Okul Sütü Martta Başlayacak

Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

NİSAN AYI BÜLTENİ 3. Tarım ve Hayvancılık Fuarı göz doldurdu

Tire İzmir % Tire İzmir % % % % %

"Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde"

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ

HAYRABOLU TİCARET BORSASI 2014 YILI FAALİYET RAPORU

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

2015 Ağustos Ayı Bülteni

EKİM AYI MECLİS TOPLANTISI / YÖNETİM KURULU FALİYET RAPORU SUNUMU. YÖNETİM KURULU AYLIK FAALİYET RAPORU 27 Ekim 2014

PROJENİN TEZİN veya ÇALIŞMANIN TAM ADI

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Kınık Özet Raporu

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU ( )

GELİBOLU TİCARET VE SANAYİ ODASI OCAK-ŞUBAT-MART 2015 BÜLTENİ

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

OCAK 2013 FAALİYET RAPORU

GAMBİYA ÜLKE RAPORU. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Afrika Koordinatörlüğü

2017 ŞUBAT AYI E-BÜLTENİ

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

2015 Ekim Ayı Bülteni

Anadolu Bacıları ndan Tam Destek

Dünyada ve Türkiye de Endüstriyel Süt İşleme

ANKARA KALKINMA AJANSI.

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

AYLIK ŞUNE MECLİSİ VE HAFTALIK YÖNETİM KURULU TOPLANTILARI YAPILDI. YÖN. KUR. BŞK. Ş. ARIKAN VE MEC. ÜYESİ İ.

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

Mısır alım fiyatı açıklandı

Technology. and. Machine


1- Üreticiye prim desteği isteği Tekirdağ Şafak

ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

Fethiye Meslek Kuruluşları Güçbirliği Eylül ayı toplantısı 4 Eylül Perşembe günü yapıldı. Toplantıda,

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

TEPAV Perakende Güven Endeksi TPE

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

T.C. Bilecik İl Genel Meclisi Tarım ve Hayvancılık Komisyonu İL GENEL MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

AYDIN TİCARET BORSASI

TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU ( )

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

UZUNKÖPRÜ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

BASIN BÜLTENİ 31 OCAK 2017

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

ADA DA ŞENLİK VARDI. tatlandırdı. Etkinlik piknik havasında geçiyor

TÜRKİYE SÜT SEKTÖR İSTATİSTİKLERİ ÖZET RAPORU

Faaliyet Raporu 2015

Sayı: 16 MAYIS (21 Mayıs 2013 Salı) İspanyol Ar-Ge Firması Odamızı Ziyaret Etti

ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜ RAPORU

E-BÜLTEN (2016 EYLÜL EKİM KASIM ARALIK) SAYI:2016-3

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

Sağlıklı Tarım Politikası

2015 Yılı Nisan Ayı Bülteni

ÇANKAYA BELEDİYESİ KIRSAL KALKINMA PROJESİ ONURLU VE DÜZENLİ TOKLUK İÇİN KIR KENT BARIŞI

HALK PLAJINDA KOYUN YÜZDÜRDÜ

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

AKADEMİ ÇEVRE FAALİYET RAPORU 2017

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

Park Ayazma Villaları için start verildi

DİKİLİ TARIMA DAYALI İHTİSAS SERA (Jeotermal Kaynaklı Sera) ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA

2015 Yılı Şubat Ayı Bülteni

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

DOĞAKA- TR63 Bölgesi FOODEX 2014 Fuarı Hazırlık

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

MAYIS 2018 OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI NA HOŞGELDİNİZ

Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu

TÜRSAB VAKANTIEBEURS 2016 TURİZM FUARI DEĞERLENDİRME RAPORU

T.C. DİCLE KALKINMA AJANSI (Tigris Development Agency) KALKINMA KURULU TOPLANTISI KARAR TUTANAĞI TOPLANTI TARİHİ: 02/07/2013 TOPLANTI NO : 2013/1

Avrupa Birliği Yapısal Uyum Yönetim Otoritesi Daire Başkanı

2011 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı

ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN


İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI IPARD ( )

86. İZMİR ENTERNASYONAL FUARI DEĞERLENDİRME RAPORU

Kasım. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Samandağ da İpekböcekçiliğinin Canlandırılması Projesi Sertifika T öreni

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

SİVAS İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ EKİM-2015 BORSA

TOBB GGK nın Onursal Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başkanı Sayın Ali Sabancı dır.

1- Ziraat, 100 milyon Euro kaynak sağlayacak - Dünya

TOBB, SELİMİYE Yİ KORUYUP YAŞATMAK İÇİN VAKIF KURDU

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

Sütçüler Prof. Dr. Hasan Gürbüz Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Veysel AYHAN ın oturum başkanlığını yaptığı ve SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim

ASOMECLİS. Ankara Sanayi Odası Meclis Toplantısı

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

Çevre ve tarım sorunu üzerine Ahmet Atalık ile söyleşi

Transkript:

SAANEN KEÇİSİ ÜRETİM ÇİFTLİĞİ keçisütüdamızlıkprojedanısmanlık Haymana Yolu 14. Km Yavrucuk Gölbaşı-Ankara T 0544 469 47 78 Geleceğimizin Güvencesi keçi bizim işimiz www.e-ciftlik.net T 0544 469 47 78 demirkoç EYLÜL 2012 Yıl:1 Sayı:11 Okul Sütü Martta Başlayacak Bütçenin oluşturulması ve programın belirlenmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nca hazırlanıp; Maliye, Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıklarına gönderilen proje, ancak okulların ikinci dönemine yetişecek. Çocukların sağlıklı beslenmesi ve üreticinin desteklenmesi amacıyla geçen yıl başlatılan Okul Sütü Projesi, bu yıl sütün az olduğu bu dönemde ihale sürecine bir türlü gelemedi. Bundan dolayı; çocuklar sütsüz, üretici ise mart ayına kadar desteksiz kalacak. İhale Süreci 2-3 ay sürebilir Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, yaptığı açıklamada; Okul Sütü Projesi nde ihale sürecinin olacağını, ilana çıkılacağını, projenin başlamasının 2-3 ay sürebileceğini ve başladığı noktadan, eğitim yılının sonuna kadar da devam edeceğini belirtti. Okul Sütü Projesi nde geçen yıl yaklaşık 75 milyon lira ayrıldığını anlatan Bakan Eker, Bu sene, bunun 120-130 milyon civarında olabileceği hesaplanıyor dedi. Üretici Memnun Kalmadı Bu yıl özel okulları da kapsayacağı ve geçen eğitim-öğretim yılında sütün ancak 25 gün dağıtıldığı göz önüne alındığında, bu yıl ayrılacak bütçeyle ancak 2 ay süt dağıtılabilir. Bu durumda ya proje öngörülenden daha sonra yani; nisan ayında başlayacak ya da haftanın beş günü dağıtılmayacak. Bu da öğrencilerin; ne geçen yıla göre daha sağlıklı beslenmesine yarayacak, ne de arz fazlası dönemde üreticiye destek olacak. Yumurta Fiyatının Artışının Sorumlusu Üreticiler Değil Yumurta Üreticileri Merkez Birliği, basında çıkan haksız eleştirilere açıklık getirdi. Yumurta fiyatları haftalık olarak değişmekte olup, inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir. 1-2 haftalık fiyatlara bakarak yumurta fiyatını değerlendirmek ve üreticileri fırsatçılıkla suçlamak doğru değildir. Dünya Yumurta üretiminde ve yumurta ticaretinde, Türk Yumurta sektörü onuncu sırada yer almaktadır.» Syf 8 de Gerçek sorun yüksek girdi maliyetleridir Önceki dönemde 80 kuruş olan sütün litresi bu yıl ihalede 90 kuruşa yükseldiğini söyleyen Köy-Koop Genel Başkanı Yakup Yıldız, Bu sene ilkbahar yağışlarının yetersiz olması sonucu bitki gelişimi arzu edilen ölçüde gerçekleşmedi. Piyasada yeterli ürünün olmaması yanında, fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle, stok yapılması fiyat artışlarına yol açtı. Bu artış üreticinin belini büktü. Süt fiyatının 90 krş olması, bu girdi maliyetleriyle çok yetersiz kaldı dedi. Silajlık mısır ve yonca üretiminin yeterli olmadığına da değinen Yıldız, 2011 Ağustos ayıyıla, 2012 Ağustos ayını karşılaştırırsak; gübre 55 liradan 70 liraya yükselmiş, yani %27 artmış, mazot 3.08 den 4.02 ye yükselerek %30.47 artış gerçekleşmiş. Elektrik birim kwh saati artmış. Bu konular hep maliyetlerimize intikal eden unsurlar. Yemde %22.88 lik bir artış var. Et kesim fiyatları geçen yıl ortalaması 14.8 lira, bu gün 14.3 TL. Geçen yıla göre 50 krş düşüş var. Sulamada kullanılan elektrik ucuz olsa üreticiler daha fazla yonca ve mısır üretimi yaparlar. Akaryakıt her kalemde zaten çiftçinin üretimine etki eden bir olay. Gerçek sorun yüksek girdi maliyetleridir. Yapılan ithalatlar kısa süreli çözüm olarak gözükebilir, burada yapılması gereken ithalatı değil üretimi teşvik etmektir. diye konuştu. Maliyet artışlarına mutlaka önlem alınmalı Maliyetlerinin bu şekilde artmasının önüne geçilmediği takdirde, süt hayvancılığının geleceğinin tehlikede olduğunu belirten Yıldız, Aksi takdirde 100 baş hayvanı olan, 40 baş hayvandan süt üretcek. Ya da 5 kilo yem kullanıyorsa bunu yarıya düşürüp 2,5 kilo yem verecek. Bu da sütte verimin düşmesi demek. Sütün fiyatı; 1 TL den aşağı olmaması gerekirdi. Esnek destekleme politikası geliştirilerek, kooperatiflerin ortaklarına hizmet için alınan faturalı yemlere, mazot ve gübrede olduğu gibi teşvik uygulanması yapılmalıdır. Üreticinin maliyetleri bu şekilde düşürülebilir. dedi. Zeytin Ve Zeytinyağı Sektörünün Sorunları ve Çözümü Masaya Yatırıldı Balıkesir'in Havran ilçesinde "Zeytin ve Zeytinyağı Sektörünün Sorunları ve Çözüm Yolları Çalıştayı" düzenlendi. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) tarafından organize edilen çalıştay üreticiler ve vatandaşlar tarafından beklenen ilgiyi görmedi.» Syf 13 de Bu Toprağın Sesi Sustu! 4 Nisan 1991 tarihinde başlayan serüven son buluyor. TRT de yayınlanan Bu Toprağın Sesi Programı ekranlara veda etti. Yeni yayın dönemi ile birlikte, çeyrek asra yaklaşan tarımsal televizyonculuk deneyimi olan Bu Toprağın Sesi programının ekranlara veda edeceği, sektörün ve konu ile ilgili basının gündeminde. Konu ile ilgili yaptığımız araştırma sonucunda 3 Eylül den itibaren TRT kanallarının yayın akışlarında, Bu Toprağın Sesi programının yer almadığını gördük.» Syf 7 de Üreten Çiftçi-Köylü Egemenliğin Teminatıdır İzmir İli Çiftçi Örgütleri Güçbirliği Platformu (ÇİFÇİPLAT) Türk tarımın içinde bulunduğu sorunları yerine tespit ederek hazırladığı raporları, yönetenlere ve kamuoyuyla İzmir Konak ilçesinde düzenlediği bir basın toplantısıyla paylaştı. Toplantıya İzmir deki tüm basın kuruluşlarının, görsel ve yazılı temsilcilerinin muhabirleriyle birlikte KÖY- KOOP ların birim kooperatif başkanları ve KÖY-KOOP İzmir Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, Köylü, çiftçi ve üreticiler katıldı. İzmir İli Çiftçi Örgütleri Güç Birliği Platformu (ÇİFTÇİP- LAT) dönem sözcüsü Prof.Dr. Mustafa Kaymakçı, Bir yandan gelir dağılımı bozulmuş ve halkın büyük bir çoğunuluğu geçim sıkıntısı içinde. Bu durumdan, çalışan kesimin önemli bir bölümünü oluşturan çiftçilerimiz de olumsuz etkileniyor. Çiftçilerimiz borç içerisinde. Topraklarını terk etmek zorunda kalıyorlar. Çiftçimizin toprağını terk etmek zorunda kalması, gıda egemenliğimizin kaybolmasına neden oluyor. Türkiye, kırmızı et, canlı hayvan ithal ederken şimdi de ot ithal ediyor dedi.» Syf 10 da Röportaj Türkiye Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (SÜR-KOOP) Genel Başkanı Ramazan Özkaya, gündemdeki soru ve sorunları Köy-Koop Haber e değerlendirdi. Halkımız bu kış, ucuz fiyatlara bol bol balık tüketecek» Syf 12 de Hadi İLBAŞ Dünden Bugüne Kooperatifçilik -11-» Syf 2 de Prof.Dr. MUSTAFA KAYMAKÇI Gıda Fiyatlarında Spekülasyon Kimin İşine Yarar? -2-» Syf 4 de Erol AKAR Üye Ortak İlişkisi ve Merkez Birliği Düzeyinde Örgütlenmiş olmak» Syf 13 de Prof.Dr. T. Ayhan ÇIKIN Geleceğin İş Modeli Kooperatif Geleneğinde Saklı» Syf 15 de Mehmet VAROL Sözün Bittiği Yer Neresi?» Syf 5 de Şakir ADA Ne Kadar Çok Arı O Kadar Çok Tarımsal Üretim» Syf 7 de Tevfik Fikret CENGİZ Girişimcilik ve Kırsal Kalkınma» Syf 20 de Dr. Erhan EKMEN AB den Vazgeçmek?» Syf 6 da Ünal ÖRNEK Dünyada Kooperatif Bankaları Büyüyor» Syf 18 de

Eylül 2012 Köy-Koop Merkez Biṙliği 2 KOOPERATİFÇİLİK DÜNDEN BUGÜNE KOOPERATİFÇİLİK -11- Bir de kefil göstermek zorundaydınız. Öyle ya, her şeye razı olup yurt dışına kapağı atıyorsunuz. Ya, sonra sizi nerede bulacaktık? İyi de, bunca sıkı önleme karşın, ortaklarla kooperatif arasında hiç mi sürtüşme çıkmadı? Verilen sözler yüzde yüz tutuldu mu? Ne gezer. Biz bize benzemez miyiz? Akşamdan söz verip de sabaha dönmekten söz eden türküler bizden başka kimin dilinde var? Mehmet Hadi İLBAŞ Köy-Koop Eski Genel Başkanı Çoğu ortak beklenenin üstünde para gönderdi. Ben kurtuluyorum, bari kooperatifim de kurtulsun diye düşünen bu ortaklar; bugün Bademler de elli aileye ekmek veren kuruluşun temelinde harcı bulunan adsız kahramanlardır. Ama, kimileri de kooperatife gönderecekleri her kuruşun yakın gelecekte domatese, çiçeğe ve ekmeğe dönüşeceğini hesap edemediler. Umuyoruz ki, onlar da şimdi kooperatiften yanadırlar. TOPRAĞIMIZ, SUYUMUZ Bademler de kooperatif denilince hala bir çelik masa, bir camlı dolap ve dört sandalye akla geliyordu. Bunları da Hacı Bektaş Derneği nden edinmişlerdi. Şimdi biraz paraları vardı. Artık kıpırdayabilirlerdi. Burunsuz Çiftliği henüz satılmamıştı. Fiyatının ikiyüz otuz bin lira olduğu söyleniyordu. Yetmiş bini peşin isteniyormuş. Geri kalanı altı ay beklenirmiş. Kooperatif olarak çiftliği satın alabilme yolunda girişim başlattılar. Köyde insanlar evlere sığamaz olmuştu. İşleyebilecekleri kadar toprağa kavuşuyorlardı ya. Düğün bayram ediyorlardı. Hatta şimdiden hafif hafif toprağı aramızda pay mı etsek, yoksa, kooperatif eliyle mi işletsek tartışmasını bile başlatmışlardı. Peşin istenen yetmiş bin lirayı hemen ödeyebilirlerdi ama, gerisi için pek umutlu değillerdi. Ziraat Bankasından kredi istediler. Mevzuat hazretleri karşılarına dikildi. Meğer, ancak tapulu arazisini gösteren çiftçiye kredi verilirmiş. Böyle seksen-yüz kişi gelir de, seksen, yüzbin, ya da ikiyüz bin lira para isterse mevzuat buna müsait değilmiş. İyi ama, bizim tapulu arazimiz yok. Yoksa, kredi de yok. Olayı hemen basına yansıttılar. Yazıldı, uğraşıldı, ama Nuh diyen banka peygamber demedi. Burunsuz çiftliği bu yöreyle ilgisi olmayan boya fabrikası sahibi Durmuş Yaşar satın aldı.bademler köyü halkı hançerlenmiş gibi oldu. İş adamı Durmuş Yaşar, biraz Bademler Köyü ile iyi komşuluk ilişkilerinden yarar umduğundan, biraz da toprağın tarıma elverişli olmadığını bildiğinden Seferhisar yolunu solundaki niteliksiz alanı Bademler Köyü Sandığına sattı. Çok geniş bir alan bu toprağın 150 dönümüne kooperatif müşteri oldu. Durmuş Yaşar aynı yerden kooperatife de 500 dönüm yer satmaya yanaşınca Bademler Köyü Kooperatifi beklemediği bir anda hiç hesapta yokken, 650 dönüm arazinin sahibi oluverdi. Yıl 1966 idi. Kooperatif, Köyişleri Bakanlığından 19 bin 600 lira kredi aldı. Üstüne biraz para daha koydular.plan 30 bin 301 lira 68 kuruş harcayarak arazilerinin alt ucuna 500 tavukluk bir kümes yaptırdılar. Kümesin yanı başına iki odalı bir lojmanla bir de yem deposu kondurmayı ihmal etmediler. Mahmut Türkmenoğlu gelecekte uğraşacağı aşan kooperatifçiliği çoktan seçmişti. Ülkemizse yeni yeni gelişmeye başlayan demokratik halk kooperatifçiliği liderini bekliyordu. Bunlardan birisi niye kendisi olmasındı? Türkmenoğlu bir taraftan hedefini genişletirken, öte yandan da Bademler modelini geliştirebilmenin yolunu arıyordu. O günlerde Süleyman Genç de kooperatifin hem hem muhasebesini yürütmek, hem de çalışmalarda kendisine yardımcı olmak üzere kooperatifte işe başlamıştı. Çevre köylerde de pek çok ilerici gencin de kooperatif kurma hazırlığı içinde bulunduğu yolunda sevindirici haberler alıyordu. Ancak güçlükler sürüp gidiyordu. Kooperatif kurmada güçlükler, kurmayı becerebilseniz bile çekip çevirmede güçlükler. Sonra para konusunda güçlükler. 1969 yılına gelindiğinde Bademler artık bir dönemece ulaşmıştı. Bu arada, uzun süredir çıktı çıkacak diye beklenen Kooperatifler Kanunu sonunda mecliste sadece 17 milletvekilinin hazır bulunduğu bir oturumda yasalaşmıştı. Yeni yasa kooperatiflere üst örgütlenme yolunu açıyordu. Bunun yanı sıra, kooperatifleri sosyal ve ekonomik yönde faaliyet gösterecek kurumlar diye niteliyordu ki, bu tanımın o gün için anlamı ve önemi büyüktü. Köylerde kurulu tarımsal amaçlı kooperatiflerin tamamı için de tek anasözleşme öngörüyordu. Adlarını da Kalkınma Kooperatifi haline getiriyordu. Sonraları Tarımsal sözcüğü de eklenecek ve böylece, bugünkü Bademler Köyü Tarımsal Kooperatifi adı oluşacaktı. Bundan böyle tüzel kişiler de kooperatiflere ortak olabileceklerdi. Bademler Köyü tüzel kişiliğini hemen ortaklar arasına kattılar. Böylece, köyün elektriği, suyu, tiyatrosu için kooperatifçe bir takım harcamalar yapılabilecekti. Köyde önceki yıllardan beri kurulu bulunan tüketim kooperatifinin yöneticileri baktılar ki, aynı çatı altında bulunmakta yarar var, kalkınma kooperatifine katılma kararı aldılar. İnsanlar Birlikten kuvvet doğar, özlü sözünü biliyorlardı. Kooperatifin kuruluşu tamamdı. Yönetim sorunu yoktu. Başından aşkı toprağı vardı. Hatta toprağın üstünde kümesleri de vardı. Ancak, tarımsal bir işletme için can damarı demek olan su yoktu. Yıllar geçiyor, tavukçuluğa başlayamıyorlardı. Uzmanlar 500 tavukluk kümesin karlı olamayacağı görüşündeydiler. Oysa, bunu Bademler e öneren kendileriydi. Neye dayanarak o zaman Olur, demişlerdi. Şimdi ne için Bu işletme para getirmez diyorlardı? Bilinmezdi ki. Bu kez Niye inekçilik yapmıyorsunuz? diyorlardı. Aslına bakılacak olursa, ortakların çoğu da zaten inekçiliğe hevesliydi. Hele, bunu tavukçuluk için kurdukları tesislerde yapabileceklerini öğrendiklerinden sonra, insanları tutabilene aşk olsundu. Ancak, ne inekçiliğe başlayabilecekler, ne de bankanın vermek istediği yirmi dört bin lira krediyi alabileceklerdi. Banka insanları yok yere umutlandıracak, sonra da ipe un serecekti. Bu arada, İzmir den Toprak- Su elemanları çağırılmıştı. Kooperatif topraklarının analizi yaptırılmıştı. Arazinin topoğrafik haritası çıkarılmıştı. İşi sıkı tutuyorlardı. Türkmenoğlu, Almanya daki ortaklarla görüşmek ve ne yapabileceklerine karar vermek üzere, bu ülkeye gitti. 26 Nisan 197 günü bir kısım ortaklar Suttgart Marguard Str.35 7000 adresinde Mustafa Or un evinde Türkmenoğlu nun başkanlığında toplandılar. Toplantıda ortaklardan Halil Yazıcıoğlu, Mehmet Necati Tutal, Kasım Gönül, Doğan Karabacak vardı. Bu toplantıda, köyün hemen yanı başında bulunan ve Kavalalı Tarlası diye bilinen yirmi iki yirmi iki dönüm den ibaret yerin satın alınması gündeme geldi. Bu tarlanın ortasında kuyu vardı. Bu kuyunun suyu kooperatif için gerekiyordu. Tarla sahibinin kırksekiz bin lira istediği söyleniyordu. İyi ama, su beri yakada, toprağımız öte yakada. Suyu o yakaya geçirebiliriz Suyun karşı yakaya geçmesine olanak varsa, bu fırsat kaçırılmazdı. Türkmenoğlu yıllardır bunun çok kolay olduğunu söylüyordu, ama insanlar ancak kabulleniyorlardı. Parayı bastırıp tarlayı aldılar. Aldılar ya, köyde bir çok kimsenin ağzına da sakızı verdiler. Beri dağın yamacındaki suyun karşı dağın yamacına geçeceğine inanmıyorlardı. Türkmenoğlu bir çift sözle hepsini susturdu. El alem aya adam gönderiyor. Biz şuncacık suyu mu karşıya geçiremiyeceğiz, yarın utanmayacak mısınız? dedi. Toprak üzerinde yapılan bilimsel araştırmanın benzeri su için de yaptırıldı. Suyun kalitesi ve debisi ölçtürüldü. Şimdi ayaklarını artık yere sağlam basabilirlerdi. Kavalalı tarlasında bulunan kuyuda yapılan deneyler sonuçlandı ve ortalama 10/sn (3) su debisi olduğu ve suyun gheliş kodunun kuyu ağzından 2.70 m. aşağıda bulunduğu anlaşıldı. İşe öncelikle kuyunu çevresini betonlamakla başladılar. İçine doğru demirden bir merdiven yaptırdılar. Kuyunun tepesine de bir kulübecik kondurdular. Şimdi suyun gözü güvence altındaydı. Kooperatifin geleceği aydınlanıvermişti. Türkmenoğlu Almanya daki ortaklarına mektup yazdı. Bademler Türk kooperatifçilik ve iktisat tarihine geçecektir. dediği mektubunu şöyle bağladı: İzmir de geniş işlerim olduğu halde, başımı kaşıyacak vaktim olmadığı halde, bir makine yüksek mühendisi müteahhit olarak kendim için çalışsam bugünün Türkiye sinde milyonları kazanacağım bile mümkün olduğu halde, sırf yalnız Mahmut Türkmenoğlu olarak değil, doğup büyüdüğüm ve her ferdini ayrı ayrı sevip bağrıma bastığım, övündüğüm Bademler Köyünün bütün fertleri ile birlikte mutlu yarınlara ulaşabilmek amacı ile çalışmakta ve bu duygunun sıtmasına tutulmuşçasına on yıldan beri olduğundan çok daha sıkı bir şekilde kooperatife ve kooperatifin başarısını sağlayarak onu amacına ulaştırmaya emek, bilgi ve güç katma kararı ve azmindeyim. Şimdi sıra suyu karşı yakaya geçirmeye gelmişti. Birkaç hafta içinde bitirilen ön çalışmalar sonunda Türkmenoğlu kendi el yazısı ile hazırladığı ilanı köyde herkesin görebileceği yerlere astırdı. Suyun izlediği yol ile ayrıntıları içeren bu ilanı birlikte okuyalım mı? İLAN Kooperatifimize ait Kavalalı tarlasındaki su kaynağından Han yıkığı mevkiindeki arazimiz içindeki kuyunun üstündeki koca delicenin yanına kadar 3 bin 300 metre ve ayrıca, Hacı Beyin incirlerin yanından tepe üstü gelinerek abideye kadar 1300 metre olmak üzere 4 bin 600 metre su yolu kazısı yaptırılacaktır. Su yolunun derinliği 70 cm. olacaktır. Her iki kısım da su yolu geçecek yerler 20 metrede ve 40 metrede bir kazık çakılarak işaretlenmiştir. Bu su yolunun Kazı işi önce birkaç gün yevmiye ile çalıştırılarak sonra da götürü verilerek yaptırılacaktır. Yevmiye 25 liradır askerliğini yapmamış zayıf bünyeli gençler ile gene yaşı ilerlemiş zayıf bünyeli kimselere 20 lira yevmiye verilecektir. Götürü iş teklif almak suretiyle verilecektir. Su yolu boyunca tetkik yaparak kazı yapılacak yeri ve metre fiyatını belirtir tekliflerin kooperatif başkanlığına verilmesi, yevmiye ile çalışacakların isimlerini kooperatife yazdırmaları ilan olunur. -sürecek- KÖY-KOOP MERKEZ BİRLİĞİ 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu na göre kurulan Köy- Koop Merkez Birliği; Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerin merkezi kuruluşudur. Tarıma ait farklı çalışma alanlarında (Hayvancılık-Süt üretimi ve işlenmesi, seracılık, halı kilim üretimi, zeytin ve zeytinyağı işlenmesi, bal, çeltik üretimi ve işlenmesi, çiçekçilik, fidan, salça, reçel, konserve üretimi v.b.) etkinlik gösterir. Prof.Dr. Lütfü ÇAKMAKÇI Dr. Bediha DEMİRÖZÜ Dr. Caner KOÇ Dr. Tuba ŞANLI Dr. Güray AKDOĞAN Dr. Levent DOĞANKAYA YAYIN KURULU Dr. Yener ATASEVEN Dr. Hilal TUNCA Dr. Özdal KÖKSAL Dr. Alper Serdar ANLI Dr. Umut TOPRAK Gazetemizin Yayın Kurulu Üyeleri Fahri Olarak Görev Yapmaktadırlar. KÖY KALKINMA VE DİĞER TARIMSAL AMAÇLI KOOPERATİF BİRLİKLERİ MERKEZ BİRLİĞİ KÖY KALKINMA VE DİĞER TARIMSAL AMAÇLI KOOPERATİF BİRLİKLERİ MERKEZ BİRLİĞİ KÖY-KOOP OTEL EĞİTİM VE DİNLENME TESİSLERİ Güzelçamlı KUŞADASI REZERVASYON 0312 419 63 95 Kuşadası-Güzelçamlı mevkiinde, Milli Parka 1 km mesafede yer alan tesisimiz, 60 yatak kapasitesine sahiptir. Türkiye deki Tüm Ortak Kooperatiflerimize ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı mensuplarına %20 İndirim Uygulanmaktadır. İmtiyaz Sahibi ve Yayınlayan: S.S. Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği KÖY-KOOP Adına Yakup YILDIZ Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Mehmet VAROL Genel Yayın Yönetmeni: Emel TUĞRUL Haber Müdürü: Turgay SOLMAZ Haber Koordinatörü: Ayhan ELMALIPINAR Reklam Müdürü: Yasemin ACAR Merkez Adres: Paris Cad. 24/7 Kavaklıdere-Ankara Tel: 0312.419 63 95-96 Faks: 0312. 419 63 95-96 Web: www.koy-koop.org E-posta: info@koy-koop.org Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın Ekim 2012 ANKARA Baskı: Atalay Matbaacılık Ltd. Şti. Elif Sk. Sütçü Kemal İşhanı No:7/236-237 İskitler - ANKARA Tel: 0312. 384 41 82 Yazıların Sorumluluğu yazarlara, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

Köy-Koop Merkez Biṙliği Eylül 2012 BİRLİKLERDEN HABER 3 Köy-Koop İzmir Birliği 81. İzmir Enternasyonal Fuarındaydı 31 Ağustos-9 Eylül tarihlerinde İzmir Kültürpark ta Yaşamın Her Alanında Tasarım temasıyla 67 ülkeyi ve binlerce ziyaretçiyi ağırlayan 81. İzmir Enternasyonal Fuarı düzenlendi. Fuara katılan İzmir Köy-Koop Birliği bu yıl ki katılımcı konuğu Mersin Köy-Koop Birliğimiz idi. Mersin Birliğimizi temsilen Birlik Başkanı İlhami Hançer ve Birlik Müdürü Cemil Durmaz katıldılar. Binlerce ziyaretçinin katıldığı fuarda kooperatiflerimiz S.S.İğdeli ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin peynirleri, S.S. Peşrefli Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin Karadut reçelleri ve şurupları, ev salçaları, çeşitli konserveleri ile S.S. Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin rengarenk çiçekleri, S.S.Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin zeytinyağları ve konuk Mersin birliğinin ballarıyla standa renk kattılar. 10 günlük fuar süresi boyunca Köy-Koop İzmir Birliği standana ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gösterildi. Fuar ziyaretçilerinin ortak isteği; kooperatiflerimizin ürünlerinin güvenilir ve sağlıklı olduğu fakat her zaman ulaşabilecekleri bir yerde satışa sunulması talebi oldu. 81 nci İzmir Enternasyonal Fuarı nın sona ermesi nedeniyle bir açıklama yapan Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Muhittin Akbulut, Fuarımıza katılan, standımızı ziyaret eden ve destek veren tüm kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz. Tabi en büyük teşekkürümüz de Köy-Koop standına yoğun ilgi göstererek sahip çıkan İzmirli hemşehrilerimizedir. diye konuştu. Köy-Koop Muğla Birliği -Yerli Ürün Pazarı Açıldı Muğla Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Köy-Koop Muğla Birliği tarafından ortaklaşa yürütülen Yerel Tohumların Geliştirilmesi çalışması kapsamında Muğla Açık Pazar yerinde Yerli Ürün Pazarı açıldı. Muğla nın ilk yerli ürün pazarı Muğla açık Pazar yerinde açıldı. Açılış törenine, Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman GÜRÜN, Köy-Koop Birlik Başkanı Eray ÇİÇEK, Muğla Kent Konseyi Başkanı Opr. Dr. Naki BULUT, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Özlem ŞAHİN GÜN- GÖR, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Nazif EKİNCİ, Muğla Çevre Koruma Derneği Başkanı Nihal YILMAZ, Muğla Akdeniz Yeşilleri Derneği Başkanı Mustafa TURGUT, Muğla Sanat Severler Derneği Başkanı Sadettin ÖZ- BEK ve vatandaşlar katıldı. Gıda güvenliğimizin sağlanması, yerli tohumların korunması için başlattığımız bu çalışma, meyvelerini vermeye başladı. Kent Konseyi Kadın Meclisi Yerel Tohumları Geliştirme Grup Başkanı Jale EREN konuşmasında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2006 yılında çıkardığı tohumculuk kanunu ile yerel tohumların satılmasını yasaklamıştır. Yerel tohumlar için daha az su ve gübre kullanılır. Besin değeri yüksektir, sağlıklıdır. Oysa her yıl yenisi alınarak ekilen hibrit tohumlardan üretilen ürünlerde bulunan kimyasallar yüzünden topraklarımız çoraklaşmaktadır. Bu kimyasallar, besinlerle insanlara geçmekte, kanser dahil birçok hastalığa neden olmaktadır. Gıda güvenliğimizin sağlanması, yerli tohumların korunması için başlattığımız bu çalışma, meyvelerini vermeye başladı. Destek olan herkese çok teşekkür ediyoruz diyerek bu konuda köylerde yapılan çalışmalar hakkında geniş bilgi verdi. Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman GÜRÜN ise konuşmasında Yerli tohumlara sahip çıkma adına oluşturulan inisiyatif grubuna çok teşekkür ediyorum. Bizim de Belediye olarak geçtiğimiz yıllarda açtığımız üretici pazarına ilgi her geçen gün artıyor. Gelişmiş ülkelerde tohum tekeli oluşuyor, insan sağlığı hiçe sayılıyor. Bunun arkasında ekonomik çıkarlar var. Hibrit tohumlar, artık yabancı tekellerin elinde. Ancak buna karşı çıkmamız, yerli tohumları korumamız gerekiyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık il Müdürlüğümüzün de desteği ile yerli tohumlarımızı koruyup geliştirmek, gelecek nesillere ulaştırma hepimizin en önemli görevidir dedi. Ankara da Burdur Günleri Teke Yöresi nin başkenti Burdur un Bir İnci Burdur Tanıtım Günleri 20-23 Eylül 2012 tarihleri arasında Ankara Atatürk Kültür Merkezi nde gerçekleşti. Bir İnci Burdur Tanıtım Günleri nde Burdur un doğal güzellikleri, Teke Yöresi Kültürü, tarihi değerleri, folkloru, mutfağı ile yöresel ürünlerine kadar bütün özellikleri sergilenen organizasyonda, açılış törenine, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sarı, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Belçika Büyükelçisi Pol De Witte, Devlet eski Bakanı Mustafa Çiloğlu, Burdur eski Milletvekili Yusuf Ekinci, milletvekilleri ile vatandaşlar katıldı. Açılış töreninde Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, ilin doğal zenginliklerini, kültürel mekanlarını, eğitim kalitesini anlattı. Başkan Akkaya, Batı Akdeniz Bölgesi nin binlerce yıllık tarihi ve kültürel zenginliğini bağrında taşıyan Burdur, bu cennet topraklarda doğa ve tarihin eşsiz uyumu ile güzellikler sergilemektedir. Tadına doyum olmaz sebzeleri, meyveleri, ölümsüz kara sevdalara söylenen türkülerin nakşedildiği kilimleri, masal diyarı Burdur un her bir köşesi keşfedilmeyi bekleyen bir cennettir. Bir ilim ve irfan kenti olan Burdur un eğitim kalitesi Burdur Milletvekilimiz ve Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy un isminin verildiği bir üniversite ile taçlandırılmıştır dedi. Burdur Valisi Nurettin Yılmaz da, Tanıtım günleri Burdur un ihtiyacı olan bir gündür. Ankara ya Burdur u getirdik. Teke Yöresi nden güller, göler, gönüller yöresinden sevgi ve muhabbetimizi getirdik. İnşallah burada gördüklerinizin çok daha fazlası Burdur da var. Katılımınız için teşekkür ediyorum. diye konuştu. Burdur a olan sevgisini belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Prof.Dr. Veysel Eroğlu, Burdur u yerinde görmek lazım, o kadar güzel bir il ki, ilk defa isim verirken Burada da dur denilmiş, Burdur un fahri hemşerisi olmaktan gurur duyuyorum. Herşeyi ile muhteşem bir il, gölüyle, ormanıyla, suyuyla çok güzel bir ildir dedi. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Bakanlar Veysel Eroğlu ve Mehdi Eker ile protokol üyeleri stantları gezdi. Köy-Koop Burdur Birliği Etkinlikte Yerini Aldı Köy-Koop Burdur Birliği kurmuş olduğu standta Burdur un yöresel ürünlerini tanıttı. Köy-Koop Burdur Birliği Genel Başkanı Yakup Yıldız yaptığı açıklamada; Ankara da ilk defa Bir İnci Burdur Tanıtım Günleri adıyla düzenlenen bu etkinlikte yer almaktan çok mutluyuz. Köy-Koop olarak Burdur umuzu tanıtmak için kooperatiflerimizin üretmiş oldukları ürünleriyle buradaydık. Köy-Koop standına gösterdikleri yoğun ilgiden dolayı Ankara halkına ve Ankara ra yaşayan Burdurlulara çok teşekkür ederim dedi. 37 kamu kurum ve kuruluşu ile firmadan 350 kişilik tanıtım ekibinin görev aldığı Ankara daki tanıtım günlerinin; Burdur a önemli katkılar sağlanması bekleniyor. Burdur Tanıtım Günleri nde halk oyunları ekibi Teke yöresinin müziklerinin değerlendiği sergi, sipsi cura kabak kemanı, boğaz havası, gelin alma ve kına gecesi gibi etkinlikler düzenlendi. El sanatları alanında ahşap yakma, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi nin İstiklal Marşı tabloları, Burdur Doğa Sporları Derneği ile Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü nün fotoğraflarından oluşan sergiler yer aldı.

Eylül 2012 Köy-Koop Merkez Biṙliği 4 TARIM Prof.Dr. Mustafa KAYMAKÇI Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mustafa.kaymakci@ege.edu.tr Gıda Fiyatlarında Spekülasyon Kimin İşine Yarıyor? -2- Gıda Fiyatlarında Spekülasyon Kimin İşine Yarıyor?-1 adlı yazımda, sırasıyla şu konulara değinmiştim; Kapitalist ülkelerde gıda piyasası çok az sayıda gıda tekellerinin denetimindedir. Türkiye de de gıda sanayisi ve dev Alış Veriş Merkezleri (AVM) ler, şirket birleşmeleri ve satın almalarla birlikte yabancılaşıyor ve tekelleşiyor. AVM lerin ürünlerin kalitesi, fiyatları, dağıtımı ve ödeme koşulları ile raf alanı gibi konularda belirleyici olması ise hem üreticinin, hem de tüketicinin aşırı sömürülmesine ortaya çıkartıyor. Bu yazımda Gıda fiyatlarında yükselişinin çiftçilerin işine yarıyor mu? konusu ile Gıda şirketleri tarımsal yapıyı nasıl dönüştürmek istiyor? konusu tartışmaya açılacaktır. Gıda Fiyatlarında Yükseliş Küçük Çiftçilerin İşine Yarıyor Mu? Dünyada, kent emekçilerinin yanında küçük çiftçilerde de açlık yaygınlaşıyor. Gıda fiyatlarında yükseliş çiftçilerin işine yaramıyor. Dünyada, 500 milyon çiftçi açlık çekiyor. Fakirleşen çiftçilerde intiharlar artıyor. Örneğin, son 15-20 yıl içinde onbinlerce Hintli çiftçi intihar etmiştir. İngiltere de en yüksek intihar çiftçilerde gözlemleniyor. Türkiye de de intihar eden çiftçilerinin sayısı giderek yükseliyor. Çiftçilikten kaçma başlamıştır. Genç nüfus çiftçilik yapmak istemiyor. Ortalama çiftçi yaşı, ABD de 58, Japonya da 60 olmuştur. Türkiye de genç nüfus, çiftçilikten uzak kalmaktadır. Egemen kapitalist sistem nedeniyle; Dünyada her yıl 40 milyon hektar tarım toprağı kayboluyor. Gıda şirketlerinin egemenliğindeki piyasalar, büyük ölçekli üretim yapan tarım işletmelerinden yana işliyor, bu durum ise kırsal gelişmeye, yoksullukla mücadeleye katkı yapan ve ekosistemi korumaya yardımcı olan küçük çiftçilerin zararına oluyor. Üçüncü dünya ülkelerinde işbirlikçi hükümetler ve onları denetleyen yabancı yatırımcılar, küçük çiftçilerin topraklarına zorla el koyuyorlar. Zorla el koyma, Afrika da yaygın. Küçük Çiftçilik Yok Mu Edilmek İsteniyor? Dünyada iki tarım sistemi var. Bir yanda, aile işgücünün egemen olduğu küçük çiftçilik, bir yanda ise endüstriyel tarıma yönelmiş dev tarım işletmeciliği. Ancak dev tarım işletmeciliği, işsizlik ve açlık yaratıyor. Samir Amin adlı namuslu bir bilimci bunu şöyle açıklıyor; Dünya nüfusunun yarısı kırsal kesimde küçük çiftçilikle geçiniyor. Sistem, bunların ürettiği tarımsal üretimi 30 milyon dev tarımsal işletmelerle karşılayarak köylü tarımını tasfiye etmek istiyor. Ancak, elli yıllık bir zaman dilimi içinde (dünyada), yılda yüzde 7 lik sürekli bir büyüme hızı gibi hayalci bir hipotez gerçekleşse bile, bu rezervin (yani kentlere gelen üç milyar insanın) üçte birini bile emmeyi beceremez. Yani kapitalizmin (dev kapitalist işletmeler) doğası gereği, köylü sorununu çözemez ve ortaya koyduğu tek perspektif, gecekondulaşmış bir dünya ve beş milyar fazla insandır. Durum, Samir Amin in olumsuz öngörüsü doğrultusunda şekilleniyor. Bununla birlikte endüstriyel tarımı denetleyen tarım ve gıda şirketleri, insanlığı doyurmaya ve istihdamı sağlamaya yetmiyor. Onların tek istemleri, karlılığı en yüksek düzeyde sağlamak ve gıda krizi çıkartarak üçüncü dünya ülkeleri insanlarını denetim altına almak. Gıda krizini ise kuraklığa bağlıyorlar. Elbette, kimi dönemler, iklim değişikliğinin körüklediği üretim yetersizliği olabilir. Ancak dünyada yeterli üretim var. İşlerine geldikleri zaman, ellerindeki gıda stoklarını döküyorlar, örneğin sütlerle tarlalarını suluyorlar, fazla tereyağlarını hayvan yemi şeklinde bile kullanıyorlar. Temel sorun paylaşım. ABD nin ünlü Dışişleri Bakanı Kissinger Petrolu denetlerseniz ülkeleri, gıdayı denetlerseniz, insanları denetlerseniz. dememiş miydi? Bu bağlamda, sistem ellerinde biriken gıda ve tarımsal girdi stoklarını eritmek için üçüncü dünya ülkelerinin tarımını da damping uygulamalarıyla çökertiyorlar. Kısaca, üçüncü dünya ülkelerinde de gözlemlenen yoksullaşmayı ve büyük ölçüde dağılmakta olan köylü toplumlarının yaşadığı krizi, endüstriyel tarım yaratıyor. (Ed.,:M.Kaymakçı, Açlık ve Emperyalizm. İlkim Ozan Yayınları) Türkiye de de durum iç açıcı değil. Tarımda çağdaşlaşmanın ve verimliliğin en iyi olduğu Ege Bölgesi nde bile tarımsal üretim geriliyor, çiftçiler giderek yoksullaşıyor. İşte size birkaç tespit; Çiftçilerin büyük bir kesimini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerin çoğu icralık durumda. Borçlarını zamanında ödeyemeyen çiftçiler sırayla cezaevine girmeye başlamışlar. Tarım toprakları dolaylı yollarla yabancılaşıyor, özellikle dev süt sığırcılığı işletmeleri yaygınlaşıyor. Köylüler çay parası yerine yumurta veriyorlar. Köylüler, hal tüccarlarının ve fabrikaların topraklı kölesi olmuş. Köylüler, hastalarını doktora götüremiyorlar. Ve iflas eden, para kazanamayan köylüler çiftçiliği bırakıyor, şehirlere kaçıyorlar. Her iki yazı sonunda temel tespitleri şöyle yapabiliriz; 1- Gıda krizini tarım ve gıda şirketleri çıkartıyor. Onların tek istemleri, karlılığı en yüksek düzeyde sağlamak ve gıda krizi çıkartarak üçüncü dünya ülkeleri insanlarını denetim altına almak. 2- Gıda krizininin nedeni kuraklık değil. Elbette, kimi dönemler, iklim değişikliğinin körüklediği üretim yetersizliği olabilir. Ancak dünyada yeterli üretim var. Temel sorun paylaşım. 3- Kapitalist ülkelerde gıda piyasası çok az sayıda gıda tekellerinin denetiminde. Türkiye de de gıda sanayisinde şirket birleşmeleri ve satın almalarla birlikte yabancılaşma ve tekelleşme egemen bir durum aldı. 4- Sistem, köylü tarımını tasfiye etmek istiyor. Ancak köylü tarımının tasfiyesi, Dünya yı kaosa sürüklüyor. Kapitalizmi savunanlar bunu görmüyor. Türkiye nin İlk Organik Tarım Müzesi Açıldı Türkiye nin İlk Organik Tarım Müzesi, Samsun un 19 Mayıs ilçesinde düzenlenen törenle açıldı. Türkiye nin ilk Tarım Müzesi olan Ziraat Yüksek Mühendisi Yalçın Engiz Organik Tarım Müzesi nin açılışı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz tarafından gerçekleştirildi. Ziraat Yüksek Mühendisi Yalçın Engiz in oğlu Oğuz Engiz tarafından yapılan açılış konuşmasında, Farklı olacaksınız, yenilikçi olacaksınız dünyayı takip edeceksiniz yaratıcı olacaksınız organik tarım biraz da bunları simgeliyor. Bunun daha çok vurgulanması, daha bilimsel bir şekilde takip edilmesi ve daha çok merak edilip daha çok yenilendirilmesi amaçlayan bir faaliyet planlıyoruz. Babam burada çeşitli vesilelerle toplantılar, konferanslar düzenleyecek. Yabancı misafirler gelecek. Bölge halkımızın, bölgede ki çiftçi, tarım emekçisi köylü bu fikirlerden faydalanmış olacak dedi. İlçeye bağlı 21 köyün 19 unda organik tarım yapıldığını ifade eden Kaymakam Kadir Ekinci, yaklaşık 400 kişinin organik tarımla uğraştığını söyledi. Ekinci, 19 Mayıs ilçesi başta olmak üzere tüm Samsun dan bu organik tarım güneşi Samsun dan doğacak diyen büyüklerimizin sözlerini gerçekleştirilecek kurum olacaktır. Çünkü buna ihtiyacımız var. Organik tarım gönüllü yapılması gereken, özveriyle fedakarlıkla yapılması gereken olmazsa olmaz bir üretim biçimi. Bu tarz bir üretimin devlet eliyle, kamu kuruluşlarıyla yapılması mümkün değildir. Kamu kuruluşları devlet buna öncülük yapabilir olması gerekliliğini söyleyebilir. Ama filen alanda bu tarz gönüllü insanların var olmasıyla mümkün olacaktır diye düşünüyorum diye konuştu. DLG-ÖÇP Tarım ve Teknoloji Günleri Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ise, Türkiye de ilk olduğuna inandığım kentimize de yakıştığına inandığım bu projede katkısı olan herkese tebrik ediyorum. Yalçın abinin de bir kez daha ellerinden öpüyorum şeklinde konuştu. Ziraat Yüksek Mühendisi Yalçın Engiz, Ondokuz Mayıs Üniversitesi yle iş birliği yapacağız. Yabancı uzmanlar, yerli uzmanlar iştirakiyle burada seminerler düzenleyeceğiz. Topraktan para kazanmak isteyenlere rehberlik edeceğiz. Bedava edeceğiz dedi. Konuşmaların ardından konuklara ikramda bulunuldu. Ziraat Yüksek Mühendisi Yalçın Engiz, kendi yazdığı Tuğrul Bey in Veziri Kunduru kitabını imzalayarak konuklara dağıttı. Açılışa Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, 19 Mayıs İlçe kaymakamı Kadir Ekinci ve çok sayıda davetli katıldı. Köy-Koop Merkez Birliği nin de katılım sağladığı, DLG-ÖÇP Tarım ve Teknoloji Günleri 2012, 30 Ağustos-2Eylül tarihleri arasında Tekirdağ Karaevli köyünde ziyaretçilerine kapılarını açtı. Türkiye'nin ilk açık alan uygulamalı tarım fuarı DLG (Alman Tarım Birliği)-ÖÇP (Önder Çiftçi Projesi) Tarla Günleri nin ardından yepyeni bir konsept olacak olan DLG - ÖÇP Tarım ve Teknoloji Günleri, 30 Ağustos - 2 Eylül 2012 tarihleri arasında Tekirdağ Karaevli köyünde ziyaretçileriyle buluştu. 190 bin metrekarelik açık alanda çok sayıda yerli ve yabancı firma ile açılacak fuara; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tekirdağ Valiliği, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Tekirdağ Ticaret Borsası nın destekleyici kuruluş olarak yer aldılar. Türkiye'de ilk kez tarım makine ve ekipmanları tarlada canlı ve çalışır halde ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Uzmanlar tarafından verilen bilgiler eşliğinde ziyaretçiler hem yeni makineler hakkında bilgi edindiler, hem de karşılaştırmalı olarak makine ve ekipmanları değerlendirdiler. Yazlık ürün deneme alanları, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık bölümü ile kampüs çim alanda tarıma hizmet götüren kuruluşlar, yeni gelişmeler hakkında bilgi aktardılar. Önder Çiftçi Projesi, 1987 yılında Alman ve Türk Tarım Bakanlıklarının ortak projesi olarak çalışmalara başlamış ve 1992 yılından beri danışmanlık dernekleri olarak faaliyetlerine devam ediyor. Fuarda traktör, makine-ekipman firmalarının ürünlerini canlı olarak işler halde izleme ve mukayese imkanı sağlandı. Toprak işleme ekipmanları ekim ve dikim makineleri traktörler kombine ekim makineleri ilaçlama ve gübreleme makineleri, tamburlu sulama sistemleri, silaj makineleri, römork, taşıma ve depolama ürünleri işler halde ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Fuar etkinleri kapsamında Köy- Koop Merkez Birliğinin düzenlediği 2012 Uluslararası Kooperatifçilik Yılı nda Tarım Nereye? konulu bir panel düzenlendi. Panelde; Prof.Dr. Mustafa Kaymakçı, Köy-Koop Genel Başkan Vekili, Denizli Birlik Başkanı Mehmet Varol, Köy-Koop Merkez Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Bursa Birlik Başkanı Erdoğan Yıldız, Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Muhittin Akbulut ve Üretici Gazetesi imtiyaz sahibi Tuncer Beybağ sunumlarında 2012 Uluslararası kooperatifçilik Yılı da tarımda örgütlenmenin düzeyi, dünü, bugünü ve yarını konusunda görüş bildirdiler. Prof.Dr. Mustafa Kaymakçı Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Erdoğan Yıldız Köy-Koop Bursa Birlik Bşk. Mehmet Varol Köy-Koop Denizli Birlik Bşk.