RESSAM NEŞET GÜNAL IN KIRSAL KESİM BETİMLEMELERİ Göksun YENER, Tamer NACAR Özet Makalemizde Türk resmine yeni bir anlayış getiren önemli ressamlardan Neşet Günal'ın sanat yaşamı ve eserleri üzerinde durulacaktır. Doğup büyüdüğü Nevşehir başta olmak üzere Orta Anadolu'nun çorak topraklarından izlerle ''Toprak Adamlar'' adını verdiği, bozkırın, hastalığın ve yorgunluğun yıprattığı ama zorluklardan yılmayan insanların mücadelesini dile getirmiştir. Sanatında siyasallık ve yapaylık yerine, toplumsallığı, yoksul kırsal kesim insanlarının sorunlarını ve onların doğayla bütünleşen varlığını aktarmayı ustaca sürdürmüştür. Kendisinden önceki dönemlerde belki de hiç bu şekilde ele alınmayan konuları ve insanları resmederken yaptığı abartılı el ve ayakları, birlikte yola çıktığı sanatçılardan ayıran en çarpıcı özelliği olmuştur. Orta Anadolu kökenli bir genç sanatçı olarak bu grubun yaklaşımından etkilenmiş ve geldiği toprakların sesi olmuştur. Kırsal kesimin insanlarını toplumsal gerçekçi bir dille yansıtmıştır. Anahtar Kelimeler: Neşet Günal, Modern Türk Resmi, Figür, Desen, Toplumsal Gerçekçi Türk Resmi. THE COUNTRY PİCTURES OF PAİNTER NEŞET GÜNAL ABSTRACT Our article will focus on the artistic life of one of the most important painters, Neşet Günal who brought a new concept to the Turkish art with his works. Born and raised in Nevsehir in Central Anatolia to trace the wasteland Man of Soil as he called it, expressing the steppe, disease and fatigue and the struggle of the people of the difficulties undaunted. Instead of politically and artificiality of art, the problems of poor rural people and has continued to transfer the assets skillfully integrate their nature. In the period prior to himself perhaps no topics to be addressed in this way painted exaggerated hands and feet of his people, has been the most striking feature of the artist that separates off from others. As a young artist with Central Anatolian origin has been the voice of the land affected by the approach of people. He reflected the rural people in a social realistic way. Key Words: Neşet Günal, Modern Turkish Picture, Figure, Pattern, Real Communal Turkish Picture. Göksun YENER, (BA, MA, MFA, Ph.D.) Yard. Doç. Dr., Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Tamer NACAR, (BA, MA) Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yüksek Lisans 103
Resim 1 Resim 2 Giriş 1923 tarihinde Nevşehir e bağlı eski adı Kızılcin Kızılin olarak bilinen Özyayla Köyü nde Kızılcinoğulları ailesinden Rıza Günal ve Aksaray ın Camiliören Köyünden Ayşe Dağarslan ın ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Eşi Ulucay (Olcay) Hanım la evliliğinden Zeynep ve Sevi isimli iki kız çocuğu vardır. Sanatçı yaşamı içinde sağlam deseni ve figüratif anlayışıyla Modern Türk Resim Sanatı tarihindeki yerini almıştır. 1939 yılında başladığı Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ndeki eğitimi süresince Nurullah Berk, Sabri Berkel ve Leopold Levy atölyelerinde çalışmıştır. Bu atölyelerde tanıştığı Mümtaz Yener, Nuri İyem ve Avni Arbaş gibi sanatçılardan etkilenmiştir. Bu sanatçılar 1940 yılında Türk resminde yeni bir tarz oluşturmak amacıyla, toplumsal sorunları yansıtan ulusal bir sanat anlayışını benimsemiş, genellikle gündelik yaşamı işleyerek toplumcu gerçekçi bir anlayışla 1940 ta Akademi Salonlarında gerçekleşen 1. Talebe Sergisi nin ardından, 1941 yılındaki ilk Liman Sergisi ile Yeniler Grubu nun kuruluşunu gerçekleştirmişlerdir. Bu sanatçılar, bir araya geldikleri ve yaşadıkları şehrin, İstanbul un insanlarını resmetmişlerdir. Neşet Günal, 1946 yılında Akademi den birincilikle mezun olduktan sonra 1948 yılında Paris'te Andre Lhote ve ardından Fernand Leger'nin atölyesinde sanat eğitimini sürdürmüştür. Burada duvar resmi ve fresk tekniğini öğrenerek 1954 yılında Türkiye'ye dönen Günal, Akademi ye asistan olarak atanmıştır. İlk kişisel sergisini 1955 yılında Ankara Helikon Derneği Galerisi'nde açmış, 1956 yılında yeni meclis binası resimleri için görevlendirilmiştir. Ankara Hacettepe Hastanesi duvarlarına fresk tekniğiyle duvar resmi yapmış, 1958 yılında ikinci kişisel sergisini İstanbul Şehir Galerisi'nde açmıştır. 1963 yılında ikinci kez Paris'e giderek vitray ve goblen eğitimi almış, 1969 yılında 30. Devlet Resim Heykel Sergisi'nde ''Kör Hasan'ın Oğlu'' adlı çalışmasıyla resim dalında birincilik ödülü almıştır. Yurt içinde ve dışında birçok karma sergiye katılmış, Akademi de uzun yıllar çalışarak 1970 yılında profesör olmuştur. 26 Kasım 2002 tarihinde İstanbul'da vefat etmiştir. Türk resim sanatında Anadolu insanının toprakla bütünleşen yaşam biçimi, yöresellik olgusu ve toplumsal gerçekler üzerinde durmuştur. İnsanların kültürel yaşantısını ve mücadelesini kuvvetli deseni ve figüratif tarzı ile yansıtmıştır. 104
Resim 3 Tarla Dönüşü, 1961, TÜYB, 145X245 cm. (MSÜ Resim ve Heykel Müzesi) Resimlerinde, ağırbaşlı iri figürler, büyük el ve ayaklar, kaba giysiler, belirleyici üslubudur. Toprağa bağlı yaşayan Anadolu insanının vefalı yaşamını anlatmıştır. Bunu yaparken özenli olarak toplumsal yaşama biçimini ele almıştır. Resim 4 Başakçılar, 1961, TÜYB, 145X204 cm. (İzmir Resim ve Heykel Müzesi) Renkli ve coşkulu resimlere açık olmadığı, eserlerinde görülmektedir. Yapıcı öğe olarak ön planda deseni, yardımcı öğe olarak da renkleri kullanmış; eserlerinde toprak tonları ve pastel renkleri kullanmıştır. Dolaysız bir anlatım biçimi vardır. Eserlerinde gerçeğin yansıtılması yerine, gerçeğin yeniden akılcı bir yolla düzenlenmesi ve sunulması söz konusudur. Toplumsal gerçeği figüratif bağlamda ele alarak toplumsal içerikli sanat anlayışıyla, Toprak Adamı adını verdiği figürleri ve kırsal yaşamı; duvar yıkıntısı önünde, korkuluk gölgesinde, kapı eşiğinde betimleyerek, Anadolu insanının direncini, güçlüklerle mücadelesini, yoksulluğu ve kuraklığı anlatmıştır. 105
Resim 5 Baba-Oğul, 1961, TÜYB, 193X93 cm. (MSÜ Resim ve Heykel Müzesi) Resim 6 Korkuluk II, 1986, TÜYB, 220X165 cm. (MSÜ Resim ve Heykel Müzesi) Günal'ın Sanat Hayatındaki Tarihsel Gelişmeler Ortaokul yıllarında resim alanında Kemal Zeren den eğitim alan sanatçı Nurullah Berk, Sabri Berkel ve Leopold Levy atölyelerinde çalışmış, Mimar Sinan dan 1946 yılında birincilik ile mezun olmuştur. Bu atölyelerde tanıştığı Mümtaz Yener, Nuri İyem, Turgut Atalay, Avni Arbaş gibi Yeniler Grubu temsilcileri ile, ve sonrasında Paris te Andre Lhote atölyesinde, ardından da Fernand Leger atölyesinde çalışmıştır. 1950-54 yıllarında Paris Güzel Sanatlar Meslek Okulunda fresk eğitimi almıştır. İlk kişisel sergisini 1955 yılında Ankara Helikon Derneği Galerisi nde, ikinci kişisel sergisini ise 1958 yılında İstanbul Şehir Galerisi nde açmıştır. Kör Hasan ın Oğlu adlı Tuval üzerine yağlı boya çalışması ile birincilik ödülü, 1967-68 yıllarında Duvar Resim Yarışmaları nda ödüller, 1969 yılında 30. Devlet Resim ve Heykel Sergisi nde ise birincilik ödülünü almış, 1970 yılında profesörlüğe yükselmiş, 1980 yılında Dekan olmuş, 1989 yılında Sedat Simavi Vakfı Güzel Sanatlar Ödülü nü almıştır. Günal'ın Sanat Anlayışı Neşet Günal ın sanatı ile ilgili incelemelerde bulunan sanat tarihçileri ve araştırmacılarının, Günal ın resimlerindeki konuları işleyişindeki lirik figüratif ustalığı ve sağlam deseni üzerinde uzlaştıkları görülmektedir. Desende kusursuzluğa ulaşma titizliği, figüre bağlılığı ve stilizasyonları ile bilinir. Leger'nin atölyesine devam ettiği yıllarda şöyle bir anısı olmuştur: Bir gün, Leger'nin daha sonradan eşi olan Madamme Nadia ve bazı eleştirmenlerle birlikte Günal'ın işlerinin Leger gibi olup olmadığı konusunda bir tartışma yaşanır. Sonunda Leger: ''Hayır, Leger taklidi değil... Güçlü bir deseni var. Bizim plastik konsepsiyonumuzla yeni oluşumlar ortaya çıkıyor'' demiştir. 1 Sonsuz bir öncelik tanıdığı deseni ön planda tutarak sanat ortamına katıldığı yıllarda soyut resmin tüm dünyayı etkilediği dönemde, bu yaklaşımlardan uzak durmuş, kendi insanıyla 1 Burcu Pehlivanoğlu, Neşet Günal, Retrospektif, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2001, s 20. 106
ilgili gerçeklerle kendi bakış açısıyla ilgilenmiştir. Günal'a göre resmin mühendisliğinin ardında yatan şey, varlığından daha sonra haberdar olacağı sezgisel imgeleme yetisidir. Resim 7 Kapı Önü IV, 1977 TÜYB, 150X170 cm. (Mustafa Taviloğlu Koll.) Eserlerinde vurguladığı tema ile ilgili söz konusu olan nokta, geçmişten kaynaklanan eziklik duygusu değil, evrensel boyuttaki insan gerçeğiyle hesaplaşma özlemidir. Buna göre çorak toprağa karşı verilen savaşta doğanın tanıklığını, mekanı betimleyişi ve paletiyle aktarır. Resminin dilini yönlendiren insani ilişkileri aktarmakta belirleyici bir rol üstlenmiş ise de Neşet Günal, eserlerinde hep figürleri ön planda tutmuştur. Toprakla bütünleşen el ve ayaklar, bu iki dokunun aralarındaki farkın silindiği bir mecaz yaratır. İnsanın toprakla bütünleştiğinin resmidir bu. Günal da, insanoğlunun sahip olduğu vazgeçilmez nesnelerin, eller ve ayakların, emeğin sembolü olmasından bundan da öte, parmakların katkısıyla vücudun kırsal kesim insanının çevresiyle ilişkisini düzenleyen temel öğedir. Küt ve canlılığını kaybetmiş tırnaklar ile kadın erkek cinsiyet ayrımının silindiği kaba eller toprağın insandaki izlerinin açık göstergesidir. 107
Resim 8 Duvar Dibi IV, 1975, TÜYB, 139X210 cm. (Özel Koll.) Günal, eserlerinde beden dilini büyük ölçüde parmakların konumuyla belirlemesine rağmen, hiç sıkılmış yumruğa rağbet etmemiştir. Çünkü bu kabullenme ve teslimiyet anlamına gelmektedir. Ayrıca eller, öfke ya da intikam duygusuna değil yaşanmış bir tecrübeye tanıklık ettiği sürece, sahibinin diğer yüzü olan ellerin temsil edilmesini önemsemiştir. Resim 9 Başakçılar, 1984, TÜYB, 120X172 cm. (Özel Koll.) Resim 10 Çocuklar, 1981, TÜYB, 114X157 cm (Sema Barbaros Çağa Koll.) Resimlerinde dış mekanın belirleyici olduğu yaşam tarzına yaptığı vurgu ile gündelik hayatta kullanılan bir çok nesnenin kullanılmadığı görülmektedir. Günal, yeni bir nesneyi kompozisyonuna katmasıyla, daha sonraki resimlerinde de bunu sürdürerek aksesuar listesini artırmış ya da değiştirmiştir. Buna göre, kullandığı olağan formların dışında kalan herhangi bir nesne ortaya çıktığında, bu ileride tekrar gündeme gelecek bir haberci olmuştur. Sıkı bir dokuyla birbirine bağlanan bu yapılar arasında bu tür ipuçları bulmak olasıdır. Örneğin, Yaşantı-I'de; sağ alt köşede duran oyuncak araba betimlemesinde olduğu gibi. Günal'ın yaşamı boyunca çocuklarla ilgili olarak resminde yer verdiği sayılı birkaç şey arasında yer alan ve özel bir örnek olan bu resmin dışında, Kör Hasan'ın Oğlu tablosunda ise çocuğun elinde sapan görülmektedir. 108
Resim 11 Kör Hasan ın Oğlu, Resim 12 Yaşantı I, TÜYB, 1962, TÜYB,185X142 cm. 185X140 cm. 1958, (Sabancı Koll.) (MSÜ Resim ve Heykel Müzesi) Bu arabanın içinde mavi elbiseli korkuluğu görmekteyiz. Günal, yıllar sonra, bir dizi şeklinde gerçekleştireceği korkuluklara ilişkin ilk ipucunu, sessizce burada müjdelemiş, resmetmiştir sanki. 2 Aynı Başakçılar'da ve sonraki diğer resimlerinde çocukları geri planda gösterdiği gibi. 3 Resim 13 Duvar Dibi III, Desen, 1972-73, 18x38 cm. 2 Mehmet Ergüven, Neşet Günal, Bilim Sanat Galerisi, İstanbul, 1996, s 94-95. 3 Seyfi Başkan, Ondokuzuncu Yüzyıldan Günümüze Türk Ressamları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1991, s 83. 109
Resim 14 Yaşantı I, (Kesit) Toplumcu gerçekçilik toplumsal yaşamdan sahneleri ve olayları doğal bir yaklaşımla işleyen anlatım türüdür. Türkiye'de 1940'lı yıllarda etkinlik gösteren "Yeniler Grubu" sanatçıları bu tür resimler yapmıştır. Toplumcu gerçekçi ekolde yer alan bazı sanatçılar Mehmet Yücetürk, Edip Hakkı Köseoğlu, Nuri İyem, Mümtaz Yener, Hüseyin Bilişik, Neşet Günal, Nedim Günsür, Zeki Kıral, Salih Zeki, İsmail Avcı, Neşe Erdok, Nedret Sekban, Alev Ermiş Mavitan' dır. Nedim Günsür ile sanata ait aynı düşünceleri paylaşmakla birlikte, bu düşünceleri resimleme biçimleri bakımından ayrılır. Günal resimlerinde Anadolu insanı ve yaşam ilişkileri, koyu mat renklerle, değiştirilmiş biçim öğeleriyle anlatır. Bu yönüyle Günal, toplumcu gerçekçi öncü sanatçılar arasında yer almıştır. 4 Resim 15 Sorun-Sorum II, 1991, TÜYB, Resim 16 Sorun-Sorum VII, 1994, 192x143 cm. (Korkmaz Yiğit Koll.) TÜYB, 138X94 cm. 4 Sezer Tansuğ, Türk Resminde Yeni Dönem, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1991, s 83. 110
Günal'ın Anadolu insanının yaşantısını toplumcu gerçekçi bir anlayışla figüratif resimlerle yorumlarken bir rönesans sanatçısı titizliği gösterdiği görülmektedir. Günal resimlerini bir gözlem sonucu; yoksulluğu, bezgin insanların dramını, kurak ve kıraç toprakları dramatik bir anlatımla ortaya çıkarmıştır. Her resim, duruşu oturuşu, giyinişi, çevresine vermek istediği mesajla öncelikle sanatçının düşüncesinde şekillenip sonra plastik bir anlatımla tuvallere aktarılmaktadır. Ağır, oturaklı ve abartılı deformasyonla şekillenen desenler, klasik renkler ve pastel tonlamalarla Anadolu toprağının tüm özelliklerini veren bir titizlikle, sabırlı ve ince bir işçiliğin ürünleridir. 5 Resim 17 Sorun-SorumVII, 1993, TÜYB,176X108 cm. (Metal Molu Koll.) Resim 18 Duvar Dibi III, 1972, TÜYB, 152X245 cm. (Erol Aksoy Koll.) Günal, özellikle Toprak Adamları çeşitlemesinde tahmin edilebilecek duygu sömürüsü iddiaları tuzağına düşme korkusundan uzak olarak sanatında ilerlemiştir. Günal'ın figüre duyduğu yakın ilgi, resimlerinde çeşitlemeyi getirmiştir. Ancak figür modern Türk resminde Osman Hamdi'de tanık olduğumuz etkisini, yine anıtsallık üzerine gösterir. Figürlerin içeriği Anadolu gerçeği üzerine kurularak toplumun özüyle pekişir. 1950'lerde "Bağbozumu" dizisinden daha yakın yıllara doğru baktığımızda bu toplumsallığın gerçekliği bütün açıklığıyla, olanca etkisiyle yansıtmaya yönelik bir ifadecilik mesajı çerçevesinde geliştiği gözlemlenir. 6 5 Ayla Ersoy, Günümüz Türk Resim Sanatı, Bilim Sanat Galerisi, İstanbul, 1998, s 82. 6 Kaya Özsezgin, Cumhuriyetin 75. Yılında Türk Resmi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1998, s 134. 111
Resim 19 Toprak Adamı, 1974, TÜYB, 220X165cm. (Özel Koll.) Resim 20 Korkuluk I, 1968, TÜYB, 185X96 cm. (MSÜ Resim ve Heykel Müzesi) Toprak Adamları'ndan Korkuluklar'a doğru bu ileti daha da somutlaşır. İçeriksel mesajın yoğunluğu resimlerin büyüyen boyutlarıyla toplumsallık, çağdaş resim sanatının geç dönemlerinde yaşanan oluşumlar kendini gösterir. Resim 21 Korkuluk XI, 1989 TÜYB, 163X114 cm. Resim 22 Korkuluk X, 1988, TÜYB, 160X100 cm. (Özel Koll.) 112
Günal ın zihnindeki figürleri yerleştirmede iyi bir desen çıkardığı ve ön çalışma sonrasında mekanla noktaladığı görülmektedir. Alışılmışın dışında bir modelle yetinmez; yetenekten çok kişiliğin izini sürer. Resim adına ürettiği ne varsa bu duruşun ürünüdür. Sanata ilk adımında yeteneği ile ilgili her türlü kuşkuyu bertaraf edecek kadar başarılı olmuştur. Henüz öğrenciyken yaptığı kimi çalışmalar desen gücüyle dikkat çekicidir. 7 Resim 23 Yaşantı II, Desen,18x13.5 cm. Resim 24 Yaşantı II, 1974, 225X200 cm. TÜYB, (Besi Cecon Koll.) Resim 25 Duvar Dibi IV, Desen, 29x19 cm. 114X145 cm. Resim 26 Duvar Dibi VI, 1984, TÜYB, (Özel Koll.) 7 Mehmet Ergüven, Neşet Günal, Bilim Sanat Galerisi, İstanbul, 1996, s 16. 113
Resim 27 1994 Desen, 16X19 cm. Resim 28 1941 Desen, 27.5X14.5 cm. Günal, desen'in ustalarından biridir. Desen, yetkinleşme çabası içinde amacına ulaşmanın dışında, figüre sadakat ile figürü aşıp bilinç niteliğinin aracına çevirme amacını taşır. Tıpkı Michel Butor'un altını çizdiği gibi: "büyük çevirmen icadedendir ve çevirdiği metne ne kadar sadık kalırsa o kadar büyük bir mucittir". Başlangıçta belirlediği ilkelere bağlılığı ödün verme zorunluluğunu hissetmeksizin aynı ilkelerin hala savunulabilir olması Günal için övünç kaynağı olsa gerek. 8 Resim 29 Desen Resim 30 Sorun-Sorum Emsallerine göre sınırlı sayıda söyleşi yapan Günal, "Ben uzun yıllar yeteneğimi ve kişiliğimi sorguladığımda gördüm ki, akılcı yanım ve yapıcı yanım daha güçlü. ''Ben uzun yıllar yeteneğimi ve kişiliğimi sorguladığımda gördüm ki, akılcı yanım yapıcı yanımdan daha güçlü. Renkçi coşkulara açık değilim. En renkçi olmak istediğim zaman bile rengin kendiliğinden yapının arkasına itildiğini görüyordum. Bu nedenle desen'i yapıcı kurucu öğe, rengi de yardımcı öğe olarak benimsedim" demiştir. 9 8 Mehmet Ergüven, Neşet Günal, Bilim Sanat Galerisi, İstanbul, 1996, s 18. 9 Burcu Pehlivanoğlu, Neşet Günal, Retrospektif, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2001, s 16. 114
Resim 31 Sorun-Sorum, Desen Resim 32 Bunalım-Desen Günal'ın resimlerine bir bütün olarak bakıldığında sanatçının inandığı doğrulara hizmet etmesi ve belli bir hedefe doğru atılması, öbür yüzünün olmadığını gösterir. Günal'ı farklı kılan da budur. Yapıtları arasında sıradışı bir örnekle karşılaşmak güçtür. Belli bir metinden yola çıkarak imgeleme gücü ile bilinçaltına ilişkin çok sayıda ipucu verir. Anlamdan görüntüye ulaşma çabası ve sonrasında görüntünün çözümlenmesi önemli bir çıkış noktasıdır. Bu açıdan baktığımızda konusu ne olursa olsun biçer-döver yerine elleriyle çalışan insan, verimli ıslak toprak yerine kuru toprak, yeşil bitki yerine bodur çalılara yer vermiştir. Herhangi bir olaya ya da nesneye tarafsız yaklaşmanın ön koşulu olarak, araya belli bir mesafe koyup, kısmen de olsa ilkin ona yabancılaşmış olmaktır. Bu yabancılaşma ise Günal'ın sanatçı kişiliğine yön veren ciddiyetinin göstergesidir. Resim 33 Başakçılar, 1984, TÜYB, 120X172 cm. (Özel Koll.) Resim 34 Toprağa Öykü, 1981 TÜYB, 121X211 cm. (Sami Şekeroğlu Koll.) 115
Orta Anadolu köy yaşamının içinden gelen Günal ın, izlenimleriyle ve betimlemeleriyle, her biri fresk tadındaki resimleriyle figüre eğilimli genç sanatçılara örnek olacak şekilde çalışmış etkili bir usta olduğu ifade edilebilir. 10 Resim 35 Bağ Bozumu, Desen, 38x69 cm. Resim 36 Bağ Bozumu, 1956, TÜYB, 137X250 cm. (Ankara Resim Heykel Müzesi) Günal, figürlerin birbiriyle ilişkisiyle birlikte, her figürün kendi ifadesine önem verir. Bunu yapmadan önce desenlerinde sınırsız sabır, bunun ürünü olarak da doğru ve sonrasında mekan kavramını gösterir. Mekanda boşluğu doldurma çabası içine girmemiş, bilakis insanı vurgulamanın en kısa yolu olarak boşluğu kendi haline bırakmıştır. Aslında her şeyin doğada meydana geldiği anlayışıyla bu doğada yaşayan insanı ve sınıfsallığı ele almayı tercih eder. Her resminde mutlaka gözü yormamak için bazı noktalarda dinlendiren ve nefes aldıran unsurlara önem vermiştir. Günal, hiç bir zaman hazır bir alt yapıdan hareketle resim yapmamış, sonuca ulaştığında alt yapıyı ve tüm kompozisyonu kendiliğinden tamamlamış, konularında hep aynı gerçeğin altını, kendi üslubuyla çizmiştir. Günal, ön çalışmalara da gösterdiği hassasiyetle, gelecekte de Modern Türk Resmi ndeki yerini koruyacaktır. 10 Sezer Tansuğ, Çağdaş Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul,1991, s 219. 116
Sonuç Günal resim sanatının çıkış noktası ve devamlılığının temeli olan desen çalışmasına gösterdiği titizliği, örnek ve özgün çalışmalarıyla ön plana çıkan figüratif sanatın toplumsal gerçekçi temsilcisi olmuştur. Orta Anadolu insanını kendi bakış açısı ve üslubuyla irdeleyerek, Türk Resim Sanatı Tarihi ne kazandırdığı eserleri, sanatıyla attığı imza ve kattığı değer, uzunca bir süre vazgeçilmez yerini koruyarak birçok sanatçıya ışık tutacaktır. Kişisel Sergileri 1955 Helikon Derneği Galerisi, Ankara 1958 Şehir Galerisi, İstanbul 1975 "Toprak Adamları" Galeri Baraz, İstanbul 1981 Galeri Baraz, İstanbul 1984 Neşet Günal, Desenler, İstanbul 1986 Galeri Lebriz, İstanbul 1988 "Korkuluklar" Urartu Sanat Galerisi, İstanbul 1990 "Toplu Sergi" Resim ve Heykel Müzesi, İstanbul 1992 "Sorun Sorum" Garanti Sanat Galerisi, İstanbul 1993 "Petrospektif Sergi" Yapı Kredi Bankası Galerileri, İzmir-Adana 1995 "Garanti Sanat Galerisi, İstanbul 1996 "Desenler-ön çalışmalar" Galeri Sevin, Ankara 12 Kişisel Sergi, 31 Adet Karma Sergi, 10 yurt dışı sergi ve toplam 25 sergi kataloğu bulunmaktadır. 117
KAYNAKÇA BAŞKAN, Seyfi, Ondokuzuncu Yüzyıldan Günümüze Türk Ressamları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1991. ERGÜVEN, Mehmet, Neşet Günal Bilim Sanat Galerisi, İstanbul, 1996. ERSOY, Ayla, Günümüz Türk Resim Sanatı, Bilim Sanat Galerisi, İstanbul, 1998. ÖZSEZGİN, Kaya, Cumhuriyetin 75. Yılında Türk Resmi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1998. PEHLİVANOĞLU, Burcu, Neşet Günal Retrospektif, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2001. TANSUĞ, Sezer, Çağdaş Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, İstanbul,1991. TANSUĞ, Sezer, Türk Resminde Yeni Dönem, Remzi Kitabevi, İstanbul,1995. RESİM KAYNAKÇASI Ergüven, Mehmet (1996). Neşet Günal. İstanbul: Bilim Sanat Galerisi. Pehlivanoğlu, Burcu, (2001). Neşet Günal Retrospektif. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. 118
GÜNAL'IN AİLE ALBÜMÜNDEN Ortaokulda, 1936, Nevşehir 1940 Akademi Ön Bahçesi Annesiyle beraber, 1957 119
1937, Nevşehir Ortaokul 2 sınıf. Kardeşleri ve Annesi 1935 Yengesi ile, Nevşehir Neşet Günal, 1935 120