6552 SAYILI TORBA YASA İLE MÜKELLEFLERE TANINAN VERGİSEL İMKANLAR A. MURAT YILDIZ YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR 28 EYLÜL 2014
10 Eylül 2014 tarihli Meclis Genel Kurulu toplantısında kabul edilerek 6552 kanun numarasıyla yasalaşan ve 146 maddeden oluşan "Torba Kanun" olarak da bilinen İş Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun 11 Eylül 2014 tarihli mükerrer Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 6552 sayılı Torba Yasa ile 6111 sayılı Kanunun bazı kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeleri karşılaştırıldığında bu Kanun ile sunulan imkanların daha dar olduğu söylenebilir. Buna göre 6111 sayılı Kanun da olup da 6552 sayılı Kanun da olmayan düzenlemeler şunlardır: İhtilaflı vergi borçları, İnceleme aşamasındaki işlerin tasfiyesi, Matrah artırımı, Stok hesaplarının düzeltilmesi. 2
YENİDEN YAPILANDIRMA KAPSAMINA GİREN ALACAKLAR (6552 S.K. MD. 73) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen ve Vergi Usul Kanunu kapsamına giren; 1. 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarından (2013 takvim yılına ilişkin gelir vergisi ikinci taksiti hariç), 2. 2014 yılına ilişkin olarak 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarından (2014 yılı için tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi ikinci taksiti hariç), 3. 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarından, kesinleşmiş olup, bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar, 3
Bu madde hükümlerine göre, bir alacağın yapılandırılarak ödenebilmesi için bu alacağın; maddede belirtilen tür ve dönemden kaynaklı bir alacak olması, kesinleşmiş alacak olması, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (11 Eylül 2014) vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olması (vadesi 30/4/2014 tarihi ve öncesi olan), şarttır. Buna göre, bir alacağın 6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi kapsamında yapılandırılarak ödenebilmesi için bu üç şartın bir arada bulunması gerekmektedir. 4
YAPILANDIRMA KAPSAMINA GİREN DİĞER ALACAKLAR (6552 S.K. MD. 73/16 ) a) Emlak vergisi ile çevre temizlik vergisi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları ve emlak vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile buna bağlı gecikme zammından, b) Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin su abonelerinden olan su kullanımından kaynaklanan alacakları ile bunlara bağlı ferî (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından, c) Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından, vadesi 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan alacaklar hakkında bu madde hükmü uygulanır. 5
YAPILANDIRMA KAPSAMINA GİREN DİĞER ALACAKLAR 1) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce, 1111 sayılı Askerlik Kanunu, 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun gereğince verilen idari para cezalarından, 2) Yukarıdaki bentler dışında kalan ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen; adli ve idari para cezaları ile mülga 6326 sayılı Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı, 6491 sayılı Türk Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi, mülga 6747 sayılı Şeker Kanununa istinaden alınan şeker fiyat farkı, mülga 79 sayılı Milli Korunma Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan akaryakıt fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı, 3213 sayılı Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı ve özel idare payı ile madencilik fonu, mülga 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları hariç olmak üzere, asli ve ferî amme alacaklarından (28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş olan amme alacakları dâhil), 6
YAPILANDIRMA KAPSAMINDA TAHSİLİNDEN VAZGEÇİLECEK KISIM 6552 Kanunun yayımlandığı 11.09.2014 tarihi itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacakların ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece ferî alacaktan ibaret olması hâlinde ferî alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacaklarının tahsilinden vazgeçilir. Birinci fıkra kapsamına giren ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezalarının %50 sinin, bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50 sinin tahsilinden vazgeçilir. 7
BORÇ AYI (Ocak ayı itibariyle) ANA BORÇ GECİKME ZAMLI BORÇ Yİ-ÜFELİ BORÇ CEPTE KALACAK MİKTAR KAZANÇ YÜZDESİ (%) 2000 1000 17.633,72 3.184,60 14449,12 81,94 2001 1000 14.659,36 2.897,60 11761,76 80,23 2002 1000 9.900,38 2.239,60 7660,78 77,38 2003 1000 6.331,14 1.966,60 4364,54 68,94 2004 1000 4.226,35 1.833,10 2393,25 56,63 2005 1000 3.397,54 1.701,10 1696,44 49,93 2006 1000 2.936,00 1.674,50 1261,5 42,97 2007 1000 2.460,97 1.563,30 897,67 36,48 2008 1000 2.087,14 1.505,40 581,74 27,87 2009 1000 1.753,26 1.424,40 328,86 18,76 2010 1000 1.567,96 1.366,50 201,46 12,85 2011 1000 1.422,50 1.280,60 141,9 9,98 2012 1000 1.304,26 1.154,60 149,66 11,47 2013 1000 1.206,23 1.130,00 76,23 6,32 8
9
ÖRNEK:2 10
ÖRNEK:3 11
12
YAPILANDIRMADAN YARARLANMAK İÇİN DAVADAN VAZGEÇME ŞARTI (6552 S.K. MD. 73/6 ) Borçlarını yeniden yapılandırmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır. Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması hâlinde bunlar talep edilemez. Belirtilen nedenlerle, ihbarname kuralına göre yapılan tarhiyatlar üzerine mükellefler tarafından açılan davanın ilk derece mahkemelerince reddedilmesi halinde tarh edilen vergi ve kesilen cezalar Vergi Usul Kanunun 112 nci maddesi uyarınca tahsil edilebilir hale gelmektedir. Dolayısıyla 6552 sayılı kanunda geçen kesinleşmiş alacaktan maksadın yukarıda belirtilen hüküm de göz önüne alındığında, mükellef tarafından açılan dava üzerine ilk derece mahkeme kararı üzerine tahsil edilebilir aşamaya gelen alacaklardan; gerek bir üst derece mahkemede devam eden davaların gerekse itiraz ve temyiz süresi henüz geçmeyen alacakların, mükellefin feragat dilekçesi vermesi veya itiraz, temyiz veya düzeltme talebinde bulunulmayacağına ilişkin taahhütname veren mükelleflerin söz konusu borçlarının da söz konusu kanun hükmünden faydalandırılması gerektiği görüşündeyiz. 13
YENİDEN YAPILANDIRMA KAPSAMINDA BAŞVURU VE ÖDEME SÜRESİ 6552 sayılı Kanunun Yeniden Yapılandırma hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddede öngörülen şartların yanı sıra bu Kanunun yayımlandığı tarihi (11.09.2014) izleyen ikinci ayın sonuna kadar (01.12.2014) başvuruda bulunmaları ve madde kapsamında ödenecek tutarları, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan (Aralık 2014) başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri şarttır. Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan başvurabilecekleri gibi posta yoluyla veya internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden başvuru yapmaları mümkündür. Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter. 14
YENİDEN YAPILANDIRILAN VERGİ BORÇLARINDA TAKSİTLENDİRME UYGULAMASI Yeniden yapılandırma hükümlerine göre hesaplanan tutarın; a) İlk taksit ödeme süresi içinde (Aralık 2014) tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı tarihten (11.09.2014) ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz. b) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz. c) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili fıkralara göre belirlenen tutar; 1) Altı eşit taksit için (1,05), 2) Dokuz eşit taksit için (1,07), 3) On iki eşit taksit için (1,10), 4) On sekiz eşit taksit için (1,15), katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir. 15
YAPILANDIRMA KAPSAMINDAKİ TAKSİTLERİN ÖDENMEMESİNİN SONUÇLARI 1)- Bu maddeye göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az (2014 takvim yılı için bir) taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla (2014 takvim yılı için birden fazla) taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu madde hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm alacaklı tahsil daireleri açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır. 2)- Bu maddenin yedinci fıkrasında vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının %10 unu aşmamak şartıyla 5 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu madde hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz. 3)- Bu madde kapsamına giren alacakların maddede belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu maddenin yedinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla borçlular ödedikleri tutarlar kadar bu madde hükümlerinden yararlanırlar. 16
YAPILANDIRMADAN YARARLANAN MÜKELLEFLERİN CARİ DÖNEMDE DOĞAN VERGİ BORÇLARINI ÖDEMEMESİNİN SONUÇLARI (6552 S.K. MD. 73/7) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler. İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında bu hüküm uygulanmaz. 17
VERGİ BORÇLARININ YAPILANDIRILMASINDA ÖZELLİK GÖSTEREN DİĞER HUSUSLAR Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için maddeden yararlanma talebinde bulunmaları halinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir. Borçlular, madde kapsamına giren toplam borçları için madde hükmünden yararlanabilecekleri gibi sadece talep ettikleri dönem ve türler açısından da maddeden yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur. Madde kapsamında borçları yapılandırılan mükellefler tarafından, borcu olup olmadığına dair yazı istenilmesi halinde taksitlendirme ihlal edilmediği sürece bu borçları için vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair yazı verilecektir. 6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yapılandırılan tutarın ait olduğu taşıt için, madde hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla, taksit ödeme süresi sonuna kadar taşıtlarının fenni muayenelerini yaptırmalarına ve uçuşa elverişli belgelerini almalarına imkan verilecektir. Ancak, taşıtın satış ve devri halinde taksitlendirilen borcun tamamının ödenmesi şartının aranılacağı tabiidir. Yapılandırma kapsamındaki borçların taksitlendirilerek ödenmesi halinde alacaklarla ilgili olarak tatbik edilen hacizlerin yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacağı ve buna isabet eden teminatların iade edileceği hükme bağlanmıştır. 18
TAHSİLİNDEN VAZGEÇİLEN İDARİ PARA CEZALARI a) 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 39 uncu maddesine göre verilen (yasak yerlerde sigara içenlere verilen) idari para cezaları hariç olmak üzere, 31/12/2013 tarihinden (bu tarih dâhil) önce idari yaptırım kararı verildiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş olan ve genel bütçeye gelir kaydı gereken ve her bir kabahat için 120 Türk lirasının (bu tutar dâhil) altında kalan idari para cezaları tebliğ edilmez, tebliğ edilmiş olanların ve bunlara bağlı ferî alacakların tahsilinden vazgeçilir. Bu bent kapsamına giren ve 6001 sayılı Kanun gereğince verilen idari para cezası ile birlikte ilgilisine tebliği gereken ve tutarı 12 Türk lirası ve altında kalan geçiş ücretleri için de bu bent hükmü uygulanır. b) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi 31/12/2007 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamına giren her bir alacağın türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 50 Türk lirasını aşmayan asli alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı ferî alacakların, aslı ödenmiş ferî alacaklardan tutarı 100 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir. 19
KAYITLARDA YER ALDIĞI HALDE İŞLETMEDE MEVCUT OLMAYAN KASA MEVCUDU VE ORTAKLARDAN ALACAKLARIN BEYANI (6552 S.K. MD. 74) 20
KASA VE ORTAKLAR CARİ HESABI BAKİYELERİNE FAİZ HESAPLANMASI Vergi incelemelerde birçok mükellef kasa hesabının çok büyük meblağlarda borç bakiyesi verdiği durumda bu paranın kasada bulunmasının ekonomik teamüllere uygun olmadığından ortaklar tarafından kullanılmış olduğu gerekçesiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerinden hareketle cezalı tarhiyata muhatap olabilmektedir. Bu bağlamda hiçbir gelir sağlama amacı güdülmeden şirketin kasasında TL cinsinden işletmenin ihtiyacı üzerinde para tutulması ile ortaklara veya onların ilişkili bulunduğu kimselere emsaline nazaran düşük faizle veya faizsiz para verilmesi arasında fark yoktur. İşletmelerin kasasında normal olarak kabul edilebilecek, azami iki üç günlük faaliyetleri sırasında nakit ihtiyacını karşılayacak kadar kasada bulundurması gereken nakit tutarın üzerinde kalan bakiyeler, işletmenin yönetici ortakları tarafından çekildiği kabul edildiğinden 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu nun 13/1-2. maddelerinde işletmenin ilişki içerisinde olduğu kişiler ile yapılan bu tür işlemlerin transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı olarak değerlendirilmekte ve adat yöntemiyle faiz hesaplanması yoluyla da vergilendirilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde işletmelerin ortaklar cari hesabının borç bakiyeleri ortağa para kullandırma işleminin bir sonucu olarak kabul edilmektedir. Söz konusu işlem de 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 13/1-2 maddelerine göre transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç kapsamındadır. Bu itibarla ortaklar cari hesabına adatlandırma yapılarak faiz ve buna ilişkin olarak KDV hesaplanması gerekmektedir. 21
KAYITLARDA YER ALDIĞI HALDE İŞLETMEDE MEVCUT OLMAYAN KASA MEVCUDU VE ORTAKLARDAN ALACAKLARIN BEYANI 6552 sayılı Kanunun 11/9/2014 tarihinde yürürlüğe giren 74 üncü maddesi hükmü ile bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ile işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı verilmiştir. Bu hüküm çerçevesinde; Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan, Kasa mevcutlarını, İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını, 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın son günü olan 31/12/2014 tarihine (bu tarih dahil) kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir. 22
İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarının belirlenmesinde, tek düzen hesap planında yer alan "131. Ortaklardan Alacaklar" ve "231. Ortaklardan Alacaklar" toplamından "331. Ortaklara Borçlar" ve "431. Ortaklara Borçlar" toplamının çıkarılması sonucunda kalan net tutar dikkate alınacaktır. Kanunun 74 üncü maddesi hükmü uyarınca verilmesi gereken ve elektronik ortamda gönderilebilen beyannamenin, kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda göndermek zorunda olan mükellefler tarafından elektronik ortamda gönderilmesi zorunludur. Bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve ortaklardan alacaklar tutarlarını düzeltmek için beyanda bulunan mükellefler, beyan edilen tutarlar üzerinden % 3 oranında vergi hesaplayacak ve hesaplanan vergiyi beyanname verme süresi içinde ödeyeceklerdir. Söz konusu tutarların beyanı üzerine, defter kayıtlarının düzeltilmesi gerekeceği tabiidir. 23
Hesaplamada Esas Alınacak Bilanço Kasa ve ortaklardan net alacaklar hesabına ilişkin olarak beyanda bulunacak mükelleflerin, kurumlar vergisi beyannamesi ekinde vermiş oldukları 31/12/2013 tarihli bilançolarını dikkate almaları gerekmektedir. Özel hesap dönemi kullanan mükellefler ise 2013 yılı içerisinde sona eren hesap dönemlerine ilişkin olarak vermiş oldukları kurumlar ekinde yer alan bilançolarını esas alacaklardır. vergisi beyannamesi Dolayısıyla, mükelleflerin kanuni süresinden sonra verdikleri düzeltme beyannamelerinin ekinde yer alan bilançoları dikkate alınmayacaktır. 24
VERGİSEL YÜKÜMLÜLÜKLER VE MUHASEBE KAYITLARI Örnek 1- (A) Anonim şirketinin, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenlediği bilançosunda kasa hesabında 300.000 TL görülmekle birlikte fiilen kasada bulunmayan tutar 290.000 TL'dir. şirketin dönem içindeki faaliyetleri sonucunda, beyan tarihi olan 24/10/2014 tarihi itibarıyla kasa hesabının mevcudu 400.000 TL olarak görülmektedir. Anılan mükellef, her ne kadar beyan tarihi itibarıyla kasa mevcudu 400.000 TL olsa da, 31/12/2013 tarihli bilançosunu baz almak suretiyle bu tarih itibarıyla var olan kasa mevcudu içinde fiilen kasada bulunmayan tutarları esas alacak, bu tutarın 290.000 TL olması nedeniyle, bu tutarı beyan edecek ve beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan vergiyi beyanname verme süresi sonuna (31/12/2014 tarihine) kadar ödeyecektir. Bu çerçevede; Beyan tutarı : 290.000 TL Hesaplanan vergi : (290.000 x %3=) 8.700 TL 25
26
ÖRNEK:2 27
28
DİĞER HUSUSLAR 1. Bu kapsamda ödenen %3 vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmeyecektir. 2. Bu kapsamda beyan edilen tutarlar ile ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir. 3. Kurumlar vergisi mükelleflerince 6552 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi hükmü uyarınca, yapılan beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır. 4. Tebliğ Taslağının II/A bölümünde, mükelleflerce kâr dağıtımı yapılması halinde, ticari bilanço açısından dağıtılabilir ticari kâr tutarı, 6552 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi kapsamında beyan edilen ve 689 Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar hesabı altında muhasebeleştirilen tutarlar dikkate alınmaksızın tespit olunacaktır. Denilmektedir. Bu ifade 6111 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca fiilen bulunmayan kasa ve ortaklardan alacaklar hesabının düzeltilmesi amacıyla zarar yazılan tutarların geçmiş yıllar karlarından mahsubunun kar dağıtımı sayılacağına ilişkin özelgelerindeki görüşe benzemektedir. 29
ORTAKLAR CARİ VE KASA HESABI İÇİN 6111 SAYILI KANUNDAN YARARLANILMASI SONUCU MEYDANA GELEN ZARARLARIN, YEDEK AKÇELERDEN VE GEÇMİŞ YIL KÂRINDAN MAHSUP EDİLMESİNİN VERGİSEL SONUÇLARI Hatırlanacağı üzere; 6111 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar bakiyeleri mükelleflerce beyan edilmek %3 oranında vergi yüküne katlanmak koşuluyla "Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar" hesabına kaydedilerek yok edilmiş ve yok edilen tutarlar beyannamede kanunen kabul edilmeyen gider olarak kurum kazancına eklenmiştir. Diğer taraftan bu Kanun kapsamında kayıtların düzeltilmesi nedeniyle ortaya çıkan zararın, izleyen yıllarda kurum kazancından indirim konusu yapılması da söz konusu değildir. Bu kapsamda Maliye Bakanlığı nca verilen muktezalarda 6111 sayılı Kanunun 11/2 inci maddesi kapsamında kayıtların düzeltilmesi nedeniyle "Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar" hesabına kaydedilen tutarlar gerçek anlamda ticari bir zarar niteliği taşımadığından; söz konusu zararın, geçmiş yıl kârlarından veya yedek akçelerden mahsup edilmesi halinde, bu mahsup işlemi kâr dağıtımı olarak değerlendirilecek ve mahsubu yapılan tutar üzerinden de kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır. * * Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı İzmir VDB'nca verilen 12/03/2013 tarih ve 84098128-125[15-2012/9]-145 sayılı mukteza ile Antalya VDB'nca verilen 14/05/2013 tarih 49327596-125[KVK.2012.ÖZ.32]- 114 sayılı mukteza. 30
YAPILAN 6552 SAYILI TORBA YASA KAPSAMINDA DİĞER VERGİSEL DÜZENLEMELER A. MURAT YILDIZ YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR 28 EYLÜL 2014
1- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NA BAĞLI TAHSİL DAİRELERİNCE 6183 SAYILI KANUN KAPSAMINDA TAKİP EDİLEN BORÇLARA KARŞILIK KURUMA YAPILAN TAŞINMAZ DEVİRLERİ İLE BU TAŞINMAZLARIN SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NCA DEVRİ KDV DEN İSTİSNA EDİLMİŞTİR (Madde 27): Bilindiği gibi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu na, 15/6/2012 R.G. tarihli 6322 sayılı Kanun ile eklenen geçici 41 inci maddesi uyarınca, 31.12.2023 tarihine kadar uygulanmak üzere, Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim ve benzeri borçların, Kuruma yapılacak taşınmaz devri ile ödenmesi mümkün bulunmaktadır. 6552 sayılı Kanun un 27 nci maddesi ile KDVK na eklenen Geçici 33. madde ile, Sosyal Güvenlik Kurumu na bu kapsamda borç karşılığı yapılan taşınmaz devirleri ile bu taşınmazların Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) devir ve teslimi 31/12/2023 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur. Ayrıca, bu istisna nedeniyle KDVK nun 30/a maddesi uygulanmayacak, yani devre konu taşınmazların iktisabında ödenen KDV, indirim konusu yapılabilecektir. (Yürürlük 11/09/2014) 32
2- BAŞBAKANLIK VEYA BAKANLAR KURULU NCA BAŞLATILAN YARDIM KAMPANYALARINA MAKBUZ KARŞILIĞI YAPILAN AYNÎ VE NAKDÎ BAĞIŞLARIN TAMAMI GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ MATRAHININ TESPİTİNDE İNDİRİM KONUSU YAPILABİLECEKTİR (Madde 92): Gelir Vergisi Kanunu nun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi daha önce Bakanlar Kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolayısıyla Başbakanlık aracılığı ile makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağışların tamamı şeklinde iken bu hükümler aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (Yürürlük 11/09/2014) Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan aynî ve nakdî bağışların tamamı. Yapılan bu değişiklik ile doğal afet sınırlaması kaldırılmıştır. Buna göre bağış kampanyası doğal afetler dolayısıyla olsun olmasın, Başbakanlık veya Bakanlar Kurulunca başlatıldığı sürece, bu kampanyaya yapılan bağışların tamamı gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Bu indirim için Bakanlar Kurulu Kararına da gerek bulunmamaktadır. 33
3- YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN, YAPMIŞ OLDUKLARI TASDİKTEN DOLAYI SORUMLU TUTULABİLMESİ İÇİN, KENDİLERİNDEN ÖNCELİKLE YAZILI SAVUNMALARININ ALINMASI ŞARTI GETİRİLMİŞTİR (Madde 107) Bilindiği üzere, yeminli mali müşavirler, 3568 sayılı Kanun un 12 nci maddesi uyarınca, tasdikin doğru olmaması halinde, yaptıkları tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Daha önce bu sorumluluk sürecinin başlatılabilmesi için, vergi idaresinin tek yanlı işlemi yeterli olmakta, yeminli mali müşavirden, yaptığı tasdikin içeriği ve tasdik nedenleri hakkında bir savunma dahi alınmamakta, ancak disiplin soruşturması yapılıp yapılmamasına karar verebilmek için bağlı bulunduğu yeminli mali müşavirler odaları, yeminli mali müşavirlerden yazılı savunma almaktaydılar. 6552 sayılı Kanunun 107 nci maddesi ile 3568 sayılı Kanun un 12 nci maddesine eklenen hüküm uyarınca, yeminli mali müşavirlerin tasdikten doğan mali sorumlulukları ile disiplin sorumlulukları vergi idaresince ayrı ayrı müstakil bir rapor ile tespit edilecek, bu kapsamda yeminli mali müşavir hakkında sorumluluk raporu yazılabilmesi için vergi idaresince yeminli mali müşavirin yazılı savunması istenecek, savunma isteme yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde savunma yapılmaması durumunda ilgili yeminli mali müşavir savunma hakkından vazgeçmiş sayılacaktır. (Yürürlük 11/09/2014) 34
4-5746 SAYILI ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN UYARINCA SAĞLANAN SİGORTA PRİMİ İŞVEREN DESTEĞİ TEŞVİKİ İÇİN ÖNGÖRÜLEN BEŞ YILLIK SINIRLAMA KALDIRILMIŞTIR (Madde 146/e): Bilindiği üzere, 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun un 3/3. Maddesi kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projeleri ile rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesi uyarınca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısının, her bir çalışan için beş yıl süreyle Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanmasını öngörmektedir. 6552 sayılı Kanun un 144/e maddesi ile, 5746 sayılı Kanun un 3. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan her bir çalışan için beş yıl süreyle ibaresi kaldırılarak, sosyal güvenlik primi işveren hissesi desteği için öngörülen beş yıllık süre sınırlaması kaldırılmıştır. (Yürürlük 11/09/2014) 35
6552 SAYILI TORBA YASA KAPSAMINDA TİCARET KANUNU NDA YAPILAN DÜZENLEMELER A. MURAT YILDIZ YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR 28 EYLÜL 2014