Sufi-Zentrum Rabbaniyya



Benzer belgeler
Dünya: Ilahi bir TV kanalından ibarettir

Herkes bir arayış içinde

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim Aşı ol! Sheikh Eşref Efendi Zukunft Erde Festival, Berlin

Salihlerden ol Şeyh Eşref Efendi Berlin 2012

Teslim ol teslim al Şeyh Esref Efendi Berlin 2012

Rabbının hayatını yaşa Şeyh Esref Efendi Berlin 2012

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

İsa 5000 Kişiyi Doyuruyor

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

Aşk-ı Nur Şeyh Esref Efendi Berlin 2012

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

Azrail in Bir Adama Bakması

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Cumhuriyet Halk Partisi

Checkbookla dans edenler

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 10 Ocak 2013 Sohbeti,

Küçüklerin Büyük Soruları-2

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Bismillahirrahmanirrahim

Sufi-Zentrum Rabbaniyya. Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim. Sövene dilsiz gerek. Şeyh Eşref Efendi

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

Beladan kaçış Şeyh Esref Efendi Berlin 2012

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül :41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül :10

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

ISBN :

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

ALTININ DEĞERİNİ SARRAF, KELAMIN DEĞERİNİ ERBAP ANLAR!.. - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Sufi-Zentrum Rabbaniyya

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Yanlış Anlaşılan Faizci

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Eziyet Eden Birinden Vaaz Eden Birine

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.


Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Şeyh Eşref efendi ve Şeyh Cemaleddin efendi Ludwigshaven Dergahı Es Selam

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

tellidetay.wordpress.com

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

Sevgili dostum, Can dostum,

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Kadınların Çalışma Deneyimleri

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

Transkript:

Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim Dünya bir fakirhanedir Şeyh Esref Efendi Berlin 2011 Şeyh Eşref Efendi Mekke-i Mükerreme de 2010 Euzubillahimineșșeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül aziym Destur ya Seyyidi ya Mevlana ya Ricalallah! Ve Rabbimize duada bulunuyoruz: YaRabbi Sen bize umud ver bizi bugüne ve yarınlara dair umudsuz bırakma diyoruz. Umud fakirin gıdasıdır demişler. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, umudu olmayanlara hayat hakkı yok. Gökyüzünden ölü kşlar yağıyor, yaz ortasında Avustralyayı seller basıyor denizler milyonlarca ölü balıklarla dolup taşiyor. Soruyorum: Hayramı isarettir bu şerremi? Dünya iyiye gitmiyor. Soruyorum: kim dünyayı bu hale getirdi? İnsana ve insanlığa kim bu kadar düşman olabilir? Neyin ve kimin saldırısıdır bunlar? Şeyh, falan yerde filan saatte yine UFO`lar görmüşler onların işi olmasın? 1

Yahu diyorum bende bizde bu dünyalık hırs oldukça bizim başka bir yerden düşmana ihtiyacımız yok. Biz bize düşman olarak yeteriz. Etrafımızdaki hadiselerin hepside bizim halimizden vucud bulmaktadır. Biz nasılsak tabiat ve içindekilere öyle yansiyoruz. Hikmet sahipleri öyle demiş: Kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça. Evet! İnsanlar azdık sonra üzerlerine bela gelir. İnsanlar niye azarlar? Birbirlerini sevmeyi unuttukları zaman azarlar insanlar. İnsanlar birbirlerini saymayı da unutmuştur. İnsanlar adaleti unutmuştur, insanlar merhameti unutmuştur. İnsanlar kendinden başkasının varlığını unutmuştur, öyle ki kendilerini dünyaya getiren ve onca çilelerle bakıp gözeten ana babalarını unutmuşlardır. Onlara saygıyı sevgiyi ve vefayı unutmuşlardır. İnsanlar doğrululuğu unutmuştur. Her işlerinde yalan her işlerinde hile vardır. İşleri güçleri birbirini aldatmak olmuştur. Ne için? Yiyemeyecekleri yahut giderken gidecekleri yere asla götüremeyecekleri malı toplamak için.kendi rahatlıkları için insanlar birbirlerini kıskanırlar ve hırslanırlar. Büyük Şeyh Efendi hazretleri anlatıyor: Singaporda bir bina gördüm, diyor. Dev gibi bir bina. Belki küçük bir kasaba büyüklüğünde bir bina. Üzerinde Çin Chang Building yazar deyor. Ne için Çin Chang yazıyor? Çinliler orda hakim milletmiş onun için. Bir bina ki üzerinde World Trade Center yazar. Sabah girersen aksama kadar dolaşamazsın. Öyle bir bina. Ben bu binayı görünce, deyor Şeyh Efendi hazretleri, yanımdaki mihmandarıma dedim ki: herhalde bu binanın sahibi kimse çok fukara bir kimse olmalıdır. Şaşırdı: YaHu nasıl dersin o kimse için fukara dedi. Baksana görmezmisin koskoca bir Centerin sahidir o. Bunun gibi değil bir tane bütün Singapor bu adamın olsa yine fakirdir o adam, dedim ben yine deyor BüyükŞeyh Efendi hazretleri. 2

Çünkü bütün dünya içinde bir Singapor gibi kaç memleket var daha. Bir Singapor onun olsa ne yazar? Zenginmi sayılır bir insan bir Singapor sahibi olmakla. Fukara adam o dedim o mihmandara deyor Şeyh efendi. Ne için? Çünkü bütün alemin yanında içinde yaşadığımız bu gezegen bir nokta dahi etmiyor Fezadakiler mikroskopla yahut teleskopla bakmadan dünyayı göremiyorlar. Onun için değil bir Center yahut Singapor, bütün bu dünya senin olsa yukardakiler cihetinden bakınca beş parasız herifsin sen. Bitti! Ey insan! Bırak bu hırsı. Bu dünyada yalnız değilsin ve herkes muhtaç. Paylaşacaksın. Imkanın dahilinde olanı al ve ihtiyacından fazlasını dağıt. Kime? Ihtiyacı olana. Doğru olan bu. Yalnız sen mi bu dünyada kar edeceksin sen mi kazanacaksın? Bütün insanlarındır bu dünya. Herkes kazanacak nasibini alacak. Nasibi kadarını yiyecek ondan fazlasını yiyemeyecek ve götüremeyecek sonunda gideceği ebedi yurduna. Onun için insan hırsına aklını ve iradesini kullanıp hakim olmalı. İskenderi Zulkarneyn hazretleri, Alexander the Great, makedonyalı Alexander derler ona, büyük İskender. Ta Hindistana kadar yürüdü o ordusuyla. Hindistanda onun ordularının son durağı olan yere kadar yürüdü orda durdu ve ben de bir seyahatimde nasip oldu da orda bir gece konakladim, diyor BüyükŞeyh Hazretleri. İslamabada 150km mesafede bir mevki ki, İskender as oraya kadar yetişmiş askeriylen, bana da nasip oldu görmek deyor. Ordaki Hint Şahını mağlup ettiğinde İskender o Hint Şahına demiş ki; Şimdi ben sana ne muamele edeyim?. Sen Şah ben Şah demiş o Hint Sultanı İskender as`a. Şah Şaha ne yapmalıdır, sen söyle? dediğinde İskender as bu akıllı cevap karşısında azat ettim seni git serbestsin memleketinde istediğin gibi hükmet ben dönüyorum demiş ona. O söz İskenderin hoşuna gitmiş saltanatını o hint Şahına iade etmiş. madem sen Şah ben Şah dedin seni beni Şah yapanın hürmeti için seni azat ettim demiş ve tacıni tahtıni o Şaha iade etmiş. Alexander der Große derler ona İskender-i Kebir` dir o. Dönüşte hastalanmış yolda. İrak 3

topraklarında hastalandı. Her fani gibi o da günü geldi ve Ölüm hastalağına yakalandı büyük İskender. Ölüm büyük küçük dinlemiyor vadesi dolunca herkesi yakalıyor kimse elinden kaçamıyor ne büyük ne küçük. Hasılı ölüm döşeğindeyken çağırmış bütün kumandanlarını da memleketin ordunun ileri gelenlerini de çağırmış. Hepsi gelipte önünde dizildikleri vakitda demiş ki onlara: Ben gidiyorum. Yalnız bir vasiyetim vardı demiş. bu vasiyetimi dinleyiniz ve vasiyetimi ben bu dünyaya gözlerimi yumduğum andan itibaren derhal yerine getiriniz. Devlet erkanı hepsi üzgün demişler ki: ey koca Hükümdar, buyur vasiyetin neyse söyle yerine getirelim. Yapabileceğimiz bir şeyse ona göre hareket edelim. Demiş ki: kolay bir vasiyettir. Hazinelerim mazinelerim hepsi sizedir. Benim vasiyetim odur ki, beni tabuta koyduğunuz vakitda iki ellerimi dışarda tutasınız, işte bundan ibarettir deyor İskender. İki ellerim dışarda görülsün bunu istiyorum vasiyetim budur. Ve bilsinler ki bunu ne için vasiyet ederim, bütün dünya bilsin, mağrıpten maşrika hükmeden ve dünyanın hazineleri elinde olan İskender bu dünyadan eline hiç bir almadan iki eli boş gigdiyor. Bilsin millet ki, ben bu dünyadan bir şey almadan gidiyorum. Dünyaya hükmeden bir Sultan olsa insane bu dünyaya fakir gelmiştir yine fakir gidecektir. Bunu herkes anlasın. Şüphesiz benden fazla bu dünyada dünyalık olarak kimse de yoktur. Benim elimde tuttuğum hazinelere benden başkası bu dünyada sahip olamaz lakin böyle de olsa görsün millet ki İskender de bu dünyadan elleri boş çıkıyor. Bu dünya hakikatta kimsenin olmuyor. Bizler en fazla sadece bekçi emanetçi vazifesi görüyoruz bu alemde. Zannetmesinler ki İskender ellerini ceplerini doldurdu da gidiyor bu dünyadan yok hepsine elinden boşalttı öyle gidiyor herkes görsün ibret alsın demiş. İskender, hakikaten o hareketi o vasiyeti onun aklı olan adama yetişir. Dünyanın hakikatını anlamaya yetişir onun bu vasiyeti. Bu hakikatı anlayan hırsına hakim olur ve dünyada rahat yaşar çünkü kalbi huzurlu olur o. Bu dünyaya eli boş gelenin yine bu dünyadan eli boş gideceğini anlayan ve kavrayan kimse hırs belasından kurtulur. Hırs en büyük beladır insanın başındaki ve bütün belaların babasıdır. İskenderin vasiyeti bütün insanlar için en iyi tesirli ilaçtır. Hırs hastalığına karşı tek ilaçtır. Başka türlü hiç bir eczacı hırs hastalığına ilaç yapamaz. Hap yutmaklan domuz gribinden kurtulamazsın. 4

Peki ne yapalım o zaman Şeyh, madem domuz gribi aşısı da fayda vermiyor? Domuzdan uzak dur! Domuz gribi hastalığına karşi tek ilaç domuzdan uzak durmaktır. Pisten kötüden hastalık verici şeylerden aklını kullan, nefsine hakim ol ve uzak dur. Bitti! İnsan bu gibi hakikatları bildiği vakitda rahatlar. Lakin bu gibi hakikatları bize bildirecek hikmet sahibi kimseler aramızda olmadıkça yahut sen onları bulmadıkça rahat olamazsın. Hasılı kelam o Singapordaki o bina da bir binadır sadece. Koca Singaporda onun kaç bin tane bina var. O adamın neresi zengin dedim deyor Şeyh efendi hazretleri. Elbetteki fakirdir bu. Koca İskender ki, değil bir memlekette bir binaya sahiplik yapmak, bütün dünyaya sahiplik yaptı, dünyanın bütün hazineleri ayaklarının altında toplandı da yine de dedi ki: vah bana ki bu dünyadan elleri boş gidiyorum. Bu dünyadan götüreceğim sadece iyi amellerimmiş. Mal mülk hepsi yalanmış dedi öyle gitti Büyük Sufilerden evliyadan Yunus Emre hazretleri de öyle demiş: mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi. Mal da yalan mülk de yalan var biraz da sen oyalan. İşte bu! Dünya kimsenin olmaz. Lakin daima el ve kucak değiştirir amma kimsenin olmaz. İsa as bir gün bir bağdan geçiyordu. Orda biraz oturup dinlenmek istedi. Tam bir ağaç altına çöktüğünde karşıdan koşarak bir kimsenin geldiğini gördü. Adam İsa aleyhisselama bağra cağıra yaklaştı. Ey adam sen hangi selahiyetlen bağıma girersin. Kime sordun kimden izin aldında benim ağacımın altında gölgeleniyorsun dedi İsa as`a. Bunun üzerine İsa as ayağa kalktı. Önünde uzanıp giden bağa doğru seslendi: ey bu bağın sahipleri! Kalkın ve bu bağ kimindir söyleyin buyurdu. Bir anda toprak altından yüzlerce kimse kalkmaya başladı. Hem üzerlerindeki tozları silkeliyorlar hem de birbirlerine bağrıyorlardı: benimdir, benimdir benimdir! İsa as sonra adama döndü: Bağcı gördüğü hadise karşısında karşısındakinin kim olduğunu anladı. Hemen İsa as`ın ellerine kapandı: ya İsa bağışla. Elbetteki bizler sadece emanetçileriz. Mülkün gerçek sahibi sadece Allahtır dedi. Bu dünyada herşeyin belli bir süresi vardır. Bu süre doldumu o şey ne olsa bu alemi terk etmeye mahkumdur isterse bu dünyaya Sultan olsun. Şüphesiz Adem as ilk insandır ve onun neslinin zürriyetinin de bir sonu vardır. Son ruh sahibi de bu dünyaya gelecektir. Sonra bu dünya hayatı son bulacaktır. 5

Yer ve gök derin bir sessizliğe gömülecektir. O vakit görünmeyen ve ciheti bilinmeyen bir yerden bir SES gelecektir: Şimdi mülkün sahibi kimdir? Cevap verecek ne bir ses ne bir nefes yok. Varlıkta Allahtan başka kimse yok. Yine Allah kendi sualine Kendi cevap verecek: O! bugün mülkün gerçek sahibi varlıkta Kendinden başkasının bulunmadıği Allahtır diyecektir. Bu Peygamberlerden bize yetişen haberlerdendir ki bize bu dünyanın hakikatina dair ilim verir. Ey insanlar! Aklınızı başınıza toplayın, hırsınıza hakim olun. Bu dünya bu hale boşuna bu halde değil. Dünyayı bu hale insanların hırsı getirdi. Herkes kendisine verilene tayin olunana takdir olunana kanaat etse, razı olsa bu dünya güllük gülistanlık olacak. Lakin günde bir milyon kazanan iki milyonun peşine düşmüş. nereye be? Diyorum, Şeyh, sorma. Nefes alacak vaktim yok, bir terminden diğer termine koşturup duruyorum. Hayatım tayyarede geçiyor. Ne çoluk ne cocuk görecek vaktim yok diyor. Eh, madem nefes alacak vaktin yok, o halde boğulacaksın nefessizlikten. Insanlar öyle bir hırs atmosferinin içine düştüler ki, nefessizlikten boğuluyorlar şimdi hepsi de. Niye böyle oldu? Çünkü millete manevi terbiye verilmiyor 21 asırda.varsa yoksa nasıl etiket sahibi olursun nasıl çabucak köşeyi dönersin mekteplerde ögrettikleri bu. Manevi terbiyesi eksik olan huzur bulurmu? Kanaatkar olurmu? Ey insanlar bu bir nasihattır. Sohbet insanı hayata ve hayata dair olan hadiselere hazırlamak içindir. Ve bu manevi sohbet meclisleri hayatın hakikatlarına dair bir bilgi enformasyon ve danışma-nasihat merkezleridir. Çünkü İnsan daima nasihata muhtaçtır. Nasihat insan yanıldığı yerde Nasihat adamı doğrultur, mucizeler gerçekleştirir ve adamı durduğu yerde hareket ettirir. Durmuş isen sana gayret verir yürü der, ayarın bozulmuş ise sana yeni ayar yapar tiktak çalışır hale getirir. Lakin maalesef şimdi ne doğru dürüst millete nasihat edecek adam kalmış ne de nasihat dinleyecek kimse. Durum ortada insanlar birbirini yeyor. Yahu diyorum hiç olmazsa kazana at da öyle ye, yok diyor çiğ yiyeceğim. Çiğ yemek daha tabii. Hasılı bir yere varmış İskenderi Kebir o Hindistan diyarında. Acaip memleket orası. Dünyada ne kadar acaipliler varsa kaynağı Hindistandır. 6

Madem İskenderden başladık devam edelim ve bitirelim. O İskender bir seferinde o Hind denizinde bir adaya varmış. O adanın sakinleri hepsi kim varsa hikmet sahib i kimselermiş. Yedikleri hikmetli içtikleri hikmetli yaptıkları hikmetli, konuştukları hikmetli. Taaccüpte kalmış İskender as. Onların toplantısında oturupta onların hikmet dolu sözlerini dinlediğinde çok ferah edip demiş ki, ey ahali demiş. Dileyin benden ne dilersiniz.? bizim dilediğimizi veremezsin ki demiş ahali. nasıl yani? Söyleyin ne istersiniz siz? İsteyelim de ey koca Hükümdar, bizim istediğimizi sen veremezsinki. YaHu siz hele bir isteyin ne isterseniz vereceğim. Ben büyük İskenderim eh Ey hükümdar, öyle ise biz ölmezlik isteyoruz demişler. İskender as bunu duyunca: ey millet, ben 7