MÜDDESSĐR SÛRESĐ 7-10 ÂYET



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Sevgili dostum, Can dostum,

Murat eğitim kurumları. Arapça 4 konu 2. İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy)

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî


İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

HADDİNİ BİLMEMEK YA DA İSTİDRAC

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Bismillahirrahmanirrahiym Elhamdü lillahi Rabbil Alemiyn, Vessalatü vesselamu ala Rasülina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmeiyn.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )


Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures


Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır.

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Yanlış Anlaşılan Faizci

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Dua ve Sûre Kitapçığı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

"Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" diyen Ziya Paşa nın sözleri ne kadar da manidardır.

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Elektrik Neden ve Ne Zaman Çarpar...

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

İbadetin Manası ve Çeşitleri

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

Tam Fiil- Nakıs Fiil Her bir fi il içün bir merfû,yani fail (özne ) lâzımdır. Eğer fi il, o merfu ile, kelâm yönünden tamâm olup, başka bir şeye

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:


Transkript:

MÜDDESSĐR SÛRESĐ 7-10 ÂYET أ ع وذ ب االله م ن ال شي ط ان ال رج يم بسم االله الرحمن الرحيم الحمد الله رب العالمين و ال صلا ة و ال سلا م ع ل ى ر س ول نا م ح مد و ع ل ي ا ل ه و ص ح ب ه أ ج م ع ي ن ر ب اش ر ح ل ى ص د ر ى و ي سر ل ى ا م ر ى و اح ل ل الع ق د ة م ن ل س ان ى ي ف ق ه وا ق و ل ى ر ب ق د ا ت ي ت ن ي م ن ال م ل ك و ع لم ت ن ي م ن ت ا و يل الا ح اد يث ف اط ر ال سم او ات و الا ر ض أ ن ت و ل يي ف ي ال دن ي ا و الا خ ر ة ت و فن ي م س ل م ا و أ ل ح ق ن ي ب ال صال ح ين توفنا مسلمين وألحقنا ب ال صال ح ين واحشرنا في زمرةال صال ح ين وأدخلنا الجنة م ع الا ب ر ار يا عزيز يا غفار يا رب العالمين KUR ÂN DAN OKUNAN BÖLÜM: و ل ر بك ف اص ب ر (7) ف ا ذ ا ن ق ر ف ي ال ناق و ر (8) ف ذ ل ك ي و م ي ذ ي و م ع س ير (9) ع ل ى ال ك اف ر ين غ ي ر ي س ير ( 10) TEFSİRDEN OKUNAN BÖLÜM: } و ل ر ب ك فاصبر { ولوجه االله فاستعمل الصبر على أوامره ونواهيه وآل مصبور عليه ومصبور عنه } ف ا ذ ا ن ق ر ف ى الناقور { نفخ في الصور وهي النفخة الا ولى وقيل الثانية } فذلك { إشارة إلى وقت النقر وهو مبتدأ } ي و م ي ذ { مرفوع المحل بدل من } ذلك { } ي و م ع س ير { خبر آا نه قيل : فيوم النقر يوم عسير. والفاء في } ف ا ذ ا { للتسبيب وفي } ف ذ ل ك { للجزاء آا نه قيل : اصبر على أذاهم فبين أيديهم يوم عسير يلقون فيه عاقبة أذاهم وتلقى عاقبة صبرك عليه. والعامل في } ف ا ذ ا { ما دل عليه الجزاء أي فا ذا نقر في الناقور عسر الا مر } ع ل ى الكافرين غ ي ر ي س ير { وأآد بقوله } غ ي ر ي س ير { ليو ذن با نه يسير على المو منين أو عسير لا يرجى أن يرجع يسيرا آما يرجى تيسير العسير من أمور الدنيا.

ĐÇĐNDEKĐLER 1.Öğretmende Bulunması Gereken Özellikler 2.Gaflet Nedir? 3.Tekbir ve Eğitim 4.Đlim Ehli Daima Yükselir 5.Đstemenin Yolları 6.Rabbanî Nitelikli Öğretmen 7.Đlmin Dört Sınıfı 8. Öğretmenin Formatı 9. Đlmin Parayla Karşılığı Olmaz 10. Can Sadece Allah a Verilir 11.Öğretmen-Öğrenci Yakınlığı 12. Risâlet ve Sabır 13. Peygamberin Temyizi 14.Nedensiz Đş Olmaz 15.Şaka da Olsa Kahır Yönünde Đstekte Bulunmayın 16.Nefis ve Đstekleri 17.Yağmur Gibi Emirler 18.Sabrın Đki Yönü 19.Kitabî Đnsan 20.Emmare Nefis Harama Düşkündür 21.SonSöz Etkili Olur 22.Đki Nefha 23.Zor Gün 24.Usur ve Yüsür Ehli

Değerli Kardeşlerim, Kıymetli Müminler; Bu hafta okumakta olduğumuz Tefsiri Şerif ten Müddessir Sûre-i Celile sinin 7. âyeti celilesine gelmiş bulunuyoruz. Bu âyetin tefsirinden alarak okumamızı, anlatmamızı sürdüreceğiz. Yüce Rabbimiz den dileğimiz, murad-ı veçhile anlamak, anlatmak, gereği ile âmil olmak, tehalluk etmek ve hakikatleri ile tahakkuk etmektir. Bu yönde cümlemizi muvaffak eylesin. Cümlemize bu hakikatleri âsan eylesin. Yolunca gitmeyi, rızasınca Kur anın ışığında yol almayı Allah yine cümlemize nasip eylesin. Bu yönde cümlemizi muvaffak eylesin. Sûre-i celilenin değişik yönlerden, Peygamberi Zişan ın bir Peygamber olarak pozisyonunu nazara alarak açıklamalarını yaptık. Âyet-i celilede risalet vurgusu ön planda yer almaktadır. Daha sonra onun bir beşer olması yönüyle de, bir beşerde bulunması gereken, bir güzel insanda yer alması gereken vasıflar nelerdir, bu yönüyle de sûre-i celileyi ele alabiliyoruz. Sûre-i celileye bakabiliyoruz. Bu yönde de anlatımlarda bulunduk. Diğer bir yönüyle de o bir muallimdir, Peygamberdir, öğretmendir. Bir öğretmen de ne gibi nitelikler bulunması gerektiği açısından da sûre-i celileye özel bir bakışla bakabiliriz. ÖĞRETMENDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLĐKLER: Bu yönüyle anlatılanların bir öğretmende bulunması gereken nitelikler olarak da görebiliriz. Đşte bu yönden surede yer alan hakikatlere bakıldığı zaman öğretmenin sürekli hazırlıklı olması gerektiğini, istirahata çok az yer vermesi gerektiğini görüyoruz. Dünyanın dinlenme yeri olmadığını biliyoruz. ف ل ي ع م ل العاملون

Çalışanlar güzelce çalışsınlar. 1 Burası amel yeridir, terleme yeridir. Yatıp, keyif sürme yeri değildir. Tabi ki zaruret miktarı dinlenme vardır. O da uykuda gerçekleşmektedir. Uyku ile insan hem rahatını sağlamaktadır; hem dinlenmiş olmakta hem de ertesi günde yer alacak çalışmalarına hazırlık yapmış olmaktadır. O yönde bedenini, azasını dinlendirmiş oluyor. Kalkması gerektiğini, atak olması gerektiğini, tutuk ve yatık olmaması gerektiğini görüyoruz. Öğretmenin genel yapısı kıyamda olmasıdır. Oturan öğretmenler pek verimli öğretmenler değildir. Sürekli kıyam esastır. Bu nedenle de sürekli kıyam ataklık alametidir. Ayakta durmak, öğrencileri de hazır konuma, dinamik konuma getirir. Öğretmenler oturur ise öğrenciler zaten oturmaktadır. O oturur, ötekiler de oturur, yapacakları işler de oturur. Böylece oturmuş kalmış bir şeyin inkılâpla, hareketle ve hareketsiz olduğu zaman da bereketle bir ilgisi olmayacaktır. Hâlbuki öğrencilik, ilim talebi sürekli ataklık isteyen bir meslektir. Uyanıklık isteyen bir meslektir. Bu nedenle öğretmen, bu yönde öğrencileri sık sık uyarmalıdır. Öğretmen uyarıcı olmalıdır, uyutucu değil. Uyarıcı olması hem fiziki yönden yani hem bedensel yönü diyebileceğimiz zahir yönünden hem de gönül ve akıl yönünden olmalıdır. Onların hayallerini, hafızalarını, gönüllerini sürekli canlı tutma yönünde uyarılar yapmalıdır. Aksi takdirde uyurlar, bakarlar ama görmezler. Kafalarında bir göz vardır, bakarlar ama aklı fikri gaflettedir, dalmıştır. Gaflete daldı mı bitti demektir. GAFLET NEDĐR? Gaflet; başka şeylere dalmaktır. Özel şeyler düşünüyordur. Kişi olduğu ortamda, bulunduğu ortamda kontak kurması gereken, diyalog kurması gereken alışverişin dışında kaldığı zaman bunun adına gaflete dalmak denir. Namazda ise namazı idrak edici olacak. Vaaz dinliyorsa vaizle sürekli kontak kuracak. Tesbihi alıyor adam bir şeyler çekiyor, sonra da vaiz dinliyor. Böyle vaaz dinlemez. Öğretmenin karşısına gelmiş, başka şeylerle uğraşıyor. Ben daha önemli şeylerle uğraşıyorum. Önemsizse orada senin ne işin var? Tabi ki bunun müstesnaları vardır. Elbette meşru diyebileceğimiz yerler vardır. Biz genel yapıyı konuşuyoruz. Hangi ortamda bulunuyorsa kişi o ortamın gereğini icra etmelidir. Aksi takdirde fuzuli olur. O ortamda fuzuli olmuş olur. Gereksiz bir oturum oluşmuş olur. Gereksiz bir meclis oluşmuş olur. Demek ki öğretmen bu konuda sık sık öğrencilerini uyarıcı olmalıdır. 1 Saffat37/61

TEKBĐR VE EĞĐTĐM: Yine sık sık Yüce Allah ın ululuğunu vurgulamalıdır. االله أآبر i kıyamı ile de göstermelidir. Çünkü öğretmen Allah namına kullara iletişimde bulunan kişidir. Allah adıyla Allah tan gelenleri kullarına iletme ve öğretme yönünde görev almış kişiye öğretmen diyoruz. Tabi ki bizim kullandığımız bu tabirler, anlatım usullerimiz, kitabımızın doğrultusundadır, dinimiz doğrultusundadır. Bunun dışında kalan sistemler, oluşumlar gayri meşrudur. Bizi ilgilendirmez. Bizimle bir ilgisi yoktur. Bize lazım olan bizden olandır. Biz daima biz olarak iş göreceğiz. Böylece huzuru mahşere gireceğiz. Đnşaallah. Onun için konumuzun dışında, meclis dışında kalan, şeriat ve din bazında olmayan şeyler bizim konumuz değildir. O halde öğretmen sık sık االله أآبر diyerek öğrencileri uyarmalıdır. Allah ın en büyük olduğunu, O ndan büyük olmadığını her fırsatta onlara hatırlatmalıdır. Öğretmen bir anlamda rehberdir. Diğer anlamda bir vesaitin şoförü niteliğindedir. Sanki öğrencilerini dolmuşa bindirmiştir. Kendisi de şoförlük yapmaktadır. Onları mukaddes bir beldeye götürmektedir. Teslim etmek üzere onları aydınlatmaktadır. Diyelim ki Çanakkale ye gidiyoruz. Rahmetle analım onları da, bu hafta böyle bir haftaydı. Şehitlerimizi rahmetle analım. Yüce Allah, şefaat payesi vereceği o şehitlerin şahadetinin bir ürünü olan şefaatlerinden bizleri de müstefid eylesin, müstefiz eylesin. Allah herkese, hepimize şahadet şerbeti içmeyi her ferde tek tek nasip eylesin. Evet, nasıl ki arabaya binmişler öğretmen başlarında sürekli gidecekleri yer hakkında bilgi veriyor. Bakın şöyle bir yere gidiyoruz. Orada şöyle şöyle şeylerle karşılaşacağız. Şunları yapacağız. Orada şuralar var. Onlara rehberlik ediyor. Đşte öğretmen budur. Öğretmen Allah ın kullarına, Allah ın rızası doğrultusunda, O nun direktifleri doğrultusunda, Allah ı anlatan, yerleri gökleri, olanları bitenleri anlatan, sonunda onları, o emanetleri sahibine teslim eden kişidir. Yüzünün akıyla teslim etti mi bir madalyayı hak etmiştir. Bu هذا عالم dur.bu bir âlimdir. Bundan büyük derece de yoktur. رتبة العلم على رتب Peygamberin ifadesi ile h Đlim derecesi, rütbesi, rütbelerin en üstünüdür. 2 2

Allah layık eylesin. Allah bu yönde yürümeyi ve neticesine varmayı cümlemize nasip ve müyesser eylesin. Tekbir yani االله أآبر sürekli söylenmelidir. Çünkü hayatta sürekli inişler ve çıkışlar vardır. ĐLĐM EHLĐ DAĐMA YÜKSELĐR: Đlim bir terakkidir. Đlim ehli daima yükselir. ي ر ف ع ال له ا لذ ين ا م ن وا م ن ك م و ا لذ ين أ وت وا ال ع ل م د ر ج ات..Size Kalkın denildiği zaman kalkın ki Allah, içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. 3 Allah ın bu âlemdeki işlerinin neticesi şudur: Đçinizde iman edenleri yükseltsin. bir çok derecelere yükseltsin. Đman د ر ج ات kendilerine ilim verilenleri ise و ا لذ ين أ وت وا ال ع ل م edenleri yükseltmesi genel yapıdır. Ama kendilerine ilim verilenleri derece derece yükseltsin diye Allah bütün bu kâinatı yaratmıştır. Bu olaylar dizisi, bu maceralar, binlerce yıldır bunun için sürmektedir. Đki şey için: 1) Đman edenleri Allah alçaklardan kaldırıp yücelere çıkartsın. 2) Bunların içerisinden ilim sahiplerini ise kat kat mertebelere yükseltsin. Đşte Yüce Allah bunun için bütün bu icraatı yapar. Ne kadar güzel bir özet değil mi? Âyet-i celilede iki şıkta işi bitiriveriyor. Netice de iman ve iman edenlerin içerisinde ilim sahipleri daha da sivrilmiş kişilerdir. Đman bir ayrıcalıktır. Đman bir fazilettir, değerdir, yüceliktir. Allah bu yüceliği aşikâr edecektir. Perdelerin kalktığı günde herkese; her göze, her görene, her bakana iman edenlerin nasıl yücelerde yer alacaklarını gösterecektir. Ama bunların içinden ilim sahipleri ise bambaşka bir yüceliğe sahip olacaktır. Onların madalyaları olacaktır. Đlim sahiplerinin ayrıcalığı vardır. Onun için siz ne yapın yapın ilim divanından asla uzak durmayın. Đsminiz hep o divanda geçsin. Hayatınız ilimle dolsun. Gece gündüz ilminizi artırın. Çünkü Yüce Allah böyle buyurur: و ق ل ر ب ز د ن ي ع ل م ا 3 Mücadele58/11

De ki Ey Muhammed! Muhammed (a.s) da ümmetine, herkese de ki: Rabbim ilmimi artır. 4 ĐSTEMENĐN YOLLARI: Herkes böyle söyleyecek. Bu, işin Allah ile olan kontağıdır, iznidir. Bu kapının açılması yönünde ki müsaade isteğidir. Çalışmak senden, tevfik Allah tandır. Sen didineceksin, elini, ayağını, gözünü, kulağını, aklını, hayalini, fikrini bu yönde seferber edeceksin. Terleyeceksin Allah da seni muvaffak eyleyecektir. Durup dururken ben dua ettim, bana ilim paketi gelecektir. Avucunu yalarsın. Sen kimsin? Böyle bir istek batıldır. Ben tarlamda ekinler bitsin diye geceleri hep dua ediyorum. Ektin mi yok. O zaman ot biter. Ekin biter mi? Ektiysen biter. Usulünce olmalıdır. Đlim istemek güzel, gece gündüz isteyeceksin. Đsteğin iki türü vardır. a)bir lisan ile istemek. b)bir de fiilen istemektir. Fiilen istemek lisan ile istemekten daha üstündür. Allah sana dil vermiş, onu da kullanacaksın. Onunla da isteyeceksin. Ama daha özeli, daha güzeli eylem halinde, fiilen istemektir ki bunun adına ibadet denir. O halde ilim istemek ilim yönünde çalışmak ibadetlerin en güzelidir, en üstünüdür. 5 ت د ار س ال ع ل م س اع ة م ن ال لي ل خ ي ر م ن إ ح ي اي ه ا 6 تفكر ساعة خير من قيام ليلة. h Bir saat ilim, tefekkür ile uğraşmak bir sene nafile ibadetle geçirmekten üstündür. RABBANÎ NĐTELĐKLĐ ÖĞRETMEN: Bunu Peygamber bizlere iletmiştir. Bizlere bu yönde bilgi vermiştir. Öğretmen budur. Eğer bu şekilde kendini hissetmiyorsa kişi, kendini bu yönde bir nispetle anmıyorsa, böyle olduğunu 4 Taha20/114 5 Dârimî, İlimle Amel, hadis no: 270 6 Musannef, İbn Ebi Şeybe, hadis no:37

bilmiyorsa o meçhul bir öğretmendir. Nenin öğretmeni olduğu belli değildir. Yani ne idüğü belirsizdir. Allah a mensup olmayan, Rabbani nitelikli olmayan bir öğretmenin öğrettiklerinden Allah a sığınırız. Çünkü onun ardında Đblis vardır. Asıl öğretmeni Allah olmayanın öğretmeni iblistir. Đşte mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır sözünün anlamı budur. Mürşit öğretmen demektir. Đnsana doğruyu gösteren demektir. Mürşidi olmazsa adamın mürşidi şeytan olur. Arkasında Allah olmayanın varlığı gayri meşrudur. Nasıl ki baban kim senin denildiği zaman, ben babamı bilmiyorum dediğinde o adam, ne olur. Senin ilmin kime dayanıyor. Bu ilmi kimden aldın? Ben böylesine anlatıyorum, benim arkamda bir kimse yok, benim üstüm yok, üst benim mi diyorsun? Firavun un dediği gibi ق ال أ ن ا ر بك م الا على Ben, sizin en yüce Rabbinizim, dedi. 7 Siz başka ne Rabbi arıyorsunuz? Benden büyük Rab olur mu? En büyük Rab benim dediği gibi o kişi de benden daha büyük öğretmen mi var, beni görmüyor musunuz, benim arkamda kim olacakmış diyorsa, arkası olmayanın önünden hayır çıkmaz. Bir varlığın arkası yoksa önü ne olur? Arkan yoksa sen insan olabilir misin? Đnsan önü ve arkasıyla insandır. Arkası olmaz mı? Biz maveranın görüntüleriyiz. Biz maveradan gelen görüntüleriz. Biz o diyarlardan geldik, biz ötelerden geldik, yine ötelere doğru gideriz. Ötelere ait olmayanı öteleriz, kakıştırırız. Defol sana yer yok deriz. Ötelere ait değilse onları öteleriz. Onları hep gerilere atarız. Tekbir ile yol alınmalıdır. Đlim sahipleri ilimleri yönüyle yüce derecelerdedir. Talibi ilim her an yücelir. Kitabını açarken yücelmektedir, yazarken,okurken, düşünürken yücelmektedir. Velhasıl talibi ilim uykuda da yücelmektedir. Duymadınız mı? Peygamber böyle buyurdu: عبادة ال ع ال م نوم h Âlimin uykusu ibadettir. 8 ĐLMĐN DÖRT SINIFI: 7 Naziat79/24 8

Demek ki sürekli olarak onun sevap hanesi harıl harıl çalışır. Çünkü ilim telindedir, ilim yolundadır. Onun makamı ilimdir. Hep ilim deminden vurur. Çalsa da, konuşsa da, dinlese de, düşünse de, yazsa da hep ilimden bahseder. O ع ل يم Alîm in yolundadır. 9 un ma kesidir, makarrıdır, kaynağıdır, hedefidir.âlim, Alîm olan إ ن االله ع ل يم ب ذ ات الصدور Allah ın hedefidir. Alîm den âlime yol vardır. Kalpten kalbe yol olduğu gibi sıfatları bir olanların aralarında gizemli bir bağ vardır. Kırmızının kırmızıyla, siyahın siyahla göremediğin bir bağı vardır. Yüce Allah bağ oluşturmak istediği kullarına kendisinden nasip verir. Kendisinden onlara tecelli verir. O hattır, bağdır ve sürekli diyalogları oluşur. Onların özel bir görüşmeleri oluşur. Onun için آن عالما أو متعلما أو مستمعا أو محبا ولا تكن الخامسة فتهلك h Ya Ali! Âlim ol ya da öğrenci ol ya da dinleyici ol ya da ilim ehlini sevenlerden ol sakın beşinci gruptan olma ki yoksa helâk olursun. 10 Peygamber ashabını eğitirken, öğretirken, onlara vaazda bulunurken, telkinde bulunurken, en yakın amcazadesi ve damadı olan, ilmin kapısı olan zata Ya Ali, آن عالما Ey yüksek şahsiyetli kişi, Ey Ali, Ali yüksek demektir. yüceعلى-عالي demektir. Ey yüksek karakterli kişi, آن عالما yükseklere ilim yaraşır. Sen yüce karakterli birisisin. Đlimle donanmalısın. Âlim ol! أو متعلما öğrenci ol. Đlk istediği şey bunlar. Đnsan ya âlim olmalı veya âlimden ilim öğrenici olmalıdır. Öğrenci olmalıdır. Üçüncü, dördüncü onlar biraz yardım edendir, muhibdir, asalak tiplerdir. Bunlar asıl tipler, ötekiler asalak tiplerdir. Bu ikilinin çalışmasını duyanlar, dinleyenler vardır. Onlara سامع denir. أو مستمعا Üçüncü bir kayıtta. Veya dinleyen ol. محبا Veyaأو seven ol. Onları seven ol. ولا تكن الخامسة فتهلك Sakın beşincisi olma helak olur gidersin. Cühelaya karışır, إ ل ى ج ه نم ز م ر ا 11 atılırsın. O halde ilim sahibi sürekli olarak yükseldiği için tekbir ağzından eksik olmamalıdır. Çünkü tekbir yücelişin bir ifadesidir. Onun nefesidir, soluğudur. Onun parolasıdır. Yücelişin besmelesi tekbir getirmektir. Tekbir yücelişin simgesidir. االله أآبر de. 9 Lokman31/23 Allah, göğüslerin içindekini (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir. 10 İbanetü l-kübra, İbn Batta, hadis no:218 11 Zümer39/71

Đşte bu dersimizde sûreyi celileyi müderrisin, muallimin sıfatları yönünden ele aldık. Diğer bir niteliği de öğretmen çok güzel giyimli olmalıdır. Talebesinin karşısına çapaçul şekliyle, ne idüğü belirsiz kokar kıyafetlerle, yamuk yumuk şeylerle, hippi kıyafetlerle, bitli bitli onların huzuruna çıkmamalıdır. Güzel kokulu ve güzel giyimli, güzel endamlı olmalıdır. و ث ي اب ك ف ط هر 12 ÖĞRETMENĐN FORMATI: Ve tabii olmanın ötesine geçmemelidir. Daima fıtrat formunda olmalıdır. Öğrencisine yapmacık sıfatlar telkin etmemelidir. Bunu ruj kullanırken, makyaj yaparken de terket diyor. Yapmacık bir kıyafetle, maskeli bir kıyafetle onların karşısına çıkmamalıdır. Doğal olmalıdır. Çünkü onlar mukallittir. Öğretmeni taklit ederler. Sen onlara boyalı cilalı görünürsen sen bir sürersin o, on sürer, yüz sürer. Böylece yüzünün rengini bilemezsin. Bunun aslı ne idi acaba? Kadın mıydı erkek miydi? Bilinmez hale gelmemelidir. Kadın, kadın olarak kalmalıdır; erkek, erkek olarak kalmalıdır. Yüzleri, giyimleri, kuşamları, kullandığı dilleri karışmamalıdır. Kadın kadınca konuşmalıdır, erkek de erkekçe konuşmalıdır. Erkeği erkekçe geliştirmeli, kızı da kız olarak geliştirmelidir. Birbirine karıştırmamalıdır. Aksi takdir de karışık kuruşuk bir hayatın getirileri de karışık kuruşuk olur. O zaman pirincin taşını ayıklayamazsın. Yaratılış felsefesi allak bullak olmuş olur. kaybolmamalıdır. Daima iki hat görünmeli, bilinmelidir ve gereği bu minval م ن ذ آ ر أ و أ ن ث ى 13 üzere yapılmalıdır. Pislikleri terk edici olmalıdır. Yava, yuva; eğri büğrü konuşmamalıdır, sövmeli, saymalı konuşmamalıdır. Kaba konuşmaktan sakınmalı, kabalıktan uzak durmalıdır. Terbiyesiz olmamalıdır. Öğretmen hem kıyafet ile hem tabiatı ile hem de karakteri ile bambaşka olmalıdır. Gönül alıcı, gönül verici olmalıdır. Garazkâr olmamalıdır. Art niyetli olmamalıdır. Sevecen olmalı, canı gönülden davranmalıdır. Yani bu günkü ifade ile sevecen olmalıdır. Bunun dışındaki karakterleri terk etmeli, onlardan uzak durmalıdır. ĐLMĐN PARAYLA KARŞILIĞI OLMAZ: Đyilikleri öğrencisine karşılıksız yapmalıdır. Yapacağı, vereceği tüm şeylerde karşılıksız yapmalıdır. Bir çıkar beklememelidir. Bizim ücretimiz Allah a aittir. Eğitirken, öğretirken bizim ücretimiz Allah a aittir. Çünkü ilmin ücreti olmaz. Sadece bedensel olarak ihtiyaçlar karşılanır. Đlmin ücreti olamaz. Çünkü o parayla alınan satılan bir şey değildir. 12 Müddessir74/4 13 Nisa4/124 Mümin olarak erkek veya kadın kim sâlih amel işlerse işte onlar cennete girerler.

Ona para yetmez. Dünya metaı içindekilerle birlikte az bir şeydir. Đlim az bir şey midir ki az bir şey verdiğin zaman hakkını verdim diyesin. Olacak şey mi bu? Sen sadece o adamın çoluğu çocuğu vardır, evi barkı vardır. Onların ihtiyaçlarını karşılama yönünde girişimde bulunursun. Bunu da devlet üstlenmiştir, üstlenmelidir. Beytü l- mâden hakları vardır. Bunu veren olmazsa o zaman sen verirsin. Toplanacaksın, bir araya geleceksin, o adam gökten inme değil ki, melek değil ki. Ne yiyor, ne içiyor, elbette bunları araştıracaksın. Sorun etmeyeceksin, adamı çalışır hale getireceksin. Öküzün ardına düşerse, sana öküz kokusu getirmekten başka bir şey yapmaz. Eğer sana gül kokusu getirsin dersen onu gül gibi yaşatmalısın. Yoksa onu ne hale itersen o itlerle senin başına gelir. Halk tabii nasıl isterse öyle görmeli, öyle bulmalıdır. Başa kakıcı olmamalıdır. Sana şöyle etmedim mi, böyle etmedim mi ben, rezil, sana şöyle iyiliklerim var, başa kakmayacak. Yaptığı şeylerin karşılığında bir şeyler beklemeyecek. Bu âyetlerde bir öğretmen yönünden meseleye baktık. Bu bakışımız, şimdi okuyacağımız âyetlerle de devam edecektir. Allah hepimizi muvaffak eylesin. و ل ر ب ك فاصبر Yüce Allah görev sahibi olan, irşat sahibi olan, risalet sahibi olan zata telkinlerde bulunuyor. Nasıl olması gerektiğini bir bir anlatıyor. Bunu emirler vererek yapıyor. Öyle çıt kırıldım cinsinden ifadelerle değil. Bir işin ciddiyetini anlatmada kullanılan en önemli lafız, emirdir. Rica türü anlatımlar, olsa da olur, olmasa da olur cinsindendir. O halde inşai olan beyanlar yaptırım gücüne en fazla sahip olanlardır. Emirler ve nehiyler inşai türden cümlelerdir. Rabbin için, Rabbinin hatırı için Ey Muhammed, O nun hoşnutluğu için yani benim و ل ر ب ك için Muhammed im, daha kibarcası benim içindir. Benim için deyince Yüce Peygamberin âlemlerin Rabbi ve diğer bir yönüyle sevgilisi olan zat, sevgili benim için dedi mi, akan sular durur. Akarsu değil her şey durur, her şey yerinde dona kalır. Burada Rabbin için bu resmi ifadedir. Ama özel ifade benim için demektir. Çünkü onlar senli benlidirler. Ben sen Muhammed; sen ve ben ama resmiyete intikal edince lakaplar ortaya çıkar ve Yüce Allah ın kendisi için tensip buyurduğu lakaplardan birisi de Rabbü l- âlemin oluşudur. Zeynü l-abidin dediğimiz gibi lakap ya, hani benzetmek gibi olmasın, Rabbü l-âlemin de Allah ın kendisine uygun gördüğü lakaplardandır. Lakap isimdir. Bu resmiyette böyledir. Yani benim için Muhammed im demektir. Rabbin için فاصبر Sabret. Sabır zor, acı bilirim. Nefis hiç bir zaman acıyı istemez. Hep tatlıyı ister. Ama benim için sabret diyerek, bu benim için her şeye değer. Benim onun için yapmayacağım yoktur derler. Senin için yapmayacağım yoktur. Đşte Muhammed, seni bilirim benim için yapmayacağın yoktur. Şu sabır işini de benim için yap. Çok zor olan bir eylemi, çok tatlı olan bir beyanla telkin etmiştir. Muhammed (a.s) a.

Tabiri caizse Allah ın Kulları, bir şifa, biliyorsunuz ilacın etkilisi acı olanıdır demiş atalarımız. Sabır acıdır, zaten sabrın aslı Arap dilinde şifalı bir otun adıdır. Adı da sabırdır, sabır otudur. Daha sonra bu topluma intikal etmiş, bu şekilde geçmiştir. Onu tatlı bir şeyle örtersin. Çikolata gibi benzeri şekerle bir kap geçirirsin. Ondan sonra yutturursun. Yutmak buradan gelir işte. Hapı yuttu. Yüce Allah ta sabrı, benim için sevgi ifadesi ile, aşk ifadesi ile Peygamber e yutturuyor. Tabi ki biz de buna dâhiliz onun ümmeti olarak. CAN SADECE ALLAH A VERĐLĐR: Benim için sabret. Sabret benim için demiyor. Benim içini başa geçiriyor. Senin için mi Ya Rabbi senin için canlarımı veririm. Binlerce canım olsa senin için veririm. 14 denir. değil. Bu Peygamber e söylenir. Allah a canım sana feda olsun ف د اك أ ب ي و أ مي Ananı babanı değil, canını vereceksin. Allah canını istiyor, ananı babanı değil. Anayı babayı harcamak kolay, sen candan haber ver. Đşte burada benim için diyerek, mesele başından halledilmiş oluyor. Öğrencisine varıp, öğretmen tabi ki bu diyalogu oluşturmuş, bu bağlantıyı sağlamışsa, benim içini öğretmişse, senin için, benim için, sen, ben ne demek ona bunları aktarabilmişse, benim için bir şey yapar mısın Ahmet? Tabii ki hocam, can baş üstüne, sizin için ben ne yapmam. Sabret, evet istediği budur. Birisiyle kavga etmiş, omzuna dokunuyor. Benim için bir şey yapar mısın evladım? Evet yaparım. Onu gördü ya görünce her şey durur. Çünkü gazabın teskin edilmesinin en güçlü yönü, o kimsenin hatırını kıramadığı birisiyle karşılaşmasıdır, dostuyla karşılaşmasıdır. Çünkü o anda bir düşmanla karşılaşmış ve kan tepesine fırlamış, müthiş bir gerilim hâsıl olmuş, patlamak üzeredir. Ona bir cemal göstermek lazım. Çünkü gazap halindedir. إ ن ر ح م ت ي س ب ق ت غ ض ب ي,س ب ق ت ر ح م ت ي غ ض ب ي h Rahmetim gazabımı sindirir, dindirir, önüne geçer, ona engel olur. 15 ÖĞRETMEN-ÖĞRENCĐ YAKINLIĞI: Acaba bu adam kimi kıramaz. Bunun en sevdiği kimdir. Biraz şahsi bir şey ama Rahmetli büyüğümün çevresine bazen öfkelendiği olurdu. Birileri bir şekilde onu öfkelendirirlerdi. Hemen bana koşarlar, şuanda Efendi Hazretleri şöyledir, ne olur bir şeyler yap ve ben onun affına sığınarak, onun bana tanıdığı müsamaha ile onun boynuna sarılıverirdim. Her şey 14 Buhârî, Hayber Gazvesi, hadis no: 3875 15 Buhârî, ve kane arşühü, hadis no:6872; Müslim, Allah ın rahmetinin genişliği, hadis no: 4940

hallolurdu, biterdi. Bunları kendi şahsımdan bahsetmek için değil daha çarpıcı bir örnek olsun diye söylüyorum. Onun için işte öğretmen böylesine öğrencisiyle yakın olmalıdır, iç içe olmalıdır, hatırını kırmayacak bir aşk ve şevkle onu doldurmalıdır ki ona dokunduğu zaman her şey bitmelidir. Benim için dediği zaman her şey hallolmalıdır. Đşte Yüce Allah burada Peygamberine bu olayı aksettirmektedir. Bu durumu ona yansıtmaktadır ve bize de bu yöndeki oluşumu anlatmaktadır. Rabbin için sabret, sabırlı ol Ey Muhammet. RĐSÂLET VE SABIR: Şu halde risalet sabırsız yürütülecek bir meslek değildir. Çünkü risalet dost ile düşmanı ayırt etme mesleğinin adıdır. Allah dostları ile Allah a düşman olanların arasına kırmızı bir hat çekmektir. Bunu yapacak kişi de peygamberdir. Bunu yaparken de çok büyük tehlikelerle karşılaşacaktır. Evlerdeki aileleri ayıracaktır. Evlatlar arasında, ana baba arasındaki ilişkilerde giriş yapacak, onları da birbirinden ayırt edecektir. Çünkü her ananın babanın ailesiyle evladıyla birlikte aynı kategoride yer aldığı söylenemez. Birisi gâvurdur. Birisi müslümandır. Baba gâvurdur, evlat müslümandır. Ya da tam tersi baba müslümandır, evlat gâvurdur. Aynı şekilde eşler, bunun örnekleri bu kitapta oldukça çoktur. Peygamber bu ayrım, bu temyiz görevinde yer almıştır. PEYGAMBERĐN TEMYĐZĐ: yapacaktır. 16 de Peygamber huccetttir. Ayırım işini Peygamber ل ي م يز االله الخبيث م ن الطيب Bunu yaparken de bütün şamarları o yiyecektir. Hani ayırmaya çalışırken araya girenler hep tokat yerler. Geçen birisi ölmüş ya. Ayırıyorum derken adamı vurmuşlar. Bu işte ölüm de vardır. Kolay değildir. Peygamber bu işlemleri yaparken su-i kasıtlara maruz kalacaktır. Sövmeye, kötü muameleye maruz kalacaktır. Bunu Yüce Allah başından Peygamberine belirterek sabret, benim için sabret, benim hoşnutluğum için sabret, benim sana vereceğim sevap için, benim senin için hazırladığım vesile makamı için, bütün bunları sana hazırladım. Benim içine bütün bunlar dâhildir. Benim için lafzının içindedir. Ne kadar güzellikler varsa li nin içindedir. Niçin sabredeyim? Benim için sabret. NEDENSĐZ ĐŞ OLMAZ: O halde niçinsiz bir iş olmaz. Nedensiz eylem olmaz, iş yapılmaz. Niçin yapacağım ben bunu. Benim için, tamam, Ya Rabbi. Ey Allah ın Kulları; siz de eğer bir başsanız; âmir iseniz, öğretmen iseniz emriniz altında birileri varsa bir iş yaptırırken bir neden ortaya 16 Enfal8/37 Allah pis olanı temiz olandan ayırmak, pis olanların hepsini birbiri üstüne koyupyığarak cehennem koymak için böyle yapar.

koyacaksınız. Kuru kuruya iş yaptırılmaz. Emrediyorum yapacaksın işte o kadar. Bu böyle olmaz. Busistem ilahi sisteme aykırıdır. Mefulün lieclih vardır. Faili mutlak Allah tır, eylemi vardır. Bunun bir nedeni olmalıdır. Nedeni, niçini olmalıdır. Buna arap dilinde meful denir. Bu olacak ve bunun cevabını vereceksin, ortaya koyacaksın. O eylemi şunun için yap, tamam bir maksat göster ve bu maksatta o kişinin maksadı olmalıdır. Talebi, matlubu olmalıdır, arzu ettiği bir şey olmalıdır. Herkese arzu ettiği şeyi vaat edeceksin. Kimisine mantar vaat edersin. Çocuksa mantardan anlamaz, mantar tabancası diye söyleyeceksin. Büyükse yemeğe, içmeye düşkünse mantar alıvereceğim sana dersin, saçaklı olanlardan diyeceksin. Öteki etli butluysa sana butlulardan alacağım diyeceksin. Bunun için yap. Bak sana bir kilo bir şey var. Öteki bunlardan anlamaz. Sana ilim bahislerinden bir ilim öğreteceğim. Đşte şöyle bir ilim. Peygamber bir gün mescide giriyordu. Sahabesinin bir tanesinin kulağına eğildi. Bak bana unutturma sana Kur an dan en büyük sûreyi öğreteceğim dedi. O da onunla mest oldu. Onun arzusu oydu. Herkese arzu ettiği şeyden vereceksin. Gâvur, bela ister. Mümin saadet ister. Herkese istediğini verir Yüce Allah. Bak ne diyor. إ ن آ ان هذا ه و الحق م ن ع ند ك ف ا م ط ر ع ل ي ن ا ح ج ار ة م ن السماء Hani onlar: Ey Allah ım, eğer şu Kur an senin katından inmiş hak (Kitap) ise hemen üzerimize gökten taş yağdır veya bize elem dolu bir azap getir, demişlerdi. 17 Ey Rabbimiz, إ ن آ ان gidiyor değişik ifadeler vardır. Ey Allah ım aslında inandığından değil, o bunu Peygamber i zeklenme( Kastamonu ifadesiyle) alay için söylüyor. Peygamber böyle söylediği için, eğer bu adamın dediği haksa ( Peygamberimizi gösteriyorlar ) bizim tepemize taş yağacakmış, hadi yağdır bakalım. Đstiyor görüyorsunuz. Ne isterse Yüce Allah onu veriyor. Madem istiyorsunuz vereyim dedi ve tepelerine yağdırıverdi. ŞAKA DA OLSA KAHIR YÖNÜNDE ĐSTEKTE BULUNMAYIN: Onun için şakadan da olsa sakın Allah ın kulları kahır yönüyle istekte bulunmayın, tepenize iniverir. Allah kahretsin demeyin. Allah iyiliğini versin de. Kızman bile güzel olsun, fayda versin. Ateşin bile faydalı olsun. Ateşi yerinde kullanırsan faydalı olur. Öfke ateştir, onu güzel yerde kullanmalısın. Yıkıcılık da yok edicilik de değil. Beddua etmeyelim, başımıza geliverir. Oğlunuza, kızınıza, kardeşinize geberesin demeyin. Böyle söylemeyin, yoksa tutuverir. Bu sefer de istediniz verdim der. Sakın Allah tan kötü şeyler istemeyin. Bu işin şakası yok, Rabbinizle alay etmeyin. Baban mı deden mi zannettin sen onu, 17 Enfal8/32

kalın kafalı, Rabbine doğru dürüst seslen. Yoksa eğri davranan eğri davranıştan kurtulamaz. Evet, sabırlı ol. Rabbin için sabret. Sabırsız ana baba da olamazsın. Sabırsız eş de olamazsın. Sabırsız idareci, kapıcı da olamazsın. Velhasıl bu dünya sabırla ancak yaşanır. Sabredemeyen adamın bu dünyada işi yoktur. Kendisini uçurumlardan atanları görmüyor musunuz? Đpe verenleri görmüyor musunuz? Đşte bunlar sabırsız kişilerdir. Sabırsızlığın sonu budur. Onun için beşikten itibaren sabrı öğretmelisiniz. Hemen eh diyesiye çocuğun ağzına memeyi sıkıştırmayın. Ağlasın biraz, bağırsın. Bağırmakla ölmez. Alışsın biraz hemen istediğini vermeyin. Ondan sonra çıt kırıldım olur. Büyüyünce toplumun başına bela olur. Diyesiye ister. Olmayınca da bağırır, vurur kırar. Buna sen sebep olmuş olursun. Kendin de buna dâhilsin. Canın bir şey isteyesiye ona hemen verme. Bak deminden beri canım su istiyor. Şimdi hemen vermeyeceksin. Biraz bekledik şimdi içeceğim. NEFĐS VE ĐSTEKLERĐ: Nefis böyle dediğim hemen olsun der. Tanrılık taslamaya pek meraklıdır, âmiredir, emmaredir. Çok emretmeye meraklıdır. Sen de onun kulu olursan vay haline. Nefsinin kulu olmak ne kadar kötüdür. O senin kölen olmalıdır. Sen onun kölesi değil. Sen ona emretmelisin, o sana değil. Đşte insanın iç âlemindeki çatışması budur ve bu geleceği belirler. Bu senin sonunu belirler. Senin gerçek kimliğin nefsinle gösterdiğin çatışmadaki dürüstlüktür, yiğitliktir. Buna göre senin adın oluşur. Eğer ona haksız davranırsan bu sefer de zalim olursun. Eğer onun her dediğini yaparsan yalama olursun, onun kölesi olursun. Adaletle davranacaksın. Đtidal üzere olacaksın ki adam olacaksın. Demek ki sabırsız yürünmez. Rabbin ولوجه االله edelim. için sabret. Bunları söyledik, şimdi Arabî müfessirimizin beyanı üzere ifade bu mefulu lieclih olduğundan. Allah ın yüzü suyu hürmetine, benim yüzü suyu hürmetine, benim hatırım için demektir. Yüz kelimesi bize de geçmiştir. Falanın yüzü hakkı için, yüzü لوجه االله anlamındadır. suyu hürmetine diye kullanırız. Yani Allah ın rızası için, vechi için Allah rızası anlamında denmiştir ama başka anlamı da vardır. Hatırla Ey Muhammed beni göreceğin günü hatırla. Size yüzümü göstereceğim. Beni göreceksiniz. Hani demiştin ya ümmetine şu ayı gördüğünüz gibi Rabbinizi göreceksiniz. ف ا ي ن م ا ت و لو ا ف ث م و ج ه االله Nereye dönerseniz Allah ın yüzü işte oradadır. 18 إ نك م س ت ر و ن ر بك م آ م ا ت ر و ن ه ذ ا ال ق م ر 18 Bakara2/115

h Rabbinizin yüzünü göreceksiniz 19. Rabbinizi göreceksiniz. Vecih Allah ın bir sıfatıdır. Rıza gibi, rıza da, vecih de onun sıfatıdır. Allah ın yüzü hatırına, görmeye can attığın yüzü hatırına, cemali hatırına sabret Ey Muhammet. فاستعمل الصبر veya sabrı kullan. Sabır yetenektir, Allah ın insana sunduğu bir nimettir. Đnsanda sabır denen bir mekanizma vardır. Sabrı kullan, sabır mekanizmanı kullan. على أوامره Allah ın emirlerine karşı, çünkü Allah ın emirleri bitmez, tükenmez. YAĞMUR GĐBĐ EMĐRLER: Yaşadığın süre içerisinde hep evamir yağmur gibi yağar. Sağında emir vardır, solunda, önünde, ardında, elinde, ayağında gözünde kulağında hep emirler vardır. Gözüne, kulağına ait olan Allah ın emirleri vardır. Bunların hepsine evamir denir. Evamir-i sübhaniyeye karşı sabırlı ol. Çünkü bu mütevalidir, devamlıdır. Bir kere değil, iki kere değil, beş kere değil. Rahmetli babam söylerdi. Eyyamcı, keyif ehlinden, berduş tipinden bir adam vardı derdi. Bir gün baktım ne güzel namaza başlamış. Başına tekkeyi giymiş, güzelcene molla olmuş. Tebrik ettik. Ya napalım artık böyle dönmek lazım, halini değiştirmek lazım demiş. Bu yaşa geldik artık efendi demiş. Rabbe şükürler olsun. Bundan sonra böyle geçti o kötü haller demiş. Bir gün baktım ne namaz, ne niyaz eski hamam, eski tas olmuş. Ne oldu demişler. Yahu biteceği yok ki demiş. Her gün beş vakit, arka arkaya boyuna geliyor. Attım gitti demiş. Allah ın emirleri, böyle atılmaz, satılmaz devamlı gelir. Đşte bu emirlerin altında نعوذ بالل ه yaşarsan altın gibi olursun vallahi. Yani bu hayat emirlerle doludur. Yemek yerken, kapıdan çıkarken, girerken Allah ın emirleri vardır. Hemen onu hatırlayacaksın. Bu emirleri bilerek ve emirler doğrultusunda hareket ederek, emirber olarak yaşamak ne güzeldir. Hatırlamak en güzelidir. Her yaptığı şeyde neden, niçin? Đşte şu buyruk için. Bu buyruktan maksat nedir? katlanıyorum. dır. Allah rızasıdır. Onun mukaddes yüzünü görmek için bunlara لوجه االله Sabır bir diğer yönüyle katlanmaktır. SABRIN ĐKĐ YÖNÜ: Sabrın iki yönü vardır. Bir negatif olanlara karşı sağlam bir duruştur. Negatif olanlara karşı pozitif bir direnç gösterme olayıdır. Đkinci katlanma olayı ise sevap cihetiyledir. Đnsan şükrettiğinden ziyade, sabrından sevap alır. Kat kattır sabrın sevabı. Ne kadar kat olduğunu bilemem. Onun katlarını Allah bilir. Ama bilesin ki şükrün karşılığından sabrın ecri çok daha fazladır. Onun için sabır yönü ile ecir almaya bakınız. Sevabınız çok olur. Çünkü akıllı tacirler en çok gelir getirici yerlerde iş görürler. Akılsız tacirler de çok çaba sarfederler 19 Buhârî,İkindi namazının fazileti, hadis no: 521; Müslim,Sabah ve İkindi namazının fazileti,hadis no: 1002

ama aldıkları çok az bir şeydir. Genelde ayıplamak gibi olmasın. Hamallar biraz aklı geri kişilerdir. Ama hamal da lazım tabi ki. Ama adam daha akıllı olsa şura da yapsa orda yüz kazanacak. Ama burada bekleyip duruyor, onun bunun yükünü taşıyor, alacağı da beş on kuruştur, mangırdır. Ama orada öyle bir iş var ki onun yaptığının onda biridir. Ama on katını kazanıyor. Genelde onların biraz zekâları düşüktür. Onun için senin pisliklerini temizler, yükünü taşır. Onlar olmasaydı, zeki olsaydı senin yükünü kimse taşımazdı. Onlara hep ihtiyaç var. Hamdolsun âlemlerin Rabbi Allah a diyeceksin. Ben bunu sırtımda nasıl taşıyacaktım, bak bu adam evime kadar getirdi. Teşekkür edeceksin, adamı memnun edeceksin. On katını ver. Dokuzu da benden olsun de. Daha iyisini mi bulacaksın. Bak muhtaç adam, bir de yükünü taşıyıverdi. Ama tabi ki yanlış anlamayın, onların içinde de velâyet ehli vardır, veliler vardır. Nefsine hakaret olsun diye, nefsinin terbiyesi için hamallık yapanlar vardır. Onlar bizden daha akıllıdır. Biz genel yapıdan söz ediyoruz. Đşin müstesnalarından söz etmiyoruz. Her zaman müstesnaları vardır. Sabır mekanizmasını kullan. على أوامره Onun emirlerine ونواهيه ve yasaklarına karşı sabır mekanizmanı kullan. Yüce Allah sabrı ortaya koy diyor. Vermiş ki kullanmamızı istiyor. Olmasaydı, vermeseydi niye kullan desin. Vermiş, o halde hepimiz de sabretme yeteneği vardır. Ama yeteneğin geliştirilmesi gerekir. Eğer öğretilmez geliştirilmezse odun gibi kala kalır, bir işe yaramaz. Nasıl ki çocuğun resim yapma yeteneği vardır, ama öğretmen onu geliştirir. Müzik yeteneği vardır, geliştirilmesi lazımdır. Terbiye edilmesi gerekir. Terbiye olmadan bir işe yaramaz. Đşte sabır da böyledir. Sabırlı bir erin yanında o erleşme eşiğinde olan çocuk, o beşikten gelip, o eşikten geçme yönünde, arzusu varsa bir erin yanında nasıl sabredilir onu öğrenmesi lazımdır. Çünkü onlar hep belalara, musibetlere maruz kalırlar. Onu canlı canlı izleyecek. Ne yapıyor bu adam, nasıl karşılık veriyor görmesi lazım. Demek ki insanın sabrı, emirler var; Allahın emirlerini tutma konusunda ve sebat edecek, bu sebat anlamınadır. Yani nasıl su içecek, nasıl yemek yiyecek, nasıl konuşacak, nasıl yürüyecek bütün bunların emirleri vardır. Bunları hiç düşünmeden yaşayan adamlar var, merkep gibi, hayvan gibi yaşıyanlar var. Merkebin, öküzün bir kitabı yoktur. Kendine göre yaşar, gider. Ona hayvan denir. KĐTABÎ ĐNSAN: Ama insan öyle değildir. Đnsana bir kitap gönderildi. Đnsan kitabi olmalıdır. Đnsanın düsturu olmalıdır. Kaideye disipline uymalıdır. Öyle olmazsa biyolojik bir organizma olarak kalakalır. Hayavan gurubundadır. Ondan ayrılmak için, insan olmak için bu kitabı okumalıdır. Düsturlarınca yol almalıdır. Đşte bunun için de sabır lazım. Bu iş sabırsız yürümez. Bu bir

sükse değil, bu bir heves değil, hobi değildir. Bu bir özümsenmesi gereken bir yaşamdır. Sindirilmesi gereken, gıpta edinilmesi gereken, ülkü edinilmesi gereken bir yaşamdır, idealdir. Ölünceye kadar, sonsuza kadar, Allah ömür verecek olsa sonsuza kadar böyle yaşayacağım demelidir. Böyle bir azimdir. Bu da tabi dediğimiz gibi takdiri gerektirir. Her baba yiğit böyle olmaz. Đnsanların çoğu kendi nefsine, hevasına uyarak hareket eder. Disiplini bilmez. Yolda nasıl yürüyeceğini bilmez. Đnsanlar bugün nereye bakması gerektiğini, nerede gözünü yumması gerektiğini bilmiyor. Okumuyorlar. Dolayısıyla da sabır denilen cevherden yararlanmayı bilmiyorlar. Sabır bir madendir, cevherdir. Bu madeni güzel işletmek lazımdır. Đşte burada فاستعمل الصبر sabrı işle diyor. Onu faal konuma getir. Şurada durmakla senin işine yaramaz. Altının, elmasın olmuş, bunları işler hale getirmedikçe sana bir yararı وآل مصبور عليه atıftır. e فاستعمل الصبر على أوامره Evet وآل مصبور عليه dokunmaz. Üzerinde sabrolunması gereken, yani üzerinde durulması gereken şeyde sebat etme konusunda kullan. ومصبور عنه ve kendisinden uzak durulması gereken konuda sabrı kullan. Bir üzerinde olman gereken, namaz üzerinde olman gereken bir şeydir. Zina, hırsızlık kaçınman gereken bir şeydir. Birincisi emirleri ikincisi nehiyleri yukarıdakinin bir değişik ifadesidir. Ama anlaşılması zor olan bir ifadedir. Demek ki üzerinde durulması gereken, olman gereken, şu işin üzerinde dur diyor. على على gidiyor Allah. ع ل ى ص ل و ات ه م gibi. Bu üzerinde durman gereken şeylerdir. عن ile geldi mi o zaman uzak durmak anlamına gelir. Bütün yasaklar uzak durulması gereken şeylerdir. Üzerine üzerine gitmen gereken şeyler var. Kendisinden tamamen kaçman gereken şeyler var. Đşte bu ikisinde de sabır lazımdır. Birisinin üzerinde durmak, devam üzere olmak, aynı yönde hareket etmek zor, ötekinde de kaçmak zor. Ne zamana kadar kaçacaksın. Hadi içiver, hadi içiver, hadi kendinden geçiver. Hadi felekten bir gün çalalım seninle, ne reziller ne ahlaksızlar, ne şeytanlar var. Herkesi kendiniz gibi mi zannediyorsunuz. Çevrenizde ne tehlikeli bölgeler var. Ne tehlikeli şeytanlar var. Adı Hasandır, Hüseyin dir, Ahmet tir. Đşte bunlardan uzak durmak lazımdır. Bu adam tehlikeli diyeceksin, tekin değildir. Bu beni mutlaka kötü bir şeye götürür. Geçen beni yaktı zaten ikincisine müsaade etmeyeceğim diyeceksin. Uzak duracaksın. Adını bile anmayacaksın. Defolup gitsin. Çünkü dokunduğunu yakıyor. Kardeşlerim demek ki bu yönde sabır esastır. EMMARE NEFĐS HARAMA DÜŞKÜNDÜR: Tabi ki haramlar nefis için çok cazibedardır. Đlginçtir, ilgi çekicidir, tatlıdır. Nefs için, emmare nefis için, levvame nefis için bunlar ilk etapta tatlıdır. Ama tabi ki haramın yüzü tatlı; içi berbattır, zehirlidir, öldürücüdür, yıkıcıdır. Bunun için haram işleyen insanların fizik yapıları da zaman içerisinde eğrilme büğrülme yönünden dengesini kaybeder. Kemikler,

eklemler, sinir sistemleri, beyin, hafıza, hayal gücü hepsi yerli yerinden oynar. Düzgünlüğünü kaybeder. Neden? Çünkü haram bu, zehirdir. En basiti sigaradır. Arkası gelir. Gerisini siz söyleyin. Bunlar hiç insan bedenini düzgün bırakır mı? Sağlıklı bırakır mı? Yüce Allah onları niçin haram etmiş? Sizin iyiliğiniz için, sizi sevdiği için. E niye yaratmış? Hocam bunlar hiç olmasaydı ne iyi olurdu? Avucunu yalardın. Nerden biliyorsun iyi olacağını? Senin içinde çift duygu vardır. Allah seni imtihan için yarattı. Burası üç günlük yer, senin ebedi yerin değil ki. Ama hayat ebedi olsaydı haklı olurdun. Üç günlük, imtihan için bütün bunlar, bu zıtlıklar. Bunun için göster bakalım efeliğini. Hadi dirayetini göster. Allah hodri meydan diyor. Çık bakalım. Nefsinle bir kapış, göreyim seni. Mağlup mu düşeceksin, galip mi geleceksin. Mağlup düşersen bittin. Düşüklerin arasına gidersin. Galip gelirsen, oradan seni gözetliyor devamlı izliyor, benim için diyor, benim için şunu alaşağı et. Bak o zaman seni sarmalayacağım, seni öpeceğim, sana madalya vereceğim, takdir edeceğim. Bazen böyle filimler vardır adam işte vuruyor, kırıyor, meydana çıkıyor güreşiyor; diyor ki adam şimdi orada morali yüksek olsun. Sevdiğini de götürelim ona gösteriverelim. Şimdi ondan utanacak. Yenildiği zaman karşısına çıkamayacak. Arada onu gösteriveriyorlar. Bak bak bunun için yap hiç olmazsa, bizim için yapmıyorsan bunun için yap. Ondan sonra O bir çığlık atıyor. Bunun üzerine adam dehşet, on kat güç geliyor. Elbette sevdik destek oldu mu insan bambaşka olur. Onun için Allah, ben varım diyor, korkmayın. Benimlesiniz bendensiniz diyor. و آ ون وا م ع الصادقين و إ ن االله ل م ع المحسنين Doğrularla beraber olun. 20 Allah muhsinlerle beraberdir. 21 getirildi. Buraya kadar efendim dış açılımda dünyadaki pozisyon dile ف ا ذ ا ن ق ر ف ى الناقور Peygamber bir şekilde yüklendi, takviye edildi, moral yüklendi. Ne yüklendi derseniz. Vahiy, moral, sevgi yüklendi. Bütün pozitif değerleri yüklendi. Bunun yanında biz âmirlerin de, buna dâhil olduğunu, mürşitlerin ve öğretmenlerin de bu konumda olduğunu belirterek bu sıfatlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledik. Yüce Allah ın şanındandır. Anlatır anlatır ve hemen işin sonunu getirir. Son nedir? Đnsanların bazıları vardır ki güzellikten anlamazlar. Onlara güzel güzel söylersin, anlatırsın bir şekilde orada anlamaz adam. Bunlara biraz sertelmen lazımdır, 20 Tevbe9/119 21 Ankebut29/69

sert görünmen lazımdır. Bazen orada geçici olarak kıracak bir şeyler olması lazım. Hemen alacaksın çatır çatır şöyle, onun faydası vardır. Onlar kırılmaktan korkarlar. Bir kere vuracaksın. Çığlık atacaksın, korkarlar. Yani inzar edeceksin, korkutacaksın. SON SÖZ ETKĐLĐ OLUR: Hani derler ya; ya nasıl elde ettin bu hatunu. Đki kardeş evlenmiş. Birisinin hanımı onu hiç dinlemezmiş. Adamı yur yıkar, ayağının altında tepelermiş. Diğerinin ki ise kul köle, son derece sevgili saygılıymış. Nasıl elde ettin bunu demiş. Bir kedi gitti demiş. Bir kedi harcadık. Orda miyavlıyormuş, kafasını şöyle koparıvermiş. O şey caiz mi hocam diye mollalığın tutarsa bir ömür efendi. Bir insan için bir kedi tabi ki telef edilir. Eğer bir insanı kazanacaksan bir kediyi tabi harcarsın. Çünkü onlar bizim için yaratıldı. Biz onlar için yaratılmadık. Onlar bize hizmet edecek. Hallettik demiş, atıverdim şuraya başka bir şey söylemedim demiş. Đşte böyle kelle koparmaktan anlayan tabiatlar vardır. O anlar onu. Bu bunu koparınca beni de koparır diyecek ve böylece kendisine çeki düzen verecek. Şimdi Yüce Allah bu hallerden, bu keyfiyetlerden, bu güzel tabiatlardan, giriş çıkışlardan anlamayanlara sonlarını anlatıyor. Hemen sözü sona getiriyor. Yıkımdan söz edecek. Evlerinin nasıl yıkılacağını anlatacak. Bu yerlerin bu göklerin ebedi olmadığını, bir gün tepelerine bunları tepe tepe yıkacağını anlatacak. ĐKĐ NEFHA: نفخ في Nagur; ف ا ذ ا ن ق ر ف ى الناقور ifadedir. Đşte burada şimdi ki ayet böylesine bir (a.s) demektir. Nagura nakredilince; Sura üfürülünce, sura üfürüldüğünde; Sur, Đsrafil الصور sahip olduğu bir güçtür. Bir nesnedir. Öyle bir güç, öyle bir alet ki en basit şekli savaşlarda ki öttürülen borazandır, borudur. Yani bu âleme yansıdığı zaman üfürülme ile müthiş bir sesin çıkartıldığı alettir. Đsrafil (a.s) inde böyle bir naguru böyle bir suru var. Ondan alarak ordular, insanlar özellikle savaşlarda, cem halinde tehlikeyi haber vermek için öttürürler. Toplumlarda değişik isimleri var. Değişik aletlerden kullanılmıştır. Hayvan boynuzlarından, ağaç kovuklarından türlü türlü şekillerde acayip bir ses çıkar. Đnce bir şeyden başlar gittikçe genişler ve acayip bir ses çıkar. Bu tehlike anında cem olmayı ifade eder. Onların kesintili ve devamlı ötmesiyle mesaj verilir. Bunları askere gidenler bilirler. Onların yat borusu, kalk borusu, içtima borusu vardır. Tehlike haber verilirken öttürme sesi değişir. Ona göre asker bunu bilir ve ona göre tavır takınır. Đşte buradan alınmadır. Bu Yüce Allah ın surunun askerleri olan meleklerinin başkumandanı olan Đsrafil (a.s) ve bu sistem insanoğluna da böylece yansımıştır. Sura üfürüldüğünde bunun nasıl bir şey olduğunu biz bilmiyoruz sadece