Rufai Tarikatının ilkeleri birbirinden asla ayrılmayan iki büyük temele dayanmaktadır. Bu iki temel Kur an-ı Kerim ve Sünnet-i Muhammediye dir. Marifetü l Kulüp kitabının müellifi bu hususta şunları nakleder: İyi bilesin ki bu mübarek tarikatın temelleri Kur an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye de var olan temellerin bizatihi aynısıdır. Rufai Hazretleri âli tarikatına ait bu iki temel hakkında şöyle buyuruyor: Efendiler! Kur an-ı Mecid e tabi olun ve Onunla amel edin ki saadete eresiniz. Sakın ola ki Allah ın kitabı hususunda kendi mesnetsiz görüşünüze başvurmayasınız. Yüce Allah ın nebisi olan Hz. Muhammed (s.a.v) in ilmi, tefsiri ve amelinden istifade et. Bir hadisi şerifte şöyle buyrulmaktadır: Nasıl namaz kıldığımı görüyorsanız, sizde öyle namaz kılın. (1) Bu hususta kendi görüşüne, ameline ve tefsirine itimat etme ki ayağın kayar. O na tabi ol, O nun yoluna gir, Allah a seyir yolunda O nun nuruyla aydınlan ve bu yoldaki azığını O ndan tedarik et. 1 / 33
İşte bu takdirde sen felaha erenlerden olursun. (2) Üstat İzzettin Ahmet es-sayyad er-rufai(3) ise şöyle buyuruyor: Rufai Hazretlerinin yolu Kur an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye den ibarettir Rufai Hazretleri sürekli bir şekilde Resulullah (s.a.v) efendimizi örnek almış ve O nun sünnetlerine tabi olmuştur. Resulullah (s.a.v) Efendimize uymuştur. Er-Ravas ismiyle meşhur, muhaddis Seyyid Muhammed Mehdi Refref El İnayet (4) kitabında şöyle der:..tarikatımız Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)in yoludur, hakikatimiz O nun amelleriyle amel etmek ve O nun halleriyle hâllenmektir. Yüce Allah yolumuzu dünyanın iğrenç kirlerinden, gizli desiselerinden ve açık hatalarından beri kılmıştır. Yolumuz Muhammedi halin ifadesinden başka bir şey olmayıp, bu yolda bizim nezdimizde Arap, Acem, beyaz-siyah ve mevkisi yüksek kişi ile düşük olan kişi arasında hiçbir fark yoktur. Ancak Yüce Allah ın hududu ve hakları söz konusu olursa o zaman iş değişir. Yüce Allah a hamd-ü senalar olsun ki bu metodumuz dünyevi bir emir veya nehiy talebiyle şaibe altında kalmamış, dünyevi bir amaçla kirletilmemiş ve yine bu metodumuza gaflet ehlini sevindirecek bir leke bulaşmamıştır. Aksine bu yolun tamamı din, yakin, Sünnet-i Seniyye yolunda bulunmak, marufu emir, münkeri nehyetme, iyilik ve takva üzere yardımlaşma, günah ve düşmanlıktan uzaklaşarak fasid kalplerin ve hasta nefislerin terbiyesi, tezkiyesi ve tezhibi ile meşgul olmaktır. Aynı şekilde bu yolun özü, müminlerin gayesi ve sadıkların hedefi olan yüce Allah ın rızasını talep etmek ve Resulullah (s.a.v) Efendimizin muhabbetinde fena olmak için O nun kadrini bilmek, üzerinde bulunduğu hali tazim etmek ve O nun sünnetiyle amel etmektir. Şüphesiz Allah muttakilerle beraberdir. Rufai Hazretlerinin Halis Tarikatı Yüce Allah Rufai Hazretlerine O nun kıymetli akranları ve büyük evliya kardeşlerinden Allah ın dilediği hariç hiçbirinin nail olmadığı bir şekilde ihsanda bulunmuştur. Her umum ve genelin içinde bazıları has ve özel kılınmıştır. (Onlara bir hususiyet, özellik ve ayrıcalık verilmiştir.) Bu bağlamda Rufai Hazretlerinin yolunda şatahat, uygunsuz ve ölçüsüz bir takım uydurmalar bulunmaz. Yüce Allah O na nefsi alt etme (kahretme) ve kâmil bir dirayet lütfetmiştir. Dolayısıyla Rufai Hazretlerinde hiçbir şekilde vahdeti vücut, hulul ve ittihad, zahir ve batın ayrımı, tılsımlar, rumuz, sırlar ve saklı ilim fitnesi veya kemale erip vuslata ulaşanlardan şer i vazifelerin düşmesi 2 / 33
ve bu gibilerinden şer-i ahkâmın istisna edilmesi (Yüce Allah muhafaza buyursun) durumlarını hatıra getirebilecek hiçbir şeye rastlayamazsın. Rufai Hazretlerinin tasavvuf anlayışında (gerçek güç ve kudret sahibi, faili mutlak olan yüce Allah ın unutularak) amellerin, onları işleyen faillere isnad edilmesi, söz ve fiille mahlûkatın (faili mutlak yüce Allah tan bağımsız olarak) tesir icra etmesi düşüncesini bulamazsın. Aksine O nun tarikatı, o yola girenleri Kur an-ı Hâkim e ittiba etmeye, Resulullah (s.a.v) efendimizin sünnetine bağlanmaya, O nun meftunu olmaya, Resulullah (s.a.v) efendimize, O nun enbiya kardeşlerine, ehli beytine ve ashab-ı kiramına muhabbet etmeye, tabiin ve onlara tabii olanlara, önceki ve sonraki tüm Salih velilere tazim-i hürmet göstermeye sevk eder. Aynı şekilde Rufai tarikatı müntesiplerini Müslümanlara faydalı olmaya, tüm insanlar için hayır murad etmeye, tüm mahlûkata iyilikte bulunmaya, yüce Allah a giden yolda seyir halinde karşılaşılan tüm zorluklarda nebevi sünneti muhafaza etmeye ve nehyedilen şeylerden uzak durmaya teşvik eder. Rufai Hazretlerinin mübarek yolu, nazari hikmetlerin esrarını, manevi hakikatleri, açık burhanları, pak ve açık İslam irfanını bir arada toplamış olup Muhammedi yolu ve nebevi hedefi açıklamış sünneti teyid ederek bid ate karşı çıkmıştır. Saadete Ulaştıran Tarikat Er-Ravvas ismiyle meşhur, muhaddis şeyh Seyyid Muhammed mehdi Es-Sayyadi er-rufai El Hüseyni (r.aleyh) Mişkatü l Yakın (5) isimli divanında Rufai tarikatından, O nun ahvalinden, esrarı ve haberlerinden şiir şeklinde şöyle bahseder: - Tarikatımız; güzel işlere bir vesile ve Allah tan gayri her şeyden vazgeçme yoludur. 3 / 33
- Tarikatımız; öyle bir yoldur ki kim onda samimi olursa yüce Allah ın gözetiminde olarak kendisine ihsan ve ikram edilir. - Tarikatımız; öyle bir yoldur ki kim O na sıdk ile tabi olursa maneviyat ehli kişiler tarafından desteklenir. - Tarikatımız; kalbi sapıtmaktan ve eğrilmekten korur, selamette kılar. - Tarikatımız; muhkem bir hal ve sünnet üzere olup ondaki nakiller sağlamdır. - Tarikatımız; Resulllah ın hali ve tavrıdır ve O nun sırrını ariflere ifşa eder. 4 / 33
- Tarikatımız; sıdk, zühd, merhamet, yüce Allah a boyun eğmedir. - Tarikatımız; kişinin kendi nefsini görmemesi olup orada en hayırlı kim ise O na iltifat edilir. - Tarikatımız; güzel dostlukla kişinin ıslah edilmesi anlayışını benimser. Biz susalım bizim yerimize muhabbet konuşsun. - Tarikatımız; şeriatın yol kabul edilmesidir. Şeriat ile bu yolun yolcuları (salikleri) dereceler kat eder ve büyür. - Tarikatımız; selim kalp ve temiz niyettir. Tulü emel sahibine engel olur. - Tarikatımız; her nefes alış verişte sayı ile sınırlamaksızın zikir yapmaktır. 5 / 33
- Tarikatımız; Rahman dan başka veren ve mahrum eden hakiki fail olmadığını görmektir. - Tarikatımız; yüce Allah ın hakiki hâkim olduğuna şahadet etmektir. Kendinden uzaklaştırma ve merhamet etme yetkisi O nun dur. - Tarikatımız; Resulullah (s.a.v) e, ehl-i beytine ve ashabına muhabbet edip onları hayırla anmaktır. - Tarikatımız; sufiler içinden yüce Allah a yaklaştıran herkese tazim-i hürmet etmektir. Bununla birlikte bize göre Rufai Hazretleri bu sahada benzeri bulunmaz ve eşsizdir. - Tarikatımız; tam olarak Cüneydi Bağdadi nin yoludur. Ahdini bozana hiç itibar edilmez. 6 / 33
- Tarikatımız; içten hissediş, şevk, ibret ve gözyaşıdır. - Tarikatımız; ciddiyet, cehd, gönülden samimi bağlılık, sadık, halis halvet ve sırrı ifşa etmemektir. - Tarikatımız; cemaat üzere bulunmaktır. Zira cemaatten ayrılmamak zaruridir. - Tarikatımız; her muvahhidi sevmek ve her Müslüman a ihsanda bulunmaktır. - Tarikatımız; Resulullah (s.a.v) Efendimizin emrettiği üzere tüm insanlara merhamet etmektir. 7 / 33
- Tarikatımız; herkese hüsnü zan beslemek ve onlardan eziyeti uzak tutmaktır. - Tarikatımız; riyanın mahvedilmesi ve atılması, konuşurken sıdk-ı muhafaza etmektir. - Tarikatımız; tüm azaların korunmasıdır. Zira mahşerde azaların korunması kaçınılmaz olarak sorulacaktır. - Tarikatımız; sürekli bir şekilde kalbin Allah a bağlanması ve O nun zikrini terennüm etmektir. - Tarikatımız; sırrı ifşa etmeden istikamet üzere yaşamaktır. - Tarikatımız; sırrı bir levha kabul etmek ve O na Allah için sıdk satırlarını yazmaktır. 8 / 33
Seyyid Şeyh Muhammed Mehdi es-sayyadi er-rufai el-hüseyni Miracü l Kulüb (6) adlı divanında başka bir şiirinde Rufai tarikatıyla ilgili şunları dile getiriyor: - Yolumuz hidayet yoludur ve Rahman ın inayetine nail olmuştur. - Kıyamete kadar velayet nöbeti bize verilmiştir. - Yolumuz şeriat sahibi Resulullah (s.a.v) den bize bir emanettir. - İndi İlahi den teyidimiz çok hızlı gerçekleşip düşman üzerine kor gibi düşer 9 / 33
- Yolumuz Allah içindir. Şan, şöhret ve makam için değildir. Bu münasebetle Rufai tarikatının temellerini oluşturan bazı prensiplerden bahsetmemiz yerinde olur. İmam Muhaddis Seyyid Er-Ravvas Refref El-İnayet adlı kitabının 142-149 sahifeleri arasında bu hususta şunları aktarıyor: Zamanındaki sıddıkların efendisi, meşayihin piri, Seyyid Ahmed er-rufai El Hüseyni (r.aleyh) şöyle buyurdu: Yolumu elli beş kaide üzerine bina ettim. Bunları her kul için kaçınılmaz bir şekilde gerekli olan ve birbirini destekleyen elli beş Kur an ayeti ve nebevi sünnet teyid etmektedir. Bu kaideler şunlardır: 1- Yüce Allah ın marifeti Bu kaideyi şu ayeti kerime teyid etmektedir: Cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım (7) (yani bilsinler diye.) 2- Rububiyyeti ikrar Bu kaideyi şu ayetler teyid eder: Sizin ilahınız tek bir ilahtır (8), Deki: Allah birdir, Allah 10 / 33
sameddir. (Her şey O na muhtaç O, hiçbir şeye muhtaç değildir) Kendisi doğurmamıştır ve doğrulmamıştır. Hiçbir şey O nun dengi değildir (9) 3- Yüce Allah ın ahdine vefa göstermek Bu kaideyi şu ayet destekler: Bana verdiğiniz ahdi yerine getirin ki bende size verdiğim ahdi yerine getireyim ve yalnız benden korkun sakının. (10) 4- İhlâs ile kulluk yapmak Bu kaideyi şu ayetler teyid eder: Onlar yalnızca dini Allah a has kılarak O na kulluk etmekle emrolundular (11), Kim Rabbine kavuşmayı diliyorsa salih amel işlesin ve Rabbinin ibadetinde O na hiçbir şeyi ortak koşmasın. (12) 5- Yüce Allah a, O nun Resulü (s.a.v) e ve ulu l emir olan Müslümanların idarecilerine itaat etmek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Allah a, Resule ve sizden olan ulu l emre itaat edin. (13) 11 / 33
6- Yüce Allah ın vadine iman etmek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Yeryüzünde hareket eden her bir canlının rızkı Allah a aittir. (14) 7- Yüce Allah ın taksimine rıza göstermek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. (15) 8- Yüce Allah rızası için sevmek ve yine O nun (cc) rızası için buğz etmek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Allah a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun kendi babaları, çocukları, kardeşleri veya sülaleleri dahi olsalar Allah a ve Resulü ne muhalefet edip karşı çıkanlara muhabbet beslediğini göremezsin. (16) 9- Nefsin bilinip tanınması ve onunla mücadele etmek 12 / 33
Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Şüphesiz nefis hep kötülüğü emreder (17), Şüphesiz şeytan sizin düşmanınızdır. Öyleyse sizde onu düşman bilin. (Yani onunla mücadele edin.)(18) 10- Tüm hallerde yüce Allah tan korkmak Bu kaideyi şu ayetler teyid eder: İnsanlardan korkmayın, benden korkun. (19), Sadece benden sakının (20), Allah onlarla beraber olduğu halde, ondan gizlemezlerde insanlardan gizlerler. (21) 11- Yüce Allah a dua etmek ve yalvarmak Bu kaideyi şu ayetler teyid eder: Rabbinize huşu ile gönülden ve içinizden gelerek dua edin. (22), Bana dua edin size icabet edeyim. (23) 12- Yüce Allah ın mekrinden (Yüce Allah ın nimet ve ihsan görüntüsü altında kulunu bela ve sıkıntıya duçar kılması) emin olmamak, kendini emniyette hissetmemek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Allah ın mekrinden ancak hüsranda olan bir topluluk kendini güvende hisseder. (Allah ın mekri kendine uğramaz zanneder.) (24) 13 / 33
13- Yüce Allah ın rahmetinden ümit kesmemek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Allah ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. O Allah gafurdur, rahimdir. (25) 14- Başta namaz kılarken olmak üzere avret yerlerinin kapatılması Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Namaz kılarken ziynetlerinizi alın. (26) Ziynetten maksat avret yerini kapatan elbisedir. Erkeğin avreti diz kapağı ile göbek arasıdır. Şayet kişi avret yerini kapatacak herhangi bir elbise bulamazsa o haliyle açık bir şekilde namaz kılar. Zira Yüce Allah şöyle buyuruyor: Allah hiç kimseyi gücü dışında bir şeyle sorumlu tutmaz. (27) 15- İlim talep etmek Bu kaideyi şu ayetler teyid eder: Rabbaniler olun (28) (Yani âlim ve fakih olun demektir), Ey iman edenler kendi nefsinizi ve ehlinizi ateşten koruyun. (29) (Yani onlara dinlerini öğretin). Resulullah (s.a.v) Efendimiz de şöyle buyurmuşlardır: İlim talep etmek her Müslüman a farzdır. 16- Abdest almak 14 / 33
Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Ey iman edenler! Namaz kılmak istediğinizde yüzlerinizi ve ellerinizi dirseklere kadar, ayaklarınızı da topuklara kadar yıkayın ve başınızı da mesh edin. (30) (Yani abdestsiz iken namaz kılmak için kalktığınızda bu azaları yıkayın demektir.) 17- Cenabetten dolayı gusletmek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Şayet cünüp olursanız yıkanın. (31) 18- Teyemmüm etmek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Şayet su bulamazsanız temiz toprağa teyemmüm edin. (32) 19- Beş vakit namaz kılmak Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Muhakkak namaz belli vakitlerde müminlere farz kılınmıştır. (33) (Yani belli vakitlere mahsus olarak farz kılınmıştır. Mukim için dört rekât, yolcu için iki rekât. Akşam namazı ise misafir ve mukim için üç rekâttır.) 15 / 33
20- Yüce Allah ı zikir etmek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Allah ı çokça zikredin. (34) Yani gece ve gündüz her zaman demektir. 21- Emaneti ehline vermek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Allah emanetleri sahiplerine vermenizi emreder. (35) 22- Dünya malına düşkünlük gösterip onunla şımarmamak Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Allah ın size verdikleriyle sevinip, şımarmayın (36), Şüphe yok ki Allah, kendini kaybedecek kadar sevinip şımaranları sevmez. (37) 23- Elden çıkıp giden dünya nimetlerine üzülmemek Şu ayet bu kaideyi teyid eder: (Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır. (38) 16 / 33
24- Tefekkür Bu kaideyi şu ayet teyid eder: İbret alın, ey basiret sahipleri! (39) 25- Nefsin hevasını terk etmek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Heva ya tabi olma ki sonra seni Allah ın yolundan saptırır. (40), Azgınlık yapıp dünya hayatını tercih edenin, varacağı yer cehennemdir. (41), Namazı zayi ettiler ve nefsin hevasına tabi oldular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler. (42), Rabbinin yüce makamından sakınan ve nefsi heva dan alıkoyanın ise varacağı yer cennettir. (43) 26- Yüce Allah ın iman ve İslam nimetinin kadrini bilmek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Eğer doğru kimseler iseniz bilesiniz ki, sizi imana erdirdiği için asıl Allah size lütufta bulunmuştur. (44) 27- Yüce Allah ın her an her şeye muttali olduğuna iman etmek 17 / 33
Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Ne yerde, ne de gökyüzünde, zerre ağırlığında hiçbir şey Rabbinin bilgisinden ayrı kalamaz. (45) 28- Günahlardan tövbe etmek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Ey iman edenler! Hepiniz topluca Allah a tövbe edin. Umulur ki felaha erersiniz. (46), Ey iman edenler! Allah a nasuh bir tövbe ile tövbe edin. (47) 29- Doğru sözlü olmak Bu kaideyi şu ayetler teyid eder: Konuştuğunuz zaman adil olun. (48), (İnsan) her ne zaman ağzından bir söz çıkarsa mutlaka yanında onu hazır vaziyette gözetleyen biri vardır. (49) 30- Helal yemek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Helal şeylerden yiyin ve salih amel işleyin. (50) 18 / 33
31- Gözleri, avret yerleri ve kulakları haramdan korumak Aşağıdaki ayetler bu kaideyi teyid eder: Mümin erkeklere söyle gözlerini dik dik bakmaktan sakınsınlar ve namuslarını korusunlar. (51), Mümin kadınlara söyle bakışlarını kıssınlar ve namuslarını korusunlar. (52), Şüphesiz kulak, göz ve kalp, bunların hepsinden de sorulacaktır. (53) 32- Gıybet ve alay etmeyi terk etmek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin. Alay edilen topluluk, diğerinden daha hayırlı olabilir. (54) 33- Lakap takmanın terk edilmesi Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Birbirinize lakap takmayın, imandan sonra fısk ne kötüdür. (55) 34- Su-i zanda bulunmaktan sakınmak 19 / 33
Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının. (56) 35- Gizli gizli bilgi elde etmeye çalışmaktan sakınmak Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Casusluk yapmayın. (57) 36- Yüce Allah a tevekkül etmek Bu kaideyi şu ayetler teyid eder: Şayet mümin iseniz Allah a tevekkül edin. (58), Kim Allah a tevekkül ederse Allah ona yeter. (59), Ölmeyen, sürekli canlı olan Allah a tevekkül et. (60), İbn-i Abbas (r.anh) şöyle der: Tevekkül; her şeyden ilgisini keserek kalbin Allah a güvenmesi ve bağlanmasıdır. 37- Yüce Allah ın kazasına rıza göstermek Bu kaideyi şu ayet teyid eder: Rabbinin hükmüne sabret. (61) 20 / 33
38- Sıkıntı, şiddet hallerinde sabır göstermek Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Ey iman edenler! Sabredin; (düşman karşısında) sebat gösterin, (cihad için) hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah tan korkun ki başarıya erişebilesiniz. (62) 39- Anne babaya iyilikte bulunmak Bu hususla ilgili ayetler şunlardır: (işte bunun için) önce bana sonra da ana babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. (63), Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. (64) 40- Yüce Allah ın nimetlerine karşı şükretmek Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Eğer gerçekten yalnız Allah a ibadet ediyorsanız, onun nimetine şükredin. (65) Şükür: Tüm azalarla itaat etmektir. 41- Faizi terk etmek 21 / 33
Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Kat kat artırılmış olarak faizi yemeyin. (66) 42- Fakirlik ve zenginlik hallerinde dengeli bir şekilde infakta bulunmak Şu ayetler bu kaideyi teyid eder: (O kullar) harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar. (67), Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. (68) Saçıp savurmak (israf): yüce Allah ve O nun Rasulü (s.a.v) e itaat dışında bir amaçla mal harcamaktır. 43- Sadaka verirken minnet ve eziyet etmemek Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın. (69) 44- Hayız halinde kadınlara yaklaşmamak Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. (70) 22 / 33
45- Kibir, kendini beğenme ve fesadı terk etmek Şu ayet bu kaideyi teyid eder: İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel akîbet) takva sahiplerinindir. (71) 46- Fakirlik korkusunu terk etmek Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cimriliği telkin eder. Allah ise size katından bir mağfiret ve bir lütuf vâdeder. Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir. (72) 47- Malın çocuklar, kadınlar ve hainlere teslim edilmemesi Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Allah ın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı aklı ermezlere (reşit olmayanlara) vermeyin. (73) 48- Beş vakit namazı düzenli bir şekilde kılmak Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Namazlara ve orta namaza devam edin. (74) 23 / 33
49- Ehl-i Sünnet ve l cemaat mezhebine tabi olmak Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (75) Bu konu hakkında hadisi şerifte şöyle buyruluyor: Kim ki cemaatten bir karış ayrılırsa İslam dairesinden çıkmış olur. 50- Müslümanların kahir ekseriyetiyle birlikte hareket etmek Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Hep birlikte Allah ın ipine (islam a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. (76) Konuyla alakalı bir hadisi şerifte şöyle buyruluyor: Müslümanların kahir ekseriyetiyle birlikte olun. Kim böyle davranmayıp başına buyruk sıra dışı hareket ederse cehennemde de sıra dışı (normalin üstünde) bir azaba uğrar. 51- İyiliği emretmek kötülükten sakındırmak Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekatı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. (77) 52- Zekât vermek 24 / 33
Şu ayetler bu kaideyi teyid eder: İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekat verenler var ya, onların mükafatı Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler. (78), İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekatı verin. (79), Fakat tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse, artık onlar dinde kardeşinizdir. (80) 53- Oruç tutmak Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. (81) Konuyla ilgili olarak Rasulullah (s.a.v) efendimiz şöyle buyuruyorlar: İslam beş temel esas üzerine bina edilmiştir. Allah tan başka ilah olmadığı ve Muhammed (s.a.v) in O nun kulu ve Resulü olduğuna şahadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek, oruç tutmak. 54- Hacca gitmek Şu ayet bu kaideyi teyid eder: Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. (82) Rasulullah (s.a.v) efendimiz konuyla alakalı olarak şöyle buyurmaktadırlar: Ey insanlar şüphesiz hac üzerinize farz kılınmıştır. Öyleyse siz de bu görevi yerine getirin ve hac edin. 55- Yüce Allah a nezaket ve hikmetle davette bulunmak 25 / 33
Şu ayetler bu kaideyi teyid eder: (Resülüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır. (83) Bu hususta Resulullah (s.a.v) efendimiz de şöyle buyuruyorlar: Kâmil ahlakı tamamlamak üzere gönderildim. Müminlerin emiri Hz. Ali ve Hz. Enes b. Malik ten şöyle rivayet edilmiştir: Rasulullah insanların en güzel ahlaklı olanı idi. Yüce Allah ta şöyle buyurarak Rasulullah efendimizi medh-ü sena etmiştir. Kuşkusuz sen büyük bir ahlak üzeresin. (84) Yüce Allah O na tüm pak ehli beytine, ashabına ve kıyamete kadar onlara güzel bir şekilde tabi olanlara salât ve selam eylesin. İşte bu hüküm ve kaideler bizim vesikamız ve tarikatımızın temelini oluşturur. Yüce Allah salihlerin yar ve yardımcısıdır. Seyyid Ahmet el-kebir er-rufai el-hüseyni Hazretlerinden yapılan alıntı burada bitti. Tarikata giren salik bu alıntıdan Rufai tarikatının hükümlerini ve sırlarını anlar ve öğrenir. Yardım ve destek sahibi ancak Allah tır ve Allah tan başka ilah yoktur. Seyyid Ravvas (r.aleyh) sözü sona erdi. Kaynaklar (1) İbn-i hibban sahihinde rivayet etmiştir. Cilt 4, Sahife 541, Hadis no: 1658 (2) Et-Tarikat-ür-Rufaiyye Sahife 8 26 / 33
(3) Bu şahıs hakkında geçen sahifelerde bilgi verildi. Sahife 32,35 (4) Sahife 132, 133. Saygıdeğer şeyhimiz Seyyid Arif-i billâh Abdulhakim Abdulbasit in baskısı (5) Sahife 318, 321 (6) Yedinci bölüm Sahife 499, Kıymetli şeyh Vasıt Seyyidleri eserleri yayıncısı Seyyid Abdulhakim Abdulbasit baskısı. (7) Zariyat Suresi, Ayet: 56 (8) Bakara Suresi, Ayet: 163 (9) İhlas Suresi, Ayet: 1-4 (10) Bakara Suresi, Ayet: 40 (11) Beyyine Suresi, Ayet: 5 (12) Kehf Suresi, Ayet: 110 (13) Nisa Suresi, Ayet:59 (14) Hud Suresi, Ayet: 6 27 / 33
(15) Zuhruf Suresi, Ayet: 32 (16) Mücadele Suresi, Ayet: 22 (17) Yusuf Suresi, Ayet: 53 (18) Fatır Suresi, Ayet: 6 (19) Maide Suresi, Ayet: 44 (20) Bakara Suresi, Ayet: 40 (21) Nisa Suresi, Ayet: 108 (22) Araf Suresi, Ayet: 55 (23) Ğafir Suresi, Ayet: 60 (24) Araf Suresi, Ayet: 99 (25) Zümer Suresi, Ayet: 53 (26) Araf Suresi, Ayet: 31 28 / 33
(27) Bakara Suresi, Ayet: 286 (28) Âli İmran Suresi, Ayet: 79 (29) Tahrim Suresi, Ayet: 6 (30) Maide Suresi, Ayet: 6 (31) Maide Suresi, Ayet: 6 (32) Maide Suresi, Ayet: 6 (33) Nisa Suresi, Ayet: 103 (34) Enfal Suresi, Ayet: 45 (35) Nisa Suresi, Ayet: 58 (36) Hadid Suresi, Ayet: 23 (37) Kasas Suresi, Ayet: 76 (38) Hadid Suresi, Ayet: 23 29 / 33
(39) Haşr Suresi, Ayet: 2 (40) Sad Suresi, Ayet: 26 (41) Naziât Suresi, Ayet: 37 (42) Meryem Suresi, Ayet: 59 (43) Naziât Suresi, Ayet: 40-41 (44) Hucurat Suresi, Ayet: 17 (45) Yunus Suresi, Ayet: 61 (46) Nur Suresi, Ayet: 31 (47) Tahrim Suresi, Ayet: 8 (48) Enam Suresi, Ayet: 152 (49) Kâf Suresi, Ayet: 18 (50) Müminûn Suresi, Ayet: 51 30 / 33
(51) Nur Suresi, Ayet: 30 (52) Nur Suresi, Ayet: 31 (53) İsra Suresi, Ayet: 36 (54) Hucurat Suresi, Ayet: 11 (55) Hucurat Suresi, Ayet: 11 (56) Hucurat Suresi, Ayet: 12 (57) Hucurat Suresi, Ayet: 12 (58) Maide Suresi, Ayet: 23 (59) Talak Suresi, Ayet: 3 (60) Furkan Suresi, Ayet: 58 (61) Tur Suresi, Ayet: 48 (62) Âli İmran Suresi, Ayet: 200 31 / 33
(63) Lokman Suresi, Ayet: 14 (64) İsra Suresi, Ayet: 23 (65) Nahl Suresi, Ayet: 114 (66) Âli İmran Suresi, Ayet: 130 (67) Furkan Suresi, Ayet: 67 (68) İsra Suresi, Ayet: 26 (69) Bakara Suresi, Ayet: 264 (70) Bakara Suresi, Ayet: 222 (71) Kasas Suresi, Ayet: 83 (72) Bakara Suresi, Ayet: 268 (73) Nisa Suresi, Ayet: 5 (74) Bakara Suresi, Ayet: 238 32 / 33
(75) Enam Suresi, Ayet: 153 (76) Âli İmran Suresi, Ayet: 103 (77) Hacc Suresi, Ayet: 41 (78) Bakara Suresi, Ayet: 277 (79) Bakara Suresi, Ayet: 83 (80) Tevbe Suresi, Ayet: 11 (81) Bakara Suresi, Ayet: 183 (82) Âli İmran Suresi, Ayet: 97 (83) Nahl Suresi, Ayet: 125 (84) Kalem Suresi, Ayet: 4 33 / 33