Birol Cangi. - şiirler - Yayın Tarihi: 30.6.2014. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Birol Cangi - şiirler - Yayın Tarihi: 30.6.2014 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.

Birol Cangi (1967) 1967 yılında Zonguldak ta doğdu. Ankara Atatürk Lisesi Yatılı Bölümünden 1986 yılında Mezun oldu.1995 yılında Yakındoğu Üniversitesi Elektrik -Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Askerliğini 1996 yılında İstanbul da Tamamladı. 1997-1998 Yıllarında Twin D tipli kireç fabrikasının bütün projelerinin kontrolünü yaparak sistemi işletmeye alma çalışmaları yaptı.burda Yabancı süpervizörlerin hem tercümanlığını hem de kontrollüğünü yaptı. Daha Sonra Köyhizmetleri İl Müdürlüğünde orta gerilim E.N.H. ile ilgili proje keşif ve pratik uygulamalarını gerçekleştirdi. içme suyu ve buna bağlı bir çok proje hazırlanmasında kontrolünde ve köylere içme suyu verilmesi ile ilgili çalışmalar yaparak bunların teknik kontrollerini gerçekleştirdi. 2000-2005 yılları arasında islami site com'da islami yazarlık yaptı.bir çok makale yayımladı. Birol CANGİ Evli ve bir çocuk babası olup İngilizce bilmektedir. Eserleri: bal tefsiri analizi,hikmet analizi,açıkçek analizi,preserved tablet Levh-i Mahfuz(ingilizce yayımladı),iletişim ve üst iletişim analizi,tasavvuf eserleri ve içerikleri,şöhretler listesi,son evliya (roman) gibi bir çok makale yayımlamıştır.son olarak Kubbetüs Sahra şiirini antoloji com da yayımlamıştır.

Oyuncağım OYUNCAĞIM Kul kula el ele Kuklayı sobele Derin devlet ergenokon Aman kuklayı sobele Afaklarda maziler var Ermişlerde şiir yazar Bakışlar hep Allah'a sızar Aman kuklayı sobele Ergenokon büyük kukla Beni salimen ondan sakla Yürürüm adımla Allah'a Aman kuklayı sobele Ergenokon büyük düşman Şimdi belki hepsi pişman Yıllarca bize dost olan Meğer zevkle vatan satan Ergenekon'u sobele Aman kuklayı sobele Yaman kuklayı sobele Neymiş meğer gizli kirli Görüntüler hırlı gürlü hesapta namuslu arlı Aman kuklayı sobele Yaman kuklayı sobele Birol Cangi

Ülke Garibim Gurebayım Fakirim Fukarayım Özüm yakan aşk ile Mudarım Mudarayım Çağlar aşkın çağlar beni Dağlar aşkın dağlar beni Gören gözler ağlar beni Dem vurur temaştayım Yıkık yakık virane Gönül özüm biçare Büyük aşkın son çare Islak ıslak yağıştayım. Aşk sarhoşu nur içinde Sönmüş gölgeler peşimde Canlı zikirler dilimde Hararetli nakıştayım. Fışkıran nur şimşekleri Fırtına çıkaran dualar Öfke tutulmasındaki sabır Uçuyorum telaştayım Değilim uzakta, yanındayım. Kulağındayım gözündeyim Bir muamma nur içre nur Eriyip içre akmaktayım. Kara gözleri pırıltı İmkansıza çarpan umut Tezadın asimetriği Sonlanan yaşam gençliği Aşk içinde filizdeyim Ciğerparem Rabbiciğim, Aşikarem gizliceğim Şekerparem sevdiceğim Artık sana dönüşteyim Sayendeyim yarende Sayendeyim gönlümde Feda olsun ömrüm sana Aşkın sızar yana yana Çok şükürler Rabbim sana Sonsuz teşekkürler sana Kral oldum ülkemdeyim. Birol Cangi

Bal Garibim Gurebayım Fakirim Fukarayım Özüm yakan aşk ile Mudarım Mudarayım Çağlar aşkın çağlar beni Dağlar aşkın dağlar beni Gören gözler ağlar beni Dem vurur temaştayım Yıkık yakık virane Gönül özüm biçare Büyük aşkın son çare Islak ıslak yağıştayım. Aşk sarhoşu nur içinde Sönmüş gölgeler peşimde Canlı zikirler dilimde Hararetli nakıştayım. Fışkıran nur şimşekleri Fırtına çıkaran dualar Öfke nöbetinde sabır Uçuyorum telaştayım Değilim uzakta, yanındayım. Kulağındayım gözündeyim Bir muamma nur içre nur Eriyip içre akmaktayım. Kara gözleri pırıltı İmkansıza çarpan umut Tezadın asimetriği Sonlanan yaşam gençliği Aşk içinde filizdeyim Ciğerparem Rabbiciğim, Aşikarem gizliceğim Biriciğim sevdiceğim Artık sana dönüşteyim Sayendeyim yarende Sayendeyim gönlümde Feda olsun ömrüm sana Aşkın sızar yana yana Çok şükürler Rabbim sana Sonsuz teşekkürler sana Nur oldum,yağmaktayım Tohum oldum,topraktayım. Arı oldum,kovandayım. Rızık oldum,rezzaktayım. Türlü halde, makamdayım.

Birol cangi-11.02.2010-sabah Zonguldak Birol Cangi

Deli Orman DELİ ORMAN Deli orman ardına düşlerimi sakla Gönül dedikleri delikli kalbura dönmüş Sonra saraya vardığında medetini dilersin düşlerinden Hani o var ya o o bakışı aşkının Hani o varya o yakışı aşkının Sonra bir kızıllığa dönüşür ermişlerin adları Kimisi gelip taht kurarlar gönül bağına Kimisi özlüce konuşur anlata anlata Diğeri asasını uzatıp kaderine sokarcasına: Bak yapma bak günah Der durmadan Ama sen hep yazarsın sen hep kazarsın hem de en derinini Yazgılar yazgılar yazgılar bir gün künyeni soracak Anlıyor musun ifadeni kaydedecek o kalem Sonra sarayı hatırlarsın Adem gibi İşlemez kurşunlara iz göstere göstere histeriye tutulmuş gibi ağzımda hep o Dönencelerin son akşamına kadar hep seni sayıkladım Hep seni düşündüm biçare Atın beni karanlığa özgürlük istiyorum ben Ben haykırmak istiyorum sen diye diye Neden biz ayrılığa düştük özüm Şimdi nerden geliyor bu ihtiyaç iki gözüm Sözüm sana değil Sözüm acizliğime İki satırını bile yazmadan giren nefsime Yazık sana sana oh olsun nefisle Hey bre pehlivan çıkar meydane Er meydanı değil bu bu gönül meydanı Tozu toprağına özü gözüne takılmış aşkının Cazgırlar şeytan olmuş hedefte günahlar Dur durak bilmez habire onu arar Yaşlarla gönül yüzüm de bir sürü çizik Bugünlerde sevapsızım durum kesik Karşısında gözlerim yerde ellerim bağlı yüreğim ezik Yine bugün sen olmadan asla sen olmadan asla hasta olmuşum sevdamız sana dönen dönmeyen tüm ayyaşlar gibi tüm dilenenler gibi sana dokuyup kaderimi ya beni hastalardan yaz ya günahlarımı kapat sana ulaşmak çok da zor az da kolay

Deli orman deli deli ormanın tek gezgini Bugün şu dağın arkasında kamplayalım Şu çağıldayan sudan sulanalım Şurda Allah a duralım namaz için Kendimizi rüzgara verelim Bulutların gölgesi sarsın özünü Yağmurlar fırtınalar arkasından ne güzel Kahraman yürekler Allah la dopdolu Şurda rızıklar hazırlanmış yeyelim Şurda muhabbeten iki kelimenin belini kıralım Şurda yanan yüreklere su verelim Şurda onlara müjdeler diyelim. Öldüremezsin yok edemezsin o yürekleri Onlar varya onlar ne müslümandır ne ümmettir. Şimdi isyan bayrağı açılsın ormanımdan Şimdi emperyalizmin kanını dökmeye Şimdi diğerlerinin garezini sormaya Şimdi hesabımı allaya pullaya almaya geliyorum. Deli orman deli ormaaaan ormanlar kadar vahşisinde ondan Düşmanlığımdan korkarlardı beni düşlerinde görseler Beni bir kez dinleseler hemen çekip giderlerdi Hain sırıttı güldü aradı bulamadı Ama ben ben sadece dişlerimi sıkmıyorum. Ağlamıyorum artık sadece Ormanımda dinleniyorum pusu öncesi Şurda düşmanlığım ikiye katlanıyor Şurda kardaşımın akan kanı var Şurda bacımın örtüsünü kaldırdınız Şurda sancağımı yere çaldınız Şurda cancağızıma kıydınız Şimdi bitmeyen deli orman öfkesi Şimdi zincirimi kesen zehir kusacağım Şimdi emperyalizmin suratını tükürüp Kapitalizme küfür savuracağım Şimdi şimdi seni uyarıyorum Seni seni evet amerika ve yalakaları Avrupa ve yalakaları Sen kimsin de benim canlarıma kıyarsın Senin yaşının kırkmisli uygarlığım var benim Senin gibisine biz çok tokadı vurduk Senin gibisine bir çok defalar... Silahların varmış olsun Yekpareden atan gemilerin de cabası

Orası neresi burası neresi Zulaya şehit kaderi koymuşuz can Bakalım hangi silah bana vur diyecek Hangi silah bana dur diyecek Öldüremezsin deli ormanı Külümden dirilirim Mezarımdan gelirim Seni ve tekniğini yok ederim Yok ederim kıtanı Yok ederim satanı Yok ederim tuzağını Durdurumazsın deli ormanı Durmadan üretiyor durmadan savaşıyor Gece gündüz ve cumanın öğleni Anlamazsın ki; Tut duramazsın deli ormanı Sürekli mazimi hatırlıyorum Mazimden geliyorum sana Ecellerin gibi damarına giriyorum Sen efendiler efendisiymişsin Bir anlatıyorlar bilmeyende... Ordular ordusu uyanacak Ordular ordusu size kan kusturacak Ordular ordusu sizi hapsedecek Ölümünüz kurtuluş değil size Ölüm sadece bize kurtuluş cennette Deliorman deli ormaaan Deli ormaaaan deli orman anlıyor musun? Birol cangi-bartın 08.01.2005 Birol Cangi

Doğum günü Hiç ölmemek gibi bugün, Anlasana,benim doğum günüm, Parıltılı yaldızlar sarardı düşlerimi, Irmakların sesi hala kulaklarımda, Ellerimde kış eldivenleri, Raylarında gümüş rengi ışıltı. Rüzgarlarda kımıl, kımıldı yüreğim. Sonsuzluğun ilk taksidi bugün, Anlasana, benim doğum günüm, Zıplaya sallana hareketli Dumanlı gözleriyle büyük babam, Okumayı söküyormuşcasına hikayeleri, Sözleri defalatan iz bilmez bir bendim sanki. Mutlu yıllar sana özüm, Anlasana,benim doğum günüm, Yaşlı hocam, ilk sınavım, İlk göz ağrım, ilk savaşım, Gözlerime vuran kar izleri, Yağmur kokusu toprağın teni hatırlar mısın? Kutlu bayramlar sana gözüm, Anlasana,benim doğum günüm, Umutlar kış ormanın ateşi, Aşkları sana verdim, Gün gibi gelin gibi, Döne döne aşkı aradığım anlarda oldu benim. Bugün benim doğum günüm, Anlasana benim doğum günüm Ahh! bir bulutki yeniden yağıyor, İşte! aşk güneşi yeniden doğuyor, Volkan gibi bir patlıyor, bir sönüyor. Bir esmerin delikanlısı, Karakaşlı kara heyecanlı, Aşkın izini arıyor biliyorum.ne demiştim sana ben: Off eyleme,affdile Rabbinden, Üzülme bir gün, senin de olur elinde. O zaman mevsimlerin bahar olacak, Aşk:sıralanmamış bir gizem. Bir çalı arkası, Bir indibi bile olsa, İnsanı bulur her yerde.

Unutma! Hüseyin karındaşım, Güneş hayırla çarpacak gözlerine, İşte o an ilham gelecek, Konuştukça açılacak, Açıldıkca tutuşacak, Tutuştukça kararlı, Kararın adı aşkta hasret, Hasret ise özlem, özlem ise aşkın olacak anlamadın mı? Off eyleme Affdile Rabbinden, üzülme bir gün seninde olur elinde. humagenw@yahoo.com 20/10/2000 Birol Cangi

El-Hakk El-Hakk Gelmiş idim gitmek için Doğmuş idim ölmek için Çilelerden dermek için Hak kı demeye geldim. Yolun gönül yolu olsun Göz görüp gönül tutasın Arayı arayı bulup aşkı Allah demeye geldim Aşkın gözü görmez olur Tutan eller tutmaz olur Nefis dilin tatmaz olur Hak ka varmaya geldim Dünya seni bağlayalar Çıra çıra dağlayalar Dağlarında kıraç kayalar Hak ça demeye geldim Zebil olup hak da diyem Var da yok da onda diyem Sahipsize hor bakarsın Onun kisi hak da diyem Hakkın hakka teslim eyle Rıza getir sabır eyle Elimdeki tesbih ile Hak sa demeye geldim. Gündüz gece ayan yayan Sen misin? huzur arayan Dünya malı kovalayan Nefis ile turalayan Hak la dermeye geldim Haksız Cangi durak eyle Yolun müşkil yardım dile Kapanıp secde ile yere Allah Allah demeye geldim. bbccangi@yahoo.com Birol Cangi 2004-12-03 Bartın Birol Cangi

Gaga Bir Gün Lale Açacak Bir Gün Lalezar Olacağım Bir Gün Rüzgarlara Karışıp Laleleri Dereceğim. Bir Gün Tohumu Çatlatıp Kök Vereceğim. Hikayelerimle Hayatımın Öyküsünü Okuyup Güleceğim. Bir Gün Ruhumun Derinliğinde Kaybolacağım, Bir Gün Beyazın Noktası Olacağım. Bir Gün Işıltılı Gözlerdeki Nur Gibi Parlayacağım. Bir Gün Dünyanın Kralı Olup Hayallerime Ereceğim. Bir Gün Ayrılık Olacak Dünyadan, Bir Gün Sılama Döneceğim Hiçbir Şeyi Unutmak İstemiyorum Her Şey Aklımda Ve Benliğimde Benimle Hapis Olmalı. Bir Bahçevan Beni De Uyandıracak Zor İşlere Gebe Hayatım Hiçbir Dönemde Kolay Meyva Olmadı Şarkım Sonsuza Yürüyecek. Karanlığa İhtiyacım Var Yani Kaybolmaya Vay Seni Alçakla Bir Olup Ecdadıma Söven Vay Sana Ateşler İçinde Bunalası Belalı Vay Sana Müsibetten Anlamaz Zekalı Bir Gün Uğrarsın Yanar Haneye Bir Gün Azab İçinde Uzatırsın Elini Elime Eli Elime Değmesin Gayrı Kanı Kanıma Değmesin Canı Canıma Değmesin Gözü Değmesin Gözüme Tükenmeyen Kalemi Alıp Elime Rabbi Doladı Diye Kemiksiz Diline Çüheleyip Yokluğun Eşşeğini Köyüme Elveda Sana Elvada Geçen Boş Günlerime Daima Galiptir Hak, Bunu Bil Ve Sakla. Cuma nın Gece Seması Sana.Sakın Bakma. Zonguldak-2001/12/13 Birol Cangi

Gerek Meyletme gönül fani dünyaya, Bedeni ruhtan ayırır bir gün. Göz yaşı dökme dünyaya, Kabirde seni daraltır bir gün. Lokman ahvaline işar etsen de, Ecel şerbetini içirir bir gün. Fani ölüm korkutma anı, Seninde hesabın biçilir bir gün. Kadere sığınıp kahretme canı, Varlığın darlığa çevrilir bir gün. Ateş yakıp zulmetme nefsine, Azabı sonsuza erişir bir gün. Ahvaline şeriat istese alim, Adına çıkarsa ateşli zulüm, Derdime derman olmaz ki malım, Pişmanlığı bin defa öldürür bir gün. Coşkun ırmakta gönül gibi, Sel olup bir gün yıkmamız gerek. Aşkın nurunda yüzüp yıllarca, İçin için ecele yanmamız gerek. Şimdi tut ellerinle adi karanlığı, Kinsiz nefretsiz yırtmamız gerek. Karşısına geçip günahların, Tövbe kapısında selamlamak gerek. Ne kadar rahat da uyuyorsun, Artık gerçeğe uyanmamız gerek. Aşk ile meşk ederdik sohbette, Artık konuşmadan anlaşmamız gerek. Sabır ile Hak cehd edip imana, Artık kuvvetle coşmamız gerek. Bırakıp ansızın keyifli hayatı, Çile bülbülünden ders almak gerek. Yanmak gerek çıralar gibi, Sonrasında ateşinden çıkıp nefasetin, Terk edipte konu komşuyu aşk ile, Konuşmadan tefekküre girmemiz gerek.

Ey aşkı çıra gibi yakıp yalvartan, Aşkından çılgınca mecnun olmamız gerek. Safir ile gelsen yanıma, Sakın bana bakma bana uğrama, Hayli zaman oldu terk edeli maddeyi, Mana denizinde coşkuyla yüzmemiz gerek. Yarından banane günüm zaten bahane, Ecel geziyor bak hane hane, Sen tarlada ben ise buğdayda dane, Zamanı aşıp büyümemiz gerek. Seyyar oldum kitapların içinde, Her gün başka kişi başka hadise, Dar günümde büyüyen bebeğe, Daha fazla mama vermemiz gerek. Kelimesine bin ömrünü versen de, Bir gün yanında bir kez Allah dese, Yani Allah ın adını duymamız gerek. Her isteyene vermeli ihtiyacını, Dağıtmalı rızasına mülkü malı, Sonunda şükür namazı kılmalı, Artık maddeyi derhal aşmamız gerek. Aciz Cangi çok mu zenginsin? Deniz gibi coşkuda enginsin? Düşmanlara selam söyle gelsinler, Barışa kinide feda etmek gerek. Aziz hatırına dostun yanına Geceden geceye devamlıca yatıya Misafir gibi gidip gelmemiz gerek. 21.12.2002 Zonguldak-humagenw@yahoo.com Birol Cangi

Hicran Gönül derdine bakıp ağlama Aşkın girdabına girip ağlama Sözlerin hicrandır gayrı bağlama Sön söz kadir Mevla nın zorlama gözün öz kitabı karalaya yüz binlerce günahı turalaya kah yürüyüp kah ağlaya gönül derdine bakıp ağlama sen varamaz ben varamaz kim vara süremez kimse bilirim daim sefa bilinmez sefalarda gizlidir cefa gönül derdine bakıp ağlama suretini çizeyim verin aşk kalemini anlatıp dermansız tükenmez çilemi paylatıp kendime acı dolu kaderi gönül kadere bakıp ağlama Merhamet içre hicran ırmağı Engin denizlere hep gürüldesin Aşıkın mecnunu daima düştesin Gönül derdine bakıp ağlama Yalçın dağların sırlı kartalı Kanatları yelkenli gönülleri atlı Nefsiyle yeni harpten çıkalı Gönül derdine bakıp ağlama Bal bulup ballasam derdi Sal bulup sallasam derdi Ham bulup demlesem derdi Gönül derdine bakıp ağlama Çok yoruldum şurada duruşalım Zikreden gibi şurada sallaşalım Dane gibi çorbada buluşalım Gönül derdine erip ağlama Ardına doğru el veda sana Fani mahpus yettiğince sana Hep anlattım kahrettin bana Gönül derdine girip ağlama Bitirecek gücüm bile yok bunu Bir teksin sona sakladım seni Yıllarca hep sayıkladım adını Gönül derdini deyip ağlama

Hacir humagen çok mu yaşlandın Kaybettin kendini çok mu saklandın Sabır adına daima muratlandın Gönül bahçesine girip ağlama humagenw 06/07/2003-Zonguldak Birol Cangi

Hz.hızır'a Hey Yüce Rabbim iyi ki sen varsın, Hey Yüce Rabbim iyi ki yarattın, Hey Yüce Rabbim iyi ki ağarttın, Hey Yüce Rabbim iyi ki Affettin. Katillerim, baharlarda gezinir, Ellerinde kanım, kadeh kadeh içilir, Müslümanım, bin garabet ile avunur, Her dem, kara haber salınır yare, Şehidlere, sulak yaşım ezilir, Yüreğimde acısıyla savruldu, Hasret ile ciğerlerim kavruldu, Filistinlim ölümlerden yoruldu, Bir çare evliyaya soruldu. Tek gönlümün çırasısın Hızırım, Bin bir ordu savaş için hazırım, Ölüm sözüm olsun mezar taşıma, Canım Hızır Nazar edip karşıma, Üç derdimin dermanını sormadın. Gönül ateş dolup bahçem kurudu, Yokuşlara karşı ömrüm yürüdü, Benzim attı ayaklarım yoruldu, Üç derdimin dermanını sormadın. Aslan hızır hemen hazır oluver, Bu fani dervişe nazar ediver, Selam verip derman veriver, Üç derdimin dermanını sormadın. Derdimin değerini hemen biliver, Müslümanı hemen galip ediver, Güldür yüzümü müjde deyiver, Üç derdimin dermanını sormadın. Savaş ile kan ile ağlayı, Müslümanım ciğerini dağlayı, Hiçbiri diğerinin selamı almayı, Üç derdimin dermanını sormadın. Nesepsiz faniyim imanım gani, Bir gün gelip de soruver hali, Çoluk çocuk var mı nedir ahvali, Üç derdimin dermanını sormadın. Günah ile kul ile girdim araya, Haramla yapılan vardım saraya, Ahirette ahvalim bilemem ne ola, Üç derdimin dermanını sormadın.

Şimdilerde seni yazar ararım, Yağmura sorup kara kızarım, Fırtınada kaldım işte mezarım, Üç derdimin dermanını sormadın. Ey muteber kişisi gayri nerdesin, Yerde arar iken belki göktesin, Gel tanıt kendini selam verip de, Güldür yüzümü derman deyip de, Üç derdimin dermanını sormadın. Aşık Humagenw bu ne! kinaye değil, Canım Hızır dünya bu! oyun değil, Yüce Rabbim! sana şikayet değil, Canım Hızır gelip bakmadın, Derdlerime derman olmadın, Üç derdimin dermanını niye sormadın. Humagenw-30.11.2004-Bartın Birol Cangi

Kar KAR Kar yağıyor umutlarım eriyor Yelpaze günü ertesi Yine kar yağıyor yine yine umutlarım eriyor Coşku dolu umutları tutmak Yelkenleri suda yüzdürmek Kıyısında şarap içmek karadenizin Güneşinde yazın denize girmek Kar yağıyor sulak çitlerle ayrılan tarlaya Kar yağıyor umutlarım eriyor karışıyor Bir sade çelengi hatırlıyorum Kıymetli ölüm gününe hazırlanmış Eski şarkıların sihri gibi uyandıran Esen rüzgarın soğuğunu yüzünde hissetiren Kar yağıyor umutlarım eriyor. Yaşamım soruyor karlara karlar cevaplıyor Ne istersen hemen şimdi Ne istersen emret şimdi Kar yağıyor umutlarım eriyor Karların içinde donuyorum Gözlerim göğe takılıyor yükseliyorum Bir bir olurken hayallerim Kar yağıyor umutlarım eriyor. El-cangi/25.02.04 bbccangi@yahoo.com Bartın Birol Cangi

Kubbetüs Sahra Umut kör yolların arkası Umut hayaller içinde derilmiş Umut bir haberci gibi atlı Umut kanatları altın kaplı Umut yüce vicdanlara yaslı Umut sabır taşında dönüyor Biliyorum bir yerlerde gizli kapaklı Umut yaşlı evliyalardaki duada Umutlar koşuşuyor mahremi altın kaplı Bir duayla yeşeren umutlarda dünyalar Bir duayla gerçekleşen bir nefeslik hülyalar Bir duayla paramparça olan dumanlı dağlar Bir dua da sen kat ey kalbi ölük can kimbilir belki o zaman açılır arşa kapılar Kimbilir hangi katta hangi masum dualar ben Arşı titreten masumun ahıyım Ben o masumdaki kanlı göz yaşıyım. Ben ezandan beri kıyamdayım duadayım Ders olup müsibet ile yıllardır yağmaktayım Ben şaha kalktım mı uygarlık susacak Böylece dualar arşı titretip kabul olacak Ben yıkılmam sadece rüzgarla sallanırım İhanetler bana kem vurmaz sadece dallanırım Yedi iklim yetmiş yılda geçse de daim sabrederim Ancak muhakkak gerçekleşecektir şanlı kaderim Kaderimde Allah Allah diyen O aziz var Zerre zerre her yere hakim olacak kırk hadis var Kim dur diyecekse buna yenilmesi hakdır Bu Allahın emri el evvel İslam kazanacaktır. Satılmış demokrasinin gizeminde para var Kim halka darbe yapsa yardımcı kalemşörü var Tükenmez kin ile saldırırlar ümmete Ancak Yalın çıplak gerçeği haykıran Kur an var Kim ki sanırsın gönül ordusunda ki gaziyi Getirsinler sana elleriyle nefret ettiğin maziyi Tarihtir yazılacak kana doymadan boğazın Boğaz harbi sana hatırlatsın korktuğun maziyi Ellerinde çevirir de oynayarak dünyayı Şimdi bitirecek arş gördüğün şatafatlı rüyayı O zaman kabrimde ağlayarak gözüm yaşlı İşte o zaman bu tohumlar olacak yeşil başlı Ey gönlünde umutları küllerinden doğan şair Karıştırda sık sık uyandır yeşilbaşlı şühedayı

Kahhar ile kaim olan kahraman ejderhayı O zaman kabrimde neşe ile selam olacak O zaman hamd ile müslümana bayram olacak Kimse bilmez seni cangi Allah bilsin yeter de Kimse seni sevmez cangi Allah sevsin yeter de Heryer de ben diyorsun sen kimsin ki ey cangi Ben ümmeti müslümanın acizane hizmetkarı Ben ben değilim içimde yüzbinlerce şehit var kusvanın kılıyım üstümde o aziz var Derdü guş-ı duayla hikmet etsin diyerek Şimdi gönül orduma yüzbinlerce melek gelecek Şimdi kalbimden damlayarak gözlerimin kanlı yaşı Şimdi duyuyorum şehidimin işte:aşkla son haykırışı İşte böyle coşarım yaşamış gibi binlerce şehadeti İşte binlerce melekle hatırlarım şanı bitmez şehitleri Sen uygarlığın baş tacısın ey islamiyet Kınından çıkmış kılıcını parlatan mehdiyet Korku salıyor kalbine ne yaptıysan sen yaptın Şimdi nefsiyetle ağlayarak urganda başın sallansın Şimdi makusun zilletiyle gözün seni kurtaracak iblisi arasın Şimdi pişmanlığına ahımın intikamı dolanıp cehennemle Şimdi dostların malların ve evlatların nefret ederek kaçıssın Heyhat artık zillet halka olup boynuna dolanmıştır Artık feryatlarım ses bulmuş intikamım alınmıştır. Dahada dibe en dibe sürüklen bakalım şeytanın arkadaşı Sana şimdi ancak işkencelerden ateş yurdu yol arkadaşı Asla sana af yok sana çıkış yok sana daim azap var Masumların ahıyla ebediyen titreyecek büyük arş var Titresin artık fetretten tarihim, ey büyük arşın sahibi Senden feryadımıza bin ah yükselip gökleri yaksın dilerim O aziz peygamberim gelsin duat etsin dilerim O zaman gönlümde yeşerir çöller vahaya döner Onu görmek bin defa ölmek yüzbin ömre değer O zaman dizlerinde ağlayarak haykırırım O zaman belki aşkımın harareti aşkla döner O zaman gözlerimin kanlı yaşı silinir O zaman sessizlikte yüzbin kelime edilir. O zaman doğar güneşler namaz vakti ruhlar dirilir. O zaman Bir yıldız doğar nurlar yağar kubbetüs sahra Bir yıldız bin yıldıza döner aşkla kubbetüs sahra Bir yıldızda sen ol ses ver ey kubbetüs sahra Bir yıldız ordulaşır cephelerde kubbetüs sahra Bir yıldız görünmez devrimler yapar kubbetüs sahra Bir yıldız gibi nazar etse kalbine kubbetüs sahra Bir yıldız iyiliği emredip kötülüğe dur der kubbetüs sahra Bir anda yüzyıllara bedel Amel-i Salih kubbetüs sahra

Bir yıldız hatıralarda akar gider kubbetüs sahra Bir yıldız elinde gayb alemi tutar kubbetüs sahra Bir yıldız ses olur seslenir ötelere kubbetüssahra Bir yıldız emrine amade Rabbiciğim kubbetüs sahra Bir yıldız unutulmaz hatıralara karışır kubbetüs sahra Bir yıldız göçer sesi yankılanır seccadelerde kubbetüs sahra Bir yıldız soluklaşır gün batar şehadetle Bir yıldız gibi yaşa ve bir yıldız ol ey kubbetü sahra mardin-05.06.2014 Birol Cangi

Kutlu olsun mirac ın Kutlu Olsun Miracın ey yıldızım Kutlu Olsun Miracın ey yalnızım Kutlu Olsun Miracın ey sancılım Kutlu Olsun Miracın ey yıldızım Sana olsun selamlar sana olsun dualar Ardında aydınlığı daima yayanlar Ardında yokluğunun şok soğuğu Ardında Miracını coşku ile kutlayanlar Bir kızıl gece üstüne doğansın Binlerce ateşi o an söndürensin Sonsuz rahmete sebep bir tek sensin Çatlasın düşmanların Kutlu olsun Miracın Sıracılar ardına gizlenmiş ölümle Ellerinden öperler her dem selamla Günahkarız ey Hz.Muhammed sen anla Çatlasın düşmanların Kutlu olsun Miracın Ağlama bebeciğim bu son hançer olacak Emperyalizm dediğin İslamla son bulacak Ağlama bebeciğim bu açlığın bitecek Atalarından sana Mirac miras kalacak Kutlu olsun yakarışın ey mübarek Peygamber Sen verdin eli bize sensin en büyük rehber Sana selam olsun sana olsun müjdeler Kutlu olsun Miracın ey mübarek Peygamber Başımızın tacısın dertlerin ilacısın Her müslüman yüreği Miraç için ağlasın Sana selam olsun sana olsun müjdeler Kutlu olsun Miracın Ey Mübarek Peygamber Dedeciğim ağlama gönlüne dert bağlama Milyon kafir olsa kalksa üstüme gelse Dehşetimden duramaz rüzgar gibi uçarım Yüz bin damla kin ile mazide uyanırım. Kutlu olsun Miracın ey kahraman Peygamber Kelam eyle gayrı şefaat et ey büyük rehber Kutlu olsun Miracın ey azizler atası Kutlu olsun Miracın ey kahraman Peygamber Birol Cangi

Lanetli Şöhret Lanetli ŞÖHRET Siyah beyazdı masumane korkak Kokusuz dokunmasız sorgusuz Kapanık donuk katran karası siyahı Gözlenmeden bir günü daha geçirmesi mutluluk Dalgın tek çizgili pijama klinik vaka özünde Tek kişilik yaşamasındaki aciz savaşı Hayalleri doyuran tozların içinde Televizyonun dostu olmuş Dalgın tek çizgili pijama klinik vaka özünde Siyah beyazdı dünya karışması gereken Gözlerdeki izlerinden uzak hayalleri Arıtmadan direk dinleyen Anlaşılmadan yapıp gözleyen Dalgın tek çizgili pijama klinik vaka özünde Kaybedeli bedelini arayan Sarsıntısız görünüp titreyen Mutluluktan uçarmış gibi sürünen Dalgın tek çizgili pijama klinik vaka özünde Dalgın tek çizgili pijama şizofren vaka özünde Parlatan ve içinden patlayan sakince Anlaşılmadan yorumsuz gözleri süzen Dinlemesi arıtmadan anlaması çok geç Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Şekerleri yedirip kendini uyutan Açlığında tok gibi kendini avutan Gerçekleri görmeyip hayaller kurduran Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Elindeki kitabın sadece taşıyıcısı Göstermelik demogojinin oğlu Felsefenin yanlışı doğrusu Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Toplum içindeki saygısı çok Adamlar yerlerinden kalktılar mı vay be Sözünü özüyle yemişin piçi Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Bahardan daha bahar kışta Yazda su yok ama rolü keskin Derdinin binbiri ama oyuncuklarıyla Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Savaş arabasından aslan gibi kükreyen Sefil sanki romalı üst komutan

Dahası sapıklığı kaydedilmiş Kibir-gurur büyüklenme sapığı ayrıca Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Ülkesini yönetirken satan acizane Namusunu kaybetmiş çok önceden Arsız arsız direniyor namus uğruna Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Bir görseniz yelkenlisinde ne keyifli Elindeki kadehi bile şerefsiz diyor Ama o el sallıyor mutlulukla Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Arkadaşları paranın sırasında Lokmasını alan köşede parçalıyor Ama o cömerdin haramisi; tüh sana Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Dalkavuksuzluktan morali bozulmuş Yerdeki karıncalara bile kini var Utanmaz sanatcı gibi ağlayabiliyor Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Ben biliyorum divanesinin kokusu kör cahil Onursuz bilgi sınavına giremez bile Ama pazarlayıcıları var allı pullu Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Teselli arar egosundaki vahşi kini Kanı sever tapar gibi iğrenç iğrenç Katillerinde en üst katili Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Ağlayışında büyük bir timsah saklıyor Sonra bir eğlence gülüşü patlatıyor Kanı yüzünden sızarak akarken bile Şuursuzca ölmüşe tekrar saldırıyor Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Sıra sıra geçiriyor öpüşerek sevgililerini Daha demin köpeği çıkardı da barakasından Esans kokan evine bekçilik yaptırıyor Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Kahrolası bu ne şatafat bu ne güzel rol Tüm erlerinden alkış bekliyor Açılan gönüller gibi kollar Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Akibeti çok acı vah vah eyvah Bir otel köşesinde hayatı bitti

Bir pislik daha sende gayrı mühlet de bitti Al sana o biçim yanar kütük Dalgın tek çizgili pijamalı klinik vaka özünde Herhangi bir şöhretin iç yüzü.20.08.2004-bartın bbccangi@yahoo.com Birol Cangi

Miraç MİRAÇ Ey can-ı hayat Mustafa, Ey ruh-u güzarı Ahmedim, Kuşe-i paremde inkişaf eyledin. Sen Ey çoşan gönül pervanesi, Şefaatinle şaha kalkan tövbeler, Sen Ey yükselen Miraçta, Sen Ey can-ı hayat Mustafa. Miracınla sebep oldun nimete. Şimdi arş ile kürs secdede. Sen Ey can-ı hayat Mustafa, Sen nur-u yaşım Mustafa, Kaynak-ı şefaat aleme, Miracınla sebep oldun nimete. Hikmet-i keramet Serveri, Mucizenin bade-i Şerbeti, Sensin Ey pervane olduğumuz, Sen Ey Miracın efendisi. Sen Ey aşkımızın gözyaşı, Hercümerc eden gönültaşı, Bağrımızı yakan aşkındır. Büyük mirasın Miracındır. Yüksek hicran sahibi, Gazanın daim galibi, Sensin Salat ettiğimiz, Sensin Miracın sebebi Ey nebi-ül şahımız, Sen daim padişahımız, Sensin hakka Murteza, Çün yükseldin Miraca, Ref refin rafı olaydım, Bastığın toprak olaydım, Kah-ı içip aşk odunu, Has bahçenin tozu olaydım. İki kurbanın muradı, Babası Apdullah idi, Adı yetim Muhammeddi, Sensin miracın sebebi.

Dua ile namaz kılarak, Miraç geçer hatıramdan. Sabaha kadar büyük Şanından, Şefaat Ya ResulAllah. Yükseltenin yükseleni, Sabır diyenin sabır eri, Sen şah-ı ledünniyeti, Sensin miracın sebebi. Ol düşmanlar adından inleye, Şeytan-ı ekber dahi dinleye, İşte miraç meydan okuyor, Barışın neferleri aşk ile savaşıyor. Ey düşmanlar düşmanı, Ey zalimlerin kaptanı, Sana miraç meydan okuyor, Gönlümün askerleri aşk ile savaşıyor. bbccangi@yahoo.com Zonguldak-28.08.2005 Birol Cangi

Padişah-ı nakşiye Ol Şiire Başlarız Yüce Allah Adıyla, Ol Deyip de yarattı alemi Aşkıyla, Ol Allah Bir tektir sonsuz kudret sahibi, Dertlere dermandır hem Hüküm Hikmet sahibi. Ol Hikmet sahibi Seçip Hz.Akib i, Vahiyle donatıp Ol Nebiyy-ül Haşir i Miracıyla Yükseltip Ol Nebiyy-ül Mahi yi Gönderdi Alemlere Aşk-ı Rahmet Nuruyla, İnsanlık Uyandı Hikmet-i Kuranıyla. Esselam-ı Aleyke Ol Nakkaşın Şeyhine, Esselam-ı Aleyke Hazreti Muhammed Raşit e, Senden Allah Olsun Daim Razı, Aşk-ı Sabır ile yetiştirdin Aziz Nakkaşı, Mekanın olsun Cennet, Ruhun olsun daim Şad, Peygamber versin sana dilediğin Mükafat. Ümmetinden az kimse Varis Oldu Nebiye, Ol Varis lerden biri Muhammed El Konyevi, Hem Velayet sahibi Hem Aşık-ı Nebi, İşte derhal Ram ettik Ol Nebiyyi Varis e. Künyesi; Reyhani Adı; Hazreti Seyda Derman-ı Ruhu bulup Hakk-ı İslamda, Cerh eder kalpleri Ol Alim-i Evliya, Künyesi; Reyhani Adı Hazreti Seyda. Nur-u Mübin Sahibi Muhammed El Konyevi, Bin Keramet Sahibi Muhammed El Konyevi, Büyük İslam Alimi Muhammed El Konyevi, Nakkaşların Baş Tacı Muhammed El Konyevi. Dem-i Nur-u Şimşek gözlerinde Onun, Hikmet-i Keramet Sözlerinde Onun, Ruhu Dirilten Şefaat Ruhunda Onun, Ol Muzaffer Eyleyip Sofinin Nefsine, Aşk-ı Allah ile İblisi Çevirir Müslime. Ol Nakkaşın Konya da yeri, Sevmeyen yoktur ol Nur-u Serveri. Nefesi Tükenmez her derde Şifa olup, Karşısında Hastalar devamlı huzur bulup, Kim Dua dilese ondan hayır ile dua edip, Gönderir kişiyi evine Donatıp İslam ile. Kimi gelmiş kalbinde boş şişesi, Kimi gelmiş kalbinde endişesi, Kiminin ki; ise bir sürü şüphesi, Ol Nakkaş nazar edip hepsine,

Sokar hepsini İslam ın Kalesine. Sadatların arasında gülüyor, Ol Nakkaş yazılanı biliyor, Ol ki; Marufu Marifetle Seyreder, Sofi bilmez amma onu Derceder. Hem Hilm üstadı derler zatına, Her günahkar varabilir zatına. Gözlerinden Nur-u Ahmed fışkırır, Ol Fer-i Nazar günahları eritir, Huzurunda gözlerine bakamaz, Kişi Ol Nakkaşa hemen edep dürür. Himmetiyle Nakkaşın Kabul olur tövbeler, Hikmetinle Nakkaşım dile gelir nameler. Ey Hz.Seyda Alem-i Nakış Şahısın, Ey Hz.Seyda İlm-i Nakış Padişahısın. Ol Alimler Seni herkes biliyor, Hepsi gelip sana Aşk-ı Ruhu soruyor, Kemalat-ı yüreğinden akıyor, Aşk-ı Allah ile Meşk edip alemi, Kerameti Bir anda her yerde görünüyor. Sen Ey Hz.Muhammed in kalbi yaşlı aşığı, Sen Ey Allah dostu Sadıkların tacısın, Yolun İslam yoludur Bunda hiç şüphe yoktur. Senin yolun Hak olup Tasdik ettik şüphesiz. Senin yolun Hak olup seni sevdik şüphesiz. Ey Sultanım; günahkara himmet et. Sultanısın iklim-i Hz.Muhammed in, Takipcisi zerreyle farzın ve Sünnetin. Dualarımız her dem olsun artık onunla, Sadat-ı Kiram coşsun artık onunla, İşte meydan işte coşku; Seydam diye inliyor, Aşık-ı Seyda yine coştu Konya ya koşuyor, Ey Yüce Rabbimiz duyup feryad sesimi, Konya dan açtı bize kurtuluş reçetemi, Ey Hz.Seyda hediyesin Nebi den, Ey Hz.Seyda Emanetsin Nebi den, Emanetin baş tacım olsun daim gönlümde, Hz.Seydan ın Nakşı Coşsun daim gönlümde. Oldurup olmayan halleri kalbime,

Gözüm görmez istikamet hilkate, Himmetinle vardır bizi hakikate, Hikmetinle Kerametin erdirir, Hikmetiyle bize daim Allah söyletir. Sultanım dileğimdir Nakşından, Biliyorsun dile geldim Nurundan, Hırkandan acizane bir parça, Acizine Hikmetinle Himmet et. Himmet et ki; Açılsın hakikat kalplere, Seyredip Alamet-i Marufu, Şahit olsun gözleri Manevi aleme. Başımızda daim ol Yüce Kerametinle, Dua bize Ey Şeyhim büyük Merhametinle. Esselamu Aleyke Aziz Nurun sahibi, Esselamu Aleyke aciz cangi nin Şeyhi. Feda olsun sana en güzel yazılarım, Feda olsun yoluna akan göz yaşlarım. humagenw@mynet.com Zonguldak-30/11/2005-23:36 gece Birol Cangi

Sevgililer Günü SEVGİLİLER GÜNÜ Sevgilime gönlümden coşup akan ırmak var Sevgilime gönlümden derin kopan hasret var Sevgilime gönlümden sonsuz şükür nağmeler Sevgilime gönlümden sonsuz defa tövbeler Seni bulmak ne kolay Seni bilmek ne güzel Seni takdir ederim Seni tenzih ederim Bir aciz bulutum Rahmetin son umudum En günahkar kulunum Seni takdir ederim Nice kitap yazmaz seni Vicdanına sormaz seni Bedavaya almaz seni Seni takdir ederim Cangi aldı vermez seni Kimselere koymaz seni Biçareyi kim sevmedi Seni takdir ederim Cangi canlar canlısı Sen hayret bu yanlışı Nefsini cennete koysun Aşkdan garibim doysun Kokar ruhum sevgin ile Ak gönlüme kara düşmez Sevgilime bin bir çile Feda olsun aşk gününe Bile bile çile çile Gide gide gele gele Göre göre seve seve Garip Cangi sırra ere. Ölüm var pişmanlık var, Ağlama baht-ı karam Neden beden ruha dar Feda olsun ruh gününe

Cangi; eyleme derviş Dünya malı geçemezsin Kadere kem i söyleme Yokluk gibi tütemezsin Feda olsun kader gününe Günahkarım tane tane Dikenli gül yüreğimde Erip hakkın rahmetine Buram buram oldur aşkını Mısra mısra sıra sıra Pervaneyim ben aşkına Pirim verip bu şaşkına Buram buram oldur aşkını Korkak çıkar ölemezki Gözü doymaz bilemezki Mal ile Allah sevilmez ki Buram buram oldur aşkını Gel garibim şeref eyle Zor iş daim kolay eyle Müslümanı galip eyle Buram buram oldur aşkını Son duayım ben dilendim Sivri ok ile bilendim Nakşedilip yürekten Aşkı senden dilendim. Sonu gelsin gayri sözün Ahmet olsun canı özün Nazar eden o kem gözün Çaldır aşkını buram buram Son mısrayım ben yazıldım Yaprak üstüne kazıldım Yaş idim gözden süzüldüm Feda olsun aşk gününe Birol Cangi/2003-Nisan-Bartın bbccangi@yahoo.com Birol Cangi

Sonsuz aşkla Sevgiliye-2006 Ey Aşk-ı Latif Cemalidir Bu! Rahmete Gark Eden Hüdamızdır Bu Öyle Aşk ile Yaratmış ki,alemi, Tezadın İçinde Hayat Verendir Bu. Hikmetinden Şanı Yürür Sonsuza. Kudretinden Bi Haberiz Sen Anla. Bitmeyen Rızıkları Akıtandır Bu. Bilinmedik Tadları Tattırandır Bu. Ey Ebedin Galibi, Her Şeyin Sahibi, Bin Bir Sebep İle Kullarına Acıyandır Bu. Dönen Aşk-ı Mabed ile Devşirendir Bu. Aşk-ı Kulub İle Deneyip Kullarını, Halis Hayalleri Gerçeğe Döndürendir Bu. Methine Sonsuz Kelam Etmese de Kifayet, Varlığını Kainatta Buram Buram Gösterendir Bu. Tecellisi Aşkının Sonsuz Kelam Ettirir, Göz Yaşını Akıtan Nur-u Ruhi Safidir Bu. Ey Dağlarında Yelken Yelken Ağaçları Yaratan, Her Nevvi Sırrı Kainata Gizleyendir Bu. Gücünden Eksilmez Bir Zerre-i Kuvvet, İhtiyaçtan Münezzeh Sonsuz Güçlüdür Bu. Yıkıp Tarumar Eder İsterse Alemi, Hercümerc Edip Şimşek ile Rahmeti Gösterir Ki; Benim Ezeli,Benim Ebedi. Affı Sonsuz Ram Ettiğimiz Bu. Korkuyla Karışık Coştuğumuz Bu. Sevgisine Daim Koştuğumuz Bu. Sana Selam Ey Sonsuz Nur! Yoktur Senden Başka Sahibimiz, Bir Tek Sensin Bizim Çaremiz, Akıbeti gayb ile Düzendir Bu. Ah Eden Bir Çare Dilese Ondan, Zalime Bin Kahhar Edendir Bu. Ağlayana Sonsuz Şifa Verendir, Kendine Gelene Koşandır Bu. Ey Darmadağın Hayatlar; Siz Kim Düzenliyor? Yüz bin Hikmet İle Arş-ı Alayı Kim Taşıyor.? Kim Çizmiş Bu Resmi Bak Sana Marifete, Aşk ile Kalemi Kadere Titredendir Bu, Adı Rezzak Daim Tespih Edilendir Bu.

Bağrımı Yakan Ateşler Bir Bir Gelsede, Yüzbin yardım ile Hemen O Celsede. Ey Mukit! Sen Değil misin? Bilen Herşeyi. Resullerle Gösterdin Bize Gerçekleri. Ey! Aşkımın İlk Baharı Doğmada, Yine Aynı Heyecan Aynı Coşku Taşmada, Ey Huşulu Dualar Siz Gidin Yerime, Terkedin Beni Sevgili Sevgilime. Ey Rab! Sana Döne Döne Geleyim, Seni Nasıl!, Nasıl! Kime Diyeyim? İşte Yakıp Yaktırandır Bu. Aşkından Deli Divane Çağlatandır Bu. Rahm-ı Rezzak Rızasına Harcadık Sermayeyi, Bugün Rızıktan Alacaksın Acaba? Hangi Hisseyi? Sen Ey Gönül Emrime Ver Eyledin, Vereyim. İşte Canım Cananım Huzuruna Geleyim, Göz Yaşım Adım Olsun Mezar Taşıma, İşte O Nuru Hatırına Derhal Vereyim. Ey Canım! Akıtan Kanımı Damarımda, İşte Beden Teni, Senin Zaten Zatında, Büyük Konuşmaktan Korksam da, Bırak Yıldızları Dolaşayım Biraz Semada, Bırak Biraz Daha Anayım Seni Yukarda. Şimdi Hatırına Deli Dumrul Narası Atayım, Hangi Kitaba Seni Mechul Mısralarda Yazayım? Ey Can-ı Aşk,Ey Kitabet Kabesi, Pervane Olan Melekler Duyun Sesimi, İşte Bu! Aziz Aşkının Nefesi, İşte Bu! Bitmeyen Sırdaş Kalesi, İşte Bu! Tüter Ruha Işık ile Yakar Nuru, Ah! Ağlayanlar Aşk ile Size Selamlar, İşte Zat-ı Şahanedir Bu, İşte Hamd ile Övülendir Bu, İşte Her Defa Merhameti Akıtandır Bu. Ey Merhamet,Ey Af Dağları Oflamayın Gayrı! Son Kadehin Şerbetindeyim Artık, Ey Sabırla Döndüren,Yaratan Sabrı, Hikmet ile Biçip Kerametle İspat Edendir Bu, İşte Bilinmez Soruları Cevaplayandır Bu.

Gayb Elinde Pervane Oldum Bul Gayrı, İşte Günahlarım Dağlar Gibi Say Gayrı, Ateş Bana Günah Bana Rezalet Bana, Tüm Günahları Sevaba Devşir Gayrı. Taaruza Kaldırın Şimdi Kerameti, İman ile Biçip Dar-ı Mucizeyi, Sabr-ı Cemil ile Cem Edin Ahvalimi, Sensin Güç Sahibi,Sende Gayb Alemi. Büyüklüğüne, Şanına Yetmez Kelamlar, En Küçük Sevdiğinden En Büyüğüne Selamlar, Ey emriyle dönen felekler,dizilen kaderler, Ey bilinmez alemlerden süzülen gerçekler, İsterse kaderi durdurup yeniden dizendir bu, Cangi'ye Aşk ile Hakkı söyletendir bu. Aff Sende, Yazı Sende, Sensin Sahibimiz, Gönül Telinden Irmak Gibi Sonsuza Ak, Sen Bizim Yegane Sevdiğimiz, Sen Aşkımıza Kafi Sen Yüce Rabbimiz, İşte Haykırışta Sana Tüm Gönüllerimiz; Sana! En Güzel Çiçekler, En Güzel Güller, Sana Teşekkürler, Sana Şükürler, Teşekkürler, Sana Teşekkürler,Sana Şükürler, Sana sonsuz Teşekkürler, Birol Cangi

Varıp Yitem VARIP YİTEM Varıp yitem, varıp yitem. Karanlığa varıp yitem. Dünya malı güneş imiş. Karanlığa varıp yitem. Çıkarımı dolduralar, Cesedimi böldüreler, Külüm keri uçuralar, Karanlığa varıp gidem. Müşkil Cangi işin garip, Hangi aşkın ardına düşüp, Varlığına selam verip, Karanlığa varıp gidem. Söz açıldı, gözden gayrı, Bilinmeze bakar durur, Deneme sabrımı ayrı, Karanlığa varıp gidem. Bir rüzgarım, gökten eser, Yüreğimde bin bir eder, O güzele biçip değer, Karanlığa varıp gidem. Karanlığa karanlığa, Varıp gidem karanlığa, Nefesimi koyup koynuma, Karanlığa varıp gidem. Karanlıkta kaybolayım, Cisim sani hiç olayım, Günahkara çıktı adım, Karanlıkta kaybolayım. Canım gider bağında, Müslümanlık çağında, İnanmayıp el ocağında, Karanlığa varıp gidem. Kaybolayım kaybolayım, Adım sanım yok olayım, Görür gözler yürek sızlar, Karanlığa varıp gidem. Duyuralar duyuralar, Nefesimi duyuralar,

Görmez gözler kulak sağır, Nefesimi duyuralar. Son demimi şimdi yazdım, Bahçesinde mezar kazdım, Günahkarım tövbe ettim, Karanlığa varıp gidem. Karanlığa karanlığa, Gömün beni karanlığa, Karanlığın nefesi dar, Ey yarim sar beni sar. Karanlığa karanlığa, Satın beni karanlığa, azığım yok aşkım için, Satın beni karanlığa. Divan geldi oturalım, Türlü cevherler saçalım, Öz muhabbete koşalım, Satın beni karanlığa. Yılan geldi tıslayarak, Evliyadır uçurarak, Karanlığa ağlayarak, Satın beni karanlığa. bbccangi@yahoo.com 01/04/2003-Bartın Birol Cangi