendika, daha ne kadar koruyup kollanacaktır? Sizler devletimizin ilimizdeki sorumlularısınız. Devletimizin, siyaset ya da yandaş bir sendika tarafından aşındırılmasına göz yummayınız. Aksi halde ağır bir vebal altındasınız. İnsanlarımız, böyle zamanlarda devlet kapısına geldiğinde devlet adamı görmek ister. Orada devlet adamının yerine bir siyasi yandaş, bir örgüt olmamalıdır. dedi. (CİHAN) İzmirli işadamlarına Makedonya'dan çağrı para kazanmak değil, vatandaşlarımız için iş yaratmak" diye konuştu. Naumof, Makedonya'ya yatırım yapacaklara vergi muafiyeti, ücretsiz fabrika tahsisi gibi avantajlar sağladıklarını vurguladı. Naumof, Makedonya'nın AB ve Ukrayna ile yaptığı ticaret anlaşmaları sayesinde 650 milyonluk coğrafyayla ticaret potansiyeli olduğunu sözlerine ekledi. (AA) Sema Sineması 483 91 00 Konak Sineması 483 21 91 Desem Sineması 422 53 10 Karşıyaka Sineması 381 50 98 İzmir Sİneması 421 42 61 -Tiyatro- Konak Sahnesi 483 50 35 Ragıp Haykır Sahn. 369 14 87 İzmir Devlet Tiyat. 445 89 41 Uğur Mumcu Sahnesi 343 04 33 İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi 446 77 95 İsmet İnönü Sanat Merkezi 441 09 02 POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi 255 04 44 Bornova Yeni Yaşam 388 03 31 Bozyaka Halk 261 39 13 Bozyaka Dispanseri 256 09 86 Buca Çözüm 438 76 26 Cansu Karabağlar 237 73 83 Çamdibi Derman Polik. 435 00 77 Çizgi Polik. 226 34 34 Deniz Sağlık Polik. 369 90 91 Ege Sağlık 487 57 64 Egeform Fizik 464 24 24 Eşrefpaşa Ö.Sağ. 227 35 26 Eşrefpaşa Zinde Polik. 262 64 71 Gaziemir Dr. Polik. 252 36 92 Gazi Kent Polik. 274 13 74 Halk Polik. 285 46 34 Hatay Özel Sağlık 250 51 52 İhtisas Polik. 254 13 13 Karşıyaka Park Sağlık 367 22 22 Mevlana Polik. 343 32 43 Mersinli Özel Sağlık 461 19 99 Neron Psikiyatri 256 76 76 Nergiz Özel Sağlık 364 08 10 Onur Polik. 458 77 45 Özel 9 Eylüllüler Polik. 453 81 11 Özel Altındağ 458 05 89 Özel Brn Dr. Dispanseri 347 38 92 Özel Çiğli Polik. 386 05 95 Özel Eylül Polik. 373 85 74 Özel Gülhan Polik. 347 99 91 Özel İrem Sağlık Polik. 251 84 24 Özel İzmir Polik. 343 23 50 Özel Pınarbaşı Polik. 479 80 25 Özel Sarnıç Polik. 281 64 03 Özel Seferihisar Polik. 743 58 48 Özel Serin Polik. 261 29 99 Özel Yedigöller Polik. 442 29 92 Özel Yenişehir Polik. 433 09 24 Park Sağlık Polik. 367 22 22 Sevgi Özel Sağlık 438 37 38 Şöferler Odası Sağlık Polik. 227 99 35 Teos Polik. 743 57 77 Vefa Polik. 341 84 24 Yeşiltepe Polik. 351 38 72 Yıkık Cami Halk. 271 27 27 -Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi 285 96 50 Kara Hastanesi 262 55 55 ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi 330 52 30 Dokuz Eylül Ünv. 412 22 22 Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik. 369 30 40 Ege Üniversitesi 444 13 43 İlaç ve Zehir Dan. 277 73 33 Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi 330 52 30 -Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak. 388 19 63 Konak Doğum Evi 489 09 09 Tepecik Doğum Hast. 449 49 49 -Kan Merkezleri- Kızılay 463 63 53 Çocuk Hastanesi 433 06 08 Ege Üni. 388 28 61 Tepecik Kan Merkezi 433 38 74 ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları 464 88 89 THY Rezervasyon 444 08 49 Basm. Rezervasyon 484 86 38 Alsancak Gar 464 77 95 Santral Garaj 472 10 10 -Körfez Ulaşım İskeleler- Konak 484 98 56 Karşıyaka 368 00 42 Alsancak 464 78 31 Bostanlı 330 89 22 Bayraklı İskele 345 77 53 Pasaport İskele 484 22 56 Göztepe İskele 224 20 22 Üçkuyular İskele 259 40 13 -Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb. 435 11 84 Buca 426 69 37 Çiğli 376 90 91 Karşıyaka 369 79 80 Bornova 388 83 78 Narlıdere 238 32 90 Eşrefpasa 261 48 04 Gaziemir 251 92 05 Güzelbahçe 234 05 34 Konak 425 60 60 Çeşme 712 63 46

SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK 17 Şubat 2013 Perşembe Damak tadını değil sağlığınızı düşünün! İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Şemin, Yetişkinler için gerekli sodyum miktarı günde minimum 500 miligramdır. Yiyeceklere ek olarak tuz atılması vücudun ihtiyacı için değil, tatlandırma amacıyla yapılmaktadır. dedi Türkiye de tuz kullanımı, dünya ortalamasının üç katı. Yiyeceklere ek tuz katılması vücudun ihtiyacından değil, tatlandırma amacıyla yapılıyor. Dünya Sağlık Örgütü, günlük tuz miktarını 5 gr. olarak belirledi. Türkiye de ise bu, ortalama 15 gr. Fazla tuz kullanımı, yüksek kan basıncına sebep olurken ayrıca böbrek hastalıkları ve anevrizma denen, damardaki baloncuklar ve inme gibi sinir sistemi hastalıkları için risk faktörü oluşturuyor. 11 17 Mart arısının Tuza Dikkat Haftası olarak kutlandığını belirten uzmanlar, vatandaşları gereğinden fazla tuzdan uzak durmaya çağırdı. İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. İlgi Şemin, tuzun sodyum k- lorür bileşiği olduğunu, halihazırda besinlerin bileşiminde bulunduğunu aktararak, Yetişkinler için gerekli sodyum miktarı günde minimum 500 mg., maksimum 2 bin 400 mg. kadardır. Sodyum yetersizliği pek görülen bir durum değildir, çünkü besinlerin bileşiminde bulunan sodyum yeterli miktardadır. Yiyeceklere ek olarak tuz atılması vücudun ihtiyacı için değil, tatlandırma a- macıyla yapılmaktadır. dedi. TUZU AZALTIN, HASTALIKLARDAN KORUNUN Sodyum miktarının az olmasının vücut sıvı dengesini, sinir ve kas sistemini çalışmasını bozacağına işaret eden Prof. Dr. Şemin, fazlasının da benzer bozukluklara sebep olacağını kaydetti. Şemin, Sodyumun fazla olması, vücutta su miktarını da arttıracaktır. Su miktarı artınca kan basıncı yükselir. Aşırı tuz yeme alışkanlığı, hipertansiyon hastalığının nedenlerinden biri olarak tanımlanmaktadır. Yüksek kan basıncı ise kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, anevrizma denen damardaki baloncuklar ve inme gibi sinir sistemi hastalıkları için risk faktörüdür. Bu sayılan hastalıklar, ülkemizde başta gelen ölüm nedenlerindendir. Bu hastalıklardan korunmak için yapılması gerekenler arasında sayılabilecek en önemli davranış değişikliklerinden biri de tuz alımının azaltılmasıdır. diye konuştu. Prof. Dr. İlgi Şemin, yüksek tansiyon ve ona bağlı oluşabilecek hastalıklardan korunmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: Yemekler, tuzsuz veya az tuzla yapılmalıdır. Tuz yerine baharatla tatlandırma tercih edilebilir. İçinde çok miktarda tuz içeren hazır, işlenmiş besinler, konserveler ve turşuların tüketimi sınırlandırılmalıdır. Masadan tuzluk kaldırılmalıdır. Satın alınan besinlerdeki tuz oranlarına dikkat edilmelidir. Yüksek tansiyon, orta yaşta başlayan bir sağlık problemidir. Tuzlu yeme alışkanlığının erken yaşlarda edinildiği unutulmamalı ve gençlerin doğru alışkanlıklar edinmesine özen gösterilmelidir. Böylece sağlıklı yaşlanan bir nesil gelişebilir. (HABER MERKEZİ) Yetersiz vitamin bacaklarda çarpıklığa neden oluyor Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Kutlu, yetersiz beslenmeye bağlı kemik ve kas yetmezliklerinin bacaklarda çarpıklığa neden olabildiğini söyledi. Kutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gençlerin günümüzde "sıfır beden" olmaya özenmesinin yanlış olduğunu belirtti. Kişilerin "zayıf olacağım" diye vitamin, protein ve minerallerden uzak kalmaması gerektiğini dile getiren Kutlu, "Fast food beslenmenin etkileri doğal olarak vücudun geneline olduğu kadar vücudu taşıyan bacaklara da yansır. Yetersiz beslenmeye bağlı kemik ve kas yetmezlikleri nedeniyle çarpık bacak deformasyonu ortaya çıkar" diye konuştu. Kutlu, çok zayıflığın ya da aşırı kilonun bacak estetiğine zarar verdiğini vurguladı. Özellikle gençlerin sınav stresine daha çok küçük yaşta girdiğini, bunun onların fiziksel ve ruhsal gelişimini olumsuz yönde etkileyebildiğini aktaran Kutlu, şöyle konuştu: "Okuldan derse ve dershaneye yetişeceğim derken 'fast food kültürü' ile yetişiyorlar. Ne zamanında ne de doğru kaynaklardan beslenme olanakları olmuyor ve bu da onlarda beslenme bozukluğu yaratıp olumsuz gelişmelere yol açıyor. Sadece fiziksel beslenme değil, yaşam tarzı nedeniyle ruhları da beslenemiyor ve sonuçta sadece fiziksel değil, ruhsal beslenme olanakları da olmuyor ve bir sürü çarpıklık içinde bocalayıp kalabiliyorlar." dedi. (AA) Pilates yap bağışıklık SİSTEMİNİ KORU ÖZEL HABER Türkan KOÇ Parkinson tedavisi için bakla değil ilaç kullanın Pilates in bağışıklık sistemini koruduğunun altını çizen Merve Yeşildağ, Düzenli pilates yapan kişilerin bağışıklık sistemleri yapmayanlara göre daha güçlü oluyor. Bu sayede daha az hastalanıyorlar dedi. Pilates eğitmeni Merve Yeşildağ, özellikle çocuklara pilates yaptırarak bağışıklık sistemini koruyabileceğimizi söyledi. Yeşildağ, 8 yaşından itibaren çocuklarınıza pilates eğitimi aldırabilirsiniz. Bu sayede hem vücutları direnç kazanırken hem de ideal şeklini alacaktır diye konuştu. Menopoza girmek istemeyen ya da menopoz dönemini kolay bir şekilde atlatmak isteyen bayanların pilates salonlarını doldurduğuna da değinen Yeşildağ, şunları söyledi: Menopoz döneminde düzenli uygulanan egzersizler hormonları dengeliyor. Bu dönem yapılan hareketler sayesinde daha az stresle atlatılıyor. Ayrıca bazı bayanlar menopoza girdiklerini zannediyorlar ancak düzenli egzersizler sayesinde hastalanmaya devam ediyorlar. Adet düzensizliği de yapılan düzenli hareketler sayesinde gideriliyor. Pilates şart 15 yıllık sporcu, Pilates eğitmeni Merve Yeşildağ, Pilatesi 8 yaşından 70 yaşına kadar birçok kişi yapabilir. 67 yaşında bir öğrencim var. Pilates ile duruşunuzu düzelterek vücudunuzu forma sokabilirsiniz. Ayrıca sağlıklı bir kas sistemi için de pilates şart dedi. Joseph Pilates tarafından bulunan pilatesin vücut için yararlarına da değinen Yeşildağ, Pilates hareketleri ile sırt, karın kaslarını güçlendirerek omurga düzenleniyor. Raşitizm ve astım hastası Joseph Pilates bulduğu hareketler sayesinde 70 yaşına kadar yaşamayı başarmıştı şeklinde konuştu. Pilates yapan kişilerin k- endilerini bu sayede farklı hissettiklerini de anlatan Yeşildağ, 10 derste farklı hissedeceksiniz, 20 derste farkı göreceksiniz, 30 derste yepyeni bir vücudunuz olacaktır diyen Joseph Pilates in de sözüne vurgu yaptı. Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elibol: "Parkinson hastalığının tedavisinde 'Yeşil baklanın kabuğu çok iyi geliyor' diye biliniyor. Tam tersine biz onu önermiyoruz çünkü ilacın içerisindeki madde baklada da var dedi Parkinson hastalığının tedavisinde yeşil bakla kabuğunun çok iyi geldiği yönündeki inanışın gerçeği yansıtmadığı ve tedaviyi olumsuz etkilediği bildirildi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Elibol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, parkinson tedavisinin son yıllarda iyi bir noktaya geldiğini belirtti. Hastaları uzun süre i- laçla takip ettiklerini, ilaçların yetersiz kaldığı bazı durumlarda cerrahi yöntemleri devreye soktuklarını aktaran Elibol, "Beynin içinde bazı hareket devreleriyle cerrahi yöntemlerle oynayabiliyoruz. Bunlar, bizim için çok önemli gelişmelerdir" dedi. İlaçların yan etkileri nedeniyle hastaların yakından takip edilmesi ve ilaçların bilinçli kullanılması gerektiğini vurgulayan Elibol, şunları söyledi: "Hastalarımızın yediğine içtiğine dikkat etmesi gerekiyor. Parkinson hastalığının bazı ilaçları bizim için önemli. Örneğin bakla yenmesinden söz ediliyor. Hastalığın tedavisinde 'Yeşil baklanın kabuğu çok iyi geliyor' diye biliniyor. Tam tersine biz onu önermiyoruz çünkü ilacın içerisindeki madde baklada da var. Bu nedenle bakla h- esabımızı çok bozuyor. Beyne istediğimiz oranda ilacı yollamak istiyoruz. Hastaların bakla dışında hiçbir şey yemelerine karışmıyoruz. İlaçların aç ya da tok olarak alınanı var, bunları öneriyoruz. Hastanın doktora sık gitmesi, ilacı doktoru nasıl öneriyorsa ona uygun olarak alması ve yan etkisini fark ettiği anda doktora sorması gerekiyor." Elibol, parkinsonun temelde hareket bozukluğuyla ilgili olduğunu, bu nedenle hastalara fizik tedavi, spor, yürüyüş ve çeşitli egzersizler önerdiklerini, göğüs, sırtı ve bacakları çalıştıracak tüm hareketlere daha çok zaman ayırmalarını istediklerini anlattı. Kabızlık, uyku düzeni ve kokunun parkinsona etkisi Parkinsonun beynin ve vücudun başka bölgelerindeki bazı sinir hücrelerinin yavaş yavaş zedelenmesiyle başlayan bir hastalık olduğuna işaret eden Elibol, hastalığın genellikle titreme, yavaşlık, vücudun bir tarafında başlayan ve ilerleyen hareket bozukluğu gibi belirtilerle teşhis edildiğini kaydetti. Parkinsonun çok farklı belirtileri olabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Elibol, şöyle devam etti: "Uzun yıllar kabız olan hastaların parkinson olma olasılığı daha fazla. Bir başka nadir bulgu ise gece uykuda bağırma, çağırma yani rüyayı hareketli görme, sesli görme. Korkulu bir rüya görülmesi ve çığlık atılması, eşine vurma, k- endini yere atma gibi rüya içinde olan hareket bozuklukları da parkinson hastasında nadir belirti o- larak ortaya çıkıyor. Koku duygusunda azalma da parkinsonun erken belirtilerden biri oluyor ama bunlardan hiçbiri tek başına çok belirleyici değil. Bu hastalık nedeniyle hücreler yavaş yavaş kaybediliyor. Bu, bildiğimizin çok daha ötesinde karmaşık bir süreç. Onun mekanizmalarını öğrenmek için yıllardır yoğun çalışmalar yapılıyor." (AA)

SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 13 1ubat Mart 2013 2015 Perşembe Cuma Eleman bulamayan esnaf Suriyeli mültecilere yöneldi Özellikle sanayi işlerinde eleman bulmanın imkansız olduğunu söyleyen demir doğrama ustası M.K, "Aldığımız işleri yetiştiremiyoruz. Ödemeler aksıyor. Mülteci çalıştırmak zorundayız" dedi İki bakanlık farklı proje hazırladı müze açılışı tarih oldu Çanakkale Şehitler Abidesi'nin altında bulunan müze, iki ayrı bakanlık birbirinden habersiz farklı projeler hazırlayınca dokuz yıldır açılamıyor. Savaşların 100. yılında Çanakkale Savaşları Müzesi, depo olarak kullanılıyor. Çanakkale Savaşları'nda şehit olan Mehmetçikler anısına Gelibolu Yarımadası Hisarlık Tepe de Şehitler Abidesi yaptırıldı ve 1960'- ta ziyarete açıldı. 1.7 metre yüksekliğindeki abidenin altında da Çanakkale Savaşları Müzesi kuruldu. Şehitler Abidesi ndeki eksiklerin tamamlanması için çalışmalar sürerken 2006 yılında yıkılma tehlikesi olduğu yönünde hazırlanan rapor doğrultusunda güçlendirme çalışması başlatıldı. Çalışmalar sebebiyle hem abide bir yıl ziyarete kapatıldı, hem de altındaki 100 metrekarelik müze. Müzedeki Çanakkale Savaşları ndan kalma eserler, başka bir yere taşındı. Çalışmalar kapsamında abidenin tabanındaki 2 bin granit taş söküldü. Tabandan temel noktasına kadar toprak kazıldı. Dört ayağın bağlantı kirişleri güçlendirildi. Abidenin altında, aynı anda 200 kişinin gezebileceği, bin 600 metrekarelik kapalı müze alanı oluşturuldu. Bu süreçte Gelibolu Yarımadası ndaki yatırımları yürüten Orman ve Su İşleri Bakanlığı, abidenin altındaki alan için bir müze projesi hazırladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise başka bir proje hazırladı. Üstelik bunları birbirlerinden habersiz yaptıkları yıllar sonra ortaya çıkan iki bakanlığın çekişmesi, müzenin yeniden ziyarete açılmasını yıllarca geciktirdi. 27 Şubat 2015'te iki bakanlık arasında protokol imzalanarak, bölgedeki bütün taşınmazlar Kültür ve Turizm Bakanlığı na devredildi ancak müze, yine de Çanakkale Savaşları nın 100. yıldönümüne yetiştirilemedi. Kapısı kilitli müzenin içi de depoya çevrilmiş halde; traktör, sandalyeler ve abidenin çevre düzenlemesinde kullanılan malzemeler bulunuyor. Müzenin son durumuyla ilgili bilgi veren Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı Mehmet Gürkan, bugüne değin iki bakanlık tarafından hazırlanan projeler için icraata geçme aşamasında su sızıntısı problemiyle karşılaşıldığını ve yalıtım çalışmalarına rağmen bunun aşılamadığını söyledi. Yeni bir yalıtım çalışmasının ardından karar verilecek proje doğrultusunda, müzenin en kısa sürede ziyarete açılacağını kaydetti. (CİHAN) Afyonkarahisar da sanayi ve hizmet sektörü temsilcileri eleman açıklarını şehirde yaşayan mültecilerden karşılamaya başladı. Özellikle sanayi alanında çalıştıracak eleman bulamadıklarından dert yanan esnaf, mecburen Suriyeli ve Iraklı sığınmacılara yöneldiklerini belirtti. 18 bin işsizin bulunduğu Afyonkarahisar'da iş dünyası Suriyelilerin asgari ücretle çalışmasının önünün açılmasına temkinli yaklaşırken esnaflar en kısa sürede bunun resmiyete dökülmesini istedi. İş dünyasına göre, "Asgari ücretle çalışma izni verdim" demek yeterli değil. Bu ilk bakışta işçi açığı olan işveren açısından bir umut gibi görünse de dil, adaptasyon ve eğitim gibi problemlerin çözülmesi yanında iş veren ve Türkiye'deki işsizlerin hak ve hukukunu koruyacak yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği dile getirildi. MECBUREN SURİYELİ ÇALIŞTIRIYORUM Sanayide demir doğrama işi yapan M.K., günümüzde artık özellikle sanayi işlerinde eleman bulmanın imkansız olduğunu söyledi. Esnaf o- larak ayakta durabilmek için iş yapmak zorunda olduklarını belirten M.K., "Artık gençlerimiz böyle ağır işleri tercih etmiyor. Birkaç tane ikna ettiğimiz çırağı alıp yetiştirmeye çalışıyoruz. Ancak zor geldiği için ya bırakıyor ya da başka işe gidiyor. Aldığımız işleri yerine getiremiyoruz. Ödemelerimiz aksıyor, çeklerimiz aksıyor. Perişan oluyoruz. İşimizi çözmek için artık Suriyeli ve Iraklı mültecilere umut bağladık. Çalışmak isteyenleri bulup yetiştiriyoruz." dedi. Sanayide oto yıkamacılığı yapan esnaf M.E. de artık eleman bulmanın imkansız olduğunu belirtiyor. M.E., sigorta, yemek ve maaşını verdiği halde insanların çalışmak istemediğini daha zahmetsiz işler tercih ettiğini belirterek, "İnsanlar işsiz değil, iş beğenmiyor. Gençler daha zahmetsiz özellikle termal otellerde ya da buna benzer işleri tercih ediyor. Bu tür işlerde sabredip bir meslek edinmeyi düşünmüyor. Ben şu anda yanımda Iraklı gençleri çalıştırıyorum." diye konuştu. M.E., Türkiye'de gençlerin iş beğendirmenin zor olduğunu, Suriye ya da I- raklıların kas gücüyle yapılan işlerde tercih edilebileceğini anlattı. Hür Sanayici ve İşadamları Derneği (HÜRSİAD) Başkanı Niyazi Diler, işçi bulamama sıkıntısı yaşayan işveren açısından bakıldığında cazip gibi durduğunu, ancak yasal düzenleme yapılmadan konunun daha büyük sıkıntılar oluşturabileceğine dikkat çekti. Afyonkarahisar Sanayici ve İşadamları Derneği(AFSİAD) Başkanı Hüseyin Şehitoğlu da iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından yabancı uyruklu işçilerin çalıştırılması noktasında gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. İşveren ve Türkiye'deki işsizlerin haklarının, hukuklarının da korunması gerektiğini dile getiren Şehitoğlu, altyapı oluşturulmadan bu işin daha büyük sıkıntılar oluşturabileceğini dile getirdi. (CİHAN) ZZTK nın kamu spotu çalışmalarına RTÜK ten onay Zeytin ve zeytinyağı sektörü, 2023 yılında 650 bin ton zeytinyağı ve 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin üretimine u- laşmayı hedefliyor. Söz konusu üretimin katma değere dönüşmesi için güçlü ihracat kadar güçlü bir iç piyasa da gerekiyor. Bu hedef doğrultusunda sektör, Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi (Z- ZTK) öncülüğünde güç birliği yaptı. Hazırlanan kamu spotuna RTÜK ten onay alındı. Türkiye, zeytinyağı üretici ülkeleri arasında kişi başına en az zeytinyağı iç talebi olan ülke konumunda. Türkiye'de 1,8 kg. seviyesindeki zeytinyağı talebini 5 kg. seviyesine çıkarmak isteyen sektör, ZZTK öncülüğünde kamu spotu hazırlamak üzere çalışmalara başladı. Söz konusu kamu spotunun çekimleri sivil toplum kuruluşlarının, odaların, borsaların ve sektörde faaliyet gösteren firmaların destek ve katkılarıyla geçen ocak ayında tamamlanmıştı. Kamu spotu ile Türkiye'de zeytinyağı talebini arttırmayı amaçladıklarını belirten Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Renklidağ, "2023 yılında 650 bin ton zeytinyağı ve 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin üretimine u- laşacağız. Bu üretimin katma değere dönüşmesi için güçlü ihracat kadar güçlü bir iç piyasaya ihtiyaç var. ZZTK nin koordinasyonuyla hazırlatılan kamu spotu ile ülke içi tüketimi arttırmayı hedefliyoruz. Aldığımız onayla sektörümüzün gücüne güç katmayı amaçlamaktayız." dedi. (CİHAN) 5 yıl sonra mühendis ithal etme noktasına gelebiliriz İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ahmet Adem Tekinay, su ürünleri sektöründe her yıl gerçekleşen büyümeye dikkat çekerek, sektörün güçlenmesi için akademik bilgiye duyulan ihtiyacın yadsınamaz olduğunu ifade etti. Prof.Dr. Tekinay, her geçen yıl üretim hacmini arttıran su ürünleri sektörüne yeterli su ürünleri mühendisi yetiştirilmezse 5 yıl sonra mühendis ithal etme noktasına gelineceğini açıkladı. İşletmelerinin verimliliğini arttıran, sektörde kendini ispat eden mühendislerin 5 bin TL den fazla maaşlarla iş bulabildiğine dikkat çeken Prof.Dr. Tekinay, Büyüme rakamları gösteriyor ki, ülkemizin her yıl donanımlı 300 su ürünleri mühendisine ihtiyacı olacak. Önümüzde her yıl yüzde 10 büyüyen bir sektör var. Genç ve başarılı gençlerimizi yetiştirebilecekken, su ürünleri mühendislerini Avrupa dan mı ithal edeceğiz? K- endi evlatlarımızı yetiştirip sektöre kazandırmalıyız. Bu gidişata dur demezsek dışarıdan mühendis ithal eder hale geleceğiz diye konuştu. Geçmiş yıllarda Su Ürünleri Fakülteleri kontenjanlarının çok fazla öğrenci almasının bir takım istihdam sorunlarını beraberinde getirdiğini aktaran Prof.Dr. Tekinay, Geçmiş yıllarda Su Ürünleri fakülteleri çok fazla öğrenci aldı. Sektörde başlayan donanımlı öğrenci sayısı az olduğu için çok fazla mezun işsizimiz oldu. Zamanında yüzlerce öğrenci alan fakültelerden mezun olan öğrencilerin sadece yüzde 10 u çalışma hayatına katıldı. Bu da son yıllarda öğrencilerimizin tercihlerine olumsuz yansıdı. Önemli olan öğrenci sayısının çokluğu değil. Biz İKÇÜ olarak aldığımız az sayıdaki öğrencimizi mezun ettiğimizde işlerini de belirlemiş oluyoruz. Mezun ettiğimiz donanımlı öğrencilerimiz yüksek maaşlarla çalışabilecek. Su Ürünleri Mühendisliğine prestijli mesleklerin arasında saydıracağız dedi. 2016 yılında ilk mezunlarını vereceklerini kaydeden Prof.Dr. Tekinay öğrencilerini mezun ederken iş sahibi yaparak istihdam konusunda gençlerin soru işaretlerini de gidereceklerini ifade etti. Gençlerin kafasında Ben bu fakülteye gidersem işsiz kalmam algısını oluşturma hedefinde çalıştıklarını belirten Prof.Dr. Tekinay, 20 öğrencimizi mezun ederken iş sahiplerinin elinden diplomalarını verdireceğiz. Böylece puanlarımızı da yükseltmiş olacağız. Bu sene ki puanlara baktığımızda hala fakültelerin kan kaybettiğini görüyoruz. Ama 2 yıllık fakültemiz düşme yaşamadan geçen yıl ki tercih sayısıyla aynı o- larak tercihleri kapattı. şeklinde konuştu. (HABER MERKEZİ) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Üzerinden demir ya da karayolu geçen uzun ayaklar üzerine oturtulmuş köprü. Hayır anlamında kullanılan bir ünlem. 2. Başıboş, erkin, serbest. Mihrak. 3. Libya nın plaka işareti. Muayene için hekime ödenen ücret. 4. Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal. Burçlardan biri. 5. Tek bir sanatçının tek bir müzik aleti eşliğinde verdiği konser. 6. İlaç, merhem. Hamam böceği. 7. İspanyolların ünlü sevinç nidaları. Kan pıhtısı. 8. Çözümlemeli. 9. Yazı yazma aracı. Madencilikle uğraşan bir kuruluşumuzun kısaltması. 10. Balık avlamakta ve yük taşımakta kullanılan büyük kayık. Hollanda nın plaka işareti. 11. Nikelin simgesi. Kan oturması nedeniyle deride oluşan kızarıklık. 12. Kısa çorap. İslamiyet ten önce Kâbe de bulunan üç puttan biri. 13. Uyanık, gözü açık. Meksikalıların ulusal içkisi. 14. İlenme, beddua. Eski dilde söz, kelime. 15. Tören. İlgi eki. 16. Binek hayvanı. Namazın bölümlerinden her biri. 17. Bir meyve. Bir ilimiz. 18. Legal olmayan yollardan kazanılan para. 19. İstenilen sonuç, verim. İstenilen özellikleri üzerinde taşıyan. 20. Kulak iltihabı. Kabukluların ve eklembacaklıların örteneğini oluşturan proteinli madde. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Anne, ana. TARIK. ( Sinema sanatçımız ). Hayvanlarda yüzün çıkıntılı ve az çok sivri olan ön bölümü. Somali nin plaka işareti. 2. Abartma. Leonardo da Vinci nin ünlü bir eseri. Fiyat yaftası. 3. Fayda. Şehzadelerin özel eğitmenleri. Telli balıkçıl. Uzakdoğu da yetişen ve liflerinden dokumacılıkta yararlanılan değerli bir bitki. 4. İsim. Bir kimseye namusuna dokunur suç yüklemek, kara çalmak. Isı. 5. Dev gibi, iri yapılı. Yoksullara yiyecek dağıtmak için kurulmuş hayır kurumu. Ünlü Roma imparatoru. 6. Kutsal inanç, iman. Kalite. Sert, katı. 7. Ceviz. Direktif, yönerge. Gemilerde oda. 8. Lehçe. Arap alfabesinin ilk harfi. Kızartılmış ekmek, süt ya da et suyuyla yapılmış bir tür yemek. 9. İnme ya da sakatlık gibi bir sebeple yataktan kalkamayan kimse. Anılmak için verilen şey, hatıra. Kayıp, yitik. 10. 106 taşla oynanan bir şans oyunu. Yılanın deri değiştirirken attığı deri. Baş sağlığı dileme. Yabani hayvan barınağı.

SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR 17 13 Şubat Mart 2015 2013 Cuma Perşembe Pınar Karşıyaka'nın zaferi Litvanya medyasında Lietuvos Rytas gazetesi: "Türklerin kurşunları bizi Avrupa'dan etti" Sportas: "Diebler, Lietuvos Rytas'ı denizde boğdu" Basketbolda, ULEB Avrupa Kupası son 16 turu rövanş maçında Pınar Karşıyaka'nın, Lietuvos Rytas'ı 97-81 yenerek çeyrek finale kalması, Litvanya basınında geniş yer buldu. Ülkenin en yüksek tirajlı gazetesi Lietuvos Rytas, "Türklerin kurşunları bizi Avrupa'dan etti" başlıklı haberinde, Litvanya temsilcisinin maç boyunca etkisiz kaldığını belirterek, "Avrupa maceramız cehennem gibi bitti. Rakibin oyunu ve İzmir taraftarı Rytas'a salonu dar etti" değerlendirmesinde bulundu. Spor haberleri yayımlayan internet sitesi "Sportas" ise Pınar Karşıyaka'nın ABD'li şutörü Jon Diebler'in maçtaki performansından övgüyle bahsederek, "Diebler, Lietuvos Rytas'ı denizde boğdu" başlığını kullandı. "Delfi" haber portalı da "Pınar Karşıyaka, Lietuvos Rytas'ı çeyrek final yolundan sildi" başlığıyla verdiği haberde Ege temsilcisinin karşılaşmayı ilk yarıdaki üstün performansıyla çabuk bitirdiğini yazdı. (AA) Dişi Atmacalar Avrupa'da YARI FİNAL HEDEFLİYOR Bayanlar Hentbol Süper Lig ekiplerinden Ardeşen Gençlik ve vatistan'ın RK Zelina takımını eleyerek temsil eden iki ekipten biri olduklarını Energa AZS Koszalin, 4. turda ise Hırratpaşa Belediyesi ile Türk hentbolunu Spor Kulübü, Avrupa Challenge çeyrek finale yükselmeyi başarmıştı. Rize söyledi. Kupası'nda yarı finale yükselmek için hafta sonu Polonya'nın Pogon Baltica Szczecin takımıyla mücadele edecek. Avrupa Challenge Kupası çeyrek finalinde "Dişi Atmacalar", Pogon Baltica Szczecin takımıyla yapacağı iki maçı da Recep Tayiyp Erdoğan Üniversitesi Ardeşen Meslek Yüksekokulu Spor Salonunda 14-15 Mart'ta oynayacak. Avrupa Kupası'na 3. turdan başlayan Karadeniz temsilcisi, Ardeşen'de oynanan iki karşılaşmada 3. turda Polonya temsilcisi temsilcisi, 3. ve 4. turda olduğu gibi iki karşılaşmayı seyircisi önünde oynayacak. İki kulüp arasında yapılan görüşmelerin ardından Avrupa Hentbol Federasyonu karşılaşmaların her ikisinin de Rize'de oynanmasına karar vermişti. Ardeşen Gençlik-Pogon Baltica Szczecin karşılaşmasını, Letonya Hentbol Federasyonu'ndan Aleksandrs Rutkovskis ve Uldis Dzerve ikilisi yönetecek. Antrenör Hikmet Vurgun, AA muhabirine, telafisi olmayan iki maç oynayacaklarını, Mu- İki maçın içeride yapılmasının kendileri için avantaj olduğunun altını çizen Vurgun, "İki maçta da çok dikkatli olmalıyız. İkili maçlarda ilk maçın sonucu insanları yanıltabiliyor. Bunları daha önceki turlarda gördük. 3. turda 6 farkla kazandığımız karşılaşmanın rövanşında berabere kalmıştık, 4. turda ise 3 farkla kazandığımız maçı rövanşta 2 farkla kaybetmiş ve averajla çeyrek finale çıkmıştık. Bunu bilerek, zamanı kontrol ederek oynamalıyız" dedi. (AA) Kardemir Karabükspor Euroleague 3'e uğurlandı PTT 1. Lig takımlarından Manisaspor Teknik Direktör Taner Taşkın, hedeflerinin ligde kalmak olduğunu söyledi. Taşkın, Tarık Almış Spor Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında bu hafta deplasmanda oynayacakları Karşıyaka maçına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karşıyaka maçına 3 puan parolasıyla hazırlandıklarını ifade eden Taşkın, kolay bir karşılaşma olmayacağını derbiye yakışan bir mücadele ve skor beklediklerini kaydetti. Ligde varolmak için kendi evlerinde 6 deplasmanda ise 5 maç oynayacaklarına işaret eden Taşkın, şöyle konuştu: "Dışarıdaki 6 maçın hepsini kazanacağız diye bir şey yok. Ama puan ve puanlar almamız lazım. Karşıyaka maçıyla seriyi başlatmak istiyoruz. Karşıyaka maçlarının Manisa için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. İzmir den 3 puanla dönmek istiyoruz. Rakibimizde Play- Off mücadelesi veriyor. Onlar içinde bıçak sırtı bir maç olacak. Düşme hattında 3 takımın çekişmesi var gibi görünse de puan cetvelinde 28 puana kadar olan takımlarda düşme sıkıntısı yaşıyor. Biran önce yukarıya tırmanmak istiyoruz. Karşıyaka maçına sadece derbi olarak bakmıyoruz. Sıradan maçlardan birinden puan veya puanlarla ayrılmamız gerekiyor." Toplantıda gazetecilerin sorularını da cevaplayan Taşkın, üst üste oynadıkları kupa ve lig maçlarının takımı olumsuz etkilediğini, sakat ve kart cezalısı olan oyunculardan dolayı ideal onbiri kurmakta sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. Manisaspor'un maç kaybettiği haftalarda rakiplerinin de maç kaybettiğine dikkati çeken Taşkın, şöyle devam etti: "Düşme barajının bu sezon çok yüksek olacağını düşünmüyorum. Üst taraftaki Euroleague 3'te Türkiye'yi temsil edecek Kardemir Karabükspor Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, törenle İspanya'ya uğurlandı. Metin Türker Tesisleri bahçesindeki törene, kulüp yöneticileri, futbol takımı teknik direktörü Yılmaz Vural ve futbolcularla tekerlekli sandalye basketbol takımı antrenörü Can Aksu ve sporcuları katıldı. Can Aksu, gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen sezon Garanti Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi'ni 3. tamamladıklarını ve Euroleague 3'e katılma hakkı kazandıklarını söyledi. Uğurlama töreninin morallerini yükselttiğini, Karabük ve Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceklerini aktaran Aksu, "İspanya'da zorlu maçlar bizi bekliyor. Gruptan çıkarsak Nisan'da Hollanda'da finaller olacak. Takım hazır. 45 gündür bu maçlara hazırlanıyoruz. Aramızda milli takımda olan ve Avrupa tecrübesine sahip sporcularımız var. İnşallah şampiyonada iyi sonuçlar alıp evimize dönmek istiyoruz" diye konuştu. "Hedefimiz gruplardan çıkmak. Gruptan çıkan şampiyon olur. Çünkü grupta güçlü takımlar var" diyen Aksu, rakipleri iyi analiz ettiklerini, onları yenecek kalitelerinin bulunduğunu kaydetti. Takım kaptanı Murat Aslanoğlu da iyi hazırlandıklarını, ülkelerini en iyi şekilde temsil edeceklerini ifade etti. Kardemir Karabükspor Futbol Takımı Teknik Direktörü Yılmaz Vural ise iki takımı bir araya getirenlere teşekkür ederek, "Avrupa'ya bir yoldan gidiyoruz. İnşallah futbol takımı olarak biz de Avrupa'yı tekrarlarız. Geçen sezon iyi gittik Avrupa'da. İnşallah tekrarlarız. Bunlar zor değil" dedi. (AA) Şu anda tek hedefimiz ligde kalmaktır" takımlarda maçlarını kaybediyor. İkinci yarı çok zor geçiyor. Çok iyi bir aile takımı olduk. Camia olarak birbirimize sarıldık. 4 puanlı aldığımız Manisaspor ile şimdiki Manisaspor arasında farklar var. Göreve geldiğimizde enerji kaybı çoktu. Şimdi personelimizden takıma herkesin çok fazla umudu var. Tabii ki bir maçla kurtulmadık. En az kayıpla maçlarımızı geçip Manisaspor u ligde tutacağız. Devre arası yapılan transferlerin altında benim imzam var. Bütün sorumluluk bana aittir. Aldığım bütün oyunculara kefilim. 8 transfer yapmışız, bunların içinden 4 tanesi takıma katkı yapıyorsa başarılı iş yaptığımızın göstergesidir. 27 tane çok iyi bir oyuncu grubu var. Bu oyuncu grubu ligde kalma adına kendini ispat ederse önümüzdeki sezon çok daha iddialı bir Manisaspor olacak. Şu anda tek hedefimiz ligde kalmaktır. (AA) MÜFLİS REİS BALIKÇILIK TİC VE SAN LTD.ŞTİ İFLAS İDARESİNCE İİK. m. 234 ve 237 UYARINCASIRA CETVELİNİN DÜZENLENDİĞİ İLANIDIR Dosya No:2014/10 İflasYukarıda ünvanı yazılı müflisin iflas masasına alacak kaydı yaptıranların, kayıt, kabul, red ye sıralarını, karar dayanağıyla birlikte gösteren 19,02.2015 tarihli sıra cetvelli İzmir İflas Müdürlüğüne bırakılmış ve divanhanesine asılmış, ayrıca İİK md. 166 uyarınca ilanları yapılmıştır. Sıra cetvelinde gösterilen alacaklıların esasa ilişkin itirazların en geç 15 gün içerisindeiflasa karar veren Asliye Ticaret Mahkemesinde, sıraya ilişkin itirazların ise en geç 7 gün içerisinde İcra' Hakimliğinde dava açabilecekleri hususu İİK 232,234,235,236. ve 237 maddeleri gereğince tebliğ ve ilan olunur. Sondakika 13/3 Basın: 40811 Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr de Karşıyaka sınırları içerisinde bulunan Kaçak Binaların Yıkım yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/26532 1-İdarenin a)adresi : BAHRİYE ÜÇ OK BULVARI NO.5 KARŞIYAKA/İZMİR BAHRİYE ÜÇ OK BULVARI 5 35500 KARŞIYAKA/İZMİR b)telefon ve faks numarası : 2323994148-2323994373 c)elektronik Posta Adresi : ç)ihale dokümanının : https//ekap.kik.gov.tr/ekap/ görülebileceği internet adresi 2-İhale konusu yapım işinin a)niteliği, türü ve miktarı : Elle yıkılacak yapı 1.654.995 M3 Makine İle yıkılacak Yapı 2.556.285 M3 Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b)yapılacağı yer c)işe başlama tarihi BİNA YIKIM İŞİ YAPTIRILACAKTIR KARŞIYAKA BELEDİYESİ YAPI KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ : İzmir/Karşıyaka sınırları içersinde : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 20 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. : Yer tesliminden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. ç)işin süresi 3-İhalenin a)yapılacağı yer : Bahriye üçok bulvarı no 5 Kat 3 Karşıyaka/izmir b)tarihi ve saati : 10.04.2015-14:00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1.Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi. 4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sanatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2.Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri. 4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: idare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1.İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.3.2.Makine, teçhizat ve diğer ekipmana ilişkin belgeler İhale konusu işin yerine getirilebilmesi için gerekli görülen tesis, makine, teçhizat ve diğer ekipmana ilişkin belgeler ve istekli, en az 4 adet (2 adet paletli, 2 adet lastik tekerlekli (2 adet uzun bomlu olacak)) ekskavatör ( Motor gücü en az 100 hp, Ekskavatör kepçe kapasitesi minimum 610 mm/0,17m3, yükleyici kepçe kapasitesi 2350 mm/0,1 m3 olacak, kazıcı aparatı çıkarılarak yerine kırıcı aparatı takılabilecek özellikte olacaktır. ), 2 adet beton kesme makinesi ( Yapılarda demirli döşeme betonlarını ve kirişleri kesme işinde kullanılmak üzere benzinli, en az 5,5hp motor güçlü, iki zamanlı motorlu, kesici disk çapı en az 3.50 mm, kuru ve sulu kesme özelliği, kesme derinliği 1.20-1.25 mm, kapalı kayış ve titreşim önleme sistemi, elektronik hız sınırlandırıcılı olacak.) ve ya ayni işi yapan daha gelişmiş makine kabul edilebilir, 2 takım oksijen kaynağı ( Her türlü çelik konstrüksiyon kesilmesinde kullanılmak üzere oksijen takımı, yardımcı ekipman olarak da spiral kesme motoru ve demir makası olacak. ), 2 adet vinç ( yapıların yıkımından çıkacak moloz ve inşaat atıklarının zemine indirilmesinde kullanılacak şekilde ve özellikte olacak. ), 4 adet kompresör ( dizel yakıtlı en az 100.hp motor gücünde aynı anda iki adet kırıcı tabancayı çalıştırabilecek teknik donanıma sahip Olacak özellikte, kırıcı tabancaları, yedek uçları, bağlantı hortumları ve diğer aparatları ile olacak şekilde olmalı. ) en az 2adet aydınlatma cihazı., 5 adet ( 5 tekerlekli ve/veya 40 ayak damperli kamyon) istenilen araç modelleri kesinlikle 10 yaşından büyük olmayacaktır Yüklenici, bütün ekiplerden sorumlu en az 5 yıl deneyimli 2 ekip sorumlusu (İnşaat Mühendisi), en az 3 yıl deneyimli 1 Harita Mühendisi, 1 Elektrik Mühendisi, 1 Tekniker,2 İş Makinesi Operatörü, 2 Kaynakçı Ustası,3 duvar ustası 10 vasıfsız işçi istihdam etmesi ya da istihdam edebilecek durumda olması gerekmektedir 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: 4.4.1.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım işlerinde Benzer iş grupları listesinde yar alan B III grubu işleri Benzer iş olarak kabul edilecektir. 4.4.2.Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: Benzer işe denk sayılacak Mühendislik veya Mimarlık Bölümleri:İnşaat Mühendisliği 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Karşıyaka Belediyesi Yapı kontrol Müdürlüğü adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Karşıyaka Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, Her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat şeklinde verilecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,00 İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr de Sondakika:13/3 Basın: 41010

SAYFA 16 Sıcak para Türkiye'ye uyuşturucu etkisi yaptı Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, ekonomide yaşanan son gelişmelerle ilgili ilginç tespitlerde bulundu. Türkiye de 2002 yılında 15 milyar dolar olan sıcak paranın, 2015 O- cak sonu itibariyle 147 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Prof. Dr. Uysal, bu paranın Türkiye ye uyuşturucu etkisi yaptığını söyledi. Uysal, Dışarıdan gelen kaynaklarla, taşıma suyla değirmen döndürmeye alışmış bir ekonomiyi istediğiniz şekilde yönlendirebilirsiniz. 5-10 milyar dolarlık bir çıkışla Türkiye ye zarar verebilirsiniz ya da ekonomisi Türkiye gibi olan bir ülkeye. dedi. Türkiye nin 2001 krizinden bu yana dışarıdan gelen spekülatif para diye tanımlanan sıcak parayla, haketmediği bir tüketime ve yaşam standardına ulaştığını ifade eden Uysal, Bu bizde uyuşturucu etkisi yaptı. Dışarıdan para geliyor, döviz düşük kalıyor, ithal malları ucuza alıyor, tüketiyoruz. Şimdi bu deniz bitti. Dünyada doların değerinin euro karşısında artmaya başladığı, gelişmekte olan ülkelerdeki paranın çıkış yapmasının beklendiği bir dönemdeyiz. Üstelik bu döneme, seçime doğru giderken ekonominin dinamiklerini olumsuz yönde etkileyecek bir kavga süreciyle başlıyoruz. Faizlerin düşüp düşmeyeceği tartışmaları yapılıyor. Faizleri ekonominin dinamiklerinin gerektirdiğinden aşağıya çekmeye kalkarsanız, bu şekilde sonuca yol açarsınız. diye konuştu. EKONOMİYE ŞAHSİ GEREKÇEL- ERLE İÇERİDEN MÜDAHALE EDİLİYOR Ekonomideki çalkantıda küresel spekülatörlerin etkisinin olmadığını, şahsi gerekçelerle içeriden ekonomiye müdahale edildiğini savunan Prof. Dr. Uysal, yaşananları, Dizel arabaya benzin koyuldu, motor bozuldu, hadise bu. şeklinde özetledi. Yaşar Uysal, "Egedesonsöz" adlı internet sitesine verdiği röportajda, ekonominin gidişatına yönelik çarpıcı tespitlerde bulundu. Bu krizi k- endimiz yarattık. Sebebini dışarıda aramayalım, lobilere bağlamayalım. diyen Prof. Dr. Uysal, krizin üç boyutu olduğuna dikkat çekti: Bu işin üç tane boyutu var. Birincisi, küresel boyutta ortaya çıkan gelişmeler. Bekliyoruz ki ABD faiz arttıracak, para oraya dönecek, dolayısıyla kurlar artacak. İkincisi içerideki iç ekonomik gelişmeler, üçüncüsü ise iç siyasi gelişmeler. Bu üçünün etkileşimi sonucu biz böyle bir süreç yaşadık. Hangisi başrol oynadı diye sorarsanız, içerdeki gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz. YAŞANANLAR 5 NİSAN KARARLARINA GİDEN SÜRECE BENZİYOR Prof. Dr. Uysal, ekonomide yaşanan süreci, 1994 yılındaki 5 Nisan kararlarına benzetti. 1994 yılında gecelik faizlerin yüzde 800 lere çıktığını hatırlatan Uysal, Ekonomideki gidişat bana 1994 ü hatırlattı. Niçin? 94 te gecelik faizler yüzde 800 lere çıkmıştı, işler iyiye gitmiyordu. O zamanın başbakanı, maalesef ekonomi profesörüydü. Ekonomi kurmaylarını topladı, Faizleri idari bir kararla çekiyoruz aşağıya. dedi. Bu ne anlama geliyordu? Saatte 200 km. hızla giden bir arabada sonuna kadar frene basınca ne oluyorsa o oldu. (CİHAN) Zeytinyağı fiyatı rekor kırınca "sahteciler" MEYDANA İNDİ Türkiye'de, bu yıl zeytinyağı fiyatları rekor derecede artınca ''ürün sahteciliği''nde de artış olduğu bildirildi. İspanya'daki kuraklık sonrası fiyatların yükseleceği beklentisi nedeniyle üreticinin zeytinyağını stoklamayı tercih etmesi iç piyasada da fiyatları artırdı. Geçen yıl ortalama 6 liradan satılan sızma zeytinyağı üretici fiyatının bu yıl 12 liraya çıktığına işaret eden sektör yetkilileri, raflarda satılan zeytinyağları içinde tağşişli yani farklı yağlarla karıştırılmış ürünlerin oranında artış yaşandığı konusunda u- yarıda bulundu. Tüketicilerden gelen şikayetler üzerine harekete geçen Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) yetkilileri, piyasadan topladığı örnekleri Uluslararası Zeytin Konseyi (COI) tarafından akredite edilmiş laboratuvarlarda inceledi. İnceleme sonucunda içinde "eser miktarda" bile zeytinyağı olmayan bitkisel yağların marketlerde satıldığının tespit edildiği kaydedildi. UZZK Başkanı Ümmühan Tibet, AA muhabirine yaptığı açıklamada zeytinyağı fiyatlarındaki artışın, aslında rekolte düşüklüğüne bağlı olmadığını, zeytinin hasat zamanı ortaya atılan "Dünyada ve Türkiye'de zeytin rekoltesi düşük, zeytinyağı fiyatları artacak" gibi spekülatif söylemlerden kaynaklandığını söyledi. (AA) "Çin'deki gerilemenin geçici olacağını umuyoruz" Türk doğaltaş sektörünün en önemli ihracat pazarları arasında yer alan Çin'de büyümenin yavaşlaması sonrası yeni inşaat projelerinin azalması Türk mermer ve travertenine olan talebi de azalttı. İhracatçı, Çin'deki durgunluğun kısa sürmesini umut ediyor. Ege İhracatçı Birlikleri'nden yapılan açıklamada dünyanın en büyük doğaltaş fuarı olan Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı'na katılan Türk firmalarının görüşlerine y- er verildi. Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, ABD krizi sonrası ön plana çıkan Çin pazarının halen sektör için en önemli pazar olduğunu ancak son dönemde ihracatta gerilemeler yaşandığını ifade etti. (AA) www.sondakikagazetesi.com İzmir kredi kullanımında 2. Torbalı nın da ihracat rakamlarının dikkat çekici olduğunu kaydeden Fırat, Sanayi kenti Torbalı daki firmalar, gerçekleştirdikleri ihracatla ülke ekonomisine önemli katma değer sağlıyor. Vereceğimiz teşvik ve kredilerle bu rakamları daha da yukarıya taşımayı hedefliyoruz. İzmir, Eximbank kredilerini kullanmada İstanbul dan sonra ikinci il oldu. dedi. '61 İLİ GERİDE BIRAKTIK' Toplantıya TTO Başkanı Abdulvahap Olgun, Torbalı Esnaf Odası Başkanı Halil Gülcü, İş-Kur Müdürü Mustafa Şimşek, Vergi Dairesi Müdürü Naci Üzar, SGK Müdürü Kadriye Ay, banka müdürleri ve ihracatçı firmaların temsilcileri katıldı. Türk Eximbank ın finans destekleri hakkındaki toplantının açılış konuşmasını, T- TO Meclis Başkanı Erkan Aksoy yaptı. Aksoy, Torbalı, milyar dolara varan ihracat rakamlarıyla ülkemizin ihracat hedefine büyük destek veriyor. İhracatta tam 61 ili geride bırakma başarısı gösteren TTO, son yıllarda artan ihracat rakamlarıyla dikkat çeken ilçede ihracatçı firmalara yönelik önemli bir toplantı düzenledi. Toplantıda konuşan Türk Eximbank İzmir Şubesi Müdürü Ferhat Fırat, ülke genelindeki ihracatçı firmalara 2014 yılında 32 milyar dolarlık destek verdiklerini, 2015 te bu rakamı 34 milyar dolara çıkarmak istediklerini kaydetti ilçemizdeki firmalar, teşvik ve kredilerle bu oranı daha da yukarı çekebilme fırsatı yakalayacak. dedi. HEDEF, İHRACATIN GELİŞTİRİLMESİ Şube Müdürü Ferhat Fırat ise Türk Eximbank ın, 1987 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Devlet Yatırım Bankası Türk Eximbank a dönüştürüldüğünü hatırlattı. Temel amaçlarının ihracatın geliştirilmesi, ihraç edilen mal ve hizmetlerin çeşitlendirilmesi, ihraç mallarına yeni pazarlar kazandırılması, ihracatçıların u- luslararası ticarette paylarının arttırılması ve girişimlerinin desteklenmesi, ihracatçılar, yurtdışında faaliyet gösteren müteahhitler ve yatırımcılara uluslararası piyasalarda rekabet gücü ve güvence kazandırılması, yurtdışında yapılacak yatırımlarla ihracat amaçlı yatırım mallarının üretim ve satışının desteklenmesi ve teşviki olduğunu belirtti. Eximbank ın hizmetlerinden kısaca bahseden Fırat, İhracat Kredi Sigortası ile ihracatçıların mal ve hizmet ihracından doğan alacaklarının, ticari ve politik risklere karşı teminat altına alındığını kaydetti. 32 MİLYAR DOLARLIK DESTEK Ayrıca sevk öncesi ihracat kredileri, reeskont kredileri, yatırım a- maçlı ihracat kredileri gibi çeşitli hizmetler verdiklerini ifade eden Ferhat Fırat, Eximbank ın 2014 yılında nakdi desteği 20 milyar dolar, sigortalar dahil edildiğinde ise 32 milyar dolara ulaştı. 2015 yılında ise bu rakamı 34 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. Torbalı da Eximbank kredilerini kullanan ihracatçı firmalar bulunuyor ama ve bunların sayısının artmasını bekliyoruz. Hem kredi hem de sigorta işlemlerini birarada gerçekleştiriyoruz. Bir yıl geri ödemesiz 5 yıl, iki yıl geri ödemesiz 7 yıl ödemeli olmak üzere 25 kredi programımız var. İhracata göre vade 10 yıla kadar yükselebiliyor. dedi. Fırat, daha sonra soruları cevapladı. (CİHAN) Genç TÜSİAD değil, genç Türkiye istiyoruz Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, yeni göreve gelen ekibin enerjisinin çok yüksek olduğunu belirterek, Görev süremiz içinde mutlaka çok iyi çalışmalar yapmalıyız. Bu yüzden BASİFED in arkamızda olduğunu bilmek bizim için çok önemli. dedi. TÜSİAD ın geçen ocak ayındaki 45. seçimli genel kurulunda yönetim kurulu başkanlığına seçilen Symes, İzmir e düzenlediği ilk ziyaretinde Batı Anadolu Sanayici İşadamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) üyeleriyle tanışma toplantısında biraraya geldi. Burada yaptığı konuşmada, gençlere yönelik projeleri olduğunu ve yeni bir anlayış getirmeyi düşündüklerini belirten Symes, Genç TÜSİAD değil, genç Türkiye istiyoruz. TÜSİAD olarak etrafımızda gençlik halkası yaratmak gerektiğini düşünüyoruz. Bizler gençlerin geleceği için çalışıyor ve gençlere diyoruz ki, Doğru yaptığınız her ş- eye sahip çıkın. İnanıyoruz ki yakında gençlerimizle birlikte çok güzel işlere imza atacağız. dedi. Yönetim olarak TÜSİAD ın bugüne kadar yaptığı bütün değerli çalışmalara sahip çıktıklarını ifade eden Cansen Başaran Symes, gelecek dönemde bu çalışmaları daha etkili nereye taşıyabileceklerinin planlarını yaptıklarını ve üzerinde çalıştıklarını söyledi. (CİHAN) 'Aliağa ekonomisi büyürken sıkıntılarla boğuşmaya devam ediyor' İzmir in Aliağa ilçesinde, 1. Bakırçay Ekonomi Zirvesi düzenlendi. Zirvede Bakırçay bölgesinde yer alan Aliağa, Foça, Menemen, Dikili, Kınık ve Bergama ilçelerinin ekonomisi masaya yatırıldı. Ekonomik kalkınma, istihdam ve iş dünyasının ele alındığı zirveye kanaat önderleri, işadamları, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve diğer vatandaşlar katıldı. Aliağa Ticaret Odası (ALTO) Başkanı Adnan Saka, gazeteci Rıdvan Karapehlivan ın yönettiği zirve toplantısında, ilçenin mevcut sanayi potansiyelinin Ege Bölgesi ve Türkiye için hayati önem taşıdığının altını çizdi. Bünyesinde barındırdığı stratejik sektörlerle Aliağa nın dev bir sanayi şehri konumunda olduğunu, bununla birlikte gelecek 50 yıllık projeksiyonunun planlı ve bölge ülke ihtiyaçları doğrultusunda yapılmasının önemini vurguladı. Aliağa nın Türk milli ekonomisine katkısına dikkat çeken Saka petrokimya, demir çelik, gemi söküm, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) ve lojistik sektörü gibi dev yatırımlara sahip olduğunu, yapımı devam eden Çandarlı ve Petkim liman projelerinin ve Star Rafinerisi yatırımlarının hayata geçmesiyle birlikte ekonomik potansiyelin ikiye katlanacağının altını çizdi. Lojistik köy konusunda serbest bırakılmak istediklerini ve yasaklarla bir yere varılamayacağını ifade eden ALTO Başkanı Saka, Aliağa limanlarına yılda 5 bin gemi geliyor. Petkim Limanı ve Kuzey Ege Çandarlı Limanı nın da devreye girmesiyle bölge doğal olarak zaten lojistik bir üs olacak. İzmir e yapılacak olan lojistik köyün Aliağa dışında bir yere yapılması halinde, y- atırımcı ve birçok kesim için bu durum verimli olmayacak. Aliağa nın stratejik konumu, ekonomik yapısı ve yatırımcıya sağladığı fırsatlarla lojistik üs potansiyeline sahip en uygun yer olduğunu düşünüyoruz. Biz ALTO lolarak deniz, demir ve kara yolunun birarada olduğu merkezlerde lojistik köylerin kurulması gerektiğine inanıyoruz. dedi. Aliağa da 3 bin 500 megavat elektrik üretildiğini, limanlarında yılda 42 milyon ton elleçleme yapıldığını ve yörede 40 bin kişinin istihdam edildiğini kaydeden Saka, Türkiye ekonomisindeki stratejik önemine rağmen yıllardır sıkıntılarla boğuşan ve çözümde yalnız bırakılan bir şehir olduğunu söyledi. Aliağa ve dolayısıyla milli ekonomiyi olumsuz etkileyen meselelere değinen Adnan Saka, yatırımların ve buna paralel olarak nüfusun kontrolsüz büyüdüğünü, 21 milyar dolar değerinde dış ticaret hacmi olan liman bölgesinin ulaşımda büyük sıkıntılar yaşadığını ve teşviklerin yetersiz olmasından dolayı ALOSBİ'ye beklenen seviyede yatırımcının gelmediğini belirtti. Bölgedeki iş dünyasının meselelerine çözüm önerileri getiren Saka, acilen g- eleceğe yönelik bir master planına ihtiyaç duyduğunu ve kalkınmanın sürdürülebilir olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: İlçemizde faaliyet gösteren araç sayısı 20 bin civarında. Yine İzmir i Çanakkale ye bağlayan karayolunun üzerinde olması nedeniyle Aliağa dan günde ortalama 40 bin araç gelip geçiyor. Yakın gelecekte tamamlanacak olan dev yatırımların faaliyete girmesiyle birlikte bu araç sayısı katlanarak çoğalacaktır. Bugün bile Aliağa dan İzmir e gitmek büyük sorun halindeyken önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız sıkıntıların boyutunu hayal dahi edemiyorum. Mevcut karayolumuzun ihtiyaca cevap veremediği hepinizin malumudur. Diğer taraftan yapımı devam eden çevre yolunun Koyundere mevkisine adeta demir atması, bizi umutsuzluğa sevk etmektedir. Aliağa da yatırımlar hızla devam ederken bölgenin en önemli i- htiyacı olan ulaşımın çözümü noktasında yürütülen projelerin çok yavaş bir şekilde sürdürülmesi bizleri endişelendirmektedir. Hemen her platformda Aliağa halkı adına dile getirdiğimiz bu tespitlerin, yetkililer tarafından dikkate alınmasını talep ediyoruz. Konuşmasında işsizlik konusuna da değinen ALTO Başkanı Saka, Türkiye de işsizliğin stratejik hatalardan kaynaklandığını öne sürdü. Ülkede ve dolayısıyla Aliağa da çok yüksek seviyede nitelikli eleman ihtiyacının karşılanamadığını belirtti. (CİHAN)